Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu"

Transkript

1 "Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) Mali Destek Programları kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve/veya Devlet Planlama Teşkilatının görüşlerini yansıtmamakta olup, içerik ile ilgili tek sorumluluk innocentric'e aittir." Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 1

2 İçindekiler Şekiller Listesi... 4 Tablolar Listesi... 8 Teşekkür Yönetici Özeti Proje Zaman Çizelgesi Proje Ekibi YÖNTEM Amaç Analiz Yöntemi Porter ın Elmas Modeli Veri Toplama Yöntemi Sektör Odak Çalıştayı Raporu Saha Çalışması Sektör Görüşmeleri BİLİŞİM SEKTÖRÜ REKABET ANALİZİ Giriş Dünya Bilişim Sektörünün Genel Durumu Bilişim ve KOBİler Türkiye de Bilişim Sektörünün Genel Durumu E-Dönüşüm Türkiye Projesi: Türkiye nin Bilişim Sektöründe İthalat İhracat Performansı Bilişim Sektöründe Katma Değer Yaratımı Bilişim Meslek Standartları Türkiye de Bilişim Sektörüne Yönelik Altyapı Destekleri Türk Bilişim Sektörünün Uluslararası Kıyaslanması (Benchmark) Bilişim Sektörü İşletmelerinin Sorunları Kocaeli de Bilişim Sektörünün Genel Durumu Bilişim Vadisi Projesi Elmas (Diamond) Modeli Rekabetçilik Analizi Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Girdi Koşulları Talep Koşulları İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar Aktörler Devlet METAL İŞLEME SEKTÖRÜ REKABET ANALİZİ Giriş Dünya Metal İşleme Sanayi Sektörünün Genel Durumu Türkiye Metal İşleme Sanayi Sektörünün Genel Durumu Makine ve Parçaları Sektörü SWOT Analizi Kocaeli Metal İşleme Sanayi Sektörünün Genel Durumu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 2

3 Sektör Kodları Elmas (Diamond) Modeli Rekabetçilik Analizi Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Girdi Koşulları Talep Koşulları İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar Devlet OTOMOTİV YAN SANAYİ REKABET ANALİZİ Giriş Dünyada Otomotiv Sektörünün Genel Durumu Türkiye de Otomotiv Yan Sanayi Sektörünün Genel Durumu Kocaeli de Otomotiv Sektörünün Genel Durumu Elmas (Diamond) Modeli Rekabetçilik Analizi Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Girdi Koşulları Talep Koşulları İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar Devlet SONUÇLAR VE GENEL DEĞERLENDİRME Sonuçlar Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Girdi Koşulları Talep Koşulları İlgili - Destekleyici Kuruluşlar ve Değer Zinciri Devlet Genel Değerlendirme KAYNAKÇA Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 3

4 Şekiller Listesi Şekil 1: Porter ın Elmas Modeli Şekil 2: Bilişim Sektörünün Artan Önemi Şekil 3: Bilişim Ürünleri Üretimindki Büyüme (Aralık 2007-Şubat 2010) Şekil 4: Topluma Olumlu Katkı Sağladığı Düşünülen Endüstriler...42 Şekil 5: Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Dünya Ticareti ( ) Şekil 6: Sektörlere Göre Bilişim Harcamaları, Şekil 7: Bilişim Ürünleri İhracatçıları - I Şekil 8: Bilişim Ürünleri İhracatçıları - II Şekil 9: Bilişim Ürünlerinin Ekonomiye Katkısı Şekil 10: 2008 Yılı Bilişim Ürünleri İthalatı (Milyon Dolar) Şekil 11: 2008 Yılı Bilişim Ürünleri İhracatı (Milyon Dolar) Şekil 12: Bilgisayar Malzemeleri Ticareti, 2008 (Milyon dolar) Şekil 13: Tüketici Elektroniği ticareti, 2008 (Milyon Dolar) Şekil 14: Yazılım Sektörünün Sosyo-Ekonomik Etkisi...56 Şekil 15: Bilişim Firmalarının Önümüzdeki 12 Ay İçin Beklentileri Şekil 16: Bilişim Firmalarının Sorunları...65 Şekil 17: Bilişim Sektörü Firmaların Kaynak Sorunları Şekil 18: Bilişim Sektörü Elmas Başlıklarının ve Alt Başlıkların Kırılımı Şekil 19: Bilişim Sektörü, Firma Stratejisi Ve Rekabet Yapısı Değerlendirmesi Şekil 20: Bilişim Sektörü Firma Stratejisi Ve Rekabet Yapısı Rekabet Çarpanları Şekil 21: Bilişim Sektörü, Girdi Koşulları Değerlendirmesi Şekil 22: Bilişim Sektörü Girdi Koşulları Rekabet Çarpanları Şekil 23: Bilişim Sektörü, Talep Koşulları Değerlendirmesi Şekil 24: Bilişim Sektörü Talep Koşulları Rekabet Çarpanları Şekil 25: Bilişim Sektörü, İlgili ve Destekleyici Sektörler Değerlendirmesi Şekil 26: Bilişim Sektörü, İlgili ve Destekleyici Sektörler Rekabet Çarpanları Şekil 27: Bilişim Sektörü, Devlet Koşulları Değerlendirmesi Şekil 28: Bilişim Sektörü, Devlet Koşulları Rekabet Çarpanları Şekil 29: Dünya Geneli Makine Sektörü İthalatçı İlk Beş Ülke Şekil 30: Dünya Geneli Makine Sektörü İhracatçı İlk Beş Ülke Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 4

5 Şekil 31: 2002 Yılı Gsis Sonuçlarına Göre Ağırlıklandırılmış İşyeri İstihdamının Sektörel Oranları (0,5 İşyeri Sayısı + 0,5 İstihdam Olarak Ağırlıklandırılmıştır) Şekil 32: Döneminde Toplam Sektörel İhracat Oranları Şekil 33: 2000 Yılı İmalat Sanayi Anketi Sonuçlarına Göre Özel Sektör İşgücü Verimliliği Şekil 34: Metal İşleme Sanayi Sektörü Elmas Başlıklarının ve Alt Başlıkların Kırılımı. 145 Şekil 35: Metal İşleme Sanayi Sektörü - Firma Stratejisi Ve Rekabet Yapısı Grafiği Şekil 36: Metal İşleme Sanayi Sektörü - Firma Stratejisi Ve Rekabet Yapısı Konusundaki Alt Başlıkların Çarpan Oranları Şekil 37: Metal İşleme Sanayi Sektörü Girdi Koşulları Grafiği Şekil 38: Metal İşleme Sanayi Sektörü Girdi Koşulları Konusundaki Alt Başlıkların Çarpanları Şekil 39: Metal İşleme Sanayi Sektörü Talep Koşulları Grafiği Şekil 40: Metal İşleme Sanayi Sektörü Talep Koşulları Konusundaki Alt Başlıkların Çarpanları Şekil 41: Metal İşleme Sanayi Sektörü İlgili Ve Destekleyici Kuruluşlar Grafiği Şekil 42: Metal İşleme Sanayi Sektörü İlgili Ve Destekleyici Kuruluşlar Konusundaki Alt Başlıkların Çarpanları Şekil 43: Metal İşleme Sanayi Sektörü Devlet Grafiği Şekil 44: Metal İşleme Sanayi Sektörü Devlet Konusundaki Alt Başlıkların Çarpanları Şekil 45: Otomotiv Sektörünün Doğrudan ve Dolaylı Olarak İstihdam Sağladığı Alanlar Şekil 46: 2010 yılı otomobil Üretim Sayılarının Ülkelere Göre Dağılımı Şekil 47: Otomotiv Ana Sanayi nin Bölgesel Dağılımı Şekil 48: Türkiye nin Yıllara Göre İhracat ve İthalat Verileri (Milyar ABD Doları) Şekil 49: Araç Türüne Göre Aylık Üretim Şekil 50: Ocak Haziran Dönemi İhracat Rakamları Şekil 51: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Elmas Başlıklarının ve Alt Başlıklarının Kırılımı Şekil 52: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Firma Stratejisi Ve Rekabet Yapısı Grafiği Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 5

6 Şekil 53: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Firma Stratejisi Ve Rekabet Yapısı Konusundaki Alt Başlıkların Rekabet Çarpanları (%) Şekil 54: Toplam Taşıt Aracı Üretiminde Kapasite Kullanım Oranı Şekil 55: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Girdi Koşulları Grafiği Şekil 56: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Girdi Koşulları Konusundaki Alt Başlıkların Rekabet Çarpanları Şekil 57: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Talep Koşulları Grafiği Şekil 58: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Talep Koşulları Konusundaki Alt Başlıkların Rekabet Çarpanları (%) Şekil 59: Yıllara Göre İç Pazarda Yerli Üretim ve İthalat Grafiği (Otomobil + Ticari Araç) Şekil 60: Otomotiv Yan Sanayi Firmalarının Ürünlerini Nihai Kullanıcıya Ulaştırma Yolları Şekil 61: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar Grafiği Şekil 62: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar Konusundaki Alt Başlıkların Rekabet Çarpanları (%) Şekil 63: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Değer Zinciri Matrisi Şekil 64: Otomobil Yan Sanayi Sektörü Devlet Grafiği Şekil 65: Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Devlet Konusundaki Alt Başlıkların Rekabet Çarpanları (%) Şekil 66: Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasına Göre Dört Gruba Ayrılmış Bölgeler Şekil 67: Türkiye Otomotiv Sektörü Stratejisi Şekil 68: Sektörlerin Rekabet Unsurlarının Ana Başlıklarda Karşılaştırılması Şekil 69: Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Açısından Sektörlerin Karşılaştırılması Şekil 70: Girdi Koşulları Açısından Sektörlerin Karşılaştırılması Şekil 71: Talep Koşulları Açısından Sektörlerin Karşılaştırılması Şekil 72: İlgili ve Destekleyici Aktörler Açısından Sektörlerin Karşılaştırılması Şekil 73: Devlet Tarafından Sağlanan Koşullar Hakkında Sektörlerin Karşılaştırılması Şekil 74: Otomotiv Yan Sanayi Değer Zinciri Matrisi Şekil 75: Bilişim Sektörü Değer Zİnciri Matrisi Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 6

7 Şekil 76: Metal İşleme Sanayi Değer Zinciri Matrisi Şekil 77: Sektörlerin İnsan Kaynağı Dağılımının KArşılaştırılması Şekil 78: Sektör Büyüklükleri ve Katma Değerler Karşılaştırılması Şekil 79: Sektörlerin Sınai Hakları Kullanım PErformansı Şekil 80: Sektörlerin Teknoloji Yönetimi Kategorizasyonu Şekil 81: Sektörlerin Yıllara Göre Cirolarında İhracat ve Yurtiçi Dağılımı Şekil 82: Pazar Hakimiyeti Matrisi Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 7

8 Tablolar Listesi Tablo 1: Saha Çalışmaları Kapsamında Yapılan Görüşmeler Tablo 2: Türkiye Bilişim Pazarı ( 000 Dolar) Tablo 3: Bilişim Meslek Unvanları ve Bölümleri...59 Tablo 4: DTM ye yapılacak Destek başvurularının farklı faaliyet türlerine göre destek oranları ve üst limitleri: Tablo 5: Bilişim Sektörü Firmaları İnovasyon ve Ar-Ge Göstergeleri Tablo 6: Bilişim Sektörü Saha Çalışması Değerlendirmesi Tablo 7: Bilişim Sektöründe Kocaeli de Faaliyet Gösteren Firmalar Arasındaki İşbirliği Kültürünün Seviyesi Anketi Sonuçları (Katılımcılar = 13 Sektör Firması + 2 Sektör Uzmanı)...87 Tablo 8: Makine ve Aksamları Başlıca İthalatçı Ülkeler (1.000 Usd) Tablo 9: Türkiye ye Yapılan Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı (%) Tablo 10: Makina ve Aksamları Fiili İthalat Ve İhracat Rakamları (Usd) Tablo 11: Ülkelere Göre Makina Ve Aksamları Fiili İthalat Ve İhracat Rakamları (Usd) Tablo 12: Makine ve Aksamları Sektörünün Tamamına İlişkin İhracat Kayıt Rakamları Tablo 13: Ülkelere Göre Makina Ve Aksamları Fiili İthalat Rakamları (Usd) Tablo 14: Makine İmalat Sektöründe İstihdam ve İş Gücü Niteliği Tablo 15: Metal İşleme Sanayi Saha Çalışması Değerlendirmesi Tablo 16: Metal İşleme Sanayi Sektöründe Kocaeli de Faaliyet Gösteren Firmalar Arasındaki İşbirliği Kültürünün Seviyesi Anketi Sonuçları (Katılımcılar = 12 Sektör Firması + 3 Sektör Uzmanı) Tablo 17: 2010 Yılı Dünya Otomobil Üretim Rakamları Tablo 18: Bölgeler ve Ülkeler Bazında Dünya Motorlu Araç Üretim Adetleri Tablo 19: Bölgeler ve Ülkeler Bazında Dünya Motorlu Araç Pazarı Tablo 20: Ülkelere Göre Otomotiv Sektöründe Sağlanan İstihdam Tablo 21: ISO 100 deki Türkiye nin Büyük Otomotiv Firmaları Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 8

9 Tablo 22: Türkiye Otomotiv Ana ve yan Sanayi Sektörlerindeki Birleşme ve Satınalma İşlemleri ( ) Tablo 23: 2011 Haziran Ayı Motorlu Araç Üretim Sayıları Tablo 24: Ocak Haziran 2011 Firma Bazında Üretim Miktarları Tablo 25: Ana Üreticilerin İhracat Performansı Tablo 26: İhracat Yapılan Ülkeler (1.000 Dolar) Tablo 27: İllerin Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Tablo 28: Ziyaret Edilen 16 Firmadaki Patent Tasarım Ar-ge İstatistikleri Tablo 29: Otomotiv Yan Sanayi Sektöründe Kocaeli de Faaliyet Gösteren Firmalar Arasındaki İşbirliği Kültürünün Seviyesi Anketi Sonuçları Tablo 30: Ziyaret Edilen 16 Firmadaki Çalışan Profili Tablo 31: Türkiye deki Ana Üreticiler Tablo 32: İstihdam Karşılaştırmaları Tablo 33: Kocaeli Rekabet Analizi Önerileri Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 9

10 Teşekkür Projenin araştırma, saha çalışmaları, sektör görüşmeleri ve paydaşlarla iletişim sürecinde özverili çalışmalarıyla kolaylaştırıcı ve yön gösterici olan proje sahibi Kocaeli İl Özel İdaresi ne, saha organizasyonunu sağlayan proje ortağı KASİAD a, gerek sektör seçimi gerek çalıştay organizasyonu ve gerekse saha çalışmalarında sektörlerle ilgili uzmanlıklarını ve işbirliklerini ortaya koyan MARKA ya ve en son olarak da saha çalışması sürecinde sektörleriyle ilgili bilgi, deneyim ve beklentilerini en açık şekilde ifade eden, Kocaeli nin rekabet gücünün gelişmesi için tespit ettiği sorunları belirten ve öneriler sunan sektör firmalarının temsilcilerine ve uzmanlara teşekkür ederiz. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 10

11 Yönetici Özeti Kocaeli Rekabet Analizi Projesi, Kocaeli İl Özel İdaresi tarafından KASİAD işbirliğiyle uygulanan bir analiz projesidir. Projede seçilen sektörlerin uluslararası rekabet pozisyonları göreceli olarak değerlendirilmekte ve sektörler için saha çalışmalarından gelen öneriler sunulmaktadır. Analiz; 3 sektör için gerçekleştirilmiştir: bilişim, metal işleme ve otomotiv yan sanayi. Bu sektörler Michael Porter ın ulusların rekabet avantajını analiz etmek için geliştirdiği Elmas Modeline göre incelenmiştir. Çalışmada sektörler için son yıllarda ortaya konulmuş rapor ve analizlerin yanında, saha çalışmalarıyla firma ve uzman görüşleri derlenmiş ve rutin iş sürecinde işletmelerin rekabeti ne ölçüde anlayıp yönettikleri ve diğer rekabet unsurları değerlendirilmiştir. Ana başlıklar olarak devlet tarafından sunulan imkanlar, talep koşulları, girdi koşulları ve ilgili ve destekleyici kuruluşlar, firmaların stratejisi ve rekabet yapıları da bu analize eklenmiştir. Çalışma sonucuna göre otomotiv yan sanayinin uluslararası rekabet yeteneği ortalama seviyededir. Bilişim ve metal işleme sanayi ise zayıf performans sergilemektedirler. Bölgesel rekabet gücü yeteneklerinin üretebilme, satabilme ve yenileyebilme yeteneklerine ve altyapı imkanlarına bağlı olduğu düşünüldüğünde; altyapı imkanlarının analiz edilen tüm sektörlerde de iyi düzeyde olduğu görülmüştür. Otomotiv yan sanayinin yenileyebilme, bilişimin satabilme ve yenileyebilme, metal işleme sanayinin de üç unsur açısından da desteğe ihtiyaç duyduğu belirlenmiştir. Otomotiv yan sanayi sektörünün performansının ana farkının işletmelerin yönetsel yeteneklerinin yanında yenilik ve ar-ge ye önem veren kurumsallaşma seviyesi yüksek işletmeler olmasından kaynaklanmaktadır. Bilişim sektöründe ise insan kaynağı ve sermaye sorunları öne çıkarken, metal işleme sanayinde inovasyon yeteneklerinin, ihracat performansının düşüklüğü göze çarpmaktadır. Analizler sonucunda bilişim sektörünün kümelenme konseptinden bölgedeki diğer gelişmelere paralel olarak katma değer sağlayabileceği önerilmektedir. Metal işleme sanayi için ihracat geliştirmeye yönelik hizmetlerden daha etkin yararlanma önerilmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 11

12 Proje Zaman Çizelgesi Kocaeli İl Özel İdaresi tarafından ihtiyaç analizi ve proje sunumu Marka tarafından projeye onay verilmesi ve sözleşme süreci Hizmet alımı ihale süreci Sektör seçim toplantısı Sektör Odak çalıştayı Saha çalışmaları Analizler, masabaşı araştırmaları Raporlama Proje raporu ön sunumu Ulusal etkinlik ve tanıtım Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 12

13 Proje Ekibi Murat USTAOĞLU 1969 yılında Başiskele/KOCAELİ de doğdu yılları arasında Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik Bilgisayar Eğitimi Bölümünde lisans eğitimini tamamladı yılları arasında Sakarya Üniversitesi Elektronik Bilgisayar Eğitimi bölümünde yüksek lisans eğitimi aldı yılları arasında Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. Çorum Endüstri Meslek Lisesi ve Sakarya Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde elektronik bilgisayar öğretmenliği görevlerinde bulundu yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Karamürsel M.Y.O. ve Kocaeli M.Y.O da öğretim görevlisi ve bölüm koordinatörü olarak görev yaptı yılından beri Kocaeli İl Özel İdaresinde Daire Başkanı olarak görev yapmaktadır. Halen Strateji Geliştirme, Mali Hizmetler ve Bütçe Müdürlüklerinden sorumlu daire başkanlığını yürütmektedir. Kocaeli de Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesinde Proje koordinatörü olarak görev almaktadır. Fatma Elif ÇAY HOCAOĞLU 1984 yılında Fethiye de doğdu yılında Fethiye Anadolu lisesini bitirdi yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Lisans eğitimi boyunca Yerel Yönetimlerle ilgili çeşitli araştırmalar ve çalışmalarda bulundu. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü SBKY Ana Bilim Dalı Yönetim Bilimleri Programında yüksek lisans eğitimine devam etmekte olup Kocaeli İl Özel İdaresi tarafından 3 yıldır başarı ile yürütülen mikro kredi projesi başta olmak üzere çeşitli projelerde görev almış bulunmaktadır. Kocaeli de Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesinde İdari ve Destek personeli olarak görev almaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 13

14 Arife YILMAZ Lisans ve yüksek lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamlamıştır. Özel sektörde dış ticaret deneyiminin ardından Türk Patent Enstitüsü nde 8 yıl Patent Uzmanı ve KOBİ ve Girişimciler Sorumlusu olarak çalışan YILMAZ, inovasyon, kümelenme, girişimcilik, sınai haklar yönetimi ve KOBİ hizmetleri konularında uzmandır. DPT 9. Kalkınma Planı KOBİ İhtisas Grubu nda çalışmıştır. Hollanda da KOBİ ve Girişimci Danışmanlığı, İngiltere de İnovasyon Destek Projesi Tasarımı programlarına katılmıştır. IP BASE (CIP), ip4inno (FP6), KOBİler için İnovasyon Yönetimi: Proje Hezarfen, Girişimci Akademisi, Yenilikçi Teknik Eleman Yetiştirilmesi, Kahramanmaraş Biberi İş Kümesi Projesi, Eğitimle Sinerji Yaratan KOBİler, Samsun Ekonomisine Yön Veren Sektörler Rekabet Analizi, KOBİler için Online Fikri Sınai Haklar Eğitimi Geliştirilmesi (patent4sme LLP), Merzifon Ankastre Kümelenmesi gibi projelerde yer almıştır. İnovasyon Derneği ve Yenileşim Derneği yönetim kurulu üyesidir. O. Arda MUTLU Arda MUTLU, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü mezunudur. Satış, müşteri ilişkileri ve halka ilişkiler konularında dört, Kalite Güvence ve Kontrol Sistemleri ve Hijyenik Akış Sistemleri konularında da sekiz senelik deneyime sahiptir senesinde, innocentric - İC Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri şirketini kurmuş ve halen bu firmada inovasyon, girişimcilik, iş planı ve fikir yarışmaları için konsept geliştirme konularında çalışan MUTLU aynı zamanda Şirket Müdürü olarak görevine devam etmektedir. MUTLU birçok seminere konuşmacı olarak da katılmaktadır. Girişimci Akademisi, Yenilikçi Teknik Eleman Yetiştirilmesi, KOBİler için Online Fikri Sınai Haklar Eğitimi Geliştirilmesi, Eğitimle Sinerji Yaratan Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 14

15 KOBİler, Samsun Ekonomisine Yön Veren Sektörler Rekabet Analizi, Merzifon Ankastre Kümelenmesi gibi projelerde yer almıştır. Arda MUTLU, TOBB ETÜ Girişimcilik ve Liderlik Programında İnovasyon ve Fikri Sınai Haklar konusunda eğitim vermiştir. Yenileşim Derneğinin kurucu üyesi ve yönetim kurulu üyesidir. Barış Cihan BAŞER Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun olan BAŞER, Eti Holding de Mühendis ve Türk Patent Enstitüsü nde Patent Uzmanı olarak toplam 8 sene kamuda çalışmıştır. Her ülkede bir otorite yetiştirmeyi amaçlayan ve iki sene süren İnovasyon Destek Eğitim Programı na Türkiye adına katılmıştır yılında Avrupa Patent Akademisi nin sözleşmeli eğitmeni olarak görev yapan BAŞER, 2005 yılından bu yana birçok projede görev almıştır. Patent, inovasyon, kümelenme, bölgesel kalkınma konularında 200 ün üzerinde eğitim vermiştir. Yenileşim Derneği ve Türkiye Küme Yöneticileri Kulübü nün kurucuları arasındadır. Ostim Savunma ve Havacılık Kümelenmesi nde Koordinatör olarak 4 yıl görev yapmıştır. Halen kurucu ortağı olduğu innocentric firmasında İnovasyon ve Kümelenme Uzmanı, Türkiye Küme Yöneticileri Kulübü Başkanı olarak çalışmalarına devam etmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 15

16 YÖNTEM Amaç Rekabet olgusunun son yıllarda, özellikle iletişim ve ulaşımın hızlı gelişmesiyle yaşadığı değişim, sadece işletmeleri değil, ülke politikalarını da ulusal rekabet gücünün yükseltilmesi yoluyla ülkenin yarattığı katma değerin artırılması ve bu yolla ülkenin refah düzeyini yükseltmeye yöneltmiştir. Ancak rekabet kavramı incelendiğinde sosyal, teknolojik, iktisadi, psikolojik hatta siyasi ayakları olan karmaşık bir kavram ortaya çıkar. Rekabetin çok boyutlu olması nedeniyle ülkelerin ve isletmelerin rekabet gücü değişik faktörlere bağımlı kalmaktadır. Rekabet gücü konusuna verilen önemin artmasıyla birlikte rekabet ve rekabet gücü konuları üzerinde yapılan araştırmaların sayısı da artmıştır. Rekabet kavramının sürekli değişim göstermesi, konunun en farklı algılanan kavramlardan olmasına neden olmuştur. Çeşitli bilim disiplinleri bu konuya değişik bakış açıları getirmiş, ancak rekabet gücünün çok boyutlu yapısı genellikle göz ardı edilmiştir. Kocaeli rekabet analizleri gerçekleştirilirken ülkemizde oldukça kabul gören rekabet analizi yöntemleri, uluslararası rekabet kavramı bağlamında değerlendirilmiştir. Çalışma, karar vericiler açısından sektörlerin rekabet yeteneklerinin görsel olarak da değerlendirilebilmesi için grafiksel karşılaştırmalar ve istatistiklerle desteklenmiştir. Bu değerlendirmeler, analiz edilen sektörlerce ortaya konulan istihdam, çalışan başına ciro, yenilik potansiyellerinin karşılaştırılması gibi unsurlarla desteklenmiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 16

17 Analiz Yöntemi Porter ın Elmas Modeli Yukarıda sayılan sektörlerin uluslar arası rekabetçilik pozisyonları analiz edilirken Michael Porter ın elmas modeli kullanılmıştır. Bu yöntemi geliştirirken Michael Porter 10 ülkedeki başarılı iş kümelenmelerini ve rekabet avantajı yaratılmış endüstrilerdeki dinamik süreçleri analiz etmiştir. Rekabet işletme bazında incelendiğinde, bir işletmenin rekabet gücünün sektöründeki diğer işletmelerin performansı ve değer zincirindeki diğer aktörlerin performansıyla ilgili olduğu görülmektedir. ELMAS MODELİ DEĞİŞKENLERİ Porter ın gerçekleştirdiği rekabet araştırmaları sonucunda uluslararası rekabet analizi gerçekleştirilirken 6 ana faktörün analiz edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Porter ın Elmas Modeli sektörlerin rekabet gücünün bu 6 ana faktör kapsamında göreceli olarak değerlendirilmesine dayanır. Tanımlanan 6 faktör sırasıyla: 1. Girdi koşulları; örneğin insan kaynakları, fiziki altyapı, bilgi kaynakları, sermaye ve diğer altyapı unsurları vb, 2. Talep koşulları; iç talep yada dış talep, potansiyel pazarlar ve talebin niteliği, kullanıcının(müşterinin) seçiciliği, 3. İlgili ve destekleyici aktörler; uluslararasılaşma ve inovasyonla ilgili aktörlerdir. Örneğin girdi maliyetlerinin azaltılması, süreç iyileştirme sağlanması, inovasyon zincirindeki diğer işletmelerin inovasyon yapma konusunda motive edilmesini sağlayan kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleri bu başlık altında değerlendirilir, 4. Firma stratejisi, yapı ve rekabet faktörü; firmaların kurulma nedenleri, kendilerine belirledikleri amaç ve nasıl yönetildikleri rekabet açısından önemlidir. Bulundukları çevrede rekabet olması, firmaların rekabet Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 17

18 yeteneklerini geliştirip inovatif olmaya iteceğinden önemlidir. Bu başlık altında değerlendirilebilecek unsurlara örnek olarak bölgesel şartlar, sektörde faaliyet gösteren diğer firmaların yapısı, yerli-yabancı sermaye, firmaların inovasyon kapasiteleri, rekabete yaklaşımları verilebilir, 5. Devlet; yukarıda sayılan 4 koşulu da etkiler. Bölgesel, ulusal ve uluslararası unsurlar bu faktör başlığında değerlendirilir. Örneğin Devlet talebin nasıl şekilleneceği, inovasyon kapasitesinin nasıl geliştirilebileceğini de etkiler, 6. Şans; işletmenin kontrolü altında gerçekleşen ve diğer faktörler altında değerlendirilemeyen unsurlar için bu faktör ayrılmıştır. ŞEKİL 1: PORTER IN ELMAS MODELİ Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 18

19 Veri Toplama Yöntemi Kocaeli Rekabet Analizi gerçekleştirilirken araştırmanın temel amacına ulaşılabilmesi için hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu bağlamda, hem birincil hem de ikincil veri toplama teknikleri kullanılmış, Elmas Model adı verilen yöntemle Sektör Odak Çalıştayı ve bölgesel aktörlerle görüşmeler yapılarak belirlenen sektörler analiz edilmiştir. Araştırmada birincil ve ikincil veri toplama yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Birincil veri toplama yöntemi olarak yüz yüze görüşme, derinlemesine mülakat yöntemleri kullanılmıştır. Bu görüşmeler Kocaeli de yerleşik kurum ve kuruluşların temsilcileri, sektör uzmanları ve sektörün rekabet durumu hakkında genel bilgi sunabilecek firma temsilcileri ile gerçekleştirilmiştir. Sektör Odak Çalıştayı da birincil veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Bu yöntemler Kocaeli de farklı kurum ve kuruluşlarca özellikle son yıllarda gerçekleştirilmiş olan sektör araştırmaları, altyapı analizleri, MARKA tarafından gerçekleştirilmiş bölgesel altyapı analizleri, ihracat analizleri, Kocaeli nin vizyonunun belirlenmesi ve güncellenmesine ilişkin veriler, raporlar, analizlerle desteklenerek ikincil veriler elde edilmiştir. Bu tür veriler bölgesel veri olarak kullanılırken ulusal ve bölgesel kaynaklardan gelen araştırma, analiz ve istatistikler de sektörlerin değerlendirilmesi için ikincil veriler olarak kullanılmıştır. İKİNCİL VERİ TOPLAMA YÖNTEMİ Proje sahibi, ortakları ve MARKA ile gerçekleştirilen sektör seçim toplantısı ve ardından sektör temsilcilerine tanıtım ve bilgilendirme yapılan Sektör Odak Çalıştayı, Kocaeli de yerleşik kurum, kuruluşların temsilcileriyle gerçekleştirilmiştir. Bu toplantı ve çalıştaylarla birincil veri toplama sürecinde yapılabilecek görüşmeler, bilgi kaynakları vb ortaya konulmuştur. Çalıştay ve toplantılarda ön tespitler ve görüşler derlenen sektörlerle ilgili olarak daha sonra literatür çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile sektörlerin Dünyada ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 19

20 ülkemizdeki konumları ve son gelişmeler ve son olarak da Kocaeli ölçeğinde sektörün durumunun raporlanması için gerekli kaynaklar tespit edilerek rekabet analizinde değerlendirilmiştir. Bu bilgi kaynakları DPT, TÜİK, DTM, KOSGEB, Dünya Bankası, AB Türkiye Komisyonu, ABGS, TPE, İGEME, TSKB, Özel Bankalarca hazırlanan sektör verileri, kamu kurumlarınca hazırlanan planlar, yüksek lisans ve doktora tezleri, kalkınma ajanslarınca sunulan bölgesel analizler gibi kaynaklardır. Bu kaynaklardan hem nitel (kalitatif) hem de nicel (kantitatif) veriler elde edilmiştir. BİRİNCİL VERİ TOPLAMA YÖNTEMLERİ İkincil veri toplama yöntemleriyle sektörlere ilişkin derlenen bilgiler, rekabet analizinin Porter ın Elmas Modeline göre şekillendirilebilmesi için birincil veri toplama yöntemiyle derlenen verilerle desteklenmiştir. Bu aşamada sektör uzmanları, sektörlerin genel durumuna ilişkin veri-bilgi sunabilecek firma temsilcileriyle derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Uzmanlarla Mülakatlar Rekabet analizi yapılmak üzere seçilen sektörlerde bölgesel gerçeklere hakim uzman ve sektör profesyonelleri tespit edilmiştir. Bu uzmanlarla (akademisyenler, sektör danışmanları, kalkınma ajansı yöneticileri, kamu kurumlarında sektör konusunda uzmanlaşan yetkililer gibi) sektörlerin girdi koşulları, talep dağılımı, inovasyon ve uluslararasılaşma konusunda bilgi ve destek sunan kuruluşlar, kamu kurumlarınca sağlanan rekabet ortamı, bölge işletmelerinin yapısal gerçekleri ve rekabet stratejileri hakkında bilgiler alınmıştır. Aynı zamanda bu uzmanlardan konuşulan kriterlerin işletmelerin rekabet gücüne ne ölçüde etkili olduğunun derecelendirilmesi istenilmiştir. Uzmanların elmas modeli değişkenleri ve alt unsurları sektör işletmelerin rekabet yeteneklerine etkisi açısından derecelendirmesi istenilerek, her sektörün kendine özgü rekabet gücü parametreleri şekillendirilmiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 20

21 Firmalarla Mülakatlar Uzmanlarla gerçekleştirilen mülakatlar, ikincil veri toplama yöntemleriyle derlenen veriler ışığında değerlendirilip firma temsilcilerince verilen saha verileriyle desteklenerek Elmas Modeli için gerekli rekabet unsurlarına ilişkin derecelendirme yapılacak hale getirilmiştir. Firma temsilcileri mülakatlarda, sektörlerinin uluslararası rekabetçilik durumunu tespit etmeye yönelik Elmas Modeli nin temel ve alt değişkenlerini değerlendirerek kendi firmalarının perspektifinden bölgedeki ilgili sektör faaliyetlerini ve bu faaliyetler içindeki kendi paylarını sunma imkanı bulmuşlardır. Her sektörden 15 uzman ve firma temsilcisiyle mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Firma temsilcilerinden aynı zamanda Elmas Modeli nde firma yapısı ve rekabet stratejisi başlığı için önemli bir girdi olacak inovasyon kapasitesi analizi için veriler de alınmış ve bu sayısal verilerin, Elmas modelinde uygulanan benchmark (kıyaslama) sürecinde yardımcı veriler olarak kullanılması sağlanmıştır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 21

22 Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 22

23 Sektör Odak Çalıştayı Raporu Kocaeli İl Özel İdaresi tarafından KASİAD ortaklığıyla yürütülen ve Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından desteklenen Kocaeli'de Sektörel Bazda Rekabet Analizi Raporu adlı proje kapsamında 21 Haziran 2011 tarihinde Doğu Marmara Kalkınma Ajansı toplantı salonunda sektör odak çalıştayı düzenlenmiştir. Çalıştay, projenin daha önceki süreçlerinde, proje sahibi ve ortaklarının yanı sıra, MARKA nın da hazır bulunduğu bir toplantı ile rekabet analizi yapılması öngörülen Bilişim, Metal İşleme Makine, Otomotiv Yan Sanayi sektörlerinin temsilcilerinin de proje içeriği, saha çalışmaları ve proje sonucu ortaya çıkacak analizin sektörlerce nasıl değerlendirilebileceği konusunda bilgilendirilmesi amacıyla düzenlenmiştir. Çalıştaya sektör temsilcilerinin yanı sıra, üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarından katılım sağlanmıştır. Çalıştayın moderasyonu MARKA tarafından gerçekleştirilmiştir. MARKA Planlama, Programlama ve Koordinasyon Birimi Başkanı Ayhan TURHAN ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda TURHAN, Ajansı ve bölgeye sunulan destekleri hakkında kısa bilgi vermiştir. Bunun yanında kümelenme hakkında temel bilgiler vererek rekabet analizinin kümelenme çalışmalarına sağlayabileceği katkılar hakkında da katılımcıları aydınlatmıştır. TURHAN ın ardından Proje Koordinatörü ve İl Özel İdaresi Daire Başkanı Murat Ustaoğlu, projenin planlanması ve hazırlanması sürecinde MARKA ile iletişim ve ihtiyaç analizleri hakkında bilgiler vermiştir. USTAOĞLU, proje kapsamında hazırlanacak raporla yeni projeler geliştirirken önemli veriler derleneceğini belirtmiştir. Proje için sahadan veri toplamanın çok önemli olduğunu ifade ederek; bu çalışmanın Kocaeli ne bir katkı olarak geri döneceğini, rekabet analizi ile Kocaeli nin fotoğrafının görüleceğini belirtmiştir. USTAOĞLU nun ardından İl Özel İdaresi nden Fatma Elif ÇAY HOCAOĞLU, proje hakkında bibliyografik bilgiler sunmuştur. Projenin bütçesi, ihale süreci ve çalışma takvimini de paylaşan HOCAOĞLU; ,00 TL. hibe desteği olan Kocaeli'de Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 23

24 Sektörel Bazda Rekabet Analizi Raporu projesi, MARKA ya yapılan toplam 128 proje başvurusu arasından başarılı projelerin arasına girerek, MARKA ve Kocaeli İl Özel İdaresi arasında 26 Mayıs 2011 tarihinde imzalanan sözleşme ile uygulamaya girmiştir. Proje kapsamında belirlenen sektörlerde analizlerin yapılarak raporlanması için, 1 Haziran 2011 tarihinde ihale gerçekleştirilmiş ve IC Danışmanlık (innocentric) şirketi sözleşme yapmaya hak kazanmıştır. Programın devamında projede uygulanacak rekabet analizi yöntemi ve saha çalışmasının içeriği hakkında innocentric yetkilisi Arife YILMAZ bilgiler sunmuştur. YILMAZ sunumunda bölgesel rekabet gücü kavramı, rekabet gücünün ölçümlenmesine yönelik yöntemler ve projede kullanılacak olan Michael Porter ın Elmas Modeli hakkında bilgilendirme yapmıştır. Bilgilendirme kapsamında rekabet analizinin sektörlerin rekabetçilik düzeylerinin tespitini sağlayacağı, sektörler için altyapı dokümanı, politika belirleme konusunda destek, kümelenme için uygun sektörlerin tespiti, sektörlerin rekabet yeteneklerinin detaylı karşılaştırılması, kıyaslama verileri elde edilmesi, yenilik transferi ve yeni projeler için altyapı ve öncelik belirlenmesi konusunda yardımcı olacağını belirtmiştir. YILMAZ ın ardından söz alan innocentric yetkilisi Barış Cihan BAŞER, kümelenme, Türkiye de kümelenme örnekleri, kümelenme aşamaları ve nasıl yönetileceği, kümelenmede kritik başarı faktörleri hakkında bilgi vermiştir. BAŞER, örnek iş planı, projeler için finansman alternatifleri ve kümenin sürdürülebilirliği için önerilen yönetim modelleri hakkında da görüşlerini katılımcılarla paylaşmıştır. Daha sonra çalıştay katılımcılarının görüş ve önerileri alınarak program sona erdirilmiştir. Çalıştay kapsamında derlenen görüşler aşağıdadır: Bölgede kümelenme kavramı hakkında paydaşların bilgi düzeyi yetersizdir. Konu işletmelerce de ilk kez duyulmaktadır. Bu kavramın bölgesel rekabet gücüne etkileri konusunda firmalar bilgilendirilmelidir. Etkinliklerden daha iyi haberdar edilmelidirler. Kümelenme projelerinin iyi yürütülebilmesi için analizler gerçekleştirilmelidir. (Diyez Grup, Sema Hn.) KOBİler yönetsel sıkıntılar yaşamaktadırlar. Özellikle teşviklerin kullanılması konusunda büyük sıkıntılar gözlemlenmektedir. (Asya Makine, Emre Ünal) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 24

25 Toplantı özelikle kümelenme ve sektörlere sağlayacağı katkıların anlaşılması açısından yararlıdır. Aynı zamanda MARKA ve işletmelere yönelik desteklerinin de tanıtılması yararlı olmuştur.(ocak Kalıp, Gebze) Makine sektöründeki firmalar arasında kümelenme konusu tartışılmakta ancak somut adım atılamamaktadır. Kümelenme projelerinin başarısı için küme yöneticisi, küme projesinin yönetimi kritik önem taşımaktadır. (Cesa Makine) Kümelenme sektöre etik değerler getirecektir. Küme yönetim organları etik standartları tanımlayıp sektörde varolan olumsuzlukları etik komisyonu vb organları yoluyla değerlendirecektir. Bunun dışında, sektörde her zaman varolan bazı olumsuzlukların kümelenmeye bağlanmaması gerekmektedir. (Barış Cihan BAŞER) MARKA tarafından sunulan haberlerin ve duyuruların paylaşıldığı grubuyla toplantı, bilgiler ve görüşler paylaşılması da sağlanacaktır. (Özgür ÜNSAL, MARKA) Kümelenme hakkında neler yapılabilir, bu toplantıda dinlemek için yer alındı. Mevcut durumda ortak satın alma gibi bazı projeler yürütülmektedir. Ancak kompleks bir kavramın, yapboz gibi düşünülürse, parçalarıyla uğraşılmaktadır. İyi bir kümelenme projesi yönetimiyle bütünün görülmesi, parçaların birleştirilmesi gereklidir. (İMES OSB) Kümenin yönetiminin firmalara devredilmesi önemlidir. OSTİM savunma yan sanayi örneği mevcut duruma uygundur. Bunun dışında firmaların toprak, arazi problemleri de yüksektir. (Özbay Mekanik) 15 yıl önce 25 firma bir ortak şirket kurmuştur, şirket hala faaliyetini sürdürmektedir, profesyonel bir yönetime devredilmiştir. Bölgede kurumların kümelenme kavramına hazırlanması gerekmektedir. Makine imalatçılarında rekabet oldukça yoğundur. İtalya, Çin, Çek Cumhuriyeti, Slovakya önemli rakiplerdendir. Ortak iş yapabilme kültürü çok gelişmemiştir. Bölgede çoğu proje ise kağıt üzerinde, göstermelik, sonuç çıkmayan projelerdir. Kurumsallaşma KOBİlerin ortak sorunudur. Kocaeli İl Özel İdaresi nce gerçekleştirilen bu toplantının duyurusu etkin bir şekilde yapılamadı. Bölge işletmeleri bilgiye yeterli değeri vermemektedirler. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 25

26 Kümelenme konusunda TAYSAD sektöre özel bilgilendirmeler yapmaktadır. (Eku Klamp) Vergi muafiyeti, eleman desteği vb motive edecek destekler artırılmalıdır. Teknoparkların tanıtımı daha iyi yapılmalıdır. İstanbul kökenli firmalara olumlu yaklaşım Kocaeli kökenli firmalar için rekabet sorunu yaratmaktadır. (Burak Horozoğlu) Kocaeli teknoparklar açısından oldukça avantajlı bir şehirdir, 3 teknopark bulunmaktadır ve İTÜ Teknopark ın başarısı örnek alınmaktadır. TÜBİDER Kocaeli Şubesi aktif bir sivil toplum kuruluşudur. Kocaeli Dünyaya yazılım satan bir konumdadır. Bilişim Vadisi gibi projelerle bölgenin avantajları artırılmalıdır. Bilişim Vadisi ile bilişim yan sanayisi gelişecektir. Yazılım sektörüne yönelik Tübitak doktorası bulunmaktadır. (Sedat Yazıcı, YSM Yazılım) Bölgede kümelenme konusunda bilinçlenmeye önem verilmelidir. Kümelenmelerde 3lü sarmal modelinin (ar-ge, sanayi, kamu işbirliği) de uygulanması gereklidir. (MARKA temsilcisi) Sektör komiteleri kurulması yoluyla çözüm odaklı projelere ve kümelenmeye yönelmiş durumdayız. (Orhan Aydın, KASİAD) Sektörlere ve işletmelerin rekabet kavramına bakışları sığ kalmaktadır. Katma değer üretimine yoğunlaşılmalıdır. Sivil toplum kuruluşları ve kurumlar arası işbirliği artmalıdır. (KASİAD) Çalıştay, Proje Koordinatörü Murat USTAOĞLU nun yorumlarıyla sona ermiştir. USTAOĞLU, çalıştaydaki yorumların projenin ilerleyen süreçlerinde firmalarca sağlanacak verinin sıhhatli toplanabileceğinin, sektör firmalarının saha çalışmalarında işbirliği içinde davranacaklarının göstergesi olduğunu belirtmiştir. Katılımcılığın ve projenin bölgesel paydaşlarca sahiplenilmesinin önemine değinen USTAOĞLU, katılımcılara teşekkür ederek Çalıştayı sona erdirmiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 26

27 Saha Çalışması Sektör Görüşmeleri Rekabet analizinde birincil verilerin derlenmesi amacıyla gerçekleştirilen saha çalışmalarında görüşmeler yürütülen firma ve uzmanlar aşağıdadır: TABLO 1: SAHA ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA YAPILAN GÖRÜŞMELER Firma Yetkilisi /Sektör Uzmanı Adnan UÇAR Ahmet KALELİ Ahmet KILIÇ Ahmet KILIVAN Ali Rıza KASIM Arslan YILMAZ Ayhan TURHAN Bahaddin YAZICI Bahattin ERTUĞ Burak HOROZOĞLU Bülent KOLAYLI Celal KAYA Cem SÖZER Doç. Dr. Süleyman YİĞİT Emre ÜNAL Erdal GÜNEY Ertan KATIK Firma / Kurum ARMETAL PAKSAN HİDROLİK KOLSAN SİVENT KURUMSAL YAZILIM ARK OTOMOTİV EKU FREN MARKA ATAK TERCÜME TEKNOLOJİ YAYINCILIK ZALSAN KODPARK KOLAYLI OTOMOTİV KALE OTO RADYATÖR PAKSAN HİDROLİK KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ MAK. MÜH. BÖLÜMÜ ASYA MAKİNE ÜNER MAKİNE ÖZBAY HİDROMEKANİK MAKİNE Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 27

28 Firma Yetkilisi /Sektör Uzmanı Fahrettin MERT Fatih GÖK Fevzi ULUÇ Gökçe Güven Gökhan A. ÇETİNKAYA Halit UÇAR İlkay OĞUZ Kamil ERKAL Mehmet ZENGİNER Metin AKTÜRK Murat AÇIKGÖZ Murat KOLAYLI Murat TEZULAŞ Nail TURAN Necdet ÖZCAN Nuri AŞKAR Sadık YILMAZ Saim KAHRAMAN Sedat YAZICI Sema ERGÜNER Serap DEMİRER Seyfullah BOZKURT Firma / Kurum EMEKTAR MAKİNE GÖKBİM ULUÇ MAKİNA YAZGEM - ROTA BİLGİ ARK PRES UÇAR METAL GİGA TEKNOLOJİ PROMETRİK OLİMPİA FORM MAKİNE AÇIKGÖZ BİLGİSAYAR TÜBİDER KOCAELİ ŞUBESİ TEZMET MAKİNE OTOTRİM OTOMOTİV RÖZMAŞ SİSTEM BİLGİSAYAR TEKMAK TEKNOLOJİK MAKİNE CESA MAKİNE YSM YAZILIM DİES GRUP EMEKTAR MAKİNE UZER MAKİNA Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 28

29 Firma Yetkilisi /Sektör Uzmanı Şener ÖZEN Yasin ARAPOĞLU Yaşar TOKO Yusuf DEDE Yusuf Ziya ULUDÜZ Zekeriya AKSOY Firma / Kurum BRÖVE PATENT KALİTE YAZILIM ARP OTOMOTİV TOKOSAN METAL OMTAŞ OTOMOTİV TRANSMİSYON SADIKOĞLU MAKİNE BİMSER ÇÖZÜM DANIŞMANLIK Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 29

30 Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 30

31 BİLİŞİM SEKTÖRÜ REKABET ANALİZİ Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Bilişim; yazılım, donanım ve servis/danışmanlık hizmetlerinden oluşan komplike ve tüm sektörlere hizmet eden bir sektördür. Tüm sektörlerde verimliliğin artması ve süreklileştirilmesi konusunda kritik rol üstlenildiğinden uzmanlaşma, inovasyon yönetimi ve kurumsallık büyük önem taşır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 31

32 Giriş İnsanlığın farklı çağlarında farklı unsurlar en önemli güç unsuru haline gelmiş ve bunlara sahip olan topluluklar dönemlerinin en refah içinde yaşayan ve hakim toplulukları olmuşlardır. Örneğin taş devrinde en önemli güç fiziksel güç iken, ortaçağda silah ve ordu bu gücün yerini almışlardır. Sanayi devrimi sürecinde en çok üretim gücüne sahip olanlar dönemin en refah içindeki toplumlarıyken, günümüzde herkesin kabul ettiği en büyük güç bilgi dir. Bilgiye erişimin daha avantajlı olduğu hiçbir dönem yaşanmamıştır. Dolayısıyla bilgiye erişimden çok bilginin yönetilmesi ve kullanımı ulusların refah düzeylerini ve rekabetçi güçlerini belirlemektedir. 2000li yıllarda, her sektörün en önemli girdisi haline gelen bilgi, doğru yönetilip geliştirildiğinde ise en önemli rekabet avantajlarını da işletmelere sunmaktadır: katma değer yaratan yenilik inovasyon. İnovasyon ülkelerin, sektörlerin yenilikçi ve yaratıcı ürün ve hizmetlerle ürettikleri katma değeri artırmaları, sunulmayanı sunmaları, piyasa koşullarını ve standartları belirlemelerini sağlayacak bir unsurdur. İşletmelerin de verimliliklerini artırmaları ve inovatif kapasitelerini geliştirmelerinde en önemli destek bilişim sektörü unsurlarınca sağlanmaktadır. Bilişim sözcüğü İngilizce informatics kelimesinin Türkçe karşılığı olarak kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu nca bilişim: İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, enformatik. olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla bilişim denildiğinde bilgisayar sistemleriyle bağlanabilen bilgi hizmetlerinin tamamı için kullanılan bir kavram değerlendirilmelidir. Bu kavram sadece bilgisayar donanım ve yazılımlarıyla sınırlı değildir. Bilişim olarak incelediğimiz sektör aşağıdaki faaliyetleri gösteren işletmelerden oluşmaktadır: Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 32

33 Donanım sunucuları Yazılım sunucuları Eğitim ve danışmanlık sunucuları Teknik servis projelendirme hizmeti sunucuları. Bilişim sektörü analizinde iletişim alt ayağı dışında çalışma gerçekleştirilmiştir. Bilişim sektörü, teknolojinin gelişmesine paralel olarak rekabetin de yoğunlaşmasıyla önemini artırmıştır. Artan rekabet, işletmeleri maliyet avantajı geliştirmeye ve katma değer artırımına itmiştir. Bu iki unsurda da varlık gösterebilmenin koşulu bilişime yapılacak yatırımla ilgilidir. İş dünyasının faaliyetlerinin küreselleşmesi, süre ve uzaklık engellerinin ortadan kalkması da yine işletmeler için bilişim ürünlerini vazgeçilmez kılmaktadır. ŞEKİL 2: BİLİŞİM SEKTÖRÜNÜN ARTAN ÖNEMİ rekabetin yoğunlaşması iş dünyasının küreselleşmesi Bilişim sektörünün artan önemi teknolojik ilerlemeler kurumsal yapılarda değişiklikler Bilgi teknolojileri, genel anlamda da bilişim sektörü gündelik hayatımızdan küresel ekonomiye kadar oldukça geniş bir kapsama etki eder. Fiziksel bir ürünün aksine, bilişim sektörünün hayatımıza yaptığı katkıları o ürünü ne sıklıkta kullandığımız, taşıma-kullanım kolaylığı vb unsurlarla ölçülmesi mümkün değildir. Modern iş kolları, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 33

34 verimliliklerini artırmak, müşteriye sunulan hizmet kalitesini geliştirmek için bilgisayarlara bağımlı durumdadırlar. Bilişim ayağı olmadan günlük işlemlerin yürütülmesi bile mümkün olamamaktadır. olmasının birkaç ana nedeni bulunmaktadır: Bilişimin bu denli iş hayatına entegre Hız Bilgisayarların ve ilgili teknolojilerin bilgiyi işleme hızı birçok iş kolunun bilgi işleme teknolojilerine adım atmasını sağlamıştır. İletişimin de (e-postalar, internet) bilişim ürünleri sayesinde kolaylaşması sadece modern iş kollarını değil, geleneksel sektörlerin de bu avantajlardan yararlanmasını sağlamıştır. Piyasa trendleri, müşteri beklentilerindeki değişiklikler bu yolla çok daha hızlı fark edilir olmuştur. Örneğin; Hindistan da yılları arasında mobil telefon hizmetlerinin başlamasıyla Kerala bölgesinde balıkçılık sanayinin verimliliğini %8 artırmıştır. Balıkçıların, ürünlerini almaya hazır toptancıları daha hızlı bulabilmesi artıkların da %5-8 arasında sağlamıştır. azalmasını (Michael Best ve Charles Kenny, ICT for Development, Cambridge Press) University Verimlilik - Etkinlik Hızın artmasıyla beraber verimlilik de bilişim ürünleriyle artmaktadır. Bekleme zamanlarının azalması, değişikliklere daha doğru tepki verilebilmesi de bilişim teknolojilerinin iş dünyasına katkılarının başında gelmektedir. Birden çok iş yapabilme yeteneği Bilişim teknolojilerinin de gelişme üssü olan Internet, Dünyanın en önemli iletişim yöntemidir. Hayatımıza girmesiyle iletişim daha kolaylaşmış, Dünya daha küçük bir yere dönüşmüştür. Bilgisayarların aynı anda birden fazla işi yürütebilmeleri, iyi bir donanım desteğiyle kompleks süreçlerin yönetilebilmesini kolaylaştırmıştır. Daha önce Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 34

35 uzun zaman ve kaynak harcanan birçok iş bilişim ürünleriyle oldukça kolaylaşmıştır. Bu konuda örnek olarak firmaların tüm iç ve dış ticari işlemlerinin yanında maliyet ve kaynak yönetmelerini de sağlayan Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımları verilebilir. (Wikipedia) Maliyet avantajı Bilişim ürünleriyle, özellikle de donanımla ilk tanışıldığı yıllardaki yüksek yatırım maliyetleri her gün düşmekte, bu da bilişim ürünlerini sadece büyük ölçekli işletmeler değil küçük ölçekli işletmeler için bile vazgeçilmez kılmaktadır. Teknoloji ürünleri yaygınlaştıkça ucuzlamaktadır. Yine ERP yazılımlarının KOBİler tarafından da kullanılmaya başlanılması bu avantajlar için örnektir. İnternetle oluşturulan yeni iş modelleri Modern sektörler için sağladığı avantajların yanında geleneksel sektörler için de e-ticaret, e-satınalma, pazarlama ve tanıtım imkanları geliştirme gibi imkanlar sunmasıyla bilişim ürünleri birçok inovasyon projesinin altyapısını oluşturmaktadır. Örneğin geleneksel el sanatları ürünlerinin internet üzerinden uluslar arası tanıtımı ve pazarlamasına yönelik internet siteleri. (Nallıhan Vakfı, 2009) Günümüzde iş dünyasında yönetimsel performansın geliştirilmesi için oldukça fazla bilginin işlenmesi ve el değiştirmesi gerekir. Bilişim ürünleri bu süreçleri kalitesini artırarak hızlandırdığı gibi bazı durumlarda Dünyanın çok farklı yerlerinde konumlanmış iş birimlerinin aynı binadaymış gibi çalışmasını da sağlamaktadır. Bilgi teknolojileri tıpta, bilim-teknolojide, kamu ve askeri alanda da kompleks sistemlerin yönetilmesi süreçlerini yukarıda saydığımız avantajlarla geliştirmektedir. Çok farklı alanlar ve uzmanlıklar; bilgi teknolojileri aracılığıyla, Dünya üzerinde faaliyet gösteren tüm sektörlerin verimliliğini artırma, iş yapış sistemlerini iyileştirme, yenilenme ve katma değer artırma gibi hizmetler verebilme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle gelişmiş yada gelişmekte olan çoğu ülkenin en önem verdiği hizmet sektörü olan bilişim farklı sistemler ve desteklerle teşvik edilmektedir. Bu konuda dünya devleri Amerika, Tayvan, bazı Avrupa ülkeleri (İngiltere, İsveç, Hollanda), Kanada ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 35

36 Kore yüksek performans sergilemektedirler. Bunun yanında yazılım konusunda Hindistan tüm Dünya da ilgi çeken bir gelişim sergilemektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 36

37 Dünya Bilişim Sektörünün Genel Durumu İşletmelerin rekabet güçlerini geliştirmelerinin en önemli yolu ürünlerini, hizmetlerini, bunları ortaya çıkaran süreçleri ve para kazanma mekanizmaları olarak tanımlanabilecek iş modellerini yenilemesi ve eşzamanlı olarak da verimliliğin artırılmasından geçmektedir. Bilişim ürünleri de sektör fark etmeksizin imalattan, hizmet sektörüne, tıptan, turizme, bilim-teknoloji adına yürütülen akademik faaliyetlerden, KOBİlerdeki süreç iyileştirmelerine kadar her alana etki eden ve yukarıda saydığımız katma değerli yenilenme (inovasyon) ve verimlilik geliştirme süreçlerini hızlandıran unsurlardır. Verimlilik artışının ülke ekonomilerine etkileri konusunda yapılan çalışmalara göre her yüzde bir gelir artışının yüzde 57si faktör koşullarındaki gelişmeye, %43ü ise verimlilik artışına bağlıdır. Bilişim sektörü ürünleri üretim yeteneklerinin geliştirilmesi ve bu ilerlemenin sürdürülebilir olmasını sağlar. Ürün iyileştirmeleri (bilgi teknolojisi ürünlerinin otomotiv sektörüne (Acil Tasman, Australia, Ocak, uyarlanması yoluyla enerji tasarruflu araçlar 2009)Bilişim sektörü de verimlilik üretilmesi gibi) yada tüm sistemin yeniden artırışındaki hızlandırıcı rolüyle ulusal rekabet gücüne katkılarından dolayı şekillenmesi (ulaşım sisteminin yönetilmesi) gibi imkanlar sunar. Örneğin ulaşım ülkelerin kritik önem verdiği sektöründe iyi bir yönetim modelinin bilişim sektörlerdendir. Bu konuda en yetenek ürünleriyle kurulması sayesinde ulaşım geliştirmiş ülkelerin sistemleri ihtiyaçları ve tercihleri, sürücü ve araç incelendiğinde uzun yıllar bilişim seçimleri değiştirilebilir ve ulaşım ağlarının sektörüne sunduğu mali desteklerin, etkin kullanımını sağlanabilir. vergi indirimlerinin, insan kaynağının gelişimine yönelik faaliyetlerinin ve özellikle de inovatif iş fikirleri üzerine kurulan girişimlere olan desteklerin öne çıktığı görülmektedir. Dünyada bilişim konusunda en göze çarpan performansı ABD göstermektedir. Bunun yanında Çin ve Hindistan ın son yıllarda gerçekleştirdiği yükseliş tüm Dünya nın dikkatini çekmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 37

38 Bilişim ve KOBİler Bilişim ürünleri sadece büyük ölçekli firmalara değil KOBİlere de önemli avantajlar taşımaktadır. Bilişim ürünlerinin yatırım maliyetlerinin düşmesi sayesinde KOBİler daha önce maliyetleri nedeniyle tercih etmeyecekleri hizmetlerden de yararlanabilir olmuşlardır. Örneğin KOBİlerin çalışma alanlarında koruma-güvenlik tutmaları yerine uzaktan izleme güvenlik hizmetlerini kullanmaları daha ekonomik bir çözüm olmuştur. Bu hizmetin kullanılması için de bilgi-işlem uzmanı istihdamı bile gerekmemektedir. Aynı durum muhasebe, tanıtım-reklam, yasal işlerde destek alma gibi birçok unsura uyarlanabilir. Web üzerinden kullandıkları kapalı devre TV, konferans görüşmeler, yazılımlar, arşivleme, yedekleme, uzaktan erişim sistemleri, web sitesi kullanımı da büyük maliyet avantajı sağlayacak şekilde bilişim hizmetleriyle mümkün olmaktadır. Satış, pazarlama konusunda ise ürün ve hizmetlerini daha geniş bir alana tanıtma ve satma imkanı sunan, aracılarla, tedarikçilerle internet yoluyla daha etkili şekilde iletişim kurabilen KOBİler, verimlilik ve etkinliklerini artırmak ve müşteri portföyünü genişletmek yoluyla bilişim hizmetlerinden yararlanmaktadırlar. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 38

39 Bilişim sektöründe son yıllarda 2 önemli gelişme sektörün tüm Dünyada algılanışını etkilemektedir. Bunlardan biri bilişim ürünlerinin işletmelerde destek yada idari işlev olmaktan çıkıp, ana fonksiyon ve stratejik rol üstlenmiş olmasıdır. Bu konuda örnek olarak kimya, perakendecilik, savunma gibi çok farklı sektörlerde bile en önemli yatırım alanının bilişim ürünleri, bilişim altyapısının geliştirilmesi gösterilebilir. DuPont, Wall-Mart gibi Amerika kökenli firmaların yatırım yapıları incelendiğinde bilişim ürünleri, elektronik kontrol sistemleri, yazılım geliştirme yatırımlarına oldukça büyük pay ayırdıkları gözlemlenmektedir. (Sheth, 1994) Kamu kurumlarınca yapılan bilişim yatırımlarındaki artış yada bilişim harcamalarındaki global düzeyde yaşanan %4,3 artış da yine önemli bir göstergedir. (TÜBİSAD, 2011) Diğer önemli gelişme de üst yönetimce bilişime verilen değerdir. Çoğu işletmenin en üst düzey yöneticisi, enformasyon geliştirme konusundaki projelere direkt dahil olmaktadır. Bu konuda Dünya devleri Merrill Lynch, General Motors, Sears ın CEOlarının dahil oldukları projeler örnek verilebilir. (Sheth, 1994) Bilişim ürünleri konusunda en kapsamlı çalışmaların OECD tarafından gerçekleştirilmektedir. OECD nin 2010 yılında hazırladığı OECD Bilgi Teknolojilerine Bakış - Information Technology Outlook, bilişim ürünleri konusunda da trendleri incelemiş ve aşağıdaki ana gelişmeleri ortaya koymuştur (OECD, 2010): Bilişim sektörü 2008 yılında yaşanan küresel krizden iyileşerek çıkmaktadır ve küresel pazarda OECD dışı ülkelerin ağırlığı artmaktadır. OECD ülkelerinde 2009da yaşanan %6 düşüşe rağmen 2010da %3-4 büyüme yakalanmıştır ve 2011 yılında da bu büyümenin devam edeceği öngörülmektedir. OECD üyesi ülkeler arasında bilgi ve iletişim sektörünün ürettiği katma değer %8 civarındadır ve bilişim ürünleri üreticileri ticari olarak avantajlı durumdadırlar. 2008de 16 milyon kişilik istihdam yaratan sektör, küresel boyutta bilişim ürünleri üretiminin yeniden şekillenmesiyle OECD ülkelerinin üretimleri düşmesine rağmen, üretim konusunda yetenekli ülkeler bu düşüşten etkilenmemiştir. Bilişim ürünleri konusunda en yüksek katma değer sağlayan OECD ülkeleri Kore, Finlandiya, İrlanda, Japonya, Macaristan, İsveç, Slovak Cumhuriyeti, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Amerika ve Meksika dır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 39

40 Bilişim ürünlerinin ve hizmetlerinin üretimi OECD dışı ülkelere kaydıkça sektördeki performans da değişmektedir. Donanım üretimi düşük maliyetli OECD ülkeleri ve Asya ya kaydıkça OECD ülkeleri de teknik destek ve yan hizmetler alanına kaymıştır. Bu alanlar bilişim sektörünün en yüksek katma değerli alanlarıdır (sektörün ürettiği katma değerin üçte ikisi) 2008de yaşanan küresel kriz ortamı, bilişim sektöründe yatırımların ve ticaretin yönünü yeniden şekillendirmiştir. Çin, Dünyanın en büyük bilgi-iletişim teknolojisi ihracatçısı olurken, Hindistan da bilgisayar ve enformasyon hizmetleri konusunda bir numara haline gelmiştir. Bilişim ürünlerinin Doğu Avrupa, Meksika ve OECD dışı ülkelere kaymış olması piyasada önemli bir trend oluşturmuştur. Bu değişimin nedenleri arasında uluslararası firmalar, tedarik zincirinin yeniden yapılanması, lojistik imkanlarının gelişmesi bulunmaktadır. Çin in Dünyanın en büyük ihracatçısı olmasının ardında uluslararası firmaların Çin de yaptıkları yatırım bulunurken, Hindistan ın büyümesinin ana sebebi yerli firmaların sayılarında ortaya çıkan artış yer almaktadır. Sektöre yönelik dış kaynaklı direkt yatırımların oranı oldukça düşmüştür. Şirket evlilikleri ve satınalmalar da büyük oranda azalmıştır. Buna Bilişim ürünleri konusunda en yüksek katma değer sağlayan OECD ülkeleri Kore, Finlandiya, İrlanda, Japonya, Macaristan, İsveç, Slovak Cumhuriyeti, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Amerika ve Meksika dır. (OECD, 2010) karşılık OECD dışı ülkelerde ise sınır ötesi şirket evlilikleri ve satınalmalar %33 gibi bir oranda artmıştır. Donanım üreticilerince sağlanan istihdam oranı düşmesine rağmen, servis sunucuların sağladığı istihdam aynı kalmıştır. Bunun yanında bilişim sektöründeki ücretler ve işe alımlar 2010un her ayında artış göstermiştir. OECD ülkelerinde bilişim sektöründeki istihdam edilen personel oranı toplam istihdamın %3-4 ü civarındadır. Bu oranın %20 si kadınlardan oluşur, sadece Finlandiya, İzlanda ve Amerika da bu oran daha yüksektir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 40

