Türkiye toprak politikasının olmadığını, bu nedenle kentleşmede çarpıklığın yaşandığı, kendiliğinden

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Türkiye toprak politikasının olmadığını, bu nedenle kentleşmede çarpıklığın yaşandığı, kendiliğinden"

Transkript

1 TMMOB tarafından 21 Kasım 1998 tarihinde, TÜRMOB salonunda düzenlenen MESLEK ALAN- LARIMIZDA CUM- HURİYETİN 75 YILI paneline 14 Odanın temsilcileri katılmıştır. Odamızı temsilen panele katılan Muhittin İPEK; Haritacıların tanıtımı ve harita ve kadastro hizmetlerinin 75 yılda aldığı yolu ve gelinen noktayı kapsayan konuşmasını yapmıştır. Harita, yer yüzünün belirli özelliklerini ölçen ve gösteren bir bilgi sistemidir. Harita hizmetlerinin altyapısını oluşturmaktadır. Kadastro, toplulaştırma, imar uygulaması, kentleşme ve yerleşim sorunlarının çözümü, çevre düzenlemeleri, turizm ve kıyıların düzenlenmesi, enerji, sulama, toplu konut gibi pek çok konu harita hizmetlerinin kapsamı alanına girmektedir. Ülkemizde üretilen harita türlerini belirttikten sonra, Türkiye'de şimdiye kadar km 2 harita üretildiğini, 1925 yılında başlanan kadastro çalışmalarının günümüzde ancak % 68 tamamlandığını, bu miktarın büyük bölümünün grafik olduğunu, bu nedenle kadastronun yenilenmeye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Türkiye toprak politikasının olmadığını, bu nedenle kentleşmede çarpıklığın yaşandığı, kendiliğinden yasal olmayan gelişmeler neticesinde kamu arazilerinin işgal edildiği, ormanla r ı m izin tahrip edildiği ve kıyılarımızın yağmalandığını, Devletin bu duruma seyirci kaldığını, daha kötüsü taşınmazların elden çıkarılmasını "DEĞERLENDİRME" saydığından bu duruma çok kolay zeminler hazırladığı, mirasyedi mantığı ile doğal kaynaklarımızın mafyaya peşkeş çektirdiğini belirtmiştir. Bilgisayar ve Bilgi İletişim Teknolojisinde yaşanan gelişmeler özünde bilgi sistemi olan mesleğimi daha önemli kıldığını, ülkemizde Coğrafi Bilgi Sistemi (GIS) oluşturulmasında yaşanan sorunların aşılması gerektiği, veri yapıları ve standartlarının belirlenmesi gerektiği, Ulusal bazda GIS kurulması ile ilgili yetkili ve sorumlu olacak kurumun belirlenmesi, Türkiye ulusal CBS görev ve konumunun tanımlanmasının zorunlu olduğunu belirtmiştir. 20

2 ICUMHÜRİYETİ^İZİM İS. YILI ANISINA) MİDEMİ KANUNUN* TBMM'YE VERİLĞN SUNUŞ METNİ Cumhuriyetimizin en kapsamlı ve en geniş ilk kanunu olan Türk Kanunu Medenisi yılında yürürlüğe girmiştir, ihtiyaç duyuldukça çok az maddesi değiştirilen kanun halen yürürlüktedir. 75 yıl evvel çağdaş Türkiye'yi düşünerek Cumhuriyetimizi kuranların hangi gerekçelerle yola çıktıklarını göstermek açısından Türk Medeni Kanununun kabulü için TBMM'ne sunulan gerekçeli sunuş metni ilginçtir. Bu vesile ile Cumhuriyetimizi kuranları bir defa daha minnet ve şükran duygularımlasaygılarımla anıyorum. Kazım KÜÇÜKEKMEKÇt Harita Müh. ADANA Kanun metni, Başbakanlık makamından Büyük Millet Meclisine aşağıdaki yazı ile sunulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü Adet Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Adalet bakanlığınca düzenlenen ve gönderilen, Bakanlar Kurulunun Yüce Meclise sunulması istenen Türk Medeni Kanunu Metni takdim olunmuştur. Metnin acele kararı ile görüşülmesine neticenin bildirilmesine müsaade buyurulmasını rica ederim. Başvekil İSMET GEREKÇELİ SÜNÜŞ METNİ Mevcut durumda Türkiye Cumhuriyetinin yürürlükte olan Medeni Kanunu yoktur. Yalnız Konuların küçük bir kısmına hitap edebilen Mecelle vardır ve 1851 maddedir. Denilebilir ki: Bu kanunun mevcut ihtiyaca cevap verebilen ancak 300 maddesidir. Geri kalan maddeleri memleketimizin ihtiyacına cevap vermekten uzak ilkel bir takım kaideleri içerdiğinden uygulanamamaktadır. Mecellenin kaideleri ve içeriği dindir. Halbuki, insan yaşamı her gün hatta her an yeni gelişmelerle karşı karşıyadır. Bu gelişmelerin ilerleyişini, hiçbir zaman bir nokta etrafında tespit etmek ve durdurmak mümkün değildir. Kanunlarını dine dayandıran devletler kısa bir zaman sonra memleketin ve milletin ihtiyaçlarına cevap veremezler. Çünkü dinler durağan hükümler ifade ederler. Hayat yü- 21 rür, ihtiyaçlar süratle değişir, din kanunları mutlaka ilerleyen hayatın içinde şekilden ve ölü kelimelerden fazla bir kıymet bir mana ifade edemezler. Değişmemek, dinler için bir zorunluluktur. Bu itibarla dinlerin sadece bir vicdan işi olarak kalması medeni yüzyılımızın en önemli farkıdır. Esaslarını dinlerden alan kanunlar, tatbik edilmekte oldukları toplumları, dinlerin vahiy edildikleri devirlere bağlarlar ve gelişmelerini engelleyici kaideler içerirler. Türk milletinin geleceğini, mevcut yüzyıl içerisinde ortaçağın karanlığına götürebilecek dinin durağan kurallarına bağlı mevcut yasalaça bağlamak mümkün değildir. Milli, sosyal hayatın düzenlenmesi olan ve yalnız onun için yararlı olabilecek yürürlükteki bir Medeni Kanundan Türkiye Cumhuriyetinin mahrum kalması, ne mevcut çağdaş yüzyılımızla ne de devrimimizin ruhuyla bağdaşması mümkün değildir. Mevcut yüzyılımızın devletleriniilkel toplumlardan ayıran en önemli özellik halklarının geleceğini, tatbik edilebilen ve devamlı olabilecek kanunlara bağlamış olmalarıdır. Geçmiş yüzyıllarda kanunlar düzenli değildi. Hakim örf ve adetlere göre hüküm verirdi. Mecellenin mevcut 300 maddesi ayrı tutulursa Medeni kanun ile Türkiye Cumhuriyeti hakimleri derme çatma fıkıh kitaplarından din esaslarını içeren kurallara göre karar verme aşamasından kurtulmuş olacaklardır. Bundan evvel memleketin herhangi bir yerinde aynı mesele için verilen karar ile başka bir yerde verilen karar birbirlerinden farklı ve çelişkili idi. Netice itibariyle Türkiye halkı adaletin tatbikinde devamlı haksızlığa ve karışıklığa maruz kalmaktadır. Halkın geleceği kesin ve geçerli bir adalet esasına değil, tesadüfe ve şansa bağlı birbirleriyle çelişkili ortaçağ fıkıh kurallarına bağlı bulunmaktadır. Cumhuriyet Türk adaletini bu keşmekeşten, yokluktan ve ilkellikten kurtarılması

3 için yeni bir Medeni kanunun yürürlüğe konması zorunlu hale gelmiştir. Bu maksatla hazırlanan Türk Medeni Kanunu, mevcut medeni kanunlar arasında en yeni, en mükemmel ve halkçı olan İsviçre Medeni Kanunundan alınmıştır. Bu görevi, Adliye Bakanlığına verilen emirler doğrultusunda, memleketimizin en güzide hukukçularından oluşan özel bir komisyon yerine getirmiştir. Mevcut yüzyılımızın medeni milletlerine mensub ailelerin ihtiyaçları arasında fazla bir fark yok tur. Sosyal ve Ekonomik ilişkiler insanlığın büyük ve çağdaş kitlesini bir aile haline getirmiş ve getir meye devam etmektedir, ilkeleri yabancı bir ülke den alınan Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdikten sonra içeriği açısından memleketimizin ihtiyacına uymayan yada eksik yönleri düşünül memektedir. Bilhassa İsviçre Devletinin, çeşitli ta rih ve geleneğe bağlı Alman, Fransız, italyan ırkla rından meydana geldiği malumunuzdur. Bu.kadar kültür itibariyle birbirinden farklı halkaların oluş turduğu bir ülkede uygulanabilme esnekliği göste ren bu kanunun, Türkiye Cumhuriyeti gibi yüzde doksan itibariyle değişik bir ırkı barındıran bir dev lette de uygulanabilirliği uygun görülmüştür. Buna karşılık gelişmiş bir ülkenin Kanunun Türkiye Cumhuriletine tatbik edilemeyeceği görüşü uygun görülmemiştir. Bu görüş, Türk Milletinin çağdaş yeteneğinin olmadığını ifade eden bir görüştür. Halbuki gerçekler ve tarih bu görüşün tamamen tersinedir. Türk yenileşme tarihi şahit tutularak denebilirki: Türk milleti mevcut yüzyılın akıl ve ze ka ile meydana getirilen hiçbir mantıklı yeniliğe uzak kalmamıştır. Bütün bu yenileşme tarihimiz içerisinde, halkımızın menfaatine olan yeniliklere yalnız, menfaatleri zarara uğrayan kişiler uğraşan durumunda kalmış ve halkı din adına karanlık emelleri için kışkırtmışlardır, unutmamak lazımdır ki, Türk halkının kararı: çağdaş medeniyeti kayıt sız şartsız tüm prensipleriyle kabul etmektedir. Bunun en açık ve canlı delili devrimimizin kendisi dir. Çağdaş medeniyetin Türk halkına uymayan yönleri görülüyorsa bu Türk halkının yeteneğinin eksikliğinden değil onu gereksiz şekilde ortaçağ zihniyetiyle kuşatan dini teşkilatlardır. Nitekim, medeni çağımızda Mecelle kuralları nın uygulanabilmesi mümkün değildir. Adalet Ba kanlığı en yeni ve en mükemmel olan İsviçre Me deni Kanununu halkımızın şimdiye kadar esir kal- mış zeka ve yeteneklerini kullanabilecek ve onların bu özelliklerini tatmin edebilecek bu eseri çağdaş görmektedir. Bu kanunda halkımızın duyguları ile çelişen hiç bir nokta görülmemektedir. Çağdaş medeniyeti benimsemek kararıyla yü rüyen Türk halkı, çağdaş medeniyetin gereklerine ne pahasına olursa olsun ayak uydurmak zorunda dır. Yaşamak kararında olan bir halk için bu şart tır. Sunulan bu kanun bu gerekliliğin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Örf, Adet ve görenekle re mutlaka bağlı kalmak iddiası, insanlığı ilkel ko numundan bir adım daha ileri götüremeyecek teh likeli bir görüştür. Gelişmekte olan hiç bir halk böyle bir görüş etrafında kalmamış, çağdaş gele ceği için kendini bağlayan örf ve adetlerini yık makta tereddüt etmemiştir. Gerçekler karşısında, atalardan kalma düşüncelere kayıtsız şartsız bağlı kalma akıl ve zeka işi değildir. O yüzden devrimler en etkili araç olarak kullanılmıştır. Alman Medeni Kanunu yokken, geçerli Alman hukukunda merkezde 1500 sene evvel yapılmış Roma hukuku, doğu ve batı da Prusya hukuku diğer bazı yörelerde Fransız hukuku geçerli idi. Bunlara yöresel olarak bazı metinler ekleniyordu. Almanya halkının %33'ü Roma, %43'ü Prusya, %7'si Saksonya, %17'si Fransız hukukuna bağlı idi. Alman Medeni kanunundan evvel, Alman hukuk dilleri Latin, Fransızca, Yunanca ve yöresel Alman dilleri idi. Bavyera'da yalnız nikah kıyılması için 70 ile 80 arası değişik kural vardı. Hakim için, bu metinlerin hepsinden bilgisi olması imkanı yoktu. Alman Medeni Kanunundan evvel herhangi bir kimsenin bir olay karşısında hangi kanundan yargılanabileceğini bilmesi mümkün değildi. Almanya hukukçuları bu binbir çeşit ve asırlardır; geçerliliğini yitirmiş bu huhuk sisteminden Medeni kanun ile memleketlerini bir hamlede kurtardılar ve Almanya için bir tek medeni kanun yaptılar. Kanun 3 Temmuz 1896 da yayınlandı ve Mil let Meclisinde toptan kabul edildi. Örf ve adetçilere göre Alman Medeni Kanunu metni bir çok nok tada olumsuz bulundu. Ancak incelendiklerinde kendileri dahi bir tek maddeyi değiştirmeye gerek görmediler. Fransız Medeni Kanunu bir devrimin ürünüdür. O da eski örf ve adetleri çiğneyerek yeni kurallar koydu. Sınıf ve Mülkiyet ayrıcalıklarının kaldırıl ması, aile hukukunun kilisenin elinden alınması bu 22

