DOĞADA YAŞAM KAMPI. Dost Eller Mutfak. Şiir ve ney üstadı Neyzen Tevfik. Reşat Nuri ve Çalıkuşu Sokağı. 23 Nisan Çoşkusu. Dil Devrimi UĞUR MUMCU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DOĞADA YAŞAM KAMPI. Dost Eller Mutfak. Şiir ve ney üstadı Neyzen Tevfik. Reşat Nuri ve Çalıkuşu Sokağı. 23 Nisan Çoşkusu. Dil Devrimi UĞUR MUMCU"

Transkript

1 Sayı: İlkbahar 13/20 Sayı: Yaz 13/21 DOĞADA YAŞAM KAMPI Dost Eller Mutfak 23 Nisan Çoşkusu Şiir ve ney üstadı Neyzen Tevfik Dil Devrimi Murat Öztürk gökyüzünde Milli Kalkınma Partisi kaldı UĞUR MUMCU Reşat Nuri ve Çalıkuşu Sokağı 18. Sadri Alışık ödülleri

2 BEŞİKTAŞ; KENT ORTAKLIĞIDIR, DAYANIŞMADIR! Değerli Beşiktaş kentlileri, Yaz aylarını, sıcakları ve yapabildikse tatilleri geride bırakarak yeni bir İstanbul mevsimine doğru yöneliyoruz. Bir anlamda, sonbaharı karşılamaya hazırlanıyoruz. İnsan yaşamında bu rutinlerin tekrarı oldukça fazla ve her yıl bu kaçınılmaz döngüyü yaşıyoruz. Beşiktaş Belediyesi gibi hizmet üreten kurumlar da bu döngünün dışında değil. Şu farkla ki, değişen mevsimlere bağlı olarak hizmet çeşitliliği ve yoğunluğu farklılaşabiliyor. Ama şu bir gerçek ki 7 / 24 kesintisiz hizmet anlayışı bizim kentsel anayasamız. Hiçbir koşul ve durumda 7 gün 24 saat hizmet üretme sorumluluğumuzdan vazgeçmeyiz. Aslında değişim sadece mevsimlerle, yatay zaman geçişleriyle sınırlı değil. Bir de yaşamın kendini yenilemesi, yeni talep ve beklentilerle kabuk değiştirmesi söz konusu! Yaşam üzerinden okumaya çalıştığımız sosyal, ekonomik ve kültürel değişimlerin, kentlilerimize nasıl yansıdığı ve ne tür hizmetlere ihtiyaç duyulduğu bizim açımızdan çok önemli. Elbette bu tespiti kişisel gözlemlerimizin yanı sıra, kurumsal organlarımızla ve yönetim disipliniyle gerçekleştirmek zorundayız. Sosyal hizmet uzmanı ve sosyologların öncülüğünde çalışan Beşiktaş Belediyesi Kent Araştırmaları Merkezi nin yaptığı araştırma verilerine ve ihtiyaç sahiplerinin taleplerine göre de bu hizmetleri ete - kemiğe büründürüyoruz. Nitekim son dönemde ürettiğimiz yeni hizmetler, birlikte yaşadığımız yaşlı, engelli, yalnız, sosyal ve fiziksel olarak gündelik yardıma ihtiyaç duyan kentlilerimizle ilgili. Aslında Beşiktaş Belediyesi üzerinden inşa edilmiş bir tür kent dayanışması hizmetleri bunlar. Bu gözlem de bizi sıklıkla söylediğimiz kentler yaşayanların ortaklığıdır, dayanışma merkezleridir sonucuna götürüyor.

3 B+ Dergisi nin bu sayısında, bu anlamda üretilmiş yeni hizmetlerimizin haberlerini bulacaksınız. Geçen sayı duyurusunu yaptığımız Esenlik Hizmetleri ne ek olarak yeni bir uygulama başlattık; Dost Eller Mutfak! Bu uygulama ile yalnız yaşayan ve aktif yaşama katılmakta zorlanan yaşlı kentlilerimize Dost Eller Mutfak aracılığı ile yemek servisi yapıyoruz. Üstelik gerekli ön iletişimleri yaparak evlerine ulaştırıyoruz... Yaşam keyfinin ve kentsel standartların yüksek olduğu Beşiktaşımız, Dost Eller Mutfak ve Esenlik Hizmetleri ile en güvenilir ve dayanışması en yüksek kent olarak da öne çıkıyor. Aslında geleneksel kültürümüzde önemli bir yeri olan komşuluk ve mahalle dayanışması, plansız kentleşme süreci içinde nostaljik bir duygu haline geldi. Son yıllara sığan değişim rüzgârlarının yarattığı en büyük şikâyet konusu bu tür sosyal kopukluklar. Beşiktaş bu anlamda şanslı yerleşmelerden biri. Hem yerel yönetim olarak bu dayanışma ruhunu yaşatmaya çalışıyoruz hem de kentlilerimiz mahallelerinde bu kültüre sahip çıkıyor. Arnavutköy Şenliği bu tür kentli dayanışmasının özel örneklerinden biri. Geleneksel gücünü mahalleli olmak kadar, mahallede var olmak olarak ifade edebileceğimiz Arnavutköylü hemşerilerimizin bu başarısını da paylaşıyoruz B+ nın bu sayısında. sahip olduklarını da görüyoruz. Herkesin kullanımına açık bu tür alanların var edilmesi, yaygınlaştırılması ve insanla, insan eylemiyle buluşturulması da kamu kurumlarının görevleri arasında. Beşiktaş Belediyesi olarak bu tür mekânları arttırmak ve insan eylemiyle buluşturmak için son günlerde oldukça ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde yeni kamusal alanları Beşiktaşlılarla ve kentimizle buluşturacağız. Böylece demokrasi birikimimize, demokratik kent yaşamı geleneğimize yeni güçler eklemiş olacağız. Demokrasiyi kutsallaştırılmış iç mekânlara sığdırmaya çalışanlar ve sandıkla sınırlayan siyasal anlayışlar, kamusal mekânlarla donatılmış kentlere belli ki çok sıcak bakmıyorlar. Ve kamusal mekânları kullanarak onları demokrasi alanları haline getiren yurttaş yığınları ile de araları pek iyi değil. Son gelişmelerin ve kitle eylemlerinin ışığında görülüyor ki bu yeni kentsel bilinç, Türk demokrasisinin yeni aktörlerinden biri haline geliyor ve onun yaratacağı sonuçları görmek için çok uzun süre beklemeyeceğiz. İnönü Stadı, sadece Beşiktaş Jimnastik Kulübü nün değil, Türk futbolunun simge yapılarından biri. Bu sayımızda yenilenme çalışmaları nedeniyle yıkımı başlatılan İnönü Stadı nın Beşiktaş kent belleğine armağan ettiği önemli anılarından bazılarını hatırlatmak istedik. Benzer bir felsefe ile yetişme çağındaki çocuklarımız için ürettiğimiz özel hizmetimiz olan Doğada Yaşam Kampı, 2. yıl dönemini de başarıyla tamamladı. AKUT ile işbirliği yaparak gerçekleştirdiğimiz kampımızdan bu yıl 500 öğrenci kardeşimiz yararlandı. Her biri için kendini ve yeteneklerini tanıma şansı veren, yalnız ve birlikte yaşamanın disiplini ile tanıştıran, dayanışma ruhuna ve ortaklaşmaya kapı açan Doğada Yaşam Kampı, gençlerimize unutulmaz birer tecrübe yaşattı. Gençlerimizin sözlü ve yazılı teşekkürlerinden bu sonucu çıkarmak çok kolay! Mahalle ve kentli yaşamını çağdaş ve önemli kılan kentsel yapıların başında kamusal mekânlar geliyor. Demokrasinin evrim tarihine bakıldığında kamusal alanların çok önemli ve vazgeçilmez bir role Yine içeriği dolu ve keyifli bir B+ Dergisi ni sizlerle paylaşmaktan mutluyum. Esenlik ve sağlık dileklerimle. İsmail ÜNAL Beşiktaş Belediye Başkanı

4 24 Kazanım: Dost Eller Mutfak Yüreklerin buluştuğu karınların doyduğu bir yer. BEŞİKTAŞ KENTLİSİNİN DERGİSİ Yaz 13 / 21 İMTİYAZ SAHİBİ Beşiktaş Belediyesi adına Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal 30 Arnavutköy Şenliği Mahallede var olmanın sembolü. 30 YÖNETİM YERİ Beşiktaş Belediyesi Nisbetiye Mahallesi Aytar Caddesi Başlık Sokak No: Beşiktaş, İstanbul YAYIN TÜRÜ Dergi/Yaygın YAYIN KURULU Hasan Özgen, Görkem Kızılkayak, Yüksel Türkili PROJE YÖNETMENİ Hasan Özgen GENEL YAYIN YÖNETMENİ Can Aydın YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Selda Bektaş HABER KOORDİNATÖRÜ Aybüke Sakaoğlu EDİTÖR Görkem Kızılkayak GÖRSEL YÖNETMEN Merve Vural MARKA YÖNETMENİ Yasemin Özyurt YAZI İŞLERİ Murat Çelik, Gülhan Bakır, Metin Altay, Ayşe Üngör, İrfan Talyak, Cengiz Erdil KATKIDA BULUNANLAR Etem Çalışkan, Cengiz Kahraman, Ferda Çağlayan, Özge Arasan, Ali Murat Hamarat, Yasemin Reis FOTOĞRAFLAR Bekir Köşker, Levent Özer, Neslihan Orhan, Şenol Kaşıkçı MATBAA PRODÜKTÖRÜ Niyazi Yılmaz YAPIM Dörtbudak Yayınları Tanıtım Org. ve Tic. Ltd. Şti. Mecidiyeköy Mah. Kervangeçmez Sk. No:10 K:3 D:8 Şişli/İSTANBUL BASKI YÖNETİMİ HTS Baskı Yönetimi Yayıncılık Reklam A.Ş BASKI A4 Grafik Mat. Yay. Ltd. Şti BASKI TARİHİ Ağustos 2013 Kapak Fotoğrafı: Levent Özer 02 Başkan ın Beşiktaşlılara Mesajı 06 Cumhuriyet kazanımları Cumhuriyet in büyük laiklik mirası Bağımsızlık İçin İlk Adım Bağımsızlık karakterimiz Portre: Murat Öztürk Gökyüzünde kaldı Sokaktaki tarih Reşat Nuri ve Çalıkuşu sokağı. 40 Etkinlik Doğada Yaşam Kampı. 58 Benim Beşiktaşım Bir stattan daha fazlası: İnönü Stadı. 64 Kardeş kentler On yıllık kardeşlik Beşiktaş - Erlangen

5 70 Uçurtma şenliği Beşiktaş semaları renk renk. 72 Kent ve kültür Kentleri besleyen nehir: Kültür ve sanat 72 Artı Yurtta barış dünyada barış 78 Sempozyum Meyve Bahçesi nde yeni yüzler. 80 Kimlik: Neyzen Tevfik Şiir ve ney üstadı: Neyzen Tevfik Haberler Beşiktaş ta gerçekleşen etkinliklerden özetler. 92 Rehber / 24 saat Mercek: Cemil Topuzlu Denizi göremeyen heykel. Merhaba, Yaz sıcak geçiyor. Türkiye nin çevresi alev alev... Canlı bombalar, iç savaşlar ve darbelerden yayılan kan ve barut kokusu, havayı daha da ağırlaştırıyor. Bölgemizde sinirler sürekli gergin... Türkiye Cumhuriyeti nin kurucu devrimci kadroları Türkiye nin Ortadoğu da karanlık dehlizlerde kaybolmamasını istiyorlardı. Türkiye nin Batılı ve çağdaş ülkeler kervanına katılarak Yurtta Barış Dünyada Barış ilkesiyle yol almasını istemişlerdi. Cumhuriyet in meşalesini yakan Atatürk ün tüm dünyada takdir toplayan şiarıydı bu. O meşale 16 Mayıs 1919 da Beşiktaş kentinde ateşlenmişti. 16 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti ne giden yolun başında yer alan kilit taşı. Biz bu meşaleyi söndürmemeye ve 16 Mayıs ı, sonsuza kadar kutlamaya kararlıyız. Cumhuriyet in en büyük mirası hiç şüphesiz laiklik ilkesi... Ancak laiklik tepeden inmedi, durup dururken de ortaya çıkmadı. Osmanlı aydınları da dinin devlet ilişkilerinde belirleyici bir durumda olmasından rahatsızdı. Osmanlı nın son döneminde başlayan tartışmalar Cumhuriyet e de damgasını vurdu ve görüşler yavaş yavaş şekillendi. Bu sayımızda laikliğin geçirdiği süreci ele alan bir araştırmayı ilgiyle okuyacaksınız. Biliyor musunuz? Ünlü neyzen ve taşlama ustası Neyzen Tevfik bir yanıyla da Beşiktaşlıydı. Döneminin ünlü işadamı Nuri Demirağ ın Beşiktaş taki fabrikasında uzun süre kalmıştı. Soranlara Benim fabrikam var. Orada yatıp kalkıyorum diyordu. Neyzen Tevfik in sıra dışı hayat öyküsünden derlediğimiz notlar da sayfalarımızda olacak. 19 Mayıs 2013 günü Türk medyası sessiz bir kahramanını daha sonsuzluğa uğurladı. Gökyüzü Habercisi Pilot Murat Öztürk hayatını kaybetti. Deprem enkazlarını, gemi kazalarını, İstanbul un yağma edilen ormanlarını havadan görüntüledi Murat Öztürk... Dergimizde Murat Öztürk e geniş yer ayırdık. Dost Eller Mutfak ın çalışmaları, Uçurtma Şenliği, Arnavutköy Şenliği haber ve izlenimleri de dergimizde olacak. Kuruçeşme Parkı ndaki denizi göremeyen heykelin öyküsü, Beşiktaş Belediyesi nin gençlere armağanı Doğada Yaşam Kampı notları da meraklılarını bekliyor. Ve Beşiktaş kentinin 10 yıldır kardeş kenti olan Almanya nın Erlangen kentinden bilgiler de bu sayımızda... Hoşçakalın...

6 Son halife II. Abdülmecit, sağda üniformalı Refet Bele ile. Cumhuriyet kazanımları CUMHURİYET İN BÜYÜK LAİKLİK MİRASI Yazı: Osman Bahadır Fotoğraf: Cengiz Kahraman Arşivi Laikliğin içerik ve öneminin yeni kuşaklara gerektiği gibi açıklanmamış ve vurgulanmamış olması ve bunun yanı sıra devlet kurumlarının, laikliğin korunması konusunda yeterli olabileceği yanlış düşüncesinin yaygınlık kazanması, bugün yaşadığımız büyük sorunun önemli sebepleri. Oysa Cumhuriyet in en büyük mirası laiklik doğru bir şekilde anlatılmaya ve anlaşılmaya acilen ihtiyaç duyuyor. Ü lkemizde laikliğin önemli bir geçmişi var. Özellikle erken Cumhuriyet döneminde laiklikle ilgili çok önemli adımlar atıldı. Bugün de laikliğin zayıflatılmasına ve geriletilmesine yönelik girişimlere rağmen toplumsal ve siyasal yaşamımızda laiklik varlığını hâlâ önemli bir düzeyde koruyor. Bununla birlikte laiklik konusunda ülkemizde iki temel sorun bulunuyor. Birincisi, laiklik, sekülerlik, sekülerizm kavramları ile ilgili yanlış açıklamaların yaygınlığı ve dolayısıyla bu kavram karmaşasının ve belirsizliğinin yarattığı bilinç eksikliği. İkincisi ise laikliğin korunmasının ve savunulmasının devlet kurumlarına ve siyasetçilere bırakılmasının yeterli olduğu inancının, bugünlere kadar yaygın bir şekilde varlığını sürdürmüş olması. Ülkemizdeki laikliğin büyük tehlike karşısında olmasının nedeni, birbirleriyle de ilişkili olan bu iki temel sorundur. Laiklik (sekülerizm), modernleşme ve uluslaşma kavramları da birbirleriyle bağlantılıdır. 06 B+ YAZ Modernleşme, Ortaçağ a özgü olandan çıkış demektir. Ortaçağ a özgü olandan çıkış ise Rönesans ve bilim devrimi ile başlar. Sekülerleşme, daha önce dine ait olan bir alanın ve davranışın, dine ait olmaktan çıkması demektir; sekülerizm ise, bir ideoloji veya ideolojik tutum olarak sekülerleşme yanlısı olmaktır. Bu bakımdan sekülerist ile laik kavramları eşanlamlı kavramlardır. Modernleşme ve sekülerleşme farklı olmakla birlikte aynı zamanda örtüşen kavramlardır. Modernleşme ve sekülerleşme süreçleri günümüzde de devam ediyor. Uluslaşma kavramına ve sürecine gelince; uluslaşma Avrupa da Ortaçağ dan çıkışla başlar. Bir topluluğun ulus olarak nitelendirilebilmesi için her şeyden önce bu topluluğun bir tarih birliğinin bulunması gerekir. Tarihsel geçmişi olmayan bir topluluk ulus olamaz. Fakat bu koşul yeterli değildir. Aynı zamanda topluluğun bireylerine dinsel olmayan ortak kimlik kazandıracak başka birleştirici bileşenlerin de bulunması gerekir. İşte bu modern birleştirici etkenlerin başında düşünsel, hukuki, kültürel vb. sekülerleşme düzeyi gelir. Elbette başka şeylerle de birlikte olmak üzere fakat öncelikle diyebiliriz ki, bir toplum ancak sekülerleşme düzeyi

7 ölçüsünde ulus niteliğini kazanabilir. Henüz sekülerleşme sürecine girmemiş topluluklar, uluslar değil; ancak ümmet topluluklarıdır. Osmanlılarda sekülerleşme Osmanlı Devleti 1299 da bir cihat ve gaza devleti olarak kurulmuştu. Osmanlılarda sekülerleşme ilk olarak diplomasi alanında başlamıştır. Avusturya ile 14 yıl süren savaştan sonra 1606 yılında yapılan Zitvatorok Antlaşması bu bakımdan tarihsel bir dönüm noktasıdır. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, tarihinde ilk kez olarak bir Hıristiyan devletini kendisiyle eş statüde bir devlet olarak kabul ediyordu (Antlaşmanın ikinci maddesine göre, Osmanlı hükümdarlarıyla aynı derecede sayılmayan ve kendisine kral diye hitap edilen imparatora, bundan sonra imparator denilecekti). Bu gelişme elbette sadece bir başlangıçtı. Osmanlı Devleti nde cihat ve gaza anlayışı daha sonra da devam etmekle birlikte giderek zayıfladı. Osmanlılar örneğin yıllarında Kırım Savaşı sırasında İngiliz ve Fransızlarla ittifak yaparak Ruslara karşı birlikte savaştıklarında, artık devletin kuruluş felsefesinden oldukça uzaklaşmış bulunuyordu. Kuruluş felsefesinden en büyük uzaklaşma, Kırım Savaşı ndan da önce Kavalalı Mehmet Ali Paşa kuvvetleriyle savaşırken yaşanmıştı. Bu duruma, Kavalalı Mehmet Ali Paşa nın oğlu İbrahim Paşa 1833 Şubat ında Kütahya yı ele geçirdiğinde, II. Mahmut un varlığını ve iktidarını korumak için Ruslarla işbirliğine girmesi yol açmıştı. Rus askerleri, II. Mahmut u İbrahim Paşa nın Müslüman kuvvetlerinden korumak için Boğaz a çıkartma yaparak Levent te toplanmışlardı. Daha 18. yüzyılda, geleceği kararmış (veya idam edilmiş) bir Osmanlı paşasının veya bürokratının eşyalarına el koyulduğu sırada evinde bir Batı dilinde yazılmış kitap bulunduğunda, bu kitap kayıtlara kâfir hattıyla yazılmış esere rastlandı diye geçiriliyordu. Fakat aradan daha bir asır geçmeden II. Mahmut Tıbbiye nin açılışında yaptığı konuşmada, hoca ve Türkçe eğitim kaynağının eksikliği nedeniyle derslerin bir süre Fransızca olarak yapılacağını söylüyordu. Devletin seküler bir davranışının beklenmedik başka sonuçları da oluyordu. Kırım Savaşı nda Osmanlı askerlerinin İngiliz - Fransız askerleriyle birlikte savaşması, bazı kültürel etkilenmeleri de beraberinde getirdi. Örneğin Osmanlılarda kuşluk vaktinde yenilen yemeğin yerini kahvaltıya bırakması, bu savaştan kalmadır. Modern mühendis mekteplerinin, Tıbbiye nin, Harbiye nin vb. keza kaçınılmaz ihtiyaçlar sonunda kurulmalarının yaşamın bazı alanlarının sekülerleşmesiyle sonuçlanan çok kapsamlı kültürel etkileri oldu. Sekülerleşme kavramını, belirttiğimiz gibi, yaşamın gereklerinin kendiliğinden yarattığı olgular için kullanıyoruz. Bilinçli politikaların eseri olarak kamusal alanda ve devlet işlerinde dinsel öğelerin geriletilmesi ise sekülerizm kavramı ile karşılanabilir. 3 Mart 1924 te Şeriye ve Evkaf Vekaletleri kaldırıldı, Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkartıldı de Saltanat ın ve 1924 te de Hilafet in kaldırılmış olmasıdır. Şüphesiz Cumhuriyet in ilanı da aynı zamanda en büyük laiklik adımlarından biridir. Çünkü böylelikle egemenliğin, ilahi niteliklere sahip olduğu varsayılan bir padişahın gücünden değil, ulusun kendi bağımsız iradesinden kaynaklandığı kabul edilmiş oluyordu. 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasının yanı sıra, Osmanlı hanedanı mensuplarının yurtdışına çıkartılması kararlaştırıldı, Şeriye ve Evkaf Vekaletleri kaldırıldı, Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkartıldı ve buna bağlı olarak medreseler kapatıldı. Saruhan mebusu Vasıf (Çınar) Bey ve 57 arkadaşının önerdiği Tevhid-i Tedrisat kanunu gerekçesinde şunlar söyleniyordu: Bir devletin genel eğitim siyasetinde, milletin düşünce ve duygu bakımından birliğini sağlamak gereklidir ve bu da öğretim birliği ile olur. Tanzimat ın ilan edildiği sıralarda öğretim birliğine geçilmek istenmişse de başarılı olunamamış, tam tersine bir ikilik ortaya çıkmıştır. Bu ikilik, eğitim ve öğretim birliği bakımından birçok kötü ve sakıncalı sonuçlar doğurmuş, iki türlü eğitimle memlekette iki tip insan yetişmeye başlamıştır. Önerimiz kabul edildiğinde, Türkiye Cumhuriyeti dâhilindeki bütün eğitim kurumlarının biricik mercii Maarif Vekâleti olacaktır. Böylece bütün eğitim yuvalarında, Cumhuriyet in irfan siyaseti, ortak bir eğitim yolu izlenecektir yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu, laik Türkiye nin doğuşundaki en büyük ve önemli başlangıç adımlarından biridir. Osmanlı Devleti nde din, hukuk kurallarını da önemli ölçüde belirliyordu. Osmanlı hukuku tam bir teokrasi hukuku değildi, fakat yine de dini kurallar halkın kişisel yaşam tarzını olduğu kadar kamu hukukunu da büyük ölçüde belirliyordu. Cumhuriyet yönetimi 17 Şubat 1926 tarihinde Medeni Kanun yasa tasarısını TBMM de kabul ederek, anayasayı ve yasaları dini kuralların dışına çıkardı ve ülkemiz tarihinde ilk kez bütün hukuksal ilişkiler, tutarlı, modern ve laik bir hukuk sistemi içerisinde birleştirildi. Bu kanunun çıkartılmasında çok büyük emekleri geçmiş bulunan Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) Bey in Medeni Kanun tasarısının başlangıcında yer alan bir gerekçe bölümü bulunmaktadır. Bu bölüm, olağanüstü yüksek değerde bir hukuki açıklamadır. Bugünkü daha gelişmiş insan hakları hukuku çerçevesinden bakıldığında bile değerinden hiçbir şey kaybetmemiş olan bir hukuk metnidir. Mahmut Esat Bey burada başka birçok şeyin yanı sıra şunları söylemektedir: Modern çağda uygar uluslara özgü olan bütün haklarda direnen Türk ulusu bu kanunu almakla, o hakların gerektirdiği bütün sorumlulukları da yüklenmektedir. Bu kanunun yayımlandığı gün Türk ulusu temelsiz inançlardan ve geleneklerden, Tanzimat tan beri süregelen sallanmalardan kurtulmuş olacaktır. O gün, eski bir uygarlığın kapılarının kapandığı, çağdaş ilerleme uygarlığına gidildiği gün olacaktır. Bu bakımdan Osmanlılarda sekülerleşme sürecinin 17. yüzyılda başlamasına karşın, dönüştürücü düzeyde bir sekülerist (laik) davranış görülmedi. Cumhuriyet döneminde sekülerizm Cumhuriyet döneminde de sekülerleşme süreci devam etti. Fakat özellikle erken Cumhuriyet döneminde Osmanlılarınkinden farklı olarak sekülerleşme, güçlü ve sistematik sekülerist politikalar aracılığıyla gerçekleşti. Ülkemizde şüphesiz laiklik konusunda atılmış bulunan ilk ve en büyük adım Bu kanunla, yüzlerce yıl padişahlar ve devlet yöneticileri karşısında hiçbir yasal insan hakkına sahip olmayan kul mertebesindeki insanlar, eşit haklara ve devlet karşısında yasal güvencelere sahip yurttaşlara dönüşmüştü. Ama bunun kadar önemli olan bir başka şey de, daha önce erkek karşısında yasal olarak hemen hiçbir hakka sahip olmayan kadınların, erkeklerle yasal bakımdan eşit statüye kavuşmuş olmalarıydı. Bu kanundan önce erkek, birden fazla kadınla evlenebiliyor ve istediği zaman da tek yanlı olarak evliliği sona erdirebiliyordu. Bu kanunun en önemli B+ YAZ 07

8 Cumhuriyet - Akbaba 29 Ekim 1959 yanlarından biri, özellikle tek eşli evliliği kabul etmesi ve boşanma ilişkilerini modern ve eşitlik ilkesine dayalı hukuki bir düzene sokmasıdır. Bu kanunla kadınların önünde ilk defa büyük bir özgürlük alanı açılmış oluyordu. Kadınların eşit haklarla toplumsal yaşama girişleri, sekülerleşme sürecinin en önemli aşamalarından biridir. Cumhuriyetin bize miras bıraktığı en önemli kazanımlardan biri de şüphesiz budur. Medeni Kanun, yönlendirici özelliği nedeniyle, başka yeni çağdaş kanunların çıkartılmasının yolunu da açmış ve bu çerçevede, soyad kanunu, miras kanunu, özel mülkiyet ve ticaret kanunları, borçlar kanunu, kanuni olarak ikâmet yeri vb. gibi çağdaş uygarlıkta önemli işlevleri bulunan gelişmelere de kaynaklık etmiştir. Cumhuriyet döneminde laiklik konusunda daha sonra atılan adımlardan birisi de, 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle, Anayasa nın 2. maddesinde yer alan Türkiye Devleti nin dini İslam dır hükmünün çıkartılması olmuştur. Bu değişikliğin yanı sıra milletvekillerinin yeminlerindeki vallahi kelimesi, namusum üzerine söz veririm şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca daha önce meclisin görevleri arasında yer alan ahkâm-ı şeriyenin tenfizi (dinsel hükümlerin yerine getirilmesi) hükmü de Anayasa dan çıkartılmıştır. Nihayet 5 Şubat 1937 tarihinde yapılan bir değişiklikle laiklik kavramı Anayasa ya girmiş ve Türkiye Devleti nin laik bir devlet olduğu ifadesi Anayasa nın 2. maddesinde yer almıştır. Böylece 15 yıl gibi bir süre içinde, hemen tamamen dini bir devlet yapısından, hemen tamamen laik bir devlet yapısına dönüşüm gerçekleşmiştir. Türk Medeni Kanunu nun Esbab-ı Mucibe Layihası Adliye Vekili Mahmut Esat (Bozkurt) Bey in hazırladığı Türk Medeni Kanunu Layihası nın son bölümünde şunlar söylenmektedir: Cumhuriyet in laiklik konusundaki bu kazanımları küçümsenemeyecek boyutlardadır. Fakat bütün bu kapsamlı girişimlere rağmen, yukarıda da belirttiğimiz gibi, laiklik konusunun kavramsal içeriğinin ve öneminin yeni kuşaklara gerektiği gibi açıklanmamış ve vurgulanmamış olması ve devlet kurumlarının laikliğin korunması konusunda yeterli olabileceği yanlış düşüncesinin yaygınlık kazanması, laikliğin, Cumhuriyet in daha sonraki yıllarında ve günümüzde büyük tehlikelerle karşılaşması sonucunu doğurdu....teceddüt (yenileşme) tarihimizde kıymeti olan bir hadiseyi şuracıkta zikretmek isteriz. Ali Paşa, Fransız Kanun-ı Medenisi nin Türkiye için aynen kabulünü vaktiyle Sultan Aziz e teklif etmiş, fakat Cevdet Paşa nın müdahalesiyle bu büyük teşebbüs akim (sonuçsuz) kalarak yerine Mecelle ikame olunmuştur. Esasen tekmil endişesi şahsi menfaatlerinden ibaret olan ve riyayı şiar ittihaz edinen (ilke edinen) saltanat idaresi için milletin hakiki menfaati icabatını nazar-ı dikkate alarak karar verilemezdi. Asr-ı hazırın medeni milletleri tanıdığı tekmil hukuku (bütün hakları) cihan-ı medeniyetten bila kayd ü şart talep ederken bu hukukun istilzam ettiği vezaif-i medeniyeyi (gerektirdiği medeni vazifeleri) de Türk milleti yeni Kanun-u medenisi ile kendi eliyle kendisine tahmil etmiş (yüklemiş) bulunuyor. Bu kanun layihasının manalarından birisi de budur. Türk milletinin mümessil-i alisi (yüksek temsilcisi) olan Büyük Meclis in nazar-ı tasvip ve tasdikine (onayına) arz edilen Türk Kanun-ı Medeni layihası mevki-i meriyete vazediliği (yürürlüğe konulduğu) gün milletimiz on üç asrın kendisini çeviren itikadat-ı sakimesinden (yanlış inançlarından) ve tezebzüblerinden (karışıklıklarından) kurtulmuş, eski medeniyetin kapılarını kapayarak hayat ve feyiz bahşeden muasır medeniyetin içine girmiş bulunacaktır. Adliye Vekaleti bu kanunu hazırlamakla inkılap ve tarih huzurunda milli vazifesini ifa ve Türk milletinin hakiki menfaatlerini ifade etmiş olduğunda şüphe etmemektedir. 17 Şubat 1926 da Medeni Kanun TBMM de kabul edilerek, anayasa ve yasalar dini kuralların dışına çıkarıldı. Adliye Vekili Mahmut Esat 08 B+ YAZ Mahmut Esad Bozkurt 1920 li yılların sonunda kürsüde bir konuşma yaparken.

9 Bu nedenle Cumhuriyet in bize bırakmış olduğu büyük laiklik mirasının korunması ve geliştirilmesi için laiklik düşüncesinin yaygınlaştırılması, önemli bir görev olarak önümüzde duruyor. B+ Kıyafet Devrimi, Vasıf Zeki, Kitap-Kırtasiye-Müzik Mağazası, Beşiktaş Tramvay Caddesi 8 Nisan 1924 te atılan büyük adım Osmanlı Devleti nde 1850 li yıllardan başlayarak çok önemli bir başka süreç ortaya çıktı. Özellikle yabancı ülkelerle yapılan ticari ve ekonomik ilişkilerde karşılaşılan sorunların çözümlenmesi çabalarının da zorlamasıyla, şeriye mahkemelerinin yanı sıra dini kurallara dayanmayan nizamiye mahkemeleri kurulmaya başlandı. Hızlı bir gelişme gösteren nizamiye mahkemeleri, başka sorunların çözümlenmesinde de rol almaya başladı ve 19. yüzyıl sonlarında önemli bir hukuki ve toplumsal kurum niteliğini kazandı. Birçok durumda davaya hangi mahkemenin bakacağı konusunda anlaşmazlık çıkıyor ve böyle durumlarda hangisinin yetkili olduğuna Adliye Vekâleti karar veriyordu de de Mekteb-i Hukuk-i Şahane kuruldu. Bu okulun mezunları nizamiye mahkemelerin kadrolarını oluşturuyordu. Her iki mahkemenin yetki alanlarını kanunla belirleme girişimlerine rağmen, şeriye - nizamiye mahkemeleri ikiliği, mektep - medrese ikiliğinin yanı sıra Cumhuriyete kadar hüküm sürmüştür. Bu ikilik, mektep - medrese ikiliğinin 3 Mart 1924 te kalkmasından 36 gün sonra, 8 Nisan 1924 tarihinde TMMB tarafından Yeni Mahkemeler Teşkilatı Kanunu nun kabul edilerek şeriye mahkemelerinin lağvedilmesiyle ortadan kaldırıldı. Medreselerin kapatılmasıyla şeriye mahkemelerinin lağvedilmesi birbirinden ayrılamaz. Ayrıca şeriye mahkemelerinin kadro kaynağını da zaten medreseliler oluşturuyordu. Bu nedenle öğretim birliğinin sağlanması ile hukuk birliğinin sağlanması birbirinden ayrı düşünülemezdi. B+ YAZ 09

10 Bağımsızlık İçin İlk Adım BAĞIMSIZLIK KARAKTERİMİZ Yazı: B+ Fotoğraf: Şenol Kaşıkçı, Levent Özer

11 Türkiye yi bağımsızlığa götüren ilk adımın Beşiktaş ta atılmasını kutlayan kentliler, her yıl olduğu gibi bu yıl da ortak paydada buluştu; Bağımsızlık Karakterimizdir... Türkiye Cumhuriyeti ne giden yolun başında yer alan bir kilit taşı, 16 Mayıs Türk halkının makûs talihinin döndüğü, dünya siyaset sahnesinde emperyalizme karşı verilen haklı savaşların, ilk kurtuluş savaşı pratiğinin başlatıldığı gün. O gün, bu denli açık ve belirgin bir dönüşümü ifade edecek tarihsel bir tutanak olmamasına rağmen, bugün biliyoruz ki 16 Mayıs 1919 da Beşiktaş ta Türk Bağımsızlık Savaşı na dönüşen antiemperyalist mücadelenin ilk adımları atıldı. 16 Mayıs 1919 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları Beşiktaş İskelesi nden bir gambot ile açıkta bekleyen Bandırma Vapuru na binerler. Akşamüstü, İstanbul Boğazı ndan başlayan yolculuk 19 Mayıs 1919 da Samsun a çıkışla yeni bir başlangıca dönüşür. Yıllar sonra Mustafa Kemal, onu Samsun a taşıyan Osmanlı ülkesinin tarihsel gerçekliğini ünlü Nutuk un girişine taşır: 1919 yılı Mayısı nın 19 uncu günü Samsun a çıktım. Genel durum ve görünüş: Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu topluluk, Genel Savaş ta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda zedelenmiş, koşulları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük savaşın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve ülkeyi Genel Savaş a sürükleyenler, kendi yaşamlarının kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve Halife olan Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa nın başkanlığındaki hükümet, güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişahın isteklerine uymuş, onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş. Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta. Yorgun ve her boyutta tükenmiş bir imparatorluktan, bir monarşiden, modern bir toplum var edebilmek iddiası, elbette Osmanlı aydınlarının B+ YAZ 11

12 250 yıllık rüyasıdır. Ancak bu çabaları başarıya ulaştıracak, hayata geçirebilecek iradenin Anadolu ya, direnmenin kaynağına taşındığı tarih 16 Mayıs 1919 dur ve tarihin bu başlangıca tanıklık için seçtiği mekân da Beşiktaş tır. Bu nedenle Beşiktaş Belediyesi üç yıldır 16 Mayıs tarihini Bağımsızlık İçin İlk Adım etkinlikleriyle kutluyor ve kent varlığına önemli bir bellek kazıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, 16 Mayıs 2013 tarihinde Beşiktaş İskelesi nden yaptığı konuşmasında şunları söylemişti: Sevgili Beşiktaşlılar, bugün 16 Mayıs. Beşiktaş kentinin, Beşiktaş kentlisinin doğum günü. Bugünü bayram havasında kutluyoruz. Beşiktaş tarihinde bugünden daha anlamlı ve daha önemli bir gün yok. Bugün sadece Beşiktaş ın, İstanbul un değil koca milletin kaderini değiştiren adımların atıldığı gündür. Bağımsızlığa ve özgürlüğe, çağdaşlığa ve cumhuriyete, insanlığa ve yurttaşlığa giden büyük kurtuluş yolunun ilk günü. Bugün Türk Ulusu nu yeniden özgür kılacak bağımsızlık mücadelesi için ilk adımın atıldığı gün. 16 Mayıs 1919 tarihinde hepinizin bildiği gibi başta Gazi Mustafa Kemal ve bir avuç vatansever her türlü tehlikeyi göze alarak Anadolu isyanını başlatmak üzere Beşiktaş tan Samsun a hareket ederler. O günden bugüne olan kazanımları unutmamamız adına kısa bir özet yapacağım sizlere İşgal ve istila edilmiş topraklardan özgür bir vatana, çürümüş ve kokuşmuş toplumsal bir hayattan çağdaş bir yaşama, padişahın kulu kölesi olmaktan özgür yurttaşlığa, anarşik bir padişahlık rejiminden halk yönetimi olan Cumhuriyet e, yoksul ve meşru yapıdan gelişmiş kültürel yapıya, hurafelerle dolu bir inanç dünyasından laiklik ve istismarsız bir manevi dünyaya, cahil ve ehliyetsiz bırakılan insan malzemesinden bilime yaslanan çağdaş bir topluma, Osmanlı borçlarını ödeyebilen ekonomik kalkınmaya ulaşmak başlı başına bir başarı destanıdır. Bugün bilmemiz gereken, bugünkü varlığımızı, esenliğimizi ve gücümüzü 16 Mayıs 1919 da Kurtuluş a giden Beşiktaş ta ilk adımı atanlar sağlamıştır. İlk adımı atanlara ve Türkiye Cumhuriyeti ni yaratanlara şükranlarımız az bile gelir. 16 Mayıs ve 19 Mayıs lara nankörlük olmaz, yok saymak olmaz. Kurtuluş Savaşı nın ve Türkiye Cumhuriyeti nin kazanımlarını geriletmek ve inkâr etmek isteyenlerin çoğaldığı,bu kişilerin bazı çevreler ve taraflar tarafından teşvik edildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu nedenle Beşiktaş kentlileri olarak 16 Mayıs ları yaşatmaya, anısını canlı tutmaya, belleğimize kazımaya kararlıyız. 16 Mayıs laik Cumhuriyet in, öz-

13 Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir gür yurttaşların, çağdaş toplumun umut dolu geleceğin temelidir. Çünkü 16 Mayıs Beşiktaş tır, Beşiktaşlıdır. Beşiktaş kentinin ve Beşiktaşlıların bayramı kutlu olsun Mustafa Kemal Atatürk Türkiye, İstiklali tam ya da Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye inatlarıyla hayatlarını feda edenleri, Beşiktaş tan yükselen kutlamalarla her yıl hatırlayacak, hatırlatacak Bir kez daha bağımsızlık için yürüdük Bağımsız Türkiye için ilk adımın Gazi Mustafa Kemal önderliğinde 16 Mayıs 1919 da Beşiktaş Akaretler de atılmasından yıllar sonra, ilki 2011 yılında başlayan Bağımsızlık İçin İlk Adım Etkinlikleri bu yıl da Mayıs tarihleri arasında tüm kentlileri bir araya getirdi. Türkiye yi bağımsızlığa götüren ilk adımın Akaretler den atılmasını kutlayan Beşiktaşlılar, her yıl olduğu gibi bu yıl da ortak paydada buluşarak, İlk Adım için yürüdü, koştu İşgalcilere, emperyalizme karşı savaşta Atatürk ve silah arkadaşlarının Beşiktaş İskelesi nden 16 Mayıs ta yola çıkması ve bu büyük mücadelenin sonunda da özgür Türkiye ye ulaşılması, Beşiktaşlılar için bayram günü aynı zamanda. 16 Mayıs Bağımsızlık İçin İlk Adım etkinlikleri ile aynı zamanda 19 Mayıs Atatürk ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle gerçekleştirilen kutlamalar, üç gün boyunca yoğun katılım ve büyük bir coşkuyla yapıldı. El ele meşalelerle, bayraklarla yürüyen yurttaşların coşkusu, bu yıl ilk kez tiyatro sanatçısı Celil Yağız tarafından sahnelenen Nutuk oyunuyla daha da anlam kazandı 19 Mayıs akşamı ise Dikilitaş Darphane önünden, Barbaros Meydanı na binlerce kişiyle fener alayı gerçekleştirildi. B+ YAZ 13

14 3. yılına giren halk koşusuna İstanbul dan yüzlerce vatandaş katıldı. 14 B+ YAZ

15 Ve koştuk... Bağımsızlık İçin İlk Adım Halk Koşusu Dolmabahçe den başlayıp Bebek Parkı nda son buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik koşuya yüzlerce sporcu katılarak 19 Mayıs ruhunu bayraklarıyla spor coşkusu içinde yaşadılar. İnönü Stadı önünden, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ın verdiği startla başlayan koşu, Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme ve Arnavutköy etaplarını geçerek Bebek Parkı ndaki ödül töreniyle tamamlandı. Koşuya Beşiktaş kentlilerinin yanı sıra İstanbul dan pek çok vatandaş, Sivil Toplum Kuruluşları ve spor kulüpleri de destek verdi. Erkekler kategorisinde ilk üçü Eser Akiş, Sezer Altuntaş ve Mehmet Boztepe alırken, kadınlarda birinciliği Şükran Eryılmaz, ikinciliği Hülya Tanrıyaşükür, üçüncülüğü ise Deniz Erzioğlu aldı. Bu sene ilk kez yapılan 45+ kategorilerinde ise erkeklerde ödülleri Fethi Kaya, Necati Tümbet, Hasan Uludağ alırken, kadınlarda kürsüye Sema Buldanlıoğlu, Firuza Ünal, Fatma Sıkı çıktı. Toplam 4 kategoride ilk üçe giren sporculara Girne Amerikan Üniversitesi tarafından ödüller verildi. B+ B+ YAZ 15

16 16 B+ YAZ

17 B+ YAZ 17

18 Portre MURAT ÖZTÜRK GÖKYÜZÜNDE KALDI Yazı: Cengiz Erdil Fotoğraf: Pelin Öztürk Arşivi Türkiye nin ilk ve tek gökyüzü habercisiydi. Aynı zamanda hem kameraman hem foto muhabiri hem de pilot olan Murat Öztürk, artık yok TRT Haber Merkezi 1980 li yıllarda benim okulumdu, her şeyimdi yılında ayrıldığım kurumdan sonra özel televizyonlarda çalıştım, ama nedense hiçbirine aidiyet duymadım. Oysa Harbiye deki TRT İstanbul Radyosu nun önünden ne zaman geçsem içim ürperir, bir gençlik heyecanı duyarım. TRT Haber Merkezi ve oradaki yayıncı gazeteci ağabeylerimden, dostlarımdan çok şey öğrendim. Minnettarım. Dostlar ki çoğu unutulmaz... Hele Murat Öztürk... Yayıncılıkta beni tanıyanlar bilir; 14 yıl çalıştığım kurumda hayatın içinden haberlerin peşinde oldum hep. Denizcilik ve balıkçılık Trabzon da başlayıp İstanbul da devam eden bir tutkuya dönüşmüştü benim için. Murat Öztürk ü de bu şartlarda tanıdım. Yerinde duramayan bir kameramandı. 24 saati sürekli koşturmaca içinde geçerdi Murat ın. Sanki içinde bir fırtına vardı. Bana sık sık Ivır zıvır, kıl tüy haberle uğraşma. Balıkçılarla bir konuş da gidelim derdi. TRT de de hayatın renklerini ekrana taşıyan pek çok habere birlikte imza attık. Programlar yaptık. O kamerasıyla en küçük bir ayrıntıyı bile kaçırmazdı. Yol göstericiydi. Gözümden kaçan bilgi kırıntılarını ondan toparlardım. Kurgu masasına oturduğumuzda görüntülerinin hesabını sorar, Bu planı 18 B+ YAZ

19 Uçağın kontrol paneli üzerine bir ayna koydu. Bir yandan minicik hava aracını kullanmaya çalışıyor, bir yandan da 10 kilogram ağırlığındaki kamerayı omuzluyordu. Sen aynaya bak. Vaziyeti anlat demesiyle konuşmaya başladım. Heyecanımız zaten görüntülerle ortaya çıkacaktı. Samandıra yı havadan anlattıktan sonra ağzımdan şu sözlerin döküldüğünü hatırlıyorum. Murat artık yeter. Lütfen inelim. Ve 1990 lı yıllar gelip çattı. Medyada iş imkânları genişlemişti. Murat havacılık hobisine devam ederken, serbest kameramanlık da yapıyordu. Bense özel televizyonlarda haberciliğe devam ediyordum. Hezarfen Havaalanı macerası Murat Öztürk 1993 yılında Türkiye nin eğitim amaçlı ilk özel havaalanını bir kaç arkadaşıyla birlikte kurdu. Büyükçekmece kıyısındaki bu yapı, o dönem göl kıyısında siteler yapan ülkenin büyük holdinglerden birinin tepkisini çekti. Murat ve arkadaşlarının üzerine İSKİ aracılığıyla saldırıldı. Murat yılmadı ve Hezarfen ayakta kaldı. Osmanlı döneminde uçmasına izin verilmeyen Hezarfen Çelebi yi, Cumhuriyet döneminde de uçurmak istemediler ama olmadı. Hezarfen Havaalanı hâlâ Türk havacılığının önemli bir eğitim merkezi konumunda. Yüzlerce genç, uçuş sertifikasını burada aldı. Murat ın emeği çoktu. Murat Öztürk, amatör pilot eğitmenliğini, yanı sıra hava fotoğrafçılığını ve kameramanlığı asla bırakmadı. Uçağına monte ettiği fotoğraf makinesi ve kamerayı ustalıkla kullandı. Yurtdışında ve içinde Murat la tanıtım ve belgesel çekimlerinde de birlikte olduk. Mavi yolcuğu, kaplumbağa göçlerini görüntüledik. Foça da, Yalıkavak da havadan Akdeniz foku aradık. İzmir Dikili de tarladan dönüştürdüğü havaalanına onlarca kez iniş kalkış yaptık. Gökyüzü habercisi Murat Öztürk ün haberci olarak başarısı 1999 yılında zirveye ulaştı. Murat ın Gölcük ve Düzce Depremleri sonrası çektiği görüntü ve fotoğraflar, gündeme bomba gibi düşmüştü. Felaketin nasıl bir kıyamet olduğunu anlatıyordu bu fotoğraf ve görüntüler. Ve bir kamu görevi başarıyordu Murat... Deprem sonrası hazırlanan İmar Planları nda Murat ın materyalleri masaya yatırılıyor, merkezi ve yerel yönetimlerin kent yerleşimlerindeki hatalarının tekrar edilmemesi için söz konusu fotoğraf ve görüntüler, tarihi birer belge işlevi görüyordu. kullan. Bak burası daha iyi olmuş diyerek haberin son haline katkıda bulunurdu yılında farklı bir hobiye kapıldığını anlattığı günü daha dün gibi hatırlıyorum. İçi içine sığmıyordu, heyecanlıydı. İstanbul Samandıra daki Türk Hava Kurumu tesislerinde uçuş eğitimi almaya başlamıştı. Ultralight adı verilen dört bir tarafı açık, neredeyse sadece kanatları olan hava aracıyla uçuyordu. Mutlaka birlikte uçalım, havacılığı tanıtalım diyordu. Sonunda bir pazar günü THK Uçuş Okulu yla ilgili haberi hazırlamaya karar verdik ve Samandıra nın yolunu tuttuk. Uçağın başına gelince ürperdim. Adeta iri bir sivrisinek gibi görünüyordu. Bu uçak mı ikimizi taşıyacak? Üstelik nasıl çekim yapacaksın? diye sordum. Murat, Sen merak etme, havada görürsün dedi ve havalandık yılında B+ nın 13. sayısına konuk olan Murat Öztürk, bizim için uçağından Beşiktaş ı fotoğraflamıştı.

20 PİLOT PELİN ÖZTÜRK BABASINI ANLATIYOR... Beykoz, Şile ve Kemerbugaz daki orman yağmasını da Murat ın fotoğraflarıyla öğrendik. Gözlerden uzak taş ocakları ve site inşaatları yapıcıları, işletmecileri, rantçıları onun objektifinden kaçamadı. Tarihi Yarımada da yıkılan tarihi mekânların altını oyanları, yasadışı yükselen tüm yapıları anında yakalıyor, adeta gökyüzünde tek başına bir çevre mühendisi gibi çalışıyordu. Akrobasi uçağı pilotluğu Uçmak bir tutkuydu onun için ama aynı zamanda sonsuz heyecanın adıydı. 50 yaşını geçtikten sonra akrobasi uçağı pilotluğuna merak saran dünyadaki ender insanlar arasında yer aldı. Gösteri uçuşlarına katılıyor, değişik yerlerde yapılan havacılık festivallerine uçağıyla katılıyordu. Tarih: 19 Mayıs 2013 Yer: Adana Sıcak bir pazar günüydü. Ajanslar şu haberi geçiyordu: 2. Uluslararası Hava Oyunları Festivali ne katılmak üzere Adana ya gelen Murat Öztürk (60), bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında gösteri yaptı. Öztürk, hemen ardından son gösterisini gerçekleştirmek için merkez Yüreğir ilçesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsis edilen arazide gerçekleştirilen festival etkinliklerinin yapıldığı alana gitti. Öztürk ün uçağı gösteri yaparken, alçak uçuş sırasında portakal ağacına çarparak düştü. Kemal Sayar Her Şeyin Bir Anlamı Var adlı kitabında babasına olan özlemini anlatırken şöyle diyor: Sevmeyi bilenler için ayrılık yoktur. Ben de aynı duyguları yaşıyorum. Babamın çocukluğumdan beri hayat çizgimde önemli bir yeri oldu. Hayatı onunla tanıdım ve sevdim. İnanılmaz bir doğa dostuydu. Doğayı tutkuyla sevmeyi ve bağlanmayı ondan öğrendim. Babamla aynı evde dolu dolu bir 34 yıl geçirdik, klasik otoriter bir tutum içinde görünmek isteyen ama başaramayan yufka yürekli bir babaydı. Son gösterisini yaparken geçirdiği kazada hayatını kaybeden Murat Öztürk geçen hafta Hezarfen Havaalanı nda gösteri uçuşu yapmıştı. Pitts S-2B tipi uçakla yaptığı gösteriyle nefes kesen, birbirinden zorlu hareketlerle saatlerce havada kalan pilot Öztürk, izleyicilerin meraklı bakışları arasında tamamlamıştı gösterisini. Uçağının düşmesinin hemen ardından, itfaiye, kurtarma ve sağlık ekipleri enkaz bölgesine sevk edildi. Ancak ekipler uçağa ulaştığında şoka girdi; uçak da pilot da yanmıştı. Acı haber kısa sürede yayıldı; havacılık çevreleri yasa boğuldu. Havacılık Federasyonu yetkilileri, ön incelemeden sonra cenazenin Adli Tıp a kaldırıldığını ve daha sonra İstanbul a gönderileceğini söyledi. Öğüt vermediği anı hatırlamıyorum, hep konuşur, bir şeyler söylerdi. Büyüdükçe hiç susmasın derdim. Konuşması o kadar tatlıydı ki en kızgın anında bile espri anlayışını hiç yitirmezdi. Ben üniversitede Sinoloji yani Çin Dili ve Edebiyatı okudum yılına kadar bizim işlerle ilgilenmedim. Baktım bir gün babam, Oflayıp pufluyor hiç bana yardım etmiyorsun, bir başıma kaldım diyordu. Peki. Ben öyle masa işleri yapmaktan sıkılırım PPL lisansı verirsen, yani pilot olursam seve seve işi bırakır yanına gelirim dedim. Çalışmamız işte 2005 yılında, böylece başladı. Evet, Murat Öztürk ün bu dünyadaki sicil defteri bu haberle kapandı. Türk medyası sessiz kahramanlarından birini daha kaybetti. Murat Öztürk ün önemini Haziran ayında Gezi Parkı Direnişi yle bir kez daha anladım. Eğer Murat yaşasaydı İstanbul da ve diğer kentlerde yaşanan olayları, mitingleri fotoğraf ve görüntülerle daha iyi anlayacaktık. Ama Murat yok.. Sevgili arkadaşım artık yok Eşi Nilgün Öztürk ün, cenazede söylediği sözü asla unutmayacağım; Arkadaşın gökyüzünde kaldı B+ Daha sonra ticari pilot lisansımı aldım ve en son 2 ay önce öğretmenlik sertifikamı alarak, babamın iş arkadaşı oldum. Aynı evde yaşadığımız için 24 saat birlikteydik, çift yumurta ikizi gibiydik. Babam bana hayallerim ne kadar büyük olursa olsun istedikten sonra her şeyi yapabileceğimi, mücadele etmeden bir şey yapamayacağımı ve her zaman çalışkan, dürüst ve samimi olmam gerektiğini öğütledi

21 O gökyüzünün hem dalgıcı hem de avcısıydı. Uçakla maviliklere daldı, kamerasıyla görüntü avladı. Fotoğraf: Murat Öztürk

22 SON RÖPORTAJ Murat Öztürk ün 2011 yılında motosiklet ve akrobasi uçağıyla gerçekleştirdiği gösteriyi dünyada 5 kişi başarmıştı. Ölümünden çok kısa bir süre önce, son röportajıydı Murat Öztürk ün. Bir radyo programına gökyüzünden katılan belki de ilk kişiydi. Tarih, 9 Mayıs 2013 tü ve o, Cengiz Erdil in sorularını yanıtlıyordu Murat Öztürk ün haberciliğe başladığı tarih 1970 li yılların başıydı. TRT de 1990 yılına kadar devam eden kameraman ve foto muhabirliğini ölene kadar bırakmadı yılından itibaren tutkuyla bağlı olduğu havacılığı, muhabirliğiyle buluşturdu. Gökyüzünde görüntü avcılığı yapan bir kaç isimden biriydi. Gazeteci kimliği ile havada olan tek kişiydi depreminden, gemi kazalarından, onlarca yangın ve faciadan inanılmaz görüntü ve karelerle döndü Şimdi İstanbul semaları 12 Mayıs Pazar günü muhteşem bir gösteriye hazırlanıyor. Büyükçekmece Hezarfen Havaalanı nda yapılacak gösteri için çalışmalar sürüyor. Telefon hattında pilot Murat Öztürk var. Murat la TRT de uzun yıllar birlikte çalıştık. Kameraman arkadaşım... Aynı zamanda hava fotoğrafları ve görüntüleriyle birçok kez ödüller kazandı. Murat, geçtiğimiz günlerde 12 Mayıs taki gösteriye dikkat çekmek için Boğaz da bir gösteri yaptın. Bu 12 Mayıs taki gösteri bir ilk. Senden öğrenelim. Şu anda da havadasın galiba? Evet, şu anda Hezarfen da uçuyorum pilot olarak. Öğretmen pilotum aynı zamanda. Pazar günü Türk yıldızları ve Solo Türk gelecek. 22 B+ YAZ

23 İlk defa İstanbul da halkın izleyebileceği bir alanda toplanma ve toplu halde gösteri şansı bulacak Hava Kuvvetleri. Büyük bir kalabalık bekliyor olacağız burada. Belediye, valilik ve beldeler destekliyor bizi. Dolayısıyla belediye otobüs kaldıracak çeşitli noktalardan. (...) Evet, hattımız kesildi hareket halinde olduğumuz için. Tabii havada bir yerde durmak mümkün değil, bu gösteride sen de uçacak mısın? Ben de uçacağım, ben de gösteri yapacağım. Ama burada en önemlisi insanlar, uçakların bulunduğu alanı görecekler. Zaten buraya gelenlerin havacılık merakı olacağı için onların sorularını cevaplandıracağız. Güzel bir hafta sonu olacak. Gösteriden önce sen Boğaz da gösteri uçuşu yaptın, değişik bir uçak kullandın. Nasıl bir uçaktı o? İki kişilik akrobasi uçağı. Dolayısıyla benim şahsımın gösteri yapmasından gayri, dikkati çektim. Pazar günü yapılacak olan etkinliğin haberini vermek amaçlıydı, amacıma ulaştım. Her gün İstanbul u uçağıyla gözetliyor, adeta gökyüzünde tek başına bir kent gönüllüsü gibi çalışıyordu. Fotoğrafları sık sık Milliyet in kapağında yer aldı. Peki, Murat, bu gösteriye amatör pilotlar da katılacak mı? Bunlar sadece profesyonel gösteri, amatör pilotlar izleyici olarak gelecekler değil mi? Doğrudur, çünkü burada asıl olarak Hava Kuvvetleri nin gösterisi olacak; biz aslında garnitür kalıyoruz! Ama izleyiciler birilerinin burada aktivite yaptığını görmüş olacaklar. Onlara güzel bir gün geçirteceğimizi tahmin ediyorum. Amatör pilotluk diyoruz, amatör uçak kullanma diyoruz. İlgi nasıl son yıllarda? Türkiye de ilgi arttı değil mi? Bayağı meraklısı var bu işin. Doğrudur, çünkü insanlar bilgili değildi eskiden. Şimdi artık biliyorlar ki herkes pilot olabilir; ilgilenen insan sayısı da çok. Onları da buraya davet ediyoruz. Giriş serbest, çok yerden belediye otobüsleri kaldırılacak; Taksim den, Mecidiyeköy den, TÜYAP tan Hezarfen e ulaşabilecekler. Şu anda yanında bir öğrencin mi var senin? Evet, uçuşu şimdi o gerçekleştiriyor çok rahatlıkla, ben sadece izliyorum. İdare etmeden uçabilecek bir şeritte olduğu için de seninle konuşuyorum. Murat Öztürk sana kolay gelsin diyoruz. İyi uçuşlar. Böyle bir etkinliği duyurduğunuz, bize yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizleri de bekleriz. Usta hava fotoğrafçısı Murat Öztürk ün fotoğraflarını çekerken kullandığı uçağı, piper pa-18 tipi. Ailesi, Murat Öztürk ün adını yaşatmak için uçağı, Haliç teki Rahmi Koç Müzesi ne bağışladı.

24 Kazanım YÜREKLERİN BULUŞTUĞU, KARINLARIN DOYDUĞU BİR YER: DOST ELLER MUTFAK Yazı ve Fotoğraf: B+ Öyle bir mutfak ki içinde koskocaman bir dünya gizlidir; dostluk, yardımlaşma ve paylaşımdır bu dünyanın gizi. İşte bu kazanda pişen aş, dost ellerden uzanır hayatlarının son demlerinde yalnız ve güzel insanlara...

25 Yabancılaştıran ve yalnızlaştıran kent yaşamı, uzanacak bir dost ele muhtaç yaşlılarımızın varlığını unutturuyor kimi zaman. Beşiktaş Belediyesi nin Kent Araştırmaları Birimi tarafından gerçekleştirilen anket, kısa bir süre önce çarpıcı bir gerçeği koydu ortaya. Araştırmaya göre, Beşiktaş nüfusunun % 6,40 ını 75 yaş ve üzeri insanlar oluşturuyor. Bu oran Türkiye ortalamasından iki kat daha fazla. Araştırma sonuçları, tam da bu gerçeklik üzerinden toplumsal dayanışmanın güçlendiği şu günlerde yeni projelerin doğmasına neden oldu. Bunlardan biri de Dost Eller Mutfak Beşiktaş ta yaşamak güzel, Beşiktaş ta yaş almak güzel sloganıyla duyurulan projelerden biri olan bu mutfak yardımlaşması, kentimizde yaşayan 75 yaş üzeri binlerce yaşlının, sağlıklı beslenmesi yanında gözetim altında olmalarını da sağlıyor. Her öğlen kapıları çalınan yaşlılarımız, sadece sefertaslarında gelen yemekleri değil, onlar için kimi zaman evlat olan dağıtımcıları da sabırsızlıkla bekliyor. Sevgi dolu bağların kurulduğu anlarda, gülen bir yüz gören, dualarla uğurlanan bu dostlar en büyük mutluluğu böylece yaşıyor. Aşçıların sevgilerini ve becerilerini, uzmanların bilgi ve tecrübelerini ortaya koyduğu bu mutfakta, sadece yaşlılarımız için değil, yardıma muhtaç dar gelirli ve sokakta yaşam sürdüren evsizler için de yemek pişiyor. Mutfak güncesi B+ olarak geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Belediyesi Çırağan Hizmet Binası nda bulunan Dost Eller Mutfak ın kapısını çaldık sabah 7 de. Yemek yapımının ilk aşamasından, aşın ulaştığı evlere kadar sefertasının takibindeydik deyim yerindeyse. Güle oynaya geçen bir mutfak güncesini sizlerle paylaşmak istedik. Bizim için de oldukça keyifli ve lezzetliydi (yemeklerin tadına doyamadık). Kimi zaman da hüzünlü B+ YAZ 25

26 Geleceğimizden haberdar olan mutfak ekibinden Ayşe ve Ayten Hanım karşıladı beni ve çalışma arkadaşım Aybüke Sakaoğlu nu. İkisi de uzun yıllar aşçılık yapmış; şef aşçı Hasan ustanın kurduğu bu ekiple, mutfakta buluşmuşlar. Çalışan diğer aşçılar gibi yaptıkları işi ciddiye alıyorlar. Özellikle böyle bir mutfakta çalışmanın gururu içindeler. Mutfak ekibi 13 kişi. Bunlardan 8 i profesyonel aşçı. Mutfakta kasap da çalışıyor. Ekibin geri kalanı ise aşçıların eli ayağı Gittiğimiz günün menüsü, tavuk baget, pilav, patates kızartması ve tatlıydı. Tatlı yapımına bir gece önceden başlanmıştı. Dolayısıyla sabah sabah ilk iş, tatlının son rötuşlarını yapıp, kaplara koymak oldu. Kafalarda bone, ayaklarda galoşla biz de yemekleri öğlene yetiştirmenin tatlı telaşına düşen ekibin ayak dibinden ayrılmadan sohbet edip, sizlere bu ortamı fotoğraflarla yansıtmaya çalıştık. Dağıtım ellerine ulaşana kadar nefes almadan titizlikle, eğlenerek pişirilen yemekler, tüm yorgunlukları geride bırakıyor, aşın ulaştığı evler düşünülünce. Koca koca kazanlarda pişen aş, bu özveriyle daha da lezzetleniyor. Tam anlamıyla evimizin mutfağında hissediyoruz kendimizi (kazanları saymazsak) Onlar da kendilerini bir aile olarak görüyor zaten. Yeri geliyor dertler ortak oluyor, yeri geliyor mutluluklar paylaşılıyor. Tüm bu duygu seli içinde, sokak çocuklarına bir anne, baba da oluyorlar. Tüm işler öğlen olmadan tamamlanıyor, ardından bir çay molası ve yine ardından ertesi günün menüsü için hazırlıklar başlıyor. Mutfağın bir bölümünde yemekhane bulunuyor evsizler için. Buraya saat tam 12 de geliyor yaşamını sokakta, kaldırımda, parklarda sürdüren kentin öteki yüzleri. 26 B+ YAZ

27 Çocuklar, annem, babam diyor mutfak ekibine; bir çocukları daha var artık onların, karınlarını doyurdukları, sevgiyle sırtlarını sıvazladıkları. Dağıtıma gitmeden önce sefertaslarındaki yerini alıyor aş. Sefertasları elden ele, dağıtım araçlarına giriyor. Biz de dağıtım aracındayız şimdi. Dağıtımdaki arkadaşlar çok mutlu. Tamam, buradan ekmeğimizi çıkarıyoruz ama dua almak bizim için daha önemli. Bizleri görünce yüzleri gülüyor. Biz de mutlu oluyoruz, diyorlar. Sefertaslarını yaşlı ellere ulaştıran dağıtım ekibi, her ay başka bölgede görev yapıyor. Bu nedenle, kimi zaman görmeye alışık olduğu evladını göremeyen nine hemen soruyor, Ali nerede? İyi mi o? diye Böylece aralarında kurulan sevgi bağını hemen görüyoruz ki, bu nedenle dağıtım ekibi aynı bölgede sadece 1 ay görev yapabiliyor. Uzman psikologlar bunun böyle olması konusunda fikir birliğindeler Amaç sadece karın doyurmak değil elbette. Her öğlen kapısı çalınanların, sağlık durumları da böylece kontrol altında tutuluyor. Çünkü çoğu yalnız yaşıyor. Herhangi bir durumda, Belediye deki ilgili birim haberdar ediliyor. Evlerine konuk olduğumuz yaşlılar, bu hizmetten oldukça memnunlar. Bazen şikâyet edenler de oluyor tabi, Dünkü yemek tuzsuzdu. Aşçılara söyleyin biraz tuz koysun, ya da Ben pilav sevmem. Bana pilav getirmeyin Uzman diyetisyen gözetiminde belirlenen menü, yaş ve sağlık durumlarına göre hazırlanıyor. Şikâyetler olsa da, yine Allah razı olsun denmeden kapanmıyor kapı. Böylece bir mutfak güncesi, ertesi gün hazırlıkları için tamamlanıyor. Sorunlara karşı birlikte karşı koyalım, mutlulukları birlikte yaşayalım, birlikte aynı aşı paylaşalım ve sevgi dumanını tüm Beşiktaş a yayalım B+ Amacımız, gidilmeyen evlere gitmek, açılmayan kapıları açmak. İsmail Ünal

28 Beşiktaş Belediyesi nin unutmadığı yaşlılarımız kapılarını çalan ellere, yemekleri tatlandıran aşçılara, bu projeyi hayata geçiren belediyeye teşekkür ediyor Seyyare Tandoğan Seyyare Tandoğan: 75 yaşın üstündeyim. Ayaklarım ağrıyor, yürüyemiyorum. Eşim öldü, çocuklarım da yok. Kardeşimle yaşıyorum. Bir aydır yemek alıyorum. Çok memnunuz ama yaz mevsimi dolayısıyla çorba çok az çıkıyor. Yemekler kuru oluyor. Fatma Kümeçal Fatma Kümeçal: 80 yaşındayım. Allah razı olsun Beşiktaş Belediyesi nden. 65 senedir bu evde oturuyorum. Dört aydır Dost Eller Mutfak tan yemek geliyor bana. Dört yıl önce eşim öldü. Bir yıl önce de oğlumu akciğer kanserinden kaybettim. Yalnız yaşıyorum. Bizi düşündüğünüz için teşekkür ederim. Abuş Şahin Abuş Şahin: 112 yaşındayım, Beşiktaş ın en yaşlısıyım. Eskiden çiftçiydim. Askerliğimde Atatürk ü gördüm. Atatürk, Suşehri nden gelmişti. Yemen Savaşı nı da hatırlıyorum, gaziyim. Atatürk ün cenazesini Anıtkabir de bekledim. Kızımın, damadımın yanındayım. Dört aydır bu evde yaşıyorum. Bana yemek geliyor. Tatlıları çok seviyorum. Hiçbir şikâyetim yok. Allah razı olsun. 28 B+ YAZ

29 Mutfak nasıl çalışıyor? Dost Eller Mutfak ta haftada 5 gün, üç çeşit yemek pişiyor. Yanında kimi zaman meyve, kimi zaman da tatlı oluyor. Menüler uzman diyetisyen İrem Kaya Cebioğlu ve gıda mühendisi Müjgân Yılmaz tarafından hazırlanıyor. Menülerdeki yemeklerde kullanılan hammaddeler, gıda mühendisi tarafından kontrol ediliyor ve uygun olmayanlar mutfağa alınmıyor. Kabulü yapılan ürünlerse uygun koşullardaki depolarda muhafaza ediliyor. Donuk ürünler -18 C derecede, meyve - sebze ve süt ürünleri +4 C derecede tutuluyor. Kuru gıda depolarında sıcaklıkla beraber nem kontrolü de yapılıyor. Üretimi yapılan yemekler sefertasları içerisine porsiyonlanıyor, dağıtım araçlarına yerleştiriliyor ve dağıtım ekibi tarafından onları her öğlen bekleyen yaşlılarımıza ulaştırılıyor. Dost Eller Mutfak içerisinde bulunan yemekhane bölümünde de kalacak yeri olmayan vatandaşlara yemek hizmeti veriliyor. B+ YAZ 29

30 Arnavutköy Şenliği Mahallede var olmanın sembolü ARNAVUTKÖY ŞENLİĞİ Yazı: B+ Fotoğraf: Şenol Kaşıkçı

31 16 yıl önce 3. köprü tartışmalarıyla alevlenen mücadelenin ifadesi olarak başlayan Arnavutköy Şenliği, rezidans lı, AVM li ve kule li bir tüketime karşı, mahalle kültürünü sürdürüyor İstanbul da hızla kaybolan mahalle dokusu ve mahalle kültürü, tüm değişime rağmen hâlâ geçerliliğini koruyor. Arnavutköy de, mahalle kültürünün yaşatıldığı İstanbul un önemli sembollerinden biri. 16 yıl önce alevlenen 3. Köprü tartışmalarıyla mücadelenin ifadesi olarak başlayan Arnavutköy Şenliği rezidans lı, AVM li ve kule li tüketime karşı varlığını sürdürüyor. Arnavutköy mahallesi yıllardır düzenlediği şenliğiyle pek az örneği kalmış bir kentli yaşam üslûbunu devam ettiriyor. Beşiktaş ın, bin 500 yıllık tarihiyle dimdik ayakta duran Arnavutköy Mahallesi, şenlik ateşini 16. kez geçtiğimiz 26 Mayıs ta alevlendirdi. İstanbul Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Geleneksel Arnavutköy Şenliği, onlarca tezgâhın kurulduğu Arnavutköy Satış, diğer adıyla Kilise meydanında gerçekleştirildi. Toplumsal sorunlara karşı verilen mücadelelerin odak olduğu şenlikte, yine yüzlerce mahalleli bir araya gelerek taleplerini dile getirdi, seslerini duyurdu. Site değil MAHALLE, AVM değil ÇARŞI Site değil mahalle, AVM değil çarşı! diyen Arnavutköylüler, kentsel dönüşüm adı altında mahalle kültürünün yok edilerek yerine alışveriş merkezi ve rezidansların yapılmasına, halka ait sokakların halktan alınmasına bir kez daha karşı çıktı. B+ YAZ 31

32 Şenlikte, toplum içinde varlıklarını sürdürmeye çalışan kentsel dönüşüm kurbanlarından, küçük yaşta evlendirilerek çocukluklarını kaybedenlere ve cinsiyet ayrımcılığına maruz kalanlara dek, toplumsal duyarlılıkta karşılığı olan pek çok başlık gündeme geldi. Çocuk Gelin e Hayır! diyen yurttaşlar, hem şenlikte var olan sorunları tartıştı hem de mahallelerine sahip çıktı. Çok önemli bir buluşma noktası olarak da görülen Arnavutköy Şenliği, katılımcıların birbirlerini sevgiyle selamladığı, Beşiktaş ın simge etkinliklerinden biri. Arnavutköy Şenliği mahalle kaynaşmasının, özlemini duyduğumuz birlikteliğin ve halkın kamusal alanı özgürce kullanmasının bir göstergesi. B+

33 Söz, eğlenceyle buluştu Bilim insanları, sanatçılar ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı şenlikte, Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi ile Girne Amerikan Üniversitesi Dans Akademisi nin gösterileri büyük beğeni topladı. Arnavutköy okullarının resital, konser ve gösterileri, Suzan Kardeş ve grubu Bekriya Band, Kosta & Tuba, ardından Ters Takla ve Değer Deniz in performansları Arnavutköylüleri coşturdu. Ayrıca, büyüleyici nostaljik laterna tüm dinleyenleri geçmişe yolculuğa çıkardı. Toplumsal duyarlılıkların ifade edilebildiği önemli bir platform haline de gelen Arnavutköy Şenliği nde usta gazeteci Uğur Dündar ın konuşması ilgiyle dinlendi. Vatandaşlar Dündar a kitap imzalatma fırsatı da buldular. Çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de konuşmalarıyla farklı konulara dikkat çekerek şenliğe katkıda bulundular. Geç saatlere kadar süren festival, hem Arnavutköylülere hem de Arnavutköy severlere unutulmaz bir gün yaşattı.

34 Sokaktaki tarih REŞAT NURİ VE ÇALIKUŞU SOKAĞI Yazı: Etem Çalışkan Fotoğraf: Etem Çalışkan Arşivi, Cengiz Kahraman Arşivi Edebiyatımızın usta yazarı Reşat Nuri Güntekin in unutulmaz romanı Çalıkuşu, yayımlandığı günden bu yana baş ucu kitaplarından biri olmayı sürdürüyor. Etem Çalışkan, efsanevi roman kahramanı Feride ile tanışmasını, Çalıkuşu nun üzerinde bıraktığı etkiyi yazdı

35 Dedem Orayı tekrar oku, dedi Bedriye Abla ya. Yahut da ayaklarımı birbirine yapıştırarak zıplaya zıplaya basamaklardan atlardım. Bahçede kuru bir ağaç vardı. Fırsat buldukça, oraya tırmandığımı ve tehditlere kulak asmadan teneffüs sonuna kadar daldan dala atladığımı gören muallim bir gün, Bu çocuk insan değil Çalıkuşu diye bağırmıştı İlahi Çalıkuşu İstanbul da, Tekirdağ da, konaklarda, konakların geniş bahçelerinde, kiraz, vişne, ceviz ağaçlarında daldan dala, pır pır edip seken delişmen, yaramazlık tatlısı Feride Bahçelerin, bağların kenar çitlerinde, dennurelerle, serçelerle şakalaşan, çalılardan eli yüzü çizik çizik, birbirine karışık, delişmen, yaramaz Çalıkuşu Güzel Feride si İstanbul un, Tekirdağ ın Bağların bahçelerin ve ceviz ağaçlarının kiraz, vişne, elma, armut dallarının, çitlembiklerin, çitlerin Çalıkuşu Feride Türk edebiyatının öncü, büyük yazarlarından Reşat Nuri Güntekin in ilk romanı Çalıkuşu ile doğdun sen Feride! Reşat Nuri Güntekin genç bir yazar. İlk gençlik yıllarında şiir de yazmış. Yazdıkları çeşitli dergilerde ve gazetelerde değişik adlarla yayımlamış Ama Reşat Nuri, bir öykücüdür, bir tiyatro oyun yazarıdır ve de romanlarıyla edebiyatımızın ilk sayfalarındandır. Yazı devrimine 6 kala, İkbal Kütüphanesi tarafından ilk baskısı yapıldı Çalıkuşu nun. Feride, sen bu romanda doğdun. Kitap, basımından önce yazı dizisi olarak yayımlandı, Vakit gazetesinde. Yıl Otuz yaşındaki büyük romancı Reşat Nuri Güntekin in, İnkılap Kitapevi tarafından yayımlanan büyük eserinin 58. baskısı var 1966 da çekilen Çalıkuşu filminden bir sahne. Türkan Şoray (Feride) ve Engin Günaydın.

36 çalışma masamda. Seni, danışmanlığını M. Fatih Kanter in yaptığı Çalıkuşu ndan anlatıyorum. Reşat Nuri nin narin, güzel Feride si, avuç içi kadar bir Çalıkuşu Fransız mektebindeki, Söz ün delişmen, yaramaz, geveze öğrencisi Çalıkuşu. İki kanadından solu fantezi, sağı gerçekle örgülü. Dediğim dedik, dik başlı, isyankâr ruh haliyle, köşktekilere, teyzelerine, eniştesine, kuzenlerine ve kuzeni Kamuran a ve tüm anılarına ve aşkına ve varlıklı zenginliğe bir sünger çekerek, pırrrrr Anadolu ya, yoksulluk varsıllığına Bilmediği yerlere, oralara gidecek. Kasabalarda, köylerde muallimlik, öğretmenlik yapacak. A dan Z ye bir şeyler öğretecek. Bu bir Anadolu ideali mi? Hayır. Peki, nedir bu Çalıkuşu romanının kahramanının durumu? Bunu bilse bilse 34 romanın yazarı, 50 yıllık komşum Çalıkuşu Sokağı nda oturan Reşat Nuri Güntekin bilir. Bir de romanı okuyanlar Çalıkuşu, Kamuran a şu satırları bıraktı İstanbul a veda ederken: Kamuran Beyefendi, Sarı Çiçek romanını baştanbaşa öğrendik. Bir daha ölünceye kadar birbirimizi görmek yok. Senden nefret ediyorum. Feride Feride senin hayatın roman değil; roman, Çalıkuşu romanı senin hayatın yılında Çalıkuşu romanını basan İkbal Kütüphanesi, Bab-ı Ali yokuşundan önce, Eminönü - Karaköy arası İstanbul un iki yakasını bir araya getiren Galata Köprüsü nün altında değil, üstündeki dükkânlar arasında tek kitapçı İkbal İkbal, sonra yarısı ahşap gecekondu Galata Köprüsü nden Bab-ı Ali yokuşunun alt başına gelmiş. Sahibi ütülü takım elbiseli, sakız gibi gömlekli, kravatlı, tok sesli, güzel konuşan, okuryazarlığı şüpheli İranlı Hüseyin Efendi. Bu bilgileri, Yusuf Ziya Ortaç tan edindim. Sedat Simavi - Reşat Nuri - Kadri Kayabal

37 Reşat Nuri, Çalıkuşu romanını kitap olarak bastırabilmek, daha doğrusu satmak için İkbal Kütüphanesi nin kapısından giriyor. İkbal in patronu kalın kaşlı, tok sesli, güven verici, şık giyimli İranlı Hüseyin Efendi incelemek için romanı alıyor. Reşat Nuri ye de birkaç gün sonra gelmesini söylüyor. Çalıkuşu nu akşam eve götürüyor. Evde, çocuklar okuyor, anneleri dinliyor. Romanın sonuna kadar hanım çok mendil ıslatıyor gözyaşlarıyla. Reşat Nuri ye anında paracıkları ödeniyor. Çalıkuşu, ilk basımı yapıldığından bugüne İkbal den İnkılap a, yani 58. baskısına kadar, bugünün romanı oldu. Dünde tozlanmadı sayfaları. 70 den de fazla yıl önce Köyümüzdeki bağımızda, Kuvvacı dedeme Bedriye Abla okudu, ben de yanlarında oturup dinledim, günlerce. Aklımda o günden kalan Çalıkuşu, Feride ve Bedriye Abla nın 18 yaşlarındaki gözlerinden akan yaşlar, ıslak mendiller Ve de elbette ki Reşat Nuri Güntekin Ve bağın duvarlarındaki çalılar arasında yaramazlık yapan cıvıl cıvıl çalıkuşları. Üstümüze gölge olan üzüm asması, salkım salkım üzümler. Karası, beyazı Yakınımızda gölgemizi koyulaştıran incir ağacı. Dallarında yapraklar arasında şen şakrak, parmak kadar incir kuşları Cır cır cır, cırlavuk ağustos böcekleri, toprakta, kendilerinden büyük buğday tanelerini yuvalarına taşıyan karınca ordusu Çalıkuşu Anadolu ya, çantasında muallimlik belgeleriyle kanatlandı, uçtu. Vapur, Sarayburnu nu dönerken, tüm İstanbul u görerek sessizliğin en yüksek sesiyle: Kamuran, ben sadece senden değil, senin olduğun yerlerden de nefret ediyorum!.. Bu cümlesinde yalnız kalbinden ince bir sızı titreşti. Sabah şerifleri hayrolsun. dedi otelin odacısı Hoca Kalfa. Hocanım, sen yine erkencisin bugün, kuş gibi ıslık çalıp duruyorsun. dedi. Çalıkuşu, bir tarafının kuşa benzediğine başlıyordu. Çalıkuşu, eğitimin dikenli çalılarının kendisine oynadıkları oyunlardan habersiz Sözde, kendisinden bir hafta önce Gelibolu dan bir öğretmen göndermişti Maarif Nezareti. Çalıkuşu inandı inanmadı. Milli Eğitim Müdürü Feride yi uyur gibi gözlerini yumarak dinledikten sonra, müdire hanımla çıktılar odadan Milli Eğitim Müdürü Feride nin resim ve coğrafya öğretmenliğine başlama emrini sumen altı ederek, emrin daha gelmediğini, gelse de olumsuz olabileceğini de vurgulayarak çok yakındaki Zeyniler nahiyesine, cennet gibi bir köye göndereceğini söyledi. Çalıkuşu kabul etti. Zeyniler köyüne gitmeyi kabul ettiğine dair yazılı belgeyi de aldılar kuş yüreği kadar temiz resim ve coğrafya öğretmeni Çalıkuşu Feride nin elinden. Saatlere süren çek çek araba yolculuğundan sonra, yüce dağlar arasında sıkışmış, karanlık, köhne bir köye, Zeyniler köyüne geldik akşam karanlığının soğuk geç saatlerinde Ve sonra? Sonrasına gelince, 1972 den beri Levent sokaklarında, Çalıkuşu Sokağı, benim adımlarımla 820 adım gidiş-dönüş Yorgun, dalgın yürürsem adım sayısı daha da artıyor. Reşat Nuri Güntekin in evi sokağın iki başına da yakın. Girişi arka sokaktan, ön yüzü Nispetiye Caddesi ne bakardı. Caddede Reşat Nuri evi ile karşı karşıya emlakçı Ertem in dükkânı. Ertem de Çalıkuşu Sokağı gibi, 1972 den beri arkadaşım. Rahmetli Hadiye Hanımı da Ertem in dükkânında çay kahve sohbetinde tanıdım. Reşat Nuri nin Çalıkuşu kadar güzel eşi sıkça uğrardı bizim tombik Ertem e. Ama kesinlikle emlakçı olduğu için değil! Kızı Ela yı şöyle böyle hatırlıyorum. Baharın sonunda, yazın başında Ertem le ağır ağır, sağını solunu konuşa konuşa adımladık Çalıkuşu Sokağı nı. Lahmacun, kebap kokuları da geliyordu yasemin, gül kokuları içinde, bitişik Yasemin Sokağı ndan. B+ YAZ 37

38 Üstte, Etem Çalışkan ın yorumuyla Feride nin imzası ve Reşat Nuri Güntekin. Sağda, Etem Çalışkan ın Çalıkuşu deseni. Çalıkuşu Sokağı nda yan yana, bitişik ve karşı komşularını anlattı Ertem. Benim de arkadaşım Rakım - Nimet Çalapala, Nuri Leflet (Fenerli kundura boyaları), Cevdet Perin, Prof. Dr. Etem Vassaf, Türkolog Prof. Dr. Ahmet Ceferoğlu, yazar Prof. Dr. Gündüz Vassaf (Etem Vassaf ın oğlu), ressam Cemal Tollu, İbrahim Çallı. Ve Çalıkuşu Sokağı Reşat Nuri Güntekin. Çalıkuşu öncülüğünde 34 roman, 7 hikâye, 21 tiyatro eseri ve 41 çeviri, gazete ve dergilerde yazılar. Yusuf Ziya nın Akbaba mizah dergisinde kendi adıyla ve Ağustosböceği, Uğurböceği, Ateşböceği adıyla küçük mizahi yazılar Yusuf Ziya, 62 kitabı basılmış olan Reşat Nuri ye Akbaba da yayımlanan yazılarının bedelini, Berberde tıraşa gelen milyonlarca insan seni tanıyacak, meşhur olacaksın diyerek ödemiştir. Ağustos ayının sıcak gündüzleri bağda üzüm asması ve incir ağacının gölgesinde okunan Çalıkuşu romanının sayfaları hızla çevriliyordu Bedriye Abla gözyaşını saklayarak okuyordu kitabı. Dedem, yüzünü Toros Dağları na döndürmüş, bakışları, dağın en yükseğinde, karlı Balkan tepesine çakılı kalmış. Feridecik, kapatılan Zeyniler köyünden yanına Munise yi de alarak kasabaya dönüyor Çile çile üstüne Zeyniler den sonra gittiği köylerde, kasabalarda, resim - coğrafya öğretmeni Çalıkuşu Feride ye Gülbeşeker dediler, ipekböceği dediler 541 sayfalık Çalıkuşu romanını dedem dinlerken, ben bağdan çıkıp gittim Beş yıl geçmiş, vapurun Sarayburnu nu dönüp, İstanbul dan Çalıkuşu Feride yi alıp götürüşünün ardından Ve beş yıl sonra vapur, Sarayburnu na dönüp Galata rıhtımına yanaşırken Feride nin Çalıkuşu yüreğindeki, Kamuran, senden nefret ediyorum u aşkla söylüyordu kendisine, sessizliğin en yüksek sesiyle: Kamuran, senden nefret ediyorum ve seni çok, pek çok seviyorum. Çalıkuşu Feride nin beş yıllık Anadolu gezisinde öğretmenlik yaptığı kasabalarda, köylerde Feride izleri, belki bugün bile Feridelerle devam ediyor. Doğan kız bebeklerin çoğunun adını Feride koyuyorlar. Çalıkuşu romanını ağlamadan da okuyabilirsiniz. Ama size ağlayanlar arasından birkaç isim vereceğim. Bunlar Reşat Nuri nin yakın dostları. Belki değil, mutlaka tanırsınız onları. Celal Sahir Erozan, Süleyman Nazif Tepedenli, İsmail Habib Size, küçük bir bilgi daha aktarayım Reşat Nuri nin en yakın arkadaşı Yusuf Ziya nın, Portreler kitabından: Maarif ve politik arkadaşı Cevat Dursunoğlu, onu anlatan özlü bir yazısında: Cepheye giden her subayın manevra sandığında bir Çalıkuşu vardı diyordu. Efendim, bendeniz okuduğum kitapların son sayfalarında bulduğum boşluğa Ben bu kitabı bir ay, bir yıl veya beş yıl, on yıl, otuz yıl önce neden okumadım diye not düşerim. Çalıkuşu Feride, üstat roman yazarı Reşat Nuri Güntekin in Çalıkuşu romanında, Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz. Biz neşatın da gamın da rüzgârın görmüşüz B+ 38 B+ YAZ

39 B+ YAZ 39

40 Etkinlik DOĞADA YAŞAM KAMPI Doğada yaşamı eğlenerek öğrendiler Yazı: Nazan Ortaç Fotoğraf: Levent Özer, Elif Mandan, Barış Görgün

41 Gençlerin özgüvenlerini geliştirdikleri, doğaya karşı duyarlılıklarını arttırdıkları Doğada Yaşam Kampı unutulmaz bir deneyime dönüştü. Beşiktaş Belediyesi nin çocuklar için düzenlediği Doğada Yaşam Kampı, bu yıl da büyük bir coşku içinde gerçekleşti yaş arası çocuklar için ücretsiz olarak düzenlenen yaz kampı, üç grup halinde gerçekleştirildi. Birinci grup Haziran; ikinci grup 29 Haziran - 4 Temmuz; üçüncü grupsa 5-10 Temmuz tarihleri arasında, Antalya daki Hadım Yaylası nda çadır kampına katıldı. Kamp süresi boyunca gençlere kaya tırmanışı, kampçılık, drama, flying fox (uçan tilki), beden perküsyonu, doğada yön bulma, ip ve düğüm etkinlikleri, güvenli yaşam kültürü, afet bilinçlendirme eğitimleri verildi. Bunun yarı sıra gece yürüyüşleri, açık hava sinema gösterimleri de yapıldı. Beşiktaş Belediyesi nin geçen yıl başlattığı Doğada Yaşam Kampı na bu yıl 500 öğrenci katıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Hadım Yaylası nda kamp yapan gençleri ziyaret ederek, onlarla oyunlar oynadı ve birlikte kamp yemeği yedi. Gençler kamp süresince Tınaztepe Mağarası nı da gezme fırsatı buldu. Kamp alanında uzman eğitimcilerin yanı sıra, belediye personeli, ambulans ve sağlık ekipleri 24 saat boyunca öğrencilerle birlikte oldu. Üç ana öğün ve ara öğünler halinde verilen yemekler Beşiktaş Belediyesi tarafından kamp alanına getirildi. B+

42 Evinde nazlı çocuklar, kampta kendine yetmeyi öğreniyor Kampın eğitimcilerinden oyuncu ve AKUT gönüllüsü Emre Şen, Beşiktaş Belediyesi nin çocuklar için düzenlediği ve çocukları yaşama hazırlayan kamp eğitimleri hakkında bilgi verdi: Hem AKUT gönüllüsü hem de tiyatro oyuncusuyum; kamp için ortak bir noktada buluştuk. Bir turda 200 kişiyi konaklatma kapasitesi olan bir kamp kurduk. Kamp, doğal kaynaklarıyla epey eğlenceliydi. Ben üç dönemde de vardım. Çocuklar bu kamplarda dağ tırmanışından, çadır kurulumuna doğada yaşamak için gerekli olan birçok bilgiyi öğreniyor. Mesela esasında arama kurtarmada kullandığımız Flying fox u, kamp eğitimlerinde de kullandık; çocuklar çok sevdi. Dağcılık eğitimi, çevre, sağlık, drama ve müzik eğitimi de verdik. Yaratıcı drama, çocuklarda girişkenliği ve bireyselliği arttırıyor. Ailesinden uzakta olan çocukları 1700 metrede bir yaylada eğitime alıyorsunuz, düşünün! Bu koşullarda evinde nazlı olan çocuk, kamptayken kendine yetmeyi öğreniyor. Bu kampla birlikte ailesinden ilk kez ayrılan çocuklar vardı. Sonuçta aileler çocuklarını bize emanet etti, biz de Hadım Yaylası na kadar götürdük! İlk gün panik yaşayanlar olduysa da ben kamptan mutsuz dönen çocuk görmedim. Eğitimlerde temel bilgiyi gösteriyoruz, çocuklar burada o bilgiyi her alanda uygulama fırsatı buluyor. Elinde pusula olmasa da, doğada yönünü nasıl tayin edeceğini öğreniyor mesela Hem pratik hem teorik eğitim bir arada veriliyor. Oysa çocuklar kentlerde doğadan uzak yaşıyor. O yüzden kampta gördüğü böceği canavar olarak algılasa da zamanla alışıyor. İlk gün örümcek diye ağlayan bir kız çocuğu, son gün Bak şu örümcek de ilginçmiş diyerek örümcek çeşitlerini öğrenmiş oluyor.

43 Özgüven ve sorumluluk duygusunu geliştiriyor Yine kamp eğitmenlerinden AKUT gönüllüsü psikolog Sanem Özen ise kampın çocuklar üzerindeki etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu: Ben yaz kampına bu sene ilk kez katıldım; muazzamdı. Aynı yaşlarda birkaç kere kampa gitmiştim. Ama hayatımda ilk kez kamp kurdum ve bir kampta çalıştım. Kamp hayatı çocukların özgüvenlerini çok besliyor. Çoğu, ilk kez ailelerinden uzakta, bilmedikleri bir ortama giriyor. Kamp, çocukların özgüvenlerinin yanı sıra, sorumluluk duygularını da geliştiriyor. Neticede hepsi kendi kendini toparlamak durumunda kaldı. Çantasını ilk defa yapan var mesela; bu tarz şeylerde kamp çok başarılı sonuçlar verdi. İlk gece bazı çocuklar için zor geçti. Çünkü birçoğu ilk defa ailesinden uzakta kalıyor, ailesini özleyen oluyor. Karnım ağrıyor, kötü hissediyorum diyenler oldu, uyurken zorlananlar oldu. Tabii doğada korku da yoğun! Böcekler, karanlık vs Ama neticede şöyle bir gerçek var; hayat, annemizin dizinin dibinde geçmiyor. Çocuklar bu gerçeği de orada öğrenmiş oldular. Ve bunu yaşayarak öğrendiler. Böyle bir deneyimin tabii ki korkusu da yaşanacak. Zevki, sevinci, aktiviteleri olduğu kadar korkusunu da yaşamalı zaten. Gece, ilk kez bir çadırda yattığınızda korkmak normal bir şey. Mesela ikinci grup biraz rüzgarlı bir havaya denk geldi. Çocukların rüzgârda panik olmaları çok doğaldı. Bu bizler için de geçerli. Geri dönmek isteyenler bile oldu başta, ama sonunda Biz buradan gitmek istemiyoruz diye ayrıldılar. İkinci günden sonra çoğu unutuyor zaten, orada bir de arkadaş edindikten sonra... Düşünsenize, kampta 170 kişi var, doğal olarak arkadaşlıklar kuruluyor. Bu deneyim onların gelecek hayatlarını da etkileyecek. Bence hepsi doğaya yönelecek ve AKUT a üye olmak isteyecekler. Çok betonlaşmış bir ülkede yaşıyoruz. İstanbul da artık nefes alacak yer kalmadı. Böyle bir olanağı genç yaşta görmek çok güzel bir şey onlar için. Bilinçleri muazzam arttı doğayla ilgili.

44 Çocuklar doğada yaşamı anlatıyor Klasik bir kamp anlayışından ziyade doğada tek başına hayatta kalabilmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı öğrenen çocuklar, Doğada Yaşam Kampı nda yaşadıkları deneyimleri bizlerle paylaştı. Öykü Alandağlı: 14 yaşındayım. Maçka İlköğretim Okulu nda okuyorum. Beşiktaş ta oturuyorum. Doğada yaşam kampına babamın bana yaptığı bir sürprizle katıldım. Kimliğimi aldı ve bana direkt kampa gidiyorsun dedi. İlk dönemki kampa gittiğimde çok eğlendim, çok güzeldi. Bu yüzden ikinci dönem kampına da katıldım. İlk dönemdeki kampta ip düğüm eğitimi, kampçılık eğitimi, uçan tilki eğitimi aldık ve kaya tırmanışı gerçekleştirdik. Beden perküsyonu eğitimi aldık. Çok güzel gece yürüyüşlerimiz oldu. Geceleri çadırlarımızda kalırken çekirgelerle boks yaptığımı da söyleyebilirim. Arkadaşlarımızla kaynaştık, hep beraber şarkılar söyledik. Üçüncü grupta Alihan diye bir arkadaşımız vardı. Gece kamp ateşi yakıldığında çok güzel şarkılar söyledi. Hepimiz hayranlıkla dinledik. Bunların dışında drama eğitimi aldık; kampın yaratıcılığımı geliştirdiğini düşünüyorum. Tınaztepe Mağarası nı ziyaret ettik. Köyde yalaklar vardı. İlk defa bir yalak gördüm ve yalağın nasıl bir şey olduğunu öğrendim. Çok güzel gezilerimiz oldu. Hocalarımız çok çok iyiydi. En çok Sanem Hocamı seviyorum, her zaman yanımızdaydı. Kampın bitimine doğru sertifikalarımız dağıtıldı. Son gece kamp ateşi yaktık. Erdinç Ateş: 11 yaşındayım. Beşiktaş ta oturuyorum. Babam bana Beşiktaş Belediyesi nin kamp düzenlediğini söyledi ama ben gitmek istemedim. Babam beni dinlemeyip kampa yazdırdı. İyi ki yazdırmış. Kamp çok güzeldi. İp düğümünü öğrendim. Yarışmalar vardı. En güzel ipi bağlayan çocuklara hatıra olsun diye ip verildi. Tişört, arma, çanta gibi hediyeler verdiler. Böceklerden korkuyordum, korkumu yendim. Kaya tırmanışı yaptım. İlk başta kolay gözüküyordu ama hiç de kolay değilmiş. Kayaya çıkıp aşağıya baktığımda yüksekti. Uçan tilkiye bindik. Dağdan dağa bir yer vardı. Bizi ipe bağladılar ve teleferik gibi kaydık. Çadırlarımıza bir sürü çekirge geliyordu. Korkuyorduk ama sonradan onlara alıştık. Kamp sırasında birçok şey öğrendim. Tek başıma seyahat etmenin nasıl bir duygu olduğunu öğrendim. Mağara ve müze ziyaretlerimiz oldu. 44 B+ YAZ

45 Gülşah Kabiloğlu: 13 yaşındayım. Etiler de oturuyorum. Tevfik Fikret İlköğretim Okulu nda okuyorum. En yakın arkadaşımla kampa gelememiştim. İçimde kimseyle anlaşamayacağım duygusu vardı. Arkadaşlarımı tanıyınca bu önyargımı da yendim. Kimseye karşı önyargılı değilim artık. Benim örümcek korkum vardı; bu korkumu kampta yendim. Bunların dışında yükseklik korkum vardı. Uçan tilki ve kaya tırmanışında bu korkumu da yendim. Kaya tırmanışı uzaktan baktığımızda çok kolay geliyordu ama tırmanınca anladık ki çok zordu. Kayaya tırmandığımda kendimi çok güçlü hissettim. Çadırlarda kaldığımız için böcek korkumu da tam anlamıyla yendim. Boş vakitlerimizde oyunlar oynuyorduk. Gece yürüyüşlerimiz oldu. Teknik iz yürüyüşlerimiz de oldu. Şöyle oldu; bazı ağaçlara yapıştırılmış kelimeler vardı. Bu kelimeleri birleştirerek cümleler oluşturuyorduk. İp düğüm eğitimleri yaptık. Kamptaki hocalarımız ve disiplin sayesinde uykum düzene girdi. Çünkü kamp süresince kurallarımız vardı ve bu kurallara uyduk. Kampın sonuna doğru bir müze gezimiz oldu. Orada çok eski eşyalar vardı. Sonuncu gün kamp ateşi yaktığımızda Allah ım ne olur kamp bitmesin diye düşündüm.

46 Albüm Ustanın vizöründen doğada yaşam B+ fotoğrafçıları, Antalya Hadım Yaylası nda gerçekleşen Doğada Yaşam Kampı nı fotoğrafladı.

47 Kolaj: Merve Vural

48 48 B+ YAZ

49 B+ YAZ 49

50 50 B+ YAZ

51 B+ YAZ 51

52 52 B+ YAZ

53 B+ YAZ 53

54

55

56 Kamptan mektup var! Doğada Yaşam Kampı na katılan çocuklar, kampta yaşadıkları deneyimleri ve kampla ilgili fikirlerini Belediye Başkanı İsmail Ünal a mektup yazarak bildirdiler. Kamptan büyük keyif aldıklarını belirten çocuklar, bu organizasyon için Beşiktaş Belediye Başkanı Ünal a teşekkür ettiler. Belediyeye ulaşan yüzlerce mektuptan birkaçını B+ olarak sizlerle paylaşıyoruz.

57

58 Benim Beşiktaşım Yazı: Ali Murat Hamarat Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf Arşivi: Cengiz Kahraman İstanbul un incilerinden İnönü Stadı nda iş makineleri yoğun mesai yapadursun, Beşiktaş ın simgesinin tarihine bir bakmalı; önemli kilometre taşlarını anımsatmalı...

59 Türkiye de statların tarihi, futbolunki kadar eskiye uzanmıyor. İstanbul da meşin yuvarlak meftunlarının neredeyse tek adresi Taksim Stadı idi. Tahta tribünleri kentin ihtiyacına karşılık veriyordu. Aslında her şey 1939 da başlamıştı. Taksim Stadı nın yıkılmasıyla birlikte futbolseverler bir manada yuvasız kalmıştı. Kurulan stadyum komitesi, yer olarak Dolmabahçe Sarayı nın ahırlarının bulunduğu noktayı seçmişti. O zamanlar nüfus sadece di... Dönemin valisi Lütfi Kırdar, Paolo Vietti- Violi ye İstanbul un yeni sahasını yapma görevini bahşetmişti. İki de Türk mimar kendisine yardım edecekti. Onlardan Fazıl Aysu 101 yaşında ve hayatta. Proje İtalyan mimar Vietti Violi ye verilecek dendi, kendisi daha önce Manisa da bir stat yapmıştı. Valiye gittik, Türk mimarı hiç stat yapamayacak mı? dedik. Onun üzerine Vali, Şinasi Şahingiray la ikimizi Vietti nin yanında görevlendirdi. Ben o zaman 28 yaşındayım, lisan bildiğim için seçildim. Şinasi yle kalktık, 1939 da Milano ya gittik, bir ay Vietti nin bürosunda çalışıp avan projeyi tamamladık. Harp başlayınca konsolos Güvenliğinizi sağlayamam deyip bizi Türkiye ye geri gönderdi. Bir süre bekledik, sonra Vali Stadın bitmesi lazım, siz mimar değil misiniz? deyince projeyi ikimiz tamamladık. Stat 1947 de açıldı ların Hitler mimarisinden etkilenmiştik. Patlayan İkinci Dünya Savaşı, hayatı olduğu gibi, inşaatı da durdurmuştu. 19 Mayıs 1939 da atılan temel, dört yıl sonra yine bir 19 Mayıs ta hayat bulmuştu. Çalışmalar hızlanmış, İtalyan mimarın Gazhane tarafı dışında planına uyulmuştu. Fakat stadın Dolmabahçe Sarayı na bakan yüzüne gömülecek tunç fölyefler yapılamamış, deniz tarafındaki kuleler için tasarlanan heykeller dikilememişti. Stadyum komitesinin koştuğu şartlara riayet ediliyor; at nalı şeklinde, Dolmabahçe Sarayı, camii ve saat kulesiyle uyumlu bir tasarım hayat buluyordu. Siluet bozulmasın diye de Dolmabahçe tarafı açık bırakılmış, deniz tarafındaki kale böylece doğmuştu.

60 O gün alınan 3-1 lik galibiyet, tüm dünya basınını hayretlere düşürmüştü. Yenilmez armada 1950 lerde ikinci kez boyun eğmişti. Bu öylesine bir zaferdi ki stattaki binlerin sayısı zamanla katlanmış, neredeyse ülke nüfusunu aşmıştı... Ağları yırtan Metin! 1959 da ülke futbolu milli lige merhaba demişti. Artık kentin değil, ülkenin şampiyonu olacaktı takımlar. Gruplarını lider bitiren Fenerbahçe ile Galatasaray unvan için Dolmabahçe ye iki kere ayak basmıştı. 10 Haziran 1959 da Aslan, dört gün sonrasında ise Kanarya gülmüş, kupa Kadıköy ün yolunu tutmuştu. Metin Oktay ilk maçta ağları yırtmış, ikinci karşılaşmada ise sarı - kırmızılı kaleye, esen Fener fırtınası dört gol biçmişti! Asaf Tengiz in yönettiği Gönül Kimi Severse filminde Cilalı İbo, sarı - lacivertli renklere duyduğu aşkı ilan ederken, görüntüleri prodüksiyonun mezesiydi. 23 Kasım 1947 de top ilk defa Dolmabahçe Sarayı nın arka bahçesine kaçıyordu. Futbolun yeni yuvası kapılarını Beşiktaş ile AIK Solna arasında oynanan özel karşılaşmayla açıyordu. Kazanan İsveçliler de olsa, ilk gole imzasını atan Süleyman Seba, yıllar sonra siyah - beyazlı camianın başına geçecekti... Metin Oktay ın ağları yırttığı 1959 da, Avrupa Basketbol Şampiyonası sarayın arka bahçesine taşınıyordu. Türkiye organizasyonda varlık gösteremezken, Sovyetler Birliği aslında bir futbol mabedinde taçlanıyordu. Galatasaray ın sembolü ise bir manada 1965 te taçlandırılıyor ve hayatını konu alan Taçsız Kral filmi çekiliyordu. Söylemeye gerek yok, İnönü Stadı yine fondu. Ülkedeki siyasi gelişmeleri müteakip adı değişse de, onun görevi aynı kalıyor, futbolseverlerin buluşma noktası oluyordu. Milli takımdan İstanbul un devlerine herkesin yuvasıydı o. Farklı renklerin birbirine karıştığı bir gökkuşağıydı; harcı, dökülen gözyaşlarında saklıydı... Macaristan zaferi 19 Şubat 1956 da Puşkaş ve arkadaşlarının ayak bastığı mabet, yıllarca anlatılan bir destana tanıklık ediyordu. 32 maçlık yenilmezlik serisi 1954 Dünya Kupası finalinde Almanya karşısında sona eren, o tarihten sonra yine mağlubiyeti unutan o günün süper futbol gücü, Lefter ve Metin Oktay ile müşerref oluyor, çimlere gömülüyordu. Biricik Ordinaryüs ün iki, futbolumuzun tavanındaki en güzel avize nin bir golüne, Macaristan sadece futbol ilahıyla cevap verebilmişti. 60 B+ YAZ 1950 lerin başı, 19 Mayıs gösterileri. Milli takımdan İstanbul un devlerine herkesin yuvasıydı o. Farklı renklerin birbirine karıştığı bir gökkuşağıydı; harcı, dökülen gözyaşlarında saklıydı...

61 İnönü nün mimarları Şinasi Şahingiray ile Fazıl Aysu, bu sefer Galatasaray ın eski yuvasının peşine düşmüş, projeleri kısa sürede tamamlanmıştı. 20 Aralık 1964 te binlerce insan Mecidiyeköy deki düğün için yeni stadın yolunu tutmuş, ardından kendisini bir cenazede bulmuştu. Bir seyyar ahşap büfe devrilmiş, çıkan yangın bir anda Ali Sami Yen de can pazarı yaşanmasına neden olmuştu; bir kişi ölmüş, 78 kişi yaralanmıştı. Rötarlı başlayan Bulgaristan maçının ise bir önemi yoktu. Ali Sami Yen bu elim günden sonra ışıklandırılsa da, 1970 lerin başında Galatasaray, yeniden taşındığı Dolmabahçe de 1981 e kadar kalmıştı. Fener alayı Fenerbahçe tarihinin de yıllarca anlatılan en büyük destanı İnönü Stadı nda yaşanmıştı de İngiltere şampiyonu Manchester City ile eşleşen sarı - lacivertliler, deplasmanda golsüz berabere kalmış, 2 Ekim de Dolmabahçe de tarih yazmıştı. İstanbul daki maç öncesi sarı - lacivertli yönetim, Eskişehirspor a başvurmuştu. Evet, Es-Es e! O zamanlar Türkiye nin tek amigosu Orhan, kırmızı - siyahlıları bir filarmoni orkestrası şefi edasıyla yönetiyordu. O ve 40 arkadaşı daveti milli mesele olarak nitelendirmiş ve Mithatpaşa Stadyumu nun yolunu tutmuştu. Amigo Orhan, sinema gibi futbol izlemeye alışık taraftara adeta başka bir dünya mümkün demişti. Coleman ın karşılaşmanın başında attığı gol moralleri bozmamış, ikinci yarıda City kalesine esen sarı - lacivert fırtına iki gol biçmiş, Abdullah Çevrim ve Ogün Altıparmak ın sayıları İstanbul a bayramı getirmişti. İlk canlı derbi Yeşilçam da Televizyondan canlı yayınlanan ilk derbi, 3 Mart 1974 te oynanmıştı. Dönemin TRT Genel Müdürü İsmail Cem 500 bin Lira + boş kalan koltukların bilet parası formülüyle Fenerbahçe ile Galatasaray ı ikna etmiş, mücadele, çiçeği burnunda Telespor programı içinde yayınlanmıştı.

62 Kanarya nın 2-1 kazandığı müsabaka, Ertem Eğilmez klasiklerinden Salak Milyoner de de kullanılmıştı. Malum Kemal Sunal, Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Halit Akçatepe define peşinde koşarken İnönü ye çıkarlar. Sahada Galatasaray - Fenerbahçe oynamaktadır. Fakat kardeşler sarı - kırmızılıları karıştırıp Kayseri nin oynadığını sanmışlardır. Metin Akpınar ın yaptığı Kayseri ıh ıh tezahüratı kültleşmiştir. Şehrin göbeğindeki stada Yeşilçam sık uğramıştı. Kaleci Varol ile Fatma Girik in başrollerini paylaştığı avantür filmlerinden Kavgasız Yaşayamam ; Mahmut Hocalarından kaçan Hababam Sınıfı ; Ya Ya Ya Şa Şa Şa da İnönü nün çimlerine gömülen İlyas Salman; Neşeli Hayat ta terlik olarak çok sevdiği stadına ayak basan Yılmaz Erdoğan hâlâ zihinlerde. Hatta Kemal Sunal sadece Hababam Sınıfı nda değil, İnek Şaban, Gol Kralı ve Garip te, Dolmabahçe de soluğu almıştı. Fenerbahçe nin Kadıköy e, Galatasaray ın da Mecidiyeköy e taşınmasıyla birlikte, İnönü Stadı Beşiktaş ın mabedine dönüşüyordu. Semtte buluşup yavaş yavaş Dolmabahçe ye yürümek, bir ayinin parçası oluyordu. Konserler çağı Yabancı ülkelerde gördüğümüz dev stat konserleri, 1990 larda Türkiye ye de uğramıştı. Zamanın ruhu statların varoluşunu değiştirmiş, ruhun gıdası bir endüstrinin doğuşuna yardım etmişti. Büyük gelirler kazanılıyor, konserler görsel şölenlere dönüşüyordu. İlk Bryan Adams la 1992 de başlayan gelenek, ertesi yılki bayramın müjdecisiydi. Guns N Roses, Elton John, Bon Jovi, Metallica, Madonna, İnönü Stadı son kez Iron Maiden ı ağırladı.

63 Yoksa sizin de her önünden geçtiğinizde, o stada dair sayısız anı gözünüzün önünden akmıyor mu? Michael Jackson 1993 te İstanbul un incisiyle tanışmış, rock müziğin yaşlanmayan babaannesi Tina Turner da 1996 da Dolmabahçe havası almıştı. Kartal yuvası İnönü Stadı, Beşiktaş ın sayısız zaferine şahitlik etmişti. 19 Eylül 2000 de Barcelona, Kapalıçarşı dan halı alırım rahatlığıyla gelmiş, 3-0 lık bozguna şükrederek dönmüştü. Şampiyonlar Ligi nden bin 28 gün uzak kalan Kartal Yuvası, öyle bir zafere ev sahipliği yapmıştı ki... İbrahim Üzülmez in yedek oksijen tüpüyle oynadığı maçta, Ahmet durmamış, İspanyol devini iki kere vurmuştu. Nouma skoru ilan etmiş, Nihat ın direkte iz bırakan şutu hafızalara kazınmıştı. Yüzüncü yılda takipçisi Galatasaray ı konuk eden Kartal, sekiz yıllık hasreti dindirmek istiyordu. Ev sahibine beraberlik yetse de baştan sona üstün oynayan Beşiktaş, mücadelenin son anlarında muradına eriyor; Sergen atıyor, şampiyonluk geliyordu! 24 Ekim 2007 de de bir başka dev Liverpool u deviren siyah - beyazlılar, desibel rekorlarını altüst ediyordu. Tüm Avrupa, sahadakilerin değil, tribündekilerin performansını konuşuyordu. Kazmaların vurulacağı geçen sezon 3 Mart 2013 te oynanan derbi, muhteşem bir finale sahne olmuştu. Fenerbahçe ile girilen gol düellosunda son sözü söyleyen Olcay Şahan, Dolmabahçe yi havalara uçurmuştu. Uzatmaların da son anlarında gelen bu zaferden sonra stada kazma vurulsa yeriydi... Ve tarihler 11 Mayıs 2013 ü gösterdiğinde Kartal, mabedinde son kez kanat çırpıyordu. Rakip Gençlerbirliği de o gün stattaki muhteşem coşkunun bir parçası oluyor, farklı kazanan siyah - beyazlılar gözyaşlarıyla İnönü yü terk ediyordu. Fakat sadece onlar mı, belli bir yaşın üstündeki birçok fubolseverin içi cız ediyordu. Peki, sadece futbolseverler mi, müziğin devlerini Dolmabahçe de izlemişler de... Birçoklarının ilk gittiği stattı o, ilk aşk unutabilir miydi? İlk golü Süleyman Seba atmıştı, sonuncuyu Holosko. İlk konser Bryan Adams dı, son Iron Maiden. Açılışı Seba yapmıştı, kapanışı Iron Maiden. İlk golü atan efsanesi de yaşıyor, üç mimarından Fazıl Aysu da. Kim bilir belki de yenileme çalışmaları öngörülen tarihte bitirilebilirse, yenisinde de ilk golü ölümsüz başkan atacak, Fazıl Aysu kurdeleyi kesecek... Bir şey kesinse, adı ne olursa olsun, birçokları ona İnönü demeye devam edecek. Yoksa sizin de her önünden geçtiğinizde, o stada dair sayısız anı gözünüzün önünden akmıyor mu? B+ BİR STAT DÜŞÜNÜN Yazı: Faik Gürses Kapatın gözlerinizi ve bir stat düşünün Wembley kadar ünlü; Parc de Prince kadar direksiz Bir stat düşünün The Times ın en iyi 10 stat sıralamasında 4 üncü sırayı alacak kadar mükemmel. Hâlbuki bilirsiniz ne statlar vardır İnönü ye gelinceye kadar ama hiçbiri bu kadar eşsiz bir güzelliğe sahip değil. Bitiş düdüğünden 10 dakika sonra, karşılaşmanın sonucunu soracak birini bulamayacak kadar tenhalaşsın. Dolu halindeyken Boğaz ın suyuna yakamoz yapan ışıkları, yapılan tezahüratların Anadolu yakasının içine kadar gidip yankılanan stat İstanbul Boğazı kıyısında, Beşiktaş ile Kabataş semtleri arasında yer alan muhteşem mabet yılında yenilenip, kapasitesinin 32 bin 86 ya çıkarılması ve en hazini Mayıs ayının son günlerinde sembolik bir yıkımla yeni çehresiyle buluşmak üzere Beşiktaş a veda eden stat Uğruna şiirler yazılan, bunca yıllık yenileme çalışmalarının yanında yorgun argın hizmet veren ve artık, Beni depremden kurtarın çığlıklarıyla modern dünyaya mesaj veren Mithatpaşa ile başlayıp, Dolmabahçe ile devam eden ve sonunda İnönü ismini alarak Beşiktaş ın bağrında güller açtıran stat... Yıkılıyorsun, ama dimdik ayakta döneceksin. İnönü ismiyle yaşayacaksın, Beşiktaş la özdeşleşmeye devam edeceksin Belki ilk defa bir statla konuşarak kaleme almaya çalıştığım bu yazı, benim de hatıralarımın canlanmasına bir vesile oldu. Süleyman Seba döneminde kapalı tribünde taraftarlarla izlediğim son Sakaryaspor maçını nasıl unutabilirim? Nasıl unutabilirim, Liverpool, Marsilya, Barselona galibiyetlerini? 100 üncü yıl şampiyonluğunu? O yıl Sergen in golüyle gelen muhteşem şampiyonluğu? 100 üncü yıl balosunu? Şeref Tribünü nü? Çarşı ile özdeşleşmiş kapalı yı? Siyah - beyaz sevdalılarının büyük bir aşkla gittikleri eski açığı? İtalyan mimarisi kapını? Rekor kırıp dünya literatürüne girecek kadar ünlenen tezahüratlarını? Aşkım, sevdam gidiyorsun ama pırıl pırıl döneceksin. Yeni halinle seni daha çok seveceğiz. Seni çok sevip bağrımıza bastık sevgili İnönü Stadı Önünde bize kavuşmak için bin iş günün var. Çabuk dön aşkım Seni çok seven bir TC Vatandaşı

64 Kardeş kentler ON YILLIK KARDEŞLİK Beşiktaş-Erlangen Yazı: Özge Arasan Fotoğraf:Görkem Kızılkayak

65 Beşiktaş tan 2 bin kilometre uzaklıktaki bir kentin en merkezi meydanın adı Beşiktaş Platz. Nedenini merak edenler için, Erlangen - Beşiktaş kentlerinin 10 yıllık kardeş ilişkilerini araştırdık. Dünyada ilk örneğine 1836 da Fransa ve Almanya arasında yapılan anlaşmada rastlanan kent kardeşliği, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra halkların birbiriyle iyi ilişkiler kurmasını sağlamak ve karşılıklı ekonomik ve kültürel faydalar sağlayacak projeler geliştirmek amacıyla gittikçe yaygınlaştı. Türkiye de ise, pek çok ilçe ve şehrin özellikle Avrupa ülkelerinden kentlerle çok sayıda kardeşlik anlaşması bulunmasına rağmen, ne yazık ki bu anlaşmaların çoğu iki tarafın imzalayıp sonra bir kenara atıverdiği protokollerden öteye geçemiyor yılında başlayan Beşiktaş - Erlangen kardeşliği ise, 10 seneyi aşan istikrarlı ilerleyişiyle bu konuda diğer kentlerimize de örnek teşkil edebilecek bir istisna oluşturuyor. Anlaşma imzalandığı tarihten itibaren, iki tarafın da kardeşliği siyasi bir ilişkinin ötesinde, iki kent halkının birbirini ve kültürlerini daha iyi tanıması için eşsiz bir fırsat olarak görmesi, kuşkusuz kardeşliğin başarısının en önemli sebeplerinden biri. Şimdiye kadar edinilen olumlu sonuçlardan cesaret alan iki belediye, 9-12 Mayıs 2013 te Erlangen de düzenlenen 10. yıl kutlama etkinlikleri sırasında çevre, afetten korunma, kadın hakları, sivil toplum gibi konuları öncelikli olarak ele alma kararı aldı. Gelin, neredeyse 10 yıldır Beşiktaşlı öğrencilerimizin, sanatçılarımızın değişim programlarıyla iki kent arasında mekik dokuduğu, güçlü dostluklar kurduğu 2 bin kilometre uzaklıktaki bu kardeş kentimizi yakından tanıyalım. Geleneksel misafirperverlik Erlangen, Almanya nın en büyük ve aynı zamanda da en güçlü ekonomiye sahip eyaleti olan Bavyera nın kuzeyinde, Orta Frankonya bölgesinde yer alıyor. Nürnberg e yaklaşık 15 km. mesafede bulunan şehir, aynı zamanda Nürnberg Büyük Şehir Bölgesi nin de bir parçası. Erlangen in nüfusu Beşiktaş ınkinin neredeyse yarısı: Ancak bu görece düşük nüfusuna rağmen Erlangen, tekdüzelikten uzak, son derece renkli ve farklılıklara açık bir kent. Nüfusun neredeyse yüzde 15 ini oluşturan yabancılar, 137 farklı ülkeden geliyor. Almanya nın en önemli göçmen grubunu meydana getiren Türkler Erlangen de yaklaşık 2 bin kişilik bir nüfusa sahip. Ancak belirtelim, Alman vatandaşlığına geçen Türkler bu rakama dâhil değil. B+ YAZ 65

66 Beşiktaş Belediyesi nin heyeti Erlangen Belediye Binası önünde. Erlangen in tarihine baktığımızda, farklı kültürleri her zaman kucaklamış bir kent olmasının, kentin kimliğinin en önemli unsurlarından biri olduğunu fark etmemek mümkün değil. Erlangen tarihinin en belirleyici olayı 1686 yılında Fransa da Nantes Fermanı ndan sonra artan dini baskılardan kaçan, Huguenot lar olarak bilinen Fransız Protestanlarına kapılarını açması. Bu Fransız etkisi şehrin mimarisinde halen hissedilebiliyor. Erlangen ayrıca 1743 te yine bir Kuzey Bavyera kenti olan Bayreuth ta kurulmuş üniversitenin öğrencileri aykırı davranışlarıyla tepki çekince de, Yahudilere yüksek öğrenim ve doktora yapabilme imkânı sunan bu üniversiteye ev sahipliği yapmış. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra da kent, çok çeşitli etnik grupların yeni bir yaşam kurmaya geldikleri yer olmuş. Kısacası, farklı din, mezhep ve etnik kökenden insanların bir arada var olduğu bir kent olarak Erlangen in İstanbul un en kozmopolit ilçelerinden Beşiktaş ile benzeştiği söylenebilir. Erlangen Belediyesi yöneticileri de bu insan çeşitliliğini, kentin gurur kaynağı olarak değerlendiriyor. Sanatçısından politikacısına, işçisinden sporcusuna dünyanın dört bir yanından gelmiş göçmenleri ve hikâyelerini Wir Sind Erlangen isimli kitapta toplayan Belediye Başkan Yardımcısı Elisabeth Preuss ve Uluslararası İlişkiler Müdürü Silvia Klein a göre, Erlangen yüzyıllardır süregelen bir açıklık geleneğine sahip ve kentin geleceğe umutla bakabilmesini sağlayan en büyük zenginliği de insanları. Erlangen gerek eğitim gerek sanayi alanında son derece önemli, refah düzeyi yüksek bir şehir. Örneğin, 1743 yılında kurulan Erlangen - Nürnberg Üniversitesi nin 35 binden fazla öğrencisi bulunuyor. Erlangen in bir öğrenci kenti olmasını, sekiz üniversiteye sahip ilçemiz Beşiktaş ile paylaştıkları en belirgin ortak yön olarak gösterebiliriz. Almanya nın en önde gelen teknoloji üreticilerinden Siemens in merkezi de yine Erlangen de. Yüzde 4 lük işsizlik oranıyla Almanya genelinde çalışma hayatına katılımın en yoğun olduğu şehirlerden biri de yine Erlangen. Şehirdeki yüksek nitelikli işlerin, üst düzey pozisyonların bolluğu, Erlangen i çevre şehirler için de dinamik bir ekonomik cazibe merkezi haline getiriyor. Öyle ki, her yıl nüfusun yüzde 10 u Erlangen i terk ederken, bir o kadarı da Erlangen e yerleşiyor. Sigfried Balleis ve İsmail Ünal Beşiktaş Platz ta. 66 B+ YAZ

