6D\Ü $UDOÜN 7/ . UWoH %LOLQPH\HQ ELU GLOµ Kürtçe savunma 0LOOL (ùlwlp ûxudv 0HWDO LüoLOHULQLQ *HE]H PLWLQJL. OH GHùLO LQVDQ ]

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "6D\Ü $UDOÜN 7/ . UWoH %LOLQPH\HQ ELU GLOµ Kürtçe savunma 0LOOL (ùlwlp ûxudv 0HWDO LüoLOHULQLQ *HE]H PLWLQJL. OH GHùLO LQVDQ ]"

Transkript

1 Mahkemede Kürtçe savunma hakkının kazanılması, anadilin yaşamın her alanında kullanılması, daha geniş anlamda ise Kürt halkının varlığının anayasal düzlemde tanınması yolunda bir mevzidir. Burjuvazi, kendi çıkarlarını savunmak için en bilinen en temel hakları bile kolayca vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koyuyor. İşçi sınıfının mücadelesinin başarıya ulaşması, herşeyden önce işçilerin kendi aralarında net ve örgütlü duruşu ile olacaktır. İşçi sınıfı şimdi bir üst düzeyden dağıtılmak istenen saflarını, sendika bürokratlarının da koltuklarından indirerek, tabandan birleştirecek, öz mücadele inisiyatiflerini geliştirecek savaşım organları, işçi komiteleri, işçi meclisleri, öncü işçi kurullarıdır İhtiyaca denk neoliberal kapitalist rekabetçi birey oluşumu için, sermaye, geçmişin tep tipçi, tek dilci, tek dinci şekillenişini esneterek, yaratmak istediği bireyci, rekabetçi insan prototipine kendisini yakınlaştıracak eğitim politikalarına geçiş yapıyor. Türk Metal in kendisine bağlı 80 bin metal işçisinin sözleşmesini satmasından sonra, Birleşik Metal- İş in Gebze mitingi, tabanının mücadeleye devam isteminin bir göstergesi oldu. Mitinge katılım ağırlıklı olarak Birleşik Metal in Gebze, İzmit, İstanbul, Bursa şubelerinden oldu. Eskişehir, Kırklareli ve bir çok başka şehirden de metal işçilerinin katılımı oldu.

2 60 kişilik bir işyerinde çalışıyorum. O iş yerinde yaşadığım sorunları ve işçilerin sorunlarını ve yaşadıklarımızı anlatmaya çalışacağım. Tersanede taşeronluk sistemi çok yaygın. Her taşeron 5-10 kişilik gruplar halinde, böylece taşeronluk sistemi tersane bölgesindeki işçileri bölüp parçalayıp örgütsüz bir sınıf yaratıyor. Bunun için taşeronluk alabildiğine yaygınlaştı. Yaygınlaşmaya da devam ediyor. Bunun içinde tersanede çalışan işçiler örgütlü bir hale gelemiyorlar. Kendi halinde örgütlenemiyorlar. Siyasal çalışmalar da kısır döngü halini almış. Siyasal çalışmalarda acayip bir yozlaşma oluşmuş ve alabildiğine derinleşiyor. İşçi sınıfı örgütsüz bir hale düşmüş. Bazı siyasi grupların da sınıf çalışması halinde hareket eden yapılar da başarısız bir hale gelmiş. İşçi sınıfının yozlaşmasının en büyük etkenlerinden birisi siyasi irade yoksunluğudur. Sınıfın yozlaşması ne kadar derinse siyasi iradeler o kadar yozlaşmıştır. Kısır döngü içerisinde dönüp duruluyor. İşçi sınıfının psikolojik yaşamına uzaklık, sınıfın nasıl örgütleneceğine bu yapıların yetersiz kalışından dolayı sınıf çalışması başarılamıyor. Ben yaşadığım bir deneyimi anlatacağım. Çalıştığım yerde çalışma koşullarımızı konuşuyoruz arkadaşlarımızla. 3 yıldır aynı ücrete çalışıyoruz, patron zam vermiyor. Bunu konuşmak için toplandık. Ben dedim ki: Arkadaşlar sessiz kalmayalım, taleplerimizi dile getirelim. İlk önce bunu tartıştık, çözüm aradık. Patron kazansa zam yapar bize diyor bir arkadaşımız, diğeri de destekliyor onu. Diğer bir arkadaş lafa giriyor: Kardeşim patron kazanmaz olur mu? kazanmasa yeni fabrika alır mı? Diğer bir arkadaş ta onu destekliyor. Evet doğru söylüyor işi hergün büyütüyor. Para bize gelince yok. Tartışmalar böylece sürüyor ben de dinliyorum. Sonra söz hakkı isteyerek: Arkadaşlar bu patronlar doymaz ne gözleri doyar ne de para kasaları doyar. Bunlar vermeyi değil almayı sever. Onun için birlikte hareket edersek, haklarımızı alırız. Hep birlikte hareket etmezsek daha çok ezmeye çalışır daha çok sömürür bizi dedim. Tartışmamız bir sonuca bağlanmadı ama devam etmeye de müsait bir ortam oluşmuştu. Fakat ben de daha sonra bir iş kaygısı ortaya çıktı. Konunun üzerine gidemedim ya beni işten atarlarsa diye. Çünkü patronun ispiyoncuları vardı içimizde. Ne acıdır ki yıllarca sınıf mücadelesi veren birisi olarak ben siyasal irademi koyamadım. İş kaygımdan dolayı. Aslında bu çok yanlış bir davranış. Çok ciddi bir şekilde eleştiriyorum kendimi. Bizim gibi bilinçli işçilerin iş kaygısını düşünmememiz gerekir. Bizim işçi sınıfının doğal önderleri olmamız gerekir. Evet arkadaşlar siyasal yozlaşma beni de vurmuş. Siyasal iradelerin yozlaşması aynı zamanda sınıfında yozlaşması demektir. Bunun için benim bir çağrım var. Biz işçiler çalıştığımız her yerde yılmadan, bıkmadan, usanmadan, fedakarlık yaparak örgütlenmeye devam edelim. İşçi sınıfının kurtuluşu kendi elindedir. Sömürüsüz, sömürü olmayan bir dünyada yaşamak istiyorsak, örgütlenip, güçlenip, işçi sınıfının kendi iktidarını kurmak istiyorsak, hayatın her alannda bedel ödeyerek örgütlenmek gerekiyor. Tüm işçi sınıfına bir çağrım var. Yozlaşmış sendikalarla, yozlaşmış siyasi yapılarla mücadele etmemiz gerekir. İşçi sınıfının kurtuluşu kendi ellerindedir. İşçi sınıfı kendi sendikasını kurmak zorundadır. Tüm sendikalara bakın! İşçilerin örgütsüzlüğünden yararlanarak sendikalar, sendika ağalarını doyurmaktalar. Bizler, işçiler ve emekçiler, bu sendika ağalarına karşı mücadele etmelidir. Sendikalar bizim olmalıdır. Onun için geleceğimiz için, çocuklarımız için, güzel bir dünyada yaşamak için bu yozlaşmaya karşı birleşip örgütlenip kendi iktidarımızı kurmamız gerekir. İşçi sınıfının kurtuluşu kendi ellerinde. İşçi Meclisi okuru bir tersane işçisi Diyarbakır Cezaevi nde bulunan tutsak Halil Güneş bir şiiri ile İşçi Meclisi okurlarına selam gönderiyor. Parlak Gözler Gözleri parlak çocuklar Çamura belenmiş bedenlerle Korkunç bakıyorlar Elerindeki somun ekmeğe Çamurun ruhundaki acıyla Kıvılcım saçan gözleri Öfkeye dolşıyor Kendilerine çevirili kameralara Bu alevde duracak Namluya sürülecek öfke Patladığında apansız Daha bir parlyacak Yol olacak gözleri Yol bilmezlere Ateş, aşk özgürlük olacak Ellerinde parlak gözlü Sel çocuklarının 28 Kasım 2006 Ceyhan Cezaevi İşçi Meclisi - Yerel Süreli Siyasi Dergi - Sayı:4- Fiyat: 1 TL Pina Basım Yayım San. ve Tic. Ltd. Şti. adına sahibi Hüseyin Kezik Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Ali Filizler Adres: Bereketzade Mah. Büyükhendek Cad. Portakal Sok. No: 2/11 Beyoğlu/İstanbul Tel: Baskı: Özdemir Matbaası Adres: Davutpaşa Cad. Güven Sanayii Sitesi C Blok No:242 Topkapı/İstanbul Tel:

3 Hükümetten, patron sendikalarından, Türk-İş ten 5 er tane, tamamı patron ve patron temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni asgari ücreti belirleyecek yılı için belirlenecek asgari ücretin çerçevesi komisyon toplanmadan çizilmiş durumda. Hükümetin 2011 bütçe yılında biçtiği rayiç % 4+4, Türk-İş in isteyeceği ise % 8 civarında! uzun, çalışma koşulları en ağır olan işçi kesimlerinin işçi sınıfı içindeki ve sınıfın toplam genişlemesi içindeki oranı artarken, onun içinde de asgari ücret in altında ücret alabilen kesimlerin oranı da artıyor. Kamu işçilerinin (işçi memurlar dahil) kısmi iş güvencesi ve kıdem tazminatlarının kaldırılması planları da bu kapsamda. Asgari ücretin hesaplanması kıstası daha önce 4 kişilik aileden 1 kişiye çekilmişti tarihli kölelik yasasıyla işçi sınıfı için biçimsel hak olmaktan da çıkartılıp patronların karlarına ve uluslararası rekabet konseptine göre belirlenmesi resmileştirildi yılında ise AB yönergeleriyle hükümetin asgari ücreti artık sosyal koruma ücreti olarak görüyoruz açıklamasıyla asgari ücrette resmen sadaka konseptine geçilmiş oldu. Burjuvazi Ulusal İstihdam Stratejisi adı altındaki kat kat kölece çalışma biçimlerini genişletme ve ücretleri düşürme planı çerçevesinde, 2003 tarihli iş yasasında yapılacak değişiklerle, asgari ücreti de esnekleştirme hazırlıkları yürütülüyor. Hazırlanan taslak, bölgesel asgari ücreti yasalaştırmayı ve daha düşük asgari ücretle çalışma yaşını 16 dan 18 e çıkarmayı planlıyor. Hazırlanan değişiklik tasarısı, taşeronluk sisteminin asli iş alanlarına da sokulmasını, 4-C benzeri çalışma biçimlerinin çok çeşitli versiyonlarla genişletilmesini, kısmi zamanlı ve çağrı üzerine çalıştırmayı, kiralık işçi şirketlerini, stajyer çalıştırmayı, geçici işçi çalıştırmayı yani artan ölçüde asgari ücretin altına çekilen esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini de sınırsızca yaygınlaştırmayı ve yasal güvence altına almayı öngörüyor. Hükümet bölgesel asgari ücret ve asgari ücretin altındaki diğer parçalanmış çalışma biçimlerini yaygınlaştırma planına uygun olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu nun bileşim ve çerçevesini de değiştirmeyi hedefliyor. Buna göre, Asgari Ücret Tespit Komisyonu nun bileşimi 24 ilden valiler, belediye başkanları vb. ile genişletilmesi öngörülüyor. Asgari ücret, işçi sınıfı için ortalama ücret, her kriz ve yeni işsizlik dalgalarıyla birlikte sınıfın genişleyen kesimleri için azami ücret haline getirildi. Son derece düzensiz ve işsizlikle iç içe çalışabilen, çalışma saatleri en Asgari ücret mücadelesi, emeğin korunması mücadelesinin bütünlüklü bir halkası ve işçi sınıfının en geniş ve dağınık kesimlerini birleştirme dinamiği olarak kavranıp yürütülmelidir. Asgari ücret şu kadar olsun bu kadar olsun un ötesinde, merkezine, emeğin korunması mücadelesi yerleştirilmelidir. Bağımlı Türkiye burjuvazisi, uluslararası rekabet, ulusal istahdam stratejisi adı altında, işçileri ve yoksul emekçileri eze eze uluslararası birikim düzeyine çıkmayı hedeflemektedir. Türkiye ye giren sermaye ihracının iki katına çıkarılması hedefi, burjuvazinin jargonuyla yüzde 30 ücret ve maliyet avantajı olan Kürdistan a yatırımların artmaya başlaması, ekonomik-ticari bölge merkezi olma hedefi, sermaye açısından hepsinin öncelikli koşullarından biri budur: Emeğin ve çalışmanın dünya çapında olduğu gibi Türkiye de de alabildiğine değersizleştirilmesi, alçaltılması, tahrip edilmesi, yıkımlara uğratılması, sefalet birikiminin genişletilmesi Toplumsal emeğin bileşik korunması mücadelesi Asgari ücret mücadelesi, emeğin korunması mücadelesinin yakıcılaşan sınıfsal-toplumsal zemininden yürütülmelidir: Taşeronluk, 4-C, stajyerlik, kısmi zamanlı, ve her türlü güvencesiz ve iki kat köleleştirici çalışma biçiminin kaldırılması ve yasaklanması. Asgari ücret ve altında çalışan işçilerin büyük bölümü, aynı zamanda azami çalışma süresine tabi olanlardır. 6 saatlik işgünü ve insanca yaşanacak ücret. Asgari ücret ve altında çalışan işçilerin büyük bölümü, eğitim, sağlık, ulaşım, konut, elektrik, su gibi en temel toplumsal gereksinmelerini de asgari düzeyde karşılayamaz hale gelen işçi kesimleridir. Parasız sağlık, eğitim, ulaşım, su, elektrik, ısınma, konut. Asgari ücret ve altında çalışan işçiler aynı zamanda genişleyen işsizlikle iç içe çalışabilen, bu yüzden üç kuruşa ve en ağır çalışma koşullarına boyun eğmeye itilen işçilerdir. Herkese iş, herkese iş güvencesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği. Kamu işçileri, sendikalı işçiler, vasıflı işçiler asgari ücret sorununa ilgisiz kalamaz. Asgari ücret ve güvencesiz çalışma işçi sınıfının tüm kesimlerinin doğrudan ortak sorunu haline gelmiştir. Sendikalı-sendikasız, kadrolu-güvencesiz işçiler, birleşik mücadele. Burjuvazi şimdiden, Türkiye deki tekstil sektörünün yüzde 30 unun Kürdistan a kaydırılması hesaplarını yapıyor. Bu aynı zamanda, işçi sınıfı içinde Türk-Kürt, kadın-erkek, yetişkin-çocuk bölünmesi ve rekabetini derinleştirmeye dönük siyasal bir saldırıdır. Yanıtı da Türk-Kürt, kadın-erkek, yetişkin-çocuk işçilerin birleşik mücadelesi ve örgütlenmesiyle, şovenizme, ataerkilliğe, çocukların ezilmesine karşı mücadelesiyle verilmelidir. İşçi sınıfının şimdi bir üst düzeyden dağıtılmak istenen saflarını, sendika bürokratlarını da koltuklarından indirerek, tabandan birleştirecek, öz mücadele inisiyatiflerini geliştirecek savaşım organları, işçi komiteleri, işçi meclisleri, öncü işçi kurullarıdır. Neoliberal demokrasi, sermaye için azami kar, işçiler için asgari ücretin de altında azami kölelik demokrasisidir. Sermaye için değil işçiler için demokrasi! Kahrolsun ücretli kölelik düzeni! Kahrolsun kapitalizm! Asgari ücret mücadelesi, emeğin korunması mücadelesinin bütünlüklü bir halkası ve işçi sınıfının en geniş ve dağınık kesimlerini birleştirme dinamiği olarak kavranıp yürütülmelidir. Asgari ücret mücadelesinin merkezine Asgari ücret şu kadar olsun bu kadar olsun un ötesinde, emeğin korunması mücadelesi yerleştirilmelidir

