REKÜRREN EPİTELYAL OVER KANSERİNDE TOPOTECAN KEMOTERAPİSİNİN ETKİNLİĞİ VE GÜVENİLİRLİĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "REKÜRREN EPİTELYAL OVER KANSERİNDE TOPOTECAN KEMOTERAPİSİNİN ETKİNLİĞİ VE GÜVENİLİRLİĞİ"

Transkript

1 T.C ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI REKÜRREN EPİTELYAL OVER KANSERİNDE TOPOTECAN KEMOTERAPİSİNİN ETKİNLİĞİ VE GÜVENİLİRLİĞİ Dr. Özcan DOĞANAY UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Aytekin ALTINTAŞ ADANA-2005

2 TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimim süresince eğitimime katkıda bulunan değerli hocalarıma, çalışma arkadaşlarıma ve tezimin danışmanlığını yapan Prof. Dr. Aytekin ALTINTAŞ a teşekkür ederim. i

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No TEŞEKKÜR... i İÇİNDEKİLER... ii TABLO LİSTESİ...iii ŞEKİL LİSTESİ... iv KISALTMA LİSTESİ... v ÖZET-ANAHTAR SÖZCÜKLER... vi ABSTRACT-KEYWORDS... vii 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER Overlerin Anatomisi Overlerin Histolojisi Over Kanserleri GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ ii

4 TABLOLAR LİSTESİ Tablo No Sayfa No Tablo 1. Over kanserlerinde histopatolojik dağılım 9 Tablo 2. Evrelere göre lenf nodu tutulumu 10 Tablo 3. Evrelere göre 5 yıllık sağkalım oranları 13 Tablo 4. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı 21 Tablo 5. Olguların evrelerine göre dağılımı 22 Tablo 6. Hastaların histopatolojik tiplerine göre dağılımı 23 Tablo 7. Hastaların cerrahi tiplerine göre dağılımı 24 Tablo 8. Olguların grade lerine göre dağılım 25 Tablo 9. Olguların nüks sürelerine göre dağılımı 26 Tablo 10. Olguların CT bulgularına göre dağılımı 27 Tablo 11. Olguların kemoterapi esnasında myelosupresyon durumuna 28 göre dağılımı Tablo 12. Olguların gastrointestinal yan etkilerine göre dağılımı 29 Tablo 13. Olguların alopesi ve enfeksiyon gelişimine göre dağılımı 30 Tablo 14. Olgularda mukozit ve kanama gelişimine göre dağılımı 31 Tablo 15. Olgulardaki uygulanan ek tedavi ve tiplerine göre dağılım 32 Tablo 16. Olgularda kullanılan tedavinin etkinliği açısından dağılım 33 Tablo 17. Olgularda nefrotoksisite ve nörotoksisite gelişimine göre dağılım 36 Tablo 18. Histopatolojik tip ve etkinliğin karşılaştırılması 44 Tablo 19. Evreye Göre ortalama nüks süresi 45 iii

5 ŞEKİL LİSTESİ Şekil No Sayfa No Şekil 1. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı 21 Şekil 2. Olguların evrelerine göre dağılımı 22 Şekil 3. Hastaların histopatolojik tiplerine göre dağılımı 23 Şekil 4. Hastaların cerrahi tiplerine göre dağılımı 24 Şekil 5. Olguların grade lerine göre dağılım 25 Şekil 6. Olguların nüks sürelerine göre dağılımı 26 Şekil 7. Olguların CT bulgularına göre dağılımı 27 Şekil 8. Olguların kemoterapi esnasında myelosupresyon durumuna göre dağılımı 28 Şekil 9. Olguların gastrointestinal yan etkilerine göre dağılımı 29 Şekil 10. Olguların alopesi ve enfeksiyon gelişimine göre dağılımı 30 Şekil 11. Olgularda mukozit ve kanama gelişimine göre dağılımı 31 Şekil 12. Olgulardaki uygulanan ek tedavi ve tiplerine göre dağılım 32 Şekil 13. Olgularda kullanılan tedavinin etkinliği açısından dağılım 33 Şekil 14. Olgularda nefrotoksisite ve nörotoksisite gelişimine göre dağılım 34 Şekil 15. Yaşa göre evrelendirme değerlendirilmesi 35 Şekil 16. Evreye göre nüks süresi grafiği 36 Şekil 17. Evreye göre etkinlik değerlendirilmesi 37 Şekil 18. Gradeye göre nüks süreleri 38 Şekil 19. Cerrahi girişimin tipine göre nüks süreleri 39 Şekil 20. Suboptimal cerrahide nüks süreleri 40 Şekil 21. Etkinlik ve optimalite karşılaştırması 41 Şekil 22. Hasta yaşı ile myelosupresyon karşılaştırması 42 Şekil 23. Yaş ve hepatotoksisite karşılaştırması 42 Şekil 24. Yaş ve nefrotoksisite karşılaştırması 43 Şekil 25. Yaş ve nörotoksisite karşılaştırması 43 Şekil 26. Histopatolojik tip ve etkinlik karşılaştırması 44 iv

6 KISALTMA LİSTESİ AFP βhcg CAP CEA CP CT 5-FU GİS GM-CSF İP SLL : Alfa feto protein : Beta human koryonik gonadotropin : Sisplatin-Adriamisin-Siklofosfamid : Karsino embriyojenik antijen : Sisplatin-Siklofosfamid : Komputerize Tomografi : 5-florourosil : Gastrointestinal sistem : Granülosit monosit kolonunu stimüle edici faktör : İntraperitoneal : Second Look Laparatomi v

7 ÖZET Rekürren Epitelyal Over Kanserinde Topotecan Kemoterapisinin Etkinliği ve Güvenirliği Bu çalışmanın amacı 01/01/ /05/2005 tarihleri arasında takip ve tedavileri yapılan rekürren epitelyal over kanserli olgularda topotecan tedavisinin etkinliğini ve güvenirliğini belirlemektir. Bu amaçla çalışmaya 01/01/ /05/2005 tarihleri arasında kliniğimizde rekürren over kanser tanısı almış 35 olgu alındı. Bu çalışmamızda rekürren over kanserli primer sitoredüktif cerrahi+ adjuvan kemoterapi almış ve nüks gelişen olguların; yaş dağılımları, histopatolojik dağılımları, evre dağılımları, yapılan cerrahi tipine göre dağılımları, nüks gelişme süresi değerlendirildi. Kemoterapi öncesi tüm hastalara Abdomino pelvik CT,Ca125, Tam kan sayımı, SGOT,SGPT,ALP, Bilürubin, BUN, Kreatinin değerlerine bakıldı. Tüm olgulara 1.5mg/m 2 dozunda 21 gün aralıklarla 5 gün Topatecan verilip her siklusta laboratuvar değerlerine ( tam kan sayımı, SGOT, SGPT, ALP, Bilüribin, BUN, Kreatinin) bakıldı. Kemoterapinin etkinliği başlangıçtan 3 ay sonra muayene; Ca125, PA Akciğer ve Abdomino-pelvik CT ile değerlendirildi. Toplanan veriler SPSS 11.5 veri tabanında yazıldı. Verilerin frekans analizi ve histografik gösterimi yapıldı. Anlamlı P değerleri(<0.05) ile ilgili istatiksel yorum yapıldı. Topotecan kemoterapisi olguların 10 tanesinde(%28.6) etkili bulundu, 25 tanesinde ise (%71.4) stabil hastalık yada progresyon saptandı. En önemli doz sınırlayıcı yan etkisi myelosupresyon(31 hastada %88.6) olarak belirlendi. ANAHTAR SÖZCÜKLER: Myelosupresyon, Rekürren Over Kanseri, Seröz Papiller Adenokarsinom, Topotecan. Epitelyal vi

8 ABSTRACT The Efficiency And Reliability Of Topotecan Chemotherapy In Recurrent Epithelial Ovarian Carcinoma The objective of this study is to determine the effect and reliability of topotecan chemotherapy in the patients with recurrent ovarian epithelial ovarian carcinoma in our clinic between In this study 35 cases were included that was diagnosed in our clinic as epithelial ovarian carcinoma. In our study, the patients who took primmer cytoreduction surgery and adjuvant chemotherapy and then recurrent carcinoma occurred was taken. We explored the distributions of ages, histopathology distribution, stage distributions, the type of the surgery distribution, Reccurents occurring time distribution. Before the chemotherapy abdominopelvic CT, Ca125, cbc, ALT, AST, ALP, Bilürubin, BUN, Creatinin, levels were studied. All the cases took 1.5 mg/m2 dose tepotecan in 21:5 days periods. In all cycles we studied the laboratory levels (cbc, ALT, AST, ALP, Bilürubin, BUN, Creatinin). The efficacy of the chemotherapy was evaluated after 3 months of the therapy by physical examination, Ca 125, lung X-Ray and abominopelvic CT. The statistical analyses of the data were done by using SPSS 11.5 programme. Data frequency analysis and hypsography tables were done. p<0.05 values are defined statistically significant. Topotecan was effective in 10 patients (% 28.6), in 25 patients (% 71.4) persistent or progression was determined. The most important dose limited side effect was myelosupression (31 patients %88.6 ). KEYWORDS: Myelosupression, Recurrent Epithelial Ovarian Carcinoma, Serous Papiller Adenocarcinoma, Topotecan. vii

9 1. GİRİŞ Hekimlerin ve özellikle kadın hastalıkları ile ilgilenen uzmanların, genital kanserlerin erken tanısı konusunda önemli rolü ve sorumluluğu mevcuttur. Genital kanserler içerisinde over kanserleri hariç diğerlerinin erken tanısı mümkündür. Tanısı erken konulan kanserlerin tedavisi mümkün olabilmektedir. Altmışlı yıllarda serviks/endometrium kanseri oranı 2/1 iken; geçen zaman içinde tarama yöntemlerinin yaygın kullanımı sonucu, serviks kanserinin preinvazif dönemde tanısının konulabilmesi ile invazif serviks kanseri sayısında oldukça büyük bir düşüş meydana gelmiş ve endometrium kanserleri göreceli bir artış göstermiştir. Over kanseri yüzdesinde ise, 10 yıllık dönemler içerisinde değişiklik olmamıştır. Genital kanserler arasında üçüncü sıklıkta görülür. Yıllık ölüm oranı en yüksek genital kanserdir. Over kanseri tanısı konulan kadınlarda l yıllık yaşam şansı %78'dir. Beş yıllık göreceli yaşam oranı ise %30-40arasında değişmektedir. Kanser, erken evrede ve henüz belirli bir bölge ile sınırlı iken tesbit edildiğinde, l ve 5 yıllık yaşam oranları önemli ölçüde artabilmektedir. "Sessiz katil" olarak tanımlanan over kanseri, ileri evrelere kadar belirgin semptomlar vermeyebilmektedir. Çünkü erken aşamada genellikle çok bariz olmayan ve diğer hastalıklarla karışabilen nonspesifik semptomlarla seyredebilmektedir. Bu nedenle düzenli aralıklarla yapılan ayrıntılı pelvis incelemesi büyük önem taşır. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü, 40 yaşın üzerindeki kadınların her yıl kanser açısından check-up yaptırmasını önermektedir. Böylelikle over kanserli kadınların %70'inde kanserin yayılmadan saptanması mümkün olacaktır. Unutulmaması gereken bir nokta da, over kanserinin en sık postmenapozal dönemdeki kadınlarda görüldüğüdür. Over kanserinde, genellikle cerrahi + kemoterapiyi içeren ve multidisipliner bir yaklaşım gerektiren tedavi rejimleri yer alır. Epitelyal over tümörlerinin 3/4'ü ileri evrelerde görülmektedir. Bu evrelerde uygulanan cerrahi yaklaşım debulking veya başka bir deyişle sitoredüksiyondur. Debulking: primer tümör veya metastatik tümöral kitleyi tamamen çıkarma veya mümkün olan en küçük hacime indirmedir. Primer sitoredüksiyon ilk olarak 1960'lı yıllarda ortaya atıldı ve ilk olarak gastrointestiral cerrahide uygulandı. 1

