Özet ve Analiz: Beşinci Meditasyon. Maddesel şeylerin özü ve Tanrının varlığı tekrar ele alınıyor.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Özet ve Analiz: Beşinci Meditasyon. Maddesel şeylerin özü ve Tanrının varlığı tekrar ele alınıyor."

Transkript

1 Özet ve Analiz: Beşinci Meditasyon. Maddesel şeylerin özü ve Tanrının varlığı tekrar ele alınıyor. Zihnimdeki üçgen idesinin özelliklerini açık ve seçik algılarım, bu yüzden bunlar doğru olmak zorundalar. Üçgen idesi bu özelliklere sahip olmak zorunda. Aynı şekilde zihnimdeki Tanrı idesinin özelliklerini (niteliklerini) de açık seçik algılarım ve bu niteliklerden biri de varolştur. Dolayısıyla Tanrı var olmak zorundadır. Eğer varolmak Tanrının özüne aitse, bu durumda varolma niteliğine sahip olmayan Tanrı, Tanrı olamaz. Nasıl ki üç kenarlı olmasaydı üçgen, üçgen olamazsa. Tanrının varlığı matematiksel nesnelerin özellikleri değin kesindir, çünkü aynı şekilde ispatlanıyorlar. Zihinsel bakışımızı belli bir algı üzerinde daima sabit tutamayız. Bu yüzden, kesin bir doğruluğun açık ve seçik algılanamadığı zamanlar olabilir. Ama bu durumda şüphenin duruma bir etkisi yoktur, çünkü geçmişte neyi açık ve seçik algıladığımı bilirim ve bunun doğruluğunun bu algı devam etmediği zamanlarda da sürdüğünü bilirim. Hatay düştüğüm yargılar daima açık ve seçik algılamanın olmadığı hallerdir, ve rüya görüyor bile olsa kişi açık ve seçik bir algının kesin doğruluğu hakkında yanılıyor olamaz. Aristoteles e göre biz tek tek bireyselleri tecrübe ederek özleri ediniriz, Descartes a göre ise özleri zihnimizden ediniriz sonra dünyaya bakar ve orada bireysel örneklerin bulunup bulunmadığını görebiliriz. Örnek: üçgen. Bir şeyin açık ve seçik algılanan özellikleri onun özine aittir. Mesela cisimler için yayılım. Matematiksel nesnelerin özleri konusunda Descartes, ama maddesel şeylerin özleri konusunda Aristoteles haklı gözüküyor. Örneğin altının (değerli maden olarak altın) özünü nasıl biliriz? Buradaki Tanrı kanıtlaması daha da zayıf. Neden eklediği belli değil. Öbür kanıtlardaki hangi deliği-gediği kapatıyor? Üstelik Tanrı ile açık ve seçik algılar arasındaki bağlantıyı daha da güçlendiriyor. Ortaçağdaki Tanrının varlığı kanıtı: varolmak varolmamaya göre daha kusursuz ve mükemmeldir. Tanrı kusursuz varlık idesidir, o halde kusursuz varlığın özelliklerinden biri de varolmaktır. Descartes ın versiyonunda bu, ayrıca özsel özellik kabul ediliyor. Kant ın itirazı: varolmak nesneleri değil dünyayı betimler. Özet ve Analiz: Altıncı Meditasyon. Kısım Bir: kartezyen cisim Altıncı ve son meditasyon maddesel şeylerin varlığı ve zihin ile beden arasındaki gerçek ayrılık diye bir başlığa sahip ve meditator un maddesel şeylerin varlığını ele alması ile başlıyor. Meditator maddesel şeylerin varolduğuna ilişkin güçlü olasılığı benimsiyor; zira bunlar saf matematiğin yani onun açık ve seçik olarak algıladığı doğrulukların konusunu oluştururlar. Daha sonra maddesel şeylerin varlığına dair iki kanıt geliştirir; birisi hayalgücü yetisine, diğeri duyulara dayanır. Önce imgelem (hayal gücü) ile saf anlama yetisi arasında ayrım yapar. Üçgen örneği durumunda, bir üçgenin üç-kenarlı olduğunu algılayabilmektedir ve diğer bütün özellikleri sırf anlama yetisini kullanarak türetir. Ayrıca bu özellikleri hayal gücüyle algılayabilir de, üçgeni zihin gözünde canlandırmak suretiyle. Bununla beraber bin-kenarlı bir şekil söz konusu olduğunda imgelemin zayıflığı açıkça ortaya çıkar. Bu şekli zihinde canlandırmak çok zordur, ve zihinde 999-kenarlı olanı bin-kenarlı olandan ayırmak ise daha da zordur. Saf

2 anlama yetisi ise, sadece matematiksel ilişkilerle ilgilenir, bin-kenarlı şeklin özelliklerini bir üçgeninki kadar kolayca görüp algılayabilir. İmgelem zihnin özsel bir özelliği olamaz, zira meditator, hayal edemediği durumda bile varolmaya devam edebilir. Öyleyse, imgelem, varolmak için zihinden başka bir şeye dayanmalıdır. Editator, imgelemin bedenle bağlantılı olduğu tahmininde bulunur, öyle varsayar, ve böylece imgelem zihnin bedenli nesneleri (cisimleri) resmedebilmesine imkan sağlar. Anlama yetisinde, zihin içe-doğru kendi üzerine döner, imgelemde ise zihin dışa-doğru beden üzerine döner. Meditatora göre bu yalnızca güçlü bir varsayımdan ibarettir, ve bedenin varolduğunun kesin kanıtı değildir. Sonra meditator, duyular yoluyla neleri algıladığı konusu üzerine eğilir. Bir beden sahibi olduğunu algılamaktadır, ve bu bedenin zevk, acı, duygu, açlık vb. tecrübe edebildiğini algılar; ve ayrıca yayılım, şekil, hareket, sertlik, sıcaklık, renk, koku, tat vs. sahibi olan başka cisimleri algılayabilmektedir. Bütün bu algıların dışarıdaki herhangi bir kaynaktan geldiklerini varsaymanın akla uygun olmadığını düşünür. Bu algılar onun iradesi dışında ona sunulmaktadır, ve kendi zihninde bilinçli bir biçimde yarattığı algılardan daha canlı olan algıları iradesizce (yani farkında olmadan yine kendisinin) yarattığını varsaymak saçma olur. Ve eğer bunlar dışarıdan geliyorlarsa, bunların (yani bu duyusal idelerin) kaynağının bu idelere bir biçimde benzediklerini varsaymak da son derece doğaldır. Bu bakış açısından, kişinin kendisini, bütün bilginin duyular yoluyla dışarıdan geldiği konusunda ikna etmesi çok doğaldır. Descartes ın bedenle anladığı şey, sezgiye-aykırıdır ve onun fiziği ile sıkı ilişkilidir, ki bu fizik burada Meditasyonlarda açık hale getirilmez. Onun fiziği ile ilgili kimi kavramları açık hale getirmek lazım. Kartezyen fiziğin bütünü, yayılımın cismin/bedenin birincil özniteliği olduğu, ve cismi anlamak veya açıklamak için başkaca bir şeye ihtiyaç olmadığı yargısına dayanır. Yayılım, uzayda yayılmış olmak anlamına gelir, dolayısıyla bir cisim yer kaplayan bir şeydir. Ayrıca Descartes ın büyük bir matematikçi olduğunu ve hem analitik geometriyi hem de koordinat sistemini icat ettiğini hatırlamalıyız. Descartes ın fiziği yüksek derecede matematikseldir, ve biz cisimleri, koordinat uzayında grafiği çizilebilen bir şey gibi anlamalıyız. Descartes için fizik ile geometri arasında, ve cisimlerle boş uzay arasında gerçek bir fark yoktur. Geometri basitçe, yayılmış tözlerin matematiksel formülasyonundan ibarettir, ve eğer cisim yayılımdan başka bir şey değilse, o zaman geometri ile fizik arasındaki ayrılık da buharlaşır-ortadan kalkar. Benzer şekilde, uzay da yayılmıştır, boş olsa bile, ve dolayısıyla boş uzay da aynı maddesel nesneler gibi bir cisimdir. Bu akıl yürütmeden çıkan sonuç, cisimlerin içe nüfuz edilemez oldukalrıdır: iki cisim aynı uzayı işgal edemezler. Eğer iki cisim aynı uzayı işgal edecek olsalardı, ikisi de aynı yayılıma sahip olacaktı ve dolayısıyla aynı cisim olacaklardı, zira cisim yayılımdan başka bir şey değildir. Descartes ın fiziğindeki ana sorun, şeyleri-nesneleri harekete geçirenin ne olduğunu açıklamamasıdır. Eğer cisim basitçe yayılımdan ibaretse, o zaman kuvvet ve enerjinin kaynağı nedir? Burada üç cevap ileri sürülüyor. Birincisi, Tanrı hareket eden her şeyin ardındaki kuvvet gibi kavranabilir, ama bu cevap bir derece kurmaca gibi görünür. İkincisi, Tanrının dünyayı her an yeniden yarattığını farzedebilirdik, öyle ki bu durumda değişim bir yanılsamadan ibarettir. Nesneler-şeyler değişmezler, sürekli imha edilip yeniden yaratılırlar.