4 18. Milli Eğitim Şurası nda alınan kararlarla Türkiye burjuvazisinin eğitim alanındaki politikaları belirginleştirildi. Toplumsal yapının içsel dönüşümünün bir parçası olarak eğitim de, sermayenin gereklerine uygun yeniden tasarımlanıyor Kasım ayında Eğitimde 2023 Vizyonu ana teması altında yapılan 18. Milli Eğitim Şurası nda alınan kararlarla Türkiye burjuvazisinin eğitim alanındaki politikaları belirginleştirildi. Toplumsal yapının içsel dönüşümünün bir parçası olarak eğitim de, sermayenin gereklerine uygun yeniden tasarımlanıyor. Şuranın açılış konuşmasında Milli Eğitim Bakanı Çubukçu nun söylediği gibi Bu istişare toplantıları sonucunda ortaya çıkan değerlendirmeler, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek önemli kararlara dönüşecektir. İhtiyaca denk neoliberal kapitalist rekabetçi birey oluşumu için, genel çıkarı doğrultusunda sermaye, geçmişin tep tipçi, tek dilci, tek dinci şekillenişini esneterek, yaratmak istediği bireyci, rekabetçi insan prototipine kendisini yakınlaştıracak eğitim politikalarına geçiş yapıyor. Tabii her şey sürtünmesiz değil. İpin ucunu birden de salmamak lazım düşüncesiyle, daha çok tedrici, aşamalı, ayak sürüye sürüye bir geçiş yaşanıyor. Anadilde eğitim hala yasak, aleviler hala yok, vatandaşlık bilgisi, milli güvenlik dersi vb. de devam ediyor. Şura da alınan tavsiye kararlarına baktığımızda şunlar göze çarpıyor: 1) Zorunlu eğitim; 1 yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl temel eğitim, 4 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi, 4 yıl ortaöğretim Biz eğitim işçileri ve öğrenciler de, esas olana yönelip, burjuvazinin bu politikalarını kendi sınıf cephemizden okuyarak, ona tam karşıt bir mücadele hattını birleşerek örmenin nüvelerini yaratmalı, mücadele birikimimizi çoğaltmalı, güçlenmeliyiz olmak üzere 13 yıl olacak şekilde belirlendi. Bu tarz bir bölümleme, işçi çocuklarının örgütlü din ile öbür dünyaya dek sömürülmeye sabredecek biçimde pasifize edilmesi amacına uygun; bu karar 28 Şubat tan beri karın ağrısı oluşturan imam hatipler için bir çıkış arayışına denk düşüyor. 2) Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin ilk ve ortaöğretimin tüm sınıflarında daha etkin olarak okutulması önerisi kabul gördü. Böylece ilköğretim 4. sınıfta okutulmaya başlanan din dersinin birinci sınıfa kadar indirilmesi gündeme geldi. İşçilerin çocuklarına daha fazla dinin resmi kanallardan, birinci sınıftan başlayarak zerk edilmesinin yolu açıldı. Din, sermayeleşmiş biçimiyle, sermayeleşmiş eğitime sermayeye hizmet edecek çocuklar imal etmek üzere bu kez yumuşatılmış biçimiyle temel bir girdi olarak eğitim sisteminde yerini alıyor. 3) Andımız ve İstiklal Marşı nın zorunlu olmaktan çıkarılması karar altına alındı, sonrasında Bakan yok öyle bir şey diyerek şimdilik yan çizdi. Faşist rejimin yük olan, antçı, marşçı biçimi öyle veya böyle terk edilecek. Sermayenin bu dönemdeki andı dünya çapında çok dilliyim, çok kültürlüyüm, çalışkanım, varlığım ülke ve bölge ve dünya sermayesine armağan olsun! Bugünün sermayesinin bağımsızlık marşı zaten parayla cep telefonuna download ettiğin müzikler! 4) Seviye Belirleme Sınavı nın uzun vadede kaldırılması için çalışma başlatılacak. Zorunlu eğitimin 13 yıla çıkarıldığı ve her bireyin parasına denk kalitede eğitim almasının kurallaştığı yeni eğitim sisteminde zaten ortaöğretimde seçme sınavına gerek yok. Bu sınav meselesinde de da aşırı yıprandı zaten sistem. 5) KPSS nin kaldırılması konusunda ise böyle bir gündemlerinin olmadığının altı çizildi. KPSS ve öğretmen atamaları noktasında Şura nın, sermaye açısından en açık sözlü ve gerçekçi açıklaması işsiz öğretmen meselesinin kaynağında arz ve talep dengesi olduğunu belirtmek oldu. 6) 24 Kasım Öğretmenler Günü nde öğretmenlere bir maaş ikramiye verilemesi ve ek ders ücretlerinin yükseltilerek 12 TL ye çıkarılması Şura da alınan tavsiye kararları arasında. Şura nın meşruluk kazanmasında önemli bir işlev gören karar bu. Sağlıktaki dönüşümde aile hekimliği ne geçişin doktorlar tarafında kabulü için güvenceli kadrolu çalışmayı yüklü ücrete takas etmeye fena halde benziyor. Esasta da ücretli öğretmenliğin daha cazip hale getirilmesi amacına uygun: Bugün kadrolu öğretmenler ek dersler olmasa aç! 7) Şurada tartışılan bir başka konu da farklı öğretmen istihdam modellerinden vazgeçilerek eğitim işçilerini ortak bir statüde birleştirmek oldu. Gidişat zaten bu, uluslararası eğitim sisteminin örgütlenmesinde esas yönelim bu: Öğretmenlerin ücretli eğitim işçileri olarak karakterini belirginleştirecek bu gelişme, var olan, önceden kazanılmış hakların tümünün gaspını gerektiriyor. Komisyonda alınan, eğitim alanında bütün çalışanların zamanla sözleşmeli yapılması önerisinin Şura da karar halini alması ise şimdilik ertelendi. Burjuvazi,kendi ihtiyaçları doğrultusunda eğitim sistemini yeniden şekillendirecek adımları atıyor. Biz eğitim işçileri ve öğrenciler de, esas olana yönelip bu politikaları kendi sınıf cephemizden okuyarak, ona tam karşıt bir mücadele hattını birleşerek örmenin nüvelerini yaratmalı, mücadele birikimimizi çoğaltmalı, güçlenmeliyiz. Başka yolu yok.

5 Emperyalist kapitalizmin en yetkili ağızları konuştu; IMF : Yaşadığımız küresel bir krizdi. 3 yılda dünya çapında 30 milyon kişi işsiz kaldı. Önümüzdeki yıllarda da istihdam kaybı 400 milyona çıkabilir. Dünya Bankası: Bu krizde dünyada 61 milyon kişi aşırı yoksulluğa (yani açlığa!-bn) düştü. Emperyalist kapitalizmin Türkiye gibi bağımlı orta-ileri gelişmiş kapitalist ülkeler kategorisinin de dahil edildiği G-20 organizasyonu, Seul deki zirvesinde karar aldı: Artık hava, demir ve kara yolları, limanlar, enerji, iletişim, su dahil altyapılar da bulundukları ülkelerin inisiyatifine bırakılmayacak. Bunlarda bir sorun olduğunda küresel yönetişim devreye girecek. Ve emperyalist kapitalizmin dünya jandarması NATO nun, bir ayağı Türkiye ye konuşlandırılmak istenen füze kalkanı dahil yeni stratejik konsepti ve yeniden yapılandırılmasına dair kararların alınacağı zirvesi. Rusya emperyalist burjuvazisi de NATO nun küresel planda yeniden yapılandırılmasına, füze kalkanı ve ABD güçlerini çektikten sonra Afganistan a göz kulak olmak dahil, ortak olacağını belirtti. NATO Genel Sekreteri Rasmussen, NATO nun yeni yapılanmasının emperyalist kapitalist dünya sisteminin yeni yıldızları Çin ve Hindistan ı da kapsaması gerektiğini söyledi. Bu devletlerden de bir itiraz gelmedi. Rusya dan sonra bu devletlerle de pazarlıkların sürdüğü anlaşılıyor. Öyleyse sormak gerekir: NATO nun tüm şu yeni füze sistemleri filan kime karşı? Bir İran ve Kuzey Kore devletlerine karşı mı? Emperyalist kapitalizmin yeni durumuna halen tam entegre edememiş oldukları, geriye kalmış bu bir iki devlet onların canını sıkmaya devam ediyor olsa da, Asya ya doğru da yayılmasını hızlandıran NATO nun tek kaygısı bu olmasa gerek! NATO nun bu yeni küreselleşme konseptinin, halen düşman statüsünde değerlendirdiği ama asli düşmanı olmayan bu burjuva devletlerin yanısıra, resmen düşman diyemediği ama asıl düşmanını oluşturan şu 400 milyon yeni işsiz, 61 milyon yeni aç ile bir ilgisi olmasın sakın? IMF ve Dünya Bankası gibi NATO nun da başını çeken ABD emperyalist kapitalizmi ve mali oligarşisinin, 21. yüzyıl ayaklanmalar yüzyılı olacak öngörüsüne uygun olarak ve şimdi şiddetli bir kapitalist dünya krizi nöbetinin de uzlaşmaz sınıf çelişkisine yeni bir derinlik kazandırmaya başladığı biçimde, önümüzdeki dönemlerin proleter devrimler dalgasına bir hazırlık olmasın sakın? Küresel terörizm, siber terörizm, emperyalist kapitalizmin tarumar ettiği Afrika daki yıkımın da bir dinamiği olduğu deniz korsanlığı na varana kadar NATO nun yeni yapılanmasının gündemleri. Bugün utangaç biçimde dillendirdikleri küresel işsizlik, küresel açlık, küresel yıkım, emperyalist kapitalizmin küresel çürümesi ve işçi sınıfı ve yoksul emekçilerde bir uluslararasılaşma dinamiği de içeren yeni hareketlenmeler ise bu stratejinin örtük fakat giderek öne çıkacak asıl konseptidir. Emperyalist kapitalizm ve mali oligarşisinin ve IMF, Dünya Bankası, G-7, G-8, G-20, NATO vb. ile yeniden örgütlenmesinin kanına susadıkları ve onların kanına susayanlar, asıl kökünden yıkacak olanlar! Ya İncirlik Üssü ndeki nükleer silahlar yetmezmiş gibi, Türkiye ye konuşlandırılacak yeni füze sistemleri? Bağımlı Türkiye tekelci burjuvazisi, bunun üzerinden çevirdiği pazarlıklarla karşılığında tam olarak neler aldı bilinmez ama, Rusya burjuvazisi ile yaptığı askeri-stratejik anlaşmalar, Rusya nın da ABD ve NATO nun bölge stratejisine dahil olması, Abdullah Gül ün İngiltere deki tam tekmil mali oligarşiye Türkiye ye yeni yatırım kolaylıkları ve Türkiye nin AB üyeliği sürecine destek olmaları için NATO nun bu yeni küreselleşme konseptinin, halen düşman statüsünde değerlendirdiği ama asli düşmanı olmayan bu burjuva devletlerin yanısıra, resmen düşman diyemediği ama asıl düşmanını oluşturan şu 400 milyon yeni işsiz, 61 milyon yeni aç ile bir ilgisi olmasın sakın? verdiği brifing, Türkiye burjuvazisi ve hükümetinin yalnızca son 1 yılda bölge ülkeleri ve ötesindeki tam 30 ülkeyle imzaladığı ekonomik, ticari, diplomatik, siyasi, askeri anlaşmalar atağı hepsinin birbiriyle bir ilgisi var. Emperyalist kapitalizm, şiddetli dünya krizi devresi henüz bitmemişken, dünya çapında, işsizlik ve sefalet birikimi dalgalarının daha dumanı tüterken, yeniden yapılanmasında vites büyütüyor. Füze kalkanına istemem yan cebime koy diyen bağımlı Türkiye burjuvazisi ise, aslında yerde ararken gökte bulduğu bu fırsatı da, krizle birlikte bölgede ve uluslararası planda oluşan yeni durum ve dengeler içinde, bağımlı sermaye birikimini ve konumunu güçlendirmeye çevirmeye çalışıyor, hepsi bu. İşçi sınıfı, yoksul emekçiler, Kürt emekçi halkı açısından asıl sorun mücadelenin bu yeni düzlemine tam karşıt, sosyalist devrimci sınıf ekseninden çıkma sorunudur. Yoksa, çözülen önceki durum içinde kalarak burjuvazinin güç mücadeleleri içinde şu veya bu kesimine yedeklenerek ya da ne o ne o deyip politikasızlığın protest politikasıyla olmadığı açıktır. Bağımlı burjuvazinin giderek daha blok olarak geçtiği bu yeni durum açısından şekilde görüldüğü gibi, füze kalkanını da blok olarak benimsemesiyle, dar antiemperyalist ulusalcıhalkçı düzlemden bir iki teşhirprotesto yazısı dışında, büyük çaplı katliamlar olmadıkça, NATO nun yeni kitle imha organizasyonları ve Türkiye ye konuşlandırılacak füze sistemleri gibi siyasal sorunlar bile sınıf mücadelesinin gündemi haline getirilemiyor! Siyasal sınıf mücadelesinin yeni durumu açısından değişecek olan ve değiştireceğimiz budur!

6 Özel Bursa Vatan Hastanesi işçileri ücretlerini alamadıkları için direnişteler. sürdürüyorlar. İşçiler, patron Azmi Ofluoğlu na şu şekilde sesleniyorlar: Türk Metal Sendikası nın kendisine bağlı 80 bin metal işçisinin sözleşmesini satmasından sonra, Birleşik Metal-İş in Gebze mitingi, tabanının mücadeleye devam isteminin bir göstergesi oldu Birleşik Metal-İş Sendikası nın Gebze de düzenlediği metal işçileri mitingi, 2 bin metal işçisi, 3 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. Türk Metal in kendisine bağlı 80 bin metal işçisinin sözleşmesini satmasından sonra, Birleşik Metal-İş in Gebze mitingi, tabanının mücadeleye devam isteminin bir göstergesi oldu. Sloganlar, dövizler, pankartlar... Metal işçilerinin yürüyüşünde öne çıkan sloganlar şunlar oldu: İşgal, grev, direniş, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek, Kurtuluş yok tek başına, İş ekmek yoksa barış da yok, Sermaye güdümlü sendikaya hayır, Genel grev genel direniş. Yaşasın mücadelemiz, Patronların kölesi olmayacağız, Köle değil insanız Dövizler: Sermayenin egemenliğine teslim olmayacağız, Kölelik değil insanca yaşam, Çalışma süreleri kısaltılsın, Esnek çalışmaya hayır, Güvenceli çalışmak ve yaşamak istiyoruz Pankartlar ise, mitingin içeriğini ve başlıca taleplerini özetleyiyordu: Kuralsız ve güvencesiz çalışma yasalarına hayır, Metal işçileri insanca yaşam için mücadeleye, Güvenceli çalışmak ve yaşamak istiyoruz Fabrikalar Metal işçilerin çoğunluğu yürüyüş ve mitinge, kendi fabrikalarının ismini taşıyan pankartlarla katıldı. Yalnızca bu pankartlar dahi, bu işçi kitlesinin önemli bölümünün bu sektörde son yıllardaki artma eğilimi gösteren direnişlerin buğusuyla oluştuğunu gösteriyor. Çel-Mer, Mutaş, Aktaş, Elkim, Bekaert fabrikası işçileri yeni biten ya da süren direnişlerden gelmişlerdi. Dostel, Yücel Boru, Bosal, Disa Otomotiv, Tezmak, Poly Metal, Grammer sendikal örgütlülüklerini son yıllardaki direnişlerde kazanmış fabrikalardı. Son iki yılda 34 metal fabrikasında işçiler Birleşik Metal de örgütlenme mücadelesinde bulundu, tamamında işten çıkarmalar oldu. Fabrika pankartları: Akkardan, Areva, Arfesan, Arpek, Bosal, Çayırova Boru, Dostel, Çel-Mer, Kroman, Poly Metal, Kürüm Demir, Yücel Boru, Başöz Enerji, Çimsetaş, Isuzu, Sarkuysan, Anadolu Motor, Remas, Aksan, Astaş, AKS Otomotiv, SCM, Disa Otomotiv, Demisaş, Standart Depo, Cem Bialetti, Bekaert, AD Demirel, Elkim, Trakya Sanayi, Baysan Trafo, Ejor-Tezmak, RSA, Pancar Motor Mitinge katılım ağırlıklı olarak Birleşik Metal in Gebze, İzmit, İstanbul, Bursa şubelerinden oldu. Ancak Eskişehir, Kırklareli ve bir çok başka şehirden de metal işçilerinin katılımı oldu. Diğer katılımcılar Mitinge DİSK e bağlı diğer sendikalardan da katılımlar oldu. Nakliyat-İş ve direnişteki Balnak Lojistik, Emekli-Sen, Genel- İş in şubeleri. DİSK e bağlı sendikaların Kocaeli şubeleri, oluşturmuş oldukları Kuralsız ve Güvencesiz Çalışmaya Hayır Platformu pankartıyla yürüdüler: Kıdem tazminatıma dokunma, kölelik değil insanca yaşam, özgür sendikal tercih talepleriyle Çadır direnişindeki ve sendika patronlarının saldırısına uğramış olan Tekel in direnişçi işçileri de pankartlarıyla, önlükleriyle, bildirileriyle oradaydı: 4-C ye, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya karşı birleşelim. Özel Bursa Vatan Hastanesi işçileri düşük ücretlerle çalıştıkları yetmiyormuş gibi ücretlerini alamıyorlardı. Son iki aydır ücretlerini alamayan 35 işçi 12 Kasım günü iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İşçilerin bu eylemini hazmedemeyen hastane sahibi işçilerin hakkını aramasını kabullenemedi ve 13 Kasım da tazminatları ve birikmiş alacakları verilmeden 10 işçi işten çıkarıldı. İşçiler 23 Kasımdan itibaren hastane önünde direnişlerini Beyaz önlük, steteskop, trampet ve trompetleri ile doktorlar Taksim de yürüdü. Topluluk yürüyüş sırasında, Asistan hekimler köle değildir, 33 saat aralıksız çalışmaya hayır, Sağlık hakkı satılamaz Herkese sağlık, güvenli gelecek diye slogan attı. Her gün yeni bir yatırımla medyada yer alıyorsunuz. Yaptığınız her yeni yatırım, çalışanların karşılığı verilmeyen alınterinin ürünüdür. İşçinin ücreti, sizin için en kolay el konulabilir finansman kaynağı haline gelmiştir. Bizler ortaçağın köleleri değiliz, bizler haklarımızın gasp edilmesine göz yummayacağız. Bursa Vatan Hastanesi işçileri onuruna, emeğinin karşılığına sahip çıkıyor, çıkmaya da devam edecek. Yapılan basın açıklamasında Günümüzde asistan hekimlerin eğitim saatleri aksamakta, ancak sağlık hizmeti sunmakta oldukları saatler artmaktadır. Haftada toplam saate varan çalışma süreleri, asistan hekimlerin kendi eğitimleri için çalışmalarını, sağlıklarını koruyabilmelerini ve özel hayatlarını sürdürebilmelerini imkansız hale getirmektedir. Ayda ortalama nöbet tutan, polikliniklerde bir günde onlarca, bazen yüzlerce hasta bakan, klinik servislerinde hastaların bütün tedavilerinden sorumlu tutulan, ücretleri ödenmeyen, nöbetlerinin ertesindeki nöbet izinleri gasp edilen ve kesintisiz 33 saat hekimlik hizmeti vermek zorunda bırakılan biz asistan hekimlerden, sağlık sistemindeki tüm aksaklık ve yetersizlikleri de ortadan kaldırmamız bekleniyor denildi.

7 78 günlük Ankara direnişinin ardından Tekel işçileri şimdi de direnişlerini İstanbul da sürdürüyorlar 78 günlük Ankara direnişinin ardından Tekel işçileri şimdi de direnişlerini İstanbul da sürdürüyorlar. Tek Gıda-İş Genel Merkezi önüne kurdukları çadırlarında seslerini duyurmaya çabalıyorlar. 4-C statüsünde çalışmayı kabul etmeyen ve özlük haklarını koruyarak başka bir işe geçirilmek isteyen Tekel işçileri kendilerini satan sendika ağalarına karşı da direniyorlar şimdi. Ankara direnişini ancak 78. gününde bitirmeyi başarabilen Mustafa Türkel direnişin devam etmesindeki rahatsızlığını her fırsatta dillendiriyordu. Sürekli direniş ve direnişçiler alehinde açıklamalar yapıyordu. Tekel işçileri sendika binasının önündeki direnişlerinin 52. gününde, Mustafa Türkel i, yumurta atarak protesto ettiler. 52 gündür çadırlarda yaşamak zorunda bıraktığı işçilerin, demokratik tepkisini hazmedemeyen Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel Tekel işçilerine hakaret etti, ardından da binada bulunan soförünü ve korumalarını, kapıdaki güvenlikçileri ve polisi Tekel işçilerinin üzerine saldırttı. Sendika ağalarının korumalığını yapanlar coplarla, tekmelerle, ağıza alınmayacak küfürlerle saldırdılar. Saldırıya çanak tutan polisler de yapılan saldırıda havaya ateş ettiler. Saldırıda TEKEL işçisi Metin Aslan ve destek için gelen İSKİ direnişçisi Ercan Ballıoğlu yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Saldırıya karşı aynı gün kınama eylemleri yapıldı. Daha sonra İstanbul ve Diyarbakır da, Tekel işçileri Mustafa Türkel i kınayan eylemler yaptılar. Tekel işçileri Tek Gıda-İş Genel Merkezi önündeki eylemlerine devam ediyor. Her pazar saat da da Galatasaray Lisesi önünde buluşarak Taksim e meşaleli yürüyüş gerçekleştiriyorlar. İşçiler sendikalar ve diğer emek örgütleri güvencesiz çalıştırılmaya karşı bir çalışma programı çıkartmalı ve somut bir plan ortaya koymalı ve bizim direnişimizde bu bütünün bir parçası haline gelmelidir çağrısını yapıyorlar. Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarında (KARDEMİR) Çelik-İş sendikasından istifa ederek Türk Metal sendikasına geçen yaklaşık 200 işçi işten atılmıştı. Yaşanan işten atmalar bayram öncesinde işten atmaları durduracağı sözü ile durmuştu. Fakat bu sözün verilmesine rağmen 26 Kasım Cuma günü işten çıkarmalar tekrar başlayınca Türk Metal üyesi işçiler eylemsizlik kararına son verdi. KARDEMİR de çalışırken işten atılan 24 işçi, patronu protesto etmek için ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme isteğiyle Ankara ya yürüyüş başlattı. 24 işçinin Ankara yürüyüşü devam ederken Karabük te de eylemler devam ediyor. İşten atılan diğer işçiler durumu protesto etmek için açlık grevine başladılar. Şehir meydanındaki Atatürk heykelinin yanında toplanan işçiler burada açlık grevine başladılar. Amacımız ekmek mücadelesi, Ekmek yoksa barış da yok, Babalar işsiz, çocuklar umutsuz kalmasın dövizleri açan işçiler; eylemlerimiz devam edecek, diyor. KESK MYK üyesi ve Genel Sekreteri Emirali Şimşek in bir kadın çalışana tacizde bulunduğu ve bu kişinin bir süre önce savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıkmıştı. Bir süredir MYK içerisinde gündemleşmesine rağmen üyelerden saklanmaya çalışılan ve üstü örtülmeye çalışılan bu sürecin sendika tabanına doğru yayılması ve bütün kokuşmuşluğun gün yüzüne çıkmasıyla KESK Genel Başkanı Sami Evren ve MYK üyesi Hukuk Sekreteri Adnan Gölpunar istifa etmek zorunda kaldılar. KESK yöneticilerinin istifa açıklaması şöyle: Kamuoyuna Bir süredir kamuoyunda KESK te taciz başlığı altında dile getirilen iddialar, bu değerlerle asla bağdaşmayacak bir durum yaratmaktadır. KESK in yarattığı ve sahiplendiği değerler bütünü içinde, bu tip iddialar karşısında kadının beyanını esas alan çözümler üretilmesi hem kadın mücadelelerinin birikiminin hem de KESK in kongre kararlarının gereğidir. Bu iddialar KESK MYK sına ulaştığı günden bu yana, sorunun, kadın mücadelesinin birikimleri ve KESK in kararları doğrultusunda çözülmesi için çaba sarfettik. Taciz iddiasının muhatabı olan KESK Genel Sekreteri nin istifasını da içeren önerimiz KESK MYK sında karşılık bulmadı ve MYK nın geri kalan kısmı tarafından reddedildi. MYK içinde karşılaştığımız bu direnç nedeniyle KESK e ve mücadele değerlerimize yakışan bir çözüm üretemedik. Bu çözümsüzlük KESK in, yani Türkiye de toplumsal muhalefetin en önemli bileşenlerinden birinin, Türkiye nin geçtiği bu kritik aşamada hareketsiz kalmasına neden oldu. Burada özetlediğimiz süreç nedeniyle, KESK teki görevlerimizden istifa ettiğimizi kamuoyuna duyururuz. Bu tutumumuz, bedellerle yarattığımız KESK değerlerinin yaşam bulması için, örgütsel ve ahlaki sorumluluğumuzun zorunlu sonucudur.

8 Türkiye nin en büyük çivi üreticilerinden Akdeniz Çivi Tel San. Ltd. Şti.de uzun süredir devam eden sendikalaşma çalışmaları, sürecin resmileşmesi ve patronun süreçten haberdar olmasıyla direnişe dönüştü. 27 Ekim günü patronun 14 işçiyi işten çıkararak, 1 Kasım günü fabrikayı kilitlemesi üzerine fabrika önü direniş yerine dönmüştü. Keresteciler Sitesi nde yeralan işletme, gerek yurtiçine gerek yurtdışına yoğun şatış yapmakta. Hafta sonları, bayram tatilleri ya da 8 saat çalışma gibi temel işçi hakları denebilecek şartlardan uzak çalışılan işletmenin patronu CHP Yenişehir İl Meclisi üyesi. Özellikle 12 saati aşan ve yoğun iş kazalarının yaşandığı kölece çalışma koşulları, mesai, izin vs. gibi hakların ise yanından geçilmediği şartların da etkisiyle Birleşik Metal İş te örgütlenen işçiler o günden beri sendika şapka ve önlükleri ile fabrika önündeler. Yaklaşık 120 işçiden 80 inin sendika üyeliği ile Çalışma Bakanlığı na sayı tespiti için başvuru yapılırken, şu anki toplam işçi sayısı ise son süreçte yeni işe alınan işçilerle birlikte 150 civarında. Direnişin yeni başladığı günlerde daha çok mevzi savaşımı şeklinde ilerleyen süreç, işçilerin kararlılığı ve patronun da sıkışmışlığının etkisiyle daha da sertleşeğinin sinyallerini vermekteydi. Bir gece operasyonu ile makinaların bir kısmının çevik kuvvet eşliğinde kaçırılmaya çalışılması ve işçilerinin müdahalesinin hepinizi gözaltına alırım tehdidiyle engellenmesi bunun önemli sinyaliydi. Patronun sendikalaşma mücadelesini engellemek için şimdiye kadar kullandığı yöntemler ise; özellikle kilit noktalardaki işçileri teker teker odasına çağırarak maaş artış teklifi, kabul görmediği durumda ise işten atma tehditi (bu tehditlerde 14 işçi işten çıkarıldı), Nail Çivi adında fason bir şirketin kurularak işçileri oraya geçirme çabaları, gece operasyonu ile makinaları kaçırma çabası, işletmeyi krizi bahane ederek kapatması şeklinde belirtilebilir. İşçiler fabrika önünde sürdürdükleri eylemlerini duyurabilmek için 25 Kasım günü, patronlarının da üyesi olduğu CHP yi işgal ettiler. İşçiler, Mersin Belediye Meclisi nin CHP li üyesi Serhan Düvenci nin sahibi olduğunu belirttikleri Akdeniz Çivi den işten çıkarıldıklarını belirterek, üç katlı binanın penceresinden, Susma haykır, Direne direne kazanacağız şeklinde sloganlar attı. İşçiler CHP il binasının camlarına CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu nun fotoğrafını ve Sendika haklarını kullanım ile anlayışını programınıza aldınız. Patron Belediye Meclis üyesi, olunca değişiyor mu? Anayasal hakkımız olan sendikalı olma hakkımızı kullandık. Üyeniz olan patron bizi işten attı ve Cumhuriyet resepsiyonuna katılmadınız, işten atılan Türkan Albayrak ı ziyaret ettiniz. Kutluyoruz yazılı dövizleri astılar. CHP Mersin İl Başkanı, bu göstermelik manevrasının ardından, Biz halkın partisiyiz. Sizi de misafirimiz olarak gördük. Ama bundan sonrası CHP ye zarar veriyor. diyerek işçi düşmanı burjuva yüzünü göstererek savcılığa işçiler hakkında suç duyurusu ve operasyon isteminde bulundu. Ardından işçilerin işgali bir sonuç almadan bitirmeme kararlılığı, destekçilerin ise işçileri yalnız bırakmayacağı netleşince devreye polis sokuldu. Geceyarısı de işçilerin işgal eylemi polisin zorla binaya girmesi ve işçileri kargatulumba gözaltına almasıyla sonlandı. Gözaltına alınan işçilerin Sendika hakkımız engellenemez! sloganına müdahale sırasında işçilere destek için gelen gece vardiyasından çıkan Çimsetaş işçileri ve bina önünde bekleyen destekçiler de alkışlar ve Çivi işçisi yanlız değildir sloganı ile karşılık verdiler. Eylem, burjuva hükümet ve muhalefet partileri, yargı, polis, medya... hepsinin işçilerle savaşına sahne oldu. Sabah saat 8:30 09:00 sularında serbest bırakılan işçiler yaptıkları açıklamada CHP işgalinin meşru olduğunu vurguladılar. Mücadelelerinin meşru ve fiili bir hatta süreceğini, işçilerin sendikalı bir şekilde tamamının işbaşı yapmaması durumunda bir sonraki hedefin CHP Genel Merkezi olacağını belirttiler.

