T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ FELSEFE VE DN BLMLER ANABLM DALI HUZUREV SAKNLERNDE DN YAAYI. Adeviye MEK YÜKSEK LSANS TEZ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ FELSEFE VE DN BLMLER ANABLM DALI HUZUREV SAKNLERNDE DN YAAYI. Adeviye MEK YÜKSEK LSANS TEZ"

Transkript

1 T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ FELSEFE VE DN BLMLER ANABLM DALI HUZUREV SAKNLERNDE DN YAAYI Adeviye MEK YÜKSEK LSANS TEZ ADANA 2006

2 T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ FELSEFE VE DN BLMLER ANABLM DALI HUZUREV SAKNLERNDE DN YAAYI Adeviye MEK Danıman: Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK YÜKSEK LSANS TEZ ADANA 2006

3 Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüüne, Bu çalıma, jürimiz tarafından Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalında YÜKSEK LSANS TEZ olarak kabul edilmitir. Bakan: Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK (Danıman) Üye: Yrd. Doç. Dr. Asım YAPICI Üye: Prof. Dr. Ali Osman ATE ONAY Yukarıdaki imzaların, adı geçen öretim elemanlarına ait olduklar onaylarım.../.../... Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVA Enstitü Müdürü Not: Bu tezde kullanılan özgün ve baka kaynaktan yapılan bildirilerin, çizelge, ekil ve fotorafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ndaki hükümlere tabidir.

4 I ÖZET HUZUREV SAKNLERNDE DN YAAYI Adeviye MEK Yüksek Lisans Tezi, Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı Danıman: Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK Eylül 2006, 94 sayfa Bu aratırma huzurevi sakinlerinin dini yaayılarını deiik boyutlardan tesbit etmek amacıyla yapılmıtır. Aratırmanın örneklemi Adana Huzurevi Sakinleri olup, aratırmaya yaı 65 ve üstü olan 86 denek katılmıtır. Aratırmada veri toplamak için mülakat formu kullanılmıtır. Bu çalımada öncelikle teorik kısım oluturulmutur. Teorik kısmın birinci bölümünde yalılık, yalıların genel özellikleri, huzurevleri, Türkiye de huzurevlerinin konumu vb. konular, ikinci bölümünde yalılık döneminde dini hayat, dindarlıın boyutları, dua, yalılık ve ölüm vb. konular incelenmitir. Uygulama kısmında ise mülakat ve sonucunda elde edilen bulgular, yalıların demografik özelliklerine göre ilikilendirilerek sınıflandırılmı, istatistiksel açıdan yüzdeleme yöntemi kullanılmıtır. Çıkan sonuçlar daha iyi görülüp, anlaılması açısından tablolatırılmıtır. Aratırmada kısaca u sonuçlar elde edilmitir: Huzurevi sakinlerinin büyük çounluu ibadetleri yerine getirmekte, hemen hemen tamamı dua etmektedir. badetleri yerine getirdiklerinden dolayı kendilerini dindar hissetmekte ve insanın yalandıkça daha çok dindarlatıını düünmektedirler. Dinin insan hayatında gerekli ve önemli olduuna inanmaktadırlar. Yalıların çounluu kader-kaza, ahiret, öldükten sonra dirilme ve sorguya çekilmeye inanmaktadırlar. Ancak bu tür dini konularda bilgileri az olup, büyüklerinden ya da çevreden aldıkları bilgilerle yetinmektedirler. Yalıların sadece bir kısmı (% 15) ölümden korkmakta ve ölümü kabullenememekte olup, çounluu ölümden korkmadıklarını, acı çekerek ölmekten korktuklarını belirtmilerdir. Kısaca huzurevindeki yalıların büyük çounluunun Allah a ve dine balılıkları sonsuz olup, bu balılıkları hayatlarına olumlu olarak yansımaktadır. Anahtar Kelimeler: Yalılık, Huzurevi, dini yaayı

5 II ABSTRACT RELIGIOUS LIFE OF PEOPLE IN OLD PEOPLE S HOME Adeviye MEK Master Degree Thesis, The Department of the Philosophy and Religious Sciences Supervisor: Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK September 2006, 94 pages This research has been done to fix different dimensions of people s religious life, live in old people s home. The research s illustrating is people in Adana old people shome, 86 trieds who are 65 and upper have joined to this research. Interwiew system is used to gather datum. In this work, first theoretical part has been formed. In this first part of theoretical section; subjects such as old age, general features of old people, location of old people s homes in Turkey, in the second part; religious life of old age term, dimensions of religiousness, prayer, old age and death etc have been scrutinise. In the practice part clues which has been obtained from interview have clasigied according to demographic features of old people and percentage method has been used for statistical results. The results has been made tableam in order to see and understand the results. In this research shortly those results have been obtained: People in old people s home almost have made their worship and all of them have prayed. They feel themselves religious for made their worship and they think people can make worship better when they become older. They beleived that religious is important and necessary thing in human s life. Many of old people beleive that there are the destiny-chance, the next word, returning to life, being crossed examine etc. But they have not enough knowledge about these subjects and they are contented with information from their parents and environment. Only a few of them have death-fear (%15) and don t accept death, many of them indicate that they don t fear from people in old people s home beleive in God, faithfully and this faithfulllness makes their life easy and help them during their life. Key Words: Old age, old people s home, religious life

6 III ÖNSÖZ Din insanlık tarihi kadar geçmie sahip olup, bireyleri az ya da çok etkileyen bir olgu olarak karımıza çıkar. En eski çalardan bu yana insanlar dinsel kavramlar üzerinde özellikle Tanrı kavramı üzerinde düünmü ve aratırma yapmılardır. Ancak din, 19 yy. a gelinceye kadar insandan ayrı bir varlık olarak incelenmi, insanla dinin ilikisi bir baka deyile insanın içinde yaadıı, hissettii dini aratırmak söz konusu olmamıtır. 19 yy. da insan bilimlerinin hızla geliimi sonucunda insana ve insanın yaadıklarına karı ilgi artmıtır. te insanın yaayıp, hissettii deerlerden biri olan din, bu platform içinde din psikolojisi bilim dalında kendine aratırılacak konu olarak yer edinmitir. Dolayısıyla din psikolojisinin aratırma alanlarından birisi, dine yönelii ve dini içinde yaayıı ölçüsünde inananın bütün ruhi halleri, tecrübeleri ve dini hayatıdır. Din insanın bütününe nüfuz edici bir özellie sahiptir. Duygular, düünceler ve tasavvurlar, ilgi ve eilimler, istek ve idealler, hareket ve faaliyetler vb. bütün ruhi süreçler içerisinde dini yaayıı izlemek mümkündür. Bu bakımdan insanın dini boyutunun aratırılması, onun her yönünün aratırılması demektir. nsan hayatının son evresi gerek fizyolojik, gerekse psikolojik açıdan çok önemli deiikliklerin yaandıı bir dönemdir. Bu dönem dini geliim psikolojisini içine alan din psikolojisi açısından oldukça önemlidir. Buna ramen Türkiye de yalılık dönemi dini yaantısı konusunda yapılan çalımalar çok azdır ancak gittikçe bu konuya eilim artmaktadır. Biz Huzurevi Sakinlerinde Dini Yaayı adlı bu çalımamızda huzurevinde yaayan yalıların dini yaantılarını ortaya koymaya çalıtık. Bu amaç dorultusunda yapılan çalımamız iki ana bölümden olumaktadır. Çalımamızda ilk önce kuramsal çerçeve oluturulmutur. Bu bölümde yalılık, yalıların genel özellikleri huzurevleri, Türkiye de huzurevlerinin konumu, ihtiyacı karılama durumu vb. konular ilenmitir. Aratırmanın ana bölümü olan ikinci bölümde huzurevi sakinlerine yöneltilen mülakat soruları sonucunda elde edilen bulgular ve yorumlar yer almaktadır. Aratırma sırasında yardımlarını, desteini esirgemeyen deerli hocam ve danımanım Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK a teekkürü bir borç bilirim. Ayrıca her türlü

7 IV destek ve yakınlıı gösteren Prof. Dr. Kerim YAVUZ a; mülakatın hazırlanması ve uygulanması aamasında bana yol gösteren Yrd. Doç. Dr. Asım YAPICI ya; her zaman desteini arkamda hissettiim anneme ve babama; tezin oluturulması ve yazılması sırasında yardımlarını esirgemeyen eim Ahmet ÖZGAN a ve özellikle aratırmaya katılarak sorulara cevap verme inceliini gösteren Adana Huzurevi sakinlerine ükranlarımı arz ederim. Ayrıca çalımam Çukurova Üniversitesi Aratırma Fonu tarafından F2004YL17 no lu proje ile desteklenmitir. Katkılarından dolayı teekkür ederim. Adeviye MEK

8 V ÇNDEKLER Sayfa ÖZET...I ABSTRACT... II ÖNSÖZ...III TABLOLAR LSTES...VIII KISALTMALAR... X GR... 1 BRNC BÖLÜM YALILIK VE HUZUREV 1.1. Yalılık Fiziksel Özellikler Psikolojik Özellikler Yalıların Yaam Biçimleri Ailesi ile Birlikte Yaama Kendi Konutunda Baımsız Olarak Yaama Kurumlarda Yaama Korunmaya Muhtaç Yalı Korunmaya Muhtaç Yalılara Verilen Hizmetler Kurum Bakımı Huzurevi Bakımevi Güçsüzler Yurdu Evde Bakım Hizmetleri Yalı Kulüpleri Yalı Dayanıma Merkezleri Yalı Bakım ve Rehabilitasyon Hizmetleri Türkiye de Yalılık Hizmetlerinin Tarihsel Geliimi Huzurevlerine Duyulan htiyaç Huzurevlerine Talep Nedenleri... 25

9 VI KNC BÖLÜM YALILIK DÖNEMNDE DN HAYAT 2.1. Din Yalılık ve Din Dindarlıın Boyutları Dini nanç Boyutu Dini Uygulama Boyutu Dini Duygu Boyutu Dini Bilgi Boyutu Dini Etki Boyutu Din ve Dua Yalılık ve Ölüm Ölüm Korkusu Ölme Süreci ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ARATIRMA VE YÖNTEM 3.1. Aratırmanın Konusu ve Amacı Aratırmada Cevap Aranan Sorular Evren ve Örneklem Veri Toplama Araç ve Teknikleri DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR BENC BÖLÜM TARTIMA... 75

10 VII ALTINCI BÖLÜM SONUÇ KAYNAKLAR EK ÖZGEÇM... 94

11 VIII TABLOLAR LSTES Sayfa Tablo 1. Türkiye de Yalılara Hizmet Veren Kuruluların Sayı ve Kapasiteleri Tablo 2. Huzurevlerinin 1991 ve 2006 Yıllarında Belirlenen Sayı ve Kapasitelerinin Karılatırılması Tablo 3. Deneklerin Ya Durumlarına Göre Daılımı Tablo 4. Deneklerin Cinsiyet Durumlarına Göre Daılımı Tablo 5. Deneklerin Eitim Durumlarına Göre Daılımı Tablo 6. Deneklerin Medeni Durumlarına Göre Daılımları Tablo 7. Deneklerin Mesleki Durumlarına göre Daılımı Tablo 8. Deneklerin Sosyal Güvencelerine Göre Daılımı Tablo 9. Deneklerin Huzurevine Gelme nedenlerine Göre Daılımı Tablo 10. Deneklerin Huzurevinde Kalma Durumlarına Göre Daılımı Tablo 11. Deneklerin Salık Durumlarına Göre Daılımı Tablo 12. Deneklerin badet Etme Durumlarına Göre Daılımı Tablo 13. Deneklerin badet Etme Nedenleriyle Eitim Durumlarının Karılatırılması52 Tablo 14. Deneklerin Yerine Getirdii badetler ile Salık ve Sosyal Güvence Deikeni ile lgili Daılımları Tablo 15. Deneklerin badet Etme Sıklıı ile Cinsiyet ve Eitim Durumlarının Karılatırılması Tablo 16. Deneklerin badet Ederken Neler Hissettiklerine Göre Daılımları Tablo 17. Dua Etme ile Deneklerin Cinsiyet Ya ve Salık Deikenleri ile lgili Daılımları Tablo 18. Deneklerin Dua Etme Nedenlerinin Cinsiyet ve Eitim Durumuyla Karılatırılması Tablo 19. Oruç Tutma Bilgisi ile Deneklerin Cinsiyet ve Eitim Durumları ile lgili Daılımları Tablo 20. Hacca Gitme stei ile Deneklerin Eitim ve Sosyal Güvence ile lgili Daılımları Tablo 21. Dindarlık Algısı ile Deneklerin Eitim ve Ya Deikenleri ile lgili Daılımları Tablo 22. nsanın Yalandıkça Dindarlama Durumu ile Deneklerin Cinsiyet, Eitim, Ya Deikenine Göre Daılımları... 62

12 IX Tablo 23. Dinin Önem Derecesi ile Deneklerin Cinsiyet ve Eitim Durumu ile lgili Daılımları Tablo 24. nsanın nançsız Yaatıp Yaayamama Durumu ile Cinsiyet, Eitim Deikeni ile lgili Daılımları Tablo 25. nsanın nananıp nanmadıında Ne Olacaı Bilgisi ile Deneklerin Cinsiyet ve Eitim Durumları ile lgili Daılımları Tablo 26. Dini Konularda üphe Durumu ile Deneklerin Cinsiyet ve Eitim Deikeni ile lgili Daılımları Tablo 27. Deneklerin Ahiret Bilgisi ile Cinsiyet ve Eitim Durumu Deikenleriyle lgili Daılımları Tablo 28. Deneklerin Kader Kaza nancı ve Bilgisi ile Cinsiyet, Eitim Deikenleri ile lgili Daılımları Tablo 29. Cinsiyet ve Eitim Deikenlerine Göre Kabir Ziyaretinin Denekleri Etkileme Durumlarının Daılımı Tablo 30. Öldükten Sonra Dirilme ve Sorguya Çekilme nancı ile Deneklerin Cinsiyet Eitim Durumu ve Ya Deikeni ile lgili Daılımları Tablo 31. Deneklerin Cinsiyet, Eitim, Ya Deikenine Göre Ölüm Hakkındaki Düüncelerinin Daılımları... 73

13 X KISALTMALAR Bk : Bak C : Cilt Çev : Çeviren Ed : Editör Kr : Karılatır n : Sayı s : Sayfa Ünv : Üniversite vb : Ve benzeri % : Yüzde SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu DPT : Devlet Planlama Tekilatı SHÇEK : Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu AIDS : Kazanılmı Baııklık Eksiklii Sendromu YDM : Yalı Dayanıma Merkezi

14 GR Doum artı hızındaki azalma, çounlukla hayatın sona ermesi ile noktalanan kanser, kalp vb. hastalıkların tedavisinde meydana gelen gelimeler nedeniyle ölüm oranlarının giderek azalması sonucunda toplumdaki nüfus yapısında önemli deiiklikler meydana gelmitir. Bu deiikliklerin en önemlisi, toplumdaki yalı nüfus oranının artmasıdır. Ortalama yaam beklentisinin artması da birçok insanın yetikinlikten sonra uzun bir süre daha yaamda kalacaı anlamına gelmektedir. Bu durum da yalılık konusunu gündeme getirmektedir. nsan yaamının son dönemi olarak nitelendirilen yalılık, yalı nüfusun tüm dünyada olduu gibi ülkemizde de artmasıyla birlikte önemli bir ilgi odaı haline gelmitir. Bu perspektifte yalılık, her alanda olduu gibi bilimsel çalımalarda da aratırılacak konu olarak yerini almıtır. Yalılık ve yalanmaya dair sorunlar, geçmiten günümüze çeitli bilimsel çalıma ve ilgi alanlarının temel konularından birini oluturmaktadır. Bu konuda geriatri, gerontololoji, geronto-sosyoloji, psikoloji ve antropoloji gibi disiplinler aracılııyla, yalılık ve yalanma olgusu fiziksel, biyolojik, ekonomik, politik, sosyal, psikolojik ve dini yönden deiik boyutlarıyla ele alınmaktadır. Dier çalıma ve aratırma alanları yanında, yalılık ve din eksenli çalımaların önem ve aırlıı, gittikçe arttıı gözlemlenmektedir (Akgül, 2004, s. 19). Türkiye de SHÇEK ya da Sosyal Hizmetler Yüksekokulu yayınları, tıp ve salık alanları tarafından yalıların genel özellikleri, salık durumları, yaam kaliteleri, yalılara sunulan hizmetler gibi konularla ilgili çalımalar vardır. Hatta az da olsa yalıların dini yaayılarıyla ilgili çalımalar mevcuttur. Ancak huzurevindeki yalıların dini yaayılarıyla ilgili yapılmı çalımalar daha da azınlıktadır. Kısaca ülkemizde yalılık ve sorunlarıyla ilgili çalımalar tıbbi bilimler-geriatrik aratırmalar ve bulgular çerçevesinde yapılmaktadır. Ancak sosyal bilimsel ya da gerontolojik çalımalar ise oldukça sınırlı kalmaktadır. Sosyal bilimsel ve gerontolojik aratırmalar kapsamına giren bu çalımada huzurevi sakinlerinin dini yaayıları incelenmitir. Bu amaçla huzurevi sakinlerine dini yaantılarını örenmeye yönelik mülakat uygulanmı, elde edilen veriler çalımamızda yorumlanmı ve deerlendirilmitir.

15 2 BRNC BÖLÜM YALILIK VE HUZUREV 1.1. Yalılık Yalılık yaam süresinde gelime ve olgunlamayı takip eden genetik yapı ve çevre arasındaki etkileimin en üst düzeyde görüldüü fizyolojik ve ruhsal deiimlerin ortaya çıkmasıdır. Yalılıın balangıcını fizyolojik olarak belirlemek güçtür. Psikolojik olarak ise neredeyse imkânsızdır. Bir insan kendini yalı gibi hissediyorsa, yalı gibi davranıyorsa yalanmı demektir. Bu da ruhsal yönden çevreye karı ilgisizlik, içe kapanma, yaamdan zevk almama gibi deiimlerle kendini belli eder. Yalılık, genetik bir programla düzenlenen organizmayı yapısal ve ilevsel deiimlerle, ölüme götüren olaylar toplamıdır (Pekcan, 2000, s ). Yalılıı çou kii varılmak istenmeyen korkunç bir son olarak düünür. Kukusuz yalılık kaçınılmaz ve geri dönülmez bir süreçtir. Doada bulunan tüm canlılar yaamlarının sonuna doru yalanırlar. Çünkü yalanmak sadece insana özgü deildir. Tüm canlılar, doar, geliir ve sonuçta yalanıp ölürler. Bu doanın evrensel bir kurgusudur (Emirolu,1989, s. 15). Yalılık göreceli bir kavramdır, toplumdan topluma, bireyden bireye farklılık gösterir. Tufan a (2002, s.19) göre yalılara karı toplumun takındıı tutum ve davranılar çaa ve ülkeye göre sürekli deiim göstermektedir. Dönem dönem statüsü yükselen yalılar, bazı dönemlerde de önemsenmeyen bir kitle olarak görülmütür. Yalıların güncel yaamda gördüü ilgi ve itibar, her dönemde, ait olduu toplumsal sınıfa, cinsiyete ve soysa-ekonomik durumuna göre ekillenmektedir. Yalanma bir insandan dierine göre deien, bireyin genel olarak bedensel ve ruhsal açıdan bazı fonksiyonlarında ve fiziksel görünümde yaanan deiimleri kapsayan bir süreçtir. Her yalının biyolojik geçmii, i deneyimleri duygusal yaamı vb. hususlar birbirinden oldukça farklıdır. Baran a (2000, s. 69) göre yalanma sürecinde, bazı kayıplar olabilirken, bir yandan da küçük çaplı kazanımlardan söz edilebilir. Kii bu durumda kayıplarını düünüp yaamdan geri çekilir ya da neler kazanmı olduunu dikkate alarak yaama aktif katılabilir. Baka bir ifade ile kimileri

