Ağam kötü günde saldık selamı, Son günlerde sohbet, Çalmak üzredir. Söylemeye hacet yoktur olanı? Yeniden bir talan olmak üzredir.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ağam kötü günde saldık selamı, Son günlerde sohbet, Çalmak üzredir. Söylemeye hacet yoktur olanı? Yeniden bir talan olmak üzredir."

Transkript

1 TAŞLAMALAR

2 AĞAM SABANCI Ağam kötü günde saldık selamı, Son günlerde sohbet, Çalmak üzredir. Söylemeye hacet yoktur olanı? Yeniden bir talan olmak üzredir. Gündem dolu rüşvet ile talanla, Hısım akrabadan gözde olanla, Dinli dinsiz diye halkı bölenle, Gidişat milleti bölmek üzredir. Kimi çanak tutmuş, kimisi hırsız, Sebep eller demek gereksiz, yersiz. Bunların tamamı arsızoğlu arsız, Namuslunun ömrü dolmak üzredir. Ağam tüm değerler yıkıldı bir, bir Kimileri var ki hırsızlıkda pir, Millete yansıyor devletteki kir, Garip halk pislikten ölmek üzredir. Aman nolur siz de hortum takmayın, Doğruluk ümidin tümden yıkmayın, Karşımıza hırsız diye çıkmayın, O yönde bir düzen gelmek üzredir. Milletçe yitirdik inan ümidi, Bankacı, nayloncu, bunlar kim idi? Devlet çıkıp doğrusunu demedi, Kirli el ceplere dalmak üzredir. Ey be canım ağam sen de çaldıysan, El ense çekerek alttan daldıysan, Torpille tehditle ihale aldıysan, Sizin kese şimdi dolmak üzredir. Bir millet düşün ki her şeyi yitmiş, Beyim yemiş içmiş, kuş olup gitmiş, Demokrasi darda, adalet bitmiş, Millet keçileri salmak üzredir. Torpil, rüşvet ile dönüyor işler, Hayra alamet değil Ağam gidişler, Yorulmuyor artık iyiye düşler Bahçede çiçekler solmak üzredir. İşte gündem budur ağam Sabancı, Sen bilirsin, söyle, biter mi sancı? Bizler yolcuyuz da, hırsızlar hancı, Deyiversen haller nolmak üzredir??? 8-10 Ocak 2001/Salacak/Üsküdar-İstanbul

3 ALİ Yüreğim daraldı, şevkim kırıldı, İşler gene sarpa sardı be Ali: Gide gide bir çıkmaza varıldı, Kılavuzlar bizi yordu be Ali. Kahpeler el attı çaldı emeği; Yarıya indirdi bir kap yemeği, Giydirdiler o yakasız gömleği, Bankalar salayı verdi be Ali. Sen bir amelesin, pazarın malı; Hırsız değilsinki bilesin yolu, Hal değil görünen milletin halı, Nasıl desem şu son derdi be Ali. Birden bire kazanç düştü yarıya: Kurbanlık kattılar bizi sürüye, Sulu diye gittik susuz dereye, Bu yolculuk bizi kırdı be Ali. Görev zararıyla yeni tanıştık; Onlar vurdu, biz semere alıştık, İnsanlıktan robotluğa dönüştük, Bütün dünya bunu gördü be Ali. Gömleğin eskimiş, pantalon delik, Belliki hep açsın; betbeniz soluk Yandı koca ülke; duyulmaz çığlık, Bu sessizlik beni gerdi be Ali. Geçim derdi ile sırtında küfe, Ne çoraplar kondu bilsen gergefe, Tartmıyor hortumdan akanı kefe, Bankalar sıraya girdi be Ali. Ölsen bin dert ile onlara ne gam; Görünen bir şey var o da hergün zam, Ay anam! Vay anam! Oy anam, anam!!! Kuzuya saldılar kurdu be Ali. Bizden kuruş kuruş alıp derdiler, Hepisini dost ahpaba verdiler, Çaktırmadan altımızdan girdiler, Taaa eskiden bu hal ardı be Ali! Hayat bu idiyse yoktur anlamı; Yıllardır milletçe yaşadık gamı, Benzettiler inan ölmüş anamı, Kimileri hayra yordu be Ali!!! Mart 2001/Bahçeşehir-İstanbul

4 MEMLEKETE HIRSIZ GEREK İster bal yer, ister börek, Adamlar hep çatal yürek, Devlet oldular giderek, Memlekete hırsız gerek. Karınlar tok, sırtları pek, İnce topuk, ipek gömlek, Yok artık devlete gerek, Memlekete hırsız gerek Teslim alsın idareyi, Onlar bulurlar çareyi, Uzmanların da dileği; Memlekete hırsız gerek. Girdik kurtuluş yoluna, Millet hem fikir oluna, Merhem ararsan keline, Memlekete hırsız gerek. Sovuduk tüm seçilmişten, Usandık biz bu gidişten, Düzen gerek yeni baştan, Memlekete hırsız gerek. Ha o hırsız, ha bu hırsız Hiç el kalmadı ki kirsiz, Seçim bize göre yersiz, Memlekete hırsız gerek. Okul dendi, tahsil dendi İşte buraya gelindi. Çare aranırmış şimdi, Memlekete hırsız gerek. Başladı pis, pis kokmaya, Gerek yok canlar yakmaya, İşi düzene sokmaya, Memlekete hırsız gerek. Çalmanın kıymetin bilir, Yetmezse devletten alır, Onlar ile düzen gelir, Memlekete hırsız gerek. Bize hiç salma salmadı, Kurt, kuş, arıdan yılmadı, Amca yiğenle olmadı, Memlekete hırsız gerek. Hoca dedik, hacı dedik,

5 Bacıdan fayda görmedik. Bunca yıl idare eyledik, Memlekete hırsız gerek. Büyük büyük konuşulur, Ufak ufak bölüşülür, Gide gide alışılır, Memlekete hırsız gerek. 1-3 Temmuz 2001/ Darıca/Gebze-Kocaeli

6 OĞLUMA MEKTUP Sevgili evladım selam ederim, İşlerin oldu mu, de sen nasılsın? Haberin gelmiyor odur kederim, Talihin güldü mü, ya sen nasılsın? Çalışıyor musun, işin de var mı? Karnın aç mı, tok mu aşın da var mı? Hiç de memleketten yoldaşın var mı? Görünce bildi mi, ya sen nasılsın? Nasıl yaşanıyor gurbet elinde? Soygunlar da var mı çete halinde? Bir yetkili bir hırsızın kolunda, Düğüne geldi mi, ya sen nasılsın? Odun alamadık geçen kış karda Ebeni kaybettik işte o darda, Bir mektup yaz, sonra sevgine sarda Geliyor yolda mı, ya sen nasılsın? İş peşinde her gün bizim ev halkı, Çoktan çıktı inan buranın cılkı, Vatandaş hep kuzu, yönetim tilki, Avları elde mi, ya sen nasılsın? Baktım da ömrümde bitmedi çilem; Gündüzler sıkıntım, geceler elem. Bir mendil gönder de göz yaşım silem, Mendil yok elde mi, ya sen nasılsın? Gitmedi ülkeye çöken karanlık; Sandık ki gidecek geldi bir anlık, Bizim buralarda bitti insanlık, Orada kaldı mı, ya sen nasıldın? Sizde de bela mı, yönetim başa? Devleti demiyom ha! Sümme haşa Konması misali kuzgunun leşe, Dualar ölde mi, ya sen nasılsın? Desene be oğlum bize noluyor? Millet iş, aş diye me me meliyor, Kimi çaktırmadan bizi yoluyor Keramet kılda mı, ya sen nasılsın? Orada da açlık, yoksulluk var mı? Milleti aldatmak yapana kar mı? Sahipsize hayat bu kadar zor mu? Yardımlar dilde mi, ya sen nasılsın? Oturda tez elden cevap yazıver; Neler olup biter, onu düzüver Dal budak gerekmez; kısa özü ver Gecikme! Oldu mu, ya sen nasılsın? 1-2 Temmuz 2002/İşe giderken, yolda-istanbul

7 OĞLUMDAN CEVAP Sevgili pederim, selam ederim; İş buldum burada çalışıyorum. Sizlersiniz şimdi benim kederim, Yavaş yavaş ele alışıyorum. Demeye hacet yok, iş de aş da var Bizden buralarda arkadaş da var Her akşam türkümüz Yar havar havar... Hemşeriler ile bilişiyorum. Bir düzen var şu gurbetin elinde, Hilesi yok işlerinde, malında Düğünde eşler var eşin kolunda Ben de öğrenmeye çalışıyorum. Burada idare millet için var, Derdi toptan yok et, hallet için var Yolları kesmiyor ne yağmur, ne kar Ben uzak dostlarla buluşuyorum. Çok dokundu şu ebemin ölümü; Çektiren utansın bize zulümü, Kapadım yüzüme iki elimi, Ağıtlar söyleyip meleşiyorum. Duyar gibiyim o iş diyen sesi, Soran yok ki; bu ses neyin nesin? Gurbet sanki bir kekliğin kafesi, İşte ben o kafesde dolaşıyorum. Ne seçimde vurgun, ne de geçimde Ah bizde de olsa diye içimde... Bunları öğrendim düşün kaçımda... Haksızlık gördümmü dalaşıyorum. Eldeki yoksulluk bizdeki varlık, Oturmuş yerine düzenlik dirlik, Ama kalpden değil kadir bilirlik, Bu yüzden burayla çelişiyorum. Üzülme be babam bitecek çile, Neler yapacağız ikimiz bile, Sabret biraz nolur, bekle hele Derdimi seninle üleşiyorum. Tez elden demiştin kısacık yazdım, Biraz akıl, biraz duygudan süzdüm, Her şeyi içime, yüreğe kazdım Burda yokluk ile güleşiyorum Ağustos 2002/ Darıca/Gebze-Kocaeli

8 ENDİŞE Ne bir bilge söyler, ne tarih yazar Gün gelir haine af çıkar diye. Ne böyle bir gaflet akla gelir, Yönetimler bezgin saf çıkar diye. Düşünemez bunu insanın aklı, Gün gelir de haksız olurmuş haklı, Kayıtlarda bütün olanlar saklı, Ellenmez denenler kof çıkar diye. Ülkeyi satarak olduk batılı, Bölücüye yakın tuttuk sitili, En son düşüncemiz övmek katili, Biraz da gizledik sef çıkar deyi. Haince saldıran var değerlere, Gerek yok içteki derin sırlara, Mesaj gider yakın uzak yerlere, Ellenmez ardından yuh çıkar diye. İki başlı geldi kötülük devi, Ortada, sahipsiz bulunca avı, Gevşedi, yerinden çıkıyor çivi, Korkulur altından maf çıkar diye 16 Şubat-7 Mart 2004/İşe giderken, yolda-istanbul.

9 BU GÜNÜMÜZ Ne de çok istedik yeni düzeni; Onun da başında babalar oldu, Farketmedik şu düzeni bozanı, Şimdi el açılan obalar oldu Eskiden sağ-soldu yönler değişti, İmanlar değişti, dinler değişti Saygı uyandıran ünler değişti, Şimdi en ünlüsü babalar oldu. Kadir kıymet artık döndü o yana; Babaya temenna sayan sayana; Daha da alası cana kıyana; Devlete de kıyan hibeler oldu. Yakın dostlar hibe aldı gelirden, Sorulmadı nasıl oldu bilirden? Olanlar ortada; budur delirden, Rantın yolu şimdi kabeler oldu. Ekonomi çöktü, yoksul perişan Bunu bilmez ihaleyi kırışan, Büyükten kalmadı şu hale şaşan, Onun da cahili bebeler oldu. Yönümüz değişti, kıblemiz para, İnsanlığın yeri artık son sıra, Bu noktaya geldik biz vara vara: Yönü döndürmeye çabalar oldu. Ankara da düzen her gün düzüldü, Eşe dosta ihaleler yazıldı, Konan vergilerle yoksul ezildi; Güya öldürenler ebeler oldu. İşsizlik gizliydi birden hortladı, Baba evde olunca nüfus patladı Kıçlar açık ardamarı çatladı; Ortada görülen gebeler oldu. Seksenlerde geldi yeni anlayış, Hala devam eder ah! oh! inleyiş, Götürünce malı yurttan vınlayış; Bütçeler o yüzden debeler oldu. Dostlar nolur gerisini sormayın, Yaram derin üzerime varmayın, Siz de hırsızlardan yana durmayın Yanlışı düzelten tövbeler oldu Nisan 2002/Bahçeşehir-İstanbul

10 TÜRLÜ TÜRLÜ Akıl ermez şu devletin işine; Uyulmadık kural koyar boşuna, Kurbanım yurdumun dağı taşına; Devletin yaptığı iş türlü türlü. Baba bilir yoksul, boynunu eğer, Zengin olan takmaz; anavrat söver Doğru olsa böyle mi olurdu eğer? Bizde düzen türlü, baş türlü türlü. Kimimiz mecliste kural koyucu, Kimimizin işi devlet soyucu, Size değer ise iğnenin ucu, Hamasi nutuk at, coş türlü türlü. Düzen değil gibi şu bizim düzen; Sanki yoktur bizde akıl ve izan; Katiller, hırsızlar ve topuk çizen; Sokakta hepisi boş türlü türlü. Herkes biliyor ki düzen bozuktur; Yetse artık, garip halka yazıktır. Çünkü ekmek diye yenen kazıktır! Önüne sürülen aş türlü türlü. Allah vergisidir sanki aymazlık; Bize mahsus mudur bilmem doymazlık? Her tarafta kural, düzen saymazlık, Düzensiz yaşamak; hoş türlü türlü! Biz sandık ki bitmez devlet imkanı; Hortumcular emmiş tükendi canı, Yayılmıştır yedi düvele şanı, Ama hırsızlarda diş türlü türlü. Hep kesede olmuş kiminin eli; Bunun ispatıdır işte şu hali! Kurbanım hepsine; yetmiş dört ili Dağlarında toprak, taş türlü türlü. Yasa; yasa değil, işlemez tüzük Hep beraber deriz: Devlete yazık, Büyük küçük herkes atarız kazık, Bizde kazık türlü, baş türlü türlü. Bir yanda üşütür dağının karı, Bir yanda ısıtır güneşin harı, Bir yanda yaşarsın tam ilkbaharı, Bizim memlekette kış türlü türlü. 14 Nisan-13 Haziran 2002/Salacak/Üsküdar-İstanbul

11 İTİRAF Ben kendi halinde bir garibanım; Başka alemlerde gözüm yok benim, Bir tenim var bir de emanet canım, Başka taraklarda bezim yok benim. Kalemim, kağıdım, bir de ben varım; Onlarla dost olmak benim de karım, Gördüklerimdendir inlemem zarım, Vebal taşıyacak dizim yok benim. Tahammül yok dayanamam eleme, Kim katlanır bunca bitmez zulüme, Sesim yetmez duyuramam aleme, Vallahi kimseye nazım yok benim. Görmeseydim keşke her gün olanı; Göğe çıktı şu ülkenin talanı, Nasıl da söylüyor beyim yalanı Zevk almam, bunlardan hazzım yok benim. Kimi çöplüklerde ekmek arıyor, Kimisi devlete çorap örüyor, Gördüklerim bana utanç veriyor, Sokağa çıkmaya yüzüm yok benim. Ben susarım amma kalem konuşur Memleketin derdi elem konuşur Yüreğime çöken çilem konuşur, Ama çığırmaya sazım yok benim. Denilir ki bunlar türkü olsalar; Ağaların kulağına dolsalar Yönetimler çekileni bilseler Bunlar olur diye tezim yok benim. 6 Temmuz-14 Ağustos 2002/Şarköy ve Darıca

12 AĞLARIM Yurdum sencileyin ben de ağlarım: Hançeri bağrıma dost bildiklerim... Talan olup gitti çoktan bağlarım, Yiyip bitirdiler üst bildiklerim. Kimi beygir diye yular takıyor, Kimi hıyar diye yere ekiyor, Kimi anamıza rahmet okuyor Kimisi de diyor host bildiklerim. İş bilenler kurtarıyor gemiyi, Devlette buluyor büyük gömüyü, Bizim boynumuza takıp samıyı; Kağnıya binenler mest bildiklerim. Seçilmişi bulamıyor yönünü, Türedisi gün ediyor gününü, Hırsız, arsız yükseltiyor ününü: Şimdi yükseklerde ast bildiklerim. İdareci idaresin ediyor, Fırsatçıya Buyur halkı ye dediyor Deli gönül çık bunları de diyor: Sarmaş dolaş oldu küs bildiklerim. Ses çıkmıyor çalanına çarpana, Bakıyorlar var mı diye arkana, Dünya alem vardı bunun farkına; Memleket veriyor SOS bildiklerim! 1-26 Aralık 2002/İşe giderken, yolda-istanbul

13 AĞAM GÖZÜN VAR MI? Ağam gözün var mı görüyor musun? Nasıl görünüyor sizden manzara? Verdiğin sözde de duruyor musun? Onları bekliyor fakir fukara. Kimisi aç açık, kimisi hasta Ne sofrada ekmek, ne su var tasta Gördük ki sizler de bu işde usta: Bizde ağız paslı, mideler yara. Ağam feryatlar da duyuluyor mu? Ankara ya kadar yayılıyor mu? Halk da hiç insandan sayılıyor mu? Suç sizlerde değil, bahtımız kara. Çözülecek dendi tek tek sorunlar, Açlıktan ötüyor gür, gür karınlar Bunu duymak için ise burunlar: Bir de kulak gerek şu çığlıklara!!! Bir teneşir gerek, birde soyacak; Yokluktan öleni tek tek sayacak, Bir değil, beş değil binlerce ocak; Şimdi sönmek için bekliyor sıra. Gene söndü ümit, güven yitiyor Sizler oynamadan bizi ütüyor, Azıcık doğruluk olsa yetiyor, Doğruluk geldi mi hiç oralara? Onmadı siyaset gene onmuyor: Neden sözler tutmak için denmiyor Birileri sırtımızdan inmiyor, Benzedik yük çeken katırlara. Devam ağam devam; yemeye devam Tutulmaz sözleri demeye devam, Ülkeyi bu hale getirdi avam!! Allah sonumuzu hayıra yora. 28 Aralık Ocak 2003/Bahçeşehir-İstanbul

14 GELEN AĞAM Gelen ağam, giden paşam Bizde değişmiyor yaşam, Kime car eyleyip koşam, Düzen gene aynı düzen. Değişmiyor kanun tüzük, Vallahi bu düzen bozuk, Yürek yanık, bağır ezik Ezen gene aynı ezen. Mal yerine koyuluyor, Gece gündüz soyuluyor, Altta alta oyuluyor, Düzen gene aynı düzen. İhaleler, mihaleler Görünenler yürek deler, Millet açtır; me mem meler, Hazan gene aynı hazan. Seçimde savurup esmek, Ortalığa racon kesmek, Bize göre değil susmak: Ozan gene aynı ozan Aralık 2002/Bahçeşehir-İstanbul

15 ŞİKAYET Başlar taraf oldu yoksula karşı, Ankara dan verdi hırsıza marşı, Onlar şimdi çoktan geçtiler arşı; Elleri havada bay bay ediyor. İçeride çete, dışarda çete Olanlar yargıya bir karış öte, Kurtarırız diye çıkanlar sete, Şimdi götün götün geri gidiyor. Çünkü her dem hazır işi bilenler, O sayede geldi bütün talanlar, Uzaktan bakıyor halktan olanlar Göz açıklar bankaları yuduyor. Aldıran yok, var mı polis, zabıta? Çözülemez oldu bazı rabıta, Kapkaççı sokakta tam hazır kıta, Sanki adamlar bir fethe gidiyor. Belimizi büktü infaz yasası, Hırsızın biz gibi yokki tasası, Bu da halka Avrupa nın cefası, Onlar bizi yasalarla güdüyor. Vergi alınmıyor çünkü veren yok, Milletin haline bakıp gören yok, Gene de yoksullar varlıklıdan tok, Çünkü onlar hiç doymuyor, tadıyor. Ne standardımız var, ne de ölçü Okul, sağlık, yargı, yok oldu üçü Yetimin ne hakkı kaldı, ne saçı Yönetimler buyur sen de ye diyor. Deniyor olacak yerinden yönet Siyasette sözler olmuyor senet, Allahım sen kurtar, ne gavur inat Seçildikten sonra inkar ediyor. Bana da dostlarım sen sus diyorlar, Bunlar çok önemli husus diyorlar, Yüz karası değil bir is diyorlar, Ama deli gönlüm susma; de, diyor. 25 Mayıs-13 Haziran 2003/Salacak/Üsküdar-İstanbul

16 YER ARARIM Huyu sattık, suyu sattık Kardır dey deyi sattık, Buna rağmen gene battık, Batılmadık yer ararım. Doğruluğu attık özden, Öte gidemedik sözden, Adam olmaz deyi bizden, İtilmedik yer ararım. Kurduk, kurduk battı kurum Bir gün de artmadı verim, Deyi deyi Allah Kerim, Yatılmadık yer ararım. Genlerden mi, cinlerden mi? Dinsizden mi, dinlerden mi? Bizlerden mi, onlardan mı? Çatılmadık yer ararım. Miras kalmadı satacak, Bu üremeye yetecek, Vallahi dağ taş bitecek, Tutulmadık yer ararım. Bu yüzden mi şehit verdik, Hani vatan kutsal derdik, Olanlar ortada gödük, Satılmadık yer ararım. Varsıl, yoksul kast oluştu, Hırsız tepede buluştu, Batmak için fon gelişti, Ütülmedik yer ararım. 19 Ağustos 2003, Gece saat 02.30/ Darıca/Gebze-Kocaeli

17 UTANIRIM Başım yere eğik durur, Kaldıramam utanıtım. Yüreğimi yangın bürür, Söndüremem utanırım. Bozduk ülke havasını, Yıktık halkın yuvasını, Yok eyledik sevdasını, Güldüremem utanırım. Yalan dolan ilke olunca, Yapılanlar halka olunca, Bu da bizim ülke olunca, Kaldıramam utanırım. Satılmadık bir tek hava, O da yok artık bedava, Adaletsiz yürürü dava, Öldüremem, utanırım. Yiyiciler başa bela, Yönetimlerle kolkola, Gurbet oldu artık sıla, Bildiremem utanırım. Yokluk gördü bu halk bizden, Çektikleri hep bu yüzden, Yaş boşanır iki gözden, Sildiremem utanırım. 16 Ağustos 2003, Saat gece 02.30/ Darıca/Gebze-Kocaeli

18 ÖZÜM SENDEN Şu yıllarda olanları, Oğlum senden, kızım senden, Başımıza gelenleri, Soruyorum özüm senden. Yaşıyruz bir talanı, Nasıl desem şu olanı, Varsa desin bir bileni, Vazgeçeyim tezim senden. Bu soygunlar yeni tür mü? Yapılan hırsıza kar mı? Dünyada benzeri var mı? Utanıyom mazim, senden. Ey sen ulu devlet baba, Koca geçmiş oldu heba, Kar etmiyor şimdi çaba, Kızarıyor yüzüm, senden! Toprakla bozuldu barış, Boşuna artık yalvarış, Hani nerde o gül veriş, Esirgiyor gözüm senden. 26 Ağustos 2003/Darıca/Gebze-Kocaeli

19 ÖNERİRİM A be iş arayan dostum; Hırsızlığı öneririm! Kötülük değildir kastım; Arsızlığı öneririm! Sakın arlanıp utanma, Kötüdür derlerse kanma, Büyükler yapmıyor sanma, Hırsızlığı öneririm! Baş işin hep soygun olsun, En iyisi; daha nolsun! Soranlara de; Hamd olsun, Hırsızlığı öneririm! Şimdi bu iş büyük hüner, Sönük kalma ol bir fener, Bildiklere sen de öner, Hırsızlığı öneririm! Işıktan çal, sulardan çal, Saatleri hep geri al, Belli etme de saygın kal Hırsızlığı öneririm! Kanun neci, tüzük neci? Avrupa var gözetici, Seni yazar gazeteci, Hırsızlığı öneririm! Boş duranı sevmez Tanrı, Sokaklarda ol bir arı, Ceza almaz yapanları, Hırsızlığı öneririm! Ne işin var aç aç böyle, Düzen bu değil mi? Söyle. Gez dolaş gönlünü eyle, Hırsızlığı öneririm! Kartal gibi gökte dolan, İşin olsun her gün talan, Daha ne diyeyim kalan; Hırsızlığı öneririm! 29 Ağustos 2003,Gece saat 03.45/Darıca-Kocaeli

20 EMEKLİ Telefonu çalmaz, bir ses duyulmaz Kuma kuşu gibi bekler emekli, Kırk akşamda bir şeytana uyulmaz, Yürüse yollarda tekler emekli. Gece uyku tutmaz, akşam yol yorar Geç vakit pazarda döküntü arar, Her gün hesap kitap zihnini yorar, Kuruşu kuruşa ekler emekli. Artık emekli ya olamaz işi, Başta saçı kalmaz, ağızda dişi, Maaşı tükenir her ayın beşi, Gene de cebini yoklar emekli. Sıkıntının şimdi en hat safhası, Bundan sonar başlar ömrün cefası, Peyniri, zeytini görmez sofrası, Görürse de yemez, koklar emekli. Korkulu ruyası hep faturalar, O kaygı içinde uykuya dalar Bazan gizli gizli oturup ağlar, Yaşları eliyle paklar emelkli. Kaygısız bir günü, gecesi geçmez, Artmaz üç kuruşu bir gazoz içmez, Utanır, derdini kimseye açmaz, Halden bilmez diye toklar, emekli. Yeniden çalışsa kimler iş verir, Kalan günlerinin içinde erir, Her gün kuyruklarda işkence görür, Cefayı umutla denkler emekli. Ruyasına girer varlık her gece, Ümüğünü sıkar darlık her gece, Çaresizlik gider en çok da güce Ama söyleyemez saklar emekli. İşte böyle emeklilik halimiz, Devlet bize, biz devlete zulümüz Daha fazlasına varmaz dilimiz, Tez günde bir ölüm bekler emekli! Ekim 2003/Salacak/Üsküdar-İstanbul

21 DİLEKÇE Başbakanlık makamına, Başvurumuz vardı fona, Kredi hakkımdı bana, Taze bitti yok diyorlar. Radyoda haberi duyduk, Bankaya payımız koyduk, Dokuz aylık günü saydık, Sen ağzını dik diyorlar. Eksper rapor yazdı tek tek; Tapuda kondu ipotek, Borçlarım var para gerek, Çaktırmadan tak diyorlar. Bankalar para vermiyor, Bu işe aklım ermiyor, Devlet sözünde durmuyor, Sen iflasa bak diyorlar. Borcum taşçıya kumcuya, Naletim her gün zamcıya, Çocuklar Özal Amca ya, Fona ağıt yak diyorlar. Borca gidiyormuş para, Vermezlermiş konutlara, Yol bekliyoruz Ankara, Yapılan na-hak diyorlar. Devlet durmazsa sözünde, Düzen bozuktur özünde, İnan milletin gözünde, Gidiş borma-bok diyorlar. 20 Haziran 1988/Darıca-Kocaeli NOT: Bu şiir, Rahmetli Turgut Özal ın Başbakanlığı döneminde verilmeyen bir ferdi konut kredisi ile ilgili bir dilekçe olarak Başbakanlığa gönderilmiş ve Başbakanlığın Halkla İlişkiler Müdürülüğü tarafından telefonla evimiz aranarak konunun detayları sorulmuş ve ilgili makamlara verilen talimatla sorun çözülmüştür.

22 KÖYÜMDÜ BENİM Dağlar arasında kır tepelerde, Evlerde ne pencere, ne de perde, Anlatayım sana bir lahza durda, Orası ilkeldi, köyümdü benim; Uzaklarda eldi, köyümdü benim. Öküzlerle sürerdik tarlaları, Eller kabuk kabuk, benizler sarı, Yarı açtı, yarı tok karınları Orası yoksuldu, köyümdü benim; Patikası yoldu, köyümdü benim. Çocuklar dağlarda davar güderdi, Kadınlar dereye suya giderdi, Gömmüştü içine her türlü derdi, Orası hastaydı, köyümdü benim; Sınıkçı ustaydı, köyümdü benim. Her gece ulurdu çakallar kurtlar, Havlayıp koşardı onlara itler, Ayrılmaz parçamız eşekler atlar, Orası vahşiydi, köyümdü benim; Kuzular yahşiydi, köyümdü benim. Akşamları ebem masal söylerdi, Çocukları ne de güzel eylerdi, Kahramanı paşalardı, beylerdi, Orası ümmiydi, köyümdü benim; Okul da neyidi! köyümdü benim.! Gecemizi mehtap aydınlatırdı, Bize sizden yakın yıldızlar vardı, Elimiz çok çok uzak diyardı, Orası dağ idi, köyümdü benim Sahibi yoğ idi, köyümdü benim. Uyanırdık horozun ötmesiyle, Isınırdık atların nefesiyle, Benim ağam ince tatlı sesiyle, Orası kavaldı, köyümdü benim Dert ortağı maldı, köyümdü benim. Yavaş yavaş tükenmişti ormanı, Tepelerden öte, dağların yanı, İçimde kor gibi küllenmez anı, Orası bizsizdi köyümdü benim, Yurtları ıssızdı, köyümdü benim. 1988/ TÜBİTAK-MAM-Gebze-Kocaeli

23 OĞUL Ekmeğin önünde aşın önünde, İnan geziyorum başım önümde, Sen de anlarsın ya günün birinde, Şu yanlış yollara gitmesen oğul. Gel hatırla bu yılların kıymetin, Çekersin hayatta bunun zahmetin, Senin de boş gezmek oldu illetin, Bu haline yazık etmesen oğul. Yıllar geçer, ömür geçer onunla, Çok bulunur lak lak eden seninle, Düşün, yarın konuşursun kiminle? Böyle çok uçarı gitmesen oğul. Tutmazlar elinden yarın kimseler, Bir gün askerlik der polis enseler.. Görecek gün, yapacak neler neler, Onları göz ardı etmesen oğul. Kimi ağam der şimdi, kimisi paşam Boşa geçen günler boşuna yaşam Okumak mutluluk, okumamak gam Orda burda böyle sürtmesen oğul. Tez elden karar ver geçmesin zaman, Avuç açma kimseye deme el-aman, Çoğu garip bile okuyor taman, Kendini pul ile satmasan oğul. Başlayıp bir yere bitirsen onu, Lak lak ile geçirmesen gününü, Görmek istiyorum onduğunu, Öğlelere kadar yatmasan oğul. Hafta tükenmiyor, bitmiyor günler, Yollar eniş yokuş dik merdivenler, Acıyor koşarken beni görenler, Bu kadar kötülük etmesen oğul. Kurslara gidiyor aldığım para, Niye kazandığım içimde yara, Bakıyorum yatakda duvarlara, Defteri, kitabı yırtmasan oğul. Bu haline senin içten yanan var, Saçları süpürge eden anan var, Anlayarak bu yollardan dönen var Aşımıza zehir katmasan oğul. Eylül 1999/İşe giderken, yolda-istanbul

24 ÇİLEM Kaç küçüğün adı oldum, Kaç yoksula dadı oldum, Kaç ödleğin ödü oldum, Yine de bitmedi çilem. Ayıkken öğüt alındı, Sarhoşken kafa bulundu, Dişler düştü, saç yolundu, Gene de bitmedi çilem. Herkes gariban buldular, Birer ikişer yoldular, Olan varımı aldılar, Gene de bitmedi çilem. Akrabalar, makrabalar Bana sizden yakın dağlar, Gözlerimden dere çağlar Gene de bitmedi çilem. Kimseler gelmez yanıma, Canımı kattım canına, Kılıbık oldum hanıma, Gene de bitmedi çilem. Ey dostlarım, komşularım, Duyulur mu çığlıklarım, Sürünsem de sürüm sürüm, Gene de bitmedi çilem. Başıma hep karlar yağdı, Dumanım göklere ağdı, Ruhum ölü, canım sağdı, Gene de bitmedi çilem. Azrail haber etmedi, Ölüm yardıma yetmedi, Çabalarım kar etmedi, Gene de bitmedi çilem. 28 Ocak 2004/Salacak/Üsküdar-İstanbul

25 İSTİYOR Şaşırdım ben bu işin hiç sonu yok, Kuruş benden pul hakkını istiyor Babalar hep birer robot canı yok, Ev halkı da kul hakkını istiyor Çalışırım, didinirim kazanır Ağrılarla, sızılarla bezenir, Akşamları iki seksen uzanır, Uykular da dal hakkını istiyor. Yarısını hanım alır götürür, Pudra ile rujza biraz yatırır, Kalanı da kremlerde bitirir, Dudak boya, dil hakkını istiyor. Geri kalanın yarısı oğlanın, Koşun koşun Layla larda eğlenin, Yetmez diye peşimden de söylenin, Postacı da sal hakkını istiyor. Unutulmaz küçük hanım yarıcı, Meteliğin hesabını görücü, Kazanmaktan dağıtması yorucu, Rakamlar da böl hakkını istiyor. Elektrik ile gaz da var daha, Hanımdaki görünmezler sır daha, Babasın ya susuz çölde bir vaha, Çoraklar da sel hakkını istiyor. Artan varsa telefonun, iskinin Hiç hakkı yok şu kazanan suskunun, Barışması gerek bu ay küskünün, Dargınlar da gül hakkını istiyor. Kazanan o, görmeyen o parayı Açmak olmaz ev halkıyla arayı, Gözden akan sulandırır dereyi, Büvetler de dol hakkını istiyor. Azrail de öl hakkını istiyor. 30 Aralık 2003/Salacak/Üsküdar-İstanbul.

26 OLAMADIM Artık okul bitti, askerlik bitti Ömrümün yirmi beş yılı gitti, Hocalarım bana hep tenbih etti: Ama hizmet için kul bulamadım. İş için her türlü yolu denedim, Buna iyi, ona kötü demedim, Köy ve kasabayı ili denedim, Tutunup kalacak el bulamadım. Giremedim şöyle doğru bir yola, Yoksulluk ömrümde vermedi mola, Bir memurluk buldum ben bula bula, Para değil yağmur, sel bulamadım. Bütün derdim işe yarar olmaktı, Her halimle orta karar olmaktı, Çalışıp, hakedip onu almaktı, Doğruya gidecek yol bulamadım. Vergilere gitti aylık kazancım, Elektrik, su, gaz, telefon sancım, Düşmanlar ortada, dostlar yabancım Başıma sürecek kel bulamadım. Çıkamadım itibarlı katına, Parasızım söz geçmiyor hatuna, Torpilim yok ondan döndüm yetime, Ölsem dedim ipe dal bulamadım. Rüşvet veremedim işim olmadı, Yoksula karıştım aşım olmadı, Bir günde kaygısız başım olmadı, Ölsem dedim ama, sal bulamadım. Ben de açsam dedim özel bankası, Bunun için gerekmiş adamın hası, Tüzüğü, kanunu, anayasası, Onları geçecek hol bulamadım. Bu ne vergi dedim devlet dediler, Hayır! dedim asi evlat dediler, Camiye yöneldim ahret dediler, Birkez eğlenmeye zil bulamadım. Dedim hırsız olsam gece kayboldu, Çalanlar var dedim o da ayıb oldu, Kiminin çantası çuvalı doldu, Karnıma girecek yel bulamadım. Politika dedim, p-sinde kaldım, Eller kaz yolarken ben saçım yoldum, Başımı en olmaz taşlara çaldım, Çalmak için bir tek mal bulamadım. Amcası, dayısı olanlar gibi, Siyasette kırk yıl kalanlar gibi,

27 Her gün kazlar bulup yolanlar gibi, Bir kul olsam dedim hal bulamadım. Bankaya uğradım kefil dediler, Sen de kimsin be hey gafil dediler, Adamını söyle tıfıl dediler, Bir isim demye dil bulamadım. Altın olsam dedim alan olmadı, Devlet olsam dedim talan olmadı, Bir hızır bekledim gelen olmadı, Gitsem dedim ata nal bulamadım. 25 Ekim-14 Kasım 2000/Salacak/Üsküdar-İstanbul

28 BEN NE BİLEYİM Yüzü sahtekardı, yediği haram Eller diyor bunu ben ne bileyim. Bunların yüzünden şu büyük dıram; Kullar diyor bunu ben ne bileyim. Nice sahtekara akıl danıştı, Randevular aldı, gitti tanıştı Beni kullanarak kaç kez konuştu; Teller diyor bunu ben ne bileyim. Herkese aşikar çalıp çırptığı, Bakma laflarına; para taptığı Ortada apaçık neler yaptığı, Diller diyor bunu ben ne bileyim. Onun için bunlar kolay işimiş, Yaptığı ibadet zaten boşumuş, Caddelerden her gün haram taşımış; Yollar diyor bunu ben ne bileyim. Şimdi yapacağı kalmadı daha, Bizi alet etti aldığı aha, Ayıbını örttük, girdik günaha; Çullar diyor bunu ben ne bileyim. Kışta da, yazda da üstünde estik, Görünce halini buzlara kestik, En sonunda biz o hırsıza küstük; Yeller diyor bunu ben ne bileyim. Taşıdım üstümde şeytana uydum, Mezarlık yolunda kaç kere duydum, Kara yere değil, azaba koydum; Sallar diyor bunu ben ne bileyim. Bir zaman kıraldı, akçaydı pulu Tutmaz oldu artık kanadı kolu, Çok şükür kurtulduk o şimdi ölü; Haller diyor bunu ben ne bileyim. 15 Nisan 2007/Salacak/Üsküdar-istanbul

29 GÖRÜRSÜN (DIR DIR ETME) Hanım nolur dır dır etme; Ölürsem eğer görürsün! Yeter artık fazla gitme, Gelirsem eğer görürsün! Oynatma öyle kolunu, Buldun yoğurdun bolunu, Çıldırmanın bir yolunu, Bulursam eğer görürsün! Şu ömrümü ettim heba, Niçin delirtmeye çaba, Nefesimi kaba kaba, Solursam eğer görürsün! Öldüreceksin dertleyip, Çeker giderim cartlayıp, Bir gün mezardan hortlayıp, Gelirsem eğer görürsün! Bu şiddet, bu celal niye, Benziyorsun taşkın suya, Can yoldaşım diye diye, Melersen eğer görürsün. Kızdırma gitmem başından, Girer de çıkmam düşünden, Ayrıldığım gün peşimden, Ulursan eğer görürsün. Geçse de gençlik çağları, Bozulmaz gönül bağları, Ferhat olup şu dağları, Delersen eğer görürsün. 9 Temmuz 2006/Darıca/Gebze-Kocaeli

30 GEÇ ONU! Hak yerini bulur deniyorsa da; Adalet madalet sorma geç onu. Her yerde paranın düdüğ ötüyor, Adalet madalet sorma geç onu; Vijdanda arıyor garip, aç onu. Anında dönüyor binlerce dümen, Devir devir değil, çok kötü zaman Sakın yüreklere kötülük koman; Adalet madalet sorma geç onu; Enginlere koymak bilin suç onu. Paras olan gemi azıya aldı, Kızgın boğa gibi meydana daldı, Sormayın kanuna tüzüğe noldu? Adalet madalet sorma geç onu; Masalarda doldur, doldur içi onu. Yapılandan ayrı milletin fikri, Zaruret oluştu hemi de fakrü, Zorluyor insanı adalet zikri; Adalet madalet sorma geç onu; Başımıza biz eyledik taç onu. Delirenler, sapıtanlar çıldıran Baskı yapan, tehdit eden yıldıran Gaztelerde manşet; vuran öldüren Adalet madalet sorma geç onu, Kanunlarla biz eyledik hiç onu. Üç kağıtçı ele aldı yuları, Harcar oldu euro ları, doları Isınıyor vijdanların suları, Adalet madalet sorma geç onu; Sürüp savurarak ettik cec onu. Batının desteği ortada açık, O da etkiliyor elbet az buçuk, Kimi essah deli, kimisi uçuk Adalet madalet sorma geç onu; Yerine oturtmak gayet güç onu. Özgürlük deniyor, bilmem nasılsa! Kabulümüz eğer bunlar usulse, İnanmak istemem amma asılsa Adalet madalet sorma geç onu; Bizce susturamaz hiç bir güç onu. Her gün derde derman, güven seç onu. 19 Aralık 2006/Üsküdar-Beşiktaş vapuru-istanbul

31 MODA OLDU Moda oldu bu yıllar, her gün biriyle yatmak Barlarda pavyonlarda bununla hava atmak, Sonra TV ye çıkıp yaptığını anlatmak, Bunu bilmeyen mi var demen Allah aşkına, Ağlanacak halimiz; gülmen Allah aşkına. TV bunlarla dolu, gazeteler yazıyor Kırk elliye gelenler yavaş yavaş azıyor, Bu öyle revaçta ki yapmayanı üzüyor, Bunu bilmeyen mi var demen Allah aşkına, Ağlanacak halimiz; gülmen Allah aşkına. Kanunlar Avrupai; vatandaş da hürümüş, Bu coşkulu saadet, inan almış yürümüş Apaçık görünüyor; koca tarih çürümüş Bunu bilmeyen mi var demen Allah aşkına, Ağlanacak halimiz gülmen Allah aşkına. Para orda, pul orda, evli orda, dul orda İstiyorsan sen de gel; becer becer kal orda, Yemek ye, viskini iç; coş, eğlen ve gül orda Bunu bilmeyen mi var demen Allah aşkına, Ağlanacak halimiz; gülmen Allah aşkına. Nerden gelir hiç sorma değirmene gelen su, Ne yüzlerde ar-haya, ne de Allah korkusu En büyük itibarlı, o günün orospusu Bunu bilmeyen mi var demen Allah aşkına, Ağlanacak halimiz gülmen Allah aşkına. 6 Aralık 2006/Salacak/Üsküdar-İstanbul

32 BEN UTANDIM Çok konuşma anamızı Beller dendi, ben utandım. Çaktırmadan oramızı, Eller dendi, ben utandım. Heves ile özenilen, Mala mülke bezenilen, Haramımış kazanılan Mallar dendi, ben utandım. Rüşveti hediye duymuş, Alınca bankaya koymuş, Bir kere şeytana uymuş, Kullar dendi, ben utandım. Yalanmış yardımı aca, Kesesine etmiş boca, Kırkıncı kez gitmiş hacca... Eller dendi, ben utandım. Helal yemek değil konu, Umma hiç bulaman onu, Bu imiş sofrada mönü, Deller dendi, ben utandım. Anlayamadım kastı ne, Bürünmüş kuzu postuna, İti köpeği üstüne, Çullar dendi ben utandım. 2 Nisan 2007/ Beşiktaş-istanbul

33 SES YOK Memlekete teccal geldi, Görülüyor dedim; ses yok. Başımıza ne çoraplar, Örülüyor, dedim ses yok. Pes eylemiş namus ehli, Çünkü geçmez oldu dahli, Kararlar hocalı, şeyhli Veriliyor dedim; ses yok. Anahtar hacı, hocada Peşinde toku acı da, Yok hiç ortası ucu da, Vuruluyor dedim; ses yok. Büyüklerde ahda vefa, Bütün suçlar girdi afa, Laylalarda zevk-ü sefa, Sürülüyor dedim; ses yok. Ahlakta kalktı sınırlar, Çoğu Allahtan sanırlar, İnsan olanda sinirler, Geriliyor dedim; ses yok. Fetva veriyor vaizler, Karara geçti caizler, Gericiliğe tavizler, Veriliyor dedim; ses yok. Ok fırladı artık yaydan, Perişanız haydan huydan, Doğru diyen dokuz köyden, Sürülüyor dedim; ses yok. Hırsızlar oldu pirimiz, Azap olacak yerimiz, Artık bizim defterimiz, Dürülüyor dedim; ses yok. 8- Eylül 2006/Saat:02:20 14 Eyloül 2006/Saat:03:00 Salacak/sküdar-stanbul

34 UTANIRIM Ben sana neler derim de; Sövmek için utanırım. Kapıma köle etmem de, Kovmak için utanırım. Su olsam dolmam testine, Çökelek basmam postuna, Yağmur olsam da üstüne, Yağmak için utanırım. Bağırsan yırtınsan bile, Açılsan örtünsen bile, Sen bana sürtünsen bile, Değmek için utanırım. Everes e teğ olsan da, Toroslarda dağ olsan da, Yamaçlarda bağ olsan da, Ağmak için utanıtrım. Önce memleketi satsan, Sonra dönüp atıp tutsan, Önümde temanna etsen, Eğmek için utanırım. Elinden geleni koma, Olmam yırtığına yama, Gücüm sana yeter ama, Boğmak için utanırım. Eylül 2006/Salacak/Üsküdar-İstanbul

35 DENİRSE DE İNANMAYIN Çete değil olay tekten, Denirse de inanmayın. Tedbir alıyoruz kökten Denirse de inanmayın. Yapanlar hep ezilecek, Tüm olaylar çözülecek, Oyun kökten bozulacak, Denirse de inanmayın. Yanlarına kalmayacak, Sürünecek, ölmeyecek, Bundan sonra olmayacak, Denirse de inanmayın. Biz bu işi bitiririz, Fitil fitil getiririz, Kırk yıl hapis yatırırız, Denirse de inanmayın. Davet ettiler gelmedim, Gelsem de orda kalmadım, Hırsız ile gaz yolmadım, Denirse de inanmayın. Ne oynaşım, ne de dostum Zaten konuşmazdım, küstüm Öyle demek değil kastım, Denirse de inanmayın. Anasında yok hiç gözüm, Elbet bulunacak çözüm, Maksadını aştı sözüm, Denirse de inanmayın. çözüm bulundu soruna, Güvenmek lazım yarına, Mercimeği biz fırına... Denirse de inanmayın. 10 Eylül 2006/Salacak/Üsküdar-İstanbul

36 ÖĞÜT Mal bıraktım, mülk bıraktım; Öve öve yiyin yavrum. Şu başımı kel bıraktım, Döve, döve yiyin yavrum. Gelir isem kapınıza, Bacı kardeş hepinize, Helal olsun topunuza, Kova kova yiyin yavrum. Tersleyin atın dışarı, Şu moruk; aklı şaşarı, Yaparsanız çok başarı, Söve, söve yiyin yavrum. Malım, mülkümü bölüşün, Enayi diye gülüşün, Yokluğuma tez alışın, Tava, tava yiyin yavrum. Masaya toplu oturun, Ne varsa hepten götürün, Aman tez günde bitirin, Eve, eve yiyin yavrum. Çeki senedi boşlayın, Önce nakitten başlayın, En son evleri düşleyin, Yuva yuva yiyin yavrum. Böyle kurulmuş bu evren Böyle dönermiş bu devran, Utanma, cin gibi davran, Seve, seve yiyin yavrum. 3 Temmuz 2006/Darıca/Gebze-Kocaeli.

37 BİTTİ Ayıptan kurtardık göbek alanın, Utanma, sıkılma, arımız bitti. Varın hesabını yapın kalanın, Elde olan tek şey varımız bitti. Sürüyor Batı nın ahlak atağı, Arar olduk eski mini eteği, Ayrıldı karıyla koca yatağı, Gerisi çok kolay zorumuz bitti. Aile umuttu, bitiyor şükür Kimine çok cazip geldi bu fikir, Enteller en önde, arkada fakir Anadolu denen sırrımız bitti. Bazıları fazla buluyor donu, Apaçık geziyor arkası, önü Modada son yıllar bu imiş mönü, Yeter artık, bizim, çağrımız bitti. Nerdeyse düşüyor pantol bacaktan, İnmiyor bazısı koldan, kucaktan, Umutlar bitiyor tüm gelecekten, Söyleme, uyarma devrimiz bitti. Sokak ortasında bütün zevk safa, Lüzum da yok artık kanuna affa, Medeniyetmiş bu; gerek yok lafa! Kabullendik artık, zarımız bitti. Barlarda, pavyonda hep sazlı, sözlü, Elle, okşa, sürtün, öp, sizli bizli Günün modası bu kim kimden hızlı, Herkes uysallaştı, torumuz bitti. Kimisi buluyor bu hali fevri, Çoktan tarih olmuş tek eşli devri, Farketmiyor; bekar, dul, ya da evli Sevgiyle anlaşma, devrimiz bitti. 15 Ağustos 2006/Salacak/üsküdar-istanbul

38 PEZEVENK Hırsızlıkta pek ünü var, Arlanmıyor da pezevenk. Paşalar gibi yaşıyor, Zorlanmıyor da pezevenk. Hep bilinir ne yapıyor, Haram görünce kopuyor, Anamızı şaapıyor, Horlanmıyor da pezevenk. Yanında hep keleşi var, Yiyip içer beleşi var, Beş on tane üleşi var Torlanmıyor da pezevenk. Yanında silah taşıyor, Haram peşinde koşuyor, Üç alıp beşin boşuyor, Kirlenmiyor da pezevenk Ne adalet el atıyor, Ne de kodeste yatıyor, Ortada caka satıyor, Derlenmiyor da Pezevenk. Düğünlerde, derneklerde, Rağbet görüyor her yerde, Sabah akşam haberlerde, Darlanmıyor da pezevenk, Dünya aleme bakıp da, Namussuzluktan bıkıp da, Üstüne toprak döküp de, Körlenmiyor da pezevenk. 14 Ağustos 2006/Saat Salacak/Üsküdar-İstanbul

39 ZAHMET BUYURMAYIN Zahmet buyurmayın efendim sizler, Elbet anamızı keken bulunur. Topyekun hazırız, bekliyor bizler Elbet bir tenhaya çeken bulunur. Yokluk ilerliyor hep koşar adım, Fazlası haramdır, yeter bir tadım Sizler, merak buyurmayın üstadım, Münasip bir kazığı sokan bulunur. Bulsak diye inan ekmeği, suyu Size verdik vallah seçimde oyu, Şükür sayenizde dert kuşak boyu, Elbette hayattan bıkan bulunur. Atamayız mirim sizi yabana, Fırsat elinizde vurun abama, Arkamızdan hep abana, abana Bizim belimizi büken bulunur. Sayenizde böyle verildi mola, Sizinle girilen gerdek bu mola? Çoktan geldik gibi biz kafa kola Elbet künde ile yıkan bulunur. 11 Ağustos 2005/Salacak/Üsküdar-İstanbul

40 ARTIK SANA Değil telfon eylemek, Yazmam bile artık sana! Seninle gönül eylemem; Tozmam bile artık sana! İdare eder durumu, Yere atmam gururumu, Kırk yıl kalsam uçkurumu, Çözmem bile artık sana! Yedin gönül haracımı, Sonra çattın* dar ağcımı, Şu bekarlık orucumu, Bozmam bile artık sana! Yaz baharda aygır olsam, Bin senedir bekar kalsam, Bir yaylada seni bulsam, Azmam bile artık sana! Usandım kara kışından, Şükür düştün ya döşümden, Bir gün yanılıp peşinden, Tezmem bile artık sana! Öğrendim artık suyunu, Asla tutmadım huyunu, Yalvarsan da kör kuyunu, Kazmam bile artık sana! * Çatmak:Kurmak, dar ağacını çatmak, çatma çatmak 2 Ağustos 2006/Darıca/Gebze/Kocaeli

41 İNTİZAR (HIRSIZLARA, ARSIZLARA) Çaldığınla, çırptığınla Sürüm sürüm sürünesin! Canım diye taptığınla, Sürüm sürüm sürünesin! İçinde dinmeye acın; Ahı tuta yoksul acın; Anan, baban, kardeş, bacın; Sürüm sürüm sürünesin! Yüreğinden dertler tuta; Ölmeyesin yata, yata; Gözlerine miller bata ; Sürüm sürüm sürünesin! Derdi tuta masumların; Kına yaka hasımların; Yüz vermeye hısımların; Sürüm sürüm sürünesin! Tohumun, neslin sürmeye; Hasret kalasın görmeye; Delire, aklın ermeye; Sürüm sürüm sürünesin! Ağustos 2006

42 SİVRİ SİNEK İniliyor sazlar gibi, Tele ayar verdi sinek. Tepelerden gözler gibi, Yedi koldan sardı sinek. Ne tel zaptetti ne kapı, Zangır zangır titrer yapı, Bir kuş kadar desem çapı, Bacalardan girdi sinek. Gece tam saatin biri, Biri uçtu, kondu biri Parçalıyor diri diri, Koltuğumdan yardı sinek. Geldi birden koşa, koşa Kapınmak, kaşınmak boşa Karşı durmak... tövbe haşa! Muradına erdi sinek. Dört bir koldan saldırmaya, Ferman almış öldürmeye, Çok az kaldı çıldırmaya, Kollarımı burdu sinek. Bardak bardak emdi kanı, Ne de çok istemiş canı, Bir o yanı, bir bu yanı, Döne döne yordu sinek. Görülmedi hiç böylesi Kemanlarda yoktu sesi, Kurşun gibiydi busesi, Ta alnımdan vurdu sinek. Tek bir yanım oysun diye, Kalanını koysun diye, Seslenmedim doysun diye, Bu işlerde pirdi sinek. Beni sevmiş geliyormuş, Korumaya alıyormuş, Çok eskiden biliyormuş, Bu işlerin kurdu sinek. Aramızda sır kalmadı, Görmediği yer kalmadı, Namus bitti, ar kalmadı, Her yerimi gördü sinek. 18 Temmuz 2006/ Onsekiz Mart Üniversitesi, Dardanos Tesisleri-Çanakkale.

43 ETTİN Şu güzel günümü zehir eyledin, Hey gözü çıkası, başı kopası. Yalanla, dolanla çıkar peyledin, İtin kunnadığı, eşşek sıpası. Adam görünümlü bostan sırığı, Üçkağıtçı dalkavuğun sarığı, Deyyus sülalenin ırzı kırığı, Soyunu sopunu eşşek tepesi. Hırsızın uşağı, arsız suratlı Padişahtan dalkavukluk beratlı, Fok ayısı gibi gıdığı katlı, Lağım çukurunun ağız tıpası. Şeytanına lanet, şerrin başına Yağlı kurşun girsin boklu döşüne, Karışılmaz amma Tanrı işine, Depremde üstüne damlar kepesi. Velfecir okuyor gözleri kaşı, O malum sokakta pezevenk başı, Boklu ayakların kaldırım taşı Oynak karıların kulak küpesi. Gözün çıksın dört yanını göreme, Dilin kopsun sualini vereme, Neslin bitsin bundan sonra türeme, Dudağından AİDİS li öpesi. 13 Nisan 2006/Salacak/Üsküdar-İstanbul

44 BİLİNİR Bakın çevrenize böyle kazançlar Emekler olmasa nasıl bilinir? Böylesi yoksullar, böylesi açlar Yemekler olmasa nasıl bilinir? Birisi aç gezer, biri şişmanlar Varlık ile yokluk zaten düşmanlar Bu dünyaya geldiğine pişmanlar, Kemikler olmasa nasıl bilinir. Birisi bulamaz, biri der bayat Nice tersliklerle doludur hayat, Yerken duyduğumuz o ekşi, o tat Sumaklar olmas nasıl bilinir. Çukurova lının ikram-izzeti Tuzuyla biberi, soğanı, eti Nasıl bilinir di etin lezzeti? Damaklar olmasa nasıl bilinir? Bakınca bilinmez pire mi, bit mi? Yoksa delikanlı, mert bir yiğit mi? Nerden bileceğiz insan mı, it mi, Yamıklar olmasa nasıl bilinir? Yanında piştovu, adımlar kostak Kanunlar, tüzükler millete köstek, Devletin hırsıza verdiği destek, CUMUK lar olmasa nasıl bilinir? 25 Şubat 2007/ Saat 04:00 Salacak/Üsküdar-istanbul

45 HALİMİZ Garibanın derdi ekmekği bulmak; Böyle tutuluyor dilekler şimdi. Hırsızların derdi garibi yolmak; Böyle bükülüyor bilekler şimdi. Kimisi yığıyor dağlar misali, Kimisi bakıyor ağlar misali, Yoksulun gözleri çağlar misali, Böyle yaşanıyor helaklar şimdi. Götüren biliyor yolu yordamı, Tavan yaptı hırsızların erdemi, Devletle övünsün süren bu demi, Böyle eşiliyor yalaklar şimdi. Kar etmiyor artık ne yağmur, ne kar Hırsız iş başında sabaha kadar, Kanun ondan yana, savunan da var Böyle kapanıyor delikler şimdi. Eğrilerden yana bütün yol yordam, Kalmadı doğruluk tükendi erdem, Yeni gelişmeler oluyor her dem, İş başı yapıyor sülükler şimdi. Çok şükür giderek doğru bulundu, Sistemden dense de hırsız olundu, Tutulduğu yerde kazlar yolundu, Böyle açılıyor yolaklar şimdi. 1 Niasn 2007/Salacak/Üsküdar-istanbul

46 SUALİNİ VEREMEM Nasıl bilirdiniz diye sorunca, Ben nasıl diyeyim iyi insandı? Gerçeği söylemek dinimin emri, Ben nasıl diyeyim koyu insandı! Tuz basma be hocam gene yarama, İyiliği böyle puştta arama, Bir gün de uymadı inan töreme, Ben nasıl diyeyim soyu insandı! İnsan gibi aramızda gezse de, Yalanları doğru gibi düzse de, Korkağın tekiydi dayı olsa da, Ben nasıl diyeyim dayı insandı! Dışı sahtekardı, bilinmez içi Muteber sayamam ben böyle piçi, Bize benzese de sakalı saçı, Ben nasıl diyeyim tüyü insandı! İki ayağı, iki eli olsa da, İyi söz demezdi, dili olsa da, İnsanlığın türlü hali olsa da, Ben nasıl diyeyim huyu insandı! Hırsızdı, arsızdı, puşttan beterdi, Nerede hırsızlık orda biterdi, Milleti aldatmak, soymaktı derdi Sen söyle be hocam neyi insandı!!! 15 Nisan 2007/Salacak/Üsküdar-istanbul

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan, Yücel Terkanlýoðlu Onaylayan Administrator Cumartesi, 23 Þubat 2008 Son Güncelleme Pazartesi, 27 Ekim 2008 Besteciler.org HTML clipboard Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için

Detaylı

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar Yýldýz Tilbe 1 Onaylayan Administrator Pazar, 06 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org ADAM OLSAYDIN Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar Kendini arattý, beni bulmadý yar Düþtüm

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde. 1. a) Bende yapışık, sende yapışık Çam ağacı çamda yapışık. b) Sende de var, bende de var Bir kuru çöpte de var. c) Arifsiniz, zarifsiniz Kendinizi neden bilirsiniz? 2. a) Ağzı var, dili yok Canı var,

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz Son harflerini vurgulayarak okuyunuz. bak çak fak gak hak kak pak sak şak tak yak bek dek kek pek sek tek yek bık çık sık tık yık cik bas has kas mas pas tas yas kes ses pes fıs kıs his kis pis sis pus

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu yıl olsun

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ Zamanın birinde bir bahçe varmış. Bahçede bir bezelye varmış. Bezelye bahçede büyümüş. Tohum vermeye başlamış. Bir bezelye tanesi kabuğundan ayıklanmış. Evin çocuğu

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

Şiir Anadan Örnekler. Köyden ayrılalı nice yıl oldu Yıkıldı evimiz selinen doldu Hani bacı kardeş nerede kaldı özlüyorum ben seni güzel Alvar

Şiir Anadan Örnekler. Köyden ayrılalı nice yıl oldu Yıkıldı evimiz selinen doldu Hani bacı kardeş nerede kaldı özlüyorum ben seni güzel Alvar Şiir Anadan Örnekler Köyden ayrılalı nice yıl oldu Yıkıldı evimiz selinen doldu Hani bacı kardeş nerede kaldı özlüyorum ben seni güzel Alvar Akıyor ırmağı yeşildir köyü Kokuyor burnuma tekke'nin çayı Sayıyorum

Detaylı

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

, ERZİNCAN, TÜRKİYE. [ 0001 ] Bunca çilenin sonu değil mi bir avuç toprak Ölümden yana korkum yok Tek korkum unutulmak İsmail GÜN 1953-03-09; Mart, Pazartesi - 2000-07-11; Temmuz, Salı 2014-02-09; Şubat, Pazar :: 10.10.32

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak) ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak) Enerji Tasarrufu Haftası (Ocak ayının ikinci haftası) GÜNE BAŞLAMA ETKİNLİKLERİ Oyun

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit

1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit 1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit 2. Onun...... sana ders olsun. Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir? A) başına gelen B) baş

Detaylı

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret (ZİL ÜSTÜSTE ÇALAR) Fehiman:Kimooo? Güzin:Benim abla. (KAPI AÇILIR) (Heyecanlı)Müjdemi ver müjdemi ver. Fehiman:(Heyecanlı)Mektup,mektup

Detaylı

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat 2 Bir avuçtuk biz göklere sığmayan. Bir avuçtuk biz Cennete susayan. 2 2 Düşmez dilimizden sökülmez kalbimizden Nakarat En kutlu sözdür bu La ilahe illallah. 5 2 Yar oldum gönlüme sevgi ektin içime. Tevhit

Detaylı

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında 21. Hangi cümlede "mi" farklı anlamda kullanılmıştır? A) O bu resmi gördü mü? B) O buraya geldi mi bayram olur. C) Zil çaldı mı içeri girer. D) Yemeği pişirdi mi ocağı kapat. 22. "Boş boş oturmayı hiç

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

TAŞLAMALAR. Kenan ERZURUM

TAŞLAMALAR. Kenan ERZURUM TAŞLAMALAR Kenan ERZURUM Mart 2009 Hiperlink Yayınları ; 7 Hiperlink Yayınları Cankurtaran Meydanı, No: 6 Sultanahmet Eminönü, İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 5164681-82 ; Faks: +90 212 5164684 e-mail:

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır. İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Akademik anlamda düşünceye sevk ederken,aynı zamanda analitik olarak yorumlama kabiliyetinizi artıyor.

Akademik anlamda düşünceye sevk ederken,aynı zamanda analitik olarak yorumlama kabiliyetinizi artıyor. SOSYAL GÜVENLİĞİN DERT KÜPÜ ÇÖZÜM ORTAĞI Bugünlerde kapısını çalacağımız ender uzmanlar vardır.onlardan bir tanesi de bizleri bu sahada yetiştiren,bilgisini paylaşan,paylaşmakla kalmayıp sıkıştığımız zamanlarda

Detaylı

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve arkadaş olmuşlar. Birlikte gezip birlikte dolaşmaya başlamışlar. Yine

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne AYŞE BENEK KAYA Doğan kaya nın eşidir. 1956 da Sivas ta doğmuştur Tevfik ve Türkân Benek in kızıdır. Sivas ta Dört Eylül İlkokulu ve Selçuk Ortaokulunu bitirdikten sonra Sivas Merkez İlköğretmen Okuluna

Detaylı

Atıp tutmadan, Çekip uzatmadan, Yeter artık dedirtmeden Bir masal anlatayım size:

Atıp tutmadan, Çekip uzatmadan, Yeter artık dedirtmeden Bir masal anlatayım size: - KORKAK OGLAN Sizinle tanışmadan önce, Söz düşürüp konuşmadan önce, Az gittim, uz gittim İki ters, bir düz gittim Çok yerler gördüm, Çok şeyler yaşadım. Ovalar gördüm, el kadar Ağaçlar gördüm, kol kadar

Detaylı

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri 1950 Sivas Gürün'de doğdu. 10 yaşlarında saz çalıp, türkü-deyişler okudu. 15 yaşında kendi yapıtı ilk plağıyla büyük üne kavuştu. Konser turneleri, kasetler, plaklar, uzunçalar, long playler ve günümüz

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 KUYUDAKİ TİLKİ 49 TİLKİ ON YAŞINDA, YAVRUSU ON BİR 51 KURT, TİLKİ

Detaylı

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Yuhanna 15:9 Baba'nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın. Yesaya 43:1 Ey Yakup soyu, seni yaratan, Ey İsrail, sana biçim veren

Detaylı

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı Ay Yine Gecikti Ferhat Şahnacı 4 TEŞEKKÜRLER Şiirlerimi okuyarak değerli görüşlerini okuyucuyla paylaşan Sayın Ataol Behramoğlu na, şiirlerimi yönettiği sanat ve edebiyat dergilerinde yayınlayan Sayın

Detaylı

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi, DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi, 1 / 9 Gönül tamircisi!, Tıpkı, Yunusun dediği gibi: Ben gelmedim kavga için!/benim

Detaylı

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı 15 yılda milyonlarca yurttaşın alın teri bir avuç yandaşa gitti, ekonomi darboğaza girdi. Yoksulluğu, yolsuzluğu yasakları bitireceğiz

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Beterin Beteri Var Mehmet işten çıkarılır. Eve gelip durumu bildirince, hanımı içeri almaz. Gidecek yeri olmadığından Şeyhin dergahına gider. Bu sırada şeyh talebeleriyle sohbet etmektedir. Bu arada börek

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır? 5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) Öğle üstü bir cip gelip obanın çadırları önünde durdu. Çocuklar hemen çevresinde toplaştılar. Cipten önce veteriner, sonrada kaymakam indi. Obanın yaşlıları hemen

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını

Detaylı

exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net

exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net sondan birinci şiirler 2010-2011 ali riza esin böylesi 2 ve bitmemiş şeylerin noktaya ihtiyacı dizin sözün özü 8 synopsis 9 bozuk para 10 bir

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM ÊMILE ZOLA-GERMINAL Kara elmas Nice canlar yaktı, nice gülüşleri söndürdü yüzyıllardır. Milyonlarca madenci indi yerin derinlerine, kimisi çıkamadı, kimisi canının yarısını

Detaylı

ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN)

ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN) ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN) Asıl adı İsmail Aydın olan Âşık Daimî, 1932 yılında İstanbul da dünyaya geldi. 4-5 yaşlarında ailesiyle birlikte Tercan a, buradan da asıl memleketi olan Kangal a yerleşti. II.

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

Fiilden İsim Yapma Ekleri

Fiilden İsim Yapma Ekleri Fiil kök ve gövdelerinden, isimler yapmakta kullanılan eklerdir. Bu eklerin sayıca çok ve işlek olması, Türkçenin fiilden isim yapmaya elverişli bir dil olduğunun da göstergesidir. 1. -gan, -gen; -kan,

Detaylı

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir? 1) İnsanlar, dağlar gibi yerlerinden kımıldamayan cansızlar değildir. Arkadaşlar, tanışlar birbirlerinden ne kadar uzakta olursa olsun ve buluşmaları ne kadar güç olursa olsun, günün birinde bir araya

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik.. Ünlü hiciv ustamız Tevfik hakkında çok güzel bir yazı. Sami Özey'in kaleminden... YÜZ KARASI Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Tevfik.. Yaptığı her hareketle, yazdığı

Detaylı

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ GÜNLER EYLÜL-2017 EKİM-2017 KASIM-2017 ARALIK-2017 Pazartesi 4 11 18 25 2 9 16 23 30 6 13 20 27 4 11 18 25 Salı

Detaylı

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Azerbaycan Masalı Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Azerbaycan Masalı Var varanın, sür sürenin, vay haline izinsiz bağa girenin... Bir

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

SİBELANNE ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI

SİBELANNE ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI SİBELANNE ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI ULAŞIM VE TRAFİK HAFTASI * Trafiğin tanımı yapıyoruz(yayalar,taşıtlar vb.) *Trafik işaretlerini öğreniyoruz. Trafik polisinin görevlerini öğreniyoruz.

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Sıkıntılarda/Zorluklarda Dua [Ruhsal ve Fiziksel Baskı Zamanlarında]

Sıkıntılarda/Zorluklarda Dua [Ruhsal ve Fiziksel Baskı Zamanlarında] Sıkıntılarda/Zorluklarda Dua [Ruhsal ve Fiziksel Baskı Zamanlarında] (Mezmur 77:1-15 üzerine) Ya Rab Tanrı'm, sana yakarıyorum beni duy diye. Sıkıntılı günümde sana yönelir, ellerimi açarım, İnleyişlerimi

Detaylı