9 Burjuvazinin kendi çıkarlarını savunmak için en bilinen, en temel hakları bile kolayca vermeyeceğinin örneklerinden olan bu mücadelenin başarıya ulaşması, herşeyden önce işçilerin kendi aralarında net ve örgütlü duruşlarının yanında, sınıfın diğer bölüklerinin de sürece dahil olmasıyla olacaktır. Bunun için direnişin sürekliliği ve doğru kanala akabilmesinin en temel aracı öncü-direnişçi işçilerin oluşturacağı direniş komitesi olacaktır. İlerde karşılaşılacak ve anlık refleks vermek gerekecek bir çok konuda da tabanın inisiyatifini taşıyacak şekilde örgütlenmesi gereken bu komite, sadece direnişin seyri konusunda temel kararların alınmasında değil, sendikayla ilişki de dahil ve patrona taleplerin bildirilmesi, alınan kararların sağlıklı bir şekilde uygulanmasını da sağlayacaktır. Düzenli geniş katılımlı toplantılarla tabanla birlikte alınacak kararların tabana yayılması direnişin devamı için vazgeçilmez konulardan biridir. Diğer önemli bir konu ise direnişin fabrika önünde hapsolmasını engelleyerek Mersin ve bölgedeki işçi sınıfının gündemine getirilme zorunluluğudur. CHP işgali bunun için güzel bir örnek olmuştur. Sanayi bölgeleri başta olmak üzere Mersin merkezde yapılacak bildiri dağıtımı, basın açıklaması, sendika ziyaretleri başta olmak üzere, fabrikanın da içinde bulunduğu sanayi sitesinin yanındaki Tarsus-Mersin karayolunda direniş olduğunu anlatacak pankart vs. asılması gibi çeşitli çalışmalar yapılmalıdır. Bölgedeki sendikalı Paşabahçe, Soda Sanayi, Liman gibi stratejik önemdeki işyerlerinden işçi ziyaretlerinin örgütlenmesi için sendikalara gidilmelidir. İşçilerin Keresteciler Sanayi Bölgesi nin içindeki diğer işyerlerinde çalışan işçilerden aldığı desteğin daha örgütlü bir tarza dönüştürülmesi de direniş okulu nun açıldığı şu günlerde çok daha kolay olacaktır. Direnişçi işçilerle birlikte sınıf kardeşleri patronları rahatsız edecek, hak alıcı eylemler düşünülmelidir. Akdeniz Çivi ve Tel fabrikası işçileri ile CHP il binası işgali öncesi yaptığımız, direniş süreçlerini yansıtan röportajı yayınlıyoruz. Çalışma koşullarınızı anlatır mısınız? Sabah de işe başlıyoruz. Fabrika içerisinde hangi bölümde çalışacağımız günübirlik belirleniyor. Saat 10 da çay içiyoruz fakat çay içerken makineleri kapatmamız yasak. Bu nedenle ayakta ve çalışarak içiyoruz. Bize verilen çay hem soğuk oluyor hemde bulaşık suyu gibi. Bu durumdan şikayetçi olanlara da bunu bulduğuna şükret diyorlar. Öğlen yemeklerinde yemek borusu çalmadan yemek haneye girmeyin diye duvarlara yazı yazıyorlar, kapıya adam dikiyorlar, girenlere de hakaret ediyorlar. Bir yemek kuyruğunda yarım saat 45 dakikamız geçiyor 15 dakikada yemeğimizi yiyoruz, hemen işbaşı borusu çalıyor. Yine saat 3 te içilemeyecek bir çay veriyorlar gibi açlık bastırıyor, yiyecek bir şey almamıza veya dışardan yiyecek getirmemize müsaade etmiyorlar. 12 saat çalışmanın kötü yanlarından birisi de budur. Akşam saat 8 e kadar aç açına çalışıyoruz. Yaptımız işe de kimse eline sağlık demiyor. Hala beğenmiyorlar. 12 saatte elimizden bu geliyor dediğimizde 12 saat çok değil diyorlar. Onlar 12 saat sırt üstü yatarlar ve o nedenle 12 saat hızlıca geçer. 12 saat çalışan bir işçi için ise zaman geçmez. Hafta sonları durum nasıl? Hafta sonları zorunlu mesai var. Özel işlerimiz olduğu zaman izin istiyoruz, genellikle bize söylenen ya geleceksiniz ya ceza alırsınız yada işten atılırsınız oluyor. 1-2 saat bile geç gelsek parasını kesiyorlar. 1 gün habersiz işe gelmediğimiz takdirde 2 gününün yevmiyesini kesiyorlar. Kart basma sistemi getirdiler, giriş ve çıkışlarda kartlarımızı okutuyoruz. Makinadan kaynaklanan sorunları bile bize mal ediyorlar. Sen şu kadar gün işe gelmedin diyerek maaşımızdan kesinti yapıyorlar. Kart bastığımızı kamera kayıtlarında kanıtlasak dahi bu durum değişmiyor. İşçiye verdikleri para zorlarına gidiyor ama niye gittiğini bilmiyoruz. Ücretleriniz ne kadar bu arada? Maaşlar başlangıçta sigorta. Yalnız, sigortanın başlama tarihi 4-5 ayı bulabiliyor Direnişçiler içerisinde sadece 3 aydır çalışan arkadaşlarımızda var. Onların son 3 gün sigortası yapılmış, sigortasız geçen günlerin hakkını arayamıyorlar. İçerde sürekli alacağımız olunca da işten çıkarttıklarına istifa et yönünde sıkıştırıyorlar. İmzala yoksa paranı vermeyiz vs. diyorlar. Bu işyerinden ailevi sorunlar yüzünden kendi rızamla istifa ediyorum şeklinde düzenlenmiş, en az 7-8 sayfalık dosyalara imza atmamızı istiyorlar. Haklarımız saklıdır şeklindeki bir maddeyi bile kabul etmiyorlar. Bu bölgede tek sendika mücadelesi yapan sizsiniz. Bu bölgede ki sınıf mücadelesinde önemli bir yerde duruyorsunuz. Bu anlamda anlatacaklarınız nelerdir? Sendikalaşma sürecinizi anlatır mısınız? Yıllardır ağır çalışma koşullarının kaçınılmaz bir sonucu ve 7 aylık bir çalışmanın ürünü olarak sendikal örgütlenme çalışması yürütmeye başladık. 7 ay sonunda topluca sendikaya üye olduk. Sonrası böyle işte. Ben 2002 yazından beri bu iş yerinde çalışıyorum. İlk başladığımda burası küçük bir atölye idi, birkaç yıl içerisinde Akdeniz Çivi fabrikasının iskelet işçi kadrosunu oluşturduk yılında bir kez daha hak arama girişimimiz oldu, işten atmalarla bastırıldık. O günden sonra 3 yıl boyunca emek mücadelesi yöntemleri ve araçları üzerinde içten içe bir çalışmamız oldu. 7 ay önce Birleşik Metal İş Sendikası nda örgütlenme kararı aldık. En güvendiğimiz işçi arkadaşlarımızla sabırlı bir çalışma yaparak Ekim ayının ortalarına doğru çoğunluğu sağladık.. Patron fabrikayı global kriz nedeniyle kapattığını çalışanların işlerine son verdiğini 1 Kasım tarihinde açıkladı, direniş fiili olarak bu tarihte başladı diyebilir miyiz? 1 Kasım Pazartesi günü tam kadro ve sendikalı olarak işe başlama saatinde fabrikanın önüne geldiğimizde işverenin talimatlarını yerine getiren müdürler bizlere, global krizden dolayı fabrikayı kapattıklarını, üretimin durduğunu, herkesin haklarını ödeyeceklerini söylediler. Bizlerde bunun üzerine direnişe başladık. Sizce patron niye kapatıyor fabrikayı? Sendikayı engellemek için. O tamam da, aynı zamanda üretimi de engelliyor bunu yaparak. Sonucta patron cebine giren paraya bakar. Onu da engelledi. Bu adam zaten fabrikayı taşıyacaktı. Bir de Dünya Bankası ndan kredi alıp ilk taksidini de çektiği için fabrikayı sonuçta oraya taşıması gerekiyordu. Bu nedenle oraya taşıyor. Bu şekilde iki işi aynı anda halletti. Makineleri peyderpey taşıdı yeni yere.. Peki nasıl olacak şimdi, süreç nasıl işleyecek sizce? Sendikal haklarımız neyse onu sonuna kadar arayacağız. Sendikayla birlikte gireceğiz işe. Sendikasız işe girmeyi kesinlikle kabul etmiyoruz. Çünkü öyle çalışırsak başımıza neler geleceğini biliyoruz. Ya sendikalı ya hiçbir zaman. O zaman ben başka bir soru sorayım. İşçinin gücü nereden gelir sizce? Bileklerimizden ve birliğimizden. Birliğiniz tamam. Ama bilekleriniz üretimde işe yarar, patron fabrikayı taşırsa sizi üretimden koparırsa bilekleriniz ne işe yarayacak? Şu anda %20 içeri girmiş durumda bir %20 daha girerse bizim gücümüzü anlar. Yurtdışındaki firmalarla hep sözleşmeleri var. Malı götüremezse ceza yiyecek. İçeride sipariş dosyası yığılmış durumda. Makine oraya gitse bile işgücü burada. Fabrikayı orada kurması bir anlam ifade etmez. Biz burdayız sonuçta. Bir elemanın yetişmesi de en az 3 yıl alır. Ustaların hepsi burada, ustasız olmaz. Örgütlenmesi gibi aktiviteleri yönetecek sonuçta. Zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler. Asıl burada olduğunuz için biz teşekkür ederiz.

10 Bir kurban bayramı daha geçirdik. Her yıl olduğu gibi koyun-kuzu meleşmelerini bu yıl çok az duyduk. Ne de olsa ithal danalarımız gelmişti. Bayram öncesi emeklilere maaşlarının ödeneceği müjdesi verildi. Arife günü beklenen Cumhuriyetin gelmiş geçmiş en kapsamlı vergi affının müjdesi verildi. Bu bayram öncesi bir müjde vardı bir müjde vardı sormayın. Bir müjde daha vardı. 120 bin işçiyi ilgilendiren bayram müjdesi, Türk Metal Sendikası, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Toplu İş Sözleşmesi imzalandı diye. Sanayinin omurgası olan ototmotiv ve metal sektöründe imzalanan bu sözleşme, iş barışı ve endüstriyel barış açısından çok önemliymiş. Yaa siz biliyor muydunuz bunları? 01 Ekim 2008 SGK ile emekli maaşlarında düşürülen kat sayısı oranı ile kuşa dönen emekli maaşıyla bir koyun bile alamıyoruz artık. Şu anda bir işçi emeklisi 580 lira. Emekli bu maaşla 9 günlük bayramını geçirdi. Türk Telekom bayram öncesi açıklama yaptı, bayram boyunca akşam 19 dan sabah 19 a kadar görüşmeler ücretsiz olacakmış. Sağolsunlar işçi ve emekçileri düşünmüşler! Bilmiyorlar ki son dönemde bir çok evde sabit telefonlar ya ödenemediği için kesik ya da ödeme güçlüğü düştüğü için iptal edilmiş durumda. Başka müjdelerde vardı: Online Bağış Kardeşe, yetime, yoksula, ihyaç sahibine online bağış yapabilirsin. Bak hiç çekinme çok kolay bir tıklamayla bağış yapabiliyorsun. TSK Mehmetçik Vakfı 2010 yılı vekaleten kurban bağışı faaliyet kapsamında 7 taşeron firma ile 75 bin kurban kesimi için sözleşme imzaladı. Taşeronluk ne yazık ki örf ve adetlerede girdi böylece. Kapitalizm örf, adet, din, vatan dinler mi? Biz de bu müjdeleri işçi aileleriyle paylaştık! Bayramın ilk günü. Aile gezmelerindeyiz. Nerede o eski bayramlar diyerek başlamıyoruz elbette ki. Güncel konulardan, emekli maaşlarından, geçim sıkıntısından, paralı eğitimden, türbandan konuşuyoruz. Konuşmalar arasında da yanımıza aldığımız İşçi Meclisi ni veriyoruz. Konu konuyu açıyor. Sohbetlerimizi sizinlede paylaşmak istiyoruz. Meşure işçi emeklisi: 16.5 yıl Ceytaş işçiliği yaptım, şimdi emekliyim yılı önemli bir yıldı bizler için. Sendikal haklarımız için greve çıkmıştık. Birlikte mücadele sonucunda sendikal haklarınızı kazanmıştık. O yıllarda kimse kimseye arkasını dönmüyordu, birliğimizden aldığımız güçle sendikal haklarımıza kavuşmuştuk. Erkek kadın ayrımı yapmadan birbirimize destek olmuştuk. En önemlisi ise Ceyhan esnafının yanımızda olup destek vermesiydi yılında Ceytaş tan emekli oldum. Şu anda 650 lira maaş alıyorum yılında ücretlerimiz oldukça iyiydi. Ancak 90 lı yıllara geldiğimizde ücretlerde belli oranlarda düşüşler başladı, alım gücümüz azaldı. Şimdi ise aldığımız bu maaşla hiçbir şey alamaz hale geldik. Bayramdan önce Emekliye bayram müjdesi diyerek bayramdan önce emekli maaşlarının ödeneceği haberi verildi. Buna ne dersiniz? -Ücretlerimizin bayramdan önce verilmesinde amaç bizi alışverişe yönlendirmekti. Daha çok alışveriş yapalım ki zenginler daha zengin olsun. Devlet ne zaman biz işçi ve emekçileri düşünmüştür ki. Çocuklarımızın geleceği için, ayakta kalabilmeleri için bizim vereceğimiz örgütlü mücadele çok önemli. Yaşamın her alanında örgütlenmek gerek. Çocuklarıma Ceytaş ta yaptığımız grevleri, hak alma mücadelesini sürekli anlatıyorum. Bu grev ve direnişleri çocuklarımız da bilsin. -15 yıl Ceytaş ta çalışırken emekli oldum. Eski çalışma şartları bugüne göre daha iyiydi sanki. O zaman elimize geçen parayla daha iyi geçiniyorduk. Şimdi ise aldığımız üç kuruşla geçinemiyoruz. Eski aldığımız ücretle son aldığımız ücretler arasında fark oluştu. Son aldığımız ücretlerle alım gücümüzde bir azalma oldu yılında yaptığımız grevde bende bir gün içeri alındım. O günler başkaydı. O günlerde herkes birbirine sıkı sıkaya bağlıydı. Şimdiki eylemlere bakıyoruz da, yok diyoruz o günler başkaydı. Mehmet Ilıman-Topograf işçisi: 77 İnşaat diye özel bir şirketin yurtdışı işinde topograf olarak çalışıyorum. Türkiye şartlarına göre iyi bir ücet alıyorum ama Irak gibi tehlikeli bir bölgede de çalışmak kolay değil tabii ki. Ben taşeronlaşmaya karşıyım öncelikle bunun belirtmek istedim. Anlatacak öyle çok şey var ki. Bu düzenin herşeyine karşıyım. Türkiye de bir çok büyük şirketin bünyesinde taşeron firma var. Taşeronlaşma bir an önce kaldırılmalı. Çocuklarımın geleceğinden endişeliyim. Bu sistemde geleceklerini garantili göremiyoruz. Örgütlü mücadele şart. Her çalıştığımız iş yerlerinde komitelerimiz, işçi meclislerimizin olması şart. -Ceyhan Lisesi 1. sınıf öğrencisiyim. Okul parasız diyorlardı ama okula başladığımız günden bu yana sürekli bizden para alıyorlar. Eğitime katkı, spor, okul aidatı, fotokopi paraları adı altında bizden durmadan para topluyorlar. Okul başlamadan önce 50 TL olarak kayıt parası olduğunu başka bir para talep edilmeyeceği söylenmişti. Ama okula başladığımızdan bu yana okula her gün para ödüyoruz. Annem bir işçi emeklisi babam ise bir işçi olarak zor şartlarda çalışıyor. Bizler ise okula para yetiştiremiyoruz. Parasız eğitim istiyoruz. Çalıştığım üniversitede 4-C olarak çalışanların önceden sendikal hakları yoktu. Her yıl 2 ay işten çıkarılma mecburiyetleri vardı. Ankara daki 78 günlük direniş esnasında çalıştığım üniversitedeki 4-C lilere bir nebze olsa da faydası oldu. Önceden 1 günlük izin hakları 2 güne çıktı. Sözleşmeleri 11 aya yükseldi. Toplamda 10 günlük senelik izinleri 22 güne çıkarıldı. 4-C bir kölelik düzeni ama direniş bu gibi küçük kazanımda sağladı. İş sonu tazminatlarını eskiden alamıyorlardı, şimdi alıyorlar. Elektrik dağıtımından gelenler (MEDAŞ) daha önceki işlerinde ile TL ücret alıyorlardı. Ama 4-C kapsamında işe başladıktan sonra ortaokul mezunu 760 TL, lise mezunu 850 TL, üniversite mezunu olanlar ise 920 TL ücret alıyorlar şimdi. Bizde olduğu gibi 300 TL denge tazminatları yok. Normal işlerinde çalışırken TL gibi ev kredisi çekenlen şimdi bu kredilerini ödeyemeyip mağdur oldular. Şimdi size akıllara durgunluk verecek bir şey anlatayım. Geçenlerde Maliye Bakanlığı ndan bir genelge geldi bize. Genelgede aynen şöyle diyordu. Günümüz koşullarına göre asgari ücret 600 TL olduğu düşünülürse 4-C kapsamında çalışanlar bunun 1.5 katı kadar maaş alacaklar. Günümüz şartlarında bu maaş hiç te küçümsenecek bir maaş değildir diye bir yazı. Kafalarımızı oldukça karıştıran bu yazı ne demek istiyordu. Tekel işçilerine destek vermeyin, asgari ücreti 1.5 katı kadar maaş alacaklar, halinize de şükredin demekle üstü kapalı bir uyarı niteliğinde olabilir diye düşünüyoruz. AKP sadaka sistemiyle oy toplama peşinde. Bizlere verilen denge tazminatları da 4-C li kapsamında çalışanlara da verilmek zorunda aslında. Çalıştığım üniversitede temizlik ve güvenlik işleri taşeron firmalarda. Taşeron firmalara bağlı, bu işlerde çalışan 120 işçi var. Maliye Bakanlığı ndan gönderilen bu yazı teşhir edilmeli ve hesabı sorulmalıdır. Adana dan İşçi Meclisi okuru

11 Kürt halkının iradesine yönelik bir saldırı olarak yapılan KCK operasyonu, hak ettiği gibi pek çok yerde militan gösterilerle karşılanmıştı. Ancak KCK davası başladığından bu yana gündem, Kürt siyasetçilere yönelik suçlamalar yerine Kürtçe savunma talebi üzerinde odaklandı. Duruşmalar savunma ile yargı arasında anadil savaşımı olarak gerçekleşti. Kürtçeyi bilinmeyen bir dil olarak niteleyerek Kürt ulusal onuruna saldıran mahkeme, karşısında kitlesel ve öfkeli gösterileri buldu. Bunun üzerine mahkeme tükürüğünü yavaş yavaş yalamaya başlasa da, Kürt tutsaklara yine de Kürtçe savunma hakkı tanınmadı. Fakat mahkemelerde çözülme başladı ve Diyarbakır ve Siirt te yapılan iki duruşmada Kürtçe savunma talebi kabul edildi. Anadilimi yasaklayamazsın! Mahkemede Kürtçe savunma hakkının kazanılması, anadilin yaşamın her alanında kullanılması, daha geniş anlamda ise Kürt halkının varlığının anayasal düzlemde tanınması yolunda bir mevzidir. Dili 80 yıldır yasaklanmış bir ulusun tırnaklarıyla açtığı özgürlük alanının bir simgesi. Söylemeye bile gerek yok ki, anadili yaşamın her alanında kullanmak bir ulusun en meşru ve en tartışılmaz hakkıdır. Bir ulusa dilini yasaklamak, dilini şurada kullanıp burada kullanamayacağına karar vermek, onun dilini koparmaktır! Yalnızca bu da değil: Kürt ulusuna onlarca yıl zorbalıkla dayatılan bu yasak, onun ekonomik, siyasal, toplumsal ilişkilerini, kurumsallaşmasını, kültürünü, sanatını özgürce geliştirmesini engelledi; Kürt çocuklarının elma gülüşlerini soldurdu! Anadilde mevziler Kuşkusuz bu durum, artık değişiyor. Burjuvazi TÜSİAD nezdinde bu konuda zaten görüşünü açıklamış ve kendi pozisyonunu uygulamaya koymuş durumda. Özellikle Güney Kürdistan da yatırım yapan sermaye grupları, OYAK ından MHP lisine dek her türlüsü Kürtçe allerjisi ni çoktan geride bıraktılar! Neler mi oluyor bu minvalde? Bazı örneklere başvuralım: Öğretmenlere yerel dili öğrenmeleri tavsiyesinde bulunuluyor TRT Şeş te ilk Kürtçe sit-com geçen ay başladı Diyarbakır Sur Belediyesi, kurumdaki birimlere Kürtçe, Türkçe ve İngilizce tabelalar astı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Türkiye de ilk defa olarak Kürtçe ve Zazaca anadilde sağlık hizmeti vermeye başladı (ulusal sorunun en derin yaşandığı yer belki de hastaneler, en ağır yaşayanlarsa kadınlardır; insanın kendisini en savunmasız hissettiği ve yardıma ihtiyaç duyduğu anda onunla anadilinde iletişim kurmamak, hastayı kendisini çevirmen aracılığıyla ya da hakim resmi dilde ifade etmeye zorlamak, gerçek bir işkencedir) Haldun Dormen in Kürtçe olarak sahnelediği Bir Kış Öyküsü Diyarbakır da sahnelendi Kürtler artık facebook u kendi dillerinde kullanıyorlar. Bunlara akademik camiadan Mardin Artuklu Üniversitesi nde Yaşayan Diller Enstitüsü nün kurulması, Tunceli, Bilgi ve Sabancı üniversitelerinde Kürtçe ders açılması, vb.ni de ekleyebiliriz. Kapitalist dünyadan örnekler İsviçre de anayasada tanımlı dört resmi dil vardır. Kantonlar kendi resmi dillerini tanımlar ve diğer ulusal topluluklarla uyumun korunması için geleneksel dil dağılımına da özen gösterilir. Kanada da İngilizce ve Fransızca resmi dildir. Eğitim ise farklı dillerde de yapılmaktadır. Finlandiya da iki, Lüksemburg da dört, Belçika da üç, Bosna-Hersek te üç, Kıbrıs ta iki, Irak ta üç, Güney Afrika Cumhuriyeti nde 11, Bolivya da ise toplam 36 resmi dil vardır. Anayasada resmi dil tanımı olmayan iki ülke Almanya ve İngiltere dir. İngiltere de İngilizce ve Gal dili fiilen resmi dil olarak kullanılır. En ileri çözüm: Sosyalizm! En özet haliyle, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, ulusların kendi kaderlerini özgürce tayin etmelerine ve hak eşitliğine dayalı, 15 federe cumhuriyetin yanı sıra 20 özerk cumhuriyet ve 8 özerk bölgeden oluşan sosyalist çok uluslu bir federal devletti. SSCB den ayrılma hakkına sahip olan federe cumhuriyetlerden her birinin birlik anayasası ve kendi ulusal yapısına uygun bir anayasası, yasaları ve devlet organları, ulusal marşı, başkenti, bayrağı vardı. Sovyetler Birliği ndeki bütün cumhuriyetlerde eğitim anadilde yapılıyor ve isterse en küçüğü olsun bütün ulusal toplulukların kültürlerini özgürce geliştirmelerinin önü sınırsızca açılmıştı. Sovyetler Birliği halklarını emperyalist kapitalist dünyanın kuşatmasına rağmen bir arada tutan proletarya iktidarının bu politikası oldu. Her ulus iki ulustur Kürt burjuvazisi, militan mücadelelerle açılmış yolda Kürt ulusunun anadilde eğitim, sağlık gibi çiğnenemez haklarının elde edilmesini neoliberal yerel özerklik yönünde ele alıyor. Buna karşılık, Kürt proletaryası, kapitalizmin, burjuva sınıf egemenliğinin karşısına dünya proletaryasının bir parçası olarak kararlılıkla dikilecek. Burjuvazinin aksine o, ulusal taleplerinin meşruluğunu neoliberalizme değil, bükülmez bileğine ve Her ulus iki ulustur bilinciyle ulusal sorunun sosyalist demokratik çözümüne dayandıracak! Bırçîbunê serê xwe hılda ev deh sal ın; Kur dên re ben lı ha wîr bır çî û bê mal ın Hın dew le mend û têr mal û pır zêr û gund ın; Lê pı rên wan be len gaz û re ben û bê şal ın. Kur dên jor bı ser ên jêr de hıl we şı yan tên; Xort û ge dek û şîr mıj û keç û pîr û ka Başkaldırdı yine açlık On yıllar olu yor. Ki mi Kürt ler zen gin, ma la doy gun Al tın la ra, top rak la ra tı ka ba sa. Ço ğuy sa yoksul, ça put ları yok. Üst ta ba ka da ki Kürt ler, İniyor boyuna tepesine alt ta ki le rin: Genç, de li kan lı, be be, genç kız Yaşlı, dede Kürtlerin. (Cigerxwîn, Lenin Şafağı)

12 Merhaba arkadaşlar. Ben Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2.sınıfta bir işçi öğrenciyim. Evden güç bela gelebilen harçlıkla okumamı sürdüremiyorum. Ailemin maddi durumu epeyce kötü olduğu için çalışmak zorundayım. Okul sıralarından itibaren borçlanmaya ve çalışmayaişçileşmeye başlıyoruz bir çoğumuz. Devam zorunluluğu olmadığı için hafta içi sürekli hukuk bürosunda katip olarak çalışıyorum. Okul masraflarına ve ev masraflarına ancak yetiştirebiliyorum. Anlaşılan o ki benim gibi daha okul sıralarındayken borçlanan ve çalışan bir çok öğrenci arkadaşımız var. Bu isyanımız işçiliği küçümsediğimizden değil. İnsanca yaşam istediğimizden, diplomalı köle olmak istemediğimizden. Nasıl bir sistemdir ki öğrenci miyiz, işçi miyiz belli değil. Çalıştığım işyerinde haciz işlemlerine bakmaktayım. İnsanların işyeri ve evlerine hacize gitmekteyim. Evine ya da işyerine hacize gittiğim insanların ödeyemeyeceklerini bildikleri halde zorunlu olarak bir borç yükünün altına giriyorlar. Bunun sebeplerinden biri ailesine bakmak zorunda olması. Kriz, kredi kartı borçları, benim gibi okuyan çocuklarının masrafları vb. insanları borca sürüklüyor. Ödeyememenin sonucu da haciz olarak kapısına dayanıyor. (Hacize gittiğim bir insanın evinde ki durumu görünce ne yapacağımı şaşırdım. Eve girdiğimizde kahvaltı yapıyorlardı, sofralarında ekmek ve çay vardı yalnızca. Bizim gelmemizle uyanan çocuk anesine karnının acıktığını söyleyince çocuğuna sadece ekmek ve çay verebildi. Gel de burada uygula hukuku) Durumumuz pek te iç açıcı bir durum değil. Evi veya işyeri haciz edilen borçlu insanlarla benim ve benim gibi çalışan öğrencilerin durumu aslında farklı değil. Şekil olarak değişse de hepimizin sorunu aynı. Bir de bunun yanında büyük şehirde yaşamanın dezavantajları da var. Buna en iyi örnek bir öğrencinin eve çıkarken karşılaştığı zorluklardır. Emlakçıdan ev tutabilmek için komisyon, depozito, kira, dönem başlarında harç parası, işe ya da eve giderken yol parası hepimizin olmasa bile çoğumuzun ortak sorunudur. Burda bir konuya açıklık getirmek gerekir: EGO da ve metroda öğrenci bileti alabilmen için paso şartı öne sürüyorlar. Öğrenci kimliğiyle öğrenci olarak kabul edilmiyoruz. Burada kimin çıkarı var dersek, Büyükşehir Belediyesi nin. Şimdi belediyelerin yol parasıyla, üniversitelerin harç parasıyla yaptıkları soygun, evini haciz ettiğimiz insanlar gibi, aslında bizimde haciz edildiğimizi gösteriyor. Bizim, çalışan öğrencilerin, işçilerden pek farklı bir halimiz yok. Sadece yol parasına zam yapma işine yaramayan, daha geniş zeminde yeniden konumlanışa geçen belediyelere, ürettiği artı-değere el koyan patronlara karşı bir işçi öğrenci olarak birleşik zeminden bir mücadele hattını örmek için elimizi taşın altına koymalıyız. Soframızda bulunan kuru ekmeklerimizi de almadan, çalışan işçi öğrenciler olarak hepimiz sınıf mücadelesinde yer amalıyız. Yaşasın öğrenci işçi dayanışması! Sömürge imparatorluğuna köle olmayacağız! Ankara dan İşçi Meclisi okuru Selam olsun. Ben OSTİM de 25 kişinin çalıştığı bir atölyede plastik işçisiyim. Başladığın işi yarım bırakma. Evet işyerine ilk girdiğimde bu yazı dikkatimi çekmişti. O zaman bana kattığı anlamla onların; patronların bu cümleye kattığı anlam daha farklı oldu. Evet onlar, başladığı işi yarım bırakmıyor. Sömürü üstüne sömürü. Başladığın sömürüyü yarım bırakma. Ne kadar mesai o kadar sömürü. Ne kadar mesai o kadar artı-değer. İş yetişmesi gerekiyor. Fazla mesai, daha fazla mesai. Mola yok, dinlenmek yok, uyumak yok, kaytarmak yok. Durmadan 36 saat boyunca çalışıyoruz. Bu da yetmezmiş gibi ustabaşı sürekli hızlanmamızı diretiyor. İnsan değiliz sanki. Ne kadar erken bitirebilirsek o kadar erken gidecekmişiz. Yalan söylüyorlar. Ne kadar hızlı çalışırsan o kadar art-değer. Ustabaşı da çalışıyor bizim gibi. O da kandırılıyor. Ya da biz öyle sanıyoruz. Bizden daha fazla aldığı için çobanlık ediyor bize. Bir-iki ay sonra çıkaracakları için ne kadar sömürebilirsek o kadar kardır diyorlar. İş bitsin gidelim. Daha fazla bayram tatili yapalım. Ama olmuyor ki, iş bitmiyor. Biz ne kadar çaba göstersek de yeni işler çıkıyor. Kademe kademe iş koyuyorlar önümüze. Birini bitirsen öbürü çıkıyor. Her birinde daha fazla çalışmamız diretiliyor. İnsan bünyesi değil sanki. Robotlaşmışız artık. İki aydır evde sadece yastığımızı görebiliyoruz. Bazen göremiyoruz bile. Yatmak için bile gidemiyoruz. Bazı arkadaşlar rahatsızlanıyor hastaneye götürülüyor. Ama kurtuluş yok. Bir iğne vuruluyor, çalışmaya devam ediyor. Bu sistemde kurtuluş mu olur. Kurtuluş sosyalizmde, biz bunu iyi biliyoruz. Ertesi gün akşam oluyor. İş hala bitmiyor. Biter mi? Yarın yine geleceksiniz diyorlar. Bazı arkadaşlar gelmek istemiyoruz diyorlar. Bayram için memleketlerine gitmek istiyorlar. Ama ne fayda. Zorlanıyorlar kalması için. Gelmezsen parayı vermeyiz diyorlar. Bayram harçlığına da vermemekle tehdit ediyorlar. Parası yoksa nasıl gidecek ki. Ertesi gün yine geliniyor. Akşam 7 ye kadar ancak işi bitirebiliyoruz. Sonunda bitti, tatil yapacağız, biraz dinleneceğiz ki daha fazla üretebilelim. Artıüretim, artı-değerdir. Tabi bu artılar bu diktatörlükte bizim için değil. Maaş aynı, mesai ücreti aynı değişen sadece değişimin kendisi. Bayram tatili bitti. İlk üç gün mesai yapmadık, yüzler artık biraz gülebiliyordu. Bu fazla sürmüyor. Dördüncü gün mesaiye kalmaya zorlanıyoruz. Yüzler aslıyor. Üç beş yalakadan gerisi kalmak istemiyor. Birlik olmadığı için biri diğerinden habersiz. Diğeri öbüründen habersiz. Sadece kalmayacağını söylemekle yetiniyor. İşyerinde yemek yapılmadığı için dışardan yemek söyleniyor. Yemek listesi yazan arkadaşa hiçbir şey yemiyoruz, mesaiye de kalmayacağız diyoruz. Bunu diyen on kişi kadar olabildik ve kazandık. Şimdilik mesai yok ama bu geçici bir kazanım. Hafta başına kadar kazandık. Pazartesi den itibaren full mesai yapacaksınız. İtirazı olan vatandaşlar gelip çıkışlarını alsınlar diye tehdit ediliyoruz. Tabi klasik bunlar. Şimdi ne yapılması gerekiyor. Kalmayıp işten çıkarılsam yeni bir iş (tabi bulabilirsen), yine aynı mesailer, aynı zorlamalar tehditler. Çözüm bu değil çözümü biz bulacağız. İşçi meclislerini, işçi komitelerini kuracağız. El ele verip kazanırız. Burjuva demokrasisine karşı ayak takımı dedikleri bizlerin ayak seslerini duyurmalıyız. Kurtuluş yok tek başına, özlemlerimizi haykırmalıyız. Burjuva demokrasisine sığmayan özlemlerimizi. OSTİM den bir İşçi Meclisi okuru

