Yaşar Grubu Halka Açık Şirketler Webcast Sunumu Pınar Süt Mamülleri ve Sanayii A.Ş. 26 Ağustos 2011 AÇILIŞ KONUŞMASI

Transkript

1 AÇILIŞ KONUŞMASI Konuşmacı: Senem DEMİRKAN Yaşar Holding A.Ş. Sermaye Piyasaları Koordinatörü Değerli katılımcılar, Yaşar Topluluğu nun halka açık 5 şirketinin yarıyıl faaliyet ve sonuçlarını değerlendireceğimiz webcast e hoş geldiniz. Bugünkü toplantımız Yaşar Holding Finans Başkanı Sn. Hikmet ALTAN, Pınar Süt Genel Müdürü Sn. Ergun AKYOL, Pınar Et Genel Müdürü Sn. Zeki ILGAZ ın katılımıyla gerçekleşecek. Sunumları kendileri değerlendirecekler. Sorularınızı webcast süresince ve soru cevaplar bölümünde chat vasıtasıyla iletebilirsiniz. Sunumların tamamlanmasının ardından sizlerden gelen soruları cevaplayacağız. Sunumumuz ve soru-cevap bölümümüz geleceğe dönük görüş ve tahminleri içerebilir. Bunlar şirket yönetiminin geleceğe ilişkin şu andaki görüşlerini yansıtmaktadır ve belirli varsayımları içermektedir. Ancak gerçekleşmeler varsayımlardaki gelişmelere göre farklılık gösterebilir. Webcast modülünden halka açık şirketlerimizin sunumlarını İngilizce ve Türkçe olarak download edebilirsiniz. Konuşmacı: Ergun AKYOL Genel Müdürü Şirket: Değerli misafirlerimiz hepiniz hoş geldiniz. Ben Pınar Süt Anonim Şirketi Genel Müdürü Ergun Akyol. Şirketimiz ile ilgili size bilgi vermeye çalışacağım. Pınar Süt ün, slaytlarımızdan da izleyebileceğiniz gibi, genel yapısıyla ilgili başlarsak. 200 den fazla SKU muz var, çalışan personelimiz, yenilikçi ve öncü kimliğimizle ilk akla gelen süt markası Pınar Süt bildiğiniz gibi. En iyi süt ve süt ürünleri markası ve Türkiye nin superbrand markalarından ve Türk tüketicisinin en kendisine yakın hissettiği beş markadan birisi. Üretimimiz Türkiye nin ilk uzun ömürlü süt fabrikası olan Pınar Süt ün, hijyenik ve Avrupa Birliği standartlarındaki üretimi, teknik deneyim ve sektörel bilgi ve tecrübesiyle bezenmiş vaziyettedir. Bunu sağlayabilmek amacıyla gelişmiş bir kalite konseptiyle çalışan şirketimiz, ülkemizde ve yurtdışındaki kalite belgelerinin birçoğuna sahiptir. Bunlar ISO belgeleri ve en son da HACCP belgesi olmak üzere Türkiye deki ve dünyadaki kalite belgelerinin üretim yeterliliği açısından ülkemizde müşterilerimize hizmet edebilecek belgelerine ve çalışma tarzına sahiptir. Şirketimiz grubumuzda bulunan çok kuvvetli bir dağıtımı olan YBP şirketi ile Türkiye de dağıtımını yapmaktadır ve 150 bin satış noktasına teknik bilgi ve deneyimli elemanlarıyla gerek soğuk ve gerekse oda sıcaklığında saklanabilen ürünlerimizin dağıtımı yapılmaktadır. Tedarik zinciri oldukça büyük olan Pınar Süt ün 20 bin e ulaşan süt tedarikçisi ve üreticisinden gelen bir süt miktarı vardır. Sürecin her adımında bir kalite kontrolü gerçekleştirilmektedir. Giderek AB standartlarında üretim yapmaya, tedarik yapmaya çalışan ülkemizde, Pınar Süt buna her zaman öncülük etmiş ve çiftliklerle olan güçlü ilişkilerini artırmaya çalışmıştır. Gerek çiftlik yatırımcılarını alım yoluyla desteklemek ve 1 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

