ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI 2-HİDROKSİ SCHİFF BAZLARININ SENTEZİ VE YAPILARININ SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ Ece ÖZCAN Ankara Üniversitesi F

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI 2-HİDROKSİ SCHİFF BAZLARININ SENTEZİ VE YAPILARININ SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ Ece ÖZCAN Ankara Üniversitesi F"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI 2-HİDROKSİ SCHİFF BAZLARININ SENTEZİ VE YAPILARININ SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ Ece ÖZCAN FİZİK ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır

2 ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI 2-HİDROKSİ SCHİFF BAZLARININ SENTEZİ VE YAPILARININ SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ Ece ÖZCAN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Hüseyin ÜNVER Bu tez çalışmasında 2-hidroksi 5-klorbenzaldehit ve 5-brombenzaldehit in 2 ve 3- floranilin ile vermiş olduğu 4 adet Schiff bazı molekülü sentezlenmiş ve sentezlenen bu moleküllerin yapıları UV-Görünür bölge, IR, 1 H-NMR ve 13 C-NMR spektroskopik yöntemleri ile araştırılmıştır. Çalışılan moleküllerin soğurma spektrumları polar ve apolar çözücüler olan benzen, kloroform, siklohekzan, asetonitril, CHCl 3 ve THF içerisinde alınmış ve çözücü etkisinin elektronik geçişlere olan etkisi üzerinde durulmuştur. Araştırılan molekülerin titreşim spektrumları IR bölgesinde alınmış ve bu spektrumlardan molekülde bulunan atomların ne tür titreşimler yaptığı ve molekülde ne tür gruplar olduğu belirlenmiştir. Son olarak elde edilen Schiff baz moleküllerinin yapıları NMR spektroskopik yöntemiyle araştırılmış ve elde edilen sonuçlar yorumlanmıştır. Haziran 2012, 65 sayfa Anahtar kelimeler: Schiff bazı, Spektroskopi, UV, IR, NMR i

3 ABSTRACT Master Thesis SYNTHESIS OF SOME 2-HYDROXY SCHIFF BASES AND INVESTIGATION OF THEIR STRUCTURES BY USING SPECTROSCOPIC METHODS Ece ÖZCAN University of Ankara Graduate School of Natural and Aplied Sciences Department of Physics Supervisior: Prof.Dr. Hüseyin ÜNVER In this study, 4 Schiff base molecules derived from 2-hydroxy 5-chlorobenzaldhyde and 5-bromobenzaldhyde with 2- and 3-fluoroaniline were synthesized and the structures of these molecules were investigated by using UV-Visible, FT-IR, 1 H-NMR and 13 C-NMR spectroscopic techniques. Solvent effects on the electronic transitions of the spectra were also studied. Vibration spectra of the molecules were obtained in IR region and what kind of motions which occured in the atoms and atomic groups of these molecules were also determined. As a result the structure of the Schiff base molecules were studied with the NMR spectroscopic methods and obtaned results were interpreted. June 2012, 65 pages Key Words: Schiff base, Spectroscopy, UV, IR, NMR ii

4 TEŞEKKÜR Çalışmalarım boyunca yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren değerli hocam Prof. Dr. Hüseyin ÜNVER e (Ankara Üniversitesi Fizik Bölümü), katkılarından dolayı Doç. Dr. Kamran POLAT a (Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü) ve tezimi hazırlarken her türlü destekte bulunan aileme ve son olarak arkadaşlarıma da çok teşekkür ederim. Ece ÖZCAN Ankara, Haziran 2012 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii SİMGELER VE KISALTMALAR... vi ŞEKİLLER DİZİNİ... viii ÇİZELGELER DİZİNİ... ix 1. GİRİŞ KURAMSAL TEMELLER Schiff Bazları Spektroskopi Spektroskopik Yöntemler Ultraviyole (UV) ve görünür bölge moleküler absorpsiyon spektroskopisi UV ve görünür bölgede soğurmanın temelleri Beer-Bouger-Lambert Yasası UV ve görünür bölgedeki soğurma türleri Titreşim geçişleri ve Franck Condon Prensibi Elektronik geçişleri etkileyen faktörler Ultraviyole ve görünür bölge spektrometre cihazı Moleküler titreşim spektroskopisi Molekül titreşim türleri İnfrared spektroskopisi Çift ışınlı IR spektrometresi Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) spektroskopisi NMR spektroskopisinde kimyasal kayma NMR spektroskopisinde spin spin etkileşmesi Deneysel teknikler ve NMR spektrometresi MATERYAL VE METOT Kullanılan Schiff Bazlarının Hazırlanması klor-2-{(E/Z)-[(3-florfenol)imino]metil}fenol ün eldesi brom-2-{(E/Z)-[(2-florfenol)imino]metil}fenol ün eldesi iv

6 brom-2-{(E/Z)-[(3-florfenol)imino]metil}fenol ün eldesi klor-2-{(E/Z)-[(2-florfenol)imin]metil}fenol ün eldesi DENEYSEL SONUÇLAR VE TARTIŞMA UV ve Görünür Bölge Soğurma Spektroskopisi Sonuçları klor-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol brom-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol brom-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol klor-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol İnfrared Spektroskopisi Sonuçları klor-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol brom-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol brom-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol klor-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol H-NMR ve 13 C-NMR Spektroskopisi Sonuçları klor-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol brom-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol brom-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol klor-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol C-NMR Spektroskopisi Sonuçları TARTIŞMA VE SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ v

7 SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ E' Alt Enerji Seviyesinin Enerjisi E" Üst Titreşim Seviyesinin Enerjisi E elek E dönü E tit h r r e q Elektronik Enerji Dönme enerjisi Titreşim Enerjisi Planck Sabiti Bağ Uzunluğu Denge Halinde Bağ Uzunluğu Titreşim Koordinatları µ Elektrik Dipol Moment µ nm Geçiş Dipol Momenti υ 0 υ tit Ψ m Ψ n υ s, υ as ρ t δ w τ ESR IR NMR NQR UV T R V C Α m p γ m β N Taban Titreşim Frekansı Titreşim Frekansı Taban Durumda Dalga Fonksiyonu Uyarılmış Durumda Dalga Fonksiyonu Simetrik ve Asimetrik Gerilme Titreşimleri Sallanma Titreşimi Kıvırma Titreşimi Açı Bükülme Titreşimi Dalgalanma Titreşimi Burulma Titreşimi Elektron Spin Rezonansı Infrared Nükleer Manyetik Rezonans Nükleer Quadrapol Rezonans Ultraviyole Spektroskopisi Geçirgenlik Titreşim Enerji Seviyeleri Dönme Enerji Seviyeleri Çözelti Konsantrasyonu Soğurma Katsayısı Protonun kütlesi Jiromanyetik oran Manyetik Spin Kuantum Sayısı Nükleer Magneton vi

8 δ TMS J H 0 A c Kimyasal Kayma Tetrametilsilan Yarılma Sabiti Dış Manyetik Alan Optik Yoğunluk Çözeltinin Molar Derişimi vii

9 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1.1 Salisilaldin Schiff bazlarının tautomerizmi ve izomerizasyonu... 2 Şekil 2.1 Hidroksi Schiff bazlarının enol-imin ve keto-amin tautomerik biçimi... 4 Şekil 2.2 Schiff bazlarının sentezi için önerilen mekanizma... 5 Şekil 2.3 Elektromanyetik spektrum... 6 Şekil 2.4 UV- Görünür bölge Spektrometresi Şekil 2.5 İki atomlu bir molekül için elektronik, titreşim ve dönü geçişleri...18 Şekil 2.6 Molekül titreşim türleri...20 Şekil 2.7 Bazı organik bileşiklerin cm -1 aralığındaki titreşimleri Şekil 2.8 Çift ışınlı infrared spektrometresi Şekil 2.9 Manyetik alanda nükleer Zeeman seviyelerinin yarılması Şekil 2.10 NMR spektrumunda klasik dublet, triplet, quartet pikleri Şekil 2.11 CH 3 -CH 2 -OH molekülünün NMR spektrumunda vereceği pikler Şekil 2.12 NMR spektrometresinin blok diyagramı Şekil 4.11 molekülünün farklı çözücüler içinde lineer soğurma spektrumları Şekil klor-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol ün açık formülü Şekil 4.34-brom-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol ün açık formülü Şekil 4.44-brom-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol ün açık formülü Şekil 4.54-klor-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol ün açık formülü Şekil 4.61 molekülünün FT-IR spektrumu Şekil 4.72 molekülünün FT-IR spektrumu Şekil 4.83 molekülünün FT-IR spektrumu Şekil 4.94 molekülünün FT-IR spektrumu Şekil 4.10 Bileşik 1 in 1 H-NMR spektrumu Şekil 4.11 Bileşik 2 nin 1 H-NMR spektrumu Şekil 4.12 Bileşik 3 ün 1 H-NMR spektrumu Şekil 4.13 Bileşik 4 ün 1 H-NMR spektrumu viii

10 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1 Elektromanyetik spektrum bölgeleri... 6 Çizelge 2.2 Proton ve nötron sayılarına göre atom çekirdekleri...28 Çizelge 2.3 Pik çokluğu ve piklerin bağıl bolluğu Çizelge 3.1 Çalışılan bileşiklerin madde analizi ve erime noktaları Çizelge 3.2 Çalışılan Schiff bazı bileşikleri Çizelge 4.1 Çalışılan dört bileşiğin elektronik spektrumlarına çözücülerin etkisi Çizelge 4.21 molekülüne ait bazı önemli titreşimler Çizelge 4.32 molekülüne ait bazı önemli titreşimler Çizelge molekülüne ait bazı önemli titreşimler Çizelge 4.54 molekülüne ait bazı önemli titreşimler Çizelge 4.6 Bileşiklerin 13 C-NMR verileri ix

11 1. GİRİŞ Bu tez kapsamında 2-hidroksi-5-brom-salisilaldehit (2-hidroksi-5-brom-aldehit), 2- hidroksi-5-klor-salisilaldehit (2-hidroksi-5-brom-aldehit), gibi aromatik karbonil bileşiklerinin 2 ve 3 flor-anilin gibi aromatik aminlerle oluşturduğu 4 adet orjinal Schiff baz bileşikleri sentezlenmiş ve bu sentezlenen maddeler çeşitli spektroskopik yöntemler kullanılarak incelenmiştir. Çalışılan moleküller sırasıyla, 4-klor-2-{(E/Z)-[(3- florofenol)imino]metil}fenol (1), 4-brom-2-{(E/Z)-[(2-florofenol)imino]metil}fenol (2), 4-brom-2-{(E/Z)-[(3-florofenol)imino]metil}fenol (3) ve 4-klor-2-{(E/Z)- [(2florofenol)imino]metil}fenol (4) şeklinde isimlendirilmiştir. Aminlerin ve karbonil bileşiklerin reaksiyonundan sentezlenen Schiff bazları, organik kimyada ve diğer kimya dallarında kullanılan önemli ve kullanışlı bir bileşik sınıfıdır. Bu yüzden bu bileşikler oldukça sık çalışılmakta ve bazıları biyolojik sistemlerde model olarak kullanılmaktadır (Chem ve Martel 1987). Ayrıca Schiff bazları biyokimyasal reaksiyonlarda ve çok çeşitli enzim reaksiyonlarında da çalışılmaktadır. Bunlardan en önemlisi pidroksilfosfat ile aminoasit aktarımıdır (Voet, D. vd. 1994). Schiff bazları metal komplekslerinin oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Schiff bazları, bazı ilaçların hazırlanmasında, boya üretiminde, elektronik endüstrisinde, plastik sanayide, kozmetik, analitik kimyada ve sıvı kristal teknolojisi gibi çeşitli dallarda gittikçe artan öneme sahip maddelerdir. Schiff bazları biyolojik ve yapısal önemleri yüzünden üzerinde çok çalışılan maddelerdir (Birbiçer 1998). Bazı naftaldimin Schiff baz molekülleri ile yapılan deneylerde polar çözücüler içinde ve bazı çözücülerin asidik ortamında, 400 nm den daha büyük yeni bir bant gözlenmiş fakat bu bant polar olmayan çözücüler içinde gözlenmemiştir. 400 nm den daha büyük olan absorpsiyon bantlarını içeren sonuçlar bu Schiff bazlarının keto amin yapısında olduğunu gösterir çünkü, enol imin şekli bu bölgede düzgün soğurma vermez (Ünver 2001). Katıhalde salisilaldiminler en çok enol imin tautomerik formu biçiminde gözlenirler. 1