3 Üçüncüsü, Tanrının doğa yasalarını evrenin içine yerleştirdiğini ve onun adına hareketi meydana getirdiklerini düşünebiliriz. Descartes ın özünde yayılımlı şeyler olarak cisimlerin varlığına dair kanıtları bu durumda iki stratejiden birini takip edebilir. Birincsi onun Meditasyonlarda izlediği stratejidir ki, cismin varlığını akıl yoluyla ispat etmektir. Cismin birincil özniteliğinin yayılım olduğunu açık ve seçik algıladığını iddia eder. Ayrıca onun imgelemden ve duyulardan gelen kanıtları da, bu entelektüel yetilerin zihnin dışındaki bir şeyle bağlantılı olduklarını gösteriyor farzedilir. İmgelemden gelen kanıt her ne kadar, cismin varlığının akla uygun iyi bir tahminden ileri gidemediğini gösterse de, duyulardan gelen kanıtnihai noktada onu tatmin eder. Fiziğe dair yazılarında ortay koyduğu ikinci strateji ise, cismin varolduğunu ve özünda yayılımlı olduğunu ve evreni fiziksel olarak bütünüyle açıklayabildiğini düşünebileceğimizi göstermeye dayanır. Eğer bu fiziksel açıklama tatmin edici ve eksiksiz ise, cismin varolduğunu ve özünde yayılımlı olduğu varsayımını sorgulamak için bir sebep kalmaz. Özet ve Analiz: Altıncı Meditasyon. Kısım İki: zihin-beden düalizmi Meditator derin düşünceye dalar, neden kendi zihninin özel olarak bireysel bir bedene (kendi bedeni dediği bedene) bağlanmış-iliştirilmiş göründüğü konusu ile aklı karışınca. Neden kendi bedeninde acı ve gıdıklanma hissediyor da onun dışındaki bir başka bedende hissetmiyor. Ve neden bu bedendeki midenin kasılması zihnine yemesi gerektiğini söylüyor? Zira bu mide kasılması ile yeme kararı arasında açık bir bağıntı yoktur. Sonunda, kendi bedeni ve bu bedene dışsal dünya hakkındaki davranışlarında doğa tarafından yönlendirildiğimeylettirildiği sonucuna varıyor, çünkü bu farzedişler (yani böyle davranması gerektiğine ilişkin faraziyeler) onlara ilişkin her türlü kanıtın geliştirilmesini önceler. Bu faraziyeleri Birinci Meditasyonda sorguladıktan sonra, maddesel şeylerin, onların nasıl olduklarını farzediyorsak öyle oldukları (yani onların bizim doğal olarak farzettiğimiz şekilde oldukları) konusunda şüphe etmek için yeterli bollukta sebep bulunduğunu keşfeder. Bununla beraber, artık onların varlığı konusunda büsbütün şüphe gerekmediği yönünde yeterince donanımlı olduğuna inanır. Birincisi, açık ve seçik şekilde algılar ki, kendisi özünde, sadecxe düşünen bir şeydir. Beden özünde yayılımlıdır ve zihin yayılımlı değildir, dolayısıyla kendisinin aslında kendi bedeninden farklı olduğu ve onsuz varolabileceği sonucuna varır. Meditator imgelem ve duyusal algını düşünmenin kipleri oldukları sonucuna varır. Kendisini imgelem veya duyusal algı olmadan da düşünebilmekte-kavrayabilmektedir, bu yüzden bunlar onun özüne ait değildirler. Ama, imgelem ve duyusal algı, onları içeren bir zihin olmadan varolamazlar. Benzer şekilde, yayılımın da kipleri vardır ve bunlar da onları içeren bir cisim olmadan varolamazlar. Duyusal algı pasif/edilgin bir yetidir ve meditatorun daha önce gösterdiği gibi, bu duyusal algıları yaratan bir aktif/etkin sebep bulunmalıdır, ve bu sebep onun dışında bulunmalıdır. Bu sebep ya bu duyusal algıların sahip olduğu nesnel gerçeklik derecesinde bir formel gerçekliğe sahip başka cisimlerdir, ya Tanrıdır veya bu algıları yaratmaya kadir bir başka varlıktır. Meditator, duyusal algıların bu algılara benzeyen şeylerce oluşturulduklarını varsaymaya doğal olarak eğilimlidir, ve eğer bu algılar başka yollardan oluşturuluyorlarsa kendisinin yanıltılmış olacağını düşünmektedir. Tanrı aldatmaz olduğu için, Tanrı meditatoru, aslında varolmadıkları halde maddesel nesnelerin varolduklarını düşündürtecek şekilde yanlış yönlendirmez, dolayısıyla meditator, maddesel nesnelerin varolmaları gerektiği sonucuna varır. Maddesel nesnelerin bir çok özelliklerine ilişkin algısı bulanık ve karışıktır-karanlıktır,

