ORTAÖĞRETİM KİMYA 10 DERS KİTABI YAZARLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ORTAÖĞRETİM KİMYA 10 DERS KİTABI YAZARLAR"

Transkript

1 ORTAÖĞRETİM KİMYA 10 DERS KİTABI YAZARLAR Mehmet Faruk DURSUN İbrahim GÜLBAY Serpil ÇETİN Ümit TEK Filiz Fatma ÖZKOÇ Mehtap GÜNTUT DEVLET KİTAPLARI DÖRDÜNCÜ BASKI..., 2012

2 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI...: 4660 DERS KİTAPLARI DİZİSİ...: ??.Y Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabı metin, soru ve şekilleri kısmen de olsa hiçbir suretle alınıp yayınlanamaz. EDİTÖR Doç. Dr. Okan Zafer YEŞİLEL DİL UZMANI Halil İbrahim BAYRAKTAR PROGRAM GELİŞTİRME UZMANI Zeki YILDIRIM GÖRSEL TASARIM UZMANLARI İrfan HASRA Gülten Feryal KÜÇÜKER Çiğdem ÖKCÜN ÖLÇME DEĞERLENDİRME UZMANI Ender ATAMER REHBERLİK UZMANI Gülseren TOPUZ ISBN Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulunun gün ve 42 sayılı kararı ile ders kitabı olarak kabul edilmiş, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünün gün ve 3398 sayılı yazısı ile dördüncü defa adet basılmıştır.

3

4

5

6

7 GÜVENLİK LOGOSU AÇIKLAMA Bu sembol, açık alev etrafında tedbir alınması gerektiğinde görülür. Bu sembol deriye dokunması hâlinde yakıcı veya zehirleyici olabilen ayrıca cisimlere temas ettiğinde aşındırıcı etkisi olan kimyasal maddeler kullanılırken görülür. Bu sembol yapılacak deneylerde kullanılacak cam malzemelerin kırılabilecek türden olduğunu gösterir. Bu sembol, gözler için tehlikeli bir durum olduğunu gösterir. Görüldüğünde koruyucu gözlük takılmalıdır. Bu sembol, yanlış kullanımdan dolayı patlamaya sebep olacak kimyasal maddeleri gösterir. Bu sembol cilde zararlı bazı kimyasal maddelerle çalışırken eldiven kullanılması gerektiğini gösterir. Bu sembol, kesme ve delme tehlikesi olan keskin cisimler olduğu zaman görülür. Bu sembol, zehirli maddeler kullanılırken görülür. Bu sembol, yakıcı ve kolay tutuşabilir maddeler etrafında tedbir alınması gerektiğinde görülür. Bu sembol, elbiseyi lekeleyecek veya yakacak maddeler kullanılırken görülür. Bu sembol, elektrikli aletler kullanılırken dikkat edilmesi gerektiğinde görülür.

8 1.ÜNİTE : ATOMUN YAPISI 1.BÖLÜM: ATOM VE ELEKTRİK Elektriklenme Deneyimlerinden Atoma Faraday ın Elektroliz Deneyleri ve Atom Altı Parçacıklar Elektronun Keşfinin Tarihsel Gelişimi Elektronun Kütlesi ve Yükünün Bulunması Atomda Elektronun Yükü ile Pozitif Yükler Arasındaki İlişki Atomun Proton Sayılarının Deneysel Olarak Belirlenmesi BÖLÜM: ATOM MODELLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Rutherford Atom modeli Atom Modeli Işınların Enerjisinin Dalga Özelliği Elektromanyetik Işımanın Dalga ve Parçacık Özelliği Elektromanyetik Işınların Dalga Modeliyle Açıklanması Işığın İkili Doğası Atom Spektrumları Bohr Atom Modeli ve Varsayımları BÖLÜM: KUANTUM (DALGA) MEKANİĞİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Atom Altı Parçacıkların Dalga Özelliği Heisenberg Belirsizlik İlkesi BÖLÜM: ATOMUN KUANTUM MODELİ Atomun Kuantum Modeli Kuantum Sayıları Orbital Çeşitleri Atomların Elektron Dizilişleri BÖLÜM: BAĞIL ATOM KÜTLESİ VE MOL KAVRAMI Bağıl Atom Kütlelerinin Tarihsel Gelişimi Mol Kavramı İzotop Kütleleri ve Bağıl Atom Kütlesi 75 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 78 2.ÜNİTE : PERİYODİK SİSTEM 1. BÖLÜM: PERİYODİK SİSTEMİN TARİHÇESİ Periyodik Sistemin Tarihçesi Moseley ve Modern Periyodik Yasa Modern Periyodik Sistem s ve p Blok Elementleri ile Yaygın Kullanılan Elementler BÖLÜM: PERİYODİK ÖZELLİKLERİN DEĞİŞİMİ 95

9 2.2.1 Atomların Büyüklüğü ve Atom Yarıçapı İyonlaşma Enerjisi Elektron İlgisi Elektronegatiflik Periyodik Sistemde Metalik ve Ametalik Özelliklerin Değişimi Periyodik Sistemde Elementlerin Asitlik Bazlık Özelliklerin Değişimi BÖLÜM: ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ Bloklar ve Özellikleri s Bloku Elementleri p Bloku Elementleri d Bloku Elementleri (Geçiş Metalleri) Bazı Geçiş Metallerinin Kullanım Alanları f Bloku Elementleri Elementlerin Periyodik Sistemdeki Yerinin Bulunması 125 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÜNİTE : KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİMLER 1. BÖLÜM: KİMYASAL TÜRLER VE ETKİLEŞİMLERİ Kimyasal Türler Kimyasal Türler Arasındaki Etkileşimler Kimyasal Bağların Oluşum Mekanizması Güçlü-Zayıf Bağların Oluşması ve Kopması BÖLÜM: GÜÇLÜ ETKİLEŞİMLER İyonik Bağların Sağlamlığı İyonik Bağlı Bileşiklerin Özellikleri Kovalent Bağların Oluşumu ve Orbital Örtüşmesi Kimyasal Bağların İyonik - Kovalent Karakteri Kovalent Bağların Polarlığı Metalik Bağın Oluşumu Metallerin Fiziksel Özelliklerinin Metalik Bağ ile Açıklanması BÖLÜM: ZAYIF ETKİLEŞİMLER Kalıcı ve İndüklenmiş Dipoller (Van der Waals Bağları) Dipol- Dipol Kuvvetleri Geçici Dipoller Arasındaki Bağlar İyon-Kalıcı Dipol ve İyon-İndüklenmiş Dipol Etkileşimleri Hidrojen Bağı Hidrojen Bağının Maddenin Fiziksel Özelliklerine Etkisi Kimyasal Türler Arasındaki Etkileşim Tiplerinin Belirlenmesi 170 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 172

10 4.ÜNİTE : MADDENİN HÂLLERİ 1. BÖLÜM: GAZLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ Maddenin Gaz Hâli Gazların Sıkışma ve Genleşme Özelliği Gazların Kinetik Teorisi Gazlarda Basınç, Hacim, Mol Sayısı ve Sıcaklık İlişkisi BÖLÜM: GAZ KANUNLARI Boyle - Mariotte Kanunu Charles Kanunu Avogadro Kanunu İdeal Gaz Denklemi BÖLÜM: GAZ KARIŞIMLARI Gaz Karışımları Dalton un Kısmi Basınçlar Kanunu BÖLÜM: GERÇEK GAZLAR Gerçek Gazlar İdeal Gaz Varsayımından Sapmalar Moleküller Arası Bağlar ve Gerçek Gazların Sıvılaşması Joule-Thomson Olayı Gaz, Buhar ve Kritik Sıcaklık BÖLÜM: SIVILAR VE ÖZELLİKLERİ Sıvılar ve Özellikleri Sıvıların Yüzey Gerilimi Adhezyon ve Kohezyon Kuvvetleri Yüzey Gerilimine Etki Eden Faktörler Viskozite BÖLÜM: HÂL DEĞİŞİMLERİ Maddenin Hâlleri Hâl Değişim Olayları ve Isı Suyun Hâl Değişimi Hâl Değişimleriyle İlgili Isı Hesaplamaları Buhar Basıncı Buharlaşma Hızını Etkileyen Faktörler BÖLÜM: AMORF VE KRİSTAL KATILAR Katılar 248 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 253

11 5.ÜNİTE : KARIŞIMLAR 1. BÖLÜM: ÇÖZÜCÜLER VE ÇÖZELTİLER Çözücüler ve Çözeltiler Çözeltilerin Özellikleri Sıvı Çözeltilerde Çözücü ve Çözünen Arasındaki Etkileşim Çözünme Entalpisi BÖLÜM: ÇÖZELTİLERİN DERİŞİMİ Çözeltiler Çözelti Derişimleri BÖLÜM: ÇÖZELTİLERİN DERİŞİME BAĞLI (KOLİGATİF) ÖZELLİKLERİ Çözeltilerin Derişime Bağlı Özellikleri BÖLÜM: HETEROJEN KARIŞIMLAR Heterojen Karışımlar Koloitler 302 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 307 CEVAP ANAHTARLARI 310 PROJE 313 PROJE VE SUNU DEĞERLENDİRME DERECELEME ÖLÇEĞİ 314 SÖZLÜK 315 DİZİN 317 KAYNAKÇA 319 PERİYODİK CETVEL 320

12 ORGANiZASYON ŞEMASI Ünitenin içeriğini yansıtan görseller İçerik Bölüm içindeki konuların başlıkları verilmiştir. Bölümün içeriğini yansıtan görseller Ünitenin numarası, adı ve üniteyle ilgili ön bilgiler verilmiştir. Saat konunun 3 saatlik programa ait olduğunu gösterir. Araştırma Konuyla ilgili bilgilerinizi derinleştirmek ve yeni durumlarda bu bilgilerden yararlanmanızı sağlamak amacıyla verilmiştir. Araştırmanın zamanı, süresi ve tartışma tarihi öğretmeniniz tarafından belirlenecektir. Etkinlik Etkinlikler, laboratuvar ve sınıf etkinlikleri olarak sınıflandırılmıştır. Bazı etkinlikler bildiğiniz kavramlardan hareketle yeni kavramları keşfetmek, bazıları bir bilgiyi ya da varsayımı doğrulamak, bazıları ise daha önceden bildiklerinizi anımsatmak ve o bilgilerle yeni bilgileri ilişkilendirmek amacıyla verilmiştir. Etkinliğin laboratuvar (deneysel) etkinliği olduğunu gösteren logodur. Bölümün adını ve içeriğini destekleyen ilgi çekici bilgiler ve sorular verilmiştir. Saatleri belirtilmemiş konular programın ortak konuları olup hem 2 hem de 3 saatlik programlarda işlenecektir. Güvenliğiniz için dikkat etmeniz gereken durumlar logolarla belirtilmiştir. Bu logoların açıklamaları kitabın ön kısmında verilmiştir. Araç ve Gereç Etkinlik sırasında size gerekli olan malzemeler belirtilmiştir. Aynı zamanda deneylerde kullanılan araç, gereç, alet ve cihazları tanımanız amaçlanmıştır.

13 Örnek Anlatılan konuların hemen arkasından gelen bu bölümde konunun pekiştirilmesi amacıyla verilen sorular çözümleriyle beraber yer almaktadır. Fonların renkleri ve köşedeki saatler konunun hangi programa (2 ya da 3 saatlik) ait olduğunu gösterir. Öğrendiklerimizi Uygulayalım Anlatılan konuların arkasından verilen bu bölüm konuyu anlayıp anlamadığınızı tespit edebilmenizi sağlayacaktır. Okuma Metni Okuma metinlerinde merak edebileceğiniz konularla ilgili öğrendiklerinizi destekleyecek bilgiler verilmiştir. Sayfanın yan tarafındaki boşluklar konu ile ilgili notlar almanız ve soruları yazmanız için bırakılmıştır. Ayrıca burada ilginç bilgiler, resim, fotoğraf vb. açıklamalara yer verilmiştir. Haber Köşesi Konu ile ilgili ilgi çekici haberler. Ölçme ve Değerlendirme Her ünitenin sonunda açık uçlu, doğru yanlış ve çoktan seçmeli sorular bulunmaktadır. Bunları cevaplayarak öğrendiklerinizi pekiştirebilir, üniteyle ilgili eksiklerinizi belirleyebilirsiniz. Ölçme değerlendirme sayfalarındaki fon rengi farklı bölgeler, soruların sadece o programı takip eden öğrenciler tarafından çözüleceğini gösterir. Biliyor musunuz? Konularla ilgili ilginç bilgiler verilerek bilgi dağarcığınızı zenginleştirmek amaçlanmıştır.

14 ATOMUN YAPISI 1. Ünite Maddenin tüm fiziksel ve kimyasal özellikleri en küçük birimi olan atomun elektronik yapısı ile ilgilidir. Bu ünitede, elektronun keşfinden itibaren atomun yapısını açıklamaya yönelik modelleri tarihsel gelişim sürecine uygun olarak göreceksiniz. Ayrıca kuantum kuramının doğuşu, gelişimi ve atomun elektronik yapısı hakkında bilgi edinecek; atomdaki elektronların davranışıyla atom yapısının nasıl açıklandığını öğreneceksiniz. Kuantum kuramının kavramlarını, matematiksel anlamından çok fiziksel anlamları ile tanıyacaksınız. Maddenin elektrikle etkileşimini atom altı parçacıkların varlığı ile ilişkilendirerek atom kütlesi, bağıl atom kütlesi, mol sayısı kavramlarını görecek ve bu kavramları içeren problemler çözeceksiniz.

15 1. BÖLÜM İçerik 1. Elektriklenme Deneyimlerinden Atoma 2. Faraday ın Elektroliz Deneyleri ve Atom Altı Parçacıklar 3. Elektronun Keşfinin Tarihsel Gelişimi 4. Elektronun Kütlesi ve Yükünün Bulunması Millikan ın Yağ Damlası Deneyi 5. Atomda Elektronun Yükü ile Pozitif Yükler Arasındaki İlişki 6. Atomun Proton Sayılarının Deneysel Olarak Belirlenmesi ATOM VE ELEKTRİK Maddenin elektrik yüklü taneciklerden oluştuğunu gösteren ilk ciddi bulgular, Faraday ın elektroliz ile ilgili çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Gaz tüplerinde elektrik boşalması ve katot ışınları konusundaki deneyler, atom yapısının açıklanması yönünden çok önemli gelişmeler sağlamıştır. J.J.Thomson un elektronun yük/kütle (e/m) oranını hesaplaması için yaptığı deney, elektron yükünün ve kütlesinin ayrı ayrı hesaplanmasını sağlayan Millikan ın yağ damlacığı deneyi ile atom çekirdeğinin varlığını kanıtlayan Rutherford (1911) deneyi bu konuda yapılan çalışmaların başlıcalarıdır. Bu bölümde yukarıda söz edilen deneyleri ve bilim insanlarının atom altı parçacıklara yönelik çalışmalarını tanımaya çalışacaksınız.

16 10. Sınıf Kimya Resim Süs eşyası yapımında kullanılan kehribar taşı Elektriklenme Deneyimlerinden Atoma Atomun yapısı ile ilgili teorilerin türetilmesi birçok elektriksel deneyle mümkün olmuştur. Elektrik yükü ilk kez antik dönem insanları tarafından, ağaç reçinesinin fosilleşmesiyle oluşan kehribarın (Resim 1.1.1) ipek ya da yüne sürtüldüğünde küçük cisimleri çekmesi ile gözlemlenip belirlenmiştir. Aynı olayı siz de plastik bir tarağı saçınıza sürttüğünüzde tarağın saçınızı çekmesinden veya Şekil deki gibi akan suya yaklaştırdığınızda suyu çekmesinden anlayabilirsiniz. Kapı tokmağına dokunduğunuzda ya da yün kazağınızı çıkarırken oluşan kıvılcım elektrik yükünün bir yerden diğer bir yere hareket ettiğini gösterir. Pozitif (+) ve negatif (-) olmak üzere iki tür elektrik yükü keşfedilmiştir. Bu yüklerin oluşumunu Etkinlik 1.1 i yaparak görelim. Etkinlik 1.1 Ebonit ve Cam Çubuktaki Elektriklenme Etkinliğin Amacı Farklı elektrik yüklerinin varlığını ayırt edebilme Şekil Sürtme sonucu elektrik yüklü hâle gelen tarak akan suya yaklaştırılınca suyu çeker. Bunu suyun akış doğrultusundaki değişimden anlayabiliriz. Tarak elektrik yüklü olduğuna ve suyu çektiğine göre suda da elektrik yükleri olmalıdır. Etkinliği Uygulayalım Bağlama parçası ile döküm ayağa şekilde- ki gibi yatay olarak tutturulmuş olan destek çubukla ebonit çubuğu yine yatay duracak şekilde birbirine iple bağlayınız. İpe bağlı ebonit çubuğa diğer ebonit ve cam çubuğu yaklaştırarak gözlemleyiniz. Diğer ebonit çubuğu saçınıza veya yünlü kumaş parçasına sürterek elektrikle sini yüklenmesağlayınız. Araç ve Gereç 2 adet ebonit çubuk 1 adet cam çubuk 30 cm uzunluğunda ip Döküm ayak Bağlama parçası Yünlü kumaş parçası 2 adet destek çubuğu Deney düzeneğindeki gibi ipe astığınız ebonit çubuğa elektrikle yüklü diğer ebonit çubuğu yaklaştırınız. Cam çubuğu saçınıza veya yünlü kumaş parçasına sürterek elektrikle yüklenmesini sağlayınız. Yatay olarak ipe astığınız ebonit çubuğa bu defa elektrik yüklü cam çubuğu yaklaştırınız. 16

17 1. Ünite Atomun Yapısı Etkinliği Sonuçlandıralım 1) Saçınıza veya yünlü kumaşa sürtmeden ebonit ve cam çubukları asılı duran ebonit çubuğa yaklaştırdığınızda ne gibi değişiklikler gözlemlediniz? Gözlemleriniz ışığında ebonit ve cam çubuğu elektriksel bakımdan nasıl nitelersiniz? 2) Saçınıza veya yünlü kumaşa sürttükten sonra ebonit ve cam çubukları asılı durmakta olan ebonit çubuğa yaklaştırdığınızda ne gibi değişiklikler gözlemlediniz? Gözlemleriniz ışığında ebonit ve cam çubuğu elektriksel bakımdan nasıl nitelersiniz? 3) Gözlemlediğiniz bu değişikliklerin nedeni veya nedenleri ne olabilir? Tartışınız. Etkinlik 1.1 den sonra elektriklenmeyi sorgulayalım. Demokritos (Demokritos) tan Dalton a kadar olan atom tanımlamaları düşünüldüğünde özellikle Dalton un atomu yekpare bir parça olarak gördüğü anlaşılır. O hâlde Etkinlik 1.1 ve benzeri durumlardaki elektriklenme nasıl gerçekleşir? Maddenin elektrikle yüklü hâle gelmesi maddede elektrik yüklerinin olduğunu ve bunların hareket ettiğini gösterir. Hareket eden bu yükün türü ne olabilir? Yaptığınız etkinlikte cam veya ebonit gibi bazı cisimlerde iki tür elektrik yükü olduğunu görüyorsunuz. Bunlardan cam çubukta oluşan elektrik yüküne pozitif elektrik yükü, ebonit çubukta oluşan elektrik yüküne negatif elektrik yükü adı verilir. Madde elektriklenmeden önce nötral olduğuna göre bir maddenin (+) yüklü olması maddeden (-) yükün ayrıldığını gösterir. Bu durum maddenin (+) ve (-) yüklü tanecikler içerdiğinin bir göstergesidir. Maddenin iki ayrı elektrik yükü içerdiğini, bu elektrik yüklerinin etkileşimini ve hangi yükün hareket ettiğini Şekil deki gibi bir elektroskop denemesiyle ortaya çıkarabilirsiniz. Bu çıkarımın nasıl yapılabileceğini tartışınız. Elektriklenme atom alış verişiyle olmaz. Eğer öyle olsaydı elektriklenmede bir maddenin atomunun diğer maddeye geçmesi gerekirdi. Bu gerçekleştiğinde ise iki maddenin de yapısının değişmesi gerekecekti. Ancak elektriklenme olayında maddenin yapısının değişmediği görülmektedir. Yün kumaş ile tarak arasındaki elektriklenme olayında yün kumaş ve tarak kendi yapısını korumuş, başka bir maddeye dönüşmemiştir. Etkinlikte kullandığımız ebonit çubuk, yün kumaşa sürtülüp elektriklenirken herhangi bir değişime uğramış mıydı? Faraday ın Elektroliz Deneyleri ve Atom Altı Parçacıklar Elektriklenmenin çeşitli maddelere etkisi eski dönemden beri araştırma konusu olmuştur. Bu konuda çalışan anatomi profesörü Luigi Galvani (Luici Galvani) kurbağa bacağının kas sinirine farklı metaller dokundurulduğunda seğirdiğini gözlemledi. Ona göre bu olay biyolojik elektrikten kaynaklanan bir durumdu. Galvani nin söz edilen çalışmaları fizik profesörü Alessandra Volta (Alessandra Volta) ya ilham kaynağı olmuştur. Volta, metal çiftler arasındaki etkileşimle oluşan elektriklenme olayından yararlanarak kendi adını taşıyan pili geliştirmiştir. Şekil Elektroskop ile yüklü kürelerin etkileşimi Dalton un teorisi ile Demokritos un teorisi arasındaki farklılık Demokritos un atom kavramının test edilmeyen felsefi bir evren anlayışı; Dalton un atom kavramının ise deneysel inceleme gerektiren bilimsel bir hipotez olduğu gerçeğidir. 17

18 10. Sınıf Kimya Araştırma Atomun kelime anlamını araştırıp bugün atom hakkında edindiğiniz bilgilerle atom kelimesinin anlamını tartışınız. Nasıl oluyor da pillerde bir kimyasal madde başka bir kimyasal maddeye dönüşürken elektrik akımı ortaya çıkıyor? Atomun yapısı hakkındaki bilgiler nasıl oluşturulmuştur? Elektronun farkına nasıl varılabilmiştir? Michael Faraday (Maykıl Faraday) ın yapmış olduğu deneylerdeki sonuçlar bizlere bu konularda ipucu vermektedir. Faraday ın, elektroliz deneylerini ilk defa yaptığı 1830 lu yıllarda atom teorisi ileriye sürülmüştü. Fakat bu yıllarda henüz kimse elektronların varlığını bilmiyordu. Elektriğin tanecikli birimlerden oluştuğunu söylemek için bilim insanlarının elle tutulur bir kanıtları da yoktu. Elektriğin tanecikli yapıdan meydana geldiğini kanıtlamaya yönelik Etkinlik 1.2 yi yapalım. Etkinlik 1.2 Atom Altı Parçacıkların Varlığı İçin Deliller Etkinliğin Amacı Elektriklenme olayı ile maddenin tanecikli yapısı arasındaki ilişkiyi kavrayabilme Etkinliği Uygulayalım Pb(NO 3 ) 2 ve CuSO 4 çözeltilerini 400 ml lik beherglaslara ayrı ayrı koyunuz. Üretecin negatif kutbuna bağlaya-- cağınız Pb elektrotu ve Cu elektrotu terazide hassas bir şekilde tartınız. Hangi elektrotun kaç gram olduğunu aşağıdaki tabloya not ediniz. Pb elektrotları Pb(NO 3 ) 2 çözeltisine, Cu elektrotları da CuSO 4 çözeltisine; elektrotlar birbirlerine temas etmeyecek şekilde ve tarttığınız elektrotların üretecin negatif kutbuna bağlı olmasına dikkat ederek yerleştiriniz. Bağlantı kabloları ile devreyi sayfa 19 daki resimde görüldüğü gibi kurunuz. Araç ve Gereç 2 adet Cu elektrot 2 adet Pb elektrot 2 adet 400 ml lik beherglas 400 ml lik 0,5 M Pb(NO 3 ) 2 çözeltisi 400 ml lik 1 M CuSO 4 çözeltisi Terazi 6 voltluk doğru akım sağlayan üreteç (pil veya güç kaynağı) 3 adet devre bağlantıları için kablo ve krokodil kablo Saf su Devreden dakika süre ile akım geçmesini sağlayınız. Süre bitiminde akımı keserek negatif kutba bağlı elektrotları çıkartınız. Damıtık su ile elektrotları durulayınız ve tartınız. Tartım değerlerini aşağıdaki tabloya not ediniz. Negatif kutba bağlı elektrot Pb Cu Deneyden önceki tartım (g) Deneyden sonraki tartım (g) 18

19 1. Ünite Atomun Yapısı Pb elektrotlar Cu elektrotlar Pb(NO 3 ) 2 çözeltisi CuSO 4 çözeltisi Etkinliği Sonuçlandıralım Negatif yüklü elektrotta toplanan Pb ve Cu miktarları arasında fark var mıdır? Varsa nedenini açıklayınız. Faraday, Etkinlik 1.2 dekine benzer deneyler yapmıştır. Bu deneylerde bir elementin çeşitli bileşiklerinin çözeltilerine elektrik akımı uygulamış, eksi yüklü elektrotta (katotta) bileşiği oluşturan artı yüklü iyonları element olarak elde etmiştir. Faraday, katotta belirli bir miktar madde biriktirmek için gereken elektrik yük miktarının daima sabit bir değere veya bu sabit değerin basit katlarına eşit olduğunu gözlemledi. Örneğin, cıva(ii) perklorat [Hg(ClO 4 ) 2 ]çözeltisinden 6,05 g metalik cıvayı biriktirmek için gerekli olan elektrik yük miktarı; cıva(ii) nitrat [Hg(NO 3 ) 2 ] çözeltisinde de aynı miktarda cıvanın birikmesine yol açar. Oysa ki aynı elektrik yük miktarı, cıva(i) perklorat [Hg 2 (CIO 4 ) 2 ] çözeltisinden geçirilirse tam iki kat (12,10 g) cıvanın birikmesine sebep olur. Devreden aynı miktarda elektrik akımı geçmesine rağmen katotta farklı miktarlarda (iki katı) cıva toplanmasının sebebini tartışınız. Faraday, aynı miktar elektrik yüküyle çeşitli elementlerin biriken kütlelerini bu elementlerin atom kütlelerine böldüğünde sabit tam sayı elde etmiştir. Faraday ın yaptığı deneylerden, bir atomun ancak belirli bir miktar veya bu miktarın bazı basit katları kadar elektrik yükü taşıyabileceği sonucu çıkarılabilir. Demek ki elektrik yükleri parçacıklar hâlinde taşınmaktadır. Bir atom bazen bir, bazen iki veya üç parçacık taşıyabilir. Taşınan bu yük parçacığı bütün atomlar için aynıdır. Elektrik yükünün parçacıklar hâlinde taşınması, elektriğin taneciklerden meydana geldiğini göstermektedir. Atomlar, elektrik yükleri taşıdığı için bu taneciklerin atomlarda bulunması gereklidir. Elektrik yük akışı atomlarda var olan bu parçacıkların akışı sonucudur. O halde atom yekpare değil ayrıntılı bir yapıya sahiptir. Resim Michael Faraday ( ) 19

20 10. Sınıf Kimya Elektrik ve kimyasal değişme arasındaki nicel ilişki ilk kez Michael Faraday tarafından bulunmuştur. AgNO 3 çözeltisi, elektroliz edildiğinde katotta toplanan gümüş metalinin miktarı belirlenerek elektroliz düzeneğinden geçen elektrik yük miktarı coulomb(c) olarak hesaplanır. AgNO 3 çözeltisinden 1,118 mg Ag açığa çıkaran elektrik yükü miktarı 1C dur. Etkinlik 1.2 ve Faraday ın yapmış olduğu deneyler incelendiğinde elektrotlarda toplanan madde miktarının devreden geçen yük miktarı ile doğru orantılı olduğu görülür. Bu durum m = A I t bağıntısı ile ifade edilir. Bu formülde geçen A, maddeye bağlı bir sabit; I, devreden geçen akım miktarı; t ise saniye cinsinden zamanı göstermektedir. Elektrik yükü miktarı Q = I t olarak gösterildiğine göre yukarıdaki formülü m = A Q şeklinde de yazabiliriz. Faraday ın yapmış olduğu deneyler ve bu deneylerden çıkarmış olduğu nicel sonuçlara göre maddeyi temsil eden en küçük birim olan atomu oluşturan ve bir atomdan diğer atoma taşınabilen alt parçacıklar mevcuttur. Bu alt parçacıklar daha sonra elektron olarak adlandırılmıştır. Thomson ın yapmış olduğu çalışmalar sonucunda atomda eksi yükler kadar artı yüklerin olduğu ve atomda bu yüklerin homojen dağıldığı fikri ortaya çıkmıştı. Acaba gerçekte durum bu şekilde miydi? Rutherford un yapmış olduğu çalışmalar (altın plaka deneyi) sonucunda atomdaki artı yüklü taneciklerin atomun merkezinde (çekirdeğinde) toplandığı ve atomun yaklaşık yarı kütlesini oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Daha sonra Rutherford un öğrencilerinden Chadwick, Rutherford un işaret ettiği atomun yaklaşık yarı kütlesini oluşturan nötronu keşfetmiştir. Bütün bu bilim insanlarının keşifleri sonucunda Bohr tarafından öngürülen atom modeline göre proton ve nötronlar atomun çekirdeğinde çok küçük bir hacimde bulunurken elektronlar çekirdek etrafında çok daha büyük hacimli bir bölgede kendi yörüngelerinde dolanmaktadır. Sonra geliştirilen kuantum fiziğine göre çekirdek etrafında elektronlar belli yörüngelerde değil katmanlarda orbital adı verilen olası bölgelerde bulunmaktadır. Bütün bu öngörülere göre atomun şeklini aşağıdaki gibi çizebiliriz. Şekil Atomun yapısı 20

21 1. Ünite Atomun Yapısı Atomu oluşturan taneciklerden çekirdekteki proton ve nötronlar topluca nükleon olarak isimlendirilir. Elektronun kütlesi 9,1096x10-31 kg (9,1096x10-28 g), protonun kütlesi, 1,6726 x kg, nötronun kütlesi ise kg dır. Elektron, proton ve nötronun kütlelerini incelediğimizde proton ve nötronun kütlelerinin yaklaşık aynı, elektronun kütlesinin ise protonun kütlesinin yaklaşık 1836 da biri kadar olduğu görülür. Atomun kütlesini oluşturan nükleonlar (proton ve nötronlar) atom çekirdeğinde yoğunlaşmış bir hâlde bulunur. Yoğunlaşmış kütle çok küçük bir hacimde yer alır. Atomu bir futbol sahası büyüklüğünde tasavvur edecek olursak çekirdeğin hacminin atom hacmi yanındaki küçüklüğü futbol sahasının ortasında toplu iğne başı kadar hacim kaplayan kütlenin duruşuna benzetebiliriz. Çekirdekte bulunan proton pozitif, çekirdek etrafında hareket hâlinde olan elektron ise negatif elektrik yüküne sahiptir. Çekirdekteki nötron ise nötrdür. Protonlar elektronları güçlü bir şekilde çekirdeğe doğru çeker. Elektronlar ise çekirdeğin çekim etkisinden kurtulabilmek için çekirdeğin etrafında çok hızlı bir şekilde hareket eder. Bu hareket o kadar hızlıdır ki çekirdek ile elektronlar arası boşluk olmasına rağmen atomun berk bir küre gibi davranmasına neden olur Elektronun Keşfinin Tarihsel Gelişimi Dalton un atom teorisinde ve daha önceki kuramlarda atom, maddenin en küçük taneciği olarak kabul edilmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru atomun daha küçük taneciklerden oluştuğu düşünülmeye başlanmıştır. Atomun yapısı hakkındaki düşüncelerde zamanla değişiklikler olmuştur. Bu düşüncelerdeki değişikliklerin nedeni elektroliz deneyleridir yıllarında ünlü İngiliz kimyacısı Humphry Davy (Hampri Devi) bileşikleri ayrıştırmak için elektrik akımı kullanarak potasyum, sodyum, kalsiyum, stronsiyum ve baryum elementlerini saf olarak bileşiklerinden ayırarak keşfetmiştir. Bu elementleri bulmak için yaptığı çalışmalara dayanarak Davy, bileşiklerde elementlerin elektriksel nitelikli çekim kuvvetleriyle bir arada tutulduklarını öne sürmüştü. Faraday ın çalışmalarına dayanarak George Johnstone Stoney (Corç Conston Stoney) atomlarda elektrik yüklü birimlerin bulunduğundan söz etti ve 1891 de bunlara elektron adının verilmesini önerdi. Stoney in elektron adını verdiği negatif yüklü bu taneciklerden her maddede farklı miktarlarda vardır. Maddenin nötr olması için bu negatif yüklere eş sayıda pozitif yük bulunması gerekir. Elektronların varlığına dair ilk kanıt 1870 lerde İngiliz fizikçi William Crooks (Vilyım Kruks) tarafından bulundu. Crooks geliştirdiği vakumlu tüp içerisinde gazların elektrikle etkileşim sonucu ortaya çıkan davranışlarını inceledi. Crooks tüpleri olarak da bilinen bu tüpler (Resim ve 1.1.4), televizyon tüplerinin de öncüsü olmuştur. Katot Anot Resim Crooks tüpleri 21

22 10. Sınıf Kimya Crooks tüpünde elektrotlar arasına yüksek gerilim uygulandığında tüpün cam çeperinde sarı-yeşil floresan ışık yansıması olur. Eğer tüpün ortasına bir nesne yerleştirilirse bu nesnenin görüntüsü tüpün sonunda bir gölge şeklinde oluşur. Crooks a göre gölgenin bu şekilde görülmesinin sebebi tüp içerisinde bazı ışınların oluşmasıdır. Bu ışınlar daha sonra katot ışını olarak adlandırıldı. Katot ışınları üzerinde yapılan daha ileri araştırmalar, bu ışınların tüpün içindeki gazın ve elektrotların yapıldığı maddenin cinsine bağlı olmadığını göstermiştir. Böylece ışınların doğrusal yol boyunca hareket eden negatif taneciklerden meydana geldiği ortaya çıkmıştır. Crooks tüpü günümüzde katot ışın tüpü olarak adlandırılır. Resim Crooks tüpleri televizyon tüplerinin öncüsü olmuştur. Katot ışınları denilmesinin nedeni bu ışınların (taneciklerin), (-) yüklü elektrottan (katottan) çıkıp (+) yüklü elektrota (anota) doğru hareket etmesidir. 19. yüzyılın sonlarında katot ışınlarının hızlı hareket eden eksi yüklü tanecikler olduğu kesinleşti. Bu taneciklere daha sonra Stoney in önerdiği gibi elektron adı verildi. Bu çalışmalardan yaklaşık 20 yıl sonra Joseph John Thomson (Jozef Con Tamsın), Crooks un deneylerini elektrik akımı (elektriksel alan) ve mıknatıs etkisinin (manyetik alan) uygulandığı ortamlarda tekrarladı. Thomson un deney tüpüne elektrik ve manyetik alan uygulamasının nedeni sizce ne olabilir? Elektronun Kütlesi ve Yükünün Bulunması 1858 de Julius Plücker (Julyüs Plüker), katot tüpünün yakınına bir mıknatıs getirerek oluşan katot ışınlarını gözlemleyip bu ışınların manyetik alandaki davranışlarını ilk kez inceleyen bilim insanıdır. Bu deneme ile Plücker, katot yakınlarında gördüğü parlak yeşil ışık lekelerinin yerini mıknatıs kullanarak değiştirmeyi başarmıştı; fakat tüpün havasını yeterince boşaltamadığı için denemesi tam başarılı olamamıştı. Katottan çıkan elektronlar anota doğru hareket eder. Anotta delik açılırsa elektronlar delikten geçerek floresan boya ile kaplı yüzeye (Şekil te gösterildiği gibi) B noktasında çarpar. Böylece ışıklı bir nokta görülmesine neden olur. Tüpe, elektriksel alan uygulanırsa yani tüpün altına ve üstüne zıt elektrikle yüklenmiş levhalar (saptırıcı levhalar) konursa elektronların artı yüklü levhaya doğru saptığı ve yüzeye A noktasında çarptığı görülür. Yüklü bir parçacığın elektriksel alanda sapma miktarı, parçacığın elektrik yükü ile doğru orantılıdır. Diğer taraftan kütlesi ile ters orantılı olması gereği de açıktır. Çünkü 22

23 1. Ünite Atomun Yapısı büyük kütleli bir parçacık, yüklü levhaların oluşturduğu elektrostatik çekimden daha az etkilenecektir. Elektriksel alana dik olacak şekilde bir manyetik alan uygulanırsa elektronlar eğimli bir yol çizerek tüpün yüzeyinde C noktasına çarpar. Thomson, deneylerinde elektriksel alana dik belli bir şiddetle manyetik alan uygulayarak elektron demetinin sapmasını ölçmüştür. Ayrıca elektriksel alan da uygulayarak sapmayı durdurmuş yani B noktasına getirmiştir. Elektriksel ve manyetik alanların şiddetlerinden yararlanarak elektronlar için e/m (yük/kütle) oranını 1,7588 x C kg -1 olarak bulmuştur. Thomson, Plücker in deneyini model alarak 1897 de yaptığı bu deneyde katot ışınlarının manyetik ve elektriksel alanda sapmalarını gözlemlemiş ve elektronlar için yük/kütle (e/m) oranını ölçmüştür. Bunun için kullanılan düzenek aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Resim Joseph John Thomson ( ) (a) + (c) Manyetik alan Floresan ekran Elektronların yolu e S N A - Katot Anot B (b) S N S N C - Elektronların yolu N Elektrik yüklü levhalar (elektriksel alan) Elektronların yolları S e - Şekil Elektronların; (a) elektrik alanda, (b) manyetik alanda, (c) elektriksel ve manyetik alanın beraber kullanılması durumunda izledikleri yol Resim Katot ışınlarının elektrik ve manyetik alandaki sapmaları 23

24 10. Sınıf Kimya Millikan ın Yağ Damlası Deneyi Elektron yükü, 1908 de Robert Andrews Millikan (Rabırt Endruv Milikan) tarafından ölçülmüştür. Elektrik yükü, Şekil teki düzenek ve e/m değeri kullanılarak hesaplanmıştır. Deneyde pülverizatör (püskürteç)den püskürtülen küresel yağ damlacıkları, kabın üst bölümüne gönderilir. Sis hâlinde dağılmış küçük yağ damlacıkları, üst levhadaki delikten aşağı inerken bu damlacıklara X-ışınları gönderilir. Bu ışınların ortamdaki havayı oluşturan N 2 ve O 2 molekülleri ile çarpışarak kopardığı elektronlar, yağ damlacıkları tarafından tutulur ve damlacıklar negatif yüklenir. Üst plaka pozitif (+), alt plaka negatif (-) yüklenirse negatif yüklü yağ damlacıklarının düşmesi durdurulabildiği gibi damlacıkların yukarıya hareket etmesi de sağlanabilir. Damlacığın davranışları ve düşme hızı, elektriksel alan yokluğunda (akım uygulanmadığında) mikroskop ile gözlemlenerek bulunabilir. Küçük yağ damlacıkları Pülverizatör Yüklü levha Yağ X- ışınları Yüklü levha Mikroskop Pencere Yağ damlasının mikroskop görüntüsü Şekil Millikan ın yağ damlası deney düzeneği Resim Millikan ın yağ damlası deneyinde kullandığı düzenek Resim Millikan, yağ damlası deneyini yaparken 24

25 1. Ünite Atomun Yapısı Damlacığın düşüşünü durdurmak için uygulanacak yük miktarı bilinirse her damla üzerindeki yük de hesaplanabilir. Millikan deneyi tekrarladığında yağ damlacıkları üzerindeki yükün en büyük ortak böleninin (ebob) daima -1,6022x10-19 coulomb değerini verdiğini görmüştür. Bunun sonucunda, yağ damlalarının birden fazla elektron taşıdıkları ve bir yağ damlası üzerindeki yükün tek bir elektron yükünün katları olması gerektiği sonucuna varmıştır. Millikan, bir elektron yükünü -1,6022x10-19 C olarak belirledikten sonra Thomson un e/m değerinden faydalanarak elektronun kütlesini aşağıdaki gibi hesaplamıştır. Elektronun kütlesi = yük yük / kütle m = e e/m m = -1,6022x10-19 C -1,7588x10 11 C kg -1 m = 9,1096x10-31 kg veya (9,1096x10-28 g) Okuma Metni Millikan Deneyi ile Elektron Yükünün Bulunması Millikan 1909 yılının başlarında Chicago (Şikago) Üniversitesinde profesör iken yağ damlası deneyi üzerinde çalıştı. Millikan ı bu çalışmaya iten sebep kendisinden önce bilim insanlarının elektronun yükünü ölçme çabalarıydı. Ancak diğer bilim insanları elektron yükünü ölçmek için su damlacıklarını kullanmışlardı. Millikan su damlacıkları ile yapılan deneyleri yağ damlacıklarını kullanarak geliştirdi. Deneyde kullanılan yağ düşük buhar basıncına sahipti, genellikle vakum düzeneklerinde kullanılan tipteydi. Bu çalışma sırasında bilinen yağları tercih etmemesinin sebebi bu yağların ışık kaynağının ısısıyla kolayca buharlaşması, böylece yağ damlalarının kütlesinin deney boyunca sabit kalmasıydı. Yağ damlası deneyinin önemi, temel fiziksel sabitlerden biri olan elektronun elektrik yükünü oldukça hassas bir şekilde belirlemesidir. Millikan ın deney düzeneği bunu oldukça basit ve yalın bir şekilde gösterir. Millikan yaptığı bu deneyle 1923 yılında Nobel Fizik Ödülü nü kazandı. Bu deneyin gerçekleştirilmesi oldukça zor ve maliyetli olmasına rağmen, hâlen öğrenciler tarafından tekrarlanmaktadır. Millikan ın yağ damlası deney düzeneğinde, yatay ve birbirine paralel iki plaka arasına büyük bir potansiyel farkı uygulanarak homojen bir elektrik alanı oluşturulur. Üst levha pozitif, alt levha negatif elektrikle yüklenerek elektrik yüklü yağ damlacığı hareketsiz tutulduğu zaman damlacığı yukarı çeken elektriksel kuvvetin damlacığa etki eden yerçekimi kuvvetine eşit olduğu görülür. E q = m g Bu eşitlikte, E elektriksel alan şiddetini; q damlacık üzerindeki elektrik yükünü; m damlacığın kütlesini ve g yerçekimi ivmesini göstermektedir. Damlacığın kütlesi bilinirse taşıdığı elektrik yükü 25

26 10. Sınıf Kimya bulunabilir. Yağın yoğunluğu (d) bilindiği için küre olarak kabul edilen yağ taneciğinin yarıçapı (r) ölçüldüğünde hacmi (V) ve dolayısıyla kütlesi (m) de hesaplanabilir. d = m/v d = m/(4/3)πr 3 m = 4/3 πr 3 d Millikan, damlacığın levhalar arasında serbest bir biçimde düşmesini gözlemlemiştir. Bir süre sonra damlacığın hızı, hava sürtünmesinin (viskozite değeri) yerçekimi kuvvetine eşit olması nedeni ile ulaşabileceği en fazla hıza erişecek ve damlacık bu hızla düşmeye devam edecektir. Sürtünme kuvvetinin [Stokes (Stoks) yasasına göre bulunabilir.] yerçekimi kuvvetine eşitliği için; mg = 6πhrv formülü yazılabilir. Burada, "h havanın viskozluk kat sayısı; v damlacığın eriştiği limit hızdır. Eşitlikten yarıçapı çekersek; r = mg / 6 πhv bağıntısını buluruz. m değerini eşitlikte yerine koyarsak damlacığın yarıçapı için; r 2 = 9hv / 2dg bulunur. Bu formülle damlacığın limit hızı ölçülebilir. Damlacık bu hıza eriştikten sonra düzgün doğrusal hareket yaparak düşeceğinden ve levhalar arasında yükseklik (l) belli olduğundan düşme süresi (t) bulunur. Hız bağıntısını yazacak olursak; v = l/t olarak bulunur. Sırasıyla damlacığın yarıçapı ve kütlesi hesaplanmış olur. Eq = mg eşitliğinden de damlacığın taşıdığı q yükü bulunur. Yazarlar tarafından düzenlenmiştir Atomda Elektronun Yükü ile Pozitif Yükler Arasındaki İlişki Nötr bir atom veya molekülden bir veya daha çok elektron koparıldığında geriye kalan tanecik, koparılan elektronların toplamına eşit miktarda artı yük kazanır. Örneğin bir neon atomundan bir elektron koparıldığında Ne + oluşur. Bir Crooks tüpünde katot ışınları, tüpün içinde bulunan gaz atomlarından veya moleküllerinden elektronların ayrılmasına sebep olduğundan pozitif yüklü iyonlar oluşur. Bu pozitif yüklü tanecikler (iyonlar) negatif yüklü elektroda (katoda) doğru hareket eder. Katot olarak delikli metal katot kullanıldığında floresan boya ile kaplı arka yüzeyde ışıldama görülür. H H e e Proton H + Pozitif ışınlar H + Anot H e H + Delikli metal katot Floresan boya ile kaplı yüzey Şekil Katot ışınlarının delikli metal katotta hareketi 26

27 1. Ünite Atomun Yapısı Görülen ışınlamanın sebebi tüpte oluşan elektron akımı sırasında, katottan fırlayan elektronların nötral gaz atomları ile çarpışarak onlara elektron kaybettirmesi ve gaz atomlarının pozitif yüklü parçacıklar hâline gelmesidir (Şekil 1.1.5). Bu iyonlar katot tarafından çekilir ve bir kısmı deliklerden geçerek tüpün yüzeyine çarpar. Bunlara pozitif ışınlar veya kanal ışınları denir. Bu ışınlar ilk olarak Eugen Goldstein (Ögen Goldştayn) tarafından 1886 da araştırılmıştır. Elektrik ve manyetik alanların etkisinden dolayı pozitif ışınların sapmaları 1906 da J.J. Thomson tarafından araştırıldı. Pozitif yüklü iyonlar için e/m değerlerinin saptanmasında, katot ışınlarını incelemek için kullanılan yöntemin hemen hemen aynısı kullanıldı. Aynı pozitif yüklü iyonlar için e/m değeri, iyonun kütlesi küçüldükçe artar. Gaz boşalma tüpünde hidrojen gazı varsa pozitif iyonlar için gözlenen en büyük e/m değeri elde edilir. Sadece 1 tane pozitif yük barındırması nedeniyle hidrojen iyonu için elde edilen e/m değeri bu pozitif yüklü taneciğe (protona) ait değer olarak alınır. Bu yük değeri 1,6022x10-19 C dur. Kütlesi de 1,67x10-27 kg dır. Elektronun kütlesi hidrojenin en hafif izotupundan türeyen pozitif iyonun kütlesinin 1/1836 sı kadardır. O hâlde hidrojenin en hafif izotopu çekirdeği oluşturan bir proton ve çekirdek dışında bir elektron olarak düşünülebilir Atomun Proton Sayılarının Deneysel Olarak Belirlenmesi X-ışınları, görünür ışıktan daha yüksek enerjiye sahip olan elektromanyetik ışınlardır yıllarında Henry G. J. Moseley X-ışınlarını kullanarak değişik elementlerin farklı X-ışınları spektrumunu elde etmiştir. Her elementin sadece birkaç karakteristik spektral (Fraunhofer) çizgi içeren X-ışınları spektrumu olduğunu görmüştür. Elementlerde karakteristik olan bu çizgiler art arda gelen her elementte, deneyde kullanılan X-ışınları frekansının artma yönünde sola doğru kaymaktadır. Fraunhofer çizgilerini (Şekil a) inceleyen Moseley elementlerin çizgilerini karşılaştırdığında Ca ve Ti elementlerinin Fraunhofer çizgilerinin diğer elementlerin çizgileri gibi sistematik olmadığını gözlemledi (Şekil b). Atom kütlelerine göre sıralamaya baktığında iki element arasında başka bir elementin bulunması gerektiğini belirtti. Bu gerçekten hareketle Sc elementi keşfedilmiştir (Şekil c). Araştırma X-ışınları cihazlarının insan sağlığı üzerine etkilerini araştırarak poster oluşturup arkadaşlarınızla paylaşınız. Resim Henry G. J. Moseley ( ) (a) (b) (c) Şekil X- ışınları analizi sonucu ortaya çıkan bazı elementlerin Fraunhofer çizgileri (Moseley in 1913 tarihli bir yayınından alınmıştır.) 27

28 10. Sınıf Kimya Ayrıca spektrumda dikkat çeken diğer bir nokta ikiden fazla çizginin görüldüğü yerlerde örnek maddenin safsızlık içerdiği anlaşılmasıdır. Örneğin Co spektrumundaki çizgilerden biri, dikkat edilirse Fe spektrumundaki bir çizgiye denk gelmektedir. Bir diğeri de Ni spektrumundakine denktir. Bir bakır çinko alaşımı olan pirinç (Brass), iki Cu için ve iki de Zn için spektrum çizgileri göstermektedir. Moseley, 1912 de anotta çeşitli elementleri kullanarak her elementin farklı karakteristik X-ışınları spektrumu verdiğini ve elementin atom kütlesi arttıkça yayınlanan ışının frekanslarının buna paralel olarak arttığını gözlemlemiştir. Moseley, X-ışınları frekanslarının atomun çekirdeğindeki yükün karakteristiği olduğunu anlamıştı. Atom numaraları 13 ile 79 arasında olan 38 elementin X-ışınları spektrumunu inceledi. Her element için o elemente karşılık gelen karakteristik spektrum çizgisini kullanan Moseley, elementin atom numarası ile çizgi frekansının karekökü arasında doğrusal bir ilişki olduğunu buldu. Başka bir deyişle elementler atom numarası artışına göre dizildiğinde spektrum çizgisine ait frekansın karekökünün bir elementten diğerine gittikçe sabit bir miktarda arttığını tespit etti (Grafik 1.1.1). 4x10 9 3x10 9 2x10 9 1x Grafik Elementlerin atom numarası artışına göre spektrum çizgisi frekansının karekökü ile değişimi 28

29 1. Ünite Atomun Yapısı Bu tespitten hareketle Moseley, X-ışınları spektrumuna dayanarak elementlerin atom numaralarını doğru bir şekilde belirledi. Diğer taraftan Moseley periyodik sistemde Ce dan Lu a kadar olan seride 14 element bulunması ve bu elementlerin La dan sonra gelmesi gerektiğini bildirdi. Moseley in çalışmalarına dayanılarak periyodik yasa, Elementlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri atom numarasının periyodik işlevidir. şeklinde tekrar tanımlandı. Ayrıca Moseley atom numarasının atom çekirdeğinde bulunan artı birimlerin sayısı olduğunu da önerdi. Moseley atomda bir elementten diğerine gidildikçe artan temel bir nicelik bulunduğunu ifade ederek bu niceliğin ancak merkezdeki artı yüklü çekirdeğin yükü olabileceğini de belirtti. Okuma Metni X-ışınları Spektrumları ve Atom Numarası Atomların gözle görülen spektrumları bağı çok zayıf olan elektronların enerjilerini değiştirmeleri ile ortaya çıkar. Çok yüksek elektriksel uyarmalarda atomlar X-ışınları yayar. Bu ışınlar, atomun dış katmanlarındaki elektronlarının sebep olduğu görünür bölge spektrumlarını açıklamakta bilim insanlarına yardımcı olmuştur. Spektrumları kendi içinde sürekli ve kesikli spektrumlar olarak ikiye ayırabiliriz. Akkor hâline gelmiş bir metalin verdiği ışık bir prizmadan geçirilirse, kırmızıdan mora kadar bütün renkler sıra ile görülür. Arada boşluklar yoktur. Buna sürekli spektrum denir. Hidrojen gazı cıva buharı veya sodyum buharı içeren Geissler tüpünün verdiği ışık bir prizmadan geçirilip incelenirse bazı renklerin görüldüğü ve bu renkler arasında siyah boşluklar bulunduğu gözlenir. Bu tür spektrumlara kesikli veya çizgi spektrum denir. Çizgi spektrumu X-ışınlarının dalga boyu (λ), atomlar arası uzaklığın (d) kırılma açısı (θ) ile Bragg denklemi (nλ=2dsinθ) kullanılarak bulunabilir. Dalga boyu, ölçülen θ kırınım açısından hesaplanabilir. Moseley, anotta çeşitli elementleri kullanarak her elementin farklı karakteristik X-ışınları spektrumu verdiğini ve elementin atom kütlesi arttıkça yayınlanan ışınların frekanslarının buna paralel olarak arttığını gözlemleyerek bütün frekansların aşağıda gösterilen ampirik formüle uyduğunu bulmuştur. n =a(z-b) 2 Bu denklemde a ve b bütün elementlere uyan evrensel sabitlerdir. Z, periyodik cetvelde art arda gelen elementlerde düzenli olarak bir elementin çekirdeğindeki yük veya atom numarası olduğu sonucunu ortaya çıkardır. Bohr un teorisine göre tek elektronlu atomun yaydığı 29

30 10. Sınıf Kimya ışığın frekansı çekirdekteki yükün karesi (Z 2 ) ile doğru orantılı olmalıdır. Moseley, X-ışınları frekanslarının Z 2 ile değil, (Z-b) 2 ile orantılı olduğunu tespit etmiştir. Herhangi bir elektron ele alındığında etkin çekirdek yükü Z değil Z-b dir. Bu açıklama, atomdaki elektronların davranışları ve X-ışınları spektrumlarının kaynağı üzerine bugünkü bilgilerimizle tam bir uyum gösterir. Elementler, periyodik cetvelde atom kütlelerine göre yerleştirildiklerinde Ni-Co, Ar-K ve Tc-I elementlerinin kimyasal özelliklerine uymayan bir düzende yerleştiği görülür. Moseley, elementleri atom sayılarına göre sıraladıktan sonra bu çelişkinin ortadan kalktığını görmüştür. Kısacası, atom kütlelerinin değil atom numarasının kimyasal özelliklerde temel olduğunu göstermiştir. Yazarlar tarafından düzenlenmiştir. 30

31 ATOM MODELLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 2. BÖLÜM İçerik 1. Rutherford Atom Modeli 1. Atom Modeli 2. Işınların Enerjisinin Dalga Özelliği 3. Elektromanyetik Işımanın Dalga ve Parçacık Özelliği 2. Elektromanyetik Işınların Dalga Modeliyle Açıklanması 3. Işığın İkili Doğası Elektromanyetik Işımanın Dalga ve Parçacık Özelliği Siyah Cisim Işıması Planck Kuantum Kuramı Fotoelektrik Olay 4. Atom Spektrumları 5. Bohr Atom Modeli ve Varsayımları Gökkuşağı yağmurlu bir günde güneşin görünmesiyle oluşan güzel bir doğa olayıdır. Geçmişte gökkuşağındaki tarifsiz renklerin oluşumu ile ilgili çeşitli efsaneler anlatılmıştır. Bugün ise gökkuşağının, güneş ışınlarının çok küçük yağmur damlalarına çarparak kırılmasıyla oluştuğu bilinmektedir. Bu bölümde ışığın özellikleri, ışık ile maddenin etkileşimi sonucu ışın yayılması ve buradan hareketle atomun yapısının nasıl aydınlatılmaya çalışıldığı anlatılacaktır.

32 10. Sınıf Kimya Şekil Thomson tasarladığı atom modelini üzümlü keke; kekteki üzümleri negatif yüke, keki ise pozitif yüke benzetmiştir. ZnS sürülmüş levha Rutherford Atom Modeli Thomson un yaptığı deneyler ve geliştirmiş olduğu atom modeli, acaba atomu açıklamakta yeterli miydi? Şimdi bu sorunun cevabını anlamaya çalışalım. Elektronların e/m oranı üzerine yaptığı deneyler sonucunda J.J.Thomson atomların, negatif elektronların içinde yüzdüğünü, pozitif yüklü elektrikten meydana gelmiş küreye benzediğini ve atomun kütlesinin büyük kısmının bu pozitif yüklü elektriklerden oluştuğunu ileri sürdü. Atom gerçekten böyle miydi? Aynı tarihte Rutherford, alfa taneciklerinin (pozitif yüklü taneciklerin) ince altın levhada saçılmalarını gözlemledi. Yaptığı deneyde dar bir aralıktan, paralel ve pozitif yüklü tanecikler demetini çok ince altın bir levhaya gönderdi. Sapmaya uğrayan taneciklerin açısal dağılımını, ZnS sürülmüş levha üzerinde beliren parıldamalar sayesinde belirledi (Şekil 1.2.2). Deneyin önemli nitel sonucu, pozitif yüklü taneciklerin büyük bir kısmının levhayı hiç sapmadan veya küçük açılarla saparak geçmesidir. Çok az sayıda tanecik 180 o ye kadar büyük açılarla sapar (Şekil 1.2.3). Bu sapmayı Rutherford bir top mermisinin ince bir kâğıda çarpıp geri dönmesi olayına benzetmiştir. Kinetik enerjileri çok büyük olan alfa taneciklerinin büyük sapmaya uğramaları güçlü elektriksel kuvvetin atom içinde çok küçük bölgeye (atom çekirdeğine) toplanmış olduğunu da gösterir. Oysa Thomson un atom modeline göre negatif ve pozitif yükler atomun içinde dağılmış durumda olduğundan alfa parçacıklarının metal levhadan geçerken dağılmaması gerekirdi. Bir başka deyişle atom, Thomson un ileri sürdüğü gibi düzenli bir şekilde dağılmış yük ve kütle yoğunluğunda değildir. Böylece Rutherford, Thomson atom modelinin geçerli olmadığını ispatlamış oldu. Alfa taneciklerinin saçılma deneyi, sadece çekirdeğin bulunuşunu gösteren nitel bir deney olmayıp aynı zamanda çekirdeğin yükünün ve büyüklüğünün nicel ölçümünü de verir. Elektronlar, atom içinde yaklaşık olarak m çapında bir hacmi kapladığı hâlde, pozitif elektrik çok küçük olmakla birlikte ağır bir çekirdek içinde toplanmıştır (10-14 m yarıçap). Doğrultusu değişmeyen ışınlar Altın levha Alfa ışın kaynağı Doğrultusu değişen (sapan) ışınlar Şekil Rutherford un altın levha deneyi Şekil Rutherford un deneyinde çekirdeğe (+ yüklü küreye) çarpıp geri dönen ve sapan alfa (pozitif yüklü) tanecikleri 32

33 1. Ünite Atomun Yapısı Rutherford, yaptığı deney sonucunda 1911 de yeni bir atom modeli geliştirdi. Bu atom modeline göre; Bir atomda pozitif yükün tümü, çekirdek denilen küçük bölgede toplanmıştır. Pozitif yüklerin toplam kütlesi, atomun kütlesinin yaklaşık yarısı kadardır. Alfa parçacıklarının çoğu, hiçbir sapmaya uğramadığına göre atom çoğunlukla boşluktan ibarettir. Elektronlar, çekirdek etrafında bulunur ve pozitif yüklere (proton) eşit sayıdadır. Rutherford un çalışmaları sonucunda ulaştığı önemli bir öngörüsü de; çekirdekte pozitif taneciklere eş kütlede yüksüz tanecikler bulunduğundan söz etmesidir. Bu yüksüz taneciklerin (nötronların) varlığı 1932 de James Chadwick (Ceymis Çedvik) tarafından kanıtlanmıştır. Rutherford atom modelinin, atomların yaydığı spektrumları açıklamada yetersiz kalması yeni teorilerin ortaya atılmasına neden olmuştur Atom Modeli Atomun yapısı ile ilgili olarak Faraday, Thomson, Rutherford ve Bohr un çıkarımlarını basitçe işlemiştik. Bu çıkarımlardan hareketle atomu, çekirdekte nükleonlar ve çekirdek etrafında ise elektronların bulunduğu bir sistem şeklinde tarif etmek mümkündür. Çekirdekteki nükleonları, proton ve nötronlar oluşturur. Nötronlar yüksüz, protonların ise pozitif (+) yüklü dür. Protonların pozitif yüklü olması dolayısıyla çekirdek de pozitif yüklü olur. Peki, çekirdekte pozitif yükler bir arada nasıl bulunabilmektedir? Protonların hepsi pozitif yüklü olduğuna göre birbirini itmezler mi? Çekirdek pozitif yüklü, elektronlar negatif yüklü olduğuna göre atomu oluşturan parçacıklar durgun mu, yoksa hareketli midir (statik mi / dinamik mi)? Nükleonların bir arada bulunuşlarında kütle ve elektriksel çekim kuvveti etkilidir. Proton ve nötron içi yük dağılımı, proton ve nötronu oluşturan daha alt taneciklerden dolayı tam simetrik değildir. Bu durum ise protonlar ve nötronlar arasında çekim etkileri meydana gelmesine neden olur. Çekirdek içinde sadece proton-nötron çekimi değil; protonproton, nötron-nötron çekimleri de gerçekleşir. Bu etkileşimler, protonlar arası itmeden daha fazla olduğu için protonların bir arada bulunmasını (çekirdeğin kararlılığını) sağlar. Nötronlar da nötron - proton arasındaki çekim etkileşmesiyle ve protonların aralarına girerek proton - proton itmesini azaltarak çekirdeğin bütünlüğü için katkı yapmış olur. Çekirdeğin kütlesi ile çekirdeği oluşturan proton ve nötronların kütleleri toplamı karşılaştırldığında çekirdeğin kütlesinin daha küçük olduğu görülür. Bunun sebebi nükleonların bir araya gelişleri sırasında bir miktar kütlenin enerjiye dönüşmesidir. Enerjiye dönüşen bu kütle çekirdeğin toplam bağlanma enerjisini sağlamış olur. Nükleonların sayısı çok arttığında nükleonların bir arada bulunmasını sağlayan çekim kuvvetlerine göre elektriksel itme kuvvetleri daha etkili olur ve çekirdek parçalanır. (Bu konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler Kimya 11 in 5. ünitesinde verilecektir). Çekirdeğin, pozitif yüklü; elektronların ise negatif yüklü olmasına rağmen elektronların çekirdeğe düşmeden ayrı kalabilmesi elektronların dönmeye bağlı savrulması ile ilişkilidir. Normalde elektronların dönmeye bağlı savrulma hareketleri olmasaydı elektronlar çekirdeğe düşerdi. Elektronlar, çekirdeğin çekim etkisinden kurtulabilmek için çekirdek etrafında elektronun enerjisiyle doğru orantılı dönme hareketinde bulunur. 33

34 10. Sınıf Kimya Işınların Enerjisinin Dalga Özelliği Işığı araştıran bilim insanları ışığın yapısı ve özellikleriyle ilgili iki farklı model ortaya sürmüşler ve bu modelleri savunmuşlardır. Bilim insanlarının birçoğu ışığın dalga modeli ile dağıldığını, diğer bilim insanları ise ışığın tanecik modeli ile yayıldığını ortaya atmıştır. 19. yüzyılın başlangıcından önce ışığın, ışık kaynağından yayılan taneciklerin akışı olduğu kabul edilmiştir. Işığın tanecikler hâlinde yayıldığını ilk olarak ortaya atan Newton dur. Işığın tanecikler hâlinde yayılması yansıma ve kırılma gibi bazı bilinen olayların açıklanmasını sağlıyordu. Hollandalı fizikçi ve astronom (Gök bilimci) Christian Huygens (Kristın Huygıns), 1678 yılında yani Newton hayatta iken ışık kaynaklarının çok yüksek frekanslı titreşimler meydana getirdiğini ve bu titreşimlerin saydam ortamlarda dalgalar hâlinde yayıldığını ileri sürdü. Bu kanıya, dar bir aralıktan ışık ışınları geçirerek bu ışınların önündeki ekranda karanlık ve aydınlık alanlar oluşturmasını gözlemleyerek vardı. Işığın dalga teorisi hemen kabul edilmedi. Çünkü bazı bilim insanları ışık, dalga hareketi şeklinde dağılsaydı dalgalar köşeli engellerin çevresinde bükülecekler ve bunun sonucunda da köşelerin çevresini görebileceklerini düşünüyorlardı. Günümüzde ise ışığın cisimlerin kenarları çevresinde gerçekten büküldüğü bilinmektedir. Kırınım olarak bilinen bu olayı, ışık dalgaları kısa dalga boylu oldukları için gözlemlemek kolay değildir. Kırınıma ait deneysel kanıt olmasına rağmen çoğu bilim insanı dalga teorisini reddetti. Yüz yıla yakın bir süre kadar tanecik teorisine bağlı kaldılar. Huygens in ışığın dalga hareketi şeklinde olduğu fikri İngiliz fizikçi Thomas Young (Tomas Yang) ın deneyi ile kanıtlanmıştır. Bu deneye göre ışık ışınları, denizdeki dalgalar gibi bazen birbirini yok ediyor bazen güçlendiriyordu. Tanecik teorisi, bu durumu açıklayamamıştır. Jean Foucault (Jan Fako, ) nun 1850 de ışığın sıvılardaki hızının havadakinden daha az olduğunu kanıtlaması da tanecik teorisinin yetersizliğinin başka bir göstergesidir Elektromanyetik Işımanın Dalga ve Parçacık Özelliği Işık, elektromanyetik ışımanın gözle görülen bölümüdür. Elektromanyetik ışımanın hem dalga hem de parçacık yapısında olma özelliği vardır. Elektromanyetik ışımanın dalga kuramı, gözlenen pek çok özelliği açıklar. CD üzerinde ışığın kırılması ile görülen gökkuşağı renkleri, elektromanyetik ışımanın dalga girişimine örnek teşkil eder. Işıma enerjisinin parçacık özelliği için Max Planck (Maks Plank, ) tarafından kuantum kuramı önerilmiş, enerjinin ancak belli bir büyüklük hâlinde alınıp verilebileceği belirtilmiştir. Belli bir büyüklük hâlinde alınıp verilebilen bu enerjiye kuantum, ışıma enerjisine ise kuantlanmış enerji denir. Işımayı oluşturduğu ve ışık hızıyla hareket ettiği kabul edilen bu kuantumlar foton olarak adlandırılmıştır. O hâlde ışıma enerjisi hem ışıma dalgaları hem de foton akımlarıdır. Işıma enerjisi sürekli değil, kesikli bir biçimde, kuantumlar hâlinde alınıp verilebilir. Her iki özellik de deney yoluyla yapılan gözlemlere dayanır. 34

1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER

1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER 1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER Democritus Maddenin tanecikli yapıda olduğunu ileri sürmüş ve maddenin bölünemeyen en küçük parçasına da atom (Yunanca a-tomos, bölünemez ) adını vermiştir Lavoisier Gerçekleştirdiği

Detaylı

Kimyafull Gülçin Hoca

Kimyafull Gülçin Hoca 1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ 1. BÖLÜM: Atomla İlgili Düşünceler 1. Dalton Atom Modeli 2. Atom Altı Tanecikler Elektronun Keşfi Protonun Keşfi Nötronun Keşfi 0 Kimyafull Gülçin Hoca DALTON ATOM MODELİ Democritus

Detaylı

Dalton atom modelinde henüz keşfedilmedikleri için atomun temel tanecikleri olan proton nötron ve elektrondan bahsedilmez.

Dalton atom modelinde henüz keşfedilmedikleri için atomun temel tanecikleri olan proton nötron ve elektrondan bahsedilmez. MODERN ATOM TEORİSİ ÖNCESİ KEŞİFLER Dalton Atom Modeli - Elementler atom adı verilen çok küçük ve bölünemeyen taneciklerden oluşurlar. - Atomlar içi dolu küreler şeklindedir. - Bir elementin bütün atomları

Detaylı

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI)

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ATOMUN YAPISI HAZIRLAYAN: ÇĐĞDEM ERDAL DERS: ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME DERS SORUMLUSU: PROF.DR. ĐNCĐ MORGĐL ANKARA,2008 GĐRĐŞ Kimyayı ve bununla ilgili

Detaylı

1. BÖLÜM ATOM VE ELEKTRİK. İçerik. 1. Elektriklenme Deneyimlerinden. 2. Faraday ın Elektroliz Deneyleri ve Atom Altı Parçacıklar 3.

1. BÖLÜM ATOM VE ELEKTRİK. İçerik. 1. Elektriklenme Deneyimlerinden. 2. Faraday ın Elektroliz Deneyleri ve Atom Altı Parçacıklar 3. 1. BÖLÜM İçerik 1. Elektriklenme Deneyimlerinden Atoma 2. Faraday ın Elektroliz Deneyleri ve Atom Altı Parçacıklar 3. Elektronun Keşfinin Tarihsel Gelişimi 4. Elektronun Kütlesi ve Yükünün Bulunması Millikan

Detaylı

KİMYA ADF. Atomlarla İlgili Düşünceler ve Atom Modelleri ATOMLARLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE ATOM MODELLERİ MADDENİN ELEKTRİK YAPISI

KİMYA ADF. Atomlarla İlgili Düşünceler ve Atom Modelleri ATOMLARLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE ATOM MODELLERİ MADDENİN ELEKTRİK YAPISI KİMYA ÜNİTE 1: MODEN ATOM TEOİSİ Atomlarla İlgili Düşünceler ve Atom Modelleri ADF 01 ATOMLALA İLGİLİ DÜŞÜNCELE VE ATOM MODELLEİ Dalton Atom Modeli Elementler atom denilen en küçük partiküllerden oluşur.

Detaylı

Sunum ve Sistematik. Bu başlıklar altında uygulamalar yaparak öğrenciye yorum, analiz, sentez yetisinin geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Sunum ve Sistematik. Bu başlıklar altında uygulamalar yaparak öğrenciye yorum, analiz, sentez yetisinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: ATOM VE ELEKTRİK KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak sunulmuştur.

Detaylı

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. ATOM TEORİLERİ DEMOCRİTUS DEMOCRİTUS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu taneciklere

Detaylı

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri 1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.

Detaylı

ATOMUN YAPISI. Özhan ÇALIŞ. Bilgi İletişim ve Teknolojileri

ATOMUN YAPISI. Özhan ÇALIŞ. Bilgi İletişim ve Teknolojileri ATOMUN YAPISI ATOMLAR Atom, elementlerin en küçük kimyasal yapıtaşıdır. Atom çekirdeği: genel olarak nükleon olarak adlandırılan proton ve nötronlardan meydana gelmiştir. Elektronlar: çekirdeğin etrafında

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin)

Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin) Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin) kendi özelliğini taşıyan en küçük yapı birimine atom

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. Atomun Yapısı KONULAR 2.Element ve Sembolleri 3. Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Özellikler 4. Kimyasal Bağ 5. Bileşikler ve Formülleri 6. Karışımlar 1.Atomun Yapısı

Detaylı

Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler;

Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu oluşturan parçacıklar:

Detaylı

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ ÜNİTE 3 MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. BÖLÜM MADDENİN TANECİKLİ YAPISI 1- ATOMUN YAPISI Maddenin taneciklerden oluştuğu fikri yani atom kavramı ilk defa demokritus tarafından ortaya atılmıştır. Örneğin;

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

Elektrik Yük ve Elektrik Alan

Elektrik Yük ve Elektrik Alan Bölüm 1 Elektrik Yük ve Elektrik Alan Bölüm 1 Hedef Öğretiler Elektrik yükler ve bunların iletken ve yalıtkanlar daki davranışları. Coulomb s Yasası hesaplaması Test yük kavramı ve elektrik alan tanımı.

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI: 2009-2010 E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI A 1. Plastik bir tarak saça sürtüldü ünde tara n elektrikle yüklü hale gelmesinin 3 sonucunu yaz n z. 2. Katot fl nlar nedir? Katot fl

Detaylı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı 1. Elektromanyetik Işıma: Elektrik ve manyetik alanın dalgalar şeklinde taşınmasıdır. Her dalganın frekansı ve dalga boyu vardır. Dalga boyu (ʎ) : İki dalga tepeciği arasındaki

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji

7. Sınıf Fen ve Teknoloji KONU: Atomun Yapısı Saçlarımızın elektriklenmesi, araba kapısına çarpan parmak uçlarımızın elektriksel yük boşalmasından dolayı karıncalanması, cam çubuğun kumaşa sürtüldükten sonra kâğıdı çekmesi, kazağımızı

Detaylı

ATOM MODELLERİ.

ATOM MODELLERİ. ATOM MODELLERİ THOMSON ATOM MODELİ ÜZÜMLÜ KEK MODELİ Kek pozitif yüklere, üzümler ise negatif yüklere benzetilmiştir. Thomson Atom Modeline göre; Atomun yapısında pozitif ve negatif yüklü tanecikler vardır.(+)

Detaylı

Bazı cisimler pozitif (+) ya da negatif (-) elektrik yükü taşırlar. Her ikisi de pozitif ya da negatif yüklü iki cisim birbirini iterken, zıt yüklü

Bazı cisimler pozitif (+) ya da negatif (-) elektrik yükü taşırlar. Her ikisi de pozitif ya da negatif yüklü iki cisim birbirini iterken, zıt yüklü ATOMUN YAPISI 1 Bazı cisimler pozitif (+) ya da negatif (-) elektrik yükü taşırlar. Her ikisi de pozitif ya da negatif yüklü iki cisim birbirini iterken, zıt yüklü iki cisim birbirini çeker. Bütün maddeler

Detaylı

ATOMUN YAPISI ATOMUN ÖZELLİKLERİ

ATOMUN YAPISI ATOMUN ÖZELLİKLERİ ATOM Elementlerin özelliğini taşıyan, en küçük yapı taşına, atom diyoruz. veya, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle daha basit birimlerine ayrıştırılamayan, maddenin en küçük birimine atom denir. Helyum un

Detaylı

ATOM ATOMUN YAPISI 7. S I N I F S U N U M U. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

ATOM ATOMUN YAPISI 7. S I N I F S U N U M U. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. ATO YAP Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir Atomu oluşturan

Detaylı

FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım

FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım devreleri Manyetik alanlar Akım nedeniyle oluşan manyetik

Detaylı

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1 BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK Atom yapısı Bağ tipleri 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (-yüklü) Basit bir atom

Detaylı

Maddenin Tanecikli Yapısı

Maddenin Tanecikli Yapısı Maddenin Tanecikli Yapısı Maddenin Tanımı Kütlesi olan ve boşlukta yer kaplayan her şeye madde denir. Cisim nedir? Maddenin şekil almış halidir. Maddenin Halleri Maddeler doğada 3 halde bulunur: Katı maddeler

Detaylı

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

MOL KAVRAMI I.  ÖRNEK 2 MOL KAVRAMI I Maddelerin taneciklerden oluştuğunu biliyoruz. Bu taneciklere atom, molekül ya da iyon denir. Atom : Kimyasal yöntemlerle daha basit taneciklere ayrılmayan ve elementlerin yapıtaşı olan taneciklere

Detaylı

KİMYA -ATOM MODELLERİ-

KİMYA -ATOM MODELLERİ- KİMYA -ATOM MODELLERİ- ATOM MODELLERİNİN TARİHÇESİ Bir çok bilim adamı tarih boyunca atomun yapısı ile ilgili pek çok fikir ortaya atmış ve atomun yapısını tanımlamaya çalışmış-tır. Zaman içerisinde teknoloji

Detaylı

KİMYA 10 ÜNİTE-1: ATOMUN YAPISI

KİMYA 10 ÜNİTE-1: ATOMUN YAPISI KİMYA 10 ÜNİTE-1: ATOMUN YAPISI I. BÖLÜM: Atom ve Elektrik II. BÖLÜM: Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi III. BÖLÜM: Kuantum (Dalga) mekaniğinin Tarihsel Gelişimi IV. BÖLÜM: Atomun Kuantum Modeli V.BÖLÜM:

Detaylı

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır. ATOM ve YAPISI Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Atom Numarası Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü

Detaylı

ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER

ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER IŞIĞIN YAPISI Işığın; Dalga ve Parçacık olmak üzere iki özelliği vardır. Dalga Özelliği: Girişim, kırınım, polarizasyon, yayılma hızı, vb. Parçacık Özelliği: Işığın

Detaylı

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur.

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. ELEKTROSTATİK Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. Elektrik yüklerinin kaynağı atomun yapısında bulunan elektron ve proton

Detaylı

ATOMUN YAPISI. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

ATOMUN YAPISI. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. ATOMUN YAPISI ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu oluşturan parçacıklar: * Cisimden cisme

Detaylı

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1 BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK Atom yapısı Bağ tipleri 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (-yüklü) Basit bir atom

Detaylı

3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler

3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler 3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler 1.MADDENİN YAPI TAŞLARI-ATOMLAR Atom:Maddeyi oluşturan en küçük yapı taşıdır. Maddenin Sınıflandırılması 1.Katı 2.Sıvı 3.Gaz 1.Katı

Detaylı

HAYALİMO EKİBİ 7. ÜNİTE YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK / FİZİKSEL OLAYLAR

HAYALİMO EKİBİ 7. ÜNİTE YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK / FİZİKSEL OLAYLAR ELEKTRİK YÜKLERİ VE ELEKTRİKLENME Kış aylarında kazağınızı çıkarırken saçınızdan bazı çıtırtılar geldiğini duymuşsunuzdur. Soğuk havalarda, kollarınızın ve bacaklarınızın hareketi, giysilerinizin birbirine

Detaylı

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar 10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Element atomlarının atom ve kütle numaraları element sembolleri üzerinde gösterilebilir. Element atom numarası sembolün sol alt köşesine yazılır.

Element atomlarının atom ve kütle numaraları element sembolleri üzerinde gösterilebilir. Element atom numarası sembolün sol alt köşesine yazılır. Atom üç temel tanecikten oluşur. Bunlar proton, nötron ve elektrondur. Proton atomun çekirdeğinde bulunan pozitif yüklü taneciktir. Nötron atomun çekirdeğin bulunan yüksüz taneciktir. ise çekirdek etrafında

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI DENEYİN AMACI: ELEKTRİK ENERJİSİNİ KULLANARAK SUYU KENDİSİNİ OLUŞTURAN SAF MADDELERİNE

Detaylı

CİSİMLERİN ELEKTRİKLENMESİ VE ELEKTRİKLENME ÇEŞİTLERİ

CİSİMLERİN ELEKTRİKLENMESİ VE ELEKTRİKLENME ÇEŞİTLERİ CİSİMLERİN ELEKTRİKLENMESİ VE ELEKTRİKLENME ÇEŞİTLERİ Çoğu kez yünlü kazağımızı ya da naylon iplikten yapılmış tişörtümüzü çıkartırken çıtırtılar duyarız. Eğer karanlık bir odada kazağımızı çıkartırsak,

Detaylı

BMM 205 Malzeme Biliminin Temelleri

BMM 205 Malzeme Biliminin Temelleri BMM 205 Malzeme Biliminin Temelleri Atom Yapısı ve Atomlar Arası Bağlar Dr. Ersin Emre Ören Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü TOBB Ekonomi ve Teknoloji

Detaylı

YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK

YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK DURGUN ELEKTRİK Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. Elektrik yüklerinin kaynağı atomun yapısında

Detaylı

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri 7 Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu 225 Test 1 in Çözümleri 1. Elektrikçe yüksüz parçacıklar olan fotonların kütleleri yoktur. Işık hızıyla hareket ettikleri için atom içerisinde bulunamazlar. Fotonlar

Detaylı

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM ELEMENT VE SEMBOLLERİ SAF MADDE: Kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere denir. ELEMENT: İçerisinde tek cins atom bulunduran maddelere denir. Yani elementlerin yapı yaşı atomlardır. BİLEŞİK: En

Detaylı

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37 vi TEMEL KAVRAMLAR - 2 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36 1.2. Atomlar...36 1.2. Moleküller...37 1.3. İyonlar...37 2. Kimyasal Türlerin Adlandırılması...38 2.1. İyonların Adlandırılması...38 2.2. İyonik

Detaylı

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 Periyodik sistemde yatay sıralara Düşey sütunlara.. adı verilir. 1.periyotta element, 2 ve 3. periyotlarda..element, 4 ve 5.periyotlarda.element 6 ve 7. periyotlarda

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik

Detaylı

ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL

ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL DALTON ATOM TEORISI - Tüm maddeler atomlardan yapılmıştır. - Farklı maddelerin atomlarıda birbirlerinden farklıdır. - Bir bileşiği oluşturan atomların kütleleri arasında

Detaylı

Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017

Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017 Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017 Maddeden kuark a maddenin yapıtaşının serüveni Elementlerin Varlığının Keşfi Maddenin yapıtaşı arayışı M.Ö. 2000 lerde Eski Yunan

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ

1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ 1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr Modelinin Yetersizlikleri Dalga-Tanecik İkiliği Dalga Mekaniği Kuantum Mekaniği -Orbital Kavramı Kuantum Sayıları Yörünge - Orbital Kavramları

Detaylı

4. ELEKTROLİZ. Elektroliz kabı (beher), bakır elektrotlar, bakır sülfat çözeltisi, ampermetre, akım kaynağı, terazi (miligram duyarlıklı), kronometre.

4. ELEKTROLİZ. Elektroliz kabı (beher), bakır elektrotlar, bakır sülfat çözeltisi, ampermetre, akım kaynağı, terazi (miligram duyarlıklı), kronometre. 4. ELEKTROLİZ AMAÇLAR 1. Sıvı içinde elektrik akımının iletilmesini öğrenmek. 2. Bir elektroliz hücresi kullanarak bakırın elektro kimyasal eşdeğerinin bulunmasını öğrenmek. 3. Faraday kanunlarını öğrenerek

Detaylı

ELEKTROSTATİK Nötr (Yüksüz) Cisim: Pozitif Yüklü Cisim: Negatif Yüklü Cisim: İletken Cisimler: Yalıtkan Cisimler:

ELEKTROSTATİK Nötr (Yüksüz) Cisim: Pozitif Yüklü Cisim: Negatif Yüklü Cisim: İletken Cisimler: Yalıtkan Cisimler: ELEKTROSTATİK Elektrostatik; durgun elektrik yüklerinin birbirleriyle ilişkilerinden, atom altı parçacıklarının etkileşmesine kadar geniş bir sahada yer alan fiziksel olayları inceler. Atomun merkezinde

Detaylı

Modern Atom Teorisi. Ünite

Modern Atom Teorisi. Ünite Ünite 1 Modern Atom Teorisi ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER 8 ATOMUN KUANTUM MODELİ 19 PERİYODİK SİSTEM ve PERİYODİK ÖZELLİKLER 30 ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ, YÜKSELTGENME BASAMAKLARI, BİLEŞİKLERİN ADLANDIRILMASI

Detaylı

MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ

MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ ÜNİTE : MADDENİN YAPISI ve Üniteye Giriş ÖZELLİKLERİ Her madde kendinden küçük atomlardan oluşmuştur. Ancak her madde aynı atomlardan oluşmamıştır. Maddeyi oluşturan atomlar

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

Periyodik Tablo(sistem)

Periyodik Tablo(sistem) Periyodik Tablo(sistem) Geçmişten Günümüze Periyodik Tablo Bilim adamları elementlerin sayısı arttıkça bunları benzer özelliklerine göre sıralamaya çalışmışlardır.(bunu süpermarketlerdeki ürünlerin dizilişlerine

Detaylı

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur.

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. ELEKTROSTATİK Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. Elektrik yüklerinin kaynağı atomun yapısında bulunan elekton ve proton

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler ve örnek çözümleri derste verilecektir. BÖLÜM 4 PERİYODİK SİSTEM

Detaylı

Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ ATOM ALTI TANECİKLER

Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ ATOM ALTI TANECİKLER Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ ATOM ALTI TANECİKLER ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ: ATOM ALTI TANECİKLER SÜRTÜNME İLE ELEKTRİKLENME ELEKTROLİZ DENEYİ FARADAY SÜRTÜNME İLE ELEKTRİKLENME:

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA MOLEKÜLLER ARASI KUVVETLER Moleküller Arası Kuvvetler Yüksek basınç ve düşük sıcaklıklarda moleküller arası kuvvetler gazları ideallikten saptırır. Moleküller arası kuvvetler molekülde kalıcı

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Testin 1 in Çözümleri 1. B manyetik alanı sabit v hızıyla hareket ederken,

Detaylı

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır. KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme

Detaylı

DEMOKRİTOS ATOM FİKRİ M.Ö

DEMOKRİTOS ATOM FİKRİ M.Ö DEMOKRİTOS ATOM FİKRİ M.Ö 500 lü yıllarda DEMOKRİTOS maddelerin bölünemez ve parçalanamaz anlamına gelen atom olarak adlandırılan taneciklerden oluştuğunu öne sürmüştür. DALTON ATOM TEORİSİ Dalton denel

Detaylı

3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84

3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84 v İçindekiler KİMYA VE MADDE... 1 1.1 KİMYA... 1 1.2 BİRİM SİSTEMİ... 2 1.2.1 SI Uluslararası Birim Sistemi... 2 1.2.2 SI Birimleri Dışında Kalan Birimlerin Kullanılması... 3 1.2.3 Doğal Birimler... 4

Detaylı

J.J. Thomson (Ġngiliz fizikçi, 1856-1940), 1897 de elektronu keģfetti ve kütle/yük oranını belirledi. 1906 da Nobel Ödülü nü kazandı.

J.J. Thomson (Ġngiliz fizikçi, 1856-1940), 1897 de elektronu keģfetti ve kütle/yük oranını belirledi. 1906 da Nobel Ödülü nü kazandı. 1 5.111 Ders Özeti #2 Bugün için okuma: A.2-A.3 (s F10-F13), B.1-B.2 (s. F15-F18), ve Bölüm 1.1. Ders 3 için okuma: Bölüm 1.2 (3. Baskıda 1.1) Elektromanyetik IĢımanın Özellikleri, Bölüm 1.4 (3. Baskıda

Detaylı

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi

Detaylı

h 7.1 p dalgaboyuna sahip bir dalga karakteri de taşır. De Broglie nin varsayımı fotonlar için,

h 7.1 p dalgaboyuna sahip bir dalga karakteri de taşır. De Broglie nin varsayımı fotonlar için, DENEY NO : 7 DENEYİN ADI : ELEKTRONLARIN KIRINIMI DENEYİN AMACI : Grafit içinden kırınıma uğrayan parçacıkların dalga benzeri davranışlarının gözlemlenmesi. TEORİK BİLGİ : 0. yüzyılın başlarında Max Planck

Detaylı

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... viii -BÖLÜM / 1- GİRİŞ... 1 -BÖLÜM / 2- ÖZEL GÖRELİLİK... 13 2.1. REFERANS SİSTEMLERİ VE GÖRELİLİK... 14 2.2. ÖZEL GÖRELİLİK TEORİSİ... 19 2.2.1. Zaman Ölçümü

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Moleküllerarası Etkileşimler, Sıvılar ve Katılar - 11

Moleküllerarası Etkileşimler, Sıvılar ve Katılar - 11 Moleküllerarası Etkileşimler, Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten Sıvılar ve Katılar - 11 Maddenin Halleri Maddenin halleri arasındaki

Detaylı

Elektrik Kuvvet. Bölüm 23. Elektrik Yükü. Yükün Kuantumlu Yapısı. Maddenin Yapısı. Elektrik Yükünün Türü ve Ölçülmesi

Elektrik Kuvvet. Bölüm 23. Elektrik Yükü. Yükün Kuantumlu Yapısı. Maddenin Yapısı. Elektrik Yükünün Türü ve Ölçülmesi Bölüm 23 Elektrik Kuvvet Elektrik Yükü Yükün Kuantumlu Yapısı Maddenin Yapısı Elektrik Yükünün Türü ve Ölçülmesi Yalıtkan, İletkenler ve Yarıiletkenler Coulomb Yasası Öğr. Gör. Dr. Mehmet Tarakçı http://kisi.deu.edu.tr/mehmet.tarakci/

Detaylı

ÖN SÖZ. Üniversiteye hazırlık yolunda, yeni sınav sistemine uygun olarak hazırladığımız YKS Alan Yeterlilik

ÖN SÖZ. Üniversiteye hazırlık yolunda, yeni sınav sistemine uygun olarak hazırladığımız YKS Alan Yeterlilik ÖN SÖZ Sevgili Öğrenciler, Üniversiteye hazırlık yolunda, yeni sınav sistemine uygun olarak hazırladığımız YKS Alan Yeterlilik Testi Kimya Soru Bankası kitabımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Başarınıza

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Etkinlik A nın Yanıtları 1. Elektromanyetik spektrum şekildeki gibidir.

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

Maddenin Yapısı ve Özellikleri

Maddenin Yapısı ve Özellikleri Maddenin Yapısı ve Özellikleri Madde ve Özellikleri Kütlesi hacmi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddenin şekil almış haline cisim denir. Cam bir madde iken cam bardak bir cisimdir. Maddeler

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR KARIŞIMLAR İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

1 Ünite MODERN ATOM TEORİSİ. ünite BÖLÜMLER. Bölüm 1: Atomla İlgili Düşünceler. Bölüm 2: Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi

1 Ünite MODERN ATOM TEORİSİ. ünite BÖLÜMLER. Bölüm 1: Atomla İlgili Düşünceler. Bölüm 2: Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi 1 Ünite ünite MODERN ATOM TEORİSİ BÖLÜMLER Bölüm 1: Atomla İlgili Düşünceler Bölüm 2: Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi Bölüm 3: Atomun Kuantum Modeli Bölüm 4: Periyodik Sistemi Tanıyalım Bölüm 5: Periyodik

Detaylı

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın PERİYODİK CETVEL Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. Modern periyotlu dizge, elementleri artan

Detaylı

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. . ATOMUN KUANTUM MODELİ SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. Orbital: Elektronların çekirdek etrafında

Detaylı

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1 Kinetik Gaz Kuramının Varsayımları Boyle, Gay-Lussac ve Avagadro deneyleri tüm ideal gazların aynı davrandığını göstermektedir ve bunları açıklamak üzere kinetik gaz kuramı ortaya atılmıştır. 1. Gazlar

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

Proton, Nötron, Elektron

Proton, Nötron, Elektron Atomun Yapısı Atom Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Farklı yüklere sahip bu parçacıklar birbirini etkileyerek bir arada bulunur ve atomu oluşturur. Atomda bulunan yükler negatif ve

Detaylı

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1.

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1. GAZLAR-1 Gazların Genel Özellikleri Maddenin en düzensiz hâlidir. Maddedeki molekül ve atomlar birbirinden uzaktır ve çok hızlı hareket eder. Tanecikleri arasında çekim kuvvetleri, katı ve sıvılarınkine

Detaylı

ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur.

ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur. DERS: KİMYA KONU : ATOM YAPISI ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur. Atom Modelleri Dalton Bütün maddeler atomlardan yapılmıştır.

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

AÇIK UÇLU SORULAR 1.SORU: 2.SORU: Goldstein tarafından bulunan pozitif yüklü ışınlara verilen ad nedir?

AÇIK UÇLU SORULAR 1.SORU: 2.SORU: Goldstein tarafından bulunan pozitif yüklü ışınlara verilen ad nedir? AÇIK UÇLU SORULAR 1.SORU: Kurbağalarla yaptığı deneylerde farklı metaller dokundurduğunda kurbağa bacağının sinirlerinin seğirdiğini gözlemleyen bilim adamı kimdir? 2.SORU: Goldstein tarafından bulunan

Detaylı

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. chem.libretexts.org

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. chem.libretexts.org 9. Atomun Elektron Yapısı Elektromanyetik ışıma (EMI) Atom Spektrumları Bohr Atom Modeli Kuantum Kuramı - Dalga Mekaniği Kuantum Sayıları Elektron Orbitalleri Hidrojen Atomu Orbitalleri Elektron Spini

Detaylı

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Işık genellikle titreşen elektromanyetik dalga olarak düşünülür; bu suda ilerleyen dalgaya

Detaylı

ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ

ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ DEMOCRITOS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopiye Giriş Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SPEKTROSKOPİ Işın-madde etkileşmesini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi, Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların

Detaylı

Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel kavramlar Atomsal yapı

Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel kavramlar Atomsal yapı Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN Temel kavramlar Atomsal yapı İçerik Temel kavramlar Atom modeli Elektron düzeni Periyodik sistem 2 Temel kavramlar Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur.

Detaylı