67 1996 dan beri, üç dönemdir Erlangen in belediye başkanlığını sürdüren Hıristiyan Demokrat Parti li (CSU) Sigfried Balleis ın öncelikleri arasında, Erlangen i en üst düzey tıbbi hizmet, tedavi ve teknolojilerin sağlandığı bir merkeze dönüştürerek Almanya nın tıp başkenti haline getirmek. Bunun yanı sıra Balleis ın hali hazırda 8000 sosyal konutu, parkları, okulları, sosyal etkinlikleriyle yüksek bir yaşanabilirlik seviyesine sahip kenti, Bavyera nın en aile dostu kenti yapmak gibi hedefleri de var. Kısacası Erlangen, yeni sakinleriyle, göçmenleriyle geleceğe güvenle bakmaya devam ediyor. Kardeşliğin hikâyesi Bilindiği üzere Almanya, Türkiye dışındaki en yoğun Türk nüfusunu barındıran ülkelerden biri İki ülke arasındaki ilişkiler, her ne kadar sıklıkla siyasetçilerin, ulusal ve uluslararası sorunların gölgesinde kalsa da, çok uzun bir geçmişe dayanan Almanya - Türkiye ilişkisini güncel siyasetin sorunlarıyla sınırlamak doğru olmaz. Kent kardeşliklerinin önemi, ülke ilişkilerini ve algılarını öncelikle yerel boyutta değiştirebilmek ve iyileştirebilmenin gerekli olduğu böylesi durumlarda daha da öne çıkıyor. Erlangen Belediye Başkanı Sigfried Balleis da 2000 yılında Türkiye de bir kardeş kent bulabilmek için harekete geçmiş. Pek çok aday arasından, ekonomik, kültürel ve toplumsal yapısı sebebiyle Beşiktaş ilçesinin doğru bir tercih olacağında karar kılınmış. Beşiktaş Belediyesi nin Almanya dan gelen bu talebe olumlu yanıt vermesinin ardından, 2003 te imzalanan anlaşma ile Beşiktaş ve Erlangen kardeş kent oldu. Bu tarihten itibaren, her sene okullar arası düzenlenen öğrenci değişim programları başta olmak üzere iki kent arasında güçlü bir bağ kurmak amacıyla çok çeşitli etkinliklere imza atıldı. Özellikle eğitim ve kültür - sanat alanında etkinlikler ve projelerle pekişen kardeşliği, ekonomik ve bilimsel alanda da ileri götürmek için çalışmalar devam ediyor. Beşiktaş, Erlangen in nispeten yeni kardeşlerinden biri. Erlangen in en eski kent kardeşliği bundan 52 yıl önce İsveç in Eskilstuna kenti ile kuruluyor. Ancak kardeş kentlerin tanıtıldığı meydandan edindiğimiz izlenimlerden yola çıkarak, Erlangenlilerin yeni dostları İstanbul ve Beşiktaş a büyük merak duyduklarını ve azımsanamayacak bir kısmının kardeşlik ilişkilerinden haberdar olduğunu söyleyebiliriz. 10. yıl kutlamalarının son gününde düzenlenen Önder Focan Quintett konserine gösterilen ilgi de bunun en önemli kanıtı kişilik belediye salonu ağzına kadar dolu! ERBEŞ derneğinin üyeleri arasında tanışma fırsatı bulduğumuz, Türkiye ye ve kültürüne derin ilgi duyan, hatta Türkçe öğrenen Erlangenliler, bize kardeş kent ilişkilerinin ülke halklarının birbirlerini doğru tanıyabilmesinde ne kadar etkili olabildiğini kanıtlıyor. B+ Erlangen in Kardeş Kentler etkinliğinde Kafkas ekibinin gösterisi. ERBEŞ Erlangen ile Beşiktaş arasında kardeşlik antlaşmasının imzalandığı 2003 senesinde, iki kent arasındaki eğitim, kültür, sanat ve sivil toplum ilişkilerini geliştirebilmek amacıyla Erlangen de ERBEŞ derneği kuruldu. Pek çok kültürel etkinliğin, öğrenci ve sanatçı değişim programlarının uygulanmasına öncülük ederek iki kent arasına köprü kurmayı hedefleyen dernek, aynı zamanda İstanbul a Çağdaş Sanat ve Dinlerarası Karşılaşmalar konulu tematik geziler düzenleyerek, Erlangenlilerin İstanbul un ve Beşiktaş ın çokkültürlü yüzünü keşfetmelerini sağlıyor. Bunun yanı sıra, Erlangen de gerçekleşen Beşiktaş Divanı isimli toplantılarda İstanbul ve Türkiye deki gelişmeler tartışılıyor. Derneğin başkanlığını Michael Greißl, onursal başkanlığını ise 78 yaşındaki Ruhi Teksifer üstleniyor. Aslen İstanbullu olan Teksifer in Erlangen ile hikâyesi ise tamamen bir tesadüfe dayanıyor: Nürnberg de iş bulmak niyetindeki Teksifer, trenden yanlışlıkla Erlangen de iniyor. Teksifer, şimdi zamanının bir kısmını Erlangen de, geri kalanını da İstanbul da geçiriyor. ERBEŞ derneği ile memleketi İstanbul da, ikinci memleketi Erlangen in elçiliğini yapıyor. Derneğin Beşiktaş şubesi BEŞER ise ne yazık ki bugün faaliyette değil. B+ YAZ 67

68 Önder Focan Quintett in Erlangen Belediyesi konser salonundaki Swing a la Turc konserinden.

69 ON YILLIK DOSTLUĞUN KİLOMETRE TAŞLARI On yılda kardeşlik ilişkisi kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerin tam listesi bir hayli uzun. Aşağıda önemli etkinliklerin kronolojik bir derlemesini bulabilirsiniz. Mart 2003: ERBEŞ Derneği nin kurulması. Eylül 2003: Erlangen de Beşiktaş tan 13 kişilik bir heyetin katılımıyla gerçekleşen törende kardeşlik anlaşmasının imzalanması. Ekim 2003: Erlangen heyetinin Beşiktaş ziyareti; Elke Wilkens in Erlangen de Beşiktaş ve İstanbul konulu fotoğraf sergisi. Ocak 2004: Erlangen Belediye Başkanı Balleis ve Başkan Yardımcısı Beckstein ın Çırağan Sarayı nda yerel yönetimler üzerine konferansa katılımı. Nisan 2004: Marie Therese Gymnasium ve Sakıp Sabancı Lisesi arasında kardeş okul anlaşmasının imzalanması. Ağustos 2004: Mimar Sinan Üniversitesi nden genç sanatçıların Erlangen e ziyareti. İlkbahar 2005: Realschule am Europakanal Lisesi ile Etiler Sakıp Sabancı Lisesi arasında öğrenci değişimi. Mayıs 2005: Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ın Erlangen ziyareti. 18. yüzyıl başında inşa edilen Erlangen Şatosu. Bugün binanın bir kısmı üniversite olarak hizmet veriyor. Yazları şato bahçesinde konserler ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Ekim 2005: Etiler Lisesi öğrencilerinin Erlangen e; Marie Therese Gymnasium öğrencilerinin Beşiktaş a kardeş okul ziyareti. Haziran 2006: Türk - Alman sanat atölyesi, Erlangen-Beşiktaş dostluğu için heykel çalışmaları. Kasım 2006: Beşiktaş-Metropole am Bosporus filminin Erlangen Siemens Forum da gösterimi. Mart 2007: Emmy Noether Gymasium ve Beşiktaş Anadolu Lisesi arasında kardeş okul anlaşmasının imzalanması. Şubat 2008: Erlangen Sanat Müzesi nde İstanbullu sanatçıların eserlerinin Şehir Hatları adlı sergide sergilenmesi. Nisan 2008: Heykeltıraş Dieter Erhard ın kardeşliğin beşinci yılı anısına yaptığı balık heykeli. (Heykel bugün Sanatçılar Parkı nda bulunmaktadır.) Ekim 2009: Beşiktaş a Dinlerarası Diyalog konulu, çeşitli dinlerin temsilcilerinin bulunduğu ziyaret. Mayıs 2010: Erlangen de Beşiktaş Meydanı nın açılışı vesilesiyle İsmail Ünal ın Erlangen ziyareti. Eylül 2010: Beşiktaş Levent Mahallesi ndeki Erlangen Dostluk Parkı nın açılışı. Mart 2012: THW Erlangen (Alman Ulusal Teknik Yardım Ekibi) ve AKUT un olası bir işbirliği için görüşmeleri. Haziran 2012: Rainer Glas ve caz grubu Universal Ensemble ın Beşiktaş konseri. Mayıs 2013: Erlangen de kardeşliğin 10. yılı kutlamaları çerçevesinde Sternennacht etkinliğinde Beşiktaş ın tanıtımı, Belediye Sarayı nda resmi tören ve beş yıllık işbirliği antlaşmasının imzalanması, Önder Focan Quintett in Swing a la Turc konseri. Haziran 2013: Beşiktaş Levent Kültür Merkezi nde Kadının İnsan Hakları konferansı. B+ YAZ 69

70 Uçurtma Şenliği Beşiktaş semaları renk renk Yazı: Aybüke Sakaoğlu Fotoğraf: Şenol Kaşıkçı Beşiktaş Belediyesi tarafından her yıl Mayıs ayının son haftası düzenlenen Uçurtma Şenliği, bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Beşiktaş semalarını renklendiren uçurtmalar, çocuk cıvıltıları arasında büyüklere de keyfili saatler yaşattı. İlkbaharın hafif rüzgârlı aylarından yaz aylarının kavurucu sıcaklıklarına geçişte rüzgârı bol bir Mayıs ayı yaşanır İstanbul da. Uçurtma uçurmanın en keyifli zamanlarıdır işte bu zamanlar Beşiktaş Belediyesi de çocukları, uçurtma sever genç ve yaşlıları her yıl Mayıs ayının son haftası düzenlediği Uçurtma Şenliği nde buluşturuyor. Bu yıl sekizincisi düzenlenen ve yine renkli görüntülere sahne olan şenliğin adresi, Çilekli Spor Tesisleri idi. Beşiktaş Belediyesi tarafından dağıtılan rengârenk, cıvıl cıvıl uçurtmalar çocukların ellerinden semalara yükselirken, gökyüzünde oluşan görüntüler çocuklar kadar yetişkinleri de büyüledi. Uçurtmaları uçurmadan önce son hazırlıklarını tamamlayan çocuklar, yoruldukları anlarda kendileri için kurulan stantlarda karınlarını doyurdular. Mutluluktan uçan çocuklar kadar, uçurtma ipini koparıp üzülen çocuklar da vardı. Ancak görevliler bu üzüntüleri, çocukların yardımlarına koşarak kısa sürede mutluluğa çevirmeyi başardı. Çilekli Spor Tesisleri ni dolduran çocukların sevinçleri, uçurtmalarını gökyüzüne salarkenki heyecanlarını görünce Rıfat Ilgaz ın dizeleri geliyordu akıllara: Bir havalandı mı uçurtmaları, daha da güzelleşiyorlar, maviliklerde gözleri, özgürlüğü yaşıyorlar B+

71

72 Kent ve kültür KENTLERİ BESLEYEN NEHİR KÜLTÜR VE SANAT Yazı: Yasemin Reis Fotoğraf: B+ İstanbul, Küresel Şehirler sıralamasında yerini yükseltmek için, kültürel etkinliğini arttırma çabasına rağmen nerede duruyor? Peki, Beşiktaş ın, İstanbul un kültür ve sanat ortamındaki konumunu nereye oturtabiliriz? 72 B+ YAZ

73 Mezopotamya da ilk şehir - devletlerin doğuşundan bu yana, şehirler bilginin ve kültürün üretiminde ve yayılmasında önemli merkezler olmuş, dönemlerinin öne çıkan bilim adamlarını, sanatçılarını kendilerine çekmek ve ulaştıkları teknolojik ve estetik düzeyi çarpıcı anıtlarla ölümsüzleştirmek için yarışagelmiştir. Şehirlerin siyasi, iktisadi, kültürel etkinliği ve nüfusu daima birbirlerini beslemiş ve bu karmaşık ilişkisellikte en belirleyici faktörlerden biri coğrafi konumları ise, diğeri de parçası oldukları daha geniş uygarlığın gelişim düzeyi, sosyal ve siyasi istikrarı olmuştur. Kapitalizmin, içinde bulunduğumuz bu geç aşamasında, aşağı yukarı son 30 yıldır birbirleriyle iç içe gelişen süreçlerin sonucunda sermaye ve merkezde üretilen bilişim teknolojilerinin, özellikle dijital iletişimin yaygınlaşması sayesinde de bilgi küresel boyutta akışkanlık kazandı. İşte bu ortamda, 1990 ların başlarında şehirler üzerine çalışan araştırmacılar, Küresel Şehirler (ya da Dünya Kentleri) kavramını dolaşıma soktular ve kısa sürede şehirleri iktisadi, finansal, siyasi, kültürel etkileri başta olmak üzere, bir dizi farklı faktöre göre sıralayan küresel şehirler endeksleri ortaya çıktı. Yerel yönetimlerin, şehirlerin belirli alanlarını, genellikle de eğitimli ve yüksek gelirli nüfusun terk ettiği, ağırlıklı olarak düşük gelirli, geçici işlerde çalışan göçmenlerin yerleştiği eski kent merkezlerini canlandırma çabalarının bir aracı olarak kültürel etkinliklere, festivallere ve benzeri organizasyonlara yönelmeleri 1960 lardan itibaren yaygınlık kazandı. Ancak, daha çok yatırımcı çekmek, küresel pastadan daha büyük bir pay almak arzusundaki şehirler, Dünya Kentleri endekslerinde daha üst sıralara tırmanmak için birbirleriyle ne kadar genç, canlı, heyecan verici, dinamik, yaratıcı, hatta cool ve hip oldukları konusunda yarışır hale geldi. Yarışta öne geçen şehirler doğrudan ya da dolaylı biçimde diğer sektörleri de canlandırabildiği için yaratıcı kişiler, sanatçılar, tasarımcılar, iletişim, medya ve bilişim dallarında çalışan profesyoneller için de bir çekim merkezi oldu. İşte İstanbul da son yıllarda yaygınlık kazanan ve büyük sermayenin desteklediği sanat fuarlarını, 2010 Avrupa Başkenti seçilme sürecini ve ardından düzenlenen etkinlikleri, İstanbul Bienali nin prestij kazanması için yapılan tanıtımları ve iş dünyasının kültüre ve sanata, bu alanlar üzerinde endişe verecek denli çok kontrol sağlayacak kadar yatırım yapar hale gelmesini, bütün bu gelişmeler ve kavramlar çerçevesinde okumak gerekir. Peki, İstanbul, Küresel Şehirler sıralamasında yerini yükseltmek için, kültürel etkinliğini arttırma çabasına rağmen nerede duruyor? Bu konuda elimizdeki en iyi kaynak, 2012 yılında yayımlanan Dünya Kentleri Kültür Raporu. Bu rapor, üçü Avrupa dan, diğer dokuzu farklı kıtalardan ya da bölgelerden, hem ait oldukları ülkelerin hem de kendi gelişmişlik düzeyleri, küresel kültüre ve ekonomiye katkıları çeşitlilik gösteren 12 şehri ele alıyor. Bu şehirler: New York, Londra, Paris, Berlin, Tokyo, Johannesburg, Şangay, Singapur, Mumbai, Sydney, Sau Paulo ve İstanbul. Aslında, pek de şaşırtıcı olmayan bir biçimde, İstanbul yalnızca barındırdığı tarihi eserler kategorisinde açık arayla önde yer alırken, bir yılda çektiği yabancı turist, müzelerinin sayısı ve en önde gelen 5 müzesinin ya da galerisinin yıllık toplam ziyaretçi sayılarında üst sıraları Londra, Paris ve New York gibi şehirlerle paylaşıyor. Ancak hemen hemen diğer tüm kategorilerde, kendisiyle benzer konumdaki, etkinliği daha çok kendi bölgesiyle sınırlı, eğitim ve gelir düzeyleri görece düşük ülkelerin önemli şehirleri olan Sau Paulo, Mumbai, Şangay, Johannesburg ve birkaç kategori için de Singapur la birlikte en altlarda yer alıyor. Burada şunu vurgulamakta yarar var, örneğin bir yılda gerçekleştirilen toplam tiyatro gösterimi gibi bir kategoride, yani kültürel üretime odaklanıldığında tam da ortalarda yer aldığını gördüğümüz İstanbul, bu gösterimlere katılan izleyici ya da her yüz bin kişinin izlediği tiyatro oyunu gibi rakamlarda, yani kültürün tüketimi söz konusu olduğunda en gerilere düşüyor. Bu açıdan, belki en can sıkıcı istatistik kütüphanelerin kullanımı: İstanbul daki 42 kütüphaneden yıl boyunca, yalnızca yaklaşık kitap ödünç alınıyor ki bu nüfusun her i için kişi başı 0.07 gibi bir rakama denk geliyor. Karşılaştırma adına, en yüksek verilere B+ YAZ 73

74 Bu yıl 5. yılına girecek Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit, Türkiye de bir yerel yönetimin yürüttüğü en uzun soluklu belgesel etkinliği olma özelliğini taşıyor. sahip New York için bu rakamların yıllık 68 milyon kitap ve her kişi için, kişi başı 8.3 kitap olduğunu ve bize en yakın kentin yılda kitabın ödünç alındığı ve nüfusun her yüz bini için kişi başı 0.1 kitabın okunduğu (ki bu düşük rakam bile İstanbul un yaklaşık 13 katına dek geliyor) Sau Paulo olduğunu belirtmeliyiz. Sinemalar, her kişiye düşen perde sayısı, bir yılda gösterime kaç film girdiği ve kişi başı kaç film izlendiği gibi kategorilerde de altlarda yer alan İstanbul, en popüler film festivalinin çektiği izleyici sayısında, kendisini en yakından takip eden şehirlere göre üç kat fazla izleyiciyle önde gelen Berlin in ardından, kişiyle Londra yla ve Paris le aynı sırayı paylaşıyor. Ancak burada da İstanbul un toplam nüfusunun bu şehirlerin neredeyse iki katı kadar olduğunu anımsamakta fayda var. Elbette İstanbul un bu istatistiklerdeki konumuna hayıflanmadan önce, tarihsel koşulların bir sonucu olarak, yüksekokul ve üstü mezunların nüfusa oranında % 9 la, Mumbai den sonra ikinci en düşük sırada ve kişi başı gelirde son beş şehir arasında olduğunu anımsamakta fayda var. Türkiye de kamu kurumlarının, özellikle de belediyelerin kültür merkezleri açıp işletmesinin, Cumhuriyet in erken dönemlerindeki nedeni, Batılılaşmanın devlet eliyle, tepeden aşağıya gerçekleştirilmesiyse, bu kamu hizmetinin sonraki dönemlerde sürmesinin en önemli nedeni de bu oldukça düşük eğitim ve gelir düzeyine sahip nüfusun, yerel yönetimlerin olanaklarıyla ücretsiz ya da özel kurumlara kıyasla çok düşük ücretlerle faydalanabileceği etkinliklere katılmasına olanak vermek, hatta belki buna teşvik etmek olmuştur. Keza, 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Bilimler Akademisi nin, belediyelerin ve üniversitelerin yanı sıra meslek örgütlerinin de katkılarını alarak hazırladığı İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Projesi bağlamında yayımlanan raporlar, özellikle tiyatro ve gösteri sanatları açısından, gerek büyükşehir belediyesinin gerekse ilçe belediyelerinin kültür merkezlerinin önemini ve İstanbul genelinde kültür üretimine ve tüketimine yaptıkları katkıyı vurgulamakta. Bir kamu hizmeti olarak kültür merkezlerinden bahsederken, atlamamamız gereken bir nokta mevcut: Gelir ve eğitim düzeyi, yani bireylerin seçiciliği ve tercih yapma şansı arttıkça, bir semtin ya da ilçenin sağladığı (eğitimden yeşil alanlara, kültür kurumlarından sokakların canlılığına ve atmosfere kadar) olanakların niceliği ve niteliği, oranın yerleşim yeri olarak seçilmesinde rol oynuyor. Tıpkı küresel arenada, dünya şehirlerinin ve yerel düzeyde ülkenin önde gelen şehirlerinin yüksek eğitimli, ekonomiye katacağı değer daha fazla olan ve yaratıcı kişileri kendine çekmek için yarıştığı gibi, şehirlerin ilçelerinin de birbirleriyle rekabet içinde oldukları ve İstanbul gibi küresel yarışta kendine yer bulmaya çalışan bir şehirde, yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız amillerin ilçelere de yansıyarak bu rekabeti kızıştırdığını söylemek yanlış olmaz. Bunun en olumlu sonucu elbette bu rekabette önde olan ya da öne geçmek isteyen ilçelerde yaşayanlar için, çok farklı yüzleriyle kültüre erişim olanaklarının artmasıdır. Bu açıdan, daha çok bir iş, alışveriş ve yerleşim merkezi olarak bilinen ve bugüne dek kendini kültürel etkinliklerle pek de duyurmamış olan Bakırköy Belediyesi nin, 2012 de dünyanın saygın felsefecilerinin katıldığı bir konferansı MonoKL Yayınlarıyla ortaklaşa düzenlemesi ve 1200 kişilik bir Opera ve Kültür Merkezi nin yapımına başlaması, oldukça iyi bir örnektir. Bütün bu bilgiler ve arka plan ışığında Beşiktaş ın, İstanbul un kültür ve 74 B+ YAZ

75 sezonunda Her Cuma Yeni Sinema etkinliğini e yakın sinemasever takip etti. sergilenen tiyatro performanslarının yüzde 7 sine tekabül ediyor. Beşiktaş ın kültür merkezlerinde sergilenen bu performansları toplamda kişi izlemiş; bu rakam ilçe nüfusuna oranlandığında her 100 kişiden yaklaşık 30 unun yılda bir oyun izlediğini gösteriyor. Beşiktaş ın, İstanbul un toplam nüfusunun yaklaşık % 1,5 unu oluşturduğunu düşünecek olursak Beşiktaş ın hem toplam salon hem de performans sayısı adına İstanbul da tiyatroya katkısı, özel kurumlara dair verilerin eksikliğine rağmen dikkat çekiyor. sanat ortamındaki konumunu nereye oturtabiliriz? Bu soruya, Beşiktaş Belediyesi nin 4 kültür merkezine dair bilgileri, hem Dünya Kentleri Kültür Raporu nda İstanbul için verilen rakamlarla, hem de demografik açıdan Beşiktaş la benzerlikleri çok olan Kadıköy Belediyesi ne ait kültür merkezlerinin verileriyle kıyaslayarak yapmaya çalışacağız. Ancak, Beşiktaş Belediyesi nin dört kültür merkezinin en uzun süreyle 9 ay faal olduğunu, İstanbul geneli için verilen rakamlar özel kurumların tümünü kapsarken, burada Beşiktaş ın özel kültür kurumlarının, mesela önemli bir tiyatro sahnesi olan BKM nin verilere dâhil olmadığını, yine aynı biçimde Kadıköy deki tüm kültür merkezleri için Beşiktaş takilerle birebir örtüşen verilerin tutulmadığını ve verilerin yer yer farklı yıllara ait olduğunu belirtmeliyiz. Özetle, mevcut verilerle ancak çok genel hatlarıyla, oldukça kabaca bir değerlendirme yapmak mümkün olacağından, Beşiktaş ın İstanbul kültür yaşamındaki yerini tam ve net bir biçimde ortaya koyabileceğimizi söyleyemeyiz. Yine de tüm bu kısıtlılıklara rağmen, eldeki veriler birkaç ilgi çekici hususa işaret etmekte. Öncelikle, yukarıda sözünü ettiğimiz rapora göre İstanbul da toplam 184 tiyatro bulunuyor. Bunlarda bir yılda 2. 4 milyon kişinin izlediği 6349 performans sergileniyor ki bu da her yüz kişiden 20 sinin yılda bir oyun izlediği anlamına geliyor. Bu 184 tiyatro salonuna, ilçe belediyelerine ait 43 kültür merkezinin salonları da dâhil. Öncelikle 4 kültür merkezi salonuyla, Beşiktaş ın 39 ilçe belediyesine ait toplam salon sayısının yüzde 10 unu barındırdığını vurgulamalıyız ki bu başlı başına önemli bir detay. Üstelik ilçede yalnızca belediyelere ait bu salonlarda, 2013 ün ilk 9 ayında sergilenen tiyatro performanslarının toplam sayısı 446 ı ki bu da İstanbul da bir yılda Kültür merkezlerinden gelen veriler genel olarak yapılan profesyonel gösterimlerin türüne, ardından da merkezlerin okullar ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının kullanımlarına göre sınıflandırılmış. Burada şunu da belirtmeliyiz ki, özellikle Ortaköy Kültür Merkezi için, okul etkinlikleri büyük ölçüde üniversitelerin ya da liselerin amatör tiyatro topluluklarının gösterimlerini içerirken, sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği etkinliklerden bir kısmı da tiyatro performanslarından ve konserlerden oluşuyor. Yani, her ne kadar bu istatistikler İstanbul geneli için oluşturulan verilere yansımasa da, Beşiktaş taki kültür merkezleri amatör toplulukların eserlerini sergilemesi için alan sağlayarak, İstanbul un tiyatro ve müzik dünyasına geleceğe yönelik katkı da sağlıyor. Sinema ve belgesel film gösterimleri söz konusu olduğunda, Levent Kültür Merkezi ndeki 199 gösterime kişinin katıldığını görüyoruz. Kabaca bir ortalamayla, gösterim başına 84 kişi ile bu 106 kişi kapasiteli salon için, çok yüksek bir doluluk oranı. Sinema ve belgesel gösterimlerine katılımı, İstanbul ortalamalarıyla kıyaslamak mümkün değil çünkü Beşiktaş ilçesindeki tüm salonlarda gösterilen filmlerin sayısını ve izlenme oranlarını bilmiyoruz ve yalnızca Levent Kültür Merkezi ndeki perdede gösterilenler üzerinden yorum yapmak, gerçeği çok fazla çarpıtacaktır. Yine de birkaç noktaya değinebiliriz. İstanbul da yılda 254 filmin gösterime girdiğini ve bunlardan 184 ünün yabancı olduğunu görüyoruz. Yalnızca Onat Kutlar Sinema Salonu nda bir yılda 64 film ve belgesel gösterildiğini ve bunların 49 unun yerli yapımlar olduğunu düşünürsek, bazıları önceki yıllarda gösterime girmiş ve ne yazık ki büyük bütçeli, bol reklamlı yabancı yapımlarla rekabet edemediğinden kısa sürede gösterimden kalkmış olduğunu da bildiğimiz yapımları seyirciyle buluşturmakta Levent Kültür Merkezi nin ne kadar önemli bir boşluğu doldurduğunu görebiliriz. İster modern isterse klasik bale olsun, dans gösterimlerine dair elimizde Beşiktaş ın tuttuğu yeri, kıyaslamalı olarak belirlemeye yarayacak yeterli veri bulunmuyor. Sadece, İstanbul için yıl içinde toplam 154 dans gösterisi sergilendiğine dair bir rakam var. Bu gösterilerin 16 sı, Devlet Opera ve B+ YAZ 75

76 Balesi ne ev sahipliği yapan Fulya Sanat da gerçekleşiyor. Bu açıdan Beşiktaş, İstanbul geneline önemli ve yüksek nitelikli bir katkı sunsa da Kadıköy ün gerisine düşüyor. Kadıköy de yalnızca Süreyya Operası nda geçen yıl 56 bale gösterisi sergilendiğini ve Kadıköy ün diğer kültür merkezleri de eklendiğinde bu rakamın 82 ye çıktığını görüyoruz. Ancak bu kıyaslamayı yaparken, öncelikle tarihi bir opera binası olan Süreyya Operası nın yeniden eski işlevine dönüştürüldükten sonra İDOB un ve İDSO nun Anadolu yakasındaki evi haline geldiğini anımsamalıyız. Sonra da Kadıköy ün Beşiktaş ın 2,5 katından fazla nüfusa sahip bir dev ilçe ve Anadolu yakasında Adalar dan Pendik e pek çok ilçenin nüfusunu kendine çeken bir ticaret, eğitim ve kültür merkezi olduğunu dikkate almalıyız. Diğer alanlarda, her kültür merkezi için ayrı ayrı her dalda kaç gösterim yapıldığı ve bunlara kaç kişinin katıldığı gibi veriler net olmadığı için kıyaslama yapmak güç, ancak genel olarak Kadıköy ün kültür merkezlerine giden toplam izleyici sayısında Beşiktaş ın önüne geçtiğini söylemek mümkün. Son kategori olan müzik konusunda, ne yazık ki elimizde kıyaslama yapmamıza olanak sağlayacak veri bulunmuyor. Yine de gerek Akatlar Kültür Merkezi ndeki Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Musikisi konserleri, gerekse İDSO nun ve konuk sanatçıların ya da grupların Fulya Sanat taki klasik müzik ve caz dinletilerinin oldukça ilgiyle izlendiğini görebiliyoruz. Aslında Beşiktaş ın kültür merkezlerinde sergilenen nitelikli yapımların ve etkinliklerin hem sayıca İstanbul ortalamalarının üzerinde olması hem de çok sayıda izleyiciyi kendine çekmesi pek de şaşırtıcı değil. TUİK in Adrese Dayalı Nüfus Verileri ne baktığımızda, Beşiktaş ın açık arayla İstanbul un en yüksek eğitimli ilçesi olduğu hemen göze çarpıyor. İstanbul için % 9 olan yüksekokul ve üstü mezunlar oranı, Beşiktaş ta % 40 a çıkıyor. En yakın rakibi Kadıköy de bu oran yine yüksek olsa da % 36 ile Beşiktaş ın biraz altında kalıyor. Aynı zamanda Beşiktaş, çeşitli kurumların, örneğin emlak kiraları ya da emsal gelirleri gibi göstergeleri temel alan araştırmalarında da İstanbul un en yüksek gelirli semti olarak göze çarpıyor. Yukarıda rakamsal kıyaslamalar yaparken göz ardı ettiğimiz ya da yeterince vurgulamadığımız önemli bir nokta, kültür merkezlerinde sergilenen eserlerin niteliği. Elbette bu açıdan özellikle Fulya Sanat ve Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi ön plana çıkıyor. Fulya Sanat ın dünyaca saygın İstanbul Devlet Opera ve Balesi ne ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestra- 76 B+ YAZ

77 Beşiktaş Belediyesi 2013 ün ilk 9 ayı Tiyatro Salonu 4 Performans 446 Seyirci sı na ev sahipliği yaptığından bahsetmiştik. Beşiktaş Çağdaş taki ücretsiz gezilebilen sergilere kaç kişinin katıldığını belirtemesek de Türkiye nin modern sanattaki güncel ve önemli temsilcilerini ağırlayan galerinin İstanbul un sanat alanına kayda değer bir katkı sağladığı şüphe götürmez. Bir de kültür merkezleri verilerinin içermediği, niceliksel olarak ölçülmesi güç etkinlikler de var ki bunlar Beşiktaş ın kamusal alanlarını, buluşma, karşılaşma ve etkileşme mekânlarına çeviren, Beşiktaşlıların aidiyet ve mekân hissini pekiştiren ve ilçeyi daha canlı, ilgi çekici kılan açık hava etkinlikleri. Geçen yaz boyunca parklarda düzenlenen etkinlikler, geleneksel hale gelen ve bu yıl 8. si gerçekleştirilen Uçurtma Festivali, Arnavutköy ve Bebek örneğinde olduğu gibi gelenekselleşen mahalle şenlikleri bunların başlıcaları. Bu arada, Dünya Kentleri Kültür Raporu nda açık yeşil alanların ve parkların şehir yüzölçümüne toplam oranının da tam da bu sözünü ettiğimiz kamusal etkinliklere ve karşılaşmalara olanak sağlamaları açısından- önemli bir gösterge olduğunu ve ne yazık ki İstanbul un toplam yüz ölçümünün yalnızca % 1,5 unu oluşturan bu alanlarla da en sonda geldiğini belirtelim. Beşiktaş, parkları ve açık alanlarının çokluğu ve buralarda düzenlenen etkinliklerle de bir kez daha öne çıkıyor. İstanbul 2013 sezonu Tiyatro Salonu 184 Performans Seyirci 2.4 milyon Son olarak bu yazıda hiçbir veriyle ölçmediğimiz ancak hem ilçenin kendi kültür düzeyinin hem de parçası olduğu şehre katkısının ölçülmesinde rol oynadıkları için, belki ileride ayrıca ele alınmasında yarar olacak iki hususa daha değinmekte fayda var. Birincisi, şehir hayatının önemli bir parçası olan ve şehirlerin cazibe merkezlerine dönüşmesinde, daha çok ziyaretçi çekmesinde gitgide daha önemli bir rol oynayan yeme - içme kültürü. Beşiktaş ilçesi, Boğaz kenarındaki ünlü balık restoranlarından, Ortaköy ve Arnavutköy deki barlarına ve Kuruçeşme sahilindeki kulüplere ve konser mekânlarına bu açıdan çok zengin ve güçlü. İstanbul un en popüler mekânlarından bazıları burada. İkincisi ve ölçülmesi en zor olanı, dünyada hızla gelişen ve popülerleşen sokak kültürü. Buna, yakın zamana dek belediyelerin ve mahalle sakinlerinin baş belası olarak gördüğü graffiti de dâhil. Bugün pek çok büyük şehir, yaratıcılığa, gençlik kültürüne ne kadar açık, moda terimle ne kadar hip olduklarını göstermek için ünlü graffiti sanatçılarını davet ediyor, şehirlerindeki büyük duvarları onlara açıyor ve bu işlerin tanıtımını yapıyor. Sokak müzisyenleri, akrobatlar, dansçılar ya da diğer performans sanatçılarının varlığı atmosferi besliyor, insanlarda ilgi çekici, özel bir yerde yaşadığı hissi uyandırıyor. Beşiktaş ın bu açıdan nerede durduğu da bugün değilse bile, küresel akımların etkisiyle çok yakında önem kazanacaktır. Son söz olarak, nitelikli nüfusunun yanı sıra barındırdığı üniversitelerin öğrencisi çok sayıda gencin her gün geldiği ve İstanbul un önemli iş, ticaret ve ulaşım merkezlerinden olduğu için şehrin farklı yerlerinde yaşayan, çalışan nüfusu da kendine çeken Beşiktaş ın İstanbul kültür hayatına mevcut katkısının gelecekte daha da artacağını bekleyebiliriz. İleride daha kapsamlı verilerle ele almayı umduğumuz bu katkı, Beşiktaş için haklı bir kıvanç kaynağıdır. B+ B+ YAZ 77

78 Sempozyum MEYVE BAHÇESİ NDE YENİ YÜZLER Yazı: Aybüke Sakaoğlu Fotoğraflar: Bekir Köşker Beşiktaş Belediyesi nin düzenlediği Uluslararası Heykel Sempozyumu nun 5. si gerçekleşti. Sempozyum da yapılan heykeller Ulus Meyve Bahçesi ndeki yerlerini aldı. Ferit Özşen Karyalı kadınlar Takashi Kondo Kartal ın başı Agnessa Petrova Soyut çalışma

79 Sanatın ve sanatçının dostu Beşiktaş Belediyesi nin düzenlediği Uluslararası Heykel Sempozyumu nun 5. si gerçekleştirildi. Bu sempozyumların en önemli amacı heykellere kent yaşamı içerisinde yer verebilmek. Kamusal alandaki heykeller, kent dokusunun içinde kendine yer açarak, binalar ve sokaklarla bütünleşip kentin bir parçası oluyor. Yurtiçinden ve yurtdışından sempozyuma katılan heykeltıraşların yaptığı heykeller, daha sonra Beşiktaş kentine uygun alanlara yerleştiriliyor. Bu seneki heykellerse Ulus Meyve Bahçesi ne bizzat sanatçılar tarafından yerleştirildi. Böylelikle gerek sempozyumlarda üretilen gerekse siparişlerle kente kazandırılan heykellerin sayısı bu yıl 158 i buldu. 5 senedir düzenlenen sempozyumların ilki Ihlamur Parkı nda gerçekleştirilmişti. Ertesi yıl, sempozyum çalışmaları Karanfilköy deki belediye şantiyesinde yapıldı. 3. sempozyumda bir değişiklik yapılarak mermer yerine metal kullanılmış, çalışma mekânı olarak da Palanga daki belediye atölyesi seçilmişti. 4. heykel sempozyumunun çalışmaları ise bu yıl da çalışma alanı olan Ortaköy Vadisi ndeydi. Heykeltraşlar sertifikalarını İsmail Ünal ın elinden aldı. Kamen Tanev Soyut çalışma Prof. Ferit Özşen in yönetimini üstlendiği sempozyumun bu seneki katılımcıları sempozyuma başvuran 14 sanatçı arasından seçildi: Bulgaristan dan Agnessa Petrova ve Kamen Tanev; Sırbistan dan Giorgio Cpajak; Japonya dan Takashi Kondo; Belarus tan Viktor Kopach; Türkiye den Prof. Berika İpekbayrak, Nihat Sezer Sabahat ve yönetici olarak Prof. Ferit Özşen. Her türlü ihtiyaçları belediye tarafından karşılanan sanatçılara, sempozyum sonunda sertifikaları verildi. Heykeltıraşlar sertifikalarını Belediye Başkanı İsmail Ünal ın elinden aldı. B+ Meyve Bahçesi ne yerleştirilenlerle birlikte kente kazandırılan heykel sayısı 158 e ulaştı. Giorgie Cpajak Soyut çalışma Nihat Sezer Sabahat Kapı ardından bakanlar Viktor Kopach Deniz B+ YAZ 79

80 Kimlik Şiir ve ney üstadı NEYZEN TEVFİK Yazı: Cengiz Erdil Fotoğraf: Cengiz Kahraman Arşivi Keskin yergi şiir dili, yanından hiç eksik etmediği neyi, dilden dile dolaşan nükte ve fıkraları, ölçü ve tanımlara uymayan hayatı ve renkli kişiliğiyle B+ nın bu ayki konuğu Neyzen Tevfik

81 Ö zgürlük ve insanlık âşığı, yergi ve ney üstadı Neyzen Tevfik Kolaylı 28 Ocak 1953 yılında İstanbul da öldüğünde dönemin bir yazarı şunları yazıyordu; Mevlana ya Veli, Neyzen e Deli diyenler, veli ve deli arasındaki büyük tasavvuf kavramını anlamayanlardır. Neyzen, şu yalancı dünyaya kendini tanıtmak için gelmedi ama yine de gerçek dünyası tanınmadan göçüp gitmiştir. Meşrebim Molla-yi Rumi, mezhebim Bektaşîdir. Halkın dini duygularının sömürülmesi Neyzen Tevfik i üzüyordu. Gençliğinde adım attığı dergâhlarda yapılan yanlışlık, usulsüzlük ve haksızlar karşısında susmadı. Bazı dergâhlardan kovulduğu da oldu. Bu sırada içkiye başladı. Artık ney in yanında mey de vardı. Bu dönemde başta şair Mehmet Akif (Ersoy) olmak üzere, İbnül emin Mahmut Kemal İnal, Tevfik Fikret, Ahmet Rasim, Hacı Arif Bey, Tanburi Cemil Bey ve Udi Nevres ile dost oldu. Neyzen Tevfik kimdir? Neyzen Tevfik 1905 yılında Mısır a gitti ve kısa süre bu ülkede yaşadı. Eşref ın çıkardığı Deccal dergisinde yayımlanan ve II. Abdülhamit i yeren bir şiiri nedeniyle gıyabında idama mahkûm edildi. İkinci Meşrutiyet in ilanıyla İstanbul a döndü. Neyzen Tevfik 14 Haziran 1879 tarihinde Muğla nın Bodrum ilçesinde doğdu. Babası Hasan Fehmi Efendi, Osmanlı nın aydın düşünceli öğretmenlerindendi. Musikiden anlayan, nüktedan ve sanatsever bir insandı. Hasan Fehmi Efendi nin memleketi, Samsun un Bafra ilçesiydi. Devlet görevlisi olduğu için Anadolu da farklı yerlerde görev yapmıştı. Neyzen Tevfik babasının yol göstermesiyle müziğe yöneldi. İzmir deki öğrenimi sırasında şairlerin toplandığı mekânların müdavimi oldu. Genç yaşta hem şiir hem de neyiyle gönülleri fethetmeye başlamıştı. İzmir de geçirdiği ağır hastalıktan kurtulunca tekrak neyine kavuşan Neyzen Tevfik sevinçle şu mısrayı yazmıştı; Kavuştu âşık-ı şeyda o yar-ı canana yine... Neyzen Tevfik in ilk şiiri 1898 yılında Muktebes Dergisi nden yayımladı. Hayatın içinden bulduğu öğretmenleriyle yolunu çizen bir sanat amacıydı. İzmir İdadisi ni bitirmeden bıraktı. Kendi kendini yetiştirdi; Farsça öğrendi, İzmir Mevlevihanesi nde hırkasını giydi yılında İstanbul a geldiğinde usta bir neyzen ve şairdi. İstanbul da artık Neyzen Tevfik i tanımayan yoktu, bu durum ölümüne kadar da sürdü. Ney çalmadaki ve şiir okumada ustalığı ile sözünü esirgemezliği, ona haklı ve yaygın bir ün kazandırmıştı. Toplumsal kural ve baskıları takmayarak ilginç yaşantısını her dönemde sürdürdü. Cumhuriyet döneminde de devrimlerin savunucusuydu. Baskıyı, yobazlığı, din - mezhep ayrımcılığını, insanlar arasında eşitsizliği, çıkarcı politikacıları, çağdaşlaşma adına girişilen yararsız özentili davranışları kınadı. İnanç özgürlüğünü, kadın haklarını savundu. İstanbul da Galata ve Kasımpaşa Mevlevihaneleri ne gitti. Fatih Medresesi nde 4 yıl okudu. Bektaşi tarikatına girerek Sütlüce Tekkesi şeyhi Münir Baba ya bağlandı. Yurtseverliği, dürüstlüğü ile sevilen Neyzen Tevfik, şiirlerinde kişisel kırgınlıkların ve öfkelerin yerine, sosyal yaşantımızın aksaklıklarını ağır bir dille yermişti. Hicivdeki başarısının yanında, tasavvuf konularını da ustaca bir anlatımla işlemesini bilirdi. Şöyle diyordu Neyzen Tevfik; Ben hayatım boyunca hürriyeti aradım. Bulur gibi olduğum zaman da ya gasp ettiler veya çalıverdiler. Ben bağrı açık ve bağrı yanık insanların hizmetçisiyim. Neyzen Tevfik, hem Mevlevi hem de Bektaşi idi. Kendisi de bunu açıklamaktan çekinmez: Mey de Bektaşi göründüm, Ney de oldum Mevlevi; 1919 yılında, ilk kitabı Hiç i yayımlandı yılında Atatürk le tanışan Neyzen Tevfik, 1927 yılında sara nöbetleri ve alkol yüzünden artık sık sık gide- Dergâh dergâh dolaştı İstanbul sokaklarının şairi Neyzen Tevfik ne mal mülk, ne para... Sadece bir hırka ile yaşadı. B+ YAZ 81

82 DÖRTLÜKLER Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler; Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus! dediler... Künyeni almak için, partiye ettim telefon, Bizdeki kayda göre, şimdi o meb us! dediler... * Kim demiştir kanun alınmıştır ayak altına, Böyle bir halin vukuunda hamiyyet çiğnenir. Devleti yolsuz görenler halt eder bir beldede, Kaldırım olmazsa kanun-ı hükûmet çiğnenir. * Felsefemdir kitab-ı imânım, Taparım kendi rûhumun sesine. Secde eyler hâkikatim her ân, Kalbimin âteş-i mukaddesine. * Gözünü aç daha meydan var iken, Dizginin canbaz elinde Neyzen! Girmedim ya kapısından baktım, Cennet i at pazarı sandım ben. * Bî-namaz deyip beni Hak dan uzak gören, Sığmaz senin hayâline mihrâb ü mübrem. Sen sade beş vakitte ararsın Allahını, Ben her zaman onunla emîn ol beraberim. * Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır. Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır. Geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca, Kürsî-i liyakat pezevenk, puşt olanındır! * Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden, Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü. Kara bir kinle taassub pusudan çıktı yine, Yurdu şâhâne cehâlet yeni baştan bürüdü. ceği Toptaşı Tımarhanesi ve Zeynep Kâmil Hastanesi nde tedavi görmeye başladı yılında, eski dostu Mehmet Akif i görmek için tekrar Mısır a gitti ve bir yıla yakın bir süre yanında kaldı lu yıllarda, ekonomik destek olsun diye, vali ve belediye başkanı Muhiddin Üstündağ ın girişimi ile konservatuvarda görevlendirildi lı yıllarda doktoru olduğu kadar dostları da olan Mazhar Osman ve Rahmi Duman ın aracılığı ve valiliğin oluru ile Bakırköy Akıl Hastanesi nin 21 numaralı koğuşu ona ayrıldı. İstediği zaman gelir, yatar, dinlenir ve çıkar giderdi. Rahmi Duman, Neyzen Tevfik le ilgili şunları yazmış; Onu yakinen tanımak mazhariyetine 1932 de erdim. O tarihte genç bir asistan olarak Bakırköy Akıl Hastanesi ndeki 18 numaralı serviste (ehline) açmış olduğu şiir ve felsefe kürsüsünün hevesli ve usanmak, yılmak bilmeyen bir talebesi olmuştum yılında, arkadaşlarının ısrarı ile Şehir Komedi Tiyatrosu nda jübilesini yaptı. Boynunda eski yazıyla Hiç yazardı. Beşiktaş ve Neyzen Tevfik Nuri Demirağ, dönemin ünlü iş adamlarındandı. Demiryolu yapımıyla uğraşan ülkenin demirağlarla örülmesine katkıda bulunmuştu. Soyadını da bizzat Atatürk vermişti. Uçak sanayi ve havayolu sektöründe de yatırımları olan Demirağ ın Beşiktaş taki fabrikası bir dönem Neyzen Tevfik e mesken olmuştu. Neyzen, Beni fakir fukara sanmayın. Fabrikada yatıp kalkıyorum, diyordu. Nuri Demirağ ve yakın dostları Neyzen Tevfik ve filozof Ali Rıza Bölükbaşı Nuri Demirağ sık sık edebiyatçı ve düşünürlerle bir araya gelir, fikirlerini paylaşırdı. Demokrat Parti nin kuruluşundan önce Milli Kalkınma Partisi ni kuran, Türkiye deki ilk uçak fabrikasının sahibi, hem sanatsever hem hayırsever Nuri Demirağ, Beşiktaş Serencebey deki konağında filozof Rıza Tevfik ile Neyzen Tevfik ile sık sık buluşurdu.

83 NEYZEN TEVFİK FIKRALARI Tabutta yatardı Hayri Yenigün anlatıyor: Bir gün Büyük Postane arkasında, Tefeyyüz kütüphanesinin karşısındaki Ismail in koltuk meyhanesine uğrar, Neyzen in nerede yatıp kalktığını sorar. Meyhaneci Ismail: Burada, Hocapaşa Camii nin bir tabutluğu var, oraya gider. Bir tabutun kapağını kaldırır, içine girer, kapağı da üstüne çeker ve rahat rahat uyur. Edep Tanıdığı bir subayı ziyarete, kışlaya gider. Subayın ricası üzerine askerlere ney çalar. Sonunda aşka gelip zeybek oynamaya başlar. Pantolonun düğmelerini iliklemeyi unuttuğunu gören erlerden biri Efendi amca, edep yerin açıkta kalmış der. Neyzen, oyunu keserek ellerini kaldırır ve Tanrı ya seslenir: Çok şükür sana, nihayet karşıma edebim olduğunu söyleyen bir kulunu çıkardın Neyzen Tevfik, Hüseyin Rıfat Bey e şiirlerinden birini okuyor. Cenaze töreni Beşiktaş ta yapıldı Neyzen Tevfik ölümünden bir ay kadar önce felç geçirmiş, durumu iyice ağırlaşmıştı. Hayatı 28 Ocak 1953 de son buldu. Ölüm sebebi bronşitti... Cenaze namazı Beşiktaş taki Sinan Paşa Camii nde kılındı. Caminin avlusundan taşan kalabalık ana caddeleri, kahveleri, yolun karşısındaki Barbaros Bulvarı nı doldurdu. Memurların, profesörlerin, ileri gelenlerin yanı sıra kılıklarına çeki düzen vermeye çalışmış sarhoşlar, sokak serserileri ve bin bir çeşit insan bir arada uğurladılar Neyzen i. Cenazesi vasiyeti gereği Kartal Mezarlığı na defnedildi. Neyzen Tevfik yaşamın acılarını, toplumdaki bozuklukları, haksızlıkları konu edindiği hicivleriyle dillerde ve gönüllerde yer etti. Sürekli içki içtiği için, zaman zaman akıl hastanesinde bağımlılık sağaltımı gördü. Nef i ve Eşref ten sonra Türk edebiyatında taşlama türünün üçüncü önemli temsilcisiydi. Âşık Veysel ölümünde Neyzen Tevfik için şu şiiri yazmıştı: Neyzen Tevfik dünyası değişti. Tel sustu, dil sustu, neyler nicoldu? Ebedi yurduna gitti, kavuştu Ağlasın kemanlar, yaylar nicoldu? İnsanlar fanidir, eserler baki, Neyzen e de değdi feleğin oku, Döküldü badeler, kahretti saki Gönüller coşturan neyler nicoldu? Ne şöhrete tapmış, ne mala tapmış Ne doğruyu koyup eğriye sapmış Ne bir gecekondu ne bir saray yapmış Dünya benim diyen beyler nicoldu? Rakı Yeşilaycı bir profesör, İçkinin Zararları konulu bir konferans veriyormuş. Konuşmasının bir yerinde dinleyicilere sormuş: İki kovadan birine rakı diğerine su doldurup bunları bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisinden içer acaba? Dinleyiciler hep bir ağızdan Suyu demişler. Neden suyu içer? demiş profesör, Neyzen hemen atılmış: Eşekliğinden... Yine rakı Neyzen,bir gün doktoru Mazhar Osman la karşılaşır. -İçmeye devam ediyor musun, Neyzen? -Neden sordunuz? Beni tedavi mi edeceksiniz, yoksa yemeğe mi çağıracaksınız? ***** Sadrazam Talat Paşa, bir gün Neyzen Tevfik e devlet dairelerinden birinde kâtiplik önerir. Neyzen Tevfik, Kâtip olacağım da ne olacak? diye sorar. Teşekkür beklerken böyle bir soruyla karşılaşınca şaşıran Talat Paşa, memurluk katlarını alttan üste sıralar: Önce şu, sonra bu... Neyzen in hâlâ hoşnut olmadığını sezince de, şöyle sürdürür: Daha sonra vekil, nâzır, kim bilir belki de sadrazam... Neyzen in yanıtı yine bir soru olur: Ya sonra? Talat Paşa bir an duraksar, sonrası padişahlıktır çünkü. İster istemez Hiç! der. Bu yanıt karşısında güler ve şöyle der Neyzen Tevfik: Ben bugün de hiç im! Sonu hiç olduktan sonra, onca zahmete ne gerek var?

84 Neyzen Tevfik Şairler Sofası Parkı nda

85 NEYZEN TEVFİK LE SIRA DIŞI BİR RÖPORTAJ Radyo Magazin mecmuası,1950 li yılların meşhur magazin mecmualarından biriydi. Künyesinde Haftalık Ses - Saz ve Tiyatro Sanatkârları Mecmuası yazan ve Mahmut Zeki Bey tarafından çıkarılan Radyo Magazin in 17 inci sayısında (17 Mart 1951), Osman Nihad, Neyzen Tevfik ile bir röportaj yamıştı. Röportajda Neyzen Tevfik, Beşiktaş ta Nuri Demirağ ın fabrikasında kaldığını anlatıyor. Neyzen i ben mi yazacağım? Çarpılmaz mıyım acaba? Onu yazayım derken, derin bir felsefe kuyusuna düşüp boğulmaz mıyım? Veyahut başımdan büyük halt karıştırdığım için, huzurundan kovulmaz mıyım? Hayır, Hayır! Geçenlerde kendisine, çok göreceğim geldiğine dair bir haber iletmiştim. Söylemişler. Ben de onu çok özledim buyursun köftecide (*) görüşelim! demiş. Hiç durur muyum, gittim. Beni görünce derinden bir ooooh! çekerek boynuma sarıldı, beni bağrına bastı ve bu arada iki damla gözyaşını da, göz kapakları arasında bir müddet muhafaza etti. Benim yüz hatlarımda şimdi toprak olan eski bir arkadaşının, yani Ahmet Râsim in hayalini gözünün önüne getirmeğe çalışıyordu. Nihayet oturdu. Osman! Evlâdım! Senin dedenle ben tam yarım asır arkadaşlık ettim, şimdi seni görünce hep o eski günleri hatırladım. Hey gidi koca Râsim! dedikten sonra Allaaah! deyip gözlerini yumdu ve bir müddet kendini dinledi. Tahminimde yanılmamıştım. Siz sağ olun! Allah size uzun ömürler versin! dedim. Neyzen, durdu, durdu, neden sonra bana; Evet!.. Fena bir temenni değil, fakat ne olurdu o da yaşasaydı. İzzetinden bir şey mi eksilirdi? deyince ben sustum, ses çıkarmadım. Üstad, ufak yolla tasavvufa sapmış, belki de isyana varabilirdi. Korktum ve konuşmamızın mecrasını değiştirerek; Üstadım! dedim. Buraya sırf sizin güzel yüzünüzü görmek için geldim. Dedemle papazın bağında demlendiğiniz günler üzerinden şaka maka 30 küsûr sene geçmiş, dile kolay!. Daha evveli de var!. Ben kendi hatıramdan bahsediyorum!. Evet!... Erenler sizi dinliyorum! Şu 30 küsur senelik hatıraya istinaden, hakkınızda bir şeyler de ben yazsam. Acaba bir hizmette bulunmuş olur muyum? Neyzen tekrar gözlerini kapadı, tatlı bir hayale daldığı dudaklarının kıvrımlarından anlaşılıyordu. Sen benim Azabı mukaddes i okudun mu? diye bana bir sual sordu. Olacak şey mi bu... Hiç okumaz olur muyum. Ben sizin meçhul kalan taraflarınızı yazmak istiyorum! dedim ve arkasından da Yalnız sizi rahatsız etmekten çekiniyorum! der demez Neyzen irkildi. Sırtını dayadığı iskemlede doğruldu. Seninle metafizik konuşmaları yapalım, sen de onları yaz! Ama burada değil! Nerede? Nuri Demirağ ın fabrikasında! Şaşırmış, şapşallaşmış, tam manasile sersemlemiştim. Nuri Demirağ ın fabrikasında mı? Evet! Bir yanlışlık olmasın? Ne gibi? Kaynak mı yapacağız? der demez üstadın yüzündeki çizgiler birden değişti. İlâhi çocuk! Sen benim fabrikada oturduğumu bilmiyorsun galiba! diyerek güldü de güldü. Allah razı olsun! Herkes başını sokacak yer bulamıyor, biz Nuri Bey in sayesinde koskoca fabrikada oturuyoruz! diye adeta memnunluğunu açığa vurmuştu. Demek fabrikaneşiniz! Asır, onu icap ettiriyor! gibi cinaslı sözlerle bir hayli tatlı demler geçirdik, fotoğraflar çektirdik. Neyzen in çok kimseler yalnız hicivlerini bildiği ve onu asıl cephesinden tanımadıkları için, Neyzen Tevfik i yarım tanırlar. Onun bütününe erişmek pek kolay bir iş olmadığı gibi, onun felsefe tarafını hicivlerile mukayese ederek hüküm yürütürler. Hâlbuki bu bir mana ifade etmez, bilâkis anlaşılması istenen manadan yani merkeze gidecek yerde, merkezden muhite gidilmiş olur ki, tamamen aksi bir istikamettir. Ortada dolaşan abuk sabuk küfürnamelerin birçoğunun kendisiyle alâkası yoktur. Onun şiirlerini, şarkı, gazel, kaside ve nefeslerini ince bir süzgeçden geçirin, içinde ne bir toz, ne de bir çapak bulamazsınız. İşte size bir numune: Ruhuma sunduğun mukaddes günah Kanımda ateşten bir şarâb oldu Sevdanın şimşeği çakınca gönlüm Nağmesi alevden bir rebâb oldu Gökyüzü yıkıldı, yıldızlar söndü Güneş hiç doğmadı, ay geri döndü Kainât kayboldu hiçe büründü Aşkından başkası hep harâb oldu O hırçın hayalin ey sarhoş melek Serencâm besteler bana gülerek Son gece verdiğin zehirli çiçek Hicranlar şerheden bir kitab oldu Vefasız taliim bir kara kaya Yalvardım, söylettim bu sırrı nayla Varlığım yok oldu gün saya saya İçinden çıkılmaz bir hesab oldu Neyzen öyle bir nefesde, bir çırpıda, bir kalemde yazılacak bir mevzu değil, bizzat kendi, kalın ciltli büyük bir kitaptır. Onu sağ kalırsam ancak ihtiyar halimde, yani geri gitmez de tekemmüle varırsam yazabileceğimi sanı- yorum. Bunlar sadece bir ta- hattür ve bir karşılamanın empresyonlarından ibarettir. Kendisi tıbbın bir mucizesi, Cenabı Hakk ın bize bir lûtfu olarak sirozdan kurtuldu, biraz perhizkâr fakat hamdolsun sıhhati yerinde olarak yaşıyor. Bundan sonraki temennimiz, sadece uzun ömürlü olmasında ibarettir. B+ (*) Köfteci dediği İstiklal Caddesi ndeki Rumeli Lokantısı dır. Orasını pek sever.

86 Haberler Boğaz da iftar Beşiktaş Belediyesi tarafından Ramazan ayı boyunca gerçekleştirilen Boğaz da İftar büyük ilgi gördü Beşiktaşlı, orucunu Boğaz da açtı. Beşiktaş Belediyesi, etkinliklerini Ramazan ayında da sürdürdü. Ramazan ayının en çok ilgi gören etkinliği Boğaz da İftar oldu Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen iftar yemeklerine Beşiktaşlı katıldı. Ramazan sevincini, Boğaz ın güzellikleri eşliğinde yaşayan Beşiktaşlılar, oruçlarını iki yakadan yükselen ezan sesleri ile açtılar. Ramazan ay boyunca hafta içi her gün Beşiktaş İskelesi nden kalkan teknelerle Boğaz a açılan Beşiktaş kentlisi, iftar sonrasında müzik eşliğinde Boğaz turuna devam etti.

87 Çocuklar için diş polikliniği Beşiktaş Belediyesi nin Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği hizmete girdi. Çocuklar için özel olarak tasarlanan poliklinik, diş muayenesi yanında çocukların ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilerini attırmayı amaçlıyor. Diş ve diş eti hastalıklarının ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasında gösterilmesi, Beşiktaş Belediyesi ni harekete geçirdi. Belediye, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ni hizmete açtı. Poliklinik, diş muayenesi yanında ilköğretim okulu öğrencilerinin ve 5-14 yaş arası çocukların ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilerini attırmayı, doğru diş bakımı ile doğru beslenmenin nasıl olması gerektiğini öğretmeyi hedefliyor. Beşiktaş Belediyesi nin ana hizmet binasında yer alan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği nden, Beşiktaş ta ikamet eden ve belediye sınırları içinde yer alan ilköğretimlerde okuyan öğrenciler yararlanabiliyor. 500 m 2 lik alan üzerine kurulu Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği nde 4 diş hekimi, 4 diş hekimi yardımcısı, 1 psikolog, 1 röntgen teknisyeni, 1 bakım onarım elemanı, 3 hasta danışmanı ve 2 temizlik elemanı görev yapıyor. Çocuklara özel hizmet Çocuklara özel hizmetler arasında ilköğretim öğrencilerinin transferleri de yer alıyor. İlköğretim okullarından belirli bir programa uygun olarak, belediyenin kendi aracıyla okuldan alınan öğrenciler, polikliniğe getirilerek eğitim odasında ağız ve diş sağlığı, sağlıklı beslenme gibi konularda eğitim alıyor. Eğitim sonrası sırayla muayeneleri yapılan öğrenciler oyun salonunda da keyifli vakit geçiriyor. Polikliniğin bekleme salonu, çocuk ve yakınlarının kendilerini sıkıcı bir hastane ortamında hissetmemeleri için özel olarak tasarlandı. Ferah, cıvıl cıvıl ve sadece çocuklara yönelik oyunların yer aldığı salonda, kendi yaşlarına hitap eden oyuncaklar, dokunmatik ekranlarda bulunan ve yaş gruplarına göre yazılmış oyunlar bulunuyor. Çocuklar tedavileri sırasında ekranda çizgi film izleyebiliyor. Engeller aşılıyor! Geçtiğimiz aylarda faaliyete giren Engelli Koordinasyon Merkezi nde yeni kurslar açıldı. Engelsiz vatandaşların da yararlandığı kurslarla, engel lerin aşılması amaçlanıyor. Engelliler için Beşiktaş Belediyesi tarafından geçtiğimiz aylarda Dilek Sabancı Parkı nda hizmete açılan Engelli Koordinasyon Merkezi nde temel bilgisayar eğitimi, İngilizce, fotoğrafçılık, resim, yoga, stretching, beden farkındalığı ve pilates kursları açıldı. Engelli vatandaşların talepleri doğrultusunda açılan kurslara, engelsiz vatandaşlar da katılabiliyor. Merkezde psikolog hizmetlerinin yanı sıra istihdam danışmanlığı hizmeti de veriliyor. Beşiktaş Belediyesi Engelli Koordinasyon Merkezi nde, engelli bireylerin sosyal aktivitelere katılımını sağlamak, mesleki becerilerini geliştirmeye yardımcı olmak, engelli ailelerinin gündelik yaşamlarını kolaylaştırmak, toplumda engelli olma durumuyla ilgili farkındalık yaratmak, toplumun engelli haklarını gözeten duyarlı bir yapıya kavuşmasına katkıda bulunmak, ayrıca engelli ve engelsiz bireyler arasındaki iletişimi kuvvetlendirmek üzere çalışmalar yapılıyor. Merkezde, hem engelli hem de engelsiz vatandaşlara hizmet veriliyor. Engelli ve engelsiz bireyleri bir araya getirerek engel lerin aşılması amaçlanıyor. B+ YAZ 87

88 Bilim direnişle buluştu Gezi direnişinde yitirdiklerimize adanan, Yaşam ve Çevre Politikaları Çalıştayı nda yaşam, çevre sorunları ve Gezi direnişine gelinen süreç irdelendi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi tarafından Levent Kültür Merkezi nde geçtiğimiz Haziran ayında gerçekleştirilen Yaşam ve Çevre Politikaları çalıştayı nda yaşam, çevre sorunları ve Gezi direnişi irdelendi. Gezi direnişinde yitirdiklerimize adanan çalıştayda, direnişe gelinen süreci anlatan belgeselin gösterimi de yapıldı. ÇMO İstanbul Şubesi Başkanı Semra Ocak ın ve Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Beyza Üstün ün konuşmalarıyla başlayan çalıştayda, Gezi direnişinin bütün ülkede yarattığı umut ve direniş havasının, yılların mücadele birikiminin bir sonucu olduğu; bu mücadelenin Anadolu da HES lere karşı iş makinelerinin önüne yatan, kentinin, mahallesinin, evinin, ormanının rant politikalarına kurban gitmemesi için canını ortaya koyan, özgürlük için, insanca yaşam hakkı için, barış için sokaklara çıkan insanların mücadelesi ile bir ve aynı olduğu vurgulandı. Direnişte kaybettiklerimiz Çalıştayda, Kentleşme Politikası ve Uygulamalar, Doğanın Talanı ve Ekolojik Kriz, Sanayileşme ve Enerji Politikaları, Sanayileşme ve Halk Sağlığı, Çevre Hukuku, Süreçten Yansımalar ve Mühendislik Etiği konularında oturumlar gerçekleştirildi. Kentine güvenen kentlerle buluştuk Kentine Güvenen Kentler Buluşması nda yer alan Beşiktaş Belediyesi, sosyal demokrat belediyeciliğin hizmet anlayışı ve vizyonunu tanıttı. Beşiktaş Belediyesi 29 Mayıs - 2 Haziran 2013 tarihleri arasında CNR EXPO Fuar Merkezi nde gerçekleşen Kentine Güvenen Kentler Buluşması na katıldı. Sosyal demokrat belediyeciliğin hizmet ve proje anlayışını tüm yönleriyle tanıtan buluşmada, Türkiye nin dört bir yanından, 61 belediye bir aradaydı. Beşiktaş Belediyesi Kentine Güvenen Kentler Buluşması nda eğlendirici ve bilgilendirici pek çok aktiviteyle sosyal demokrat belediyeciliğin hizmet anlayışı ve vizyonunu tanıttı. 29 Mayıs ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun yaptığı konuşmayla açılan Sosyal Demokrat Belediyeler Hizmet ve Proje Tanıtım Günleri nde vatandaşlar ücretsiz konser ve şenliklere katılma, ücretsiz sağlık hizmetleri ve doğal gıdalarla tanışma fırsatı da buldu. Buluşmada sadece bu seçim döneminde yapılan hizmet ve projeler değil, sosyal demokrat belediyeciliğin geçmişte başardığı ilkler ve geleceğe aktardığı vizyon da anlatıldı. Sosyal demokrat belediyeler, kentsel gelişim, çevre, sağlık, sosyal hizmetler, spor, çocuk ve gençlik, kültür sanat - tarih ve e-belediye hizmetleri olmak üzere 8 ana başlıkta, geçmişte yapılan çalışmaların yanı sıra, geleceğe yönelik projelerini de katılımcılarla paylaştı. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla geliştirilen projelerin ilk defa tanıtıldığı Kentine Güvenen Kentler Buluşması nda, tüm belediye hizmetlerine dair uygulamalı sunumlar yapılırken, katılımcıların gerçeğe çok yakın bir kent simülasyonu içinde sosyal demokrat belediyeciliği yaşaması da sağlandı. Bakırtepe Çevre Platformu, Derelerin Kardeşliği Platformu, Hopa Derelerin Kardeşliği Platformu, Derelerin Kardeşliği Platformu, Samsun Kavak Köseli Tozkoparan Mahalle Derneği, Belgrat Ormanları Koruma Derneği, Kaz Dağları Platformu, İzmir Efem Çukuru Çevre Derneği Çanakkale Çevre Hakkı Meclisi ve Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGE- ÇEP) temsilcileri, oturumların forum bölümlerinde deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar. Gezi direnişinde kaybettiklerimizin anısına adanan çalıştayda; Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Mustafa Sarı, İrfan Tuna ve Medeni Yıldırım adına oluşturulan anı masası davetlilerin ziyaretine açıldı. 31 Mayıs 2011 tarihinde Artvin Hopa da HES lerle oluşan doğa katliamının protesto edildiği eylemde Polisin attığı biber gazı sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Emekli Öğretmen Metin Lokumcu da çalıştayda anıldı. 88 B+ YAZ Beşiktaş Belediyesi nden bir ilk Beşiktaş Belediyesi de sağlık, eğitim, kültür - sanat alanında geliştirdiği projelerini fuarda tanıtırken Türkiye de bir ilk olma özelliği taşıyan Sosyal Alarm Projesi ni görücüye çıkardı. Beşiktaş taki 75+ nüfusun faydalanacağı proje sayesinde tek tuşla ambulans, hemşire, doktor gibi sağlık hizmetlerine erişim sağlanacak, polise veya itfaiyeye ulaşılabilecek. Fuarda Sosyal Alarm Projesi nin yanı sıra Meyve Bahçesi, Doğada Yaşam Kampı, 4. Levent Mozaiklerini Koruma Projesi, Engelli Koordinasyon Merkezi gibi yenilikçi projelerin de tanıtımı yapıldı.

89 Beşiktaş ın vahaları çoğalıyor Kısa sürede büyük ilgi gören ve yaz boyu Beşiktaşlıların gözde mekânları arasında olan Kültür Cafe, Sanatçılar Cafe ve Sporcular Cafe ye yenileri eklendi. Artık Levent Cafe, Akatlar Cafe ve Ortaköy Cafe de, sıcak bir çay eşliğinde yapılacak güzel sohbetler için tüm Beşiktaşlıların hizmetinde. Kablosuz internet hizmetiyle gün içinde hem dinlenme hem de çalışma imkânı yakalayabileceğiniz kafeler, cep de yakmıyor. Kentli Kart sahibi Beşiktaş kentlileri, engelli vatandaşlarımız ve gazilerimiz bu mekânlardan yüzde 50 indirimle faydalanabiliyor. Ortaköy Cafe pazartesi günleri hariç , Levent Cafe cumartesi ve pazar günleri hariç ve Akatlar Cafe de yaz sezonu dışında her gün da; yaz aylarındaysa her gün saatleri arasında açık. Akatlar Cafe: Akatlar Mah. Zeytinoğlu Cad. No: 16 Beşiktaş Tel: (0212) Ortaköy Cafe: Dere Çıkmazı Sk. Ortaköy Kültür Merkezi No:12/1 Beşiktaş Tel: (0212) Levent Cafe: Levent Mah. Çalıkuşu Sok. Levent Kültür Merkezi No: 2 Beşiktaş Tel: (0212) Beşiktaş ta bir HARPUTLU Elazığ da bulunan Harput Antik Kent in binlerce yıllık geçmişini çok özel araştırmalar ve çizimlerle ele alan belgesel niteliğindeki Şafak Uykusundaki Kent Harput, Gülsan Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından yayımlandı. Serinin İKİNCİ KİTABI İlçemin, Şehrim İstanbul un Kültürel Mirasını Öğreniyorum ve Arkadaşlarımla Paylaşıyorum isimli proje kapsamında yayımlanan kitapla 2 4. üncü sınıf öğrencileri İstanbul ve Beşiktaş taki kültürel mirasları tanıma ve öğrenme şansı yakalıyorlar. Şafak Uykusundaki Kent Harput ta 1890 lı yılların Beşiktaş ını anlatan yazar Hagop Mintzuri nin İstanbul Anıları kitabındaki Beşiktaş ta yaşayan süpürgeciler Harputlu Mustafa Ağa ve yeğeni Yusuf un hikâyesine de yer veriliyor. Hikâyede kahramanlarımız Elif ve Emre, 16 ıncı yüzyılda tanıştıkları Leşker Ahmet le birlikte 18 inci yüzyıl sonlarındaki Beşiktaş a giderler. Burada Balıkçı Yanko ile tanışan kahramanlarımız, II. Abdülhamit i de görüyor. 300 sayfalık Şafak Uykusundaki Kent Harput kitabında Fırat Havzası nın hareketli ve devingen tarihiyle birlikte bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış görsellere rastlamak mümkün. Beşiktaş taki tarihi değişimi zamanda yolculuk yaparak keşfeden Elif ve Emre, hem macera dolu bir yolculuğa çıkar hem de yeni dostlarından öğrendikleri bilgileri kendi zamanlarıyla kıyaslar.

90 Hem eğlendiler hem de öğrendiler Beşiktaş Belediyesi nin yaz okullarına katılan binlerce Beşiktaşlı çocuk, çeşitli alanlarda ücretsiz eğitim alarak kendilerini geliştirme fırsatı yakaladı. Beşiktaş Belediyesi tarafından 2007 yılında başlatılan ücretsiz yaz okulları uygulaması ile Beşiktaşlı çocuklar her yıl iki ay süreyle yaz okullarına katılarak sporla iç içe bir tatil geçirebiliyor. Bu yıl İlköğretim okullarının tatile girmesiyle birlikte 24 Haziran 5 Eylül tarihleri arasında düzenlenen yaz okullarına katılan 7 16 yaş arasında binlerce öğrenci, yaz tatilini en iyi şekilde değerlendirdi. Öğrenciler, açılan bu kurslarda yaşıtlarıyla birlikte eğlenceli zaman geçirirken aynı zamanda ilgi alanlarına göre seçtiği yüzme, modern danslar, jimnastik, basketbol, voleybol, futbol, drama, İngilizce, gitar, tenis, satranç, resim kursu branşlarında ücretsiz eğitim aldı. Kurslar, Beşiktaş Belediyesi ne bağlı merkezlerde, ilköğretim okullarının kapalı spor salonlarında ve Türkiye Spor Yazarları Derneği nin kapalı yüzme havuzunda, uzman antrenör ve eğitimcilerin gözetiminde gerçekleşti.

91 Mercek DENİZİ GÖREMEYEN HEYKEL Yazı ve Fotoğraf: Ferda Çağlayan Kim olduğu ve hangi heykeltıraşa ait olduğu bilinmeyen, geniş park alanında yerini bulamamış heykelin trajik hikâyesini araştırdık. Kuruçeşme sahilindeki Cemil Topuzlu Parkı nda dolaşırken ya da Ortaköy den Bebek yönüne giderken yoldan da görülebilen, park içinde oturan bir insan heykeli dikkati çeker. Üzerinde isim, imza, tarih bulunmadığı için bu şahsiyetin kim olduğu ve hangi heykeltıraş tarafından yapıldığı, niçin bu parkta yer aldığı merak konusudur. İki elini bastonuna kavuşturmuş, dik bir şekilde oturan ve yüzünde dingin, huzurlu bir ifadeyle betimlenmiş bu heykelin geniş park alanında neden daha iyi bir noktaya yerleştirilmediği ise ayrı bir soru işareti. Heykeli ilk kez 2010 yılında parkın düzenlemesinin yapıldığı bir sırada fark ettim. Belli ki ilk durduğu yerden kaldırılmış, inşaat malzemelerinin arasında kenara gelişigüzel bir yere konmuştu. Heykelin akıbetini merak ettiğim için parka tekrar gittiğimde park halka açılmış, fakat heykel kenara çekildiği noktada alçak bir kaidenin üzerine aynı şekilde bırakılmıştı. Gelelim heykelin yapım öyküsüne Kuruçeşme sahilinde bulunan ve uzun yıllar kömür deposu olarak kullanılan bu alan, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ın girişimleri sonucu parka dönüştürülmüş. Çocuk bahçesi, gezinti alanları, bitki havuzu, satranç ve dinlenme alanı, 60 kişilik anfi tiyatro ve kafeteryanın bulunduğu park 2 Mart 1989 da açıldı. Parkın açılış töreninde yaptığı konuşmada Dalan, Yıllarca Ortaköy sahilini işgal eden kömür depolarının kaldırılması için uğraş verdiklerini söyledi. Dalan sözlerini şu şekilde tamamladı: Şehremini Cemil Topuzlu, Damat Ferit Paşa zamanında bu depoların yapılmaması için direnmiş, istifa ederim, demiş. Ben de onun gibi istifa edeceğim, dedim. Turizm Bakanı Mesut Yılmaz la bu konuda anlaştık. Parka, parkın peyzaj düzenlemesini yapan peyzaj mimarı, akademisyen Prof. Dr. Güler Akdoğan ın adını veren Dalan, Akdoğan a Sana bu parkı hediye ettik, senin olsun dedi. Dalan, kömür depolarının kaldırılması için yaşamı boyunca mücadele eden Cemil Topuzlu yu da unutmadı ve heykelini parka diktirdi. Cemil Topuzlu nun bu ısrarlı mücadelesi 18 Haziran 1950 tarihli Cumhuriyet gazetesine şöyle yansımıştı: Şehir meclisinde bu karara itiraz eden eski şehremini Cemil Topuzlu cennet gibi manzarası olan bu yerin kömür deposu ittihaz edilmesini ağır sözlerle tenkit etmiştir. Vali ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay halkın kışın soğuktan titrememesi için bu seneye mahsus olmak üzere bu müsadenin verilmesine mecburiyet hâsıl olmuştur Uzun uğraşlar sonucunda bu heykelin yontucusunun Hüseyin Yüce olduğunu ve Bedrettin Dalan döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırıldığını tespit ettim. Hüseyin Yüce yle yaptığım görüşmede sanatçı, heykelin yapım sürecini şöyle aktardı: Bedrettin Dalan ın döneminde belediyenin müteahhitliğini yapan kişi arkadaşımdı. Onun aracılığıyla belediyeyle ilişki kurdum. İlk olarak, Çapa da operatör doktor olan Cemil Topuzlu nun oğlu Cemalettin Topuzlu yla iletişime geçtim. Babasının karakteristik özelliklerini anlatmasını istedim. Fotoğraflarından yararlandım. Cemalettin Bey birkaç kez atölyeme geldi. Heykeli izledi, benzerliğini kontrol etti. Cemil Topuzlu eski kömür deposu olarak kullanılan bu alanın park yapılması için mücadele etmiş. Bedrettin Dalan da diyordu ki, ben de onun yolundayım, ben de onun mücadelesini veriyorum. Onun için heykel oraya kondu. Cemil Topuzlu yu kendi eseri olan parkta, sükûnet ve huzur içinde Boğaz ı seyredecek biçimde tasarladım; heykel kıyıya yakın bir noktaya yerleştirildi. Heykeli iki buçuk ay gibi kısa bir sürede tamamladım. Dönemin parasıyla 45 milyona yaptım. 26 Mart 1989 da yapılan yerel seçimlerde Dalan seçimi kaybetti. Belediye başkanı seçilen Nurettin Sözen döneminde (aynı yıl içerisinde) parkın ismi değiştirilerek parka Cemil Topuzlu Parkı ismi verildi yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından parkın yeniden düzenlenmesi sırasında heykel ilk yerinden söküldü ve deyim yerindeyse, heykeltıraşın kurguladığı anlamdan uzaklaştırıldı, bağlamından koparıldı. Bir başka deyişle, Cemil Topuzlu Heykeli özensizliğin kurbanı oldu. Heykelin, sanatçısının gözetiminde ilk yerine dikilmesi, heykelin kaidesi üzerine bilgilendirici bir tabelanın yerleştirilerek bu hatanın düzeltilmesi, kuşkusuz anlamlı olacaktır. B+ B+ YAZ 91

92 24 saat Beşiktaş'ta Yaşam Rehberi Her konu için arayın... 7 gün 24 saat ACİL NUMARALAR 110 Yangın İhbar 112 Sıhhi İmdat 121 Telefon Arıza 122 Ankesör Arıza 126 Kablo TV Arıza 154 Alo Trafik 155 Polis İmdat 156 Jandarma İmdat 158 Alo Sahil Güvenlik 175 Alo Tüketici 177 Orman Yangın İhbarı 182 Ruhsal Bunalım Danışma 184 Sağlık Danışma 185 Su Arıza 186 Alo BEDAŞ 187 Doğalgaz Acil 188 Cenaze Hizmetleri BEŞİKTAŞ BELEDİYES Belediye Başkanlığı Nisbetiye Mah. Aytar Cad. Tel: Faks: İletişim: Belediye Başkanlığı (Eski Bina) Çırağan Cad. No: 77 Yıldız Mah. Tel: (10 Hat) Faks: Özel Kalem Müdürlüğü Tel: Emlak ve İstimlak Müdürlüğü Tel: Teftiş Kurulu Müdürlüğü Tel: İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü Tel: Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Tel: Plan ve Proje Müdürlüğü Tel: Fen İşleri Müdürlüğü Tel: Park ve Bahçeler Müdürlüğü Tel: Temizlik İşleri Müdürlüğü Tel: Yazı İşleri Müdürlüğü Tel: Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü Tel: Mali Hizmetler Müdürlüğü Tel: Hukuk İşleri Müdürlüğü Tel: Sağlık İşleri Müdürlüğü Tel: Destek Hizmetler Müdürlüğü Tel: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Tel: Zabıta Müdürlüğü Tel: Evlendirme Dairesi Nüzhetiye Cad. No: 68 Türkali Mah. Tel: Ortaköy Zabıta Karakolu Tel: Çarşı Zabıta Karakolu Tel: Arnavutköy Zabıta Karakolu Tel: Levent Zabıta Karakolu Tel: Gayrettepe Zabıta Karakolu Tel: Dikilitaş Semt Evi Emirhan Cad. Dilek Sk. No:2 Tel: Etiler Yaşam Evi Etiler Mah. Ahular Sk. No:19 Tel: Ulus Yaşam Evi Nisbetiye Mah. Ilgın Sk. No: 3 Ulus- Tel: Ulus Semt Evi Ulus Mah. Yol Sk. No: 2 Ulus Tel: Ortaköy Yaşam Evi Ambarlıdere Yolu Sk. No: 4 Ortaköy Tel: Gençlik Merkezi Sinanpaşa Mah. Hasfırın Cad. No: 3 Kat: 5 Tel: Kız Öğrenci Konuk Evi Çitlenbik Sk. No: 29 Yıldız Tel: Erkek Konuk Evi Prof. Dr. Bülent Tarcan Sk. No: 25/A Gayrettepe Tel: Şube Emniyet Müdürlüğü Gayrettepe Mah. Prof. Dr. Bülent Tarcan Sk. No: 7 Tel: Faks: Kolordu Komutanlığı Konaklar Mah. Org. İzzettin Aksalur Cad. No: 1 Tel: Faks: Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü Gayrettepe Mah. Barbaros Bulvarı No: 137 Tel: Kadastro Müdürlüğü Cihannuma Mah.Yıldız Cad. No: 42 Tel: Darphane Dikilitaş Mah. Yenidoğan Sk. No: 55 Tel: Deniz Müzesi Komutanlığı Sinanpaşa Mah. Cezayir Cad. No: 2 Tel: Faks: Devlet İstatistik Enstitüsü Bölge Müdürlüğü Cihannuma Mah. Barbaros Bulvarı No: 53 Tel: Faks: Halk Eğitimi Merkezi Dikilitaş Mah. Leylak Sk. No:10 Tel: Faks: İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Nisbetiye Mah. Adnan Saygın Cad. Müderris Salih Rüştübey Sk. 2. Ulus Tel: Faks: RESM DA RELER İlçe Özel İdare Müdürlüğü Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 77 Tel: BEDAŞ Bedaş Genel Müdürlük Tel: Faks: Harp Akademileri Komutanlığı Yeni Levent Tel: İstanbul Merkez Komutanlığı Mecidiye Mah. Palanga Cad. No: 62 Tel: Faks: İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı Nisbetiye Mah. Aytar Cad. Başlık Sk. No:1 Tel: Faks: Jandarma Bölge Komutanlığı Balmumcu Mah. Şakir Kesebir Cad. No: 1 Tel: Kaymakamlık Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 77 Tel: Faks: Levent Cafe İlçe Emniyet Müdürlüğü Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 81 Tel: Faks: Nüfus Müdürlüğü Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 77 Tel: Faks: B+ YAZ

93 Milli Saraylar Daire Başkanlığı Dolmabahçe Sarayı Tel: Faks: Müftülük Sinanpaşa Mah. Beşiktaş Cad. No: 41 Tel: Faks: Polis Eğitim Müdürlüğü Akat Mah. Selçuklar Sk. No: 24 Tel: Faks: İSKİ Müşteri Hizmetleri Tel: İSKİ Beşiktaş Şefliği Tel: Faks: İTFAİYE Tel: Faks: Beşiktaş Tapu Müdürlüğü Cihannuma Mah. Yıldız Cad. No: 42 Tel: Faks: MUHTARLIKLAR TRT İstanbul Televizyonu Kuruçeşme Mah. Ahmet Adnan Saygun Cad. No: 83 Tel: Faks: Abbasağa Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Yüksel Sağat Cihannuma Mah. Çömezler Sk. No: 1 Tel: Faks: Türk Telekom Müdürlüğü Gayrettepe Mah. Yıldız Posta Cad. No: 40 Tel: Faks: Akat Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Murat Tayfun Kirmanlı Akat Mah. Haydar Aliyev Cad. No: 3 Tel: Faks: Etiler Muhtarlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 77 Tel: Afet Yönetim Merkezi Karanfilköy Mah. Cumhuriyet Cad. Tel: POLİS MERKEZLERİ Arnavutköy Polis Merkezi 1.Cadde No: 52 Arnavutköy Tel: Beşiktaş Polis Merkezi Yıldız Parkı girişi Çırağan Tel: Etiler Şehit Naci Soydan Polis Merkezi Nisbetiye Caddesi Dilhayat Sk. No: 1 Etiler Tel: Faks: Levent Polis Merkezi Hacı Adil Caddesi No:1 Levent Tel: Faks: H ZMET B R MLER İ.E.T.T. 1. Hareket Amirliği Tel: İ.E.T.T. İşletme Şefliği Tel: İ.E.T.T. 4. Levent Aktarma Merkez Amirliği Tel: İGDAŞ Genel Müdürlüğü Tel: Faks: İGDAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğü Tel: Faks: İGDAŞ Etiler Şefliği Tel: Faks: İGDAŞ Fulya İşletme Şefliği Tel: Faks: İSKİ Şube Müdürlüğü Tel: Arnavutköy Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Sedef İrteş Arnavutköy Mah. Satış Meydanı Sk. No: 27 Tel: Faks: Balmumcu Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Cüneyt Doğan Balmumcu Mah. Zincirlikuyu Sk. No: 21 Tel: Faks: Bebek Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Aydın Onar Bebek Mah. Bebek Hamamı Sk. No: 8B Tel: Faks: Cihannuma Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Ertan Kurtlutepe Cihannuma Mah. Mazharpaşa Sk. No: 15 D: 1 Tel: Faks: Dikilitaş Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Suat Sızmaz Dikilitaş Mah. Cami Meydanı Sk. No: 12A Tel: Faks: Etiler Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Seçil Eşki Etiler Mah. Ahular Sk. No: 19 Tel: Faks: Gayrettepe Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Necla Başar Gayrettepe Mah. Fahri Gizden Sk. No: 26 Tel: Faks: Konaklar Mahallesi Muhtarlığı Muhtar: Aslı Akyüz Konaklar Mah. Faruk Nafiz Çamlıbel Sk. No: 1 Tel: Faks: Kuruçeşme Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Adnan Soysal Kuruçeşme Mah. Kırbaç Sk. No: 40 Tel: Faks: Kültür Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Dursun Gül Kültür Mah. Sekbanlar Sk. No: 88 Tel: Faks: Levazım Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Murat Uygun Levazım Mah. Koru Sk. No: 7 Tel: Faks: Levent Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Muzaffer Türk Levent Mah. Gonca Sk. No: 12 Tel: Mecidiye Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Cemal Şensöz Mecidiye Mah. Ambarlıdere Sk. No:5 Tel: Muradiye Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Cengiz Hacıömeroğlu Muradiye Mah. Muradiye Deresi Sk. No: 2 Tel: Nisbetiye Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Hatice Ayşe Şirinler Nisbetiye Mah. Ahmet Adnan Saygun Cad. No: 30 Tel: Ortaköy Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Refik Namunlu Gürcü Kızı Sk. No: 4 Tel: Sinanpaşa Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Zeki Bölükbaşı Sinanpaşa Mah. Hasfırın Cad. No: 5 Tel: Türkali Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Ahmet Bayraktar Türkali Mah. Ihlamurdere Cad. No: 136 Tel: Ulus Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Kadriye Gedik Ulus Mah. Öztopuz Cad. Yol Sk. No: 2 Tel: Faks: Vişnezade Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Reyhan Cinyusuf Vişnezade Mah. Şair Nedim Cad. No: 53 Tel: Faks: Yıldız Mahalle Muhtarlığı Muhtar: Şevki Yıldırım Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 17/1 Tel: SAĞLIK KURULUŞLARI Dentistanbul Diş Hastanesi Yıldız Cad. No: 71 Tel: Hattat Hastanesi Yeni Sülün Sk. No: 85, 3.Levent Tel: Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi Gayrettepe Mah. Cemil Arslan Güder Sk. No: 8 Tel: Levent Semt Polikliniği Levent Mah. Binbir Çiçek Sk. No: 2 Tel: Şaban Gündeş Aile Sağlığı Merkezi Kültür Mah. İETT Blokları Yolu No: 21 Tel: Ege Polikliniği Nisbetiye Mah. Nisbetiye Cad. No: 26/16 Tel: Beşiktaş Semt Polikliniği Barbaros Bulvarı Bostancı Veli Sk. No:3 Tel: Sefa Polikliniği Nüzhetiye Cad. No: 23/2 Tel: Transmed Polikliniği Levent Mah. Fulya Sk. No: 7 Tel: Cosmed Polikliniği Levent Mah. Yeni Sülün Sk. No: 105 Tel: Yaşasın Hayat Polikliniği Vişnezade Mah. Süleyman Seba Cad. No: 39 Tel: Medis Polikliniği Konaklar Mah. Akasyalı Sk. No: 10 Tel: Micromed Polikliniği Sarmaşık Sk. No: 31 Levent Tel: Etiler Kardiyoloji Polikliniği Akat Mah. Nisbetiye Cad. No: 41/25 Tel: Kranioplast Polikliniği Nisbetiye Mah. Aytar Cad. No: 40-7 Tel: Refresh Polikliniği Levent Mah. Krizantem Sk. No: 19 Tel: Özel Tunç Polikliniği Kültür Mah. Çamlık Sitesi A 1 Blok D: 3 Tel: Güzel Günler Polikliniği Levent Mah. Güllü Sk. No: 4 Tel: SSK Beşiktaş Dispanseri Cihannüma Mah. Bostancı Veli Sk. No: 3 Tel: SSK Levent Dispanseri Binbir Çiçek Sk. Levent Tel: Dikilitaş Sağlık Ocağı Dikilitaş Mah. Bestekâr Aralığı Sk. No: 4 Tel: Beşiktaş Sağlık Grup Başkanlığı Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 77 Tel: Verem Savaş Dispanseri Barbaros Bulvarı Bostancı Veli Sk. No: 3 Kat: 2 Tel: Merkez Sağlık Ocağı Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 77 Tel: Faks: Ana Çocuk Sağlığı Merkezi Gayrettepe Mah. Yıldız Posta Cad. Gönenoğlu Sk. No: 10 kat: 1 Tel: Semt Aile Sağlığı Merkezi Abbasağa Mah. Barbaros Bulvarı, Bostancı Veli Sk. No:3 Tel: Sait Çiftçi Kamu Sağlığı Merkezi Dikilitaş Mah. Barbaros Bulvarı No: 109 Tel: NeoLife Tıp Merkezi Nisbetiye Mahallesi Yücel Sk. No: 6 1. Levent Tel: B+ YAZ 93

94 24 saat Ortaköy Beltaş Sağlık Ocağı Mecidiye Mah. Müverrih Saadettin Sk.No: 20 Tel: Levent Sağlık Ocağı Nisbetiye Mah. Yücel Sk. No: 15 Tel: Karanfilköy Sağlık Ocağı Akat Mah. Zeytinoğlu Cad. No: 121 Tel: Baykent Tıp Merkezi Nisbetiye Mah. Aydın Sk. No: 8 Tel: Boğaziçi Tıp Merkezi Dikilitaş Mah. Yenidoğan Sk. No: 7 Tel: Çebi Tıp Merkezi Ortaköy Mah. Dereboyu Cad. No:58 Tel: Ota Tıp Merkezi Sinanpaşa Mah. No: 23 Tel: Jinemed Tıp Merkezi Muradiye Mah. Deryadil Sk. No:1 Tel: Dikilitaş Tıp Merkezi Dikilitaş Mah. Karakol Çıkmazı Sk. No: 1A Tel: Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Nisbetiye Mah. Aytar Cad. No: 40/8 Tel: International Etiler Tıp Merkezi Levent Mah. Nisbetiye Cad. No: 19 Tel: Ortaköy Tıp Merkezi Balmumcu Mah. Varnalı Sk. No: 3 Tel: Otim Med Diyaliz Merkezi Dikilitaş Mah. Yeşilçimen Sk. No: 9 Tel: Renmed Diyaliz Merkezi Levent Mah. Begonya Sk.No: 10 Tel: Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Nisbetiye Mah. Yücel Sk. No: 6-8 Tel: Cosmed Est. ve Plastik Cerrahi Merkezi Levent Mah. Yeni Sülün Sk. No: 17 Tel: Levent Genel Cerrahi Merkezi Levent Mah. Yasemin Sk. No: 2/1 Tel: Acıbadem Levent Tıp Merkezi Levent Çarşı No: 17 Tel: İstanbul Ortopedi Merkezi Levent Mah. Çilekli Cad. No: 1 Tel: Ortaköy İskele Onep Estetik ve Plastik Cerrahi Merkezi Levent Mah. Manolyalı Sk. No: 15 Tel: Novita Cerrahi Merkezi Levent Mah. Manolyalı Sk. No: 5 Tel: Özel Aileden Biri Evde Bakım Hizmetleri Gayrettepe Mah. Yıldız Posta Cad. No: 8 2 Blok D: 24 Tel: Dünya Göz Hastanesi Nisbetiye Cad. Yanarsu Sk. No :1 Tel: Memorial Etiler Tıp Merkezi Nispetiye Cad. Erdölen İşhanı No. 38 Etiler Tel: Özel Gastro Med Merkezi Nisbetiye Mah. Aytar Cad. No: 38 Kat: 2 Tel: Fertijin Kadın Sağlığı Merkezi Bebek Mah. Bebek Yokuşu Sk. No: 6 Etiler Tel: Natal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Nisbetiye Cad. Erdölen İş Merkezi No: 38 / 13 Etiler Tel: Jinepol Kadın Sağlığı Kliniği Aytar Cad. Başlık Sok 1/B Levent Tel: Faks: Acıbadem Fulya Hastanesi Dikilitaş Mah. Hakkı Yeten Cad. Yeşilçimen Sk. No: 23 Tel: Faks: OTELLER Bebek Oteli Bebek Mah. Cevdetpaşa Cad. No: 34 Tel: Faks: Conrad İstanbul Cihannüma Cad. Saray Mah. No: 5 Tel: Faks: Çırağan Palace Kempinski Çırağan Cad. No: 32 Tel: Faks: Dedeman Otel Gayrettepe Mah. Yıldız Posta Cad. No: 52 Tel: Faks: Four Seasons Hotel Çırağan Cad. No:28 Devlet Güvenlik Mahkemesi Yanı Tel: Faks: La Maison Hotel Yıldız Mah. Müvezzi Cad. No: 63 Tel: Faks: Ortaköy Princess Hotel Ortaköy Mah. Dereboyu Cad. No: 10 Tel: Faks: Parksa Hilton Vişnezade Mah. Bayıldım Cad. No: 12 Tel: Faks: Radisson Sas Bosphorus Hotel Yıldız Mah. Çırağan Caddesi 46 Tel: Sürmeli Hotel Gayrettepe Mah. Prof. Dr. Bülent Tarcan Sk. No: 3 Tel: Faks: The Plaza Otel Gayrettepe Mah. Barbaros Bulvarı No: 165 Tel: Faks: Hotel Les Ottomans Kuruçeşme Mah. Muallim Naci Cad. No: 68 Tel: Faks: Swissôtel The Bosphorus, Istanbul Bayıldım Caddesi No: 2 Maçka Tel: Faks: W Hotel Süleyman Seba Cad. No: 22 Tel: Faks: BELEDİYE CAFELERİ Akatlar Cafe Akatlar Mah. Zeytinoğlu Cad. No:16 Tel: Kültür Cafe Kültür Mah. Orkide Sk. No: 7 Prof. Dr. Aykut Barka Deprem Parkı içi Levent Cafe Levent Mah. Çalıkuşu Sk. Levent Kültür Merkezi No:2/4 Tel: Ortaköy Cafe Dere Çıkmazı Sk. Ortaköy Kültür Merkezi No:12/1 Tel: Sanatçılar Cafe Akat Mah. Tepecik Yolu No: 11A Sanatçılar Parkı içi Sporcular Cafe Konaklar Mah. Ihlamur Sk. No: 6 Sporcular Parko içi SİNEMALAR Akmerkez AFM Kültür Mah. Nisbetiye Cad. No: 56 Tel: Peugeot Cine City (Alkent Sitesi) Akat Mah. Tepecik Yolu Kaktüs Sk. No: 3 Tel: Mayadrom AFM Akat Mah. Orkide Sk. No: 1 Tel: KÜLTÜR MERKEZLERİ Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi Akat Mah. Zeytinoğlu Cad. No: 16 Tel: Fulya Sanat Hakkı Yeten Cad. Ahçıoğlu Plaza No:10 Dikilitaş Tel: Faks: Mustafa Kemal Merkezi Attila İlhan Sahnesi Akat Mah. Uğur Mumcu Cad. No: 8 Tel: Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu Levent Mah. Çalıkuşu Sk. No: 2-4 Tel: Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi Ortaköy Mah. Ortaköy Dere Çıkmazı No: 1 2 Tel: Beşiktaş Belediyesi Merkez Binası Beşiktaş Kültür Merkezi Köyiçi Cad. No: 39 Tel: MÜZELER Aşiyan Müzesi Bebek Mah. Aşiyan Yolu No: 15 Tel: Deniz Müzesi Sinanpaşa Mah. Cezayir Cad. No: 2 Tel: Mimar Sinan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi Vişnezade Mah. Dolmabahçe Cad. No: 4 Tel: Şehir Müzesi Yıldız Mah. Serencebey Yokuşu Yıldız Sarayı Tel: Yıldız Sarayı Müzesi Yıldız Mah. Serencebey Yokuşu Tel: ÜNİVERSİTELER Bahçeşehir Üniversitesi Yıldız Mah. Osmanpaşa Mektebi Sk. No: 4-6 Tel: Boğaziçi Üniversitesi Bebek Mah. Şehitlik Dergâhı Sk. No: 2 Bebek Mah. Cevdetpaşa Cad. No: 115 Tel: Galatasaray Üniversitesi Yıldız Mah. Çırağan Cad. No: 36 Tel: Haliç Üniversitesi Çiğdem Sk. No: 2/A Gayrettepe Tel: İstanbul Bilim Üniversitesi Gayrettepe Mah. Büyükdere Cad. No: 120 Tel: İstanbul Teknik Üniversitesi Vişnezade Mah. Süleyman Seba Cad. No: 90 Tel: B+ YAZ

95 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yıldız Mah. Çiğdem Sk. No: 1 Tel: Bebek Mahallesi Çınar Taksi Tel: Yeditepe Üniversitesi Göz Merkezi Şakir Kesebir Cad. Gazi Umur Paşa Sk. No: 28 Balmumcu Tel: Yıldız Teknik Üniversitesi Barbaros Bulvarı Yıldız - İstanbul Tel: İskele Taksi Tel: Dikilitaş Mahallesi Güven Taksi Tel: Dikilitaş Merkez Taksi Tel: Abbasağa Mahallesi TAKSİ DURAKLARI Yıldız Taksi Tel: Conrad Taksi Tel: Çırağan Taksi Tel: Akatlar Mahallesi Karanfil Taksi Tel: Akatlar Taksi Tel: Site Taksi Tel: Mayadrom Taksi Tel: MKM Taksi Tel: Arnavutköy Mahallesi İskele Taksi Tel: Sizin Taksi Tel: Bebek Taksi Tel: Emirhan Taksi Tel: Öner Taksi Tel: Koza Taksi Tel: Etiler Mahallesi Bahar Taksi Tel: Bizim Taksi Tel: Doğan Taksi Tel: Günaydın Taksi Tel: Özen Taksi Tel: Gayrettepe Mahallesi Esentepe Taksi Tel: İdil Taksi Tel: Cihan Taksi Tel: Esen Taksi Tel: Öz Ulaş Taksi Tel: Konak Mahallesi Yeni Levent Taksi Tel: Sabancı Center Merkez Taksi Tel: Konaklar Taksi Tel: Köşk Taksi Tel: Kuruçeşme Mahallesi Park Taksi Tel: Sahil Taksi Tel: Kültür Mahallesi Kültür Taksi Tel: Bulut Taksi Tel: Levazım Mahallesi Levent Mahallesi Sevgi Taksi Tel: Basın Taksi Tel: Levent Taksi Tel: Site Taksi Tel: Levent Merkez Taksi Tel: Uygun Taksi Tel: Birlik Taksi Tel : Nisbetiye Mahallesi Birlik Taksi Tel: Nisbetiye Taksi Tel: Ortaköy Mahallesi Öz Ortaköy Taksi Tel: Aile Taksi Tel: Ulus Mahallesi Merkez Taksi Tel: Ulus Vadi Taksi Tel: Öz Ulus Taksi Tel: Ulus Taksi Tel: Ulus Turizm Taksi Tel: Turizm Taksi Tel: Vişnezade Mahallesi İnönü Stadı Balmumcu Mahallesi Bebek Taksi Tel: Oyak Site Taksi Tel: Levazım Taksi Tel: Öz Turizm Taksi Tel: Öz Valide Çeşme Taksi Tel: Valide Çeşme Taksi Tel: Merkez Taksi Tel: İSKELELER Arnavutköy İskelesi Arnavutköy Mah. Bebek-Arnavutköy Cad. Tel: Bebek İskelesi Bebek Mah. Cevdetpaşa Cad. Tel: Kadıköy İskelesi Sinanpaşa Mah. Cezayir Cad. Tel: Üsküdar İskelesi Sinanpaşa Mah. İskele Cad. Tel: Tarihi Arnavutköy Karakolu Ortaköy İskelesi Mecidiye Mah. Vapur İskelesi Sk. Tel: B+ YAZ 95

96

''Hepimiz Atatürk'üz''

''Hepimiz Atatürk'üz'' ''Hepimiz Atatürk'üz'' Mustafa Kemal Atatürk tüm yurtta anıldığı gibi Beşiktaş'ta da törenlerle anıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Atatürk'ün 74. ölüm yıldönümünü anma gününde özel bir mesaj

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi 20 MAYIS 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Federasyona katıldılar TÜRKİYE Spor Yazarları Derneği nde İstanbul Muhtarlar Federasyonu Yönetim Kurulu ve Beşiktaş Muhtarlar Derneği

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu Başkent Üniversitesi, 21 ve 22 Haziran günlerinde düzenlenen 2016-2017 eğitim yılı mezuniyet törenleriyle, on binlerce mezununa yenilerini kattı. D iplomalarını

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Bir Kahraman Doğuyor

Detaylı

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI 1 26 EYLÜL 2013, Saygıdeğer Menemen Halkımla, Belediye Başkan Aday Adaylığımı açıkladığım o güzel gündeki konuştuklarımı ölümsüzleştirmek istedim. Sevgi ve Saygılarımla 2 Kıymetli Büyüklerim, Partimizin

Detaylı

Günlük Kent Gazetesi

Günlük Kent Gazetesi 23 NİSAN 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler 23 Nisan coşkusu Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin en değer verilen ulusal bayramlarından biridir. Cumhuriyetimizin

Detaylı

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU 129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU Kadınlar Günü MHP Bodrum Seçim İletişim Merkezi nde Coşkuyla Kutlandı MHP Bodrum Seçim İletişim Merkezi nde düzenlenen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine,

Detaylı

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine

Detaylı

Türk filmleri günü!..

Türk filmleri günü!.. Neşeyle kutladılar Beşiktaş Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi ile birlikte ortaklaşa düzenlenen Meslek Edindirme Kursları'ndan Bilgisayar Kursu öğrencileri 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü neşeyle kutladı,

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı. Kahramanmaraş Platformu ndan Şenliği Kadın Cumhuriyet On bir kadın derneğinden oluşan Kahramanmaraş Kadın Platformu, Müftülük Meydanı nda düzenledikleri Cumhuriyet Şenliği ile Cumhuriyet in önemine dikkat

Detaylı

Vergide son gün yarın

Vergide son gün yarın Vergide son gün yarın BEŞİKTAŞ Belediyesi vergi öemeleri konusunda vatandaşları bilgilendirdi. Son günün 30 Kasım olduğu hatırlatılan bilgilendirme notunda vergilerin nasıl ve nereye yatırılacağı konusunda

Detaylı

Radyo. Bayram teklifi. MUSTAFA Kemal Atattürk 16 Mayıs ta annesiyle vedalaşıp Bandırma Vapuru

Radyo. Bayram teklifi. MUSTAFA Kemal Atattürk 16 Mayıs ta annesiyle vedalaşıp Bandırma Vapuru 17 MAYIS 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Bayram teklifi MUSTAFA Kemal Atattürk 16 Mayıs ta annesiyle vedalaşıp Bandırma Vapuru ile Beşiktaş tan Samsun hareket etti. Bu Beşiktaş

Detaylı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Anamur CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek ilçe yöneticilerinden

Detaylı

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber Beykoz Yerel Basını: "Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ" Tüm Ülkede kutlanan Öğretmenler Günü Beykoz'da da coşkuyla kutlanırken, bu özel günde öğretmenlerimiz için çeşitli etkinlikler ve ziyaretler

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday

Detaylı

Beşiktaş Gazetesi. Bilişim denince Beşiktaş GÜNLÜK INTERNET GAZETENİZ... KENT

Beşiktaş Gazetesi. Bilişim denince Beşiktaş GÜNLÜK INTERNET GAZETENİZ... KENT Bilişim denince Beşiktaş BEŞİKTAŞ Belediyesi Avrasya bölgesi'nin en büyük bilişim fuarına katılıyor. Beşiktaş Belediyesi, bilişim alanında kullandığı son teknolojileri ve yenilikleri, 29 Kasım 2 Aralık

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI . SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI 08-09 Soru Bankası.hafta - Eylül BİREY VE TOPLUM Öğrendiklerimi Uyguluyorum... 6.hafta - 0 Eylül Olaylar ve Sonuçları....hafta 0-0 Ekim Biz Bu Toplumun Bir Üyesiyiz...

Detaylı

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 198 22-29-TEMMUZ 2013 İstanbul, geleneksel iftarımızda buluştu Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına gelmez Ülkedeki

Detaylı

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ. OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ. Osmaniye de yaşayan Kahramanmaraş lılar tarafından kurulan Osmaniye Kahramanmaraşlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği nin

Detaylı

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI Tosun: Yaptıklarımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Yarımada nın ikinci büyük beldesi olan Turgutreis te seçim iletişim merkezini

Detaylı

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı Nejat İşler in başkanı olduğu Gümüşlükspor Kulübü Futbol Yaz Okulu nun açılışına, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon yanı sıra ünlü teknik direktör Aykut Kocaman da

Detaylı

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI Karar No :300 KARAR 300 : Gündem maddelerinin görüşülmesi tamamlanmış olduğundan Ağustos ayı meclis toplantısının birinci birleşiminin kapatılmasına, bir sonraki meclis birleşiminin 5 Ağustos 2016 Cuma

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

SEDAŞ LI ÇOCUKLAR İŞGÜVENLİĞİ VİDEO YARIŞMASI ÖDÜLLERİNİ ALDILAR

SEDAŞ LI ÇOCUKLAR İŞGÜVENLİĞİ VİDEO YARIŞMASI ÖDÜLLERİNİ ALDILAR SEDAŞ LI ÇOCUKLAR İŞGÜVENLİĞİ VİDEO YARIŞMASI ÖDÜLLERİNİ ALDILAR SEDAŞ ın düzenlediği ve SEDAŞ Ailelerinin desteği ile gerçekleşen SEDAŞ lı Çocuklar İş Güvenliği İçin Ebeveynlerine Sesleniyor isimli yarışma

Detaylı

Ofspor maçı hazırlığı

Ofspor maçı hazırlığı Beşiktaş Gazetesi Günlük web Gazetesi 29.10.2012 Ofspor maçı hazırlığı BEŞİKTAŞ, Ofspor maçı hazırlıklarına akşam gerçekleştirdiği antrenmanla başladı. Teknik Direktör Samet Aybaba nın yönetiminde kondisyon

Detaylı

Aziz Kocaoğlu. Dr. H. Gökhan Kutlu. Etüt ve Projeler Dairesi Başkanlığı Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü

Aziz Kocaoğlu. Dr. H. Gökhan Kutlu. Etüt ve Projeler Dairesi Başkanlığı Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü Birlikte Çekiyoruz İzmir Büyükşehir Belediyesi adına İmtiyaz Sahibi Aziz Kocaoğlu Yayın Koordinatörü / Sorumlu Müdür Dr. H. Gökhan Kutlu Paydaşlar İzmir Tarih Tasarım Atölyesi - İFOD Etkinlik Sorumlusu

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU A-KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE PARK YAPIMI HİZMETLERİ : 1- İlçemize bağlı Çamdibi mahallesi meydanı çevre düzenlemesi

Detaylı

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu AK Parti mazlum coğrafyaların umudu AK Parti İSTANBUL İL BAŞKANIMIZ AZİZ BABUŞCU nun yazısı 03 te 4 te AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 199 29-TEMMUZ-5 AĞUSTOS

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Onlar konuşur, AK Parti yapar Onlar konuşur, AK Parti yapar Nisan 21, 2015-8:15:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin vadettiği şeyleri kesinlikle yapacağının altını çizdi. Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor

Detaylı

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ Kariyer Günleri kapsamında lise öğrencilerimize 14.05.2014 Salı günü tıp fakültesi tanıtımı yapıldı. Tanıtıma,TED Kayseri Koleji Vakfı yönetim kurulu üyesi Sayın Op. Dr. Suat

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur. 06 EKİM 2014 REKLAM HABERLER Gül-Ay - Sayfa 3 06 EKİM 2014 Gül-Ay - Sayfa 5 HABERLER Erdemli de üzüm festivali yapıldı Erdemli'ye bağlı Üzümlü köyünde Üzüm festivali yapıldı. Erdemli Belediyesi tarafından

Detaylı

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un davetiyle Bodrum a gelen Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor. Van Mustafa Cengiz Ortaokulu Mor Menekşeler

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi 10 HAZİRAN 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Güvenli bir yaşam için İSTANBUL DA toplam 15 okulu ziyaret etmeyi hedefleyen E.C.A. SEREL'in, Beşiktaş Şair Nedim İlköğretim Okulu'na

Detaylı

www.yerel.tv BOSS PRP GROUP kuruluşudur.

www.yerel.tv BOSS PRP GROUP kuruluşudur. Seyretmek için nedeniniz var www.yerel.tv bir BOSS PRP GROUP kuruluşudur. Atatürk Mahallesi Turgut Özal Bulvarı Gardenya 5 Plaza Kat: 5 Ataşehir İstanbul Tel.: +90 216 455 98 44 Faks : +90 216 548 19 72

Detaylı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Gazetesi Günlük web Gazetesi 03.11.2012 Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Belediyesi'nde belgesel film gösterimleri tüm hızıyla devam ediyor. Levent Kültür Merkezi'nde sinema gösterimleri için de Salkım

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

Beşiktaş Belediyesi. Beşiktaş Gazetesi. Özgürlüğe olta attılar GÜNLÜK INTERNET GAZETENİZ... KENT

Beşiktaş Belediyesi. Beşiktaş Gazetesi. Özgürlüğe olta attılar GÜNLÜK INTERNET GAZETENİZ... KENT 12 Özgürlüğe olta attılar BEŞİKTAŞ Belediyesi nin Lions 118-T Federasyonu Göz Nurunu Koruma ve Göz Eşeliği Komitesi yle birlikte düzenlediği Özgürlüğe Olta Atalım etkinliği 18 Kasım 12 Pazar günü 11:30

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Ekim 01, 2016-1:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Seyranbağları Huzurevi

Detaylı

TÜRKİYE'DEKİ MUHTARLAR ANITKABİR'DE BULUŞTU. hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Pazar, 13 Şubat :49 - Son Güncelleme Pazar, 13 Şubat :06

TÜRKİYE'DEKİ MUHTARLAR ANITKABİR'DE BULUŞTU. hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Pazar, 13 Şubat :49 - Son Güncelleme Pazar, 13 Şubat :06 Türkiye nin çeşitli illerinden Ankara da bir araya gelen muhtar heyetleri Anıtkabir e çıktı. Muhtarların yasal ve özlük haklarını Hükümete duyurmak için Anıtkabir de bir araya gelen Muhtarlar hükümetin

Detaylı

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ OKULLAR HAYAT OLSUN OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ Okullarımız halka açıldı Okullar eğitim-öğretim saatleri dışında; akşam saatleri, hafta sonları ve yaz aylarında halkımızın hizmetine açıldı. Derslikler,

Detaylı

AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU

AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU ANKARA 20 EĞİTİM ÖĞRETİM KADROMUZ EĞİTİM ÖĞRETİM KADROMUZLA KAHVALTIMIZ 1- TÜBİTAK 4006 2. BİLİM ŞENLİĞİ YAPILDI Okulumuzda

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :5. Syf Sayfası :7. Syf Sayfası :6. Syf Sayfası :7. Syf Sayfası :3. Syf Sayfası :7. Syf Sayfası :İnternet Sitesi SON DAKİKA GAZETESİ Sayfası :İnternet Sitesi Karabağlar Belediyesi Farkındalık Yaratacak

Detaylı

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016 Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri Okulumuzun Ana-B sınıfından Ada SEZGİN, Ana-D sınıfından Nil YÜCESAN ve 2-A. sınıfından Arda Hasan ÖRGÜ Türkiye genelinde düzenlenen Oxford Big Read kitap

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

http://www.haber18.com

http://www.haber18.com http://www.haber18.com Haberin Ayrıntıları: 5 Haziran Dünya Çevre Günü Karatekin Parkı nda Çankırı Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen programla kutlandı. Programa Valimiz Vahdettin

Detaylı

Sayın Okul Müdürüm, Saygıdeğer Basın Mensupları, Değerli Misafirler, Sevgili Öğrenciler,

Sayın Okul Müdürüm, Saygıdeğer Basın Mensupları, Değerli Misafirler, Sevgili Öğrenciler, Sayın Okul Müdürüm, Saygıdeğer Basın Mensupları, Değerli Misafirler, Sevgili Öğrenciler, Azıcık duyarlılık, birazcık özveri! düşüncesiyle 10-16 Mayıs Engelliler Haftasında; farklılıklarımızı değil bizi

Detaylı

Yalıkavak Spor İlk Maçını Kaybetti.

Yalıkavak Spor İlk Maçını Kaybetti. Yalıkavak Spor Kaybetti. İlk Maçını Türkiye Hentbol Federasyonu Bayanlar Birinci Ligi nde mücadele eden Bodrum Yalıkavak Spor Kulübü ligin ilk maçında Polatlı Belediyesi Spor Kulübü ne mağlup oldu. Gümbet

Detaylı

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Kasım 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli İlçesi CHP Belediye Başkanı aday adaylarının

Detaylı

Bodrum da Çukurova Kültür ve Dayanışma Derneği kuruldu

Bodrum da Çukurova Kültür ve Dayanışma Derneği kuruldu Bodrum da Çukurova Kültür ve Dayanışma Derneği kuruldu Bodrum Yarımadasında yaşayan Çukurovalılar tarafından Bodrum Çukurova Kültür ve Dayanışma Derneği kuruldu. Bodrum da yaşayan turizmci Birol Yoleri

Detaylı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN Muğla Gazeteciler Cemiyeti 12. Seçimli Genel Kurulu Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezinde gerçekleşti. 23 yıldır cemiyet başkanlığını yürüten duayen gazeteci

Detaylı

Bodrum aşığı yabancıların buluşması

Bodrum aşığı yabancıların buluşması Bodrum aşığı yabancıların buluşması Bodrum da yaşayan, çoğunluğu yabancı uyruklu olan Internations üyeleri, Bodrum Eski Çeşme Mahallesi ndeki Sugar and Salt restoranda düzenlenen yemekte bir araya geldi.

Detaylı

CESUR ÖNCEL CESUR SİYASET VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTARSANIZ

CESUR ÖNCEL CESUR SİYASET VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTARSANIZ CESUR ÖNCEL CESUR SİYASET VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTARSANIZ OLUR Cesur Öncel, Bodrum CHP İlçe Başkanlığının Çarşı binasında kalabalık bir katılımcı grubun karşısında CHP Bodrum İlçe Başkan adaylığını açıkladı.

Detaylı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin

Detaylı

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum. Belediye Meclisimizin Değerli Üyeleri Bandırmalıların güveni ve desteği ile göreve gelen bu yüce meclis, halkımıza ve bu güzel kente hizmet yolunda bir yılı geride bıraktı. Geçen bir yıllık sürede, kentimizin

Detaylı

40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve

40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve 04.10.2010 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı, Muhterem Konuklar, 40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve yönetici olarak içinde yer aldığım Ankara

Detaylı

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK OLDU KOCADON: HALKIN İSTEMEDİĞİ PROJE, BODRUM DA OLMAZ BODRUM BELEDİYE BAŞKANI KOCADON, RES KONUSUNDAKİ TAVRINI KOYDU: MÜCADELEYE DEVAM KOCADON, ŞİRKETİN BELEDİYE BİZİ BAĞLAMAZ

Detaylı

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM ATATÜRK ANLATIYOR 1 2 1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM Sahibi Atatürkçü Düşünce Derneği adına: Tansel ÇÖLAŞAN Yazı Kurulu Ayşe Nejla ÖZDEMİR (ADD önceki GYK Üyesi, Matematik Öğretmeni ) Alaattin ATALAY

Detaylı

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk)

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk) DERS SINIF KONU SÜRE AMAÇLAR HEDEF VE DAVRANIŞLAR DERS İÇERİĞİ VE SÜREÇ Görsel Sanatlar Dersi 10. Sınıf -DERS PLANI- Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk) 1. Anıt ve Heykel Bilincine Kavuşması.

Detaylı

Opportunities For Demographic Change

Opportunities For Demographic Change Dr. Osman Gürün Metropolitan municipality mayor of Muğla of Regions and Cities ANALİZLER / ANALYSIS ANALİZLER / ANALYSIS Türkiye büyük bir demografik değişim geçirmektedir. Bu değişim 21. yüzyılda da devam

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Muğla Sıtkı Koçma Üniversitesi, Bodrum Ticarete Odası ve Bodrum Belediyesinin katkıları ile tamamlanan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Detaylı

TOPLU KONUTLARIN TEMELİ, 12 ŞUBAT RUHUYLA ATILDI

TOPLU KONUTLARIN TEMELİ, 12 ŞUBAT RUHUYLA ATILDI TOPLU KONUTLARIN TEMELİ, 12 ŞUBAT RUHUYLA ATILDI Kahramanmaraş Merkez Onikişubat Belediyesi tarafından dar gelirli vatandaşları ev sahibi yapmak için başlatılan toplu konut projesinin temeli, Sağlık Bakanı

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, Geçtiğimiz hafta sonunda 2-6.sınıflardaki öğrencilerimizin

Detaylı

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ DİKKAT! BU BÖLÜMDE YANITLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 0 DİR. ÖNERİLEN YANITLAMA SÜRESİ 40 DAKİKADIR. ) I Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu. ) Mondros Ateşkesi

Detaylı

Günlük Kent Gazetesi

Günlük Kent Gazetesi 17 HAZİRAN 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler 'ta gözaltılar POLİS önceki günde İstanbul da Taksim, Ankara da Kızılay a gitmek isteyenlere sert müdahale etti. Göstericiler de

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8 1/11 ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor 1. Batıya Erken Açılan Kent Selanik 1.Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder. 2. Mustafa Kemal Okulda

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK Sosyal ve siyasi yaşamda Bodrum un tanınmış simalarından biri olan Nuran Yüksel yaşamını kitap haline getirdi. Nuran Yüksel kitabının sadece kendi

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

ADA DA ŞENLİK VARDI. tatlandırdı. Etkinlik piknik havasında geçiyor

ADA DA ŞENLİK VARDI. tatlandırdı. Etkinlik piknik havasında geçiyor ADA DA ŞENLİK VARDI Bu yıl 6 ncısı düzenlenen Karaada Şenlikleri nde Bodrum un eski gelenekleri canlandırıldı. Şenliklerde, yelken, oltayla balık avlama ve çocuk oyunları gibi pek çok etkinlikte dereceye

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ 25-27 Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul Oturumlar Panel

Detaylı

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Şubat 27, 2012-12:21:43 Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi 2 TEMMUZ 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Beşiktaş'ta kutlandı 1 TEMMUZ Kabotaj Bayramı kapsamında İstanbul Boğazı nda gerçekleştirilen gösteriler, renkli görüntülere sahne

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482464 ISBN NUMARASI: 65482464! ISBN NUMARASI:

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :15. Syf Sayfası :9. Syf Sayfası :5. Syf. SON DAKİKA GAZETESİ Sayfası :5. Syf. Sportmen ilavesi Sayfası :2. Syf Sayfası :31. Syf Sayfası :3. Syf Sayfası :İnternet Sitesi İZTO dan Selvitopu ve ekibine

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz

Detaylı

MUSKİ Araç Filosuna Yeni Kamyonlar Ekledi

MUSKİ Araç Filosuna Yeni Kamyonlar Ekledi MUSKİ Araç Filosuna Yeni Kamyonlar Ekledi Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle yaptığı 1 milyon liralık araç yatırımı kapsamında 10 adet damperli

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU 1 2 Atatürk e göre; «Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, nağme ile olursa musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.» «Efendiler!

Detaylı

BURSAGAZ AVRUPA NIN EN İYİ İŞVERENLERİ KOBİ KATEGORİSİNDE İLK 50 DE YER ALAN TEK TÜRK ŞİRKETİ OLDU TEMMUZ 2013 SAYI: 28

BURSAGAZ AVRUPA NIN EN İYİ İŞVERENLERİ KOBİ KATEGORİSİNDE İLK 50 DE YER ALAN TEK TÜRK ŞİRKETİ OLDU TEMMUZ 2013 SAYI: 28 BURSAGAZ AVRUPA NIN EN İYİ İŞVERENLERİ KOBİ KATEGORİSİNDE İLK 50 DE YER ALAN TEK TÜRK ŞİRKETİ OLDU TEMMUZ 2013 SAYI: 28 BURSAGAZ AİLESİ İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU BURSAGAZ İŞ ORTAKLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı