ÖZEL EGE LĠSESĠ. Kazım YÜKSEL ĠZMĠR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖZEL EGE LĠSESĠ. Kazım YÜKSEL ĠZMĠR"

Transkript

1 ÖZEL EGE LĠSESĠ Manyetik Sıvının Yüzey Geriliminin IĢık Kırınımı Yöntemiyle Bulunması, Elektrik Alan ve Manyetik Alan ile Yüzey Gerilimi DeğiĢiminin Ġncelenmesi HAZIRLAYAN ÖĞRENCĠLER: Baran BAYRAKCI Kazım YÜKSEL 2013 ĠZMĠR

2 ĠÇERĠK LĠSTESĠ Projenin Amacı GĠRĠġ Sıvılarda Yüzey Gerilimi Yüzey Gerilimi Ölçme Yöntemleri Kılcalda (kapillerde) Yükselme Yöntemi Damla Ağırlığı Yöntemi Asılı Damla Yöntemi(Pendant Drop Method) Plaka Yöntemi (Wilhelmy Plate) Halka-koparma yöntemi (Du Noüy Tensiyometresi) Salınımlı (Osciilating) Jet Yöntemi IĢık Kırınımı ile Ölçme Yöntemi Işık Dalgalarında Girişim ve Kırınım Işık Kırınımı Yöntemi ile İlgili Teorik Bilgiler Manyetik Nano Partiküllerin Üretim Yöntemi YÖNTEM IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Suyun Yüzey Geriliminin Bulunması IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Manyetik Sıvının Yüzey Geriliminin Bulunması IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Manyetik Sıvının Elektrik Alan Altında Yüzey Geriliminin Bulunması IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Manyetik Sıvının Manyetik Alan Altında Yüzey Geriliminin Bulunması SONUÇLAR VE TARTIġMA TEġEKKÜR. 24 KAYNAKLAR

3 PROJENĠN AMACI Projenin amacı, yüzey gerilimini bilmediğimiz bir sıvının(manyetik sıvı) yüzey gerilimini hazırlanan deney düzeneği ile bulmak, elektrik alan ve manyetik alan altında sıvının yüzey geriliminin nasıl değiştiğini incelemektir. Sıvının yüzey gerilimi hesaplanmadan önce, hazırlanan deney düzeneği ile doğru ölçüm yapıldığından emin olmak için suyun yüzey geriliminin aynı yöntemle bulunarak literatürde bilinen gerçek değeri ile karşılaştırılması amaçlanmaktadır. 1. GĠRĠġ Belirli bir hacme sahip olmasına rağmen sabit bir şekli olmayan ve öteleme hareketi yapabilen maddelere sıvı madde denir. Sıvılar, içinde bulundukları kapların ya da doldurdukları hacimlerin şeklini alırlar. Sıvılar öteleme hareketi yapabilirler ve normal şartlar altında sıkıştırılamazlar. Demir, nikel ve kobalt gibi az sayıdaki maddenin sıvı hâlleri dışındaki sıvılar mıknatıstan etkilenmezler. Sıvı ve gazların her ikisine birlikte akışkanlar denir. Sıvı molekülleri bir arada tutan en önemli faktör, moleküller arası çekim kuvvetleridir. Sıvı molekülleri ile diğer maddelerin molekülleri arasında da çekim kuvveti oluşur. Aynı tür moleküller arasındaki çekme kuvvetine kohezyon kuvvetleri denir. Farklı tür moleküller arasındaki çekme kuvvetlerine adezyon kuvvetleri denir. ġekil 1. Su damlaları Kohezyon, tek bir maddenin içerisindeki atomların, moleküllerin, iyonların ve benzer parçacıkların bir arada tutulmasını sağlayan bir çekim kuvvetidir. Bundan dolayı madde kendisini oluşturan parçacıkların bir arada tutulmasından dolayı dağılmadan durabilir. Şekil 1 de görüldüğü gibi su damlacıkları örneği tipik bir kohezyon örneklemesidir. Bir su damlasını oluşturan her bir taneciğe diğer tanecikler tarafından kohezyon kuvveti etki eder. Tanecikler öteleme hareketi yapabildiğinden maruz kaldıkları bu kuvvetler nedeniyle birbirlerine yaklaşarak yüzey alanını küçültürler. Böylece damlayı oluşturan tanecikler mümkün olan en küçük uzaklıkta toplanarak bir şekil oluştururlar. Bu şekilde en küçük yüzey alanına sahip olan küredir. 2

4 Adezyon birbirine benzemeyen iki madde arasında meydana gelen çekim kuvvetidir. Örneğin test tüpünün içine koyduğumuz su ile civa arasında yüzeyde meydana gelen şekil farklı olacaktır. Test tüpü içerisindeki suyun yüzeyi yukarı doğru bir yay şeklinde gözükür. Civa bulunan test tüpünde ise civa yüzeyi aşağı doğru bir yay meydana getirir. Civa molekülleri arasındaki çekim kuvvetinin (kohezyon), civa molekülleri ile cam molekülleri arasındaki çekim kuvvetinden (adezyon) büyük olması nedeniyle bu durum oluşmaktadır. Adezyon ve kohezyona bağlı olan bu etkileşim, sıvı yüzeylerinde bir gerilime neden olur. Sıvıların yüzeylerinde meydana gelen bu gerilime yüzey gerilimi denir. Sıvıların özeliklerinden biri olan yüzey gerilimi aşağıda daha yakından incelenmiştir[4]. 1.1 Sıvılarda Yüzey Gerilimi Sıvı içindeki moleküller, çevresindeki diğer moleküller tarafından, her yöne moleküller arası kuvvetlerle, eşit olarak çekilirler. Oysa sıvının yüzeyindeki moleküller yalnızca sıvının iç kısmına ve yanlara doğru çekilirler. Şekil 2 de moleküller arası kuvvetlerin bir sıvının yüzeyindeki ve içindeki bir moleküle etkisi görülmektedir. Komşu moleküllerin çekiminin artışı, içerdeki molekülleri yüzeydeki moleküllerden daha düşük enerji düzeyinde tutar. Bu da, çok sayıda molekülün sıvı içine gitmesi ve az sayıda molekülün yüzeyde kalmasıdır. Bu durum, sıvı yüzeyinin küresel bir şekil alarak küçülmesine neden olur. Sıvıların yüzey alanlarını küçültmeye doğal olarak eğilimli olmaları, havada asılı duran bir sıvı damlacığının küresel oluşundan açıkça görülmektedir. Sıvı yüzeylerinde, tanecikler arasındaki çekim kuvvetlerinden kaynaklanan gerilmeye yüzey gerilimi denir. Yüzey gerilimi sıvı yüzeyinin bir zar tabakası ile kaplıymış gibi gergin olmasını sağlar. Bir sıvının içine girmek ya da sıvıdan dışarıya çıkabilmek için sıvının yüzeyinde oluşan bu zar etkisini delmek yani yüzey gerilimini yenmek gerekir. ġekil 2. Moleküller arası kuvvetlerin bir sıvının yüzeyindeki ve içindeki bir moleküle etkisi. Şekil 3 te görüldüğü gibi yüzey gerilimi sayesinde bir ataç su yüzeyinde yüzdürülebilir ve su örümceği yüzey gerilmesi sayesinde su içinde rahatça hareket edebilir. Deniz yüzeyinde ince bir film tabakası ile kaplıymış gibi bir görüntü oluşmasına neden olan da yüzey gerilimidir. Sıvı molekülleri arasındaki kuvvetler kısa menzilli kuvvetlerdir. Yüzey gerilimi, sıvının yüzeyindeki herhangi bir doğrunun birim uzunluğuna, dik doğrultuda etki eden kuvvettir. Bir sıvının yüzey gerilimi, yüzeyin her doğrultusunda ve her noktasında aynıdır. Yüzey gerilimi her sıvının 3

5 yüzeyinde oluşan bir özelliktir. Ancak her sıvının yüzey gerilimi eşit olmadığı gibi bir sıvının yüzey gerilimi de her zaman aynı olmaz. Sıvıların bazı özellikleri yüzey gerilimleri üzerinde etkilidir. Bir sıvının sabit bir sıcaklıktaki yüzey gerilimini, sıvının yapısına bağlı olan yüzey gerilim katsayısı belirler. ġekil 3. Yüzey gerilimi Yüzey gerilimi, sıcaklığa ve sıvıyla temas ettirilen kimyasal maddelere bağlı olarak değişim gösterebilir. Suyun yüzey gerilimi, herhangi bir sıvının yüzey geriliminden (civa hariç) büyüktür. Tablo 1 de bazı sıvıların sıcaklık değerlerine göre yüzey gerilmeleri verilmiştir. Tablo1. Bazı sıvıların sıcaklık değerlerine göre yüzey gerilimleri. Bir sıvının yüzey gerilimi; yüzey üzerinde sıvının yüzey genişlemesine zıt olan birim uzunluk başına düşen kuvvettir. Yüzey gerilimi, yüzeye paralel olarak etkir. Yüzey geriliminin SΙ sistemindeki birimi N/m veya J/m 2 dir. Örneğin suyun yüzey gerilimi 20 C de 7, J/m 2 olduğundan suyun yüzeyini 20 C de 1 m 2 genişletebilmek için 7,28 joule bir enerjiye veya 1m boyunca sıvı yüzeyinde yer alan moleküller arası ilişkileri kesebilmek için 7, N luk bir kuvvete ihtiyaç var demektir. 4

6 1.1.1 Yüzey Gerilimi nasıl değişir? Sıvı üzerindeki gaz yoğunluğu çok fazla arttırıldığında veya sıvı üzerine bu sıvıda çözünmeyen bir başka sıvı ilave edildiğinde sıvının yüzey gerilimi karşı fazdaki moleküllerle gireceği moleküler etkileşmeler sonucu bir miktar azalacaktır. Çoğu sıvıların yüzey gerilimleri artan sıcaklıkla doğrusal bir şekilde azalır(bazı erimiş metaller hariç) ve moleküller arası kohezyon kuvvetlerinin sıfıra yaklaştığı kritik sıcaklık civarında çok küçük bir değer olur. Bir sıvının sıcaklığı artarsa, taneciklerinin kinetik enerjileri de artar. Bu durumda tanecikler daha hızlı hareket etmeye başlar. Bu da tanecikleri birbirlerine bağlayan çekim kuvvetlerinin zayıflamasına neden olur. Çekim kuvvetlerinin azalmasından sıvının yüzeyindeki tanecikler de etkilendiği için yüzey gerilimi azalır. Benzer şekilde, deterjan ve sabun, suyun yüzey gerilimi azaltır. Küresel şekil almış su damlaları üzerine küçük bir sabun köpüğü bırakılırsa su damlasının hemen yayıldığı görülür. Bu da bize sabun köpüğünün suyun yüzey gerilimini azalttığını gösterir. Saf bir madde içerisinde bir madde çözünüyorsa çözünen maddenin ve çözücünün karakterine bağlı olarak yüzey geriliminin değiştiği gözlenir. Ayrıca çözünen maddenin sıvının iç kısımlarındaki konsantrasyonunun birbirinden farklı olması gerekir. Tuz, suyun yüzey gerilimini azaltır. Tuz, su tanecikleri arasındaki bağları zayıflattığından tanecikler arasındaki kohezyon kuvveti azalır, bundan dolayı da yüzey gerilimi azalmış olur. Çözeltiler ve karışımlar oluşurken maddelerin kimyasal yapıları, bu maddelerin moleküllerini oluşturan taneciklerin elektriksel yapıları, bu taneciklerin birbirlerine bağlanma şekilleri gibi birçok başka faktör de etkilidir. Bu nedenle karışımlar ve çözeltilerin yüzey gerilimleri karışan maddelerin özelliklerine göre farklı farklı olabilir. Hava ortamında, su ile sirke asidi karışımının yüzey gerilimi sirke asidinin katılma yüzdesine göre değişir. Örneğin 20 C ile 30 C sıcaklık aralığında % 100 sirke asidi için yüzey gerilimi 27,6 N/m iken, % 40 sirke asidi için yüzey gerilimi 40,68 N/m, % 20 sirke asidi için yüzey gerilimi 54,56 N/m dir. Birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının birbirlerine temas noktasında bir yüzey gerilimi vardır ve bu nokta ne üstteki ne de alttaki sıvıya benzemektedir. Bu sıvıların her birinin ayrı ayrı yüzey gerilimleri toplamı bu iki sıvının oluşturduğu ara yüzey geriliminden her zaman büyüktür. Her sıvının yüzey geriliminde bir azalma olacağına göre bir başka deyişle sıvılar yüzey serbest enerjilerini azalttıklarına göre bu sıvıları birbirinden ayırabilmek için bir iş yapmak gerekir. Sıvılar farklı ise bu işe adezyon işi denir. Bu iş sıvılar aynı ise kohezyon işi olarak adlandırılır. Aslında kohezyon işi, bir sıvıyı ikiye bölüp yeni bir yüzey oluşturulabilmek için verilmesi gereken enerji miktarıdır. 1.2 Yüzey Gerilimi Ölçme Yöntemleri Yüzey gerilimi birçok farklı yöntemle incelenebilmektedir. En çok kullanılan yüzey gerilimi ölçme yöntemleri alt başlıklar halinde aşağıda incelenmiştir [1,2]. 5