12 Naftaldiminlerde her iki şeklide görmek mümkündür ve O-H N ve N-H O şeklinde moleküller içi ve moleküller arası hidrojen bağı oluşur. Ortohidroksi Schiff bazı ligandları özellikle koordinasyon kimyasında oldukça dikkat çekmektedir (Dziembowska vd. 1998). Bu çalışmada, 2-hidroksibenzaldehit ile sübstitüent olarak 5-klor ve 5-brom, anilinlerde sübstitüent olarak orto ve para flor kullanılarak bu bileşiklerin kondenzasyonu sonucu elde edilen orto-hidroksi Schiff bazı ligandlarının spektroskopik yöntemlerle çeşitli özellikleri incelenmiştir (şekil 1.1). X N O H X O H N Y 4 -halo-2 -{(E )-[(halofenil)im ino]metil} fenol Y 4 -halo-2 -{ (Z )-[(halofenil)imino]m etil}fenol X K eto-im in o tautom erizm i N O X O Y 4-halo-6 -{(E )-[(halofenil)im ino]m etilen}siklo he k za -2,4 -d ie n -1 -b ir X O Y K eto-en a m in tautom erizm i N 4 -halo-6 -{(Z )-[(halofenil)am ino]m etilen } siklohe k za -2,4 -d ie n -1 -b ir O N H (6Z)-4 -halo-6 -{[halofenil)am ino]metilen} sik loh e kza-2,4 -d ie n -1 -b ir Y X : C l, B r Y :F (2 -, 3 -) X N H (6E )-4 -halo-6 -{ [(halofenil)am ino]m etilen} sik loh ek za-2,4 -d ie n -1 -b ir Y Şekil 1.1 Salisilaldin Schiff bazlarının tautomerizmi ve izomerizasyonu 2

13 2. KURAMSAL TEMELLER 2.1 Schiff Bazları Schiff bazları ilk olarak 1864 yılında Alman kimyacı H. Schiff tarafından sentezlenmiştir. Zayıf bazik özellik gösteren bu bileşikler koordinasyon kimyasında ligand olarak NH 3, H 2 N-NH 2, CN -, C 2 O -2 4 gibi küçük moleküllü bazların yerine kullanılmıştır. Genel olarak aktif karbonil grubu içeren bileşikler ile primer aminlerin kondenzasyonu sonucunda oluşan Schiff bazlarının metallerle vermiş olduğu kompleksler, önemli uygulama alanlarında yerini bulmuş ve araştırmaların yoğunlaşmasına neden olmuştur. Schiff bazları ve kompleksleri temel bilimler alanında olduğu kadar endüstri alanındaki önemini de giderek arttırmaktadır. Özellikle boya ve polimer teknolojisinde, ilaç sanayinde, tıp alanındaki biyolojik araştırmalarda ve tarım alanında bu bileşiklerden büyük ölçüde yararlanılmakta ve yeni sentezlerin yapılması yönündeki çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Schiff bazı ligandlarının fluoresans özellik göstermesi ve bu özelliğin kompleksleşme durumunda metal konsantrasyonuna bağlı olarak değişmesi, metallerin tanınması açısından analitik ve çevre kimyası için de önemlidir. Son zamanlarda sıvı kristal teknolojisinde kullanılabilecek ve non-linear optik özellik gösteren birçok Schiff bazı sentezlenerek çalışılmıştır. Çalışmalarda elektron çekici grup içeren ligandların ve metal komplekslerinin biyolojik aktivitelerinin fazla olduğu, hepsinin bakır komplekslerinin antibakteriyel aktivite gösterdiği, özellikle hidroksi sübstitüe Schiff bazı ve komplekslerinin daha fazla aktivite gösterdiği bulunmuştur. 2-hidroksi Schiff bazlarında enol-imin, keto-amin olmak üzere iki tip tautomerik form gözlenir (şekil 2.1). Bu tip tautomerik formun varlığı UV-Görünür bölge, IR, 13 C-NMR ve 1 H-NMR, spektroskopik yöntemleri ile belirlenmiştir. Bu Schiff bazlarında iki tip molekül içi hidrojen bağı (O-H...N veya O...H-N) oluşmaktadır (şekil 2.1). Hidrojen bağının tipi molekülün stereo kimyasına ve aminin olduğu gruba bağlı değildir. Yalnızca, kullanılan aldehitin türüne bağlıdır. Bu moleküllerde hidrojen atomunun imin azotu veya fenol oksijenine yakın olması durumuna göre enol-imin, keto-amin tautomerisi meydana gelir. Bu tür bileşikler fotokromizm ve termokromizm özellik 3

14 gösterir. Schiff bazları genellikle türetildikleri aldehit ya da ketonun isminin sonuna imin, aldimin ya da ketimin ekleri eklenerek adlandırılırlar. Aldehitler, primer aminler ile kolayca reaksiyon verip Schiff bazlarını oluştururlar. Fakat ketonlardan Schiff bazı eldesi katalizör, ph aralığı, çözücü, sıcaklık gibi birçok faktöre bağlıdır. Özellikle aromatik aminlerle aldehitlerin reaksiyonundan oluşan Schiff bazları yüksek kararlılığa sahiptir. Aromatik aldehitlerin aminlerle reaksiyona girmesi için düşük bir sıcaklık ve uygun bir çözücü yeterlidir. Amin aromatik ise aldehitte para pozisyonunda elektron çekici bir sübstitüentin bulunması halinde reaksiyon hızının arttığı, bu grubun aminde bulunması halinde ise, reaksiyon hızının azaldığı görülmüştür (Layer 1962). Schiff bazlarının sentezinde reaksiyon sonucu bir mol su oluşmaktadır. Reaksiyon çift yönlüdür ve reaksiyon ortamında su bulunması Schiff bazının hidrolize uğrayarak dengeyi sol tarafa kaydırması suretiyle kendisini oluşturan karbonil ve amin bileşiğine ayrılmasına neden olur. Bu nedenle ortamın susuz olması gerekmektedir. R R H C N H H N C H O O Şekil 2.1 Hidroksi Schiff bazlarının enol-imin ve keto-amin tautomerik biçimi Karbonil bileşikleri amin bileşikleri ile kondenzasyon reaksiyonları verir, oluşan ara üründen su ayrılması ile karbon azot çift bağı (-C=N-) oluşur. Bir Schiff baz molekülünün sentezi için önerilen mekanizma aşağıda verilmiştir (şekil 2.2). Bu tür bileşikler, imin veya azometin bileşikleri olarak adlandırılır. Oluşan bileşik, karbonil kısmı aldehit olduğunda aldimin, keton olduğunda ise genellikle ketimin şeklinde adlandırılır (Beyer 1980, Atakol 1986, Brown 1995). 4

15 .. Z NH 2 R + C O R'(H) Z H + N H R C O R'(H) hızlı Z N H R C O R'(H) H Z + N C R R'(H) H Z R + OH - N C + H R'(H) 2 O Şekil 2.2 Schiff bazlarının sentezi için önerilen mekanizma 2.2 Spektroskopi Spektroskopi maddenin soğurduğu ya da yayımladığı fotonlar incelenerek maddenin iç yapısı hakkında bilgi edinmemizi sağlayan ve elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşmesini konu alan bir bilim dalıdır (Banwell 1983, Erdik 1998). Burada sözü edilen madde atom, molekül, elektron ya da iyon olabilir. Maddenin elektromanyetik ışıma ile kendine has bir ilişkisi vardır. Dönme, titreşim ve elektronik enerjilerdeki değişiklikler spektroskopinin en önemli özelliklerini meydana getirirler. Uygulanan spektroskopik yöntem ile söz konusu maddenin yapısını, fiziksel ve kimyasal özelliklerini incelemek ve nicel ya da nitel çözümlemeler yapmak mümkündür (Skoog vd. 1998). Elektromanyetik dalgalar oluşum biçimlerine göre adlandırılarak frekanslarıyla ya da dalgaboylarıyla tanımlanırlar (şekil 2.3). Elektromanyetik dalgaların bölgeleri ve spektroskopi türleri de çizelge 2.1 de ayrıntılı olarak verilmiştir. 5

16 Şekil 2.3 Elektromanyetik spektrum BÖLGE Çizelge 2.1 Elektromanyetik spektrum bölgeleri DALGABOYU SPEKTROSKOPİ TÜRÜ Radyo dalgaları 10m-1m NMR ve NQR Mikrodalga 1cm-100µm ESR İnfrared Görünür ve morötesi 100µ-1µm 1µm-10nm Moleküler Titreşim spektroskopisi UV-Görünür Bölge spektroskopisi x- ışınları 100nm-100pm x- ışınları γ- ışınları 100pm Mössbauer spektroskopisi Radyo dalgaları bölgesi: Elektron veya çekirdeğin spininin işaret değiştirmesinden kaynaklanan enerji değişimlerinin spektrumu radyo dalgaları bölgesindedir. Bu bölge, Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) ve Nükleer Qudropol Rezonans (NQR) spektrumlarını içerir. Mikrodalga bölgesi: Molekülün dönmesinin incelendiği bölgedir. Dönme enerjileri arasındaki geçişlerin spektrumu, mikrodalga bölgesinde meydana gelir. Ayrıca bir 6

17 sistem çiftlenmemiş elektrona sahip ise, sistemin magnetik özelliklerindeki değişmeler de bu bölgede incelenir. Infrared Bölgesi: Bir molekülün titreşim ve dönme enerji seviyeleri arasındaki geçişler bu bölgede spektrum verir. Yani molekülün titreşim frekansları İnfrared bölgesinde, İnfrared soğurma ve Raman saçılma spektroskopisi yöntemleri ile incelenir. Görünür-Morötesi Bölgesi: Bu bölgede, atom veya moleküle ait olan dış kabuktaki elektronların yer değiştirmesi esastır. Bundan dolayı bu bölgedeki spektroskopi türü elektron spektroskopisi adını alır. Bu spektroskopi dalı, molekül veya atomun en dış orbitalindeki elektronların çeşitli enerji düzeyleri arasında olan geçişlere dayanır. X-ışınları Bölgesi: Bir atom veya molekülde iç kabuktaki elektronların geçişleri X- ışınları bölgesinde olur. Başka bir deyişle X-ışınları atom veya moleküllerde, iç orbitaldeki elektronların enerji seviyelerinin değişmesini sağlar. Bu bölgedeki spektroskopi türü X-ışınları spektroskopisi adını alır. γ-ışınları Bölgesi: Çekirdeğin içindeki enerji seviyeleri arasındaki geçişler bu bölgede incelenir. Bu geçişlerde çekirdek çok kısa süre uyarılmış seviyede kaldıktan sonra temel hale döner. Bu geçişlerin enerjisi oldukça yüksektir. Bu bölgedeki spektroskopi türü, Mössbauer spektroskopisidir. 2.3 Spektroskopik Yöntemler Ultraviyole (UV) ve görünür bölge moleküler soğurma spektroskopisi Elektromanyetik spektrumda farklı dalga boyuna ya da enerjiye sahip ışının, madde ile etkileşimi sonunda maddede birtakım değişiklikler olur. Bu enerjinin, molekülün elektronik geçişine neden olduğu bölgeye ultraviyole-görünür bölgesi denmektedir. Ultraviyole (UV veya Morötesi) ve görünür bölgeye (Visible) karşılık gelen elektromanyetik ışının enerjisi, maddenin bileşimindeki atomların bağ elektronlarının uyarılmasına eden olur. Bu uyarılma, temel haldeki titreşim ve dönme enerji 7

