LANSAT-5 TM ÇOK BANTLI UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN FAYLARIN YORUMLANMASI. Ali Can DEMİRKESEN 1,

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "LANSAT-5 TM ÇOK BANTLI UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN FAYLARIN YORUMLANMASI. Ali Can DEMİRKESEN 1, ademirkesen@yahoo.com"

Transkript

1 LANSAT-5 TM ÇOK BANTLI UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN FAYLARIN YORUMLANMASI Ali Can DEMİRKESEN 1, Öz:. Günümüzde, deprem felaketlerini en aza indirgemek için çok bantlı uydu görüntüleri yorumlanarak fayların belirlenmesine büyük önem verilmektedir. Fayların kesiştiği, atım yaptığı, bükülme gösterdiği, ani yükseklik değişim gösterdiği, ve litolojik değişim yaptığı yerler depremselliğin yüksek olduğu tehlikeli yerlerdir. Bu yerler, uydu görüntülerinden yararlanılarak belirlenebilmektedir. Bu yerlerin araştırılması ve yorumlanması yöntemlerinden bir tanesi de fotojeolojidir. Fotojeoloji, hava fotoğraflarından ya da uydu görüntülerinden yerin jeolojik ve jeomorfolojik haritasının çıkarılmasını esas almaktadır. Bu çalışmada, fotojeolojik yorumlamadaki temel dört kriter; renk ve renk tonları, drenaj şekilleri, bitki örtüsü, ve topoğrafya kullanılarak, Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerinden fay çizgilerinin ya da zonlarının yorumlanmasına ve belirlenmesine çalışılmıştır. Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Tuz Gölü faylarını içeren örnek Lansat-5 TM uydu görüntüleri üzerinde deneysel olarak çalışılıp, sonuçlar bu makalede yorumlanıp tartışılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Faylar, Çok Bantlı Uydu Görüntülerinin Yorumlanması, Fotojeoloji, Yapısal Jeoloji, Jeomorfoloji Giriş Faylar, kaya birimlerinde deformasyona neden olan hareket sonucu meydana gelen yatay, düşey ya da eğik olarak hareket etmiş kırıklardır. Başka bir deyişle faylar, yüzeyleri boyunca parçaları arasında birbirine paralel ve kısmen yerdeğiştirmiş olan kırıklar ya da kırık zonlarıdır. Faylar, kırılgan özelliğe sahip olan kayacın; gerilme, sıkışma veya bükülmeye neden olan yüksek basınç altında kırılıp hareket etmesiyle oluşurlar. Depremlere neden olan bu kırıklar cm den km ye kadar varabilir. Bu nedenle, levha tektoniği teorisini ve depremleri anlamak, faylar ve kıvrımlar hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Büyük sıradağların ve anakaraların nasıl oluştuğu, faylar ve kıvrımlar ile yakından ilgilidir. Fayların yerlerinin belirlenmesi; aktif tektonik alanlarında kent planlaması için ev, okul, hastane, baraj, yol, köprü, fabrika, nükleer enerji istasyonu ve yerleşim yerlerinin seçiminde büyük önem taşır. Ayrıca, örneğin petrol yerleri ve sıcak su kaynakları belirli jeolojik yapılara dayanılarak belirlendiğinden; arazinin jeolojik yapısını bilmek, doğal kaynakların araştırılması ve belirlenmesinde faylı arazilerin yapısal jeolojik yorumu, arazi jeologları için de önem taşır. Aktif olan diri faylar, doğal afetlere neden olur. Aktif olmayan ölü faylar ise; kazı çalışmalarını, tünel yapımını, petrol rezervleri ve maden yataklarınının geometrisini önemli derecede etkiler. Bu nedenle, uydu görüntülerinden fayların yerlerinin belirlenmesi son derece önem taşır. Çok bantlı uydu görüntülerinden fayların yorumlanması için kullanılan temel olarak dört kriter vardır. Bunlar, renk ve renk tonları, bitki anomalileri, topoğrafya, ve akarsu drenaj şekilleridir. Bu çalışmada, dört kriter gözönünde tutularak fayların yorumlanması ve belirlenmesine çalışılmıştır. Bu bağlamda, dört kriterin nasıl kullanıldığı ve fayların yorumlanması uygulamalı olarak bu çalışmada anlatılmaktadır. Fayların, doğal karakteristikleri ve Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerine yansıma özellikleri çıkartılmıştır. Bu çalışmada, bir uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemi yazılım programı olan İdrisi-32 yazılımı kullanılmıştır. Bu yazılımla görüntü işleme ve coğrafi bilgi sistemi analizi yapılabilmektedir. Tüm uydu görünleri işlenebilmektedir. Ayrıca kendine özgü özel operatörleri ile görüntüden nesne çıkarımı kolaylaşmaktadır. Yorumlama için veri olarak ülkemizde bulunan Kuzey Anadolu Fayı (KAF), Doğu Anadolu Fayı (DAF) ve Tuz Gölü faylarını içeren 30m lik çözünürlüğe sahip çeşitli bölgelerin Lansat-5 TM RGB=743 yapay renkli kompozit görüntüleri kullanılmıştır. Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerinde fayların karakteristikleri belirlenmiştir. Fayların çıkarımı yapılmıştır. Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerinden fayların belirlenmesinde şu yöntemler kullanılmıştır. (1) Ekrandaki görüntüyü sayısallaştırma yöntemi. Ekrandaki renkli kompozit görüntüler sayısallaştırılıp fay hatları belirlenmiştir. (2) Filtreleme yöntemi. Filtreleme yöntemi özellikle, kenar zenginleştirme ve jeolojik yapıların sınırlarının belirlemesi için 1 Niğde Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, NİĞDE 1280

2 kullanılmştır. (3) Sayısal yükseklik modelinin (SYM) gölgelendirilmesi yöntemi. Bu yöntemde, SYM gölgelendirilerek arazinin jemorfolojisi ve topoğrafyası hakkında bilgi edinilmiştir. Vadiler, sırtlar, düz alanlar, ovalar, platolar, dağlık bölgeler, dağlık bölgelerdeki kıvrımlı yerler belirlenmiştir. Bütün sonuçlar bu makalede yorumlanıp tartışılmaktadır. Fayların Depremlerle İlişkisi Fayların depremlerle ilişkisi bir çok yazar tarafından ortaya konmuştur (Karaman, 1995; Ketin, 1994; Pau 1995, Plummer ve McGeary, 1996; Strahler ve Strahler, 1994). Günlük yaşantımızda değişmez ve sarsılmaz olarak tanıdığımız sağlam kayaçlardan oluşmuş litosfer deformasyona uğramaktadır. Başka bir deyişle, yerkabuğunun dış şekli ve iç yapısı sürekli hızlı ve yavaş olarak değişmektedir. Litosferde oluşan yavaş deformasyonları gerekli ölçü yapmaksızın farkedemeyiz. Çünkü, bu olaylar çok yavaş gerçekleşmektedir. Örneğin yılda cm gibi. Deformasyonu oluşturan bu yavaş tektonik hareketler, yüzbinlerce veya milyonlarca yıl gibi çok uzun zaman sürmektedir. İnsanlar tarafından duyulamıyan, farkedilemiyen bu sürekli ve yavaş yerkabuğu hareketlerine epirojenik (kıta oluşturan) ve orejenik (dağ oluşturan) hareketler denir. Fakat, litosferi büyük deformasyona uğratan saniye ile belirlenebilen yerkabuğunda hızlı tektonik hareketler de vardır. Bu hareketler, deprem olarak büyük felaketlere yol açar. Depremi oluşturan ana neden faydır. Başka bir deyişle, depremin asıl nedeni faylardaki kayma hareketleridir. Depremler, yerkabuğundaki fay adı verilen kırıklarda meydana gelir. Faylar, kayanın kırılgan özelliğe sahip olmasından; gerilme, sıkışma veya bükülmeye neden olan yüksek basınç altında kırılmasıyla oluşur. Gerilme, levhaların kademeli hareketi sonucunda yerkabuğunun değişik noktalarında meydana gelir. Depremler, kayalık bir alanda oluşan bir gerilmenin ani harekete yol açacak kadar yükselmesiyle olur. Bu hareket, kayanın en zayıf noktasının kırılmasıyla yeni bir fay oluşturabilir ya da kaya varolan fay boyunca kayar. Bunun sonucunda, gerilmenin boşalması ile çok büyük boyuttaki enerji açığa çıkar. Bu enerjinin çevredeki kaya kütlelerinde oluşturduğu titreşim depremi yaratır. Depreme yol açan kayalardaki kırılma ya da kaymanın başladığı noktaya deprem odağı, bu noktanın tam üzerine rastlayan alana da deprem merkezi denir. Sonuç olarak gerilme nedeniyle sürekli biçimde kıvrımlanan kaya kütlesinin sonunda kırılması ya da kayması ile depreme neden olan birikmiş enerji açığa çıkar. Bir başka açıdan, fayların depremlerle ilişkisi elastik kırılma teorisi ile açıklanmıştır (Karaman, 1995; Ketin, 1994; Plummer ve McGeary, 1996). Bu teoriye göre faylanmadan önce, fay doğrultusunun her iki yanında oluşan elastik deformasyon nedeni ile kayaç kütlesi içinde deformasyon enerjisi birikmektedir. Bu enerji kayaç kütlesinin elastik kırılma direncini aşınca veya eskiden oluşmuş bir kırık boyunca kayma oluşmakta, bu sırada boşalan elastik deformasyon enerjisi deprem dalgaları olan sismik dalgalar şeklinde yayılarak depremi oluşturmaktadır. Fay oluşumuna ya da depreme neden olan enerji, fayın her iki tarafından zamanla toplanan deformasyon enerjisidir. Bir fayın ve depremin oluşumunun izlenmesi, depremden önce ve depremden sonra fay çizgisinin her iki tarafında yapılan ve yıllarca süren gravite ve nirengi ölçülerine dayanır. Günümüzde nirengi ölçüleri GPS (Global positioning system - küresel konum belirleme) teknolojisi ile yapılmaktadır. Depremlerin önceden kestirilmesi araştırmalarında ya da tektonik hareketlerin yönü ve hızının belirlenmesi çalışmalarında jeodezik amaçlı GPS noktaları tesis edeilir. Bu bağlamda, GPS ölçümleri yapmak için deformasyon ağını oluşturken hareket etmediği kabul edilen dayanak noktaları ve hareket ettiği düşünülen deformasyon obje noktaları tesis edilir. Tektonik hareketleri daha iyi izleyebilmek için bu deformasyon noktalarının arazide fay zonları ya da fay hatlarının etrafına tesis edilmesi gerekir. Bu nedenle, GPS noktalarının tesis edilecek yerlerinin belirlenmesi için hava ya da uydu fotoğraflarından ve jeolojik haritalardan fay olasılığı yüksek olan yerler belirlenmeye çalışılır. Bu bağlamda, Lansat-5 TM uydu görüntülerinden fayların belirlenmesi ayrıca önem kazanır. Sonuç olarak depremleri anlamak, mutlaka faylar ve kıvrımlar hakında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Büyük sıradağların ve kıtaların nasıl oluştuğu ancak faylar ve kıvrımlarla açıklanabilir. Bu nedenle, levha tektoniği teorisi, temel jeolojik yapı elemanlarından biri olan faylarla yakından ilgilidir. Aktif tektonik alanlarında fayların yerlerinin belirlenmesi; evler, okullar, hastaneler, barajlar, yollar ve köprüler, fabrikalar, nükleer enerji istasyonları, ve kent planlaması için hayati önem taşır. 1281

3 Faylarla İlgili Kavramlar Faylarla ilgili kavramlar ve tanımlamalar bir çok kaynakta ayrıntılı olarak anlatılmaktadır (Karaman, 1995; Ketin 1994; Pau, 1995; Plummer ve McGeary, 1996; Strahler ve Strahler, 1994). Faylar, kısaca kaya katmanlarındaki hareket sonucu meydana gelen çatlak ya da kırıklardır. Fay, yüzeyleri boyunca parçaları arasında birbirine paralel ve bağıl yer değiştirmiş olan bir kırık ya da kırık zonudur. Hareket cm den km ye varabilir. Yalnız faylar ile çatlakların birbirine karıştırılmaması gerekir. Faylar ve çatlaklar mekanik bakımdan birbirine benzelerse de, çatlaklarda genellikle kırılma düzlemleri boyunca sadece yanlara doğru açılma vardır. Faylarda ise sağa ya da sola, aşağı ya da yukarı doğru ya da kombine bir kayma hareketi vardır. Fay düzlemi Yükselen blok Düşen blok A E B θ φ C D Taban blok Tavan blok Şekil 1: Fay terimleri (Çiftçi, 2003). AB Doğrultu atımı BD Dalım atımı BE Net atım CD Yatay atım BC Düşey atım θ Dalım açısı φ Eğim açısı Oblik atımlı normal fay Ölü Faylar: Çok eskiden aktif olup, ancak uzun bir süre durgun kalan faylanmalardır. Genellikle, pliyosen öncesi çökelleri keserler ve beş milyon yıldan fazla günümüze bir işaret taşımazlar. Çevremizde özellikle yüksek dağlık ve sert kayalık bölgelerde bulunurlar (Karaman, 1995). Diri faylar: Genellikle iki milyon yıldan fazla yaşlı olmayan genç çökelleri kesen faylanmalardır. Bunlar, bazı dönemlerde deprem üretmiş faylardır. Çeşitli çalışmalara göre bu deprem üretme aralığı elli bin yıl ile beşyüz bin yıl arasında değişmektedir (Karaman, 1995). Diri faylar, çok genç güncel alüvyonları, genç akarsu yataklarını etkilemiş faylardır. Diri fay zonları boyunca gelişen topraklaşma ve su çıkışları nedeniyle bu hatlarda çizgisel bitki örtüsü meydana gelir. Bu fayların diri olduğunu gösteren en önemli işaretler: dik ve keskin fay yamaçları; atım yapmış genç ırmak yatakları; ötelenmiş taraça ve diğer morfolojik yapılardır. Ayrıca, sıcak ve soğuk su kaynaklarının çizgisel sıralanışı, çizgisel bitki anomalileri, eski fay hatları boyunca traverten oluşumları, uzamış tepe ve sırtlar, üçgen fay molozları, çöküntü göller ve buralarda sık sık depremlerin meydana gelmesi fayın varlığını işaret eder (Karaman, 1995). Fay düzlemi: Faylarda kayma hareketinin oluştuğu düzleme fay düzlemi ya da fay aynası denir. Üzerinde bağıl kayma hareketinin oluştuğu ayrık düzlemsel yüzeydir. Fay düzlemi, bir fayın varlığını belirten en önemli kriterdir. Fakat, fay düzlemi arazide çoğu zaman belirgin olmayabilir (bkz. Şekil 1 ve 3). Fay izi: Fay çizgisi de denir. Fay düzleminin yeryüzü topoğrafyası ile arakesit çizgisine denir. Fay izi, ilerde anlatıldığı gibi bir çok nedenle uydu görüntülerinde belirgin olmaktadır. Fay bloğu: Faylarda kırılma yüzeyinin her iki tarafında yer alan kayaç topluluklarına fay bloğu adı verilir. Fay dilimi de denir. En az iki kenarından fay düzlemleri ile çevrili bir kayaç kütlesidir. Bloklardan biri komşu bloğa göre yükselmiş veya alçalmıştır; ya da sağa veya sola hareket etmiştir. Fay düzlemi üzerine yaslanıldığında, üstte kalan bloğa tavan blok, altta kalan (yaslanılan) bloğa ise taban blok denir (bkz. Şekil 1 ve 3). Fay çizikleri: Fay aynası üzerinde bağıl yer değiştirme esnasında oluşan ve hareketlerin doğrultusunu belirlemede kullanılan çizgisel yapılardır. Kayma çizgileri olarak da bilinirler. Fay kertiği: Fay aynası üzerinde bağıl yer değiştirme ile ilişkili olarak gelişen, orta kesimleri geniş, uçlara doğru daralan şekilde basamaklar halinde bulunan oyuklardır. Kertikler, bağıl fay hareketinin kayma yönünü bulmada kullanılırlar. Açık ve yarım ay şekilli kertiğin sivri uçları, üzerinde geliştiği bloğun kayma yönünün zıt yönünü gösterir. Fay breşi: Faylarda, blokların bağıl hareketleri sırasında fay zonunda mekanik olarak ezilmiş, ufalanmış malzemelerdir. Ufalanmanın ileri aşamasında milonit oluşur. Faylanma sonucu gelişen breş ve milonit zonları mineral ve maden yataklarının oluşumuna veya yeraltı sularının yeryüzüne çıkmasına neden olurlar. Fay atımı: Faylanma nedeniyle kayaçlarda oluşan yatay ya da düşey yer değiştirme miktarıdır. Faylar boyunca oluşan, ancak depreme yol açmayan yavaş yer hareketidir (bkz. Şekil 1, 2 ve 3). 1282

4 Fay doğrultusu: Fay düzleminin yatay düzlem ile ara kesitinin kuzey ile yaptığı açıdır. Bir başka deyişle, fay çizgisinin doğrultusunun kuzey ile yaptığı açıdır (bkz. Şekil 1, 2 ve 3). Fay kapanı: Yapısal bir kapan türüdür. Faylanma neticesinde geçirimsiz bir katman, petrol ya da doğal gaz içeren rezervuar katmanının üzerine gelerek oluşturduğu kapana denir. Başka bir deyişle, fay düzleminin bir tarafındaki geçirimsiz bir tabakanın üzerine fayın atım yapması sonucu oluşan ve içerisinde su, petrol veya gaz biriken yapıdır. Fay kuşağı: Metrelerden kilometrelere varan genişlikte, ana faylarla sınırlanmış bölgedir. Bölge içinde daha küçük ölçekli çeşitli şekillerde veya sistematik olarak düzenlenmiş faylar da bulunabilir. Fayların Geometrik Olarak Sınıflandırılması Faylar, yan bloğun atım yönüne göre sınıflandırılırlar. Doğrultu atımlı, dalım atımlı, ve oblik atımlı faylar olmak üzere fayların geometrik olarak sınıflandırılması üç çeşittir. (Karaman, 1995; Ketin 1994; Pau, 1995; Plummer ve McGeary, 1996; Strahler ve Strahler, 1994). Doğrultu atımlı faylar: Doğrultu atımlı faylarda her iki blok yatay doğrultuda birbirinden sağa ya da sola doğru uzklaşırlar. Bloklardan birisi üzerinde duran ve karşıdaki bloğa bakan kimseye göre, karşıdaki blok sağa hareket etmişse sağ yönlü doğrultu atımlı; karşı blok sola doğru hareket etmişse sol yönlü doğrultu atımlı fay denir (bkz. Şekil 1 ve 4). Doğrultu atımlı faylar, sıkışmalı, kıvrımlı ve bindirmeli bölgelerde bulunur. Dağ oluşumlarıyla yakından ilişkilidir. Çoğunlukla fay izi düz çizgi şeklinde görünür. Dalım atımlı faylar: Eğim atımlı faylar da denir. Bloğun, fay düzleminin eğimi boyunca aşağıya veya yukarıya doğru hareket etmesiyle meydana gelir (bkz. Şekil 1, 2, 3 ve 4). Dalı atımlı normal fay ve dalım atımlı ters fay olmak üzere iki çeşittir. Dalım atımlı normal fay: Taban bloğu fay düzlemi üzerinde tavan bloğa göre yukarı doğru hareket etmişse normal fay denir (bkz. Şekil 1 ve 4). İki blok birbirinden düşey doğrultuda eğimli olarak uzaklaşırlar. Fakat, genelde blokların hangisinin hareket ettiğini belirlemek çok zordur. Normal faylarda gravitasyonun etkisi çok büyüktür. Çoğunlukla kıvrımlı olmayan bölgelerde bulunur. Graben: İki normal fay arasında aşağıya doğru çökmüş dar ve uzun çukurlardır. Çöküntü ya da depresyon da denir (bkz. Şekil 4). Horst: İki normal fay arasında grabenlere göre yukarı çıkmış veya yükselmiş olan kesimlere denir. Yükselme ya da kabarma da denir (bklz. Şekil 4). Dalım atımlı ters fay: Tavan blok, taban bloğa göre fay düzlemi üzerinde yukarı doğru eğimli hareket etmiş veya taban blok, tavan bloğa göre fay düzlemi üzerinde aşağıya doğru eğimli hareket etmesine dalım atımlı ters fay denir. Ters faylar, sıkışmalı ve kıvrımlı bölgelerde jeolojik yapının deformasyonuyla oluşurlar. Örneğin, dağ oluşumlarındaki kıvrımlaşma ile oluşurlar. Şırnak ve Hakkari bölgesindeki kıvrımlar ve faylanmalar örnek olarak gösterilebilir (bkz. Şekil 4, 5 ve 13). Oblik atımlı fay: Yanal atımlı faylar da denir. Hem doğrultu atımı ve hem de eğim atımı yapmış faylardır. Oblik atımlı normal faylar ve oblik atımlı ters faylar olmak üzere iki çeşittir (bkz. Şekil 1 ve 4). Nap: Ters faylardaki dalım açısı θ, genellikle 35 o ile 70 o arasında değişir. Dalım açısı, 0 o ile 10 o arasında olan bindirme faylarına nap fayı ya da örtülü fay denir. Daha çok kıvrımlı bölgelerdeki dalma-batma bindirmeli zonlarda bulunur (bkz. Şekil 4). 1283

5 Doğrultu Yatay düzlem Fay düzlemi (fay aynası) Fay düzleminin dalım açısı θ (yatay düzlem ile yapılan açı) Dalım açısı θ Taban blok (yükselen blok) θ Doğrultu ve dalım yönü birbirine 90 0 Dalım yönü Düşey atım, fayın düşey yer değiştirmesi Tavan blok (düşen blok) Fay düzleminin eğim açısı, φ (düşey düzlem ile yapılan açı) Şekil 2: Bir eğimin yapısı (Pau, 1995). Şekil 3: Bir fayın yapısı (Pau, 1995). Sol yönlü doğrultu atımlı fay Sağ yönlü doğrultu atımlı fay Horst Fay yırtığı Normal dalım-atımlı fay Ters dalım-atımlı fay Ters dalım-atımlı bindirme fayı Oblik atımlı fay Graben Silindirik fay Şekil 4: Fay örnekleri (Pau, 1995). Fayların Doğal Karakteristikleri ve Lansat-5 TM Uydu Görüntülerindeki Belirtileri Bir çok yazar, hava fotoğraflarından ve/veya uydu görüntülerinden fayların belirlenmesine yönelik fotojeolojik yorumlama üzerinde çalışmıştır (Akman ve Tüfekçi, 2004; Demirkesen 2003; Demirkesen vd. 2004; Drury, 2001; Konecny, 2002; Pandey, 1987; Ray 1960; Tatar, 1976). Lansat-5 TM uydu görüntülerinden fayların yorumlanması fotojeolojide kullanınlan temel dört kriter yardımıyla yapılır. Bu konuda, özellikle (Akman ve Tüfekçi, 2004; Demirkesen, 2003; Demirkesen vd. 2004) ayrıntılı bilgi vermektedir. Yorumlama için en uygun yapay renkli kompozit görüntü elde edilerek renk ve renk tonlarından yararlanılır (bkz. eklerdeki yapay renkli kompozit görüntüler). Örneğin bu çalışmada kullanılan RGB=743 yapay renkli komposit görüntülerde: yeşil, bitki örtüsünü; siyah ya da koyu mavi, su cisimlerini; açık kahverengi, çıplak araziyi; ve beyaz renk, sarp dağlık alanları göstermektedir. Çizgisellikler, formasyon sınırları, özellikle fay izi, renk ve renk tonlarındaki değişimler incelenerek belirlenebilir. Fayların belirlenmesinde drenaj şekilleri önemli rol oynar. Bir başka deyişle, drenaj şekilleri faylar hakkında oldukça bilgi verir. Özellikle faylar, köşeli-kırıklı, dikdörtgen-kafesli, ve trellis drenaj şekillerinin olduğu bölgelerde çok görülür. Drenaj şekilleri sayısal yükseklik modellerinden (SYM) otomatik olarak elde edilir (Demirkesen, 2004). Ayrıca, yapay renkli komposit görüntülerden de drenajlar yorumlanabilir. SYM işlenerek, örneğin gölgelendirme yapılarak arazinin topoğrafyası ayrıntılı olarak görselleştirilebilir. Gölgelendirilmiş SYM deki ani yükseltiler, düz yerler, ovalar, platolar, dereler, tepeler, vadiler, ve çizgisellikler fayların belirlenmesinde önemli rol oynar. Yapay renkli kompozit görünlerden belirlenen bitki ötüsü anomalileri ve kaya birimlerindeki formasyon değişimleri de fayların belirlenmesinde oldukça etkilidir. Bunlara ilave olarak, yapay renkli kompozit görüntülerde açık ve net olarak görünen su nesneleri, özellikle bir 1284

6 hat boyunca sıralı dizilmiş göller fayların yorumlanmasında etkili sonuç vermektedir. Sonuç olarak, uydu görüntüleri yorumlanıp arazi denetimiyle fayların varlığı belirlenebilmektedir. Bu esnada aşağıdaki bilgilerden yararlanılır. Belirli hatlar boyunca depremsellik görülmesi, o hatta fay olabilirliğini gösterir. Şiddetli deprem merkezleri genel olarak aktif faylar üzerinde oluşurlar. Fay düzleminin görülmesi, fayın varlığının kesin kanıtıdır. Fay düzlemini tanıtan diğer veriler ise fay çizikleri ve fay kertikleridir. Bunlar ancak arazi denetimi ile belirlenebilirler. Fay özelliğinin belirlenemediği durumlar makaslama zonu olarak adlandırılır. Blokların hangisinin hareket ettiği tam söylenemez. Faylar uydu görüntülerinde doğrusal ya da bükümlü olarak görünürler. Aynı zamanda, tek parçalı olmayıp sapmalar gösterebilirler. Örneğin Marmara bölgesindeki KAF (bkz. Şekil 7). Fay izi de buna göre dallanmalı şekil alır. Çatlaklar ve fayların ayırt edilmesi kontur ve gül diyagramı yöntemi ile belirlenir (Karaman, 1995). Faylar çizgisel olarak görülür. Fayların çizgisel görünümü fay izidir. Fay düzleminin yeryüzü topoğrafyası ile yaptığı arakesit çizgisine fay izi veya fay çizgisi denir. Fay izi hakkında ayrıntılı bilgi için V-kuralından da yararlanılır (bkz. V-kuralı prensipleri, Karaman, 1995). Tabakalardaki V-şeklinin sivri ucu tabakanın eğim yönünü gösterir. Fay izinin jeolojik haritalardaki yanal uzanımı, hem fay düzleminin eğim miktarına hem de arazi topoğrafyasının şekline, başka bir deyişle sayısal yükseklik modeline bağlıdır. Örneğin, fay düzlemi 10 o -30 o gibi düşük eğimli ise ve arazi morfolojisi de çok engebeli ise fay çizgisi oldukça bükülme gösterir. Dik ve keskin yamaçlar, dik şevler ve uçurumlar, ani yükseklik farkları fayın varlığına işaret eder. Tabakaların ötelenerek farklı birimlerin yanyana gelmesi fayın varlığını gösterir. Farklı birimler değişik renk ve renk tonlarında, veya değişik dokularda görünürler. Arazide, düzensiz ve sürekli olmayan yapıların görülmesi fayın varlığına işaret eder. Düzensiz topoğrafik yapı köşeli-kırıklı drenaj şekillerini oluşturur. Kırılan kaya daha kolayca erozyona uğradığından fay çizgisi hattı boyunca çöküntülerin görülmesi fayın varlığına işaret eder. Drenaj kanallarının ani değişimleri ya da ötelenmesi fayın varlığına işaret eder. Sürekli yapıların atım yapması, örneğin ırmak ya da morfolojik arazi yapılarının sağ-sola atım yapmaları fayın varlığına işaret eder. Başka bir deyişle, arazi şekillerinin, örnegin ana drenaj kanallarının ötelenerek atım yapması, Hendek yapılı şekillerin, derin vadilerin ve çöküntülerin çizgisel sıralanışı, Karstik çukurların çizgisel sıralanışı, Sıcak ve soğuk su kaynaklarının çizgisel sıralanışı, Küçük ya da büyük göllerin, özellikle doğrultu atımlı fay hatları boyunca çizgisel sıralanışı, Bloklu yapı şekilleri, formasyon değişim sınırları, Köşeli-kırıklı, dikdörtgen-kafesli, ve trellis drenaj şekillerinin görülmesi, Dendritik ve paralel drenaj şekillerinin düz bir hat boyunca kesilmesi, örneğin Tuz Gölü fayı. Halkalı drenaj şekilleri, tabakalı yuvarlak şekilli antiklinallerin ve senklinallerin varlığı, Morfolojide ve kayaç birimlerinde ani kesilmeler, morfolojik yapının çizgisel düz bir hat boyunca kesilmesi, Mağmatik damarlar ve dayk gibi intrüsif kayaçların çizgisel sıralanışı, Volkanik yapıların çizgisel sıralanışı, Ani formasyon farklılıkları, bitki örtüsünün ani değişimi, Kırılan blokların arasına verimli toprakların ve suların dolması bitki örtüsünü geliştirdiğinden bitki örtüsü anomalisinin çizgisel sıralanışı, Tabakaların tekrarlanması ve kaybolması. Bölgede olması gereken tabakanın yokluğu ve aynı tabakanın tekrar başka yerde ortaya çıkması, fayların var olma olasılığını gösterir. Tabakaların eğim yönüne bakıldığında, bindirme fayındaki fay düzleminin yeryüzü ile yaptığı açı küçük açıdadır. Hareketin genel doğrultusu, yüzeye yakın üst bloğu alt bloğun üstüne doğru yukarı taşır. Böylece, sığ derinlikte oluşan şerit halindeki kaba dilimlerdeki yerkabuğu kütlesi, fay düzlemi üzerinde dışarı doğru bindirir. En azından bir kısmı yeryüzü üzerine yerleşir (bkz. Şekil 4 teki ters bindirme fayı). Bindirme dilimi ya da tabaka yaprağı kademeli şekilde biri diğerinin üstüne yığılır. Bu bindirme blok kuşaklarını gösterir ve dağlık alanlarda sıralı olarak kıvrımlanmış şekilde yeryüzüne çıkar. Kayaçların bindirme bloklarının kuşakları şeklinde görülür. Örneğin, Arabistan levhası ie Güneydoğu Anadolu bindirme zonundaki kıvrımlar Güneydoğu Anadolu kenetlenmesi (bkz. Şekil 5, 6 ve 13 ). Faylar ve kıvrımlar çoğunlukla birarada görünür. Ters ve bindirme faylarının görüldüğü yerler o kısımdaki yerkabuğunun sıkışmaya uğradığını gösterir. Bu faylar dağ oluşumu ve kıvrımlanma esnasında oluşurlar ve şiddetli depremin ortaya çıkmasına neden olurlar. 1285

7 Yapısal basınç gerilmeleri etkisi altında oluşan bindirmelerin bulunduğu kesimlere Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesi örnek olarak gösterilebilir. Bu bölgelerde çok sayıda bindirmeli ters faylar bulunmaktadır. Sondajlama esnasında ayrılma ve bindirme sahalarının belirlenmesi fay olasılığını gösterir. Silisleme ve mineralleşmenin görülmesi. Fay zonu boyunca kayaçların parçalanması ve breşlerin oluşumu. Mineral ve maden yataklarının oluşumu veya yeraltı sularının yeryüzüne çıkması fayın varlığının belirtileridir. Fayların daha iyi yorumlanması için yapay renkli kompozit görüntü mutlaka yakın ya da orta kızılötesi (infrared) bantını içermesi gerekir. Başka bir deyişle, Lansat-5 TM uydu görüntülerinden 4. ya da 5. bant RGB nin birisine atanmalıdır. Örneğin, bu çalışmada RGB=743 yapay renkli kompozit görüntüler kullanılmıştır. Buradaki 4. bant yakın kızılötesi bantını göstermektedir. Bu bantta, bitki örtüsü ve su nesneleri daha net şekilde görünürler. Eklerdeki görüntüler incelendiğinde: suların, özellikle göllerin, bitki örtüsünün, ve formasyon sınırlarının fayların belirlenmesinde çok önemli rol oynadığı görülmektedir. Diri faylar en son hareket eden kırık hatları olduğu için doğal olarak, en genç alüvyonları ve çökelleri keserler. Bazen diri faylar, direk arazi üzerinde çıplak gözle görünebilirler. Diri fayların gidiş doğrultusu, faylardaki kayma miktarı, hareketin yönü, hızı ve anormal değişiklikler GPS (Global Positioning System) ile belirlenir. Örneğin, TUTGA nın (Türkiye Ulusal Temel GPS Ağı) tesis edilme amaçlarından bir tanesi de budur. Kent yerleşim yerleri, ormanlık alanlar, genç çökeller, kalın toprak örtüsü, veya göl ve deniz gibi herhangi bir nedenle üzeri örtülü görülemiyen diri fayların belirlenmesi zordur. Uydu Görüntülerinde Faylar ile Irmakların Ayırtedilmesi Genellikle ırmaklar ve faylar, uydu görüntülerinde çizgisel olarak görünürler. Bunların birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Bunun için de aşağıdaki özelliklerden yaralanılır (bkz. Şekil 11). SYM den otomatik olarak oluşturulan drenaj şekillerine bakıldığında: faylar, kırılma ve gerilmeden dolayı genelde homojen olmayan köşeli-kırıklı, dikdörtgen-kafesli, ve trellis drenaj şekillerini oluştururlar. Faylar genelde tek çizgilidir. Bazen tek parçalı olmayıp sapmalar gösterebilir. Irmaklar çok kolludur ve çeşitli belirgin drenaj şekillerine sahiptir. Örneğin, dendritik, ışınsal, annular, ve kuş tüyü gibi fay belirtisi göstermeyen drenaj şekillerini oluşturabilirler (Demirkesen 2003). Irmaklar birbirini kesmez, birbiri ile birleşir. Faylar birbirini kesebilir. Genelde, ırmaklar menderes yapar ve S-şekillidir. Faylar düz çigilidir ve eğrisellikleri azdır. Fayların birbirini kesmesi sonucu keskin dönüş yapabilir. Irmaklar keskin dönüş yapmazlar. Irmaklar yukarıdan aşağı doğru vadilerde akar. Fay hatları, ani yükseklik değişimlerine paraleldir. Fay zonları trençler gibi derin vadileri oluşturabilirler. Bitkiler ırmak kenarlarında gelişebilir. Fay hattı zonlarında da bitkiler gelişebilir. Irmaklar fayların atımından dolayı yatak değiştirip başka yerden akarlar. Genelde, ırmaklar süreklidir. Faylar kesikli olabilir. Faylar belli uyumsuzlukları, litolojik değişiklikleri gösterir. Formasyon sınırları boyunca oluşabilirler. Irmaklar çoğunlukla bu belirtileri göstermez. Irmaklar ve sular kızılötesi bantlarda, başka bir deyişle mikrometrelik elektomanyetik dalga boyu aralığında siyah ya da koyu mavi renkte uydu görüntülerinde açık ve net olarak görünürler. Fay zonları boyunca metamorfizma oluşurken, ırmaklar sedimanterleri taşır. Irmaklar bir göl ya da denize dökülürler. Faylar bir hat boyunca göller üzerinden geçebilir. Fayların Çok Bantlı Lansat-5 TM Uydu Görüntülerinden Belirlenmesi Bu çalışmada, jeolojik amaçlı nesnelerin çok bantlı Lansat-5 TM uydu görüntülerden çıkarımında aşağıdaki yöntemler kullanılmıştır (Demirkesen 2003; Demirkesen vd 2004). Ayrıca, fay sistemlerinin belirlenmesinde Akman ve Tüfekçi (2004) de değişik yöntemler de kullanılmıştır. 1.Ekrandaki görüntüyü sayısallaştırma yöntemi: ekrandaki renkli kompozit görüntüler sayısallaştırılarak fay çizgilerinin çıkartımı yapılmıştır. Bu çalışmada, bu yöntem en çok kullanılmıştır. 2.Filtreleme yöntemi: filtreleme-konvolosyon yöntemi bir çok amaç için kullanılmaktadır. Özellikle, kenar zenginleştirme ve kenar bulmak için kullanılmıştır. Ayrıca, görüntüdeki fay çizgilerini, arazideki çizgisellikleri ve formasyon sınırlarını belirlemek için kullanılmştır. 3.Sayısal yükseklik modelinin gölgelendirilmesi yöntemi: sayısal yükseklik modeli gölgelendirilerek geomorfolojideki ani yükselti ve düşüş gösteren yerlerin, dik yamaçların, düz yerlerin, ovaların, platoların, vadilerin, tepelerin, ve dağ sırtlarının belirlenmesi için kullanılmıştır. 1286

8 Sonuçlar ve Tartışmalar Bu çalışmadaki uygulama sonuçlarının hepsi görsel olarak ekler kısmında yorumlarıyla verilmiştir. Ekler kısmında, Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerinden genelde %1 saturasyonla RGB=743 yapay renkli kompozit görüntüler kullanılmıştır. Görüntülerdeki renk tonlarının farklılıkları, kompozit görüntüler oluşturulurken kullanılan saturasyon yüzdeliklerinden kaynaklanmaktadır. Görüntülerin yorumlanmasında: (1) Çalışma bölgelerinin renkli kompozit görüntülerindeki renk ve renk tonları yorumlanarak fay çizgileri belirlenmeye çalışılmıştır. Çizgisellik oluşturan renk ve renk tonlarındaki ani değişim sınırları belirlenmiştir. Sürekliliği bozan ve atım yapan renk değişimleri ve dokuları belirlenmiştir. Örneğin ırmak kanallarının ya da arazi dokusunun sürekliğini bozan sağa-sola atım yapması gibi fay belirtisini gösteren durumlar belirlenmiştir. (2) Görüntülerdeki drenaj şekilleri belirlenmiştir. Fayların olma olasılığı yüksek olan drenaj şekilleri, örneğin köşeli-kırıklı, dikdörtgen-kafesli, trellis, ve Tuz gölü fayında olduğu gibi yelpazeleri düz bir hat boyunca budanmış dendritik ve paralel yapılı drenaj şekilleri belirlenmiştir. (3) Görüntünün topoğrafik yapısı gözönünde tutularak ani yükseltiler ve düşüşler belirlenmiştir. Naplar ve bindirme zonları belirlenmiştir. (4) Fay belirtisi olarak bitki örüsünün düzgün bir hat boyunca kesilmesi ve bitki örtüsünün ani değişim yerleri belirlenmiştir. Özellikle, değişik formasyon sınırlarını oluşturan bitki örtüsünün faylarla ilişkisi incelenmiştir. Fay hatlarının nerelerden geçtiği belirlenmeye çalışılmıştır. Fotojeolojide kullanılan dört kriter kullanılarak edinilen bütün bilgiler gözönünde tutulup, sonuçlar değerlendirilerek fay hatlarının ya da fay zonlarının nerelerde olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu sonuçların arazi denetimi şart olmasına karşın, bu çalışmada arazi denetimi yapılmamıştır. Fakat, Türkiye nin diri faylar haritası karşılaştırılarak olumlu sonuçlar alındığı görülmüştür. Bu çalışmada, görüntülerdeki mevcut bütün nesnelerin çoğu zaman kendi kendini temsil etmediği ortaya çıkmıştır. Bazen faylar, şekil ve renk bakımından diğer başka nesneler gibi görünebiliyor. Görüntülerdeki bu belirsizlikler, karışık piksellerden, malzemenin karmaşıklığından, yansıma problemlerinden, küçük ölçekten, ve düşük çözünürlükten kaynaklanmaktadır. Örneğin, ırmaklar arazinin topoğrafyasından dolayı çok karmaşık olup yol ya da fay çizgileri gibi görünebiliyor. Bu belirsizliği gidermek ya da nesneleri birbirinden ayırt etmek gerekir. Hangi nesnenin olduğuna karar vermek için, nesnelerin doğal karakteristiklerine ve görüntüdeki yansıma özelliklerine ilişkin bir takım kurallara başvurmamız gerekir. Örneğin, ırmaklar yakın kızılötesi bantta daha net görünürler. Keskin dönüş yapmazlar. Kesikli değildirler. Yukardan aşağı doğru akarlar. Irmak kanalları genellikle doğrusal ya da S-şekillidir. Buna karşın, faylar ise daha farklı özelliklere sahiptirler. Fay çizgileri genellikle doğrusaldır. Fayların daha iyi yorumlanması için yapay renkli kompozit görüntünün mutlaka kızılötesi bantı içermelidir. Örneğin Lansat-5 TM uydu görüntülerinden 4. ya da 5. bant, RGB nin birisine mutlaka atanmalıdır. Çünkü, 4. ve 5. bantlarda bitki örtüsü ve su nesneleri (ırmaklar ve göller) daha net olarak görünmektedirler. Bu bağlamda, fayların yorumlanmasında bitki örtüsü ve su nesneleri etkin rol oynamaktadır. Fayların daha verimli haritası için 5-10m lik yatay çözünürlüğe sahip çok bantlı uydu görüntülerine ihtiyaç vardır. Ayrıca, fayların belirlenmesinde önemli rol oynayan drenaj şekillerinin daha etkili ve daha doğru çıkartımı için sayısal yükseklik modeline kesinlikle ihtiyaç vardır. Fayların belirlenmesi amacıyla uygulamada 5-10m lik yatay ve düşey çözünürlüğe sahip SAR/InSAR görüntüler ve 3D anaglif görüntüler çok yaygın olarak kullanılmaktadır. 30m lik çözünürlüklü görüntüler fayların belirlenmesinde yeterli görünmüyor. Günümüzde çeşitli uydulara ait 50cm lik yatay çözünürlüğe sahip olan çok bantlı uydu görüntüleri ve 5-10m lik düşey çözünürlüklü sayısal yükseklik modelleri ticari olarak mevcuttur. Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerinden fayların belirlenmesi kolay ama çözünürlük açısından tam anlamıyla yeterli değildir. Fakat, burada uygulanan yöntemin daha yüksek çözünürlüklü görüntülere uygulandığında çok daha iyi sonuçlar alınacağı açıktır. Sonuçlanan fay yerlerinin mutlaka arazi kontrolü yapılıp, jeodezik, jeolojik ve jeofizik ölçümlerle denetlenmesi ve onaylanması gerekir. Fayların kesiştiği, atım yaptığı, bükülme gösterdiği, ani yükseklik değişimi yapan, ve litolojik değişim gösteren yerler depremselliğin yüksek olduğu tehlikeli bölgeler olup, bu yerlerin Lansat-5 TM çok bantlı uydu görüntülerinden ya da daha iyi çözünürlükteki başka çok bantlı uydu görüntülerinden belirlenmesi mümkündür. Buna göre yerleşim planlarının yapımı esnasında bu yerlerin belirlenip gözönünde tutulması gerekir. Özellikle, fayların pürüz yaptığı ve kesiştiği yerlerin belirlenmesi büyük felaketlerin önlenmesi açısından önemlidir. Nükleer güç istasyonlarının, petrol istasyonlarının, büyük fabrikaların, büyük mühendislik yapılarının bu bölgelerde yapılması büyük risk taşımaktadır. Fayların aktif olduğu varsayılarak ve ilerde bu fayların kesişebilecekleri düşünülerek fayların kesişme veya pürüz yapabilecek noktalarda ve fayların olma olasılığı olan zonlarda jeodezik, jeolojik ve jeofizik ölçümler ve gözlemler yapılarak deprem araştırmalarının yapılması ve gereken önlemlerin alınması hayati açıdan son derece önemlidir. 1287

9 KAYNAKLAR 1. AKMAN, A.Ü. VE TÜFEKÇI, K., Determination and characterisation of fault system and geomorphological features by RS and GIS techniques in the WSW part of Turkey. XX th ISPRS congress, commission VII, pp , İstanbul. 2. ALGÜN, O., KÖSE, O., KÜPÇÜ, R., VE TUNALI, E., Tübitak-ODTÜ bilten UA ve CBS grubu. Tübitak bilim teknik dergisi, sayı 383, Ankara. 3. ÇİFTÇİ, E., Yerbilimleri teknik terimler sözlüğü. Niğde üniversitesi, Niğde. 4. DEMIRKESEN, A.C., HAZELTON, N. J.W., AND SAUDER, D.M., Automating interpretation of geologic structures from Landsat TM multi-spectral images and DEMs. XX th ISPRS congress, commission IV, pp , İstanbul. 5. DEMİRKESEN, A.C., Uydu görüntülerinin jeolojik amaçlı sayısal değerlendirilmesi. Kocaeli üniversitesi deprem sempozyumu, sayfa , Kocaeli. 6. DRURY, S.A., Image interpretation in geology. Blackwell Science Inc., London. 7. KARAMAN, M.E., 1995.Yapısal jeoloji ve uygulamaları. Akdeniz üniversitesi. Antalya. 8. KETİN, İ., Genel jeoloji: yerbilimlerine giriş. İTÜ vakfı, sayfa , İstanbul. 9. KONECNY, G., Geoinformation: remote sensing, photogrammetry and geographical information systems. Taylor and Francis Inc., London. 10. MTA, Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri koordinatörlüğü PANDEY, S.N., Principles and applications of photogeology. John Wiley and Sons Inc., New York. 12. PAU, J., The visual dictionary of the Earth. Dorling kindersley limited, London. 13. PLUMMER, C.C., AND MCGEARY, D., Physical geology. WCB publishers, USA. 14. PROST, G.L., Remote sensing for geologists: a guide to image interpretation. Taylor and Francis Inc., London. 15. RAY, R.G., Aerial photographs in geologic interpretation and mapping. United states geological survey. Washington. 16. STRAHLER, A., AND STRAHLER, A., Introducing physical geography. John Wiley and Sons, Inc., New York. 17. TATAR,Y., Fotojeoloji. Karadeniz teknik üniversitesi, Trabzon. EKLER Şekil 6: Türkiye nin diri fay haritası. Güneydoğu Anadolu bölgesinde Arabistan levhasının oluşturduğu bindirme zonu (bkz. Şekil 5). Kaynak MTA. 1288

10 KARA DENİZ Sinop Bolu Tuz Gölü Adana Van Gölü Bingöl Bitlis Şırnak Hakkari AK DENİZ Arabistan Levhası Zagros Dağları Şekil 7: Türkiye nin sayısal yükseklik modeli (Algün vd., 1999). Şekil 7: Marmara bölgesi Kuzey Anadolu Fayı (KAF). Bu görüntü çifti, RGB=743 yapay renkli kompozit bir görüntüdür. KAF ın sağ yönlü doğrultu atımlı fay olduğu bilinmektedir. Görüntüdeki renk değişimi farkı, formasyon sınırını göstermektedir. Bu formasyon sınırı da fay çizgisini göstermektedir. Bu bölgede fayların çok parçalı dallanması görülmektedir. Bu görüntüdeki fayların kesişme noktaları deprem açısından oldukça riskli bölgelerdir. Örneğin, ilerde Bilecik ile İznik fay hattının birleşmesi sözkonusu olabilir. Bu açıdan İznik hala tehlikeli bir bölge olarak yorumlanabilir. Görüntü kaynağı MTA. Şekil 8: Bolu-Düzce bölgesi Kuzey Anadolu Fayı. Bitki örtüsünün sınırı formasyon değişim sınırı olarak fay çizgisini göstermektedir. Özellikle Yeniçağ-Gerede arasında çizgisellik, fay çizgisi olarak net bir şekilde görülmektedir. Görüntü kaynağı MTA. 1289

11 Şekil 9: Ordu-Giresun-Sivas bölgesi Kuzey Anadolu Fayı. Drenaj şekillerinin çizgisel düz bir hat boyunca kesilmesi fay hattı çizgisini oluşturmaktadır. Fay çizgisi, iki formasyon arasında çizgisel düz bir hat oluşturmaktadır. Görüntü kaynağı MTA. Şekil 10: Erzincan-Karlıova-Bingöl bölgesindeki Kuzey Anaodu Fayının ve Doğu Anadolu Fayı ile kesiştiği Karlıova bölgesi. Türkiye de deprem açısından Marmara bölgesine ilaveten en riskli bölgelerden birisidir. KAF ın Van gölünden Marmara denizine bağlantısı ve o hat boyunca irili ufaklı göllerin ya da barajların varlığı dikkat çekmektedir. Görüntü kaynağı MTA. Şekil 11: Erzincan-Elazığ-Malatya bölgesindeki Doğu Anadolu Fayı. Irmaklar ile fay hatlarının karıştırılmaması için örnek bir bölge. Eğer, çizgiselliğe ve farklı formasyon sınırlarına bakarsak, şekilde oklar ile gösterilen Erzincan dan Güneybatı ya yönelmiş Keban barıjına akan Fırat nehri, fay hattı gibi görünmektedir. Görüntü kaynağı MTA. 1290

12 Şekil 12: Kahraman Maraş bölgesindeki Doğu Anadolu Fayı. Görüntü kaynağı MTA. Şekil 13: Şırnak bölgesindeki kıvrımlar ve Arabistan levhasının oluşturduğu bindirme zonu. Güney Anadolu kenetlenmesi. Faylarla kıvrımların bir arada bol olduğu bir bölge. Görüntü kaynağı MTA. Şekil 14: Tuz Gölü fayı. Sağ yönlü doğrultu atımlı fay olduğu bilinmektedir.topoğrafya daki yüksekliğin aniden bir ovaya dönüştü sınır, fay hattını göstermektedir. Aynı zamanda, dendritik ve paralel drenaj şeklinin düz bir hat boyunca fay hattı ile kesilmesi görülmektedir. Ayrıca, bkz. Şekil 5 teki Türkiye nin sayısal yükseklik modeli. Görüntü kaynağı MTA. 1291

13 Şekil 15: Niğde-Aladağlar bölgesindeki Demirkazık dağının eteğindeki Ecemiş fayı. Sol yönlü doğrultu atımlı fay olduğu bilinmektedir. Demirkazık ın ani yükseltisi çizgisel olarak Ecemiş fay hattını oluşturmaktadır. Görüntü kaynağı MTA. 1292

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ JEOFİZİK K MÜHENDM HENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEKTONİK IV-V. V. DERS Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN Fayları Arazide Tanıma Kriterleri Fay düzleminin karakteristik özellikleri

Detaylı

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ:

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ: FAYLAR Fay (Fault); kayaçlarda gözle görülecek kadar kayma hareketi gösteren kırıklara verilen genel bir isimdir. FAY, Yerkabuğundaki deformasyon enerjisinin artması sonucunda, kayaç kütlelerinin bir kırılma

Detaylı

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR 1 4. FAYLAR ve KIVRIMLAR Yeryuvarında etkili olan tektonik kuvvetler kayaçların şekillerini, hacimlerini ve yerlerini değiştirirler. Bu deformasyon etkileriyle kayaçlar kırılırlar, kıvrılırlar. Kırıklı

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA DÜZLEMİNİN TEKTONİK KONUMU Tabaka düzleminin konumunu belirlemek için tabakanın aşağıdaki özelliklerinin

Detaylı

BÖLÜM 2 JEOLOJİK YAPILAR

BÖLÜM 2 JEOLOJİK YAPILAR BÖLÜM 2 JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 27.02.2018 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 27.02.2018 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER,

Detaylı

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR Hareket vektörü fayın doğrultusuna paralel, eğim yönüne dik olan faylardır. Sapma Açısı: 00 o 1 http://www2.nature.nps.gov/geology/usgsnps/jotr/pic00015sm.jpg 2 3 http://www.geo.umn.edu/courses/1001/summer_session/crops_offset.jpg

Detaylı

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 6.DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR Bu faylar genellikle dikçe eğimli, ve bloklar arasındaki hareketin yatay olduğu faylardır. Doğrultu atımlı faylar (yanal,

Detaylı

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 10.03.2015 DEPREMLER - 2 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

Yapısal Jeoloji: Tektonik

Yapısal Jeoloji: Tektonik KÜLTELERDE YAPI YAPISAL JEOLOJİ VE TEKTONİK Yapısal Jeoloji: Yerkabuğunu oluşturan kayaçlarda meydana gelen her büyüklükteki YAPI, HAREKET ve DEFORMASYONLARI inceleyen, bunları meydana getiren KUVVET ve

Detaylı

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR TOPOĞRAFİK HARİTALAR EŞ YÜKSELTİ EĞRİLERİ TOPOĞRAFİK HARİTALAR Yapılma Yöntemleri:» Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) HARİTALAR ve ENİNE KESİT HARİTALAR Yeryüzü şekillerini

Detaylı

VIII. FAYLAR (FAULTS)

VIII. FAYLAR (FAULTS) VIII.1. Tanım ve genel bilgiler VIII. FAYLAR (FAULTS) Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault)

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal Jeoloji 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms

Detaylı

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) 1 Kıvrımlanma 2 1 Tabakalı kayaçların tektonik kuvvetlerin etkisiyle kazandıkları dalga şeklindeki deformasyon yapılarına kıvrım, meydana gelen olaya da kıvrımlanma

Detaylı

Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir

Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir DEPREM VE ANTALYA NIN DEPREMSELLİĞİ 1. BÖLÜM DEPREM Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir 1.1. DEPREMİN TANIMI Yerkabuğu

Detaylı

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar;

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar; 1 FAYLAR Yeryuvarında etkili olan tektonik kuvvetler kayaçların şekillerini, hacimlerini ve yerlerini değiştirirler. Bu deformasyon etkileriyle kayaçlar kırılırlar, kıvrılırlar. Kırıklı yapılar (faylar

Detaylı

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR 50 O den fazla eğimli ve eğim atım bileşenin doğrultu bileşenine göre oldukça büyük olduğu faylardır. Normal faylarda tavan bloku taban

Detaylı

Yaşar EREN-2003. Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya

Yaşar EREN-2003. Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya Altınekin-Konya Altınekin-Konya Meydanköy-Konya Yaşar EREN-2003 Tabakalı kayaçlar homojen olmayan gerilmelerle kıvrımlanırlar. Kıvrımlar kayaç deformasyonunun en göze çarpan yapılarındandır. Meydanköy-Konya

Detaylı

Ters ve Bindirme Fayları

Ters ve Bindirme Fayları Ters ve Bindirme Fayları Ters ve bindirme fayları sıkışmalı tektonik rejimlerin (compressional / contractional tectonic regimes) denetimi ve etkisi altında gelişirler. Basınç kuvvetleri, kayaçların dayanımlılıklarını

Detaylı

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör:

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör: JEOLOJİK HARİTALAR Üzerinde jeolojik bilgilerin (jeolojik birimler, formasyonlar, taş türleri, tabakalaşma durumları, yapısal özellikler vbg.) işaretlendiği haritalara Jeolojik Haritalar denir. Bu haritalar

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir.

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir. KIVRIM VE KIVRIM TİPLERİ Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir. Deniz veya okyanus diplerinde (jeosenklinallerde)

Detaylı

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER Dersin ipuçları Harita bilgisi Ölçek kavramı Topografya haritaları ve kesitleri Jeoloji haritaları ve kesitleri Jeolojik kesitlerin yorumları Harita, yeryüzünün

Detaylı

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I.

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I. GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I., Mühendislik Jeolojisi: İlkeler ve Temel Kavramlar 3. Tarbuck,

Detaylı

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI Eğim Hesaplama - İki nokta arasındaki yükseklik farkının bu iki nokta arasındaki yatay uzaklığa oranına eğim denir. Yüzde veya binde olarak hesaplanır. Eğim (E)= Yükseklik farkı (h) Yatay uzaklık (L) x100

Detaylı

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. Normal Faylar Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. 1 2 Bir tabakanın normal faylanma ile esnemesi (stretching).

Detaylı

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Genel Jeoloji Prof. Dr. Kadir DİRİK Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2015 JEOLOJİ (Yunanca Yerbilimi ) Yerküreyi inceleyen bir bilim dalı olup başlıca;

Detaylı

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007 Uzaklık Çekim kuvveti= Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2 Okyanuslardaki gel-git olayı ana olarak Ayın, ikincil olarak güneşin dünyanın (merkezine göre) değişik bölgeleri üzerindeki diferansiyel çekim etkisiyle

Detaylı

Topoğrafya Haritaları, Yorumlanması ve Topoğrafik Kesit Alma

Topoğrafya Haritaları, Yorumlanması ve Topoğrafik Kesit Alma Uygulama 1 1.Topoğrafya Haritaları Topoğrafya Haritaları, Yorumlanması ve Topoğrafik Kesit Alma Ar.Gör. Cengiz Zabcı 1.1 Giriş Kontur çizgisi, belirli bir parametreye göre aynı değere sahip noktalardan

Detaylı

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü HARİTA NEDİR? Harita; yer yüzeyinin bir düzlem üzerine belirli bir oranda küçültülerek bir takım çizgi ve

Detaylı

ÇATLAKLAR VE FAYLAR sistematik çatlaklar (a) sistematik olmayan çatlaklar (b)

ÇATLAKLAR VE FAYLAR sistematik çatlaklar (a) sistematik olmayan çatlaklar (b) ÇATLAKLAR VE FAYLAR Kayaçların taneleri arasındaki bağın kopmasıyla oluşan süreksizliklere kırık denir. Kırılma yüzeyleri boyunca kayaçlar birbirinden ayrılırlar. Çatlak (Diaklaz), yarık, Fay İki kırılma

Detaylı

hkm 2004/90 5. Göllerin Çok Bantl Uydu Görüntülerinden Ç kar m 6. Sonuç ve Öneriler

hkm 2004/90 5. Göllerin Çok Bantl Uydu Görüntülerinden Ç kar m 6. Sonuç ve Öneriler Çöl arazide, yeşil bitki örtüsü su kenarlar nda bulunur. Bu ilişki göllerin ya da rmaklar n etraf nda yeşil bitki örtüsünün olabileceğini gösterir ve su nesnesinin tan nmas nda ve anlaş lmas nda yard mc

Detaylı

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI 1 3. T VRMI ve V-URLI Tabaka nedir? lt ve üst sınırlarıyla bir diğerinden ayrılan, kendine has özellikleri olan, sabit hidrodinamik koşullar altında çökelmiş, 1 cm den daha kalın, en küçük litostratigrafi

Detaylı

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği İNM 424112 Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı İletişim Bilgileri İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı E-mail:kilic@yildiz.edu.tr

Detaylı

DEFORMASYON, DAĞ OLUŞUMU

DEFORMASYON, DAĞ OLUŞUMU BÖLÜM 9 DEFORMASYON, DAĞ OLUŞUMU 1 Deformasyon kayaçların şekil veya hacim ya da her ikisinde birden olan değişimler için kullanılan genel bir terimdir. Bir başka deyişle kayaçlar, gerilimin sonucunda

Detaylı

BÖLÜM 5 JEOLOJİK YAPILAR

BÖLÜM 5 JEOLOJİK YAPILAR BÖLÜM 5 JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI 1 3. T VRMI ve V-URLI Tabaka nedir? lt ve üst sınırlarıyla bir diğerinden ayrılan, kendine has özellikleri olan, sabit hidrodinamik koşullar altında çökelmiş, 1 cm den daha kalın, en küçük litostratigrafi

Detaylı

ÇOK EVRELİ KIVRIMLAR. Yaşar EREN-2003 ÜSTELENMIŞ KIVRIMLAR (ÇOK EVRELI KIVRIMLANMA)

ÇOK EVRELİ KIVRIMLAR. Yaşar EREN-2003 ÜSTELENMIŞ KIVRIMLAR (ÇOK EVRELI KIVRIMLANMA) ÜSTELENMIŞ KIVRIMLAR (ÇOK EVRELI KIVRIMLANMA) Çok evreli kıvrımlanmanın nedenleri 1-Bir çok orojenik zonlarda, kıvrımlar geometrik olarak oldukça karmaşık bir yapı sunar. Çoğu kez bu karmaşıklık daha

Detaylı

KABUK DEFORMASYONU VE DAĞ OLUŞUMU

KABUK DEFORMASYONU VE DAĞ OLUŞUMU KABUK DEFORMASYONU VE DAĞ OLUŞUMU Çomolungma Dağı (Everest), Nepal-Tibet Bir dağ oluşumu süreci sadece yerin yükselmesiyle sonuçlanmaz, kayaçların deformasyon geçirmesine de sebep olur. Deformasyon: Bir

Detaylı

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU İL HEYELAN AKTİVİTE DURUMU Olmuş Muhtemel Her ikisi FORMU DÜZENLEYENİN İLÇE AFETİN TARİHİ ADI SOYADI BELDE ETÜT TARİHİ TARİH KÖY GENEL HANE/NÜFUS İMZA MAH./MEZRA/MEVKİİ

Detaylı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal jeoloji 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak

Detaylı

KLİVAJ / KAYAÇ DİLİNİMİ (CLEAVAGE)

KLİVAJ / KAYAÇ DİLİNİMİ (CLEAVAGE) KLİVAJ / KAYAÇ DİLİNİMİ (CLEAVAGE) TERMİNOLOJİ Klivaj. Deformasyon geçirmiş tortul veya metamorfik kayaçlardaki mineral veya tanelerin belirli yönlerde sıralanması ile oluşturduğu düzlemsel yapılara klivaj

Detaylı

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI Altan İÇERLER 1, Remzi BİLGİN 1, Belgin ÇİRKİN 1, Hamza KARAMAN 1, Alper KIYAK 1, Çetin KARAHAN 2 1 MTA Genel Müdürlüğü Jeofizik

Detaylı

BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ

BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ 7.1 DEPREM TÜRLERİ Bölüm6 da deprem nedir, nasıl oluşur ve deprem sonucunda oluşan yer içinde hareket eden sismik dalgaların nasıl hareket ettiklerini ve yer içinde nasıl bir

Detaylı

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre Haritanın Tanımı Harita Okuma ve Yorumlama Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ HARİTA: Yer yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının, doğal ve yapay özelliklerini bir projeksiyon sistemine göre ve belirli bir ölçekte

Detaylı

UZAKTAN ALGILAMA- UYGULAMA ALANLARI

UZAKTAN ALGILAMA- UYGULAMA ALANLARI UZAKTAN ALGILAMA- UYGULAMA ALANLARI Doç. Dr. Nebiye Musaoğlu nmusaoglu@ins.itu.edu.tr İTÜ İnşaat Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Uzaktan Algılama Anabilim Dalı UZAKTAN ALGILAMA-TANIM

Detaylı

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ BİLGİ DAĞARCIĞI JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ Hayrettin KARZAOĞLU* Jeotermal kaynakların ülke ekonomisine kazandırılmasında jeolojik ve jeofizik verilerin birlikte değerlendirilmesinin

Detaylı

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI 5.1 YERKABUĞU ÜZERİNDEKİ LEVHA SINIRLARI Levha tektoniğine göre dünyayı saran yerkabuğu üzerinde 8 büyük (Avrasya, Afrika, Pasifik, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Antartika, Avustralya)

Detaylı

Fayların Ar azide Tespit Edilme Yöntemleri

Fayların Ar azide Tespit Edilme Yöntemleri FAYLARI ARAZİDE TAN IMA V ERİLERİ VE YÖNT EML ERİ Tektonik aktivitesi devam eden fayların (aktif fay, diri f ay) bulunduğu bölgelerde, fay tipine bağlı olarak değişik belirteçler-işaretler f ayın tanınmasını

Detaylı

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018 TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ Erkan GÜLER Haziran 2018 1 HARİTA Yeryüzündeki bir noktanın ya da tamamının çeşitli özelliklere göre bir ölçeğe ve amaca göre çizilerek, düzlem üzerine aktarılmasına harita

Detaylı

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER Prof.Dr. Murat UTKUCU Yrd.Doç.Dr. ŞefikRAMAZANOĞLU TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE Haritalar KESİTLER Yeryüzü şekillerini belirli bir yöntem ve ölçek dahilinde plan konumunda gösteren

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 Barajlar ve Baraj inşaatlarında

Detaylı

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 1. Bir çizimin harita özelliği taşıması için gerekli koşullar nelerdir? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 3. Haritalar günlük hayatımızda ne gibi kolaylıklar sağlamaktadır? 4. Haritalar hangi

Detaylı

UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA

UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA Son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile birlikte; geniş alanlarda, kısa zaman aralıklarında ucuz ve hızlı sonuç alınabilen uzaktan algılama tekniğinin, yenilenebilir

Detaylı

Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları 1 Fay izinin (fault trace) gidişine göre doğrultu atımlı faylar 1. düz doğrultu atımlı faylar 2. bükümlü doğrultu atımlı faylar

Detaylı

4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI

4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI 4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI Tektonitlerin önemli bir özelliği de çizgisel yapılar içermeleridir. Cloos (1946), Lineasyonu, kayaç içinde veya üstündeki herhangibir çizgisellik olarak tanımlar.

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 03.03.2015 DEPREMLER - 1 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

3. TEKTONİK JEOMORFOLOJİ VE FAYLAR

3. TEKTONİK JEOMORFOLOJİ VE FAYLAR 3. TEKTONİK JEOMORFOLOJİ VE FAYLAR Hangi tektonik rejimde olursa olsun, tektonik hareketler yeryüzünde karakteristik bir şekil oluştururlar. 3.1. NORMAL FAYLARDA GELİŞEN YÜZEY ŞEKİLLERİ Genişlemeli tektonik

Detaylı

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir.

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir. Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir. Sismik tehlike değerlendirmeleri için veri tabanı oluşturur.

Detaylı

ÖNEMLİ NOT: Page Scaling None YAPISAL KONTUR

ÖNEMLİ NOT: Page Scaling None YAPISAL KONTUR ÖNEMLİ NOT: Notların çıktısını aldığınızda ölçeğin bozulmaması için çıktı alırken Page Scaling (Sayfa Ölçeklendirmesi) kısmının None (Yok) olarak seçilmesi gerekmektedir. YAPISAL KONTUR Yapısal konturlar

Detaylı

X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU

X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU 1 X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU X.1. GİRİŞ Modern jeolojinin öncüleri olan 18. ve 19. yüzyıl yerbilimcileri, tortul kayaçların çoğunun önce deniz tabanında yatay bir şekilde çökeldiklerini,

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

Kırıklar, Eklemler, Damarlar

Kırıklar, Eklemler, Damarlar Kırıklar, Eklemler, Damarlar Kırıklar ve eklemler hemen hemen her yüzlekte bulanan mezoskopik yapılardır. Kayalar kırık yüzeyleri boyunca parçalara ayrılabilir. Bu parçalanma özelliği kayaların duraylılık

Detaylı

EVREN VE DÜNYAMIZIN OLUŞUMU Evrenin ve Dünyanın oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Biz bunların sadece ikisinden bahsedeceğiz.

EVREN VE DÜNYAMIZIN OLUŞUMU Evrenin ve Dünyanın oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Biz bunların sadece ikisinden bahsedeceğiz. EVREN VE DÜNYAMIZIN OLUŞUMU Evrenin ve Dünyanın oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Biz bunların sadece ikisinden bahsedeceğiz. 1. Hareketsiz ve başlangıcı olmayan evren teorisi 2. Büyük

Detaylı

MÜHENDİSLİK JEOLOJİ. Prof. Dr. Şükrü ERSOY SAATİ : KREDİ : 3

MÜHENDİSLİK JEOLOJİ. Prof. Dr. Şükrü ERSOY SAATİ : KREDİ : 3 MÜHENDİSLİK JEOLOJİ Prof. Dr. Şükrü ERSOY SAATİ : 3.0.0 KREDİ : 3 KONULAR 1. Giriş ve Yerin Genel Özellikleri YERİN İÇ OLAYLARI (İÇ DİNAMİK) 1. Mineraller ve Kayaçlar 2. Tabakalı Kayaçların Özellikleri

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Dr.Öğr.Üyesi Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan.arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 12.1.Baraj nedir? Barajlar

Detaylı

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi 17 Ağustos 1999, Mw=7.4 büyüklüğündeki Kocaeli depremi, Marmara Denizi içine uzanan Kuzey Anadolu Fayı nın

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 5/29/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 5/29/2017 2 BÖLÜM 9 KÜTLE HAREKETLERİ 5/29/2017 3 9.1.

Detaylı

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü vii İçindekiler Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü x xi 1 GİRİŞ 1 1.1 Seçilmiş Genel Kitaplar ve Jeoloji Üzerine Kaynak Malzemeler 2 1.2 Jeolojik Saha Teknikleri ile İlgili Kitaplar 3 2 ARAZİ DONANIMLARI

Detaylı

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Hafta_5 İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Haritalar ve kesit çıkarımı (Jeoloji-Mühendislik Jeolojisi ve topografik haritalar) Yrd.Doç.Dr. İnan KESKİN inankeskin@karabuk.edu.tr, inankeskin@gmail.com

Detaylı

MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR

MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR Basit makaslama sonucunda oluşan deformasyon yüzeylerinden herbiri üzerinde meydana gelen farklı kırık setleri saptanmıştır. Bu yapılardan R1, P ve Y kırıkları ana

Detaylı

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Ders Adı Kodu Yerel Kredi ECTS Ders (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Laboratuvar (saat/hafta) Topografya HRT3351 3 4 3 0 0 DERSİN

Detaylı

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ HEYELANLAR Y.Doç.Dr. Devrim ALKAYA Pamukkale Üniversitesi Doğal zemin veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın; yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir.

Detaylı

Harita : Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir ölçek dahilinde küçültülerek düzleme aktarılmasına denir

Harita : Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir ölçek dahilinde küçültülerek düzleme aktarılmasına denir Harita : Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir ölçek dahilinde küçültülerek düzleme aktarılmasına denir Not: Bir çizimin harita olması için 2 temel unsur gereklidir :

Detaylı

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI Diskordans nedir? Kayaçların stratigrafik dizilimleri her zaman kesiksiz bir seri (konkordan seri) oluşturmaz. Bazen, kayaçların çökelimleri sırasında duraklamalar,

Detaylı

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU AR TARIM SÜT ÜRÜNLERİ İNŞAAT TURİZM ENERJİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇESİ SÜLEYMANİYE KÖYÜ TEPELER MEVKİİ Pafta No : ÇANAKKALE

Detaylı

YAPISAL JEOLOJİ JEOLOJİNİN İLKELERİ YÖNTEMLER VE AŞAMALAR YAPILARIN SINIFLAMASI KAYA BİRİMİ DOKANAKLARI

YAPISAL JEOLOJİ JEOLOJİNİN İLKELERİ YÖNTEMLER VE AŞAMALAR YAPILARIN SINIFLAMASI KAYA BİRİMİ DOKANAKLARI YAPISAL JEOLOJİ Yapısal Jeoloji, yerkabuğunda bulunan yapılarının tanımlanmasını, oluşumlarının açıklanmasını ve yer kabuğunun deformasyonunu konu edinir. NEDEN YAPISAL JEOLOJİ Yapısal jeoloji yer kabuğundaki

Detaylı

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil Harita Okuma ve Yorumlama Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil Harita: Tanım HARİTA: Yer yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının, doğal ve yapay özelliklerini bir projeksiyon sistemine göre ve belirli bir ölçekte

Detaylı

YERKABUĞUNUN BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ LEVHA TEKTONİĞİ İZOSTASİ

YERKABUĞUNUN BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ LEVHA TEKTONİĞİ İZOSTASİ YERKABUĞUNUN BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ LEVHA TEKTONİĞİ İZOSTASİ LİTOSFER VE ASTENOSFER LİTOSFER:Yeryuvarında katı kayaçlardan oluşan kesim Kabuk altında ortalama olarak 70-100 km derinliklere kadar uzanır

Detaylı

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ İ İ İ İ Ğ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİ NEOTEKTONİK HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI-2 TÜRKİYE PALEOZOİK ARAZİLER HARİTASI TÜRKİYE

Detaylı

Laboratuvar 4: Enine kesitlere giriş. Güz 2005

Laboratuvar 4: Enine kesitlere giriş. Güz 2005 Laboratuvar 4: Enine kesitlere giriş Güz 2005 1 Giriş Yapısal jeologun hedeflerinden birisi deforme kayaçların üç boyutlu geometrisini anlamaktır. Ne yazık ki, tüm bunların doğrudan gözlenebilir olanları

Detaylı

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi Koordinat sistemleri Coğrafik objelerin haritaya aktarılması, objelerin detaylarına ait koordinatların düzleme aktarılması ile oluşur. Koordinat sistemleri kendi içlerinde kartezyen koordinat sistemi,

Detaylı

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ HRT 105 HARİTA MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8 COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ Yrd.Doç.Dr. H. Ebru ÇOLAK Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı www.gislab.ktu.edu.tr/kadro/ecolak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Geographical

Detaylı

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI 2 DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2017-2018 GÜZ YARIYILI Yrd. Doç. Dr. Uğur DAĞDEVİREN 1 4 3 Deprem, yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan

Detaylı

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği varsayılan eksen çizgilerinin topoğrafik harita ya da arazi üzerindeki

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir. HARİTA NEDİR? Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün, istenilen ölçeğe göre özel işaretler yardımı ile küçültülerek çizilmiş örneğidir. H A R İ T A Yeryüzü şekillerinin, yerleşim

Detaylı

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Tepeleri karlı dağlardan düz ve geniş ovalara kadar, dünyamızın yüzü çeşitli yeryüzü şekilleri ile biçimlenmiştir. Jeologların bir ödevi de değişik yerlerde değişik yeryüzü şekillerinin

Detaylı

HARİTA BİLGİSİ ve TOPOĞRAFİK HARİTALAR

HARİTA BİLGİSİ ve TOPOĞRAFİK HARİTALAR HARİTA BİLGİSİ ve TOPOĞRAFİK HARİTALAR Harita nedir? Yeryüzünün veya bir parçasının belli bir orana göre küçültülerek ve belirli işaretler kullanılarak yatay düzlem üzerinde gösterilmesine harita adı verilir.

Detaylı

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ 10 ŞUBAT 2015 GÖZLÜCE-YAYLADAĞI (HATAY) DEPREMİ BASIN BÜLTENİ 10 Şubat 2015 tarihinde Gözlüce-Yayladağı nda (Hatay) yerel saat ile 06:01 de

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GEO402/JEM306 JEOLOJİK HARİTA ALIMI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GEO402/JEM306 JEOLOJİK HARİTA ALIMI ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GEO402/JEM306 JEOLOJİK HARİTA ALIMI ARAZİ ÇALIŞMASI ARAZİDE KULLANILAN EKİPMAN GÜVENLİK Dr. Koray ULAMIŞ Arazideki Potansiyel Tehlikeler

Detaylı

FAYLI ŞARYAJLI YAPILAR

FAYLI ŞARYAJLI YAPILAR FAYLI ŞARYAJLI YAPILAR Fay (Fault); kayaçlarda gözle görülecek kadar kayma hareketi gösteren kırıklara verilen genel bir isimdir. Fay, Yerkabuğundaki deformasyon enerjisinin artması sonucunda, kayaç kütlelerinin

Detaylı

ORM 7420 USING SATELLITE IMAGES IN FOREST RESOURCE PLANNING

ORM 7420 USING SATELLITE IMAGES IN FOREST RESOURCE PLANNING ORM 7420 USING SATELLITE IMAGES IN FOREST RESOURCE PLANNING Asst. Prof. Dr. Uzay KARAHALİL Week IV NEDEN UYDU GÖRÜNTÜLERİ KULLANIRIZ? Sayısaldır (Dijital), - taramaya gerek yoktur Hızlıdır Uçuş planı,

Detaylı

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ DEPREM MÜHENDİSLİĞİ Prof.Dr. Zekai Celep İnşaat Mühendisliğine Giriş / Deprem Mühendisliği DEPREM MÜHENDİSLİĞİ 1. Deprem 2. Beton 3. Çelik yapı elemanları 4. Çelik yapı sistemleri

Detaylı