7 1.2.1 Kılcalda (kapilerde) yükselme yöntemi Sadece yer çekimi etkisi altında bulunan bir kaptaki sıvının serbest yüzü yataydır. Ancak sıvı yüzeyinin kabın kenarında olan kısmı, sıvının kabı ıslatıp ıslatmamasına göre aşağı ya da yukarı doğrudur. Bu olay, dar borularda (tüplerde) (kapiler=kılcal borularda) açık olarak görülür. Kılcal borularda sıvıların yükselmesine ya da alçalmasına "kapilarite" denir. Nedeni, yüzey gerilimdir. Kılcalda, yüzey gerilimi nedeniyle yükselen sıvı, yer çekimi ile dengelenir. Eğer, sıvı molekülleri ile kılcal boru arasındaki adezyon kuvveti, sıvı molekülleri arasındaki kohezyon kuvvetinden küçük ise, sıvı ıslatmaz (civa-cam gibi). Sıvı yüzeyi kılcalda, dış kaptakinden daha aşağı düzeydedir, serbest yüzeyi konveks (dış bükey=tümsek) bir halde alır. Eğer, sıvı molekülleri arasındaki kohezyon kuvveti, sıvı-cam arasındaki adezyon kuvvetinden küçük ise, sıvı camı ıslatır, yayılır. Sıvı kılcal boru içinde yükselir ve üst yüzeyi konkav (iç bükey =çukur) bir hal alır (cam-su gibi). Kılcal boruda sıvının yükselme hareketi, yüzey gerilim ile yer çekimi kuvvetinin dengelenmesine kadar devam eder. ġekil 4. Bir sıvının kılcalda yükselmesi. ġekil 5. Değme açısı ve kuvvet bileģenlerinin büyütülmüģ çizimi. Şekil 4 te görüldüğü gibi, iç yarıçapı r olan ve yüzeyini ıslatan bir sıvı içine daldırılmış bir boru düşünelim. Sıvı, yüzey gerilim nedeniyle boru içinde yükselmeye başlar. Yukarı doğru olan sıvı hareketi yani yükselme, yüzey gerilimi ile sıvıyı aşağıya doğru çekmeye çalışan yer çekimi kuvveti dengeye geldiği zaman durur ve boru içindeki sıvı ile ana kaptaki sıvı arasındaki yükseklik farkı yüzey geriliminin ölçülmesini sağlar. Burada kılcaldaki sıvının yüzey geriliminden kaynaklanan kuvvetin yukarı doğru dik bileşeni; a = γcosθ (1) olarak verilir. Bu denklemde θ sıvının yüzeyi ile kapiller çeper arasındaki açı, γ yüzey gerilimini belirtir. Şekil 5 te kılcaldaki sıvının değme açısı ve kuvvet bileşenleri büyütülmüş olarak görülmektedir. Kılcal borunun iç daire çevresi etrafındaki yukarı doğru olan toplam kuvvet ise; 6

8 denklemiyle ifade edilir. Burada 2πr, kılcal borunun iç çevresidir. 2πra = 2πrγcosθ (2) Su ve çok kullanılan birçok sıvı için temas açısı θ önemsizdir. Eğer bir sıvı bir katıyı çok iyi ıslatıyorsa cosθ = 1 olarak alınır. Kılcaldaki sıvı en yüksek konumuna geldiğinde, karşı gelen kuvvetler ve sıvı yüzeyindeki yüzey gerilimi dengededir ve bu durum denklem (3) deki gibi ifade edilebilir. 2πrγcosθ = πr 2 ρg (3) Burada eşitliğin sol tarafı, yukarıya doğru çeken yüzey gerilim kuvvetini; sağ taraf ise aşağıya doğru çeken yer çekim kuvvetini göstermektedir. Eşitlik, buharın yoğunluğu ρ 0, temas açısı θ ve menisküs üstündeki sıvı ağırlığı w, ihmal edilirse denklem (4) teki gibi yazılır. γ = 1 rρg (4) 2 Bu denklemde γ yüzey gerilimini (dyn/cm), r kılcal borunun çapını (cm), ρ sıvının yoğunluğunu(g/ml), sıvının kılcal borudaki yüksekliğini, (cm), g yerçekimi ivmesini (9,81 m/s 2 ) belirtir. Kılcalda yükselme yöntemi, gerçek yüzey gerilimine en yakın sonuçları verir Damla Ağırlığı Yöntemi Bu yöntem, yarıçapı bilinen bir kılcal borudan damlanın ağırlığı ile kopmasından hareketle yüzey gerilimi hesaplanması esasına dayanır. Kopan damlanın ağırlığı, hacmi ya da sayısı saptanır. Şekil 6 da bu yöntem şematik olarak gösterilmiştir. ġekil 6. Damla ağırlığı yöntemi. Pipetin ucunda damlayı tutan kuvvet, damlanın tüpe temas ettiği daire boyunca olan sıvının yüzey gerilimi ile orantılıdır. Bu da (5) denklemindeki gibi ifade edilebilir. 7

9 γ = φmg 2πr = φvρg 2πr (5) Bu denklemde, m damlanın kütlesini(g), Φ düzeltme faktörünü, r damlanın oluştuğu tüpün yarıçapını(cm), V damlanın hacmini, (ml veya cm 3 ) ρ sıvının yoğunluğunu (g/ml) gösterir. Damla düşerken bir miktar sıvıyı tüpün çeperinde bırakır. Bu yüzden düzeltme faktörüne gerek vardır. Bundan dolayı bu yöntem, yüzey gerilimi bilinen bir sıvının (Örneğin su) damla ağırlığı, hacmi veya sayısı ile karşılaştırılarak da yapılabilir. Bu durumda (6) denkleminden yararlanılır. m 0 = γ 0 m γ (6) Burada m 0 su damlasının kütlesi(g), m yüzey gerilimi bilinmeyen sıvının kütlesi(g), γ 0 suyun yüzey gerilimi (dyn/cm), γ yüzey gerilimi bilinmeyen sıvının yüzey gerilimi(dyn/cm) dir. Bir tek damlanın kütlesini saptamak zor olduğundan, genellikle damla sayılarak tartılır ve buradan tek damla ağırlığına geçilir Asılı Damla Yöntemi(Pendant Drop Method) Asılı damla metodu, duyarlı ve tekrarlanabilirliği olan bir yöntemdir. Asılı damlanın fotoğrafı çekilir ve damlanın boyutlarından yüzey gerilimi hesaplanır. Bu yöntemle sadece temiz yüzeylerde değil, kirli yüzeylerde de ölçüm yapılabilir Plaka Yöntemi (Wilhelmy Plate) Plaka yöntemi uygulanışına göre, koparma (ayırma) yöntemi ve statik yöntem olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki yöntemde de düzenek, Şekil 7 de görüldüğü gibi esas itibariyle bir terazi ile ince bir mika levha veya lamdan oluşur. Terazinin bir kolu ucuna levha asılır ve sıvıya daldırılır. ġekil 7. Plaka yöntemi (a) koparma (b) statik. 8

10 1.2.4.a. Koparma (Ayırma) Yöntemi Yüzey gerilimi saptanacak olan sıvıyı içeren kap içine levha daldırılır ve kap yavaş yavaş alçaltılır. Diğer kola ilave edilen ağırlıklardan koptuğu andaki çekim teraziden saptanır. Sıvının yüzey gerilimi (γ), aşağıdaki denklemden hesaplanır. γ = w k w 2(x+y) (7) Bu denklemde w k, levhanın koptuğu anda terazide saptanan değeri w, levhanın ağırlığını x, levhanın uzunluğunu y, levhanın genişliğini belirtir b. Statik Yöntem Plaka yöntemi, yüzey gerilimindeki değişmelerin ölçülmesi için statik bir yöntem olarak da kullanılabilir. Levha, bir sıvı içine daldırılmış durumda iken, yüzey gerilimi değiştikçe, levhayı sabit dalışta tutmak için gerekli kuvvet değişikliği ölçülür Halka-koparma yöntemi (Du Noüy Tensiyometresi) Yüzey ve yüzeylerarası gerilimin ölçülmesinde Şekil 8 de görülen Du Noüy yüzey gerilim cihazı "Du Noüy Tensiometer" çok kullanılır. Bu yöntemde, halkanın kopması için gereken kuvvet ölçülür. Yüzey veya ara yüzeye daldırılmış platin-iridyumdan yapılmış halkanın sıvıdan ayrılması için gerekli kuvvetin, yüzey ve yüzeyler arası gerilim ile orantılı olması esasına dayalı bir yöntemdir. Şekil 9'de bu yöntem şematik olarak gösterilmiştir. ġekil 8. Du Noüy yüzey gerilim cihazı. ġekil 9. Yüzey geriliminin halka yöntemi ile ölçülmesi. Du Noüy yüzey gerilim cihazındaki plâtin-iridyumdan yapılmış halka, yüzey ya da yüzeyler arası gerilimi ölçülecek sıvıya daldırılır. Halkayı, daldırıldığı yüzeyden ya da yüzeyler arasından koparmak için gerekli kuvvet, burulmuş bir tel ile sağlanır ve kalibre edilmiş bir kadran üstünde dyne olarak kaydedilir. Yüzey gerilimi, şu formülle verilir: 9

