Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "http://www.cengizcetintas.com/index.html"

Transkript

1 1

2 KUVA-YI SEYYARE İSYANI 1919 yılında İzmir in işgalinden sonra Yunan birliklerinin Ege içlerine doğru ilerlemeye başlaması sırasında Kuva-yı Milliye olarak adlandırılan bazı silahlı çeteler ve yerel gruplar bu işgallere karşı koydu. Poyraz Ağa ve Alaşehirli Mustafa Bey gibi çete reisleriyle direnişe katılan Çerkez Ethem, kısa bir süre sonra çetenin başına geçerek Salihli de bir direniş örgütü oluşturdu. Zamanla Kuva-yı Seyyare adını verdiği çetesini giderek güçlendirdi. Çerkez Ethem ve Kuva-yı Seyyare yıllarında patlak veren Anzavur, Düzce, Adapazarı ve Yozgat ayaklanmalarının bastırılmasında belirleyici rol oynadı. Çerkez Ethem Bey ve Kuva-yı Seyyare, bu isyanlar bastırıldıktan sonra Ankara ya geldi. Niyetleri burada kalıp iktidar mücadelesi vermekti. Bu sırada büyük Yunan saldırısı başlar. Yunanlılar hızla ilerlemektedir. Balıkesir ve Bursa nın düşmesi beklenmektedir. Yunan ilerleyişi karşısında, ne Kuva-yı Milliye müfrezeleri, ne de ordu birlikleri en ufak bir direniş gösteremezler. Disiplin ve yönetimi büsbütün bozulan ordu tümenlerinin geri çekilmesi, bir dağılma biçimini almıştı. Önceleri vatanı fedakârlıklarla savunmuş olan o kahraman yığınlar öteye beriye kaçıyorlar, önlerine çıkan her şeyi tahrip ediyorlardı. Bu perişanlıktan yararlanan Yunan Ordusu Salihli ve Alaşehir i almış ve Balıkesir e yaklaşmıştı. Mustafa Kemal Paşa, Genel Kurmay Başkanı Albay İsmet Bey ve Garp Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa, iç isyanların bastırılmasında büyük başarılar gösteren Ethem Bey i ve adamlarını Ankara ve civarından uzaklaştırmak, Bursa Cephesine yerleştirmek istiyorlardı. Ethem Bey ve kardeşleri ise Ankara da kalmak ve iktidar mücadelesi vermek istiyorlardı. Bu öneriyi zoraki kabul ederler ve Kuva-yı Seyyare, Eskişehir deki istirahatları bittikten sonra Kütahya ya geçer. Yunan saldırısı sonunda yerel cepheler dağılınca, geniş bir bölgeyi içine alan ve daha çok oynak savaş yöntemlerini kullanan bir örgütlenme ortaya çıktı ve Ethem Bey, Kütahya ve Havalisi Kuva-yı Seyyare Komutanı olarak sesini daha çok duyurdu. 1. Kuva-yı Seyyare adı da verilen bu Kuva-yı Milliye gücü, gerçekten de adı gibi her gittiği yerden ses getiren çevik bir kuvvetti. Askerleri ayda on beş liradan otuz liraya kadar aylık alırlardı. Yani düzenli ordu askerlerinin aldığı aylıktan hemen hemen üç kat daha fazla. Bu nedenle ordu askerlerinin bir kısmı da onlara katılıyordu. Çerkez Ethem Bey, gerek bu harekâtlardaki başarısının getirdiği saygınlıkla, gerekse ağabeyleri Reşit ve Tevfik beylerin Meclis içindeki etkinliğiyle bir güç odağı durumuna geldi. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa yla ve TBMM Hükümeti yle çatışmalara girdi. Ethem in Ankara nın otoritesini zayıflatıcı tutumları ve Sovyet Devrimi nden etkilenen Yeşil Ordu örgütündeki etkin rolü T.B.M.M. Hükümeti ni giderek daha fazla rahatsız etmeye başladı. Albay İsmet Bey in (İnönü) Batı Cephesi komutanlığına getirilmesinden sonra Ankara ile ilişkileri daha 2

3 da gerginleşen Çerkez Ethem İstiklal Mahkemeleri ne ve bütün milis kuvvetlerinin düzenli ordu birliklerine dönüştürülmesine karşı çıktı sonlarında kardeşleri ile birlikte Ankara Hükümeti ne karşı ayaklanarak kendisini Umum Kuva-yı Seyyare ve Kütahya Havalisi Komutanı ilan etti. Başlangıçta Ethem Bey le uzlaşmaya çalışan Ankara Hükümeti bundan sonuç alamayınca zora başvurdu. Kütahya dan Gediz e çekilmek zorunda kalan Çerkez Ethem in Şubat 1921 de Yunanlılara sığınmasıyla birlikte Kuva-yı Seyyare dağıldı, başındaki çete reisleri düzenli orduya teslim oldu. 5 Şubat 2015, Eskişehir Cengiz ÇETİNTAŞ 1 MAYIS 1920: GİZLİ OTURUMDA İÇ İSYANLAR, YUNAN KUVVETLERİNİN DURUMU VE KUVA-YI MİLLİYE HAKKINDA MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 8.Birleşim, Gündem: 2/1) Meclis in açılış hazırlıkları sırasında ve açıldıktan sonra ortaya çıkan, Vatanı koruyacak bir ordunun olmamasını fırsat bilen iç ve dış destekli çıkar gruplarının, Padişah ın zaafından ve İstanbul Hükümetinin desteğinden istifade ederek çıkarttıkları isyanlardır. Bunun yanında İzmir ve civarındaki Yunan kuvvetlerinin karşısında Kuva-yı Milliye güçleri bulunmaktadır. iki tarafın ufak tefek harekâtı ve ara sıra birbirine yaptıkları akınlar dışında önemli bir olay yoktur ve cephe sakindir. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Söz Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinindir. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara): Yunan kuvvetleri hakkında öteden beri edindiğimiz malûmata göre, bu kuvvet yüz on bin tahmin edilmektedir. Bu kuvvetin vaziyeti bozuktur. En yeni aldığımız malûmata göre, bir merasim münasebetiyle kuvvetleri gören arkadaşlarımızın beyanatına göre, bu kuvvetler anarşi içindedirler. Fazla, olarak aldığımız malûmata göre bu kuvvetlerin bir kısmı Arnavutların Yunanistan a karşı gösterdikleri hassasiyet üzerine Makedonya ya nakledilmiştir. Buna mukabil bizim cephemizi biliyorsunuz. Başında umum cephelerdeki kuvvetlerimiz yalnız halk kuvvetlerinden ibaretti. Kumanda meselesi de öyle idi. Lâkin son zamanlarda kuzey cephesinde ve daha evvel güney cephesinde, onu müteakip bütün cephede kuvvetler askerî bir şekil almaya başladı. Kumanda hususu da öyledir. Umumî kumandayı ifade etmek lâzım gelirse, kuzey cephesi bir kumandanlıktır. Buranın kumandanı çok kıymetli bir 3

4 arkadaşımızdır. Salihli cephesinde, yakın zamanda, yine yüksek kıymeti haiz ve Anzavur harekâtıyla bütün Millet ve Memleketi kendisine minnettar bırakmış olan Ethem Bey dir. Nazilli cephesinde de Demirci Efe ve diğer kahraman arkadaşlarımız bulunmakla beraber, umumi kumanda da yine kıymetli kumandanlarımızdan Albay Refet Bey idaresindedir. Umum kuvvetimiz düşman kuvveti karşısında sarsılacak gibi değildir. Fevkalâde durumda tabii bu değişebilir. 1 2 AĞUSTOS 1920: SİMAV, DEMİRCİ CİVARINDA DÜŞMANA İNDİRİLEN DARBE HAKKINDA KUVA-YI SEYYARE KOMUTANI ETHEM BEY'İN TELGRAFI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 42.Birleşim, Gündem: 5/1) Üç gün önce beş bin kişilik Kuva-yı Seyyare Birliği, Simav dan Demirci'ye doğru harekete geçti. 31 Temmuz günü Simav Dağları nın Cevizlik mevkiindeki muharebe beş saat sürer bu savaşta müfreze komutanları Halit Bey, Mısırlı Yusuf Bey büyük kahramanlılar gösterirler. Yunanlılar çok sayıda kayıp verirler ve geri çekilirler. Bu savaş Yunanlılar üzerinde büyük etki yaptığından, Venizelos Hükümeti düşürülür ve Başbakan Venezilos Yunanistan dışına kaçar. ÇELEBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Umum Kuva-yı Seyyare Kumandanı Ethem Bey in, Demirci de düşmana indirilen darbeye dair telgrafını okuyoruz. TBMM Başkanlığına Bir gün evvel fedakâr kıtaatımızla başlayan fakat vaktin geç olması dolayısıyla sona eremeyen Demirci Muharebesi, saat altı altıdan önce Demircinin kuzey doğusundaki sırtlarında tekrar başladı. Cesur ve fedakâr mücahitlerin bitmez ve sarsılmaz taarruzlarıyla bir kaç defalar hezimete uğratılan fakat her defasında defalarca güneyden aldığı takviyelerle tutunan Yunanlılar nihayet yedi buçuk saat devam eden şiddetli bir muharebeden sonra bozguna uğramış ve firar etmiştir. Muharebe meydanı, bir Ermeni taburunun yaralı ve ölüleri ile dolu idi. Üstündeki silah ve cephane ve teçhizatına, hatta ceket ve kunduralarını atarak firar eden düşman aç ve yorgundu. Kuvvetlerimiz tarafından Burlukule istikametlerinde beş saat mesafeye kadar takip edilerek teşebbüs ettikleri muharebede de birçok tüfek, makineli tüfek, yaralı ve ölü bırakarak, bitap düşen mücahitlerimizden yakasını zor kurtarabilmişlerdir. Ölülerden başka ikisi yüzbaşı, on beş esir, ganimet olarak otuza yakın otomatik ve makineli tüfek, pek çok silah, miktarı henüz tayin edilemeyen bir milyona 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (1 Mayıs 1920), 1.Dönem, c.1, s.2-9, 4

5 yakın piyade mermisi, çok sayıda otomatik ve mitralyöz şarjörü, birçok hayvan, bir alay karargâhında mevcut olması lazım gelen kaput, battaniye, çadır, elbise, kazan, dört yüz çelik miğfer, istihkâm malzemeleri ve kaçıramayıp tahrip ettikleri bir adet top elde edilmiştir. Mücahitlerimizden şehit ve yaralı adedi elliden azdır. Bunlardan başka akrabam Vasıf ve Makedonya Müfrezesi Kumandanı Mehmet Ali bey lerin de pek kahramanca bir surette hayatlarını feda ettiklerini bildiririm. 2 Ağustos 1920 Umum Seyyar Kuvvetler ve Kütahya Havalisi Kumandanı Ethem CAMİ BEY (Aydın): Reis Beyefendi, Meclis adına Ethem Bey e teşekkür edilmesini teklif ederim. CEMİL BEY (Kütahya): Reis Bey, Demirci hakkında bir önergemiz vardı. ÇELEBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Kütahya Mebusu Cemil Bey ve Konya Mebusu Arif Bey in verdikleri önergeyi okutuyorum. TBMM Başkanlığına Kahraman kıtalarımızın Demirci civarında, Allah ın beğeneceği gibi, düşmana indirdiği şiddetli darbe cidden hürmet ve takdire layık olmakla, Yüce Meclis adına teşekkür telgraf çekilmesini teklif eyleriz. 2 Ağustos 1920 (hay hay kabul, sesleri) Kütahya Mebusu Cemil Konya Mebusu Arif ÇELEBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine yazılmasını kabul buyuruyor musunuz? (hay hay, sesleri) Kabul edilmiştir. 1 1 TBMM Zabıt Ceridesi (2 Ağustos 1920), 1.dÖNEM, c.3, s.41-58, 5

6 21 AĞUSTOS 1920: TBMM BAŞKANI MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN, SİMAV VE DEMİRCİ SAVAŞI HAKKINDAKİ BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 54.Birleşim, Gündem: 7/1) Çerkez Ethem Bey ve Kuva-yı Seyyaresi, Aznavur, Düzce ve Yozgat isyanlarını bastırdıktan sonra Ankara ya geldi. Yunan saldırısı sonunda yerel cepheler dağılınca, Mustafa Kemal Paşa, Ethem Bey i Kütahya ya gitmeyi ikna etti. Kuva-yı Seyyare, geniş bir bölgeyi içine alan ve daha çok oynak savaş yöntemlerini kullanan bir örgütlenme yapısıyla ortaya çıktı ve Ethem Bey, Kütahya ve Havalisi Kuva-yı Seyyare Komutanı olarak sesini duyurmaya başladı. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, Simav ve Demirci de meydana gelen muharebeler hakkındaki beyanatını dinleyeceğiz. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara): Münasip görürseniz gündemdeki kanun tasarısının müzakeresine geçmeden evvel istediğiniz mevzu hakkında kısaca malumat vereyim. Demirci Muharebesi hakkında izahat istenmişti. Demirci havalisindeki son hadiseleri izah edebilmek için müsaade buyurursanız bir kaç gün evvelki tarihten itibaren meydana gelen hadiseleri bir sıra halinde arz edeyim. Bu anlatacaklarımın birçoğu çoğunuzca bilinmektedir. 12 Temmuz 1920 tarihinden evvel Salihli civarında bulunan Yunan kıtalarında bir faaliyet olduğu anlaşılmıştı. Bu faaliyeti müteakip Yunanlılar 12 Temmuz da Manisa ya bağlı Borlu Nahiyesini işgal ettiler. Aynı gün Demirci nin güneyinden, Yunanlılar iki kol ile kuzeye doğru yürüyüşe devam ettiler. Bir kol Gördes istikametinde, diğer kol da Demirci istikametinde idi. Her iki istikamette yürüyen Yunan kıtaları akşamüzeri o istikamet üzerinde bulunan Boz Köyü işgal etti. Bu vaziyette bir kaç gün kaldılar. Etrafında bulunan Müslüman ahalinin ellerinden silâhları topladılar. Düşmanın bu hareketi üzerine Demirci ve Simav da bulunduğunu bildiğimiz bazı Kuva-yı Milliye ve gönüllü kuvvetler ne yazık ki düşman ile temas edemeden dağılmışlardır. Düşman 12 Temmuz dan 21 Temmuz a kadar bu vaziyette kaldı. Ondan sonra tekrar Kuzeye doğru yürüyüşüne devam etti ve Demirci nin güneyinde bulunan ufak bir müfrezemize taarruz etti. Üstün düşman kuvvetleri karşısında kalan müfreze geriye çekilmeğe mecbur olduğundan Yunanlılar Demirci yi işgal ettiler. Bir iki gün sonra Yunanlılar Simav istikametinde yürüyüşlerine devam etmişlerdi. 23 Temmuz da Hisarköy civarına kadar geldiler. Fakat burada durmadılar. Biraz geriye çekilerek Demirci nin kuzeyindeki Demirci Dağlarında bir mevzi aldılar. 25 Temmuz da Kütahya ve Havalisi Kumandanlığı na tayin edilen Ethem Bey kuvvetleriyle beraber Kütahya dan Simav a doğru yola çıktı. 26 Temmuz da Simavlılar yahut kendilerine Simavlı denilen bazı zararlı ve muhalif şahıslar doğrudan doğruya Yunanlılar ile işbirliğine giriştiler. (kahrolsun, sesleri) Müdafaa için ufak tefek müfrezeleri Kütahya istikametine kadar göndermişlerdi. Ethem Bey kuvvetleri de 30 Temmuz da Simav önlerine geldi. Simavlılar başta menfi telkinlerin tesiri ile muhalif vaziyet aldılar ve kendilerine yapılan nasihati dikkate 6

7 almadılar. 1 Binaenaleyh bunların hareketi bastırıldı ve Ethem Bey in Kuva-yı Seyyare kuvveti Simav a girdi. Bu kuvvetler burada durmaksızın Hisarköy istikametinde yürüyüşlerine devam ettiler ve Demirci nin on kilometre kadar kuzeyinde bulunan Yunan kuvvetleri ile karşı karşıya geldiler. Kuva-yı Seyyare Yunan kuvvetlerine taarruz etti ve bu taarruz neticesinde düşmanın vaziyeti sarsıldı ve kendisi beş kilometre kadar güneye çekilmeye mecbur edildi. Ertesi gün Yunanlılar takviye aldılar ve sonra Ethem Bey kuvvetlerine karşı taarruza başladılar. Yedi buçuk saat kadar şiddetli ve ciddi muharebeden sonra Yunan kuvvetleri mağlûp oldu ve Demircinin beş kilometre kadar güneyine çekilmeye mecbur edildiler. Bunu müteakip Yunanlılar tekrar mühimce takviye aldılar ve 4 Ağustos ta Demirci nin güneyine geçmiş bulunan Ethem Bey kuvvetlerine şiddetli ve kuvvetli karşı taarruza geçtiler. Muharebe akşama kadar devam etti ve 5 Ağustos ta da tekrar devam etti. Bu muharebe neticesinde düşmanın sayıca üstün kuvvetleri karşısında kalındığı anlaşıldı. Vaziyet münasip görülmediğinden burada kati netice alınıncaya kadar muharebenin devamından vazgeçildi. Demircide bulunan kuvvetlerimiz Demirci nin doğusuna, daha münasip, daha müsait bir mevzie çekildi. Düşman, bu mevzie çekilmiş olan kuvvetlerimizi takip etti ve yeniden taarruza başladı. Cepheden ve kanatlardan olmak üzere, bilhassa cephenin sol kanadına şiddetli taarruzlarda bulundu. Bu taarruzlar 6 Ağustos ta durduruldu, fakat düşman hakikaten mühim kuvvetler almıştı. Gerek muharebede esir edilen Yunanlılardan ve gerek civar ahaliden edinebildiğimiz malûmattan burada faaliyette bulunan düşman kuvvetleri, bir tümen büyüklüğünde idi. Bu kuvvetler tekrar 14 Ağustos ta daha şiddetli bir surette Ethem Bey kuvvetlerine taarruz etti. 15 Ağustos günü bu taarruzu yapan düşman kuvvetleri fazla sarsılarak ve mağlûp edilerek atılmıştı. Bundan sonra 17 Ağustos gecesi Ethem Bey gayet yerinde bir kararlar verdi. Düşman kendisini toplamağa vakit bulmaksızın düşman üzerine sabaha karşı baskın tarzında bir taarruz yaptı. Bu taarruz neticesinde bütün düşman kuvvetleri tamamen mağlûp edilerek Demirci nin güneyine atılmıştır. (şiddetli alkışlar) Son aldığımız raporlara göre Demirci ye ait havadis bundan ibarettir. Yani düşman kuvvetleri birçok didinmelere, kısa mağlûbiyetlere uğramakla beraber neticede uzunca bir darbe ile Demirci nin güneyine atılmış bulunuyor. Tabii halen temas ve belki muharebe devam etmektedir. HACIM MUHİTTİN BEY (Karesi): Yunanlılar Demirci nin ne kadar güneyine atıldılar, Paşa Hazretleri? 1 Ethem Bey, daha önce Salihli Cephesinde iken Simavlılarla arasında husumet yaşanmıştı. Simavlılar Yunanlılarla işbirliği içinde oldukları için değil, Çerkez Ethem Bey le aralarındaki husumet nedeniyle bu davranışta bulunmuşlardır. 7

8 MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Beş kilometre güneyine atılmıştır. Bu arz ettiğim cephe, malumunuz Garp Cephesinin merkezidir. Bunun kuzeyinde Ertuğrul mıntıkası ve güneyinde Uşak mıntıkası vardır. Bu iki mıntıkada arz etmeye değer bir vaka yoktur. Kuzey cephesinin kuzeyine tesadüf eden İzmit mıntıkasında bazı ufak tefek faaliyetler mevcuttur. Bu faaliyetler bugün bizim lehimizde cereyan etmektedir. CEMİL BEY (Kütahya): Paşa Hazretleri, Sındırgı hakkında malûmat verir misiniz? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Sındırgı hakkında mı? CEMİL BEY (Kütahya): Evet, Simav civarında bir yer. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Efendim, bizim kuvvetlerimiz, arz ettiğim gibi, Demirci nin güneyindedir. O halde, Sındırgıda bir şey yoktur. SIRRI BEY (İzmit): Ethem Bey, bizim sıkıntılı bir zamanımızda yetişerek bize pek ferahlı günler verdi. Onun böyle hasta olduğunu işittiğimiz zaman üzüldüğümüzü Meclis adına Ethem Bey biraderimize bir geçmiş olsun telgrafı ile bildirilmesini teklif ediyorum. (uygun, uygun sesleri) MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Efendim Ethem Bey biraderimizin rahatsızlığından dolayı hakikaten bendeniz de o üzüntüyü şahsen kendimde duydum ve Başkanlık Divanından kendilerine zaten bildirmiştim. Meclis adına da uygun görürseniz tekrar yazarız. (hay, hay sesleri) RAGIP BEY (Kütahya): Efendim, Paşa Hazretlerinin verdiği tafsilâttan istifade ile bendeniz, Uşakta yeniden husule gelen bir galeyandan bahsedeceğim. Geçenlerde cepheye gidip gelen üyelerimizden birisi, cepheleri teftiş esnasında askerler ile temas ettikleri sırada, ağa ve eşrafın harbe iştirak etmediklerinden şikâyet ettiklerini söylemişti. Filhakika efendiler bu, ordularımız için mühim bir eksikliktir. İşte bu mühim eksikliği takdir eden Uşaklılar onu bugün ikmal ediyorlar. Hem de pek tarihi ve ihtişamlı bir surette... REFİK BEY (Konya): Müzakere devam ediyor ama çoğunluk kalmadı. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Oylanılacak bir mesele yoktur. Müzakere devam edebilir. RAGIP BEY (Devamla): Pek ihtişamlı, pek ehemmiyetli bir surette ikmal ediyorlar. Yeni gelen birkaç hemşerimden aldığım malûmata göre, Uşak ahalisinin eşraf ve ağaları silâha sarılmıştır. Cephe için hazırlık yapıyorlar. (Allah razı olsun sesleri) Uşak, İzmir'in işgali gününden itibaren malını, canını ve her türlü varlığını, İzmir'den düşmanı atmak için, fedaya azmetmişti ve bunu ta o zamandan bugüne kadar fiilen ve maddeten, zaman zaman ispat etmiştir. Bu defa varlığından ne kalmış ise ortaya atmış. Memleketin eşraf ve ağaları bizzat silâha sarılmak suretiyle cepheye gitmeye hazırlanmaktadırlar. Bendeniz temenni ederim ki her 8

9 yerde aynı şekilde bir hareket başlasın. İşte o zaman düşman derhal mahvedilir. Bir daha bir karış yerimize ayak basamaz. (doğrudur, sesleri) 1 2 EYLÜL 1920: KUVA-YI MİLLİYE NİN HALKTAN PARA TOPLAMASINA DAİR AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ M.ŞÜKRÜ BEY İN KONUŞMASI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 57.Birleşim, Gündem: 9/6) Kuva-yı Milliye ye finansman sağlamak için o yıllarda uygun olmayan yollar izlenmişti. Kuva-yı Milliye nin Kuva-yı Seyyare adı altındaki kesimi bağış adı altında halktan zorla para toplamışlardı. Para ve mal şeklinde yapılan bu bağışlar, kişilerin bağışta bulunup, bulunmama konusunda verecekleri kişisel kararlara bağlı değildi. Adı bağıştı ama herkes istese de istemese de vermek zorundaydı. Milletvekillerinin bir kesimi de o günlerin koşullarında bunu olağan görüyorlardı. (İki ay önce, 3 Temmuz 1920 tarihindeki oturumda...) MEHMET ŞÜKRÜ BEY (Karahisar): Size seçim bölgemden bir misal vereyim. Karahisar da bir köylünün bütün serveti beş altı attan ibaret. Onları da bir hırsız çalıyor. Bir taraftan düşman, bir taraftan halk birbirini mahvediyorlar. Jandarma takip etmiyor, hırsız kaybolup gidiyor. Bu atların sonra hırsız tarafından satıldığı haberi alınıyor. Seksen liraya bir tanesi satılmış. Bunu sahibi öğrenerek adliyeye müracaat ediyor. Adliye, hırsızı bir saat bile tevkif etmeden bırakıyor. Jandarmaya müracaat ediyor, jandarma bir şey yapmıyor. Hırsız da der ki gittin hükümete dava ettin ne yaptın edepsiz der. Köylünün bir çift öküzü varsa bir tekini daha çalar gelir. Bugün Karahisar da bir Müdafaayı Hukuk Cemiyeti var. Gerçi kısmen o heyette de iyiler vardır. Bir iki kişiye bir iki dayak atıyor. Sizi doğruluktan başka bir şey kurtarmaz. Hakikati söyleyin diyorlar. Filan adam filan adama sattı, filân yerden çaldı. Onları hükümete teslim etmeyeceklerine teminat veriyorlar. Atların bedeli olarak yüzer liradan beş yüz lira Kuva-yı Milliye ye bırakacaksınız, atlar gelecek, siz kurtulacaksınız diyorlar. Bu suretle beş yüz lirayı alıyorlar. Kuva-yı Milliye den beş asker gidiyor, parayı alıp hırsızı salıveriyor. Gerçi bu iyi bir şey değil. Hükümetin kanunları vicdanlı ellere verilmelidir. Bu suretle malımız emin, her şeyimiz emin olur. Biz diyoruz ki millet felâketi görsün de bize gelsin. Maatteessüf millet felâketin görüp de koşup gelecek zamanda değildir. Biz maarifin adıyla eğlendik. Bakınız Karahisar da mahalle mekteplerini maarif İdaresi kaldırdı. Çocuklarımıza mektep bulunması, okutulması lâzım gelmez mi? Maarifin muallimleri, memurları çarşıda alenen oruç yiyorlarmış, içki içerlermiş. Demek muallim mesleğine hürmetkâr bir muallim ise, mesleğini yükseltecek ise böyle 1 TBMM Zabıt Ceridesi (21 Ağustos 1920), 1.Dönem, c.3, s , 9

10 muameleler iyi tesir yapar mı? Bugün devlet idaresinde karışıklık var mıdır, yok mudur? Bizim ciğerlerimiz vatan aşkıyla yanıyor mu, yanmıyor mu? (yanıyor, sesleri) Bakınız askeriyemiz de iflâs derecesine gelmiştir. Çünkü askeriye bir köyden topladığı on asker adayını merkeze getiriliyor. Bu gelenler arasında köyün ağasının da oğlu var. Zengin olanların kimisi bir kuzu ile kimisi bir başka şey ile kurtuluyor. Sonra oradan on kişiden üç kişi kalmıyor ve o üç kişi cepheye sevk olunuyor. O üçünden biri trene binerken trenin altına giriyor, biri diğer taraftan gidiyor. Bu millet muharip bir millettir. Başında iyi bir idare gördüğü takdirde ölüme atılır. Bugün mahvoluyoruz. Efendiler Vatan bugün tehlikede. Vatan istilâ olunduktan sonra, gerilla harbi olacakmış. Jandarma ile güvenlik sağlanacak deniliyor. On jandarma gönderiliyor bir şakiye, yirmi jandarma gönderiliyor da tek bir şaki getirilemiyor. Sonra Kuva-yı Milliye den iki adam gönderiliyor, o şaki çıkıp geliyor. Bin küsur, iki bin küsur kuruş maaşla gönderilecek jandarma, hayatını tehlikeye koymuyor. Bu mesleği ıslah etmeli. Meselâ bir köye bir jandarma geliyor, falan ağanın oğlunu istiyor. Burada yoktur diyorlar. Hâlbuki gözüyle kaçırıldığı görülüyor. Bir taraftan iç karışıklıklar, diğer taraftan dış belâlar bu Memleketi mahvediyor. 1 (İki ay sonra, 2 Eylül 1920 tarihindeki oturumda...) MEHMET ŞÜKRÜ BEY (Karahisar): Muhterem efendiler, Memleketin ruhi vaziyetini yakından tetkik edenler ve bilhassa memleketin yükünü omzunda çeken köylü sınıfı ile halk ile temasa gelen bu Millet Meclisi pekâlâ takdir eder ki Milletin ruh hali buna katiyen müsait değildir. Halk ne diyor efendiler? Dün seçim bölgemden geldim. Diyorlar ki askere giden biz, sizin keselerinizi dolduran biz, Memleketin bütün yükünü çeken biz, Müdafaayı Hukuk Cemiyetinin istedikleri ağır ve haksız yardım paralarını veren biz, onların keselerini dolduran biziz. Onların evlâtları askere gitmiyor, biz gidiyoruz, bu ne haksızlıktır, ne adaletsizliktir. Efendiler, dediler ki önümüze düşün, mebuslarınız, eşraflarınız, memleketin ileri gelenleri, okumuşları hepimiz gideceğiz. O eşraf ki o zenginler ki keselerini bu zavallı halkın, bu Milletin, bu köylünün kesesinden dolduran bu efendileri yürütemedik. Diyorlar ki niçin onlar gitmiyor? Felâket umumi ise, menfaat umumi ise, zarar, ziyan da umumi olmalıdır. Nimet külfete göredir. Mademki Vatan müşterektir, hepimizin menfaati vardır, faydası vardır, hepimiz de bu külfete katlanmalıyız. Bütün Memleketin evlâdı, zengini, fakiri, köylüsü yan yana cephede bulunursa, o vakit bu Memleket kurtarılabilir. Onlar geride kalsınlar, keselerini doldursunlar, ondan sonra yardım parası istendiği zaman, köylülerin üzerine yüklensinler. Köylü bu paraları vermek için öküzünü satıyor. Bir köylüye sordum, odun satıyordu, dedim kazancın nasıldır, iyi midir? Ah Efendi dedi, kazancın hepsi tarlada. Bu günlerde Kuva-yı Milliye bizim köye bin lira yazmış. On çete gelip 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (3 Temmuz 1920), 1.Dönem, c.1, s.52-74, 10

11 köyümüzü yakıp yıkıyor. Buğdayımızı satacağız, para etmiyor, alan yok. Hakikaten satılmıyor. Bu zulümden kurtulmak için işte odun getirdik dedi. Odunları satıp döneceğiz, ondan sonra bu işten kurtulacağız. RAGIP BEY (Kütahya): Mehmet Şükrü Bey mevzu haricinde olduğu halde, Kuvayı Milliye nin haksız olarak para topladığından bahsetmişlerdir. Sorarım kendilerine, haklı olarak Karahisar Livası ne verdi? Binaenaleyh Kuva-yı Milliye Memleketi müdafaa için belki para toplamıştır, fakat Memleketin ve Milletin vereceği paralar, Memleketin müdafaasına ait oldukça daima haklıdır EYLÜL 1920: KÜTAHYA MİLLETVEKİLİ CEMİL BEY İN KUVA-YI SEYYARE ADAMLARININ YOLSUZLUKLARI HAKKINDAKİ SORU ÖNERGESİ (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 73.Birleşim, Gündem: 4/1) Çerkez Ethem Bey ve Kuva-yı Seyyaresi, Aznavur, Düzce ve Yozgat isyanlarını bastırdıktan sonra Ankara ya geldi. Niyetleri burada kalıp iktidar mücadelesi vermekti. Bu sırada Yunan ilerleyişi başlar. Mustafa Kemal Paşa, iç isyanların bastırılmasında büyük başarılar gösteren Ethem Bey i ve adamlarını ikna ederek Kütahya ya yollar. Bir yandan Yunan ilerleyişi önünde güçlü bir kuvvet olarak yer alırken, diğer yandan halka uyguladıkları yöntemler tepki çekiyordu. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Kütahya mebusu Cemil Bey in Milli Savunma Vekâletine vermiş olduğu bir önerge vardır. Önce önergeyi ve daha sonra cevabını okutuyorum. MUSTAFA BEY (Giresun): Soru önergesi sözlü mü, yazılı mı? HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Yazılı TBMM Başkanlığına Kuva-yı Milliye den bazılarının, esnaftan satın aldıkları eşyanın bedelini vermemek ya da kendilerince belirledikleri bir bedeli vererek gerçek bedelin bir kısmını kesmek gibi, rahatsız edici davranışlarda bulundukları halk tarafından sürekli şikâyet ediliyor. Halkımıza, Milli Hükümete karşı soğukluk yaratma eğilimine yol açacak bu gibi kötü davranışların yapılması acaba doğrumudur? Eğer doğru ise bunları yapanlar hakkında ibret verici cezalar veriliyor mu? Milli Savunma Bakanlığı tarafından cevaplandırılmasını teklif ederim. 22 Ağustos 1920 Kütahya Mebusu Cemil 1 TBMM Zabıt Ceridesi (2 Eylül 1920), 1.Dönem, c.3, s , 11

12 TBMM Başkanlığına Kütahya Milletvekili Cemil Bey tarafından, Kuva-yı Milliye den bazılarının, esnaftan satın aldıkları eşyanın bedelini vermemek ya da kendilerince belirledikleri bir bedeli vererek gerçek bedelin bir kısmını kesmek gibi davranışlarda bulunduklarının doğru olup olmadığı, eğer durum gerçekse yapanlar hakkında cezai bir işlem yapılıp yapılmadığı sorulmuştur? Durum Vekâletimiz tarafından incelenmiştir. Kuva-yı Milliye mensuplarından bazılarının geçtikleri köy ve kasabalarda şikâyetler üzerine sözü edilen kütü davranışların yapıldığı anlaşılmıştır. Yapanlardan yakalanabilenler hakkında yasal işlemler yapılmış, bazıları da cezalandırılacaklarını anlayınca birliklerinden firar etmişlerdir. Kötü davranışa uğrayan halkın ve esnafın, durumu ispatlamaları halinde, kanuni muamelelerin neticelenmesini beklemeksizin zararları ödenecektir. Durum bilgilerinize sunulur. 23 Eylül 1920 Milli Savunma Vekili İsmet HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Cevap böyledir. Gündeme devam ediyoruz EKİM 1920: GENEL KURMAY BAŞKANI İSMET BEY İN GEDİZ MUHAREBESİ HAKKINDA BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 91.Birleşim, Gündem: 11/1) Garp Cephesi birlikleri ile Kuva-yı Seyyarenin beraber planladıkları Gediz Taarruzu bir hafta önce başlamıştı. Genel Kurmay Başkanı İsmet Bey bu taarruzun zamanlamasını pek uygun bulmamıştı. Taarruzun başlangıcında Yunan kuvvetleri geri püskürtülmüş ve Gediz kısa bir süreliğine kurtarılmıştı. Ancak havanın çok sisli olması ve Kuva-yı Seyyare ile sorunların yaşanması yüzünden bir takım olumsuzluklar yaşandı. İSMET BEY (Genel Kurmay Başkanı): Önceki günlerde Yüce Meclisinize çeşitli cephelerimizdeki vaziyeti arz etmiştim. O zamandan bugüne cephelerdeki değişiklikleri özetle tekrar edeyim. (dinleyelim, sesleri) Garp cephemizde son günlerde Gediz üzerine bir taarruz hareketi yaptık. Sisli ve pek yağmurlu bir havada, sabahleyin erken başlayan bu muharebe, çok kanlı ve inatçı bir surette geç vakte kadar devam etti. Düşman uzun müddetten beri Gediz etrafında 1 TBMM Zabıt Ceridesi (26 Eylül 1920), 1.Dönem, c.4, s , 12

13 hazırlamış olduğu mevzileri büyük bir zararla terk etmeye mecbur oldu. (bravo sesleri, alkışlar) 25 Ekim sabahından itibaren muharebenin diğer safhası cereyan ediyor ve tarafımızdan takip ediliyor. Dün akşam geç vakit aldığımız malûmatta, Hamidiye Hanı ndaki Yunan artçı kıtasına tarafımızdan baskın bildiriliyordu. Gediz'deki düşmanın esaslı bir surette hazırlandığı ve en az on bin kişi olduğu anlaşılıyor. Muhtelif raporlara göre her cepheden çok, orada düşman zayiat vermiştir ve çok sarsılmıştır. Uzun müddetten beri yığınak yaptığı erzak ve cephanesini terk etmeye mecbur kalmıştır. (bravo sesleri, alkışlar) Aynı gün düşman, Gediz taarruzumuza karşılık olarak İnegöl ve Yenişehir cephesinden taarruza geçti. O cephede de kanlı muharebeler, yirmi dört saat devam etmiştir. Düşman akşama doğru her cephede mevzilerinden atılmıştır. Dün Bursa Cephesinde sessizlik hâkimdi. Bu cephede harekâtımızın mühim bir önemi vardır. O da son vaziyetlerden sonra, dâhilde meydana gelmiş olan isyanların, yani büyük yangının söndürülmesinin ardından, Ordumuzun düşman aleyhine mühim bir faaliyet gösterip, esaslı bir muvaffakiyet kazanmış olmasıdır. Cephenin durumu son bir hafta içinde arz ettiğim gibidir. Her cephede imtihana çekilmiş ve her cephede bu imtihanı başarı ile geçirmiş bulunuyoruz. (Allah muvaffak etsin sesleri, alkışlar) Arkadaşlar, Gediz'de elde edilen ganimetin tespit edilip edilmediğini soruyorsunuz. Bu hususta erzak olarak bazı miktarlar tespit edildi. Fakat açık ve bütün teferruatıyla miktarını öğrenemedik. Bunu mazur görmek lazımdır. Erzak, cephane, elbise ve malzeme olarak bizim için pek ehemmiyetlidir herhalde. Tekrar bu cephe hakkında söz söylendiği için, Garp cephesi kumandanı ile Büyük Millet Meclisi arasında dün yapılmış olan haberleşmeyi arz edeyim. Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Gediz ve kuzeyindeki mıntıkada yirmi dört saatlik muharebede mağlup edilen düşman, 25 Ekim sabahına karşı, Uşak istikametine çekilebilmiş olup, Hamidiye Hanı civarında bıraktığı artçılar, tarafımızdan şiddetli baskıya maruz kalmışlardır. Dünden beri işgalim altına aldığımız Gediz'de elde edilen ganimetlerin ve esirlerin miktarı henüz anlaşılamamıştır. 20 Ekim de Yenişehir ve İnegöl taraflarına taarruz eden ve bir tümen olduğu tahmin edilen düşmanın, kıtaatımızın ısrarlı mukavemeti üzerine bu gece tekrar eski mevzilerine çekildiği ve bugün bir saat öncesine kadar bir faaliyet göstermediği öğrenilmiştir. Dun akşama kadar da bir faaliyet yoktur. Garp Cephesi kıtalarının beş günden beri yaptıkları fedakarca harekâtın ve kazandıkları muvaffakiyetin, Milletin itimat ve takdirlerine mazhar olacak bir derecede olduğunu arz ederim, Efendim. Garp Cephesi Kumandanı Ali Fuat (var olsun Ali Fuat Paşa, kahrolsun düşman, yaşasın Türk askerleri sesleri, alkışlar) 13

14 İSMET BEY (Devamla): Sonra Reis Paşa tarafından Garp Cephesine verilen cevap. Garp Cephesi Kumandanı Ali Fuat Paşa Hazretlerine 26 Ekim 1920 tarihli raporunuzu aldım. Garp Ordusunun kahramanca muvaffakiyeti tarafımızdan sevinç ve memnuniyetle öğrenilmiştir. Verdiğiniz müjdeli haberler yarınki toplantıda Büyük Millet Meclisine arz olunacaktır. Şimdiden tebrik, takdir, itimat ve hürmetlerimizi bildirmekle şeref eylerim. (tebriklerinize biz de iştirak ederiz, sesleri) TBMM Reisi Mustafa Kemal MEHMET ŞÜKRÜ BEY (Karahisar): Meclis adına teşekkür edilmelidir ve Ordumuza Meclisin itimadı olduğunu, Ordu böyle çalıştıkça Meclisin de kendilerini hiçbir an unutmayacağının bildirilmesini rica ederim. İSMET BEY (Devamla): İftiharla bütün Ordumuza tebliğ ederiz. Vaziyet hakkında arkadaşlarım daha fazla malûmat istiyorlar. Bunlar hakkında ilerideki muvaffakiyetleri temenni etmekten başka söyleyecek sözüm yoktur. 1 9 ARALIK 1920: GİZLİ OTURUMDA MİLLİ SAVUNMA BAKANI FEVZİ PAŞA NIN BAZI MİLİS KUVVETLERİNİN TASFİYESİ HAKKINDA BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 111.Birleşim, Gündem: 2/1) Uzun süren savaşlar, askerlik ve ordu için bir soğukluk doğurmuştu. Bu nedenle halk kendisini kavgaya sürükleyenler kimlerdir diye çevresine bakınca, subayları ve komutanları görüyordu. Şimdi onun gözünde bir yenilik gerekliydi. Subaylık yerine, çetecilik moda olmuştu. Zorunlu askerlik hizmeti yaşında bulunan vatandaşlar askeri kıtalara katılacakları yerde, çetecilere katıldılar. Çünkü çete olunca köylünün sırtından geçinmek mubah sayılıyordu. Sonra önemli bir disiplin yoktu. CELALETTİN ARİF BEY (BAŞKAN VEKİLİ): Cephelerdeki askeri vaziyet ve bazı milis kuvvetlerinin tasfiyesi hakkında Milli Savunma Vekili Fevzi Paşa Hazretleri beyanatta bulunacaklardır. FEVZİ PAŞA (Milli Savunma Vekili): Efendim Hükümetimiz ilk kurulduğu sırada Ordumuz yok denilecek derecede perişan bir halde idi. Ancak Şark Cephesinde 1 TBMM Zabıt Ceridesi (27 Ekim 1920), 1.Dönem, c.5, s

15 bulunan Ordu, büyük bir tecavüze uğramadığı için ve mükemmel bir halde bulunuyordu. Böyle bir zamanda cephede bulunan kıtalarımız mahalli kuvvetlerle takviye olunmuş idi ve bunun böyle olması da tabii idi. Çünkü İzmir işgali üzerine Millette milli bir galeyan meydana geldi. O sırada gerek Nazilli Cephesinde ve Balıkesir Cephesinde bazı şahsiyetler belirdi ve Milletin hakikaten ne kabiliyet ve sağlamlıkta olduğunu Avrupa ya ve Dünyaya karşı gösterdi. Ben Milli Savunma Vekili olarak bu ortaya çıkmış olan şahsiyetlere ve sistemlere karşı, ordu fikrini Millete kabul ettiremezdim, o zamanlar. Bir memuriyetle Akhisar, Salihli ve Alaşehir de dolaştığım sırada oradaki düşüncenin büsbütün başka bir şekil aldığını gördüm. Hatta diyorlardı ki biz para toplarız, koyun toplarız ve bu şekilde bir seneden beri memleketlerimizi başarıyla müdafaa ediyoruz ve bu gördüğünüz askerleri de biz besliyoruz. Taburlar beş yüz elli askere indirilmişti ve şüphesiz bu kadar tahsisat verilebiliyordu. Millet, parayı, yiyeceği, giyeceği Müdafaayı Hukuk şubeleri vasıtasıyla temin ediyor ve hakikaten cepheyi tutuyorlardı. Her mesleğin bazı sırları olduğu gibi, askeriliğin de bazı sırları vardır. Bu milis askerlerine dikkat ettim, hep köylerinin yanından toplanmışlar. Uğradığım bir köyde dediler ki bizim köyde yüz, yüz elli kişi kadar vardır amma hep ileridedir ve tecrübeler göstermiştir ki böyle müdafaa yapan kuvvetler sıkı bir baskı altında dağılırlar. O da bizdeki Vatan ile aile tesirlerinin neticesidir. Bu hal Milletin zihniyetinde büyük bir yer edinmiştir. Her nerede olursa olsun, Rumeli de, Anadolu da, Arabistan da düşmana uzak yerler ahalisi daha metin olmuşlardır. Düşmana yakın ve ailesini kurtaracak yerlerde bulunanlar daha az metin çıkmışlardır. Kazım Beyefendi ile Akhisar'da görüşürken bir taarruz hazırlığı yapalım dedik. Milli kuvvetlerin yanında bir miktar da ordu kuvveti hazırladık. Toplarımızı hazırlıyorduk. Bu kuvvetlerle Akhisar Cephesinden bir yarma hareketi ile cepheyi yarar ve içeri gireriz, dedik. Dört bin tüfekli kuvvetimiz, Yunanın taarruz eden kuvveti bu kadar yoktu efendiler, çarçabuk dağıldı. Bu tecrübeden sonra herkese kanaat geldi ki Ordumuzun kurulması lazımdır. Reis Paşa Hazretlerinin buyurdukları gibi Ali Fuat Paşa bu işe memur edildi. Kütahya'da bulunan Ethem Bey kuvvetleri bir iki hafta içinde Kütahya Milli Alayı adı altında bir kuvvet meydana getirmişlerdi. Ali Fuat Paşa bunda büyük bir muvaffakiyet görerek bu teşkilatın her tarafa kurulması için yazılar yazdı. Fakat öyle çetelerle hareket ederek, mesela bir çete Konya'ya gitsin, bir çete Yozgat'a gitsin, oradan cepheye gitsin şeklinde müdafaa olamazdı. Efendiler milli heyecan, belli usuller içine sokulmazsa çarçabuk söner. Az para harcanarak nasıl iktisat yapılırsa, kuvvetlere de öylece iktisat yapılmalıdır. Biz de düşmanlarımızla baş edebilmek için planlar yapmalıydık. Bugün yaptığımız, karşımızdaki İngilizlerin planları yıpratma harbidir. İngilizler Almanları nasıl yıprattılarsa, bizi de öyle yıpratmak istiyorlar. İçimizde isyanlar çıkarmak; ufak, ufak taarruzlar yapmak ve daima muharebe, muharebeye zorlamak. Biz de bu plana karşı lazım gelen tertibatı alırsak, o halde düşmanın bu planını suya düşürmüş oluruz. Bendeniz cephedeki Kuva-yı Milliye Teşkilatının vaziyetini bir iki ay evvel muntazam bir ordu yapmak fikriyle Garp Cephesine denetlemeye gelen Genel Kurmay Reisi İsmet Bey den duyduğum vakitte çok üzüldüm. Kütahya'da 15

16 bir alay yapan İsmail Hakkı Bey buraya gelecekmiş, aman gelmesin biz lazım gelen intizam ve inzibat dairesinde vazifemizi yaparız. Ben de emir verdim, dedim ki katiyen İsmail Hakkı Efendi gelmesin. Lâzım gelen kuvvet orada yapılır. Malumunuz Kütahya Milli Alayı Eskişehir e geldi ve bir hadise oldu, on günde kurulan alay, çarçabuk dağıldı, kumandanlarını vurdular ve o kuvvet sıfıra indi. O zaman kendilerine kanaat geldi ki bu ancak geçici bir vaziyet ve zaman içindir. Yoksa muntazam ve uzun bir harbi temin edemez. Uzun ve muntazam bir harbi idare etmek için mutlaka muntazam ve iyi tertip edilmiş kuvvetler lazımdır ve bundan sonra muntazam orduya ehemmiyet verildi ve Ordu kurulmaya başlanıldı ve kurulduktan sonra da herkese emniyet geldi. Baktılar ki asker muntazam, askerin kıyafetleri, cephanesi muntazam, eksik toplarını da tamamladık. Onun üzerine dediler ki; biz taarruz ederiz. O vakit henüz taarruza geçecek vaziyette değiliz. Yani lüzumundan fazla kuvvetlere itimat ediyorsunuz, henüz o halde değiliz dedim. Fakat bunlar, Reis Paşa Hazretlerinin beyan buyurdukları gibi, taarruzda muvaffak olamadılar. Filhakika, bendeniz biraz da onlara hak veririm. Yani Yüce Heyetiniz bizi itham edebilir ve der ki mademki burada muvaffakiyet ihtimali vardı, harp sanatı bu taarruzu emrederdi. Düşman öyle bir halde idi ki ne sağ kanadı bir yere dayanıyor, ne de sol kanadı. Yunanlılar bugün Gediz'den çekilmiştir. Fakat Gediz'den çekilmeleri zannedilmesin ki Kuva-yı Milliye nin kahramanlıklarındandır. Düşman yaptığı hatayı anladı, derhal kuvvetlerini geri aldı ve lazım gelen tertibatı hazırladı. İstiyorlardı ki burada da bir zafer olsun. Şüphesiz bu gayet zor bir şeydi ve eğer burada da bir zafer olsaydı Avrupa ya karşı gayet üstün bir vaziyet olacaktı. Fakat o kuvvetlerin birbirlerinden farklı olmasından dolayı ve Paşa Hazretlerinin de söyledikleri gibi emir de dinlememeleri dolayıdır ki başarılı bir hareket yapılamadı. Bir zafer ihtimaliyle başlayan harp ne yazık ki bir felaketle neticelendi. Zamanımızda büyük ordular daima bir demiryolu hattına dayanırlar. Büyük orduların harekâtı hep böyledir. Anadolu haritasına baktığımız zaman iki büyük ova görünür. Birisi Eskişehir'de açılıyor, buraya kadar geliyor. Diğeri Afyonkarahisar'dan Konya'ya doğru. Bunların ikisinin ortasından da demiryolu geçiyor. Düşman bir kuvvet toplamış, Uşak ve civarında. Bir kuvvet de Balıkesir ve havalisinde. Çünkü demiryolu olmayan yerlerde ordu beslenmez. Bendeniz de başından beri bu tarzda teşkilata taraftar idim. Ali Fuat Paşa Garp Cephesi Kumandanı iken daha Bursa Cephesi yarılmamıştı. Burada başarılı bir şekilde harp yapılabilirdi. Fakat Ali Fuat Paşanın kuvvetleri dağıldıktan sonra buradan ayrılma durumu ortaya çıktı. Yunan taarruzundan sonra kuvvetimizi bütün piyade askerlerimizin iki misli kuvvete çıkardık. Bu kuvvetlerimizle zaferler kazanmayı Cenabı Haktan ümit ediyoruz. (inşallah sesleri) Fakat böyle kuvvetler yapılması bazı tarafları şüphelendirmiş, hatta Raşit Beyle bendeniz görüştüğüm sırada bazı hareketler yapıyorsunuz dedi. Dedim ki bu teşkilatı her tarafta yapıyoruz. Sivas'ta da, Yozgat'ta da yapıyoruz, buralarda da yapıyoruz. Sizin kuvvetleri de harp nizamına kabul ediyoruz. Ama dedi, Refet Bey in oradan aldırılması daha münasip olur. Bunun üzerine bendeniz dedim ki Refet Bey in orada kalması lüzumludur. Çünkü orada bir hadise olmuş, gitmiş, onu bastırmıştır. 16

17 Halkın ezilmemesi için orada bir teşkilat lâzımdır ve bu işe başlamış olan bir adamın onu tamamlaması lâzımdır ve Refet Bey iyi bir askerdir. Kendisinden daha uygununu bulamadım. Bu şahsiyetle uğraşmayınız, rica ederim, bu bir vatan meselesidir. Mesele böyle kaldı. Sonra Reis Paşa Hazretlerinin buyurdukları gibi, onları topladılar, yine görüştük ve kendilerine anlattım. O iddia ediyor, bizim kuvvetten başka kuvvet yoktur, bizim askerler bir işe yaramazmış, biz kâfiyiz. Dedim ki siz bir tümen kuvvetindesiniz, elinizde dört topunuz var. Bununla bir cephe muharebesi yapamazsınız. Tel örgü ile örülmüş bir cepheyi sökemezsiniz. Arkasından çevirseniz orada makineli tüfek vesaire vardır. Demirci'de nasıl muvaffak olduk, dedi. Dedim, Demirci'de düşmanın bir taburu vardı. Siz kendiniz bin, bin beş yüz kişi idiniz. Sonra düşman baktı ki çare yoktur; bir tümen ile hücum yaptı, siz de geri çekildiniz. Süvarinin yapacağı budur. Düşman fazla kuvvetle geldiği vakit bakarsınız ki sökmüyor, geriye çekilirsiniz. Zayıf bulduğunuz yerde vurursunuz. Düşmanları öylece hırpalarsınız. Yoksa muntazam bir mevkii, toplarla, tel örgüleriyle takviye olunmuş ve son usul tahkimat ile kapatılmış bir yeri, süvarilerin zapt etmesi ihtimali yoktur. Ondan sonra dedim ki siz bir süvari tümenisiniz. Askeri emirlere uymak ve itaat etmek lâzımdır. Canınız isterse bunu yaparsınız şeklinde tertibat yapılamaz. Sizin muntazam bir şekle girmeniz lâzımdır ve başka çare yoktur. Buna muvafakat ettiler ve arkadaşları ile gittiler. Son safhayı arz etmeyeceğim. Nihayet bu telgrafı aldık. Bu telgraf, efendiler, Düzenli ordu ile çetecilik zihniyetinin mücadelesidir. Eğer biz bir Hükümet kurmak istiyorsak, kanunları hâkim kılmak istiyorsak, bundan başka çare yoktur. Mademki Büyük Millet Meclisinin Vatana Hıyanet Kanunu vardır. Bu da telgrafta tamamıyla ona uygundur. Oraya temas etmiştir. Bu kumandanın azli ile mahkemeye verilmesi lâzımdır. Böyle de yaptım. Mademki hak bizdedir. Muvaffakiyet de inşallah bizdedir ve inşallah bu çetecilik zihniyeti silinecektir. (alkışlar) Bundan sonra bütün gazetelerde Mustafa Kemal Paşa çeteleri adı olmayacak, Anadolu Büyük Millet Meclisi Ordusu adı olacaktır. HAMDULLAH SUPHİ BEY (İstanbul): Milli Savunma Vekili Paşa Hazretleri tarafından verilen izahat ve beyanata bendenizin ilâve edeceğim iki üç şey arasında büyük bir münasebet vardır. Antalya'da bulunduğum esnada Demirci Mehmet Efe kuvvetleri Isparta'da görüldükten sonra güneye, doğuya, batıya yayıldılar. Günün birinde bir haber aldık ki Antalya'ya kuzeyden köylüler geliyorlar. Yunan önünden kaçar gibi köylüler, ihtiyarlar, kadınlar ve çocuklar, bir takım erkekler, yangından kaçar gibi, ne kurtarabildilerse Belediyenin etrafına geliyorlar ve Belediyenin etrafında öbek öbek diziliyorlar. Kuva-yı Milliye nin belli başlı adamlarından biri olan Mehmet Efe asayiş vazifesiyle güneye inmiştir. Fakat adamları olan Mahmut, Mevlut efendiler gibiler köylülerimize musallat olmuşlar ve zavallı köylüler, eşeğin üstüne, katırın üstüne ne yükletebilirse hepsini yükleterek kaçıyor. Zira bu adamlar köylünün evini yakıyorlar. Yangın, tahrip, soygundan canını kurtararak kaçanlar Antalya'ya dökülüyorlar. Biz o zaman, Meclise ve Milli Savunmaya arkadaşlarımızla iki telgraf çektik ve vaziyeti izah ettik. Fakat günün 17

18 birinde halk üzerinde çok tesirli olan bir haber duyuldu. Isparta'da Demirci Efe nin kuvvetleri, Hükümetin kuvvetleri tarafından sarılmış ve beş yüz kişi tevkif edilmiş ve silâhları alınmış ve tamamı dağıtılmıştır. Arkadaşlar; sekiz aydan beri Meclisimiz burada faaliyet ediyor ve sekiz aydan beri de bir Hükümet kurmuşuzdur. Fakat ahalinin elleri bu hadise olduktan sonra Hükümete daha fazla sarılmıştır. Her tarafta halk kendisine adalet verecek olan Hükümeti arıyor, muntazam ve adil bir Hükümet arıyor. Şükranla kaydetmeliyiz ki İçişleri Vekâletine seçtiğimiz arkadaşımız, doğrudan doğruya fiili bir şekilde ve Memleketin geniş bir sahasında şakilere kuvvetli bir darbe indirmiştir. (alkışlar) Arkadaşlarımızla dönüş yolunda Sandıklı da Refet Bey e tesadüf ettik ve gece konuştuk ve kendisini en ateşli ve en samimi bir şekilde bu başarılarından dolayı tebrik ettik. Ertesi gün bir otomobil bulmuştuk, Refet Bey daha evvel yola çıkmıştı. Yolda arkadaşım ve ben son derece mesut olarak gördük ki Ordumuzun kuvveti yeniden doğmaya başlamış ve her yerde kendisini gösteriyor. Biz buna şahit olduk. Otomobilimiz çok süratle gidiyordu ve biz yolda Refet Bey in başında yürüdüğü askerleri gördük, tertemiz giyinmişlerdi, gözlerinin içinde Dünya Harbindeki bıkkınlıklarından eser kalmamıştı ve kendilerine yeniden şevk gelmişti. Arkadaşlar; zulümden bunalmış olan milletimiz, sizden adil Hükümet istiyor ve hiçbir zaman, bugün olduğu kadar, halk elini Hükümete uzatmamıştır. Emin olabilirsiniz ki bir zamanlar bizim tarihimizde yedi bela adını alan jandarmalarımız, bugün köylerimiz için kurtarıcı adamlardır. Çal Kazasına Refet Bey in gönderdiği kuvvetler, Efe nin takibi için gittiği zaman, ahali atlas yorganlar çıkardı ve demek ki hâlâ bizim Ordumuz, bizim subaylarımız ve bizim haklarımızı muhafaza edecek namuslu kuvvetlerimiz varmış dediler ve askerleri bu suretle karşıladılar. Biz buraya gelinceye kadar dört merkezde Ordunun teşekkül ettiğini gördüm. Hakikaten bir orduya sahip olduktan sonra, Hükümeti kurdum demeye Büyük Millet Meclisinin hakkı olacaktır. Bilâkis çete kuvvetleri devam ettikçe ve bu kuvvetler kendi maksatlarımızın temininden uzaklaşmakta inat ve ısrar ettikçe bizim için bir tek yol kalır arkadaşlar ve şimdiye kadar en zayıf zamanlarımızda bir tek dayanağımız vardı, o da imandır. Fakat bir şey var ki bizim kendisine paye verdiğimiz, kendisine kahraman dediğimiz ve ifa ettiği hizmetler dolayısıyla takdirlerimizi sunduğumuz, hatta kendisine milli bir kahraman unvanı verdiğimiz zayıf ruhlu insanlar yükseldi mi uçurum yanına gelmişler gibi başları dönüyor ve etrafı göremiyorlar, sersem oluyorlar. Bugün bu adamlar da aynı dalâlete düşmüşlerdir. O halde bunun önüne geçmek, bunları uslandırmak ve Anadolu nun muhtaç olduğu huzuru temin etmek şarttır. (alkışlar) 1 1 TBMM Gizli Celse Zabıtları (9 Aralık 1920), 1.Dönem, c.1, s , 18

19 9 ARALIK 1920: GİZLİ OTURUMDA DİYARBAKIR MEBUSU HACI ŞÜKRÜ BEY İN HAKKINDAKİ SUÇLAMALARA CEVABI VE MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN KONUŞMASI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 111.Birleşim, Gündem: 3/1) 4 Aralık 1920 günü, Mustafa Kemal Paşa ile Çerkez Ethem Bey in birlikte Eskişehir e gittikleri grubun içinde Hacı Şükrü Bey de bulunuyordu. O gün Ethem Bey ve Hacı Şükrü Bey birlikte gruptan ayrılarak gizlice Kütahya ya gitmişler ve Ethem Bey bir daha Ankara ya dönmemişti. Hacı Şükrü Bey daha sonra Ankara ya dönünce, Mecliste bir takım ithamlarla karşılaştı. Yapılan gizli oturumda bu ithamlara cevap verdi. Mustafa Kemal Paşa da onu suçlayan bir konuşma yaptı. CELALETTİN ARİF BEY (BAŞKAN VEKİLİ): Söz Hacı Şükrü Bey in, buyurun Efendim. HACI ŞÜKRÜ BEY (Diyarbakır): Efendiler, geçen gün ben bu kürsüde Ömer Lütfi Beyle cereyan eden bir meseleden dolayı, birçok arkadaşlarımı tefrik etmeden bir sürçü lisanda bulunmuştum. Paşa Hazretleri de bu kürsüye çıktıkları zaman bana birçok belirsiz ve yuvarlak cümlelerle isnatta bulunmuşlardı. Fakat ben o gün bir türlü bunun esbabını anlayamamıştım. Bugün sebebini öğrendiğimden dolayı Paşa Hazretlerine bilhassa teşekkür ederim. Efendiler, Yunanlılar 16 Mayısta İzmir'i işgal ettiler. Yunanlıların İzmir'i işgalinden 9 Haziranda ilk defa Aydın Cephesinde Kuva-yı Milliye teşkil ederek vatanı müdafaaya başlamıştım. Binaenaleyh ben orada bütün mevcudiyetimle vatani olan vazifemi ifaya yerine getirdim. 17 Temmuzda bugün, mahiyeti söylenen Demirci Mehmet, kendi nazarımda öldürülmeye layık olan Demirci Mehmet Efe, 17 Temmuzda Paşa Hazretlerine, Hacı beni öldürecektir diye yazmıştır. Ben o cephede bulunduğum müddetçe Demirci Efe hiç kimsenin on parasına, hiç kimsenin ırzına, namusuna tecavüz etmemiştir. Fakat efendiler ben Sivas'taki kongreye üye gönderilmesini etrafa ilân ettiğim zaman hiçbir tarafla ilgimiz yok ve diğer taraftan da Yunanlılara karşı çarpışırdık. Ferit Paşa Hükümeti istifa ettikten sonra Konya'ya gelen Refet Beyefendiye ilk defa olarak ben telgraf çektim ve kendilerini Nazilli'ye davet ettim. O zaman Refet Bey, Konya Aziziye'sinde isyan çıkmıştı, orada idi. Telgraf da yanımdadır. Ondan sonra efendiler Antalya depolarında saklı olan silâh ve cephaneyi almak üzere oraya kadar gittim. Sonra Afyon a geldiğim zaman orada merhum Arif Beyin kuvvetleri vardı. Ben yanımdaki adamlarla gittim, isyanı bastırdım ve Refet Bey e ben kendi mevkiini teslim ettim. Refet Bey i ben şahsen sevmem, fakat Refet Bey le aramızda hiçbir şey yoktu. Paşa Hazretlerine, hakkımda bir şey yazmış ise o da kendi fikridir. Sonra Efendim Paşa Hazretleri buyurdular ki, Hacı Şükrü bir vesika meselesini bana haber verdi. Efendiler, Yozgat'ın Alaca nahiyesinden Hasan Gazi Beldesinde bir adama Ethem Bey vesika vermiş ve bu adama Ethem Bey vermiş olduğu vesikada, bana oradan. Bu adamı ben kendi gözümle gördüm, çünkü Eskişehir'de idim. Ethem Beye çekmiş 19

20 olduğu bir telgrafta elimden aldı, yırttı ve topladığım adamları iade etti. Ben bunu aynen Paşa Hazretlerine yazdım. Ethem Bey in Refet Beye çekmiş olduğu telgrafı orada gördüm, fakat burada kimseye göstermedim ve bu hale de tenezzül etmem. Efendiler, Paşa Hazretleri bendenizi buraya Ocak sonunda davet buyurdular. Üç tane telgraf çektiler. Bendeniz Afyon'da idim ve İngilizler daima gözetliyorlardı. İşte efendiler, ben oradan Haymana taraflarından buraya geldiğim zaman, Haymana hükümeti hayvan almıştır, birçok eşya almıştır. O zaman Vali bulunan Yahya Galip Bey de buradadır. Yalnız maiyetimdeki adamlardan bir erin hayvanının ayağı kırılarak şurada Dere köyünde kaldı, onun yerine halktan birinin kısrağı alındı ve bilâhare sahibine iade olundu. Sonra efendiler, ben burada Paşa Hazretlerinin cidden teveccühlerine mazhar oldum. Ben burada daima onların emrettikleri yerde oturdum, kalktım ve Vatanıma hizmetten başka şimdiye kadar hiçbir şey yapmadım. Ben vatanım için öleceğim ve sonuna kadar bu Memleketin iyiliğine çalışacağım ve beni bundan menedecek hiçbir kuvvet de yoktur. Efendiler, Ethem Beyle Tevfik Bey arasında ne cereyan etti? Onu da bilmiyorum. Garp Ordusu, Şark Ordusu diye, o zamana kadar da bir şey bilmiyordum. Ethem Bey son defa olarak buraya gelmişti ve giderken Paşa Hazretlerinin emirleri ile bendeniz de gittim. Ethem Bey in satın aldığı matbaayı Eskişehir'den buraya gönderdim ve o zaman Fuat Paşa Gediz harekâtı hakkındaki beyanatında dedi ki, gerek Kuva-yı Milliye ve gerek ordu, hepsi fedakârca çalışmıştır ve hatta bir yerde on dokuz subay birden yaralanmıştır. Fakat kumanda heyetinin bir hatası neticesi olarak o muharebe kaybedilmiştir. Yunanlılar da rahat rahat kaçmışlardır. Bunu Paşa Hazretlerine arz ettim. Ethem Bey son olarak buraya gelmişlerdi, burada benim odamda idiler. Paşa Hazretlerine bir mektup yazdı. Aradan bir kaç gün geçti. Ethem Bey gayet ağır surette hastalandı, o gün Dr. Adnan Beyefendi gelmişti. Ethem Beyi muayene ettiler. O akşama doğru Ethem Beyin trene binip gitmelerini Paşa Hazretleri emretmişlerdi. Hatta benim de beraberce gitmemi emretmişlerdi. Biz kalktık, Paşanın maiyetinde olduğumuz halde bendeniz, Hakkı Behiç Bey, Celâl Bey, Kılıç Ali Bey, Ertuğrul grubu kumandanı Kâzım Bey ve Giresunlu Osman Ağa hareket ettik, o da vardı. Eskişehir'e geldiğimizde Ethem Bey hasta idi, çıktı ve doğru hanesine gitti; biz vagonda kaldık. Sonra, arkadaşlar çay içmeye gidelim dediler. Döndüğümüz zaman Paşa Hazretlerinin bir yaveri geldi, Hakkı Behiç Bey i istedi. Hakkı Behiç Bey gitti Paşa Hazretleriyle ne görüştü bilmiyorum. Ethem Bey hasta idi ve trenden çıkmıştı. Binaenaleyh biz burada neye kalacaktık? İsmet Bey oraya gelecek idi. Onun üzerine efendiler, ben, Osman Ağa, Kılıç Ali Bey, Reşit Bey, Celâl Bey, Kâzım Bey doğru kalktık Ethem Beyin evine gittik. Biz caddeden yaya yürürken gördük ki, Eskişehir'e 61.Tümen getirtilmiş, meydanda silâh çatmış duruyor. Tümeni gördük, acaba dedik ne var? Biz doğru geçtik yukarıya. Ethem Beyin evinde diğer arkadaşlar öteki odaya gitmişlerdi. Ben de öteki odayı açtım ve geri çekildim, orada bir genç zabit Ethem Beye bir şeyler anlatıyordu. Akşam on ikiye kadar Ethem Beyin evinde oturduk ve biz kalktık yemeğe gidiyorduk. Sonra efendiler, bu askerlerin Eskişehir'e gelmesine yegâne sebep, güya Ethem Bey in kardeşi Tevfik Bey asker toplamış, Eskişehir'i basacak 20

KÜTAHYA MİLLİ ALAYI, SİMAV, DEMİRCİ VE GEDİZ MUHAREBELERİ

KÜTAHYA MİLLİ ALAYI, SİMAV, DEMİRCİ VE GEDİZ MUHAREBELERİ CENGİZ ÇETİNTAŞ TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 8 TBMM Tutanaklarında KÜTAHYA MİLLİ ALAYI, SİMAV, DEMİRCİ VE GEDİZ MUHAREBELERİ (1920) http://www.cengizcetintas.com cengizcetintas@outlook.com 1 TBMM

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

KÜTAHYA MİLLİ ALAYI, SİMAV, DEMİRCİ VE GEDİZ MUHAREBELERİ

KÜTAHYA MİLLİ ALAYI, SİMAV, DEMİRCİ VE GEDİZ MUHAREBELERİ 1 KÜTAHYA MİLLİ ALAYI, SİMAV, DEMİRCİ VE GEDİZ MUHAREBELERİ Yozgat İsyanını bastırdıktan sonra Çerkez Ethem Bey, Kuva-yı Seyyare ile Ankara'ya gelmişti. Mustafa Kemal Paşa, Genel Kurmay Başkanı Albay İsmet

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 Güzel İzmir imizin kurtuluşu, bugün doksan birinci yılına basıyor. Bu mutlu günü anarken, harp tarihinde eşi görûlmiyen Başkomutanlık Meydan Muharebesindeki geniş

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ Yrd. Doç. Dr. A. Poyraz GÜRSON Atılım Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Dr. A. Poyraz Gürson, İlk-ortaöğretim ve liseyi İzmir Karşıyaka'da tamamlamayı müteakip

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI Süreyya Hami ŞEHİDOĞLU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 24, Cilt: VIII, Temmuz 1992 Nafiz KOTAN İsmail Habip, Kurtuluş Savaşı nı anlatırken:...

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

DEMİRCİ MEHMET EFE ÇETESİ VE KUVA-YI MİLLİYE TEŞKİLATININ TASFİYESİ

DEMİRCİ MEHMET EFE ÇETESİ VE KUVA-YI MİLLİYE TEŞKİLATININ TASFİYESİ 1 DEMİRCİ MEHMET EFE ÇETESİ VE KUVA-YI MİLLİYE TEŞKİLATININ TASFİYESİ İzmir in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden sonra Yunan birliklerinin Ege içlerine doğru ilerlemeye başlaması sırasında Kuva-yı

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi 29 Ekim 1923, saat 20.30 Tarih : 28.10.2011 29 Ekim 1923, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biriydi. TBMM de saat 20.30 u gösterirken Anayasa da gerekli değişiklikler yapıldı,

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla SAD TAARRUZ PLANI 23 Ağustos 13 Eylül 1921 tarihleri arasında çok kanlı ve çetin savaşların yaşandığı Sakarya Meydan Muharebesi nde taarruz azmi ve başarı umudu kırılan Yunan ordusu daha fazla kayıp vermeden

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 SAKARYA ZAFERİ Kütahya-Eskişehir Savaşından sonra Sakarya Nehri Doğusuna çekilmiş olan Türk Ordusu, güneyden kuzeye doğru yüz kilometre boyunca savunma durumuna

Detaylı

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER III XI 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 2. Coğrafi Durum... 5 a. Çanakkale

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN BAKİ SARISAKAL EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN Muallimler Birliği Umumi Merkezi Reisi İzmir Mebusu Necati Bey Muallimler Birliği Müessislerinden Prag Sefiri

Detaylı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. 1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük

T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük 2015-2016 T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük Arif ÖZBEYLİ Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Açılması Meclis-i Mebusan ın dağıtılması üzerine, Parlamento nun Mustafa Kemal

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 KÜTAHYA - ESKİŞEHİR SAVAŞI Yunan Ordusu nun İnönü savaşlarında uğradığı başarısızlıklar, İngiltere nin Türkiye ye ilişkin planlarında önemli gedikler açmış, Türk

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

Sakarya Zaferi 97 Yaşında

Sakarya Zaferi 97 Yaşında Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Sakarya Zaferi 97 Yaşında Hattı Müdafaa Yoktur Sathı Müdafaa Vardır. B atı cephesinde Yunan ordusuna karşı 13 Eylül 1921 de kazandığımız Sakarya zaferi kurtuluş

Detaylı

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA. TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA Vefatımda varislerim bu hûlâsadan küçük bir hûlâsa çıkarırlar. Arabi 1313, Rumi 1312 ve Miladi 1896 senesi Ramazan-ı Şerifin birinci gecesi

Detaylı

ksakarya Meydan Savaşı 6 Ay, 4 Hafta önce Karma: 0 Sakarya Savaşı

ksakarya Meydan Savaşı 6 Ay, 4 Hafta önce Karma: 0 Sakarya Savaşı ksakarya Meydan Savaşı 6 Ay, 4 Hafta önce Karma: 0 Sakarya Savaşı admin Yönetici Gönderiler: 2 Kurtuluş savaşı sırasında Türklerle Yunanlılar arasında yapılan meydan muharebesi (23 ağustos- 13 eylül 1921).

Detaylı

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Yüksekova ve Cizre nin il yapılacağı duyuldu, 70 küsur ilçe Ben de istiyorum diye ayağa kalktı. Akhisar, Tarsus, Nazilli, Alanya,

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA 1 Kütahya- Eskişehir Savaşı nda ordumuz Sakarya Nehri nin doğusuna çekilmişti. 2 TEKÂLİF-İ MİLLİYE NİN SAKARYA SAVAŞI NA ETKİSİ Tekâlif-i Milliye kararları daha uygulamaya yeni başlandığı için Sakarya

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL

SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL SELANİK SEREZ 1913 Yunanlıların, Bulgarlar karşı icra etmekte oldukları hareketi askeriye neticesinde duçar oldukları kuvvetli zayiat ve binlere baliğ olan mecruhları

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER DOĞU VE GÜNEY CEPHELERİ KURTULUŞ SAVAŞI DOĞU VE GÜNEY CEPHESİ DOĞU CEPHESİ Ermeniler XIX. Yy`a kadar Osmanlı topraklarında huzur içinde yaşadılar, devletin çeşitli kademelerinde

Detaylı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ 16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Mustafa Kemal ile mükemmel

Mustafa Kemal ile mükemmel Atatürk ün Dünyası Cengiz Önal 77 İsmet Paşa nın Batı Cephesi Genel Komutanlığına Atanması Mustafa Kemal ile mükemmel sayılabilecek bir ilişki içinde bulunan Albay İsmet Bey, Birinci İnönü(6-10 Ocak 1921)

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

American Tank Company (Ruhi) vs Afrika Schützenkompanie (Levent) 1750 pts & Mid-War Hold the Line

American Tank Company (Ruhi) vs Afrika Schützenkompanie (Levent) 1750 pts & Mid-War Hold the Line American Tank Company (Ruhi) vs Afrika Schützenkompanie (Levent) 1750 pts & Mid-War Hold the Line 25 Ağustos 2013 Pazar Brifing: Görev isminden de anlaşılacağı gibi hattı tutan bir birliğe bir diğerinin

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8 BAKİ SARISAKAL SEYAHAT PROGRAMI Padişahımızın Seyahat Programı: Padişahımızın gerek Selanik teki ikamet ve gerek Kosova, Piriştina ve Manastır a seyahatlerinde

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Ekim 23, 2016-8:39:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'ten geri alınması için operasyon başlatıldı 24.08.2016 /

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44 9- ATATÜRK OSMANİYE DE İKEN ÇEKİLEN RESİMLERİ BULMA YARIŞMASI PROJESİ Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44 ATATÜRK ÜN OSMANİYE DE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLARINI BULMA

Detaylı

BİRİNCİ İNÖNÜ ZAFERİ

BİRİNCİ İNÖNÜ ZAFERİ CENGİZ ÇETİNTAŞ TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 15 TBMM Tutanaklarında BİRİNCİ İNÖNÜ ZAFERİ (1920-1921) http://www.cengizcetintas.com cengizcetintas@outlook.com 1 TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı:

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara Harf üzerine ÎÇDEM A Numara Adliyenin manevi şahsiyetini tahkir... 613 G Ağır Tehdit 750 Aleniyet deyim - kavram ve unsuru... 615 Anarşistlik - kavram ve suçu 516 Anayasa Nizamı 558 aa Anayasa Nizamını

Detaylı

BÜYÜK TAARRUZ DA SUGÖREN KÖYÜ (12 30 AĞUSTOS 1922)

BÜYÜK TAARRUZ DA SUGÖREN KÖYÜ (12 30 AĞUSTOS 1922) BÜYÜK TAARRUZ DA SUGÖREN KÖYÜ (12 30 AĞUSTOS 1922) İstanbul - Bursa karayolundan Sugören tabelası yönüne dönünce arabamın camlarını aralarım. Dışardaki deniz kokusuyla karışmış bol oksijenli dağ havasını

Detaylı

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür denir... Sizleri yakın tarihimizde kısa bir yolculuğa çıkarmak istiyorum: Sene 1923 Çetin mücadeleler neticesinde,

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Osmanlı Devleti'nin en kritik bir devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte,

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

Atatürk ve Ağustos Ayı

Atatürk ve Ağustos Ayı Yılmadan Yorulmadan Dr. Sıtkı Aydınel Atatürk ve Ağustos Ayı Büyük asker ve büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk 57 yıllık ömrünün tamamını vatanı ve milletine (hatta tüm insanlığa) hizmete adamış, çok

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA

KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA / DONEM: II t KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ Z A B I T L A R I 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA - 2 - GÜNDEM; BOLUM: A 1. 1970 Disiplin Adliye Kurulları (Geçici Hükümler) Kural Tasarısı. 2. Sosyal

Detaylı

BURSA' NIN YUNAN İŞGALİNE GİRMESİ VE İLK HÜKÜMET KRİZİ

BURSA' NIN YUNAN İŞGALİNE GİRMESİ VE İLK HÜKÜMET KRİZİ 1 BURSA' NIN YUNAN İŞGALİNE GİRMESİ VE İLK HÜKÜMET KRİZİ Mustafa Kemal Paşa Meclis açıldıktan bir hafta sonra, 30 Nisan 1920 tarihinde Türk milli iradesini sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin temsil

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

http://www.cengizcetintas.com/index.html

http://www.cengizcetintas.com/index.html http://www.cengizcetintas.com/index.html 1 GAZİANTEP, KAHRAMANMARAŞ, ŞANLIURFA SAVUNMALARI VE ANKARA ANTLAŞMASI İngilizler Mondros Ateşkes Anlaşmasından hemen sonra 1 Kasım 1918 tarihinde Irak'taki güçlerini

Detaylı

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ Millî Savunma Üniversitesi Müzesi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzeyde eğitim, öğretim ve bilim kuruluşu olan Millî Savunma Üniversitesi (Harp Akademileri)

Detaylı

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI Anadolu tarihi boyunca defalarca istilalara uğramış, toprakları üzerinde birçok savaşlar yaşanmıştır. Yapılan her savaş Anadolu topraklarında ve

Detaylı

Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti

Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti Emekli Albay Ümit Yalım, Bu iktidar önce Ege de, Yunanistan a geçen 17 adanın hesabını versin dedi. Cumhurbaşkanı

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe 20 Derste Eski Türkçe Sunuş: Yaklaşık iki yıldır Osmanlı madeni paraları toplamaktayım. Paraların üzerindeki eski türkçeyi okumak için bir kaç kitap inceledim, olmadı. Bu konudaki kurslara katılmaya da

Detaylı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Sarıkamış Dersleri 103 yıl önce Birinci Dünya Savaşının başlangıcında Doğu (Kafkas) Cephesinde yaşanan olaylar her düzeyde alınacak çok acı derslerle doludur. Sarıkamış

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER 1.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ

Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ AK PARTİ TBMM GRUP BAŞKANLIĞI MİLLETVEK TEMMUZ 2016 FAALİYET RAPORLARI Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ TBMM 24. 25. ve 26. Dönem Manisa Milletvekili AK Parti Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi TDED Manisa Şube Başkanı

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi 4/28/11 12:00 PM Page 67 DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP kürşad Sait BaBUçcU İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi GENEL OTURUM II 1 u?nal tekinalp:layout

Detaylı

KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ. Youtube Kanalı: tariheglencesi

KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ.  Youtube Kanalı: tariheglencesi KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 20.08.2017 T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük Arif ÖZBEYLİ Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Açılması Meclis-i Mebusan

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu Ekim 29, 2016-6:32:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Bu modern Ankara Tren Garı yap-işlet-devret modeliyle 725 trilyon harcanarak, bu hale geldi.

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri Balmumu heykellerinin en önemli özelliği; Atamızın ölümünde yüzünden alınan masktan bire bir çalışılmış olup 2008 yılından itibaren müzemizde sergilenmeye başlanmıştır. Sağ

Detaylı

BURSA' NIN YUNAN İŞGALİNE GİRMESİ VE İLK HÜKÜMET KRİZİ

BURSA' NIN YUNAN İŞGALİNE GİRMESİ VE İLK HÜKÜMET KRİZİ CENGİZ ÇETİNTAŞ TBMM Tutanaklarında Kurtuluş Savaşı: 6 TBMM Tutanaklarında BURSA' NIN YUNAN İŞGALİNE GİRMESİ VE İLK HÜKÜMET KRİZİ (1920) http://www.cengizcetintas.com cengizcetintas@outlook.com 1 TBMM

Detaylı

ATATÜRK ÜN BAZI KURULUŞLARIN HATIRA DEFTERLERİNE YAZDIKLARI

ATATÜRK ÜN BAZI KURULUŞLARIN HATIRA DEFTERLERİNE YAZDIKLARI ATATÜRK ÜN BAZI KURULUŞLARIN HATIRA DEFTERLERİNE Yrd. Doç. Dr. Hülya BAYKAL Kurtuluş Savaşı'nın başından itibaren, Atatürk'ün ziyaret ettiği kuruluşlar için, O'nun görüşlerini almak, izlenimlerini belirlemek

Detaylı

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ T.C. ANKARA BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar No: 81 23.02.2004 - K A R A R - ASKI Genel Müdürlüğünün 1. Hukuk Müşavirliğinin

Detaylı

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça BEDİR SAVAŞI Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI Nedenleri Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI Nedenleri Kaynakça Sonuçları Bedir savaşın en önemli nedeni Müslümanları hicrete zorlayan Kureyşlilerin, hicret

Detaylı