41 2008de yaşanan krize rağmen bilişim sektörü ar-geye odaklı işletmeler arasında dominant rolünü sürdürmüştür. OECD ülkelerinin büyük çoğunluğunda iş Dünyasının %75 i, evlerde ise %50 nin üzerinde bir oranla internet erişimi mümkündür. Orta vadede her iki oranın da %100 e çıkarılması hedeflenmektedir. Dijital içerik üretimi ve kullanımı en hızla büyüyen alandır. Oyun, müzik film, reklam gibi sektörler için internet önemli bir iş modeli geliştirme alanı olmuş, aynı zamanda değer zincirinin yapısını değiştirmiştir. Görüldüğü üzere OECD dışı ülkelerde, kriz dönemi OECD üyelerinde gerçekleşen gelişmelerden farklı değişimler yaşanmış, bu dönem Hindistan ı hizmet sektöründe, Çin i donanım üretiminde Dünya devi haline gelmesinin yolunu açmıştır. Ölçek olarak Dünya lideri üretici olmalarına rağmen, katma değerin teknik servis, danışmanlık ve projelendirme yönüne kayması da çoğu OECD üyesi ülkeyi bu dönüşümden zarar almadan çıkarmıştır. Amerika nın yanı sıra, Finlandiya, İngiltere, İsveç, Kanada ve Avustralya da bilişim sektöründe en rekabetçi ülkeler arasında yer almaktadırlar. Bilişim sektörü ürünleri üretiminde Dünya devlerinin performansları incelendiğinde aşağıdaki grafik ortaya çıkmaktadır. ŞEKİL 3: BİLİŞİM ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDKİ BÜYÜME (ARALIK 2007-ŞUBAT 2010) Kaynak: (OECD, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 41

42 Görüldüğü üzere 2008den itibaren büyüme oranları düşmeye başlamış, 2009 yılında ise çoğu sektör devi ülkede sıfırın altına inmiştir sonları ve 2010 ise özellikle Taipei, Kore ve Japonya için yükselişin büyüyerek devam ettiği, Amerika ve Avrupa kökenli sektör devlerinin ise önemli büyüme performansı sergilemedikleri görülmektedir. Bilişim sektörünün Dünya çapında algılanması oldukça olumludur. Dünya Ekonomik Forumu nca yaptırılan araştırmaya göre sağlık, tarım ve altyapı hizmetlerinin ardından topluma en yararlı sektörler araştırmasında 4. sırayı almıştır. ŞEKİL 4: TOPLUMA OLUMLU KATKI SAĞLADIĞI DÜŞÜNÜLEN ENDÜSTRİLER Kaynak: (World Economic Forum, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 42

43 ŞEKİL 5: BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNDE DÜNYA TİCARETİ ( ) Kaynak: (OECD, 2010) Başta hizmet sektörü olmak üzere, tüm sektörlerin verimliliğini ve inovatifliği geliştirmek için başvurduğu bilişim ürünleri ve hizmetlerin en çok hangi sektörün yatırım yaptığına yönelik yaptırılan çalışmada (Global Insight, Inc., Kasım, 2009)tüketici hizmetleri başta olmak üzere, finanstan eğitime, enerjiden perakende sektörüne oldukça geniş bir yelpaze ortaya konulmuştur. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 43

44 ŞEKİL 6: SEKTÖRLERE GÖRE BİLİŞİM HARCAMALARI, 2010 Kaynak: (Global Insight, Inc., Kasım, 2009) Dünya Bankası nca gerçekleştirilen başka bir çalışmaya göre de (Dünya Bankası Güney Asya Bölgesi, 2009) bilişim sektöründeki devrim niteliğindeki gelişmeler, hizmet sektörünü daha verimli kılmıştır. Bazı ülkelerin ekonomik büyümelerinin ana kaynağı, hizmet sektöründeki çalışan başına ortaya konulan çıktı oranın yükselmesiyle ilişkilidir. Ayrıca bilişim sektörünün sunduğu avantajlar üzerine şekillenen modern hizmet sektörü (örneğin finans hizmetleri, veri işleme hizmetleri gibi) küresel boyutta ticarileştirilmesi daha kolaydır ve verimlilik artışından en fazla yararlanan sektörlerdir. Bunun yanında turizm, eğitim, eğlence sektörü gibi geleneksel sektörler için de bilişimin ürün/hizmete entegrasyonuyla verimin artırılmasının yolu hala açıktır. Dünyada bilişim sektörünün devleri üretim ve hizmet olarak ayrışırken, katma değer hizmet yönünde artıp, üretim alanında da pazar büyüklüğünden kaynaklanan katma değer devam etmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 44

45 Bu gelişmelerin, Avrupa Birliği ayağı incelendiğinde, bilişim sektörünün Topluluğun inovasyon kapasitesinin geliştirilmesindeki kritik öneminin farkına varıldığı ve AB 2020 stratejisinde bu hususların altının çizildiği görülmektedir vizyonuyla ve destekleyici strateji belgeleriyle bu sektördeki iyileştirmenin bilgiye erişim ve kullanımı yeteneklerini geliştireceği ve inovasyonun yanında işgücü verimliliğinin de önümüzdeki yıllarda Topluluğun rekabetçiliği için önemini artıracağı vurgulanmaktadır. Bilişim sektörü, bugün Avrupa da sanayi, teknoloji ve istihdamın temelini teşkil eden, gittikçe büyüyen bir sektördür. Avrupa Birliği Lizbon stratejisi ile Avrupa yı yatırım yapmak ve çalışmak için daha çekici bir yer haline getirmeyi hedeflemiş, büyüme için bilgi ve inovasyona odaklanmak ana strateji olarak benimsenirken temel hedef daha fazla ve daha iyi iş yaratmak olmuştur. Bu kapsamda, yenilenmiş Lizbon Stratejisinin uygulanması amacıyla AB imalat sanayinin güçlendirilmesi ve yapısal dönüşümünün sağlanması amacıyla yatay ve sektör odaklı politika çerçevesi belirlenmiştir. Sektörel tarama yapılarak rekabet gücü analiz edilmiş ve karşılaşılan ortak sorunlar yatay alanlarda (bilgi ve teknoloji, yenilik, finansman, yasal düzenlemeler, çevre-enerji, ticaret) değerlendirilmiştir. Avrupa acilen ABD, Japonya ama aynı zamanda şu anda Hindistan ve Çin olarak da nitelendirilebilecek önemli rakiplerle mevcut üretkenlik farkını kapatmalıdır. Yaşlanan nüfusu nedeniyle, Avrupa nın başka bir şansı bulunmamaktadır. Avrupa Komisyonunun 2009 Yaşlanma Raporunda: On yıl içinde iş gücü verimliliği [Avrupa nın] gelecekteki ekonomik büyümesinin temel belirleyicisi olacaktır. şeklinde vurgulanmaktadır. (DigitalEurope Çalışma Grubu, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 45

46 Mevcut performansıyla AB-27 ülkeleri Çin ve Amerika nın ardından Dünyanın 3. büyük ihracatçısı konumundadır. ŞEKİL 7: BİLİŞİM ÜRÜNLERİ İHRACATÇILARI - I ŞEKİL 8: BİLİŞİM ÜRÜNLERİ İHRACATÇILARI - II Kaynak: (OECD, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 46

47 ŞEKİL 9: BİLİŞİM ÜRÜNLERİNİN EKONOMİYE KATKISI Kaynak: (Nermin SÖKMEN, TÜBİTAK Bilgem, Aralık, 2010) Dünyada son yıllarda ekonomik düzelme amacıyla en fazla kullanılan bilişim sektörü politikaları: Bilişim politikaları geliştirmek, Bilişim yetenekleri ve istihdamına yönelik çalışmalar Geniş band çalışmaları, Ar-Ge programları, Risk sermayesi geliştirme, Bilişimin çevreye etkilerinin geliştirilmesidir. Önümüzdeki dönemde en fazla başvurulacak olan bilişim sektörü altyapı çalışmaları ise: Bilgi sistemleri ve network güvenliği, Geniş bant teknolojileri, Ar-Ge programlarının geliştirilmesi, E-devlet uygulamaları, İnovasyon ağları ve kümelenme geliştirilmesi, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 47

48 Bilişim sektöründe istihdam ve yeteneklerini geliştirme, Dijital içerik geliştirme, Tüketicinin korunması, İş dünyasına teknolojinin yayılımı, Bireylere ve ev kullanıcılarına teknolojinin yayılımı Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 48

49 Türkiye de Bilişim Sektörünün Genel Durumu Türkiye, genç nüfusu ve yeni teknolojilere, girişimlere açık kültürüyle bilişime oldukça önem vermekte ve Türkiye nin yıldız sektörlerinden biri olarak strateji şekillendirmektedir. Bu konunun politika yapıcılar tarafından en üst seviyede değerlendirilmesi, ulusal yenilik politikalarından, kalkınma planlarına kadar üst seviyede ele alınması, bölgesel kalkınma projelerine eşzamanlı olarak da bilişim vadisi gibi uluslar arası projelerin, altyapı çalışmalarının Türkiye nin gündeminde olması bu bakış için göstergeler olarak değerlendirilebilir. Bilgi toplumuna dönüşüm konusunda 2000li yılların başından beri yüksek potansiyelinin farkında olan ve bunu stratejik yöneterek geleceğin bilgi ve iletişim teknolojisi lideri ülke olma vizyonunu benimseyen Türkiye de E-dönüşüm Türkiye Projesi 2003 yılında başlatılmıştır. 2003/48 sayılı genelge (T.C. Başbakanlık, 2003) ile projenin eylem planı ve görev dağılımları gerçekleştirilmiştir. E-dönüşüm projesiyle hedeflenen bilgi toplumuna ulaşım konusundaki başarı göstergeleri; Toplam faktör verimliliğinde artış, Yüksek teknolojili ve/veya yüksek katma değerli ürünlerin üretiminin ve ihracatının toplam GSMH içindeki payı, Bilgi ve iletişim teknolojilerine yapılan yatırımlar, Yatırım içinde AR-GE ye ayrılan pay, Bilgi ve iletişim teknolojileriyle ilgili eğitim seviyesi, Bilgi ve iletişim teknolojilerin kullanım oranları olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda bilişim sektörünün sadece ekonomiye katkısı değil, sosyal ve kültürel katkıları, istihdam kalitesi ve inovasyona yönelik yatırım geliştirmesi yönü de bilişim sektörünün katma değerleri arasında tanımlanmıştır. e-dönüşüm Türkiye Projesinin en önemli göstergelerinden biri de kamunun bilişim yatırımlarının gelişmesidir. Kamu nun bilgi ve iletişim teknolojisi yatırımlarında artış eğilimi görülmektedir. Bilişim yatırımlarının 2002 yılında toplam kamu yatırımları Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 49

50 E-Dönüşüm Türkiye Projesi: Türkiye nin bilgi toplumuna geçiş çalışmalarının hızlandırılması, başta bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları olmak üzere bilgi toplumu strateji ve politikalarının belirlenerek bu alandaki tüm faaliyetlerin bir bütünlük içerisinde yürütülmesi ve küresel rekabet koşullarına uyum sağlamak üzere ekonomik ve sosyal dönüşümün gerçekleştirilmesini amaçlar. e-dönüşüm Türkiye Projesi nin başlıca hedefleri, vatandaşlarımıza daha kaliteli ve hızlı kamu hizmeti sunabilmek amacıyla; katılımcı, şeffaf, etkin ve basit iş süreçlerine sahip olmayı ilke edinmiş bir Devlet yapısı oluşturacak koşulların hazırlanması, bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının öncelikle Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi ve e-avrupa+ kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem planının ülkemize uyarlanmasıdır. içindeki payı 158,8 milyon ABD doları iken 2005 yılında bu pay 386,5 milyon ABD dolarına yükselmiştir. Dokuzuncu Plan döneminde Ulusal Bilgi Toplumu Stratejisinin hayata geçmesiyle bu artış eğiliminin devam etmesi öngörülmektedir. Bilişimin tüm sektörlerin değişim-dönüşüm hızını artırmaya uygun, verimliliği ve inovasyonu geliştirmeye yönelik iletken rolü, sektörün altyapı sektörü yerine tüm sektörlere yarar sağlayan şemsiye sektör olarak değerlendirilmesini sağlamıştır. Bu yaklaşımın göstergesi olarak Uluslararası Bilişim Sanayi Zirvesi nde T.C. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ın Bilişimde yapacağımız işleri yapmazsak, diğer hedeflerimizi tutturmamıza imkan yok. Bilişim bir üst şemsiye niteliğinde, herkes şemsiyesinin altına sığınacak. Çatı sektörümüz, çatı alanımız haline geldi. Türkiye'nin büyümesini devam ettirebilmesinde ve işsizlik sorunun çözümlenmesinde Bilişim Sektörü hayati bir rol oynamaktadır. yorumu gösterilebilir. (TGRT Haber, 2010) Türkiye de bilgi ve iletişim sektörünün stratejik amacı, Ulaştırma Bakanlığı tarafından AR-GE ve yenileşim esaslı üretim kültürü oluşturarak, ileri haberleşme teknolojilerini Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 50

51 milli kaynaklarla üretip yaygınlaştırmak ve bilgi toplumu altyapısını oluşturmak, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayarak uydu, posta, bilgi ve iletişim sektöründe uluslararası alanda lider ülke olmak olarak belirlenmiştir. (T.C. Ulaştırma Bakanlığı, 2011) Bilişim sektörüne yönelik bir araştırmada bilişim sektörünün 2011 yılında ağırlıklı olarak kamu, telekom, finans, üretim ve enerji sektörüne hizmet sunmayı hedeflediği ortaya konulmuştur. İşletmeler için en önemli sıkıntı ve kritik başarı faktörü ise yüzde 70 lere yaklaşan oranla nitelikli insan kaynağı açığı olarak belirlenmiştir. Sektörün sıkıntıları arasında karlılık ve sermaye yetersizliği de öne çıkmaktadır. (İnterpromedya, 2010) Aynı çalışmada 2009 da Türkiye nin ilk 500 bilişim firması arasında yer alan 300 ü aşkın şirketin 2010 yılında da büyüdüğü belirlenmiştir. Yüzde 50 nin üzerinde büyüyen şirket sayısı 64, yüzde 100 ün üzerinde büyüyen şirket sayısı 20, yüzde 200 ün üzerinde büyüyen şirket sayısı 4, yüzde 300 ün üzerinde büyüyen şirket sayısı ise 2 dir. (İnterpro, 2011) Yine aynı araştırmanın 2010 sonuçlarına göre bilişim pazarı 2009 da dolar bazında yüzde 12,6 daralarak 24.6 milyar dolar oldu. (PCNet Dergisi, 2010) Bilişim sektörüne yönelik olarak 2009 da gerçekleştirilen güven araştırmasında (Deloitte, 2009) sektörde son yıllarda güçlü bir dönüşümün yaşandığı, düşen talep ve karlılığa karşın stoklarını aynı tuttukları ve kurumsal yapılarında değişikliklere gittikleri görülmektedir. Aynı araştırmaya göre katılımcılar, genel iş ortamını bir önceki yıla göre (2008) %78 oranında daha kötü olarak değerlendirmişlerdir. Haziran 2009 itibarı ile katılımcıların en sıkıntılı oldukları ve en olumsuz olarak değerlendirdikleri hususlar %83 ile tüketicilerin alım gücü, %67 ile şirket karlılığı, %61 ile şirket satışlarındaki azalış olarak öne çıkmıştır. Haziran 2009 itibari ile çalışanların ücretleri %96, finansman ihtiyacı %76, çalışan sayısı %65, varlıkların değeri %60 oranında artmış ya da aynı kalmıştır göstergeleri incelendiğinde ise, özellikle donanım sektöründe büyüme sergilendiği, yazılım ve bilgi teknolojilerinin de yükseliş göstermesiyle bilişim sektöründe ortalama %6,5 oranında bir büyüme sergilenmiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 51

52 TABLO 2: TÜRKİYE BİLİŞİM PAZARI ( 000 DOLAR) Değişim (%) * 2008/ /2010 (tahmini) BT Donanımı ,8 11,6 Yazılım ,6 11,1 Hizmet ,0 5,5 T. Malzemeleri ,9 6,1 Bilgi Teknolojileri ,4 9,3 Telekom Donanımı ,6 6,2 Taşıyıcı Hizmetler ,1 5,2 İletişim Teknolojileri ,1 5,3 TOPLAM ,6 6,5 Kaynak: (İnterpromedya, 2010) Türkiye nin Bilişim Sektöründe İthalat İhracat Performansı İhracat ithalat performansı açısından incelendiğinde ise, Türkiye, OECD üyeleri arasında göre tüketici elektroniği, iletişim hizmetleri ticareti konusunda ihracat sayıları ithalatın üzerinde performans göstermektedir. Bilgisayar ve enformasyon hizmetleri ticaretinde ise ihracat ve ithalat oranlarına birbirine en yakın ülkedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 52

53 ŞEKİL 10: 2008 YILI BİLİŞİM ÜRÜNLERİ İTHALATI (MİLYON DOLAR) Kaynak: (OECD, 2010) ŞEKİL 11: 2008 YILI BİLİŞİM ÜRÜNLERİ İHRACATI (MİLYON DOLAR) Kaynak: (OECD, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 53

54 ŞEKİL 12: BİLGİSAYAR MALZEMELERİ TİCARETİ, 2008 (MİLYON DOLAR) Kaynak: (OECD, 2010) ŞEKİL 13: TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ TİCARETİ, 2008 (MİLYON DOLAR) Kaynak: (OECD, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 54

55 Bilişim Sektöründe Katma Değer Yaratımı Bilişim sektörünün alt unsurları incelendiğinde en düşük katma değer yaratımının donanım alanında olduğu görülmektedir. (DPT, 2007). Türkiye de, iletişim sektörünü dışarıda tutularak bilişim sektörü incelendiğinde sektörün hacmi 7,5 milyar dolardır. Ancak bu pazarın yaklaşık yüzde 80 i donanımdan, yüzde 8 si yazılım lisanslarından gelmektedir. Asıl katma değer sağlayan hizmet sektörünün bu rakamdaki payı ise yüzde 12 dir. (Bacak, 2011) Katma değeri düşük olmasına rağmen bilişim pazarının büyük çoğunluğunu donanım ürünlerinin kapsaması ve bazı durumlarda %1 lere düşen karlılık seviyeleri bilişim sektörünü önemli bir darboğaza sokmaktadır. Bu sorun sektöre yönelik yayınlarda sıklıkla dile getirilmektedir. Yazılım sektörünün katma değer yaratımına yönelik farklı kaynaklarda farklı yorumlar bulunmaktadır. DPT, 9. Kalkınma Planı nda sektörün katma değerinin artırılması gerektiğinin altına çizmektedir: Yazılım sektörü halen (özel amaçlı projeler dışında) işletmelerin ticari faaliyetlerine yönelik (muhasebe, stok, bordro gibi) çözümler çerçevesinde gelişmesini sürdürmektedir. Son yıllarda kurumsal kaynak planlamasına yönelik bazı çözümlerin geliştirilmiş olmasına karşın, söz konusu ürünlerin uluslararası piyasalarda rekabet şartları henüz istenen seviyelere gelmemiştir. Bu alanlar dışında, iç pazarda dahi önemli bir marka bilinirliğine ulaşmış yeterli üretim yoktur. (DPT, 2007). Ancak son yıllarda oldukça gelişen savunma teknolojileri, savunma sanayinde yerli alıma yönelişle birlikte gelişen iç pazar ve sağlıkta dönüşüm projesiyle birlikte başlayan sağlık kuruluşlarında yeniden yapılanma bu sektörlere yönelik yazılım üreticileri için önemli fırsatlar ortaya koymaktadır. Yazılım sektörünün son yıllarda sergilediği gelişmeler, yazılım sektörünün politika yapıcılarca desteklenmesini sağlamıştır, kişi başına üretilen katma değerin de en yüksek olduğu sektör olarak tanımlanmaktadır. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı döneminde Bakan Çağlayan, yazılım sektörünün kişi başına katma değerin Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 55

56 en fazla elde edildiği ve Türk insanının beyin gücünün en net göstergesi olan sektör olduğunu belirterek, "TÜBİSAD verilerine göre ülkemizde bilişim sektörü 2010 yılında yüzde 4 büyümüştür, 753 milyon dolarlık büyüklüğe ulaşmıştır. Sektörün bu yıl da yüzde 5 oranında büyümesi bekleniyor. Yazılım sektöründeki ihracatımız 2005 yılında 76 milyon dolar iken, 2010 yılı sonu itibariyle 112 milyon doları geçmiştir. Aslında bu sektörün gerçek potansiyelinin çok çok altında bir rakamdır" beyanında bulunmuştur. (ÇAĞLAYAN, 2011) ŞEKİL 14: YAZILIM SEKTÖRÜNÜN SOSYO-EKONOMİK ETKİSİ (YASAD - Yazılım Sanayicileri Derneği, 2009) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 56

57 ŞEKİL 15: BİLİŞİM FİRMALARININ ÖNÜMÜZDEKİ 12 AY İÇİN BEKLENTİLERİ Kaynak: (Deloitte, 2009) Bilişim Meslek Standartları Ülkemizde bilişim sektörünün insan kaynağının en önemli problemi olduğu çeşitli çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Bu sorun, sektörün en hızla yenilenen sektörlerin başında gelmesine rağmen üniversite yada yüksekokul mezunlarının piyasada ihtiyaç duyulan yetenekleri taşımamalarıyla daha da büyümektedir. Bunun yanında sektörde istihdam edilme olasılığı yüksek mezunların ise sosyallik ve iletişim konusunda yetersizlikleri de sıklıkla dile getirilen problemlerdendir. Sektörün standart geliştirme ve uzmanlaşma konusunda karşılaştığı bir başka problem sektörde oldukça farklı alt alanlar ve uzmanlıklar olmasına karşın bu uzmanlıklara yönelik meslek unvanları ve standartlarının henüz belirlenmemiş olmasıdır. Bu konu 9. Kalkınma Planı OİK Raporu nda da belirtilerek Bilişim Meslek Odası oluşumuna imkân tanıyan yasaların hazırlanıp çıkarılabilmesi için gerekli çalışmaları yapacak bir Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 57

58 komisyon bulunmadığı, TSE ve ilgili diğer kuruluşlarda, sektör standartlarının yetersizliği, kamuda satın alımlarda KİK açısından finansal göstergeler üzerine oturtulan şirket yeterlilikleri ile beraber gerekli ulusal ve uluslararası yeterlilik kriterlerinin henüz düzenlenmemiş olduğunun altı çizilmektedir. İstihdam edilen personel yetenekleri, sayısı, eğitim düzeylerinin dağılımı, sunulan işbaşı eğitimleri yada diğer kaynaklar konusunda Türkiye de veri bulunmamaktadır. Bu konuda yapılan uluslar arası çalışmalarda (örneğin OECD Bilgi Teknolojileri Raporu) Türkiye verileri bu nedenle kullanılamamıştır. TÜBİDER in meslek standartları, bilişim standartları ve etik ilkeleri konusunda çalışmaları bulunmaktadır. (TÜBİDER) İTO koordinatörlüğünde bir proje ile meslek dallarını listeleyen Dernek, mesleki yeterlilikler ve eğitim standartlarını da tespit etmiş bulunmaktadır. Eğitim içeriklerinden, standart ücret tarifesinin belirlenmesine kadar geniş bir yelpazede sektöre standart getirme çalışmalarına rağmen, bu unvan ve yeterliliklerin henüz yaygınlığı sağlanamamıştır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 58

59 TABLO 3: BİLİŞİM MESLEK UNVANLARI VE BÖLÜMLERİ Meslek No Bilişim Sektörü Konsolide Meslek Dalları Bölüm 1 Donanım Bakım (Teknisyen, Uzman) Donanım 2 Bilgi İşlem Destek Elemanı-Uzmanı Donanım 3 İşletmen (Operatör) Donanım 4 Yazılım Uzmanı Yazılım 5 BT Proje Yöneticisi Yazılım 6 BT Analisti Yazılım 7 Veritabanı Uzmanı Yazılım 8 Çoklu Ortam Tasarım Uzmanlığı Yazılım 9 İşletim Sistemi ve Platform Uzmanı Sistem ve Hizmetler 10 Ağ Teknolojileri Uzmanı Ağ 11 BT Güvenlik Uzmanı Hizmetler 12 BT İş Çözümleri Uzmanı Hizmetler 13 BT Danışman Hizmetler 14 Ürün Yöneticisi Hizmetler 15 BT Satış Uzmanlığı Hizmetler 16 Veri Giriş Elemanı Hizmetler 17 Dokümantasyon Uzmanı Hizmetler 18 BT Kalite Güvence ve Test Uzmanı Hizmetler 19 BT Eğitim Uzmanı Eğitim Kaynak: (TÜBİDER) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 59

60 Türkiye de Bilişim Sektörüne Yönelik Altyapı Destekleri TEKNOPARKLAR 2001 yılından itibaren uygulamaya konulan ve sanayiciyi, araştırmacı ve üniversiteler ile buluşturarak teknoloji yoğun üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayacak kanun (4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu) kapsamında Mayıs 2011 tarihi itibariyle 43 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Ankara 6 adet, İstanbul 5 adet, Kocaeli 4 adet, İzmir, Konya, Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Kocaeli, Malatya. Urfa, Düzce, Çanakkale, Kahramanmaraş ve Tekirdağ illeri) kurulmuştur. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (teknopark) Bilişim sektöründe, özellikle de yazılım üreticilerinin akademi çevreleri ile daha yakın işbirlikleri kurması ve Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi anlamında önemli katkı sağlamışlardır. Teknopark kanunuyla sağlanan desteklerin başında vergi indirimleri gelmektedir. Kurumlar vergisi, KDV, stopaj ve damga vergisi istisnasının yanında sigorta prim teşviki de teknoparklarda yer alan işletmelere sunulmaktadır. Bu bölgelerde faaliyet gösteren işletmelerin %57 si yazılım ve bilişim sektöründe faaliyet göstermektedirler. Bununla birlikte; teknoparklarda faaliyet gösteren firmalarca kira ücretlerinin yüksekliği, altyapı sorunları, teknopark yönetimlerince yeterli tanıtımın gerçekleştirilmemesi gibi uygulamadan kaynaklanan problemler de yaşanmaktadır. Yazılım geliştiren firmaların %33,7 si teknoloji geliştirme merkezlerinde, teknokentlerde veya teknoloji serbest bölgelerinde yer almaktadır. Bölgelere göre incelendiğinde, İstanbul ilinde yazılım geliştirme faaliyeti ile uğraşan firmaların %22 si, Ankara ilinde %68 i, İç Anadolu Bölgesi nde %53 ü ve Akdeniz Bölgesi nde %47 si teknoloji geliştirme merkezlerinde ya da bölgelerinde yer almaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 60

61 Teknoparkta faaliyet gösteren firmaların performansları incelendiğinde aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir: Firmaların teknoparkta yer alma durumları ile ortalama ciro değerleri arasında anlamlı bir fark mevcuttur. Teknoparkta yer alan firmaların ortalama ciro değerleri ortalaması, yer almayan firmaların yaklaşık 2,4 katıdır. Benzer şekilde, teknoparkta yer alan firmaların ortalama teknoloji satış değerleri ortalaması, yer almayan firmaların 2,3 katıdır. Diğer taraftan, firmaların teknoparkta yer alma durumları arasında ortalama ihracat değerleri bakımından anlamlı bir fark mevcut değildir. (Nermin SÖKMEN, TÜBİTAK Bilgem, Aralık, 2010) KOSGEB DESTEKLERİ Bu destekler direkt bilişim firmalarına yönelik destekler olmamakla beraber KOSGEB Kanunu nda yapılan değişiklikle beraber bilişim sektörünün büyük çoğunluğu KOSGEB destekleri alanına girmiştir. Bunun yanında KOBİlerin verimliliğinin geliştirilmesi ve inovasyon altyapılarının güçlendirilmesi amacıyla bilişim ürün/hizmetlerinden yararlanmaya yönlendirilmelerini amaçlayan bazı desteklerle de sektörün KOBİlerle daha fazla çalışmasını teşvik edici, pazar geliştirme faydası sağlanmıştır. Bilişim sektörünün en kritik girdilerinden olan nitelikli insan kaynağı sektör firmalarının da kullandıkları KOSGEB destekleri arasında başı çekmektedir. Bunun yanında KOSGEB tarafından sunulan krediler ve tanıtım desteklerinden de yararlanılmaktadır. DTM DESTEKLERİ Dış Ticaret Müsteşarlığı nca uzun yıllardır sürdürülen ihracat destekleri bilişim sektörünce gerçekleştirilecek ihracata ve bu sürece hazırlanmak için gerekli altyapı çalışmaları sırasında kullanılabilir desteklerdir. Örneğin 2011 yılında kullanılmaya başlanan ve kümelenme desteği olarak da bilinen Uluslararası Rekabetçiliğin Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 61

62 Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ yazılım sektörünü de kapsamaktadır. Tebliği incelendiğinde; küme (ya da yığın) olarak işbirliğinin ön şart olarak sunulması göze çarpmaktadır. Desteklerden yararlanabilmek için BROP bölgesi olarak tanımlanan illerde en az 5, diğer illerde en az 10 firmanın bir araya gelmesi gerekmektedir. Firmaların hiçbirisi tek başına başvuru sahibi olamamakta, bunun yerine bu firmaların ortaklaşa üye olduğu Sanayi ve/veya Ticaret Odası, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB ler), İhracatçı Birlikleri ya da diğer birlik, dernek, kooperatifler proje sahibi olabilmektedir. Bu durum projenin yürütülmesinde tarafsızlık ve yönetsel kolaylıkları sağladığı gibi finansmanın yönetiminde de pratikte kolaylıklar getirmektedir. Bu kolaylığı açıklamak için şöyle bir örnek verilebilir: DTM tarafından sunulan destek oranı genellikle %75 tir. (bu oran faaliyet türlerine göre değişmektedir, burada kullanılan örnek ticaret heyeti faaliyetidir ve maliyeti 100 bin TL dir.). Faaliyetler için gereken diğer %25 lik dilimin proje sahibince karşılanması gerekir. TABLO 4: DTM YE YAPILACAK DESTEK BAŞVURULARININ FARKLI FAALİYET TÜRLERİNE GÖRE DESTEK ORANLARI VE ÜST LİMİTLERİ: Faaliyet Destek Oranı Üst Limit Eğitim ve/veya danışmanlık faaliyet giderleri ile organizasyona yönelik faaliyet giderleri Yurt dışı pazarlama programları (ortak pazar araştırmaları, pazar ziyaretleri, küme tanıtım faaliyetleri, ticaret heyetleri, yurtdışı fuar ziyaretleri, eşleştirme vb. diğer organizasyonlar) kapsamında gerçekleştirilecek her bir faaliyet Alım heyeti programları için her bir alım heyeti faaliyeti En fazla %75 En fazla % 75 En fazla % ABD Doları ABD Doları ABD Doları Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 62

63 Bireysel danışmanlık programı kapsamında danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderler (ortak değildir, firmalar bireysel yararlanabileceklerdir) % 70 Yılda en fazla ABD Doları Türk Bilişim Sektörünün Uluslararası Kıyaslanması (Benchmark) 2008 yılında 66 ülkenin bilişim sektörünün verilerinin karşılaştırıldığı bir analiz Business Software Alliance (BSA) sponsorluğunda Economist Intelligence Unit tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, ülkelerin bilişim sektörüne sundukları imkanların karşılaştırılması açısından da önemli sonuçlar ortaya koymaktadır. Analizin öne çıkan bulguları şöyledir (Economist Intelligence Unit, Eylül, 2008): Mevcut makroekonomik problemlerine karşın bilgi teknolojileri firmalarına en destekleyici ortamı sağlayan ülke Amerika dır, İleri teknoloji girişimlerine ve yetenek geliştirme açısından teknolojik inovasyonlara en açık ülke yine Amerika dır, Tayvan, ar-ge ve teknoloji konusunda yeteneklerini iyi değerlendirebilme konusunda Amerika ya yakın performans sergilemektedir, İngiltere, İsveç ve Danimarka güçlü ve açık iş dünyası, gelişmiş altyapı imkanları ve fikri haklara yönelik koruma sistemleri nedeniyle ilk 5 içerisine girebilmişlerdir. Ülkelerin karşılaştırmasının yanı sıra sektöre özel bazı kritik unsurların da altı çizilmektedir: Yerel bilişim sektörü için insana yatırım oldukça kritik bir başarı faktörüdür. Analiz ve yönetim becerileriyle donatılmış yetenekler önümüzdeki dönemde en önemli güç olacaklardır. Amerika, Singapur ve İngiltere bu konuda en iyi performansı sergilemektedirler. Hızlı ve güvenli şekilde internete ulaşabilmek için geniş bant yatırımları önemlidir ve Güney Afrika, Bulgaristan ve Ukrayna kıyaslama indeksinin alt Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 63

64 sıralarında olmalarına rağmen bu konuda altyapı geliştirmeleri nedeniyle önemli atılımlar gerçekleştireceklerdir. Fikri haklar, e-ticaret, siber suçlar gibi konularda hukuki altyapı gelişmektedir. Doğu Asya ar-ge konusunda en güçlü yapıya sahiptir. Girişimci ruh ve inovasyon sayesinde ar-ge özgürleşmektedir. İnovasyon için en iyi ortamı sağlayan ekosistemler, risk almaya yatkın kültüre sahip, yeteneklerin ve iyi üniversitelerin toplandığı, teknoloji ve risk sermayesi sunucularının yer aldığı bir ortamdır. Genel sıralamada ise 2007 ye göre 1 sıra yükselerek 38.liğe yükselmiştir. İndeks belirlenirken genel iş ortamı, IT altyapısı, insan kaynağı, yasal altyapı, ar-ge ortamı, bilgi teknolojileri geliştirmeye yönelik destekler incelenmiştir. Bu analizde Türkiye nin konumuna baktığımızda genel rekabetçilik skoruyla Orta Doğu ülkeleri arasında İsrail in ardından 2. sırada olduğu görülmektedir. Türkiye nin en yüksek performans sergilediği alan iş ortamıdır. En düşük performans alanı ar-ge ortamıdır. IT altyapısı da yine düşük performans sergilenen alandır. Yasal altyapı ve bilgi teknolojilerine yönelik desteklerde ortalama performans gösterirken, insan kaynağı konusunda ortalamaya yakın performans gösterilmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 64

65 Bilişim Sektörü İşletmelerinin Sorunları 2010 yılında yazılım sektörüne yönelik gerçekleştirilen bir doktora projesi, geniş kapsamlı bir araştırma gerçekleştirilerek ülkemiz bilişim sektörünün temel problemleri konusunda bazı sonuçlar ortaya koymuştur. Bu çalışmaya göre sektörde kurumsallıkla ilgili sorunlar ve insan kaynağı teminine ilişkin problemler öne çıkmaktadır. Bunun yanında finans kaynaklarına ulaşım ve devlet desteklerinin yetersizliği de öne çıkan problemler arasında gösterilebilir. Ayrıca inovasyon yetenekleri de tatmin edici düzeyde görülmemektedir. Firmaların %88inin teknolojiyi temin etme yolunun lisans alma, satınalma yoluyla olduğu da araştırmayla ortaya konulmuştur. Bilişim firmaları teknoloji üreten-geliştirenlerin oranı düşüktür, sektörde lider teknolojilerin izlenmesi, satın alınması yoluyla teknik güncellik korunmaktadır. Ayrıca talep üzerine ürün geliştiren bilişim firmaları, genel amaçlı, paketlenmiş ürün geliştirme aşamasına geçmede ciddi problemler yaşamaktadır. Sektör müşteriye-özel geliştirilen ürünleri genel amaçlı ticarî ürünlere dönüştürme konusunda yeterince deneyimli değildir. Pazarlama ve tanıtım yetersizliği nedeniyle katma değerli son ürünlerinin anlaşılması ve satışı gerçekleşememektedir. ŞEKİL 16: BİLİŞİM FİRMALARININ SORUNLARI Kaynak: (Nermin SÖKMEN, TÜBİTAK Bilgem, Aralık, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 65

66 ŞEKİL 17: BİLİŞİM SEKTÖRÜ FİRMALARIN KAYNAK SORUNLARI Kaynak: (Nermin SÖKMEN, TÜBİTAK Bilgem, Aralık, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 66

67 Kocaeli de Bilişim Sektörünün Genel Durumu Bilişim sektörünün son yıllarda oldukça yükselen imajı, ulusal politikalarda yer bulması ve büyük ölçekli altyapı projeleri geliştirilmesi, ihracatın ve markalaşmanın desteklenmesi tüm ülkede bilişim sektörünün algılanışını oldukça olumlu etkilemiştir. Aynı zamanda yoğun bir rekabetin yaşandığı sektöre sektör dışı oyuncuların girdiği, katma değerin bilişim sektörü alt unsurları arasında yön değiştirdiği (donanım malzemelerinden yazılım ve hizmetler doğru) ve yeni girişimcilerin oldukça fazla rağbet gösterdiği sektör, bu yönleriyle büyük çaplı değişim ve dönüşüme de hazırlanmaktadır. Son yıllardaki bu değişimi gözlemleyen Kocaeli bilişim sektörü firmaları da bu değişimden kendilerinin de en yüksek düzeyde faydalanabilmesi için daha proaktif olmaya, kurumlarla ilişkiler geliştirmeye ve sadece ar-ge değil tanıtım, pazarlama ve markalaşmaya yönelik girişimlerde bulunmaya başlamışlardır. Kocaeli bilişim sektörü firmaları büyük rekabetin yaşandığı bir ortamda faaliyet göstermektedirler. Çoğunlukla Kocaeli ve (bazı durumlarda) çevre iller için iş geliştiren sektör firmaları, sadece küresel bilişim devi şirketlerle değil, kurumsallaşmamış, kısa ömürlü girişimci şirketler ve aynı zamanda da sektör dışı oyuncuların katma değerli alanlara kaymasıyla, sektör dışı oyuncularla (örneğin elektronik marketlerinin teknik servis hizmeti de sunmaya başlaması) hazır olmadıkları bir rekabetle karşı karşıya kalmışlardır. Bilişim sektörü tüm sektörlerin rekabet gücünün artırılması, verimlilik ve inovasyon yeteneklerinin güçlendirilmesi için kritik öneme sahip, bu süreçleri kolaylaştıran bir sektördür. Sadece büyük ölçekli işletmeler değil, KOBİler için de bilişim sektörünü etkin kullanarak verimlilik avantajları yaratılması mümkündür. Ancak bilişim sektörünün genel algısı ürün ve hizmetlerin yüksek maliyetli olmasıdır. Özellikle son yıllarda donanım ürünlerinde yaşanan büyük rekabet bu alanın karlılığını %1 lere kadar düşürerek bu algıyı değiştirmeye başlamıştır. Ancak bilişim sektörünün diğer unsurları için anlayış hala aynı yöndedir, ayrıca büyük bir müşteri segmenti için de bilişim ürünleri yüksek maliyetlidir. Sanayi Strateji Belgesi nde de bilişim maliyetlerinin bu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 67

68 sektörde rekabet ortamının sağlanması yoluyla düşürülmesi, hizmet kalitesinin ve inovatif yönlerin bu rekabet ortamı nedeniyle gelişerek katma değer yaratımı yolları geliştirilmesi hedeflenmektedir. Kocaeli de mevcut bilişim işletmelerinin inovasyon kapasiteleri ve markalaşma çabaları değerlendirildiğinde bu konuların en ihmal edilen unsurlar olduğu, teknoparkta konumlanmış işletmeler dışında inovatif yeteneklerin ve altyapının gelişkin olduğu örneklere çok az rastlanıldığı ortaya çıkmaktadır. Kurumsallık ve insan kaynağına yatırım da önemsenmemekte, ancak personelin elde tutulamaması ve nitelikli mezunların yetişmemesi Kocaeli bilişim firmalarının en önemli problemi olarak vurgulanmaktadır. Kocaeli de faaliyet gösteren bilişim sektörü firması sayısı kesin olarak verilememekle beraber bazı görüşmelerde 1200, bazılarında ise 800 ün üzerinde bilişim sektörü firması olduğu belirtilmektedir. Sektör firmalarının %80e yakın kısmı mikro ölçekli firmalardır. Bilişim sektörünün önce gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan TÜBİDER Kocaeli Şubesine göre Kocaeli de bilişim sektöründeki ortalama karlılık çok düşüktür. Türkiye de bilişim sektöründe yatırım yapmak üzere saha araştırması yapan bir yabancı şirketin sonuçlarına göre bilişim sektöründe Türkiye de en karlı şehir Eskişehir dir. Eskişehir in yerel üreticilere bağlılığı %80 oranındadır. Kocaeli de bu oran %10 dur ve en düşük seviyededir. Ancak, Kocaeli genç nüfusu yönüyle avantajlı olarak değerlendirilmektedir. Dernek, Kocaeli de meydana gelecek köklü değişiklikleri, Bilişim Vadisi Projesi ve yapılması gereken yatırımları da paylaşmıştır. Derneğe göre Kocaeli deki öngörülen projelerin gerçekleştirilmesi sürecine paralel olarak datacenter kurulmalıdır. Bina tasarımı ve datacentera özel altyapısının planlanması ve aşırı güvelikli bir bina olması gereklidir. Bilişim sektörü, hizmet sunduğu sektörleri iyi bilmek, ihtiyaçlarını anlamak durumundadır. Dolayısıyla başarılı projeler ortaya konulabilmesinin altında sıkı müşteri iletişimi ve süreklilik önemli unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak çoğu sektör işletmesinde gözlemlenen tüketici-müşterinin yeterince bilgi ve deneyime hakim olmadığından yönlendirilmesi gerektiği, ihtiyaçlarını anlatmakta sorun Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 68

69 yaşadığıdır. Bu durum da sektörde önemli bir açılım yaratabilecek iletişim-sosyallik geliştirmenin önemli bir katma değer yaratacağı sonucunu ortaya koymaktadır. Sektör uzmanlarınca önümüzdeki yıllarda sektörde kablosuz iletişim gelişerek, cihazlar üzerinde yazılım olmayan gömülü sistemler hakim hale geleceği öngörülmektedir. Akıllı ürünler, akıllı evler gibi internet üzerinden yönetilen ürünlerin gelişmesi sürecinde de teknoloji ve satış anlamında bölge için rekabetçi bir gelecek söz konusu değildir. Bölgede sürdürülen hizmetlerin gelecekte değerli olmayacağı nedeniyle en fazla 5 yıl daha iş yapılabilirlik öngörülmektedir. Katma değerli servis hizmetleri ortadan kalkmakta ve ulusal/uluslar arası devler hizmet yelpazelerini genişleterek Kocaeli de faaliyet gösteren işletmelerin pazarını daraltmaktadırlar. Bilişim Vadisi Projesi Türkiye nin bölge ülkeleri içerisinde, uluslararası bilgi teknolojileri firmaları için üretim ve operasyon merkezi niteliğini kazanması ve geliştirmesi, sektörde yer alan küçük ölçekli firmaların, uluslararası firmaların bölgesel ağlarını kullanarak yurt dışına açılımlarının sağlanması, bilgi teknolojileri alanında dış yatırımın ülkeye çekilmesi, sektörde yer alan yerli firmaların iş yetkinliklerinin geliştirilmesi amacıyla bilişim vadisinin kurulması E-Dönüşüm Türkiye Projesi kapsamında amaçlanmıştır. Bu proje, 2006 yılında başlaması üzerine programlansa da somut adımlar, 2010 yılında Bilişim Vadisi nin yer seçimi sonuçlarının atılmasıyla ortaya konulmuştur. Bilişim Vadisi projesi tasarımında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Yükseköğretim Kurulu, TÜBİTAK, TOBB ve TTGV nin ortak sorumluluğunda olan bir projedir. Kurulacak Bilişim Vadisinin yer seçimine yönelik gerçekleştirilen fizibilite çalışmaları sürecinde kentleşme ve planlama, ekonomik ve finansal yapı, bilim ve teknoloji, teknik altyapı, sosyal kültürel yapı, ulaşım ve hukuksal altyapı gibi kriterler açısından Türkiye illeri değerlendirilmiş ve 10 il, Bilişim Vadisi projesi için aday olmuştur: 1- İstanbul, 2- Ankara, 3- İzmir, 4- Kocaeli, 5- Bursa-Yalova, 6- Eskişehir, 7- Antalya, 8- Konya, 9- Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 69

70 Gaziantep, 10- Trabzon. Sürecin devamında TC Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından bu seçenekler 3 e indirilmiş ve Ankara, Eskişehir ve İstanbul alternatifleri tercih edilmiştir. İlerleyen süreçte, fizibilite sonuçları E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu yla paylaşıldığında İstanbul a yakınlığı nedeniyle Kocaeli daha sonra yapılacak çalışmalara esas olacak şekilde seçilmiş ve Bilişim Vadisi nin kurulabileceği bölgelerin analiz edilmesi için bir çalışma başlatılmıştır. Bu kararlar daha sonra kamuoyu ile paylaşılmıştır. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün Kocaeli de gerçekleştirdiği basın toplantısında Kocaeli, Muallimköy ün Bilişim Vadisi yeri olarak seçildiğini deklare etmiştir. (Hürriyet, 2010) (T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2010) Bilişim Vadisi Projesi nde önemli yol kat edilmiştir. Fizibilitesinin hazırlanması sürecinde işleyiş, yönetim ve destekler hakkında da kritik öneriler geliştirilmiş ve Bakanlığa sunulmuştur. Projenin başarısı için farklı sektörler ve segmentler odaklı kümelenme, üretim ve inovasyon/ar-ge merkezleriyle işbirliği geliştirilmesi önemlidir. Kocaeli için Bilişim Vadisi nin getireceği önemli katkıların başında da bu ilişkiler yoluyla bölgede inovasyon ve yenilikçi girişimciliğin gelişeceği potansiyelidir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 70

71 Elmas (Diamond) Modeli Rekabetçilik Analizi Kocaeli de faaliyet gösteren bilişim sektörüne (iletişim unsuru analiz edilmemiştir) ilişkin firma ve uzman görüşmeleri, mülakatlar ve literatür araştırması, saha çalışması verilerinin üzerine ortaya çıkan sağlık hizmetleri sektörünün uluslar arası rekabet yeteneğinin zayıf (33/100) olduğudur. Aşağıdaki tablo gerçekleştirilen analizde başvurulan değişkenleri ve bu değişkenlere ilişkin bilişim sektörünün gözlemlenen performansını göstermektedir. Ana başlıklar Elmas Modelinin ana unsurlarını oluşturur, alt başlıklar ise, bu unsurlar incelenirken başvurulan kriterlerdir. ŞEKİL 18: BİLİŞİM SEKTÖRÜ ELMAS BAŞLIKLARININ VE ALT BAŞLIKLARIN KIRILIMI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 71

72 Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Firma stratejisi ve rekabet yapısı konusunda bilişim sektörünün genel puanı 25 tir. ŞEKİL 19: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI DEĞERLENDİRMESİ ŞEKİL 20: BİLİŞİM SEKTÖRÜ FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI REKABET ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 72

73 STRATEJİ Kocaeli de gerçekleştirilen saha çalışmasında, proje sahibi ve ortağının yönlendirmesiyle Kocaeli kökenli firmalarla ve çoğunlukla teknoparkta yerleşik firmalarla görüşülmüştür. Görüşme gerçekleştirilen tüm işletmeler Kocaeli ve çevre illere hizmet sunan, merkezi Kocaeli de olan firmalardır ve uzmanlarla da aynı profil için görüşmeler yapılmıştır. Bunun yanı sıra bilişim sektörünün (iletişim teknolojileri hariç olmak üzere) tüm dallarından firmaları analize dahil edilerek sektörün rekabet koşullarına farklı bakışlar ve yorumlar derlenmiştir. İşletmelerin bilişim sektörünün farklı alanlarında bulunmaları stratejilerinde de değişik yaklaşımlara yol açmaktadır. Örneğin donanım satışı odaklı hizmet sunucuları pazardaki daralma ve kar paylarının düşmesinden oldukça etkilendiğini gözlemleyerek kendini bu değişimden en az şekilde zarar görecek ve katma değeri daha yüksek alanlara yönelecek şekilde konumlandırmak için çaba gösterirken, internet hizmeti sunucuları, katma değeri düşük de olsa, piyasa büyüklüğünün uzun yıllar işletmelerine tatmin edici gelir getireceğinden aynı alanda kalıcı olmaya yönelik stratejiler geliştirmektedirler. Ancak, çoğu işletmede gözlemlenen tanımlanmış bir stratejiden yoksunluktur. Bu amaçla yapılan görüşmelerde tanımsız da olsa, yöneticilerin sektörün nereye gittiği ve bu değişikliklere işletmelerini nasıl hazırlayabilecekleri konusunda görüşleri alınmıştır. En sıklıkla gözlemlenen yaklaşım Kocaeli için Bilişim Vadisi Projesiyle ortaya konulacak büyük potansiyelin bölge firmaları için büyük değişim-dönüşüm fırsatı olacağı ve bilişim yan sanayi olarak tabir edilen bir alanın bölgede oldukça gelişeceği, bölge firmalarının Bilişim Vadisi nde yatırım yapacak Dünya devleri için taşeron işler yapabilme beklentilerinin yükseldiğidir. İş potansiyeli bölgede önemli bir hareketlilik ve pozitif beklenti getirmiştir. Bu olumlu hava, bazı işletmelerde çok daha iyimser yorumlanmakta, Bilişim Vadisi projesinin sadece Kocaeli için geliştirilmiş ve yazılımcıları yeni bir coğrafi alanda toplamayı hedefleyen bir proje olduğuna şeklinde yorumlanmasına neden olmaktadır. Genellikle duvarları olmayan bir teknopark hizmeti sunulacağı beklenmektedir. Bu nedenle yer seçimi eleştirilmekte, Gebze de gerçekleştirilecek projenin sadece İstanbul için tasarlanmış olduğu vurgulanmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 73

74 Firmaların İstanbul kökenli, ancak bölgede faaliyet gösteren işletmelere karşı önyargıları büyüktür, ürettikleri katma değerin Kocaeli değil İstanbul için olduğu yorumlarıyla bu tür firmaları eleştirmektedirler. Kocaeli için beklentilerini oldukça yüksek tutan işletmeler genellikle insan kaynağını geliştirmeye ve bu yükseliş trendinden yararlanabilmeyi hedeflemektedirler. Ancak bu hedeflere yönelik aktivitelerin planlandığı yada somut adımlarla desteklendiği işletme sayısı oldukça azdır. Bununla birlikte, trendden haberdar olmasına rağmen bu değişime ayak uydurmak için bulunması gereken konumu tespit eden işletme sayısı da düşüktür. Strateji hususunda sektör uzmanları ve firmaların değerlendirmeleri birbirine oldukça yakındır. Firmaların stratejik yönetimi, hedef ve stratejilerle çalışması örneği çok az olsa bile, sektör temsilcileri, sektörü ve Dünyayı çok iyi takip etmektedirler. Son yıllarda yaşanan gelişmeler ve önümüzdeki dönemde de bu değişimin getireceği yenilenmeye ayak uydurabilmek amacıyla strateji değiştirmeleri gerektiğinden haberdar olan sektör yöneticileri henüz somut hedef ve stratejiler, adımlar ortaya koyamamaktadırlar. Bu adımı atmak konusundaki en büyük engel de finans problemleri olarak görülmektedir. Küresel ekonomik krizden dolayı döneminde yaşanan %15e yakın daralmaya rağmen, önümüzdeki dönemde %25 civarında bir büyüme öngörülmektedir. Mobil ürünler ve akıllı telefon pazarından kaynaklanan, entegrasyona dayalı bir büyüme yaşanacağı öngörülmektedir. Sektörde ilk olmak, bazı yazılım ve hizmetlerin ilk sunucusu olabilmek, dolayısıyla inovatif faaliyetleri artırmak ve yenilikçi ürün/hizmet sunmak yeni dönemin sektör liderlerini belirleyeceği öngörülmektedir. Firmalarda gerçekleştirilen saha çalışmasında belirlenen, geleceğe dönük hedef ve stratejiler: Gelecekte bilim ve teknolojide gelişmeyen, rekabet edemeyen şirketler devletler kurumlar ve kişilerin yaşama şansı olmadığı ve bu konuda ilerlemenin keyfiyet değil mecburiyet olduğunu belirten işletme sürekli teknoloji ve sektörün önde olan şirketi olma vizyonu belirlemiştir. Kendi üretimi yazılımlarla teknolojiyi de üreten firma olma hedefi vardır. Asıl rekabetin sektörde yerli rakiplerle değil yabancılarla olduğunu belirtmektedir. Donanımda karlılığın düşük olduğu firmalarca anlaşılmıştır. Son yıllarda sundukları hizmetlerle, teknik destek ve bakım anlaşmaları en önemli gelir kaynaklarıdır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 74

75 Sektörde inovasyonun önemi anlaşılmıştır, en inovatif ürünlerin en karlı olduğu belirtilmektedir. Yüzde bazında karda ise yazılım öndedir ve en yüksek fiyatlı ürünler yazılımdadır. Ar-geye, pazarlamaya yatırım yapılarak ve en önemli kaynak olarak da insan gücüne yatırımla sektörün büyümesine karşılık verilmeye çalışılmaktadır. Yazılım geliştirme ve ar-ge projelerinin yanı sıra bazı firmalar eğitim konusuna yatırım yapmaktadır ancak bu alanda da büyük rakipler ve özellikle İstanbul un imkanları dezavantaj yaratmaktadır. Üniversite iletişimleriyle ve tanıtım yatırımlarıyla ismini duyurmaya çalışan firma enerjisini eğitim işlerine yoğunlaştırmıştır. Ticaret var olduğu sürece bilişim sektörünün gelişeceği ve yeniliklerin bu sektörü ayakta tutacağını öngören bazı firmalar sürekli bir yenilenme gerçekleşeceğini ve yeniliklerin diğerini yok etmeden, bilişim pastasının büyüdüğünü belirtmektedir. Firmalar bu büyümeyle gelen iş hacmini karşılamak üzere daha büyük bir mekana taşınmak, eleman sayısının artırılması ve uzmanlaşma yoluyla sektörün büyümesinden kar elde etmeyi planlamaktadır. Bu süreçte başka konularda uzman firmalardan destek almak, uzmanlaşmak ve işbirliği en önemli öncelik olarak belirlenmiştir. Büyük ölçekli projelerin (örneğin bankalar, zincir marketler gibi) servis hizmetlerinde taşeronluk konusunda uzmanlaşma hedeflenmektedir. (büyük ölçekli iş yapan firmaların değişik bölgelerdeki taşeronluğunu yürütme) İşletmelerde sektörün ve trendlerin yakından izlenilmesine rağmen, özellikle de yazılım kökenli çoğu firmanın strateji olarak mevcut yazılımının iyileştirilmesi/güncellenmesini belirtmesi ve bunun dışındaki değişimlere çok hakim olmaması dikkat çekmektedir. Bir diğer vurgu yapılması gereken gerçek de firmaların sektörde değişim olacağını öngörmesine rağmen, nitelikli bir hazırlık planlanmadığıdır. Uzmanlaşma, insan kaynağı yeteneğini geliştirme gibi strateji belirleyen örneklerin yanında, sektör her şekilde büyüyecek ve iş potansiyeli de artarak gelişecek beklentisiyle altyapı geliştirme, kurumsallaşma gibi konularda somut adım belirlemeyenler de çoğunluktadır. Teknoparklarda yenilikçi yazılım geliştiricilerinde ekip ve yeteneklerin önemi oldukça fazladır. Yenilikçi yazılımlarıyla Dünya devleriyle rekabet eden ve bu rekabette avantajdezavantajlarına hakim olan, ar-ge odaklı firmalar ise profesyonel pazarlama/tanıtım eksiklikleri yada müşterilerin sunulan ürünü benimseyememesi gibi nedenlerle sorunlar Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 75

76 yaşadıklarını belirtmektedirler. Mevcut ürünlerinin pazarlanamaması da finans sorunlarını artırmaktadır. Internet hizmeti sunucuları (web sitesi tasarımı, web adresi satımı) piyasa her yıl %100e varan oranda büyümektedir. Çalışan sayısı, ciro ve müşteri sayısı her yıl artmaktadır. Alan adı piyasasının henüz doymadığı belirtilmektedir. Her KOBİnin bir web sitesi olması gerekliliği nedeniyle önümüzdeki dönemde bu trendin devam edeceği öngörülmektedir. Bu işletmeler nitelik geliştirmekten ziyade müşteri portföyünü güçlendirmek ve iyi müşteri ilişkileri yönetimiyle bu iletişimi kalıcı kılmayı hedeflemektedirler. Devletin sektöre destekleri devam ettiği sürece Türkiye'de teknoloji geliştirme potansiyelinin de devam edeceği beklenilmektedir. Bu bağlamda önümüzdeki yıllarda yazılım sektörünün daha da profesyonelleşmesi, uzmanlaşma olacağını öngören firmalar bu gelişmelerle ortaya çıkacak imkanları değerlendirebilmek amacıyla teknolojisini güncel tutmaya çalışmaktadır. En fazla tercih edilen strateji ise kalifiye personel istihdamı ve mevcut teknolojisini güncellemek yoluyla geleceğe hazırlanmaktır. En önemli eksiklik olarak ise pazarlama stratejilerinin yetersizliği, sermaye sorunları nedeniyle büyüyememek ve insan kaynağı niteliğinin yetersizliğidir. Gelecekte, hatta orta vadede sektörde köklü değişiklikler olacağı öngörülse de, bu değişime eğitim ve danışmanlıklar almak yoluyla yetenek geliştirerek hazırlanılması örneği oldukça azdır. Sektörde mevcut sistemde iş yapabilmek için gerekli ana tedarikçi eğitim ve yeterlilik sertifikaları dışında eğitim alan yada bu alanda gelişmeleri izleyen firma örneği, görüşme yapılan firmalar arasında 2yi geçmemektedir. Kişisel gelişim, iletişim ve pazarlama eğitim ve danışmanlıkları en popüler konulardır. Yabancı dil ve iş geliştirme eğitimleri de tercih edilmektedir. Bunun yanında aynı sektöre hitap etmese de örneğin özel bankalarca sunulan eğitim-danışmanlık imkanları değerlendirilmekte, farklı bakış açılarının işletmeye aktarılması hedeflenmektedir. Ancak bu vizyona oldukça kısıtlı sayıda işletme sahiptir. Çoğu işletme eğitim konusunda teknik/yazılım eğitimleri dışında hiçbir eğitim ve danışmanlığa açık olmadığını beyan etmektedir. Sektörün en önemli rekabet unsuru konusunda da en fazla telaffuz edilen konular: Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 76

77 Bilgi, know how, (benzer ölçekli iş yapmış olmak, ilk ürünü çıkarmak) Yeni teknolojileri izleme, Maliyet avantajı kazandırıcı yöntemler sunma Devamlılık (güven ve itibar, kadro ve firmanın yaşı, ürünün ve firmanın itibarı) Yüksek beklentilerin karşılanabilmesi ve kalitedir. Donanım alanında ise müşteri kitlesine göre rekabet kriterleri değişmektedir; ev kullanımında fiyat öne çıkarken kurumsal müşterilerde satış sonrası hizmetin niteliği daha önceliklidir. Bölgeye yakınlık ve hizmet kalitesi, yetkili servis olmak ve başka müşteri tarafından önerilmek, satış sonrası sunulan servis hizmeti tercih edilmekte etkilidir. Donanım, yazılım fark etmeksizin en sık telaffuz edilen rekabet unsuru ikili ilişkiler, daha önce çalışılan müşteri tarafından önerilme gibi hizmet sektörüne özel tercih edilme kriterleridir. Müşteri segmentine göre rekabet kriterleri değişse bile genellikle Kocaeli de faaliyet gösteren bilişim firmaları finans sorunları, kurumsallık düzeylerinin ve hizmet kalite/yelpazesinin yetersizliği nedeniyle büyük ölçekli işletmeler tarafından tercih edilmemektedirler. Diğer segmentlerde ise danışmanlık gibi bir hizmetin satın alınması her zaman problemli bir süreçtir. Somut ürün söz konusu olmadığından ve müşteri kitlesi bilişim konusunda yeterli düzeyde uzmanlaşmadığından hizmet sunucuları tercih edilirken referanslar, diğer müşterileriyle benzer bir sürecin yürütülmüş olması, ortaya çıkan memnuniyet derecesi gibi unsurlarla hizmet alımı yapmaktadırlar. Bu kriterler özellikle sektöre yeni giren firmaları etkilemektedir. Hatta sektörün eski firmaları bile bu unsurların yeni girişimciler için hayat şansı tanımadığını beyan etmektedirler. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 77

78 REKABET GÜCÜ Saha çalışmalarında işletmelerin pazar payları sorulduğunda tatmin edici bilgi alınan işletme sayısı oldukça azdır. İşletme ciro büyükleri, personel gibi bilgilerden yakınsama yapılarak bulunan pazar payı Türkiye de %1,4 civarındadır. Hizmet sektörü firmaları için kapasite kullanım oranı belirlemek oldukça güçtür. Görüşme yapılan firmalardan alınan kapasite kullanım oranları da yöneticilerin yorumlarına dayalı ve değişkendir. Yazılım firmalarının özellikle yenilikçi proje geliştiricilerinin rekabeti uluslar arası boyutta ve yabancı oyuncularlayken, yönetim yazılımı üreticilerinin sadece global büyük oyuncularla değil diğer bölge işletmeleriyle de büyük rekabet içinde oldukları görülmektedir. Genel olarak yazılım katma değerli alt sektör olarak görünse bile bu rekabet düzeyi, işletmeleri yazılımla da beklediği karı elde etmesini engellemektedir. Özellikle yönetim yazılımcılarının SAP, Microsoft gibi küresel devlerle yarışmanın yanında oldukça fazla da Türk rakipleri vardır. Yönetim yazılımları konusunda farklı bir strateji de bir internet firması tarafından geliştirilmiştir. Hedef kitle olarak sadece KOBİleri seçen işletme, henüz bu yazılımlarla tanışmamış bu segmenti hem piyasa büyüklüğü hem de beklentilerinin yüksek olmaması, büyük ölçekli firmalarca sunulan yazılımların fiyatı nedeniyle tercih etmemeleri nedeniyle bu segment için uygun fiyatlı ve temel düzeyde yazılımlar sağlamak stratejisi benimsemiştir. Bilişim sektöründeki firmaların rakipleri incelendiğinde yenilikçi yazılım projeleri dışındaki dallarda oldukça yüksek sayıda ve dağılımda rakipler ortaya çıkmaktadır. Bölgede 400ün üzerinde bilişim firması çoğunlukla da benzer segmentlere iş yapar konumdadır. Sadece bölge içi rekabet değil, yabancı rakipler ve İstanbul firmalarının da bölgeye sıklıkla iş yapması bölgedeki firmaların rekabet gücünü etkilemektedir. Sektör firmalarının rekabette kendilerini avantajlı-dezavantajlı gördükleri noktalar incelendiğinde ise aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır: Avantajlar: Hızlı karar alınması, esneklik, Müşteri ilişkilerinin güçlülüğü, onlardan biri olma nın gücü, informal davranış biçimleri, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 78

79 Bölgede GYTE, Kocaeli Ün. gibi eğitim kurumları sayesinde yüksek insan kaynağı potansiyeli olması (ancak bu potansiyel iyi değerlendirememektedir), Bölgenin jeopolitik konumu, tüm ana aksların ortasında olması, ulaşım ve limanlar, havaalanları, Ekip, işe hakimiyet, Görünürlük, tecrübe, isim bilinirliği, Bilgi ve birikim kapasitesi, Güven ve ihtiyaca göre çözüm üretimi, sayısal olarak sonuç vaat etme, Satış sonrası hizmet kalitesi, Ürün yelpazesinin genişliği, Daha kullanıcı dostu çözüm sunma, Müşteriye özel çözümler sunma, terzi konfeksiyoncu, Uzmanlaşma, Eğitmenlik ve iş öğretme kapasitesi, işbaşında öğretme kapasitesi, Ar-ge yeteneği, Yerli ve yakın olmak, Reklam ve tanıtım yatırımları, Kurumsallığa önem verilmesi, Dezavantajlar Vizyonsuzluk ve yönetsel yeteneklerin eksikliği, Kaliteden kaynaklanan yüksek maliyetler, Bilinirlik tanınma sorunları, Güçlü sermaye yapısının olmamasından kaynaklanan zayıflıkla büyümenin finanse edilememesi, Daralma ve teknolojik güncelliğin kaybedilmesi, İstanbul firmalarıyla rekabet zorlukları, Kaliteli personelin firmada tutulamaması (İstanbul kökenli büyük firmaların tercih edilmesi, Pazarlama sıkıntıları, Marka olmak gerekliliği, çok yoğun emek ve bilgi birikimi gerekliliği, Yüksek yatırımlar gerektirdiğinden güçlü sermaye yapısı gerekliliği, Yatırımın satışlarla sağlanmaya çalışılması ve devamlılık sorunları, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 79

80 Yabancı kökenli firmalara duyulan pozitif önyargı, Yüksek miktarda satınalma yapılamamasından kaynaklanan yüksek maliyetler, Sektörde sıklıkla yeni rakip ortaya çıkması, İnsan kaynağının nitelik olarak yetersizliği, Bilişim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için bazı unsurlar, örneğin Kocaeli nin konumu hem avantaj hem dezavantaj olarak belirtilmektedir. İstanbul u pazar olan gören firmalar coğrafi konumu pazara yakınlık avantajı olarak sunarken, sadece bölgesel faaliyet gösteren firmalar ise İstanbul kökenli firmaların bölgede iş yapmalarından hoşnut olmayarak, İstanbul a yakınlığı dezavantaj olarak sunmaktadırlar. Dezavantajlı unsurların en sıklıkla kesinleştiği konu finans sorunlarıdır. Firmaların bilgi ve altyapılarının güncel tutulmasının maliyetlerinin yanında, sektörde talep edilen bir ürün/hizmet yaratmak için katlanılması gereken ar-ge, teknoloji ve inovasyon maliyetlerinin yüksekliği de büyümenin finanse edilememesine neden olmaktadır. İnsan kaynağıyla ilgili dezavantajlı unsurlar, saha çalışmalarında firmalarca adı konulmasa bile, kurumsallaşmaya ilişkin sorunların yansımalarıdır. Kurumsallaşma, aynı zamanda büyük ölçekli firmalarla iş yapabilmek yolunda aşılması gereken bir süreçtir. Sektör firmalarının en büyük rakipleri yabancı firmalardır, bulundukları alt sektörlere göre rakip ülkeler değişmektedir. Örneğin donanımda Asya ülkeleri önemli rekabet yaratırken, yazılımda Amerika ve Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu rekabet yaratmaktadır. Firmalardan derlenen verilere göre bilişim piyasası büyük oranda yabancı firmalarca domine edilmektedir. Türkiye, hatta Kocaeli bölgesinde bile yabancı firmalarla rekabet yaşayan firmaların kendi aralarındaki rekabeti çok yüksek değildir. Firmalar genellikle Kocaeli ve çevresinde faaliyet göstermektedir. Ulusal bazda projelere dahil olan firma sayısı çok azdır. Yine uluslar arası ölçekte başarılı projelere imza atmış firma sayısı da düşüktür. Sektör firmaları rekabet avantaj ve dezavantajları konusundaki görüşmelerde çoğunlukla, büyük rakipleri yerine; bölgede, yeni kurulan, etik kuralları genellikle ihlal eden ve çok düşük fiyatlara çalışan firmalar karşısındaki durumlarını belirtmeyi tercih etmektedirler. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 80

81 KURUMSALLAŞMA Saha çalışmasında görüşme yapılan firmaların ortalama yaşı 8 dir. En genç firma 10 aylık, en yaşlı firma ise 19 yaşındadır, ancak bilişim ve ar-ge odaklı çalışmalarını son 2 yıl içinde yoğunlaştırmıştır. Firma başına çalışan sayısı ortalama 9 dur ve bu çalışanların ortalama 5 kişisi yabancı dil bilmekte, 7si de üniversite mezunudur. Bu ortalama ile analiz gerçekleştirilen sektörler arasında en fazla nitelikli personelin çalıştığı sektör bilişim olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak çalışan sayısı başına yaratılan ciro incelendiğinde ise makine sektörüne göre daha iyi ancak otomotiv yan sanayine göre oldukça gerilerde bulunmaktadır. Sektörde iş yapabilmek için belgelendirme, tescil gibi önşartlar bulunmadığından çoğu firma hiçbir sertifikaya sahip değildir. Ancak kurumsallaşmış firmalarda, bu oran az da olsa, ISO Kalite Yönetim Sistemi sertifikaları bulunmaktadır. Bunun yanında kurumsallıkla ilgili diğer göstergeler açısından da sektör firmaları oldukça zayıftır. Örneğin yönetsel rollerin belirlendiği, görev ve yetkilerin belirlenmiş olduğu, profesyonel yönetici kadrolarla çalışılan, organizasyon şemasının belirli olduğu, görev ve yetkilerin tanımlandığı bir hiyerarşik yapı yaygın değildir. Çoğu işletmede unvanlar tanımlanmasına rağmen unvan-görev-yetki eşleştirmesi bulunmamaktadır. Oldukça az örnekte, sektör devi firmalardan transfer edilen profesyonel yöneticilerle çalışılmaktadır. Bu tür işletmeler kurumsallığın en üst düzeyde olduğu ve eğitim ve kişisel gelişim imkanlarına sahip işletmelerdir. Bu işletmelerde çalışanların motivasyonunu da artıracak iş odaklı yurtiçi-yurtdışı seyahat imkanları tanınmakta, iş geliştirme süreçlerinde personel inisiyatif alabilmektedir. Yabancı dil sektörün kritik yeteneklerinden biri olması ve dil bilen personel sayısı fazla görünmesine rağmen yeni pazarlara erişim, teknolojik trendleri yakından izleyebilme ve ihracat konusunda yetersiz gelmektedir. En kritik personel ihtiyaçlarından biri yurtdışı pazarda iş yapabilecek düzeyde dil bilgisine ve bilişim ürünü pazarlama yeteneğine sahip personeldir. Çoğu işletmenin ürettiği ürün/hizmet yurtdışı pazarlarda talep görebilecekken iyi pazarlanamadığı için değerlendirilememektedir. Global devlerle rekabet eden yazılımcı firmalar bile bu eksikliği işaret etmektedirler. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 81

82 Genel olarak değerlendirildiğinde bilişim firmaları çoğunlukla mühendis-teknik kökenli patronların hem idari hem teknik hem de pazarlama-tanıtım gibi sosyal yönü ağır basan fonksiyonları yürüttükleri yapılardır. İnsan kaynağına yatırım yok denecek kadar azdır. Teknoparkta konumlanmış şirketler teknoparkın kısıtlı sosyal imkanlarından yararlansa bile, sektör genelinde hiçbir şirkette motivasyona yönelik uygulamalara rastlanılmamıştır. Personele yatırım yılda bir düzenlenen iftar yemekleri vb sosyal etkinliklerle sınırlıdır. Kurumsallaşmış şirketlerde ise (oldukça düşük oranda) motivasyon araçları daha aktif kullanılmaktadır, terfi imkanları tanınmaktadır. Görüşme yapılan hiçbir işletmede insan kaynağı yönetimi konusunda eğitim danışmanlık almış yöneticiye rastlanılmamıştır. İşletmeler en önemli sorunlarının doğru nitelikte insan kaynağını bulmak ve yetişmiş personelin işletmede tutulması olduğunu belirtmelerine rağmen bunun çözümü yada kurumsallaşma konusunda yönetsel adımlar atmamaktadırlar. Müşteri ilişkileri yönetiminin profesyonelce gerçekleştirildiği, bu konuda tanımlı görevi bulunan personelin bulunduğu işletme sayısı 2 dir. Ancak bilişim sektörü firmaları genellikle küçük ölçekli işletmeler olduğundan yönetici her konuda tek sorumludur, bu konulara müşteri iletişimi de dahildir. Sorun çözme, iletişimi koruma konusunda yine patronlar faaliyet göstermektedir. Kurumsallaşma seviyesine örnek olarak, işletmede sekreter, teknik personel vb destek personelin bulunmasına rağmen müşterilerin en küçük problemlerinde direkt yöneticiyle görüşme yaptıkları belirtilebilir. Bazı işletmeler, müşterileri için hazırladıkları yönetim yazılımlarını kendi yapılarında da kullanarak iş takip, müşteri ilişkileri ve teklif yönetimi gibi faaliyetlerini yerine getirmektedirler. Bu işletmeler müşterilerinin ait olduğu sektörler, büyüklükler, firmaya nasıl ulaştığı gibi analizleri sürekli gerçekleştirmektedir. İşletmelerin rekabet kriterlerinde de öne çıkan diğer müşteriler tarafından önerilme unsuru, firmaların müşteri analizlerinde de teyit edilmektedir. En fazla müşteri daha önceki başka müşterinin tavsiyesi yoluyla gelmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 82

83 Sektör uzmanlarıyla görüşmelerle kurumsallaşma konusunda bilişim firmalarının oldukça geri seviyede oldukları belirtilmektedir. Home Office tarzı çalışanların sayısı son yıllarda artmıştır. Sektörün kurumsallaşma çabaları da yetersizdir. Çalışan personel daha kurumsal yerlerde çalışmayı tercih ettiğinden ücret daha tatminkar da olsa elde tutulamamaktadır. Kısa dönem çalışanlar, stajyerler en sık rastlanan sistemdir. Personele yönelik eğitimler sadece işbaşı eğitimlerdir. Çok az durumda (genellikle yöneticiler yararlanır) satın alınan sistemler, ürünlere yönelik eğitimler alınmaktadır. İNOVASYON VE AR-GE KAPASİTESİ Bilişim sektörü, diğer sektörlerin inovasyon kapasitesini ve verimliliğini direkt etkileyen sistemler geliştiren bir sektördür. Bu nedenle birçok sektöre hakim olmak, müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerini iyi anlayarak onların iş hayatlarına değer yaratan, basit ve kullanımı kolay çözümler geliştirmek zorundadırlar. İnovatif çözümler sunan bir işletmenin de müşterilerinden çok daha inovasyoncu olması, henüz tanımlanmamış ihtiyaçları tespit ederek sunması gereklidir. Sektör firmalarının inovasyon ve ar-ge göstergeleri incelendiğinde, görüşme yapılan grupta ortaya çıkan ortalama performans aşağıdaki gibidir: TABLO 5: BİLİŞİM SEKTÖRÜ FİRMALARI İNOVASYON VE AR-GE GÖSTERGELERİ Ortalama değerler Devlet destekli ar-ge projesi sayısı 0,30 Patent sayısı* 0,07 Marka tescili sayısı 1,69 *Bilişim sektöründe yenilikler özel durumlarda patentlenmektedir. Bilişim sektöründe ortaya konulan yenilikler, yazılımlar fikri haklar kapsamında telif hakları ile korunduğundan tescil zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle yenilik göstergeleri açısından bilişim sektörünün değerlendirilmesinde yürütülen ar-ge projesi sayısı ve ortaya Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 83

84 konulan ürünün bir marka altında müşteriyle buluştuğu öngörüldüğünde marka tescili sayısı daha uygun kriterlerdir. Sektör firmalarında rekabet için kritik önem taşıyan fikri hakların yönetimi konusunda genel bir eksiklik söz konusudur. Bilişim sektörü devlerinin sıklıkla başvurduğu telif hakları koruması, marka geliştirilmesi, know howların kayıt altına alınıp şirket ticari ve fikri varlığı olarak değer görmesi uygulamaları yaygın değildir. Kısıtlı birkaç örnekle sınırlıdır ve işletme yöneticileri bu konuyu öncelikli rekabet unsuru olarak hiç bir zaman değerlendirmemektedirler. Saha ziyaretlerinde yenilikçi projeler konusunda sadece teknoparkta faaliyet gösteren firmalarda faaliyetler gözlemlenmiştir. Bu projeler de pazarlanma-müşteriyle buluşma aşamasında sıkıntılar yaşanmasına rağmen sektörün en katma değerli ürünleri bu tür inovatif projelerdir. Sektör firmaları teknolojiyi ve rakipleri izlemekte internetin yanı sıra fuarları da değerlendirmektedir. Fuarlara tanıtım amacıyla katılım sağlayan firma sayısı oldukça azdır. Sektör firmaları başka sektörlere yönelik ürünler sunduklarından tanıtım için daha çok ürün geliştirdikleri sektörlere ait fuarlara katılım sağlamaktadır. Sektörü ve rakipleri izlemek için en popüler fuar CeBIT fuarıdır. Sektör firmaları mecburen süreçlerini ve hizmetlerini yenilemektedirler. Çoğu firma da satış yapamayınca kapanıp başka alana yönlenmektedir. Özellikle mikro boyutta KOBİler diyebileceğimiz kesimde süreç inovasyonu faaliyetleri oldukça kısıtlıdır. Özellikle teknoparkta konumlanmış yazılım firmaları ar-ge firmaları olduğundan hayatını sürdürebilmeleri için sürekli ürün geliştirme çalışmaları yürütmek durumundadırlar. Ancak ortaya konulan proje sayısı değerlendirildiğinde performansları tatmin edici değildir. Ar-Ge, iş yoğunluğu içinde en büyük alanı kaplayan alan olarak sunulsa bile başarılı sonuçlanmış proje sayısı düşüktür. Yenilikçi görüşlerin işletmeye kazandırılması amacıyla stajerlerin "dış göz" olarak kullanılmakta, farklı kullanıcılardan bilgi ve görüşlerin değerlendirilerek iyileştirmelerin yapılmaktadır. Bunun yanında yazılım alanında faaliyet gösteren işletmeler piyasadaki Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 84

85 yazılımları incelemek, belgelendirme denetimine gelen uzmanlardan bilgi temin etmek ve müşteriler aracılığıyla süreç iyileştirmeleri gerçekleştirmektedirler. Hizmet/ürün yenileme konusunda eğitim alanların oranı çok azdır, bu eğitimler genellikle İstanbul dan alınmaktadır. Müşterilerden öğrenilen know how firmanın geliştirmesi için kullanılır. (sektör devlerince geliştirilen ürün-hizmet, süreç iyileştirme yöntemleri firmalara da uyarlanır). İş yönetimi, iş akışı değişiklikleri yapılmaktadır. TABLO 6: BİLİŞİM SEKTÖRÜ SAHA ÇALIŞMASI DEĞERLENDİRMESİ 13 firmadaki toplam çalışan sayısı 123 Firma başına çalışan sayısı 9,46 13 firmadaki toplam 4 yıllık üniversite mezunu sayısı 94 Firma başına üniversite mezunu sayısı 7,23 13 firmadaki toplam yabancı dil bilen sayısı 68 Firma başına yabancı dil bilen sayısı 5,23 Ziyaret edilen 13 firmada tespit edilen toplam patent sayısı 1 Firma başına patent ortalaması 0,07 Ziyaret Edilen 13 firmada tespit edilen endüstriyel tasarım tescil sayısı 0 Firma başına endüstriyel tasarım tescil ortalaması 0 Ziyaret edilen 13 firmada tespit edilen finansman destekli ar-ge sayısı 4 Firma başına finansman destekli ar-ge sayısı 0,30 Sektörde çalışan başına ciro yaklaşık TL civarındadır. Bu oran oldukça düşük bir orandır ve sektörde büyümenin tetikleyicisi olacak derecede katma değerli üretim yapılmadığını göstermektedir. İşletmelerin büyüme problemleriyle ilgili öne sürdükleri en önemli sorun sermaye yapısı olmasına rağmen, sundukları inovatif ürünle katma değer Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 85

86 artırma ve gelişmeyi finanse etmek konusunda yetersiz kaldıkları gözlemlenmiştir. Mevcut projelerin sayılarının azlığı (saha çalışması yapılan grup içinde) ve dışa kapalılık, inovatif projeler için işletmeye geniş kapsamlı veri akışını ve başarılı proje oranını düşürmektedir. İşletmeyi inovatif projelere iten fikir kaynakları konusunda yapılan araştırmada en önemli kaynağın sektör devi yazılım, donanım firmalarınca piyasaya sürülen platformlar, ürünler olduğu ortaya çıkmaktadır. İşletmeler yenilikçi proje geliştirme sürecini doğru ve katma değerli fikirler üzerine inşa edebilmelidir. Ancak personel sorunları, içe dönük yapı, firma dışı paydaşlarla iletişim geliştirilmemesi inovasyon sürecini oldukça kısıtlı kaynaklar üzerine kurulmasına yol açmaktadır. Bunun yanında inovasyon ve ar-ge projelerinin yönetimi firmaların desteğe ihtiyaç duydukları bir süreçtir. Doğru yönetilen, son kullanıcının ve inovatif fikirlerin her aşamada sürece dahil edildiği projelerle ortaya konan son ürünün anlaşılırlığı, kullanım kolaylığı ve en önemlisi pazarlanabilirliği daha yüksek olacaktır. İŞBİRLİĞİ Sektördeki iş akışını kısaca tanımlamak gerekirse: İhtiyaçları müşteriler tespit edip gelebilir(%10) yada geliştirilen ürüne göre müşteri firmalar bilgilendirilerek pazarlama yapılır. (%90). Göründüğü üzere sektörde pazarlama ve tanıtımın önemi oldukça yüksektir. Bu yönüyle işletmelerin sosyal, iletişimci ve sektöre hakim insan kaynağı ihtiyacı daha öne çıkmaktadır. İnsan kaynağı konusunda sıklıkla sorun gündeme gelse bile doğru ihtiyaç tanımı verilememektedir. Genellikle teknik personel ve yazılımcı konusunda ihtiyaç belirtilse de bilişim ürünlerinin hem teknik özelliklerine hakim hem de pazarlama yeteneklerine sahip personel iş geliştirme konusunda çok daha avantaj sağlayabilecektir. Sektör firmaları arasında uygun durumlarda birbirlerine iş göndermek dışında önemli işbirliği yada rekabet bulunmamaktadır. Ar-ge odaklı yazılım firmalarında pazarlama konusunda işbirliklerine rastlanmaktadır. Bölgesel işbirliği örneği konusunda bazı başarısız girişimler (ortak satınalma deneyimi, firmaların bir çatı altında toplanması deneyimi) işletmeleri önyargıya itmesine rağmen Kocaeli nin 3 teknoparkı (ve Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi), Bilişim Vadisi projesi ve diğer yatırımlarla bilişimde marka şehir olacağı Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 86

87 gerçeği işbirliği potansiyeli ve olumlu bakışı geliştirmiştir. Son dönemde aynı ölçekteki firmalarla işbirliği toplantıları başlatılmıştır. Mevcut durumda firmalar arası yürütülen aktif bir işbirliği örneği çok azdır; örneğin yazılım firmalarının ürün birleştirmeleri. Firmalar bilginin paylaşımının zor olduğu gerekçesiyle işbirliğinin mümkün olmadığını belirtmektedir. Geçmiş deneyimlerine dayanarak, kurulacak işbirliği ortamının sektörde etik olmayan bazı hareketleri artıracağını, örneğin birbirlerini daha iyi tanıyan firmaların arasında personel transferi yaşanabileceğini belirtmektedirler. Sektör genellikle farklı sektörlerle işbirliğine daha yatkındır; örneğin yazılım firmalarının ürünlerini danışmanlık firmalarının sunduğu hizmetlerle bütünleştirilmesi gibi işbirlikleri çok daha uygundur. Bunun dışında ise ihtiyaç duyulan işbirliklerinin genellikle tanıtım, pazarlama ve satış alanında olması gerektiği belirtilmektedir. TABLO 7: BİLİŞİM SEKTÖRÜNDE KOCAELİ DE FAALİYET GÖSTEREN FİRMALAR ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN SEVİYESİ ANKETİ SONUÇLARI (KATILIMCILAR = 13 SEKTÖR FİRMASI + 2 SEKTÖR UZMANI) Çok Kötü Kötü Ortalama İyi Çok İyi Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 87

88 Girdi Koşulları Girdi koşulları konusunda bilişim sektörünün genel puanı 46 dır. ŞEKİL 21: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, GİRDİ KOŞULLARI DEĞERLENDİRMESİ ŞEKİL 22: BİLİŞİM SEKTÖRÜ GİRDİ KOŞULLARI REKABET ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 88

89 İNSAN KAYNAĞI Bilişim sektörünün en kritik girdisi insan kaynağıdır. Ortaya konulan tüm ürün ve hizmetler personelin yeteneklerine direkt bağımlıdır. Yeteneklerin yanı sıra, sektörü izleme ve yeterlilik olarak yakalayabilme, hizmet sunduğu sektörün ihtiyaçlarını anlayabilme, öngörüler yapabilme, maliyet azaltıcı yöntemler geliştirebilme gibi yenilikçi ve yaratıcı yönün gelişmiş olduğu insan kaynağı bilişim sektörü için değer yaratan insan kaynağıdır. Bununla beraber özellikle yazılım sektöründe nitelikli personel tarafından ortaya konulan yenilikçi projelerin müşterilerce anlaşılması, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre yeniden şekillenmesi sürecinde teknik personelle müşteri arasında iletişimi sağlayacak, sosyal yönü gelişmiş ve iletişimi yüksek çalışanlar önemli bir açığı dolduracaklardır. Çoğu firmanın ürettiği yazılımlar pazarlanamamakta, müşteriyle buluşmayan inovatif projeler de büyük yatırım, emek ve kaynakların israfını gündeme getirmektedir. Ancak saha çalışmasında pazarlama-tanıtım sorunlarının farkında olan, markalaşarak elde edeceği katma değeri artırmayı hedefleyen firma sayısı oldukça azdır. En sıklıkla telaffuz edilen teknik personel bilgisayar mühendisi ve yazılımcıdır. Diğer yeteneklere duydukları ihtiyaçlarını işletmelerini ve faaliyetlerini tanıtırken belirtmelerine rağmen, ihtiyaç duyulan personel konusu gündeme getirildiğinde her zaman teknik personel mühendis talep etmektedirler. Görüşme yapılan işletmelerde ortalama 9 kişi çalışmaktadır. Sektörü geneli düşünüldüğünde 3-4 kişilik, mikro KOBİlerin ağırlığı daha fazladır. Sektörde tutunamayan firmalar oldukça fazladır ve diğer sektörlere geçiş yapmaktadırlar. Bu nedenle insan kaynağının sürekliliği sorunu oldukça fazladır. Üstelik sektörde işbaşı eğitim ve knowhow en değerli yetkinlik olduğu düşünüldüğünde, bu yetkinliğin sadece çalışmakla kazanıldığı, üniversite eğitimi yada mesleki kursların gelişim sürecinde yeterli olmadığı gerçeği değerlendirildiğinde personelin elde tutulmasının da önemi artmaktadır. Uzun süre, işbaşı eğitim yoluyla yetenek kazandırılan, önemli sektör bilgilerine ve firmanın hayatını sürdürdüğü müşteri portföyüne hakim olan çalışanlar elde tutulamamaktadır. Kurumsallığı yüksek ve uzun vadeli süreçte kendilerine iyi bir referans sağlayacaklarına inandıkları sektör devlerine geçmek için Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 89

90 fırsatları değerlendirmektedirler. Süregelen bu durum işletmelerde insan kaynağını hem en ihtiyaç duyulan hem de en az yatırım yapılan alan haline getirmiştir. Firmalar, personele her zaman geçici olduğu gözüyle baktığından, çalıştığı süreçte kendini gündüz ve gece işe adamasını beklemektedirler. Diğer sosyal ve kültürel ihtiyaçlar gereksiz olarak değerlendirilmektedir. Bu durumun istisnası oldukça azdır. Sektörün en önemli problemi olarak belirtilen insan kaynağının temini konusunda sıkıntı bulunmamaktadır. Asıl problem yetenekler dir. Görüşülen firmaların tümü üniversite mezunlarının bilgi ve teknik yeterlilik olarak piyasanın oldukça gerisinde olduklarını belirtmektedirler. Üniversite eğitimi mesleki kurslarla desteklenmediği takdirde öğrencilerin iş bulabilme imkanı yoktur. Sektör Dünyanın en hızla gelişen sektörlerinden biri olduğundan üniversitede verilen eğitim içeriğinin hiçbir zaman aynı hızla sektöre adapte olamayacağı, öğrencilerin her zaman bireysel çabalarla kendilerini güncellemek zorunda oldukları belirtilmektedir. Bu nedenle son yıllarda özellikle yazılıma yönelik mesleki kurslara talep artmıştır. İşletmelerin insan kaynağına yönelik beklentilerinde öne çıkan unsur teknik yetkinliklerdir. Bunun yanında görüşmelerde sıklıkla telaffuz edilen diğer beklentiler de ezberci olmayan, sosyal yanı güçlü, yorum yapma yeteneğine sahip çalışanlardır. Eğitim sisteminin genel olarak bu tür insanları üretmediği belirtilmektedir. Sektörde ayrıca pazarlama ve yazılım konusunda yetenekli, profesyonel yönetici sorunu işaret edilmektedir. Pazarlamacıların iyi olması sektörün hızlandırılması için kritik bir unsurdur. İnsan kaynağı konusunda en acil gereklilik pazarlama ve satışın kuvvetlendirilmesidir. Kocaeli de 2 üniversitenin olması ve mezunlarının sektör için potansiyel oluşturması bir avantajdır. Ancak sektörde kritik yetenekler olan dil bilgisi ve literatüre hakim insan kaynağı, gelişime açık kişilikler olmaları konusunda pratik çalışmalarla güçlendirilmeleri gereklidir. Bu süreçte rehberlik ve stajın önemine dikkat çekilmektedir. Sektör firmaları yeni mezun çalışanları genellikle özgüvensiz olarak değerlendirmektedirler. Kalitenin mezun olunan okula bağımlı olmadığı görüşü yaygındır. Kriz zamanlarında İstanbul dan bölgeye yerleşen çalışanların Kocaeli için fırsat yarattığı belirtilmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 90

91 Sektörde personel ücretleri diğer sektörlerle karşılaştırıldığında yüksek değildir. Ancak kurumsallaşmış, inovatif ürün geliştiren ve spesifik çözümler üreten firmalarda ücretler iyi durumdadır. Eğitimin yanında iş tecrübesi en sıklıkla belirtilen ihtiyaçtır ve meslek lisesi sisteminin bu tür çalışanları üretmeye daha uygun olduğunun altı çizilmektedir. Eğitimde uygulamanın artırılması gerektiği, bilgisayar bölümlerinin sahada yapılan projeleri uygulamalı olarak gerçekleştirmesi gerekliliği belirtilmektedir. Proje ekipleri şeklinde pratik projelerle çalışılması, staj mantığının değiştirilmesi ve öğrencinin okul dönemi boyunca çalışması gerektiği vurgulanmaktadır. Sektörde meslek standartları ve görev tanımları yeni tespit edildiğinden her firma farklı bir yolla ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu durum da firmaların beklentilerinin potansiyel çalışanlar tarafından doğru anlaşılamaması gibi riskler doğurmaktadır. BİLGİ, EKİPMAN VE TEKNOLOJİ Bilişim sektörü ekipman ve teknoloji yatırımları açısından en uygun maliyetli, teknoloji, bilgi ve diğer ekipmanlara ulaşımın en kolay olduğu ve gerek vergi gerek bürokrasi açısından oldukça avantajlı bir sektördür. Sektörün tüm alt unsurlarında ekipman ve teknolojiye ulaşım sorunsuzdur. Bu konu rekabet konusunda avantaj yaratsa da aynı durum tüm rakipler ve diğer bölgeler için de sözkonusu olduğundan anlamlı bir rekabet gücü farkından bahsetmek mümkün değildir. Sektörün temel girdisi bilgi dir. Bilgiye ulaşım gerek eğitimlerle, gerek internet üzerinden gerekse iş proje uygulama sürecinde gerçekleşebilmektedir. Bilgiye ulaşım konusunda Kocaeli firmalarının en önemli problemi en güncel teknoloji, altyapı ve yazılımlar gibi konularda bölgenin büyük ölçekli firmalarına hizmet sunamamalarıdır. Büyük boyutta ve nitelikli hizmet alımı yapan bu firmalar, tedarikçileri için gelişim imkanları ve en güncel teknolojinin uyarlanması sürecinde elde edecekleri deneyim ve know howı yaratma potansiyeline sahiptir. Ancak çoğu sektör firması küçük ve orta ölçekli işletmelere iş yapmakta, mevcut teknolojilerinin ve yeteneklerinin yeterli olduğu alanda faaliyet Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 91

92 göstermektedir. Bu nedenle müşterileri bilgi ve deneyim yönünden gelişim için itici güç yaratmamaktadır. İşletmelerin kendilerini geliştirmek için özel ilgi göstermesi, teknoloji ve rakipleri iyi izlemesi gereklidir. Bilişim sektöründeki tüm alanlarda (yazılım, donanım, servis vb) bu bilgilerin derlenip kullanıcıya sunulduğu yerli ve yabancı oldukça fazla kaynak, imkan bulunmaktadır. Bu açıdan bilgi girdisi ulaşımı en maliyetsiz ve kolay girdilerdendir. MALİYETLER Maliyetler açısından bilişim sektörlerinin farklı unsurları farklı koşullar altında faaliyet göstermektedir. Ancak her unsurda en önemli maliyet unsuru, sektörün en önemli girdisi olan insan kaynağı maliyetidir. Bu maliyetin genel maliyetler içindeki oranı değişse bile, her zaman en önemli gider kalemi personel ücretleri ve vergilerdir. Genel olarak sektörlere önemli rekabet avantajı yada dezavantajı sağlayan unsurlar incelendiğinde bilişim sektörünün bu maliyet unsurlarından oldukça sıyrılmış ve avantajlı durumda olduğu görülmektedir. Örneğin üretim sektörü için kritik bir girdi unsuru olan ve maliyette de göze çarpan enerji unsuru hiçbir bilişim firması için önemli bir maliyet oluşturmamaktadır. Bunun yanında ekipman ve teknoloji maliyetleri de spesifik projeler için nitelikli ekipman kullanması zorunlu olan bazı yazılım firmaları dışında önemli bir gider kalemi değildir ve her zaman katlanılabilir maliyetlerdir. Ancak geliştirdiği yazılımın güncellenmesi için yurtdışından ekipman getirten, saha çalışmasında özelleşmiş ürün-teknolojileri kullanması gereken az da olsa bir kesim bulunmaktadır. Teknoparkta yer alan firmalarca ödenen kira bedelleri maliyet kalemleri arasında önemli yer tutmasına rağmen, sağlanan avantajlar değerlendirildiğinde her zaman katlanılabilir maliyettir. Ancak verilen ücret karşılında alınan hizmette beklentilerin karşılanması düzeyi yetersiz olarak vurgulanmaktadır. Teknoparkların bir iş hanı mantalitesiyle yönetildiği belirtilmektedir. Ar-ge projelerinin ve yenilikçi ürün/hizmetlerin en azından bölge işletmelerine daha etkin tanıtılması, teknopark imajının güçlendirilerek Kocaeli nde faaliyet gösteren bilişim sektörü firmalarından hizmet alımı yapmayan büyük ölçekli firmalarla Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 92

93 iletişimin geliştirilmesi, teknoparktaki firmalar arası iletişim ve işbirliği geliştirilmesi, iş geliştirilmesi gibi beklentiler sıklıkla dile getirilmektedir. Genel olarak bina ve arsa fiyatlarının maliyetler arasındaki yeri analiz edildiğinde önemli bir ağırlığı yoktur. Bazı teknik servis ve projelendirme işleriyle ilgilene firmalar ulaşım kolaylığı nedeniyle şehir merkezinde konumlanmak gerektiğini ve bunun yüksek maliyet getirdiğini belirtmektedirler. Ancak bu maliyetler ana rakiplerinin bulunduğu İstanbul a göre daha makul düzeydedir. Genel maliyetleri ve rekabet gücüne etkileri konusunda görüşleri alınan firmalardan ağırlıklı olarak donanım satışıyla ilgilenenler yüksek stok maliyetleri ve genel giderlerin yüksekliğinin firmaları olumsuz etkilediğini belirtmektedirler. Sektörde herhangi bir işletmenin maliyetleri incelendiğinde ise personel giderinin %40lar düzeyinde olduğu, bunun ardından en büyük yükün vergiler (toplam maliyetler içindeki payı %20nin üzerindedir) olduğu görülmektedir. Rekabet gücü başlığında da belirtildiği üzere işletmelerin ürün ve hizmetlerini tanıtma, markalaşma konusunda önemli eksiklikleri vardır. Bu konudaki eksikliklerin etkin tanıtım ve bilinirlik yaratma yoluyla giderilmesi işletmelerin üzerine önemli bir maliyet yüklemektedir. ALTYAPI Sektörde iş yapabilmek için uygun altyapı koşullarının sağlanıp sağlanmadığı ve Kocaeli de faaliyet göstermenin altyapı açısından dezavantaj yarattığı durumlar hakkında yapılan görüşmelerde sektörün en önemli altyapı unsurunun internet erişimi olduğu ve bu konuda son yıllarda Kocaeli de önemli iyileştirmeler yaşandığı bildirilmiştir. Teknolojik altyapı konusunda en avantajlı bölgenin Kocaeli olduğu belirtilmektedir. Geçmiş yıllarda Kocaeli nin sektörde taşra gibi görüldüğü, ancak İstanbul un genişlemesiyle beraber bu algının düzeldiği ve sektörde bulunulan konumun rekabet gücüne etki etmediği belirtilmektedir. Bu görüşe özellikle teknoparkta konumlanmış yazılım firmaları katılmamaktadırlar. Ortaya koydukları yenilikçi projelerin İstanbul kökenli firma Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 93

94 olmadıkları dolayısıyla akademik ve iş çevrelerinde yeterli değer görmediği, kendilerinde iş potansiyeli gören akademisyenlerin bu firmaları ticari başarılarını sağlamlaştırmaları için İstanbul daki teknoparklara davet ettikleri belirtilmektedir. Sektörde, büyük ve nitelikli işlerin İstanbul firmalarınca yapılacağına dair bir önyargı vardır. Büyük beyinlerin İstanbul'da olduğu, taşrada yapılan işlerin nitelikli ve vizyoner işler olamayacağı önyargısı dezavantaj yaratmaktadır. İstanbul a yakın olmak hem avantaj hem de dezavantaj olarak vurgulanmaktadır ve hangi unsurun daha ağır bastığı net değildir. Avantajları özellikle maliyetler konusundadır. İstanbul'da iş yapmak için büyük yatırımlar ve ofis-işletme maliyetlerine katlanılması gereklidir. Kocaeli'de maliyetler İstanbul a oranla çok daha düşüktür. Trafik, ofis, yerleşim sorunu yoktur. Bazı firmalar sadece bölgesel çalıştıklarından İstanbul da aynı işi yapan binlerce firma olduğu, Kocaeli de ise 2-3 rakipleri olduğunu belirtmektedirler. İstanbul da olunması durumunda bu denli büyük rekabetin işletmelerin hayatta kalmasını zorlaştıracağını belirtmektedirler. Bunun yanında bölgenin jeopolitik konumu, tüm ana aksların kesişme noktasında olması, ulaşım ve limanlar, havaalanları, üniversite, Bilişim Vadisi projesiyle Türkiye'nin önemli bir projesi için seçilmiş olması ve bu projeyle bölgede-sektörde artacak iş potansiyeli gibi avantajları bulunmaktadır. İstanbul a yakın olmanın dezavantajı olarak, Kocaeli kökenli firmalar büyük oranda sadece yerel pazarda faaliyet gösterdiğinden İstanbul firmalarının kendilerine yakın bu piyasada da iş yapmaya başlamış olmaları ve bu nedenle yaşanan iş kayıpları gösterilebilir. Aynı şekilde Kocaeli de faaliyet gösteren Türkiye nin en büyükleri olarak değerlendirilebilecek üretim üslerinin nitelikli bilişim ürünü ve hizmeti talepleri de İstanbul kökenli firmalarca karşılanmaktadır. Bu nitelikli ve katma değeri yüksek müşteri segmentine yerel firmalar neredeyse hiç iş yapamamaktadır. Bir başka dezavantajlı unsur ise nitelikli insan kaynağının İstanbul da yerleşik firmaları tercih ediyor olmasıdır. Görüşme gerçekleştirilen firmaların tümü ekipman ve teknoloji seviyesi olarak sektör standartlarında hatta üstünde olduklarını belirtmişlerdir, teknolojik altyapı rekabet dezavantajı yaratmayacak düzeydedir. Ancak, sektör en hızla gelişen sektör olduğundan Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 94

95 güncelliğin korunması ve teknolojik gelişmelerin izlenmesi kritik önem taşır. Bu durum da teknoloji yatırımının sürekliliğini şart koşmaktadır. Sektördeki mali altyapı ve imkanlar incelendiğinde en fazla kullanılan mali kaynakların özsermaye olduğu, yeni işletme kurma maliyetlerinin düşük olduğu ve bankalar yada diğer finans araçlarının sektörce neredeyse hiç kullanılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle mali dalgalanmalar sektörü en az düzeyde etkilemektedir. Ancak, sadece özsermayeyle çalışma nedeniyle şirketler büyüme sıkıntısı çekmektedirler. Saha çalışmasında gözlemlenen, genellikle şirketlerin küçülme eğiliminde oldukları, teknolojik güncelliklerinin bile korunması için gerekli yatırımları yapmak konusunda sorun yaşadıklarıdır. Sektör firmalarına yönelik altyapı destekleri incelendiğinde teknoparklar en önemli destekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Teknoparklar, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunuyla gündeme gelmiş ve ar-ge odaklı şirketlerin vergi avantajlarından yararlanabileceği bölgelerdir. Yeni teknoloji tabanlı işletmelerin oluşumu ve var olan işletmelerin gelişmesinin sağlandığı yapılar olarak üniversiteler ve araştırma kuruluşlarındaki bilimsel çalışma sonuçlarının, uygulamaya aktarılmasındaki en etkili mekanizmalar olarak tasarlanmış bir sistemdir. Ülkemizde en yoğun teknoparkın bulunduğu illerden biri Kocaeli dir. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde ağırlıklı olarak sırasıyla; Yazılım, Bilişim, Elektronik, İleri Malzeme teknolojileri başta olmak üzere; Tasarım, Nanoteknoloji, Biyoteknoloji, Otomotiv, Tıp Teknolojileri ve Yenilenebilir Enerji konularında çalışan yenilikçi firmalar yer almaktadır. Özellikle teknoparkta konumlanmış şirketler çok daha avantajlı altyapı imkanlarına sahiptirler. Teknoparkla ilgili en sıklıkla belirtilen altyapı sorunu uzun elektrik kesintileri nedeniyle işlerin aksamasıdır yılına kadar sıklıkla yaşanan elektrik kesintileri firmaları olumsuz etkilemiştir. Güvenlik ve çevre düzeni konusunda iyileştirmeler beklenmektedir. Teknoparkta konumlanan firmalar sistemde açıklıklar olduğu, sadece adres olarak teknopark gösterip hibe alan firmalar bulunduğunu belirtmektedirler. İstanbul kökenli firmaların üretimi İstanbul'da yapıp teknoparkın vergi muafiyetinden yararlandıkları belirtilmektedir. İş bağlantıları kurarken İstanbullu olmanın avantajını kullandıkları, ancak bölgede istihdam sağlamadan, stajyer kullanarak, istihdam göstererek bölgenin ürettiği katma değeri ve gelirlerini düşürdükleri belirtilmektedir. Teknoparklarda bile konumlanmış Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 95

96 olunsa bile, teknoloji geliştirme konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır; üniversite iletişimi yetersizdir ve geliştirilmelidir. Firmaların altyapı konusunda beklentilerinin başında yöneticilere yönelik temel iş yönetimi eğitim ve danışmanlıklarının sağlanması gelmektedir. Önümüzdeki dönemde hayata geçirilecek olan Bilişim vadisi projesinden bölge firmalarının yararlanabilmesi için şirketlerin vizyonunun geliştirilmesi ve personel niteliğinin artırılması yönünde projeler beklenilmektedir. Bunun yanında bilişimcilerin olduğu bir site (mobilyacılar gibi) talep edilmektedir. İşletmelerin uzmanlaşmalarının ve işbirliğinin avantajlarının farkına varmalarının, birbirlerini müşterilerine önermeleri, ortak kullanma gibi projelerin bu şekilde gelişeceği belirtilmektedir. Bununla birlikte kümelenme kavramı da merakla izlenmekte, özellikle Bilişim Vadisi öncesi köklü bir değişim geçirmek zorunda oldukları tüm işletmelerce anlaşıldığından kümelenme yoluyla rekabetçi yeteneklerini geliştirmeye olumlu yaklaşmaktadırlar. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 96

97 Talep Koşulları Talep koşulları konusunda bilişim sektörünün genel puanı 21 dir. ŞEKİL 23: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, TALEP KOŞULLARI DEĞERLENDİRMESİ ŞEKİL 24: BİLİŞİM SEKTÖRÜ TALEP KOŞULLARI REKABET ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 97

98 İÇ TALEP Talep; miktarı, sürekliliği, işletmeyi yenilenme ve gelişmeye itici niteliği, kamu alımları, belgelendirme, standart ve spesifikasyonların tutturulması zorunluluğu gibi birçok unsur nedeniyle rekabet gücü analizlerinde önemli bir unsurdur. Rekabet analizinde işletmelerin yurtiçi ve yurtdışı piyasalardaki talep koşulları, iş yapma sıklıkları ve niteliği değerlendirilmektedir. Bilişim hizmetlerine talep her geçen yıl artmaktadır. Türkiye de 2008 de KDV %18 den %8 e düştüğü dönemde Avrupa daki daralmaya rağmen sektör %10 gelişmiştir. Bilişim sektöründe Kocaeli de faaliyet gösteren firmalar küçük bir oran dışında sadece bölgesel faaliyet göstermektedirler. Ulusal bazda faaliyet gösteren firmaların oranı ve iş potansiyeli yüksek değildir. Dolayısıyla bölgede bilişim ürün ve hizmetlerinin kullanımının her geçen yıl artmasından kaynaklanan bir iş potansiyeli olmasına rağmen, mevcut durumda faaliyet gösterilen pazar oldukça sınırlı bir gruptur. Bölgesel pazarın %90 ı büyük ölçekli firmalarca domine edilmektedir ve bu firmalar da profesyonel, kurumsallaşmış ve çoğunlukla yabancı ya da İstanbul kökenli firmalarla çalışmayı tercih etmektedirler. Dolayısıyla bölge bilişim firmaları Kocaeli pazarının sadece %10 una hitap edebilmektedir. Bölge dışında faaliyet gösterenler ise oldukça sınırlıdır, üstelik çok fazla yabancı firma yurtiçi pazara hizmet vermektedir. Yurtiçi pazarın yabancı firmalarla çalışma oranı %80 civarında olduğu görüşmelerde belirtilmiştir. Bölge işletmelerinin ana müşteri kitlesi özel sektör işletmelerdir. Kamu alımları oranı bilişimin farklı unsurlarına göre değişmektedir. Örneğin donanım ve projelendirme hizmetlerinde % kamu alımları %55, özel sektör %45 oranındadır. Yönetim yazılımları konusunda özel sektöre iş yapma oranı %95 tir. Kamu alımları hem sürekliliği olması hem de nitelik geliştirici yönü nedeniyle rekabet gücünü geliştiren unsurlardır. Ancak bilişim sektörü ve özellikle yazılımcılar kamu için yenilikçi projeler geliştirdiklerinde standartların üzerinde kalan projelerin anlaşılması ve pazarlanması oldukça zorlaşmaktadır. Devlet önemli bir müşteridir ancak devlet ihalelerinde tanımlanan özel şartlar çoğunlukla sektör devlerinin karşılayabileceği nitelikte Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 98

99 olduğu, yabancı firmaların ortaklıkları ve ürünlerinin tercih edildiği ve yaratılan katma değer yurtdışına çıktığı görüşme yapılan firmalarca belirtilmektedir. İç pazarda iş yapabilmenin en önemli unsuru iyi ikili ilişkilerdir. Bu durum yazılım sektörüne yönelik bir çalışmayla da sayısal olarak ortaya konulmuştur. (Nermin SÖKMEN, TÜBİTAK Bilgem, Aralık, 2010) Bu çalışma, saha çalışmasında da ortaya konulan görünümü desteklemektedir. İşletmelerin yeni iş geliştirme ve kendilerini müşterilerine anlatma sürecinde en fazla ikili ilişkilerini kullanmaktadırlar. Kocaeli kökenli firmaların çalıştıkları pazarın kısıtlı olması, talebin niteliğinin de işletmeleri değişim, dönüşüme zorlayıcılığını da azaltmaktadır. Sadece büyük ölçekli şirketlerle çalışan bilişim firmaları sertifikasyon vb önşartları sağlamak için işletmelerine ve insan kaynağına yatırım yapmaktadırlar. Genel izlenim değerlendirildiğinde ise yurtiçi talepten kaynaklanan bir yönetsel, teknolojik, kurumsal iyileştirme örneğine rastlanılamamıştır. Firmaların son 3 yıldaki ciro artışlarının ortalaması incelendiğinde ise oldukça düşük bir oranda gelişim gözlemlenmektedir. Çalışan personel başına üretilen ciro ise TL civarındadır. Bu oran analiz edilen metal işleme sektöründen bir miktar yüksektir, ancak otomotiv yan sanayinden oldukça düşüktür. DIŞ TALEP Dış talep potansiyeli ve ihracat işletmelerin hem cirolarının artmasına hem de yenilik ve kurumsal gelişim sürecinin hızlanması konusunda itici güçlerdir. Farklı bir ülkede değer gören ürün-hizmet ortaya koymak, farklı bir satınalma süreci deneyimiyle hem kurumsal gelişimi hızlandıracak hem de yurtdışındaki gelişmelerin, pazar trendleri ve yeni gelişen alanların firma tarafından çok daha yakından izlenmesini mecbur kılacaktır. Bu yönüyle dış talep rekabet gücü için önemli bir göstergedir ve özellikle hizmet sektöründe ihracat yapabilmek verimliliğin ve inovatifliğin artması, tekniğin-bilinen durumunun (state-of-theart) işletme tarafından daha yakından izlebilmesini de sağlamaktadır. Kocaeli de gerçekleştirilen saha çalışması sürecinde sadece yazılım üreticilerinin ihracat ürünü ortaya koydukları gözlemlenmiştir. Donanım satışı, teknik servis vb diğer alanlarda Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 99

100 hiçbir yurtdışı faaliyet sergilenmemektedir. Yurtdışı pazara bu denli uzaklık, sektörün önemli bir rekabet yeteneği geliştirici unsurdan hiç yararlanamaması anlamına da gelmektedir. Bilişim sektörünün lojistik vb ihracata ilişkin sorunlar bulunmamaktadır. Ayrıca bilişim projelerinde diğer sektörlere entegre çalışılması zorunluluğu nedeniyle diğer sektörlerde yakalanması zor bir sinerji yaratma imkanı fazladır. Genel anlamda Kocaeli bilişim sektörü firmalarının performansları düşünüldüğünde yurtiçindeki yaygınlıklarının da sınırlı olması taleple ivme kazanan rekabetçi yeteneklerin sadece firma, devlet ve insan kaynağı unsuruyla gelişebildiği ortaya çıkmaktadır. Dış pazara sınırlı bir oranda açılan yazılım sektörü de genellikle Avrupa ve Balkan ülkeleri olmak üzere, ürettikleri yazılımın hitap ettiği sektöre göre oldukça yaygın bir pazara hitap etmektedirler. Çin, Almanya, İngiltere, Yunanistan, ABD, Brezilya, Gürcistan gibi pazarlarda faaliyet gösteren firmaların bu ihracatlarının büyük oranı tek defalıktır ve sürdürülebilirliği yoktur. Bunun yanında, yurtdışı satışı için önşart, sertifikasyon gibi işletmeleri gelişmeye itici şartlar da bulunmamaktadır. Yurtdışı pazarda iş yapmanın en önemli koşulu son ürünün müşteriye doğru anlatılabilmesi ve daha önce ortaya konulmuş başarılı projelerden elde edilen nitelikli referanslardır. İşletmeler ihracatla ilgili beklentilerinde, Türk firmalarının ve sektörün uluslar arası imajının güçlendirilmesi, ihracata yönelik ve sektöre özel devlet desteklerinin artırılması gerekliliğini vurgulamaktadırlar. Potansiyel pazarlar olarak da Türk cumhuriyetleri başta olmak üzere, komşu ülkeler ve Kuzey Afrika, Arap ülkeleri en sıklıkla telaffuz edilmektedir. Yurtdışı piyasasındaki rekabet oldukça zorludur, çok farklı ülkeden çok farklı segmentlerde (Dünya devlerinden yerel firmalara kadar) rakiplerle mücadele edilmesi gereklidir. Bu nedenle uluslar arası pazarlama ve tanıtım yurtdışı piyasada iş yapabilmek için her firmanın ihtiyaç duyduğu bir yetenektir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 100

101 ÖZELLEŞMİŞ ÜRÜNLER VE NİTELİKLİ MÜŞTERİ Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Sektörde müşteri bilinci son yıllarda gelişmeye başlamasına rağmen, bilişim firmalarının problemlerinin başında müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerini iyi tanımlayamamaları ve bilişim firmalarıyla çalışma konusunda yanlış öngörülerdir. Aslında bu durum sadece bilişim sektörüne yönelik değil tüm hizmet sektörüne yönelik bir önyargı problemidir. İstekleri ve beklentilerini tam anlamıyla tanımlamadan gerçekleştirilen hizmet alımları, Süreç ve son ürün-hizmetin niteliği konusunda bilgisizlik, Bilişim sektöründe müşteri iletişiminin teknik terimlerin çokluğu nedeniyle diğer sektörler kadar gelişkin olmaması sektörde müşteri tarafından itilen bir rekabet yeteneği yaratımını engellemektedir. Kendini yenileme sıklığı en fazla olan sektörlerden biri bilişim sektörüdür, ancak bu yenilenmelerin asıl itici gücü firmaların performansıdır. Ancak Kocaeli bilişim sektörü firmaları için asıl itici güç sektör devlerince sektör standartlarının değiştirilmesi yoluyla olmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 101

102 İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar Aktörler İlgili ve destekleyici kuruluşlar aktörler konusunda bilişim sektörünün genel puanı 20 dir. ŞEKİL 25: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ SEKTÖRLER DEĞERLENDİRMESİ ŞEKİL 26: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ SEKTÖRLER REKABET ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 102

103 ÜNİVERSİTE Bilişim sektörü firmaları, özellikle yazılım kökenli firmalar teknoparklarda konumlanmış olmalarına rağmen, üniversite iletişiminin en düşük oranda gözlemlendiği sektördür. Bu başlık altında sadece üniversite incelenmemiş, sektöre inovasyona yönelik bilgi ve destek sunucu akademisyenler, danışmanlar sorgulanmıştır. Bilişim sektörü ürünleri tüm sektörlere verimliliklerini ve inovasyon kapasitelerini artırıcı yöntem ve araçlar sunduğundan, başarılı bir iş grafiğinin en inovatif çözümleri ortaya koymaktan geçtiği açıktır. Bilişim sektörünün de gerek danışmanlık gerekse üniversite ile faaliyetlerini kesiştirmesi, üretim ve hizmet sektörlerince talep edilecek yenilikleri ortaya koyması için kritik önem taşımaktadır. Başarılı inovasyon projeleri ortaya koymak için bu aktörlerle sadece iletişim içerisinde olmak yetersizdir, işletmeye sürekli rekabetçi bilgi-veri akışı sağlanması, fikir ve konsept transfer etmesi ve başarılı bir inovasyon yönetimi süreci sergilemesi gereklidir. İnovasyon projelerinin ilk ışığını yakacak doğru ve state-of-the-art fikir kaynaklarının başında da akademisyenler ve danışmanlar gelmektedir. Saha çalışması sürecinde aktif olarak üniversite iletişimi bulunan firmaya rastlanılmamıştır. Çok az firmada, yazılım konusundaki firmalar olmak üzere, proje bazlı olarak akademisyenlerle çalışmaya rastlanılmıştır, ancak bu iletişimde akış yönü tersinedir, firmalardan üniversiteye bilgi, destek ve ekipman gibi akışlar yaşanmaktadır. Yenilikçi projelerinin kamu olmak üzere, müşterilerince yeterince değer görmesi beklentisiyle firmalar ekiplerine akademisyenleri eklemektedirler. Yine küçük bir grup firmada özel projeler geliştirme sürecinde akademisyen yada danışmanla çalışma örneği olmasına rağmen genel yorumları üniversitenin sektöre verecek bir şeyi olmadığı, aksine işletmelerin çeşitli etkinlikler vasıtasıyla üniversiteyi desteklediğidir. Üniversite ve bilişim sektörünün ilişkisi üniversite ve akademisyenler tarafından ortaya konulan yeniliklerin ticarileştirilmesi yönünde de işlememektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 103

104 SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI, SANAYİ TİCARET ODALARI Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Kocaeli saha çalışmaları sürecinde sektörü inovasyon ve uluslararasılaşma konusunda destekleyen sivil toplum kuruluşları ve sundukları hizmet seviyesi, bu hizmetin işletmelerce gördüğü değer hakkında firmaların görüşleri alınmıştır. Bilişim sektörü denilince akla ilk gelen sivil toplum kuruluşu TÜBİDER dir. Özellikle bu derneğin Kocaeli Şubesi olması, şubenin aktif faaliyette bulunması ve sektör firmalarıyla iletişiminin yüksek olması bu kuruluşu en sıklıkla telaffuz edilen STK haline getirmiştir. TÜBİDER özellikle meslek standartları ve unvanların belirlenmesi konusunda aktif faaliyetler göstermektedir. TÜBİDER işletmeler tarafından lobi gücü bulunan ve eğitim bilinçlendirme konusunda değer yaratan bir dernek olarak işaret edilmektedir. 800den fazla üyesi olan TÜBİDER in Kocaeli Şubesinin üye sayısı 100 civarındadır. TÜBİDER in yanında TÜBİSAD da bilişim sektörüne yönelik faaliyetleri olan bir sivil toplum kuruluşudur. Üye sayısı az olmasına rağmen sektör devlerinin birliği olarak değerlendirilebilir. TÜBİSAD üyelerinin yerel bilişim pazarındaki payı %90 civarındadır. Gerek TÜBİDER, gerekse TÜBİSAD yada hiçbir sivil toplum kuruluşunca sektör firmalarına inovasyon sürecinin iyileştirilmesi, dış pazarlara açılım konusunda somut destekler ortaya konulmamaktadır. Rekabet güçlerinin geliştirilmesi amacıyla hizmetler sunulmamaktadır yada firmalarca yararsız faaliyetler ortaya konulmaktadır. Bu tür kuruluşların en önemli faydası sektör hakkında yürüttükleri lobi faaliyetleridir. Bu kuruluşların etkinliklerinde aktif yer alınarak network geliştirme vizyonuna çok az işletme sahiptir. Sektörel olmayan ancak görüşme yapılan firmaların tamamına yakınının üyesi bulunduğu KASİAD da en sıklıkla telaffuz edilen sivil toplum kuruluşudur. KASİAD üyeleri arasında iletişimi geliştirmek yoluyla iş geliştirme, yeni müşteriler bulma konusunda en yararlı bulunmaktadır. Bunun yanında işletmeler KASİAD ın dış pazarlara ilişkin analizlerini oldukça yararlı bulduklarını belirtmişlerdir. Görüşülen firmalar arasında sanayi veya ticaret odalarının bilişim sektörüyle ilgili komisyonlarının üyeleri yada yöneticileri bulunmasına rağmen, bu kuruluşların bilişim sektörüne yönelik hiçbir faaliyeti bilinmemektedir. Temsil konusunda bile yetersiz görülmekte olan Odalar ın bilişim sektörünün sadece internet kafelerden oluştuğu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 104

105 yaklaşımını taşıdıkları belirtilmektedir. Bilişim sektörü firmalarının dahil olduğu meslek komitesinde kırtasiyecilerden telefon bayilerine kadar oldukça geniş bir üretici portföyü bulunmaktadır. Bazı firmalar bu durumu bilişimcilerin sosyallik problemi olan teknik personeller olduklarından bu kuruluşlarda kendi sektörlerinin temsili konusunda yetersiz kalmasına bağlamaktadırlar. İşletmelerin rekabetçi güçlerini geliştirmeleri için ihtiyaç duydukları bilgi ve iletişim ağlarını sunmak, inovasyon yönetimi sürecinde işletmelere hem teknik hem de yönetsel destekler geliştirmek, sektörün algılanmasını yükseltmek ve yurtdışına açılma sürecinde yön gösterici faaliyetler gösteren sivil toplum kuruluşları açısından bilişim sektörü diğer sektörlere göre dezavantajlıdır. Mevcut dernek ve kuruluşlar şemsiye organizasyonlardır ancak işletmelerin birebir yararlanacağı ürünler ortaya koymak ve rekabet güçlerini geliştirmek konusunda verdikleri destekler yetersizdir. KAMU KURUMLARI Kamu tarafından sektörün inovasyon yeteneklerinin ve uluslararasılaşmasının desteklenmesine yönelik faaliyetler ve işletmelerin bu faaliyetlerden ne ölçüde yararlanabildiği bu başlık altında sorgulanmıştır. Bu başlık altında irdelenen sadece inovasyona, markalaşma ve yurtdışı pazarlara açılma yönündeki desteklerdir. Saha çalışması sürecinde firmalardan bu desteklerden ne ölçüde haberdar oldukları ve ne oranda kullandıkları konusunda görüşleri alınmıştır. Aynı zamanda sektörde çeşitli denetim mekanizmalarının varlığı ve bu mekanizmaların işletmeyi kendini geliştirmeye itme derecesi de sorgulanmıştır. Bilişim sektöründe (donanım ürünlerindeki piyasa gözetim komisyonu hariç) denetim bulunmamaktadır, bu nedenle denetim yoluyla sektör firmalarının belli standardın üstünde yapılanma ve kurumsallığa, hatta teknik altyapıya kavuşmaları konusunda bir itici güç bulunmamaktadır. Sektörde görevli sivil toplum kuruluşları yada Odalarca da böyle bir sistem gündeme getirilmemiştir. Bu yönden Kocaeli bilişim firmalarını değişim ve dönüşüme iten kamu kuruluşları tarafından yönlendirilen bir sistem getirilmesi sektörde Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 105

106 minimum standartların da gündeme getirilmesini sağlayacaktır. Kurumsallaşma başlığı altında irdelendiği üzere, 2-3 çalışandan oluşan, bazen evden ve kayıtdışı çalışan işletmelerin yarattığı rekabetten sektör firmalarının korunması açısından da önemli bir adım olacaktır. Kamu kurumları tarafından sektörün inovasyon kapasitesinin artırılması amacıyla teknoparklar sunulmaktadır. Çoğunlukla yazılım firmaları teknoparklarda faaliyet gösterir. Bu yapılanmalarda üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi ve ar-ge yapan firmalara vergi avantajları sağlanması hedeflenmektedir. Sektör firmaları arasında teknoparkta faaliyet gösteren firmalar ziyaret edildiğinde bu desteğin sadece vergi avantajları kısmının etkin işlediği, işletmelerin ar-ge ve inovasyon yönetimi sürecinde kendi çabalarıyla ilerledikleri gözlemlenmiştir. Teknoparkların yanı sıra, sektöre destek sunan birçok ar-ge, ihracat destekleri bulunmasına rağmen sektör firmalarınca bu desteklerin kullanım oranı çok düşüktür. Yürütülen devlet destekli ar-ge projesi sayısının azlığı bu konuda bir gösterge olarak değerlendirilebilir. İşletmeler tarafından ar-ge destekleri konusunda en sıklıkla telaffuz edilen kurumlar TÜBİTAK, KOSGEB ve MARKA dır. Ancak bu destekler bilinmesine rağmen aktif kullanılmamaktadır. Bu konuda bilginin firmaya saklanması isteği, destek alma sürecinde kritik verilerin paylaşılması gerekliliği gibi önyargılar belirtilse bile en önemli problem bürokrasi ve başvuru süreçlerinin karmaşıklığı algısıdır. Ayrıca, desteklerden sadece finansal destekler anlaşılmaktadır, kurumlarca sağlanan eğitim ve danışmanlıkları değerlendiren çok az işletme vardır. Ancak bu işletmeler de eğitimlerde beklentilerinin yeterli düzeyde karşılanmadığını belirtmektedirler. FİNANS Sektörde en sıklıkla kullanılan finans kaynağı özsermayedir. Bankalarla çalışma Kocaeli bilişim sektörü firmalarında yaygın değildir. Bankalarca da sektöre özel avantajlar-paketler sunulmamaktadır. Finans kaynaklarının kısıtlı olması birçok sektör firmasında büyümenin finanse edilememesi, teknolojik güncelliğin korunamaması, küçülme gibi problemlere yol açmaktadır. Özellikle yılı sürecinde piyasada yaşanan daralma sektör firmalarını kamu tarafından sunulan finansal destekleri daha iyi izleme ve değerlendirmeye itmiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 106

107 Kamu tarafından sunulan krediler, destekler arasında KOSGEBin yeniden yapılanmasıyla gündeme gelen kredi ve destekler çok popülerdir. Özellikle nitelikli eleman desteği ve düşük faizli krediler firmaların tamamına yakınınca kullanılmaktadır yada alınması yönünde girişimler başlatılmıştır. Ar-ge desteklerinin yanında ihracata yönelik destekler değerlendirilmemesine rağmen markalaşma ve tanıtım destekleri daha fazla talep edilmektedir. Ayrıca özellikle riskin çok yüksek olduğu yenilikçi konseptler üzerine yazılım ürünleri geliştirmek üzere kurulacak girişimler, yazılım sektörüne yönelik uygun teşviklerin bulunmayışı, ülkemizde risk sermayesinin yaygın olmayışı nedeniyle başlangıç sürecinde finans problemleri yaşamasına yol açmaktadır. İLİŞKİLİ DESTEKLEYİCİ SEKTÖRLER DEĞER ZİNCİRİ Bu başlık altında bilişim sektörü işletmelerinin tedarik zincirindeki unsurların varlığı ve rekabet yeteneğine katkı düzeyleri incelenmiştir. Ayrıca sektördeki ilerlemelerin değer zincirinin hangi unsurundan kaynaklandığı yada hangi değer zinciri aktörünün yeterli performans gösteremediği nedeniyle sektörün ilerlemesini engellediği gibi unsurlar incelenmiştir. Bilişim sektörünün değer zincirinin tüm unsurları Kocaeli de eksiksiz bulunmaktadır. Bilişim sektörünün değer zincirini oluşturan aktörler; büyük ölçekli satınalma yapan müşteriler, KOBİler, yazılım, donanım ve servis hizmeti sunan firmalar, (kısıtlı durumda) taşeronlar, tedarikçiler, sektör standartlarını belirleyen küresel dev markalar, üniversite, kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, sanayi ve ticaret odaları, teknopark yönetimi, meslek birlikleri gibi oldukça geniş bir kitledir. Sektörün değer zinciri içinde sektörü gelişime iten, inovatif yönünü geliştiren aktörler konusunda küresel sektör devleri ve müşteriler en fazla telaffuz edilen aktörlerdir. İşletmeler sektörü sürükleyen, ilerleme ve dönüşüme iten bu unsurlar sayesinde sektör standartlarının, hizmet kalitesinin ve yetkinliklerin gelişmesinin sağlandığını belirtmektedirler. Bu unsurların dışında sektörü ileri götüren değer zinciri aktörleri arasında yazılım firmaları, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 107

108 kamu teşvikleri ve teknopark hizmetleri, devlet destekleri, bilişim vadisi vb projeler ve vergi avantajları sayılmaktadır. İşletmeler ülkenin bilişim ürünleriyle markalaşması ve istihdam edilecek personelin eğitim kalitesinin artırılmasıyla da sektörün gelişiminin hızlandırılacağını belirtmektedirler. Bilişim sektörünün değer zincirinin yeterli performans göstermemesi nedeniyle gelişimi engellediğine inanılan aktörleri konusunda ise Kocaeli de faaliyet gösteren büyük ölçekli firmalar (bölge bilişim sektörü firmalarıyla iş yapmamaları) ve kamu kurumları (desteklerin direkt sektöre hitap etmemesi, hizmetlerini yenileyememesi, üniversite (mezunlarının direkt istihdam edilebilmesinin zorluğu), insan kaynağıdır (ara eleman diye tabir edilen kitlenin yetişmemesi, eğitim kalitesinin düşüklüğü). Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 108

109 Devlet Devlet tarafından sağlanan koşullar konusunda bilişim sektörünün genel puanı 50 dir. ŞEKİL 27: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, DEVLET KOŞULLARI DEĞERLENDİRMESİ ŞEKİL 28: BİLİŞİM SEKTÖRÜ, DEVLET KOŞULLARI REKABET ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 109

110 DESTEKLER VE VERGİLER Bu başlık altında sektöre özel vergiler, avantaj ve dezavantajları, yeni pazarlara açılmada sağlanan devlet destekleri, sektöre teşvik sağlayan kurumlardan sektör işletmelerinin ne ölçüde haberdar olduğu ve yararlı bulup bulmadığı konusu araştırılmıştır. Bilgi, işgücü ve sermayenin buluşturulması, ar-ge ve inovasyon amaçlı üniversite sanayi işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla kurulan teknoparklarda sağlanan vergi avantajları yazılım sektörü için oldukça talep gören bir mekanizmadır. Teknoloji geliştirme bölgelerinde yerleşik işletmeler aşağıdaki vergi ve ücretlerden muaftırlar: Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulmaktadır. Bu süre içerisinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri de katma değer vergisinden muaf tutulmaktadır. Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri tarihine kadar her türlü vergiden muaf tutulmaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan personelin sigorta primi işveren hissesinin %50 si 5746 sayılı Kanun kapsamında desteklenmektedir. Ar-Ge projesi kapsamında çalışan Ar-Ge personelinin, bölgede yürüttüğü görevle ilgili olarak yönetici şirketin onayı ile Bölge dışında geçirmesi gereken süreye ait ücretlerinin bir kısmının da gelir vergisi kapsamı dışında tutulmaktadır Bu destekler sadece ar-ge odaklı firmaların değerlendirebildiği desteklerdir. Teknopark dışındaki firmalar standart vergi yükleri ve sosyal güvenlik ödemelerine tabidir. Bu firmaların en fazla dile getirdiği problem vergilerini düzenli ödemelerine rağmen, vergi borçlularına çıkan afla düzenli ödemeyenlerin ödüllendirildiği düşüncesidir. Yazılım ürün ve hizmetleri üzerindeki yüksek vergi yükü firma ziyaretlerinde hiç değinilmemiş bir konudur. Uzman ziyaretinde değinilen konu aynı zamanda TOBB Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 110

111 Bilgisayar Yazılımı Meclisi nde de gündeme getirildiği tespit edilmiştir. Bu konuda önerilen; özellikle eğitim sektöründe, yazılım ürün ve hizmetlerindeki KDV oranının eğitim malzemeleri ile aynı oranda olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, yazılım ürünleri işletmelerde demirbaş yerine tüketim malzemesi kapsamına alınarak masrafa eklenebilmesi ve yazılım ihracatını teşvik edecek vergi muafiyeti getirilmesidir. (TOBB, 2010) Kocaeli ne Bilişim Vadisi ile tanınacak fırsatların devlet tarafından sunulacak yan tedbir ve desteklerle kuvvetlendirileceğine inanan firmalar halihazırda kullanmamalarına rağmen yeni teşviklerin sektöre özel yapılandırılacağını beklemektedirler. Bu teşvikleri en yüksek oranda kullanarak Bilişim Vadisi rüzgarıyla kendilerini, teknoloji ve yetkinliklerini en üst düzeye çıkarmaları gerektiğini belirtmektedirler. Türkiye de başka bölgelerde sunulmayan imkanların sunularak Kocaeli nin Türkiye nin bilişim üssü haline geleceğine inanmaktadırlar. Genel olarak vergi yükleri, sosyal güvenlik ödemelerinin yüksekliği ve işletmelerinin bütçelerinde oldukça büyük bir oran işgal etmesine rağmen Kocaeli de devlet desteklerinin önümüzdeki dönemde bilişim sektörünü destekler şekilde yapılanacağına olan güven nedeniyle pozitif bir bakış sözkonusudur. Devletin sunduğu ihracatın geliştirilmesine yönelik destekler hakkında bilişim firmaları bilgi sahibi değildir, kullanıma rastlanılmamıştır. Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İGEME tarafından sunulan destekler duyulmasına rağmen detaylarına hakim olmayan firmalar, özellikle son dönemde artan bu desteklere karşı oldukça ilgilidirler. En sıklıkla dile getirilen problem bürokrasi yoğunluğundan dolayı haberdar oldukları destekleri de kullanmadıklarıdır. Bilişim sektörü hızla yenilenen ve hızla tepki verilmesi gereken bir sektördür, işletmeler için bürokrasiye ayrılacak zaman bulunamadığı belirtilmektedir. Devlet tarafından indirekt olarak bilişim sektörüne iş potansiyeli getiren teşvikler sunulsa bile; örneğin KOSGEB tarafından KOBİlere yönelik sunulan yazılım destekleri; KOBİlerin bürokrasiden uzak durmaları, desteğin bölge KOBİlerince yaygın kullanılmaması nedeniyle bilişim firmalarının bu segmentte iş geliştirmeleri zorlaşmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 111

112 YASAL ÖNLEMLER VE BÜROKRASİ Bilişim sektörü firmalarının rutin işlerinde kamu kurumlarıyla görüşme sıklıkları çok azdır. Bürokrasinin sektörde faaliyet gösteren firmaların rekabetini engelleyici bir etkisi bulunmamaktadır. En fazla bürokrasiyle karşılaştıkları kurum olarak da KOSGEB i ve destek alma sürecini belirtmektedirler. Son yıllarda kamu hizmetlerinin internet üzerinden sunulması tüm bilişim sektörü firmalarınca olumlu karşılanmakta ve bürokrasi ve harcanan zamanın azalması yönünde büyük katkıları olduğu belirtilmektedir. Sektör firmalarıyla yapılan görüşmelerde, sektörün en büyük rekabetinin olduğu ülkeler ve bu ülkelere karşı devletin alması gereken önlemler sorgulanmıştır. Bu aşamada özellikle Uzakdoğu nun donanımda ve Hindistan ın yazılımda büyük rakip olduğuna dair algının Kocaeli firmaları için geçerli olmadığı belirtilmiştir. Firmalar çoğunlukla bölgesel iş yaptıkları için bu alanda sektör devleriyle büyük rekabet içinde olmadıklarını, bu ülkelerdeki firmalardan dolayı iş kaybına uğradıkları bir durumun sözkonusu olmadığını belirtmişlerdir. Ancak kamudan rekabet konusunda bekledikleri en büyük destek kamu bilişim ürünhizmeti alımlarında; yerel firmaların da bu ürün-hizmetleri sunabileceği gerçeğinin görülerek şartnamelerin yerli üreticiyi koruyacak şekilde şekillendirilmesi, yerli alımın daha fazla desteklenmesidir. Firmalarca belirtilen, en önemli rekabet probleminin yurtiçi pazarda yaşandığıdır. Kamu kurumlarının köklü, küresel devlerle çalışmayı tercih etmeleri, bu firmaların sıkı önşartlarıyla müşterilerini uzun yıllar kendilerine bağlayan güvenlik ve bakım protokolleri yapmaları, yerli firmaları bu piyasadan uzak tuttuğu belirtilmektedir. Sektör firmalarına AB adaylığı sürecinin ve üyelikle sektörde köklü değişimlerin beklenip beklenmediği, mevcut firmaların rekabet şartlarında meydana gelecek değişikliklere hazır olup olmadıkları da sorulmuştur. Yapılan tüm görüşmelerde sektör firmalarının sunduğu ürün ve hizmetlerin AB standartlarında olduğu, AB içine halihazırda ürün satılabildiği, adaylık ve üyelik sürecinde gerek hukuki altyapı, gerekse teknik altyapı olarak sektör firmalarını zorlayıcı bir değişimin yaşanmayacağı yönünde görüşler alınmıştır. Bilişim firmalarına kayıt dışı çalışma oranları, bu kayıtdışılığın yarattığı rekabet problemleri ve önerileri hakkında görüşleri alınmıştır. Bilişim sektörü kayıtdışılığın en yüksek oranda olduğu sektörlerden biri olarak gösterilmektedir. Firmalar, kurumsal firmalarla iş Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 112

113 yaptıklarından kayıtla çalışmak zorunda olduklarını ancak KOBİler ve diğer yerel müşterilerce yapılacak işlerin ise kayıtdışı çalışan, kısa bir süre faaliyet gösterip ortadan kaybolan yüzlerce işletme tarafından alındığın belirtmektedirler. Ancak bu tür kayıtdışılığın sektör firmalarına büyük zararı olmadığı, zaten bu tür işlerin katma değersiz işler olduğu da vurgulanmaktadır. Çoğu firma da kayıtdışılığın yüksek olduğunu bildirmekte ancak kendi iş potansiyelini ne denli etkilediği konusunda fikir belirtememektedir. Kayıtdışılık personel ve muhasebe yazılımlarında %80, diğerlerinde %30 oranında gerçekleştiği belirtilmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 113

114 Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 114

115 METAL İŞLEME SEKTÖRÜ REKABET ANALİZİ Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Metal işleme sanayi, ülke ekonomisine yön veren birçok sanayi dalının vazgeçilmez bir unsurudur. Metal işleme sanayi otomotiv, makine, savunma, gıda ve kimya sanayi gibi sektörlere önemli katkılar sağlayan bir sektördür. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 115

116 Giriş Metal İşleme Sanayi NACE sınıflandırmasına göre üçlü düzeyde 9 alt sektörden oluşmakta olan Fabrikasyon Metal Ürünleri İmalatı başlığı altında aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır. 25 Fabrikasyon metal ürünleri imalatı 25.6 Metallerin işlenmesi ve kaplanması; makinede işleme Metallerin işlenmesi ve kaplanması Metallerin ısıl işlem ve anodlama, sertleştirme, vernikleme, vb. yüzey işlemleri, elektroliz, çinkoyla galvanizleme veya kimyasal işlemlerle metalik kaplama (kalay ve nikelajlama hariç) ve plastik, teflon, vb. metal olmayan malzemelerle kaplama faaliyeti Metallerin kalay ile kaplanması (kalaycılık) faaliyeti Metallerin nikel ile kaplanması (nikelajcılık) faaliyeti Metallerin makinede işlenmesi ve şekil verilmesi Lazer ışınlarının kullanılması yoluyla metallerin kesilmesi veya üzerlerinin yazılması Metallerin makinede işlenmesi (torna tesfiye işleri, metal parçaları delme, tornalama, frezeleme, rendeleme, parlatma, oluk açma, perdahlama, birleştirme, kaynak yapma vb. faaliyetler) (metallerin lazerle kesilmesi hariç) Metal işleme sektörü, ana sanayinden yan sanayine birçok önemli alan için faaliyet gösterdiğinden herhangi bir sanayi sektörü içinde sınıflandırılamamaktadır. Bu sektör gerek makine sektörüne, gerek otomotiv sektörüne gerekse savunma sanayi sektörü gibi çok çeşitli dallar için faaliyet göstermektedir. Bu nedenle metal işleme sanayi sektörü fabrikasyon metal ürünleri imalatı kapsamında değerlendirilmekte ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de DPT Devlet Planlama Teşkilatı raporlarında Makine ve Metal Eşya Sektörü kapsamına alınmaktadır. Metal işleme ya da diğer bilinen ismiyle talaşlı imalat prosesleri cinsi, şekli, boyutları ve yüzey kalitesi önceden belirlenerek teknik resimlere aktarılmış parçaların metal işleme Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 116

117 makinelerinde şekillendirilmeleri işlemleridir. Talaşlı imalat, kesici takım ve iş parçasının birbirlerine göre hareketleri ile iş parçasının belirli bir kısmında metal kaldırma işlemi oluşturularak gerçekleştirilir. Bu işlem genellikle prosedür için gerekli takım tezgahlarında gerçekleştirilir. Talaşlı imalat kesici takım tarafından uygulanan kuvvetler ile iş parçası arasındaki etkileşime bağlıdır. Talaşlı imalat proseslerinde mekanik enerji kullanılır. Bu gruba giren bazı yeni imalat tekniklerinde ise kimyasal, elektrik ve ısı enerjisi de kullanılmaktadır. Talaşlı imalat yöntemleri başlıca dokuz ana grupta toplanabilir. Bunlar; 1. Vargel ve planyalama 2. Tornalama 3. Borlama 4. Delme 5. Frezeleme 6. Broşlama 7. Raybalama 8. Testere işlemleri 9. Taşlama olarak sıralanmaktadır. Genelde ürün olarak adlandırılan herhangi bir makine veya makine parçası konstrüksiyon ve imalat olmak üzere iki mühendislik faaliyetinin sonucu olarak elde edilmektedir. Genel anlamda konstrüksiyon, herhangi teknik bir sistemin görevinin kesin olarak belirtilmesi, uygulanacak fiziksel prensiplerin saptanması, bu prensipleri sağlayan elemanların seçimi, bunların montaj ve parça resimlerinin hazırlanmasına kadar geçen bütün faaliyetleri kapsamaktadır. Konstrüksiyon iki faaliyetten meydana gelmektedir. Birincisi görevin kesin olarak belirtilmesi ve uygulanacak fiziksel prensiplerin saptanması, yani teorik modelin kurulmasını sağlayan ve tasarım adı verilen faaliyet, ikincisi fiziksel prensibe göre elemanların seçimi, bunların boyutlandırılması, montaj ve parça resimlerinin hazırlanması, yani teorik modelin gerçekleştirilmesini sağlayan ve şekillendirme denilen faaliyetlerdir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 117

118 Konstrüksiyon kademesinde esasen parçanın boyutları, şekli, malzemesi, boyut ve şekil toleransları, yüzey kalitesi ve uygulanacak ısıl işlemler tayin edilir. Tüm bu faktörler, parçanın imalat resminde belirtilir. Konstrüksiyon ile elde edilen verilere dayanan imalat, bir ürünü yani makine veya makine parçasını somut hale getirme işlemidir. İmalat işlemi teknolojik tasarım, işleme ve montaj kademelerinden meydana gelir. Teknolojik tasarım kademesinde, parçaya uygulanacak işlemler, bu işlemlerin sıralanması, kesme koşulları, işleme zamanı, takımlar, tutturma aparatları, ölçme aletleri, takım tezgâhları belirlenmekte ve tüm bu faktörleri kapsayan teknolojik plan hazırlanmaktadır. İşleme kademesinde parçalar tezgahlarda işlenir ve montaj kademesinde birleştirilerek ürün meydana getirilir. Birbirine sıkı bir şekilde bağlı olan konstrüksiyon ve imalat faaliyetleri arasında iki önemli fark vardır. Birincisi, konstrüksiyon faaliyeti sadece düşünme yani kişiye bağlı olmasına karşın, imalat faaliyeti hem düşünme hem de insan-makine ilişkisi seviyesinde yürütülmesidir. İkincisi ise, bir ürünün konstrüksiyonu bir defa yapılmakta, imalatı defalarca tekrarlanabilmektedir. Dolayısıyla imalat sırasında uygun teknolojik değişikliklerle istenilen zaman ürünün kalitesi arttırılabilir ve maliyeti düşürülebilir. Bilgisayar ve nümerik kontrol gibi sistemlerin ortaya çıkması ile bilgisayarlar, hem konstrüksiyon hem de imalat işlemlerinde kullanılmaya başlanmış ve bilgisayar destekli konstrüksiyon CAD (Computer Aided Design) ve bilgisayar destekli imalat CAM (Computer Aided Manufacturing) adını taşıyan yeni yöntemler geliştirilmiştir. Aynı zamanda nümerik kontrollü sistemlerin tezgâhlara uygulanması esnek bir programa göre çalışabilen tezgahlar meydana getirmiştir. Teknolojinin gelişmesi ile CAD ve CAM sistemleri ilk olarak CAD-CAM daha sonra da bilgisayar destekli bütünleşik imalat CIM (Computer Integrated Manufacturing) şeklinde gelişim göstermiştir. Buna paralel olarak imalat işlemlerinde yardımcı olan planlama, kalite kontrol, yönetim gibi işlemler ilk olarak, bilgisayarların yardımıyla CAP (Computer Aided Planning) ve CAQ (Computer Aided Quality) şeklini almışlar, daha sonra tüm bu işlemler bilgisayar destekli mühendislik CAE (Computer Aided Engineering) adı altında bir çatıda toplanmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak programlama kapasiteleri çok büyük olan CNC (Computer Numerical Control) tezgahları ve birçok tezgah ve tertibatları, ölçü cihazlarını ve robotları Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 118

119 bir tek merkezden kontrol eden DNC (Direct Numerical Control) sistemleri gelişmiştir. Bu gelişen teknoloji ile CIM ve DNC sistemleri yardımıyla insansız çalışan fabrika ve atölyeler ortaya çıkmıştır. Böylece konvansiyonel denilen eski teknolojinin yanı sıra nümerik sistemlere dayanan bir teknoloji meydana gelmiştir. Günümüzde, bilhassa sanayileşmiş ülkelerde, konstrüksiyon ve imalat faaliyetlerini de kapsayan bu teknoloji hızlı bir gelişme göstermektedir. (Akkurt, 2005) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 119

120 Dünya Metal İşleme Sanayi Sektörünün Genel Durumu Metal işleme sektörü birçok alanda faaliyet göstermekte ve ülkemizde yayınlanan raporlarda Makine İmalat ve Metal Eşya sektörü içinde değerlendirilmektedir. Metal işleme sektörü makine imalat sektörüyle iç içe olduğundan, dünyadaki durum da bu şekilde değerlendirilecektir. Makine imalat sanayi son yıllarda birçok sektörde olduğu gibi bir göç hareketi yaşamaktadır. Uzakdoğu ülkeleri, Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerin sektördeki atılımı AB, ABD gibi gelişmiş ülkelerde artan işgücü maliyeti ve çevre faktörü, sektörün üretim merkezlerinin yer değiştirmesine neden olmaktadır. Gelişmiş ülkeler düşük, orta teknoloji alanında giderek rekabet güçlerini kaybetmekte ve ileri teknolojilere odaklanmaktadır. Tüm diğer sektörlerde olduğu gibi Çin, yığın üretime uygun ürünlerde pazardan önemli paylar almaktadır. Birçok ülke gelişmiş ülkelerin kaybettiği düşük, orta teknoloji alanında pazardan pay kapmaya çalışmaktadır. Bu ülkeler arasına Türkiye de katılmıştır. İhracat ve ithalat verilerinden yararlanılarak hesaplanan RCA (görünen karşılaştırmalı üstünlük), CEP (karşılaştırmalı ihracat performansı) ve ihracat uzmanlaşma endeksi gibi göstergeler dünya pazarlarındaki gelişmeleri açıklamada önemli rol oynamaktadır. Bu göstergelerden birisi olan ihracat uzmanlaşma endeksi konusunda, makine imalat sanayinde önemli yeri olan 43 ülkenin verilerinden yararlanılarak AB de yapılan çalışmanın sonuçları söz konusu gelişmeleri ortaya koymaktadır. Türkiye makine imalat sanayinde rakipleri konumunda olan ya da olabilecek ülkelere göre ihracat uzmanlaşma endeksi açısından oldukça zayıf durumundadır. Ancak konumunu 2001 yılından 2006 yılına kadar önemli ölçüde değiştirmiş ve ihracat uzmanlaşma endeksinde yüksek bir artış sağlamıştır. Örneğin 2001 yılında Türkiye nin endeks değeri Taiwan dan önemli ölçüde düşükken 2006 yılında 0,73 endeks değeri ile Taiwan ı geçmiştir. Bu dönemde ihracat uzmanlaşma endeks değerini en hızlı artıran ülkelerin başında Hindistan gelmektedir yılında Hindistan Çin i endeks değeri açısından geçerek 1,23 ile çalışmamızda karşılaştırma için seçilen ülkeler arasında İtalya dan sonra ikinci sıraya yerleşmiştir. Dikkat çeken bir bulgu son yıllarda BRIC olarak adlandırılan ve öne çıkan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin in makine imalat sanayi ihracat uzmanlaşma endeksinin yüksek olmasıdır. (İstanbul Sanayi Odası, 2010) Sektörün lideri durumundaki ülkeler ABD (%17), Almanya (%8), ÇHC (Çin Halk Cumhuriyeti) (%7), İngiltere (%5), Fransa (%5) ve Japonya (%5) toplam makine ithalatından yaklaşık %47 Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 120

121 oranında pay almaktadırlar. Aynı zamanda yaklaşık % 52 lik payla toplam makine ihracatında söz sahibi ülkeler ise sırasıyla Almanya (%14), ABD (%12), ÇHC (Çin Halk Cumhuriyeti) (%11), Japonya (%9) ve İtalya (%6) dır. Dünya geneli ithalat ve ihracat rakamlarına bakıldığında sektörün dünya ticaret hacmindeki yeri ve önemi dikkat çekmektedir. TABLO 8: MAKİNE VE AKSAMLARI BAŞLICA İTHALATÇI ÜLKELER (1.000 USD) Kaynak: UNSTATS, Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Makine Sektör Raporu Makine imalat sektöründe gerçekleşen makro göstergeleri rakamlarla ifade etmek gerekirse, 2001 yılında ithalat rakamının 865 milyar USD dan 2005 yılında %54 büyüyerek 1,336 milyar USD a, yine 2001 yılında 858 milyar USD olan dünya geneli makine ihracatının 2005 yılında %59 büyüme oranı ile 1,361 milyar USD a ulaştığı söylenebilir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 121

122 ŞEKİL 29: DÜNYA GENELİ MAKİNE SEKTÖRÜ İTHALATÇI İLK BEŞ ÜLKE Kaynak: UNSTATS, Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Makine Sektör Raporu Sektörün dünya ticari yapısı içerisindeki yerinin diğer bir belirleyicisi ise dünya genel ticaret rakamları ile ithalat ve ihracat rakamlarının karşılaştırılmasıdır. Dünya genel ithalat rakamı 2005 yılında 10,8 trilyon USD olarak gerçekleşmiş, makine ve aksamları ithalatının payı ise % 12 olarak tespit edilmiştir. Dünya genel ihracat rakamı ise 2005 yılında 10,4 trilyon USD, dünya makine ve aksamları ihracat payı ise %13,1 olmuştur. ŞEKİL 30: DÜNYA GENELİ MAKİNE SEKTÖRÜ İHRACATÇI İLK BEŞ ÜLKE Kaynak: UNSTATS, Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Makine Sektör Raporu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 122

123 Makine ve parçaları imalat sanayinin dünyada genel görünümüne bakıldığında üretici ülkelerin büyük kısmının OECD ülkesi olduğu görülmektedir. Japonya, Almanya, ABD, İtalya, İsviçre, İsveç, Fransa, İngiltere gibi ülkeler ile son yıllarda hızla gelişen Tayvan, Çin ve Hindistan gibi ülkeler dikkat çekmektedir. Sektörün genel yapısal özellikleri içerisindeki dikkati çeken özelliklere bakıldığında şu iki özellik dikkat çekicidir: a. Firmalar arası birleşmeler ve satın almalar yolu ile verimlilik artışları sağlama çabası. b. Parça tedariki ve yeni yatırımlarda ucuz iş gücünün olduğu ülkelere yönelim. Makine ve parçaları yatırımları ile ekonomik büyüme arasında yakın ilişki vardır. Makine ve parçaları teknoloji biçimlendirir. Dolayısıyla bu sektörde artan ticaret hacmi bir anlamda teknolojinin ülkeler arasında yayılma hızının da arttığını gösterir yılında başlayan ekonomik canlanma ile birlikte 2001 deki ekonomik durgunluğa kadar sektörde büyük yatırımlar yapıldı. OECD ülkelerinde geniş ölçekli yatırımların nedeni enformasyon ve telekomünikasyon sektörlerinde artan yatırım harcamalarıdır. Bu sektörde Kanada ile ABD arasında olduğu gibi, bazı bölgelerde bazı ülkelerin kendi aralarında artan bir dikey uzmanlaşma ve endüstri-içi ticaret ilişkisi vardır. Japonya ve Almanya takım tezgâhlarında en büyük iki üretici unvanını korudular. Ancak son yıllarda düşük değerli yen-yüksek değerli Euro değerlerinden dolayı Japonya nın payı arttı. Gelişen pazarlardan Çin deki hızla gelişen yerel imalatçılar Japonya ve Almanya nın pazar paylarını muhtemelen daha fazla tehdit edecek gibi görünmektedir. Bu sektördeki rekabetçilikte etkin olan bir dizi faktörden bazıları; döviz kurları ile satış sonrası servis kalitesi ve Çin in bu alandaki teknolojik açığını yavaş yavaş kapatıp dünya pazarlarına açılmasıdır. Öte yandan ürüne ve fonksiyona dayalı farklılaşmalar da rekabeti etkilemektedir. Bu anlamda, Japonya nın Yamazaki Mazak, Mori Seiki, Okuma ve Almanya nın DMG firmaları çok işlem yapabilen tezgâhlar üretebilen az sayıda üreticiler olduklarından uluslar arası rekabette kendilerini ayrı bir yerde tutmaktadırlar. Endüstrideki diğer üreticilerden ayrı bir üstünlük elde etmenin anahtar faktörü, temel bilgisayar kontrollü programları oluşturan yazılım geliştirmektir. Ekonomik durgunluk dönemlerinde üretim ve idari anlamda birleşmeler ve satın alımlar, satış sonrası servis ve ortak yazılım geliştirme gibi işbirliğine dayalı ortaklıklar gözlemlenebilmektedir. İmalatçılar Sayımı na göre Japonya da 1997 de metal kesim, metal biçimleme veya takım tezgâhları ile ilgili kesici ve tutturucular imalatı ile uğraşan imalatçı vardı. Aynı yıl ABD de 883 ve Almanya da ise 273 imalatçı vardı. 200, ,000 USD lık CNC ve servo motorlu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 123

124 tezgâhlarda rekabet gücü hayli yüksek olan Japon CNC ve servo motor imalatçısı firmalardan, Fanuc, Mitsubishi Electric ve Yasukawa Electric bu sektördeki üretimin büyük bir kısmına sahiptir. Mesela Fanuc, iç pazarın %70 ine ve dünya pazarının %50 sine sahiptir. CNC parçaları ile yazılımın bu tür ileri tezgâhların imalat maliyetindeki payı bazı örneklerinde %30-40 a kadar çıkabilmektedir. Dolayısıyla yeni tezgâhlarını CNC ve kontrol yazılımları ile donatmak isteyen takım tezgâh üreticileri, CNC yapımcıları ile yakın teknolojik bir iş birliğine ihtiyaç duymaktadır. Çünkü CNC li takım tezgâhları üreticileri, tezgâhlarının mevcut fonksiyonlarına daha özel isteğe bağlı yazılım fonksiyonları ilave ederek tezgâhlarını farklılaştırmaya oldukça isteklidirler. CNC üreticileri, kârlarının çoğunu CNC cihazları satışından değil, uygun yazılım geliştirmekten elde etmektedirler. Japon üreticilerinin özellikle Amerikan ve Alman rakiplerine üstünlüğü, dünyadaki ünlü takım tezgâhları sergilerinde ve fuarlarında sergilenen tezgâhların ülkelere göre oranından anlaşılabilir. Özellikle yüksek teknolojiye sahip torna ve freze tezgâhlarının siparişlerinin tamamlanma süresi Amerikan firmalarında 30 ay; Alman firmalarında 33 ay iken Japon 10 ile 12 ay arasındadır. Bu aradaki dev fark dikkat çekicidir. Tayvan firmaları da, takım tezgâhı üreticileri ve CNC imalatçıları arasında yakın işbirliği ile özellikle düşük maliyetli takım tezgâhlarında son derece rekabetçidir. Kore firmaları da, kalifiye iş gücüne daha az yatırım yapılması yüzünden Tayvan firmaları kadar olmasa da rekabetçidir. Kore nin 2000 e kadar Japonya dan takım tezgâhı ithalatını yasakladığı hatırlanmalıdır. Bir diğer husus yalnızca otomotiv değil otomotivle ilişkili olan kalıp ve elektrikli makineler endüstrilerinin de dikkate alınması gerektiğidir. Ancak burada ilginç olan bir husus takım tezgâhlarının gelişiminin yalnızca Japon otomotiv endüstrisinden gelen taleple açıklanamayacağıdır. Nitekim özellikle Amerikan otomobil ve havacılık endüstrisinin 1970 sonları ve 1980 başlarından itibaren artan Japon takım tezgâhı talebinde görülen artıştır. Örneğin, 1975 de takım tezgâhlarında %80 olan Amerikan üretiminin payı, 1985 de %50 ye düşmüştü. Bu azalışın önemli bir kısmı Japon tezgâhları tarafından doldurulmuştu da %10 olan Japon tezgâh ihracatı, 1978 de %40 a yükseldi lerde ise %30 ile %40 arasında dalgalandı de %30 olan oran, iç talepteki önemli düşüşten sonra 1995 de %68 ve 1999 da %74 oldu. (Konya Sanayi Odası, 2008) Bunların dışında Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri, teknoloji geliştirmenin işlevsel bir aracı olup, yeni ürünün tasarım ve imalatında olduğu kadar, ürün geliştirmede de büyük öneme sahiptir. Ar-Ge altyapısı olmadan bir işletme ürünlerini rekabete açamaz, rekabet gücü Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 124

125 sağlayacak bir ürün yelpazesi gerçekleştiremez. İmalat sanayinde teknolojinin gelişmesi için Ar- Ge nin vazgeçilmezliği açıktır. Teknolojik geliştirme, ister yeni ürüne ister üretim teknolojilerine ya da süreçlerine yönelik olsun, kısa erimli bir faaliyet değildir. Ar-Ge sürecini, üretim faaliyetlerinin birçok alanına benzer biçimde, kesin planlama ve ölçülendirme girişimi her zaman başarılı olamaz. Her zaman önemli ölçüde belirsizlik ve başarısızlık riski içermeye devam edebilir. Firmalar, sektörlerinin ve sektörlerindeki konumlarının biçimlendirdiği bir Ar-Ge proje dizisi oluştururlar. Bu yelpazede, esas olarak üç tip Ar-Ge faaliyeti eş zamanlı olarak sürdürülür. Mevcut üretim süreçlerinin üretkenliğini, kalitesini arttırmak ve maliyetlerini düşürmek üzere yürütülen ve daha çok geliştirme olarak adlandırılacak mühendislik yoğun çalışmalar. Bu etkinlikler her zaman Ar-Ge tanımına uymasa da, süreç yenilikleri için ana bilgi altyapısını oluştururlar. Bu çalışmalar teknolojik düzey ne olursa olsun birçok işletmede sürdürülür. Önemli olan bu tür çalışmaların Ar-Ge sistematiği ile hedef seçilerek yapılmasıdır. Bu takdirde bir yenilik kaynağı arşivi olmaktadırlar. Firmanın mevcut ürün yelpazesinde ya da üretim teknolojilerinde yenilikler, uygulamalı Ar-Ge denilebilecek bir faaliyet dizisiyle yaratılabilir. Projeli çalışma, hedef saptama, yol haritası çıkarma ve zaman planlaması bu grupta yapılır. Uygulamalı Ar-Ge kurumlaşmış sanayi sektörlerinde yaygın olarak kullanılır. Temel bilimsel Ar-Ge herhangi bir sanayi sektöründe radikal yenilik yapmanın ön koşuludur. Bu kategoride, proje sınırları ve tanımları daha belirsiz, hedefler ve getirilerdeki sınırlar açık değildir. Bu tür faaliyetlerin yoğunluğu firmanın yer aldığı sektöre, konumuna ve genelde ulusal teknoloji kapasitesine bire bir bağlıdır. Bununla firmanın tek başına belirleyici olamayacağını ortaya koymak yerinde olacaktır. Her ne şekilde olursa olsun sanayi sektöründe teknolojik gelişme Ar-Ge faaliyetleri ile iç içedir. Eğer bir ülkede Ar-Ge altyapısı kurulmuş ise, sanayinin rekabet edebilecek boyutlara erişmesi ve yeni ürünleri istenilen kalite ve maliyette ihraç edebilmesi olanaklı görünmektedir. Bu nedenle Ar-Ge altyapısının kurulması, dolayısıyla firmanın ve/veya sanayinin (ekonominin) GSMH sinin bir bölümünün buraya aktarılması yaşamsal bir önem taşımaktadır. Ar-Ge faaliyetlerinde seçilen hedefler arasında, yeni ürün veya özgün ürünün gerçekleştirilmesi, rekabet gücü ve pazarda süreklilik için zorunludur. Özgün ürün, rekabet edebilmek, uluslararası Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 125

126 pazara çıkabilmek ve pazarda kalıcı olabilmek için sanayinin vazgeçilemez bir talebidir. Dolayısıyla özellikle yatırım malı üreten sektörlerde, kullanıcı (müşteri) dan gelen talebe, pazarın gereksinimlerine ve rakip ürünlere göre, üstünlük sağlayıp öne geçebilmek için Ar-Ge faaliyetlerini belirli bir düzeye getirmek önemlidir. Bunun için, maddi kaynakların bu yöne akıtılması ne kadar zorunlu ise nitelikli insan gücünü (mühendis, teknisyen, bilim adamı) seferber etmek de o kadar gereklidir. Yeni ürünü oluştururken, maliyet faktörü her zaman birinci planda tutulmalıdır. Bunun için de tasarım, malzeme maliyetlerini düşürecek bir biçimde yapılmalı ve uygulamada kalite ile bütünleştirilmelidir. Yeni ürün, maliyet-kalite optimizasyonunu pazarla bütünleştiren bir yapıda olmalıdır. Makine imalat sanayinde Ar-Ge ye geçmeden, faaliyetlere ayrılan pay bakımından bir ülke kıyaslaması yapmak yerinde olacaktır. Aşağıdaki tabloda Ar-Ge nin kimi ülkelerde Gayri Safi Milli Hâsıla daki payı verilmiştir. TABLO 9: TÜRKİYE YE YAPILAN DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ SEKTÖREL DAĞILIMI (%) Kaynak: IMD, World Competitiveness Center, 2009 Tablodan görüldüğü gibi Ar-Ge payı en düşük ülke Türkiye (% 0,7) olmaktadır. İsveç ve Japonya en fazla araştırma yapan ülkelerin başında yer almaktadır. Burada dikkati çeken bir nokta Türkiye de üniversitelerin Ar-Ge payının % 60 olması, diğer ülkelerde ise %20-40 arasında bir oranda değişmesidir. Üniversitede yapılan araştırmalar uygulamaya aktarılamayacak kadar teorik olmakta, sanayinin bundan yararlanma oranı azalmaktadır. Gelişmiş ülkelerde Ar-Ge projeleri özel ve kamu kesimine kaymıştır. Türkiye de özel sektörün payı % 33 ve kamu kurumlarının ise % 6 dır. Bu piramit ters dönmüş olup, altyapı yeniden oluşturulmalıdır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 126

127 Burada üniversite sanayi ilişkileri gündeme gelmektedir. Bu ilişkilerin iyileştirilmesi, koordinasyonu ve entegrasyonu, Ar-Ge çalışmalarının sanayinin yararına büyümesini hızlandıracaktır. Üniversite-sanayi ilişkilerinin en fazla yeterli olduğu beş ülke ABD, Singapur, İsveç, Hollanda ve İsviçre dir. En yetersiz ülkeler ise Meksika, Venezüella, Polonya, Hindistan ve Arjantin dir. Türkiye nin 30 ülke arasındaki yeri ise 21. sıradadır. Bu durum, genelde içe dönük biçimde çalışan sanayi işletmeler ve üniversitelerin işbirliği yapmada yetersiz kaldığını göstermektedir. Dünya pazarında yarışabilmek, rekabet gücünü artırmak için sanayi, üniversiteyi devreye sokmak ve üretken kılmak zorundadır. Yoğun bilgi patlamasının yaşandığı günümüzde, bilgi bir güç olarak ortaya çıkmakta ve ekonomide ayrı bir değer olarak hesaba girmektedir. Bu bakımdan, üniversite-sanayi işbirliği büyük boyutlarda, Ar-Ge araştırmalarına aktarılmalıdır. Üniversitenin sıkıntısını yaşadığı maddi kaynak sanayide, sanayinin sıkıntısını yaşadığı bilgi ise üniversitede bulunmaktadır. İşbirliği, yeni ürün (özgün ürün), teknolojik gelişme ve teknoloji süreçlerinde yenilenme yaratacak, her iki tarafın bundan yararı olacaktır. (TMMOB, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 127

128 Türkiye Metal İşleme Sanayi Sektörünün Genel Durumu Makine ve parçaları imalat sanayi, sanayi sektörleri içinde yatırım malı üreten temel sektör olup, imalat sanayi içinde özel ve önemli bir yeri vardır. Makine ekipman ve yedek parçalarının imal edildiği, mühendislik sanayileri denilen alt sektörlerin tamamını kapsamaktadır. Tüm gelişmiş ülkelerde büyük önem verilen ve öncelikli sektör olarak tanımlanan bir sanayi dalıdır. Mühendislik ve araştırmanın yoğun ve vazgeçilmez olduğu Makine Sektörünün ekonomide üstlendiği lokomotif rolün önemi; İmalat sanayinin hemen bütün sektörlerine girdi sağlaması, Sektörlerin itici gücü olması, İmalat sanayinin gelişmesiyle iç içelik sağlaması, Mühendislik disiplininin harekete geçirilmesi ve Yeni ihtiyaç ve taleplere göre gelişme hızının ve üretim kompozisyonlarının belirlenmesi şeklinde özetlenebilir. Avrupa Birliğinin çeşitli kuruluşları ve yetkilileri makine sektörünün AB ekonomisi için ne denli önemli olduğunu vurgularken, maalesef bu bilinç ülkemizde henüz tam anlamı ile oluşmamıştır. Makine ve parçaları imalat sanayi bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin sanayileşmesinin de itici gücüdür ve gelecekte de ülkemizin gelişiminin temel taşı olacaktır. Türk makine sanayi 1990 yılından bu yana yaklaşık % 20 oranında yıllık büyüme oranı göstermiştir. (Sanayi Genel Müdürlüğü, Mart 2010) Türkiye de makine imalat sanayinin ilk öncüleri imalatlarını 1950 li yıllarda gerçekleştirmeye başlamışlardır. Makine imalatı konusundaki şeker, çimento fabrikaları, pompa, çelik konstrüksiyon gibi ilk yatırımlar kamu kurumları bünyesinde yapılmıştır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 128

129 Başlangıçta daha çok kamu fabrikalarının makinelerinin bakımı ve yenileştirilmesi maksadı ile kurulan tesislerin zaman içinde bu tür makineleri, basitlerinden başlayarak imal etmeye yöneldikleri ve komple tesis imal eder konuma geldikleri görülmektedir li yılların sonlarına doğru özel sektör de makine imalatına ilgi duymaya başlamış ve ilk imalat girişimleri gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde döviz imkânlarının yetersizliği nedeni ile ihtiyacı olan makineleri temin edemeyen yatırımcıların teşviki ile daha önce onarım işi yapan veya makine parçaları imal eden bazı girişimciler, müşterilerinin ihtiyacı olan makineleri imal etmeye başlamışlardır li yıllardan sonra ihracat denemeleri yapılmış ise de, bu ihracat sınırlı değerlerde kalmıştır. AB Komisyonu tarafından hazırlatılan ve AB ülkelerinde makine sanayinin durumunu ve gelişimini inceleyen raporda, 2002 ve 2003 yıllarında yaşanan durgunluğun, hatta Pazar daralmasının aşıldığı, 2004 yılından itibaren satış ve siparişlerde (%4-5 düzeyinde) artış yaşandığı ifade edilmektedir. Rapor, satışlardaki artışın bazı küçük firmalara pek yansımadığını da belirtmektedir. Bu durum ise şu şekilde açıklanmaktadır; bazı küçük imalatçılar, satış gelirlerinin yeterli düzeyde olmaması nedeni ile mühendislik çalışmalarına yeteri kadar kaynak ayıramamış, ya da sektörde son yıllarda büyük önem kazanan yenilikçi çalışmaları yapamamış ve teknolojik gelişmeyi izlemekte geç kalmışlardır. Günümüzde makine sektöründe fiyatın ikinci planda kaldığı, güncel teknolojilerin uygulanmasının, tasarım geliştirme çalışmalarının öncelik kazandığı vurgulanmaktadır. Hatta makinenin dış görünümüne önem veren, satış sonrası hizmetlerde başarılı olan firmalar pazar paylarını daha kolay artırabilmektedirler. Son dönemde ülkemizde de makine imalat sanayinde benzer, ikili bir yapının oluştuğu görülmektedir. Bir kısım imalatçılarımız güncel teknolojileri izlemekte, imal ettiği makineleri geliştirmeye çalışmakta, kaliteye büyük önem vermekte, müşteri isteklerini dikkate alarak yeni modellerini programlarına dâhil etmekte, servis ihtiyaçlarını karşılayacak önlemler almaktadır. Bunların çoğu ISO 9000 serisi kalite güvence sistemlerini kurmuş, CE işareti kullanımı ile ilgili teknik gerekleri yerine getirmişlerdir. Bu yapıları itibariyle ihracat yapabilmekte, her yıl ihracatlarını ve imalatlarını artırmaktadırlar. Buna karşın bazı makine imalatçılarının bünyesinde hiç mühendis istihdam edilmediği, varsa da bunların daha çok Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 129

130 işçi yöneticisi niteliğinde çalıştırıldığı görülmektedir. Tasarım geliştirme, teknoloji izleme ve uygulama ve kalite konularında fazla bir çalışma yapılmamaktadır ve 2005 yıllarına ait duruma baktığımızda, ilk grupta yer alan firmaların çoğu için iyi bir dönem olduğu görülmektedir. İkinci grupta yer alan firmalar ise, maalesef iç pazardan ve ihracattan yeteri kadar pay alamadıklarından, 2004 ve 2005 yıllarının pek de iyi olmadığını düşünmektedirler. Ülkemizde, çok büyük olmayan pazar yanında, bu sektörde çok sayıda firmanın yer alması, sadece yurt içi için imalat yaparak yaşamayı zorlaştırmaktadır. İhracata açılma ise, yenilikçilik yanında, kalite, teknoloji, verimlilik ve maliyet düşürücü çalışmalara önem verilmesini gerektirmektedir. (DPT, 2007) Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye de de makine ve parçaları imalatçılarının büyük çoğunluğu küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) niteliğinde olup, bu yapı değişen ekonomik koşullara ve teknolojik gelişmelere karşı daha esnek ve hızlı cevap verme imkânı sağlamaktadır. Sektörde faaliyet gösteren KOBİ lerin sahip olduğu ucuz işgücü avantajı ve gelişmiş mühendislik becerileri, makine imalatçılarının uluslararası pazarlarda rekabet şansını arttıran unsurlardır. Türk Makine İmalat Sanayinde her türlü parça ve aksamın yüksek kalitede ve rekabet edebilir fiyatlarda üretimi yapılmaktadır. Üretim sürecinde yerli girdi oranı % civarındadır. Makine İmalatçıları Birliği nin, üyesi firmalardan derlediği bilgiler, bu grupta yer alan firmaların ortalama istihdamının 53 kişi olduğunu göstermektedir. Aynı değerin genelleştirilmesi halinde, atölye tipi imalat yapan ve/veya onarım ve yenileme işleri ile yan sanayi olarak çalışan veya yenileme pazarı için aksam-parça imal edenler dışında kalan kuruluşlarda kişi istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Söz konusu küçük kuruluşlar da dikkate alındığında istihdam kişi olabilecektir. Bu rakam içinde, kalıp imalatçıları ile makineler için hidrolik-pnömatik ve elektrik-elektronik komponent imal eden firmaların istihdamı yer almamaktadır. Makina sanayinde üretilen parçaların başlıca ürün grupları: reaktör ve kazanlar; türbinler ve turbojetler; pompalar ve kompresörler; vanalar; klimalar ve soğutma makinaları; ısıtıcılar ve fırınlar; hadde ve döküm makinaları; gıda sanayii makinaları; tarım ve ormancılık makinaları; yük kaldırma, taşıma ve istifleme makinaları; inşaat ve madencilik makinaları; kâğıt ve matbaacılık makinaları; yıkama, kurutma ve ütüleme makinaları; tekstil ve hazır Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 130

131 giyim makinaları; deri işleme makinaları; kauçuk ve plastik işleme makinaları; metal işleme makinaları ve takım tezgâhları; motorlar ve yedek parçaları; büro makinaları; rulmanlar, silah ve mühimmat ile ambalajlama makineleridir. (Sanayi Genel Müdürlüğü, Mart 2010) Metal eşya ve işleme sektörü ülkemizde çok daha eski yıllardan beri faaliyet göstermektedir. Ancak, 1950 li yıllar öncesine kadar, bir kaç istisna dışında atölye yapısından ileri gidememiştir. Teknolojik gelişmesi ise daha yavaş olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre metal eşya sektörünün toplam imalat sanayi içindeki payı 2005 yılında % 3,39, makine sektörünün payı ise % 5,76 dır. İlk bakışta bu değer küçük gibi görülebilir, ancak AB de makine sektörünün payı % 7 dir ve Türkiye bu değere yaklaşmaktadır. Ekonomik krizlerden metal eşya sektörü, makine sanayinden çok daha fazla etkilenmiş, kriz sonrası büyümesine devam etmekle birlikte, yıllık büyüme hızları makine sektöründen daha az olmuştur. (DPT, 2007) Türkiye de makine ve parçaları sektörü ihracatımız, 2007 yılında 8,8 milyar USD iken, bu rakam 2008 yılında %16,8 oranında artış göstererek 10,3 milyar USD a çıkmıştır yılında ise ithalatımız %24 oranında azalırken, ihracatımız da bu oran %20,7 olarak gerçekleşmiştir. TABLO 10: MAKİNA VE AKSAMLARI FİİLİ İTHALAT VE İHRACAT RAKAMLARI (USD) YILLAR İTHALAT DEĞİŞİM (%) İHRACAT DEĞİŞİM (%) , , , , , , , , , , , , , ,8 2009* , ,7 Kaynak: TÜİK 2009, 2009 yılına ait veriler geçicidir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 131

132 Türkiye nin 2009 yılında en fazla makine ve aksamları ihraç ettiği ülke Almanya olup, Almanya yı Fransa, İngiltere, İtalya, İran, Irak ve Rusya Federasyonu takip etmiştir. TABLO 11: ÜLKELERE GÖRE MAKİNA VE AKSAMLARI FİİLİ İTHALAT VE İHRACAT RAKAMLARI (USD) ÜLKE ADI * 2008/2009 Değişim (%) ALMANYA ,9 FRANSA ,8 İNGİLTERE ,6 İTALYA ,9 İRAN ,8 ROMANYA ,7 IRAK ,3 A.B.D ,2 İSPANYA ,7 RUSYA FEDERASYONU ,8 DİĞER ÜLKELER ,1 TOPLAM ,7 Kaynak: TÜİK 2009, 2009 yılına ait veriler geçicidir yılında ihracatında en fazla gerileme görülen gruptan biri de %22 ile makinelerin aksam ve parçaları grubu olmuştur. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 132

133 TABLO 12: MAKİNE VE AKSAMLARI SEKTÖRÜNÜN TAMAMINA İLİŞKİN İHRACAT KAYIT RAKAMLARI OCAK-ARALIK 2008 OCAK-ARALIK 2009 (%) Değişim Miktar (Kg) Değer ($) Miktar (Kg) Değer ($) Miktar Değer KLİMALAR, SOĞUTUCU VE ,0-13,6 DONDURUCULAR MOTORLAR, AKSAM VE PARÇALARI ,7-26,9 DİĞER YIKAMA, KURUTMA ,0 3,0 MAKİNELERİ İNŞAAT VE MADENCİLİK MAKİNELERİ ,5-39,1 DİĞER MAKİNELER, AKSAM VE ,1-22,2 PARÇALAR POMPALAR VE KOMPRESÖRLER ,7-21,3 TAKIM TEZGAHLARI ,8-39,6 GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ, AKS. VE PARÇ ,3-5,1 SAVUNMA SAN. İÇİN SİLAH VE ,8 4,4 MÜHİMMAT TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ ,1-19,5 HADDE VE DÖKÜM MAK., ,9 1,4 KALIPLAR,AKS. VE PRÇ. REAKTÖRLER VE KAZANLAR ,2 3,6 VANALAR ,7-18,6 TEKSTİL VE KONFEKSİYON ,9 0,5 MAKİNELERİ ISITICILAR VE FIRINLAR ,5-13,2 TÜRBİN, TURBOJET, HİDR.SİLİNDİR ,3-7,5 AKS. PRÇ. YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME ,2-4,3 MAK. BÜRO MAKİNELERİ ,5-25,9 RULMANLAR ,1-27,0 AMBALAJ MAKİNELERİ, AKSAM VE PARÇALARI KAUÇUK, PLASTİK, LASTİK İŞLEME MAKİNELERİ KAĞIT İMALİNE VE MATBAACILIĞA MAHSUS MAK ,0-18, ,5-30, ,5-21,7 DERİ İŞLEME VE İMALAT MAKİNELERİ ,2-11,5 TOPLAM ,1-17,6 Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 133

134 Türkiye nin 2009 yılı itibariyle en fazla makine ve aksamları ithal ettiği ülke Çin Halk Cumhuriyeti olup, bunu Almanya, İtalya, Japonya ve İngiltere takip etmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti, Almanya ve İtalya dan gerçekleştirilen ithalat, makine ve aksamları ithalatımızın yaklaşık yarısına karşılık gelmektedir. TABLO 13: ÜLKELERE GÖRE MAKİNA VE AKSAMLARI FİİLİ İTHALAT RAKAMLARI (USD) ÜLKE ADI * 2008/2009 Değişim (%) ÇHC ,7 ALMANYA ,8 İTALYA ,9 FRANSA ,4 A.B.D ,8 JAPONYA ,3 İNGİLTERE ,0 GÜNEY KORE ,1 POLONYA ,1 İSPANYA ,6 DİĞER ÜLKELER ,5 TOPLAM ,0 Kaynak: TÜİK 2009, 2009 yılına ait veriler geçicidir. İhracat ve ithalat konularının dışında saptanabilen makine imalat sektörü iş gücünün içindeki mühendislerin oranı % 1,7 dir. Nitelikli iş gücü toplamdan % 34,1 pay almaktadır. Düz, kalifiye olmayan iş gücü toplamın yaklaşık % 66 sını oluşturmaktadır. Bu durum Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 134

135 makine imalat sanayinde bile önemli bir iş gücü niteliği düşüklüğü olduğunu göstermektedir. (TMMOB, 2010) TABLO 14: MAKİNE İMALAT SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM VE İŞ GÜCÜ NİTELİĞİ Kaynak: TÜİK İş Kurumu Kayıtları. Makine ve Parçaları Sektörü SWOT Analizi Türkiye deki makine ve parçaları sektörünün analizi konusunda gerçekleştirilen bir çalışmada (Konya Sanayi Odası, 2008) ortaya konulan SWOT analizinde aşağıdaki konular öne çıkmıştır: Güçlü Yönler Çağın gerekliklerine uyum sağlayabilecek, teknoloji ve bilimsel gelişmelere açık genç ve dinamik nüfusun varlığı, Ucuz iş gücü ve mühendislik hizmetleri ile diğer ülkelerle kıyaslandığında maliyet düşüklüğü, Tasarım yapabilecek nitelikli yetişmiş eleman mevcudiyeti, KOBİ niteliğindeki firmaların ekonomi ve pazardaki değişmelere kolaylıkla uyum sağlayabilmeleri, Üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarının yoğunlaşması ve çalışma merkezlerinin sayısının artması, Hammaddelerin yurtiçi pazarlardan sağlanması, CE işaretinin kullanımının artması ve birçok firmanın CE işaretine uyumlu çalışmaları, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 135

136 Son yıllarda birçok firmanın ihracata yönelmiş olması ile birlikte diğer firmaları da ihracata teşvik etmeleri. Zayıf Yönler Genç nüfusun sanayi sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda mesleki eğitimlerinin sağlanamaması, Eğitim sisteminden kaynaklanan araştırıcılık ve yaratıcılığın teşvik edilememe eksikliği, İleri teknoloji üretme konusunda uzmanlaşamama, İmalatta güncel ve gelişmiş teknolojilerin uygulanmasının, tasarım geliştirme bilincinin yaygınlaşmamış olması, Firmaların, özellikle kalite ve tasarım geliştirme konusunda yetişmiş teknik eleman istihdamına yeteri kadar önem vermemesi, Firmalar arası işbirliğinin sağladığı yararların görmezden gelinmesi, Eski ve verimi düşük imalat makinelerinin yenilenmeyişi, Çok sayıda firmanın CE işareti kullanımı konusunun gerekliliklerini yerine getirme konusunda çalışma içinde olmamaları, Firmaların önemli kısmının ar-ge ye yeteri kadar önem vermemeleri, Birçok firmanın fason imalat yapmaları nedeniyle markalaşma çalışmaları yapamamaları, Fikri mülkiyet haklarının korunamaması sonucu başka firmalarca imal edilen makinelerin kopyalanarak imal edilmesi, İhracatta AB pazarına fazla bağımlı olunması. Tehditler Yatırım indirimlerinin kaldırılması nedeniyle yatırımların yavaşlaması, Uluslar arası ticaretin serbestleşmesi sonucu pazarda rekabetin artması, düşük teknoloji grubunda imalat yapan gelişen ülke firmalarının bu kategoride uyguladıkları düşük fiyatlar, Ucuz işgücü ve devlet destekli Uzakdoğu firmalarından yapılan ve uluslar arası standartlara uygun olmayan ithalat, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 136

137 Gelişen ülkelerin ithalatta uyguladığı yüksek ve ülkelere göre farklılık gösteren vergiler, Düşük kur-değerli TL sonucunda ithalatın artışı ve ihracatın zorlaşması, Vize alınmasında karşılaşılan sorunlar ve gecikmelerin, satılan makinelere kısa sürede servis verme imkanını engellemesinin müşteride yarattığı olumsuzluklar, Avrupa Birliği nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkelerden yapılan ithalatta AB ortak gümrük tarifelerinin uygulanması, ancak bu ülkelerle ülkemiz arasında benzer anlaşmaların imzalanmamış olması nedeniyle bu ülkelerin Türk mallarının yüksek ithalat vergileri uygulamaları. Fırsatlar AB ülkelerinde makine imalatçılarının yüksek ve orta-yüksek teknolojili makine imalatına öncelik vermeleri, yeni gelişen ülkelerin ise çoğunlukla düşük teknolojili makine imal etmeleri, orta ve düşük-orta teknolojili makine imal eden firmalarımız için imkân yaratmaktadır, Uluslar arası ticaretin serbestleşmesi, Dünya Ticaret Örgütü nün halen yüksek ithalat vergileri uygulayan ülkeleri, bu vergilerin düşürülmesine zorlamakta oluşu, AB uyum sürecinde, AB nin serbest ticaret anlaşması imzalamış bulunduğu ülkelerin, Türkiye ile de benzeri anlaşmaları imzalamaları sonucu, bu ülkelerin ithalatta uyguladıkları vergilerin düşecek olması, Potansiyel pazarlar; Rusya, Balkan ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Orta Doğu ülkelerine yakınlık ve nakliye kolaylığı, İmalatçı firmaların özellikle potansiyel pazar konumundaki ülkelerde düzenlenen fuarlara son yıllarda daha fazla katılmaları ve markaların tanınır hale gelmesi, Son yıllarda gelişme gösteren ve potansiyel pazarlar olarak görülen komşu ve yakın ülkeler ile Mısır ve diğer Kuzey Afrika ülkelerinde Türk makine sanayine güven duygusunun oluşmuş bulunması, Ortadoğu ülkelerinde, politik nedenlerle bazı batı ülkelerinden ithalata karşı isteksizlik, Uzakdoğu ülkelerinde yatırım yapamayan AB firmalarının, Türk firmaları ile işbirliği yapmaya sıcak bakmaları, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 137

138 Türk firmalarının yakın ülkelerdeki alıcıların özel satış şartları isteklerine daha kolay uyum sağlayabilmeleri, Pazarda yer edinmiş, ihracat imkânı olan firmaların önemli bir kısmının Avrupa Birliği teknik düzenlemeleri ve uluslar arası standartlara uygun imalat yapmaları, Çoğunluğu KOBİ yapısında olan firmaların değişen pazar şartlarına ve değişen müşteri taleplerine uyum sağlamada daha esnek davranabilmeleri ve cevap verme imkânı, Özellikle dış pazarlara açılan firmaların kaliteye ve güncel teknolojilerin uygulanmasına özen göstermeleri, uluslar arası standartlara uygun imalat yapmaları, Gelişmiş ülkelerdeki imalatçılarla maliyet bakımından rekabet imkânının olması, Talepte iniş çıkışlar yaşanmasına rağmen, yavaş da olsa iç pazarın gelişmesi, Bu arada, işbirliği ağları geleceğin çalışma şekli olup, AB tarafından geliştirilmesi, öğrenilmesi ve uygulanması için destek verilen ve önerilen bir çalışma modelidir. Firmalarımızın bu oluşum içinde yer almaları yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 138

139 Kocaeli Metal İşleme Sanayi Sektörünün Genel Durumu Ülkemizin en önemli sanayi kentlerinin başında gelen Kocaeli, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından gerçekleştirilen sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi sıralamasında dördüncü sırada yer almaktadır yılı itibariyle Kocaeli nin GSYİH Gayrisafi Yurtiçi Hasılası nın sektörel dağılımı incelendiğinde, yüzde 55 lik pay ile birinci sıradaki sanayi sektörünü, yüzde 43 ile hizmetler ve yüzde 2 ile tarım sektörlerinin izlediği görülmektedir. Diğer taraftan döneminde yıllık ortalama büyüme hızları itibariyle yüzde 3,6 ile hizmetler, Kocaeli nin en hızlı büyüyen sektörü olmuştur. Devlet Planlama Teşkilatı nın yapmış olduğu bu çalışmaya göre, Kocaeli ilinde, plastik ve kauçuk ürünler imalatı, başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı, ana metal sanayi ile metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı sektörleri öne çıkmaktadır. Özel sektör işgücü verimliliği, yabancı sermaye yatırımları ve ihracat göstergelerinde öne çıkan başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı Kocaeli de dönemindeki toplam ihracatın yaklaşık olarak yüzde 20 sinin gerçekleştiği sektördür. Türkiye ortalaması üstünde verimliliği olan sektör, plastik ürünleri imalatına benzer şekilde alt sektörler itibariyle çeşitlilik sergilemektedir. Bu alt sektörler, Başka yerde sınıflandırılmamış diğer özel amaçlı makinelerin imalatı, Evde kullanıma yönelik olanlar hariç, soğutma ve havalandırma donanımı imalatı, Başka yerde sınıflandırılmamış diğer genel amaçlı makinelerin imalatı olarak sıralanmaktadır. Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı sektörü Kocaeli de göstergeler bazında öne çıkan sektörler arasındadır. Bu göstergeler, TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu 2002 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı ndaki Özel Sektör İşgücü Verimlilik Yoğunlaşma Katsayısı ve ihracata yönelik yoğunlaşma katsayılarıdır. (Devlet Planlama Teşkilatı, 2006) ŞEKİL 31: 2002 YILI GSİS SONUÇLARINA GÖRE AĞIRLIKLANDIRILMIŞ İŞYERİ İSTİHDAMININ SEKTÖREL ORANLARI (0,5 İŞYERİ SAYISI + 0,5 İSTİHDAM OLARAK AĞIRLIKLANDIRILMIŞTIR) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 139

140 Kaynak: DPT, İllerde Sanayi Raporu, 2006 ŞEKİL 32: DÖNEMİNDE TOPLAM SEKTÖREL İHRACAT ORANLARI Kaynak: DPT, İllerde Sanayi Raporu, 2006 ŞEKİL 33: 2000 YILI İMALAT SANAYİ ANKETİ SONUÇLARINA GÖRE ÖZEL SEKTÖR İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 140

141 Sektör Kodları. 25 Plastik ve kauçuk ürünleri imalatı 26 Metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı 27 Ana metal sanayi 28 Makine ve teçhizatı hariç; fabrikasyon metal ürünleri imalatı 29 Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı 30 Büro makineleri ve bilgisayar imalatı 31 Başka yerde sınıflandırılmamış elektrikli makine ve cihazların imalatı Kaynak: DPT, İllerde Sanayi Raporu, 2006 Kocaeli de rekabet analizi yapılan Metal İşleme Sanayi Sektörünün genel olarak bölge ve çevresinde bulunan otomotiv ana ve yan sanayilerine hizmet verdiği görülmüştür. Üretim Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 141

142 yapan sektör firmalarının genellikle projeye bağlı özel ürünler imal ettikleri ve sayı olarak çok az firmanın seri imalatı olduğu belirlenmiştir. Bu firmaların çalışma alanları pres, bükme, kesme gibi işleme makinelerindeki işlemlerden tutun da tek tek makinelerden oluşan bütün bir sistemin oluşturulmasına kadar çeşitli dallardadır. Sektörde faaliyet gösteren hidrolik lift, vinç ve platform imalatı yapan firmalar yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere çeşitli yerlere, döküm sanayisi için çalışan firmalarda Karabük, Mersin gibi döküm fabrikalarının yoğun olduğu yerlere yedek parça satmakta ve sistemler kurmaktadır. Bunun dışında bölgede kalan firmaların tümü otomotiv ana ve yan sanayine imalat yapmaktadır. İmalatlarını genellikle çevredeki büyük yatırımlı ve global markalı büyük fabrikalara imal etmekte ve bunların kanalıyla da dünyanın her yerine yedek parçalar göndermektedirler. Kocaeli de takım tezgâhları üreten firma bulunmamaktadır. Buradaki firmalar takım tezgâhlarının da yedek parçalarını imal edebilmektedir. Firmaların karlılık seviyelerinin ne kadar teknolojik ürün imal etmeleriyle ilgili ve özgün işlerin önemi olduğu anlaşılmaktadır. Çevrede faaliyet gösteren ve firmaların müşterileri olarak adlandırabileceğimiz fabrikalar imal ettirmek istedikleri parçayı firmalara göndermekte ve nihai ürünün imal edileceği malzeme ve kaliteyi standart tuttuklarından dolayı özerklik oluşmamakta ve herkes aynı işi yapmaktadır. Kocaeli de sektör çalışanlarının kolaylıkla işten ayrılıp kendi firmalarını kurmaları kültürü var olduğundan, sektörde yeni girişim oranı da fazladır. Tezgâh başında tek başına çalışan firma sahibi ile bir sürü eleman çalıştıran firma arasındaki genel giderler göz önüne alındığında maliyetler farklılaşmakta ve rekabet unsurları parçayı en kısa sürede ve en ucuza imal edebilecek tezgâh kapasitesi ve makine parkı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemiz metale şekil vermede özellikle kesme, bükme ve pres işlerinde oldukça iyi bir konumdadır. Özellikle Bursa ve civarına yerleşmiş ve bu işlemleri başarı ile gerçekleştiren kapasiteli firmalar, torna ve frezeleme gibi işleme faaliyetleri boyutunda çok geride kalmaktadır. Kocaeli de bu sektörde faaliyet gösteren firmalarda bu açığı kapatmaktadır. Bu durumda, seri imalatı olmayan ve sadece projeye bağlı üretim yapan firmaların karlılığını arttırmak için ar-ge ve inovasyon faaliyetlerine eğilmesi gerekmektedir. Sektör firmaları ne yazık ki bu tip faaliyetlerde çok zayıftır. Bunun haricinde hassas üretimler de karlılığı Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 142

143 arttırıcı etkenlerdendir ancak yatırım maliyetlerinin yüksekliği firmalara devlet desteğini gerektirmektedir. Bir başka sorun da sektör firmalarının ortaklı veya aile şirketi yapılarında olmalarından kaynaklanan kurumsallaşma sorunlarıdır. İşletmelerde profesyonel bir yönetim kadrosu olmamakla beraber özellikle tanınmış görev ve yetkiler de bulunmamaktadır. Bu tarz yapılarda genellikle aile bireyleri bir araya gelerek şirketle ilgili kararları vermeye devam etmektedirler. Rekabet gücünün azaltan diğer önemli bir unsurda kopyalamadır. Çevrede tek başına çalışan diye tabir edilen firma sahiplerinin, büyük işleri firmalardan görüp, teknik resimlerini lazer kesimcilerle beraber çıkartıldığı ve bu yolla ürünleri kopyalayarak büyük fabrikalara daha ucuza satma istekleri görülmüştür. Firmalarda seri imalat olmadığı için de makine imalatçıları kendilerini genel makine imalatçısı gibi konumlayarak, her şeyi imal ederim durumuna getiriyorlar. Dolayısıyla firmalar büyüyememektedir. Bu durumda mühendislik faaliyetlerinin olmadığı ve uzmanlaşmanın gerçekleşemediği bir bölge ortaya çıkmaktadır. Tüm firmalar aynı işleri yapmakta ve neticesinde imal edilecek aynı ürün için fiyat kırmaktan büyüme sağlanmamaktadır. Çevredeki firmalar bu durumun çevredeki büyük fabrikaların yüzünden gerçekleştiğinden de bahsetmektedir. Bölgedeki çoğu KOBİ, çevredeki büyük fabrikalara iş yapmaya çalışmakta ancak teslim ettiği ürünün parasını zamanında alamamaktadır. Bunlar hep karlılığı azaltan hususlardır ve görüşmeler neticesinde anlaşılmıştır ki bu durumun üstesinden gelebilecek tek husus seri üretime geçebilmektir. Sektör tamamıyla civardaki büyük fabrikaların makineleri için parçalar imal ettiğinden, bu makineler ne zaman yenilenirse parçaları da o zaman yeniden imal edilmeye başlanacak demektir. Dolayısıyla yeni ürün ortaya çıkma süreci sık değildir. Sektörde yenilen parçalar genellikle yedek parçalardır. Müşterilerin kullandıkları makinelerdeki parçaların çalışma saatleri dolunca ya da herhangi bir nedenden dolayı işlev görmez olduğunda yenilenmek zorunda olduklarında sektör firmalarına malzeme cinsi ve teknik resmi ile vermekte ve parçanın aynısından yapmalarını istemeklerdir. Genel olarak sektördeki ürünlerin yenilenme sıklığı 6 ay ile 5 sene arasında değişmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 143

144 Bir başka dezavantaj da, bölgedeki kalifiye eleman eksikliğidir. Her ne kadar yerel halk çalışanları firmaları sahiplenip uzun yıllar çalışsa da, yeni mezun elemanlar bölge firmalarına gelmemekte, bu elemanlar daha çok marka olarak bilinen büyük fabrikalarda işe girmeye çalışmakta ya da İstanbul a gitmektedirler. Firma sahipleri elemanlara bu büyük fabrikalarda verilen ücretlerden daha fazla ücret verdikleri halde eleman bulamadıklarını belirtmektedir. İşçilere ve diğer elemanlara ödenen ücretlerin diğer illere göre yüksek oluşu da bölge firmalarının diğer bir dezavantajıdır. Bölgedeki firmalar devlet desteklerinin çok azından haberdar olmakta ve neredeyse hiç destek kullanmama eğilimindedirler. Dokümantasyon ve bürokrasinin yoğun olduğu olgusu kendilerini bu destek ve teşviklere başvurmaktan alıkoymaktadır. Bu bilgiler ışığında Kocaeli metal işleme sektörü firmalarının rekabet unsurlarını lojistik konum, kalite/fiyat oranı, termin süresi, tezgâh kapasitesi ve makine parkı ile insan kaynağı olarak sıralamak mümkündür. Kocaeli deki hava, kara, deniz yolu ve dolayısıyla limanın varlığı ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki işçilik maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle Kocaeli de üretilen aynı kalitedeki malzemenin satış fiyatının daha ucuz olmasıyla ürün teslim sürelerindeki hızlılık, destelendikleri takdirde metal işleme sanayi firmalarının rekabet güçlerini artıracaktır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 144

145 Elmas (Diamond) Modeli Rekabetçilik Analizi Yapılan saha çalışması ve uzman görüşmeleri sonucunda Kocaeli Metal İşleme Sanayi Sektörünün rekabet gücü 100 üzerinden 35 olarak ölçümlenmiştir. ŞEKİL 34: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ ELMAS BAŞLIKLARININ VE ALT BAŞLIKLARIN KIRILIMI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 145

146 Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı ŞEKİL 35: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ - FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI GRAFİĞİ ŞEKİL 36: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ - FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN ÇARPAN ORANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 146

147 STRATEJİ Kocaeli metal işleme sektöründeki firmalar hedefleri doğrultusunda incelendiğinde, bir kısmının marka bilinirliklerini sağlayarak seri üretime geçmek ve ihracat yapabilir konuma gelmek istedikleri, bir kısmının da makine imalatı yaparak ülkedeki makine imalatçıları ile yarışır hale gelmek ve ihracata yönelmek istedikleri gözlemlenmiştir. Sektörde çalışan firmalar her türlü makinenin yedek parçasını, otomotiv ve iş makinelerinin yedek parçalarını üretebilecek konumdadırlar. Ancak firmalar karlılık seviyeleri dikkate alındığında büyük bir yarış içindedir ve büyüme gösterememektedir. Bu sorunda, çevrede yerleşik bulunan otomotiv yan sanayi sektörünün büyük etkisi vardır. Sürekli büyük fabrikalardan iş alma peşinde olan sektör firmaları hedefledikleri seri üretime geçmek için gerekli atılımı yapamamakta ve büyük firmaların baskıları neticesinde bu yolda bir strateji geliştirememektedir. İzlenen strateji genellikle teknolojiyi iyileştirme çalışmalarıdır. Firmaların çoğunda makine parkını yenileme ve iyileştirme çalışmaları vardır. Sektör firmaları stratejilerini bu yolda finansal kaynak bulma ve kullanmak üzerine kurmuştur. Bir başka büyüme unsuru olan arsa ihtiyacının da bulundukları bölgede karşılanamadığını belirtmişlerdir. Firmalar, uygun altyapı sağlanmadığı sürece seri üretime geçebileceklerini düşünmemektedir. Haliz hazırda özel imalatlar yaptıklarından, bazıları çalıştıkları mekânların küçüklükleri sebebiyle hazırda ürün bulunduramadıklarını, çalışma alanlarının yeterli gelmediğini ve bu sorunun üstesinden gelmek için de vardiyalı sisteme geçtiğini belirtmiştir. Firmalar, sektör firmalarının birinin liderliğinde bir kooperatif kurmuş ve toplam 150 sanayiciden oluşan bu kooperatifin arsa ihtiyacını karşılayabilmesini beklemektedir. Firmaların aldıkları eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin çoğu belgelendirme kuruluşlarının çalışmalarıdır. Neredeyse tüm firmalar çevredeki büyük firmalara iş yaptıklarından kalite sitemini uygulamaya koymuş olmaları gerekmektedir. Diğer taraftan, kullanılan ekipmanlardaki lisanslı yazılımların kullanılabilmesi için gerekli yazılımların eğitimlerini de almışlardır. Firmaların, zaman bulabildikleri sürece bölgede aktif olan Sivil Toplam Kuruluşları tarafınca düzenlenen eğitim programlarının dışında eğitim programlarına Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 147

148 katılmadıkları anlaşılmıştır. Düzenlenen bu eğitim programları da genel amaçlı çalışmalardır. Firmaların çoğunun yönetim yapıları aile şirketidir ve bu sebepten firmalarda kurumsallaşamama problemi bulunmakta ve markalaşma ile ilgili danışmanlığa ihtiyaçları vardır. Saha çalışmasında ziyaret edilen firmaların ürün geliştirme, verimlilik, finans yönetimi ve dış ticaret konularında da eğitim almaları gerekliliği gözlemlenmiştir. Kocaeli metal işleme sektörü firmalarının rekabet unsurları lojistik konumları, kalite/fiyat oranı, termin süresi, tezgâh kapasitesi ve makine parkı ile insan kaynağı olarak sıralanmaktadır. Firmaları bulundukları bölge birçok sanayinin merkezi konumundadır. Neredeyse her sektörde kullanılan makinelerin yedek parçalarını yapabilme gücüne sahip olduklarından firmaların iş potansiyeli bakımından önemli bir lojistik konum avantajları bulunmaktadır. Bunun yanında hammadde ve ekipman tedarikçilerinin en yoğun olduğu İstanbul şehrine yakınlıkları da firmalara başka bir rekabet unsuru kazandırmaktadır. Firmaların karlılık seviyelerinin ne kadar teknolojik ürün imal etmeleriyle ilgili ve özgün işlerin önemi olduğu anlaşılmaktadır. Çevrede faaliyet gösteren ve firmaların müşterileri olarak adlandırabileceğimiz fabrikalar imal ettirmek istedikleri parçayı firmalara göndermekte ve nihai ürünün imal edileceği malzeme ve kaliteyi standart tuttuklarından dolayı özerklik oluşmamakta ve herkes aynı işi yapmaktadır. Kocaeli de sektör çalışanlarının kolaylıkla işten ayrılıp kendi firmalarını kurmaları kültürü var olduğundan, sektörde yeni girişim oranı da fazladır. Tezgâh başında tek başına çalışan firma sahibi ile bir sürü eleman çalıştıran firma arasındaki genel giderler göz önüne alındığında maliyetler farklılaşmakta ve rekabet unsurları parçayı en kısa sürede ve en ucuza imal edebilecek tezgâh kapasitesi ve makine parkı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sektör için bir diğerli önemli rekabet unsuru da firma içinde yetişmiş insan kaynağının bulunmasıdır. Çevredeki büyük fabrikaların bıraktığı imaj doğrultusunda, çalışanların fırsat bulduklarında hevesle bu işletmelere girmek için işi bırakmaları firmalara olumsuz olarak yansımaktadır. Firmaların yetişmiş elemanlarını kaybettikleri bu davranış da, rekabet yeteneklerini etkilemektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 148

149 REKABET GÜCÜ Kocaeli deki sektör firmalarının en önemli rekabet avantajı konumlarıdır. Coğrafi konumunda, bölgenin dört bir yanının büyük yatırımlı fabrikalarla çevrilmiş olması firmaların kolayca iş sahibi olabilmelerini sağlamaktadır. Ana ve yan sanayine hizmet veren bu büyük fabrikalar sektörle alakalı tüm işlerini, en yakınlarında konumlanmış, kontrol altında tutabilecekleri, işleri gözetleyip denetleyebilecekleri firmalara vermek istemektedir. İşte bu firmalarda coğrafik olarak bölgenin kalbi sayılan Kocaeli metal işleme sektörü firmalarıdır. Konumlarının öneminin bir başka yönü de firmaların İstanbul a olan yakınlığıdır. İhtiyaç duyulan ekipman ve hammadde de kolayca temin edilebilmektedir. Bölge, en önemli karayollarından birinin tam üstünde, limana ve tren yoluna da çok yakındır. Sektör firmalarının üretim kapasitelerinin yeterli olduğu ancak ihracat potansiyellerinin bulunmadığı düşünülürse, ihracat için gereken destek sağlandığında firmalar sahip oldukları önemli lojistik konumu önemli bir rekabet avantajına çevirebilecekleridir. Sektör firmalarının diğer avantajları yapılan işlerin kalite/fiyat oranının yüksekliği, termin süresi ve uzun süre büyük fabrikalarla çalışmış olmanın sonucunda oluşan güven unsuru olarak sıralanabilir. Kocaeli de faaliyet gösteren sektör firmalarının dezavantajları ise pahalı iş gücü, kalifiye eleman eksikliği, finans kaynağı ve kurumsallaşma sorunları olarak sıralanmaktadır. Çevredeki fabrikalardan iş alan sektör firmaları, bu fabrikaların taşeronları haline gelmiştir. Fabrikalar imal ettirmek istedikleri parçalar için firmaları kullandığından, firmalar da günlük ticari kaygılara kapıldığı için büyüme için önşart olan özgün tasarım ve yenilikleri yapamamaktadır. Bu nedenle de büyüyememektedirler. Bölge firmalarının bir başka dezavantajları da yer problemleridir. Şehir içindeki Küçük Sanayi Sitesi ne sıkışan firmalar buradaki alan yetersizliğinden şikâyet etmektedir. Belli metrekareler içinde olan dükkânlarda faaliyet gösterdiklerinden hareket kabiliyetleri sınırlanmış, bu nedenle fazla eleman istihdam edememiş bu problemi de vardiyalı çalışma Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 149

150 sistemine geçerek çözdüklerini belirtmişlerdir. Yaklaşık 150 firma sahibi birleşerek bir kooperatif kurmuş ve bu yolla çevrede uygun bir arsa alarak yer tahsisine giderek kendilerine alan olarak büyüme yolunu açma niyetindelerdir. Bir başka dezavantaj da, bölgedeki kalifiye eleman eksikliğidir. Her ne kadar yerel halk çalışanları firmaları sahiplenip uzun yıllar çalışsa da, yeni mezun elemanlar bölge firmalarına gelmemekte, bu elemanlar daha çok marka olarak bilinen büyük fabrikalarda işe girmeye çalışmakta ya da İstanbul a gitmektedirler. Firma sahipleri elemanlara bu büyük fabrikalarda verilen ücretlerden daha fazla ücret verdikleri halde eleman bulamadıklarını belirtmektedir. İşçilere ve diğer elemanlara ödenen ücretlerin diğer illere göre yüksek oluşu da bölge firmalarının diğer bir dezavantajıdır. Sonuç olarak Kocaeli ili teşvik ve destek bölgesi de olmadığından sektör firmalarına sağlanan bir kolaylık bulunmamakta ve buradaki sektör firmaları çevredeki büyük yatırımlı fabrikalara bağımlı olarak iş yapmakta ve seri üretimin bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Bölgedeki sektör firmalarından sadece birkaçının ihracatla ilgisi olduğu ve bunların rakiplerinin özellikle Çin, Almanya, Fransa ve İtalya da üretim yapan firmaların olduğu belirlenmiştir. İhracat yapmayan firmaların rakipleri de öncelikle Kocaeli, daha sonra İstanbul, Bursa ve Konya illerinde faaliyet gösteren ulusal firmaların olduğu görülmüştür. KURUMSALLIK Sektörde faaliyet gösteren firmaların, ISO 9000 ve versiyonları kalite yönetim belgelerine, CE ve TSE belgelerine sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca, ihracat yapan az sayıda firmada ürünü satabilmek için o ülkenin talep ettiği sertifika veya belgeleri de temin etmektedirler. Yapılan saha çalışmaları süresince ziyaret edilen firmalardan yarısında marka tescil belgesine, ikisinde 3 er diğerlerinde 1 er olmak üzere toplam 10 adet patent ve faydalı model belgesine ve sadece birinde 1 ve birinde 14 adet tasarım tescil belgesine rastlanmıştır. Firmaların kurumsallık adına bu tarz belge ve sertifikasyonları ya satış için gereklilik durumunda ya da sadece almış olmaları için aldıkları anlaşılmaktadır. Firmalar, büyük fabrikalara iş yaptıklarından dolayı onların sistemleri gereği zaten tedarikçi olarak bu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 150

151 belgeleri bulundurma zorunluluğunda olduklarını da belirtmişlerdir. Ancak bu belgelerin geçerliliğini koruması için yapılan gerekli denetimlerin yetersiz olduğu dolayısıyla belge ve sertifika uygulamalarının zayıf olduğu da görülmüştür. Metal işleme sektörü firmalarındaki en önemli kurumsallaşma sorunu ortaklı veya aile şirketi olmaktan kaynaklanan sorunlardır. Ortaklı yapılarda kişilerin, bir süre sonra firma ortaklığından ayrılıp kendi firmasını kurması sebebiyle firmalarda kan kaybı yaşanmakta, firmanın kendini toparlaması zaman almaktadır. Hemen hemen tüm işletmelerde profesyonel bir yönetim kadrosu olmamakla beraber özellikle tanınmış görev ve yetkiler de bulunmamaktadır. Bu tarz yapılarda genellikle aile bireyleri bir araya gelerek şirketle ilgili kararları vermeye devam etmektedirler. Firmaların personellerini yönlendirdikleri eğitimler genellikle kullandıkları makinelerin yazılım programlarının eğitimleridir. CNC tezgâhlarındaki metal işleme işi hassas işleme gerektirdiğinden operatörün koordinatları doğru biçimde programlaması gerekmektedir. Dolayısıyla firmalar bu eğitimlere çok önem vermektedir. Bunun dışında firmalardan çeşitli odalar ya da birlikler tarafından verilen kişisel gelişim veya dış ticaret gibi farklı konulardaki eğitimlere katılım çok azdır. Firmalarda insan kaynağına yapılan yatırımlar genellikle sosyal içerikli konulardır. Çoğu firma personeli için çeşitli yerlere gezi düzenlemekte ve neredeyse tüm firmalar elemanlarını piknik gibi soysal etkinliklere götürmektedir. İşçi sağlığı ile ilgili yapılan yatırımlarda gereken kanuni zorunluluklardan ya da nitelikli müşterilerden gelen zorunlu şartların sağlanması amacıyla yapılan yatırımlar olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, çoğu firma sahip olduğu ISO kalite yönetim sistemi çerçevesinde, kendilerine ulaşan müşteri şikâyetlerini kayıt altına aldıklarını ve şikâyetle ilgili anında müdahalede bulunduklarını belirtmişlerdir. Sektörde yavaş yavaş müşteri memnuniyeti sistemi oluşmaya başlamış ve firmalarda yürürlüğe girmiştir. İNOVAŞYON VE AR-GE YAPISI Kocaeli metal işleme sektöründe faaliyet gösteren firmaların ar-ge ya da yenilik için kaynak ayırmadığı ve bu konulardaki faaliyetlerinin çok zayıf olduğu gözlemlenmiştir. Firmalar Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 151

152 standart üretim yapmadıklarından dolayı herhangi bir süreç iyileştirme faaliyetine de yönelmemektedir. Süreç iyileştirme konusundaki faaliyetlerini elemanları en verimli çalışabildikleri pozisyonlara konumlandırmak olarak nitelemekte, böylece verimin arttığını düşündüklerini belirtmişlerdir. Özetle firmalar üretim kapasitelerinin tezgahlara bağlı olduğunu ve üretimlerinin seri ya da standart olmadığını vurgulamışlar, buna bağlı olarak da herhangi bir yenilik ya da ar-ge çalışması yapmadıklarını belirtmişlerdir. Bir diğer hususta, analizi yapılan üç sektör göz önüne alındığında metal işleme sanayi için ortaya çıkan kişi başına düşen ciro bedelinin bu sektör için en düşük olmasıdır. Bu durumda, diğer sektörlerle kıyaslandığında yenilik ve ar-ge konuları için yeteri kadar finans kaynağı ayrılamadığı ve yapılan işin katma değerinin düşüklüğü de göze çarpmaktadır. Büyük ölçekli firmalardan biri, daha önce kapasite olarak imal edilmemiş bir ürününün başka bir sektör tarafından kullanılmaya başlandığını ifade etmiş ve bu yeniliğin farklı sekötr için bir çığır açtığını belirtmiştir. Bu sistem kendi işlediği parçaları dışarıdan temin ettiği parçalarla monte ederek bir araç üstü hidrolik sistem tasarlaması ve bunun inşaat sektöründe binaların mantolama işinde birkaç kişinin aynı hidrolik sistemde beraber çalışmasını ve sağa-sola hareket kabiliyetini getirmesinden oluşan bir imalattır. Bu sistemlerin üzerine operatörlerden alınan geliştirici bilgilerle geliştirmelerde yapılmış ve yukarıda bahsedilen patent ve faydalı model tescilleri de farklı sektör tarafından kullanılmaya başlanan bu sistemler için alınmıştır. Saha çalışmasında görüşülen firmaların yarısı kendi iş konularındaki ihtisas fuarlarına ziyaretçi olarak katıldıkları belirtmişlerdir. Firmalardan sadece üç tanesi bazı ihtisas fuarlarında katılımcı olarak yer almışlardır. Firmaların çoğu senelerdir büyük fabrikalara iş yaptıklarından ve çevreleri potansiyel müşterilerle çevrili olduğundan, fuarlara katılarak yeni müşteri bulma gibi bir kaygılarının bulunmadığı anlaşılmıştır. İnovasyon ve ar-ge çalışmaları için çok önemli bir yeri olan fikri ve sınaî hakların firmalar tarafından bilinmediği de aşikârdır. Ziyaret edilen firmalardan biri hariç hiçbirinin tekniğin bilinen durumu ile ilgili bir fikri bulunmamaktadır. Bu konuları sadece marka tescili ile yürütmekte, bazıları alınan markaların kendileri ile alakalı bile olmadığını belirtmektedir. Yine de faaliyetteki firmaların ortalama %50 sinin marka tescil belgeleri mevcuttur. Ayrıca, firmalar ar-ge ya da yenilik çalışmaları için hiçbir devlet desteğinden yararlanmamaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 152

153 TABLO 15: METAL İŞLEME SANAYİ SAHA ÇALIŞMASI DEĞERLENDİRMESİ 12 firmadaki toplam çalışan sayısı 399 Firma başına çalışan sayısı 33,25 12 firmadaki toplam 4 yıllık üniversite mezunu sayısı 59 Firma başına üniversite mezunu sayısı 4,91 12 firmadaki toplam yabancı dil bilen sayısı 44 Firma başına yabancı dil bilen sayısı 3,66 Ziyaret edilen 12 firmada tespit edilen toplam patent sayısı 10 Firma başına patent ortalaması 0,83 Ziyaret Edilen 12 firmada tespit edilen endüstriyel tasarım tescil sayısı 15 Firma başına endüstriyel tasarım tescil ortalaması 1,25 Ziyaret edilen 12 firmada tespit edilen finansman destekli ar-ge sayısı 0 Firma başına finansman destekli ar-ge sayısı 0 İŞBİRLİĞİ Kocaeli metal işleme sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmaların tedarik zincirinde çok karmaşık bir yapı bulunmamaktadır. Firmalara çevredeki büyük fabrikalardan imal edilmesi istenen parçaların teknik resimleri ve malzemenin cinsi verilmekte, firmalar tedarikçilerden malzemeleri alıp bu parçaları işlemekte ve büyük fabrikalara satmaktadır. Firmalardan bir tanesi makine alımı ya da tesis kurumlumu konusunda ulusal bir firmayla bir diğeri de satış konusunda uluslar arası bir firmayla işbirliği yapmaktadır. Bölgede faaliyet Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 153

154 gösteren firmalar ancak sipariş olarak çok yoğun bir iş alındığında yetiştiremeyecekleri ürünleri güvendikleri ve işi verilen firmadan çalıp götürmeyeceğine inandıkları firmalara iş olarak vermektedirler. Yapılan anket çalışmasında ana metal sanayi konusunda faaliyet gösteren firmalar arasındaki işbirliği seviyesi kötü olarak belirlenmiştir. TABLO 16: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜNDE KOCAELİ DE FAALİYET GÖSTEREN FİRMALAR ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN SEVİYESİ ANKETİ SONUÇLARI (KATILIMCILAR = 12 SEKTÖR FİRMASI + 3 SEKTÖR UZMANI) Çok kötü Kötü Ortalama İyi Çok iyi Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 154

155 Girdi Koşulları ŞEKİL 37: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ GİRDİ KOŞULLARI GRAFİĞİ ŞEKİL 38: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ GİRDİ KOŞULLARI KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 155

156 İNSAN KAYNAĞI Metal işleme sanayi sektöründe ihtiyaç duyulan insan kaynağı mühendisler, teknik ressamlar, CNC/CAD-CAM operatörleri, tezgâhlarda çalışabilecek ara elemanlar ve çıraklar olarak sıralanmaktadır. Bölgede yapılan ziyaretler sonucu, firmaların nitelikli mühendis bulmakta sıkıntı yaşadıkları görülmüştür. Bölgede bulunan üniversite, sektör için gerekli mühendislik dallarından mezunlar verse de bu kişiler bölgeye yayılmış isimleri prestijli olan büyük fabrikalarda işe girme hevesinde olduklarından küçük firmaları tercih etmemektedir. Halbuki görüşülen firmalar hem imajları hem de imkanları ile yeni mezun gençleri fetheden global markalı bu büyük fabrikalarda ücretlerin kendilerinden düşük olduğunu ve oralarda ihtisaslaşma yapılamayacağını belirtmişlerdir. Diğer yandan, İstanbul ve Gebze nin bölgeye yakınlığı ve buralardaki iş imkânlarının çeşitliliği de yeni mezun gençleri cezp etmektedir. Genellikle Küçük Sanayi Sitesinde yerleşik sektör firmaları kendilerine iş için başvuran mühendislerin teorik olarak ortalama düzeyde ancak pratiklerinin olmadığını belirtmiş, hatta bazı yeni mezun mühendislerin matkapla frezeyi ayıramadıklarını söylemişlerdir yılında Meslek Liseleri mezunlarının üniversitelere devamlarında sağlanan avanataj ara elemanın en önemli değer olduğu bu sektöre büyük sekte vurmuştur. Yapılan görüşmelerde daha önceki sistemde, beraber çalışan meslek lisesi mezunlarıyla normal lise mezunlarının birbirlerine yardımcı oldukları, biri diğerine ders anlatırken öteki de diğerine işin pratiğini gösterdiği belirtilmiştir. O dönemlerde yetiştirilecek ara elemanların sınavla seçildiği ancak günümüzde bu sistemin tamamen değiştiği ve Sanat Okullarının bittiği, bu sistemden vazgeçildiği için de şimdi o okullarda iş yapamayan vasıfsız olarak nitelendirdikleri öğrencilerin kaldığı ifade edilmiştir. Bu öğrencilerinde Talaşlı İmalat konusunda hiçbir bilgilerinin olmadığı, teknolojinin önemli derecede ilerlediği günümüzde sektöre giren bilgisayar destekli tezgâhlar için gerekli programlar bir yana, iki boyutlu teknik çizim yapılan AutoCAD programını bile kullanmayı bilmedikleri vurgulanmıştır. Saha ziyaretlerindeki görüşmelere göre, eğitimdeki en büyük sorun ara eleman yetişmemesidir. Bu büyük sorun beraberinde başka bir büyük sorunu da meydana getirmiştir. Bir sürü yeni üniversite açılmış ve bunlar eğitim kadroları yeterli olsun ya da Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 156

157 olmasın yine birçok yeni mühendis mezun vermeye başlamışlardır. Bu da mühendis sayısında patlama yaratmış ancak onları kalitesizleştirmiştir. Gelinen son noktada vasıfsız olan bu yeni mezun mühendislerin artık ara eleman gibi çalıştırılmaya başlanmasıdır. Bir başka hususta yeni mezun bu mühendislerin eğitimlerinin kötü olduğu halde beklentilerinin çok yüksek olmasıdır. Günümüzde üniversite mezunu olup da imalatta bulunmak istemeyen, sadece idari kadroda çalışmak isteyen birçok mühendisin olduğu aşikârdır. Ülkede eğitim sisteminin 8 yıllık ilköğretime geçmesi sonucu, çırak olarak görev yapan insan kaynağında da problem yaşanmıştır. Küçük yaşlardan itibaren gerek maddi imkânlar sebebiyle gerekse ailesinin zoruyla çalıştırılmaya başlanan ve çırak olarak nitelendirilen elemanlar artık yaşlarında ilköğretimi tamamlayıp işe başlayabilmektedir. Ancak firmalar bu yaşlardaki çocukların söz dinlemediklerini, bir şeyler öğrenmeye de hevesli olmadıklarını, bu yaştan sonra da çıraklığın olmayacağını belirtmişlerdir. Firmalar eğer 16 yaşından küçükleri çırak olarak çalıştırmaya başlarsa, 3 yıl boyunca haftada 1 gün Çıraklık Eğitim Merkezine gönderme zorunluluğu ile karşılaşmakta ancak bunun pratikte hiçbir faydasının olmadığını, elemanların sadece gelen projelerdeki çizimleri okuyabildiklerini ifade etmişlerdir. Hemen hemen tüm firma sahipleri uzun senelerdir bu sektörün içindedir ve küçüklükten başlayarak, tezgâhların başında işi öğrendiklerini belirtmişlerdir. Yukarıda açıklanan durum itibariyle eğitim sisteminin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu sektör için çırağından mühendisine kadar nitelikli insan kaynağı ihtiyacının çok önemli olduğu, gelişmek büyümek yenilik yapabilme ve rekabet edebilme için gerekli insan kaynağının eğitilmesinde rol alan kurumların acilen gözden geçirilmesi ve kurumlardaki eğitim müfredatlarının günümüz teknolojilerinin gereklilikleri ile revize edilmesi gerekmektedir. HAMMADDE Metal işleme sanayi sektörünün temel hammadde ihtiyacı çeliktir. Bunların dışında bakır, nikel krom ve galvanizli malzemelerde kullanılmaktadır. Hammaddeler yassı sac, NPI ve NPU profilleri ve dolu malzemeler gibi çeşitli formlarda temin edilmektedir. Bunların dışında bronzlar, sinter metaller, halatlar, zincirler ve makine yağları da hammadde olarak Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 157

158 kullanılmaktadır. Sektörde kullanılan hammaddelerden krom-nikel ve İsveç çeliği dışındakiler yurtiçinden temin edilmektedir. Genel olarak hammaddenin temininde sıkıntı yaşanmamakla beraber krom-nikel ve İsveç çeliğinde yurtdışına olan bağımlılık piyasalardaki dalgalanmalar sonucu değişen fiyatları ve temin süreleri konularında ara ara sıkıntılar yaşatmaktadır. Sektörün en temel ekipmanları talaşlı imalat tezgâhlarıdır. Kullanılan diğer ekipmanlar genel anlamda bilinen kesme, bükme, pres ve birleştirme gibi şekil verme makinalarıdır. Malzemeye şekil veren bu ekipmanların hemen hemen tümü yurtiçinden temin edilebilmektedir ve temininde hiçbir sıkıntı bulunmamaktadır. Ancak yukarıda bahsi geçen talaşlı imalat tezgahları için durum farklıdır. Bu tezgahlar universal tezgahlar ve CNC adı altında tabir edilen bilgisayar programları ile entegre otomasyonlu tezgahlardır. Metal işleme sanayi sektörü için gerekli ekipmanların yurtiçinde birkaç üreticisi bulunsa da tezgâhlar genellikle yurtdışından temin edilebilmektedir. Saha ziyaretlerinde görüşülen firmalar, eskiden tezgah sahibi olmanın çok zor olduğunu ve belirli bir maddi güce sahip olmadan bu tezgahların satın alınamadığını, ancak günümüzde bankaların CNC lerde dahil olmak üzere tezgahlar için çeşitli imkanlar sağladıklarını belirtmişlerdir. Bankaların firmalara tezgâh alma konusunda sağladıkları leasing imkânı, tezgâh alımını kolaylaştırmıştır. Yaşanan global krizden ötürü yurtdışından tezgah ithal eden firmalar alımları durdurmuş ve tezgahların ithalatında sayı olarak düşüş olduğundan, geçici bir dönem için makine temininde sıkıntı yaşanmıştır. Bu veri, ekipman temini konusunda yurtdışına bağlı olduğumuzun bir göstergesidir. Dünyada metal işleme sektöründe kullanılan en son teknolojiler çok eksenli CNC işleme teknolojileridir. Ancak bu sistemlerin ilk yatırım maliyetleri oldukça yüksektir. Firmaların çoğu en son teknolojileri kullanmadıklarını dile getirmiş ve Türkiye de bu tip teknolojileri sayılı firmanın kullandığı kabul etmişlerdir. Yukarıda belirtilen hususların ışığında bu sektörde ihtiyaç duyulan hammaddeye erişimin, artık özel finans kaynaklarının sağladıkları kolaylıklarla ekipman temininin kolaylaşması ve gerekli teknolojilerin satın alınan ekipmanların beraberinde gelmesi sektörde her geçen gün yeni girişimlerin oluşmasına sebep olmuştur. Her ne kadar bu sekötr için gerekli en önemli olgu deneyim olsa da, tezgah başlarında çalışan ustalar bu sektörü karlı bir mecra olarak görmüş, yeni firmalar kurarak patron olmuşlar ancak yeterli maddi güce sahip Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 158

159 olmadıklarından firmalarının varlığını sürdürememişlerdir. Çevrede sektör firmalarına işveren büyük çaplı fabrikalar ödemelerini yaklaşık olarak 6 aylık zaman dilimlerine bölmekte, bu da maddi gücü olmayan yeni girişimcilerin para akışını düzenleyemeyerek zora sokmakta ve firmaları iflas etmektedir. Bu zincir tedarikçilere kadar uzanmaktadır. Tedarikçiler artık ödeme kapasitesi görmedikleri müteşebbislere mal vermemektedir çünkü kendileri de paralarını alamamaktadır. Yeni girişimlerin mevcut firmalara bir başka etkisi daha bulunmaktadır. Tezgâh başında çalışan ustaların yanlarına bir çırak alarak toplam 2-3 kişi ile çalışmaları neticesinde tüm işletme maliyetleri diğer firmalara göre düşmekte, bunun sonucu olarak imalatları daha ucuza yapabilmeklerdir. Bu durum da mevcut firmaların rekabet yeteneklerini azaltmakta ve kendi ifadeleriyle rekabet unsurlarını haksız rekabete dönüştürmektedir. MALİYETLER Firmaların rekabet güçlerini etkileyen bir diğer faktörde maliyetleridir. Maliyetleri etkileyen en önemli unsurlardan biri makine ve ekipman fiyatlarıdır. Her ne kadar bankalar sağladıkları leasing kredileriyle tezgâh alımını kolay hale getirmiş olsalar da, günümüz teknolojisini takip etmek için firmaların çok eksenli ve bilgisayar programları ile birlikte çalışan CNC tezgahlara ihtiyaçları vardır. Bu tezgâhların maliyetleri de oldukça yüksektir. Firma sahipleri ilk yatırım maliyetleri çok yüksek olan bu tezgahları amortisman olarak görseler de bu tezgahlara sahip olabilmek için belli bir mali güce sahip olmaları gerekmektedir. Metal işleme sektörü sanayinde kullanılan universal ya da CNC tezgâhlar çok çeşitli ülkelerce üretilmektedir. Bu ülkelerin arasında Çin inde bulunması ve dünya üzerinde sattığı ucuz ürünler sebebiyle bazı firmaların tercih sebebi de olmaktadır. Ancak firmalar genelde CNC tezgâh seçimlerini yaparken, tezgâhlardaki üretilecek parçaların çeşitliliğini, sayılarını ve istenen hassasiyeti, yeni gelişecek teknolojilerin tezgâh üstüne adaptasyonu, ayrıca satıcı firmanın eğitim, teknik, arıza ve bakım servisi desteği ve yedek parça temin imkanını göz önüne almakta ve Japonya gibi üretici ülkeleri de tercih etmektedirler. Makinelerin temini çoğunlukla yurtdışından yapıldığı için piyasalardaki kur dalgalanmaları tezgâhların ithalinde bazı problemler yaşanabilmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 159

160 Metal işleme sanayi sektörü firmalarının yoğunlukla bulunduğu Küçük Sanayi Sitesi ndeki bina ve arsa fiyatlarının firmalar ağır bir maliyet getirdiği gözlemlenmiştir. Sanayi sitesindeki dükkânların hacim olarak kendilerine yetmediği halde, alan ve yer yokluğundan dolayı başka bir yere geçemedikleri ve arsa ya da kiralar için fahiş fiyatlar ödedikleri belirtilmiştir. Dolayısıyla yatırım yapmak isteyen firmalar zorda kalmaktadır. Bölge için herhangi bir arsa teşviğinin ve Organize Sanayinin bulunmayışı firmaları büyüyememe tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu problemden dolayı bazı firmalar Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi ile Bozüyük ve Bilecik Organize Sanayi Bölgelerinde yer arayışı içine girdiklerini belirtmişlerdir. Kocaeli metal işleme sanayi sektörü için daha önce insan kaynağı başlığı altında da irdelendiği üzere mühendisinden operatörüne kadar nitelikli eleman eksikliği söz konusudur. Firmalar, çevredeki büyük fabrikalara ya da Gebze ve İstanbul gibi yakın bölgelere elemanları kaçırmamak için fazla ücret vermek zorunda kaldıklarından insan kaynağı maliyetleri de fazla ve rekabet güçlerini olumsuz etkilemektedir. Firmalar enerji maliyetlerinin kendilerini çok fazla etkilemediğini ancak yaşanan elektrik kesintilerinin kendilerini ciddi zararlara uğrattığını belirtmişlerdir. Elektrik kesintilerinde yaşanan cihazlardaki kart yanma ya da arızalanma problemi firmalara sorunlar yaşatmaktadır. Bulundukları bölgede elektrikte yada herhangi bir enerji kaynağı kullanımında bir avantaj ya da destek de bulunmamaktadır. Hammadde maliyetlerinin firmaların rekabet güçlerini önleyici bir seviyede olmadığı görülmüştür. Bölge lojistik olarak İstanbul a yakınlığından dolayı hammadde temininde bir problem olmadığı ve genel hammadde olarak kullanılan çeliğin tüm dünya üzerinde aynı fiyatla satılması sebebiyle işe herkesin eşit şartlarda başladığı ifade edilmiştir. Bölge sektöründe maliyetleri etkileyen başka unsurlar da vardır. Bölge ülke imalat sanayinde en gelişmiş birinci şehir olduğundan, bölgeye hiçbir teşvik ve destek sağlanmamaktadır. Bu da diğer şehirlerde aynı işi yapan ancak bu teşvik ve destekleri kullanan firmalarla karşılaştırıldıklarında bölge firmalarına ek maliyetler getirmekte ve rekabet güçlerini zayıflatmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 160

161 ALTYAPI Kocaeli metal işleme sanayi sektörü firmaları lojistik konumları söz konusu olduğunda mükemmel bir bölgede oldukları konusunda hemfikirlerdir. Ancak bölgenin altyapısı ile ilgili bazı sorunlar yaşamaktadırlar. Firmaların yerleşik bulunduğu Küçük Sanayi Sitesi ne ulaşım altyapısında bir sorun görülmemiştir. Bölge artık şehrin içinde kalmış, ulaşımı kolay ve sıktır. Bulundukları bölgenin limana, havaalanına, demiryoluna ve otellere yakınlığı da firmalara avantaj getirmektedir. Bu diğer illere göre karşılaştırıldığında firmalara önemli rekabet avantajı getirmektedir. İhracat potansiyeli için çok önemli olan bu durum, firmaların tersaneler bölgesinde ve çok büyük fabrikaların konum olarak yakınlarında bulunduklarından ihracat işlemlerini yapan deneyimli ihracatçılarla çalışma şansını da sağlayacaktır. Ancak genel anlamda ulaşım için bazı sorunlar olduğu görülmüştür. Ulaşımda ilçe kooperatiflerin egemenliği söz konusudur. Tüm ilçe ya da beldelerin kendi taşıma kooperatiflerinin varlığı ve taşımacılık kooperatiflerinin kendi beldesinin insanını kendi taşıması diye bir kuraldan bahsedilmiş ve dolaysıyla gideceğiniz yere ulaşmak için 2-3 vasıta değiştirmek zorunda kalındığı vurgulanmıştır. Bu duruma herhangi yetkili bir merci tarafından müdahale olmadığı ancak ulaşım probleminin acilen yeniden düzenlenmesi konusu dikkat çekmiştir. Küçük Sanayi Sitesi içinde bulunan Mesleki Eğitim Merkezi nin firmaların eleman bulma konusundaki sıkıntılarını çözmesi gerektiği ve bunun için eğitim sisteminin revize edilerek kalifiye elemanların yetiştirilmesi gerektiği görülmektedir. Her ne kadar sanayi sitesi artık şehrin içinde kalmış da olsa, bölgede elektrikle alakalı altyapı problemleri bulunmaktadır. Elektriğin sık sık kesilip geri gelmesi firmalardaki işlerin durmasına, ayrıca tezgâhlar ya da makinelerdeki elektronik kartların yanmasına sebep olmaktadır. Bu durum firmaları zarara uğratmaktadır. Bölge altyapısında bir diğer eksiklik de drenaj sistemindedir. Küçük Sanayi Sitesi nde yağmur yağdığı zamanlar drenaj sisteminin çalışmadığı ve yoldaki suyun taşarak firmaların içine girdiği belirtilmiştir. Firmalar bu soruna da zaman ayırmakta ve suyun tahliyesi için Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 161

162 elemanları görevlendirerek kayba uğramaktadır. Bu sorun da belediye tarafından önemle ele alınması gereken konular arasındadır. Tüm bunların yanında Türkiye de farklı şehirlerde şikâyet edilen güvenlik problemi bölgede çok iyi sağlanmış durumdadır. Tüm firmalar güvenlikle ilgili hiçbir problemlerinin olmadığını belirtmişlerdir. Bölge firmaların atıkları işledikleri metallerin hurdalarıdır. Bu hurdalar tekrar kullanılmak üzere değerlendirilebildiğinden, firmalar atıklarını rahatça bertaraf edebilmektedir. Metalleri toplayan firmalara atıklarını satarak, hem hurdalarında para dönüşü elde etmekte hem de çevreye zarar vermemektedirler. Ancak, bölgede sosyal imkânların fazla olmayışı ve konum olarak İstanbul a yakınlığı, elemanların İstanbul a göçmeleri ve eleman eksikliğinden dolayı özgün tasarımların bulunmayışı bunun sonucu olarak firmalar arasındaki kopyalama işlemi bir sürü aynı firmanın ortaya çıkmasına, karlılığı düşürmesine ve ihtisaslaşamamaya yol açmıştır. Firmaların rekabet yeteneklerini arttırmak için gerekli teknoloji kullanımının bölge firmalarınca yeteri kadar takip edilmediği görülmüştür. Son 5-10 yıldan beri CNC tezgahların çoğalmasıyla birlikte, bu tezgahları çalıştırabilecek operatörleri bulma konusundaki sıkıntı, bu makinelerle çalışacak elemanlarda bilgi birikim ve tecrübe olmayışı, firmaların sadece büyük fabrikalardan işler geldiği zaman tezgahları çalıştırmaları, yer sıkıntıları ve çok eksenli CNC tezgahların çok pahalı oluşu, yeni teknoloji adaptasyonu konusunda firmaları heveslendirmemiştir. Firmaların çoğu bu modernizasyonu gerçekleştiremedikleri için bir çok iş kaybettiklerini de kabul etmektedirler. Sektöre herhangi bir deneyim ve öz sermaye olmadan sektöre girmek çok mümkün gözükmemektedir. Firmaların tesislerini kurduktan sonra, tezgâh için çeşitli kuruluşlara başvurabilmektedir. Bankaların sektör firmalarının tezgâh ihtiyaçları için leasing kredileri bulunmaktadır. Ülke bazında bazı bölgelere uygulanan arsa alımı ile ilgili alandaki özel uygulamalar bu bölgede bulunmamaktadır. Sektördeki en güncel teknoloji hassas ve otomasyonlu CNC takım tezgâhları ve robotik işleme makineleridir. Ancak, bu tip cihazlardaki teknolojinin uygulanabilirliği üretim miktarıyla da alakalı bir husustur. Otomasyona geçmek için belirli bir üretim miktarı Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 162

163 gerekmektedir. Bölge firmalarının hiçbiri bu teknolojiye geçmek için hazır değillerdir. Ancak bu tip teknolojilerle önemli bir rekabet gücü kazanacaklardır. Bölgedeki firmaları teknolojinin farkında olan kategorisinde sınıflandırmak mümkündür. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 163

164 Talep Koşulları ŞEKİL 39: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ TALEP KOŞULLARI GRAFİĞİ ŞEKİL 40: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ TALEP KOŞULLARI KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 164

165 İÇ TALEP Bu sektördeki firmalar çoğunlukla özel sektör için çalışmaktadır. Bahsedilen bu özel sektörde genellikle coğrafik olarak bölgede bulunan büyük otomotiv fabrikalarıdır. Bunun haricinde firmalar yurtiçinde gıda, kozmetik, temizlik ürünleri sektörü, makine imalat sektörü, enerji sektörü ile tekstil makineleri sektörüne kadar çeşitli sektörlere hizmet vermektedirler. Devlet alımı genele bakıldığında %10 lar seviyesindedir. Bölgede bulunan SEKA (Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş.) 1998 yılında özelleştirme kapsamında anonim şirkete dönüştürülmüş ve 2005 yılında kapanmıştır. Firmaların çoğu SEKA devlet idaresindeyken bu kuruma iş yaptıklarını ancak şu anda devlet alımlarının cirolarının %10 u seviyesinde olduğunu belirtmişlerdir. Yurtiçi satışlardaki özel sektör alımlarında, büyük tesisler kendi kalite yönetim sistemleri gereği tedarikçilerinin de gerekli sertifikasyon, belge ve satış sonrası gibi hizmetlere sahip olmalarını istedikleri bilinmektedir. Sektör firmalarının, bu şartlar çerçevesinde özel kuruluşlara yaptıkları satışlarda CE ve TSE uygunluk belgelerine sahip oldukları gözlemlenmiştir. Bunların dışında özel bir satın alma ön şartına rastlanmamıştır. Metal işleme sanayi sektörü için yurtiçi pazara satış yapan yabancı firmaların varlığından söz etmek mümkün değildir. Sektörde kullanılan tezgâh ve makinelerin çoğu yurtdışından gelmekte ancak yedek parça ihtiyacında, malzemelerin ithalatında hem uzun zaman gerekmekte hem de parasal anlamda yüksek meblağlar ortaya çıkmaktadır. Çoğu sektörü tehdit eden ucuza malzeme üreten Çin in uzak olmasından kaynaklanan nakliye probleminden, malzemeler müşteriye daha pahalı gelmektedir. Bu maliyete ancak yüksek teknolojili ürünler için katlanılabilir ki bu sektördeki tüm ürünleri bölge firmaları üretebilmektedir. DIŞ TALEP Kocaeli metal işleme sanayi sektöründeki çoğu firmanın hiçbir ihracatı olmadığı görülmüştür. İhracat yapan firmalar maddi açıdan kendini ispatlamış ve büyük fabrikalardan iş bekleyen değil, kendi kendine bir şeyler geliştiren firmalardır. Ancak bu firmalarda ihracat Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 165

166 konusunda tam bir istikrar yakalayabilmiş değillerdir. Müşteriler kendilerini buldukları takdirde satış yapmakta ve bir firma hariç yeni müşteri bulmak için girişimde bulunmamaktadırlar. Bu firmaların ihracat yaptıkları ülkeler arasında Kanada, Rusya, bazı AB ülkeleri, Suriye, Kuzey Irak, Sudan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas, Cezayir, Kazakistan, Libya, Hindistan ve Türk Cumhuriyetler bulunmaktadır. Sektör firmaları bu sektörde pazar potansiyeli en yüksek ülkeleri Portekiz başta olmak üzere Güney Amerika ülkeleri, Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Kazakistan, Suudi Arabistan, Rusya, Amerika, Polonya, Hollanda ve Almanya olarak görmektedir. Dünya üzerinde yer değiştiren pazarlar, özellikle yakınlıklar ve ilişkilerdeki gelişmeler neticesinde Arap ülkeleri ile Ortadoğu ülkelerini de Pazar potansiyeli yüksek yerler olarak firmaların göz önünde tutulmaktadır. Firmaların çoğu ihracat yapmadıklarından dolayı yabancı pazarlardaki rakiplerini tanımamaktadır. Çok az sayıda firmada rekabetin olmadığı yerlere satış yapmakta ve dolayısıyla yabancı müşterilerce kendilerinden herhangi bir sertifikasyon ya da belge istenmemektedir. Belge ve sertifikasyonlar yalnızca Rusya ya da Avrupa Birliği ülkelerine yapılan satışlarda istenmektedir. Bunlarda Avrupa Birliği üyesi ülkeler için TÜV ve CE gibi sertifika ve belgeler, Rusya içinde GOST belgesidir. Bunun dışında, Kazakistan gibi kışın dondurucu soğuklara maruz kalan bölgelerde, ihracatı yapılan makinelerinin yağlarının donmaması için gerekli yeterlilik istenmekte ve firmalar bu duruma göre yağ seçerek ürünleri imal etmektedir. Yurtdışına mal gönderen firmaların ihracatla alakalı sıkıntıları olmadığı görülmüştür. Firmalar maddi açıdan sıkıntıya düşmemek için satış sözleşmeleri hazırlamakta ve müşteriyle beraber imzalamaktadırlar. Böylece ürün bedeli firma hesabına geçtikten sonra malı sevk ettiklerinden herhangi bir anlaşmazlık durumu da söz konusu olmamaktadır. Firmalar lojistiğin önemli olduğu bir bölgede yerleşik olduklarından, civardaki deneyimli gümrükçüler ve taşımacılık şirketleri işleri profesyonel bir biçimde yürütmektedir. Deniz yolu ile gönderilecek ürünleri sevk edilecek limana gönderdiklerinde de fazladan bir nakliye bedeli ödememeleri de kendilerine bir avantaj sağlamaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 166

167 ÖZELLEŞMİŞ ÜRÜN VE NİTELİKLİ MÜŞTERİ Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Sektördeki tüketici bilinci son derece yüksektir. Kocaeli metal işleme sanayi sektörünü otomotiv fabrikaları ve yan sanayi yönlendirdiğinden bilincin çok yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Firmalara göre günümüzde, ucuz ve kaliteli ürüne bir de satış sonrası hizmeti ekleyebiliyorsanız müşterilerin satın alma kriterlerini aşmış olmaktasınız. Bu görüş bize çoğu müşterinin satın alma kriterlerindeki en büyük etkenlerin malzeme kalitesi, işin teslim süresi ve maliyet unsuru olduğunu göstermektedir. Kocaeli deki firmaların çoğu bu kriterleri yerine getirebilecek kapasitededir. Müşteriler için lokasyonlar bakımından yakın olmak ve istendiğinde ya da problem çıktığında ulaşılabilir olmak da önemlidir. Sektörde yenilen parçalar genellikle yedek parçalardır. Müşterilerin kullandıkları makinelerdeki parçaların çalışma saatleri dolunca ya da herhangi bir nedenden dolayı işlev görmez olduğunda yenilenmek zorunda olduklarında sektör firmalarına malzeme cinsi ve teknik resmi ile vermekte ve parçanın aynısından yapmalarını istemeklerdir. Sektördeki ürünlerin yenilenme sıklığı 6 ay ile 5 sene arasında değişmektedir. Sadece hidrolik sistemlerle kullanılan malzemelerin ömürleri diğerlerine göre daha yüksektir ve 15 sene gibi yenilenme süreleri olduğu anlaşılmıştır. Ayrı bir durum olan hadde tezgâhlarının yedek parçalarında ise yenilenme sıklığının işleme sırasındaki ısıl farklardan dolayı 5 güne bile düştüğü belirtilmiştir. Firmalar müşterilerin talep ve beklentilerini, sahip oldukları belgelendirme sertifikalarının yönetimi ya da müşteri ziyaretleri vasıtasıyla toplamaktadır. Çevredeki büyük çaplı fabrikaları müşteri olarak adlandırmakta ve bunların tüm firmaların tezgâh kapasitelerini ve yeteneklerini bildikleri konusunda hemfikirlerdir. Sektördeki çoğu firma, yapılacak işlerin müşteri tarafından şekillendirildiğini kavramış ve müşteri ziyaretlerine önem vermiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 167

168 İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar ŞEKİL 41: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR GRAFİĞİ ŞEKİL 42: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 168

169 ÜNİVERSİTE Sektörde, üniversite ile herhangi bir işbirliğine rastlanmamıştır. Kocaeli Üniversitesi nde Makine ve Mekatronik Mühendisliği bölümleri ile Kocaeli Meslek Yüksekokulu Makine ve Metal Teknolojileri bölümü mevcuttur. Saha ziyaretleri sırasında görüşülen firma yetkilileri ve sektör uzmanları üniversitelerde yapılan çalışmaların sanayinin gerisinden geldiğini düşünmektedirler. Üniversite hocaları sektörle ilgili bir çalışma yapmak için sanayicilerin yanına gitmemekte, sanayicilerde herhangi bir sıkıntılarında üniversitenin kapısını çalmamaktadır. Bu döngü de üniversite hocalarının pratikten çok teoride kalmalarının da sebebi vardır. Firmalar üniversitede yapılan ar-ge çalışmalarının kendilerine yaramayan çalışmalar olduğunu savunmaktadır. Devlet, öğretim görevlilerine ar-ge çalışmaları yapmaları karşılığında ücret ödemekte ancak yapılan ar-ge çalışmasının sanayiciye yaramadığı anlaşılmaktadır. Bunda devletin üniversitede görev yapan öğretim üyelerine doktora, doçentlik ya da profesörlük unvanlarını elde etmek için yapılması gereken aktivitelerin puanlanması hususunda öngördüğü yönetmeliğin de yetersizliği bulunmaktadır. Öğretim görevlileri tarafından toplanması gereken akademik puanlarda bir patent başvurusu 10 puan olarak hesaplanırken, yurtdışı bir dergide yayın 100 puan olarak hesaplanmaktadır. Durum böyle olunca da hemen hemen hiçbir öğretim görevlisi bu iş için uğraşmamaktadır. Kocaeli Üniversitesinin teknopark yapılanması da mevcuttur. Ancak buradaki firmalar sadece yazılım üzerine çalışmaktadır. Sektörde kullanılan CNC tezgâhların yazılımları cihazla beraber satın alındığından dolayı ekstra bir yazılıma da firmalar tarafından ihtiyaç duyulmamıştır. Firma yetkilileri, ürünlerinin testlerini İstanbul daki üniversitelerde yaptırdıklarını belirtmişlerdir. Bu veri, şehirdeki üniversitenin çok iyi bir laboratuarının olmadığını göstermektedir. Bazı firmalar güneş enerjisi ve yoğuşmalı kazan tipleri ile ilgili üniversiteyle çalışmalara başladıklarını ancak öğretim görevlilerinin yeterli zamanı ayırmadıkları gerekçesiyle işin sonunu getiremediklerini söylemişlerdir. Sektöre yönelik çalışmalar yapan akademisyen ya da danışmanlardan bahsetmekte mümkün değildir. Üniversitede görevli bazı hocaların kendi tezlerindeki işlerinden dolayı firmaların Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 169

170 kapılarını çaldığı ancak bu çalışmaların sektörü ivmelendirmeye ya da yeniliğe itecek tarzda çalışmalar olmadığı vurgulanmıştır. Firmalar üniversitenin Makine ve Metalurji Mühendisliği bölümünde görevli öğretim üyelerini de nitelikli görmemektedirler. STK ODA OSB Kocaeli de sektöre yönelik hizmetler veren bölgesel bir Sivil Toplum Kuruluşu bulunmamaktadır. Firmaların sektörle ilgili üye oldukları dernekler genellikle ulusal derneklerdir. Firmaların bazıları TİAD Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği, ARÜSDER Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makineleri Üreticileri Birliği Derneği, MİB Makine İmalatçıları Birliği, KASİAD Kocaeli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği, MÜSİAD Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği ile makine Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası na üyelikleri bulunmaktadır. Bölgedeki firmalar üye oldukları bu birlikler ve derneklerin arasında en aktif olanının KASİAD olduğunu belirtmişlerdir. KASİAD bölgede sanayiye yönelik işveren ve çalışanlar için faaliyetlerde bulunmaktadır. Firmalara düzenli aralıklarla yaptıkları ziyaretler ve Dünya ve Türkiye de olup bitenden üye firmaları haberdar etmeleri, ayrıca yenilikçi çalışmalara girmek için hazırladıkları altyapıları ile firmalar tarafından takdirde karşılanmaktadırlar. KASİAD dışında üye oldukları birlik ve derneklerin sadece sektörle ilgili haberler verdiğini, dolayısıyla bu yapıların rekabet yeteneklerini artırdığına inanmamaktalardır. Bölgedeki firmalar Sanayi ve Ticaret Odalarının sektörle ilgili rekabet gücünün artıcı faaliyetlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Firmalar özellikle bu kurumların yapılarından şikâyetçilerdir. Kendileri için herhangi bir faaliyetleri olmadığından yakınmaktadırlar. Kosgeb in CIP çerçevesinde başlattığı Avrupa İşletmeler Ağı faaliyetlerini bölgede ABİGEM Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi yürütmektedir. Ancak ihracat potansiyeli çok zayıf olan firmaların bu faaliyetlerden de haberi olmadıkları görülmüştür. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 170

171 KAMU Kocaeli de bu bölgede markalaşma, pazarlama ya da inovasyon konusunda faaliyet gösteren kurumlardan sadece Kosgeb bulunmaktadır. Kosgeb her bölgede olduğu gibi burada da kendi faaliyetlerini yürütmektedir. Kosgeb, yurtiçi, yurtdışı fuarlar, yurtdışı iş gezileri fuar ya da bulunan bir firmayla yapılacak görüşmelerle, tanıtım çalışmalarının tamamında firmalara destek sağlamaktadır. Hatta kurumsal kimlik çalışmaları ile ulusal dergi reklamı, katalog, cd basımı için de destek vermektedir. Bu destekler, hibe olarak 24 aylık projeler kapsamındadır. Kurumun satış-pazarlama ile ilgili verdiği destekler de bulunmaktadır. Ancak firmaların bu konuda verilen destekler için istenen evrak sayısının fazlalığından dolayı bürokrasiden şikâyetçi oldukları ve çoğunun kazanılmış olan destek haklarından sırf bürokrasi ile uğraşmamak için vazgeçtikleri bile belirtilmiştir. Markalaşma ile ilgili Ticaret ve Sanayi Odasının ciddi çalışmaları bulunmamaktadır. Markalaşma, pazarlama ve inovasyon konularında son bir yıldır MARKA Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve KASİAD Kocaeli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği nin faaliyetleri olduğu görülmüştür. Bölgede yapılanan kalkınma ajansının desteklerinden faydalanan firma sayısı çok azdır yılında Kalkınma Ajansı tarafından açılan KOBİ lerin Rekabet Gücünün Arttırılması başlıklı mali destek programına görüşülen firmalardan sadece bir tanesinin başvurduğu ve desteğe hak kazandığı görülmüştür. Buradaki problem firmaların bu kurumlara proje sunmayı bilmemesinden de kaynaklanmaktadır. Firmaların kamu ile ilgili bağlarından biri yapılan denetimlerdir. Sektör denetimleri genellikle Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Çevre Müdürlükleri tarafından yapılmaktadır. Bu rutin denetimler dışında eğer firma ISO, CE ya da TSE gibi kalite yönetim sertifikası ve belgelerine sahipse, bu kuruluşların yaptığı denetimleri de görmektedir. Ancak, firmalar son zamanlarda kalite yönetim belgesi veren firmaların işi ticarete döktüğünü ve parayı gönderenin kalite yönetim belgesine kolayca sahip olduğunu ve bu firmaların asla denetim yapmadıklarını da dile getirmişlerdir. Genel olarak firmaların çevredeki global markalı fabrikalarla çalışmaları mevcut olduğundan, bu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 171

172 firmaların üzerinde denetimleri vardır. Firmalar bu denetim süreçlerindeki iletişim seviyelerinde ve denetçilerin yaklaşımlarında bir sorun görmemektedir. FİNANS Bölgedeki bankalar firmalara sadece tezgâh alımlarında özel imkânlar sağlamaktadır. Bu imkan daha öncede bahsedildiği üzere genellikle leasing ile tezgah alımı konusundadır. Bunun dışında bölgede faaliyet gösteren MARKA Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından da Rekabet Gücünün Arttırılması başlığı adı altında tezgahlar için destek verildiği de görülmüştür. Yapılan saha çalışmasında bu imkan dışında bankaların sektör için değil, firmayı tanıyıp mali yapısını bildiklerinden dolayı imkanlar sağladıkları görülmüştür. Firmaların çoğunun devletin ar-ge, markalaşma ve ihracat desteklerinden haberdar olmadıkları görülmüştür. Firmaların bazıları Tübitak ve Kosgeb in ar-ge ve markalaşma için İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi ve DTM Dış Ticaret Müsteşarlığı nın verdiği finansal desteğin bilincindedir. Ayrıca, ar-ge projeleri için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın Santez ve Teydep destekleri de bulunmaktadır. Görüşme yapılan firmalardan biri Teydep projesi için başvurmuş, projesi kabul olmuş ancak belirli nedenlerden dolayı yasaklı firma haline geldiğinden projeyi yürütememiştir. Ne yazık ki bölgedeki firmaların finans desteklerini takip etmedikleri görülmektedir. Firmalar, bürokrasinin fazlalığı sebebiyle ayrıca bu işe eleman ayıracak güce sahip olmadıkları için bu destekleri takip edemediklerini ifade etmişlerdir. İLİŞKİLİ-DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR Yapılan saha ziyaretlerinde görüşülen firmalar çalıştıkları sektörü yeniliğe ve gelişime sürükleyen aktörlerin otomotiv sanayi ve otomotiv yan sanayi, enerji sektörü, tekstil makineleri imalatçıları ve genel makine imalatçıları olduğunu dile getirmişlerdir. Bunun Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 172

173 yanı sıra kimya, özellikle döküm, inşaat ve gıda sektörünün de çalışma alanlarının gelişiminde önemli payları olduğunu belirtmişlerdir. Firmalar Ticaret ve Sanayi Odaları nın ise bölgede hiçbir varlıklarının olmadıklarını düşünmektedirler. Bu kurumlara üyeliklerin kanun zoru ile gerçekleştiğini ve bu kurumların bertarafı durumunda kendileri açısından hiçbir değişiklik olmayacağını belirtmişlerdir. Hemen hemen tüm firmalar bu tip kurumların Sivil Toplum Kuruluşları na devredilmesini gerekliliğini düşünmektedirler. Bu işleri yapanların gönüllü personellerden oluşturulmasının sektöre katkı getireceğine inanmaktadırlar. Görüşülen bazı firmalardaki yetkililer kendi şehirlerinde üniversitenin sektörün ilerlemesi ya da gelişmesi için çok yetersiz kaldığını belirtmiş bazıları da kalitesiz malzemeler satan tedarikçilerin eksik ve yetersiz kaldıklarını ifade etmişlerdir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 173

174 Devlet ŞEKİL 43: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ DEVLET GRAFİĞİ ŞEKİL 44: METAL İŞLEME SANAYİ SEKTÖRÜ DEVLET KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 174

175 DESTEKLER VE VERGİLER Firmalar rekabet edebilmek için yürürlükte olan vergi oranlarının düşürülmesi görüşündedirler. Kocaeli bölgesi Türkiye imalat sanayi içindeki %27 lik payıyla ülkenin en zengin şehri olarak nitelendirilmiş ancak ülkedeki kalkınmada öncelikli iller de dâhil olmak üzere diğer illere sağlanan teşvik ve destekler düşünüldüğünde vergi anlamında hiç bir desteğin olmadığı bir bölgedir. Firmalar kendilerini diğer illerde faaliyet gösteren firmalarla karşılaştırdığında kendilerinin onlardan beş kat daha fazla vergi ödediklerini, aynı hususun arsa ve enerji konularında da geçerli olduğunu vurgulamışlardır. Firma görüşmelerinde sosyal güvenlik için yapılan ödemelerin sektörü etkilediği, bu ve benzeri ödemelerin maliyetlerine etki ederek rekabet güçlerini körelttiği anlaşılmaktadır. Aylık yapılan bu ödemeler özellikle kuruluş yılları eski ve çalışan sayısı çok olan firmalara, kopyalama işlemlerinden dolayı ortaya çıkan tek kişilik firmalara nazaran bir hayli maliyet getirmektedir. Birçok firma yetkilisi sosyal güvenlik için çok büyük paralar ödediğine ve bunun karşılındığında da sosyal güvenlik hizmetlerinden yeteri kadar düzgün yararlanılmadığını düşünmektedir. Firmaların imkânları olduğu takdirde yurtdışı pazarlara açılmak için devlet kurumlarından yardım almak istedikleri ancak bu alanda çalışabilecek nitelik ve profesyonellikte eleman istihdam edemedikleri görülmektedir. Bölgedeki firmalardan sadece bir kaçının yurtdışı pazarlara açılmak için devlet kurumlarından yardım aldıkları görülmüştür. Bu kurumlardan biri Ortadoğu İhracatçılar Birliği biri İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, bir diğeri de DTM Dış Ticaret Müsteşarlığı dır. Kocaeli deki sektör firmalarının devletin sağladığı sektör teşvik ve desteklerinden ancak bu kurumların kendilerini ziyaretleri sonucu haberdar oldukları, bazılarının bu teşvik ve destekler için başvuruda bulunduğu ancak çok azının yararlandıkları görülmüştür. Bölge firmaları teşvik ve desteklerin kendilerini sıkıntıya sokacak türde dokumantasyon gerektirmeyecek şekilde olması gerekliliğini savunmaktadır. Bunun yanında görüşülen firmaların tümü eskiye nazaranla artan devlet teşvik ve desteklerini genel anlamıyla çok olumlu bulmaktadırlar. Firmalar en çok Kosgeb ve MARKA nin desteklerinden haberdardır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 175

176 YASAL UYGULAMALAR VE BÜROKRASİ Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Firmalar, devlet kurumlarındaki çoğu uygulamanın E-Devlet kapısı ile internet vasıtasıyla yapıldığından bu tarz bürokratik işlerin en aza indirildiğini ancak devlet kurumlarında bulunan ve elektronik imza ile halledilebilen işlemler için yine de en az bir personel istihdam ettiklerini ifade etmişlerdir. Getirilen kanuni sorumluluklar neticesinde artık her firma bir mali müşavir ile çalışmakta ancak yine de bürokrasinin firmaları rutin işlerde fazla etkilediği düşünülmektedir. Görüşme yapılan firmalardan biri iştigal konusu ile ilgili bir şikayeti dile getirmiş, araç üstü ekipmanlarla uğraşan firmanın üstüne ekipman yapılacak aracı alırken ÖTV ödemediği ancak satış yaparken ve bunu faturalandırırken Karayolları Trafik Kanununa göre farklı şekilde değerlendirildiğini ve mevzuatlardaki bu belirsizliğin kendisine büyük külfet getirdiğini belirtmiştir. Sektördeki firmalar AB adaylığının sektördeki standartları kesinlikle değiştireceğine inanmaktadır. Bu durumda firmaların bu regülasyona uymaları gerekecektir. Böyle bir durumda, sektördeki işçi giderlerinin artacağına ve kendilerine fazladan maliyetler geleceğini düşünmeklerdir. Ancak bu sayede sektöre disiplin ve kalite geleceğine de inanmaktadırlar. Çoğu sektörün etkilendiği bir diğer faktörde Uzakdoğu faktörüdür. Çin bu sektörün en büyük oyuncularındandır ve sektörü etkilemektedir. Çevrede yerleşik fabrikaların bazıları ihtiyaçları olan parçaları Çin den getirtmektedir. Bunlar adet olarak az olduğu zaman sektör firmaları etkilenmemekte çünkü daha öncede belirtildiği gibi uzaklığından dolayı nakliye maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle genellikle tercih edilmemektedir, ancak ile adet parça alımı konusunda bazen fabrikaların Çin e yöneldiği görülmektedir. Firmalar bu konuda yerli üreticinin kesinlikle desteklenmesi gerekliliğini ve bu gibi durumlarda gerekiyorsa kota konulması gerektiğini düşünmektedirler. Ülkemizde devletin yerli sanayiciyi koruma adına %15'lik bir koruması bulunmaktadır. Türkiye içinde alım yapacak kurumlarda, yapılacak iş için alınan tekliflerde yurt dışındaki firmaların fiyatlarında %15 oranında pahalı olmaları durumunda yerli üretici tercih edilme zorunluluğu vardır. Devletin ayrıca, Amerika ve Almanya'nın yaptığı gibi ürünlerde belirli Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 176

177 standartlar isteyerek yurda girişte bu ürünleri kontrol altına alması gerekmektedir. Standardı düşük olan ürünlerin ülkeye girişleri zorlaştırılması, ek vergi veya kota konulması ya da TSE ye göre denetlemesi gerekliliği düşünülmektedir. Sektördeki kayıt dışılık oranı %10-%20 civarındadır. Bu firmaların rekabet yeteneklerine de yansımaktadır. Bir tarafta kişi çalıştıran ve tüm yasal sorumlulukları ile vergisi veren SGK ödemelerini yapan bir firma diğer tarafta tek başına makine üstünde çalışan 1-2 kişilik olan kayıt dışı firmaların varlığı bu iki tip firma yapısı arasında çok büyük farklar yaratmaktadır. Görüşülen yetkililer, tek başına çalışan diye tanımladıkları bu tip firmaların kaliteyi düşürdüklerini, bunun sonucu olarak fiyatın da düştüğünü ve rekabetin çok kötü koşullarda gerçekleşmeye başladığını belirtmişlerdir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 177

178 Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 178

179 OTOMOTİV YAN SANAYİ REKABET ANALİZİ Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 179

180 Giriş Otomotiv sanayi, motorlu karayolu taşıtlarının üretildiği ana sanayi ile bu ana sanayinin belirlediği teknik dokümanlara uygun orijinal ya da eşdeğer aksam, parça, modül ve sistem üreten yan sanayinin tümünü kapsayan ve dünyadaki en büyük yatırımların yapıldığı sanayi koludur. Bu yapısıyla otomotiv sanayi, tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotif sektörlerinden biridir. Sanayinin ekonomideki lokomotif etkisinin nedeni, ekonominin diğer sanayileri ile olan çok yakın ilişkisidir. Otomotiv sanayi, demir-çelik, petro-kimya gibi temel sanayi dallarının başlıca alıcısı ve bu sanayilerdeki teknolojik gelişme ve derinleşmenin de sürükleyicisidir. Turizm, altyapı ve inşaat ile ulaştırma ve tarım sanayilerinin gereksinim duyduğu her çeşit motorlu araç, bu sanayinin ürünleri ile sağlanmaktadır. Ayrıca otomotiv sanayi, savunma sanayisinin de en başta gelen destekçisidir. Diğer taraftan, otomotiv sanayinin ürettiği ürünlerin iç ve dış pazarlarda pazarlanmasını sağlayan işletmeler ile bu sanayiye yönelik lojistik ve diğer hizmet kollarında faaliyet gösteren işletmeler de göz önünde bulundurulduğunda Otomotiv Sektörü kavramı ortaya çıkmaktadır. Otomotiv sanayi sahip olduğu yapı nedeni ile birçok sektörle bağlantısı olan bir sektördür. Bu sektörler üzerinde oldukça fazla etkisi olması; otomotiv sektörünün bulunmuş olduğu ülkenin ekonomisi üzerinde büyük bir etkiye sahip olmasına neden olmaktadır. Otomotiv sanayi demir-çelik, hafif metaller, petro-kimya, lastik, plastik gibi temel sanayi dallarının başlıca ürün alıcısıdır ve otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmelerin paralelinde bu sektörleri de teknolojik gelişmeye zorlayan ve katkı sağlayan bir sektördür. Turizm, alt yapı ve inşaat ile ulaştırma ve tarım sektörlerinin gerek duyduğu her çeşit Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 180

181 TİCARET HİZMETLER SANAYİ KAMU Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu motorlu araçlar otomotiv sektörü ürünleri ile sağlanmaktadır. Bu nedenle sektördeki değişimler, ekonominin tümünü yakından ilgilendirmektedir. ŞEKİL 45: OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN DOĞRUDAN VE DOLAYLI OLARAK İSTİHDAM SAĞLADIĞI ALANLAR Motorlu Taşıt Üretimi Aksam, Parça, Sistem Üretimi Hammadde Yenileme Pazarı Üretim ve akım Araçları Üst Yapı ve Aksesuar Distribütör/İthalatçılar Yetkili Bayiler Yetkili Servisler Serbest Satıcılar/Galeriler Serbest Servisler/Tamirhaneler Yedek Parça Satıcıları Trafik Güvenlik Kayıt, Tescil ve Noter Sağlık Yol Bakım ve Onarım Finansman Sigorta Lojistik Taşımacılık Akaryakıt ve Yağ Dağıtımı Sürücü Eğitim Kuruluşları Medya, Halkla İlişkiler ve Reklam Güvenlik, Yemek, Temizlik Otomotiv sektörü kendi bünyesi dışında, hammadde ve yan sanayi ile nihai ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayan pazarlama, bayii, servis, akaryakıt, finans ve sigorta sektörleriyle de yakından ilişkili olup savunma sanayinin gelişmesine de en önemli desteği veren sanayi dalı niteliğindedir. Gelişmiş pazarlardaki çevreye ve güvenliğe yönelik yüksek standartlar ve tüketici istekleri, otomotiv sanayinde yoğun bir teknolojik gelişmeye yol açmaktadır. Otomotiv Yan Sanayi gerek yurt içinde gerekse yurt dışında faaliyet gösteren ana üreticilere ve bununla birlikte yenileme pazarına doğrudan veya dolaylı olarak ana sanayi tarafından belirlenen teknik dokümanlarına uygun orijinal ve eşdeğer mamul, yarı mamul ve sistem üreten bir sanayi dalıdır. Otomotiv yan sanayine yönelik üretim yapan firmalarca imal edilen başlıca ürün gruplarını aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür: Komple motor ve motor parçaları Aktarma organları Fren sistemleri ve parçaları Hidrolik ve pnömatik aksamlar Süspansiyon parçaları Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 181