4 kanunun önemli yeniliklerindendir. Medeni kanundan evvel Fransa yöresel ve birbirinden çok farklı örflerle idare ediliyordu: güneyde Roma'dan kalma kurallar, kuzeyde Cermen kaideleri vardı. Fazla olarak medeni ilişkilerde her yörenin kendine görekuralları vardı. Fransız devriminin ürünü olan medenî kanun eskileri silerek yerine yeni kural ve kaideler getirdi. Fransız Medeni Kanunun en güçlü düşmanı Kilise olmuştu. Çünkü bu kanun aile hukukundaki Katolik kilisenin egemenliğini kaldırıyordu. İsviçre Medeni Kanunundan evvel Kantonlarının sayısı kadar kanun vardı, isviçre Medeni Kanunu çeşitli örf ve adetleri içeren bu kanunların hepsini yürürlükten kaldırarak yerlerine tek bir kanun getirdi. Bu üç büyük hareket bütün yaşamı ölü ananelere bağlamak isteyenlerin yenilgisi oldu. Bu örnekleri vermekteki kasıt, halkların çağdaşlık ve geleceği için kendi örf ve adetlerine birden nasıl son verdikleridir. Yaşamın gerçeklerine uymayan örf ve adetlerde ısrar etmek halkların geleceği için felaket olur. Bu saydığımız kanunların özü, din ve devlet işlerinin mutlak suretle ayrılmasıdır. İsviçre, Almanya, Fransa siyasi, milli birlik ve bağımsızlıklarını, ekonomik sosyal gelişmelerini bu kanunlarla garanti altına almışlardır. Bu yaşamsal zorunluluklar karşısında eski örflerin, mahalli kuralların, dini alışkanlıkların ön plana geçmesi bu ülkelerin hiçbirinde istenmemiş ve düşünülmemiştir. Şüphe yoktur ki kanunların gayesi; örf ve adetlerin veya vicdanlarda kalması gereken dini kuralları ortadan kaldırmak değil; siyasi, sosyal, ekonomik ve milli birliğin ne pahasına olursa olsun sağlanmasıdır. Mevcut medeni ülkelerin en büyük özelliği din ile dünyayı ayrı görmektir. Bunun aksi, devletin kabul ettiği din esaslarını kabul etmeyenlerin vicdanlarına müdahale etmek olur. Bunu mevcut çağdaş devlet anlayışı kabul edemez. Din mevcut devlet anlayışında vicdanlarda kaldıkça korunmuş ve saygındır. Dinin kural halinde kanunlara girmesi tarih boyunca, güçlüklerin mütegalibenin keyif arzu ve menfaatlerine hizmet etmiştir. Dini dünyadan ayıran çağdaş devlet anlayışı; insanlığı tarihin bu kanlı belasından ve dine hakiki ve gerçek yeri olan vicdanı tashih etmiştir. Özellikle çeşitli dinlere mensup halk kesimlerinden teşekkül etmiş devletlerde dine dayalı tek bir kanunun uygulanması mümkün değildir. Aksi taktirde o dinlere dayalı çeşitli kanunlar uygulanması gerekir. Bu durum, çağdaş devlet anlayışında siyasi, sosyal, milli birlik açısından mümkün değildir. Hatırlatmak gerekir ki, devlet yalnız kendi halkı ile değil dış devletlerle de ilişki içindedir. Bu takdirde onlar içinde kapitülasyonlar örneğinde olduğu gibi özel kanunlar çıkarmak gerekebilir. Bu yüzden Lozan antlaşmasında kapitülasyonların kaldırılması için yabancıların bizi zorladıkları en büyük gerekçe bir kapitülasyon kanunun varlığıdır. Bundan başka Fatih Sultan Mehmet döneminden son zamanlara kadar gayrimüslimler için uygulanan ayrıcalıklı kurallar aynı konferansta din ağırlıklı olarak gündeme getirilmiştir. Halbuki yeni Türk Medeni Kanunun hazırlanışı sırasında ülkemizde mevcut azınlıklar, Lozan anlaşmasının kendilerine kabul ettiği haklardan vazgeçtiklerini Adalet Bakanlığına bildirmiştir. Yenileşme tarihimizde önemli olan bir olayı burada anlatmak isteriz. Ali Paşa, Fransız Medeni Kanunun, Türkiye için aynen kabul edilmesini Sultan Aziz'e teklif etmiş, fakat Cevdet Paşa'nın girişimleriyle bu olay gerçekleşmemiş yerine Mecelle getirilmiştir. Esasen tüm düşüncesi kendi menfaatleri olan Saltanat idarisinden halkın yararına olabilecek bir girişim yapması beklenemezdi. Çağdaş yüzyılımızın halklarına tanıdığı çağdaş hukuku talep eden Türk halkı kendi eliyle doğruyu bulmuş bulunuyor. Bu kanun metninin anlamlarından birisi budur. Türk milletinin temsilcisi olan Büyük Millet Meclisine kabulü için sunulan Türk Medeni Kanunu metni yürürlüğe girdiği gün milletimizin on üç yüzyıl içinde bulunduğu geri kalmışlıktan ve talihsizliğinden kurtulmuş, eski medeniyetin kapılarını kapayarak hayat ve gelecek vaadeden çağdaş medeniyetin içine girmiş bulunacaktır. Adliye Bakanlığı bu kanunu hazırlamakla devrim ve tarih önünde görevini yapmış ve Türk milletinin gerçek menfaatlerini ifade etmiş olmakta şüphe etmemektedir. Adalet Bakanı Mahmut ESAT 23

5 Çalışmaları devam eden Türkiye Demokrasi Kurultayının birinci aşaması olan Yerel Yönetimler Demokrasi Kurultayları devam etmektedir. 5 Aralık 1998 tarihinde Ankara, İçel, Konya oe samsun Bölgeleri Yerel kurultaylarını tamamlamışlardır. 5 Aralık 1998 tarihinde DSİ Konferans salonunda gerçekleştirilen Ankara Demokrasi kurultayı Sonuç Bildirgesi'ni yayınlıyoruz. Susurluk'ta meydana gelen kazayla başlayıp, hükümetler düşüren, kasetlerle devam eden süreç; her türlü olayda ırkçı şoven ve dini duygulan körükleyerek ülkede bir iç çatışma ortamını yaratmaya çalışmaktadır. Artık yeter! Artık demokrasi için birlikteyiz diyen demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve meslek odalarının Ankara birimleri 5 Aralık 1998 tarihinde gerçekleştirdikleri Ankara Demokrasi Kurultayı'nda aşağıdaki saptamaları yapmış ve kararlan almıştır Eylül hukukunun ürünü olan 1982 Anayasası yürürlülükten kaldırılarak; çağdaş, çoğulcu, laik, katılımcı, emekten yana temel hak ve özgürlükleri gözeten yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. 2. Seçim sistemi, "temsilde adalet" ilkesi çerçe vesinde seçimlere katılan tüm partilerin aldıkları oy oranında temsil edilecekleri şekilde yeniden düzen lemeli, tüm yerel ve genel barajlar kaldırılmalı; se çimlere katılan tüm partilere eşit mali kaynaklar, eşit propaganda koşulları tanınmalıdır. Partilere se çimlerde işbirliği, ve ittifaklar yapma olanağı tanın malı, siyasi yasaklarla hiç kimsenin seçilme hakkı engellenmemelidir. Yurtdışında yaşayan yurttaşla rımıza seçimlerde oy kullanma hakkı tanınmalıdır. Mevcut seçim yasasında bu doğrultuda gerekli de ğişiklikler ivedi olarak yapılmalıdır. 3. Mevcut Siyasi Partiler Yasası yeniden düzenle nerek; a) Partilerde yönetici diktası ortadan kaldırılmalı, parti içi demokrasi içselleştirilmeli, parti üyelerinin parti politikalarının belirlenmesinde söz ve karar sahibi olmaları sağlanmalıdır. b) Partilerin seçimlerde adaylarını ön seçimlerle belirlemesi zorunlu kılınmalı, ön seçimlerde delege seçimi yerine doğrudan temsil esas alınmalıdır. c) Partilerin emekçi sınıf ve katmanları temsil edebilmelerinin önündeki tüm sınırlamalar kaldırıl malıdır. d) Partilerin etkinliklerini sürdürebilmeleri güven- ce altına alınmalıdır. e) Partilerin ekonomik kaynakları ve harcama ları saydamlaştırılmalıdır. f) Partilerin DKÖ ve sendikalarla organik ilişki lere girmesi serbestleştirilmelidir. g) Kadınların toplum yaşamına ve siyasete ak tif olarak katılımını teşvik edecek değişiklikler ive dilikle yapılmalıdır. Aksi halde seçimlerin sonucunda yeni oluşacak parlamento sorunları çözmek bir yana daha da ağırlaştıracaktır. 4. Yerel Yönetimler boyutunda; a) TBMM Genel Kurulu'nda geçirilmesi düşünü len, kısa ve bilinen adıyla Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı: Yerel Yönetim alanlarında küreselleşme nin yerelleşme bakışının emrettiği yap-işlet-devret, özelleştirme gibi talancı uygulamaları gerçek leştirmek için, İl Özel İdareleri'nin vesayet yetkile ri ile donatan; kamu personelini "sözleşmeli" sta tüsünde istihdama yönelterek, üzerinde baskı un suru oluşturmaya çalışan; Valinin yetkilerini artı rarak demokratik yönetim anlayışından uzaklaştı ran; sadece "Yasa Tasarısı" değil, iktidara geniş yetkiler veren "Yetki Yasası Tasarısı" olması ne deniyle, Anayasa'ya aykırı hükümleri taşıyan bir içeriktedir. Bu nedenle, Yasa geri çekilmelidir. b) Avrupa Kentsel Şartı, Yerel Yönetimler Özerklik Şartı vb. belgeleri kabul eden ülkemiz yerel yönetimlerinde meclisler, o kenti oluşturan ların DKÖ'leri ile birlikte yönetilmelidir. Böylelik le, Belediye Başkanları'nın Meclis üzerindeki ve sayet yetkileri, Meclis'in partizan tutumları, demokfatik ve çoğulcu bir yapılanmayla denetlene bilecektir. 5. Devletin ekonomik ve sosyal işlevlerinden soyutlanarak toplumun sağlık, eğitim, ulaşım, enerji ve haberleşme gibi en temel gereksinimle rinin karşılanmasının tekellere ve vahşi piyasa ko şullarına terkedilerek; sendikasızlaştırma, yoksul laştırma, işsizlik ve daha yoğun bir sömürüye yol 24

6 açacak olan ve hali hazırda peşkeş, talan ve yağma şeklinde sürdürülen ÖZELLEŞTİRME uygulamalarını özünden reddediyoruz ve: a) Özelleştirmelerin derhal durdurulmasını, b) Özelleştirme idaresi Başkanlığının lağvedile rek bu kuruluşa aktarılan kaynakların KiT'lere, ya tırımlara ve sosyal harcamalara aktarılmasının sağlanmasını, c) Özelleştirilen işletmelerin ivedilikle kamu mül kiyetine geçirilmesini, d) Yargının özelleştirmeleri iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarının uygulanmasını; e) KiT'lerin hükümetlerin yönetiminden ve siyasi arpalık konumundan çıkartılarak; çalışanların öz yönetim hakkına sahip olacağı yapılanmalar hali ne getirilebilmesi için gerekli düzenlemelerin yapıl masını, f) KiT'lerin bilinçli olarak zarar ettirilmesi doğrul tusundaki politikalardan vazgeçilmesini, bu kuru luşların verimli hale getirilmesi için gerekli ekono mik ve teknolojik desteğin verilmesini, talep ediyo ruz. 6. a) Çağdaş bir vergi "reformu yapılarak az kaza nandan az, çok kazanandan çok vergi almayan; ancak asgari geçim miktarını vergiden muaf tut mayan, b) Bütçenin %38'ini faiz ödemelerine ayırarak bütçeyi rant kesimine pompalayan, c) Kamu çalışanları sayısındaki artışlara rağmen geçmiş bütçe döneminde %35.6 olan personel gi derlerini bu dönemki %25.6'lara indirerek zaten ekonomik güçlükler içerisinde yaşayan kamu çalı şanlarını sefalete mahkum eden, d) Yatırımlara %5.9 gibi gülünç paylar ayırarak üretimden, istihdamdan, kalkınmadan, teknoloji den vazgeçen ve bu konularda dışa bağımlılığı esas alan, e) Eğitime %9, sağlığa %2.8 gibi ayırdığı son de rece düşük rakamlarla sosyal devlet ilkesinden vazgeçen, f) Askeri ve polisiye harcamalara, yatırımlara ayrılan payın iki katı ayrılarak halk için bütçeden hızla uzaklaşan anlayışları tamamen reddediyoruz. Çalışan kesimler, bu bütçe tasarısına izin verme mekte kararlıdırlar. Rant ekonomisinden vazgeçi lerek ülke kaynakları üretim ekonomisine yönlen- dirilmeli; insandan ve emekten yana, ekolojiyi gözeten, bölgeler arası dengesizliği ortadan kaldıran, ülke kaynaklarının kullanılmasında verimliliği esas alan bir sanayi politikası hayata geçirilmelidir. Örneğin; kara yoluna dayalı, yanlış ve çarpık ulaşım sistemi yerine demiryollarına ağırlık veren, ülkemiz gerçeklerine uygun ulaşım sistemi tercih edilmelidir ve 2822 sayılı yasalar yürürlükten kal dırılarak tüm ücretli çalışanlar için ortak bir sendi ka, TİS ve grev yasasının İLO ve evrensel çalışma normlarına göre düzenlerekek bir an önce çıkartıl malıdır. 8. Gelir dağılımındaki adaletsizliklere son veril meli, herkese çalışma hakkı sağlanmalı, haftalık çalışma saatleri Avrupa normları esas alınarak azaltılmalıdır. 9. Parasız eğitim ve sağlık hizmeti hakkının do ğuştan kazanılmış en temel bireysel ve toplumsal bir hak olarak tüm yurttaşlara tanınmalıdır. 10. Emeklilik yaşındaki sınırlamalar kaldırılarak, emeklilerin yaşamlarını insanca sürdürebilcekleri bir ücret politikası hayata geçirilmelidir. 11. Yaşama hakkı, düşünce ve düşünceyi ifade hakkı, örgütlenme hakkı ve adil yargılanma hakkı. güvence altına alınarak, sistematik olarak devam eden işkence uygulamalarına son verilmeli, faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların sorumluları yakalanarak yargı önüne çıkarılmalıdır. 12. Kürt sorunu tarihsel bir sorun olarak algılan malı ve yok sayılmamalı, çözüm ülke sınırları içeri sinde aranmalıdır. Bu sorunun ülke gündeminde kalmaya devam ettiği; yani adil, demokratik, kalıcı bir barış ortamı kurulamadığı sürece; ülkenin demokratikleştirilmesinde yol alınamayacağı, ekono mik sorunların daha da ağırlaşarak süreceği, işsiz lik ve yoksulluğun artacağı, milyonlarca insanımı zın umutsuz, mutsuz ve geleceğe güvensiz bir or tamda yaşamaya devam edeceği açıktır. Kürt soru nunun siyasi çözümü, ekonomik ve sosyal haklar la desteklenmelidir. Olağanüstü Hal, Koruculuk Sistemi, İller İdaresi Yasası ve Merkezi Kriz Yönet meliği kaldırılmalı, Özel Tim lağvedilmeli, göç nedeniyleköyünü ve yöresini terk etmek zorunda bı rakılan insanların maddi kayıpları tanzim edilerek can ve mal güvenlikleri sağlanarak yerlerine geri dönüş koşulları oluşturulmalı, sorunun çözümü için özgür tartışma ortamları yaratılmalıdır. 25

7 13. Dinsel gericiliğin, irticanın İslam'ın siyasallaştınlmasının asıl sorumlusunun 12 Eylül hukuku ve onun uzantısı olan Türk-islam Sentezi politika larıdır; ülkemiz militarizm ve onun kurumlan ile değil, en geniş toplumsal kesimlerin doğrudan ka tılımı ile demokrasiye kavuşacaktır. TMY'nin kaldı rılması ve DGM'lerin kapatılması demokratikleşme yönünde önemli bir adım oluşturacaktır. 14. Öğrenci gençliğin öğrenim özgürlüğü ve can güvenliğine yönelik saldırılar engellenmeli, bilgiyi toplumsallaştırmanın ve özgür bilim üretiminin önündeki en büyük engel olan YÖK kaldırılmalı, bilim insanlarının akademik unvanlarını bile elle rinden alan yetkileri taşıyan son disiplin yönetme liği derhal geri çekilmeli, harçlar kaldırılmalı, de mokratik, üretken üniversite anlayışını kurumsallaştıracak düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. 15. ülkemizde demokrasinin gerçekleşebilmesinin ve yerleşebilmesinin evrensel kabul görmüş tü ketici haklan, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, özürlü haklan gibi haklar konusunda Tür kiye'nin imza atmış olduğu evrensel sözleşmeler ve yapılmış olan yasal düzenlemelerin ivedilikle gereğinin yerine getirilmesi ve hayata geçirilmesi ile mümkün olabileceğini; aksi halde kâğıt üzerin de kalan hakların demokrasiye hiçbir katkısı olma yacağı görüşündeyiz. Bu nedenle, konuyla ilgili gerekli yasal, kurumsal, teknik ve mali düzenle meler yapılarak acilen uygulamaya koyulmalıdır. 16. Halkın, tüketicilerin, kadınların, çocukların yanlış yönlendirilmemesi ve toplumun yozlaştırılmaması açısından medya, basın ahlak ve ilkeleri ile "basın, halkın gözü, kulağı, sesidir" anlayışı doğrultusunda sorumluluğunu yerine getirmelidir. 17. Kadın emeğinin ve bedeninin sömürülmesi engellenmeli, kadınlara yönelik her türlü şiddet, taciz ve tecavüze karşı durulmalı, yaşamın her ala nında kadınların söz ve karar sahibi olma imkânla rı genişletilmelidir. 5 Aralık 1998 tarihinde biraraya gelen bizler; emekten, özgürlükten, barıştan yana olan güçlerin, yukarıda özetle sunulan konularda güç ve eylem birliğinin sağlanmasının tarihi bir görev olduğu gerçeğinden hareketle, bu görevin yerine getirilmesi için çaba göstereceğiz. Özelleştirilmelerin, baskıların, bütün kaynakların yağmalanmasının ancak ortak bir direnmeyle püskürtüleceğine vur- gu yapan Kurultayımız; örgütlerimizin sahip olduğu biriklerin, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu toplumsal sorunları çözmeye yetecek güçte olduğunu ilan eder. Parlamento ve hükümetler toplumun sorunlarına çözüm aranan yapılar olmaktan uzaklaşmıştır. Mevcut seçim sistemi ve siyasal partilerin antidemokratik yapısıyla toplumun gereksinimlerini karşılamaya olanak vermediğinden hareketle, siyasi yaşamın demokratikleştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor ve bu sağlanmadığı sürece seçim sürecinin bizler tarafından çok ciddi değerlendirmeye tabi tutulacağını bildiriyoruz. Bizler yukarıda sıraladığımız görüşler ve ortak talepler etrafında sürekli bir eylem çizgisinde güçlerimizi birleştirdiğimiz bu platformu genişleterek ortak bir direniş hattı oluşturacağımızı ve bu taleplere programlarında yer vermeyen; mevcut Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler Yasa larını savunan, bunların değişmesi için hiç bir somut çaba içinde bulunmayan, özelleştirmeleri savunan, iş güvencesi ve işsizlik sigortasına karşı olan, sendikal alandaki taleplerimizi göz ardı eden ve sahte sendika yasasına evte diyen, vergide adaleti sağlamaya çalışmayan, bütçede sağlığa, eğitime, sosyal güvenliğe, ya tırımlara yer vermeyen, işkenceye, kayıplara, çetelere ses çıkarmayan, siyanürlü altın, nükleer santral gibi alanlarda halkın sesine ve iradesine kulak tıkayan, 8 öğrenim hakkı ve özgürlüğü için, YÖK'ün kaldırılması için hiçbir şey yapmamış olan, irticaya, ırkçılığa tavır almayan Kürt sorununda adil, kalıcı, demokratik çö zümlere yer vermeyen siyasi partilere oy vermeye ceğimiz gibi, bu doğrultudaki gelişmeleri ciddi biçimde değerlendireceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz. DİSK, KESK, TMMOB, ASMMM ODASI, TTB, TEB, HALKEVLERİ, TGS, ÇGD, ÇHD, İHD, PSAKD, TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ, MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ, TUNCELİLİLER DERNEĞI.ÖĞRENCİ VELİLERİ DERNEĞİ ANKARA ÜYELERİ 26