16 3 yalılıı problem olarak algılamakta kimileri ise yalılıa karı olumlu tutumlar sergilemektedir. Yalılıı bir altın ça olarak algılayan Joseph Choate, ya arasını gerçek mutluluun yaandıı bir dönem olarak görüp bir an önce oraya varılmalı derken, yalılıa olumsuz bakan Cato: Yalı olmadan önce zamanımı tamamlamayı tercih ederim demektedir (Emirolu, akt. Onat, 2000, s.103). Yalılıın olumsuz yönlerine deinen ozanımız Behçet Necatigil, yazmı olduu Nineler iirinde yalılıı dramatik bir dönem olarak aktarmaktadır: Küçüldünüz temelli /çocuklar kadarsınız /halinizden belli/hatıralarla yaarsınız /nineler, gece gündüz aklınız /dünyasını sürmemi /olunuza gider/muradına ermi/yavrunuza gider/mesut yuvanız vardı/yiit kocanız vardı/unun bunun elinde /hor tutulursunuz/arınıza gider/ya çocuunuz inlemeli /ya gözünüz perdeli /aır iitir kulaınız/nineler yazık oldu size/ olunuzun, kızınızın /arkasına kaldınız. Yalılık ne zaman balar, yalı kime denir? sorularını tek bir tanımla cevaplamak doru deildir. Emeklilik, sigorta kurumlarında yalılıı belirlemede istatistiksel yöntemler kullanılsa da yalanma asla tek boyutlu bir süreç olarak incelenmez. Kiinin kronolojik yaına bakarak 65 yaını geçen kii yalıdır demek yalılıı tek boyutlu olarak incelemektir. Oysa kii 70 yaında olup, biyolojik ve psikolojik yönden 50 yaındaki kii gibi görünebilir. Yalılıın, birden fazla disiplin konusu içerisine girmesinin nedenlerini Uysal, yalılıın biyolojik ve psikolojik ve sosyolojik boyutların hepsini kapsamı olmasından kaynaklandıını belirtir (Oktik, 2003, s.17). Hatta bunlara ek olarak yalanmayı ekonomik, patolojik yalanma balıkları altında inceleyen aratırmacılar da vardır. Biyolojik yalanma: Zamana balı olarak bireyin anatomi ve fizyolojisindeki deiimlerdir. Psikolojik Yalanma: Bireyin davranısal uyum yeteneindeki yaa balı deiimlerdir. Sosyal Yalanma: Zaman akıı içinde edinilen sosyal davranı ve sosyal konumun ve bireylerin sosyal rollerini deimesidir. Ekonomik Yalanma: Parasal koullardaki deiikliklerin etkisi ile yalı kiinin yaam tarzının deimesidir.

17 4 Patolojik yalanma: Yalanma ve fakirlie ya da alıkanlıa balı olarak (beslenme, salık açısından yetersizlik, hareket eksiklii vb.) ortaya çıkan deiimlerdir (Pekcan, 2000, s. 51). nsan yaamının doal bir sonucu olarak ortaya çıkan yalanma Bond ve dierlerine göre, u özellikleri taır (Baran, 2000, s.70): Yalanma evrenseldir, nüfusu oluturan tümü için geçerlidir. Yalanma devam eden bir süreçtir Yalanma, geliimsel ya da olgunlaan deiimlerin yıpranması ya da bozulmasıdır. Dünya Salık Tekilatı nın 1963 yılında yalıların salık sorunları konusunda düzenledii seminerde yalanma, kronolojik olarak üçe ayrılmıtır ( *Orta Yalılar (45 59 ya) *Yalılar (60 74 ya) *Kocamılar (75 + ya) Kronolojik olarak dünya tekilatı yalılıın balangıcını 60 yala balatmıtır. Ayrıca Birlemi Milletlerin konuyla ilgili yayınladıı raporda da yalılık, 60 yatan itibaren balatılmaktadır. Bununla birlikte yalılıın balangıcı genel olarak 65 olarak kabul edilmi ve kurumlar tarafından emeklilik yaı olarak görülmütür. Bugün Türkiye de 2004 verilerine göre 65 ve üstü yataki kii sayısı olup, toplam nüfus oranı % 7.79 dur. Bu yalı nüfusun % 4.61 ( ) ini kadınlar, % 3.18 ( ) ini erkekler oluturmaktadır ( Fiziksel Özellikler Yalılık karmaık bir olaydır. nsanlar yalandıkça fiziksel ve ruhsal deiimlere urarlar. Geliim sürecinin ilerleyen yıllarında organlarda yenilenmenin yavalaması, durması ve yıpranmaya balaması ile fiziksel deiimler ortaya çıkar (Emirolu, 1995, s. 20).

18 5 Biyolojik yalanma belirtileri genel olarak, yalanma belirtilerinden biri olup psikolojik ve sosyal deiikliklerden çok daha önce kendini gösterir (Arpacı, 2005, s.17). Bazıları yalılıktaki fiziksel deiimleri üç grupta toplamaktadır (Sarnoff,1962): Bedensel deiimler Entelektüel deiimler Seksüel deiimler Ya ilerledikçe fiziksel hareketlerde gerilemeler, davranı ve reflekslerde yavalamalar görülür (Emirolu, 1995, s. 20). Kas güçlerinin gittikçe azalmaya balaması sebebiyle yalı bireylerin hareket etmeleri güçleir (Onur, 2004, s. 305) ve önceleri kolaylıkla yapabildikleri ii yaparken zorlanmaya, hatta yapamamaya balarlar. Yalılık çaına gelinceye kadar geçen süre içinde çeitli nedenlerle eklem kıkırdaı aınmaya, eski esnekliini ve kayganlıını yitirmeye, eklem yerleri kireçlenmeye balar. leri yalara gelindiinde bireyin kemik yapısında düü, kemiklerde kireç kaybı olur, bu da kemik erimesi, kemiin kırılma olasılıını artırır (Koar, 1996, s. 143). Biyolojik yalanma ile doku ve hücrelerde histolojik deiiklikler ve organlarda fonksiyon azalması söz konusudur. Yapılan çalımalar göstermitir ki, yalı nüfusun hemen hemen yarısının günlük yaam aktiviteleri kısıtlı, % 18 inin de önemli bir hareket kısıtlıı vardır. Kalp hastalıkları görme yetersizlikleri ve artritler bu kısıtlılıa sebep olan üç temel sorundur (Arpacı, 2005, s. 18). Amerika Ulusal Yalanma Enstitüsü verilerine göre, kalp zayıfladıında kan dolaımı hızı düer, kolesterol artar, tansiyon yükselir. Konuya paralel olarak Buca Zübeyde Hanım Huzurevi nde yaayan yalılarda ortostatik hipotansiyon görülme sıklıı ve bunu etkileyen etmenlerin incelenmesi üzerine yapılan aratırmada da ya arttıkça ortostatik hipotansiyon görülme sıklıının arttıı saptanmıtır (Bayık, 2003, s. 417). Yalılıkta sindirim organlarında bazı deiiklikler olur. Dil ve aız boluunda yer alan hücrelerin ölümü ile tat algılama yetenei azalır. Yetmi yaındaki birey, gençliindeki tat hücre sayısının yaklaık üçte ikisine sahiptir (Baysal, 2003, s. 2).

19 6 Hemen hemen bütün duyularda bir düü görülür ve bu düü ile birlikte bireyin etkinliinin sınırlanması uyum sorununu ortaya çıkarır. Koku ve tat duyularındaki azalma beslenmeyi bozar, görme ve iitmenin zayıflaması konumayı etkiler, toplumsal ilikiyi sınırlar ve bireyin de karııklık, akınlık, güvensizlik duyguları yaamasına yol açar (Onur, 2004, s. 305). Yala midenin boalma hızı yavalar. Midedeki yemeklerin yarıya ini süreci gençlikte elli dakika iken yalılarda yüz yirmi be dakikaya kadar çakabilmektedir (Baysal, 2003, s. 2). Bu dönemde bedenin görünüünde de bazı deiimler olur. Cilt esnekliini yitirmesi sonucu cildin buruması, saç yitimi ve aklaması, di yitimi, etlerinin çekilmesi deiimler arasındadır (Onur, 2004, s. 305). Ya ilerledikçe zararlı mikroplara karı bedeni savunan baııklık sisteminin ilevinde azalma olduundan yalılarda enfeksiyon hastalıkları riski artar (Baysal, 2003, s. 3). Gençler akut enfeksiyonlara daha yatkınken, yalılar kronik enfeksiyonlara daha eilimlidirler. Ancak yalılar akut enfeksiyonlara az yakalanmalarına ramen bunlarla baa çıkmada daha fazla güçlük çekerler. Mesela üst solunum yolları enfeksiyonları çocuklarda öldürücü deildir ancak yalılarda öldürücü olabilir (Onur, 2004, s. 306). Yalılık döneminde ortaya çıkan deiiklikler arasında en önemlisi salıkla ilgili olandır. Salık sorunlarının bir kısmı, yalılıa özgü rahatsızlıklar, bir kısmı da baka bir hastalıın ve rahatsızlıın yansıması eklinde görülebilir. Genel olarak yalılarda görülen hastalıklar (Sevil, 2005, s ): Bunama: Zihinsel yeteneklerin ve ilevlerin kaybolması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Alzheimer: Hastalıın balangıcında bellek kaybı, isim, tarih vb. unutma sorunu aırma belirtileri görülürken ileri dönemlerde yürüyememe, konuamama, aile üyelerini tanıyamama, ihtiyaçlarını karılayamama gibi bozukluklar görülür. Yalılık dönemi hastalıkları içerisinde en önemlisi olan Alzheimer, dünyadaki yalı nüfusun artmasına paralel olarak artmaktadır. Parkinson: Sinir sistemiyle alakalı olarak hareketlerde yavalama, titreme, dengesizlik gibi belirtileri olan yalılık hastalııdır. Prostat: Erkeklerde prostat bezinin büyümesi ve idrar yollarında sorun yaanmasına sebep olan hastalıktır. Altmı yaından sonra sık rastlanır.