182 Emniyet aksamları Kauçuk ve lastik parçalar Şasi aksam ve parçaları Dövme ve döküm parçalar Elektrik ekipmanları ve aydınlatma sistemleri Akü Oto camları Koltuklar (Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü, 2011) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 182

183 Dünyada Otomotiv Sektörünün Genel Durumu Dünya da otomotiv sektörü, gün geçtikçe gelişen ve ülke ekonomileri için önemi artan bir sektördür. Bu sektörde firmalar arası rekabet hızla yükselmekte ve buna bağlı olarak verimlilik artışı, kaynakların etkin kullanımı, idari ve teknik organizasyon gibi unsurlar büyük önem kazanmaktadır. Bu kapsamda; Ar-ge ye yatırım, kalite yönetimi, ana ve yan sanayi arasında işbirliğine dayanan ilişkiler, nitelikli iş gücü istihdamı, esnek üretim yöntemlerinin uygulanması ve etkin pazarlama gibi özellikler rekabette öne çıkmayı belirleyen unsurlar olmaktadır. Otomotiv sektörü, dünyanın en büyük yatırımlarının gerçekleştiği sektörlerden birisidir. Sektörde, Ar-Ge ve üretim kapsamında 85 Milyar Euro luk yatırım harcaması gerçekleştirilmekte ve yatırım yapılan ülkelerde 433 Milyar Euro nun üzerinde vergi geliri sağlanmaktadır. Otomotiv sektörünün 2 Trilyon Euro civarında cirosu bulunmaktadır. Bu veri dünyanın ilk sıralarda yer alan sayılı büyüklükteki ülkeler arasında altıncı büyük ekonomiye karşılık gelmektedir. Diğer bir ifadeyle, eğer otomotiv sektörü bir ülke olsaydı, bu ülke dünyanın altıncı büyük ekonomisi olacaktı. Dünya ekonomi ölçeğinde bu kadar büyük bir paya sahip olan sektör 8 milyondan fazla doğrudan istihdama sahiptir. Bu rakam dünya imalat sektörü istihdamının % 5 inden daha fazladır. Dünya otomotiv sektöründe dolaylı istihdam ile birlikte 50 Milyondan daha fazla kişinin istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Dünya otomotiv sanayisinde küresel ölçekte 20 civarında ülkede faaliyet gösteren yaklaşık olarak 50 adet motorlu taşıt üreticisi firma bulunmaktadır. Üretim genel olarak otomobil ve ticari araç olarak sınıflandırılmaktadır. Sanayide yapılan üretimin yüzde 90 gibi büyük çoğunluğunu otomobil ve kamyonetlerden oluşan hafif araçlar sınıfı oluşturmaktadır. Üretim adetleri otomobil sınıfına göre nispeten az olan diğer araç sınıfları, (minibüs, midibüs, otobüs, kamyon, çekici vb.) ise istatistiklerde ticari araçlar olarak anılmaktadır. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü, Sektörel Raporlar ve Analizler Serisi 2010/3, 2010) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 183

184 TABLO 17: 2010 YILI DÜNYA OTOMOBİL ÜRETİM RAKAMLARI Ülke Otomobil Ticari Toplam Değişim % Arjantin ,7% Avustralya ,1% Avusturya ,9% Belçika ,0% Brezilya ,6% Kanada ,0% Çin ,4% Çek Cumhuriyeti ,5% Mısır ,2% Finlandiya ,8% Fransa ,8% Almanya ,4% Macaristan ,9% Hindistan ,9% Endonezya ,6% İran ,7% İtalya ,7% Japonya ,3% Malezya ,0% Meksika ,2% Hollanda ,6% Polonya ,1% Portekiz ,0% Romanya ,4% Rusya ,5% Sırbistan ,8% Slovakya ,7% Slovenya ,3% Güney Afrika ,2% Güney Kore ,6% İspanya ,0% İsveç ,8% Tayvan ,1% Tayland ,6% Türkiye ,9% Ukrayna ,0% Birleşik Krallık ,8% ABD ,4% Özbekistan ,1% Diğer ,8% TOPLAM ,8% (OICA - Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Organizasyonu - International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 184

185 Sektörün yakın geçmişine bakıldığında 2008 ekonomik krizine kadar hızlı bir büyüme yaşandığı; ancak bu durumun 2008 yılının son çeyreğinde değişerek 2009 yılında küresel gerilemeye bağlı olarak düşüşe geçtiği gözlenmiştir. Sektör 2010 yılında toparlanmıştır. Ancak büyüme oranları dünya çapında farklılık göstermiştir. 80 yılı aşkın bir süredir en büyük üretici konumunda olan ABD de üretim, henüz ekonomik kriz başlamamışken durgunluğa girmiş, hatta düşüş göstermiştir yılında 13 milyon adet seviyesinde olan ABD araç üretimi 2009 ve 2010 yıllarında 5,7 milyon ve 7,7 milyon adet olarak gerçekleşmiştir. Avrupa daki geleneksel üreticiler olan Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere ve İtalya da son on yıl içinde yavaş ya da negatif büyüme olmuştur; buna karşılık Orta Avrupa ülkelerindeki yeni tesislerde üretim artmıştır. Liderliği 2006 yılında ABD den devralan Japonya da 2010 yılında üretilen araç sayısı 9,6 milyondur. Öte yandan en büyük büyüme diğer Asya ülkelerinde, özellikle de dünya lideri olan Çin de yaşanmıştır yılında Çin deki araç üretim adedi sadece 1,8 milyon iken bu sayı 2008 yılında 9,3 milyon adede ulaşarak ABD deki üretimi geçmiş ve hatta Çin 2010 yılında 18,3 milyon adede ulaşan üretimiyle en yakın rakibi olan Japonya yı ikiye katlamıştır yılının son çeyreği ve 2009 yılının ilk yarısı birçok pazar ve üretici için sıra dışı şekilde zor bir dönem olmuştur. Ekonomik kriz insanların güvenini o kadar ciddi şekilde sarsmıştır ki, tüketiciler ve şirketler araç satın alma konusunda isteksizleşmiş, kredi bulmak ise oldukça zorlaşmıştır. Sektörün istihdam açısından taşıdığı önem nedeniyle, birçok hükümet üreticilere doğrudan destek vermek şeklinde müdahalede bulunmaya ya da bir defaya mahsus satış teşvikleri sunmaya (ya da her ikisini beraber yapmaya) zorlanmıştır. Bu müdahaleler genellikle yerel sektörleri destekleyecek şekilde tasarlanmış olsalar da, toplamda küresel talebi destekleyecek dereceye ulaşmıştır yılı ile beraber Dünyada otomotiv sektörü hızlı bir çıkış yakalamıştır yılında, 58 milyonu binek araç ve 19 milyonu da ticari araç olmak üzere, tüm dünyada toplam 77 milyon adet motorlu araç üretilmiştir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 185

186 TABLO 18: BÖLGELER VE ÜLKELER BAZINDA DÜNYA MOTORLU ARAÇ ÜRETİM ADETLERİ Kaynak: (Otomotiv Sanayii Derneği, Otomotiv Sanayii 2010 Yılı Değerlendirme Raporu, Mart 2011) Küresel krizin etkisi ile 2009 yılında daralan dünya otomotiv talebi 2010 yılı itibariyle artmıştır. Toplam pazar yüzde 13 oranında artarak 74,7 milyon adede yükselmiştir yılında en fazla artış yüzde 33 ile ağır ticari araç pazarında gerçekleşmiştir. Otomobil pazarı 2009 yılına göre yüzde 11 oranında artarak 59,8 milyon adet düzeyinde gerçekleşmiş, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 20 oranında artarak 11,8 milyon adet olmuştur yılında bir önceki yıla göre, Doğu Avrupa da toplam motorlu araç pazarı yüzde 16 oranında artmış ve pazar 3,9 milyon adete yükselmiştir. Toplam pazar K.Amerika da yüzde 10 artarken, Batı Avrupa da ise yüzde 4 oranında daralmıştır. Öte yandan 2009 yılındaki teşviklerin 2010 yılında sona ermesine bağlı olarak Batı Avrupa otomobil pazarının da yüzde 6 oranında düştüğü görülmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 186

187 2010 yılında Japon pazarı yüzde 8 ve G.Kore pazarı yüzde 6 artarken, Çin pazarı yüzde 34, Hindistan pazarı ise yüzde 33 gibi yüksek oranlarda artmıştır da Asya-Pasifik bölgesinde toplam pazar yüzde 27 oranında artarak Dünyada motorlu araç pazarında 2010 yılında en fazla büyüyen bölge olmuştur. Gelişen pazarlar olarak adlandırılan Brezilya, Çin, Hindistan ve Rusya dan meydana gelen BRIC ülkelerinde ise talep artışı yüzde 30 ile Dünya ortalamasını geçerken Amerika, Batı Avrupa, Japonya ve G. Kore gibi gelişmiş pazarları da çok geride bırakmıştır. TABLO 19: BÖLGELER VE ÜLKELER BAZINDA DÜNYA MOTORLU ARAÇ PAZARI Kaynak: (Otomotiv Sanayii Derneği, Otomotiv Sanayii 2010 Yılı Değerlendirme Raporu, Mart 2011) Otomotiv sektörünün sağladığı yüksek istihdam rakamları ülke yöneticilerini cezbeden en önemli faktörlerden birisidir. Gelişmekte olan ülkeler kendi otomobil markaları olmasa bile yüksek istihdam rakamları nedeni ile global otomobil üreticilerini sağladıkları uygun Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 187

188 koşullarla ülkelerine çekmeye çalışmaktadır. Ancak sektörde maliyetlerin Pazar payı açısından kritik önem arz etmesi nedeni ile üretim merkezleri sürekli ucuz pazarlara kaymaktadır. Bu nedenle kendi otomobil markası olmayan ülkeler için her zaman bir risk faktörü mevcuttur. TABLO 20: ÜLKELERE GÖRE OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE SAĞLANAN İSTİHDAM Çin Polonya ABD Mısır Almanya Endonezya Rusya Romanya Japonya Slovakya İspanya Malezya Fransa Belçika Brezilya Avustralya Hindistan Macaristan Kore Avusturya Türkiye Hollanda Birleşik Krallık Portekiz İtalya İsviçre Tayland Sırbistan Kanada Arjantin İsveç Slovenya Meksika Finlandiya Güney Afrika Danimarka Çek Cumhuriyeti Hırvatistan Kaynak: (OICA - Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Organizasyonu - International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere ülkelerin ürettikleri motorlu taşıt sayıları ve otomotiv sektöründen sağladıkları istihdam genlikle doğru orantılıdır. Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Organizasyonu OICA tarafından sağlanan verilere göre otomotiv sektörünün direk olarak sağladığı istihdam bakımından Türkiye dünyada 11 inci sırada yer almaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 188

189 Türkiye de Otomotiv Yan Sanayi Sektörünün Genel Durumu Türk otomotiv sanayinin temelleri 1950 li yıllarda atılır. Türkiye de ilk kez otomotiv sanayi ürünleri üretimi, 1954 yılında Türk Willys Overland Ltd. nin orduya jip ve kamyonet üretmesi ile başlar. Bu yatırımı, 1955 yılında Türk Otomotiv Endüstrisi A.Ş. nin kamyon fabrikası ve ardından Otosan ve Çiftçiler A.Ş. nin ikinci ve üçüncü kamyon fabrikaları izler. Otobüs üretimi ise 1963 yılında İstanbul Otobüs Karöseri Sanayi A.Ş. tarafından, Magirüs otobüslerinin montajı ile başlatılır. İlk Türk otomobili ise 1961 yılında Eskişehir Devlet Demiryolları Fabrikası nda üretilir. Devrim adı verilen otomobil, sadece 4 adetlik prototip üretimle sınırlı kalır. O yıllarda talebin 5 bin adetin altında olduğu düşünülürse, talep yetersizliği nedeniyle ekonomik ölçeğin çok altında bir üretimin yapılamayacağı gerekçesiyle üretimi sürdürülemez. Otomobilde ilk ciddi üretim 1966 yılında Anadol marka otomobilin üretimi ile başlar. Anadol un yıllık üretimi ise en fazla 7200 adettir. Maalesef onun da üretimi 1982 yılına kadar devam eder. Türk otomotiv tarihinde toplam 87 bin adet Anadol üretilir. Otomotiv sektörünün gerçek gelişimi ve büyümesi ise 1960 ların sonu ve 1970 li yılların başında kurulan montaj fabrikalarının belirli kapasite ve yerlilik oranına ulaşmaları ile gerçekleşir de Tofaş ın ve 1969 yılında Oyak-Renault nun kurulması, Türkiye de otomotiv sanayinin gelişip güçlenmesinde etkili olur. Bursa daki imalatçılar başka sektörde de olsalar yavaş yavaş otomotive dönmeye ve otomotiv kültürü kazanmaya başladılar. Montaj Sanayi Talimatı çerçevesinde, devletin yerliyi ve katma değeri özendirici politikaları sayesinde hem ana sanayi firmaları hem de yan sanayi firmaları için kazanma imkanları oluştu. Bu kazançlar yatırıma dönüştü li yıllarda yaşanan bu gelişmelerle yakalanan ivme ile her yıl 2 ya da 3 tane yan sanayi fabrikası kurulmaya başlanmıştır. (TAYSAD Bugün Türkiye; dünyanın 16. ve Avrupa nın 5. büyük otomotiv üreticisidir. Ülkemizde 2008 yılında taşıt aracı üretimi yapan otomotiv ana sanayide 50 Bin, yan sanayide 200 Bin olmak üzere yaklaşık 250 Bin kişinin istihdam edildiği ve bu sayının dağıtım, pazarlama ve satış ağlarında çalışanları ile birlikte 400 Bin kişi olduğu tahmin edilmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 189

190 ŞEKİL 46: 2010 YILI OTOMOBİL ÜRETİM SAYILARININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI Sırbistan Finlandiya Mısır Ukrayna Hollanda Avusturya Özbekistan Portekiz Macaristan Slovenya İsveç Avustralya Tayvan Belçika Romanya Güney Afrika Slovakya Malezya Endonezya Arjantin İtalya Polonya Çek Cumhuriyeti Türkiye Birleşik Krallık Rusya İran Tayland Kanada Fransa Meksika İspanya Hindistan Brezilya Güney Kore Almanya ABD Japonya Çin Kaynak: (OICA - Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Organizasyonu - International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) Sektör; gayri safi yurtiçi hâsıla, imalat sanayi üretimindeki payı, ihracat, net döviz girdisi, istihdam, rekabet edebilirlik, yatırımlar, dışa açıklılık ve makro ekonomik büyüklükler açısından ülkemiz için en önemli sektörlerin başında gelmektedir. İstanbul Sanayi Odası tarafından her sene yapılan Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 190

191 Türkiye nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının 2010 yılı sonuçlarına göre ilk 100 büyük sanayi kuruluşu arasında 11 otomotiv firması bulunmaktadır. TABLO 21: ISO 100 DEKİ TÜRKİYE NİN BÜYÜK OTOMOTİV FİRMALARI Sıra No Kuruluşlar Üretimden Satışlar Net (TL) 3 Ford Otomotiv Sanayi A.Ş Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş Mercedes-Benz Türk A.Ş Hyundai Assan Otomotiv San. ve Tic. A.Ş Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş Türk Pirelli Lastikleri A.Ş Delphi Automotive Systems Ltd. Şti BMC San. ve Tic. A.Ş Honda Türkiye A.Ş Kaynak: (2010 yılı Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması, İstanbul Sanayi Odası, 2011) Türk otomotiv yan sanayi firmalarının, bazı mamuller dışındaki tüm parçaları içeren ürün gamı, ülkemizde imal edilen taşıt araçlarının % oranında yerli imal edilmesine imkan verecek çeşitlilikte olmakla birlikte daha yüksek yerli katkının sağlanması için motor-vites kutusu ve diferansiyel kutusundan oluşan güç ünitesi ile elektrik/elektronik kontrol sistemlerinin de seri olarak üretimi gereklidir. Türk otomotiv yan sanayi gerek üretim miktarı, gerekse kalite olarak iç piyasada kendini kabul ettirmenin yanında, uluslararası pazarlarda da rekabet gücüne ulaşmış bulunmaktadır. Aynı zamanda, teknolojik olarak kendini geliştirmiş, üretim kapasitesi ve verimlilik açısından da büyük bir aşama kaydetmiştir. Bu sanayi dalında hizmet veren firmaların büyük bölümü ISO kalite belgelerini almış ve dış pazarlara yönelik üretimlerini artırmışlardır. Ülkemizde, tedarik zincirinde aksam parça üretmek üzere yer alan 1000 in üzerinde firma bulunmakta olup, bunların büyük bölümü ana sanayi firmalarına orijinal parça üretmektedir. Bu firmalar, motorlu taşıt üretim merkezlerine paralel olarak büyük oranda Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde kümelenmişlerdir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 191

192 ŞEKİL 47: OTOMOTİV ANA SANAYİ NİN BÖLGESEL DAĞILIMI (Türkiye Otomotiv Sektörü Raporu, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, 2010) Ülkemiz dış ticaretinde önemli bir yere sahip olan otomotiv sektörü, son on yılda ihracatını sürekli olarak artırmış ve 2006 yılından itibaren sektörler bazında Türkiye nin en fazla ihracat yapan sektörü olma özelliğini de elde etmiştir numaralı gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) altında değerlendirilen motorlu kara taşıtları, traktör ve motosikletler bazında sektörün yılları arasındaki ihracat değerleri incelendiğinde; 2008 yılında yaklaşık 18,3 Milyar Dolar ile önemli bir seviyeye ulaşan ihracatın 2009 krizi ile 12,3 Milyar Dolar seviyesine gerilediği, ancak 2010 yılı itibariyle tekrar artışa geçerek bu yılı 13,8 Milyar Dolar ile kapadığı görülmektedir. İthalat rakamlarına bakıldığında ise, ihracatın artış oranına nazaran daha az bir artış eğiliminin yaşandığı görülmektedir. Özellikle 2007 yılından 2008 yılına geçildiğinde ithalat miktarı yaklaşık olarak aynı seviyede kalırken, sektörün ihracatının 2,4 Milyar Dolar artış gerçekleştirmesi, sektörün üretiminin ithalata olan bağımlığının azaldığını göstermektedir. Aynı zamanda, son beş yılda sürekli olarak dış Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 192

193 ticaret fazlası veren otomotiv sektörü, ülkemiz ödemeler dengesinde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu göstermiştir. Diğer taraftan, sadece GTİP kapsamında yapılan ihracat değil aynı zamanda değişik GTİP numaraları kapsamında değerlendirilen ancak motorlu taşıtlarda kullanılan iç ve dış lastik, emniyet camları, akümülatör, aydınlatma elemanları, aynalar, rulmanlar, transmisyon milleri, elektrik sistemi aksamı vb. gibi değişik parçaların da ihracat rakamlarının yer aldığı TİM verilerine bakıldığında ise otomotiv sektörü 2009 yılında 15 Milyar Dolar, 2010 yılında ise 17,4 Milyar Dolar ihracat gerçekleştirerek bir önceki yıla nazaran ihracatını yüzde 15,6 artırmıştır. Ayrıca otomotiv sektörü bu ihracat rakamı ile 2010 yılı ülkemiz ihracat hacminin yüzde 15,3 üne sahip konumdadır. ŞEKİL 48: TÜRKİYE NİN YILLARA GÖRE İHRACAT VE İTHALAT VERİLERİ (MİLYAR ABD DOLARI) 20,00 18,33 15,00 10,00 11,88 10,24 10,54 11,28 9,53 8,29 15,90 12,40 12,79 12,25 8,98 13,82 13,42 5,00 0,00-5,00 5,38 5,27 5,54 3,30 3,50 3,27 2,34 1,83 2,33 0,51 0,97 0,60 0, , ,95-1,01 ihracat ithalat açık/fazla Kaynak: (TUİK-Türkiye İstatistik Kurumu, ) Otomotiv sektörünün ülkemiz ekonomisi açısından en öncelikli sektörlerden bir olması kriz zamanlarında dezavantaja dönüşmektedir. Otomotiv sektörü ve direk ona bağlı olan otomotiv yan sanayi sektörü ekonomik krizlerden en fazla ve en çabuk etkilenen sektörlerdir yılında yaşanan global ekonomik krizin sektör üzerinde son derece ağır Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 193

194 etkileri olmuştur. Birçok Türk Otomotiv Yan Sanayi Firması yatırım sırasında krize yakalanmıştır. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda sektördeki satın alma ve birleşmeleri takip etmek faydalı olacaktır krizinden sonra sektörde birçok satın alma ve ortaklık işlemi gerçekleşmiş olup bunların ayrıntısı aşağıdaki tabloda verilmiştir. TABLO 22: TÜRKİYE OTOMOTİV ANA VE YAN SANAYİ SEKTÖRLERİNDEKİ BİRLEŞME VE SATINALMA İŞLEMLERİ ( ) Kaynak: (Türkiye Otomotiv Sektörü Raporu, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, 2010) Sektörün ekonomik krizlerden etkilenmesi ve en son ekonomik krizin yakın zamanlı olması nedeni ile sektörün mevcut durumunu daha iyi anlayabilmek için mümkün olduğunca güncel verileri değerlendirmek gereklidir. Bu nedenle raporun yazıldığı tarihteki en güncel veriler olan TAYSAD Aylık Sektör Rapor ları kullanılacaktır yılının Haziran ayında adedi otomobil, adedi hafif ticari araç, adedi ağır ticari araç, adedi ise traktör olmak üzere toplam araç üretilmiştir yılının Haziran ayına göre otomobil üretimi % 7, hafif ticari araç üretimi % 6, ağır ticari araç üretimi %41, traktör üretimi ise % 66 artmıştır. Toplam araç üretimindeki artış oranı ise % 9 seviyesindedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 194

195 TABLO 23: 2011 HAZİRAN AYI MOTORLU ARAÇ ÜRETİM SAYILARI Araç Türü Haziran 2010 Haziran 2011 Ocak-Haziran 2010 Ocak-Haziran 2011 Otomobil Hafif Ticari Araç Ağır Ticari Araç Traktör TOPLAM Kaynak: (TAYSAD, Haziran-2011) ŞEKİL 49: ARAÇ TÜRÜNE GÖRE AYLIK ÜRETİM Kaynak: (TAYSAD, Haziran-2011) 2011 yılın ilk 6 ayında 336 bin adedi otomobil, 286 bin adedi ticari araç, 23 bin üçyüz adedi traktör olmak üzere toplam 645 bin araç üretilmiştir yılının ilk 6 ayına göre % 15 lik üretim artışına ulaşılmıştır yılının ilk 6 ayına göre 2011 yılının Ocak - Haziran döneminde, otomobil ve hafif ticari araç üreticilerinden; Oyak Renault nun üretimi % 6, Tofaş ın üretimi % 5, Ford Otosan ın üretimi % 32, Hyundai Assan ın üretimi ise % 25, Toyota nın üretimi % 16, Karsan ın üretimi ise % 10 seviyesinde artmıştır. Ağır ticari araç ve traktör üreticilerinde markalara göre üretim adetlerinin değişimlerini incelediğimizde; Türk Traktör % 56, Mercedes Benz Türk % 87, Anadolu Isuzu % 53, Hattat Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 195

196 % 183, Temsa % 13, BMC % 62, MAN ise % 51 seviyesinde üretimlerini arttırmışlardır. TAYSAD ın 2011 yılı toplam araç üretimi öngörüsü 1,2 milyon adedin aşılacağı yönündedir. TABLO 24: OCAK HAZİRAN 2011 FİRMA BAZINDA ÜRETİM MİKTARLARI Kaynak: (TAYSAD, Haziran-2011) Markalara göre ihracat listesinde 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleştirdikleri ihracat adetlerine göre ilk 3 sırada yer alan Oyak-Renault nun ihracatı % 10, Tofaş ın ihracatı ise % 7 azalırken, Ford Otosan ın ihracatı ise % 29 oranında artmıştır. Toyota ihracatını % 9, Hyundai Assan ise ihracatını % 97 oranında arttırmıştır yılının ilk 6 ayında adedi otomobil, adedi ticari araç adedi traktör olmak üzere araç ihraç edilmiştir. Geçtiğimiz senenin ilk 6 ayına göre otomobil ihracatı % 2, traktör ihracatı % 39 oranında azalırken, ticari araç ihracatı % 14 seviyesinde artmıştır. Toplam ihracat adeti artış oranı % 4 seviyesindedir. TAYSAD ın 2011 yılı ihracat öngörüsü ise bin adet seviyesindedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 196

197 TABLO 25: ANA ÜRETİCİLERİN İHRACAT PERFORMANSI Kaynak: (TAYSAD, Haziran-2011) Haziran ayında Otomotiv Ana Sanayi ihracatı 1 milyar USD seviyesinde gerçekleşmiştir. Otomotiv Yan Sanayi ihracatı ise 740 milyon USD seviyelerindedir. Toplam otomotiv ihracatı 1,8 milyar USD seviyesine ulaşmıştır yılının ilk 6 ayında, Ana Sanayi ihracatı 6,1 milyar USD, Yan Sanayi ihracatı ise 4.2 milyar USD seviyesine ulaşarak sanayinin toplam ihracatı 10,3 milyar USD olarak gerçekleşmiştir yılının aynı dönemine göre Ana Sanayi ihracatı % 11, Yan Sanayi ihracatı ise % 31 oranında artmıştır. Sanayinin toplam ihracatı % 18 oranında artmıştır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 197

198 ŞEKİL 50: OCAK HAZİRAN DÖNEMİ İHRACAT RAKAMLARI Kaynak: (TAYSAD, Haziran-2011) Ülkelere göre ihracat değerlerini incelediğimizde, Almanya ya gerçekleşen ihracatın 2010 yılı ilk 6 ayına göre % 46 seviyesinde arttığını ve 1,5 milyar USD seviyesine ulaştığını görmekteyiz. Fransa ya gerçekleşen ihracat % 11 oranında azalarak 1,3 milyar USD, İtalya ya gerçekleşen ihracat ise değer olarak aynı seviyede kalarak 1,2 milyar USD seviyesinde gerçekleşmiştir. Rusya Federasyonu, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Hollanda, Polonya, Slovenya, İran, Brezilya, Avusturya, Ukrayna, Arjantin ihracat tutarlarındaki artışlar ile dikkat çeken ülkelerdir yılının ilk 5 ayındaki satış rekorları trendi Haziran ayında da devam etmektedir. Toplam iç pazar adet ilk 6 ayın en üst seviyesindedir. Otomobil satışlarını incelediğimizde Haziran ayında adedi yerli, adedi ithal olmak üzere toplam adet otomobil satılmıştır. Yerli üretimden satış oranı % 31 seviyesindedir. Hafif ticari araç satışları ise adedi yerli, adedi ithal olmak üzere toplam adete ulaşılmıştır. Yerli üretimden satış oranı % 58 seviyesindedir. Ağır ticari araç satışları ise adedi yerli, adedi ithal olmak üzere toplam adetlik iç pazar satış adedine ulaşılmıştır. Yerli üretimden satış oranı ise % 76 seviyesindedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 198

199 TABLO 26: İHRACAT YAPILAN ÜLKELER (1.000 DOLAR) Ülkeler Ocak - Haziran Ocak - Haziran Değişim % Almanya ,40 Fransa ,94 İtalya ,30 Birleşik Krallık ,24 İspanya ,12 Rusya ,19 ABD ,51 Belçika ,73 Romanya ,41 Hollanda ,62 Cezayir ,99 Polonya ,20 Slovenya ,45 İsrail ,07 İran ,74 İsveç ,59 Brezilya ,99 Avusturya ,36 Çek Cumhuriyeti ,36 Portekiz ,47 Irak ,73 Ukrayna ,87 İsviçre ,01 Arjantin ,91 Fas ,26 Bulgaristan ,46 Danimarka ,35 Suudi Arabistan ,63 Norveç ,83 İrlanda ,46 Kaynak: (TAYSAD, Haziran-2011) Haziran ayında toplam iç pazara baktığımızda yerli üretimden satış oranı % 42 seviyesindedir yılının ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre; otomobil satışları % 56 artarak, adedi yerli, adedi ithal olmak üzere adede ulaşmıştır. Yerli üretimden satış oranı ise % 31 seviyesindedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 199

200 hafif ticari araç satışları ise % 43 artarak, adedi yerli, adedi ithal olmak üzere adede ulaşmıştır.yerli üretimden satış oranı ise % 56 seviyesindedir. ağır ticari araç satışları ise % 118 artarak, adedi yerli, adedi ithal olmak üzere adede ulaşmıştır. Yerli üretimden satış oranı ise % 70 seviyesindedir adetlik bir iç pazar satış adedi ile rekor kırılan 2010 yılının ilk 6 ayında, adetlik bir pazar görülürken 2011 yılının ilk 6 ayında % 54 artışla adetlik bir iç pazar büyüklüğü görülmektedir. Yerli üretimden satışlardaki artış oranı % 46, ithal araç artış oranı % 60 seviyesindedir. Bütün bu artışlara rağmen, yerli üretimden satış oranı % 40, ithal araç satış oranı ise % 60 seviyesindedir. TAYSAD ın 2011 yılı öngörüsü iç pazarın bin adetlik bir büyüklüğe ulaşacağı yönündedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 200

201 Kocaeli de Otomotiv Sektörünün Genel Durumu TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi, Kocaeli ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır. TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi (TOSB), global ihtisas organize sanayi bölgesi olma ayrıcalığına sahiptir ve otomotiv sektörüne parça üreten yerli ve yabancı sermayeli tüm firmaların Türkiye de gerçekleştirecekleri yatırımlar için seçtikleri en önemli merkez olma özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle Kocaeli, Otomotiv Yan Sanayi nin nitelik ve nicelik bakımından en iyi yığınlaştığı bölgedir denebilir. Kocaeli de TOSB a ek olarak 6 faal organize sanayi bölgesi daha bulunmaktadır. Ayrıca 6 organize sanayi bölgesi de kuruluş aşamasındadır. Yeni kurulan organize sanayi bölgeleri ile birlikte Kocaeli deki OSB alanı dönüm e çıkacaktır. Bölgedeki altyapının hızla gelişmesi ve otomotiv/otomotiv yan sanayi yığınlaşmasının yoğunluğu, global ve ulusal yatırımlar açısından Kocaeli ni cazip hale getirmektedir. Bölgede yoğunlaşan sanayi kuruluşları ile birlikte, bilimsel araştırma ve geliştirme merkezleri de Kocaeli de yer almaktadırlar. Kocaeli Üniversitesi, bölge sınırındaki Sabancı Üniversitesi, Marmara Araştırma Merkezi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, TÜBİTAK, TSE Merkez Laboratuarları, TEKMER (Teknoloji Geliştirme Merkezi), TÜBİTAK Teknoparkı, GOSB Teknoparkı ve KOÜ Teknoparkı sanayinin teknolojik gelişmesine olanak sağlayacak kurum ve kuruluşlardır. Bölgede 2 üniversite, 14 fakülte, 6 yüksekokul, 18 meslek yüksekokulu bulunmaktadır. Söz konusu eğitim kurumları öğretim üyesi ile öğrenciye hizmet vermektedir. Kocaeli Üniversitesi bünyesinde 18 adet Meslek Yüksek Okulu bulunmakta olup söz konusu okullarda toplam öğrenci öğrenim görmektedir. (Kocaeli Sanayi Odası) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 201

202 Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yaptırılan İllerin Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Araştırması 2010 sonuçlarına göre Kocaeli 2003 yılındaki yerini koruyarak 4 üncü sırada yer almıştır. Sosyo ekonomik gelişmişlik endeks puanı ise 8,5219 dur. Oldukça yüksek olan bu puan bölgenin gerek nitelikli insan kaynağı gerekse yatırımcı açısından cazibesini sayısal olarak göstermektedir. TABLO 27: İLLERİN SOSYO EKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI Sıra İl Endeks 1 İstanbul 17, Ankara 13, İzmir 9, Kocaeli 8, Bursa 5, Eskişehir 5, Antalya 5, Muğla 3, Bolu 3, Tekirdağ 3,5553 Kaynak: (Türkiye'de İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (2010), Devlet Planlama Teşkilatı, 2011) Kocaeli de bulunan ana üreticiler Anadolu Isuzu, Ford Otosan, Honda Türkiye ve Hyundai Assan dır. Bu 4 büyük otomotiv ana üreticisinin motorlu taşıt üretim kapasitesi yaklaşık dir. Bölge aynı zamanda Brisa (Bridgestone ortaklığı), Goodyear, Pirelli gibi dünyanın en büyük lastik firmalarını ve bunların yan sanayilerini içeren bir merkez haline gelmiştir. Bölgede otomotiv sanayinin önemli bir girdisi olan lastik sanayinin de yığınlaşmış olması bölge için artı bir değer oluşturmaktadır. Kocaeli nin sanayileşmesinde en önemli etken, tüm ulaşım olanaklarına sahip olmasıdır. Kara ve demiryolu ağları ile yapılan taşımacılık özellikle Avrupa ve Ortadoğu ya yapılmakta olup, limanlar ile yapılan deniz taşımacılığı da önemli bir boyuta ulaşmıştır. İstanbul ve Bursa gibi önemli ticaret ve sanayi merkezlerine yakınlığı, yatırımlar açısından Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 202

203 Kocaeli ni öncelikli kılmaktadır. Kocaeli nin şehir merkezi İzmit in İstanbul a uzaklığı 85 km dir. İstanbul un batı yakasında bulunan Atatürk Hava Limanı ve doğusunda faaliyet gösteren hemen yakınındaki Sabiha Gökçen Havalimanı ile dünyaya açılan Kocaeli, Ankara ya da TEM otoyolu ile bağlıdır. Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı 90 km. mesafededir. Ayrıca Uluslararası Sabiha Gökçen Havalimanı na 50 km. mesafededir. Kocaeli, kısa vadede sivil uçuşlara açılacak olan Cengiz Topel Havaalanı ile havayolu ulaşımında Türkiye de en fazla alternatife sahip il haline gelecektir. 2 si Kamu Limanı (Derince ve Yarımca) ve 36 özel iskele ile deniz ulaşımı olanakları açısından tüm Anadolu nun en iç noktasındadır. Sonuç olarak, Kocaeli de arsa fiyatlarının yüksekliği konusunu bir kenara bırakırsak, otomotiv ve otomotiv yan sanayi konusunda yatırım yapmak için Türkiye deki en cazip bölge olduğu söylenebilir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 203

204 Elmas (Diamond) Modeli Rekabetçilik Analizi Yapılan saha çalışması sonucunda Kocaeli Otomotiv Yan Sanayi Sektörünün rekabet gücü 100 üzerinden 51 olarak ölçümlenmiştir. ŞEKİL 51: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ ELMAS BAŞLIKLARININ VE ALT BAŞLIKLARININ KIRILIMI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için hazırlanmıştır Sayfa 204

205 Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Firma stratejisi ve rekabet yapısı konusunda otomotiv yan sanayi sektörünün genel puanı 62 dir. ŞEKİL 52: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI GRAFİĞİ ŞEKİL 53: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN REKABET ÇARPANLARI (%) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 205

206 STRATEJİ Otomotiv Yan Sanayi Sektöründe faaliyet gösteren 16 firma ile yapılan derinlemesine analiz sonucunda firmaların önemli bir kısmının sektörleri ile ilgili global ve ulusal gelişmeleri yakından takip ettikleri gözlemlenmiştir. Özellikle rakipler ve rakiplerin faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki durum hakkında son derece doyurucu bilgi sahibidirler. Firmalar büyüme ve uluslararasılaşma konusunda vizyon sahibidirler ve bu vizyonlarını firma stratejileri ile iş planlarına yansıtmışlardır. Bu sektördeki firmaların başka bir özelliği de iş planlarının sadece kısa vadeli hedeflere yönelik değil aynı zamanda orta ve hatta uzun vadeli hedeflere de yönelik olmasıdır. Firmaların ar-ge ve tasarım konusuna bütçe ayırmaktadır ve bu konulardaki faaliyetlerinin ağırlığı iş planlarında artmaya başlamıştır. Sektör firmaları danışmanlarla çalışmaya son derece açıktır. Kalite Belgesi sektörde iş yapabilmek için olmazsa olmazlardan biri olduğundan firmaların tamamı kalite konusunda danışmanlık hizmeti almıştır. Firmaların içerisinde sektörün geleceği ile ilgili profesyonel pazar araştırmaları yaptıranlar vardır. Önemli yatırımlar konusundaki kararalar alınırken bu tür araştırmalardan yararlanılmaktadır. Bazı firmalar uzun süreli yönetim danışmanlığı hizmeti satın almaktadır. Sektör firmalarının bilgiye ve danışmanlığa verdiği önem, diğer sektörlere göre oldukça ileri seviyededir. Kendilerine rekabet avantajı sağlayacak bilgi ve know-how ın global seviyede peşine düşmektedirler. Danışman seçimine özel önem verilmekte ve yurtiçindeki danışmanların yeterli gelmediği durumlarda yurtdışından danışmanlık alınmaktadır. Sonuç olarak Otomotiv Yan Sanayi Sektöründe faaliyet gösteren firmaların en güçlü özelliği strateji konusundaki yetenekleridir. Otomotiv Yan Sanayi Sektöründe faaliyet gösteren firmaların en güçlü yanı strateji konusundaki yetenekleridir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 206

207 REKABET GÜCÜ Derinlemesine analiz yapılan 16 sektör firmasının 2010 yılındaki ortalama kapasite kullanım oranı 2010 yılı için %70 seviyesindedir. Aşağıdaki şekilde görüleceği üzere Kocaeli Otomotiv Yan Sanayi firmalarından elde edilen değerler Otomotiv Sanayicileri Derneği tarafından verilen ulusal değerlerle örtüşmektedir. ŞEKİL 54: TOPLAM TAŞIT ARACI ÜRETİMİNDE KAPASİTE KULLANIM ORANI (Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, 2011) Nitelikli ürün üreten firmaların kendi konularındaki Türkiye deki ortalama pazar payı 2010 yılı için yaklaşık %40 seviyesindedir. Kocaeli Otomotiv Yan Sanayinde Faaliyet Gösteren firmaların yurtiçindeki rakipleri genellikle Bursa ve Adapazarı ndadır. Kısmen de Konya, İstanbul ve Ankara da yer almaktadır. Yurtdışı rakipleri incelerken ise önem sırasına göre üçe ayırmak mümkündür. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 207

208 1. Avrupa: Almanya, Fransa, İtalya, İspanya gibi EU15 ülkeleri, Otomotiv Yan Sanayinde faaliyet gösteren firmalarımızın önemli rakiplerinin olduğu ülkelerdir. Avrupalı rakiplerine göre firmalarımızın en önemli rekabet avantajı maliyet olarak öne çıkmaktadır. Maliyetler başlığı altında konu daha detaylı incelenmiş olup, maliyet avantajının en önemli unsurunun insan kaynağı maliyeti olduğu görülmektedir. Ancak bu konudaki rekabet avantajımızın gün geçtikçe azaldığı ortaya çıkmaktadır. Firmalar son 10 yılda işçilik maliyetlerinin toplam maliyet içinde yaklaşık 2 kat arttığını belirtmektedir. Devlet Politikası başlığı altında daha detaylı incelecek olan, Türk Lirası nın döviz karşısındaki değeri özellikle son 5 yılda Avrupalı rakipler karşısındaki rekabet avantajımızı oldukça düşürmüştür. Temmuz 2011 de döviz kurlarındaki ihracatçı lehine değişim, maliyetler açısından Avrupalı rakiplere karşı rekabet gücümüzü yeniden artırmıştır. Gün geçtikçe azalsa da Avrupalı rakiplerimize göre maliyet en önemli rekabet avantajımız olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak Avrupa da EU15 dışında kalan ülkelerde maliyetler bakımından rekabet avantajımız mevcut değildir. Bu ülkeler potansiyel tehdit olarak uzun vadede göz önüne alınmalıdır. 2. Uzak Doğu: Firmalarımızın bu bölgedeki önemli rakipleri Hindistan, Çin, Güney Kore ve Tayvan dır. Uzak Doğulu rakiplere karşı en önemli rekabet avantajımız termin zamanıdır. Genellikle Avrupa Pazarı için binek ve ticari araç üreten ana üreticilere yakın olunması nedeni ile termin zamanı ortalama 2-3 ay daha azdır. Termin zamanının kısalığı ve buna bağlı olarak müşterinin stok maliyetlerinin daha düşük olması uzak doğulu firmalar karşı rekabet avantajımızdır. Ayrıca müşteriye yakın olunması nedeniyle müşteri ile birlikte ürün geliştirme süreçleri daha verimli işlemekte ve elastik üretim mümkün olabilmektedir. Ancak uzak doğu aynı zamanda önemli bir pazardır ve bu pazarda uzak doğulu rakiplere rekabet gücümüz yoktur denilebilir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 208

209 3. Diğer: Amerika ve Brezilya gibi uluslararası pazarda fazla karşılaşılmayan ancak otomotiv, otomotiv yan sanayi ve aksesuar sektöründe güçlü ülkelerden diğer rakipleri oluşturmaktadır. Firmalarımız hedef pazarları olan Türkiye ve Avrupa da bu ülkelerle çok karşılaşmamasına rağmen, Uzak Doğu örneğinde olduğu gibi Diğer kısmında yer alan ülkeler de önemli pazarlardır ve bu pazarlarda rekabet gücümüz çok azdır. KURUMSALLIK Firmaların %75 inin markaları tescillidir. Marka tescili sektör firmalarının kurumsallık seviyelerinin değerlendirilmesinde önemli bir göstergedir. Yan sanayi olarak çalışan bir sektördeki %75 lik marka tescil oranının tatmin edici olduğu söylenebilir. Sektördeki firmaların kurumsallığını değerlendirmek için kullanılan bir başka gösterge de firmaların yaşlarıdır. Ziyaret edilen 16 firmanın ortalama yaşı 29 dur. Bu süre firmaların piyasada bilinirliğinin ve kurum kültürünün sağlanması için yeterince uzundur. Firmalar sektörün gerektirdiği belge ve sertifikasyonlara sahiptir. Hepsinin kalite belgesi bulunmaktadır. Ayrıca OEM çalışan firmalarda otomobil üreticileri tarafından verilen onaylı tedarikçi belgeleri bulunmaktadır. Müşteriler tarafından yapılan denetimler sektördeki firmaların kurumsallık seviyesinin yükselten temel faktörlerden biridir. Firmalar her ne kadar aile şirketi olsa da çoğunlukla yönetim kadrolarını profesyonellerden oluşmaktadır. Firmalar çoğu hedeflerini çalışanlarla paylaşmakta ve belirli periyotlarla değerlendirme yapmaktadırlar. Firmaların çalışanlarına sağladığı fiziki ortam tatmin edici seviyededir. Sosyal etkinlikler vasıtası ile personelin motivasyonu sağlanmaya çalışılmaktadır. Yangın, iş güvenliği, iş hukuku vb konularda belirli periyotlarda eğitim alınmaktadır. Bazı firmaların tüm çalışanları sendikalıdır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 209

210 İNOVAŞYON VE AR-GE KAPASİTESİ TABLO 28: ZİYARET EDİLEN 16 FİRMADAKİ PATENT TASARIM AR-GE İSTATİSTİKLERİ Ziyaret edilen 16 firmada tespit edilen toplam patent sayısı 42 Firma başına patent ortalaması 2,625 Ziyaret Edilen 16 firmada tespit edilen endüstriyel tasarım tescil sayısı 159 Firma başına endüstriyel tasarım tescil ortalaması 9,936 Ziyaret edilen 16 firmada tespit edilen finansman destekli ar-ge sayısı 10 Firma başına finansman destekli ar-ge sayısı 0,625 Ziyaret edilen 16 firmada toplam 42 patent/faydalı model başvurusuna rastlanmıştır. Bunların çoğu basit patentler diyebileceğimiz faydalı model belgeleridir. Bu sayı firmaların üretim konularında uzmanlaşma isteklerinin göstergesi olarak kabul edilebilir. Bir firma triadik patent alma aşamasını tamamlamak üzeredir. Türkiye de triadik patentlerin sayısının çok olduğu düşünüldüğünde bu husus önemli bir başarı olarak dikkate alınmalıdır. Firma başına 2,625 patent/faydalı model düşmektedir. Bu sayı özellikle Avrupalı rakipler göre düşük olsa da ümit vericidir. Firmaların geliştirdikleri ürünleri sınai mülkiyet hakları vasıtası ile koruma altına almaları ar-ge faaliyetlerine geçiş aşamasına gelindiğinin göstergesidir. Endüstriyel tasarım konusundaki firma başına 9,936 endüstriyel tasarım tescili sayısı iç açıcı görünse de, sadece firmalardan 1 tanesinin 156 tane endüstriyel tasarım tescili olduğu dikkate alınmalıdır. Endüstriyel tasarım konusunda patent/faydalı model gibi homojen bir dağılım göstermemektedir. Firmaların 12 tanesinde endüstriyel tasarım tescili konusunda faaliyet yoktur. Buna rağmen dünya genelinde ana üreticiler ve aksesuar üreticileri haricinde endüstriyel tasarım tescilinin fazla bir kullanımı yoktur. Bu nedenle bu konudaki faaliyetin azlığı çok önem arz etmemektedir. Ziyaret edilen firmaların ciroları çalıştırdıkları personel sayısına oranlandığında çalışan başına ortalama TL/yıl ciro ürettikleri görülmektedir. Bu durum firmaların ar-ge ve inovasyon konusundaki potansiyelleri yüksek olsa da halen üretimden para kazandıklarının göstergesidir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 210

211 Dış finans destekli ar-ge sayısı 10 dur. Firma başına ortalama 0,625 dir. Strateji başlığı altında da bahsedildiği gibi firmaların nitelikli ar-ge çalışmalarına başladığının göstergesidir. Dış finans kaynağı olarak genellikle TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Proje Desteklerinden KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı ve 1501-Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı kullanılmaktadır. Firmalar arasından bir tanesi 7. Çerçeve kapsamında uluslararası konsorsiyum ile ar-ge projesi yürütmüştür. Firmaların büyük bir kısmı süreç inovasyonu konusunda oldukça aktiftir. Globalleşme ile dünyanın her tarafındaki yan tedarikçilerin birbirine rakip olması ve küresel krizlerle ana tedarikçilerin düştüğü sıkıntıların sonucunda yan sanayide kar marjlarının oldukça azalması sonucunda fiyat sektörün temel rekabet unsuru haline gelmiştir. Özellikle OEM firmaları %5-10 kar marjları ile çalışmaktadır. Bu da firmaları daha rekabetçi olmak için süreç inovasyonu ile verimliliği artırmaya ve maliyetleri azaltmaya itmektedir. Otomasyon, 6-sigma, Kaizen gibi konulara yapılan yatırımlar son birkaç yılda oldukça artmıştır. Firmaların %75 i düzenli olarak Yurtdışındaki fuarlara stantlı katılım sağlamaktadırlar. Burada hem rakipleri ve teknolojiyi takip etmekte hem de müşteri portföylerini geliştirmeye çalışmaktadırlar. Konusundaki uzmanlık seviyesini ilerletmek isteyen firmalar kendi alanlarındaki global sempozyumlara düzenli olarak katılmaktadırlar. Sonuç olarak sektör firmalarının ar-ge ve inovasyon konusundaki potansiyelleri yüksektir. Ar-ge ve inovasyonun sistematik ve sonuç odaklı hale getirilmesi için firmaların bu konuya yatırım yapması ve somut hedeflerle iş planlarına yansıtmaları şarttır. İlgili kurum ve kuruluşların çeşitli yollarla firmaları motive etmesi ve desteklemesi gerekmektedir. İŞBİRLİĞİ Görüşülen 16 firmanın yöneticileri sektördeki işbirliği seviyesini aşağıdaki tablodaki gibi değerlendirmiştir. Tablodan da anlaşılacağı üzere sektördeki işbirliği kültürü ortalaması kötü düzeyindedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 211

212 TABLO 29: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜNDE KOCAELİ DE FAALİYET GÖSTEREN FİRMALAR ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN SEVİYESİ ANKETİ SONUÇLARI Çok kötü Kötü Ortalama İyi Çok iyi Sektör firmalarının bir kısmı işbirliğine açık olsa da müşteriler açısından rekabeti zedeleyici görülebileceği nedeniyle işbirliği yapmamaktadır. Konusunda uzmanlaşmış firmalardan bir kısmı da kendilerini geliştirecek bilgi ve know-how ı ancak yurtdışında bulabildiklerinden, yabancı firma ve kuruluşlarla işbirlikleri geliştirmişlerdir. Sektördeki işbirliği genellikle TAYSAD aracılığı ile sağlanmaktadır. Eğitim/danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanması, uluslararasılaşma, küresel gelişmeler konusunda üyelerin bilgilendirilmesi başta olmak üzere birçok faaliyet ve hizmet gerçekleştirmektedir. Bunlara en güzel örnekler 10 yıldır düzenlenen Kıyaslama Çalışması dır. Firmaların özellikle üretim ve ürünlerini/hizmetlerini müşterilerine sunma süreçlerini birbirleriyle kıyaslayarak rekabet güçlerindeki ilerlemeyi izlemeleri amacıyla yapılan çalışma işbirliğinin en ileri örneklerinden biridir. Bu tür ileri seviyedeki çalışmalara ancak Fransa, Hollanda, Almanya gibi ülkelerdeki Sektörel STK larda rastlanmaktadır. Bir başka güzel örnek de Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ kapsamında TAYSAD tarafından yürütülecek olan projedir. Otomotiv yan sanayi firmalarının uluslararasılaşma konusunda desteklenmesine odaklanan projenin içerisinde alım heyetlerinden ticari gezilere birçok faaliyet bulunmaktadır. Ancak TAYSAD üyesi olmayan birçok firma da sektörde faaliyet göstermektedir. Genellikle TAYSAD üyelerine göre daha küçük ölçekli olan bu firmaların arasında da işbirliği ortamı sağlanması gerekmektedir. Firma ziyaretleri sırasında bu konuda bazı girişimlerin olduğu anlaşılmış olsa da henüz somutlaşmamıştır. Dolayısı ile TAYSAD üyeleri dışında sektördeki işbirliği seviyesi düşük olması sektörün rekabetçiliği konusunda önemli bir dezavantajdır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 212

213 Girdi Koşulları Girdi koşulları konusunda otomotiv yan sanayi sektörünün genel puanı 50 dir. ŞEKİL 55: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ GİRDİ KOŞULLARI GRAFİĞİ ŞEKİL 56: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ GİRDİ KOŞULLARI KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN REKABET ÇARPANLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 213

214 İNSAN KAYNAĞI Bölgede sağladığı istihdam açısından Otomotiv Yan Sanayi firmaları diğer sektörlere göre oldukça ileri seviyededir. Görüşülen 16 firmadaki ortalama çalışan sayısı 181 dir. Çalışan sayısı 100 den az olan 6 firma, çalışan sayısı arasında olan 4 firma, çalışan sayısı 200 den fazla olan 6 firma bulunmaktadır. TABLO 30: ZİYARET EDİLEN 16 FİRMADAKİ ÇALIŞAN PROFİLİ 16 firmadaki toplam çalışan sayısı 2908 Firma başına çalışan sayısı 181,75 16 firmadaki toplam 4 yıllık üniversite mezunu sayısı 349 Firma başına üniversite mezunu sayısı 21,81 16 firmadaki toplam yabancı dil bilen sayısı 142 Firma başına yabancı dil bilen sayısı 8,88 Firma başına ortalama 21,81 üniversite mezunu istihdam edilmektedir. Firmalarda çalışan 4 yıllık üniversite mezunu sayısının toplam çalışan sayısına oranı %12 dir. Firmaların uzmanlaşma, ar-ge ve ihracat konusundaki istekleri göz önüne alındığında orta vadede mavi yakadan çok mühendislik, ar-ge, dış ticaret ve yurtdışı pazarlama konularında eleman ihtiyaçlarının ortaya çıkacağı açıktır. 5 sene içerisinde 4 yıllık üniversite mezunu sayısının toplam çalışan sayısına oranının %15-20 seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. Ancak ihtiyaç duyulacak nitelikteki insan kaynağı için bölgedeki sosyal ve kültürel imkanlar caziptir ve bu nedenle ihtiyaç duyulan nitelikteki elemanların temininde önemli bir sıkıntı yaşanmayacaktır. Firmalar ihtiyaç duydukları konularda dışarıdan danışmanlık hizmeti almaktadır. Bölgede danışmanlık sektörü gelişmemiş olmasına rağmen özellikle İstanbul a yakınlık nedeni ile nitelikli danışmanlık hizmetinin temininde bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Her yerde olduğu gibi özellikle küçük ölçekli firmalarda nitelikli ara eleman temini ve yetiştirilen elemanların elde tutulması konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 214

215 HAMMADDE Otomotiv Yan Sanayi firmaları yaptıkları üretimin çeşidine göre değişkenlik gösteren birçok hammadde kullanmaktadır. Bunların önemli bir kısmı yurtdışından temin edilmektedir. Firmalar temin konusunda önemli bir sıkıntı yaşamadıklarını belirtmektedir. Ancak malzemenin yurtdışından gelmesi nedeni ile stok maliyetleri artmaktadır. Yurtdışından malzeme temininde en önemli sıkıntı döviz kurlarındaki değişkenlik olarak belirtilmiştir. Düşük kar marjları ile çalışıldığından döviz kurlarında yaşanan değişiklik maliyetleri önemli ölçüde etkilemektedir. Çoğu firma tarafından kar oranlarının direk olarak hammadde temin fiyatından etkilendiği beyan edilmiştir. Hammadde konusunda yurtdışına bağımlılık önemli bir rekabet dezavatajıdır. Ancak bölgedeki firma sayısı fazlalığı nedeni ile birçok kurumsal ithalatçı bulunması ve bölgenin lojistik bakımından elverişliliği bu dezavantajı önemli ölçüde azaltmaktadır. MALİYETLER Özellikle yeni kurulacak veya üretim kapasitesini artıracak firmalar için arsa maliyetleri önemli bir dezavantajdır. Bölgede arsa fiyatları oldukça pahalıdır. Bu durum yabancı yatırımcılar için de bölgenin cazibesini azaltmaktadır. İnsan kaynağı maliyetinin toplam maliyetteki yüzdesinin son 10 yıl içerisinde neredeyse iki kat arttığı firmalar tarafından belirtilmiştir. Halen Avrupalı rakiplere karşı insan kaynağı maliyeti bir avantaj olsa da özellikle hızla büyüyen uzak doğulu rakiplere karşı önemli bir rekabet dezavantajdır. Enerji maliyetleri Türkiye de oldukça pahalıdır. Ziyaret edilen firmaların enerji maliyetleri toplam maliyete oranı %3 - %30 arasında değişmektedir. Enerji maliyetlerinin fazlalığı bir rekabet dezavantajı olarak ön plana çıkmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 215

216 Hammadde büyük ölçüde yurtdışı kaynaklıdır. Çin ve Hindistan başta olmak üzere uzak doğulu hükümetlerin ana metal sanayine verdikleri destek nedeni ile hammadde temin fiyatları uzak doğulu rakiplere göre yüksektir. Sonuç olarak tüm maliyetler genel olarak değerlendirildiğinde Avrupalı rakiplere karşı halen bir rekabet avantajı olduğu ancak bu avantajın gün geçtikçe azaldığı, Uzak Doğulu rakiplere karşı ise önemli bir rekabet dezavantajı olduğu görülmektedir. ALTYAPI Özellikle 1990 lı yıllarda kurulum çalışmalarına başlanan ve 2000 li yıllarda firmaların üretime başladıkları TAYSAD OSB, otomotiv yan sanayi firmaları için önemli bir açılım olmuştur. Global bir ihtisas organize sanayi bölgesinin Kocaeli de kurulmuş olması bölgedeki nitelikli yığınlaşmayı oldukça artırmıştır ve önemli bir rekabet avantajı sağlamıştır. TAYSAD OSB üyesi olan otomotiv yan sanayi firmalarına sağladığı altyapı ve verdiği hizmetler ile dünyada örnek gösterilecek düzeydedir. TAYSAD OSB ye ek olarak, Kocaeli de otomotiv yan sanayi firmaları için elverişli birçok organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Organize sanayi bölgelerine ek olarak Kocaeli de serbest bölgeler ve teknoparklar da bulunmaktadır. Bu imkanların fazlalığı bölge için önemli bir rekabet avantajıdır. Kocaeli her çeşit lojistik ve ulaşım imkanları açısından da oldukça avantajlı bir konuma sahiptir. Bu imkanların kısa ve orta vadede daha da geliştirecek projeler hayata geçirilmektedir. İstanbul Atatürk Havaalanı ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 216

217 Sabiha Gökçen Havaalanı alternatiflerine kısa vadede sivil uçuşlara açılacak olan Cengiz Topel Havaalanı da eklenecektir. Bölgedeki sanayileşmenin hızla artması ama altyapının aynı hızla gelişmemesi elektrik kesintisi, su baskını gibi sorunları da beraberinde getirmiştir. Yaşanan elektrik kesintileri özellikle seri üretim firmaları açısından önemli kayıplara neden olmaktadır. Firmalar bu konudaki sıkıntıların gün geçtikçe azalsa da halen devam ettiğini belirtmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 217

218 Talep Koşulları Talep koşulları konusunda otomotiv yan sanayi sektörünün genel puanı 54 dir. ŞEKİL 57: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ TALEP KOŞULLARI GRAFİĞİ ŞEKİL 58: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ TALEP KOŞULLARI KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN REKABET ÇARPANLARI (%) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 218

219 İÇ TALEP 2010 yılında toplam iç pazar, 2009 yılı aynı dönemine göre yüzde 38 oranında artarak 793 bin adet düzeyinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde otomobil pazarındaki artış yüzde 38 düzeyinde gerçekleşmiş ve pazar 510 bin adete yükselmiştir. ŞEKİL 59: YILLARA GÖRE İÇ PAZARDA YERLİ ÜRETİM VE İTHALAT GRAFİĞİ (OTOMOBİL + TİCARİ ARAÇ) (Otomotiv Sanayii Derneği, Otomotiv Sanayii 2010 yılı Değerlendirme Raporu, 2011) İç pazarda toplam satılan araç sayısı içerisindeki yerli araç yüzdesinin yılları arasındaki ortalaması alındığında; otomobil de %35, hafif ticari araçta %57, ağır Otomobil %35 ticari araçta % 76 yerlilik oranı ortaya çıkmaktadır. Türk Otomotiv Sanayi genel Hafif Ticari Araç %57 Ağır Ticari Araç %76 olarak değerlendirildiğinde özellikle ticari araçlarda yerli üretimin ithalata göre önde olduğu görülmektedir. Otomobilde ise ithalat, yerli üretime göre daha önde Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 219

220 Otomobil Kamyon Kamyonet Otobüs Midibüs Minibüs Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Projesi Raporu gelmektedir. Türkiye de her kişiye 165 motorlu araç, AB de her kişiye 473 motorlu araç düşmektedir. Bu nedenle ülkemiz halen doymamış bir pazardır. Ailelerin %75 inin hâlâ bir araç sahibi olmadığı tahmin edilmekte ve bu nedenle uzun vadede büyüme potansiyeli güçlü kalmaya devam etmektedir. Son on yıl içinde, Türkiye de kişi başına düşen otomobil sayısı büyük bir artış göstermiştir. Türkiye de kişi başına düşen milli gelir düzeyi istikrarlı olarak arttığı takdirde talep de aynı oranda artacaktır. Türkiye deki iç pazar potansiyeli önemli olsa da otomotiv yan sanayi firmaları açısından bakıldığında ana müşteri grubu olan ana üreticilerin Türkiye deki üretim kapasitelerini irdelemek daha doğru olacaktır. TABLO 31: TÜRKİYE DEKİ ANA ÜRETİCİLER Kuruluş Adı Üretim Yeri Üretim Konusu Yerli Sermaye Payı (%) 2010 Yılı Kapasitesi Anadolu Isuzu Kocaeli 70, B.M.C. İzmir Ford Otosan Eskişehir/Kocaeli Honda Türkiye Kocaeli Hyundai Assan Kocaeli KARSAN Bursa M.A.N. Türkiye Ankara 0, Mercedes Benz Türkiye İstanbul/Aksaray Otokar Sakarya Oyak Renault Bursa Temsa Adana Tofaş Bursa 62, Toyota Sakarya TOPLAM Kaynak: (Otomotiv Sanayii Derneği ) Tablo 7 de görüleceği üzere Türkiye de motorlu taşıt üretimi konusunda faaliyet gösteren 13 ana üretici vardır. Türkiye deki 13 ana üreticinin toplam otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs, midibüs ve minibüs üretim kapasitesi 2010 yılı verilerine göre adet/yıl dır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 220

221 DIŞ TALEP Otomotiv yan sanayi ihracatına bakıldığında; 2008 yılında 7 Milyar Dolar gibi önemli bir rakama ulaşan ihracat 2009 yılında krizin etkisiyle 4,9 Milyar Dolara gerilemiş ancak 2010 yılında yüzde 9 artarak 5,4 Milyar Dolar seviyesine çıkmıştır. Gerek ana sanayi gerekse yan sanayi tarafından 2010 yılında yapılan ihracatın yüzde 75 i başta Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere ve İspanya olmak üzere AB üyesi ülkelere yapılmıştır yılında başlayan Avrupa ekonomisindeki kötü gidişat ve belirsizlik, Türk Otomotiv Yan Sanayinin ihracatı için önemli bir risk unsuru oluşturmaktadır. Firmaların ihracatlarını diğer pazarlara da yaygınlaştırmak için acil tedbirler alması sektörün geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Çin ve Hindistan daki rakiplerin üretim kapasitelerindeki hızlı artış ve uluslararası pazarlara hızlı yayılımları, Türk Otomotiv Yan Sanayi firmalarına olan dış talebi tehdit eden bir başka risk unsuru olarak ön plana çıkmaktadır. ÖZELLEŞMİŞ ÜRÜN VE NİTELİKLİ MÜŞTERİ Otomotiv Yan Sanayi firmalarını ürettikleri ürünün nihai kullanıcıya ulaşma yoluna göre üçe ayırabiliriz. ŞEKİL 60: OTOMOTİV YAN SANAYİ FİRMALARININ ÜRÜNLERİNİ NİHAİ KULLANICIYA ULAŞTIRMA YOLLARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 221

222 OEM (Original Equipment Manufacturer Orjinal Parça Üreticisi) ve OES (Original Equipment Supplier Orjinal Parça Sağlayıcısı) yoluyla çalışan firmaların ana üreticiler tarafından uygulanan bir onaylı tedarikçi onay prosedürünü tamamlaması gerekmektedir. Onaylı tedarikçi olabilmek için firmaların kalite, verimlilik, üretim kapasitesi, sürdürülebilirlik, kurumsallık vb birçok konuda ana üreticiler tarafından belirlenen standartları sağlaması gerekmektedir. Firmalar onaylı tedarikçi olduktan sonra da ana üreticiler tarafından belirli periyotlarda denetlenmektedir. Ayrıca firmaların motivasyonunu artırmak için ana üreticiler tarafından performansları ölçümlenmekte ve kategorize edilmektedir. Bu sistem savunma yan sanayi örneğinde de olduğu gibi firmaları sürekli kendilerini geliştirmek için zorlamaktadır. Ayrıca ana üreticiler, üretimin yanısıra tasarım ve ar-ge konusundaki çalışmalarını da tedarikçileri ile birlikte yapma eğilimindedir. Dolayısı ile OEM ve OES yoluyla çalışan firmaların müşterisi olan ana tedarikçiler oldukça niteliklidir ve yan sanayilerini ürün ve süreç inovasyonu konusunda sürdürülebilir bir baskı altında tutmaktadırlar. IAM (Independent After Market Yan Sanayi Parça Sağlayıcısı) yoluyla çalışan firmaların müşterilerinin niteliği ise düşüktür. Söz konusu firmalar için temel rekabet kriterleri fiyat ve yaygın pazarlama ağı dır. Fiyat kriteri az da olsa süreç inovasyonu baskısı yaratsa da firmaları ürün inovasyonu konusunda motive edecek hiçbir baskı söz konusu değildir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 222

223 İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar İlgili ve destekleyici kuruluşlar konusunda otomotiv yan sanayi sektörünün genel puanı 37 dir. ŞEKİL 61: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR GRAFİĞİ ŞEKİL 62: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN REKABET ÇARPANLARI (%) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 223

224 ÜNİVERSİTE Üniversite-sanayi işbirliği konusu halen Türkiye nin çözüm bulamadığı sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. Yapılan firma ziyaretlerinde de firma yöneticileri tarafından bu konudaki sıkıntılar ifade edilmiştir. Türkiye nin en gözde sektörü olan otomotiv ve otomotiv yan sanayi sektörlerinde bile üniversite-sanayi işbirliğinin çok düşük seviyede olması önemli bir rekabet dezavantajıdır. Konularında uzmanlaşmak isteyen firmalar ihtiyaç duydukları bilgi, know-how ve teknolojiyi genellikle yurtdışındaki ar-ge merkezleri ve üniversitelerle ortak projeler yürüterek tedarik etmeye çalışmaktadır. Otomotiv Teknolojileri Ar-Ge Merkezi (OTAM), bu başlık altında bahsedilebilecek en önemli unsurdur. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) işbirliği ile otomotiv endüstrisi ve tedarikçilerinin üretim öncesi Ar-Ge ve ürün testi çalışmalarını üniversitelerle birlikte yürütmek ve bu iş birliğini kurumsallaştırmak üzere kurulmuştur. Sonuç olarak sektördeki üniversite-sanayi işbirliği seviyesinin düşüklüğü ve üniversitelerde sektöre yönelik çalışmalar yürütmek için gerekli altyapının eksikliği nedeni ile üniversite başlığı otomotiv yan sanayi için rekabet gücünün en düşük ölçümlendiği başlıktır. STK ODA OSB Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği nin (TAYSAD), Türkiye deki en profesyonel ve kurumsal sektörel sivil toplum kuruluşudur. Sektörü temsil eden profesyonel bir yapının bulunması çok önemli bir rekabet avantajı oluşturmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 224

225 Türkiye de 1000 in üzerinde otomotiv yan sanayi firması olmasına rağmen bunların yaklaşık 300 tanesi TAYSAD üyesidir. Her ne kadar TAYSAD ın sektörü temsilinde bir sıkıntı olmasa da üye profiline bakıldığında sektördeki büyük ve orta-büyük ölçekli firmalardan oluştuğu görülmektedir. Sektörde faaliyet gösteren ve büyük çoğunluğu oluşturan orta, orta-küçük ve küçük ölçekli işletmelerin ise üye oldukları bir sektörel sivil toplum kuruluşu mevcut değildir. Bu nedenle söz konusu işletmelerin sorunlarının tespiti ve bunlara yönelik projeler üretilmesi ve uygulanması konusunda bir boşluk söz konusudur. Bu boşluk genellikle Odalar tarafından doldurulmaya çalışılsa da sürdürülebilirlik konusunda önemli bir sıkıntı mevcuttur. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Otomotiv Tüketicileri Derneği (OTD), Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER), sektörle ilgili diğer sivil toplum kuruluşlarıdır. Sektörde faaliyet gösteren bir diğer önemli kuruluş da Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği dir. KAMU Otomotiv Sektörünün, ülke ekonomisi ve istihdam açısından önemi nedeni ile birçok kamu kurumu tarafından sektöre yönelik faaliyetler yapılmaktadır. Bu faaliyetlerin önemli bir kısmı sektörel raporlardır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere İGEME, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, DTM gibi birçok kamu kurumu sektöre yönelik özel çalışmalar gerçekleştirmektedir. Özellikle Şubat 2011 de yayınlanan Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı firmaların strateji geliştirirken kullanacakları önemli bir altyapı dokümanıdır. Ancak firmaların strateji başlığı altında performanslarının yüksekliği nedeni ile kamu tarafından sağlanan bilginin niteliği ve niceliği düşük kalmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 225

226 FİNANS Türkiye deki banka sayısının fazlalığı, finans sektörünü gelişmeye zorlamış ve kurumsal müşteriler için birçok ürün ve hizmet geliştirmelerine sebep olmuştur. Özellikle taşıt kredilerindeki rekabet iç pazardaki otomobil satışlarını artırmaktadır. Ancak bu gelişmeler diğer ülkelerde de söz konusudur ve bir rekabet avantajı olarak algılanmamıştır. Görüşülen firmaların büyük çoğunluğunun özellikle yatırım kredisi temini konusunda sıkıntılarını dile getirmeleridir. Birkaç firmanın, daha uygun koşullar sunmaları nedeni ile Avrupa daki bankalarla anlaşma sağladığı tespit edilmiştir. Tüm firmaların büyüme konusundaki isteklerine rağmen yatırım kredisi konusundaki koşulların ağırlığı, sektörün önündeki önemli rekabet dezavantajlarından biridir. DEĞER ZİNCİRİ ŞEKİL 63: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ DEĞER ZİNCİRİ MATRİSİ Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 226

227 Otomotiv Yan Sanayi Sektöründeki değer zinciri matrisi incelendiğinde mevcudiyet seviyesi en düşük aktörler Laboratuar, Test ve Sertifikasyon Merkezleri, Danışmanlık ve Hammadde Sağlayıcıları dır. Mevcudiyeti fazla olmasına rağmen katkı seviyesi düşük olan aktörler ise Üniversite ve Finans Sektörü dür. Değer zincirinde yer alan tüm unsurlar rekabet analizindeki ilgili başlıklar altında incelenmiştir. Değer Zinciri Matrisi genel olarak değerlendirildiğinde katkı seviyesi ve mevcudiyet seviyesi düşük aktörlerle ilgili tespitlerin Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı nda da yapıldığı ve bunlara yönelik eylemler planlandığı görülmektedir. Yapılan firma ziyaretlerinde Ana Sanayi ve Yan Sanayi arasındaki ilişkinin daha çok onaylı tedarikçi boyutunda olduğu görülmüştür. Özellikle araç üretimi ile ham madde ve aksam-parça üretimin tam bir uyum içinde bulunması gerekir. Bu amaçla her alanda motorlu taşıt aracı üretim ile aksam-parça üretimi yapan kuruluşlar arasında uzun vadeli stratejik işbirliğinin kurulması gereklidir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 227

228 Devlet Devlet konusunda otomotiv yan sanayi sektörünün genel puanı 50 dir. ŞEKİL 64: OTOMOBİL YAN SANAYİ SEKTÖRÜ DEVLET GRAFİĞİ ŞEKİL 65: OTOMOTİV YAN SANAYİ SEKTÖRÜ DEVLET KONUSUNDAKİ ALT BAŞLIKLARIN REKABET ÇARPANLARI (%) Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 228

229 DESTEKLER VE VERGİLER Türkiye de yeni binek araç satışlarında oldukça büyük bir vergi yükü olmasına rağmen, satışlar ve araç sahipliği oranı artmıştır. Bu yük yurt içinde üretilen ve ithal edilen için araçlar için eşit seviyededir cc ye kadar motorlu bir aracın toplam vergi yükü, aracın vergi öncesi fiyatının yaklaşık %60 ıdır cc nin üzerindeki araçlarda ise, vergi yükü vergi öncesi fiyatın %100 ünün üzerine çıkmaktadır. Ayrıca her altı ayda bir ödenen motorlu taşıtlar vergisi önemli bir yüktür ve akaryakıt fiyatları da Avrupa daki en yüksek fiyatlardan biridir. Bu yükler gelecekte hafifletilebilirse, araç satışlarındaki artışın hızlanması beklenebilir. Türkiye otomotiv sektörü 2008 yılındaki küresel ekonomik krizden oldukça etkilenmiştir. Binek araçlara yönelik iç talep oldukça iyi bir seviyede tutunmuş ve 2009 yılında 2008 e göre %20,9 artmıştır. Bu artış daha ziyade hükümet tarafından sağlanan geçici teşvikler (Mart Haziran 2009 tarihleri arasındaki araç alımlarında Özel Tüketim Vergisi nde yapılan önemli indirim ve Temmuz Eylül ayları arasındaki daha kısıtlı indirim) sayesinde mümkün olmuştur. Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan yeni Yatırımlarda Devlet Yardımları mevzuatı Temmuz 2009 da uygulamaya konulmuştur. Yeni teşvik sisteminin 3 temel bileşeni vardır. 1. Büyük ölçekli yatırımların teşviki, 2. Bölgesel ve sektörel teşvik, 3. Genel teşvik. Büyük ölçekli yatırımlar, yüksek teknoloji ve sermaye gerektiren ve ülkemizi üretim yapısı açısından bir ileri aşamaya götürecek yatırımlardır. Büyük ölçekli yatırımların teşviki sistemi ile özellikle büyük ölçekli yabancı sermaye yatırımlarının ülkemize kazandırılması hedeflenmektedir. Bu amaçla 12 sektör belirlenmiştir. Büyük ölçekli yatırımlar listesinde motorlu kara taşıtları imalatı yatırımları yer almakta olup, bu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 229

230 sektörde 250 Milyon TL ve üzeri tutarlarda yapılacak yatırımlar büyük ölçekli proje olarak değerlendirilmektedir. Büyük ölçekli yatırımlar, Türkiye genelinde yatırım yeri ayrımı yapılmaksızın teşvik edilmekte olup, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti gibi daha önceki dönemlerde de uygulanan klasik teşvik unsurlarına ek olarak, kurumlar/gelir vergisi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi şeklindeki teşvik unsurlarından yatırımın bulunduğu bölgeye göre değişen süre ve oranlarda yararlanmaktadır. Sistemin ikinci bileşeni olan bölgesel ve sektörel teşvik sistemi ile bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmak, en aza indirmek ve sanayide kümelenmeyi öne çıkararak uygun bir yatırım ortamının oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu sistemin oluşturulmasında İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) Düzey 2 dikkate alınmış ve 26 bölge kendi içinde, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi (SEGE) esas alınarak gelişmişlik düzeylerine göre 4 gruba ayrılmıştır. Kocaeli, I. Bölge içerisinde yer almaktadır. I. Bölgede ağırlıklı olarak motorlu kara taşıtları ve yan sanayi, elektronik, ilaç, makine imalat ve tıbbi, hassas ve optik alet yatırımları gibi yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar desteklenmektedir. ŞEKİL 66: SOSYO EKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASINA GÖRE DÖRT GRUBA AYRILMIŞ BÖLGELER Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 230

231 Bölgesel ve sektörel teşvik sisteminde I. Bölge için öngörülen destekler; Vergi indirimi, Sigorta primi işveren hissesi desteği, Yatırım yeri tahsisi, KDV istisnası, Gümrük Vergisi muafiyetidir. Gerek büyük ölçekli yatırımları teşvik sisteminde gerekse bölgesel ve sektörel teşvik sisteminde, yatırımların hızlandırılarak süratle devreye alınmasını özendirmek amacı ile vergi indiriminde ve sigorta primi işveren hissesi desteğinde yatırıma tarihinden önce veya sonra başlanılması durumuna göre değişik oranlar ve süreler de uygulanmaktadır. Genel teşvik sistemi ise geçmiş dönemlerdeki uygulamanın devamını öngörmektedir. Büyük ölçekli yatırım ile bölgesel ve sektörel teşvik sistemlerinden yararlanamayan yatırımların, yasaklanan bazı belirli sektörler ve yatırım konuları dışında, genel teşvik sistemi çerçevesinde desteklenmesine KDV istisnası ve Gümrük Vergisi Muafiyeti ile devam edilmektedir. Ar-ge, markalaşma, ihracat konularında devletin tüm sektörler için verdiği desteklerden Otomotiv Yan Sanayi sektöründeki firmalar da yararlanmaktadır. Söz konusu desteklerden özellikle TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Proje Destekleri, Otomotiv Yan Sanayi firmaları tarafından rağbet görmektedir. YASAL UYGULAMALAR VE BÜROKRASİ Türkiye ile Avrupa Birliği arasında gümrük birliğini tesis eden 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK), taraflar arasındaki ticaretin Gümrük Birliği çerçevesinde geliştirilebilmesi ve malların serbest dolaşımının tam olarak sağlanabilmesi için Türkiye nin, ticarette teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin AB mevzuatını, Türk mevzuatına aktarmasını hükme bağlamıştır. Son derece kapsamlı olan bu alanda uyum sağlanması gereken mevzuat listesi 2/97 sayılı OKK ile belirlenmiş ve Türkiye nin 31 Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 231

232 Aralık 2000 tarihine kadar standardizasyon, ölçüm, kalibrasyon, kalite, akreditasyon, test ve belgelendirme alanlarındaki mevzuatını Topluluk mevzuatına uyumlaştırması gerektiği belirtilmiştir. Ülkemizde otomotiv sektörünü ilgilendiren; imalat, trafik, ulaştırma, çevre, ithalat vb. konularda mevzuat mevcut olup, bu mevzuat görev alanları kapsamında ilgili kamu kuruluşları tarafından yayımlanmakta ve yürütülmektedir. Bu çerçevede, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu nun 29. maddesi, yapım safhasındaki araçlarla ilgili yönetmeliklerin çıkartılması ve uygulama görevini Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sorumluluğuna vermiştir. Bu bağlamda, daha önceleri bu konuda sadece Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik (AİTM) çerçevesinde araçların belgelendirilmesi yapılmakta iken 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği kararı sonrası AB direktifleri uyumlaştırılarak, uygulamaya konulmuştur. Ayrıca, bu kapsamda üç adedi çerçeve direktif olmak üzere toplam 99 adet direktifin uyumlaştırılması tamamlanmıştır. Ayrıca, ülkemizin ve AB nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (BM/AEK) tarafından çıkartılan ve otomotiv aksam parçaları ile ilgili 126 adet regülasyon tebliğ olarak iç mevzuatımıza kazandırılmıştır. Türkiye de otomotiv mevzuatının uyumlaştırılması ve uygulaması, AB üyesi ülkelerde olduğu gibi yürütülmektedir. Gerek AB Komisyonu gerekse BM/AEK nezdinde Onay Kuruluşu olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı belirlenmiştir. Bu kapsamda Bakanlık bünyesinde otomotiv ana ve yan sanayi ile ilgili kamu temsilcilerinin yer aldığı, kamu ve özel sektörün birlikte periyodik olarak toplandığı ve sorunlara çözüm önerileri getirdiği Motorlu Araçlar Teknik Komitesi (MARTEK) kurulmuştur. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, AB ve BM/AEK nezdinde hem Yetkili Kuruluş hem de Onay Kuruluşu olarak, araçların ve araçlara ait aksam parçaların direktiflere göre tip onay belgelerini onaylamaktan ve mevzuattan sorumludur. Üretimlerin teknik mevzuatına uygun olmasını sağlamak, bununla ilgili olarak üretimin uygunluğu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 232

233 işlemlerini yürütmek ve gerektiğinde piyasa gözetimi ve denetleme faaliyetlerinde bulunmak da Bakanlığın bu konudaki görevleri arasında yer almaktadır. Bakanlık bu görevi ile hem trafikte can ve mal güvenliğinin sağlanması, teknik mevzuata uygun üretim yapan firmaların haksız rekabet karşısında korunması hem de otomotiv ürünlerinin küresel pazarlarda serbest dolaşımına önemli bir katkı sağlamaktadır. Motorlu araç ve aksam ve parçaları ile ilgili ülkemizde verilen tip onaylarının AB de kabul edilmesi için, mevzuat denkliğinin yanı sıra, Onay Kuruluşu olan Bakanlığın idari alt yapısının ve teknik servislerin AB dekilerle benzer yapıda olması gerekmektedir. Bu nedenle, Bakanlığın otomotiv konusunda kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve yeniden yapılanması hayati önem arz etmektedir. (Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, 2011) Yapılan firma görüşmelerinde, firma yetkilileri tarafından kendileri ile ilgili yasa ve mevzuatta birçok uyumsuzluk ve rekabet güçlerini azaltıcı uygulama olduğu belirtilmiştir. Dahilde İşleme İzin Belgesi ve İhracat Taahhütlü Döviz Kredisi sürelerinin uyumsuzluğu; Kaynak Kullanımı Değerleme Fonu gibi dolaylı maliyetlerin fazlalığı; kullanılmış ve bakımı yapılmış parçalar yurtdışından getirtilirken gümrüklerde yaşanan sıkıntılar ve benzer konularda birçok örnek verilmiştir. DEVLET POLİTİKASI tarihinde yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında, yaşanan küresel ekonomik kriz etkilerinin giderilmesine yönelik otomotiv sektöründe alınacak Acil Önlemler ve gerçekleştirilecek değişim ve dönüşümün ana eksenlerini oluşturulacağı kısa, orta ve uzun vadeli bir sektör stratejisinin hazırlanması koordinasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanlığına verilmiştir. Söz konusu Acil Önlemler ile stratejinin hazırlanması sürecinde hem kamu kurumları hem de özel sektör düzleminde katılımcı ve paylaşımcı bir yaklaşım Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 233

234 geliştirilmiştir. Özellikle Acil Önlemler paketinin içeriğinin hazırlanmasında sektör inisiyatif üstlenmiştir. Bununla birlikte, stratejinin hazırlanması sürecinde de örnek teşkil edebilecek nitelikte bir kamu-özel sektör birlikteliği sergilenmiştir. İmalat sanayi üretimindeki payı, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam kapasitesi, rekabet edebilirlik, yatırımlar, dışa açıklık ve makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye nin önde gelen sektörlerinden biri olan otomotiv sektörünün konumunu geliştirebilmesi için Otomotiv Sektörünün Sürdürülebilir Küresel Rekabet Gücünü Artırmak ve İleri Teknoloji Kullanımının Ağırlıklı Olduğu Katma Değeri Yüksek Bir Yapıya Dönüşümünü Sağlamak genel amaç olarak belirlenmiştir. Otomotiv Sektörü Stratejisinin genel amacını gerçekleştirmek üzere, otomotiv sektörünün güçlü ve zayıf yönleri ile sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler göz önünde bulundurularak bazı hedefler tespit edilmiştir. AR-GE Altyapısını İyileştirmek; Şirketlerin Tasarım, Üretim, Markalaşma Beceri ve Kapasitelerini Artırmak; Otomotiv Sektöründe İç ve Dış Pazarları Geliştirmek; Hukuki ve İdari Düzenlemeleri İyileştirmek; Fiziki Altyapıyı Geliştirmek olmak üzere beş hedef belirlenmiş ve belirlenen bu hedeflere ilişkin eylemlerin 2014 e kadar hayata geçirilmesi planlanmıştır. Diğer taraftan, Türkiye nin İklim Değişikliği kapsamındaki ulusal vizyonu; iklim değişikliği politikalarını kalkınma politikalarıyla entegre etmiş; enerji verimliliğini yaygınlaştırmış; temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmış; iklim değişikliğiyle mücadeleye özel şartları çerçevesinde aktif katılım sağlayan ve yüksek yaşam kalitesiyle refahı tüm vatandaşlarına düşük karbon yoğunluğu ile sunabilen bir ülke olmaktır. Bu çerçevede, Otomotiv Sektörü Strateji Belgesinde otomotiv sektörüne düşen yükümlülükler de dikkate alınmıştır. Belge içeriğinin belirlenmesi ve oluşturulması ile gelinen her aşama hakkında ilgili tarafların görüşlerinin alınması oldukça açık ve şeffaf bir ortamda sürdürülmüştür. Otomotiv sektörü ile ilgili kamu kurumlarından ve sivil toplum kuruluşlarından yazılı olarak görüşler alınmış, ayrıca 29 Nisan 2010 tarihinde söz konusu kurum ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 234

235 kuruluşların temsilcilerinin de katılımıyla bir toplantı yapılmış olup strateji belgesi içerisindeki hedefler ve eylemler üzerinde uzlaşma sağlanmıştır. ŞEKİL 67: TÜRKİYE OTOMOTİV SEKTÖRÜ STRATEJİSİ Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 235

236 Tespit edilen 5 hedef için toplam 27 adet eylem belirlenmiştir. Söz konusu eylemler aşağıda sıralanmıştır. Hedef 1: Ar-ge altyapısını iyileştirmek 1.1. Tasarım doğrulama, dayanım, yol ve araç testleri yapılması için test merkezleri ve rüzgâr tüneli kurulacak ve mevcut test merkezleri sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilecektir Otomotiv alanında yetkinliği olan üniversitelerin ve meslek liselerinin laboratuar alt yapıları üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde geliştirilecek ve desteklenecektir Otomotiv sanayiye verilecek Ar-ge desteklerinin mevcut etkinliğinin değerlendirilmesi ile bu desteklerin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi yönünde bir çalışma yapılacak; çalışma sonucu tespit edilen destekler uygulanacaktır AR-GE projelerinde Ulusal Odak Projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projeleri öncelikle desteklenecektir KOBİ niteliğindeki şirketlerin rekabet gücünün geliştirilmesi ile AR-GE altyapısının kurulması için işletmelere bilgi, danışmanlık ve destek sağlanacaktır. Hedef 2: artırmak Şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasitelerini 2.1. Araç konsept ve tasarım aşamasından başlayan uzun vadeli işbirlikleri ile ana ve yan sanayi arasındaki ilişkilerin ve buna yönelik destek mekanizmalarının tedarik zincirini de kapsayacak şekilde geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılacaktır Özgün teknoloji ve tasarıma dayalı üretimin geliştirilmesi için yeni teşvik mekanizmaları oluşturulması yönünde çalışma yapılacaktır Türkiye nin İklim Değişikliği kapsamındaki ulusal vizyonu doğrultusunda alternatif yakıt kullanımının yaygınlaştırılması sağlamak amacıyla elektrikli araçlarda kullanılan batarya ve alternatif yakıt kullanan araçların ana parçalarının üretimi desteklenecektir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 236

237 2.4. Tedarik zincirindeki işletmeler arasında işbirlikleri ile daha fazla katma değer üretimine yönelik yerlilik oranını artırıcı (kümelenme gibi) faaliyetler desteklenecektir Kamu koordinasyonunda üretime yönelik Ulusal Odak Projeleri oluşturulması ve desteklenmesi sağlanacaktır Sanayinin ihtiyaçlarına yönelik nitelikli insan kaynağı yetiştirilecektir Girdi Tedarik Stratejisi kapsamında yapılan çalışmalarla işbirliği ve koordinasyon sağlanacaktır. Hedef 3: Otomotiv Sektöründe iç ve dış pazarı geliştirmek 3.1. Türkiye iç pazarını büyütecek faaliyetler geliştirilecek ve desteklenecektir Otomotiv sanayinin dış pazarlara açılımı dinamik bir biçimde desteklenecektir Kamu alımlarında ve kiralamalarında yerli araç kullanımı özendirilecektir Çevre dostu araçların kullanımının yaygınlaştırılması için toplumda farkındalık seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır Çevreye duyarlı araçların kullanımı özendirilecektir Kamu araç filoları oluşturulurken çevre dostu araçların tercih edilmesi sağlanacaktır. Hedef 4: Hukuki ve idari düzenlemeleri iyileştirmek 4.1. Düşük CO2 emisyonu olan çevre dostu araçların (elektrikli, hibrit ve emisyon seviyesi düşük diğer araçlar) kullanımını teşvik eden bir vergilendirme sistemi için çalışma yapılacaktır Ömrünü tamamlamış araçların hurdaya ayrılarak bertarafı için gerekli hukuki düzenlemelerin oluşturulması ve hurda işletmelerinin teşvik edilmesi yönünde çalışmalar yapılacaktır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğünün otomotiv sektörüne hizmet veren biriminin kurumsal kapasitesi uluslararası onay kuruluşlarına benzer bir şekilde geliştirilecektir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 237

238 4.4. Otomotiv sanayine yönelik piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri etkinleştirilecektir 4.5. Araçlarda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı artırılacak ve yeni araç tasarımlarında yeniden kullanım ve geri dönüşüm oranlarına ilişkin esaslar belirlenecektir. Hedef 5: Fiziki altyapıyı geliştirmek 5.1. Organize sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlar için uygun şartlarda arsa ve altyapı teminine yönelik gerekli çalışmalar yapılacaktır Otomotiv ürünlerine uygun oto-port nitelikli limanlar ve çevresindeki ulaştırma altyapısı geliştirilecektir Çevreye duyarlı elektrikli ve CNG li araçların kullanımının yaygınlaşması için gerekli altyapı çalışmaları yürütülecektir Sanayinin üretim ihtiyaçlarına yönelik ham madde üretimi geliştirilecektir. (Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, 2011) Sonuç olarak, Otomotiv Sektörü devletin üretime yönelik politikalarında öncelikli konumunu güçlendirmiş ve sektörün rekabet gücünü artıracak gerçekçi stratejiler geliştirilmiştir. Geliştirilen strateji çerçevesinde oluşturulan eylem planının hayata geçirilmesi Türkiye nin Otomotiv ve Otomotiv Yan Sanayindeki rekabet gücünü önemli ölçüde artıracaktır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 238

239 SONUÇLAR VE GENEL DEĞERLENDİRME Kocaeli, gerek coğrafi konumu, gerekse sosyal ve kültürel imkanları, altyapısı ve eğitim imkanları ile ülkemizin en rekabetçi illeri arasında yer almaktadır. Kocaeli bu performansının karşılığı olarak ar-ge altyapısı desteklerinden, lojistik imkanların geliştirilmesine, eğitim kurumlarının kalitesine yapılan yatırımlardan, şehir markası olarak bilinirliğinin artırılması yatırımlarına kadar oldukça geniş fırsatlarla desteklenmiştir. Şehirlerin rekabetçiliği konusunda sosyal, beşeri, altyapısal unsurların irdelendiği endekslerde de üst sırada yer almasında bu altyapı desteklerinin önemli rolü bulunmaktadır. İller arası rekabetçilik endeksine göre Kocaeli en fazla erişilebilirlik endeksinde yüksek performans göstermektedir, bu performansı ticaret becerisi ve üretim potansiyelinin ardından beşeri sermaye ve yaşam kalitesi ve markalaşma ve inovasyon yetenekleri izlemektedir. (Urak, Deloitte, 2009) Uluslar arası rekabet kavramının analizinde Kocaeli de faaliyet gösteren sektörlerin mevcut pazar performansları değerlendirilerek, bu unsurların yanında firma içi rekabet koşulları, rekabeti zorlaştıran-kolaylaştıran unsurlar, destekler-dezavantajlar, yenilikler, altyapı, mali-teknik altyapı ve bölge işletmelerine sağlanan olanaklar, yoksunluklar gibi unsurların tümü incelenmiştir. Rekabet başlı başına kompleks bir kavramdır ve özellikle işletme dışı parametrelerle ilgili olduğundan kendini geliştirmeyen, dünya ve sektördeki gelişmeleri izleyip işletmesi adına yorumlamayan, sektörde standartları belirleyip yenilikçiliğiyle marka kimliğini besleyemeyen işletmeler teknik yeterlilikleri, personel ve diğer hususlarda iyi performans göstermelerine rağmen bu yarışta geri kalmaktadırlar. İçe dönüklük olarak tanımlayabileceğimiz bu durumda işletmeler, daha çok kendi yeteneklerine odaklanmıştır, yeni ürün-hizmet tasarımında piyasa verilerinden çok işletmenin yapabilirliği önemlidir. Ancak içe dönüklük, 2000li yıllarla beraber artık baş döndürücü hızla değişen müşteri-tüketici tercih ve beklentilerini iyi analiz etmeyi engelleyebilir. Sektör devlerinin sektöre yeni standartlar getirmesi, bazen de süregelen bir ürün ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 239

240 hizmeti tamamen dönüştürerek ortadan kaldırması gibi konularda önceden fikir sahibi olunamaması büyük pazar kayıplarına yol açabilmektedir. Sadece içe dönük firmalar genellikle insan kaynağını ve teknoloji-makine parkı altyapılarını iyileştirmek için yatırım yapmakta, trend analizi, fikri-sınai haklarla ilgili gelişmeler, ülkeler arası ikili işbirliklerinin gelişmesi yada kötüye gitmesiyle gelişen yada daralan pazarlar gibi unsurların işletmeye etkilerini öngörememekte ve yönetememektedirler. Değişimi yönetmeyen, izleyen ve ayak uyduran işletmelerin ise uzun vadede piyasada hayatlarını sürdürebilmelerinin zor olduğu herkesçe kabullenilmiş bir iş dünyası gerçeğidir. Kocaeli rekabet analizi projesi sürecinde görüşme yapılan sektör temsilcilerinin büyük çoğunlukla içe dönük, işletme yetenekleri ve yeterliliklerine odaklı yöneticiler tarafından yönetilen işletmeler olduğu gözlemlenmiştir. Bu durumun karşıtı da dışa dönüklük olarak tanımlayabileceğimiz koşullardır. Aşırı dışa dönük işletmeler, sektöre ait her gelişme ve değişimden haberdardır, standartlar ve teknolojinin ne ölçüde değişeceğini öngörerek sürekli pazar geliştirme odaklı faaliyetler gösterirler. Bu durum, inovatif fikirlere ışık tutacak piyasa ve tüketici odaklı verilerin işletmeye taşınması açısından olumludur. Ancak bu verileri doğru işleyerek, işletme yetenekleri, sektörün inovatif projeye hazır olma durumunun iyi analiz edilememesi nedeniyle zamanlaması uygun olmayan yatırımlar yapılması, insan kaynağı ve işletme yeteneklerinin doğru analiz edilmeden girişildiği projelerle kaynak israfının yaşanması gibi olumsuz sonuçları doğurabilmektedir. Aşırı dışa dönük işletmeler, işletmeye taşıdıkları verileri kusursuz bir analiz-değerlendirme sürecinden taşıyarak en doğru-optimum projenin seçimi konusunda genellikle sınıfta kalmaktadırlar. Ülkemiz işletmelerinde piyasa ve teknoloji analizi yöntemlerinin kullanım oranı oldukça düşüktür. Rekabetçi güçlerini geliştirmek, bu süreci de kurumsal olarak sürekli yenilenme ve yetenek geliştirmeyle desteklemek için işletmeler içe dönüklük ve dışa dönüklük arasında dengeyi bulabilmeli, kapasitelerinin boşa harcanmadığı, piyasada tutulma imkanı daha yüksek ürün-hizmetleri seçebilmeli ve doğru mali-teknik-insan kaynağını kullanarak başarılı projelere imza atmalıdırlar. Görüldüğü üzere ortalama bir işletmenin, ülkemiz işletmelerinin %90ından fazlasının KOBİler olduğunu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 240

241 düşündüğümüzde, KOBİlerin mükemmel izleme, değerlendirme ve analiz yeteneğine sahip olmalarını gerektirmektedir. Bu konularda işletmelerin desteklenmesi, inovasyon amaçlı işbirliği ve başarılı projelerin artırılması, değer zincirinin kuvvetlendirilmesi ve birlikte çalışmaktan doğan know how aktarımı ve sinerjinin getireceği olumlu etkilerin işletmeleri de değişimdönüşüme iteceği bilinmektedir. Yetenek geliştirme ve rekabet gücünün gelişmesi yönünde ulusal kaynakların daha doğru değerlendirilmesi amacıyla kümelenme konsepti önerilmektedir. Kümelenme, sektörlerin, coğrafi sınırları tanımlı bir bölgede, değer zincirinin kuvvetlendirilmesi ve inovasyon sistemi gibi etkileşimli yapılar kurulmasını öngörür. Bir kümenin parçası olmak işletmelerin rekabet gücü için oldukça önemlidir. Kümeler, işletme, araştırma kuruluşları ve kaynaklar arasındaki açığı kapatırken bilginin ticarileştirilmesini de hızlandırır. Başarılı kümeler, işbirliğinin yanında yoğun rekabeti de teşvik eder. Kümeler, yetenek geliştirme yoluyla verimliliği, yatırımcıları bölgeye çekmeyi, araştırma-geliştirme faaliyetlerinin teşvikini, sınai altyapının güçlenmesini ve özelleşmiş ürün/hizmet geliştirmeyi teşvik eder. Dünya çapında kümeler ise sürdürülebilir inovasyon ortamı oluşturmak için gerekli olan beyin gücünü etkileyerek bölgeye çekecek, cazibe merkezleri diye bilinen bölgesel markaları oluşturacaktır. Kocaeli Rekabet Analizi projesinde de analiz edilen sektörlerin rekabetçilik düzeylerinin belirlenmesi, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek kümelenme çalışmaları için de önemli bir girişimdir. Bu analizle ortaya konulan eksiklikler, küme yönetimlerinin öncelikle proje geliştirmesi gereken alanlardır. Ayrıca işletmeler sonuçları kendi durumlarına göre yorumlayarak hangi alanda kendileri geliştirmeleri gerektiği konusunda doğru adımlar atacaklardır. Proje kapsamında analiz edilecek sektörlerin seçimi, proje sahibi Kocaeli İl Özel İdaresi ile MARKA ve proje ortakları arasında gerçekleştirilen bir toplantı ile yapılmıştır. Bu toplantıda sektörler seçilirken sektörün Kocaeli deki yaygınlığının yanı sıra, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanan projeler için de altyapı sunan, Kocaeli için değer yaratan sektörlerin seçimi için çaba gösterilmiştir. Toplantı sonucu bilişim, otomotiv yan sanayi ve metal işleme sektörü analiz için uygun görülmüştür. Bu Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 241

242 sektörler, potansiyel kümelenme projeleri için de aday sektörlerdir. Ayrıca gerek istihdam, gerek katma değer yaratımı, gerekse makine-teknoloji düzeyi olarak diğer sektörler için örnek oluşturma potansiyeli de bulunan sektörlerdir. Sektörlerin uluslararası rekabet güçleri analizinde Michael Porter ın Elmas Modeli kullanılmıştır. Bu model, 5 ana başlık altında sektörleri göreceli olarak değerlendirerek uygulanır. Bu başlıklar, devlet koşulları, talep koşulları, girdi koşulları, firma stratejisi ve rekabet yapısı ve ilgili destekleyici kuruluşlardır. Bu modelin analiz edilemeyen 6. başlığı şans unsurudur. Sonuçlar Kocaeli de yürütülen analiz kapsamında masabaşı araştırmalar, saha çalışmaları kapsamında firmalar ve sektör uzmanlarıyla yapılan görüşmeler sonucu elde edilen veriler değerlendirildiğinde uluslar arası rekabet yetenekleri açısından sıralama aşağıdaki gibi gerçekleşmektedir: Bilişim (33) Metal İşleme (35) Otomotiv Yan Sanayi (51) Bu tablo değerlendirilirken aşağıdaki ölçek kullanılmalıdır: 0-20 puan Çok Zayıf puan Zayıf puan Ortalama puan İyi puan Çok iyi Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 242

243 ŞEKİL 68: SEKTÖRLERİN REKABET UNSURLARININ ANA BAŞLIKLARDA KARŞILAŞTIRILMASI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 243

244 Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Bu başlık altında işletmelerin rekabete yaklaşımı, rekabeti anlayabilme ve yönetebilme becerileri analiz edilmiştir. Firma stratejisi ve rekabet yapısı başlığı altında strateji, rekabet gücü, kurumsallaşma düzeyi, inovasyon ve ar-ge yetenekleri ve sektör firmaları arasındaki işbirliği düzeyi incelenmiştir. Bu unsurların sektörlere göre firma stratejisi ve rekabet yapısı için ağırlıkları da sektör uzmanlarınca belirlenmiştir. Sektör uzmanlarınca yapılan ağırlıklandırmaya göre strateji unsurunun bilişim sektöründe ağırlığı % 30, metal işleme sanayinde % 20, otomotiv yan sanayinde % 30 dur. Rekabet gücü unsurunun ağırlığı ise bilişim sektöründe % 20, metal işleme sanayinde % 30, otomotiv yan sanayinde % 25 tir. Kurumsallığın firma stratejisi ve rekabet yapısı açısından ağırlığı bilişim sektöründe % 15, metal işleme sanayinde % 10, otomotiv yan sanayinde % 20 dur. İnovasyon ve ar-ge kapasitesinin ağırlığı bilişim sektöründe % 20, metal işleme sanayinde % 25, otomotiv yan sanayinde %15 tespit edilmiştir. İşbirliğinin ağırlığı ise bilişimde % 15, metal işlemede % 15 ve otomotiv yan sanayinde %10 dur. ŞEKİL 69: FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI AÇISINDAN SEKTÖRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 244

245 Bu başlık altında özellikle otomotiv yan sanayi firmalarının uluslar arası rakiplerine eşdeğer bir strateji geliştirme yeteneğine sahip oldukları, diğer sektörlerin ise bu konuda daha zayıf kaldıkları görülmektedir. Otomotiv yan sanayi bu unsurun tüm alt başlıklarında diğer sektörlerden daha yüksek performans sergilemiştir. Strateji konusu otomotiv yan sanayinin en iyi performans gösterdiği alt alandır. Sektörün, uluslar arası rakiplerin ve gelişmelerin izlenmesi ve işletme yararına yorumlanması konusunda firmalar tatmin edici düzeyde faaliyetler göstermektedirler. Sektörün yerli yabancı oldukça geniş müşteri kitlesine hizmet sunması, firmaları sürekli iç ve dış piyasaları, ürün ve teknolojileri izlemeye itmektedir. Bunun yanında sektörde özellikle profesyonel yöneticilerin sektör devlerinden firmalara transfer edilmesiyle stratejik yönetim kültürünün ve yeteneklerinin de transfer edilmesi avantajı bulunmaktadır. Saha çalışması sürecinde görüşme yapılan firmaların tümü son yıllarda sektörde meydana gelen değişmelere hakimdir, önümüzdeki dönemde sektörde öngördükleri değişimleri somut referanslarla ortaya koymakta ve bu değişmelere göre firmalarının ne tür bir strateji izleyeceği, bunu hangi kaynaklar ve zamanda gerçekleştireceği konusunda tatmin edici planlar beyan etmektedirler. Stratejik yönetim konusunda en düşük performans sergileyen sektör bilişim sektörü olmuştur. Çok az istisna dışında firmaların stratejilerini gelecek öngörüleri değil, mevcut yetenekleri ve pazar bilgileri üzerine şekillendirdikleri görülmektedir. Aynı zamanda somut hedefler tanımlı değildir, yöneticiler genellikle teknik kökenlidir. Çok az işletmede teknik kökenli olmayan, başka sektörde ya da büyük ölçekli işletmelerden transfer edilen yöneticilere rastlanılmıştır. İnovatif projeler üzerine çalışmalar gerçekleştiren işletmelerde ise bu riskli projelerin piyasada ne ölçüde değer göreceği, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 245

246 projeler başarısızlıkla sonuçlanıldığında ne tür bir çıkış stratejisi benimsendiği gibi stratejiler belirlenmemiştir. Metal işleme sektörü de otomotiv yan sanayine oldukça bağımlı bir sektördür. Bu bağımlılık sektörün büyümesinin önünde bir engel olarak sunulmaktadır. Bu tür engellere rağmen sektör firmaları seri üretime geçme, markalaşma ve yeni pazarlara açılma konusunda stratejiler belirlemişlerdir. Bu hedeflere ulaşmak için makine parkının yenilenmesi en öncelikli hedeftir, bu amaçla sermayeye ulaşım ve arazi geliştirme en öncelikli konular arasında yer almaktadır. Eğitim ve danışmanlık konusunda analiz yapılan sektörler arasında en düşük performans gösteren bilişim sektörüdür. En hızla gelişen sektörlerin başında gelen bilişimde eğitmen ve danışmanla çalışma örneğine rastlanılmamıştır. Özellikle problemli alanlar olarak tanımlanan tanıtım ve pazarlama başta olmak üzere, yeni ürün-hizmet geliştirme süreçleri de dahil olmak üzere hiçbir konuda eğitim ve danışmanlığa açık değildirler. Sektörde oldukça düşük oranda, kurumsallaşmış işletmenin bu konuda bağlantıları ve faaliyetleri bulunsa da eğitim ve danışmanlığın hiç yatırım yapılmayan, alternatiflerin araştırılmadığı bir alan olduğu açıktır. Bölgede çeşitli kaynaklarca sunulan eğitim ve danışmanlıkların kalitesi beklentilerinin altında kaldığı gerekçesiyle kullanılmamaktadır. Bölge dışı, özellikle de İstanbul kökenli organizasyonlarca sunulan pazarlama, tanıtım, iş fikri geliştirme eğitimlerinden ise sınırlı sayıda firma yararlanmaktadır. Bu eğitimler yüksek maliyetli eğitimler değildir firmaya ürün-hizmet geliştirmesi sürecinde fikir ve konsept konusunda ışık tutabilecek etkinlikler yeterince değerlendirilememektedir. (örneğin özellikle yazılım sektöründe iş geliştirme üzerine düzenlenen iş fikri yarışmaları, girişimci kampları gibi). Metal işleme sanayinde ise zorunlu sertifikalandırmalardan dolayı büyük oranda işletmeler, belgelendirme sürecinde eğitim ve danışmanlık almaktadırlar. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarınca sunulan eğitimlere katılım yaygındır. Otomotiv yan sanayi işletmeleri ise bilgiye erişime, eğitim ve danışmanlık kullanımına oldukça açık bir işletme kültürüne sahiptirler. İhtiyaç duydukları alanları tespit edip bu alanda destek almaktadırlar. Danışman seçimine özel önem verilmekte ve yurtiçindeki danışmanların yeterli gelmediği durumlarda yurtdışından danışmanlık alınmaktadır. Pazar araştırmaları, profesyonel araştırmalar yaptıran firmalar gelecekle ilgili kararlarında bu analizlerden yararlanmaktadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 246

247 Sektörlerin rekabet unsurlarına gelindiğinde otomotiv yan sanayi sektöründe kalite, fiyat, termin zamanlaması, kurumsallık ve sürdürülebilirliktir. Bilişim sektöründeki en önemli rekabet unsurları ise; bilgi, know how, (benzer ölçekli iş yapmış olmak, ilk ürünü çıkarmak), yeni teknolojileri izleme ve hakimiyet, maliyet avantajı kazandırıcı alternatifler geliştirme, devamlılık (güven ve itibar, kadro ve firmanın yaşı, ürünün ve firmanın itibarı) ve kalitedir. Metal işleme sanayinin en önemli rekabet unsuru Kocaeli nin konumudur. Diğer rekabet unsurları ise kalite/fiyat oranı, termin süresi, tezgâh kapasitesi, makine parkı ve insan kaynağıdır. Metal işleme sektöründeki işletme sayısının fazlalığı, yetenek ve pazarların yakınlığı açısından rekabet oldukça yoğundur. İhracat yapanların oranı oldukça azdır. Rekabet ise sadece bölgesel bazda değildir, Türkiye bazında da oldukça yoğundur. Bu sektörde Kocaeli nin yanında Bursa, Konya ve en büyük rekabetin yaşandığı İstanbul sektör firmalarının rakipleri arasında yer almaktadır. Büyük ölçekli işletmelerin tedarikçisi olmak ve Kocaeli deki büyük işletmelerin yoğunluğu sektör için en önemli fırsattır. Bu işletmelerin taşeronları olarak çalışan metal işleme sanayi üreticileri, markalaşma, özgün tasarım ve yenilik konusunda yeterli performans sergileyememektedir. Bu eksiklikleri tüm firmalarca kabul edilmekte ancak sermaye sorunları nedeniyle ilerleme sağlanamamaktadır. Bilişim sektöründe ise rekabet alt sektörlere göre yoğunluk değiştirse bile, yenilikçiliğin yüksek olduğu alanlarda rekabet uluslararası oyuncularla ve zordur. Donanım, teknik hizmet gibi sektörlerde ise rekabet bölgeseldir. Çoğu firma sadece Kocaeli ve çevresi için iş yapmaktadır. İhracat yapan firmaların oranı düşüktür ve yurtdışındaki rakip sayısı oldukça fazladır. Sektör firmalarının bölge pazarına Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 247

248 hakimiyetleri bile oldukça sınırlıdır, yerel pazarda yabancı hakimiyeti yüksektir. Bununla birlikte Kocaeli nin en önemli avantajları arasında sayılan büyük sanayi işletmelerinin bölgede bulunması bilişim pazarı için avantaja dönüşememekte, bilişim firmaları bu tür işletmelere ürün-hizmet sunamamaktadır. Oldukça az sayıda firma büyük ölçekli işletmelere iş yapabilmektedir. Bu firmaların rakiplerinden en önemli farkı kurumsallaşmış firmalar olmalarıdır. Bilişim ve metal işleme sektörünün Türkiye içindeki pazar payı oldukça düşüktür. Otomotiv yan sanayinde ise bu oran %40lara varmaktadır. Bu işletmelerin ana rakipleri Bursa ve Adapazarı ndadır, kısmen Konya, İstanbul ve Ankara dan rakipler de aktiflerdir. Yurtdışı rakipleri ise Avrupa (özellikle AB15 dışındaki ülkeler), Uzakdoğu gibi büyük potansiyele sahip rakiplerdir. Kurumsallaşma açısından 3 sektörün performansı karşılaştırıldığında yine otomotiv yan sanayi işletmeleri diğerlerine göre daha yüksek performanslarıyla öne çıkmaktadırlar. Otomotiv firmaları, aile şirketi oranının çok olmasına rağmen, profesyonel yönetimlere teslim edilmişlerdir. Sektör devlerinden transferler yoluyla yönetsel yeteneklerin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Bunun yanında insan kaynağına yatırımın en yüksek olduğu, sosyal ve fiziksel koşulların mevcut müşterilerince konulan önşartlar nedeniyle (OEM olabilmek için önşartlar) yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Personel motivasyonuna yönelik faaliyetler ve terfi imkanlarının bulunması da kurumsallaşma açısından olumlu verilerdir. Sektör firmalarının ortalama yaşı 16dır. Kurumsallaşmanın en düşük seviyede gözlemlendiği sektör ise bilişim sektörüdür. Çalışan sadakatinin oldukça düşük olduğu sektör, ücretlerin de diğer sektörlere göre daha düşük gerçekleştiği bir sektördür. Çalışanların uzun süre Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 248

249 firmada tutulmaması nedeniyle motivasyon, terfi, personele yatırım yapılması unsurları en düşük bu sektörde gözlemlenmiştir. Bu durumlara istisna firma gözlemleri de bulunmasına rağmen, ortalama yaşı 8 olan firmalarda insan kaynağı en önemli problem olarak vurgulanmakta ancak kurumsallaşma yönünde somut adımlar sergilenmemektedir. Firmalar çoğunlukla düşük sayıda personelin çalıştığı, kısa piyasa ömrü olan işletmelerdir. Metal işleme sanayi işletmelerinin kurumsallaşmayla ilgili en önemli sorunları ise aile şirketleri olmalarından kaynaklanan yetki ve sorumluluk karmaşalarıdır. İnsan kaynağına yatırım çok azdır, iş sağlığı ve güvenlik konusunda sahip olunan kalite belgelerinden kaynaklanan zorunlu yatırımlar yapılmakta, sosyal etkinlikler yoluyla da personel motivasyonu için çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Kalite yönetim sertifikaları sayesinde müşteri memnuniyeti sistemi kurulmuştur. Müşteri memnuniyeti çalışmaları bilişim firmalarında sistemli değildir ve yöneticilerce gerçekleştirilmektedir. Otomotiv yan sanayinde ise müşteriler genellikle büyük ölçekli sanayi işletmeleri olduğundan bu faaliyet en kritik faaliyetlerden biridir. İşletmelerin rekabeti algılayabilmek ve yönetmek konusunda en önemli yeteneklerinden biri de inovasyon ve ar-ge yetenekleridir. Bu yolla, sektörde belirlenmiş standartların üzerinde ürün-hizmet sunabilmek ve yenilikçi yönlerini vurgulayarak markalaşmak, sektörde bilinir bir isim haline gelebilme sağlanabilir. Sürekli iyileştirme ve inovasyon işletmelerin maliyet avantajı elde etmeleri için de önemli bir silahıdır. İnovasyon ve ar-ge yetenekleri konusunda analiz gerçekleştirilen 3 sektörde en yüksek performans otomotiv yan sanayinde gösterilmektedir. Bu sektörde gerçekleştirilen saha çalışmasında firma başına 2,6nın üstünde patent, 10a yakın Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 249

250 endüstriyel tasarım tescili ve 2 firmanın birinde de devlet destekli ar-ge projesi yürütüldüğü gözlemlenmiştir. Bu verilere firmaların kendi kaynaklarıyla yürüttükleri veya müşterileri tarafından sürüklenen iyileştirmeler dahil değildir. Ayrıca maliyet avantajı getirici süreç iyileştirmeleri de sektörde yaygındır. Yenilikçiliğe yönelik faaliyetlerin yoğunluğu, otomotiv sanayini çalışan başına üretilen ciro oranlarında da analiz yapılan sektörler arasında birinciliğe yükseltmiştir. Bilişim sektörü de metal işleme sanayiyle karşılaştırıldığında ar-ge ve inovasyon yeteneği konusunda daha iyi performans göstermektedir. Sektör sürekli yenilenme ve maliyet avantajı getirici iyileştirmeler sunması yoluyla iş geliştirebilmektedir. Bu itici güç bütün işletmeleri sürekli yenilenme konusunda mecbur tutmasına rağmen saha çalışması sürecinde gözlemlenen performans beklentilerin altında kalmıştır. Sektörde yenilikler patent yoluyla korunmadığından patent yada diğer sınai haklara ilişkin göstergelerin düşük olması anlam ifade etmemektedir. Ancak diğer fikri haklar koruma yollarının, telif hakları ve lisanslama gibi terimlerin ziyaret edilen işletmelerce hiç telaffuz edilmemesi, arge ve inovasyona yönelik faaliyetlerin yetersizliği yada dışarıdan gelen fikirlere kapalı yapıları olumsuz olarak değerlendirilmiştir. Ar-ge ve yenilikçilik için otomotiv yan sanayi firmaları düzenli bütçe ayırırken, bilişimde bu oran daha azdır. Metal işleme sanayinde ar-ge ve yenilikçilik için sistemli faaliyet gözlemlenen firma sayısı oldukça azdır. Sektörde fikri ve sınai haklar kullanımı ve bilinç seviyesi de düşüktür, saha çalışması sürecinde de devlet destekli ar-ge projesine rastlanılmamıştır. İşletmeler büyük oranda, seri üretim gerçekleştirmediklerinden, standartlaşmadıkları gerekçesiyle yenilikçiliğe çok yakın durmamaktadırlar. Aynı zamanda analiz edilen sektörler arasında çalışan başına ciro oranının düşüklüğüyle de Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 250

251 metal işleme sektörü yenilikçiliğe yönelik en az faaliyet gösteren sektör olarak değerlendirilebilir. Çalışan kompozisyonu incelendiğinde ise üniversite mezunu çalışan oranının bilişim sektöründe, yabancı dil bilen çalışan oranının ise otomotiv yan sanayi sektöründe en yüksek olduğu görülmektedir. Metal işleme sanayi her iki analizde de en düşük orana sahiptir. Firmaların stratejisi ve rekabet yapısı analizinde, sektör firmalarının işbirliğine olan yaklaşımları, sektörlerinde yürütülebilecek kümelenme çalışmalarına karşı tavırları ve beklentileri analiz edilmiştir. İşbirliği konusunda yatkınlık açısından bilişim sektörü saha çalışmaları, daha önce deneyimlenen bazı olumsuz örneklerden kaynaklanan bir önyargı bulunduğu, ancak Kocaeli de gerçekleştirilecek Bilişim Vadisi gibi projelerle gelişen pazarlarda daha iyi iş geliştirebilme açısından artık işbirliğinin gelişmesi gerektiği düşünülmektedir. Metal işleme sektöründe de genel olarak bir olumsuz önyargı hakimdir. Otomotiv yan sanayi sektörü ise, TAYSAD aracılığıyla işbirliğini kurumsallaştırma sürecindedir. Ancak TAYSAD üyesi olmayan işletmeler bu tür faaliyetlerden yararlanamamaktadır. Saha çalışmalarında uzmanlar ve firmalara sektördeki ortak çalışma kültürünü puanlamaları sorulduğunda ise ortaya çıkan sonuç şöyledir: Çok Kötü Kötü Ortalama İyi Çok İyi Bilişim Otomotiv Yan Sanayi Metal İşleme Sanayi Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 251

252 Girdi Koşulları Girdi koşulları analizinde her sektörün spesifik girdileri, bu girdilere sektörün ulaşmasında karşılaştığı zorluklar, vergi ve diğer sorunlar, yerli-yabancı tedarikçiler, mali ve teknik altyapı, bölgede sektör firmalarına sağlanan altyapı imkanları, ulaşım, erişim, lojistik gibi temel girdiler analiz edilmiştir. Sektörlerin temel girdileri farklılaşsa da, örneğin bilişimde temel girdi bilgi olarak değerlendirilirken, metal işleme ve otomotiv yan sanayinde hammadde ve yarı mamuller ana girdilerdir. Analizde bu girdilere erişim ve kalite sorunları, bu şartların sektörlerin rekabetçiliğine olumlu yada olumsuz etkileri analiz edilerek sektörlerin karşılaştırılması gerçekleştirilmiştir. Girdi koşulları insan kaynağı, hammadde-yarı mamul (bilişim sektörü için bilgi, ekipman ve teknoloji), girdi maliyetleri ve altyapı başlıklar altında incelenmiştir. Bilişim sektörünün girdi koşulları arasında en önemli ağırlık %60 ile insan kaynağındadır, bu unsuru bilgi, ekipman ve teknoloji ve altyapı unsurları %15 ağırlıkla izlemektedir. Bilişim sektöründe girdi maliyetlerinin rekabet unsurları arasındaki ağırlığı %10 dur. Metal işleme sektöründe ise girdi koşulları açısından en önemli rekabet unsurları %30 ağırlıkla insan kaynağı ve girdi maliyetleridir. Altyapı ve hammadde, yarı mamullerin girdi şartları arasındaki ağırlığı %20 olarak değerlendirilmiştir. Otomotiv yan sanayi sektöründe ise en kritik girdi unsuru girdi maliyetleridir ve ağırlığı %40 olarak belirlenmiştir. Bu unsuru %25 ile insan kaynağı, %20 ile hammadde ve yarı mamullere erişim ve %15 ile de altyapı koşulları takip etmektedir. Sektörlerin bu farklı ağırlıkları sektör uzmanlarıyla gerçekleştirilen çalışmalarda belirlenmiştir. Sektörlerin girdi koşulları konusunda oldukça iyi performans sergilediği, uluslar arası rekabet gücünü ortalama düzeyde sağladıkları görülmektedir. Girdi koşulları konusunda otomotiv yan sanayi ve bilişim sektörleri birbirlerine yakın seviyededirler. Metal işleme sektörü ile aralarında ise düşük bir faklılık gözlemlenmiştir. İnsan kaynağı konusunda en yüksek performans otomotiv yan sanayindedir. Hammadde-yarı mamul ve bilgiye erişim konusunda ise metal işleme ve bilişim sektörü daha iyi durumdadır. Altyapı konusunda en avantajlı sektörler bilişim ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 252

253 otomotiv yan sanayi iken, girdi maliyetleri konusunda bilişim sektörünün avantajlı pozisyonu öne çıkmaktadır. ŞEKİL 70: GİRDİ KOŞULLARI AÇISINDAN SEKTÖRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI İnsan kaynağı unsuru bilişim sektörünün en kritik girdisidir. Görüşme yapılan işletmelerin tümünde insan kaynağı erişimi kolay ancak nitelikleri sektör beklentilerinin her zaman altında kalması yönüyle problemli bir girdi olarak belirtilmiştir. İnsan kaynağıyla ilgili olarak sektörlerin problemleri 3 ana başlıkta toplanabilir. Birinci sorun ara eleman eksikliğidir. Bu sorun tüm sektörlerde tekrarlayan bir problemdir ve özellikle meslek liselerinin popülerliğinin azalması, meslek lisesinden üniversiteye geçişle ilgili yaşanan sistem değişiklikleri, mezunların karşılaştıkları sorunlar nedeniyle yetenekli gençlerin bu eğitim kurumlarından uzaklaşması ve işbaşında eğitimin geçmişe oranla daha az uygulanıyor olması sıklıkla belirtilen bir problemdir. Mesleki eğitim görerek sektöre giren çalışanlar eğitimi süresince aktif çalışma hayatına da uyum geliştirmiş, dolayısıyla sektörlerdeki son teknolojiler, yenilikler, çalışma koşulları gibi konularda işletme için sorun yaratmayan ve işbaşı eğitim için daha kısa süreç gerektiren personellerdir. Bu açıdan özellikle de KOBİ boyutundaki işletmeler için kritik önem arz etmektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 253

254 Personelle ilgili sıklıkla belirtilen ikinci sorunlu nokta; yeni mezun gençlerin yetenek, bilgi birikimi ve sosyal yönlerinin sektörde hemen adapte olmaları açısından yetersiz oluşudur. Çoğu işletme mühendis kökenli mezunların bile sektörde son gelişen yöntem ve teknolojilerden haberdar olmadığı bu yetersizlikleri nedeniyle 4 yıllık üniversite mezunlarının bile üniversite dışı eğitim kaynaklarından sertifikalı eğitimler alma yoluyla kendilerini geliştirme arayışında olduklarıdır. Metal işleme ve otomotiv yan sanayi sektörleri de nitelikli eleman temini konusunda sorun belirtmektedir. Yeni mezunların işe adaptasyonu, uzun oryantasyon süreci ve işbaşı eğitimlerin maliyeti tüm sektörlerde insan kaynağına yönelik problemlerin başında gelmektedir. Özellikle İstanbul da ve Kocaeli de büyük ölçekli, kurumsallaşmış işletmelerin varlığı, nitelikli personel açısından tüm sektörlerde dezavantaj yaratmaktadır. Çalışanlar ücret avantajı sağlanmasa bile bu tür işletmeleri kariyer beklentileri nedeniyle tercih etmektedirler. Sektörlerin insan kaynağına ilişkin üçüncü temel problemleri de doğru insan kaynağı ihtiyacı tanımının ortaya konulamamasıdır. Beklentilerini net tanımlamadıkları için yeni işe giren personelin her konuda uzman olması, her işten anlaması gerektiği kültürü yaygındır. Bununla birlikte, özellikle bilişim sektöründe, iş tanımları ve rollerinin net olmaması, mezunlarla işletmelerin beklentilerinin uyuşmaması sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca işletmelerin kendi içlerinde yetersiz gördüğü fonksiyonların tespitinde de eksiklikler yaşanması, personel ihtiyacının doğru tanımlanmamasına yol açmaktadır. Örneğin pazarlama ve tanıtımın en önemli eksiği olduğunu belirten yazılım firmaları yeni eleman temininde bu yeteneğin vurgulanması yerine güncel Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 254

255 yazılım platformları ve dillerine hakimiyeti öncelikli tutmakta ve çoğu yazılım firması pazarlama ve tanıtımda sorunlarını çözümleyememektedirler. Girdi koşulları analizinde incelenen bir diğer girdi de hammadde, yarı mamullerdir. Metal işleme sektörünün hammadde girdileri çelik, bakır, nikel krom ve galvanizli malzemelerdir. Bu malzemelerin temini işletmeler için herhangi bir rekabet sorunu oluşturacak tekellere bağımlı değildir, ayrıca hammadde temininde yasal sorunlar ya da vergi problemleri yaşanmamakta, işletmeler yerli dağıtıcılardan ulaşabilmektedir. Bu unsurlarla ilgili rekabet problemi, uluslar arası piyasalarda bu ürünlerin fiyatlarındaki değişmelerin işletmelere hemen yansıması, girdi maliyetlerinde değişkenliğe yol açmaktadır. İşletmeler bu dalgalanmalar nedeniyle yüksek stok tutmakta, stok maliyetleri artmaktadır. Otomotiv yan sanayinde ise hammaddenin sadece yurtdışı kaynaklara bağımlı olması da bir rekabet dezavantajı olarak değerlendirilmiştir. Metal işleme sektörü yerli alternatiflerin bulunması açısından daha yüksek girdi performansı sergilemektedir. Bilişim sektörünün en önemli girdisi ise bilgidir ve bu bilgiyi işleyip katma değerli ürün-hizmete dönüştürme yeteneği insan kaynağının yeteneklerine bağlıdır. Bilgi ve teknolojiler, bunların işlenmesi için gerekli ekipman, donanım ve yazılımlar ise büyük oranda yurtdışı kaynaklıdır. Bilişim ürünlerinin üzerine geliştirildiği platformlar, sektör standartlarını da belirleyen küresel dev işletmelerin elindedir. Bilişim sektörünün girdiye ulaşımı konusunda bir rekabet dezavantajı gözlemlenmemiştir. Yurtdışı kaynaklara bağlı olunsa da küçük ya da büyük ölçekli işletme fark etmeksizin bu platformlara ulaşım mümkündür. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 255

256 Girdiye ulaşım konusunda analiz edilen üç sektörde de önemli rekabet dezavantajı gözlemlenmemiştir. Maliyetler ise sektöre giriş, büyüme ve yeniliğin finanse edilmesi ve yeni rakiplerin sektörde sıklıkla ortaya çıkması açısından önemli bir girdi unsurudur. Maliyetler analizinde işletmelerdeki en önemli maliyet kalemleri, bu kalemlerde son yıllarda meydana gelen değişmeler ve bu değişikliklerin rekabet gücüne yansımaları incelenmiştir. Maliyetler açısından en avantajlı sektör bilişim sektörüdür. Analiz edilen sektörlerin tümünde en önemli maliyet kalemi insan kaynaklarıdır. Bilişim sektöründe bu maliyetin toplam harcamalardaki oranı %60lara çıkmaktadır. Teknoparkta yer alan firmaların yüksek kira maliyetleri ve donanım konusunda çalışan firmaların yüksek stok maliyetleri de bilişim sektöründe maliyetleri artırıcı unsurlardır. Otomotiv yan sanayinde de insan kaynağı maliyetinin son 10 yılda 2 katına çıktığı verisi mevcuttur. Bu sektörde enerji maliyetleri, arsa ve bina maliyetlerinin yüksekliği rekabet dezavantajı yaratmaktadır. Hammadde başlığında belirtilen, yurtdışına bağımlı girdilerin maliyetleri ve bu girdilerin temininde en önemli rakipleri olan Uzakdoğu firmalarına göre maliyet dezavantajına maruz kalmaları da bir başka dezavantajlı konudur. Metal işleme sektöründe insan kaynağının ardından önemli bir maliyet kalemi teknolojinin güncel tutulması adına gerçekleştirilen makine ve ekipman ve bu ekipmanlara ait bakım maliyetleridir. Sektörün büyümesinin önünde engel oluşturacak derecede önemli bir maliyet kalemi de bina ve arsa fiyatlarıdır. Aynı zamanda enerji maliyetleri de metal işleme sektöründe önemli maliyetler arasındadır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 256

257 Kocaeli de faaliyet gösteren bilişim, metal işleme ve otomotiv yan sanayinin altyapı şartları incelendiğinde uluslar arası rekabet gücünü olumlu etkileyecek derecede iyi nitelikte olduğu gözlemlenmiştir. Örneğin metal işleme sektörünün en önemli rekabet avantajı Kocaeli nin konumu olarak sunulmaktadır. Diğer sektörler için de müşteriye yakınlık, lojistik olanakların çeşitliliği ve fazlalığı, büyük ölçekli işletmelerin yoğunluğundan kaynaklanan nitelikli ve katma değerli tedarikçi olma imkanı gibi unsurlar nedeniyle altyapısal avantajlar bulunmaktadır. Bilişim sektörü için bölgede 4 teknopark bulunması Devlet tarafından sektöre sunulan altyapı desteklerinden en üst düzeyde yararlanma imkanı getirmiştir. Teknoparklar ile ar-ge ve inovasyona yönelik projeler gerçekleştiren işletmelerin vergi avantajlarından faydalanması sağlanmaktadır. Otomotiv yan sanayiye yönelik kurulan organize sanayi bölgesi (TAYSAD) bölgedeki nitelikli yığınlaşmayı destekleyerek sektöre önemli rekabet avantajı sağlamıştır. Kocaeli de sektörlere sağlanan ulaşım, iletişim altyapısı oldukça iyidir, belediye vb hizmetler işletmelerin rutin işlerini etkilememekte, zaman alıcı ve demotive edici altyapı sorunları yaşanmamaktadır. Kocaeli deki lojistik ve ulaşım imkanları, Dünyadaki rakiplere göre oldukça iyi durumdadır. Bölgedeki liman, serbest bölge, yakın havaalanları, demiryolu gibi imkanlar sadece analiz edilen sektörlere değil tüm sektörlere uygun altyapı desteği sunmaktadır. Rekabet analizi gerçekleştirilen sektörlerin teknik altyapıları mevcut pazarda iş yapmaları konusunda genel olarak yeterlidir. Ancak metal işleme sektöründeki çoğu işletme teknolojilerinin 5-10 yıl geride gelmesinden kaynaklanan rekabet problemleri Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 257

258 yaşamaktadır. Aynı şekilde bilişim sektörü, özellikle de yazılımcılar, sermaye yetersizliği nedeniyle teknolojilerinin ve de ürünlerinin güncelliğini yitirmeye başlamasından kaynaklanan problemler yaşamaktadırlar. Sektöre giriş için gerekli maliyetler ve işletmelerin büyümeleri için gerekli sermaye incelendiğinde ise özellikle metal işleme ve bilişim sektöründe büyüme sermayesi problemi yaşandığı gözlemlenmiştir. Bilişim sektöründe öz sermayeyle çalışmak tercih edildiğinden küçülme yaşandığı, teknik güncelliğin de kaybedilmeye başlandığı görülmektedir. Altyapı konusunda analizlerde rastlanan en önemli sorun elektrik kesintileridir. Bu problem, son yıllarda azalsa da analiz edilen 3 sektörü de olumsuz etkilemektedir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 258

259 Talep Koşulları Rekabet gücü analizinde, farklı metodolojiler de kullanılsa ilk başvurulacak kriter talep koşullarıdır. İşletmelerin ürünlerine talep miktarı ve sıklığı, sektördeki alıcılar, devlet alımları, alıcılar tarafından gerek duyulan belge sertifikasyon yoluyla işletmelerin rekabet güçlerini yükseltmeleri, dış talep miktarı ve bu talebi karşılamak için gereksinim duyulan ön şartlar, sektöre hizmet veren yabancı firmalar, rakipler gibi unsurlar rekabet gücünü doğrudan etkileyen unsurlardır. Aynı zamanda müşterilerin sektör işletmelerini yönlendirmeleri, ürün ve hizmet yenileme konusunda itici güç oluşturma düzeyleri, hizmet satın alma kriterleri de talep koşulları altında değerlendirilmiştir. ŞEKİL 71: TALEP KOŞULLARI AÇISINDAN SEKTÖRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Uzmanlarla gerçekleştirilen analizlerde, talep şartlarının alt başlıkları ağırlıklandırılırken göze çarpan gerçek, müşteri ve tüketici tarafından yenilenme ve değişime itilmenin tüm sektörler için rekabet gücünü artırıcı bir unsur olduğudur. İşletmeler günümüzde müşterileriyle daha sıkı iletişim içinde olmalı, ihtiyaçları ve beklentilerine daha kısa sürede yanıt vermelidir. Bu durum da işletmelerin dışa açık Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 259

260 yaklaşım içinde olmak, çeşitli imkanlar geliştirerek tüketiciyle daha sıklıkla bir araya gelmesi gerektiğini işaret etmektedir. Bu bilgiler değerlendirildiğinde, işletmenin yeteneklerini geliştirmesi için zorlayıcı, satın alma ön şartlarıyla tedarikçisinin sürekli iyileştirme çabası içinde olmasını sağlayan büyük ölçekli işletmelerin sektörün rekabet gücünün de gelişmesi için en kritik oyuncular olduğu açığa çıkmaktadır. Kocaeli rekabet analizinde de bölgede faaliyet gösteren büyük ölçekli işletmelerin tedarik zincirinde konumlanabilmiş sektörün diğerlerine göre daha rekabetçi olduğu da gözlemlenmiştir. (otomotiv yan sanayiye karşılık bilişim sektörü işletmeleri) Bu tür müşterilerin bölgede yürütülecek rekabet gücünü geliştirmeye yönelik tüm projelerde, özellikle de değer zincirinin inovatif kapasitesinin artırılmasına yönelik kümelenme projelerinde kritik bir aktör olarak yer alması projelerde ortaya konacak katma değeri artıracaktır. (Örneğin Bavyera Havacılık Kümesinde Lufthansa Technik in en önemli oyuncu olması) İç talep unsurunun bilişim sektöründeki ağırlığı % 30, metal işleme sektöründe % 40, otomotiv yan sanayinde % 40 tır. Dış talebin rekabet gücü analizindeki ağırlığı bilişim sektöründe % 10, metal işleme sektöründe % 20, otomotiv yan sanayinde % 25 tir. Özelleşmiş ürünler ve nitelikli müşterinin sektörü rekabet yeteneğini geliştirmeye itici gücü için bilişim sektöründe % 60, metal işleme sektöründe % 40, otomotiv yan sanayinde %35 ağırlık verilmiştir. Yurtiçine satış potansiyeli ve bu talebin sürekliliği konusunda otomotiv yan sanayi diğer sektörlere göre daha iyi performans göstermektedir. Bu performansta ülkemizde otomotiv sektöründe tüm Dünya ölçeğinin üzerinde yaşanan büyüme (%38lik pazar büyümesi) büyük rol Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 260

261 oynamaktadır. Ayrıca Kocaeli de faaliyet gösteren otomotiv yan sanayi firmaları Türkiye deki ana üreticilerle iş yapmaktadır, sadece bölgesel çalışmamaktadırlar. Saha çalışması sürecinde alınan ciro ve pazar payı verilerinden yakınsama yapılarak bu işletmelerin Türkiye deki pazar payının %26 nın üzerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kocaeli nin konumundan dolayı otomotiv üreticilerinin bulunduğu diğer illerle de ana bağlantı noktalarının olmasından kaynaklanan avantaj, Kocaeli de faaliyet gösteren sektör firmalarını tüm otomotiv üreticilerinin tedarikçisi haline getirmiştir. Metal işleme sektörünün benzer hesaplamalarla ortaya çıkan pazar payı %16 dır. Sektörde %10 seviyesindeki Devlet alımları bulunmaktadır ve yurtiçi piyasaya satış yapan yabancı firma yoktur. Uzakdoğu dan ikame ürünlerin gelmesi de büyük maliyet gerektirdiğinden yerli ürünler tercih edilmektedir. Bu durum yurtiçi pazarda rekabet avantajı yaratmaktadır. Türkiye de bilişim sektörü de diğer sektörler gibi büyümekte olan bir sektördür ve hala bilişim sektörünün tüm unsurları konusunda doyuma ulaşılmamıştır. Bilişim sektörü firmaları ise çoğunlukla Kocaeli ve çevresi illerde faaliyet göstermektedirler. Yurtiçi piyasaya hizmet veren çok az firma vardır ve bunlar yazılım ve düşük bir oranda da teknik servis, projelendirme faaliyetleri gösteren firmalardır. Bölgedeki pazarın %90 ı da yabancı firmalar tarafından domine edilmektedir. Kocaeli bilişim sektörü işletmeleri sektöre talebin gelişmesiyle büyüyen ancak Kocaeli ölçeği için bile küçük bir pazarda faaliyet göstermektedirler. Dış talep potansiyeli ve ihracat işletmelerin hem cirolarının artmasına hem de yenilik ve kurumsal gelişim sürecinin hızlanması konusunda itici güçlerdir. Farklı bir ülkede değer gören ürün-hizmet ortaya koymak, farklı bir satınalma süreci deneyimiyle hem kurumsal gelişimi hızlandıracak hem de yurtdışındaki gelişmelerin, pazar trendleri ve yeni gelişen alanların firma tarafından çok daha yakından izlenmesini mecbur kılacaktır. Dış talep potansiyeli açısından analiz yapılan işletmeler arasında sadece otomotiv yan sanayi sektörü iyi performans sergilemektedir. Bilişim çok zayıf, metal işleme ise zayıf performans göstermektedir. Otomotiv yan sanayi işletmeleri cirolarının genellikle %25 i ihracat ürünlerinden gelmektedir. İhracatta Avrupa ülkeleri başı çekmektedir: Almanya, Fransa, İtalya, Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 261

262 İngiltere ve İspanya ana müşteri grubunu oluşturmaktadır. Ancak bu ülkelerdeki ekonomik dalgalanmalar bu sektörü de etkilemektedir. Kocaeli de bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmalarda ise ihracat sadece yazılım üreticileri tarafından gerçekleştirilmektedir ve cirodaki oranı oldukça düşüktür. Yurtdışı satışlarla ilgili bir sorun da sürekliliğin sağlanamayışıdır. Yurtdışı pazarlara satış yapmanın ön şartları da daha önce benzer nitelikte projeler yürütmüş olmak ve referanslardır. Bilişim sektörünün ihracatla ilgili önemli problemlerinin başında uluslar arası tanıtım ve pazarlama yetkinliğine sahip çalışanlar bulunmayışı ve deneyim eksikliği gelmektedir. İşletmelerce ortaya konulan ürünler, yazılımlar hem maliyet avantajı sağlayan hem de yenilikçi projeler olmasına karşın uygun bir tanıtım stratejisiyle hedef pazarıyla buluşamamakta, pazarlama ve tanıtım yöneticilerce gerçekleştirilmektedir. Metal işleme sanayinde ihracat oranı düşüktür, sınırlı sayıdaki işletme bu tür faaliyetler yürütmektedir. Hitap edilen pazarlar Kanada, Rusya, bazı AB ülkeleri, Suriye, Kuzey Irak, Sudan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas, Cezayir, Kazakistan, Libya, Hindistan ve Türk Cumhuriyetleridir. Yabancı pazarlar ve yurtdışındaki rakiplerle ilgili olarak sektörde bilgi seviyesi yüksek değildir. Yurtdışına iş yapmak için gerekli ön şartlar ve işletmeleri zorlayıcılığı yüksek değildir. Kocaeli nin konumundan dolayı lojistik avantajları da ihracat konusunda firmaların şartlarını kolaylaştırmaktadır. Ürün yenileme sıklıkları metal işleme sektöründe 6 ay ile 5 yıl arasındadır. Üstelik bazı ürünlerde 15 yıla kadar çıkan yenilenme zamanına karşın sektörde ürün yenilenme sıklığı yüksek değildir. Metal işleme sanayinin müşterileri büyük ölçekli işletmelerdir. Otomotiv üreticileri ve yan sanayinin ana müşterileri olması, müşteri beklentilerinin yüksek düzeyde olması ve bu beklentilerin mevcut işletmeleri kalite, termin ve Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 262

263 maliyetler konusunda belli standartları yakalamaya mecbur bırakması açısından rekabet gücünü geliştirme yönünden itici güç oluşturmaktadır. Otomotiv yan sanayinin ise ana müşterisinin büyük otomotiv firmaları olması, bu firmaların tedarikçilerine yönelik halihazırda uyguladıkları standart geliştirme prosedürleri, Otomotiv yan sanayi üreticilerinin OEM tedarikçi olabilmeleri için kurumsallaşmadan kaliteye, üretim yeteneklerinin geliştirilmesinden, sürdürülebilirliğe kadar oldukça geniş bir yelpazede yüksek performans göstermeleri gereklidir. Bu seçici süreç, işletmelerin mevcut rekabet yeteneklerinin de her yönden gelişmesi için önemli bir itici güçtür. Öte yandan OEM olmayan tedarikçiler için aynı itici gücün olduğundan bahsetmek güçtür. Bilişim sektöründe ise müşteri-tüketici bilinci genellikle düşüktür. Müşteriler ihtiyaçlarını net ortaya koymak konusunda bile yetersiz görülmektedir. Ancak son yıllarda beklentiler ve bilgi seviyesi artma eğilimindedir. Büyük ölçekli işletmelere, kurumsallaşmış üreticilere hizmet üreten bilişim sektörü işletmeleri ise müşterilerinin her zaman bilgi ve beklentiler olarak firmaların önünde olduklarını, sürekli iyileştirme, firmaların kendilerini geliştirmeleri için itici güç olduğunu vurgulamaktadırlar. Sektör, ürünlerin en sıklıkla yenilendiği bir sektördür, işletmelerin sundukları hizmet seviyesini standartlarda tutmak için sürekli gelişmeleri izleme ve adapte olmak durumundadır. Özelleşmiş ürünler ve nitelikli müşteri konusunda otomotiv yan sanayi en avantajlı sektördür, metal işleme de otomotiv yan sanayiye hizmet sunduğundan yakın seviyede performans sergilemektedir. Bilişimin müşteri itici gücüyle kendini yenileme oranı daha düşüktür. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 263

264 İlgili - Destekleyici Kuruluşlar ve Değer Zinciri İlgili - destekleyici kuruluşlar ve değer zinciri analizi, sektörleri uluslararasılaşma, markalaşma ve inovasyon konusunda teşvik eden, yönlendiren kuruluşların işletmenin rekabet gücüne etkilerinin değerlendirilmesi için gerçekleştirilmektedir. Değer zinciri ile de sektörde değer zincirinin güçlü ve zayıf aktörleri, bu aktörlerin Kocaeli de faaliyet gösteren firmalara yansımaları, katkıları yada sektörde zayıflattıkları unsurlar analiz edilmiştir. Değer zincirindeki bir aktörün bölgede eksikliği, sektörün işleyişini olumsuz etkileme, maliyetleri artırma, termin sürelerini aksatma gibi sonuçlar doğuracağından bölgede işletmeler için rekabet sorunlarına yol açabilir. Aynı zamanda ilgili ve destekleyici aktörlerin bölgede varlığı, inovasyon açısından başarılı girişimlerin sayısını da artırma, sinerji yaratma, açık inovasyon ortamı geliştirme gibi avantajları da getirmektedir. İlgili ve destekleyici aktörler, sektörlerin en düşük performans sergiledikleri alandır. Ülkemizde, sektör ayrımı olmaksızın, işletmeler inovasyon, markalaşma, pazarlama konusunda sunulan hizmetleri ve destekleri daha iyi anlamaları ve değerlendirmeleri konusunda nitelikli ve iletken arayüzlere (intermediary) ihtiyaç duymaktadırlar. ŞEKİL 72: İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ AKTÖRLER AÇISINDAN SEKTÖRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 264

265 Analiz edilen sektörlerin tümünün de üniversite iletişimleri düşük düzeydedir. Farklı sektörlerde farklı nedenlerle de olsa, herhangi bir ar-ge, inovasyon projesinde üniversite, akademisyen desteği alan ve olumlu yargılar besleyen firma sayısı tüm sektörlerde de yok denecek kadar azdır. Otomotiv yan sanayinde işletmeler yabancı arge merkezleri ve üniversitelerden destek almayı tercih ederken, bilişim ve metal işleme sektöründe bu tür destekler neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Üstelik yazılım firmaları teknoparklarda konumlansalar da üniversiteakademisyen iletişimi en düşük seviyededir. Üniversitelerde ortaya konulan inovatif projelerin sektör firmalarınca ticarileştirilmesi konusunda 3 sektörde de örneğe rastlanılamamıştır. Tüm bu olumsuz yargıların ana teması da üniversitenin sunduklarının sektörün talepleriyle uyuşmadığı ve firmaların beklentilerinin karşılanamadığı yönündedir. Akademisyenlerin beklentilerinin firma beklentileriyle uyuşmaması, sektörlerin ihtiyacı duyduğu teknoloji ve danışmanlık çalışmalarının akademisyenlerin kariyerleri için katkısının olmayışı, ar-ge projelerinin yayın ve makaleler kadar akademik ilerlemede etkili olmayışı bu iletişimsizlikte oldukça etkilidir. Bölgedeki teknoparklar analiz edilen sektörlerden sadece bilişim sektörü firmalarınca değerlendirilmektedir. Akademisyenler dışında danışmanla çalışma konusunda ise sadece otomotiv yan sanayinde rastlanılmıştır. Bilişimde danışmanla çalışma örneği oldukça ender rastlanırken, metal işleme sektöründe hiç yoktur. Analiz gerçekleştirilen sektörlere markalaşma, uluslararasılaşma ve inovasyon konusunda destek sunan sivil toplum kuruluşları açısından da performansları oldukça Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 265

266 düşüktür. Sektör için rekabetçi verilerin sağlandığı, ilerleme ve teknolojik gelişmelerin raporlandığı, işbirliği ve eşleştirme imkanlarının sağlandığı, sektör için güçlü bir lobinin yapıldığı bir birlik, dernek yada Oda örneği yoktur. Ancak sektörlerin çalışmalarını faydalı olarak değerlendirdikleri, iş geliştirme ve kişisel bağlantılar kurma konusunda destekler sunduğunu belirttikleri bazı kuruluşlar bulunmaktadır. Bu kuruluşların arasında TAYSAD, TÜBİDER, KASİAD Kocaeli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), TİAD Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği, ARÜSDER Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makineleri Üreticileri Birliği Derneği, MİB Makine İmalatçıları Birliği, MÜSİAD Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği yer almaktadır. Sayılan sivil toplum kuruluşlarının rekabetçiliğe katkı düzeyleri yetersizdir yada sektörü bütünüyle kapsamamaktadırlar. Sanayi ve ticaret odalarının sektörlere yönelik faaliyetleri ise analiz edilen sektörlerce yetersiz görülmektedir. Saha çalışması sürecinde firmalarım kamunun sunduğu inovasyon, ar-ge, markalaşma ve pazarlama desteklerinden ne ölçüde haberdar oldukları ve ne oranda kullandıkları konusunda görüşleri alınmıştır. Aynı zamanda sektörde çeşitli denetim mekanizmalarının varlığı ve bu mekanizmaların işletmeyi kendini geliştirmeye itme derecesi de sorgulanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca markalaşmaya yönelik desteklerden en fazla bilinen ve kullanılanı KOSGEB dir. Ar-ge destekleri konusunda en bilinen kurum TÜBİTAK tır. Ancak bilinç seviyesi ile kullanım derecesi aynı oranda değildir, bu desteklerden yararlanma oranı düşüktür. Otomotiv yan sanayinde ise Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 266

267 DTM, İGEME tarafından sunulan raporlar ve analizler sektör firmalarınca etkin olarak kullanılmaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı da yine işletmelerce gelecek stratejileri belirlenirken kullanılan bir referans çalışmadır. Kamu kurumlarının sundukları desteklerin kullanımı konusunda otomotiv yan sanayi ortalama performans sergilemektedir, diğer sektörlerin seviyeleri daha zayıftır. Bölgede yürütülen inovasyon destek projeleri, eşleştirme projelerinin de analiz edilen sektörlerde aktif kullanımına rastlanılmamıştır. Analiz edilen sektörlerde kalite belgelerinin denetimi ve bazı bakanlıkların (Çevre, Sanayi ve Çalışma Bakanlıkları) rutin denetimleri bulunmaktadır, bu denetimlerin işletmeleri yenilenme ve standartları yükseltmeye itici gücü düşüktür. Sektörlere ar-ge ve inovasyon, teknoloji yenileme konusunda finans sağlayan kaynaklar açısından en avantajlı sektör otomotiv yan sanayidir. Bu sektör firmaları özellikle yatırım sermayesi ihtiyaçlarını bankalardan daha rahat temin edebilmektedir. Ancak son yıllarda bankalarca sunulan şartların ağırlığından yurtdışı bankalarla çalışmaya yönelmişlerdir. Metal işleme sektöründe tezgah yenileme konusunda bankalarca sunulan krediler değerlendirilmektedir. Bilişim sektöründe ise bankalarca sunulan imkanlar kullanılmamakta, bankaların sektöre özel uygulamaları da bulunmamaktadır. Kamu tarafından sunulan finans kaynakları arasında ise teknik Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 267

268 altyapı ve modernizasyon açısından ise MARKA destekleri tüm sektörlerce bilinmektedir. TÜBİTAK destekleri de otomotiv yan sanayi ve bilişim sektöründe daha sıklıkla kullanılmaktadır. İlgili ve destekleyici aktörlerin analizinde işletmelere sektörün değer zinciri yapısını, bu sistemde eksik kurumlar, paydaşlar bulunup bulunmadığı, sektörü rekabet gücünü geliştirmeye itici unsurlar ve bu unsurların işletmeyi nasıl etkilediği incelenmiştir. Kocaeli de faaliyet gösteren sektörlerin değer zincirlerinde eksik bir oyuncu bulunmamaktadır. Değer zinciri açısından otomotiv ve metal işleme sektörleri uluslar arası rekabet yetenekleri ortalama düzeydedir. Bilişim sektörü diğer sektörlere göre daha zayıf konumlandırılmıştır. Bunun nedeni herhangi bir aktörün eksikliği değil, yetersiz iletişimdir. Bilişim sektörünün gelişime sürükleyici aktörleri olan büyük ölçekli işletmelerle iletişim düşüklüğü değer zincirinin inovatif performansını da düşürmektedir. [Değer zinciri: ürün ve hizmetin kavramsal olarak gelişim noktasından başlayarak son tüketiciye ulaşması ve kullanım sonrasına kadar geçen süreçte parçası olduğu tüm operasyonları açıklayan ve işletmede katma değerin nasıl ortaya çıkarıldığına dair bir modeldir.] Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 268

269 Devlet Rekabet analizi gerçekleştirilen sektörlerin en yüksek performans sağladıkları alan Devlet tarafından sunulan şartlardır. Bu şartlar sektöre sağlanan kurumsal altyapı, destekler, rekabet gücünü etkileyen vergileme sistemleri ve dezavantajlı uygulamalar, bürokrasi, kayıtdışılık oranı, kamu kurumlarınca sektörde rekabetin düzenlenmesine yönelik uygulamalar ve işe yararlık seviyesi, AB adaylığının sektöre etkisi gibi unsurlardır. Otomotiv yan sanayinde diğer sektörlerdeki analizin yanında otomotiv sanayine yönelik devlet politikalarının sektöre etkileri incelenmiştir. ŞEKİL 73: DEVLET TARAFINDAN SAĞLANAN KOŞULLAR HAKKINDA SEKTÖRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Otomotiv yan sanayinde, otomotiv ürünlerine yönelik yüksek vergi oranları, motorlu taşıtlar vergisi ve akaryakıt vergileri pazar için dezavantaj yaratmasına rağmen yurtiçi pazar büyümeye devam etmektedir de ÖTV indirimleri olması sektörü oldukça hareketlendirmiş, ihracat odaklı çalıştığından küresel ekonomik krizde büyük oranda etkilenen sektör bu indirimle desteklenmiştir yılından itibaren de yatırım teşviklerinin yeniden yapılandırılmasıyla büyük ölçekli yatırımların teşvik edilmesi yine otomotiv ve yan sanayinin lehine olmuştur. Bölgede otomotiv ve yan sanayinde Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 269

270 bir yığınlaşma bulunmaktadır, dolayısıyla kümelenme destekleri için adaydır. Kocaeli nin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyinde birinci grupta yer aldığından ve bu tür bölgelerde motorlu kara taşıtları sektörü desteklenmesi öngörüldüğünden bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik çalışmalar kapsamında kümelenme desteklerine uygun sektördür. de bir Bilişim sektöründe ise sektöre özel vergi olarak yazılım ürün ve hizmetlerindeki yüksek vergi yükü dezavantaj yaratmaktadır. Bunun dışında vergi oranları diğer sektörlerle aynıdır. Ancak ar-ge ve inovasyon odaklı faaliyet gösteren işletmelere altyapı desteği sunmak üzere oluşturulan teknoloji geliştirme bölgelerinden en fazla yararlanan sektör bilişimdir. Bu bölgelerde faaliyet gösteren sektör işletmeleri gelirler, kurumlar ve katma değer vergisinden muaf olabilmekte, sosyal güvenlik ödemelerinde indirim imkanlarından yararlanabilmektedir. Diğer destekler açısından da bilişim sektörü diğerlerine göre avantajlı durumdadır. Özellikle Bilişim Vadisiyle Kocaeli nin bilişim için cazibe merkezi haine gelecek olması, bölgesel markalaşmanın sağlanması, ihracata yönelik çalışan yazılımcılara yönelik DTM destekleri, yeniden yapılandırılan KOSGEB destekleri bilişim sektörüne yönelik beklentileri artırmaktadır. Metal işleme sanayinde de sektöre özel vergi avantajı yada dezavantajı bulunmamaktadır. Ancak mevcut vergi düzeyleri işletmelerin en önemli gider kalemlerini oluşturmakta ve sermaye sorunlarına yol açmaktadır. Bölgeye teşvik verilmemesi, kalkınmada öncelikli illerde faaliyet gösteren firmalar ve Kocaeli firmaları arasında 5 kata varan vergi oranı farklılığı getirmektedir. Bu durum işletmelerce Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 270

271 rekabet gücünü azaltır bir unsur olarak sunulmaktadır. Devlet destekleri olarak da en bilinen KOSGEB dir. Son dönemde MARKA desteği modernizasyon için tercih edilmektedir. Sektör firmaları dış pazarlara açılma konusunda da devlet desteği kullanmaktadırlar (DTM, İGEME gibi kaynaklardan) AB adaylık sürecinin sektörlere etkisi ve bu konuda devlet tarafından sunulması gereken destekler incelendiğinde; bilişim sektöründe adaylık ve üyelik sürecinde köklü değişim gerektirecek standart değişimleri yaşanmayacağı ortaya çıkmaktadır. Otomotiv yan sanayinde ise Gümrük Birliğinin ardından başlatılan AB uyumlama süreci devam ettirilmektedir. Bu konuda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevlidir. Motorlu araç ve aksam ve parçaları ile ilgili ülkemizde verilen tip onaylarının AB de kabul edilmesi için, mevzuat denkliğinin yanı sıra, Onay Kuruluşu olan Bakanlığı idari alt yapısının ve teknik servislerin AB seviyesinde olmasını gerekli kılmaktadır. Sektör için bu uyumlama süreci, standartların yükselmesi teknik yetkinlikleri, denetim ve izleme sistemine sahip olmaları ve daha farklı birçok alanda zorunlu olarak iyileştirmelere itmekte ve sektörü rekabet yeteneklerini geliştirme konusunda itici güç olmaktadır. Metal işleme sektöründe ise AB adaylığı ve ilerleyen süreçte nasıl bir değişim gerçekleşeceği işletmeler tarafından yeterince bilinmemektedir. Süreçte önemli düzenlemeler getirileceği ve kurumsallaşma konusunda büyük adımlar atılmasının zorunluluk olacağı öngörülmektedir. Uzakdoğu konusunda Devletin alması gereken önlemleri bu rekabetin sektör işletmelerini ne ölçüde etkilediği incelendiğinde bilişim sektörü bu rekabetten en az Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 271

272 etkilenen sektör olarak belirmektedir. Uzakdoğu özellikle donanım üretim, Hindistan da yazılım sektörüyle Dünyanın en önemli hizmet sağlayıcıları durumunda olsalar bile Kocaeli firmaları için asıl rekabetin sektörün daha katma değerli ayağı olan hizmet, teknik servis ve projelendirme gibi konularda ve özellikle de Avrupa kökenli işletmelerle olduğudur. Donanım üretimi ülkemizde gerçekleşmediğinden Uzak Doğunun donanım konusundaki rekabeti de önemsizdir. Bu konuda Devletin herhangi bir önlem alması gerekli görülmemektedir. Kocaeli firmaları Uzakdoğulu işletmeleri küresel pazarda rakip görmektedir, ancak kendileri bu boyutta bir oyuncu olmadıkları, bölgesel pazarda faaliyet gösterdikleri için bu büyük rakiplerin rekabetini etkisiz görmektedirler. Bilişim sektöründe Devletten en fazla talep edilen unsur kamu satın almalarındaki şartların yerli firmaların lehine şekillendirilmesi ve yerli üretimin desteklenmesidir. Bilişim ihalelerinde küresel devlere yönelik eğilimin kurumları bu firmalara bağımlı hale getirdiği, alınan hizmetin yerli kaynaklardan alındığında özellikle bakım ve servis ayağında çok daha nitelikli hizmetin yerli hizmet sunucular tarafından verileceği belirtilmektedir. Metal işleme sanayinde ise büyük ölçekli alım yapan müşterilerin son dönemde Çin başta olmak üzere Uzakdoğulu tedarikçilere yöneldiği belirtilmektedir, dolayısıyla sektör işletmeleri kota konulması yoluyla bu durumun yaygınlaşmadan önlenilmesini önermektedirler. Bilişimdeki beklentiye yakın olarak metal işleme sektöründe de yabancı kökenli yedek parçanın ülkeye girişinde belli standartlar konularak kalitenin korunması gerekliliği belirtilmektedir. Standardı düşük olan ürünlerin ülkeye girişlerinin zorlaştırılması, ek vergi veya kota konulması ya da TSE ye göre denetlemesi de öneriler arasındadır. Bilişim ve metal işleme sektörü kayıtdışılığın oldukça sık rastlanıldığı sektörlerdir. İşletmeler bilişimde %60a varan, metal işlemede %10-20 düzeyinde kayıtdışılık bildirmektedirler. Ancak kayıtdışılığın kendilerine olumlu ya da olumsuz etkilerini değerlendirememektedirler. Otomotiv yan sanayinde devlet tarafından sağlanan rekabet koşulları analizinde diğer sektörlerden farklı olarak devlet politikası unsuru incelenmiştir. Devletin Otomotiv Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 272

273 Sektörünün Sürdürülebilir Küresel Rekabet Gücünü Artırmak ve İleri Teknoloji Kullanımının Ağırlıklı Olduğu Katma Değeri Yüksek Bir Yapıya Dönüşümünü Sağlamak vizyonunda birleştiği ve ilgili Bakanlıklara görev dağıtımı yapılarak Otomotiv Sektörü Stratejisini belirlemesi sektörler ilgili bir yol haritası ortaya koymakta, sektör firmalarının ne tür adımlar atması gerektiği, bu vizyona erişilmesi sürecinde hangi kurumlardan ne tür desteklerin sağlanacağının netleşmiş olması devlet tarafından sağlanan rekabet unsurları açısından avantaj sağlamaktadır. Otomotiv Sektörü devletin üretime yönelik politikalarında öncelikli konumunu güçlendirmiş ve sektörün rekabet gücünü artıracak gerçekçi stratejiler geliştirilmiştir. Geliştirilen strateji çerçevesinde oluşturulan eylem planının hayata geçirilmesi Türkiye nin Otomotiv ve Otomotiv Yan Sanayindeki rekabet gücünü önemli ölçüde artıracaktır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 273

274 Genel Değerlendirme Gerçekleştirilen rekabet analizi çalışması, otomotiv yan sanayi sektörünün uluslararası rekabet gücünün diğer sektörlere göre daha yüksek ve ortalama düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Bilişim ve metal işleme sektörünün rekabet gücü otomotiv yan sanayi sektörüne göre daha zayıftır. Sektörlerin kümelenme açısından potansiyelleri incelenmesi amacıyla değer zinciri analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analiz; sektörlerde önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanan kümelenme projelerinde dahil edilmesi gereken aktörler ve bu aktörlerin projelerin başarısına katkı düzeyleri hakkında da altyapı niteliğindedir. ŞEKİL 74: OTOMOTİV YAN SANAYİ DEĞER ZİNCİRİ MATRİSİ Otomotiv yan sanayi değer zincirinde varlık seviyesi en düşük unsurlar laboratuar, test ve sertifikasyon merkezidir. Sektörde bu merkezlerin yanı sıra danışmanlık hizmeti sunucuların ve hammadde sağlayıcıların da çeşitlendirilmesi gereklidir. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 274

275 ŞEKİL 75: BİLİŞİM SEKTÖRÜ DEĞER ZİNCİRİ MATRİSİ Bilişim sektörünün değer zinciri aktörlerinin performansları oldukça değişkendir, bazı aktörlerin bölgede faaliyetlerini artırmaları (örneğin STKlar) yeterli gelmemekte, sektöre sundukları hizmet ve bilgiyi de katma değerli hale dönüştürmeleri gerekmektedir. Değer zincirindeki her aktör için ayrı stratejiler belirlenmelidir. Örneğin tedarikçilerin sayısının az oluşu tedarik tekelleri oluşması ve sektörün rekabetçiliğinin azalması, bağımlılığın yüksek olması anlamına gelmektedir. Büyük ölçekli müşterilerin bölgede oldukça fazla olmasına rağmen Kocaelili bilişim firmalarıyla işbirliklerinin az olması sektör firmalarının hem yenilenme hızlarını hem de ürettikleri katma değeri etkilemektedir. Metal işleme sanayinde ise otomotiv ana ve yan sanayinin sektörün değer zincirinin en önemli aktörleri olduğu ve bu aktörlerle sıkı iletişimin gerçekleştirilecek her türlü projede gözetilmesi gerektiği öne çıkmaktadır. Bu sektörün de diğer sektörler gibi üniversite işbirliği düzeyi düşüktür. Bu aktör var olmasına karşın işletmelerin rekabet gücüne katkı seviyesi en düşük seviyededir. Yine rekabet analizi sonuçlarında da ortaya konulduğu üzere tüm sektörlerin en zayıf değer zinciri oyuncuları sivil toplum kuruluşları, sanayi ve ticaret odaları yada birlikler-derneklerdir. Bu tür Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 275

276 organizasyonların kişisel bağlantı sağlama fonksiyonu göstermesi artık yeterli gelmemekte, firmaların bireysel olarak ulaşmalarının zor ve maliyetli olduğu kritik sektör ve pazar analizleri, teknoloji ve ürün trendleri gibi verilerle daha katma değerli ürünler ortaya koymaları, eşleştirme gibi nitelikli iş geliştirme faaliyetleri organize etmeleri gerekmektedir. Yine kamu kurumlarınca ortaya konulan inovasyon destek hizmetlerinin işletmelere daha iyi tanıtılması, geliştirilen hizmetlerin sunumunda proaktif bir yaklaşımla, iletişimci ve işbirliğine açık saha çalışanlarıyla gerçekleştirilmesi önerilmektedir. ŞEKİL 76: METAL İŞLEME SANAYİ DEĞER ZİNCİRİ MATRİSİ TABLO 32: İSTİHDAM KARŞILAŞTIRMALARI Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 276

277 ŞEKİL 77: SEKTÖRLERİN İNSAN KAYNAĞI DAĞILIMININ KARŞILAŞTIRILMASI 4 yıllık üniversite mezunu ve yabancı dil bilen personel oranlarına bakıldığında Bilişim Sektörü, Metal İşleme ve Otomotiv Yan Sanayi Sektörlerine göre oldukça önde gelmektedir. Bu nedenle bilişim sektörü sağladığı istihdamın niteliği açısından diğer sektörlere göre bölge için daha avantajlıdır. Ancak bilişim sektöründeki firmalar genellikle mikro ölçeklidir. Bu nedenle firma başına nitelikli insan kaynağı yüzdeleri yüksek olsa da, bölge bazında sağladıkları nitelikli insan kaynağı istihdamı düşüktür. Mevcut durum itibarı ile sektörler bölgede sağladıkları nitelikli insan kaynağı istihdamı açısından karşılaştırıldığında bilişim sektörünün ve metal işleme sektörünün otomotiv sektörünü yakalaması mümkün görülmemektedir. Ancak Bilişim Vadisi projesi gerçekleştiği durumda bölgeye sağladıkları nitelikli insan kaynağı istihdamı açısından bilişim sektörünün otomotiv yan sanayinin önüne geçeceği de çok açıktır. Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 277

278 ŞEKİL 78: SEKTÖR BÜYÜKLÜKLERİ VE KATMA DEĞERLER KARŞILAŞTIRILMASI Bu matriste sektörlerin çalışan sayıları ve ortalama ciro büyüklükleri karşılaştırılarak işletme büyüklüklerine göre sıralanmıştır. Yukarıdaki şekil sektörlerin rekabet gücü ölçümlerinin sonuçlarını da doğrulamaktadır. Görüldüğü üzere rekabet gücü ölçümlenen her sektör için işletme büyüklüğü tanımı kullanılarak çalışan sayısı ve ciro açısından konumlandırma yapılmıştır. Mevcut durum itibarı ile Otomotiv Yan Sanayi Sektörünün yukarıdaki şekildeki ciro konumu çalışan sayısı konumundan daha yüksektir. Bu da sektörün katma değerli çalıştığı anlamına gelir. Metal işleme ve Bilişim sektörlerinin ciro konumu çalışan sayısı konumundan daha düşük seviyededir. Yukarıdaki tablo genel olarak değerlendirildiğinde Otomotiv Yan Sanayi, Metal İşleme ve Bilişim Sektörleri için sırasıyla ölçümlenen 51, 35,33 değerleri ile uyum içinde olduğu görülmektedir. Sektörlerin inovasyon performanslarında değerlendirilen unsurlardan biri olan sınai hakların kullanımı konusunda ise aşağıdaki gibi bir performans sergilenmektedir: Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 278

279 ŞEKİL 79: SEKTÖRLERİN SINAİ HAKLARI KULLANIM PERFORMANSI Saha çalışmalarında gözlemlenen teknoloji seviyesi, inovasyon ve ar-ge yönetimi yaklaşımları, mevcut teknoloji seviyeleri ve teknoloji üretme potansiyelleri değerlendirildiğinde ise otomotiv yan sanayinde teknoloji geliştiren ve az da olsa teknoloji üreten firmaların bulunduğu görülmektedir. Bilişim sektöründe ise teknoloji geliştiren firmalar da bulunmasına rağmen bu oran düşüktür, sektörde teknoloji alanuyarlayan firmalar daha yoğundurlar. Metal işleme sanayi de bilişime benzer nitelikte bir performans göstermektedir. ŞEKİL 80: SEKTÖRLERİN TEKNOLOJİ YÖNETİMİ KATEGORİZASYONU Bu rapor innocentric tarafından Kocaeli İl Özel İdaresi için Kocaeli Sektörel Rekabet Analizi Projesi kapsamında hazırlanmıştır Sayfa 279

Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Raporu. Kocaeli İl Özel İdaresi

Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Raporu. Kocaeli İl Özel İdaresi Kocaeli Sektörel Bazda Rekabet Analizi Raporu Kocaeli İl Özel İdaresi 18.08.2011 ISBN:978-605-359-483-3 Kocaeli İl Özel İdaresi Yayınları KOCAELİ İL ÖZEL İDARESİ Bu raporun yayın hakları, elektronik ortamlar

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi Projenin Önemi Türkiye nin zeytin üretiminde dünya ikinciliğine ulaşma hedefi Zeytinin ve zeytinyağının insan beslenmesi

Detaylı

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ Doç. Dr. Mustafa Türkmen ERÜ Mühendislik Fak. 20 Mayıs 2016 KAYSO Sunum Planı KÜSİ Çalışma Grubu KÜSİ İl Planlama

Detaylı

TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli. Mayıs 2015

TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli. Mayıs 2015 TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli Mayıs 2015 Uluslararası Rekabetçi Olmak Uluslararası rekabetçi endüstriler, rekabetçi üstünlük yaratmak ve sürdürülebilir kılmak için firmalarının yeterli

Detaylı

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve Düzce Üniversitesi 2015-2019 stratejik planında Düzce Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) doğrudan yer almakta olup, bu plan kapsamında ortaya konulan hedeflere ulaşılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu

Detaylı

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs 17 7 Mart 17, Ankara İÇERİK Ankara Kalkınma Ajansı Onuncu Kalkınma Planı Bölge Planı 11-13 Bölge Planı 14-23 Ankara Kalkınma Ajansı Tarafından Sağlık

Detaylı

UR-GE PROJESİ NEDİR?

UR-GE PROJESİ NEDİR? UR-GE PROJESİ NEDİR? UR-GE NEDİR? KOBİ DÜZEYİNDE FİRMALAR UR-GE PROJESİ KAPSAMINDA FİRMALAR UR-GE NEDİR? ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ UR-GE NEDİR? Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi

Detaylı

KALKINMA AJANSLARI ve

KALKINMA AJANSLARI ve KALKINMA AJANSLARI ve 13 MART 2012 ANKARA Mustafa Zati Uzman Sunum Planı Neden Kalkınma Ajansları Dünya da Kalkınma Ajansları Türkiye de Kalkınma Ajansları Ankara Kalkınma Ajansı Kalkınma Ajansları Destekleri

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Türkiye Cumhuriyeti Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Sürdürülebilir Bir Üretim Altyapısı Çevreye Duyarlı VGM Güvenli Verimli BSTB İleri Teknoloji Yüksek Katma Değer 2 20 nün Kuruluşu 17 Ağustos

Detaylı

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 E-mail:cluster@konyacluster.com Konya Kümelenme Merkezi Konya da kümelenme faaliyetleri 2006-2007 yılında Konya

Detaylı

Bakanlığımızca Yürütülen Ar-Ge ve Yenilik Programları

Bakanlığımızca Yürütülen Ar-Ge ve Yenilik Programları T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Bakanlığımızca Yürütülen Ar-Ge ve Yenilik Programları Gülgün ÇELİK Şube Müdürü Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğünce Yürütülen

Detaylı

www.novusens.com 2012, Novusens

www.novusens.com 2012, Novusens www.novusens.com İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK ENSTİTÜSÜ Vizyon... Ulusal ve uluslararası paydaşları ile sürdürülebilir büyüme ve rekabeti amaçlayan, ekonomiye ve toplumsal kalkınmaya katma değer yaratacak

Detaylı

Mucit: Mehmet ARIKAN. Patent Başvuru No: TR 1999 1550. Buluş Başlığı: Otomatik Çivili Oto Lastiği

Mucit: Mehmet ARIKAN. Patent Başvuru No: TR 1999 1550. Buluş Başlığı: Otomatik Çivili Oto Lastiği Mucit: Mehmet ARIKAN Patent Başvuru No: TR 1999 1550 Buluş Başlığı: Otomatik Çivili Oto Lastiği her hafta yeni bir deneyim Kapalı inovasyon prensipleri Firmamız en yetenekli insanlarla çalışır

Detaylı

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 8. Toplantısı Yeni Kararlar İÇİNDEKİLER. Yeni Kararlar.. Üniversitelerin Ar-Ge Stratejilerinin Geliştirilmesine Yönelik Çalışmalar Yapılması [05/0].. Doktora Derecesine

Detaylı

URGE NEDİR? DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜNDE FİRMALAR URGE PROJESİ KAPSAMINDA FİRMALAR

URGE NEDİR? DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜNDE FİRMALAR URGE PROJESİ KAPSAMINDA FİRMALAR URGE PROJESİ NEDİR? URGE NEDİR? DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜNDE FİRMALAR URGE PROJESİ KAPSAMINDA FİRMALAR URGE NEDİR? ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ URGE NEDİR? Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ... Semih ERDEN EGE MODELİ 1994 den bu yana faaliyetini sürdürmektedir. Üniversitemiz: Ar-Ge ve Sanayi ilişkilerini Türkiye için tamamen özgün bir yapısı

Detaylı

İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu

İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu Destek ve Teşvik Programları Ürün ve Üretim Geliştirme Destekleri Ticarileştirme ve Pazarlama Destekleri Araştırma-Geliştirme Destekleri Destek

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

ÜSİMP TTO TECRÜBE PAYLAŞIMI. ÖMER BAYKAL, GAZİ TTO 26 Temmuz 2013, ASO

ÜSİMP TTO TECRÜBE PAYLAŞIMI. ÖMER BAYKAL, GAZİ TTO 26 Temmuz 2013, ASO ÜSİMP TTO TECRÜBE PAYLAŞIMI ÖMER BAYKAL, GAZİ TTO 26 Temmuz 2013, ASO Gazi TTO nun Amacı Gazi Üniversitesi bünyesindeki bilimsel ve teknolojik bilginin toplumsal faydaya ve ekonomik değere dönüşümünü ve

Detaylı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı Fadime YILMAZ San. ve Tek. Uzmanı 1 Küme Kümeler, özellikle de aynı faaliyet alanında hem rekabet içinde olan hem de birbirleriyle işbirliği

Detaylı

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ Öncelikler ve İhtisaslaşma Organizasyon ve Eşgüdüm Yaşam Kalitesinin Artırılması Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi Toplumuna Dönüşüm Rekabet Gücünün

Detaylı

Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi 2 2 EYLÜL 2011, BAŞKENT OSB

Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi 2 2 EYLÜL 2011, BAŞKENT OSB Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi DENIZ BAYHAN 2 2 EYLÜL 2011, BAŞKENT OSB Uluslararası Rekabetçi Olmak Uluslararası rekabetçi endüstriler, rekabetçi üstünlük yaratmak ve sürdürülebilir

Detaylı

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar UNIDO EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) PROGRAMI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar Ferda Ulutaş, Emrah Alkaya Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Ankara, 20 Mayıs 2009 KAPSAM

Detaylı

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı T.C EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ VİZYONUMUZ Proje yaklaşımını ve kümelenme yaklaşımını

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ Prof. Dr. Candeğer YILMAZ,... Ege Üniversitesi Rektörü EGE MODELİ 1994 den bu yana faaliyetini sürdürmektedir. Üniversitemiz: Ar-Ge ve Sanayi ilişkilerini

Detaylı

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı T.C EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ Proje yaklaşımını ve kümelenme yaklaşımını esas

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı ? UR-GE Tebliği nin Çıkış Noktası UR-GE Tebliği nin Vizyonu ve Yapıtaşları UR-GE

Detaylı

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ Ocak 2014 T. C. EKONOMİ BAKANLIĞI 1 VİZYONUMUZ Proje yaklaşımını ve kümelenme yaklaşımını esas alan yerel dinamiklerin harekete geçirilmesine

Detaylı

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı Hatice ġafak ERGÜN Uzman ULUSLARARASI REKABETÇĠLĠĞE GĠDEN YOLDA KÜMELENME SAMSUN KONFERANSI 7 Aralık 2012 / Samsun Devam ediyoruz...

Detaylı

ŞANLIURFA İLİ TEKSTİL VE HAZIR GİYİM KÜMELENMESİ İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU

ŞANLIURFA İLİ TEKSTİL VE HAZIR GİYİM KÜMELENMESİ İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU ŞANLIURFA İLİ TEKSTİL VE HAZIR GİYİM KÜMELENMESİ İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU İÇERİK YÖNETİCİ ÖZETİ 4. YÖNETİCİ ÖZETİ 1. BÖLÜM 8. PROJEYE GENEL BAKIŞ 2. BÖLÜM 12. SEKTÖREL MAKRO ANALİZ 3. BÖLÜM 26. ULUSAL ÖLÇEKTE

Detaylı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Yürütülen Ar-Ge Destek Programları. MURAT YILDIZ Kurumsal Ar-Ge Destekleri Şube Müdürü

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Yürütülen Ar-Ge Destek Programları. MURAT YILDIZ Kurumsal Ar-Ge Destekleri Şube Müdürü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Yürütülen Ar-Ge Destek Programları MURAT YILDIZ Kurumsal Ar-Ge Destekleri Şube Müdürü Vizyonumuz Ülkemizin bilim, teknoloji, Ar-Ge ve yenilikçilik hedefleri doğrultusunda

Detaylı

Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik

Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik AGORADA 2012 BÖLGESEL İNOVASYON STRATEJİSİNİN UYGULANMASI: BİR ADIM SONRASI 19.10.2012 / Samsun Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik Bülent Açıkgöz BM Ortak Program Yöneticisi

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİNE YÖNELİK URGE PROJE YÖNETİMİ EĞİTİM PROGRAMI T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi SANGEM 19 Ağustos 2009

Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi SANGEM 19 Ağustos 2009 Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi SANGEM 19 Ağustos 2009 SANGEM, bir ESO kuruluşudur Neden SANGEM? Eskişehir Sanayi Odası ESO nun öncü girişimiyle kurulan ve kâr amaçsız (non-profit) bir kuruluş olan

Detaylı

KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi. Kümelerin Tanımlanması ve Önceliklendirilmesi

KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi. Kümelerin Tanımlanması ve Önceliklendirilmesi KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi Kümelerin Tanımlanması ve Önceliklendirilmesi Rekabetçilik Önem Küme Yönetim Yeteneği Başarılı Kümeler Kümelerin Tanımlanması ve Önceliklendirilmesinde Dikkate Alınan

Detaylı

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı Sakarya Ticaret Borsası Sakarya da Tarım ve Hayvancılık Sektör Analizi ve Öneriler Raporu Projesi 1. Proje fikrini oluşturan sorunları nasıl

Detaylı

KOSGEB DESTEK MODELLERİ. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

KOSGEB DESTEK MODELLERİ. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı DESTEK MODELLERİ Hamza Alper DOĞRU KOSGEB Burdur Müdürü «KOSGEB Destekleri» Burdur TSO 10 Mart 2016 BURDUR KOSGEB Kimdir?

Detaylı

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı M. Emrah SAZAK Daire Başkanı UR GE Tebliğinin

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr ANKARA KALKINMA AJANSI www.ankaraka.org.tr TÜRKİYE'NİN En Genç Kalkınma Ajansı Ankara Kalkınma Ajansı bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak, bölgenin rekabet gücünü artırmak ve gelişimini hızlandırmak

Detaylı

İzmir Yenilik Ekosistemi 2018 İzleme Raporu

İzmir Yenilik Ekosistemi 2018 İzleme Raporu Yenilik Ekosistemi 2018 İzleme Raporu 2018, İZKA Tüm hakları saklıdır. Bu eserin tamamı ya da bir bölümü, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kullanılmadan önce hak sahibinden 52. Maddeye

Detaylı

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI Bölgesel Yenilik Stratejisi Çalışmaları; Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi İstanbul Bölgesel Yenilik Stratejisi Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi Önemli Not: Bu anketten elde

Detaylı

SUNUM PLANI. Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı

SUNUM PLANI. Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı Kasım 2017 1 SUNUM PLANI Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı Uluslararası Kuluçka Merkezi ve Hızlandırıcı Destek Programı Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama (TEKNOPAZAR)

Detaylı

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU 1.Araştırmanın Amacı ve Önemi Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası nın verdiği hizmetlerin kapsamı içindeki dış paydaşlarının müşterek ihtiyaçlarının

Detaylı

Kümelenme ile İlgili Kavramlar

Kümelenme ile İlgili Kavramlar Program 25 Ağustos 2014 Kümelenme Kümelenme İle İlgili kavramlar Türkiye de kümelenme politikaları Başarılı küme örnekleri Ostim Savunma ve Havacılık Kümelenmesi İnegöl Mobilya Kümelenmesi Yalova Saksılı

Detaylı

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörlüğü

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörlüğü Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörlüğü SANAYİYE BİLGİ VE TEKNOLOJİ TRANSFER ETME temel hedefiyle 2017 yılından itibaren yeni bir dönem başlamıştır. Bilecik Şeyh

Detaylı

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB GENEL BİLGİ KOBİ ler ve KOSGEB 1 Türkiye de KOBİ tanımı KOBİ tanımı 250 den az çalışan istihdam eden, Yıllık bilanço toplamı veya net satış hasılatı 40 milyon TL yi geçmeyen işletmeler Ölçek Çalışan Sayısı

Detaylı

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı. X. KOBİ İ ZİRVESİİ İ REKABET GÜCÜ İÇİN ULUSLARARASILAŞMA VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı 13 Şubat 2014 KOSGEB KOSGEB,

Detaylı

Avrupa Birliği Desteklerine Yönelik Süreçlerin Yönetimi

Avrupa Birliği Desteklerine Yönelik Süreçlerin Yönetimi II. AR-GE MERKEZLERİ İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ ZİRVESİ Avrupa Birliği Desteklerine Yönelik Süreçlerin Yönetimi HEKSAGON MUHENDİSLİK ve TASARIM A.Ş. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ DESTEKLİ YENİLİK MODELİ SUNUM

Detaylı

Hoşgeldiniz. Yön.Krl.Bşk. Dr.Ahmet Aydemir 7 Aralık 2012

Hoşgeldiniz. Yön.Krl.Bşk. Dr.Ahmet Aydemir 7 Aralık 2012 Hoşgeldiniz Yön.Krl.Bşk. Dr.Ahmet Aydemir 7 Aralık 2012 Tarihçe Samsun Sağlık sektöründe 40 yıllık bir üretim tecrübesine sahiptir. Özellikle silah yapım ustalarının cerrahi alet üretimine yönlendirilmesiyle

Detaylı

2012 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI ÖZETİ

2012 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI ÖZETİ DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) (01 OCAK 2012 31 ARALIK 2012) 1 1. Takvimi Şekil 1: Kurumsal Gelişim, Yönetim, İletişim ve Tanıtım Gantt Şeması Başlık KURUMSAL GELİŞİM,

Detaylı

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü KOSGEB T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü KOSGEB VE KURULUŞ AMACI KOSGEB, 1990 yılında 3624 sayılı Kanun ile

Detaylı

YENİLİK SÜRECİ YÖNETİMİ ve AR-GE YARDIMLARI BAŞVURUSU HAZIRLAMA ÇALIŞTAYI

YENİLİK SÜRECİ YÖNETİMİ ve AR-GE YARDIMLARI BAŞVURUSU HAZIRLAMA ÇALIŞTAYI YENİLİK SÜRECİ YÖNETİMİ ve AR-GE YARDIMLARI BAŞVURUSU HAZIRLAMA ÇALIŞTAYI ÖZET: Ar-Ge faaliyetleri, risk içeren, pahalı bir süreçtir. Çalıştay Ar-Ge projelerinin finansmanında Ar-Ge destek programlarından

Detaylı

ÖRME KONFEKSİYON KÜMESİ

ÖRME KONFEKSİYON KÜMESİ ÖRME KONFEKSİYON KÜMESİ AB PROJELER ŞUBESİ ARALIK, 2016 1 SUNUM İÇERİĞİ İHKİB 01 KÜMELERİMİZ İHKİB olarak 2014 yılından günümüze 5 URGE projesi yürüttük. 02 KÜMEMİZ Örme Konfeksiyon Kümemizin Yapısı KÜME

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Kuruluş Amacı. 2 TEYDEB - Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı

Kuruluş Amacı. 2 TEYDEB - Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı 2 TEYDEB - Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı Kuruluş Amacı Ülkemiz özel sektör kuruluşlarının araştırma-teknoloji geliştirme ve yenilik faaliyetlerini desteklemek, Türk sanayisinin araştırma-teknoloji

Detaylı

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ARAŞTIRMA, TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ARAŞTIRMA, TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ARAŞTIRMA, TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI www.sanayi.gov.tr 1 Bakanlığımız özellikle son 7 yıllık süreçte, Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin desteklenmesi,

Detaylı

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI KONU Tahmini Maliyet (TL) Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Sorumlu Kişi İşbirliği Yapılacak Kurumlar ve Kişiler Performans 1.1.1.1 2013 yılında istihdam edilmesi planlanan basın ve halkla ilişkiler personelinin

Detaylı

BSTB: Kümelenme Destek Programı

BSTB: Kümelenme Destek Programı BSTB: Kümelenme Destek Programı ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞE GİDEN YOLDA KÜMELENME: ADANA-SAĞLIK TURİZMİ KÜMELENME TOPLANTISI 11/12/2012 1 Küme ne değildir? Net bir tanım yapmak mümkündür ancak bu yönde

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ (UR-GE)

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ (UR-GE) BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ (UR-GE) Seitcan ALTINKAYNAK Şubat 2015 SUNUM PLANI I. DESTEĞİN AMACI, KAPSAMI VE İŞBİRLİĞİ KURULUŞLAR II.

Detaylı

TÜBİTAK TEYDEB. Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları

TÜBİTAK TEYDEB. Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları 2 TEYDEB - Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı Kuruluş Amacı Ülkemiz özel sektör kuruluşlarının araştırma-teknoloji geliştirme ve yenilik

Detaylı

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ Bilser Dönmez YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 103 YILLIK DENEYİM 30.000+ ÖĞRENCİ 24.000 Lisans 5.600 Y.Lisans 1.600 Doktora Öğrencisi 1.700+ AKADEMİSYEN 10

Detaylı

T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1. Bu yönergenin amacı, Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi nin (KOÜ TTO),

Detaylı

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI KONU Tahmini Maliyet (TL) Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Sorumlu Kişi İşbirliği Yapılacak Kurumlar ve Kişiler Performans 1.1.1.1 2013 yılında istihdam edilmesi planlanan basın ve halkla ilişkiler personelinin

Detaylı

ARGE DESTEKLERİ Betül ASAN Pamukkale Üniversitesi Üniversite Sanayi İşbirliği Koordinatörlüğü

ARGE DESTEKLERİ Betül ASAN Pamukkale Üniversitesi Üniversite Sanayi İşbirliği Koordinatörlüğü ARGE DESTEKLERİ Betül ASAN Pamukkale Üniversitesi Üniversite Sanayi İşbirliği Koordinatörlüğü 28 Aralık 2009 DENİZLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KÜRESEL REKABETİN YOLU AR-GE Bilgi toplumunun yolu özel sektörün

Detaylı

2.3. Hibe Projeleri Geliştirme Faaliyetleri: Proje içeriklerinin oluşturulması, değerlendirilmesi ve başvuru aşamalarının tamamlanması.

2.3. Hibe Projeleri Geliştirme Faaliyetleri: Proje içeriklerinin oluşturulması, değerlendirilmesi ve başvuru aşamalarının tamamlanması. 1.1.Modül 1 Koordinasyon Faaliyetleri: -Tüm modüller ile entegre olarak eğitim, bilgilendirme, etkinlik faaliyetlerinin planlanması, gerçekleştirilmesi, raporlanması, değerlendirilmesi -Belirlenen eğitim

Detaylı

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU içerik Bölgesel Kalkınma Ajanslarına Genel Bakış Düzey 2 Bölgeleri ve Kalkınma Ajansları Güney Ege Kalkınma Ajansı Yatırım Destekleme Süreci Ajansın Gelecek

Detaylı

Hibe. Destek Kalemleri a) İhtiyaç analizi, eğitim ve/veya danışmanlık (400 bin Dolar) b) İstihdam desteği, (2 uzman personel)

Hibe. Destek Kalemleri a) İhtiyaç analizi, eğitim ve/veya danışmanlık (400 bin Dolar) b) İstihdam desteği, (2 uzman personel) EKONOMİ BAKANLIĞI & ww.ekonomi.gov.tr URGE Projeleri Desteği Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği (Link) Kimler Başvurabilir Özel Sektör İşbirliği Kuruluşları TİM, TOBB, Dış Ekonomik İlişkiler

Detaylı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI 2010 Faaliyet Programı İçindekiler 1- Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu 2010 Yılı Faaliyet 1-2 Programı 2- EBSO Üyelerine Yönelik Faaliyetler 3-4 3- EBSO Dışı Kuruluşlarla

Detaylı

TÜRKİYE DE VE KONYA DA ÖZEL SEKTÖR DESTEKLERİ MEHMET ÖZÇELİK

TÜRKİYE DE VE KONYA DA ÖZEL SEKTÖR DESTEKLERİ MEHMET ÖZÇELİK GİRİŞ TÜRKİYE DE VE KONYA DA Ekonomide sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilmek için girişimcilik, inovasyon, bilimsel ve teknolojik çalışmalar, ar-ge vb. faaliyetler devlet tarafından veya ulusal ya da

Detaylı

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER KALKINMA AJANSLARI

Detaylı

İhtiyaç Analizi Uygulama Süreci ve Yöntemi

İhtiyaç Analizi Uygulama Süreci ve Yöntemi İhtiyaç Analizi Uygulama Süreci ve Yöntemi Tülay Akarsoy Altay, TTGV Baş Uzman 22 Eylül 2011, Başkent OSB İhtiyaç Analizi Uygulama Yöntemi Firmanın teknolojik yeteneklerinin, yenileşim süreç ve bileşenlerinin

Detaylı

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI 1 Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda, KALKINMA AJANSLARI Düzey 2 bölgeleri esas alınarak Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan, Uygulamacı değil destekleyici, koordinatör

Detaylı

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara SUNUM İÇERİĞİ 1. İstanbul Sanayi Odası nın Sanayi Üniversite İşbirliğine Bakışı ve Bu Kapsamdaki Rolü 2. Sanayi- Üniversite

Detaylı

Hedef Çalışan Memnuniyetini Arttırmak

Hedef Çalışan Memnuniyetini Arttırmak Kurumsal Yapının Güçlendirilmesine İlişkin Amaç Stratejik Amaç 1.1 Borsanın Kurumsal Yönetim Yaklaşımı ile Yönetilmesi Hedef 1.1.1 Borsada Kurumsal Yönetim İlkeleri Konusunda Farkındalık Oluşturmak Strateji

Detaylı

16 Üniversite ile 50 ye yakın proje

16 Üniversite ile 50 ye yakın proje FAALİYETLER VE YANSIMALARI ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ FAALİYETLER VE YANSIMALARI ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ 16 Üniversite ile 50 ye yakın proje FAALİYETLER VE YANSIMALARI ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ

Detaylı

TEKSTĐL SEKTÖRÜ NÜN BÖLGESEL ANALĐZĐ: ÇEVRE YÖNETĐMĐ VE TEMĐZ ÜRETĐM. Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Sempozyumu

TEKSTĐL SEKTÖRÜ NÜN BÖLGESEL ANALĐZĐ: ÇEVRE YÖNETĐMĐ VE TEMĐZ ÜRETĐM. Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Sempozyumu Türkiye nin Tekstil Sektöründe KOBİ ler İçin Sürdürülebilir Ağlar ve İlişkiler Zinciri Oluşturulması Birleşmiş Milletler Ortak Programı TEKSTĐL SEKTÖRÜ NÜN BÖLGESEL ANALĐZĐ: ÇEVRE YÖNETĐMĐ VE TEMĐZ ÜRETĐM

Detaylı

Jeotermal Seracılık Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi. www.tarim.gov.tr/bugem/jeotermalseracilik

Jeotermal Seracılık Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi. www.tarim.gov.tr/bugem/jeotermalseracilik Jeotermal Seracılık Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi www.tarim.gov.tr/bugem/jeotermalseracilik Projenin Önemi Ülkemizin dünyadaki rekabet edebilirliğinde tarım ürünlerinin önemi Hidroponik (Topraksız)

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015 AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015 ANA EYLEM 2: YENİLİK ve İYİ UYGULAMALARIN DEĞİŞİMİ İÇİN İŞBİRLİĞİ Yenilik ve İyi Uygulamaların Değişimi için İşbirliği;

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V. KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Bünyesinde Yürütülmekte Olan Destekler:

Detaylı

AB hukuku ve mevzuatına ilişkin bilgilendirme faaliyetleri Uluslararası pazarlara yönelik eşleştirme faaliyetleri AB uyum sürecinde spesifik

AB hukuku ve mevzuatına ilişkin bilgilendirme faaliyetleri Uluslararası pazarlara yönelik eşleştirme faaliyetleri AB uyum sürecinde spesifik COSME 2015 2020 CIP 2008 2014 Türkiye ye Avrupa Birliğine adaylık statüsü verilmesinin ardından siyasi ve ekonomik reform sürecini hızlandırmak için Türkiye nin, Avrupa Birliği merkezi ağına katılmasına

Detaylı

2011-2016 Ulusal Bilim Teknoloji ve Yenilik Stratejisi Doç. Dr. M. Necati DEMİR ARDEB Başkan V.

2011-2016 Ulusal Bilim Teknoloji ve Yenilik Stratejisi Doç. Dr. M. Necati DEMİR ARDEB Başkan V. 2011-2016 Ulusal Bilim Teknoloji ve Yenilik Stratejisi Doç. Dr. M. Necati DEMİR ARDEB Başkan V. 11 Ekim 2011, Koç Üniversitesi Türkiye Bilim Teknoloji ve Yenilik Sistemi BTYK Bilim ve Teknoloji Yüksek

Detaylı

TIBBİ CİHAZLAR SEKTÖR ANALİZİ

TIBBİ CİHAZLAR SEKTÖR ANALİZİ TIBBİ CİHAZLAR SEKTÖR ANALİZİ 1. Tıbbi cihazlar sektörü dünyada çok hızla büyüyen, dinamizmi yüksek ve temel özellikleri zamanla gelişmiş ülkeler/dev firmalar lehine oluşmuş bir yapıya sahiptir. Dünya

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI (DFİF) İHRACATA YÖNELİK MEVCUT DESTEKLER İhracata Hazırlık Destekleri Pazarlama

Detaylı

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ 2014 NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı KOBİ lerin bir araya gelerek tedarik, pazarlama, düşük kapasite kullanımı, rekabet gücü zayıflığı ve finansman gibi Ortak Sorunlara

Detaylı

TÜBİTAK. 1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB)

TÜBİTAK. 1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) 1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Ahmet Rıza Balım Teknoloji Transfer Mekanizmaları Destekleme Grubu ahmet.balim@tubitak.gov.tr

Detaylı

Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha

Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha Fakültemiz Öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Abdullah SÜTÇÜ nün akademik danışmanlığında yürütülen yatırım projesinin tanıtım toplantısı tüm

Detaylı

2010/8 ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ.

2010/8 ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ. 2010/8 ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ Destek Kapsamı Firmalar İşbirliği Kuruluşu Ekonomi Bakanlığı İşbirliği Kuruluşları İhracatçı Birlikleri Sanayi / Ticaret Odaları TOBB,

Detaylı

2011 Yılı Teklif Çağrısı Proje Eğitim Toplantısı Program Amaç ve Öncelikleri, Uygunluk Kriterleri, Başvuru ve Değerlendirme Süreci

2011 Yılı Teklif Çağrısı Proje Eğitim Toplantısı Program Amaç ve Öncelikleri, Uygunluk Kriterleri, Başvuru ve Değerlendirme Süreci 2011 Yılı Teklif Çağrısı Proje Eğitim Toplantısı Program Amaç ve Öncelikleri, Uygunluk Kriterleri, Başvuru ve Değerlendirme Süreci 3 Ağustos 2011 ANKARA Gündem 2011 Teklif Çağrısı Kapsamı Mali Destek Programları

Detaylı

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI İzmir, 9.Aralık.2016 AB Ağlarıyla Güçlenen Girişimcilik Projesi HEDEF KİTLEMİZ SİVİL TOPLUM DİYALOĞU PROGRAMI İÇİNDE AB AĞLARIYLA

Detaylı

SANAYİ TEZLERİ SAN-TEZ PROGRAMI

SANAYİ TEZLERİ SAN-TEZ PROGRAMI 11.09.2009 12:23:50 SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI SANAYİ TEZLERİ SAN-TEZ PROGRAMI 1 Page 1 of 29 11.09.2009 12:23:51 MÜZCE AR-GE FAALİYETLERİ KAPSAMINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR 2 Page 2 of 29 11.09.2009 12:23:51

Detaylı

PROGRAM YÖNETİMİ BİRİMİ 2009 YILI FAALİYET RAPORU

PROGRAM YÖNETİMİ BİRİMİ 2009 YILI FAALİYET RAPORU T. C. DİYARBAKIR-ŞANLIURFA KALKINMA AJANSI PROGRAM YÖNETİMİ BİRİMİ 2009 YILI FAALİYET RAPORU Diyarbakır 2010 GİRİŞ TRC2 (Diyarbakır-Şanlıurfa) Düzey 2 Bölgesi Kalkınma Ajansı, 25.02.2006 tarih ve 5449

Detaylı

Sunum İçeriği TÜBİTAK

Sunum İçeriği TÜBİTAK Sunum İçeriği 2 TEYDEB KURULUŞ AMACI Teknoloji veyenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB); ülkemiz özel sektör kuruluşlarının araştırma-teknoloji geliştirme ve yenilik faaliyetlerini desteklemek

Detaylı

Küresel Rekabetin ARGE ve İnovasyon Boyutu

Küresel Rekabetin ARGE ve İnovasyon Boyutu Küresel Rekabetin ARGE ve İnovasyon Boyutu Dr.Mesud ÜNAL 03 Ekim 2016 1/24 Sunum Planı Küresel Rekabette ARGE ve İnovasyonun Önemi Küresel Rekabetin ARGE Boyutu ve İnovasyon Boyutu Küresel Rekabet sürecinde

Detaylı

BORUSAN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE ARGE A.Ş. BORUSAN GRUBU PROJE YÖNETİM SİSTEMATİĞİ

BORUSAN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE ARGE A.Ş. BORUSAN GRUBU PROJE YÖNETİM SİSTEMATİĞİ BORUSAN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE ARGE A.Ş. BORUSAN GRUBU PROJE YÖNETİM SİSTEMATİĞİ Irmak KOÇKAN ERSOLMAZ 08.11.2018 1 BORUSAN HOLDİNG 08.11.2018 2 BORUSAN GRUBU 08.11.2018 3 BORUSAN GRUBU ÇELİK LOJİSTİK

Detaylı

Bursa Yenileşim Ödülü Başvuru Raporu

Bursa Yenileşim Ödülü Başvuru Raporu 1- YENİLEŞİM YÖNETİMİ / LİDERLİK Liderler, yenilikçi bir kurum için gerekli olan ihtiyaçlar doğrultusunda; Yenileşim doğrultusunda vizyonu oluştururlar, Strateji ve politikaları tanımlarlar, Farkındalık

Detaylı

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları Aralık 2004 AB Bölgesel Programları Dairesi Başkanlığı

Detaylı

KÜMELENME TEORİSİ VE PORTER ELMAS MODELİ

KÜMELENME TEORİSİ VE PORTER ELMAS MODELİ KÜMELENME TEORİSİ VE PORTER ELMAS MODELİ Hazırlayan: Zeynep HAS İZMİR KASIM 2013 PORTER ELMAS MODELİ Giriş Günümüz ekonomi dünyasında, gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde kümelenme ve kümelenme

Detaylı

TEYDEB. Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı. Mayıs 2017_Antalya

TEYDEB. Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı. Mayıs 2017_Antalya TEYDEB Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı Mayıs 2017_Antalya TÜBİTAK - TEYDEB TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB); Ülkemiz özel sektör kuruluşlarının araştırma-teknoloji

Detaylı