4 bu yüzden onlara dair algısı kusursuz olmayabilir, ama hiç değilse bu özellikler içinden açık ve seçik algıladıklarından kesin emin olabilir. Bundan sonra meditator, bedene dair bulanık ve karanlık bir biçimde algıladığı ideleri göz önüne alır, ve Tanrının aldatmaz olduğuna ilişkin bilgisinin bu konuda ona daha fazla yardım edeceğini ümit eder. İlk olarak, bir bedene sahip olması gerektiği sonucuna varır, ki doğa bunu ona başka her şeyden daha canlı ve açık öğretir-gösterir. Bundan başka, zihin ve beden bir birlik oluşturacak şekilde birbirine karışmış-bağlanmıştır (iç içe girmiştir). Eğer zihin bedende, bir gemicinin (kaptanın) bir gemide bulunması gibi bulunuyor olsaydı, acıları ve açlıkları saf entelektüel anlama yetisi ile algılayabilirdi. Oysa bunun yerine, bu duyuları keskince ve dolaysızca hisseder, adeta bunlara maruz kalan zihnin kendisiymiş gibi. Bu duyumlara dair ortaya çıkan bulanık ve karanlık düşünme kipleri zihin ve bedenin iç içe geçmiş olmasından ve zihnin bu meseleleri tarafsız-önyargısız inceleyememesinden kaynaklanır. Bu kısım, meditatorun duyuların aracılığını bedenin varoluşu için delil göstermesi ile sonuçlanmaktadır. Duyusal algılar ya bizzat meditatorun kendisi tarafından, ya bir başka kişi veya şey tarafından veya Tanrı tarafından yaratılmış olmalıdır. Meditator kendisini devredışı kılar, zira bu algıları yarattığının farkında değildir, ve bu algılar ona o derece kuvvetle dayatılmış ve iradesi bertaraf edilerek sunulurlar ki, bunların arkasındaki yaratıcı kuvvetin kendisi olması idrak edilemezdir. Bu, duyusal algıların kaynağının dışarıda yattığının yeterli kanıtıdır. Kendisi bu duyusal algıların onlara benzeyen şeylerce meydana getirildiğini düşünmeye doğal olarak eğilimlidir. Tanrı bir aldatıcı olmadığına göre, ona bu doğal eğilimi vermekle onu aldatmış olamaz. Öyleyse, cisimler bize göründükleri gibi olmalılar diye sonuca varır. Bu sonuç, bir sonraki kısımda, birincil ve ikincil nitelikler arasındaki ayrım ele alınırken daha incelikli hale getirilecektir. Duyusal algıların, kaynaklarının dışarıda olması yönünden ele alınışı Batı felsefe tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Zihin, onu çevreleyen cisimler dünyasından keskince ayırt edilir. Meditator zihin ve bedenin hiçbir ortaklık sahibi olmadıklarını savunur, öyle ki ikisi de tamamen ayrık tözlerdir. Burada, Süpermen ile Clark Kent in de tamamen farklı-ayrı olduklarına ama yine de aynı şey olduklarına işaret etmeliyiz. Aynı bunun gibi zihin ve beden de aynı şeye bakmanın/yaklaşmanın iki çok farklı biçimi olabilir. Bununla beraber, zihin ve bedenin birincil öznitelikleri bile farklıdır. Beden özünde yayılımlıdır, zihin ise yayılımlıdeğildir ve özünde düşünendir. Bu ikisi tamamen farklı oldukları için, meditator kendisinin sırf zihin olduğu ve beden olmadığı sonucuna varır. Bu, İkinci Meditasyonda sum res cogitans (düşünen şeyim) ile temellendirilenin bir adım ötesine geçmektir, çünkü orada meditator sadece, kendisinin düşünen bir şey olduğunu bildiğini ileri sürer. Şimdi ise kendisinin sadece düşünen bir şey olduğunu, bundan başka bir şey olmadığını bilmektedir. Zihin ve beden arasındaki bu keskin ayrım, zihin-beden dualizmi olarak bilinir ve o zamandan beri Batı felsefesi üzerinde olağanüstü bir etkisi olmuştur. Eğer duyusal deneyim zihnin içinde ise ve duyumlarımıza kaynaklık eden cisimler de dünyada ise, bu ikisinin nasıl nedensel olarak etkileşebildikleri sorusu doğar. Bu özellikle Descartes ı takip eden rasyonalist filozoflar için büyük bir ilgi konusu olmuştur (Malebranche, Spinoza ve Leibniz), tabii genel olarak zihin felsefesi için de. Zihin ve dünya birbirinden tamamen ayrı olarak görüldüklerinde, zihin bedenin içine hapsolmuş gibi kavranmaya başlanır, ki bu durumda zihin dünyaya dair bilgi edinemez ve sadece duyusal düzlemlerde nedensel bir arayüz

5 aracılığıyla dış dünyadan haberdar olur hale gelir. Zihin-beden dualizminin ürettiği bu nedensel arayüz ancak son iki yüzyılda sorgulanmaya başlanmıştır. Özet ve Analiz: Altıncı Meditasyon. Kısım Üç: birincil ve ikincil nitelikler Her ne kadar meditator, kendi bedeni hakkında sonuçlara varabilse de, ve birçok duyusal algılarının kaynağı olan başka cisimlerin de bulunduğu sonucuna varsa da, yine de maddesel şeyler hakkında olan ve haklılandırılmamış bulunan kesin yargılar da vardır. Örn. algıladığı sıcaklık, renk ve tadın kendisine sunulan nesnenin içinde aynı biçimde bulunduklarını iddia edemez. Zihin ve bedenin bir birlikteliği olarak doğa, başka şeylerin yanında, bize zevklerin arkasından gitmemizi ve acıdan uzak durmamızı öğretir; ama sırf duyusal algıya dayanarak maddesel nesneler hakkında sonuçlar çıkarmamızı öğretmez. Bu konularda doğru yargılar sadece bilme yetisine (intelekt) dayanır, duyulara değil. Aleve yaklaştığımızda hissettiğimiz sıcaklık ve acının ona yaklaşmakla ortaya çıkmalarından hareketle, sıcaklık ve acının alevin içinde olduğuna hükmetmek aklka uygun olmaz. Burada bilinmesi gereken şey, duyuların amacının sadece neyin yararlı neyin zararlı olduğu konusunda bizi bilgilendirmek olduğu, ve bu anlamda onların kusursuz derecede açık ve seçik olduklarıdır. Bizim hatamız, onlardan algıladığımız şeylerin gerçek doğası hakkında da bizi bilgilendirmelerini beklediğimizde ortaya çıkar, ki onlar bu bakımdan bize sadece çok karanlık bilgiler verebilirler. Ama biz, bize neyin zararlı olduğu konusunda bile sıklıkla hataya düşeriz. Örn. hasta bir insan yemek veya su onu daha da hasta yapacağı halde, yemek veya suyu çok arzulayabilir. Bu itirazı cevaplamak için meditator, beden bölünebilir doğada iken, zihnin bölünemez olduğuna işaret eder. Biz yayılımlı şeyleri daha küçük parçalara bölebiliriz, oysa zihin böyle bir şekilde bölünemez. Zihnin farklı yetileri vardır: imgelem, duyular, irade, bilme yetisi vs. ama bunlar zihnin ayrı/farklı kısımları değildir. Zihin hayal ettiğinde, hayal eden zihnin bütünüdür, onun bir kısmı değil. Zihin tamamen bölünemez olduğu için ve cisimler kolayca bölünebildikleri için, zihin ve bedenin çok ayrı iki şey oldukları çok açıktır. Ayrıca, bedenin sadece çok küçük bir kısmı zihni etkileyebilir. Descartes ın zamanında, pineal gland ın (kozalaksı bez) sağduyunun mahalli olduğu düşünülüyordu, ki tüm duyusal algıları zihne burası gönderir/iletir/aktarır. Böylece meditator şu sonuca varır ki, sadece pineal gland bedenden zihne mesaj yollayabilir. Bedenin bir başka yerindeki bir duyum beden boyunca pineal gland e iletilmek zorundadır. Ayrıca, bu iletimler sinirsel işaretler yoluyla olmalıdır, ki bu işaretler temsil ettikleri şeyi ifade etme bakımından sınırlı bir aralığa sahiptirler. Bütün bu olgular bir araya getirildiğinde, bedenin kimi zaman zihne doğru mesajı yollamaya muktedir olamadığı sonucuna varmak kolaydır. Meditator şu sonuca varır ki, Birinci Meditasyonda şüpheye düştüğü şeyler hakkında, bütününde alındığında, artık tamamen emin olabilir, şüpheyi terk edebilir. Duyular dünyada hareket etmemizde bize yardım etmeleri bakımından normalde tamamen uygundurlar/yerindedirler, ve şüpheye kapıldığımızda da, duyusal algılarımızı, bilme yetimizi veya belleğimizi kullanmak suretiyle ikinci kez denetleyebiliriz. Meditator ayrıca, belleğin Rüya Kanıtındaki şüpheyi dağıtabileceğine işaret eder. Herhangi bir uyanma deneyimi bellek yoluyla diğer bütün uyanma deneyimlerine bağlantılandırılabilir, oysa rüyalarda şeyler bağlantısız ve bir derece rstlantısal biçimde cereyan ederler. Tanrı aldatmaz olduğu için, meditator, zihnine dikkatlice başvurduğu sürece hatalı yargıdan sakınmış olacaktır.

6 Descartes renk, sıcaklık ve tat ile büyüklük, şekil ve doku gibi özellikler arasındas önemli bir ayrıma gitmektedir. İkinciler birincil niteliklerdir, öncekiler ise ikincil nitelikler. Bir cismin birincil nitelikleri söz konusu olduğunda meditator bunlardan kesin emin olabilir, zira bunları açık ve seçik algılayabilir. Bunların hepsi de geometrik özelliklerdir ve bir cismin uzayda yayılımı ile ilişkilidirler, ki yayılım da onun özü ile bağlantılıdır. Diğer taraftan, meditator ikincil nitelikler söz konusu olduğunda sıklıkla hataya düşer, çünkü bunlar geometrik-değildir ve sadece bulanık ve karanlık bir biçimde algılanırlar. Buradan, duyusal ve entelektüel algı arasında bir ayrıma gitmek yararlı olacaktır. Duyusal algı, imgelemi kullanan algıdır, entelektüel algı ise anlama yetisini kullanır. Altıncı Meditasyonda bin-kenarlı şekli tartışırken hayal gücünün bize geometrik şekillerin ancak bulanık ve karanlık görsel temsillerini sunabildiğini, oysa bilme yetisinin kaç kenarlı olursa olsun bu şekli açık ve seçik algılayabildiğini belirtmiştik. Benzer şekilde, bilme yetisi bir cismin birincil niteliklerini idrak edebilir, zira bunların hepsi de yayılımla ilişkilidir. Bununla beraber ikincil nitelikleri imgelemden ayırmanın/alakasını kesmenin belli-açık bir yolu yoktur. Kırmızının görsel görünümünü düşünmeden kırmızı rengi düşünemem. Descartes ın ikincil niteliklerin ontolojisini nasıl anladığına dair ik büyük çatışan yorum vardır. Biri duyumculuk diye bilinir (sensationalism) ve ikincil niteliklerin bilhassa zihinde bulunduklarını ve cisimlerde hiçbir biçimde bulunmadıklarını varsayar. Bu yoruma göre, ikincil nitelikler maddesel dünyadaki hiçbir şeyi temsil etmezler, her ne kadar bu dünyadaki şeylerden kaynaklı olabilirlerse de. Demek ki duyumculuğa göre, kişi kırmızıyı algıladığında, zihin bir anlamda kırmızıdır (kırmızı olan zihindir). Bu yargı çok ters gelebilir ve onu nasıl anlamamız gerektiği de hiç açık değildir. İkinci yorum fizikselciliktir, ve ikincil niteliklerin hem cisimlerde hem de zihinde varolduklarını, ama çok farklı biçimlerde varolduklarını varsayar. Renkler, mesela, ışığı yansıtan yüzey dokuları olarak kendilerini gösterirler. Bir yüzey dokusuna renk demek pek çekici gelmeyebilir, ama fizikselciliğin üzerinde ısrar ettiği nokta, ikincil niteliklerin cisimlerin kendilerinde bulunduğu değildir. Tersine, fizikselci kanıt, bu yüzey dokularının bizde/zihinde bulunan renk duyumlarını doğuran sebepler olduklarını varsayar. Hem duyumculuğun hem de fizikselciliğin üzerinde birleştikleri husus, ikincil niteliklerin maddesel nesnelerde bulunmadığıdır, ve ayrıca ikincil niteliklere nesnelerin sebep oldukları konusunda da uyuşurlar. Tartışma, daha ziyade, tam olarak neye renk, tat, ses vs. diyeceğimiz konusundadır. Duyumcu, kırmızının bir duyum olduğunu söylemek ister, fizikselci ise bir yüzey dokusu olduğunu. İmgelemi, bir birincil niteliğin duyusal algısını edinmede nasıl kullanabileceğimizi ve bilme yetisini bir birincil niteliğin entelektüel algısını edinmede nasıl kullanabileceğimizi açıklamış bulunuyoruz. Ayrıca, imgelemi, bir ikincil niteliğin duyusal algısını edinmede nasıl kullanabileceğimizi de biliyoruz. Soru şudur: bir ikincil niteliğin entelektüel algısı neyi içerir? Fizikselciliğe göre bu algı, nesnelerin yüzey dokusunu anlamayı içerir. Böyle bir algı bize ancak ikincil niteliklerin kendilerine dair bulanık ve karanlık bir anlayış sunabilir, zira yüzey dokuları bu niteliklerin kaynağıdır, kendileri değil. Bir duyumcu ise, bir duyumu zihnin bir kipi gibi anlayabileceğimizi varsayar, ama bir duyumcunun da ikincil niteliklerin bulanık ve karanlık doğalarını nasıl açıklayabileceği de bir sorudur? Descartes, neden duyularımızın yanılabileceğini izah eden ilginç bir açıklama ile eserini bitirir. Bilme yetimiz ve irademiz neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verirler, ve bu iş

7 için de iyi donanımlıdırlar. Bununla beraber, duyularımız sadece dünyada sorunsuz hareket etmemize yardım ederler ve hassas kararlar vermeye/yargıda bulunmaya donanımlı değillerdir. Duyular bize dünyanın neye benzediğine ilişkin iyi ipuçları verebilir, ama biz bu ipuçlarını bedenin hakikatını ortaya çıkarmakta faydalanacağımız birer araç gibi kullanmamalıyız. Bu işi bilme yetisine bırakmak en iyisidir. Kaynak: SparkNotes Editors. SparkNote on Meditations on First Philosophy. SparkNotes LLC. n.d.. (accessed March 5, 2014).