11 γ = F 2x(2πr ) β (8) Bu formülde, F halkayı çeken kuvveti(kadranda okunan değer) (dyn), faktörünü, 2πr halkanın çevresini(cm) belirtir. β aletin düzeltme Denklem (8) de, halkanın yapıldığı telin yarıçapı ve yüzeyden kalkan sıvının hacmi gibi değerler göz önüne alınmadığı için düzeltme faktörü ile çarpılır. Eğer düzeltme faktörü kullanılmazsa, hata payı % 25'e kadar çıkabilir Salınımlı (Osciilating) Jet Yöntemi Yaklaşık 0.01 saniye gibi çok kısa bir sürede yüzey gerilimini ölçen bir yöntemdir. Sıvı, basınçla küçük bir delikten geçirilir. Delikten geçen ve dairesel bir şekil alan sıvının fotoğrafı çekilir. Fotoğraftaki boyutlar ölçülerek yüzey gerilimi ile arasında bağlantı kurulur. 1.3 IĢık Kırınımı ile Ölçme Yöntemi Bu çalışmada kullanılan yöntem olan ışık kırınımı ile ölçme yöntemi aşağıda ayrıntılı olarak incelenmiştir[3,8,9,11]. Bu yöntem yukarda anlatılan diğer yöntemlerden daha kolay uygulanabildiği ve yüzey gerilimi gerçek değere daha yakın çıktığı için seçilmiştir. Bu yöntemde, yüzey gerilimini ölçmek için kap içinde bulunan su yüzeyinde, bir kaynak tarafından kontrollü sinüs dalgaları oluşturulur. Bu sinüzoidal hava-su arayüzeyi belirli bir açıda ayarlanan lazer ışık ışınları için kırınım ağı gibi davranır ve bu olay sonucunda yüzey dalgaları için çeşitli frekans aralıklarında gözlenebilen girişim deseni meydana gelir. Girişim desenindeki noktalar arasındaki uzaklık ölçülerek yüzey gerilimi elde edilir. ġekil 10 IĢık kırınımı deney düzeneğinin Ģematik gösterimi. (A) lazer ; (B) frekans üreteci ;(C) perde; (D) hoparlör; (E) mikroskop; (F) uyarıcı Su üzerinde oluşan yüzey dalgaları iki grupta incelenebilir. Okyanusların ve göllerin üzerinde oluşan bilindik dalgalar, yerçekimi dalgaları(gravity waves) olarak adlandırılır ve dalgaboyu aralıkları 100 metreden birkaç cm ye kadar değişir. Adından da anlaşılacağı gibi bu dalgalarda dominant geriçağırıcı kuvvet yerçekimidir. Yerçekimi yüzey dalgalarının denge haline 10

12 dönmelerini sağlar. Dalgaboyları birkaç milimetre ve daha küçük olan dalgalara kapiler dalgalar (capilary waves) denir. Bu dalgalarda dominant geriçağırıcı kuvvet yüzey gerilimidir. Ara dalgaboylarındaki dalgalar ise kapiler-yerçekimi dalgaları olarak bilinir. Bu dalgalarda yüzey gerilimi ve yerçekimi birlikte etki eder. Kapiler dalgalar ile yapılan deneysel çalışmalar, hidrodinamik çalışmaları için çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Işık kırınımı yönteminde, bilinen frekansta durgun kapiler dalgalar oluşturularak, kapiler dalgalar üzerine gönderilen lazer ışık ışınlarının yüzeyden yansıyarak ekran üzerinde girişim deseni oluşturmasıyla suyun yüzey gerilimi bulunmaktadır IĢık Dalgalarında GiriĢim ve Kırınım Yaptığımız deney, ışık dalgalarının girişimi ve kırınımı ile ilgili olduğundan ışık kırınımı yöntemi ile ilgili teorik bilgilere geçmeden önce bu alt bölümde girişim ve kırınım ile ilgili bilgilere[10] yer verilmiştir. Girişim Işık dalgalarındaki girişim olaylarını dalgaboylarının küçük olmasından dolayı gözlemek kolay değildir. Işık dalgalarında kararlı bir girişim gözleyebilmek için; Kaynaklar uyumlu yani koherent (eşfazlı) olmalıdır. Kaynaklar tek renkli, yani bir dalga boyuna sahip olmalıdır. ġekil 11. Çift yarıkta giriģim ve oluģan giriģim deseni. İki koherent ışık kaynağı elde etmek için yaygın yöntem, iki küçük aralığı olan (genellikle yarık biçiminde) bir levhayı aydınlatmak üzere tek bir kaynak kullanmaktır. İki yarıktan geçen ışık bu durumda uyumludur. İki yarıktan çıkan ışık ekrana ulaştığında Şekil 11 deki gibi bir girişim deseni gözlenir. Kırınım Işık hareketi sırasında, yeterince dar bir aralıktan ya da keskin kenarlı bir engelden geçerken, yarığın ya da engelin köşelerine yakın yerlerden bükülme özelliğine sahiptir. Yarığı ya da engeli 11

13 geçen ışık her yönde yayılır (gölge olması beklenen yerde de ışık yayılır). Bu olaya kırınım adı verilir. Temelde kırınım ve girişim olayları özdeştir. Kırınımı oluşturmanın tek yolu dalgayı dar bir aralıktan geçirmek değildir. Benzer etkiler, dalgalar saydam olmayan engele çarptıklarında da gözlenir. Sonlu sayıda, ayrı, uyumlu (koherent) kaynakların katkılarının üst üste gelmesine girişim denir. Eğer ışık dalgaları yarıkları geçtikten sonra dağılmasalardı girişim olmayacaktı. Sürekli bir kaynak dağılımının katkılarının üst üste gelmesi ile kırınım oluşur. Kırınıma pek çok eş fazlı dalga kaynağının girişiminin bir sonucu olarak bakabiliriz. Küçük bir kaynaktan çıkan ışık, saydam olmayan cismin kenarından geçip bükülür. Bu etkilerinden dolayı, cismin kenarı üzerindeki bölgede Şekil 12 de görüldüğü gibi aydınlık ve karanlık saçaklardan oluşan kırınım deseni görülür. Kırınım olayı ışığın dalga karakterinin bir sonucudur. Ses ve su dalgalarında da kırınım olayı gözlenir. Kırınım Ağı Üzerinde ışığın geçebileceği, birbirine paralel, eşit aralıklarla ayrılmış çok sayıda yarık bulunan aygıtlara kırınım ağı (kırınım şebekesi) denir. Kırınım ağları iki nedenden dolayı önemlidir: Üzerinde çok sayıda yarık olduğundan, çift yarığa göre çok daha fazla ışık geçmesini sağlar, bu ise ışık şiddetinin artması demektir. Oluşan kırınım deseninin maksimumları çok daha net olduğundan ışığın farklı dalga boylarının daha kesin bir şekilde ölçülmesine olanak verirler. Kırınım ağındaki her bir yarıktan kırınım oluşur. Kırınıma uğrayan ışık ışınları ise birbiri ile girişim yaparlar. Kırınım ağının bir kesiti Şekil 13 te gösterilmiştir. Bir düzlem dalga, ağ düzlemine dik olarak soldan gelmektedir. Yarıkların tamamından çıkan dalgalar aynı fazdadırlar. Ancak, ekran üzerinde herhangi bir P noktasına ulaşan ışınlardan her biri farklı yolları katetmiştir. Herhangi iki komşu yarıktan çıkan dalgalar arasındaki yol farkı d. sinθ ya eşittir. Burada d, kırınım ağının yarık aralığıdır. Eğer bu yol farkı dalga boyunun tamsayı katlarına eşit ise, P noktasında aydınlık bir saçak gözlenecektir. Buna göre kırınım ağı için yapıcı girişim (maksimum) koşulu; şeklindedir. ġekil 12. Tek yarıkta kırınım ve oluģan kırınım deseni. d. sinθ = mλ (m = 0, 1, 2, 3, ) (9) 12

14 ġekil 13. Kırınım ağından geçen ıģığın oluģturduğu aydınlık saçaklar. Kırınım ağı, farklı dalga boylarını farklı açılarda açığa çıkarır. Eğer kırınım ağına gönderilen ışık beyaz ışık ise; θ = 0 da tüm yarıklar aynı fazda katkıda bulunurlar, bütün renkler üst üste bindiği için merkezi maksimum (m=0) beyazdır. Diğer maksimumlar için, her bir dalga boyu belli bir açıda ayrılır. Böylelikle, ışığın dalga boyu ölçümü daha keskin yapılabilir. Eğer gönderilen ışık, tek renkli ise, merkezi maksimum en parlaktır, diğer mertebeden maksimumlar birbirinden oldukça ayrılmıştır IĢık Kırınımı Yöntemi ile Ġlgili Teorik Bilgiler Sıvı yüzeyindeki dalgalar için dağınım bağıntısı[3], ω 2 = gq + ς ρ q3 + tanh (qd) (10) İle verilir. Bu denklemde ω = 2πf açısal frekansı, g yerçekimi ivmesini, q dalga sayısını, ς yüzey gerilimini belirtir. gq terimi, yerçekiminden (ς/ρ)q 3 terimi, yüzey geriliminden kaynaklanmaktadır. tanh (qd) terimi derin rezervuarlar ve/veya yüksek dalga sayıları için 1 e eşittir. Kapiler dalgalar için yerçekimi terimi de ihmal edilir. Bu durumda dağınım bağıntısı, ω 2 = ςq3 ρ (11) formuna dönüşür ve buradan yüzey gerilimi, bağıntısıyla ifade edilir. ς = ρω2 q 3 (12) 13

15 ġekil 14. IĢık kırınımı yönteminin geometrik çizimi. Işık kırınımı yönteminin şematik gösterimi Şekil 14 de görülmektedir. Gelen lazer ışık ışınlarının su yüzeyinden kırınıma uğrama koşulu denklem (9) a benzer şekilde, nλ = dsinr (13) bağıntısı ile verilir. Bu bağıntı da λ lazerin dalgaboyunu, d kırınım ağı genişliği, n kırınım mertebesini gösterir. Lazer ışınlarının geliş açısı θ için yüzey dalgalarının etkili kırınım ağı yarık genişliği Klipstein[6] tarafından, d = λ s sinθ = 2π q sinθ (14) olarak bulunmuştur. (14) denklemi (13) denkleminde yerine yazılarak, q = 2π λ sinrsinθ (15) denklemi elde edilir[5]. (15) denkleminde sinr yerine yarımaçı formülünden sinr = 2sin r 2 cos r 2 yazılırsa, q = 2 2π λ sin r 2 sinθ cos r 2 (16) bağıntısı elde edilir. (16) denkleminde sinx cosy = 1 2 formülü uygulanırsa, sin x + y + sin (x y) ters dönüşüm q = 2π λ sin r 2 sin θ r 2 + sin θ + r 2 (17) (15) denklemi Weisbuch ve Garbay[12] tarafından verilen denklem (17) formuna dönüşür. Dalgasayısını hesaplamak için gerekli olan θ ve r açıları Şekil 14 ten de görüldüğü gibi, θ = tan 1 X L ve β = θ + r = tan 1 X+ΔX L r = β θ (18) bağıntıları ile elde edilebilir. Bu denklemde L lazer ışınlarının su yüzeyine geldiği noktadan ekrana olan yatay uzaklık, ΔX perde üzerindeki girişim deseninde yansıyan ışın ile ilk 14

16 maksimum arasındaki uzaklıktır. Dalga sayısı bağıntısını veren (17) denklemi (12) denkleminde yerine yazılarak yüzey gerilimi, ς = ρ4π 2 f 2 2π λ sin r 2 sin θ r 2 +sin θ+r 2 3 (19) bağıntısından hesaplanabilir. 1.4 Manyetik Nanopartiküllerin ve Sıvıların Üretim Yöntemi Bu projede yüzey gerilimi bulunacak manyetik sıvıyı oluşturmak için kullanılan Fe 3 O 4 nanopartikülleri hazır olarak kullanılmıştır. Fakat Fe 3 O 4 nanopartikülünün nasıl elde edildiği danışman öğretmenden öğrenilmiştir. Fe 3 O 4 nanopartikülünün ve manyetik sıvının elde ediliş basamakları aşağıda anlatılmaktadır[7]. Ticari olarak satılan demir klorür (FeCl 3, % 97), sodyum hidroksit (NaOH, %96), dietilen glikol (DEG, % 99.9), poliakrilik asit (PAA, Mw=1,800) manyetik nanopartiküllerin üretilmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca nanopartiküllerin yıkanmasında aseton ve metanol kullanılmaktadır. Bunun yanında manyetik nanopartiküllerin yüzey modifikasyonu için oleik asit, kitosan ve hümik asit ve manyetik sıvıların üretiminde saf su kullanılmaktadır. Kimyasallar Sigma-Aldrich firmasından tedarik edilmektedir. Manyetik sıvıların üretimi Tablo 2 deki işlem akış şemasına göre hazırlanmaktadır. Tablo 2. Manyetik Nanopartiküllerin ve Sıvıların Üretilmesi. 15