8 A. Hayati KILIÇKAYA* A-GİRİŞ Meslek, arapça bir sözcük olup, "sülük" sözcüğünden türetilmiştir. Sülük edilen yer, geçim için tutulan yol anlamındadır. Sülük sözcüğünün kökü de arapça "silk" kelimesinden türetilmiştir. Silk; sıra, yol, tutulan iş, uğraş anlamındadır. (1) Türkçe karşılığı, silk: uğraş, sülük: uğraş yeri, meslek: uğraşın genel adıdır. "Silk" ve "sülük" sözcükleri Türkçe'de kullanılmaz iken, meslek sözcüğü resmi ve günlük yaşamda sık kullanılmakta olup, dilimize yerleşmiştir. Meslek; toplumsal yapıda, belli bir sanatı yaparak hizmet üreten ve bu üretimi ile geçimini sağlayan insanların yaptıkları işin genel adıdır. Kişiler bunu kamu hizmetleri şeklinde yapabildikleri gibi serbest olarakta yapabilmektedirler. Bunlar, bir eğitime bağlı olarak kazanılan lisanslı meslek grupları olabildiği gibi, çekirdekten yetişme denilen çıraklık, kalfalık, ustalık şeklinde tecrübe ile elde edilen beceri sonucu yapılan meslek grupları şeklinde de olabilmektedir. Bu ikinci grup meslek grupları için örgün eğitim fazlaca yaygın olmamakla birlikte, bu meslekleri yapanlara lisansları meslek grubunun bağlı olduğu Odalar tarafından verilebilmektedir. B- MESLEK ODALARININ KURULUŞLARI 1982 tarihli Anayasa'nın 135 nci maddesinde, Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının amaç ve kuruluşlarını belirlemiştir. Anayasa'ya göre belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak meslek kuru- luşlarının amacıdır. Meslek kuruluşlarının kanunla kurulacağı ve kuruluş organlarının kendi üyelerince kanunda gösterilen usul ile yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilmesi öngörülmüştür. Her meslek grubu için ayrıca kanun çıkarılmıştır. * Avukatlık Kanunu, (1136 sayılı Kanun) * Türk Tabipler Birliği Kanunu, (6023 sayılı Ka nun) * Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu, (3224 sayılı Kanun) "* Türk Eczacılar Birliği Kanunu, (6643 sayılı Kanun) * Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun, (6197 sayılı Kanun) * Türk Mimarlar ve Mühendisler Odası Kanunu, (6235 sayılı Kanun) * Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Veteri ner Hekimler Birliği ile Odaların Teşekkül Tarzına ve. Göreceği işlere Dair Kanun, (6343 sayılı Kanun) * Ziraat Odaları ve Birliği Kanunu, (7472 sayılı Kanun) * Noterlik Kanunu, (1512 sayılı Kanun) * Ticaret ve Sanayi Odaları - Ticaret Odaları, Sa nayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsala rı ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanunu, (5580 sayılı Ka nun) * Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Ma li Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu (3568 sayılı Kanun) C- MESLEK KURULUŞLARININ DEMOKRASİDEKİ YERİ Görüleceği üzere, her biri örgün eğitim sonucu lisanslı veya mesleğin inceliklerini küçük yaşlardan beri öğrenerek belge alan meslek mensuplarını bir arada örgütleyen, meslek amaçlan konusunda aynı çalışma disiplini ile standart hizmet vermelerini sağlayan, denetleyen, çeşitli meslek grubunda bulunan, milyonlarca kişiyi içeren fevkalade iyi bir örgütlenme yaratan bu oluşum ülke yönetiminde de etkinli- 27

9 ğini gösterebilmelidir. Demokrasinin temel öğesi halktır, seçmendir. Seçmenin iradesini tesbite yarayan yöntem ise seçimdir. Halkın siyasetini dolaylı olarak egemen kılacak organlar ise siyasi partilerdir. Seçme hakkı tanınan vatandaşların, diğer özellikleri açısından gruplaşmaları incelediğinde, Anayasa ve Kanunlar uyarınca örgütlenmelerine izin verilmiş birçok küme karşımıza çıkmaktadır. Seçmenleri iş özelliklerine göre ayrıma tabi tutup, gruplandırır isek, - Köylüler, - Memurlar, - İşçiler, - Esnaf, - Serbest Meslek Mensupları, - Öğrenciler, - Ve Diğerleri. gibi temel gruplandirmalarla karşılaşırız. Anayasamız, siyasi partilerin oluşumunu gösteren 68 nci maddesinde, bir kısım kamu görevlilerine getirdiği yasak dışında, vatandaşlara siyasi parti kurma, usulüne göre girme ve ayrılma hakkı vermiştir. Bu genel oluşumun biraz daha ayrıntılı düzenlenmesi, zaten örgütlü olan belli meslek gruplarının siyasal yaşamda temsilinin sağlanabilmesi halinde, mevcut siyasi düzendeki anlamsız kişisel bloklaşma ve açmazlar aşılabilecektir. Örneğin, siyasi partilerde delege ve delegenin aday seçimi ile milletvekili adaylarını tesbit ederken meslek odalarınca seçimle gösterilmiş adaylara da kontenjan ayırsalar, her partinin içerisinde meslek odalarını temsilen yetersayıda üye bulunsa, o meslek gruplarının hak ve menfaatlerinin korunmasında o üyelerin zorunlu sorumlulukları olacağı gibi, meclis faaliyetlerinde de o meslek odası üyesini denetleme ve yönlendirme yoluyla siyasete, karar alma işlerine katılma olanağı elde etmiş olacaktır. Meslek Odaları bugün siyasi yaşamda yasama ve yürütme organlarını temsil eden makam ve kişiler huzurunda, sorunlarını ileten, çözülmesini bekleyen ricacı ve temenni eden konumundadır. Meslek odalarının Genel Kurullarınca seçilen ve gösterilen adaylar siyasi partilerin milletvekili listelerinde meslek odaları kontenjanı içerisinde yer alabilmelidir. Bu zorunlu hale getirilmelidir. Bu meslek odalarının ülke yönetiminde, siyasetinde etkinliğinin ve itibarının artması sonucunu doğuracaktır. Öte yandan, meslek odaları siyasi partiler gibi, üyesi başına belirlenen bir meblağ üzerinden, Hazine yardımı alabilmesine imkan sağlayacak düzenleme Anayasa'nın 135 nci maddesinde yapılabilmelidir. Zira meslek odaları üyelerinin aidatları ile veya kanunlarına göre hizmetleri dolayısıyla aldıkları ücret paylan ile faaliyetlerini güçlükle yürütebilmektedir. Hazine yardımı yapılması halinde, Anayasal kuruluş olarak, meslek odaları hem kendi bünyelerinde etkili olabilecek hem de ülke siyasetinde açmazlann çözümlenebilmesi için bir çıkış yolu olacaklardır. D- SONUÇ ülkemizin bütünlüğünün, Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve inkılaplarının korunması, geliştirilmesi ve halkın gündelik yaşam sorunlarına siyaseten meşru nizam içerisinde çözüm bulunması için, bilinçsiz temsilci seçimi yerine, bilinçli halkın gerçekten güvendiği insanları seçebildiği, bununda meslek grup ve kuruluşları aracılığı ile yapıldığı bir oluşuma İmkan verebilmelidir. Demokrasi ve Cumhuriyet; gerçekten yönetim ve siyaset için, halk için önemli vazgeçilmez kavramlardır. Gerek yerel yönetim meclislerinde, gerekse merkezi yönetim meclislerinde, meslek kuruluşlarının seçtiği ve aday gösterdiği temsilcilerine, hem siyasi parti organlarında ve hem de milletvekili aday listelerinde kontenjan tanınması kanaatimce siyasette pek çok anlayışın değişmesine neden olacaktır. Meslek kuruluşları, kendilerini oluşturan üyeleri ile bu ülkenin temelidirler. Seçmen kitlelerinin çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. Meslek gruplarının toplam seçmen sayısına oranla oluşturduğu büyüklük esas alınarak, yerel veya merkezi parlamentoda aynı oranla temsilinin sağlanabilmesi yönetimde istikrarı getirecektir. Bu oluşum sağlanabilir ise ülkemizin demokrasisine güç katacaktır kanısındayım. (1) Osmanlıca-Türkçe Ans.Lügat F.Develioğlu * TKGM Teftiş Kurulu Başkanı 28

10 KADEiy VE SİYASET Nurdane ESEN* ülkemizde siyasi, kültürel ve toplumsal sorunların yoğunluk kazanması nedeniyle hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Geleceğin karanlık değil aydınlık olmasını, insan korkularının değil, insan onurunun üstün gelmesini, insan haklarının egemen olmasını istiyorsak ve bu bilince sahipsek hepimiz çağdaş vatandaş sorumluluğunu üstlenmeye hazır olmalıyız. 2000'li yılları kucaklamaya hazırlanan dünyamızda hepimizin emeği ve yüreği olmalıdır. Mesleğimizi" gelecek kuşaklara nasıl bir dünyada bırakmayı düşünüyorsak, o dünya modelinde önce biz yaşamalıyız, onu varetmeliyiz. Gelecek kuşaklar bizden devraldığı mirası tamir etmek için değil ileriye taşımak için çalışmalıdır. Ancak bu şekilde güçlü ve dinamik devleti ileri yıllara taşıyabiliriz. Bunun için temel amacımız, Atatürk ilke ve devrimleri ile gerçekleştirilmiş olan hakların korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, çağdaş eğitim ve güçlü meslek odaları ile çağdaş topluma ulaşılması olmalıdır. Bu bağlamda mesleki geleceğimiz, meslek onuru ve ülke çıkarları takibinde hepimiz katkı koymak ve katılım sağlamak zorundayız. Bu ortamda, ya olup bitenleri yok sayacağız, ya uzaktan seyredip yalnızca şikayet edeceğiz, yada işin içine gireceğiz. Türk kadını artık, izlemeyi değil yaratmayı, tüketmeyi değil üretmeyi benimsemiştir. Bunun neticesinde ülkemizde her meslek dalındaki başarılarda Türk kadınının damgası vardır. Ancak bu başarı sadece mesleki alana yansımakta yönetimlerde ve siyasette yansıtılmamaktadır. Türk kadını başarı damgasını siyaset alanınada vurmalıdır. Türk kadının siyasetteki yeri çeşitli platformlarda hep tartışılmaktadır. Bu tartışmalar ya seçim dönemlerinde yapılmakta, yada medeni kanunda kadınlar için çıkarılan yasaların kabul edildiği tarihlerde düzenlenen panellerde olmaktadır. Bu tartışmalar elbetteki küçümsenemez ancak üzülerek izliyoruz çok fazla sonuç alınamıyor. Çünkü bu tartışmalarda hep kadına bir yer aranıyor. Nedir bu, milletvekilliğinde kontenjan, mahalli idarelerde temsil hakkı gibi. Hal böyle olunca bir yere varılamıyor. Oysa yapılması gereken pay istemek değil seçimlerin ve siyasi partiler yasasının demokratikleştirilmesidir. Demokratik ortamlarda pay istemeye gerek yoktur, bütün bireyler eşit paya sahiptir, isteyen çıkar payını alır. Eğer biz demokrasiyi yaşayabilmek istiyorsak bunu sadece tavanda değil, tabanda da yaşayabilmeliyiz. Buliderlerin elinden sunulan demokrasi olmamalıdır. Seçim dönemlerinde bazı siyasiparti mensupları konuşmalarında,partilerinin yüzde yirmi veya buna yakın rakamsal değerlerde kadın adaylarına listelerinde yer verdiklerini beyan etmektedirler. Demokrasinin savunulduğu bir ortamda yüzdelik demokrasiyi savunabilen bu zihniyeti anlamakta güçlük çekiyoruz. Gerçek demokrasilerde yüzdelik haklardan söz edilemez. Eğer demokrasiden bahsedebiliyorsak bu tam demokrasi olmalıdır. Parlementoya girmek isteyen erkek aday sayısı kadar bayan aday sayısıda olabilmelidir, bahşedilen kadar değil. Gerçek demokrasilerde temel kaide bireyin' katılımcı ve kararlarda söz sahibi olmasıdır. 5 Aralık 1934 kadınlara seçme ve seçilme iıa-kkının verilmesinden bugüne kadar gelinen nokta malesef seçme ve seçilme deği SEÇTİRME durumudur. Yukarıda bahsedilen olgu demokrasiyi tam hazmetmiş ve bunun neticelerini benimsemiş toplumlarda tabii bir hak iken, bizde olduğu gibi demokrasi anlayışının bize sunulanla yetinme olarak düşündürüldüğü durumlarda, bu siyasal yapı özlenen noktaya gelene kadar geçecek süreçte, mevcut siyasi parti hiyerarşisi içerisinde, kadınlara tanınan haklar arttırılarak korunmalıdır. * Jeodezi ve Fotogrametri müh. SAMSUN. 29

11 Seyfuliah DEMİRKAYA Çeşitli nedenlerle yapılan daha doğrusu yapmaya çalışılan, mesleğimizi dolayısıyla sizleri ilgilendiren pek çok toplantıya ve komisyon çalışmalarına katılımın azlığının üzüntüsü ile kaleme alınan bu yazıyı lütfen hoşgörü süzgecinizden geçirerek ama çuvaldızı da kendinize saklayarak okuyunuz. İçinde yaşadığımız ve o sırada sorunların kahramanlarından biri olduğumuz halde, görüp de görmezden geldiklerimiz üzerine sonradan konuşmaya bayılırız. Nasıl da tüm ayrıntılarıyla gördüğümüzü, her bir şeyin farkında olduğumuzu eşe dosta ballandıra ballandıra anlatmaktan garip bir tat alır, rahatlarız. Yanıklığımızla yetinmeyi, konu ve sorun hakkında "bilgili" oluşumuzla övünmeyi, eyleme geçmeye yeğ tutarız. içinde yaşadığımız halde sanki üçüncü şahsın öyküsünü anlatırmış gibi anlatarak, kendimizin de dahil olduğu bir gerçekliği, olduğu gibi kabullenişimize hiç hayret etmeyiz. Olan biteni anlatırken birçok yerinde hayretler içinde kalır, ilginç bulduğumuzu ifade ederiz; asıl anlamakta zorluk çekmemiz gereken, bu kadar edilgen ve soğukkanlı olmayı nasıl başardığımız olmalıyken, asıl hayret etmemiz gereken tavır, yorum ve tutum geliştirmekte bu kadar ve yavaş davranmamız olmalıyken... Birisi size "peki o sırada sen neredeydin, ne yapıyordun?" diye sorduğunda, birazcık irkilsek de, "Göz yumuyordum" yanıtını vrebilecek kadar umursamazlığı yediremeyiz kendimize. Edilgen olmayı seçerek yakındığımız olumsuzlukların, yanlışların sürmesine hatta büyüyerek ve karmaşıklaşarak sürmesine verdiğimiz katkının hesabını tutmayız. Gördüğümüzü, bildiğimizi dile getirdiğimiz, sorun diye aktardığımız her şey için, atmadığımız her adım, katılmadığımız her karar, üretemediğimiz her çözüm, tutmadığımız her hesap için belki içimizde bir yerde isyan ederiz, bir diyet öderiz. Ve muhtemelen yaşamla, zamanla kapatılan hesaba ses çıkaramayacak kadar haddimizi bilir, göz yumarız. Olacak olan, olması gereken, gözümüz açık da olsa yumuk da olsa oluyor. Yön veremediğimiz sürece de sonuçlarına katlanmaktan, boyun eğmekten başka yapılacak bir şey kalmıyor. Öyleyse ne yapmalıyız ve ne etmeliyiz ki bir itici uyarı tutum, yaptırımı olan bir davranış geliştirelim... Suya yazı yazmak! yerine kalıcı, örnek oluşturan işler yapalım. Ortak sorunlarımızı çözmek için bir araya gelmemekte yani örgütlenmemekte ısrarcı iseniz, konuşmaya da hakkınız olmamalı! Sözlük tanımı ile örgüt: "Amaçlan belirlenmiş geniş kapsamlı birlik" şeklinde tanımlanıyor. Örgütlenmek ise "Bir amaç için bir etkinliği, ayrıntılı biçimde tasarlayarak gerçekleştirmek" demek. Siz bir amaç için bir etkinliği, ayrıntılı bir şekilde tasarlayarak gerçekleştirmek istemiyor musunuz? Nasıl istemezsiniz bu kadar sorun varken; tarihsel kayıtlar tek tek yenik düşmelerin dersleri ile doluyken; sorunları çözememenin yarattığı suçluluk duygusu ve mutsuzluklar yaşanırken. Örgütlülük düşünmeyi, tasarlamayı, iletişim içinde olmayı kapsıyor. Bu ise toplumsal yaşamın gerçekten bir parçası olmak demek. Toplumsal yaşamın bir parçası olmak istemiyor musunuz? Bir meslek kuruluşu olan Odamız aynı zamanda bir sivil toplum örgütüdür. Bildiğiniz gibi Odamız 1954 yılında kurulmuş, Şubemiz ise 1976 yılında faaliyete geçmiş, üzün yıllar başka meslek odalarının bürolarında sığıntı olarak geçen yıllar pek de uzak değil. Bütünmeslek kuruluşları, dernekler vs gibi Odamız da, iyi amaçlı birkaç bireyin cesaret ve girişimci çabaları ile kurulmuştur. Ancak bir türlü kurumsallaşamamış nice örgüt, aşağıdan yukarıya yapılanmadığı için sorunlarını çözmede ve baskı unsuru olmada yeteri güce ulaşamamıştır. Örgütlenme ve birlikte iş yapma bilinci gelişmedikçe, gelişimi için çaba harcanmadıkça, hepimiz örgütsüzlüğü destekleyen bir örgütün üyesi olarak bir suç işlemiş oluyoruz. Örgütün ve örgütlü olmanın ne demek olduğunu yeniden ve çarpıtılmamış içeriği ile birbirimize anlatmalı, örgütlü olmanın sağlayacağı yararları hergün yeniden anımsamalı ve anımsatmalıyız. Yaşama sahip çıkmayı öğrenmek için Odamızın örgütlülüğü içinde bildiklerimizi birbirimize aktarmalıyız. Haydi geliniz, mesleğimizi, Odamızın daha iyi yerlere getirmek için bir araya gelelim, uyum içinde bir etkinliğin ayrıntılarında kavramlarında uzlaşalım. Ancak değiştirebildiğimiz, etkin olabildiğimiz yaşam süreçlerinde "göz yummak" diye bir kavrama ihtiyacımız olmadığını da biliyoruz. Özet olarak sevgili meslektaşlarımız, örgütlenmeme ısrarını bir yana bırakalım... Örgütlenelim. (Not: Bu yazı, Sevim Çavdarlı'nm 30/05/1998 ve 13/09/1998 tarihli Hürriyet Gazetesi - insan Kaynakları ekindeki makalelerinden derlenmiştir).

12 GENELGE Tarih : 22/12/1998 SAYI : 1/G KONU : SHKMMB Oda Sicil Kayıt Belgesi. TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ŞUBE BAŞKANLIKLARINA Bilindiği üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca hazırlanan ve 11 Ekim 1993 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Harita Mühendislik Hizmetlerini Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşların Ehliyet Durumlarına ait Yönetmelik'in amaç bölümü, "Bu yönetmelik Harita Mühendislik Hizmetlerini yapacak kişi veya kuruluşlarda aranacak nitelikleri düzenlemeyi amaçlar" şeklindedir. Söz konusu yönetmeliğin kapsamı ise "Genel Bütçeye Dahil idareler, Katma Bütçeli İdareler, il Özel İdareleri, Belediyeler ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca yaptırılacak; herhangi bir yöntem ve ölçekteki Çizgisel ve Sayısal Harita Yapımı, Kadastro Haritaları Kentsel ve Kırsal Arazi ve Arsa Düzenlemeleri, Etüd ve işletme Haritaları, Yer Kontrol Noktalarının Tesisi, Tescile Konu Olan Harita ve Planlar, Deformasyon Ölçmeleri, Plankote, Hidrografik ölçmeler, Konum belirlemeleri Yer Altı Ölçmeleri ile her türlü, projelerin araziye uygulama işlerini yükümlenecek müellif ve müellif kuruluşlarında aranacak ehliyet ve yeterlik ile ilgili işlemleri kapsar." olarak tanımlanmıştır. İlgili yönetmeliğin 5. Maddesi "Bu yönetmeliğin kapsamına giren işleri yapacaklar hangi ihale yöntemine tabi olurlarsa olsun yeterlilik belgesi almak zorundadır." denilmekte olup, yeterlilik belgesi verilmesi bölümüne ilişkin 9. maddesi ise; "Yeterlik Belgesi", işi ihaleye çıkaran idarece belirtilen yerden dilekçe ile istenir. Dilekçe ihalenin ilanında yazılı süre içinde aşağıda yazılı belgeler ile birlikte verilir. 1. Bu yönetmelik uyarınca alınmış müteahhitlik karnesi aslı ya da onaylanmış örneği, 2. Alet ve donanım bildirisi, 3. Mali durum bildirisi, 4. Teknik personel bildirisi, 5. Bitirmiş olduğu veya dilekçesinin veriliş tari hinde adına taahhüde bağlanmış veya bağlanmış olan işleri belgeleri ile açıklayan taahhüt bildirisi, 6. Mühendis olanların kendileri veya tüzel kişile rin sorumlu Mühendisleri için TMMOB Harita ve Ka dastro Mühendisleri Odasına kayıtlı olduklarına da ir, alındığı ay için geçerli olan Oda'dan aldığı belge "TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Serbest Mühendislik Müşavirlik Bürolara Tescil Yönetmeliği" hükümlerine göre tescil işlemleri yapılmış ve Serbest Harita ve Kadastro Mühendislik Hizmetleri yapmaya yetkili Büro ve Şirketlere, söz konusu yönetmeliğin 9. Madde 6. fıkrası gereği verilmesi gerekli olan SHKMM Büroları Oda Sicil Kayıt Belgesi (İhaleye Katılma Belgesi) ilgili Büro ve Şirketlerin aynı yönetmeliğin 9. madde 1. fıkrası gereği ifade edilen "Müteahhitlik Karnesi"nin olması koşulu ile verilebileceği konularında, Bilgilerinize ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. A. Fahri ÖZTEN Genel Sekreter Yönetim Kurulu Adına Dağıtım Gereği için: Şube Başkanlıklarına 31

13 YAPICI KARARI Adana Yüreğir Belediyesince yapılan bir ihalenin yeterlilik belgesi bulunmayan bir şahsa verilmesi nedeniyle Odamızın açmış olduğu iptal davasında Adana I. İdare Mahkemesinin günlü E: 1996/276 K: 1997/364 sayılı "İhalenin iptali" kararına karşı Yüreğir Belediyesi'nce yapılan temyiz başvurusu Danıştay Altıncı Dairesi tarafından reddedildi. Adı geçen Danıştay 6. dairesi kararını yayınlıyoruz. T.C. DANIŞTAY Altıncı Daire Esas:No: 1997/4354 karanno: 1998/3614 Temyiz İsteminde Bulunan: Yüreğir Belediye başkanlığı Vekili::Avukat Pelin kocakan karşı Taraf: TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Vekili: Av. Yahya K.Zabunoğlu-Selanik Cad. No: 52/14 Yenişehir/ANKARA İstemin Özeti: Adana 1. İdare Mahkemesinin günlü, E:1996/276, K: 1997/364 sayılı kararının usul ve yasalara aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenmektedir. Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir. Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu'nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Savcı Habibe Ünal'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama üsülü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare mahkemesi kararırın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler İncelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, Adana, Yüreğir, Sofulu Köyünün batısı ile Çorlutepe Köyü civarında 327 hektarlık alanda imar planı yapımı ve uygulaması işi ile ilgili günlü, 2532 sayılı ihalenin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince Danıştay Altıncı Dairesinin günlü, E:1995/3661.K:1995/3380 sayılı bozma kararına uyularak, davacı Odanın kamusal işlevini Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliği gibi düzenlemeler yanında Harita Mühendislik Hizmetlerini Yükümlenecek Müellif Kuruluşlarının Ehliyet Durumlarına Ait Yönetmelik hükümlerine göre yürüttüğü, harita mühendislik hizmetlerini yapacak kişi ve kuruluşlarda aranacak nitelikleri düzenleyen anılan yönetmelik hükümleri uyarınca, yönetmelik kapsamına giren işleri yapacak olanların hangi ihale yöntemine tabi olursa olsun yeterlik belgesi almak zorunda oldukları, uyuşmazlık konusu imar planı yapımı ve uygulaması işinin, anılan yönetmelik uyarınca alınmış yeterlilik belgesi bulunmayan bir şahsa ihale edilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Esas NO: 1997/4354 karar No: 1998/3614 dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Adana 1. İdare mahkemesinin günlü, E: 1996/276, K: 1997/364 sayılı kararında,2577 sayılı İdari yargılama usûlü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine gününde oybirliği ile karar verildi. Başkan Üye üye üye Üye Gürbüz ÖNBİLGİN Salim TANSÜK Y.Selim ASMAZ Bekir AKSOYLÜ FARUK Öztürk 32

14 Mustafa UYSAL* Günümüzde "Serbest Meslek Sahibi" meslektaşlarımızın en fazla sıkıntısını çektikleri konulardan birisi de zamanında alınamayan ücretlerdir. Aslında bu sorun hizmet sektörünün çoğunda yaşanmaktadır. Bu da, ne yazık ki ülkemizde emeğe gösterilmeyen saygının bir sonucudur. Oysa mesleğimizin de içinde bulunduğu inşaat sektöründe demiri, çimentoyu satan ticaret sahibi, sattığı malın karşılığını hiç de gecikerek almaz. Çünkü uğrayacağı zarar; neredeyse elde edeceği kârla eşitlenecektir. Harita Mühendisleri genellikle iş başlangıcında düşük bir ücret yüzdesi alarak işe başlarlar. Bu da genellikle harçlara harcanan paradır, ücret ancak iş bitiminde alınabilmekte ve bazen de iş bitirildiği halde gecikerek aylar sonra alınabilmektedir. Bu durumun meslektaşlarımız açısından iki zararı vardır: birincisi, harcanan işgücü ve masraflarınnın zamanında alınamamasından kaynaklanan zarar, ikincisi de ülkemiz koşullarında varolan yüksek enflasyonun neden olduğu zarardır. Harcanan iş gücü ve iş masrafları için alınamayan bir başlangıç ücreti, bu iş için harcanan emek ve masrafın başka kaynaklardan aktarılarak telafisini gerektirmektedir. Bu da varolan firma bütçesinin bozulmasına ve kaynakların yanlış kullanılmasına neden olur. Oysa, yapılan hizmetin ödeme zamanına göre fiyatlandırılması bu zararların önüne geçecektir. Böylece, bedele uygulanacak vade farkı meslektaşlarımızı enflasyondan korurken, öte yandan işvereni ödemesi ni geciktirmemeye sevk edecektir. Dolayısıyla, serbest meslek sahibi meslektaşlarımız bir yandan hizmetlerini sunarken, artık bir yandan da alacaklarının peşine, en azından eskisi kadar düşmeyecektir. Bu uygulamanın hizmet sektörü dışında kalan birçok sektörde başarı ile uygulandığı bilinmektedir. Asgari Ücret Tarifesindeki bedel, iş başlangıcında alınan ve geriye kalan paranın toplamı kadarı aşağıdaki "Fiyat" formülü, alınacak olan paraya vade farkı uygulanması esasına dayanmaktadır. Asgari Ücret Tarifesi=iş Başlangıcında Alınan+Alınacak; Fiyat=Asgari Ücret Tarifesi+Alınacak*Alma Süresi (ay olarak)*enflasyon/6 Örnekler Bir Harita Mühendislik Hizmetinin Asgari ücret Tarifesindeki Bedeli TL olsun. Ve bu işin yapım süresi yaklaşık 1 ay ve enflasyon %70 olsun. a) ücretin iş başlangıcında %50+iş bitiminde %50 alınacak olması halinde; Fiyat= * 1*0.70/6= TL b) ücretin iş başlangıcında %25+iş bitiminde %75 alınacak olması halinde; Fiyatı= * 1 *0.70/6= TL c) ücretin iş başlangıcında %0+iş bitiminde %100 alınacak olması halinde; Fiyat= * 1 *0.70/6= TL d) ücretin iş başlangıcında %0+îş bitiminde 1 ay sonra %100 alınacak olması halinde; Fiyat= *2*0.70/6= TL. Sonuç olarak, hazırlanan bu rapor bir öneri niteliğindedir; eksik ve yanlışlar olabileceği gibi geliştirilmesi de gerekmektedir. Bu düzleme için Asgari ücret Tarifesinde ayrıca bir değişiklik yapılmasına gerek yoktur, bu uygulamanın başarısı, ancak serbest çalışan Harita Mühendislerinin ortak hareket etmesine bağlıdır. Kullanılması herhangi bir izin gerektirmez. *Harita Mühendisi 33

15 Türk Eğitim Vakfı'nın " Öğretim yılında yurt dışında yüksek lisans (master) öğrenimi için burs.verilecektir" konulu duyurusuna ilişkin Odamızın MEB, YÖK, TEV oe YTÜ, İTÜ, KTÜ, SU, ZKÜ, AFÜ, 19 Mayıs Üniversitelerine dağıtımlı yazısını yayımlıyoruz. Söz konusu yazımıza ilk ses Türk Eğitim Vakfı'ndan geldi. Konuyu bu boyutta düşünmediklerini belirterek gelecek dönemde daha duyarlı davranacaklarını ifade ettiler. Ancak üniversitelerimizden henüz bir yanıt alınamamıştır. Türk Eğitim Vakfı'nın ilgi yazısına da yayınımızda yer veriyoruz. TÜRK EĞİTİM VAKFI SAYI : 3/B TARİH:11/11/1998 KONU : Yüksek Lisans Eğitimi. Harita ve Kadastro Mühendileri Odamız, Anayasamızın 135. maddesinde; "Belli bir mesleğe sahip olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile yasayla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından yasayla gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir." şeklinde tanımlanan TMMOB'ye bağlı kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşudur. Odamız kurulduğu 1954 yılından buyana yasa, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde kamu yararına ve mesleğimizin gereksinimlerini göz önünde tutan bir yaklaşım içerisinde çalışmalarını sürdürmekle birlikte meslek disiplini konusunda da gerekli önem ve özeni göstermektedir. ülkemizde, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği eğitimi 1949 yılında başlamış olup, halen Yıldız Teknik üniversitesi (Y.T.Ü.), istanbul Teknik üniversitesi (l.t.ü), Karadeniz Teknik üniversitesi (K.T.Ü), Selçuk Üniversitesi (S.Cİ.), Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (Z.K.Ü.), 19 Mayıs ve Afyon Kocatepe üniversitelerinde devam etmektedir. Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği hizmetleri tüm yatırım ve Mühendislik hizmetlerinin altyapısını oluşturmakla birlikte ülkemiz kalkınmasında çok önemli bir işlevi içerdiği bilinmektedir. Bilindiği üzere 21. yüzyıl "Bilgi çağı" olarak da tanımlanmaktadır. Toplumlar arası yarışta üstünlük bilime, bilimsel ve teknolojik gelişmelere yani "bilgi" ye endekslenmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. Önümüzdeki süreçte özellikle, ülkemizi ve kentlerimizi Bilgi Sistemleri yönetecektir. Bu süreçte Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği çok önemli bir görev bilinci içerisinde kendisine düşen görevi başarı ile yerine getirmektedir. Odamız özellikle ulusal ve uluslararası platformlarda bu sorumluluk içerisinde hareket etmektedir, ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirilen sempozyum, panel ve seminerler Odamızın görev anlayışının yansımaları olarak görülmektedir. Odamız etkinlikleri arasında "uluslararası Deformasyonlar Sempozyumu-lstanbul/1994", "uluslararası GIS (Coğrafi Bilgi Sistemleri)/GPS Sempozyumu-lstanbul/1997", "Harita Kurultayları-ikiyıldabir-" ve Cİlke genelinde gerçekleştirilen sayısız panel, seminer ve söyleşiler sayılabilir. Odamıza kayıtlı yedibinbeşyüz (7500) üyemizden beşyüzü (500) yüksek lisans (Master), yüzellisi (150) doktora eğitimini tamamlamıştır. Halen üniversitelerimizde master eğitimi yapmakta olan toplam ikiyüzon (210) Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi bulunmaktadır. Türk Eğitim Vakfı tarafından öğretim yılında yurt dışında yüksek lisans (Master) öğrenimi için burs verileceğini 28 Ekim 1998 tarihli Hürriyet Gazetesinde yayınlanan ilandan öğrenmiş bulunmaktayız. Türk Eğitim Vakfı'nca, Amerika, İngiltere, Almanya ve Danimarka'da Yüksek Lisans öğrenimi için burs - verilecek Mühendislik disiplinleri arasında Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği'nin bulunmaması ve hangi kriterlere göre değerlendirme yapıldığı anlaşılamamıştır. Aynı zamanda bu olgunun ülkemiz kalkınmasında ve mesleğimizin gelişmesinde süreci biraz daha geriye öteleyebileceği şeklinde de algılanmaktadır. Mühendislik disiplinleri arasında her zaman gereksinimi duyulan Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği'ne gerekli önemin ve duyarlılığın gösterilmesini diler, Saygılar sunarım. Ensar KILIÇ 1 Genel Yönetim Kurulu Adına DAĞITIM Gereği Bilgi : Eki: : M.E.B. Y.Ö.K. Türk Eğitim Vakfı Yıldız Teknik Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Afyon Kocatepe Üniversitesi 19 Mayıs Üniversitesi Mehmet AKMAN Türk Eğitim Vakfı gazete ilanı fot. 34

16 TÜRK EĞİTİM VAKFI ÖĞRETİM YILINDA YURT DIŞINDA YÜKSEK LİSANS (MASTER] ÖĞRENİMİ İÇİN BURSLAR VERECEKTİR A) Amerika'da; Bilgisayar Mühendisliği, Enfor masyon Teknolojileri ve İletişim Mühendisliği (İlgili mühendislik alanlarında öğrenim görenler), Ameri ka ve Batı Avrupa ülkelerinde; İşletme Yönetimi (iş letme, İktisat veya Mühendislik öğrenimini tamam lamış olanlar), Devletler Hukuku, Avrupa Hukuku, (Hukuk öğrenimi yapmış olanlar) dallarında master yapmak isteyenler, B) İngiltere'de; Türk Eğitim Vakfı ile İngiliz Hükümeti'nin müşterek burslusu olarak, Elektrik-Elektronik, Endüstri, Bilgisayar, Tekstil, Gıda ve Çevre Mü hendislikleri, Meloküler Biyoloji ve Genetik, Mimar lık, Endüstri ürünleri Tasarımı, Şehir ve Bölge Plan lama, Psikoloji, Sosyoloji (Toplumsal sorumluluk kapsamına giren konular), Ekonomi, Uluslararası İlişkiler, (Bu dallarda öğrenim yapmış olanlar) dalla rında master yapmak isteyenler ile Hastane Yöneti mi, Toplam Kalite Yönetimi, dallarında uzmanlaş mak isteyenler, C) Almanya'da; Türk Eğitim Vakfı ile Alman Aka demik Değişim Servisi (DAAD) müşterek burslusu olarak, Metalürji ve Malzeme, Güç Elektriği, üretim, İnşaat, Elektrik, Kimya, Proses, Yapı, Çevre, Mate matik Mühendislikleri, Bilgisayar Bilimi ve lletişima Mühendisliği, Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği, Enfor masyon ve İletişim Sistemleri, Malzeme Bilimi, Mekatronik, Sayısal Mantık, Matematik, Kimya, Moleküler Biyoloji, Fizik, Nöroloji ve Davranış Bilimleri, Ziraat, Çiçekçilik, Balıkçılık, Orman Bilimleri, Çevre ve Doğal Kaynaklar Yönetimi, Ekonomi ve İşletme, Psikoloji, Alman Dili ve Edebiyatı dallarında master yapmak isteyenler ile Alman Hukuku ve Avrupa Hu kuku konularında 2, 3 sömestrlik yüksek lisans dersleri (LLM) almak isteyenler (Hukuk ve Alman Dili ve Edebiyatı dışındaki diğer dallarda öğrenimin tamamına yakını İngilizce yapılmakta ve program larla birlikte Almanca kurslarda verilmektedir.) D) Danimarka'da; İngilizce eğitimi veren Danimarka Teknik Üniversitesinde Metroloji, Çevre Mühendisliği (İlgili alanlarda öğrenim yapmış olanlar) dallarında master yapmak isteyenler başvurabilirler. ADAYLARDA ARANAN NİTELİKLER a. T.C vatandaşı olmak ve 30 yaşından büyük ol mamak. (1968 doğumlular da başvurabilirler.) b. Yukarıda belirtilen dallarda öğretim yapan fa külte veya yüksekokullardan mezun olmak (İşletme Yönetimi dışındaki dallarda son sınıf öğrencileri de aday olabilirler.) c. Yükseköğrenim süresince 4 üzerinden en az 3, 100 üzerinden en az 75 genel not ortalamasına sa hip olmak. d. Öğrenim göreceği ülkenin dilini master öğreni mini sürdürebilecek düzeyde bilmek. e. Bu öğrenimi ailenin gelir ve imkanları ile yapa mayacak durumda olmak. ÖNEMLİ NOT: Yükseköğrenimini kendi hesabına veya herhangi bir kuruluş hesabına yurt dışında yapanlarla, aynı şartlarla master öğrenimine başlayanların müracaatları kabul edilmez. Yukarıdaki ön koşullan taşıyan isteklilerin öğrenim gördükleri Kurum/Bölüm ve master yapmak istedikleri dalı ve ülkeyi belirterek en geç 10 Kasım 1998, Salı günü, saat: 18.00'e kadar Türk Eğitim Vakfı'na şahsen, mektupla veya faksla müracaat etmeleri gerekmektedir. (Birden fazla ülke ve dal seçimi yapanların müracaatları dikkate alınmayacaktır.) ADRES: TÜRK EĞİTİM VAKFI, Eğitim Müdürlüğü, Büyükdere Cad. No: 111 Kat: /Gayrettepe/lSTANBÜL Fax:

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/28964 Karar No. 2015/29704 Tarihi: 02.11.2015 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 SENDİKALARIN DEMOKRATİK İŞLEYİŞE SAHİP OLUP OLMADIĞINI SENDİKA GENEL KURULLARININ

Detaylı

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi İdari Dava Daireleri Kararları Bu durumda, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığa konu kentsel dönüşüm alanına yönelik olarak proje hazırlanıp hazırlanmadığı, plan değişikliği yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan

Detaylı

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA Esas No : 1995/1983 Karar No: 1997/519 Temyiz İsteminde Bulunan :. : Türk Dişhekimleri Birliği : Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA İstemin Özeti : Dişhekimi olan davacıya, Türk Dişhekimleri

Detaylı

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz,

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ NİN AVUKATLIK SINAVI, STAJ DEĞERLENDİRMELERİ VE HUKUK FAKÜLTELERİNİN ASGARİ STANDARTLARA KAVUŞTURULMASI İÇİN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR Mayıs 2015 Değerli Meslektaşım,

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2011/8665 Karar No : 2013/9005 Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol Özeti : İmar planında küçük sanayi

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T. 31.3.2014 AVUKATIN BAŞKA BİR AVUKATA KARŞI ASİL YA DA VEKİL SIFATIYLA TAKİP EDECEĞİ DAVA ( Barosuna Bir Yazı İle Bildirmemesi/Türkiye

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI 1 Nasıl bir anayasa yapım süreci? Maddeleri değil ilkeleri temel alan Ayırıcı değil birleştirici Uzlaşmaya zorlamayan Uzlaşmazlık alanlarını ihmal etmeyen Mutabakatı değil ortak

Detaylı

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi tarafından, 5.5.2004 günlü, 25453 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Sağlık ve Yardımcı Sağlık Personeli Tarafından

Detaylı

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA Davalı : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı/ANKARA Davanın Özeti : 27.11.2010

Detaylı

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 08.10.2013/180-1 EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığının 25.04.2013 Tarih,

Detaylı

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ Özeti : Mevzuat hükümlerine aykırılığı gümrük idarelerince tespit edildiği tarihten itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim vergisi. Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim Özet : Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1 T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2012/3492 Karar No : 2013/5107 Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1 Özeti : Kentsel dönüşüm ve

Detaylı

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI 2. KAMUDA ÇALIŞAN MÜHENDİS, MİMAR VE VE ŞEHİR PLANCILARININ ÜCRETLERİ VE ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ, EMEKLİLERİN KOŞULLARI İNSANCA YAŞAM DÜZEYİNE ÇEKİLMELİDİR! TMMOB Maden

Detaylı

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2016/090 30.12.2016 Konu: 2017 Yılı İçin Asgari Ücret Belirlendi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararında, 2017 yılında uygulanacak asgari ücret brüt tutarı aylık 1.777,50 TL olarak belirlenmiştir. Buna

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /6 6356 S. STSK/9

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /6 6356 S. STSK/9 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/19359 Karar No. 2014/21478 Tarihi: 25.11.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /6 6356 S. STSK/9 SEÇİMLERDE ADAY

Detaylı

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Hakkında Danıştay 11.Daire nin Esas No 2013/1812 Sayılı Kararı ve Yürütmeyi Durdurma Kararına

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34978 Karar No. 2017/14058 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 TİS VEYA İŞYERİ YÖNETMELİKLERİYLE BELİRLENMİŞ DİSİPLİN KURULUNU USULÜNE

Detaylı

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği 2- Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği 3- Bursa Gümrük Müşavirleri Derneği 4- İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği 5-

Detaylı

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E 10.2.3.2. Ek 2: Dava Dilekçesi İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Sayın Başkanlığına İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E. 29.08.2008 Yürütmenin durdurulması istemlidir. İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI:

Detaylı

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2014/3745 Karar No : 2014/3772 ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti Özeti :

Detaylı

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2012/477 Karar No : 2014/3990 Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı Özeti: Yapı ruhsatının ve dayanağı uygulama

Detaylı

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI 1.... ilkesi, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmez. Belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret olup bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve işbirliği olduğunu anlatır.

Detaylı

Karar N0: KARAR

Karar N0: KARAR T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ,. Karar N0:944 12.04.2006 KARAR Yukanyurtçu Köyü Tp.369, 370, 371, 372, 355, 356 nolu parseller ile Aşağıyurtçu Köyü Tp.148, 149, 150, 151, 152, 153,

Detaylı

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av. T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE Esas No : 2011/103 Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği Vekii : Av.Mustafa Güler Strazburg Cad. No:28/28 - Sıhhiye/ANKARA Davalı : Yükseköğretim

Detaylı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı

Detaylı

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2012-2014

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2012-2014 BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2012-2014 AÇILAN DAVALAR 1- İller Bankası Genel Müdürlüğü Görevde Yükselme Sınav Duyurusu Davası Dava Konusu : İller Bankası Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun

Detaylı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU 12265 İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU Kanun Numarası : 6570 Kabul Tarihi : 20/11/2014 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 29/11/2014 Sayı : 29190 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 55 Amaç ve kapsam MADDE

Detaylı

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİM VE HUKUK HUKUKUN AMAÇLARI HUKUKUN DALLARI EĞİTİM HUKUKU HUKUKUN KAYNAKLARI ULUSLARARASI BELGELERDE

Detaylı

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754 Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754 Temyiz İsteminde Bulunan : Nejat Öz :Av. N.Nilgün Öz 2.Noter yanı ALANYA Karşı Taraf : Türk Dişhekimleri Birliği : Av. Tezcan Çakır Meşrutiyet Cad. 3-15 ANKARA

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

BAKANLIKLAR ÜZERİNDEN TMMOB VE BAĞLI ODALARIN İDARİ VE MALİ DENETLENMESİNE YÖNELİK BİLGİLENDİRME

BAKANLIKLAR ÜZERİNDEN TMMOB VE BAĞLI ODALARIN İDARİ VE MALİ DENETLENMESİNE YÖNELİK BİLGİLENDİRME BAKANLIKLAR ÜZERİNDEN TMMOB VE BAĞLI ODALARIN İDARİ VE MALİ DENETLENMESİNE YÖNELİK BİLGİLENDİRME Bilindiği üzere Bakanlar Kurulunca; 1.) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı Orman Mühendisleri

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

KPSS 2007 GK (50) DENEME 3 / 52. SORU 50. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin gereklerinden biri değildir? A) Yasal idare B) Devlet faaliyetlerinin belirliliği C) İdarenin mali sorumluluğu

Detaylı

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA T.C. Sekizinci Daire Esas No : 1994 / 6599 Karar No : 1995 / 4209 Temyiz İsteminde Bulunan :.. :.. Karşı Taraf :Türk Dişhekimleri Birliği :Av. Tezcan Çakır-Meşrutiyet Cad. 3/15 06640 / ANKARA İstemin Özeti

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM İÇİNDEKİLER SUNUŞ...1 GENELGE... 5 GİRİŞ... 9 AÇIKLAMA... 23 VATANDAŞ İÇİN MEDENÎ BİLGİLER NEDEN BAHSEDER?25 L MİLLET... 28 1.1. Türk Milletinin İncelenmesi... 28 2. DEVLET...37 2.1. Devlet Şekilleri...

Detaylı

görüşler ve yorumlar Demokratik Kitle Örgütlerinin Yerel Yönetimlere Demokratik Katılımı Mahalli İdareler Reformu Kanun Taslağına Göre Atilla inan'

görüşler ve yorumlar Demokratik Kitle Örgütlerinin Yerel Yönetimlere Demokratik Katılımı Mahalli İdareler Reformu Kanun Taslağına Göre Atilla inan' görüşler ve yorumlar Mahalli İdareler Reformu Kanun Taslağına Göre Demokratik Kitle Örgütlerinin Yerel Yönetimlere Demokratik Katılımı Atilla inan' Her kurum ve kavram gibi demokrasi de zamanınızda yeni

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi Onbeşinci Daire Yargılama Usulü Kararları İdare Mahkemesi'nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret Özet : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi tarafından yapılan bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince

Detaylı

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572 D A N I Ş T A Y Esas No : 2011/10572 Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Vekili ;Av. Nurten Çağlar Yakış Selanik Cad. No:19/1 - Kızılay/ANKARA Davalı

Detaylı

TC. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Bilkent/ANKARA. 26 Temmuz 2006

TC. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Bilkent/ANKARA. 26 Temmuz 2006 TTB Merkez Konseyi YÖK Başkanı sayın Erdoğan Teziç ile 26 temmuz çarşamba günü görüştü. Görüşmede TTB Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi 2006 Raporu sunuldu. Yeni tıp fakülteleri açılması, öğrenci sayıları,

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ek tedir. Gereğini saygılarımızla arz ederiz. GENEL GEREKÇE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15013 Karar No. 2013/4250 Tarihi: 01.03.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE ÇALIŞAN- LARIN KIDEM İHBAR TAZMİNATI HAKLARININ İDARİ

Detaylı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Siyasi İşler Başkanlığı 20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 - Reform İzleme Grubu nun (RİG) 20. Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başmüzakerecimiz

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde DAVACI: NTV Radyo ve Televizyon Yayıncılığı A.Ş VEKİLİ: Av. İsmail ATAK, Hafta Sok. No:23/5 Gaziosmanpaşa / DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966 1-) 1921 Anayasası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir B) İl ve nahiyelerde yerinden yönetim ilkesi kabul edilmiştir. C) Yasama ve yürütme kuvvetleri

Detaylı

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5- ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5- Değerlendirme Raporu Doğrudan ve Temsili Demokrasi Merkezi ve Yerel Yönetimler Şeffaflık www.tkmm.net 1 2 ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ (Halk konuşuyor, TBMM dinliyor) Türkiye

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18150 Karar No. 2014/5855 Tarihi: 14.03.2014 İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI YURT DIŞINDA BAŞLAYAN SİGORTALI- LIĞIN TÜRKİYE

Detaylı

MAHALLİ İDARELERE HİZMET DERGİSİ ARALIK 2009 TARİHLİ SAYISINDAN BELEDİYELERCE ŞİRKET KURULMASI

MAHALLİ İDARELERE HİZMET DERGİSİ ARALIK 2009 TARİHLİ SAYISINDAN BELEDİYELERCE ŞİRKET KURULMASI MAHALLİ İDARELERE HİZMET DERGİSİ ARALIK 2009 TARİHLİ SAYISINDAN ALINTI YAPILMIŞTIR BELEDİYELERCE ŞİRKET KURULMASI HALUK NALÇAKAR İçişleri Bakanlığı E. Başkontrolörü 5393 sayılı Belediye Kanununun Şirket

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? İdare nedir? Organik anlamda idare-fonksiyonel Anlamda İdare Hukuk devleti İdare teşkilatı İdari davalar İDARE HUKUKU Devletin 3 fonksiyonu vardır:

Detaylı

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525 Davacı Vekili Davalılar Vekili Vekili : Türkiye Yerel Yönetim Hizmetleri Kolu Kamu Görevlileri Sendikası : Av. Nihat Kılıç Necatibey Caddesi No:27/9 - Çankaya / ANKARA : 1- Maliye Bakanlığı : Av. Eda Turan

Detaylı

ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU Revizyon Tarihi 05.01.2016 Sayfa No 1 / 5 BAŞVURU TARİHİ I- ADAYIN KİMLİK BİLGİLERİ SOYADI ADI T.C.KİMLİK NUMARASI DOĞUM TARİHİ VE YERİ BABA ADI NÜFUSA KAYITLI OLUNAN YER EV ADRESİ EV TELEFONU VE FAKS

Detaylı

Scanned by CamScanner

Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner Scanned by CamScanner ÖZEL HALK OTOBÜSLERİNİN DİĞER BELEDİYE SINIRINDA

Detaylı

T.C. DANIŞTAY 1. DAİRE E. 2008/744 K. 2008/834 T. 3.7.2008 İMTİYAZ SÖZLEŞMESİ ( Bir Kamu Hizmetinin Kurulması ve İşletilmesi Amacını Taşımayan Ticari Faaliyet - İmtiyaz Sözleşmesi Olarak Kabul Edilemeyeceği

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2013/7569 Karar No : 2016/853 Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi Özeti: Abonelik sözleşmeleri uyarınca

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI Sirküler Rapor 20.12.2011/ 149-1 VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının 17.10.2011

Detaylı

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü: İtiraz Eden (Davalı): Vekili : Av. Karşı Taraf (Davacı): Vekili : Av. İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin 22/02/2018 günlü, E:2017/7352

Detaylı

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA Temyiz Eden (Davacı) : Vekili : Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA Vekili : Av. Cansın Sanğu (Aynı adreste) İstemin

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582 T.C D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785 Karar No : 2012/3582 Anahtar Kelimeler : Haciz İşlemi, İhtiyati Haciz, Şirket Ortağı, Teminat, Kişiye Özgü Ev Eşyaları Özeti: Teşebbüsün muvazaalı olduğu

Detaylı

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR Amaç MADDE 1-(1) Bu yönetmeliğin amacı; Tepebaşı Belediyesi

Detaylı

TÜZEL KİŞİ ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

TÜZEL KİŞİ ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU Sayfa No 1 / 5 BAŞVURU TARİHİ I-ŞİRKET BİLGİLERİ A-ŞİRKET KİMLİK BİLGİLERİ 6 ADET RESİM ŞİRKET/ ŞİRKETLER GRUBU/HOLDİNG ADI ADRESİ TELEFON VE FAKS WEB ADRESİ B-MÜLKİYET VE İDARİ YAPI ŞİRKETİN HİSSEDAR

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

Karar N0: KARAR-

Karar N0: KARAR- ANKARA BUYUKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar N0:1188 14.05.2007 KARAR- Yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıklara ilişkin Üye Ayhan YILMAZ ve arkadaşlarının birlikte verdikleri önerge Büyükşehir

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/35581 Karar No. 2016/298 Tarihi: 12.01.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE İŞ SÖZLEŞ-

Detaylı

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur. T.C. ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2007/1198 KARAR NO : 2008/419 DAVACI :... VEKİLİ : Av. Zafer DİNÇ Mithatpaşa Cad. 34 F No:29 Kızılay -ANKARA DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI - ANKARA

Detaylı

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0:292 12.02.2007 KARAR

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0:292 12.02.2007 KARAR ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar N0:292 12.02.2007 KARAR 30000 metre kareyi geçen yeşil alanların rekreasyon alanlarının, kapalı ve açık spor alanlarının, oyun alanlarının, kooperatifler

Detaylı

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 26.07.2012/139-1 DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının E: 2010/6979 K: 2012/667 sayılı Kanun Yararına Bozma

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/8546 Karar No. 2012/8662 Tarihi: 14.05.2012 İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ ÖZETİ: 506 sayılı Yasanın 61. maddesine

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%) TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım SEÇİM YILI PARLAMENTODAKİ MİLLETVEKİLİ MİLLETVEKİLİ 1935 395 18 4.6 1943 435 16 3.7 1950 487 3 0.6 1957 610 8 1.3 1965 450 8 1.8 1973 450 6 1.3 1991 450 8 1.8

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/22865 Karar No. 2016/20937 Tarihi: 28.11.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34997 Karar No. 2017/13786 Tarihi: 12.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 MEVSİMLİK İŞ MEVSİMLİK İŞTE ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİN HAKLARININ BULUNMADIĞI

Detaylı

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 -

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek 2 ve 4ncü Maddelerinin Değiştirilmesine, Değişik 60 nci ve Bu Kanuna Bir Ek Madde ile Bir Geçici Madde İlâvesine Dair nın C. Senatosunca

Detaylı

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİMİZ (TCBMM Başkanlığı na iletilmek üzere hazırlanmıştır) 31.12.2011 İletişim: I. Anafartalar Mah. Vakıf İş Hanı Kat:3 No:

Detaylı

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ Sınırlı Oy Hakkı 1) Servete ve Vergiye Bağlı Seçme Hakkı 2) Yeteneğe Bağlı Seçme Hakkı (örneğin, İtalya da 1912 seçimleri, İngiltere de 1945 e kadar uygulanan seçimler)

Detaylı

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. Firuzan KARACAOGLU İşveren Vekili 1.

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. Firuzan KARACAOGLU İşveren Vekili 1. TUTAN AKTIR 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile bu Kanuna dayanılarak çıkartılan Toplu Sözleşme Görüşmelerinin Yapılma Usul ve Esasları ile Kamu Görevlileri Hakem Kurulu,

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y. T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : 04.2013.1870 KARAR TARİHİ : 10/03/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU :F.Y. : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ziyabey Cad. No:6 Balgat/ANKARA

Detaylı

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : Bağımsız Büro Çalışanları Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA Davalı : Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü

Detaylı

T.C. DERĠNCE BAġKANLIĞI YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIġMA YÖNETMELĠĞĠ

T.C. DERĠNCE BAġKANLIĞI YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIġMA YÖNETMELĠĞĠ T.C. DERĠNCE BAġKANLIĞI YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIġMA YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Tanımlar, Yasal Dayanaklar Amaç MADDE 1 Bu yönetmelik Derince Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü nün

Detaylı