T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ"

Transkript

1 i T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE FARMAKOLOJİK TEDAVİSİNDEKİ GÜNCEL GELİŞMELER Hazırlayan Pelin ÇEÇEN Danışman Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU Eczacılık Temel Bilimleri Anabilim Dalı Bitirme Ödevi Mayıs 2013 KAYSERİ

2 ii T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE FARMAKOLOJİK TEDAVİSİNDEKİ GÜNCEL GELİŞMELER Hazırlayan Pelin ÇEÇEN Danışman Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU Eczacılık Temel Bilimleri Anabilim Dalı Bitirme Ödevi Mayıs 2013 KAYSERİ

3 i BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve referans gösterdiğimi belirtirim. Pelin ÇEÇEN İmza

4 ii Tiroid Bezi Hastalıkları ve Farmakolojik Tedavisindeki Güncel Gelişmeler adlı Bitirme Ödevi Erciyes Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi ne uygun olarak hazırlanmış ve Eczacılık Temel Bilimleri Anabilim Dalında Bitirme Ödevi olarak kabul edilmiştir. Tezi Hazırlayan Pelin Çeçen Danışman Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU Eczacılık Temel Bilimleri ABD Başkanı Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU ONAY: Bu bitirme ödevinin kabulü Eczacılık Fakültesi Dekanlığı nın.. tarih ve sayılı kararı ile onaylanmıştır..../.../ Prof. Dr. Müberra KOŞAR Dekan

5 iii TEŞEKKÜR Bu çalışmayı hazırlarken, bilgi ve birikimlerinden sıkça faydalandığım, emeğini benden esirgemeyen sevgili hocam Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU na; bu süreç boyunca manevi desteğiyle her zaman yanımda olan sevgilerini ve desteklerini hiç eksik etmeyen aileme, bilgilerinden yararlandığım arkadaşım Mevlüt Sümer e teşekkürlerimi sunuyorum. Pelin ÇEÇEN Kayseri, Mayıs 2013

6 iv TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE FARMAKOLOJİK TEDAVİSİNDEKİ GÜNCEL GELİŞMELER Pelin ÇEÇEN Erciyes Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Bitirme Ödevi, Mayıs 2013 Danışmanı: Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU ÖZET Tiroid hastalıkları klinik pratikte sıkça karşılaşılan yaygın endokrin problemlerdendir. Tüm endokrin hastalıklarındaki gibi, tiroid hastalıkları da esas olarak ya aşırı hormonal aktiviteyle ya da bezin düşük fonksiyonuna bağlı semptomlarla seyreder. Ayrıca nodül oluşumu, tümör gelişimi veya bezin diffüz büyümesine bağlı sekonder bası belirtileri ile de kendini gösterebilir. Tiroid hormonunun normalden fazla salgılanmasına bağlı olarak ortaya çıkan hipertiroid toplumda sık görülen klinik problemlerden biridir. Hipertiroid hızlı kalp atışı, titreme, terleme, sinirlilik, ya da kuru göz gibi semptomlara yol açar. Hipertiroidinin; antitiroid ilaçlarla tedavi, cerrahi tedavi ve radyoaktif İYOD ile yapılan tedavi olmak üzere 3 tedavi şekli vardır. Tiroid hormonunun yeterli salgılanamamasına bağlı olarak ortaya çıkan hipotiroid ise toplumda % oranında rastlanan yaygın bir hastalıktır. Yorgunluk, depresyon, zayıf hafıza, kilo alımı, soğuk intoleransı, artralji ve kuru cilt gibi semptomlara yol açar. Hipotiroidinin standart tedavi şekli tiroksin tedavisidir. Tiroid kanser insidansı bugün tüm dünyada artmakta olup, bunun arkasında yatan neden tam olarak belli degildir. Tanı yöntemlerindeki gelişme ve tiroid kanserlerinde gerçek sayısal artış bu duruma neden olarak öne sürülmektedir. Bu çalışmada tiroid bezi hastalıkları son literatür bilgisi eşliğinde araştırılmış olup, patogenez, tanı, cerrahi yaklaşım, risk faktörleri ve özellikle de farmakolojik tedavi yöntemleri ayrıntılı olarak gözden geçirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Antitiroid ilaçlar, Guatr; Hipertiroid; Hipotiroid; Tiroid kanseri

7 v THYROID GLAND DISEASES AND CURRENT DEVELOPMENTS IN PHARMACOLOGICAL TREATMENT Pelin ÇEÇEN Erciyes Univercity Pharmacy Faculty Final Project, May 2013 Advisor: Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU ABSTRACT Thyroid diseases are the common endocrine problems that are often seen in clinical practice. As in all endocrine diseases, thyroid diseases are presented either with excess hormonal activity or with symptoms due to hypofunction of the gland. Also, it can be presented with formation of nodules, tumoral development or secondary compression symptoms due to diffuse enlargement of the gland. Hyperthroid which due to too much produces of thyroid hormone, is one of the most common clinic problems. It cause awide range syptoms too, fast heartbeat, tremors, sweating, nervousness, or dry eyes. There are three treatments including antithyroid medicine, surgical treatment and radioactive iodine for hyperthyroid. Hypothyroidism which due to does not produce enough thyroid hormone, is a common disorder, with a prevalence of It causes a wide range of symptoms, including tiredness, depression, poor memory, weight gain, cold intolerance, arthralgia and dry skin. Standard treatment is with thyroxine. Thyroid cancer incidence rates have been increasing worldwive but the reason behind this is unclear. Both the increasing use of diagnostic technologies allowing the detection of thyroid cancer and a true increase in thyroid cancer incidence have been proposed. In this study thyroid galand disorders are investigated with in recent literatures. Also, the pathogenesis, diagnosed, surgical approaching, risk factors and specifically pharmacological treatment therapies of thyroid galand disorders are detailly reviewed in detail. Key Words: Antithyroid drugs, Goiter, Hyperthyroid, Hypothyroid, Thyroid Cancer

8 vi İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK...i KABUL ONAY...ii TEŞEKKÜR...iii ÖZET...iv ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vi TABLO, ŞEKİL VE RESİM LİSTESİ...viii KISALTMALAR...ix 1. GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER Tarihçe Tiroid Bezi ve Anatomisi Tiroid Bezinin Embriyolojisi Tiroid Bezinin Histolojik Yapısı Tiroid Bezinin Fizyolojisi Tiroid Bezi Üzerine Etkili Hormonlar Tiroid Bezinin Ürettiği Hormonlar Tiroid Bezi Hastalıkları Guatr Tiroidit Hipertiroidi ve Tirotoksikoz Hipotiroidi Tiroid Kanseri Tiroid Bezi Hastalıklarının Tanı Yöntemleri Biyokimyasal Yöntemler Radyolojik Yöntemler İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB)...20

9 vii 2.8. Tiroid Bezi Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri Farmakolojik Tedavi Guatr Hastalığının Farmakolojik Tedavisi Tiroidit Hastalığının Farmakolojik Tedavisi: Hipertiroidi Hastalığının Farmakolojik Tedavisi Tiyoüre Türevleri İyodürler Radyoaktif İyot (RAI) İyodür Girişini İnhibe Eden Anyonik İlaçlar Hipotiroidi Hastalığının Farmakolojik Tedavisi Levotiroksin Sodyum (T 4 Preparatı) Liyotironin Sodyum (T 3 Preparatı) Tiroid Kanserinin Farmakolojik Tedavisi Cerrahi Tedavi Ultrasonografi Eşliğinde Alkol Enjeksiyonu RAI Tedavisi TARTIŞMA VE SONUÇ KAYNAKLAR...45 ÖZ GEÇMİŞ...51

10 viii TABLO, ŞEKİL VE RESİM LİSTESİ Şekil 2.1. Tiroid ve Paratiroid bezinin anatomik yerleşimleri... 4 Şekil 2.2. Tiroid bezinin anatomisi Tablo 2.1. İyot eksikliği hastalıkları Resim 2.1. İsviçre li bir cerrah olan Nobel ödüllü E. Theodor Kocher in bir hastası olan ve endemik guatrın yüksek oranda görüldüğü bir bölgede yaşayan bir bayandaki büyük guatr

11 ix KISALTMALAR ADH : Antidiüretik Hormon Anti Tg : Anti Tiroglobulin ATA BT DIT : Amerikan Tiroid Derneği : Bilgisayarlı Tomografi : Diiyodotirozin I 131 : İyot 131 I IgG İ.V İİAB KMY LT 4 MIT MNG MRG NSAİ ÖDG PTU RAI : İyot : İmmunglobulin G : İntravenoz : İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi : Kemik mineral yoğunluğu : Levotiroksin: : Monoiyodotirozin : Multinodüler Guatr : Magnetik Rezonans Görüntüleme : Nonsteroidal Antiinflamatuar : Ötiroid difüz guatr : Propiltiyourasil : Radyoaktif iyot RAI 131 : Radyoaktif iyot 131 T 3 : Triiyodotironin

12 x T 4 TA TBG : Tetraiyodotironin : Toksik Adenom : Tiroid Bağlayıcı Globulin. TEMD : Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği TFF TG : Tiroid Fonksiyon Testi : Tiroglobulin TMNG : Toksik Multinoduler Guatr TRH TSH USG WHO : Tirotropin Salgılatıcı Hormon : Tiroid Stimulan Hormon : Ultrasonografi : Dünya Sağlık Örgütü

13 1 1. GİRİŞ VE AMAÇ Tiroid bezi hastalıkları, günümüzde oldukça sık karşılaşılan ve önemli endokrin sorunların başında gelen hastalıklar olarak tanımlanmaktadır. Tiroid bezi endokrin bir bez olup, bazı hormonlar salgılar ve bu hormonlar da kan dolaşımına girerek vücudun değişik organ ve dokularında etki gösterir. Tiroid bezi boynun ön bölümünde bulunur. Bezin sağ ve sol olmak üzere iki lobu bulunmakta olup, bu loblar istmus adı verilen bölümle birbirine bitişik halde bulunurlar. Tiroid bezi, tiroksin (T 4 ) ve triiyodotironin (T 3 ) adı verilen iki hormonun yapımından ve bu hormonları dolaşıma vermekten sorumludur. T 4 hormonunda 4 tane iyot atomu, T 3 de ise 3 tane iyot atomu vardır. Hücre içinde T 3 hormonu etkili olduğundan T 4 hücreye girmeden önce T 3 e dönüşür. Bu hormonlar vücudumuzun metabolizmasından sorumludur. Vücudumuz bu hormonları çok fazla salgılarsa metabolizmamız hızlanır ve hipertiroidi gelişir; az salgılarsa metabolizmamız yavaşlar ve hipotiroidi gelişir. Hipo, az; hiper, fazla anlamına gelmektedir. Tiroid bezinin çalışması ise beyinde bulunan ve hipofiz adı verilen bir bezden salgılanan Tiroid Uyarıcı Hormon (TSH) ile kontrol edilir. Kan dolaşımındaki tiroid hormonları (T 4 ve T 3 ) azalınca hipofizden TSH salgısı artar ve bu hormon da tiroid bezinden tiroid hormon salgılanmasını artırır. Tersi durumunda ise tiroid bezi hormon salgılarını azaltır. Tiroid bezinin iyi çalışıp çalışmadığı hastanın kanındaki T 3, T 4 ve TSH hormonlarının ölçülmesi ile öğrenilir. Testlerin sonuçlarına göre tanı konulur ve uygun farmakolojik veya cerrahi tedavi uygulanır. Farmakolojik tedavide eğer hormon sentezi az ise dışarıdan hormon takviyesi yapılır, fazla ise hormon sentezini azaltıcı yönde etki gösteren ilaçlar kullanılır. Tedavideki amaç hastanın sıkıntılarını gidermek, hastalığı hakkında bilgilendirmek ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bu bitirme ödevinde, tiroid bezi hastalıkları hakkında bilgi vererek semptoma yönelik olan çok çeşitli farmakolojik tedavi yöntemlerinin incelemesi; tiroid bezi hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların özellikleri, kullanımları, dozları ve yan etkileri hakkında

14 2 bilgi sahibi olunması ve tiroid bezi hastalıklarının farmakolojik tedavisi ile ilgili yeni tedavi yaklaşımlarının olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Tedavide uygun ilacın, uygun dozda, yeterli süre ve uygun kombinasyonlarla kullanılması esas olup bunun gerçekleştirilebilmesi ancak bir eczacının katkısıyla sağlanacaktır.

15 3 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Tarihçe Tiroid bezinin ilk kez M.Ö senelerinde Mısır Uygarlığı Hiyelogrif yazıt ve şekillerinde gösterilmiş olduğu bildirilmektedir. Ancak gerçek manada tiroid bezi Rönesans dönemi İtalya'sındaki tıbbi metinlerde yer almıştır. Rönesans ressamları glandı larenksin her iki yanında ayrı ayrı loblar halinde çizmişlerdir. Tiroid terimi, Grekçe de kalkan şekilli manasına gelen thyreoides kelimesinden köken almıştır. Tıpta ilk olarak bu bezi Galen tarif etmiştir. Tiroid bezi teriminin ise ilk kez 1656 yılında Adenographia adlı eserinde Thomas Wharton tarafından kullanıldığı belirtilmiştir. Tarihte ilk defa tiroid bezine cerrahi işlem M.S. 500' lü yıllarda gerçeklestirilmiştir (1). 1935'li yıllara kadar tiroid operasyonları çok tehlikeli ve oldukça komplikasyonlu işlemler olarak sayılmıştır. 1950'li yıllardan sonra anestezik maddelerin gelişimi ve hemostaz devrimi ile cerrahi işlemlerin daha rahat uygulanmaya başlanmış olduğu ifade edilmiştir. Tiroid cerrahisi ile ilgili tıp tarihinde ilk büyük eserin ise Theodor Kocher tarafından 1878 yılında yazılmış olduğu tespit edilmiştir (2, 3). Hipertiroidizm veya egzoftalmik guatrın tarifi ise ilk kez Parry (1786), Greaves (1835) ve Basedow (1840) tarafından yapılmıştır. Daha sonra da Curling (1850) ve Gull (1875) tarafından hipotiroidi tarif edilmiştir. Tiroidin fonksiyonu için de larinksi kayganlaştırması, beynin şişmesini önlemek için kan deposu olması ya da kadınların boyunlarını güzelleştirmesi gibi varsayımlar öne sürülmüştür (2).

16 Tiroid Bezi ve Anatomisi Tiroid bezi normal bir erişkinde açık kahverengi renkte, sert, gram ağırlığında ve ortadan istmus ile birleşen iki lobdan oluşmuş bez şeklinde tanımlanmış olup, anatomik yerleşimi şekil 2.1 de gösterilmiştir (4). Şekil 2.1. Tiroid ve Paratiroid bezinin anatomik yerleşimleri Loblar ortalama olarak 4 cm uzunluğunda, 2 cm eninde ve 2 cm kalınlığındadır. Loblar üstte tiroid kıkırdağına kadar uzanırlar. İnsanların çoğunda (%80) bu yapılara ilave olarak; istmus tan yukarıya doğru uzanan ve tiroglossal kanalın kalıntısı olan piramidal lob bulunur. Her bir lob trakea lateralinde yer alır. Superiorunda tiroid kartilajı, lateralinde karotis kılıfı ve sternokleidomastoid kası, anteriorunda strep kaslar (sternotiroid ve sternohiyoid) bulunur. Tiroid bezi arka medialde, özofagus ve trakea tarafından sınırlanmıştır. Tiroid bezi normalde komşu organlardan rahatlıkla ayrılabilir şekildedir. Ancak posterior süspansuar ligaman (Berry ligamanı) aracılığı ile krikoid kıkırdak ve üst trakeal halkalara sıkıca yapışıktır ve rekürren laringeal sinirin en çok hasara uğradığı bölge olma özelliğindedir (3). Tiroid bezi, larinkse asılı ve trakeaya tutunmuş şekilde, derin servikal fasyanın ön ve arka yaprakları arasında, sıkı olmayan bir bağ dokusu tarafından sarılır. Yutkunma sırasında larinksle birlikte yukarı doğru hareket eder. Tiroidin gerçek kapsülü; tiroide yapışık ve doku içide yalancı lobüller oluşturacak septaları olan, ince fibröz bir tabakadır (3). Şekil 2.2 de tiroid bezinin anatomik yapısı ayrıntılı bir şekilde gösterilmiştir (5).

17 5 Şekil 2.2. Tiroid bezinin anatomisi. Mikroskopik olarak tiroid, ortalama 2-40 folikülden oluşan lobüllere bölünmüş olarak tanımlanmıştır. Erişkin bir tiroid bezinde yaklaşık olarak 3x10 6 folikül olduğu saptanmıştır. Foliküller, sferik şekillidir ve ortalama 30 µm çapındadır. Her bir folikül, küboidal epitel ile çevrilidir ve merkezinde epitelyal hücrelerden salgılanan kolloid içerir. Epitelyal hücreler, TSH hormonunun etkisi altında salgılama yaparlar. Tiroidin diğer sekretuar hücreleri ise C hücreleri ya da parafoliküler hücrelerdir. Bu hücreler; kalsitonin içerirler ve salgılarlar. Ayrı ayrı hücreler şeklinde veya interfoliküler stromada küçük gruplar halinde foliküler hücreler arasında bulunurlar. C hücreleri tiroid loblarının, üst kutuplarına yerleşmişlerdir ve nöroektodermal hücre kökenlidirler (2) Tiroid Bezinin Embriyolojisi Embriyoda ilk oluşan endokrin organ tiroid bezi olarak tanımlanmıştır. Gebeliğin 7. haftasına kadar bu embrional yapının, dil kökü ile daha sonra belirecek olan istmus bölgesi arasında bir çizgi boyunca hareket ettiği ve normal trakeal seviyedeki yerini

18 6 (hyoid kemik ve trakeal kıkırdak önü) aldığı ifade edilmiştir. Ektodermal bir organ olan tiroid bezinin gelişimini ortalama 8 ve 9. haftalarda tamamladığı, iyot alımını gerektiren tiroksin sentezinin ise 10. haftalarda gerçekleştirildiği belirtilmiştir (6). Gebeliğin 10. haftasının sonunda tiroid bezinde foliküllerin oluştuğu, 10. haftanın sonunda da tiroidin iyot tutmasının ve kolloid sentezlemesinin başladığı tespit edilmiştir. Onüçüncü haftadan itibaren hipofiz ve serumda TSH ın bulunabileceği, 18. haftadan itibaren TSH ve T 4 paralel olarak artmaya başladığı ve tiroidteki iyot konsantrasyonunun yüksek düzeylere çıktığı belirtilmiştir (7-9). Ortalama olarak haftalardan itibaren de hipotalamus, hipofiz ve tiroid ekseninin fonksiyonel olarak olgunlaştığı ve TSH, T 3 ve T 4 düzeylerinin doğumdan sonraki birkaç hafta içinde erişkindeki normal seviyeye ulaştığı bildirilmiştir (7, 10) Tiroid Bezinin Histolojik Yapısı Embriyolojik olarak gelişimini bitiren tiroid bezi dışardan servikal fasya ile devam eden bağ dokusundan oluşmuş bir kapsül ile çevrilidir. Bu kapsülün altında beze sıkıca yapışmış gerçek fibröz bir kapsül bulunur. Bu kapsülden bezin içine doğru uzanan ve bezi lob ve lobüllere parçalayan uzantılar vardır. Bezin görev gören dokusu foliküler (asinus) epitelyal keselerden oluşmuştur. Her lobülde ortalama 2-40 folikül vardır. Erişkinlerde tiroid bezinde yaklaşık 3x10 6 folikül bulunur. Folikül hücrelerine tirosit adı da verilir. Bu foliküllerin içinde kolloid adı verilen jelatinöz madde bulunur. Kolloid, tiroid bezinin salgısının depolanmış şeklidir (11). Folikül hücreleri genellikle küp şeklinde olmakla birlikte, bezin fonksiyon durumuna göre şekilleri değişebilir. Hücrelerin şekil ve boyutları üzerinde yaş, cinsiyet, diyet ve mevsim gibi değişkenlerin de etkili olduğu saptanmıştır. Bir tiroid follikülünde esas olarak üç çeşit hücre vardır. Bunlar; hem folliküler lümen hem de bazal membranla ilişkisi olan normal follikül hücreleri, lümenle ilişkisi olmayan ancak bazal membranla ilişkisi olan parafolliküler hücreler ve oksifilik (Hurthle) hücreler dir. Bu hücrelere aynı zamanda A, B, C hücreleri de denmektedir. A hücresi; normal tirosit olup tiroid hormonlarının yapım ve salınımından görevlidir. TSH hormonunun etkisi altındadır. B hücresi (Askanazy hücresi, onkosit); çok miktarda serotonin depolamaktadır. B hücresi TSH reseptörü içerip tiroglobülin (TG) üretebilmesine rağmen, fonksiyonunun tam olarak bilinemediği ifade edilmiştir. C

19 7 hücresi (parafolliküler hücre); esas olarak tirokalsitonin hormonunun sentez ve salınımından sorumludur. TSH nın kontrolünde değildir (12) Tiroid Bezinin Fizyolojisi Bu bölümde tiroid bezinin fizyolojisi; a) Tiroidin çalışmasından sorumlu olan hormonlar ve b) Tiroidin ürettiği hormonlar olmak üzere iki grupta incelenmiştir Tiroid Bezi Üzerine Etkili Hormonlar Bu hormonlar; TRH ve TSH dır. - Tirotropin Salgılattırıcı Hormon (TRH): Hipotalamusta üretilip kan ile hipofizin ön lobuna taşınan TRH, tirotroplardaki TRH reseptörlerine bağlanarak TSH nin sentezlenmesini sağlar. Sentezlenen TSH nin salınması da TRH nin kontrolü altındadır. TRH nin yarı ömrü çok kısadır. Bu süre, hipertiroidili hayvanlarda yaklaşık 3 dakika, hipotiroidili hayvanlarda ise yaklaşık 6 dakika olarak saptanmıştır (13). - Tiroid Uyarıcı Hormon (TSH): Tiroidin morfolojisini ve fonksiyonunu etkileyen bir hormondur. Bir yandan tirositlerin gelişmesini kontrol ederken diğer yandan tirositlerde tiroid peroksidaz ve TG yapımını, TG proteolizisini, iyodun tutulmasını ve organifikasyonunu, iyodotirozinlerin yapımını, T 3 -T 4 hormonlarının yapım ve salınmasını kontrol eder. Tüm bu fonksiyonlar, TSH nin tirosit membranındaki TSH reseptörüne bağlanması sonucu ortaya çıkar (2, 14, 15). TSH nin, TRH ile konrol edildiği ve hipofizden aldığı uyarıya göre TSH üretimini artırdığı ya da azaltığı saptanmıştır. TSH nin salınması belirli bir ritm içinde gerçekleşir. Sağlıklı bir insanda uykudan birkaç saat önce serum TSH düzeyinin yükselmeye başladığı, gece maksimum düzeye ulaştığı, sabaha doğru azaldığı ve öğleye doğru da minimum düzeye düştüğü bildirilmiştir. Bu durum TSH nin sirkadiyen ritmi olarak tanımlanmıştır (2, 15).

20 Tiroid Bezinin Ürettiği Hormonlar Tiroid bezinin ürettiği hormonlar; T 3 ve T 4 adlı hormonlardır. Bu hormonların yapımı öncelikle vücuda alınan iyodun metabolizması, iyodun organifikasyonu ve tiroid hormonlarının sentezi şeklinde gerçekleşir. - İyot ve İyot Metabolizması; İyot, başlıca toprakta olmak üzere su ve havada bulunan eser bir elementtir. Et, süt, yumurta ve tahıllardaki iyot miktarı, bölgenin iyot düzeyine ve mevsimlere göre değişebilmektedir (2, 16). Günlük iyot gereksiniminin %90'ı gıdalardan, %10'u içme suyundan sağlanır. Gıdalardaki iyodun yaklaşık olarak %50'si emilmektedir. iyodun emilimi, mide-bağırsak sisteminde olur ve bir saatte tamamlanır. Plazmada inorganik iyot halinde bulunur. Vücuda alınan iyodürün, beşte dördü normal olarak idrarla atılır, kalan beşte biri ise seçici olarak tiroid bezi hücreleri tarafından kandan alınarak tiroid hormonlarının sentezi için kullanılır. Tiroid hormonlarının oluşumunda ilk aşama, iyodürlerin ekstrasellüler sıvıdan trioit bezi hücrelerine ve foliküllere taşınmasıdır (14). - İyodun Organifikasyonu; İyod, tiroid bezi ve follikül hücreleri tarafından aktif taşıma ile alındıktan sonra okside olarak TG içerisinde tirozin ile birleşir. Tirozine bir iyot bağlanması ile monoiyodotirozin (MIT), iki iyot bağlanması ile diiyodotirozin (DIT) oluşur. İki DIT birleştiğinde T 4, bir MIT ile bir DIT birleştiğinde T 3 oluşur (17). - Tiroid Hormonlarının Sentezi; Folikül hücreleri, yapı ve nitelikleri bakımından birbirine benzeyen aralarında sadece kantitatif fark bulunan T 3 ve T 4 hormonlarını sentezler. T 3 ün gravimetrik etki gücü T 4 ünkinden daha yüksektir; bu nedenle daha ufak miktarı ile daha fazla miktardaki T 4 e eşit etkinlik gösteririr. Ayrıca parafolliküler hücrelerden de kalsiyum metabolizmasından sorumlu olan kalsitonin salgılanır (17). T 3 ve T 4 hormonları genel olarak bazal metabolizmayı düzenlemekten sorumludurlar. Hücrede bulunan nükleus reseptörlerine bağlanarak protein yapımını düzenlerler. Ayrıca bu hormonların hücrelerde büyüme hormonu reseptörlerinin salgılanma hızını ve sayısını artırdığı bulunmuştur (12, 17). Tiroid hormonlarının, vücutta bulunan bütün hücrelerin gelişimi ve normal çalışması için gerekli temel biyolojik olaylar üzerinde etkili olduğu saptanmıştır. Diğer hormonların salgılanma ve yıkılma hızlarının ve ayrıca hedef hücrelerin hormonlara duyarlılığınının düzenlemesi, dolaylı etkilerinin önemli bir

21 9 bölümünü oluşturduğu bildirilmiştir (17). Tiroid hormonları ayrıca mitokondrilerde oksidasyon olaylarını hızlandırırlar. Ayrıca hücre zarı yapısında yer alan enzimlerin aktivitesini kontrol etmek gibi diğer görevleri de vardır. Bu etkilerinden dolayı tiroid hormonlarının yaşam için kesin olarak gerekli olduğu sonucuna varılmıştır (12). Tiroid hormonlarının eksikliğinde hücre metabolizması yavaşlar, fazlalığında ise hızlanır. Tiroid hipofonksiyonu doğuştan veya gelişme dönemi içinde olmuşsa, somatik ve mental gelişme belirgin şekilde geri kalır. Erişkinlerde ise hipofonksiyonun en göze çarpan belirtisi metabolizma hızının yavaşlamasıdır. Buna ek olarak letarji, apati, nabızda yavaşlama, soğuğa duyarlılık, barsak hareketlerinin azalması, kabızlık, saç dökülmesi ve plazma kolestrol düzeyinin yükselmesi gibi belirtiler ortaya çıkar. Hipofonksiyona bağlı olarak erişkinlerde ortaya çıkan belirtiler, dışarıdan tiroid hormonu transferi ile ortadan kalkar hatta tersine çevrilir. Örneğin; bazal metabolizma, nabız sayısı ve barsak hareketliliği normal insanlara göre daha da fazlalaşır; kolestrol düzeyi, normal kimselerde ki değerin altına iner; sıcağa karşı duyarlılık ve soğuğa karşı dayanıklılık gelişir. Tiroid hipofonksiyonu olan bebeklerde ve çocuklarda tedaviye erken başlandığı zaman, somatik büyümedeki ve mental gelişmedeki gerilik, geri dönüşsüz duruma geçmeden düzeltilebilir (17). Tiroid hormonları TG ye bağlı olarak follikül içindeki kolloidde depolanır. Bu depo vücudun 1-3 aylık ihtiyacını karşılamaya yetecek kadardır. T 3 ve T 4 TG den ayrılarak serbest hormon şeklinde kana salgılanır ve salgılanan hormonlar plazma proteinlerine bağlanırlar. Bu proteinler; Tiroksin Bağlayan Globulin (TBG), Tiroksin Bağlayan Prealbümin (TBPA) ve albümindir. Hormonlara bağlanma eğilimi en fazla olan TBG dir. T4 ün TBG ye bağlanması T 3 e göre daha kuvvetlidir. TBG varolan hormon miktarının 2/3 ünü bağlar, 1/4 ü TBPA ya bağlanır, 1/10 kadarı da albumine bağlanır. Plazmadaki tiroid hormonlarının çok az bir kısmı (%0.02) serbesttir ve serbest olan kısım fizyolojik olarak aktif fraksiyonu oluşturur. Tiroid bezinden salgılanan hormonun %90 ı T 4, %10 u ise T 3 tür. Bununla birlikte tiroksinin önemli bir bölümü (%75-85) kanda T 3 e dönüşür (T 4 ün T 3 e deiyodinasyonu). Bu çevrilme çok önemlidir, çünkü T 3 plazmada kat daha az miktarda bulunsa da T 4 ten dört kat daha aktiftir. T 3 ün yarılanma ömrü bir gün iken T 4 ün yedi gündür (10, 15, 18). Tiroid hormonları hedef hücreye pasif diffüzyonla veya ATP bağımlı aktif transportla taşınır. Daha sonra iç mitokondrial membranda veya hücre çekirdeğinde bulunan tiroid

22 10 hormon reseptörlerine bağlanarak etkilerini oluşturular. Tiroid hormonu reseptör etkileşmesi sonucunda hücre çekirdeğinde, RNA polimerazın etkinliğinde artış gözlenir. Tiroid hormonunun metabolik süreçler içerisindeki birçok etkisi, RNA oluşumunun ve onu takip eden protein sentezinin artmasına neden olan çekirdek reseptörlerinin aktivasyonu ile meydana gelmektedir (10, 15) Tiroid Bezi Hastalıkları Tiroid bezi hastalıkları genel olarak; Guatr, Tiroidit, Hipertiroidi, Hipotiroidi ve Tiroid Kanseri olmak üzere 5 gruba ayrılır Guatr Guatr, iyot alımında bozukluk ya da tiroid hormon sentezinin herhangi bir basamağındaki bozukluk sonucunda tiroid bezinde meydana gelen büyümedir (1, 19). iyot eksikliği fetüsten başlayarak her yaş grubunu etkilemekte ve iyot alımı yetersizliğine bağlı olarak çeşitli hastalıklar meydana gelmektedir. Tablo 2.1 de iyot eksikliğine bağlı olarak, fetüsten itibaren tüm yaşlarda ortaya çıkan hastalıklar belirtilmiştir (20). Tablo 2.1. İyot eksikliği hastalıkları Fetüs Yeni Doğan Çocukluk ve ergenlik dönemi Tüm Yaşlar Düşük, ölü doğum Konjenital anomaliler Artmış perinatal mortalite Artmış çocuk ölüm hızı Nörolojik kretenizm Miksödemli kretenizm Psikomotor defektler Neonatal hipotiroidizm Neonatal hipotiroidizm Guatr Hipotiroidi Bozulmuş mental fonksiyonlar Nükleer radyasyona maruziyet riskinde artış

23 11 Guatr, endokronolojinin en sık görülen hastalığıdır. Klinik olarak bir guatr hastası; hipertiroid, hipotiroid ya da ötiroid olabilir (21). Guatr hastalığı, diffüz, nodüler ve multinodüler olarak ortaya çıkabilir ve kadınlarda erkeklere nazaran daha sıktır (20). - Diffüz Ötiroid Guatr (Non Toksik veya Basit Guatr): Diyetle eksik iyot alınmasına bağlı olarak tiroid hormonlarının yeterli derecede sentezlenememesi ve TSH salgısının artması sonucu ortaya cıkan hastalıktır. Sonuç olarak, tiroid bezi büyümesine neden olur. Büyüme diffüzdür yani nodül oluşumu yoktur (22). Hastalığın önemi konusunda, pek çok hastada önemsememe duygusu uyandırıp tedavide ihmal ve gecikmelere yol açması nedeniyle basit guatr terimi yerine ötiroid guatr teriminin kullanılması önerilmektedir. Ötiroid guatr, sporadik ve endemik olmak üzere ikiye ayrılır. a) Sporadik Guatr: Genel olarak, konjenital hormonogenez anormallikleri ve tiroid hormonu etkisizliği sonucu ortaya çıkan guatr hastalığıdır. Ayrıca tiroiditlerin, bazı guatrojen ilaçların ve doğal guatrojenlerin de sporadik guatra neden olabildiği belirtilmektedir (23). b) Endemik Guatr: Bir bölgenin tiroid büyüme prevelansı %10 nu aştığında veya 6-12 yaş okul çağı çocuklarının %5 inde guatr bulunduğunda bu durum endemik guatr olarak adlandırılır (20). Nedeni ise, birkaç istisna dışında, normalde mevcut olan guatr veya sporadik guatr oluşumundan sorumlu olan guatrojenik faktörlerden kaynaklı iyot eksikliği yani diyetle yeteri kadar iyot alınamamasıdır (17, 20, 24). Su ve topraktaki iyot yetersizliği nedeniyle besin zincirine yeterli miktarda iyot giremeyen bölgelerde endemik guatr daha sık görülür. Türkiye nin bazı bölgelerindeki (Doğu ve Orta Karadeniz Bölgesi gibi) çocukların ve kadınların yarısında ve hatta daha fazlasında bu durumun görüldüğü bildirilmiştir. Halen Türkiye de etkin bir önleme programı uygulamaya konulmamakla birlikte, bir süredir iyodlu tuz kullanımının yaygınlaştırılmasına çalışıldığı bildirilmektedir. (15, 17, 24) Endemik guatrın etiyopatogenezinden sorumlu olan başlıca çevresel faktörler; iyot yetersizliği, doğal guatrojenler, sebzeler (beyaz lahana, kara lahana, beyaz turp, şalgam, karnabahar, soğan, sarımsak), süt, suların antitiroid içeriği, aşırı iyot/lityum gibi inorganik ajanlar, sigara, selenyum yetersizliği ve aşırı iyot alımıdır (17, 24). Çevresel faktörler dışında endemik guatr gelişimi ile ilişkili olan birkaç faktör daha mevcuttur. Bunlar; otoimmünite, cinsiyet ve herediter faktörlerdir (11, 15, 17). Non-toksik diffüz

24 12 guatr, tiroid hormonu yapımındaki kalıtımsal bozukluklara da bağlı olabilir. Tiroid hormonu sentezinin her aşamasında (iyodun taşınması, TG sentezi, organifikasyon) bozukluklar bulunabilir ve guatr ortaya cıkabilir (15). Resim 2.1. de Endemik guatrın yüksek oranda görüldüğü bir bölgede yaşayan bir kadın hastadaki büyük bir guatr gösterilmiştir (22). Resim 2.1. İsviçre li bir cerrah olan Nobel ödüllü E. Theodor Kocher in bir hastası olan ve endemik guatrın yüksek oranda görüldüğü bir bölgede yaşayan bir bayandaki büyük guatr. Guatr gelişimine neden olan farmakolojik ajanlardan en önemlisi, tiroid hormon sentezini engelleyen bir ilaç olan lityumdur. Psikiyatrik hastalıklarda, lityum kullanan hastaların bazılarında hipotiroidizmle birlikte veya hipotirodizm olmaksızın guatr geliştiği bulunmuştur. Diğer guatröz hipotiroidizm oluşturma potansiyeli olan ilaçlar; para amino salisilik asit, fenil bütazon, ethionamid ve topikal olarak uygulanan rezorsinol dur. Bu ajanlar hem iyodun organik bağlanmasını önlemekte hem de hormon sentezindeki diğer basamaklarda etkili olmaktadır. Sigarada bol miktarda tiyosiyanat bulunur ve içenlerde tiroid hiperplazisi oluşturur. Aşırı iyot alımı da (günde 2 mg üzeri ) proteolizi önleyerek tiroid hormonlarının salınımını önler. Bu en sık koah hastalarında kronik olarak potasyum iyodürlü ekspektoran kullanımına bağlı olarak görülür (20, 24). - Nodüler ve Multinodüler Guatr: Tiroid nodülleri, tiroid bezinde oluşan ve bezin normal dokusuna benzemeyen, farklı büyüklükte, yuvarlak veya oval kitlelerdir. Endemik olarak iyot eksikliği nedeniyle olabileceği gibi sporadik olarak da oluşabilir. Bir tiroid nodülü tespit edildiğinde nodülün benign veya malign olup olmadığı, tiroid fonksiyon bozukluklarına neden olup olmadığı ve bası semptomu yapıp yapmadığı araştırılmalıdır. Maligniteyi düşündüren bulgular; ailede tiroid kanseri öyküsü,

25 13 çocuklukta boyuna radyoterapi öyküsü, tiroidte sert ve hızlı kitlesel büyüme, mevcut olan bir nodülün aniden büyümesi, ses kısıklığı, disfaji, stridor (üst solunum yollarının yarı tıkanıklığı nedeniyle oluşan ses, hırıltı) varlığı, bölgesel lenf nodlarında büyüme ve nodülün 4 cm den büyük olmasıdır (20, 22) Tiroidit Tiroidin inflamasyon veya inflamasyon benzeri bir tablo ile seyreden bir grup hastalığıdır. Bunlar; Haşhimato Tiroiditi, Subakut Tiroidit, Ağrısız Postpartum Tiroidit, Ağrısız Sparadik Tiroidit, Riedel Tiroiditi ve Akut Sürüratif Tiroidit olmak üzere 6 gruba ayrılır. Kronik Otoimmün Tiroidit (Haşhimoto Tiroiditi): Tiroid bezinin kronik ve otoimmun yıkıcı inflamasyon ile seyreden hastalığıdır (20). Subakut Tiroidit: Granülomatoz tiroidit veya De Quervain tiroiditi olarak da bilinir (20). Subakut tiroiditte hipertiroidi olmadan tirotoksikoz görülür. Nedeni bezden salınan depolanmış tiroid hormonlarıdır. Subakut tiroiditte genellikle boyun ağrısı, ateş, kırgınlık ve enflamasyonda artış tespit edilir ve bu belirteçler genellikle kendiliğinden düzelir (22, 25). Ağrısız Postpartum Tiroidit: Gebelik öncesi bilinen tiroid hastalığı olmayan kadınlarda postpartum dönemde ilk bir yıl içinde izlenen bir tiroid bezi inflamasyonudur (26, 27). Ağrısız Sporadik Tiroidit (Sessiz Sporadik Tiroidit, Subakut Lenfositik Tiroidit): Ağrısız sporadik tiroidit, tiroid bezinin otoimmun ve ağrısız inflamasyonudur. Doğum sonrası kadınlarda en sık görülen subakut bir hastalıktır (20, 28). Klinik ve patolojik olarak postpartum tiroiditine benzer (20). Riedel Tiroidit: Fibrosis ile karakterize, komşu dokuların da etkilenebildiği kronik inflamatuar bir tiroid bezi hastalığıdır (20). Akut Süpüratif (İnfeksiyöz) Tiroidit: Bakteriyel veya fungal enfeksiyonlar sonucu oluşan iltihabi bir tiroid bezi hastalığıdır. (20).

26 Hipertiroidi ve Tirotoksikoz Çeşitli nedenlerle kanda tiroid hormonunun artmasına tirotoksikoz, tiroid bezinin normalden fazla çalışarak aşırı miktarda tiroid hormonu üretmesine de hipertiroidi denir (20, 22). Hipertiroidi vücut metabolizmasının hızlanması ile karakterize klinik bir sendromdur (3, 20). Hipertiroidi nedenleri arasında; Graves hastalığı, Plummer hastalığı (Toksik MNG; TMNG), toksik adenom (TA), trofoblastik hastalıklar, gebelik, iyoda bağlı hipertiroidi (jod basedow), struma ovari ve tiroid kanserleri gelmektedir (3). Hipertiroidinin başlıca belirtileri; bazal metabolizmada artma, guatr, kilo kaybı, taşikardi, palpitasyon, aşırı terleme, sıcağa dayanıksızlık, anksiyete, sinirlilik, tremor, güçsüzlük, dispne ve iştahın artmasıdır. Tirotoksikozda bu belirtilere ek olarak ekzoftalmos ve diğer oftalmolojik bozukluklar ile seyrek olarak infiltratif cilt bozuklukları da görülür (17, 22). Tiroid hormon sentezinin artmadığı ancak hücre harabiyetine bağlı olarak dolaşımdaki hormon düzeylerinin arttığı tirotoksikoz nedenleri arasında; subakut tiroidit, sessiz tiroidit ve bazı ilaçların (hormonların) kullanımına bağlı gelişen tirotoksikozlar sayılabilir (5, 29). Bunlara ilave olarak; tiroiditler, struma ovari, ekzojen tiroid hormonu fazlalığı da tirotoksikoz nedenleri arasında gösterilmektedir (3, 20). Hipertiroidi; primer hipertiroidi, sekonder hipertiroidi ve subklinik hipertiroidi olmak üzere 3 gruba ayrılır. -Primer hipertiroidi; Graves hastalığı, TMNG, TA ve fonksiyonel tiroid karsinom metastazlarına bağlı olarak gelişebilir. -Sekonder hipertiroidi; daha nadir görülmektedir. TSH salgılayan hipofiz adenomu, tiroid hormonuna direnç sendromu, gestasyonel tirotoksikoz sekonder hipertiroidi nedenleridir. -Subklinik hipertiroidi; Bazen hastalarda TSH düşüklüğü ile birlikte normal serbest hormon düzeyleri bulunabilir. Bu tabloya da subklinik hipertiroidi denir. Hipertiroidiye neden olan hastalıklar ve bu hastalıkların genel özellikleri şu şekildedir;

27 15 *Graves hastalığı (Gravaes-Basedow Hastalığı): Graves hastalığı tiroid, göz, deri olmak üzere pek cok sistemi etkileyen nedeni tam olarak bilinmeyen otoimmün bir hastalıktır. Tirotoksikozun ve hipertiroidizimin en sık görülen şeklidir. Avrupa da Basedow hastalığı ve Alasakson ülkelerinde Graves hastalığı diye adlandırılan diffüz toksik guatr dır (Graves-Basedow hastalığı) (3, 17, 22). Her yaşta görülebilmesine karşın sıklıkla genç kadın hastalarda ortaya çıkar (3). Genellikle tiroid bezi nodül olmadan diffüz olarak büyür. Graves hastalığında tirotoksikozun şiddetlenmesine bağlı tiroid krizi veya tiroid fırtınası denilen akut acil bir tablo ortaya çıkabilir (20). Graves hastalığının ailevi bir eğilim gösterdiği de bildirilmektedir (3, 30, 31). *Toksik MNG ( Plummer Hastalığı, TMNG): TMNG de, tiroidden otonom bir biçimde aşırı hormon salgısı sonucunda hipertiroidizm gelişir. MNG ın oluş mekanizması tam olarak açıklığa kavuşmamış olmakla birlikte, otonom hücre bölünmesinin hiperplazik alanlar oluşturduğu ve bu alanların da otonom fonksiyona sahip nodüller olduğu bildirilmiştir (3). Toksik MNG olgularında, tirotosikozun şiddetlenmesine bağlı tiroid krizi veya tiroid fırtınası da denilen akut acil bir tablo ortaya çıkabildiği belirtilmektedir (3, 17). *Toksik Adenom (TA): TMNG de olduğu gibi hastalar genellikle yaşlıdır. MNG deki nodüllerin aksine soliter (tek) adenomlar, benign bir tümör olarak kabul edilir. Bazen TSH geni ya da G-proteini genindeki mutasyonlar, adenil siklaz aktivasyonuna ve dolayısıyla da hiperfonksiyonel tiroid adenomlarına yol açar. TA da, serum T 4 düzeyi normal olarak bulunabilirken serum T 3 düzeyinin artmış olarak bulunabileceği (T 3 toksikozu) bildirilmektedir (3, 32). *Trofoblastik Hastalıklar: Bu tip hastalıklarda, koriyonik gonadotropin salgısındaki artışın, TSH reseptörlerini uyararak hipertiroidizme yol açtığı bildirilmektedir (3). *Gebelik: Aşırı gebelik kusması olan gebelerde, muhtemelen yüksek hcg seviyelerine bağlı olarak geçici hipertiroidizm gelişebilir (3). Gebelikte tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde TSH ve total T 4 ölçümleri kullanılmaktadır. Hipertiroidinin tipik semptomları, çoğunlukla gebelikte fizyolojik değişikliklere bağlı oluşan semptomlara benzediğinden dolayı erken tanı koymak güçleşebilmektedir. Bu duruma gebeliğin erken döneminde görülen T 4 artışı ve TSH baskılanması da eklendiğinde, tanı daha da güçleşebilmektedir. TSH reseptör antikorları plasentayı geçerek bebekte neonatal graves

28 16 ve tiromegaliye yol açabilmektedir. Ayrıca, tedavi edilmemiş hipertiroidinin spontan abortus (düşük), ölü doğum, erken doğum riski, preeklampsi ve intrauterin gelişme geriliğine de yol açabileceği belirtilmektedir (20). *İYODa bağlı hipertiroidi (jod basedow veya amiodaron tirotoksikozu): Amiodaron, yaygın olarak kullanılan ve iyot içeren antiaritmik bir ilaçtır. Ağırlığının % 37 si kadar iyot içerir. Yarılanma ömrü gündür. Başlıca yağ dokusunda depo edildiğinden kesildikten sonra da etkisi devam edebilir. Amiodaron kullanan hastaların %14-18 inde tiroid fonksiyon bozukluğu gelişebilir. iyodun yeterli olduğu bölgelerde hipotiroidiye, iyodun yetersiz olduğu bölgelerde ise hipertiroidiye daha sık rastlanır (20). *Struma Ovari (Ektopik Hipertiroidizm): Yapısında yer yer tiroid folliküllerinin bulunduğu yavaş büyüyen bir yumurtalık tümörüdür. Patogenezi tam olarak bilinmemektedir. Hastalarda genellikle klinik hipertroidizm tablosu görülür. Histolojik yapısı tipik troid dokusuna benzer ve sıklıkla benigndir. Bu tip hastaların bir kısmında ovaryum tümörünün çıkartılması ile hipertroidizmin düzelebildiği belirtilmektedir (33-35). *Tiroid Kanserleri: Histolojik olarak tiroid karsinomları iyi bir şekilde diferansiye edilebilirken, hormon düzeyi icin aynı durum gecerli olmaz ve diferansiye edilemez. Nadir olarak follikuler tiroid karsinomlarında tümörün otoimmün prosesi stimüle etmesine bağlı olarak hipertiroidi gelişir (3) Hipotiroidi Tiroid hormonlarının yetersiz salgılanması sonucunda gelişen klinik tabloya hipotiroidi denir. Primer, sekonder ve tersiyer hipotiroidi olmak üzere üç gruba ayrılır. Primer hipotiroidi; Eğer hipotiroidi, tiroid bezi kaynaklı ise bu duruma primer hipotiroidi adı verilir. Primer hipotiroidi nedenleri arasında; iyot eksikliği, otoimmün tiroid hastalığı, atrofik tiroidit, tiroidektomi, ilaçlar, boyun bölgesine radyoterapi uygulanması, RAI tedavisi, tiroid bezi gelişiminde veya tiroid hormon sentezinde konjenital bozukluklar sayılabilir. Sekonder hipotiroidi; Hipotiroidi, TSH salgısının yetersizliği sonucu gelişmiş ise sekonder hipotiroidi olarak adlandırılır. Hipofiz tümörleri, hipofiz cerrahisi, radyoterapi,

29 17 infiltratif hastalıklar, Sheehan sendromu (kadınlarda doğum sonrasında yaşanan aşırı kan kaybı ve bunun sonucunda hipofiz bezine giden kanın azalması) en sık görülen sekonder hipotiroidi nedenleridir. Tersiyer hipotiroidi; Hipotalamusta sentez edilen ve salınan TSH yetersizliği sonucu nadir olarak ortaya çıkan tersiyer hipotiroidi gelişir. İyod eksikliği ve otoimmün tiroid hastalığı (Hashimoto tiroidi) en sık görülen hipotiroidi nedenleridir (22, 36). Tiroid hormonları tüm organ ve sistemler üzerinde etkilidir. Bu hormonlarda yetersizlik olduğunda çok çeşitli belirti ve bulgular izlenir. Bunlar belirtiler arasında; halsizlik, yorgunluk, kilo alma, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, cilt kuruluğu, saçlarda dökülme, üşüme, kabızlık, seste kabalaşma, düzensiz ve yoğun adet kanamaları, infertilite, kas sertliği, kas ağrıları, karpal tünel sendromu, depresyon, demans görülebilir. Hashimoto tiroiditine bağlı olarak gelişen hipotiroidlere, vitiligo, pernisiyöz anemi, romatoid artrit, tip 1 diyabetes mellitus, Addison hastalığı gibi diğer otoimmün hastalıklar da eşlik edebilir (20, 22) Tiroid Kanseri Tiroid kanseri, over kanserinden sonra en sık görülen endokrin sistem kanseridir (3, 22). Yaş, cinsiyet, histolojik tip ve özellikler (kapsüler ve vasküler tutulum, atipi gibi), tümor yayılım özellikleri (tümor boyutu, çevreye yayılım, uzak metastaz gibi), tedaviye yanıt, moleküler genetik faktörler (reseptörler, onkogenler, HLA gibi), hormonlar (androjen, östrojen) tiroid kanseri prognozunda önemli yeri olan faktörlerdir (3). Papiller ve folliküler tiroid kanserleri çoğu kez tedavi edilebilir. Buna karşın anaplastik tiroid kanseri agresif seyirli olup kötü prognozla ilişkilidir (22). Tiroid kanserleri genel olarak 5 grup altında incelenmektedir. Bunlar; 1) İyi Diferansiye Tiroid Kanserleri: Folliküler hücrelerinden köken alan, iyot tutma yeteneğini koruyan, TSH ile uyarılabilen, tiroid hormonu ve TG sentezleyen karsinomlar diferansiye kanserlerdir. Tüm tiroid kanserlerinin %80-90 nını oluşturur (3). 2) Medüller Tiroid Kanseri: Tiroidin kalsitonin salgılayan C hücrelerinden (parafoliküler) kaynaklanan tiroid kanseri türüdür. Tüm tiroid kanserlerinin %4 nü

30 18 oluşturur. Hastaların %20-25 inde otozomal dominant geçişli özellik gösterir. Medüller tiroid kanserinde prognozu olumsuz yönde etkileyen faktörler; ileri yaş, tanı sırasında büyük primer tümör kitlesi, çok yüksek kalsitonin düzeyleri, tanı sırasında lenf gangliyonu metastazı ve uzak metastaz varlığıdır (3, 20). 3) Az diferansiye tiroid karsinomu: Diferansiye tiroid karsinomu ile anaplastik tiroid karsinomu arasında bir prognoza sahip kanser çeşididir (20, 37). 4) Anaplastik tiroid karsinomu: En saldırgan seyre sahip tümörlerden birisidir. Nadir görülmekle birlikte, tiroid kanserine bağlı ölümlerin yarısından sorumlu olduğu bildirilmektedir. Klinik başvuruların çoğunlukla tiroid lobunda hızlı büyüyen bir kitle nedeniyle yapıldığı bildirilmektedir (3, 37). 5) Tiroid lenfoması: Primer tiroid lenfoması (PTL), sadece tiroid bezini ya da tiroid bezi ve bölgesel lenf gangliyonlarını tutan lenfomadır. Nadir görülmekle birlikte, tedavisinin diğer tiroid karsinomlarından çok farklı olması nedeniyle doğru tanı konulması önemlidir. Genellikle kronik tiroidite bağlı olarak gelişir. Kadınlarda ve 60 yaşın üzerinde daha sık rastlanır. Klinik başvuruların çoğunlukla hızlı büyüyen boyun kitlesi nedeniyle yapıldığı bildirilmektedir (3, 24) Tiroid Bezi Hastalıklarının Tanı Yöntemleri Tiroid bezi hastalıklarının tanı yöntemleri; biyokimyasal yöntemler, radyolojik yöntemler ve ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) olmak üzere 3 gruba ayrılır. Bunlar; Biyokimyasal Yöntemler Biyokimyasal tanı yöntemleri; tiroid fonsiyon testleri ve tiroid otoantikorları ile yapılan testler olmak üzere iki gruba ayrılır. a) Tiroid Fonksiyon Testleri: Serum tiroid hormonları ile TSH arasında ters ilişki bulunup, serum tiroid hormonlarındaki çok küçük değişiklikler bile TSH de büyük oynamalara yol açar. Bu sebeple sensitif immunometrik assay kullanılarak yapılan TSH ölçümünün, tiroid fonksiyonunu değerlendirmede bir tarama testi olarak kullanılabileceği bildirilmektedir (20). Hipertiroidi tanısında da en hassas yöntem TSH ölçümüdür (3, 20, 30, 31).

31 19 b) Tiroid Otoantikorları: Tiroidin kendi antijenine otoantikor oluşturması ilk kez 1956 yılında Hashimoto tiroiditinde tanımlanmıştır (antitiroglobulin antikoru). Bu tanı yöntemi ile, otoimmun tiroid hastalıklarında serumda tiroid otoantikorlarının varlığı gösterilebilmektedir. En sık kullanılanları; antimikrozomal, antitiroperoksidaz, antitiroglobulin ve antitsh reseptörü antikorlarıdır (23, 38) Radyolojik Yöntemler Tiroid bezi hastalıklarını tanımlamada kullanılan radyolojik yöntemler; Direkt Grafi, Tiroid Ultrasonografi (USG) si, Renkli Doppler USG, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme ve Tiroid Sintigrafisi olmak üzere 6 gruba ayrılır. Bunlar; a) Direkt Grafi: Bu yöntemin, tiroid hastalıklarının ve nodüllerinin değerlendirilmesinde fazla bir tanı değeri olmamakla birlikte, indirekt bulgular için yol gösterici olabileceği bildirilmektedir (3, 30, 31). b) Tiroid Ultrasonografisi (USG): Yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanılması ile oluşturulan bir görüntüleme yöntemi olup, sesin farklı dokularda farklı hızda yayılabilme özelliğinden faydalanılır. Tiroid USG si cihazın özellikleri ve yapan kişinin deneyimine bağlı olmakla birlikte en fazla bilgi verici radyolojik yöntemdir (3, 30, 31). c) Renkli Doppler USG: Ses dalgalarını kullanarak görüntüleme yapar. Bununla birlikte, damar içindeki eritrositlerin akımını, damardaki akım hızını ve damar direnci gibi kriterleri de belirleyebilir. Renkli Doppler USG nin psödonodüllerin ayrımında da yardımcı olduğu belirtilmektedir (3, 30, 31). d) Bilgisayarlı Tomografi (BT): Özellikle tiroidin konjenital anomalilerini ortaya koymada avantajlı bir tekniktir. Ayrıca tiroid kanserlerinin çevre dokulara invazyon derecesinin belirlenmesinde de kullanılmaktadır (3, 30, 31). e) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): MRG nin de kullanım alanları BT ye benzer. Multiplanar ve geniş görüntüleme sağlaması önemli avantajıdır (3, 30, 31). f) Tiroid Sintigrafisi: Sintigrafik görüntüleme, radyoaktif maddelerden yayılan ışınların özel tarayıcılar tarafından algılanıp, çeşitli sistemlerden geçirildikten sonra özel

32 20 bir yazıcı ile film veya kağıt üzerinde çizilen noktacıklar halinde görüntülenmesi ya da bilgisayar ekranında gösterilmesidir. Tiroid sintigrafisi tiroidin hem fonksiyonel durumunu hem de morfolojik özelliklerini ortaya koyması bakımından özellikle hipertiroidi olgularında oldukça fazla kullanılan bir tanı yöntemidir (3, 30, 31) İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB) Tiroid hastalıklarının tanısında diğer tanı yöntemleri ile daha çok tiroidin fonksiyonel ve morfolojik özelliklerini belirlenirken, İİAB ile %90 ın üzerinde duyarlılık ve özgüllükle doku tanısı yapılabilmektedir. Böylece cerrahi oranı %25 oranında azaltılabilmektedir. Bu yöntemle malign lezyonlar içinde kesin tanı konabilen patolojiler; papiller, meduller, anaplastik karsinomlar, metastatik tümörler ve lenfomalardır. Bunlar içinde en sık görüleni papiller karsinomlar olup, İİAB ile tanı konma oranı yaklaşık olarak %70 tir (3, 30, 31) Tiroid Bezi Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri Tiroid bezi hastalıklarının tedavi yöntemleri; farmakolojik tedavi, cerrahi tedavi, USG eşliğinde alkol injeksiyonu ve radyoaktif iyot tedavisi olmak üzere 4 gruba ayrılır Farmakolojik Tedavi Bu bölümde, tiroid bezi hastalıklarının farmakolojik tedavisi; - Guatr Hastalığının Farmakolojik tedavisi - Tiroidit Hastalığının Farmakolojik tedavisi - Hipertiroidi Hastalığının Farmakolojik tedavisi - Hipotiroidi Hastalığının Farmakolojik tedavisi ve - Tiroid Kanserinin Farmakolojik tedavisi olmak üzere toplam 6 grupta incelenmiştir.

33 Guatr Hastalığının Farmakolojik Tedavisi Basit endemik guatrın önlenmesinde iyot kullanımı klasik bir yöntemdir. Deniz balıkları ve süt (çevrenin iyot durumuna göre) en zengin doğal iyot kaynakları olarak saptanmıştır. İçme sularında iyot içeriğinin düşük olduğu bölgelerde yemek tuzuna iyodat veya iyodür tuzu şeklinde iyot katılması gerektiği bildirilmiştir. Basit Guatr hastalığının farmakolojik tedavisi için kullanılan başlıca preparat levotiroksin (L-tiroksin) dir. Guatr lı hastaya L-tiroksin verilmesi, guatr boyutlarını küçültür ve tiroid bezindeki büyüme yavaş yavaş ortadan kalkar. Bu etkinin, feedback mekanizmasıyla TSH salgısının baskılanması sonucu meydana geldiği ifade edilmektedir. Ayrıca, L-tiroksinin büyümeye eşlik eden hipotiroidizmi de düzelttiği bildirilmektedir (26, 29). Basit guatr lı hastada hipertiroidi ortaya çıkması durumunda, RAİ ve antitiroid ilaçların kullanımının uygun olacağı bidirilmektedir (29). Postmenapozal kadınlardaki basit guatr tedavisinde, levotiroksin ile tedaviden kaçınılması gerektiği, çünkü bu dönemde artmış olan osteoporoz eğiliminin bu ilacın kullanımı ile daha da artabileceği bildirilmektedir. Otonom tiroid nodülleri ve Multinodüler toksik omayan guatr da, T 4 hormon tedavisinin etkisiz olduğu saptanmıştır. TMNG de antitiroid ilaçların hastayı ancak kısa bir süre için kontrol altına alabildiği belirtilmiştir. Yaşlı hastalarda ise; taşikardi, aritmi, akut sol kalp yetersizliği gibi acil durumlar ortaya çıkarabileceği için tiroksin tedavisinin dikkatli bir şekilde yapılması gerektiği bildirilmektedir. Yaşlı hastalarda l µg gibi yüksek dozlara çıkılmayıp, 50-l00 µg gibi dozlarda kalınmasının uygun olacağı tavsiye edilmiştir (35) Tiroidit Hastalığının Farmakolojik Tedavisi: Tiroidit, tiroid bezinin inflamasyon veya inflamasyon benzeri tablo ile seyreden bir grup hastalığı olarak tanımlanmıştır. İnflamasyon kaynağı bakteriler ise; tedavi olarak antibiyodik tedavisi ve istirahat, inflamasyon kaynağı viral nedenler ise; nonsteroid antiinflamatuarlar (NSAİ) gibi ağrı kesicilerin kullanılması önerilmektedir. Geçmeyen inflamasyonlarda, steroid grubu ilaçların kullanılabileceği de ifade edilmiştir. Subakut tiroiditin genellikle kendiliğinden düzeldiği saptanmıştır. Subakut tiroidit tedavisinde; beta blokerler, steroidler (örneğin prednizon) veya NSAİ ler tavsiye edilmiştir (22, 28, 36). Sessiz lenfositik tiroidit sadece birkaç ay sürdüğü için,

34 22 tedavisinin genellikle bir β-bloker (örneğin propranolol) ya da tiroid hormon replasmanı şeklinde olması gerektiği tavsiye edilmiştir. Sessiz lenfositik tiroidit de antitiroid ilaçlar, cerrahi ve RAİ tedavisi kontrendikedir. Tiroid hormon replasmanının, tiroidit hastalarındaki hipotiroid durumunda da kullanılabileceği belirtilmektedir (39) Hipertiroidi Hastalığının Farmakolojik Tedavisi Hipertiroidinin tedavisinde, doku düzeyinde tiroid hormonlarını normale getirerek hipermetabolik durumun ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Hipertiroidizmin tedavi seçimini; hipertiroidizmin nedeni, hastanın yaşı, tedaviye hastanın cevabı, kullanılan tedaviye ait komplikasyonların oluşması, hamilelik, ilave başka hastalığın olup olmaması, hastanın tercihi gibi birçok faktör belirler (40). Hipertiroidizm tedavisinde kullanılan antitiroid ilaçlar, tiroid folikül hücrelerinde hormon sentezi ile ilgili olan basamaklardan birini veya birkaçını bozmak suretiyle hormon sentezini inhibe eden ya da radyoaktif iyot gibi tiroid dokusunda toplanıp ışınla folikül hücrelerini tahrip eden ilaçlardır. Hipertiroidide kullanılan ilaçlar; - Tiyoüre türevleri - İyodür - RAİ ve - İyodür girişini inhibe eden anyonik ilaçlar olmak üzere 4 grupta toplanabilir (40, 41). İlaçla tedavide rutin olarak tiyoüre türevi ilaçlar kullanılırken özel durumlarda iyodür kullanılması tavsiye edilmektedir. Tiyoüre türevlerinin tiroid bezi fazla büyümemiş, durumu ağır olmayan veya genç hastalarda daha fazla etkiliyken; tiroid bezi fazla büyümüş, durumu ağır veya yaşlı hastalarda daha az etkili olduğu bildirilmektedir. Bu ilaçlar hasta ötiroid duruma gelene kadar, başlangıçta yüksek dozlarda ve genellikle 4-8 hafta süresince verilirler. Daha sonra; hastalık belirtilerinin yeniden ortaya çıkmasını önleyecek, fakat hipotiroidizm oluşturmayacak düzeylere kadar doz azaltılır. Son yapılan çalışmalarda, hasta ötiroid hale geldikten sonra antitiroid tedaviye düşük doz (25-50 µg) levotiroksin sodyum eklenmesi ile remisyonun (hastalık belirtilerinin

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması. Tiroid Hormonları ve Yorumlanması www.hepsaglik.net Tiroid Hastalıklarında İlk İstenecek Testler Tiroid tarama testi olarak TSH kullanılabilir. Son derece hassas bir testtir. Primer hipotiroidi ve hipertiroidiyi

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul Tiroid Hastalıkları Gebelerin %2-3 ünde tiroid disfonksiyonu var Gebelik tiroid fonksiyonlarını

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST)

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST) Klinik Laboratuvar Testleri TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST) Kullanım amacı: Tiroit bezinin hormon üretim faaliyetinin değerlendirilmesi, hipotiroidi veya hipertiroidi olasılıklarının

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar Tiroid bezi, boyunda trakeanın önüne yerleşmiş olup erişkinde ağırlığı 15-20 g dır. Fonksiyonel birimleri içi kolloid ile dolu küresel foliküllerdir. Bu hücrelerin

Detaylı

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır.

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır. TİROİD BEZİ Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır. Bez, boynun ön kısmında trake ve larinkse dayalı ve onları saran bir konumdadır. Tiroid bezi T3 ve T4 salgılar Thiroid hormonları

Detaylı

Guatr (Tiromegali) İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Guatr (Tiromegali) İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Guatr (Tiromegali) İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Guatr Evrelemesi (DSÖ) Evre O : Guatr yok Evre 1a : Palpasyonla var, boyun ekstansiyonda bile görülmüyor

Detaylı

Tiroid Bezi Sorunları

Tiroid Bezi Sorunları Tiroid hormonları ve yumurtalık işlevleri birbirleriyle o kadar iç içedirler ki, yumurtalık işlevlerinde sorunların varlığı durumunda tiroid bezi işlevleri tanı aşamasının ilk başlarında değerlendirilir.

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM NE YAKLAŞIM Prof. Dr. Sibel Güldiken TÜTF, İç Hastalıkları AD, Endokrinoloji BD PREVALANSI Palpasyon ile %3-8 Otopsi serilerinde %50 US ile incelemelerde %30-70 Yaş ilerledikçe sıklık artmakta Kadınlarda

Detaylı

HİPERTİROİDİDE NÜKS. Dr. Gülşah Elbüken

HİPERTİROİDİDE NÜKS. Dr. Gülşah Elbüken HİPERTİROİDİDE NÜKS Dr. Gülşah Elbüken Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi 08.12.2017/İstanbul Tirotoksikoz/Hipertiroidi

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ NİSAN 2015 ANTALYA

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ NİSAN 2015 ANTALYA SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ 23-26 NİSAN 2015 ANTALYA DR GÜL DAĞLAR ANEAH GENEL CERRAHİ MEME-ENDOKRİN CERRAHİSİ KLİNİĞİ Sunum planı Subklinik hipertiroidizmin tanımı

Detaylı

Hipertroidizmin Tanı ve Tedavisi

Hipertroidizmin Tanı ve Tedavisi Endokrinolog Değilim, Ne Yapmalıyım? Hipertroidizmin Tanı ve Tedavisi Doç. Dr. Tuncay DELİBAŞI Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği Sunum Planı Tirotoksikoz tanımı Tirotoksikoz (Hipertiroidi)

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Gebelik ve Tiroid Hastalıkları Prof Dr Serkan Güçlü

Gebelik ve Tiroid Hastalıkları Prof Dr Serkan Güçlü Gebelik ve Tiroid Hastalıkları Prof Dr Serkan Güçlü Tiroid Fizyolojisi Diyetle iyodine iyodide %20si tiroid bezine Tiroid bezinde iyodide tekrar iyodine döner 1 iyodine+tirozil tiroit peroksidaz enzimi

Detaylı

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir. TİROİD HORMON SENTEZİ Dishormonogenezis Hasta ötroid? Şiddetli açlıkta, kronik hastalıkta, akut hastalıkta, cerrahi esnasında ve sonrasında T4--- T3 azalır Propiltiourasil, kortikosteroid, amiodaron propnalol

Detaylı

Tiroid nedir? BR.HLİ.058

Tiroid nedir? BR.HLİ.058 BR.HLİ.058 bezi boynun ön bölümünde adem elması adı verilen kıkırdağın hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir organdır. Yaklaşık 20 gram ağırlığındadır. Vücudumuz için hayati önemi olan hormonlar salgılar.

Detaylı

Nükleer Tıp TİROİD. Prof. Dr. Çetin Önsel. Cerrahpaşa Nükleer Tıp Anabilim Dalı

Nükleer Tıp TİROİD. Prof. Dr. Çetin Önsel. Cerrahpaşa Nükleer Tıp Anabilim Dalı Nükleer Tıp TİROİD Prof. Dr. Çetin Önsel Cerrahpaşa Nükleer Tıp Anabilim Dalı Anatomi lboynun ön yüzünde yerleşmiştir liki lobu ve bir istmusu mevcuttur llobların üst polü tiroid kartilajına, alt polü

Detaylı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI TİROİD NODÜLÜNDE AMELİYAT ENDİKASYONLARI Tüm tiroid nodülleri ameliyat endikasyonudur Nodülün hızlı büyümesi (6 ayda çapın > %20) İİAB gerektirmeksizin ameliyat

Detaylı

hormon endokrin hormonlar doku hormonları lokal hormonlar parakirin hormonlar

hormon endokrin hormonlar doku hormonları lokal hormonlar parakirin hormonlar HORMONLAR Vücudun belli bölgelerinde sentezlenip organizmanın belli fonksiyonlarını başlatan ya da düzenleyen maddelere hormon denir. Hormonlar çoğunlukla sentezlendikleri yerlerden, dolaşım sistemi ile

Detaylı

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA TİROİD CERRAHİSİ Dr. Ömer USLUKAYA CERRAHİ KİME NE ZAMAN? NASIL CERRAHİ - KİME? Malignite veya şüphesi GUATR Medikal tedaviye dirençli hipertroidi Bası Kozmetik sorun Retrosternal yerleşim AMAÇ Ötirodizim

Detaylı

SUBKLİNİK TİROİD HASTALIKLARI

SUBKLİNİK TİROİD HASTALIKLARI SUBKLİNİK TİROİD HASTALIKLARI PROF.DR.MURAT YILMAZ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ TF ENDOKRİNOLOJİ BD SUBKLİNİK HİPOTİROİDİ T3, T4 düzeylerinin normal, TSH düzeyinin yüksek (>4 miu/l) ve aşikar hipotiroidinin

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın: BETA HCG HCG gebelik sırasında eteneden salgılanır Gebe olmayan sağlıklı kişilerin kanındaki HCG düzeyi 1ng/ml'nin altındadır. Yumurtalık ve erbezlerinde koryokorsinom ve embriyonal kanser gibi ender görülen

Detaylı

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 20.03.2014 Tiroid bezi, Foliküler hücreler: Tek sıra epitel hücreleri ile çevrili içerisi kolloid

Detaylı

Hipotiroidi ve Tiroiditler. Prof. Dr. Özer Açbay

Hipotiroidi ve Tiroiditler. Prof. Dr. Özer Açbay Hipotiroidi ve Tiroiditler Prof. Dr. Özer Açbay Paraventricular n. Hipotalamus-hipofiz-tiroid aksın regülasyonu α1-adrenerjik uyarı östrojen AVP kortizol somatostatin dopamin TRH TSH T4, T3 Hipotiroidi

Detaylı

Tanım. Tiroid hormon yetersizliği veya etkisizliği sonucu gelişen klinik tablodur. 03.12.2013 Çorlu/Tekirdağ 2

Tanım. Tiroid hormon yetersizliği veya etkisizliği sonucu gelişen klinik tablodur. 03.12.2013 Çorlu/Tekirdağ 2 Hipotiroidi Prof. Dr. Mustafa Kemal BALCI Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Tanım Tiroid hormon yetersizliği veya etkisizliği

Detaylı

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Postpartum/Sessiz Tiroidit Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Tanım Otoimmunite / Lenfositik infiltrasyon Geçici tirotoksikoz Hipotiroidi TFT değişiklikleri,

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

SUBKLİNİK HİPOTİROİDİYE YAKLAŞIM. Doc. Dr. Meral Mert SBÜ, Bakırkoy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği

SUBKLİNİK HİPOTİROİDİYE YAKLAŞIM. Doc. Dr. Meral Mert SBÜ, Bakırkoy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği SUBKLİNİK HİPOTİROİDİYE YAKLAŞIM Doc. Dr. Meral Mert SBÜ, Bakırkoy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği SUBKLİNİK HİPOTİROİDİ T3, T4 düzeylerinin normal, TSH

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Hipertiroidi ya da hipertiroidizm, tiroid bezinin fazla çalışmasıyla ortaya çıkan hastalık tablosudur. Hipertoridizme sebep olan birçok mekanizma

Detaylı

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ-TAKİP Dr.Nuri ÇAKIR Gazi Ü Tıp Fak Endokrinoloji ve Metabolizma B.D 35.Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKongresi 15-19 Mayıs 2013-Antalya

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Akut Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus akut komplikasyonlar Hipoglisemi Hiperglisemi ilişkili ketonemi

Detaylı

HİPERTİROİDİ HASTALARININ RADYOİYOT (I-131) İLE TEDAVİSİNDE RADYOİYODUN EFFEKTİF YARILANMASI VE VÜCUTTA KALIŞ SÜRESİNİN BELİRLENMESİ

HİPERTİROİDİ HASTALARININ RADYOİYOT (I-131) İLE TEDAVİSİNDE RADYOİYODUN EFFEKTİF YARILANMASI VE VÜCUTTA KALIŞ SÜRESİNİN BELİRLENMESİ HİPERTİROİDİ HASTALARININ RADYOİYOT (I-131) İLE TEDAVİSİNDE RADYOİYODUN EFFEKTİF YARILANMASI VE VÜCUTTA KALIŞ SÜRESİNİN BELİRLENMESİ Özlem Yıldırım, Nami Yeyin, Mohammed Abuqbeitah, İffet Çavdar, Handan

Detaylı

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 2015

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 2015 Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 2015 Tiroid bezi, Foliküler hücreler: Tek sıra epitel hücreleri ile çevrili içerisi kolloid ile

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

GEBELİKTE HİPOTİROİDİ TANI VE TEDAVİSİ

GEBELİKTE HİPOTİROİDİ TANI VE TEDAVİSİ GEBELİKTE HİPOTİROİDİ TANI VE TEDAVİSİ Prof Dr Dilek Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Hipotiroidi: Doku düzeyinde tiroid hormonu yetersizliği veya nadiren etkisizliği

Detaylı

Yrd.Doç.Dr.Müsemma Karabel

Yrd.Doç.Dr.Müsemma Karabel Yrd.Doç.Dr.Müsemma Karabel KONJENİTAL HİPOTİROİDİ Tiroid hormonunun yetersiz ya da hiç salgılamaması halinde ortaya çıkan somatik ve psikomotor gelişimde gerilikle sonuçlanan bir endokrin bozukluktur.

Detaylı

20 SORUDA TİROİD ve GUATR

20 SORUDA TİROİD ve GUATR 20 SORUDA TİROİD ve GUATR TİROİD NEDİR? Tiroid, normalde her sağlıklı insanda bulunması gereken hormon salgılayan bir bezdir. Tiroid, boğazımızda gırtlağın hemen önünde her iki şah damarımızın arasında

Detaylı

ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE

ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE ENG Mesleki İngilizce-II İNGİLİZCE Dönem 3 Kurul 5 (ÜG ve Endokrin) 05.Şub.18 09.00-09.50 Serbest Çalışma Pazartesi 10.00-10.50 Glomerül Hastalıkları Patolojisi 11.00-11.50 Glomerül Hastalıkları Patolojisi 12.00-12.50 Glomerül Hastalıkları

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

Tiroid ve Paratiroid Hastalıkları. Dr. Fahriye KILINÇ

Tiroid ve Paratiroid Hastalıkları. Dr. Fahriye KILINÇ Tiroid ve Paratiroid Hastalıkları Dr. Fahriye KILINÇ Tiroid Bezi İki loblu (sağ lob, sol lob ve bunları birleştiren istmus, ortada bazen belirgin olabilen piramidal lob) Larinksin altında ve önünde lokalize

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme Dönem 3 Kurul 5 (ÜG ve Endokrin) 06.Şub.17 09.00-09.50 Böbrek Fizyolojisinin Temel Prensipleri Nefroloji Pazartesi 10.00-10.50 Böbrek Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi ve Böbrek Hastalıklarına Klinik

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Ç.Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Ç.Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu Dr. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Ç.Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu Dr.Özlem Deniz Tosun OLGU 1 8 yasında kız hasta Şikayet:Boyunda şişlik Hikaye İlk kez,

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİ

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİ 6. İstabul Dahiliye Klinikleri Buluşması SUBKLİNİK HİPERTİROİDİ Prof Dr Dilek Gogas Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Subklinik hipertiroidi Tanım : TSH düzeyinin

Detaylı

TİROİD HORMONLARI, ANTİTİROİD İLAÇLAR, TİROTROPİN, TİROLİBERİN

TİROİD HORMONLARI, ANTİTİROİD İLAÇLAR, TİROTROPİN, TİROLİBERİN TİROİD HORMONLARI, ANTİTİROİD İLAÇLAR, TİROTROPİN, TİROLİBERİN Tiroid Hormonları: Tiroid bezi boyunda bulunur, iki boblu bir salgı bezidir. Ağırlığı 15-20 g kadardır. Tiroid hormonları olan Liyotironin

Detaylı

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ. HiPOTiROiDi. Konjenital, Hashimoto ve Edinsel hipotiroidi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ. HiPOTiROiDi. Konjenital, Hashimoto ve Edinsel hipotiroidi BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ HiPOTiROiDi Konjenital, Hashimoto ve Edinsel hipotiroidi Tiroid bezi ve İşlevleri Tiroid bezi boyunda, nefes borusunun üzerine adeta kalkan gibi sarılı bir şekilde yer alır.

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM

1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM 1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM SİZE EN ÇOK MERAK ETTİĞİNİZ KONULARDA BİLGİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM BİLİYORSUNUZKİ TROİD HASTALIKLARIDA ENÇOK MERAK EDİLEN KONULAR ARASINDA ARTIK SİZLER ÇOK DAHA BİLİNÇLİSİNİZ

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

GEBELİK TİROİD TARAMASI? EVET

GEBELİK TİROİD TARAMASI? EVET GEBELİK TİROİD TARAMASI? EVET Prof.Dr.N.CENK SAYIN TRAKYA Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. Perinatoloji BD. TİROİD TİROİD DİSFONKSİYONU: GEBE %2 4 %10 EUTİROİD OLMASINA KARŞIN TİROİD ANTİKORLARI

Detaylı

Gebelik ve Tiroid Hastalıklar. kları. Doç Dr Serkan GüçG

Gebelik ve Tiroid Hastalıklar. kları. Doç Dr Serkan GüçG Gebelik ve Tiroid Hastalıklar kları Doç Dr Serkan GüçG üçlü Tiroid hastalığı, gebe kadınları etkileyen en önemli ikinci (diyabetten sonra) endokrin bozukluktur. Gebeliğin fizyolojik değişikliği tiroid

Detaylı

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz OLGU SUNUMU Prof. Dr. Yeşim Gürbüz HİKAYE 48 yaşında bayan hasta, 2 senedir nefes darlığı olan hasta dahiliyeye başvurmuş, Tiroit palpasyonunda sol lopta 3x2 cm boyutunda kitle ele gelmiş, MNG tanısı

Detaylı

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir? TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI Prof. Dr. Orhan Turan KAYNAKÇA: 1.Stephen J. McPhee, Gary D.Hammer eds. Pathophysiology of Disease. 6th ed. Mc Graw Hill; 2010. 2.Damjanov I. Pathophisiology. 1st ed. Saunders

Detaylı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur. Polipler küçük ve çoğu zaman iyi huylu küçük tümoral oluşumlardır. Vücutta rahim ağzı, rahimin içi (endometrium), ses telleri ve barsaklar gibi pekçok değişik bölgede görülebilir. Endometrial polip rahimin

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji

Detaylı

RADYOAKTİF İYOT İLE TEDAVİ EDİLMİŞ GRAVES VE TOKSİK NODÜLER GUATR HASTALARINDA TEDAVİ YANITINI ETKİLEYEN PARAMETRELERİN ARAŞTIRILMASI

RADYOAKTİF İYOT İLE TEDAVİ EDİLMİŞ GRAVES VE TOKSİK NODÜLER GUATR HASTALARINDA TEDAVİ YANITINI ETKİLEYEN PARAMETRELERİN ARAŞTIRILMASI RADYOAKTİF İYOT İLE TEDAVİ EDİLMİŞ GRAVES VE TOKSİK NODÜLER GUATR HASTALARINDA TEDAVİ YANITINI ETKİLEYEN PARAMETRELERİN ARAŞTIRILMASI Arda Bayraktar, Cemre Çavuşoğlu, Can Göloğlu, Ömer Seyfullah Hasıripi,

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır.

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. ENDOKRİN SİSTEM (HORMONLAR) HORMANLARIN ÖZELLİKLERİ 1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. 3. Hormonlar az miktarda

Detaylı

TİROİD HORMONLARI FİZYOLOJİSİ

TİROİD HORMONLARI FİZYOLOJİSİ TİROİD HORMONLARI FİZYOLOJİSİ Prof. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Dersin amacı ve öğrenim hedefleri Tiroid hormonlarının (TH); yapımı ve salgılanması açıklamak, organizmadaki genel ve özel

Detaylı

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. ALDOSTERON Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. Aldosteron testi ne için yapılır: Bazı sıvı ve elektrolit metabolizma

Detaylı

HİPOTİROİDİ. Asist. Dr. Hilal CANDAN Danışman: Prof. Dr. Mehmet UNGAN

HİPOTİROİDİ. Asist. Dr. Hilal CANDAN Danışman: Prof. Dr. Mehmet UNGAN HİPOTİROİDİ Asist. Dr. Hilal CANDAN Danışman: Prof. Dr. Mehmet UNGAN Tiroid Hastalıkları Aile hekimliğinde tiroid sorunları ile sık karşılaşılmaktadır. Tanısı konulamazsa önemli klinik sonuçlara neden

Detaylı

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI TİROİD BEZİ HASTALIKLARI 449 BENİGN TİROİD HASTALIKLARI HİPERTİROİDİ Laboratuarda yüksek T4 (T3 de yüksek olabilir ama normalde olabilir, T4 karar verdiricidir) ve düşük TSH primer hipertiroidizmi destekler.

Detaylı

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN Endokrin Sistem Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez Dr.Murat TOSUN TİROİD VE PARATİROİD BEZLER Embriyolojik dönemde Tiroid bezi 4. hafta civarında farenks tabanında tuberculum impar ve copula arasındaki

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 4 2 Hipotalamus ve hipofiz Metabolizma, gelişme ve üreme gibi vücut

Detaylı

TİROİD HORMONLARI. Prof Dr Ezel Uslu

TİROİD HORMONLARI. Prof Dr Ezel Uslu TİROİD HORMONLARI Prof Dr Ezel Uslu Tiroid bezi trakeanın her iki tarafında yerleşik iki loptan oluşan bez Birbirinden bağımsız çalışan iki ayrı endokrin sistem içerir 1. Folliküler hücreler T4, T3 2.

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH TİROİDDE NODUL CERRAHİ ENDİKASYON TİROİD NODÜLLERİNİN KLİNİK ÖNEMİ YAŞ CİNSİYET RADYASYONA MARUZ KALMA ÖYKÜSÜ AİLE ÖYKÜSÜ VE DİĞER

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER AKCİĞER KANSERİ Akciğer kanseri; akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Endokrin Bilim Dalı Olgu Sunumu 11 Ocak 2019 Cuma

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Endokrin Bilim Dalı Olgu Sunumu 11 Ocak 2019 Cuma Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Endokrin Bilim Dalı Olgu Sunumu 11 Ocak 2019 Cuma Doç. Dr. Filiz Mine Çizmecioğlu JONES Arş. Gör. Nihat Atahan KANBUR

Detaylı

HİPERTİRODİ TEDAVİSİ

HİPERTİRODİ TEDAVİSİ HİPERTİRODİ TEDAVİSİ Dr.Nuri ÇAKIR Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma B.D 2.Tekirdağ Endokrinoloji Günleri 22-23 Kasım 2013-Tekirdağ Sunu akışı Tirotoksikozis nedenleri Tedavi

Detaylı

TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE

TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE 11 ÜNİTE 11 ENDOKRİN SİSTEM İç salgı bezleri, endokrin bezler (glandulae endocrinae) olarak tanımlanır. Bu bezlerin oluşturdukları sisteme de Endokrin Sistem adı verilir. Endokrin

Detaylı

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti

Detaylı

Graves Hastalığı; Tiroid bezinin fazla çalışması; Over aktif Tiroid;

Graves Hastalığı; Tiroid bezinin fazla çalışması; Over aktif Tiroid; HİPERTİROİDİ Graves Hastalığı; Tiroid bezinin fazla çalışması; Over aktif Tiroid; Hipertiroidi tiroid bezinin fazla çalışması ve fazla hormon salgılaması sonucu ortaya çıkan tablodur. Tiroid bezi kelebek

Detaylı

Tiroid nodülüne yaklaşım. Prof. Dr. Ercihan Güney

Tiroid nodülüne yaklaşım. Prof. Dr. Ercihan Güney Tiroid nodülüne yaklaşım Prof. Dr. Ercihan Güney Tiroid nodülü tiroid bez içerisinde radyolojik olarak bez parenkiminden ayırt edilebilen bir lezyondur. Palpasyonla saptanabilen nodül prevelansı % 3-7

Detaylı

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi Giriş-Amaç RLS (rekürren laringeal sinir) paralizisi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

DERS KURULU 5 TIP 322- SİNDİRİM SİSTEMİ VE ENDOKRİN ÇOCUK SAĞ VE HAS+ÇOCUK CER+İMMÜONOLOJİ

DERS KURULU 5 TIP 322- SİNDİRİM SİSTEMİ VE ENDOKRİN ÇOCUK SAĞ VE HAS+ÇOCUK CER+İMMÜONOLOJİ Başlama Tarihi: 14.3.16 Bitiş Tarihi: 22.4.16 Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü:Prof. Dr. Asiye Nurten 215 216 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 5 TIP

Detaylı

Sunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları

Sunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları Dr. Suat Erdoğan Sunum planı Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları Hipofiz bezi (hypophysis) Hipofizial çukurlukta bulunur (sella turcica) 9 adet hormon üretir İki bölümü vardır: Anterior

Detaylı

Tiroid ve Endokrin Sistem Hastalıklar

Tiroid ve Endokrin Sistem Hastalıklar Tiroid ve Endokrin Sistem Hastalıklar nda Nükleer N TıpT Prof. Dr. İlhami Uslu Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Nükleer N Tıp p Anabilim Dalı Genel Bilgiler Tiroid bezi hastalıklar nda tedavideki başar arı,,

Detaylı

Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri

Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri Dr. M. Umit UGURLU Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ad. Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi Tiroid kanserleri tüm kanser vakalarının

Detaylı

Dr. Faruk ERGÖNEN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı

Dr. Faruk ERGÖNEN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Faruk ERGÖNEN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı KONU BAŞLIKLARI Gebelik öncesi Gebelik Gebelik süresince tiroid bezinin fizyolojisi Hipotiroidi ve gebelik Hipertiroidi ve gebelik Tiroid

Detaylı