20 7 Kalp hastalıkları: Damarların sertlii, yüksek tansiyon, kan dolaımı bozuklukları vb. nedenlerle yalılıkta daha sık görülen kalp damar hastalıkları vardır. eker hastalıı: eker hastalıı pankreasla ilikilidir. Pankreas, kana glikoz eklinde giren niastalı ve ekerli maddeleri enerjiye ve glikojenine dönütürmek için insülin hormonu çıkaran iç salgı bezidir. Pankreasın yeterli insülin oluturması için bazı proteinlere ihtiyacı vardır. Bunun yerine fazla ekerli ve niastalı maddeler alınırsa, pankreas yorulur ve kana yeterli insülini gönderemez ve böylece eker hastalıı ba gösterir. Belirtisi kanda görülen eker miktarıdır. Hastalık hastalıı: Yalı insanlarda daha çok görülen bu hastalık kısaca kiinin salıı ile aırı kaygılanması, herhangi bir rahatsızlıkları olmadıı halde kendilerinde bazı hastalıkların bulunduu ya da baladıı kaygısına kapılırlar. Sürekli doktora ve hastaneye gitmek isterler. Vücut ısısının dümesi: Vücut sıcaklıının normal deerler altına dümesidir. Vücut ısısının 35 santigrat dereceye dümemesi gerekir. Daha çok yalılarda görülen bu durum, vücuda ısı salayan düzenlemelerde veya sinir merkezlerindeki bozukluklardan kaynaklanır. Özellikle yalnız yaayan yalılar ile kronik hastalıı olan, felç ve romatizma gibi nedenlerle hareketleri kısıtlanmı olan, evleri ısınmayan ileri yalılarda görülür. Zihinsel yeteneklerde ileri yıllarda yala birlikte bir düü ortaya çıkmaktadır. Zekanın bazı yönleri özellikle performans testleriyle ölçülenler ve akıcı zeka, dierlerinden daha fazla yatan olumsuz etkilenmektedir. Buna karılık zekânın bazı yönleri de özellikle birikimli zeka ileri yalara kadar artmaktadır. Akıcı zekâ kültürden baımsızdır ve organizmanın fizyolojik yapısına dayanır, birikimli zeka ise toplumsal deneyimler sırasında kazanılır. Hız, fiziksel etkinlik ya da kısa süreli bellek gerektiren yetenekler, zamana balı olmayan, deneyimden kaynaklanan yeteneklerden daha fazla düü gösterdikleri söylenebilir. Ancak böyle bir sonuç yalı kiilerin gençlerden, orta yalılardan daha az zeki oldukları anlamına gelmez Bu düüün nedeni yalılarda tepkinin yavalaması, zeka ölçümlerinin gençlerinkinden daha düük olmasına yol açmaktadır. Yalı kiilerin görsel ve devinimsel egüdüm gerektiren görevlerde birtakım özel güçlükleri vardır. Kısaca diyebiliriz ki, zihinsel edimde ortalama olarak yaa balı birtakım düüler vardır (Onur, 2004, s ).

21 Psikolojik Özellikler Psikolojik yalanma, yaın kronolojik ilerlemesine balı olarak bireyin algılama, örenme, problem çözme gibi bellek gücü ile kiilik kazanma alanlarında uyum salamadaki deiimleri kapsar. Bireyin davranısal uyum yeteneindeki yaa balı deiimleri oluturur. Aslında psikolojik yalılık bireyin kendini yalanmaya hazırlamamasından doar. Kendini ii ile özdeletiren birey emekli olunca çöker (Arpacı, 2005, s. 18). Yalanan insanda yetersizlik duygusu, bakalarına yük olma korkusu, ie yaramama tedirginlii ortaya çıkar. Gelir ve verim düüklüü, tüketici duruma gelme yalıyı baımlı kılar, bu durumda yalı, ailenin bir parçası olmak yerine aile dıı bakım kurumlarına gereksinim duyabilir. Eini kaybetme, yalnızlık korkusu, ölüme yaklama duygusu yalıyı rahatsız eder, bekledii saygıyı, bakımı göremezse, ruhsal rahatsızlıklar duyabilir, yalanmayı, yalnızlıı kabullenemez hale gelebilir (Sevil, 2005, s ). Yalanmayla birlikte algılama ve yaratıcı yeteneklerde azalma, dikkatsizlik, düünme hızında yavalama görülebilir. Ancak birey yaam deneyimleriyle zenginlemi olduundan iyi bir konuma diline ve deerlendirmeye sahiptir (Arpacı, 2005, s. 19). Zihinsel deiikliklere paralel olarak kiilikte de bazı deiiklikler olur. Yalı birey, yeni durumlara uyum salamada, yeni düünceleri kabul etmede sorun yaar. Çevreye karı daha az ilgili iken kendine karı daha çok ilgili olup, ilikilerde daha derin ve seçicidir (Arpacı, 2005, s. 19). Yalılıkta fiziksel ve ruhsal gerilemeye balı olarak yaama gücü ve istei giderek azalmaktadır. Emosyonel duyumlarda azalma ve kalite deiiklikleri önemli yer tutmaktadır. Özellikle sevme içgüdüsü önemli derecede bozukluk göstermektedir. Yalılıkta duygusal sarsıntılar içinde kiinin kendi gençlik imajını kaybetmi, yakınların kaybı ve gençlerin evlenme ve örenim sebebiyle evden ayrılmasının getirdii sevgi kaybı, uzun sürmü evliliklerin yaam yorgunluu ve bezginlii cinsel yaamdaki durgunluk yalıda psikolojik bunalımların balangıcı arasında yer alır (Emirolu, 1995, s ).

22 9 Yapılan aratırmalarda yalı nüfusun % 25 inde anlamlı psikiyatrik belirtiler bulunmutur. Bu psikiyatrik durumların baında depresyon gelmektedir. Yaamın her dönemine urayan depresyon yalılık dönemini de ihmal etmemektedir. Özellikle sosyal baları zayıflamı, einden ayrılmı veya eleri tarafından terkedilmi, yalnız, fakir, fiziksel hastalıkları olanlar depresyona daha yatkın bireylerdir. Tedavi olanaının bulunması, tedavi edilmezse intihar riskinin olması ve ilev azalmasına yol açması nedeniyle önemli bir salık sorunudur. Yapılan aratırmalar göstermitir ki yalı insanlarda depresyon hastalıının veya belirtilerinin yaygın olarak görüldüünü, eklenen tıbbi sorunların, bunamanın, bakımevlerinde yaamanın depresyonu artırdıını ileri sürmektedirler. Toplumumuzda yalıların yaklaık üçte birinde, tıbbi hastalıı olan ya da kurumda yaayanların yarısına yakınında depresyon bulunmaktadır. Olaan günlük yaam aktiviteleri ve keyif verici uralara karı isteksizlik, eski neelerinin azalması, bu klinik tablonun önemli belirtilerindendir (Ouzhanolu, 2003, s. 63). Erikson kiinin yaamını sekiz döneme ayırmakta, yalılıın orta yala baladıına inanmaktadır. Yalılık deiimlerinin bu dönemde baladıına iaret ederek nedenlerini somatik, kültürel, ekonomik sorunlar ve psikolojik stresler olarak sıralamaktadır. Bu dönemin sonunda kiinin geçirmi olduu yedi dönemin meyvelerini toplamaya baladıını, egonun bütünletiini belirtmekte, bu bütünlük içinde artık ölüm olayının kii için önemini yitirdiini kabul etmektedir (Erikson, 1984, s ) Yalıların Yaam Biçimleri Ailesi le Birlikte Yaama Ülkemizde ekonomik ve toplumsal yapıdaki gelimeler, çeitli sosyal sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Nüfus artıı, nüfusun kırsal kesimlerden akımı ile gerçekleen ve gelien kentleme sürecine balı olarak deien aile yapısı, tıpta gerçekletirilen gelimelerin sonucu ortalama insan ömrünün uzaması, yalı nüfusunun genel nüfus içinde artmasını salamakta, toplumsal deiim öelerini oluturmaktadır. Geleneksel geni aile düzeninde, aile içinde bakılan, saygı gören yalı, çekirdek aileye dönüüm sonucunda yalnız ve güçsüz kalmıtır. Bu alanda geni ailenin ilevlerini devletin karılaması yönündeki çabalar da son derece yetersiz kalmı ve toplumsal