18 seviyelerinden uyarılmış haldeki titreşim ve dönme enerji seviyelerine olacak şekilde gerçekleşir. UV bölgesi, nm aralığında uzak ultraviyole (vakum bölgesi) ve nm aralığında ise ultraviyole (yakın ultraviyole) olarak adlandırılır. Görünür bölgede nm aralığında yer almaktadır. UV ve görünür bölgelerin her ikisinde de elektromanyetik ışın, maddenin bileşimindeki atomların bağ elektronlarının uyarılmasına neden olduğundan dolayı bu iki bölge ayrı ayrı kullanılabildiği gibi birlikte de kullanılmaktadır. En yaygın olarak nm arasındaki UV ve görünür bölge kullanılır. Ultraviyole bölgesine karşılık gelen elektromanyetik ışının maddenin bileşimindeki atomların bağ elektronlarının uyarılmasına neden olduğundan dolayı ultraviyolegörünür bölge spektroskopisi elektronik spektroskopi olarak da adlandırılır. Genelde iki atomlu moleküllerin elektronik spektrumu elektronik geçişlere ilave olarak, dönü ve titreşimsel değişmeleri de içereceğinden oldukça karışıktır. Born-Oppenheimer bir molekülün Shrödinger dalga denkleminin yaklaşık çözümünde, çekirdek ve elektronik hareketlerin birbirinden bağımsız alınabileceğini gösterdi. Bu yaklaşım sonunda molekülün toplam enerjisi E Top E Top =E e +E n (2.1) ile tanımlanır ve burada, E n =E ötelen +E dönü +E tit (2.2) olarak yazılır. Öteleme enerjisi kuantize olmadığından toplam enerji E Top =E e +E dönü +E tit (2.3) olarak yazılır. 8

19 Titreşim seviyeleri elektronik seviyelerinden 10 3 kez daha yakındır. Yaklaşık olarak E elek E tit x 10³ E dönü x 10 6 dır. Genel olarak bütün moleküller uyarılmadıkları zaman taban elektronik seviyededir. Uyarıldıkları zaman üst elektronik seviyeye geçerler, bu geçişler titreşim geçişlerini de kapsar. Eğer molekül gaz halinde ise ve spektrum yüksek ayırma gücü altında kaydedilmişse, elektronik spektrumda titreşim geçişlerine ilave olarak dönme yapısı da gözlenir. Elektronik spektrumda titreşim değişimleri elektronik geçişlerin kaba yapısını, dönme değişimleri ise ince yapısını belirler. Şunu da belirtmek yerinde olurki, saf dönme spektrumu; moleküller daima dipol momente sahip olduğu zaman, titreşim spektrumu ise; hareket sırasında değişen bir dipole sahip oldukları zaman gözlenebilir. Bütün moleküllerin elektronik spektrumları gözlenir. Çünkü molekülde elektronik değişiklik her zaman bir dipol değişimini doğurur. Bu nedenle eşit atomlu moleküllerin (H 2, N 2 ) saf dönme veya titreşim-dönme spektrumları gözlenemediği halde elektronik spektrumu gözlenir. Bunların elektronik spektrumlarında titreşim ve dönme yapısı incelenebilir. Böylece bu moleküllerin dönme sabitleri, bant titreşim frekansları, elektronik spektrumlarının incelenmesi ile hesaplanabilir. Çok sayıda atom içeren kompleks moleküllerde, titreşim alt seviyelerinin çokluğu ve bu seviyeler arasındaki mesafelerin birbirine yakınlığı kesikli bantların birleşimine neden olur ve böylece soğurma bantları veya bant zarfları elde edilir. Soğurma bandının temel özellikleri onun spektrumdaki konumu ve şiddetidir. Soğurma konumu radyasyon dalgaboyuna karşılık gelir. Bu dalgaboyu bir elektronik geçiş için ihtiyaç duyulan enerjiyi gösterir. Soğurmanın şiddeti geniş ölçüde iki etkene bağlıdır. Taban durumdan uyarılmış duruma geçen elektronik sistem ve radyasyon enerjisi arasındaki olasılık uyarılmış düzeyin polaritesidir. Geçiş dipol momenti, geçiş sırasında oluşan elektronik yük dağılımındaki yükle orantılıdır. Geçiş olasılığı geçiş dipol momentinin kareköküyle orantılıdır. Elektronik geçiş, geçiş dipol momentinde büyük bir değişime neden olursa soğurma şiddetli olur. ε max < 10 3 değerlerine karşılık gelen 9

20 soğurma şiddeti küçüktür. Düşük olasılıklı geçişler yasak geçişlerdir. Soğurma şiddeti geçirgenlik T (transmittance) ile gösterilir ve T=I/I 0 (2.4) ile tanımlanır. Burada I 0 radyasyonun örneğe çarpmadan önceki şiddeti, I radyasyonun örneğe çarptıktan sonraki şiddetidir UV ve görünür bölgede soğurmanın temelleri Ultraviyole bölgesindeki enerji, molekülde elektronik uyarmaya neden olmakta ve bu uyarma ile elektronların temel enerji seviyesinden (E 0 ) bir üst enerji seviyesine (E 1 ) geçmesi gerçekleşmektedir. Burada temel enerji seviyesi (E 0 ) ve uyarılmış enerji seviyesi (E 1 ) ifadelerini daha ayrıntılı açıklayalım. Ultraviyoledeki temel enerji seviyesinde moleküllerin enerjileri, titreşim ve dönme enerjilerinin toplamına eşittir ( E 0 =E v +E R ). Temel enerji dediğimiz aslında titreşim enerjilerini ve dönme enerji seviyelerini temel halde içeren sistemdir. Bu ifadeyi şu şekilde açıklayabiliriz : v, v 0,v 1,v 2,... titreşim enerji seviyelerini ve r, r 0, r 1, r 2, titreşim enerji seviyeleri arasındaki dönme enerji seviyelerini gösterir. Burada bilinmesi gereken önemli bir nokta her titreşim enerji seviyesinin alt enerji seviyesinde dönme enerji seviyesine sahip olmasıdır. Diğer bir deyişle v 0 ; r 0, r 1, r 2,..., v 1 ; r 0, r 1, r 2,..., v 2; r 0, r 1, r 2,..., ve v 3 ; r 0, r 1, r 2,..., enerji seviyelerine sahiptir. Uyarılmış enerji seviyesinde de (E 1 ) titreşim enerji seviyeleri v 0,v 1,v 2,..., ve titreşim enerji seviyeleri arasında ise dönme enerji seviyeleri r 0, r 1, r 2,... vardır. Diğer bir deyişle uyarılmış enerji seviyeleri de v 0 ; r 0, r 1, r 2, v 1 ; r 0, r 1, r 2,..., v 2; r 0, r 1, r 2,..., ve v 3 ; r 0, r 1, r 2,..., enerji seviyelerine sahiptir. Bu açıklamalarda temel enerji seviyesinin (E 0 ) titreşim (v) ve dönme enerji (r) seviyelerini içerdiğini, aynı şekilde uyarılmış enerji seviyesinin (E 1 ) de yine titreşim (v) ve dönme enerji (r) seviyelerini içerdiğini gördük. Bu bilgilerden sonra uyarılmanın nasıl olduğundan bahsedelim. Temel haldeki (E 0 ) titreşim enerji seviyelerinden ve her 10

21 bir titreşim enerji seviyelerindeki dönme enerji seviyelerinden (v 0 ; r 0, r 1, r 2,..., v 1 ; r 0, r 1, r 2,..., v 2; r 0, r 1, r 2,..., v 3 ; r 0, r 1, r 2,...,) uyarılmış durumdaki (E 1 ) titreşim enerji seviyelerine ve her bir titreşim enerji seviyelerindeki dönme enerji seviyelerine (v 0 ; r 0, r 1, r 2,..., v 1 ; r 0, r 1, r 2,..., v 2; r 0, r 1, r 2,..., v 3 ; r 0, r 1, r 2,...,) uyarılma gerçekleşir Lambert- Beer Yasası Çok atomlu moleküllerin elektronik spektroskopisi oldukça karmaşıktır. Bu nedenle çok atomlu moleküller genellikle çözücü içinde çalışılmaktadır. Moleküller arasındaki çarpışmalardan dolayı, enerji bantlarının dönme yapısı zor anlaşılır. Zayıf bir şekilde etkileşen çözücüler (hidrokarbonlar gibi) bantların titreşim yapısını gösterebilir. Etkileşen çözücülerde bu durum kaybolur, böylece titreşim ve dönme seviyelerinin kaybolduğu durumlardaki spektrumları incelenir (Suziki 1967). Bu durumda soğurma bantlarının genişliği ile ilgilenilir. Maksimum soğurmanın konumu net olmayan titreşim ve dönme geçişlerinin sebep olduğu yapıya güçlü bir şekilde bağlıdır. Başka bir sadeleştirme de özellikle organik moleküllerde spektrumun belirli bir bölgesindeki soğurmanın, moleküldeki belirli atom gruplarını içine alan geçişlerin tanımlanabilmesidir. Bir grup olarak, bir kromofor bir molekülde çok sayıda farklı tipte olabilir ve aynı dalga sayısı hakkında bir soğurma bandının yükselmesini verir. Bunun anlamı moleküllerin spektrumlarının basit bir tartışması, onların kromoforları üzerine dayanabilir ve pertürbasyonlar diğer grupların görünümlerine neden olur. Geçiş momenti teorik bir özelliktir ve şiddeti Lambert- Beer yasasıyla ölçülebilir. Lambert Beer - yasası I = I 0 e -αcl (2.5) ifadesi ile verilir. Burada I 0 ışığın l yolunu almadan önceki şiddeti, I, yolunu aldıktan sonraki şiddeti, l ışığın aldığı yol, c çözeltinin konsantrasyonu ve α parametresi frekansa bağlı soğurma katsayısıdır. Soğurma katsayısı ln(i/i 0 ) durumunda ölçülebilir. Molar soğurma katsayısı ε=α/ln10 olarak da karşımıza çıkabilir. A=αcl çarpanı örneğin 11

22 soğurması (bazen optiksel yoğunluğu) olarak bilinir. Lambert-Beer kanununun diğer bir şekli εcl=a=logi/i 0 (2.6) α ve ε niceliklerini bulmak için kullanılır UV ve görünür bölgedeki soğurma türleri π π * soğurması: Doymamış bileşiklerin yapısında yer alan π bağlarındaki elektronlar ile gerçekleşen absorpsiyondur. Bu tür absorpsiyonlar, molekülün yapısına bağlı olarak düşük dalga boyundan yüksek enerjili bölgeye doğru değişir. Absorpsiyonlar molekülün yapısına bağlı olarak 200 nm-700 nm dalga boyu aralığında gerçekleşir. Bu bölge ultraviyole ve görünür bölgeye karşılık gelir. n π * soğurması: Doymamış bileşiklerin, bağ oluşumunda kullanılmayan elektronlara sahip heteroatomlu yapılarda yer alan n elektronları ile gerçekleşen absorpsiyondur. Bu tür absorpsiyonlar, molekülün yapısına bağlı olarak düşük dalga boyundan yüksek enerjili bölgeye doğru değişir. Absorpsiyonlar molekülün yapısına bağlı olarak 200 nm- 700 nm dalga boyu aralığında gerçekleşir. Bu bölge ultraviyole ve görünür bölgeye karşılık gelir. n σ* soğurması: Doymuş bileşiklerin, bağ oluşumunda kullanılmayan elektronlara sahip heteroatomlu yapılarda yer alan n elektronları ile gerçekleşen absorpsiyondur. Bu tür absorpsiyonlar molekülün yapısına bağlı olarak genellikle düşük dalga boyunda yani yüksek enerjili bölgededir. Absorpsiyonlar molekülün yapısına bağlı olarak 150 nm-250 nm dalga boyu aralığında gerçekleşir. Bu bölge uzak ultraviyole ve ultraviyole bölgeye karşılık gelir. σ σ* soğurması: Doymuş bileşiklerde yani alkanlarda C-C ve C-H arasındaki σ bağlarındaki elektronlar ile gerçekleşen absorpsiyondur. Bu tür absorpsiyonlar düşük dalga boylarında yani yüksek enerjili bölgededir. Absorpsiyonlar, 180 nm dalga 12

23 boyunun altında gerçekleşir. Bu bölge uzak ultraviyole bölgesine karşılık gelir. Bu absorpsiyon türü Ultraviyole ve görünür bölgede absorpsiyon vermez. Bileşiğin uzak ultraviyole bölgesine ait absorpsiyonu özel çalışmalar dışında pek kullanılmaz. σ π* ve π σ* soğurmaları: Bileşiğin yapısında doymuş ve doymamış bağ içeren bileşiklerin σ ve π elektronları ile gerçekleşen absorpsiyondur. Bu tür absorpsiyonlar molekülün yapısına bağlı olarak genellikle düşük dalga boyunda yani yüksek enerjili bölgededir. Absorpsiyonlar, 130 nm nm dalga boyu aralığında gerçekleşir. Bu bölge uzak ultraviyole bölgesine karşılık gelir. Bu tür, ultraviyole ve görünür bölgede absorpsiyon vermez. Bileşiğin uzak ultraviyole bölgesine absorpsiyonu özel çalışmalar dışında pek kullanılmaz Titreşim geçişleri ve Franck Condon prensibi Bir elektron uyarıldığı zaman, farklı dağılımlar içerisinde hareket eder ve çekirdek üzerinde farklı bir kuvvet meydana getirir. Çekirdek daha canlı bir titreşim hareketine zorlanır. Böylece elektronik geçişler titreşim geçişleriyle aynı anda oluşur. Bu geçişler titreşim geçişleri olarak adlandırılır ve soğurma spektrumu çok sayıda çizgilerden oluşur. Uyarılan titreşimlerin analizlerinden çekirdeklerin elektronlardan çok daha yavaş hareket ettiği görülmüştür. Franck-Condon prensibi elektronik geçişlerden sonra çekirdeklerin konumlarının yeniden düzenlendiği bir yaklaşımdır (Yurdakul 2008). Elektronik geçiş titreşimsel kuantum sayısında anında bir değişmeyle birleşmişse, Franck-Condon prensibi, moleküler spektrumda bantların şiddetlerini tanımlamaya yardım eder. Bir elektronik geçiş sırasında çekirdek kinetik enerjisi veya çekirdek konumları değişmez. Bu şu demektir: çekirdekler arası r uzaklığı bir geçiş boyunca değişmez ve bantların şiddeti düşey geçiş çizgilerinden tahmin edilebilir. Geçiş dipol momenti µ nm µ nm = Ψ ' e Ψ vib ' Ψ rot µ Ψ " e Ψ " vib Ψ " rot dτ (2.7) ile verilir. Ψ rot u içeren integraller ayrı yazılabilir. Dipol moment ise iki terimin toplamı olarak yazılır ve 13

24 µ= µ e + µ n (2.8) şeklinde ifade edilir. Burada µ e ve µ n momentleridir. Böylece (2.7) denklemi, sırasıyla elektronik ve çekirdek dipol µ nm = Ψ ' e µ e Ψ " e dτ e Ψ ' vib Ψ " vib dτ n Ψ ' e Ψ " e dτ e Ψ ' vib µ n Ψ " vib dτ n (2.9) olur. Ψ ' e ve Ψ " e ortonormal fonksiyonlar olduğundan ikinci terim kaybolur ve elektronik geçiş için Ψ ' e µ e Ψ " e dτ e sabit olduğundan µ nm, Ψ ' vib Ψ " vib dτ n ile orantılı olur Elektronik geçişleri etkileyen faktörler Konjuge Etkisi: Bu etki, konjuge durumda en az iki çift bağ içeren moleküllerde gözlenir. Bu duruma tipik bir örnek 1-Butadien( CH 2 =CH-CH= CH 2 ) molekülüdür. Butadien de gözlenen çift bağlarla ilgili geçiş, etilende görülenden daha düşük enerjilidir. Bundan başka butadienin yayma enerjisi izole durumda iki çift bağ içeren moleküllere göre daha yüksektir. Bu da konjugasyonun moleküle bir sağlamlık kazandırdığını gösterir. Konjuge etkisi geniş anlamda bir rezonans etkisidir. Ancak bu etki sadece konjuge durumda ve bir düzlemde olan çift bağlar arasında görülen bir etkidir. Rezonans Etkisi: Rezonans teriminin birçok anlamı vardır. Burada üzerinde durulacak olan rezonans, ortaklanmış elektron çiftleri yardımıyla oluşan rezonans türüdür. Böyle özellik gösteren maddelere asit klorürler, amidler ve esterler örnek verilebilir. Bunlardan karbonil grubuna (örneğin formaldehit(hcho)) direkt olarak bağlanmış klor, azot, oksijen gibi elektronegatif elementler bulunur. Böyle elementlerin üzerinde bulunan ortaklanmış elektron çiftleri karbonil çift bağıyla rezonansa girer ve onun geçiş enerjisini yükseltir. Başka bir deyimle bir amidde bulunan karbonil geçişi için amidin aldehitindeki karbonil geçişten daha yüksek enerjilidir. Çünkü rezonansdan dolayı çift bağın var olma olasılığı her an mevcuttur. 14

25 Rezonansda vinil grubunun etkisi yoktur. Örneğin vinil asetatta (CH 3 COOCHCH 2 ) vinil grubunun etkisi sadece OR grubunun etkisi gibidir. Bunu vinil grubunun elektron çekme etkisinin karbonil grubunun elektron çekme etkisine eşit kabul ederek açıklamak mümkündür. Rezonans etkisinde de konjugasyon etkisinde olduğu gibi üç atomun bir düzlemde olması gerekir. Rezonans tautomeriyi de içine alır. Aseto-aset esteri (CH 3 COCH 2 COOC 2 H 5 )tautomerik bir maddedir. Bu maddenin keto ve enol olmak üzere iki izomeri vardır. Bunlar zamanla birbirlerine dönüşür. Ancak buradaki dönüşme diğer rezonans sistemlerine göre çok daha uzun zamanda ve bir protonun yer değiştirmesiyle gerçekleşir. Bu bakımdan tautomer maddelere birbirine dönüşebilen izomer maddeler de denilebilir. İndüktif Etki: İndüktif etki, elektronegatif bir elementin bağının elektronları çekme etkisinin, maddenin diğer bağlarını etkilemesi olayıdır. Amidde karbonil karbonuna elektronegatifliği yüksek olan azot atomu bağlanmıştır. Azot atomunun karbonla ortak olan bağı elektronlarını kendine çeker. Bu çekme karbonun elektronegatifliğini artırır. Elektronegatifliği artan karbon, oksijenle kendi arasında bulunan çifte bağın elektronlarına daha çok sahip çıkmaya çalışır ve sonuç olarak çifte bağın her an mevcut olma olasılığı artar. Bu da geçiş enerjisini arttırır. Böyle bir etki olmadığı zaman aldehit ve ketonlarda elektronegatifliği yüksek olması nedeniyle oksijen, çifte bağın elektronlarını daha çok kendine çeker ve çifte bağın elektron noksanlığı nedeniyle kısmi olarak tek bağ gibi davranır. Böyle bir durum ise elektronik geçişlerin kolaylaşmasına neden olur. Çözücü Etkisi: Çözücünün polarlığının artmasıyla π π* geçişi uzun dalga boyuna doğru kayar. Çözücünün dipol momenti (polarlığı) küçük de olsa etkiyle bir dipol moment oluşturur. π orbitalinin oldukça az polarlanmasına karşılık π* orbitali kolay polarlanan bir orbitaldir ve enerji seviyesi daha çok düşer. Ancak polar çözücülerden en çok n orbitali etkilenir. Bunun sonucu π π* geçişinin enerjisi düşer ve soğurma daha uzun dalgaboyuna (kırmızıya) kayar. Bu kayma polarlığın azalmasıyla azalır (Gündüz 1993). Çözücünün n π* geçişlerine etkisi, π π* geçişlerine olan etkisinin tam tersidir. Çünkü polar çözücülerden n orbitali π* orbitaline göre daha çok polarlanır ve 15

26 enerji seviyesinde azalma oluşur. Böylece n π* geçişi buhar fazı soğurmasına göre daha kısa dalgaboyuna (maviye) kayar. Kayma hidroksilli çözücülerde hidrojen bağları nedeniyle daha da belirgin hale gelir. Üzerinde n orbitali bulunan atomlar oksijen, halojenler, azot gibi elektronegatifliği yüksek olan elementlerdir. Hidroksilli çözücülerle madde arasında hidrojen bağı meydana gelmiyorsa, kuvvetli dipol dipol etkileşmeleri olur. Bu da n orbitalinin enerjisini π* orbitalinin enerjisine göre daha çok düşüreceğinden daha küçük dalgaboylarına kayar Ultraviyole ve görünür bölge spektrometre cihazı Ultraviyole ve görünür bölge spektrometreleri genellikle üç kısımdan oluşur (şekil 2.4 ) bunlar; ışıma kaynağı, monokromatör ve dedektördür. Işıma Kaynağı: Ultraviyole ve görünür bölgede iki tür ışık kaynağı kullanılır. Döteryum lambası 185 nm ile 390 nm aralığında tarama yapar. Tungsten lambası 350 nm ile 800 nm aralığında tarama yapar. Cihazın tarama yaparken lambalar otomatik olarak değişir. Monokromatör: Kuvarstan yapılma prizma veya kırınım ızgarası kullanılır. Dedektör: Fotoelektrik tüp veya foto çoğaltıcı tüp kullanılır. Şekil 2.4 UV- Görünür bölge spektrometresi 16

27 2.3.2 Moleküler titreşim spektroskopisi Moleküler titreşim spektroskopisi madde ile elektromanyetik dalganın karşılıklı etkileşimini inceler (Woodward 1972). Elektromanyetik dalgaların madde ile etkileşimi sonucu titreşim hareketinde değişme meydana gelir. Moleküllerin titreşim hareketleri infrared ve Raman spektroskopisi yöntemleri ile incelenebilir. Bu yöntemlerle molekülün yapısal özellikleri olan moleküldeki bağların uzunluğu, bağlar arasındaki açılar ve molekül simetrisi ile ilgili bilgiler elde edilebilir. Ayrıca infrared ve Raman spektroskopisi yöntemleri ile moleküllerin kimyasal ve fiziksel özellikleri olan bağ kuvvetleri, molekül içi ve moleküller arası kuvvetler, molekülün elektronik dağılımı ile ilgili bilgilerde elde edilebilir (Chang 1971). Molekül üzerine gönderilen elektromanyetik dalga soğurulduğunda, molekül ile elektromanyetik dalga arasında bir etkileşme ve bu etkileşme sonucunda, molekülün enerji düzeyleri arasında geçişler meydana gelir. Bu geçişler soğurulan elektromanyetik dalganın enerjisine bağlı olarak spektrum bölgelerine ayrılır E=E"-E'=h υ (2.10) E=iki seviye arasındaki enerji farkı E"=üst titreşim seviyesinin enerjisi E'=alt enerji seviyesinin enerjisi E" E' :ışığın yayınımı E' E" :ışığın soğurulması Bir molekülün toplam enerjisi; öteleme enerjisi, nükleer dönme enerjisi, dönme enerjisi, titreşim enerjisi ve elektronik enerjisi olmak üzere beş kısımdan oluşur. Bu enerjilerden öteleme enerjisi sürekli bir enerji olması sebebiyle dikkate alınmaz. Nükleer dönme enerjisi ise diğer enerjilerin yanında çok küçük olduğundan ihmal edilebilir. Geriye kalan elektronik, titreşim ve dönme enerjilerinin ise birbirinden farklı olduklarını Born- Oppenheimer yaklaşımı vermektedir. Bu enerjiler arasındaki etkileşmeler ihmal 17

28 edilebilir olduğundan, elektronik enerji geçişleri, titreşim ve dönme geçişlerinden ayrı incelenmelidir. Molekülün dönme enerji seviyeleri birbirine çok yakın olduğu için düşük frekanslarda oluşur. Genel olarak molekülün saf dönme geçişleri, 1cm-1µm dalgaboyu aralığına düşen mikrodalga spektroskopisi ve uzak infrared spektrum bölgesinde incelenir. Titreşim enerji seviyesi arasındaki geçişler ise 100 µm-1µm dalga boyu aralığında infrared ve Raman spektroskopisi ile incelenir. Gaz fazındaki örneklerin titreşim enerji geçişleri sırasında, dönme enerjisi değişebildiğinden titreşim bantları ile üst üste binmiş dönme ince yapısı da gözlenebilir. Görünür veya mor ötesi spektroskopisi ile moleküllerin elektronik geçişleri incelenir. İki atomlu bir molekül için elektronik, titreşim ve dönü geçişleri şekil 2.5 te verilmiştir. Şekil 2.5 İki atomlu bir molekül için elektronik, titreşim ve dönü geçişleri Molekül titreşim türleri Bir molekülün herhangi bir frekansta titreşim hareketinin belirlenmesine işaretleme adı verilir. Titreşim hareketlerinin belirlenmesi çok basit olabileceği gibi çok karmaşık olabilir. Karmaşık olan titreşim hareketleri temel titreşimlere ayrılarak incelenir. Çok atomlu moleküllerin titreşimleri dörde ayrılır. Bir molekülün herhangi bir titreşim 18

29 hareketi esnasında yapabileceği temel titreşim hareketleri şekil 2.6 da verilmiştir. Bir molekülün yapabileceği temel titreşim hareketleri: a) Gerilme titreşimi (Streching): Bağ ekseni doğrultusunda periyodik olarak uzama kısalma hareketidir. Yer değiştirme vektörü bağ uzunluğundaki değişmeyi verir. Molekülün tüm bağlarının uzaması veya kısalması hareketi simetrik gerilme titreşimi adını alır. Moleküldeki bağların biri veya birkaçı uzarken diğerinin kısalması hareketine asimetrik gerilme hareketi denir. Gerilme titreşimleri υ s, υ as ile gösterilir (şekil 2.6. a,b) b) Açı bükülme titreşimleri (bending): İki bağ arasındaki açının periyodik olarak değişim hareketidir. Yer değiştirme vektörleri bağ doğrultusuna diktir. Açı bükülme titreşimleri δ ile gösterilir (şekil 2.6.c). Açı bükülmesinin özel şekilleri ise; Makaslama (Scissoring): İki bağ arasındaki açının bağlar tarafından kesilmesi ile periyodik olarak oluşan değişim hareketidir. Yer değiştirme vektörleri bağa dik doğrultuda aynı noktaya doğrudur. δ ile gösterilir (şekil 2.6.d). Sallanma (Rocking): Yer değiştirme vektörleri birbirini takip edecek yöndedir. İki bağ arasındaki veya bir bağ ile bir grup atom arasındaki açının yer değiştirmesidir. Bağ uzunluğu ve açının değeri değişmez kalır. ρ ile gösterilir (şekil 2.6.e). Dalgalanma (Wagging): Bir bağ ile iki bağ tarafından tanımlanan bir düzlem arasındaki açının değişim hareketidir. Molekülün tüm atomları denge konumunda düzlemsel iken, bir atomun bu düzleme dik hareket etmesidir ve w ile gösterilir (şekil 2.6.f). Kıvırma (Twisting): Doğrusal ve düzlemsel olmayan moleküllerde bağların atom tarafından bükülmesidir. Burada bağın deformasyonu söz konusu değildir. Yer değiştirme vektörü bağ doğrultusuna diktir. t ile gösterilir (şekil 2.6.g). c) Burulma (Torsiyon): İki düzlem arasındaki açının bir bağ veya açıyı deforme ederek periyodik olarak değişim hareketidir. τ ile gösterilir (şekil 2.6.h). 19

30 Düzlem dışı açı bükülme (out of plane wending): Atomların hareketi ile bir düzlemin (genellikle bir simetri düzlemi) yok edilme hareketidir. Genelde kapalı bir halka oluşturan moleküllerde görülür. Şekil 2.6 Molekül titreşim türleri İnfrared spektroskopisi Işık dalgalarının, madde ile etkileşmesinde, elektrik alan bileşeni, infrared spektroskopinin temelini oluşturur. İnfrared spektroskopisine, kısaca titreşim spektroskopisi de diyebiliriz. Bunun nedeni, infrared ışının, madde tarafından soğurularak moleküllerine titreşim hareketi yaptırmasıdır. Maddeye gönderilen ışının 20

31 belli bir miktarı soğurulur, belli bir miktarı ise yansır ya da geçer. Işının soğurulma miktarı, maddenin yapısına ve gönderilen ışının dalga boyuna bağlıdır. Geçen ışığın şiddeti, dalga sayısının fonksiyonu olarak çizilerek infrared spektrumu elde edilir. İnfrared ışınının dalgaboyları, 780 nm den 10 6 nm ye kadar değişir. Bu aralık çok geniş olduğu için üç soğurma bölgesine ayrılarak, yani; yakın infrared ( nm ), orta infrared ( nm ), uzak infrared ( nm ) bölgelerinde incelenir. IR spektroskopisinde, en çok kullanılan bölge, cm -1 bölgesidir. Spektroskopik incelemelerde bu bölge iki kısıma ayrılır. a) cm -1 bölgesi b) cm -1 bölgesi cm -1 bölgesine parmak izi bölgesi denir. Elde edilen spektrumların bu bölge karmaşık olduğundan, daha ayrıntılı incelenmesi gerekir. şekil 2.7 de bazı fonksiyonel grupların hangi dalgaboyu aralığında titreşim enerjisine sahip oldukları görülmektedir. Şekil 2.7 Bazı fonksiyonel grupların cm -1 aralığındaki titreşimleri IR spektrumları, organik bileşiklerin yapısındaki fonksiyonel grupların belirlenmesi, iki organik bileşiğin aynı olup olmadığının belirlenmesi gibi daha çok nitel analizlerde kullanılır. 21

32 Klasik mekanik teoriye göre IR Klasik teoriye göre bir molekül, n frekanslı bir ışını soğurduğunda, molekülün elektriksel dipol momenti µ veya bileşenlerinden en az biri bu frekansla titreşir. Bu titreşim elektromanyetik spektrumun infrared bölgesinde gözlenir. Molekülün µ elektriksel dipol moment vektörü µ x, µ y, µ z şeklinde üç bileşeni olan vektördür. Basit harmonik yaklaşıma göre molekül dipol momentin titreşim genliği bütün q titreşim koordinatlarının bir fonksiyonudur. Molekülün µ dipol momentinin denge konumu yakınında Taylor serisine açılımı aşağıdaki gibidir (Badoğlu 2008). µ = µ 0 + [ ( µ/ q k ) 0 q k ] + 1/2 [( 2 µ/ 2 q 2 k ) 0 q 2 k ] + (2.11) Bu eşitlikte k; bütün titreşim koordinatları üzerinden toplamı göstermektedir. Küçük genlikli salınımlar için, ilk iki terimi alınıp daha yüksek mertebeden terimler ihmal edilebilir. Bu durumda elektriksel dipol moment vektörü aşağıdaki gibi yazılabilir (Bransden vd. 1983). µ = µ 0 + [ ( µ/ q k ) 0 q k ] (2.12) Klasik teoriye göre bir titreşimin infrared aktif olabilmesi için o molekülün elektriksel dipol momentindeki veya dipol moment bileşenlerinden en az birindeki değişimin sıfırdan farklı olması gerekir. Bu, ( µ i / q k ) 0 0 (i = x, y, z) (2.13) şeklinde ifade edilebilir. 22

33 Kuantum mekaniksel teoriye göre IR Moleküllerin bütün atomlarının aynı fazda ve frekansta yaptıkları basit harmonik hareketlere temel titreşimler veya normal titreşimler denir. N atomlu bir molekül doğrusal ise 3N-5, doğrusal değilse 3N-6 temel titreşim yapar. IR spektrumlarında bu normal titreşimlerin gözlenebilmesi için, titreşim sırasında molekülün dipol momentinin değişmesi gerekir. m molekülün taban titreşim enerji düzeyini, n ise uyarılmış titreşim enerji seviyesini göstermek üzere geçiş dipol momenti: µ nm = Ψ n * µ Ψ m dτ (2.14) ile verilir. Burada Ψ m taban durumda dalga fonksiyonu, Ψ * n uyarılmış durum dalga fonksiyonu, µ ise elektrik dipol momentidir. Bir enerji düzeyinden diğer enerji düzeyine geçiş olasılığı µ 2 nm ile ilgilidir. Denklem 2.14 te µ nm =0 ise geçiş yasaklanmıştır, geçiş olabilmesi için µ nm 0 olması gerekir. Titreşimsel harekette, eğer molekülün daimi dipol momenti varsa, µ dipol momenti bağ uzunluğu ile değişir ve dipol momenti µ = µ 0 + ( µ / r) 0 q + 1/2 ( 2 µ / r 2 ) 0 q (2.15) ile verilir. Burada µ 0, daimi elektrik dipol momenti q r r e, titreşim koordinatı r e, denge halindeki bağ uzunluğu ( µ/ r) 0 ise dipol değişimi şeklinde tanımlanır. Bu ifadeler eş.(2.14) te yerine yazılır ve ilk iki terim alınırsa, 23

34 µ nm = Ψ n * [µ 0 +( µ/ r) 0 q ] Ψ m dτ = Ψ n * ( µ/ r) 0 q Ψ m dτ (2.16) elde edilir. Burada Ψ m ve Ψ* n dalga fonksiyonları ortogonal olduğundan ilk terim sıfırdır. İkinci terimde ( µ/ r) 0 sabit olduğundan integral dışına alınabilir. Sonuç olarak seçim kuralı v=±1 olur. Eğer molekülün titreşimi sırasında dipol moment değişimi yoksa geçiş olmayacaktır. İnfrared spektroskopisinde bir titreşim kipinin gözlenebilmesi için (yani IR aktif olabilmesi için), molekülün bu titreşimi sırasında değişen bir dipol momenti olması gereklidir. Eğer geçiş dipol momenti integralinde µ nün daha yüksek dereceden terimleri ihmal edilmezse, denklem (2.16) eşitliğine aşağıdaki ilave terimler getirilir. ( 2 µ / r 2 ) 0 Ψ n * q 2 Ψ m dτ +... (2.17) Bu durumda seçim kuralı v=±1, ±2,±3,... olur. Ayrıca, ( µ/ r) 0 >> ( 2 µ / r 2 ) 0 >> ( 3 µ/ r 3 ) 0 dır. µ/ r terimi temel bandla (v = 0 1) ilgili geçiştir. Boltzman dağılımına göre moleküller oda sıcaklığında taban titreşim enerji düzeyinde, çok az bir kısmı da uyarılmış titreşim enerji düzeyinde bulunabilir. Bu nedenle bir molekülün IR spektrumunda en şiddetli bandlar birinci titreşim enerji düzeyinden kaynaklanan (v= 0 1) geçişlerde gözlenir. 2 µ / r 2 birinci üst ton ( v=0 2), 3 µ/ r 3 ise, ikinci üst ton (v=0 3) geçişidir Çift ışınlı IR spektrometresi IR spektroskopisinde, incelenecek örnek bu bölgedeki bütün dalga boylarını içeren bir kaynak ile ışınlanır. Bu yüzden beyaz kaynak kullanılır. Örnekten geçen veya soğurulan ışık incelenir. Bu nedenle analizöre gerek vardır. Analizör optik ağ veya prizma olabilir. Prizma olarak NaCl, KBr, CsI gibi alkali halojenler kullanılır. İnfrared spektrometrelerinde (şekil 2.8) kaynak olarak kullanılan maddeler şunlardır: Nerst Glower: Nadir toprak element oksitlerinden yapılmış olup 1800 C kadar ısıtıldığında akkor hale gelir ve Planck in siyah cisim ışımasına uygun dalga yayar. Globar: SiC 2 den oluşmuştur C arasında ısıtıldığında akkor haline gelip IR bölgesinde Maxwell dağılımına uygun olarak bir elektromanyetik dalga yayar. 24

35 Spektrometrede bulunan diğer parçalar ve işlevleri aşağıda verilmiştir. Modülatör: Örnekten çıkan ışınları, saniyede belli kareler keserek, dedektörde alternatif sinyal oluşturur. Bir mekanik veya elektriksel devre kesicidir. 10 ile 100 Hz arasında değişen belli bir frekansta çalışır. Analizör: Örnekten çıkan dalga analizöre gönderilir. İstenilen dalga boyu ayarlaması dönen bir tabla üzerinde bulunan prizma veya optik ağ ile yapılır. Prizmanın tek bir konumda tek bir frekans değerinin dedektöre gelmesi sağlanır. Dedektör: Dedektör olarak termoçiftler kullanılır. Şekil 2.8 Çift ışınlı infrared spektrometresi Nükleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopisi Çekirdeklerin manyetik alanda radyo dalgalarını soğurarak rezonans olmasına dayanan spektroskopi yöntemine, Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) spektroskopisi denir. NMR yönteminde bir çekirdeğin spini, uygulanan dış manyetik alan ile değiştirilerek rezonans gerçekleşir. Rezonansı genel olarak, iki farklı enerji düzeyi arasında, alt enerji düzeyinden üst enerji düzeyine geçiş olarak tanımlayabiliriz. Bu geçiş için gerekli olan enerjiye rezonans enerjisi denir. 25

36 Elektronlar ve protonlar kendi eksenleri etrafında dönen yani spini olan yüklü tanecikler olduklarından bu dönme hareketi sırasında etraflarında bir elektrik alan meydana gelir. Bir elektrik alan mutlaka bir manyetik alan oluşturacağından, her iki parçacığında oluşturdukları bu manyetik alanın bir manyetik momenti vardır. Spinleri dolayısıyla manyetik momentleri olan elektron ve çekirdekler bir dış manyetik alanın etkisine girdiklerinde belirli bir potansiyel enerjileri olur. Bu potansiyel enerji, parçacığın manyetik momentine ve uygulanan manyetik alanın şiddetine bağlıdır. Protonun spin hareketi dairesel akıma benzer ve böylece bir manyetik alan yaratır (Yurdakul 2008). Dairesel akımın manyetik alanı µ I manyetik dipol momentine eşdeğerdir. µ I =g N eħ/2m p c [I(I+1)] 1/2 (2.18) Burada; g N çekirdek (nükleer) g faktörü, m p protonun kütlesi, e elektronun yükü ve ħ[ I(I+1)] 1/2 ise çekirdek için spin açısal momentum vektörünün büyüklüğüdür. Proton H 0 kuvvetinde homojen bir manyetik alana girdiğinde, çekirdek manyetik dipolü alan ekseni etrafında presesyon hareketi yapar. Açısal presesyon hareketi w, Larmor frekansı olarak adlandırılır ve w = γ H 0 (2.19) ile verilir. Burada γ ya jiromanyetik oran denir ve γ = µ ı / [ I(I + 1) ] 1/2 (2.20) ile tanımlanır. Bu manyetik etkileşmeye bağlı E enerjisi E= µ 1 H 0 (2.21) E = µ ı H 0 cosθ (2.22) 26

37 ile verilir. Buradaki θ alan yönü ve dipol ekseni arasındaki açıdır. Klasik olarak θ herhangi bir değeri alabileceğinden, enerji sürekli değişir. Proton için I= 1 / 2 dir ve θ nın iki mümkün değeri vardır. Kuantizasyon ekseni üzerinde spin açısal momentum vektörünün izdüşümü ½ ħ ve ½ ħ dır. m 1 ħ ın değeri ± ½ olarak yazılabilir. Burada m 1, manyetik spin kuantum sayısıdır. Eğer µ H, µ ı nın alan yönündeki bileşeni ise, cosθ = µ H / µ ı (2.23) ile verilir. Burada µ H = g N β N m I (2.24) dir. m I, µ ı nın H 0 üzerindeki izdüşümü, β N ise nükleer magnetondur ( β N = eħ/2m p c). Denklem (2.24), (2.21) de yerine konacak olursa, E= g N β N H 0 m I (2.25) elde edilir. Spin ½ için m I = ± ½ ve böylece en düşük enerji seviyesi olarak E = ½ g N β N H 0 elde edilir. En yüksek enerji seviyesi ise E = + ½ g N β N H 0 dır. Alan yokluğunda bu iki seviye çakışıktır (dejeneredir) denir. Dış alan uygulandığında bu dejenerelik kaldırılır. Seviyelerin yarılması şekil 2. 9 da gösterilmiştir. Şekil 2.9 Manyetik alanda nükleer Zeeman seviyelerinin yarılması Eğer elektromanyetik radyasyonun frekansı v rezonans şartını sağlıyorsa E enerji farkı 27

38 E = hv = g N β N H (2.26) şeklinde yazılır. Bu Zeeman seviyeleri arasında geçiş olabilir. Bu en basit nükleer manyetik rezonans durumudur. Spin kuantum sayısı sıfırdan büyük (I>0) olan çekirdekler NMR aktif çekirdeklerdir ve analizleri NMR spektroskopik yöntemi ile mümkündür. Bir çekirdeğin spin kuantum sayısı, çekirdekte bulunan proton ve nötron sayısıyla ilişkilidir. Atom çekirdekleri proton ve nötron sayılarına göre gruplandırıldığında NMR olarak aktiflikleri çizelge 2.2 den görülebilir. Çizelge 2.2 Proton ve nötron sayılarına göre atom çekirdekleri NMR aktif çekirdekler NMR aktif olmayan çekirdekler Kütle no Atom no(proton sayısı) Nötron sayısı Çift sayı Tek sayı Tek sayı Tek sayı Çift sayı Tek sayı Tek sayı Tek sayı Çift sayı Çift sayı Çift sayı Çift sayı Örnekler 2 D, 10 B, 14 N, 18 O 13 C, 17 N, 33 S 1 H, 11 B, 19 F, 31 P 12 C, 16 O NMR spektroskopisi ile bir molekülde bulunan fonksiyonel gruplar ve bu grupların birbirleriyle nasıl bağlandığı belirlenebilir. Geliştirilen çeşitli teknikler yardımıyla NMR spektroskopisiyle analiz edilen bir bileşiğin molekül formülü kolaylıkla belirlenebilir. Günümüzde yapı aydınlatılmasında çok sıklıkla kullanılan NMR analizleri 1 H (proton) ve 13 C-NMR analizleridir. 28

39 NMR spektroskopisinde kimyasal kayma NMR analizlerinde, bir molekülün yapısında bulunan kimyasal çevreleri farklı (özdeş olmayan) çekirdekler, dış manyetik alanla farklı şekilde etkileştiklerinden, farklı frekanslarda rezonans olurlar, böylece spektrumda farklı yerlerde ve farklı şekillerde sinyaller verirler. Buna kimyasal kayma denir. Çekirdeklerin kimyasal kayma değerlerinin sayılar ile ifade edilebilmesi için ppm skalası geliştirilmiştir ve NMR aktif çekirdeklerin kimyasal kayma değerleri, bu skalada herhangi bir noktada (genellikle sıfır) sinyal veren bir standardın sinyaline olan uzaklık olarak ifade edilir. Kimyasal kayma değerleri δ sembolü ile gösterilir. 1 H (proton) ve 13 C NMR da sıklıkla kullanılan standart, her iki analiz yönteminde de sıfır noktasında sinyal veren Tetrametilsilan (TMS) bileşiğidir. TMS özdeş 4 karbon ve 12 proton içerir dolayısıyla çok az miktarı bile sinyal verir. Ayrıca organik bileşiklerin büyük çoğunluğundan daha yüksek alanda rezonans olduğundan, sinyali incelenen bileşiğin sinyali ile çakışmaz. Kaynama noktası düşük olduğu için kolaylıkla uzaklaştırılabilir ve bileşiklerle tepkimeye girmez. Rezonans formülünden, farklı manyetik alan şiddetlerine sahip iki farklı cihazda aynı molekülün aynı çekirdeklerinin farklı kimyasal kayma değerleri vereceği görülebilir. Bu yüzden ppm skalası, NMR analizlerini, tüm dünyada cihazdan bağımsız hale getirmek üzere geliştirilmiştir. Böylece bir molekül için, manyetik alan şiddeti (H 0 ) ne olursa olsun tüm cihazlarda aynı kimyasal kayma değerleri kaydedilmektedir. Kimyasal kayma δ =[v(örnek) v(standart) / v (cihaz) ].10 6 şeklinde tanımlanır. Burada v (standart) = 0 olduğundan, kimyasal kayma ifadesi yeniden düzenlenirse, δ = v (örnek) / v (cihaz).10 6 olur. Burada, δ: kimyasal kayma değeri; v (örnek) örneğin rezonans frekansı; v (standart) standardın rezonans frekansı; v (cihaz) cihazın çalıştığı frekans olarak ifade edilir. 29

40 Bu durumda aklımıza Güçleri farklı cihazlar aynı molekül için aynı kimyasal kayma değerlerini verdiğine göre neden daha güçlü dolayısıyla daha pahalı cihazlar üretiliyor? sorusu gelebilir. Bu sorunun cevabı cihazlar arasındaki ayrım gücüdür. Cihazın manyetik alan şiddeti arttıkça örneklerin kimyasal kayma değerleri değişmez ancak, birimler arasında taranan frekans değeri artar. Böylece karmaşık moleküllerde sinyallerin birbirleriyle çakışması önlenir NMR spektroskopisinde spin spin etkileşmesi Her proton çevresindeki protonların spinleriyle etkileşerek belli sayıda yarılmış sinyaller (pikler) verir. Aynı karbon üzerindeki protonların etkileşmesi geminal etkileşme, komşu karbonlar üzerindeki protonların etkileşmesi visinal etkileşmedir. Bir protonun vereceği pik sayısı 2nI+1formülü ile hesaplanır. Hidrojen için I=1/2 olduğundan sadece n+1 formülünü kullanmak yeterlidir. -CH2- CH3 yapısında -CH2- protonları komşu karbon üzerinde 3 proton olduğu için onunla etkileşerek 3+1= 4, -CH3 ise 2+1=3 pik verir. Pikler sayısına göre belli isimler almaktadır. Pikler ikili ise dublet, üçlü ise triplet dörtlü ise quartet ve dörtden fazla ise multiplet şeklinde adlandırılır (şekil 2.10). Şekil 2.10 NMR spektrumunda klasik dublet, triplet, quartet pikleri Komşu atom sayılarının n olması durumunda pik çokluğu ve piklerin bağıl bolluğu çizelge 2.3 te verilmiştir. 30

41 Çizelge 2.3 Pik çokluğu ve piklerin bağıl bolluğu n Pik çokluğu Piklerin bağıl bolluğu 0 Tek pik 1 1 İkili pik 1:1 2 Üçlü pik 1:2:1 3 Dörtlü pik 1:3:3:1 4 Beşli pik 1:4:6:4:1 5 Altılı pik 1:5:10:10:5:1 -CH-CH- Sisteminde her protonun spini elektronları aracılığı ile diğer protonun iki yönelmesinden de etkilenir ve her absorpsiyon dublet olarak gözlenir. Dubletlerde pikler arası mesafe J etkileşme sabiti ile ifade edilir. Bu değer spin etkileşme şiddetiyle orantılıdır. Kullanılan çözücüden etkilenmez. Kimyasal kaymalar spin-spin etkileşmesinden bağımsız iken uygulanan alana bağımlıdır. Örneğin, etil alkol (CH 3 -CH 2 -OH) molekülünün NMR spektrumunda vereceği pikler şekil 2.11 de gösterilmiştir, burada CH 3 protonları (a) ile CH 2 protonları (b) ile verilmiştir. Şekil 2.11 CH 3 -CH 2 -OH molekülünün NMR spektrumunda vereceği pikler Metil (CH3) protonları, metilen protonları ile etkileşerek üçlü pik, metilen (CH2) ise, metil protonları ile etkileşerek dörtlü pik vermiştir. Metilen protonları komşu oldukları 31

42 oksijen atomu nedeniyle az gölgelenerek, metan protonlarına göre daha düşük alanda, yani TMS noktasına uzakta gözlenmektedir Deneysel teknikler ve NMR spektrometresi NMR deneyleri soğurulan enerji miktarın belirlenerek yapılır. Dedeksiyon duyarlılığını arttırmak için daha alçak durumda mümkün olduğunca çok spin olsun istenir. Bu da ya sıcaklığı azaltarak ya da alan kuvvetini artırarak yapılır. Bir NMR spektrometresi (şekil 2.12) temel olarak radyo frekans radyasyon kaynağı, alıcı halka, manyetik alan, kaydedici ve bir osiloskoptan oluşur. Örnek tüpü güçlü mıknatısın kutupları arasına yerleştirilir ve enerji kaynağı ise (radyofrekans alanı) rf osilatörüne bağlı bir halkadan üretilir. Şekil 2.12 NMR spektrometresinin blok diyagramı Süpürme halkalarıyla güçlendirilmiş magnet yardımıyla alanı birkaç gauss değiştirmek mümkündür. Tipik deneylerde rf frekansı sabit tutulup, dış alan (H 0 ) rezonans şartına ulaşıncaya kadar değiştirilir. Nükleer geçişler bir elektromotor kuvvet oluşturur, bu yükseltilir, kaydedici veya osiloskopta gözlenir. 32

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopiye Giriş Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SPEKTROSKOPİ Işın-madde etkileşmesini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi, Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların

Detaylı

Spektroskopi. Elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir.

Spektroskopi. Elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi Elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Bu etkileşim absorbsiyon (soğurma) ya da emisyon (yayınma) şeklinde olabilir. Elektromanyetik ışımanın

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Infrared (IR) ve Raman Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY TİTREŞİM Molekülleri oluşturan atomlar sürekli bir hareket içindedir. Molekülde: Öteleme hareketleri, Bir eksen

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi

Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi 1 Giriş Spektroskopi, yapı tayininde kullanılan analitik bir tekniktir. Nümuneyi hiç bozmaz veya çok az bozar. Nümuneden geçirilen ışımanın dalga boyu değiştirilir

Detaylı

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından)

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından) 1 SPEKTROSKOPİ PROBLEMLERİ Ref. e_makaleleri, Enstrümantal Analiz, Kütle Spektrometre Uygulamaları Molekül yapısı bilinmeyen bir organik molekülün yapısal formülünün tayin edilmesi istendiğinde, başlangıç

Detaylı

Ultraviyole-Görünür Bölge Absorpsiyon Spektroskopisi

Ultraviyole-Görünür Bölge Absorpsiyon Spektroskopisi UV Ultraviyole-Görünür Bölge Absorpsiyon Spektroskopisi Doğrudan alınan güneşışığı %47 kızılötesi, %46 görünür ışık ve %7 morötesi ışınımdan oluşur. Spektroskopik Yöntemler Spektrofotometri (UV-Visible,

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ NMR organik bilesiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çesitli çekirdeklerin

Detaylı

Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi

Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi Giriş NMR organik bileşiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çeşitli çekirdeklerin çalışılmasında kullanılabilir : 1 H 13 C 15

Detaylı

SPEKTROSKOPİ. Spektroskopi ile İlgili Terimler

SPEKTROSKOPİ. Spektroskopi ile İlgili Terimler SPEKTROSKOPİ Spektroskopi ile İlgili Terimler Bir örnekteki atom, molekül veya iyonlardaki elektronların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon Nanomalzemelerin Karakterizasyonu Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon 1 Nanomalzemlerin Yapısal Karakterizasyonu X ışını difraksiyonu (XRD) Çeşitli elektronik mikroskoplar(sem, TEM) Atomik

Detaylı

Dalga boyu aralığı Bölge. Dalga sayısı aralığı (cm. ) Yakın 0.78-2.5 12800-4000 Orta 2.5-50 4000-200 Uzak 50-1000 200-10

Dalga boyu aralığı Bölge. Dalga sayısı aralığı (cm. ) Yakın 0.78-2.5 12800-4000 Orta 2.5-50 4000-200 Uzak 50-1000 200-10 IR spektroskopisi Dalga boyu aralığı Bölge Dalga sayısı aralığı (cm (mm) ) Yakın 0.78-2.5 12800-4000 Orta 2.5-50 4000-200 Uzak 50-1000 200-10 Kızıl ötesi bölgesinde soğurma, moleküllerin titreşme ve dönme

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı 1. Elektromanyetik Işıma: Elektrik ve manyetik alanın dalgalar şeklinde taşınmasıdır. Her dalganın frekansı ve dalga boyu vardır. Dalga boyu (ʎ) : İki dalga tepeciği arasındaki

Detaylı

Elektromanyetik Işıma Electromagnetic Radiation (EMR)

Elektromanyetik Işıma Electromagnetic Radiation (EMR) Elektromanyetik Işıma Electromagnetic Radiation (EMR) Elektromanyetik ışıma (ışık) bir enerji şeklidir. Işık, Elektrik (E) ve manyetik (H) alan bileşenlerine sahiptir. Light is a wave, made up of oscillating

Detaylı

NMR spektroskopisi. H, 11 B, 13 C, 15 N, 31 P, 19 F vb. NMR ları vardır. Bu başlık altında 1 H NMR ı incelenecektir.

NMR spektroskopisi. H, 11 B, 13 C, 15 N, 31 P, 19 F vb. NMR ları vardır. Bu başlık altında 1 H NMR ı incelenecektir. NMR spektroskopisi Çalışma ilkesi: Çekirdeklerin 4-900 MHz (75m -0,33m) aralığındaki Radyo frekansı aralığındaki elektromanyetik ışınların absorpsiyonuyla dönme enerji seviyelerine uyarılmalarının ölçümüne

Detaylı

Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir?

Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir? Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir? Spektroskopi, atom ya da molekül tarafından absorplanan, yayınan ya da saçılan Elektromagnetik Radyasyonun (EMR) ölçülmesi ve yorumlanmasıdır.

Detaylı

Lewis Nokta Yapıları ve VSEPR

Lewis Nokta Yapıları ve VSEPR 6 DENEY Lewis Nokta Yapıları ve VSEPR 1. Giriş Bu deneyde moleküllerin Lewis Nokta yapıları belirlenecek ve VSEPR kuralları ile molekülün geometrisi ve polaritesi tayin edilecektir. 2. Lewis Nokta Yapıları

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır. ATOM ve YAPISI Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Atom Numarası Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü

Detaylı

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1 BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK Atom yapısı Bağ tipleri 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (-yüklü) Basit bir atom

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır. KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme

Detaylı

Raman Spektroskopisi

Raman Spektroskopisi Raman Spektroskopisi Çalışma İlkesi: Bir numunenin GB veya yakın-ir monokromatik ışından oluşan güçlü bir lazer kaynağıyla ışınlanmasıyla saçılan ışının belirli bir açıdan ölçümüne dayanır. Moleküllerin

Detaylı

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Termal nötronlar (0.025 ev) Orta enerjili nötronlar (0.5-10 kev) Hızlı nötronlar (10 kev-10 MeV) Çok hızlı nötronlar (10 MeV in üzerinde)

Detaylı

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. chem.libretexts.org

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. chem.libretexts.org 9. Atomun Elektron Yapısı Elektromanyetik ışıma (EMI) Atom Spektrumları Bohr Atom Modeli Kuantum Kuramı - Dalga Mekaniği Kuantum Sayıları Elektron Orbitalleri Hidrojen Atomu Orbitalleri Elektron Spini

Detaylı

3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84

3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84 v İçindekiler KİMYA VE MADDE... 1 1.1 KİMYA... 1 1.2 BİRİM SİSTEMİ... 2 1.2.1 SI Uluslararası Birim Sistemi... 2 1.2.2 SI Birimleri Dışında Kalan Birimlerin Kullanılması... 3 1.2.3 Doğal Birimler... 4

Detaylı

Kuantum Fiziğinin Gelişimi (Quantum Physics) 1900 den 1930 a

Kuantum Fiziğinin Gelişimi (Quantum Physics) 1900 den 1930 a Kuantum Fiziğinin Gelişimi (Quantum Physics) 1900 den 1930 a Kuantum Mekaniği Düşüncesinin Gelişimi Dalga Mekaniği Olarak da Adlandırılır Atom, Molekül ve Çekirdeği Açıklamada Oldukça Başarılıdır Kuantum

Detaylı

İnfrared spektroskopisi ENSTRÜMANTAL ANALİZ

İnfrared spektroskopisi ENSTRÜMANTAL ANALİZ İnfrared spektroskopisi Infrared veya biraz daha uzun dalga boylu ışınların kullanılmasıyla yapılan her türlü analize IR analizleri denir. ENSTRÜMANTAL ANALİZ IR ışınları dalga boylarına göre: 800-2500

Detaylı

2,5-Heksandion, C1 ve C3 karbonlarındaki hidrojenlerin baz tarafından alınmasıyla iki farklı enolat oluşturabilir:

2,5-Heksandion, C1 ve C3 karbonlarındaki hidrojenlerin baz tarafından alınmasıyla iki farklı enolat oluşturabilir: PROBLEM 14.1 PROBLEM 14.2 Tepkimenin yükseltgen koşullarında diol bileşiğinin önce bir hidroksil grubu yükseltgenerek (A) ve (B) bileşiklerinin karışımını oluşturur. Tepkime sırasında bu iki bileşik tekrar

Detaylı

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. . ATOMUN KUANTUM MODELİ SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. Orbital: Elektronların çekirdek etrafında

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

BÖLÜM 31 HÜCKEL MOLEKÜLER ORBİTAL TEORİ

BÖLÜM 31 HÜCKEL MOLEKÜLER ORBİTAL TEORİ BÖLÜM 31 HÜCKEL MOLEKÜLER ORBİTAL TEORİ Genel olarak, poliatomik moleküllerin büyük çoğunluğunun, atom çiftleri arasında kurulan iki elektronlu bağların bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünülür. CO gibi

Detaylı

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU Güneş ışınımı değişik dalga boylarında yayılır. Yayılan bu dalga boylarının sıralı görünümü de güneş spektrumu olarak isimlendirilir. Tam olarak ifade edilecek olursa;

Detaylı

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... viii -BÖLÜM / 1- GİRİŞ... 1 -BÖLÜM / 2- ÖZEL GÖRELİLİK... 13 2.1. REFERANS SİSTEMLERİ VE GÖRELİLİK... 14 2.2. ÖZEL GÖRELİLİK TEORİSİ... 19 2.2.1. Zaman Ölçümü

Detaylı

R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL

R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL Spektroskopi nedir? x Spektroskopi, çeşitli tipte ışınların madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalıdır. Lazer radyasyon ışını örnekten geçer örnekten radyasyon çıkarken

Detaylı

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1 BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK Atom yapısı Bağ tipleri 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (-yüklü) Basit bir atom

Detaylı

12-B. 31. I. 4p II. 5d III. 6s

12-B. 31. I. 4p II. 5d III. 6s -B.. 4p. 5d. 6s Baş kuantum sayısı n, açısal kuantum sayısı olmak üzere yukarıda verilen orbitallerin enerjilerinin karşılaştırılması hangisinde doğru verilmiştir? A) == B) >> C) >> D) >> E) >> ÖLÇME,

Detaylı

UBT Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim:

UBT Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim: UBT 306 - Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim: 1. (a) (5) Radyoaktivite nedir, tanımlayınız? Bir radyoizotopun aktivitesi (A), izotopun birim zamandaki

Detaylı

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi

Detaylı

DENEY RAPORU. Koordinasyon Bile iklerinde zomerlerin IR Spektroskopisi ile Tanınması (6.deney)

DENEY RAPORU. Koordinasyon Bile iklerinde zomerlerin IR Spektroskopisi ile Tanınması (6.deney) M.Hilmi EREN 04-98 - 3636 www.mhilmieren.cjb.net Anorganik Kimya III Lab. 1.Deney Grubu DENEY RAPORU DENEY ADI Koordinasyon Bile iklerinde zomerlerin IR Spektroskopisi ile Tanınması (6.deney) DENEY TAR

Detaylı

TİTREŞİM VE DALGALAR BÖLÜM PERİYODİK HAREKET

TİTREŞİM VE DALGALAR BÖLÜM PERİYODİK HAREKET TİTREŞİM VE DALGALAR Periyodik Hareketler: Belirli aralıklarla tekrarlanan harekete periyodik hareket denir. Sabit bir nokta etrafında periyodik hareket yapan cismin hareketine titreşim hareketi denir.

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ATOMUN ELEKTRON YAPISI Bohr atom modelinde elektronun bulunduğu yer için yörünge tanımlaması kullanılırken, kuantum mekaniğinde bunun yerine orbital tanımlaması kullanılır. Orbital, elektronun

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Etkinlik A nın Yanıtları 1. Elektromanyetik spektrum şekildeki gibidir.

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ UV-Görünür Bölge Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç.Dr. Gökçe MEREY GENEL BİLGİ Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

POLİMER KİMYASI -2. Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu

POLİMER KİMYASI -2. Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu POLİMER KİMYASI -2 Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu Polimerize Olabilirlik Nedir? Bir monomerin polimerize olabilirliği termodinamik ve kinetik düşüncelere bağlıdır. Termodinamikçe uygun olan her monomer,

Detaylı

Gamma Bozunumu

Gamma Bozunumu Gamma Bozunumu Genelde beta ( ) ve alfa ( ) bozunumu sonunda çekirdek uyarılmış haldedir. Uyarılmış çekirdek gamma ( ) salarak temel seviyeye döner. Gamma görünür ışın ve x ışını gibi elektromanyetik radyasyon

Detaylı

Bohr Atom Modeli. ( I eylemsizlik momen ) Her iki tarafı mv ye bölelim.

Bohr Atom Modeli. ( I eylemsizlik momen ) Her iki tarafı mv ye bölelim. Bohr Atom Modeli Niels Hendrik Bohr, Rutherford un atom modelini temel alarak 1913 yılında bir atom modeli ileri sürdü. Bohr teorisini ortaya koyarak atomların çizgi spektrumlarının açıklanabilmesi için

Detaylı

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI Öğrenci Numarası: I. / II. Öğretim: Adı Soyadı: İmza: HAFTA 08 1. KONU: TAYFSAL GÖZLEM 1 2. İÇERİK Doppler Etkisi Kirchhoff Yasaları Karacisim Işınımı

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın PERİYODİK CETVEL Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. Modern periyotlu dizge, elementleri artan

Detaylı

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER Dielektrik malzemeler; serbest elektron yoktur, yalıtkan malzemelerdir, uygulanan elektriksel alandan etkilenebilirler. 1 2 Dielektrik malzemeler Elektriksel alan

Detaylı

BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1. BÖLÜM:2 Fizik ve Ölçme 13. BÖLÜM 3: Bir Boyutta Hareket 20. BÖLÜM 4: Düzlemde Hareket 35

BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1. BÖLÜM:2 Fizik ve Ölçme 13. BÖLÜM 3: Bir Boyutta Hareket 20. BÖLÜM 4: Düzlemde Hareket 35 BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1 1.1. Semboller, Bilimsel Gösterimler ve Anlamlı Rakamlar 1.2. Cebir 1.3. Geometri ve Trigometri 1.4. Vektörler 1.5. Seriler ve Yaklaşıklıklar 1.6. Matematik BÖLÜM:2 Fizik

Detaylı

Enstrümantal Analiz, Elektromagnetik Işının Özellikleri

Enstrümantal Analiz, Elektromagnetik Işının Özellikleri 1 ELEKTROMAGNETİK IŞIN Absorbsiyon ve Emisyon Enstrümantal Analiz, Elektromagnetik Işının Özellikleri Vakumdan gelerek bir maddenin yüzeyleri arasına giren ışının elektriksel vektörü, ortamda bulunan atom

Detaylı

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu Laboratuar Yeri: E1 Blok Termodinamik Laboratuvarı Laboratuar

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

Elektromanyetik Dalgalar. Test 1 in Çözümleri

Elektromanyetik Dalgalar. Test 1 in Çözümleri 38 Elektromanyetik Dalgalar 1 Test 1 in Çözümleri 1. Radyo dalgaları elektronların titreşiminden doğan elektromanyetik dalgalar olup ışık hızıyla hareket eder. Radyo dalgalarının titreşim frekansı ışık

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLARIN POLARİZASYONU. Bağ Polarizasyonu: Bağ elektronlarının bir atom tarafından daha fazla çekilmesi.

ATOMLAR ARASI BAĞLARIN POLARİZASYONU. Bağ Polarizasyonu: Bağ elektronlarının bir atom tarafından daha fazla çekilmesi. ATOMLAR ARASI BAĞLARIN POLARİZASYONU Tüm kimyasal reaksiyonlardaki ortak nokta: elektron (e - ) alışverişi e - transferi sonucu bazı bağlar kırılır, bazı bağlar yer değiştirir ya da yeni bağlar oluşabilir.

Detaylı

NÜKLEER REAKSİYONLAR II

NÜKLEER REAKSİYONLAR II NÜKLEER REAKSİYONLAR II Doç. Dr. Turan OLĞAR Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü Direkt Reaksiyonlar Direkt reaksiyonlarda gelen parçacık çekirdeğin yüzeyi ile etkileştiğinden

Detaylı

BÖLÜM 12-15 HARMONİK OSİLATÖR

BÖLÜM 12-15 HARMONİK OSİLATÖR BÖLÜM 12-15 HARMONİK OSİLATÖR Hemen hemen her sistem, dengeye yaklaşırken bir harmonik osilatör gibi davranabilir. Kuantum mekaniğinde sadece sayılı bir kaç problem kesin olarak çözülebilmektedir. Örnekler

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU hasanyolcu.wordpress.com En az iki atomun belli bir düzenlemeyle kimyasal bağ oluşturmak suretiyle bir araya gelmesidir. Aynı atomda olabilir farklı atomlarda olabilir. H 2,

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Testin 1 in Çözümleri 1. B manyetik alanı sabit v hızıyla hareket ederken,

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ 1. EMİSYON (YAYINMA) SPEKTRUMU ve SPEKTROMETRELER Onyedinci yüzyılda Newton un güneş ışığının değişik renkteki bileşenlerden oluştuğunu ve bunların bir

Detaylı

ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA

ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA PROGRAM KOORDİNATÖRÜ Prof.Dr.Hakkı Erdoğan, herdogan@neu.edu.tr ECZACILIK FAKÜLTESİ YÜKSEK LİSANS DERSLERİ EFK 600 Uzmanlık Alanı Dersi Z 4 0 4 EFK 601 İlaç Nomenklatürü I S 3 0 3 EFK 602 İlaç Nomenklatürü

Detaylı

MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu. 5.62 Fizikokimya II 2008 Bahar

MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu. 5.62 Fizikokimya II 2008 Bahar MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 5.62 Fizikokimya II 2008 Bahar Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak in http://ocw.mit.edu/terms ve http://tuba.acikders.org.tr

Detaylı

BÖLÜM 4: MADDESEL NOKTANIN KİNETİĞİ: İMPULS ve MOMENTUM

BÖLÜM 4: MADDESEL NOKTANIN KİNETİĞİ: İMPULS ve MOMENTUM BÖLÜM 4: MADDESEL NOKTANIN KİNETİĞİ: İMPULS ve MOMENTUM 4.1. Giriş Bir önceki bölümde, hareket denklemi F = ma nın, maddesel noktanın yer değiştirmesine göre integrasyonu ile elde edilen iş ve enerji denklemlerini

Detaylı

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ)

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ) ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ) Hazırlayan: Doç. Dr. Yusuf ÖZKAY 1. Organik bileşik kavramının tarihsel gelişimi

Detaylı

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler ve örnek çözümleri derste verilecektir. BÖLÜM 4 PERİYODİK SİSTEM

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü 101537 RADYASYON FİZİĞİ Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü TEMEL KAVRAMLAR Radyasyon, Elektromanyetik Dalga, Uyarılma ve İyonlaşma, peryodik cetvel radyoaktif bozunum

Detaylı

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti Deneyin Temeli Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti Fotoelektrik etki modern fiziğin gelişimindeki anahtar deneylerden birisidir. Filaman lambadan çıkan beyaz ışık ızgaralı spektrometre

Detaylı

Modern Fizik (Fiz 206)

Modern Fizik (Fiz 206) Modern Fizik (Fiz 206) 3. Bölüm KUANTUM Mekaniği Bohr modelinin sınırları Düz bir dairenin çevresinde hareket eden elektronu tanımlar Saçılma deneyleri elektronların çekirdek etrafında, çekirdekten uzaklaştıkça

Detaylı

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ Atomlar bağ yaparken, elektron dizilişlerini soy gazlara benzetmeye çalışırlar. Bir atomun yapabileceği bağ sayısı, sahip

Detaylı

İletken Düzlemler Üstüne Yerleştirilmiş Antenler

İletken Düzlemler Üstüne Yerleştirilmiş Antenler İletken Düzlemler Üstüne Yerleştirilmiş Antenler Buraya dek sınırsız ortamlarda tek başına bulunan antenlerin ışıma alanları incelendi. Anten yakınında bulunan başka bir ışınlayıcı ya da bir yansıtıcı,

Detaylı

Fotovoltaik Teknoloji

Fotovoltaik Teknoloji Fotovoltaik Teknoloji Bölüm 3: Güneş Enerjisi Güneşin Yapısı Güneş Işınımı Güneş Spektrumu Toplam Güneş Işınımı Güneş Işınımının Ölçülmesi Dr. Osman Turan Makine ve İmalat Mühendisliği Bilecik Şeyh Edebali

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37 vi TEMEL KAVRAMLAR - 2 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36 1.2. Atomlar...36 1.2. Moleküller...37 1.3. İyonlar...37 2. Kimyasal Türlerin Adlandırılması...38 2.1. İyonların Adlandırılması...38 2.2. İyonik

Detaylı

SPEKTROSKOPİ ENSTRÜMANTAL ANALİZ. Elektromanyetik radyasyon (ışıma)

SPEKTROSKOPİ ENSTRÜMANTAL ANALİZ. Elektromanyetik radyasyon (ışıma) ENSTRÜMANTAL ANALİZ SPEKTROSKOPİ Spektroskopi Bir madde içerisindeki atom, molekül veya iyonların bir enerji seviyesinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan ışınların ölçülmesi için

Detaylı

FİZ4001 KATIHAL FİZİĞİ-I

FİZ4001 KATIHAL FİZİĞİ-I FİZ4001 KATIHAL FİZİĞİ-I Bölüm 3. Örgü Titreşimleri: Termal, Akustik ve Optik Özellikler Dr. Aytaç Gürhan GÖKÇE Katıhal Fiziği - I Dr. Aytaç Gürhan GÖKÇE 1 Bir Boyutlu İki Atomlu Örgü Titreşimleri M 2

Detaylı

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri 1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.

Detaylı

Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten. Kimyasal Bağlar.

Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten. Kimyasal Bağlar. Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar 3 temel tip bağ vardır: İyonik İyonlar arası elektrostatik etkileşim

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Doğan BOR ORANTILI SAYAÇLAR DERS 2 GAZ DOLDURULMUŞ DEDEKTÖRLERİN FARKLI ÇALIŞMA BÖLGELERİ N 2 = 10 000 N 1 = 100 İyonizasyon Bölgesi İyonizasyon akımı primer iyon çiftlerinin

Detaylı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik

Detaylı

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ KİMYASAL TÜR 1. İYONİK BAĞ - - Ametal.- Kök Kök Kök (+) ve (-) yüklü iyonların çekim kuvvetidir..halde

Detaylı

Işınım ile Isı Transferi Deneyi Föyü

Işınım ile Isı Transferi Deneyi Föyü Işınım ile Isı Transferi Deneyi Föyü 1. Giriş Işınımla (radyasyonla) ısı transferi ve ısıl ışınım terimleri, elektromanyetik dalgalar ya da fotonlar (kütlesi olmayan fakat enerjiye sahip parçacıklar) vasıtasıyla

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

TEZ ONAYI Nurcan KALKAN tarafından hazırlanan Hıtc Iodide Laser Boyasının Spektroskopik Özelliklerinin İncelenmesi adlı tez çalışması tarih

TEZ ONAYI Nurcan KALKAN tarafından hazırlanan Hıtc Iodide Laser Boyasının Spektroskopik Özelliklerinin İncelenmesi adlı tez çalışması tarih ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ HITC IODIDE LASER BOYASININ SPEKTROSKOPIK ÖZELLIKLERININ İNCELENMESI Nurcan KALKAN FİZİK ANABİLİM DALI ANKARA 2008 Her hakkı saklıdır TEZ

Detaylı

, bu vektörün uzay ekseni üzerindeki izdüşümüdür. Bunlar şu değerlere sahiptir:

, bu vektörün uzay ekseni üzerindeki izdüşümüdür. Bunlar şu değerlere sahiptir: .. AÇISAL MOMENTUM Çekirdek ve çekirdekteki parçacıkların açısal momentumları vardır. Bu özellik her türlü nükleer reaksiyonda gözlenir. Açısal momentumun gözlenebilir özelliği açısal momentum vektörünün

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. ATOM TEORİLERİ DEMOCRİTUS DEMOCRİTUS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu taneciklere

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.2014) 1 9. Haftanın Ders İçeriği Beer-Lambert Kanunu Spektrofotometre 2 Beer-Lambert

Detaylı

TC. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TC. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TC. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ 5-FLUOROURASİL MOLEKÜLÜNÜN SU KOMPLEKSLERİNİN TİTREŞİM FREKANSLARININ AB-INITO DFT YÖNTEMİ İLE HESAPLANMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Çağlar ÇAĞLAYAN 109151001

Detaylı