17 Tablo 2 de gösterildiği gibi, belirli oranlarda NaOH ve dietilen glikol karıştırılarak C de 1 saat ve azot atmosferinde ısıl işleme tabi tutulmaktadır C ye soğutularak bekletilmekte ve açık sarı çözelti elde edilmektedir. İkinci çözeltide poliakrilik asit, demir klorür ve dietilen glikol belirli miktarlarda karıştırılarak azot ortamında 55 dakika ısıl işleme tabi tutulmaktadır. Daha sonra birinci çözelti ikinciye aktarılarak 200 dakika C de ısıl işleme devam edilmektedir. Çeşitli yıkama ve kurutma işlemlerinden sonra manyetik nanopartiküller toz halde elde edilmektedir. Boyut sınıflandırılmasında santrifüj cihazı kullanılarak sedimantasyon deneyleri yapılmaktadır. Elde edilen manyetik nanopartiküller bir mıknatıs yardımıyla bir noktada toplanmaktadır. Yıkama ve manyetik ayırma işlemi beş kez tekrar edilmektedir. Daha sonra üretilen nanopartiküllerin boyutlarının değiştirilmesinde oleik asit, kitosan ve hümik asit kimyasal sıvıları yüzey aktif ajan malzemeleri kullanılmakta ve yüzeyleri modifiye edilmektedir. Bu işlemlerin yapılmasında dizaynı ve geliştirilmesi proje ekibi tarafından yapılan Schlenk hattı üretim prosesi kullanılmaktadır. Manyetik sıvıların üretiminde saf su, metanol ve aseton kullanılarak Fe 3 O 4 nanopartikülleri ile karıştırılmaktadır. 2.YÖNTEM Bu çalışmada suyun ve manyetik sıvının yüzey geriliminin bulunması için ışık kırınımı yöntemi kullanılmıştır. Suyun ve manyetik sıvının bulunması için yapılan deneyler aşağıda alt başlıklar halinde sunulmuştur. 2.1 IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Suyun Yüzey Geriliminin Bulunması Deneyde kullanılan malzemeler, He-Ne lazer, saf su, sinyal üreteci,petri kabı, pipet, hoparlör, ekran ve tutuculardır. ġekil 15. IĢık kırınımı yöntemi deney düzeneği 16

18 Bir petri kabı içine yüzey gerilimi ölçülecek saf su boşaltıldı. Kap içindeki su üzerinde yüzey dalgaları oluşturmak için bir hoparlörün ucuna pipet bağlandı. Pipet sadece suyun yüzeyine değecek şekilde ve direkt olarak kabın merkezinin üzerinde olacak şekilde ayarlandı. Su yüzeyinde pipet aracılığı ile sinüzoidal dalgalar elde etmek için hoparlör bir sinyal üretecine bağlandı. Lazerden çıkan ışınların küçük bir açıyla su yüzeyine gelmesi sağlandı. Lazer suyun yüzeyini sıyıracak şekilde ayarlandı. Bu açı yaklaşık 8 0 olarak bulundu. Hava-su ara yüzeyi lazer ışığı için kırınım ağı gibi davrandığından, perde üzerinde girişim deseni gözlendi. Oluşturulan deney düzeneği Şekil 15 de görülmektedir. Yüzey gerilimini hesaplamak için titreşim frekansı sinyal üretecinden kaydedildi ve dalga sayısı hesaplandı. ġekil Hz frekansta suyun yüzeyinden yansıyan ıģığın oluģturduğu giriģim deseni ġekil Hz frekansta suyun yüzeyinden yansıyan ıģığın oluģturduğu giriģim deseni Veriler ve Hesaplamalar Şekil 16 da görülen girişim deseninden X = 23,6cm, L = 160cm X = 0,17cm olarak ölçüldü. Bu değerler denklem(18) de yerine yazılarak θ ve r açıları, 23,6 1 θ = tan 160 = 8,39060, 17

19 θ + r = tan 1 23, = 8, ve r = 0, elde edildi. Yüzey dalgalarının açısal frekansı w = 2πf bağıntısı ile bulundu. Burada f, sinyal üretecinin frekansıdır. Sinyal üretecinin frekansı ilk olarak 100Hz e ayarlandı. Bulunan bu değerler, lazerin dalgaboyu λ = m ve suyun özkütlesi ρ = 998 kg/m 3 denklem (19) da yerine yazılarak suyun yüzey gerilimi, ς = 4π π (5, ) = , ς = = 0,0684 N/m 5, olarak bulundu. Aynı işlemler f = 125,3Hz, f = 192,7Hz, f = 200Hz, f = 250Hz ve f = 300Hz frekansları içinde de tekrarlandı. Bulunan değerler Tablo 3 de verilmiştir. Tablo 3 deki yüzey gerilimi verilerinin ortalaması alınarak suyun yüzey gerilimi ς = 0,0733N/m olarak bulundu. Ayrıca w 2 ρ nun q 3 e göre değişim grafiği çizildi. Bu grafiğin eğiminden de suyun yüzey gerilimi ς = 0,072 N/m olarak bulundu. Suyun farklı sıcaklıklardaki yüzey gerilimleri[3] Tablo 4 te verilmiştir. Deneyde suyun sıcaklığı 20 0 C olduğu için Tabloda 20 0 C ye karşılık gelen yüzey gerilimi (ς = 0,0728 ) değeri gerçek değer olarak, grafiğin eğiminden bulunan ς = 0,072N/m değeri de ölçülen değer olarak alınıp, yüzde hata bağıntısı kullanılarak deney ölçümünde yapılan hata hesaplandı. Tablo 3. IĢık kırınımı ile suyun yüzey geriliminin bulunması deneyinde elde edilen veriler Frekans ΔX X Açı q ω 2 ρ q 3 ς (Hz) (m) (m) r 0 (1/m) (kg.m -3 /s 2 ) (1/m 3 ) (N/m) 100 0,0017 0,2360 0,0596 1, ,3 0,0020 0,2357 0,0700 2, ,7 0,0025 0,2360 0,0876 2, ,0026 0,2359 0,0910 2, ,0030 0,2360 0,1051 3, ,0035 0,2360 0,1226 3, , , ,0685 6, , ,0662 1, , ,0799 1, , ,0767 2, , ,0779 3, , ,

20 Tablo 4. Suyun farklı sıcaklıklardaki yüzey gerilimi değerleri. Sıcaklık ( 0 C) 0 0, , ,0668 Yüzey Gerilimi(N/m) 2 4.0x x x x x x x x10 8 = x x x x x10 10 q 3 ġekil 18. Su için w 2 ρ nun q 3 ile değiģimi Yüzde hata = ς ger çek ς ölçülen ς ger çek 100 Yüzde hata = 0,0728 0,072 0,0728 Yüzde hata = %1, = 0, IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Manyetik Sıvının Yüzey Geriliminin Bulunması ġekil Hz frekansta manyetik sıvının yüzeyinden yansıyan ıģığın oluģturduğu giriģim deseni 19

21 ġekil ,7 Hz frekansta manyetik sıvının yüzeyinden yansıyan ıģığın oluģturduğu giriģim deseni Aynı deney düzeneği ile bu kez Bölüm 1.4 te üretim aşaması verilen manyetik sıvının yüzey gerilimi hesaplandı. Manyetik sıvı suda çözünebilen 1,5g Fe 3 O 4 nanopartikülünün 200ml saf su ile karıştırılması sonucu elde edildi. Manyetik sıvının özkütlesi 1005 kg/m 3 olarak hesaplandı. Hazırlanan manyetik sıvının yüzey gerilimi Bölüm 2.2 deki hesaplama aşamaları takip edilerek f = 125,3Hz, f = 150Hz, f = 192,7Hz, f = 200Hz, f = 250Hz ve f = 300 Hz frekansları için hesaplandı. 100 Hz ve 192,7 Hz frekansta oluşan girişim desenleri Şekil 19 ve Şekil 20 de görülmektedir. Gözlem sonuçları ve elde edilen yüzey gerilimi değerleri ile Tablo 5 oluşturuldu ve Şekil 21 de görülen w 2 ρ nun q 3 e göre değişim grafiği çizildi. Grafiğin eğiminden manyetik sıvının yüzey gerilimi ς = 0,0809N/m olarak bulundu. Elde edilen sonuçlara göre suyun içine karıştırılan nanopartiküllerin suyun yüzey gerilimini arttırdığı görüldü. Veriler ve Hesaplamalar f = 100 Hz için manyetik sıvının yüzey gerilimi X = 23,55cm, L = 160cm, X = 0,16cm λ = m, ρ = 1005 kg/m 3 23,55 1 θ = tan 160 = 8,3731 0, θ + r = tan 1 23, = 8, ve r/2 = 0,0280 ς = 4π π (4, ) = 3, , ς = 0,0832 N/m 20

22 Tablo 5. IĢık kırınımı ile manyetik sıvının yüzey geriliminin bulunması deneyinde elde edilen veriler Frekans ΔX X Açı q ω 2 ρ q 3 ς (Hz) (m) (m) r 0 (1/m) (kg.m -3 /s 2 ) (1/m 3 ) (N/m) 100 0,0016 0,2355 0,0561 1, ,3 0,0017 0,2357 0,0613 1, ,0021 0,2355 0,0736 2, ,7 0,0021 0,2354 0,0911 2, ,0021 0,2354 0,0911 2, ,0030 0,2351 0,1051 3, , , ,0832 6, , ,0996 8, , ,0828 1, , ,0829 1, , ,0777 2, , , x10 9 = x x x x x x x x x x x10 10 q 3 ġekil 21. Manyetik sıvı için w 2 ρ nun q 3 ile değiģimi 2.3 IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Manyetik Sıvının Elektrik Alan Altında Yüzey Geriliminin Bulunması Deneyde Tablo 6 da görülen yüzey gerilimi değerlerinin sabit elektrik alan ile değişimi incelendi. Elektrik alan, manyetik sıvının bulunduğu petri kabının 2 paralel plaka arasına sıkıştırılarak, güç kaynağı yardımıyla 3000 V potansiyel farkı uygulanmasıyla oluşturuldu. Paralel plakalar arasındaki mesafe 15cm olarak ölçüldü. E = V d bağıntısından uygulanan elektrik alan; 21

23 E = V d = ,15 = V/m bulundu. Uygulanan elektrik alan altında, f = 125,3Hz, f = 150Hz, f = 192,7Hz, f = 200Hz, f = 250Hz ve f = 300Hz değerleri için girişim desenleri tekrar oluşturuldu ve manyetik sıvının elektrik alan altında yüzey gerilimi hesaplandı. Elektrik alan altında manyetik sıvının yüzey gerilimi değerleri Tablo 5 te görülen değerlerle aynı elde edildi. Uygulanan elektrik alanın manyetik sıvının yüzey gerilimini değiştirmediği görüldü. 2.4 IĢık Kırınımı Deney Düzeneği ile Manyetik Sıvının Manyetik Alan Altında Yüzey Geriliminin Bulunması Deneyde Tablo 5 te görülen manyetik sıvının yüzey gerilimi değerlerinin sabit manyetik alan altında değişimi incelendi μt büyüklüğünde manyetik alan, 37 sarımlı bobin ile ve 10V gerilim uygulanarak elde edildi ve manyetik alan altında sıvının yüzey gerilimi hesaplandı. 100 Hz ve 192,7 Hz frekansta oluşan girişim desenleri Şekil 22 ve Şekil 23 te görülmektedir. Farklı frekanslarda hesaplanan manyetik sıvının yüzey gerilimi ς ve manyetik alan uygulanarak bulunan ς alan verileri Tablo 6 da verilmiştir. Ayrıca Şekil 24 de manyetik alan uygulamış ve manyetik alan uygulanmamış iki manyetik sıvının w 2 ρ q 3 grafiği görülmektedir. ġekil Hz frekansta manyetik alan etkisindeki manyetik sıvının yüzeyinden yansıyan ıģığın oluģturduğu giriģim deseni ġekil ,7 Hz frekansta manyetik alan etkisindeki manyetik sıvının yüzeyinden yansıyan ıģığın oluģturduğu giriģim deseni 22

24 Veriler ve Hesaplamalar f = 100 Hz için manyetik sıvının yüzey gerilimi X = 23,54cm, L = 160cm X = 0,16cm λ = m, ρ = 1005 kg/m 3 23,54 1 θ = tan 160 = 8,3695 0, θ + r = tan 1 23,7 160 = 8,42560 ve r/2 = 0, ς = 2π π , = 4, (0, ) 0, , ς = 0,0833 N/m Tablo 6. Manyetik alan uygulanmıģ ve manyetik alan uygulanmamıģ manyetik sıvı için uygulanan frekans değeri ve bulunan yüzey gerilimi değerleri. f (Hz) ς alan (1/m 3 ) ς (N/m) 100 0, x x10 9 manyetik sıvı manyetik alanlı manyetik sıvı alan = ,7 0, ,0829 0, x x10 9 = ,7 0,0764 0, , x , x x x x x x x10 10 q 3 ġekil 24. Manyetik alan uygulanmıģ ve manyetik alan uygulanmamıģ iki manyetik sıvı için w 2 ρ nun q 3 ile değiģimi 23

25 Şekil 24 deki grafiğin eğiminden ve Tablo 6 da verilen hesaplanan yüzey gerilimi değerlerinden, düşük bir manyetik alan uygulanmasına rağmen manyetik sıvının yüzey geriliminin az da olsa arttığı anlaşılmaktadır. Sonuçlar ve TartıĢma Yapılan deneyler sonucunda suyun yüzey gerilimini bulmak için alınan ölçümler daha önce yapılmış olan deneylerlerdeki ölçümlerle ve literatürde olan değerlerle karşılaştırıldı. Değerler arasında bulunan fark deneyin gerçekleşmesini engellemeyecek düzeyde olduğundan manyetik sıvı ile gerçekleştirilen deneylere başlandı. Manyetik sıvının yüzey gerilimi hesaplandıktan sonra elektrik alan uygulandı ancak ölçümlerde hesaplanabilir bir fark gözlenemedi. Manyetik alan ile yapılan deneylerde uygulanan manyetik alan düşük olmasına rağmen manyetik sıvının yüzey geriliminde küçük bir değişim gözlendi ve manyetik alanın büyüklüğü arttırıldığında yüzey geriliminin artacağına dair ilerde yapılabilecek araştırmalar için fikir verdi. Kullanılan yöntem, deney düzeneğinin kurulumu kolay ve düşük maliyetli olduğu için ayrıca su için yapılan ölçümlerde çok az hata ile yüzey gerilimi hesaplanmasına olanak sağladığı için diğer sistemlerden daha avantajlıdır. Fakat deneyler sırasında ölçümlerin sağlıklı elde edilebilmesi için perdenin yansıtılan yüzeyden oldukça uzak tutulması gerekmektedir ve ölçümlerde hassasiyet önemli olduğu için desen üzerinde ölçüm yaparken çok dikkatli olunması gerekmektedir. Manyetik sıvılar, üretiminin kolay olması nedeniyle sağlık, kimya, biyoteknoloji, endüstri, tarım gibi pek çok alanda uygulamalara sahiptir. Örneğin manyetik sıvılar atık suların temizlenmesinde kullanılmaktadır ve manyetik alan ile yüzey gerilimi arttırıldığında sulardan istenmeyen maddelerin temizlenmesi kolaylaşacaktır. Bunun yanında boru hatlarında akışkanlığın arttırılmasında manyetik sıvı kullanılmaktadır. Yüzey geriliminin artmasıyla akışkanın borudan daha kolay geçmesi sağlanabilecektir. Yüzey gerilimini manyetik alana bağlı olarak arttırdığımız bu basit yöntemin, ileride deniz sularının akaryakıtlardan, benzeri kimyasal maddelerden temizlenmesi için de kullanılabileceğini düşünüyoruz. TEġEKKÜR Bu proje, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Bölümü laboratuarlarında gerçekleştirilmiştir. Çalışmalarımız sırasında bize danışmanlık yapan, bilgi ve deneyimlerini paylaşan Araştırma Görevlisi Dr. Serhat Küçükdermenci ye, Fizik Öğretmenimiz Handan Bulut a, Bilim Kurulu Üyemiz Dr. Meltem Gönülol Çelikoğlu na ve bizi bilimsel çalışmalara teşvik eden ve bu konuda her türlü desteği veren okul yöneticilerimize teşekkür ederiz. 24

26 KAYNAKLAR [1] Acartürk, F., Ağabeyoğlu, İ., Çelebi, N., Değim, T., Değim, Z., Doğanay, T., Takka S., Tırnaksız, F., (2009), Modern Farmasötik Teknoloji, TEB Eczacılık Akademisi Yayını. [2] Gönül, N.,(2000) Yüzey ve Yüzeylerarası Olaylar Yüzey kimyası ve Kolloitler, Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. [3] Henry, H.,(2007), Determining The Surface Tension Of Water Via Light Scattering, The College of Wooster, USA, < son erişim [4] İstanbul Sultangazi Anadolu Lisesi Lise 2 fizik ders notları, Kılcallık ve Yüzey Gerilimi, <http: //okulweb.meb.gov.tr/34/41/972879/dersnotlari/fizik/kilcallik_ve_yuzey_gerilimi(lise2).pdf>,son erişim [5] Klemens, P.G.,(1983), Dispersion Relations for waves on liquid surfaces, American Journal of Physics, 52, sayfa [6] Klipstein, W. M., Radnich, J. S., ve Lamoreaux, S. K., (1996), Thermally excited liquid surface waves and their study through the quasielastic scattering of light, American Journal of Physics, 64, sayfa [7] Nar, A., Ziya, Y., Yıldırım, M., Kılınç, E., (2012), Sıvı İçinde Dış Alan Yardımıyla Üç Boyutlu Periyodik Yapılar Oluşturmada ve Renk Elde Etmede Gerekli Manyetik Sıvıların Üretimi ve Üretim Sisteminin Geliştirilmesi, Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir. [8] Nesic, L., ve Nikolic, D.,(2011), Measuring the Surface Tension of Water by Light Diffraction on Capillary Waves, Balkan Summer Seminar: Trends in Modern Physics(BSS2011), Serbia, < son erişim [9] Poprocki, S., (2006), Measuring the surface tension of water from the diffraction pattern of surface ripples, The College of Wooster, USA, < Poprocki_Web_Article.pdf>, son erişim [10]Serway, R. A, (1996), Fen ve Mühendislik için Fizik, Palme Yayıcılık, Ankara [11] Tarun, Kr., Barik, A. R., ve Sayan K., (2005), A simple experiment on diffraction of light by interfering liquid surface waves, American Journal of Physics, 73, sayfa [12] Weisbuch,G., Garbay, F.,(1979), Light Scattering by Surface Tension Waves, American Journal of Physics, 47, sayfa

Girişim; iki veya daha fazla dalganın üst üste binerek, yeni bir dalga şeklinde sonuç

Girişim; iki veya daha fazla dalganın üst üste binerek, yeni bir dalga şeklinde sonuç GİRİŞİM Girişim olayının temelini üst üste binme (süperpozisyon) ilkesi oluşturur. Bir sistemdeki iki farklı olay, birbirini etkilemeden ayrı ayrı ele alınarak incelenebiliyorsa bu iki olay üst üste bindirilebilinir

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ ORTAÖĞRETİM FEN VE MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ FİZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU TÇ 2007 & ҰǓ 2012 Öğrencinin Adı

Detaylı

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu)

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu) BÖLÜM I GİRİŞ 1.1 Sinyal Bir sistemin durum ve davranış bilgilerini taşıyan, bir veya daha fazla değişken ile tanımlanan bir fonksiyon olup veri işlemde dalga olarak adlandırılır. Bir dalga, genliği, dalga

Detaylı

ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti

ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç Kaldırma Kuvveti - Dünya, üzerinde bulunan bütün cisimlere kendi merkezine doğru çekim kuvveti uygular. Bu kuvvete yer çekimi kuvveti

Detaylı

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Yapılacak olan deneyin temel amacı, farklı sıvıların yüzey gerilimlerinin ve farklı yüzeylerin temas

Detaylı

< 2100 Laminer Akım > 4000 Türbülent Akım Arası : Kararsız durum (dönüşüm)

< 2100 Laminer Akım > 4000 Türbülent Akım Arası : Kararsız durum (dönüşüm) Sıvıların Viskozluğu Viskozluk : η (Gazlarda sıvılar gibi akmaya karşı direnç gösterirler, bu dirence viskozluk denir) Akıcılık : φ (Viskozluğun tersi olan niceliğe akıcılık denir, viskozitesi yüksek olan

Detaylı

Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır.

Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır. Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır. Basıncın derinlikle değişimi Aynı derinlikteki bütün noktalar aynı basınçta y yönünde toplam kuvvet

Detaylı

Maddelerin Fiziksel Özellikleri

Maddelerin Fiziksel Özellikleri Maddelerin Fiziksel Özellikleri 1 Sıvıların Viskozluğu Viskozluk: Gazlar gibi sıvılar da akmaya karşı bir direnç gösterirler. Akışkanların gösterdiği bu dirence viskozluk denir ve ƞ ile simgelenir. Akıcılık:

Detaylı

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıvılar ve Katılar MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıcaklık düşürülürse gaz moleküllerinin kinetik enerjileri azalır. Bu nedenle, bir gaz yeteri kadar soğutulursa moleküllerarası

Detaylı

Bölüm 2: Akışkanların özellikleri. Doç. Dr. Tahsin Engin Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

Bölüm 2: Akışkanların özellikleri. Doç. Dr. Tahsin Engin Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Bölüm 2: Akışkanların özellikleri Doç. Dr. Tahsin Engin Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Giriş Bir sistemin herhangi bir karakteristiğine özellik denir. Bilinenler: basınç P, sıcaklıkt,

Detaylı

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. Yüzeydeki molekül için durum farklıdır Her yönde çekilmediklerinden

Detaylı

Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi

Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi Bernoulli Denklemi, Basınç ve Hız Yükleri Borularda Piezometre ve Enerji Yükleri Venturi Deney Sistemi Akışkanlar dinamiğinde, sürtünmesiz akışkanlar için Bernoulli prensibi akımın hız arttıkça aynı anda

Detaylı

BASINCA SEBEP OLAN ETKENLER. Bu bölümü bitirdiğinde basınca sebep olan kuvvetin çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceğini fark edeceksin.

BASINCA SEBEP OLAN ETKENLER. Bu bölümü bitirdiğinde basınca sebep olan kuvvetin çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceğini fark edeceksin. BASINCA SEBEP OLAN ETKENLER Bu bölümü bitirdiğinde basınca sebep olan kuvvetin çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceğini fark edeceksin. Basınca neden olan kuvvetler çeşitli etkenlerden kaynaklanır. Balon

Detaylı

TOPRAK SUYU. Toprak Bilgisi Dersi. Prof. Dr. Günay Erpul

TOPRAK SUYU. Toprak Bilgisi Dersi. Prof. Dr. Günay Erpul TOPRAK SUYU Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Suyu Su molekülünün yapısı Toprak Suyu Su molekülünün yapısı Polarite (kutupsallık) ve Hidrojen bağı Polarite (kutupsallık)

Detaylı

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri DENEY 3 MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri AMAÇ: Maddelerin üç halinin nitel ve nicel gözlemlerle incelenerek maddenin sıcaklık ile davranımını incelemek. TEORİ Hal değişimi,

Detaylı

2. Işık Dalgalarında Kutuplanma:

2. Işık Dalgalarında Kutuplanma: KUTUPLANMA (POLARİZASYON). Giriş ve Temel ilgiler Işık, bir elektromanyetik dalgadır. Elektromanyetik dalgalar maddesel ortamlarda olduğu gibi boşlukta da yayılabilirler. Elektromanyetik dalgaların özellikleri

Detaylı

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METOTLAR II DOĞRUSAL ISI İLETİMİ DENEYİ 1.Deneyin Adı: Doğrusal ısı iletimi deneyi..

Detaylı

2. Basınç ve Akışkanların Statiği

2. Basınç ve Akışkanların Statiği 2. Basınç ve Akışkanların Statiği 1 Basınç, bir akışkan tarafından birim alana uygulanan normal kuvvet olarak tanımlanır. Basıncın birimi pascal (Pa) adı verilen metrekare başına newton (N/m 2 ) birimine

Detaylı

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1

KİNETİK GAZ KURAMI. Doç. Dr. Faruk GÖKMEŞE Kimya Bölümü Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1 Kinetik Gaz Kuramından Gazların Isınma Isılarının Bulunması Sabit hacimdeki ısınma ısısı (C v ): Sabit hacimde bulunan bir mol gazın sıcaklığını 1K değiştirmek için gerekli ısı alışverişi. Sabit basınçtaki

Detaylı

V = g. t Y = ½ gt 2 V = 2gh. Serbest Düşme NOT:

V = g. t Y = ½ gt 2 V = 2gh. Serbest Düşme NOT: Havada serbest bırakılan cisimlerin aşağı doğru düşmesi etrafımızda her zaman gördüğümüz bir olaydır. Bu düşme hareketleri, cisimleri yerin merkezine doğru çeken bir kuvvetin varlığını gösterir. Daha önceki

Detaylı

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı METEOROLOJİ IV. HAFTA: Hava basıncı HAVA BASINCI Tüm cisimlerin olduğu gibi havanın da bir ağırlığı vardır. Bunu ilk ortaya atan Aristo, deneyleriyle ilk ispatlayan Galileo olmuştur. Havanın sahip olduğu

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 1 kışkan Statiğine Giriş kışkan statiği (hidrostatik, aerostatik), durgun haldeki akışkanlarla

Detaylı

T.C. TÜBİTAK-BİDEB. YİBO ÖĞRETMENLERİ (FEN VE TEKNOLOJİ-FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ- ve MATEMATİK) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİM ÇALIŞTAYLARI

T.C. TÜBİTAK-BİDEB. YİBO ÖĞRETMENLERİ (FEN VE TEKNOLOJİ-FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ- ve MATEMATİK) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİM ÇALIŞTAYLARI T.C. TÜBİTAK-BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ (FEN VE TEKNOLOJİ-FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ- ve MATEMATİK) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİM ÇALIŞTAYLARI İKİ ELEKTROMIKNATIS ARASINDA BULUNAN BİR DEMİR PARÇACIĞIN HAREKETİ HAZIRLAYANLAR

Detaylı

Sistem Özellikleri 10/7/2014. Basınç, P Sıcaklık, T. Hacim, V Kütle, m Vizkozite Isıl İletkenlik Elastik Modülü

Sistem Özellikleri 10/7/2014. Basınç, P Sıcaklık, T. Hacim, V Kütle, m Vizkozite Isıl İletkenlik Elastik Modülü 2. AKIŞKANLARIN ÖZELLİKLERİ Doç.Dr. Özgül GERÇEL Doç.Dr. Serdar GÖNCÜ (Eylül 2012) Sistem Özellikleri Basınç, Sıcaklık, emel Özellikler Hacim, V Kütle, m Vizkozite Isıl İletkenlik Elastik Modülü Diğer

Detaylı

Açık hava basıncını ilk defa 1643 yılında, İtalyan bilim adamı Evangelista Torricelli keşfetmiştir. Yaptığı deneylerde Torriçelli Deneyi denmiştir.

Açık hava basıncını ilk defa 1643 yılında, İtalyan bilim adamı Evangelista Torricelli keşfetmiştir. Yaptığı deneylerde Torriçelli Deneyi denmiştir. GAZ BASINCI 1)AÇIK HAVA BASINCI: Dünyanın çevresindeki hava tabakası çeşitli gazlardan meydana gelir. Bu gaz tabakasına atmosfer denir. Atmosferdeki gazlar da, katı ve sıvılarda ki gibi ağırlığından dolayı

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET A BASINÇ VE BASINÇ BİRİMLERİ (5 SAAT) Madde ve Özellikleri 2 Kütle 3 Eylemsizlik 4 Tanecikli Yapı 5 Hacim 6 Öz Kütle (Yoğunluk) 7 Ağırlık 8

Detaylı

5 kilolitre=..lt. 100 desilitre=.dekalitre. 150 gram=..dag. 1. 250 g= mg. 0,2 ton =..gram. 20 dam =.m. 2 km =.cm. 3,5 h = dakika. 20 m 3 =.

5 kilolitre=..lt. 100 desilitre=.dekalitre. 150 gram=..dag. 1. 250 g= mg. 0,2 ton =..gram. 20 dam =.m. 2 km =.cm. 3,5 h = dakika. 20 m 3 =. 2014 2015 Ödevin Veriliş Tarihi: 12.06.2015 Ödevin Teslim Tarihi: 21.09.2015 MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA OKULLARI 1. Aşağıda verilen boşluklarara ifadeler doğru ise (D), yanlış ise (Y) yazınız. A. Fiziğin ışıkla

Detaylı

7.DENEY RAPORU AKIM GEÇEN TELE ETKİYEN MANYETİK KUVVETLERİN ÖLÇÜMÜ

7.DENEY RAPORU AKIM GEÇEN TELE ETKİYEN MANYETİK KUVVETLERİN ÖLÇÜMÜ 7.DENEY RAPORU AKIM GEÇEN TELE ETKİYEN MANYETİK KUVVETLERİN ÖLÇÜMÜ Arş. Gör. Ahmet POLATOĞLU Fizik II-Elektrik Laboratuvarı 9 Mart 2018 DENEY RAPORU DENEYİN ADI: Akım Geçen Tele Etkiyen Manyetik Kuvvetlerin

Detaylı

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR -I TAŞINIM VE IŞINIMLA BİRLEŞİK ISI TRANSFERİ DENEY FÖYÜ 1. Deney Amacı Farklı

Detaylı

Akışkanların Dinamiği

Akışkanların Dinamiği Akışkanların Dinamiği Akışkanların Dinamiğinde Kullanılan Temel Prensipler Gaz ve sıvı akımıyla ilgili bütün problemlerin çözümü kütlenin korunumu, enerjinin korunumu ve momentumun korunumu prensibe dayanır.

Detaylı

Gaz hali genel olarak molekül ve atomların birbirinden uzak olduğu ve çok hızlı hareket ettiği bir haldir.

Gaz hali genel olarak molekül ve atomların birbirinden uzak olduğu ve çok hızlı hareket ettiği bir haldir. GAZLAR Maddeler tabiatta katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç halde bulunurlar. Gaz hali genel olarak molekül ve atomların birbirinden uzak olduğu ve çok hızlı hareket ettiği bir haldir. Gaz molekülleri birbirine

Detaylı

KALDIRMA KUVVETİ. A) Sıvıların kaldırma kuvveti. B) Gazların kaldırma kuvveti

KALDIRMA KUVVETİ. A) Sıvıların kaldırma kuvveti. B) Gazların kaldırma kuvveti KALDIRMA KUVVETİ Her cisim, dünyanın merkezine doğru bir çekim kuvvetinin etkisindedir. Buna rağmen su yüzeyine bırakılan, tahta takozun ve gemilerin batmadığını, bazı balonların da havada, yukarı doğru

Detaylı

YÜZEY GERİLİMİ KAPİLER YÜZEYİN ŞEKLİ BİR KAPİLER TÜP İÇİNDE YÜKSELME

YÜZEY GERİLİMİ KAPİLER YÜZEYİN ŞEKLİ BİR KAPİLER TÜP İÇİNDE YÜKSELME YÜZEY GERİLİMİ KAPİLER YÜZEYİN ŞEKLİ Üzerine yerçekiminin etki yaptığı bir sıvının yüzey şekli, ele alınmış bölümde sıvının yüzeyinin, onu çevreleyen katı cisimle olan temas hattının düz ve yatay olduğu

Detaylı

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1.

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1. GAZLAR-1 Gazların Genel Özellikleri Maddenin en düzensiz hâlidir. Maddedeki molekül ve atomlar birbirinden uzaktır ve çok hızlı hareket eder. Tanecikleri arasında çekim kuvvetleri, katı ve sıvılarınkine

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

3.1. Basınç 3. BASINÇ VE AKIŞKAN STATİĞİ

3.1. Basınç 3. BASINÇ VE AKIŞKAN STATİĞİ 3. BASINÇ VE AKIŞKAN STATİĞİ Doç.Dr. Serdar GÖNCÜ (Ağustos 2011) 3.1. Basınç Bir akışkan tarafından birim alana uygulanan normal kuvvete basınç denir Basınç birimi N/m 2 olup buna pascal (Pa) denir. 1

Detaylı

Hareket Kanunları Uygulamaları

Hareket Kanunları Uygulamaları Fiz 1011 Ders 6 Hareket Kanunları Uygulamaları Sürtünme Kuvveti Dirençli Ortamda Hareket Düzgün Dairesel Hareket http://kisi.deu.edu.tr/mehmet.tarakci/ Sürtünme Kuvveti Çevre faktörlerinden dolayı (hava,

Detaylı

MIT 8.02, Bahar 2002 Ödev # 11 Çözümler

MIT 8.02, Bahar 2002 Ödev # 11 Çözümler Adam S. Bolton bolton@mit.edu MIT 8.02, Bahar 2002 Ödev # 11 Çözümler 15 Mayıs 2002 Problem 11.1 Tek yarıkta kırınım. (Giancoli 36-9.) (a) Bir tek yarığın genişliğini iki katına çıkarırsanız, elektrik

Detaylı

AKIŞ ÖLÇÜMLERİ. Harran Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü. Dr.M.Azmi AKTACİR-2010-ŞANLIURFA 1

AKIŞ ÖLÇÜMLERİ. Harran Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü. Dr.M.Azmi AKTACİR-2010-ŞANLIURFA 1 AKIŞ ÖLÇÜMLERİ Dr.M.Azmi AKTACİR-2010-ŞANLIURFA 1 Akış ölçümleri neden gereklidir? Akış hız ve debisinin ölçülmesi bir çok biyolojik, meteorolojik olayların incelenmesi, endüstrinin çeşitli işlemlerinde

Detaylı

Bölüm-4. İki Boyutta Hareket

Bölüm-4. İki Boyutta Hareket Bölüm-4 İki Boyutta Hareket Bölüm 4: İki Boyutta Hareket Konu İçeriği 4-1 Yer değiştirme, Hız ve İvme Vektörleri 4-2 Sabit İvmeli İki Boyutlu Hareket 4-3 Eğik Atış Hareketi 4-4 Bağıl Hız ve Bağıl İvme

Detaylı

AKM 205 BÖLÜM 3 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut

AKM 205 BÖLÜM 3 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut AKM 205 BÖLÜM 3 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut 1. 70 kg gelen bir bayanın 400 cm 2 toplam ayak tabanına sahip olduğunu göz önüne alınız. Bu bayan

Detaylı

S.1. Bazı böcek türlerinin su yüzeyinde yürüyebilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Böceğin yoğunluğunun suyunkinden küçük olması

S.1. Bazı böcek türlerinin su yüzeyinde yürüyebilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Böceğin yoğunluğunun suyunkinden küçük olması S.1. Bazı böcek türlerinin su yüzeyinde yürüyebilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Böceğin yoğunluğunun suyunkinden küçük olması B) Böceğin hafif olması C) Böceğin bacaklarında hidrofil örgüler

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 0 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY İÇİNDE SABİT SICAKLIKTA SİLİNDİRİK ISITICI BULUNAN DİKDÖRTGEN PRİZMATİK SAC KUTU YÜZEYLERİNDEN ZORLANMIŞ TAŞINIM

Detaylı

AKM 205 BÖLÜM 2 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut

AKM 205 BÖLÜM 2 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ. Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut AKM 205 BÖLÜM 2 - UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ Doç.Dr. Ali Can Takinacı Ar.Gör. Yük. Müh. Murat Özbulut 1. Bir otomobile lastiğinin basıncı, lastik içerisindeki havanın sıcaklığına bağlıdır. Hava sıcaklığı

Detaylı

AKM 205-BÖLÜM 2-UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ

AKM 205-BÖLÜM 2-UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ AKM 205-BÖLÜM 2-UYGULAMA SORU VE ÇÖZÜMLERİ 1 Bir otomobil lastiğinin basıncı, lastik içerisindeki havanın sıcaklığına bağlıdır Hava sıcaklığı 25 C iken etkin basınç 210 kpa dır Eğer lastiğin hacmi 0025

Detaylı

1. AKIŞKANLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ

1. AKIŞKANLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ 1. AKIŞKANLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ 1.8. Ses Hızı ve Mach Sayısı Ses hızı basınçtaki ve özgül kütledeki değişimle ifade edilmektedir (Giles 1980). C dp d Ev Burada; C: Ses hızı (m/s), dp: Basınçtaki değişim

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

SICAKLIK NEDİR? Sıcaklık termometre

SICAKLIK NEDİR? Sıcaklık termometre SICAKLIK NEDİR? Sıcaklık maddedeki moleküllerin hareket hızları ile ilgilidir. Bu maddeler için aynı veya farklı olabilir. Yani; Sıcaklık ortalama hızda hareket eden bir molekülün hareket (kinetik) enerjisidir.

Detaylı

AKIŞ ÖLÇÜMLERİ. Harran Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü. Dr.M.Azmi AKTACİR-2010-ŞANLIURFA 1

AKIŞ ÖLÇÜMLERİ. Harran Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü. Dr.M.Azmi AKTACİR-2010-ŞANLIURFA 1 AKIŞ ÖLÇÜMLERİ Dr.M.Azmi AKTACİR-2010-ŞANLIURFA 1 Akış ölçümleri neden gereklidir? Akış hız ve debisinin ölçülmesi bir çok biyolojik, meteorolojik olayların incelenmesi, endüstrinin çeşitli işlemlerinde

Detaylı

9. MANYETİK ALAN AMAÇLAR

9. MANYETİK ALAN AMAÇLAR 9. MAYETİK ALA AMAÇLAR 1. arklı mıknatıslar tarafından oluşturulan manyetik alan çizgilerini gözlemek. 2. Manyetik alanın pusula iğnesi üzerindeki etkisini incelemek. 3. ir selenoidden geçen akıma uygulanan

Detaylı

Serüveni 4.ÜNİTE MADDENİN HALLERİ ORTAK VE AYIRDEDİCİ ÖZELLİKLER

Serüveni 4.ÜNİTE MADDENİN HALLERİ ORTAK VE AYIRDEDİCİ ÖZELLİKLER Serüveni 4.ÜNİTE MADDENİN HALLERİ ORTAK VE AYIRDEDİCİ ÖZELLİKLER MADDENİN HALLERİ MADDE MİKTARINA BAĞLI ÖZELLİKLER:(ORTAK ÖZELLİKLER) :Madde miktarının ölçüsüdür. :Maddenin boşlukta kapladığı yerdir Eylemsizlik:Maddenin

Detaylı

İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür.

İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür. İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür. C= 1/R dir. Yani direncin tersidir. Birimi S.m -1 dir. (Siemens birimi Alman bilim insanı ve mucit Werner von Siemens e ithafen verilmiştir)

Detaylı

Akışkanların Dinamiği

Akışkanların Dinamiği Akışkanların Dinamiği Akışkanların Dinamiğinde Kullanılan Temel Prensipler Gaz ve sıvı akımıyla ilgili bütün problemlerin çözümü kütlenin korunumu, enerjinin korunumu ve momentumun korunumu prensibe dayanır.

Detaylı

KATI BASINCI: Özellikler: 1. Eğer zemine uygulanan kuvvet zemine dik değilse, kuvvetin dik bileşeni alınarak basınç bulunur.

KATI BASINCI: Özellikler: 1. Eğer zemine uygulanan kuvvet zemine dik değilse, kuvvetin dik bileşeni alınarak basınç bulunur. KATI BASINCI: KATI BASINCI: Birim Tablosu: Özellikler: 1. Eğer zemine uygulanan kuvvet zemine dik değilse, kuvvetin dik bileşeni alınarak basınç bulunur. 2. Katı cisimler ağırlıklarından dolayı bulundukları

Detaylı

ADIYAMAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DEVRE ANALĠZĠ LABORATUVARI-II DENEY RAPORU

ADIYAMAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DEVRE ANALĠZĠ LABORATUVARI-II DENEY RAPORU ADIYAMAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DEVRE ANALĠZĠ LABORATUVARI-II DENEY RAPORU DENEY NO : DENEYĠN ADI : DENEY TARĠHĠ : DENEYĠ YAPANLAR : RAPORU HAZIRLAYANIN

Detaylı

Gazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar.

Gazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar. KİNETİK GAZ KURAMI Gazların sıcaklık,basınç ve enerji gibi makro özelliklerini molekül kütlesi, hızı ve sayısı gibi mikroskopik özelliklerine bağlar. Varsayımları * Gazlar bulundukları kaba göre ve aralarındaki

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI 05-06. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 4 05-06.SINIF FEN BİLİMLERİ TESTİ (LS ) DEĞERLENDİRME SINAVI - 4 Adı ve Soyadı :... Sınıfı :... Öğrenci Numarası :... SORU SAISI : 80 SINAV

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

İNTERFEROMETRİ Yüksek Hassaslıkta Düzlemlik Ölçümü

İNTERFEROMETRİ Yüksek Hassaslıkta Düzlemlik Ölçümü İNTERFEROMETRİ Yüksek Hassaslıkta Düzlemlik Ölçümü TANIM: Uzunluğu ve yüzey düzlemliğini mümkün olabilecek en yüksek hassasiyette, optik yöntem kullanarak ölçme interferometri ile sağlanır. Kesin olarak

Detaylı

11.1 11.2. Tanım Akışkanların Statiği (Hidrostatik) Örnekler Kaldırma Kuvveti. 11.3 Örnek Eylemsizlik Momenti. 11.4 Eylemsizlik Yarıçapı

11.1 11.2. Tanım Akışkanların Statiği (Hidrostatik) Örnekler Kaldırma Kuvveti. 11.3 Örnek Eylemsizlik Momenti. 11.4 Eylemsizlik Yarıçapı 11.1 11. Tanım Akışkanların Statiği (Hidrostatik) Örnekler Kaldırma Kuvveti 11.3 Örnek Eylemsizlik Momenti 11.4 Eylemsizlik Yarıçapı 11.5 Eksen Takımının Değiştirilmesi 11.6 Asal Eylemsizlik Momentleri

Detaylı

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi www.nazifealtin.wordpress.com MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ Bir maddeyi diğerlerinden ayırmamıza ve ayırdığımız maddeyi tanımamıza

Detaylı

Suya atılan küçük bir taşın su yüzeyinde oluşturduğu hareketler dalga hareketine örnek olarak verilebilir. Su yüzeyinde oluşan dalgalar suyun alt

Suya atılan küçük bir taşın su yüzeyinde oluşturduğu hareketler dalga hareketine örnek olarak verilebilir. Su yüzeyinde oluşan dalgalar suyun alt Suya atılan küçük bir taşın su yüzeyinde oluşturduğu hareketler dalga hareketine örnek olarak verilebilir. Su yüzeyinde oluşan dalgalar suyun alt tabakalarını etkilemez. Yani su dalgaları yüzey dalgalarıdır.

Detaylı

elde ederiz

elde ederiz Deney No : M1 Deney Adı : NEWTON YASASI Deneyin Amacı : Sabit kuvvet altında hareketin incelenmesi, konum-zaman, hız-zaman grafiklerinin çizilmesi. Newton un ikinci hareket kanununun gözlemlenmesi, kuvvet-ivme

Detaylı

NÖ-A NÖ-B. Adı- Soyadı: Fakülte No:

NÖ-A NÖ-B. Adı- Soyadı: Fakülte No: Şube Adı- Soyadı: Fakülte No: NÖ-A NÖ-B Kimya Mühendisliği Bölümü, 2016/2017 Öğretim Yılı, 00323-Akışkanlar Mekaniği Dersi, Dönem Sonu Sınavı Soru ve Çözümleri 05.01.2017 Soru (puan) 1 (20) 2 (20) 3 (20)

Detaylı

ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ

ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ Konsolidasyon Su muhtevası Dane dağılımı Üç eksenli kesme Deneyler Özgül ağırlık Serbest basınç Kıvam limitleri (likit limit) Geçirgenlik Proktor ZEMİN SU MUHTEVASI DENEYİ Birim

Detaylı

Isı Kütle Transferi. Zorlanmış Dış Taşınım

Isı Kütle Transferi. Zorlanmış Dış Taşınım Isı Kütle Transferi Zorlanmış Dış Taşınım 1 İç ve dış akışı ayır etmek, AMAÇLAR Sürtünme direncini, basınç direncini, ortalama direnc değerlendirmesini ve dış akışta taşınım katsayısını, hesaplayabilmek

Detaylı

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ Giriş Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli

Detaylı

BATMIŞ YÜZEYLERE GELEN HİDROSTATİK KUVVETLER

BATMIŞ YÜZEYLERE GELEN HİDROSTATİK KUVVETLER BATMIŞ YÜZEYLERE GELEN HİDROSTATİK KUVVETLER Yrd. Doç. Dr. Beytullah EREN Çevre Mühendisliği Bölümü BATMIŞ YÜZEYLERE GELEN HİDROSTATİK KUVVETLER Atatürk Barajı (Şanlıurfa) BATMIŞ YÜZEYLERE ETKİYEN KUVVETLER

Detaylı

CĠSMĠN Hacmi = Sıvının SON Hacmi - Sıvının ĠLK Hacmi. Sıvıların Kaldırma Kuvveti Nelere Bağlıdır? d = V

CĠSMĠN Hacmi = Sıvının SON Hacmi - Sıvının ĠLK Hacmi. Sıvıların Kaldırma Kuvveti Nelere Bağlıdır? d = V 8.SINIF KUVVET VE HAREKET ÜNİTE ÇALIŞMA YAPRAĞI /11/2013 KALDIRMA KUVVETİ Sıvıların cisimlere uyguladığı kaldırma kuvvetini bulmak için,n nı önce havada,sonra aynı n nı düzeneği bozmadan suda ölçeriz.daha

Detaylı

Toprakta Kireç Tayini

Toprakta Kireç Tayini Toprakta Kireç Tayini Toprakta kireç tayininde genellikle kalsimetre düzeneği kullanılır ve % kireç miktarı CaCO 3 cinsinden ifade edilir. Elde edilen veriler doğrultusunda toprakların kireç içeriğine

Detaylı

DENEY 2. Statik Sürtünme Katsayısının Belirlenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

DENEY 2. Statik Sürtünme Katsayısının Belirlenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi DENEY 2 Statik Sürtünme Katsayısının Belirlenmesi Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Isparta-2018 Amaç 1. Kuru yüzeler arasındaki sürtünme kuvveti ve sürtünme katsayısı kavramlarının

Detaylı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı 1. Basma Deneyinin Amacı Mühendislik malzemelerinin çoğu, uygulanan gerilmeler altında biçimlerini kalıcı olarak değiştirirler, yani plastik şekil değişimine uğrarlar. Bu malzemelerin hangi koşullar altında

Detaylı

KAYNAMALI ISI TRANSFERİ DENEYİ. Arş. Gör. Emre MANDEV

KAYNAMALI ISI TRANSFERİ DENEYİ. Arş. Gör. Emre MANDEV KAYNAMALI ISI TRANSFERİ DENEYİ Arş. Gör. Emre MANDEV 1. Giriş Pek çok uygulama alanında sıcak bir ortamdan soğuk bir ortama ısı transferi gerçekleştiğinde kaynama ve yoğuşma olayları gözlemlenir. Örneğin,

Detaylı

YGS FİZİK DENEME SINAVI 2

YGS FİZİK DENEME SINAVI 2 YGS FİZİK DENEME SINAVI 2 Açıklama: Bu deneme sınavında 14 fizik sorusu vardır. Deneme süresi 14 dakikadır. 2017 yılı fizik öğretimi kazanımlarına uygun olarak hazırlanmıştır. YGS konu dağılımına eşdeğer

Detaylı

O )molekül ağırlığı 18 g/mol ve 1g suyun kapladığı hacimde

O )molekül ağırlığı 18 g/mol ve 1g suyun kapladığı hacimde 1) Suyun ( H 2 O )molekül ağırlığı 18 g/mol ve 1g suyun kapladığı hacimde 10 6 m 3 olduğuna göre, birbirine komşu su moleküllerinin arasındaki uzaklığı Avagadro sayısını kullanarak hesap ediniz. Moleküllerin

Detaylı

Selçuk Üniversitesi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı. Venturimetre Deney Föyü

Selçuk Üniversitesi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. Kimya Mühendisliği Bölümü. Kimya Mühendisliği Laboratuvarı. Venturimetre Deney Föyü Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Kimya Mühendisliği Laboratuvarı Venturimetre Deney Föyü Hazırlayan Arş.Gör. Orhan BAYTAR 1.GİRİŞ Genellikle herhangi bir akış

Detaylı

AKIŞKAN STATİĞİNİN TEMEL PRENSİPLERİ

AKIŞKAN STATİĞİNİN TEMEL PRENSİPLERİ 8 AKIŞKAN STATİĞİNİN TEMEL PRENSİPLERİ 2 2.1 BİR NOKTADAKİ BASINÇ Sıvı içindeki bir noktaya bütün yönlerden benzer basınç uygulanır. Şekil 2.1 deki gibi bir sıvı parçacığını göz önüne alın. Anlaşıldığı

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

Hareket halindeki elektrik yüklerinin oluşturduğu bir sistem düşünelim. Belirli bir bölgede net bir yük akışı olduğunda, akımın mevcut olduğu

Hareket halindeki elektrik yüklerinin oluşturduğu bir sistem düşünelim. Belirli bir bölgede net bir yük akışı olduğunda, akımın mevcut olduğu Akım ve Direnç Elektriksel olaylarla ilgili buraya kadar yaptığımız tartışmalar durgun yüklerle veya elektrostatikle sınırlı kalmıştır. Şimdi, elektrik yüklerinin hareket halinde olduğu durumları inceleyeceğiz.

Detaylı

8. ALTERNATİF AKIM VE SERİ RLC DEVRESİ

8. ALTERNATİF AKIM VE SERİ RLC DEVRESİ 8. ATENATİF AKIM E SEİ DEESİ AMAÇA 1. Alternatif akım ve gerilim ölçmeyi öğrenmek. Direnç, kondansatör ve indüktans oluşan seri bir alternatif akım devresini analiz etmek AAÇA oltmetre, ampermetre, kondansatör

Detaylı

AKARSULARDA DEBİ ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ

AKARSULARDA DEBİ ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ AKARSULARDA DEBİ ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Akım Ölçümleri GİRİŞ Bir akarsu kesitinde belirli bir zaman dilimi içerisinde geçen su parçacıklarının hareket doğrultusunda birçok kesitten geçerek, yol alarak ilerlemesi

Detaylı

Bilgi İletişim ve Teknoloji

Bilgi İletişim ve Teknoloji MADDENİN HALLERİ Genel olarak madde ya katı ya sıvı ya da gaz hâlinde bulunur. İstenildiğinde ortam şartları elverişli hâle getirilerek bir hâlden diğerine dönüştürülebilir. Maddenin katı, sıvı ve gaz

Detaylı

Soru-1) IŞIK TAYFI NEDİR?

Soru-1) IŞIK TAYFI NEDİR? Soru-1) IŞIK TAYFI NEDİR? Beyaz ışığın, bir prizmadan geçtikten sonra ayrıldığı renklere ışık tayfı denir. Beyaz ışığı meydana getiren yedi rengin, kırılmaları değişik olduğu için, bir prizmadan bunlar

Detaylı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi 2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik

Detaylı

GİRİŞ. Işık ışınları bir ortamdan başka bir ortama geçerken yolunu değiştirebilir. Şekil-I

GİRİŞ. Işık ışınları bir ortamdan başka bir ortama geçerken yolunu değiştirebilir. Şekil-I TEŞEKKÜR Bu projeyi hazırlamamızda bize yardımcı olan fizik öğretmenimiz Olcay Nalbantoğlu na ve çalışmalarımızda bize tüm olanaklarını sunan okulumuza teşekkür ederiz. GİRİŞ Işık ışınları bir ortamdan

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 9A GERİNİM ÖLÇER KULLANARAK GERİLİM ANALİZİ YAPILMASI

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 9A GERİNİM ÖLÇER KULLANARAK GERİLİM ANALİZİ YAPILMASI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 40 MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 9A GERİNİM ÖLÇER KULLANARAK GERİLİM ANALİZİ YAPILMASI TEORİ Bir noktada oluşan gerinim ve gerilme değerlerini

Detaylı

SIVILAR VE ÖZELLİKLERİ

SIVILAR VE ÖZELLİKLERİ SIVILAR VE ÖZELLİKLERİ Sıcaklık düşürüldükçe kinetik enerjileri azalan gaz molekülleri sıvı hale geçer. Sıvı haldeki tanecikler birbirine temas edecek kadar yakın olduğundan aralarındaki çekim kuvvetleri

Detaylı

G = mg bağıntısı ile bulunur.

G = mg bağıntısı ile bulunur. ATIŞLAR Havada serbest bırakılan cisimlerin aşağı doğru düşmesi etrafımızda her zaman gördüğümüz bir olaydır. Bu düşme hareketleri, cisimleri yerin merkezine doğru çeken bir kuvvetin varlığını gösterir.

Detaylı

10. HAFTA PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ TAYİN YÖNTEMLERİ

10. HAFTA PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ TAYİN YÖNTEMLERİ 10. HAFTA PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ TAYİN YÖNTEMLERİ YÖNTEM Elek Analizi Optik Mikroskop YÖNTEMİN DAYANDIĞI PRENSİP Geometrik esas PARAMETRE / DAĞILIM Elek Çapı / Ağırlık Martin, Feret ve İzdüşüm alan Çap / Sayı

Detaylı

4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri

4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri 4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri ÇEV 3523 Çevresel Taşınım Süreçleri Prof.Dr. Alper ELÇİ Çevrede Taşınım Süreçleri Kirletici/madde taşınım süreçleri: 1. Adveksiyon 2. Difüzyon 3. Dispersiyon Adveksiyon

Detaylı

Kuvvet. Kuvvet. Newton un 1.hareket yasası Fizik 1, Raymond A. Serway; Robert J. Beichner Editör: Kemal Çolakoğlu, Palme Yayınevi

Kuvvet. Kuvvet. Newton un 1.hareket yasası Fizik 1, Raymond A. Serway; Robert J. Beichner Editör: Kemal Çolakoğlu, Palme Yayınevi Kuvvet izik 1, Raymond A. Serway; Robert J. Beichner Editör: Kemal Çolakoğlu, Palme Yayınevi 2 Kuvvet Kuvvet ivmelenme kazandırır. Kuvvet vektörel bir niceliktir. Kuvvetler çift halinde bulunur. Kuvvet

Detaylı

Yüzey gerilimi. Hidayet TERECİ www.fencebilim.com

Yüzey gerilimi. Hidayet TERECİ www.fencebilim.com Yüzey gerilimi Yüzey gerilimi, fizikokimyada bir sıvının yüzey katmanının esnek bir tabakaya benzer özellikler göstermesinden kaynaklanan etkiye verilen addır. Bu etki bazı böceklerin su üzerinde yürümesine

Detaylı

Endüstriyel Sensörler ve Uygulama Alanları Kalite kontrol amaçlı ölçme sistemleri, üretim ve montaj hatlarında imalat sürecinin en önemli aşamalarındandır. Günümüz teknolojisi mükemmelliği ve üretimdeki

Detaylı

OPTİK. Işık Nedir? Işık Kaynakları

OPTİK. Işık Nedir? Işık Kaynakları OPTİK Işık Nedir? Işığı yaptığı davranışlarla tanırız. Işık saydam ortamlarda yayılır. Işık foton denilen taneciklerden oluşur. Fotonların belirli bir dalga boyu vardır. Bazı fiziksel olaylarda tanecik,

Detaylı

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmuştur ve bu gazların belirli bir ağırlığı vardır. Havada bulunan bu gazların ağırlıkları oranında yeryüzüne yaptığı etkiye atmosfer

Detaylı

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması OPTİK Işık Nedir? Işığı yaptığı davranışlarla tanırız. Işık saydam ortamlarda yayılır. Işık foton denilen taneciklerden oluşur. Fotonların belirli bir dalga boyu vardır. Bazı fiziksel olaylarda tanecik,

Detaylı

ADIYAMAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DEVRE ANALĠZĠ LABORATUVARI-II DENEY RAPORU

ADIYAMAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DEVRE ANALĠZĠ LABORATUVARI-II DENEY RAPORU ADIYAMAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DEVRE ANALĠZĠ LABORATUVARI-II DENEY RAPORU DENEY NO : DENEYĠN ADI : DENEY TARĠHĠ : DENEYĠ YAPANLAR : RAPORU HAZIRLAYANIN

Detaylı