23 10 deiime kout gidememitir. Bu durum, yalılıın doal olarak getirdii güçten düme, dolayısıyla ekonomik sorunlar, zihinsel etkinliklerde gerilik, ruhsal sorunlar, vb. sorunları yalının daha youn yaamasına yol açmıtır. Salık hizmetlerinin gelitii, sosyal hizmetlerin daha çok para ve rahatlık saladıı dünyanın birçok bölgesinde insanların çounun daha uzun süre yaadıı, böylece de birçok sosyal sorunu beraberinde getirerek yalı bireylerin sayısının giderek arttıı gözlenmektedir. Bununla beraber, yalıların çounluu salıklı yaamakta, aktif yaamakta ve sosyal izolasyon, yalnızlık duygusu yaamadan ailesi ile birlikte yaayıp ailesi tarafından bakılmaktadır (Arpacı, 2005, s ). Sosyal deime sürecinde aile bir yandan yapı ve görevleri yönünden deimeye urayıp görevlerinin bir bölümünü toplumun yeni kurumlarına devrederken, dier yandan ülke nüfusu, nüfus yapısı, corafi daılımı ve deerler deimektedir. Hızlı teknolojik deime insanlar için yeni çevreler yaratmakta, bunun sonucu olarak da toplumun deer sistemlerinde gelenek göreneklerinde ve sosyal ilikilerinde deimelere yol açmaktadır. Günümüzdeki hızlı deime ve gelimeler aile üzerinde, özellikle de kentsel kesimde aile yapısı ve deer yargıları üzerinde etkili olmaktadır. Ülkemizde tam ve etkili olarak salanamayan kent hizmetleri ve sosyal hizmetler, gelir ve konut sorunları nedeniyle gençlerin anne-babasıyla mekân birlii veya gündelik ilikiler çerçevesinde youn bir baımlılık içinde oldukları görülmektedir. Yalının aile bireyleriyle birlikte yaamasının çekici tarafları olabilir, ama birlikte oturmak zorunluluktan kaynaklanıyorsa, o zaman çeitli sorunlarla karılaılabilir. Nesillerin birbiri ile uyumaması ve rollerin deimesi uyum salamayı oldukça zorlatırmaktadır. Ayrıca birlikte yaama durumunda ailede gizlilik ihtiyacı, güvenlik, konut alanı ve evle ilgili ekipmanlardan memnuniyet durumu gibi faktörlerinde dikkate alınması gerekmektedir. Ancak yine de ailenin temel yalılık sorunlarının en iyi çözümlenebilecek ortam olduu unutulmamalıdır. Beraber yaama durumunda yalı ve gençlerin kiilik özellikleri, deerleri, alıkanlıkları farklılık gösterse de karılıklı anlayı ve hogörü çerçevesinde ve birlikte yaamayı gerektiren kuralların yerine getirilmesi ile uyum salanabilir (Arpacı, 2005, s ).

24 Kendi Konutunda Baımsız Olarak Yaama Yaamın olaan dönemlerinden olan yalılık, fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunların daha youn yaandıı bir dönemdir. Bu dönemde, çocukların çalıma yaamına katılma ya da evlenip evden ayrılmaları yalıyı yalnız yaamak zorunda bırakmaktadır. Emeklilik bireyin i yaamındaki gruptan ayrılması yalnızlıa biraz daha sürüklenmesine sebep olur. Bu dönemdeki bir dier sorun yakınlarını kaybetme ve muhtaç durumda kalmasına ramen, çocuklarından yeterince destek alamamaktadır. Tek baına yaamak zorunda kalan yalının kendi ilerini kendisinin yapması, kendi kendisine bakması gerekmektedir. Buna ramen bir kurumda yaama ve kurum bakımı yalıyı alıtıı çevreden kopardıı için mutsuzlua yol açmakta bu yüzden yalılar evde yaamayı tercih etmektedir. Ülkemizde yalıların büyük çounluu evde yaamaktadır. Yapılan aratırmalarda toplumdaki yalıların ve ilerde yalanacak olan insanların kendisinin ev ortamında yaamayı tercih ettikleri görülmütür (Arpacı, 2005, s. 113). Ersoy ve Arpacı tarafından evde tek baına yaayan yalıların bakım gereksinimlerini karılama durumları üzerinde yapılan aratırma bulgularına göre; evde tek baına yaayan yalıların yarıdan çou kadın olup, büyük çounluu ei öldüü için tek baına yaamaktadır. Evde yalnız yaamalarının nedeni ise (% 72) evinden ayrılmak istememesi, kendisi ile yaayacak birini bulamaması, gidecek baka yeri olmaması ve yakınlarının uzakta olmasıdır. Bakım gereksinimlerini karılama durumları incelediinde çounluu hasta ve yetersiz olup hastalıklarıyla ilgili diyetlere uymada sıkıntı çekmektedirler. Kiisel bakımını kendisi yapan yalılar vücut bakımlarını yapmada zorlanmakta, komudan, akraba ve arkadatan yardım almaktadırlar. Ev bakımlarını kendileri yapan yalılar ev ilerinde zorlandıklarını belirtmektedirler (Ersoy ve Arpacı, 2003, s ). Günümüzde ekonomik koullar ve toplumsal yapıdaki deimeler sonucu, kentte yaayan kadınların çounun çalııyor olması yalı bakımını güçletirmektedir. Ayrıca çocukların eitiminin önem kazanması ve evde ayrı mekân verilmesi gibi sosyal deimelerin ortaya çıkardıı mekânsal sıkıntılar da yalının evli çocuklarıyla birlikte oturmasını olanaksızlatırıp, yalıların tek baına yaamasını gerektirmektedir (Arpacı, 2005, s. 114).

25 Kurumlarda Yaama Gelimi ülkelerde yalıların % 90 dan fazlası baımsız konutlarda yaamaktadır. Az gelimi ve gelimekte olan ülkelerde yalılar yaamlarını baımsız olarak sürdürmeyi istemelerine ramen hem konut maliyetini karılayamamaları hem de konut açıı nedeniyle bunu yapmaları mümkün olmamaktadır. Bazı yalılar, gelirin sabit kalması ve zamanla azalması, mevcut konutun vergisi ve yakıt giderlerini karılamaya gücü yetmemesi, konutun tamiri ve bakımının zor ve maliyetli olması, komuların deimesi, çocukların evden uzaklaması, salık sorunları ve bakıma ihtiyaç duyma gibi sebepler dolayısıyla hizmet veren huzurevi, bakım evi ve benzeri yerlere gitmek durumunda kalmaktadırlar (Arpacı, 2005, s. 115). Huzurevleri, ya ve güçsüzlüü nedeniyle yalıların yalnız yaayamaması ya da korumalı meskenlerde barınamaması durumunda, toplu bakım veren, yalıların yeme, içme, barınma ihtiyacını karılayan ve sosyal yaam salayan yatılı kurumlardır. Bazı yalılar kendisini idare edemeyecek kadar güçsüz olup, bakıma ihtiyaç duyarlar. Bu tür yalılar için barınma ve bakım hizmeti veren yalı bakım evleri vardır. Aynı zamanda ülkemizde bakım evlerinin bir benzeri olan güçsüzler yurdu veya dükünler evi gibi adlarla anılan yatılı kurulular da vardır (Onat ve Tufan, 2003, s. 75). * 1.5. Korunmaya Muhtaç Yalı Korunmaya muhtaçlık kiinin sorununu çözümleyecek, kendi ve yakın çevresinin imkânlarının var olması ya da harekete geçmesi halindeki zor durumdur. Böyle bir duruma düme olasılıı yalılar için çok fazladır. Korunmaya muhtaç yalılar üç kısımda sınıflandırılabilir 1- Kiinin fiziksel, sosyal ve zihinsel çöküü nedeniyle öz bakımını yapamayan, dı çevreyi kontrol edemeyen ve günlük yaamını sürdürmede zorluk çeken, bakalarından yardım isteme gücü olmayan yalılar. * *Yalılara yönelik olan kurum hizmetleri (huzurevi, bakım evi, güçsüzler yurdu vb.) muhtaç yalılara verilen sosyal hizmetler balıı altında ayrıntılı olarak incelenmitir (Bk, s. 13)

26 13 2- Evsiz olan yalılar. Evsiz insanlar içinde yalılar, önemli bir oran oluturmaktadır. Bu yalıların bir kısmı önceden beri evsiz barksız, orada burada yaayanlardır. Dier bir kısmı ise hiçbir sosyal güvencesi olmadan marjinal ilerde günlük geçimini zorlukla temin eden ve yalanıp artık çalıamaz ya da i bulamaz hale geldiklerinde yaadıkları yerden ayrılmaya zorlananlardır. 3- Bakaları tarafından, ailesi dâhil, istismar ve ihmal edilen, kötü muameleye maruz kalan yalılar. Froggat a göre istismar ve kötü muamele, yalının ona bakan kii tarafından sis tematik ve devamlı bir biçimde ihtiyaçlarının karılanmaması, dılanmasıdır (Koar, 1996, s. 81). Küçükkaraca, (2000, s ) yalıların istismar edilmesini, toplumsal ve bireysel istismar olarak sınıflandırılmıtır. Toplumsal istismar yalının, içinde bulunduu toplumda kendisini gerçekletirmesini, fiziksel, duygusal, ekonomik olarak yardım alsa da onlardan baımsız olmasını, aile ve toplumun deerli bir üyesi olduunu hissetmesini ve böyle yaamasını engelleyen tüm toplumsal düünce, kamusal politika ve kurumsal hizmet eksiklikleri olarak sınıflandırılabilir. Bireysel istismara genel olarak kendi kendisini korumakta yetersiz olan 60 ve üstü yalıların yaadıkları acı veya üzüntüye yol açan olaylar eklinde tanımlanabilir (Bacan, 1996, akt. Küçükkaraca, 2000, s. 114). Bireysel istismar yalıya yönelik kötü muamele, fiziksel acı, duygusal çöküntü ve ekonomik kayıpla sonuçlanan her hareketi kapsar. Dünya salık örgütü, sık izlenmesi gereken, beslenme, temizlik, aılama, egzersiz eitimi, verilecek koruyucu tedavi edici ve rehabilite edici hizmetlerin daha özenle sunulması gereken riskli yalı gruplarını öyle tanımlamaktadır: Yaı 80 üzerinde olan yalılar Yalnız yaayan yalılar Huzurevlerinde yaayan yalılar zole edilmi yalılar Çocuksuz yalılar

27 14 Kronik bir hastalıı ya da kendi kendilerine günlük aktivitelerini yerine getirmede yetersiz olan yalı çiftler. Devlet ve sosyal güvenlik kurulularından destek almadan ya da çok az destek görerek yaayan yalılar (Aksu, 1997, s. 16) Korunmaya Muhtaç Yalılara Verilen Hizmetler Nüfus artıı ve ya beklentisinin yükselmesinin sonucu yalı kabul edilen gurubun nüfustaki oranının artması, çocukların ana babalarıyla birlikte veya onların yakınında yaamaya ve onlara bakmaya ilikin zorlanmaları gibi nedenlerle yalının yaadıı mekânla ilgili güçlüklerinin çözümlenmesi aile yanında toplumca da ele alınması gereken bir sorundur. Zorluklar karısında özellikle sosyal destek sistemi yetersiz olan yalının barınmaya ilikin güçlüklerini gidermek, yaayabilecei uygun, yeni bir mekânı belirlemek günümüzde toplum açısından da bir yükümlülük olmutur. Yalı adına bu yönde özel bir takım tedbirlerin alınması, hizmetlerin sunulması esastır. Yalılara verilen hizmetlerde barınmaya ilikin temel ilke yalının olabildiince alıtıı ortamda ve artlarda kalması için elden gelenin yapılması, bu mümkün olmadıında ise evi dıında kalabilecei güvenli bir mekânın salanmasıdır (Koar, 1996, s. 94) yılında düzenlenen Dördüncü Ulusal Sosyal Hizmetler Konferansı ında yalı ve sosyal hizmetler gurup raporuna göre yalılara yönelik sosyal hizmet modelleri u ekilde sıralanmıtır (Sevil, 2005, s. 139): Kurum bakımı, evde bakım, yalı kulüpleri, yalı dayanıma merkezleri, yalı bakım ve rehabilitasyon hizmetleri Kurum Bakımı Kurum bakımı, yalının yaamını geceli gündüzlü geçirebilecei özel düzenlenmi bir kurumda bakım altında tutulmasıdır. Kurum bakımı yalnız ülkemizde deil dier ülkelerde de uygulanan temel hizmet modelidir. Yararları ve sakıncaları vardır. Korunmaya muhtaç yalılara belli kurallar çerçevesinde hizmet veren kurumlardır. Kimsesi olmayan yalıların uyum salamayı belli kuralları örendikten sonra, yaamının sürdürebilecei en iyi sosyal hizmet modellerinden biridir. Kurum bakımı resmi özellikte olup aile ve yakınların yerine geçemeyen ve yalının duygusal ve

28 15 psikolojik gereksinimlerini yeterince karılayamayan modeldir (Sevil, 2005, s. 140). Tüm olanaklara sahip olsa dahi hiçbir kurumda aile arasındaki sevgi, saygı ve sıcaklıı oluturmak mümkün deildir Huzurevi Kurum bakımının en temel ve en yaygın modellerinden birisidir. 20/05/1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Yasası nda muhtaç yalı ve huzurevinin tanımı yapılmıtır. Buna göre muhtaç yalı, sosyal ve ekonomik yönden yoksunluk içinde olup, korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç yalı statüsündeki kiidir. Huzurevi ise, muhtaç yalı kiileri huzurlu bir ortamda korumak ve bakmak sosyal ve psikolojik gereksinimlerini karılama amacıyla kurulan yatılı sosyal kurulu olarak tanımlanmaktadır (www. shcek. gov.tr). Aynı konunun sosyal hizmetlere ilikin genel esaslarının bir maddesi " muhtaç, engelli ve yalıların hayatlarını salık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, muhtaç engellilerin toplum içinde kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hale gelebilecek ekilde bakım ve rehabilitasyonlarının yapılması, bunların tedavisi mümkün olmayanların sürekli bakım altına alınması amacıyla gerekli her türlü tertip ve tedbir alınır" biçimindedir. Huzurevi yönetmeliinde genel esasların yanında personelin görev ve sorumlulukları, kurumun nitelii, fiziksel ortamı ve benzeri konular yer almaktadır (Taneli, 1997, s. 46). SHÇEK yönetmeliine göre huzurevlerine kabul için aranan artlar; - 60 ya ve üzeri yalarda olmak - Ruh salıı yerinde olmak - Bulaıcı hastalıı olmamak - Uyuturucu madde ya da alkol baımlısı olmamak - Sosyal ve ekonomik yoksunluk içinde bulunduuna dair soysal inceleme raporu bulunmak - Kendi gereksinimlerini karılamasını engelleyici bir rahatsızlıı bulunmamak ve günlük yaama faaliyetlerini (yeme, içme, tuvalet vb.) baımsız yapabilecek nitelikte olmak.

29 16 Huzurevi, ifa yurdu veya bakımeviyle aynı deildir. Daha çok kendini idare edebilen yalılara yöneliktir. Kendini bir ölçüde idare edebilen güçsüzlere de sınırlı olarak hizmet vermekte ancak ileri yalarda tıbbi müdahale ve bakım gerektiinde bu gereksinimleri karılayabilmeleri zor olmaktadır (Koar, 1996, s. 102). Türkiye'de yalı nüfus artmakta ve bu nüfusun deien toplum yapısı içinde sorunları ve ihtiyaçları artma eilimi göstermektedir. 60 ve üzeri ya gurubundan acil ve uzun dönemli bakıma muhtaç yalıların sadece az bir bölümüne hizmet ulaabilmektedir. Bu nedenle yalı bakım alanında temel ilke yalıyı aile ortamında ve kendi evinde maddi ve manevi desteklemek olsa da yataa baımlı yalılar için huzurevlerinin bir bölümünün tahsis edilmesi 5. Be Yıllık Kalkınma Planı'nda uygun görülmütür (Koca, 1994, s. 33). Böyle bir kararda amaç korunmaya muhtaç yalılara daha çok hizmet ulatırmak, ailelerin yükünü hafifletmek ve salık alanındaki yalı yatalak hastaları huzurevlerine kaydırarak yatak igal oranını azaltmaktır ( Bugün SHÇEK'e balı huzurevlerinin birçounda (DPT nin aldıı karar dorultusunda) bakım ve rehabilitasyon merkezleri bulunmakta, huzurevleri çok amaçlı kullanılmaktadır. Türkiye de yalılara hizmet veren kurulu sayısı ve kapasiteleri, 2006 SHÇEK kayıtlarına göre öyledir: Tablo 1. Türkiye de Yalılara Hizmet Veren Kuruluların Sayı ve Kapasiteleri Huzurevleri Sayı Kapasite SHÇEK balı huzurevleri Dernek ve vakıflara ait H Yerel yönetimlere ait H Kamu kurum ve kurulu H Azınlıklara ait H Gerçek kiilere ait. H Toplam

30 17 Tablo 2. Huzurevlerinin 1991 ve 2006 Yıllarında Belirlenen Sayı ve Kapasitelerinin Karılatırılması Huzurevleri 1991* 2006 Sayı Kapasite Sayı Kapasite Shçek balı huzurevleri Dier bakanlıklara balı huzurevleri Belediyelere ait huzurevleri Azınlıklara ait huzurevleri Dernek ve vakıflara ait huzurevleri Gerçek kiilere ait huzurevleri Toplam *Kurumlarla ilgili bilgiler internet adresinden alınmıtır tarihli kurum bilgileri ise R.Yazgaç tarafından 1992 de yapılmı olan "Yalılık ve Huzurevi, stanbul da 4 Huzurevinde Yapılan Bir Aratırma" adlı yüksek lisans tezinden alınmıtır. Ülkemizde kurum bakımı hizmeti veren huzurevlerinin sayıları her geçen gün artmaktadır (Bk. Tablo 2). Özellikle büyük ehirlerde talep karılanamamaktadır. Kamu kurulularının yanı sıra yerel yönetimlerin (belediye, il özel idaresi), özel kiilerin, sivil toplum örgütleri, vakıf ve derneklerin, azınlıkların ilettikleri huzurevleri 2828 sayılı yasanın huzurevleri yönetmeliine balı olarak hizmet vermektedir Bakımevi Bu kuruluu tanımlar ve açıklarken yalı refahı için hizmet veren dier kurululardan ayırmamız gerekmektedir. Bakımevleri, bakım ilerinin daha ön planda olduu ve daha güçsüz kiilere yönelik hizmet veren kurululardır. Bakımevlerinin huzurevlerinden en önemli farkı, huzurevlerinin, aktif, kendi öz bakımını yapabilen yalılara, bakımevleri ise kendi öz bakımını yapamayan, baımlı, bakıma muhtaç yalılara yönelik olmasıdır. Bakımevleri, dier baımlı bireylere örnein özürlülere hizmet verebilir ve karıık gruptakiler bakımevlerinde kalabilir. Bazı huzurevleri, Devlet Planlama Tekilatı 5.Be Yıllık Kalkınma Planında alınan kararlar dorultusunda (bak. Huzurevleri, s. 14) deiik düzeydeki ihtiyaçları karılamaya böylece bakımevi ilevini de görmeye çalıırlar. Huzurevinde kalırken belli bir süre sonra tam baımlı hale gelen kiilerin kurum deitirmesine gerek duyulmadan özel bölüme nakledilmesi uygulaması yaygındır. Böylece huzurevleri bir ölçüde

31 18 bakımevi ilevini yüklenirse de bakıma muhtaç yalıların oranını düük tutmaya çalıır. Bakımevlerinin ise esas hizmet verdii nüfus yatalak, güçsüz, bakıma muhtaç, baımlı kiilerdir. Kısaca barınmaya ilikin kurumsal hizmetlerde bakımevleri, huzurevi ve hastane arası bir yerdedir ve yalı bakımında önemli rol oynarlar (Koar, 1996, s ) Güçsüzler Yurdu Günümüzde güçsüzler yurdu veya dükünler evi gibi adlarla ileyen bu kurumlar barınma ihtiyacının karılamaya yönelik yatılı kurum bakımı hizmeti verirler. Bu kurumları dier kurumlardan ayıran en önemli fark kuruma bavuran insanların niteliidir. Kurulu, yaı ölçüt almaksızın bütün güçsüzlere hizmet vermeye çalıır ve yatan çok güçsüzlük ölçüt olarak kullanılır. Güçsüzler yurdu, kimsesiz ve yoksul kiilerin bakıldıı yerler olup, içinde kimsesiz, muhtaç yalıları da barındırmaktadır. (Koar, 1996, s. 138). Güçsüzler yurduna en güzel örnek "Darülaceze"dir. Günümüze kadar varlıını sürdüren (1895 II. Abdülhamit döneminde kurulmutur) en eski huzurevi olarak bilinen Darülaceze, daha çok dükünler evi niteliindedir. stanbul'da kurulan bu kuruluun amacı, yoksullara yardım etmek, dilenciliin ortadan kaldırılmasını salamak, kimsesiz çocuklara bakım ve eitim vermek, hasta ve özürlülere yardım etmek, yalı, dükün ve güçsüzlere bakım hizmeti vermek amacıyla kurulmutur. Darülaceze'nin en önemli özellii dil, din, ırk, cins ve milliyet ayrımı yapmadan her muhtaç bireye hizmet vermesidir. Bünyesinde camii, kilise, havra bulunan tek sosyal hizmet kurumudur (Sevil, 2005, s ) Evde Bakım Hizmetleri Evde bakım hizmeti IV. Ulusal Sosyal Hizmetler Konferansı Çalıma Gurubu Raporu'nda öyle belirtilmitir. Yalıların gereksinim duydukları, ancak tek baına gideremedikleri ya da evde bulunan aile bireylerinin koulları nedeniyle yardımcı olamadıkları gereksinimlerinin, çeitli hizmetlerle desteklenerek, onları sosyal

32 19 çevrelerinden ayırmadan yaamlarını evlerinde sürdürmelerine yönelik öz bakım hizmetini kapsayan bir modeldir (Sevil, 2005, s. 152). Onat, yalıların kendilerini algılayı biçimleri, huzurevinde kalma istekleri ve benzeri konuları içine alan aratırmasında yalıların büyük çounluu ( % 97) huzurevinde kalmayı istemediklerini belirtmilerdir. stememe nedenleri ise, ailesi ile olmaktan mutlu olması, çocuklarının izin vermemesi, yalnız yaamayı sevmemesi vb. dir (Onat, 2004, s. 139). Dolayısıyla yalılar ya evde yalnız yaamayı ya da ailesiyle birlikte yaamayı tercih etmektedir. Böyle bir tercihte yalılara evde bakım yapılma hizmetlerinin gittikçe önem kazanmasını salamaktadır. Evde bakım hizmetleri kendi evinde yalnız yaayan yalılar için farklı, çocuklarıyla yaayan yalılar için farklı olmalıdır. Evde yalnız yaayan yalıların evlerinin yalıya uygun hale getirilmesi, mekânsal deiiklikler yapılması arttır. Örnein, evin banyo tuvalet gibi bölümlerine tutamak yapmak, kaymayı önleyici yer döemeleri gibi tesisatları düzenlemek gerekir. Ev yalının yaamasına uygun deilse baka uygun bir yere taınması gerekir. Bugün yalıların daha iyi yaayabilmesi için, küçük dairelerden oluan korunmalı meskenler sosyal hizmetler tarafından önerilmektedir (Onat, 2004, s. 94). Ailesinden ve yakınlarından ayrılmak istemeyen veya yalılarına yanlarında bakmak isteyen ailelere maddi yardım yapılması ya da evde bakım hizmetine yardımcı olunması gibi hizmet modelleri uygulanabilir Yalı Kulüpleri Yalı kulüpleri, çok yönlü hizmet sunabilen, bünyesinde kütüphane, oyun salonları, müzik ve konser çalımaları, tiyatro ve dier gösterilerin sergilenebilecei yerlerdir. Ayrıca yalılar bu kulüplerde bir araya gelerek sohbet eder, sorunlarını tartıır, güncel olayları görüür ve toplumdan kopmamı olurlar (Sevil, 2005, s. 154). Gelimi ülkelerde yalı kulüplerinin pek çok örnei var olup, ülkemizde bu hizmet modelinin örnei bulunmamaktadır.

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır. Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES DETERMINING ORAL HEALTH CONDITION AND HABITS OF PRIMARY SCHOOL STUDENTS IN CENTRAL SVAS Ör.Gör. Dr.

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 Bunama yaşlılığın doğal bir sonucu değildir. Yaşla gelen unutkanlık, Alzheimer Hastalığının habercisi olabilir! Her yaşta insanın

Detaylı

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 33 Volume: 7 Issue: 33 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 SOKAKTA YAAYANLARA YÖNELK SOSYAL SORUMLULUK

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

! #$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) ! %2.* ) 3.%$&(' 01 0 4 *) / )/ ( +) ) ( ) ! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )! )! ) 1 87 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Teblii Resmi Gazete Sayısı 27737 Resmi

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 209-222 209 SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Erturul USTA Ahi Evran Üniversitesi,

Detaylı

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL Amaç Madde 1: Bu Yönetmeliin amacı; meslekteki bilimsel, teknolojik gelimelerle ve uygulama alanları ile ilgili olarak Üye Mühendislere verilecek

Detaylı

EK-4 ÖZGEÇM!" Derece Alan Üniversite Yıl. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl

EK-4 ÖZGEÇM! Derece Alan Üniversite Yıl. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl 1. Adı Soyadı :Gülümser SERTBA" 2. Do#um Tarihi: 21/11/1950 3. Unvanı: Yrd. Doc. 4. Ö#renim Durumu: Doktora EK-4 ÖZGEÇM!" Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Klinik Hem$ireli#i Ege Ün.Yük.Hem. Okulu 1974

Detaylı

Almanya da ve Türkiye de Yafll Hizmet Zinciri

Almanya da ve Türkiye de Yafll Hizmet Zinciri Almanya da ve Türkiye de Yafll Hizmet Zinciri Abdurrahman Çohaz Yaşlılık kaçınılmaz ve geri dönülmez bir süreç olup, kişinin fiziksel ve ruhsal yönden gerilemesidir. Bir başka tanımla yaşlılık fizyolojik

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s. AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s. Bahadır GÜNE * Aynı kökten geldii üst sistem durumundaki bir standart

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz 2006 YILLIK RAPORU: UYUTURUCU FYATLARINDA DÜÜ, YAKALAMALARDA ARTI Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz (23.11.2006, LZBON) Avrupa Uyuturucu ve Uyuturucu Baımlıı zleme Merkezi (EMCDDA), bugün

Detaylı

FRANSA DA OKULA GTME

FRANSA DA OKULA GTME Turc FRANSA DA OKULA GTME Fransa ya yeni gelen örencileri ve aileleri aırlama belgesi BU BELGE SORULARINIZI CEVAPLIYOR Çocuumu ilkokula, ortaokula veya liseye nasıl yazdırırım? Çocuum henüz fransızca konumuyor.

Detaylı

Giri. Yabancı, bugün gelen ve yarın giden deil; bugün gelen ve yarın kalandır. (Simmel)

Giri. Yabancı, bugün gelen ve yarın giden deil; bugün gelen ve yarın kalandır. (Simmel) Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ULUS AIRI GÖÇ

Detaylı

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu...

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu... 1. Bütün Organizasyonlar için Risk Deerlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski Deerlendirme ablonu... 3. Sıcak ler zin ablonu... 4. Organizatörler için Mekan Hakkında Soru Formu...

Detaylı

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık yaşlılığın doğal bir sonucu değildir.. Demansın en sık nedeni ALZHEİMER HASTALIĞI DIR. Yaşla gelen unutkanlık ALZHEİMER HASTALIĞI nın habercisi olabilir!!! ALZHEİMER

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN SOSYAL DESTEK ÖRÜNTÜLER VE BUNUN PSKOLOJK SALIK LE L KS. Uzm. Psk. Arzu YURDAKUL* Uzm. Psk. Alev GRL *

ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN SOSYAL DESTEK ÖRÜNTÜLER VE BUNUN PSKOLOJK SALIK LE L KS. Uzm. Psk. Arzu YURDAKUL* Uzm. Psk. Alev GRL * Bu aratırma 1998 yılında 10. Ulusal Psikoloji Kongresinde sunulmu ve lkıık Dergisi Mart 1999 sayısında yayınlanmıtır. NGLL ÇOCUU OLAN ALLRN SOSYAL DSTK ÖRÜNTÜLR V BUNUN PSKOLOJK SALIK L L KS Özet Uzm.

Detaylı

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS THE EFFECT OF PUZZLE EXPERINCE TO THE STUDENTS SUCCESS IN MATHS TEACHING Yrd.Doç.Dr. EMN AKKAN ÖZET Bu çalımanın amacı; bulmaca etkinliinin, ilköretim

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 115-122 115 FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Hayati ÇAVU Yüzüncü

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER GAZ ÜNVERSTES KIREHR ETM FAKÜLTES Cilt 7, Sayı 1, (2006), 175-189 175 KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER Cengiz AHN Ahi Evran Üniversitesi

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1 Yaşlılık ve Yaşlanma...7 Gerontoloji...11 Gerontoloji Tarihi...12 Diğer Bilim Dallarıyla Ortak Çalışmalar...16 Sosyal Gerontoloji...20 Sosyal Gerontoloji

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31 GR LK ANALZ LE ÖRENCLERN TEKNOLOJ VE TASARIM DERS TUTUMLARI ATTITUDE OF TECHNOLOGY AND DESIGN COURSE OF STUDENTS WITH GREY RELATION ANALYSIS Necla TEKTA * Mihriban AYDIN ** Öz Bu aratırmada; 2006-2007

Detaylı

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) Yrd.Doç.Dr. Öznur Öztosun Yrd.Doç.Dr. Dolunay Akgül Barı *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ Prof. Dr. Erdal ZORBA GEÇMĐŞTEN GÜNÜMÜZE SAĞLIK Geçmişte sağlığın tanımı; hastalıklardan uzak olma diye ifade edilirdi. 1900 lerin başında ölümlerin büyük bir kısmı bakteri ve

Detaylı

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER Prof. Dr. Güngör EVREN Ara. Gör. K. Selçuk ÖÜT.T.Ü. naat Fakültesi Ulatırma Anabilim Dalı Ayazaa / STANBUL 1. GR Kentlerin, büyümeleri ölçüsünde

Detaylı

- 666 - * Yrd.Doç.Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

- 666 - * Yrd.Doç.Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü. Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ÇANAKKALE MERKEZNDEK 65 YA VE ÜZER YALILARIN

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 51-61 51 LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Adem ÖCAL G.Ü.G.E.F.