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Descartes. Dünyanın yalnızca iki tür töz içerdiğini savunan Descartes a göre bunlar, zihinsel tözler ve maddesel tözlerdir.

Descartes. Dünyanın yalnızca iki tür töz içerdiğini savunan Descartes a göre bunlar, zihinsel tözler ve maddesel tözlerdir. Dünyanın yalnızca iki tür töz içerdiğini savunan Descartes a göre bunlar, zihinsel tözler ve maddesel tözlerdir. Düşünebilen bir şey olmak, zihinsel tözün özünü oluşturur; mekanda yayılmış olmak ise maddesel

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N İnsan var olduğu günden bu yana, evrende olup bitenleri anlama, tanıma, sırlarını çözme ve doğayı kontrol altına alarak rahat ve

Detaylı

Nesnellik. İdelerin Öznelliği

Nesnellik. İdelerin Öznelliği 3 Nesnellik İdelerin Öznelliği Nesnellik kavramını açıklığa kavuşturmak ve bir duyumun neden nesnel bir doğada olduğunu açıkça görmek için, Frege basmakalıp/tipik bir biçimde öznel olan şeylerin yani,

Detaylı

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk)

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk) DERS SINIF KONU SÜRE AMAÇLAR HEDEF VE DAVRANIŞLAR DERS İÇERİĞİ VE SÜREÇ Görsel Sanatlar Dersi 9. Sınıf Doku 2 Ders Saati (40+40dk) -DERS PLANI- 1. Işığın etkisiyle objelerin dokusal özelliklerini tanır.

Detaylı

Ontolojik Yaklaşım (*)

Ontolojik Yaklaşım (*) DERS 2 İnanmak için Neden Tanrı Var mı/mevcut mu? 24.00 Felsefenin Sorunları Prof. Sally Haslanger Eylül 12, 2005 Ontolojik Yaklaşım (*) Soru ( ve cevaplar için çerçeve) -- Tanrı var mı? (Bu soruda,tanrının,

Detaylı

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe V. Descartes ve Kartezyen Felsefe Rönesans tan sonra düşüncedeki salınım birliğe kapalılığa doğru bir yol aldı. Descartes la birlikte bilgi felsefesi ön plana çıktı ve kapalı bir sistem meydana geldi.

Detaylı

Final Sınavı. Güz 2005

Final Sınavı. Güz 2005 Econ 159a/MGT 522a Ben Polak Güz 2005 Bu defter kitap kapalı bir sınavdır. Sınav süresi 120 dakikadır (artı 60 dakika okuma süresi) Toplamda 120 puan vardır (artı 5 ekstra kredi). Sınavda 4 soru ve 6 sayfa

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

1- Matematik ve Geometri

1- Matematik ve Geometri GEOMETRİ ÖĞRETİMİ 1- Matematik ve Geometri Matematik ve Geometri Bir çok matematikçi ve matematik eğitimcisi matematiği «cisimler, şekiller ve sembollerle ilişkiler ve desenler inşa etme etkinliği» olarak

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014

Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014 Bilimsel Yasa Kavramı Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014 Bilimsel yasa her şeyden önce genellemedir. Ama nasıl bir genelleme? 1.Bekarla evli değildir. 2. Bahçedeki elmalar kırmızıdır 3. Serbest

Detaylı

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7 Psikolojiye Giriş Web adresi Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7 2 Dil (devam) Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? (eğer değilerse, bunu öğrenebilirler mi?) 3 4 İnsan dışı iletişim

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar

Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar İnsanoğlunun yıldızları izleyip anlamaya çalıştığı ilk zamanlarda; bazı yıldızların farklı hareketler yaptığını fark etmesiyle başlayan bir hikaye gök mekaniği. Farklı

Detaylı

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK Matematik,adını duymamış olsalar bile, herkesin yaşamlarına sızmıştır. Yaşamın herhangi bir kesitini alın, matematiğe mutlaka rastlarsınız.ben matematikten

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Bu Senin Beynin! Ders 2. Değerlendirme. Diğer şeyler. Bağlantıya geçme. Nasıl iyi yapılır. Arasınav (%30) Final (%35)

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Bu Senin Beynin! Ders 2. Değerlendirme. Diğer şeyler. Bağlantıya geçme. Nasıl iyi yapılır. Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Web adresi Bu Senin Beynin! Ders 2 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Diğer şeyler Bağlantıya geçme Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Nasıl iyi yapılır Kitap inceleme (%20) Deneye

Detaylı

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Özet ve Analiz: Üçüncü Meditasyon. Kısım Bir: Açık seçik algılar ve Descartes ın ideler kuramı

Özet ve Analiz: Üçüncü Meditasyon. Kısım Bir: Açık seçik algılar ve Descartes ın ideler kuramı Özet ve Analiz: Üçüncü Meditasyon. Kısım Bir: Açık seçik algılar ve Descartes ın ideler kuramı Vardığı sonuçları özetliyor: bedensel şeylerin varlığı şüpheli ama kendi varlığı kesin, kendisi düşünen bir

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI Çevredeki nesneleri ve olayları, tanıma, kavrama ve anlama, etiketleme ve tepki vermeye hazırlanma gibi işlemlerdir. ALGI Duyu organlarıyla gelen bilginin anlamlandırılmasıdır.

Detaylı

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL FELSEFENİN ANLAMI Philla (sevgi, seven) Sophia (Bilgi, bilgelik) PHILOSOPHIA (Bilgi severlik) FELSEFE

Detaylı

ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI Hesap Yapan Beyin Uyaranların kodlanması, bilgilerin saklanması, materyallerin dönüştürülmesi, düşünülmesi ve son olarak bilgiye tepki verilmesini içeren peş peşe

Detaylı

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA Havacılıkta Ġnsan Faktörleri Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA BÖLÜM 1 Biyolojik Varlık Olarak İnsan Birinci Bölüm: Fiziksel Faktörler ve Algı Geçen Hafta GEÇEN HAFTA İnsan, Fiziksel Faktörler ve İnsan Performansı

Detaylı

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI ALGI Dünya ile ilgili tüm bilgilerimiz algısal süreçlere dayanmaktadır. Bu nedenle algı konusu

Detaylı

2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2

2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2 Sayın Veli, Bu mektubumuzda, 2015-2016 Eğitim - Öğretim yılı MEV Koleji Özel Güzelbahçe İlkokulu,3. Sınıflar sınıf öğretmenleri zümresi

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 4. ÜNİTE: OPTİK 5. Konu RENKLER ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 4. ÜNİTE: OPTİK 5. Konu RENKLER ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. SINIF KONU ANLATIMLI 4. ÜNİTE: OPTİK 5. Konu RENKLER ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 4 Optik 4. Ünite 5. Konu (Renkler) ETKİNLİK-1 Cevapları a) b) c) ç) d) e) gül kısmı da, yapraklar da f) g) karpuzun

Detaylı

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR Akıl Oyunları çocukların ve yetişkinlerin strateji geliştirme, planlama, mantık yürütmemantıksal bütünleme, görsel-uzamsal düşünme, yaratıcılık, dikkat - konsantrasyon, hafıza

Detaylı

VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ

VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ Yakup ÖZKAN Giriş Varlıkbilimsel akıl yürütme felsefe tarihinde Tanrı nın varlığı üzerine geliştirilmiş en ünlü kanıtlardan biridir. Bu kanıt, en eksiksiz

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

RENK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

RENK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR RENK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR Tanımlar Renk Oluşumu Gökyüzünde yağmur sonrasında olağanüstü bir renk kuşağı ( gökkuşağı ) görülür. Bunun nedeni yağmur damlalarının, cam prizma etkisi ile ışığı yansıtarak altı

Detaylı

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derste Immanuel Kant ın estetik felsefesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılacaktır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olan Kant, kendi felsefe sistemini üç önemli çalışmasında toplamıştır.

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ HOŞGELDİNİZ

HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ HOŞGELDİNİZ HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ HOŞGELDİNİZ XIX. yüzyıldan bu yana tekrarlanan çok sayıda deneyde sayısız hayvanın ısıya tabi tutulduğunu ve bu deneyler sonucunda hayvanların sıcaktan fenalaşıp öldüğü dışında bir

Detaylı

İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve İlkelerinin Açıklanması

İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve İlkelerinin Açıklanması Iğd Üniv Sos Bil Der / Igd Univ Jour Soc Sci Sayı / No. 9, Nisan / April 2016: 235-240 İnceleme Makalesi / Review Article İNCELEME / REVIEW İbn Sînâ nın Kitâbu l-burhân Eserinde Bilimin Konu Sorunsal ve

Detaylı

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI?

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? Bireyin iç ve dış dünyasını algılayıp, yorumlamasında etkili olan tüm faktörlere paradigma yani algı düzeneği denilmektedir. Bizim iç ve dış dünyamızı algılamamız,

Detaylı

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Şimdi bu beş mantıksal operatörün nasıl yorumlanması gerektiğine (semantiğine) ilişkin kesin ve net kuralları belirleyeceğiz. Bir deyimin semantiği (anlambilimi),

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Bilgi Notu Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007

Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Bilgi Notu Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007 Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007 Diyelim ki oyunlarda stratejiler ve davranışlar akıl yürüten insanlar tarafından seçilmiyor, ama oyuncuların genleri tarafından

Detaylı

VAN HIELE GEOMETRİ ANLAMA DÜZEYLERİ

VAN HIELE GEOMETRİ ANLAMA DÜZEYLERİ VAN HIELE GEOMETRİ ANLAMA DÜZEYLERİ Van Hiele teorisi, 1957 de, iki matematik eğitimcisi olan Pier M. Van Hiele ve eşi Dina van Hiele-Gelfod tarafından Ultrehct üniversitesindeki doktora çalışmaları sırasında

Detaylı

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir.

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir. Yargı cümlelerinde sınıf terimler birbirlerine tüm ve bazı gibi deyimlerle bağlanırlar. Bunlara niceleyiciler denir. Niceleyiciler de aynen doğruluk fonksiyonu operatörleri (önerme eklemleri) gibi mantıksal

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal Gestalt Psikoloji Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal örgütlenme" konularında yoğunlaşmış

Detaylı

Bir Bakışta Fen Bilimleri Kazanım Defteri

Bir Bakışta Fen Bilimleri Kazanım Defteri Fen Bilimleri 5 Bir Bakışta Akılda kalıcı özet bilgi alanları... Önemli noktalar... Alınacak notlar için boş alanlar... Tudem Yönlendirme sınavlarında çıkmış sorular... 2 Boşluk doldurma alanları... Konuyu

Detaylı

Uzaktangörü (Remote Viewing) Basitleştirilmiş Çizim Taslağı Düzenleme V01.01 2010/02/28

Uzaktangörü (Remote Viewing) Basitleştirilmiş Çizim Taslağı Düzenleme V01.01 2010/02/28 Uzaktangörü (Remote Viewing) Basitleştirilmiş Çizim Taslağı Düzenleme V01.01 2010/02/28 Beş önemli kritik nokta 1. Bir kez, hedef çizim NUMARASINI yazdığınızda, hemen ardından, AŞAMA 1 deki, sağ üst köşedeki

Detaylı

SAYILARA GİRİŞ. Her şeyden önce temel kavramları bilmeliyiz. Nedir temel kavramlar? Matematik dilinin abc'si olarak tanımlayabiliriz.

SAYILARA GİRİŞ. Her şeyden önce temel kavramları bilmeliyiz. Nedir temel kavramlar? Matematik dilinin abc'si olarak tanımlayabiliriz. SAYILARA GİRİŞ Her şeyden önce temel kavramları bilmeliyiz. Nedir temel kavramlar? Matematik dilinin abc'si olarak tanımlayabiliriz. Rakamlar {0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9} On tane rakam bulunmaktadır.

Detaylı

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7. ÜNİTE:1 Felsefe Nedir? ÜNİTE:2 Epistemoloji ÜNİTE:3 Metafizik ÜNİTE:4 Bilim Felsefesi ÜNİTE:5 Etik 1 ÜNİTE:6 Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7 Estetik ÜNİTE:8 Eğitim Felsefesi 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I Eleştirel Düşünme Nedir?... 1 Bazı Eleştirel Düşünme Tanımları... 1 Eleştirel Düşünmenin Bazı Göze Çarpan Özellikleri... 3 Eleştirel Düşünme Yansıtıcıdır... 3 Eleştirel Düşünme Standartları

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Sayı: 1/4. SCHELLING İN KANT ELEŞTİRİSİ Ogün Ürek ÖZET

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Sayı: 1/4. SCHELLING İN KANT ELEŞTİRİSİ Ogün Ürek ÖZET SCHELLING İN KANT ELEŞTİRİSİ Ogün Ürek ÖZET Bu makale, Schelling in Kant eleştirisinden hareketle Kant ve Descartes ın felsefeleri arasındaki paralelliği göstermeyi amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda makale,

Detaylı

BİZ, MELEKLER - DRUNVALO

BİZ, MELEKLER - DRUNVALO BİZ, MELEKLER - DRUNVALO http://www.kosulsuz-sevgi.com/ruhu-yukselten-yazilar/biz-melekler-drunvalo-2/ Drunvalo Melchizedek En azından, Sümer de 6000 yıl önce uygarlık başladığından beri, melekler insan

Detaylı

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK MAT223 AYRIK MATEMATİK Geometride Kombinatorik 11. Bölüm Emrah Akyar Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, ESKİŞEHİR 2014 2015 Öğretim Yılı Köşegenlerin Arakesiti Geometride Kombinatorik

Detaylı

SU Lise Yaz Okulu. Hubble Yasası, Evrenin Genişlemesi ve Büyük Patlama

SU Lise Yaz Okulu. Hubble Yasası, Evrenin Genişlemesi ve Büyük Patlama SU Lise Yaz Okulu Hubble Yasası, Evrenin Genişlemesi ve Büyük Patlama Doppler Etkisi Kaynak tra)ndan üre-len dalgaların tepe noktalarına bakalım. Ne kaynak, ne de gözlemci hareket ediyor olsun. λ=vdalga.t

Detaylı

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? Sağlık Dairesi Bilgilendiriyor. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? ÿ Demans nasıl tedavi edilebilir? ÿ Ne gibi önlem

Detaylı

KAİNATTA DÜZENDEN DÜZENE

KAİNATTA DÜZENDEN DÜZENE KAİNATTA DÜZENDEN DÜZENE Çin de bir kelebek kanat çırparsa Teksas ta kasırga olabilir. Meşhur olan bu ifadeyi kaos kuramcıları ifade etmektedir. Bu söz ile, bir kelebeğin kanat hareketinin yüzlerce kilometre

Detaylı

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger ZAMAN YÖNETİMİ Gürcan Banger Zamanım m yok!... Herkes, zamanının yetersizliğinden şikâyet ediyor. Bu şikâyete hak vermek mümkün mü? Muhtemelen hayır!... Çünkü zaman sabit. Hepimizin sahip olduğu zaman

Detaylı

KAR / ZARAR GRAFİKLERİ

KAR / ZARAR GRAFİKLERİ KR / ZRR GRFİKLERİ Y eksen çizgisi K R - Z R R Dayanak Varlık Fiyatı X eksen çizgisi EKSEN ÇİZGİLERİ Y eksen çizgisi elde edilen kar veya zararı gösteren eksendir. Y eksen çizgisinde bulunup X eksen çizgisinin

Detaylı

MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK)

MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK) MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK) Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, temel kavramlar, statiğin temel ilkeleri 2-3 Düzlem kuvvetler

Detaylı

Elektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar...

Elektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar... Elektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar... Elektrik çarpmasının hayati tehlikesi var mıdır? Elektrik tellerinde duran kuşa neden elektrik çarpmaz? Bu yazımızda bu gibi sorulara farklı durumlarda bakarak yanıt

Detaylı

2. Konum. Bir cismin başlangıç kabul edilen sabit bir noktaya olan uzaklığına konum denir.

2. Konum. Bir cismin başlangıç kabul edilen sabit bir noktaya olan uzaklığına konum denir. HAREKET Bir cismin zamanla çevresindeki diğer cisimlere göre yer değiştirmesine hareket denir. Hareket konumuzu daha iyi anlamamız için öğrenmemiz gereken diğer kavramlar: 1. Yörünge 2. Konum 3. Yer değiştirme

Detaylı

1- Geometri ve Öklid

1- Geometri ve Öklid GEOMETRİ ÖĞRETİMİ 1- Geometri ve Öklid Matematik ve Geometri Bir çok matematikçi ve matematik eğitimcisi matematiği «cisimler, şekiller ve sembollerle ilişkiler ve desenler inşa etme etkinliği» olarak

Detaylı

VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON

VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON Verimli çalışan? Verimli çalışan bireyin, motivasyonu yüksektir. Motivasyonun Kelime Anlamı Bu kavram İngilizce ve Fransızca motive kelimesinden türetilmiştir. Temelde kişinin

Detaylı

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ A. SANAT FELSEFESİ VE TEMEL KAVRAMLARI 1. Estetik ve Sanat Felsefesi 2. Sanat ve Felsefe İlişkisi 3. Sanat Felsefesinin Temel Kavramları B. SANATI AÇIKLAYAN FELSEFİ GÖRÜŞLER 1.

Detaylı

VEKTÖR UZAYLARI 1.GİRİŞ

VEKTÖR UZAYLARI 1.GİRİŞ 1.GİRİŞ Bu bölüm lineer cebirin temelindeki cebirsel yapıya, sonlu boyutlu vektör uzayına giriş yapmaktadır. Bir vektör uzayının tanımı, elemanları skalar olarak adlandırılan herhangi bir cisim içerir.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ÇALIŞMALARIMIZ. Saygılarımla Sebahattin Dilaver Ankara /2013

ÇALIŞMALARIMIZ. Saygılarımla Sebahattin Dilaver Ankara /2013 ÇALIŞMALARIMIZ Öğrenme ve Düşünme Becerilerini Geliştirme Projesi tamamlandı. Görsel algıyı mükemmelleştiren, kendi kendine öğrenmeyi, doğru akıl yürütmeyi, üretken ve yaratıcı düşünmeyi gerçekleştiren

Detaylı

CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI?

CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI? CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI? Geçtiğimiz ay sonlarında CERN den yapılan açıklama belki de bugüne kadar CERN den yapılan açıklamaların en sansasyoneliydi. Açıklamada nötrinolarla

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE CEVAP 1: (TOPLAM 7 PUAN) Galileo Galilei Dünya yuvarlaktır dediğinde, hiç kimse ona inanmamıştır. Bir dönem maddenin en küçük parçası molekül zannediliyordu. Eylemsizlik

Detaylı

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular 24.00/24.02 Güz Dönemi, 2005 Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular Bir Ödevi yazmaya başlamadan önce, hazırladığınız taslağınızı, bir de şu soruları aklınızda tutarak gözden

Detaylı

Economic Policy. Opening Lecture

Economic Policy. Opening Lecture Economic Policy Opening Lecture Neden buradasın? economic policy iktisat üniversite Neden buradasın? iktisat öğrenmek (varsayalım!) geleceğin için üniversite diploma bilgi Neden buradasın? bilgi bilmek

Detaylı

Bu durumu, konum bazında bileşenlerini, yani dalga fonksiyonunu, vererek tanımlıyoruz : ) 1. (ikx x2. (d)

Bu durumu, konum bazında bileşenlerini, yani dalga fonksiyonunu, vererek tanımlıyoruz : ) 1. (ikx x2. (d) Ders 10 Metindeki ilgili bölümler 1.7 Gaussiyen durum Burada, 1-d de hareket eden bir parçacığın önemli Gaussiyen durumu örneğini düşünüyoruz. Ele alış biçimimiz kitaptaki ile neredeyse aynı ama bu örnek

Detaylı

Tasarım Raporu. - Projemizde detaylı bir şekilde ulaşmak istediğimiz amaçların belirlenmesi,

Tasarım Raporu. - Projemizde detaylı bir şekilde ulaşmak istediğimiz amaçların belirlenmesi, Grup EHEM Tasarım Raporu Emre TÜRKER Hüseyin SERİN Eray KILIÇ Musa CÖCE Kısa Özet Tasarım Raporumuzda: - Projemizde detaylı bir şekilde ulaşmak istediğimiz amaçların belirlenmesi, - Projenin hedeflerinin

Detaylı

KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI

KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI Yakup ÖZKAN Giriş Kant (1724-1804) 1, felsefi dizgesinde akıl eleştirisini kuramsal (teorik/nazari/kurgusal) akılla sınırlamaz. Akıl eleştirisini daha

Detaylı

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik BURCU ŞENTÜRK 1984 yılında Eskişehir de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü nü bitirdi. ODTÜ Sosyoloji Bölümü nde yüksek

Detaylı

MBA 507 (7) ALGILAMA VE KARAR ALMA

MBA 507 (7) ALGILAMA VE KARAR ALMA MBA 507 (7) ALGILAMA VE KARAR ALMA Algı Bireylerin çevrelerini anlamlandırabilmek adına duyumsal izlenimlerini düzenleme ve yorumlama sürecine verilen isimdir. davranışlarımız algıladığımız dünyaya göre

Detaylı

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü 17/10/2016

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü 17/10/2016 On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü 17/10/2016 «Meditasyon» ne demektir? Descartes Almanya dan dönerken kara yakalanır ve seyahatine devam

Detaylı

Duyum ve Algı. Fiziksel Uyarandan Anlamlı Algılara Uzanan Bir Süreç

Duyum ve Algı. Fiziksel Uyarandan Anlamlı Algılara Uzanan Bir Süreç Duyum ve Algı Fiziksel Uyarandan Anlamlı Algılara Uzanan Bir Süreç Duyum Dışarıdan alınan uyaranların sinir sistemine iletilmesi sürecidir. Duyusal uyarılma deneyimidir. Uyaranın sinir sisteminin tanıdığı

Detaylı

Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S

Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S.226-232 Kaynak II; Eğitimde Program Geliştirme Yazar;Ö.DEMİREL Hazırlayan; Tahir BENEK 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

Bırakın doğa evinize gelsin!

Bırakın doğa evinize gelsin! Unica Class Bırakın doğa evinize gelsin! Gerçek malzemeler ile doğal tasarım 444 30 30 www.schneider-electric.com.tr Doğal bir özlem Modern hayat genellikle varlığımızın orijinal, gerçek ve saf yapıtaşlarını

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

ünite1 Fen Bilimleri Beş Duyumuz Beş Duyumuz 3. Burundaki kılları koparmak Çok sıcak cisimlere dokunmak

ünite1 Fen Bilimleri Beş Duyumuz Beş Duyumuz 3. Burundaki kılları koparmak Çok sıcak cisimlere dokunmak ünite1 Beş Duyumuz Beş Duyumuz Fen Bilimleri 1. Özgür Selin TEST 1 Kitapları okumamı sağlar. Annemin yaptığı kekin tadını almamı sağlar. Öğrencilerin sözünü ettiği duyu organları hangileridir? Özgür Selin

Detaylı

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ 1.Sanatsal düzenleme öğeleri Çizgi: Çizgi, noktaların aynı veya değişik yönlerde sınırlı veya sınırsız olarak ardı arda dizilmesinden elde edilen şekildir. Kalemimizle

Detaylı

ÜNİTELENDİRME ŞEMASI

ÜNİTELENDİRME ŞEMASI LENDİRME ŞEMASI ÜNİTE DOĞRULAR VE AÇILAR. Aynı düzlemde olan üç doğrunun birbirine göre durumlarını belirler ve inşa eder.. Paralel iki doğrunun bir kesenle yaptığı açıların eş olanlarını ve bütünler olanlarını

Detaylı

Gece Aslında Karanlık Değildir: Olbers Paradoksu

Gece Aslında Karanlık Değildir: Olbers Paradoksu Gece Aslında Karanlık Değildir: Olbers Paradoksu 20. yüzyıla değin elimizde evren hakkında yeterli veri bulunmadığından, evrenin durağan ve sonsuz olduğuna dair yaygın bir görüş vardı. Ancak bu durağan

Detaylı

AĞIRLIK MERKEZİ VE ALAN ATALET MOMENTLERİ

AĞIRLIK MERKEZİ VE ALAN ATALET MOMENTLERİ AĞIRLIK MERKEZİ VE ALAN ATALET MOMENTLERİ AĞIRLIK MERKEZİ VE ALAN ATALET MOMENTLERİ Bu konular denge problemelerinden tamamen bağımsızdır. Alanların ağırlık merkezi ve atalet momenti ismi verilen geometrik

Detaylı

ARİSTOTELES VE FİZİK Ömer Faik ANLI *

ARİSTOTELES VE FİZİK Ömer Faik ANLI * ARİSTOTELES VE FİZİK Ömer Faik ANLI * Antik Yunan Uygarlığı nda hareket ya da yer değiştirme kavramları daha genel bir kavram olan değişim kavramı bağlamında ele alınmıştır. Varlığı genel olarak kendisine

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi ndedeoglu@sakarya.edu.tr İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı Güncel Öğretim Programı MEB (2009) İlköğretim ve MEB (2015) İlkokul Matematik

Detaylı

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) 02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş ljelinek@uke.de HOŞGELDİNİZ Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) D-MCT: Uzay Pozisyonu Günün Konusu Davranış Hafıza Depresyon Denken Duyguların

Detaylı

BİLGİ KURAMINA GİRİŞ

BİLGİ KURAMINA GİRİŞ bilimname II, 2003/2, 3-12 BİLGİ KURAMINA GİRİŞ Prof. Dr., Uludağ Ü. Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi kadir@uludag.edu.tr Epistemoloji, felsefenin en temel alanlarından birisidir. Bu çalışmada epistemolojinin

Detaylı

Prof. Dr. Münevver ÇETİN

Prof. Dr. Münevver ÇETİN Prof. Dr. Münevver ÇETİN LİDERLİKLE İLGİLİ TANIMLAR Yönetim bilimcilerin üzerinde çok durdukları kavramlardan biri de liderliktir. Warren Bennis in belirttiği gibi, liderlik, üzerinde çok durulan, yazılan

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 6. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü A r i s t o (Aritoteles) (M.Ö. 384-322)

Detaylı

Hylas ile Philonous Arasında Üç Konuşma

Hylas ile Philonous Arasında Üç Konuşma Hylas ile Philonous Arasında Üç Konuşma Berkeley, 24 yaşında (1709) ilk eserini yazdı: Essay Toward A New Theory of Vision. İkinci eserinde A Treatise Concerning the Principles of Human Knowledge (1710)

Detaylı