10 Yirminci yüzyıldan önce cerrahi kanser tedavisinin tek silahı iken, 1896 ve 1899 yıllarında radyoterapi kanser tedavisinde ilk kez palyatif ve küratif amaçla uygulanmıştır. Kanser tedavisinde kemoterapinin kullanılması ise 1940'lı yıllarda başlamıştır. Kemoterapi ilk zamanlar yalnızca yaygın veya metastatik hastalıkta kullanılırken, bugün erken kanserlerde de çok disiplinli tedavi yaklaşımının önemli bir parçası haline gelmiştir. Kemoterapötik ajanların jinekolojide kullanımı 1970'li yıllarda başlamıştır. Over kanserlerinde küratif ve palyatif amaçlı, endometrium kanserinde ise palyatif amaçlı kullanılmaktadır. İleri evre over karsinomuna yönelik kemoterapinin evrimi 1990 yılına gelinceye dek, başlangıçta uygulanan sitoredüktif cerrahinin ardından ilk seçilecek tedavinin platin bazlı kemoterapi kombinasyonu olduğunu ortaya koydu. Over kanserlerinde kombine kemoterapi, tek ajan tedavisinden üstündür. Paklitaksel yaygın olarak kullanılmaya başlanmadan önce CAP rejimi kullanılırdı. Daha sonra CAP ile CP arasında etki farkı olmadığı gösterilmiş ve CP kullanılmaya başlanmıştır. Böylece doksorubisinin kardiyotoksik etkisinden sakınılmıştır. Daha sonra ise siklofosfamidin yerini paklitaksel almıştır. Sisplatinin nefrotoksik etkisinden dolayı karboplatin tercih edilebilmektedir. Rekürren over kanserinde kemoterapi rejimleri istenilen seviyede olmayıp %10-30 arasında etkinlik göstermektedir. Haftalık paklitaksel ve Topotecan özellikle sisplatin duyarlı hastalarda umut verici sonuçlar vermektedir. Bu çalışmamızda kliniğimizde epitelyal over kanseri tanısı almış; primer sitoredüktif cerrahi sonrası paklitaksel+karboplatin kemoterapisi almış ve rekürrens saptanan hastalarda kemoterapi etkinliğini inceledik. Bu hastalar; haftalık paklitaksel ve üç haftada bir Topotecan kemoterapisinin etkinliği ve toksik etkileri açısından değerlendirildi. 2

11 2. GENEL BİLGİLER 2.1 Overlerin Anatomisi Over badem şeklinde bir çift üreme organıdır. Dişi üreme hücresini(ovum) yapar. Steroid yapısında dişi üreme sistemini düzenleyen hormonları oluşturur ve salgılar. Over, pelvis minörün dış duvarında ve fossa ovarii denilen çukurun içinde yerleşmiştir. Fossa ovarii, önde oblitere olmuş arteria umblikalis arkada üreter A.İliaka interna ile sınırlanmıştır. Over; grimsi pembe renkte, 3cm uzunluğunda, 1.5cm genişliğinde ve 1cm kalınlığında, 4-6gr ağırlığındadır 1-3. Over dış yüzü ovulasyon başlamadan önce düzdür. Ovulasyon ile graff folikülünün oluşması yüzeyde çıkıntılara neden olur. Ovulasyondan sonra ise oluşan korpus luteumun dejenerasyonunu gösteren skar dokusu ile büzülmeler görülebilir. Overin konumu doğum yapan kadınlarda değişiklik gösterir. İlk doğumla birlikte yeri değişen over bir daha normal yerine dönemez, hareketli bir organdır 4. Ayakta dururken overin uzun ekseni vertikaldir. Bu bezin facies medialis ve facies lateralis adı verilen iki yüzü, ekstremitas uterine(alt) ve ekstremitas tubaria(üst) denilen iki ucu, margo mesoovarii(ön) ve morgo liber(arka) diye isimlendirilen iki kenarı vardır 1,5. Embriyonal hayatta overler karın arka duvarında böbreklerin yanında bulunurlar. Sonra da yavaş yavaş pelvise inerler. Overler erişkinlerde periton ile örtülü olmadığı için yüzeyleri parlak değildir. Dıştan tunika albuginea ile sarılmıştır. Yaş ilerlerdikçe zar kalınlaşır 2. Over, korteks ovarii ve medulla ovarii olmak üzere iki bölüme ayrılır. Korteks dışta bulunur, folliküllerin yer aldığı kısımdır. Medulla ise içte yer alır. Hilum ovarii, dıştan tamamen korteks tabakası ile sarılıdır. Medulla da çok sayıda damar ve bol elastik fibril vardır. Mesoovaryum dan bazı düz kas lifleri hilusu geçerek overin medullasına girebilir. Overin hareketlerinde düz kas liflerinin etkisi olabilir 2. 3

12 2.2 Overlerin Histolojisi Overlerin birbiri ile ilişkili iki işlevi vardır. Dişi cinsiyet hücrelerini üretirler(oogenesisi) ve steroid hormonlarını sargılarlar(steroidogenesis). Histolojik kesitlerde overler, içte medulla ve dışta korteks bölgelerini içerirler. Medulla daha açık renk ile boyanan dar bir bölgedir. Zengin kan ve lenf damarları, sinirleri, az miktarda elastik lifler ve düz kas hücrelerini içeren gevşek bağ dokusu yapısındadır. Korteks, medullayı dıştan sarar. İnce kollogen liflerden ve iğ biçimi fibroblast benzeri hücrelerden zengin sıkı bağ dokusudur. Over foliküllerini içerir. Follikül etrafında düz kas hücreleri bulunur. Medulla ile korteks arasında belirgin bir sınır yoktur. Hilusta korteks kesintiye uğrar ve mesoover medullaya doğru devam eder. Küçük düzensiz kanal kalıntıları olan reteoveriler bu bölgede bulunabilirler. Diğer büyük epiteloid hücre türü hilus hücreleridir. Over hilusunda ve mezooverde küçük gruplar halinde bulunurlar. Kolesterol esterlerinden zengin çok sayıda lipid damlaları ve lipofuksin pigmenti içerirler 1,6. Overin yüzeyi tek katlı kübik yada yassı germinal epitelle örtülüdür. Epitel, overi döşeyen mesotelyum ile devam eder. Eskiden germinal epitelin ilkel cinsiyet hücrelinin kaynağı olduğu sanılıyordu. Bugün artık ilkel cinsiyet hücrelerinin gonad dışı bölgeden vitellus kesesinden köken alıp, gonadlara göç ettikleri belirlenmiştir. Sıkı bağ dokusu yapısındaki ince tunika albugunea, germinal epitel altında yer alır Over Kanserleri Over kanseri, kadın kanserleri arasında mortalitesi en yüksek olan kanserdir. Meme, barsak ve akciğer kanserinden sonra 4.sırayı alır. Ayrıca endometrium ve serviks kanserinin toplamından daha fazla ölüme neden olur. Erken tanısı güç olduğu için ve büyük bir çoğunluğu ileri evrede yakalandığından mortalite oranı yüksektir. A.B.D.'de bütün yaşlarda her sene kadından 15-20'sinde over kanseri görülür. Epitelyal Over kanseri yaş hastalığıdır. Germ hücreli maligniteleri ise yaş dönemi tümörleridir

13 Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle beraber rahibeler, evlenmemişler ve bir kısım infertilite olgularında over kanseri daha sık görülür. Histogenetik olarak epitelyal orjinli kanserlerde hormon uygulamalarıyla yakın ilişkisi olabileceği söylenmiştir. Uzun süre over supresyonu uygulananlar, doğum kontrol hapı alanlar, adölesan dönemde doğurmaya başlayanlar ve çok doğuranlarda over kanseri daha az görülür 13,14. Son 15 yıl içinde over kanserinin erken tanısı ve over kanserinden korunma yöntemlerinin değerlendirildiği over tümör tarama programları birçok batılı ülkede uygulanmaya başlanmıştır. En küçük adneksial kitleler dahil "yüksek rezolüsyonlu uhrasonografi, "doppler ultrasonografi yöntemleri ile incelemeye tabi tutulmuştur. Ayrıca tümör belirleyiciler; CA125, CEA, CA 72-4, CA 19-9, CA 15-3, AFP, serbest βhcg yaygın olarak kullanılmaktadır. Buna ilaveten MR ve laparoskopi bu programlara dahil edilebilir Risk grubu kadınları saptamak oldukça güçtür. Ancak ailesinde ve akrabalarında over kanseri olanlar daha sıkı taramadan geçirilmelidir. Meme kanseri olan kadınların, over kanserine yakalanma oranları normal populasyona göre iki misli daha fazladır. Bunun tersi mümkündür. Kolon ve anorektal bölge kanseri olan kadınların over kanseri yönünden yüksek riskli gruba dahil edilmesi gerekir. Bu arada sıvı ve katı yağların yüksek miktarlarda kullanıldığı toplumlarda da over kanserine yakalanma oranı yüksek bulunmuştur 12,13,15,18. Over tümörlerinde birçok güçlüğe rağmen over tümörogenezisinde, en azından bazı moleküler olayların açığa çıkarılmasında önemli gelişmeler inkar edilemez. Son yıllarda literatürde onkojen aktivasyonları arasında bazı gen amplifikasyonlarının da eşlik ettiği erb B2 proteininin, meme ve over kanseri patogenezinde önemi bildirilmektedir. Tirozin kinaz aktivitesi ile signal ileten diğer bir molekül olan fms (CSF-1) ürününde benign ve borderline tümörlere oranla malign epitelyal over tümörlerinde artış gösterdiği de bildirilmiştir Nükleer transkripsiyon faktörlerinden olan myc geninde amplifikasyon, over tümörlerinin %30-50'sinde özellikle seröz over tümörlerinde saptanmakta; normal over dokusu, adenom veya düşük malignite potansiyeli olan tümörlerde bu değişiklik izlenememektedir

14 2.3.1 Epitelyal Over Kanserleri Kadın kanserleri arasında 6. jinekolojik kanserler arasında üçüncü sıradadır. Total kadın kanserlerinin %4'ü, jinekolojik kanserlerin %27'sini oluşturur. Tanıda olguların %70'i ileri evrede bulunmaktadır. Jinekolojik kanser vakaları arasında en yüksek ölüm oranına sahiptir. Her sene ABD'de yeni vakaya karşın ölüm vakası bildirilmektedir. 5 yıllık yaşam %30-40 arasında değişmektedir 9, İnsidans ve Epidemiyoloji Malign epitelyal over tümörleri, özellikle peri ve postmenapozal dönemlerin hastalığıdır. Ortalama görülme yaşı 59, en sık karşılaşıldıkları yaş grubu ise 60-64'dür. İnsidans yaş grubunda yaklaşık olarak 16/ iken, 50 yaşın üzerinde 35/ e, yaş grubunda ise tepe nokta olan 54/ 'e çıkar. Genel olarak söylenirse, bir kadının yaşamı boyunca over kanserine yakalanma riski yaklaşık %1.4 dür. Over kanseri endüstriyel kuzey Avrupa ve Amerika devletlerinde daha sık görülmektedir. Over kanserinden en sık ölüm İskandinavya da, yılda kadın başına 11 dir Bunun istisnası Japonya'dır. Ancak Japonya dan Amerika'ya göç etmiş kişilerde insidans yine artmaktadır 12,13, Etiyoloji Over kanserinin gerçek nedeni belli değildir. Ancak epidemiyelojik çalışmalar sonucunda risk faktörleri belirlenmiştir. Bu faktörler başlıca çevresel, endokrin, genetik ve diğer faktörler olarak sınıflanabilir. Bu faktörlerin çoğu over kanseri gelişimini arttırıcı olmasına rağmen, bazıları önleyici niteliğe sahiptir Over kanseri riskini arttıran faktörler Yaş, ırk, nulliparite, infertilite, genetik, meme ve endometrium kanseri öyküsü. 6

15 Over Kanseri Riskini Azaltan Faktörler Doğum (bir veya daha fazla), emzirme, kombine tip oral kontraseptif kullanımı Sonuçları Henüz Berraklaşmayan Faktörler Talk-asbestoz, fertilite ilaçları (ovulasyon indüksiyonu), postmenopozal estrogen kullanımı, menarş-menopoz yaşları, tubal-ligasyon ve histerektomi, diyet (hayvansal yağ kullanımı, laktoz intoleransı), kahve ve alkol tüketimi, safra-tiroid hastalıkları, virüs infeksiyonları (kabakulak, rubella, influenza enfeksiyonları) 14,18, Kombine tip oral kontraseptif kullanım süresince her yıl over kanseri riski %11 azalır ve beşyıl sonunda bu rakam %46 ya ulaşır. Oral kontraseptifler kesildikten sonra da bu koruyucu etki en az 10 yıl sürer ve over kanseri riskini %45-70 azaltırlar. Emzirenlerde, emzirme süresiyle doğru orantılı olarak over kanseri insidansı azalır 14. Tüp ligasyonu ve histerektomi geçirenlerde, over kanseri riski arasında değişir. Asendan olarak overe ulaşan karsinojen ajanın geçişinin bloke edilmesine bağlı risk azalışı gözlenmektedir 24. Hayvansal yağlar, proteinler, tam süt ve yüksek kalorili diyet over kanseri insidansını arttırmaktadır. Yeşil sebzeler, karbonhidrattan zengin diet ve A,C vitamini tüketimi over kanseri insidansını azaltmaktadır 23. Over kanserinin çoğunluğu sporadik olarak görülür, ancak %5-13'ü herediter faktörlerle ilişkilidir. Bunlar otozomal dominant geçişlidir. Burada 3 grup yer alır: Site-Spesifik (Özgül) Over Kanseri Ailesi Epitelyal over kanseri riski artmaktadır. Oran 1. ve 2. derece akrabalardaki over kanseri sayısına bağlı olarak artmaktadır. Ailede tek bir 1. derece akraba over kanseri varsa kanser riski 2-4 kat artmıştır. Bu tür kanserler genellikle sporadik olgulardan ortalama 10 yaş daha erken görülür 25. 7

16 Meme-Over Kanseri Ailesi Ailede meme ve over kanserli üyeler vardır. Otozomal dominant geçiş gösterir. Bu sendromla ilgili olarak 17.kromozomda BRCA-1 geni saptanmıştır 26, Herediter Kolorektal Kanser Ailesi (Lynch II Sendromu) Bu sendromda multipl adenokarsinomlar gözlenir. Bunlar kolon, over, endometrial, meme ve diğer gastrointestinal ve genitoüriner kanserlerdir. Bu aile üyeleri, normal populasyondan 3 kat daha fazla kanser geliştirirler CA-125 Monoklonal antikor ile tanınan, büyük molekül ağırlıklı glikoprotein yapısında bir yüzey antijenidir. Over epitelyal kanserlerinde %80 yüksek olur. Müsinöz tipte negatif olabilir. Erken evrede %50 yüksek olur. Evrenin ilerlemesi ile bu oran yükselir. Ancak CA-125; endometriozis, gebelik, infeksiyonlar, benign jinekolojik tümörlerde, karaciğer ve pankreas hastalıklarında da yüksek olabilir. CA-125 referans değerleri: 35 IU/ml; arama tarama için bir test olarak kullanılabilir. Tek başına kullanıldığında taranan 1000 deneğin bir tanesinde over kanseri tesbit edilebilir 16,17,29, Çölomik Epitelden Kaynaklanan Malign Over Tümörlerinin Sınıflaması Tüm malign över tümörlerinin %80-90'ını oluşturan epitelyal kanserlerin yaklaşık yarısı seröz tümörlerdir. Seröz tümörler %46-60 bilateralite gösterirler. Müsinöz tümörlerde bu oran %10'dur. Müsinöz tümörlerin ortalama çapı 16-17cm olup over tümörlerinin en büyük örneklerini teşkil ederler. Endometrioid adeno kanserler %40-50 bilateralite gösterirler

17 Tablo l de epitelyal over kanserlerinin histopatolojik dağılımları görülmektedir. Tablo 1. Over kanserlerinde histopatolojik dağılım Histopatolojik tip Yüzde (%) Seröz karsinom Müsinöz karsinom 7-15 Endometrioid karsinom Indifferansiye karsinom 5-15 Berrak hücreli karsinom 5-10 Brenner tümörü Evreleme Malign over tümörlerinin evrelemesinde, cerrahi patolojik bilgiler kullanılır. Malign epitelyal over tümörlerinde tanıda evre dağılımı şu şekildedir: Evre I %25-27, Evre II %17-29, Evre III %27-40 ve Evre IV %17-19 oranındadır 25,34, Malign over tümörlerinde evrelendirme (FIGO) Evre 1: Overlerde sınırlı tümör 1a) Tek overde sınırlı tümör; dış yüzeyde tümör veya maling hücre içeren asit veya yıkama sıvısı yok, kapsül intakt. 1b) Her iki overle sınırlı tümör; dış yüzeyde tümör veya maling hücre içeren asit veya yıkama sıvısı yok, kapsül intakt. 1c) Tek veya her iki overle sınırlı tümör; ancak maling hücre içeren asit veya yıkama sıvısı veya dış yüzeyde tümör mevcut veya kapsül yırtılmış. Evre 2 : Pelvik yayılım gösteren tek veya her iki overle sınırlı tümör. 2a) Uterus ve/veya tüplere yayılım gösteren tümör 2b) Diğer pelvik dokularda yayılım gösteren tümör 2c) Tümör 2a veya 2b;ancak malign hücre içeren asit veya yıkama sıvısı veya dış yüzeyde tümör mevcut; veya kapsül yırtılmış. 9

18 Evre 3: Pelvis dışında peritoneal implantlar ve/veya retroperitoneal ve/veya inguinal lenf nodu tutulumu mevcut (karaciğer yüzeyinde metastatik implantlar evre 3 olarak kabul edilir). 3a) Abdominal peritoneal yüzeylerde histolojik olarak kanıtlanmış mikroskobik yayılım, lenf nodu tutulumu yok. 3b) Abdominal peritoneal yüzeylerde 2 cm yi aşmayan makroskobik implantlar mevcut, lenf nodu tutulumu yok. 3c) Abdominal peritoneal yüzeylerde 2 cm nin üzerinde implantlar mevcut ve /veya retroperitoneal veya inguinal lenf nodları tutulmuş. Evre 4: Uzak metastaz (malign hücre içeren plevral effüzyon veya parankimal k.c. metastazı) Evre 4 olarak kabul edilir Yayılım Yolları 1. Transperitoneal yayılım: Peritoneal kaviteye dökülen hücrelerle yayılır. En erken ve sık görülen yayılım seklidir. Hücreler peritoneal sıvıların dolaşım yolunu izlemeye eğilimlidirler 25. Sıvı solunum güçleriyle pelvisten özellikle sağdan parakolik kanallar boyunca yukarı incebarsak mezenterine oradan da sağ hemidiagfrağmaya gider. Hastalık nadiren barsak boşluğunu kapsar. Progressif olarak barsaklar arasını kaplayarak fonksiyonel barsak obstrüksiyonuna neden olur. Bu duruma karsinomatöz ileus denir. 2. Lenfatik yayılım: Özellikle ileri evre hastalıkta pelvik ve paraaortik nodlara yayılım olur. Diafragma ve retroperitoneal lenf nodlarına yayılım, diafragma üstü özellikle de supraklavikular lenf nodlarına yayılıma öncülük eder 25,38. Evrelerine göre bildirilen pelvik ve paraaortik lenf nodu tutulumları tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2. Evrelere göre lenf nodu tutulumu Evre Pelvik Paraaortik I %8 %18 II %10 %20 III %75 %42 IV %75 %67 10

19 3. Hematojen yayılım: Tanı esnasında akciğer, karaciğer gibi vital organ parenkimlerine hematojen yayılım hastaların yalnızca %2-3 ünde görülür. Hematojen yolla, akciğer ve karaciğere metastaz olur Tedavi Tedavi uygulamaları cerrahi, adjuvan tedavi (radyoterapi, kemoterapi) ve destekleyici tedavilerden oluşur. I) Cerrahi tedavi: Over kanserlerinde primer tedavi cerrahidir. Genel tedavi prensibi olarak kötü differansiye olmayan evre 1a dışında kalan tüm olgularda total abdominal histerektomi (TAH), bilateral salpingooeferektomi (BSO), total omentektomi, retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu ve sitoredüktif cerrahi ve adjuvan tedavi olarak kemoterapi veya radyoterapi uygulanır. Kötü diferansiye olmayan evre la da ise eğer hasta çocuk istiyorsa unilateral salpingo-ooferektomi (USO) istemiyorsa TAH+BSO uygulanır. Adjuvan tedavi verilmez. USO yapılan hastalar yeterli sayıda çocuk doğurduktan sonra veya 35 yaşına geldikleri zaman diğer overleri de çıkartılır. Cerrahi tedavi, cerrahi evrelendirme ile başlar Sitoredüktif cerrahi; primer tümör ve metastazlarının tamamen çıkartılması, eğer bu olanaksızsa en küçük hacime indirilmesi için bütün çabanın gösterilmesidir Sitoredüksiyonun Yararları Şunlardır - Tümoral kitlenin çıkarılması ile fizyolojik faydalar elde edilir. Gastrointestinal sistem üzerindeki baskı kalktığı için daha iyi bir beslenme sağlanabilir. Asit azalır. - Tümör perfüzyonu ve büyüme fraksiyonu artar. Bunun sonucunda adjuvan tedavilere yanıt oranı yükselir. - Hastanın immünolojik cevabı artar. Sitoredüksiyondaki amaç rezidüel tümörün çapını hiç değilse l cm'nin altına indirmektir. Sitoredüksiyon amacıyla kısmi barsak rezeksiyonları, splenektomi, kısmi veya total mesane rezeksiyonu gibi işlemler yapılabilir

20 Second-Iook Laparatomi Belirli bir süre kemoterapi almış ve klinik olarak hastalıksız olgularda tedaviye olan yanıtı değerlendirmek için yapılan cerrahi girişimdir. Tanı amaçlıdır. Second look laparatomide sitolojik örnek aldıktan sonra tüm adezyonlardan düzensiz yüzeylerden, daha önceden tümör saptanan bölgelerden biyopsiler alınır. Daha önce lenf nodu diseksiyonu yapılmamış olgularda lenf nodu diseksiyonu yapılır 38,41,43. Second look laparatomi direk olarak hastanın sağkalımını etkilememekle birlikte, terapiye yanıtı ve gerekli kemoterapi sayısını ve prognozu belirlemek açısından yararlıdır 25,44. II) Kemoterapi Radyoterapiyi adjuvan tedavi olarak kullanan merkezler de olmasına rağmen over kanserlerinde standart adjuvan tedavi şekli olarak kemoterapi kabul edilir. Over kanserlerinde kombine kemoterapi tek ajan tedavisinden üstündür. Taksol yaygın olarak kullanılmaya başlamadan önce CAP rejimi kullanılırdı. Daha sonra CAP ve CP arasında etki farkı olmadığı gösterilmiş ve CP kullanılmaya başlanmıştır. Böylece doksorubisinin kardiyotoksik etkisinden sakınılmıştır. Daha sonra ise siklofosfamidin yerini taksol almıştır Bazı özel durumlarda intraperitoneal kemoterapi tedavide kullanılabilir, örneğin second-look operasyonundan sonra hastalık belirtisi bulunmayanlarda veya minimal hastalık bulunanlarda sağkalım süresi üzerinde olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. Bu amaçla sisplatin başta olmak üzere birçok kemoterapötik ajan kullanılmıştır 25,39,44. 12

21 III) Radyoterapi Over kanserlerinde kemoterapiden daha az kullanılan bir adjuvan tedavi seklidir. Tüm batının ışınlanması gerekir. Teknik açıdan zor olduğu kadar komplikasyonları da fazla olan bir tedavi şeklidir. Etkinliği de kemoterapiden daha iyi değidir 25. Intraabdominal radyoaktif kolloid uygulamaları da bugün için uygulanmayan tedavi yöntemlerindendir 25, Prognoz. Prognozu etkileyen faktörler 1)Yaş: 50 yaş altında 5 yıllık sağkalım %40, 50 yaş üzerinde %15'dir 25,38. 2)Evre: Evrelere göre sağkalım oranları Tablo 3'de gösterilmiştir 39,48. Tablo 3. Evrelere göre 5 yıllık sağkalım oranları Evre % I II 58 III 20 IV 5 3) Grade: Sellüler anaplazinin derecesi ve diferansiyasyon yapısı ve andiferansiye hücrelerin oranı ile belirlenen histolojik grade'in prognostik önemi vardır. Grade, bağımsız prognostik faktör olarak yer alır yıllık sağkalım oranları: Gradel->%40 Grade 2-> %20 Grade 3->%10 4) Rezidüel hastalık: 5 yıllık sağkalım oranları mikroskobik rezidüel hastalıkta %40-75, optimal sitoredüksiyonda %30-40, non-optimal hastalıkta %5'dir. 13

22 5) Second-look sonuçları: 5 yıllık sağkalım oranı SLL (-) olduğunda %50, SLL (+) ve mikroskobik hastalık olduğunda %35, SLL (+) ve makroskobik hastalık olduğunda %5 dir 44,49. 6) Histolojik tip: Histolojik tipin genelde prognostik olduğuna inanılmaz. Fakat son zamanlarda berrak hücreli kanserin prognoz ile ilişkisinin, diğer histolojik tiplerden daha kötü olduğu bildirilmektedir 48. 7) Ploidi, DNA indeksi, S-fazı reaksiyonu 50. 8) Onkogen aktivasyonu (Her-2 neu) 19,20. 9)Kemoterapi sonrası Ca-125 düzeyleri ) Performans durumu )Pelvik peritona olan yoğun yapışıklık ve preoperatif olarak rüptüre olan tümörlerde prognoz daha kötüdür. Dembo'nun evre I hastalardaki prognostik faktörleri araştırdığı çalışmasında tümörün grade'inin ve pelvik peritona olan yoğun yapışıklıklarının prognozu kötü etkilediği; bunun yanı sıra operasyon anında tümörün rüptürü veya tümör hücrelerinin dökülmesinin prognozu etkilemediği bildirilmektedir 51. Sjovall ve arkadaşlarıda preoperatif olarak rüptüre olduğu saptanan tümörlerin prognozunun, intraoperatif rüptür ve yayılımı olan tümörlere oranla daha kötü olduğunu bildirmektedir Over Tümörlerinde Kemoterapi Kemoterapi sitotoksik veya sitosidal aktiviteye sahip ilaçlarla yapılan tedavinin genel adıdır. Kemoterapi, kanser tedavisinde ilk olarak 1940 lı yıllarda başlamıştır. Kemoterapi ilk zamanlar yalnızca yaygın veya metastatik hastalıkta kullanılırken, bugün erken kanserlerde de çok disiplinli tedavi yaklaşımının önemli bir parçası haline gelmiştir. Kanserin kesin tanısının konulması, tanı sonrası tümörün tipine göre gerekli evrelendirme tetkiklerinin yapılması ve tedavi basamaklarının belirlenmesinde yol göstericidir. Kemoterapötik ajanların jinekolojide kullanımı 1970 li yıllarda başlamıştır. Over kanserlerinde küratif ve palyatif amaçlı, endometrium kanserinde palyatif amaçlı kullanılmaktadır. Serviks, vagen, vulva kanseri ve sarkomlarda etkileri minimaldir 25,38,39. 14

23 Kemoterapötik Ajanların Sınıflandırılması Antikanser ilaçlar kimyasal yapılarına, hücre siklusuna etkilerine, orjinleri ve etki mekanizmalarına göre sınıflandırılmaktadır. Hücre siklusuna etkiye göre sınıflama Hücre siklusuna etkisine göre antikanser ilaçlar iki gruba ayrılmaktadırlar: 1) Siklusa spesifik ajanlar a) Siklus spesifik-faz non spesifik ajanlar: Hücre siklusunda her fazdaki hücreye etkilidirler. b) Siklus spesifik-faz spesifik ajanlar: Hücre siklusunun belli fazlarına etkilidirler. 2) Siklus-nonspesifik ajanlar Bölünmeyen hücrelere etkilidirler. Steroid hormonlar ve bleomycin dışındaki antitümör antibiyotikler bu gruba girerler. Orijinler ve etki mekanizmalanna göre sınıflama Antitümör ilaçlar orijinleri ve etki mekanizmalarına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılırlar: 1) Alkilleyici ajanlar 2) Antitümör antibiyotikler 3) Antimetabolitler 4) Mitotik ağ inhibitörleri (Bitki alkaloidleri) 5) Sınıflandırılamayan ajanlar Bu grupların dışında hormonal ajanlar, biyolojik cevabı modifıye eden ajanlar (BRM), monoklonal antikorlar ve gen tedavileri de kanser tedavisinde kullanılmaktadır Alkilleyici Ajanlar: En sıklıkla DNA ve RNA nükleik asitleri ve proteinlerin aminokarboksil, sülfıhidril, fosfat grupları yerine alkil gruplarını (CH2+) transfer ederek hücre fonksiyonlarını bozarlar. DNA ve RNA'nın yedi pozisyonundaki guanine en sık 15

24 alkillenen bölgedir. Anti kanser açısından en önemli etkileri DNA bütünlüğünü ve fonksiyonlarını bozmalarıdır. Guaninin alkillenmesi sonucu anormal nükleotid dizileri oluşur. Messanger RNA yanlış kodlanır. DNA sarmalında kırıklar oluşur. DNA sarmalları arasında, proteinlerle ve alkilleyici ajanlarla çapraz bağlanmalar ortaya çıkar. Bu grupta yer alan ilaçlar kemik iliği hücreleri ve germ hücreleri gibi hızla çoğalan hücrelere toksiktirler. Ortak yan etkileri myelosüpresyon, sterilite, sekonder lökomogen etkidir. Akut myeloid lösemi riski, uygulama süresi ve kümülatif dozla orantılı olarak artmaktadır. Bu grupta; nitrogen mustard, siklofosfamid, ıfosfamid, etilen iminler, sülfonik asit esterleri, nitrozürealar, platin bileşikleri, halojenli heksitoller yer almaktadır 25,39. -Siklofosfamid (CTX): Jinekolojik onkolojide kullanılan en sık ajanlardan birisidir. Over kanserinde hem adjuvan tedavide hem de ileri evre hastalıkta primer tedavinin değişmez ajanı olarak kullanılmıştır. Hem oral hem de IV yolla uygulanabilir, ancak yaygın olarak kullanılan şekli İV yoldur. Uygulamadan sonra karaciğerde p450 mikrozomal enzim sistemi tarafından aktif forma dönüşür. %15 hastada hemorajik sistite neden olur. Hidrasyon, Mesna ve mesane irrigasyonları yararlıdır. Mesanede fibrozis ve kanser gelişmesine neden olabilir. Çok yüksek dozlarda kalbe toksik etkisi mevcuttur. Yüksek dozlarda özellikle çocuklarda böbrek tübuluslarına toksik etki sonucu su intoksikasyonuna neden olmaktadır. Birlikte diüretik kullanılması bu riski azaltmaktadır. İdrarın alkalinize edilmesi ilacın mesane toksisitesini arttırmaktadır 39,46. -Sisplatin (cis-diamminodichloroplatinum-cddp): Onkolojide en sık kullanılan aktif bir ajandır. Over kanserinde küratif amaçla, diğer jinekolojik tümörlerde de palyasyon amacıyla kullanılmaktadır. İlacın uygulanabilmesi için böbrek fonksiyonları ve 24 saatlik kreatinin klirensinin normal olması gereklidir. En önemli yan etkileri nefrotoksisite, şiddetli bulantı ve kusma, periferik ve otonom nöropati ve ototoksisitedir. Standart dozlarda myelosüpresif etkisi hafif veya minimaldir. Yüksek dozlarda myelosüpresyon ve şiddetli nöropati esas yan etkilerini oluşturur. 5 günlük tedavi uygulamaları ve 3-4 hafta aralıklarla uygulamaları mevcuttur. Bu uygulamalar arasında etki ve toksisitesi açısından belirgin bir farklılık saptanmamıştır. 50mg/m 2 üzerindeki dozlar düşük dozlardan daha etkilidir 25,38,45. Böbrek toksisitesinin 16

25 önlenmesinde mannitol diürezi ve hidrasyon önemlidir, Toksisitenin nedeni ilacın inaktif metobolitleridir. Hastaların yaklaşık %25 inde görülür 46. -Karboplatin: CDDP analoğudur. Aynı antitümör spektruma ve etkiye sahiptir. Jinekolojik tümörlerde de CDDP yerine yaygın olarak kullanılmaktadır. Yan etkiler farklıdır. Nefrotoksisite. Ototoksisite, nörotoksisite ve bulantı-kusma CDDP a göre daha azdır. Doz kısıtlayıcı etkisi myelosüpresyondur. Trombositopeni tedaviden genellikle 3 hafta sonra ortaya çıkar, düzelmesi 5-6. haftalara kadar devam edebilir. Trombositopeninin şiddet ve süresine göre siklus aralıkları ayarlanmalı ve doz modifikasyonları yapılmalıdır 53. CDDP ile aralarında çapraz-direnç söz konusudur. CDDP a cevapsız hastalarda tedaviye yanıt oranı ancak %5 tir. Bu nedenle kullanılmamalıdır Antitümör Antibiyotikler Özellikle yavaş büyüyen, büyüme fraksiyonu düşük tümörlerde etkilidirler. DNA ile interkalasyon yaparlar, serbest radikaller oluşur, Topoizomeras l ve 2 yi inhibe ederler, Bunların sonucunda DNA replikasyonu ve mrna yapımını engellerler. DNA kırıklarına neden olurlar. Bleomisin DNA tamir enzimleri olan ligazları inhibe ederler 25. Bu grupta; doksorubisin, daktinomisin, bleomisin, mitomisin C yer alırlar Antimetabolitler Pürin ve primidin sentezinde rol oynayan enzimleri bloke ederek etki gösterirler, bunun sonucu olarak DNA sentezini bloke derler. Bu grupta; metotreksat (mtx) ve 5-florourasil (5-FU) gibi ilaçlar yer alırlar 25,39. 17

26 Bitki Alkaloidleri: Doğal ürünlerdir. Esas olarak metafazda etkili olan ajanlardır. Bu grupta vinka alkaloidleri ve epipodofilotoksinler yer almaktadır. Vinka alkaloidleri mitozda kromozomların migrasyonunu sağlayan iği yapan tübülin proteinine bağlanır ve tahrip ederler, epipodofilotoksinler DNA ya direkt toksik etkileri mevcuttur. DNA kırıklarına neden olurlar. Topoizomeraz 2 enzimini inhibe ederler 25,38,39. Bu grupta vinkristin. vinblastin, etoposid, paklitaksel (taksol) yer alır. Paklitaksel (Taksol) Pasifik porsuk ağacının (Taxus brevifolia) kabuğundan elde edilen doğal bir bileşiktir. FDA tarafından over kanserinin palyatif tedavisinde kullanımı onaylanmıştır. Mikrotübülleri stabilize eder. İlk olarak CP dirençli over kanserinde etkili olduğu gösterilmiştir. Amerika'da çoğu merkezde ileri over kanserinde taksol+platin kombinasyonu standart tedavi olarak kabul edilmiştir. Erken evre over kanserinde kullanımıyla ilgili çalışmalar devam etmektedir. Doz kısıtlayıcı yan etkileri myelosüpresyon, aritmiler, nörotoksisite ve hipersensitivite reaksiyonudur. Hipersensitivitenin önlenmesi için kortikosteroidler, difenhidramin ve H2 reseptör antagonistleri ile premedikasyon yapılmaktadır. Periferik nöropatiler hastaların %60 ında görülmektedir, özel infüzyon pompası ve filtre kullanılarak IV infüzyon şeklinde ve İP olarak uygulanmaktadır. Bulantı, kusma, ishal diğer yan etkileridir. Uygulama öncesi hastanın kardiyolojik yönden değerlendirilmesi ve uygulama sırasında kardiyak monitörizasyon gereklidir. Mutajeniktir. Rekürren over kanserinde haftalık uygulama, dozaj yoğun tedavi olarak kabul görmüştür. Yüksek dozlara çıkılmadıkça kümülatif myelosüpresyon görülmemektedir. 18

27 Topotecan Bir Çin bitkisi olan camptotheca acuminatanın türevi olan Camptothecinin suda çözülebilir analoğudur. DNA Topoizomeraz 1 enzimini inhibe ederek replikasyon sırasında DNA hasarı oluşturur. Camptothecinin analogları 1950 li yıllarda keşfedilmiş; bazı umut verici tepkilere rağmen myelosupresyon, diare, hemorajik sistit gibi yanetkilerden dolayı vazgeçilmiştir. Topotecan daha iyi biyomevcudiyet ve daha az toksik etkileri olan camptotesin anoloğudur.rekürren epitelial over kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri ve GİS tümörlerinde kullanılmaktadır.doz kısıtlayıcı toksik etki myelosupresyondur. Tedavi sırasında GMCSF ihtiyacı gösteren Grade 3-4 nötropeni, trombositopeni, anemi görülebilmektedir. Rekürren over kanserinde üç haftada bir ardışık beş gün IV İnfüzyon olarak kullanılmaktadır. Haftalık kullanımıyla ilgili çalışmalar sürmektedir. 19

28 3. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışmada Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik-Onkoloji Ünitesinde Epitelyal over kanseri tanısı almış; primer sitoredüktif cerrahi + 6 siklus adjuvan kemoterapi (Paklitaksel+Karboplatin) uygulanan ve rekürrens gösteren hastalar incelendi. Hastalar primer sitoredüktif cerrahinin optimal ve suboptimal yapılmasına göre iki gruba ayrıldı. Primer Paklitaksel + Karboplatin kemoterapisinin (6. siklus) bitiminden 6 ay içinde nüks edenler platin rezistan olarak değerlendirildi. Kemoterapi öncesi tüm hastalara Abdomino pelvik CT,CA125, Tam kan sayımı, SGOT, SGPT, ALP, Bilürubin, BUN, Kreatinin değerlerine bakıldı. Tümör grade, histolojik tipi ve evresi kaydedildi. Hastalara üç haftada bir Topotecan (1.5mg/m²) verildi. Her siklus öncesi; Tam kan sayımı, SGOT, SGPT, ALP, Bilürubin, BUN, Kreatinin değerlerine bakıldı. Kemoterapi sırasında Grade2 myelosupresyon (Wbc 2-2,9; Hb 8-9,4 gr/dl, Granülosit 1-1, 4Plt 50-74) saptanan hastalarda kemoterapi ertelendi. Her hasta bulantı/kusma, Alopesi, Periferal nörotoksisite, Enfeksiyon, Mukozit Konstipasyon, Kanama açısından değerlendirildi ve derecesi belirlendi. Kemoterapi toksisitesi WHO Totksisite sınıflamasına göre belirlendi. İlaç etkinliği; kemoterapiden 3 ay sonra her iki grubta CA125, CEA,CA19.9,AFP Abdomino pelvik CT, PA Akciğer grafisi, bimanuel muayene ile değerlendirildi. Hastanın kitlesi ve/veya asit miktarında azalma, CA125 değerinde düşme olanlar etkin olarak değerlendirildi. Tüm hastalara kemoterapi bitiminden itibaren ilk kontrol 1ay sonra yapıldı ve 3 aylık periyodlarla kontrole çağrıldı. Her kontrolde hastalar; Tam kan sayımı, CA125, CEA, CA.19.9, AFP, Abdomino pelvik CT, PA Akciğer grafisi, bimanuel muayene ile değerlendirildi. İstatistiksel yöntem olarak; analizler için toplanan veriler SPSS 11.5 veri tabanında yazıldı. Verilerin frekans analizi ve histografik gösterimi yapıldı. Bağımsız iki örnekte T testi kullanıldı. Veri analizinde bivariative korelasyon kullanıldı. Ondokuz değişkenin veri analizi Pearson KiKare ve Fisher s exact test kullanılarak P değerlerine göre yapıldı. Anlamlı P değerleri ile ilgili istatistiksel yorum yapıldı. 20

29 4. BULGULAR Çalışmaya prospektif olarak 35 hasta dahil edilmiş olup, çalışma grubumuzu oluşturan olgular yaş dağılımlarına göre incelendiğinde en genç hasta 25, en yaşlı hasta 79 yaşındadır. Yaş gruplarının yüzdelik dağılımı, Tablo 4 ve Şekil 1 de gösterilmiştir. Tablo 4. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı Yaş Grubu Hasta Sayısı Yüzde (%) , ve üzeri 4 11,4 Toplam ,5 YAŞ 3,0 2,5 2,0 1,5 1,0,5 0,0 25,00 35,00 41,00 48, 00 55,00 60,00 70,00 33,00 38,00 44,00 52,00 57,00 65,00 76,00 YAŞ Şekil 1. Olguların yaş dağılımı Olgular evrelerine göre değerlendirildiğinde hastalardan; 31 tanesi (%88.6) Evre III C, 4 tanesi (%11. 4) Evre IV olarak saptandı. Olguların evrelerine göre dağılımı Tablo 5 ve Şekil 2 de gösterilmiştir. 21

30 Tablo 5. Hastaların evrelere göre dağılımı Evre Hasta Sayısı Yüzde (%) III C 31 88,6 IV 4 11,4 TOTAL EVRE c 4 EVRE Şekil 2. Hastaların evrelere göre dağılımı Hastaların histopatolojik tipleri incelendiğinde; 29 tanesi (%82.9) Seröz Papiller Adenokarsinom, 3 tanesi (%8.6) Müsinöz Adenokarsinom, 2 tanesi (%5.7) Endometrioid Adenokarsinom, 1 tanesi (2.9) Clearcell Karsinom olarak saptandı. Olguların histopatolojik tiplerine göre dağılımı Tablo 6 ve Şekil 3 te gösterilmiştir. Tablo 6. Hastaların histopoatolojik tiplerine göre dağılımı Histolojik Tip Hasta Sayısı % Seröz Papiller Adenokarsinom Müsinoz Adenokarsinom Endometrioid Adenokarsinom Clearcell Karsinom Total

31 40 HİSTOPATOLOJİK TİP seroz papiller adeno endometrioid adenoka müsinoz adenokarsino clearcell karsinom HİSTOPATOLOJİK TİP Şekil 3. Hastaların histopoatolojik tiplerine göre dağılımı Hastalar primer sitoredüktif cerrahi tiplerine göre incelendiğinde; 20 tanesi (%57.1) optimal, 15 tanesi (%42.9) suboptimal olarak değerlendirildi. Olguların cerrahi tiplerine göre dağılımı Tablo 7 ve Şekil 4 de gösterilmiştir. Tablo 7. Hastanın cerrahi tiplerine göre dağılımı Cerrahi Hasta Sayısı Yüzde (%) Optimal 20 57,1 Suboptimal 15 42,9 Total ,0 23

32 30 CERRAHİ optimal suboptimal CERRAHİ Şekil 4. Hastanın cerrahi tiplerine göre dağılımı Hastaların gradelerine göre dağılımı incelendiğinde; 4 tanesi (%11.4) Grade I, 16 tanesi (%45.7) Grade II, 15 tanesi (%42.9) Grade III olarak saptandı. Olguların gradelerine göre dağılım Tablo 8 ve Şekil 5 de gösterilmiştir. Tablo 8. Olguların gradelerine göre dağılımı Grade Hasta sayısı Yüzde (%) I 4 11,4 II 16 45,7 III 15 42,9 Total ,0 24

33 20 GRADE ,00 2,00 3,00 GRADE Şekil 5. Olguların gradelerine göre dağılımı Hastalar primer sitoredüktif cerrahi+ 6 kür adjuvan kemoterapi(paklitaxel+ Karboplatin) sonrasında nüks sürelerine göre incelendiğinde; 21 tanesi (%60) 0-6 ay, 9 tanesi (%25.8) 6-12 ay, 3 tanesi (%8.7) ay, 1 tanesi (%2.9) ay, 1 tanesi (%2.9) nde 24 ay ve sonrasında radyolojik ve laboratuar bulgularına göre nüks saptandı. Olguların nüks sürelerine göre dağılımı Tablo 9 ve Şekil 6 da gösterilmiştir. Tablo 9. Olguların nüks sürelerine göre dağılımı Nüks Süresi Olgu Sayısı Yüzde (%) 0 6 Ay Ay 9 25, Ay 3 8, Ay 1 2,9 24 Ay ve Sonra 1 2,9 Toplam

34 8 NÜKS SÜRESİ ,00 4,00 6,00 8,00 10,00 13,00 18,00 3,00 5,00 7,00 9,00 12,00 16,00 20,00 26,00 NÜKS SÜRESİ Şekil 6. Olguların nüks sürelerine göre dağılımı Olguların CT bulgularına göre dağılımı incelendiğinde; 8 tanesi (%22.9) nüks(+), 3 tanesi (%8.6) kemoterapiye rağmen stabil, 24 tanesi (%68,6) progresyon olarak değerlendirildi. Olguların CT bulgularına göre dağılımı Tablo 10 ve Şekil 7 de gösterilmiştir. Tablo 10. Olguların CT bulgularına göre dağılımı CT Bulguları Hasta Sayısı Yüzde (%) Nüks (+) 8 22,9 Stabil 3 8,6 Progresyon 24 68,6 Toplam ,0 26

35 30 ABDOMİNO-PELVİK CT nüks normal progresyon ABDOMİNO-PELVİK CT Şekil 7. Olguların CT bulgularına göre dağılımı Kemoterapi esnasında hastalarda toksisite olarak myelosupresyon gelişme durumuna göre dağılımı incelendiğinde; 4 tanesi (%11.4) myelosupresyon yok, 31 tanesinde (%88.6) myelosupresyon var olarak değerlendirildi. Olguların Kemoterapi esnasında myelosupresyon durumuna göre dağılımı Tablo 11 ve Şekil 8 de gösterilmiştir. Tablo 11. Olgularda kemoterapi esnasında myelosupresyon durumuna göre dağılımı Myelosupresyon Hasta sayısı Yüzde (%) Yok 4 11,4 Var 31 88,6 Total ,0 27

36 40 Myelosupresyon yok var Myelosupresyon Şekil 8. Olgularda kemoterapi esnasında myelosupresyon durumuna göre dağılımı Hastaların kemoterapi esnasında gastrointestinal yan etkilere göre dağılımı incelendiğinde:35 hastanın 32 tanesinde (%91.4) Hepatotoksisite gelişmediği, 3 tanesinde ise(%8.6) geliştiği görülmüştür. Tüm olgularda bulantı mevcuttur. Olguların Gastrointestinal yan etkilere göre dağılımı Tablo 12 ve Şekil 9 da gösterilmiştir. Tablo 12. Olguların gastrointestinal yan etkilere göre dağılımı Yan Etki Hasta Sayısı Yüzde (%) Hepatotoksisite (- ) (+) Bulantı (+)

37 40 HEPATOTOKSİSİTE yok var HEPATOTOKSİSİTE 40 BULANTI var BULANTI Şekil 9. Olguların gastrointestinal yan etkilere göre dağılımı 29

38 Hastalarda kemoterapi esnasında görülen Alopesi ve Enfeksiyon gelişimine göre dağılımı incelendiğinde: 35 hastanın 31 tanesinde (%88.6) Alopesiye rastlanmış olup, 4 tanesinde ise(%11.4) Alopesiye rastlanmamıştır. Olguların 8 tanesinde (%22.9) Enfeksiyon geliştiği, 27 tanesinde ise (%77.1) Enfeksiyon gelişmediği görülmüştür. Olguların kemoterapi esnasında Alopesi ve Enfeksiyon gelişimine göre dağılımı Tablo 13 ve Şekil 10 da gösterilmiştir. Tablo 13. Olgularda alopesi ve enfeksiyon gelişimine göre dağılımı Yan Etki Hasta Sayısı Yüzde (%) Alopesi (+) (-) Enfeksiyon (+) (-)

39 40 ALOPESI yok var ALOPESI 30 ENFEKSİYON yok var ENFEKSİYON Şekil 10. Olguların alopesi ve enfeksiyon gelişimine göre dağılımı 31

40 Tüm olgularda mukozit ve kanama gelişimine göre dağılımı incelendiğinde; 35 hastanın 2 tanesinde (%5.7) mukozit görülmüş, 33 tanesinde (%94.3) mukozit görülmemiş olup, tüm olgularda kanamaya rastlanmamıştır. Olguların mukozit ve kanama gelişimine göre dağılımı Tablo 14 ve Şekil 11 de gösterilmiştir. Tablo 14. Olgularda mukozit ve kanama gelişimine göre dağılım Yan Etki Hasta Sayısı Yüzde (%) Mukozit (+) (-) Kanama (-) MUKOZIT 40 KANAMA Frequency 10 0 yok var 10 0 yok MUKOZIT KANAMA Şekil 11. Olgularda mukozit ve kanama gelişimine göre dağılımı 32

41 Kemoterapi esnasında myelosupresyon gelişen hastalara uygulanan ek tedavi ve tipleri incelendiğinde; 35 hastanın 24 tanesi(%68.6) nde ek tedavi gerekmediği, 4 tanesinde (%11.4) trasfüzyon, 2 tanesinde (%5.7) GM-CSF, 5 tanesinde ise (%14.3) transfüzyon+ GM-CSF gerektiği saptandı. Olguların ek tedavi ve tiplerine göre dağılımı Tablo 15 ve Şekil 12 de gösterilmiştir. Tablo 15. Olgulardaki uygulanan ek tedavi ve tiplerine göre dağılımı EK TEDAVİ Hasta Sayısı Yüzde (%) (-) Transfüzyon GM-CSF Transfüzyon + GM-CSF Total EK TEDAVİ Frequency 0 ektedaviyok tranfüzyon gm-csf trans+gm-csf EK TEDAVİ Şekil 12. Olgulardaki uygulanan ek tedavi ve tiplerine göre dağılımı 33

42 Tedavinin etkinliği Kemoterapi başlangıncından 3 ay sonra jinekolojik muayene, PA akciğer grafisi, abdomino-pelvik CT, Ca125, CEA, CA19.9 ve AFP ile değerlendirildiğinde; 35 hastanın 25 inde (%71.4) etkin değil, 10 tanesinin ise (%28.6) etkin olduğu görüldü. Olgularda kullanılan kemoterapinin etkinliği açısından dağılımı Tablo 16 ve Şekil 13 de gösterilmiştir. Tablo 16. Olgularda kullanılan tedavinin etkinliği açısından Tedavi Etkinliği Hasta Sayısı Yüzde (%) Etkin Değil Etkin Toplam ETKİNLİK 20 Frequency 10 0 etkin dirençli ETKİNLİK Şekil 13. Olgularda kullanılan tedavinin etkinliği açısından olguların dağılımı 34

43 Hastalarda Kemoterapi esnasında yan etki olarak Nefrotoksisite ve Nörotoksisite gelişimine göre dağılımı incelenmiş olup, 35 hastanın 3 tanesinde (%8.6) nefrotoksisiteye rastlanmış olup, 32 tanesinde ise (%91.4) nefrotoksisiteye rastlanmamıştır. Olguların 33 tanesinde (%94.3) nörotoksisite görülmemiş olup, 2 tanesinde ise (%5.7) periferal nörotoksisiteye görülmüştür. Olguların Nefrotoksisite ve Nörotoksisite Gelişimi açısından değerlendirilmesi Tablo 17 ve Şekil 14 de gösterilmiştir. Tablo 17. Olgularda nefrotoksisite ve nörotoksisite gelişimine göre dağılımı Yan Etki Hasta Sayısı Yüzde (%) Nefrotoksisite (+) (-) Nörotoksisite (-) (+) NEFROTOKSİSİTE 40 NÖROTOKSİSİTE yok NÖROTOKSİSİTE var 0 yok var Şekil 14. Olgularda nefrotoksisite ve nörotoksisite gelişimine göre dağılımı 35

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Malign mikst müllerian tümör Diğer isimleri Malign mikst mezodermal

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya İKİNCİL KANSERLER Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya Tanım Kanser tedavisi almış veya kanser öyküsü olan bir hastada histopatolojik

Detaylı

GEBELİK VE MEME KANSERİ

GEBELİK VE MEME KANSERİ GEBELİK VE MEME KANSERİ Doç. Dr. Ramazan YILDIZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, 27 Kasım 2014, Ankara Gebelikte Kanser Gebelikte kanser insidansı % 0.07-0.1 arasında Gebelik

Detaylı

Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi. Dr. Aykut Tuncer

Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi. Dr. Aykut Tuncer Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi Dr. Aykut Tuncer Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi Sunum Planı Over kanseri prevelansı, evrelere göre sağkalım, yayılım yolları

Detaylı

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Dr. Zeynep Özsaran E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Son cümle: Geçmiş yıllarda yapılan randomize çalışmalarda endometrium kanserinde RT nin rolü tanımlanmıştı Ancak eksternal RT nin yeri yüksek risk faktörlü

Detaylı

ONKOLOJİDE İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ ORGAN YETMEZLİKLERİNDE ETKİLEŞİM

ONKOLOJİDE İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ ORGAN YETMEZLİKLERİNDE ETKİLEŞİM ONKOLOJİDE İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ ORGAN YETMEZLİKLERİNDE ETKİLEŞİM İlaç etkileşiminde rolü olan organlar Böbrek Karaciğer Akciğer GİS Kalp Organ fonksiyonlarının değerlendirilmesi Böbrek (üre, kreatinin, GFR)

Detaylı

MEME KANSERİNDE TIBBİ TEDAVİ PRENSİPLERİ. Prof.Dr.Evin Büyükünal İç Hastalıkları Medikal Onkoloji Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

MEME KANSERİNDE TIBBİ TEDAVİ PRENSİPLERİ. Prof.Dr.Evin Büyükünal İç Hastalıkları Medikal Onkoloji Cerrahpaşa Tıp Fakültesi MEME KANSERİNDE TIBBİ TEDAVİ PRENSİPLERİ Prof.Dr.Evin Büyükünal İç Hastalıkları Medikal Onkoloji Cerrahpaşa Tıp Fakültesi A.B.D İstatistiklerine Göre 180.000 MEME KANSERİ VAKASI MEVCUT İLK TEDAVİDEN SONRA

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİ MEME VE AKCİĞER KANSERİNDEN

Detaylı

Paul Sugarbaker

Paul Sugarbaker Paul Sugarbaker 7.09.2014 1 HIPEC, pubmed 4 nisan 2012 7.09.2014 2 Giriş GIS kanserlerinin pek çoğunda peritoneal karsinomatoz olur Bu olguların çoğu 5-6 ay içinde ölür Gelenkesel olarak karsinomatozun

Detaylı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Malignite ve Transplantasyon Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Sunum Planı -Pretransplant malignitesi olan alıcı -Pretransplant malignitesi olan donör -Posttransplant de

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi Dr. Öztuğ Adsan Radikal Sistektomi Radikal sistektomi pelvik lenfadenektomi ile birlikte kasa invaze ve

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM Dr. Ahmet BİLİCİ İstanbul Medipol Üniversitesi, Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji B.D. 16.12.2018 Giriş Testis tümörlerinin %30 unu oluşturur %70 i erken evre olarak tanı

Detaylı

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Dr. M. Murat Naki Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi BD Epidemiyoloji ABD de 300

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

PLATİNLERİN İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Prof. Dr. Gülten Tekuzman Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü

PLATİNLERİN İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Prof. Dr. Gülten Tekuzman Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü PLATİNLERİN İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ Prof. Dr. Gülten Tekuzman Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü Sisplatin-DNA adduktları a. Monofonksiyonel olarak guanine bağlanmış sisplatin

Detaylı

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur? OVER KANSERİ Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over hücrelerinden kaynaklanan kanserdir. Kadınlarda yumurtalıklara over denir. Over ler döllenme için gerekli yumurtaların hazırlandığı ve kadın hormonlarının

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ Prof. Dr. Fırat ORTAÇ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Jinekolojik Onkoloji Departmanı Polikistik Over Sendromu(PKOS)

Detaylı

Onkolojide Sık Kullanılan Terimler. Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013

Onkolojide Sık Kullanılan Terimler. Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013 Onkolojide Sık Kullanılan Terimler Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013 Kanser Hücrelerin aşırı kontrolsüz üretiminin, bu üretime uygun hücre kaybıyla dengelenemediği, giderek artan hücre kütlelerinin birikimi..

Detaylı

KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU

KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU GENİTOÜRİNER GEÇ YAN ETKİLER *KEMOTERAPİ* Dr. CELALETTİN CAMCI GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIBBİ ONKOLOJİ BİLİM DALI tanım Antineoplastik tedaviye bağlı geç etkiler

Detaylı

Cerrahi Dışı Tedaviler

Cerrahi Dışı Tedaviler KÖTÜ HUYLU YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ Cerrahi Dışı Tedaviler Dr.Selami ÇAKMAK GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi 50 den fazla yumuşak doku sarkomu tipi Kaynaklandığı doku, Klinik gidişat, Görülme yaşı, Agresifliği,

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU. ""Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular"" (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA

2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU. Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA 08.30-09.00 AÇILIŞ 2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU ""Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular"" (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA GASTROİNTESTİNAL KANSERLERDE TARTIŞMALI KONULARA

Detaylı

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği. 15-18 Ekim 2015. Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği. 15-18 Ekim 2015. Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ KÖPEK MEME TÜMÖRLERİNDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ AMAÇ Yaşam kalitesini ve süresini uzatmak Nüks veya yeni tümör oluşumlarını engellemek Yrd.Doç.Dr. Nilgün GÜLTİKEN Metastaz oluşumunu engellemek Tümör dokusunda

Detaylı

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? 109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? A) Subserozal B) Pedinküle subserozal C) İntramural D) Servikal E) Tip 0 submukozal Soru kalitesiz

Detaylı

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ Dr.Cavit Can Eskişehir Osmangazi Ün. Tıp Fak. Üroloji AD Organ Koruyucu Tedaviler Transüretral rezeksiyon Parsiyel

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

TÜMÖR GÖSTERGELERİ. Dr. Sezai Vatansever İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi

TÜMÖR GÖSTERGELERİ. Dr. Sezai Vatansever İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi TÜMÖR GÖSTERGELERİ Dr. Sezai Vatansever İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Tümör Göstergesi Tümör göstergeleri klinik, radyolojik, patolojik incelemenin dışında özel tahlil gerektirten moleküler ya da dokuya

Detaylı

Multiple Myelom Radyoterapi Uygulamaları. Prof.Dr. Serra KAMER

Multiple Myelom Radyoterapi Uygulamaları. Prof.Dr. Serra KAMER Multiple Myelom Radyoterapi Uygulamaları Prof.Dr. Serra KAMER Cevap Aranan Sorular Kemik Lezyonlarında Palyatif Radyoterapi Plazmositom tedavisinde küratif radyoterapi Kim ne zaman- tedavi sıralaması?

Detaylı

Kanser Kemoterapi Rehberi ve Uygulamaya Yönelik Öneriler

Kanser Kemoterapi Rehberi ve Uygulamaya Yönelik Öneriler Kanser Kemoterapi Rehberi ve Uygulamaya Yönelik Öneriler İkinci Baskı Editörler Maryane Fishman, RN,MS Mary Mrozek Orlowski, RN, MSN, AOCN Amerikan Onkoloji Hemşireleri Derneği (ONS) bu baskıdaki değerli

Detaylı

Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi

Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi Prof. Dr. Abdurrahman IŞIKDOĞAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı III. Tıbbi Onkoloji Kongresi / 25 Mart 2010 / ANTALYA Testisin

Detaylı

ği Derne Üroonkoloji

ği Derne Üroonkoloji İNTRAVEZİKAL BCG UYGULAMALARI ÖNCESİ PPD. TESTİ ÖLÇUM DEĞERİ ILE IDRAR IL-2 VE IL-lO DÜZEYLERİ ARASINDAKİ KORELASYON AMAÇ Transizyonel hücreli mesane karsinomlarında transüretral tumör rezeksiyonu sonrası

Detaylı

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları Doğu Asya Cerrahi D2 sonrası oral floropirimidin bazlı adjuvan tedavi Avrupa Perioperatif kemoterapi (neoadjuvan ve adjuvan) Amerika Adjuvan kemoradyoterapi Surg Oncol

Detaylı

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi Erman Alçı, Özer Makay, Adnan Şimşir*, Yeşim Ertan**, Ayşegül Aktaş, Timur Köse***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız Ege Üniversitesi Hastanesi, Genel

Detaylı

Endometrium Karsinomları

Endometrium Karsinomları Endometrium Karsinomları Prof. Dr. Türkan KÜÇÜKALİ Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Ankara Endometrium Adenokarsinomlarının Histolojik Tipleri Endometrioid adenokarsinom Silli

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

MEME KANSERİ ve ERKEN TEŞHİS. Dr.Koray Öcal Mersin Tıp Fak.Genel Cerrahi AD.Meme-Endokrin Cerrahisi Grubu

MEME KANSERİ ve ERKEN TEŞHİS. Dr.Koray Öcal Mersin Tıp Fak.Genel Cerrahi AD.Meme-Endokrin Cerrahisi Grubu MEME KANSERİ ve ERKEN TEŞHİS Dr.Koray Öcal Mersin Tıp Fak.Genel Cerrahi AD.Meme-Endokrin Cerrahisi Grubu MEME KANSERİ NEDİR? Meme süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşan

Detaylı

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU 13-14 HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile)

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU 13-14 HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile) TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU 13-14 HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile) 1. Gün 1. Oturum: Meme kanserine giriş, Patoloji ve Alt

Detaylı

Mide Tümörleri Sempozyumu

Mide Tümörleri Sempozyumu Mide Tümörleri Sempozyumu Lokal İleri Hastalıkta Neoadjuvan Radyoterapi ve İORT Prof. Dr. Ahmet KİZİR İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü 17 Aralık 2004 İstanbul Neoadjuvan Radyoterapi Amaç : Lokal ileri hastalıkla

Detaylı

Yıl: 2000 35 Yaş, Kadın, S.B., İstanbullu, ev hanımı, evli

Yıl: 2000 35 Yaş, Kadın, S.B., İstanbullu, ev hanımı, evli Yıl: 2000 35 Yaş, Kadın, S.B., İstanbullu, ev hanımı, evli Şikayeti: Sağ memede kitle Hikayesi: Sağ memede olan kitlenin son bir ayda daha da büyümesi üzerine doktora başvurmuş. Menarş: 14 İlk doğum yaşı:

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI AHMET ŞİYAR EKİNCİ1, UMUT DEMİRCİ 1, BERNA ÖKSÜZOĞLU1, AYŞEGÜL ÖZTÜRK2, ONUR EŞBAH1, TAHSİN ÖZATLI1, ÖZNUR BAL1, AYŞE DEMİRCİ1,

Detaylı

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ)

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) Diğer adı ve kısaltma: α fetoprotein, AFP. Kullanım amacı: Primer karaciğer, testis ve over kanserlerinin araştırılması ve tedaviye alınan cevabın izlenmesi amacıyla

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE

LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE NEOADJUVAN KıSA DÖNEM VE UZUN DÖNEM KEMORADYOTERAPI SONRASı HAYAT KALITESI DEĞERLENDIRILMESI SORUMLU ARAŞTIRMACI: Prof.Dr.ESRA SAĞLAM YARDIMCI ARAŞTIRMACI: Dr. ŞÜKRAN ŞENYÜREK

Detaylı

Erken Evre Endometrium Kanserinde Cerrahi Tedavi. Prof. Dr. Mehmet Ali VARDAR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.

Erken Evre Endometrium Kanserinde Cerrahi Tedavi. Prof. Dr. Mehmet Ali VARDAR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. Erken Evre Endometrium Kanserinde Cerrahi Tedavi Prof. Dr. Mehmet Ali VARDAR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. Endometrial Kanser Kadınlardaki kanserlerde 4. Jinekolojik

Detaylı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Dr. Ömer DİZDAR Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Tümör markırları kanserli hastaların dokularında, serumda, idrarda ya da diğer

Detaylı

Nadir Görülen Over Tümörleri

Nadir Görülen Over Tümörleri Nadir Görülen Over Tümörleri Dr.Süleyman Engin Akhan İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. Nadir Görülen Over Tümörleri Overin habis tümörlerinin %90 ı yüzey epiteli olan germinal

Detaylı

OVER KANSERİNİN SİSTEMİK TEDAVİSİNDE ÇELİŞKİLER. Prof. Dr. Nil MOLİNAS MANDEL İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji

OVER KANSERİNİN SİSTEMİK TEDAVİSİNDE ÇELİŞKİLER. Prof. Dr. Nil MOLİNAS MANDEL İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji OVER KANSERİNİN SİSTEMİK TEDAVİSİNDE ÇELİŞKİLER Prof. Dr. Nil MOLİNAS MANDEL İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Over Kanseri FIGO Evrelemesi Evre Tanımlama Sıklık Sağkalım

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. ALĠ MURAT SEDEF Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. ALĠ MURAT SEDEF Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ MEDĠKAL ONKOLOJĠ

Detaylı

Rekürren/Metastatik Baş Boyun Kanserleri Tedavisinde Son Gelişmeler

Rekürren/Metastatik Baş Boyun Kanserleri Tedavisinde Son Gelişmeler Rekürren/Metastatik Baş Boyun Kanserleri Tedavisinde Son Gelişmeler Dr. Mustafa Özdoğan Medstar Antalya Hastanesi Tıbbi Onkoloji 60 yaşında, erkek, inşaat işçisi, VAKA 60 paket/yıl sigara öyküsü, İlk başvuru:

Detaylı

Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser

Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser Radyasyon tolerans dozu aşılmışsa Organ fonksiyonu bozulmuşsa EK TEDAVİ SAKINCALI İlk RT dozu İlk RT volümü Tedaviler

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG) METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG) Metastatik tümörler en sık görülen beyin tümörleridir. Her geçen yıl çok daha fazla sayıda

Detaylı

Doç. Dr. Fadime Akman

Doç. Dr. Fadime Akman RADYOTERAPİNİN TÜMÖR ÜZERİNE ETKİSİ Dr. Fadime Akman DEÜTF Radyasyon Onkolojisi AD 2005 TÜMÖR HÜCRELERİ NELER YAPIYOR? Prolifere olan steril Veya farklılaşmış Dinlenme veya G0 ÖLÜ Radyasyonun etki mekanizmaları

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ Doç. Dr. Mert Saynak Clinical Radiation Oncology, Third Edition OLGU 30 yaşında bir hentbol oyuncusu, Migren tanısı var Son maçı esnasında

Detaylı

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu TÜRKİYE ve ABD de ERKEKLERDE GÖRÜLEN KANSERLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Türkiye (1986-1990)

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Klinik gözlemlerle, endokrin bezleri içeren neoplastik sendromlar tanımlanmıştır. Paratiroid, hipofiz, adrenal,tiroid ve

Detaylı

Erken Evre Over Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Turhan Uslu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İzmir

Erken Evre Over Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Turhan Uslu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İzmir Erken Evre Over Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Turhan Uslu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İzmir 1 Over Tümörleri Tanı aşamasında BOT un %70-80 i, EOK lerinin %25 Stage 1 de 2 Epitelial Over kanseri

Detaylı

Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi. Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Mart 2014 Susesi Otel, Antalya

Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi. Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Mart 2014 Susesi Otel, Antalya Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014 Susesi Otel, Antalya Osteosarkoma-1 Nadir tümörler (2-3/100.000), Çalışma yapmak zor (çok merkezli,

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi Nöroendokrin tümörlerde 2004 WHO sınıflaması Tümör Tipi Tipik Karsinoid Atipik Karsinoid Büyük Hücreli nöroendokrin

Detaylı

HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Kanserinde Tedavi. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Kanserinde Tedavi. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji İnsidans ve Epidemiyoloji İnsidans ve Epidemiyoloji İnsidans ve Epidemiyoloji

Detaylı

Endometriyum Kanserinde Sistemik tedavi

Endometriyum Kanserinde Sistemik tedavi Endometriyum Kanserinde Sistemik tedavi Dr Nilüfer Güler 22 Nisan 2013, Antalya 20. Ulusal Kanser Kongresi Endometriyum Kanseri Batı ülkelerinde en sık görülen jinekolojik kanserdir. Ortanca görülme yaşı

Detaylı

EPĠTELYAL OVER KANSERLERĠNDE NEOADJUVAN KEMOTERAPĠ SONRASI UYGULANAN SĠTOREDÜKTĠF CERRAHĠ ĠLE PRĠMER SĠTOREDÜKTĠF CERRAHĠNĠN KARġILAġTIRILMASI

EPĠTELYAL OVER KANSERLERĠNDE NEOADJUVAN KEMOTERAPĠ SONRASI UYGULANAN SĠTOREDÜKTĠF CERRAHĠ ĠLE PRĠMER SĠTOREDÜKTĠF CERRAHĠNĠN KARġILAġTIRILMASI T.C. ÇUKUROVA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABĠLĠM DALI EPĠTELYAL OVER KANSERLERĠNDE NEOADJUVAN KEMOTERAPĠ SONRASI UYGULANAN SĠTOREDÜKTĠF CERRAHĠ ĠLE PRĠMER SĠTOREDÜKTĠF CERRAHĠNĠN

Detaylı

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR?

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR? P.O. Number Terms Rep Ship Via F.O.B. Project Quantity Item Code Description Price Each Amount GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR? Dr.Aytekin Altıntaş Total GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Over Kanserinde Tedavi. Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Over Kanserinde Tedavi. Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Over Kanserinde Tedavi Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Over Ca Tipleri Tip 1 Tip 2 Yavaş ilerleyen İyi belirlenmiş borderline prekürsör lezyonları

Detaylı

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert AMELİYAT SONRASI TAKİP n Ameliyat sonrası evreleme; - TNM sınıflaması kullanılmakla beraber eksiklikleri var; post-op kalsitonin- CEA ölçümü, CEA

Detaylı

HİPERTERMİK PERFÜZYON KEMOTERAPİSİ (HİPEK)

HİPERTERMİK PERFÜZYON KEMOTERAPİSİ (HİPEK) HİPERTERMİK PERFÜZYON KEMOTERAPİSİ (HİPEK) PERİTONEAL MALİGN MEZOTELYOMA Dr. Mehmet Emin Kalender Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Antalya 20.03.2014 VAKA SUNUMU VAKA

Detaylı

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ A.D. BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Renal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım

Renal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım Renal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım Dr. Özgür CAN,Doç. Dr. Gülizar Şahin, Dr. Bala Başak Öven Ustaalioğlu Dr. Berkant Sönmez, Dr. Burçak Erkol İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Güz Dönemi Klinik Radyasyon Onkolojisi (TRF5003) Ders Programı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Güz Dönemi Klinik Radyasyon Onkolojisi (TRF5003) Ders Programı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı 2013-2014 Güz Dönemi Klinik Radyasyon Onkolojisi (TRF5003) Ders Programı Klinik Radyasyon Onkolojisi Dersleri Pazartesi günleri saat

Detaylı

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR 01.05.2013-14.11.2013 TARİHLERİ ARASINDA SAĞLIK BAKANLIĞI EK ONAYI ALINMADAN KULLANILABİLECEK ENDİKASYON DIŞI HEMATOLOJİ-ONKOLOJİ İLAÇLARI LİSTESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER LİSTEYE EKLENENLER SIRA NO İLAÇLAR

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

Testis Germ Hücreli Kanser. Prof.Dr.Necdet Üskent

Testis Germ Hücreli Kanser. Prof.Dr.Necdet Üskent Testis Germ Hücreli Kanser Primer Tedavi Standartları ve Prensipleri Prof.Dr.Necdet Üskent Artan İnsidans, Azalan Mortalite İnsidans Erkek Malinitelerinin %1 Görülme Oranı/100.000 Mortalite 15-35 yaş aralığı

Detaylı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. S A, 32 yaşında, Öğretmen, Trabzon Şikayeti: Karın ağrısı Hikayesi: 6 yıl

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

Meme Kanseri. Prof. Dr. Hilmi Alanyalı

Meme Kanseri. Prof. Dr. Hilmi Alanyalı Meme Kanseri Prof. Dr. Hilmi Alanyalı Meme anatomisi MEME KANSERİ SIKLIĞI İstatistiklere göre her 8 kadından birinde hayatının herhangi bir döneminde meme kanseri gelişmektedir. MEME KANSERİ SIKLIĞI Meme

Detaylı