Arap Gurbanov. ( Aşgabat, )

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Arap Gurbanov. ( Aşgabat, 1927 - )"

Transkript

1 Arap Gurbanov ( Aşgabat, ) Aşgabat yakınlarındaki Aşgabat köyünde doğmuştur. Ulaşılamayacak yüksek ilmi var. Aşgabat'm pedagoji lisesini /1943/ ve Moskova'daki M. Gorki adındaki Edebiyat Enstitüsü'nün iki yıllık kursunu tamamladı yıllarında Türkmenistan'ın Bakanlık binasının yanındaki Radyo yayınları komitesinde spiker, 1945 yılından 1988 yılına kadar burada redaktör ve sonra başkan olarak görev yaptı. O, "Yaz Günlerinin Birinde", "Gülnar", "Lale Çiçeği", "Görüşüp Duruyoruz", "Öğle Yağmuru", "Ateş Gibi", "Tanıdık Yüzler", "O Akşam" gibi nesir kitaplarının yazarıdır. Onun "Gülnar" adlı uzun hikayesi yazara büyük bir şöhret kazandırdı. Bu eser Türkmen ve Rus dillerinde çok sayıda yayınlandı yılında yazarın "Seçilen Eserleri" neşredildi. Arap Gurbanov, Türkmenistan Yüksek Kurum Başkanının şeref belgesi ile ödüllendirildi. "TANIŞ YÜZLER" / povestinden bölek Şeydip, uruşdan sonkı ilkinci gışam geçip gitdi. Yaz düşdi. Yazın ilkinci şemallan adamların yüreklerini ersdirip-ersdirip gitdi. Yazın ilkinci gülleri her kime öz söygülisini yatlatdı. Menin gözüm velin Cerendedi. Haysı güle baksam Cerenimin keşbini göryerdim. Ak güller Cerenim yalı akdi. Gizil güller Cerenimin köyneği yalı gırmızıdı, Cerenimin öz eli bilen köyneğinin yakasına çeken keşdesinde ehli güllerin refiki, ehli güllerin nusgası bardı. Bu yılkı süren yerim geçen yılkıdan has köpdi. Bu yıl kakam bir gezek del, telim gezek yanıma gelip, tazece sürlen yerin ısını gana-gana ısgap gitdi. Yerin ısı kakam üçin dirilik çeşmesi, yüreğine tutarıkdı. Cerenim indi kolhozda in meşhur sağımçılarm biri bolup yetişipdi. Ol indi bir topar sağımçılara-da yolbaşçıhk edyerdi. Ol indi seğirt sağımçı dal, baş sağımçıdı. "TANIŞ YÜZLER" hikâyesinden bir bölüm Böylece savaştan sonraki ilk kış da geçip gitti. İlkbahar geldi. İlkbaharın ilk rüzgarları insanların yüreklerini değiştire değiştire gitti. Baharın ilk çiçekleri herkese sevgilisini hatırlattı. Benim gözüm sadece Ceren'deydi. Hangi çiçeğe baksam Ceren'imin yüzünü görüyordum. Ak güller Ceren'im gibi aktı. Kızıl güller Ceren'imin gömleği gibi kızıldı. Ceren'imin kendi eliyle gömleğinin yakasına yaptığı işlemede bütün çiçeklerin rengi, bütün çiçeklerin modeli vardı. Bu yıl sürdüğüm tarla geçen yılkinden daha çoktu. Bu yıl babam bir defa değil, bir çok defa yanıma gelip, yenice sürülmüş tarlanın kokusunu içine çeke çeke koklayıp gitti. Toprağın kokusu babam için dirilik kaynağı, yüreği için dayanaktı. Ceren'im çiftlikte en meşhur süt sağıcılardan biri olarak yetişmişti. O, şimdi, bir grup sağıcıya da başkanlık yapıyordu. Artık çırak değil, baş sağımcıydı.

2 Başlığam sözünde tapıldı. Cerene-de, manada okuva girmeğe kömek berdi. Yene velin men okuv meselesinde Cerenin işleğini ödep bilmedim. Ol menden ulı zatlara garaşyardı. Ol meni sungat ussatlarının biri bolup yetişer diyip umıdı bardı. Ol menin talantıma, ukıbıma ulı sarpa goyardı. Sonun üçin-de ol menin sungat uğrundan okuva girmeğimi maslahat cdyerdi. Emma men kolhoz bilen, oba adamları bilen, toprak bilen şeyle bir ısnışıpdım velin, olardan üzne ökece minudam onup bilmeceğime gözüm yetip durdı. Olardanam beter Cerenimden üzne gezip bilcek deldim. Onson olam, menem oba hocalık tehnikumına okuva girdik. Men indi arkayındım. Ceren bilen bir kolhozda işleyerdim, bir tehnikumda okayardım. Bir öyden girip, bir önden çıkyardım. Men öz çaklayşıma göre, kolhozın in gerekli adamlarının biridim. Sürüm gutardı velin, meni kombayna geçirdiler. Orak orcak kombaynları birkemsiz remont edip, yığıma tayğar edip goyduk. Sergey ağa mana: - Yığım başlananda sen Ocar ağanın kombaynmda işlemeli bolarsın, diydi. Ocar ağa di yenin şeyle bir onat adamdı. Onun fronta giden beş oğlundan dine yekecesi gaydıp geldi. Gaydıp gelen oğlunun adına Halli diyerdiler. Ocap ağa Kombaynın maşinistidi, men bolsam şturvalçıdım. Ocar ağanın menin işleyşime gövni yetyerdi. "Sen okuvına üns ber" diyyerdi. "İndi kolhozın bar işini tehnika çözer. Onson universal mehenizatorlar gerek bolar. Sana gövnüm yetyer, sen tehnikanı erbet görenok. Senden bir zat çıkar" diyyerdi. Umuman kolhozın adamları onatdı. İşimem şovunadı. Cerenem, menem indi on sekiz yaşapdık, Toy meselesini çıngartmağa vagt yetipdi. Bossan ece Ceren ikimizin toyumıza öz toyı deldir öydenokdı. Toyun uğrunda iki yana at çapyardı. Bir yerden mata tapıp getirip beryerdi. Onı Cerenin boyuna denep, biçip beryerdi. Cerenin özem ecemden galan el bilen sürülyen tikin maşınım hali-şindi şarladıp, sürüp otırdı. Cerenin coraları bolsa, heli-şindi onun yanına onun yanına gelip, goltuğındakı yağlıcağm içinde geyimini tikip getirip gidyerdiler. Bizin toy etme meselemiz illerinke garanda üytgeşiğrek boldı. Gelnem öz öyümizden edinyerdik. Gızam öz öyümizden çıkaryardık. Onson gizin geycek geyminem, gelin geycek eşiğinem özümiz tapmalıdık. İne, şu meselede-de Bossan ece bize ulı kömek etdi. Ol sonda kakama garap: - Nazar ağa, sonun ikisem sizin özünizde bar bolaymasın? diydi. Kakam gövünsiz güldi-de: Başkan, sözünde durdu. Ceren'e de bana da okula gitmemiz için yardımcı oldu. Fakat ben okul meselesinde Ceren'in gayret ve çalışmasına ulaşamadım. O, benden büyük şeyler bekliyordu. Benim sanat ustalarından biri olarak yetişeceğim konusunda ümidi vardı. Benim kabiliyetime, anlayışıma büyük saygı duyuyordu. Bunun için de, sanat okullarından birine girmem konusunda beni yönlendiriyordu. Ama ben çiftlik ile, köy insanlarıyla, toprakla öyle bir ısınmıştım ki bunlardan ayrı bir dakika bile yaşayamayacağımı hissediyordum. Bundan da kötüsü Ceren'imden ayrı kalamayacaktım. Daha sonra o da, ben de köy ekonomi teknik okuluna girdik. Artık rahattım. Ceren'le aynı çiftlikte çalışıyordum, bir teknik okulda okuyordum. Bir evden girip öbür evden çıkıyordum. Sezinlediğime göre, çiftliğin en gerekli insanlarından biriydim. Ekim işi bitti fakat, beni biçer döğere geçirdiler. Biçer döğer ve orakları kusursuz tamir edip, haşata hazırladık. Sergey Ağa bana: - Hasat başladığında sen Ocar Ağa'nın biçer döğerinde çalışırsın, dedi. Ocar Ağa dedikleri adam, öyle iyi bir adamdı ki... Onun cepheye giden beş oğlundan sadece biri dönüp geldi. Bu oğlunun adına Halli diyorlardı. Ocar Ağa, biçer döğer kullanıcısıydı, ben ise çarkçıydım. Ocar Ağa, benim çalışmamdan memnundu. "Sen okuluna önem ver" diyordu. "Çiftliğin işlerini teknik çözer. Ondan sonra uzman makinacılar gerekir. Senden memnunum, tekniğini kötü bulmuyorum. Senden her şey olur." diyordu. Çiftlikte çalışanlar genellikle iyi insanlardı. İşim de kolaylaşmıştı. Ceren de, ben de on sekiz yaşındaydık. Düğün meselesini hayata geçirme vakti gelmişti. Bossan Ece, Ceren'le düğünümüzü kendi düğünüymüş gibi düşünüyordu. Düğünle ilgili her işe koşturup duruyordu. Bir yerden kumaş alıp getiriyor, onu Ceren'in üzerinde deneyip dikiyordu. Ceren hala annemden öğrenip kullandığı dikiş makinasını kullanıyordu. Ceren'in arkadaşları ise, ona yardım etmişler, elbisesini dikip bohçalayıp getirmişlerdi. Bizim düğün meselemiz ellerinkine göre biraz farklı oldu. Gelini, kendi evimizden alıyorduk. Kızı da kendi evimizden çıkarıyorduk. Bundan başka kızın giyeceklerini de en gerekli eşyalarını da kendimiz yapmalıydık. İşte, bu konuda da Bossan Ece bize çok yardım etti. Bossan Ece, babama bakıp: - Nazar Ağa, bunun ikisi de sizde var olmasm? dedi. Babam isteksizce güldü de:

3 - Bah, Bossan, ol zatlar bizde nireden bolsun? diydi. - Ayna pahırm uruşdanam ön bir gizil kürteni yığnap yörenini bilyen. Şol sapar men ondan: "Ayna, munın neme? diyip soranımda: "Ay, Bossan, bilip bolmaz, gelin dağı edineysek diyip yığnap yöriin" diyipdi. Hanı, sandıkdır çuvallarınızı govıca barlan. Kim bilyer, belkem, bir yerde düyrlenip yatan bolsa bildinmi? Siz kürteni tapsafiız, şaylı tahya tapmak menin bilen. Ceren can gelin bolansoîî on-on beş günden son ızma gaytarıp alayarın. Öyümizin goşlarını döküşdirdik velin, bağtımıza sandığın düybünden çıkaydı. Kürte dağam del. Köz yalı gızanp dur! Şeyle bir nağışları bar velin, yöne sığırıp yüzüne seredip oturmalı. Sonda kakam: - "Gelin edincek bilen at alçağa hudayın özi yetişermiş" diyenleri çm-ov, diydi. Eytdi-beytdi toy meselemiz güyze golaylaşdı. Toyda öldürilcek malımıza çenli tayındı. İndi toy senedini bellep, tamş-bişle habar bereymesi galıpdı. Şol günlerin birinde Bossan ece oslanmadık habar getirdi. - Ceren can, senin ağan gaydıp geleyen yalıla, diydbçerenin y UZ i üytğep gitdi. - Sen om nirede gördün? - Menin özüm-e göremok velin, iller-e görüpdir. - Kim ol iller? - Altıncemal bilen Bessir ikisi görüpdir. - Nirede görüpdirler? - Gicesine-he, öz öylerinde yatıp-turyarmış. Gündizlerine-de köplenç Seyit köplerde bolyamışın diyip gürrün edyerler. Ceren gözüni teğelep, ep-esli saldım geplemen oturdı. Ondan son: - Ay, bu bir yalan gürrün bolaymasın, diydi. - Men-e onçasını aydıp bilcek del, Ceren can. İllerden eşden zadımı aydyan. Eğer gelenem bolsa, gelmediğem bolsa, bir neme etiyacı elden bermeli deldiğini aytcak bolyan. - Etiyacı elden berip bermen, onun etcek zadı nememiş?! - Adamın içini bilip bolyarmı, Ceren can! "Adam alası içinde, yılan alası daşında" diyipdirler. - Onun menin bilen hiç hili dahıllı yeri yok ahınn? - Name diysenem ağandır. - Ağam bolup, neme, ol meni ekledimi, sakladımı? Eğnime eşik etdimi? Ol mana hayır del, zelel etdi. Ağası gaçgak diyen yaman adın eyesi etdi. Öyüne il-gününe, ehli tohum-ticine isnat ge- - Vah, Bossan, o şeyler bizde nerden olsun? dedi. Bossan Ece: - Dinleyin, Bîçârenin savaştan önce altından bir elbise aldığını biliyorum. O zaman ben ona: "O ne?" diye sordum. O da: "Ey, Bossan, belli mi olur. Bir gün bir gelinimiz olursa diye alıyorum." demişti. Hadi, sandık ve çuvallarınızı iyice arayın. Kim bilir, belki de, bir yerde katlanmış duruyordur, anladınız mı? Siz elbiseyi bulursanız, bezekli bulmak benim işim. Ceren can gelin başlık olduktan on on beş gün sonra gelir, geri alırım." dedi. Evdeki bütün eşyaları ortaya döktük, şansımızdan elbise sandığın dibinden çıktı. O, eski değildi. Köz gibi kızarmaktaydı! Öyle nakışları vardı ki, sadece ıslık çalıp hayranlıkla seyretmeli. Bunun üzerine babam: - "Gelin alacakla at alacağa Allah yardım edermiş" dedikleri gerçekmiş dedi. Öyle böyle derken düğün günümüz sonbahara yakın bir tarihe kararlaştırıldı. Düğünde kesilecek hayvana kadar her şey hazırdı. Şimdi sadece düğün tarihini kararlaştırıp tanıdıklara, yakınlara haber verilmesi kalmıştı. O günlerden birinde Bossan Ece beklenmedik bir haber getirdi. - Ceren can, ağabeyin dönmüş geliyor, dedi. Ceren'in yüzü değişti. - Sen nerede gördün? - Ben görmedim ama görenler var. -Kim o? - Altıncemal ile Bessir görmüşler. ait - Nerede görmüşler? - Geceleri onların evinde yatıp kalkıyormuş. Gündüzleri de çoğunlukla Seyit körlerde ka lıyormuş diye anlatıyorlar. Ceren şaşkınlıkla gözlerini açıp uzun süre hiç bir şey söylemedi. Ondan sonra: - Ay, bunlar yalan olmasın, dedi. - Ben o kadarını bilemem, Ceren can. El lerden duyduğumu söyledim. Gelmiş de olsa gel memiş de olsa, bir müddet itiyadı elden bı rakmamak gerektiğini söyleyeceğim. - İtiyadı elden bırakırım bırakmam, onun ya pacağı neymiş ki? - İnsanın içindekini bilmek mümkün mü, Ceren can! "İnsanın alası içinde, hayvanın alası dı şında" demişler. - Onun benimle hiç bir ilgisi yok ki? - Ne dersen de ağandır. - Ağam olsa ne olacak? Beni yetiştirdi mi, bü yüttü mü? Sırtıma elbise aldı mı? O, bana iyilik değil, kötülük etti. Ağası kaçak dedirtip kötü bir ad sahibi etti. Evinin, ilinin, bütün akrabalarının yüz karası oldu. Vah, babamın hayatta olmayışı ya-

4 tirdi. Vah, kakamın diri deliliği yakyar-la. Ol dağı diri bolyanlığında onun gözünde ot yakdırardı. - Pelinden gaydan bolsa bildirimi? - Ay, nebileyin, Bossan ece, onun yalı adam lar pelinden gaydaysa ne yağşı. Sizin ehlinizin göz dikip oturan sığrınızı parçalap, öldürip, etini alıp giden adam pelinden gaytmaz. - Olam bir işi gaydan, bağtı gara adam eken... Om huday üryandır, yoğsam beytmez. - Onun yalı peli bozuk adamını huday netsin?!... - Ay, onsoiîam biz bu yerde pılan zat diyip otıns velin, ol del bolmağam ahmal. Dünyede mefizeş adam gıtmı? Başga birini soldur öydüp yören bolmaklaram mümkin. - Hanı, öyümizde yatıp-turyarmış diyyeler diydin-e?.. - Ay, hava, sonun yalam-a gürrün edyerler. Ay, onsonam boş duran tam bolsa, del adamlaram gelip yatsa, yatar turar gidiberer-de. Edil "gurt ağzasan gurt geler" diyenleri boldı. Şol gürründen üç gün geçenden son, ağşamaralar Cerenin ağasının özi öyümize geleydi. - Salavmaleykim. - Valeykim essalam, diyip, kakam onun. sa lamını aldı. -Giç yağşı. Ona "gelen yağşı" diyip coğap berenbolmadı. - Gurgun otırmısınız? - Ş ükür. Ol edil donurlan yalı bolup, gapmıfi önünde yüzümize seredip durdı. - Ceren can!.. Sen burdamıdın? Men velin, seni gözlep, dünyeni elek eden yalı eledim. Tüveleme, tüveleme, sen-e ullakan giz bolayıpsın. Men seni şol kiçicikken görşüm ahırın. Hadi, ya nıma gel, men seni onatea bir smlayın. Gel, men seni bir gucaklap, bağrıma basaym. Ol şey diyip de, goltuğındakı ak, kirli halfasını yerde goyup, Cerene tarap iki elini uzatdı. Menin gövnüme Ceren tarsa yerinden turağa-da, onun yanına ığlap barar öytdüm. Ceren velin, sarsmadam. Yüzüni aşak salıp oturışma öz ağasına sen barmısınam diymedi. - Ceren, neme, sen menden yadırgacak bolyarmm? Sen öz çiğim ahırın. Hanı, tur, yanıma gel. Yere aydıldam, Cerene aydıldam birdi. Ceren yerinden gozğanayınam diymedi. - Asıl, şey diysene?!.. Senem menden yüz övürdim diysene!?.. Menin yalı garamafiday barmıkan? Menin indi dünyede yekece arzuvım galıpdı. Olam sendin. Sana govşusam, Ceren canı tapıp, yamaşğandan bir adam yalı yaşasam diy- kıyor ya. Sağlığında da bu durum onu huzursuz ediyordu. - Yaptığından vazgeçtiğini öğrendin mi? - Yo, nerden bileyim, Bossan Ece, onun gibi insanlar yaptığından pişman olsa ne iyi olur! Her kesin gözü gibi baktığı sığırları parçalayıp, öl dürerek etini alıp giden insan, yaptığından piş manlık duymaz. - O pişmanlık duyan, bahtı kara biriymiş... Ona Allah vurmuş, yoksa böyle yapmazdı. - Onun gibi kalbi kötü insanı Allah ne yap sın?!... - İşte, hala böyle konuşup duruyoruz. Deli ol mamak elde değil. Dünya da böyle insan az mı? Başka birini ona benzetmeleri, o zannetmeleri de mümkün. - Hani, evimizde yattı, kaldı diyorlar, de miştin?... - Evet, öyle anlatıyorlar. Velev ki boş duran dolu olsun. Yabancılar da gelir yatar, kalkar gider. Aynı, "kurdun adını ansan kurt gelir" dedikleri gibi. Bu sohbetten henüz birkaç gün geçmişti ki akşam saatlerinde Ceren'in abisi eve geldi. - Selâmünaleyküm. Babam : - Ve aleykümesselâm, deyip onun selamını aldı. Ona "konuk iyidir, gelen iyi biridir" diye düşünüp selam veren olmadı. - İyi misiniz, sağlığınız yerinde mi? - Şükür. O, donmuş bir halde kapının önünde durup yüzümüze baktı. - Ceren can! Sen burda miydin? Ben seni bul mak için dünyayı elekle eler gibi eledim. Ne hoş, ne güzel, sen de yetişkin bir kız olmuşsun. Seni en son gördüğümde küçücüktün. Haydi, yanıma gel, sana iyice bir bakayım. Gel, seni kucaklayıp bağ rıma basayım. O, bunları söyledikten sonra koltuğundaki beyaz, kirli torbayı yere bırakarak iki elini Ceren'e doğru uzattı. Ceren'in hemen yerinden kalkıp ona doğru koşacağını zannediyordum. Fakat Ceren umursamadı bile. Başını önüne eğip öyle bir oturuş oturdu ki, ağasına "sen mi geldin?" bile demedi. - Ceren, sen niçin beni garipsiyorsun? Öz kar deşim değil misin? Haydi, kalk, yanıma gel. Ha duvara söylenmiş ha Ceren'e... Ceren yerinden kıpırdamadı bile. - Bir şey söylesene?!..ben, senden yüz çe virdim, desene?!.. Benim gibi kara talihli var mı ki?.. Benim bu dünyadaki tek arzum, sendin. Sana ka vuşmaktı. Sana kavuşsam, seni bulup tekrar insan gibi yaşasam diyordum. Ceren can sen düşün

5 yerdim. Ceren can, sen düşün ahırın. Yerin yüzünde senden başga hiç kimim galmadı. Senem şeylesin öydüp, yatsam-tursam kelleme gelmeycrdi. Bcydenindcn, gel, meni öldür. Ol dik duran yerinden özüni aşak goybcrdi. İki eli bilen gözlerini tutdı. Şeyle dayav, ullakan adamın ağlayışını ilkinci gezek görşümdi. Gözünde yaş barmı, ya-da yokmı, doğrısı, om sayğanp bilmedim. Yene iki eğni silkinip-silkinip gidiyerdi. Kete-kete bolsa, özüne düybünden gelişmeyen ünçecik ses çıkarıp, edil ki cicik çağacıl yalı socap-socap ağlayardı. Kakam ona dözmezçilik etdimi, nememi: - Uh adam bcydip durmaz, hanı geç, çay iç, diydi. Ol ep-esli salım şol oturışını üytgetmen oturdı. Son keçenin üstüne geçdi. Men sonda onun yüz-gözüne sın etdim. Gözlerinde bir katrada yaş görmedim. Gözlerinin içi gurıdı, şöhlesizdi. Gözlerini gırpman seredyerdi. Sovuk, pervaysız bakışı öli adamın gözlerini yadına salyardı. Ganlan zeherlenen bolara çemeli, yüzi bir garalıp, bir göğerip görünyerdi. Günlerinde sesi gırık çıkdı. - Nazar ağa, Ceren canı eklep-saklapsınız, adam edipsiniz. Yaşınız uzın bolsun. Tanrı sak lasın!.. - Ah, hova, Ceren can indi yetişdi-le. Onun indi hiç kime azarı yok-la, diyip, kakam onun yü züne seretmen coğap berdi. Ol bolsa, başdakı ahenifide sözüni dovam etdirdi. - Görüp dursınız, menem bir bağtı gara adam boldum. Men ölümden gorkdum. Uruşdan diri galmak isledim. Men başda yurdam, ehli önki düzgünlcrem gutarandır öyütdim. Hay diymen nemetsler gelen öyütdim. Şeydip, ile masğara bol dum. Urşam yatar yerde yatmadı. Netcek, oba aralaşıp, aç ölmezlik üçin ocuk-bucuk zatlaram al malı boldı. inha, indi ulı biabrayçılık-da. Etcek zadın yok. Öz-özünem öldüreyibem bolanok. Hökümetimizem zor eken. Biz bilen defi bolup dur madı. Günemizi geçdi oturıberdi. Men indi gaçgağam del, zadam. Türmeden kanun boyunca çıkıp gaytdım. Ol goltuğından ullakan köne gapcık çıkardıda, onun içinden bir bölek kağız çıkarıp, kakama uzatdı. - Yine, boşanlığımın hatı. - Ay, men hatını neme edeyin. Şeyle-de man yan. - Inansan, ağam, menin yağdayım-a şeyle. İndi menin dünyede yekece adamım galdı. O-da Ceren can. İndi biz dine Ceren can ikimiz bolup galdık. Men şu vağta çenli nirede bolsamam, yatsam- tursam Ceren canı pikir edip gezdim. Sona artık. Yeryüzünde senden başka kimsem kalmadı. Kırk yıl düşünsem senin böyle davranacağın aklıma gelmezdi. Böyle davranmaktansa, gel beni öldür, daha iyi. O, dimdik ayakta durmaktayken bîmen kendini yere bırakıverdi. İki eliyle yüzünü kapattı. Böyle güçlü kuvvetli bir adamın ağlayışını ilk defa görüyordum. Gözünde yaş var mıydı, yok muydu? Doğrusu bunu anlayamadım. Fakat iki omzu da zangır zangır titriyordu. Ara sıra da derinlerden gelen incecik bir ses çıkararak, tıpkı ufacık bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Babam buna dayanamadı mı, nedense : - Koca insan böyle yapar mı? Haydi, geç, çay iç, dedi. O, hiç bir şey demedi. Duruşunu hiç de ğiştirmeden olduğu yere çöktü, sonra da yavaşça keçenin üstüne geçti. Bu arada onun yüzüne gö züne baktım. Gözlerinde bir damla bile yaş yoktu. Gözlerinin içi kuru ve ışıksızdı. Gözlerini kırp madan bakıyordu. Soğuk, umursamaz ve ilgisiz bakışı, bir ölünün gözlerini hatırlatıyordu. Kanı zehirlenmişlerinkine benzeyen yüzü, bir kararıyor, bir morarıyordu. Konuşunca sesi çatlak çıktı: - Nazar Ağa, Ceren cana bakıp bü yütmüşsünüz, adam etmişsiniz. Ömrünüz uzun olsun, teşekkürler! Babam, onun yüzüne bakmadan : - Evet, Ceren can şu anda yetişkin bir kız. Artık kimseye yükü yok, diye cevap verdi. O, ilk konuştuğundaki tonda sözünü devam ettirdi: - Biliyorsunuz, ben, kara bahtlı bir adamım. Ölümden korktum, savaştan sağ kurtulmak is tedim. Başta yurdun, sonra da bütün yönetimin kaybedildiğini zannettim. Ah vah demeden bütün Almanların geleceğini zannettim. Bu şekilde korkak davranarak ele maskara oldum. Savaş bir yerde durmadı. Ne yapılabilir? Köy karışmış. Açlıktan öl memek için ufak tefek şeyler almak gerekti. İşte, şimdi de rezalet. Yapacak bir şey yok. Kendimi öl dürmem de imkansız. Hükümet de yumuşadı. Bizim yaptığımız hainliği bize yapmadı. Suçumuzu bağışladı. Şu anda kaçak değilim, hürüm. Hapisten kanun kararıyla serbest bırakılıp çıktım. Koynundan büyük, eski bir para kesesi çıkarıp içinden bir takım kağıtları aldı, babama uzattı..- İşte, serbest bırakılma belgem. - Yahu, ben bu belgeyi ne yapayım. Söy lediklerine onları görmeden de inanıyorum. - Ağam, anlattıklarıma inanırsın inşallah, sana durumumu arz ettim. Durumum işte bu. Şu anda dünyada tek yakınım var. O da Ceren can. Kala kala Ceren canla ikimiz kaldık. Bu güne kadar ne rede olursam olayım, ne yaparsam yapayım

6 govuşsam, sonun yüzüni görsem başga armanım yokdı. İne, indi şol arzuvıma-da yetdim. İller eline bir zat düşse iyerdi, içerdi. Men velin iyibem bil mezdim, içibem. Artdıranca zadımı yığnap, bukup goyardım. Şeydip ep-eslice pul topladım. Ceren cana gerek ol-bu zatları satın aldım. Ol içi zatlı ep-eslice haltanı Cerenin önüne okladı. - ine, sonun içinde üç mine golay pul, dakınar yalı şay-sep bardır. Al-da çiğim, bukcacığıfida goy. Son gerek bolar. İndi neme, azatlığa çıkdım. Olmesek işlerin. Seni hor etmen, Ceren can! Ceren heliden beri geplemen oturanam bolsa, ellerinin sandırap biçak gaharının gelyendiğini bilip durdum. Ol ağasının yüzüne seretmen şeyle diydi: - Artık, sen şu tayık meni görmeğe geldinmi ya-da başga-da matlabın barmı? - Bah, Ceren can, can cici. mende başga nehili matlab bolsun! Dine sen diyip, seni göreyin diyip geldim. Nazar ağa sağ bol aytmağa, onsonam ondan sorap, seni alıp gaytmağa geldim. Görüp dursun-a, gapımızı el açıp, el- yapyar. Şonı aç mağa geldim. Kakamın, ecemin ocağı öçüp git mesin diyip geldim. - Haçandan beri beyle rehimli, beyle akıllı boldun? Haçandan beri yadına men düşdi? - Sen her vagt yadımdasm, çiğim. - Men senin yadındadım diysene!?.. Bir vagt gül yalı gelneceme azar berip, onun gözyaşını köpdirtmedifi. Ahırın, onun öyden çıkıp gitmeğine sebep boldun. Şonda-da men yadındamıdım?! Vatanın üstüne düşman çozanda, iller fronta git seler, sen çöle tarap gaçğak bolup gitdin. Sonda da men yadındamıdım?!... İller hem çağa eklep, hem kolhoza kömek berip, özlerinin in gımmat zatlarını fronta iberyerkeler, sen gelip yetim çağacıkların ırsgalcıklarmı vağşılarça talap gidyerdin. Şonda-da men yadındamıdım?! Senin gaçğak talançı bolup çıkanına namıs edip, ağlap,ağlap ölçek bolanımda-da, yadındamıdım?... He... Sen asıl, ağzından kesip, mana pul, şay-sep yığnadım diy sene!?... Ol senin yığnan zatların del, oları safla, galınımm ucundan Seyit körler berip goyberdi. Sen eyyem meni onun Ballı diyen necis oğluna satmağın sövdasını edip yörsüfi. Men senin ye rinde bolan bolsam öz bacımın sövdasını etmeğe gelmezdim-de, kolhozdan iş sorap barardım. İşlep, gara derimi saçıp, ilin önünde öz günemi yuvmağa çalışardım. İlin inamına gircek bolardım. Men senin yerinde bolan bolsam, baylığı bacımın Ceren can hiç aklımdan çıkmadı. Ona kavuşmaktan yüzünü görmekten başka arzum yoktu. Şimdi bu dileğim de gerçekleşti. Eller, eline bir kuruş geçti mi yer içerdi. Fakat ben, yiyemez, içemezdim. Artırdıklarımı bir köşeye koyardım. Bu şekilde epeyce para biriktirdim. Ceren cana lazım olur diye şunları satın aldım. İçi bir şeylerle dolu torbayı Ceren canın önüne attı. - İşte, torbanın içinde üç bine yakın para, ta kınmak için de zinet eşyası var. Kardeşim, bunları al da bohçacığına koy. Sonra lazım olur. Artık ser bestim. Ölmez sağ kalırsam, ömrüm vefa ederse çalışır, seni kötü durumda bırakmam Ceren can!. Ceren, başından beri konuşmadan oturuyordu. Fakat, ellerinin titremesinden çok fazla sinirlendiği belli oluyordu. Ağasının yüzüne bile bakmadan şöyle dedi: - İyi, sen şimdi beni görmeye mi geldin? Başka isteğin var mı? - Canım kardeşim Ceren can, benim başka ne isteğim olsun! Sadece seni görmek için geldim. Nazar Ağa'ya teşekkür etmeye, sonra da onun iz niyle seni alıp gitmeye geldim. Görmüyor musun, kapımızı el açıp kapatıyor. Onu açmaya geldim. Babamın, anamın ocağı sönüp gitmesin diye' gel dim. : - Ne zamandan beri böyle akıllı, böyle mer hametli oldun -? Ne zamandan beri ben aklına düştüm? - Sen her zaman aklımdasın kardeşim. - Ben senin hep ha fırındaydım, öyle mi?!.. Bir zamanlar gül gibi anama ıztırap çektirip göz yaşlarını kurutmadın. Sonunda evden çıkıp git mesine sebep oldun. O zaman da ben hatırında mıydım? Vatanın üstüne düşman hücum ettiğinde, herkes savaşa giderken sen çöllere kaçtın. O zaman da ben hatırında mıydım? Eller hem çocuk yetiştirip hem çiftliğe yardım ederken, en kıymetli yavrularını gönderip mallarını savaş için feda edi yorken sen de bu yetim çocukların rızklarını vah şiler gibi çalıyordun. O zaman da ben aklında mıy dım? Senin kaçak, soyguncu olduğun zamanlar utancımdan ağlayıp ölmek istediğimde de aklında mıydım?..hıı... Benim için para, takı biriktirdiğini söylüyorsun. Asıl baklayı ağzından çıkarsana. Onlar, senin biriktirdiğin şeyler değil. Onları sana, başlık parası yerine Seyitkörler verdi. Sen, uzun sü redir beni, onun Ballı denen pis oğluna verme sevdasındasın. Ben senin yerinde olmuş olsam ba cımın sevdasını düşünmeye gelmezdim de çiftlikten iş istemeye giderdim. Çalışıp, kara derimi eritip elin önünde suçumu affettirmeye çalışırdım. İnsanların güvenini kazanmaya uğraşırdım. Ben,

7 galınından gözlemen, halal zehmetden gözlerdim. Men özümi satdırman. Ondan tarap hatırcem bolay. Kimi söysem sona bararın. Men eyyem birini söydüm, şona-da barcak. Cerenin bu sözlerini eşidip, Artığın tüysi üytgedi. Gözleri aç möceğinki yalı çıranın yağtısına mefizep bir ağarıp, bir göğerip göründi. - Sen, Ceren, aybımı yüzüme basma. Onsuzam öz gönemi özüm bilyen. Kim kovsa-da, senin meni kovmağa hakin yokdur. Bu yere men dine sen diyip geldim. Seni bağtlı etmek üçin gel dim. - Sen meni bağtlı etmek üçin gelcnok. Sen menin bağtımı yatırmak üçin geldin. - Seyitlerin nchili adamdığını sen bilmescnem men bilyen. Olar önden gclyen gurplı abraylı adamlar. Olara düşüp bilsen armanın neme? - Menin dereğime sen barıpsın, bolyar-da şol. - Menin bilen gürleşişin nehili? Men senin ağan ahırın?!... - Sen menin ağam delsin? - Ağandırın. - Ağam delsin. - Ölsenem ağandırın. Sen hakda il başga ki şiden soramaz. Menden sorarlar. - İlin gürrünini etme Ol neme üçin? - İl-gününi satanınam bir il-güni bolyarmı? - Sen çağa bolma, Ceren. Ağan bir zat di yeninde he diyerler. - Ağam il fronta gideninde çöle gaçıp giden güni öldi. - Onda sen hezir menin bilen gitcek del-de, şeylemi? - Senin bilen hiç haçanam gitmen, Artık. - Ökünersin. -Ökünsemökünipler geçeyin. - Erbet bolar. Ceren!... Kakam durup bilmedi. Artığın dikan yüzüne seretdi-de: - Neme, şol bir zadı gaytalap otırsın. Ol sana gitmeceğini aytdı ahırın, diydi. Menem durup bil medim. - Sen göreris, beyi eki diyen bolup, Cerene haybat atma. Senden gorkyan adam yok. Beyle batır bolyan bolsan batırlığını fronta görkezmeli ekenin. Artık birden yerinden turdı. Ahmır bilen hırçını dişledi. Cerene bakıp: - Sana samsıcak giz diyerler, diydi. Ceren Ar tığın getiren haltasını önüne okladı. - Ekit, senem, munam gözüm görmesin!... Bar, nireden alan bolsaü, sona eltip ber. senin yerinde olsam, zenginliği bacımın başlık parasından beklemez, helal kazançtan beklerdim. Ben, kendimi sattırmam. Bunu, kesin olarak böyle bil. Kimi seversem ona varırım. Birini seviyorum ve ona varacağım. Ceren'in bu sözlerinden sonra Artık'ın yüzü değişti. Gözleri aç kurdun gözleri gibi, lambanın ışığı gibi bir ağarıp bir kızardı. - Sen, Ceren, ayıbımı yüzüme vurma. Söylemescn de ben suçumu biliyorum. Kim kovsa olur ama senin beni kovmaya hakkın yok. Ben bu raya sadece senin için geldim. Seni bahtlı etmek için geldim. - Hayır, sen bunun için gelmedin. Sen beni bahtsız etmek için geldin. - Seyitlerin nasıl insanlar olduğunu sen bil miyorsan da ben biliyorum. Onlar eski, zengin ve şöhret sahibi insanlar. Onlara düşsen, daha ne is tersin? - Benim yerime sen varmışsın, o da olur. - Benimle nasıl konuşuyorsun? Ben, senin ağan değil miyim?!... - Sen benim ağam değilsin. - Ağanım. - Ağam değilsin. - Ölsem de ağanım. El, senin hakkında başka kimseye bir şey sormaz. Benden sorarlar. - Elin lâfını etme. - Niçin? - Halkını satanın bir halkı olur mu? - Çocuk olma Ceren. Ağan bir şey söy lediğinde evet denir. - Ağam, halkımız savaşa gittiğinde çöle kaçıp gittiği gün öldü. - Yani sen şimdi benimle gitmeyeceksin, öyle mi? - Seninle hiç bir zaman gitmem, Artık. - Pişman olursun. - Pişman olursam pişman olur giderim. - Kötü olur, Ceren!.. Babam duramadı. Artık'ın yüzüne dik dik baktı ve: - Niçin sürekli aynı şeyi tekrarlayıp du ruyorsun? O sana gitmeyeceğim söyledi ya, dedi. Ben de dayanamadım. - Sen görürsün şeklinde Ceren'e gözdağı verme. Senden korkan yok. Madem bu kadar yi ğittin, yiğitliğini savaşta gösterseydin ya. Artık birden yerinden kalktı. Eseftendi, pişman oldu. Ceren'e bakıp: - Sana aptal kız derler, dedi. Ceren, Artık'ın getirdiği torbayı önüne fırlattı. - Götür, seni de bunu da gözüm görmesin!.. Git, nerden aldıysan oraya götür, ver.

8 Artık gahardan yana yarılaycak bolyardı. Ol indi başda gapıdan gelen Artığa menzenokdı. Dişlerini gıcap, barımızın üstüne topularlı göründi. - Sen Cerencik, gatı gitme. Men entek dirikem sana öz diyenimi etdirerin. Sen bilip goy, öleysenem bucağaz oğlanla durmuşa çıkmarsın. Ol senin başını aylapdır. Bular seni eşek yalı işledip, indcm yetişeninden son özlerine gelinlik almak isleycrler. Olara muğt hızmatker, muğt gelin ge rekmiş. Olar seni yer urup, yurtda galan yetimdir öytdiler. Yok, yok, men om etdirmen. Men di rikem sen yetim dclsin. Senin ağan bar. Hava, hava ağap bar. Men bar, meni... Men buların gö zünde ot yakdırarın. Eşidyefiizmi, ot yakdırarın!... Hanı, köp aytdırma-da, tur-da önüme düş!.. Kime aydılyar, Ceren!... Tur diyilyer, sana! Artık Cerene tarap topuldı. Kakam onun golundan yapışdı. Men onun yakasından tutdum. Artık gorkdı. Biz om yeneris öytdi. - Bağışlan, gızmalık edipdirin, diydi. Men işi gaydan bilen den bolman!.. Artık yüzüni tutup ağladı. Son halfasını goltuğına gısdı-da, sessiz çıkıp gitdi. Artık, kahrından çatlayacak gibi olmuştu. O, ilk gelen ve kapıdan giren Artık'a benzemiyordu. Dişlerini gıcırdatıp hepimizin üstüne saldıracak gibi duruyordu. - Cerencik, sınırı aşma. Ben henüz ha yattayken söylediğimi yaptırırım. Sen bunu bil, ölsem de buncağız oğlanla evlenemezsin. O, senin başını döndürmüş. Bunlar seni eşek gibi ça lıştırıp, şimdiye kadar yetiştirdikleri için ken dilerine gelin almak istiyorlar. Onlara bedava hiz metkâr, ucuz gelin lazımmış. Onlar seni yerin vurduğu, kimsesiz kalan yetim zannettiler. Hayır, hayır, ben bunu yaptırmam. Ben sağken sen yetim sayılmazsın. Senin ağan var. Evet, evet, ağan var. Ben varım, ben!.. Ben, onlara rahat huzur vermem. Duydunuz mu, huzur vermem!.. Haydi, çok ko nuşturma da, kalk, önüme düş!.. Kime söy lüyorum, Ceren!.. Kalk deniliyor, sana!.. Artık, Ceren'e doğru atıldı. Babam onun koluna yapıştı. Ben yakasından tuttum. Artık korktu. Biz onu yeneriz zannetti. - Bağışlayın, hiddet gösterdim, dedi. Şimdi söylediklerimi geri alsam da bir şey değişmez, değil mi?! Artık yüzünü kapatıp ağladı. Sonra da torbasını koltuğuna kıstırdı ve sessizce çıkıp gitti.

9

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Bayram Gurbanov (1910-1984)

Bayram Gurbanov (1910-1984) Bayram Gurbanov (1910-1984) Bayram Gurbanov 4O'lı yıllarda edebiyat sahasına çıktı. O ilkokuldan sonra, meslek lisesinin marangozluk bölümünde okur, orada öğretmenlik yapar. Aşgabat'ta açılan ilk özel

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim AMİN Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler. Adam ısrar eder. - Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Fatma Atasever.

Fatma Atasever. Fatma Atasever fatmaatasever@windowslive.com Karar almak ne güç bir iştir. Çok zorlar insanı. Yorar. Takatsiz bırakır. Belki de yaşam içindeki en karmaşık zaman dilimidir karar alma süreci. Büyüklere danışırız,

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız

II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 37 1) V. mümkün değildir I. II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız Yukarıda numaralandırılmış sözcüklerden anlamlı ve kurallı bir tümce oluşturulduğunda

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse Gösterdim Gördü anlamına gelmez Söyledim Duydu anlamına gelmez Duydu Doğru anladı anlamına gelmez Anladı Hak verdi anlamına gelmez Hak verdi İnandı anlamına gelmez İnandı Uyguladı anlamına gelmez Uyguladı

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz Son harflerini vurgulayarak okuyunuz. bak çak fak gak hak kak pak sak şak tak yak bek dek kek pek sek tek yek bık çık sık tık yık cik bas has kas mas pas tas yas kes ses pes fıs kıs his kis pis sis pus

Detaylı

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi al mak için ka fası nı sok tu. Ama içer de ki za rif

Detaylı

Esrarengiz Olaylar. Dangg Dongg Dangg

Esrarengiz Olaylar. Dangg Dongg Dangg Esrarengiz Olaylar Saatler gece yarısını çoktan geçmişti. Uzaklarda bir yerlerde, sarkaçlı duvar saatinin iç ürperten sesi yankılandı: Dangg Dongg Dangg Bir köpek uludu. Yarasalar, ince tonlu haykırışlarla,

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

Üç nesil Anneler Günü

Üç nesil Anneler Günü Üç nesil Anneler Günü Mayıs 10, 2015-11:45:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotar, siyasete başladığında 1,5 yaşında olan ve adeta "parti içinde büyüyen" 15 yaşındaki kızı Ayşe ve her zaman kendisine

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ 2003, Uçanbalık Cumhuriyet Bulvarı No: 302/104 35220 Alsancak - İZMİR Yazar: Ayla Çınaroğlu Yayın Yönetmeni: İlke Aykanat Çam Düzelti: Gökçe Uslu Baskı: Ertem Matbaa

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İlk Kilisenin Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2011 Bible

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım,

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım, BARBAR YARATIKLAR İÇİN KURNAZLIK OKULU ZOR İŞÇİLER İÇİN BAŞKANLAR: SAYIN BAŞKÖTÜ KURT SAYIN KÜÇÜK KURT VE SAYIN BAĞIRTKAN KURT Lütfen lütfen lütfeeeen gelip buraya taşının, taşınacağınızı söylemiştiniz.

Detaylı

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri :١ mı, mi? baba ( ) uzaklaştım uzaklaştırmak uzaklaştırmak evin kapıları babam yetişiyorum eğitim görüyorum ecdadım, atam saygı otur! seviyorum seni seviyorum

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 Gözetmen için açıklamalar Sınav süresi : 13 dakika A = Aday G = Gözetmen Birinci Bölüm (3 dakika) KAYIT CİHAZINIZI KONTROL EDİNİZ G: LanguageCert

Detaylı

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar) (20 Aralık 2015, Pazar) GRADE ORTA HAZIRLIK 2015-2016 ORTAK SINAVI-1 Açıklamalar 1. Bu sınav 50 adet çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 2. Üç yanlış cevap bir doğru cevabı götürür. 3. Sınavın Süresi

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 POĞAÇA Ahmet: Merhaba güzel günler, merhaba Şule. Şule: Herkese merhaba. Ahmet: Merhaba Şule! Şule: Herkese merhaba. Ahmet: Ya ben sana Merhaba Şule. diyorum, sen niye Ahmet demiyorsun? Şule: Merhaba

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI... 11 Freud Gerçeği...13 Brazelton ve Erken Tuvalet Eğitimi...15 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi...18 Tuvalet Eğitimine Alternatif...20 TUVALET İLETİŞİMİ...

Detaylı

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci Bir Kız Bara Girer Ve... Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci 4 Bir Kız Bara Girer Ve... Bütün kadınlar bir iç çamaşırından çok fazla şey beklememeleri gerektiğini bilirler. Çok seksi olmak istiyorsanız,

Detaylı

Ye aya Gelece i Görüyor

Ye aya Gelece i Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 56.si www.m1914.org

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem YALNIZ BİR İNSAN Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem öyle sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezalandırıldığı veya bir suçluyu bulmak için

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş KURABİYE EV ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü Refik Durbaş KURABİYE EV Resimleyen: Burcu Yılmaz www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör:

Detaylı

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret (ZİL ÜSTÜSTE ÇALAR) Fehiman:Kimooo? Güzin:Benim abla. (KAPI AÇILIR) (Heyecanlı)Müjdemi ver müjdemi ver. Fehiman:(Heyecanlı)Mektup,mektup

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI ZIT KAVRAMLAR DUYU KAVRAMLARI. Geometrik Şekil. Yön Mekanda Konum BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR.

KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI ZIT KAVRAMLAR DUYU KAVRAMLARI. Geometrik Şekil. Yön Mekanda Konum BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR. KAVRAMLAR RENK KAVRAMI Mor-Turuncu-Yeşil SAYI KAVRAMI 0 ZIT KAVRAMLAR Taze-Bayat,Aynı-Farklı,Doğru-Yanlış,Kirli-Temiz DUYU KAVRAMLARI Kokulu-kokusuz,Islak-Kuru Geometrik Şekil Daire-Üçgen-Dikdörtgen-Elips

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Ateş adamı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Ateş adamı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ateş adamı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: E. Frischbutter Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible for Children,

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar lk Kilisenin Do u u Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 55.si www.m1914.org Bible for

Detaylı

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Kerr ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI

ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI 1. DÜŞÜNME DERSİ Sevgili Lale, sevgili Murat ve sevgili okuyucumuz, önce malzeme kutusundan çıkardığımız şu karikatüre bir göz atmanda yarar var: Örnek: 1 ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI Tan Oral, Cumhuriyet

Detaylı

Derleyen: Yücel Feyzioğlu. Resimleyen: Serap Deliorman

Derleyen: Yücel Feyzioğlu. Resimleyen: Serap Deliorman Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Serap Deliorman Balkar-Karaçay Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Serap Deliorman Balkar-Karaçay Yeni çağın yenisinde, eski çağın berisinde, göçebeler yaşarmış

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3 UFUK GÜRBÜZDAL 21302411 TURK 102-3 (Ayhan Türker/ Çiçekçi / turkerart.com) BÜTÜN YEMİŞLER DALLARINIZDADIR Çiçekçi bir abi var kireci dökülen binamızın önünde, yaşı binanın kapısından bakınca kırk, kırk

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright 2015. YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright 2015. YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE 1. SINIF TÜRKÇE Bu kitabın bütün hakları Hacer KÜÇÜKAYDIN a aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 2015 YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN

Detaylı