2 gerekse küçük çiftliklerle yapmış olduğu onaylı ve hastalıklardan arî anlaşmalar vasıtasıyla devletin yanında Pınar Süt de, özel sektör olarak, çiftlik yatırımlarını her zaman desteklemiş ve buna ön ayak olmuştur. Aynı zamanda da eğitim ve danışmanlık hizmetleri vererek daha küçük üreticilerin kaliteli ve yüksek verimli hayvanlarla üretim yapıp sektöre ve ülkemize katkıda bulunmalarını sağlamaktadır. Pınar Süt ün pazar dinamiklerine baktığımız vakit Hızlı tüketim sektöründeki ürünlerinde slaytın sol üst köşesinde görebileceğiniz gibi ciro büyümesi, Türkiye de Avrupa ülkelerinden oldukça yukarıda bir hızlı tüketim büyümesi vardır. %12,6 gözlemlediğiniz gibi. Bu bizim ülkemiz için oldukça ümit verici ve sektörümüz için, ayrıca şirketimiz için ileriye yönelik olarak büyük ümitler besleyici bir göstergedir. Tabii bu böyle olmakla birlikte halen Türkiye de içme süt tüketimi 25lt/yıl ile dünyada oldukça geridedir. Gerçi şimdi Tayland ve İran ın üzerindeyiz ama tabloda da izleyebileceğiniz gibi geliştirmeye açık bir alandır burası. Ve bunu biz bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Şirketimizin ileriye dönük olarak bir uğraşı alanı, genişleme alanı olarak değerlendiriyoruz. Türkiye deki 12 Milyon ton süt dünyadaki 714 Milyon tonun ardından az olmakla birlikte gerek devlet tarafından verilen teşvikler ve gerek biraz evvel bahsetmiş olduğum yatırımlar neticesinde giderek artmakta, arz yükselmektedir. Dünya sıralamasında 15. sırada olan çiğ süt üretimimizde, gelişmekte olan, büyüyen ülkelerdeki süt üretiminde, ithalatında bir artış bekliyoruz biz. Burada Türkiye deki kişi başı süt tüketimine de dikkat ederseniz, 2003 ten 2013 e kadar çizilen bir perspektifte giderek artan bir tüketim olacağı düşüncesindeyiz ki bununla ilgili gerek özel sektör gerekse devletimiz çeşitli önlemler almakta, Avrupa Birliği bünyesindeki yenilikleri ve çalışma sistemlerini de ülkemize adapte etmeye çalışmaktadır. Ciro büyümelerine baktığımızda tütün hariç hızlı tüketim ürünleri ciro büyümesi dünyada 2011 yılında 7,1 gibi yüksek bir, ki bunlar enflasyondan arındırılmış ciro büyümesidir, artış göstermiştir in 1. yarıyılında 2010 yılının 1. yarıyılına göre hızlı tüketimdeki içerisindeki payını %14 ciro büyümesiyle gıda kategorisi %45 ten %48 e çıkarmıştır. Tütün kategorisinden bir miktar pay almıştır. Sağ tarafta özellikle Türkiye deki çiğ süt taban fiyatlarını görüyorsunuz. Çiğ süt taban fiyatlarındaki kırmızı çizgi ile gösterilen 2009 daki hareketlenme 2010 da bir miktar aşağı inerek sabitlenmiştir senesi içinde mor çizgi ile gösterilen yılbaşında oluşan düşüş giderek devam etmektedir. Ancak slâytlarda ve finansallarda da göreceğiniz gibi çalışma sistemimizi oldukça etkileyen hammadde fiyatları yılın ikinci yarısında artış trendine girmiştir. Bu artış trendi ile ilgili finansallar geldiğinde tekrar söz edeceğim ancak şu anda Türkiye deki arz ve talep dengesi, verilen teşviklerin getirdiği arz artışının bir kısmı dengelenmiş olmakla birlikte, mevsimsel olarak daralmanın ve özellikle yem fiyatlarındaki farklılıklardan dolayı çiğ süt üretiminin bir miktar düşmesiyle bir yerde dengelenmiştir. Ancak okulların açılma dönemine geldiği için bizim satışlarımızın en yüksek olduğu Eylül-Ekim aylarında bir miktar daha çiğ süt fiyatlarında artış bekliyoruz ki bununla ilgili bildiğiniz gibi daha evvelki toplantılarımızda aktarmaya çalışmıştım, Burdur ve Güney Marmara taban fiyatlarının ortalaması olarak çiğ süt taban fiyatları belirlenmesine rağmen Ulusal Süt Konseyi ( USK ) işin içerisine girmiş, ayrıca Tarım Bakanlığı da konu üzerinde söz sahibi olmuş ve üretici-tüketici arasındaki dengeyi sağlamakta çaba göstermiş ve son 4 ayda taban fiyatı 74 kuruş olarak sabitlenmiştir. Yani bir başka deyişle Eylül ayı dahil 4 ay, yıl sonuna kadar taban fiyatı Türkiye de sabitlenmiş vaziyettedir. Yılsonunda tekrar ihaleler açılacaktır. Tabii bu taban fiyatının sabitlenmiş olması tüm maliyetlerin buna göre 2 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

3 olacağını göstermiyor çünkü bazı şirketler farklı kanallardan çiğ süt temin edebiliyor. Daha kaliteli ve daha kalitesiz çiğ süt temini de fiyatın oynamasına, maliyetlerine etken oluyor. Ötesinde, üretim yerlerine olan uzaklıklarda özellikle nakliye fiyatlarından dolayı oluşan ek maliyetlerle çiğ süt maliyet fiyatları artıyor ya da değişiyor. Bu kısaca çiğ süt piyasasıyla ilgili verdiğimiz bilgilerden sonra ambalajlı süt trendlerinin arttığını, ekonomik segmentin ambalajlı ürünlerinin ambalajlı ürünlere tercihinde ilk adım olduğunu bizim pazar dinamikleri açısından söylememiz lazım. Özellikle katma değerli, organik ve doğal ürünlere yönelen bir trend var. Bu da bizim tablolarımızdaki satış artışlarından izleyebilirsin. Aromalı sütler ya da zenginleştirilmiş sütler gibi. Ya da piyasada rakibimiz olmayan organik sütler gibi yeni çıkarttığımız organik yoğurt gibi. Buralara yönelen tüketicilerin sayısı giderek artmaktadır. Bunun tersi olarak da ev dışı tüketime, ev dışı piyasasında da bir büyüme söz konusudur ki bu da pazarda bir oldukça yüksek bir fiyat rekabeti getirmektedir. Bizim ulusal ve çok uluslu olarak ülkemizde oldukça değerli rakiplerimiz var. Nielsen den alınan rakamlara göre Pınar Süt ün ciro payı 2011 senesinde de 2010 un 2009 yılına göre olan artışı kadar bir artış göstermiş ve %17,2lik bir paya ulaşmıştır ilk yarısında en büyük iştigalimiz olan süt pazarı da %3 büyümekte ve ikinci yarıyılda büyüme devam etmektedir yılındaki pazar payını artırmaya yönelik pazarlama çalışmalarımız 2011 yılında da devam etmektedir. Pazar paylarımız sağdaki tabloda göreceğiniz gibi artmaktadır. Sağdaki tabloda özellikle lider olduğumuz ve ikinci, üçüncü olduğumuz ana iştigal ürünlerimizi görebiliyorsunuz. Burada özellikle UHT sütün pazar payının, UHT Light sütte %63 e ve özellikle çok önemli olan %28 le toplam UHT sütü görüyorsunuz. Organik sütte tekiz bunu artırmaya çalışıyoruz ama %60 ın üzerinde bir tonaj artışı zaten 2011 senesinde, 2010 dan 2011 e geçerken bir değişme olmuştur. En yakın rakiplerimizle aşağıda sağda görebileceğiniz gibi farklarımız sürdürülmekte, mevcut pazardaki durumumuz devam ettirilmektedir. Ürün grupları ve kanal dağılımımıza kısaca bakalım. Aslında Pınar Süt ün ürün grupları ve kanal dağılımında yıllara göre çok büyük bir değişiklik gözlenmedi. Yine ana kategorimiz süt %37 ile başı çekerken bunu peynirimiz %26 ile ikinci olarak sürdürüyor. Yoğurt ve Ayran da %11 ve tereyağında %6 ile net satışlarımızın kırılımını tablomuzda izleyebiliyorsunuz. Dağıtım kanalları bazındaki kırılımımız ise yine çok büyük bir değişiklik göstermemekle birlikte iç piyasa satışlarımızı satış şirketimiz YBP üzerinden, %87lik bir satışımız gerçekleştirirken ihracatımız %8 direkt satışımız ise %5lik bir kırılım içerir. Ürün gruplarına göre büyüme oranlarına baktığımız zaman 2011 in ilk yarısında net satışlarımızın geçtiğimiz yılın ilk dönemine göre %8 büyüdüğünü görüyoruz. Burada ürün gruplarının içerisinde farklı büyümeler takip ediyorsunuz. Özellikle sütteki %7 lik büyüme dikkat çekici arkasından peynirde %5 lik büyüme dikkat çekici. Yoğurt ve Ayranda eksi bir büyüme görülse de bu Temmuz ve Ağustos aylarındaki faaliyetlerimiz neticesinde pozitife dönmüş vaziyettedir. Pazar büyümesinin üzerinde bir büyüme hedefleyen şirketimiz bunu zaten yıl sonu kapanışında da gerçekleştirme düşüncesindedir. İhracatımız bizim Pınar Süt olarak önem verdiğimiz ve şirketimiz açısından, ayrıca grubumuz açısından, ayrıca ülkemiz açısından son derece önemli olan bir satış kanalımız. Pınar Süt Türkiye nin süt ihracatının %20 sinden fazlasını tek başına gerçekleştiriyor bildiğiniz gibi. 29 ülkeye ihracat yapıyoruz ve bizim için özellikli olan ülkeleri, gelişen ülkeleri, pazar payı 3 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

4 oluşabilecek ülkeleri portföyümüze dahil etmeye çalışıyoruz. Özellikle Suudi Arabistan başta olmak üzere Kuveyt, Dubai gibi Orta Doğu ülkelerinde paketli Labne pazarında uzun süredir elimize geçirdiğimiz liderliğimizi %45 lik bir payla sürdürmeye devam ediyoruz. Ayrıca Körfez Ülkeleri nde uzun ömürlü süt, beyaz peynir veya krema ki bu krema da kahvaltı kreması olarak adlandırdığımız krema ve diğer ürünlerimizi ihraç etmeye çalışıyoruz. İhracat satışlarımız 2002 den 2010 a kadar 3 katlık bir artış gösterdi bu artış dediğim gibi toplam net satışlarımız içerisinde %8 lik bir payla halen devam etmektedir. Devlet tarafından desteklenen Turquality projesi yurtdışı satışlarında pazarlama destekleri açısından şirketimize büyük yardımda bulunmuş ve satışlarımızın rakip ülkelere göre daha iyi yapılması ve pazarın daha iyi araştırılıp daha avantajlı konuma getirilmesinde büyük fayda getirmiştir. Turquality hükümet tarafından desteklenen Türk markalarının dünya çapındaki rekabet gücünü artırmaya yönelik dünyadaki ilk ve tek markalaşma programıdır. Turquality nin amacı önümüzdeki 10 yıl içinde 10 dünya markası yaratmaktadır ve bu yılsonunda Turquality nin tekrar uzatılmasıyla ilgili çalışmaların devlet tarafından yapıldığını biliyoruz. Yurtdışı satışlarımızın ülke bazındaki kırılımını, yine tablodan izleyebileceğiniz gibi, en yüksek payı Suudi Arabistan arkasından Kuveyt almaktadır. Diğer dediğimiz %12 lik bölge Körfez Bölgesi nin dışarısındaki rakamlardır. Bu ülkelerde özellikle içerisinde bulunduğumuz siyasi durumun, dünyanın bulunduğu ekonomik ve siyasi durumun, bu ülkeler ile yapacağımız ticaretin çapını önümüzdeki dönemde oldukça belirleyici bir unsur olacağı hepimiz tarafından biliniyor. Kaldı ki döviz kurlarındaki değişikliklerin yurtdışı satışlarında fiyat yapabilme ve kârlılık açısından önemli bir değer olduğunu unutmamamız lazım. Dolayısıyla önümüzdeki dönemdeki dünya üzerindeki ekonomik ve siyasi konjonktür bizim ihracat yapımızı ve ihracat büyümemizi oldukça yakından ilgilendirecek düşüncesindeyiz. Finansal sonuçlardan bahsedersek Pınar Süt ün geçtiğimiz yıllarda da olduğu gibi büyümesi, kârlılık artışı devam ediyor. Net satışlarımız Milyon TL olarak 2010 yılının ilk yarıyılı ile 2011 yılı ilk yarısında 277 Milyon TL den 299,5 Milyon TL ye çıktı ve burada özellikle kârlılıktaki artışımızın daha fazla olduğunu görüyoruz. 33,5 Milyon TL den 40,9 Milyon TL ye çıktığını görüyoruz. FAVÖK ümüzün buradaki artışı oldukça yüksek ve 32,8 Milyon TL den 43,7 Milyon TL ye çıktı yılı ilk yarısında satışlarımız biraz evvel bahsetmiştim %8 oranında artırılmıştır. Stratejilerimize uygun olarak da satış ve pazar payı artışı sağlanmış, pazar yatırımlarına ağırlık verilmiştir. Özellikle kârlılık tablosunda burada ve bundan sonra izleyeceklerinizde çiğ süt fiyatlarındaki değişimin özellikle kârlılığımıza önemli bir etkide bulunduğunu söylemek isterim. Yılın başındaki çiğ süt fiyatının düşüşü, çiğ süt piyasasındaki özellikle belirgin bir fiyatın oturmamasından dolayıdır ki 2 aylık gecikmeli oluyor. Bir başka deyişle yılbaşında oluşan fiyat düşüşü aslında pazara Şubat tan sonra Mart tan sonra yansıtılabilmiştir. Dolayısıyla buradaki fiyat avantajı şirkete kalmış ama daha sonra bu fiyat düşüşü piyasadaki tüm şirketler tarafından yansıtılarak piyasada daha dengeli bir fiyat çizgisi oluşmuş. Bu da şirketimizde satış rakamlarının daha yukarıya doğru çıkmasına, yılın ikinci çeyreğinde daha yükselmesine sebep olmuştur. Bu da FAVÖK marjının çeyrek 1 ve çeyrek 2 arasındaki hafif değişimi ile sonuçlanmıştır. Gelir tablomuza bakalım. Gelir tablomuzda net satışlarımızın biraz evvel %8 lik bir değişim gösterdiğini paylaşmıştık. Buna karşılık dediğim gibi çiğ süt maliyetlerinden kaynaklanan ayrıca döviz kurlarından kaynaklanan artı eksi avantajlardan dolayı satılan malın maliyetinde daha düşük bir değişim söz konusu. Bu durum zaten brüt kârı etkilemiş ve %29,4 lük bir brüt 4 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

5 kâr artışı getirmiştir. Dolayısıyla faaliyet kârımız da %39,4 lük bir artış göstermiştir. 25,6 Milyon TL den 35,7 Milyon TL ye yılların ilk aylarında çıkmıştır. Bu da vergi öncesi kârımızı %11,5 oranında artırmıştır. Dolayısıyla dönem net kârımıza baktığımızda 2010 yılının aynı dönemine göre %21,8 lik bir artışla 41 Milyon TL lik bir rakama ulaşmıştır. Kâr marjlarımıza da kısaca değinelim. Brüt kâr marjlarımızdaki artışları izleyebiliyorsunuz. %18 den %21 e çıkmıştır. Faaliyet kârımız 9,2 den 11,9 a, FAVÖK marjlarımız %11,8 den %14,6 ya çıkmıştır dolayısıyla net kâr marjlarımız da %12,1 den %13,6ya yükselmiş vaziyettedir. Çeyrek dönem sonuçlarını izlediğimiz vakit, gerek 2010 yılının ikinci çeyreğine ve gerekse 2011 yılının ilk çeyreğine göre net satışlarımızda sağlanan miktar artışlarıyla büyüme gerçekleştirilmiştir yılına göre de pazar paylarımızda çeşitli ürün kategorilerinde artışlar bulunmaktadır yılının ilk yarısında devam eden seçici fiyat politikamızın ve çiğ süt fiyatlarındaki yaşanan gerilemenin etkisiyle kâr oranlarımız olumlu yönde oluşmuştur. Biraz evvel bahsetmiştim çiğ süt fiyatlarında 2011 yılının ilk çeyreğinde %15 lik bir gerileme var ama burada toplamda bir gerilemeden bahsediyoruz. İkinci çeyrekte de aynı seviyelerde devam etmiştir. Hammadde fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle ilk yarıda %14,6 lık bir FAVÖK marjı sağlanmış daha sonra da biraz evvel ifade ettiğim gibi pazar ve piyasa ile paylaşılarak biraz aşağı inmiştir. Pazarın üzerinde bir büyüme stratejimizin olduğunu daha önce belirtmiştik pazarlama yatırımlarımız da 2011 yılının ilk yarısında sürdürülmüştür. Temel rasyolar, finansal borçlarımız ve sermayemize baktığımız vakit; geçtiğimiz yıl ile bu yıl arasında çok büyük bir farklılığın olmadığını görüyoruz. Özellikle temel rasyolarımızda. İşletme faaliyetlerinden sağlanan net nakitteki artışımız %17,2 olarak oluşmuştur. 15,1 Milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Ve toplam konuştuklarımızı kısaca bir özetlemek istersek; biraz evvel söylediğimiz gibi ülkemizdeki çiğ süt fiyatlarındaki değişimler sektörümüzdeki tüm şirketlerin faaliyetlerini belirleyici en önemli unsurlardan biri. Dolayısıyla çiğ süt fiyatlarının değişimi özetlersek, ilk çeyrekte %15 geriledi, 2. Çeyrekte bu seviyede seyretti, ancak bu düşüş piyasaya bir kısmıyla paylaşıldığı için iki çeyrek arasında çok hafif bir kâr farkı olmuştur. Biraz evvel söylediğim gibi ikinci dönemde bu biraz daha değişecektir. Pazar payını artırmadaki stratejimiz çerçevesinde pazarlama yatırımlarımıza ağırlık vermeye devam ettik. Pazar paylarımız da bazı kalemlerde artışlarımızı sağladık. Yeni ürünler ve pazar eğilimlerine yanıt veren yeni ambalaj çeşitlendirmeleri yaptık. Bunlar tamamen iç ve dış piyasaya özgü olmak üzere biraz evvel bahsettiğim gibi gerek müşterilerimizin, tüketicilerimizin istekleri doğrultusunda gerekse ev dışı tüketime uygun yapılmaktadır. Masraf tasarrufları ile maliyet düşürücü tedbirler ile üretim verimliliğini artıracak yeni projeler oluşturulmaktadır. Dinlediğiniz için teşekkür ederim. 5 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

6 PINAR SÜT SORU-CEVAP BÖLÜMÜ Soru: Pınar Süt ün 2Ç11 FAVÖK marjında yaşanan azalmayı çiğ süt fiyatlarındaki düşüşün satış fiyatlarına yansıtılmasına bağlayabilir miyiz? FAVÖK marjında yılın geri kalanında nasıl bir normalizasyon öngörüyorsunuz? Erman TÜTÜNCÜOĞLU Ata Yatırım Teşhis doğrudur. Pınar Süt ün 2. Çeyrekte FAVÖK marjında yaşanan azalma çiğ süt fiyatlarının düşüşünü satış fiyatlarına yansıtılmasına bağlayabiliriz, doğrudur ancak şunu hemen eklemek lazım, 2. çeyrekteki satış artışı, satış tonajı artışı 1. çeyreğe göre daha fazladır. Artışlar trend içindedir. FAVÖK marjını yılın geri kalan kısmında nasıl bir normalizasyona girebilir, biraz evvel bahsettiğim gibi çiğ süt fiyatları şu anda Eylül ve yılsonu arasında devlet tarafından da kontrol edilerek sabitlenmiş olsa da özellikle piyasadaki tüketici hareketlerinin ayrıca yurtdışındaki ekonomik ve siyasal trendlerin yurtiçine yansımasının bunun yanı sıra rakip hareketlerinin bundan sonraki fiyat marjlarını, FAVÖK marjlarını belirlemede çok büyük etkisi olacağını düşünüyoruz. Ancak biz yılsonu hedeflerimizi gerçekleştirmeyi, bütçelediğimiz hedefleri gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Soru: Süt fiyatlarının seyrini 2012 de nasıl görüyorsunuz? Melda AĞIRDAŞ Ekspres Invest Cevap: Aslında süt fiyatlarının seyri tamamen, sadece süte, süt sektörüne bağlı bir şey değil. Aynı zamanda et sektörüne de bağlı aynı zamanda yem sektörüne de bağlı. Tabii ki ticaretin birinci kuralı burada da geçerli: Arz ve talep dengesi. Bu denge özellikle çiğ süt fiyatlarında son derece belirleyicidir. Mevsimsel dalgalanmalar belirleyicidir. Çiğ süt yatırımlarının fazla olması mevsimsel dalgalanmaları bir parça regüle etse de yine Türkiye deki bu yem fiyatları, et fiyatları ve bu sektörlerdeki hareketlerin süt fiyatlarına direkt olarak etki edeceğini düşünüyoruz. Burada ne mutludur ki son yıllarda üretici ve sanayici bir araya geldiğinde anlaştıkları en güzel nokta bu fiyatların belirli bir şekilde sabitlenmesidir. Yani sabitlenme, her iki tarafı da rahatsız etmeyecek şekilde regüle edilmesidir. Bunu regüle edecek çalışmalara da Türkiye de Ulusal Süt Konseyi nin başkanlığında başlanmıştır. Dolayısıyla mevsimsellik göz önüne alındığında tabiatıyla arz talep dengesine göre bir parça 2012 nin başında çok küçük bir düşüş olabilir ama bu dediğim gibi fazla aşağı gelmeyecektir. Soru: Pazarda yüksek kurulu kapasitesi bulunan pek çok süt işleyici firma bulunuyor ve düşük kapasite kullanım oranları ile çalışılıyor. Düşük kişi başı süt tüketimini göz önüne alırsak Türkiye de süt talebi ne kadar zamanda arza yaklaşabilir? Melda AĞIRDAŞ Ekspres Invest Cevap: Süt açısından buna cevap vermeye çalışayım. Aslında güzel bir soru ama bu sadece bizim özel sektör olarak veya Pınar Süt olarak belirleyebileceğimiz, kontrol edebileceğimiz bir şey değil. Burada özellikle çiğ süt piyasasındaki üreticiyi destekleyecek teşviklerin yanı sıra tüketimi destekleyici bir takım teşviklerin de devlet nezdinde çalışıldığını da biliyoruz ve 6 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

7 bu çalışmaların bir kısmının da içerisindeyiz. Buranın önü açıldığı takdirde, bir takım teşvikler bu yönde, ki bunlardan bir tanesi de okul sütü veya bu ve benzeri tüketim alanlarının gerçekleştirilmesidir, yapıldığı takdirde arz talep dengesinin çok kısa bir sürede kapanması işten bile değildir ama Türkiye deki süt üretiminin büyük bir kısmı hala sanayiye gelmiyor bunun da sanayiye gelebilmesi için Türkiye deki süt tüketimin önünün oldukça hızlı bir şekilde açılıyor olması lazım. Bence biraz vakit alacak ama Türkiye bu konuda iyi adımlar atıyor. Dediğim gibi Tarım Bakanlığı, USK, SETBİR gibi kuruluşlarımızın, sivil toplum örgülerimizin de büyük destekleriyle burada uzun sürmeyecek bir avantajı yakalayacağımızı düşünüyorum. Soru: Desa Enerji Pinar Sut ve Et enerji ihtiyacının % kaçını karşılamaktadır? Melda AĞIRDAŞ Ekspres Invest Cevap: Desa Enerji süt şirketinin enerji ihtiyacının, buhar enerjisi ihtiyacının tamamını karşılamaktadır ama diğer elektrik enerjisini, TEDAŞ üzerinden Pınar Süt sağlamaktadır. Soru: Çiğ süt fiyatlarında düşüş, karkas et fiyatlarında ise yükseliş görülmektedir. Bunlar arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Ebru AKICI Bizim Menkul Değerler Cevap: (Pınar Et Genel Müdür Zeki ILGAZ) Aslında Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Bey in deyişiyle, Türkiye ürettiği sütü tüketemiyor, buna karşılık da ihtiyacı olan eti üretemiyor noktasında. Görünen o ki Türkiye et ihtiyacının yaklaşık %15 ile %20 si kadarlık bir kısmını dış kaynaklardan karşılamak zorunda. Dolayısıyla burada, ihtiyaç özellikle kurban bayramı döneminde artmakta, diğer aylarda 50 bin ton civarında karkas et üretirken yaklaşık 15 ila 20 bin ton civarında dışarından karkas muadili, ya karkas ya da kasaplık canlı hayvan ithal etmek zorundayız aksi takdirde fiyatları dengeleyebilmek mümkün gözükmüyor. Süt tarafında mevsimsel, dönemsel arzda değişiklikler söz konusu, doğal olarak bahar aylarında süt arzı artmakta ve özellikle o dönemde üretilen sütü tüketebilmek kolay olmamakta. Buna dönük Tarım Bakanlığı mızın almış olduğu kararlar ve uygulamalar söz konusu. Fazla sütün süt tozuna çevrilmesi, ihracata dönük bazı teşviklerin verilmesi, okul sütü, kışla sütü gibi bazı projelerin hayata geçirilmesine yönelik çabalara burada dengeleyici olarak, alternatif çıkış ve tüketim noktası olarak bakmak lazım. İkisi arasında çok fazla bir ilişki olmamakla birlikte bir tek noktada zaman zaman etkileşim söz konusu oluyor. O da çiğ süt fiyatlarının çok düşük olduğu dönemlerde, geçmiş yıllarda oldu. İneklerin bir kısmı kesime gittiği zaman et fiyatlarına bir miktar etkisi oldu, düşürücü ama artık bugün geldiğimiz nokta itibariyle böyle bir şey pek yaşanmıyor. İki sektör birbirinden bağımsız dinamiklerin etkisi altındadır. 7 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr

8 KAPANIŞ KONUŞMASI Konuşmacı: Senem DEMİRKAN Yaşar Holding A.Ş. Sermaye Piyasaları Koordinatörü Hepinize katılımınız için çok teşekkür ediyorum. Sorularınız zannediyorum sona erdi. Başka soru yoksa toplantımızı sona erdiriyoruz. İyi günler diliyoruz. Sunuşlar Türkçe ve İngilizce olarak internete konulacak. Bu linki de tıklayarak toplantımızı her zaman dinleyebilirsiniz tekrar, Thomson Reuters ten. Hepinize tekrar teşekkür ediyoruz, iyi bayramlar diliyoruz. Hoşça kalın. 8 yatirimciiliskileri@pinarsut.com.tr