13 Bağımlı Türkiye burjuvazisi artık kendise bir ayak bağı, el freni görevi görmeye başlayan faşist rejimi kendi ihtiyaçları üzerinden çözmeye başlamıştı. Bu aynı zamanda başta işçi emekçiler olmak üzere tüm topluma, yeniden yapılandırma adı altında geniş bir saldırı dalgası da demekti. Toplumsal muhalefetin öncüsü devrimci örgütleri kapitalist sistemin daha ileri bir gelişiminin yolunun önünden çekmek, yok etmek, fiziki ve moral yönden darbelemek, sonuç olarak stabilize etmek ve sistem içi bir çözülmeye bırakmak için yürütülen bir saldırı dalgası başladı. Türkiye burjuvazisi bir dönemi kapatmak için topluma karşı yürüttüğü kapsamlı ve sistemli saldırılarılarına her zaman hapishanelerde başlamıştır. Toplumsal muhalefetin odak noktası olan hapishaneler kontrol altına alınmadan toplumu kontrol altına alamazdı burjuvazi. Buca, Burdur, Ulucanlar ve en sonunda tüm hapishanelere operasyonlar düzenleyerek katliamlar gerçekleştirdi yılının 19 Aralık ında 20 hapishaneye aynı anda operasyon düzenleyen devlet, 28 devrimciyi katletti Aralık Operasyonu na 8 jandarma komando taburu, 37 bölük olmak üzere 8 bin 335 asker, binlerce gardiyan ve binlerce çevik kuvvet ve ölüm mangaları katıldı. Operasyon 22 Aralık gününe kadar sürdü. Operasyonu devrimci tutsaklar görkemli bir direnişle karşıladılar. Hapishaneler tarihinin en büyük direnişlerinden birisi yaşandı Aralık 2000 de. 28 devrimcinin katledildiği onlarcasının da sakat kaldığı bu operasyona pervasızca Hayata Dönüş adı verilmişti. Operasyonlar hapishanelere düzenlenmişse de asıl hedefte işçi ve emekçiler vardı. İçeride tutsakları hücrelere kapatan iktidar dışarıda da tüm bir yaşamı hücreleştiriyordu. Tabii asıl amaç Ölüm Oruçlarını bitirmek değil, onun yanında devletin otoritesini sağlamaktı. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ın bu açıklaması operayonun asıl amacını özetliyordu Aralık katliamının ardından işçi ve emekçilere yönelik saldırılar hızlandı. Yeni iş yasası çıkartıldı. Özelleştirmeler hız kazandı. Kriz var söylemiyle bir çok hak gasp edilirken esnek çalışma, taşeronluk gibi uygulamalar yaygınlaştı Aralık katliamı toplumsal muhalefetin üzerinden buldozer gibi geçmişti. Bu saldırı öylesine etkili olmuştu ki ardı arkası kesilemeyen hak gasplarının ve saldırıların karşısında sendikalar dahi sokaklara çıkamaz olmuştu. Şimdilerde operasyonun sanki dönemin hükümetinin yanlış bir uygulamasıymış gibi göstermeye çalışanlara ise cevabı yine o dönemden birisi veriyor; dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Hayata Dönüş operasyonu için Devletin kararıydı. Karar Milli Güvenlik Kurulu nda alındı. diyor. Operasyonu Bayrampaşa hapishanesinde yaşayan Hacer Arıkan, İçeriye bir madde bırakıldı. Önce çıkış noktamızda yatak yakıldı ve tavandan bir hortumla içeriye bir madde bırakıldı. Ben halen o madde neydi, hangi maddeyle yandım bilmiyorum. Operasyonun adının Hayata Dönüş olduğunu 3 ay sonra Cerrahpaşa Hastanesi nden cezaevi hastanesine geçtiğim gün öğrendim. Bana çok komik geldi. Hayata dönmek için önce ölümü yaşamak gerekiyor ki 3 ay boyunca ailemden kimseyi göremedim. Onlarla görüşmem yasaktı. Asıl sorumlular buraya gelen erler değil. Yargılanması gerekenler bu emri verenlerdir. Yani askerde emir komuta geçerlidir. Sorumlular kimse bu emir komuta zincirinde onların yargılanması gerekir diyerek anlatıyor yaşadıklarını Aralık Katliamı nın nam-ı diğer Hayata Dönüş operasyonunun davası 10 yıl sonra görülmeye başlandı. Davada operasyona katılan 39 jandarma er ve biri ölü, diğeri de ordudan atılmış 2 astsubay sorumlu gösterilerek burjuva devlet kendini aklamaya çalışıyor. Elbetteki kendi burjuva mahkemelerinde kendilerini aklamanın dışında bir şey yapmaları da beklenemez. Burjuvazi bu katliamları nasıl ki işçi ve emekçileri daha azami sömürmek ve azami egemenlik kurmak için yapıyorsa ondan hesabı da sınıf düşmanı örgütlü işçiler soracaktır Aralık katliam ve direnişini unutmadık, unutturmayacağız Aralık Katliamı nın ardından işçi ve emekçilere yönelik saldırılar hızlandı. Yeni iş yasası çıkartıldı. Özelleştirmeler hız kazandı. Kriz var söylemiyle bir çok hak gasp edilirken esnek çalışma, taşeronluk vb uygulamalar yaygınlaştı Aralık katliamı toplumsal muhalefetin üzerinden buldozer gibi geçmişti

14 Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Mirabal kardeşler eşlerini cezaevinde ziyaret ettikten sonra vahşice dövülüp tecavüz edilerek öldürüldüler. Kaza gibi gösterilmek istenen katliama karşı yapılan gösteriler, Trujillo diktatörlüğünün bir yıla kalmadan yıkılmasını sağladı. Faşist rejimler altında yaşayan Latin Amerika nın mücadeleci kadınları Mirabal kardeşleri unutmadılar de 25 Kasım ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan ettiler da Birleşmiş Milletler in kararı benimsemesiyle, 25 Kasım, kadınlara yönelik şiddetin ve ona karşı mücadelenin hem dünya çapında hem de her ülkenin kendi somut gerçekliğiyle gündemleştiği bir gün oldu. Şiddetle burun buruna hayatlar! Kadına yönelik fiziksel, cinsel ve duygusal şiddet, kadının erkeğe köleliğinin en vahşi, ama en sıradan görülen hali. Her üç kadından birinin şiddet gördüğü ortalaması dünyanın hemen her yanında tutturulurken kadına yönelik şiddetle mücadele etmenin gündem kabul edilmesi bile binlerce yılı buldu. Bundan büyük ikiyüzlülük olabilir mi? Neden olmasın ki! Alın işte: Devlet, tecavüzü ve tecavüz tehdidini kadın tutsaklara karşı silah olarak kullanır. Asiye Güzel Zeybek davasında kanıtlarıyla yüzüne vurulduğunda ise avukat Eren Keskin e yapıldığı gibi polisin yanıtı hazırdır: Bunlar sizin erotik fantezileriniz! Her savaş, Ruanda da, Bosna da olduğu gibi yüzbinlerce kadının tecavüze uğraması demektir. Bedenlerinin, ruhlarının, hem de sadece savaşan ordular, şoven milliyetçilikle gözü dönmüş çeteler tarafından değil, Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri tarafından da yağmalanması demektir. O da yetmez; savaşın, krizlerin yarattığı yıkım, kadınların derin bir yoksunlaşmaya düşürülmesine, kitleler halinde alınıp satılmasına yol açar. Yüzbinlerce kadın, yurdundan binlerce kilometre uzakta beyaz kadın tüccarlarının eline düşer. En iyi durumda pasaportuna el konulup, çocuk, hasta ve yaşlı bakım işlerinde her türlü istismara açık, üç kuruşa çalışmak zorunda kalır. Siirt inden Sincan ına küçücük kız çocuklarına öğretmeninden devlet Her üç kadından birinin şiddet gördüğü ortalaması dünyanın hemen her yanında tutturulurken kadına yönelik şiddetle mücadele etmenin gündem kabul edilmesi bile binlerce yılı buldu. Bundan büyük ikiyüzlülük olabilir mi? Neden olmasın ki! memuruna, subayından esnafına tecavüz edilir. Bu, kasabanın herkesin bildiği sırrı olur; yıllarca saklanır! 17 aylık bebeğe işkence yapılıp tecavüz edilerek bütün hayatı travmaya dönüştürülür; iki senede unutulur! 80 yaşındaki gerici sapık Hüseyin Üzmez, 22 yaşında bir kadını ev ve araba karşılığı satın alır; 14 yaşında bir kız çocuğuna defalarca tacizde bulunur; ceza alması için ortalığın yıkılması gerekir! 17 yaşındaki Münevver Karabulut, dejenere psikopat bir burjuva iti tarafından doğranır; Garipoğlu çetesinin aile boyu karıştığı olayın davası bitmek bilmez! Televizyonlarda kadına yönelik şiddeti sadece ve sadece karikatürize İtilmiş le Kakılmış karakterleriyle yoksul emekçi ailesine, işsiz alkolik kocalara, Kürt aile yapısına, geri kalmış ülkelere vb. vb. atfedenler, affedersiniz ama, haltetmişlerdir! Kadına yönelik şiddet, en ileri kapitalist ülkeler dahil olmak üzere bütün dünyada kadının ortak gerçeğidir. Avrupa Konseyi nin 2002 raporuna göre yaş arası kadınların en sık ölüm ve sakat kalma nedeni şiddettir. Dünyanın her yanında kadınlar bir yıl içinde en az 6 şiddet girişimine maruz kalırken, şiddete uğrama oranı yüzde arasında gezinir. Eğitimli olmak, eğitimli biriyle evli bulunmak, nispeten yüksek gelire sahip olmak da kadını kurtarmaz: Yüksek öğrenim görmüş her 6 erkekten biri eşine şiddet uygularken, hanehalkı geliri 2 bin 500 TL nin üzerinde olan her 4 evden biri de kadına şiddet mekanıdır. Kadın genellikle susar; çünkü ya umursanmayacak, inanılmayacak, hatta başına gelenlerden ötürü kendisi suçlanacaktır -çoğu durumda kadın da kendisini suçlar. Kutsal aile kurumu darbe alacak; zaten sınırlı toplumsal çevresi dağılacak, örümcekli gözlerle tecrit edilecektir. İşten atılmasa bile kendisi çıkmak zorunda kalacaktır Kadına yönelik şiddetin binlerce yıllık derinliği, erkek için meşru, kadın için kabullenilmiş çaresizlik ve hayatın bir parçası olması, kadın ve erkek arasındaki aynı binlerce yıllık işbölümünden kaynağını alır. Kadının ve erkeğin bu işbölümü üzerinden şekillenen kodları, kadının kölelik ve edilgenliği, erkeğin ise tahakküm ve iktidar gücünü sürekli yeniden üretmesine yol açar. Şiddet, bunun en yaygın, yaygın olduğu kadar kökleri derinde yatan ve başka bir cinsi ezen bir cinsin özgür olamayacağını, düşkünlük ve çürümüşlüğe mahkum olduğunu gösteren biçimlerinden biridir. Kadın cinsinin erkek tahakkümünden kurtulması ve iki cins arasındaki ilişkilerin kağıt üzerindeki eşitlikten çıkması, bu tahakkümün sadece yaşamları karartan sonuçlarına değil derindeki kökenlerine karşı da mücadele edilmesi, cinsler arası işbölümünün ortadan kaldırılması için sosyalizm ve sınıfsız toplum mücadelesinin ezilen cins talepleri ve mücadelesiyle harlanması gerekiyor. Proletarya, saflarını, kadınların kurtuluşu yönünde atılacak en küçük adımı bile küçümsemeksizin, bunun büyük bir emek ve ısrar gerektirdiğinin bilinciyle donatmalı; kavgayı insanlığın yarısının büyüyen yangını ve başkaldırısıyla büyütmelidir. Sınıflı toplumun ayıbı değil onun her gün yeniden ürettiği gerçekliği olan kadın üzerindeki cinsel sınıfsal baskı ve sömürü ile mücadele, neoliberal sosyal içerme politikalarına terkedilemez.

15 Kadın işçilerde direniş bayrağı Buca Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü nden arkadaşlarıyla birlikte işten atılan Batıgül Tunç a geçti. Batıgül Tunç da, güvencesiz çalışmaya karşı mücadele ettiği için işten çıkarılan Türkan Albayrak gibi, Tekel in kadın işçileri gibi, Tekel işçilerini destek eylemine katıldığı için işten çıkarılan Aynur Çamalan gibi, Entes işçisi Gülistan Kobatan gibi, hepsine de ilham veren Desa işçisi Emine Aslan ve Novamed grevcileri gibi çadırını çaktı, direniş düzenini kurdu. Direnişçi kadın işçileri tetikleyen, işten çıkarılmaları. Onu da tetikleyen ise güvencesiz taşeron çalışmaya karşı başkaldırmaya başlamaları. Güvencesizlik, aşırı çalışma, düşük ücretler, patronların kadın işçilere daha pervasızca uyguladıkları aşağılama ve tacizle karşı karşıya kalmaları. Tekel gibi 4-C uçurumuna atlamak istemeyenlerin, Novamed deki gibi sendikayla buluştuktan kısa süre sonra greve çıkanların dışında, hepsi sendikasız. Güvencesiz, taşeron çalışma içerisinden gelen direnişçi kadınların ortak bir özelliği ise hepsinin uzun bir işçilik geçmişleri olan, 40 ı yaşlarda olmaları, iki yükü birden omuzlamaları. Bıçağın kemiği kestiği yerde örgütlenip sınıf kardeşlerini de örgütlemeye başlayarak ses vermeleri. İçlerinde -Türkan Albayrak gibi az sayıda da olsa- direnişi işe geri dönerek kazanımla bitiren de var; mahkemeden işe geri dönüş ve haksız işten çıkarma nedeniyle tazminat alsa bile patronun işe geri almama hakkını kullandığı direnişçiler de var. Şimdilik genellikle çoğunluğu onlar oluşturuyor. Desa da olduğu gibi mahkeme kararından sonra eylemin sürdürülme örnekleri de var. Özellikle direnişi tek başına yürüten kadın işçiler, bunun sınırlılıklarını bilmelerine rağmen, yine de çadırlarında ısrarlı bir duruş içerisinde oluyorlar. Ağızlarından en küçük bir umutsuzluk ifadesi çıkmıyor. O güne dek oluşmuş sınıf kültürleri ve sağlam karakterleri ile, eş ve çocuklarının, bazıları sendikalarının, birebir gösteremeseler de mutlaka işçi arkadaşlarının desteğini alarak yollarına devam ediyorlar. Bayrağı son devralan Batıgül Tunç un -ve işten atılan diğer sınıf kardeşlerinin- eyleminin ise başka bir anlamı daha var. CHP nin elinde tuttuğu İzmir belediyeleri, özellikle solu, hatta devrimci deneyimleri olan kesimleri kapsama alanına almada azımsanmayacak bir yol aldı. Üstelik bu, İzmir e Kemalist şoven milliyetçi bir altın vuruş yapılırken gerçekleşti. Kent A.Ş. direnişi CHP li belediyenin karizmasını bir miktar çizse bile, bu onun işçi düşmanı yüzünü sergilemek açısından yetersiz de kaldı. En son Akdeniz Çivi patronunun CHP li olması nedeniyle işten atılan işçilerin Mersin CHP il binasını işgal etmeleri ve ardından da Buca Belediyesi ndeki direniş işçilerle CHP arasındaki makasın açılması açısından da önem taşıyor Bir sağlık ocağında sözleşmeli aile sağlığı elemanı olarak çalışıyorum. Daha önce 657 ye tabi olarak ebelik yapıyordum. 23 yıllık hizmetim var. SES te örgütlüyüm. 5 kişi kadar SES üyesiyiz. Bir çok arkadaşımız devlet yanlısı Memur-Sen kurulduktan sonra bu sendikaya geçiş yaptılar. Koltuklarını sağlama almak için üye oldular. Biz 5 arkadaş buna karşı durarak SES te örgütlü olmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Temmuz ayından bu yana, işin aslını bende bilmiyorum, Vergi dilimi adı altında ücretlerimizden TL gibi bir para kesiliyor. Normal ebe görevimi yaparken bu yoktu. 3 yıldır sözleşme yapıyoruz. Bu yıl kaldırıldı ama daha önceki yaptığımız sözleşmelerde her bir yıl için binde 7 oranında sözleşme pulu altında para kesiliyordu. Bu da her sözleşme de 150 TL gibi bir para tutuyordu. 657 ye tabi olarak aynı haklarım devam ediyor şimdilik. Ancak sözleşmeli olmadan önce verilen giyim kuşam çekimiz, aile sağlığı elemanı olduktan sonra artık verilmiyor. Bu da sözleşmeli olarak gelecekte bizleri iyi şeylerin beklemediğinin gösteriyor. Aralık ayında yine sözleşmemiz var. Sözleşmeyi bağlı bulunduğum sağlık ocağının doktoruyla yapıyoruz. Hizmet yılımı ve primimi doldurdum ama yaşımı bekliyorum emekli olmak için. Gerçi yaşım gelse bile emekli olmayı düşünmüyorum. Çünkü okuyan çocuklarım var. Bu kitap bir çığlık. Direnişin çığlığı. Dominik Cumhuriyeti nde 1940 lı yılların sonunda duyulmaya başlıyor bu çığlık ve 1960 yılına dek sürüyor. Bir kişinin değil, bir toplumun çığlığı. Aslında romanın ana kahramanları dört kız kardeş. Mirabal kardeşlerin dördü de gençlikten yetişkinliğe geçerken sıradan hayatların ötesinde deneyimlere sahip oluyorlar. Yaşamları kadar hayata vedaları da sıradışı. Kelebekler adı altında bir efsaneye dönüşen kız kardeşlerin ölüm tarihi 25 Kasım, 1999 yılından beri Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Kelebekler Zamanında yı okurken, ülkenin zorba diktatörü Trujillo ya karşı direnen ve sonunda ölümle cezalandırılan üç kız kardeşin ve onların hayatta kalan diğer kardeşlerinin hikâyesine tanık oluyoruz. Kendisi de Dominik Cumhuriyetinde doğan Julia Alvarez, zamanın ve mekânın ötesine geçen bir hikâye anlatıyor bize. Diktatörlüğü, zorbalığı, cesareti sorgularken, bir ailenin içyüzünü öğreniyor, genç kızlığın o rüzgârlı tepelerinde dolaşıyoruz. Gerçek bir hikâyenin, hayal gücü ve yaratıcılıkla yeniden şekil bulduğu bir anı roman Kelebekler Zamanında. Büyük ve acımasız olayların yanı sıra, insan yüreğinin derinliklerine inmeyi de bilen bir roman üstelik. Roman daha sonra sinemaya da uyarlandı. Aynı adı taşıyan 2001 yılı yapımı filmin başrolünde Salma Hayek oyunuyor, yönetmeni de Mariano Barroso.

16 Avrupa da işçi sınıfına karşı yürütülen saldırılara işçi sınıfı grev ve eylemler ile yanıt veriyor. Son olarak İngiltere ve İtalya da öğrenciler sokakları ısıtırken İrlanda da işçiler sokaklara çıkmaya başladı, Portekiz de ise genel grev vardı Başbakan José Sócrates, yüzde 9.3 olan bütçe açığını 2010 için yüzde 7.3 e, 2012 de ise yüzde 3 e indirmeyi hedefliyor. Tabi ki faturasını da emekçilere kesiyor. Kamu sektöründe maaşların yüzde 10 oranında azaltılması, bazı yiyeceklerde yüzde 6 civarında olan KDV nin tüm ürün ve hizmetlerde yüzde 23 e yükseltilmesi, emeklilik tazminatlarının bir süre dondurulması, aile yardımlarında kesintiye gidilmesi, sağlık ve eğitim bütçelerinde kesintilere gidilmesi ve devlet varlıklarının özelleştirilmesi alınacak önlemlerden bazıları. Portekiz in en büyük işçi sendikaları konfederasyonu olan ve Portekiz Komünist Partisi ne yakınlığıyla bilinen CGTP nin yanı sıra sosyal demokratlara yakın UGT nin de destek verdiği greve 3 milyon Portekizli işçi ve emekçi katıldı. Ulaşım durmaya yakın noktaya geldi. Okulların çoğu kapatıldı. Hastaneler ise acil hastalar dışında hiç kimseye hizmet vermedi. Ülkenin en büyük fabrikalarından Volkswagen fabrikası başta olmak üzere yüzlerce fabrikada üretim durduruldu. Kamuda greve katılım oranı yüzde 80 i aştı. Belediyelerde de greve katılım oranı yüksekti. Aslında Portekiz de de veriler Türkiye de olduğu gibi ekonominin yükseldiğini gösteriyor. Tabi bu artış işçi sınıfının daha fazla sömürülmesi ile olduğundan işçilere sefalet artışı olarak yansıyor. Öyleki kriz bahaneleri ile işçi sınıfının sömürüsü bir kat daha artırılırken elindeki kazanımları da törpülenmeye çalışılıyor bütçesinde maaşlarda kesintiye gitme, vergileri arttırma, kamu harcamalarını azaltma gibi uygulamalara gideceğini açıklanıyor. Bu saldırıyı yöneten ise tanıdık kurumlar; IMF ve Avrupa Merkez Bankası. Daha önce İrlanda 90 milyar euroluk bir paket için başvurmuş, Yunanistan da 110 milyar euroluk bir paket almıştı. Portekiz burjuvazisi ise daha büyük bir yardım a başvuracak. Tabi ki işçi sınıfının sırtından karşılanacak bir yardım a. İrlanda hükümetinin dört yıllık kemer sıkma programını açıklamasının ardından binlerce kişi başkent Dublin sokaklarında protesto gösterisi yaptı. İrlanda hükümetinin sorunlu bankalarını kurtarmak için Avrupa Birliği liderliğinde bir paket üzerinde anlaşmaya varmaya çalışıyor. Elbette bu paketin faturasınında işçi ve emekçilere kesilecek. Zaten Avrupa Birliği ve IMF de yardım için kemer sıkma programını dayatıyor. Böylece bankaların ve bankalarda kredi kullanan patronların borçları yine işçi ve emekçilere kesiliyor ve onların sırtından karşılanıyor. Bu duruma ilk tepki sokaklara çıkmak olarak yaşanırken kemer sıkma politikalarında ki saldırıların boyutuna göre eylemlerde şekillenecek İtalya da da hükümetin üniversiteleri özelleştirme girişimine karşı çıkan öğrenciler sokağa döküldü. Öğrenciler parlamentoyu kuşattı, tarihi Kolezyum ve Pisa Kulesi ni işgal etti. Protestolar çerçevesinde öğrenciler bazı üniversiteleri de işgal etti. Daha önce 52 bin öğrenci parlemento önünde üniversite harçlarını protesto etmişti. Göstericiler Muhafazakar Parti nin parlamento binasında bulunan ofisinin camlarını kırmış ve 68 kişi gözaltına alınmıştı. Roma da, Senato ve Temsilciler Meclisi nin önünde oturma eylemi yapan öğrencilere öğretim üyeleri de destek verdi. Eyleme katılan öğretim üyeleri, kadrolu araştırmacıların çoğunun ortadan kaybolacağını, onların yerini ise geçici okutmanların alacağını ifade etti. Bir grup öğrencinin Senatoyu basma girişimi ise, polis tarafından engellenirken yaşanan arbedede 10 öğrenci yaralandı. Roma ve Pisa gibi kentlerde, şehir merkezine de taşan gösteriler sırasında öğrencilerin yolları kesmeleri sonucunda trafikte zaman zaman aksamalar yaşandı. Son eylemde, Londra nın merkezinde toplanmaya başlayan eylemciler sadece eğitim harcamalarında yapılacak kısıtlamaları değil tüm kamu sektöründe yapılacak kısıtlamaları protesto etti. Göstericiler bir polis aracını kullanılamaz hale soktu, ateşler yakıldı ve barikatlar kuruldu. Manchester, Liverpool ve Brigton da 3 bin, Bristol da 2 bin kişi protesto gösterisi gerçekleştirdi. Gösteriler sadece İngiltere ile sınırlı kalmadı, İskoçya nin başkenti Glasgow da da protestolar gerçekleşti. Royal Hooloway, Plymouth, Warwick, Birmingham, London South Bank, UCL, Essex ve UWE Bristol Üniversiteleri öğrenciler tarafından işgal edildi.

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et! ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme Mücadele Et! Boyun Eğme Mücadele Et! Patronlar meslek lisesi öğrencilerini sömürülecek işçi olarak görüyorlar!

Detaylı

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! TEMMUZ 2016 İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! Taşeron işçilere kayıtsız şartsız kadro! Kıdem tazminatıma dokunma! Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ne hayır! TAŞERON İŞÇİLERE KAYITSIZ ŞARTSIZ KADRO! AKP hükümeti

Detaylı

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? Toplu İş Sözleşmesi (TİS), çok genel anlamı ile emekçilerin temsilcisi sendika ile işveren temsilcilerinin, ekonomik, özlük ve çalışma koşullarını birlikte belirlemeleridir.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2 EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2 KAMU İSTİHDAM RAPORU (Aralık, 2015) Ø KAMU SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİ SAYISI YÜZDE 3,4! GERİLEDİ. KADROLU İŞÇİ SAYISI İSE YÜZDE 4,6 DÜŞTÜ! Ø BELEDİYELERDE KADROLU İŞÇİ SAYISI

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Koç Üniversitesi nde neler oluyor? Koç Üniversitesi nde neler oluyor? 27 Mart 2015 tarihinde, Koç Üniversitesi temizlik işçileri, öğrencileri, öğretim görevlileri, asistanları ve büro emekçileri bir araya geldiler ve bir forum gerçekleştirdiler.

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması 8 Aralık öğlen saat 12 de Mecidiyeköy de toplanan DİSK yönetimi ve işçiler asgari değil insanca yaşam, asgari ücret, bin dokuz yüz net taleplerini dile

Detaylı

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi 24. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işverenle sendika arasında anlaşma sağlanamaması üzerine Şişecam işçileri 10 fabrikada 5800 işçiyle greve gitme kararı almıştı.

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! 1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! İşçilerin burjuvaziye ve egemen sınıfa karşı mücadelesi sürdükçe, bütün talepleri karşılanana dek 1 Mayıs, bu taleplerin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.

Detaylı

Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik

Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik 12006 Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik 2006 yılından beri Bütün öğretmenler kadrolu olmalıdır diyerek mücadelemizi, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi yönünde yoğunlaştırdık. 2 22008 Bakan Hüseyin

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor?

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor? Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor? Birleşik Metal-İş Sendikası 29 Ocak tarihinde başlayacak metal grevi ile ilgili olarak aşağıdaki bildiriyi sosyal medya hesaplarından paylaşıyor. Grevin

Detaylı

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek Aralık 08, 2011-4:57:28 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Büyük Anadolu Otel'de düzenlenen Türk-İş 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Çalışma

Detaylı

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Kasım 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU Kasım 2018 İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı Gerçek İşsiz Sayısı 6,4 Milyona Yaklaştı Kayıtlı İşsiz

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Kasım 2016 15 Kasım 2016, İstanbul İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız! İşsizlik son beş yıldır düzenli olarak artıyor! Son bir yılda 435 bin yeni işsiz!

Detaylı

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2017 15 Haziran 2017, İstanbul İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI Bir yılda 619 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 642 bine yükseldi Geniş

Detaylı

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı İşsizlik ve İstihdam Raporu- 2017 15 2017, İstanbul ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı Bir yılda 670 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 872 bine yükseldi İşsizlik

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı İşsizlik ve İstihdam Raporu-Şubat 2017 15 Şubat 2017, İstanbul İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı Bir yılda 590 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 715 bine

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE 10-16 ZAM Milas Belediyesi ile DİSK arasında devam eden toplu iş sözleşmesi sonuçlandı. Buna göre işçilere yüzde 10 ila 16 arasında zam verildi. Milas Belediyesi ile

Detaylı

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE Bodrum da sağlık çalışanları iş bıraktı. Bodrum Devlet Hastanesi önünde buluşan sağlık meslek örgütü temsilcileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, emeklilik hakları

Detaylı

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Ekim 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- Ekim 2018 KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR İşsizlikte Patlama Gerçek İşsiz Sayısı 6,3 Milyon Kayıtlı İşsiz Sayısı Son Bir

Detaylı

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ocak 2017 16 Ocak 2017, İstanbul İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş Bir yılda 500 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 647 bine yükseldi Geniş Tanımlı

Detaylı

Destek Personeli Eğitimleri

Destek Personeli Eğitimleri 2.Dönem eczane çalışanlarının Destek Personeli Eğitimleri 28 Aralık 2009 tarihinde başladı 9 Valimiz Sayın Zübeyir KEMELEK 15 Aralık 2009 tarihinde Yönetim Kurulumuzu ziyaret etti.. İstanbul Ecza Koop'la

Detaylı

İşsizliğin Önlenemeyen Yükselişi: Son Beş Yılın Zirvesi

İşsizliğin Önlenemeyen Yükselişi: Son Beş Yılın Zirvesi İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2016 15 Aralık 2016, İstanbul İşsizliğin Önlenemeyen Yükselişi: Son Beş Yılın Zirvesi Son Beş Yılda Bir Milyon Yeni İşsiz Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 6 Milyon 373 Bin

Detaylı

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ekim 2016 17 Ekim 2016, İstanbul İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR! İki yılda 457 bin yeni işsiz! Geniş tanımlı işsiz sayısı 6.3 milyonu aştı Tarım istihdamı 291 bin, imalat sanayi

Detaylı

İş Yeri Hakları Politikası

İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası Çalışanlarımızla olan ilişkilerimize değer veririz. İşimizin başarısı, küresel işletmemizdeki her bir çalışana bağlıdır. İş yerinde insan haklarının

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016 İşsizlikte patlama! İki yılda 473 bin yeni işsiz! Geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyonu aştı Tarım istihdamı 420 bin, imalat sanayi 47 azaldı Toplam istihdam artışının

Detaylı

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Nisan 2017 18 Nisan 2017, İstanbul TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK! Bir yılda 700 bin kişi işsizler ordusuna katıldı Geniş tanımlı

Detaylı

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu SUNUŞ İşyeri sendika temsilcileri, işyerinde çalışan işçilerin mevzuattan, toplu iş sözleşmelerinden doğan her türlü hak ve çıkarlarını korumakla görevli olan, sendikasının örgütlenmesi ve güçlenmesi için

Detaylı

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız Bölüm 18 Demokrasi Mücadelesinde Odamız 268 M M O 40. Dönem Çalışma Raporu M M O 40. Dönem Çalışma Raporu 269 TMMOB Makina Mühendisleri Odası bugüne dek olduğu gibi bu dönemde de kendi meslek alanları

Detaylı

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim! Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim! Krize, İşsizliğe, Yoksulluğa, Sömürüye Karşı Mücadeleci İşçi Komitelerinde Örgütlenelim! Kapitalist sistem yeni bir ekonomik krizle daha karşı karşıya Krizle birlikte

Detaylı

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Şubat 2018 15 Şubat 2018, İstanbul GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI! Geniş tanımlı işsizlik yüzde 17,6! Geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 981 bin Resmi işsiz sayısı

Detaylı

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR 2018 yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları ÖNSÖZ 11 I. BÖLÜM / ÜCRET, AGİ, FAZLA MESAİ, TATİL GÜNÜ ÇALIŞMASI

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU Bato aktüel yayında batoaktuel yapılan basın toplantısında BASIN ARACILIĞI İLE BALIKESİR KAMUOYUNA TANITILDI. Değerli basın mensupları, Sevgili meslektaşlarım,

Detaylı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık Sendikamız Yapı-Yol Sen 12 Nisan 2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü önünde ve eşzamanlı olarak tüm şube binaları önünde, Otoyol ve Köprülerin özelleştirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz! http://www.kesk.org.tr/2018/10/16/maaslarmiza-ek-artis-istiyoruz-bordrolarimizi-yaktik/ Ekonomik Kriz hakkında bütün illerde gerçekleştireceğimiz ayrıca Konfederasyonumuz Merkezi Toplantı Salonu nda da

Detaylı

İşyeri Temsilcileri Rehberi

İşyeri Temsilcileri Rehberi İşyeri Temsilcileri Rehberi Bir sendika için en önemli kadrolardan birisi işyeri temsilcisidir. İşyeri düzeyinde ise işyeri temsilcisi sendika örgütlenmenin olmazsa olmazıdır. Bir işyerinde işyeri temsilcisinin

Detaylı

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CVK OTEL- İSTANBUL Tarihi günler yaşıyoruz. 10 Şubat-15 Şubat tarihleri arasında

Detaylı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Anamur CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek ilçe yöneticilerinden

Detaylı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı 17 Eylül 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon Gerçek İşsizlik Oranı yüzde 17,1 İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı 930 Bin Üniversite

Detaylı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU İşsizlik çığ gibi: Bir yılda 501 bin yeni işsiz Ekonomide küçülme işsizliği tetikliyor Sanayi üretimi bir yılda yüzde 6,5 azaldı Geniş tanımlı işsiz sayısı 6,3 milyona yükseldi

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 Geniş tanımlı işsiz 5 milyon 660 bin İstihdam artışında kamu lokomotif! Tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 24,8! Özet 15 Ağustos 2016, İstanbul Türkiye Devrimci

Detaylı

Mesleki Deneyim. Eğitim Bilgileri. Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU. Profesör Marmara Üniversitesi Doçent Marmara Üniversitesi

Mesleki Deneyim. Eğitim Bilgileri. Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU. Profesör Marmara Üniversitesi Doçent Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU Mesleki Deneyim Profesör Marmara Üniversitesi - 2011 Doçent Marmara Üniversitesi - 2003 Eğitim Bilgileri Doktora Marmara Üniversitesi SBE - 1997 Yüksek Lisans Marmara Üniversitesi

Detaylı

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24 4/B'Lİ SÖZLEŞMELİ PERSONELİ KADROYA ALMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR. EĞER AKP SAMİMİ İSE, ESNEK İSTİHDAMA VE GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMAYA YÖNELİK TÜM DÜZENLEMELERİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRMALIDIR. TÜM ÇALIŞANLARA GÜVENCELİ

Detaylı

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? ARAŞTIRMA Araştırmayı nasıl yaptık? 6 7 Haziran Perşembe ve Cuma günleri Her 2 saatlik zaman diliminde 400 kişiyle görüşerek Gezi Parkı alanına

Detaylı

Cüneyt Özdemir de halkın, işçilerin, öğrencilerin sorunlarını programına taşıyor ve ayrıcalığını gösteriyor. Teşekkürler Cüneyt Özdemir.

Cüneyt Özdemir de halkın, işçilerin, öğrencilerin sorunlarını programına taşıyor ve ayrıcalığını gösteriyor. Teşekkürler Cüneyt Özdemir. DİRENİŞİN 109. GÜNÜ 26 Ekim 2010 Bugünlerde çok sık misafirim var. Gün uzadıkça gelenler artıyor. İlk defa bir arkeolog ziyaretçim vardı. O da işsizdi. Uzun zamandır gelmek istiyormuş. Nasıl giderim diye

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ INSTITUTE FOR STRATEGIC STUDIES S A E STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ KASIM, 2003 11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ 11 EYLÜL SALDIRISI SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ FİZİKİ SONUÇ % 100 YIKIM

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Ağustos 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 İŞSİZLİKTE KRİZİN AYAK SESLERİ MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

Detaylı

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının

Detaylı

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi ÜYE TOPLANTILARI 60 Gebze de Temsilcilik Ve Üye Toplantısı Gerçekleştirildi 24 Şubat 2012 7. Dönem yönetim kurulu 24 Şubat Cuma günü Gebze temsilciliği üyeleriyle bir araya geldi. Buluşmada Şube Başkanı

Detaylı

istekli olanlara öncelik verilerek okul müdürünün teklifi ve milli eğitim müdürünün onayı

istekli olanlara öncelik verilerek okul müdürünün teklifi ve milli eğitim müdürünün onayı NÖBET YÖNERGESİ İÇİN TALEPLERİMİZ Belleticiler, okulda görevli öğretmenlerden, yeterli sayıda öğretmen olmaması halinde aynı yerleşim yerindeki diğer eğitim kurumlarında görevli öğretmenler arasından istekli

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM 7 Mart 2018, İstanbul Giriş tarafından hazırlanan ve özet sonuçları kamuoyuna açıklanan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

Çevre ve tarım sorunu üzerine Ahmet Atalık ile söyleşi

Çevre ve tarım sorunu üzerine Ahmet Atalık ile söyleşi Çevre ve tarım sorunu üzerine Ahmet Atalık ile söyleşi Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, GDO ya hayır Platformu nun kurucularından ve Türkiye deki tarım ve hayvancılık sorunlarını

Detaylı

02.01.2013. Üç çocuk çünkü...

02.01.2013. Üç çocuk çünkü... Üç çocuk çünkü... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nüfusun artması gerektiğini bir kez daha altını çizdi. Erdoğan, Bizim artış hızımızı ikinin üzerinde üçlere ulaşması lazım. Bunu başarmamız gerekiyor. Batı

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. KARABÜK VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ 1 2015-2016 EĞITIM ÖĞRETIM YILI ÖĞRETMENLERIN GÖREVE BAŞLAMASI 01 Eylül 2015 Salı 2 Örgün Eğitim Kurumlarındaki

Detaylı

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 17 Aralık 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU Aralık 2018 KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK Resmi İşsiz Sayısı 330 Bin Artarak 3 Milyon 750

Detaylı

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadri.kabak@iskur.gov.tr

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadri.kabak@iskur.gov.tr Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadri.kabak@iskur.gov.tr 28 Nisan 2015 İşgücü Piyasasının Fotoğrafını Çekiyoruz! Yılda en az 2 kez, tüm

Detaylı

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE AİLE HEKİMLİĞİ

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE AİLE HEKİMLİĞİ SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE AİLE HEKİMLİĞİ 1 2 DÜNYA BANKASI 2004 TÜRKİYE SAĞLIK RAPORU Aile Hekimliği Türkiye de birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin en önemli adımıdır. Bu nedenle

Detaylı

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI YAPI-YOL SEN YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI Sayı : 2010-311/ 18.06.2010 Konu : Çalışanların sorunları ve talepler. AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞINA Sendikamız

Detaylı

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Yeni Seçilen Tarsus CHP İlçe Yönetimini ziyaret ederek

Detaylı

HAKLARIMIZ BİRER BİRER ELİMİZDEN ALINIYOR! İZİN VERMEYELİM!

HAKLARIMIZ BİRER BİRER ELİMİZDEN ALINIYOR! İZİN VERMEYELİM! HAKLARIMIZ BİRER BİRER ELİMİZDEN ALINIYOR! İZİN VERMEYELİM! Türkiye de kamunun ve kamu hizmetlerinin tasfiyesinde önemli bir yeri olan Ömer Dinçer, 12 Haziran seçimleri ardından Milli Eğitim Bakanı olmasından

Detaylı

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs; tüm yurtta olduğu gibi İstanbul da da coşkuyla kutlandı.1978 1 Mayıs ın ardından ilk kez izin verilen

Detaylı

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR? GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR? ESNEK ÇALIŞMADIR Yapacağın işin, çalışacağın saatlerin, alacağın ücretin esnek olduğu bir çalışma sistemidir. 2 PERFORMANS SİSTEMİDİR Emekçiler arasında dayanışmanın, birlik ruhunun

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 01.02.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 01.02. Günlük Haber Bülteni 02.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 01.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 01.02.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık CHP İlçe Yönetim Kurulu ve Belediye

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2016 İmalat sanayiinde istihdam azalıyor! Bölgesel işsizlikte ürkütücü tablo! Özet 15 Haziran 2016, İstanbul Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma

Detaylı

Ekim Ayı Tekstil Gündemi

Ekim Ayı Tekstil Gündemi 11.11.2016 Konfeksiyon işçileri suistimalleri bildirmek için cep telefonu kullanıyor Kamboçya da tekstil sektöründe çalışan işçilerin asgari ücreti arttırılacak Etiyopya da yaşanan olaylarda Türk firması

Detaylı

Yükseköğretim kurumları disiplin kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmasını sağladık.

Yükseköğretim kurumları disiplin kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmasını sağladık. E RSİT E ÜNİV 1 12 Eylül 2010 tarihinde halkın onayına sunulan anayasa değişikliği referandum paketine toplu sözleşme hakkının eklenmesini ve pakete verdiğimiz destekle, iş güvencesine dokundurtmadan kamu

Detaylı

Polis Taksim Meydanı'na girdi

Polis Taksim Meydanı'na girdi On5yirmi5.com Polis Taksim Meydanı'na girdi Gezi Parkı eylemlerinin 15. gününde polis, Taksim Meydanı na girdi. AKM ve Cumhuriyet Anıtı ndaki afişler söküldü, barikatlar da kaldırıldı. Yayın Tarihi : 11

Detaylı

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli CHP İlçe Örgütü ve Belediye Başkan

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER Yaşanası güzel bir dünya için, emeğe, eşitliğe, özgürlüğe, barışa kardeşliğe, paylaşmaya ve dayanışmaya önem veren bir Oda

Detaylı

Nöbet Görevi Öğretmenliğin Parçasıdır Fakat... Fakat...!

Nöbet Görevi Öğretmenliğin Parçasıdır Fakat... Fakat...! Nöbet Görevi Öğretmenliğin Parçasıdır Fakat... Fakat...! Eğitim Sen Yayınları Eylül 2015 EĞİTİM SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) Adına Sahibi: Kamuran Karaca Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Hanım

Detaylı

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ LAFTA KALDI: İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLADI

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ LAFTA KALDI: İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLADI İşsizlik ve İstihdam Raporu-Temmuz 2017 17 Temmuz 2017, İstanbul İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ LAFTA KALDI: İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLADI 463 bin yeni işsize karşılık 519 bin yeni istihdam İstihdam artışı yavaşladı

Detaylı

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi Özet Türkiye nin ILO Karnesi Zayıf! 31 Mayıs 2016, İstanbul Türkiye ILO lerini En Çok İhlal Eden Ülkelerden Uluslararası Çalışma Örgütü nün (ILO) 105.

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oran: Asgari ücret reel olarak 10 yıl öncekinin üçte ikisi düzeyinin alımgücüne indi Tarih : 03.03.2013 Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili

Detaylı

ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI?

ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI? ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI? mız; içinde belediyelerin de olduğu Genel Hizmetler İşkolunun en eski, en etkili sendikasıdır. l anlayışımız işkolunun, daha doğru ifadeyle işçi sınıfının, bütün sorunlarıyla ilgilenmemizi

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

HAK-İŞ KONFEDERASYONU HAK-İŞ KONFEDERASYONU RAPORU Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı 18 Nisan 2013 Ankara 1 HAK-İŞ KONFEDERASYONU TAŞERON ÇALIŞMAYA İLIŞKIN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER RAPORU Örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıtdışını,

Detaylı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum Piyasalarda Öne Çıkanlar ALTIN USDTRY BRENT PETROL EURUSD GBPUSD Cumhurbaşkanı Erdoğan Faiz Lobisine Halkım Artık Prim Vermemeli Cumhurbaşkanı Recep

Detaylı

İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!

İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ! İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ! 1 KAMUNUN DÖNÜŞÜMÜ Kamunun ve kamu hizmetlerinin önceden belirlenmiş ekonomik, toplumsal, siyasal hedefler doğrultusunda; amaç ve işlevleri bakımından yeniden

Detaylı

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi Ertuğrul Bilir Makina Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı (C) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği - Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ÖDENEN BEDELLER İş kazası

Detaylı