ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERİTEİ FEN BİLİMLERİ ENTİTÜÜ YÜKEK LİAN TEZİ KORONER ARTER HATALIĞI TANII KONMUŞ KİŞİLERİN, HATALIK HİKAYELERİ, BELENME ALIŞKANLIKLARI VE BİLGİ DÜZEYLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA PELİN BAKKAL EV EKONOMİİ (BELENME BİLİMLERİ) ANABİLİM DALI ANKARA 2007 Her Hakkı aklıdır

2 TEZ ONAYI Pelin BAKKAL tarafından hazırlanan Koroner Arter Hastalığı Tanısı Konmuş Kişilerin, Hastalık Hikayeleri, Beslenme Alışkanlıkları ve Bilgi Düzeyleri Üzerinde Bir Araştırma adlı tez çalışması 8/0/2007 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) Anabilim Dalı nda YÜKEK LİAN TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman : Prof. Dr. Metin aip ÜRÜCÜOĞLU Eş Danışman : Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Metin aip ÜRÜCÜOĞLU Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) A.B.D Doç.Dr. A. Özfer ÖZÇELİK Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) A.B.D Doç.Dr. eyit M. MERCANLIGİL Hacettepe Üniversitesi ağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof. Dr. Ülkü MEHMETOĞLU Enstitü Müdürü

3 ÖZET Yüksek Lisans Tezi KORONER ARTER HATALIĞI TANII KONMUŞ KİŞİLERİN HATALIK HİKAYELERİ, BELENME ALIŞKANLIKLARI VE BİLGİ DÜZEYLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Pelin BAKKAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Metin aip ÜRÜCÜOĞLU Bu araştırma; Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji Polikliniğine gelen (79 kişi) ve hastanede yatan (5 kişi) koroner arter hastalığı tanısı konmuş; 73 erkek, 57 kadın olmak üzere toplam 230 kişinin hastalık hikayeleri, beslenme alışkanlıkları ve bilgi düzeylerini belirlemek amacı ile planlanıp yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre; hastaların ortalama yaşları erkeklerde 59.5±0.3 yıl, kadınlarda 62.74±9.73 yıldır. Hastaların 56. i ilkokul mezunudur. Kadın hastaların şişmanlık oranları erkeklere göre daha yüksek bulunmuştur. Hastaların 33.0 ının hiç sigara içmediği, 50.4 ünün eskiden sigara içtiği; 62.2 sinin hiç alkol kullanmadığı, 26. inin eskiden kullandığı belirlenmiştir. Hastaların 48.9 unun annesinin, 4.4 ünün babasının kalp hastası, ilk teşhiste hastaların 30.4 ünün göğüs ağrısı şikayeti ile hastaneye başvurdukları belirlenmiştir. Hastaların 69.6 sının Mİ (miyokard infarktüsü) geçirdiği (E 73.4, K 57.9); 46.7 sine Koroner Bypass, 24.5 ine KAG (koroner angiografi), 7.4 üne stent,.4 üne PTCA (perkütan transluminal koroner anjioplasti) uygulandığı; 54.5 inin hipertansiyon (HT), 0.5 inin diyabet (DM) olduğu saptanmıştır. Ortalama total kolesterol düzeyi erkeklerde 93.3±46.75 mg/dl, kadınlarda 205.±50.90 mg/dl olup, hastaların LDL, VLDL, HDL kolesterol, trigliserid, serum demir, ferritin, folik asit, B 2 vitamini, açlık ve tokluk kan şekeri, sistolik ve diastolik kan basınç düzeylerine de bakılmıştır. Hastaların 3.3 ünün genel beslenme bilgisinin yeterli düzeyde, 49. inin hastalığı konusunda beslenme bilgisinin iyi düzeyde, 37.4 ünün kolesterol bilgisinin yeterli düzeyde, 7.0 ının yağ bilgisinin iyi düzeyde olduğu; hastaların 49.6 sının günde üç öğün yemek yedikleri, hastaların ana öğünleri çoğunlukla atlamadığı saptanmıştır. Ekim 2007, 89 sayfa Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Hastalığı, Hastalık Hikayesi, Besleme Alışkanlığı, Beslenme Bilgi Düzeyi. i

4 ABTRACT Master Thesis A REEARCH ON THE DIEAE HITORY, NUTRITIONAL HABIT, NUTRITIONAL KNOWLEDGE LEVEL IN PATIENT WITH CORONARY ARTERY Pelin BAKKAL Ankara University Graduate chool of Natural and Applied ciences The Department of Home Economics ( Nutrition ciences) upervisor : Prof. Dr. Metin aip ÜRÜCÜOĞLU This study was planned and carried out with the aim of determining disease stories, nutritional habits and knowledge levels of 230 people 73 of whom are men and 57 of whom are women who came to the cardiology policlinic of Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Public Hospital (79 people) and hospital patient (5 people) and are diagnosed with coronary artery. According to the results of the study; the average age of patients is 59.5±0.3 year for men and 62.74±9.73 year for women. 56. of the patients are primary school graduate. It is found out that fatness rate of woman patients are higher compared with men. It is determined that 33.0 of patients don t smoke, 50.4 of them were used to smoke; 62.2 of them don t drink and 26. of them were used to drink of the patients mother and 4.4 of the patients father is cardiac patient. It is found out that 30.4 of the patients came to hospital with the complaints of chest pain in the first diagnosis. It is stated that 69.6 of the patients (M 73.4, F 57.9 ) have Mİ (myocardium infarctus), Coronary Bypass was applied to the 46.7 of patients, KAG (coronary angiography) was applied to 24.5, stent was applied to 7.4 and PTCA (percutaneous transluminal coronary angioplasty) was applied to.4 and 54.5 of them have high blood pressure and 0.5 of them are diabetic (DM). Average total cholesterol level is 93.3±46.75 mg/dl for men and 205.±50.90 for women. Patients LDL, VLDL, HDL cholesterol, triglyceride, serum iron, ferritin, folic acid, B 2 vitamin, fasting and postprandial blood glucose, systolic and diastolic blood pressure levels of patients were examined. It is found out that general nutritional knowledge of 3.3 of the patients is sufficient. 49. of them have good nutritional knowledge about their disease, 37. have sufficient cholesterol knowledge and 7.0 have good fat knowledge; 49.6 of the patients have three meals a day and patients generally don t miss main meal. Ekim 2007, 89 pages Key Words: Coronary Artery Disease, Disease tory, Nutritional Habit, Nutritional Knowledge Level. ii

5 TEŞEKKÜR Çalışmamın her aşamasında gösterdiği ilgi, sabır, verdiği destek yanında; bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyerek akademik ortamda olduğu kadar beşeri ilişkilerde de engin fikirleriyle yetişme ve gelişmeme katkıda bulunan değerli danışman hocam sayın Prof. Dr. Metin aip ÜRÜCÜOĞLU na, çalışmalarım süresince bilgi, öneri ve desteğini esirgemeyen sayın Doç. Dr. A. Özfer ÖZÇELİK e, bilgi işlem kullanımı ve istatistiksel analiz çalışmalarında yardımcı olan Araş. Gör. Lale ariye AKAN a, çalışmamın en iyi şekilde gerçekleşmesine olanak sağlayan ve ihtiyacım olan her konuda yardımlarını esirgemeyen Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji uzmanı Dr. Ahmet AVCI ya, başta Elif FİDE olmak üzere tüm koroner yoğun bakım ünitesi hemşirelerine ve tüm hastane personeline en içten duygularımla teşekkür ederim. Çalışmalarım süresince büyük bir özveri ve sabırla yanımda olup, birçok fedakarlıklar göstererek yardımlarını esirgemeyen ve çalışmamın her aşamasında beni motive edip destekleyen çok değerli aileme ve eşim Ergin ÖZDEMİR e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Pelin BAKKAL Ankara, Ekim 2007 iii

6 İÇİNDEKİLER ÖZET...i ABTRACT...ii TEŞEKKÜR...iii ÇİZELGELER DİZİNİ...viii. GİRİŞ... 2.KAYNAK ÖZETLERİ MATERYAL VE YÖNTEM Araştırma Bölgesinin ve Yerinin Belirlenmesi Veri Toplama Yöntemi Anket formunun hazırlanması Anket formunun uygulanması Verilerin Değerlendirilmesi BULGULAR VE TARTIŞMA Hastalar Hakkında Genel Bilgiler Hastaların yaşları, eğitim düzeyi ve medeni durumları Hastaların işte çalışma durumu ve sosyal güvenceleri Hastaların ikamet ettikleri yer Hastaların sosyoekonomik düzeyleri Hastalık Hikayesi Hastaların vücut ağırlıkları (BKİ) Hastaların çocukluk çağında şişman olma durumu Hastaların iş veya ev ortamının huzurlu olma durumu ile son beş yıl içinde üzüntü veya ruhi bir gerginlik geçirme durumu Hastaların sigara kullanma durumu Hastaların alkol kullanma durumu ve kullandıkları alkol türleri Hastaların kalp ile ilgili problemlerinin başlama süresi Hastaların ilk teşhisteki klinik bulguları Hastaların hastaneye gelme nedenleri ve kontrole gelme sıklıkları Hastaların son bir yıl içindeki kan total kolesterol düzeyleri Hastaların sağlık durumları...46 iv

7 4.2. Hastaların ek vitaminmineral tablet kullanma durumu Hastaların aile ve yakın akrabalarında kalp hastalığı olma durumu Hastaların miyokard infarktüsü (Mİ) geçirme durumu Hastaların operasyon geçirme durumları Hastaların spor yapma durumu por yapan hastaların yürüyüş yapma sıklığı por hastaların yürüyüş yapma süreleri Hastaların geçirdiği önemli hastalıklar Hastaların beslenme ve hastalıkları ile ilgili bilgi alma durumları Beslenme ve hastalıkları ile ilgili bilgi alan hastaların bu bilgileri aldıkları kaynaklar Laboratuvar Bulguları Hastaların kan total kolesterol düzeyleri Hastaların kan LDL kolesterol düzeyleri Hastaların kan VLDL kolesterol düzeyleri Hastaların kan HDL kolesterol düzeyleri Hastaların kan trigliserid düzeyleri Hastaların serum demir düzeyleri Hastaların kan folik asit düzeyleri Hastaların kan vitamin B2 düzeyleri Hastaların serum ferritin düzeyleri Hastaların sistolik ve diastolik kan basıncı düzeyleri Hastaların açlık ve tokluk kan şekeri düzeyleri Hastaların Genel Beslenme Bilgi Düzeyi Hastaların genel beslenme bilgi düzeyi sorularına verdikleri cevaplar Hastaların genel beslenme bilgi düzeyinin değerlendirilmesi Hastaların Koroner Arter Hastalıklarında Beslenme Bilgi Düzeyi Hastaların koroner arter hastalıklarında beslenme bilgisi sorularına verdikleri cevaplar Hastaların koroner arter hastalıklarında beslenme bilgi düzeyinin değerlendirilmesi Hastaların Kolesterol Bilgi Düzeyleri...87 v

8 4.6. Hastaların kolesterol bilgisi sorularına verdikleri cevaplar Hastaların kolesterol bilgi düzeyinin değerlendirilmesi Hastaların Yağ Bilgi Düzeyi Hastaların yağ bilgisi sorularına verdikleri cevaplar Hastaların yağ bilgi düzeyinin değerlendirilmesi Hastaların Beslenme Alışkanlıkları ve Diyet Tutumları Hastaların günlük öğün sayısı Hastaların öğün atlama durumu Hastaların öğün atlama nedenleri Hastaların diyet uygulama durumu ve diyeti veren sağlık personeli Diyet uygulayan hastaların uyguladıkları diyetler Diyet uygulayan hastaların diyeti uyguladıkları süre Diyet uygulayan hastaların diyetleri tam olarak uygulayabilme durumu Diyet uygulayan hastaların yağ içeriği yüksek besinleri tüketme durumu Hastaların kolesterollerini düşürmek için yaptıkları uygulamalar Hastaların yemeklerdeki tuz tüketim durumları Hastaların içtikleri suyun kaynakları Hastaların iştah durumu Hastaların düzenli olarak sebze ve meyve tüketim durumu Hastaların çeşitli psikolojik durumlarda beslenme davranışları Hastaların tükettikleri ekmek çeşidi Hastaların tükettikleri peynir çeşidi Hastaların yumurta tüketim durumu Hastaların her gün süt içme durumu Hastaların light (düşük kalorili, diyabetik vb.) olarak adlandırılan ürünleri tüketme durumu Hastaların Evde Yaptıkları Pişirme Uygulamaları Hastaların yemek pişirmede kullandıkları yağ çeşitleri Hastaların yemek pişirmede kullandıkları et çeşitleri ve tüketim şekli...27 vi

9 4.9.3 Hastaların yemek hazırlarken veya yerken yaptıkları uygulamalar ve sıklıkları Hastaların Besin Tüketim ıklığı Hastaların süt ve ürünleri tüketim sıklığı Hastaların et, yumurta ve kuru baklagil tüketim sıklığı Hastaların sebze ve meyve tüketim sıklığı Hastaların ekmek ve tahıl tüketim sıklığı Hastaların içecek tüketim sıklığı Hastaların yağlı besin, şeker ve tatlı tüketim sıklığı ONUÇ VE ÖNERİLER...47 KAYNAKLAR...58 EK ANKET...66 ÖZGEÇMİŞ...89 vii

10 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 4. Hastaların yaşları, eğitim düzeyleri ve medeni durumları...3 Çizelge 4.2 Hastaların sosyal güvenceleri...32 Çizelge 4.3 Hastaların ikamet ettikleri yer...32 Çizelge 4.4 Hastaların sosyoekonomik düzeyleri...33 Çizelge 4.5 Hastaların vücut ağırlıkları (BKI ne göre)...34 Çizelge 4.6 Hastaların çocukluk çağında şişman olma durumu...36 Çizelge 4.7 Hastaların iş ve/veya ev ortamının huzurlu olma durumu ve son beş yıl içinde büyük bir üzüntü veya ruhi gerginlik geçirme durumu.37 Çizelge 4.8 Hastaların sigara kullanma durumu...38 Çizelge 4.9 Hastaların alkol kullanma durumu ve kullandıkları alkol türleri...40 Çizelge 4.0 Hastaların kalp ile ilgili problemlerinin başlama süresi...4 Çizelge 4. Hastaların ilk teşhisteki klinik bulguları...43 Çizelge 4.2 Hastaların bugün hastaneye gelme nedenleri ve kontrole gelme sıklıkları...44 Çizelge 4.3 on bir yıl içinde kan total kolesterol düzeyine baktıran hastaların kan total kolesterol düzeyleri...46 Çizelge 4.4 Hastaların diğer sağlık problemleri...47 Çizelge 4.5 Hastaların ek vitaminmineral tablet kullanma durumu...48 Çizelge 4.6 Hastaların aile ve yakın akrabalarında kalp hastalığı olma durumu...49 Çizelge 4.7 Hastaların miyokard infarktüsü (Mİ) geçirme durumu...50 Çizelge 4.8 Hastaların operasyon geçirme durumu...52 Çizelge 4.9 Hastaların spor yapma durumu...53 Çizelge 4.20 por yapan hastaların yürüyüş yapma sıklığı...53 Çizelge 4.2 por yapan hastaların yürüyüş yapma süreleri...54 Çizelge 4.22 Hastaların beslenme ve hastalıkları ile ilgili bilgi alma durumları...56 Çizelge 4.23 Beslenme ve hastalık bilgisi alan hastaların bu bilgileri aldıkları kaynaklar...57 Çizelge 4.24 Hastaların kan total kolesterol düzeyleri...58 Çizelge 4.25 Hastaların kan LDL kolesterol düzeyleri...60 Çizelge 4.26 Hastaların kan VLDL kolesterol düzeyleri...6 viii

11 Çizelge 4.27 Hastaların kan HDL kolesterol düzeyleri...63 Çizelge 4.28 Hastaların kan trigliserid düzeyleri...64 Çizelge 4.29 Hastaların serum demir düzeyleri...66 Çizelge 4.30 Hastaların kan folik asit düzeyleri...67 Çizelge 4.3 Hastaların kan vitamin B 2 düzeyleri...68 Çizelge 4.32 Hastaların serum ferritin düzeyleri...69 Çizelge 4.33 Hastaların sistolik ve diastolik kan basıncı düzeyleri...7 Çizelge 4.34 Hastaların açlık (AKŞ) ve tokluk kan şekeri (TKŞ) düzeyleri...73 Çizelge 4.35 Hastaların genel beslenme bilgisi sorularına verdikleri cevaplar...79 Çizelge 4.36 Hastaların genel beslenme bilgi düzeyleri...80 Çizelge 4.37 Hastaların koroner arter hastalıklarında beslenme bilgisi sorularına verdikleri cevaplar..85 Çizelge 4.38 Hastaların koroner arter hastalıklarında beslenme bilgi düzeyleri...86 Çizelge 4.39 Hastaların kolesterol bilgisi sorularına verdikleri cevaplar...89 Çizelge 4.40 Hastaların kolesterol bilgi düzeyleri...93 Çizelge 4.4 Hastaların yağ bilgisi sorularına verdikleri cevaplar...00 Çizelge 4.42 Hastaların yağ bilgi düzeyleri...0 Çizelge 4.43 Hastaların günlük öğün sayısı...03 Çizelge 4.44 Hastaların öğün atlama durumu...04 Çizelge 4.45 Öğün atlayan hastaların öğün atlama nedenleri...06 Çizelge 4.46 Diyet uygulayan hastalara diyeti veren sağlık personeli...07 Çizelge 4.47 Diyet uygulayan hastaların uyguladıkları diyetler...08 Çizelge 4.48 Diyet uygulayan hastaların diyeti uyguladıkları süre...09 Çizelge 4.49 Diyet uygulayan hastaların diyetlerini tam olarak uygulayabilme durumu...0 Çizelge 4.50 Diyet uygulayan hastaların yağ içeriği yüksek besinleri tüketme durumu... Çizelge 4.5 Hastaların kolesterollerini düşürmek için yaptıkları uygulamalar...2 Çizelge 4.52 Hastaların yemeklerde tuz tüketim durumu...3 Çizelge 4.53 Hastaların içtikleri suyun kaynakları...4 Çizelge 4.54 Hastaların iştah durumu...5 Çizelge 4.55 Hastaların düzenli olarak sebze ve meyve tüketim durumu...6 ix

12 Çizelge 4.56 Hastaların çeşitli psikolojik durumlarda beslenme davranışları...8 Çizelge 4.57 Hastaların tükettikleri ekmek çeşidi...9 Çizelge 4.58 Hastaların tükettikleri peynir çeşidi...20 Çizelge 4.59 Hastaların yumurta tüketim şekli...2 Çizelge 4.60 Hastaların her gün süt içme durumu...22 Çizelge 4.6 Light (düşük kalorili, diyetetik, diyabetik) olarak adlandırılan ürünleri tüketen hastaların bu ürünleri tüketme durumu ve sıklığı...24 Çizelge 4.62 Hastaların yemek pişirmede kullandıkları yağ çeşitleri...26 Çizelge 4.63 Hastaların yemek pişirmede kullandıkları et çeşitleri ve tüketim şekli...28 Çizelge 4.64 Hastaların yemek hazırlarken veya yerken sıklıkla yapmış oldukları uygulamalar...32 Çizelge 4.65 Hastaların süt ve ürünleri tüketim sıklığı...35 Çizelge 4.66 Hastaların et, yumurta ve kuru baklagil tüketim sıklığı...38 Çizelge 4.67 Hastaların sebze ve meyve tüketim sıklığı...40 Çizelge 4.68 Hastaların ekmek ve tahıl ürünleri tüketim sıklığı...42 Çizelge 4.69 Hastaların içecek tüketim sıklığı...44 Çizelge 4.70 Hastaların yağlı besin, şeker ve tatlı tüketim sıklığı...45 x

13 .GİRİŞ Beslenme; büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Beslenme, insan gereksinimlerinin başında gelir. Bireyin, ailenin ve toplumun birinci amacı, sağlıklı ve üretken olmaktır. ağlıklı ve üretken olmanın simgesi, bedenen, aklen, ruhen ve sosyal yönden iyi gelişmiş bir vücut yapısı ve bu yapının bozulmadan uzun süre işlemesidir. İnsan sağlığı; beslenme, kalıtım, iklim ve çevre koşulları gibi birçok etmenin etkisi altındadır. Bu etmenlerin başında beslenme gelir (Baysal 2007). Beslenme günümüzde üzerinde durulan önemli konuların başında gelmektedir. Tüm canlıların en temel gereksinimlerinden biri olan beslenme, besin ile sağlık arasındaki köprüdür. İnsanlar iyi beslenemedikleri zaman büyüyemezler, sağlıklarını sürdüremezler, mutlu ve başarılı bir yaşama ulaşamazlar. Yetersiz beslenmenin tersine aşırı beslenme, yani gereğinden fazla besin tüketimi de özellikle çağımızın yaygın kronik hastalıkları olarak bilinen kalp hastalıkları, şişmanlık, kanser, şeker hastalığı gibi önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır (Kavas 2000). Toplumun yetişkin kesiminde ölüm nedenlerinin başında gelen kronik hastalıkların oluşumunda ve ağır seyretmesinde önemli etmenlerden biri hatalı ve dengesiz beslenmedir. Kronik hastalıklar genellikle tedavisi uzun ve pahalı olan komplikasyonlara, iş gücü kaybına yol açan, yaşam kalitesini düşüren önemli halk sağlığı sorunları arasındadır (Baysal 2007, Tezcan vd. 2005). Dünyadaki sağlık istatistiklerine bakıldığı zaman Türkiye de dahil birçok gelişmekte olan ve özellikle de gelişmiş ülkelerde en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında 900 lü yılların başında birinci sırayı zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları alırken, şimdi ilk sırayı koroner kalp hastalıklarının, ikinci sırayı da kanserin aldığı görülmektedir (Kavas 2000).

14 Kardiyovasküler hastalıklar günümüzde endüstrileşmiş toplumların en önemli sağlık sorunudur. Koroner kalp hastalıkları (KKH) 950 li yıllardan itibaren yetişkin ölümlerinin ana nedeni haline gelmiş ve bundan sonra hastalığın muhtemel nedenlerini ortaya çıkarmak için çok sayıda araştırma yapılmıştır. İl ve ilçe merkezlerinden 994 yılında bildirilen ölümlerin nedenleri içinde kalp hastalığından ölenlerin oranı 42.0 dır (Onat 2004, Tezcan vd. 2005). ABD de kalp kökenli ölümler, ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almakta, bunu kanser ve inme takip etmektedir. Dünya ağlık Örgütü (WHO) verilerine göre gelişmekte olan Batı Asya, Güneydoğu Asya ve Afrika ülkelerinde kardiyovasküler mortalite gelişmiş ülkelerden 70 daha fazla olduğu bildirilmektedir. Ülkemizde TEKHARF (Türk Erişkinlerde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri Kohort Çalışması) çalışmasında; 30 yaş ve üzeri erişkinlerde koroner kalp hastalığı (KKH) prevelansının 990 yılındaki 5.4 lük sıklıktan 0 yıl sonra 8. e tırmandığı, nedeni bilinen ölümlerin 42.5 lik sıklık ile ilk sırada yer aldığı bildirilmiştir (Deveci vd. 2006, Onat vd. 200a). Türkiye de koroner kalp hastalığı ve kalp ile ilgili olarak yapılan geniş çaplı epidemiyolojik çalışmalar, Türk halkında koroner morbidite ve mortalitenin beklendiğinden yüksek olduğunu göstermiştir (Deveci vd. 2006). Kardiyovasküler hastalıkların yaklaşık yarısında ölümler, ani ölüm şeklinde gerçekleşmektedir. Bu ölümlerin en önemli nedeni kalbi besleyen damarlarda daralmalar veya tıkanıklıklar sonucu gelişen koroner arter hastalığına bağlı ölümlerdir. Koroner arter hastalığı; koroner arterlerin duvarlarında oluşan plaklardan ötürü ortaya çıkan bir hastalıktır. Yapılan araştırmalar sonucu ani kalp ölümünün 80 oranında kalbi besleyen damarlardaki darlıklar ve tıkanıklıklar nedeniyle olduğu saptanmıştır (Anonim 2006a, Anonim 2007). 2

15 Kalbin kasılmasını sağlayan miyokard adı verilen kas tabakasının beslenmesi (oksijenlenmesi), koroner adı verilen (kalbe özel) damarlar vasıtası ile gerçekleştirilir. Kolesterol hayvansal gıdalarda bulunur ve fazla miktarda alındığında damar iç yüzeyine yapışır. Yağ tortuları, çeşitli hücreler, kalsiyum ve diğer unsurların birikmesi sonucu normalde esnek olan damarların esnekliğini azaltır ve damarda daralma veya tıkanıklık oluşturur. Damarın tamamen tıkanması sonucu çoğunlukla myokard infarktüs (kalp krizi) oluşur (Kuray 2007). Beslenme özelliklerinin koroner arter hastalığı (KAH) üzerine önemli etkilerinin olduğu günümüzde kanıtlanmıştır. Türkiye de hızlı kentleşme ve yoğun iş temposu nedeniyle beslenme alışkanlığı değişmektedir. Diyette doymuş yağın ve kolesterolden zengin besin tüketiminin artması, antioksidanların yetersizliği KAH riskini artırmaktadır. Diyetin doymuş yağdan fakir, posa, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin olması gerektiği gösterilmiştir (Anonim 999, Tezcan vd. 2005). Koroner kalp hastalıklarından korunmada temel unsur yaşam ve beslenme biçimi değişikliğidir. ABD de geliştirilen Ulusal Kolesterol Eğitim Programı ile 0 yıl içinde koroner kalp hastalığı riskini 0 düşürme amaçlanmıştır. Programın başlıca hedefleri sigarayı bırakma, kan basıncını denetleme, açlık kan şekerini 0 mg/dl nin altında tutma, glikozlaşmış hemoglobin düzeyini 7 nin altında tutma, LDL kolesterolü 30 mg/dl nin altında tutma, HDL kolesterolü 40 mg/dl nin üstünde tutma ve BKI ni 27 kg/m² ni üstüne çıkarmamaktır. Uygun diyet ve olumlu yaşam biçimiyle bu faktörleri kontrol ederek hastalıktan korunmak olasıdır (Baysal 2006). Koroner kalp hastalıkları için en önemli risk faktörlerinden biri, doymuş yağların yüksek miktarda tüketimi ve aktivite yetersizliği ile eşlik eden yükselmiş kan kolesterolüdür (Okan ve Kozan 2005). Kolesterol yalnız insan ve hayvan organizmasında bulunan yağa benzer sarımtırak bir madde olup, lipid grubundaki moleküllerden biridir. Kolesterol hücre zarı ve beyindeki 3

16 miyelinin yapısına girer. İnsan vücudundaki kolesterolün bir kısmı diyetle alınır, çoğunluğu ise karaciğerde asetattan sentezlenir (Baysal 2007, Aksoy 2000). Dokularda birkaç grup steroid bulunur. teroidlerin kimyasal yapıları farklı olmasına karşın lipid olarak sınıflandırılırlar. Çünkü lipidlerle benzer fiziksel özellikleri vardır. Kolesterol, safra asitleri cinsiyet ve adrenal korteks hormonları steroid grubundadır (Aksoy 2000, olak vd. 2002). En önemli sterol, kolesteroldür. Kolesterol vücudun bütün dokularında özellikle beyin, sinirler, adrenal korteks ve karaciğerde bulunur. afra asidi ve steroid hormonların da ön maddesidir. Kolesterolün eksojen (dıştan) ve endojen (içten) olmak üzere iki kaynağı vardır. İçte karaciğer, adrenal korteks, deri ve bağırsaklar gibi pek çok organda sentezlenen kolesterol, dışarıdan da besinlerle alınır. Kanda bulunan kolesterolün ¾ ü gibi büyük bir kısmı karaciğer tarafından üretilirken, geri kalan ¼ ü de yenilen besinler yoluyla alınır (Merdol vd. 999, olak vd. 2002). Kolesterolün temel ve haberci görevleri vardır. Temel görevleri hücre membranı ve serum lipoproteinleri üzerinde olup, haberci görevleri safra asitleri, böbrek üstü bezleri, cinsiyet hormonları ile ilgilidir. Vücutta yeterli miktarda kolesterol olmaması hayati tehlike yaratmaktadır. Bu yüzden kolesterol vücut için hayati önem taşımaktadır. Hücre membranında bulunan esas unsur olup, lipoproteinlerin ve trigliseridlerin taşınmasını sağlar. Bağırsaklarda yağların emilimine katılır, safra asitlerinin karaciğerde sentezini sağlar. Böbrek üstü bezleri, cinsiyet hormonlarının kaynağını oluşturur (Grundy 990). Normal erişkin bir kimse diyetle günde g lipid alır. Bunun 90 nını trigliserid geri kalanını da kolesterol, kolesterol esterleri, fosfolipid ve serbest yağ asitleri oluşturur. Kolesterol esterleri pankreastan salgılanan kolesterol esteraz, kolesterol ester hidrolaz enzimi ve safra tuzlarının yardımıyla kolesterol ve yağ asitlerine hidrolize edilir. Diyet kolesterolü safra tuzları yardımıyla serbest veya esterleşmiş olarak emilir. 4

17 Yağ asitleryle esterleşmiş olan bir kısmı da enzimatik aktiviteyle kolesterol ester olarak emilir (Aksoy 2000). Karaciğer sentez bakımından en hızlı ve aktif rol oynayan organdır. Aynı zamanda vücuttaki kolesterol metabolizmasını da denetler. Bu mekanizma, diyetle alınan kolesterol miktarına göre ya sentezi azaltmak veya mevcut kolesterolü safra asitlerine çevirmekle olur. Kolesterol; karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması sırasında oluşan asetil CoA ların birleşmesiyle sentez edilir. Yiyeceklerle alınan kolesterol esterleri bağırsakta pankreas ve bağırsak salgılarında mevcut esteraz tarafından parçalanır. Kolesterolün bağırsaktan emilmesi için safra gereklidir. Ortamda yağların varlığı emilme için yardımcıdır, fakat elzem değildir (Baysal 2007). İnsanda, kolesterol halkaları CO 2 ve H 2 O ya kadar metabolize olmaz. Bu sterol halkaları vücuttan ya safra asidine dönüştürülerek dışkı içinde atılır veya safradaki kolesterol sekresyonuyla elimine edilir. afra kesesinde kolesterolün kristalleşmesi safra taşlarının oluşumuna yol açar. Çok miktarda doymuş yağ asidi tüketimi ve şişmanlık, karaciğerde kolesterol sentezinin artmasına neden olur. Kolesterolün transportundaki ve /veya depo edilmesindeki herhangi bir bozukluk ciddi sorunlar yaratabilir. Kan damarlarında toplanması arterioskleroza, beyin ve kalp damarlarında yığılması ise kalp krizi ve felçlere neden olmaktadır (Aksoy 2000). Lipidler suda erimeyen, kloroform, eter, benzin, petrol ve karbon disülfit gibi yağ çözücülerinde eriyen organik bileşiklerdir. Hücrenin en önemli kısmını oluştururlar ve vücudun enerji deposudurlar (Merdol vd. 999). İnsan plazmasında bulunan başlıca lipidler; trigliseridler (TG), fosfolipidler (PL) ve kolesterol esterleri (CE) dir. Bu moleküllerin tümü uzun zincirli yağ asitlerinin esterleridir ve bir arada lipoproteinlerin lipid grubunu oluştururlar. Lipidler suda erimezler. Bu nedenle plazmada taşınabilmeleri için taşıyıcı protein (apolipoproteinler) ile bağlanmaları gerekmektedir. Lipidler ve apolipoproteinlerin oluşturdukları 5

18 bileşiklere lipoprotein adı verilmektedir. Lipoprotein partikülleri; kolesterol, kolesterol esterleri, trigliseridler, fosfolipidler ve proteinlerin makromoleküler kompleksleridir. Bu durum hem plazmadaki çözünürlüklerini hem de taşınımlarını mümkün kılar. Lipoprotein molekülünün dış yüzeyinde apoproteinler, esterleşmemiş kolesterol ve fosfolipidlerin suda eriyen grupları, molekülün çekirdek bölümünde ise trigliseridler ve kolesterol esterler bulunmaktadır (Köksal ve Gökmen 2000, Durrington and niderman 2005). Lipoproteinler yoğunluklarına göre sınıflandırılırlar. Lipoprotein makromolekülünün yapısında bulunan apoprotein çeşidi ile kolesterol, fosfolipid ve trigliseridlerin farklı oranlarda bulunması, lipoproteinlerin çeşitli sınıflara ayrılmasına neden olur. Lipidler proteinlerden daha az yoğunluğa sahiptir. Bu nedenle bir lipoproteinin lipid bileşiği daha fazla ise düşük dansiteye sahiptir. Ultrasantrifuj ve elektroforez yöntemleriyle lipoproteinlerin başlıca sınıfları altı grupta toplandığı bilinmektedir (Kalaycıoğlu vd. 2000).. Şilomikronlar 2. VLDL ve Pre βlipoprotein (Very Low Density Lipoprotein) 3. IDL (Intermediate Density Lipoprotein) 4. LDL ve β Lipoprotein (Low Density Lipoprotein) 5. HDL ve α Lipoprotein (High Density Lipoprotein) 6. Lipoproteina (Lpa) Günümüzde koroner kalp hastalıkları tedavisinde teknolojik gelişmelerle birlikte yeni ufuklar açılırken, hastalıktan korunmaya yönelik birincil tedavi yaklaşımları da yoğun bir şekilde devam etmektedir. Birincil tedavi stratejisi belirlenirken göz önünde bulundurulması gereken çeşitli risk faktörleri ortaya konmuştur (Ermiş vd. 200). Koroner hastalığın gelişiminde rol oynayan risk faktörleri major ve minör olarak ikiye ayrılmaktadır (Becker and Alpert 200, Komşuoğlu vd. 2004). 6

19 Major risk faktörleri: igara içmek Hipertansiyon: Kan basıncının 40/90 mm Hg nin üstünde olması veya antihipertansif tedavi altında olma Erkek 45 yaş Kadın 55 yaş veya postmenopozal olmak Birinci derece erkek akrabalarda < 55 yaş, kadın akrabalarda < 65 yaşta ani kardiyak ölüm veya koroner kalp hastalığı (KKH) varlığının tesbit edilmesi HDL kolesterol düzeyinin < 40 mg/dl olması Minör risk faktörleri: Obezite (beden kütle indeksi > 30 kg/m²), özellikle abdominal tipte obezite (Bel/Kalça > 0.85 veya bel çevresi erkekte > 02 cm, kadında > 88 cm) Hipertrigliseridemi Bozulmuş glikoz toleransı Lipoprotein (a) yüksekliği edanter yaşam Homosisteinemi Hiperfibrinojenemi, C reaktif protein ve bazı bakteri ve virüsler Beslenme ve diyet alışkanlıkları. Bu risk faktörleri arasından yaş, cinsiyet ve KKH aile öyküsü değiştirilemeyen risk faktörleri olup; kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, sigara içimi, obezite, diyabet ve fiziksel aktivite değiştirilebilir risk faktörleridir (Becker and Alpert 200, Komşuoğlu vd. 2004). 7

20 Çeşitli toplumlarda plazma kolesterol düzeylerinin KAH için major bir risk faktörü olarak belirleyici gücü olduğu ve benzer etkilerin trigliserid düzeyi ile de ilgili olduğu bilinmektedir. HDL seviyelerinin yüksek oluşunun (HDL > 60 mg/dl) koruyucu bir faktör ancak HDL seviyelerinin 35 mg/dl nin altında olmasının ise risk faktörü olduğu belirlenmiştir (Onat vd. 996, Ermiş vd. 200, Onat vd. 2003). Total kolesterol hem erkeklerde, hem de kadınlarda yaşla birlikte yükselir. Genç yaşlardaki kolesterol düzeyleri daha düşüktür, ama ellili yaşlarda yükselme görülür. Elli yaşından itibaren kadınlardaki ortalama kolesterol düzeyi erkeklerinkinden daha yüksek duruma gelir. Menopozda serum HDL düzeyleri azalır ve serum total kolesterol ve LDL kolesterol düzeyi artar. Postmenopozal kadınlarda dolaşımdaki küçük, yoğun HDL partiküllerinin de arttığı gösterilmiştir. Yapılan çalışmalarda postmenopozal dönemde kullanılan österogenin koroner ateroskleroz oluşumunu yavaşlattığı ve menopozdaki österogen alan kadınlarda HDL, kolesterol almayanlara göre 20 oranında yüksek bulunmuştur (Özcan 997, McEwan 998). Türk popülasyonunda kadın ve erkekte ellili yaşlara kadar total kolesterol değerleri paralel gider. Ancak Türk kadınlarında ellili yaşlardan sonra total kolesterol değerlerinde yükselme devam eder. Türk erkeği ve kadını, erişkin hayata iyi kolesterol değerleri ile başlamaktadır. Bu değerler büyük olasılıkla genetik olarak belirlenmektedir. Düşük kolesterol değerleri zaman içinde korunamamakta ve ilerleyen yaşla total kolesterol değerleri her iki cinsiyette de hızla yükselmektedir (Onat vd.996). Koroner kalp hastalıklarının (KKH) gelişmesi için yüksek risk taşıyan ailelerde hiperlipidemi, düşük HDL düzeyi, hipertansiyon, KKH için aile öyküsü veya prematüre KKH için aile öyküsünden en az biri mevcuttur. Aile çalışmaları genetik çalışmalar ve kan basıncının izlendiği çalışmalarda yüksek riskli ailelerin çocuklarında da KKH gelişme riskinin yüksek olduğu ispat edilmiştir (Özcan 997). 8

21 Hipertansiyon (HT) kardiyovasküler hastalıkların etyolojisinde rol oynayan önemli risk faktörlerinden biridir. Kan basıncı değeri ile kardiyovasküler olaylar arasındaki ilişki doğrusal olup kan basıncı arttıkça risk de artmaktadır. Kan basıncı yüksekliği, dolaşım sistemi hastalıkları için önemli bir risk faktörü olmanın yanı sıra KKH, inme, kardiyak kökenli kalp yetersizliği ve son evre böbrek hastalığı için de bilinen bir risk faktörüdür (Komşuoğlu vd. 2004). Kan basıncı ve kolesterol düzeyleri arasında güçlü ve devam eden bir ilişki vardır. Esansiyel hipertansiyonluların yaklaşık 40 ında LDL kolesterol yüksekliği, HDL kolesterol düşüklüğü şeklinde dislipidemiyle karşılaşılmaktadır (Çorapçıoğlu 2005). Karbonhidrat, lipid ve protein metabolizmasındaki düzensizlikler ve kan glikoz düzeyinin kronik yüksekliği ile karakterize bir bozukluk olan diabetes mellitus un (DM) her iki tipi de koroner kalp hastalığı için en önemli risk faktörüdür. Tüm diyabetlilerde kardiyovasküler hastalığa yakalanma riski yüksektir, diabetli hastaların çoğunda serbest yağ asitleri kolesterol ve total lipid düzeyleri de artmıştır (Baysal 2002, Komşuoğlu vd. 2004, Işık vd. 2005). Günümüzde obezitenin kronik hastalıklarla olan ilişkisi ve yetişkinlikte görülen obezitenin temellerinin çocukluk çağlarında atıldığı bilinmektedir. Dolayısıyla tedavi edilemeyen vakalarda inatçı erişkin çağı şişmanlığı gelişmektedir. Şişman çocuklarda kardiyovasküler hastalıklarda olduğu gibi yüksek serum lipid ve kolesterol, düşük HDL kolesterol düzeylerinin görüldüğü, daha yüksek hipertansiyon riski taşıdıkları ve bu durumun erişkin dönemine uzayabileceği bildirilmiştir (Karaağaoğlu 996). Obezite, kardiyovasküler hastalıklar için bir risk faktörüdür ve obezite prevalansının Türk kadınlarında yüksek, Türk erkeklerinde de artmakta olduğu görülmektedir. Obezitenin önlenmesi kardiyovasküler hastalıklardan korunmanın temel ilkelerden biridir. Kilo almayı genç yetişkinlik döneminden itibaren önleyerek, fiziksel aktiviteyi arttırarak beslenme alışkanlıkları açısından kişileri bilinçlendirerek başta 9

22 kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere pek çok hastalığa bağlı ölümlerin önemli bir bölümünü engellemek mümkün olacaktır (Onat vd. 996, Wadden and Osei 2003). Fiziksel aktivite azlığı bir risk faktörü olarak görülür. Obezite tedavisinin önemli bir unsurudur. Bir çok çalışma düzenli egzersiz yapanlarda kardiyovasküler mortalite ve morbidite riskinin düştüğünü göstermiştir. Özellikle düşük lipid seviyeleri, kan basıncında azalma, daha az sigara içme ve sonuç olarak kardiyovasküler hastalıklarda ölümlerin azaldığı görülmüştür (olak vd. 2002). igara içiminin kalp damar hastalıklarının üç önemli risk faktöründen biri olduğu bilinmektedir. igara dumanı içinde bulunan insan sağlığına zararlı çok sayıda maddeden nikotin ve karbon monoksit kalp hızını, kan basıncını ve kalbin kasılma gücünü arttırarak, damarlarda spazm oluşturarak, kanın oksijen içeriğini arttırarak, damar endotelinde hasara yol açarak, kan yağlarında aterosklerozu kolaylaştırıcı yönde değişiklik yaparak, kanın pıhtılaşma özelliğini hızlandırırarak insan sağlığı için büyük risk oluşturur. igaranın lipid profili üzerine de olumsuz etkileri vardır. HDL kolesterol düzeyini düşürdüğü saptanmıştır. igara içenler diyetlerindeki yağ miktarını azalttıkları zaman bile HDL kolesterol yükselmemekte, ancak sigarayı bıraktıktan sonra yükselmeye başlamaktadır. Alkollü içeceklerin tüketimi, çok eski uygarlıklardan günümüze kadar uzanan toplumların çoğunda görülen ve oldukça sık rastlanan bir alışkanlıktır. Araştırmaların büyük çoğunluğunun ortak görüşü kardiyovasküler hastalıklar üzerine hafiforta derecede tüketiminin faydalı olduğu, fazla tüketiminin ise sağlığı olumsuz etkilediği yönündedir (Onat vd. 996, Kavas 2000, olak vd. 2002). erum lipid düzeyine etki eden diyetsel faktörler arasında yağ asitleri, vitamin ve mineral maddeler, karbonhidrat, protein ve lifli gıdalar yer almaktadır. Enerji sınırlaması, yeme sıklığı, diyetteki yağ türü ve diyetin kolesterol ve yağ içeriği diyetsel faktörler açısından önemlidir. Besin alımının sınırlanması kolesterol sentezini durdurur. Günlük besinlerin sık aralıklarla alınması sentez hızını azaltır (Şenel 2000). 0

23 Hayvansal kaynaklı besinlerden kırmızı et, tavuk (derili), tereyağı, tam yağlı süt ile bitkisel besinlerden palmiye ve palmiye tohumu yağı ile hindistan cevizi yağı doymuş yağlardan zengindir. Diyetle alınan doymuş yağ asitleri LDL kolesterol düzeyini yükseltir ve insülin direncinin oluşumunda etkin olduğu için diyabete eğilimi artırır. Trans yağ asitleri bitkisel sıvı yağların hidrojenize edilerek katılaştırılması sırasında açığa çıkmaktadır. LDL kolesterolü artırdığı, HDL kolesterolü azalttığı, ve aterojenik etkiye sahip Lp(a) düzeyini artırdığı için KKH nın oluşumunda önemli bir faktördür. Trans yağ asitleri en fazla sert ve bazı yumuşak margarinler ile pastacılıkta kullanılan yağlarda ve ticari mutfaklardaki kızartmalarla hazır yemeklerde bulunmaktadır (Köksal ve Gökmen 2000, Anonim 2006c). Tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olan kanola, fındık ve zeytin yağının LDL kolesterol ve trigliserid üzerindeki etkileri nötral olmasına karşın, HDL kolesterolünü artırıcı etkisi vardır. Bunlar çoklu doymamış yağlar gibi oksidasyona yatkın değildirler. Ancak bu olumlu etkilerine rağmen tekli doymamış yağ asitlerinin miktarı total enerjinin 20 sini geçmemelidir (Anonim 2006c). Mısır, soya ve ayçiçeği yağlarının çoklu doymamış yağ asidi içeriği yüksektir. Deniz ürünlerindeki yağların büyük kısmını da çoklu doymamış yağ asitleri oluşturur. Diyette doymuş yağların yerine çoklu doymamış yağların tüketilmesi ile LDL kolesterolde önemli düşüş sağlanabilmektedir. Çoklu doymamış yağ asitleri içinde iki ana grup vardır (omega3 ve omega6 (linoleik asit) yağ asitleri). Omega6 dan zengin bitkisel yağlar; mısır özü, ayçiçeği, soya fasulyesi yağlarıdır. Linoleik asit vücutta serbest radikal oksidasyonuna yatkın olduğundan, diyette alınan linoleik asit miktarı total enerjinin 0 unu geçmemelidir. Omega3 yağ asitleri yağlı deniz balıklarından başka bazı bitkilerde keten tohumu ve yağında, kanola yağında, soya yağında, ceviz ve fındıkta bulunmaktadır. Omega3 yağ asitleri LDL kolesterol yapımını azaltarak kan trigliserid düzeyini düşürmektedir. Omega3 yağ asitlerinin kalp koruyucu etkisi nedeni ile bu yağları tüketenlerde KKH na bağlı ölümlerde düşüş görülmektedir (Anonim 2006c).

24 Çoklu doymamış yağlar vücudun en küçük yapıtaşı olan hücre zarlarının yapısı, vücutta hücre büyümesi ve bölünmesi kan basıncı ve pıhtılaşması, bağışıklık tepkileri için gereklidir. Omega3 grubuna giren αlinolenik asit vücutta EPA ve DHA adı verilen çok önemli yağ asitlerinin üretilmesinde kullanılır. EPA (eikosapentanoik asit) ve DHA (dekosaheksaenoik asit) vücutta yüksek kan basıncı, trigliseridler ve kolesterol seviyeleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu ve damarlarda anormal kan pıhtılaşmasından (tromboz) ve yağ tortularından (ateroskleroz) kaynaklanan hasarları azalttığı bilinmektedir. Yağ asitleri kolesterol taşıyıcı lipoproteinleri farklı etkilemektedir. Doymuş yağ asitleri serum LDL ve HDL kolesterolü yükseltirken, çoklu doymamış yağ asitleri her ikisini de düşürmekte, tekli doymamış yağ asitleri LDL kolesterolü düşürürken, HDL kolesterolü etkilememektedir. Omega3 yağ asitlerinden zengin balık yağı HDL kolesterolü yükseltmekte, trigliserid düzeyini düşürmektedir (Kavas 2000, Köksal ve Gökmen 2000). Diyetteki karbonhidratlar total enerjinin 60 ını geçmemelidir. Bu durumda, LDL kolesterol düşerken, trigliseridlerde artma meydana gelebilir. Basit şekerler ( mono ve disakkaritler) serum trigliserid düzeyini artırmakta ve HDL kolesterolü düşürebilmektedir. Bu nedenle saf ve rafine şekerler yerine (şeker ve şeker ilave edilmiş besinler) kompleks karbonhidratların (polisakkarit) nişastalı besinlerin tüketilmesi daha uygundur. Kompleks karbonhidratlar daha düşük enerjili olmalarının yanında lif, mineral ve esansiyel amino asit bakımından da zengindir. Çözünür lif, özellikle hiperkolesterolemik kişilerde, LDL kolesterolü düşürmektedir. Yulaf ürünleri, tam pirinç (kepekli), kuru baklagiller, sebzeler, meyveler liflerden zengin besinlerdir. Ayrıca protein gereksinimi bezelye, nohut, kuru fasulye, mercimek gibi kuru baklagillerden ve tam tahıllardan da karşılanabilmektedir. Bu besinler liften zengin olduğundan kan kolesterol düzeyini düşürmede yardımcı olmaktadırlar (Anonim 2002). on yıllarda C vitamini, E vitamini ve beta karotenin antioksidan etkisinden dolayı ateroskleroza karşı koruyucu olduğuna dair birçok çalışma yapılmıştır. Bu vitaminlerin okside LDL yi azaltması, düz kas hücre proliferasyonunu önlemesi, trombosit agregasyonunu azaltması ve endotel fonksiyonlarını iyileştirici etkilerden dolayı 2

25 antiaterosklerotik etkilerinin olabileceği ileri sürülmüştür. C vitaminin HDL kolesterol düzeyini artırdığı ve damar içi hücrelerinin ve LDLK oksidasyonunu önleyerek KKH oluşum riskini azalttığı belirtilmektedir (Fuster et al. 996, Türkoğlu vd. 2005). Antioksidanlardan zengin sebze, meyve ve tüm tahıl ürünlerinin diyette artırılması KKH riskini azaltmaktadır. A vitamininin ana maddesi olan betakaroten havuçta ve yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. Doğal besinlerin dışında, ilave olarak betakaroten alınmasının bir yararı olmadığı hatta zararlı etkileri olabileceği gösterildiğinden, bu vitaminin doğal kaynaklardan alınması yeterlidir (Anonim 2002). Klinik çalışmaların sonuçları diyette yapılan değişikliklerle serum kolesterolünün özellikle LDL kolesterolün düşürülmesinin KKH riskini azalttığını göstermektedir. Çeşitli ülkelerde tüketilen doymuş yağ miktarı ile kalp hastalıkları arasında doğrudan ilişki bulunmuştur (Kavas 2000, Baysal 2002). Uzun yıllar yapılan çalışmalar sonucunda kan kolesterolünün yükselmesinin koroner kalp hastalıkları için çok önemli bir risk faktörü olduğu ve kolesterol düzeyini bazı besinlerin etkilediği görüşünde birleşilmiştir. Yüksek kan kolesterolü ile koroner kalp hastalıkları arasında görülen ilişkiler nedeniyle toplumların beslenme alışkanlıkları ve bu alışkanlıkların ne derece koroner kalp hastalıkları insidansına yansıdığı çeşitli çalışmalara konu olmuştur (Onat 2004). on yıllarda, koroner kalp hastalığının oluşumunu hızlandıran risk faktörlerinden korunma ve tedavi yöntemlerine önem verilmektedir (Anonim 2005a). Koroner kalp hastalıklarındandan korunmanın temel unsuru; hipertansiyon, yükselmiş LDL kolesterol, lipoprotein (a), homosistein, düşük HDL kolesterol, diyabet, sigara içimi gibi önemli risk faktörlerini kontrol etmektir. Bunun için beslenme ve yaşam biçimi değişikliği zorunludur. Diyetin genel özelliği; yağdan gelen enerji 25, yağ 3

26 asitlerinin enerjiye katkısı; doymuş 7 nin altı, çoklu doymamış, n3 grubu ve üstü, trans yağ asitleri çok az, kolesterol günlük 200 mg ve altı, posa 2025 g, sebzemeyve 500 g üstü, tuz 6 g altı, enerji BKİ ni 2025 kg/m² düzeyinde tutacak şekilde, yeterli sıvı, kg başına g civarında protein, tüm vitamin ve mineralleri önerilen düzeyde içermesidir (Baysal 2006). Bu araştırma; Kastamonu ilinde yaşayan koroner arter hastalığı tanısı konmuş bireylerin; hastalık hikayelerini, beslenme alışkanlıklarını, diyet tutumlarını ve beslenme hastalık bilgi düzeylerini saptamak amacıyla planlanmıştır. 4

27 2. KAYNAK ÖZETLERİ Yanık (992), değişik aktivite gösteren kişilerde serum total kolesterol, total lipid, trigliserid, HDL kolesterol, LDL kolesterol ve açlık kan şekeri düzeylerinin değerlendirildiği araştırmada 85 hakimin ve 6 hizmetli personelin lipid parametrelerini tayin etmiştir. Hakimler grubunun total kolesterol, total lipid, LDL kolesterol ve açlık kan şekeri değerleri bu grubun cinsiyete göre yapılan karşılaştırılmasında; kadın hakimlerin, tüm parametreleri, kadın hizmetli personele göre önemli derecede yüksek bulunmuştur. Erkeklerin bulguları arasında istatistiksel bir anlam bulunamamıştır. Çalışma sigara içimine göre karşılaştırıldığında; sigara içen hakimlerde total kolesterol, trigliserid, total lipid, LDL kolesterol ve açlık kan şekeri değerleri içmeyenlere göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. igara içmeyenlerde HDL kolesterol değeri, içenlere göre anlamlı derecede yüksektir. Altay (992), amsun ili belediye sınırları içerisinde sosyo ekonomik seviyesi iyi ve iyi olmayan mahallelerde kadınların yiyecekleri hazırlama, pişirme, saklama ve sunma uygulamalarını araştırmak amacıyla 250 kadın üzerinde araştırma yapmıştır. Kadınların en sıklıkla kullandıkları pişirme yöntemleri suda pişirme ve kızartma yöntemidir. Yemek yapmada en sık kullandıkları kap türleri ise çelik ve alüminyumdur. Wilson (994), yaptığı bir çalışmada; koroner arter hastalığı ve hipertansiyonun aynı hastada görülme sıklığını 40 bulmuştur. Hipertansiyon, KAH gelişimi ve ilerleyişinde majör risk faktörlerindendir. Hipertansiyon bir bireyde diğer risk faktörlerinin de eşlik etmesi ile 0 yıllık kardiyovasküler olay riskini katlayarak artırmaktadır. adece hipertansiyonu olan bir kişide bu risk düşük iken (< 0), hipertansiyon + hiperlipidemi + diyabet + sigara içimi gibi risk faktörleri birlikteliğinde riskin 20 olduğu belirlenmiştir. ürücüoğlu (995), Arteriosklerotik kalp hastalığı tanısı konmuş 73 hasta üzerinde yaptığı çalışmada, hastaların yemeklerinde en çok kullanılan yağın margarin ile birlikte 5

28 bitkisel sıvı yağ olduğunu, hastaların ının yemeklerini tuzlu, 4.0 unun ise tuzsuz yediklerini tespit etmiştir. Araştırmada hastaların u alkolü, u ise sigarayı hiç içmediklerini belirtmişlerdir. Onat vd. (996), Tekharf çalışmasında Türk toplumunun 25 inde total kolesterol değerlerinin 200 mg/dl nin üzerinde olduğunu ve bu durumun koroner arter hastalığı için risk oluşturduğunu belirlemişlerdir. Gelir düzeyi arttıkça total kolesterol düzeyinin arttığı gösterilmiştir. Ayrıca kişinin aktivitesi arttıkça, yaşanan bölgenin kent veya kırsal bölge olmasından ve cinsiyetten bağımsız olarak total kolesterol değerlerinin düştüğü saptanmıştır. Hipertrigliseridemi tanısı koyabilmek için trigliserid değerlerinin 200 mg/dl üzerinde olması gerekmektedir. Türk erkeklerinin 4.8 inde, kadınların ise 9.8 inde hipertrigliseridemi saptanmıştır. Uyar (997), Konya il merkezi kamu kuruluşlarında çalışan kadınların beslenme alışkanlıkları ve beslenme bilgi düzeylerini saptamak amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırma kapsamındaki kadınların 86 sının günde 3 öğün, 0.44 ünün 2 öğün, 2.22 sinin 4 öğün,.3 ününün 4 öğünden fazla yemek yediğini belirlemiştir. Ayrıca beslenme konusundaki yayınları televizyondan izleyenlerin oranı 46.67, gazete ve dergilerden takip edenlerin oranı 40.0, radyodan takip edenlerin oranı 3.78 olarak belirlenmiştir. Cater et al. (997), farklı yağların plazma lipidlerine etkisini incelemiştir. Orta zincirli yağ asitlerinin (MCT), kolesterol düzeyine etkisi palm yağı ile benzer bulunmuştur. (MCT 5.87 ± 0.75) mmol/l palm yağı (5.79 ± 0.72 mmol /L). Yüksek oleik asit içeren ayçiçek yağında plazma kolesterol düzeyi daha düşük (5.22 ± 0.52 mmol/l) bulunmuştur. LDL kolesterol konsantrasyonu da total kolesterolle benzer bulunmuştur. Plazma kolesterolü ve LDL kolesterolünü yükseltmekte MCT nin palmitik asit in yarısı kadar potansiyele sahip olduğu sonucuna varılmıştır. 6

29 tone (997), balık tüketimi; balık yağı, lipidler ve koroner kalp hastalığı üzerine yaptığı çalışmada, miyokard enfarktüsü geçirmiş bireylerden kırmızı et yerine balık tüketenlerde yemeyenlere göre ölüm oranında 29.0 azalma olduğunu belirlemiştir. Haftada bir porsiyon yağlı balık tüketenlerde birincil kardiyak yetmezlik görülme riski 50 oranında düşük bulunmuştur. Buna göre n 3 yağ asitleri alımı kalp damarlarında pıhtı oluşum riskini azaltmaktadır. Williams et al. (997), kadınlarda bölgesel yağ dağılımı ve kardiyovasküler hastalık riski üzerine yaptıkları araştırmada, kadınların kol, bacak, gövde, karın içi ve deri altı yağ miktarları ölçülerek kan bulguları ile karşılaştırılmıştır. Beden yağ oranı 8.8 ile 48. arasında değişiklik göstermiştir. Karın içi ve gövde yağ miktarı ile kardiyovasküler risk faktörleri arasında pozitif, bacak yağı ile risk faktörleri arasında negatif korelasyon bulunmuştur. Karın ve gövde yağ birikiminin kadınlarda kardiyovasküler hastalık için risk oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Judd et al. (998), kontrollü diyetlerle beslenen normolipidemik yetişkinlerde margarin ve tereyağının kardiyovaküler risk faktörüyle ilgili kan lipid profiline etkisini inceledikleri araştırmada; 2 tip margarin ve tereyağı kıyaslanmıştır. Margarinlerden biri kuru ağırlık bazında 7 trans yağ asidi içeren (TFA M), diğeri çoklu doymamış yağ asitleri yüksek, trans yağ asidi içermeyen (PUFA M) dir. Tereyağı ile kıyaslandığında toplam kolesterol TFA M li diyette 3.5, PUFA M li diyete 5.4 daha düşük bulunmuştur. Benzer şekilde LDL kolesterol TFA M li diyette 4.9, PUFA M li diyette 6.7 daha düşüktür. Margarinler ve tereyağı HDL kolesterolü fazla etkilememiştir. Kardiyovasküler riskle ilgili kan lipidlerinin denetiminde tereyağı yerine margarin kullanımının, özellikle trans yağ asidi içermeyen çoklu doymamış yağ asidi oranı yüksek margarinin yararlı olduğu sonucuna varılmıştır. Mahley and Bersot (999), 990 yılında başlayan Türk Kalp Araştırmasında yaklaşık 9000 gönüllüden elde edilen lipid değerlerinden yüksek dansiteli lipoprotenin (HDL) düzeyinin düşüklüğünün nedenlerini ve koroner kalp hastalığı yönünde önemini araştırmışlardır. Total ve LDL kolesterolü en düşük Ayvalık ta, en yüksek İstanbul da 7

30 yaşayanlarda iken, HDL düzeyi Ayvalık ve İstanbul da diğer illerden daha yüksektir. HDL düzeyini ortalama mg/dl olarak ABD de erkeklerde 47 mg/dl, kadınlarda 56 mg/dl; Almanya da 47 mg/dl ve 60 mg/dl iken Almanya ve ABD de yaşayan Türklerde 38 mg/dl ve 48 mg/dl olarak bulmuşlardır. Bu bulgular Türklerin HDL kolesterol düzeylerinin düşük olduğunu göstermektedir. Karşılaştırmalara göre ABD li kadınların 5 inin HDL kolesterolü düşükken, bu oran Türk Kadınlarında 25 tir. Yurt dışında yaşayan Türklerde de benzer durumun gözlenmesi ile bunun sigara içimi, fiziksel aktivite eksikliği, şişmanlık ve beslenme alışkanlığı yanında genetik kaynaklı olabileceği kanısına varılmıştır. Mann et al. (999), farklı diyetlerin kan homosistein düzeyine etkisini saptamak için yüksek miktarda et yiyen (günlük 285 g ve üstü), orta düzeyde et yiyen (günlük 285 g altı), ovolakto vejetaryen (bitkisel besinler + yumurta, süt) ve vegan (hiç hayvansal besin tüketmeyen) 2255 yaş arası sağlıklı, sigara içmeyen, ailesinde kalp hastalığı bulunmayan erkeklerin kan folik asit ve B 2 vitamini ile homosistein konsantrasyonlarını belirlemişlerdir. Buna göre, et yiyen ve yemeyenlerin plazma folat düzeyleri arasında önemli farklılık olmamasına karşın, vitamin B 2 düzeyi diyetteki et miktarı azaldıkça düşmektedir. Özellikle hiç hayvansal besin tüketmeyen grubun B 2 düzeyi oldukça düşük saptanmıştır. Voutilainen et al. (2000), Finlandiya da kalp hastalığı risk faktörleri araştırması kapsamındaki bireyleri 5 yıl 3 ay izlemişlerdir. Bu sürede serum folat düzeyi yüksek olan erkeklerin 2.5 inde akut koroner hastalık oluşurken, folat düzeyi düşük olanların 5.7 sinde hastalık görülmüştür. Yaş, izlem yılları ve plazma likopen düzeyine göre uyarlama yaptıktan sonra da düşük serum folat düzeyinin koroner hastalık riskini önemli ölçüde arttırdığı sonucuna varılmıştır. Liv et al. (2000), kadının meyve ve sebze tüketim düzeylerini 993 yılında saptamışlar ve 5 yıl süre ile kardiyovasküler hastalıklar yönünden izlemişlerdir. Bu süre içinde 48 kardiyovasküler olgu belirlenmiştir. Bunun 26 sı miyokard enfarktüsüdür. Yaş, sigara içimi ve tıbbi bakıma göre uyarlama yapıldıktan sonra meyve ve sebze 8

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı HASTA BİLGİLENDİRME FORMU HİPERLİPİDEMİ Hiperlipidemi; kanda çeşitli yağların yüksekliğini

Detaylı

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Yazar Ad 61 Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Ülkemizde kalp damar hastalıkları erişkinlerde en önemli ölüm ve hastalık nedeni olup kanser veya trafik kazalarına bağlı ölümlerden daha sık görülmektedir. Halkımızda

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

Çeşitli tohumların yağ bileşimi. USDA Nutrient Database. Tekli doymamış. Çoklu. Kanola Keten Mısır Fındık Zeytin Ayçiçeği Susam Soya Ceviz

Çeşitli tohumların yağ bileşimi. USDA Nutrient Database. Tekli doymamış. Çoklu. Kanola Keten Mısır Fındık Zeytin Ayçiçeği Susam Soya Ceviz LİPİTLER Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform gibi yağ çözücülerinde eriyen bölümlerine ham lipit denir. Organizmanın başlıca besin kaynağını oluştururlar, enerji verme ve depolama yönünden

Detaylı

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Prof. Dr. Yasemen YANAR Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Tarih boyunca medeniyetler

Detaylı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

gereksinimi kadar sağlamasıdır. Yeterli beslenme, vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilesi için gerekli olan enerjinin sağlanması anlamına gelir. Dengeli beslenme ise, alınan enerjinin yanında bütün besin öğelerini gereksinimi kadar

Detaylı

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? KALP DAMAR HASTALIĞI NEDİR? DAMARLAR NEDEN DARALIR? KALP DAMAR HASTALIĞININ BULGULARI RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? KALP

Detaylı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ İstanbul Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ Dr. Dyt. Cemile İdiz Ne yemeliyim? DİYABET Tatlı meyve yeme!! Limon şekeri düşürür

Detaylı

HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ

HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ Hiperlipidemi; kanda çeşitli yağların yüksekliğini ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Bu çeşitli yağ tipleri kolesterol, trigliserid, LDL-kolestroldür.

Detaylı

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir? YÜKSEK KOLESTEROL Hiperkolesterolemi; Kolesterol ve kolesterole bağlı kalp damar hastalıklar en büyük ölüm sebebidir. Hiperkolesterolemi kan yağlarından biri olan kolesterolün yüksek olmasıdır. Kan yağları

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

Kalp Hastalıklarından Korunma

Kalp Hastalıklarından Korunma Kalp Hastalıklarından Korunma AsılRezzan Dr alt başlık Deniz stilini Acardüzenlemek için tıklatın Kalp- Damar hastalıkları (KDH) birçok Avrupa ülkesinde ve Türkiye de orta ve ileri yaş grubunda en önemli

Detaylı

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU Türkiye ulusal düzeyde ölüm nedenleri arasında ilk sırayı 205.457 ölümle kardiyovaskülerhastalıklar (tüm ölüm nedenlerinin %47,73 ü) almaktadır. Kardiyovasküler

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik 2. Ders YB 205 Beslenme İkeleri 2015 Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr BESLENME Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ)

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME Kalp hastalıkları deyince; kalp ve kan damarlarına ilişkin hastalıklar aklımıza gelmektedir. Damar sertliği; Atardamar duvarının kalınlaşmasıdır. Yavaş seyreden ilerleyici

Detaylı

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI Türkiye beslenme durumu yönünden hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahiptir. Ülkemizde halkın beslenme

Detaylı

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur. Lipitler ortak özellikleri su ile karışmamak olan organik maddelerdir ve kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. 1.1. Lipitlerin Yapısı ve Ortak Özellikleri * Yapılarında C,

Detaylı

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Ayfer Bayındır Şeyda Özcan İlhan Satman Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Koç Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

BESLENME. Doç. Dr. Ferda Gürsel

BESLENME. Doç. Dr. Ferda Gürsel BESLENME Doç. Dr. Ferda Gürsel Genel Beslenme Kavramları Beslenmenin etkisi Sağlık Görünüş Davranış Ruh hali Diyette Besinlerin önemi Büyüme ve gelişme Enerji sağlar Metabolizmayı düzenler Sağlık ve Temel

Detaylı

Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir.

Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. On5yirmi5.com Kolesterol Nedir? Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Yayın Tarihi : 21 Haziran 2011 Salı (oluşturma : 11/3/2015) Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar,

Detaylı

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır. Alfalino Omega 3 nedir? Omega 3 yağ asitleri vücut için gerekli olan ama vücudun üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda gıda takviyeleri ile alınmaları gerekmektedir. Temel Omega-3

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri:

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri: LİPİTLER (YAĞLAR) YAĞLAR (LİPİTLER) Yapılarında C,H, O den başka N,P da bulunabilir. İçerikleri C miktarı O a göre daha fazla olduğu için çok enerji verirler. Yağlar solunumda kullanılınca çok oksijen

Detaylı

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz Diyetisyen Serap Orak Tufan İstanbul 2015 NEDEN OKULA GİDERİZ? PEKİ NEDEN YEMEK YERİZ? Hastalanmamak için Daha Güçlü olmak için Daha çabuk büyümek için Karnımızı

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

YETERLİ DENGELİ BESLENME

YETERLİ DENGELİ BESLENME YETERLİ DENGELİ BESLENME Yeterli ve dengeli beslenme için günlük ihtiyaç duyulan ENERJİ ve BESİN ÖGELERİ besinlerle vücuda alınır. BESİNLER Besinler içerdikleri besin ögelerine göre 5 TEMEL BESİN GRUBU

Detaylı

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! Portal : www.takvim.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 09.03.2017 Adres : http://www.takvim.com.tr/yasam/2017/03/09/karacigerini-koru-sigortayi-attirma Karaciğerini koru

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

4.Sınıf Fen Bilimleri

4.Sınıf Fen Bilimleri Fen Bilimleri Adı: Soyadı: Numara: Besinler ve İçerikleri Canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için yedikleri ve içtikleri maddelere besin denir.canlılar büyüyüp gelişmek, üremek ( çoğalmak ) ve solunum

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır: Diyabet Nedir? Kan şekeri, glukoz vücut için gerekli olan enerjiyi sağlar. İhtiyaçtan fazla şeker, gerektiğinde kullanılmak üzere karaciğer ve yağ hücrelerinde depolanır. Şekerin vücutta enerji olarak

Detaylı

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği Hipertrigliseridemii id i Tedavisi i Prof.Dr. Oktay Ergene İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Hipertrigliseridemi Gelişimiş VLDL Chylomicron Liver Defective Lipolysis Remnants

Detaylı

KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME

KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME HAZIRLAYAN Yrd. Doç. Dr. Gülhan SAMUR Ekim-2006 ANKARA Birinci Basım : Ekim-2006 Ankara 3000 Adet ISBN : 975 590 181-7 Baskı : Sinem Matbaacılık Bardacık Sokak No:7/B

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi

Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi Prof. Dr Sevinç Yücecan YDÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Optimal beslenmede ; minumum hastalık riski, maksimum iyi hal/sağlık dolayısıyla

Detaylı

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Mustafa Altay 1, Nihal Özkayar 2, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Murat Alışık 4, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2 1 Ankara Numune Eğitim

Detaylı

UZMAN GÖRÜŞLERİ. Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi

UZMAN GÖRÜŞLERİ. Tavuk Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi UZMAN GÖRÜŞLERİ Etinin Optimal Beslenmedeki Yeri ve Önemi Prof. Dr Sevinç YÜCECAN Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü seviyu@gmail.com Günümüzde diyete bağlı

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE Sağlıklı büyümek ve gelişmek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. BESLENME İnsanın yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel

Detaylı

Yağlar ve Proteinler

Yağlar ve Proteinler Yağlar ve Proteinler Yağlar Yağlar, yağ asitleri ve gliserolden oluşmuş organik bileşiklerdir. Yağlar en ekonomik enerji kaynaklarıdır. Yağlar aynı miktardaki karbonhidrat ve proteinlerin iki katından

Detaylı

Diyabette Beslenme. Diyabet

Diyabette Beslenme. Diyabet Diyabette Beslenme Diyabet BR.HLİ.044 Diyabet Hastası Nasıl Beslenmeli? Halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan diyabet, düzenli beslenme programı gerektirir. Düzenli ve bilinçli bir beslenme

Detaylı

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 471 Lipid Metabolizması-I Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Lipoproteinler Türev lipidler: Glikolipidler Lipoproteinler Lipoproteinler, lipidlerin proteinlerle oluşturdukları komplekslerdir.

Detaylı

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı Dengeli Beslenme Yaşamımız boyunca sürekli büyürüz. Bebeklikten itibaren sağlıklı bir şekilde büyümek ve gelişmek için düzenli, dengeli ve yeterli beslenmemiz gerekir. Beslenmek yani yemek yemek günlük

Detaylı

KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME

KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur Hacettepe Üniversitesi-Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Şubat - 2008 ANKARA Birinci Basım : Şubat 2008 /

Detaylı

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

neden az yağlı az kolesterollü diyet? neden az yağlı az kolesterollü diyet? DYT-YRD07 Rev / 2 Yürürlük Tarihi / 30.12.2005 Rev Tarihi / 17.18.2012 neden az yağlı az kolesterollü diyet? Kolesterol insan vücudunda doğal olarak bulunan yağa benzer

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL SAĞLIKLI BESLENME AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL 1 İNSANLAR NEDEN YEMEK YER 2 3 Sağlığın temeli yeterli ve dengeli (sağlıklı) beslenmedir. İnsan vücudunu bir arabaya benzetebiliriz;

Detaylı

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Johanna M. Geleijnse,* Cees Vermeer,** Diederick E. Grobbee, Leon J. Schurgers,** Marjo H. J. Knapen,**

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

DENGELİ BESLENME NEDİR?

DENGELİ BESLENME NEDİR? DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gereken dört temel besin grubu olan; süt ve ürünleri, et ve benzeri, sebze ve meyveler, ekmek ve tahıllar dan hergün sizin için gerekli

Detaylı

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir. Doğru beslenme için karbonhidrat, yağ ve proteinler belirli oranlarda belirli miktarlarda düzenli olarak alınmalıdır. Alınan kalori verilen kaloriden fazla olduğu zaman kilo alımı başlar. Her gün yenilen

Detaylı

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir? YÜKSEK KOLESTEROL Hiperkolesterolemi; Kolesterol ve kolesterole bağlı kalp damar hastalıklar en büyük ölüm sebebidir. Hiperkolesterolemi kan yağlarından biri olan kolesterolün yüksek olmasıdır. Kan yağları

Detaylı

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU 173 Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU Hiçbir canlının beslenmeden yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Bu, her yaşta olmak üzere, insanlar için de geçerlidir. Özellikle bebekler ve

Detaylı

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır?

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır? Besinde Lipitler Besinsel Yağlar 1. Trigliseritler (%90) 2. Kolesterol (serbest ya da yağ asitlerine bağlı halde) 3. Serbest Yağ Asitleri 4. Fosfolipitler 5. Yağda Çözünen Vitaminler (A,D,E,K) Suda çözünmezler

Detaylı

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sık Görülen Kardiyolojik Sorunlarda Güncelleme Sempozyum Dizisi No: 40 Haziran 2004; s. 69-74 Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım Prof. Dr. Hakan

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

Lipoproteinler. Dr. Suat Erdoğan

Lipoproteinler. Dr. Suat Erdoğan Lipoproteinler Dr. Suat Erdoğan Lipoproteinler Kan plazmasında dolaşan yağlar lipoprotein adı verilen yapılar ile paketlenerek taşınırlar. Lipoproteinler yağların taşıt araçlarıdır. Lipoproteinlerin yapıları

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

Çocukluk Çağı Obezitesi

Çocukluk Çağı Obezitesi Çocukluk Çağı Obezitesi Prof. Dr. Hilal Özcebe Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü hozcebe@hacettepe.edu.tr Çocuklarda Obezite Son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesi Gelişmiş

Detaylı

Besin Gidaların Yararı ve Zararı

Besin Gidaların Yararı ve Zararı Besin Gidaların Yararı ve Zararı Yiyip içtiklerinizin sağlığınızı nasıl etkilediğini, ömrünüzü uzatıp uzatmadığını ya da sizi yavaş yavaş öldürüp öldürmediğini merak ediyormusunuz. Yiyeceklerin eksi ve

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları SAĞLIKLI BESLENME GİRİŞ Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi Ana Gıda Grupları Meyve ve Sebzeler Hububat ve Bakliyat Süt ürünleri Nişasta, Şeker ve Yağlar Vitaminler ve Mineraller

Detaylı

FİZİKSEL ETKİNLİĞİN SAĞLIK ÜZERİNE YARARLARI Doç. Dr. Ferda GÜRSEL

FİZİKSEL ETKİNLİĞİN SAĞLIK ÜZERİNE YARARLARI Doç. Dr. Ferda GÜRSEL FİZİKSEL ETKİNLİĞİN SAĞLIK ÜZERİNE YARARLARI Doç. Dr. Ferda GÜRSEL 1 MESAJLAR! Fiziksel etkinlik (FE) ve iyi bir fiziksel uygunluk, hastalık riskini azaltır uygun sağlık ve iyi olma haline katkıda bulunur.!

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

Çoklu doymamış yağ asitleri

Çoklu doymamış yağ asitleri Karotenoitler Flavonoitler Mineraller Çoklu doymamış yağ asitleri Nutrasötikler Vitaminler Bitkiler Probiyotik Prebiyotik Sağlıklı bir diyetin % 30 u yağlardan oluşmalıdır. Esansiyel yağlar ve doymamış

Detaylı

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart 2013 www.dilarakocak.com.tr

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart 2013 www.dilarakocak.com.tr EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart 2013 www.dilarakocak.com.tr Ağacın kökü toprak İnsanın kökü EKMEK tir. 2 BİR AYDA 7-12 KG. VERMEK

Detaylı

KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME

KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME Hazırlayan Doç. Dr. Gülhan Eroğlu Samur Hacettepe Üniversitesi-Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Şubat - 2008 2012 ANKARA İkinci Basım : 2012 Sağlık

Detaylı

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların kasılmasını, sinirlerin

Detaylı

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar. ELMANIN FAYDALARI Günde bir elma doktoru evden uzak tutar. Elmanın Sağlığa Faydaları Elma A, E, B6, C, K vitamin kaynağıdır, bunun yanında yüksek miktarda potasyum ve çeşitli mineralleri içeren su içerir.

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ

ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ 1 Yağ ğ asitleri i Yağ asitleri, hidrokarbon zincirli monokarboksilik organik asitlerdir. Yapılarında, 4-36 karbonlu hidrokarbon zincirinin i i i ucunda karboksil k grubu bulunur.

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Lipidler, polar olmayan çözücülerde çözünen, suda çözünürlüğü düşük olan, hidrofobik veya amfipatik özellik gösteren biyolojik moleküllerdir.

Lipidler, polar olmayan çözücülerde çözünen, suda çözünürlüğü düşük olan, hidrofobik veya amfipatik özellik gösteren biyolojik moleküllerdir. Dönem : 1 Dilim Ders adı : Tıbbi Bilimlere Giriş : Lipidler, trigliseridler, fosfolipidler Sorumlu Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Berrin Umman Sorumlu Öğretim Üyesi Anabilim Dalı: Kardiyoloji Hedefler : 1. Lipidler,

Detaylı

DiYABET VE BESLENME N M.-

DiYABET VE BESLENME N M.- DiYABET VE BESLENME Diyabet tedavisinin amacı;kan şekeri kontrolünü sağlayarak diyabetin seyrinde gelişebilecek bozuklukları (komplikasyonları) önlemek veya geciktirmek; böylece yaşam kalitenizi yükseltmektir.

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü GEBELİKTE BESLENMENİN ÖNEMİ Gebelik kadınlar için doğal fizyolojik bir olaydır. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesi bebeğin

Detaylı

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri

Detaylı

Diyabet ve Hiperlipidemi

Diyabet ve Hiperlipidemi TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TEMD DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU HASTA EĞİTİM KİTAPÇIKLARI SERİSİ 11 Diyabet ve Hiperlipidemi Diyabet

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT İLKÖĞRETİM OKULU Sağlık Bülteni-1. YETERLİ ve DENGELİ BESLENME. PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT İLKÖĞRETİM OKULU Sağlık Bülteni-1. YETERLİ ve DENGELİ BESLENME. PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT İLKÖĞRETİM OKULU Sağlık Bülteni-1 YETERLİ ve DENGELİ BESLENME PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ OKUL ÇAĞINDA BESLENME Okul çağı dönemi, büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu, besin

Detaylı

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri Lipidler Suda çözünmeyen ve organik çözücülerde iyi çözünen bileşiklere verilen genel isimdir Çoğunlukla hidrokarbon yapısındadırlar Canlılarda depo maddesi olarak yaygın bulunurlar Metabolize edilmeleriyle

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü FONKSİYONEL GIDA ÜRÜNLERİ GELİŞTİRME Bitkisel Gıdalardan En İyi Şekilde Faydalanma Dünya nüfusunun büyük kısmı bitkilerden elde edilen gıdaları temel gıda maddesi

Detaylı

OBEZİTE VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR / HİPERTANSİYON

OBEZİTE VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR / HİPERTANSİYON OBEZİTE VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR / HİPERTANSİYON Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur Yrd. Doç. Dr. Emine Yıldız Hacettepe Üniversitesi-Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Detaylı

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN KARBONHİDRATLAR Normal diyet alan kişilerde enerjinin % 55-60 ı karbonhidratlardan sağlanır. Bitkiler karbonhidratları fotosentez yoluyla güneş ışığının yardımıyla karbondioksit ve sudan yararlanarak klorofilden

Detaylı

Conjugated Linoleic Acid

Conjugated Linoleic Acid Conjugated Linoleic Acid Conjugated Linoleic Acid (CLA) GENEL BAKIŞ Konjuge linoleik l ik asit bir omega-6 esansiyel yağğ asidi olan linoleik asit (LA) in 28 geometrik ve pozisyonel izomerlerini kapsar.

Detaylı

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME 1 MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ 2 3 YAŞAM BEBEKLİK ÇOCUKLUK

Detaylı

TÜRKİYE DE EKMEK TÜKETİMİ VE SAĞLIK İLİŞKİSİ Dyt. Elvan Odabaşı Kanar

TÜRKİYE DE EKMEK TÜKETİMİ VE SAĞLIK İLİŞKİSİ Dyt. Elvan Odabaşı Kanar TÜRKİYE DE EKMEK TÜKETİMİ VE SAĞLIK İLİŞKİSİ Dyt. Elvan Odabaşı Kanar EKMEK REYTINGI EN YUKSEK BESIN Ekmek KİLO ALDIRIYOR Ekmeğin üzerine SAĞLIĞA ZARARLIDIR yazılmalı (19.03.2013 Sabah Gazetesi) Ekmek

Detaylı

ENERJİ METABOLİZMASI

ENERJİ METABOLİZMASI ENERJİ METABOLİZMASI Soluduğumuz hava, yediğimiz ve içtiğimiz besinler vücudumuz tarafından işlenir, kullanılır ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiye dönüştürülür. Gün içinde yapılan fiziksel aktiviteler kalp

Detaylı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ Dr. Hülya YARDIMCI Okul öncesi dönem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı