Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri

Transkript

1 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Kaynak: IHA

2 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. İHA

3 Personel korosundan halk müziği konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu, ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Yaklaşık beş ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen koro, dört aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi ndeki Kültür Merkezi nde gerçekleştirdi. Konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar, beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, Klasik Türk müziği korosu vardı ancak, Türk halk müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık. Bu konser her yıl tekrarlanacak dedi.

4 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. İhlas Haber Ajansı Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri - Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk

5 Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. İHA

6 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. - Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

7 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. - ANKARA Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti.

8 Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

9 Hacettepe'de türk halk müziği konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı

10 HACETTEPE'DE TÜRK HALK MÜZİĞİ KONSERİ ANKARA (İHA) - Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık

11 hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. - Ankara Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

12 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardı... Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

13 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese... Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem

14 bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. İhlas Haber Ajansı Güzelhisar/Aydın Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

15 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese.. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

16 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

17 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese... Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

18 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese... Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro

19 yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. - Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı.

20 Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı. Hacettepe'de türk halk müziği konseri - Ankara haberleri Ankara Haber PRO - Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest Ankara Haber PRO - Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti.

21 Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

22 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese... Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

23 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese.. Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

24 Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese... Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, keyifle izlediği konserin ardından koronun çalışmalarını yürüttüğü adrese sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tuncer, "Çok memnun kaldım. Hem bir eksiği kapattınız hem de amatör ruhla neler yapılabileceğini gösterdiniz" dedi. Hacettepe Üniversitesi'nde yaklaşık 5 ay önce oluşturulan ve üyelerini Hacettepe personelinden seçen Türk Halk Müziği Korosu 4 aylık hazırlığın ardından ilk konserini Sıhhiye Yerleşkesi'ndeki Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Salonun tıka basa dolduğu konserde sevilen türküleri seslendiren amatör sanatçılar beğeni topladı. Koro yöneticisi Öğretim Görevlisi Cemalettin Kalender, "Klasik Türk Müziği Korosu vardı ancak Türk Halk Müziği ayağı eksikti. Bu açığı kapattık" dedi. Kalender, bu tür etkinliklerin kurum içi dayanışma ve kaynaşmayı sağlamaya da katkıda bulunduğunu belirterek, "Katılanlar beğenilerini iletti. Korodaki arkadaşlar kaynaştı. Sinerji diğer birimlere de yansıdı. Amatör bir koro olmasına rağmen iddialı korolardan farkı yok. Bu konser her yıl tekrarlanacak" ifadelerini kullandı.

25 Telehaber.com Hacettepe'de Türk Halk Müziği Konseri Hacettepe Üniversitesi personelinden oluşturulan Türk Halk Müziği Korosu ilk konserinde dinleyenleri mest etti. İHA, :38 Haberin Devamı»» - Türkiye'nin prestijli okullarından Hacettepe, bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Hacettepe Üniversitesi dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kuruyor. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, üniversiteye yeni bir tıp fakültesi kazandırmaya hazırlanıyor. Tuncer, dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kurulması için girişim başlattı. Yeni tıp fakültesi için Harvard'la anlaşan Hacettepe, YÖK'ten de gerekli tüm izinleri aldı. Proje tamamlanırken Bakanlar Kurulu'nun imzası bekleniyor. Harvard diploması alacaklar Bakanlar Kurulu'nun onay vermesiyle birlikte Harvard Türkiye'ye gelecek. Hacettepe Üniversitesi'nin Beytepe Kampusü'ne yapılacak yeni tıp fakültesi dünyada bir ilk olacak. Beytepe'de açılacak fakülteye giden öğrenciler, öğretim yılının yarısını Türkiye yarısını ABD'de okuyacak. Böylece Hacettepe'nin yeni tıp fakültesinden mezun olan öğrenci Harvard diplomasına sahip olacak. Sadece öğrenciler değil tıp fakültesinde eğitim veren öğretim üyeleri de ABD-Türkiye arasında mekik dokuyacak. Türk profesörler, hem Türkiye'de hem de Harvard'da ders

26 verecek. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın onaylaması halinde yeni fakültenin inşaatına hemen başlanacak. Son teknolojinin kullanılacağı akıllı bina olarak inşa edilecek olan Hacettepe Harvard Üniversitesi 2015 yılında eğitime başlayacak. Yeni tıp fakültesi daha çok Araştırma Üniversitesi olarak görev yapacak.

27 Harvard ve Hacettepe Ünivesitelerinden Ortak Tıp Fakültesi Türkiye'nin prestijli okullarından Hacettepe, bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Hacettepe Üniversitesi dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kuruyor. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, üniversiteye yeni bir tıp fakültesi kazandırmaya hazırlanıyor. Tuncer, dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kurulması için girişim başlattı. Yeni tıp fakültesi için Harvard'la anlaşan Hacettepe, YÖK'ten de gerekli tüm izinleri aldı. Proje tamamlanırken Bakanlar Kurulu'nun imzası bekleniyor. Harvard diploması alacaklar Bakanlar Kurulu'nun onay vermesiyle birlikte Harvard Türkiye'ye gelecek. Hacettepe Üniversitesi'nin Beytepe Kampusü'ne yapılacak yeni tıp fakültesi dünyada bir ilk olacak. Beytepe'de açılacak fakülteye giden öğrenciler, öğretim yılının yarısını Türkiye yarısını ABD'de okuyacak. Böylece Hacettepe'nin yeni tıp fakültesinden mezun olan öğrenci Harvard diplomasına sahip olacak. Sadece öğrenciler değil tıp fakültesinde eğitim veren öğretim üyeleri de ABD-Türkiye arasında mekik dokuyacak. Türk profesörler, hem Türkiye'de hem de Harvard'da ders verecek. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın onaylaması halinde yeni fakültenin inşaatına hemen başlanacak. Son teknolojinin kullanılacağı akıllı bina olarak inşa edilecek olan Hacettepe Harvard Üniversitesi 2015 yılında eğitime başlayacak. Yeni tıp fakültesi daha çok Araştırma Üniversitesi olarak görev yapacak.

28 Harvard ve Hacettepe ortak tıp fakültesi kuracak Türkiye'nin prestijli okullarından Hacettepe, bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Hacettepe Üniversitesi dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kuruyor. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, üniversiteye yeni bir tıp fakültesi kazandırmaya hazırlanıyor. Tuncer, dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kurulması için girişim başlattı. Yeni tıp fakültesi için Harvard'la anlaşan Hacettepe, YÖK'ten de gerekli tüm izinleri aldı. Proje tamamlanırken Bakanlar Kurulu'nun imzasıbekleniyor. Harvard diploması alacaklar Bakanlar Kurulu'nun onay vermesiyle birlikte HarvardTürkiye'ye gelecek. Hacettepe Üniversitesi'nin Beytepe Kampusü'ne yapılacak yeni tıp fakültesi dünyada bir ilk olacak. Beytepe'de açılacak fakülteye giden öğrenciler, öğretim yılının yarısını Türkiye yarısını ABD'de okuyacak. Böylece Hacettepe'nin yeni tıp fakültesinden mezun olan öğrenci Harvard diplomasına sahip olacak. Sadece öğrenciler değil tıp fakültesinde eğitim veren öğretim üyeleri de ABD- Türkiye arasında mekik dokuyacak. Türk profesörler, hem Türkiye'de hem de Harvard'da ders verecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın onaylaması halinde yeni fakültenin inşaatına hemen başlanacak. Sonteknolojinin kullanılacağı akıllı bina olarak inşa edilecek olan Hacettepe Harvard Üniversitesi 2015 yılında eğitime başlayacak. Yeni tıp fakültesi daha çok Araştırma Üniversitesi olarak görev yapacak. Safure Cantürk / Sabah

29 Hacettepe ve Harvard ortak tıp fakültesi kuruyor Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, üniversiteye yeni bir tıp fakültesi kazandırmaya hazırlanıyor. Tuncer, dünyanın bir numarası Harvard Üniversitesi ile ortak tıp fakültesi kurulması için girişim başlattı. Yeni tıp fakültesi için Harvard la anlaşan Hacettepe, YÖK ten de gerekli tüm izinleri aldı. Proje tamamlanırken Bakanlar Kurulu nun imzası bekleniyor. Harvard diploması alacaklar Bakanlar Kurulu nun onay vermesiyle birlikte Harvard Türkiye ye gelecek. Hacettepe Üniversitesi nin Beytepe Kampusü ne yapılacak yeni tıp fakültesi dünyada bir ilk olacak. Beytepe de açılacak fakülteye giden öğrenciler, öğretim yılının yarısını Türkiye yarısını ABD de okuyacak. Böylece Hacettepe nin yeni tıp fakültesinden mezun olan öğrenci Harvard diplomasına sahip olacak. Sadece öğrenciler değil tıp fakültesinde eğitim veren öğretim üyeleri de ABD-Türkiye arasında mekik dokuyacak. Türk profesörler, hem Türkiye de hem de Harvard da ders verecek. Başbakan Tayyip Erdoğan ın onaylaması halinde yeni fakültenin inşaatına hemen başlanacak. Son teknolojinin kullanılacağı akıllı bina olarak inşa edilecek olan Hacettepe Harvard Üniversitesi 2015 yılında eğitime başlayacak. Yeni tıp fakültesi daha çok Araştırma Üniversitesi olarak görev yapacak.

30 Hacettepe ve ODTÜ zirvede 2 üniversite spor kulübünün cimnastik takımları, ritmik branşta iki ayrı kategoride ilk sırayı aldı. Türkiye Cimnastik Federasyonu Ritmik Jimnastik 2. Etap Yıldızlar, Gençler ve Grup yarışmaları Denizli de yapılırken, Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü, grup yarışmalarında birinciliği elde etti. Cimnastik ve bale kombinasyonunda sporcuların gösteri kompozisyonunun değerlendirildiği yarışmada, yıldızlar kategorisinde ODTÜ Spor Kulübünden Selen Bektaş birinci, Ege Cimnastik Spor Kulübünden Duygu Mutlu ikinci, Beşiktaş tan Burcu Ulubent in üçüncü oldu. Yıldızlar kategorisinde, takım sıralamasında ODTÜ Spor Kulübü 1. Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü 2., Beşiktaş 3. sırada yer aldı. Gençler kategorisinde; Ege Cimnastik Spor Kulübü sporcuları Ecem Çankaya, Doğa Hitay ve Derinsu Poyraz ilk üç sırayı aldı. Gençler kategorisi takım sıralamasında; Ege Cimnastik Spor Kulübü birinciliği, İzmir Çimentaş Spor Kulübü ikinciliği, Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü üçüncülüğü elde etti. Grup yarışmalarında, yıldızlar kategorisinde Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü 1., Beşiktaş Cimnastik Kulübü 2., Turkuaz Cimnastik Gençlik Spor Kulübü 3. oldu.

31 Hepatit C de doğru hastaya doğru tedavi ile başarı %96 a çıkıyor Hepatit C tedavisinde alternatifler artıyor Hepatit C de Yeni Tedavi Alternatifleri konusunda enfeksiyon hastalıkları uzmanları ile gastroenterologlara yönelik olarak Ankara da düzenlenen toplantıda bir araya gelen uzmanlar Hepatit C de erken evre tedavi, Standart tedavi ile karşılanmayan beklentiler ve Tedavide alternatifleri güncel verileri değerlendirdiler. Oturumun ardından sorularımızı yanıtlayan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati Örmeci, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Halis Şimşek ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü nden Prof. Dr. Rahmet Güner, güncel tedavide kullanılmaya başlanan yeni nesil antiviral ajanlarla ilgili Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya nın sorularını yanıtladılar. Hepatit C tedavisinde yeni nesil ajanların devreye girmesiyle başarı oranlarının ve tedavi alternatiflerinin önemli oranda arttığını söyleyen Prof. Dr. Necati Örmeci, Hepatit C de doğru kişiye doğru zamanda doğru tedavinin verilmesi durumunda başarı oranı %50 den %75 e çıkar. Bu %75 overall dediğimiz genel hasta popülasyonu için geçerlidir. İşte burada hekime çok önemli görev düşüyor, yani hastayı çok iyi seçerseniz ortalama başarı %96 ya kadar da yükselebilir dedi. Türkiye de Hepatit C de uygulanan mevcut standart tedavi nedir? Bu tedavinin genel başarı oranı nedir?

32 Prof. Dr. Necati Örmeci: Dünyada 2011 yılına kadar Hepatit C nin standart tedavisi pegile interferon artı oral yolla kullanılan ribavirin di. Bu tedavi genel popülasyonda %47 ile %52 arasında başarı oranlarına sahipti. Ancak, bu oran tedaviye daha zor cevap verebilen genotip 1, genotip 4, genotip 5 için geçerli. Genotip 2 ve 3 te başarı oranları %80 lere kadar çıkabiliyor yılından itibaren virüsün çoğalmasını sağlayan proteaz enzimlerine yönelik geliştirilen ve bunları bloke eden proteaz inhibitörü denilen yeni nesil ilaçlar kullanıma girdi. Bu ilaçlar virüslerin proteinlerinin üretiminde rol oynayan proteaz enzimini bloke ederek çoğalmasını durdurmaktadır. Bu sayede virüs çoğalamadığı için bu yeni grup ilaçlar tedavide çığır açtılar yılından itibaren dünyanın kabul ettiği standart tedavi, üçlü tedaviden ibaret hale geldi. Türkiye de de bugün aynı gruptan Telaprevir isimli ilaç ruhsatlandırılarak kullanıma sunulmuştur. Hepatit C de erken dönem tedavinin önemi nedir? Telaprevir in de tedaviye eklenmesiyle başarı oranlarında ne gibi değişiklikler oldu? Prof. Dr. Halis Şimşek: Biz hepatit C yi sınıflarken, fibrozis denilen bağ dokusunun miktarına bakarız. Çünkü bağ dokusunun artışına göre siroza gidiş olur. Ne kadar erken tedavi edersek, fibrozis ne kadar azsa, tedaviye yanıt o kadar fazla olur. Ancak bir diğer önemli nokta, öyle bir hasta grubu var ki, fibrozisi sıfır gibi, karaciğer testleri normal, hepatit C uzun soluklu bir hastalık olduğu için bazen on yıllarca hepatite bağlı hiçbir problemi olmayabiliyor. O nedenle biz hastayı değerlendirirken, hiç tedavi gerekmeyen hastalarla tedavi gereken hastaları ayırıyoruz. Tedavi gereken hastaları da erken dönemde tedavi etmek istiyoruz. Her hepatit C hastası tedaviye aday değil midir? Prof. Dr. Halis Şimşek: Her hepatit C hastası tedaviye

33 adaydır. Hasta ben tedavi olmak istiyorum derse, tedavi olabilir. Ama fibrozisi sıfır olan, karaciğer testleri normal olan bir hastada beklentimiz yıl boyunca hepatit C ye bağlı ciddi bir problemin olmayacağı yönündedir. O nedenle hasta lı yaşlarda ise ve karaciğerinde hiçbir hasar yoksa, bu gurubu sadece takip etmeyi tercih ediyoruz. Biz tedavi kararı alırken hastayı tüm detaylar konusunda bilgilendirerek ve bütün bu alternatifleri hastaya sunarak ilerliyoruz. Bazı özel durumlarda örneğin; karaciğer nakli yapılması gereken, son dönem hastalarda eğer hepatit C virüsü varsa, karaciğer naklinden sonra %100 nüks ediyor. Halbuki bu hastalarda virüsü negatifleştirip, transplantasyona verirseniz bu nüks oranları çok düşüyor. Bu tür hastaları da ancak karaciğer nakli yapılan merkezlerde çok yakın gözlem altında, aynı şehirde tedavi etmeniz gerekiyor. Hasta tedavi merkezine uzak ise izlem zor olacağı için bu tedaviler tehlikeli olabiliyor. Çünkü bu tür hastalar interferonun yan etkilerine ve komplikasyonlarına açık oluyor. Vücut savunması baskılanıyor, infeksiyon daha sık görülüyor. Dolayısıyla her hasta için sunacağımız tedavi alternatifi farklı oluyor. Standart tedavinin yan etkileri var mı, bunlar nelerdir? Prof. Dr. Halis Şimşek: Standart tedavinin pek çok yan etkisinden söz edilebilir. Mesela; standart interferon-ribavirin tedavisinde interferona bağlı gribal durum olabiliyor. Ateş, halsizlik, bitkinlik gibi; bazı hastalar günlerce yataklarından kalkamayabiliyorlar. Biz daha önce ilk tedavi uyguladığımızda hastayı bir hafta hastaneye yatırıp tedavi verirdik; yan etkilerini görelim diye. Bunun yanında interferon alan ama hiç etkilenmeyen hastalar da olabiliyor. O nedenle ilk doz çok belirleyicidir. Genellikle bir aydan sonra da yan etkiler azalıyor. Bazı hastalarda Ribavirine bağlı kan değerleri düşebiliyor, hastaların %30 unda kan miktarı azalıyor. Eğer kan değerleri çok düşerse ilaç dozunu azaltmak ya da kanı yükseltici tedbirler almak gerekiyor. Bir grup hastada kalp yetmezliği ve kalp rahatsızlığı olabiliyor. Eğer hasta hamileyse ya da hamile kalmak istiyorsa, bu ilaçları kullanamıyor. İlacı kestikten altı

34 ay sonra ancak hamile kalabiliyor. Bütün bunları hasta ile detaylı olarak tartışıyoruz ve hasta ile birlikte karar veriyoruz. Hastada nüks oluşursa nasıl bir yol izliyorsunuz? Prof. Dr. Halis Şimşek: Tedaviden sonraki 6 içinde nüks oluşabilir. O zaman kalıcı viral yanıt olmamış demektir. Altı aydan sonra da nüksle karşılaşmak mümkün. Süre geçtikçe relaps azalıyor. Ancak hastada relaps olmuşsa, pegile interferon, ribavirinden oluşan klasik ikili tedaviye cevap azalıyor. İşte yeni tedavilerin en başarılı olduğu yer burası. Eğer hastada relaps olmuşsa üçlü tedavi ile çok yüksek başarı elde edebiliyoruz. Örneğin; aynı tedaviyi ikinci kez verdiğimizde başarı oranı relapsta %10 lara düşerken, üçlü tedavide bu oran 80 lere kadar çıkabiliyor. Ülkemizdeki sorun zaten bu relaps olan hastalardaki problemdir. Daha önce bu hastalara sunabileceğimiz bir tedavi alternatifi yoktu. Bu nedenle geçmiş yıllarda bu yeni nesil ilaçları, dört gözle bekliyorduk. Hepatit C tedavisinde yeni nesil ilaçlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye de bu ilaçları hangi hasta gruplarında kullanılıyor? Prof. Dr. Halis Şimşek: Dünyadaki durumla Türkiye deki durum biraz farklı; ABD de çoğunluk Hepatit C genotip 1b, orada uygulanan klasik tedavi doğrudan üçlü tedavidir. Diğer tedavilerin hiçbir yeri yoktur. Neden? Çünkü bir bölümünü hasta ödüyor. Diğer Avrupa ülkelerine baktığımızda birçok ülkede yine önerilen tedavi üçlü tedavidir. Bazı ülkelerde bu tedaviye cevabı tahmin edebildiğimiz bazı durumlar var. Örneğin; fibrozisi azsa yanıt iyi. Genetikle ilgili olarak interlökin 28 B polimorfizmi dediğimiz bir durum var. Eğer o homozigotsa, klasik tedaviye yanıt yükseliyor. Eğer homozigot değilse, klasik tedaviye yanıt düşüyor. Türkiye ye gelince, tabii bu tür tedaviler son derece pahalı tedaviler. O nedenle bu tür tedavilerin mutlaka ihtiyacı olan ve cevap alma şansı yüksek gruplara uygulanması gerekiyor. O grup da relaps olan gruptur, cevap şansı

35 yüksek, başka alternatifi yok, mutlaka uygulanması gereken gruptur. İkinci grup da fibrozisi yüksek olan gruptur. Çünkü onlar da ilerleme hızlı oluyor. Hasta, bu hastalıktan hayatını kaybedebiliyor. Bu iki grup gerçekten önemlidir. Tabii ki biz hekim olarak fayda görecek her hastaya bu tedaviyi vermek istiyoruz. İnanıyorum ki, bir süre sonra trend o yöne gidecektir. İlaçlar biraz daha ucuzlayacaktır, kabul edilebilir rakamlara gelecektir. Tedavide reçete maliyetinin çok yüksek olduğunu söylediniz. Fakat karaciğer transplantasyonu da çok yüksek maliyetli bir sorun. Hastalığının ileri evrelere kadar gitmesini beklemek yerine en baştan tedaviye eklense daha maliyet-etkin bir tablo ortaya çıkmaz mı? Prof. Dr. Halis Şimşek: Bizim toplantılarda kendi aramızda tartıştığımız en önemli konulardan birisi de bu; ne zaman kimi tedavi edelim? Artık hastalığın doğal seyrini biliyoruz. Bu doğal seyri içinde nerede müdahale etmemiz gerektiğini de biliyoruz. O nedenle tedavi ederken bu verileri hasta ile paylaşıyoruz. Ama hasta en başta, bir yıllık hepatit C hastası ülkemiz şartlarında ben tedavi olmak istiyorum, bu virüsü istemiyorum, bu bir infeksiyon diyebilir. Ülkemizde bunun tedavi endikasyonu var ve devlet ödüyor ama üçlü tedaviyi ödemiyor. Yani klasik tedaviyi interferon-ribavirin tedavisini ödüyor. Telapreviri ise relaps olan, ileri hastalığı olanlarda ödüyor. Prof. Dr. Necati Örmeci: Hepatit C virüsleri özellikle 40 lı yaşlara kadar fibrozis açısından yavaş seyrediyor. 30 lu, 40 lı yaşlarda orta derecede hızlı seyrediyor ama yaşın 50 nin üzerine çıkması ile birlikte virüsü alan kişide virüs hızlı fibrozis ile siroza götürüyor. Şimdi düşününüz ki bir hasta 60 yaşlarına gelmiş, fibrozisi hiç yok. Böyle bir hastayı üçlü tedavi ile tedavi etmek çok akılcı olmayabilir. Neden? Çünkü çok pahalı olur. Dolayısıyla, gen poliformizmi iyi olanlar, yani tedavide kolay başarı elde edebileceğimiz hasta gruplarında üçlü tedavi gerekmeyebilir. Burada hekimlere çok önemli görevler düşüyor. Hastayı çok iyi seçmemiz lazım, hastanın bütün gen polimorfizmi dahil, genetik şifresini ortaya koyup hasta özelliklerini değerlendirmeniz gerekiyor. Pek çok kriterler var, bütün bu kriterleri değerlendirip,

36 hastada ikili tedavi uygunsa ikili, üçlü tedavi uygunsa üçlü tedavi uygulamak akıllıca olur. Hastaların tedaviye uyumları nasıl? Prof. Dr. Rahmet Güner: Ben bir hastaya tedavi başlamadan önce yarım saat konuşuyorum. İlk söylediğim şey tedavinin beklediğimiz yan etkileri oluyor. Bu özellikle ikili tedavi için yapıyoruz. Şimdi ikili tedaviden üçlü tedaviye geçecek hasta grubuna ek yan etkileri de iyi anlatmak gerekiyor, neyle karşılaşacağını iyi ifade etmek lazım. Benim tedavi başlayıp da cep telefonumu vermediğim hastam yok, gece arıyorlar. Hem hasta adına, hem de hekim adına çok ciddi bir emek gerektiriyor. Çok zaman harcanması gereken, karşılıklı diyalog halinde götürülmesi gereken süreç söz konusu oluyor. Bir de sadece yan etkiler için değil, hasta ancak bu tedavinin %80 inine uyarsa kalıcı virolojik yanıt ve başarı sağlanıyor. Hepatit C tedavisindeki amacınızı ne şekilde özetliyorsunuz? Prof. Dr. Halis Şimşek: Hepatit C tedavisindeki amacımızı şu şekilde özetleyebiliriz. Hastanın tedaviye ihtiyacı var mı? Hasta bu tedaviden ne kadar fayda görecek? Bütün bunları hastaya anlatıyoruz. Bunları anlattıktan sonra hangi kombine tedaviyi vereceksek, hangi tedavi uygun ve hangi tedaviyi devlet ödüyor, bazen üçlü tedavinin uygun olduğu hasta grubu oluyor ama devlet ödemeyebiliyor. Bütün bunları hasta ile tartışıyoruz. Sonunda fibrozisi yani hasarı orta derecede olan hastalara genotip polimorfizmi iyi olan hastalara tedavi öneriyoruz. Eğer bir ay içinde ciddi bir düşme varsa virüs yükünde klasik tedaviye de devam etmek mümkün. Eğer düşme yoksa o zaman hasta üçlü tedavi adayıdır. Bütün bunları hasta ile tartışıyoruz. Orta derecede hasar alan her hasta tedavi edilmelidir.

37 Atletizm Federasyonu Başkanı: "İlkemiz Temiz Spor" Spor TÜRKİYE Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, son günlerde gündemi meşgul eden konulara ilişkin Feriye Lokantası'nda basın toplantısı düzenledi. Mehmet Terzi, başta Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt olmak üzere birçok konuya açıklık getirdi. Atletizmin her bir branşının ayrı bir federasyon konusu olabilecek büyüklükte olduğunu ve bugün itibariyle yıldızlar, gençler, 23 yaş altı ve büyükler kategorilerinde uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil eden sporcu sayısının 500'ün üzerinde olduğunu belirten Mehmet Terzi, "Sistemli çalışmamız ve uyguladığımız projelerin doğal sonucu olarak sayımız günden güne artıyor, ülkemizde atletizm büyüyor. Bu büyüme, yüzdesel olarak bir yükselme olmasa da yaşanan sorunların sayısında da artışı yanında getiriyor" dedi. "TEMİZ SPOR" İLKESİ İLE HAREKET EDİYORUZ Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin cezalı sporcular listesinde bugün itibariyle 7 atletlerinin bulunduğunu ifade eden Terzi, "Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki Türkiye Doping Kontrol Merkezi faaliyette

38 olduğu dönemde Türkiye Atletizm Federasyonu, sporcularından en çok numune aldıran, sporcularının en çok kontrol eden kurum oldu. Merkezin akreditasyonunu kaybetmesinden bu yana dopingle mücadelemiz, sporcu ve antrenörlere yönelik olarak milli takım kamplarında, gelişme seminerlerinde ve antrenörlük kurslarında, alanında uzman kişiler tarafından "dopingin zararları" konusunda eğitici bilgiler verdirilerek sürüyor. Bu kapsamda Dünya Anti-Doping Ajansı'nın kurallarını Türkçe'ye çevirttik ve kitapçık haline getirerek sporcu ve antrenörlerimize dağıttık, aynı zamanda internet sitemizde yayınladık. Kurmuş olduğumuz Bilim Kurulu ile her geçen gün "Daha fazla neler yapılabilir?" sorusuna cevap arıyoruz. Sporcu sayımız arttıkça, sporcularımızın kontrolü de zorlaşıyor, dolayısıyla İzmir'de kuracağımız merkez ile bu açıdan önemli. Federasyonumuzun "Temiz Spor" ilkesiyle hareket ettiğinden kimsenin şüphesi olmasın" şeklinde konuştu.

39 Nevin Yanıt'ın savunması alınacak Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, son dönemde yaşanan doping iddialarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Ortaköy'deki Feriye Lokantası'ndaki toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mehmet Terzi, Türk atletizminin son yıllarda büyük gelişim kaydettiğini aktararak, "Federasyonumuz büyüdüğü sürece kendi paralelinde değişik sorunlarla karşı karşıya geliyor. Bunlardan birisi de dopingle mücadele. İlkemiz temiz spor. Sporcularımızın dopinge bulaşmadan bu sporu en iyi şekilde, performanslarını yükselterek yapmalarını amaçlıyoruz. Hacettepe Üniversitesi'nin akredite olduğu dönemde en fazla numune aldıran federasyon Atletizm Federasyonu'dur. Hiçbir federasyonda bulunmayan, sporcuda yasaklı madde bulunması durumunda hangi antrenörle çalışıyorsa onu da disiplin kuruluna vererek ceza aldıran tek federasyonuz" diye konuştu. "2003 yılından bu yana 8 sporcu dopingli olarak gözüküyor"

40 Terzi, Atletizm Federasyonu olarak dopingle mücadele konusunda önemli çalışmalar içerisinde olduklarını belirterek, "Sporcularımızın eğitimleri sırasında veya kamplara geldiklerinde antrenörlerine uyarı konusunda etki sağlamaya çalışıyoruz. Bu kadar mücadele etmemize rağmen, onaylamadığımız olaylar gerçekleşiyor" ifadesini kullandı. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) listesinde dünyada 258 sporcunun cezalı durumda bulunduğunu belirten Terzi, "Bunların 39'u Rusya, 13'ü Kenya, 12'si Ukrayna, 51'i Hindistan. Bizim sayımız ise 2003 yılından bu yana 8 sporcu olarak gözüküyor. Sayısı 500 atlete kadar ulaşan milli takımlarımızın denetlenmesi, kontrol edilmesi her zaman mümkün olamamaktadır" şeklinde konuştu. Nevin Yanıt'ın durumu Milli atlet Nevin Yanıt'ın Avrupa Şampiyonası ve Londra Olimpiyat Oyunları'ndaki numunelerinde sorun olmadığını aktaran Mehmet Terzi, "Nevin Yanıt'ın Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'ndan önce Düsseldorf'ta deneme amacıyla katıldığı yarışmada alınan numunede yasaklı madde tespiti sonucu disiplin kurulunda savunması alınacak. Bu savunma neticesinde bir karar verilecektir. Nevin'in biyolojik pasaportla ilgili bir sıkıntısı olmamıştır. Helsinki'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda ve olimpiyatlardaki numunesinde bir sorunu yoktur" açıklamasında bulundu. "Sporcularımızı korumamız gerekiyor" Kamuoyunda ve basında yaşanan tartışmaların, soruşturması süren sporculara zarar verildiğini ifade eden Başkan Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Antidoping yönetmeliğinde biyolojik pasaport var. Kandaki sapmaları belirliyor. Yasaklı maddenin veya yasak yöntemlerin araştırılması sonucunda IAAF'ın bilirkişileri nezdinde etkileri görülürse, sporcuları disiplin kuruluna sevk ediyoruz. Bu durumda federasyonumuz sporcunun haklarını korumak açısından hiç bir açıklama yapma durumunda olmuyor. Bugün, öyle yazılar çıkıyor ki, onların sıkıntılı döneminde bütün cezayı veriyoruz. Ellerinden ödülleri alıyoruz. Böyle bir mantık sporcuya ne kadar yararlıdır? Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum." Terzi, sporcuların haklarının korunması gerektiğini vurgulayarak, "Sporcularımızın davalarını etki edecek haberlerin olmaması gerekiyor. Bu haberler Türkiye'de kalmıyor ve Aslı Çakır Alptekin suçlu bulunursa madalyasının hangi ülkelere gideceği belli olduğu için o ülkelerin uluslararası federasyonu nezdinde lobi çalışmalarıyla davaya etki etme çabaları öne çıkıyor" şeklinde konuştu. "Pazarlık yok" Türkiye Atletizm Federasyonu'nun IAAF'la bir takım pazarlıklara girdiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Terzi, "Atletizm Federasyonu olarak IAAF'a, Aslı Çakır Alptekin'in affedilmesi için girişimde bulunduğumuz ve Nevin Yanıt'ın cezasını kabullendiğimiz şeklinde haberler var. Benim spor camiasındaki 43'üncü yılım. Sporun bana verdiği erdemler var. Bu erdemleri hiçbir zaman bozmadım. Bu kadar basit ve erdemsiz bir teklifin yapılması nasıl mümkün olabilir?" şeklinde konuştu. "Nevin'in süreci daha kısa olabilir"

41 Dopingle alakalı sorun yaşayan Nevin Yanıt'ın soruşturmasının, Aslı Çakır Alptekin'e göre daha kısa süreceğini vurgulayan Mehmet Terzi, "Nevin Yanıt'la ilgili süreç, biraz daha kısa sürebilir. Numunesinde yasaklı madde bulunan sporcuların ve antrenörlerin savunması uzayabilir ve bir oturumda cevap verilmeyebilir. Biyolojik pasaport konusu ise daha hassas. Değişik branşlardaki tıp uzmanlarının vereceği raporlara bağlı olarak daha fazla uzayabilir" değerlendirmesinde bulundu. "Numune alıcıların sporcularımıza saygı duyması gerekiyor" Atletizm Federasyonuna bağlı iki sporcunun doping numunesinden kaçtığı şeklindeki haberler hakkında da bilgi veren Terzi, şunları dile getirdi: "Dopingle mücadele konusunda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin talimatını imzalayan ilk federasyon biziz. Dopingle mücadele konusunda numune alıcıların, sporcularımızdan numune alması gayet doğaldır. Kamplarda alınan numunelerle ilgili soruşturmalar başlattık. Son alınan numunelerde sporculara yapılan yanlışlıklar var. Bu sporcular çok değerli, yılda yetişiyor. Nasıl antrenörlerimiz ve sporcularımız kendilerine saygı duyuyorsa numune alıcıların da sporcularımıza saygı duyması gerekiyor. Sporcularımız rencide olmuşlar. Hak etmediği davranışlar karşısında kalmışlar. Belgeyi imzalayıp, hastaneye giden iki sporcu var. Bunlar yaptıkları hatanın cezasını çekerler. Biz hiçbir sporcuyu korumuyoruz. Bu konuda federasyonumuz zor durumda bırakılıyor. Biz bu kadar mücadele ederken, sporcular veya antrenörler buna uymuyorsa onun cezasını çekerler." "IAAF'ın açıklaması şık olmadı" IAAF sözcüsünün Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt'ın durumlarıyla alakalı açıklamalarda bulunmasının şık olmadığını aktaran Mehmet Terzi, "IAAF'ın sözcüsü Davis'in açıklamalarını biz de araştırdık. Oradaki açıklamalar tedbir konusuyla alakalıydı. Tedbiri IAAF vermiyor, biz veriyoruz. Nevin Yanıt ve Aslı Çakır Alptekin'i Akdeniz Oyunları listesine almayışımız da bu tedbirle alakalı bir durum. Oradaki açıklama, ceza alırlarsa nelerle karşılaşabilecekleriyle ilgilidir. Tabi süreç devam ederken IAAF'tan böyle bir açıklamanın yapılmasını şık görmüyorum" şeklinde konuştu. Başkan Terzi, Nevin ve Aslı Çakır'ın yanı sıra iki sporcuyla alakalı doping soruşturmasının sürdüğünü açıklayarak, "Şu anda Pınar Saka ile ilgili bir durum var ama henüz dava aşamasına gelmedi. Bir de 1998 doğumlu bir sporcumuzun astım ilacı kullanmasıyla alakalı bir durumu var. Kendisi astım ilacı kullandığını numune alırken yazdığı formda belirtiyor ancak daha önce mücadele komisyonuna bildirmesi gerekiyordu. Bunun dışında başka bir sporcuyla alakalı sıkıntımız yok" ifadelerini kullandı. Sporcuları doping kullanma konularında etkileyen ve antrenörleri kandıran insanların olduğunu anlatan Terzi, "Sporcularımızı etkileyenler var. Hem antrenör hem de sporcularımızı aldatma şekilleri var. Asıl olarak polisiye tedbirlerle bu işin önüne geçmek gerekir. Gençlik ve Spor Bakanlığımız da bu konuda çalışma yapıyor" diyerek sözlerini tamamladı.

42 Atletizmdeki doping iddiaları Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, son dönemde yaşanan doping iddialarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Ortaköy'deki Feriye Lokantası'ndaki toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mehmet Terzi, Türk atletizminin son yıllarda büyük gelişim kaydettiğini aktararak, "Federasyonumuz büyüdüğü sürece kendi paralelinde değişik sorunlarla karşı karşıya geliyor. Bunlardan birisi de dopingle mücadele. İlkemiz temiz spor. Sporcularımızın dopinge bulaşmadan bu sporu en iyi şekilde, performanslarını yükselterek yapmalarını amaçlıyoruz. Hacettepe Üniversitesi'nin akredite olduğu dönemde en fazla numune aldıran federasyon Atletizm Federasyonu'dur. Hiçbir federasyonda bulunmayan, sporcuda yasaklı madde bulunması durumunda hangi antrenörle çalışıyorsa onu da disiplin kuruluna vererek ceza aldıran tek federasyonuz" diye konuştu. -"2003 yılından bu yana 8 sporcu dopingli olarak gözüküyor"- Terzi, Atletizm Federasyonu olarak dopingle mücadele konusunda önemli çalışmalar içerisinde olduklarını belirterek, "Sporcularımızın eğitimleri sırasında veya kamplara geldiklerinde antrenörlerine uyarı konusunda etki sağlamaya çalışıyoruz. Bu kadar mücadele etmemize rağmen, onaylamadığımız olaylar gerçekleşiyor" ifadesini kullandı. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) listesinde dünyada 258 sporcunun cezalı durumda bulunduğunu belirten

43 Terzi, "Bunların 39'u Rusya, 13'ü Kenya, 12'si Ukrayna, 51'i Hindistan. Bizim sayımız ise 2003 yılından bu yana 8 sporcu olarak gözüküyor. Sayısı 500 atlete kadar ulaşan milli takımlarımızın denetlenmesi, kontrol edilmesi her zaman mümkün olamamaktadır" şeklinde konuştu. -Nevin Yanıt'ın durumu- Milli atlet Nevin Yanıt'ın Avrupa Şampiyonası ve Londra Olimpiyat Oyunları'ndaki numunelerinde sorun olmadığını aktaran Mehmet Terzi, "Nevin Yanıt'ın Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'ndan önce Düsseldorf'ta deneme amacıyla katıldığı yarışmada alınan numunede yasaklı madde tespiti sonucu disiplin kurulunda savunması alınacak. Bu savunma neticesinde bir karar verilecektir. Nevin'in biyolojik pasaportla ilgili bir sıkıntısı olmamıştır. Helsinki'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda ve olimpiyatlardaki numunesinde bir sorunu yoktur" açıklamasında bulundu. -"Sporcularımızı korumamız gerekiyor"- Kamuoyunda ve basında yaşanan tartışmaların, soruşturması süren sporculara zarar verildiğini ifade eden Başkan Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Antidoping yönetmeliğinde biyolojik pasaport var. Kandaki sapmaları belirliyor. Yasaklı maddenin veya yasak yöntemlerin araştırılması sonucunda IAAF'ın bilirkişileri nezdinde etkileri görülürse, sporcuları disiplin kuruluna sevk ediyoruz. Bu durumda federasyonumuz sporcunun haklarını korumak açısından hiç bir açıklama yapma durumunda olmuyor. Bugün, öyle yazılar çıkıyor ki, onların sıkıntılı döneminde bütün cezayı veriyoruz. Ellerinden ödülleri alıyoruz. Böyle bir mantık sporcuya ne kadar yararlıdır- Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum." Terzi, sporcuların haklarının korunması gerektiğini vurgulayarak, "Sporcularımızın davalarını etki edecek haberlerin olmaması gerekiyor. Bu haberler Türkiye'de kalmıyor ve Aslı Çakır Alptekin

44 suçlu bulunursa madalyasının hangi ülkelere gideceği belli olduğu için o ülkelerin uluslararası federasyonu nezdinde lobi çalışmalarıyla davaya etki etme çabaları öne çıkıyor" şeklinde konuştu. -"Pazarlık yok"- Türkiye Atletizm Federasyonu'nun IAAF'la bir takım pazarlıklara girdiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Terzi, "Atletizm Federasyonu olarak IAAF'a, Aslı Çakır Alptekin'in affedilmesi için girişimde bulunduğumuz ve Nevin Yanıt'ın cezasını kabullendiğimiz şeklinde haberler var. Benim spor camiasındaki 43'üncü yılım. Sporun bana verdiği erdemler var. Bu erdemleri hiçbir zaman bozmadım. Bu kadar basit ve erdemsiz bir teklifin yapılması nasıl mümkün olabilir-" şeklinde konuştu. -"Nevin'in süreci daha kısa olabilir"- Dopingle alakalı sorun yaşayan Nevin Yanıt'ın soruşturmasının, Aslı Çakır Alptekin'e göre daha kısa süreceğini vurgulayan Mehmet Terzi, "Nevin Yanıt'la ilgili süreç, biraz daha kısa sürebilir. Numunesinde yasaklı madde bulunan sporcuların ve antrenörlerin savunması uzayabilir ve bir oturumda cevap verilmeyebilir. Biyolojik pasaport konusu ise daha hassas. Değişik branşlardaki tıp uzmanlarının vereceği raporlara bağlı olarak daha fazla uzayabilir" değerlendirmesinde bulundu. -"Numune alıcıların sporcularımıza saygı duyması gerekiyor"- Atletizm Federasyonuna bağlı iki sporcunun doping numunesinden kaçtığı şeklindeki haberler hakkında da bilgi veren Terzi, şunları dile getirdi: "Dopingle mücadele konusunda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin talimatını imzalayan ilk federasyon biziz. Dopingle mücadele konusunda numune alıcıların, sporcularımızdan numune alması gayet doğaldır. Kamplarda alınan numunelerle ilgili soruşturmalar

45 başlattık. Son alınan numunelerde sporculara yapılan yanlışlıklar var. Bu sporcular çok değerli, yılda yetişiyor. Nasıl antrenörlerimiz ve sporcularımız kendilerine saygı duyuyorsa numune alıcıların da sporcularımıza saygı duyması gerekiyor. Sporcularımız rencide olmuşlar. Hak etmediği davranışlar karşısında kalmışlar. Belgeyi imzalayıp, hastaneye giden iki sporcu var. Bunlar yaptıkları hatanın cezasını çekerler. Biz hiçbir sporcuyu korumuyoruz. Bu konuda federasyonumuz zor durumda bırakılıyor. Biz bu kadar mücadele ederken, sporcular veya antrenörler buna uymuyorsa onun cezasını çekerler." -"IAAF'ın açıklaması şık olmadı"- IAAF sözcüsünün Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt'ın durumlarıyla alakalı açıklamalarda bulunmasının şık olmadığını aktaran Mehmet Terzi, "IAAF'ın sözcüsü Davis'in açıklamalarını biz de araştırdık. Oradaki açıklamalar tedbir konusuyla alakalıydı. Tedbiri IAAF vermiyor, biz veriyoruz. Nevin Yanıt ve Aslı Çakır Alptekin'i Akdeniz Oyunları listesine almayışımız da bu tedbirle alakalı bir durum. Oradaki açıklama, ceza alırlarsa nelerle karşılaşabilecekleriyle ilgilidir. Tabi süreç devam ederken IAAF'tan böyle bir açıklamanın yapılmasını şık görmüyorum" şeklinde konuştu. Başkan Terzi, Nevin ve Aslı Çakır'ın yanı sıra iki sporcuyla alakalı doping soruşturmasının sürdüğünü açıklayarak, "Şu anda Pınar Saka ile ilgili bir durum var ama henüz dava aşamasına gelmedi. Bir de 1998 doğumlu bir sporcumuzun astım ilacı kullanmasıyla alakalı bir durumu var. Kendisi astım ilacı kullandığını numune alırken yazdığı formda belirtiyor ancak daha önce mücadele komisyonuna bildirmesi gerekiyordu. Bunun dışında başka bir sporcuyla alakalı sıkıntımız yok" ifadelerini kullandı. Sporcuları doping kullanma konularında etkileyen ve antrenörleri kandıran insanların olduğunu anlatan Terzi, "Sporcularımızı etkileyenler var. Hem antrenör hem de sporcularımızı aldatma şekilleri var. Asıl olarak polisiye tedbirlerle bu işin önüne geçmek

46 gerekir. Gençlik ve Spor Bakanlığımız da bu konuda çalışma yapıyor" diyerek sözlerini tamamladı.

47 "Süt İçin" Kampanyası Şanlıurfa da Başladı Sağlık İçin Sağlıklı Süt İçin kampanyası, Şanlıurfa Devlet Su İşleri Salonu nda gerçekleştirilen seminer yapıldı. Şanlıurfa halk Eğitim Merkezi kursiyerlerine açık süt tüketmenin yaratabileceği riskler ve sağlıklı bir gelecek için sağlıklı süt tüketilmesi gerekliliği çeşitli aktivitelerle anlatıldı. Şanlıurfa DSİ Salonu nda, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal ile Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler Sağlık için, Sağlıklı Süt için kampanyası kapsamında seminer verildi. Seminerde Halk Eğitim Merkezi kursiyerleri ve Şanlıurfa da mahallelerde oturan anneler katıldı. Sağlıklı süt Süt için Kampanyanın amacı sağlıklı süt tüketiminin önemi ve açık sütün sağlık açısından yarattığı tehlikeler konusunda toplumun bilinçlenmesine katkı sağlamak için seminer verildi.

48 Hikâye Anlatanlar ve Anlattıranlar Ankara da Buluşuyor 6 10 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen 5.Uluslararası Dijital Hikâye Anlatımı Konferansı ve Sergisi, CREATE, ACT, CHANGE, Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi nin ev sahipliğinde gerçekleşecek. Hacettepe Üniversitesi, Beytepe Kongre Merkezi nde düzenlenecek olan organizasyonda konferans oturumlarının yanı sıra sergi etkinliği de yer alacak. Avusturalya dan Amerika ya, Güney Afrika dan Japonya ya, Norveç ten Yunanistan a kadar dünyanın birçok ülkesinden gelen katılımcılarla gerçekleşecek olan Konferans ta Curtin Universitesi nden (Avusturalya) D.Professor Dr. John Hartley, CDS ten (ABD) Joe Lambert ve Pilgrim Projects ten (İngiltere) Pip Hardy konuk konuşmacı olarak yer alacak. Sadece akademisyenlere değil, dijital hikâye anlatımı uygulayıcı ve kolaylaştırıcılarına, dijital hikâye anlatımı ile ilgilenenlere ve ilgilenmek isteyenlere açık olan etkinlikte 100 ü aşkın katılımcı biraraya gelecek. Dün açılışı yapılan sergi etkinliği dört bölümden oluşuyor. Birinci bölümde dünyanın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirilen dijital hikâye anlatımı projelerinden yapılan altı yerleştirme izleyicilerle paylaşılacak. Samsung un desteği ile izleyicilerle buluşacak olan dijital hikâye projelerinin üç tanesi, ülkemizdeki ilk ve kurumlaşmış Dijital Hikâye Anlatımı Atölyesi olan Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital Hikâye Anlatımı Atölyesi tarafından yürütülmüş olan Amargi li Kadınlardan Dijital Hikâyeler- Yeniden Ziyaret, Ben Alandayken: Genç Akademisyen Kadınlardan Dijital Hikâyeler ve Ankara nın Gizemleri Dijital Hikâyeleri- Erasmus IP Projesi adlı projelerden oluşuyor. İzleyicilerle paylaşılacak olan diğer üç proje ise İyi Yaşamları Olanaklı Kılmak: Aotearoa- Yeni Zelanda da Dijital Hikâye Anlatımı ve Engel(siz)lik, ENDKİST Dijital Hikâye Anlatımı Projelerinden Seçki ve CDS Dijital Hikâye Arşivinden adlı projelerden oluşuyor. Serginin ikinci bölümü ise, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyelerinden Mehmet Can Özer in Otomatik Opera ve ComPOETer inden oluşuyor. Sergi etkinliğinin üçüncü bölümünde Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi akademik kadrosundan Dr. Evren Sertalp in 3 Boyutlu Beytepe Fotoğraf Seçkisi yer alıyor. Serginin dördüncü bölümü ise, Illya Szilak ın Kuer Tenler, Eda Sancakdar ın Nasıl hatırladığımı unuttum ve Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi akademik kadrosundan Gamze Hakverdi ve Çağrı Çakın ın Descartes in Kuaförü adlı çalışmalarından oluşuyor.

49 Giresun Üniversitesi ndeki Kadın Sempozyumu Ve Sanat Çalıştayı Giresun Üniversitesi'nde Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAM) ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü tarafından düzenlenen, Birleşmiş Milletler Türkiye Komitesi ile UNESCO'nun işbirliğinde gerçekleştirilen 'Cinsiyetlerarası Eşitsizliğin ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Devlet Politikaları ve Sivil Sorumluluk' konulu 'Uluslararası Kadın Sempozyumu ve Sanat Çalıştayı' bu sabah 5.oturum ile yeniden başladı. Toplumsal cinsiyet ve kimlik politikaları başlıklı 5.oturumda konuşan Yakutistan Kuzey Doğu Federal Üniversitesi nden Doç. Dr. Liudmila Egorova, 'Toplumsal Cinsiyet Normları', Azerbaycan Bilimler Akademisi nden Doç. Dr. Pervane Mammadova, 'Tebrizli Kadınlarının Maruz Kaldıkları Baskılar ve Yaşadıkları Sorunlar', Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi nden Yrd. Doç. Dr. Pınar Yürür, 'Balkanların Dönüşüm Sürecinde Savaşın Küllerinden Doğan Kadınlar', İstanbul Üniversitesi nden Arş. Gör. Yeliz Yazan, 'Avrupa Birliği Kadın-Erkek Eşitliği Stratejileri ve Türkiye' başlıklı sunumlarıyla kadın-erkek eşitliği, kadına uygulanan şiddet, toplumda kadının yeri başlıklı konulara ilişkin açıklamalarda bulundular. 'Tarihin Işığında Kadına Bakış' başlıklı 6.oturumun ise başkanlığını Hacettepe Ünviversitesi Öğretim Üyesi Prof. Refa Emrali yaptı. Azerbaycan Kafkas Üniversitesi nden Prof. Dr. Minehanım Nuriyeva Tekleli 'Azerbaycan Kadın Tarihi ve Bugünkü Konumu', Gagavuzya dan Prof. Dr. Elizaveta Cvilincova, 'Geçmişten Günümüze Gagavuzya Kadınları', İspanya Madrid Üniversitesi nden Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Maria de 'İspanya, Kadın ve Şiddetin Tarihi', Giresun Üniversitesi nden Arş. Gör. Tolga Çıkrıkçı ise, 'BM Düzenlemelerinde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelenin Tarihsel Gelişimi' konularındaki araştırmalarını açıkladılar. Öte yandan, bugün gerçekleştirilecek olan 5 ve toplamda 10 oturum sonrasında düzenlenecek gala ile sempozyum sona erecek.

50 Bayındır Hastanesi'nden yaşlılık bakımı kursu Bayındır İçenköy Hastanesi'nin Green Park Bostancı Oteli'nde düzenlediği "Geriatrik Bireye Yaklaşım ve Hemşirelik Bakımı Kursu"nun ilk gününde Yaşlılık Bakımı konusunu çok yönlü ele alındı. İSTANBUL Bayındır İçerenköy Hastanesi tarafından düzenlenen "Geriatrik Bireye Yaklaşım ve Hemşirelik Bakımı Kursu"nda yaşlılık ve yaşlılık bakımı konusu çok yönlü ele alındı. Green Park Otel Bostancı'da gerçekleştirilen kursun ilk gününde konuşan Bayındır İçerenköy Hastanesi Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, 65 yaş üstünün yaşlı olarak tanımlandığını anımsatarak, "Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 7.7'sini 65 yaş üstü oluşturuyor" dedi. Gürpınar, Türkiye'de geleneksel aile yapısının değişmesine ve çekirdek aile yapısına geçişe paralel olarak yaşlılığa destek ve yaşlı bakımı konusunun gündeme geldiğini ifade ederek, yaşlılık bakımında kurumların önemli hale geldiğini dile getirdi. Bayındır İçerenköy Hastanesi'nin "Yaşlı Dostu Hastane" patentine