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

09/11/2015 ANEMİ (KANSIZLIK)

09/11/2015 ANEMİ (KANSIZLIK) ANEMİ (KANSIZLIK) Vücut dokularında enerji oluşumu için gerekli kimyasal işlemlerde kullanılacak oksijeni taşıyacak yeterlilikte kırmızı kan hücresi bulunamaması veya bulunanların bu görevi yapamayacak

Detaylı

YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-V Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Yaşlılık Kavramı

Detaylı

HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ ALANI HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ AMAÇ

HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ ALANI HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ AMAÇ HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ ALANI HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ AMAÇ Bu faaliyet sonucunda, yaşlı ve hasta hizmetleri alanında yer alan meslekleri tanıyacaksınız. A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Yaşlılık,

Detaylı

T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI

T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI ÇATIMA ÇÖZME ETM PROGRAMININ ORTAÖRETM DOKUZUNCU SINIF DÜZEYNDEK ÖRENCLERN ÇATIMA ÇÖZME BECERLERNE ETKS Zeliha UYSAL YÜKSEK LSANS TEZ

Detaylı

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU Sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2009 31 Mart 2009 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. irket in Merkezi

Detaylı

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Eylemin psikolojisi Kadının psikolojik olarak eyleme ve doğuma uyumu ile ilgilidir. Bu da doğrudan doğum sürecinin seyrini etkiler. Bu faktörlerden herhangi birinin

Detaylı

Yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması

Yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması Yaşlı sağlığı DSÖ yaşlılığı Yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlamıştır 65 yaş

Detaylı

Bilgi lem Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii

Bilgi lem Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii Bilgi lem Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii Amaç Madde 1. Bu Yönetmeliin amacı; Bilgi lem Müdürlüünün tekilat yapısını, hukukî statüsünü, görev, çalıma usul ve esaslarını belirleyerek, hizmetlerin daha

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 33 Volume: 7 Issue: 33 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 FARKLI SPOR BRANINDAK ÜNVERSTE ÖRENCLERNN

Detaylı

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** Yrd.Doç.Dr. Gürsan SARAÇ * **1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi

Detaylı

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES GÜZEL SANATLAR FAKÜLTES TEKSTL BÖLÜMÜ TEKSTL ANASANAT DALI LSANS TEZ GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI Gül Menet KIRMIZI Danıman Yard. Doç.

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Verim Arzının Zaman İçinde Değişimi Verim Arzının dış görünümü olan iş verimi işin tekrarlanması

Detaylı

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI ***

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI *** BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI *** Yrd. Doç. Dr. Nilgün SAZAK* Yrd. Doç. Dr. A. Serkan ECE** ***1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze

Detaylı

Bu faaliyet sonucunda, yaşlı ve hasta hizmetleri alanında yer alan meslekleri

Bu faaliyet sonucunda, yaşlı ve hasta hizmetleri alanında yer alan meslekleri HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ Bu faaliyet sonucunda, yaşlı ve hasta hizmetleri alanında yer alan meslekleri tanıyacaksınız. A.ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Yaşlılık, 21. yüzyılda ön plana çıkan en önemli

Detaylı

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 123-135 123 ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Mehmet Arif ÖZERBA Gazi Üniversitesi

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

Üretim irketleri daıtım irketleri ile itirak ilikisine girebilirler fakat kontrol oluturamazlar (Md. 3.c.1)

Üretim irketleri daıtım irketleri ile itirak ilikisine girebilirler fakat kontrol oluturamazlar (Md. 3.c.1) Elektrik Sektörünün Yeniden Yapılanması Sürecinde Daıtım Faaliyetlerinde Dikey Ayrıtırma zak Atiyas, Sabancı Üniversitesi 1 18 Nisan 2006 Üretim, iletim, daıtım ve perakende satı faaliyetlerinin birbirinden

Detaylı

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES ! "#$#%$#%&$#' #$$ ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES Ar. Gör. Burcu ÇABUK Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi lköretim Bölümü Okulöncesi Eitim Anabilim Dalı Öretim Elemanı

Detaylı

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1 YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1 Spor insanoğlunun var oluşundan beri onunla beraber olan, belirli kurallar içeren, rekabet ortamı olan, haz veren

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 5 Sayı: 23 Volume: 5 Issue: 23 Güz 2012 Fall 2012 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 MARDN LNDEN VERLEN

Detaylı

YALI TÜKETCLERN SATIN ALMA KARAR SÜREÇLERNE TELEVZYON REKLÂMLARININ ETKS

YALI TÜKETCLERN SATIN ALMA KARAR SÜREÇLERNE TELEVZYON REKLÂMLARININ ETKS T.C. ADNAN MENDERES ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ L YL 2006-0006 YALI TÜKETCLERN SATIN ALMA KARAR SÜREÇLERNE TELEVZYON REKLÂMLARININ ETKS HAZIRLAYAN: Bengü Emine ÇOLAKOLU DANIMAN: Yrd.Doç.Dr. Mustafa

Detaylı

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE Sayfa No: 1 A- 1-RAPORUN DÖNEM : Faaliyet raporu, BOYASAN A. nin MART/2010 yılı faaliyetlerini kapsar. 2-ORTAKLIIN ÜNVANI : BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET A.. 3-DÖNEM ÇNDE YÖNETM VE DENETM KURULUNDA GÖREV

Detaylı

ANKET. Katılımcı ZORGVRAGER

ANKET. Katılımcı ZORGVRAGER ANKET Katılımcı ZORGVRAGER Sağlık hizmetlerinden yararlanmaktasınız. Bu listede, sağlık bakımından yararlanan kişi olarak, sağlık hizmetlerinin sizin için ne anlama geldiği ile ilgili sorular bulunmaktadır.

Detaylı

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 2 Sayı: 3 Haziran 2011

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 2 Sayı: 3 Haziran 2011 ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 2 Sayı: 3 Haziran 2011 YEN GÖÇMENLK MEKÂNLARI OLARAK YEN KURULAN ÜNVERSTELER: ORDU ÜNVERSTES

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010 ORTAÖRETM DN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BLGS ÖRETM PROGRAMINDAK KAZANIMLARIN VAHY VE AKIL ÖRENME

Detaylı

GENÇLERN YALI BREYLERE KARI TUTUMU ATTITUDES TOWARDS ELDERLY OF YOUNGS Yasemin UCUN* Sevinç MERSN** Emine ÖKSÜZ***

GENÇLERN YALI BREYLERE KARI TUTUMU ATTITUDES TOWARDS ELDERLY OF YOUNGS Yasemin UCUN* Sevinç MERSN** Emine ÖKSÜZ*** Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.comissn: 1307-9581 GENÇLERN YALI BREYLERE

Detaylı

salıklı ve kaliteli bir yaam sürdürebilmesi amacıyla enerji depoladıı bir mekandır. Konut, insan varlıının en etkili güvencesidir (Ören ve Yüksel,

salıklı ve kaliteli bir yaam sürdürebilmesi amacıyla enerji depoladıı bir mekandır. Konut, insan varlıının en etkili güvencesidir (Ören ve Yüksel, Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 DENZL KENTNDE

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var YILLIK RAPOR 2007: ÖNEML NOKTALAR AB uyuturucu raporunun ilettii olumlu mesajlar, uyuturucuya balı ölümlerin yüksek düzeyi ve artan kokain kullanımıyla gölgeleniyor (22.11.2007, LZBON AMBARGO 10.00 CET)

Detaylı

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar Doç. Dr. Ersin KAVİ Davranış Nedir? İnsan hem içten,hem dıştan gelen uyarıcıların karmaşık etkisi (güdü) ile faaliyete geçer ve birtakım hareketlerde (tepki) bulunur.

Detaylı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

DELTA MENKUL DEERLER A..

DELTA MENKUL DEERLER A.. sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2008 31 Mart 2008 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. 3. Dönem çinde

Detaylı

ANKARA ÖRNENDE YALNIZ YAAYAN YALI KADINLARIN GEREKSNMLER THE NEEDS OF ELDERLY ALONE WOMEN IN THE CASE OF ANKARA Sema BUZ Eda BEYDL

ANKARA ÖRNENDE YALNIZ YAAYAN YALI KADINLARIN GEREKSNMLER THE NEEDS OF ELDERLY ALONE WOMEN IN THE CASE OF ANKARA Sema BUZ Eda BEYDL Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ANKARA ÖRNENDE

Detaylı

ÇANKIRI GAZİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM YILLIK PLAN

ÇANKIRI GAZİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM YILLIK PLAN MESLEK ESASLARI DERSİ PEKİŞTİRİLECEK KONULAR/BECERİLER/LAR Hasta Odası Hazırlama Hasta odası 3 20 20 Eylül 2017 Çarşamba 22 Eylül 2017 Cuma Hasta yatağı yapımı İçinde hasta olan yatağın yapımı Muayene

Detaylı

OTSTK VE ZHNSEL ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN STRESLE BAETME YOLLARI ANNE-BABA FARKLILIKLARI

OTSTK VE ZHNSEL ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN STRESLE BAETME YOLLARI ANNE-BABA FARKLILIKLARI Bu aratırma 1998 yılında 10. Ulusal Psikoloji Kongresinde sunulmu ve lkıık Dergisi Temmuz 2000 sayısında yayınlanmıtır. OTSTK VE ZHNSEL ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN STRESLE BAETME YOLLARI ANNE-BABA FARKLILIKLARI

Detaylı

PSİKOSOSYAL RİSK ETMENLERİ

PSİKOSOSYAL RİSK ETMENLERİ PSİKOSOSYAL RİSK ETMENLERİ Mesleki Risk Faktörleri Biyolojik Riskler Kimyasal Riskler Fiziksel Riskler Psikososyal Riskler Uluslararası Çalışma Örgütü psikososyal tehlikeleri iş doyumu, iş örgütlenmesi

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı