Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)"

Transkript

1 Teslim edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)

2 Teslim edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (Bu belgenin orijinal dili İngilizce'dir. Aslına sadık kalınarak Türkçe'ye tercüme edilmiştir.) Dr. Brian A Cuthbert, Proje Takım Lideri Hazırlayan Neslihan Artar Aybar, Türkiye Ülke Direktörü İnceleyen ve Onaylayan AECOM Mustafa Kemal Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı No: 266 Tepe Prime B Blok Suite: 51 Çankaya Ankara Türkiye T: F:

3 AECOM Rapor Environment Kısaltmalar Fbg-sa YİD KÇKK CO CO 2 NT DSİ ÇD AİKB ISG-Ç ÇED EP ÇSEP ÇSED ÇSYP AB FOY CBS gr HK YYPE AİM Sa. TAKY EHKKY İBB EÇYE EIMA UFK İSKİ OT Kg KGM HİM UÇKS NH 3 NMVOC NO 2 NO X O 3 Fren-beygir gücü-saat Yap-İşlet-Devret Kaliforniya Çevresel Kalite Kanunu Karbon monoksit Karbondioksit Nihai Taslak (Rapor) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Çevresel Değerlendirme Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Çevresel Etki Değerlendirmesi Ekvator Prensipleri Çevresel ve Sosyal Eylem Planı Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı Avrupa Birliği Federal Otoyol Yönetimi Coğrafi Bilgi Sistemi Gram Hidrokarbonlar Yüksek Yoğunluklu Polietilen Ağır İş Makinesi Saat Tehlikeli Atık Kontrol Yönetmeliği Endüstriyel Hava Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekoloji ve Çevre Yönetimi Enstitüsü Çevre Yönetimi ve Değerlendirmesi Enstitüsü Uluslararası Finans Kurumu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi k Teşebbüs Kilogram Karayolları Genel Müdürlüğü Hafif İş Makinesi Ulusal Çevre Kalite Standartları Amonyak Metan olmayan uçucu organik bileşikler Azot dioksit Azot oksitler Ozon

4 AECOM Rapor Environment PM HKDYY GNR GKHKYB Sn SO 2 TGY TSE ABDÇKA UOB DB DSÖ AYP YEGM Partikül Madde Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği Gözden Geçirilmiş Nihai Rapor Güney Kıyısı Hava Kalite Yönetimi Bölgesi Saniye Kükürt dioksit Türk Gürültü Yönetmelikleri Türk İstatistik Enstitüsü ABD Çevre Koruma Ajansı Uçucu Organik Bileşik Dünya Bankası Dünya Sağlık Örgütü Atık Yönetim Planı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (Önceden EİE olarak biliyordu)

5 0-1 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) 0.0 YÖNETİCİ ÖZETİ 0.1 Arka Plan IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Astaldi S.p.A. (ICA), önerilen Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) yapmak üzere AECOM u görevlendirmiştir. Projenin sahibi, Karayolları Genel Müdürlüğü dür (KGM). ÇSED raporu, Proje nin finansmanına yönelik olarak kredi kuruluşları ile paylaşılacaktır. Projenin otoyol bölümü Odayeri ve Paşaköy arasında 60 km lik bir uzunluğunda sahip olacak ve Boğaz ın hem Avrupa hem de Asya yakasındaki mevcut yol altyapısına çeşitli bağlantı yolları da dâhil edilecektir. Köprünün uzunluğu yaklaşık 1,4 km iken; köprü, Avrupa yakasında Garipçe ve Asya yakasında da Poyraz arasında, Karadeniz e yakın bir noktada Boğaz ın kuzey ucundan geçecektir. Köprü, 2 x 4 şeritli bir otoyol ve iki adet yüksek hızlı demiryolu hattı kapasitesine sahip olacaktır. Projenin toplam uzunluğu ise yaklaşık 114 km olacaktır. Güzergâhın büyük bir bölümü ormanlık alanlardan geçerken, ağaç ve yaşam alanı kaybı, Projeye ilişkin ana etkiye, ağaç yetiştirme ve yaşam alanlarının canlandırılması hususu da etki azaltma önlemleri işlemi için temel alana işaret etmektedir. 0.2 Çalışmanın Hedefleri Bu çalışmanın hedefi, Proje için çevresel ve sosyal bir değerlendirme yapmak, projenin inşaatı ve işletilmesine ilişkin potansiyel çevresel ve sosyal etkileri tespit etmek ve etkileri önlemek, azaltmak ya da telafi etmek için etki azaltıcı önlemler sağlamaktır. ÇSED in kapsamı, AECOM (Rapor No: AECOM-TR-R , Kasım 2012) tarafından tanımlanmış ve ICA ve Kredi kuruluşları tarafından karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmıştır. Bu ön değerlendirme yaklaşımı, UFK Kılavuzları, Türk Çevre Kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzlarına (Çevre Yönetimi ve Değerlendirmesi Enstitüsü (EIMA), 2004) atıfta bulunmaktadır. Etkilerin önemini tespit edebilmek için, alıcıların hassasiyeti, önemi ya da değerinin belirlenmesi kriterleri genel olarak onaylanmış kılavuza, yasalara, yasal belirlemelere ve/veya profesyonel yargı sistemine dayandırılmıştır. Bu değerlendirmeyi yaparken, ortalama inşaat koridoru genişliğinin yaklaşık 60,5 m olacağı düşünülmüş, ancak planın dolaylı etkileri dahil olmak üzere daha büyük etki potansiyelini görmek adına, bu çalışma için önerilen güzergâhın merkezine yerleştirilmiş geniş değerlendirme koridorları (ekoloji hususunda 500 m ye kadar, arazi kullanımı hususunda ise 1000 m lik bir genişlik) kullanılmıştır.

6 0-2 Projenin yapımı ve işletilmesine ilişkin etki azaltma olarak tanımlanan bütün eylemler derlenmiş ve Çevresel ve Sosyal Eylem Planı (ÇSEP) halinde ayrı bir belgede sunulmuştur. Buna, projenin geçtiği ormanlık alanlardaki tanımlı etkileri azaltmak için gereken eylemleri doğrudan ele alan Ağaçlandırma Planı da dahildir. Bu Yönetici Özetin aşağıdaki bölümleri ise, ana belgede olduğu gibi aynı yapıyı izleyerek ÇSED in bulgularını kısaca özetlemektedir. 0.3 Bulguların Özeti Bölüm 4: Ekoloji ve Biyoçeşitlilik Proje alanındaki ekoloji ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerini tespit edebilmek için bir değerlendirme yapılmıştır. Ön bilgiler, hem güzergâh koridorunda hem de koridorun çevresinde yer alan yaşam alanlarına ve türlere ilişkin bilgi sağlayan bir masa başı çalışmasına dayandırılmıştır. Arazi çalışmaları ise 2013 Mart ve Nisan aylarında yapılmıştır. Çalışmada, hiçbir tabiat parkı, tabiat anıtı veya tabiatı koruma alanının proje güzergâhında ve çevresinde yer almadığı tespit edilmiştir. Ancak, İstanbul un Avrupa ve Asya yakalarında birçok Tabiat Parkı bulunmaktadır. Projeye en yakın tabiat parkı olan Şamlar Tabiat Parkı Avrupa yakasında yer alırken, güzergâhın yaklaşık 880 m batısında yer almaktadır. Güzergâhın yaklaşık 2,8 km si, doğrudan Sarıyer Feneryolu adındaki Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS) içinden geçerken, güzergahın yaklaşık 5,5 km sinin geçtiği Polonezköy civarında dönemi Merkez Av Komisyonu (MAK) kararlarına göre avlanmaya yasak bir bölge bulunmaktadır. Orman Kanunu doğrultusunda, Proje sahasında ve çevresinde tohum meşceresi ya da biyogenetik koruma alanı (gen sahası) bulunmamaktadır. Ancak güzergâh boyunca kentsel orman ve piknik alanı gibi bazı koruma ormanları, tohum bahçeleri ve mesire yerleri yer almaktadır. Bunlar; Belgrad Koruma Ormanı: Güzergâh, İstanbul un Avrupa yakasında yer alan ormanın kuzey sınırından geçmektedir. Elmalı Bendi Koruma Ormanı: Güzergâhın bir kısmı, Asya yakasında yer alan bu ormanın üzerinden geçmektedir. Kuzey Boğaziçi (Üst Boğaz) ÖDA (Belgrad Ormanı dâhil) Diğer alanlar: Reşadiye ve Alemdağ Nişantepe arasında yer alan bir Tohum Bahçesi, mevcut İstanbul otoyolu (E-80) yakınında Ümraniye de bir kentsel orman ve çeşitli piknik alanları. Güzergâhın büyük bir bölümü (yaklaşık 35 km), boğaz boyunca Avrupa yakasından Asya yakasına uzanan Boğaziçi Önemli Doğa Alanı (ÖDA) üzerinden geçmektedir. ÖDA kıyı şeridinde kumullar, kayalar, maki toplulukları, meralar, ormanlar ve göller gibi çok sayıda yaşam alanlarından oluşmaktadır. Boğazın batı ve doğu yakasındaki ormanlık alanlarda bir Önemli Bitki Alanı (ÖBA) da bulunmaktadır. Bu ÖDA içinde yer alan nadir bitki türlerini destekleyen bir dizi hassas yaşam alanları bulunurken, bu alanların bazıları Önemli Bitki Alanı (ÖBA) olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ÖDA ise, Avrupa yakasında, Batı İstanbul Meraları Önemli Doğa Alanını içermektedir. ÖDA, güneyde Bağcılar, kuzeyde de Pirinççi arasında toplamda hektarlık bir alana sahiptir. Proje güzergâhının yaklaşık 11,4 km si bu ÖDA dan geçmektedir. Burada yer alan Batı İstanbul Meraları ÖBA, Esenler e yakın olup, İstanbul un kuzeybatısındaki kireçtaşı meralarının kalan son parçalarından, mostralardan ve kurumuş asitli fundalık alanlardan oluşmaktadır.

7 0-3 Yaşam alanları açısından asıl etki, geniş yapraklı ağaçların bulunduğu ormanlık alanlarda görülecektir. Projenin 60.5 m lik inşaat koridoru içinde yer alan yaklaşık 345 hektar meşe yoğunluklu orman alanı kaybedilecektir. Ayrıca, yaklaşık 284 hektar kozalaklı/iğne yapraklı ağaç alanı da kaybolacaktır. Aşağıdaki hususlar da dahil olmak üzere önemli etki azaltıcı önlemlerine gereksinim duyulacaktır: Doğal ormanlık yaşam alanlarının ve tek tek ağaçların mümkün olduğunca korunması; Ağaç dikimi/nakli için bu alanlardan tohum ve fide toplanması; Tekrar doğal ormanlık alan durumuna dönmelerine imkan tanımak için birbirine yakın baltalık ormanlık alan yönetiminin veya çok yoğun bir şekilde meşe ağacı içeren alanların amenajmanının değiştirilmesi ve böylelikle ekolojik değerlerinin yükseltilmesi; Doğal alanların ortaya çıkmasını mümkün kılmak için büyük ağaçlık alanlarda ağaç kesiminden kaçınılması veya kesim yoğunluğunun düşürülmesi; Yaşam alanlarının çeşitliliğini artırmak ve omurgasızlar için yaşam alanlarını geliştirmek adına kesilen ağaçların doğaya bırakılması; Kozalaklı/iğne yapraklı ve yerli olmayan ağaçlıkların bir kısmının ya da tamamının kesilip, yerlerine yerel kaynaklı geniş yapraklı türlerin tohumlarının ve fidelerin ekilmesi; Bodur çalılıklı yaşam alanlarının doğal bir biçimde yerini alması/rejenerasyonu gibi, mümkün olan noktalarda doğal yenilenmeye imkan tanınması; Tarımsal veya diğer arazilerde; örneğin, bodur çalılıklı yaşam alanlarında veya orman güllerinin ya da diğer istilacı türlerin egemen olduğu yerlerde yeni ağaçlık alanların yaratılması; Çevre düzenlemesi ile ilgili bütün inşaat faaliyetlerinin mümkün olan en sorunsuz şekilde yerel peyzaj düzenlemesi ile şekillendirilmesinin ve tohumlama için sadece yerel türdeki ağaçların ve bitkilerin kullanılmasının güvence altına alınması; Yaşam alanlarının viyadük altında, tünel üstünde ve ekolojik köprüler aracılığıyla birbirine bağlanmasının güvence altına alınması; Özellikle doğal ormanlık alanların kalıntıları hususunda, yaşam alanı koridoru ağı yaratmak için ayrı yaşam alanlarının birbirine bağlanmasını sağlanması. Proje inşaatı nedeniyle kaybedilen yaşam alanlarının hesaplanmasına göre, toplamda 345 hektar meşe ormanı kaybolacağı için, bu türden bir yaşam alanı kaybını telafi etmek gerekmektedir. Bu toplam içinde, sadece 9 hektarın biraz üstündeki bir alan kaybedilecek doğal yaşlı orman alanına işaret etmekte olup, tercihen yakın alanlardaki mevcut baltalık, meşe yoğunluklu ağaçlık alanda yönetimsel değişikliklere gidilmesi yoluyla etki azaltma işlemi olarak yenilenmelidir. Ayrıca, 284 hektar kozalaklı/iğne yapraklı bölge ile birlikte diğer baskın ağaç türlerini (akasya, ıhlamur, söğüt) içeren bir diğer daha düşük yoğunluklu hektar yaşam alanı da kaybedilecektir. Bu, toplamda 740 hektar akasya dahil meşe ve kozalak yoğunluklu bir alana işaret etmektedir. Ağaç yoğunluğu büyük oranda değişiklik gösterebileceği için, verimli bir ormanlık yaşam alanı kesildiği zaman kaybedilecek ağaçların gerçek miktarını hesaplamak çok zor olmaktadır. Ancak Proje inşaatı nedeniyle kaybedilecek ağaçları telafi etmek için, uygulanacak yeni ağaç dikimi açısından, bir e dört oranı tavsiye edilmektedir. Bölüm 5: Arazi Kullanımı Proje çevresindeki mevcut arazi kullanımları, Projenin gelişimine ilişkin doğrudan ve/veya dolaylı etkiler nedeniyle değişecektir. Raporun bu bölümünün ana hedefleri ise şu şekildedir: Proje alanındaki arazi kullanım şekillerinin tespit edilmesi;

8 0-4 Arazi kullanımı üzerindeki uzun ve kısa dönemli etkilerin değerlendirilmesi (veri mevcudiyetine bağlı olarak kullanımın etraflı ve kesin bir şekilde tespiti); ve Projenin neden olduğu etkileri en aza indirmek için uygun etki azaltma önlemlerinin tavsiye edilmesi. Değerlendirme, Projenin sonucu olarak tarımsal arazi, ormanlık alan ve özel mülkiyet alanlarında kayıplar olacağını bulgulamıştır. Proje alanındaki mevcut arazi kullanımı, köprü, otoyol ve bağlantı yolları inşaatı ve inşaat sahaları nedeniyle etkilenecektir. Proje için arazilerin kamulaştırılmasına gerek duyulacaktır. Otoyol için önerilen güzergâh, genel olarak ormanlık alanlardan geçecektir; ancak güzergâha yakın noktalarda bazı yerleşim yerleri de bulunmaktadır. Güzergâhın yaklaşık %80 i ormanlık olan alandan geçtiği için, yeni otoyolun, ormanlık arazileri bölmesi gibi önemli bir etkisi olacaktır. Projeyle, orman ve tarım arazileri, uzun vadede arazi kullanım değişikliklerine maruz kalabilir. Ancak, güzergâh tasarımının sınırlı sayıda kavşak bulundurması, şu anda şehirleşmemiş olan bölgelerin arazi kullanım değişikliklerine ve şehirleşmeye açılmasına engel olarak görülmektedir. Arazi kullanım şekli, toplum bütünlüğünü çeşitli şekillerde etkilemektedir. Köy ve kırsal alanlar yaşamaya son derece elverişli yerler olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu bölgeler trafik, kıtlık ve suç gibi rahatsız edici faaliyetlerden fiziksel olarak ayrılmış haldedir. Ancak araç trafiği, yürüme şartlarını kötüleştirip, mahallelerde insanlar arasındaki etkileşim olanaklarını azalttığı için toplumun fiziksel bütünlüğüne zarar verme eğilimindedir. Projede arazi kullanımı mümkün olduğunca en aza indirgenerek, gereksiz arazi kaybından kaçınılmıştır. Planın büyük bir bölümü, yer yer küçük çaplı yeniden güzergâh belirleme ve genişletmelerle mevcut yol üzerindedir; ancak durumdan etkilenecek, çayır veya dikim yapılacak ağaçlık alan olarak belirlenen boş alanlar da vardır. İnşaat tamamlanır tamamlanmaz, mesire yeri kullanımlarına tam erişim koşulları yeniden düzenlenmiş olacaktır. Araziler için en uygun kullanıma eğilmek ve otoyol güzergâhındaki kentsel yapılanmayı belirlemek için daha sonra arazi kullanımı ve kentsel yapılanma çalışmaları da yapılmalıdır. Bölüm 6: Hava Kalitesi Projenin inşası ve işletilmesine ilişkin bir hava kalitesi değerlendirmesi yapılmıştır. Değerlendirmede, kilit politikalar ve kılavuzlar gözden geçirilmiş ve İstanbul daki mevcut hava kalitesi tanımlanmıştır. Türk internet siteleri (gözlem verileri) ve yerel yönetimlerden alınan Hava Kalitesi Kontrolü, Değerlendirme Raporları, bu değerlendirmenin bir parçası olarak ek gözlem araştırmalarının sonuçlarından elde edilen mevcut veriler kullanılarak temel koşullar oluşturulmuştur. Değerlendirme, Asgarisini Yap (kontrollü emisyon) ve Bir Şeyler Yap (kontrolsüz emisyon) için 2014 yılı baz alınarak yapılmıştır. İşletme planı için ise, modelleme amacıyla 2023 yılı için trafik akışı verileri tercih edilmiştir. Daha sonra, inşaat aşaması ve gelecekteki trafik durumu için hava dağılım modeli yapılmıştır. Değerlendirmenin sonuçları, Türk çevre hava kalitesi standartları ve UFK/DB kılavuz yoğunluklarına göre değerlendirilmiştir. İnşaat çalışmalarında, azot oksit ve partikül madde gibi trafikle ilgili hava kirleticiler ve toz da göz önünde bulundurulmuştur. Genel olarak, inşaat faaliyetleri yıkıntı, inşaat, toprak kazı işleri ya da malzeme taşınmasından kaynaklanan geçici toz emisyonları üretme potansiyeline sahiptir. Proje için, bu faaliyetlerce üretilen her türlü havada asılı

9 0-5 partikül maddenin yoğunlukları, en yakın hassas alıcılarda ihmal edilebilir etkilerin azaltılmasına neden olacak kapsamda yerinde yönetim uygulamaları kullanılarak kontrol edilecektir. Geçici PM10 emisyonlarının bu alıcılardaki etkisi, önerilen etki azaltma işleminin uygulanması ile ihmal edilebilir seviyede olacaktır. Çalışmaların yol açtığı geçici partikül madde (toz ve PM) emisyonlarının genel etkisinin, sağlık üzerinde oluşturacağı potansiyel etkiler bakımından önemli olmayacağı düşünülmektedir. Modelleme, önerilen projenin hem açılış yılı hem de açılıştan sonraki 15 yıl için bütün kirleticiler için %0,1 den daha az artışlarla birlikte, bölgesel ölçekte toplam kirletici emisyonları üzerinde ihmal edilebilir bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Projenin işletilmesi, trafik akışlarında, yakın yollarda ve geniş yol ağlarında ilgili hava emisyonlarında değişikliklere yol açacaktır. Tünel girişlerinde de noktasal kaynak emisyonları olacaktır. Bu emisyonlar, insan sağlık ve sıhhati, hayvanlar, bitkiler ve etkilenen yolların çevresindeki maddelere yönelik potansiyel etkilerle birlikte yerel hava kalitesini de etkileyecektir. Hatta bölgesel hava kalitesinde de büyük değişiklikler gerçekleşebilecektir. Genel olarak, bazı alanlarda daha düşük bir artış ve diğer bazı alanlarda da gerçek anlamda trafik akışında azalmalar olsa bile, genel trafik seviyelerinin artması mümkün görünmektedir. Modelleme sonuçlarına göre, İstanbul Bölgesinin kuzey kesiminde görülecek bu yeni trafiğin genel etkisi, kirleticilerin (PM, NO x, UOB ve CO) emisyon seviyelerinde artışla sonuçlanacaktır. Ancak genel potansiyel etkinin, önerilen Proje güzergahı boyunca bölgenin kuzey kesiminde ihmal edilebilecek kadar az olacağı beklenmektedir. Mevcut köprüleri ve otoyolu kullanan trafiğin bir kısmı, bunların yerine yeni köprüyü ve yeni otoyolu kullanacağı için, İstanbul Bölgesinin güney kesiminde biraz faydalı bir etki de sağlanacaktır. Böylelikle, güney kesimdeki mevcut emisyon seviyeleri büyük ihtimalle düşüş gösterecektir. Bu nedenle, işletmenin ilk yıllarında, mevcut emisyon seviyelerinin Bölgenin güneyinden kuzey kesimlerine doğru değişeceğine şahitlik edeceğiz. Ancak bu çalışmada güney kısım için araçlarla ilgili ayrıntılı veri bulunmadığı için, emisyon seviyeleri tahmin edilip miktarları belirlenememektedir. İşletme aşamasında önerilen proje için bir sera gazı değerlendirmesi de yapılmıştır. Araç ulaşımı sırasında ortaya çıkan temel sera gazı emisyonu karbondioksittir (CO 2 ). Toplam yıllık emisyonun, yaklaşık 0,27 milyon ton karbondioksite tekabül ettiği tahmin edilmektedir (Mt CO 2- e). Kuzey Marmara Otoyolu ndan çıkan sera gazı emisyonlarının, ulusal sera gazı envanteri ile karşılaştırılması da yapılmıştır. Projeden çıkan emisyonların, 2011 yılı için ulusal envanterin yaklaşık %0,06 sına denk düştüğü tahmin edilmektedir. Ayrıca, projeden çıkan emisyonların, ulusal envanter içindeki yol ulaşım emisyonlarının yaklaşık %0,68 ini oluşturduğu tahmin edilmektedir. Bölüm 7: Trafik Gürültüsü ve Titreşim Değerlendirmenin bu bölümünde, önerilen Projenin inşası ve işletilmesi sonucu ortaya çıkacak potansiyel gürültü etkileri ele alınmıştır. Önerilen güzergah üzerindeki gürültü iklimi değerlendirilmiş ve Gelecek Yıl Asgarisini Yap (2023) ve Gelecek Yıl gürültü seviyelerinde Bir Şeyler Yap (2023) ile birlikte, mevcut gürültü seviyelerinde (2012) değişiklikler olması öngörülmüştür. Tekil mülkiyetlerin gürültüye olan hassasiyetiyle bağlantılı olarak, planın uygulanmasına ilişkin olası gürültü etkilerini tespit etmek için bu gürültü seviyesi farklılıkları kullanılmıştır tarih ve sayılı Resmi Gazete de çıkan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği nde (Türk Gürültü Yönetmeliği (TGY)) yer alan kılavuz kullanılarak, planın gürültü ve titreşim etkileri belirlenmiştir.

10 0-6 Gürültü modeli, ticari gürültü modelleme yazılımı IMMI v ile geliştirilmiştir. Hesaplamalar, otoyol, köprü ve tünel gibi kaynakların neden olduğu çevresel gürültünün değerlendirilmesi için Avrupa Komisyonu ve Türk Gürültü Yönergesi tarafından tavsiye edilen Fransız Standardı XPS kullanılarak yapılmıştır. TGY kullanılarak otoyol üzerindeki 98 (doksan sekiz) noktada referans gürültü seviyeleri ölçülmüş ve etki değerlendirmeleri belirlenmiştir; ölçülen referans seviyelerine karşı etki büyüklükleri de tespit edilmiştir. TGY de tanımlandığı gibi, gürültü seviyelerinin sınır değerini aştığı 10 (on) noktada gürültü etkilerini geliştirmek için etki azaltma ihtiyaçları değerlendirilmiş ve önerilen etki azaltma modeli uygulanmıştır. Etki azaltma işlemlerinden sonra alıcıların 6 sında (altı) kalıcı etkiler devam etmektedir ve bazı noktalarda gürültü kontrolü etki azaltma önlemleri için gürültü bariyerlerinin inşa edilmesi gerekmektedir. Bölüm 8: Su Kalitesi ÇSED in bu bölümünde, su kalitesi ve hidroloji üstündeki etkilerin değerlendirilmesiyle ilgili bulgular sunulmaktadır. Bölüm, yüzey suları ve su kalitesi gibi mevcut su koşullarının ayrıntılı bir tanımını da sunmaktadır. Bölümde, potansiyel inşaat faaliyeti etkileri ve işletme ve geliştirme faaliyetlerinin etkileri öngörülmüştür. Ayrıca, mevcut en iyi uygulama ve bütün ilgili düzenlemeler ve kurallar hesaba katılarak, etki azaltma önlemleri de tanımlanmıştır. Etki azaltma önlemlerinin uygulanması, inşaat, işletme ve geliştirme faaliyetleri sırasında su kalitesi üzerindeki potansiyel etkileri de azaltacaktır. Ancak etki azaltma önlemleri yerine getirildikten sonra devam edecek kalıcı etkiler de olabilecektir. Çevrede, inşaat ve işletme faaliyetleri sırasında Projeden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenebilecek çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Bu alıcılar, çeşitli akarsulardan, İstanbul ve çevre bölgeler için içme suyu kaynağı sağlayan başka su rezervlerine kadar değişiklik göstermektedir. Pek çok akarsu için su kalitesi oldukça düşüktür ve bu durum, bu değerlendirme için yapılan örnekleme işlemleri tarafından da doğrulanmıştır. Bu alıcıların, içme suyu olarak kullanılan çok yüksek hassasiyete sahip su kaynaklarından daha az hassas olduğu düşünülmektedir. Proje, yüzey suyunun ve yeraltı suyu kaynaklarının korunmasıyla ilgili bütün mevzuat doğrultusunda yürütülecektir. Bölgede, inşaat faaliyetleri sırasında, plansız ve programsız çalışma ve gerekli etkinlikleri tam zamanında yerine getirmemekten kaynaklı etkiler de ortaya çıkabilecektir. Ancak çalışmaların planlanması ve tüm proje plan ve programına uygun şekilde çalışılması, bu etkinin yönlerinin önüne geçmiş olacaktır. Proje ve projenin bazı kısımları, kimi su kaynaklarının üzerinden geçerken, projenin bir başka kısmı da, İstanbul a içme suyu sağlayan bir su kaynağı havzasında yer almaktadır. Ancak mevzuatların uygulanmasını içeren önlemler, verimli uygulama sağlayan kılavuzlar ve etki azaltma önlemleri ile etkiler en aza indirilebilecektir. Örneğin, çeşitli tesislerden gelen arıtılmamış kirli su veya su akışı ve inşaat ve işletme faaliyetleri için kullanılan kimyasal, yakıt, yağ vs. saçıntısı, sızıntısı veya serpintisi ortaya çıkabilecektir. Ancak en uygun drenaj ve menfez sistemlerinin kullanılması, inşaat faaliyetleri ve işletme ve geliştirme faaliyetleri sırasında su kalitesi üzerinde ortaya çıkacak etkileri önleyecektir. Etki azaltma önlemleri geliştirilmiş olmasına rağmen, inşaat ve işletme faaliyetleri başlamadan önce, bütün saha işçileri etki azaltma önlemleri ve prosedürleri konusunda eğitilmelidirler. Bunun bir parçası olarak eğitimde, bütün potansiyel kirleticilere ve yakıt, yağ vs. gibi kirletici madde sızıntısı ve kaçaklarına, bunların sahip olabileceği etkilere ve beklenmedik durumlara ve temizlik prosedürlerine de yer verilmelidir; böylelikle, etki azaltma önlemleri doğru bir şekilde uygulanmış olacaktır.

11 0-7 Genel olarak, proje inşaatı, işletme ve geliştirme faaliyetlerinin su kaynakları üzerindeki etkisi düşük olacaktır. Su kalitesi üstündeki en yüksek riske sahip faaliyet, yüzey suyu kaynaklarından geçen proje bölümleriyle ilgili yapılacak kalıcı işler olacaktır. Bütün gerekli kontroller düzenli aralıklarla uygulanmalıdır. Ayrıca, ilgili mevzuatlara göre, devam eden etki azaltma önlemleri de gerekmektedir. Böylece, proje inşaatı, işletmesi ve geliştirilmesi faaliyetleri sırasında etkiler en aza indirilebilecektir. Bölüm 9: Jeoloji ve Toprak Bu bölümde, Projeye ilişkin jeoloji, toprak ve atık yönetimi koşullarıyla ilgili çevresel konular ele alınmaktadır. Güzergâh koridorundaki mevcut koşullar tanımlanmış ve geliştirmenin potansiyel açıdan hassas alıcılar üzerindeki olası etkileri değerlendirilmiştir. İnşaat ve işletme faaliyetleri sırasında ortaya çıkacak potansiyel etkiler ve her bir parametre için önerilen etki azaltma önlemleri tanımlanmıştır. Proje bölgesinde, jeolojik miras alanı, önemli jeolojik yapı veya aktif maden ocakları bulunmamaktadır. Bu nedenle, inşaat ve işletme faaliyetleri sırasında Projeden kaynaklı doğrudan veya dolaylı etki olmayacağı için, jeoloji, toprak ve madencilik açısından etki azaltma önlemlerine gerek duyulmayacaktır. Toprak yapısı açısından ise, ormanlık alanda ve diğer arazi türlerinde toprak kaybı yaşanacaktır; ancak yine de bu Projede kamu yararı çok önemlidir; genel anlamda toprak kaynağı üzerindeki etkiler önemli olmayacaktır. Proje güzergâhında, alanın içinde veya yakınlarında hidro-jeolojik kaynaklar bulunmaktadır. Güzergâha yakın noktalarda, nehir yatakları ve yine güzergâh yakınlarındaki su kaynaklarına özel su koruma noktaları bulunmaktadır. Gerekli etki azaltma teknikleri, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ne (SKKY) göre uygulanacak ve riskler ve etkiler en aza indirilecektir. Etki azaltma önlemlerinden sonra sürmeye devam etmesi olası kalıcı etkiler, ortaya koyulmuş, tanımlanmış, değerlendirilmiş ve önemli olandan daha önemsiz olana doğru sıralanmıştır. Bundan dolayı jeoloji, toprak, maden kaynakları, atık yönetimi ve hidro-jeolojiyle ilgili etkilerin hiçbiri çok önemli görülmemiştir. Bölüm 10: Atık Yönetimi Bu bölümde, Projenin inşaatı ve işletilmesiyle ortaya çıkan ana atık kollarının her biri ele alınmış ve atık yönetimi konularına ilişkin çevresel etkilerin önemi değerlendirilmiştir. Değerlendirme, potansiyel etkilerin ve bu etkilerin uygun etki azaltma yöntemi ile nasıl yönetileceğinin, azaltılacağının ya da engelleneceğinin göz önünde bulundurulması yoluyla yapılmıştır. Aşağıda etki azaltma için ek tavsiyelere yer verilmektedir. Ayrıntılı bir Atık Yönetimi Planı (AYP) hazırlanmalı ve uygun etki azaltma önlemleri tanımlanmalıdır. Geçici atık depolama alanları, yapıları, atık toplama ve bertaraf yapısı vs. dahil olmak üzere, etki azaltma önlemleri ele alınmalı ve projenin tasarımında bunlara yer verilmelidir. İnşaat sırasında ve Projenin işletilmesi süreçlerinde kullanılacak uygunsuz atık yönetimi prosedürleri veya etki azaltma önlemleri yetersizlikleri, çevresel açıdan yağmur suyu kalitesi ve havzada yer alan derelerde, barajlarda ve depolardaki su kalitesi; toprak kalitesi; deniz suyu kalitesi; yeraltı suyu kalitesi; ekolojik alıcılar veya insan sağlığı üzerinde etkilerle sonuçlanabilir. Proje yönetiminden, ÇSEP in bir gereksinimi olarak bir AYP hazırlaması beklenmektedir. AYP de, önerilen Köprü ve otoyolların inşaatı, bakımı ve işletilmesi sırasında ortaya çıkacak olan potansiyel etkileri yok etmek için stratejilere ve prosedürlere yer verilecektir. AYP, Türk kanunlarına göre inşaat alanından çıkarılan kazı materyallerinin yönetimini de kapsayacaktır. AYP de yerel, tehlikeli olmayan, biyolojik ve tehlikeli atık ve kullanımların, lisanslı taşıyıcılar ve atık/arıtım tesisleriyle birlikte Türk atık kanunlarında tarif edildiği şekilde depolanmasına yönelik prosedürler de yer alacaktır.

12 0-8 Kapsamlı bir AYP hazırlığı ve AYP de yer alan etki azaltma önlemlerinin Proje esnasında doğru bir şekilde uygulandığı göz önünde tutulursa, etkilerin inşaat aşamasında ihmal edilebilir düzeyde küçük ve işletilmesi sırasında da ihmal edilebilir düzeyde olacağı görülecektir. Bölüm 11: Görsel Etkiler Projenin görsel (tanımlı bir alıcı ya da alıcılar grubunun görüşü veya bakış açısındaki memnuniyet olarak tanımlanmıştır) üzerinde sahip olabileceği etki de değerlendirilmiştir. Tanımlı görüş açılarındaki muhtemel değişiklikler değerlendirilip, uygun görülen yerlerde etki azaltma işlemi önerilmiştir. İnşaat aşaması sırasında, önerilen güzergâh ve köprü ile doğrudan karşı karşıya kalan ya da çok yakınında bulunan alıcı gruplar, görsel manzara kaybının yok olması sonucu karayolu köprüsü, karayolu şeridi, yol kavşakları veya bunlara bağlı altyapı inşaatlarına ilişkin görsel açıdan elverişsiz inşaat faaliyetleriyle karşılaşacaklardır. Ancak etki azaltma önlemlerinde önerilen ağaç dikimi (Ağaçlandırma Planının bir parçası olarak) güzergâhın manzara ve görsel etkilerini azaltacak ve böylelikle, zaman içinde görsellik içinde bazı yeni unsurlar devreye girecek, kentin görüntüsü içinde yoğrulacak ve bölgenin genel manzara ve görsel karakterinde uzun dönemli aksaklıkları düşürecektir. Bununla birlikte, yerleşim bölgelerindeki yol kenarı sınırları ve yer değiştirmeler için yapılacak yüksek kaliteli peyzaj tasarımları, zamanla kentin manzarasına katkıda bulunup, önerilen geliştirme içinde görsel bir izlence ve süzülmüş görseller ortaya çıkaracaktır. Restorasyona bağlı olarak, köprü bacaklarının Boğazın her iki yakasında da, peyzaj tasarımı tekliflerinde önerilen Boğaz köprüsünün yüksek kalite ile tasarımlanmasıyla birlikte kurulması arzu edilmiştir; kalıcı etkilerin ise, 15 yıllık işletme sonrasında hafif olmanın aksine hafif faydalı olacağı düşünülmektedir. Ancak geliştirilen güzergâh koridorunu izleyen bölgede yer alan birçok noktada elde edilen görsel manzara üzerinde önemli etkiler de olacaktır. Bununla birlikte, geniş çalışma alanının manzara ve görsel kaynaklarının önemli bir ölçüye kadar kötüleşmeyeceği düşünülmektedir; böylelikle, genel olarak manzara ve görsellik üstündeki bütün etki, önerilen güzergâha çok yakın bir noktada bulunan alıcılarla/alanlarla sınırlı olacaktır. Bölüm 12: Sosyo-ekonomi ÇSED, önerilen Projenin inşaatı ve işletilmesi ile ilgili potansiyel sosyal etkileri tanımlamıştır. Sosyal etki değerlendirmesi (SED), önerilen projenin bireyler, evler ve kurumlar üzerinde olumlu veya etkilere sahip olup olmadığını belirlemiştir. Ayrıca, yerel halk üzerinde olumlu veya olsun, istenmeyen sonuçları da araştırmıştır. SED in kilit hedefleri ise şunlardır: Proje alanı civarında yer alan hanelerin mevcut sosyal ve ekonomik koşullarının tespit edilmesi; İncelemeden devreden çıkarma aşamalarına kadar, bütün bir işletme yaşam döngüsü çevresinde projeyle ilgili potansiyel sosyal etkilerin tespit edilip değerlendirilmesi; Uygun duruma göre, Projeye dahil edilen genel etki azaltma önlemlerinin tanımlanması. Muhtarlarla görüşülerek arka plan bilgilerini toplamak için köylerde bir yerleşim yeri anketi yapılmıştır. Bu anketler, bir bütün olarak yerleşim yerleri hakkında bilgi toplamak için kullanılmıştır.

13 0-9 Ayrıca, proje alanında yer alan hanelerle görüşülerek hanehalkı anketleri de yapılmıştır. Ankette yüz yüze görüşme yöntemi kullanılmıştır. Anketler, standart sorular kullanılarak ailelere yapılan ziyaretler yoluyla ailelerin yetişkin üyeleriyle birebir görüşmeler şeklinde gerçekleştirilmiştir. Anket, temel geçim kaynakları, proje alanındaki sorunlar ve önerilen projeye yaklaşımlar gibi bir dizi özel konuya odaklanmaktadır. Çalışma ise, dört aşamadan oluşmaktadır: Ön saha çalışmaları, saha uygulamaları, kodlama ile veri girişi ve veri analizleri. İkincil veri kaynakları, daha çok nüfus sayımı ve diğer ilgili devlet kurumu kayıtları gibi devlet kayıtlarına dayandırılmıştır. Kullanılan diğer ikincil kaynaklar ise coğrafi veriler (haritalar dahil), yerel yönetim istatistikleri, sivil toplum örgütleri ve topluluk örgütlerinden alınan belgeler ve gazete haberlerinden oluşmaktadır. İnşaat sırasında, arazi istimlak sorunları ve yerel kaynaklar ve altyapının bozulması ile ilgili önemli etkiler yaşanacaktır. Faydalı etkiler arasında ise bölgede istihdam fırsatlarının yaratılması ve ekonomik etkinliklerin çeşitlilik kazanması bulunmaktadır. Projenin işletme ömrü sırasında ortaya çıkabilecek önemli etkiler arasında orman ve kırsal alanlarda arazi kullanımının uzun vadede değişme potansiyeli, arazi kullanımındaki değişime bağlı olarak kontrolsüz iç göç oluşma potansiyeli, kirlilik sorunlarıyla birlikte trafik artışı sayılabilir. Büyüyen trafik akışı ve Projenin bu ve diğer gelişmelerde önayak olduğu yerel ekonomideki canlanmalar gibi faydalı etkiler de alanda görülecektir. Bölüm 13: Arkeoloji Mayıs 2013 te arkeolojik değerlendirme üzerine bir alan çalışması ve incelemesi yapılmıştır. Toplamda 26,43 km lik proje güzergahının belirli bölümlerinde alan yürüyüşleri ve arkeolojik özelliklere sahip üç bölgede gözlemler yapılmıştır. Bu gözlemlerin yanı sıra, iki Bölge Kurulunun (No II, III, IV ve VI) envanter kayıtları alınırken, çalışma sırasında diğer Müdürlüklerin kayıtları bulunmamaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın literatür ve envanter kayıtları, inşaat faaliyetlerinin yürütüleceği koridor yakınlarında arkeolojik ve tarihi alanlar olabileceğini belirtmektedir. Mevcut süreç içerisinde bürün inşaat alanını gezmek mümkün olmadığı için, bir öngörü modeli yaratılmış ve arkeolojik potansiyel taşıyan bölgeler tanımlanmıştır. Öngörü modeline göre arkeolojik potansiyel taşıyan bölgelerde tarihi alanların varlığını onaylamak amacıyla, bitki örtüsünün el verdiği kadarıyla, bazı bölümlerde alan yürüyüşleri de yapılmıştır. Tanımlanan alanlardan ikisi inşaat koridoru ve onun etki sahasında yer alırken, bir diğeri ise proje güzergahının 1,5 km uzağında bulunmaktadır. Yukarıda tanımlanan bulgulara göre, inşaat alanındaki orman kaybının ardından, ilgili Bölge Koruma Kurulları ile koordinasyon içinde yoğun bir alan incelemesi yapılması tavsiye edilmektedir. Bölgenin arkeolojik potansiyeli göz önünde bulundurularak, fiziki müdahale içeren bütün faaliyetlerin deneyimli arkeologların gözetimi altında yapılmak zorunda olduğu da tavsiye edilmektedir. Bütün bu faaliyetlerin, inşaatçının benimsemesi gereken Kültürel Miras Yönetim Planı ve Rastlantısal Bulgular Prosedürü doğrultusunda yürütülmesi şiddetle tavsiye edilmektedir. 0.4 Sonuçlar ÇSED in bulguları, Projeye ilişkin en önemli etkilerin aşağıdaki hususlarla ilgili olduğunu göstermektedir: Özellikle korunan alanlarla ilgili olarak ekoloji ve biyolojik çeşitlilik, ağaç kaybı, ormanlık yaşam alanları, yaşam alanları arasında parçalanma ve bağlantıların azalması;

14 0-10 Arazi kullanımı değişiklikleri bunların bazıları Projenin dolaylı bir sonucu olarak ortaya çıkacaktır; Güzergah üzerindeki bazı noktalarda işletme aşaması ilgili gürültü etkileri; Bazı görüş açılarında görsel etkiler; Özellikle arazi kullanımındaki değişiklikler ve kontrolsüz iç göçün sonucu ile ilgili olarak sosyoekonomik etkiler; İnşaat faaliyetleri sırasında ortaya çıkacak veya hasar görecek bilinmeyen mevcut arkeolojik bulgu potansiyeli. Potansiyel açıdan faydalı etkiler ise şöyledir: Özellikle yeni ormanların yaratılması ve mevcut ormanlar içinde değişen yönetimsel uygulamalarla ilgili olarak ekolojik canlanma, yaşam alanları yaratılması ve etki azaltma işlemleri için olanaklar; İlginç bir köprü tasarımında ve duygulu ve yüksek kaliteli manzara çalışmalarından elde edilecek görsel faydalar; İstanbul un kuzey kesimlerindeki yeni altyapı ve erişimle ilgili olarak artan istihdam, ekonomik etkinlikler ve ulusal bağlantılar.

15 İÇİNDEKİLER 1 Giriş Yönetici Özeti 1.1 Arka Plan Hedefler Genel Değerlendirme Yaklaşımı Raporun Yapısı ve Yazarları Plan Bilgileri 2.1 Genel Bilgiler Projenin Amacı Üçüncü Boğaz Köprüsü Kuzey Marmara Otoyolu Güzergah Değişiklikleri Diğer Proje Bilgileri Değerlendirme Yaklaşımı 3.1 Giriş Yöntemler Düzenleyici Çerçeve Çalışmanın Sınırları Ekoloji ve Biyoçeşitlilik 4.1 Giriş Ekolojik Etki Değerlendirmesi Yöntemler Mevcut Ekolojik Özellikler Alan İncelemesinin Sonuçları Ekolojik Reseptörlerin Tanımlanması ve Değerlendirilmesi Olası Etkiler Etki Azaltma Önlemleri Kalıcı Etkiler Özet Arazi Kullanımı 5.1 Giriş Yöntemler Mevcut Koşullar Etki Değerlendirmesi Etki Azaltma Özet 5-12

16 6 Hava Kalitesi 6.1 Giriş Politikanın İçeriği/Çerçevesi Mevcut Hava Kalitesi Metodoloji Sonuçlar Etki Azaltma Önlemleri ve Kalıcı Etkiler Sonuçlar ve Özet Trafik Gürültüsü & Titreşim 7.1 Giriş Hedef Gürültü ve Titreşimin Tanımı Genel Değerlendirme Yaklaşımı Mevcut Durum Öngörülen Etkiler Etki Azaltma Önlemleri Özet Su Kalitesi 8.1 Giriş Yaklaşım ve Yöntemler Mevcut Durum Kaynakların Değeri (Hassasiyeti) Olası Etkiler Azaltıcı Önlemler Kalıcı Etkiler Özet Jeoloji ve Toprak 9.1 Giriş Yaklaşım ve Yöntem Mevcut Durum Kaynakların Değeri (Hassasiyeti) Olası Etkiler Azaltıcı Önlemler Kalıcı Etkiler Özet Atık Yönetimi 10.1 Giriş Yöntemler Mevcut Durum. 10-2

17 10.4 Etki Değerlendirmesi Özet Görsel Etki Değerlendirmesi 11.1 Giriş Görsel Yöntemler Görsel Temel Hat Olası Etkiler Görsel Etkilerin Azaltılması Görsel Etkiler Etkilerin Önem Derecesi Etkilerin Özeti Sonuç Sosyo-Ekonomi 12.1 Giriş Değerlendirmenin Kapsamı Yöntemler Temel Koşullar Projenin Olası Etkileri Kalıcı Etkiler Etki Azaltma Özet Arkeoloji ve Kültürel Miras 13.1 Giriş Projenin Kapsamı Yöntemler Temel Koşullar Olası Etkiler Etki Azaltıcı Önlemler Sonuçlar ve Tavsiyeler

18 GİRİŞ 1.1 Arka Plan IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Astaldi S.p.A. (ICA), Yap-İşlet-Devret (YİD) bünyesi altında, planlanan Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesine (Proje) ilişkin potansiyel çevresel ve sosyal etkileri ele alan bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) yapmak üzere AECOM u görevlendirmiştir. Projenin sahibi, Karayolları Genel Müdürlüğü dür (KGM). ÇSED raporu, Proje nin finansmanına yönelik olarak kredi kuruluşları ile paylaşılacaktır. Projenin otoyol bölümü Odayeri ve Paşaköy arasında 60 km lik bir uzunluğunda sahip olacak ve Boğaz ın hem Avrupa hem de Asya yakasındaki mevcut yol altyapısına çeşitli bağlantı yolları ve bağlantıları da dâhil edilecektir. Projenin toplam uzunluğu ise yaklaşık 114 km olacaktır. lama inşaat koridoru genişliğinin yaklaşık 60,5 m olacağını düşünmemize rağmen, planın dolaylı etkilerinin sahip olduğu potansiyeli görmek adına, bu çalışma için önerilen güzergâhın merkezine yerleştirilmiş geniş değerlendirme koridorları da (ekoloji hususunda 500 m ye kadar, arazi kullanımı hususunda ise 1,000 m lik bir genişlik) kullanılmıştır. Daha ayrıntılı proje bilgileri, raporun 2. Bölümünde yer almaktadır. 1.2 Hedefler ÇSED, ICA dan ( kredi kuruluşları ) kredi sağlayan banka konsorsiyumu tarafından istenmiştir. Bu çalışmanın hedefi, Proje için çevresel ve sosyal bir değerlendirme yapmak, projenin inşaatı ve işletilmesine ilişkin potansiyel çevresel ve sosyal etkileri tespit etmek ve etkileri azaltmak ya da önlemek için etki azaltma önlemlerini sağlamaktır. ÇSED in kapsamı, AECOM (Rapor No: AECOM-TR-R , Kasım 2012) tarafından tanımlanmış ve ICA ve Kredi Kuruluşları tarafından karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmıştır. Bu belgenin hedefi, Proje için gerçekleştirilen ÇSED in bulgularını ortaya koymaktır. Bu belge, önerilen mevcut güzergâhı ve Proje bilgilerini içermekte ve Projenin inşaatı ve işletilmesiyle ilgili olası önemli çevresel sorunları tanımlamaktadır. Projenin yapımı ve işletilmesine ilişkin etki azaltma olarak tanımlanan bütün eylemler derlenerek toparlanmış ve Çevresel ve Sosyal Eylem Planı (ÇSEP) halinde ayrı bir belgede sunulmuştur. Buna, doğrudan Projenin geçtiği ormanlık alanlar üzerindeki etkileri azaltmak için gerek duyulan eylemleri ele alan bir Ağaçlandırma Planı da dâhildir. Proje, büyük ağaçlık ve ormanlık alanların kaybedilmesiyle sonuçlanacak olup; geriye kalan yaşam alanlarının biyolojik çeşitliliğini ve ekolojik değerini devam ettirmek ve geliştirmek adına söz konusu ağaçlık ve ormanlık alanları yenilemek için de etki azaltma işlemlerine ihtiyaç duyulacaktır. Bu değerlendirme, projenin hangi yaşam alanlarını etkilediğini tanımlayıp bu yaşam alanlarını değerlendirmektedir. Örneğin, alan içinde çokça bulunmayan köklü, bozulmamış, kışın yapraklarını döken ormanlar, ekolojik anlamda yakın zamanlarda oluşturulmuş çam korularından veya büyük oranda işlenmiş ağaçlıklardan daha değerli dir. Çünkü ilki daha çeşitli olup etki azaltma uygulaması zor olurken, ikincisinin yeniden oluşturulması ve geliştirilmesi daha kolaydır. Bu konular, ÇSEP ekinde yer alacak Ağaçlandırma Planında daha ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

19 1-2 Son olarak, bir Paydaş Katılım Planı Taslağı (PKP) hazırlanmış ve hâlihazırda ICA ya sunulmuştur. 1.3 Genel Değerlendirme Yaklaşımı Değerlendirme yaklaşımı, UFK Kılavuzları, Türk Çevre Kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzlarında (Çevre Yönetimi ve Değerlendirmesi Enstitüsü (EIMA), 2004) yer alan kılavuza atıfta bulunmaktadır. Etkilerin önemini tespit edebilmek için, alıcıların hassasiyeti, önemi ya da değerinin belirlenmesi kriterleri, genel olarak onaylanmış kılavuza, yasalara, yasal belirlemelere ve/veya profesyonel değerlendirme sistemine dayandırılmıştır. Güzergâh, ICA dan alınan bilgilere göre KGM tarafından belirlenirken, ICA, güzergâh yada güzergâh alternatiflerin göz önüne alınması hususunda önemli bir etkiye sahip bulunmamaktadır. Ancak tasarımın geliştirilme sürecinde, çevresel faktörler, jeoteknik bulgular, istimlak durumları vs. nedeniyle güzergâhta küçük değişiklikler önerilmiş ve bazı değişiklikler kabul edilmiştir. Bunlar, Bölüm 2 de yer alan Plan Bilgilerinde daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Eylemsizlik dâhil olmak üzere, ICA nın alternatiflerin seçiminde veya uygulanmasında kontrolü olmadığı için, AECOM, plan alternatiflerini değerlendirmeye almamıştır. Ayrıca, bir YİD projesi olarak Proje, ICA tarafından 10 yıl 2 ay 20 gün (30 aylık inşaat süreci dâhil) boyunca işletilecektir. İlave olarak ICA nın Projenin geliştirilmesinden doğabilecek dolaylı veya ilerideki etkiler üzerinde ve yolun uzatılmasından doğabilecek arazi kullanımı değişiklikleri ya da geliştirme kalıpları üzerinde bir kontrolü bulunmamaktadır. Uygun durumlarda ileride doğacak değişikliklere atıfta bulunulsa da, bu türden etkiler ve etki azaltma işlemleri bu değerlendirmede ayrıntılı bir şekilde ele alınmamıştır. Bu yüzden, özellikle de mevcut 1:100,000 İstanbul Çevre Planında önerilen gelişmeler bağlamında Projeye ilişkin potansiyel etkilere odaklanılmıştır. Değerlendirmede, imtiyaz süresinin sonuna kadar Proje ile ilgili inşaat ve işletme etkileri göz önünde bulundurulmuştur. Genel değerlendirme yaklaşımının ayrıntıları, bu ÇSED raporunun 3. Bölümünde yer almaktadır. 1.4 Raporun Yapısı ve Yazarlar ÇSED bir süreç olup, bu rapor, bu sürecin bulgularını sunmaktadır. ÇSED in bütün yönetimi AECOM tarafından yürütülmektedir, ancak bu değerlendirmeyi ortaya çıkarmak için önemli sayıda taşeron danışman da kullanılmıştır. ÇSED dört kısım halinde hazırlanmıştır: Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) Raporu (bu rapor) ÇSEP Ekleri ve Şekilleri Çevresel ve Sosyal Eylem Planı (ÇSEP), Ağaçlandırma Planı dâhil Paydaş Katılım Planı (PKP) Ana ÇSED raporunun yapısı aşağıda özetlenmekte ve her bir bölümün yazarı ile ilgili açıklamalar sunulmaktadır. Her bölümün bir taşeron danışman tarafından hazırlandığına ve yaklaşım ve değerlendirmenin AECOM tarafından yönetildiğine dikkat edilmelidir.

20 1-3 Bölüm Başlık Hazırlayan Yönetici Özeti AECOM Bölüm 1 Giriş AECOM Bölüm 2 Plan Bilgileri AECOM Bölüm 3 Değerlendirme Yaklaşımı AECOM Bölüm 4 Ekoloji ve Biyoçeşitlilik AECOM Bölüm 5 Arazi Kullanımı Doçent Dr. Feryal Turan Bölüm 6 Hava Kalitesi Profesör Dr. Gülen Güllü. Temel görüntüleme ve hava kalite modellemesi, ARTEK Mühendislik Çevre Ölçüm ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. Bölüm 7 Trafik Gürültüsü & Titreşim Profesör Dr. Gülen Güllü. Temel görüntüleme ve gürültü modellemesi, Frekans Çevre Ölçüm Mühendislik Danışmanlık Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. Bölüm 8 Su Kalitesi AECOM. Temel görüntüleme ARTEK Mühendislik Çevre Ölçüm ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. Bölüm 9 Jeoloji ve Topraklar AECOM Bölüm 10 Atık Yönetimi AECOM Bölüm 11 Görsel Etkiler AECOM Bölüm 12 Sosyo-ekonomi Doçent Dr. Feryal Turan Bölüm 13 Arkeoloji REGIO Raporlama Etüd Geliştirme Organizasyon Danışmanlık Eğitim A.Ş

21 PLAN BİLGİLERİ 2.1 Genel Bilgiler Proje, Boğaz (veya İstanbul Boğazı) üstünden geçecek bir köprü, bağlantı ve bağlantı yollarıyla birlikte hem Avrupa hem de Asya yakası üzerinde yer alacak bir otoyolu içermektedir. Projeye, projenin inşaatı için gerekli olan ve taş ocakları, beton tesisleri, işçilerin kalacak yerleri ve diğer tesisleri kapsayan bir etki sahası da dâhil edilecektir. Köprü ve otoyol tasarımı için bütün koşullar, KGM tarafından hazırlanan Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi Tasarım ve İnşaat Koşulları için düzenlenen Teknik Şartname de sunulmaktadır. Şekil 2-1, Projenin havadan görünüşünü, viyadüklerin, tünellerin ve ekolojik köprü nün yerlerini göstermektedir. Ayrıca, Şekil 2.2 de, değerlendirme sürecinde ortaya çıkan temel güzergâh değişikliklerini göstermektedir. Bu konular, aşağıda bölüm 2.5 te ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Şekil 2-1 Güzergah Planı (Bu şeklin daha yüksek çözünürlükteki versiyonu A3 ebatlı olarak Ek 2 de yer almaktır.)

22 2-2 Şekil 2-2 Güzergah Alternatifleri (Bu şeklin daha yüksek çözünürlükteki versiyonu A3 ebatlı olarak Ek 2 de yer almaktır.) 2.2 Projenin Hedefi Projenin hedefi, İstanbul un ana merkezlerinden daha uzaktaki bir noktada yeni bir Boğaz geçişi sağlamaktır. Boğaz daki mevcut iki köprü kentin içinde yer almakta ve sık sık tıkanmaktadır. Ayrıca, alternatif olmadığı için, bu mevcut köprüler, Asya kıtasından (ve çok daha uzak noktalara) Avrupa ya ve devamında da doğrudan Avrupa ya akan stratejik ana güzergâhı bünyesinde bulundurmaktadır. Bu güzergâhlar, hem yerel hem de stratejik trafiği taşıdıkları için, buradaki stratejik ulaşım unsuru kentin içinden akmaya zorlanmakta ve kentsel trafik tıkanıklığını arttırıp bölgede hava kirliliği gibi sorunlara yol açmakta ve yoğun bir biçimde kente gelip giden ağır yük kamyonları (AYK) nedeniyle kaza oranları yükselirken ekonomik verimlilikte düşüş yaşanmaktadır. Bu nedenle, Türk Hükümeti, kentin içinden geçmeyecek ve şu anda doğrudan İstanbul un içinden geçmek zorunda kalan AYK lerin ve uzun yolculuk yapanların önemli bir miktarına hizmet etme kapasitesine sahip olabilecek yeni bir güzergâhın yaratılmasını göz önünde bulundurmuştur. Ayrıca, bu proje, önerilen yeni İstanbul Havalimanı ve Boğaz dan geçecek yeni ve stratejik yüksek hızlı bir demiryolu hattı gibi proje önerileriyle de bağlantılandırılabilecektir.

23 Üçüncü Boğaz Köprüsü Köprü, Karadeniz yakınında, Avrupa yakasında Garipçe ve Asya yakasında Poyraz arasında Boğaz ın üstünden geçecektir. Köprünün amacı, 2 x 4 şeritli bir otoyol ve iki yüksek hızlı demiryolu hattı taşımaktır. Köprü, Boğaz ın Karadeniz girişine yakın bir noktada kurulacaktır. Her iki yönde de günde aracın köprüyü kullanacağı tahmin edilmektedir. Öngörülen trafik akışları, Tablo 2-1 de gösterilmektedir. Tablo 2-1 Öngörülen Trafik Akışları Kaynak No/ Proje Bölüm Yol Türü Trafik Akışı* %AİM (Ağır iş makinesi) 1 Şehiriçi Otoyol Otoyol Şehiriçi Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi nden alınan veriler: Trafik Tahminleri Mott MacDonald (Aralık 2012). KGM tarafından hazırlanan Teknik Şartname referans belgesi, Proje hedef ve tasarımını ve işletme ile ilgili koşulları içermektedir. KGM nin temel ilkesel koşulları şu şekilde özetlenebilir: 3. Boğaz Köprüsü tasarımının uluslararası düzeyde tanınmış köprü tasarım standartlarına uygun olması. Köprü tasarımının, 3. Boğaz Köprüsü Tasarımı ve İnşaatı Koşullarında belirtilen bütün tasarım parametrelerine uygun olması. 3. Boğaz Köprüsü nün güvenli, kullanışlı, inşa edilebilir ve dayanıklı olması. Tasarımın çevreye yapacağı etkinin planlanandan daha fazla olmaması. KGM, bütün malzemelerin, maddelerin, işgücünün ve tasarımın mevcut KGM standartlarına ve/veya ulusal standartlara ve/veya güvenlilik, uygunluk ve elverişlilik için uygun garantiler sunan uluslararası alanda tanınmış diğer eşdeğer standartlara uyulmasını gerekli kılmaktadır. Bütün köprü ve viyadük yapılarının 100 yıllık yaşam ömrüne sahip olacağı öngörülmektedir. KGM tarafından hazırlanan Teknik Şartnamede belirtildiği gibi, 3. Boğaz Köprüsü nün yatay geometrisinin, KGM tarafından tanımlanan Kuzey Marmara Otoyol Tasarımı ve İnşaatı Koşullarında ileri sürülen koridorla uyumlu olacaktır. Deniz kanalı üzerinden geçen köprü, maksimum ulusal gelgit seviyesinden maksimum taşıma yükünün altındaki güverte tabanına kadar en az 63 metrelik dikey bir aralığa sahip olacaktır. Bu dikey aralık, Boğaz da yer alan deniz kanalı üstünde en az 400 metrelik bir genişlik boyunca sağlanacaktır. Her iki yakada da dikilecek kulelerin saha koşullarına uyması ve doğrudan Boğaz da yapılacak önemli inşaat çalışmalarından uzak durulması için ana açıklığın uzunluğu 1,408 m ye çıkarılmıştır. Bunun sonucu olarak, Boğaz da yapılan seferler üzerinde hiçbir etki olmayacağı, Boğaz da yapılacak iskele inşaatı çalışmaları sırasında önemli bir kirlilik riski ve çevresel etki (dalgalar, balıkçılık, su kalitesi vs.) yaşanmayacağı düşünülmektedir. Bu avantajların yanı sıra, deniz üzerinde yapılan inşaatlar ile kıyaslandığında oluşacak inşaat ve bakım risklerinin daha az olması söz konudur.

24 2-4 Köprü, gelecekte kurulacak ve 25kV hava hattı elektriği gücüne sahip iki adet demiryolunu taşıyacak şekilde tasarlanacaktır. KGM veri şartlarına göre, ön tasarım şunlara imkân tanıyacaktır: saatte 80 km hızla seyahat etmekle sınırlı 400 metre uzunluğa kadar çıkabilen yük trenleri, ve saatte 160 km hızla seyahat etmekle sınırlı 400 metre uzunluğa çıkabilen yolcu trenleri. 3. Boğaz Köprüsü, tek düzeyli kutu kirişli köprü olarak tasarlanmıştır. İki adet demiryolu köprünün üstünde yer alırken, demiryollarının her iki yanında da dört şeritli yol bulunacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, her iki kıyıya da pilon yerleştirilecek ve böylelikle inşaat süresince deniz çevresinde başka hiçbir faaliyet yürütülmeyecektir. Bu sayede, önerilen köprü projesi için deniz çevresi üzerinde hiçbir potansiyel çevresel etki olmayacağı öngörülmektedir. İnşaat sürecinde deniz çevresinde yürütülecek tek faaliyet ise, köprü parçalarının mavnalar aracılığıyla taşınması ve parçaların kaldırılması olacaktır. Her bir parçanın uzunluğu ve ağırlığı, sırasıyla yaklaşık 24 m ve 840 ton olacaktır. Ancak kaldırma faaliyeti, Boğaz daki deniz trafiğinde geçici bir duraksamaya neden olacaktır. 2.4 Kuzey Marmara Otoyolu Yollar Kuzey Marmara Otoyolu, Odayeri nden Paşaköy e yaklaşık 60 km uzunluğunda bir otoyolu ve Boğaz köprüsü dahil olmak üzere yaklaşık 54 km lik bağlantı ve bağlantı yollarını kapsamaktadır. Yol inşaatının toplam uzunluğu ise 114 km olacaktır. Tablo 2-2, dört kısma ayrılan plana dair bazı temel bilgiler sunmaktadır. Tablo 2-2 Kuzey Marmara Otoyolu Plan Özeti Bölüm 1 Bölüm 2 Bölüm 3 Bölüm 4 TOPLAM (km) Viyadük Sayısı Maks-Min-Toplam Uzunluk (m) Maks. Uzunluk: 894 m, Maks. Uzunluk: 979 m, Maks. Uzunluk: 894 m, Maks. Uzunluk: 467 m, Min. Uzunluk: 211 m Min. Uzunluk: 168m Min. Uzunluk: 125 m Min. Uzunluk: 168m Toplam Uzunluk: 5,901 m Toplam Uzunluk: 7,736 m Toplam Uzunluk: 8,815 m Toplam Uzunluk: 3,469 m Tünel Sayısı RW 1 1 Toplam Uzunluk Toplam Uzunluk: 1,1165m+700m Toplam Uzunluk: 1,180 m Toplam Uzunluk: 1380 m Beton miktarı (m3) 416, , , ,091 Kazı miktarı (m3) 9,934,730 15,200,490 13,525,009 10,116,700 Dolgu miktarı (m3) 5,398,195 6,962,548 7,213,731 9,796,158

25 2-5 Dört güzergâh bölümü ise şu şekildedir: Bölüm 1 Bölüm 2 Bölüm 3 Bölüm 4 ISTOC OSB den (Başakşehir Bölgesinde) Odayeri ne (Eyüp Bölgesinde) Odayeri nden Garipçe ye (Sarıyer Bölgesinde) Poyraz dan (Beykoz Bölgesinde) Reşadiye ye (Çekmeköy) Reşadiye den Çamlık a (Ümraniye Bölgesinde-sol kolda) ve Paşaköy e (Sancaktepe Bölgesinde-sağ kolda) KGM koşullarına, bütün gerekli köprüler, bağlantı noktaları, tüneller, viyadükler, su tutma duvarları ve drenaj sistemleri de dâhildir. Ayrıca ICA, tehlikeli madde taşıyan araçlar için hizmet ve dinlenme alanları, park alanları ve üçüncü köprü için gişeleri, bakım ve işletme yapıları da inşa edecektir. Tablo 2-2, önerilen projeye dair bütün bilgileri vermektedir. Toplamda 36 viyadük, üç yol tüneli ve bir de ekolojik köprü bulunmaktadır Hizmet Tesisleri Bir KGM koşulu olarak ICA, Kuzey Marmara Otoyolu projesinin bir parçası olarak bakım ve işletme tesisleri, park ve dinlenme alanlarından oluşan hizmet tesisleri inşa edecektir. Önerilen hizmet tesisi noktaları Şekil 2-3 te gösterilmektedir Köprü Geçiş Ücreti Toplama Noktaları ICA, otoyol üzerinde köprü geçiş ücreti toplama noktaları da inşa edecektir. Bu projenin bir parçası olarak önerilen gişelerin yerleri ve türleri Şekil 2-4 ve Şekil 2-5 te gösterilmektedir İnşaat Tesisleri ve Etki Sahası Önerilen Projenin inşaat dönemi sırasında, proje sahasının yakınında geçici olarak inşa edilecek bir dizi tesis de olacaktır. Bu tesisler: İki otoyol inşaat kampı (her iki yakada birer adet), iki köprü inşaat sahası (her iki yakada birer adet), on adet beton tesisi, dört adet asfalt tesisi ve sekiz adet mekanik tesisi. Bu tesislerin yeri henüz tam olarak bilinmemektedir ve değişikliğe tabi olacaktır; ancak tesislerin yerleri tahmini olarak Şekil 2-6 da gösterilmektedir.

26 2-6 Otoyol Km= Otoyol Km= Otoyol Km= İstoç Bağlantı Yolu Km= Şekil 2-3 Temsili Hizmet Tesisleri Şekil 2-4 Temsili Köprü Geçiş Gişe Noktaları

27 2-7 Şekil 2-5 Temsili Açık ve Kapalı Türde Gişeler (Seçenekleri) ICA, yol inşaatı için proje sahasına yakın noktalarda bulunan mevcut taş ocaklarını da kullanmayı planlamaktadır. Proje, yaklaşık 49 milyon metreküp kesme malzeme ortaya çıkarıp yaklaşık 29 milyon ton dolgu malzemesine gereksinim duyacağı için, mevcut ya da yeni ocaklardan önemli miktarda dolgu malzemesi tedarik etmeyi amaçlamamaktadır. Bu beş taş ocağının tahmini yerleri Şekil 2-11 de gösterilmektedir. Şekil 2-6 İnşaat Sırasında Tesislerin Temsili Planı

28 Güzergâh Değişiklikleri Proje geliştirilirken, çevresel etki azaltma amaçları da dâhil olmak üzere çeşitli nedenlerden ötürü bir dizi güzergâh değişiklikleri yapılmıştır. Şekil 2-7 de orijinal güzergâh kırmızı ile gösterilirken, değiştirilen hatlar sarı ile gösterilmektedir. Değişiklik yapılan dört ana bölge aşağıda ele alınmaktadır. Şekil 2-7 Ana Güzergâh Değişiklikleri Nokta 1 Bu nokta, Şekil 2-8 de gösterilmektedir. Sarı ile gösterilen ilk güzergâh (Şekil 7-2 deki kırmızının yerine), bir yandan önerilen Üçüncü İstanbul Uluslararası Havalimanı için ayrılan arazi ile çakışmamak, bir yandan da KMO Projesi ile erişimi ve uygun bağlantıları tesis etmek amacıyla güneye doğru 1,5 km kaydırılmıştır.

29 2-9 Şekil 2-8 Odayeri Yakınlarındaki Güzergâh Değişikliği Nokta 2 Uskumruköy kavşağı yakınlarındaki ilk güzergâh, şehit mezarlığı nedeniyle güneye doğru 80 m kaydırılmak zorunda kalınmıştır. Değiştirilen güzergâh ormanların önünde bir bariyer teşkil ettiği için bu durum, Belgrad Ormanı nın bir kısmının korunmasına katkı sağlamıştır. Şekil 2-9 Uskumruköy Yakınlarındaki Güzergâh Değişikliği

30 Nokta 3 Şekil 2-10 Riva Yakınlarındaki Güzergâh Değişikliği İlk hat, leylekler tarafından göç ve konaklama yolu olarak kullanılan bir güzergâh üzerinden geçmekte ve Riva Vadisi ndeki Riva Nehri civarındaki taşkın yatağı ve açık arazi için bir tehdit oluşturmaktaydı. Yeni güzergâh ise sarı ile gösterilmektedir. Şekil 2-11 Riva Vadisi

31 Nokta 4 Bu değişiklik, Taşdelen Değişikliği olarak bilinirken, yeni hat sarı ile gösterilmektedir. Tarihi Taşdelen Kaynak Suyunun zarar görme olasılığının önüne geçmek için ilk güzergâh, güneye doğru 400 m kaydırılmıştır. Şekil 2-12 Taşdelen Değişikliği 1582 den beri işletilen Taşdelen Kaynak Suyu Tesisi, günümüzde 6 adet kuyuya sahiptir. Kuyuların debisi günde m3 tür. Tesiste günde m3 lük bir debi oranı işlenirken, geri kalan miktar, hem Taşdelen Kaynak Suyu Tesisi nin üretim tesisleri hem de özellikle yaz aylarında halk tarafından kullanılmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaların sonuçları, Haziran 2013 te Vakıf Taşdelen Doğal Kaynak Suyu Raporu nda sunulmaktadır. 2.6 Diğer Proje Bilgileri İzin ve Lisanslar Çevre Kanunu ( Mevzuat ) gereğince, Proje için alınması gereken İzin ve Lisanslarla ilgili mevzuat, 29 Nisan 2009 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve 1 Ocak 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mevzuat doğrultusunda, Mevzuatın 1 ve 2 no lu Eklerinde listelendiği şekilde, çevresel kirliliğe büyük etkide bulunan şirketler, çevre izin ve lisansı almakla yükümlüdürler. Projeye ilişkin bütün tesisler ve faaliyetler mevzuata göre yönetilmektedir.

32 2-12 Mevzuat Ek 1 de listelenen tesisler, düzenlenecek çevre izin ve lisansı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na (ÇŞB) başvurmalıdırlar. Ayrıca, Ek 2 de listelenen tesisler de, çevre izin ve lisansı almak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne başvurmalıdırlar. Bu mevzuata göre ICA, mevzuatın asfalt tesislerini, beton tesislerini, kırma tesislerini, taş ocaklarını ve atık su işleme tesislerini içeren 2 nolu Ekinde listelenen tesisler için çevre izin ve lisansı alacaktır Proje Programı Projede, köprü pilonlarının 16 ayda, köprü ve otoyolların ise 36 ayda inşa edilmesi planlanmaktadır. Üç aylık dönemlere dayanan çalışma programı, aşağıda yer alan Tablo 2-3 te gösterilmektedir. Tablo 2-3 Proje Programı İstihdam Şu anda Proje inşaatı ve inşaat kamplarının ve sahalarının yönetimi için, en yoğun inşaat dönemleri sırasında (2013 ve 2016 arasında yaklaşık 3 yıl) aşağı yukarı kişinin istihdam edileceği tahmin edilmektedir. Proje için muhtemelen 300 civarında destek personeline ve mühendise ve 1500 vasıfsız işçiye gereksinim duyulacaktır. Buna vasıflı, yarı vasıflı ve vasıfsız işçiler de dâhildir. Köprü ve otoyol inşaatı sürecinin yoğun çalışma dönemlerinde, potansiyel inşaat kamplarında yaklaşık 500 ya da 1000 işçi istihdam edilecektir. İnşaat kamplarındaki tahmini istihdam olanakları, Tablo 2-4 de verilmektedir. Her bir bölüm için olası başlangıç ve bitiş tarihleri ise şu anda bilinmemektedir.

33 2-13 Tablo 2-4. Tahmini İstihdam Sayıları İnşaat kampları İşçiler Odayeri 1000 Garipçe 1000 Poyraz 500 Hüseyinli 500 TOPLAM Alandaki Diğer Projeler Alanda Proje ile etkileşime geçebilecek bir dizi başka önemli gelişmeler bulunmaktadır. Bunlara, İstanbul bölgesinde genel kentsel genişleme ve daha önemlisi, Odayeri nin kuzeybatısında yer alan noktada önerilen Üçüncü İstanbul Havalimanı nın geliştirilmesi de dâhildir (bkz. Şekil 2-8). Bu havalimanı, bir dizi aşama içinde inşa edilecektir; aşamalardan ilkinde, yılda 70 milyon yolcu kapasiteli, üç adet piste ve buna ilişkin altyapıya sahip bir havalimanının inşa edilmesi bulunmaktadır. Bu proje ile yıllık yolcu sayısının 150 milyona çıkarılması hedeflenmektedir. Havalimanı, şu an plan aşamasında olup, inşaatına 2017 yılında başlanabilecektir.

34 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI 3.1 Giriş Bu bölümde, ÇSED in yürütülmesinde kullanılan geniş yaklaşım açıklanmakta ve bu ÇSED sürecinde izlenen kilit aşamalar ortaya koyulmaktadır. Bu bölümde, ÇSED sürecinde yapılan varsayımlara ilişkin bir bölüm de sunulmakta ve çalışmanın sınırları tanımlanmaktadır. 3.2 Yöntemler Genel Bakış Bu raporun hedefi, temel çevresel bilgileri gözden geçirmek ve Projenin geliştirilmesi sırasında doğabilecek potansiyel açıdan önemli çevresel etkileri tespit etmektir. Bu raporda, aşağıda görülebileceği gibi, genel etki değerlendirme yaklaşımı kullanılmıştır. Yöntemde, UFK Kılavuzları, Türk Çevre Kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzlarında (Çevre Yönetimi ve Değerlendirme Enstitüsü (ÇYDE), 2004) yer alan kılavuzlardan faydalanılmıştır. Değerlendirme kriterlerinin tanımlanmasında bazı değişiklikler bulunsa bile, kullanılan yaklaşım, bütün kılavuz boyunca ve bütün uzman konu alanları için niteleyici ve genel olarak benzer durumdadır. Her konu için, önem değerlendirmesi yapılırken genel olarak mevcut veya temel çevresel koşullar veya özelliklerden ve etkinin büyüklüğünden ya da Projenin sonucu olarak ortaya çıkacak mevcut temeldeki değişikliklerden faydalanılmıştır. Ayrıca, önem değerlendirilirken, etki veya değişikliğin olasılığı da dikkate alınmıştır. Aşağıdaki tabloların yalnızca kılavuz niteliğinde olduğunu ve her bir değerlendirme bölümünün tamamlanması sırasında profesyonel görüşlere başvurulduğunu dikkate alınız Alıcıların Hassasiyeti Her konuda yer alan temel koşullara ilişkin hassasiyetler, güzergâh üzerinde veya yakınındaki mevcut çevresel koşulların nispi önemine göre veya potansiyel açıdan gelişmelerden etkilenecek olan alıcıların hassasiyetine göre belirlenmiştir. Alıcıların hassasiyeti, önemi veya değerinin belirlenmesine ilişkin kriterler, genel olarak onaylanmış kılavuzlara, yasal mevzuatlara, resmi belirlemelere ve/veya profesyonel görüşlere dayandırılmıştır. Tablo 3-1, değerlendirmede kullanılan hassasiyet kriterlerinin genel tanımlarını sunmaktadır.

35 3-2 Tablo 3-1 Hassasiyet Kriterleri Hassasiyet Çok Yüksek Tanım Alıcı, mevcut karakterini temel anlamda değiştirmeksizin değişiklikleri benimseme konusunda hemen hiç yeterliğe sahip değilken, çok yüksek bir çevresel değere veya ulusal öneme sahiptir. Yüksek Alıcının yeterliği, mevcut karakterini temel anlamda değiştirmeksizin değişiklikleri benimseme konusunda düşük iken, yüksek bir çevresel değere veya ulusal öneme sahiptir. Alıcının kapasitesi, mevcut karakterini önemli ölçüde değiştirmeksizin değişiklikleri benimseme konusunda orta düzeyde iken, bir miktar çevresel değere veya ulusal öneme sahiptir. Düşük Alıcı, karakterine zarar vermeksizin değişikliğe karşı hoşgörülü iken, düşük bir çevresel değere veya yerel öneme sahiptir. İhmal edilebilir Alıcı, değişikliğe karşı dirençli ve düşük bir çevresel değere sahiptir Etkinin Büyüklüğü Olası etkilerin çevresel temel koşullar üzerindeki büyüklüğü, önerilen projenin mevcut esaslar üzerinde yapacağı değişikliğin ölçeği ve derecesi, etkinin kalıcılığı ve tersine çevrilebilirliği göz önünde tutularak tanımlanmış ve ilgili yasal mevzuatlar ya da karar verici standartlar veya kılavuzlar dikkate alınmıştır. Tablo 3-2 de etki büyüklüğüne ilişkin genel tanımlar sunulmaktadır. Tablo 3-2 Etkinin Büyüklüğü Büyüklük Tanım Yüksek Temel koşulların kilit unsurlarında/özelliklerinde büyük değişiklik veya tam kayıp, temel koşulun proje sonrası karakteri/yapısı temel olarak değişecektir. Düşük İhmal edilebilir Temel koşulların bir veya birden fazla kilit unsurlarında/özelliklerinde kayıp veya değişiklik, temel koşulun proje sonrası karakteri/yapısı bariz bir şekilde değişecektir. Temel koşullarda küçük değişiklikler söz konusudur. Değişiklikten kaynaklanan alterasyonlar olarak algılanabilir fakat temel koşulun altında yatan karakteri/yapısı proje önceki durumla benzerlik gösterecek esasa etkisi yoktur. Temel koşullarda küçük değişiklik söz konusudur. Değişiklik hemen hemen hiç yaşanmamış gibi fark edilmeyecektir.

36 Etkilerin Önemi Önem değerlendirmesi yaklaşımı, alıcının çevre hassasiyetini ve değişiklik büyüklüğünü dikkate almıştır. Tablo 3-3 de, bunun genel bir yaklaşım anlamına gelmediğine ve mutlak bir matris olarak görülmediğine dikkat çekilmesine rağmen, önemin nasıl belirlendiğine ilişkin bir gösterge sunulmaktadır. Tablo 3-3 Etkilerin Değerlendirilmesi Hassasiyet Büyüklük Çok Yüksek Yüksek Düşük İhmal edilebilir Yüksek Büyük Büyük Küçük Büyük Küçük İhmal edilebilir Düşük Küçük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Küçük Küçük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önerilen projeden doğan olası etkilerin önemi, aşağıdaki gibi yedili ölçek kullanılarak ortaya koyulabilmektedir: Büyük Ölçekli Olumsuzluk Ölçekli Olumsuzluk Küçük Ölçekli Olumsuzluk İhmal Edilebilir Küçük Ölçekte Faydalı Ölçekte Faydalı Büyük Ölçekte Faydalı Küçük ya da İhmal edilebilir olarak öngörülen olası etkiler Önemsiz olarak değerlendirilmektedir. ya da Büyük olarak değerlendirilen olası etkiler ise Önemli olarak değerlendirilmektedir. Değerlendirmenin bu aşamasında azaltma çalışmasının hesaba katıldığına dikkate alındığı göz önünde bulundurulmalıdır. Böylelikle, önerilen etki azaltıcı önlemlerinin uygulanmasının ardından devam edecek olan herhangi bir etki olarak tanımlanabilecek kalıcı etkiler de tespit edilmiş olmaktadır Proje Aşamaları Olası etkiler, inşaat etkileri ve işletme ile ilgili (veya kalıcı) etkiler şeklinde proje aşamalarına göre iki ana türe ayrılmıştır. İnşaat etkileri, yalnızca inşaat aşamasında ortaya çıkan geçici, kısa dönemli etkilerdir. Buna, köprü ve yol inşaatı ve erişim yolları, çalışma sahaları, kalacak yer ve inşaata malzeme temin etmek için açılan taş ocakları gibi diğer geçici çalışmaların sonucunda ortaya çıkan etkiler de dâhildir. İşletme ile ilgili etkiler ise, arazideki altyapıyla ilgili kalıcı altyapı ve yol işletmesinden kaynaklanan etkiler (örneğin gürültü, hava kalitesi, drenaj sorunları ve yaşam alanlarının bölünmesi) gibi projenin bir sonucu olarak meydana gelecek uzun vadeli etkilerdir.

37 Etki Türleri İnşaat çalışmaları ve ilerleme işlemlerine ilişkin doğrudan proje etkilerinin yanı sıra, başka türlü etki türleri de ortaya çıkabilir. Bunlar aşağıda ele alınmaktadır. Dolaylı ya da İkincil Etkiler: Bir faktöre etkide bulunan değişiklikler genellikle diğer alanlar için ikincil sonuçlar içerebileceği için, su kalitesi ve ekoloji gibi konu alanları arasındaki karşılıklı ilişki, etkilerin her zaman tek başına ele alınamayacakları anlamına gelmektedir. Bazı koşullarda, ikincil ya da dolaylı etkilerin, onları tetikleyen değişikliklerden çok daha önemli olması mümkündür. İkincil ya da dolaylı etkilerin ortaya çıkma potansiyelinin olduğu noktalarda, bu durum, Ön Değerlendirmede vurgulanmakta ve bu şekilde ele alınmaktadır. İlgili yerlerde, bu raporun her bir uzman bölümünde, belirli kaynaklar ve alıcılar üzerindeki Kümülatif ve Kombinasyonlu Etkileri de tanımlanmaktadır Belirsizlikler ve Varsayımlar Değerlendirme süreci, Projenin olası çevresel etkilerine dair bilgilere dayalı yararlı bir karar alma sürecine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Ancak özellikle de ilk aşamada, çevresel etkilerin gerçek ölçeği ve yapısı konusunda bazı belirsizlikler de olacaktır. Bu belirsizlikler, değerlendirmenin yapıldığı sırada mevcut projeye ilişkin ayrıntı ve bilgi düzeyi ve/veya öngörü sürecinin sınırları nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Varsayımların yapıldığı noktalarda, varsa her bölümde bunlar da ortaya koyulmaktadır. 3.3 Düzenleyici Çerçeve Genel Bakış Geniş ölçekli projeler üzerine çevresel değerlendirmeler için bir dizi standart ve kılavuz mevcuttur. Bunlar, Türk çevre kanunları, Ekvator Prensipleri (EP), Uluslararası Finans Kuruluşu (UFK) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (AİKB) tarafından sağlanmaktadır. Bu çalışmada baz alınan çevresel değerlendirme yaklaşımı ve sözü edilen standartların belirlenmesinde, dikkat edilmesi gerekli önemli hususlardan biri de bu Proje nin resmi Türk Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden muaf tutulmuş olmasıdır. Bu nedenle değerlendirme, gönüllü bir çalışmadır ve değerlendirmeyi yaparken en uygun olacağı düşünülen çevre standartları tercih edilmiştir. Dolayısıyla, bu yaklaşımda, mümkün olan yerlerde yerel Türk standartları kullanılırken, uygun noktalarda EP ve UFK kılavuzlarına da başvurulmaktadır. Ayrıca, standartların seçimine dönük yaklaşımın benimsenmesinin nedeni, alternatif güzergâhların belirlenmesi, istimlak/iskan sorunları dahil olmak üzere JV (Joint Venture) nin projenin düzenlenmesi ve tasarlanması üzerinde tam bir kontrole sahip olmaması veya gelecekteki arazi kullanımı imar planlarına dair uzun vadeli olası etkiler konusunda sorumluluğa sahip olmamasıdır. AECOM, Türk çevre kanunlarını ve mevzuatlarını, Ekvator Prensipleri ve önerilen projeye uyan UFK Kılavuzlarını inceleyip tanımlamıştır. Düzenleyici çerçeve ve kılavuz incelemesi, endüstriyle ilgili standartlara, hava emisyonlarına ve kalitesine, su kalitesine, toprağa, gürültüye, tehlikeli kimyasallara, katı atıklara, tehlikeli atık ve genel izin/lisans meselelerine ilişkin konuları içerirken, sadece bunlarla sınırlı kalmamaktadır İlgili Ulusal Mevzuat 11 Ağustos 1983 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ve 13 Mayıs 2006 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de (5491 Sayılı Kanun) değiştirilen Çevre Kanunu (2872 Sayılı Kanun), sanayi ve altyapı projelerinin düzenlenmesi ve çevreye olan olası etkileri konusunda yasal bir çerçeve çizmektedir.

38 3-5 Çevre Kanunu, bir dizi Yönetmelik yayımlanması için yetki vermiştir. Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dahil) Projesi ile ilgili olanlar ise, aşağıdaki inşaat ve işletme dönemlerini içermektedir: Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği, 6 Haziran 2008 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği, 3 Temmuz 2009 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Egzoz Gazı Emisyonu Kontrolü Yönetmeliği, 4 Nisan 2009 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete; Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği, 13 Ocak 2005 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına ilişkin Yönetmelik, 12 Kasım 2008 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik, 25 Nisan 2012 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Kimyasalların Envanteri ve Kontrolü Hakkında Yönetmelik; 26 Aralık 2008 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük; 24 Aralık 1973 tarih ve Sayılı Resmi Gazete Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik, 8 Haziran 2010 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 31 Aralık 2004 tarih ve Sayılı Resmi Gazete ve 30 Mart 2010 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de değiştirilmiştir; Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, 4 Haziran 2010 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik, 5 Temmuz 2008 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14 Mart 2005 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14 Mart 1991 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, 30 Temmuz 2008 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği, 31 Ağustos 2004 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 22 Temmuz 2005 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Katı Atık Kontrolü Yönetmeliği, 26 Mart 2010 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 24 Haziran 2007 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 18 Mart 2004 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Bazı Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliği, 17 Haziran 2011 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği, 25 Kasım 2006 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Madencilik Faaliyetleri ile Bozulan Arazilerin Doğaya Yeniden Kazandırılması Yönetmeliği, 23 Ocak 2010 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik, 10 Ağustos 2005 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik, 29 Nisan 2009 tarih ve Sayılı Resmi Gazete; Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, 17 Temmuz 2008 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete; ve Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik, 12 Kasım 2010 tarih ve Sayılı Resmi Gazete.

39 Türkiye nin Benimsemiş Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Türkiye, Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dahil) Projesi nde ilgili olduğu dizi bölgesel ve uluslararası sözleşmeye taraftır. Proje ile ilgili olan sözleşmeler aşağıdaki gibi listelenmiştir: Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 29 Ağustos 1996 tarih ve 4177 Sayılı Kanun ile onaylanmış, 27 Aralık 1996 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve 1997 de tasdik edilmiştir; Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES), 20 Haziran 1996 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve 1996 da tasdik edilmiştir; Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşam mlarını Koruma Sözleşmesi (Bern), 20 Şubat 1984 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve 1984 te tasdik edilmiştir. Özellikle Su Kuşları Yaşam mı olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi), 17 Mayıs 1994 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve 1994 te tasdik edilmiştir; Kuşların Himayesine Dair Milletlerarası Sözleşme, 17 Aralık 1966 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve 1967 de tasdik edilmiştir; ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, 14 Şubat 1983 tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır Dünya Bankası/UFK İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Kılavuzları Proje, UFK kılavuzlarına, performans standartlarına ve ilgili kılavuz notlarına göre değerlendirilmektedir. Kılavuzlar UFK Genel İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Kılavuzları (2007); Geçiş Ücretli Yollar için İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Kılavuzları (2007) ve İnşaat Malzemesi Çıkarma İşlemleri için İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Kılavuz İlkeleri (2007). Geçiş ücretli yollara ilişkin UFK İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Kılavuzları (İSGÇ) Kılavuzları, ücretli yol projelerinin yapımı ve işletilmesiyle ilgili çevresel hususları tanımlamaktadır. Yolların yapımı ve işletilmesine ilişkin çevresel hususlar; yaşam alanı değişikliği ve parçalanmasını, sel sularını, atıkları, gürültüyü, hava emisyonlarını ve atık suları içermektedir. Ayrıca, inşaat sürecinde taş ocakları kullanılacağı için, Projede İnşaat Malzemesi Çıkarılmasına ilişkin İSGÇ Kılavuzları da kullanılacaktır. Taş ocaklarıyla ilgili çevresel hususlar ise, hava emisyonlarını, gürültüyü, titreşimleri, suyu, atıkları ve arazi kullanım değişikliklerini içermektedir. Dahası, bu endüstri sektörü İSGÇ kılavuzları, genel İSGÇ hususlarına dair kullanıcılara kılavuz sunan Genel İSGÇ Kılavuzları belgesiyle birlikte kullanılacak şekilde tasarlanmıştır. Dolayısıyla, Projede Genel İSGÇ Kılavuzları da kullanılacaktır. Performans Standartları Sosyal ve Çevresel Sürdürülebilirlik hakkında UFK Performans Standartları (2012), o Performans Standardı 1 Çevresel ve Sosyal Risk ve Etkilerin Değerlendirilmesi ve Yönetimi o Performans Standardı 2 İş ve Çalışma Koşulları o Performans Standardı 3 Kaynak Verimliliği ve Kirliliğin Önlenmesi o Performans Standardı 4 - Toplum Sağlığı, Güvenliği ve Emniyeti o Performans Standardı 5 - Arazi Alımları ve Yeniden Yerleştirme

40 3-7 o Performans Standardı 6 - Biyolojik Çeşitliliğin Korunması ve Canlı Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Yönetimi o Performans Standardı 7 Yerli Halk o Performans Standardı 8 Kültürel Miras UFK Kılavuz Notları: Sosyal ve Çevresel Sürdürülebilirlik üzerine Performans Standartları (2007). Bu çalışmada, UFK Performans Standartları ve ilgili kılavuz notları izlenmiştir. Uygun olan yerlerde 2 ve 8 arasındaki Performans Standartlarına ilişkin kılavuz notlarına başvurulmuştur. 5 ve 7 numaralı Performans Standartları ise, bu Projede kullanılmayacaktır Ekvator Prensipleri Proje, uygun olan yerlerde Ekvator Prensiplerine göre değerlendirilecektir. Ekvator Prensipleri, projenin finansmanında sosyal ve çevresel risklerin belirlenmesi, değerlendirmesi ve yönetilmesi için finansal ve endüstriyel bir ölçüt sunmaktadır. Proje, toplamda 10 milyon ABD Doları veya üstündeki toplam proje yatırım bedeline sahip bütün yeni proje finansmanlarında tüm dünyada ve bütün endüstriyel sektörlerde uygulanmaktadır. Ekvator Prensipleri, genel olarak UFK nın Çevresel ve Sosyal Güvenlik Politikalarına dayanmaktadır. Ekvator Prensipleri Finansal Kuruluşları (EPFK) tarafından kabul edilen Ekvator Prensipleri (2006) aşağıda sıralanmıştır: Prensip 1: İnceleme ve Sınıflandırma Proje, Uluslararası Finans Kurumu nun (UFK) çevresel ve sosyal tasnif kriterleri çerçevesinde muhtemel etki ve risklerinin büyüklüğü esas alınarak sınırlandırılır. Prensip 2: Sosyal ve Çevresel Değerlendirme Projenin ilgili sosyal ve çevresel etki ve risklerinin ele alınmasına yönelik olarak bir Sosyal ve Çevresel Değerlendirme hazırlanır. Değerlendirme içerisine, aynı zamanda, projenin mahiyet ve ölçeği açısından anlamlı ve uygun azaltıcı ve yönetim önlemleri teklif edilmelidir. Prensip 3: İlgili Sosyal ve Çevresel Standartlar Sosyal ve Çevresel Değerlendirme içerisinde, proje açısından geçerlilik arz eden UFK Performans Standartları ile ilgili UFK Sektöre Özel ÇSE Kılavuz İlkelerine atıfta bulunulur. Prensip 4: Eylem Planı ve Yönetim Sistemi Eylem Planı içerisinde azaltıcı önlemlerin tatbiki için ihtiyaç duyulan eylemler, düzeltici eylemler ve Sosyal ve Çevresel Değerlendirme içerisinde tespit edilip tanımlanan etki ve risklerin yönetimi açısından gereklilik arz eden takip ve denetleme önlemleri açıklanmakta ve önceliklendirilmektedir. Kredi Alanlar söz konusu etkilerin, risklerin yönetiminin ve ev sahibi ülkenin ilgili meri sosyal ve çevresel kanun ve yönetmelikleri ile Eylem Planı içerisinde tanımlanan, ilgili UFK Performans Standartlarının gerekliliklerine ve ÇSE Kılavuz İlkelerine riayet için gerekli düzeltici eylemlerin ele alındığı bir Sosyal ve Çevresel Yönetim Sistemi oluşturur.

41 3-8 Prensip 5: Danışma ve Bilgi Paylaşımı Projeden etkilenen topluluklarla yapılandırılmış ve kültürel olarak uygun bir biçimde istişare gerçekleştirilir. Etkilenen topluluklar üzerinde ciddi etkileri olan projelerde, süreç bu topluluklarla serbestçe, öncelikli ve bilgilendirilmiş biçimde istişareyi temin eder. Prensip 6: Şikayet Mekanizması Şikayet mekanizması kredi alanın, projeden etkilenen topluluklar içerisindeki kişi ya da gruplarca dile getirilen, projenin sosyal ve çevresel performansı hakkındaki kaygı ve şikayetlerinin alınmasına ve çözümlenmesine olanak sağlar. Prensip 7: Bağımsız İnceleme A Kategorisi içerisinde sınıflandırılan tüm projeler ile icabında B Kategorisi içerisinde sınıflandırılan projelerde, Değerlendirme, Eylem Planı ve istişare süreci dokümanları, Ekvator Prensipleri Finansal Kuruluşları (EPFI) nın durum tespitine yardımcı olunması ve Ekvator Prensiplerine riayet edilip edilmediğinin değerlendirilmesi doğrultusunda kredi alan ile doğrudan ilişkili olmayan, bağımsız bir sosyal ya da çevresel uzman tarafından incelemeden geçirilir. Prensip 8: Şartlar Kategori A ve B sınıfındaki projelerde; kredi alan, finansman belgeleri içerisinde; a) tüm esaslı veçhelerden, ev sahibi ülkenin tüm ilgili sosyal ve çevresel kanun, yönetmelik ve ruhsatlarına riayet edeceğini, b) projenin inşaatı ve işletmesi süresince, tüm esaslı veçhelerden, Eylem Planına riayet edeceğini, c) EPFI lar ile kararlaştırılmış bir formatta periyodik olarak rapor sunacağını, d) tesislerini, ilgili durumlarda ve icabında, mutabık kalınmış hizmetten alma planı dahilinde hizmetten alacağını taahhüt eder. Prensip 9: Bağımsız Takip ve Raporlama A Kategorisi içerisinde sınıflandırılan tüm projeler ile icabında B Kategorisi içerisinde sınıflandırılan projelerde; kredinin ömrü süresince devamlı takip ve raporlamanın temini amacıyla EPFK lar bağımsız bir çevre ve/veya sosyal uzmanın görevlendirilmesini şart koşar ya da kredi alanın,, EPFK ile paylaşılacak takip bilgilerinin kontrol ve teyit edilmesi amacıyla uygun vasıf ve deneyimi haiz harici uzmanlar tutmasını gerekli kılar. Prensip 10: EPFK Raporlaması Ekvator Prensiplerini kabul eden her bir EPFK, uygun gizlilik hususlarını da göz önünde bulundurarak, Ekvator Prensipleri uygulama süreçleri ve deneyimi hakkında, en az yılda bir kez olmak üzere, kamuoyuna raporlamada bulunmayı taahhüt eder. Yukarıdaki bölümlerde belirtildiği üzere, Projenin çevresel değerlendirmesi sırasında, tarafımızca, mümkün olduğu hallerde, yerel Türk standartları kullanılacak olmakla birlikte, bunlar uygun durumlarda Ekvator Prensipleri (EP) ve UFK kılavuz ilkeleri dahilinde bildirilecektir Ekvator Prensipleri III Yakın bir zamanda Ekvator Prensiplerinin (EP III) üçüncü versiyonunun yayımlanıp 4 Temmuz 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğine de dikkat etmek gerekmektedir. EP III, 1 Ocak 2014 ten itibaren bütün yeni işlemlerde uygulanacağı için, bu Projeyi doğrudan etkilememektedir.

42 Çalışmanın Sınırları ICA dan alınan bilgilere göre ve yukarıda belirtildiği gibi, güzergâh KGM tarafından belirlenmiş olup, teknik ve diğer hususlara ilişkin ayrıntılar dışında, ICA nın alternatiflerin şekillendirilmesi veya dikkate almasına dair doğrudan bir etkisi olmamıştır. Ayrıca, ÇSED çalışması, aşağıda belirtilen sınırları, istisnaları ve varsayımları da üstlenmiştir: AECOM, Projeye ilişkin kanuni ve politik hususları değerlendirmeye almamıştır. Hedeflenen ekolojik temel araştırmaları, Mart ve Nisan 2013 te tamamlanmıştır. Bu proje, resmi ÇED sürecinden muaf tutulduğu için, AECOM, bu ÇSED in hazırlanması sırasında hiçbir devlet veya belediye kurumundan resmi görüş talep etmemiştir.

43 EKOLOJİ VE BİYOÇEŞİTLİLİK 4.1 Giriş Bu bölüm, Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı ve çevresinde yer alan mevcut ekolojik özellikleri açıklamakta ve projenin bölgedeki ekolojik reseptörler üzerinde neden olacağı potansiyel etkileri tanımlamaktadır. Bu bölümde Projenin kalıcı etkileri ele alınmakla birlikte ayrıca etki azaltma önlemleri için öneriler de yer almaktadır 4.2 Ekolojik Etki Değerlendirmesi Bu bölüm, Projenin hassas ekolojik reseptörleri üzerindeki potansiyel etkilere dair bir değerlendirme sunmaktadır. Bölüm, söz konusu projeyle ilgili potansiyel inşaat ve işletme etkilerini tanımlayıp değerlendirmekte ve uygun bir etki azaltma stratejisi formüle etmektedir. Özetle, değerlendirmenin kapsamı şunları hedeflemektedir: Önerilen yol hattı koridoru üzerine temel ekolojik verileri sunmak; Bu verileri, önerilen projeye göre inceleyip analiz etmek; Önerilen proje sahası ve yakın çevresinin ekolojisi üstündeki potansiyel, doğrudan/dolaylı etkilerin önemini tespit etmek; Önerilen Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ve ilgili altyapının inşaatı ve işletilmesinden doğan potansiyel etkilerin azaltılmasını sağlayacak uygun ve etkili araçları tanımlamak. Etkiler, masa başı çalışmaları ve sahada yapılan alan araştırmalarından elde edilen bilgiler kullanılarak değerlendirilmiştir. Önemli habitatları ve türler üzerindeki potansiyel etkilere odaklanılarak, bu değerlendirmede habitat kaybı ve/veya parçalanması da ele alınmaktadır. 4.3 Yöntemler Değerlendirmenin Kapsamı Bu bölüm, ekolojik masabaşı çalışması, habitat ve korunan türlerle ilgili araştırmalar için benimsenen yöntemleri özetlemektedir. Sahip olunan genel yaklaşım ise, Ekoloji ve Çevre Yönetimi Enstitüsü (EÇYE Institute of Ecology and Environmental Management, IEEM) tarafından Temmuz 2006 da yayımlanan kılavuzların yenilenmiş bir versiyonudur. Ayrıca, Türk Çevre Mevzuatına, Ekvator Prensipleri (EP) ve Uluslararası Finans Kurumu nun (UFK) Çevresel Performans Standartları na atıfta bulunulmuştur Ekolojik Araştırmalar Faz 1 Habitat Araştırması Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dahil) Projesi nin toplam güzergâhına ilişkin habitat özelliklerini tespit etmek için, yaban hayatı alanında uzman bir ekolog, bir çevre bilimci ve bir botanikçiden oluşan AECOM ekibi tarafından Mart 2013 ve Nisan 2013 tarihlerinde iki alan araştırması yapılmıştır. Alan araştırmalarını yürütmek için Faz 1 Habitat Araştırması yöntemi kullanılmıştır. Buna, önerilen güzergâhın merkezinde yer alan 500 metrelik bir araştırma koridoru dâhil edilmiş ve araştırma, k Doğayı Koruma

44 4-2 Komitesi (Joint Nature Conservation Committee (JNCC), 2010) tarafından hazırlanan Faz 1 Habitat Araştırması Kılavuzu nda çizilen yöntem izlenerek yapılmıştır. İlgilenilen özellikleri veya özellikle iyi durumdaki habitatları ya da ek bilgilere ihtiyaç duyulan yerler gibi yerel düzeyde oluşan toplulukları tespit etmek için hedef notlar düşülmüştür. Güzergâh boyunca, günlük güzergâh üzerinde belirli noktalar belirlenmiş ve bu noktalar, Google Earth ve bir el GPS i kullanılarak yerleştirilmiştir. Araştırma tampon bölgesi, bu noktaların her iki tarafında 250 metre mesafe olacak şekilde belirlenmiştir. Bu tampon bölgelerdeki noktalar ve habitat türleri, tanımlanıp not edilerek, 1:25000 ölçekli haritalar üzerinde işaretlenmiştir. Araştırmalara, Boğaziçi nin Avrupa yakasından, boğazın en ucunda köprünün kurulacağı alanın civarında bulunan en doğudaki noktadan başlanmıştır. Bu noktalarda inşaat faaliyetleri hâlihazırda başladığı için, çalışmalara başlanmadan önce bu noktalarda ne tür habitatları olduğunu, dolayısıyla da hangi habitatların ve bitkilerin kaybolduğunu tespit etmek mümkün olmamıştır. Avrupa yakasında, güzergâh boyunca doğudan batıya doğru yürütülen araştırmaya akabinde Anadolu yakasında devam edilip burada sonlandırılmıştır. Su ve Deniz Habitatları Proje, bir dizi akarsu, gölet ve sulak alan üzerinde ya da yakınlarından geçmektedir ve bu unsurlar, 500 metrelik koridor içinde bulundukları yerlerde araştırılmış, habitatları tanımlanmış ve önemli türler not edilmiştir. ICA tarafından Boğaz da hiçbir kalıcı çalışma önerilmediği ve bütün yapıların kıyılara yerleştirileceği belirtilmiştir. Ancak kıyıya yakın noktalarda bazı geçici dolgu çalışmaları yapıldığına dikkat çekilmiş olup bunlar, inşaat biter bitmez kaldırılacaktır. Dolayısıyla, ÇSED de deniz çevresi üzerine potansiyel etkiler ele alınmasına rağmen, su çevresinde hiçbir alan araştırması planlanmamış veya yapılmamıştır. Diğer Türlere İlişkin Araştırmalar Önemli zaman kısıtlamaları nedeniyle, Faz 1 araştırması sırasında diğer türlerle ilgili bir araştırma yapılamamıştır. Ancak ayak izi, dışkı ve yuva-oyuk gibi türlerin varlığına ilişkin işaretler ve bu türlerin tesadüfi bir şekilde görülebildiği noktalar ilgili yerlerde not edilmiştir Danışma Orman İşletme Müdürlüğü ile görüşülmüş ve İstanbul daki orman ve ağaçlık alanlar hakkında ve günümüzde bu alanların nasıl kullanıldığıyla ilgili kullanışlı bilgiler alınmıştır Araştırmanın Koşulları ve Sınırları Araştırmalar ve bu değerlendirme için geçerli olan belirli sınırlamalar mevcuttur. Temel konular ise şu şekildedir: İlk Faz 1 Habitat araştırması, mevsim içinde oldukça erken bir zamanda yapılırken, ikinci araştırma, en yaygın otsu türleri ve erken çiçek açan türleri tanımlayamayacak kadar geç bir zamanda yapılmıştır; Yoğun bitki örtüsü ve/veya şiddetli yağmur ve bazı orman yollarına güvenli erişimi etkileyen çamur nedeniyle dönemsel olarak bazı alanlara erişim kısıtlı olmuştur; Güzergâhın bazı kesimleri askeri bölgelerden geçmektedir; bir keresinde sahaya girip araştırma yapılmasına izin verilmemiştir. Ancak mevcut habitatlarını tespit etmek için bu sahayı çevresinden izlemeye olanak sağlanmıştır; İlgili alanların yerini saptamak için el tipi GPS kullanılmıştır. GPS in doğruluğu, kullanıldığı araziye göre değişiklik göstermektedir. Ağaç altında ya da oldukça şehirleşmiş bölgelerde GPS in doğruluğu

45 4-3 bir şekilde etkilenmektedir. Bu etki, GPS i tamamlamak için bölge haritaları kullanılarak en aza indirilmiştir Etki Değerlendirme Yöntemleri Etki değerlendirmesindeki aşamalar, aşağıdaki gibi belirlenmiştir. Özetle, süreç şunları içermektedir: Ekolojik reseptörlerin tanımlanması ve değerlendirilmesi; Bu reseptörler üzerindeki potansiyel etki türlerinin göz önünde bulundurulması; Bu reseptörlerin alıcılar üzerinde sahip olabileceği değişikliklerin tanımlanması; ve Etki azaltma önlemlerinin verimliliğini hesaba katarak, etkinin öneminin belirlenmesi. Ekolojik Reseptörlerin Değerlendirilmesi Değerlendirme metodolojisi, hem danışmanlardan elde edilen deneyime hem de Çevresel Yönetim ve Değerlendirme Enstitüsü (ÇYDE) (Institute of Environmental Management and Assessment, IEMA) ve (yakın bir zamanda) İngiliz Ekoloji ve Çevre Yönetimi Enstitüsü (EÇYE) (Chartered Institute of Ecology and Environmental Management, CIEEM) gibi kurumlar tarafından yayımlanan kılavuzlara dayanmaktadır. Tam bir değerlendirme yapabilmek için, Proje alanında yer alan habitatlarının değerine ilişkin bazı konseptleri ve destek verdiği ekolojik bağlamda sahip olduğu değerini bulundurmak gerekmektedir. Ekolojik bir kaynağın ya da özelliğin değeri ya da potansiyel değeri, aşağıdaki gibi, tanımlı bir coğrafi bağlam içerisinde belirlenmektedir (bkz. EÇYE, Ekolojik Etki Değerlendirmesi Kılavuzu, 2006): Uluslararası; Türkiye; İstanbul; Yerel; ve Sadece etki alanı. İlgili yerlerde korunan alanlar ve özellikler hesaba katılmıştır. Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı ve çevresinde birçok korunan alan bulunmakta olup bunlar aşağıda ele alınmaktadır. Ekolojik kaynakların ve özelliklerin biyolojik çeşitlilik değeri, potansiyel değer, ikincil veya destekleyici değer, sosyal değer ve ekonomik değer gibi bir dizi kriter üzerinden değerlendirilmektedir. EÇYE Kılavuzları etki değerlendirme yaklaşımı ile ilgili olarak Tablo 4-1 de sunulan verilenlere daha az vurgu yapıp; ekolojik reseptörlerle ilişkilendirilebilecek değişik değerlerin birbirlerinden ayrılarak değerlendirilmesi yaklaşımını tavsiye etmektedir. Dolayısıyla, bu tablolar başta değerlendirmeleri makul kılmak için bir çerçeve sunarken, profesyonel görüşler kriterlere göre farklılık gösterebilmektedir. Tablo4-1 Kaynak Değerlendirme Kriterleri Kaynağın Değeri Çok Yüksek (Uluslararası) Seçim Kriterleri Bern Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi vs. gibi sözleşmelerce belirlenen uluslararası düzeyde korunan sahalara ilişkin özellikler taşıdığı belirlenen habitatları veya türlerdir. Uluslararası düzeyde belirlenmiş bir alan veya aday alan (Ramsar alanları, SPA (Kuş Direktifi kapsamındaki Özel Koruma Alanları), pspa (potansiyel Özel Koruma Alanları), SAC (Habitat Direktifi kapsamındaki Özel Koruma Alanları), csac (aday Özel Koruma

46 4-4 Kaynağın Değeri Seçim Kriterleri Alanları) veya SCI (Habitat Direktifi kapsamındaki Toplum için Önemli Alanlar) ya da henüz ilan edilip edilmediğine bakılmaksızın yayımlanan kriterleri karşılayan alanlar (örneğin Önemli Kuş Alanı (ÖKA) ve Önemli Bitki Alanı (ÖBA)). Daha büyük bir bütünün yaşanabilirliğini muhafaza etmek için gerekli olan ve Habitat Direktifi Ek I de listelenen bir habitatın yaşanabilir bir alanı veya bu habitatın küçük alanları olmak. Türkiye Türleri Kırmızı Kitabı veya Türkiye de 10 km 2 lik alanlarda popülasyon olarak 15 ve daha az sayıda görüldüğü bilgisiyle listede yer almak veya belirsiz bir koruma statüsüne ya da Türkiye de küresel bir koruma endişesine sahip olmak. Uluslararası/ulusal bağlamda en yüksek kaliteye sahip örneklerden biri olduğu düşünülecek kadar eşsiz veya yeterince olağanüstü bir özellik (örneğin habitat veya popülasyonu) taşımak (böyle bir alan uluslararası düzeyde tanınacaktır). Uluslararası öneme sahip türlerin sıklıkla rastlanan ve ulusal düzeyde öneme sahip popülasyonlarına sahip olmak. Henüz ilan edilip edilmediğine bakılmaksızın, ulusal seçim kriterlerini karşılayan ulusal düzeyde belirlenmiş bir saha veya belirli bir alan. Yüksek (Türkiye) Milli Parklar veya Tabiat Parkları gibi ulusal düzeyde belirlenmiş alanlara ilişkin özellikleri taşıdığı belirtilen habitatları veya türler. Bütünün yaşanabilirliğini sürdürebilmek için gerekli olan öncelikli habitatın yaşanabilir kısmı ya da habitatın küçük parçaları olmak. Alan içinde nadir veya tehdit altında olan ulusal düzeyde önem arz eden türlerin sıklıkla rastlanan popülasyonlarına sahip olmak. Ulusal düzeyde önem arz eden türlere ilişkin sıklıkla rastlanan ve bölgesel açıdan önemli popülasyonlara/sayılara sahip olmak. Bölgesel düzeydeki belirlemeleri aşan, ancak ulusal seçim kılavuzları için yetersiz kalan sahalardır. Bütünün yaşayabilirliğini muhafaza etmek için gerekli olan önemli habitatların yaşanabilir alanları veya bu habitatların daha küçük alanları olmak. yüksek (İstanbul) Uygun Ulusal Alan profilinde Bölgesel Değere sahip olarak tanımlanan kilit bir yaşam ortamının uygulanabilir alanları olmak. Türkiye de 10 km 2 lik alanlarda popülasyon olarak arasında olan veya bölgesel nadirliği ve yerelliği hesaba katılarak ilgili Doğal Alanda ortaya çıkan ve ulusal düzeyde nadir olarak listelenen türlere ilişkin sıklıkla rastlanan ve yerel açıdan önemli popülasyonlara sahip olmak. Düzenli aralıklarla ortaya çıkan, bölgesel olarak önemli türlere ilişkin yerel açıdan önemli sayılara sahip olmak. (yerel) Yerel tabiatı koruma alanları veya korunan alanlar dâhil olmak üzere, yetkili kurum tarafından yayımlanmış ekolojik seçim kriterlerini karşıladığı saptanan yerel açıdan önemli sahalar.yerel düzeyde nadir olan veya yerel habitat kaynağını gözle görülür derecede zenginleştiren sahalar/özellikler. 0,25 hektardan büyük yarı-doğal yaşlı ağaçlıklar.

47 4-5 Kaynağın Değeri Seçim Kriterleri Yerel düzeyde önemli türlerin sıklıkla rastlanan önemli miktardaki popülasyonları ya da nadirliği veya yerelliğinden dolayı yerel bir kırmızı kitapta yer alan türlerin sıklıkla rastlanan önemli miktardaki popülasyonlarına sahip olmak. Bulunduğu bölge kapsamında habitat kaynağını gözle görülür derecede zenginleştirdiği düşünülen habitatlar. Düşük (Sadece etki sahası içinde) İhmal Edilebilir Yerel düzeyde belirlenmiş bir saha ve resmi olmayan bir yer olarak belirlenmiş sahalara ilişkin özellikler taşıdığı belirtilen habitatları veya türler. Resmi bir doğa koruma unvanına layık görülecek kadar yeterli seviyeye sahip olmayan, yalnızca yerel bağlamda doğa koruma değerine sahip bir özellik (örneğin habitat veya popülasyon). Önemli bir ekolojik değer bulunmamaktadır. Küçük ya da ihmal edilebilir bir özellik. Böyle bir özelliğin kaybedilmesi, alanın ekolojisi için zararlı görülmeyecektir. Etkinin Önemi Tanımlanmış bir etkinin öneminin belirlenmesi, her zaman kolay değildir. Proje, ilgili etkilerin önemi, etkilenen kaynağın değeri ve aşağıdaki potansiyel etki parametreleri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir: Olumlu ya da projenin sonucu olan olumlu etkiler de tanımlanmıştır; Büyüklük mümkün olan yerlerde niceliksel açıdan belirlenmiştir; Boyut etkinin hissedileceği alan; Süre geri kazanım ve yenilemeye kadar geçen süre; Düzelebilirlik (etkilerin geri çevrilebilirliği) kalıcı ve geçici etkiler; ve Zamanlama ve sıklık. EÇYE tarafından üretilen en son kılavuzlar, uzman görüşüne ve her bir ekolojik reseptörün kendi bağlamındaki değerine daha çok vurgu yapmakta ve öncekilere göre daha esnek bir etki değerlendirmesi yaklaşımını savunmaktadır. Bunun nedeni, matrislerin şimdiye kadar yaygın bir şekilde katı kullanımının, yerel biyoçeşitliliğinin öneminin değerini azaltabilmesi olup bu durum, yerel biyoçeşitlilik kaynaklarının kademeli olarak bozulmasına ve sonuç olarak ulusal ve uluslararası biyoçeşitliliğin etkilenmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu değerlendirmede kullanılan yaklaşım, etkileri tanımlayacak ve reseptörler üzerindeki etkilerin önemli olup olmadığını belirtecektir. Kalıcı etkilerin olmayacağının tahmin edildiği durumlarda, sonucun nötr etki olacağı varsayılmıştır Yasal Çerçeve Ekolojik alan araştırmalarının yürütülmesinden önce, değerlendirmede yer alması gereken yasal çerçeveyi anlamak ve belirli bir alanda ne gibi korunan veya önemli habitatları ve türler bulunabileceğini tespit etmek gerekmektedir.. Bu nedenle, yasal mevzuatlarla ilgili temel bilgiler ve İstanbul bölgesinde bulunduğu kaydedilen korunan alanlar ve önemli türler derlenmiştir.

48 4-6 Aşağıdaki bölümler ise, ulusal ve yerel ölçekte ekolojik sahalar ve korunan türler için sağlanan yasal tespitleri ve koruma durumlarını ortaya koymaktadır. Türkiye nin Benimsediği Uluslararası Sözleşmeler Türkiye, çevreyi ve biyolojik çeşitliliğini korumak için birçok uluslararası sözleşme ve anlaşmaların altına imza atmıştır. Projeyle ilgili uluslararası sözleşmeler aşağıdaki gibidir: Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 29 Ağustos 1996 tarihli ve 4177 sayılı Kanun ile onaylanmış ve 27 Aralık 1996 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1997 de yürürlüğe girmiştir; Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES), 20 Haziran 1996 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1996 da yürürlüğe girmiştir; Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşam mlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi), 20 Şubat 1984 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1984 te yürürlüğe girmiştir; Özellikle Su Kuşları Yaşam mı olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi), 17 Mayıs 1994 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1994 te yürürlüğe girmiştir; Kuşların Himayesine Dair Milletlerarası Sözleşme (Paris Sözleşmesi), 17 Aralık 1966 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır, 1967 de yürürlüğe girmiştir; ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, 14 Şubat 1983 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Habitatlar Türkiye deki korunan alanların tespit edilmesi ve yönetimiyle ilgili kanunlar, genellikle Orman ve Su İşleri Bakanlığı (OSİB) ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın (ÇŞB) sorumluluğu altındadır. Türkiye deki korunan alanların tanımlanması ve yönetimine ilişkin temel kanunlar ve yönetmelikler aşağıda ele alınmaktadır Sayılı Milli Parklar Kanunu 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu (OSİB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), 11 Ağustos 1983 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları ve Tabiatı Koruma Alanları gibi özel olarak korunan alanlar için koruma sağlayan önemli kanunlardan biridir. Bu farklı belirlemelere ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır: Milli Park: Milli Park, insanların dinlence ve eğlenceleri ve hayvanların ve çevrenin korunması için tahsis edilmiş, imardan uzak, devlet tasarrufunda veya devletin sahip olduğu bir doğal kaynak ya da yarı-doğal arazidir. Milli Park, tabiat unsurlarını, ulusal ve uluslararası tabiat ve kültür kaynağı değerleri ve koruması, mesire yerleri ve turistik alanlar açısından, bilimsel ve estetik bir perspektifle tanımlamaktadır. Milli Parklar, sahip oldukları doğal güzellik ve sundukları açık hava dinlencesi olanakları nedeniyle, gelecek kuşaklar için koruma altına alınan geniş ülke arazileridir. Tabiat Parkı: Karakteristik bitki örtüsü ve yaban hayatı özellikleri ve manzara bütünlüğüne sahip bir doğal alan olarak tanımlanan Tabiat Parkı, dinlence aktiviteleri için de uygundur. Bu alanlar, tanınmış doğal, ekolojik ve/veya kültürel değerlerinden ötürü korunmaktadırlar. Koruma düzeyine göre değişiklik gösteren birçok koruma alanı türü bulunmaktadır. Tabiat Anıtı: Doğa olaylarından kaynaklı olağanüstü özelliklere ve bilimsel değere sahip doğal alanlar ve değerlerdir. Bu değerler, ulusal öneme sahip doğa olayları ve bitki türlerinin bir sonucu olarak, eşsiz ve nadir jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlara da sahip olabilmektedir.

49 4-7 Tabiatı Koruma Alanı: Tabiatı Koruma Alanları, bilimsel ve eğitsel hedefler açısından önem taşıyan nadir, tehdit altında ya da hassas ekosistem ve türler barındıran doğal alanlar olarak tanımlanmaktadır. Tabiatı Koruma Alanları, nadir, tehlike altında veya hassas ekosistemlere, türlere ve doğa olayları sonucu oluşan sıra dışı örneklere atıfta bulunmaktadır. Tabiatı koruma alanları, özel koruma alanları ve özel bir bilimsel değer taşıyan alanlar da dâhil olmak üzere, doğanın korunması için özel yerler olarak gösterilmektedir Sayılı Kara Avcılığı Kanunu 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu (OSİB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), 11 Temmuz 2003 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Kara Avcılığı Kanunu ile korunan alanlar, Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları dır. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Bu sahalar, doğal habitatlarında popülasyonu azalan yaban hayatını korumak ve alandaki ekosistemin açıdan etkilenmemesi için koruma altında tutulmaktadır. Bazı sahalarda, tehlike altındaki türler için üreme alanları da bulunmaktadır. Ayrıca, bazı türler ve alanlar için koruma sağlayan yıllık Merkez Av Komisyonu (MAK) Kararları aracılığı ile bazı sahalar, kalıcı veya geçici olarak avcılığa kapatılabilmektedir. MAK, her sene Avcılığa Yasak Alanları ilan etmektedir Sayılı Orman Kanunu (değiştirildiği haliyle) 6831 Sayılı Orman Kanunu (OSİB, Orman Genel Müdürlüğü), 8 Eylül 1956 tarihli ve 9402 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve daha sonra, 2004 yılında 5192 Sayılı Orman Kanununda yapılan Değişiklik ile değiştirilmiştir. Orman Kanunu, ormanların kullanımını tanımlamakta ve düzenlemektedir. Orman Kanunu ve ilgili yönetmelikleri ile ormanlar, aşağıdaki kategoriler altında yönetilmekte ve korunmaktadır: Muhafaza Ormanları Milli Parklar (hâlihazırda Milli Parklar Kanunu nda açıklanmaktadır) Tohum Bahçeleri Tohum Meşcereleri Gen Koruma Alanları, Klon Parkları ve Deneme Alanları gibi Biyogenetik Koruma Alanları (Gen Sahaları) Mesire Yerleri (Kent Ormanları, Piknik Alanları) Muhafaza Ormanı Muhafaza ormanları, insan sağlığını toz emisyonlarından korumak ve baraj deposu, göl ve akarsu gibi yüzey suyu rejimini düzenlemek için, toprak kayması ve erozyon gibi doğal felaketleri önlemeyi amaçlamaktadır. Tohum Bahçesi Tohum bahçeleri, tohum kaynağı güvenliğini ve tarımsal-biyolojik çeşitliliğin korunmasını iyileştirmek için kullanılan bir tohum destek alanıdır. Bu alanlar, seçilmiş klon ve familyalar içerirken, istenmeyen polen kaynaklarından uzak tutulmaktadırlar. Bu plantasyonlar, sık ve yoğun tohum üretimini mümkün kılmaktadır. Tohum bahçeleri, ağaçlardan aşı alınması yoluyla, yüksek kaliteli tohumlar da üretebilmektedir.

50 4-8 Tohum Meşceresi Tohum meşcereleri, orman ağaçları ve çalıları için tohum üretmeyi amaçlamaktadır. Tohum meşcerelerinin seçimi ve kurulması, gelişkin genetik kaliteye sahip tohum almak için hızlı ve pahalı olmayan bir yöntemi temsil etmektedir. Biyogenetik Koruma Alanları (Gen Sahaları) Biyogenetik koruma alanları, bir ya da daha fazla özgün, eşsiz, tehlike altında veya nadir görülen habitat, biyosenoz (verili bir çevre ve etkileşim alanında yaşayan dengeli bir bitki ve hayvan topluluğu) ya da ekosistem özelliği taşıyan ve yasal koruma altındaki korunaklı alanlardır. Gen Koruma ve Yönetim Bölgeleri (GKYB), hedef türlerin genetik çeşitliliğini sürdürmek amacıyla korunan doğal ve yarı-doğal alanlar olarak tanımlanmaktadır. GKYB ler, tehlike altındaki popülasyonlarda, ekonomik açıdan önemli bitki türlerinde ve genetik çeşitlilik ve farklılık konusunda yüksek potansiyele sahip türlerde evrimsel süreçlerin yaşandığı gen koruma alanlarıdır. Gen Koruma Alanı: Orman bitkileri için, uygulanabilir yerinde koruma tekniği, uzun dönemli aktif koruma için tasarlanan tanımlı alanlarda yer alan doğal popülasyonlarda genetik çeşitliliğin yeri, yönetimi ve izlenmesini içeren bir genetik koruma alanıdır. Orman genetik kaynaklarının büyük bir bölümü, özel olarak tasarlanmış genetik koruma alanlarında, yönetilen doğa ormanlarında korunabilmektedir. Klon Parkı: Bir tohum yetiştirme/hasat programı yöntemidir. Saf bitki soylarına sahiptir. Deneme Alanı: Deneme Alanları, gen koruma plantasyonlarından (fidanlık) oluşmaktadır. Bunlar, özellikle bozulmuş alanlarda ağaçların yetişmesini geliştirmek için uygun işlemler belirlenerek, farklı ağaç türlerinin performansını değerlendirmede kullanılmaktadır. (Mesire Yerleri) Bunlar, ormanların sosyal, kültürel ve estetik işlevlerinden yararlanmak amacıyla dinlence ve estetik değerlere sahip ormanlar ve kent ormanlarında yer alan piknik alanlarıdır. Türk yasal mevzuatına göre, Orman Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen iki çeşit mesire yeri bulunmaktadır: Piknik alanları (Tip C) ve Kent Ormanları (Tip D). Orman İçi Dinlenme Yeri, Piknik Alanı: Kırsal bölgelerde insanların piknik yapıp günlük geziler düzenleyebileceği, görsel manzara ve doğal kaynaklara sahip alanlardır. Kent Ormanları: Sağlık, spor ve kültürel etkinlik gibi sosyal aktiviteler için kullanılabilecek ve halkın ormanlara dair teknik hususları ve yerel bitki örtüsü ve hayvanları görebileceği, yerleşim alanları çevresinde yer alan ormanlardır. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (OSİB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü), 17 Mayıs 2005 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin yasal temeli, Özellikle Su Kuşlarının Yaşam Alanı Olarak Uluslararası Öneme sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmedir (aşağıda bkz. Ramsar Sözleşmesi). Sulak alanlar, doğal veya suni, geçici ya da kalıcı, en düşük su seviyesinde derinliği altı metreyi aşmayan deniz suyu da dâhil olmak üzere sabit veya akışkan, temiz, tuzlu veya acı suya sahip, bataklık, turbalık veya

51 4-9 açık su alanları olarak tanımlanmaktadır. Sulak alanlar, kaybı onarılamaz bir büyük ekonomik, kültürel, bilimsel ve dinlence değeri kaynağı oluşturmaktadır. Yönetmelik, bu sulak alanların etrafında geliştirilecek projeleri sınırlandıran tampon bölgeler de oluşturmaktadır. Bu yönetmeliğe göre, bütün yüzey suları (göller, akarsular, nehirler ve dereler), sulak alan olarak tanımlanırken, sulak alandan metre uzaklıktaki bölge ise tampon bölge olarak tanımlanmaktadır. Eğer bu tampon bölgede bir hizmet/faaliyet yürütülmesi planlanıyorsa, proje sahibinin, hizmetleri yürütmesi için bir sulak alan izni alması gerekmektedir. Ramsar Alanları Ramsar alanları, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Sözleşmesine (Ramsar Sözleşmesi) göre belirlenen uluslararası öneme sahip sulak alanlardır. Bu sözleşme, sulak alanların ve kaynaklarının korunması ve mantıklı bir şekilde kullanılması adına, ulusal eylem ve uluslararası işbirliği için çerçeve sunan devletlerarası bir anlaşmadır. Sulak alanların günümüzde ve gelecekte ileriye dönük bir biçimde zarar görmesinin veya kaybedilmesinin önüne geçmeyi arzulayan Ramsar sözleşmesi, 1971 de düzenlenmiştir. Sözleşmenin misyonu, bütün dünyada sürdürülebilir gelişme sağlamaya dönük bir katkı olarak, yerel ve ulusal eylemler ve uluslararası işbirliği aracılığı ile bütün sulak alanların korunmasını ve mantıklı bir şekilde kullanımını sağlamaktır. Sözleşme, misyonunda yer alan sulak alan türlerine dair geniş bir tanım kullanmaktadır. Bu tanım içinde şunlar yer almaktadır: Göller ve nehirler, bataklıklar, sulak meralar ve turbalık alanlar, vahalar, haliçler, deltalar ve gelgit düzlükleri, deniz kıyısına yakın alanlar, mangrovlar ve mercan resifleri ve balık havuzu, çeltik alanı, su deposu ve tuzla gibi insan yapımı yerler. Türkiye, 1994 yılında sözleşmenin taraflarından biri olmuştur ve şu anda Ramsar koruma listesinde Türkiye ye ait 13 adet sulak alan listelenmiştir. Ancak bunların hiçbiri, Proje güzergâhında veya yakınında yer almamaktadır. Hassas Alanlar Bir önceki bölümde sunulan korunan alanların yanı sıra, ulusal mevzuata göre belirlenmemiş, ancak hassas ve ekolojik açıdan önemli olduğu düşünülen başka alanlar da vardır. Bu alanlar, genel olarak uluslararası çevre örgütleriyle koordinasyon içinde Türk koruma örgütleri tarafından tespit edilip tanımlanmaktadır. Önemli Doğa Alanları Önemli Doğa Alanları (ÖDA), biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte korunması için uluslararası öneme sahip yerlerdir. ÖDA konsepti, Uluslararası Kuşları Koruma Örgütü (BirdLife International), Uluslararası Koruma Örgütü (Conservation International), ve Uluslararası Bitkileri Koruma Örgütü (PlantLife International) gibi koruma örgütleri tarafından geliştirilmiştir. Türkiye deki ÖDA ları belirlemek için kullanılan bilimsel çalışmalar, Kraliyet Kuşları Koruma Derneği (RSPB) ve BirdLife International ın desteği ile Doğa Derneği tarafından düzenlenmiştir. Doğa Derneği, 2006 da, Doğa Derneği nin Resmi İnternet Sitesinde de yer alan Türkiye nin Önemli Doğa Alanları kitabını yayımlamıştır. Kitap, Türkiye nin yüzölçümünün %26 sına denk düşen hektara yayılan 305 adet ÖDA tanımlamaktadır. Ancak bu ÖDA ların sadece %19 u koruma altındadır. Bu ÖDA lar, Türkiye nin AB ye giriş süreci için Natura 2000 ağı kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların ürünüdür. Natura 2000, Avrupa Birliği (AB) bölgesinde korunan bölgelerle ilgili ekolojik bir ağdır. Natura 2000 ağının temelini oluşturan 2 adet AB Yönergesi bulunmaktadır. Bunlar, Kuş Direktifi (79/409/EEC Sayılı yabani

52 4-10 kuşların korunmasına ilişkin Konsey Direktifi) ve Habitat Direktifi(92/43/EEC Sayılı habitatların ve yabani fauna ve floranın korunması Konsey Direktifi). Bu direktiflerin gelecekteki potansiyel gereksinimlerini karşılamak için, Doğa Derneği ve ABB (AB Bakanlığı), işbirliği içinde çalışmalar yürütmektedir. Türkiye deki Önemli Kuş Alanları kitabının gözden geçirilmiş hali ve Doğa Derneği tarafından yayımlanan Türkiye nin Önemli Doğa Alanları kitabı, bu bağlamda değerlendirilebilir. Önemli Bitki Alanları Önemli Bitki Alanları (ÖBA), bitki çeşitliliği ve/veya endemik türler, zengin topluluklar ve habitatları (doğal habitatlar) açısından çok zengin alanlar olarak tanımlanmaktadır. ÖBA kavramı, Türkiye deki bitki örtüsünü korumak için işbirliği halindeki üç örgütün liderliği altında geliştirilmiştir: 1990 ların başında DHKD (Doğal Hayatı Koruma Derneği), FFI (Uluslararası Flora & Fauna Örgütü) ve ISTE (İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Botanik Bölümü). Aynı dönemde, İngiltere deki PlantLife International ile yapılan işbirliği sayesinde uluslararası bir boyut kazanılmış ve kriterler oluşturulmuştur. ÖBA lar, Türkiye nin ortak olduğu uluslararası sözleşmelerin, stratejilerin ve programların uygulanmasına katkı sunacak çok önemli bir altyapı sunmaktadır. ÖBA lar, doğanın korunması konusunda, uluslararası çevre ve koruma sözleşmelerinin, korunan alan ağlarının, biyolojik çeşitliliği koruma stratejileri ve politikalarının uygulanması ve bunlara uyulması için kullanılacak bilimsel ve botanik veriler içermektedir. Türkiye deki ÖBA lar, ilk kez 1995 de düzenlenen ilk Planta Europe konferansında tanıtılmıştır. ÖBA, istisnai botanik zenginlik sergileyen ve/veya nadir görülen, tehdit altındaki ve/veya endemik türlerin ve/veya yüksek botanik değere sahip sıra dışı bir bitki örtüsü topluluğuna destek sunan doğal ya da yarı-doğal alanlar (Byfield vd., 2010) olarak tarif edilirken, Türkiye, ÖBA kriterleri doğrultusunda ÖBA araştırmasını tamamlayan ilk ülke olmuş ve 122 aday ÖBA belirlemiştir. Önemli Kuş Alanları Avrupa Önemli Kuş Alanları (ÖKA) Programı, Uluslararası Kuşları Koruma Örgütü (BirdLife International) nün Avrupa Bölümü nün desteği ve işbirliği ile 29 ülkede ulusal ÖKA Programları aracılığı ile uygulanmaktadır. Türkiye deki ÖKA lar, Doğal Hayatı Koruma Derneği ve BirdLife International tarafından tespit edilmiş ve 1997 yılında Türkiye nin Önemli Kuş Alanları adlı bir kitapta tanımlanmıştır. Bu kitap, Kraliyet Kuşları Koruma Derneği nden ek destek alınarak, 2004 yılında Doğa Derneği ve BirdLife International tarafından gözden geçirilmiştir. Dolayısıyla, ÖKA lar, aşağıdaki kriterlerden bir veya birkaçını karşılayan ornitolojik koruma için kilit alanlardır. Önemli sayıda küresel düzeyde tehdit altındaki bir veya birkaç türe sahiptirler. Kısıtlı alan türleri ve biyomla sınırlı türlere yurt sağlayan alan gruplarından birini oluştururlar. İstisnai bir biçimde, yüksek sayıda göçmen veya toplu halde yaşayan türlere sahiptirler. Küresel olarak soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ya da popülasyonlarının yeri doldurulamayacak olan kuş türlerinin bulunmasına bağlı olarak, sadece bu kriterleri karşılayan alanlar ÖKA olarak tanınmaktadır. Bir ÖKA, koruma eylemi ve yönetimine tabi olmak durumundadır.

53 4-11 Korunan Türler Biyolojik çeşitlilik açısından önemli olan resmi ya da resmi olmayan alanların yanı sıra, günümüzde birtakım türler çok nadir hale geldiği için, uluslararası sözleşmeler ve ulusal yasalarla koruma altına alınmakta ya da en azından durumları kabul görmektedir. Diğer türlerin de, yaşam kalitemize katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Bu türler, yasal korumadan faydalanmamasına ve doğrudan tanımlanmış veya korunmakta olan alanlarla ilişkilendirilmemesine rağmen, planlama sürecinde kilit unsurlar haline gelebilirler. Önerilen proje, korunan türlerin etkiye maruz kalmamasını güvence altına almak için, bütün uygun önlemleri aldığını göstermek zorundadır. Türkiye de yürürlükte olan uluslararası sözleşmelerin listesi, EK 4 te yer almaktadır. İstilacı Türler Yerli olmayan türler istilacı bir hale geldikleri zaman, ekosistemleri değişikliğe uğratabilmektedirler; bu da, yerli ve tehlike altındaki türlerin ciddi anlamda tehdit edilmesi gibi çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunlar, birçok uluslararası anlaşmalarda, Avrupa Birliği direktiflerinde ve yerel yasal mevzuatlarda kabul görmektedir. Ancak yapılan araştırmalara göre, yabani köpeklerin dışında hiçbir istilacı türün, yerli türlere tehdit oluşturmadığı gözlemlendiği için bu sorun, bu çalışma kapsamında değerlendirilmemiştir. Orman Yönetim Planları Habitat Eylem Planları ve Tür Eylem Planları, etki değerlendirmesine katkı sunmak için kullanılabilmektedir. Bu planlar, en başta korunma altında bulunmayan ekolojik reseptörlerin değerlendirilmesine yardımcı olmaktadır. İkincisi de, ulusal hedefler karşısında olumlu veya potansiyel etkilerin değerlendirilmesine katkı koyabilmektedirler. Proje güzergâhı, İstanbul un Ormanlık Bölgesi içinde, Alemdağ, Kanlıca, Beykoz, Sultanbeyli, Kurtboğazı, Ömerli, Sarıyer, Kemerburgaz, Fenertepe ve Riva bölgelerinden geçmektedir. Bu değerlendirmelerde, Ekosisteme Dayalı Çok Fonksiyonlu Orman Yönetimi Planı yaklaşımı ile hazırlanan Orman Genel Müdürlüğü nün son yönetim planları kullanılmaktadır. 4.4 Mevcut Ekolojik Özellikler Giriş Bu bölümde, Projeden etkilenebilecek potansiyel ekoloji ve biyolojik çeşitlilik reseptörleri tanımlanmaktadır. Bu reseptörler, Mart ve Nisan 2013 te yürütülen masa başı çalışmalarının ve alan araştırmalarının sonuçlarına göre belirlenmiştir Mevzuat Tarafından Korunan Sahalar Aşağıdaki Korunan Sahalar, proje güzergâhının içinde veya yakınında yer almakta ve sonuç olarak çevresel etkiye maruz kalmaktadır. Bu alanlar, Ek 4 te gösterilmektedir (Şekil C-1 ve C-2) Sayılı Milli Parklar Kanunu Milli Parklar Kanunu na göre, Proje hattında ve çevresinde milli park, tabiat anıtı veya tabiatı koruma alanı bulunmamaktadır. Ancak İstanbul un Avrupa ve Anadolu yakasında Projeden etkilenebilecek birçok Tabiat Parkları vardır. Projeye en yakın tabiat parkı olan Şamlar Tabiat Parkı, Avrupa yakasında, güzergâhın 880 metre batısında yer almaktadır. 335 hektarlık bir yüzölçümüne sahip olan alan, 11 Temmuz 2011 de tabiat parkı olarak ilan

54 4-12 edilmiştir. Avrupa yakasının en büyük tabiat parkı olan park, karaçam (Pinus negra), fıstık çamı (Pinus Pinea) ve Türk çamı (Pinus brutia) (Kızılçam olarak da bilinmektedir) gibi orta yaşlı iğne yapraklı ağaçlara sahiptir. Park, daha çok mesire yeri olarak kullanılmaktadır (Orman ve Su İşleri İstanbul Bölge Müdürlüğü Resmi İnternet Sitesi, 2012). Projeye olan uzaklığından ötürü, Şamlar Tabiat Parkı nın, inşaat veya işletme aşamalarında Projeden bir şekilde etkilenmesi beklenmemektedir Sayılı Kara Avcılığı Kanunu Güzergâh, doğrudan Avrupa yakasındaki Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS), Sarıyer ve Feneryolu YHGS dan geçecektir. Proje güzergâhının yaklaşık 2,8 km si, bu YHGS dan geçmektedir hektarlık bir yüzölçümüne sahip olan alan, 2005 yılında karacaları (Capreolus capreolus) korumak için belirlenmiştir. Bu YHGS içinde hayvanları avlamak yasaklanmıştır (Orman ve Su İşleri İstanbul Bölge Müdürlüğü Resmi İnternet Sitesi, 2012). YHGS için temel tehdit, yakınlardaki kentsel imar alanıdır: Örneğin, YHGS koruma altında olmasına rağmen, yakın bir zamanda YHGS içinde bir üniversite kampüsü inşa edilmiştir. Ayrıca, dönemi MAK kararlarına göre, Polonezköy çevresinde avcılığın yasaklandığı bir alan da bulunmaktadır. Güzergâhın yaklaşık 5,5 km si, bu alandan geçmektedir. Geniş bir bölgeyi kaplayan alan, doğuda Reşadiye, kuzeyde Polonezköy, batıda Çekmeköy ve güneyde Sarıgazi arasında yer almaktadır Sayılı Orman Kanunu Orman Kanununa göre, Proje sahası ve çevresinde gen koruma sahası, klon parkı ve deneme alanı gibi tohum meşceresi ve biyogenetik koruma alanları bulunmamaktadır. Ancak güzergâh üzerinde, bazı muhafaza ormanları, tohum bahçesi ve kent ormanı ve piknik alanı gibi mesire yerleri bulunmaktadır. Bunlar, aşağıda kısaca ele alınmaktadır: Belgrad Muhafaza Ormanı: Güzergâh, İstanbul un Avrupa yakasında yer alan ormanın kuzey sınırından geçmektedir. Ormandaki genel ağaç türü, bütün ormanın %75 ini kaplayan meşe ağacıdır (Quercus sp.). Kuzey kesimlerde kayın ağaçları (Fagus sp.), iç kesimlerde gürgen ağaçları (Carpinus betulus) ve güney kesimlerde ise kestane ağaçları (Aesculus hippocastanum) bulunmaktadır. Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı: Güzergâhın bir kısmı, Anadolu yakasında yer alan bu ormandan geçmektedir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ne bağlanan İstanbul Otoyolu nun (E-80) hâlihazırda Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı ndan geçtiğine dikkat edilmelidir. Tohum Bahçesi: Anadolu yakasında Reşadiye ve Nişantepe arasında yer alan bir tohum bahçesi bulunmaktadır. Karaçam tohumları, bu tohum bahçesinde üretilmektedir. Karaçamın Türkiye de en çok rastlanan tür olduğuna ve Batı Anadolu da büyük topluluklar oluşturduğuna dikkat edilmelidir. Kent Ormanı (Mesire Yeri): Mevcut İstanbul Otoyolu nun (E-80) yakınlarında Ümraniye de bir kent ormanı bulunmaktadır. Bu ormanda yer alan ağaç türleri ise, ceviz, karaağaç, fıstık çamı, akasya ve meşedir. Piknik Alanları (Mesire Yeri): Güzergâh ve çevresinde birçok piknik alanı bulunmaktadır. Bunlar, kısaca şu şekildedir: o Şamlar ın kuzeydoğusundaki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanının 1,6 km doğusundadır. o Poyraz ın güneydoğusundaki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanının 210 m kuzeyindedir. o Alibahadır ın kuzeyindeki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanının 1170 m kuzeyindedir. o Bozhane nin güneyindeki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanından geçmektedir. o Alemdağ Nişantepe nin kuzeyindeki piknik alanı: Piknik alanı, güzergâhla çevrilidir. Piknik alanına en yakın nokta 60 m dir.

55 4-13 o o o Çekmeköy deki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanının 230 m güneyinden geçmektedir. Taşdelen deki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanının 640 m kuzeyinden geçmektedir. Ümraniye deki piknik alanı: Güzergâh, piknik alanından geçmektedir. Güzergâhın yaklaşık m si Muhafaza Ormanlarından, 184 m si tohum bahçelerinden ve 94 m si de mesire yerlerinden geçmektedir. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (17 Mayıs 2005 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) doğrultusunda, bütün yüzey suları (göller ve nehir ve dere gibi akarsular), sulak alan olarak tanımlanmaktadır. Güzergâh çevresinde birçok sulak alan bulunmaktadır. Bunların ayrıntıları, raporun Hidroloji bölümünde sunulmaktadır; ancak bu tür alanlar, ekolojik öneme sahip olabilecekleri için, aşağıda da ele alınmaktadır. Avrupa yakasında Habibler in kuzeyinde küçük bir gölet vardır. Gölet, güzergâhın 1,4 km doğusunda yer almaktadır. Avrupa yakasında Odayeri nin kuzeyi ve kuzeydoğusunda ve Çiftealan ın güneyinde yer alan bir dizi küçük suni ve doğal gölet vardır. Bunların bazıları, bölgede oldukça yaygın olan eski ocakların üstünde yapılmıştır. En yakın olanı ise, güzergâhın 100 m kuzeyindedir. Anadolu yakasındaki en önemli su kütlesi, Ömerli Baraj Gölü dür. Gölün ana parçası, su deposunun yaklaşık 6 km doğusunda yer alsa da, gölün kolları, güzergâha 2 km yakınlığa ulaşmaktadır. Bu sulak alanların hiçbiri, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Sözleşmesi ne göre Ramsar alanları olarak belirlenmemiştir Mevzuat Tarafından Korunmayan Hassas Alanlar Aşağıdaki mevzuat tarafından korunmayan hassas alanlar, proje güzergâhında veya yakınında yer alırken, sonuç olarak çevresel etkiye maruz kalabilecektir. Bu alanlar, Ek 4 te gösterilmektedir (Şekil C-3). Önemli Doğa Alanları Bern Sözleşmesi, Türkiye deki türlerin ve habitatlarının korunması için en önemli uluslararası yasal araçlardan birini temsil etmektedir. Bu, doğrudan Türk Çevre kanunlarınca koruma altına alınmamış habitatları ve türlerin bulunduğu yerler için özellikle önemlidir. Bu nedenle, bu değerlendirmede, bağlı oldukları (belirlenip koruma altına alınmayan) Bern Sözleşmesi türleri ve habitatlarına özel bir vurgu yapılmaktadır. İstanbul da bir dizi alan, Önemli Doğa Alanları (ÖDA) olarak tanımlanmıştır. Bu resmi olmayan alanlar, belirli türler için, özellikle de kuşlar için önemli olan habitatları, bitkileri ve diğer alanları içermektedir. ÖDA, büyük bir biyolojik çeşitlilik yelpazesine sahip olduğu için, Önemli Bitki Alanları (ÖBA), Önemli Kuş Alanları (ÖKA) veya her ikisi şeklinde tanımlanan KBÇA nın alt alanları olarak değerlendirilebilecek başka alanlar da mevcuttur. Bu alanlar, geniş ÖDA alanında yer alırken, büyük ya da küçük çapta birbirlerinin üstünden geçebilmektedirler. Aşağıda, İstanbul bölgesinde mevcut ÖDA ayrıntıları ve bunların içinde yer alan ve Projeden etkilenebilecek ÖBA ve ÖKA lar ele alınmaktadır. Boğaziçi Önemli Doğa Alanı Güzergâhın büyük bir bölümü (yaklaşık 35 km), boğaz boyunca Avrupa yakasından Asya yakasına uzanan Boğaziçi Önemli Doğa Alanı (ÖDA) üzerinden geçmektedir.

56 4-14 ÖDA, kıyı kumulları, kayalar, maki toplulukları, meralar, ormanlar ve göller gibi geniş bir habitat yelpazesinden oluşmaktadır. Alanda, göçmen kuşlar için önemli olduğu bilinen boğazın batı ve doğusundaki ormanlık alanlardan dolayı bir ÖKA da bulunmaktadır. İlkbahar ve Sonbaharda Sarıyer deki tepelerden (Avrupa yakasında) ve Çamlıca daki iki tepeden (Anadolu yakasında) büyük göçlerin gözlemlenebileceği noktalar bulunmaktadır. Bu ÖKA ya dair ayrıntılar, aşağıda ele alınmaktadır. Bu ÖDA içinde nadir görülen bitki türlerini destekleyen bir dizi hassas habitat bulunurken, bu alanların bazıları, ÖBA olarak tanımlanmış ve aşağıda detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bunlar, ÖBA nın batısından doğusuna doğru şu şekildedir: Ağaçlı Kumulları ÖBA Kuzey Boğaziçi ÖBA Kilyos Kumulları ÖBA Ömerli Havzası ÖBA Boğaziçi ÖDA Bu KBÇA ya dönük genel tehdit, İstanbul un hızlı bir şekilde genişlemesidir. Şehir büyüdükçe, her yıl binlerce ev ve büyük sanayi sahaları inşa edilmektedir. Diğer doğal habitat kayıplarının nedeni de, madencilik ve yol inşaatları iken, son birkaç on yıl içinde, İstanbul un büyük ormanlık araziler ve diğer habitatları yok olmuştur. Bu durum, göçmen kuşları boğazdan kilometrelerce uzakta başka güzergâhlar bulmak zorunda bırakmaktadır. Boğaz ın her iki yakasındaki mevcut ormanların korunması, yırtıcı kuşların konaklaması açısından çok önemlidir. Ağaçlı Kumulları ÖBA Bu alan, Terkos ve Kilyos arasında, Karadeniz kıyısında üç adet kumul parçasından oluşan bileşik bir alandır. Toplamda 484 hektarlık bir yüzölçümüne sahip olan alan, Proje hattının yaklaşık 1,2 km lik kuzeyinde yer aldığı için, Projeden doğrudan etkilenmesi muhtemel değildir. Bitki örtüsü, nadir bitki türlerinin yerel örneklerini içermektedir. Yerel ve ulusal ölçekte 14 nadir türü, üç adet Bern Sözleşmesi Ek I türlerinden oluşan büyük popülasyonları ve küresel ölçekte tehdit altında olan 4 türü desteklemektedir. Bir zamanlar bu habitatlar, genellikle Quercus (meşe) baltalık ormanları, meralar ve kumullardan oluşan büyük ve sık ormanlara ev sahipliği yapmıştır. Ancak son 25 yıl içinde, bu alanda yapılan açık linyit madenciliği nedeniyle 60 km 2 den büyük bir alan yok olmuştur. Habitat kaybıyla sonuçlanan diğer nedenler şehirleşmeyle ilgili olan kum çıkarımıdır. Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, bu bağlamda, öncelikle Karadeniz embriyonik kumulu; Karadeniz beyaz kumulu; 16.22B11 - Güneybatı Karadeniz sabit kumulu. Kuzey Boğaziçi ÖBA ÖBA, Boğaziçi Alanı nda yer almakta (1983 tarihli Boğaziçi kanununda tanımlanmıştır) ve İstanbul un kuzeyinde yer alan gelişmemiş kıyı şeridinden, kumullardan ve ormanlardan oluşmaktadır. Alan, ikisi Boğaz ın Avrupa yakasında, biri de Anadolu yakasında olmak üzere, üç temel alana bölünmüştür ve toplamda hektarlık bir yüzölçümüne sahiptir. Bu mesafe, hatırı sayılır bir ölçüde içe doğru uzanmaktadır.

57 4-15 Proje güzergâhı, Boğaz ın iki yakasında olmak üzere, doğrudan bu ÖBA yı kapsayan üç alandan ikisinin üzerinden geçmektedir. Bu habitat türleri ve önemli bitki örtüsü içinde, kıyı şeridi ve kumul habitatları, en önemli ve en hassas olan kesimler olarak görülmektedir. Ancak nispeten zengin bitki örtüsü nedeniyle, Belgrad Ormanı nın ağaçlık alanları da değerli görülmektedir. Alanın, konut geliştirme gibi çeşitli baskılar karşısında hassas olduğu düşünülmektedir. ÖBA içindeki temel habitatın türleri, aşağıda kısaca ele alınmaktadır. Falez eğimleri deniz makisi, kıyı meraları ve kuru kaya topluluklarının oluşturduğu bir mozaiğin baskın olduğu yerlerdir. Muhtemelen Boğaz geçişinin olduğu yere yakın olan nokta dışında, önerilen gelişmenin kapladığı alan içinde bu habitat türüne ilişkin önemli alanlar bulunması olası değildir. Çakıllı bitki örtüsü nadir görülen bir dizi bitki türüne ait küçük popülasyonları içeren kayalık kıyı şeridinde yer alan bazı küçük koylarda görülen sınırlı alanlardır. Aynı şekilde, önerilen gelişmenin kapladığı alan içinde bu habitat türüne ilişkin önemli alanlar bulunması olası değildir. Kumul sistemi bitki örtüsü, Çayağzı Deresi nin ağzında yer almaktadır; dolayısıyla, önerilen gelişmeden etkilenme ihtimali beklenmemektedir. Orman bitki örtüsü, özellikle korunaklı kıyı vadilerinde, bilhassa da Belgrad Ormanı nda görülmektedir. Tipik orman biyotopları şunları içermektedir: Carpinus betulus-quercus Gürgen-Meşe ormanı, daha sıcak ve kurak yerlerde rastlanmaktadır. Carpinus-Fagus Gürgen-Kayın ormanı, kuzeye bakan eğimler gibi daha soğuk koşullarda rastlanmaktadır. Alnus glutinosa-carpinus Kızılağaç-Gürgen ormanları, bahar aylarında zengin ağaç örtüsüne sahip verimli vadi dipleriyle sınırlıdır. Belgrad Ormanı hariç, ormanların çoğu, 20 yıllık baltalık orman uygulaması altındadır ve ormanlar, günümüzde İstanbul bölgesinde yer alan birkaç geniş ve yüksek ormanlık alanlardan birini oluşturmaktadır. Bu nedenle, bu ormanlar, değerli ve azalmakta olan bir ekolojik kaynağı temsil etmektedir. ÖBA içeren diğer belirlemeler ise şu şekildedir: Önemli Kuş Alanı No. 5 Boğaziçi, göçmen kuşlar, en başta da leylekler ve yırtıcı kuşlar önemli bir geçiş noktası olup hektarlık bir alanı kaplamaktadır (aşağıda daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır). Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, ağaç biyotopuna atfen, bu bağlamda öncelikle 41.H21 Trakya meşesi-gürgen ormanları. Bu, Natura 2000 öncelikli habitat 91AA Doğu Beyaz Meşe Ormanları na karşılık gelmektedir. Kilyos Kumulları ÖBA Kısmen fundalık, mera ve asit karakterli baltalık ormanlarla çevrili olan 351 hektarlık kumul yüzölçümüne sahip ÖBA, Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısında, Gümüşdere yakınlarında yer almaktadır. Projeye en yakın noktası, güzergâhın yaklaşık 350 m kuzeyinde bulunmaktadır. Bu alanda, ulusal ölçekte nadir görülen en az 15 tür vardır. Bunlardan ikisi, Bern Sözleşmesi Ek I de listelenmektedir. Bu habitatları üzerinde, geçtiğimiz yüzyılda çalışmalar yapılmıştır. Bu alan, hiçbir resmi koruma altında bulunmamakta ve konut projeleri, inşa edilen üniversite binaları, linyit madenciliği,

58 4-16 ağaçlandırma ve ticari bahçecilik üretiminin verdiği önemli zararlara maruz kalmaktadır. ÖBA içeren diğer belirlemeler ise şu şekildedir: Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, bu bağlamda öncelikle Karadeniz embriyonik kumulları; Karadeniz beyaz kumulları; 16.22B11- Güneydoğu Karadeniz sabit kumulları; Kumul ardıç öbekleri ve orman toplulukları. Ömerli Havzası ÖBA ÖBA, fundalık, frigana (-garig, kısa boylu çalılıklar) ve mera, turbalıklar ve mevsimsel olarak su dolan çukur ve gölgükler gibi geniş bir habitatına sahip asit karakterli baltalık ormanlardan oluşan geniş bir mozaiğe sahiptir. Alan, Proje güzergâhının en az 1 km ötesinde yer almaktadır. Bu ortamda büyüyen ve ulusal açıdan nadir görülen en az 37 adet tür bulunmakta iken, altı tür, Bern Sözleşmesi Ek I de listelenmektedir. Çalılık alanlar, bütün bölgede yer alan çalılık bitki örtüsü içinde geriye kalan tek yer olduğu için, özel bir öneme sahiptirler. Alanın bir kısmı ve Proje hattına en yakın alan, Polonezköy de veya Ömerli suyunun su tutuma noktasında bulunan kısmı, Milli Park olarak belirlenmiştir. Ancak ÖBA, ağaçlandırma ve kentsel yayılma tehdidi altındadır. Bu ÖBA ya ilişkin diğer tespitler şu şekildedir: Önemli Kuş Alanı No. 5 Boğaziçi, göçmen kuşlar, en başta da leylekler ve yırtıcı kuşlar için önemli bir geçiş noktası olup hektarlık bir alanı kaplamaktadır Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, 31.22C Karadeniz süpürgeotu çalılıkları; 41.H21 - Trakya meşesi-gürgen ormanları; Banat & Pallas çam ormanı. Boğaziçi Önemli Kuş Alanı (ÖKA) Boğaziçi ÖKA (No. 5 Boğaziçi), ilkbahar ve sonbaharda düzenli olarak geçiş yapan göçmen kuşlar için ana Avrupa güzergâhlarından biridir. Alan, boğazın batısında (Belgrad Ormanı) ve doğusunda (Polonezköy Tabiat Parkı), konaklayan göçmenler için önemli olduğu bilinen ormanlık alanlara sahiptir ların ortalarında ve 1970 lerin başında yapılan sayımlara göre ve sonbahardaki bütün bir göç dönemini boyunca, başlıca kuş türleri şöyledir: Kara Leylek (Ciconia nigra, 8,318), Beyaz Leylek (Ciconia ciconia, ), Bayağı Arı Şahini (Pernis apivorus, ), Kara Çaylak (Milvus migrans, 2.707), Şahin (Buteo buteo, ) ve Küçük Orman Kartalı (Aquila pomarina, 18,898). Boğaz, yıl boyunca birkaç bine ulaşan gruplar halinde boğazda her iki yönde de uçan Yelkovan Kuşuna da (Puffinus yelkouan) ev sahipliği yapmaktadır. ÖKA için temel tehdit, İstanbul daki hızlı kentsel ve endüstriyel genişlemedir. Boğazın her iki yakasındaki ormanlık alanların korunması, yırtıcı kuşların konaklama alanlarını korumak açısından önemlidir (Birdlife International ın Resmi İnternet Sitesi, 2012). Batı İstanbul Meraları Önemli Doğal Alanı Güzergâh, Avrupa yakasında Batı İstanbul Meraları ÖDA üzerinden geçmektedir. KBÇA, güneyde Bağcılar, kuzeyde Pirinççi arasında toplamda hektarlık bir alana sahipken, Esenler in kuzeyindeki meraları da kapsamaktadır. Alana, Alibeyköy Barajı ve barajın kuzeyinde yer alan tepeler de dâhildir. Güzergâhın yaklaşık 11,4 km si, bu ÖDA üzerinden geçmektedir.

59 4-17 Bu alanlardaki karstik kayalar üzerinde hayvan otlatmak için kullanılan meralar ve çalılıklar bulunmaktadır. Bupleurum pendikum (Türkçe adı: Pendik sarıotu, Yerel Kırmızı Veri Kitabı kategori: EN) ve Linum tauricum ssp. Bosphori (Türkçe adı: Boğaziçi ketene Yerel Kırmızı Veri Kitabı kategori: CR) gibi, endemik ve nadir bazı bitki türleri de bulunmaktadır. ÖDA, kentleşmeyle nedeniyle ciddi tehdit altındadır (Eken, G., 2006). Batı İstanbul Meraları ÖBA ÖBA, İstanbul un kuzeybatısında, Esenler e yakın bir noktada bulunan inişli çıkışlı tepelerin üstünde yer alan son kireç taşı meralarından, mostra veren kayaç ve kuru asit karakterli çalılık meralarından oluşmaktadır. Önemli yollar ve konut ve endüstriyel gelişmeler nedeniyle çeşitli alanlara ayrışmış olmasına rağmen, toplamda 14,900 hektarlık bir yüzölçümüne sahiptir. Proje güzergâhı, doğrudan bu ÖBA nın merkezinden geçmektedir. Bern Sözleşmesi Ek I de listelenen beş tür dâhil olmak üzere, alan, zengin ve çeşitli bir bitki örtüsünü desteklemektedir. Ancak alan yüksek bir değere sahip olup, çok incelendiyse de, alanın büyük bir kısmı, resmi koruma altında değildir ve kentsel gelişim ve kademeli parçalanma ve bozulma nedeniyle doğrudan yok olmak gibi önemli ve devam eden bir tehdit altındadır. ÖBA içeren diğer belirlemeler ise şu şekildedir: Önemli Kuş Alanı No. 4 Küçükçekmece Gölü yaklaşık hektarlık bir alanı kaplamaktadır kış aylarında büyük sayıda su kuşuna sahip olduğu için belirlenmiştir. Bern Sözleşmesi Tehlike Altındaki Doğal Yaşam Alanları, bu bağlamda, öncelikle 34.3 Yoğun uzun ömürlü meralar ve Avrupa stepleri. Deniz Habitatları Köprü tasarımı, deniz çevresinde, özellikle de Boğaz da kalıcı inşaat çalışmaları yapılmasını gerektirmemektedir. Masa başı çalışmalarına dayanılarak, aşağıda deniz çevresi ile ilgili kısa bir özet verilmektedir. Karadeniz i Marmara Denizi ne bağlayan Boğaz ın derinliği, orta noktalarda 36 ile 124 metre arasında değişirken, ortalama 65 m dir. Kandilli ve Bebek arasındaki en derin nokta 110 metre iken, kuzey kesimindeki en sığ noktalar, Kadıköy İnceburnu açıklarında 18 m dir. Boğazın ekolojisi, su kurtları, yumuşakçalar ve amfipotlardan (tırnaksılar) oluşan önemli bentik türlerinin yaşadığı Güney Karadeniz kıta sahanlığının sığ ekolojisini yansıtmaktadır. Karadeniz de yaşadığı bilinen üç memeli deniz hayvanı türü bulunmaktadır. Bunlar, Dephinus delphis, tırtak, Tursiops truncates, afalina ve Phocoeba phocoeana, muturdan oluşmaktadır. Bu hayvanlar, çeşitli sözleşmelerde tanımlanmakta ve Avrupa sularında, Yaşam Alanları Yönergesine göre korunmaktadır. Ayrıca, tarihsel olarak Karadeniz de yaşamış bir yüzgeç ayaklı türü (fok balığı), Monachus monachus ya da Akdeniz foku da bulunmaktadır. Ancak günümüzde fokların Karadeniz deki nesillerinin yok olduğu düşünülmektedir. Afalina, özellikle Batı Karadeniz de çok görülürken, tırtak ve mutur, Karadeniz kıyılarında hemen her yerde görülebilmektedir. Afalina ve mutur, genellikle kıyıya yakın sularda bulunurken, tırtak daha çok kıyıdan uzakta açık sularda bulunabilmektedir. Karadeniz de bilinen deniz kaplumbağası türü ise bulunmamaktadır. Karadeniz Kırmızı Kitabı na göre, Güney Karadeniz de korunması önemli olan bir dizi tür bulunmaktadır. Bu türler, proje alanındaki dağılımları ve bulunma ihtimalleriyle birlikte Tablo 4-2 de listelenmiştir. Genel olarak,

60 4-18 türlerin büyük bir bölümünün kıyı bölgelerinde yoğunlaştığı ve dolayısıyla Boğaz da bulunabildiği görülmektedir. Tablo4-2 Batı Karadeniz de Balık Türleri ve Koruma Durumu Cins / Tür Yıl Boyunca Dağılımları ve Alandaki Varlıkları Yumurtlama Dönemi ve Yeri Önem/ IUCN Statüsü Acipenser guldenstaedti (Rus mersin balığı) Genellikle deniz ve nehirlerin kıyı sularında yaşar. Baharda Mayıs ve Temmuz da yumurtlamak için Don, Kuban, Tuna ve Kafkasya kıyılarındaki nehirlere girer. Hassas Türler 1997 den beri Türkiye de koruma altında. Suni üreme Acipenser stellatus (Yıldızlı mersin balığı) Yazın kıyı bölgelerinde dibe yakın sularda yaşar ve geceleri beslenmek için yüzeye yaklaşır. Yumurtlamak için Nisan ve Ekim arasında Kuban, Don, Dinyeper, Tuna ve Karadeniz e akan diğer nehirlere girer. Hassas. Türler 1997 den beri Türkiye de koruma altında. Coryphoblennius galerita Kıyıya yakın sarp kayalıklarda veya taşlı kabuklu zeminler. Mayıs-Ağustos. Hassas (Horozbina) Aidablennius sphinx (Horozbina) Kıyıya yakın, kayalık, kabuklu, deniz çayırı bulunan zeminler. Nisan-Temmuz arasında yeniden yumurtlar. Hassas Mesogobius batrachocephalus (Kayabalığı) Genellikle 40 m derinliğindeki kıyıya yakın sularda kumlu ve kabuklu zeminlerde yaşayan hafif tuzlu su balığı. Kış aylarını derin sularda geçirir. Nisan-Mayıs yeniden üremek için kıyıya hareket eder. Düşük Risk Hipoksi dönemlerinde stoklar tehlike altına girmektedir. Proterorhinus marmoratus (Kayabalığı) Karadeniz in nehirleri ve haliçleri. Deniz çayırına yakın kumlu zemin. Nisan-Mayıs, bentik yumurtalar Tehlikede Belone belone euxini (Zargana) Kıyı suları. Genç örnekleri, en çok Cystoseira ve Zostera kuşaklarına yakın yerlerde yaygındır. Mayıs ve Eylül arası ortaya çıkar. Yumurtalar Cystoseira ve Zostera lara bırakılır. Tehlikede. Karadeniz Kırmızı Veri Kitabına girmesi önerildi. Diplodus annularis (Isparoz) Kıta sahanlığını sığ bölgelerinde, kıyıya yakın çamurlu-kumlu ve bitkiyle kaplı diplerde ve 50 m yi bulan daha derin noktalarda, en çok da 5-20 m arasında bulunur. Temmuz-Eylül, küçük pelajik yumurtalar. Hassas Liza ramada (Kefal) Sürüler en çok sığ sularda, özellikle de hafif tuzlu ve çeşitli tuz oranlarına sahip kıyı lagünlerinde ortaya çıkar. Beslenmek için haliçlere ve nehirlere girerken, denizde yumurtlar. İlkbaharda, yazın başında, yine yazın ve sonbaharda yumurtlar. Pelajik yumurtalar. Hassas Mullus barbatus ponticus (Barbunya) Sığ kumlu ve çamurlu dip zeminler, ancak m derinliklerde de görülebilir. Küçük sürüler yazın derin sularda yaşar ve tekrar derin sulara dönmeden önce kıyıya gelir. Haziran-Eylül arasında 9-23 C derecelerde yeniden ürer. Tehlikede

61 4-19 Cins / Tür Yıl Boyunca Dağılımları ve Alandaki Varlıkları Yumurtlama Dönemi ve Yeri Önem/ IUCN Statüsü Nerophis ophidion (Deniziğnesi) Alg ve Zostera lifleri arasında denizlerin kıyı bölgelerinde yaşar. Hafif tuzlu sularda pelajik bir yaşam da sürer. Haziran-Temmuz aylarında dişiler erkeklerin karnına yumurtlar. Tehlikede Sarda sarda (Palamut) Pelajik göçmen türler genellikle kıta sahanlığında kıyıya yakın sularda sürüler halinde yaşar. Termofil ve stenosalindir. Balıkların büyük bir bölümü kışı Marmara ve Ege Denizi nde geçirir. Nisan da küçük sürüler Karadeniz e girer ve Ekim inin sonlarına kadar burada kalır. Mayıs tan Temmuz ortasına kadar birçok yerde yumurtlar. Kritik tehlikede. Kurtarma programına başlanması önerildi. Scomber scombrus (Uskumru) Pelajik ve sürü halinde ılık ve soğuk sularda yaşar. Türler kışı Marmara Denizi nde geçirip ilkbaharda Karadeniz e girer ve Nisan-Mayıs aylarında kuzeye doğru Romanya kıyılarına ulaşır. Ekim-Kasım aylarında güneye doğru harekete geçip Karadeniz i terk eder. Bazı balıklar, yeniden üremedikleri ve daha büyük derinliklere hareket ettikleri için kışın Karadeniz de kalır. Kış sonunda ve İlkbahar başında Marmara ve Ege Denizi nde yumurtlar. Tehlikede Scorpaena porcus (Lipsoz) Kıyıya yakın kayalık ve yosunlar arasında yaşayan yerleşik ve yalnız türlerdir. Yaz Hassas Solea nasuta (Dil Balığı) Bentik türler, kumlu zeminler, haliçler ve kıta sahanlıkları. 150 m ye kadar kumlu zeminlerde yaşar. İlkbaharda yeniden ürer, pelajik yumurtalar. Hassas Spicara smaris (Istrangilos) Özellikle kışın açık suları tercih eden bentik türler, kıyı bölgesi ve m derinliğe sahip alanlar arasında çamurlu ve bitkiyle kaplı zeminlerde yaşar. Oksijensiz koşullar ve dip suları nedeniyle Karadeniz de nadirdir. Mayıs ve Haziran arasında kıyı yakınlarında alglerin veya deniz tabanının üzerine yumurtlar. Yetersiz Veri Syngnathus typhle (Deniziğnesi) Tatlı sularda da yaşayabilen deniz pelajik balığıdır. Kıyı bölgelerde sadece bitkiler arasında, özellikle de Zostera kuşağında yaşar. Mart-Ağustos. Dişiler erkeklerin kuluçka keselerine yumurta bırakır. Hassas Thunnus thynnus (Ton Balığı) Pelajik türler, olgunlaşmamış türlere sadece sıcak sularda rastlanırken, olgun olanlar besin bulmak için soğuk sulara da girer. Genç sürüler ilkbaharda Karadeniz e girer ve Ekim-Kasım a kadar orada kalırlar. Yaz sonunda yumurtlar, pelajik yumurtalar. Tehlikede En az son 5 yıldır Türk kıyılarında yakalanmamıştır. Trachinus draco (Trakonya) Kumlu, çakıllı ve çamurlu zeminlerde yaşayan kıyı ve bentik türüdür. Haziran-Eylül, pelajik yumurta ve larvalar. Kritik tehlikede Trigla lucerna (Kırlangıç) Kumlu, çamurlu veya çakıllı zeminlerde m derinliklerinde yaşayan bentik türleri, en çok m arasında yaygındır. Aralık Temmuz (maks. yoğunluk Haziran-Temmuz). Pelajik yumurtalar. Hassas Hippocampus guttulatus microstephanus (Denizatı) Kaynak: Birkun dan alınmıştır, 2006 Kıyı sularında yaşar, yetişkinler en çok Zostera yataklarında yaygındır. Hareket alanları kısıtlıdır. Mayıs-Eylül. Yumurtalar erkeklerin kuluçka kesesinde gelişir. Tehlikede Karadeniz Kırmızı Veri Kitabına girmesi önerildi.

62 Uluslararası Önemli Türler Türkiye de türlerin değerlemesinde kullanılan temel yol, bu türlerin Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı listesinde olup olmadıklarına bakmaktır. Düzenli araştırmalar yapılarak listeye dâhil edilen türler, hassasiyetlerine ve ne tür tehditler altında bulunduklarına göre kategorize edilmektedir. IUCN nin Kırmızı Liste türlerinin statü ve hassasiyetlerine ilişkin kategorizasyon sistemi, aşağıdaki Tablo 4-3 te yer almaktadır: Tablo 4-3 IUCN Kırmızı Liste Kategorileri IUCN Kodu EX EW CR EN VU NT LC DD Tanım Tükenmiş. Son üyesinin de ölmüş olduğuna dair hiçbir kuşku bırakmayan türler. Doğada tükenmiş. Sadece tutsak olarak ya da daha önce yaşamadığı bir doğa ortamına getirilerek, orada yaşamaya devam ettiği bilinen türler. Kritik Tehlikede. Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi had safhada olan türler. Tehlikede. Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan türler. Hassas. Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler. Yakın tehdit altında. Şu anda tehlikede olmayan fakat yakın gelecekte yukarıdaki türlerden birine girmeye aday türler. Asgari endişe. Şu anda tanımlanabilir bir tehlike altında olmayan türler. Yetersiz veri. Değerlendirme yapmak için üzerinde yeterli bilgi bulunmayan türler. IUCN Kırmızı Liste Türleri İstanbul da bilinen ya da olması muhtemel Kırmızı Liste türleri, aşağıdaki Tablo 4-4 te gösterilmektedir. Bu liste, bitkileri ve temel hayvan gruplarını kapsamaktadır. Kalınla vurgulanan bitki türleri, Bern Sözleşmesi Ek I de listelenmiştir. Tablo 4-4 IUCN İstanbul da Mevcut Kırmızı Liste Türleri Takson Adı Kırmızı Liste Küresel Bölgesel/Yerel Bitkiler Alcea lavateriflora - VU Asperula littoralis - VU Aubrieta olympica - EN Aurinia uechtritziana - VU Centaurea hermanii - EN Centaurea kilea - EN Cirsium polycephalum - CR Erysimum aznavourii - - Erysimum degenianum - EN Heptaptera triquetra - EN Hieracium noeanum - VU

63 4-21 Takson Adı Kırmızı Liste Küresel Bölgesel/Yerel Isatis arenaria - EN Jurinea kilaea Doğu Trakya - VU Lathyrus undulatus - VU Linum tauricum ssp. bosphori - CR Ornithogalum euxinum Doğu Trakya - EN Peucedanum obtusifolium Doğu Trakya - VU Ranunculus thracicus - EN Symphytum pseudobulbosum - CR Tanacetum heterotomum - VU Taraxacum aznavourii - DD Taraxacum pseudobrachyglossum - NT Trifolium pachycalyx - DD Verbascum degenii - CR Kuşlar Accipiter brevipes - Avrupa LC VU Aquila pomarina LC LC Ciconia ciconia Doğu Avrupa LC LC Ciconia nigra Doğu Avrupa LC LC Circaetus gallicus Avrupa LC LC Dendrocopos leucotos LC LC Dendrocopos medius LC LC Dendrocopos syriacus LC LC Emberiza hortulana LC LC Ficedula semitorquata LC LC Garrulus glandarius hansguentheri LC LC Gavia arctica LC - Hieraaetus pennatus Avrupa LC LC Lanius collurio LC LC Larus cachinnans michahellis LC LC Larus melanocephalus LC LC Larus ridibundus Akdeniz LC LC Milvus migrans Avrupa LC VU Phalacrocorax aristotelis desmarestii LC LC Phalacrocorax carbo Karadeniz & Akdeniz LC LC Picus canus LC LC Sitta krueperi NT NT

64 4-22 Takson Adı Kırmızı Liste Küresel Bölgesel/Yerel Sylvia nisoria LC LC Memeliler Talpa levantis - Trakya LC LC Tursiops truncates Karadeniz ve Marmara DD VU Amfibiler Triturus karelinii LC LC Sürüngenler Emys orbicularis NT NT Testudo graeca VU NT Zamenis situla DD LC Kelebekler Anthocharis damone - Anadolu - VU Archon apollinus nikodemusi - EN Glaucopsyche alexis - Anadolu - VU Glaucopsyche arion Kuzey & Doğu Anadolu NT EN Pseudophilotes bavius Anadolu - EN Pseudophilotes vicrama Anadolu - VU Scolitantides orion Anadolu - VU Thymelicus action Anadolu - VU Korunan Türler Proje alanına daha fazla odaklanılarak, güzergâhın Belgrad ormanından geçen 1.8 km lik kısmına ait nadir türlerin kayıtları aşağıdaki gibi listelenmiştir. Tablo 4-5 Belgrad Ormanı nda bulunan Nadir Türler Familya Özel İsim Endemik/Nadir (E/N) Kırmızı Veri Kitabı Kategorisi (Ekim vd., 2000) Leguminosae Lathyrus undulatus Boiss E Vu Compositae Centaurea consanguinea DC. E LR (LC) Taraxacum turkikum van Soest E LR (LC) Campanulaceae Campanula lyrata Lam. subsp. lyrata E LR (LC) Euphorbiaceae Euphorbia amygdaloides L. var. robbiae (Turnill) Radeliffe-Smith E LR (LC) Boraginaceae Symphytum tuberosum L. subsp. Nodosum (Schur) Soo N Vu Liliaceae Lilium martagon L. N Vu Umbelliferae Ferrulago confusa Velen N Vu Urticaceae Parieteria officinalis L. N DD DD : Yetersiz Veri Vu: Hassas LC: Asgari Endişe

65 4-23 Ayrıca, İstanbul daki endemik türler, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından hazırlanan Türkiye Bitkileri Veri Servisi (TÜBİVES) tarafından toplanan verilere göre aşağıda listelenmiştir. Tablo 4-6 İstanbul daki Endemik Türler Familya Ranunculaceae Brassicaceae Caryophyllaceae Guttiferae Fabaceae Apiaceae Dipsacaceae Asteraceae Türler Consolida thirkeana Isatis arenaria Erysimum degenianum Erysimum sorgerae Erysimum aznavourii Dianthus andronakii Dianthus cibrarius Silene sangaria Hypericum aviculariifolium alttür byzantinum Astragalus vulnerariae Lathyrus undulatus Trifolium pachycalyx Trifolium pannonicum alttür elongatom Trifolium apertum varyete kilaeum Trigonella cephalotes Ferulago thirkeana Knautia degenii Knautia byzantina Senecio castagneanus Tripleurospermum conoclinium Onopordum anatolicum Cirsium polycephalum Carduus nutans alttür trojanus Carduus nutans alttür falcato-incurvus Centaurea kilaea Centaurea consanguinea Centaurea hermannii Uechtritzia armena Geropogon hybridus Hieracium noeanum Bern Sözleşmesi Ek I Ek I Ek I Ek I

66 4-24 Familya Türler Pilosella hoppeana alttür lydia Taraxacum aznavourii Taraxacum pseudobrachyglossum Taraxacum turcicum Bern Sözleşmesi Ek I Campanulaceae Campanula lyrata alttür lyrata Jasione heldreichii varyete papillosa Asclepiadaceae Vincetoxicum fuscatum alttür boissieri Boraginaceae Onosma proponticum Ek I Onosma bracteosum Onosma bornmuelleri Symphytum pseudobulbosum Scrophulariaceae Verbascum bithynicum Verbascum degenii Ek I Scrophularia cryptophila Lamiaceae Lamium purpureum varyete aznavourii Wiedemannia orientalis Ballota nigra alttür anatolica Sideritis romana alttür romana Stachys sosnowskyi Thymus aznavourii Ek I Euphorbiaceae Euphorbia amygdaloides varyete robbiae Rubiaceae Asperula littoralis Liliaceae Allium peroninianum Allium rhodopeum alttür turcicum Bellevalia clusiana Colchicum micranthum Ek I Colchicum lingulatum alttür rigescens Amaryllidaceae Galanthus plicatus alttür byzantinus Iridaceae Crocus sieheanus Crocus pestalozzae Crocus olivieri alttür istanbulensis

67 4-25 Tablo 4-6 da kalınla vurgulanan türler, Belgrad Ormanı nda mevcut endemik türlere işaret etmektedir (yukarıdaki Tablo 4-5 te gösterildiği gibi). Yukarıda kaydedilen türlerden yedisi, Bern Sözleşmesi Ek I de yer almaktadır. Ek I türlerinden hiçbirinin, Belgrad Ormanı nda bulunmadığı düşünülmektedir. 4.5 Alan Araştırmalarının Sonuçları Genel Bakış Çalışma alanlarında bulunabilecek habitatlar ve türler ortaya koyulduğu için, uygun bir tampon bölge içerisinde, bir alan araştırması yürütmek gerekli olmuştur. Faz 1 Habitat araştırması, önerilen hattın her iki tarafında güzergâha yaklaşık 250 metre uzaklıkta bütün Üçüncü Boğaz Köprüsü nü ve Kuzey Marmara Otoyolu nu kapsamaktadır (toplamda 500 m genişliğinde bir tampon bölge sağlanmıştır). Temsili fotoğraflar içeren ayrıntılı alan notları, araştırma noktalarının nerelere yerleştirildiğini gösteren bir dizi harita da (Şekil 1.1 ve 1.6 arası) 4. Bölüm ekinde sunulmaktadır. Güzergâh ile örtüşen habitatları, bitki türleri bütünlüğüne göre tanımlanıp kaydedilmiştir. Mevcut türlere ilişkin ayrıntılı bozulma durumlarını gösteren kapsamlı bir harita sistemi, 4. Bölümün ekinde, Şekil 3.1 ve 3.11 arasındaki şekillerde sunulmuştur. Baskın türlere dayanan geniş habitatı türleri ise, Ek 4 te, Şekil 5.1 ve 5.10 arasındaki şekillerde gösterilmektedir Araştırma Alanının Özeti Önerilen otoyol güzergâhında bulunan habitatlar, geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlar, çalılıklar, göletler, akarsular ve sulak habitatı, yoğun ve yayılmış fundalıklar, açık meralar ve tarımsal habitatları içermektedir. İstanbul un kentsel alanlarından kuzeye doğru gidildikçe, arazi daha tepelik ve inişli-çıkışlı bir hal almakta ve kentleşme yoğunluğu azalmaktadır. Bu bölgedeki açık çalılıklar, geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlık bölgelere doğru yol almaktadır. Türkiye deki ağaçlık alanlar, yoğun bir şekilde kereste ve yakacak odun üretimi için kullanılmaktadır. Buna, geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlık alanlar da dâhildir. Bir zamanlar doğal ve işlenmemiş ormanlık alanlarda günümüzde genellikle iğne yapraklı ağaçlar dikilirken, geniş yapraklı ağaçlık alanlarda, geniş yapraklı türlerin doğal yollardan gençleştirilmesinden faydalanılmaktadır. Geniş yapraklı ormanlarda baltalık yönetim bağlamında, ağaçların çoklu gövdelerle yeniden büyümesine olanak sağlayan köklerle ağaç türleri belirli aralıklarla kesilmektedir. Büyümeyi mümkün kılan en iyi kerestelik ağaçlara olanak sağlamak için, bu kökler daha sonra inceltilmektedir. Sonrasında ise, gövdeler, 1 veya 2 köke kadar iyice inceltilmektedir. Kereste, arzu edilen boyuta ulaştığı zaman, bölüm, bir kez daha kesilir. Bu sürecin sonucu olarak, İstanbul civarındaki pek çok ağaçlık alan, gerçekte genç alanlar iken, çok yaşlı gövdelere sahiptir. Bu yöntem, kesildikten sonra ağacın yeniden dikilmesini gerektirmeyen keresteler üretmektedir. Ancak bu süreç, bitki topluluğunun gelişimini durdurmakta ve ormandaki ağaçların yaş aralığını ve dolayısıyla biyolojik çeşitliliği de sınırlandırmaktadır. Ancak İstanbul çevresinde, yaşlı ağaçların, yüksek düzeyde biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik açıdan daha değerli alanların bulunduğu ve çok yoğun olarak kullanılmayan bazı kısıtlı ağaçlık alanlar da mevcuttur. Bu alanlar, en eski, doğal ve belli dönemlerde yaprak döken ağaçlardan oluşan Belgrad Ormanı ndaki en önemli ağaçlık alanlardan oluşmaktadır.

68 4-26 Güzergâhın büyük bir bölümü, iğne yapraklı ağaçlıklardan geçerken, bazı alanlar terk edildiği veya daha az yoğunlukta kullanıldığı için yarı-doğal ağaçlıklara dönüşmüş olmasına rağmen, iğne yapraklı ağaçlıkların büyük bir kısmı, fidanlık durumundadır. Bu iğne yapraklı fidanlık ağaçlıkların bazılarında yoğun yapılaşma olsa da, burada biyolojik çeşitlilik açısından önem arz eden habitatları, aslında ağaçların alt kısımlarında yer alan çalılık tabakasıdır (alt bitki örtüsü). Başlıca habitat türleri, aşağı tanımlanmakta ve Şekil 3.1 ve 3.11 ile 5.1 ve 5.10 numaralı şekillerde gösterilmektedir İğne Yapraklı Ağaçlıklar Önerilen yol hattı, Pinus brutia, Pinus nigra, Pinus pinea, Pinus maritime ve Pinus radiate türlerinden oluşan iğne yapraklı ağaçlıklardan geçmektedir. İğne yapraklı ağaçlıkların büyük bir bölümü, üç katmanlıdır. Üst katmanı çamlar, orta ve alt katmanı yeniden canlanan meşe ve gürgen türleri ile birlikte çalılık katmanı oluşturmaktadır. Zemin katmanı ise, hayvan otlatma basıncının ciddi olmadığı yerlerde mevcuttur. Temel çalılık türleri, koca yemiş ağacı (Arbutus unedo), çalılar (Erica Earborea ve E. manipuliflora), kermes meşesi (Quercus coccifera), (Phillyrea latifolia), menengiç (Pistacia terebinthus), Cistus salvifolius, Cistus creticus, ardıç (Juniperus oxycedrus), Sarcopoterium spinosum, ateş dikeni (Pyracantha coccinea), Phyllarea latifolia, Rubus sp., Smilax excels, Prunus mahalep ve defne ağacından (Laurus nobilis) oluşmaktadır. Genel olarak zemin katmana hakim olan türler ise çimenlerle birlikte şunlardır: Cistus ve Rubus sp., Gagea sp., Primula vulgaris, Hedera helix, Crataegus sp, Ruscus aculeatus, R. hypoglossum, Menekşe sp.ve Robinia pseudo Geniş Yapraklı Ağaçlıklar Geniş yapraklı ağaçlıklardan oluşan habitatlarına hâkim olan türler, kayın, meşe, gürgen, kestane ve bazı noktalarda da kavak ağaçlarıdır. Ormancıların ormanın her bir parselinde uyguladığı kullanım rejimi ile belirlenen yaş yapısı, geniş yapraklı ağaçlıklarda büyük çeşitliliklere işaret etmektedir. Bu değerlendirmenin hedeflerine göre, ağaçlığın yaş yapısını, gövde çapına göre belirlenmiştir. Yönetim planları, Orman Genel Müdürlüğü nün Ekosisteme Dayalı Çok Fonksiyonlu Orman Yönetim Planına göre düzenli olarak hazırlanmaktadır. Bu yönetim planlarında, gerçekte belirli bir bölgede yer alan ağaçların ortalama çapını gösteren a, b, c, d ve e yaş sınıfı kodları (meşcere gelişme çağı bakımından) kullanılmaktadır. Zaman sınırlaması nedeniyle, saha araştırmaları sırasında ağaç ölçümleri alınamamış olsa da, habitatın her bölgesinde yaklaşık yaş aralıkları kaydedilmiştir. Proje güzergâhındaki(500 m genişliğindeki koridor içinde) geniş yapraklı ağaçlıkların yaklaşık yaş sınıfları ve bunların kapladığı alan (hektar), aşağıdaki Tablo 4-7 de gösterilmektedir. Tablo 4-7 Ağaç Yaş Sınıfı ve Dağılımı Yaş Sınıfı Kodu Gövde Çapı Yaklaşık Yaş (en yakın yıla kadar) Avrupa Yakası Anadolu Yakası a 1.3 cm cm 3 ile 16 yıl 1, ha ha b 8 cm cm 16 ile 44 yıl ha ha c 22 cm cm 44 ile 72 yıl ha 1.25 ha d 36 cm cm 72 ile 104 yıl ha 0 ha

69 4-27 Yaş Sınıfı Kodu Gövde Çapı Yaklaşık Yaş (en yakın yıla kadar) e 52 cm yıl artı Avrupa Yakası Anadolu Yakası Meşe ağacının yıl bazında yaşını hesaplarken, yaklaşık cm cinsinden çapının 2 katı şeklindeki oran temel alınmaktadır Ayrıca, çalı olarak gözlemlenen türler, şunlardan oluşmaktadır: Ostrya carpinifolia, Phillyrea, Erica arborea, Erica mediteranis, Crataegus monogyna, Ulmus minor, Arbutus unedo, Cistus cretigus, Carpinus betulus, Phillyrea latifolia, Cistus salvifolius, Tilia argentea, Coryllus avellana, Coryllus avellana, Cornus mas, Archetus durupecea, Laurus nobilis, Similax excels, Rubus tracticaccus, Vaccinium myrtillus, Hedera helix, Ruscus aculeatus, Ruscus hypoglossum ve Spartium junceum. Bu ağaçlık türünün zemin tabakasında ise, sarmaşık, çuhaçiçeği, hanımeli, menekşe, karadeniz defnesi (Daphne pontica),kuşkonmaz, menekşe, Cerastium, Hypericum calycinum gözlemlenmiştir. Yaşlı Ağaçlıklar Proje güzergâhı, doğrudan Belgrad Ormanı nın yer aldığı Kuzey Boğaziçi (Yukarı Boğaziçi) ÖBA bölgesinden geçmektedir. Belgrad Ormanı, İstanbul daki en yaşlı Gürgen-Meşe-Kayın ve Kızılağaç popülasyonlarına sahip olduğu için, belki de yenilemenin en zor olduğu güzergâh içinde en değerli ekolojik kaynakları temsil etmektedir. Doğal alanları temsil eden bu alanlar, yukarıdaki Tablo 4.7 de sunulmuştur. 4. Bölümün ekinde yer alan Şekil 4 ise, güzergâhtaki doğal meşelik alanları göstermektedir (çapı 36 cm ve üstünde olan ağaçlar bkz. yukarıda Tablo 4.7). Karışık Ağaçlıklar Ağırlıklı olarak belirli zamanlarda yaprak döken alanlarda, %10 undan fazlasını iğne yapraklı ağaçların oluşturduğu bazı karışık ağaçlıklar mevcuttur. Buradaki bitki bütünlüğü, hâlihazırda tanımlanan ağaçlık türlerinden çok farklı değildir Fundalıklar Fundalıklar, ericoidler veya cüce karaçalı türlerinin ve likenler ve kara yosunları, çimen dışındaki otlar, Juncus trifidus, Erica arborea ve Erica manipuliflora, Erica mediteranis Crataegus monogyna, Ulmus minor, Arbutus unedo, Cistus cretigus türlerinin hâkim olduğu bir bitki örtüsüne sahiptir Göletler, Akarsular ve Sulak Alanlar Önerilen otoyol güzergâhında veya yakınında bir dizi küçük akarsu, nehir, gölet ve sulak alanlar bulunmaktadır. Akarsu ve göletlerdeki su kalitesi, karşılaşılan hemen hemen bütün su kütlelerinde olduğu gibi yüksek oranda sedimana sahip olduğu için genel olarak düşüktür. Kentsel alanların çevresinde bulunan akarsular, insanların neden olduğu düşük su kalitesi, su kütlesinin çevresine atılan yüksek düzeyde atık maddeler, çöp ve moloz gibi sebeplerden ötürü oldukça etkilenmiştir. Büyük göletlerin, çok kullanılan mesire yerleri olduğu görülmektedir. Bu durumun kötü sonuçları arasında önemli miktarlara ulaşan çöp yığınları, yoldan geçen araçların neden olduğu zararlar ve yakılan ateş kalıntıları sayılabilir. Çimenlerin hâkim olduğu otsu bitki alanları, hızlı büyüyen türlerin egemen olduğu belirli sulak alan toplulukları sazlıklar (Juncus) ve diğer bataklık bitkileri de mevcuttur. Typha latifolai, Sparginum neglectum ve Phragmites australisbu alanlara hakimdir.

70 4-28 Boğaz ın uç kısımlarında yer alan kıyı bölgelerindeki habitatları, kayalıktır ve genel olarak çalılıklardan oluşmaktadır. Ancak yukarıda belirtildiği gibi, alan araştırmaları başladığı zaman, boğazın iki yakasında da ağaç kesimi ve saha hazırlık çalışmaları çoktan başlamış durumdaydı. Bu yüzden, daha önce kıyı şeridinde mevcut olan bitkiler, hâlihazırda sahadan uzaklaştırılmış bulunmaktaydı Deniz Habitatları Deniz habitatları, köprü bacaklarının inşa edileceği boğazın uç kısımlarındaki sığ kıyı bölgelerinden oluşmaktadır. Alan araştırmaları sırasında, kazı malzemeleri kullanılarak kıyıya yakın alanları doldurma çalışmalarının hâlihazırda başladığı gözlemlenmiştir. Bu durum, bu bölgelerdeki kıyı ve deniz habitalarının zarar görmesine ve boğazdaki bulanıklığın geçici bir süre artmasına neden olacaktır. Aşağıdaki fotoğraflar, Mart/Nisan 2013 te yapılan çalışmaların kapsamını göstermektedir Diğer Habitatlar Yoğun ve Yayılmış Çalılıklar Koridor boyunca çalılık alanları bulunmaktadır. Temel türler, ormandaki çalılık katmanlarını tanımlayacak şekilde listelenmiştir. Islah Edilmiş Çayırlar Yonca, buğdaygiller (Gramineae) ve tipik çayır çiçeklerini (örneğin papatya) içeren ve genel çimen türlerinden oluşan bazı çayırlar mevcuttur. Yapılar Bu kategori, kullanılan veya kullanılmayan bütün binaları ve bu binaların bitişiğinde yer alan park alanı gibi küçük betonarme yapıları içermektedir. Bazı yapılar, yuva yapan kuşlar ve yarasalar için olanaklar sunsa da, bu tür bir habitatının özel bir ekolojik değeri bulunmamaktadır.

71 4-29 Tarım Alanları Güzergâh üzerinde çeşitli tarımsal araziler bulunmaktadır. İstanbul İli Tarım Master Planı, temel tarımsal arazilerin tarla tarımına, bitkilere, süs bitkilerine ve narenciye üretimine tahsis edildiğini göstermektedir. Saha çalışmaları sırasında arazi kullanım detayları, kamulaştırma çalışmaları tamamlanmamasından dolayı kesin olarak belirlenememiştir. Endemik Bitki Türleri Tablo 4-8 de Faz 1 Habitat Araştırması sırasında gözlemlenen endemik türleri listelemektedir. Araştırma sonucu olarak belirtilen kolonda yer alan ifadeler o türün sahada tanımlanıp tanımlanmadığını işaret etmektedir. Tablo 4-8 Gözlemlenen Endemik Bitki Türleri Familya Türler Bern Sözleşmesi Ek I Araştırma Sonucu Ranunculaceae Consolida thirkeana Tanımlanamamıştır Brassicaceae Isatis arenaria Tanımlanamamıştır Erysimum degenianum Tanımlanamamıştır Erysimum sorgerae Tanımlanamamıştır Erysimum aznavourii Tanımlanamamıştır Caryophyllaceae Dianthus andronakii Mümkün Dianthus cibrarius Tanımlanamamıştır Silene sangaria Ek I Mümkün Guttiferae Hypericum aviculariifolium alttür byzantinum Tanımlanamamıştır Fabaceae Astragalus vulnerariae Tanımlanamamıştır Lathyrus undulatus Mümkün Trifolium pachycalyx Ek I Mümkün Trifolium pannonicum alttür elongatom Tanımlanamamıştır Trifolium apertum varyete kilaeum Tanımlanamamıştır Trigonella cephalotes Tanımlanamamıştır Apiaceae Ferulago thirkeana Tanımlanamamıştır Dipsacaceae Knautia degenii Tanımlanamamıştır Knautia byzantina Tanımlanamamıştır Asteraceae Senecio castagneanus Tanımlanamamıştır Tripleurospermum conoclinium Mümkün Onopordum anatolicum Mümkün Cirsium polycephalum Mümkün Carduus nutans alttür trojanus Mümkün

72 4-30 Familya Türler Bern Sözleşmesi Ek I Araştırma Sonucu Carduus nutans alttür falcato-incurvus Mümkün Centaurea kilaea Mümkün Centaurea consanguinea Mümkün Centaurea hermannii Ek I Mümkün Uechtritzia armena Tanımlanamamıştır Geropogon hybridus Mümkün Hieracium noeanum Tanımlanamamıştır Pilosella hoppeana alttür lydia Tanımlanamamıştır Taraxacum aznavourii Tanımlanamamıştır Taraxacum pseudobrachyglossum Mümkün Taraxacum turcicum Mümkün Campanulaceae Campanula lyrata alttür lyrata Tanımlanamamıştır Jasione heldreichii varyete papillosa Tanımlanamamıştır Asclepiadaceae Vincetoxicum fuscatum alttür boissieri Tanımlanamamıştır Boraginaceae Onosma proponticum Ek I Tanımlanamamıştır Onosma bracteosum Tanımlanamamıştır Onosma bornmuelleri Tanımlanamamıştır Symphytum pseudobulbosum Mümkün Scrophulariaceae Verbascum bithynicum Tanımlanamamıştır Verbascum degenii Ek I Tanımlanamamıştır Scrophularia cryptophila Mümkün Lamiaceae Lamium purpureum varyete aznavourii Evet Wiedemannia orientalis Mümkün Ballota nigra alttür anatolica Mümkün Sideritis romana alttür romana Tanımlanamamıştır Stachys sosnowskyi Mümkün Thymus aznavourii Ek I Tanımlanamamıştır Euphorbiaceae Euphorbia amygdaloides varyete robbiae Evet Rubiaceae Asperula littoralis Tanımlanamamıştır Liliaceae Allium peroninianum Mümkün Allium rhodopeum alttür turcicum Mümkün Bellevalia clusiana Mümkün Colchicum micranthum Ek I Tanımlanamamıştır

73 4-31 Familya Türler Bern Sözleşmesi Ek I Araştırma Sonucu Colchicum lingulatum alttür rigescens Tanımlanamamıştır Amaryllidaceae Galanthus plicatus alttür byzantinus Evet Iridaceae Crocus sieheanus Mümkün Crocus pestalozzae Mümkün Crocus olivieri alttür istanbulensis Mümkün Araştırma sırasında türlerin çiçek açıp açmaması ve bazı alanlarda hava koşulları ve diğer kısıtlamalar gibi çeşitli faktörler nedeniyle, türlerin tam olarak tanımlanmasının her zaman için mümkün olmamıştır. Ayrıca, yukarıda tanımlanan bazı endemik bitki türleri, çoğu Türkiye de endemik olmayan aynı bitki familyasında yer alan tür çeşitlerinin alt türlerini ya da varyasyonlarını oluşturmaktadır. Buna benzer şekilde, alan tanımlaması karmaşık ve zor olup, çok küçük farklılıklara bağlı olabilmektedir. Bazı durumlarda, endemik olabilecek çok benzer türde bitki türleri bulunsa da, yalnızca bitki yaprakları ve bitkinin karakterinden tanımlama yapıldığı için, bu türler, sadece endemik olması muhtemel türler olarak nitelenmiştir. Buna, yukarıdaki tabloda görülebileceği gibi, Iridaceae ve Asteraceae familyaları da dâhildir Memeliler Türkiye de 127 memeli türü bulunmaktadır. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi: Türkiye Memelileri ne göre, bunlardan 2 si tehlike altında, 14 ü hassas ve 3 ü de yakın tehdit altındadır. Faz 1 Habitat Araştırması sırasında, özel tür araştırması yapılmazken, memelilerle karşılaşıldığında, işaretleri kaydedilmiştir. Tanımlanan memelilere ilişkin bilgiler, aşağıdaki Tablo 4-9 da yer almaktadır. Tablo 4-9 Tanımlanan Memeli Türleri Türler Bilimsel Adı IUCN Durumu Altın Çakal Canis aureus Asgari Endişe Dağılım Türkiye yerlisi. Geniş dağılım ancak popülasyon gerileyebilir Bulunan İşaretler Önerilen otoyol boyunca özellikle de gölet, akarsu, nehir ve sulak alan civarında ayak izlerine ve dışkıya rastlanmıştır. Bayağı Yaban Domuzu Sus scrofa Asgari Endişe Türkiye yerlisi. Geniş dağılım Önerilen otoyolun Avrupa ve Asya yakalarında ayak izlerine, ayak seslerine ve oyuklara rastlanmıştır. Kızıl Tilki Vulpes vulpes Asgari Endişe Türkiye yerlisi. Geniş dağılım Ayak izi ve dışkı. Avrasya Porsuğu Meles meles Asgari Endişe Türkiye yerlisi. Geniş dağılım GPS 143. Noktada uzakta bulunduğu düşünülen bir ine rastlanmıştır. İn girişinin yakınında pek çok deliği bulunan ve çok kullanılan bir tuvalet bulunmuştur. İnin olduğu yerde başka oyuklar da vardı. İnin çevresinde çok

74 4-32 Türler Bilimsel Adı IUCN Durumu Dağılım Bulunan İşaretler kullanılmayan yollara rastlanmıştır. İnin girişindeki yığında porsuk kılları bulunmuştur. Karaca Capreolus capreolus Türkiye yerlisi. Geniş dağılım Boğaz ın Avrupa ve Anadolu yakasındaki ıssız alanlarda rastlanmıştır. Akdeniz Köstebeği Talpa levantis Türkiye yerlisi. Nkt 205 de köstebek cesedine rastlanmıştır. Su Samuru Akarsularda, göletlerde veya sulak alanlarda, su samuru (Lutra lutra) izine rastlanmamıştır. Akarsuların çoğu, düşük su kalitesine sahip olup bu durumun, bölgede su samurunun bulunmamasının nedenleri arasında olduğu düşünülmektedir (Bern Sözleşmesi Ek II de listelenmiştir). Altın Çakal Önerilen otoyol güzergâhında, sıkça altın çakal izine rastlanmıştır. Bu işaretler arasında ayak izleri ve potansiyel dışkılar bulunmaktadır. İşaretlere en çok su kütleleri çevresinde rastlanmıştır. Altın çakal, IUCN tarafından, asgari endişe duyulan türlerden biri olarak sınıflandırılmıştır. Bayağı Yaban Domuzu Bayağı yaban domuzu, sürekli olarak bütün Türkiye de avlanmaktadır. Önerilen otoyol güzergâhında, ayak izi, ayak sesi, kafatası parçası ve oyuk gibi yabandomuzu izlerine rastlanmıştır. Yaban domuzu, IUCN tarafından, asgari endişe duyulan türlerden biri olarak sınıflandırılmıştır. Küçük Memeliler Faz 1 Alan Araştırması sırasında gözlemlenen tek küçük memeli türü, orman yolunun uç noktalarında rastlanan Akdeniz Köstebeği dir. Tablo 4-10 Gözlemlenen Küçük Memeliler Türler Genel Adı Genel Adı IUCN Kategorisi Bern Sözleşmesi (Türkçe) (İngilizce) Talpa levantis Karadeniz köstebeği Levant mole Asgari Endişe (LC) - Martes foina Sansar Stone marten Asgari Endişe (LC) Ek - III Mustela nivalis Gelincik Weasel Asgari Endişe (LC) Ek - III

75 4-33 Yarasalar Yarasalar, Avrupa da korunan türler (Pipistrellus pipistrellus hariç hepsi Bern Sözleşmesi Ek II de listelenmiştir) olduğu için, yarasalar ve konaklama alanları AB ülkelerinde oldukça yüksek seviyede korunmaktadır. Ancak yarasalar, Türk kanunlarına göre özel bir korumaya sahip değildirler. Bununla birlikte, Türkiye de sayısız yarasa türleri bulunurken, yarasaların konaklama alanları da araştırılmıştır. Ancak yarasa potansiyeli olmasına rağmen, özellikle de yaşlı ağaçlarda yarasa gözlemlenmemiş ve yarasa işareti kaydedilmemiştir. Güzergâh üzerinde yer alan çeşitli noktalarda farklı yarasa türlerine rastlanma olasılığı yüksektir Amfibiler ve Sürüngenler İstanbul için sıra dışı olsa da, ilk alan araştırmalarının başladığı Mart ayı başlarında kar yağdığı için, amfibi ve sürüngen türleri nadiren gözlemlenebilmiştir. Ancak bazı durumlarda, gölet ve sulak alan çevrelerinde yeşil kertenkeleler gözlemlenmiştir. Ayrıca, ağaçlık alanda bir kaplumbağa gözlemlenmiştir (Nkt 172 de). Tablo 4-11 Gözlemlenen Amfibiler Türler Genel Adı (Türkçe) Genel Adı (İngilizce) IUCN Kategorisi Bern Sözleşmesi Hyla arborea (orientalis) Ağaç Kurbağası European Tree Frog Asgari Endişe (LC) Ek II Bufo bufo Siğilli Kurbağa Common Toad Asgari Endişe (LC) - Rana dalmatina Çevik Kurbağa Agile Frog Asgari Endişe (LC) Ek II Rana temporaria Bayağı Kurbağa Common Frog Asgari Endişe (LC) - Tablo 4-12 Gözlemlenen Sürüngenler Türler Genel Adı (Türkçe) Genel Adı (İngilizce) IUCN Kategorisi Bern Sözleşmesi Lacerta trilineata İri Yeşil Kertenkele Laudakia stellio Dikenli Keler Testudo graeca Tosbağa (not Laudakia stellio=stellagama stellio) Diğer Türler Kelebekler Balkan Green Lizard Roughtail Rock Agama Spur-thighed Tortoise Asgari Endişe (LC) Ek-II Asgari Endişe (LC) - Hassas (VU) Ek-II Türkiye, çok çeşitli habitatlara sahip büyük bir ülkedir. Bu çeşitliliğin bir sonucu olarak, Türkiye, 40 ı endemik olmak üzere yaklaşık 411 kelebek türüne sahiptir. Saha araştırması sırasında, 11 türe rastlanmıştır.

76 4-34 Araştırmanın yapıldığı dönemin büyük bir bölümünde havanın soğuk olduğuna ve kelebekler için uygun olmadığına da dikkat edilmelidir. Bulunan türlerin fotoğrafları için, Ek 4 teki alan notlarına bakınız. 4.6 Ekolojik Reseptörlerin Tanımlanması ve Değerlendirilmesi Aşağıdaki tablo (Tablo 4.13), bu çalışmada göz önünde bulundurulan Projeden etkilenebilecek ekolojik özelliklerin değerlendirmesini özetlemektedir. Değerler, yukarıdaki Tablo 4.1 de tanımlanan kategoriler göz önünde bulundurularak ve her bir özelliğin belirlenme durumunu, Projeye olan uzaklığını ve bir bütün halinde alan için sahip olduğu önemini değerlendiren profesyonel görüşlere başvurularak belirlenmiştir. Tablo 4-13 Reseptörlerin Değerlendirilmesi Ekolojik Alıcı Projeye olan Uzaklık Açıklamalar Değer Mevzuat Tarafından Korunan Alanlar Şamlar Tabiat Parkı Sarıyer Feneryolu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS) Belgrad Muhafaza Ormanı 880 m Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde (Avrupa yakası) 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu na göre belirlenmiştir. Genelde mesire yeri olarak kullanılmaktadır. Genel olarak iğne yapraklı ağaçlardan oluşmaktadır. Karacaları avcılıktan korumak için 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu na göre belirlenmiştir. Güzergâhın yaklaşık m si bu sahadan geçmektedir Sayılı Orman Kanunu na göre belirlenmiştir. Güzergâh ormanın kuzey sınırından geçmektedir. Temel ağaç türü meşe (Quercus sp.) bütün ormanın %75 ini kaplamaktadır. Güzergâhın yaklaşık m si bu sahadan geçmektedir. Yüksek Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı Piknik Alanları (8 nokta tanımlanmıştır) Doğrudan Güzergâh üzerinde (Anadolu) Çeşitli Mevzuat Tarafından Korunmayan Hassas Alanlar 6831 Sayılı Orman Kanunu na göre belirlenmiştir. Güzergâh ormanın sınırından geçmektedir. Güzergâhın yaklaşık m si bu sahadan geçmektedir Sayılı Orman Kanunu na göre belirlenmiştir. Güzergâh piknik alanlarının ikisinden üzerinden, altısının da yakınından geçmektedir. Yüksek Düşük Ağaçlı Kumulları ÖBA m Kumullar Yüksek Kuzey Boğaziçi ÖBA Doğrudan Güzergâh üzerinde Carpinus betulus-quercus Gürgen-Meşe ormanı, Carpinus-Fagus Gürgen-Kayın ormanı, ve Alnus glutinosa-carpinus Kızılağaç-Gürgen ağaçlıkları gibi önemli ormanlar içermektedir. Yüksek Kilyos Kumulları ÖBA 350 m Kumul habitatlar. Yüksek Ömerli Havzası ÖBA m Geniş fundalık, frigana (garig, kısa boylu çalılıklar) ve asit karakterli baltalık orman mozaiği. Yüksek

77 4-35 Ekolojik Alıcı Projeye olan Uzaklık Açıklamalar Değer Boğaziçi Önemli Kuş Alanı (ÖKA) Güzergâhın çaprazında Göçmen kuşlar için ana Avrupa güzergâhlarından biridir. Yüksek Batı İstanbul Meraları ÖBA Doğrudan Güzergâh üzerinde Esenler e yakın bir noktada kuzeybatı İstanbul un inişli çıkışlı tepelerinde bulunan geriye kalan son kireçtaşı mera parçaları, mostra veren kayalar ve kuru asit karakterli çalılık meralardan oluşmaktadır. Yüksek Habitatlar İğne yapraklı ağaçlıklar Geniş yapraklı ağaçlıklar Karışık ağaçlıklar Yaşlı ağaçlıklar Fundalıklar Göletler, akarsular ve sulak alanlar Deniz habitatları Yoğun ve yayılmış çalılıklar Islah edilmiş meralar Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Geniş iğne yapraklı ağaçlıklar. Kayın, meşe, gürgen ve kestane hâkimdir. Genellikle 20 yılın altında baltalık rejimidir. İğne yapraklı ve geniş yapraklı türlerin hâkim olduğu karışık ağaçlıklardır. Yarı-doğal habitatlardır. Temel ağaç türü meşe (Quercus sp.) bütün ormanın %75 ini kaplamaktadır. Alo, gürgen, kızılağaç ve kestane vardır. Belgrad ormanının en iyi korunmuş alanlarına sahiptir. Batı İstanbul Meraları ÖBA yı içermektedir. Su kalitesi genel olarak düşüktür. Köprünün altındaki sığ kıyı habitatlarının küçük bölümleri yok olacaktır. Güzergâh üzerinde bu tür habitatlar vardır.genel. Verimsiz mera türleri. Düşük Yüksek Yüksek Düşük Düşük Düşük Düşük Yapılar Güzergâh yakınında Yarasa ve kuş yuvaları. İhmal Edilebilir Tarım alanları Doğrudan Güzergâh üzerinde Tarımsal arazi aşırı derecede değişikliğe uğramıştır. İhmal Edilebilir Türler Endemik Bitkiler Doğrudan güzergâh üzerinde veya Çeşitli türler temsil edilmektedir. Hiçbiri Bern Sözleşmesi Ek I türlerinde tanımlanmamaktadır.

78 4-36 Ekolojik Alıcı Projeye olan Uzaklık Açıklamalar Değer yakınında Memeliler Amfibiler ve Sürüngenler Omurgasızlar (kelebekler) Deniz memelileri Deniz balıkları Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Çeşitli türler temsil edilmektedir. Hiçbiri özel koruma altında değildir. Çeşitli genel türler. Çeşitli genel türler. Boğaz da ve çevresinde üç adet deniz memelisi türü bulunabilir. Bunlar, Türkiye de ve Avrupa da korunan türlerdir. Bazı türler ticari açıdan önemlidir ve tehdit altında olabilir. Düşük 4.7 Potansiyel Etkiler Genel Bakış Mevcut ekolojik özellikleri belirleyecek masa başı çalışmalarını ve alan araştırmalarının tamamlanmasıyla birlikte, Proje güzergâhında mevcut olan habitatlar ve türler konusunda açıklık getirilmiştir. Bu aşamada saptanan reseptörler üzerindeki potansiyel etkilerin neler olabileceğini belirlemek önemli olacaktır. Bu değerlendirme, etki azaltma önlemleri alınmadığı takdirde, bu tanımlanmış reseptörlerin ne tür etkilerle karşılacağını anlamak konusunda bir fırsat sunmaktadır. Ancak bu bölümün değerlendirmeyi sonuçlandırmak yerine, iki işleve sahip olduğunu da dikkat etmek gerekmektedir: Bölüm, potansiyel etkilerin üstünde düşünülmesine olanak sağlamakta ve etki azaltma çalışmaları hakkındaki fikirlerin geliştirilmesine imkân vermektedir, ancak bunlar hâlihazırda tasarımda yer almamaktadırlar. Bu nedenle, aşağıdaki bölümler, etki azaltma önlemleri alınmadığında reseptörler üzerindeki potansiyel etkileri ele almaktadır. Yukarıdaki Tablo 4-13 te belirtildiği gibi, burada her reseptör için inşaat ve işletme etkileri göz önünde bulundurulmaktadır Genel Etkiler İnşaat sürecinde Proje çevresinde ekolojik kaynaklar üzerindeki potansiyel etkiler şunları içermektedir:

79 4-37 Proje güzergahı ve çevresinde flora ve faunayı rahatsız eden ve bunların üzerinde etkileri olan, insan ve makinelerden kaynaklı toz, gürültü ve hareketler.habitatların kaybı; Hassas habitatlara ve akarsulara gres veya yağ gibi kirletici maddelerin dökülmesiyle akarsu yakınlarındaki inşaat faaliyetlerinden kaynaklanan yüzey suyu kirliliği ve/veya bozulması; Üreme dönemlerinde yapılan sahanın çalışmaya uygun hale getirilmesi çalışmaları sırasında kuşlara verilen rahatsızlık; Alandaki geyiklere ve diğer hayvanlara verilen rahatsızlıklar; ve Sürüngen ve diğer türlerin bulunduğu habitatların veya sığınma bölgelerinin yok olma olasılığı. Potansiyel işletme etkileri ise şunları içermektedir: Arazinin kalıcı olarak edinimi ve habitatların azalması veya kaybı; Orman yangınları dâhil, artan gürültü ve insanlardan kaynaklı rahatsızlıklar; Habitatlarda kalıcı parçalanma ve bölünme; Daha önce karanlık ve sessiz olan alanlarda artan aydınlatma ve gürültü kirliliği; Yol boyunca memeli ve diğer türlerin hareketlerine yönelik kısıtlama potansiyeli ve Alana erişimin artması sonucu imar açısından gelecekte ortaya çıkacak baskılar. Yollar ve köprünün kapladığı bölgede kalıcı olarak kaybedilecek olan habitatları önemli bir konudur. Projenin ortalama inşaat koridorunun 60,5 m olacağına dair alınan bilgi doğrultusunda habitat kaybı hesaplaması yapılmıştır (kaydedilen hâkim türlere göre). Buna göre etki azaltmak amacıyla yeniden yaratılması gereken minimum habitat hesaplanacaktır. Bu alanlar aşağıdaki Tablo 4-14 te özetlenmektedir. Tablo m lik Koridorda yer alan Habitat Türlerinin Yüzölçümü Habitat Türü (Hâkim Türlere göre) 60.5m lik Koridordaki Yüzölçümü (ha) Akasya 108,64 Tarımsal Arazi 251,02 Erozyon 0,46 İğne Yapraklı (Köknar) 29,83 Ihlamur 3,33 Ekilmemiş 8,39 Meşe 344,49 Yaşlı Ormanlık Alan (Meşe altkümesi) 9,35 İğne Yapraklı (Çam) 253,91 Rhododendron (fundagiller familyasından Orman gülü) 50,36 Mostra veren kayaç 0,60 Söğüt 0,60

80 4-38 Habitat Türü (Hâkim Türlere göre) 60.5m lik Koridordaki Yüzölçümü (ha) Toplam Ağaç Habitat (Vurgulu olanlar) 740,8 Bu tablo, 60,5 m genişliğindeki Proje inşaat koridorunda, yaklaşık 345 hektar meşe ağırlıklı ormanın kaybedileceğini göstermektedir. Buna, yaklaşık 9,35 hektar yaşlı meşe ormanı da dâhil olacaktır. Ayrıca, yaklaşık 284 hektar iğne yapraklı alan yok olacaktır. Akasya, ıhlamur ve söğüt gibi türlerin hâkim olduğu yaklaşık 112,5 hektarlık diğer ağaçlık alan da kaybolacaktır; bu, toplamda yaklaşık 741 hektar ağaçlık alanın yok olacağını göstermektedir Mevzuat Tarafından Korunan Alanlar Potansiyel etkiler, inşaat sırasında resmi olarak korunan alanların bazı bölümlerinin geçici bir süreliğine zarar görmesi ve kaybedilmesini ve Projenin işletilmesi sırasında ise tamamen yok olmasını içermektedir. Ayrıca, inşaat ve işletme sırasında resmi olarak korunan alanların bölümlerinin birbirinden ayrıldığı noktalarda parçalanma sorunları yaşanabilecektir; bu durum, halkın ulaşım imkânlarını ve ekolojik bağlantıyı sınırlandırmaktadır. İnşaat ve işletme, ekolojik değer, ağaç, bitki örtüsü, endemik türler ve hayvanlar açısından öneme sahip habitatların yok olmasıyla sonuçlanabilir. Özellikle inşaat faaliyetleri sırasında, kirleticiler, sediman, toz ve insanların (işçiler) girişi nedeniyle ve şimdiye kadar daha az kullanılıp daha az zarar gören alanlara halkın girişi yüzünden dolaylı zararlar ortaya çıkabilecektir Mevzuat Tarafından Korunmayan Hassas Alanlar Genel olarak ÖBA olarak tanımlanan önemli sayıda resmi olarak korunmayan alan bulunmaktadır. Bunlara, Belgrad ormanını kapsayan Kuzey Boğaziçi ÖBA sı ve Batı İstanbul Meraları ÖBA sı dâhildir. Bunlardan bazıları, resmi olarak korunan alanlarla üst üste gelen resmi olarak korunmayan alanlardır. Bu alanlar üstündeki potansiyel etkiler resmi olarak korunan alanlardaki etkilerle benzerdir. Bu durum, resmi olarak korunan alanlarla aynı düzeyde korunma sağlanmadığı için gelecekte bu alanların imara açılması konusunda daha büyük bir baskının ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğu anlamına gelmektedir. Temel potansiyel etkiler arasında, yenilenmesi güç olan nadir habitatların yok olması ve parçalanması ve bireysel olarak türlerin ve popülasyonların yok olması ya da zarar görmesi sayılabilir. Böyle bir kayıp, geriye kalan habitatların değerini düşürebilir ve nihayet yok olmasına neden olabilir. Boğaziçi ÖKA ve göçmen kuşlarla ilgili olarak ise, bazı türler ormanlık alanlar üzerinden göç etmeyi tercih etmektedir. Proje inşaatı, bazı ormanlık alanları tahrip edebilecek, bu alanlardaki aydınlatmayı artıracaktır. Bu durum, kuş göçüne etki edebilecektir İğne Yapraklı Ağaçlar İğne yapraklı ağaçların üstündeki potansiyel etkiler, yukarıda resmi olarak korunan ve resmi olarak korunmayan alanlarla ilgili olarak ele alınan diğer ağaçlık habitatların durumu ile benzerlik göstermektedir Geniş Yapraklı Ağaçlıklar Geniş yapraklı ağaçların üstündeki potansiyel etkiler, yukarıda ele alınan diğer ağaçlık habitatların durumu ile benzerlik göstermektedir. Ancak yoğun şekilde kullanılan baltalık ağaçlık ve karışık ağaçlıklardan, ağaçların

81 4-39 kesilmediği ve biyolojik çeşitlilik düzeyinin yüksek olduğu Belgrad ormanının en değerli doğal ağaçlıklarına kadar bu habitatların değeri açısından büyük bir çeşitlilik bulunmaktadır Fundalıklar Potansiyel etkiler arasında, habitatların tamamen yok olması veya zarar görmesi, toprağı ve bitki örtüsü yapısını değiştiren drenaj yapısındaki değişiklikler ve insanlardan kaynaklı artan rahatsızlıklar yer almaktadır. Başlıca fundalık habitatı ise, Batı İstanbul Meraları ÖBA sıdır Göletler, Akarsular ve Sulak Alan Habitatları Su kütlelerin hemen yanında yapılacak çalışmalar, sedimana yol açıp suda yaşayan omurgasız hayvanların yer değiştirmesine neden olacaktır. Bu durum, omurgasızların artan miktarlarda tüketilmesi ve diğer türlerle girilen rekabet nedeniyle, su kütlelerinin hemen yakınında besin zincirinde değişikliklere yol açabilir. Ayrıca, yer değiştiren sedimanlar da, alanın biyolojik çeşitliliğinde geçici değişikliklere neden olarak, omurgasızlar ve benzer bitki türleri için alanların uygunluğunu da değiştirebilecektir. Su kütlelerinin hemen yakınında yapılan çalışmalar, kurak dönemlerden ya da malzemelerin taşınmasından kaynaklı olarak toz oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu tozların, su kütlelerine girip bulanıklığı artırma potansiyeli de vardır. Bu tür değişiklikler, bitki türlerinin üretkenliğini etkileyip, makro ve mikro hayvan dünyasında dolaylı bir etkiye sahip olabilir. Su kütlelerine yakın alanlardaki bitkilerin ve toprakların tasfiye edilmesi, toprak erozyonunun olasılığının artmasına neden olabilir. Bu durum; su kütlesindeki sediman oranının artmasına neden olacaktır. Bu ise, suyun akış aşağı yönünde kayda değer bir mesafe içerisinde bitki örtüsünü ve hayvanları etkileyecektir. Özellikle su kütleleri yakınlarında meydana gelen mekanik aksaklıklar ise yağ ve benzin gibi araç sızıntıları gibi beklenmedik kirliliklere yol açabilir Deniz Habitatları Köprünün yanında yapılan geçici dolgu işlemlerin dolayı, sığ kıyı şeridindeki habitatların kısa bir süreliğine yok olması potansiyeli bulunmaktadır. Ayrıca, sediman ve diğer maddelerin yayılmasından dolayı, bentik habitatlarda çökelen maddeler nedeniyle kayıp meydana gelebilir Diğer Habitatlar Yoğun ve yayılmış çalılık, ıslah edilmiş mera, binalar ve tarımsal alan gibi bir dizi diğer habitat üzerinde de potansiyel etkiler bulunmaktadır. Bu habitatların hepsi, çeşitli türleri destekleme potansiyeline sahiptir. İnşaat çalışmaları, diğer dört alanla aynı şekilde bu alanları da etkileyebilir. Kalıcı etkiler, habitat kaybı, bölünme sorunları, artan rahatsızlıklar ve gelecekte yaşanacak uzun dönemli imar baskısını içermektedir Endemik Bitki Türleri Endemik türler üzerindeki potansiyel etkiler arasında, inşaat faaliyetleri sırasında tür bireylerinin ve tür topluluklarının zarar görmesi veya yok olması ile Proje inşaatı sonucu olarak bu türleri destekleyen habitatların kalıcı bir şekilde yok olması sayılabilir. Ayrıca, zemin şartları, drenaj değişiklikleri, kirlenme ve hava kirliliği, toprakların ve habitatların bozulmasına neden olurken, yüksek oranda insan varlığı da endemik bitki türlerine zarar verebilir ya da yok olmasına neden olabilir.

82 Memeliler Memeliler üstündeki potansiyel etkiler arasında, habitatların veya bunların bağlı olduğu özelliklerin zarar görmesi, av hayvanlarının zarar görmesi, arazi kaybı ve arazi değişiklikleri, arazi kaybı nedeniyle bireyler arasında artan rekabet, insan varlığı nedenli rahatsızlıklar, yolda yatan hayvan leşleri ve artan avlanma süreçleri nedeniyle türlere verilen doğrudan zararlar sayılabilir. Ayrıca, Projeden dolayı daha önce kullanılmayan alanları da imara açılabilir; bu durum bu türlerin bağlı bulunduğu habitatlarda daha büyük kayıplara neden olabilir Amfibiler ve Sürüngenler Amfibi ve sürüngenlerin üzerindeki etkiler, memeliler üzerindeki etkilerle benzer olacaktır. Ayrıca, su kalitesi ve drenaj yapısındaki değişiklikler nedeniyle sulak alanların yok olması veya bu sulak alanlar üzerinde etkiler ortaya çıkabilir Diğer Kara Türleri Diğer türler, omurgasızları (örneğin kelebekler) ve olası balık türlerini içermektedir. Omurgasızlar, habitatlarına bağlı olduğu için, bu alanların göreceği kayıp veya zararlar, omurgasızların sayısını bütünüyle etkileyecektir. Balıklar, genel olarak alanda düşük olan su kalitesine bağlı oldukları için, balıklar üzerine olası etkiler habitat kaybı, su kalitesinin değişmesi ve drenaj sorunları olacaktır Deniz Memelileri Karadeniz de iki adet yunus ve bir adet domuz balığı türü bulunmakla birlikte bunlar inşaat çalışmalarından doğrudan etkilenebilecektir. Ayrıca sualtı gürültüsü, titreşimi ve avlanan balık türlerinin üzerindeki dolaylı etkiler, bu türlerin davranış ve beslenme başarısını da değiştirebilecektir Deniz Balıkları Karadeniz de birçok balık türü bulunmakta ve bunlar kıyı bölgelerinde yoğunlaşma eğilimi gösterdikleri için, Boğaziçi nde bulunabilmektedirler. Deniz memelileri gibi bu balıklar da inşaat çalışmalarından doğrudan ya da sualtı gürültüsünden, titreşimden ve avlanan balıklar üzerindeki dolaylı etkilerden etkilenebileceklerdir. 4.8 Etki Azaltma Önlemleri Genel Bakış Bu bölüm, ekoloji ve biyoçeşitlilik üzerindeki potansiyel inşaat ve işletme etkilerine karşı Proje için uygulanacak veya uygulanması gereken etki azaltma önlemlerini özetlemektedir. Değerlendirme sürecinde, etkilerin değerlendirilmesi sürecinden önce, bütün etki azaltma önlemleri geliştirilmekte ve karara bağlanmaktadır. Bu, proje etkilerine dair gerçekçi ve kontrollü bir değerlendirme sağlamak amacıyla, kalıcı etkilerin önemi değerlendirilirken etki azaltma önlemlerinin de hesaba katılmasını mümkün kılacaktır. Böyle bir etki azaltma, genellikle Müşteri tarafından yapılan özel tasarım unsurları veya taahhütlerine dâhil edilmektedir. Bu unsurlar, 36 viyadük, üç yol tüneli ve güzergâh üzerinde inşa edilecek bir adet ekolojik köprüyü içermektedir (yerleri için bkz. Şekil 2.2). Bunlar, belirli yerlerde yolun üstünde veya altında, habitatların birbirine bağlı olmasını sağlayacaktır. Ayrıca, bir dizi önemli güzergâh hattı yeniden çizilmiş olup; bu durum, parçalanma ve bölünme sorunlarını en aza indirerek habitatlar üzerinde faydalı bir etkiye yol açacaktır.

83 4-41 Bu değerlendirmede bazı durumlarda etki azaltma çalışmaları için tavsiyelerde bulunulmuş ve bu tür bir etki azaltma işleminin ICA tarafından uygulanacaktır. Bütün etki azaltma önlemleri, ÇSEP (Çevresel ve Sosyal Eylem Planı) da da özetlenmektedir. Aşağıdaki bölümler, yukarıda tanımlanan ekolojik ve biyoeşitlilik reseptörlerine ilişkin önerilen veya kararlaştırılan etki azaltma çalışmalarını ortaya koymaktadır Mevzuat Tarafından Korunan Alanlar İnşaat etkileriyle bağlantılı olarak alınacak temel önlem, sahanın çalışmaya uygun hale getirilmesi, malzeme kullanımı ve depolaması, atık yönetimi ve boşaltım alanı ve kirlilik gibi inşaat faaliyetlerinin uygun bir şekilde kontrol edilmesini sağlayacaktır. İnşaat için bitkilerin tasfiye edildiği yerlerde yok olan habitatların benzer şekilde yenilenmesi için büyük çaba harcanmalıdır. Buna, aynı türden ve tercihen aynı kökenden gelen ağaçların dikilmesi de dâhildir. Kredi kuruluşları, kaybedilen ağaçların yerlerine yenilerinin dikilmesi için dörde bir oranının uygulanmasını gerekli kılmıştır. Mümkün olan yerlerde, açık tünellerin yeniden bitkilendirilmesiyle ekolojik bağlantı sürdürülmeli ve yeniden düzenlenmelidir; bu durum, viyadüklerin altında ve bazı noktalarda özel tasarlanmış ekolojik köprülerin inşa edilmesiyle habitatların bağlantısı geliştirilecektir. Ayrıca, yaşlı ormanlık alanlar gibi özellikle hassas ve önemli habitatları, çitle çevrilip özel korumaya alınmalıdır. Bu durumlarda, yakındaki genç ormanlık alanlar daha farklı yönetilmelidir; böylelikle, ağaç kesme ve yıkma işlemleri azaltılacak ya da yapılmayacak ve bu alanların, Belgrad ormanında geriye kalan yaşlı ormanlık alanlarla bağlanarak doğal yollardan yaşlı ormanlara dönüşmesine olanak sağlanmış olacaktır. Uzun vadede ise, bu mevzuat tarafından korunan alanlarda yapılacak imarın, habitatların entegrasyonu ve bağlantısının tehlikeye atmayacak şekilde yapılması için belirgin bir kılavuz kullanılmalıdır. Ancak bu düzeyde bir etki azaltma işlemi, ICA nın sorumluluk alanını aşmaktadır Mevzuat Tarafından Korunmayan Hassas Alanlar Aynı etki azaltma önlemleri, resmi olarak korunmayan hassas alanlar için de mevcuttur. ÇSEP te tanımlandığı gibi, iyi bir inşaat yönetimi beklenmektedir. Yoğun olarak kullanılmayan doğal ormanların bulunduğu Kuzey Boğaziçi ÖBA sında, Carpinus betulus-quercus Gürgen-Meşe ormanı, Carpinus-Fagus Gürgen-Kayın ormanı, ve Alnus glutinosa-carpinus Kızılağaç-Gürgen ormanları gibi yaşlı ancak yoğun bir şekilde yönetilmeyen önemli ormanlar bulunmaktadır. Aşağıdaki uzun dönemli etki azaltma ve yönetim önlemlerine gerek duyulacaktır: Yaşlı ormanlık habitatların ve ağaçların mümkün olduğunca korunması; Ağaç dikimi/nakli için bu alanlardan tohum ve fide toplanması; Yeniden yaşlı ormanlara dönüşüp ekolojik değerlerini artırmalarına olanak sağlamak için yakında bulunan baltalık veya yoğun bir biçimde kullanılan meşe ormanlarına ilişkin ormancılık yönetiminin değiştirilmesi; Daha yaşlı ormanların ortaya çıkmasına olanak sağlamak için, büyük ağaçlık alanlarda ağaç kesiminden uzak durulması veya azaltılması; Habitatların çeşitliliğini artırmak ve omurgasızlar için habitatlarını geliştirmek adına, yıkılan ağaçların doğaya karışması için bırakılması; İğne yapraklı ve yerli olmayan ağaçların bir kısmının ya da tamamının kesilmesi ve yerlerine yörede yetişen geniş yapraklı tohum ve fidelerin dikilmesi; Çalılık habitatların doğal yollardan yerini alması gibi, mümkün olan yerlerde doğal yenilenmeye olanak sağlanması; Tarımsal veya diğer arazilerde; örneğin, çalılık habitatlarında veya orman güllerinin (fundagiller familyasından) ya da diğer istilacı türlerin egemen olduğu yerlerde yeni ağaçlık alanların yaratılması;

84 4-42 İnşaat faaliyetleri ile ilgili bütün peyzaj çalışmalarının mümkün olan en sorunsuz şekilde yerel peyzaj düzenlemesi ile şekillendirilmesinin ve tohumlama için sadece yerel türdeki ağaçların ve bitkilerin kullanılmasının güvence altına alınması; Habitatların viyadük altında, tünel üstünde ve ekolojik köprüler aracılığıyla birbirine bağlanmasını sağlamak; Özellikle yaşlı ormanlık alanların kalıntıları konusunda, bir habitat koridoru ağı yaratmak için birbirinden ayrı habitatların birbirine bağlanmasını sağlamak. Diğer önemli mevzuat tarafından korunmayan hassas habitatlar arasında, Esenler e yakın bir noktada, kuzeybatı İstanbul un inişli-çıkışlı tepelerinde yer alan kireç taşı meralarının geriye kalan son parçaları, mostra veren kaya ve kuru asit karakterli fundalık meralarını içeren Batı İstanbul Meraları ÖBA sayılabilir. Başlıca etki azaltma çalışmaları, buradaki altyapı etkisini en aza indirmek ve inşaat makineleri ve diğer insan faaliyetlerinin neden olacağı zararları önlemek için açık fundalık meraları erişimin kısıtlanmasını güvence altına almak için yapılacaktır İğne Yapraklı Ağaçlıklar İğne yapraklı ağaçlık, insan yapımı olup kolayca yenilenebildiği için, inşaata ilişkin genel azaltma işlemi izlenmelidir. Bu habitatların yenilenmesi, işletme aşamasında yürütülecektir Geniş Yapraklı Ağaçlıklar Geniş yapraklı ağaçlıklar için önlemler, yukarıda tarif edilen resmen korunmayan habitatlarla aynı şekilde olacaktır. Yaşlı ormanlık alanlar bir yana, geniş yapraklı ağaçlık alanların büyük bir kısmı, baltalık yönetim rejimi altındadır; bu, yaşlı kütükler tutulsa da, 20 yıllık ağaçların kesildiği anlamına gelmektedir. Bu ağaçlıklar, önemli düzeyde yaşlı ağaçlara sahip olmadığı için, kolaylıkla yenilenebilecektir Fundalık Bu habitat, Batı İstanbul Meraları ÖBA sını içermektedir; aynı etki azaltma işlemi, yukarıda ele alındığı şekilde burada da uygulanacaktır Göletler, Akarsular ve Sulak Alan ve Deniz Habitatları Su kütleleri ve akarsularla ilgili standart inşaat etki azaltma önlemlerinin alınmasının nedeni, akışın kontrol edilmesini, sedimanın bu tür habitatlara girmemesini ve kirliliğin önlenmesini güvence altına almaktır. İnşaat sırasında, uygun çevresel yönetim önlemlerinin devreye sokulması gerekecektir. İşletme sırasında ise, yoldan ve diğer altyapı noktalarından gelen kirli su akışını önlemek için, tasarımda yeterli bir drenaj sistemine de yer verilmelidir Diğer Habitatlar İnşaat yönetimine ilişkin etki azaltma işlemi izlenmelidir. İşletme aşamasında, bu habitatların yenilenmesine gerek duyulmayacaktır Endemik Bitki Türleri Güzergâha ilişkin ayrıntılı bir araştırma yürütmek ve gerektiği şekilde koruma altına almak ve/veya taşımak için güzergâh üzerinde bulunan her endemik bitkiyi tanımlamak kullanışlı bir yöntem değildir. Bu nedenle, temel etki azaltma önlemi olarak vejetasyonun sahadan uzaklaştırılması sırasında, sahip olduğu tohumların yaşamasını ve toprağın, endemik olanlar da dâhil, yerli bitkilerin kendilerini doğal yollardan yenileyebilecekleri

85 4-43 bir şekilde korunması, saklanması ve yeniden kullanılmasını mümkün kılacak şekilde yapılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca, özellikle ÖBA gibi listelenen önemli habitatlar, mümkün yerlerde ve yukarıda ele alındığı şekilde korunmalıdır Memeliler Sahanın çalışmaya uygun hale getirilmesi sırasında hayvanların alandan uzaklaştırılmasına dikkat edilmelidir. Avcılık ve diğer faaliyetlere izin verilmeyecektir. Hayvanlar için zararlı olan bütün maddeler ve kirleticiler, güvenli bir şekilde sahada toplanacak ve kirlilik önlenecektir. Habitatların bağlantısı ve habitat ağının sürdürülmesi, ağaç dikimi ve çevre düzenlemesi ile teşvik edildiği varsayıldığı için, bölgedeki memeli türleri açısından arazi kayıplarının ve potansiyel arazi bölünme sorunlarının azaltılmasına yardımcı olacaktır. Gerekli olan yerlerde, hayvanlar için yol altgeçitleri ve diğer güvenli geçiş alanları tasarlanmalıdır Amfibiler ve Sürüngenler Amfibiler ve sürüngenler ve su habitatlarının korunmasıyla ilgili alınacak önlemler, yukarıda memeliler için verilen önlemleri içerecektir Diğer Türler Omurgasızlar gibi diğer türler için temel önlem, ağaç dikme, yerel kökenden tohum ve fide kullanımı ve habitatların bağlantısının canlandırılması ile uygun habitatları yenilemek ve sürdürülmesini sağlamaktır Deniz Memelileri Temel etki azaltma önlemi, bu türler üzerindeki doğrudan etkileri önlemek için yapılacaktır. Bu yüzden, deniz kıyısı çevresindeki çalışmalar sırasında, yunuslar ve muturlar izlenmeli ve bu türlerin zarar görmesinin veya gereksiz yere rahatsız edilmesinin önüne geçmek için önlemler alınmalıdır Deniz Balıkları Akışın kontrol edilmesini ve sedimanın balıkların habitatlarına girmemesini ve kirliliğin önlenmesini güvence altına almak için, inşaat süresince su ile ilgili standart önlemler uygulanmalıdır. İnşaat sırasında, uygun çevresel yönetim önlemlerin devreye sokulması gerekecektir. İşletme süresince yollardan ve diğer yapılardan kaynaklanan kirlenmiş yüzey akışını yüzey sularının karışmasını engelleyecek drenaj sisteminin tasarıma eklenmesi gerekecektir. 4.9 Kalıcı Etkiler Etkilerin Özeti Aşağıdaki Tablo 4.15 te, bütün ekolojik reseptörler üzerinde etki azaltma çalışmalarından sonra bile devam edecek olan kalıcı etkilerle ilgili bir özet yer almaktadır. Kalıcı etkilerin değerlendirilmesinde, reseptörlerin değeri (bkz. Tablo 4.13) ve alınacak önlemlerin verimliliği hesaba katılmaktadır. Bu değerlendirmede, ICA nın kontrolü dışında gelecekte ortaya çıkacak imar baskısının (şehrin genişlemesi, imara açılması) hesaba katılmadığına dikkat edilmelidir.

86 4-44 Tablo4-15 Kalıcı Etkilerin Özeti Ekolojik Reseptör Değer Projeye olan Uzaklık Mevzuat Tarafından Korunan Alanlar Şamlar Tabiat Parkı 880 m Açıklamalar Proje güzergâhı üzerinde veya yakınında değildir ve doğrudan etkilenmeyecektir. Kalıcı Etki(Önleml er alındıktan sonra) İhmal Edilebilir Sarıyer Feneryolu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası(YHGS) Doğrudan Güzergâh üzerinde Bu saha proje güzergâhı nedeniyle bölünecek olup ve işlevi geyikleri avcılıktan korumaktır. Güzergâhın yaklaşık m si bu sahadan geçmektedir. Düşük Belgrad Muhafaza Ormanı Yüksek Doğrudan Güzergâh üzerinde (Avrupa yakası) Ormanın bazı alanları yok olacak, bölünecek ve başka etkiler yaşanacaktır. Ancak ağaç dikimi gibi önlemler, etkinin seviyesini düşürse de, etki yine de önemli olacaktır. Güzergâhın yaklaşık m si bu alandan geçmektedir. Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı Yüksek Doğrudan Güzergâh üzerinde (Anadolu yakası) Ormanın bazı alanları yok olacak, bölünecek ve başka etkiler yaşanacaktır. Ancak ağaç dikimi gibi önlemler, etkinin seviyesini düşürse de, etki yine de önemli olacaktır. Güzergâhın yaklaşık m si bu alandan geçmektedir. Piknik Alanları (8 nokta tanımlanmıştır) Düşük Çeşitli Bu tür alanlar, zarar görürse veya tehlike altına girerse kolayca yenilenebilmektedir. Düşük Mevzuat Tarafından Korunmayan Hassas Alanlar Ağaçlı Kumulları ÖBA Yüksek 1.200m Proje güzergâhı üzerinde veya yakınında değildir ve doğrudan etkilenmeyecektir. Düşük Kuzey Boğaziçi ÖBA Yüksek Doğrudan Güzergâh üzerinde Ormanın bazı alanları yok olacak, bölünecek ve başka etkiler olacaktır. Ancak ağaç dikimi gibi önlemler, etkinin seviyesini düşürse de, etki yine de önemli olacaktır. Kilyos Kumulları ÖBA Yüksek 350m Proje güzergâhı üzerinde veya yakınında değildir ve doğrudan etkilenmeyecektir. İhmal Edilebilir Ömerli Havzası ÖBA Yüksek 1.000m Boğaziçi Önemli Kuş Alanı (ÖKA) Yüksek Güzergâhın çaprazından geçmektedir Proje güzergâhı üzerinde veya yakınında değildir ve doğrudan etkilenmeyecektir. Bazı habitat kayıpları ve aydınlatma etkileri yaşanacaktır, ancak inşaat çalışmaları ve güzergâhın işletilmesi bu ÖKA yı önemli derecede etkilemeyecektir. Genellikle köprü gibi yapılara çarpmadıkları için köprü inşaatı göçmen kuşlar için engel oluşturmayacaktır. İhmal Edilebilir Düşük

87 4-45 Ekolojik Reseptör Değer Projeye olan Uzaklık Batı İstanbul Meraları ÖBA Habitatlar İğne Yapraklı Ağaçlıklar Geniş Yapraklı Ağaçlıklar Karışık Ağaçlık Yaşlı Ağaçlık Fundalık Göletler, akarsular ve sulak alanlar Deniz Habitatları Yoğun ve Yayılmış Çalılıklar Islah edilmiş Meralar Yapılar Yüksek Düşük Yüksek Yüksek Düşük Düşük Düşük Düşük İhmal Edilebilir Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan Güzergâh üzerinde Güzergâh yakınında Açıklamalar Habitatların bazı bölümleri yok olacak, bölünecek ve diğer etkiler olacaktır. Bir orman olmamasına rağmen, uluslararası düzeyde tanınmış önemli ve nadir bir habitattır. Ancak çeşitli imar çalışmaları nedeniyle ciddi baskı altındadır ve yakın gelecekte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Kuzey Boğaziçi ÖBA ile aynı kriterleri taşıdığı için, bu habitat üzerindeki kalıcı etkiler genel olarak orta düzeydedir. Ekolojik açıdan eşsiz veya yenilenmesi zor olmayan geniş iğne yapraklı ağaçlıklar. Ormanın bazı alanları yok olacak, bölünecek ve diğer etkiler olacaktır. Ancak ağaç dikimi gibi önlemler, etkinin seviyesini düşürse de, etki yine de önemli olacaktır. Kolaylıkla yenilenebilecek karışık ağaçlıklarıdır. Habitatın bazı bölümleri yok olacak, bölünecek ve diğer etkiler olacaktır. Bu değerlendirmede ICA nın kontrolü dışında gelecekte gelişecek imar baskılarının hesaba katılmadığına dikkat edilmelidir. Habitatın bazı bölümleri yok olacak, bölünecek ve diğer etkiler olacaktır. Su kalitesi genel olarak düşüktür. Bu habitatta geçici olarak çok sınırlı bir zarar yaşanacaktır. Güzergâh üzerinde bu tür habitat grupları vardır. Genel. Verimsiz mera türleri.genel. Yarasa ve kuş yuvaları.genel. Kalıcı Etki(Önleml er alındıktan sonra) Düşük Düşük- Düşük Düşük Düşük Düşük Düşük Düşük

88 4-46 Ekolojik Reseptör Değer Projeye olan Uzaklık Tarımsal Habitatlar Türler Endemik Bitkiler Memeliler Amfibiler ve Sürüngenler Omurgasızlar (kelebekler) Deniz Memelileri Deniz Balıkları İhmal Edilebilir Düşük Doğrudan Güzergâh üzerinde Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Doğrudan güzergâh üzerinde veya yakınında Açıklamalar Tarımsal arazi aşırı derecede değişikliğe uğramıştır. Doğal yenilenme ve eski haline gelme gibi toprakların/tohum bankalarının muhafaza edilmesi ve toprakların yeniden kullanımı gerçekleştirilebilir Habitatların birbirine bağlanması yolu ile habitat yaratılması ve bölünmenin azaltılması etkileri azaltacaktır. Habitatların birbirine bağlanması yolu ile habitat yaratılması ve bölünmenin azaltılması etkileri azaltacaktır. Habitatların birbirine bağlanması yolu ile habitat yaratılması ve bölünmenin azaltılması etkileri azaltacaktır. Kolaylıkla Karadeniz e ulaşabilecekleri için yunuslar ve muturlar, çalışmalardan uzaklaşacaklardır. Alanda önemli deniz balığı popülasyonları ve bu popülasyonlar üstünde önemli bir etki olmayacaktır. Kalıcı Etki(Önleml er alındıktan sonra) Düşük Düşük Düşük Düşük İhmal Edilebilir Düşük Düşük Önemli Etkiler Önlemlerin alınmasından sonra, aşağıdaki reseptörler için önemli etkiler (orta) devam etmektedir. Belgrad Muhafaza Ormanı (geniş yapraklı ve yaşlı ağaçlıklar dâhil). Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı (geniş yapraklı ağaçlık dâhil) Kuzey Boğaziçi ÖBA (Belgrad ormanı, geniş yapraklı ağaçlık dâhil) Batı İstanbul Meraları ÖBA (fundalık habitatlardan oluşmaktadır) 4.10 Özet Proje alanında bulunan ekoloji ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerini tespit etmek için ekolojik bir değerlendirme yapılmıştır. Ön bilgiler, hem güzergâh koridorunda hem de koridorun çevresinde yer alan habitatları ve türleri

89 4-47 hakkında bilgi sağlayan bir masa başı çalışmasına dayandırılmıştır. Alan araştırmaları ise, Mart ve Nisan 2013 te yapılmıştır. Çalışma sonucunda, Proje hattında ve çevresinde Milli Parklar Kanunu na göre, milli park, tabiat anıtı veya tabiatı koruma alanı bulunmadığını tespit edilmiştir. Ancak İstanbul un Avrupa ve Anadolu yakasında Proje den etkilenebilecek bir dizi Tabiat Parkı bulunmaktadır. Projeye en yakın uzaklıktaki tabiat parkı ise, Avrupa yakasında, güzergâhın yaklaşık 880 m batısında yer alan Şamlar Tabiat Parkı dır. Ayrıca, güzergâhın yaklaşık 2,8 km si, doğrudan Avrupa yakasında Sarıyer Fener Yolu nda bulunan bir Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ndan (YHGS) geçecektir ve güzergâhın yaklaşık 5,5 km sinin geçtiği Polonezköy çevresinde dönemi MAK kararlarına göre, avcılığın yasaklandığı bir alan da bulunmaktadır. Proje sahası ve çevresinde Orman Kanunu na göre, tohum meşceresi ve biyogenetik koruma alanları (gen sahaları) bulunmamaktadır. Ancak güzergâh üzerinde bazı muhafaza ormanları, tohum bahçesi ve kent ormanı ve piknik alanı gibi mesire yerleri bulunmaktadır. Bunlar, şu şekildedir: Belgrad Muhafaza Ormanı: Güzergâh, İstanbul un Avrupa yakasında yer alan ormanın kuzey sınırından geçmektedir. Elmalı Bendi Muhafaza Ormanı: Güzergâhın bir bölümü, Anadolu yakasında yer alan bu ormandan geçmektedir. Kuzey Boğaziçi ÖBA (Belgrad ormanı dâhil) Diğer alanlar ise şöyledir: Reşadiye ve Alemdağ Nişantepe arasında yer alan bir Tohum Bahçesi;mevcut İstanbul Otoyolu (E-80) yakınlarında, Ümraniye de bir kent ormanı; ve çeşitli piknik alanları. Güzergâhın büyük bir bölümü (yaklaşık 35 km), boğaz boyunca Avrupa yakasından Asya yakasına uzanan Boğaziçi Önemli Doğa Alanı (ÖDA) üzerinden geçmektedir. ÖDA, kıyı şeridinde kumullar, kayalar, maki toplulukları, meralar, ormanlar ve göller gibi büyük çeşitlilik içeren habitatlardan oluşmaktadır. Ayrıca alan, boğazın batı ve doğu yakasındaki ormanlık alanlarda bir Önemli Bitki Alanı da (ÖBA) içermektedir. Bu KBÇA içinde, nadir bitki türlerini destekleyen birtakım hassas habitatları bulunurken, bu alanların bazıları ÖBA olarak tanımlanmıştır. Diğer bir ÖDA ise, Avrupa yakasında yer alan Batı İstanbul Meraları ÖDA dır. ÖDA nın toplam alanı, güneyde Bağcılar ve kuzeyde Pirinççi arasında hektardır. Esenler e yakın bir noktada, bu bölgede yer alan Batı İstanbul Meraları ÖBA, kuzeybatı İstanbul da bulunan geriye kalan son kireçtaşı, mera parçaları, mostra veren kaya ve kuru asit karakterli çalılık meralardan oluşmaktadır. Bir orman olmamasına rağmen, uluslararası düzeyde tanınmış önemli ve nadir bir habitatdır. Ancak çeşitli imar çalışmalarından dolayı ciddi basınç altındadır ve yakın gelecekte yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kuzey Boğaziçi ÖBA ile aynı kriterleri taşıdığı için, bu habitat üzerindeki kalıcı etkiler, genel olarak orta düzeydedir. 60,5 m genişliğindeki Proje inşaat koridoru içinde, yaklaşık 345 hektarlık meşe egemen ormanı yok olacaktır. Buna, yaklaşık 9,35 hektarlık doğal meşe ormanı da dâhildir. Ayrıca, yaklaşık 284 hektar iğne yapraklı ağaçlık ve akasya, ıhlamur ve söğüt gibi türlerin hâkim olduğu 112,5 hektarlık bir diğer ağaçlık da yok olacaktır. Aşağıdaki hususları yerine getirmek için, önemli etki azaltma önlemlerine gereksinim duyulacaktır: Yaşlı ormanlık habitatların ve ağaçların mümkün olduğunca korunması; Ağaç dikimi/nakli için bu alanlardan tohum ve fide toplanması; Yeniden yaşlı ormanlara dönüşüp ekolojik değerlerini artırmalarına olanak sağlamak için yakında bulunan baltalık veya yoğun bir biçimde kullanılan meşe ormanlarına ilişkin ormancılık yönetiminin değiştirilmesi;

90 4-48 Daha yaşlı ormanların ortaya çıkmasına olanak sağlamak için, büyük ağaçlık alanlarda ağaç kesiminden uzak durulması veya azaltılması; Habitatların çeşitliliğini artırmak ve omurgasızlar için habitatları geliştirmek adına, yıkılan ağaçların doğaya karışması için bırakılması; İğne yapraklı ve yerli olmayan ağaçların bir kısmının ya da tamamının kesilmesi ve yerlerine yörede yetişen geniş yapraklı tohum ve fidelerin dikilmesi; Çalılık habitatlarının doğal yollardan yerini alması gibi, mümkün olan yerlerde doğal yenilenmeye olanak sağlanması; Tarımsal veya diğer arazilerde; örneğin, çalılık habitatlarında veya orman güllerinin (fundagiller familyasından) ya da diğer istilacı türlerin egemen olduğu yerlerde yeni ağaçlık alanların yaratılması; İnşaat faaliyetleri ile ilgili bütün peyzaj çalışmalarının mümkün olan en sorunsuz şekilde yerel peyzaj düzenlemesi ile şekillendirilmesinin ve tohumlama için sadece yerel türdeki ağaçların ve bitkilerin kullanılmasının güvence altına alınması; Habitatların viyadük altında, tünel üstünde ve ekolojik köprüler aracılığıyla birbirine bağlanmasını sağlamak; Özellikle yaşlı ormanlık alanların kalıntıları konusunda, bir habitat koridoru ağı yaratmak için birbirinden ayrı habitatların bağlanmasını sağlamak. Proje inşaatı nedeniyle kaybedilen habitatların hesaplanmasına göre, toplamda 345 hektar meşe ormanı kaybolacağı için, bu türden bir habitat kaybını telafi etmek gerekmektedir. Bu toplam içinde, 9 hektarın biraz üstündeki bir alan, kaybedilecek yaşlı ormanlık alan olup bu alanın yakındaki mevcut baltalık meşe yoğunluklu ağaçlık alanda tercihen yönetimsel değişikliklerle yenilenmesi gerekmektedir. Ayrıca, 284 hektar iğne yapraklı bölge ile birlikte, diğer baskın ağaç türlerini (akasya, ıhlamur, söğüt) içeren başka bir daha düşük yoğunluklu 112,5 hektar habitat da kaybedilecektir. Bu, toplamda 740 hektar meşe ve iğne yapraklı yoğunluklu bir alana işaret etmektedir. Ağaç yoğunluğu büyük oranda değişiklik gösterebileceği için, ormanlık bir habitatın temizlenmesi sırasında kaybedilecek ağaçların gerçek miktarını hesaplamak da çok zor olacaktır. Ancak Proje inşaatı nedeniyle kaybedilecek ağaçları telafi etmek için, uygulanacak yeni ağaç dikimi açısından, dörde bir oranı tavsiye edilmektedir. Ormanlık habitat kayıplarına yönelik etki azaltma çalışmalarına ilişkin ayrıntılar, ÇSEP in Ağaçlandırma Planı ekinde yer almaktadır.

91 ARAZİ KULLANIMI 5.1 Giriş Bu Bölüm, Projenin yakın çevresindeki mevcut arazi kullanımlarını ve Projenin olası etkilerini tanımayı amaçlamaktadır. Raporun bu bölümünün temel amaçları şunlardır: Proje Alanındaki arazi kullanım durumunu belirlemek; Arazi kullanımı üzerindeki uzun vadeli ve kısa vadeli etkileri değerlendirmek (kapsamlılığı ve kesinliği, mevcut verilere bağlıdır) ve Projenin neden olabileceği etkileri en aza indirmek amacıyla uygun etki azaltıcı önlemleri önermek. 5.2 Yöntemler Değerlendirme Kapsamı Çalışma alanı, Proje güzergâhının her iki tarafından 500 m olmak üzere toplam 1 km genişliğinde bir koridoru kapsamaktadır. Batıdan doğuya doğru gidildikçe Odayeri ve Paşaköy arasında 60 km lik mesafede uzanan otoyolu kapsayan Proje, bağlantı ve bağlantı yolları dâhil olmak üzere yaklaşık 114km dir. (Şekil 5.1). Şekil 5-1 Proje Güzergâhı Aralığı (500m)

92 Masa Başı Çalışması ve Danışma Toprak kullanımı bölümü için veri, ikincil veri kaynaklarından edinilmiştir. Bu çalışma kapsamında kullanılan ikincil veri kaynakları arasında nüfus sayımı verileri, coğrafi veriler (1:25.000, 1:5.000 ve 1:1.000 ölçeğiyle haritalandırılan haritaların incelenmesi dahil olmak üzere) ve ulusal ve yerel devlet istatistikleri, makaleler, sivil toplum kuruluşları ve toplum kökenli kuruluşlardan edinilen belgeler ve gazete haberleri bulunmaktadır Yasal Çerçeve 1: ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Haziran 2009 tarihinde hazırlanıp onaylanmıştır. Bu planın hazırlanma aşaması sırasında ilk olarak bölgesel kalkınma grafiği oluşturulmuş ve bu plana uygun şekilde planlama kararları belirlenmiştir. Ayrıca, Trakya ve Kocaeli Çevre Düzeni Planlarıyla uyumlaştırma da kapsama dahil edilmiştir. Plan, İstanbul u küresel ölçekte güçlendirmeyi; Marmara Bölgesinin yerel potansiyelini harekete geçirerek sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmayı; İstanbul un mekânsal kalkınmasını ve işlevsel bütünleşmesini yönetmeyi; yaşam kalitesini zenginleştirmeyi; sosyal sermaye hedefini güçlendirmeyi ve sürdürülebilir bir kentsel yönetim sistemi elde etmeyi amaçlamıştır. Planın onaylanmasının ardından, plan uygulama hükümleri 16 Haziran 2010 tarihinde değiştirilmiş ve 1: ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı bütünlük ve ilkeleri dikkate alınarak alt planların hazırlanması sırasında, planda gösterilmeyen ulaşım sistemlerinin değerlendirileceğini ve alt planların hazırlanması sırasında, boğaza ilişkin ek kavşak ve güzergâhların değerlendirileceğini ifade eden şartlar eklenmiştir. Bu değişiklik sonrasında, onaylanan 1: ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planının iptal edilmesini talep eden çok sayıda hukuki dava açılmıştır. Bazı meslek odaları, bu duruma karşı çıkarak, planın (3194 sayılı) İmar Kanunu, Çevre Düzeni Planları hakkındaki Yönetmelik ve Plan Hazırlama İlkeleri hakkındaki Yönetmelik gibi çeşitli kanun ve yönetmeliklere uygun olmadığını belirtmiştir. Bu davalardan bazıları halen devam ederken, plan yürürlükte kalmayı sürdürmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mekânsal Planlama Daire Başkanlığı, 2010 hedef yılı için arazi kullanım politikaları önermiş ve bu doğrultuda gelişmeyi öngörmüştür. Şehirde ulaşıma ilişkin en son kapsamlı çalışma olan İstanbul Ulaşım Ana Planı (1997), bölge ve ulaşım plancılarından oluşan yerel makamlar ve akademisyenlerin işbirliğiyle oluşturulmuştur. Bu Plan, ağırlıklı olarak İstanbul un sürdürülebilir gelişimini çevresel ve ekonomik açıdan destekleyecek stratejik ulaşım kararları almayı amaç edinmiştir. İyi yönetilen ve dengeli gelişme için ulaşım alanındaki büyük iyileştirmelerle desteklenen başlıca hedefler aşağıda özetlenmiştir. Buna Arazi Kullanımı; Senaryo I adı verilmiş olup, seyahat şekillerinin geleceğe yönelik tahminleri için gerekli girdi verileri olarak, ulaşım modeli için kaynak görevi görmüştür. 1. İyi dengelenmiş bir kentsel gelişimi sürdürmek amacıyla şehirdeki fiziksel büyümeyi kontrol altına almak için gerekli politikalar izlenecek ve önlemler alınacaktır. 2. Doğudan batıya doğrusal bir geçit üzerinde çok merkezli büyümeyi desteklemek amacıyla, yeni yerleşim bölgeleri ile birlikte iş ve ticaret merkezlerinin dağılımı uygun şekilde planlanacaktır. 3. Şehir planları ile birlikte gerekli önlemler, şehrin akciğerleri olarak görülen kuzeye doğru ilerleyen çarpık kentleşmeyi kısıtlamak amacıyla uygulanacaktır. 4. Özellikle yoğun olan saatler sırasında Boğaz Köprüsü geçişlerini azaltmak amacıyla doğu ve batı yakaları arasında istihdam ve nüfus dağılımı dengelenecektir.

93 Arazi Kullanım Kategorileri Arazi kullanımı ve arazi örtüsüne ilişkin ideal bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Sınıflandırma işleminde farklı bakış açıları mevcut olup, objektif bir sayısal yaklaşım kullanıldığında bile işlemin kendisi sübjektif olma eğilimi göstermektedir. Arazilerin yaygın kullanım amaçları; orman, tarım, yerleşim veya endüstriyel tipte olmalarına bağlı olarak arazi örtüsüyle bağlantılı olmuştur. Çalışmada kullanılacak arazi kullanım kategorileri Tablo 5.1 de gösterilmektedir. Tablo 5-1 Arazi Kullanım Kategorileri Tip Eğlence Alanları Arazi Kullanım Kategorisi Açıklaması Açık havada rahatlamak ve iyi vakit geçirmek için dinlenme amacıyla kullanılan tesisler ve yerel eğlence alanları bu kategoridedir. Örneğin oyun alanları, golf sahaları ve bunlarla bağlantılı kulüp binaları, arsa payları, bisiklet yolları, park bölgeleri, yeşil açık alanlar. Orman Arazisi Ticari ormancılık ve diğer korumalı alanlar dâhil olmak üzere ormancılık için ayrılan arazi. Yerleşim Her türlü konut mülkiyeti ve bu mülkiyetlerin arazi sınırları. Oteller ve bahçeler, özel araba yolları gibi otellerle bağlantılı tesis ve yerler dâhil olmak üzere bungalov, yarı müstakil, müstakil, teraslı evler, çok katlı daireler ve apartman daireleri bu kategoriye dâhildir. Ticari Lokantalar dahil olmak üzere perakende, ofis, endüstriyel bölgeler ve ticaret bölgeleri. Toplumsal Kullanım Mezarlıklar, kütüphaneler, doktor muayenehaneleri vb. dâhil olmak üzere toplum tarafından kullanılan arazi. Eğitim Üniversite binaları ve okullar, bunlara bağlı yerler. Askeri Kullanım Askeri bölge olarak belirlenmiş arazi. Ulaşım Yollar ve diğer ulaşım altyapısı Akarsular Akarsular, dereler ve rezervuarlar. Belirli arazi kullanım açıklamalarına ilişkin bazı kaçınılmaz uyuşmazlıkların olabileceği dikkate alınmalıdır. Örneğin ticari mülkiyetler yerleşim bölgelerine dahil edilebilir ve bazı ticari tesisler endüstriyel olarak sınıflandırılabilir (özellikle de baskın olarak sırasıyla yerleşim bölgesi veya endüstriyel bölgede bulunuyorsa) Etki Kriterleri Aşağıdaki tabloda verilen kriterler, Projenin olası etkilerinin önemi değerlendirilirken kullanılmıştır.

94 5-4 Tablo 5-2 Etki Önemi Kriterleri Etki Büyük Ölçekli Olumsuz Etki Ölçekli Olumsuz Etki Küçük Ölçekli Olumsuz Etki Nötr Etki Kriter Açıklaması Mevcut amaca veya kullanım amacına engel olacak ölçüde arazi işgali. Kalıcı olarak kullanıma engel olacak ölçüde faaliyet. Kullanımı engelleyecek ölçüde zarar. Kullanımı tehlikeye atacak, fakat kullanıma engel olmayacak ölçüde arazi işgali. Uzun süreyle kullanıma engel olacak ölçüde faaliyet. Kullanımı tehlikeye atacak, fakat kullanıma engel olmayacak ölçüde zarar. Kullanım açısından önemi az arazi işgali. Geçici olarak kullanıma engel olacak ölçüde faaliyet. Kullanımı tehlikeye atmayacak ölçüde zarar. Arazi işgali söz konusu değil. Mevcut amaç veya kullanım amacı sürdürülebilir. Fark edilebilir bir zarar söz konusu değil. 5.3 Mevcut Koşullar Güzergâha Genel Bakış Proje, arazi mülkiyet dağılımı aşağıda gösterilmektedir: Özel arazi %7.18 Kurumsal arazi %0.43 Tartışmalı arazi %0.24 2B alanı %0.52 Ormanlık alan %79.21 Hazine arazisi %8.94 Park alanı %3.49 Proje tanımı aşağıdaki gibi özetlenebilir: Kuzey Marmara Otoyolu, 3. Boğaz Köprüsü de dâhil olmak üzere Odayeri ile Paşaköy arasında yaklaşık 60 km uzunluğunda bir otoyolu ve yaklaşık 54 km uzunluğunda bağlantı ve bağlantı yollarını kapsamaktadır. Yol inşaatının yaklaşık toplam uzunluğu 114 km olacaktır. Tablo 5-3 te proje hakkında bazı temel bilgiler dört kesite ayrılmış olarak sıralanmıştır.

95 5-5 Tablo 5-3 Kuzey Marmara Otoyolu Proje Özeti 1. Kesit 2. Kesit 3. Kesit 4. Kesit TOPLAM (km) Viyadük Sayısı Maks-Min Toplam Uzunluk (m) Maks U: 894 m, Min U: 211 m Maks U: 979 m, Min U: 168m Maks U: 894 m, Min U: 125 m Maks U: 467 m, Min U: 168m Toplam U: 5,901 m Toplam U: 7,736 m Toplam U: 8,815 m Toplam U: 3,469 m Tünel Sayısı RW 1 1 Toplam U Toplam U: 1,1165m+700m Toplam U: 1,180 m Toplam U: 1380 m Beton miktarı (m3) 416, , , ,091 Kazı miktarı (m3) 9,934,730 15,200,490 13,525,009 10,116,700 Dolgu miktarı (m3) 5,398,195 6,962,548 7,213,731 9,796,158 Dört güzergâh kesiti şunlardır: 1. Kesit İSTOÇ OSB den (Başakşehir İlçesinde) Odayeri ne (Eyüp İlçesinde) kadar 2. Kesit Odayeri nden Garipçe ye (Sarıyer İlçesinde) kadar 3. Kesit Poyraz dan (Beykoz İlçesinde) Reşadiye ye (Çekmeköy) kadar 4. Kesit Reşadiye den Çamlık (Ümraniye İlçesinde-sol tarafta) ve Paşaköy e (Sancaktepe İlçesindesağ tarafta) kadar KGM şartı aynı zamanda gerekli tüm köprü, bağlantı, tünel, viyadük, istinat duvarı ve drenaj sistemini de içerir. Ayrıca ICA hizmet ve dinlenme alanları, tehlikeli malzeme taşıyan araçlar için park alanları, ücretli geçiş gişe ve yapıları ile 3.Boğaz Köprüsü ve Otoyol Projesi için bakım ve işletme binaları inşa edecektir. Toplamda 36 viyadük ve 3 yol tünelinin yanı sıra bir ekolojik köprü bulunmaktadır. Şekil 5-2, 3. 3.Boğaz Köprüsü ve Otoyolu çevreleyen genel arazi kullanım modelini göstermektedir.

96 5-6 Şekil 5-2 Genel Arazi Kullanımı Modeli Daha önceden belirtildiği gibi, proje alanında bazı yerleşim bölgeleri bulunmaktadır. Güzergâhın her iki tarafından 500 metre içinde en yoğun nüfuslu köyler Nişantepe, Poyraz, Uskumruköy, İshaklı ve Hüseyinli dir (bkz. Şekil 5.3). Otoyol inşaatı, bölgede yerleşik nüfusta büyümeyi teşvik ederek; bu alanların gelişmesini sağlayacak ve, yerel ticaret ve diğer ulaşım hizmetleri talebini arttıracaktır.

97 5-7 Lejant Şekil 5-3 Projenin Her İki Yanından 500 m İçinde En Yoğun Nüfuslu Yerleşim Bölgeleri Tarım Arazisi Geçtiğimiz yıllarda en büyük kayıp, İstanbul daki tarımsal alanlarda gözlemlenmiştir. Tarımsal alanlar, 1945 yılında yaklaşık hektardan, 2000 yılında hektara düşmüştür. Meskun alanlar 7,4 kat artış gösterirken, aynı dönemde nüfus 9,3 kat artmıştır. Tablo 5-4 Yıllara Göre Arazi Kullanım Durumu (Hektar) Yıllar Konut Tarım Arazisi Sanayi Ticaret Ulaşım Doğal Alanlar Kentsel Yeşil Alanlar Nehirler Ve Göller Toplam (deniz hariç) Deniz Genel Toplam (deniz dahil) ,537 94,991 5, , , ,033 88, , ,392 94,133 13,659 95, , ,189 88, , ,886 62,580 31,749 31,749 2,180 6, ,025 87, , ,506 38,811 36,965 36,965 2,025 7, ,499 87, ,762 Kaynak: Gerçek, H. and Demir, O., 2008, Urban Mobility in Istanbul. French Development Agency.

98 5-8 İstanbul da arazi kullanım şekli, 1973 yılında ilk Boğaz Köprüsünün açılmasının hemen ardından önemli oranda değişmeye başlamıştır. İlk 1 / ölçekli İstanbul Arazi Kullanımı Ana Planının onaylanmasından sonra şehrin hem batı hem de doğu yakalarında yeni endüstriyel ve meskun alanlar gelişmiş; yeni yerleşim alanları Avrupa Yakasında Büyükçekmece ye doğru ve Anadolu Yakasında Kartal a doğru yayılmaya başlamıştır. 5.4 Etki Değerlendirmesi Proje sonucunda tarım arazisi, orman arazisi ve özel arazi kaybı yaşanacaktır. Proje alanı mevcut arazi kullanımı; köprü, otoyol, bağlantı yolları ve kamp alanlarının inşaatından etkilenecektir. Mevcut bilgilere dayanarak, proje için ilgili arazilerin kamulaştırılması gerekecektir. Otoyol güzergâhı, genel olarak orman arazilerinin içinden geçecektir, fakat güzergâha yakın yerleşim alanları da bulunmaktadır. Yeni otoyolun etkilerinden biri, orman arazilerinin parçalanması şeklinde ortaya çıkacaktır. Güzergâhın yaklaşık %80 i, şu anda orman vasfı olan arazinin içinden geçecektir. Bu araziler, otoyol inşaatından dolayı kaybedilecektir. Kamulaştırma Kanununa göre, bu arazilerin KGM tarafından kamulaştırılması gerekecektir. Kamulaştırma, kamu yararına olmak suretiyle Devlet ve adli tüzel kişiler tarafından özel kişiye ait bir mülkiyetin sahipliğinin alınması veya irtifak hakkının tesis edilmesi anlamına gelir. Karar, kamulaştırma hususunun hukuki dayanağını oluşturan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen usullere uygun şekilde ilgili makamlarca alınır. Türkiye de mecburi iskân, kamulaştırma kanunu ve iskân kanunu ile düzenlenmiştir. Anayasanın 46. Maddesine göre, kamu yararının gerektirdiği hallerde, yürürlükteki kanunlara dayanarak gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kamulaştırma hakkına sahiptir. Yalnızca kamu kurumları kamu yararına kamulaştırma gerçekleştirebilir. Kamulaştırma bedelinin nakden ödenmesi öngörülmekle birlikte, Kamulaştırma Kanunu aynı zamanda tarım reformunun uygulanması, büyük sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi durumunda başka ödeme şekillerinin söz konusu olacağını belirtir. İlk adım, kamulaştırma için devlet kurumundan bakanlık onayının alınmasıdır. İkinci adım ise, kamulaştırılacak alanların gerçek boyut ve sınırlarının kadastro ölçümü yapılarak belirlenmesidir. Varlıkların tescil ve mülkiyeti tesis edildikten sonra varlıkların değeri, Kamulaştırma Kanununun (2942 sayılı Kanun) 10. Maddesi temel alınarak belirlenir. Beş daimi üyesi ve ziraat ve inşaat mühendisleri gibi üç teknik uzmanı bulunan bir Kıymet Takdiri Komisyonu, aşağıdaki ölçütleri temel alarak ödenecek tazminat bedelini belirler (Altınbilek ve diğ. 1999:293): Arazi ve binanın yapısı ve boyutu; Arazi veya binanın tüm özellikleri ve bileşikleri; Arazi veya bina için ödenen vergiler; Kamulaştırmanın karşılanması için daha önceden verilen bedeller; Arazi veya binanın herhangi bir değişiklik olmadan, kamulaştırma zamanında arazi, bina ve kaynakların konumu ve koşulları dikkate alınarak kullanılmaya devam etmesi halinde büyük olasılıkla kazandıracağı ve şu formüle göre hesaplanmış net gelir: K=R/F (K=kıymet kamulaştırma tazminatı; R=net gelir; F=kapitalizasyon oranı). Konut arsaları için, kamulaştırma tarihinden önce, belirlenen kullanımında herhangi bir değişiklik yapılmaksızın benzer ve konut arsasının satıldığı bedel; Binalar için, kamulaştırma tarihinde resmi birim fiyatlar, aşınma ve yıpranma için yeniden inşa ve değer düşürme maliyetlerine ilişkin tahminler; Son olarak, kıymet takdirini etkileyebilecek diğer her türlü objektif ölçüm.

99 5-9 Yerinde ziyaret ve inceleme sonrasında Kıymet Takdiri Komisyonu, idareye sunmak üzere on beş gün içinde kamulaştırma değeri hakkında bir rapor sunmalıdır. Devlet kurumu da kendilerine kamulaştırma değerini sağlamaları için bir komisyon oluşturur (Bayram, 1995). Bu iki komisyon arasında değerlendirmede büyük bir fark olması halinde kurum, altmış gün içinde varlıkların yeniden değerlendirilmesi için hukuki yollara başvurma hakkına sahiptir. Varlıkların sahibi de resmi tebligatın asıl tarihinden itibaren 30 gün içinde değerlendirmeye itiraz etme hakkına sahiptir. İskân faaliyetleri, 2510 sayılı İskân Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 10. Maddesine göre, iskân, ev halkı nüfusunun büyüklüğü dikkate alınarak bir ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için aileye yeterli bir ev veya arazi parçasının tedarik edilmesidir; esnaf ve tüccarlara atölye ve dükkânların yanı sıra geçimini sağlayacak kredinin temin edilmesi ve yeterli arazi, ambar, çiftlik ekipmanı, tohum, depolama birimlerinin çiftçilerin kullanımına sunulmasıdır. Tablo 5-5, Proje için gereken kamulaştırılmış arazi miktarı ve türünü göstermektedir. Tablo 5-5 Arazi Türü ve Miktarı Arazi türü Kamulaştırılacak alan (m 2 ) % Özel arazi ,96 %7.18 Kurumsal arazi ,58 %0.43 Tartışmalı arazi ,17 %0.24 2B arazisi ,43 %0.52 Ormanlık alan ,25 %79.21 Hazine arazisi ,20 %8.94 Park alanı ,85 %3.49 Toplam ,45 % Not: 2B Arazisi, orman olarak tahsis edilmiş, fakat herhangi bir resmi senet, planlama izni veya devlete kira ya da harç ödemesi söz konusu olmaksızın arazi kullanımının değiştiği (bina inşaatı dahil olmak üzere) arazileri kapsar Proje, mevcut 1: ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planına dahil edilmemiş ve bu Plan kapsamında değerlendirilmemiştir. Ancak ICA, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Projeyi de içeren 1: ölçekli imar planını 8 Ağustos 2010 tarihinde onayladığını belirtmiştir. ICA nın sağladığı bilgilere göre 1:5.000 ve 1:1.000 ölçekli imar planlarına ilişkin onay üzerindeki çalışmalar devam etmekte ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri tarafından değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Aynı zamanda KGM de, 1:5.000 ve 1:1.000 ölçekli imar planlarının tamamlanması amacıyla ek ve gözden geçirilmiş planlar sunacaktır. Bundan dolayı, İstanbul İline yönelik imar planları üzerinde çalışma olacaktır. Her ölçekte bulunan mevcut imar planları gözden geçirilecek ve onaylanmalarının ardından yeni imar planlarına göre yeni iyileştirmeler gerçekleştirilecektir.

100 5-10 Şu anda AECOM, yeni planların proje alanı çevresindeki arazi kullanımı üzerindeki etkilerine ilişkin bir değerlendirme sunmak amacıyla önerilen imar planlarını henüz görmemiş ve dolayısıyla da incelememiştir. Çarpık kentleşme gibi ortaya çıkması muhtemel uzun vadeli herhangi bir gelişmeyi bu planlar onaylı ve mevcut ana/imar planlarında tanımlanmamış olduğu için tahmin etme olanağı olmamıştır. Ancak Projeyle ilgili arazi kullanımı değişikliklerini öngörmek üzere bazı bilimsel makaleler kullanılmıştır. Ayazlı, Batık ve Kelinschmit (2010), Üçüncü bir Köprünün İstanbul daki kentleşme süreçleri ve korumalı alanlar üzerindeki etkisini öngörmeye çalışmışlardır. Bu makalede, ERDAS yazılımı kullanılarak 1972, 1987, 2002 ve 2009 yıllarına ait Landsat uydu görüntülerinin otomatik olarak sınıflandırılmasıyla tarihi arazi kullanım haritaları oluşturulmuştur. Kentsel ve hariç tutulan alanlar oluşturmak amacıyla sınıflandırılmış uydu görüntüleri ve ana planlar kullanılmıştır. Su kütleleri, askeri bölgeler ve havaalanları hariç tutulan alanlar olarak seçilmiştir. Ayazlı ve diğ. (2010) göre, 3. Köprünün inşa edilmesinden sonra en az %28 ormanlık alan ve %71 tarımsal ve açık alan, kentsel alana dönüşecektir. Arazilerin ormanlık alanlar ile tarımsal ve açık alanlardan (Tarım + AA) kentsel alana geçişini açıklayabilmek için 2009 yılına ait arazi kullanım haritası ve 2030 yılına ait yayılma haritası arasında bir değişim tespit analizi yapılmıştır (bkz. Tablo 5-5). Tablo dan 2030 a Geçiş Arazileri 2030 Yılı (%) Dönüştürülen alan (ha) Alan % Kentsel alan Kentsel alan ,68 - Tarım+ AA Tarım+AA ,92 Ormanlık alan Ormanlık alan ,76 Tarım+ AA ,32 0,17 Tarım+ AA ,96 0,22 Tarım+ AA ,04 0,38 Tarım+ AA ,52 0,66 Tarım+ AA 90,95 120,96 0,67 Tarım+ AA ,16 71,43 Ormanlık alan ,56 0,98 Ormanlık alan ,00 1,10 Ormanlık alan ,08 1,24 Ormanlık alan ,00 1,74 Ormanlık alan 90, ,64 1,60 Ormanlık alan ,12 28,88 Kaynak: Ayazlı I. E., F. Batuk, F., Kleinschmit, B. Simulating Landuse Changes Driven By A 3rd Bosphorus Bridge. A special joint symposium of ISPRS Technical Commission IV & AutoCarto in conjunction with ASPRS/CaGIS 2010 Fall Specialty Conference November 15-19, 2010 Orlando, Florida. Ayazlı ve diğ. (2010) çalışmalarında İstanbul Boğazı Köprülerinin kentleşme üzerindeki etkilerini, uydu görüntülerini dört zaman aralığına ayıran süreçlerle belirlemeyi ve 2030 yılı için bir simülasyon modeli

101 5-11 oluşturmayı amaçlamıştır. Doğal alanlardan kentsel alanlara geçiş arazilerini belirlemek için Landsat görüntüleri, DEM, ana planlar ve dijitalleştirilmiş güzergâh ve otoyollar kullanılmıştır yılları arası için yapılan bu değişim tespit analizlerine göre, 3. Köprünün Boğaz da inşa edilmesi halinde en önemli doğal alanlar, kayda değer kentleşme tehditleriyle karşı karşıya kalacaktır. Makaleye göre, bu geçiş nüfus artışı ile sonuçlanacaktır. Ayazlı ve diğ. (2010), 2009 yılından 2030 yılına kadar kentleşme ile ilgili olarak arazi kullanımında değişiklikleri öngörmeye çalışmışlardır. Ancak bu çalışmanın yapıldığı andan beri İstanbul da kentleşmenin arttığının ve çeşitli tarımsal ve ormanlık alanların çoktan kentsel ve yapılaşmış alanlara dönüştürüldüğünün dikkate alınması önemlidir. Şehir nüfusu göçten etkilenmektedir; 1990 larda şehir nüfusu 1 milyon civarında iken 2010 yılında bu rakam 13 milyona ulaşmıştır. Kubat ve diğ. makalesine göre (2007), üçüncü köprünün etkileri, iki yönlü yapısıyla farklı bir özellik gösterir; iki mevcut köprüyle sınırlı merkezi bölgenin içinden geçerek merkezdeki baskıyı artırırken, aynı zamanda iç kısımlarda TEM otoyolunun kuzey yakası içinden geçerek devam eder. Bu şekilde, ormanları ve su havzalarını bozarak, büyük olasılıkla yerleşim alanlarının kuzey alanlara doğru genişlemesine yol açabilecektir. Ancak makaledeki bu tespit, 2007 yılında mevcut güzergâhın güneyi için düşünülmüştür. Şehrin kuzey yakasında inşa edilen, Boğaz üzerindeki ikinci köprü, etki alanının birleşmesini beraberinde getirmiş ve kısa bir sürede bu alanların yeni yerleşim alanları haline gelmesine yol açmıştır. TEM otoyolu etki alanı kapsamına giren arazi değerleri de, birleşme değerlerindeki artışla orantılı olarak artış göstermiştir. Boğaz üzerinde yapılması önerilen üçüncü köprünün ve ilgili ulaşım önerilerinin, söz konusu güzergâhların etki alanında arazi kullanımı modelini etkileyeceği düşünülmektedir. Buna ek olarak, TMMOB İstanbul Şehir Plancıları Odasının raporu (2010), şehrin Proje den dolayı kuzeye doğru genişleyeceğini ve bundan dolayı da korunması gereken ve ekolojik açıdan önemli ve hassas bölgelerin, söz konusu alanlarda gelecekte yaşanacak gelişmelerden ve geri dönülemez bir şekilde etkileneceğini ifade etmiştir. Söz konusu paydaşların endişeleri ve gelecekteki arazi kullanımı ve çevre düzeni planlarının yaratabileceği olası riskler önemli olup, merkezi ve yerel devlet makamları tarafından ciddi olarak dikkate alınmalıdır. Ancak, ICA nın İstanbul İli için geleceğe yönelik planlar geliştirme konusunda herhangi bir yetkisi olmadığı için, bu raporda, gelecekteki çevre düzeni/imar planlarının olası etkilerine daha fazla yer verilmemiştir. Arazi kullanım şekli, toplum bütünlüğünü çeşitli şekillerde etkiler. Köy ve kırsal alanlar genellikle yaşamaya son derece elverişli yerler olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu bölgeler trafik, kıtlık ve suç gibi rahatsız edici faaliyetlerden fiziksel olarak ayrılmış durumdadır. Ancak araç trafiği, yürüme şartlarını kötüleştirip, mahallelerde insanlar arasındaki etkileşim olanaklarını azalttığı için toplumun fiziksel bütünlüğüne zarar verme eğilimindedir

102 Etki Azaltma Özellikle inşaat sırasında arazi kullanımı üzerindeki etkilerle ilgili olarak aşağıdaki etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır: Mümkün olduğu ölçüde, mevcut arazi kullanımlarında en az oranda düzensizliğe sebep olabilecek alanlarda yer bulacaktır; Geçici inşaat işleri için kullanılan ve yol için geliştirilecek alanın dışındaki tüm arazi geri verilecektir ve Gerekli durumlarda inşaat sırasında, toprak yapısı hasarını önlemek amacıyla üst toprak kazınmalı ve yeniden kullanım için depolanmalıdır. Aşağıdaki etki azaltıcı önlemler uygulanmalıdır: Zarar türleri ve hasar kapsamına göre, etkilenen tüm kişilerin bir listesi hazırlanmıştır. Arazi edinim planları ileri bir seviyededir. Etkilenen arazi parsellerinin telafisi için gerçek rakamların kıymet takdiri uzmanlar tarafından yapılmaktadır. Etkilenen kişilerin tazmin edilmesi, yasal süreci izleyecektir. Çalışma alanlarının dışında tarım arazisi kullanımını sınırlandırarak, kirlenmiş akarsulardan dolayı toprak kirlenmesi olasılığını azaltacak önlemler ve geçici tesis ile yalnızca düşük kaliteli topraklarda depolanacak atık ihtiyacı sayesinde tarım toprak ve arazileri üzerindeki etki en aza indirilecektir. Projede arazi kullanımı mümkün olduğunca en aza indirgenerek, gereksiz arazi kaybından kaçınılmıştır. Planın büyük bir bölümü, yer yer küçük çaplı yeniden güzergâh belirleme ve genişletmelerle mevcut yol üzerindedir; ancak durumdan etkilenecek, boş alan çayırı veya dikim yapılacak ağaçlık alan olarak belirlenen boş alanlar vardır. İnşaat tamamlandığında, bu imkânların devam ettiği dinlenme amaçlı kullanımlar için tam erişim yeniden sağlanmalıdır. Araziler için en uygun kullanımı ele almak ve otoyol güzergâhı boyunca kentsel tasarımı belirlemek üzere arazi kullanımı ve kentsel tasarım çalışmaları üstlenilmelidir. 5.6 Özet Aşağıdaki tablo, önerilen Proje ile bağlantılı ana arazi kullanımı etkilerini özetlemektedir. Tablo 5-6 Etki Önemi Etki Büyük Ölçekli Olumsuz Etki Kriter Açıklaması Tarım arazisi, orman arazisi ve özel arazi kaybı yaşanacaktır. Önerilen otoyol güzergâhı ağırlıklı olarak orman arazilerinin içinden geçecektir. Yeni otoyolun temel etkisi, orman arazilerinin parçalanması olacaktır. Güzergâhın yaklaşık %80 i, şu anda orman olarak kullanılmakta olan arazinin içinden geçmektedir. Bu alanlar, karayolu inşaatından dolayı kaybedilecektir.

103 5-13 Büyük Ölçekli Olumsuz Etki Çarpık kentleşme. Bazı orman ve tarım arazileri kentsel alana dönüştürülebilir. İstanbul daki en önemli doğal alan, kentleşme tehditleriyle karşı karşıya kalacaktır. Ölçekli Olumsuz Etki Daha uzun seyahat mesafesi, araçta daha fazla toplam seyahat süresi, artan araç trafiği. Küçük Ölçekli Olumsuz Etki Otomobille seyahat, genel olarak toplum bütünlüğünü azaltma eğilimi gösterebilir. Projenin yakın çevresindeki mevcut arazi kullanımları, Projenin gelişimine bağlı doğrudan ve/veya dolaylı etkiler yüzünden değişikliğe uğrayacaktır. Raporun bu bölümünün temel amaçları şunlardır: Proje Alanındaki arazi kullanım durumunu belirlemek; Arazi kullanımı üzerindeki uzun vadeli ve kısa vadeli etkileri değerlendirmek (kapsamlılığı ve kesinliği, mevcut verilere bağlıdır) ve Projenin sebep olduğu etkileri en aza indirmek amacıyla uygun azaltıcı önlemleri tavsiye etmek. Değerlendirme sonucunda, Proje sonucunda tarım arazisi, orman arazisi ve özel arazi kaybı yaşanacağı tespit edilmiştir. Proje alanının mevcut arazi kullanımı, köprü, otoyol, bağlantı yolları ve kamp alanlarının inşaatından etkilenecektir. Mevcut bilgilere dayanarak, proje için arazilerin kamulaştırılması gerekmektedir. Otoyol için önerilen güzergâh, temel olarak orman arazilerinin içinden geçecektir, fakat güzergâha yakın yerleşim alanları da bulunmaktadır. Yeni otoyolun asıl etkisi, orman arazilerinin bölünmesi şeklinde olacaktır. Güzergâhın yaklaşık %80 i, orman olarak kullanılan arazinin içinden geçmektedir. Projeyle, orman ve tarım arazileri, uzun vadede arazi kullanım değişikliklerine maruz kalabilir. Ancak, güzergâh tasarımının sınırlı sayıda kavşak bulundurması, şu anda şehirleşmemiş olan bölgelerin arazi kullanım değişikliklerine ve şehirleşmeye açılmasına engel olarak görülmektedir. Arazi kullanım şekli, toplum bütünlüğünü çeşitli şekillerde etkilemektedir. Köy ve kırsal alanlar yaşamaya son derece elverişli yerler olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu bölgeler trafik, kıtlık ve suç gibi rahatsız edici faaliyetlerden fiziksel olarak ayrılmış haldedir. Ancak araç trafiği, yürüme şartlarını kötüleştirip, mahallelerde insanlar arasındaki etkileşim olanaklarını azalttığı için toplumun fiziksel bütünlüğüne zarar verme eğilimindedir Projede arazi kullanımı mümkün olduğunca en aza indirgenerek, gereksiz arazi kaybından kaçınılmıştır. Planın büyük bir bölümü, yer yer küçük çaplı yeniden güzergâh belirleme ve genişletmelerle mevcut yol üzerindedir; ancak durumdan etkilenecek, çayır veya dikim yapılacak ağaçlık alan olarak belirlenen boş alanlar vardır. İnşaat tamamlandığında, bu imkânların devam ettiği dinlenme amaçlı kullanımlar için tam erişim yeniden sağlanacaktır. Araziler için en uygun kullanımı ele almak ve otoyol güzergâhı boyunca kentsel tasarımı belirlemek üzere arazi kullanımı ve kentsel tasarım çalışmaları üstlenilmelidir.

104 5-14 Kaynakça Altınbilek, Doğan, M. Bayram and T. Hazal, 1999, The New Approach to Development Project-Induced Resettlement in Turkey, Water Resource Development, Vol.15, No.3, p Ayazlı I. E., F. Batuk, F., Kleinschmit, B. Simulating Land Use Changes Driven By A 3rd Bosphorus Bridge. A special joint symposium of ISPRS Technical Commission IV & AutoCarto in conjunction with ASPRS/CaGIS 2010 Fall Specialty Conference November 15-19, 2010 Orlando, Florida. Bayram, Mümtaz, 1995, Kamulaştırma Kanunu Uygulaması, in Bayram, M., Hazar, T & Kudat (eds.), Yeniden Yerleşim Planlaması, Uygulaması, İzleme ve Rehabilitasyonu. Ankara: Demircioğlu Matbaacılık. Kubat, A. S. et al, The Effects Of Proposed Bridges on Urban Macroform of Istanbul: A Syntactic Evaluation. Proceedings, 6th International Space Syntax Symposium, İstanbul, Musaoğlu N, Coşkun M, Kocabaş V. Land Use Change Analysis of Beykoz-İstanbul by Means of Satellite Images and GIS. Water Science & Technology; 2005, Vol. 51 Issue 11. TMMOB Şehir Plancıları Odası, 2010, The 3rd Bridge Project Evaluation Report. Alpkokın, P. and Hayashı, Y. Istanbul Transportation Master Plan Study Towards More Integrated Transportation and More Sustainable City. Proceedings Of The Eastern Asia Society For Transportation Studies, Vol.4, October, 2003

105 HAVA KALİTESİ 6.1 Giriş ÇSED çalışmasının bu bölümünde Projenin inşaat ve işletme dönemlerinde, inşaat faaliyetleri ile otoyol üzerindeki trafik akışlarının hava kalitesi üzerinde yaratacağı etkiler değerlendirilmektedir. Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dâhil) projesinin yapılması şehirdeki diğer anayollar ve bağlantı yollarındaki mevcut trafik akışlarında değişimlere neden olacak, bazı yollarda trafik yükünü azaltırken diğerlerinde artmasını sağlayacaktır. Söz konusu değişimler nedeniyle, bu yollardaki hava kirliliği oranlarında da artış ve düşüşler görülecektir. Trafikten kaynaklanan birincil kirleticiler: NO X Azotdioksit (NO 2 ) ve azotmonoksit (NO) dâhil azot oksitleri; PM 10 Kurum / siyah karbon ve frenlerin, tekerlek kauçuklarının ve yol yüzeyinin aşınmasından kaynaklı parçacıklar dâhil partikül madde; CO Karbonmonoksit; HC Motor yanma süreçleri ve bilinen bir kanserojen olan benzen dâhil kaçak yakıt buharlaşması nedeniyle ortaya çıkan hidrokarbonlar; CO 2 Karbondioksit. Bunların ilk dördü yolların çevresindeki insanların sağlığı, ekinler ve doğal ekosistemler üzerinde etkilere sahip olduklarından sorun teşkil etmektedir. Karbon dioksit ise bir sera gazı olup atmosferdeki derişimlerinin artması iklim değişikliğine katkıda bulunabilmektedir. Projenin yerel hava kalitesi üzerindeki etkileri, projede üretilecek SO 2, CO ve yanmamış HCs seviyeleri kabul edilebilir değerlerde olacağından ve ayrıca diğer kirleticiler hava kalitesini etkilemediğinden, yalnızca NO 2 ve PM 10 üzerine odaklanılarak değerlendirilecektir. NO 2 ve PM 10 açısından önemli etki seviyeleri söz konusu olduğu noktalarda, bu kirleticiler için önerilecek azaltıcı önlemler aynı zamanda oluşmaları halinde diğer trafik emisyonları için de geçerli olacaktır. Bu kirleticilerin ve CO 2 nin atmosfere yayılması; ayrıca şehir genelinde bölgesel hava kirliliğine ve iklim değişikliğine katkı sağlamaktadır. Geçmişte trafik emisyonlarının önemli bileşenleri olarak görülen kükürt dioksit (SO 2 ) ve kurşun, günümüzde, modern trafik koşulları sonucunda çok düşük SO 2 ve kurşun emisyonu yayıldığı için birer sorun olarak değerlendirilmemektedir. Bu nedenle bu çalışmaya dâhil edilmemişlerdir. Projenin işletme aşamasına trafiğin hava kalitesi üzerindeki etkilerine ek olarak, inşaat aşamasında ortaya çıkacak olan kısa vadeli etkiler de değerlendirmeye alınmıştır. Şantiyeye malzeme taşıyan inşaat araçlarından (örneğin buldozer, vs) yayılan emisyonlar, inşaat sahası ve inşaat ekipmanlarından kaynaklanan ya da bunlar üzerinde görülebilecek bozunmalar ile toz emisyonuna neden olabilecek faaliyetler (kazı işleri, tozuyabilen malzemelerin depolanması, tozlu yüzeylerden araç geçmesi, vs) de etki yaratabilmektedir. Toz, sağlığı etkilediği kadar, mülkler, bitkiler vb üzerinde de gözle görünmeyen ancak zararlı olabilecek etkilere sahip olabilmektedir. Bu bölümün ilerleyen kısımları, aşağıdaki yapıyı takip edecektir: Bölüm 6.2 de anahtar politika ve kılavuzlar özetlenmektedir; ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

106 6-2 Bölüm 6.3 te ise, İstanbul daki mevcut hava kalitesi tarif edilmektedir; Mevcut hava kirliği şartları, Türkiye Hava Kalitesi internet sitesinden, Hava Kirliliği Gözden Geçirme ve Değerlendirme raporlarından ve bu çalışmanın bir parçası olarak yürütülen ilave gözlem çalışmalarından alınan güncel verilere (gözlem verileri) dayandırılarak hazırlanmıştır. Bölüm 6.4 te ise bu değerlendirme çalışmasında takip edilen yöntem açıklanmaktadır; çalışmada 2014 yılı için inşaat faaliyetlerinde Asgari Yapılması Gerekenler (kontrollü emisyonlar) ile Bir şeyler Yapılması Gerekenler (kontrolsüz emisyonlar) ele alınmaktadır. İşletme aşaması için modelleme amacıyla gelecek yıllara (2023) ilişkin trafik akış şeması kullanılmıştır. Bölüm 6.5 inşaat aşaması ve gelecekteki trafik durumu için hava yayılım modellemesi çalışmasını sunmakta olup değerlendirme sonuçları Türk ortam hava kalitesi standartları ile UFK / DB kılavuzlarında verilen konsantrasyon değerlerine göre incelenmiştir. İnşaat çalışmalarına ilişkin kirleticiler olarak toz ve Azotoksitler ve partikül madde dâhil olmak üzere trafikten kaynaklı hava kirleticiler dâhil edilmiştir. Bölüm 6.6 da ise tavsiye edilen azaltıcı önlemler tartışılmaktadır. Bölüm 6.7 ile bu değerlendirme sonuçları verilmektedir. Bu bölüme ilişkin ekler, ÇSED raporu, Ek 6 da verilmektedir. 6.2 Politikanın İçeriği / Çerçevesi Mevcut Hava Kalitesi Yasa ve Politikalarının Genel Görünümü Hava kirliliği, Türkiye de, hızlı nüfus artışı, sanayi ve evsel enerji tüketimi ve araç emisyonları nedeniyle önemli bir sorundur. En yüksek kirlenme konsantrasyon seviyeleri, önemli şehirlerde (İstanbul, Ankara) ve sanayinin gelişmekte olduğu kentlerde gözlemlenmektedir. Kırsal alanlarda ise hava kalitesi tipik olarak iyidir. Türkiye de hava yönetimi politikalarındaki iyileşmeler, Türkiye nin Avrupa Birliği (AB) Entegre Çevre Stratejisini kabul etmesiyle önemli bir ivme kazanmıştır. Buna göre Türkiye nin yasal mevzuatı, AB Hava Kalitesi Çerçeve Direktifi (ve buna bağlı Direktifler), AB Yakıt Kalitesi Direktifi ve iklim değişikliğine ilişkin diğer Direktifler ile tam uyum sağlamış, yeni araçların yakıt ekonomisi ve karbondioksit (CO 2 ) emisyonlarına ilişkin bilgiler, tüketicilerin bilgisine açılmıştır. Emisyonlar ve hava kalitesine ilişkin olarak Türkiye de yürürlükte olan mevzuatlar aşağıda listelenmiştir: 06 Haziran 2008 tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği; 03 Temmuz 2009 tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (SKHKKY); 04 Nisan 2009 tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Egzoz Gazı Emisyonu Kontrolü Yönetmeliği; 13 Ocak 2005 tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği; 12 Kasım 2008 tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik; ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

107 Çalışmaya Dâhil Edilen Kirleticiler Azot Oksitler (NO X ) Azot dioksit (NO 2 ) ve azot monoksit (NO) maddeleri azot oksitler olup, ikisi birlikte NO X olarak anılır. Tüm yanma işlemleri, NO X emisyonları üretir. Bunlar en sık olarak NO biçiminde ortaya çıkıp daha sonra atmosfere, özellikle de ozonla (O 3 ) reaksiyona girmesiyle NO 2 olarak karışır. İnsan sağlığı üzerindeki etkilere neden olan gaz NO 2 gazıdır. Azot dioksit akciğerleri tahriş ederek grip gibi solunum yolları enfeksiyonlarına karşı direnci azaltmaktadır. Normalde ortam havasında bulunandan çok daha yüksek seviyelerdeki konsantrasyonlara sürekli ya da sık sık maruz kalınması halinde çocuklarda akut solunum yolları rahatsızlıklarının görülme oranları artabilmektedir. Motor yakıtlarının yanmasıyla ortaya çıkan ana ürünler karbondioksit ve sudur. Ancak motor çalışmasında mevcut bulunan yetersizlikler ve yüksek sıcaklıklar çeşitli etkilere sahip birçok diğer kirleticinin de ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Araç emisyonları açısından, NO X yol güzergâhlarındaki hava kalitesine yönelik en önemli kirleticilerden biridir. Son yirmi yılda ortaya çıkarılan bütün önemli ulusal ve uluslararası hava kalitesi standartlarının ve kılavuzlarının temel amacı insan sağlığını korumaktır. Bazı ülkeler bitki örtüsü ve sulak alanlar gibi hassas ekosistemleri korumak için ayrıca NO x için de kılavuz ve standartlar üretmiştir. Azot oksit ortam seviyeleri için Türkiye, AB, ABD Çevre Koruma Ajansı ve UFK / DB ile DSÖ tarafından uygulanan referans standartlar Tablo 6.1 de verilmektedir. Tablo 6-1 m NO 2 Seviyeleri Kılavuz Değerleri (µg/m 3 ) Standart ya da Kılavuz Yıllık lama 24 Saatlik lama 1 Saatlik ortalama Türkiye SKHKKY Türkiye HKDYY AB Sınır Değerleri (2008) USEPA Standartları (1992) UFK/ DB Kılavuzları (2007) Avrupa için DSÖ Kılavuzları (2000) (1) 2024 yılı için Türkiye HKDYY sınır değerleri (2) Bir yılda 18 defadan fazla aşılamaz Kükürt dioksit (SO 2 ) SO 2 emisyon hızı, yakıtın kükürt içeriği ile doğru orantılıdır. Dizel yakıtlı araçlar, benzinli araçlara nazaran daha fazla SO 2 üretmektedir. SO 2 gazı, NO X ile birlikte atmosferde asit oluşumuna katkı sağlar. Son yirmi yılda ortaya çıkarılan bütün önemli ulusal ve uluslararası hava kalitesi standartlarının ve kılavuzlarının temel amacı insan sağlığını korumaktır. Erken dönem çalışmalarıyla, örneğin astım hastaları ve sigara kullanıcıları gibi en hassas gruplarda dahi sağlık üzerindeki etkilerin göz ardı edilebileceği seviyeleri yani eşik ya da etkisizlik seviyeleri belirlenmiştir. Daha sonra, bir güven payı bırakılması amacıyla, standartlarda bu seviyelerin altı göz önünde tutulmuştur. Tablo 6.2 de SO 2 ortam seviyeleri için Türkiye, AB, ABD Çevre Koruma Ajansı ve UFK / DB ile DSÖ tarafından uygulanan referans standartlar verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

108 6-4 Tablo 6-2 m SO 2 Seviyesi Kılavuz Değerleri (µg/m 3 ) Standart ya da Kılavuz Adı Yıllık lama 24 Saatlik lama 1 Saatlik lama Türkiye SKHKKY 60 (Hedef değer) 250 ( tarihine kadar) 900 ( tarihine kadar) Türkiye HKDYY 20 ( itibariyle) 125 (yılda üçten fazla kez aşılmayacaktır, itibariyle) 350 ( yılda 24 defadan fazla aşılmayacaktır) AB Sınır Değerleri (2008) (yılda üçten fazla kez aşılmayacaktır) 350 (yılda 24 defadan fazla aşılmayacaktır) USEPA Standartları (1992) (yılda 4 defadan fazla aşılmayacaktır) 1310 (ortalama 3 saat, yılda 1 defadan fazla aşılmayacaktır) UFK / DB Kılavuzları (2007) (lama süresi 10 dk.) Avrupa için DSÖ Kılavuzları (2000) (lama süresi 10 dk.) Partikül Madde (PM) Havaya saçılan toz, kir, kurum, duman ve sıvı damlalarından oluşan partikül maddeler, havada asılı kalacak kadar küçüktür. Havadaki partiküller organik ve inorganik maddelerden oluşan bir karışım olabilir. Partikül maddeler, taşınma ve birikim özelliklerini etkileyen fiziksel nitelikleri ve sağlık üzerindeki etkilerini belirleyen kimyasal özellikleri ile belirlenmekte olup, bu nitelikleriyle tanımlanmaktadırlar. Kütle konsantrasyonu ve boyut dağılımı, havadaki partikül maddelerin fiziksel özelliklerindendir. Kütle konsantrasyonlarının ortamdaki seviyesi metreküp başına mikrogram cinsinden (µg/m 3 ) ölçülmektedir; boyutlarına ilişkin nitelikleri ise genellikle aerodinamik çap olarak ölçülür. Aerodinamik çapı 2.5 mikrondan (µm) daha büyük olan partikül maddeler (PM) genellikle kaba partiküller olarak, 2.5 mikrondan daha küçük partiküller ise ince partiküller (PM 2.5 ) olarak adlandırılır. Partiküller havadaki çeşitli maddelerle etkileşime geçerek organik ve inorganik kimyasal bileşikler oluştururlar. İnce partiküllerin en sık rastlanan kombinasyonları sülfat bileşikleridir. Daha küçük partiküller ise ikincil olarak oluşan aerosoller, yanma parçacıkları ve yeniden-yoğunlaşmış organik buharlar ile metal buharlarıdır. İnce partiküllerin karbonlu bileşenleri ise tamamlanmamış yanma işlemi nedeniyle ortaya çıkmakta olup hem element karbonu (grafit ve kurum) hem de uçucu olmayan organik karbon (yakma esnasında yayılan hidrokarbonlar, eski-havadaki Partikül Maddeler ve fotokimya sonucu ortaya çıkan ikincil organik bileşikler) içermektedir. Bu türler sülfatlardan sonra en sık görülen ince partiküller olabilir. Ayrıca, azot oksitlerin atmosferdeki reaksiyonları nitrik asit buharı (HNO 3 ) üretmektedir. Bu buhar hem ince hem de kaba biçimde nitrat partikülleri biriktirebilmektedir. Kaba partiküllerin en sık rastlanan bileşimi silikon, alüminyum, kalsiyum ve demir oksitleri içermektedir İnşaat Tozu 75 µm çapa kadar olan bütün tozlar partikül madde olarak tanımlanmakta olup hem asılı hem de çökmüş tozlar bu kategoriye girmektedir. Ancak PM 10,10 µm ya da daha küçük çap boyutuna sahip havadaki partiküllerin bir kütle kesridir. İnşaat sahalarından alınan numunelerde, toplam partikül maddelerin yaklaşık %35 inin PM 10 kesri olduğu görülmüştür (Watson ve Chow, 2000). Tozun sağlık üzerindeki etkileri, göz, burun ve boğazı tahriş etmesidir. Ayrıca bu etkilere, araçlar, camlar ve diğer mülkler üzerinde biriken tozun neden olduğu rahatsızlık da eklenebilir. Toz ve PM 10 emisyonları bir dizi kaynaktan yayılır. Bu nedenle hem inşaat faaliyetleri hem de inşaat sahasında kullanılacak araçlardan kaynaklanan emisyonların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

109 6-5 Tablo 6.3 te PM 10 ortam seviyeleri için Türkiye, AB, ABD Çevre Koruma Ajansı ve UFK / DB ile DSÖ tarafından uygulanan referans standartlar verilmektedir. Tablo 6-3 m PM 10 Seviyesi Kılavuz Değerleri (µg/m 3 ) Standart ya da kılavuz Yıllık lama 24 saatlik ortalama Türkiye SKHKKY ( tarihine değin) ( tarihine değin) Türkiye HKDYY ( tarihi itibariyle - yılda ( tarihi itibariyle) 35 defadan fazla aşılmayacaktır) AB Sınır Değerleri (2008) (yılda 35 defadan fazla aşılmayacaktır) USEPA Standartları (1992) (yılda 1 defadan fazla aşılmayacaktır 3 yıl ortalaması) UFK / DB Kılavuzları (2007) Avrupa için DSÖ Kılavuzları (2000) - - Toz birikimleri için bir sınır değer yalnızca Türkiye deki SKHKKY de tanımlanmıştır. Kısa vadeli (aylık) toplam birikim için sınır değer 390 mg/m 2 dir. Uzun vadeli sınır değer (yıllık sınır değer) ise günde 210 mg/m 2 seviyesinin altında olmalıdır. 6.3 Mevcut Hava Kalitesi Mevcut Yerel Hava Kalitesi Emisyonları (Arka Plan) Proje alanının büyük kısmı yüksek yoğunlukta yerleşim ve sanayi kirliliği kaynağı olmayan yerlerdir. LIFE Üçüncü Ülkeler Programı kapsamında 01 Şubat 2007 ile 31 Ocak 2009 tarihleri arasında yürütülen İstanbul'da Şehir Hava Kalitesi Yönetimi Sistemi İçin GIS Tabanlı Karar Destek Sisteminin Geliştirilmesi Projesi dahilinde yürütülen çalışmalarda proje alanındaki emisyon değerleri çok düşük çıkmıştır. Bahsedilen çalışma kapsamında, bir dizi kirlilik kaynağı temel alınarak kapsamlı bir emisyon envanteri hazırlanmıştır. Ayrıca, hava kalitesi yayılım modelleri kullanılarak ortam hava kalitesi haritaları hazırlanmış olup Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dâhil) projesi için alanı da kapsayan İstanbul geneli hava kalitesinin iyileştirilmesi için gerçekleştirilecek olan düzeltici önlemler belirlenmiştir. Çalışmaya üç farklı emisyon kaynağı dâhil edilmiştir: bunlar sanayi, araç ve konut kaynakları olup sırasıyla noktasal, lineer ve alan kaynakları olarak sınıflandırılmıştır. Çalışmada partikül madde (PM 10 ), kükürt oksitler (SO X ), azot oksitleri (NO X ), karbon monoksit (CO) ve metan olmayan uçucu organik bileşikler (NMVOC) parametreleri incelenmiştir. Ancak mevcut çalışmada, doğal kaynakların, sanayi tesisleri kaçak emisyonlarının, yol üzeri kaçak ve yol dışı araç emisyonlarının katkıları incelemeye alınmamıştır. Proje konusu olan Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dâhil) projesi LIFE Programının çalışma alanı içerisinde yer aldığından, söz konusu programın bulgu ve sonuçları kullanılarak Proje alanının emisyon değerleri ve hava kalitesi ana hatları belirlenebilmektedir. Emisyon envanteri sonuçları Tablo 6.4 te verilmiştir. Tablodan görülebileceği gibi trafikten kaynaklı yıllık NO x, NMVOC ve CO emisyonları sırasıyla 138,000 ton, 38,500 ton ve 395,224 ton olarak tahmin edilmektedir. Trafik, NO X, NMVOC ve CO emisyonları açısından en çok kirliliğe neden olan kaynak olarak görülmektedir. Zira İstanbul daki NO X emisyonlarının %90 ı araçlardan kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, NMVOC ve CO emisyonlarının yaklaşık %68 i de araç kaynaklı emisyonlardır. Bu nedenle, İstanbul içinde araçlardan kaynaklı emisyonlar oldukça önemli seviyelerdedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

110 6-6 Tablo 6-4 Çalışma Sahasındaki Toplam Emisyonlar Emisyonlar (ton / yıl) PM 10 SO 2 NO x NMVOC CO Sanayi 7,630 58,468 9, ,714 Konut Isınması 13,631 10,983 7,014 18, ,510 Trafik 5,200 1, ,000 38, ,000 Toplam 26,461 70, ,408 56, ,224 Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Resmi İnternet Sitesi: ( PM 10 ve NO X emisyonu dağılımları Şekil 6-1 ve 6-2 de verilen haritalarda gösterilmektedir. En yüksek emisyon değerleri, İstanbul şehir merkezinde, trafik tıkanıklığının en yoğun yaşandığı yerlerde görülmektedir. Projenin inşa edileceği yerlerde emisyonlar oldukça düşük değerlerdedir. Zaten söz konusu Proje alanında mevcut durumda çok az ya da hiç trafik bulunmadığından bu sonuç beklenmektedir. Aşağıdaki Tablo 6-5 te, Proje için alandaki yıllık emisyon değerleri verilmektedir. Tablo 6-5 Proje Alanında Tahmin Edilen Araç Kaynaklı Emisyon Değerleri Kirletici Emisyonlar (ton / yıl) PM SO NO X 0-50 VOC 0-10 CO 0-50 Şekil 6-1 Trafik Kaynaklı Yıllık PM 10 Emisyonları Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Resmi İnternet Sitesi ( ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

111 6-7 Şekil 6-2 Trafik Kaynaklı Yıllık NO X Emisyonları Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Resmi İnternet Sitesi ( m Hava Kalitesi (Arka Plan) İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ortam hava kalitesi değerlerini kendisinin işlettiği hava kalitesi gözlem istasyonları vasıtasıyla düzenli olarak takip etmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmekte olan on adet hava kalitesi gözlem istasyonu mevcuttur. Proje sahasına en yakın noktalarda yer alan hava kalitesi gözlem istasyonları ve gözlemlenen kirleticiler Tablo 6-6 da gösterilmektedir. Araç emisyonlarından kaynaklanan önemli atmosfer kirleticiler NO X, VOC, CO ve PM 10 dir. Ayrıca NO X ve VOC kirleticilerin güneş ışığı nedeniyle reaksiyona girmesi, atmosferde Ozon (O 3 ) oluşmasına da neden olmaktadır. Bu nedenle Tablo 6-7 de, yalnızca gözlem istasyonlarından alınan NO X, PM 10, CO ve O 3 konsantrasyon değerleri ile yerel sınır değerler verilmektedir. m VOC konsantrasyon değerleri bu istasyonlarda izlenmemektedir. 26 Kasım 2011 ile 26 Kasım 2012 tarihleri arasında kaydedilen 24 saatlik kirletici konsantrasyon değerleri kullanılarak yıllık ortalamalar hesaplanmış ve böylece İstanbul şehrinin ortam hava kalitesi belirlenmiştir. Tablo 6-6 Proje Alanına En Yakın m Hava Kalitesi Gözlem İstasyonları ile Gözlemlenen Parametreler Gözlem İstasyonu Gözlemlenen Parametreler Beşiktaş SO 2, PM 10, CO, NOx Yenibosna SO 2, PM 10, CO Esenler SO 2, PM 10, CO, NOx Kadıköy SO 2, PM 10, CO, NOx, O 3 Sarıyer SO 2, PM 10 Ümraniye SO 2, PM 10, NOx Üsküdar SO 2, PM 10, CO, Tersinme Kaynak: Hava Kalitesi Gözlem İstasyonları Resmi İnternet Sitesi ( ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

112 6-8 Tablo 6-7 İstanbul m Hava Kalitesi Gözlem İstasyonu Uzun Vadeli Ölçüm Sonucu (Yıllık) (µg/m 3 ) Uzun Vadeli Sınır Değer (µg/m 3 ) (1) CO NO 2 PM 10 O 3 CO NO 2 PM 10 O 3 Beşiktaş Esenler Kadıköy Sarıyer Ümraniye Üsküdar Yenibosna , (2) (1) Türk Mevzuatına göre ortam kalitesi sınır değerleri 06 Haziran 2008 tarihinde yayınlanan Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinde tanımlanmaktadır. Bu yönetmelikte iki dönem için ortam hava kalitesi sınır değerleri tanımlanmaktadır. Bu dönemlerin ilki, 01 Ocak 2008 tarihinde başlayıp 31 Aralık 2013 tarihinde bitecek olan geçiş dönemi olup geçiş döneminden sonraki sınır değerler 01 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerlilik kazanacaktır. Her iki dönemde de söz konusu sınırlar kademeli olarak azaltılmaktadır. Tabloda 2012 yılı için verilen sınır değerler gösterilmektedir. (2) HKDY yönetmeliğine göre ozon için şu anda geçerli olan bir sınır bulunmamaktadır. Ozon için sınır değer 2022 yılından başlamak üzere 120 µg/m 3 olacaktır. Kaynak: Hava Kalitesi Gözlem İstasyonları Resmi İnternet Sitesi ( Tablo 6-7 den görülebileceği gibi, PM 10 ölçüm sonuçları tüm gözlem istasyonlarında hava kalitesi sınır değerlerine uygundur. Diğer taraftan, yukarıdaki yedi istasyonun üçünde, NO 2 değerleri izlenmemektedir. Buna ek olarak, Beşiktaş ve Esenler gözlem istasyonlarının NO 2 ölçüm sonuçları mevcut NO 2 hava kalitesi sınır değerlerine uygun değildir. Görüleceği gibi, O 3 konsantrasyon değerleri yalnızca Kadıköy gözlem istasyonunda izlenmektedir. Bir yıllık gözlem verilerine göre, yıllık O 3 konsantrasyon değeri 26 µg/m 3 tür. Ulusal mevzuatta O 3 için şu an geçerli herhangi bir sınır değer tanımlanmış değildir. Ancak 2022 yılı itibariyle sınır değer 120 µg/m 3 olacaktır. Proje sahasına en yakın gözlem istasyonları, Sarıyer ve Ümraniye gözlem istasyonlarıdır. Sarıyer istasyonu Proje sahasının nüfus yoğunluğunun daha düşük olan kısımlarını, Ümraniye istasyonu ise nüfus yoğunluğunun daha yüksek olduğu kısımlarını temsil edebilmektedir. m hava kalitesi gözlem istasyonlarına göre, proje alanı 1. ve 4. Bölgeler civarlarında görece daha az nüfus yoğunluğuna sahip olup 2. ve 3. Bölgeler ise görece temizdir. m Hava Kalitesi (OHK) Modelleme Çalışması (Arka Plan) Daha önceden bahsedilmiş olduğu gibi, LIFE Üçüncü Ülkeler Programı kapsamında bir hava kalitesi modelleme çalışması yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında araçlardan kaynaklanan emisyonların yayılımları ve bunlar sonucunda görülen beş kirleticinin (PM 10, SO 2, NO X, NMVOC ve CO) ortam hava kalitesi konsantrasyon değerleri belirlenmiştir. Trafik yükünden kaynaklanan PM 10, SO 2 ve NO X kirleticilerinin dağılım haritaları Şekil 6 3 ve Şekil 6 5 te verilmektedir. Modelleme çalışmasının sonuçlarına göre, Proje alanındaki ortam hava kalitesi PM 10 için <1 ila 3 g/m 3 ; SO 2 için 6 ila 10 g/m 3 ve NOx için <5 ila 10 g/m 3 değerleri arasındadır. Modelleme çalışmasından alınan bu sonuçlar pasif numunealma tüpleri ile proje sahasından alınan ortam gözleme sonuçları ile tutarlıdır. Bu nedenle Proje sahasındaki hava kalitesi, PM 10, SO 2 ve NOx açısından mevcut durumda emisyon kaynakları bulunmadığından temiz olarak değerlendirilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

113 6-9 Şekil 6-3 Modelleme Çalışmasına Göre PM 10 Konsantrasyonları Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Resmi İnternet Sitesi ( Şekil 6-4 Modelleme Çalışmasına Göre NO x Konsantrasyonları Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Resmi İnternet Sitesi ( ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

114 6-10 Şekil 6-5 Modelleme Çalışmasına Göre SO 2 Konsantrasyonları Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Resmi İnternet Sitesi ( Mevcut Hava Kalitesi İzleme Çalışması Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) raporunun hazırlanması esnasında Proje sahasının etrafındaki mevcut ortam hava kirletici konsantrasyonlarını belirlemek üzere, PM 10, SO 2, NO 2 ve çöken toz değerleri için gözlem çalışmaları yürütülmüştür. Otoyolun büyük kısmı konut alanlarından uzakta yer alacağından ve yine otoyol orman arazisi üzerine inşa edileceğinden otoyolun inşası aşamasında göz ardı edilebilir miktarlarda CO emisyonu üretilecek olup bu nedenle CO izlemesi yapılmamıştır. SO 2 ve NO 2 numune alma tekniği gazların moleküler difüzyon özelliklerine dayanmaktadır (EN :2002). Gaz molekülleri emdirilmiş filtre ya da emici malzeme üzerinde niceliksel olarak toplanarak örnekleyici içine dağılır. Burada zamana entegre (ya da ortalama) konsantrasyon değerlerini kazanırlar. Elektrik, pompa ya da diğer destek ekipmanlarına gerek bulunmamaktadır. İnorganik gazlar her bir kirletici için ayrı bir solüsyon emdirilmiş bir filtre üzerinde kimyasal reaksiyon yoluyla çekilirler. Analiz öncesi filtreden yıkanan reaksiyon ürünü söz konusu gaza özgüdür. Numuneler diğer kimyasallarla (örneğin organikler) yeterince hızlı biçimde reaksiyona girmediklerinde emici malzeme üzerinde yakalanırlar. Bu gazlar daha sonra analiz esnasında emici malzemeden ayrılır. PM 10 gözetimi için standart gravimetrik yöntem (TS EN 12341:2002) kullanılmıştır. Çöken toz da yine gravimetrik yöntem (TS 2341) baz alınarak gözlenmiştir. Gözlem çalışmasında, mevcut SO 2 ve NO 2 konsantrasyonları altı noktada 24 Nisan Mayıs 2013 tarihleri arasında 10 gün ve 03 Mayıs Mayıs 2013 tarihleri arasında 10 gün olmak üzere toplam 20 gün boyunca pasif örnekleme yöntemi ile ölçülmüştür. PM10 konsantrasyon seviyeleri de 6 noktada ölçülmüştür. Pasif numune alma, toz birikim konumları ve ayrıca PM 10 gözlem noktalarının koordinatları aşağıdaki Tablo 6-8 de verilmektedir. Ayrıca, bu pasif numune alma işlemlerinin, PM 10 ve çöken toz gözlem konumlarını gösteren harita Şekil 6-6 da verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

115 6-11 Tablo 6-8 Pasif Numune Alma (SO 2 ve NO 2 ) ile Çöken Toz ve PM 10 Gözlem Konumları Parametreler Noktanın Adı Doğu Kuzey SO 2, NO X, Çöken Toz ve PM 10 S2S2 (Avrupa) m E m N S1S3 (Avrupa) m E m N S2S5 (Avrupa) m E m N S4S3 (Asya) m E m N S3S1 (Asya) m E m N S5S1 (Asya) m E m N Şekil 6-6 Pasif Numune Alma (SO 2 ve NO 2 ) ile Çöken Toz ve PM 10 Gözlem Konumları Pasif numunelerin değerlendirilmesi çalışmaları mevcut SO 2 ve NO 2 konsantrasyonları ve ayrıca gözlenen PM 10 konsantrasyonları üzerinde yapılmış olup aşağıdaki bölümlerde verilmektedir. Gözlenen kirletici konsantrasyonlarının detaylı incelenmesine ek olarak, ilgili Türk mevzuatında ve UFK / DB Kılavuzlarında verilen değerlerle karşılaştırmaları yapılarak aşağıda verilmiştir. Kükürt dioksit Kükürt dioksit (SO 2 ) ve kükürt trioksit (SO 3 ) atmosferde yaygın biçimde görülen kükürt oksitlerindendir. SO 2 genel olarak pistonlu motorların egzoz gazlarından, petrol ve kömür gibi fosil yakıtların yanmalarıyla oluşan baca gazları tarafından atmosfere salınmaktadır. SO 2 atmosferde fotokimyasal ya da katalitik reaksiyona girerek kısmen SO 3 ya da H 2 SO 4 haline gelir. 24 Nisan 2013 ile 13 Mayıs 2013 tarihleri arasında yürütülen SO 2 pasif numune alma çalışmalarının sonuçları Tablo 6-9 da verilmektedir. Tablodan da görülebileceği gibi S3S1 noktası (Anadolu Feneri yakınlarında) dışında SO 2 konsantrasyonları oldukça düşüktür ve diğer gözlem noktaları arasında yüksek farklılıklar bulunmamaktadır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

116 6-12 Pasif numune analizleri Gradko International Ltd tarafından yürütülmüş olup NO x ve SO 2 laboratuar analizi raporu Ek 6-1 de verilmektedir. Tablo 6-9 Pasif Numune Alma Sonucu lama SO 2 Konsantrasyonları SO 2 Konsantrasyonu (µg/m 3 ) Numune Adı 24/04/ /05/ /05/ /05/2013 Sonuçları Sonuçları lama S2S2 (Avrupa) 8.63 < TSA 4.31 S1S3 (Avrupa) < TSA 6.65 S2S5 (Avrupa) < TSA 5.08 S4S3 (Asya) -* < TSA < TSA S3S1 (Asya) 47.24** < TSA 23.62** S5S1 (Asya) <TSA*** < TSA < TSA *Analiz tüpünün hasar görmesi nedeniyle yapılamadı **En yüksek değerler ***Tespit sınırının altında Ölçüm sonuçları bölgedeki mevcut SO 2 konsantrasyon seviyesinin Türk HKDYY ile uyumlu olduğunu göstermektedir. Ayrıca mevcut bulunan SO 2 konsantrasyon seviyeleri Türk HKDYY de tanımlı sınır değerler ile hedef sınır değerlerin oldukça altındadır. Partikül Madde (PM 10 ) İnsan sağlığına olası zararları açısından, PM en önemli kirleticilerden biridir. Çünkü solunum sisteminin hassas bölgelerine geçerek kalp damar ve akciğer rahatsızlıklarına yol açabilmektedir. PM birçok kaynaktan salınabilmekte olup hem birincil hem de ikincil PM karışımlarını içerebilmektedir. Birincil PM doğrudan atmosfere salınan PM kesiti iken ikincil PM atmosferde bazı öncül gazların (özellikle SO 2, NO X, NH 3 ve bazı uçucu organik bileşenlerin (Volatile Organic Compounds VOC) serbest kalmasıyla oluşmaktadır. Mevcut PM 10 konsantrasyon seviyeleri her bir istasyonda 25 Nisan 2013 ile 01 Mayıs 2013 tarihleri arasında yürütülen 24 saatlik gözetleme çalışmaları ile belirlenmiştir. Gözetleme çalışmasının sonuçları Tablo 6-10 da verilmektedir. PM 10 konsantrasyonları numune alma dönemleri arasında önemli farklılıklar göstermemiştir. Mevcut durum gözetleme sonuçları, bölgedeki PM 10 konsantrasyonunun sınır değerlerden düşük olduğu ve Türk HKDYY ile SKHKKY yönetmeliklerine uygun olduğu ancak ölçülen değerlerin UFK / DB kılavuzlarında verilen değerlerden yüksek olduğunu göstermektedir. Çöken toz numune alma çalışmaları, 24 Mayıs Mayıs 2013 ve 03 Mayıs Mayıs 2013 tarihleri arasında numune alma noktalarında 10 günlük numune alma aralığı bırakılarak 2 gün üst üste yürütülmüştür. Gözlem sonuçları Tablo 6-10 da verilmektedir. Ölçülen toz birikim değerleri Türk SKHKKY yönetmeliğinde belirtilen kısa vadeli (aylık) ve uzun vadeli (yıllık) sınır değerlerin altındadır. Numune Alma Noktaları Tablo 6-10 PM 10 ve Çöken Toz Gözlem Sonuçları PM 10 Konsantrasyonu (µg/m 3 ) Çöken toz (mg/m 2 /gün) 24/04/ /05/ /05/ /05/2013 S2S2 (Avrupa) S1S3 (Avrupa) S2S5 (Avrupa) 25 57* 79.5 S4S3 (Asya) S3S1 (Asya) 36* 50 89* S5S1 (Asya) *En yüksek değerler ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

117 6-13 Azot Oksitler Azot oksitler, enerji santralleri ya da diğer sanayi tesisleri gibi tesislerde yakıtların yanmalarından kaynaklanmaktadır. NO X su ve toprak asitleşmesine ve ötrofikasyonuna katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda partikül madde ve yer seviyesi ozon oluşumlarına da neden olabilmektedir. NO X i oluşturan azot bileşikleri arasında NO 2 insan sağlığına etkilere sahiptir. Bu maddenin yüksek konsantrasyon seviyeleri soluk borusu iltihabına ve akciğer işlevinde azalmalara neden olabilmektedir. 24 Nisan 2013 ile 13 Mayıs 2013 tarihleri arasında yürütülen NO 2 pasif numune alma çalışmalarının sonuçları Tablo 6-11 de verilmektedir. Tablodan da görülebileceği gibi, proje sahasındaki NO 2 konsantrasyon değerleri oldukça düşüktür. lama NO 2 konsantrasyon değerleri 16 µg/m 3 civarında olup gözetleme noktaları arasında önemli farklılıklar göstermemektedir. Gerçekleştirilen pasif numune alma çalışmaları sonucunda belirlenen NO 2 konsantrasyonları Türk HKDYY sınır değerlerinin altındadır. Tablo 6-11 Pasif Numune AlmaSonuçları lama NO 2 Gözetleme Sonuçları NO 2 Konsantrasyonu (µg/m 3 ) Numune Adı 24/04/ /05/ /05/ /05/2013 Sonuçları Sonuçları lama S2S2 (Avrupa) S1S3 (Avrupa) 33.69* S2S5 (Avrupa) S4S3 (Asya) -** S3S1 (Asya) S5S1 (Asya) * 25.10* * En yüksek değer ** Tüp hasar gördüğünden analiz yapılamamıştır. 6.4 Metodoloji Bu bölümde, Projenin hava kalitesi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesinde izlenen yöntemler açıklanmaktadır. Projenin hem inşaat hem de işletme aşamalarında yolların çevresindeki yerel hava kalitesi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesinde Bölüm ila arasındaki bölümlerde açıklanan adımlar atılmıştır. Bölgesel hava kalitesi üzerindeki etkilerin değerlendirilmesinde uygulanan yaklaşım Bölüm 6.5 te tarif edilmektedir Mevcut Durumun Belirlenmesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının söz konusu proje sahasının hemen yakınında hava kalitesi gözlemi yapmamış olmaları nedeniyle, Proje güzergâhı yakınlarında bulunan noktalarda 24 Nisan 2013 ile 13 Mayıs 2013 tarihleri arasında ilave PM 10, toz birikme ve SO 2, NO 2 difüzyon tüpü gözetim çalışmaları yürütülmüştür. Difüzyon tüpü noktalarının detayları Bölüm te verilmekte olup konumları Şekil 6 6 daki çizimde verilmektedir. Mevcut hava kalitesine ilişkin bilgiler İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmekte olup proje sahasının yakınında bulunan hava gözlem istasyonlarından ve LIFE Üçüncü Ülkeler Programı kapsamında gerçekleştirilen hava kalitesi modelleme çalışması sonuçlarından derlenmiştir. Ek olarak, değerlendirmek üzere yeni ölçümler de yapılmıştır. Bütün bu veriler birlikte kullanılarak mevcut durum belirlenmiş ve projenin etkilerine ilişkin tahminler hazırlanmıştır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

118 Emisyonların Hesaplanması İnşaat Faaliyetleri Esnasında Üretilecek Hava Kirletici Emisyonlar Projenin inşaat işlerinden kaynaklanacak olan hava emisyonlarının en önemli kaynakları; Kazı, toprak hafriyatı ve hafriyat malzemesinin yüklenmesi, taşınması ve boşaltılmasından kaynaklanacak olan toz emisyonları; ve İnşaat makineleri ve araçlarından kaynaklanacak egzoz emisyonlarıdır. İnşaat araçları genellikle dizel yakıtlıdır ve bu nedenle otoyol ve erişim yollarının inşası esnasında SO 2, PM, NO X, VOC ve CO emisyonlarının ortaya çıkması beklenmektedir. Bu mobil kaynak emisyonlarına ek olarak ana ve ikincil kamp sahalarındaki ve ayrıca beton ve asfalt santrallerindeki faaliyetlerden kaynaklı sabit emisyonlar da olacaktır. Bu emisyonlar en çok ısınma ve dizel jeneratörlerden elektrik üretilmesinden kaynaklanacaktır. Isınma için kamplarda yüksek bir ihtimalle fuel-oil kullanılacaktır. Bu nedenle SO 2, PM, NO X, VOC ve CO emisyonlarının kamp sahalarında görülmesi beklenmektedir. Asfalt santralleri ve beton sahalarında ise VOC, SO 2 ve PM emisyonları olacaktır. Kamp sahaları, inşaat tesisleri, beton ve asfalt santralleri ile kırma tesisinin konumları Şekil 6 7 de gösterilmektedir. Ayrıca, yüklenecek ve boşaltılacak olan malzemelerin miktarları, inşaat ekipman ve makinelerinin sayısı ve tipleri de Proje Eki 6-2 de, Tablo de listelenmektedir. Şekil 6-7 Kamp Sahaları, İnşaat Tesisleri, Beton ve Asfalt Santralleri İle Kırma Tesislerinin Konumları İnşaat çalışmalarıgüzergah boyunca yukarıda bahsedildiği üzere, üç aşama halinde gerçekleşecektir. Her bir bölümdeki inşaat süresinin 30 ay olması beklenmektedir. Ancak toplam inşaat süresini kısaltmak için belirli ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

119 6-15 kesitlerdeki çalışmalar paralel olarak sürdürülecektir. Otoyol, 3. Boğaz Köprüsü ve bağlantı yollarının inşaat aşamasında, proje sahalarında bitkisel toprak sıyrılması, tesviye işleri ve temel kazıları yapılacaktır. Saha tesviyesi işlerinden kaynaklanan hafriyat malzemesi miktarı 1. Bölge için ,00 m 3, 2. Bölge için ,00 m 3, 3. Bölge için ,00 m 3 ve 4. Bölge için ,00 m 3 olacaktır. Böylece, toplam hafriyat malzemesi miktarı yaklaşık ,00 m 3 olacaktır. İnşaat esnasında üstteki bitkisel toprak alttaki topraktan ayrılarak alınacaktır. Bitkisel toprak eğimi %5 i geçmeyen bir alanda depolanacak olup bitkisel toprak kalitesi muhafaza edilecektir. Bitkisel topraklar inşaat işlerinin bitiminde çevre düzenlemesi işlerinde kullanılacaktır. Toz Emisyonu Toz emisyonları temel olarak kazılardan, yükleme, taşıma ve boşaltma işlemlerinden kaynaklanacaktır. Bu inşaat faaliyetlerinin toz emisyonlarının belirlenmesinde SKHKKY Ek 1 de belirtilen kontrollü ve kontrolsüz toz emisyon faktörleri(tablo 6-12 de verilmektedir) kullanılmıştır. Tablo 6-12 Kontrollü ve Kontrolsüz Toz Emisyonu Faktörleri Kaynaklar Kontrolsüz Toz Emisyonu Faktörleri (kg/ton) Kontrollü Kazı İşleri Yükleme Nakliye (toplam mesafe) Boşaltma Kaynak: 03 Temmuz 2009 tarih sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 30 Mart 2010 tarih sayılı Resmi Gazete ile değişik Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Hem saha tesviyesi hem de temel kazıları için hesaplanan toplam kazı işleri toz emisyonları Ek 6-3 te, kontrollü durum için Tablo de, kontrolsüz durum için Tablo de verilmektedir. Toz modellemesi çalışmalarında partikül maddelerin %35 inin PM 10 kesitinde olacağı varsayılmış olup kalan partiküllerin ortalama çapının 30µm olacağı kabul edilmiştir. Egzoz Emisyonları İnşaat makineleri ve araçları genel olarak dizel motorlara sahiptir. Dizel motorlar azot oksitler ve partikül emisyonlarına neden olabilmektedir (bkz: Bölüm 6.1). Şantiye ekipmanlarının büyük kısmı (buldozerler, greyder, vs) orta ve ağır iş makineleri olarak değerlendirilebilmektedir. Malzeme ve ekipmanların şantiyeye taşınmasında araçlar kullanılacaktır. Personel taşıması için de minibüs ve arabalar kullanılacaktır. Saha dışı nakliyesine balast, beton, yol agregası, asfalt ve prefabrike beton tünel kesitleri dâhildir. Projenin inşaat aşaması 2 yıl süreceğinden ve farklı inşaat faaliyetlerini kapsayacağından bu faaliyetlerin hava kalitesi üzerindeki etkileri statik olmayacaktır. İnşaat safhalarının genel şartları birbirlerine benzer olsa da, bunların uygulama yerleri birbirini takip eder şekilde konumlanacaktır. Tüm bu nedenlerden dolayı, hava kalitesi modeli 4 inşaat kamp sahası (Odayeri, Üçüncü Köprü, Garipçe ve Hüseyinli Kamp Sahaları) dâhil proje güzergâhının tamamı için hesaplanmıştır. İnşaat faaliyetlerinin hava kalitesi üzerindeki etkilerinin değerlendirilebilmesi için gerçekleştirilecek olan çeşitli faaliyetler ile kullanılacak olan ekipmanların belirlenmesi gerekmektedir. İnşaat programı ve iş ilerleme çizelgesi Tablo 6-13 te verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

120 6-16 Tablo 6-13 İnşaat Programı ve İş İlerleme Çizelgesi Aylar Toprak İşleri Mühendislik İşleri (Tünel ve Viyadükler) Üst Yapı İşleri Farklı inşaat faaliyetleri için farklı noktalarda kullanılacak olan makine ve ekipman sayıları Tablo 6-14 te verilmektedir. Tablo 6-14 Proje Bölümlerinde Farklı İnşaat Faaliyetleri İçin Kullanılacak Olan Makine ve Ekipmanların Sayıları İnşaat Faaliyeti Toprak İşleri Üst Yapı İşleri Mühendislik İşleri Tünel ve Viyadük İşleri Makine ve Ekipmanlar Ekskavatör Dozer Yükleyici Silindir Greyder Sulama Tankeri Ağır Yük Römorku Kamyon Asfalt Santrali Mekanik tesis Yüzey Bitirici Silindir Silindir (Demir Bantlı) Sarsak Silindir Greyder Sulama Tankeri Jeneratör Oluk Açma Makinesi Kompresör Motorlu Süpürücü Dağıtıcı Yükleyici - CAT 950 Transmikser Beton Pompası Jeneratör Su Pompası Kızaklı Kiriş Mobil Vinç Ekskavatör Jumbo Yükleyici Püskürtme Beton JCB Fan Kamyon Kompresör İnşaat ekipmanları egzozları için emisyon faktörleri Güney Sahili Hava Kalitesi Yönetim Birimi (SCAQMD) Kaliforniya Çevre Kalitesi Yasası (CEQA) El Kitabından (1993) alınmıştır. Bu faktörler her bir ekipmanın motoru tarafından her bir fren beygir gücü saat başına üretilen kirletici emisyonlarının gram cinsinden birimi olarak verilmiştir. Bu emisyon faktörleri, ekipman motor gücü ve ekipman türüne göre motorun tipik olarak çalıştığı anma çıkış gücünün ortalama yüzdesi olan yük faktörü ile çarpılarak kg / saat birimine ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

121 6-17 çevrilmiştir. Projenin inşaatında kullanılması beklenen ekipman türlerinin beygir gücü değerleri ve yük faktörleri SCAQMD CEQA El Kitabından alınmış olup Ek 6 4 te 1. ve 2. Bölümler için Tablo de ve 3. ve 4. Bölüm için Tablo de hem gr / hp saat hem kg/saat cinsinden emisyon faktörleri ile birlikte verilmektedir. İnşaat faaliyetlerinin değişik aşamaları için hesaplanan saatlik inşaat ekipmanı emisyonları Tablo 6-15 te verilmiştir. SKHKKY e (2009) göre, bölge kaynaklarından üretilecek olan emisyonların kütle debisinin ilgili parametre için verilen sınır değerlerin altında olduğu yerlerde, söz konusu kirleticiler için modelleme çalışması yapılmasına gerek yoktur. Ancak, inşaat faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan emisyon miktarları Tablo 6-16 da verilen sınır değerleri geçtiğinden, projenin inşaat aşaması için PM modellemesi yapılmıştır. Tablo 6-15 İnşaat Aşamasında Güzergahın Farklı Bölgelerinde Kullanılacak Araç ve Ekipmanlar Nedeniyle ya Çıkacak Emisyon Miktarları İnşaat aşamasında araç ve ekipmanlardan kaynaklanacak emisyonlar (kg / saat) Toprak İşleri Üst Yapı İşleri Mühendislik İşleri Tünel Parametreler Sınır 1. Ve ve Ve ve ve ve Ve ve 4. Değer* Bölüm Bölüm Bölüm Bölüm Bölüm Bölüm Bölüm Bölüm NO X HC CO SO * Kaynak: 03 Temmuz 2009 tarih sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 30 Mart 2010 tarih sayılı Resmi Gazete ile değişik Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Tablo 6-16 Yol Güzergahının Farklı Bölümlerindeki İnşaat Faaliyetleri Nedeniyle ya Çıkacak Emisyon Miktarları Proje Bölümü Kaynaklar İnşaat Faaliyetleri Nedeniyle ya Çıkacak Emisyon Miktarları (kg / saat) Kontrolsüz Toplam Kontrollü Toplam Sınır Değer ** (kg / saat) Kazı 25,52 12,76 1. Bölüm Yükleme 10,21 5,10 183,33* Taşıma 137,40 68,70 91,67* Boşaltma 10,21 5,10 Kazı 39,04 19,52 2. Bölüm Yükleme 15,62 7,81 140,25* Taşıma 210,22 105,11 140,25* Boşaltma 15,62 7,81 Kazı 34,74 17, Bölüm Yükleme 13,90 6,95 249,59* Taşıma 187,05 93,53 124,79* Boşaltma 13,90 6,95 Kazı 25,98 12,99 4. Bölüm Yükleme 10,39 5,20 186,69* Taşıma 137,91 69,96 93,34* Boşaltma 10,39 5,20 * Modelleme çalışmaları için SKHKKY kütle debisi sınır değerleri göz önünde bulundurulacaktır (kg / saat) ** Kaynak: 03 Temmuz 2009 tarih sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 30 Mart 2010 tarih sayılı Resmi Gazete ile değişik Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği İşletme Aşamasında Hava Kirletici Emisyonları Trafik akışlarına ilişkin bilgiler Mott Macdonald (Aralık 2012) tarafından hazırlanan Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Geçişi Trafik ve Gelir Tahminleri adlı rapordan alınmıştır. Trafik Raporu baz alınarak en yoğun ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

122 6-18 saatlerde (08:00 09:00 ile 17:00 18:00 arası) trafik akışları ve 2023 yıllık saatlik ortalama yol trafik yükü tahminleri kullanılarak 2023 yılında trafik akışından kaynaklı emisyonlar belirlenmiştir. Geleceğe ilişkin tahminlerde, örneğin Marmaray Metro Tüneli ve köprülerin özelleştirilmesi gibi İstanbul un taşımacılık sisteminde halen yapılmakta olan ya da taahhüt edilmiş bulunan diğer değişikliklerin etkileri ve zaman içerisinde yakıt ve motor teknolojisindeki gelişmeler yoluyla araç filosunun emisyon karakterinde görülecek olan iyileşmeler de göz önünde bulundurulmuştur. Bu hesaplamalara ilişkin diğer ayrıntılar aşağıda verilmektedir. Araçların kirletici emisyonlarının miktarı motor türü ve gücü, yapım tarihi, yakıt tipi ve içeriği, yanma verimliliği (araç yaşı, yıpranma oranı), emisyon kontrol ekipmanı (yani katalizör) olup olmadığı, aracın fiili sürati, trafik akışı (saat ya da günlük araç sayısı), araç türleri kompozisyonu (örn: kamyon ağırlıklı olması, ortalama motor yaşı ve fiili performansı), belirli yol kesitlerindeki trafik akış karakteristikleri (ortalama hız, serbest ya da tıkanmış trafik) ve nihayet yol özellikleri (örneğin eğimi) gibi farklı faktörlere bağlıdır. Bu ÇSED çalışmasında göz önünde bulundurulmuş olan faktörler aşağıdaki gibidir: 2023 yılı için genel trafik verileri (Günlük ve saatlik ortalama araç sayısı ve en yoğun saatlerle bu saatler dışındaki akışlar) Mott MacDonald tarafından gerçekleştirilen trafik tahmin çalışmasından alınmıştır Mott MacDonald ın hazırladığı trafik tahmin raporuna göre, söz konusu yollar üzerindeki araç filosunun 1. ve 2. bölgelerde %16, 3. ve 4. Bölgelerde %26 sının ağır araçlar (3,5 ton ve üzeri) olacağı tahmin edilmektedir. Bugün ve 2023 tarihinde geçerli olacak olan araç ve km başına gram cinsinden hava emisyonları Avrupa Çevre Ajansı tarafından yayımlanan, EMEP / EEA Hava Kirleticiler Emisyon Envanteri Kılavuzu (1), Kısım B: Sektörel Rehberlik, Bölüm 1.A.3.b Karayolu Nakliyesi (EMEP/EEA 2009) adlı çalışmadan alınmıştır. Bu kaynak gelecek yıllarda yakıt ve motor teknolojisindeki değişikliklerin emisyon seviyeleri üzerinde sahip olacakları etkileri de dikkate almaktadır. İstanbul daki araçların yaş kompozisyonlarının belirlenmesinde araçların Batı Avrupa ülkelerindeki araçlardan 5 yıl daha yaşlı oldukları varsayılmıştır. Binek arabaları ve kamyonlar için ana yollarda seyir sürati 90 km/saat ile sınırlandırılacaktır (bu limit kamyonlar için yalnızca koruyucu bir önlem olarak belirlenmiştir. Tahmin edilebileceği üzere kamyonlar bazı kesimlerde km/saat daha düşük hızlarda seyredecektir). %2 ye kadar eğimli olan yollarda eğim dikkate alınmamıştır. Zira bu eğim emisyon oranlarında çok küçük bir fark yaratacaktır (yalnızca tünel için önemli sayılır). Bu varsayımlar yapılırken, trafikten kaynaklı emisyonların gerçekte ortaya çıkacaklarından daha yüksek seviyelerde olacakları düşünülmüştür. Bu nedenle Proje etkileri ihtiyat payı bırakılarak değerlendirilmiş sayılmaktadır. İşletme safhasında toplam saatlik trafik emisyonlarının hesaplarının yer aldığı Tablo ile birlikte ilgili veri ve hesaplama çizelgeleri Ek 6 5 te verilmektedir. SKHKK yönetmeliğine (2009) göre belirli bir bölgedeki kaynaklardan yayılan emisyonların kütle debilerinin verili sınır değerlerin altında kalması halinde söz konusu kirleticiler için modelleme çalışması yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Tablo 6-17 den görülebileceği gibi yalnızca hesaplanan PM 10 ve NO 2 değerleri sınır değerleri aşmaktadır. Bu nedenle projenin inşaat aşaması için yalnızca PM 10 ve NO 2 değerleri için modelleme yapılmıştır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

123 6-19 Tablo 6-17 İşletme Aşamasında Güzergâhın Farklı Kesimlerinde Trafik Faaliyetlerinden Kaynaklanacak Emisyonlar Parametre Emisyonlar (kg / saat) 1. Bölüm 2. Bölüm 3. Bölüm 4. Bölüm Sınır Değer* (kg / saat) NO X PM HC * Kaynak: 03 Temmuz 2009 tarih sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 30 Mart 2010 tarih sayılı Resmi Gazete ile değişik Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Projenin Hava Kalitesi Üzerindeki Etkilerinin Modellenmesi İnşaat faaliyetleri ve geliştirme trafiğinden etkilenmesi muhtemel olan mevcut yolların çevresindeki hassas alıcı noktalarda kirletici konsantrasyonlarını belirlemek üzere bir atmosfer yayılım modeli kullanılmıştır. Modelleme çalışmasında EPA tarafından yayınlanan en son AERMOD dispersiyon modeli (versiyon 12345) kullanılmıştır. AERMOD yasal düzenleyici moda çalıştırılmış ve birikim yalnızca nihai PM 10 modeli ortam hava etkileri için değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmuştur. Başka herhangi bir kirletici için birikme değerlendirilmemiştir. Yollar ve kamp yerleşkeleri dâhil, modelleme çalışmasının düzenlenmesinde BREEZE (Trinity Consultants, versiyon7.7) grafik modelleme arayüzü kullanılmıştır. AERMOD modeli Gauss bulut dağılımına göre geliştirilmiştir. Konsantrasyon tahminleri kararlı durum kirlilik yaklaşımına dayanmakta olup, genellikle kullanılan düzenleyici dispersiyon modellerine göre oldukça büyük iyileştirmelere sahiptir. Yatay bir bulut durumu ile araziye bağlı durum birleştirilerek karmaşık arazi etkileri elde edilebilmektedir. Yayılım algoritmaları konvektif ve durağan şartlara, kentsel ve kırsal bölgelere ve bina ve diğer yapıların etkilerine göre belirlenebilmektedir. Konvektif şartlarda (tipik olarak sakin, yaz döneminde görülür) gelişi güzel dikey yönlü hava yükselme ve alçalma akış hızlarının etkileri ikili-gauss olasılık yoğunluğu fonksiyonu ile simüle edilmektedir. Hem konvektif hem durağan koşullarda ortalama dikey rüzgar hızının sıfıra eşit olduğu varsayılmaktadır. AERMOD modelleme sistemi kullanılarak 400 belirli alıcı noktada NO 2 ve PM 10 değerlerinin detaylı bir modellemesi yapılmıştır. Bu 400 Kartezyan grid alıcılarına ek olarak popülasyona sahip alanlarda, konut, ticari alanlar, orman ve sanayi alanları vb hava kalitesinden özellikle etkilendiği düşünülen arazi kullanımı türlerine sahip alanlarda yer alan 40 hassas alıcı nokta daha tanımlanmıştır. Modelleme Çalışması Meteorolojik Parametreleri EPA AERMET bilgisayar programı (AERMOD Meteorolojik Ön İşlemci (AERMET) Kullanım Kılavuzu, ABD Çevre Koruma Ajansı, Hava Kalitesi Planlama ve Standartları Ofisi. Emisyon Gözetim ve Analiz Dairesi, Research Triangle Park, Kuzey Carolina, EPA-454/B , Kasım 2004) kullanılarak en uygun yıl olan 2009 yılına ait Kumköy istasyonundan alınan yüzey meteoroloji verileri ile Kireçburnu istasyonundan alınan üst katmanlar hava verileri AERMOD hazır yüzey ve üst hava giriş dosyalarıyla birleştirilmiştir. AERMET programı AERMOD için meteorolojik ön-işlemci olarak kullanılmaktadır. AERMET, sahada yapılan ölçümlerden ve Ulusal Meteoroloji Hizmetleri Biriminden alınan yüzey ve atmosferik hava verilerini AERMOD programında kullanılmak üzere birleştirmek için tasarlanmıştır. Örneğin yüzey düzensizlik çarpanı, Bowen oranı ve aklık derecesi (albedo) gibi sahaya özgü parametreler bu aşamada tanımlanmıştır. 01/01/2009 ve 31/12/2009 tarihleri arasında sahada gerçekleştirilen yüzey ve atmosferik aero meteorolojik ölçümlerden elde edilen rüzgâr gülü Şekil 6-8 de verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

124 6-20 Şekil 6-8 İstanbul - Kumköy İstasyonu 01/01/ /12/2009 Dönemi Rüzgâr Gülü Modelleme Sonuçlarının Tahmini Hassasiyeti Modelleme çalışmasının hassasiyeti yıllık ortalama konsantrasyon seviyelerinin %20 - %25 i olup yılın 1 saatlik maksimum değeri için %50 - %60 a kadardır. Bu değerler, 2008/50/EC sayılı AB Hava Kalitesi Direktifine uygundur. Kuzey Marmara Otoyolu dört bölüme ayrılmış olup bu bölümler aşağıda (batıdan doğuya) verilmektedir. 1. Bölüm: ISTOC OSB-Odayeri; 2. Bölüm: Odayeri-Garipçe; 3. Bölüm: Poyraz-Reşadiye; 4. Bölüm: Paşamandıra-Paşaköy+Reşadiye-Çamlık Modelleme çalışmaları iki kısımda gerçekleştirilmiştir: Birinci kısım Avrupa tarafında 1. ve 2. Bölümleri, ikinci kısım ise Asya tarafında 3. ve 4. Bölümleri kapsamaktadır. Tablo 6-18 de verilen Hava Kalitesi Modellemesi çalışma alanına bu bölümde de başvurulacaktır (Şekil 6-9). Tablo 6-18 Hava Kalitesi Modelleme Kısımları Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dâhil) Konumu Projesi Güzergâhı 1. Bölüm ISTOC OSB-Odayeri 2. Bölüm Odayeri-Garipçe 3. Bölüm Poyraz-Reşadiye 4. Bölüm Reşadiye (Ümraniye-solda) & Paşaköy (Sancaktepe-sağda) Hava Kalitesi Modelleme Çalışması 1. Kısım 2. Kısım ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

125 6-21 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Şekil 6-9 Hassas Noktalar Dâhil Hava Kalitesi Çalışma Alanı

126 6-22 Üç senaryo için modelleme çalışması yapılmış olup sonuçları Bölüm ve de verilmektedir: - İnşaat aşaması kontrolsüz emisyonlar - İnşaat aşaması kontrollü emisyonlar - Projenin uygulanması ile 2023 yılı senaryosu Hava Kalitesi Hassas Alıcı Noktaları Hava kirliliğine karşı hassas alıcılar Tablo 6-10 da belirtilen kriterlere göre belirlenmiştir: Tablo 6-19 Hassasiyet Kriterleri Hassasiyet Tanımı Alıcı Nokta Örnekleri Yüksek Düşük İnsanların ve çalışmaların hava kirliliğine karşı özellikle hassas olduğu alıcı noktalar Hava kirliliğine karşı orta derecede hassas olan ve hava kirliliğinin rahatsızlığa neden olabileceği noktalar Hava kirliliğinden kaynaklı rahatsızlığın en az seviyede olduğu alıcı noktalar Eğitim, kültür ve sağlık kuruluşları, yazlık konutlar, dinlenme ve kamp alanları Ticari Alanlar Tarım Alanları Ormanlar Ofisler Restoranlar Hali hazırda yüksek derecede hava kirliliğinin bulunduğu sanayi bölgeleri. Madenler / eski taş ocakları Kullanım türleri aşağıdaki şekilde kategorilere ayrılmıştır: - Sanayi Bölgesi, maden bölgeleri (IA) - Orman alanları, tarımsal alan (F) - İşyerlerinin daha yoğun olduğu ticari bölgeler (CRA) - Konutların daha yoğun olduğu ticari bölgeler (RCA) - Eğitim, kültür ve sağlık kuruluşları ya da yazlık konutlar, dinlence ve kamp bölgeleri (RA) Güzergâh üzerinde, kırk noktada kirletici konsantrasyon seviyeleri tahmin edilmiştir. Seçilen hassas alıcı noktalar Proje sonucunda hava kalitesinde en büyük değişikliklerin yaşanacağının beklendiği yollara en yakın hassas alıcı noktalar olup Şekil 6-9 da gösterilmektedir. Bu alıcı noktalar inşaat işlerinden kaynaklanacak toz ve trafikten kaynaklanacak azotdioksit emisyonlarından kendilerinden daha uzak alıcı noktalara ya da daha az hassas noktalara göre daha büyük oranlarda etkilenmesi beklenen noktalar olup bu haliyle en fazla maruz kalma durumu örneklerini teşkil etmektedir. Hassas noktalar tanımlanırken konutlar ile birlikte okullar ve hastaneler ya da sanayi tesisleri gibi diğer olası hassas mülkler de göz önünde bulundurulmuştur. Seçilen hassas noktalar, bölgedeki konutlar ve hava kirliliğine karşı hassasiyet gösteren diğer hassas kullanımları temsil etmekte olup bu noktalara ait alıcı nokta kodu ve koordinatlar Tablo 6-20 de verilmektedir. Tablo 6-20 Seçilen Hassas Alıcı Noktaların Koordinatları ve Alan Özellikleri Konumun Adı Seçilen Alıcı Nokta Kodu Koordinatları Doğu Kuzey Loc 1_E IA m E m N Loc 2_E RCA m E m N Loc 3_E IA m E m N Loc 4_E F m E m N Loc 5_S1S3_E F m E m N Loc 6_E F m E m N ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

127 6-23 Konumun Adı Seçilen Alıcı Nokta Kodu Koordinatları Doğu Kuzey Loc 7_E F m E m N Loc 8_E F m E m N Loc 9_Kamp Odayeri_E F m E m N Loc 10_S2S2_E IA m E m N Loc 11_E RCA m E m N Loc 12_E F m E m N Loc 13_E CRA m E m N Loc 14_E RCA m E m N Loc 15_E F m E m N Loc 16_E RCA m E m N Loc 17_E F m E m N Loc 18_E F m E m N Loc 19_S2S5_E RCA m E m N Loc 20_E RCA m E m N Loc 1_A F m E m N Loc 2_S3S1_A RCA m E m N Loc 3_A F m E m N Loc 4_A RCA m E m N Loc 5_A F m E m N Loc 6_A RCA m E m N Loc 7_A RCA m E m N Loc 8_S4S3_A RCA m E m N Loc 9_A RA m E m N Loc 10_Camp Huseyinli_A IA m E m N Loc 11_A F m E m N Loc 12_A CRA m E m N Loc 13_A RCA m E m N Loc 14_S5S1_A RCA m E m N Loc 15_A RCA m E m N Loc 16_A F m E m N Loc 17_A CRA m E m N Loc 18_A RCA m E m N Loc 19_A RCA m E m N Loc 20_A RCA m E m N Tahmin Edilen Etkilerin Şiddetinin Değerlendirilmesi Ön Görülen Etkilerin şiddeti yukarıda tartışılan eşik değerlerin aşıldığı konumların belirlenmesi: Projenin, Projenin yapılması ve yapılmaması halleri için gerçekleştirilen modelleme çalışması sonuçlarına göre, NO 2 veya PM 10 açısından ilgili uzun vadeli standart değerinin %10 undan fazla yük artışına neden olduğu yerler Projenin yapılması durumda trafik yükünün, kısa vadeli standart değerinden arkaplan konsantrasyon değerinin çıkarılmasıyla elde edilen miktarı aştığı yerler. Ve daha sonra alıcı noktaların hassasiyetlerinin belirlenmesi ile değerlendirilmiştir. Değerleme matrisi Tablo 6-21 de verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

128 6-24 Tablo 6-21 Hassasiyet Değerleme Matrisi Büyüklük: Projenin yapılması ve yapılmaması durumlarında trafik akışının ortam konsantrasyonlarına yapacağı etki farkına göre belirlenmiştir. Hassasiyet Kısa Vadeli Uzun Vadeli Standart NO 2 & Standart PM 10 (1) (2) NO 2 PM 10 Düşük Yüksek Düşük 10-25% Önemsiz Küçük Büyüklük 25-50% Küçük Büyük Büyük >50% Büyük Kritik (1) 1 saatte 18 defa aşma (2) 24 saatte ortalama 35 defa aşma Etki Değerlendirme Kriterleri Etkinin şiddeti model sonuçları kullanılarak, 2023 yılında Projenin olduğu ve olmadığı hallerde güzergâh üzerindeki farklı noktalardaki NO 2 ve PM 10 konsantrasyonlarındaki farklılıkların hesaplanması ile belirlenmiştir. İstanbul da, yollardan uzak noktalardaki hava kalitesinin gelecekte ne yöne doğru değişim göstereceğine ilişkin herhangi bir veri mevcut bulunmadığından, mevcut konsantrasyon seviyelerinin gelecekte de bugünkü şekliyle kalacağı varsayılmıştır. Bu nedenle, Projenin yapılması veya yapılmaması halindeki konsantrasyonlardaki farklar, modelleme çalışmasından elde edilen ortam hava kalitesine trafik katkısı farklılıklar kullanılarak hesaplanabilmektedir (ortam hava kalitesi = mevcut konsantrasyon değerleri + yerel trafiğin katkısı). Hava kalitesinde öngörülen bu değişimlerin şiddeti, Projenin hava kalitesinin (Tablo 6-9 da verilen) Türk ve Uluslararası hava kalitesi standart değerlerini aşmasına ne derece katkı sağlayacağı ve bu değerlerin aşılması halinde etkilenebilecek olan hassas alıcı noktaların hassasiyetleri gözönünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Hava Kalitesi Standartları İlgili hava kalitesi standartları Türk yasaları ile çeşitli uluslararası standart ve kılavuzlarla belirlenmiştir. Türkiye bir AB üyeliği adayı olduğundan, ortam hava kalitesi hakkında 2008/50/EC sayılı AB Konseyi Direktifi en kullanışlı ve ilintili mevzuat olarak değerlendirilmektedir. Bu mevzuat hava kalitesi için genellikle UFK ve DSÖ hedeflerine ve Projenin işletme aşamasının hemen ilk yıllarında yürürlüğe girecek olan Türkiye Cumhuriyeti yasal standartlarına eşdeğer olan standartlar getirmektedir. Tablo 6-9 da verilmiş olduğu gibi, AB, NO 2 ve PM 10 değerleri için 1 saatlikten 1 yıllığa kadar çeşitli zaman aralıkları için hava kalitesi standartları getirmiştir. Yıllık ortalama konsantrasyon değerleri için getirilen standartlar, insanların düşük seviyeli hava kirliliğine uzun süreli maruz kalmaları halinde görülebilecek kümülatif etkilerden korunmasını amaçlamakta, günlük ve saatlik ortalama değerleri için getirilen standartlar ise insanları yüksek seviyeli kirliliğe kısa sürede maruz kalındığında ortaya çıkabilecek akut etkilerden korumaktadır. 6.5 Sonuçlar İnşaat Aşamasının Değerlendirmesi İnşaat faaliyetleri esnasında hava kalitesi üzerinde oluşturulabilecek olası etkilerin değerlendirilmesi için hesaplanan günlük ve yıllık PM 10 konsantrasyonları ile çöken toz miktarları Türkiye de yürürlükte olan SKHKKY ve HKDYY ile UFK / DB Kılavuzlarında verilen sınır değerler karşılaştırılmıştır (Tablo 6-23). ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

129 6-25 Taraf Tablo 6-22 İnşaat Aşaması için PM Modellemesi Sonuçları ve Sınır Değerler Doğu Koordinatlar Kuzey Aylık Toplam Birikme (mg/m 2 /gün) En Yüksek PM10 Kirleticisi Sonuçları En yüksek 24 Saatlik Yıllık Toplam lama Birikme konsantrasyon (mg/m 2 /gün) Değerleri (18 Değer) (µg/m 3 ) Yıllık En Yüksek Konsantrasyon (µg/m 3 ) KONTROLSÜZ DURUM Avrupa Asya KONTROLLÜ DURUM Avrupa Asya SKHKKY Sınır Değeri HKDYY Sınır Değeri UFK / DB Kılavuzu Sınır Değeri Yılı için SKHKKY Sınır Değerleri Yılı için HKDYY Sınır Değeri AERMOD Modelleme çalışması sonuçlara göre 24 saatlik ortalama döneme göre maksimum yüzde 95 lik PM 10 konsantrasyonu, kontrollü durum için µg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Bu değer UFK / DB Kılavuzunda verilen 50 µg/m 3 değerinden ve SKHKKY de 2013 yılı için geçerli olan 100 µg/m 3 ile HKDYY de 2019 yılı için geçerli olan 50 µg/m 3 değerinden düşüktür. Proje güzergâhı üzerindeki 24 saatlik PM 10 konsantrasyonu eğrileri Şekil 6-10 da verilmektedir. Şekil 6-10 dan da görülebileceği gibi en yüksek konsantrasyon değerlerinin hesaplandığı alıcı noktalar güzergâh üzerinde kırma tesislerinin yapılacağı noktaların etrafında konumlanmaktadır. Önerilen kırma tesisi yerlerinden 500 metre mesafeden itibaren 24 saatlik PM 10 konsantrasyonları 15 µg/m 3 değerinin altına düşmektedir. Kontrolsüz durum için hesaplanan modelleme çalışması sonuçları ise kontrollü durum emisyon değerlerinden neredeyse %10 daha yüksektir. Şekil 6-10 İnşaat Aşamasında En yüksek 24 Saatlik PM 10 lama Konsantrasyon Değeri (18. Değer) Hatları ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

130 6-26 Tablo 6-23 te de görüldüğü gibi yıllık en yüksek PM 10 konsantrasyon değeri µg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Bu değer 2013 yılı için verilen SKHKKY de verilen 60 µg/m 3 değerinden ve 2019 yılı için HKDYY de verilen 40 µg/m 3 değerinden oldukça düşüktür. Ayrıca bu sonuçlar UFK / DB Kılavuzunda verilen 20 µg/m 3 sınır değerinin de altındadır. Yıllık PM 10 konsantrasyon hatları haritası Şekil 6-11 de verilmektedir. Şekil 6-11 İnşaat Aşamasında Yıllık PM 10 Konsantrasyon Hatları Aylık çöken toz hatları ise aşağıdaki Şekil 6-12 de verilmektedir. Aylık çöken toz, önerilen kırma tesisi sahasından 500 metre mesafeden itibaren 0,1 mg/m 2 -gün değerindedir. Yıllık çöken tozhatları ise aşağıdaki Şekil 6-13 te gösterilmektedir. Yıllık çöken toz konsantrasyonu, önerilen kırma tesisi sahasından 500 metre mesafeden itibaren 60 mg/m 2 -gün değerindedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

131 6-27 Şekil 6-12 İnşaat Aşamasında Aylık En Yüksek Çöken Toz Hatları Şekil 6-13 İnşaat Aşamasında Yıllık En Yüksek Çöken Toz Hatları AERMOD modelleme çalışması sonuçlarına göre belirlenen inşaat faaliyetlerinden kaynaklanan PM 10 konsantrasyonları ve çöken toz miktarı SKHKKY ve HKDYY ile UFK / DB Kılavuzlarında belirtilen hem uzun hem de kısa vadeli sınır değerlere uygundur. Kontrolsüz durum emisyonları, kontrollü durum emisyonlarından neredeyse %10 daha yüksek olup emisyonların büyük çoğunluğu her iki tarafta bulunan kırma tesislerinden ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

132 6-28 kaynaklanacaktır. Diğer faaliyetlerin (örn. kazı, dolgu işleri, vs) etkilerinin asgari seviyelerde olacağı görülmektedir. Alıcı Noktalara İlişkin Tahminler Önceden belirlenen yolun çevresindeki hassas noktalardaki kısa ve uzun vadeli PM 10 ve çöken toz konsantrasyonlarına ilişkin tahminler Tablo 6-24 ve Tablo 6-25 te verilmektedir. Konutlara ilişkin tahminler yol güzergâhına en yakın konumda bulunan binalar için verilmiş olup, konut bölgelerinin daha içte kalan kısımlarında bu değerler daha düşük olacaktır. Önemli etkiler için belirtilen sınır değerlerin aşıldığı yerler vurgulanmıştır. İnşaat aşamasında yalnızca Avrupa tarafında, Arıköy yakınındaki LOC 14_E numaralı alıcı noktada orta şiddette etki beklenmektedir. Bu durum, söz konusu noktanın topografik özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Avrupa tarafının kırma tesisi bu noktada yer almaktadır. Diğer hassas bölgelerde uzun ve kısa vadeli eşik değerler asla aşılmamaktadır. Tablo 6-23 ve Tablo 6-24 te maksimum değerler kalın harflerle vurgulanmıştır. Alıcı noktaların bölgesi Şekil 6-9 da gösterilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

133 Tablo 6-23 Hassas Bölgelerde İnşaat Faaliyetlerinin Etkileri (PM 10 ) 6-29 Konum Numarası Seçilen Alıcı Nokta Kodu ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Hassasiyet Projesiz Projeli (Kontrollü) Projenin yapılması halinde trafiğin ortam konsantrasyon seviyelerine 2023 yılındaki katkısı UZUN VADELİ Yıllık lama PM (Sınır değer: 40 µg/m 3 ) Projenin Yapılması ve Yapılmaması Durumları Arasındaki Fark (10% eşik 4 µg/m3) Alıcı Noktaların Hassasiyeti En Yüksek 24 Saatlik lama PM10 Konsantrasyonu Değerleri (18 Değer) (µg/m 3 ) KISA VADELİ Sınır Değer: 50 µg/m 3 Projesiz + Model 50 Alcı Noktaları Hassasiyeti Loc 1_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 4_E IA D Önemsiz Önemsiz Loc 5_S1S3_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 7_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 8_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 9_Kamp Odayeri_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 10_S2S2_E IA D Önemsiz Önemsiz Loc 11_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 12_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 13_E CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 14_E RCA Y Önemsiz Loc 15_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 16_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 17_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 18_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 19_S2S5_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_S3S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 4_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 5_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 7_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 8_S4S3_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 9_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 10_Camp Huseyinli_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 11_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 12_A CRA O Önemsiz Önemsiz

134 6-30 Konum Numarası Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasiyet Projesiz Projeli (Kontrollü) Projenin yapılması halinde trafiğin ortam konsantrasyon seviyelerine 2023 yılındaki katkısı UZUN VADELİ Yıllık lama PM (Sınır değer: 40 µg/m 3 ) Projenin Yapılması ve Yapılmaması Durumları Arasındaki Fark (10% eşik 4 µg/m3) Alıcı Noktaların Hassasiyeti En Yüksek 24 Saatlik lama PM10 Konsantrasyonu Değerleri (18 Değer) (µg/m 3 ) KISA VADELİ Sınır Değer: 50 µg/m 3 Projesiz + Model 50 Alcı Noktaları Hassasiyeti Loc 13_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 14_S5S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 15_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 16_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 17_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 18_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 19_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Konum Numarası Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasi yet Tablo 6-24 İnşaat faaliyetlerinin hassas bölgelerdeki etkileri (Çöken Toz) Projesiz Projeli (Kontrollü) Projenin yapılması halinde trafiğin ortam konsantrasyo n seviyelerine 2023 yılındaki katkısı Uzun Vadeli (Sınır Değer: 210 mg/m 2 /ay) Projenin Yapılması ve Yapılmamas ı Durumları Arasındaki fark (10% eşik 21 mg/m2/gün) Alıcıların Hassasiyeti Aylık ortalama Çöken Toz konsantrasyo nu (mg/m2/gün) Kısa Vadeli (Sınır Değer: 390 mg/m 2 /ay) Projesiz + Model -390 Alıcı Noktaların Hassasiyeti Loc 1_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 4_E IA D Önemsiz Önemsiz Loc 5_S1S3_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 7_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 8_E F O Önemsiz Önemsiz ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

135 6-31 Konum Numarası Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasi yet Projesiz Projeli (Kontrollü) Projenin yapılması halinde trafiğin ortam konsantrasyo n seviyelerine 2023 yılındaki katkısı Uzun Vadeli (Sınır Değer: 210 mg/m 2 /ay) Projenin Yapılması ve Yapılmamas ı Durumları Arasındaki fark (10% eşik 21 mg/m2/gün) Alıcıların Hassasiyeti Aylık ortalama Çöken Toz konsantrasyo nu (mg/m2/gün) Kısa Vadeli (Sınır Değer: 390 mg/m 2 /ay) Projesiz + Model -390 Alıcı Noktaların Hassasiyeti Loc 9_Camp Odayeri_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 10_S2S2_E IA D Önemsiz Önemsiz Loc 11_E RCA O Önemsiz Önemsiz Loc 12_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 13_E CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 14_E RCA Y Önemsiz Loc 15_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 16_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 17_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 18_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 19_S2S5_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_S3S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 4_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 5_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 7_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 8_S4S3_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 9_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 10_Kamp Huseyinli_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 11_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 12_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 13_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 14_S5S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 15_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 16_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 17_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 18_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 19_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_A RCA Y Önemsiz Önemsiz ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

136 İşletme Aşaması Değerlendirmesi Trafik emisyonlarının güzergâhın hava kalitesi üzerindeki etkileri, yukarıdaki Bölüm te belirtildiği biçimde modellenmiştir. Günlük en yüksek araç akışları için dağılım modeli çalışması yapılmış ve sonuçları 2023 yılı ve Projenin yapılmaması durumu ile karşılaştırılmıştır. Tahmin yılı olarak 2023 alınmıştır çünkü trafik tahminlerine göre yolun maksimum kapasitesine bu tarihte ulaşılacaktır. Emisyon kaynakları otoyol (2. ve 3. Bölümler) ile ana bağlantı yolları (1. ve 4. Bölümler) üzerinde hareket eden araçları içermektedir. Bölüm de tartışılmış olduğu üzere, İstanbul daki araçların emisyon özellikleri, yakıt ve motor teknolojisinin gelişmesiyle iyileşecektir. Bu gelişimin AB araç filosuna oranla 5 yıl daha geriden gerçekleşeceği düşünülmektedir. İstanbul un ulaşım sisteminde 2023 yılına kadar yapılması planlanan diğer değişiklikler ve bunların etkileri hazırlanan senaryolarda (projenin yapılması ve yapılmaması senaryoları) dikkate alınmamıştır. Ayrıntılı emisyon hesaplamaları Ek 6-5 te verilmekte olup modelleme çalışması sonuçları Ek 6-6 da özetlenmektedir. Hem inşaat hem de işletme dönemleri için her bir kirleticinin modelleme çıktılarının elektronik kopyaları ise Ek 6-7 de CD halinde verilmektedir. Bu bölümde modelleme çalışması sonuçlarının ve açıklayıcı bulguların özetleri sunulmakta ve tartışılmaktadır. Aşağıdaki Tablo 6-26 da NOx ve PM 10 parametrelerinin projenin işletme aşaması için modelleme sonuçları sunulmaktadır. Projenin yapıldığı ve yapılmadığı durumlarda trafiğin yıllık ortalama konsantrasyon değerlerine katkılarını göstermenin yanı sıra bu değerler arasındaki farklar da, önemli etkiler için %10 luk eşik değerle karşılaştırılmak üzere sunulmaktadır. Önemli etkiler için tanımlı eşik değerleri aşan tahmini değerler kalın harflerle vurgulanmıştır. Taraf Tablo 6-25 İşletme Aşaması için Modelleme Çalışması Sonuçları Ve 2023 Yılı İçin Sınır Değerler Doğu Koordinatlar Kuzey En Yüksek Saatlik Konsantrasyon Değeri (18 değer) (µg/m 3 ) NO 2 En Yüksek 24 Saatlik lama Konsantrasyon Değeri (18 değer) (µg/m 3 ) En Yüksek Kirletici Sonuçları Yıllık En Yüksek Konsantrasyon Değeri (µg/m 3 ) En Yüksek 24 Saatlik lama Konsantrasyon Değeri (18 değer) (µg/m 3 ) PM10 Yıllık En Yüksek Konsantrasyon Değeri (µg/m 3 ) Avrupa Asya SKHKKY Sınır Değeri HKDYY Sınır Değeri UFK / DB Kılavuzu Sınır Değeri UFK / DB kılavuzlarına göre Proje mevcut ise yerel standartlara uygun olması gerekmektedir. Dolayısı ile mevcut Proje yalnızca Türk standartlarındaki sınır değerlerine uygun olmak durumundadır. UFK / DB Kılavuz sınır değerleri yalnızca karşılaştırma amacıyla verilmiştir Yılı için SKHKKY Sınır Değerleri Yılı için HKDYY Sınır Değerleri Yılı için HKDYY Sınır Değeri. AERMOD Modelleme çalışması sonuçlara göre 24 saatlik ortalama döneme göre maksimum yüzde 95 lik PM 10 konsantrasyonu, kontrollü durum için 1.0 µg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Bu değer UFK / DB Kılavuzunda verilen 50 µg/m 3 değerinden ve SKHKKY de 2013 yılı için geçerli olan 100 µg/m 3 ile HKDYY de 2019 yılı için geçerli olan 50 µg/m 3 değerinden düşüktür. Proje güzergâhı üzerindeki 24 saatlik PM 10 konsantrasyonu hatları Şekil 6-14 de verilmektedir. Şekil 6-14 den da görülebileceği gibi en yüksek konsantrasyon değerlerinin hesaplandığı alıcı nokta Odayeri Kamp Sahası dır. Proje güzergâhından 500 metre mesafeden itibaren 24 saatlik PM 10 konsantrasyonları 12 µg/m 3 değerinin altına düşmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

137 6-33 Şekil Yılı için İşletme Aşamasında 24 Saatlik PM 10 Konsantrasyon Hatları Tablo 6-26 da görüldüğü gibi yıllık en yüksek PM 10 konsantrasyon değeri 0.5 µg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Bu değer 2013 yılı için verilen SKHKKY de verilen 60 µg/m 3 değerinden ve 2019 yılı için HKDYY de verilen 40 µg/m 3 değerinden oldukça düşüktür. Ayrıca bu sonuçlar UFK / DB Kılavuzunda verilen 20 µg/m 3 sınır değerinin de altındadır. AERMOD modelleme çalışmasının NOx (NO 2 ye dönüşmüş haliyle) sonuçları 1 saatlik, 24 saatlik ve yıllık ortalama dönemler için tahmini konsantrasyon seviyeleri olarak Tablo 6-26 da verilmektedir. Otoyolun en yüksek yıllık ortalama NO 2 etkisi 10.4 µg/m 3 o olacaktır. Bu konsantrasyon seviyesinin Işıklar Odayeri sahasında yol yüzeyinde görülmesi tahmin edilmektedir. Gözlem çalışmasından elde edilen ortalama mevcut NO 2 konsantrasyonu ise 16.2 µg/m 3 değerindedir. Bu nedenle kümülatif konsantrasyon değeri (NO 2 etkisi değeri ile mevcut NO 2 değerinin toplamı) 26.6 µg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Bu konsantrasyon değeri SKHKKY de 2013 yılı için tanımlanan 60 µg/m 3 hedef değerinden düşüktür. Ek olarak, SKHKKY de 2024 yılı için NO 2 hedef değeri 40 µg/m 3 olarak belirtilmiştir. Bu nedenle Otoyolun üzerindeki trafiğin ortam hava kalitesi üzerindeki uzun vadeli tahmini etkileri göz ardı edilebilir seviyelerdedir. Şekil 6-15 te yıllık ortalama süresi için tahmini NO 2 etkilerinin dağılımı gösterilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

138 6-34 Şekil 6-15 lama Yıllık Maksimum Tahmini NO 2 Etkisi Maksimum 24 saatlik ortalama 22.3 µg/m 3 değerindedir. Bu konsantrasyon değerlerinin yol üzerinde görüleceği tahmin edilmektedir. En yakın numune alma noktasında ölçülen mevcut NO 2 konsantrasyon değeri ise 18.7 µg/m 3 tür. Bu nedenle kümülatif konsantrasyon değeri 41 µg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Bu konsantrasyon değeri SKHKKY de 2013 yılı için belirtilen 300 µg/m 3 değerinin çok daha altındadır. HKDDY ve UFK / DB Kılavuzlarında 24 saatlik ortalama NO 2 emisyonu için bir değer verilmemiştir. Araç ulaşımının mevcut hava kalitesi üzerindeki günlük tahmini NO 2 etkisi ise neredeyse göz ardı edilebilir seviyededir. Şekil 6-16 da beklenen en yüksek 24 saatlik NO 2 etkilerinin dağılımı gösterilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

139 6-35 Şekil Saatlik En Yüksek NO 2 Etkisi Tahminleri Otoyolun saatlik maksimum etkisi µg/m 3 tür. Bu değerin yol yüzeyinde ortaya çıkması beklenmektedir. Bu konsantrasyon seviyeleri UFK / DB Kılavuzu sınır değerlerinin altındadır. Şekil 6-17 de beklenen en yüksek saatlik NO 2 etkilerinin dağılımı gösterilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Şekil 6-17 Beklenen En Yüksek Saatlik NO 2 Etkisi

140 6-36 Özetle, Projenin tahmin edilen hem uzun hem de kısa vadeli NO2 etkileri ile gözlenen mevcut NO2 konsantrasyon değerlerinin toplamından hesaplanan kümülatif konsantrasyon değerleri hem Türk Yasaları hem de UFK / DB Kılavuzlarında belirtilen sınır değerlerinin altındadır. Alıcı Noktalara ilişkin Tahminler Proje güzergâhına yakın yerlerde yaşayan insanların bulunduğu belirli noktalardaki uzun ve kısa vadeli NO 2 ve PM 10 konsantrasyonlarına ilişkin tahminler Tablo 6-26 ve 6-27 de verilmektedir. Burada aynı zamanda hastane ve okul gibi diğer hassas alıcı noktalarda görülecek olan konsantrasyon değerlerine ilişkin tahminler de verilmektedir. Konut alanlarına ilişkin tahminler yola en yakın binalar için verilmiş olup daha içeri bölgelerde kalan evlerde görülecek olan değerler muhtemelen daha düşük olacaktır. Önemli etkiler için belirtilen eşik değerlerin aşıldığı noktalar vurgulanmıştır. Hassas bölgelerde %10 luk eşik değerin aşıldığı noktalar bulunmaktadır. Bazı konut alanları ve ormanlarda ise kısa vadeli eşik değerler düşük miktarlarda aşılmaktadır. Etkilenen konumlar Tablo 6-17 de tanımlanmaktadır. Her koşulda, yola 0 ila en çok 75 metre arasında mesafelere kadar dar bir şeritte konumlanmış olan konutlar etkilenecektir. Tablo 6-26 ve Tablo 6-27 de maksimum seviyeler kalın harflerle vurgulanmıştır. Alıcı noktalar ise Şekil 6-9 da verilmiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

141 6-37 Konumun Adı Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasiye t ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Projesiz Tablo 6-26 İşletme Döneminde Hassas Bölgeler Üzerindeki Etkiler (NO 2) Projeli (Kontr ollü) UZUN VADELİ KISA VADELİ Yıllık lama NO 2 ( Sınır Değeri: 40 µg/m 3) Sınır Değeri: 150 µg/m 3 Projeli 2023 Projeli ile En Yüksek yılında projesiz Saatlik lama Alıcı Projesiz trafiğin ortam durum NO Noktaların X Durum + konsantrasyo arasındaki Konsantrasyon Hassasiyeti Model -150 n değerlerine fark (10% Değerleri (18 katkısı eşik 4 µg/m3) Değer) (µg/m 3 ) Alıcıların Hassasiyeti Loc 1_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 4_E IA D Önemsiz Önemsiz Loc 5_S1S3_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 7_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 8_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 9_Kamp F O Odayeri_E Küçük Loc 10_S2S2_E IA L Önemsiz Önemsiz Loc 11_E RCA Y Önemsiz Loc 12_E F O Küçük Önemsiz Loc 13_E CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 14_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 15_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 16_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 17_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 18_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 19_S2S5_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_S3S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 4_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 5_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 7_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 8_S4S3_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 9_A CRA O Önemsiz Loc 10_Kamp F O Önemsiz Önemsiz Huseyinli_A Önemsiz Loc 11_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 12_A CRA O Önemsiz Önemsiz

142 6-38 Konumun Adı Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasiye t Projesiz Projeli (Kontr ollü) UZUN VADELİ KISA VADELİ Yıllık lama NO 2 ( Sınır Değeri: 40 µg/m 3) Sınır Değeri: 150 µg/m 3 Projeli 2023 Projeli ile En Yüksek yılında projesiz Saatlik lama Alıcı Projesiz trafiğin ortam durum NO Noktaların X Durum + konsantrasyo arasındaki Konsantrasyon Hassasiyeti Model -150 n değerlerine fark (10% Değerleri (18 katkısı eşik 4 µg/m3) Değer) (µg/m 3 ) Alıcıların Hassasiyeti Loc 13_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 14_S5S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 15_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 16_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 17_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 18_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 19_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Konumun Adı Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasiye t Projesiz Tablo 6-27 İşletme Döneminde Hassas Bölgeler Üzerindeki Etkiler (PM 10) Projeli (Kontr ollü) Projeli 2023 yılında trafiğin ortam konsantrasyo n değerlerine katkısı UZUN VADELİ Yıllık lama PM (Sınır değeri: 40 µg/m 3 ) Projeli ile projesiz durum arasındaki fark (10% eşik 4 µg/m3) Alıcı Noktaların Hassasiyeti En Yüksek 24 Saatlik lama PM10 Konsantrasyon Değerleri (18 Değer) (µg/m 3 ) KISA VADELİ Sınır değeri: 50 µg/m 3 Projesiz Durum + Model -50 Alıcı Noktaların Hassasiyeti Loc 1_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 4_E IA D Önemsiz Önemsiz Loc 5_S1S3_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 7_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 8_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 9_Kamp F O Önemsiz Önemsiz Odayeri_E Loc 10_S2S2_E IA L Önemsiz Önemsiz Loc 11_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 12_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 13_E CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 14_E RCA Y Önemsiz Önemsiz ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

143 6-39 Konumun Adı Seçilen Alıcı Nokta Kodu Hassasiye t Projesiz Projeli (Kontr ollü) Projeli 2023 yılında trafiğin ortam konsantrasyo n değerlerine katkısı UZUN VADELİ Yıllık lama PM (Sınır değeri: 40 µg/m 3 ) Projeli ile projesiz durum arasındaki fark (10% eşik 4 µg/m3) Alıcı Noktaların Hassasiyeti En Yüksek 24 Saatlik lama PM10 Konsantrasyon Değerleri (18 Değer) (µg/m 3 ) KISA VADELİ Sınır değeri: 50 µg/m 3 Projesiz Durum + Model -50 Alıcı Noktaların Hassasiyeti Loc 15_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 16_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 17_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 18_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 19_S2S5_E RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_E F O Önemsiz Önemsiz Loc 1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 2_S3S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 3_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 4_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 5_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 6_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 7_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 8_S4S3_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 9_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 10_Camp F O Önemsiz Önemsiz Huseyinli_A Loc 11_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 12_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 13_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 14_S5S1_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 15_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 16_A F O Önemsiz Önemsiz Loc 17_A CRA O Önemsiz Önemsiz Loc 18_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 19_A RCA Y Önemsiz Önemsiz Loc 20_A RCA Y Önemsiz Önemsiz ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

144 Etki Azaltıcı Önlemler ve Kalıcı Etkiler İnşaat Aşaması Türkiye de yürürlükte olan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Artıklarının Kontrolü Yönetmeliği ne göre kazı işlerinden kaynaklanacak toz emisyonlarını en aza indirgemek için önlem alınması zorunludur. Yüklenici inşaatlardan kaynaklanabilecek toz ve diğer emisyonların atmosfere salınmasını kontrol etmek üzere aşağıdaki önlemleri alacaktır: Toz oluşan bölgeler özellikle kuru iklim koşullarında su püskürtülmesi yoluyla kontrol altında tutulacaktır. Yığınlar toz oluşumunu en aza indirgeyecek biçimde, hakim rüzgâr yönleri ve hassas alıcı noktaların konumları dikkate alınarak planlanacak ve konumlandırılacaktır. Yığınlar, rüzgâr tozumasına karşı korunacaktır (örn: rüzgâr siperleri ve kuru dönemlerde su püskürtülmesiyle). Toz oluşturması muhtemel olan malzemelerin boşaltım yükseklikleri mümkün olduğunca düşük tutulacaktır. Mümkün olan yerlerde yığınlar hassas alıcı noktalardan uzakta konumlandırılacaktır. İnşaat malzemelerinin kırılmasının gerektiği hallerde kırıcı ekipmanlar hassas alıcılardan uzakta konumlandırılacaktır. Toprak yollarda kamyonlar için şantiye içi hız limitleri konulacaktır (20 km/saat); Toprak ve diğer tozlu malzemeleri şantiye dışına taşıyan kamyonların üzerleri şantiyeden çıkmalarından önce kapatılacaktır. İnşaat araçlarının şantiyeye girmeyi beklerken ya da şantiye içerisinde beklemeleri esnasında motorlarını kapatmaları sağlanacaktır. Şantiye dışına çıkan kamyonların civardaki yollara toz taşımasını engellemek üzere tekerlek yıkama sistemi sağlanacaktır. Şantiye trafiği tarafından kullanılan kamu yolları, kirliliğin birikmesini engellemek amacıyla düzenli olarak süpürülecektir. İnşaat makinelerinin molalarda çalışır vaziyette bırakılmalarına izin verilmeyecek ya da en düşük devirde çalışmaları sağlanacaktır. Malzeme ve ekipmanları en iyi durumda muhafaza ederek performans düşüklüğü nedeniyle egzoz emisyonu oluşması en aza indirgenecektir. Ekipman operatörleri ve kamyon şoförlerine sorumlu oldukları faaliyetlerin hava kirliliği olasılıklarına ilişkin olarak eğitimler verilerek yukarıda sayılan önlemlerin başarılı biçimde uygulanması desteklenecektir. İnşaat sahalarındaki toz seviyeleri, çöken toz ölçüm cihazları kullanılarak takip edilecektir. Yüklenici Türkiye de yürürlükte olan Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği nde öngörülen toz rahatsızlıklarından kaçınmak üzere metrekare başına aylık 0,39 gramlık sınır değeri gözetecektir. İnşaat sahalarının yakınındaki hassas alanlarda bu seviyenin aşılması halinde, Yüklenici, inşaat faaliyetlerinin ileriki dönemlerinde tekrar oluşmaması için ilave toz kontrol önlemleri alacaktır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

145 6-41 (Azaltıcı Önlemlerden Sonra) Kalıcı Etkilerin Önemi İnşaat aşaması faaliyetlerinden kaynaklanacak toz emisyonunun değerlendirilmesinde sahada (yukarıda açıklanan) standart toz kontrol önlemlerinin alınmasıyla inşaat faaliyetleri esnasında olası toz emisyonlarının gereken seviyede engelleneceği varsayılmıştır. Projenin inşaatı nedeniyle ortaya çıkabilecek toz emisyonlarının civardaki hassas alıcı noktalarda herhangi bir önemli etki yapabilmesi muhtemel görünmemektedir İşletme Aşaması Projede belediyenin trafik makamıyla (İstanbul Trafik Kontrol Merkezi (İBB)) birlikte çalışarak ve ayrıca farklı inisiyatifler kullanarak sürücülerin emisyonları en aza indirmeye (örn. düzenli araç muayenesi yaptırmaya, uygun sürücülük davranışları sergilemeye) teşvik edecektir. Elektronik trafik işaretleri kullanılarak (örn. hız uyarıları, ilerideki trafik durumu ve araç emisyonlarını düşürmek için genel tavsiyeler) sürücülerin sorunsuz trafik akışı sağlamaları kolaylaştırılacak ve emisyonlar böylelikle azaltılacaktır. Tünellerden kaynaklı emisyonların etkileri, havalandırma kanallarının konumu, biçimi ve çalışma prensibi dâhil olmak üzere dikkatlice tasarlanması ile azaltılabilmektedir. Trafikten kaynaklı emisyonların azaltılabilmesi daha zor olup, bu noktada en önemli husus trafik akışlarının yaklaşım yolları ve daha geniş yol ağı üzerinde diğer noktalarda hava kalitesi standartlarını aşmamalarının sağlanmasıdır. Araçların optimum yakıt tüketimine olanak sağlayan hızlarda sürülmesi ve iyi trafik yönetimi ile tıkanıklıkların önlenmesi son derece önemlidir. Yüksek hızlardan kaynaklı emisyonların önlenmesi adına, hız limiti 80 km/saat olarak belirlenecektir. Proje sonucunda genel olarak trafik artışı görüleceğinden nakliye sektöründen kaynaklı olarak bölgesel sera gazı emisyonlarında bir artış görülmesi ve bunun iklim değişikliğine yol açacak sonuçlarının olması ihtimal dâhilindedir. Kalıcı Etkilerin Önemi (Azaltıcı Önlemlerden Sonra) Projenin işletme aşaması için herhangi bir ilave azaltıcı önlem tavsiye edilmemektedir. Bu nedenle etkilerin büyüklüğü ve önemi Bölüm 6.5 te detaylı olarak anlatıldığı biçimde kalacaktır. 6.7 Sonuçlar ve Özet İnşaat Aşaması Toz Değerlendirmesi Genel olarak, inşaat faaliyetlerinin yıkım, inşaat, toprak işleri ya da malzeme taşınması nedeniyle kaçak toz emisyonu üretme potansiyeli bulunmaktadır. Proje için bu faaliyetler tarafından oluşturulacak olan havada partikül madde emisyonları şantiye içi yönetim uygulamaları kullanılarak projenin en yakın hassas alıcılar üzerindeki etkileri orta ile önemsiz derecelerde sınırlandırılacak biçimde kontrol altında tutulacaktır. Tavsiye edilen azaltıcı önlemler sayesinde bu alıcı noktalar üzerindeki kaçak PM 10 etkileri göz ardı edilebilir seviyelerde olacaktır. Projeden kaynaklanacak kaçak partikül madde emisyonlarının (toz ve PM) genel etkilerinin insan sağlığı ve rahatlığı açısından önemsiz seviyelerde olacağı değerlendirilmektedir. Proje, bölgesel ölçekte göz ardı edilebilir seviyelerde kirletici emisyonuna neden olacaktır. Buna göre, hem işletmeye girdiği yılda hem de açılıştan 15 yıl sonra, tüm kirleticilerde %0.1 den daha düşük bir artış görülecektir İşletme Aşaması Yerel Hava Kalitesi Değerlendirmesi Projenin işletilmesi sonucunda trafik akışları ve yaklaşım yolları ile daha geniş yol ağı üzerinde buna bağlı hava emisyonlarında değişiklik görülecektir. Aynı zamanda, tünel portallarından kaynaklı olarak noktasal kaynak emisyonları görülecektir. Bu emisyonlar insan sağlığı ve refahı, fauna ve flora ile etkilenen yolların etrafındaki malzemeler üzerinde etkiye sahip olacak ve yerel hava kalitesini değiştirecektir. Ayrıca, bölgesel hava kalitesinde daha büyük değişiklikler yaşanması da olasıdır. Proje sonucunda bazı bölgelerde trafik azalıp ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

146 6-42 diğerlerinde artmasına rağmen genel olarak bir trafik artışı olması muhtemeldir. Modelleme çalışmasının sonuçlarına göre İstanbul Şehrinin kuzey bölgelerinde oluşacak olan bu yeni trafik kirletici (PM, NOx, VOC ve CO) emisyon seviyelerini arttıracaktır. Ancak Proje güzergâhı boyunca, Bölgenin kuzey kısımlarında görülecek olan etkilerin göz ardı edilebilir seviyelerde olması beklenmektedir. Diğer taraftan, mevcut köprüleri ve yolları kullanmakta olan trafiğin bir kısmının yeni köprü ve otoyolu kullanmasıyla, İstanbul Şehrinin güney kısımları için bazı olumlu etkiler de olacaktır. Bu nedenle güney kısımdaki mevcut emisyon seviyelerinin düşmesi yüksek bir ihtimaldir. Dolayısıyla, işletmenin ilk yıllarında mevcut emisyon seviyelerinin güneyden kuzeye kayması muhtemeldir. Güney kısımlar için detaylı araç trafik bilgileri mevcut olmadığından, buraya ait emisyon seviyeleri tahmin edilememiştir İşletme Dönemi Bölgesel Hava Kirleticiler ve Sera Gazları Değerlendirmesi Projenin işletme dönemi için bir sera gazı değerlendirmesi yapılmıştır. Araç ulaşımı esnasında ortaya çıkan temel sera gazı karbon dioksittir (CO 2 ). Yıllık emisyonların 0.27 Milyon ton karbon dioksit eşdeğeri olması tahmin edilmektedir (Mt CO2-e). Kuzey Marmara Otoyolundan kaynaklanacak olan sera gazı emisyonları ulusal sera gazı envanteri ile karşılaştırılmıştır. Projeden kaynaklanacak olan emisyonların 2011 itibariyle ulusal envanterin %0.06 sı civarında olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, projeden kaynaklanacak olan emisyonlar, ulusal envanterdeki karayolu ulaşımı emisyonlarının %0.68 i civarına tekabül edeceği tahmin edilmektedir. KAYNAKLAR (1) Azot Oksitler / Kirliliğin Önlenmesi ve Azaltılması El Kitabı DÜNYA BANKASI GRUBU; Yürürlüğe Girişi: Temmuz 1998 (2) Koji Tsunokawa, Christopher Hoban, Yollar ve Çevre, 1997, Dünya Bankası, Washington, D.C. (3) Stern, Arthur C., ve ark Hava Kirliliği Temel İlkeleri. Orlando, Fla.: Academic Press. (4) AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEYİ 2008/50/EC sayı, 21 Mayıs 2008 tarihli m Hava Kalitesi ve Avrupa için daha temiz hava hakkındaki direktifleri (5) Avrupa için Hava Kalitesi Kılavuzları, 2. Baskı, DSÖ Bölgesel Yayınları: Avrupa Serisi No:91, 2000 (6) Watson ve Chow, 2000, Kentsel Kaçak Toz Emisyonu Envanteri ile m Kaynak Yükleri Tahminlerinin Uzlaştırılması: Mevcut Bilgilerin ve İhtiyaç Duyulan Araştırmaların Özeti, Deser Araştırma Enstitüsü, Belge No F. (7) SCAQMD (1993). CEQA Hava Kalitesi El Kitabı, Güney Sahili Hava Kalitesi Yönetim Birimi, Diamond Bar, CA ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

147 TRAFİK GÜRÜLTÜSÜ VE TİTREŞİM 7.1 Giriş Değerlendirmenin bu bölümünde önerilen Projenin inşaat ve işletmesinden kaynaklanabilecek olası gürültü etkileri ele alınmaktadır. Bu bölümde önerilen güzergâh üzerindeki gürültü iklimi değerlendirilmekte ve mevcut gürültü seviyeleri (2012) ile Gelecek yıllarda (2023) en az yapılacak olanlar (Do Minimum) ile bir şeylerin yapılacağı (Do Something) yıllardaki (2023) gürültü seviyeleri arasında görülecek olan farklara ilişkin tahminlerde bulunmaktadır. Bu gürültü seviyesi farklılıkları, tekil özelliklerin gürültü hassasiyetleri ile birlikte kullanılarak projenin hayata geçirilmesi ile ortaya çıkması muhtemel gürültü etkileri belirlenmiştir. Projenin gürültü ve titreşim etkileri tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde (ÇGDYY) yer alan kılavuz bilgiler kullanılarak belirlenmiştir. Bu çalışmada, olası bir şey yapılması gereken gürültü kirliliği aşağıdaki madde için değerlendirilmektedir: Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Trafik tahmin raporunda verilen, FSM Köprüsünde Kamyon Yasağının ve Geçiş Ücreti Düzenlemesinin uygulandığı 2023 Temel Durum Senaryosu. Hesaplanan gürültü seviyeleri bir minimum yapılması gerekenler senaryosuyla karşılaştırılacaktır. Minimum yapılması gerekenler senaryosunda önerilen yol güzergâhı olmaksızın mevcut gürültü seviyeleri tarif edilmektedir. Proje kapsamında, mevcut gürültü seviyeleri etüdü ve gürültü modelleme çalışmaları taşeron Frekans Çevre Ölçüm Mühendislik Danışmanlık Tic. İth. İhr. Ltd. Şti tarafından yürütülmüştür. 7.2 Hedef Bu bölüm Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi nin (Proje) inşaat ve işletmesinden kaynaklanacak olası gürültü ve titreşim etkilerinin değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Daha geniş kapsamlı bir bir şey yapılması gereken senaryoyu tahmin etmek üzere tüm proje sahaları 2023 trafik tahminleri için çalışma alanı olarak tanımlanmıştır. Bu durum Şekil 7.1 de gösterilmektedir. Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dâhil) projesinden kaynaklanacak olan ulaştırma gürültüleri için alınacak olan etki azaltıcı önlemler, 2023 yılı için öngörülen işletme koşullarına istinaden analiz edilmiştir. Gürültü ve titreşim etkileri ÇGDYY e uygun olarak değerlendirilmiştir. Ek olarak, bu bölümde yeni otoyolun inşa edilmesinin planlandığı bölgedeki mevcut gürültü seviyeleri de verilmektedir. Geliştirilmiş olan gürültü modeli gelecekte otoyol ve çevresi için geliştirilecek olan projelerin etkilerinin tahmin edilmesine olanak sağlamaktadır. Bu nedenle İstanbul Şehri ve Karayolları Genel Müdürlüğü için bir planlama ve karar verme aracı olarak hizmet verebilecektir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

148 7-2 Bu çalışmanın amacı inşaat ve otoyol işletmesinden kaynaklanacak olan gürültünün aşağıdaki özel amaçlarla birlikte tahmin edilmesi ve modellenmesidir: İnşaat faaliyetleri tarafından yaratılacak gürültü seviyelerinin gürültü haritası kullanılarak belirlenmesi, Otoyolun işletme döneminde araçlar tarafından yaratılacak gürültü seviyelerinin gürültü haritası kullanılarak belirlenmesi, Herhangi bir bölgedeki gürültü seviyelerinin ilgili gürültü yönetmelik ve kılavuzlarında belirtilen kriterleri aşıp aşmadığının değerlendirilmesi, Çevresel gürültünün istenen seviyelere düşürülmesi için ihtiyaç duyulacak olan bariyerlerin büyüklükleri ve konumlarının belirlenmesi 7.3 Gürültü ve Titreşimin Tanımı Gürültü: Gürültünün en basit tanımı inşaat ekipmanları, titreşimli hoparlörler, çalışan makine ve aletler, yol yüzeyleri ile araçlar arasındaki sürtünme gibi birçok farklı kaynak tarafından üretilebilen istenmeyen sestir. Ses ve gürültünün iki önemli karakteristik özelliği bulunmaktadır: frekans ve ses yüksekliği. Ses / Gürültü, ses / gürültü dalgasının içinden geçtiği ortamdaki partiküllerin titreşimiyle oluşan mekanik bir dalgadır. Elektromanyetik dalgalar (örneğin ses gibi mekanik dalgalar ya da kızılötesi ışınlar) bir frekans değerine sahiptir. Frekans, birim zamanda tekrarlayan olay sayısı olarak tanımlanabilmektedir. Titreşim: Titreşim, bir denge noktası etrafında salınımların görüldüğü mekanik bir olgudur. Titreşim genellikle istenmeyen bir durumdur. Örneğin çalışan motorların, kamyonların, inşaat ekipmanları ile araçlarının titreşimleri genel olarak istenmeyen durumlardır. Belirli bir seviyede gürültü oluşması, örneğin yol inşaatı için gereken agregaların üretilmesi gibi işlemlerin kaçınılmaz yan etkisidir. Agregaların toprak ve taşların mekanik olarak sökülmesiyle açığa çıkarılması, kazma ya da patlatma yoluyla çıkarılması, kamyon ya da taşıyıcı bantlara yüklenmesi ve işlenmesi gibi süreçlerin hepsi gürültü üretmektedir. Bu faaliyetlerin büyük çoğunluğu açık alanlarda gerçekleştirilmekte bu da üretilen gürültünün saha dışında da duyulabilmesi olasılığını arttırmaktadır. En önemli titreşim kaynağı patlayıcılarla gerçekleştirilen patlatma işlemleridir. Çünkü diğer kaynaklardan (örneğin mobil ya da sabit ağır ekipman ve tesisler) üretilen yer titreşimleri genellikle saha dışında hissedilmez (Walker, A Çevresel Gürültü. ISBN ). Kum, çakıl ya da kil işlemede, kazı faaliyeti öncesinde patlatma yapılmasına nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak sert kaya ocaklarında kaya kütlesinin standart makinelerle kolayca kazılabilmesini sağlamak için küçük parçalara ayırmak üzere sıklıkla patlatma işlemi yapılmaktadır. Patlatma işleminde ortaya çıkan enerji, gürültü ve yer titreşimi biçiminde kaybedilmektedir. Titreşim seviyesi genelde olarak kullanılan patlayıcı miktarı arttıkça artıp, alıcı ile patlama noktası arasındaki mesafe arttıkça azalır. Gürültü, gürültüye karşı hassas noktalarda bulunan insanları ciddi derecede etkiler, stres ve bezginliğe neden olarak rahatlama, uyuma veya iletişim kurma gibi becerilerini azaltıp psikolojik refahları açısından sonuçlar yaratır. Patlamalar ayrıca havada aşırı basınca yani havada basınç dalgaları oluşmasına da neden olabilmekte ve bunlar da yer titreşimiyle benzer etkiler yaratabilmektedir (Maslen, A Ocak patlatmalarının çevresel etkileri. ISBN ). ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

149 Genel Değerlendirme Yaklaşımı Giriş Bu bölümde projenin inşaat ve işletmesi nedeniyle ortaya çıkacak olan gürültü etkisi değerlendirilmektedir. Otoyol ve köprünün inşa edilmesi sırasında inşaat faaliyetleri ve trafik akışı ses emisyonlarını arttırarak etrafta ilave gürültü oluşmasına neden olacaktır. Bu etkiler aynı zamanda Nisan 2013 tarihinde ölçülen mevcut gürültü seviyeleri ile de karşılaştırılmıştır. Gürültü modeli IMMI v ticari modelleme yazılımı kullanılarak geliştirilmiştir. Hesaplamalar ise otoyol, viyadükler ve tüneller gibi kaynaklarca üretilen çevresel gürültü değerlendirilmesi için Türk Gürültü Yönetmeliği ve Avrupa Komisyonu Direktifi tarafından da önerilen XPS Fransız Standardında atıfta bulunulan Guide du bruit des transports terrestres, fascicule prevision des niveaux sonores CETUR 1980 (Karayolu taşımacılığı gürültü kılavuzu, ses seviyeleri tahmini CETUR 1980) adlı kılavuzda verilen emisyon değerleri kullanılarak yapılmıştır Mevzuat ve Kılavuzlar İnşaat ve otoyol işletmesinden kaynaklanan çevresel gürültüde ön görülen değişikliklerin önemi Türk Gürültü Yönetmelikleri ile UFK nın Geçiş Ücretli Yollar için Sağlık ve Güvenlik Kılavuzuna atıfta bulunarak değerlendirilmiştir Türk Gürültü Yönetmeliği Türkiye de çevresel gürültü ve titreşimler, tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği (ÇGDYY) ile kontrol edilmektedir. Yeni Yollar İçin Gürültü Kriterleri İnşaat sahalarından kaynaklanan gürültü emisyonları, Yönetmelik Madde 18 de belirtilen gürültü kriterleri ile düzenlenmektedir. Karayollarından kaynaklı nakliye gürültüsü için geçerli olan sınır değerler, söz konusu yönetmeliğin Ek VII Tablo 1 de verilmektedir. Gürültü azaltıcı önlemleri kullanılarak en yakın şantiye dışı alıcı konumunda Tablo 7.1 de verilen gürültü seviyelerinin elde edilmesi gerekmektedir. Tablo 7-1 Kara Yolu Çevresel Gürültü Sınır Değerleri, Türkiye (Leq dba) Yeni Yapılacak Yollar Mevcut Yollarda İyileştirmeler Arazi Kullanım Türü Gündüz Akşam Gece Gündüz Akşam Gece (07-19) (19-22) (22-07) (07-19) (19-22) (22-07) Sanayi Alanları (Ağır Sanayi) Ticari yapılar ile gürültüye hassas kullanımların birlikte bulunduğu alanlardan işyerlerinin yoğun olarak bulunduğu alanlar (ticari alanlar) Ticari yapılar ile gürültüye hassas kullanımların birlikte bulunduğu alanlardan konutların yoğun olarak bulunduğu alanlar (ticari / konut karışık alanlar) Gürültüye hassas kullanımlardan eğitim, kültür ve sağlık alanları ile yazlık ve kamp yerlerinin ağırlıklı olduğu alanlar (konut alanları, dinlence alanları, eğitim alanları ile hastaneler) ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

150 7-4 İnşaatlar için Gürültü ve Titreşim Kriterleri İnşaat sahalarından kaynaklanan en yakın şantiye dışı alıcı konumda ölçülen gürültü emisyonları ÇGDYY Madde 23 te belirtilen kriterlere göre yönetilmekte olup Ek VII Tablo 5 te verilen gürültü seviyeleri maksimum izin verilen seviyeler olarak belirtilmektedir. Sınır değerler Tablo 7 2 den görülebilir. Tablo 7-2 İnşaat Gürültü Seviyeleri, Türkiye (Leq dba) Faaliyet Türü Lgündüz (dba) Bina 70 Yol 75 Diğer Kaynaklar 70 Patlatma sahalarından kaynaklanan en yakın şantiye dışı alıcı konumda ölçülen titreşim kriterleri ÇGDYY Madde 25 te belirtilmekte olup Ek VII Tablo 6 da verilen gürültü seviyeleri maksimum izin verilen seviyeler olarak belirtilmektedir. Sınır değerler Tablo 7 3 ten görülebilir Tablo 7-3 Patlatma Titreşim Sınır Değerleri, Türkiye Frekans Aralığı Parçacık Hızı Tepe Değeri (mm/sn) Parçacık hızı tepe sınır değerleri frekans aralıklarına göre lineer olarak değişmektedir. 1Hz ila 4 Hz arasındaki frekanslar için sınır değer 5 mm/sn den 19 mm/sn ye, 10 Hz ila 30 Hz arasındaki frekanslar için 19 mm/sn den 50 mm/sn e değişmektedir UFK Geçiş Ücretli Yollar için Sağlık ve Güvenlik Kılavuzu UFK Geçiş Ücretli Yollar için Sağlık ve Güvenlik Kılavuzu adlı kılavuzda da bahsedildiği üzere, Federal Otoyollar İdaresi (Federal Highways Administration - FHWA) Gürültü Azaltma Kriterlerinin uygulanması önerilmektedir. FHWA kriterlerine göre değerlendirme, projeden etkilenecek olan mevcut faaliyetler, geliştirilmiş alanlar ile geliştirilmesi planlanan, tasarlanan ve programlanan geliştirilmemiş alanlarda yapılmalıdır. Kritik noktalarda trafik gürültüsü projenin tasarım yılı için hesaplanmaktadır. Tasarım yılı genellikle çevre çalışmalarının başlangıcından 20 yıl sonrasıdır. Bu hesaplamada en kötü etkiye sahip saatlik trafik düzenli şekilde kullanılmaktadır. Bu uygulamada trafik mühendisleri ortalama bir tasarım yılı günü için birkaç trafik hacmi ve sürati tahmini yapar ve daha sonra en kötü etkiye sahip saate gürültü hesaplamaları ile karar verilir. Bu uygulamada değerlendirme 24 saatlik değil saatlik olarak yapıldığı için gürültü değeri saatlik olarak verilmiştir Leq (s). ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

151 7-5 Tablo 7-4 Gürültü Azaltma Kriterleri (NAC), FHWA Saatlik A-ağırlıklı Gürültü Seviyesi (dba) Faaliyet Kategorisi A B C D E L eq (s) L 10 (s) Faaliyet Kategorisinin Açıklaması 57 Dış 67 Dış 72 Dış İç 60 Dış 70 Dış 75 Dış İç Sessizlik ve sakinliğin son derece önemli olduğu, önemli bir kamu ihtiyacına hizmet eden ve asıl amacına hizmet etmeye devam edebilmesi için bu niteliklerini koruması son derece önemli olan alanlar Piknik, dinlence alanları, oyun parkları, spor alanları, parklar, konutlar, otel ve pansiyonlar, okullar, kiliseler, kütüphane ve hastaneler Yukarıdaki A ve B kategorilerine dâhil edilmeyen iskân alanları, mülkleri ya da faaliyetleri İskâna açılmamış bölgeler. Konutlar, otel ve pansiyonlar, halka açık toplantı yerleri, okullar, kiliseler, kütüphane, hastane ve konferans salonları Çalışma Sahası Çalışma sahası Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Proje alanı boyunca yayılmakta olup Şekil 7.1 de gösterilmektedir. Proje sahası İstanbul un kuzey kesiminde, Avrupa tarafında Mahmutbey den başlayıp Asya tarafında Reşadiye ye kadar uzanan yoğun ormanlık bir alandır. Gürültü ve titreşim değerlendirmesi için mevcut durum etüt alanı proje güzergâhı üzerinde 1 km genişliğinde bir koridor olarak tanımlanmış olup daha çok konut alanları ile iskâna açılmamış habitatlar üzerine odaklanmıştır. Hesaplama Alanı ise çalışma alanı içerisinde, proje güzergâhı boyunca en az 2 km genişliğinde bir koridor olarak tanımlanmıştır. Proje İstanbul un kuzeyinde şehir dış yerleşimi bölgesinde bulunmakta olup Başakşehir, Ümraniye ve Sultanbeyli olmak üzere üç temel konut alanı içinden geçmektedir. Proje güzergâhı aynı zamanda on beş küçük köyden geçmektedir: Işıklar, Odayeri, Gümüşdere, Uskumruköy, Demirci, Garipçe, Poyraz, Kaynarca, Alibahadır, Paşamandıra, Öğümce, İshaklı, Reşadiye, Alemdağ, Paşaköy. Proje alanı, söz konusu koridorun tasarlanması, planlanması ve değerlendirilmesini kolaylaştırmak için Tablo 7.5 te gösterildiği üzere dört alt bölüme ayrılmıştır. Projenin 1. Ve 2. Bölümleri Avrupa tarafında yer alırken, diğer bölümler Asya tarafındadır. 1. Bölüm - Mahmut Bey - Odayeri; Mahmutbey - Başakşehir bölgesinde görece yüksek nüfus yoğunluğuna sahip olup Başakşehir ile Odayeri arasında ise yoğun orman arazileri yer almaktadır. 2. Bölüm - Odayeri - Köprü; Yoğun orman arazisidir. Bilinen tek iskân ise Uskumruköy bölgesindedir. 3. Bölüm - Köprü - Paşaköy; Yoğun orman arazisi olup yarı kırsal arazide küçük bir yerel nüfus bulunmaktadır. 4. Bölüm - Çamlık - Reşadiye; Alemdağ da görece daha yoğun bir nüfus bulunmakta olup şehir ormanları yer almaktadır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

152 7-6 Tablo 7-5 Projenin Alt Bölgeleri Bölgeler Başlangıç Noktası (WGS 84) Bitiş Noktası (WGS 84) 1. Bölge Mahmutbey ( E, N) Odayeri ( E, N) 2. Bölge İhsaniye (652215E, N) Bridge ( E, N) 3. Bölge Köprü ( E, N) Paşaköy ( E, N) 4. Bölge Reşadiye ( E, N) Çamlık, Ümraniye ( E, N) Proje güzergâhı farklı bölgelerden geçtiği için çalışma alanı içerisindeki konut alanlarının yükseklikleri değişiklik göstermektedir. Başakşehirde konutlar genellikle katlı yapılardır. Önerilen güzergâhın batısında, yol koridoruna bitişik olarak ortalama 100 metre mesafede yer almaktadırlar. Projenin diğer konut kesimleri büyük oranda 1 2 katlı binalardan oluşmakta olup yol koridorunun çevresinde yer almaktadır. Avrupa tarafında güzergâha en yakın nokta 50 metre mesafede yer almaktadır. Ancak Asya tarafında daha yakında da binalar bulunur. Proje güzergâhı çevresinde yer alan binaların yükseklikleri aşağıdaki Şekil 7.2 ve Şekil 7.13 te gösterilmektedir. Proje alanı 1. Bölgesi içerisinde kalan diğer gürültüye karşı hassas alıcılar şunlardır: Başakşehir de, Ahmet Kabaklı İlköğretim Okulu, Aydoğdu Anaokulu, Oyakkent İlköğretim Okulu, Işıklar İlköğretim Okulu 2. Bölümde ise Koç Üniversitesi, 3. Bölümde Bozhane İlköğretim Okulu ve İshaklı İlköğretim Okulu bulunmaktadır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

153 7-7 Şekil 7-1 Çalışma Alanı ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

154 7-8 Şekil 7-2 Başakşehirde Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

155 7-9 Şekil 7-3 Odayeri Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

156 7-10 Şekil 7-4 Uskumruköy Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

157 7-11 Şekil 7-5 Demirciköy Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

158 7-12 Şekil 7-6 Poyraz Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

159 7-13 Şekil 7-7 Paşamandıra Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

160 7-14 Şekil 7-8 Öğümce Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

161 7-15 Şekil 7-9 Hüseyinli Bina Yükseklikleri Şekil 7-10 Alemdağ Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

162 7-16 Şekil 7-11 Paşaköy Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

163 7-17 Şekil 7-12 Ümraniye Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

164 7-18 Şekil 7-13 Çamlık Bina Yükseklikleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

165 Mevcut Durum Ölçme Yöntemleri Mevcut gürültü seviyeleri önerilen güzergâh üzerinde ISO : Akustik Çevresel gürültü tanımı ve ölçülmesi standardı gözetilerek gözlenmiştir. ÇGDYY de ulaştırma sistemlerinin gürültüsü LAeq eşdeğer sürekli ses basıncı seviyesi olarak tariflenmektedir. LAeq değerlerine ek olarak LA90 ve LA10 ile LCmax değerleri de not edilmiştir. LAeq eşdeğer sürekli ses seviyesidir. Bu değer bir tür ortalama olup örneklem süresi boyunca dalgalanan gürültünün ortalama gürültü seviyeleri cinsinden tanımlanmasında kullanılmaktadır. LA10 örneklem süresinin %10 u için aşılmış ses seviyesidir. Genellikle trafik gürültüsünün tariflenmesinde kullanılmaktadır. LA90 ise örneklem süresinin %90 ı için aşılmış ses seviyesidir. Tipik olarak arka plan gürültüsünün tanımlanmasında kullanılır. Bütün ölçüm çalışmaları kalibrasyonu yapılmış Svantek 957 ve Svantek 949 otomatik çevresel gürültü kayıt analiz cihazları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu cihazlar IEC uyarınca Tip 1 ölçüm cihazı olarak sınıflandırılmaktadır. Saha kalibrasyonları Svantek SV 30 A kalibratörü kullanılarak yapılmıştır. Gözlem süresi boyunca hava durumu ISO standardında tanımlanan sınır değerler içinde kalmıştır. Rüzgâr hızı 5 m/sn in altında olup her bir noktanın meteorolojik şartları değerlendirmenin bu bölümü Ek B de verilen ölçüm formlarında belirtilmiştir. Ölçümler her üç noktada zeminden 1.5 metre yükseklikte serbest bir alan içinde gerçekleştirilmiştir. Mevcut arka plan gürültü seviyelerinin genel bir görünümünün elde edilebilmesi için Ek B de belirtilen noktaların tipik arka plan şartlarını temsil eden 91 noktada 15 dakikalık gözetimli gürültü ölçümleri yapılmıştır. LA10, LA90, LCmax ve LAeq gürültü seviyelerinin ölçümleri örneklenmiştir. Gözetimsiz 24 saatlik gürültü ölçümleri ise proje güzergâhı üzerinde yer alan gürültüye karşı hassas 7 konut alanında gerçekleştirilmiştir. Ölçüm noktalarına ek olarak, değerlendirmede kullanmak üzere çalışma alanı içerisindeki bütün kullanımlar tanımlanmıştır. Kullanım kategorileri aşağıda verilmektedir: Sanayi Alanı (IA) Ticari yapılar ile gürültüye hassas kullanımların birlikte bulunduğu alanlardan işyerlerinin yoğun olarak bulunduğu alanlar (CRA) Ticari yapılar ile gürültüye hassas kullanımların birlikte bulunduğu alanlardan konutların yoğun olarak bulunduğu alanlar (RCA) Gürültüye hassas kullanımlardan eğitim, kültür ve sağlık alanları ile yazlık ve kamp yerlerinin yoğunluklu olduğu alanlar (RA) Bu kategorilere ek olarak proje güzergâhı üzerinde ayrıca ormanlık alanlar (F) bulunmaktadır. Ancak ÇGDYY de bu alanlar için herhangi bir sınır değer belirtilmemiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

166 7-20 Tablo 7-6 Mevcut Durum Gözlem Noktaları Sıra KULLANIM Koordinatlar (WGS84) Koordinatlar (ED50) Nok 1 RCA 35T E , N E , N Nok 2 RCA 35T E , N E , N Nok 3 RCA 35T E , N E , N Nok 4 RCA 35T E , N E , N Nok 5 RA 35T E , N E , N Nok 6 IA 35T E , N E , N Nok 7 CRA 35T E , N E , N Nok 8 F 35T E , N E , N Nok 9 F 35T E , N E , N Nok 10 F 35T E , N E , N Nok 11 F 35T E , N Nok 12 F 35T E , N E , N Nok 13 F 35T E , N E , N Nok 14 F 35T E , N E , N Nok 15 F 35T E , N E , N Nok 16 F 35T E , N E , N Nok 17 F 35T E , N E , N Nok 18 F 35T E , N E , N Nok 19 F 35T E , N E , N Nok 20 F 35T E , N E , N Nok 21 RCA 35T E , N E , N Nok 22 F 35T E , N E , N Nok 23 F 35T E , N E , N Nok 24 F 35T E , N E , N Nok 25 F 35T E , N E , N Nok 26 F 35T E , N E , N Nok 27 F 5T E , N E , N Nok 28 F 35T E , N E , N Nok 29 F 35T E , N E , N Nok 30 F 35T E , N E , N Nok 31 CRA 35T E , N E , N Nok 32 RCA 35T E , N E , N Nok 33 F 35T E , N E , N Nok 34 RCA 35T E , N E , N Nok 35 F 35T E , N E , N Nok 36 RCA 35T E , N E , N Nok 37 F 35T E , N E , N Nok 38 F 35T E , N E , N Nok 39 F 35T E , N E , N Nok 40 F 35T E , N E , N ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

167 7-21 Sıra KULLANIM Koordinatlar (WGS84) Koordinatlar (ED50) Nok 41 F 35T E , N E , N Nok 42 F 35T E , N E , N Nok 43 RA 35T E , N E , N Nok 44 Ölçülmedi Nok 45 CRA 35T E , N E , N Nok 46 F 35T E , N E , N Nok 47 F 35T E , N E , N Nok 48 F 35T E , N E , N Nok 49 CRA 35T E , N E , N Nok 50 F 35T E , N E , N Nok 51 RA 35T E , N E , N Nok 52 RCA 35T E , N E , N Nok 53 CRA 35T E , N E , N Nok 54 RCA 35T E , N E , N Nok 55 RCA 35T E , N E , N Nok 56 CRA 35T E , N E , N Nok 57 RCA 35T E , N E , N Nok 58 F 35T E , N E , N Nok 59 F 35T E , N E , N Nok 60 RCA 35T E , N E , N Nok 61 RCA 35T E , N E , N Nok 62 RCA 35T E , N E , N Nok 63 RCA 35T E , N E , N Nok 64 F 35T E , N E , N Nok 65 F 35T E , N E , N Nok 66 RCA 35T E , N E , N Nok 67 RCA 35T E , N E , N Nok 68 CRA 35T E , N E , N Nok 69 RCA 35T E , N E , N Nok 70 F 35T E , N E , N Nok 71 RCA 35T E , N E , N Nok 72 CRA 35T E , N E , N Nok 73 F 35T E , N E , N Nok 74 F 35T E , N E , N Nok 75 RCA 35T E , N E , N Nok 76 RCA 35T E , N E , N Nok 77 RCA 35T E , N E , N Nok 78 F 35T E , N E , N Nok 79 RCA 35T E , N E , N Nok 80 F 35T E , N E , N Nok 81 RCA 35T E , N E , N Nok 82 F 35T E , N E , N ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

168 7-22 Sıra KULLANIM Koordinatlar (WGS84) Koordinatlar (ED50) Nok 83 F 35T E , N E , N Nok 84 RCA 35T E , N E , N Nok 85 F 35T E , N E , N Nok 86 F 35T E , N E , N Nok 87 F 35T E , N E , N Nok 88 RCA 35T E , N E , N Nok 89 RCA 35T E , N E , N Nok 90 Ölçülmedi Nok 91 RCA 35T E , N E , N Nok 92 RCA 35T E , N E , N Nok 93 CRA 35T E , N E , N Etki Değerlendirme Yöntemleri Olası gürültü etkilerini değerlendirmede, hesaplanan gündüz, akşam ve gece trafik gürültüsü seviyeleri bina kullanım türüne göre ÇGDYY sınır değerleri ve UFK Kılavuzunda planlanan / yeni yollar için atıfta bulunulan FHWA Gürültü Azaltma Kriterleri ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca, hesaplanan inşaat gürültü seviyeleri, yönetmeliklerde inşaat gürültüleri için verilen sınır değerleri ile karşılaştırılmıştır. Etki miktarı ve ihtiyaç duyulan etki azaltıcı önlemlere karar verebilmek için hesaplanan gürültü seviyeleri ayrıca mevcut arka plan gürültü seviyeleri ile karşılaştırılmıştır. Gürültü için ÇGDYY de belirtilen sınır değerler, ortamdaki mevcut gürültü seviyelerinden daha düşük olabilmektedir. Bu nedenle, etki değerlendirmeleri ÇGDYY de yer almayan mevcut sınırlara göre belirlenmelidir. Örneğin, gürültü kriterlerinin, 70 dba seviyesinde bir arka plan gürültüsü ve 67 dba seviyesinde bir trafik gürültüsü bulunan bir saha ile karşılaştırılması halinde, trafik gürültüsünün mevcut arka plan gürültüsü tarafından maskelenmesine neden olunur. Ancak yine de böyle bir alandaki trafik gürültüsü ÇGDYY sınır değerlerini aşmaktadır. Bu nedenle, mevcut gürültünün ölçüldüğü noktalarda mevcut arka plan üzerindeki etki seviyesi de değerlendirilmiştir. Etki azaltıcı önlem gerekleri ise yalnızca ÇGDYY de belirtilen sınır değerlere göre belirlenmiştir Gürültü Değerlendirmesi Kentsel alanlarda gürültü kirliliğinin temel kaynağı trafik gürültüsüdür. Yollardaki araç sayısının her geçen gün artması ve yeni yolların yapılması nedeniyle arabaların, kamyonların, otobüs ve motosikletlerin egzoz sistemlerinin çıkardığı sesler, gürültü kirliliğinin en temel nedenleridir. Çevrenin huzurunu ve insanların mental ve fiziksel sağlıklarını muhafaza edebilmek için gürültüye ilişkin yönetmelik kriterlerine uyulması önemlidir. Bu çalışmanın hazırlanmasında temel alınan yönetmeliğin amacı, söz konusu yönetmeliğin ilk maddesinde belirtilmektedir: " Bu Yönetmeliğin amacı; çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu toplumun huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır. Bu yönetmelik ayrıca; çevresel gürültünün etkileri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, yüksek seviyeli gürültülerin engellenmesi ve azaltılması için bir eylem planı hazırlanması ve raporlar ile gürültü haritalarına göre çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin belirlenmesidir". Yönetmelikte belirtilen otoyol trafik gürültüsünün şiddeti, söz konusu yönetmelik Ek VII, Tablo 1 de bahsedilen sınır değerlere göre uygun ve uygun değildir değer olarak tanımlanabilir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

169 Gürültü Alıcılarının Hassasiyeti Trafik gürültüsü ve titreşimin alıcılarının hassasiyeti Tablo 7.7 de verilen kriterlere göre belirlenmiştir. Tablo 7-7 Hassasiyet Kriterleri Hassasiyet Açıklaması Alıcılara Örnekler Yüksek Düşük İnsanların ve işletmelerin gürültüye karşı özellikle duyarlı oldukları alıcı noktalar Gürültünün kimi dikkat dağılması ya da rahatsızlıklara neden olabileceği, alıcıların gürültüye karşı orta derecede hassas oldukları yerler Gürültünün ortaya çıkarabileceği dikkat dağılması ve rahatsızlıkların en düşük düzeyde olduğu alıcı noktalar Konutlar Dinlence amaçlı kullanılan sessiz açık alanlar Konferans tesisleri Toplantı Salonları / Stüdyolar Gündüz vakitlerinde okullar Hastaneler / Yatılı bakım evleri Ofisler Restoranlar İzleyici ya da gürültünün etkinliğin normal bir parçası olmadığı ve sessizliğin sağlanması gereken (örn tenis, golf) spor sahaları Çalışma saatleri içinde oturulmayan konutlar ve diğer binalar. Hali hazırda yüksek gürültü seviyelerinin bulunduğu fabrika ve iş yerleri İzleyici ve gürültünün etkinliğin normal bir parçası sayıldığı spor alanları Etkinin Şiddeti ve Yol Trafiği ve İnşaat Gürültülerinin Önemi Sesin algılanması, gürültü seviyesinin artmasıyla değişmektedir. Ayrıca bireylerin gürültüye karşı tepkileri de oldukça fazla değişiklik göstermektedir. Gürültü seviyesi artışından kaynaklı etki miktarları Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Gürültü Ölçme ve Değerlendirme Kılavuzunda verilmekte olup aşağıdaki Tablo 7.8 de gösterilmektedir. Tablo 7-8. Gürültü Seviyesi Artışının Algılanması Gürültü Seviyesi Artışı (dba) Önemi Gürültünün Etkileri 0 Önemsiz Etkisiz 3 Ancak Hissedilen İhmal Edilebilir 3-5 Kolayca Hissedilen Küçük 5-7 Nadiren Şikâyet Edilen 7 Rahatsız Edici Sürekli Şikâyet Edilen Büyük Aşırı Derecede Şikâyet Edilen Büyük Grup Reaksiyonu Büyük ++ ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

170 Trafik Gürültü Tahmini Bütün tahmin çalışmaları AB ve Türkiye Gürültü Direktiflerinde tavsiye edilen XPS Fransız Standardında atıfta bulunulan Wölfel, IMMI V gürültü modellemesi yazılımı kullanılarak yapılmıştır. Tüm hesaplamalar tahmin edilen trafik akışları ve Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi Trafik ve Gelir Tahminleri, Aralık 2012 başlıklı çalışmada verilen türlerine göre araç sayılarına dayanılarak yapılmıştır. Yıllık ortalama süratler için Türkiye Trafik Mevzuatında ilgili başlıkta verilen en yüksek sınır değerler göz önünde bulundurulmuştur. Detaylı zemin seviyeleri, şehir planı ve yol düzeni modelleme sistemine girilmiştir. Bunlara ek olarak T.C. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan İstanbul un son 30 yıllık bülteninden meteorolojik parametreler de belirlenerek bunlar da göz önünde bulundurulmuştur. ÇGDYY de yeni yollar için sınır değerler, günün farklı zamanları gündüz (07:00-19:00), akşam (19:00-23:00) ve gece (23:00-07:00) - için ayrı ayrı belirlenmiş olup Yönetmelik Ek-VII, Tablo 1 de belirtilmiştir. Bu nedenle tahmin sonuçları Lgündüz, Lakşam olarak verilmiştir. Zaman aralıklarının her biri için yapılan hesaplamalar ve gürültü haritaları, bu bölüm Ek B de verilmektedir. Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi Trafik Tahminleri, Aralık 2012 başlıklı çalışmada verilen kılavuz bilgilerine göre, en yoğun saatler için (08:00 09:00 ile (17:00 18:00) tahmin edilen trafik akışları da gündüz dönemine girilmiştir yılı için tahmin edilen yıllık ortalama saatlik yol trafik yükü kullanılarak Lakşam seviyeleri belirlenmiştir. Gece trafik akışlarına ilişkin veri bulunmadığından gece gürültü haritaları belirlenememiştir. Gece dönemi gürültü seviyelerinin tahmin edilmesinde Avrupa Birliğinin Stratejik Gürültü Haritalandırması ve Tümleşik Gürültüye Maruz Kalma Verilerinin Üretilmesi için İyi Uygulamalar Kılavuzu adlı kılavuzu kullanılmıştır. Yol trafiği için metodoloji saatlik hafif ve ağır araç trafiği verilerini ve ayrıca yol yüzey kaplaması ve ağır ve hafif araçların ortalama süratlerini kullanır. Güvenli tarafta olmak adına, bir yön için öngörülen pik saat (08:00 09:00) trafik akışı diğer yön için öngörülen saatlik ortalama trafik akışına eklenmiştir. Hafif ve ağır araçların sürati sırasıyla 100 km/s ve 70 km/s olarak kabul edilmiştir. Modellemede zemin soğurma katsayısı (G) faktörü 0.7 olarak alınmış olup bütün perdeleme, topografik, mesafe yayılım faktörleri değerlendirilmiştir. Proje sahasının topografik yapısı Şekil 7.14 te verilmektedir. Bir yön için pik saat trafik akış verileri Tablo 7.10 da verilmektedir. Bu tabloda Sınıf 1 hafif araçları ve Sınıf 2, 3, 4 ve 5 ağır ticari araçları temsil etmektedir. Diğer yandan karşı yön trafik akış verileri, Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi Geçiş, Trafik Tahmin Raporunun yıllık ortalama günlük trafik akış tahminlerinden hesaplanmıştır. Gürültü modelleme programında kullanılan trafik akış verilerinin toplam değerleri Tablo 7.11 ve Tablo 7.12 de verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

171 7-25 Şekil Arazi Modeli GMKD ÇG (Avrupa Komisyonu Gürültüye Maruz Kalmanın Değerlendirilmesi Çalışma Grubu) tarafından hazırlanan Stratejik Gürültü Haritalandırması ve Tümleşik Gürültüye Maruz Kalma Verilerinin Üretilmesi için İyi Uygulamalar Kılavuzu adlı kılavuzda şu ifade yer alır GMKD ÇG özel uzun vadeli akış, kompozisyon ve hız ölçümleri kullanılarak gerçek veriler elde edilmesi ya da uzun vadeli gündüz, akşam ve gece verileri elde etmek için dönüşüm faktörleri geliştirilmesini tavsiye etmektedir. Toplaşmaların görüldüğü yerlerde farklı yol türleri için ayrı faktörlerin türetilmesi gerekebilmektedir. Pik saat (Qpik) akışından nasıl gündüz akışı (Qd), akşam akışı (Qe) ve gece akışı (Qn) elde edilebileceğinin bir örneği aşağıda verilmektedir. Tablo 7-9 Trafik Akışına İlişkin GMKD ÇG Tavsiyeleri Yol Trafik Akışları Büyükşehir / Ana Yollar İlçeler Arası Yollar Q gece - 8 saatlik gece akışı = Q pik * 0.2 * 8 = Q pik * 0.1 * 8 Tablo 7.9 a göre, şehir içi yollar için gece trafiğinin gürültü seviyelerinin pik saatlerin gürültü seviyelerinden 10 dba daha düşük olması beklenmektedir. Bu nedenle yalnızca gündüz ve akşam saatleri için gürültü haritaları hazırlanmış olup gece saatlerinin gürültü seviyeleri pik saatlerin gürültü seviyelerine bakılarak tahmin edilmiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

172 7-26 Tablo 7-10 Yöne Göre Pik Saat Trafik Akışı (08:00-09:00) Mahmutbey - Odayeri Pik Saat (08:00-09:00) Tek yönlü akış Sınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3 Sınıf 4 Sınıf 5 Toplam Odayeri - Köprü Pik Saat (08:00-09:00) Tek yönlü akış Sınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3 Sınıf 4 Sınıf 5 Toplam Köprü - Paşamandıra Pik Saat (08:00-09:00) Tek yönlü akış Sınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3 Sınıf 4 Sınıf 5 Toplam ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Paşamandıra - Paşaköy Pik Saat (08:00-09:00) Tek yönlü akış Sınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3 Sınıf 4 Sınıf 5 Toplam Çamlık Reşadiye Pik Saat (08:00-09:00) Tek yönlü akış Sınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3 Sınıf 4 Sınıf 5 Toplam

173 7-27 Tablo 7-11 Pik Saat (Gündüz) İki Yönlü Trafik Akışı, Lgündüz Gündüz Pik Saat İki Yönlü Toplam Bölümler Hafif Araç Ağır Araç Mahmutbey - Odayeri Odayeri Köprü Köprü - Paşamandıra Paşamandıra - Paşaköy Çamlık - Reşadiye Tablo 7-12 Akşam Trafik Yükü Akşam Saatlik İki Yönlü Trafik Akışı Bölümler Hafif Araç Ağır Araç Mahmutbey - Odayeri Odayeri Köprü Köprü - Paşamandıra Paşamandıra - Paşaköy Çamlık - Reşadiye Şekil 7-15 Çalışma Alanının 3B Modeli Örneği ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

174 Gürültü Seviyelerinin Tahmin Edilmesi Trafik gürültüsü değerlendirmeleri Türk ve Avrupa Birliği Gürültü Direktifleri göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir. Gürültü haritası hesaplamaları zeminden 4 metre yükseklikte 10 metre x 10 metrelik ızgara büyüklükleriyle yapılmıştır. Trafik gürültüsü yayılma modeli, IMMI kullanılarak Tablo 7.11 ve Tablo 7.12 de gösterilen trafik akışlarının trafik gürültüsü seviyeleri hesaplanmıştır. Gürültü seviyelerinde proje nedeniyle ortaya çıkan değişikliklerin gösterildiği gürültü kontur haritaları Ek B de verilmektedir. Sunulan gürültü haritaları herhangi bir etki azaltıcı önlem olmaksızın çevresel gürültü etkilerini temsil etmektedir İşletme Titreşimi Şekil B Gürültü Haritası Örneği Yol trafiğinin, bakımı iyi yapılmış, pürüzsüz yüzeylere sahip yolların yakınında bulunan kullanımlarda hissedilir yapısal titreşime neden olmasının pek muhtemel olmadığı görülmüştür. Bu nedenle İdare otoyolun işletme dönemi için titreşim sınır değerleri belirlenmesinin gerekmediğini değerlendirmektedir İnşaat Gürültüsü Etki Değerlendirme Metodolojisi Bu bölümde gürültü kaynakları dâhil, inşaat faaliyetlerinin gürültü yayılım modeli için kullanılan model girdi parametrelerinin ayrıntıları sunulmaktadır. İnşaat faaliyetleri ise basitçe üç ana aşama halinde açıklanmaktadır. Herhangi bir parametreye ilişkin bilgiler vermeye başlanmadan önce, proje aşamalarında gerçekleştirilecek eylemler açıklanmalıdır. Proje süresi 2 yıl olacağından ve farklı inşaat faaliyetleri içerdiğinden, bu faaliyetlerin neden olacağı gürültü etkileri statik olmayacaktır. İnşaat aşamalarının genel şartları birbirlerine benzer olsa da, uygulama konumları birbirini takip edecektir. Bu nedenlerle gürültü modelleri önerilen projenin konutlar, okullar, vs. gibi gürültüye duyarlı kullanımların yakınından geçtiği 26 farklı nokta için hesaplanmıştır. Bu noktaların dışında, 4 adet inşaat kamp sahası da modellenmiştir. İnşaattan kaynaklanacak gürültünün hesaplanması için gerçekleştirilecek çeşitli faaliyetlerin ve kullanılacak ekipmanların tanımlanması gerekmektedir. İnşaat programı ve iş ilerleme grafiği Şekil 7.15 te verilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

175 7-29 İnşaat Programı Aylar Toprak İşleri Mühendislik İşleri (Tünel ve Viyadükler) Üst Yapı İşleri Şekil İnşaat Programı ve İş İlerleme Grafiği Farklı inşaat faaliyetleri için farklı noktalarda kullanılacak makine ve ekipman adetleri Tablo 7.13 te belirtilmektedir. Makinelerin gürültü emisyonu karakteristik özellikleri ile ses gücü seviyeleri Tablo 7.14 te belirtilmektedir. İnşaat faaliyetleri ilgili sahaya yayılacağından, gürültü modellemesinde inşaat gürültü kaynakları alan kaynak olarak tanımlanmıştır. İnşaat faaliyetlerinin toplam ses güçleri arasındaki tablolarda verilmektedir. Makine ve ekipman gürültü seviyeleri ABD Federal Otoyollar İdaresi, Karayolu İnşaat Gürültü Modeli Kullanım Kılavuzundan ve IMMI gürültü modelleme yazılımı veri tabanından alınmıştır. Tablo 7-13 İnşaat Ekipmanları İnşaat Aşamaları Toprak İşleri Üst Yapı Mühendislik Makine ve Bölüm 1-2 Ekipmanlar Bölüm 3-4 Bölüm 1-2 Bölüm 3-4 Bölüm 1-2 Bölüm 3-4 Kompresör 4 2 Beton Santrali 3 3 Beton Pompası 4 5 Vinç 4 6 Dağıtıcı 1 1 Dozer 14 8 Ekskavatör Fan 4 4 Yüzey Bitirici 7 7 Jeneratör Greyder Oluk Açma Makinesi Jumbo 2 2 Yükleyici 6 6 Ağır Yük Römorku 7 4 Yol Silindiri Püskürtme Beton 2 3 Arasöz Trans mikser Kamyon Su Pompası 2 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

176 7-30 Tablo 7-14 İnşaat Makinelerinin Ses Gücü Seviyesi Hesaplamaları Makine / Ekipman Etkisi 15m İşletme Süresi % si (Kullanım Faktörü) Lw (dba) Ekskavatör Yok ,5 Yükleyici Yok ,5 Kamyon Yok ,5 Oluk Açma Makinesi Yok ,2 Dağıtıcı Yok ,5 Jeneratör Yok ,5 Yol Silindiri Yok ,0 Arasöz Yok ,5 Dozer Yok ,5 Greyder Yok ,5 Beton Pompası Yok ,5 Kompresör Yok ,5 Beton Santrali Yok ,3 Yüzey Bitirici Yok ,7 Trans mikser Yok ,3 Püskürtme Beton Yok ,5 Vinç Yok ,6 Su Pompası Yok ,5 Makinelerden 15 metre mesafelerde ölçülen maksimum A-ağırlıklı seviyeler (LAmaks) Tablo 7.15 te gösterilmektedir. Ses gücü seviyeleri LAmaks, dönemde kullanım faktörü ve ölçüm mesafesi (15 metre) kullanılarak hesaplanmıştır. Pozitif etkili ekipmanlar ani darbeli gürültü karakteristik özelliklerine sahiptir. Kullanım faktörü (işletme süresi % si) belirtilen zaman aralığında ilgili ekipmanın kullanımda olduğu zamanı göz önünde bulundurur. Ses gücü seviyeleri şu formül kullanılarak hesaplanmıştır: Lw=LAmaks + 10log (kullanım faktörü) + 20*log(15) Tablo ve2. Bölümlerde Toprak İşlerinde Kullanılan İnşaat Ekipmanlarının Toplam Ses Gücü Seviyesi Ekipman Lw (dba) 1. ve 2. Bölümler Toprak İşleri Bir Makine İçin Toplam Miktar 15 m mesafede dba Ekskavatör 104, ,9 Yükleyici 99, ,0 Kamyon 103, ,1 Yol Silindiri 101, ,5 Arasöz 103, ,0 Dozer 104, ,0 Greyder 104, ,0 Ağır Yük Römorku 103, ,0 Toplam (dba) 126,4 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

177 7-31 Tablo ve 4. Bölümlerde Toprak İşlerinde Kullanılan İnşaat Ekipmanlarının Toplam Ses Gücü Seviyesi 3. ve 4. Bölümler Lw (dba) Toprak İşleri Ekipman bir Makine İçin Toplam Miktar 15 m mesafede dba Ekskavatör 104, ,5 Yükleyici 99, ,5 Kamyon 103, ,7 Yol Silindiri 101, ,8 Arasöz 103, ,5 Dozer 104, ,5 Greyder 104, ,5 Ağır Yük Römorku 103, ,5 Toplam (dba) 125,6 Tablo ve 2. Bölümlerde Üst Yapı İşlerinde Kullanılan İnşaat Ekipmanlarının Toplam Ses Gücü Seviyesi 1. ve 2. Bölümler Lw (dba) Üst Yapı İşleri Ekipman bir Makine İçin Toplam Miktar 15 m mesafede dba Yol Silindiri 101, ,4 Greyder 104, ,5 Arasöz 103, ,5 Jeneratör 102, ,0 Kompresör 99,5 1 99,5 Yüzey Bitirici 116, ,2 Oluk Açma Makinesi 106, ,2 Dağıtıcı 103, ,5 Toplam (dba) 125,9 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

178 7-32 Tablo ve 4. Bölümlerde Üst Yapı İşlerinde Kullanılan İnşaat Ekipmanlarının Toplam Ses Gücü Seviyesi Ekipman Lw (dba) 3. ve 4. Bölümler Üst Yapı İşleri bir Makine İçin Toplam Miktar 15 m mesafede dba Yol Silindiri 101, ,0 Greyder 104, ,5 Arasöz 103, ,5 Jeneratör 102, ,0 Kompresör 99,5 1 99,5 Yüzey Bitirici 116, ,2 Oluk Açma Makinesi 106, ,2 Dağıtıcı 103, ,5 Toplam (dba) 126,2 Tabl ve 2. Bölümlerde Mühendislik İşlerinde Kullanılan İnşaat Ekipmanlarının Toplam Ses Gücü Seviyesi Ekipman Lw (dba) 1. ve 2. Bölümler Mühendislik İşleri bir Makine İçin Toplam Miktar 15 m mesafede dba Beton Santrali 98, ,1 Yükleyici 99, ,3 Trans mikser 98, ,1 Beton Pompası 98, ,5 Jeneratör 102, ,5 Su Pompası 93,5 2 96,5 Vinç 100, ,3 Ekskavatör 104, ,5 Jumbo 104, ,5 Kamyon 103, ,5 Kompresör 99, ,3 Püskürtme Beton 101, ,3 Fan 100, ,0 Toplam (dba) 119,1 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

179 7-33 Tablo ve 4. Bölümlerde Mühendislik İşlerinde Kullanılan İnşaat Ekipmanlarının Toplam Ses Gücü Seviyesi Ekipman Lw (dba) 3. ve 4. Bölümler Mühendislik İşleri bir Makine İçin Toplam Miktar 15 m mesafede dba Beton Santrali 98, ,1 Yükleyici 99, ,3 Trans mikser 98, ,3 Beton Pompası 98, ,5 Jeneratör 102, ,5 Su Pompası 93,5 2 96,5 Vinç 100, ,6 Ekskavatör 104, ,5 Jumbo 104, ,5 Kamyon 103, ,5 Kompresör 99, ,3 Püskürtme Beton 101, ,5 Fan 100, ,0 Toplam (dba) 118,6 İnşaat faaliyetlerinin toplam gürültü seviyeleri incelendiğinde en yüksek inşaat gürültü seviyelerinin 1 ve 2. Bölümlerin Toprak İşleri ile 3. Ve 4. Bölümlerin Üst Yapı İşleri esnasında ortaya çıktığı görülmektedir. Bu nedenle 1. Ve 2. Bölümler için inşaat aşamasında yalnızca toprak işlerinin gürültü seviyeleri girilmiştir. Benzeri şekilde, 3. Ve 4. Bölümler için en kötü durum senaryosu olarak yalnızca üst yapı işleri ses seviyeleri modellenmiştir. İnşaat aşaması gürültü değerlendirmesi Türk Gürültü Yönetmeliği nde belirtilen bilgiler kullanılarak yapılmıştır. Gürültü haritaları yerden 4 metre yükseklikte 10 metreye 10 metrelik ızgara büyüklükleriyle hesaplanmış olup bu bölüm Ek C de gösterilmektedir. Gürültü haritalarında çevresel gürültü etkileri azaltıcı önlemler olmaksızın sunulmaktadır İnşaat Aşaması Titreşim Etkileri Tünel açma işleri zemin kaynaklı gürültü olarak titreşime neden olabilmektedir. Bu, tünel üzerindeki binalarda titreşime benzer biçimde algılanabilen düşük frekanslı bir gürültüdür. Tünelin karada kalan kısımları çoğunlukla orman arazilerinin ve güzergâh üstünde bazı hassas binaların altında yer almaktadır. Bu kaynaktan Köprünün Avrupa tarafındaki başlangıç noktasında, tünelin üzerinde Koç Üniversitesi yerleşkesinin bulunduğu noktada bazı etkilerin oluşması mümkündür. Titreşim sınır değerleri ÇGDYY ile belirlenmiştir (bkz: Bölüm ). Yüklenicinin ilgili faaliyetlerin başlangıcında titreşimi izleyerek ilgili gerekliklerin yerine getirmesi ve standartların aşılması halinde titreşimin azaltılması için gereken önlemleri alması gerekecektir. Bu tür konumlar yüklenici tarafından tanımlanacak ve ilgili taraflar arasında tartışılarak inşaat faaliyetlerinin ekipmanların kullanımı üzerindeki etkilerden kaçınılacak biçimde yönetilmesi sağlanacaktır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

180 7-34 Poyraz ve Garipçe de gerçekleştirilen önceki patlatma operasyonlarının titreşim ölçüm sonuçları aşağıda, Tablo 7.21 ve Tablo 7.22 de verilmektedir. Sonuçlar yüklenici tarafından takip edilmiş olup tüm ölçümlerde titreşim seviyelerinin verilen sınır değerlere uygun olduğu görülmüştür. Tablo 7-21 Garipçe Titreşim İzleme Sonuçları Patlatma No Tarihi Saati x (PPV) (mm/sn) Frekans (f) (Hz) z (PVV) (mm/s) Frekans (f) (Hz) y (PPV) (mm/sn) Frekans (f) (Hz) Maksimum Pik Parçacık Hızı (mm/sn) Frekans (f) (Hz) Toplam Şarj (kg) Gecikme Süresi Başına Şarj (W) (kg) Mesafe ( R ) (m) :07 2, , , , , :40 1mm /sn nin altında , :23 1mm /sn nin altında , :48 1mm /sn nin altında , :36 1mm /sn nin altında , :57 0, , , , , :18 1mm /sn nin altında , :00 1mm /sn nin altında , :18 1mm /sn nin altında ,5 603, :30 1mm /sn nin altında ,5 603, :58 1mm /sn nin altında , :00 1mm /sn nin altında , :50 5, , , , ,16 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

181 7-35 Tablo 7-22 Poyraz Titreşim İzleme Sonuçları Patlatma No Tarihi Saati x (PPV) (mm/s) Frekans (f) (Hz) z (PVV) (mm/s) Frekans (f) (Hz) y (PPV) (mm/s) Frekans (f) (Hz) Maksimum Pik Parçacık Hızı (mm/sn) Frekans (f) (Hz) Toplam Şarj (kg) Gecikme Süresi Başına Şarj (W) (kg) Mesafe ( R ) (m) :21 2, , ,9 37 2, , :38 2, , , , , , :24 6, , , , , :17 10, , , , , :03 9, , , , , :19 4, , , , , :50 5, , ,7 20 5, , Mevcut Durum Önceden planlanan 93 noktanın 15 dakikalık gürültü gözlem sonuçları Tablo 7.23 te, 24 saatlik gözlem sonuçları ise Tablo 7-24 te sunulmaktadır. 44 ve 90 numaralı noktalarda gürültü ölçümü yapılamamıştır. Mevcut durum etüt çalışması ayrıntıları, arka plan gürültü kaynakları, noktaların fotoğrafları ve veri kayıt sonuçları Ek E de verilmektedir. Tablo 7-23 Gözetimli Mevcut Gürültü Durumu Ölçümleri Sıra Kullanım Türü Koordinatları (WGS84) Ölçüm Süresi (Dakika) Leq A LA 10 LA 90 LC maks Nok 1 RCA 35T E , N ,9 67,7 57,5 89,1 Nok 2 RCA 35T E , N ,3 72,6 54,1 86,6 Nok 3 RCA 35T E , N ,4 66,9 54,3 86,0 Nok 4 RCA 35T E , N ,7 65,3 43,7 89,6 Nok 5 RA 35T E ,N ,3 59,7 46,2 82,5 Nok 6 IA 35T E , N ,9 77,5 64,3 96,7 Nok 7 CRA 35T E , N ,2 57,0 43,9 80,6 Nok 8 F 35T E , N ,0 50,6 35,2 82,2 Nok 9 F 35T E , N ,3 47,1 33,1 81,1 Nok 10 F 35T E , N ,2 46,3 33,3 81,0 Nok 11 F 35T E , N ,8 38,9 30,5 81,4 Nok 12 F 35T E , N ,2 53,6 43,6 85,5 Nok 13 F 35T E , N ,0 48,9 44,2 71,0 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

182 7-36 Sıra Kullanım Türü Koordinatları (WGS84) Ölçüm Süresi (Dakika) Leq A LA 10 LA 90 LC maks Nok 14 F 35T E , N ,5 48,2 41,2 92,7 Nok 15 F 35T E , N ,4 45,9 38,3 74,6 Nok 16 F 35T E , N ,8 43,5 35,0 87,4 Nok 17 F 35T E , N ,2 48,7 38,4 90,1 Nok 18 F 35T E , N ,7 51,5 43,4 105,5 Nok 19 F 35T E , N ,4 66,3 53,6 93,9 Nok 20 F 35T E , N ,8 53,6 47,0 95,2 Nok 21 RCA 35T E , N ,3 48,6 40,6 85,4 Nok 22 F 35T E , N ,7 48,7 39,5 91,3 Nok 23 F 35T E , N ,9 50,2 36,9 86,9 Nok 24 F 35T E , N ,8 44,9 38,5 83,8 Nok 25 F 35T E , N ,4 44,5 39,0 85,2 Nok 26 F 35T E , N ,4 50,1 41,6 93,6 Nok 27 F 5T E , N ,7 48,8 42,0 83,3 Nok 28 F 35T E , N ,1 47,9 38,3 79,8 Nok 29 F 35T E , N ,8 46,0 40,6 80,2 Nok 30 F 35T E , N ,8 46,5 37,0 83,5 Nok 31 CRA 35T E , N ,0 52,8 43,6 87,5 Nok 32 RCA 35T E , N ,6 60,4 47,6 95,2 Nok 33 F 35T E , N ,8 45,7 39,0 87,2 Nok 34 RCA 35T E , N ,6 55,5 41,6 82,7 Nok 35 F 35T E , N ,2 70,9 46,6 89,3 Nok 36 RCA 35T E , N ,3 51,6 38,0 85,9 Nok 37 F 35T E , N ,4 52,0 43,4 92,8 Nok 38 F 35T E , N ,7 65,7 38,7 87,3 Nok 39 F 35T E , N ,8 47,9 42,1 78,9 Nok 40 F 35T E , N ,0 48,5 41,6 67,2 Nok 41 F 35T E , N ,0 53,9 43,2 87,6 Nok 42 F 35T E , N ,1 63,4 56,0 92,1 Nok 43 RA 35T E , N ,0 56,6 49,6 92,3 Nok 45 CRA 35T E , N ,3 52,8 42,5 80,7 Nok 46 F 35T E , N ,7 43,3 27,6 69,7 Nok 47 F 35T E , N ,3 44,1 28,9 85,1 Nok 48 F 35T E , N ,0 58,6 46,1 85,1 Nok 49 CRA 35T E , N ,3 63,0 48,2 88,5 Nok 50 F 35T E , N ,6 60,5 45,6 85,6 Nok 51 RA 35T E , N ,3 60,4 44,9 93,5 Nok 52 RCA 35T E , N ,9 64,8 56,6 86,2 Nok 53 CRA 35T E , N ,4 58,7 40,9 90,1 Nok 54 RCA 35T E , N ,1 55,2 49,4 81,3 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

183 7-37 Sıra Kullanım Türü Koordinatları (WGS84) Ölçüm Süresi (Dakika) Leq A LA 10 LA 90 LC maks Nok 55 RCA 35T E , N ,1 41,5 36,5 68,7 Nok 56 CRA 35T E , N ,8 70,9 53,7 95,3 Nok 57 RCA 35T E , N ,2 77,5 65,6 99,2 Nok 58 F 35T E , N ,8 47,3 32,3 70,1 Nok 59 F 35T E , N ,8 38,8 33,2 63,7 Nok 60 RCA 35T E , N ,1 3,9 32,4 88,6 Nok 61 RCA 35T E , N ,8 50,2 38,9 81,4 Nok 62 RCA 35T E , N ,9 50,6 39,7 79,0 Nok 63 RCA 35T E , N ,0 41,8 36,3 83,8 Nok 64 F 35T E , N ,1 43,8 40,0 85,8 Nok 65 F 35T E , N ,0 43,3 36,2 83,3 Nok 66 RCA 35T E , N ,6 41,3 30,6 79,7 Nok 67 RCA 35T E , N ,2 47,9 34,0 85,8 Nok 68 CRA 35T E , N ,9 46,4 31,2 87,4 Nok 69 RCA 35T E , N ,8 49,8 43,8 84,5 Nok 70 F 35T E , N ,8 48,9 36,8 78,3 Nok 71 RCA 35T E , N ,8 45,9 34,3 77,1 Nok 72 CRA 35T E , N ,3 51,3 38,7 82,4 Nok 73 F 35T E , N ,8 69,2 49,7 94,7 Nok 74 F 35T E , N ,1 35,4 33,1 61,9 Nok 75 RCA 35T E , N ,4 51,6 33,7 92,5 Nok 76 RCA 35T E , N ,3 43,8 33,4 73,4 Nok 77 RCA 35T E , N ,9 46,4 31,2 87,4 Nok 78 F 35T E , N ,5 41,4 33,2 73,2 Nok 79 RCA 35T E , N ,8 46,2 33,3 97,1 Nok 80 F 35T E , N ,3 55,8 36,0 89,8 Nok 81 RCA 35T E , N ,2 49,2 37,9 89,3 Nok 82 F 35T E , N ,8 41,1 33,2 78,9 Nok 83 F 35T E , N ,2 42,8 33,1 68,4 Nok 84 RCA 35T E , N ,5 49,2 39,6 79,6 Nok 85 F 35T E , N ,8 42,0 33,2 81,9 Nok 86 F 35T E , N ,4 53,3 33,4 89,0 Nok 87 F 35T E , N ,0 43,7 39,1 70,6 Nok 88 RCA 35T E , N ,2 54,6 40,4 88,7 Nok 89 RCA 35T E , N ,7 43,1 33,5 79,2 Nok 91 RCA 35T E , N ,2 50,4 36,1 83,8 Nok 92 RCA 35T E , N ,4 58,2 48,3 96,6 Nok 93 CRA 35T E , N ,4 65,4 48,1 98,8 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

184 7-38 Sıra Kull anım Nokta 1-24 saatlik-alemdağ RCA Nokta 2-24 saatlik -Alemdağ Merkez CRA Nokta 3-24 saatlik-hüseyinli Nokta 4-24 saatlik-demirci Nokta 5-24 saatlik- Uskumruköy Nokta 6-24 saatlik Odayeri Nokta 7-24 saatlik- Başakşehir RCA RCA RCA RCA RCA Tablo 7-24 Gözetimsiz 24 Saatlik Mevcut Durum Araştırması Koordinatlar (WGS84) Ölçüm Süresi Leq A LA 10 LA 90 LC maks LA eq Gündüz Akşam Gece 35T E , N :00:00 44,2 42,5 32,2 97,1 52,69 51,17 52,12 35T E , N :00:00 54,9 56,8 35,4 92,3 57,4 51,4 43,6 35T E , N :00:00 51,8 55,2 35,8 82,5 53,21 52, T E , N :00:00 61,9 55,7 44,5 88,7 60,77 47,38 61,12 35T E , N :00:00 69,6 50,3 35,1 112,4 72,66 46,29 44,30 35T E , N :00:00 71,9 51,9 38,6 121,9 74,24 64,44 58,86 35T E , N :00:00 54,9 58,1 39,5 92,7 58,45 56,97 50, Örnekleme Konumlarında Ölçülen ve Tahmini Gürültü Seviyeleri Ölçüm noktalarında tahmin edilen gürültü seviyeleri Tablo 7.25 te verilmektedir. Sıra Tablo 7-25 Mevcut Durum Araştırması için Kullanılan Noktalarda Hesaplanan Yol Trafik Gürültüsü Seviyeleri Kullanım Türü Koordinatlar (WGS84) Tahmini Gürültü Seviyeleri Gündüz Akşam Gece Nok 1 RCA 35T E , N ,27 52,18 52,18 Nok 2 RCA 35T E , N ,55 64,91 64,91 Nok 3 RCA 35T E , N ,06 53,84 53,84 Nok 4 RCA 35T E , N ,01 49,38 49,38 Nok 5 RA 35T E ,N ,53 46,57 46,57 Nok 6 IA 35T E , N ,32 56,61 56,61 Nok 7 CRA 35T E , N ,55 49,79 49,79 Nok 8 F 35T E , N ,05 67,58 67,58 Nok 9 F 35T E , N ,57 60,12 60,12 Nok 10 F 35T E , N ,99 52,71 52,71 Nok 11 F 35T E , N ,77 57,73 57,73 Nok 12 F 35T E , N ,63 53,53 53,53 Nok 13 F 35T E , N ,95 58,43 58,43 Nok 14 F 35T E , N ,19 62,87 62,87 Nok 15 F 35T E , N ,63 60,53 60,53 Nok 16 F 35T E , N ,99 49,12 49,12 Nok 17 F 35T E , N ,84 58,31 58,31 Nok 18 F 35T E , N ,63 63,92 63,92 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

185 7-39 Sıra Kullanım Türü Koordinatlar (WGS84) Tahmini Gürültü Seviyeleri Gündüz Akşam Gece Nok 19 F 35T E , N ,26 61,23 61,23 Nok 20 F 35T E , N ,69 52,18 52,18 Nok 21 RCA 35T E , N ,54 45,26 45,26 Nok 22 F 35T E , N ,84 78,67 78,67 Nok 23 F 35T E , N ,84 34,65 34,65 Nok 24 F 35T E , N ,53 49,55 49,55 Nok 25 F 35T E , N ,11 56,25 56,25 Nok 26 F 35T E , N ,18 55,38 55,38 Nok 27 F 5T E , N ,69 77,53 77,53 Nok 28 F 35T E , N ,63 62,72 62,72 Nok 29 F 35T E , N ,76 56,31 56,31 Nok 30 F 35T E , N ,11 65,04 65,04 Nok 31 CRA 35T E , N ,81 49,01 49,01 Nok 32 RCA 35T E , N ,67 45,38 45,38 Nok 33 F 35T E , N ,16 70,06 70,06 Nok 34 RCA 35T E , N ,43 54,62 54,62 Nok 35 F 35T E , N ,73 65,60 65,60 Nok 36 RCA 35T E , N ,53 63,42 63,42 Nok 37 F 35T E , N ,17 37,65 37,65 Nok 38 F 35T E , N ,51 49,11 49,11 Nok 39 F 35T E , N ,81 45,15 45,15 Nok 40 F 35T E , N ,86 58,04 58,04 Nok 41 F 35T E , N ,23 66,18 66,18 Nok 42 F 35T E , N ,51 22,52 22,52 Nok 43 RA 35T E , N ,82 35,39 35,39 Nok 45 CRA 35T E , N ,42 21,07 21,07 Nok 46 F 35T E , N ,07 20,64 20,64 Nok 47 F 35T E , N ,50 29,97 29,97 Nok 48 F 35T E , N ,83 64,44 64,44 Nok 49 CRA 35T E , N ,16 57,32 57,32 Nok 50 F 35T E , N ,81 57,26 57,26 Nok 51 RA 35T E , N ,89 43,61 43,61 Nok 52 RCA 35T E , N ,49 34,98 34,98 Nok 53 CRA 35T E , N ,42 41,67 41,67 Nok 54 RCA 35T E , N ,01 50,51 50,51 Nok 55 RCA 35T E , N ,48 54,51 54,51 Nok 56 CRA 35T E , N ,63 39,01 39,01 Nok 57 RCA 35T E , N ,80 65,91 65,91 Nok 58 F 35T E , N ,96 71,75 71,75 Nok 59 F 35T E , N ,38 72,98 72,98 Nok 60 RCA 35T E , N ,75 51,25 51,25 Nok 61 RCA 35T E , N ,55 54,64 54,64 Nok 62 RCA 35T E , N ,83 56,57 56,57 Nok 63 RCA 35T E , N ,89 51,86 51,86 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

186 7-40 Sıra Kullanım Türü Koordinatlar (WGS84) Tahmini Gürültü Seviyeleri Gündüz Akşam Gece Nok 64 F 35T E , N ,55 56,79 56,79 Nok 65 F 35T E , N ,43 71,63 71,63 Nok 66 RCA 35T E , N ,93 41,09 41,09 Nok 67 RCA 35T E , N ,13 38,82 38,82 Nok 68 CRA 35T E , N ,19 34,68 34,68 Nok 69 RCA 35T E , N ,87 42,74 42,74 Nok 70 F 35T E , N ,75 56,08 56,08 Nok 71 RCA 35T E , N ,46 64,60 64,60 Nok 72 CRA 35T E , N ,48 58,44 58,44 Nok 73 F 35T E , N ,96 48,96 48,96 Nok 74 F 35T E , N ,94 72,74 72,74 Nok 75 RCA 35T E , N ,09 55,96 55,96 Nok 76 RCA 35T E , N ,73 54,75 54,75 Nok 77 RCA 35T E , N ,74 56,90 56,90 Nok 78 F 35T E , N ,37 54,67 54,67 Nok 79 RCA 35T E , N ,51 53,32 53,32 Nok 80 F 35T E , N ,42 57,34 57,34 Nok 81 RCA 35T E , N ,44 48,34 48,34 Nok 82 F 35T E , N ,91 70,77 70,77 Nok 83 F 35T E , N ,01 65,21 65,21 Nok 84 RCA 35T E , N ,98 58,85 58,85 Nok 85 F 35T E , N ,04 57,22 57,22 Nok 86 F 35T E , N ,74 65,54 65,54 Nok 87 F 35T E , N ,77 66,81 66,81 Nok 88 RCA 35T E , N ,10 20,92 20,92 Nok 89 RCA 35T E , N ,42 43,47 43,47 Nok 91 RCA 35T E , N ,32 61,26 61,26 Nok 92 RCA 35T E , N ,29 38,07 38,07 Nok 93 CRA 35T E , N ,74 39,52 39, Öngörülen Etkiler Etki değerlendirmesi yalnızca ÇGDYY ve UFK Kılavuzunda atıfta bulunulan ve sınır değerleri belirtilen konumlar için belirlenmiştir. Bu nedenle yalnızca konut kullanımları dikkate alınmıştır. Etkilerin şiddeti ölçülen mevcut durum ile hesaplanan tahmini gürültü seviyeleri arasındaki farka göre değerlendirilmiştir. Konumların geri kalanı iskân olmayan alanlardır. Belirlenen değerlendirme sonuçları, yol trafiği gürültüsü için Tablo 7.26 da (gözetimi ölçüm) ve Tablo 7.27 de (24 saatlik ölçümler) ve inşaat aşaması için Tablo 7.28 de verilmektedir İşletme Etkileri Trafik tahmin raporunda gece ve akşam vakitleri trafik yükü verileri yer almadığından, trafik gürültüsü yayılım modeline yıllık ortalama saatlik trafik değerleri için kullanılan trafik yükü değerleri girilmiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

187 7-41 Tahmini UFK ÇGDYY Sınır Değerleri ÇGDYY Etki Değerlendirmesi Sıra Sınır UFK Gün. Akş. Gece Değ. Gün. Akşam Gece Gün. Akşam Gece Gün. Akşam Gece Uygun Nok 1 58,27 52,18 52, Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Değildir Uygun Uygun Uygun Uygun Nok 2 71,55 64,91 64, Büyük Büyük+ Değildir Değildir Değildir Değildir Uygun Uygun İhmal Nok 3 59,06 53,84 53, Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Değildir Değildir edilebilir Nok 4 54,01 49,38 49,38 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 5 50,53 46,57 46,57 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 6 62,32 56,61 56,61 72 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 7 54,55 49,79 49,79 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 21 51,54 45,26 45,26 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 31 55,81 49,01 49,01 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 32 50,67 45,38 45,38 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Uygun Uygun İhmal Nok 34 61,43 54,62 54, Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Değildir Değildir edilebilir Uygun Uygun Uygun Uygun Nok 36 70,53 63,42 63, Büyük Büyük+ Değildir Değildir Değildir Değildir Nok 43 40,82 35,39 35,39 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 49 66,16 57,32 57,32 67 Uygundur ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Uygun Değildir Uygundur Uygun Değildir İhmal edilebilir Nok 51 51,89 43,61 43,61 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 52 42,49 34,98 34,98 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 53 52,42 41,67 41,67 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Etkisiz İhmal edilebilir Uygun Nok 54 59,01 50,51 50, Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Değildir Uygun Uygun Uygun İhmal İhmal Nok 55 63,48 54,51 54, Uygundur Etkisiz Değildir Değildir Değildir edilebilir edilebilir Nok 56 46,63 39,01 39,01 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 57 73,80 65,91 65,91 57 Nok 60 57,75 51,25 51,25 57 Nok 61 60,55 54,64 54,64 57 Nok 62 63,83 56,57 56,57 57 Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Büyük+ Büyük+ Büyük Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Uygundur Uygundur Uygun Değildir Uygundur Uygun Değildir Uygun Değildir Etkisiz İhmal edilebilir Etkisiz Etkisiz İhmal edilebilir Küçük

188 Nok 63 57,89 51,86 51,86 57 Uygun Değildir Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 66 49,93 41,09 41,09 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 67 47,13 38,82 38,82 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 68 43,19 34,68 34,68 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 69 50,87 42,74 42,74 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 71 62,46 56,89 52,16 57 Uygun Değildir Uygundur Uygundur Uygundur Büyük+ Büyük+ Nok 72 64,48 58,44 58,44 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygun Değildir Etkisiz Etkisiz Küçük Nok 75 63,09 55,96 55,96 57 Uygun Uygun Uygun İhmal İhmal Uygundur Etkisiz Değildir Değildir Değildir edilebilir edilebilir Nok 76 61,73 54,75 54,75 57 Uygun Uygun İhmal Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Değildir Değildir edilebilir Nok 77 63,74 56,90 56,90 57 Uygun Uygun Uygun İhmal Uygundur Değildir Değildir Değildir edilebilir Etkisiz Küçük Nok 79 60,51 53,32 53,32 57 Uygun Uygun İhmal Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Değildir Değildir edilebilir Nok 81 54,44 48,34 48,34 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 84 65,98 58,85 58,85 57 Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Nok 88 28,10 20,92 20,92 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 89 49,42 43,47 43,47 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 91 68,32 61,26 61,26 57 Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Büyük Nok 92 43,29 38,07 38,07 57 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz Nok 93 44,74 39,52 39,52 67 Uygundur Uygundur Uygundur Uygundur Etkisiz Etkisiz Etkisiz 7-42 Tablo Yol Trafiği Gürültüsü Etki Değerlendirmesi ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

189 7-43 Tablo Saatlik Mevcut Gürültü Durumu Ölçümleri Kullanılarak Yol Trafiği Gürültüsünün Etkisinin Değerlendirilmesi Ölçülen Tahmini Etki Değerlendirmesi ÇGDYY Gün Akş. Gece Gün Akş Gece Gün Akşam Gece Gün Akşam Gece Nokta 1-24 saatlik-alemdağ RCA 52,6 51,1 52,1 63,4 54,5 53,4 Büyük+ Küçük İhmal edilebilir Uygun Değildir Uygundur Uygun Değildir Nokta 2-24 saatlik -Alemdağ Merkez CRA 57,4 51,4 43,6 69,5 61,9 59,5 Büyük+ Büyük + Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Nokta 3-24 saatlik-hüseyinli RCA 53,2 52, ,3 61,2 58,3 Büyük+ Büyük Büyük++ Uygun Değildir Uygun Değildir Uygun Değildir Nokta 4-24 saatlik-demirci RCA 60,7 47,3 61,1 51,8 45,1 41,8 Etkisiz Etkisiz Etkisiz Uygundur Uygundur Uygundur Nokta 5-24 saatlik-uskumruköy RCA 76,4 55,4 53,2 55,3 49,2 45,3 Etkisiz Etkisiz Etkisiz Uygundur Uygundur Uygundur Nokta 6-24 saatlik Odayeri RCA 74,8 64,4 58,8 57,7 52,1 47,6 Etkisiz Etkisiz Etkisiz Uygundur Uygundur Uygundur Nokta 7-24 saatlik- Başakşehir RCA 58,4 56,9 50,3 59,0 53,8 49,0 İhmal edilebilir Etkisiz Etkisiz Uygundur Uygundur Uygundur ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

190 İnşaat Aşaması Etkileri Tablo 7-28 İnşaat Aşaması Etki Değerlendirmesi Sıra Kullanım Koordinatlar (WGS84) Bölümü Tahmini ÇGDYY Sınır Değeri 75 dba Arka Plan Gündüz Etki Şiddeti Nok 1 RCA 35T E , N ,099 Uygundur 58,27 Etkisiz Nok 2 RCA 35T E , N ,385 Uygundur 71,55 Etkisiz Nok 3 RCA 35T E , N ,981 Uygundur 59,06 Etkisiz Nok 16 F 35T E , N ,488 Uygundur 54,99 Etkisiz Nok 17 F 35T E , N ,369 Uygundur 64,84 Etkisiz Nok 19 F 35T E , N ,961 Uygundur 68,26 Etkisiz Nok 20 F 35T E , N ,832 Uygundur 70,63 Etkisiz Nok 92 RCA 35T E , N ,744 Uygundur 43,29 Etkisiz Nok 93 CRA 35T E , N ,75 Uygundur 44,74 Büyük+ İhmal Uygundur Nok 19 F 35T E , N ,08 68,26 edilebilir Nok 20 F 35T E , N ,33 Uygundur 57,69 Etkisiz Nok 21 RCA 35T E , N ,81 Uygundur 51,54 Etkisiz Nok 30 F 35T E , N ,76 Uygundur 72,11 Etkisiz Nok 31 CRA 35T E , N ,61 Uygundur 55,81 Nok 32 RCA 35T E , N ,21 Uygundur 50,67 Nok 34 RCA 35T E , N ,29 Uygundur 61,43 Etkisiz Nok 38 F 35T E , N ,68 Uygundur 54,51 Etkisiz Nok 39 F 35T E , N ,84 Uygundur 51,81 Nok 86 F 35T E , N ,11 Uygundur 72,74 Etkisiz Nok 87 F 35T E , N ,99 Uygundur 73,77 Etkisiz Nok 88 RCA 35T E , N ,64 Uygundur 28,10 Büyük+ Nok 83 F 35T E , N ,58 Uygundur 72,01 Etkisiz Nok 84 RCA 35T E , N ,55 Uygundur 65,98 Etkisiz Nok 81 RCA 35T E , N ,73 Uygundur 54,44 Etkisiz Nok 82 F 35T E , N ,17 Uygundur 77,91 Etkisiz Nok 79 RCA 35T E , N ,2 Uygundur 60,51 Nok 74 F 35T E , N ,34 Uygundur 79,94 Etkisiz İhmal Uygundur Nok 75 RCA 35T E , N ,18 63,09 edilebilir Nok 76 RCA 35T E , N ,5 Uygundur 61,73 Büyük+ Nok 72 CRA 35T E , N ,62 Uygundur 65,75 Etkisiz Nok 73 F 35T E , N ,96 Uygundur 55,96 Büyük+ Nok 63 RCA 35T E , N ,52 Uygundur 57,89 Etkisiz Nok 64 F 35T E , N ,33 Uygundur 62,55 Etkisiz Nok 62 RCA 35T E , N ,65 Uygundur 63,83 Etkisiz Nok 61 RCA 35T E , N ,26 Uygundur 60,55 Etkisiz ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

191 7-45 Sıra Kullanım Koordinatlar (WGS84) Bölümü Tahmini ÇGDYY Sınır Değeri 75 dba Arka Plan Gündüz Etki Şiddeti Nok 58 F 35T E , N ,35 Uygundur 79,96 Etkisiz Nok 56 CRA 35T E , N ,55 Uygundur 46,63 Büyük++ Nok 57 RCA 35T E , N ,87 Uygundur 73,80 Etkisiz 7.7 Etki Azaltıcı Önlemler Tablo 7.26 da görüldüğü üzere işletme ve inşaat safhası gürültü seviyeleri ÇGDYY nin sınır değerleri ile karşılaştırıldığında yalnızca işletme aşamasında proje güzergâhı üzerinde 10 kritik noktada etki azaltıcı önlem alınması gerektiği görülmektedir. Belirli noktalarda gürültü kontrol önlemi olarak gürültü bariyerlerinin yapılması gerekmektedir. Gürültü bariyerleri Türk Gürültü yönetmeliğine uyması için 4 metre yükseklik ve Rw = 50 db geçiş kaybı oranıyla modellenmiştir. Önerilen gürültü bariyerlerinin konumları Şekil 7-17 ile 7-24 arasında verilmektedir. Şekil 7-17 Nokta 2 Gürültü Bariyerleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

192 7-46 Şekil 7-18 Nokta 2 Gürültü Bariyerleri 3B Görünümü ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

193 7-47 Şekil 7-19 Nokta 49 Gürültü Bariyerleri Şekil 7-20 Nokta 49 Gürültü Bariyerleri 3B Görünümü ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

194 7-48 Şekil 7-21 Nokta 62 Gürültü Bariyerleri Şekil 7-22 Nokta 62 Gürültü Bariyerleri 3B Görünümü ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

195 7-49 Şekil 7-23 Nokta 75 Gürültü Bariyerleri ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Şekil 7-24 Nokta 75 Gürültü Bariyerleri 3B Görünümü Bariyerlerin yerleştirilmesi gereken noktalar ve bunların yerleştirilmesinin etkileri Tablo 7-29 da verilmektedir. Modellenen gürültü bariyerleri 10 kritik noktanın 4 ü için geçerlidir. Gürültü bariyeri modelleri ise Ek D de verilmektedir. Bir dizi noktada maalesef kalıcı etkiler kalacaktır. 36 (Büyük ++), 55 (İhmal edilebilir), 57 (Etkisiz), 77 (Büyük ++), 84 (İhmal edilebilir) ve 91 (Büyük ++). Bu noktaların etki şiddetleri göz önünde

196 7-50 bulundurulduğunda, 36, 77 ve 91 numaralı noktalarda alınacak olan etki azaltıcı önlemlerin ileride değerlendirilmesi gerekecektir. Sıra Gürültü Bariyeri Konumları Başlangıç Tablo 7-29 Gürültü Bariyerleri ile Etki Değerlendirmesi Bitiş Sınır Gürültü Bariyerinin Kurulmasından Sonra Tahmini Etki x(m) y(m) x(m) y(m) Gün. Akş. Gece Gün. Akş. Gece ÇGDYY Uyarınca Uygunluğu Nok ,8 57,4 51,8 Uygundur Nok ,5 51,5 50,5 Uygundur Nok ,4 52,9 50,4 Uygundur Nok ,1 53,0 50,1 Uygundur 7.8 Özet Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi gürültü emisyonu etkileri Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği (ÇGDYY) kapsamında tahmin edilerek değerlendirilmiştir. Gürültü seviyesi tahminleri 2023 yılı için öngörülen trafik verilerine dayandırılmıştır. Otoyol üzerinde 98 noktada mevcut gürültü seviyeleri ölçülmüştür. Etki değerlendirmesi ÇGDYY kriterleri kullanılarak ve etki şiddeti ise ölçülen mevcut gürültü seviyelerine göre belirlenmiştir. Etki azaltıcı önlem ihtiyaçları değerlendirilmiş, gürültü seviyelerinin ÇGDYY sınır değerlerini aştığı 10 noktada gürültü etkilerini iyileştirmek amacıyla önerilen etki azaltıcı önlemler modele uygulanmıştır. Alıcı noktaların 6 sında kalıcı etki kalacağı görülmüştür. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

197 SU KALİTESİ 8.1 Giriş ÇSED çalışmasının bu bölümünde Projenin su kalitesi ve hidroloji üzerindeki etkilerine ilişkin olarak yürütülen değerlendirmenin sonuçları sunulmakta, yüzey suları ve su kalitesi dâhil mevcut su ortamı şartları detaylı olarak açıklanmaktadır. Ayrıca bu bölümde inşaat ve işletmenin su kalitesi özellikleri üzerindeki olası etkilerine ilişkin tahminler verilmekte ve projenin inşaat ve tasarımına dâhil edilecek azaltıcı önlemler tanımlanmaktadır. İnşaat faaliyetleri esnasında görülecek olan olası etkiler genellikle kısa vadeli etkilerdir. Ancak, işletme ve geliştirme faaliyetleri esnasında görülecek olan etkiler kalıcı olabilecektir. Etkileri azaltan ya da engellemeyi sağlayan önlemler mevcut olup bu önlemler bu bölümde tartışılmaktadır. Azaltıcı önlemlerin uygulanmasından sonrasına kalması muhtemel olan etkiler tanımlanmış ve değerlendirilmiştir. Proje kapsamında, su kalitesi numune alma çalışması ve etüt çalışması taşeron ARTEK Mühendislik Çevre Ölçüm ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından yapılmıştır. AECOM tarafından yürütülen bir ön masa başı çalışmanın ardından AECOM mühendislerinin eşlik ettiği ARTEK çalışanları su numunesi çalışmasını yürütmüştür. Saha ziyaretinde yürütülen saha faaliyetlerine, mevcut çevresel durumun araştırılması çalışması için önemli arz edebilecek konumların tanımlanması ve tanımlanmış olan numune alma konumlarından su numunelerinin alınması dâhildir. Bu çalışma esnasında toplam 20 konumdan numuneler alınmıştır. Bu bölümde yalnızca karasal (tatlı su) etkileri değerlendirilmektedir. Proje doğrudan deniz sularını etkilemeyi amaçlamadığından Boğaz dâhil, deniz ortamı üzerindeki etkiler göz önünde bulundurulmamıştır. 8.2 Yaklaşım ve Yöntemler Değerlendirme Kapsamı Değerlendirmenin coğrafi kapsamı projenin güzergâhına ve çalışmalar esnasında etkileyebileceği yakındaki suyollarına göre belirlenmiştir. Tartışılan akarsuların mansap ve memba kısımları da değerlendirmeye dâhil edilmiştir. Yüzey suyu ortamları üzerindeki hem inşaat dönemi hem de daha uzun vadede, işletme dönemindeki tahmin edilen etkilerin büyüklük ve önemi de bu bölümde değerlendirilmiştir. Projenin işletme aşamasında görülmesi tahmin edilen etkiler uzun vadeli ya da kalıcı etkiler olarak anılmaktadır. Özetle bu bölümde: Güzergâh yakınındaki tüm yüzey suları tanımlanmakta; Faaliyetin yüzey suyu ortamları üzerindeki olası etkileri ele alınmakta ve Yüzey suyu ortamları üzerindeki etkilerin hafifletilmesi için seçenekler tarif edilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

198 Taşeron Hizmetleri Yüzey suları mevcut durum gözlem çalışması kapsamında, ARTEK e numune toplama ve alınan numunelerin analizlerinin sunulduğu bir rapor hazırlama görevi verilmiştir. AECOM tarafından gerçekleştirilen bir ön masa başı çalışmanın ardından, AECOM mühendisi Mert Onursal Çatak ın eşlik ettiği ARTEK çalışanları numune alma çalışması yürütmüşlerdir. Bu etüt esnasında gerçekleştirilen saha çalışmalarına, çevresel durumun araştırılması çalışması için önem arz edebilecek yerlerin belirlenmesi ve tanımlanan numune alma noktalarından su numunelerinin toplanması da dâhil edilmiştir. Ayrıca, saha faaliyetleri esnasında belirlenen yerlerin fotoğrafları çekilmiş olup, çekilen bu fotoğrafların bazıları Ek 8-2 de verilen albümde sunulmuştur Yüzey suları gözlem çalışması esnasında ARTEK tarafından AECOM un rehberliğinde 20 noktadan numune alınmıştır. Numune alma noktalarının her birinden yukarıda bahsedilen analiz için 5 HDPE kap içerisine numuneler alınmıştır (her numune için toplam 3.75 litre alınmıştır). Numune şişesine ve muhafazasına ilişkin detaylı rapor ve tablo ile saha çalışmaları esnasında kullanılan ekipmanların listesi Ek 8-3 ve Ek 8-4 te verilmektedir Mevcut Şartların Tanımlanması Mevcut Şartlar detaylı bir masa başı çalışması ve ilgili konu raporlarının gözden geçirilmesi ile belirlenmiştir. Gözden geçirilen raporlar arasında Hidrolojik Gözlem Raporu (Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ve Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2012), Jeoloji ve Jeoteknik Raporlar (hazırlayan: Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ve Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) ( ) bulunmaktadır. Bilgilerin mevcut olduğu noktalarda, masa başı çalışmalarına aşağıdaki hususlar da dâhil edilmiştir: Faaliyetten ya da sahadan etkilenebilecek yüzey sularının su kalitesi hassasiyetlerine ilişkin ayrıntıların yer aldığı Hidrolojik Etüt Çalışması, Menfez Boyutlandırma, Planlanan Menfez Türleri, Mevcut Altyapılar, Saha yakınındaki akiferlerin ayrıntılarının ve bunların hassasiyetlerinin yer aldığı Hidrolojik Etüt, İstanbul Çevre Planı, Projenin Hidroloji Haritası. Bu seviyede yüzey suları için herhangi bir gözlem faaliyeti bulunmamaktadır; ancak, masa başı çalışmalarından ve saha keşiflerinden sonra mevcut yüzey suları için rapor kapsamında bir gözlem çalışması yapılması gerektiğine karar verilmiştir. Bu nedenle proje sahası için ilk öncelik olarak tanımlanan yüzey suyu noktalarından numuneler alınmıştır. Numune alma çalışmaları Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirilmiştir Değerlendirme Yaklaşımı Mevcut değerlendirme Bölüm de belirtilen ilgili yönetmeliklerin ve UFK Genel ÇSG Kılavuzlarının ışığında hazırlanmıştır. Su ortamı üzerindeki olası etkilerin öneminin değerlendirilmesinde ise aşağıdaki anahtar faktörler göz önünde bulundurulmuştur: Projeden etkilenebilecek su ortamı özelliklerinin ve bunların önem ve hassasiyetlerinin belirlenmesi; Olası etkilerin ve bunların büyüklüklerine ilişkin tahminlerin belirlenmesi; Olası etkinin kesin, ihtimal ve ihtimal-dışı olasılıklarından hangisine göre gerçekleşebileceği; Tahmin edilen etkilerin önemi. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

199 8-3 Yüzey suları üzerindeki etkilerin önemi ise yukarıda tartışılan etki tanımları kullanılarak değerlendirilmiştir. Etki puanlarının verilmesinde kullanılan yöntem ise bir niteliksel değerlendirme yaklaşımına dayanarak hazırlanmıştır. Etkiler, projenin inşaatı ve işletilmesi nedeniyle ortaya çıkması tahmin edilen değişiklikler ile mevcut durumun karşılaştırılmasıyla değerlendirilmiştir Alıcılar Proje boyunca yer alan yüzey suyu alıcılarına nehirler ve suyolları, göletler ve İstanbul a içme suyu sağlayan barajların (Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II) rezervuarları dâhildir. Tüm bu alıcılar örneğin yol inşaatı ve nehir geçişleri, tortular dâhil kirletici bulaşması gibi nehirlere karşı oluşabilecek fiziksel rahatsızlıklar karşısında hassasiyete sahiptir. Bu hassasiyetler bu kaynakların ekolojik ve ekonomik önemlerini etkileyecek olup bunlara gidebilecek sızıntılar nihai olarak içme suyu kaynaklarına erişecektir. Bu çalışma açısından en hassas yüzey suyu kaynakları Proje güzergâhının doğrudan üzerinden geçeceği kaynaklardır. Ayrıca, yol güzergâhının nehirlerin ve göllerin besleme havzalarından geçtiği noktalarda ilgili sular da inşaat ve işletme aşamalarında etkilenebilecektir. Su ortamı niteliklerinin önem ve hassasiyetlerinin belirlenmesinde kullanılan kriterler aşağıda verilmektedir: Tablo 8-1 Alıcı Hassasiyet Kriterleri Önemi Kriter Tipik Örnekleri Çok Yüksek Yüksek Düşük Söz konusu niteliğin bölgesel ya da ulusal çapta yüksek kaliteye sahip olması ya da nadir olması Söz konusu niteliğin yerel çapta yüksek kaliteye sahip olması ya da nadir olması Söz konusu niteliğin yerel çapta orta kaliteye sahip olması ya da az bulunması Söz konusu niteliğin yerel çapta düşük niteliğe sahip olması ya da sık bulunması 1. Sınıf kalitede sular, Ulusal içme suyu şebekesine dâhil yüksek kaliteli su ve / veya su kütlesi biçimleri. Söz konusu alanın ulusal seviyede koruma alanı olarak belirlenmiş olması. 2. Sınıf kalitede sular, yerel içme suyu şebekesine dâhil edilmiş olup hafifçe kirli sular ve veya su kütlesi biçimleri. Söz konusu alanın yerel seviyede koruma alanı olarak belirlenmiş olması 3. Sınıf kalitede sular, kirli sular 4. Sınıf kalitede sular ve çok kirli sular Etki Büyüklüğü Etki büyüklüklerinin belirlenmesinde mevcut koşulların verili etkiden kaynaklı olarak ne kadar değişikliğe uğrayacağına, örneğin su kalitesinde önemli bir değişim yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin tahminler göz önünde bulundurulmaktadır. Aynı zamanda, ilgili etkinin süresi, kalıcı, geçici ya da geri döndürülebilir olup olmadığı da göz önünde bulundurulur. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

200 8-4 Tablo 8-2 Etki Büyüklüğü Kriterleri Büyüklük Yüksek ölçekte ölçekte Hafif ölçekte İhmal edilebilir (Önemsiz) Hafif ölçekte olumlu ölçekte olumlu Yüksek ölçekte olumlu Kriterler Bir niteliğin ve / veya özelliğin kaybına ya da bütünlüğünün bozulmasına neden olması Bir niteliğin bütünlüğünü etkilemesi ya da kısmen kaybına neden olması Söz konusu niteliğin özellikleri ya da hassasiyetinde ölçülebilir değişikliklere neden olması Niteliği etkilemesi ancak bu etkinin söz konusu niteliğin kullanımı ya da bütünlüğü üzerinde etki yaratamayacak kadar küçük olması Nitelik üzerinde bazı olumlu etkilere sahip olması ya da bir etkinin ortaya çıkması riskini azaltması Niteliğin özelliklerinde orta dereceli iyileşmeye sebep olması Niteliğin özelliklerinde yüksek derecede iyileşmeye sebep olması Etkinin Öneminin Değerlendirilmesi Olası etkilerin öneminin belirlenmesinde daha çok niteliksel bir yaklaşım uygulanmıştır. Etkilerin önemleri aşağıda gösterilen yedi basamaklı bir ölçüte göre değerlendirilmiştir. Tablo 8-3 Etkinin Öneminin Değerlendirilme Kriterleri Çıktı Büyük ölçekte olumlu ölçekte olumlu Küçük ölçekte olumlu İhmal edilebilir (Önemsiz) Küçük ölçekte ölçekte Büyük ölçekte Etkinin Öneminin Değerlendirilme Kriterleri Önerinin su niteleri / niteliği üzerinde oldukça büyük iyileşmelere neden olacağı ancak diğer su niteliklerinde önemsiz miktarda etkisi olacağı tahmin edilmesi Söz konusu öneri bir nitelikte orta derecede iyileşmeye neden olması sayesinde su ortamını güçlendirme fırsatı sağlaması Bir önerinin su ortamını güçlendirme fırsatı verdiği ya da bir niteliğin seviyesini iyileştirdiği ya da koruduğu diğer tüm durumlar Söz konusu önerinin net etkisinin tanımlanan nitelikler üzerinde olumu ya da yönde ölçülebilir bir etkisi olmaması nedeniyle nötr olarak kabul edilmesi Önerinin bir ya da daha fazla nitelik üzerinde hafif bir etkiye sahip olması nedeniyle su ortamında kötüleşmeye neden olması Önerinin en az nitelik üzerinde orta şiddette bir etkiye sahip olması nedeniyle su ortamında kötüleşmeye neden olması Önerinin bir ya da daha fazla nitelik üzerinde son derece şiddetli bir etkiye sahip olması nedeniyle su ortamında kötüleşmeye neden olması Projenin su ortamının mevcut durumu üzerinde bir etkiye sahip olduğu yerlerde, örneğin su kalitesinin azaltıldığı ya da taşkın riskinin arttığı yerlerde, etkilerin bulunduğu tahmin edilir. Küçük ya ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

201 8-5 da ihmal edilebilir olarak tanımlanan kalıcı etkiler çevresel açıdan kabul edilebilir olup orta dereceli ya da daha şiddetli kalıntı etkiler ise önemli olarak kabul edilir. Yapılan önerinin mevcut durumda bir iyileşmeye neden olduğu noktalarda, örneğin mevcut taşkın riskinin azaltıldığı ya da su kalitesinin arttırıldığı noktalarda olumlu bir etkinin var olduğu kabul edilir. Bir etkinin önemi alıcının hassasiyeti ya da önemi ile etkinin öneminin bileşimine dayanarak belirlenir. Aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo 8-4 Etki Değerlendirme Matrisi Büyüklük Hassasiyet Çok Yüksek Yüksek Düşük İhmal edilebilir Yüksek Büyük Büyük Küçük Büyük Küçük İhmal edilebilir Düşük Küçük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Küçük Küçük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Bu değerlendirme çalışmasının sonuçları kalıcı etkiler olarak sunulmuştur: yani Projenin inşaat ve işletme döneminde uygulanacak olan azaltıcı önlemler göz önünde bulundurulduğunda geriye kalan etkilerdir. Azaltıcı önlemler geliştirilirken hiyerarşik bir yaklaşım kullanılmış, etkiden önce kaçınılması, olmazsa azaltılması ya da dengelenmesi planlanmıştır. Azaltıcı önlemler mevcut bulunan en iyi uygulamalar, standartlara ve inşaat teknikleri temel alınarak geliştirilmiştir. 8.3 Mevcut Durum İlgili Mevzuat Tüm su kaynaklarının planlama, geliştirme, yönetim ve işletilmesinden Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde yer alan Devlet Su İşleri (DSİ) sorumludur. Türkiye nin tatlı suları için geçerli olan yasa ve yönetmelikler aşağıda listelenmektedir: sayı, 11 Ağustos 1983 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Çevre Kanunu (No:2872); sayı, 23 Aralık 1960 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Yeraltı Suları Kanunu (No:167); sayı, 04 Nisan 1971 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Su Ürünleri Kanunu (No:1380); sayı, 31 Aralık 2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği; sayı, tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği; sayı, 30 Haziran 2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Havzalarda Özel Şartların Belirlenmesi İlke ve Esasları Genelgesi ve sayı, 10 Mart tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Su Ürünleri Yönetmeliği. Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği (YSKYY) yüzey sularının kalite sınıflarını ve kullanım amaçlarını, planlama ilkelerini ve su kalitesinin korunmasına ilişkin yasakları tanımlamaktadır. YSKYY uyarınca yüzeysel su kaynakları dört sınıfa ayrılmıştır: ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

202 8-6 Sınıf 1, Yüksek Kaliteli Su: Dezenfeksiyon işleminden sonra içme suyu olarak ya da (vücut teması dâhil) dinlence amaçlı olarak, alabalık üretimi için, hayvan üretimi ve çiftlik ihtiyaçları için kullanılabilen sular Sınıf 2 Az Kirlenmiş Su: Uygun arıtma işleminden sonra içme suyu olma potansiyeli olan yüzeysel sular, Rekreasyonel maksatlar için kullanılabilir nitelikte su, Alabalık dışında balık üretimi için kullanılabilir nitelikte su, sulama suyu kalite kriterlerini sağlamak şartıyla sulama suyu olarak kullanılabilecek su kaynakları. Sınıf 3, Kirli Su: Gıda, tekstil gibi nitelikli su gerektiren tesisler hariç olmak üzere, uygun bir arıtmadan sonra sanayi suyu olarak kullanılabilir nitelikte su Sınıf 4, Çok Kirlenmiş Su Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) ise içme suyu rezervuarları için koruma bölgelerini belirlemektedir; Mutlak koruma alanı: içme ve kullanma suyu rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 300 m genişlikteki şerit, mutlak koruma alanıdır. Bu alanda konut ve sanayi faaliyetleri yapılmasına izin verilmez ve bu alanlar istimlak edilir. Kısa mesafeli koruma alanı: mutlak koruma alanının sınırından başlayarak 700 metre genişlikteki alandır. Bu alanlarda konut alanları, turistik ve sanayi tesislerinin yapılmasına izin verilmez. mesafeli koruma alanı: Kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren metre genişliğindeki şerittir. Buralarda iskana izin verilmez ancak 6.5 metre yüksekliğe ve toplam 250 m 2 ye kadar yapım alanına sahip yazlık konutlara izin verilir. Bu alanlarda sanayi tesisleri ve madencilik faaliyetleri yürütülmesi yasaktır. Uzun mesafeli koruma alanı: Baraj üzerindeki nihai havza olup orta mesafeli koruma alanı sınırından itibaren metre genişlikteki şeritte tehlikeli atık ve sanayi kaynaklı atık su üretmeyen sanayi tesisleri kurulmasına izin verilmektedir. Yukarıda bahsedilen koruma alanlarının sınırları bir içme suyu rezervuarının besleme havzasını boydan boya kestiği hallerde, koruma alanı söz konusu besleme havzasının sınırında sona erer. Bu durumlarda, koruma alanının sınırı, besleme havzası sınırıdır Yüzey Suları Havza ve Nehirler Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM, eski EİE) tarafından da belirtilmiş olduğu üzere Türkiye 25 adet önemli yüzeysel su havzasına bölünmüş bulunmakta olup, İstanbul Çevresel Durum Raporuna (2009) göre İstanbul Bölgesi kuzeyde Karadeniz Havzası ve güneyde Marmara Havzası olmak üzere iki önemli havza üzerinde bulunmaktadır. Bölgenin kendine ait bir önemli nehir havzası sistemi bulunmamaktadır ancak bunun yerine bir çok küçük nehir havzaları bulunmaktadır. Istranca Deresi Terkos Gölüne akmaktadır, Karasu ve Çakıl Dereleri ise Büyükçekmece Gölüne, Sazlıdere, Nazlıdere ve Nakkaş Deresi ise Küçükçekmece Gölüne kavuşur; Çırpıcı ile Ayamama Irmakları ise Marmara Denizine; Alibey ve Kağıthane Dereleri Haliç e akar, Gökçü ve Küçüksu Dereleri Boğaza, Riva, Türknil, Kabakoz, Göksu ve Ağva (Yeşilçay) Irmakları ise Karadenize akar. Böylelikle, bu iki önemli havza içerisinde dört farklı türde mikro-havzalar bulunmaktadır. Marmara Denizi Havzası: Marmara Denizine dökülen küçük derelerden oluşmaktadır. Karadeniz Havzası: Karadeniz e dökülen küçük derelerden oluşmaktadır. Boğaz Havzası: Boğaz a dökülen küçük derelerden oluşmaktadır. Göller ve Barajlar Havzası: çeşitli göl ve barajlara dökülen küçük derelerden oluşmaktadır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

203 8-7 Bu nedenle, Marmara Denizi, Karadeniz, Boğaz ve doğal göller ile barajlara dökülen çok sayıda dere bulunmaktadır. Bu derelerin debileri düzensiz olup bazıları yaz mevsiminde kurumaktadır. Örneğin Riva Deresi Havzası dendritik drenaj modeli sergilemekteyken, Çakıl Deresi Havzasında faya bağlı lineer drenaj görülmektedir. Ayrıca, Küçükçekmece Gölü Havzasının doğudaki kolları paralel drenaj modelleri sergilemekteyken Ağva Deresi Havzasında çarpık karstik drenaj biçimi görülmektedir. Boğazın iki yakası, rakım farklılıkları ve bozukluklarının dağılımı açısından asimetrik besleme bölgelerine sahiptir. Ancak, Çatalca Kocaeli Platosundaki genel eğilim Boğaz da önemli derecede çökme gösteren bir içbükey şekline benzemektedir. Batı tarafının Kocataş Tepesi ve Belgrat Ormanı Bölgesi gibi daha yüksekte yer alan kısımları Karadeniz kıyısında bulunurken, Çamlıca Tepeleri, Kayış Tepeleri ve Aydos Tepeleri ise Marmara Denizi kıyılarında yer alır. Bu durum farklılıkları kısmen genç deformasyonlardan kısmen de litolojik farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Aslında, Çatalca Kocaeli Platosugenç Alpin tektonizminden KB GD yönünde etkilenerek Belgrat Ormanından Aydos Tepesine doğru kemer biçimli bir yapı oluşturmuştur. Bu kemer biçimli yapı zemin eğimini ve dolayısıyla da nehirlerin akış rejimini etkilemektedir. Ayrıca Çatalca Yarımadasındaki derelerin büyük çoğunluğu Marmara Denizine dökülürken, Kocaeli Yarımadasındaki derelerin büyük çoğunluğu Karadenize Dökülmektedir. Batıdan doğuya doğru gidildiğinde önemli su yolları: Istranca Deresi, Karasu Deresi, Çakıl Deresi, Sazlıdere, Nazlıdere, Nakkaş Deresi, Alibey Deresi, Kağıthane Deresi, Göksu Deresi, Küçüksu Deresi, Riva Deresi, Türknil Deresi, Kabakoz Deresi, Göksu Deresi ve Ağva (Yeşilçay) Çayıdır. Bu derelerin dere yatağı birikintileri olmasına rağmen, bölge coğrafi yapısı bunların düz alanlar ya da ovalar meydana getirmelerine olanak tanımamaktadır. Bölgenin hidrolojik döngüsüne ve plansız şehirleşmenin oluşturduğu drenaj ağlarının ihmal edilmesi dönemsel sellere ve taşkınlara neden olmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesine göre İstanbul bölgesinin drenaj sorunları iki ana kategori altında bölgesel sorunlar ve noktasal sorunlar olarak tanımlanabilmektedir. Bölgesel sorunlar aşırı yağışların nehir yataklarının dışına taşmasından kaynaklanırken, noktasal sorunlar elverişsiz köprü ve yol inşaatları, atık malzemeler, tortu ve dere yataklarında taşkın düzlüklerinin kapasitelerini kısıtlayacak biçimde yasadışı yapılaşmadan kaynaklanmaktadır. Büyükyalı, Küçükyalı, Esenyurt, Pendik, Sarıyer, Çırpıcı ve Ayamama derelerindeki taşkın kontrol sistemlerini yapılandırmak amacıyla 1970 lerden itibaren çeşitli yasalar çıkarılmıştır. İstanbul bölgesinin içme ve kullanım suyu üretim hızı çok yüksek olmasa da yüzeysel su havzalarını ve yer altı su sistemlerini besleyen çok fazla sayıda küçük dere bulunmaktadır. Bu dereler genellikle sanayi tesisleri ya da yerleşim bölgelerinin atık deşarj alanları ya da kanalizasyon sistemleri olarak kullanılmaktadır. Derelere deşarj edilen atıkların bir kısmı kontrol edilerek ön arıtma işlemlerine tabi tutulsa da derelere deşarj edilen atıkların bazıları yetkisiz ve yasadışıdır. İstanbul bölgesinin hidrolojik yapılarını göller, göletler, nehirler, çaylar ve dereler, doğal kaynaklar, keson kuyular ve sondaj kuyuları oluşturmaktadır. Hidrolojik döngünün başlamasına neden olan yağışlar, bölgedeki su kaynakları üzerinde önemli etkilere sahip bir parametredir. Devlet Meteoroloji Enstitüsüne göre yıllık ortalama yağış 787 mm dir (İBB Raporu, Aralık 2011). Bu yağış miktarının 760 milyon metreküplük bir kısmı dereler, göller ve barajlarda birikmekte olup toplam su ihtiyacının %76.3 ünü karşılamaktadır. Kalan yaklaşık 245 milyon metreküplük su talebi ise bölge dışından tedarik edilmektedir. Su talebinin yalnızca %23.7 lik kısmı bölge dışından karşılanmasına rağmen, bu rakamın ilerde artacağı düşünülmektedir Göller, Göletler ve Barajlar İSKİ verilerine göre (İBB Raporu, Aralık 2011) İstanbul Bölgesinde 19 adet göl bulunmaktadır (Söz konusu raporda yer alan Tablo Bu tablo aşağıda verilmektedir). Bu göllerin 16 adeti farklı derelerce beslenmekte olup beton yapılar oluşturularak biçimlendirilmişlerdir. Terkos, Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri doğal ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

204 8-8 olarak oluşmuş lagün gölleridir. Bu üç göl artık derelerle beslenmese de, bunların sınırları inşa edilmiş olup suları da farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Göl, gölet ve barajların toplam yüzey alanı 127, 86 km 2 olup en büyük yüzey alanına Terkos Gölü sahiptir ( km 2 ). ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor Tablo 8-5 İstanbul Bölgesi Gölleri, Göletleri ve Barajları Göl, Gölet ve Barajlar Alan (km 2 ) Terkos Gölü Ömerli Baraj Gölü Küçükçekmece Gölü Büyükçekmece Gölü İsaköy Baraj Gölü Sazlıdere Baraj Gölü 9.91 Darlık Baraj Gölü 5.93 Sungurlu Baraj Gölü 5.32 Kabakoz Baraj Gölü 2.30 Alaçalı Baraj Gölü 2.09 Alibeyköy Baraj Gölü 1.66 Elmalı Baraj Gölü 1.13 Büyük Gölet 0.21 Kömürcü Göleti 0.13 Valide Sultan Göleti Ayvat Göleti 0.06 II. Mahmut Göleti 0.05 Kirazlı Göleti 0.05 Topuzlu Göleti (İBB Raporu, Aralık 2011 den Alınmıştır) Proje Sahasında Yer Alan Önemli Yüzey Suyu Kaynakları Proje alanında aşağıda verilen akarsular bulunmaktadır. Bu kaynaklar, aşağıda, Boğaz ın Avrupa tarafından başlayarak batıdan doğuya doğru sıralanmıştır. Siyavuşpaşa Deresi Projeden etkilenebilecek ilk yüzeysel su kaynağı bu deredir. Siyavuşpaşa Deresi kuzey güney yönünde akmaktadır. Derenin uzunluğu yaklaşık olarak 3 5 km olup Sultançiftliği Bölgesinde doğmakta, Ataköy den geçerek Bakırköy kıyılarında Marmara Denizine dökülmektedir. Bu dere büyükşehir kentsel alanı içerisinde yer aldığından, her türlü kirlilik etkisine karşı hassas konumdadır. Bu derenin kendisi Proje alanı içerisinde yer almasa da proje güzergâhının güney kısımları derenin besleme havzası içinde kalacaktır. Derenin YSKYY e göre su kalitesinin ne olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak derenin neredeyse yüzde doksanı kentsel alan içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle su kalitesinin görece düşük olduğuna inanılmaktadır. Ayamama Deresi Ayamama Deresi Esenler Baştabya Kışlasından doğup kuzey güney yönünde akmaktadır. Derenin uzunluğu yaklaşık olarak 2.2 kilometredir. İkitelli den Ataköy ün batısına doğru akarak burada Marmara Denizi ile buluşur. Dere, neredeyse 50 yıldır büyükşehir yerleşimi içerisinde yer almaktadır. Kirlilik seviyesi ölçümleri su kalitesi parametrelerinde ciddi miktarlarda almalar tespit etmiştir. Belediye halen bir akarsu iyileştirme ve

205 8-9 rehabilitasyon programı yürütmektedir. Derenin kendisi Proje alanının dışında yer alsa da gereğine uygun önlemlerin alınmaması halinde, derenin besleme havzası Proje faaliyetlerinden etkilenebilir. Gurun, S. Ve Erdem, K. A. (2013) tarafından yürütülen bakteriolojik kirlilik seviyesi çalışmasına göre, Ayamama Deresi Fekal Koliform, Total Koliform, Fekal Streptococci, Salmonella Spp ve toplam mezofilik aerobik heterotrophik bakteriler bulundurması nedeniyle bir kirlilik kaynağıdır. Bu nedenle Ayamama deresi büyükşehir yerleşimi içerisinde bulunduğundan, su kalitesi oldukça düşüktür. Pirinççi Baraj Gölü Pirinçci, Habipler ile Kemerburgaz arasında bulunan bir köydür. Orman ve Su İşleri Bakanlığı veri tabanına göre, bu köyün yanına bir baraj kurulacak ve bu baraj Alibeyköy Barajı ve Alibey Nehir Vadisinin memba yönünde devamı olacaktır. Pirinçci Barajı Proje alanının oldukça yakınında yer alacaktır. Barajın içme ve kullanım suyu tedariki için planlanması halinde tampon bölge ve su besleme alanı Projeden etkilenebilir. Ancak bu baraj henüz proje hazırlama aşamasında olup baraj alanı ile proje güzergâhı arasındaki etkileşimin Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) uyarınca daha sonra incelenmesi gerekmektedir. Taşlı Dere Bu dere Belgrat Ormanının kuzey-batı kısmından doğup 7 8 km aktıktan sonra Haliç kollarından birine (Kağıthane Deresi) karışarak nihayetinde Boğaza dökülür. Alibey Deresinin güneyinde, bu dereye paralel olarak akan Taşlı Dere kuzeybatı güneydoğu istikametinde akış gösterir. Proje Sahasından uzak bir yere drene olmasına rağmen, derenin kaynakları Proje alanının kuzey-batı ucuna yakındır. Odayeri Kömürcüpınar Köyleri Göletleri Bu önemli su havzası sistemi, Marmara Denizinden Proje alanının kuzey kısmında Karadeniz e geçişte değişiklik göstermektedir. Yüzey su akışı rejimi keskin bir şekilde değişmekte ve dere akış yönü güneyden kuzeye doğru değişmektedir. 100 yıldan fazla süredir içme ve kullanım suyu için kullanılagelen Terkos Gölü Proje alanının yaklaşık 15 km kuzeybatısında kalmaktadır. Terkos gölünün kendisi doğrudan Projeden etkilenmeyecek olsa da gölün güney batı kısımlarında kalan Terkos Gölü düzenlemesine bağlı küçük göletler proje alanı yakınında bulunmaktadır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Veritabanına göre bu göletler su doldurulmuş eski taş ocakları olup yapaydır. Bu göletler içme ve kullanım suyu olarak kullanılmasalar da göçmen yaban kuşları için önemli sulak alanlar teşkil etmektedir. Sulu Dere Bu dere, Belgrat Ormanları içerisinde yer alan küçük ve tarihi bir gölet olan Ayvat Göletinin 3 km kuzeyinden doğar. Güney kuzey istikametinde akarak Kısırkaya Köyünde Karadeniz e ulaşır. Proje planına göre Proje bu derenin üzerinden geçmektedir. Belde (Orhaneli) - Gümüşdere Deresi Bu dere Belgrat Ormanının kuzey sınırı ile Bahçeköy Gümüşdere Yolu arasındaki bir noktadan doğar. Güney kuzey istikametinde akarak Adile Sadullah Mermerci Polis Eğitim Merkezi ile Boğaziçi Üniversitesi Sarıtepe Kampüsü arasındaki bir noktadan Karadeniz e ulaşır. Proje planına göre Proje bu derenin üzerinden geçmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

206 8-10 Tatlısu Deresi Bu dere Gümüşdere Uskumruköy Yolunun güneyin kalan bir taşocağının yakınından doğar. Güney kuzey istikametinde akarak, oldukça kısa bir dere olmasına rağmen (1-2 km) Karadeniz kıyısında küçük ölçekli bir delta yapısı teşkil eder. Küçükhavza Deresi Bu dere Belgrat Ormanından Bahçeköy ile Zekeriyaköy bölgeleri arasında doğar. Güney kuzey yönünde akarak Kumköy Köyünde Karadeniz e ulaşır. Proje planına göre, Proje bu derenin üzerinden geçmektedir. Sazlıdere Bu dere, Zekeriyaköy bölgesinin güneyinde doğar, günay kuzey yönünde akarak Demirci Köyü doğusunda Karadeniz e dökülür. Ayrıca, bu dere, bölgede drenaj sağlayan önemli bir yüzey suyudur. Ketendere Deresi Ketendere, Tatlısu Deresi ile Küçükhavza Deresine paraleldir. Bu dere de Karadeniz sahiline dökülmektedir. Rumelifeneri ile Garipçe köylerinin güvey batısından akar. Bu dere, proje alanından geçen son su kaynağıdır. Poyrazköy Deresi Bu dere, Asya tarafından projeden etkilenen ilk yüzeysel su kaynağı olup güneydeki ormanlık alanlardan Poyraz Köyüne doğru akar. Ayrıca 2 3 km uzunluğunda olup derenin önemli miktarda tortu malzeme taşıdığı gözlemlenmiştir. Halayık Deresi Bu dere Kaynarca Köyünün güneyinden doğarak güney kuzey istikametinde akar. Ayrıca Anadolu Feneri Köyünün doğusunda bulunan küçük delta düzlüğünün Halayık Deresi nedeniyle oluştuğu gözlemlenmektedir. Milko Deresi Şirindere ve Yeniçiftlik adlı iki küçük koldan oluşmuştur. Mahmut Şevket Paşa Köyü yakınında güney kuzey istikametinde akarak Riva Deresinin önemli bir kolunu oluşturur. Riva Deresi Bu dere Gebze İlçesinin Tepecik Köyünden doğarak Beykoz İlçesinde Karadeniz Kıyısına varır. Dere genel olarak güney kuzey istikametinde akar ve Pendik İlçesinde Ömerli Baraj Gölünü oluşturur. Ömerli Baraj Gölünden sonra Riva Deresi Karadeniz e Doğru orman, tarım ovaları ve çayırları drene eder. Yerel balıkçılığı destekleyecek yüzey alanına ve debiye sahiptir. Ancak, Kocaeli Yarımadasındaki önemli yüzeysel su kaynaklarından biri olmasına rağmen, sanayi tesislerinin ve konut alanlarının dereyi kirlettikleri rapor edilmektedir. Alibeyköy Barajı Alibey Deresi Barajı aynı zamanda Alibeyköy Barajı olarak da anılmaktadır. İçilebilir, kullanılabilir ve sanayi suyu tedarik etmesi amacıyla İstanbul da, Alibey Deresi (Alibeyköy Deresi ya da Malova deresi de denilmektedir) üzerinde yılları arasında inşa edilmiştir. Baraj yapısı toprak dolgu olup toplam hacmi m³ tür. Dere yatağından yüksekliği 30,00 metredir. Rezervuar hacmi, normal seviyede 66,80 ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

207 8-11 hm 3 olup normal su seviyesinde gölalanı 4,66 km² dir. Yılda 39 hm 3 içme kullanım suyu tedarik etmektedir. Bu yüzey suyu kaynağı Avrupa tarafında bulunur ve Alibeyköy Deresinin sularını toplar. Ömerli Barajı Ömerli Barajı Proje alanına yakınında yer alan en önemli ve en büyük su kaynağıdır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne (DSİ) göre yıllarında içme suyu tedarik etme amacıyla inşa edilmiştir. Toprak dolgu tipi bir baraj olup, baraj hacmi 2,198,000 m 3 tür. Baraj yüksekliği 52 metre olup göl hacmi hm 3 tür. Gölün yüzey alanı ise km 2 dir. Barajın yıllık su temini 180 hm3 tür. Doğrudan Proje alanında yer almasa da, besleme alanının tampon bölgesi Proje alanının yakınındadır. Ömerli Barajı Proje alanına yakınında yer alan en önemli ve en büyük su kaynağıdır ve bu nedenle Proje Sahasının bu su kaynağının su kalitesi üzerindeki olası bütün etkilerinin dikkatlice değerlendirilmesi gerekmektedir. Elmalı II Barajı Bu baraj Asya tarafında yer alan ikinci yüzeysel su kaynağıdır. Çavuşbaşı Deresinden beslenmektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne (DSİ) göre yıllarında içme suyu ve sanayi suyu tedarik etme amacıyla inşa edilmiştir. Beton dolgu tipi bir baraj olup hacmi 103,000 m3 tür. Baraj yüksekliği 42.5 metredir. Göl hacmi 10 hm 3 iken göl yüzey ölçümü 2.80 km 2 dir. Barajın yıllık su temini 10 hm 3 tür. Doğrudan Proje alanında yer almasa da, besleme alanının tampon bölgesi Proje alanının yakınındadır. Bu nedenle Proje Sahasının bu su kaynağının su kalitesi üzerindeki olası bütün etkilerinin dikkatlice değerlendirilmesi gerekmektedir Yüzey Suyu Numune Lokasyonları Yüzey suları gözlem çalışması esnasında ARTEK tarafından AECOM un rehberliğinde 20 noktadan numune alınmıştır. Numune alma noktalarının her birinden yukarıda bahsedilen analiz için 5 HDPE kap içerisine numuneler alınmıştır (her numune için toplam 3.75 litre alınmıştır). Numune şişesine ve muhafazasına ilişkin detaylı rapor ve tablo ile saha çalışmaları esnasında kullanılan ekipmanların listesi Ek 8-3 ve Ek 8-4 te verilmektedir. Yüzeysel su kaynakları numune alma noktalarına (bkz Ek 8 5) ilişkin detaylı bilgi aşağıda verilmektedir. Bu numuneler Bölüm de ayrıntıları belirtilen Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliğine (YSKYY) göre analiz edilerek sınıflandırılmıştır. Numune sınıflandırmaları numunenin alındığı konuma göre verilmiştir. S1S1 Proje güzergâhının ilk numune alma noktası Mahmutbey Kavşağının yakınlarında bulunmaktadır. Bu nokta Ayamama Deresi üzerinde yer almaktadır. İSKİ verilerine göre bu derede hali hazırda mevsimlik taşkınlar ve sanayi kaynaklı kirlilik sorunlarının mevcut bulunduğu bilinmektedir. S1S1 proje başlangıç noktasının 1 km güneyinde bulunmaktadır. Bu nedenle ileride derenin mevcut durumu belirlenebilecek ve projenin burası üzerindeki olası etkileri takip edilebilecektir. S1S2 İkinci numune alma noktası ise Alibeyköy Deresinin güney kolu üzerinde, Pirinççi Bölgesi yakınlarındadır. Orman ve Su İşleri Bakanlığının veri tabanına göre mevcut Alibeyköy Barajının beslenme havzası üzerinde bir baraj yapılması (Pirinççi Barajı) planlanmaktadır. Bu barajın Alibeyköy Barajı yönündeki su taşkınlarını kontrol etmek üzere yapılması planlanmaktadır. Diğer yandan, DSİ den alınan bilgilere göre Alibeyköy Barajı içme suyu kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle bu konumun mevcut durumu ve gelecekte bu konum üzerinde oluşacak olan etkilerin belirlenmesi ve düzenli aralıklarla takibi yapılarak etkilerin değerlendirilmesi ve bunlardan kaçınılması gerekmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

208 8-12 S1S3 Üçüncü numune alma noktası Alibeyköy Deresinin kuzey kolu üzerinde, Pirinççi Bölgesi yakınlarında yer almaktadır. İkinci numune alma bölgesi için tanımlanan şartlar S1S3 için de geçerlidir. Bu nedenle bu konumun mevcut durumu ve gelecekte bu konum üzerinde oluşacak olan etkilerin belirlenmesi ve düzenli aralıklarla takibi yapılarak etkilerin değerlendirilmesi ve bunlardan kaçınılması gerekmektedir. S1S4 Dördüncü numune alma yeri Odayeri yakınlarında Taşlı Dere üzerinde yer almaktadır. Bu dere KB GD istikametinde akmakta olup proje güzergâhıyla kesişen en büyük su kaynaklarından biridir. Bu nedenle bu derenin proje güzergâhının mansabındaki mevcut durumunun değerlendirilmesi gerekmiş ve gerekliliğe uygun olarak bu noktadan numune alınmıştır. Numune alma noktaları Odayeri Kavşağından başlayıp Avrupa tarafının sonuna doğru ilerlemekte ve G K istikametinde görece daha kısa dereler üzerinde yer almaktadır. Bu derelerin uzunlukları daha kısa olmasına ve içme suyu olarak kullanılmamalarına rağmen sulak alanlar olarak çevresel öneme sahip olmaları nedeniyle değerli kaynaklar olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, bu bölümde de numune alma çalışmaları yapılmıştır. S2S1 Numune alma noktası Sulu Dere üzerinde yer almakta olup konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S2S2 S2S2 numune alma noktası Belde Deresi üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S2S3 S2S3 numune alma noktası Tatlısu Deresi üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S2S4 S2S4 numune alma noktası Tatlısu Deresinin diğer kolu üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S2S5 S2S5 numune alma noktası Küçükhavza Deresinin diğer kolu üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S2S6 S2S6 numune alma noktası Ketenderenin diğer kolu üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

209 8-13 S2S7 S2S7 numune alma noktası Sazlıdere üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. Bu nokta, Avrupa tarafındaki son numune alma noktasıdır. S3S1 S3S1 numune alma noktası Poyrazköy deresi üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S3S2 S3S2 numune alma noktası Halayık deresi üzerinde yer almakta konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S3S3 Bu nokta, Yeniçiftlik ve Şirindere tarafından oluşturulan Milko Deresi üzerinde yer almaktadır. Diğer taraftan, Milko Deresinin kendisi de Riva Deresinin iki önemli kolundan biridir. Konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için derenin mansabında seçilmiştir. S3S4 Bu nokta Riva (Çayağzı) Deresinin ilk kavşağı ve numune alma noktasıdır. Konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için numune alma noktası derenin mansabında seçilmiştir. S4S1 Bu nokta Riva (Çayağzı) Deresinin ikinci kavşağı ve numune alma noktasıdır. Konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için numune alma noktası olarak içinden bir tünelin geçeceği Öğümce nin kuzey tarafı seçilmiştir. S4S2 Bu nokta Riva (Çayağzı) Deresinin son kavşağı ve numune alma noktasıdır. Konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için numune alma noktası derenin mansabı tarafından Cumhuriyet Bölgesi yakınlarında seçilmiştir. S5S1 Bu nokta Çekmeköy Bölgesinin yakınlarında yer almakta olup planlanan viyadük inşaatının mansap tarafına denk gelmektedir. Bu nedenle, bu konumun mevcut durumunun belirlenebilmesi için bu noktadan numune alınmıştır. Numune alınan bu akarsuyun kendine ait bir adı olmasa da Çayağzı (Riva) Deresinin küçük kollarından biridir ve batı doğu istikametinde akmaktadır. S5S2 Bu numune alma noktası Ömerli Barajının bir dalında, Sancaktepe ve Sultanbeyli İlçelerinin yakınında yer almaktadır. DSİ veritabanına göre bu baraj içme suyu kaynağı olarak kullanılmakta olup seçilen numune alma noktası Ömerli Barajının su tutma havzasında bulunmaktadır. Bu nedenle, herhangi bir etkinin değerlendirilip kaçınılabilmesi amacıyla, bu noktanın mevcut durumunun belirlenmesi ve gelecekte bu konum üzerinde oluşulabilecek etkilerin belirlenerek düzenli aralıklarla takip edilmesi gerekmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

210 8-14 S5S3 Bu numune alma noktası Elmalı II Barajının bir dalında, Ümraniye ve Beykoz İlçelerinin yakınında yer almaktadır. DSİ veritabanına göre bu baraj içme suyu kaynağı olarak kullanılmakta olup seçilen numune alma noktası Elmalı II Barajının su tutma havzasında bulunmaktadır. Bu nedenle, herhangi bir etkinin değerlendirilip kaçınılabilmesi amacıyla, bu noktanın mevcut durumunun belirlenmesi ve gelecekte bu konum üzerinde oluşulabilecek etkilerin belirlenerek düzenli aralıklarla takip edilmesi gerekmektedir. Tablo 8-6 YSKYY e Göre Su Sınıfları Numune Adı Akarsu Adı YSKYY e Göre Su Sınıfı S1S1 Ayamama Deresi 4. Sınıf S1S2 Alibeyköy Deresi (güney kolu) 3. Sınıf S1S3 Alibeyköy Deresi (kuzey kolu) 3. Sınıf S1S4 Taşlı Dere 3. Sınıf S2S1 Sulu Deresi 4. Sınıf S2S2 Belde Deresi 4. Sınıf S2S3 Tatlısu Deresi 3. Sınıf S2S4 Tatlısu Deresi (kolu) 3. Sınıf S2S5 Küçükhavza Deresi 4. Sınıf S2S6 Ketendere Deresi 4. Sınıf S2S7 Sazlıdere Deresi 4. Sınıf S3S1 Poyrazköy Deresi 3. Sınıf S3S2 Halayık Deresi 3. Sınıf S3S3 Milko Deresi 3. Sınıf S3S4 Riva (Çayağzı) Deresi 4. Sınıf S4S1 Riva (Çayağzı) Deresi 4. Sınıf S4S2 Riva (Çayağzı) Deresi 3. Sınıf S5S1 Çayağzı (Riva) Deresi Kolu 4. Sınıf S5S2 Ömerli Barajı Kolu 4. Sınıf S5S3 Elmalı II Barajı Kolu 4. Sınıf Sonuçlar, numune alınan bütün akarsuların ya kirli ya da çok kirli sınıfına girdiğini göstermektedir. Buna, Ömerli Barajı ve Elmalı II Barajını drene eden akarsular da dâhildir. 8.4 Kaynakların Değeri (Hassasiyeti) Aşağıdaki tabloda çalışma alanı içerisindeki suların çevresel özellikleri ve hassasiyetleri özetlenmektedir. Hassasiyet belirlenmesinde suların çevresel özelliklerinin nitelikleri ve durumu da göz önünde bulundurulmuştur. 1. Sınıf Su Kalitesi = Çok Yüksek Derecede Hassasiyet 2. Sınıf Su Kalitesi = Yüksek Derecede Hassasiyet 3. Sınıf Su Kalitesi = Derecede Hassasiyet 4. Sınıf Su Kalitesi = Düşük Derecede Hassasiyet İçme suyu kaynağı olarak kullanılan sular otomatik olarak son derece hassas su kategorisine girmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

211 8-15 Tablo 8-7 Tanımlanan Alıcıların Hassasiyeti Su Kaynağı / Alıcı m Siyavuşpaşa Deresi Ayamama Deresi Pirinççi Baraj Gölü (inşa edilecektir) Taşlı Dere Odayeri Kömürcüpınar Köyleri Göletleri Sulu Deresi Belde (Orhaneli) - Gümüşdere Deresi Tatlısu Deresi Küçükhavza Deresi Sazlıdere Deresi Ketendere Deresi Poyrazköy Deresi Halayık Deresi Milko Deresi Riva Deresi Alibeyköy Barajı (ve besleme havzası) Ömerli Barajı (ve besleme havzası) Elmalı II Barajı (ve besleme havzası) Alıcı m Hassasiyeti Düşük Derecede Hassas Düşük Derecede Hassas Çok Yüksek Derecede Hassas Derecede Hassas Yüksek Derecede Hassas Düşük Derecede Hassas Düşük Derecede Hassas Derecede Hassas Düşük Derecede Hassas Düşük Derecede Hassas Düşük Derecede Hassas Derecede Hassas Derecede Hassas Derecede Hassas Derecede Hassas Çok Yüksek Derecede Hassas Çok Yüksek Derecede Hassas Çok Yüksek Derecede Hassas 8.5 Olası Etkiler İnşaat Aşaması Projenin inşa edilmesi yüzeysel su kaynakları üzerinde geçici rahatsızlıklara ve etkilere neden olabilecektir. İşlerin ya da belirli faaliyetlerin gereğine uygun biçimde programlanmaması ve planlanmaması halinde bu etkiler artabilecektir. Diğer bir deyişle, gerekli azaltıcı önlemlerin doğru biçimde alınmaması halinde projenin inşaat aşamasının bazı etkilerinin olması muhtemeldir. Projede güzergâh üzerinde, çeşitli kesimlerde yüzeysel su kaynaklarıyla kesişen köprüler, viyadükler ve tüneller bulunmaktadır. Bu nedenle proje sahası yakınında ya da içindeki küçük dere sistemlerinin akışları ve yatakları fiziksel olarak etkilenebilecektir. Örneğin akarsu yolunun değiştirilmesi ya da başka yöne aktarılması veya besleme havzalarında değişiklikler olması mümkündür. Bu nedenle inşaat aşamasında proje güzergâhı yakınındaki küçük dere sistemlerinin akışlarıyla yatakları ve ayrıca Boğaz kıyıları üzerinde doğrudan ya da dolaylı etkilere neden olunabilmektedir. Kazı alanlarından, malzeme yığınlarından ve diğer inşaat alanlarından arıtılmamış kirli su sızıntıları, gereken sızıntı önlemlerinin alınmaması halinde derelere ya da Proje sahası yakınındaki diğer yüzeysel su ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

212 8-16 kaynaklarına karışabilir. Bu tür su sızıntıları ve yüzey akışları tortu ve tehlikeli atıklar taşıyabilir ve bu atıklar derelere ya da diğer yüzeysel su kaynaklarına karışabilir. Dolayısı ile sızıntı sularının su kalitesi üzerinde etkileri bulunabilir. Ayrıca, inşaat faaliyetleri esnasında geçici tesisler inşa edilecek olup makineler kullanılacaktır. Bunlar da kirliliğe yol açabilecektir. Bazı beton atıkları, malzemeler ve kimyasallar kirliliğe neden olabilmektedir. Ayrıca tesislerden akan yıkama suyu da yüzeysel su kaynakları üzerinde kirliliğe neden olabilmektedir. Bu nedenle, tesis ve makineler su kalitesi üzerinde etki oluşturabilir. Bunlara ek olarak, proje sahasında tesis ve diğer araçların yakıt ikmalleri dâhil, inşaat faaliyetleri için kullanılacak olan kimyasallar, yakıtlar, yağlar vesaire için depolama alanları bulunacaktır. Bu malzemeler ilgili yönetmelikler dâhil tüm yasal gerekliliklere uygun olarak depolanmalıdır. Aksi halde kimyasalların yüzeysel su kaynaklarına sızarak su kalitesini etkilemesi riski bulunmaktadır. Diğer yandan, inşaat faaliyetlerinde kullanılacak olan tüm kimyasallar, yakıtlar, yağlar, vs, ilgili yönetmelik ve prosedürlere uygun olarak taşınacak, nakledilecek ve kullanılacaktır. Aksi halde bunların kazayla dökülmeleri ve su kalitesini etkilemeleri riski bulunmaktadır. Hidrolojik Etüt Raporuna göre (Emay International Engineering Cons. ve Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2012), menfezler yapılması planlanmaktadır. Bu menfezler, suların, proje yollarının, bağlantı yollarının ve kavşaklarının altından güvenli biçimde akmalarına olanak tanıyacak şekilde yapılacaktır. Menfezlerin uygun boyutlarda tasarlanması gerekmektedir. Aksi halde drenaj sistemi uygun biçimde çalışmayarak su kalitesini etkileyebilir. Drenaj sistemlerinin nihai tasarımları henüz tamamlanmamıştır. Ancak drenaj ana borusunun İstanbul Şehri ana drenaj sistemine ya da su arıtma tesislerine bağlantılı uygun bir kolektör borusuna bağlanması planlanmıştır. Proje bir dizi besleme havzasından (Alibeyköy Barajı, Ömerli Barajı ve Elmalı II Barajı) geçmektedir. Ayrıca Bölüm te açıklandığı üzere içme suyu koruma alanlarının yakınında bulunmaktadır (örn. Elmalı II ve Ömerli Barajları). Bu durum ayrıca Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümünde de belirtilmektedir. Bu raporda proje sahasının yukarıda bahsedilen su rezervuar havzalarının hepsine denk geldiği iddia edilmektedir. Ancak İstanbul Çevre Planı Haritasına göre, proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının besleme havzalarından geçmektedir. Bu nedenle projenin inşaat veya işletme faaliyetlerinin bu rezervuar alanlarının su kalitesi üzerinde dolayısıyla da İstanbul içme suyu kaynakları üzerinde etkileri olabilir. İnşaat faaliyetleri esnasında kamp sahaları ve santral bölgelerinde atık su ortaya çıkacaktır. k Girişimin tüm yüklenicilerinden ilgili Türk mevzuatında tarif edildiği ve UFK Genel ÇSG Kılavuzlarında tavsiye edildiği biçimde uygun atık su toplama ve arıtma sistemleri bulundurmalarını istemesi beklenmektedir. Toplama ve arıtma yapılarının ve ayrıca atık su yönetim prosedürlerinin gereğine uygun biçimde uygulanması ile Projeden önceden arıtmaya tabi tutulmamış hiçbir atık su alıcı ortama deşarj edilmeyecektir. Bu nedenle Projenin inşaat aşamasında İhmal edilebilir bir etki oluşması beklenmektedir. Kaplanmış yolların inşa edilmesi geçirimsiz yüzey alanının artması ve dolayısıyla yüzey su akışı miktarlarının artması anlamına gelmektedir. Yüksek yağmur suyu debileri akış erozyonu ve sellere neden olabilmektedir. Yağmur suları yolun üzerindeki araçlardan salınan yağ ve gres yağları, metaller (örn. kurşun, çinko, bakır, kadmiyum, krom, ve nikel), partikül maddeler ve diğer kirleticiler ile yol bakım tesislerinden salınan buz çözücü tuzlar (örn. sodyum klorür ve magnezyum klorür) ile bunların eşdeğerleri (örn. kalsiyum magnezyum asetat ve potasyum asetat) ile kirlenebilir. Yağmur suları aynı zamanda yolun geçtiği arazilerde bitki yönetimi için kullanılan besin maddeleri ve yabani ot ilaçları ile de kirlenebilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

213 8-17 Yüzey akışlarını toplamak ve yan / yamaç drenajlarına ya da stabilize su yollarına aktarmak için hendekler, siperler, su yolları ve yağmur kanalları kullanılmaktadır. Yol kenarları, patikalar, park alanları, kentsel ve kırsal ortamlar ve akışların yönetilmesinin önemli olduğu diğer her yerde hendek uygulamaları kullanılabilmektedir. k Girişimin Proje için inşaat ve işletme aşamalarında uygulanmak üzere detaylı bir Yağmursuyu Yönetim Planı hazırlaması beklenmektedir. Ayrıca proje tasarımının yağmursuyu yönetim hususlarını ve bunlara ilişkin azaltıcı önlemleri de içermesi beklenmektedir. Proje bir dizi besleme havzasından (Alibeyköy Barajı, Ömerli Barajı ve Elmalı II Barajı) ve içme suyu koruma alanlarının (örn. Elmalı II ve Ömerli Barajları) yakınında geçmektedir. Bu nedenle Proje tasarımına etkili yağmursuyu yönetimi önlem ve prosedürlerinin dâhil edilmesi son derece önemlidir. UFK ÇSG Kılavuzları şu tavsiyelerde bulunmaktadır: Bitkili (tuza dayanıklı bitkiler) suyolları, filtre şeritleri, teraslama, kontrol barajları, kapan göletleri ya da havzaları, sızma çukurları, sızma havzaları ve inşa edilmiş sulak araziler dâhil yüksek yüzey akışı debilerini yavaşlatacak, tortu yükünü azaltacak ve sızmayı arttıracak yağmursuyu yönetim uygulamalarının kullanılması; Önemli miktarda yağ ve gres yağının beklendiği yerlerde arıtma faaliyetlerinde yağ / su ayrıştırıcılarının kullanılması; Kalıcı erozyon ve yüzey akışı kontrol özelliklerinin düzenli olarak teftiş edilmesi ve bakımlarının yapılması. Yol geçişleri, geçişin türü, boyutu, kurulum ve bakım yöntemine bağlı olarak yüzeysel su kaynakları, dere ve nehir ekosistemlerinin su kaliteleri üzerinde birçok ya da görece az etkiye sahip olabilmektedir. Menfezlerin akarsular için köprülerden daha zararlı olduğunu inanılmaktadır. Buna bağlı olarak vahşi yaşam biyologları daima menfez yerine köprüler inşa edilmesini tavsiye etmektedirler. Bu tasarım öğesinin mümkün olan her yerde kullanılması tavsiye edilmektedir. Dünya Bankası nın 376 numaralı Teknik Belgesinin Su Kaynakları üzerindeki Etkiler başlıklı bölümüne göre, su geçişlerinin planlama ve inşaatlarında akış rejimleri, balık hareketleri ve insan kullanımı gibi yerel su şartlarının koordine edilmesi gerekmektedir. Planlama yapılmaması ciddi uzun vadeli etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Örneğin gereken boyutlara sahip olmayan bir köprü menfezi, taşkınlara ve dolayısı ile balık göçlerinin kesintiye uğramasına, erozyona ve siltasyona neden olabilir. İnşaat faaliyetlerinin yüzeysel su kaynakları üzerinde önemli etkileri olabilmektedir. Bu nedenle yüzey akışları, tortular, yakıtların depolanması dâhil iyi çevresel yönetim ve (akarsuların içinden inşaat araçları ile geçilmesine izin verilmemesi gibi) iyi uygulamaları takip edilmesi gerekmektedir. Bu uygulamaların yapılması halinde akarsular üzerindeki etkiler küçük ölçekte kalacaktır İşletme Aşamasındaki Kalıcı Etkiler Hidrolojik Etüt Raporuna (Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ve Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2012) göre proje için kalıcı menfezler planlanmıştır. Bu menfezler suların proje yolları, bağlantı yolları ve kavşaklardan güvenli biçimde akmalarını sağlayacaktır. Bu menfezlerin uygun boyutlarda tasarlanmaları gerekmektedir. Aksi halde drenaj sistemi doğru biçimde çalışmayacak bu da su kalitesi üzerinde etki oluşmasına neden olabilecektir. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümünde ayrıca proje sahasının bazı önemli içme suyu havzaları üzerinde konumlandığı belirtilmektedir. Bu raporda proje sahasının yukarıda bahsedilen su rezervuar havzalarının hepsine denk geldiğini belirtse de ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

214 8-18 İstanbul Çevre Planı Haritasına göre, proje sahası sadece Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının besleme havzalarından geçmektedir. Ancak projenin işletme faaliyetlerinin bu rezervuar alanlarının su kalitesi üzerinde uzun vadeli etkileri olabilecektir. Proje bileşenlerinin bakımı ve tamirinden kaynaklı olarak da kimi etkiler olacaktır. Uygun önlemlerin alınmaması halinde bakım ve onarım işlemleri yerel kirliliği arttırabilmektedir. Ayrıca, kirliliğe yol açabilecek malzemelerin miktarları ve bazı kimyasalların konsantrasyon seviyeleri artabilmekte, bu da bunların akarsulara sızması ve yayılması ile su kalitesini etkileyebilmektedir. Bunlara ek olarak, proje sahasında tesis ve diğer araçların yakıt ikmalleri dâhil, işletme ve geliştirme faaliyetleri için kullanılacak olan kimyasallar, yakıtlar, yağlar vesaire için depolama alanları bulunacaktır. Bu malzemeler ilgili yönetmelikler dâhil tüm yasal gerekliklere uygun olarak depolanmalıdır. Aksi halde kimyasalların yüzeysel su kaynaklarına sızarak su kalitesini etkilemesi riski bulunmaktadır Son olarak, inşaat faaliyetlerinde kullanılacak olan tüm kimyasallar, yakıtlar, yağlar, vs, ilgili yönetmelik ve prosedürlere uygun olarak taşınacak, nakledilecek ve kullanılacaktır. Aksi halde bunların kazayla dökülmeleri ve su kalitesini etkilemeleri riski bulunmaktadır. Atık su ayrıca bakım ve işletme dönemlerinde ortaya çıkacaktır. Bakım tesislerinden ve servis ve dinlenme alanlarından deşarj edilecek olan atık sular Türk mevzuatı ile UFK Genel ÇSG Kılavuzlarında bulunan tavsiyelere uygun olarak yönetilecektir. Azaltıcı önlemlerden bazıları tasarımda ele alınacak olup merkezi atık su toplama ve arıtma sistemlerine bağlanılması ve / veya gereğine uygun biçimde tasarlanmış foseptik sistemlerinin kullanılmasını da içerebilecektir. Atık su yönetimi prosedürlerinin gereğine uygun biçimde uygulanmasıyla Proje için beklenen etkilerin İhmal edilebilir seviyelerde olmaları sağlanabilecektir. 8.6 Azaltıcı Önlemler Azaltıcı Önlem Yaklaşımı Azaltıcı önlemler mevcut en iyi uygulamalar ve tüm ilgili mevzuat göz önünde bulundurularak geliştirilecektir. Yerel mevzuatta etkiler ile bunlara karşı alınabilecek azaltıcı önlemler için karşılaştırma tabloları verilmemektedir. Ancak, uluslararası kılavuzlara uyulabilmesi için böyle bir değerlendirme tablosunun hazırlanması gerekmektedir. Etki azaltıcı önlem yöntemleri etkilerin mümkün olduğunca kaynakta kontrol edilmesi ya da azaltılmasını amaçlamaktadır. Buna, azaltıcı önlemlerin yol inşaatı ve tasarımına entegre edilmesiyle su ortamı üzerinde etki oluşturma riskinin azaltılması da dâhildir. Su geçişleri ve yol drenaj sistemi gibi proje bileşenleri etkilerin azaltılmasını amaçlayan bir tasarım süreci sonunda geliştirilmiştir İnşaat Aşaması Genel Önlemler Proje, yüzey ve kaynakların korunması için ilgili tüm mevzuata uygun biçimde hayata geçirilecektir. İnşaat aşamasında olası etkileri hafifletmek için ilgili yönetmelikler nezdinde gereken bütün çalışmalar yapılacaktır. Ayrıca, ICA tarafından bir Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi (ÇSYS) uygulanarak su kaynaklarının gereğine uygun biçimde korunmaları sağlanacaktır. Bu ÇSYS aynı zamanda bu Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi çalışmasında sunulan bütün azaltıcı önlemlerin alınmasını da içerecektir. ÇSYS nin bir parçası olarak, şantiyedeki bütün inşaat çalışmaları dikkatlice programlanarak; ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

215 8-19 Toprakların açıkta kaldığı ve yığın halinde depolandığı dönemler azaltılarak silt yüklü yüzey akışları üretilmesi riski düşürülecektir; Uzun süreli ve şiddetli yağış zamanlarında toprak işleri gibi belirli faaliyetlerden kaçınılarak tortu ya da kirleticilerin fazlalık yüzey akışlarına girmeleri riski azaltılacaktır; Drenaj önlemleri için daha ilk aşamalardan itibaren kalıcı öğeler geliştirilerek geçici drenaj sistemi olarak inşaat aşamalarında da kullanılmaları sağlanacaktır. Yüzey akışlarının yönetilmesi ve doğrudan bitişik suyolları ve tarlalara geçmelerinin engellenmesi amacıyla geçici bir inşaat drenaj sistemi geliştirilecektir. Geçici saha yerleşkesinden ve inşaat sahasından gelen kazı çukurlarının sularının alınmasıyla oluşan pompalanmış su dâhil arıtılmamış ve kirli olması ihtimali bulunan tüm akıntıların doğrudan kanalizasyon, su kanalı ve nehirler girmesi engellenecektir. Drenajın toplanarak arıtılması ve arıtılan suyun deşarjından önce bütün tortu ve kirleticilerin sudan alınmasına ilişkin önlem alınacaktır. Buna geçici kanallar ve hendekler ve geçici çökeltme havuzları yapılması da dâhildir. Ayrıca inşaat aşamasında silt kapanları da kurularak siltin etkili biçimde ayrıştırılması sağlanacaktır. Yığın halinde depolanan topraklar ile toprak işlerinden kaynaklanan kayalar bilinen drenaj yollarının uzağında depolanacak ve gereğine uygun biçimde setle çevrili bir alanda tutulacaktır. Buna akış suyu içerisinde tortuların askıda kalmasını engellemek için silt kapanları ve jeotekstil paspaslar kullanılması da dâhildir. Geçici erişim yolları yüzeysel su birikmesini engelleyecek ve yüzey su akışlarını gereken büyüklüklerdeki su kanallarına drene edebilecek biçimde tasarlanacak ve inşa edilecektir. Pompa ya da jeneratörler gibi statik tesislerden kirleticilerin sızarak toprağı ve drenaj sistemi içine karışmasıyla muhtemelen su kaynaklarını da kirletmesini engellemek için statik tesisler damla tepsilerinin içine yerleştirilecektir. Benzer biçimde park etmiş ya da depolanan araçlardan ya da bunların yerleştirildiği tesislerden malzeme sızıntılarını engellemek için tüm bunlar geçirimsiz alanlara yerleştirilerek yakıt ve yağ sızıntılarının toplanabilmesine ve gereğine uygun biçimde yönetilebilmesine olanak sağlanacaktır. Yakıt ikmali de benzer biçimde kontrol edilecektir. Beton ve diğer kimyasallarla kirlenmiş tesis ve ekipmanların yıkanabilmesi için olanak sağlanacaktır. Tesislerden gelen yıkama suları, yüzey ve yer altı su kaynaklarının kirlenmesini engelleyecek biçimde yönetilecektir. Atık sular toplanarak arıtılmak üzere şantiye dışına taşınacaktır. Yağ, yakıt ya da silt yüklü drenaj gibi herhangi bir kirletici malzemenin dökülmesi ya da sızmasına karşı uygulanacak olan acil durum prosedürleri geliştirilerek şantiyede ÇSYS ye dâhil edilecektir. Malzemenin muhafazaya alınması ve temizlenmesi için önlem alınacaktır Akarsu Geçişleri Akarsu geçişlerine ilişkin temel sorunlar aşağıdakilerin kontrol edilmesiyle ilgilidir: Silt ve diğer yüzey akışları; Çimento ve beton Kimyasal maddeler, boyalar, çözücüler ve herbisitler; Yakıt ve yağlar ile araç yıkama suları; Bina malzemeleri, ambalaj, atıklar ve genel döküntüler Nehir kıyıları ve yataklarının akarsuya araç ya da personel girişi nedeniyle fiziksel olarak hasar görmesi. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

216 8-20 Bu hususların büyük çoğunluğu geçici inşaat sahası drenajının suları doğrudan bitişik akarsulara deşarj etmemesi sağlanarak kontrol edilebilecektir. Buna kesme muslukları, çökeltme tankları, yağ kapanları, setli depolama alanları, doğru biçimde kontrol edilen yığma topraklar, geçirimsiz yakıt ikmal alanı, yıkama tesisleri, saha ofisleri ve konaklama ile yeterli su ve atık bertaraf tesisleri ile diğer önlemler sağlanması dâhildir. Nehir kıyılarında ve akarsular içerisinde gerçekleştirilecek olan işler ÇSYS tarafından katı şekilde kontrol altında tutulacaktır. Özellikle bu tür akarsulara giren ve nehir kıyılarına ve yataklarına hasar vererek bunlara kirlenici madde girmesine neden olan araç ve personel kontrol edilecektir. Mümkün olan yerlerde geçici köprüler oluşturulacak ve mümkün olduğunca akarsuyun içinde değil kıyısında çalışma yürütülecektir Diğer Önlemler İlk adım olarak, saha faaliyetlerinin başlamasından önce sahadaki tüm çalışanlar etki azaltıcı önlemler ve prosedürler hakkında eğitilecektir. Bunun bir parçası olarak tüm olası kirleticiler, yakıt, yağ, vs gibi herhangi bir kirletici maddenin dökülmesi ya da sızması ve bunların etkileri hakkında eğitimler verilecek böylelikle etkilere karşı etki azaltıcı önlemler doğru biçimde uygulanacaktır. Proje inşaat faaliyetlerinin su kalitesi üzerindeki etkileri işlerin ve belirli faaliyetlerin dikkatlice programlanması ve hazırlanmasıyla büyük oranda azaltılabilmektedir. Çalışmalar, akarsu debilerinin düşük olduğu dolayısıyla dağılma ve seyrelme oranlarının da düşük olduğu dönemlerden kaçınılacak biçimde programlanabilir. Çalışmalar ayrıca sel riskinin yüksek olduğu yüksek debi dönemlerinden de kaçınılacak şekilde programlanabilir. İş programı aynı zamanda etki azaltıcı önlemlerin geliştirilmesini de göz önünde bulundurabilir. İnşaat aşamasında, inşaat faaliyetleri için gerekecek olan geçici işler su akışları ve su yatakları ile birlikte bitişikteki küçük dere sistemleri ve ayrıca Boğaz kıyıları ile bunlara bağlı ekosistemler rahatsız edilmeyecek biçimde tasarlanacaktır. Tüm geçici işlerin inşaatı ve sökülmesinde iyi uygulama kılavuzları ve ÇSED de tanımlanan etki azaltıcı önlemlere uygun davranılacaktır. Saha yerleşimleri ve inşaat alanlarından kaynaklanacak (kazı çukurlarından pompalanan sular dâhil) arıtılmamış ve kirli drenajların tamamının Proje sahası bitişiğindeki derelere ya da diğer yüzeysel su kanalı ve lağımlara girmesi engellenecektir. Tüm inşaat sahaları ile yerleşimlerden drenajın toplanması ve arıtılması, arıtıldıktan sonra temiz hale gelen suların uygun izinlerle deşarj edilmesinden önce tortu ve diğer kirleticilerden arındırılması için gereken önlemler alınacaktır. Pompa ya da jeneratörler gibi tesislerden kirleticilerin sızarak toprağı kirletmesi ve drenaj sistemine karışmasını engellemek amacıyla tesisler damla tepsilerinin içine yerleştirilecektir. Beton ya da diğer kimyasal maddelerle kirlenmiş inşaat ve ekipmanlar için tesisler sağlanacaktır. Bu tesislerden kaynaklanacak yıkama suları yüzeysel su kaynaklarının kirlenmesini engelleyecek biçimde yönetilecektir. Gereğine uygun yönetim sistemleri ile tesis ve ekipmanlardan kaynaklı inşaat sıvı atıkları engellenecektir. Kimyasal maddeler güvenli depolama sahalarında ilgili yönetmelik gereklerine uygun biçimde depolanacaktır. Araç ve makinelerin yakıt ikmalleri, yakıt ikmal alanlarının tanımlanmasını da içeren belirli bir prosedüre göre yapılacaktır. Sızıntı acil durum planları hazırlanarak gerekli prosedürleri içermeleri sağlanacaktır. Kuru malzemelerin yığınları yüzeysel su kaynaklarının kirlenmesini engellemek üzere seçilen konumlarda depolanacaktır. Bunların, Proje sahasının üstünden geçtiği her türlü yüzeysel su kaynağının kenarlarından uzakta konumlandırılmaları gerekmektedir. Su kaynaklarına yakın yerlerde malzeme depolaması yapılmayacaktır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

217 8-21 Kimyasal maddeler projenin inşaat faaliyetlerinde kullanılacak yakıt ve tüm kimyasal maddelerin sızmasını engelleyecek biçimde taşınacak, nakledilecek ve kullanılacaktır. Hidrolojik Etüt Raporuna (Emay International Engineering Cons. ve Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2012), menfezler yapılması planlanmaktadır. Bu menfezler suların proje yollarının, bağlantı yollarının ve kavşaklarının altından güvenli biçimde akmalarına olanak tanıyacak şekilde yapılacaktır. Menfezler uygun boyutlarda tasarlanarak drenaj sisteminin doğru biçimde çalışması sağlanacaktır. Ayrıca, Ek 8-1 de verilen İstanbul Çevre Planı Haritasına göre proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının beslenme havzalarından geçmektedir. İnşaat faaliyetleri esnasında etkiler olabilecektir. Ancak Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde (SKKY) beslenme havzaları için herhangi bir etki azaltıcı önlem tarif edilmemektedir. Ancak, bu alanlara özellikle dikkat edilecek ve bu beslenme havzalarında düzenli aralıklarla su kalitesi çalışmaları yapılacak ve ayrıca herhangi bir sıvının buralara deşarj edilmesine izin verilmeyecektir. Projenin bazı öğeleri SKKY e göre Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajları koruma alanları üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu alanlarda SKKY de tarif edilen etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Projenin bazı kısımları Alibeyköy Barajının uzun mesafeli koruma bölgeleri içerisinde yer almaktadır. Yönetmeliğin ilgili maddesinde (SKKY madde 20) herhangi bir etki azaltıcı önlem tanımlanmamıştır. Diğer yandan, projenin belirli kısımları Ömerli Barajının orta mesafeli koruma bölgesi içinde bulunmaktadır. Aynı yönetmelik madde 19, paragraf (h) uyarınca, imar planlarına göre ve zorunluluk hallerinde bu tür alanlar içerisinde konumlanan yol kesimleri üzerinde yalnızca nakliyata ilişkin fonksiyonlara izin verilecek olup yol üzerinde dinlenme tesisleri, benzin istasyonları, vs gibi tesislerin inşaatına izin verilmeyecektir. Ayrıca, projenin bazı kısımları Elmalı II Barajının kısa mesafeli koruma bölgesi içerinde yer almaktadır. Aynı yönetmelik Madde 18, paragraf (ı) uyarınca zorunlu yollar için aynı izinler geçerlidir. Bu nedenle projenin koruma bölgeleri üzerinde yer alan kısımları için yol hariç herhangi bir tesis inşa edilmeyecektir. Tüm etki azaltıcı önlemler dışında yakıt, yağ ve diğer tüm drenaj sızıntı ya da bulaşma acil durum görülmesi halinde uygulanacak olan prosedürler izlenecektir Kalıcı İşletme Etkileri ve Önlemleri Genel Hidrolojik Etüt Raporuna Göre (Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ve Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2012), kalıcı menfezlerin yapılması planlanmaktadır. Bu menfezler suların proje yolları, bağlantı yolları ve kavşaklarının altından engelle karşılaşmadan geçmesine olanak sağlamak üzere yapılacaktır. Menfezlerin boyutları drenaj sisteminin düzgün biçimde çalışabileceği şekilde uygun olacaktır. Ayrıca, Ek 8-1 de verilen İstanbul Çevre Planı Haritasına göre proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının beslenme havzalarından geçmektedir. İşletme faaliyetleri ve proje geliştirme faaliyetleri esnasında bu hassas alıcılar üzerinde etkiler olabilecektir. Ancak Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde (SKKY) beslenme havzaları için herhangi bir etki azaltıcı önlem tarif edilmemektedir. Bu nedenle özel bir dikkatin gösterilmesi ve su kalitesi çalışmalarının düzenli aralıklarla yapılması ve herhangi bir sıvının deşarj edilmemesi gerekmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

218 8-22 Projenin bazı kısımları Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II gibi SKKY e göre koruma bölgelerinde yer almaktadır. Bu nedenle, bu alanlarda SKKY de tanımlanan etki azaltıcı önlemler alınacaktır. Ayrıca projenin bazı kısımları Alibeyköy Barajının uzun mesafeli koruma bölgelerinde yer almaktadır. Yönetmeliğin ilgili maddesinde (SKKY madde 20) herhangi bir etki azaltıcı önlen tanımlanmamıştır. Diğer yandan, projenin belirli kısımları Ömerli Barajının orta mesafeli koruma bölgesi içinde bulunmaktadır. Aynı yönetmelik madde 19, paragraf (h) uyarınca, imar planlarına göre ve zorunluluk hallerinde bu tür alanlar içerisinde konumlanan yol kesimleri üzerinde yalnızca nakliyata ilişkin fonksiyonlara izin verilecek olup yol üzerinde dinlenme tesisleri, benzin istasyonları, vs gibi tesislerin inşaatına izin verilmeyecektir. Ayrıca, projenin bazı kısımları Elmalı II Barajının kısa mesafeli koruma bölgesi içerinde yer almaktadır. Aynı yönetmelik Madde 18, paragraf (ı) uyarınca zorunlu yollar için aynı izinler geçerlidir. Bu nedenle projenin koruma bölgeleri üzerinde yer alan kısımları için yol hariç herhangi bir tesis inşa edilmeyecektir. İşletme ve gelişme faaliyetleri esnasında bakım ve onarım işlemleri de yapılacaktır. Bu işlemlerin etkilerinden kaçınılması için drenaj sistemleri ve menfezler inşa edilecektir. Bu menfezler, drenaj sisteminin gereğine uygun biçimde çalışmasını sağlamak üzere uygun büyüklükte tasarlanacaktır. Bütün hesaplamalar ve planlar Hidrolojik Etüt Raporunda (Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ve Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2012) mevcuttur. En iyi biçimde tasarlanan drenaj ve menfez sistemleri sayesinde su kaynaklarına sızıntı oluşması engellenecektir. Ayrıca bakım ve tamirat işlemleri için gereken malzemeler güvenli depolarda muhafaza edilecek ve çevreye gelişigüzel salınmasını engelleyecek biçimde dikkatle kullanılacaktır. İşletme ve geliştirme faaliyetleri için kullanılacak olan kimyasal maddeler, yakıtlar, yağ, vs güvenli depolama sahalarında ilgili yönetmelik gereklerine uygun biçimde depolanacaktır. Ayrıca bu maddeler işletme ve geliştirme faaliyetleri esnasında yakıt ve kimyasalların sızmasını engellemek üzere gereğine uygun biçimde taşınacak ve kullanılacaktır Yağmursuyu Yönetimi Yağmursuyu Yönetim Planının hazırlanması ve uygulanması ICA nın sorumluluğundadır. Bu nedenle yağmursuyu drenaj planı ya da haritası yalnızca ayrıntılı Yağmursuyu Yönetim Planının hazırlanmasından sonra verilebilecektir. Ancak 30 Nisan 2007 tarihli UFK ÇSG Kılavuzlarında verilen ölçüm ve standartlara uyulacaktır: Yağmur suları, deşarj edilmeden önce arıtmaya tabi tutulacak olan atık su miktarını azaltmak üzere atık su akışlarından ayrılmalıdır. Tesis sahaları ve kamp sahalarından gelebilecek yüzey akışları ve olası kirletici kaynaklarının engellenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşımın uygulanamadığı yerlerde, tesis sahaları ile kamp sahaları ve depolama sahalarından gelen akışlar daha az kirlenmiş olan akışlardan tecrit edilmelidir. Kirletici kaynağı bulunma ihtimali olmayan alanlardan gelen akışlar ise (örneğin geçirimsiz yüzey alanlarının azaltılması yoluyla) en aza indirgenmeli ve tepe deşarj hızı (örneğin bitkilendirilmiş yağmur hendeği ve bekletme havuzları yapılarak) azaltılmalıdır. Olası kirleticilerin büyük çoğunluğunun mevcut olduğu yerlerde öncelik yağmur suyu akışının ilk akımının yönetilmesi ve arıtılmasına verilmelidir. Su kalitesi kriterlerinin olanak vermesi halinde yağmur suyu bir kaynak olarak yer altı suyu reşarjı ya da tesis su ihtiyaçları için kullanılmalıdır. Yakıt ikmal tesislerinde, araç park alanlarında, yakıt depoları ve kirlenme alanlarında yağ su ayırıcıları ve gres yağı kapanları kurularak gerektikçe kullanılmalıdır. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

219 8-23 Su kanalları ve arıtma sistemlerindeki çamurlarda yüksek miktarlarda kirleticiler bulunabilmektedir. Bu neden yerel yasal gerekliklere uygun olarak bertaraf edilmelidir. Karayolu drenaj tasarım ve uygulama işleri KGM nin teknik gerekliklerine uygun olacaktır İnşaat ve Devreden Çıkarma İnşaat ve Devreden Çıkarma işlemlerine ilişkin ölçümler ve standartlar 30 Nisan 2007 tarihinde yayınlanan UFK ÇSG Kılavuzlarında verilmektedir: Temiz yüzey akışlarının yüksek oranda katı içeriğine sahip sularla karışmalarını engelleyecek şekilde ayrıştırılması ve yönlendirilmesi yoluyla deşarj edilmeden önce arıtmaya tabi tutulacak su miktarının en aza indirgenmesi. Proses atık suyu, sıhhi atık suyu ya da kullanım suyu atıkları ile yağmursularının yüzeysel sulara deşarjının kirletici konsantrasyonlarının yerel su kalitesi kriterlerinde belirtilen seviyeleri aşmalarına neden olmamalıdır. Yerel kriterlerin bulunmaması halinde, ortam su kalitesine ilişkin diğer kaynaklar geçerlidir. Alınan suyu kullanma ve özümseme kapasitesi, alınan suyun diğer deşarj kaynaklarını da göz önünde bulundurarak hem kabul edilebilir kirlilik yüklerini hem de atık su deşarj kalitesini etkilemelidir. Projeye özgü atık su performans seviyelerinin belirlenmesinde başka hususlar da göz önünde bulundurulmalıdır: Proses atık suyu arıtma standartlarının yürürlükteki Sanayi Sektörü ÇSG Kılavuzlarına uygun olması gerekmektedir. Kendisine özgü sanayi kılavuzu bulunmayan projeler için benzeri işlemler ve atık su akışlarına sahip bir sanayi sektörü için geçerli olan atık su kalitesi kılavuzlarına atıfta bulunulmalıdır; Sıhhi atık su deşarjları için ulusal ya da yerel standartlara uyulması, bunların bulunmadığı yerlerde sıhhi atık su deşarjları için geçerli olabilecek kılavuz değerlerine uygun olması gerekmektedir; Deşarj öncesi atık suyun sıcaklığının bilimsel olarak belirlenen karışım bölgesinin kenarlarında 3 C den daha yüksek bir ortam sıcaklığı artışına neden olmaması gerekmektedir. m su kalitesi, alıcı su kullanım ve özümseme kapasitesi ve diğer hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. 8.7 Kalıcı Etkiler İnşaat Aşağıdaki bölümde projenin inşaat aşamasında uygulanacak olan etki azaltıcı önlemler göz önünde bulundurularak su ortamı üzerindeki kalıcı etkilerin önemleri açıklanmaktadır. Tablo 8-8 Etkilerin Açıklaması Etkinin Açıklaması Plan ve program olmaksızın çalışılması ve gereken faaliyetlerin zamanında yapılmaması nedeniyle oluşan etkiler Önemi İhmal edilebilir (önemsiz) ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

220 8-24 Etkinin Açıklaması Proje güzergâhı ya da bazı kısımlarının bazı yüzeysel su kaynaklarının üzerinden geçmesi nedeniyle oluşan etkiler Kazı alanı, yığma depolama alanı ve diğer inşaat sahalarından arıtılmamış kirli su sızıntısı nedeniyle oluşan etkiler Proje sahasındaki tesis ve makinelerden yüzeysel akış görülmesi nedeniyle oluşan etkiler İnşaat faaliyetleri için kullanılan tüm kimyasal maddeler, yakıtlar, yağlar, vs nin yüzeysel su kaynaklarına sızması nedeniyle oluşan etkiler İnşaat faaliyetleri için kullanılan tüm kimyasal maddeler, yakıtlar, yağlar, vs nin kazayla dökülmesi nedeniyle oluşan etkiler Menfezlerin gereken boyutlarda tasarlanmamış olması ve drenaj sisteminin doğru şekilde çalışmaması nedeniyle ortaya çıkan etkiler Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının beslenme havzalarına girilmesi nedeniyle ortaya çıkan etkiler. Önemi Küçük ölçekli (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) Küçük (önemsiz) Bütününe bakıldığında, etki azaltıcı önlemler göz önünde bulundurulursa, projenin inşası nedeniyle su kaynakları üzerinde oluşabilecek etkiler İhmal edilebilir ile Küçük etkiler olarak görülmektedir. Yüzeysel su ortamına en yüksek bozulma riski teşkil eden faaliyetler, Projenin inşasına ilişkin geçici işler, özellikle de menfez yapımına ilişkin işler ile kirleticilerin, tortu yüklerinin ve diğer yüzey akışlarının akarsulara salınması olarak görülmektedir. Ayrıca İstanbul un içme suyu tedarikinde son derece önemli olan bir dizi baraj ve rezervuarın önemli beslenme havzalarının etkilenmesi ihtimali de bulunmaktadır. Ancak, genele bakıldığında, inşaat faaliyetleri esnasında ortaya çıkabilecek olan etkilerin İhmal edilebilir ile Küçük etkiler olacakları bu nedenle Önemsiz Oldukları görülmektedir İşletme Tablo 8-9 Etkilerin Açıklaması Etkilerin Açıklaması Menfezlerin gereken boyutlarda tasarlanmamış olması ve drenaj sisteminin doğru şekilde çalışmaması nedeniyle ortaya çıkan etkiler Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının beslenme havzalarına girilmesi nedeniyle ortaya çıkan etkiler Önemi İhmal edilebilir (önemsiz) Küçük ölçekli (önemsiz) ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

221 8-25 Etkilerin Açıklaması Bakım ve tamirat işlemlerinden kaynaklanacak kirlilik nedeniyle ortaya çıkan etkiler İşletme ve gelişme faaliyetleri için kullanılan tüm kimyasal maddeler, yakıtlar, yağlar, vs nin yüzeysel su kaynaklarına sızması nedeniyle oluşan etkiler İşletme ve gelişme faaliyetleri için kullanılan tüm kimyasal maddeler, yakıtlar, yağlar, vs nin kazayla dökülmesi nedeniyle oluşan etkiler Önemi İhmal edilebilir (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) İhmal edilebilir (önemsiz) Bütününe bakıldığında, projenin işletilmesi nedeniyle su kaynakları üzerinde oluşabilecek etkiler İhmal edilebilir ile Küçük etkiler olacakları değerlendirilmektedir. Su kalitesi üzerinde görülebilecek olan etkiler küçük ölçekte olacaktır. Araç emisyonlarının ve bu nedenle yüzeysel su akışları üzerinde görülecek kirliliğin düşük olduğu değerlendirilmektedir. Yüzeysel su kaynaklarına girebilecek yüzey akışlarının yüksek oranda seyreleceği ve dağılacağı ve bunun sonucunda yüzeysel sular üzerinde düşük konsantrasyon seviyeleri oluşturacağı dolayısı ile etkilerinin İhmal edilebilir olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca yüzey akışı debilerinde görülecek olan artışlar da drenaj tasarımları ile hafifletilecek, olası etkileri azaltılacaktır. İşletme aşamasında su kaynakları üzerinde oluşabilecek etkilerin bu nedenle Önemsiz oldukları değerlendirilmektedir. 8.8 Özet CSED çalışmasının bu bölümünde Projenin su kalitesi ve hidroloji üzerindeki etkilerine ilişkin olarak yürütülen değerlendirmenin sonuçları sunulmakta, yüzey suları ve su kalitesi dâhil mevcut su ortamı şartları detaylı olarak açıklanmaktadır. Ayrıca bu bölümde inşaat faaliyetlerinin etkileri ile işletme ve geliştirme faaliyetlerinin etkilerine ilişkin tahminlere yer verilmektedir. Bölümde ayrıca etki azaltıcı önlemler tanımlanmaktadır. Etki azaltıcı önlemler mevcut bulunan en iyi uygulamalar ile ilgili tüm yönetmelik ve kurallar dikkate alınarak geliştirilmiştir. Etki azaltıcı önlemlerin uygulanması hem inşaat hem de işletme ve geliştirme faaliyetleri esnasında su kalitesi üzerinde oluşabilecek etkileri azaltacaktır. Ayrıca, etki azaltıcı önlemlerin uygulanmasından sonrasına kalması muhtemel olan etkiler tanımlanmış ve değerlendirilmiştir. Proje sahasının yakınında çok fazla sayıda su kaynakları mevcut bulunmakta olup bunların projenin inşaat ve işletme faaliyetleri esnasında doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmeleri olasıdır. Bu alıcı ortamlar çeşitli akarsulardan, İstanbul ve çevresi için içme suyu rezerv olarak hizmet veren bir dizi baraja kadar çeşitlenmektedir. Akarsuların büyük kısmının su kalitesi düşüktür. Bu değerlendirme çalışması kapsamında yürütülen numune alma çalışmalarında da bu durum teyit edilmiştir. Barajlar içme suyu rezervi olarak kullanılmaları nedeniyle son derece hassas kaynaklar olarak sınıflandırılmaktadır. Ancak akarsular ise daha az hassas olarak değerlendirilmiştir. Proje, yüzey ve kaynakların korunması için ilgili tüm mevzuata uygun biçimde hayata geçirilecektir. Bölgede inşaat aşamasında plansız ve programsız çalışılması ya da gereken faaliyetlerin doğru zamanda yerine ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

222 8-26 getirilmemesi nedeniyle etki oluşması mümkündür. Ancak işlerin gereğine uygun biçimde zamanlanması ve tüm proje plan ve çizelgelerine uygun biçimde çalışılması ile etkiler engellenebilecektir. Bunlara ek olarak, proje ile projenin bazı kısımları bazı yüzeysel su kaynakları üzerinden geçmekte ve projenin bir kısmı İstanbul a içme suyu tedarik eden bazı barajların besleme havzalarına denk gelmektedir. Ancak, yönetmeliklerin, iyi uygulama kılavuzlarının ve ÇSED de belirtilen etki azaltıcı önlemlerin uygulanması dâhil etkileri en aza indirgemek için alınabilecek önlemler bulunmaktadır. Örneğin çeşitli tesislerden arıtılmamış kirli su ya da yüzey akışlarının oluşması ve inşaat ve işletme faaliyetleri için kullanılan kimyasal maddeler, yakıtlar, yağlar, vs nin sızması, dağılması ve dökülmesi olasılıkları bulunmaktadır. Ancak, en uygun drenaj ve menfez sistemlerinin kullanılması ile inşaat faaliyetleri ile birlikte işletme ve geliştirme faaliyetleri esnasında su kalitesi üzerinde oluşulabilecek etkilerden kaçınılabilecektir. Azaltıcı önlemler geliştirilmiş olup inşaat ve işletme faaliyetlerine başlanmadan önce tüm saha çalışanlarına söz konusu azaltıcı önlemler ve prosedürler hakkında eğitim verilecektir. Bunun bir kısmı olarak bütün olası kirleticiler, yakıt, yağ, vs gibi kirletici maddelerin dökülmesi ve sızması ile bunların etkileri ve ayrıca acil durum ve temizlik prosedürlerine dair eğitim verilerek etkilere karşı alınacak olan azaltıcı önlemlerin doğru bir şekilde uygulanması sağlanacaktır. Sonuç olarak projenin inşaat, işletme ve geliştirme faaliyetleri küçük ölçekte etkilere sahip olacaktır. Su kalitesi üzerinde en büyük riske sahip olan faaliyet, su kaynaklarından geçen proje kısımlarına ilişkin olarak gerçekleştirilecek kalıcı işlerdir. Ayrıca, projenin işletme ömründe ilave bir dikkat gösterilmesi gerekecektir. Gereken tüm kontrollerin düzenli aralıklarla yapılması zorunlu olacaktır. Ek olarak, ilgili yönetmeliklere uygun biçimde sürekli azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Bu nedenle Projenin inşaat, işletme ve geliştirme faaliyetleri esnasında görülebilecek etkiler en aza indirgenecektir. ÇSED, 02 Ağustos 2013, Final Rapor

223 JEOLOJİ VE TOPRAK 9.1 Giriş Bu bölümde Projeye ilişkin jeoloji, toprak, hidrojeoloji (yeraltı suları) koşulları ve atık yönetimi hususları ele alınmaktadır. Güzergâh koridoru üzerindeki mevcut şartlar aşağıda tarif edilmekte, projenin olası hassas alıcılar üzerinde yaratması ihtimali bulunan etkiler değerlendirilmektedir. Bu etkiler iki kategoriye ayrılmıştır: Kısa vadeli inşaat etkileri ve Kalıcı etkiler ve işletmeden kaynaklanan etkiler İnşaat ve işletme faaliyetleri esnasında görülebilecek olası etkiler ve her bir parametre için önerilen etki azaltıcı önlemler açıklanmaktadır. Bu etkilerin bazıları doğrudan bazıları ise dolaylı etkilerdir. Proje sahasının ve Projenin geliştirilmesinin doğrudan etkilediği hususlar doğrudan etki, Proje sahasının ve Projenin geliştirilmesinin doğrudan etkilemediği, diğer bir değişle etki azaltıcı önlemlerin alınmaması halinde sonuçlarının ortaya çıkması ve bu sonuçların çevre üzerinde etkiler yaratması olasılığı bulunan hususlar ise dolaylı etkilerdir. Tarif edilen şart ve etkilerin bazılarının, özellikle de kirlilik ve hidrojeolojiyle ilgili olanlarının, ekoloji ve yüzeysel su kaynakları gibi diğer parametrelerle etkileşime geçebilecekleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Gereken yerlerde bu tür etkileşimler de açıklanmaktadır. 9.2 Yaklaşım ve Yöntem Mevcut Durum Araştırma Yöntemleri Bu bölümde Projenin zemin şartları (Jeoloji ve Toprak, Hidrojeoloji ve Atık Yönetimi) üzerindeki olası etkileri açıklanmaktadır. Proje sahaları ile birlikte yakında bulunan alıcılar üzerindeki olası etkiler de değerlendirilmiştir. Ek olarak, Projenin inşaat aşamasıyla ilişkili olası etkiler ile birlikte kalıcı altyapı ve işletme faaliyetleriyle ilişkili olası etkiler de değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Ayrıca, bu etkiler temelinde azaltıcı önlemler de verilmektedir. Bu bölüm mevcut ve erişilebilir durumda olan masa başı çalışmaları ile bu Proje için hazırlanmış jeoteknik raporlara dayanılarak hazırlanmıştır. Niteliksel değerlendirmeler, beklenen önemli riskler ve olası etkiler ile birlikte bu etkilerin hafifletilmesi yöntemlerini kapsamaktadır. Bu entegrasyon çalışması yapılırken İstanbul Çevre Durum Raporu (2009) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü Raporları (Eylül 2005 ve Aralık 2011), MTA İstanbul Maden ve Enerji Kaynakları Raporu (2012) ve İstanbul Şehir Rehberi İnternet Sitesinde yayınlanan Çevre Planı (2012) ile Jeoteknik Raporlar (Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından hazırlanmıştır) ( ) ayrıntılı biçimde gözden geçirilerek yorumlanmıştır. Jeolojiye ilişkin daha önceden hazırlanmış olan çalışmalar özellikle bu Proje sahası için hazırlanmış olmasalar da, jeolojik çalışma seviyesi ölçeğe göre genişletilebilmektedir. Bu nedenle değerlendirmelerin bu aşamasında, atıfta bulunulan raporlarda yer alan jeolojik bilgilerin mevcut seviyesi yeterlidir. Hidrojeolojik duruma ilişkin bilgiler Hidrolojik Etüt Raporu için hazırlanan raporlardan (Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve ÇSED, 02 Ağustos 2013

224 9-2 Tic. Ltd. Şti.) (2012) ve AECOM tarafından Orman ve Su İşleri Bakanlığının veritabanı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınan İstanbul Çevre Planı kullanılarak hazırlanan haritalardan derlenmiştir Değerlendirme Yöntemleri Projenin etkilerinin değerlendirilmesi için gereken bilgilerin derlenmesinden sonra aşağıdaki Su Kalitesi ve Drenaj ile Jeoloji ve Toprak bölümlerinde belirtilen kılavuzlar dikkate alınarak değerlendirme prosedürleri uygulanmıştır Jeoloji ve Toprak Projenin jeoloji ve toprak üzerinde etkileri olabilecektir. Bu etkiler Projenin geliştirilmesi ile aktif ya da planlanan maden çıkartma bölgeleri üzerinde görülebilir. Ayrıca, toprak kayıpları ya da topraklara verilebilecek zararlarla ilişkili olası sorunlar da göz önünde bulundurulmuştur. Projenin jeoloji ve topraklar üzerinde oluşturabileceği etkiler aşağıda, Tablo 9-1 de belirtilen kriterlere göre değerlendirilmiştir. Tabl0 9-1 Jeoloji ve Toprak Üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesine İlişkin Kriterler Jeoloji ve Toprak üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesine İlişkin Kriterler Etki Değerlendirmesi Büyük ölçekli Tanımı Proje sahası içinde ya da hemen bitişiğinde yer alarak Proje nedeniyle zarar görecek ya da bozulacak olup ulusal ya da uluslararası ölçekte önem arz eden jeolojik sahalar. Ayrıca, proje nedeniyle zarar görecek ya da bozulacak yüksek kaliteli ya da nadir toprak türüne sahip önemli alanlar ölçekli Küçük ölçekli İhmal edilebilir Proje ile sterilize edilecek olup proje sahası içinde kalan önemli ya da aktif bir maden kaynağı ya da alanı Proje sahası içinde ya da hemen bitişiğinde yer alarak Proje nedeniyle zarar görecek ya da bozulacak olup yerel ölçekte önem arz eden jeolojik sahalar. Ayrıca, proje nedeniyle zarar görecek ya da bozulacak yüksek kaliteli ya da nadir toprak türüne sahip önemli alanlar Proje tarafından sterilize edilecek atıl maden kaynağı ya da maden işletmesi olmayan alanlar Proje sahası içinde ya da hemen bitişiğinde yer alarak Proje nedeniyle görmeyecek ya da bozulmayacak olan ve önem arz eden jeolojik sahalar. Ancak zayıf toprak türleri Proje nedeniyle zarar görebilir ya da bozulabilir. Projeden etkilenebilecek bütün maden kaynakları ya da maden işletmesi olmayan alanlar Projeden etkilenmeyecek her türlü jeolojik özellik, toprak türü ya da bütün maden kaynakları ve maden işletmesi olmayan alanlar Hidrojeoloji Yeraltı su kaynakları ile bunlara bağlı yüzeysel su kaynaklarını kapsayan ve projeden etkilenme olasılığı bulunan hidrojeolojik kaynaklar üzerindeki olası etkilerin önemi aşağıdaki tabloda yer alan kriterlere göre belirlenmiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

225 9-3 Tablo 9-2 Hidrojeoloji Üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesine İlişkin Kriterler Hidrojeoloji Üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesine İlişkin Kriterler Etki Değerlendirmesi Büyük ölçekli ölçekli Küçük ölçekli İhmal edilebilir Tanımı İçme suyu olarak ya da sanayi açısından önemli veya özellikle nadir ya da değerli bir kaynak olarak önem taşıyan su kaynaklarının inşaat ya da işletme faaliyetleri nedeniyle kirlenecek, zarar görece ya da bozulacak olması Yerel içme suyu kaynağı olarak ya da yerel sanayi için kullanılabilecek su kaynaklarının inşaat ya da işletme faaliyetleri nedeniyle kirlenecek, zarar görecek ya da bozulacak olması Kamu kullanımı için kullanılmayacak su kaynaklarının inşaat ya da işletme faaliyetleri nedeniyle kirlenecek, zarar görecek ya da bozulacak olması ya da akiferler üzerine geçirimsiz birimler gelmesi Su kaynaklarının inşaat ya da işletme nedeniyle kirlenecek, zarar görecek ya da bozulacak olmaması ve / veya Proje sahasının içinde ya da yakınında hidrojeolojik bir kaynak bulunmaması Atık Yönetimi Projeyle ilişkili iki tür atık yönetimi hususu bulunmaktadır. Bunlar; Saha içinde ya da yakınında lisanslı atık yönetim sahlarının bulunması (İstanbul Katı Atık Bertaraf Tesisleri); Planlanan yolun inşa edilmesi ve işletmesinin bir parçası olarak atık malzemelerin bertarafı ile ilişkili sorunlar (İZAYDAŞ (İzmit Büyükşehir Belediyesi, İzmit Atık ve Kalıntı Arıtma, Yakma ve Geri Dönüştürme A. Ş.), ERDEMİR (Ereğli Demir ve Çelik İmalat A.Ş.) ve İSKEN (İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret Şirketi)) Aşağıdaki tabloda, Proje ile ilişkili atık yönetim hususlarının etkilerinin değerlendirilmesine ilişkin olarak bu bölümde kullanılan değerlendirme kriterleri belirtilmektedir: Tablo 9-3 Atık Yönetimi Üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesine İlişkin Kriterler Atık Yönetimi Üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesine İlişkin Kriterler Etki Değerlendirmesi Büyük ölçekli ölçekli Küçük ölçekli İhmal edilebilir Tanımı Proje alanında inşaat veya işletme dönemlerinde atıkların geri dönüştürülemedikleri noktada Tehlikeli Atıklar ya da çok yüksek miktarlarda tehlikeli olmayan atıklar bertaraf edilmektedir. Proje alanında, inşaat veya işletme dönemlerinde Tehlikeli Olmayan ya da katı atıkların bertaraf edilmesi. Proje alanında inşaat veya işletme döneminde katı atık bertaraf edilmesi; atıklar yeniden kullanılabilir Proje alanında inşaat ya da işletme döneminde minimum miktarlarda tehlikeli atık bertaraf edilmesi; atıklar yeniden kullanılabilir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

226 Mevcut Durum Jeoloji ve Toprak İstanbul Bölgesi batıda Çatalca Yarımadası ile doğuda Kocaeli Yarımadası üzerinde yer alır. Bu iki yarımada ise bir suyoluyla (Boğaz) birbirlerinden ayrılmaktadır. Ayrıca şehir, Asya ile Avrupa arasındaki iki bağlantı noktasından biridir. Ülkemizin toplam yüzölçümünün yalnızca %0,7 sini kapsamaktadır. Şehrin biçimi ise D B yönünde uzun bir kenara (yaklaşık 100 km) ve K G yönünde daha kısa bir kenara (yaklaşık km) sahip bir dikdörtgene benzemektedir. Stratigrafi İstanbul Çevre Durum Raporuna (2009) göre İstanbul İlinin genel jeolojisi Paleozoik, Mezozoik, Senozoik, Kuvarterner ve güncel tortu malzemeleri ile topraklar tarafından oluşturulmuştur. Bu kaya formasyonlarının sınır ilişkileri yaygın biçimde tektonik faaliyetlerden kaynaklı uyumsuzluklardır. Çatalca Yarımadası, Boğaz Kıyıları ile bağlantılı oluşumların Asya uzantısında (Kocaeli Yarımadası) paleozoik birikimler gözlemlenmektedir. İlin batı kısmında ise en çok senozoik ve kuvarterner birikimler gözlemlenmektedir. Alüvyon formasyonlar en sık Boğaz kıyıları ile vadi tabanlarında bulunmaktadırlar. Bu doğal birikimler dışında, Marmara Denizi kıyılarında antik ve güncel suni dolgular (dolgu zemin) görülebilmektedir. Çatalca Yarımadasının kuzey kesiminde Istranca Grubu adı verilen bir kaya birimi oldukça geniş alanlara yayılmaktadır. Istranca Grubu şist, kuvarsit ve magmatikler gibi metamorfik kayalardan oluşmaktadır. Bu grup Tekirdağ ile Edirne arasında çok geniş alanlara yayılmakta, İstanbul İlinin batı ve kuzey kesimlerine de girmektedir. Bu metamorfik grubun mostraları Çatalca bölgesinde görülerek Kızılağaç Metagranitleri, Şermat Kuvarsitleri ve Mahya Şistleri gibi isimlerle anılmaktadır. Diğer ana birim Boğaz ın her iki tarafında da izlenen İstanbul Grubu adı verilen birimdir. Bu grup herhangi bir Paleozoik ve Mezozoik metamorfizm göstermemektedir. Bu grup içindeki en eski kaya formasyonu Alt Ordovisyen kıtasal kaya olup büyükşehir alanının kenarlarında mevcuttur. Bu Alt Ordovisyen yığının bazal kısmı Kurtköy Formasyonu olarak adlandırılmaktadır ancak il sınırlarında izlenmemektedir. Bu birimler Armutlu Yarımadasında İnfrakambriyen yaşlı şistler, gnays ve meta-magmatiklerde uyumsuzlukla bulunmaktadır. Erken Ordovisyen çağda İstanbul bölgesi Aydos Formasyonu adı verilen bir plaj ortamından kuvarsit biriktirmiştir. Bu birikim ise deniz ilerlemesi nedeniyle kaynaklaşmıştır. Bölge Silüryen ve Devoniyen dönemlerde tektonik olarak sakin ve derinleşen bir denizle örtülüydü. Bu süreçte Yayalar Formasyonu (Kumtaşı Alt Ordovisyen), Pelitli Formasyonu (raf tipi resif ve sığ deniz karbonat birikimi Alt Ordovisyen Silüryen), Kartal Formasyonu (kireçtaşı ve yüksek miktarda makro fosiller ihtiva eden mika şist ara katmanları ile temsil olunan, düşük enerjili derin deniz ortamı Alt Devoniyen) ve Denizli Köyü Formasyonu (yumrusal kireçtaşı ile temsil olunan derin deniz raf birikimi Üst Devoniyen ve Alt Karbon Dönemi) birikimleri ortaya çıkmıştır. Denizli Köyü Formasyonunun Alt Karbon dönem silisli tortularına sahip olan ve Baltalimanı adı verilen üyesi çevresinde volkanik faaliyetler bulunan bir deniz havzasıdır. Yüksek miktarda silisli malzeme bulunmasının sebebinin bu volkanik faaliyet olduğu düşünülmektedir. Ordovisiyen den Karbonifer başlangıcına değin tektonik duraylık gösteren havza, Erken Karbonifer le birlikte, yoğunluk akıntılarının etkin olduğu duraysız ortam karakterine bürünmektedir ve buna bağlı olarak 1000 metreyi aşan kalınlıkta Trakya Formasyonu nun filiş türü türbidite kumtaşı-şeyl ardışık istifi çökelmektedir. Karbonifer-Permiyen aralığında etkin olan tektonik hareketlere bağlı olarak, bölgede günümüzdeki yönlere göre K-G eksen gidişli kıvrım ve D-B yönlü düşük açılı ters ayrılımlı faylar gelişmiştir. Örneğin; Çamlıca tepelerini oluşturan Aydos Kuvarsiti nin daha genç yaştaki birimler üzerinde ilerlemesine neden olan Çamlıca Sürüklenimi nin bu süreçte geliştiği düşünülmektedir. Gebze nin batısında yüzeylenen Sancaktepe Graniti ÇSED, 02 Ağustos 2013

227 9-5 (Permiyen) ile temsil edilen mağmatik sokulumların da bu dönemde geliştiği ve bölgenin su dışına çıkarak yeniden kara halini aldığı anlaşılmaktadır. Permiyen Erken Triyas aralığına karşılık gelen bu karalaşma sürecinde bölge, Kapaklı Formasyonu olarak isimlendirilen kızıl renkli kumtaşı ve çakıl taşından oluşan akarsu birikintileriyle kaplanmıştır. Kapaklı Formasyonu içinde ara katkılar halinde yer alan bazalt bileşimli splitik volkanitler bölgede bir riftleşme sürecinin başlangıcı olarak yorumlanabilir. -Geç Triyas aralığında bölge, sırasıyla gel-git arası çökelleri (Demirciler Formasyonu), şelf karbonatları (Ballıkaya Formasyonu) ve yamaç çökelleri (Tepeköy Formasyonu ve Bakırlıkıran Formasyonu) ile temsil edilen ve giderek derinleşen transgresif bir denizle ikinci kez kaplanmıştır. Jurasik-Erken Kretase aralığını temsil eden kaya istiflerinin İstanbul İl sınırları içinde saptanamamış olması, bu dönemde bölgenin bir aşınma sürecine girdiğine işaret etmektedir. Geç Kretase de bölgenin tümünde etkili olan yeni bir transgresyon başlamış ve Üst Kretase yaşlı Sarıyer Formasyonu nun volkano-tortullarının ve Üst Kretase Paleosen yaşlı Akveren Formasyonu nun kırıntılı ve sığ fasiyesli karbonat istifilerinin çökeldiği bir denizle kaplanmıştır. Bu süreçte, Tetis Okyanusu nun kapanma sürecinde gelişmiş adayayı volkanizmasını temsil ettiği düşünülen Sarıyer Formasyonu nun andezitik volkanitleri bölgenin kuzey kesimini kaplamıştır. Üst Kretase yaşlı Çavuşbaşı Granodiyoriti ile Paleozoyik istifi içinde yoğun olarak görülen andezitik volkanik dayklar bu dönemde gelişmiştir. Eosen de Anadolu nun büyük bölümünü etkisi altına alan kompresif hareketler, Lütesiyen öncesinde İstanbul yöresini de kapsayan Marmara Havzası nda yoğun kıvrımlanma ve faylanmalara neden olmuştur. Paleozoyik ve Mezozoyik yaşlı kaya birimlerinin Erken Eosen çökelimi sırasında, Üst Kretase-Erken Eosen yaşlı istifler üzerine bindirmiş, kuzeyde KKB-GGD doğrultulu Sarıyer-Şile Fayı nın bu hareketler sonucu geliştiği anlaşılmaktadır. Eosen de bölge yeni bir transgresyona uğramış ve Eosen-Erken Oligosen aralığında Çatalca ve Şilebölgeleri, kıyılarında kumsal ve resiflerin (Koyunbaba Formasyonu, Yunuslubayır Formasyonu, Soğucak Kireçtaşı), iç kısımlarına killi çamurların (Ceylan Formasyonu) çökeldiği bir denizle kaplanmıştır. -Geç Oligosen de bütün Trakya Havzası nı etkileyen tektonik hareketler sonucu, bölge yeniden yükselerek, günümüzde de devam eden bir karalaşma sürecine girmiştir. Geç Oligosen Geç Miyosen aralığını temsil eden akarsu birikintileri (Kıraç Formasyonu) ile lagün ve göl çökelleri (Danişmen Formasyonu ve Çekmece Formasyonu) gelişmiştir. Kabaca K-G doğrultulu sıkışmaya neden olan bu hareketlere bağlı olarak gelişen, özellikle KB-GD ve KD-GB doğrultulu makaslama fay ve eklem sistemleri yoğun olarak gelişmiştir. Bu makaslama kırıkları boyunca gelişen zayıflık zonları, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile bölgenin büyük akarsu vadilerinin ve Haliç in gidişlerini denetlemiş ve çok belirgin olan zikzaklı geometri kazanmalarına neden olmuştur. Tektonik ve Paleocoğrafya İstanbul ve çevresi tektonik açıdan oldukça karışık bir alanda yer almaktadır. Güneyde Kuzey Anadolu fay (KAF) zonunun kuzey kolu Proje alanının güneyinde kalmaktadır. Bu kol Marmara Denizinin kuzey yarısında KD-GB doğrultulu, atılımlı faylar arasında normal faylarla açılan bir dizi bazenlerden oluşan km genişliğinde bir deformasyon zonu meydana getirmektedir. Bu fay segmentlerinin bazılarının kuzey kenarı İstanbul şehir güneyine kadar uzanmaktadır. Kuzeyde Karadeniz yokuşu boyunca Bulgaristan dan uzanan Srednogorie zonunun devamı olabilecek olası bir normal fay sistemi ve kuzeybatıda ise KD-GB doğrultulu Trakya ( Istranca) fayı, Istranca Dağları boyunca Karadeniz sahiline paralel olarak Terkos Gölü yakınlarına kadar uzanmaktadır. Bir olasılıkla bu fay Terkos Gölü doğusunda çatallanmaktadır. Ayrıca, bu ana fay zonları arasında daha küçük ölçekte faylarda yer almaktadır. Bunların başında Büyükdere Fayı yer almaktadır. D-B gidişli bir fay Aydos Dağı kuzeyinde yer alır, yine aynı civardaki KD-GB doğrultulu bir çizgisellik hava fotoğraflarında belirlenmiştir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

228 9-6 İstanbul ve yakın dolayı Karbonifer-Neojen aralığında etkin olmuş çok sayıda ve değişik nitelikte tektonik hareketlerin derin izlerini taşır. Bu hareketlere bağlı olarak gelişmiş kıvrım, fay ve eklem gibi yapısal unsurlar bölgenin jeolojik yapısını daha da karmaşık bir hale getirmiştir; bu nedenle bu bölümde yalnızca ana fay sistemleri ele alınmaktadır. Bölgenin Paleozoik yaşlı kaya birimlerinde D-B, K-G, KD-GB ve KB-GD doğrultulu büyüklü küçüklü çok sayıda fayların varlığı dikkati çeker. Kazı çalışmaları ya da doğal yamaçlardan gözlem yoluyla bazı faylar belirlenmiş olsa da, bunlar yalnızca bölgesel ölçekte geliştikleri görülmektedir. Ancak bazı diğer faylarda harita ölçekli formasyonlar bulunmaktadır. İstanbul un Alibey deresi, Kağıthane deresi, Riva çayı, Ömerli baraj gölü ve yan kolları gibi başlıca büyük akarsuları, Boğaz ve Haliç KD-GB ve KB-GD doğrultulu zikzaklı bir geometriye sahiptirler. Özellikle Boğaz ın bu doğrultulara koşut gelişmiş keskin zikzaklı kıyı morfolojisi belirgindir. Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerinin yerleştiği vadiler ve Çatalca ilçesinin yaslandığı metamorfitlerinden oluşan büyük sırt KB-GD doğrultusunda uzanım gösterirler. Büyükçekmece gölü havzasını da içeren Trakya havzası ve İstanbul yöresinde Erken Eosen ve -Geç Oligosen de şiddetli sıkışma hareketlerinin etkinlik gösterdiği bilinmektedir. İstanbul un her iki yakasında Karadeniz kıyı kuşağı boyunca uzanan bir doğrultu atımlı fay olan Şile-Sarıyer Fayı Erken Eosen tektonik hareketlerine güzel bir örnektir. K-G doğrultulu Oligosen hareketleri KD-GB ve KB-GD yönlerine uygun olarak makaslama kırıklarının gelişmesine neden olmuştur. Karmaşık jeolojisi nedeniyle İstanbul Yöresinde çok fazla sayıda fay sistemleri bulunmasına rağmen bölgenin en yaygın fay yapıları KD-GB ve KB-GD uzanımlı makaslama faylarıdır. Bu faylar yalnızca dere sistemlerinin güzergahlarını belirlemekle kalmamakta aynı zamanda kıyıların zikzaklı morfolojisinin açıklanmasına da yardımcı olmaktadır. Sarıyer-Şile Fayı Kocaeli Yarımadasının Karadeniz Kıyısında Şile dolayından Çatalca Yarımadasında yakasında Gümüşdere köyünün batısına kadar, D-B doğrultusunda kesiksiz uzanım gösterir. Bu fay boyunca, Paleozoyik ve Triyas yaşlı kaya birimleri ile Üst Kretase Paleosen kaya formasyonlarıyla karşı karşıya gelmiştir. Ayrıca fay düzlemi çoğunlukla dik ya da güney yönünde yüksek eğimlidir, ancak Sarıyer dolayında düşük eğimli fay özelliği taşır. Maltepe-Beykoz Fayı KB GD doğrultusunda gidiş göstermekte olup yalnızca Asya tarafında izlenmektedir. Fayın karakteristik özellikleri tam olarak anlaşılmamış olsa da çoğu jeolog düşük açılı ters eğim ayrımlı bir fay olduğunu savunur. Bu fay boyunca Pelitli, Kartal ve Denizli Formasyonları genellikle Kurtköy Formasyonu ile karşı karşıya gelmişlerdir. Yakacık Fayı Yakacık tepesi, Deliklikaya tepesi, Kurfalı tepesi, tepe ve Gözdağ tepesi gibi tepelerin batısında gelişmiştir ve izlenmektedir. Bu tepeler m yüksekliğinde olup bu fay Aydos Formasyonu kuvarsitleri Kartal Formasyonu nun bol makrofosilli şeyillerini birbirinden ayırır. Fay düşük eğimli bindirme fayı özelliğini taşır. Bazı jeologlar Çatalca Fayının KB GD uzanımlı normal bir fay olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca, fayın Çatalca masifinin doğu ve batı sınırlarında geliştiğini ve Eosen ve Oligosen yaşlı çökellerin etrafına yayılış gösterdiğini öne sürmektedirler. Ancak, fay konumu boyunca dokanakların detaylıca araştırılmasıyla Eosen ve Oligosen yaşlı Soğucak Kireçtaşı, Pınarhisar ve Danişmen formasyonlarının Çatalca Masifini transgressif olarak üstledikleri çok net olarak görülmektedir. Tersiyer Birimlerin Çatalca Masifini transfrasif biçimde üstlemesinin dalgalı bir morfolojisi bulunmakta olup bu sınır ilişkisinin gözlemlenmesi güçtür. Bu nedenle bir horst oluşturacak bir tansiyon sisteminin bölgede bulunduğunu gösterir açık bir delil bulunmamaktadır. Masifin özellikle doğu yamacı yüksek eğimlidir ve masifi üstleyen tersiyer çökelleri ile Büyükçekmece gölünün batı yakasındaki düşük eğimli Tersiyer çökelleri arasında belirgin yükselti farkı vardır. Bu yükseklik farkı ÇSED, 02 Ağustos 2013

229 9-7 Çatalca Fayı adı verilen düşeye yakın eğimli doğrultu atımlı fayın bir göstergesi olabilir. Bu fayın aktif olduğunu ya da söz konusu yükseklik farkının daha önceki buzul devrelerinde fayın zayıf bölgesinden kaynaklanmış olabileceğini gösteren herhangi bir delil bulunmamaktadır. Alibeyköy Fayı Alibey Deresi vadeisinde yer almakta olup Prinççi vadisinin KB GD uzanımlı devamıdır. Bu morfolojik görüntü drenaj ağlarından da görülebilmekte olup aynı zamanda Boğaz ve diğer önemli dere morfolojileri ile uyumludur. Bu drenaj örneği Oligosen de K-G doğrultulu sıkıştırma sonucu gelişmiş olup eşlenik fay ve eklemlerin neden olduğu zayıflık zonlarıyla kontrol edilmektedir. Sazlıdere Fayı Sazlıdere Deresi Vadisi ve memba yönündeki kollarından (Dursunköy, Boyalık, ve Çiftlik dereleri) gelişmiştir. Tüm bu dereler KB GD yönünde uzanmakta olup ana dere vadisi de aynı yönde Alibey Deresi ve Çatalca Fayıyla uzanım göstermektedir. Kurna Köyü Emirli Köy Fayı Ömerli Baraj gölünün doğu yakasında Kurna köyü ve Emirli köyünün doğusunda yer almaktadır. Doğrultu atımlı bir fay olduğu düşünülmekte olup Ordovisyen yaşlı Kurtköy ve Yayalar Formasyonunu Alt Devoniyen yaşlı Kartal Formasyonundan ayırmaktadır. Kurtköy ile Ömerli arasında uzanarak daha küçük KB GD uzanımlı makaslama faylarına parçalanmıştır. Proje Alanı Tektoniği Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına göre Proje sahası ikinci ve üçüncü derece deprem bölgelerinde yer almaktadır (Bakınız Şekil 9-1). Kuzey Anadolu Fayı (KAF) önemli bir aktif sağ yanal doğrultu atımlı bir faydır. Avrasya Plakası ile Anadolu Plakası arasındaki sınır boyunca Marmara Denizi kıyılarının km güneyinde bulunduğu düşünülmektedir. Fayın halen aktif olmasına ve şehir yerleşim bölgesine yakın merkez üsleriyle yüksek şiddette depremlere neden olabilmesine rağmen, Proje olası depremlerden kaynaklanabilecek tüm etkileri hafifleterek azaltmak için gereken dayanıma sahip olacak biçimde tasarlanmıştır. Şekil 9-1 İstanbul Sismik Haritası ÇSED, 02 Ağustos 2013

230 9-8 Bu raporun jeoloji bölümünde daha çok İstanbul Yöresinin stratigrafik ve tektonik yapısı açıklanmaktadır. Bölge jeolojisi genel bir dağılım olarak tarif edilse de, Proje sahasında yer alan farklı birimlerin anlaşılması faydalı olacaktır. Ayrıca yukarıda tartışılan fayların bir kısmı Proje sahasına denk düşmektedir. Sazlıdere ve Alibeyköy Fayları Çatalca Yarımadasında yer alır. Bu faylar Proje sahasının güney batı kısımlarını üzerlemektedir. Ayrıca, Kurna Köyü Emirli Köyü Fayı ile Maltepe Beykoz Fayı Kocaeli Yarımadasında yer almakta olup bunlar da Proje sahasını üzerlemektedir. Diğer yandan, Kurna Köyü Emirli Köyü Fayı Proje sahasının güney doğu kısımlarından geçerken, Maltepe Beykoz Fayı Proje sahasının kuzey doğu kesimlerine denk gelmektedir. Son olarak, Şile Sarıyer Fayı da önerlilen Proje sahasına paralel biçimde Boğazı geçer. Ambraseys ve Finkel e göre (1991), tarih boyunca bir dizi yıkıcı deprem görülmüştür. 4.YY ile 19 YY arasında bu türden 32 deprem görülmüştür. Her 300 yılda birçok şiddetli bir deprem görülmektedir. Bölgede görülen ve en yüksek etkiye sahip depremler Şekil 9-2 de gösterilmektedir. Ayrıca, 20. YY deprem faaliyetleri de aynı şekilde görülebilir. Şekil 9-2 İstanbul Bölgesinin Makro-Sismik Verilere Göre Tarihsel Depremselliği ÇSED, 02 Ağustos 2013 (Emay ve Protek tarafından hazırlanan, Hidrojeolojik ve Mühendislik Jeolojik Etüt Raporu (2013).) Bunun dışında Türkiye Jeolojik Mirası Koruma Derneğine göre, Proje sahası yakınlarında herhangi bir jeolojik miras sahası bulunmamaktadır (JEMIRKO Envanter Listesi, 2012). Bu jeolojik etütlerin kaynaklarının birbirlerinden farklı olduklarının ve bu nedenle her bir kaynak çalışmanın amacının muhtemelen başka olduğunun anlaşılması önemlidir Arazi Kullanımı ve Arazi Türleri Proje, arazi mülkiyet dağılımı aşağıda gösterilmektedir: Özel arazi %7.18 Kurumsal arazi %0.43 Tartışmalı arazi %0.24 2B alanı %0.52 Ormanlık alan %79.21

231 9-9 Hazine arazisi %8.94 Park alanı % Hidrojeoloji İstanbul yöresinde farklı akifer bölgesi karakteristikleri, tane tipi akiferler ile kaya tipi akiferler olarak iki ana grup altında sınırlandırılmıştır. Şekil 9-3 İstanbul Yöresinde Akifer Gruplarını Gösteren Hidrojeoloji Haritası (Emay ve Protek (2013) çalışmasından değiştirilerek alınmıştır) Tane tipi akifer bölgeleri genellikle Çatalca Yarımadasında geniş alanlara yayılmış olup Kuvarterner Alüvyonlar ve Neojen Paleojen yaşlı kum ve çakılların içinde oluşmaktadır. Ayrıca tane tipi akiferler farklı noktalarda çevrelenmemiş ve çevrelenmiş biçimlerde izlenmekte olup yer altı suyu temini için sığ orta derinlikte sondaj kazısı faaliyetleri görülmektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından yapılmış olan çalışmalara göre akifer grubu olası kirletici faaliyet riskiyle karşı karşıya olup bu kuyulardan alınan su verimi ve kalitesi orta düşük kalitelerdedir. Ancak kaya tipi akifer bölgeleri daha çok Asya tarafında, Kocaeli Yarımadasında yer almaktadır. Bu akiferler Paleozoik ve Mesozoik yaşlı kaya formasyonlarındaki çatlak ve boşluklarda oluşmaktadır (Bkz Tablo 9-4). Kuvarsit, granit, grovak gibi silili kaya malzemeleri bölgedeki farklı pınarlar için reşarj ana kayacı oluşturmaktadır. Menşei silisli kayalar olan su kaynaklarının ortak özellikleri su sertlik seviyelerinin ve debilerinin düşük olmasıdır. ÇSED, 02 Ağustos 2013

232 9-10 Tablo 9-4 İstanbul Yöresindeki Hidrojeolojik Grupların Genel Dağılımı Hidrojeolojik Gruplar Özellikleri Alanı (km 2 ) Alanı (%) Yaygın ve Zengin Akiferleri Oluşturan Pekişmemiş Formasyonlar Mevzii veya İrtibatsız Akiferleri Oluşturan Pekişmemiş Formasyonlar Mevzii veya İrtibatsız Akiferleri Oluşturan Pekişmiş Formasyonlar Yaygın ve Zengin Akiferleri Oluşturan Pekişmiş Formasyonlar Yeraltı Suyu İhtiva Etmeyen Formasyonlar Mevzii Yeraltı Suyu İhtiva Eden Formasyonlar Yeraltı Suyu verimlilik derecesi iyi. (özgül debi>2 lt/sn/m) Yeraltı Suyu verimlilik derecesi orta. (0,5 lt/sn/m < özgül debi< 2 lt/sn/m) Genellikle bol kaynak içerikli.yeraltı Suyu verimlilik derecesi orta. (0,5 lt/sn/m < özgül debi < 2 lt/sn/m) Genellikle su seviyesi derinde. Yeraltı Suyu verimlilik derecesi iyi. (özgül debi >2 lt/sn/m) Yeraltı Suyu verimlilik derecesi pek zayıf. (özgül debi< 0,1lt/sn/m) Yeraltı Suyu verimlilik derecesi zayıf. (0,1 lt/sn/m < özgül debi< 0,5 lt/sn/m) 672,2 12, ,3 0, ,9 52, ,9 30,7 Toplam (DSİ Haritaları İstanbul Çevre Durum Raporu, 2009 dan alınmıştır) Kocaeli Yarımadasının yer altı suyu verimi Çatalca Yarımadasından daha düşüktür. Özellikle Silivri, Çatalca ve Bakırköy yöreleri önemlidir. Ancak, Bakırköy akiferi son 50 yılda artezyen su kaynağı özelliklerini yitirmiştir. Aslında bu akiferin su seviyesi, aşırı kullanım nedeniyle 250 metreye düşmüştür. Artık herhangi bir depolama ya da taşıma kapasitesi bulunmamaktadır. Bu çerçevede İstanbul Yöresinde arama ve kullanma ruhsatı verme yetkisi DSİ 14. Bölge Müdürlüğüne aittir (Tablo 9-5). Ancak, bölgenin plansız ve hızlı kentleşmesi su şebekesinde önemli yetersizlikler oluşmasına ve bu yetersizlikler de yeraltı su kaynaklarına ciddi yükler bindirilmesine neden olmuştur. Yeraltı su kaynaklarının aşırı derecede kullanılması geri döndürülmesi mümkün olmayan kapasite kayıplarına neden olabilmektedir. Bunun sonucunda, İstanbul Belediyesinin verdiği rakamlara göre yer altı su seviyesinin metrelere düşmesine neden olmuştur. ÇSED, 02 Ağustos 2013

233 9-11 Tablo 9-5 Yer Altı Suyu Ruhsat Alanları Ruhsat Alanı Yer Altı Suyu Rezervi (10 6 m 3 /yıl) Tahsis (10 6 m 3 /yıl) Çatalca Yalıkavak 0,50 - Durumu Açık (25 Temmuz 1970 tarihinden beri) Karacaköy Terkos Ovaları 4,00 0,90 Kağıthane Vadisi 7,00 7,20 Riva Köyü Alaçalı Sahil Ovası 2,00 - Topkapı Küçükçekmece Ovası 13,50 65 Küçükköy Paşaçayırı Ovası 0,66 0,90 Kartal Bölgesi Sahil Ovası 1,50 - Tavşanlı Deresi Sahil Ovası 5,50 6,85 Büyükdere Sahil Ovası 1,5 - Tuzla Ovası 1,50 - TOPLAM 37,16 80,85 (DSİ Haritaları İstanbul Çevre Durum Raporu, 2009 dan alınmıştır) Açık (25 Temmuz 1970 tarihinden beri) Kapalı (28 Kasım 1972 tarihinden beri) Açık (24 Ekim 1970 tarihinden beri) Kapalı (10 Mart 1966 tarihinden beri) Kapalı (15 Şubat 1967 tarihinden beri) Açık (16 Mart 1972 tarihinden beri) Açık (19 Temmuz 1968 tarihinden beri) Açık (25 Eylül 1972 tarihinden beri) Açık (29 Şubat 1972 tarihinden beri) Yeraltı suyu kuyu dağılımı özellikle de yeni yapılaşmaların olduğu sanayi ve inşaat alanlarında artış göstermektedir. Bu nedenle yeraltı suyu tüketimi bu alanlarda artmıştır. Ayrıca, bölge su şebekesindeki yetersizlikler, şebeke suyunun maliyetinin yüksek olması ve (örneğin inşaat gibi) kimi sektörlerde yeraltı suyunun tercih edilmesi gibi nedenlerle yeraltı suyu satılması yeni bir iş sektörü haline gelmiştir. Bu tür kullanımı yasaklayan yasa ve yönetmelikler bulunmasına rağmen, ciddi kuraklık, savaş, doğal afetler ve deprem gibi olağan üstü durumlarda kullanılabilecek yer altı su kaynakları hızla azalmıştır. İstanbul da DSİ tarafından toplam dokuz adet yeraltı işletme sahası tahsis edilmiştir. Söz konusu işletme sahalarındaki toplam yer altı suyu rezervi yıllık milyon m 3 tür. Yıllık toplam 315 adet kullanma belgesi verilmiş olup, yıllık toplam tahsis miktarı tondur (DSİ, 2008). Ancak, izinsiz yeraltı suyu kullanımı hem kırsal kesimde hem de şehir içinde oldukça yaygındır. Bu nedenle, yer altı suyu kuyularının izinsiz kullanımı toplanan verilerin kesinliğini son derecede etkilemektedir. Tüm bunlara ek olarak, memba sularının kullanımı İstanbul ve çevresinde 100 yıldan fazla süredir oldukça yaygındır (Tablo 9-6). Çatalca Yarımadasında membalar açısından Hamidiye oldukça önemliyken, Kocaeli Yarımadasında Taşdelen ve Yakacık membaları önemlidir. Projenin Taşdelen Membası üzerindeki olası etkilerinin açıklandığı Hidrojeolojik Etkileşim Raporuna (Yüzer, E., Ocak 2013) göre; Proje kapsamında Çamlık Reşadiye arasında KM: inşa edilecek olan tünel, eklemli kuvarsit akifer üzerinde bir etki yaratacaktır. Bu nedenle söz konusu raporda Emay Protek ortak girişimine 400 metre güneye kaydırılmış alternatif bir güzergah önerilmiştir. Taşdelen Varyantı adı verilen bu alternatif güzergah kabul edilmiş olup tünel inşaatı bu durum göz önünde bulundurularak planlanmaktadır. Bu sayede tarihi Taşdelen Membası üzerindeki olası tüm etkiler ortadan kaldırılmıştır. Doğuda Aydos ve Alemdağ Tepeleri ile civar bölgeleri, batıda ise Kemerburgaz bölgesi yeraltı su kaynakları bakımından önemlidir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

234 9-12 Tablo 9-6 İstanbul İlinde İşletilmekte Olan Su Membaları Memba Adı İlçesi Konumu Altınpınar Membası Çatalca Gümüşpınar Köyü Akçapınar Membası Çatalca Karamandere Köyü Gümüşpınar Membası Çatalca Gümüşpınar Köyü Mispak Membası Çatalca Karamandere Köyü Yalı Membası Çatalca Yalı Köyü Mimella Membası Çatalca Çiftlik Köyü Ayazma Membası Çatalca Akalan Köyü İmren Membası Çatalca İhsaniye Köyü Ulupınar Membası Çatalca Karaca Köyü Mega İçme Çatalca Çakıl Köyü Güzelpınar Membası Gaziosmanpaşa Cebeci Köyü Özpınar Membası Gaziosmanpaşa Oğaz Köyü Mercan Membası Eyüp Pirinçci Köyü Kum Membası Eyüp Kemerburgaz Kemer Membası Eyüp Kemerburgaz Hamidiye Membası Eyüp Kemerburgaz Hamidiye Burgaz Membası Eyüp Kemerburgaz Fındık Membası Eyüp Kemerburgaz Hisar Membası Eyüp Kemerburgaz Çobanpınar Membası Eyüp Göktürk Köyü Binbaşı İçme Eyüp Kemerburgaz Başpınar Membası Eyüp Kemerburgaz Güvenpınar Membası Eyüp Kemerburgaz Kestane Membası Sarıyer Eski Sular Yolu Sırmakeş Membası Beykoz Dereseki Köyü Beypınar Membası Beykoz Akbaba Köyü Akasya Membası Beykoz Dereseki Köyü Çubuklu Membası Beykoz Çubuklu District Haznedar Membası Beykoz Akbaba Köyü Taşdelen Membası Ümraniye Taşdelen Özkayışdağı Membası Maltepe Büyükbakkalköy Çamlıbel Gözleri Membası Maltepe Büyükbakkalköy Çamoluk Membası Kartal Yakacık District Beys Membası Pendik Göçbeyli Köyü Vakıf Karakular Beykoz Dereseki Köyü Kayla Membası Beykoz Dereseki Köyü Florist Membası Maltepe Büyükbakkalköy Taşeren Membası Kartal Aydos Aquanet Membası Şile Yeniköy Köyü Türk Kızılayı Membası Şile Bıçkıdere Köyü Nisa Membası Şile Bıçkıdere Köyü Akpınar Membası Şile Bıçkıdere Köyü Kırkpınar Membası Şile Ulupelit Köyü Kervansaray Membası Şile Kervansaray Köyü Saray Membası Şile Kervansaray Köyü Taşpınar Membası Şile Bıçkıdere Köyü Emirdağ Membası Şile Kömürlük Köyü Kovanpınar Membası Şile Kurna Köyü Özlempınar Membası Şile Kurna Köyü İpekpınar Membası Şile Kurna Köyü Beyza Membası Şile Bıçkıdere Köyü Zambak Membası Şile Yeşilvadi Köyü Şadırvan Membası Şile Bıçkıdere Köyü (İstanbul Çevre Durum Raporundan (2009) Alınmıştır) ÇSED, 02 Ağustos 2013

235 Atık Yönetimi Türkiye de üç adet tehlikeli atık depolama alanı bulunmaktadır. Bunlar: İZAYDAŞ (İzmit Büyükşehir Belediyesi, İzmit Atık ve Artıkları Arıtma, Yakma ve Değerlendirme A.Ş.), ERDEMİR (Ereğli Demir ve Çelik Üretim A.Ş.) ile İSKEN (İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret Şirketi). Proje alanına en yakını İzaydaş olduğundan, Projede üretilecek olan her türlü tehlikeli atık çok yüksek bir ihtimalle lisanslı kamyonlarla İzaydaş a gönderilecektir. İstanbul ili içinde ve yakınlarında ayrıca evsel atık ve tehlikesiz atık bertaraf sahaları ve depolama alanları ile atık yağ toplama tesisleri bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İlinde kazı / hafriyat ve atık depolama bölgeleri tahsis etmiş bulunmaktadır. Tüm bu tesisler önerline Proje alanına, inşaat kamp alanları ile tesis sahalarına yakın yerlerde bulunmaktadır. Aşağıdaki Tablo 9 7 de İstanbul daki katı atık bertaraf tesisleri gösterilmektedir (İstanbul Çevre Planı, 2009). Tablo 9-7 İstanbul daki Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tesis Adı Kapasitesi (ton / gün) Baruthane Aktarma İstasyonu 1,500 Halkalı Aktarma İstasyonu 2,500 Yenibosna Aktarma İstasyonu 2,500 Hekimbaşı Aktarma İstasyonu 2,500 Küçükbakkalköy Aktarma İstasyonu 1,500 Aydınlı Aktarma İstasyonu 2,500 Silivri Aktarma İstasyonu 1,600 Odayeri Düzenli Depolama Sahası Kömürcüoda Düzenli Depolama Sahası 8,000 3,500 Kompost Tesisi 700 Tıbbi Atık Yakma Tesisi 24 ÇSED, 02 Ağustos 2013

236 9-14 Şekil 9-4 İstanbul daki Katı Atık Bertaraf Tesisleri 9.4 Kaynakların Değeri (Hassasiyeti) Jeoloji ve Toprak Proje için kullanılan verilere göre bölgede herhangi bir jeolojik miras sahası bulunmamaktadır. Ayrıca, herhangi bir maden kaynağı, aktif maden işleme ya da arama faaliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle jeolojik kaynaklar Proje alanında hassas kaynaklar değildir Hidrojeoloji Yeraltı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altında olduklarından ve bölgedeki akiferlerde hızlı azalma yaşandığından hassas kaynak olarak değerlendirilmektedir. Giderek artan şehirleşme ve izinsiz su kullanımı, hali hazırda sınırlı olan yer altı suyu kaynaklarını daha da baskı altında tutmaktadır. Tüm bu nedenlerle Projenin bölgedeki yeraltı su kaynaklarını etkilememesi önemlidir. Ayrıca, bölge içindeki / etrafındaki yüzeysel su kaynakları da hassas kaynaklardır. Gereken azaltıcı önlemlerin uygulanmaması halinde, suyun kirletilmesi riskleri mevcuttur. Son olarak, Proje güzergahına yakın olan kimi barajlar da hassas kaynaklardır. Proje sahası bazı barajların besleme havzalarından geçmekte, ayrıca, proje güzergahının bazı kısımları bu barajların koruma bölgeleri içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle ilgili yönetmeliklere uygun azaltıcı önlemlerin uygulanması son derece önemlidir Atık Yönetimi Çevresel etki yaratılmaması için tehlikeli atıkların ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak bertaraf edilmesi zorunludur. Tekrar kullanılabilecek olan diğer atıklar ise, dolgu malzemesi, vs olarak tekrar kullanılacaktır. Atıkların en aza indirgenmesi için gereken azaltıcı önlemlerin uygulanması beklenmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

237 Olası Etkiler İnşaat Aşaması Jeoloji ve Toprak Türkiye Jeolojik Mirasın Korunması Derneği (Jemirko Envanter Listesi, 2012) verilerine göre Proje sahası içinde ya da çevresinde herhangi bir jeolojik miras sahası yer almamaktadır. Bu nedenle projenin jeoloji üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Ocaklar, kazılar ya da diğer maden çıkarma faaliyetleri dahil, Projeden etkilenebilecek ya da Proje tarafından engellenebilecek yerel zemin şartlarına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, kil, kuvarsit, bentonit ve dolomitik kireçtaşı gibi sanayi madenleri elde etmek üzere işletilen madenler bulunmaktadır (Bakınız: Ek 9-1 de verilen İstanbul Maden Haritası). Bu maden alanlarının varlığı bilinmesine rağmen, MTA Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre Proje sahası yakınında herhangi bir fiili madencilik faaliyeti bulunmamaktadır. Bu bilgi aynı zamanda Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2013) tarafından hazırlanan Jeolojik, Hidrolojik ve Mühendislik Jeoteknik Etüt Raporunda yer alan bilgilerle örtüşmektedir. Bu nedenle, Proje sahasının inşaat faaliyetleri esnasında bu maden rezervleri üzerinde doğrudan bir etkisi bulunmayacaktır. Yine de, söz konusu raporda, Odayeri Kavşağında kalan güzergahının (bkz: Ek 8 1) eski maden ocakları içerisinde yer aldığı ve bu alanların hafriyat malzemesi dökme alanları olarak kullanılmakta oldukları ifade edilmektedir. Bu alanlarda eski madenlerin açık ocaklarının ve vahşi depolama sahalarının bulunduğu gözlenmiştir. Bu istikrarsız şartlar nedeniyle gözle görülür yüzey gerilim çatlakları ve kütle hareketleri de gözlemlenmektedir. Buna ilaveten açık çukurlar yağmur sularıyla dolmuş ve bu bölgede 20 ila 100 metre derinliğinde göletler oluşmuştur. Tüm bu nedenlerle inşaat faaliyetleri esnasında Proje sahasında bazı dolaylı kısıtlamalar olabilecektir. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeolojik, Hidrojeolojik ve Mühendislik Jeolojik Etüt Raporu sonuçlarına göre; Proje sahasında yapılan jeoteknik çalışmalar Proje güzergahının Karadeniz e yakın olduğu ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) tarafından hazırlanan deprem bölgeleri haritasına göre birinci, ikinci ve üçüncü derece deprem bölgelerinde yer aldığını göstermektedir. Bu nedenle Proje sahası üzerinde inşaat ve işletme faaliyetleri esnasında dolaylı etki görülebilecektir. Ayrıca, aynı rapora göre, Proje güzergahının jeolojik birimleri kaya dayanım nitelikleri açısından kuvarsit, dolomitik kireçtaşı, kuvars vake-kuvars arenit, arkoz-kumtaşı, mika şist, resifal kireçtaşı, volkanik, gri vake ile kumlu balçık - kumtaşı - şeyl, kil taşı, konsolide olmayan çakıl ile tınlı, killi kireçtaşı - şeyl, kumlu balçık artıkları, kumlu balçık arakatkılı kil, kil - kömür arakatkılı kum ve alüvyondan oluşmaktadır., Bu nedenle Proje sahası üzerinde inşaat faaliyetleri esnasında herhangi bir etki olmayacaktır. Diğer yandan, Başakşehir ile Odayeri arasında yüksek taşıma kapasitesine sahip kumtaşı, kil taşı ve şeyl bulunmaktadır. Ayrıca, bu kısımda, pekişmemiş kilin kütlesel hareketleri nedeniyle gerilim çatlakları oluştuğu da gözlemlenmiştir Gümüşdere bölgesi, sert ve orta sertlikte kumtaşı şeyl katmanlarına sahiptir. Bu jeolojik yapılanma Garipçe Köyü yakınlarında değişir. Burada volkanik kayalar ve kum balçık karışımından oluşan tortullar bulunmaktadır. Asya tarafında buluna Poyraz Köyü ile Riva Deresi arasında sert ile orta sertlik arasında volkanik kayalar, kil taşı ve silttaşı tabakaları yer almaktadır. Bu jeolojik yapılanmalar Riva Deresi ve Öğümce yönünde devam etse de, bu bölgede toplam 6 7 kilometre uzunluğa sahip olan ve volkanik kayalar arasına da giren alüvyon da bulunmaktadır. Öğümce ile Reşadiye arasında sert ile orta sertlik arasında arkoz kumtaşı birimi yer almaktadır. Son olarak, Projenin güzergahında, kum taşı, kireçtaşı ve kuvarsit kaya ÇSED, 02 Ağustos 2013

238 9-16 birimleri yer almaktadır. Bundan dolayı inşaat faaliyetleri esnasında Proje sahasında doğrudan bir etki olmayacak ancak dolaylı etkiler olabilecektir. Riva Deresi ile Öğümce arasında izlenen jeolojik yapılanmaya göre, alüvyon birimlerin taşıma kapasiteleri düşüktür ve bu birim çökme riskine sahiptir. Bu nedenle inşaat faaliyetleri esnasında Proje sahası üzerinde doğrudan bir etkisi olacaktır. İnşaat faaliyetleri esnasında Proje sahasında toprak kaybı kaçınılmaz olarak yaşanacaktır. Kayba uğrayacak toprakların büyük kısmı, yukarıda da bahsedildiği üzere orman tipi topraktır Hidrojeoloji İnşaat faaliyetleri su kaynakları üzerinde bir risk oluşmasına neden olacaktır. Projenin inşaat ve işletme aşamalarında, drenaj tasarımına ilişkin sorunlar ya da kazalar gibi çevreye önceden öngörülemeyen seviyelerde kirletici salınmasına neden olabilecek hususlardan kaynaklı olarak, hidrokarbon gibi kirleticilerin sızması olasılığı nedeni ile yeraltı su kaynakları ve reşarj bölgeleri üzerinde riskler bulunmaktadır. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeolojik, Hidrojeolojik ve Mühendislik Jeolojik Etüt Raporuna göre; geçirimsiz birimler, yarı geçirimsiz birimler, yarı geçirgen birimler, geçirgen birimler, tane tipi geçirgen birimler ile kaya tipi geçirimli birimler olmak üzere bölgede altı (6) farklı hidrojeolojik birim türü bulunmaktadır. Aynı raporda verilen İstanbul Hidrojeoloji Haritasına (Emay ve Protek 2013) göre Projenin yer aldığı Avrupa tarafı büyük oranda geçirimsiz birimler üzerinde yer almaktadır. Projenin yaklaşık olarak %75 i geçirimsiz bir birim, %20 si ise yarı-geçirimsiz bir birim üzerinde görünmektedir. Projenin Boğazın bu tarafında kalan kısmı (yaklaşık %5 i) ise tane tipi geçirimli birimler üzerinde konumlanmıştır. Ayrıca, Projenin yer aldığı Asya tarafının daha çok %85 oranında yarı geçirimsiz kaya birimleri üzerinde yer aldığı gözlemlenebilmektedir. Bu tarafın kalan kısmı (%15) ise daha çok Riva Deresinin ana kollarının yatak zemini olarak gösterilen granül tipi geçirgen ve yarı geçirgen birimler üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle projenin bu kesimlerinde, yollardan hidrokarbon, herbisit, tuz ve bu akifere girebilecek diğer malzemelerin kazayla sızmasına karşı ekstra dikkat sarf edilmesi gerekecektir. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümüne göre proje sahası, Alibeyköy Barajı, Ömerli Barajı ve Elmalı II Barajı gibi İstanbul Yöresinin bazı önemli içme suyu havzaları ile yılları arasında Belgrat Ormanı içinde inşa edilmiş olan Tarihi Barajlar (Kömürcü Barajı, Valide Sultan Barajı, Büyük Baraj, Topuzlu Barajı, Ayvad Barajı, Kirazlı Barajı ve Yeni Baraj) üzerinde yer almaktadır. Bu raporda proje sahasının yukarıda bahsedilen su rezervuar havzalarının hepsine denk geldiği iddia edilse de İstanbul Çevre Planı Haritasına göre, proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının besleme havzalarından geçmektedir. Bu nedenle Proje sahası Belgrat Ormanı içinde yer alan tarihi barajların beslenme havzaları ile ortak alanlara sahip değildir. Dolayısıyla, Proje üzerinde inşaat ve işletme faaliyetleri esnasında herhangi bir etki olmayacak ancak Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının beslenme havzalarında bulunan yer altı su elemanları üzerinde etki görülebilecektir. Diğer yandan, Projenin son bölümü büyük oranda (%95) Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde (SKKY) tarif edilen koruma alanları içersinde yer almaktadır. Ancak aynı bölge ayrıca mevcut Trans Avrupa Otoyolu (TEM) ile örtüşmektedir. Bu otoyol emsal proje olarak kabul edilebilmektedir. Bu nedenle projenin inşaat faaliyetleri esnasında Proje sahası ve ayrıca SKKY uyarınca koruma altında olan bölgeler üzerinde bir etki olmayacaktır. Ayrıca, Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümüne göre, Riva Deresi taşkın yatağı Proje güzergahı üzerine gelmektedir. Bu nedenle, projenin taşkın yatağı kapasitesi ve karakteristik özelliklerine etkileyebileceği bu bölümde, mevcut taşkın davranışları karşısında ekstra dikkat gösterilmesi gerekmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

239 9-17 AECOM tarafından hazırlanan ön çevresel değerlendirme çalışmasına göre (Aralık 2012); bölgedeki yeraltı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altında olup bölgenin tamamında akiferler hızla azalmıştır. Giderek artan şehirleşme ve izinsiz su kullanımı, hali hazırda sınırlı olan yeraltı suyu kaynaklarını daha da baskı altında tutmaktadır. Tüm bu nedenlerle Projenin bölgedeki yeraltı su kaynaklarını etkilememesi önemlidir. Bu aşamada Projenin hidroloji ve yeraltı su kaynakları üzerindeki etkilerinin belirlenmesi oldukça güçtür. Ancak, alıcı ortamların Projeden kaynaklanabilecek değişikliklere karşı hassas olduklarının varsayılması gerekmektedir Atık Yönetimi İnşaat aşamasında proje sahasında oluşacak olan atık malzemelerin detay tasarımda belirtildiği biçimde bertaraf edilmesi gerekecektir. Genel olarak atık projede üretilecek olan atık malzemeler muhtemelen Katı ve Tehlikeli Olmayan atıklardan oluşacaktır. Örneğin kimyasal madde ya da boya, vs varilleri gibi Tehlikeli Atık olarak sınıflandırılabilecek malzeme ile karşılaşma olasılığı yine de bulunmaktadır. Bu atıkların gereğine uygun biçimde taşınması ve bertaraf edilmesi gerekecektir. Diğer yandan inşaat faaliyetlerinin kendisi de atık üretecektir. Bu atıkların büyük çoğunluğu inert atıklar olacaktır. Ancak atık yağlar, çözücüler, vs dahil küçük miktarlarda Tehlikeli Atıklar da üretilebilecektir. Olası çevresel etkilerden kaçınılabilmesi için bu atıkların ilgili yönetmeliklere uygun olarak, gereken biçimde bertarafı gerekmektedir Kalıcı Etkiler ile İşletme Faaliyetlerinden Kaynaklanan Etkiler Bu bölümde Projenin olası kalıcı ve işletme aşaması etkileri değerlendirilmektedir Jeoloji ve Toprak Belirtilen jeolojik sahalarda kalıcı ya da işletme dönemi etkileri görülmeyecektir. Bu sahaların hiçbiri Proje alanı içinde ya da yakınında yer almamaktadır. Türkiye Jeolojik Mirasın Korunması Derneği (Jemirko Envanter Listesi, 2012) verilerine göre Proje sahası içinde ya da çevresinde herhangi bir jeolojik miras sahası yer almamaktadır. Bu nedenle projenin jeoloji üzerinde herhangi bir kalıcı ya da işletme aşaması etkisi bulunmamaktadır. Ocaklar, kazılar ya da diğer maden çıkarma faaliyetleri dâhil, Projeden etkilenebilecek ya da Proje tarafından engellenebilecek yerel zemin şartlarına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Ek 9-1 de verilen ve MTA tarafından hazırlanmış olan İstanbul Maden Haritasına göre kil, kuvarsit, bentonit ve dolomitik kireçtaşı gibi sanayi madenleri elde etmek üzere işletilen madenler bulunmaktadır. Bu maden alanlarının varlığı bilinmesine rağmen, Proje sahası yakınında herhangi bir fiili madencilik faaliyeti bulunmamaktadır. Bu bilgi aynı zamanda Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2013) tarafından hazırlanan Jeolojik, Hidrolojik ve Mühendislik Jeoteknik Etüt Raporunda yer alan bilgilerle örtüşmektedir. Bu nedenle Proje sahasının bu madencilik faaliyetleri üzerinde herhangi bir kalıcı ya da işletimsel etkisi bulunmayacaktır. Projenin maden kaynakları üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır. Yine de, söz konusu raporda, Projenin Odayeri Kavşağında kalan güzergahının (bkz: Ek 8 1) eski maden ocakları içerisinde yer aldığı ve bu alanların hafriyat malzemesi dökme alanları olarak kullanılmakta oldukları ifade edilmektedir. Bu alanlarda eski madenlerin açık ocaklarının ve vahşi depolama sahalarının bulunduğu gözlenmiştir. Bu istikrarsız şartlar nedeniyle gözle görülür yüzey gerilim çatlakları ve kütle hareketleri de gözlemlenmektedir. Buna ilaveten açık çukurlar yağmur sularıyla dolmuş ve bu bölgede 20 ila 100 metre ÇSED, 02 Ağustos 2013

240 9-18 derinliğinde göletler oluşmuştur. Tüm bu nedenlerle işletme faaliyetleri esnasında Proje sahasında bazı dolaylı etkiler olabilecektir. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeolojik, Hidrojeolojik ve Mühendislik Jeolojik Etüt Raporu sonuçlarına göre; Proje sahasında yapılan jeoteknik çalışmalar Proje güzergâhının Karadeniz e yakın olduğu ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) tarafından hazırlanan deprem bölgeleri haritasına göre birinci, ikinci ve üçüncü derece deprem bölgelerinde yer aldığını göstermektedir. Bu nedenle Proje sahası üzerinde inşaat ve işletme faaliyetleri esnasında dolaylı etki görülebilecektir. Ayrıca, aynı rapora göre, Proje sahasında Bölüm de bahsedilen jeolojik formasyonlar yer almaktadır. Bu jeolojik formasyonların işletme faaliyetleri esnasında Proje sahası üzerinde herhangi bir doğrudan etkisi olmayacaktır. Diğer yandan Başakşehir ile Odayeri arasında yüksek taşıma kapasitesine sahip kumtaşı, kil taşı ve şeyl bulunmaktadır. Ayrıca, bu kısımda, pekişmemiş kilin kütlesel hareketleri nedeniyle gerilim çatlakları oluştuğu da gözlemlenmiştir. Gümüşdere bölgesi, sert ve orta sertlikte kumtaşı şeyl katmanlarına sahiptir. Bu jeolojik yapılanma Garipçe Köyü yakınlarında değişir. Burada volkanik kayalar ve kum balçık karışımından oluşan tortullar bulunmaktadır. Asya tarafında buluna Poyraz Köyü ile Riva Deresi arasında sert ile orta sertlik arasında volkanik kayalar, kil taşı ve silttaşı tabakaları yer almaktadır. Bu jeolojik yapılanmalar Riva Deresi ve Öğümce yönünde devam etse de, bu bölgede toplam 6 7 kilometre uzunluğa sahip olan ve volkanik kayalar arasına da giren alüvyon da bulunmaktadır. Öğümce ile Reşadiye arasında sert ile orta sertlik arasında arkoz kumtaşı birimi yer almaktadır. Son olarak, Proje güzergahında, kum taşı, kireçtaşı ve kuvarsit kaya birimleri yer almaktadır. Bundan dolayı işletme faaliyetleri esnasında Proje sahasında doğrudan bir etki olmayacak ancak dolaylı etkiler olabilecektir Riva Deresi ile Öğümce arasında izlenen jeolojik yapılanmaya göre, alüvyon birimlerin taşıma kapasiteleri düşüktür ve bu birim çökme riskine sahiptir. Bu nedenle işletme faaliyetleri esnasında Proje sahası üzerinde doğrunda bir etkisi olacaktır. İşletme faaliyetleri esnasında Proje sahasının bazı kısımlarında toprak kaybı kaçınılmaz olarak yaşanacaktır. Kayba uğrayacak toprakların büyük kısmı, yukarıda da bahsedildiği üzere orman tipi topraktır Hidrojeoloji Projenin işletme faaliyetleri yer altı su kaynakları üzerinde bir risk oluşmasına neden olacaktır. Buna, yollardan yüzey akışıyla ya da kazayla dökülme yoluyla hidrokarbon, herbisit, tuz ve yerel akifere girebilecek diğer maddelerin yer altı sularına karışması da dahildir. Ayrıca, Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. (2012) tarafından hazırlanan Proje sahası drenaj tasarımı da yer altı sularına karşı oluşan riskleri belirleyecektir. Örneğin menfez ya da benzeri önlemlerin kapsamlı şekilde kullanılması, belirleyici faktörlerden olacaktır. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeolojik, Hidrojeolojik ve Mühendislik Jeolojik Etüt Raporuna göre; bölgede Bölüm de açıklandığı üzere altı (6) farklı hidrojeolojik birim türü bulunmaktadır. Aynı raporda verilen İstanbul Hidrojeoloji Haritasına (Emay ve Protek 2013) göre Projenin Avrupa tarafı büyük oranda geçirimsiz birimler üzerinde yer almaktadır. Projenin yaklaşık olarak %75 i geçirimsiz bir birim, %20 si ise yarı-geçirimsiz bir birim üzerinde görünmektedir. Projenin bu tarafta kalan kısmı (yaklaşık %5 i) ise tane tipi geçirimli birimler üzerinde konumlanmıştır. ÇSED, 02 Ağustos 2013

241 9-19 Ayrıca, Projenin yer aldığı Asya tarafının daha çok %85 oranında yarı geçirimsiz kaya birimleri üzerinde yer aldığı gözlemlenebilmektedir. Bu tarafın kalan kısmı (%15) ise daha çok Riva Deresinin ana kollarının yatak zemini olarak gösterilen granül tipi geçirgen ve yarı geçirgen birimler üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle projenin bu kesimlerinde, yollardan hidrokarbon, herbisit, tuz ve bu akifere girebilecek diğer malzemelerin kazayla sızmasına karşı ekstra dikkat sarf edilmesi gerekecektir. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan Jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümüne göre proje sahası bazı önemli içme suyu havzaları üzerinde yer almaktadır. Bu raporda proje sahasının söz konusu su rezervuar havzalarının hepsine denk geldiği iddia edilse de İstanbul Çevre Planı Haritasına göre, proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının besleme havzalarından geçmektedir. Bu nedenle Proje sahası Belgrat Ormanı içinde yer alan tarihi barajların beslenme havzaları ile ortak alanlara sahip değildir. Dolayısıyla, Proje üzerinde işletme faaliyetleri esnasında etki olacaktır. Ayrıca Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının beslenme havzalarında bulunan yer altı su elemanları üzerinde de etki görülebilecektir. Diğer yandan, Projenin son bölümü büyük oranda (%95) Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde (SKKY) tarif edilen koruma alanları içersinde yer almaktadır. Ancak aynı bölge ayrıca mevcut Trans Avrupa Otoyolu (TEM) ile örtüşmektedir. Bu otoyol emsal proje olarak kabul edilebilmektedir. Projenin bu su besleme havzaları üzerindeki etkilerinin yüzeysel ve yer altı sularından düzenli aralıklarla numune alınarak takip edilmesi tavsiye edilmektedir. Dolayısıyla, Projenin işletme aşamasında Proje sahası ve ayrıca SKKY uyarınca koruma altında olan bölgeler üzerinde etki görülecektir. Ayrıca, Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümüne göre, Riva Deresi taşkın yatağı Proje güzergâhı üzerine gelmektedir. Bu nedenle, projenin taşkın yatağı kapasitesi ve karakteristik özelliklerine etkileyebileceği bu bölümde, mevcut taşkın davranışları karşısında ekstra dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Bölgedeki yer altı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altında olup bölgenin tamamında akiferler hızla azalmıştır. Giderek artan şehirleşme ve izinsiz su kullanımı, hali hazırda sınırlı olan yer altı suyu kaynaklarını daha da baskı altında tutmaktadır. Tüm bu nedenlerle Projenin bölgedeki yer altı su kaynaklarını etkilememesi önemlidir Atık Yönetimi Projenin işletme aşamasında yol tamir, yol süpürme ve kanal temizleme, vs çalışmaları dışında, yollarla ilişkili herhangi önemli bir atık yönetimi sorunu bulunmamaktadır. Üretilmesi muhtemel atıklar muhtemelen Katı ve Tehlikeli Olmayan atıklardan oluşacaktır. Katran ya da diğer kimyasal maddeler gibi Tehlikeli Atık olarak sınıflandırılabilecek malzeme ile karşılaşma olasılığı yine de bulunmaktadır. Bu atıkların gereğine uygun biçimde taşınması ve bertaraf edilmesi gerekecektir. Projenin işletme aşaması için yegane olası Tehlikeli Atık kaynağı, kimyasal maddeler ya da diğer maddelerin taşınması esnasında yaşanabilecek çarpışma türünden trafik kazalarıdır. Ancak bu tür olayların görülmesi pek muhtemel olmamakla birlikte, her durumda, acil durum müdahale planlarının hazır bulunması gerekmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

242 Etki Azaltıcı Önlemler İnşaat Faaliyetleri Jeoloji ve Toprak Proje alanı içerisinde herhangi bir jeolojik miras sahası bulunmadığından, inşaat faaliyetleri esnasında herhangi bir azaltıcı önlem alınmasına gerek yoktur. Ayrıca, yukarıda da bahsedildiği gibi MTA Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan İstanbul Maden Haritasına göre inşaat faaliyetlerinin maden kaynakları üzerinde herhangi bir etkisinin bulunması muhtemel değildir. Bu nedenle herhangi bir azaltıcı önlem alınmasına gerek yoktur. Topraklara ilişkin etki azaltıcı önlemlere, söz konusu toprakların inşaat faaliyeti süresince uygun biçimde korunması ve / veya geçici olarak kaldırılması ve inşaat faaliyetleri tamamlandıktan sonra tekrar serilmesi / yenilenmesi dâhildir. Bitkisel toprak alttaki topraktan ayrılacaktır. Bitkisel toprak en fazla %5 e kadar eğime sahip bir alanda depolanacak olup kalitesi de korunacaktır. İnşaat faaliyetlerinin sonunda söz konusu bitkisel toprak çevre düzenleme işleri için kullanılacaktır. Proje güzergahının, Odayeri Kavşağı ile başlayan bölümünün yer aldığı kısmı için bazı etki azaltıcı önlemler alınması gerekecektir. Jeoteknik çalışmalar detaylandırılacak ve bu çalışmalar sonucunda uygun mesnet duvarı, bent ya da koruyucu beton duvarlar gibi zemin güçlendirme uygulamaları yoluyla yeni önlemler alınacaktır. Benzer şekilde, Projenin son bölümünün, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü (AFAD) tarafından hazırlanan Deprem Bölgeleri Haritasına göre birinci derecede deprem bölgesinde kaldığı kısımlarda da etki azaltıcı önlemler alınması gerekecektir. Bu alanda ekstra yapı güçlendirme uygulamaları yapılacaktır. Jeoteknik çalışmalar (zemin etüdü çalışmaları) düzenli şekilde yürütülecektir. Zemin kaymaları ve zemin kütle hareketleri ya da fay hatları nedeniyle zemin şartlarında oluşabilecek değişiklikler düzenli aralıklarla kontrol edilerek kayıt altına alınacaktır. İnşaat aşamasında Proje sahasının Bölüm de bahsedilen jeolojik formasyonlarına ilişkin olarak herhangi bir azaltıcı önlem alınmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, Riva Deresi ile Öğümce arasında izlenen jeolojik yapılanmada düşük taşıma kapasitesine sahip alüvyon birimler bulunmaktadır. Bu birimlerin çökme riski mevcuttur. Ayrıca, Projenin ilk bölümünde kalan bazı kısımlarında pekişmemiş kil kütlesinin hareket etmesi nedeniyle gerilim çatlakları izlenmektedir. Bu nedenle tüm bu kesimler için en iyi zemin güçlendirme teknikleri seçilerek uygulanacaktır. Alüvyon tabakada ise çökmeye karşı ilave zemin iyileştirme ve güçlendirme tedbirleri alınacaktır. Tüm bu etki azaltıcı önlemler, Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2013) tarafından hazırlanan raporun sonuçlarıyla örtüşmektedir Hidrojeoloji İnşaat faaliyetleri esnasında etkili çevresel yönetim yürütülecek olup, hidrojeolojik riskler karşısında alınacak olan etki azaltıcı önlemler bu yönetim uygulamalarından ibaret olacaktır. Öncelikle, Projenin inşaat faaliyetlerinde kullanılacak olan yakıt ve diğer kimyasalların sızmasını önlemek için gereğine uygun setler ve depolama düzenlemeleri sağlanacaktır. Ayrıca, Projenin farklı alanlarında çeşitli hidrojeolojik birimler bulunmaktadır. Projenin Asya tarafında kalan bir kısmı ise Riva Deresinin ana kollarının yatak zemini olarak gösterilen granül tipi geçirgen ve yarı geçirgen ÇSED, 02 Ağustos 2013

243 9-21 birimler üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle projenin bu kesimlerinde, yollardan hidrokarbon, herbisit, tuz ve bu akifere girebilecek diğer malzemelerin kazayla sızmasına karşı ekstra dikkat sarf edilmesi gerekecektir. Ek 8-1 de verilen İstanbul Çevre Planı Haritasına göre, proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının besleme havzalarından geçmektedir. İnşaat faaliyetleri esnasında buralarda etkiler görülebilir. Ancak, Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) uyarınca beslenme havzalarında etki azaltıcı önlemler uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. Yine de buralara özel bir dikkat gösterilerek su kalitesinin takibi için düzenli aralıklarla numune alınacak ve buralara herhangi bir sıvının deşarj edilmesine izin verilmeyecektir. Projenin bazı kesimleri Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II barajlarının SKKY e göre koruma altına alınmış olan bölgelerinde yer almaktadır. Bu nedenle, söz konusu alanlarda SKKY de tanımlanan etki azaltıcı önlemler alınacaktır. Projenin bazı kısımları Alibeyköy Barajının uzun mesafeli koruma bölgelerinde bulunmaktadır. SKKY yönetmeliğinin ilgili maddesinde (20) alınması zorunlu herhangi bir azaltıcı önlem tanımlanmamıştır. Diğer taraftan, projenin bazı kesimleri ise Ömerli Barajının orta mesafeli koruma bölgesinde yer almaktadır. Bahsedilen yönetmeliğin 19. Maddesi, İmar planı gereği yapılacak yolların bu alandan geçirilecek kısımlarında sadece ulaşımla ilgili fonksiyonlarına izin verileceğini, dinlenme tesisleri ya da benzin istasyonları, vs gibi tesislere izin verilmeyeceğini hükme bağlamaktadır. Ayrıca Projenin bazı kesimleri de Elmalı II Barajının kısa mesafeli koruma bölgesinde yer almaktadır. Aynı yönetmeliğin 18(ı) maddesine göre, yalnızca zorunlu olan yollar için aynı izin şartları geçerlidir. Bu nedenle, Projenin koruma bölgelerinde yer alacak kısımlarında yol dışında herhangi bir tesisi inşa edilmeyecektir. Emay ve Protek (2013) tarafından hazırlanan jeoloji, Hidroloji ve Mühendislik Etüt Raporunun hidrojeoloji bölümüne göre, Riva Deresi taşkın yatağı Proje güzergahı üzerine gelmektedir. Bu nedenle, bu bölümde, mevcut taşkın davranışları karşısında ekstra dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Susuzlaştırma uygulamaları, akarsu ıslahı, beton set yapılması ve yol seviyesinin yükseltilmesi gibi etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Daha önce de bahsedildiği üzere bölgenin yer altı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altındadır ve bölge genelinde akiferler hızla boşalmaktadır. İnşaat faaliyetleri esnasında yer altı su kaynaklarının kullanılmaması halinde herhangi bir azaltıcı önlem gerekmeyecektir. Ancak yer altı su kaynaklarının kirlenmesini engellemek üzere gereken etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Bu hidrojeolojik etki değerlendirmesi çalışması hazırlanırken belirli çalışmalar yapılmış olsa da, Proje sahasının hidrolojik ve hidrojeolojik etkileri için daha spesifik çalışmalara ihtiyaç duyulması muhtemeldir. Ancak amaç daima, Proje faaliyetlerinin bölgedeki yer altı su kaynaklarını etkilememesini sağlamak olacaktır Atık Yönetimi Bertaraf edilecek malzemeler değerlendirilerek gerekmesi halinde kimyasal karakteristik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla analiz ettirilecek ve katı, tehlikeli ya da tehlikesiz atık olarak sınıflandırması yapılacaktır. Kazılan hafriyat malzemesinin mümkün olduğunca projenin diğer alanlarında yeniden kullanılabilmesini sağlamak üzere gereken tedbirler alınacaktır. Mümkün olması halinde çıkarılan malzemenin örneğin bölgedeki diğer inşaat projelerin için dolgu malzemesi olarak kullanılması gibi alternatif kullanımları araştırılacaktır. Malzemenin bertaraf edilmesinin zorunlu olduğu hallerde, bertaraf işlemleri ilgili yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirilecektir. İnşaat sahaları için atık azaltma tedbirleri uygulanacaktır. Atık malzemeler ise yürürlükteki mevzuata uygun olarak taşınacak ve bertaraf edilecektir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

244 Kalıcı Etkiler ile İşletme Faaliyetlerinden Kaynaklanan Etkiler Jeoloji ve Toprak Kalıcı etkiler ve işletme faaliyetlerinden kaynaklanabilecek etkilere karşı alınacak olan etki azaltıcı önlemler, inşaat faaliyetleri esnasında alınacak olan tedbirlere benzerdir. Etkileri neredeyse aynı olduğundan, benzeri azaltıcı önlemlerin alınması tavsiye edilmektedir. İşletme döneminde proje sahasında jeolojik miras sahaları açısından herhangi bir azaltıcı önlem alınmasına gerek bulunmamaktadır. Ayrıca, MTA tarafından hazırlanan İstanbul Maden Haritasına göre proje sahasında herhangi bir maden kaynağı bulunmadığından, bu kapsamda herhangi bir azaltıcı önlem alınmasına gerek yoktur. Toprakların koruma altına alındığı ve / veya yaratılmadığı alanlardaki sahadaki toprakları etkileyebilecek erozyon ve yüzey akışlarına karşı tedbir alınması gerekmektedir. Proje güzergahının, Odayeri Kavşağı ile başlayan bölümünün yer aldığı kısmı, bu bölgede eski maden ocaklarının bulunması ve hafriyat topraklarının depolanmasında kullanılması nedeniyle bazı etki azaltıcı önlemlerin alınması gerekecektir. Bu nedenle yeni Jeoteknik çalışmalar yapılacak, raporlar hazırlanacak ve bu çalışmalar sonucuna göre uygun mesnet duvarı, bent ya da koruyucu beton duvarlar gibi zemin güçlendirme uygulamaları yoluyla yeni önlemler alınacaktır. Benzer şekilde, Projenin son bölümünde, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü (AFAD) tarafından hazırlanan Deprem Bölgeleri Haritasına göre birinci derecede deprem bölgesinde kaldığı kısımlarda da etki azaltıcı önlemler alınması gerekecektir. Bu alanda ekstra yapı güçlendirme uygulamaları yapılacaktır. Jeoteknik çalışmalar (zemin etüdü çalışmaları) düzenli şekilde yürütülecektir. Zemin kaymaları ve zemin kütle hareketleri ya da fay hatları nedeniyle zemin şartlarında oluşabilecek değişiklikler düzenli aralıklarla kontrol edilerek kayıt altına alınacaktır Ayrıca, Projenin son bölümü için diğer etki azaltıcı önlemlerin alınması gerekecektir. Projenin bu bölümü, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü (AFAD) tarafından hazırlanan Deprem Bölgeleri Haritasına göre birinci derecede deprem bölgesinde kalmaktadır. Bu alanda ekstra yapı güçlendirme uygulamaları yapılacaktır. Jeoteknik çalışmalar (zemin etüdü çalışmaları) düzenli şekilde yürütülecektir. Zemin kaymaları ve zemin kütle hareketleri ya da fay hatları nedeniyle zemin şartlarında oluşabilecek değişiklikler düzenli aralıklarla kontrol edilerek kayıt altına alınacaktır Proje sahasında yer alarak Bölüm de detaylarıyla açıklanan jeolojik formasyonlar açısından herhangi bir azaltıcı önlem alınmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, Riva Deresi ile Öğümce arasında izlenen jeolojik yapılanmada düşük taşıma kapasitesine sahip alüvyon birimler bulunmaktadır. Bu birimlerin çökme riski mevcuttur. Ayrıca, Projenin ilk bölümünde kalan bazı kısımlarında pekişmemiş kil kütlesinin hareket etmesi nedeniyle gerilim çatlakları izlenmektedir. Bu nedenle tüm bu kesimler için en iyi zemin güçlendirme teknikleri seçilerek uygulanacaktır. Alüvyon tabakada ise çökmeye karşı ilave zemin iyileştirme ve güçlendirme tedbirleri alınacaktır. Tüm bu etki azaltıcı önlemler, Emay International Engineering Cons. & Trd. Co. Ltd. ile Protek Proje Danışmanlık Mühendislik Bilgi İşlem İnşaat Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.) (2013) tarafından hazırlanan raporun sonuçlarıyla örtüşmektedir Hidrojeoloji Kalıcı etkiler ve işletme faaliyetlerinden kaynaklanabilecek etkilere karşı alınacak olan azaltıcı önlemler, inşaat faaliyetleri esnasında alınacak olan tedbirlere benzerdir. Etkileri neredeyse aynı olduğundan, benzeri azaltıcı önlemler alınması tavsiye edilmektedir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

245 9-23 Projenin işletme faaliyetleri esnasında etkili çevresel yönetim yürütülecek olup, hidrojeolojik riskler karşısında alınacak olan etki azaltıcı önlemler bu yönetim uygulamalarından ibaret olacaktır.. Öncelikle, Proje faaliyetlerinde kullanılacak olan yakıt ve diğer kimyasalların sızmasını önlemek için gereğine uygun setler ve depolama düzenlemeleri sağlanacaktır. Ayrıca, Projenin farklı alanlarında çeşitli hidrojeolojik birimler bulunmaktadır. Projenin Asya tarafında kalan bir kısmı ise Riva Deresinin ana kollarının yatak zemini olarak gösterilen granül tipi geçirgen ve yarı geçirgen birimler üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle projenin bu kesimlerinde, yollardan hidrokarbon, herbisit, tuz ve bu akifere girebilecek diğer malzemelerin kazayla sızmasına karşı ekstra dikkat sarf edilmesi gerekecektir. Bu bölgelerde detay tasarım çalışmalarının bir parçası olarak susuzlaştırma çalışmaları ile yağmur suyu ile yer altı sularının birbirlerine karışmalarını engellemek üzere menfez tasarımları yapılması beklenmektedir. Ek 8-1 de verilen İstanbul Çevre Planı Haritasına göre, proje sahası Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II Barajlarının besleme havzalarından geçmektedir. İşletme faaliyetleri esnasında buralarda etkiler görülebilir. Ancak, Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) uyarınca beslenme havzalarında etki azaltıcı önlemler uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. Yine de buralara özel bir dikkat gösterilerek su kalitesinin takibi için düzenli aralıklarla numune alınacak ve buralara herhangi bir sıvının deşarj edilmesine izin verilmeyecektir. Projenin bazı kesimleri Alibeyköy, Ömerli ve Elmalı II barajlarının SKKY e göre koruma altına alınmış olan bölgelerinde yer almaktadır. Bu nedenle, söz konusu alanlarda SKKY de tanımlanan etki azaltıcı önlemler alınacaktır. Projenin diğer kısımları Alibeyköy Barajının uzun mesafeli koruma bölgelerinde bulunmaktadır. SKKY yönetmeliğinin ilgili maddesinde (20) alınması zorunlu herhangi bir azaltıcı önlem tanımlanmamıştır. Diğer taraftan, projenin bazı kesimleri ise Ömerli Barajının orta mesafeli koruma bölgesinde yer almaktadır. Bahsedilen yönetmeliğin 19. Maddesine göre İmar planı gereği yapılacak yolların bu alandan geçirilecek kısımlarında sadece ulaşımla ilgili fonksiyonlarına izin verilecek olup, dinlenme tesisleri ya da benzin istasyonları, vs gibi tesislere izin verilmeyecektir. Ayrıca Projenin bazı kesimleri de Elmalı II Barajının kısa mesafeli koruma bölgesinde yer almaktadır. Aynı yönetmeliğin 18 maddesine göre, yalnızca zorunlu olan yollar için aynı izin şartları geçerlidir. Bu nedenle, Projenin koruma bölgelerinde yer alacak kısımlarında yol dışında herhangi bir tesisi inşa edilmeyecektir Riva Deresi taşkın yatağı Proje güzergahı üzerine gelmektedir. Bu nedenle, bu bölümde, mevcut taşkın davranışları karşısında ekstra dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Susuzlaştırma uygulamaları, akarsu ıslahı, beton set yapılması ve yol seviyesinin yükseltilmesi gibi etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır Daha önce de bahsedildiği üzere bölgenin yer altı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altındadır ve bölge genelinde akiferler hızla boşalmaktadır. İşletme faaliyetleri esnasında yer altı su kaynaklarının kullanılmaması halinde herhangi bir azaltıcı önlem gerekmeyecektir. Ancak yer altı su kaynaklarının kirlenmesini engellemek üzere gereken etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Bu hidrojeolojik etki değerlendirmesi çalışması hazırlanırken belirli çalışmalar yapılmış olsa da, Proje sahasının hidrolojik ve hidrojeolojik etkileri için daha spesifik çalışmalara ihtiyaç duyulması muhtemeldir. Ancak amaç daima, Proje faaliyetlerinin bölgedeki yer altı su kaynaklarını etkilememesini sağlamak olacaktır Atık Yönetimi İşletme esnasında uygulanacak olan etki azaltıcı önlemler atıkları en aza indirgemek üzere uygun yönetim sistemlerinin geliştirilmesini kapsayacaktır. ÇSED, 02 Ağustos 2013

246 Kalıcı etkiler Projenin inşaat ve işletme safhalarıyla ilişkili kalıcı etkiler, etki azaltıcı önlemlerin uygulanmasından sonra da kalmaya devam edecek etkiler olup aşağıda tartışılmakta ve değerlendirilmektedir İnşaat Aşaması Jeoloji ve Toprak Proje alanı yakınlarında jeolojik miras sahaları gibi jeolojik kaynak yer almamaktadır. Bu nedenle projenin jeoloji üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla proje sahaları içinde ya da yakınlarında jeolojik kaynaklar üzerinde herhangi bir kalıcı etki görülmeyecektir. Sonuç olarak bu etki ihmal edilebilir. Ek olarak aktif ocaklar, kazılar ya da diğer maden çıkarma faaliyetleri dahil, Projeden etkilenebilecek ya da Proje tarafından engellenebilecek madencilik faaliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle tesislerin inşası nedeniyle herhangi bir etki ortaya çıkmayacaktır. Dolayısıyla inşaattan kaynaklı etkiler ihmal edilebilir. Ancak, Proje yakınlarında kil, kuvarsit, bentonit ve dolomitik kireçtaşı gibi sanayi madenleri elde etmek üzere işletilen madenler bulunmaktadır; Bununla birlikte; bu maden bölgeleri biliniyor olsa da, bunlar üzerinde bir işletme bulunmamaktadır. Dolayısıyla herhangi bir etki oluşmayacağından ihmal edilebilir olarak tanımlanmışlardır. İnşaat faaliyetleri esnasında Proje sahasında topraklara kaçınılmaz olarak zarar verilecektir. Ancak Projenin geliştirileceği alanlara, özellikle de kamu yararına ilişkin hususların göründüğü sahalara (örneğin orman arazilerinin taşınması) özel bir dikkat gösterilecektir. Bu nedenle topraklar üzerindeki etkiler küçük ölçekte kalacaktır Hidrojeoloji İnşaat faaliyetleri esnasında hidrojeolojik riski en aza indirgemek üzere etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Ayrıca standart çevresel yönetim önlemleri de alınacaktır. Proje sahası farklı hidrojeolojik birimlerin üzerinde yer almaktadır. Asya tarafında, Projenin bir kısmı Riva Deresinin ana kollarının yatak zemini olarak gösterilen granül tipi geçirgen ve yarı geçirgen birimler üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle projenin bu kesimlerinde, yollardan hidrokarbon, herbisit, tuz ve bu akifere girebilecek diğer malzemelerin kazayla sızmasına karşı ekstra dikkat sarf edilmesi gerekecektir. Etkileri en aza indirgemek üzere gereken azaltıcı teknikler uygulanacaktır. Dolayısıyla etkiler küçük ölçekte kalacaktır. Ek olarak, her tür zararlı malzemenin, kimyasalın, vs engellenebilmesi için gereken tüm düzenlemeler yapılacaktır. Dolayısıyla çevresel hidrojeolojik kaynaklar üzerindeki etkilerden kaçınılmış olacağından etkiler ihmal edilebilir olarak tanımlanmıştır. Proje güzergahı bazı barajların koruma bölgelerinden geçmektedir. SKKY de belirtilen gerekli etki azaltıcı önlemler alınacak olup etkiler küçük ölçekte kalacaktır. Bölgenin yer altı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altındadır ve bölge genelinde akiferler hızla boşalmaktadır. İnşaat faaliyetleri esnasında yer altı su kaynakları kullanılmayacaktır. Bu nedenle bu açıdan etkiler ihmal edilebilir olarak tanımlanmıştır Atık Yönetimi Kimyasal açıdan uygun olduğunda hafriyat malzemeleri sahada set, perdeleme ve çevre düzenleme bentlerinin yapımında kullanılacaktır. Ancak, fazlalık malzemelerin ya da kirlendiği için proje imalatlarında kullanılamayan malzemelerin bertaraf edilmesi gerekebilecektir. ÇSED, 02 Ağustos 2013

247 9-25 Ayrıca, inşaat aşamasında, büyük çoğunluğu katı atık olmak üzere diğer atıklar da üretilecektir. Önerilen etki azaltıcı önlemlerin uygulanması ve atıkların gereğine uygun biçimde tanımlanarak yürürlükteki yönetmeliklere uygun olarak taşınması halinde, projenin inşaat aşamasında atık yönetimi açısından olası etkileri muhtemelen küçük ölçekte kalacaktır Kalıcı Etkiler ve İşletmeden Kaynaklı Etkiler Projenin işletme aşamasının kalıcı etkileri azaltıcı önlemlerin uygulanmasından sonra da kalmaya devam edecek etkiler olup aşağıda tartışılmakta ve değerlendirilmektedir Jeoloji ve Toprak Jeoloji ve jeolojik yapılar üzerinde herhangi bir kalıcı etkinin oluşması beklenmemektedir. Bu nedenle projenin işletme aşamasındaki etkileri ihmal edilebilir etkiler olarak değerlendirilmektedir. Daha önce de belirtilmiş olduğu üzere, bölgede Projenin işletilmesinden etkilenebilecek herhangi bir önemli madencilik faaliyeti, maden çıkartma ve kazıları ya da önemli maden kaynakları bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu husustaki etkiler ihmal edilebilir olarak değerlendirilmektedir. Topraklar üzerindeki etkiler kalıcı olacaktır: ancak bu Proje çok önemli kamu çıkarları yaratacaktır. Dolayısı ile bu etki küçük ölçekli etki olarak değerlendirilmektedir Hidrojeoloji İşletme faaliyetleri esnasında hidrojeolojik riski en aza indirgemek üzere azaltıcı önlemler ve etkin bir çevresel yönetim uygulanacaktır. Proje sahasında birbirinden farklı hidrojeolojik birimler bulunmaktadır. Asya tarafında, Projenin bir kısmı Riva Deresinin ana kollarının yatak zemini olarak gösterilen granül tipi geçirgen ve yarı geçirgen birimler üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle projenin bu kesimlerinde, yollardan hidrokarbon, herbisit, tuz ve bu akifere girebilecek diğer malzemelerin kazayla sızmasına karşı ekstra dikkat sarf edilmesi gerekecektir. Etkileri en aza indirgemek üzere gereken azaltıcı teknikler uygulanacaktır. Dolayısıyla etkiler küçük ölçekte kalacaktır Ek olarak, her tür zararlı malzemenin, kimyasalın, vs engellenebilmesi için gereken tüm düzenlemeler yapılacaktır. Dolayısıyla çevresel hidrojeolojik kaynaklar üzerindeki etkilerden kaçınılmış olacağından etkiler ihmal edilebilir olarak tanımlanmıştır. Proje güzergahı bazı barajların koruma bölgelerinden geçmektedir. Gereken etki azaltıcı önlemler alınacak olup etkiler küçük ölçekte kalacaktır. Bölgenin yer altı su kaynakları oldukça ciddi bir baskı altındadır ve bölge genelinde akiferler hızla boşalmaktadır. İşletme faaliyetleri esnasında yer altı su kaynakları kullanılmayacaktır. Bu nedenle bu açıdan etkiler ihmal edilebilir olarak tanımlanmıştır Atık Yönetimi İşletme aşamasında, atık üretimi olacaktır. İşletme esnasında atık yönetimi için alınması gereken etki azaltıcı önlemler olacaktır. Bu tedbirlere atıkların azaltılması ve gereğine uygun biçimde bertarafı için gereken yönetim sistemlerinin uygulanması da dahildir. Bu nedenle bu etki ihmal edilebilir olarak tanımlanmıştır. ÇSED, 02 Ağustos 2013

248 Özet Bu bölümde Projeye ilişkin jeoloji, topraklar, hidrojeoloji (yer altı suları) ve atık yönetimi şartlarına ilişkin çevresel hususlar tartışılmaktadır. Güzergah koridoru üzerindeki mevcut şartlar aşağıda tarif edilmekte, projenin olası hassas alıcılar üzerinde yaratması ihtimali bulunan etkiler değerlendirilmektedir. Bu etkiler iki kategoriye ayrılmıştır: Kısa vadeli inşaat etkileri ve Kalıcı etkiler ve işletmeden kaynaklanan etkiler İnşaat ve işletme faaliyetleri esnasında görülebilecek olası etkiler ve her bir parametre için önerilen etki azaltıcı önlemler açıklanmaktadır. Bu etkilerin bazıları doğrudan bazıları ise dolaylı etkilerdir. Proje sahasının ve Projenin geliştirilmesinin doğrudan etkilediği hususlar doğrudan etki, Proje sahasının ve Projenin geliştirilmesinin doğrudan etkilemediği, diğer bir değişle etki azaltıcı önlemlerin alınmaması halinde sonuçlarının ortaya çıkması ve bu sonuçların çevre üzerinde etkiler yaratması olasılığı bulunan hususlar ise dolaylı etkilerdir. Proje alanında herhangi bir jeolojik miras sahası, önemli jeolojik yapı ya da aktif maden işletmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle Proje inşaat ve işletme faaliyetleri bu hususlarda doğrudan ya da dolaylı bir etki doğurmayacaktır. Dolayısıyla, jeoloji, topraklar ve madencilik açısından herhangi bir etki azaltıcı önleme ihtiyaç duyulmayacaktır. Kimi jeolojik yapılar çevreyi etkilese de, bu dolaylı bir etki yaratacaktır. Dolayısıyla Projenin geliştirilmesi esnasında önlemler alınacak ve etki azaltıcı önlemler uygulanacaktır. Toprak yapısı açısından orman arazisi ve diğer türlerdeki topraklarda kayıplar yaşanacaktır. Ancak, bu Proje son derece önemli kamu çıkarlarını temsil etmektedir. Toprak kaybedilecek olmasına rağmen toprak kaynakları üzerindeki etkinin bütününe bakıldığında önemli bir etki oluşmayacağı görülmektedir. Proje güzergahı üzerinde, Proje sahası içinde ya da yakınlarında hidrojeolojik kaynaklar yer almaktadır. Ayrıca, güzergah yakınlarında dere yatakları ve güzergah üzerindeki barajlara bağlı içme suyu koruma bölgeleri de bulunmaktadır. Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) uyarınca gereken azaltıcı teknikler uygulanarak riskler ve etkiler en aza indirgenecektir. İşletme ve inşaat faaliyetleri esnasında atık üretimi söz konusu olacaktır. Atıklar ilgili yönetmeliklere uygun olarak sınıflandırılacak ve en aza indirgenecektir. Mümkün olması halinde dolgu, vs için tekrar kullanılmaları sağlanacaktır. Azaltıcı önlemlerin uygulanmasından sonra da kalmaya devam etme ihtimali bulunan kalıcı etkiler tanımlanmış olup İhmal edilebilir etki ila Küçük ölçekli etki kategorileri arasında kaldıkları değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, jeoloji, topraklar, maden kaynakları, atık yönetimi ve hidrojeolojiye ilişkin etkilerin hiç biri önemli etkiler olarak değerlendirilmemiştir. Tablo 9-8 Kalıcı Etkilerin Özeti Konu İnşaat Aşaması İşletme Aşaması Jeoloji İhmal edilebilir etki İhmal edilebilir etki Toprak Küçük ölçekli etki Küçük ölçekli etki Maden Kaynakları İhmal edilebilir etki İhmal edilebilir etki ÇSED, 02 Ağustos 2013

249 9-27 Konu İnşaat Aşaması İşletme Aşaması Madencilik Faaliyetleri İhmal edilebilir etki İhmal edilebilir etki Hidrojeoloji Küçük ölçekli etki Küçük ölçekli etki Atık Yönetimi Küçük ölçekli etki İhmal edilebilir etki ÇSED, 02 Ağustos 2013

250 ATIK YÖNETİMİ 10.1 Giriş Bu kısımda, projede atık yönetimi ile ilgili çevresel konular yer almaktadır. Proje ile ilgili olası atık yönetimi konuları aşağıda açıklanmıştır ve hassas alıcılara olası etkileri değerlendirilmiştir. Söz konusu etkiler, iki kategoriye ayrılmıştır. Kısa vadeli inşaat etkileri ve Kalıcı etkiler ile işletme aşamasının etkileri. Potansiyel etkiler ve her parametre için önerilen etki azaltıcı önlemler aşağıda açıklanmıştır. Bu önlemler uygulamaya konulduktan sonra da devam etmesi olası kalıcı etkiler tespit edilmiştir ve değerlendirilmiştir. Açıklanan koşulların ve etkilerin bazılarının, bilhassa kirlenme ve hidrojeoloji ile ilgili olanların, ekoloji ve yüzey suyu gibi başka parametrelerle etkileşime geçebileceği unutulmamalıdır. Söz konusu etkileşimler uygun görüldüğü yerlerde açıklanmıştır Yöntemler Değerlendirmenin Kapsamı Proje, Boğaziçi nin (ya da İstanbul Boğazı) üzerinde bir köprü ile ilgili bağlantı ve bağlantı yollarıyla birlikte Avrupa ve Asya nın her iki yakasında bir otoyolu içermektedir ve Proje, 3 üncü Boğaz Köprüsünü de kapsayacak şekilde Kuzey Marmara Otoyolu olarak anılacaktır. Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz köprüsü dâhil) Projesi yaklaşık 54 km bağlantı yolu ve Odayeri nden Paşaköy e yaklaşık 60 km uzunluğunda bir otoyol içermektedir. Yapılacak yolun toplam uzunluğu yaklaşık 114 km olacaktır Başlangıçtaki Metotlar Bilgi; proje bölgesini ve civarındaki alanı yerinde kontrol etmek için dolaşarak yapılan saha araştırmasıyla ve masa başı çalışması yürütülerek toplanmıştır. Masa başı çalışmasının bulgularını teyit etmek için saha çalışmasının yapılmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. İlk olarak jeoteknik amaçlarla ICA adına yol üzerinde bir zemin araştırması yapılmıştır. Bu raporun ilgili bölümleri, değerlendirmenin parçası olarak gözden geçirilmiştir Değerlendirme Metotları Bilgi toplandıktan sonra, teklif edilen gelişmenin parametrelerin her biri üzerindeki etkilerini tutarlı bir şekilde belirlemek gerekli olmuştur. Bu bölümde, söz konusu etkilerin atık yönetimi bakımından nasıl değerlendirildiği açıklanmaktadır. Gelişmeyle ilgili atık yönetimi konuları iki sınıfa ayrılır. Bunlar; Sahanın içerisinde veya civarında lisanslı atık yönetim alanlarının mevcudiyeti; Yol inşaatının ve işletilmesinin sonucu olarak oluşan atığın bertarafıyla ilgili konular.

251 10-2 Aşağıda yer alan tabloda, bu projeyle ilgili olarak atık yönetimi konularının etkisinin değerlendirilmesinde bu ÇSED de kullanılan değerlendirme kriteri açıklanmaktadır. Tablo 10-1 Atık Yönetimi Konularında Etkinin Değerlendirilmesi Kriteri Etkinin Değerlendirilmesi Büyük ölçekli ölçekli Küçük ölçekli İhmal edilebilir Tanımı Atık yönetimi yönetmeliği kapsamında lisans verilmiş olan bir sahanın, gelişim sahasının sınırlarının içerisinde veya yakınında olması. Aynı şekilde Tehlikeli atığın veya çok miktarda tehlikeli olmayan atığın bertarafı da inşaat ve/veya işletme aşamasının bir sonucu olarak gerekli olacaktır. Kapatılmış bir atık yönetim sahasının gelişim sınırlarının içerisinde veya yakınında olması ve/veya tehlikeli olmayan atığın veya çok miktarda içi boş atığın elden çıkarılması da inşaat ve/veya işletme aşamasının bir sonucu olarak gerekli olacaktır. Kapatılmış ve lisans verilmemiş atık yönetimi sahalarının ve/veya lisans verilmemiş sahaların gelişim sınırlarının içerisinde veya sınırlara bitişik olması. Bu yerler saha içerisinde yasa dışı çöp dökme yerlerini içerir. İçi boş atığın elden çıkarılması da inşaat ve/veya işletme aşamasının bir sonucu olarak gerekli olacaktır. Yeni gelişim sınırları içerisinde veya civarında hiçbir atık yönetim sahasının olmaması ve/veya yapım ve/veya işletme aşamasının bir sonucu olarak çok küçük seviyede atığın elden çıkarılmasının gerekli görülmesi. Bu değerlendirmenin niteleyici özellikte olduğu ve teklif edilen inşaat faaliyetleri hakkında bilgi düzeyine ve değerlendirmenin yapıldığı zaman itibarıyla bilinen nihai tasarıma dayandığı unutulmamalıdır Mevcut Durum Atık Bertaraf Yerleri ve Kirletilmesi Olası Yerler Türkiye de üç yerde tehlikeli atık dökme sahası bulunmaktadır. Bunlar; İZAYDAŞ (İzmit Büyükşehir Belediyesi, İzmit Atık ve Artıkları Arıtma ve Yakma ve Değerlendirme A.Ş.), ERDEMİR (Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları AŞ.) ve İSKEN (İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret Şirketi)dir. İZAYDAŞ, proje sahasına en yakın konumda bulunduğundan, proje kapsamında ortaya çıkan her türlü tehlikeli atığın lisanslı taşıma araçlarıyla İZAYDAŞ a taşınması büyük olasılıktır. Ayrıca, İstanbul da ve İstanbul ilinin yakın çevresinde evsel atık, tehlikeli olmayan atığı bertaraf ve çöp dökme sahaları ile atık yağ değerlendirme tesisleri de bulunmaktadır. İstanbul Belediyesi, İstanbul bölgesinde hafriyat/atık ve döküntü malzeme depolama sahalarını planlamıştır. Söz konusu tesisler, teklif edilen proje sahasına, inşaat kamplarına ve fabrika sahalarına yakın konumdadır. Tablo 10-2 de, İstanbul daki katı atık bertaraf tesisleri gösterilmektedir (İstanbul Çevre Gelişim Planı, 2009).

252 10-3 Tablo 10-2 İstanbul da Bulunan Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tesisi adı Kapasite (ton/gün) Baruthane Aktarma İstasyonu Halkalı Aktarma İstasyonu Yenibosna Aktarma İstasyonu Hekimbaşı Aktarma İstasyonu Küçükbakkalköy Aktarma İstasyonu Aydınlı Aktarma İstasyonu Silivri Aktarma İstasyonu Odayeri Düzenli Depolama Sahası Kömürcüoda Düzenli Depolama Sahası Kompost Tesisi 700 Tıbbi Atık Yakma Tesisi 24

253 10-4

254 Atık Yönetim Sahaları Yukarıda da belirtildiği üzere, yapım süresince, Odayeri, Poyrazköy, Hüseyinli ve Garipçe olmak üzere dört farklı şantiye sahası olacaktır. Her inşaat sahasında, her türlü atığın geçici olarak depolanacağı atık depolama sahaları olacaktır. ICA, bu sahaların farklı atık türleri için bölümlere ayrılacağını ve aşağıda gösterildiği üzere farklı renklerle etiketleneceğini ifade etmiştir. Tehlikeli atık Metal atık Kontamine atık Plastik atık Ahşap atık Evsel atık Kâğıt atık Atık Bertarafı Yürürlükteki Türk Çevre Yönetmeliğine göre, farklı atık türleri için pek çok farklı yönetmelik bulunmaktadır. Bu yönetmelikler aşağıda belirtilmiştir. 31 Aralık 2004 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 30 Mart 2010 tarihli ve sayılı Resmi Gazete ile yeniden düzenlenmiştir; 5 Temmuz 2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik; 14 Mart 2005 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği; 14 Mart 1991 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği; 30 Temmuz 2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği; 31 Ağustos 2004 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği; 22 Temmuz 2005 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği; 26 Mart 2010 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik; 24 Haziran 2007 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği; 18 Mart 2004 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği; 17 Haziran 2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bazı Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliği; 25 Kasım 2006 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği

255 Etki Değerlendirmesi Tehlikeli Olmayan Atıklar Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (KAKY), 14 Mart 1991 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış; son olarak 26 Mart 2010 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede de gözden geçirilmiş yeni hali yayımlanmıştır. KAKY nin amacı, çevre için doğrudan veya dolaylı biçimde zararlı olan her türlü atığın alıcı ortama direkt desarjını yasaklamaktır. Buna ek olarak, atığın geçici depolanması, taşınması ve bertarafı işleminin, havada, suda, toprakta ve hayvanlar üzerinde, bitkilerde, doğal kaynaklarda ve ekolojik dengede kalıcı etkiler ve kirletici tehlikeler oluşturmayacak şekilde yapılmalıdır Evsel Atık İnşaat Aşamasındaki Etkiler Türkiye İstatistik Enstitüsü Bölgesel İstatistiklerine (2010) göre, İstanbul ilinde kişi başına düşen ortalama atık üretim miktarı 1.20 kg/gündür. ICA, her inşaat alanında çalışan ve her kampta kalan kişi sayısının, Tablo 10-3 te gösterildiği şekilde olduğunu bildirmiştir. Tablo 10-3 İnşaat Personeli İnşaat Sahası Personel Kamp yeri Personel A Odayeri Kampı 1000 A Garipçe Kampı 1000 E Poyrazköy Kampı 500 E Hüseyinli Kampı 500 En fazla 7500 Toplam 3000 Böylelikle, en fazla kişi için günlük, toplam, katı atık üretim miktarının kamp başına kg/gün olması beklenmektedir. 500 ila kişi kapasiteli kamp yerleri için günlük, toplam, katı atık üretim miktarının ise kamp başına sırasıyla 600 ila kg/gün olması tahmin edilmektedir. ICA, çalışma yapılan tüm sahalarda ortaya çıkacak evsel atığın toplanacağını ve uygun yerlere konulan konteynerlerde depolanacağını ve ilgili belediyeler tarafından düzenli aralıklarla uzaklaştırılacağını ifade etmiştir. Evsel atığın tümü, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliğine göre bertaraf edilecektir. Özet olarak ifade edilecek olursa, oluşacak atık belediye tarafından toplanacak ve KAKY gereksinimlerine göre bertaraf edileceğinden, inşaat sırasında oluşacak evsel atığın etkisinin öneminin az seviyede olacağı tahmin edilmektedir. Gerekli olan tüm önlemler alındıktan sonra kalan etki az seviyede etki olarak tanımlanabilir. İşletmesel Sürekli Etkiler Projenin işletme aşamasında oluşacak evsel atığın, bakım çalışmalarının ve düzenlenen alanların muhafazasıyla ilgili olarak az miktarlarla sınırlı olması muhtemeldir. Uygun atık işleme, depolama ve elden çıkarma prosedürleri uygulandığı sürece, belirgin düzeyde etkiler olmayacak ve kalıcı etki, İhmal edilebilir düzeyde olacaktır.

256 Geri Dönüştürülebilen ve Yeniden Kullanılabilen Atık İnşaat Aşamasındaki Etkiler ICA, inşaat aşamasında çalışma yapılan sahalarda oluşacak geri dönüştürülebilir ve yeniden kullanılabilir atık türlerinin aşağıda belirtilen atık çeşitleri bazında değerlendirmektedir: Metal atık Plastik atık Kablo atıkları Cam atık Atık kâğıtlar (ambalaj malzemesi) Temiz hava filtreleri Temiz konteynerler, variller, kovalar vb. Çakıl taşları ve mozaik taşları. ICA, söz konusu atıkların, atık toplama yerlerinde diğer atık türlerinden ayrı toplanacağını ve depolanacağını ifade etmiştir. Daha sonra geri kazanılabilir atık, nihai geri dönüşüm prosesi için lisanslı geri dönüşüm tesislerine gönderilecek ve tekrar kullanılabilir atıklar, başka bir amaç için uygun şekilde kullanılacaktır. Özetle ifade edilecek olursa, inşaat süresince oluşacak olan geri dönüştürülebilir ve tekrar kullanılabilir atığın etkisinin önemi, oluşan atık uygun şekilde işleneceğinden az seviyede olacaktır. İşletme Aşamasındaki Etkiler İşletme süresince, geri dönüştürülebilir atığın sürekli olarak çok miktarlarda oluşması beklenmemektedir. Bakım ve onarım işlerinde ortaya çıkan malzemelerin - beton, asfalt, metal, kablolar vb. - geri dönüşümü mümkündür. Söz konusu bu atıklar uygun şekilde toplanacak ve nihai geri dönüşüm prosesi için lisanslı bir tesise gönderilecektir. İşletme süresince oluşacak olan geri dönüştürülebilir atığın etkisinin önemi, oluşan atık uygun şekilde toplanıp gönderileceğinden az seviyede olacaktır Hafriyat nedeniyle ortaya çıkan atıklar Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 18 Mart 2004 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış, daha sonra 26 Mart 2010 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de de gözden geçirilmiş son hali yayımlanmıştır. Bu yönetmeliğin amacı; ilk olarak hafriyat, inşaat ve yıkıntı atıklarını oluştuğu yerde en az seviyede tutmak ve bu atıkları çevreye zarar vermeyecek şekilde toplamak, geçici olarak depolamak, aktarmak, geri kazanmak, tekrar kullanmak ve yok etmek için ilke ve prosedürleri ortaya koymaktır. Yönetmeliğin 9 uncu maddesine göre; hafriyat toprağı, inşaat ve yıkım atığı oluşturan tesisler, atıkların çevre ve insan sağlığına etkilerini en aza indirecek şekilde atık yönetimini ortaya koymak zorundadır. Anılan tesisler, atıkların oluşumu, taşınması ve depolanmasıyla ilgili gerekli izinleri almalıdır. Yine bu tesislerin, belediye veya başka yetkili makamlarca izin verilen yerler dışındaki yerlere/sahalara ve tesislere inşaat atıklarını dökmelerine izin verilmez. Yönetmelik, proje sahibini; hafriyat toprağının kaldırılması sırasında ve faaliyet sahasının yanlarının kapatılmasında gürültü ve görüntü etkileri ile tozun yayılmasını en aza indirmek amacıyla alınması gereken

257 10-8 önlemlerden sorumlu tutmaktadır. Ek olarak, hafriyat toprağının miktarının, dolgu yapılacak hacme eşit olacak ve hafriyat toprağı inşaat alanının içerisinde kullanılacak şekilde planlama yapılmalıdır. Hafriyat Atığı Yönetimi, Bölüm 9 Jeoloji ve Toprak kısmında açıklanmıştır. İnşaat aşamasında etkiler Kazılan malzemenin en büyük hacmi, projenin inşaat faaliyetlerinde ortaya çıkacaktır. Yolun tamamı boyunca inşa edilecek tüneller ve çok sayıda yarmalar bulunmaktadır ve bunlar çok fazla miktarda hafriyat malzemesinin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Mümkün olan yerlerde, topraktan çıkan malzeme, dolgu malzemesi olarak veya tesviye amacıyla inşaatta tekrar kullanılacaktır. Bu husus, şantiye alanında malzeme kullanım oranını en üst seviyeye çıkarırken, şantiye dışına atılması gereken malzeme miktarını azaltacaktır. Projede, söz konusu atıkların oluşumu, taşınması ve depolanmasıyla ilgili gerekli izinler alınmalıdır. Proje sahibinin veya alt yüklenicilerin, belediye veya başka yetkili makamlarca izin verilen yerler dışındaki yerlere inşaat atıklarını dökmelerine izin verilmez. Hafriyatın taşınması ve depolanmasıyla ilgili dokümanlar, Proje için Çevre Yönetim Sistemleri Uzmanı tarafından çoğaltılacak ve muhafaza edilecektir. Yukarıda da açıklandığı üzere, Hafriyat Atıklarının Yönetimi, Bölüm 9 Jeoloji ve Toprak kısmında açıklanmıştır. İnşaat süresince oluşacak hafriyatın etkisinin önemi, oluşan atığın Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği nin gereksinimlerine uygun şekilde toplanacağından ve kullanılacağından az seviyede olması beklenmektedir. İşletme Aşamasındaki Etkileri Hafriyatın, projenin işletme aşamasında artması beklenmemektedir ve bu nedenle etki ihmal edilebilir düzeydedir Atıksu Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY), 31 Aralık 2004 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve son olarak 30 Kasım 2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de, gözden geçirilmiş yeni hali yayımlanmıştır. SKKY nin amacı; yüzey ve yeraltı kaynaklarını korumak amacıyla gerekli olan yasal ve teknik ilkeleri belirlemek, sürdürülebilir su kullanımını sağlamak ve sürdürülebilir gelişim hedefleriyle uyumlu şekilde suların kirlenmesini önlemektir. SKKY; su kalitesi sınıflarını ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasıyla ilgili planlama ilkelerini ve yasakları, atık suyun kanalize edilmesi ilke ve atılma izinlerini, atık su işleme tesisleri için başvuruları ve suyun kirlenmesini önlemek için prensiplerin izlenmesini ve denetlenmesini içerir. Sanayi kuruluşları, SKKY de kendi sektörlerine göre sınıflandırılır. SKKY, çeşitli atıksu türlerinin deşarjı için sektöre özgü deşarj limitlerini belirler. SKKY, aynı zamanda kirlenme yüküne göre evsel atık suların deşarj limitlerini de belirler. Kanalizasyon sisteminin bulunmadığı bir alanda konumlanan ve 84 kişiden daha az kişinin bulunduğu tesisler için SKKY, evsel atıksuyun toplanması için sızdırmaz özellikte bir tahliye tankının veya havuzun yapılmasına izin verir. Proje, bir kanalizasyon sisteminin bulunmadığı bir alanda gerçekleştirilecektir. Personel sayısının 84 çalışandan daha az olduğu durumlarda, projede oluşacak atıksu, bir fosseptik tankında toplanacak ve vidanjörle çekilerek atıksu arıtma sistemine/tesisine götürülecektir.

258 10-9 Ek olarak, atıksu jeneratörleri Atıksu İdaresi tarafından tanımlanan protokole uyumlu olacaktır. Vidanjörle atıksuyun alınmasına ilişkin makbuzlar beş yıl süreyle saklanacak ve denetimlerde yetkililere gösterilecektir. Çalışan sayısının 84 kişiyi aşması durumunda, projede ortaya çıkan atıksu toplanacak ve proje sahasında yapılacak olan biyolojik arıtma tesisine gönderilecektir. Arıtma prosesinden sonra, evsel atıksu, uygun durumdaki alıcı ortama deşarj edilecektir. İnşaat Aşamasındaki Etkiler Su; yapım işlerinde tozun bastırılması ve inşaat ekipmanının yıkanması için gereklidir. ICA, kullanma suyunun, şantiye bölgesinde açılacak kuyulardan temin edileceğini ve kuyuların keşif ve açılma faaliyetlerinin tüm kamp sahalarında halen devam ettiğini ifade etmiştir (Mayıs 2013). Bir kişinin günde 200 litre suya gereksinim duyduğu ve bu suyun, tamamen atık suya dönüşeceği farz ve kabul edilmektedir. En fazla 1800 kişi için, inşaat sırasında günlük atık su oluşumu aşağıdaki şekilde hesaplanabilir. Toplam personel sayısı : 1800 Gerekli olan su miktarı Toplam su gereksinimi : 200 litre/kişi/gün = 0,2 m 3 / kişi / gün : 0,2 m 3 /kişi/gün x 1800 kişi = 360 m 3 /gün. Çalışan personel sayısı 84 ü aştığından, projede oluşacak atıksu toplanacak ve proje sahasında yapılacak olan atıksu işleme tesisine gönderilecektir. Proje sırasında, çalışma ofislerinde ve şantiyelerde ortaya çıkan evsel atıksuyun paket tipindeki biyolojik arıtma tesislerinde (SBR sistem) arıtılması planlanmaktadır. Arıtma prosesinden sonra, evsel atıksu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü nce onaylanan uygun bir alıcı ortama gönderilecektir. Paket tipinde atıksu arıtma tesislerinin teknik ayrıntılarını içeren dokümana göre, arıtılan atıksuyun, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve aşağıda yer alan Tablo 10-4 te belirtilen sınır değerlerinde olacağı ifade edilmiştir. Tablo 10-4: Alıcı ma Evsel Atıksuyun Deşarj Limitleri SKKY Tablo 21.1 Atık su Limiti (BOD miktarı kg/gün; Nüfus ) Parametre Birim Kompozit numune (2 saat) Kompozit numune (24 saat) BOD mg/l COD mg/l TSS mg/l ph ICA, giren ve çıkan suyun kalitesinin aylık olarak analiz edildiğini ve SKKY de belirtilen deşarj standartlarıyla mukayese edildiğini ifade etmiştir. Arıtılan atıksuda arzu edilen kaliteye ulaşıldıktan sonra atıksu, İstanbul Valiliği, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü nün belirleyeceği uygun bir yere deşarj edilecektir. Özet olarak ifade edilecek olursa, inşaat sırasında atıksuyun olası etkisinin olasılığının ve büyüklüğünün, sırasıyla küçük ölçekliden orta ölçekliye doğru ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir. İnşaat sırasında oluşan atıksuyun etkisinin önemi, söz konusu atıksu oluşumunun evsel atıksuyla sınırlı olması nedeniyle küçük ölçekli ile orta ölçekli seviyesinde kalacaktır. Kalıcı etki ise azaltıcı önlemler uygulamaya konulduktan sonra küçük ölçekli olacaktır.

259 10-10 İşletme Aşamasındaki Etkiler İşletme süresince, projede suyun işleme tutulmasına ihtiyaç duyulmayacaktır. Bununla birlikte, yoldan akıp giden su ile her türlü evsel atıksudan (servis istasyonlarındaki ve ücret toplama noktalarındaki tuvaletlerden) oluşan iki tür atık su ortaya çıkacaktır. Proje, SKKY ye ve UFK/DB Kılavuzuna uyumlu olacaktır ve yerel çevre üzerinde herhangi bir bir etkisi olmayacaktır. Böylelikle projenin, yerel su kaynakları üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak; olası etkinin önemi ihmal edilebilir bir seviyede olacaktır Tehlikeli Atık Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ne (TAKY) göre, tehlikeli atık üreticileri, tehlikeli atık oluşumunu en aza indirmek amacıyla gereken önlemleri almaya ve atıkların insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerini en aza indirecek şekilde bir atık yönetimini ortaya koymaya mecburdur. TAKY ye göre tesislerin, tehlikeli atıkların bulunduğu yerlerde geçici olarak depolanması durumunda yerel makamlardan bir izin alınması gereklidir. Bununla birlikte, ayda kg den daha az tehlikeli atık üreten tesisler, yerel makamlardan izin almadan atığı geçici olarak 180 gün bulunduğu yerde depolayabilir. Bu durumda, toplanan atığın toplam miktarı hiçbir zaman kg yı aşmamalıdır. Tehlikeli atıkların geçici olarak şantiyede depolanması durumunda, tehlikeli atıklar, hasarsız, sızıntı olmayan, emniyetli ve uluslararası standartları karşılayan konteynerlerde depolanmalıdır. Söz konusu konteynerler, tesisin bulunduğu yerde, inşaat tesis ve binalarından uzakta beton zemine yerleştirilmelidir. Konteynerlerin üzerine Tehlikeli atık etiketleri konulmalı ve etiketlerde, tehlikeli atığın depolama süresi ile depolanan atığın miktarı da belirtilmelidir. Atıkların taşınması, lisanslı atık taşıma araçlarına sahip lisanslı şirketler tarafından yapılacaktır. TAKY de aynı zamanda tehlikeli maddelerin bir listesi, özelikleri ve tavsiye edilen elden çıkarma metotları da yer alır. Böylelikle, teklif edilen bu projede, inşaat sırasında oluşan tehlikeli atığın elden geçirilmesi, depolanması, taşınması ve yok edilmesi nedeniyle yerel çevre üzerinde herhangi bir etki oluşmayacaktır ve projede, Türkiye de geçerli olan Yönetmeliklere ve UFK/DB Kılavuzlarındaki gereksinimlere uyulacaktır Atık Yağ Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği (AYKY), 30 Haziran 2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır; son revize hâli ise 30 Mart 2010 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. AYKY nin amacı; atık yağların doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortamlarda yok edilmesini önlemek, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden atık yağların geçici olarak depolanmasını, taşınmasını ve bertarafını temin etmek, atık yağların yönetiminde gerekli teknik ve idari standartları belirlemek, geçici depolama, bertaraf ve bertaraf tesislerini kurmak ve bu tesisleri çevre dostu şekilde yönetmek amacıyla gerekli olan ilke ve programları belirlemektir. AYKY nin 9 uncu maddesine göre, atık yağ üreticileri, motor yağları ve atık yağların işleme tutulmasından ortaya çıkan artıkları da dahil olmak üzere atık yağların ortaya çıkışını en aza indirmek için gerekli önlemleri almaya mecburdur. Atık yağ üreticileri, kullanılan yağ cinsinde herhangi bir değişiklik olmaması durumunda atık yağları lisanslı laboratuarlarda bir kere analizlerini yaptırmalı ve analiz sonuçlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ibraz etmelidir. Farklı atık yağ kategorileri birbirleriyle, PCB ve diğer tehlikeli atıklarla karıştırılmamalıdır. Atığı üretenler, atık yağın lisanslı işlem ve yok etme tesislerine lisanslı taşıyıcılarla taşınması ve yok edilmesi için TAKY de belirtilen koşullara uymalıdır. Atık yağın, tesisin dışına taşınacak olması durumunda Ulusal Atık Taşıma Formu ve Atık Yağ Beyan Formu yıllık olarak hazırlanmalı ve her yıl Şubat ayının bitiminden önce ilgili

260 10-11 makama verilmelidir. Atık yağ beyannameleri, analiz raporları ve ulusal atık taşıma formları da dahil olmak üzere tüm kayıtlar en az beş yıl saklanmalıdır. Atık yağ, kalınlığı en az 25 cm olan ve epoksi ile kaplı, jeomembran ve benzer yalıtım malzemesiyle yalıtılmış, geçirgen olmayan bir zemine yerleştirilmiş tanklarda/konteynerlerde toplanmalı ve atık toplama alanları yağmurdan korunmalıdır. Bunun yanı sıra, atık yağların, kırmızı renkli tanklarda/konteynerlerde, üzerinde Atık Yağ ibaresi yazılı etiketler konularak depolanması gereklidir. Farklı atık yağ sınıfları birbirleriyle karıştırılmamalıdır. Su, benzin, fueloil, boya, deterjan, solvent, antifriz ve dizel yakıt gibi her türlü yabancı madde, belirtilen tanklarda/konteynerlerdeki yağ ile karıştırılmamalıdır. İnşaat sırasında, başlıca tehlikeli atık, atık yağ olacaktır. Uygun azaltma önlemlerinin uygulanmaması durumunda atık yağın olası etki öneminin, orta ölçekli ile büyük ölçekli etki aralığında olması beklenmektedir. Bununla birlikte, azaltma önlemlerinin uygulanmasının ardından, kalıcı etki ihmal edilebilir seviyede olacaktır. Projede, AYKY de belirtilen gereksinimlere uyulacaktır. İnşaat Aşamasındaki Etkiler İnşaat süresince, atık yağ makinelerin, ekipmanın ve inşaat araçlarının bakımından ortaya çıkacaktır. ICA tarafından, makine ve ekipmanın yağ değişimi gibi bakım faaliyetlerinin şantiye sahasında yapılmasının planlandığını ifade edilmiştir; bu nedenle, toprağın kirlenmesini önlemek amacıyla bakım faaliyetleri sırasında toplama kabı kullanılmalıdır. ya çıkan atık yağ; emniyetli, sızıntı olmayan konteynerlerde toplanmalı; toprağa ve yer altı sularına ulaşan olası sızıntı ve dökülmeleri önlemek için uygun ikinci bir muhafazanın bulunduğu beton yüzeye sahip bir alanda depolanmalıdır. Tehlikeli atık şeklinde uygun etiketler konteynerlerin üzerine yerleştirilmeli ve bu etikette, tehlikeli atığın depolandığı süre ile depolanan atığın miktarı da belirtilmelidir. Konteynerlerin hasar görmesi durumunda, atıklar aynı özelliklere sahip başka konteynere aktarılmalı ve kapalı olarak muhafaza edilmelidir. Atık yağ konteynerlerinin, herhangi bir dökülmeyi içinde tutması için yeterli yağ depolama alanlarının etrafında sızdırmaz nitelikte duvar bulunacak şekilde, toprak setle çevrilmiş alanlarda bulundurulmaları tavsiye edilir. İdeal olanı, bu yerin depolanan yağın % 110 unu depolayabilecek şekilde olmasıdır. Bu sistem, fueloilin depolanması için de yararlıdır (atık durumunda olmayan yağlar da dahil). Atıkların taşınması, bu iş için lisansı olan kuruluşlar tarafından taşınan atığın özelliklerine uygun araçlarla gerçekleştirilecektir. Sonuçta, belirtilen tehlikeli atıklar, lisanslı bir tesise gönderilecektir. Atıkların taşınması ve geçici olarak depolanması gibi faaliyetlerden sorumlu idareci personel ile ilgili her türlü sağlık ve emniyet tedbiri tesiste alınacaktır. Özet olarak ifade edilecek olursa, başlıca tehlikeli atık, atık yağ olacaktır. Uygun azaltma önlemlerinin uygulanmaması durumunda atık yağın olası etki öneminin, ihmal edilebilir seviyede olması beklenmektedir. Bu nedenle teklif edilen projede, inşaat sırasında oluşan tehlikeli atığın elden geçirilmesi, depolanması, taşınması ve nihai bertarafının gerçekleştirilmesi nedeniyle yerel çevre üzerinde herhangi bir etki oluşmayacaktır ve projede, Türk Yönetmeliklerine ve UFK/DB Kılavuzlarındaki gereksinimlere uyulacaktır. İşletme Aşamasındaki Etkiler Atık yağ; köprü ve otoyolların periyodik bakımı nedeniyle ortaya çıkacaktır. Bakım faaliyetlerinde kullanılacak yağ, PCB veya başka herhangi bir kanserojen kimyasal içermeyecektir. Bakım faaliyetlerinden ortaya çıkan

261 10-12 atık yağlar toplanacak ve lisanslı firma tarafından uygun şekilde yok edilecektir. Söz konusu atıklar, Türk AYKY ye uygun olarak şantiye sahasında işleme tabi tutulacaktır. Uygun azaltma önlemlerinin uygulanmaması durumunda, atık yağın olası etki öneminin, orta ölçekli seviye ile yüksek ölçekli seviye aralığında olması beklenmektedir. Bununla birlikte, azaltıcı önlemlerin uygulanmasından sonra kalıcı etki ihmal edilebilir seviyede olacaktır. Böylelikle, teklif edilen projede, işletme sırasında oluşan tehlikeli atığın elden geçirilmesi, depolanması, taşınması ve nihai bertarafı nedeniyle yerel çevre üzerinde herhangi bir etki oluşmayacaktır ve projede, Türk Yönetmeliklerine ve UFK/DB Kılavuzlarındaki gereksinimlere uyulacaktır Tıbbi Atık Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (TAKY), 22 Temmuz 2005 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve 03 Aralık 2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de de gözden geçirilmiş son hâli yayımlanmıştır. TAKY nin amacı, tıbbi atığın çevreye ve insan sağlığına zarar verecek herhangi bir şekilde alıcı ortama doğrudan veya dolaylı olarak atılmasını önlemek ve hukuki, idari ve teknik esaslarıyla birlikte ilkeleri, politikaları ve programları ortaya koymaktır. Yönetmelik aynı zamanda; tıbbi atığın çevreye veya insan sağlığına zarar vermeden kaynağında, ayrı olarak toplanmasını, taşınmasını, geçici olarak depolanmasını ve yok edilmesini gerekli kılmaktadır. Projede, yapım ve işletme aşamalarında Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ne uyulacaktır. İnşaat Aşamasındaki Etkiler ICA, inşaatın yapımı sırasında sağlık hizmetleri yönetiminin şantiye alanında uygulanacağını ve bu hizmetlerin dışarıdan alınacağını ifade etmiştir. Bununla birlikte, tıbbi atıkların en az seviyede olması muhtemeldir ve bu nedenle yapım faaliyetleri sırasındaki etki ihmal edilebilir seviyede olacaktır. İşletme Aşamasındaki Etkiler İşletme aşamasında proje sahasında herhangi bir sağlık hizmeti söz konusu olmayacağından projenin işletme aşamasında tıbbi atık oluşumu beklenmemektedir Atık Pil ve Akümülatörler Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği 31 Ağustos 2004 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve en son olarak da 30 Mart 2010 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de değişikliği yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmeliğin amacı; kullanılmış piller ve aküler için üretimden yok edilinceye kadar olan süreçte ilkeleri, politikaları ve programları belirlemek, pillerin ve/veya akülerin çevre bakımından belirli kriterler, temel koşullar ve özelliklerle üretilmesini sağlamak, insan sağlığına ve çevreye doğrudan veya dolaylı olarak zarar verecek şekilde alıcı ortamlara atılmasını önlemek, pillerin ve akülerin atık yönetiminde gerekli olan teknik ve idari standartları ortaya koymak, kullanılmış pillerin ve akülerin geri kazanımı ve en sonunda yok edilmesi için bir toplama sistemi oluşturmak ve bir yönetim planı hazırlamaktır. Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliğinin 13 üncü maddesine göre, pil ve akü tüketicileri, kullanılan pilleri evsel atıklardan ayrı toplamaya ve kullanılan pilleri, pillerin dağıtımı ve satışıyla uğraşan kuruluşlar veya belediyeler tarafından oluşturulacak toplama noktalarına götürmeye, araçlarının akülerini değiştirirken, aküleri dağıtan veya satışını yapan kuruluşlar ile araç bakım/onarım yeri işleten kuruluşlarca oluşturulan geçici eski akü toplama noktalarına eski akülerini götürmeye ve eski akü verilerek yeni bir akü alınacağı zaman bir depozito ücreti ödemeye; tüketici sanayi tesislerinin üretim proseslerinde kullanılan tezgâhların, tesislerin, forkliftlerin, traktörlerin ve başka motorlu araçların akülerini, güç kaynaklarını ve transformatörleri, aküler

262 10-13 üreticiye teslim edilinceye kadar, aküler fabrika içerisinde geçirimsiz bir zeminin üzerinde 90 günden daha uzun süre atık vaziyette bulundurmamaya mecburdur. Yönetmeliğin 15 nci maddesi, atık durumundaki akülerin geçici toplama noktasından son işlemin yapılacağı fabrikaya otoyoldan taşınmasının Valilikten bir taşıma lisansı alan gerçek ve tüzel kişiler tarafından atığın türüne göre uygun bir araç kullanılarak yapılması hususunu şart koşmuştur. İnşaat Aşamasındaki Etkiler Atık pil ve aküler inşaat aşamasında ortaya çıkacaktır. Söz konusu bu atıklar, evsel atıklardan ayrı toplanacak ve ortaya çıktıktan sonra altı ay içerisinde akümülatör ve pil ürünlerinin dağıtımı ve satışıyla uğraşan kuruluşlar veya belediyeler tarafından oluşturulacak toplama noktalarına götürülecektir. Bu atık akışı ile ilgili etkiler ihmal edilebilir boyutta olacaktır. İşletme Aşamasındaki Etkiler Atık pil ve aküler işletme aşamasında bakım faaliyetleri sırasında ortaya çıkacaktır. Belirtilen atıklar, Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak toplanacak ve yok edilecektir. Bu atık akışı ile ilgili etkiler ihmal edilebilir boyutta olacaktır Özet Bu bölüm, projenin yapımı ve işletilmesi sırasında oluşacak başlıca atık akışlarından biriyle ilgilidir ve atık yönetimi konularıyla ilgili çevresel etkilerin önemini belirler. Her durumda belirleme, olası etkilerin ve bu etkilerin, uygun azaltma tekniklerinin kullanılmasıyla nasıl yönetileceği, azaltılacağı veya sakınılacağının göz önüne alınmasına dayanır. Ayrıntılı bir Atık Yönetim Planı (AYP) hazırlanmalı ve etkiler için uygun azaltma önlemleri tespit edilmelidir. Azaltma önlemleri; geçici atık depolama yerleri, yapıları, atık toplama ve taşıma altyapısı vb. hususlar da dahil olmak üzere projenin tasarımı sırasında göz önüne alınmalı ve ortaya konulmalıdır. Projenin idame ve işletme aşamalarında olduğu kadar, projenin yapımı sırasında da uygun olmayan atık yönetim prosedürleri veya azaltma önlemlerinin bulunmaması aşağıdaki hususlarda çevresel etkilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir: Sel suyu kalitesinde ve bu sayede su toplama havzasında bulunan derelerde ve baraj/göletlerdeki su kalitesinde; Toprağın kalitesinde; Deniz suyunun kalitesinde; Yeraltı sularının kalitesinde ve Ekolojik alıcılar veya insan sağlığı üzerinde. Azaltma önlemlerinin alınmaması durumunda, yapım sırasında orta seviyede ortaya çıkması beklenen etkiler ile alıcıların bakımı ve işletme dönemleri boyunca yine orta seviyede meydana çıkması beklenen etkilerin muhtemelen büyük ölçekli etki seviyesine çıkması beklenmektedir. Teklif edilen projede, Çevre ve Sosyal Eylem Planının bir gereksinimi olarak bir AYP nin hazırlanması beklenmektedir. Atık yönetim planı, teklif edilen Proje nin yapımı, bakımı ve işletmesi sırasında oluşacak atığın olası etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla stratejileri ve prosedürleri içerecektir. Söz konusu plan, Türk hukuk mevzuatına uygun olarak, inşaat sahasında kazı materyallerinin yönetimini de kapsayacaktır.

263 10-14 Atık yönetim planı; atığı; evsel atık, tehlikeli olmayan atık, biyolojik ve tehlikeli atık olarak ayrıma tabi tutan prosedürleri içerecek ve atığın yok edilmesi işlemi, lisanslı taşıyıcılar ve bertaraf etme/arıtma tesisleri ile Türk atık mevzuatında açıklandığı şekilde yürütülecektir. Ayrıntılı AYP nin hazırlanması ve AYP de yer alan azaltıcı önlemlerin uygun şekilde tatbik edilmesiyle, azaltıcı önlemlerden önce öngörülen etkiler değişecek ve inşaat aşamasında etkilerin düşük seviyeden ihmal edilebilir seviyeye dönüşmesi; teklif edilen projenin bakım ve işletme aşamalarında ise muhtemelen, ihmal edilebilir etki seviyesine dönüşmesi beklenmektedir.

264 GÖRSEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 11.1 Giriş Genel Bilgiler Bu bölüm içerisinde, çalışma alanının mevcut görsel değeri açıklanmaktadır. Bölüm kapsamında, Bölüm 2 Proje Tanımı içerisinde tanımlandığı haliyle Projenin, görsel hoşluk (belirli biçimde tanımlanmış bir alıcının ya da alıcı grubunun peyzaja ya da genel görünüme ilişkin hoşnutluğu) üzerinde ne gibi bir etki yaratabileceği mütalaa edilmekte ve mümkün olduğu hallerde, olası görsel etkilerin önlenmesi, azaltılması ya da dengelenmesi için uygulanması gereken azaltıcı ve telafi edici önlemlere ilişkin tavsiyelerde bulunulmaktadır. Görsel değerlendirmenin amacı, Projenin, yapım alanı ve çevresindeki alan üzerindeki olası görsel etkilerinin önem düzeyinin tespit edilmesidir. Görsel değerlendirme, insanların (halkın) görsel hoşluktaki değişikliklere dair algısı ve buna tepkilerine ilişkindir. Görsel etkiler pozitif (olumlu) ya da negatif () olabilmektedir. Herhangi bir projenin önemli herhangi bir görsel etkisi olmayabilir ve fakat peyzaj karakteri üzerinde bir etkiye yol açabilir; buna karşılık, yine herhangi bir projenin önemli ve kayda değer görsel etkileri olurken peyzaj üzerindeki etkileri önemsiz mahiyette ortaya çıkabilir. Bu rapor özelindeki projenin kapsamı yeni köprülü kavşakları, mevcut yollara ilişkin yol iyileştirmelerini, bağlantı yollarına yapılacak yeni kısımları ve yeni kavşakları içerecektir. Değerlendirme ile Proje neticesinde ortaya çıkacak binalar, halka açık alanlar, trafik ve yaya yolları göz önünde bulundurularak, görsel hoşlukta meydana gelmesi öngörülen değişimin derecesi tespit edilmektedir Olası Etkiler Projeler, öngörülen yapıların mevcut bağlamı, ölçeği, biçimi, rengi ve dokusuna, proje ile ilintili faaliyetin mahiyetine, görüş mesafesi ve açısına bağlı olarak, insanların doğrudan kentsel peyzaj deneyimini değiştirebilmektedir. Başlıca plan unsurları yol köprüleri, bağlantı yolları, viyadükler, dolgular, hafriyat işleri, yol kavşakları, köprüler, tüneller, işaretler ve aydınlatma direklerinden oluşacaktır. Yapılacak otoyol peyzaj üzerinde bir etkiye yol açacak olup; viyadükler, geçitler, tüneller, köprü ve aydınlatma direkleri, dikey ebatları nedeniyle, daha geniş bir peyzaj üzerinde önemli bir etkiye neden olacaktır. Görsel etkiler ile alakalı olarak iki kilit kaygı söz konusudur: Köprünün, yeni otoyolun ve bununla ilintili altyapının, bölge sakinlerinin ve bölgeyi gündelik olarak kullanmakta olan kişilerin deneyimlediği mevcut görünümlere ne ölçüde müdahale edeceği ve bu peyzaj içerisinde, bölge sakinlerinin ve bölgeye gidip gelenlerin ne ölçüde yeni etkiye maruz kalacağıdır. Değerlendirme dahilinde, benimsenen etki azaltıcı önlemlerin uygulanması ve sonrasında öngörülen güzergaha ilişkin peyzaj tasarımının yönetilmesi tavsiye edilmektedir. Etki azaltıcı önlemlerin benimsendiği varsayımı temelinde, görsel etkinin büyüklüğünün, inşaat safhaları sonrasında, tedricen daha düşük bir düzeye doğru azalacağı tahmin edilmektedir.

265 11-2 On beş yıllık bir süre sonrasında, ağaç dikimi gibi etki azaltıcı önlemler görece daha görünür hale gelecek ve görsel temel hattın erozyonunu dengelemek suretiyle, görsel etkilerin büyüklüğünü azaltacaktır. Etki azaltıcı önlemler, böylelikle, öngörülen güzergâhın yerel görsel hoşluk üzerinde yol açacağı etkinin önem düzeyini azaltacak ve indirgeyecektir Görsel Yöntemler Genel Bakış Görsel değerlendirme, genel itibariyle, aşağıdaki dokümanlar çerçevesinde gerçekleştirilmiştir: Scottish Executive in (Şubat, 2002) yayımladığı Peyzaj ve Görsel Değerlendirme Ek Kılavuzu göz önünde bulundurularak, The Design Manual for Roads and Bridges ( Yol ve Köprülere İlişkin Tasarım Kılavuzu - DMRB) Cilt 11, Kısım 3, Bölüm 5 ve Guidelines for Landscape and Visual Impact Assessment (Peyzaj ve Görsel Etki Değerlendirmesi Kılavuz İlkeleri- GLVIA), Üçüncü Basım (Landscape Institute (Peyzaj Enstitüsü) ve Institute of Environmental Management and Assessment (Çevre Yönetimi ve Değerlendirme Enstitüsü) düzenlemesiyle:iema, 2013). GLVIA içerisinde ortaya konan kılavuz ilkelerde, görsel etkilerin, Projeye ilişkin açık ve net bir anlayış ve benimsenmekte olan her türlü peyzaj etki azaltıcı önlemleri temelinde değerlendirildiği belirtilmektedir. Görsel etki değerlendirmesi, aynı zamanda, mevcut kentsel peyzajın görsel biçiminin, bunun niteliğinin, Proje açısından değişime hassasiyetinin ve Projenin büyüklüğünün anlaşılmasını gerektirmektedir. Söz konusu kılavuz ilkeler içerisinde, görsel etkiler, bölge sakinleri, ziyaretçileri, seyahat edenler ve bölgenin izleyicisi konumundaki diğer gruplardan oluşan alıcıların görsel müdahale derecelerine göre değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme, üç kilit safha içermektedir, bunlar: Masa başı araştırma yoluyla görüş noktalarının seçilmesi, Etkiye maruz kalan alıcılara ilişkin saha değerlendirmesi ve Görsel değerlendirme ve etkilerin değerlendirilmesidir Görüş Noktalarının Tespiti Görüş noktaları Görüş noktaları, çalışma bölgesindeki kilit görsel alıcılardan seçilmiştir. Görüş noktası lokasyonları, bu raporun sayılı bölümü içerisinde listelenmektedir. Söz konusu görüş noktaları, seçilmiş olan lokasyonlarda deneyimlenen görünümün ve proje mahallini çevreleyen peyzaj içerisindeki mevcut görsel karakterinin ortaya konması amacıyla fotoğraflanmıştır. Mayıs 2013 te gerçekleştirilen bir saha gezisi sırasında, Gerçek Film Boyutunda (Full Frame) Canon EOS 450D Digital SLR fotoğraf makinesi ile her bir görüş noktasının referans fotoğrafları çekilmiştir. Görüş noktası fotoğrafları ekler bölümünde gösterilmektedir. Görsel etkilere ilişkin değerlendirme, kararlaştırılan her bir görüş noktası lokasyonunda göz önünde bulundurulmuş olan aşağıdaki faktörlerden etkilenmektedir: Alıcı tipi (mesken / araç yolu / yaya yolu / açık alan vb.); Projenin bağıl kotu; Mevcut manzaralar (kompozisyon ve nitelik);

266 11-3 Görüş noktasının en yakın Projeye mesafesi; Görüş açısı (dar/geniş/ aşağıdan yukarıya bakış/ yukarıdan aşağıya bakış/ seviye); Görüşün tipi ve mahiyeti (ön plan/ orta plan/ arka plan/ doğrudan/ eğik/ perdelenmiş/ kısmi perdeleme); Görüşün süresi; örneğin evden görüşte olduğu gibi sürekli ya da yaya/ araçlı seyahat halinde görüş ve Olası görsel etkilerin analizi. Analiz, tespit edilip tanımlanan her bir alıcıya ilişkin olup, neticesinde her bir alıcı / alıcı grubu ile ilgili etkilerin önem düzeyine ait bir değerlendirme elde edilmektedir Alıcılar Görsel etkilerden söz edilebilmesi için bir izleyiciden (alıcıdan) söz edilebilmesi gerekmektedir. Alıcılar, Projenin inşası ve işletimi neticesinde mevcut manzaralarında bir değişimle karşı karşıya kalmaları olası meskun mülkleri, işyerlerini, eğlence ve dinlence tesislerini, yol kullanıcılarını, yayaları ve halkın kullandığı diğer dış mekan mahalleri içermektedir. Gerçekleştirilen masa başı çalışması ile değerlendirme için görüş noktaları tespit edilip tanımlanmıştır. Tespit edilen bu noktalar, sonrasında, keşif incelemesi yoluyla doğrulanmış, bu inceleme ile, ayrıca, öngörülen planın, çeşitli görüş noktalarından görülebilecek unsurları teyit edilmiştir Görsel Etki Değerlendirmesi Değerlendirme ve etki değerlendirmesi dâhilinde Projenin mevcut görüşün kompozisyonunu ne ölçüde değiştireceği (değişim büyüklüğü) ve tanımlanan görüş noktalarının keşif incelemesi yoluyla toplanan bilgilere ve Projenin analizi esas alınarak belirlenen değişime hassasiyeti göz önüne alınmıştır. Her iki kriter de büyüklük ya da hassasiyet eşikleri kullanılarak ifade edilmiştir: Yüksek,, Düşük ve İhmal edilebilir (yalnızca büyüklük açısından geçerlidir) Değişime Hassasiyet Değişime Görsel Hassasiyet Değişime hassasiyette alıcının mahiyeti göz önüne alınmaktadır; örneğin bir meskun konut, genel itibariyle, değişime karşı, bir fabrika biriminden daha hassastır. Alıcının deneyimlediği görüşün öneminde, aynı zamanda, alıcının değişime ne ölçüde hassas olduğunu da göz önünde bulundurulduğundan, görüşün nitelik ve değeri de dikkate alınmaktadır. Değişime görsel hassasiyet, aşağıdaki Tablo 11.1 içerisinde ortaya konan kriterlerinin tümünün ya da bir kısmının bir arada yorumlanmasına dayanmaktadır. Tablo 11.1: Görsel Hassasiyet Kriterleri Sınıf Yüksek Yüksek - Kriter Tanımı Bilinen ulusal bisiklet ya da yürüme güzergahları üzerinde ya da ulusal olarak belirlenmiş peyzajlarda bulunan eğlence ve dinlence tesisleri kullanıcıları. Yönü, Projeye doğru bakan konutlar. Yerel olarak belirlenmiş peyzajlarda ya da rehberlerde yeterli ölçüde tanıtımı yapılmakta olan yerel eğlence dinlence güzergahlarında bulunan eğlence dinlence tesisleri kullanıcıları. Ulusal olarak belirlenmiş peyzajlarda ya da bilinen manzara güzergahları üzerinde, keyif amaçlı olarak manzarayı seyretmek üzere seyahat etmesi muhtemel kara yolu ya da demiryolu kullananlar.

267 11-4 Sınıf - Düşük Düşük Kriter Tanımı Yönü proje kapsamında inşa edilecek yapılara dönük asli ulaşım yolu ağının, yalnızca keyif amaçlı olarak manzarayı seyretmek dışında amaçlarla seyahat ediyor olması olası kullanıcıları. Projeyi eğik olarak gören konutlar. Aktif dış mekan sporları ya da eğlence dinlence faaliyetleriyle ilgilenen ve manzaraya odaklanma ihtimali daha düşük olan insanları, İşe giderken proje kapsamında inşa edilecek yapıların manzarasını eğik biçimde gören asli ulaşım yolu ağını ve demiryolu kullanıcıları ya da tali yol ağının kullanıcıları, Proje kapsamında inşa edilecek yapıları görme imkanı sınırlı, iç mekan iş aktiviteleri ile meşgul insanlar. Tali erişim yollarında yalnızca keyif amaçlı olarak manzarayı seyretmek dışında amaçlarla seyahat eden yol kullanıcıları Değişim Büyüklüğü Görsel Alıcılar Açısından Değişimin Büyüklüğü Herhangi bir belirli görüş noktasında ya da alıcıda Projeden kaynaklanan görsel etkinin değişim büyüklüğü; Tablo 11.2 (görsel büyüklük kriterleri) içerisinde ortaya konan bir dizi faktörün bir arada yorumlanması temelinde tespit edilmektedir. Bu faktörlerden birkaçı büyük ölçüde ölçülebilir mahiyette olup, aşağıdakileri içermektedir: Görsel alıcı ile proje güzergahı arasındaki mesafe; genel itibariyle, mesafe arttıkça, proje manzaraya ilişkin daha küçük ve genel olarak daha az görünür bir harici tesir ya da unsur teşkil edeceğinden, değişimin büyüklüğü daha düşük olmaktadır; Görünürlükten ve dolayısıyla projenin tesirinden etkilenecek alıcının ölçü ve kapsamı; proje, görsel alıcının, yol güzergâhı gibi, oldukça sınırlı bir kısmını etkilediği takdirde, değişim büyüklüğü, genel itibariyle, daha düşük olacaktır; Proje yapılarının ne ölçü ve kapsamda görülecek olması; projenin görünürlüğü, projenin bir kısmı ile bütünü arasında değişiklik arz edebilir; Bu faktörün, alıcının görsel karakteri üzerindeki çıkarımı değişebilmekte ve büyük ölçüde mesafeye bağlılık arz etmektedir. Projenin çoğunluğuna ilişkin genel bir görünüm, genel itibariyle, projenin alıcı üzerindeki etkisini artırırken, projenin tümünün görünür olduğu uzunlamasına bir görüş daha sınırlı bir etkiye yol açabilir ve araya giren arazi şekli ya da mevcut yapılanma dolayısıyla projenin yalnızca bir kısmının görüldüğü, yakın bir görüşe nazaran daha düşük bir değişim büyüklüğüne sahip olabilir. Görünümler anlık ve kısa süreli, kısmi, filtrelenmiş ya da açık olabilir; Görsel alıcının asli yönelimine ya da alıcı tarafından görülen görünümlerin mevcut herhangi bir odağına ilişkin olarak proje yapısının konumu; proje, alıcı tarafından, örneğin bir güzergâh gibi, belirli bir doğrusal bakış açısından görüldüğü takdirde, değişimin büyüklüğü, genel itibariyle, daha büyük olacaktır; proje, mevcut bir harici tesir ya da göze çarpan özellik bağlamında görüldüğü takdirde, değişim büyüklüğü daha fazla olabilir; Projenin görüleceği bağlam; bu faktör, projenin mevcut genel görünüm üzerinde sahip olacağı kontrastı belirleyeceğinden önem arz etmektedir. Peyzajın ölçek ve örüntüsü, mevcut arazi kullanımları ve görünüm dahilinde olan proje, yerleşim derece ve tipi, tümüyle konu ile alakalı ve konu açısından anlamlıdır ve Proje yapılarının görünürlüğünden etkilenen görünümün oranı; yüksek rakımlı bir görüş noktasından projenin tümünün görülebilme imkânının söz konusu olduğu hallerde, proje geniş bir

268 11-5 manzara ya da uzunlamasına bir saha derinliği bağlamında görülebilir, bu da görünüm içerisindeki önemini azaltabilir. Görsel etkiyi değiştiren başka faktörler de söz konusu olabilmekte ve dolayısıyla görüş noktası değerlendirilmelerinde dikkate alınmaktadır. Bunlardan bazıları insan algısına ilişkin olurken, bazıları da fiziksel çevre ile ilgilidir ve silueti, arka planı, görsel işaretleri, odak noktalarını, bağlamı ve rengi içermektedir. Tablo 11.2: Görsel Değişim Büyüklüğü Sınıf Çok Yüksek Yüksek Düşük İhmal edilebilir Kriterler Projenin, mevcut görünüme baskın olacağı haller. Projenin geniş bir alanda mevcut görünümde ciddi bir değişime ya da sınırlı bir alanda yoğun bir değişime neden olacağı haller. Projenin geniş bir alanda mevcut görünümde küçük ölçekte bir değişime ya da sınırlı bir alanda fark edilebilir bir değişime neden olacağı haller. Projenin geniş bir alanda mevcut görünümde oldukça küçük değişimlere ya da sınırlı bir alanda küçük değişimlere neden olacağı haller. Görünümün algısına ilişkin gerçek herhangi bir değişim söz konusu değildir. Zayıf, fark edilmeyen, gözle görülebilir nitelikte olmayan nitelikte değişim Etkilerin Önem Derecesi Gerek negatif gerekse de pozitif olmak üzere görsel etkilerin önem derecesi, peyzaj hassasiyetinin ve değişim büyüklüğünün bir arada değerlendirilmesi ile tespit edilmektedir. Bulgular, büyük ölçekli orta ölçekli küçük ölçekli dan nötre ve artarak Küçük ölçekli orta ölçekli yüksek ölçekli olumluya uzanan tanımlayıcı bir ölçek kullanılarak ifade edilmektedir. Bu husus, orta sınıflara dahil değişim büyüklüklerine ilişkin önem derecesinin de gösterildiği Tablo 11.3 içerisinde özetlenmektedir. İnşaat safhası, programın başlangıç yılının kış mevsimi ve inşaat tamamlandıktan sonraki on beş yıl boyunda her bir alıcıya / alıcı grubuna ilişkin etkiler hakkındaki değerlendirme raporları tamamlanmıştır. Tablo 11-3 Görsel Etkiler Önem Derecesi Matrisi Değişim Büyüklüğü Önem Derecesi Yüksek Düşük Yüksek Büyük Ölçekli Büyük Ölçekli Ölçekli - Yüksek Büyük Ölçekli Ölçekli Küçük Ölçekli Ölçekli Ölçekli Küçük Ölçekli Düşük - Ölçekli Küçük Ölçekli Küçük Ölçekli İhmal edilebilir

269 11-6 Değişim Büyüklüğü Önem Derecesi Yüksek Düşük Düşük Ölçekli Küçük Ölçekli İhmal edilebilir İhmal edilebilir - Düşük Küçük Ölçekli Küçük Ölçekli İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Küçük Ölçekli İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görsel etki derecelerinin açıklaması aşağıda ortaya konmuştur: Büyük ölçekli etki: Temel hat (proje öncesi) koşullarının unsurlarında/ özelliklerinde büyük ölçekte önemli/ esaslı değişiklik. Projenin mevcut görünümde oldukça fark edilebilir bir değişikliğe neden olacağı haller. Bu durum, tipik olarak, Projenin, bölgesel ya da ulusal önemi haiz bir peyzajın mevcut görünümünü kapatacağı ve projenin gelecekte ortaya çıkacak görünümde hâkim unsur olacağı durumlarda söz konusu olmaktadır. ölçekli etki: Temel hat koşullarının bir ya da daha fazla sayıda unsurunda/ özelliğinde, temel hattın proje sonrası karakterinde/ öz niteliklerinde esaslı ölçüde değişim meydana gelecek şekilde değişiklik. Bu durum, tipik olarak, Projenin, yerel öneme haiz bir peyzajın mevcut görünümünü kapatacağı ve Projenin gelecekte ortaya çıkacak görünümde öne çıkan unsur olacağı durumlarda söz konusu olmaktadır. Küçük ölçekli etki: Temel hat koşullarından tali önemde bir sapma. Bu durum, tipik olarak, değişiklikten kaynaklanan değişimin fark edilebilir olacağı ve fakat temel hat koşulunun esas karakterinin / kompozisyonunun / öz niteliklerinin proje öncesine benzerlik arz edeceği hallerde söz konusu olmaktadır. Bu durum, aynı zamanda, Projenin görünüm içerisinde, yeni bir unsur olarak ve fakat bir asli odak noktası niteliği arz etmeksizin belirdiği yahut Projenin görüş noktasına yakın bir konumda bulunduğu ve fakat dar bir açıdan ve görünümün genelinin sınırında görüldüğü hallerde söz konusu olacaktır. İhmal edilebilir: Mevcut görünümde fark edilebilir herhangi bir iyileştirme ya da bozulmanın olmadığı haller. Herhangi bir etki olmaması: Projenin, görünümü etkilemediği haller. ve üstünde önem derecesine sahip görsel etkiler, söz konusu seviyede değişiklikler açık bir biçimde algılanacak nitelikte olacağından, önemli addedilmektedir. Hassasiyet, büyüklük ve etkiler anlamında, eşikler

270 11-7 bir sürerlik üzerindeki noktaları ifade etmektedir. Uygun olduğu hallerde, belirli bir eşiğin üst ya da alt sınırındaki etkilerin ifade edilmesinde orta düzey derecelerin kullanılmıştır Değerlendirme Sınırlamaları Etkilerin değerlendirmesi, masa başı ve saha araştırmaları bir arada gerçekleştirilerek yapılmıştır. Yaz mevsimi fotoğraf çekimini de kapsayan değerlendirme amaçlı yerinde inceleme ziyareti Mayıs, 2013 te gerçekleştirilmiştir. Görsel etkilere ilişkin değerlendirme kamuya açık lokasyonlardan gerçekleştirilmiş olup; olası görsel etkilerin özel mülkiyetlerde değerlendirildiği hallerde, mevcut oda tipleri ve bu odalardan elde edilen görünümlerin tip ve önem dereceleri hakkında varsayımlarda bulunulmuştur. Bu değerlendirmede, işbu rapor içerisinde ortaya konan şematik gruplama esas alınmış olup; bu gruplamaya ilişkin daha ince ayrıntılar daha sonra tasarım sürecinin bir parçası olarak geliştirilecektir Görsel Temel Hat Çalışma Alanına Genel Bakış Projenin koridoru boyunca 5 km lik bir uzaklıkta gerçekleştirilen çalışma kapsamı, görsel olarak birbirinden ayrı bir dizi alandan oluşmaktadır. İstanbul un batısında yer alan ve yoğun nüfus barındıran kırsal alanda bulunan yerleşim yerleri, çok-katlı ve yüksek rezidans kuleleri ile yan yana geleneksel kiremit çatılı konutlardan oluşan karma bir ortamla kaplı, dik biçimde alçalan konturları takip etmektedir. Nüfus merkezleri, taşıt yolları, viyadüklü kara yolları, aktarma yolları ve ticari alanlar ağının ortasında yer almaktadır. Kuzey doğrultusundaki görünümlerin odağı, rezidans ve iş kulelerinin, minarelerin, ulaşım altyapı, enerji ve iletişim kulelerinin kestiği bir ufka uzanmaktadır. Esenler yerleşimi, alçak tepeleri kaplayan kaba ve işlenmemiş meralardan oluşan askeri bölge arazisine komşudur. Çalışma alanı, Esenler ve Odayeri arasında, askeri bölge arazisinin daha geniş biçimde içinden geçen yol ağı ile bağlanan, daha dağınık kırsal yaşam alanlarını içermektedir. Ufuk üzerinde, kuzey yönünde, yoğun biçimde çoğunlukla güzün yaprak döken ağaçların oluşturduğu ormanlarla kaplı tepe ve bayırlardan oluşan bir peyzaja doğru uzanmaktadır. Odayeri ile Garipçe arasında, peyzaj tepelerde yoğun ormanlardan ve sığ vadi tabanlarını izleyen daha alçak tepelerde bulunan tarımsal alanlardan oluşmaktadır. Bunlar, Gümüşdere köyü ile Uskumruköy ve Demirci Beldelerini içeren, vadiler içinde kümelenmiş yerleşimlerdir. Yerleşimlerden görülen manzaralar topografi içerisinde yer almakta olup, ufuk genellikle ormanlarla kaplı tepelerden oluşmaktadır. Kuzey yönündeki yüksek rakımlı ormanın ilerisinde, Karadeniz görünebilmekte olup, doğu yönünde de yer yer Boğaz manzaraları bulunmaktadır. Garipçe nin, Boğaz ın batısına uzanan sahil yerleşimi, orman arazisinden kanala dik bir biçimde alçalan kayalık burunda bulunmaktadır. Doğru yönünde, Anadolu yakası sahil şeridi görülebilmektedir. Boğaz, İstanbul un, yoğun biçimde orman kaplı tepelerden oluşan bir topoğrafi içeren iki burnu arasında yer almaktadır. Görünümün odağı, gemi trafiğinin yoğun olduğu kanal olup, görsel anlamda dikkat Boğaz ın Karadeniz le buluştuğu kuzey yönü ile Anadolukavağı ndaki, dik bir biçimde gömülmüş burnun Boğaz ı manzaranın dışına ittiği güney yönüne çekilmektedir. İstanbul un Anadolu yakasında, peyzajın büyük bölümü, yoğun olarak orman kaplı inişli çıkışlı topografiden oluşmaktadır. Küçük çiftlik tipi yerleşimler alana dağılmış durumdadır. Yol ağı Paşamandıra, Öğümce ve Cumhuriyet beldelerini birbirine bağlayan geniş orman alanları arasında kıvrılan yerel yollardan oluşmaktadır.

271 11-8 Çalışma alanının güney yönünde, tarımsal alan kademeli olarak İstanbul un Anadolu yakasının kentsel yayılımına temas etmektedir. Orman kaplı koridor, yerini, kademeli olarak araç yoluna, yüksek rezidanslara ve ticari iş kulelerine bırakmaktadır. Orman ile şehir merkezi arasındaki iç bölgede yeşil yapraklı bitkilerin bulunduğu kırsal alan yerleşim yerleri de bulunmaktadır. İnşaat faaliyetinin yayılması ve bununla ilintili olarak geniş alanlarda yeni projelerin yapımı, kentsel dokunun dikey unsurlarının hâkim olduğu bir siluete hareket halindeki vinçleri dahil etmektedir Görüş Noktalarının Seçimi Seçilmiş olan görüş noktaları; yerleşimler, ulaşım güzergâhları, eğlence dinlence güzergâhları, ana ziyaret lokasyonları ve çeşitli mesafeler, açılar, rakımlar, uzantılar ve sıralı güzergâhlar dâhil olmak üzere, bir dizi çeşitli görünümleri ve izleyici tiplerini temsil etmektedir. Çalışma alanı içerisinde yirmi görüş noktası tespit edilmiştir. Bu görüş noktaları, bölgede yaşayan, bölgeyi ziyaret eden ve bölgeden geçen insanların deneyimlemesi olası tipik manzara ve görünümleri temsil etmektedir. Görsel alıcıların hâlihazırda deneyimlediği temel hat görünümünün ayrıntılı bir açıklaması ile yirmi görüş noktası lokasyonunun her birindeki alıcıların hassasiyet düzeyi, Bölüm 11.6 içerisinde açıklanmaktadır. Görüş noktası listesi aşağıda ortaya konmaktadır. Görüş noktası 1:Esenler Başakşehir Ahmet Yesevi Caddesi Görüş noktası 2: Fentepe Okulu Görüş noktası 3: Işıklar Kemerburgaz Yolu Görüş noktası 4: Odayeri Görüş noktası 5: Gümüşdere Görüş noktası 6: Uskumrukoy Şehit Tevfik İnan Sokak Görüş noktası 7: Kumköy İmam Ali Sokak Görüş noktası 8: Demirci Sazlıdere Caddesi Görüş noktası 9: Mezarlık Yolu, Garipç Köprüsü Temeli, Batı İstanbul Görüş noktası 10: Poyraz Zamkinoz Niyazi Sokağı Görüş noktası 11: Muhtar Sillimetin 22-2 Poyraz Görüş noktası 12: Riva Caddesi Görüş noktası 13: Çimento İşleri Görüş noktası 14: Yonka Ck nr Kavşağı Görüş noktası 15: Yoros Kalesi Anadolu Kavağı Mh Görüş noktası 16: Esenler Başakşehir Ahmet Yesevi Caddesi Görüş noktası 17: Samandıra Paşaköy Yolu Paşaköy Kavşağı D Görüş noktası 18: Kelebek Sokak Paşaköy

272 11-9 Görüş noktası 19: Alemdağ Şile Yolu. Görüş noktası 20: Kent Sınırı. Turgut Özal Caddesi

273 Olası Etkiler Projenin tam kapsamlı bir açıklaması Bölüm 2 içerisinde ortaya konmakta ve Şekil 2.1 de gösterilmektedir. Güzergâhın ve içinden geçtiği çalışma alanının kısa bir özeti aşağıda ortaya konmaktadır. Otoyol Kısım 1 Projenin bu kısmı İSTOÇ (İstanbul Toptancılar Çarşısı) bölgesinden başlayarak İstanbul un, geniş kapsamlı bir otoyol ağı ve yüksek yoğunluklu kentsel peyzaj yapısından oluşan, endüstriyel ve meskun mahal bölgesi arasından geçecektir. İSTOÇ bölgesinden hemen sonra, bir askeri bölgenin içinden geçecektir. Askeri bölgeden Odayeri ne kadar olan geri kalan kısım geniş bir orman arazisinden geçecektir. Otoyolunun bu kısmı bir viyadük vasıtasıyla Pirinççi Deresi nin üzerinden geçecektir. Yapılacak otoyol Odayeri kırsal yerleşim bölgesinin kuzeyinde yer alacaktır. Otoyolunun bu kısmında 8 viyadük bulunacak ve herhangi bir tünel olmayacaktır. Otoyol Kısım 2 Projenin bu kısmı Odayeri Köyü nden başlayarak batı yönüne uzanacak, güzergah boyunca çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik önem arz eden orman arazisinin içinden geçecektir. Bu bölgenin hemen ardından, otoyol orman arazisi içinden devam ederek Uskumru kırsal yerleşim bölgesinin kuzeyinden geçecektir. Ek olarak, bu orman arazisi içinde yapılacak bir viyadükle Tatlısu Deresi üzerinden geçecektir. Otoyol, kırsal yerleşimden çıktıktan sonra, Boğaz kıyısında bulunan Garipçe Köyü yakınında Boğaz koruma bölgesine ulaşana kadar, yeniden orman içinden geçecektir. Bu kısımda, 11 viyadük, 1 tünel ve 1 ekolojik köprü bulunacaktır. Otoyol Kısım 3 Projenin bu kısmı Poyraz Köyü nün güneyinden başlayarak, öncelikle batıda Boğaz koruma alanının içinden geçecektir. Otoyol, bunun hemen ardından, ormanlık arazinin içinden geçerek bir tarım arazisine ulaşacaktır. Ardından tekrar ormanlık araziden geçerek Öğümce kırsal yerleşim bölgesinde sona erecektir. Proje kuzeyde Göllü köy yerleşim bölgesi içinden devam ederek, sırasıyla Bızhane köy yerleşim bölgesinden, ormanlık araziden ve tarım arazisinden geçecektir. Tarım arazisinin hemen ardından Dedepınar Deresini geçecek, Hüseyinli köy yerleşim alanının güneyinden devam ederek tarım bölgesine erişecektir. Otoyol, bu bölgenin ardından, Reşadiye (Çekmeköy) yakınındaki bir meskun bölgeye kadar olmak üzere ormanlık arazi içinden geçecektir. Bu kısımda 9 viyadük ve 1 tünel bulunacaktır. Otoyol Kısım 4 Bu kısım iki koldan oluşmaktadır. Kısımlardan biri batıya yönelerek Reşadiye den Çamlık a dönmektedir (Ümraniye ilçesinin sol tarafında). Yapılacak otoyol doğuda ormanlık arazi içerisinden başlayıp, Alemdağ yerleşim bölgesinin hemen kuzeyindeki bir askeri bölge ve askeri güvenlik bölgesi içinden geçecektir. Otoyol, askeri bölge ve askeri güvenlik bölgesinin hemen ardından, Çekmeköy yerleşim alanına ulaşana kadar daha fazla ormanlık arazi ile askeri bölge ve askeri güvenlik bölgesi içinden geçecektir. Bu bölgenin ardından, ormanlık arazi içinden devam ederek bu bölgede son bulacaktır. Güney kısım Reşadiye den Paşaköy e doğru uzanacaktır (Sancaktepe ilçesinin sağ tarafında). Proje güzergahının 4. Kısmının bütününde 8 viyadük ve 1 tünel bulunacaktır. Otoyol koridorunun olası inşaat etkileri İnşaat etkileri, aşağıdakiler dâhil olmak üzere, inşaat faaliyetini içerecektir; Mevcut kara araç yol ağının genişletilmesi

274 11-11 Ormanların ve mevcut arazi şeklinin ortadan kaldırılması Mevcut yumuşak peyzaj alanlarının ortadan kaldırılması Tarım arazisi kaybı Tünel yapımı İnşaat amaçlı trafik hareketliliği, vinçler dâhil olmak üzere Beton ve yol yapım malzemeleri dahil olmak üzere ağır sanayi tesislerinde imal edilen malzemelerin artan hacmi Geçici inşaat tesisleri Otoyol koridorunun olası işletme etkileri Viyadükler, tüneller, araç yolları ve ışıklandırma dahil olmak üzere bunlarla ilintili altyapı unsurları dahil olmak üzere yeni inşa edilen yapıların peyzaja dahil edilmesi. Topoğrafya ve arazi şeklinin değişikliğe uğratılması Çalışma alanına artırılmış trafik seviyelerinin uygulanması Boğaz geçidinin olası inşaat etkileri Parçaların mavnalarla geçirilmesi dahil olmak üzere, Boğaz da yürütülecek faaliyetler Boğaz ın her iki yakasındaki karayla temas noktalarında konturların ve arazi profillerinin değişikliğe uğratılması Olgunlaşmış ağaçlar barındıran ormanlık arazi kaybı Boğaz geçidinin olası inşaat etkileri Şantiye tesisleri Vinçlerin hareket trafiği Mevcut kara yolu ağı üzerinde inşaat malzemelerinin hareket trafiği. Boğaz geçidinin olası işletme etkileri Köprü, kuleler, ayaklar ve rampalar ve bunlarla ilintili yeni altyapı unsurları Boğaz üzerinde yeni bir görünüm odağı oluşturmaktadır. Boğaz üzerinden hareket trafiğinin uygulamaya konması.

275 Görsel Etkilerin Azaltılması Proje neticesinde ortaya çıkacak olan görsel etkiler yeni köprüden, otoyol güzergah planlaması ve inşaat faaliyetlerinden, viyadükler ve tünellerin yapımı, araç trafiği ve bilhassa aydınlatma direkleri olmak üzere bunlarla ilintili altyapı unsurlarından kaynaklanacaktır. Münferit alıcılar / alıcı grupları üzerindeki görsel etkiler, peyzaj azaltma/ hafifletme taahhütleri dahilinde öngörülen belirli önlemler yoluyla azaltılabilir ve hafifletilebilir. Bu kısım içerisinde, Projeye ilişkin olarak, görsel alıcılar üzerindeki olası inşaat ve işletme etkilerine karşı uygulanacak yahut uygulanması gereken etki azaltıcı önlemler özetlenmektedir. Normal bir değerlendirme sürecinde, etkilerin azaltılmasına yönelik çalışmaların tümü, etki değerlendirme safhasından önce oluşturularak karara bağlanır. Bununla, proje etkilerine ilişkin gerçekçi ve kontrollü bir değerlendirmenin temin edilebilmesi doğrultusunda, kalıcı etkilerin önem derecesinin değerlendirilmesinde etki azaltıcı çalışmaların göz önüne alınabilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu etki azaltıcı çalışmalar, genellikle, Müşteri tarafından oluşturulan belirli tasarım unsurları ya da bulunulan taahhütlerdir. Ancak, bu değerlendirme amaçları doğrultusunda, projenin tasarımı değiştirilmiş ve belirli bir etki azaltıcı çalışma üzerinde henüz mutabakata varılmamış olması sebebiyle, tarafımızca, kimi hallerde, etki azaltıcı çalışma tavsiyelerinde bulunulmuş ve tavsiye edilen bu çalışmaların Yüklenici tarafından uygulanacağı varsayılmıştır. Tüm etki azaltıcı önlemler de ÇSEP içerisinde özetlenmiştir. Aşağıdaki kısımlarda, yukarıda tespit edilip tanımlanan görsel alıcılara ilişkin olarak kararlaştırılmış ya da teklif edilmiş etki azaltıcı önlemler ortaya konmaktadır. Öngörülen yolun yatay ve dikey hizalamasının yakın çevre tasarımında, aşağıdaki amaçlara yönelik önlemler yer alacaktır: Kara yolunun arazi şekline tersinmez etkiler bırakacak biçimde inşaatı yerine arazi yapısının nitelik ve mahiyetiyle bütünleşecek şekilde yapımı yoluyla ve özellikle de mesken mülklerin yakınında geçitlerden ve mevcut özelliklerden yararlanılmak suretiyle; öngörülen güzergahı boyunca, bilhassa yatay ve dikey hizalama anlamında, mevcut arazi şekli ve peyzaj unsurları ile en iyi çevresel uyumun gerçekleştirilmesi; Mevcut orman varlığının, bitki örtüsünün, duvarların ve doğrusal ağaçlık alanların mümkün mertebe muhafaza edilmesi ve Projeden etkilenen uygun nitelikteki mevcut ve görsel olarak karakteristik özellik gösteren mimari ve miras özelliklerinin korunması. İnşaat safhasında, görsel etki azaltıcı önlemlerin aşağıdaki tedbirleri içermesi tavsiye edilmektedir; Mümkün olduğu hallerde, inşaat faaliyetlerinin perdelenmesi ya da kısmi olarak perdelenmesi Şantiye tesislerinin arazi şekli içerisinde dikkatli bir biçimde konumlandırılması Proje koridoru içerisinde yer alan mevcut ağaçlık alanların, hafriyat niteliklerinin ve diğer kilit unsurların muhafazası ve korunması. Ayrıntılı proje safhasında, Projenin peyzaj bütünlüğüne dahil edilmesine yönelik etki azaltıcı önlemler aşağıdakileri kapsamalıdır; Yapıların, siluetler ve bakış açıları üzerindeki etkiler en aza indirilecek şekilde konumlandırılması Görsel etkilerin en aza indirilebilmesi için, Proje ve oturmaya elverişlilik arasında bir peyzaj tamponu oluşturulması gerekmektedir.

276 11-13 Kapsamlı bir ağaçlandırma planının hayata geçirilmesiyle, yerel sakinlerin görsel rahatlığı ve hoşluğu üzerindeki olası doğrudan etkiler azaltılabilir. Kentsel alanlar içerisindeki kara yolu ve aktarma yollarının banketlerine ilişkin yüksek kaliteli peyzaj önerileri tavsiye edilmektedir. Orman ağaçlandırma alanlarında, bitki örtüsü kaybını telafi etmek üzere, yaban hayatının yoğun olduğu koridoru ve görsel rahatlığı ve hoşluğu geliştirip iyileştirecek, öneriler geliştirilmelidir. Ekolojik açıdan önem ve anlam taşıyan ve proje kapsamında ortadan kaldırılan mahallere ilişkin telafi sağlanmalıdır (mümkün olduğu hallerde). Boğaz kanalında ikmal edici nitelikte kıyı şeridinin yeniden eski haline getirilmesine yönelik olarak, köprü geçiş noktasının yakınında, köprü ayaklarında doğal hafriyat kaplamaları oluşturulmalıdır. Boğaz geçişine ilişkin olarak yüksek kalite ve nitelikte tasarıma, malzemeye ve spesifikasyona bağlı kalınmalıdır Görsel Etkiler Öngörülen planın her bir alıcı ya da alıcı grubu üzerindeki olası etkileri, aşağıdaki kısım içerisinde ayrıntılı olarak ortaya konmaktadır. Bu tablolar içerisinde, aynı zamanda, alıcıların inşaat esnasında ve inşaatın tamamlanmasından 15 yıl sonra yaz mevsiminde maruz kalacağı etkilerin değerlendirmesi de dikkate alınmaktadır.

277 11-14 Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 1 Esenler Başakşehir Ahmet Yesevi Caddesi Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kentsel alan, meskun orta yoğunlukta Simgeler Görsel Temel Hat: Enlem: ; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Karma biçimde ticari ve mesken yerleşimden oluşan kentsel çeper bu görünümün doğu kenarını işgal etmekte olup, askeri bölgeden 6 şeritli bir yolla ayrılmaktadır. Kuzeyde, İstanbul un nüfus olarak yoğun kırsal alan yerleşim yerlerine doğru yüksek rakımlı bir görünüm söz konusudur. Yüksek bir üstgeçit, tali yollar, aktarma yolları ve ışıklandırma direkleri, ölçek olarak büyük olan kentsel manzaraya katkıda bulunmaktadır. Otoyolun üzerinde konumlanmış bulunan inşa edilmiş proje içerisinde topoğrafik etki barizdir. Askeri bölge yüksek fundalıktan ve karaçalı kaplı kaba, işlenmemiş çayırdan oluşmaktadır. Askeri bölge arazisinde bulunan bayırlar, manzaranın gerek ön planını gerekse de merkezi orta mesafesini işgal ederek, uzak mesafedeki yüksek binaların alt katlarının manzaralarını örtmektedir. Pilonların taşıdığı paralel iletim harları, görünümü batıdan doğuya geçerek kestiğinden, güçlü bir yatay etki yaratmaktadır. Güç hatlarının altında, bir başka yüksek asli otoyolun yanı sıra hizalanan ticari hangarlar, askeri bölgenin üstünde görülebilir niteliktedir. Ufuk çizgisi, binalar, minareler, vinçler ve kuleler dahil olmak üzere yüksek yapılarca mükerrer olarak kesintiye uğramaktadır. Kuzey 0,5 km Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) X Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe X Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Düşük Mevcut otoyol altyapısının genişletilmesi İnşaat faaliyeti İnşaat tesis alanlarının dikkatli bir biçimde konumlandırılması Küçük ölçekte Küçük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz)

278 11-15 Sakinler Yüksek ölçekte Düşük ölçekte İhmal edilebilir Küçük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Düşük Mevcut otoyol altyapısının genişletilmesi Artan trafik Küçük ölçekte Öngörülerin kentsel çepere uyumlaştırılmasına yönelik yumuşak peyzaj önerileri Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Araç Kullanıcıları Düşük Küçük ölçekte Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası Peyzaj Karakteri Tipi GN 2 Fentepe Okulu Kırsal alan yerleşim yeri, meskun bölge yüksek nüfus yoğunluğu Konum/ Grid Ref. Simgeler Enlem: 41,139817; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Yaklaşık 2 km. Görsel Temel Hat: Bu yüksek görüş noktasından, dikkat orta mesafedeki askeri tesislerin bulunduğu araziye çekilmektedir. Bu arazi, kısa orman bitkileriyle kaplı kaba ve işlenmemiş, inişli-çıkışlı bir topoğrafyadan oluşmaktadır. Peyzaj geniş bir yatay ölçeğe sahip olup, kuzey batı yönünde, İstanbul un yüksek yoğunluklu yüksek apartman binalarının bulundu doğrultuya bakmaktadır. Mevcut bir otoyol ve beton istinat duvarları ve ışıklandırma direkleri dâhil olmak üzere bununla ilintili altyapı, bu görüş noktasının ortasında, tepeden aşağı yönde kıvrılır vaziyette görülebilmektedir. Ön planda, görünüm, yakın zaman önce inşa edilmiş yüksek konut ve ticari ofis yapısı ile çerçevelenmektedir. Fentepe Okulu, etrafı güvenlik amaçlı bir çitle çevrili, asfalt kaplı bir oyun alanı içerisinde konumlanmış batıya dönük yokuşta bulunmaktadır. İnşaat faaliyeti, kentsel dokunun bir kısmını teşkil eden geniş çanaklı kanal içerisinde, yokuşun tabanında yer alan ön planda barizdir. Görünüm, iletişim ve güç hatlarını taşıyan kuleler ile uzak mesafede konumlu bacalar ve ticari yapı grupları dâhil olmak üzere çoklu dikey unsurlarca kesilmektedir. Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya X Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) X Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Şantiye tesisleri Yol Yapımı Yayalar/ Kullanıcıları Bisiklet Aktarma Yol ve Noktaları Viyadük İnşaat tesislerinin konumlandırılması Araç Kullanıcıları Düşük Bitki örtüsü kaybı Küçük ölçekte ölçekte ölçekte

279 11-16 Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yüksek ölçekte Perdeleme amaçlı ağaçlandırma Düşük ölçekte Düşük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Yeni otoyol ve bununla ilintili altyapının uygulamaya sokulması; Beton İstinat Duvarları Görünümün çevresine aktarma yolu oluşturulması Artan trafik ölçekte Küçük ölçekte Bitki örtüsünün ikamesi Aktarya yolu banketlerine ilişkin yumuşak peyzaj tasarımı Düşük Düşük Küçük ölçekte İhmal edilebilir Düşük Düşük Küçük ölçekte İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 3 Işıklar Kemerburgaz Yolu Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kentsel çeper Simgeler Enlem: 41,226442; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe GÜNEY Yaklaşık 1,5km. Görsel Temel Hat: Tali Yol Kırsal tarımsal yerleşim. Tuğla işleri, kum ocağı faaliyetleri ile ilintili ağır sanayinin hâkim olduğu bir noktadır. Hizasında ekili ağaçlardan oluşan bir sıranın bulunduğu yerel, tali erişim yoludur. Ana otoyolu doğu yönünde, yerleşimlerin üstünde kalmakta olup, kısmen meyve/ zeytin ağaçlarıyla perdelenmiştir. Batı yönünde ufuktan birbirinin içine karışan, ağaçlık tepeler yükselmektedir. Görünüme ticari trafik, damperli kamyonlar, toz ve bir kablo uzantısı teşkil eden tepe iletim hatları için dikilmiş olan çelik direkleri de içeren ve kentsel trafiğe katkı yapan dikey unsurlar hâkimdir. Mevcut t kavşak aktarması, görünümün merkezinde, mesafenin ortasında konumlanmaktadır. Ağaç gölgelikleri ve yol kenarındaki ağaç ve bitkiler görünümü çerçevelemektedir. Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya Görünümün Mahiyeti En Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) X Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük X

280 11-17 Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Düşük İnşaat faaliyetinin uygulamaya sokulması Yayalar/ Bisiklet Yeni otoyol Düşük Kullanıcıları Yeni viyadük Mümkün olan hallerde ağaçlık alanların muhafazası ve korunması Düşük Araç Kullanıcıları Düşük Olası bitki örtüsü kaybı Düşük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcısı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yüksek Düşük ölçekte İhmal edilebilir Küçük ölçekte İhmal edilebilir Küçük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç kullanıcıları Düşük Düşük Yeni otoyol Yeni viyadük Perdeleme sağlayan ağaç ve bitkilerin kaybı Artan trafik Düşük Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir Ağaçlık alanların ikamesine yönelik ağaçlandırma Aktarma yolu ve banketlerine ilişkin yumuşak peyzaj teklifleri İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası Peyzaj Karakteri Tipi Görsel Temel Hat: GN 4 Odayeri Istanbul Kırsal alan yerleşim yeri, meskun düşük-orta nüfus yoğunluğu Konum/ Grid Ref. Simgeler Enlem: 41,236237; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Kuzey Kuzey-Batı Düşük yoğunlukta 2 katlı mesken mülklerin yer aldığı kırsal yerleşim. Köy tipi dükkan ve kahveler ve kilise. Bakış noktası cüzi olarak rakımlı olup, çevresinde ağaçlardan oluşan bir sıra ve ağaçlık alan bulunmaktadır. Görünüm, kuzey yönünde, doğrudan, cazip açık alanlar bulunduran orman peyzajına bakmaktadır. Ön planda küçük ölçekli telekomünikasyon yapıları görülmektedir. Bahçelerde bulunan olgun, yaşlı ağaçlar süzülmüş bir görünüm sağlamaktadır. Mevcut yerel erişim yolu sakin olup, düşük seviyelerde trafik akışı söz konusudur. mesafede, görünürde kullanılmadığı izlenimi veren bir baraka/ gecekondu, cüzi miktardaki diğer insan yapımı tesir dışında aksi takdirde el değmemiş olacak ağaçlık alanı işgal etmektedir.

281 Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye X Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya X En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Yüksek Düşük Yeni otoyol, ciddi ölçüde ağaç kaybı Yüklenicilerin şantiye tesisleri İnşaat faaliyeti Mümkün olan hallerde, mevcut ağaçların muhafazası Yüklenici şantiye tesislerinin hassasiyetle konumlandırılması ölçekte ölçekte Küçük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yüksek Yeni otoyol ve bununla ilintili altyapı Artan trafik ölçekte ölçekte Ağaçlık alanların ikamesine yönelik ağaçlandırma Perdeleme amaçlı ağaçlandırma, hafriyat işleri Düşük Düşük ölçekte Küçük ölçekte Düşük Düşük ölçekte Küçük ölçekte Araç Kullanıcıları Düşük Küçük ölçekte Düşük İhmal edilebilir Düşük İhmal edilebilir

282 11-19 Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 5 Gümüşdere Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kırsal köy Simgeler Görsel Temel Hat: Enlem: 41,236769; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Güney Yaklaşık 0,9km. Küçük ölçekli beldenin güney yönündeki görünüm, ufuk doğrultusunda, sık bitki örtüsüne sahip, cüzi ölçüde inişli - çıkışlı tepelerle çevrelenmiştir. Ön planda, bakımsız, işlenmemiş çayırlık ile olgun ve yaşlı ağaçlar, dere kenarı bitkileri, aşırı gelişmiş bitki örtüsü ve kimi durumlarda çalımsı ağaçlar Gümüşdere nin kentsel çeperini oluşturmakta ve güney yönündeki görünümü filtrelemektedir. Ön planda politüneller bulunmaktadır. Mesken mülkler genellikle 2 ila 3 katlı (kimi nadir durumlarda 4 katlı) evlerden ve sade çiftlik yerlerinden oluşmaktadır. Görsel zarf, yoğun biçimde orman kaplı tepelerle çevrelenmiş olup, görünümler saha ve sınır belirleme amaçlı ağaç ve bitkilerle filtrelenmiştir. Görünümün merkezi odağında, ağaçlık bir tepenin yüksek bir noktasında, basit tek katlı beton yapıların bulunduğu aşırı büyümüş ve terk edilmiş bir köy bulunmaktadır. Bu görüntü, tekli direklerle taşınan düşük seviye kablo ve teller ve uzak mesafede, yer yer görülen dam ve çatılarla birlikte, kentsel çeperin, aksi takdirde ağırlıklı olarak kırsal bir manzara arz edecek noktalara uzanmasına neden olmaktadır. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye X Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe Mesafe X Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) X Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi Önemli Ölçüde X Manzara Kalitesi Yüksek? X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Yüksek - Büyük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Düşük - Yeni viyadük - İnşaat faaliyeti - Ormanın yok edilmesi Mümkün olan hallerde ağaçlık alanların muhafazası ve korunması Şantiye tesislerinin konumlandırılmasında hassas hareket edilmesi Yüksek - Yüksek - Küçük ölçekte Küçük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz)

283 11-20 Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Yüksek Düşük Düşük Viyadük, tepe bölgesinde, ormanların üzerinde bir siluet oluşturacaktır. Artan hareket trafiğinin ortaya çıkması Proje ile ilintili altyapı Ağaçlık alan kaybı Artan trafik ölçekte Küçük ölçekte Küçük ölçekte Ormanın ikamesine yönelik ağaçlandırma ölçekte Küçük ölçekte Küçük ölçekte Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 6 Uskumrukoy Şehit Tevfik İnan Sokak İstanbul Bulutlu hava Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kırsal alan yerleşim yeri, Meskun Düşük Yoğunluk Simgeler Görsel Temel Hat: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Kuzey Yaklaşık 1km. Kuzey yönündeki görünüm, görece sığ olup, otlakların bulunduğu pastoral sahalar ve bayır üstlerinde ağaçlık alanlar ile orta mesafede konut yerleşimi bulunmaktadır. Görünüm dâhilinde yer alan, Batı yönündeki vadi, vadi tabanının görünümlerini filtrelemekte olan, yoğun biçimde güzün yaprak döken dere kenarı ağaçları içermektedir. Tepe sırtı, kozalaklı ağaçlardan oluşan ağaçlık alanla kaplı inişli - çıkışlı yükseltilerin altında konumlanmaktadır. Ön planda yönü bayırlara bakan güney yönünde geleneksel 2 katlı kiremit çatılı evlerden oluşan yerleşim bulunmakta, ışıklandırma direkleri ile güç hatları kentsel dokuya katkıda bulunmaktadır. Görünümün kuzeydoğusunda yer alan uzak mesafedeki yükseltiye doğru, ağaçların doldurduğu siluet, 2 3 katlı yüksek, kırsal alan mesken yapılarınca kesintiye uğratılmaktadır. Mevcut yerel erişim yolları ve otoyollar görülebilmektedir. Batı yönünde, köyün daha alçak bayırlarındaki hareket trafiği, bu manzara içerisinde bir odak oluşturmaktadır. Bu sığ vadi tabanında bulunan mesken yapı ve altyapı şeridi, aksi takdirde ormanların çevrelediği kırsal bayırlardan müteşekkil olacak manzara üzerinde kentsel bir etki oluşturmaktadır. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak X Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya X Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe X Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Çok Sakinler Yüksek - Ormanın kaybı Yüksek Mümkün olduğu hallerde ağaçlık alanın ve dere kenarı bitki - İnşaat faaliyeti örtüsünün muhafazası Yayalar/ Bisiklet - Viyadük Çok Büyük ölçekte Büyük ölçekte

284 Kullanıcıları - Aktarma Yol ve Noktaları - Otoyol Araç Kullanıcıları Yüksek Çok Yüksek Büyük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yüksek Ormanın kalıcı olarak kaybı Kırsal çeperin yerine otoyolun tesisi Görünüm içerisine, yeni bir yatay, yüksek unsur olarak viyadüğün katılması Yeni aktarma yolu Artan trafik Yüksek Yüksek Büyük ölçekte Ağaçlık alanın ikamesine yönelik sınırlı ağaçlandırma imkanı Büyük ölçekte Taşıt yolu banketlerine ağaçlandırma yoluyla görsel perdeleme Aktarma yolunun kentsel dokuya uyumlaştırılmasına yönelik yumuşak peyzaj tasarımı Büyük ölçekte ölçekte Düşük - Düşük - ölçekte Küçük ölçekte Araç Kullanıcıları Yüksek Büyük ölçekte ölçekte Düşük - Küçük ölçekte Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 7 Kumköy İmam Ali Sokak Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kentsel alan meskun, orta-yüksek yoğunlukta Simgeler Görsel Temel Hat: Enlem: 41,24292; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Güney Yaklaşık 0,9km. Bakış noktası, Uskumruköy yerleşiminde bulunmaktadır. Ağaçlıklı bayırda konumlanan derin bir vadi içerisinde geleneksel 2 katlı evler bulunmaktadır. Güney yönünde manzara, her biri, ufukta öne çıkan ormanlıklı yükselti ve doruklarla yoğun biçimde ormanla kaplı, içiçe geçmiş tepeler içermektedir. mesafede, manzaranın merkezinde, bir başka komşu yerleşim olan Demerici görünmektedir. Yer yer görünen telekomünikasyon direk ve kuleleri ile minareler görünümün dikey unsurlarını teşkil etmektedir. Batı yönünde ve ön planda, yaşlı ve olgun ağaçların ve bitki örtüsünün yer aldığı bakımlı bahçeleri bulunan yüksek kaliteli mesken mülkler, görsel olarak çekici bir köy eğlence - dinlence bölgesinin çevresinde yer almaktadır. Görünümün odağı, ufka doğru uzaklaşarak birbirinin ardı sıra konumlanmış inişli çıkışlı bayırlar doğrultusundadır. Bahçelerde yetiştirilen bitkiler ve hoşnutluk amaçlı ağaçlandırma, görsel hoşluk ve hoşnutluğu tesis etmekte ve buna katkıda bulunmaktadır.

285 Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye X Görünümün Mahiyeti Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya X Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi Önemli Ölçüde X Manzara Kalitesi Yüksek Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Mesafe içerisinde ormanların ortadan kaldırılması Ufuk çizgisi üzerinde inşaat faaliyeti Mümkün olan hallerde ormanların muhafazası ölçekte Küçük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yüksek Düşük ölçekte Düşük ölçekte İhmal edilebilir Küçük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yeni otoyol viyadüğü, görünüm içerisinde, yeni bir ufuk çizgisi unsuru olarak belirecektir. Artan hareket trafiğinin ortaya çıkması Düşük Küçük ölçekte Ormanın ikamesine yönelik ağaçlandırma Düşük Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir Araç Kullanıcıları Düşük Düşük İhmal edilebilir Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 8 Demirci Sazlıdere Caddesi Konum/ Grid Ref. Görünüm Yönü Güney

286 11-23 Peyzaj Karakteri Tipi Açık Arazi Sulak (göl) alanı Simgeler Görsel Temel Hat: Şantiyeye Mesafe Yaklaşık 0,7km. Demirici nin güney ucunda, yüksek rakımlı bir noktada bulunan tali yerel yol. Güneye doğru, görünüm, yumuşak iniş çıkışlı tepeler üzerindeki olgun ormanlık bölgenin ufkunun üzerinde gür ağaçlardan oluşmaktadır. Bakış noktasının arka kısmında, Kuzey yönünde görünüm Karadeniz doğrultusundadır. Manzaraya, görsel olarak cazip, el değmemiş ağaçlık alanlar hâkimdir. Sakin çevre yapısı içerisindeki gölet bir eğlence dinlence ve hoşnutluk değeri sunmakta, bu da kırsal manzaraya katkıda bulunmaktadır. Mevcut yol, yolun batı tarafı boyunca ağaçlık alan ve yaban çiçekleri olmak üzere, yaklaşık olarak 3 m yüksekliğinde toprak setlerle çevrilidir. Karşı kenarda, bir metal çarpma bariyeri yükseltilmiş yol ile bunun aşağısında kalan alanı birbirinden ayırmaktadır. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay X Aşağıdan Yukarıya X En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Çok Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Yüksek - Olgun ağaçlık alana ait kısımların tamamen ortadan kaldırılması Yayalar/ Bisiklet Düşük - Perdeleme sağlayan ağaç ve bitkilerin ortadan Yüksek Kullanıcıları kaldırılması Yoktur. - İnşaat faaliyeti Araç Kullanıcıları Yüksek - Mevcut görünüm boyunca, yatay olarak, yeni otoyolun hayata geçirilmesi Büyük ölçekte ölçekte Büyük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki AzaltıcıÖnlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yüksek Düşük Yeni otoyol ve bununla ilintili altyapı Artan trafik Yüksek Yüksek Büyük ölçekte ölçekte Ağaçlık alanların ikamesine yönelik ağaçlandırma Yol kenarlarında, perdeleme amaçlı ağaçlandırma dahil olmak üzere, yumuşak peyzaj uygulamaları Büyük ölçekte Küçük ölçekte ölçekte Küçük ölçekte

287 11-24 Araç Kullanıcıları Yüksek Büyük ölçekte ölçekte ölçekte Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 9 Mezarlık Yolu, Garipçe Köprüsü Temeli, Batı İstanbul Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kıyı burnu, mesken yerleşimi ve arkeolojik nitelik Simgeler Kale Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Doğu Yaklaşık 0,6km. Görsel Temel Hat: Boğaz boyunca, İstanbul un Anadolu yakasına doğru cepheden görünüm. Görünümün merkezinde, Boğaz a doğru kademeli / basamaklı olarak sıralanan kiremit çatılı konutlar ile Poyrazköy yerleşimi görünmektedir. Ön kıyıda marina bulunmaktadır. Kalenin yüksek ve kadim surlarının ardında, terk edilmiş binalarında, çatılarında ve onarım gerektiren, yüzey kaplaması yapılmamış yollarında bakımsızlık emareleri bariz biçimde görülen, kıyı şeridinde kilit nitelikte bir mesken yerleşimi olan Garipçe bulunmaktadır. İstanbul un Anadolu yakası manzarasını gören turistik kafe ve kahveleriyle günübirlik geziciler arasında popüler bir ziyaret yeridir. Batı yönündeki görünüm, su kıyısına dik bir biçimde inan, yoğun biçimde ormanlarla kaplı, derin oyuklar bulunan bayırların inişli-çıkışlı konturlarından oluşmaktadır. Güney yönünde, ufuk çizgisi üzerindeki büyük iletişim kulesine doğru manzaralar bulunmaktadır. Kuzey yönündeki manzaralar Karadeniz doğrultusundadır. Bu lokasyondan, Boğaz yoğun gemi/ taşımacılık trafiğine sahip bir kanal görüntüsündedir. Anadolu yakasında bulunan köprü sahanlığı lokasyonundaki inşaat hâlihazırda başlamış olup, Boğaz'ın karşı kıyısında yeni bir odak oluşturmaktadır. Köprü ayağındaki kazılı noktada açığa çıkmış kayalar, ormansızlaşma ve göze çarpan toprak yığınları bulunmaktadır. Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya Görünümün Mahiyeti En Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Yüksek Büyük ölçekte Köprünün ayrıntılı tasarım ve bitirme işleri Yayalar/ Bisiklet Yol yapımı Şantiye tesis yerleşim planı Yüksek Kullanıcıları Boğazda köprü ve bununla ilintili altyapı inşaatı Mümkün olan hallerde ormanın muhafazası ve korunması Anadolu sahanlık tarafında inşaat faaliyeti. Araç Kullanıcıları Düşük Yüksek Büyük ölçekte ölçekte

288 11-25 Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yüksek ölçekte Köprünün ayrıntılı tasarımı Azaltıcı/ hafifletici ağaçlandırma ölçekte ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Artan trafik Boğaz manzarasında yeni görsel olarak baskın odağın belirmesi ölçekte Küçük ölçekte Ormanın ikamesine yönelik ağaçlandırma Köprü sahanlıklarına yönelik doğal konturların eski haline getirilmesi ölçekte Küçük ölçekte ölçekte Küçük ölçekte Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN10 Poyraz Zamkinoz Niyazi Sokağı Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kentsel alan meskun, düşük- orta yoğunlukta Simgeler Enlem: 41,206265; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Güneydoğu Yaklaşık 1km. Görsel Temel Hat: Yüksek rakımlı kıyı burnunda konumlanmış küçük bir yerleşim yeridir. Yoğun ormanlık kaplı, oyuklu, sarp kayalıklar, kanalın her iki yakasından Boğaz'a uzanmaktadır. Ön planda, bir marina ve iskeleleri görünmektedir. İlerisindeki gemi/ taşıma trafiği kanalı, boğazın Karadeniz le buluştuğu bu manzarada yoğun bir trafiğe sahiptir. Güneydoğu yönünde, çatılar boyunca uzanan açık manzara, yoğun ormanlardan oluşan bir burun üzerine odaklanmaktadır. Proje Boğaz geçişinin Anadolu ayağındaki toprak yığınları ve inşaat faaliyeti görsel olarak baskındır. Güney ve batı yönünde, Projenin Avrupa yakasındaki sahanlığına ilişkin inşaat faaliyeti görülmektedir. Burada, ormanın belli kısımları yeniden yetiştirilmek üzere kesilmiş olup, inşaat sırasında oluşmuş hafriyat setleri, Boğaz ile ilintili doğal kıyı burunlarıyla karşıt biçimde doğal olmayan basamaklı bir peyzaj teşkil etmektedir. mesafede, inşaat şantiye tesisleri ve trafiği, etkileyici bir kıyı manzarası mahiyetindeki daha geniş görünümde yeni bir odak noktası oluşturmaktadır. Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya Görünümün Mahiyeti En Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi

289 11-26 Sakinler Yüksek Köprü, köprü ayakları, direkleri ve rampalarının inşaatı Otoyol yapımı Yayalar/ Bisiklet Ormanın, yeniden yetişririlmek üzere kesilmesi Kullanıcıları İnşaat şantiye tesisleri Şantiye tesislerinin konumlandırılmasında hassas hareket edilmesi Açıkta ve göz önünde hafriyat setleri Araç Kullanıcıları Düşük Yüksek Yüksek Yüksek Büyük ölçekte ölçekte ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yüksek Yüksek Büyük ölçekte Doğal konturların eski haline getirilmesi ölçekte ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yeni köprü ve bununla ilintili altyapı Yeni otoyol ve bununla ilintili altyapı Yüksek ölçekte İkame amaçlı ağaçlandırma Yol kenarlarına ve köprü bentlerine ilişkin yumuşak peyzaj ölçekte ölçekte Araç Kullanıcıları Düşük Yüksek ölçekte Köprünün ayrıntılı tasarımı Küçük ölçekte Küçük ölçekte Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 11 Muhtar Sillimetin 22-2 Poyraz Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kentsel alan sahil köyü, orta yoğunlukta Simgeler Görsel Temel Hat: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Güneybatı Yaklaşık 1km. Bu yerleşim yerinin kenarından, görünüm, yoğun ağaçlık alanla kaplı tepelerin ve kıyı bayırlarının bulunduğu kırsal çeperden oluşmaktadır. Güneybatı yönünde, köprünün Anadolu yakasındaki ayağının temel inşaatının yürütüldüğü alan ufukta öne çıkmaktadır. Batıda, göze çarpan bir güç hattı ufuk çizgisini kesmektedir. Yerel erişim yolu, ön planda bir kavşak oluşturmaktadır. Güney yönüne doğru, bir otoyol dik biçimde alçalan konturları izlemektedir. T kavşağında, güneye bakan tek bir konut bulunmaktadır. Keskin biçimde inişli çıkışlı topoğrafya ve ormanlık alan bir miktar perdeleme sağlamaktadır. Güneydoğu yönünde bir askeri orman gözetleme kulesi ile yanında bulunan bayırın tepesinde yer alan bina silueti kesmektedir. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Yatay X Aşağıdan En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X

290 11-27 Aşağıya Yukarıya Mesafe Kısa Mesafe Mesafe X Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek - İnşaat faaliyeti Yayalar/ Bisiklet - Yeniden yetiştirilmek üzere ağaç kesimi Kullanıcıları Mümkün olan hallerde, mevcut bitki örtüsünün muhafazası - İnşaat şantiye tesisleri Araç Kullanıcıları Düşük - Köprü inşaatı ölçekte ölçekte Küçük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Yüksek Köprü duvarı ve direklerinin tepesi görünebilir. Köprünün eğik bir görünüme sahip olması. Köprü kule ve direkleri Düşük Küçük Viyadük, orta mesafede, güneydoğu yönünde ölçekte manzaranın bir kısmını işgal edecek ve proje yeni bir odak noktası teşkil edeceltir. Düşük Artan hareket trafiğinin ortaya çıkması Düşük Düşük ölçekte Ormanın ikamesine yönelik ağaçlandırma İhmal edilebilir Perdeleme amaçlı ağaçlandırma Köprü ve direklerinin yüksek kaliteli olarak tasarlanması Düşük Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 12 Riva Caddesi Konum/ Grid Ref. Enlem: 41,197418; Boylam: Görünüm Yönü Güney Peyzaj Karakteri Tipi Kırsal çeper Sahil köyü, orta yoğunlukta Simgeler Şantiyeye Mesafe

291 11-28 Görsel Temel Hat: Temel hat büyük - orta ölçekte geniş bir nehir vadisinden oluşmakta, vadi tabanı sığır, koyun ve atların otlatıldığı meralar barındırmaktadır. Tarıma elverişli alanlar boyunca dere kenarı bitki ve ağaçları ile yer yer olgun ve yaşlı ağaçlar bulunmakta, bunlar yol tarafından görülen manzarayı filtrelemektedir. Güney yönünde ufuk yoğun biçimde orman kaplı, inişli-çıkışlı tepe konturlarından oluşmaktadır. Dağınık yerleşim içerisinde, görünümünü yaşlı ve olgun özel mülk ağaçlarının engellediği özel çiftlikler ve büyük konaklar bulunmaktadır. Riva Otoyolu, hızlı akan trafiği ile, peyzaj içerisinde öne çıkan güçlü bir doğrusal özellik teşkil etmektedir. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye X Düşük Seviye Doğrudan Eğik X Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe X Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Düşük - İhmal edilebilir Küçük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Düşük Viyadük inşaatı Orman geçişinin açılması Şantiye tesislerinin seçimi Mümkün olan hallerde ağaçlık alanların muhafazası Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yüksek Düşük Viyadük, güneybarı yönünde, uzak mesafede görünümün küçük bir bölümünü kaplayacaktır. Ağaçlar, dere kenarı bitkileri ve topoğrafya ile perdeleme Hareket trafiğinin görünümü ihtimali Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Küçük ölçekte Güzergâh kenarlarının yeniden ağaçlandırılması Viyadük görünür olmaya devam edecektir. İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Küçük ölçekte İhmal edilebilir

292 11-29 Araç Kullanıcıları Düşük Düşük - İhmal edilebilir İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 13 Çimento İşleri Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kırsal çeper Simgeler Görsel Temel Hat: Enlem: ; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Doğu Yaklaşık 100m. Yerel erişim yolu nehir vadi tabanındadır. Yoğun biçimde ormanla kaplı, dik oyuklu sarp kayalıkların eteklerinde sade ve alçak sınırlarla birbirinden ayrılan tarıma elverişli alanlar bulunmaktadır. Yol boyyunca, yer yer tek katlı mesken mülklerden oluşan dağınık bir yapılanma söz konusudur. Doğu yönüne doğru, yukarı bayırların üzerinde, peyzajın inişli-çıkışlı konturları yoğun biçimde ağaçlık alanlarla kaplıdır. Araya giren saha ağaçları, ağaç ve bitki sıraları ile alt bitki örtüsü manzaraları filtrelemekte ve çevrelemektedir. Ön planda, otoyola bakan, 2 katlı metruk bir ev bulunmaktadır. Hemen doğu yönündeki görünüm, tepeye hakim, yoğun ormanla kaplı araya giren konturlarla engellenmektedir. Güney yönündeki görünüm, beton işlerine kadar olmak üzere, endüstriyel sınır çiti ile kesilmektedir. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye X Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) X Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Düşük Viyadük inşaatı Ormanın, yeniden yetişririlmek üzere kesilmesi Ev yıkımı Yüklenicilerin şantiye tesisleri İnşaat faaliyeti Mümkün olan hallerde ağaçların muhafazası Küçük ölçekte Küçük ölçekte

293 11-30 Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler ölçekte ölçekte Düşük Küçük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Düşük Viyadük Orman geçişinin açılması Artan trafik Küçük ölçekte Yumuşak peyzaj teklifi Ormanın ikamesine yönelik ağaçlandırma Küçük ölçekte Düşük İhmal edilebilir Araç Kullanıcıları Düşük Küçük ölçekte Küçük ölçekte Düşük İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 14 Yonka Ck nr Kavağı Konum/ Grid Ref. Görünüm Yönü Kuzeybatı Peyzaj Karakteri Tipi Sahil burnu - yol Simgeler Şantiyeye Mesafe Yaklaşık 0,4km. Görsel Temel Hat: Yol ile Anadolukavağı arasında, Boğaz a kadar olmak üzere, kıyı burunlarına dik biçimde uzanan, aşağıya doğru anlık ve kısa süreli görünümler söz konusudur. Bu seyir noktasından, ağaçların ve bodur alt bitki örtüsünün sağladığı perdelemede, kuzey ve kuzeybatı uzanan yüksek rakımlı bri görünüm elde edilmesine olanak veren bir açıklık mevcuttur. Boğaz ın gerek Avrupa gerekse de Anadolu yakalarının kıyı burunları görülebilmektedir. Karadeniz doğrultusundaki görünüm, yoğun orman kaplı burunlarla çerçevelenmektedir. Yoğun biçimde orman kaplı burunların oluşturduğu ufuk çizgisi orman gözetim kulelerince kesintiye uğrarken, deniz feneri ve Türk bayrağının dalgalandığı büyük ölçekli bir gönder de görülmektedir. Boğaz ın uç kısmında, yer yer yerleşim ve bunlarla bağlantılı dalgakıranlar bulunmaktadır: Bu noktadaki görünüm, kıyı çevresinin ve yoğun gemi/ taşıma kanalının ağır etkisi altında büyük ölçekli bir yatay manzaradır. Proje köprü temellerine ilişkin inşaat şantiyeleri, hâlihazırda, Boğaz'ın her iki yakasında görünür durumdadır. Kuzeydoğu yönünde, ön planda, açıkta ve göze çarpar durumdaki inşaat çalışmaları silueti kesmektedir. Kuzeybatı yönünde, orman açıklığı, büyük çaplı hafriyat işleri ve yüklenici şantiye tesisleri görünüm içerisinde yeni bir odak teşkil etmektedir. Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük

294 11-31 Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Yoktur n/a n/a Sakinler Görünümün odağı Boğaz dır. Yayalar/ Bisiklet İnşaat faaliyeti görünümde yeni bir odak oluşturacaktır. Mümkün olan hallerde ormanların muhafazası Yüksek Kullanıcıları Köprü temelleri, rampaları, aktarma yolları Yüklenici şantiye tesislerinin hassasiyetle konumlandırılması Ormanın geçişinin açılması Büyük çaplı hafriyat işleri Araç Kullanıcıları Yüksek Büyük ölçekte Büyük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Yoktur Köprü ve köprü direkleri görünüm içerisinde yeni bir odak teşkil edecektir. Yeni yollar ve rampalar Artan hareket trafiğinin ortaya çıkması Proje ile ilintili altyapı Ağaçlık alan kaybı Yoktur Yoktur Hafriyat işleri doğal konturlar oluşturacak şekilde gerçekleştirilecektir. Yüksek Yüksek Büyük ölçekte Büyük ölçekte Köprünün yüksek kaliteli olarak tasarlanması Ağaçlık alanların ikamesine yönelik ağaçlandırma Proje alıcı çevreye uyumlaştırılmasına yönelik yumuşak peyzaj teklifleri Yoktur Yoktur Yoktur Yoktur ölçekte ölçekte Düşük Düşük Küçük ölçekte Küçük ölçekte Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 15 Yoros Kalesi Anadolu Kavağı Mh Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Kentsel alan, meskun düşük yoğunlukta Simgeler Görsel Temel Hat: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Popüler bir kent simgesi ve turistler açısından gözde bir ziyaret yeri olan, yüksek kaliteli bir rakımlı bakış noktasıdır. Bu lokasyonun ziyaret edilmesinin başlıca nedeni, Boğaz ın Karadeniz le buluştuğu, kuzey yönündeki geniş manzaranın keyfinin çıkarılmasıdır. Kuzey

295 Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yoktur Yoktur Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Yüksek Yüksek Görünümün odağı Boğaz dır. İnşaat faaliyeti görünümde yeni bir odak oluşturacaktır. Körü temelleri, rampaları, aktarma yolları Ormanın geçişinin açılması Büyük çaplı hafriyat işleri Mümkün olan hallerde ormanların muhafazası Yüklenici şantiye tesislerinin hassasiyetle konumlandırılması Yüksek - Yüksek - Büyük ölçekte Büyük ölçekte Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yoktur Yüksek Köprü ve köprü direkleri görünüm içerisinde yeni bir odak teşkil edecektir. Yeni yollar ve rampalar Artan hareket trafiğinin ortaya çıkması Proje ile ilintili altyapı Ağaçlık alan kaybı Yüksek - Büyük ölçekte Hafriyat işleri doğal konturlar oluşturacak şekilde gerçekleştirilecektir. Köprünün yüksek kaliteli olarak tasarlanması Ağaçlık alanların ikamesine yönelik ağaçlandırma Büyük ölçekte Düşük ölçekte Araç Kullanıcıları Yüksek Yüksek - Büyük ölçekte Projenin alıcı çevreye uyumlaştırılmasına yönelik yumuşak peyzaj teklifleri Büyük ölçekte Düşük ölçekte

296 11-33 Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 16 Esenler Başakşehir Ahmet Yesevi Caddesi Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Tarımsal Arazi/ Meskun/ Kentsel Çeper Simgeler Görsel Temel Hat: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Kuzeydoğu Bu bakış noktası, İstanbul un kırsal çeperinde yer alan düşük yoğunluklu yerleşim alanını temsil etmektedir. Ön plan görünüm, kesintili ağaç sıraları ile kesintiye uğramakta olup, küçük arazi parçaları ve işlenebilir sahalarla bağlantılı, düşük dereceli işlenmiş alanın kenarında bulunan 2-3 katlı mesken mülklerden oluşmaktadır. Araziler içindeki bahçe bitkileri, ağaç çit sıraları ve ağaçlar orta mesafede kısmı perdeleme sağlamaktadır. D19 otoyolu manzarayı yatay olarak kesmekte olup, görünüm, aynı zamanda, kısmen yol kenarı perdeleyici ağaç ve bitkilerle filtrelenmektedir. Ufuk çizgisi, üst uçları ormanla kaplı tepelerden oluşan bir aranjmandan oluşmaktadır. Ufuk çizgisi pilonlar ve iletim hatlarıyla kesilmektedir. Doğu yönünde, yüksek yoğunluklu mesken yapıları görünümün ortasında yüksek rakımlı bir konum işgal etmektedir. mesafeli manzarada, D19 otoyolunun arkasında ve yoğun nüfus barındıran bölgenin önünde ticari bir bölge bulunmaktadır. İletim kuleleri ve dikey direkler silueti kesintiye uğratırken, mesken yapılar kentsel çepere katkıda bulunmaktadır. Köy çevresinden oto yola ve kentsel yerleşime doğru, doğu yönünde, manzaralar bir grup yaşlı ve olgun ağaçlık alanla perdelenmektedir. 1 km Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya X Yatay Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) X Mesafe Kısa Mesafe Mesafe X Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük X Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Yüksek - Büyük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Düşük Proje D19 otoyoluna paralel konumdaki vadi içerisinde bulunacaktır. Yol, viyadük ve aktarma yolları inşaatı görülebilir durumda olacaktır. Şantiye tesislerinin konumlandırılmasında hassas hareket edilmesi ve ağaçlandırma yapılması. Yüksek - Yüksek - ölçekte Küçük ölçekli Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz)

297 11-34 Sakinler Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Araç Kullanıcıları Yüksek Yeni otoyol, orta mesafede yeni bir unsur teşkil eden bir viyadük üzerinden geçecektir. Bu durum, görsel zarf üzerinde son derece büyük bir dikey ve yatay etkiye neden olacaktır. Öngörülen yapı, gri depo binası ve yakın çevredeki diğer sektörlere ait yapılaşma ortamı kısmen perdeleme sağlasa dahi, görünür durumda olabilir. ölçekte ölçekte Düşük Küçük ölçekte Otoyol kenarlarına perdeleme amaçlı ağaçlandırma yapılması ölçekte ölçekte Küçük ölçekte Düşük ölçekte Düşük Düşük Küçük ölçekte İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 17 - Samandıra Paşaköy Yolu Paşaköy kavşağı D Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Islah edilmiş arazi Simgeler Görsel Temel Hat: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Yol kullanıcılarını temsil etmektedir. Ön planda ıslah edilmiş topraktan oluşan kaba yapılı mera dolgu sahasına ve ekilmemiş toprağa ulaşan, satıhsız bir toprak yolla uzanmaktadır. Güneydoğu yönünde ufuk çizgisi, baskın durumda ağaçlıklı bir tepeden oluşmaktadır. Tepenin alçak bayırları sulak alanla kesintiye uğramaktadır. Üst iletim hatları ve direkleri ile iletişim direkleri ufuk çizgilerini kesmekte olup, ahşap direklere monte edilmiş hatlar orta mesafede görünümü uçtan uca geçmektedir. Uzak mesafede, ufuk çizgisinde yerleşimler görülebilmektedir. D19 otoyolunun kuzeyindeki dağ eteğinin alçak bayırlarında, koyunların otlatıldığı meralar bulunmaktadır. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye X Düşük Seviye Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Güney Yakın Panoramik (360 o ) X Enine (180 o ) X Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek Düşük X Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Araç Kullanıcıları Düşük Yüksek ölçekte Önemli

298 11-35 Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Araç Kullanıcıları Düşük Küçük ölçekte Küçük ölçekte Düşük İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası Peyzaj Karakteri Tipi Görsel Temel Hat: GN 18 Kelebek Sokak Paşaköy Kentleşmiş bölge Endüstriyel/ Düşük yoğunluklu meskun Konum/ Grid Ref. Simgeler Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Dağınık bir yerleşim bulunmakta olup, güneye bakan bayırda düşük yoğunluklu konut yerleşimi bulunmaktadır. Tepelik alanda rakımı yükselen D19 yolu üzerindeki trafik, mesken mülkler arasından görülmektedir. Topoğrafya, binalar ve mevcut yaşlı ve olgun ağaçlar görsel perdeleme sağlamaktadır. Ufuk çizgisi yoğun biçimde orman kaplı tepelerden oluşmaktadır. Siluet, gözetleme kulesi ve üst iletim ve iletişim hatlarıyla kesilmektedir. Kuzeydoğu yönünde, ön planı ticari yapılar ve rahatlık ve hoşnutluk amaçlı alan işgal etmektedir. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Doğrudan Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay Aşağıdan Yukarıya X En Doğu 0,2km Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok Kısmi Önemli Ölçüde X Manzara Kalitesi Çok Yüksek Düşük X Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Düşük Küçük ölçekte Yayalar/ Bisiklet Düşük Kullanıcıları Vinçlerin hareketleri dahil olası inşaat faaliyeti Düşük Yoktur. Araç Kullanıcıları Düşük Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir

299 11-36 Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Düşük Yeni otoyolun kesintili/ filtrelenmiş olarak görünümü İhmal edilebilir İhmal edilebilir Otoyola perdeleme amaçlı ağaçlandırma İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Araç Kullanıcıları Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası Peyzaj Karakteri Tipi Görsel Temel Hat: GN 19 Alemdağ Şile Yolu. Kentleşmiş bölge Endüstriyel/ Düşük yoğunluklu meskun Konum/ Grid Ref. Simgeler Enlem: 41,038966; Boylam: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Güneydoğu Uzak mesafede ufuk çizgisi orman kaplı bayırlardan oluşurken, geniş yatay tarımsal peyzaj boyunca araç ulaşım ağı uzanmaktadır. Ön planda, doğu batı yönünde uzanan yoğun yollar baskın unsurdur. Yüksek rakımlı kuzey güney otoyolu bulunmaktadır. Batı yönünde uzak mesafede, yüksek kentsel konutlardan oluşan yerleşim manzaranın % 50 sini işgal etmektedir. Üst güç iletim hatları ve direkleri geniş yatay görünümü kesintiye uğratmakta ve kentsel dekor üzerindeki insana etkisine katkıda bulunmaktadır. Manzaranın doğu uzunda, 2-3 katlı yüksek nüfus yoğunluğu barındıran kentsel çeper bulunmaktadır. Görünümün Yükseklik Rakımlı - Yüksek X Seviye Düşük Seviye Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Mahiyeti Yönelim Yukarıdan Aşağıya X Yatay Aşağıdan Yukarıya En 0,2km Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) X Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Hafriyat işleri, inşaat faaliyeti, yüklenicilerin şantiye Mümkün olan hallerde, mevcut bitki örtüsünün muhafazası Düşük Küçük ölçekte

300 11-37 Yayalar/ Kullanıcıları Bisiklet Düşük tesisleri, vinçler Ağaç kaybı Düşük İhmal edilebilir Araç Kullanıcıları Düşük Düşük İhmal edilebilir Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Düşük Yeni aktarma yolu Yeni otoyol ve bununla ilintili altyapı inşaatı Artan trafik İhmal edilebilir İhmal edilebilir Çim ekimi, süsleme ve perdeleme amaçlı ağaçlandırma dahil olmak üzere yumuşak peyzaj çalışmaları İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Araç Kullanıcıları Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Görüş Noktasının Adı/ Numarası GN 20 Kent Sınırı Turgut Özal Caddesi Konum/ Grid Ref. Peyzaj Karakteri Tipi Düşük yoğunluklu meskun bölge/ orman Simgeler Görsel Temel Hat: Görünüm Yönü Şantiyeye Mesafe Bu bakış noktası, kentsel sınır ve yerel yol koridoru açısından temsil niteliği taşımaktadır. Yolun güney tarafında genel itibariyle 3 katlı mesken mülkler yer almaktadır. Kuzey/ Kuzeybatı yönünde manzara, yaşları genç olgun arası değişen çeşitli büyüme aşamalarında güzün yaprak döken ve kozalaklı ağaç türlerinin bir arada bulunduğu ormana açılmaktadır. Yol manzaraları, yol kenarında bulunan ağaç ve bitkilerle bahçe ağaçları ile çevrelenmektedir. Yüksek gerilim pilonları ve iletim hattı telleri ile çakışan taşıt yoluna ve kara yoluna paralel uzanan düşük gerilik üst güç hat ve direkleri bir kablo uzantısı teşkil etmektedir. Yüksek mesken yerleşimlerinin çatı üstleri uzak mesafede görülebilmektedir. 0,1km Yükseklik Rakımlı - Yüksek Seviye X Düşük Seviye Görünümün Mahiyeti Doğrudan X Eğik Çok-yönlü olarak Yönelim Yukarıdan Aşağıya Yatay X Aşağıdan Yukarıya En Panoramik (360 o ) Enine (180 o ) Çerçeveli (90 o ) Mesafe Kısa Mesafe X Mesafe Uzun Mesafe Çevrelenmiş (45 o ) Dar Açılı (45 o ) Çerçeveli

301 11-38 Perdeleme Perdeleme Yok X Kısmi X Önemli Ölçüde Manzara Kalitesi Yüksek X Düşük Alıcı Hassasiyet İnşaat Değişimi ve Etki İnşaat Etkisi Azaltıcı Önlem Büyüklük İnşaat Etkisi Sakinler Yüksek Yüksek Büyük ölçekte Yayalar/ Kullanıcıları Bisiklet İnşaat faaliyeti, yüklenicilerin şantiye tesisleri. Yeni kara yolu İletim hatlarının korunması/ yönlerinin değiştirilmesi Orman geçişinin açılması Mümkün olan hallerde, mevcut bitki örtüsünün muhafazası Yüklenici şantiye tesislerinin hassasiyetle konumlandırılması Yüksek Büyük ölçekte Araç Kullanıcıları Yüksek Alıcı Hassasiyet Operasyonel Değişim ve Etki Büyüklük (açılış yılı) Etki (açılış yılı) Etki Azaltıcı Önlem Büyüklük (5. yıl yaz) Etki (5. yıl yaz) Büyüklük (15. yıl yaz) Büyük ölçekte Kalıcı Etki (15. yıl yaz) Sakinler Yüksek ölçekte ölçekte ölçekte Yayalar/ Bisiklet Kullanıcıları Yeni kara yolu ve bununla ilintili altyapı inşaatı Artan trafik ölçekte Ormanın ikamesine yönelik ağaçlandırma ölçekte ölçekte Araç Kullanıcıları ölçekte ölçekte ölçekte

302 11.7 Etkilerin Önem Derecesi İnşaat süresi boyunca öngörülen güzergâh ve köprü ile yakın mesafede ya da doğrudan kendisine doğru yönelen manzaralarla doğrudan karşılaşan bazı alıcı gruplar, görsel hoşluk, hoşnutluk kaybı ve bir otoyol köprüsünün, otoyolun, yol kavşaklarının ya da bunlarla ilintili altyapı unsurlarının yapımı ile ilintili görsel olarak rahatsız edici inşaat faaliyeti neticesinde önemli ölçüde görsel etkiler deneyimleyecektir. Bu değerlendirme amacı doğrultusunda, ölçekte ve daha yüksek derecelerde kalıcı etki deneyimleyecek alıcılar, önemli derecede addedilecektir. Bunun nedeni, söz konusu alıcıların hassasiyeti (beklenti ve değişime uğrayan peyzajın alıcı açısından önemi), beklenen değişim büyüklüğü, bunların ilk elden yönelimi ve önerilen güzergah doğrultusundaki görsel yakınlıktır Etkilerin Özeti Tablo -1 Etkilerin Özeti Görüş Noktası 1. Esenler Başakşehir Ahmet Yesevi Caddesi Fentepe Okulu 3. Işıklar Kemerburgaz Yolu Hassasiyet Sakin Yaya Yol kullanıcısı Sakin Yaya Yol kullanıcısı Sakin Yaya Yüksek Düşük Düşük Yüksek Düşük Yüksek İNŞAAT OPERASYON (1. Yıl) OPERASYON (15. Yıl) Değişim Büyüklüğü Düşük Etki ölçekte Küçük ölçekte Küçük ölçekte ölçekte ölçekte Küçük ölçekte ölçekte Değişim Büyüklüğü Düşük Etki ölçekte Küçük ölçekte Küçük ölçekte ölçekte ölçekte Küçük ölçekte ölçekte Değişim Büyüklüğü İhmal edilebilir Düşük İhmal edilebilir Etki İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir Küçük ölçekte Önem Derecesi Önemsiz Önemsiz Önemsiz Önemli Önemsiz Önemsiz Önemsiz Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz

303 11-40 Görüş Noktası Hassasiyet Yol kullanıcısı İNŞAAT OPERASYON (1. Yıl) OPERASYON (15. Yıl) Değişim Büyüklüğü Etki Değişim Büyüklüğü Etki Değişim Büyüklüğü Etki Önem Derecesi Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz Sakin Yüksek ölçekte ölçekte ölçekte Önemli 4. Odayeri Yaya ölçekte ölçekte Düşük Küçük ölçekte Önemsiz Yol kullanıcısı Düşük Küçük ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz 5. Gümüşdere Sakin Yaya Yüksek Düşük Yüksek - Büyük ölçekte Küçük Ölçekte Önemli ölçekte Küçük ölçekte Düşük - İhmal edilebilir Küçük Ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz Önemsiz Yol kullanıcısı Düşük Küçük Ölçekte Önemli Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz 6. Uskumrukoy Sehit Tevfik İnan Sokak Sakin Yaya Yol kullanıcısı Yüksek Çok Yüksek Büyük ölçekte Büyük ölçekte Büyük ölçekte Yüksek Büyük ölçekte Büyük ölçekte Büyük ölçekte Düşük - Ölçekte Önemli Küçük Ölçekte Küçük Ölçekte Önemli Önemsiz Önemsiz 7. Kumköy İmam Ali Sakin Yüksek ölçekte Düşük ölçekte İhmal edilebilir Küçük ölçekte Önemsiz

304 11-41 Görüş Noktası Sokak Demirci Sazlıdere Caddesi Mezarlık Yolu, Garipçe Köprüsü Temeli, Batı İstanbul 10. Poyraz Zamkinoz Niyazi Sokağı Muhtar Sillimetin 22-2 Poyraz Hassasiyet Yaya Yol kullanıcısı Sakin Yaya Yol kullanıcısı Sakin Yaya Yol kullanıcısı Sakin Yaya Yol kullanıcısı Sakin Yaya Düşük Yüksek Düşük Yüksek Düşük Yüksek Düşük Yüksek İNŞAAT OPERASYON (1. Yıl) OPERASYON (15. Yıl) Değişim Büyüklüğü Yüksek Yüksek Yüksek Etki ölçekte Küçük ölçekte Büyük ölçekte Önemli ölçekte Büyük ölçekte Büyük ölçekte Büyük ölçekte ölçekte Büyük ölçekte Büyük ölçekte ölçekte ölçekte Değişim Büyüklüğü Yüksek Düşük Etki Küçük ölçekte Değişim Büyüklüğü Etki İhmal edilebilir Önem Derecesi Önemsiz İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz Büyük ölçekte ölçekte Büyük ölçekte ölçekte ölçekte Küçük ölçekte ölçekte ölçekte Küçük ölçekte ölçekte İhmal edilebilir ölçekte Küçük ölçekte ölçekte ölçekte ölçekte Küçük ölçekte ölçekte ölçekte Küçük ölçekte Küçük ölçekte Önemli Önemsiz Önemli Önemli Önemli Önemsiz Önemli Önemli Önemsiz Önemsiz ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz

305 11-42 Görüş Noktası Hassasiyet İNŞAAT OPERASYON (1. Yıl) OPERASYON (15. Yıl) Değişim Büyüklüğü Etki Değişim Büyüklüğü Etki Değişim Büyüklüğü Etki Önem Derecesi Yol kullanıcısı Düşük Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz 12. Riva Caddesi Sakin Yaya Yüksek Düşük Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Küçük Ölçekte Önemli İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Küçük Ölçekte Önemli İhmal edilebilir İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz Önemsiz Yol kullanıcısı Düşük Düşük - İhmal edilebilir İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir İhmal edilebilir Düşük - İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz 13. Çimento İşleri Sakin Yaya Düşük ölçekte Küçük ölçekte ölçekte Küçük ölçekte Düşük Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz Önemsiz Yol kullanıcısı Düşük Küçük ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önemsiz 14. Yonka Ck nr Kavşağı Yaya Yol kullanıcısı Yüksek ölçekte ölçekte Yüksek ölçekte ölçekte Düşük Küçük ölçekte Küçük ölçekte Önemsiz Önemsiz 15. Yoros Kalesi Anadolu Kavağı Mh Yaya Yol kullanıcısı Yüksek Yüksek Yüksek - Yüksek - Büyük ölçekte Büyük ölçekte Yüksek - Yüksek - Büyük ölçekte Büyük ölçekte ölçekte ölçekte Önemli Önemli

306 11-43 Görüş Noktası 16. Esenler Başakşehir Ahmet Yesevi Caddesi Samandıra Paşaköy Yolu Paşaköy Kavşağı D Kelebek Sokak Paşaköy Hassasiyet Sakin Yaya Yol kullanıcısı Yol kullanıcısı Sakin Yüksek Düşük Düşük İNŞAAT OPERASYON (1. Yıl) OPERASYON (15. Yıl) Değişim Büyüklüğü Yüksek - Etki Büyük ölçekte ölçekte - Küçük Ölçekte Küçük ölçekte Küçük ölçekte Değişim Büyüklüğü Etki ölçekte ölçekte - Küçük ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir Değişim Büyüklüğü Düşük Etki ölçekte Küçük ölçekte İhmal edilebilir Önem Derecesi Önemli Önemsiz Önemsiz Düşük İhmal edilebilir Önemsiz İhmal edilebilir Önemsiz Yaya Düşük Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz Yol kullanıcısı Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz 19. Alemdağ Şile Yolu. Sakin Küçük ölçekte İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz Yaya Düşük Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz Yol kullanıcısı Düşük İhmal edilebilir İhmal edilebilir İhmal edilebilir Önemsiz 20. Turgut Özal Caddesi Sakin Yaya Yüksek Yüksek Büyük ölçekte Büyük ölçekte ölçekte ölçekte ölçekte ölçekte Önemli Önemli

307 11-44 Görüş Noktası Hassasiyet İNŞAAT OPERASYON (1. Yıl) OPERASYON (15. Yıl) Değişim Büyüklüğü Etki Değişim Büyüklüğü Etki Değişim Büyüklüğü Etki Önem Derecesi Yol kullanıcısı Büyük ölçekte ölçekte ölçekte Önemli

308 Sonuç Etki azaltıcı önlemler, önerildiği şekilde yerli ağaç türlerinin ve fundalık bitkilerinin (Ağaçlandırma Planı kapsamında), zaman içinde yeni hayata geçirilen unsurlar görünümden perdelenip örtülecek ve yerel bölge peyzaj dekoru ile uyumlaştırılacak biçimde ekilmesiyle, öngörülen güzergâhın peyzaj ve görsel etkilerini azaltacak; böylelikle uzun vadede bölgenin genel peyzaj ve görsel karakterinin daha az bozulmaya uğraması sağlanacaktır. Meskun yerleşimin olduğu bölgelerdeki yol kenarlarına ve aktarma yol ve noktalarına ilişkin yüksek kaliteli peyzaj tasarımları, zaman içinde, kentsel peyzajın rahatlık ve hoşnut edici niteliğine katkıda bulunabilir ve Projeye ilişkin perdeleme sağlayarak bunların görünümünü filtreleyebilir. Boğaz ın her iki yakasındaki köprü ayakları sahanlığına yönelik restorasyon peyzaj tasarım teklifleri ile 3. Boğaz Köprüsünün tasarımının yüksek kaliteli olarak yapılacağı yönündeki taahhüde bağlı olarak; 9, 10 ve 15 no.lu bakış noktalarındaki alıcılar açısından, kalıcı etkiler, operasyonun 15. yılı yaz mevsimi itibariyle, orta ölçekli a nazaran orta ölçekli olumlu addedilebilir. Proje güzergâhı koridorunun hemen sonrasındaki alan içerisindeki çok sayıda lokasyonda sahip olunan görsel hoşluk ve hoşnutluk üzerinde önemli etkiler söz konusu olacaktır. Bununla birlikte; daha geniş bir çalışma alanının peyzaj ve görsel kaynağının önemli derecede bozulmayacağı ve dolayısıyla genel olarak peyzaj ve görsel hoşluk ve hoşnutluk üzerindeki genel etkinin, öngörülen güzergaha yakın mesafedeki alıcılarla/ bölgelerle sınırlı olduğu mütalaa edilmektedir.

309 SOSYO - EKONOMİ 12.1 Giriş Raporun bu bölümü, Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesinin, çevredeki yerleşim yerleri üzerindeki sosyal etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın ana hedefi, Projenin yapımı ve işletilmesiyle ilgili olası sosyal etkileri tespit etmektir. Sosyal Etki Değerlendirmesi (SED), Projenin; bireyler, hanehalkı ve kurumlar üzerinde olumlu ve etkilerinin olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak yürütülmektedir. SED kapsamında ayrıca, yerel halk üzerinde başlangıçta öngörülmeyen olumlu veya sonuçlar da tespit edilecektir. Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi konusunda yapılan çalışmanın önemli hedefleri: Proje alanının civarında yaşayan hanelerin mevcut sosyal ve ekonomik koşullarının belirlenmesi, Projenin başlangıç aşamasından, projenin sona ermesine kadar işletmenin tüm yaşam döngüsünde projeyle ilgili olası sosyal etkilerin tespit edilmesi ve değerlendirilmesi; Mümkün mertebe projeye dâhil edilen genel etki azaltma önlemlerinin açıklanmasıdır Değerlendirme Kapsamı Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi, Boğaziçi nin (ya da İstanbul Boğazı) üzerinden geçen bir köprü ile Avrupa ve Asya nın iki tarafında, bağlantı ve bağlantı yollarıyla bir otoyol içermektedir. Köprü ve otoyol tasarımı için tüm gereksinimler, KGM tarafından hazırlanan Kuzey Marmara Otoyolu nun (3 üncü Boğaz Köprüsü dâhil) Tasarım ve Yapım Teknik Şartnamesi nde belirtilmiştir. Köprü, Avrupa yakasında Garipçe ile Asya yakasında Poyrazköy arasında, Karadeniz e yakın bir şekilde İstanbul Boğazı nın üzerinden geçecektir. Köprünün amacı, 2 adet 4 şeritli otoyol ve iki adet yüksek hızlı demiryolu hattını taşımaktır. Kuzey Marmara Otoyolu, Boğaz köprüsü de dâhil olmak üzere yaklaşık 54 km bağlantı yolu ve Odayeri nden Paşaköy e yaklaşık 60 km uzunluğunda bir otoyol içermektedir. Yapılacak yolun yaklaşık toplam uzunluğu 114 km olacaktır. Projeden etkilenen topluluklar incelendiğinde, etkilenen grupların veya kategorilerin aralığı oldukça geniştir. Projeden etkilenen yerleşim yerlerini, yakındaki yerleşimlerde yaşayanları, Proje çalışmalarından etkilenecek olanları ve civarda yaşamayan ancak yeni bir proje veya politika değişikliğine ilgi duyan kişileri içermektedir. Projeden etkilenen diğer kişiler, projenin yapılacağı yerdeki araziyi kullananlardır. Projeden doğrudan etkilenecek yerleşim yerleri şunlardır: Göllü Köyü, Bozhane köyü, İshaklı Köyü, Paşamandıra Köyü, Poyrazköy, Bozhane Köyü, Hüseyinli Köyü, Reşadiye Köyü, Işıklar Köyü, Odayeri Köyü, Paşaköy, Demirci Köyü, Garipçe Köyü Uskumruköy, Alibahadır Köyü, Kısırkaya Köyü, Çiftalan Köyü, Rumelifeneri, Gümüşdere Köyü, Anadolufeneri, Nişantepe Köyü ve Çatalmeşe Köyüdür. Şekil 12.1 de yer alan haritada, yaşayan nüfusla birlikte Projeden etkilenmesi muhtemel yerleşim yerleri görülmektedir.

310 12-2 Şekil 12.1 Projeden Etkilenen Yerleşim Yerleri 12.3 Yöntemler Mevcut Durum Analizi Mevcut durumun analizi için tek bir teknikle değil birçok tekniğin kullanılması ile veri toplanmıştır. Sosyal bilimlerde amaca bağlı olarak kullanılabilecek birçok veri toplama tekniği bulunmaktadır. Sosyal etkinin belirlenmesi için aşağıdaki tekniklerden yararlanarak veri toplanmıştır: İkincil veriler, Anketler (yerleşim yeri anketi ve hanehalkı anketi) Katılımcı gözlemi İkincil Veri Bu çalışmada kullanılan ikincil veriler; nüfus sayımı verilerini, coğrafi verileri (haritalar da dâhil olmak üzere), ulusal ve yerel makamların istatistiklerini, sivil toplum kuruluşlarından ve toplum kökenli kuruluşlardan alınan belgeleri içermektedir. Bu raporda yer alan verilerin pek çoğu, Türkiye İstatistik Kurumundan (TÜİK) alınmıştır. Türkiye deki nüfus verisi, yeni veri elde edildikçe periyodik olarak güncellenmektedir. TÜİK ten alınan veri en güncel veri olmasına rağmen, bazı sınırlamalar söz konusudur. TUİK ten alınan bilgiler daha çok İstanbul ilinin verilerine dayanmaktadır.

311 Anketler Yerleşim Yeri Anketi Köyün geçmişine yönelik bilgiler, köy muhtarıyla görüşülerek toplanmıştır. Bu anketler, bir bütün olarak yerleşim yerindeki bilginin toplanması konusunda başlıca kaynakları oluşturmuştur. Hanehalkı Anketi Proje alanındaki hanehalklarıyla, hanehalkı anketi yapılmıştır. Araştırmada hane üyeleri ile yüz yüze görüşülmüştür. Araştırmada, ailelere resmi bir ziyarette bulunulmuş ve standart bir soru formu kullanılarak ailenin yetişkin üyesiyle anket yapılmıştır. Araştırmada, başlıca yaşam kaynakları, proje alanındaki sorunlar ve teklif edilen projeye yönelik eğilimler de dâhil olmak üzere bir dizi belirli konuya odaklanılmıştır. Her yerleşim yerindeki örneklem büyüklüğü, yerleşim yerinde yaşayanların sayısına bağlı olarak oluşturulmuştur. Araştırmayı yapmak için köylerin seçiminde bazı hususlar ve kriterler göz önüne alınmıştır. Çalışma, dört aşamadan meydana gelmiştir: Bu çalışma dört aşamadan oluşmakta olup, bunlar saha öncesi çalışmalar, saha uygulamaları, kodlama ve veri girişi ile verinin analiz edilmesidir Birinci Aşama: Saha Öncesi Çalışmalar İkincil Verinin Toplanması İkincil veri kaynakları, nüfus sayımı ve resmi kurumların ilgili başka kayıtları da dâhil olmak üzere başlıca resmi kayıtlara dayanır. Kullanılan diğer ikincil veri kaynakları, coğrafi veriyi (haritalar da dâhil), yerel resmi kurumların istatistiklerini, sivil toplum kuruluşlarının ve halk tabanlı kuruluşlardan edinilen belgeleri ve gazetelerin yayımladığı raporları içermektedir. Yerleşim Yerlerinin Seçilmesi Proje alanındaki yerleşim yerlerinin toplam nüfusu tür. Söz konusu alanda hanenin bulunduğu tahmin edilmektedir. Örnek büyüklüğü; artı veya eksi 0,01 hata payıyla 0,95 güven seviyesyle belirlenmiştir. Bu temelde, 652 hane üyesiyle görüşme yapılmıştır. Her yerleşim yerindeki hane üyelerinin en az 10 uyla görüşümüştür.. Örneklem sayısı aşağıdaki formül kullanılarak belirlenmiştir: N * t n (( N 1) * d 2 2 * p * q ) ( t 2 * p * q) n= örneklem sayısı N= Nüfus d= hata payı p= proje alanında tahmin edilen tekrarlanma sıklığı t= % 95 seviyesinde güven düzeyi q= 1-p

312 12-4 Hanelerle görüşmeler belirlenen tüm yerleşim yerlerinde yapılmıştır. Yerleşim yerlerindeki nüfus ve yapılan anket sayısı Tablo 12-1 de gösterilmiştir. Tablo 12-1 Araştırmanın Örneklemi İlçe Yerleşim yeri 2012 yılındaki nüfus Hane sayısı Yapılan görüşme sayısı BEYKOZ Alibahadır BEYKOZ Anadolu Feneri 1, BEYKOZ Bozhane BEYKOZ Göllü BEYKOZ İshaklı 1, BEYKOZ Paşamandıra BEYKOZ Poyraz ÇEKMEKÖY Çatalmeşe 7,446 1, ÇEKMEKÖY Hüseyinli ÇEKMEKÖY Nişantepe 5,413 1, ÇEKMEKÖY Reşadiye 2, EYÜP Çiftalan EYÜP Işıklar EYÜP Odayeri SANCAKTEPE Paşaköy 1, SARIYER Demirciköy 1, SARIYER Garipçe SARIYER Gümüşdere 2, SARIYER Kısırkaya SARIYER Rumeli Feneri 3, SARIYER Uskumruköy 5,077 1, Toplam 37,343 9, İkinci Aşama: Saha Uygulamaları Araştırma Ekibinin Eğitimi Araştırma ekibinin eğitimi bir gün sürmüştür. Eğitim, yoğun bir eğitim programı yerine oryantasyon eğitimi şeklinde verilmiştir. Eğitimde, aşağıdaki konular ele alınmıştır: Araştırmaya giriş ve araştırmanın hedefleri; Materyallerin dağıtılması; Soruların tartışılması; Soruların gözden geçirilmesi; Not alma işleminin gözden geçirilmesi ve Verilen materyallerin okunmasıyla konuya aşinalık kazanılması.

313 12-5 Görüşmeler Sosyal alan araştırma ekibi 7 araştırmacıdan oluşmuştur. Bir araştırmacının, bir günde 7 hanenin halkı ile (toplam 49 haneyle anket yapılması) görüşme yapması planlanmıştır Üçüncü Aşama: Kodlama ve Veri Girişi Veri girişi faaliyetleri İstanbul da yapılmıştır. Kodlama işlemi, görüşmelerle birlikte yapılmıştır. Soru formu kodlandıktan sonra veri giriş ekibine gönderilmiştir. Bu araştırmada, istatistiki analizler ve Power Point için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi) kullanılmıştır Dördüncü Aşama: Veri Analizi Verinin analizi; araştırmalardan, gözlemlerden ve belgelerden toplanan verinin mukayeseli analizi ve istatistik sonuçlarının yorumlanmasıyla yapılmıştır. Kısaca belirtilecek olursa, bu çalışma için toplanan veri, basit açıklayıcı istatistik teknikleriyle analiz edilmiştir. Sosyal Rapor, projeden etkilenen alandan ilk elden toplanan verinin değerlendirilmesine dayanmaktadır Katılımcı Gözlem Katılımcı Gözlem, insanların motivasyonlarının ve eğilimlerinin derinlemesine anlaşılması için bir alan tekniğidir. Bu çalışmaya gözlem, dinleme, sorular sorma ve ayrıntılı alan notları tutmaya dayanmaktadır Değerlendirme Metotları Sosyal etkiler pek çok yolla karakterize edilip, tanımlanabilmektedir. Sosyal etkinin belirlenmesi, herhangi bir projenin etkilerinin anlaşılmasında ve proje alanlarında farklı gruplar arasında söz konusu etkilerin dağılımında önemli rol oynayabilir. Sosyal Etkinin Belirlenmesinde Prensipler ve Kılavuz Bilgiler Konulu Kuruluşlararası Komite (2003), sosyal etkileri aşağıdaki şekilde tanımlamaktadır: Sosyal etkilerle anlatılmak istenen; insanların yaşadığı, çalıştığı, oynadığı, bir diğeriyle ilişki kurduğu, ihtiyaçlarını gidermek için bir araya geldiği ve genellikle toplumun üyeleri olarak olagelen usulleri değiştiren her türlü kamu veya özel sektör eylemlerinin insan toplulukları üzerindeki sonuçlarıdır. Terim, aynı zamanda, insanların kendilerinin ve toplumlarının anlaşılmasında yol gösteren ve akla uygun hale getiren normların, değerlerin ve inançların değişimiyle ilgili kültürel etkileri de içerir. SED; politikaların, programların ve projelerin sosyal sonuçlarının analiz edilmesi, izlenmesi ve yönetilmesi sürecidir. Vanclay in (2003) de işaret ettiği gibi, Sosyal etki değerlendirme, müdahalelerin (politikalar, planlar, programlar ve diğer sosyal faaliyetler) ve sosyal değişim süreçlerinin insan ortamındaki planlanan ve planlanmayan sonuçlarının daha sürdürülebilir bir biyofiziksel ve insan ortamı yaratacak şekilde analiz edilmesi (tahmin edilmesi, değerlendirilmesi ve yansıtılması) ve yönetilmesi sürecidir. Genel olarak SED, insanlar üzerindeki tüm etkilerin, insanların ve toplumların sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel ortamlarıyla etkileştiği tüm yolların değerlendirilmesi için bir altyapı olarak tanımlanabilir. Terim; kültürel etkiler, toplumsal etkiler, yapısal etkiler, cinsiyet etkileri, kaynak konuları, politik etkiler vb. dâhil olmak üzere tüm insani etkileri bünyesinde toplar. Adams ın (2000) da işaret ettiği üzere, sosyal etkiler; hem olumlu, hem de etkileri kapsar ve planlamada, yapım sırasında ve yapıldıktan sonra çeşitli tüm aşamaları kapsayan bir zaman diliminde değerlendirilmek zorundadır. Sosyal etkiler; etnik, cinsiyet, sosyal sınıf ve sınıf gruplanmaları vb. pek çok

314 12-6 faktöre bağlıdır. Sosyal etkiler, doğrudan ve dolaylı birkaç sonucu olan doğrudan veya dolaylı etkiler şeklinde görülebilir. Projelerin olumlu ve sosyal ve ekonomik etkilerinin/bedellerinin nadiren eşit şekilde dağıtıldığı ve etkilenen toplumların kendilerinin çok farklı olduğu bilinmektedir. Özellikle farklı gruplar/kategoriler arasında etkilerde belirgin farklılıklar olabilir. Projelerin erkekleri ve kadınları farklı şekillerde etkilediğini kabul etmek makul görülebilir. Olumlu/, uzun/kısa vadeli, planlı/plansız, beklenen/beklenmeyen, toplu ve algılanan olası tüm etkiler, birlikte dikkate alınmalıdır. Her çeşit etki arasında birbirine bağımlılık ve karşılıklı etkileşim, etkilerin ayrı ayrı değerlendirilmesini karmaşık hale getirir. Sosyal etkileri rakam vererek ölçmek veya açıklamak her zaman kolay değildir. Örneğin; yerel nüfusta bir artış, istihdam fırsatlarında bir artış veya yeniden yerleştirilen insanların sayısındaki bir artış sayısal terimlerle algılanır. Bununla birlikte, yeniden yerleştirme, yerleşim yerinin ve arkeolojik alanların zarar görmesi ve sağlığa zararlı olması nedeniyle sosyal ve kültürel yozlaşma gibi bazı kayıplar ve sonuçlar sayısal terimlerle kolay kolay ifade edilemez. Sosyal etkiler tarif edilirken ve belirlenirken, söz konusu etkilerin sayısal ifadeleri belirgindir, ancak nicel terimlerle ifade edilmeyen projenin diğer sonuçları da göz önüne alınmalıdır. Her kriter, Önem Kriterleri (Bkz. Tablo 12-2) kullanılarak sıralanmıştır. Tablo 12-2 Önem Kriterleri Etki Değerlendirme Kriterleri Büyük Ölçekte Olumsuz Yüksek Ölçekte Olumsuz Ölçekte Olumsuz Küçük Ölçekte Olumsuz İhmal Edilebilir Ölçekte Olumlu Yüksek Ölçekte Olumlu Mevcut yaşam kolaylıkları, yaşam tarzı ve toplum faaliyetleri ile işlevleri üzerinde geri dönüşü olmayan ve önemli değişimler. Mevcut yaşam kolaylıkları, yaşam tarzı ve toplum faaliyetleri üzerinde, sınırlı seviyede azalmayla birlikte kayda değer seviyede değişimler. Mevcut yaşam kolaylıkları, yaşam tarzı ve toplum faaliyetleri üzerinde bazı azalmalar kapsamında dikkat çeken değişimler. Oldukça önemli seviyede azaltılabilecek, mevcut yaşam kolaylıkları, yaşam tarzı ve toplum faaliyetleri üzerinde yerel düzeyde veya sınırlı seviyede dikkat çeken değişimler. Bazı etkiler sonradan ortaya çıkacaktır. Mevcut durumda çok küçük değişim. Yerel yaşam kolaylığı, yerleşik yaşam tarzı ve günlük toplum faaliyetleri üzerinde fark edilebilir hiçbir etkinin olmaması. Yerleşkelerin yakınındaki yaşam kolaylıkları üzerinde algılanamayan değişimler. Yaşam kolaylığı, yaşam tarzı ve günlük toplum faaliyetleri üzerinde küçük iyileştirmeler. İstihdama ve uygun hizmetlere ve tesislere etkisi olan, yüksek sosyal sermaye düzeyiyle, sosyal bakımdan güçlü toplumların oluşumu.

315 Temel Koşullar Yerleşim Yerlerinin Sosyodemografik Özelikleri Bu bölümde, teklif edilen projenin civarında bulunan en yakın köylerdeki hanehalkının sosyal ve demografik özellikleri yer almaktadır. Hanelerde görüşülen insanların % 52 si erkek, %48 i ise kadındır. Şekil 12-2 Cinsiyet Değerleri Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Görüşme yapılan hanelerdeki kişilerin yaş gruplarına göre dağılımlarına bakıldığında, en yüksek oranın (% 16,1) yaş aralığındaki grup olduğu görülür ile yaş aralığındaki grupların oranı % 15,1 dir. 60 yaş ve üzerindeki nüfusun oranı % 16 dır. Belirtilen hanelerde yaşayan insanların % 59,8 i yaş aralığındaki gruba aittir. Bu veriler temelinde, nüfusun genç ve ekonomik bakımdan aktif olduğunu söylemek mümkündür. Şekil 12-3 Yaş Grupları Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013

316 12-8 Görüşme yapılan hanelerde toplam kişi yaşamaktadır; hane başına düşen ortalama kişi sayısı ise, 3,72 lik ulusal ortalamanın (TÜİK, 2012) üzerindedir (4,32). Örnekleme giren hanelerde, en az sayıda insan bulunan hanede yalnızca 1 kişi var iken, en kalabalık ailedeki fert sayısı 9 dur. 4 kişinin yaşadığı hanelerin oranı % 27,47, 5 kişilik hanelerin oranı % 18,75 tir. Proje kapsamındaki yerleşim yerlerinde çekirdek aileler oldukça yaygındır. Kentleşmenin artmasıyla, Türkiye de geniş ailelerde oran azalması söz konusu olurken, çekirdek aile oranında yükselme görülmektedir. Hanehalkının sayısına göre dağılım Tablo 12-3 te verilmiştir. Tablo 12-3 Hanehalkı Sayısı HANEDEKİ İNSAN SAYISI Sayı % 1 kişi 87 4,24 2 kişi ,63 3 kişi ,54 4 kişi ,47 5 kişi ,75 6 kişi 186 9,06 7 kişi 91 4,43 9 kişi 18 0,88 TOPLAM ,00 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Hanelerdeki fertlerin çoğu, ilkokul mezunudur (% 53,65); ortaokul mezunlarının oranı % 16 iken araştırmanın konusu olan köylerde hâlâ okuma-yazması olmayan (%5,31) bazı kişiler vardır. Lise ve meslek okullarından mezun olanların oranı %12,01 iken, bu oran üniversite mezunlarında % 3,61 e inmektedir (Şekil 12-4). Türkiye de kırsal alanlarda yaşayan insanların çoğu, ilkokul mezunudur. Kadınlar erkeklerle karşılaştırıldığında dezavantajlı durumdadır. Özellikle kırsal alanlardaki kızlar, çeşitli nedenlerle okula gönderilmemektedir. Okula devam eden kızların sayısı son yıllarda artmasına rağmen, sorunun çözüldüğünü söylemek mümkün değildir. Kadınların okuma-yazma oranı erkeklerin okuma-yazma oranından yüksek olsa da, cinsiyet ayrımı hala sürmektedir. Geleneksel değerler çok güçlüdür ve aileler, özellikle kırsal kesimde, kız çocuklarını okula göndermek istememektedir. Civar köylerde yaşayan okul çağındaki çocuklar, kasaba ve şehirlerdeki okullara taşınmaya başlanmıştır ve bu durum kızlar için dezavantajlı bir durum oluşturmuştur.

317 12-9 Şekil 12-4 Eğitim Seviyesi Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Görüşülen insanların pek çoğu, uzun süredir projenin yapılacağı bölgede yaşamaktadır. Görüşülen kişilerin yaklaşık % 49 u doğduklarından beri bu bölgede yaşadığını ifade ederken bu soruya cevap verenlerin % 23,31 i 16 yıldan daha uzun süredir bu bölgede yaşadığını ifade etmiştir. Bu insanların, yaşadıkları köylerin/kentlerin sorunları hakkında bilgi sahibi oldukları düşünülebilir. Tablo 12-4 Köyde/Kentte Bulunulan Süreler Sayı % Doğduğundan beri yaşayan , yıldır yaşayan 38 5, yıldır yaşayan 80 12, yıldır yaşayan 65 9,97 16 yıldan daha uzun süredir yaşayan ,31 TOPLAM , Göç Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Son beş yıl içerisinde proje alanı içinde kalan yerleşim yerlerinde göçlerin olduğu söylenebilir. Köy muhtarlarının verdiği bilgiye göre, yaklaşık toplam 872 kişi, son beş yılda yaşadıkları yerleri terk etmiştir. Terk etme nedenlerinin arkasında yatan hususlar arasında emeklilik ve ekonomik güçlükler bulunmaktadır. Son beş yıl içerisinde, bölgelere yeni yerleşen 1811 kişi bulunmaktadır.

318 12-10 Tablo 12-5 İç ve Dış Göç GÜMÜŞDERE ÇİFTALAN KISIRKAYA Göç eden hanehalkı İç göç Dış göç TOPLAM DEMİRCİ ALİBAHADIR IŞIKLI ODAYERİ USKUMRU ANADOLU FENERİ GÖLLÜ BOZHANE PAŞAMANDIRA HÜSEYİNLİ İSHAKLI NİŞANTEPE PAŞAKÖY ÇATALMEŞE GARİPÇE RUMELİ FENERİ İstihdam ve Gelir TOPLAM Kaynak: SEDYerleşim Anketi, 2013 Proje alanında, hanelerin % 53,1 inde eve gelir getiren yalnızca bir kişi bulunmaktadır. Hanelerin % 12 sinde hanede iki kişi gelir elde etmektedir (Bkz. Tablo 12-6). Araştırma sonuçları, üç veya dört aile ferdinin çalıştığı hane sayısının çok küçük oranda olduğunu ortaya koymuştur. Tablo 12-6 Çalışan Kişi Sayısı Hiç kimsenin düzenli geliri bulunmamaktadır Sayı % ,4 1 kişi ,1 2 kişi 78 12,0 3 kişi 16 2,5 4 kişi veya 4 kişiden fazla 7 1,1 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013

319 12-11 Bilindiği gibi, işsizlik tüm ülkede önemli konulardan biridir. Bu çalışmada, çalışmayan ve son altı aydır aktif olarak iş arayan kişiler işsiz olarak tanımlanmıştır. Görüşme yapılan hanehalkının % 4,4 ü, hanelerinde bir iş arayan bir kişi veya kişiler olduğunu ifade etmiştir. Tablo 12-7 Proje Alanındaki İşsizlik Oranı Sayı % Evet 29 4,4 Hayır ,6 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Görüşülen kişilerin % 44,2 si, hanelerinde emekli bir kişi olduğunu belirtmişlerdir. Şekil 12-5 Hanelerdeki Emekli Kişiler Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Proje kapsamında alanda en önemli gelir kaynağı, sürekli işlerden elde edilen ücret/maaşlar (%77,7), ticaret (%9,66) ve geçici işlerin maaş/ücretleri (%6,2) dir. Proje kapsamındaki bazı haneler (%1,6) tarımsal üretimle geçimlerini sağlamaktadırlar.

320 12-12 Tablo12-7 Gelir Kaynakları Sayı % Zirai üretim 11 1,69 Sürekli işten ücret / maaş ,76 Ticaret 63 9,66 Hayvancılık 7 1,07 Kira geliri 4 0,61 Geçici işten ücreti/ maaş 41 6,29 Turizm 0 0,00 Yardım eden akrabalar 11 1,69 Devlet yardımları (vakıflar, belediyeler, vb.) 4 0,61 Diğerleri 4 0,61 TOPLAM ,00 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Çalışmanın yapıldığı bölgede ortalama aylık gelir TL dir. Hanehalkı arasındaki gelir farklılıkları, çalışmanın yürütüldüğü alanda oldukça belirgindir. Örneğin; Sarıyer ilçesinde en yüksek ortalama aylık gelir TL iken, en düşük gelir 300 TL dir. Tablo 12-8 İlçe Bazında lama Aylık Gelir İlçeler lama En fazla En az BEYKOZ ÇEKMEKÖY EYÜP SANCAKTEPE SARIYER Toplam Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, TL nin altında gelire sahip herhangi bir hanehalkı bulunmamaktadır TL arasında gelir düzeyi olan hanehalkının oranı % 4,9, TL arasında gelir seviyesi olan hanehalkının oranı % 6,3, TL arasında gelir düzeyi olan hanehalkının oranı ise % 30,1 dir.

321 12-13 Tablo 12-9 Aylık Gelir Sayı % , , , , , , , , ve yukarı 42 6,49 TOPLAM ,00 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Hanehalkının % 66,41 i, gelirlerinin giderlerini karşıladığını ifade etmiştir. Ankete cevap verenlerden gelirleri giderlerini karşılamadığını ifade edenler tarafından ortaya sunulan çözümler ikinci bir iş bulunması, harcamaların kısılması, belediyelerden yardım alınması, akrabalardan veya yakınlardan yardım alınması şeklinde özetlenebilir. Tablo Gelirler ve Giderler Sayı % Evet Hayır TOPLAM , , ,00 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Hanehalkının % 42,02 sinin borcu bulunmaktadır. Söz konusu borcun nedenleri aşağıda verilmiştir: Az gelir (% 39,86) Ev eşyasının satın alınması (% 18,2) Ev satın alınması (%14,13)

322 12-14 Şekil 12-6 Hanehalkının Borç Durumu Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Hanelerin gelirlerinin miktarı önemli olmakla birlikte, yörede yaşayan kişilerin kendi öznel değerlendirmeleri de önemlidir. Yakın çevrelerindeki diğer haneler ile kendilerini kıyasladıklarında, kendi hanelerini nasıl değerlendirdiklerini anlama tabakalaşma açısından önem taşır. Durumunun daha iyi olduğunu öne sürenlerin oranı % 10 iken, durumlarının daha kötü olduğunu söyleyenlerin oranı % 16 dır. Hanehalkının % 74 ü gelir bakımından farklı bir konumda olduklarına inanmamakta ve yakın çevreleriyele aynı durumda olduklarını düşünmektedir. Şekil 12-7 Gelir Düzeyinin Karşılaştırılması Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013

323 Tarım ve Hayvan Yetiştiriciliği Görüşme yapılan hanelerin % 2,9 unun tarımsal üretim için kullandığı arazisi bulunmaktadır. lama arazi büyüklüğü 9,74 akredir (akre, İngiliz dönümü olup, 4047 m² ye eşittir). Tarımsal üretim elde etmek için kullanılan arazinin % 68,4 ü devlete aittir. Bir başka ifadeyle, tarımsal üretim için kullanılan bu arazinin sahibi kendileri değillerdir. Biber, domates ve patlıcan başlıca tarımsal ürünlerdir. Sayılan temel ürünler pazarda satılmakta; ayrıca evlerde de tüketilmektedir. Tablo Tarım Arazileri Sayısı % Evet 19 2,9 Hayır ,1 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Tablo Tarım için Kullanılan Arazinin Durumu N % Devlete ait 13 68,4 Kiralık arazi 0 0,0 Özel mülkiyet 0 0,0 Ücret ödemeden kullanılan (Akraba/arkadaş vb. ait) 6 31,6 Diğer 0 0,0 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Tarımsal üretimin ortak özelliği, hanehalkının temel ihtiyaçlarının karşılamasına katkıda bulunmasıdır. Ürün tarladan kaldırıldığında, bir kısmı ihtiyaç için ayrılmakta, kalan kısım ise pazarda satılmaktadır. Ankete cevap verenlerden hiç kimse tarımsal ürünün tamamını pazarda sattığını belirtmemiştir. Tablo Tarımsal Üretim Sayı % Pazarda satış 0 0,0 Evde tüketme 9 47,4 Hem satış, hem evde tüketme 10 52,6 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013

324 12-16 Hanelerin yaklaşık % 6,6 sının hayvanı bulunmaktadır. Proje alanındaki hanehalkının hayvan stoku büyük baş hayvan, kuzu, keçi ve kümes hayvanından oluşmaktadır. 34 hanede 466 büyükbaş hayvan; 17 hanede 207 kuzu bulunmaktadır. Tablo Canlı Hayvan Stoğu Sayı % Evet 43 6,6 Hayır ,4 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Tablo12-15 Hayvan Sayısı Hanehalkı Toplam hayvan sayısı Büyükbaş hayvan Küçükbaş hayvan Kümes hayvanları Arıkovanı Yük taşıma hayvanı 1 2 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Hayvanlarının bulunduğunu belirten hanelerin tamamı, hayvanlarını yaşadıkları yerin yakınındaki çayır ve meralarda otlattıklarını ifade etmişlerdir. Ankete cevap verenlerin % 28,6 sı, kendi hanesindeki üretiklerinin tamamını tükettikleri ve % 9,5 i ise üretiklerini sattıklarını ifade etmiştir. Hayvancılıkla elde edilen ürünlerin çoğu (% 61,9), hem evde tüketilmekte, hem de pazarda satılmaktadır. Hayvansal ürünler, hanehalkının temel yiyecek ihtiyacına önemli seviyede katkı sağlarmaktadır. Tablo Hayvansal Ürünler Sayı % Pazarda satış 4 9,5 Evde tüketim 12 28,6 Hem satış, hem evde tüketim 26 61,9 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013

325 Evler Hanehalkının % 86,4 ü betonarmeden yapılmış evlerde yaşamaktadır; bu evlerin % 3,2 si taş, %9,9 u ahşaptır. (Bkz. Tablo 12-17). Güçlendirilmiş betonarme yapılarda hanehalkının % 40 ının 3 odalı, %37 sinin 4 odalı yerlerde yaşadığı söylenebilir. Hâkim olan model, 3 veya 4 odalı evler şeklindedir. Tablo Ev Türleri Sayı % sütun Kerpiç 27 4,1 Taş 17 2,6 Ahşap 26 4,0 Güçlendirilmiş betonarme ,3 Diğer 6 0,9 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Görüşülen hanelerin % 53,5 i kendi evinde, % 17,5 i ise kiralık evlerde yaşamaktadır. Ankete cevap verenlerin % 11,7 si, yaşadıkları evlerin bir akrabalarına ait olduğunu, %12,7 si ise kendi evinde yaşadığını ancak sahipliği gösteren tapuları olmadığını ifade etmiştir. Tablo12-18 Yerleşim Yeri Mülkiyet Durumu Sayı % Kendi evi ,5 Tapusuz mülkiyet 83 12,7 Kira ,5 Aile fertleri dışındaki bir kişiye ait 10 1,5 Akrabaya ait 76 11,7 Diğer 20 3,1 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Bazı modern ev eşyası ve mobilyalarının mevcudiyeti, yeni eğilimlere ve uygulamalara açık olunduğunu gösterdiği kadar yaşam standardının da bir göstergesidir. Yine çalışma alanındaki evlerin çoğunluğunda pek çok elektrikli alet de mevcuttur. Hanelerin büyük çoğunluğunda, buzdolabı ( % 99,1), çamaşır makinası (% 97,7), elektrikli süpürge (%94,3), ve bir uydu sistemi (%88,2) bulunmaktadır. Bulaşık makinası bulunan evlerin oranı, nispeten düşüktür (%69,1). Buzdolabı, çamaşır makinası ve elektrikli süpürge gibi ev eşyalarının temel ihtiyaç olarak göz önüne alındığı ve hanehalkının çoğunluğunun bu eşyalara sahip olduğu söylenebilir. Hanelerin % 47,2 sinde bilgisayar bulunmaktadır, internet kullanan evlerin oranı % 39,3 tür.

326 12-18 Şekil 12-8 Ev Aletleri ve Eşyalar Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, En Önemli Sorunlar İşsizlik (%45,4) ve düşük gelir (%22,1), proje alanında görüşme yapılan kişiler tarafından en önemli sorunlar olarak kabul edilmektedir. Türkiye deki yüksek işsizlik oranı nedeniyle işsizliğin en önemli sorun olarak değerlendirilmesi makul görülebilir. Önemli görülen diğer sorunlar; yetersiz sağlık hizmetleri, kötü ulaşım ve yol koşulları ve kanalizasyon sisteminin olmayışıdır. Tablo En Önemli Sorunlar Sorun Sayı % İşsizlik ,4 Düşük gelir ,1 Pazarlama sorunları 0 0,0 Tarım ürünlerinden az gelir elde etme 3 0,5 Kötü yol koşulları ve yetersiz erişim 91 14,0 Yetersiz sağlık hizmeti 48 7,4 Yetersiz içme suyu 4 0,6 Yetersiz sulama suyu 0 0,0 Yetersiz enerji kaynağı 3 0,5 Kanalizasyon sisteminin olmaması 21 3,2 Sağlıksız ev koşulları 8 1,2 Turizmle ilgili konular 1 0,2 Eğitim fırsatlarının olmaması 2 0,3

327 12-19 Sorun Sayı % Atıkların yok edilmesindeki yetersizlikler 16 2,5 Diğer 15 2,3 TOPLAM ,0 Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, Sağlık Evdeki fertlerden herhangi birinin son altı ayda bir doktora görünüp görünmediği sorusuna ankete cevap verenlerin % 56 sı olumlu yanıt vermiştir. Evlerin % 57,5 inde sürekli tedavi gören bir kişi bulunmaktadır. Astım, çocuklar arasında görülen en kronik hastalıktır; yetişkinlerde ise şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları en çok görülen rahatsızlıklardır. Ankete cevap verenlerin %73,8 i, yaşadığı yerde sağlık sorunlarının çözülemediğini ve bu nedenle daha büyük şehirlere gittiklerini ifade etmiştir. Hanehalkının % 87,6 sının sağlık sigortası bulunmaktadır. Hanehalkının çoğunluğu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) na bağlıdır. 8 hanehalkının, 3816 sayılı kanuna göre, Türkiye de yardıma muhtaç ve sigortası olmayan kişilerin, ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanmasına imkân veren yeşil kartı vardır Altyapı ve Halk Hizmetleri Şekil 12-9 Sağlık Sigortası Kaynak: SED Hanehalkı Anketi, 2013 Son yıldır, Türkiye de altyapının iyileştirilmesi konusunda güçlü bir baskı bulunmaktadır. Elektrik şebekesi genişlemiş, yollar tüm mevsimlerde kullanılabilecek şekilde geliştirilmiş ve telekomünikasyon ağlarına ciddi yatırımlar yapılmıştır. Hanehalkı ve yerleşim yerinde yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular, enerji ve su imkânlarının nispeten daha kullanılabilir ve temizlik amaçlı (tuvalet ve kanalizasyonda) kullanılanlardan daha kaliteli olduğunu ortaya koymaktadır. Tüm yerleşim yerlerinde elektrik ve içme suyu bulunmaktadır. Araştırma yapılan yerleşim

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) Teslim edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

2.0 PLAN BİLGİLERİ. 2.1 Genel Bilgiler

2.0 PLAN BİLGİLERİ. 2.1 Genel Bilgiler 2-1 2.0 PLAN BİLGİLERİ 2.1 Genel Bilgiler Proje, Boğaz (veya İstanbul Boğazı) üstünden geçecek bir köprü, bağlantı ve bağlantı yollarıyla birlikte hem Avrupa hem de Asya yakası üzerinde yer alacak bir

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)

Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) Teslim edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3.Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler IC-Astaldi JV Ankara, Türkiye Hazırlayan: AECOM Turkey AECOM-TR-R599-01-00 02 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Detaylı

EK C GENEL VE TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ YUSUFELİ BARAJI VE HES PROJESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ RAPORU

EK C GENEL VE TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ YUSUFELİ BARAJI VE HES PROJESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ RAPORU EK C GENEL VE TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ YUSUFELİ BARAJI VE HES PROJESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ RAPORU GENEL VE TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ Açıklığı ve tutarlılığı sağlamak adına bu bölümde; ÇED raporlarında

Detaylı

3.0 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI

3.0 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI 3-1 3.0 DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI 3.1 Giriş Bu bölümde, ÇSED in yürütülmesinde kullanılan geniş yaklaşım açıklanmakta ve bu ÇSED sürecinde izlenen kilit aşamalar ortaya koyulmaktadır. Bu bölümde, ÇSED sürecinde

Detaylı

19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ... 2 19.1 GİRİŞ... 2 19.2 KILAVUZ... 2 19.3 KAPSAM VE METODOLOJİ... 2

19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ... 2 19.1 GİRİŞ... 2 19.2 KILAVUZ... 2 19.3 KAPSAM VE METODOLOJİ... 2 İçindekiler Tablosu 19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ... 2 19.1 GİRİŞ... 2 19.2 KILAVUZ... 2 19.3 KAPSAM VE METODOLOJİ... 2 19.3.1 Mekansal Kapsam... 2 19.3.2 Zamansal Kapsam... 2 19.3.3 Değerlendirme

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil) Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ ( Dahil) MARMARA OTOYOL İNŞAATI ADİ ORTAKLIĞI TİCARİ İŞLETMESİ Proje Tanımı... 3996 sayılı Bazı Yatırım

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler Teslim Edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler Teslim Edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

KUZEY MARMARA OTOYOLU PROJESİ

KUZEY MARMARA OTOYOLU PROJESİ KUZEY MARMARA OTOYOLU (3. Boğaz Köprüsü Dahil) PROJESİ KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ www.marmaraotoyolu.com KUZEY MARMARA OTOYOLU (3. Boğaz Köprüsü Dahil) PROJESİ KINALI ODAYERİ KESİMİ

Detaylı

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU Ülkemizde, gıda ve elektrik enerjisine olan ihtiyaç, sanayileşme, ekonomik gelişme ve nüfus artışı gibi nedenlerden

Detaylı

ACACIA MADEN İŞLETMELERİ GÖKIRMAK BAKIR PROJESİ Yönetici Özeti 2017

ACACIA MADEN İŞLETMELERİ GÖKIRMAK BAKIR PROJESİ Yönetici Özeti 2017 ACACIA MADEN İŞLETMELERİ GÖKIRMAK BAKIR PROJESİ Yönetici Özeti 2017 Doküman Adı ACACIA-2017-E&S-GBP-ES Yayınlanma Tarihi 29.09.2017 Hazırlayan Çevre ve Halkla İlişkiler Departmanı YÖNETİCİ ÖZETİ Acacia

Detaylı

EK 10 YENİDEN YERLEŞİM EYLEM PLANI FORMATI

EK 10 YENİDEN YERLEŞİM EYLEM PLANI FORMATI YENİDEN YERLEŞİM EYLEM PLANI FORMATI 1 İçindekiler: 1. AMAÇ... 2 2. KAPSAM... 2 3. MEVZUAT... 2 4. UYGULAMA PLANI... 2 4.1 Proje Alanını Tanıtıcı Bilgiler... 2 4.2 Envanteri yapılması zorunlu taşınmazların

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve ÇEVRE Avrupa Birliği Bakanlığı Sunum İçeriği AB ve Çevre- Temel ilkeler AB ve İklim Değişikliği AB ve Su Kalitesi AB ve Atık Geri Dönüşümü Müzakere sürecinde

Detaylı

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU 2007 yılında uluslararası kağıt ve ambalaj grubu Mondi Grup un bir parçası haline gelen, Mondi Tire Kutsan

Detaylı

1 Proje tanımı. Şekil 1: Tokat Güneş Enerjisi Santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1

1 Proje tanımı. Şekil 1: Tokat Güneş Enerjisi Santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1 1 Proje tanımı Akfen Yenilenebilir (Şirket) Türkiye de Konya, Amasya,, Van ve Malatya illerinde bir fotovoltaik güneş enerjisi portföyü geliştirmektedir. Bu portföyün bütünü Akfen Güneş Enerjisi Projesi

Detaylı

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) - Ekler Haziran 2014 Ek 2.1: Ulusal Mevzuat URS-EIA-REP-203876 Genel Çevre Kanunu, Sayı: 2872 ÇED Yönetmeliği

Detaylı

BGT MAVİ ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM TİC. A.Ş. 8,566 MW SUKENARI HİDROELEKTRİK SANTRALI PROJE BİLGİ NOTU

BGT MAVİ ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM TİC. A.Ş. 8,566 MW SUKENARI HİDROELEKTRİK SANTRALI PROJE BİLGİ NOTU BGT Mavi Enerji Elektrik Üretim Dağıtım Pazarlama Sanayi ve Ticaret SU KENARI HİDROELEKTRİK SANTRALİ BGT MAVİ ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM TİC. A.Ş. 8,566 MW SUKENARI HİDROELEKTRİK SANTRALI PROJE BİLGİ NOTU

Detaylı

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT YÖNETİCİ ÖZETİ Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi nin birlikte düzenlemiş olduğu

Detaylı

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ Arazi Kullanımı ve Ormancılık 3. ORMAN, MERA, TARIM VE YERLEŞİM GİBİ ARAZİ KULLANIMLARI VE DEĞİŞİMLERİNİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMESİNİ SINIRLANDIRMAK 5. 2012 yılında yerleşim alanlarında

Detaylı

1 Proje Tanımı. Şekil 1: ME-SE güneş enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattı nın (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1

1 Proje Tanımı. Şekil 1: ME-SE güneş enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattı nın (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1 1 Proje Tanımı Akfen Yenilenebilir (Şirket) Türkiye de Konya, Amasya, Tokat, Van ve Malatya illerinde bir fotovoltaik güneş enerjisi portföyü geliştirmektedir. Bu portföyün bütünü Akfen Güneş Enerjisi

Detaylı

BÖLÜM 11 KÜMÜLATİF ETKİLERİN DEĞERLENDIRILMESI

BÖLÜM 11 KÜMÜLATİF ETKİLERİN DEĞERLENDIRILMESI BÖLÜM 11 KÜMÜLATİF ETKİLERİN DEĞERLENDIRILMESI Sayfa i İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... İİ TABLOLAR DİZİNİ... İİ ŞEKİLLER DİZİNİ... İİ 11. KÜMÜLATİF ETKİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ... 1 11.1. GİRİŞ... 1 11.2. TÜRKİYE-YUNANİSTAN

Detaylı

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Hazırlayan: Ozan Atak (Jeoloji Yüksek Mühendisi) Bilge Karakaş (Çevre Yüksek Mühendisi)

Detaylı

1 Proje tanımı. Şekil 1: Yaysun ve MT Doğal Güneş Enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü

1 Proje tanımı. Şekil 1: Yaysun ve MT Doğal Güneş Enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü 1 Proje tanımı Akfen Yenilenebilir (Şirket) Türkiye de Konya, Tokat, Van ve Malatya illerinde bir fotovoltaik Güneş Enerjisi portföyü geliştirmektedir. Bu portföyün bütünü Akfen Güneş Enerjisi Projesi

Detaylı

FİNAL (11 TEMMUZ 2016)

FİNAL (11 TEMMUZ 2016) ÇEVRESEL VE SOSYAL EYLEM PLANI OKSUT ALTIN MADENİ, TURKİYE (PROJE) FİNAL (11 TEMMUZ 2016) PG1 Çevresel ve in ve Etkilerin Değerlendirilmesi ve Yönetimi 1.1 Projenin çevresel ve sosyal 1 performansı ve

Detaylı

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı Çevresel ve Sosyal Planı leri, PR1 Çevresel ve Sosyal Etkilerin ve Mevzuların Değerlendirilmesi ve Yönetimi 1.1 Çevre, Sağlık & Güvenlik ve Sosyal (ÇSGS) Yönetim Sistemi nin EBRD standartlarına göre hazırlanması

Detaylı

Şekil 1: Malatya güneş enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattı nın (mavi) uydu görüntüsü

Şekil 1: Malatya güneş enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattı nın (mavi) uydu görüntüsü 1 Proje Tanımı Akfen Yenilenebilir (Şirket) Türkiye de Konya, Amasya, Tokat, Van ve Malatya illerinde bir fotovoltaik güneş enerjisi portföyü geliştirmektedir. Bu portföyün bütünü Akfen Güneş Enerjisi

Detaylı

YATAY (1) NO. MEVZUAT NO MEVZUAT ADI. 1. ----------------- Aarhus Sözleşmesi. 2. ----------------- Espoo Sözleşmesi

YATAY (1) NO. MEVZUAT NO MEVZUAT ADI. 1. ----------------- Aarhus Sözleşmesi. 2. ----------------- Espoo Sözleşmesi YATAY (1) 1. ----------------- Aarhus Sözleşmesi 2. ----------------- Espoo Sözleşmesi 3. 1210/90/EEC Avrupa Çevre Ajansı Tüzüğü 4. 2008/90/EC Çevresel Suç Direktifi 5. 2007/2/EC INSPIRE Direktifi 6. 2004/35/EC

Detaylı

AMASYA GES 10,44 MW TEKNİK OLMAYAN ÖZET (TOÖ) Amasya ili, Kutu Köy

AMASYA GES 10,44 MW TEKNİK OLMAYAN ÖZET (TOÖ) Amasya ili, Kutu Köy AMASYA GES 10,44 MW TEKNİK OLMAYAN ÖZET (TOÖ) Amasya ili, Kutu Köy Proje Tanıtımı: Amasya İlinde bulunan Amasya Güneş Enerji Santrali (GES) işletmeye geçtiğinde; 10,44 MW kurulu güç elektrik üretilecektir.

Detaylı

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Taşkın ve Kuraklık Yönetim Planlaması Dairesi Başkanlığı Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

Detaylı

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında; İSTANBUL DA ÇEVRE KİRLİLİĞİ İstanbul da Çevre Kirliliği Su, Hava, Toprak ve Gürültü Kirliliği olarak 4 Bölümde ele alınmalıdır. İstanbul da Çevre Kirliliği konusunda İstanbul İl Çevre Müdürlüğü, Büyükşehir

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER Technical Assistance for Implementation Capacity for the Environmental Noise Directive () Çevresel Gürültü Direktifi nin Uygulama Kapasitesi için Teknik Yardım Projesi Technical Assistance for Implementation

Detaylı

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır.

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır. escarus hakkında Nisan 2011 de faaliyetine başlayan Escarus Sürdürülebilir Danışmanlık A.Ş., deneyimli ve profesyonel kadrosuyla sürdürülebilirlik çözümleri geliştirerek, danışmanlık hizmetleri vermek

Detaylı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇEVRECİ ŞEHİRLERE DOĞRU Kadir DEMİRBOLAT İklim Değişikliği Dairesi Başkanı 7 Temmuz 2012, Gaziantep Çevreci Şehircilik; Yaşam kalitesi yüksek, Çevreye duyarlı, Tarihi ve kültürel

Detaylı

AKARSU KÖPRÜLERİNDE EKOLOJİK TASARIM VE DOĞA ONARIMI

AKARSU KÖPRÜLERİNDE EKOLOJİK TASARIM VE DOĞA ONARIMI 3. KÖPRÜLER VİYADÜKLER SEMPOZYUMU TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ 08-09-10 MAYIS 2015 AKARSU KÖPRÜLERİNDE EKOLOJİK TASARIM VE DOĞA ONARIMI H. Ülgen Yenil, Osman Uzun ve Şükran Şahin Sav Doğaya

Detaylı

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK YETKİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI NIN TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA 644 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 648 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Madde-13/A. (c) Milli parklar, tabiat parkları,

Detaylı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Kitapçık B68 (Ek II 36) Kayak Merkezlerinin Çevresel Etkileri I. GİRİŞ Bu belge kayak merkezlerinin çevresel etkileri

Detaylı

1 Proje tanımı. Şekil 1: Uydu görüntüsü; Omicron Erciş (yeşil), Omicron Engil 208 (sarı) and PSI Engil 207 (pembe). Prepared by Arup Page 1

1 Proje tanımı. Şekil 1: Uydu görüntüsü; Omicron Erciş (yeşil), Omicron Engil 208 (sarı) and PSI Engil 207 (pembe). Prepared by Arup Page 1 1 Proje tanımı Akfen Yenilenebilir (Şirket) Türkiye de Konya, Amasya, Tokat, Van ve Malatya illerinde bir fotovoltaik güneş enerjisi portföyü geliştirmektedir. Bu portföyün bütünü Akfen Güneş Enerjisi

Detaylı

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ACWA GÜÇ KIRIKKALE ENERJİ İLETİM HATTI PROJESİ ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİM VE İZLEME PLANI MGS PROJJE MÜŞAVİİRLİİK MÜHENDİİSLİİK TİİCARET LTD..ŞTİİ..

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 06-12 Haziran 2016) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 16 Ekim Dünya Gıda Günü Herkesin gıda güvenliğine ve besleyici gıdaya ulaşma

Detaylı

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme SANAYİ SEKTÖRÜ Mevcut Durum Değerlendirme Sera Gazı Emisyonaları 1990 1995 2000 2005 2008 CO 2 141,36 173,90 225,43 259,61 297,12 CH 4 33,50 46,87 53,30 52,35 54,29 N 2 0 11,57 16,22 16,62 14,18 11,57

Detaylı

TANITIM KATALOĞU www.enpark.com.tr

TANITIM KATALOĞU www.enpark.com.tr TANITIM KATALOĞU www.enpark.com.tr HAKKIMIZDA Enpark Çevre Danışmanlık; Türkiye nin, kalkınmaya yönelik yapılanmasını uluslararası çevresel değerlerle uyum içerisinde sürdürebilmesine katkı sağlamak, şirketlere

Detaylı

KARAYOLU VE TRAFİK GÜVENLİĞİ MUSTAFA IŞIK KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRAFİK GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ VE PROJE ŞUBESİ MÜDÜRÜ

KARAYOLU VE TRAFİK GÜVENLİĞİ MUSTAFA IŞIK KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRAFİK GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ VE PROJE ŞUBESİ MÜDÜRÜ KARAYOLU VE TRAFİK GÜVENLİĞİ MUSTAFA IŞIK KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRAFİK GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ VE PROJE ŞUBESİ MÜDÜRÜ ŞİŞLİ 10 CAN KAYBI SOMA 301 CAN KAYBI VAN 604 CAN KAYBI JAPONYA 15.828 CAN KAYBI ÖLÜ

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 11-17 Eylül 2017) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 13-19 Kasım 2017) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Planlama Alanı : Bolu ili, Mengen ilçesi, Kadılar

Detaylı

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ŞEHZADELER İLÇESİ MANİSA FARKLI SEVİYELİ OTOGAR KAVŞAĞINA İLİŞKİN ONAYLI KAVŞAK PROJESİNİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM VE 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 25-31 Temmuz 2016) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 21 27 Kasım 2016) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülkesel Fizik Planı Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Şehir Planlama Dairesi İçişleri Bakanlığı Lefkoşa - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2014 İçindekiler 1. Giriş...

Detaylı

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı (ÇSEP) Öksüt Altın Madeni, Türkiye ('Proje') 1

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı (ÇSEP) Öksüt Altın Madeni, Türkiye ('Proje') 1 Sosyal Planı (ÇSEP) Öksüt Altın Madeni, Türkiye ('Proje') 1 DUYURULMA AMAÇLI TASLAK ÇSEP. NİHAİ ÇSEP DUYURU SONRASI VE FİNANSMAN KARARI ÖNCESİ KARARLAŞTIRILACAK PG1 in ve Etkilerin Değerlendirilmesi ve

Detaylı

Zeynep Gamze MERT Gülşen AKMAN Kocaeli Üniversitesi EKO- ENDÜSTRİYEL PARK KAPSAMINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Zeynep Gamze MERT Gülşen AKMAN Kocaeli Üniversitesi EKO- ENDÜSTRİYEL PARK KAPSAMINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ Zeynep Gamze MERT Gülşen AKMAN Kocaeli Üniversitesi EKO- ENDÜSTRİYEL PARK KAPSAMINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ DOĞAL ÇEVRİMLER Enerji Girdisi Atık yok Isı kaybı Yerkabuğun dan sağlanan malzeme Yerkabuğun a bırakılan

Detaylı

Değişiklik Paketi : 6

Değişiklik Paketi : 6 Değişiklik Paketi : 6 10 Kasım 2014 Tarihinde Bakanlar Kuruluna Sunulan, 12 Kasım 2014 tarihindeki Bakanlar Kurulu Toplantısında İlk Görüşmesi Yapılan ve 11 Aralık 2014 Tarihinde Planlama Makamına Geri

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 03 09 Ekim 2016) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 SUNUM AKIŞI Bölge Planı Hazırlık Süreci Paydaş Analizi Atölye Çalışmalarının Gerçekleştirilmesi Mevcut Durum Analizi Yerleşim Yapısı ve Yerleşmeler Arası İlişki Analizi

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 27 Mart 02 Nisan 2017) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında

Detaylı

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ACWA POWER KIRIKKALE DOĞAL GAZ KOMBİNE ÇEVRİM SANTRALİ PROJESİ MGS PROJJE MÜŞAVİİRLİİK MÜHENDİİSLİİK TİİCARET LTD.. ŞTİİ.. ANKARA HAZİRAN/2014

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

Tarım Sektörü. Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı

Tarım Sektörü. Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı Tarım Sektörü Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı 2 nd November 2017, Holiday Inn, Çukurambar- Ankara 2 Kasım 2017, Holiday Inn, Çukurambar- Ankara Milyon ton CO2-eq Tarım Sektörünün Türkiye deki

Detaylı

HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ

HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM Prof.Dr. Tolga ELBİR Dr.Öğr.Üyesi Yetkin DUMANOĞLU CEV-3616 Hava Kirliliği ve Kontrolu Hava Kalitesi Yönetimi Bir bölgede hava kalitesi seviyelerinin iyileştirilmesi

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 27 Şubat 05 Mart 2017) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 15-21 Nisan 2016) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

Vizyonumuz Ülkemizin, çevre ve iş güvenliği alanlarında ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artıracak çalışmalarda öncü olmaktır.

Vizyonumuz Ülkemizin, çevre ve iş güvenliği alanlarında ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artıracak çalışmalarda öncü olmaktır. Kariyer Mühendislik 2011 yılında gelişen çevre ve iş güvenliği mevzuatlarının Türkiye de uygulanmasını hedef alarak kurulmuştur. Şirket çalışanlarının ve kurucusunun yıllar içerisinde elde etmiş olduğu

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 09-15 Ocak 2017) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 01 07 Ocak 2018) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

KÖK ÇEVRE MÜŞAVİRLİK MÜHENDİSLİK İNŞ. MADEN TAR. TURZ. SAN Ve TİC. LTD. ŞTİ.

KÖK ÇEVRE MÜŞAVİRLİK MÜHENDİSLİK İNŞ. MADEN TAR. TURZ. SAN Ve TİC. LTD. ŞTİ. ÇEVREYE DAİR TÜM SORUNLARI ORTAYA KOYARAK, KALİTELİ HİZMET VERMEK AMACIMIZDIR. KÖK ÇEVRE MÜŞAVİRLİK MÜHENDİSLİK İNŞ. MADEN TAR. TURZ. SAN Ve TİC. LTD. ŞTİ. ÇALIŞMA GRUBUMUZ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 08-14 Nisan 2016) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

HAVA YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Emisyon Kontrolünün Geliştirilmesi Projesi 09.03.2012

HAVA YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Emisyon Kontrolünün Geliştirilmesi Projesi 09.03.2012 HAVA YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Emisyon Kontrolünün Geliştirilmesi Projesi 09.03.2012 Ulusal Emisyon Tavanlarının Belirlenmesi Ülkemizin, Ø Uzun Menzilli Sınırötesi Hava Kirliliği Sözleşmesi (CLRTAP)

Detaylı

Hava Durumu İKLİM İklim Değişiyor Peki Siz Bunun Farkında mısınız? Sera Etkisi Ve İklim Değişikliği En önemli sera gazları Karbon dioksit (CO2) Metan (CH4) Diazot monoksit(n2o) İklim Değişikliğine Sebep

Detaylı

Proje alanı, süresi ve bütçesi

Proje alanı, süresi ve bütçesi 1 Proje Gelişim Süreci Projenin amacı Proje alanı, süresi ve bütçesi İşbirliği yapılan kurumlar Proje Bileşenleri Proje Faaliyetleri 2/21 Mart 2011 Mart 2011 Mart 2012 Mart 2012 Haziran 2012 Haziran 2013

Detaylı

3. Ulusal Taşkın Sempozyumu, 29-30 Nisan 2013, İstanbul

3. Ulusal Taşkın Sempozyumu, 29-30 Nisan 2013, İstanbul 3. Ulusal Taşkın Sempozyumu, 29-30 Nisan 2013, İstanbul Taşkınların Sebepleri, Ülkemizde Yaşanmış Taşkınlar ve Zararları, CBS Tabanlı Çalışmalar Taşkın Tehlike Haritaları Çalışmaları Sel ve Taşkın Strateji

Detaylı

KARAYOLU GÜVENLİK SİSTEMLERİ. Fatih NAKAŞ İnşaat Y. Mühendisi

KARAYOLU GÜVENLİK SİSTEMLERİ. Fatih NAKAŞ İnşaat Y. Mühendisi Fatih NAKAŞ İnşaat Y. Mühendisi Karayolu güvenlik sistemleri, yolu kullanan yolcu ya da sürücülerin, karayolunda sorunsuz ve güven içerisinde seyahat etmelerini sağlayan, trafiği düzenleyen ya da kılavuzluk

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU Temmuz 2014 OZON NEDİR Ozon (O 3 ) üç tane oksijen atomunun birleşmesi ile oluşmaktadır. Ozon, atmosferde

Detaylı

Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi

Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi BURCU ERGIN SOSYAL KORUMA POLITIKALARI UZMANI DÜNYA BANKASI RSM TANITIM ÇALIŞTAYI IZMIR, 5 TEMMUZ 2018 Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi Çevresel ve sosyal

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Sanayi tesislerinin alıcı ortama olan etkilerinin ve kirlilik yükünün azaltılması, yeni tesislerin kurulmasına karar verilmesi aşamasında alıcı ortam kapasitesinin dikkate alınarak

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ 1. Genel Süreç Çevre Faslı Müzakere Sürecine ilişkin; Çevre Faslı Tanıtıcı Tarama Toplantısı 03-11 Nisan 2006, Çevre Faslı Ayrıntılı Tarama Toplantısı 29 Mayıs

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ?

HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ? HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ? Yrd.Doç.Dr. Oğuz KURDOĞLU KTÜ Orman Fakültesi Oğuz KURDOĞLU, 21.11.2013 Mövenpick-Ankara 2 Maliyetleri kim karşılayacak? Oğuz KURDOĞLU, 21.11.2013 Mövenpick-Ankara 3 Oğuz KURDOĞLU,

Detaylı

1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Alanın Tanımı: Planlama Alanı Bursa, Nilüfer İlçesi nin güneyinde yer alan İnegazi Köyü, h21c13a4 pafta 101 ada 22,23,25 ve 26 numaralı parsellerde yer alan

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU Tarih: 16 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 25 Katılımcı listesindeki Sayı: 20 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

HES PROJELERİNDE ÇEVRE, EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MART, 2010 ANKARA

HES PROJELERİNDE ÇEVRE, EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MART, 2010 ANKARA HES PROJELERİNDE ÇEVRE, EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MART, 2010 ANKARA SUNU KAPSAMI TÜRKİYE DE HES PROJELERİNİN GEÇMİŞİ FİNANSMAN İHTİYACI FİNANSMAN İLE İLGİLİ AKTÖRLER KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER ILISU ÖRNEĞİ

Detaylı

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum 6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum Su kalitesi istatistikleri konusunda, halen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 25 havzada nehir ve göl suyu kalitesi izleme çalışmaları

Detaylı

Gürültü Haritalarının Amacı ve Kullanımı

Gürültü Haritalarının Amacı ve Kullanımı için Teknik Yardım Projesi Technical Assistance for the Implementation Capacity for the Environmental Noise Directive Gürültü Haritalarının Amacı ve Kullanımı Simon Shilton Kilit Uzman 2 İçerik Kişisel

Detaylı

KONUŞMACININ ADI SOYADI : İhsan ÖZEY. KONU BAŞLIĞI :Karayollarında Çevresel Sürdürülebilir Mühendislik Uygulamaları

KONUŞMACININ ADI SOYADI : İhsan ÖZEY. KONU BAŞLIĞI :Karayollarında Çevresel Sürdürülebilir Mühendislik Uygulamaları KONUŞMACININ ADI SOYADI : İhsan ÖZEY KONU BAŞLIĞI :Karayollarında Çevresel Sürdürülebilir Mühendislik Uygulamaları Konu Başlığı : Karayollarında Çevresel Sürdürülebilir Mühendislik Uygulamaları Sürdürülebilir

Detaylı

6.5 SANAYİ, DEPOLAMA VE TOPTAN TİCARET

6.5 SANAYİ, DEPOLAMA VE TOPTAN TİCARET 6.5 SANAYİ, DEPOLAMA VE TOPTAN TİCARET 6.5 SANAYİ DEPOLAMA VE TOPTAN TİCARET 158 6.5 SANAYİ, DEPOLAMA VE TOPTAN TİCARET Sanayi, sanayi bölgelerinde yer alması gereken kirli ve hafif imalat sanayi kuruluşlarının

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015 Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015 KOBİ lere Yönelik Destekler -Kalkınma Ajansları -KOSGEB -TÜBİTAK -Bilim Sanayi

Detaylı

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi 3.ULUSAL TAŞKIN SEMPOZYUMU 29-30 NİSAN 2013 Haliç Kongre Merkezi, İSTANBUL Cemal KAYNAK Teknik Uzman -Y.Şehir Plancısı İller Bankası A.Ş. Mekansal

Detaylı

Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi. Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU Ankara

Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi. Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU Ankara Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU 13.09.2017 Ankara Sunum İçeriği Minamata Sözleşmesi Türkiye de Mevcut Durum Cıvaya İlişkin Ön Değerlendirme Projesi Yürütülecek

Detaylı

Grafik 16 - Yıllara Göre Çevre ve Çevresel Harcamaların GSYH deki Payları (%)

Grafik 16 - Yıllara Göre Çevre ve Çevresel Harcamaların GSYH deki Payları (%) ÇEVRE Çevreye ayrılan harcamaların payı giderek artmaktadır. Grafik 16 da sunulan 2008-2010 yılları arasındaki göstergelere göre yapılan çevre ve çevresel harcamaların GSYH içindeki payının 2008 de %1,09

Detaylı

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu

Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu Nilüfer İlçesi ndeki Klasik Hava Kirletici Ölçümlerinin Değerlendirilmesi Raporu (Periyot: 04 10 Şubat 2019) Prof. Dr. Yücel TAŞDEMİR 1 Özet Nilüfer Belediyesi nin BEBKA destekli projesi kapsamında Nilüfer

Detaylı

Dr. Selçuk Yakıştıran 2. Uluslararası Mesleksel ve Çevresel Hastalıkları Kongresi 04 Mart 08 Mart 2018 ANTALYA

Dr. Selçuk Yakıştıran 2. Uluslararası Mesleksel ve Çevresel Hastalıkları Kongresi 04 Mart 08 Mart 2018 ANTALYA İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamalarının İyileştirilmesinde Ulusal Politika Belgelerinin Kurum ve Kuruluşların Stratejik Planlarına Aktarılması ve Uygulamalarının Değerlendirilmesi Dr. Selçuk Yakıştıran

Detaylı

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI 1. Sorunun öneminin saptanması Pnömokonyoz ülkemizde en sık görülen mesleki akciğer hastalıklarından biri olup, önlenebilir meslek hastalıklarının başında gelmektedir.

Detaylı

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100. ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI AÇIKLAMA RAPORU MAYIS 2016 1 İçindekiler

Detaylı

HAVA KİRLİLİĞİ KONTROLÜNDE BİLGİ YÖNETİMİ: PERFORMANS GÖSTERGELERİ YAKLAŞIMI

HAVA KİRLİLİĞİ KONTROLÜNDE BİLGİ YÖNETİMİ: PERFORMANS GÖSTERGELERİ YAKLAŞIMI HAVA KİRLİLİĞİ KONTROLÜNDE BİLGİ YÖNETİMİ: PERFORMANS GÖSTERGELERİ YAKLAŞIMI A. Teoman SANALAN, Kerime SARIOĞLU ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Çevre Envanteri ve Bilgi Yönetimi Dairesi Başkanlığı

Detaylı