ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRĞÜTLERĠYLE MÜCADELE KANUNU KAPSAMINDA ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESBĠTĠ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRĞÜTLERĠYLE MÜCADELE KANUNU KAPSAMINDA ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESBĠTĠ"

Transkript

1 ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRĞÜTLERĠYLE MÜCADELE KANUNU KAPSAMINDA ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESBĠTĠ Ali Oğuz ġahġn Karakoçan C. Savcısı I. GĠRĠġ Suçların iģlenmesinde teknolojiden faydalanılması hem suçların iģlenmesini önlemeyi, hem de iģlenen suçların ortaya çıkarılıp koğuģturulmasını zorlaģtırmaktadır. Bu sebeple geleneksel koruma tedbirleri ve delil elde etme yöntemleri bazı suçların fakat özellikle organize bir Ģekilde iģlenen suçların koğuģturulmasında yetersiz kaldığı için hukuk devletleri yeni tedbirler ve yöntemler aramaya ve uygulamaya baģlamıģlardır.(1) ĠletiĢimin dinlenmesi ve tespiti de bu yeni tedbir ve yöntemlerden biridir(2). Bizim inceleme konumuz ceza muhakemesi hukukunda adlî amaçla yap1lan iletiģimin dinlenmesi veya tespitidir. Ġdarî makamların suç iģlenmesini önlemek amacıyla veya istihbarat teģkilâtlarınca ülkenin güvenliği amacıyla yaptıkları iddia olunan denetim inceleme konumuzun dıģındadır. II-1982 ANAYASASI ve AVRUPA ĠNSAN HAKLARI SÖZLEġMESĠNE GÖRE ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ VE TESPĠTĠ ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespiti özel hayatın gizliliği, düģünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile haberleģme hürriyeti gibi pek çok temel hak ve hürriyet ile yakından ilgilidir.(3) Bu sebeple bu yönde atılabilecek her adımın sözü edilen temel hak ve hürriyetleri ihlâl etmesi söz konusu olur. Bu ihlâl kendini en çok 1982 Anayasası nın 22 nci maddesinde düzenlenen haberleģme hürriyeti konusunda gösterir. 22 nci maddedeki düzenlemeye göre; Herkes haberleģme hürriyetine sahiptir. HaberleĢmenin gizliliği esastır.kanunun açıkça gösterdiği hâllerde, usulüne göre verilmiģ hâkim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça; haberleģme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Ġstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluģları kanunda belirtilir. Özel haberleģme hürriyeti ve gizliliğinin anayasalarda düzenlenmesi ile, diğer temel hak ve hürriyetler gibi bunun da yasama, yürütme ve yargı erklerine karģı korunması amaçlanmaktadır. Bu ise diğer kiģiler gibi devlete de özel haberleģme gizliliğini ihlâl etmeme yükümlülüğü yüklemektedir.(4) Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi nin (AĠHS) 8/1 maddesinde, her Ģahıs hususî ve ailevî hayatına, meskenine ve muhaberatına hürmet edilmesi hakkına maliktir (5) denmiģ ve 8/2 maddesinde ise bu hakların kullanılmasına resmî bir makamın müdahalesi demokratik bir cemiyette millî güvenlik, amme emniyeti, memleketin iktisadî refahı, nizamın muhafazası, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlakın ve baģkasının hak ve hürriyetlerinin korunması için zarurî bulunduğu derecede ve kanunla derpiģ edilmesi Ģartıyla vuku bulabilir denmiģtir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması koģullarını düzenleyen 1982 Anayasası nın 13 maddesi ile Anayasanın 90/5 maddesi uyarınca usulüne göre yürürlüğe konularak iç hukukumuzun bir parçası haline gelen ve Anayasaya aykırılığı dâhi öne sürülemeyen AĠHS nin yukarıda belirttiğimiz 8 ve ilgili diğer maddelerinde düzenlenen hak ve hürriyetlerin kanunla öngörülmüģ olmak ve demokratik bir toplumda kamu yararını gerçekleģtirmek için yapılması Ģartıyla sınırlanabilmeleri mümkündür. Anayasa ve AĠHS ndeki kurallar çerçevesinde bir koruma tedbiri olarak iletiģimin dinlenmesi veya tespiti belli koģullara bağlıdır:(6) Her Ģeyden önce müdahale mutlaka kanunla, baģka bir deyimle kanunun tanıdığı yetkiyle yapılmalıdır. Bu kanunda getirilen müdahale Ģartlarının da

2 Anayasada belirtilen ilkelere uygun olması gerekir. Ayrıca bu kanunda ceza muhakemesinde temel hak ve hürriyetlere müdahaleyi öngören diğer koruma tedbirleri için aranan hususlara da yer verilmelidir. Örneğin suçun ağırlığı ile tedbirin ağırlığı arasında belli bir denge bulunması.(7) III-TÜRK HUKUKUNDA GENEL OLARAK ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESPĠTĠ Anayasanın açık ifadesi karģısında iletiģimin dinlenmesi ve tespitine yönelik hareketlerin mutlaka yasal dayanağının olması gerekir. Bu bağlamda Türk hukukunda iletiģimin dinlenmesi ve tespitinin açıkça düzenlenmediğini görürüz. Ancak CMUK taki postada elkoyma konusu ile ilgili hükümler iletiģimin dinlenmesi ve tespitinde de uygulanmaktadır. CMUK un 91 inci maddesine göre; sanığa gönderilen mektuplar ve sair mersule ve telgrafların posta ve telgrafhanede zaptı caizdir. Sanık tarafından veya ona hitaben gönderildiği bazı hâllerde anlaģılan ve tahkikat noktaî nazarından münderecatının ehemmiyeti haiz olduğu tâyin edilen mektuplar ve sair mersule ve telgrafların dahi bu yerlerde zaptı caizdir. CMUK taki bu hükmün yalnızca mektup ve telgrafları değil, telefon, teleks, faks gibi araçlarla yapılan iletiģimi de kapsadığı, bu sebeple söz konusu araçlarla yapılan iletiģimin dinlenebileceği ve tespit edilebileceği kabul edilmekte, uygulamada da hâkim kararıyla telefonlar dinlenebilmektedir. Ancak bu sonuca ulaģılırken iki farklı yoldan hareket edildiği görülmektedir. Bu yollardan biri kıyas, diğeri de geniģletici yorumdur.(8) Kıyas yolu görüģüne göre, CMUK un 91 inci maddesindeki hüküm kıyas yoluyla telefon, teleks, faks gibi iletiģim araçlarının izlenmesi ve tespitinde de uygulanabilir.(9) Ancak CMUK ta postada elkoymaya iliģkin olarak öngörülen hükümlerin sınırlayıcı hükümler olmaları, sınırlayıcı hükümlerde de kıyas yasağının bulunması nedeniyle postada elkoymaya iliģkin hükümlerin kıyasen uygulanamayacağı öne sürülmüģtür.(10) GeniĢletici (geliģtirici) yoruma göre ise, CMUK un 91 inci maddesindeki sair mersule kavramı teknolojinin geliģimine paralel olarak mektup ve telgraf dıģındaki telefon, faks, teleks, bilgisayarlı haberleģme sistemleri gibi bütün iletiģim araçlarını kapsayacak biçimde anlaģılmalıdır. Böylece kıyas yasağı sorunu aģılacağı gibi, teknolojik yeniliklere açık bir çözüm yolu benimsenmiģ olur.(11) Bu suretle, suçla mücadelede ve ceza muhakemesinin amacına ulaģabilmesinde gerekli bulunan önemli bir araçtan faydalanma olanağına kavuģulmuģ olur.(12) Buna karģılık geliģtirici yorum yoluyla denetimin mümkün olacağı fikri de eleģtirilmektedir. Telefon, teleks, telefaks gibi araçların mektuba benzeyen haberleģme araçları değil, telgraf türünden haberleģme araçları olduğu, maddenin yazılıģ tarzı ve Türkçe nin gramer kuralları gözönüne getirildiğinde sair mersule kavramının yalnızca maddedeki mektup kavramını geniģletici yoruma tâbi kılmaya olanak sağladığı, telgraf kelimesinin geniģletici yoruma elveriģli olmadığı, sair mersule kavramı ile elle tutulup gözle görülen paket, koli gibi bir eģyanın kasdedildiği, sesin ise böyle bir özelliğinin olmadığı, CMUK un hazırlık çalıģmaları sırasında da sair mersule kavramının belirtilen Ģekilde kullanıldığı ve anlaģıldığı, CMUK un yürürlüğe girmesinden önce çıkarılan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ile bu konudaki haberleģmenin düzenlendiği, 1924 Anayasası nın 81 inci maddesi ile telefon görüģmelerinin gizliliğinin güvence altına alındığı, dolayısıyla Türkiye de telefon kullanımının mevcut olduğu, bu sebeple geliģtirici yorum için gerekli teknolojik v.s. gibi yeni geliģmelerin telefon bakımından söz konusu olmadığı, bu sebeple geliģtirici yorum ile telefon v.s. üzerinde yapılacak denetimin Anayasanın 22 nci maddesine aykırı olacağı, ancak bütün eleģtirilere rağmen koğuģturma makamlarının bu önemli vasıtadan yararlanmamalarının düģünülemeyeceği, hukukçunun görevinin sadece çözümsüzlüğü ortaya koymak değil, aynı zamanda çözüm üretmek olduğu, bu sebeple yetersiz olan hükümlerin ihtiyaca cevap verecek bir tarzda ele alınması gerektiği, hukukun

3 duyulan ihtiyaca göre ilkeleri düzenlemesi sebebiyle ihtiyaçlar değiģtikçe normların baģka türlü anlaģılabileceği öne sürülmektedir.(13) BaĢka bir görüģe göre ise, CMUK un 91 inci maddesi sanığa gönderilen mektup ve sair mersule nin zaptına izin vermektedir. Bu madde telefon dinlemeğe izin vermemektedir. Yorum yolu ile bu eksiklik doldurulamaz. Bu sebeple yasal düzenleme yapılmalıdır. Böylece hem eleģtirilerin önüne geçilmiģ, hem de ferdî hak ve hürriyetler güvence altına alınmıģ olacaktır.(14) Gerçekten CMUK un 81 inci maddesi sadece belirli özel haberleģme türlerinin (mektup, telgraf, koli vb.) denetimine imkân veren sınırlayıcı nitelikte bir hükümdür. Telefon dinleme gibi temel hak ve hürriyetlere müdahale edici nitelikteki bir tedbirin kıyas yoluyla uygulanmasının mümkün sayılması hukuka uygun değildir.(15) GeliĢtirici yorum görüģü de bu konuda pek kabul edilebilir değildir. Çünkü CMUK un kanunlaģtığı 1929 yılında telefon hem yurt dıģında hem de ülkemizde kullanılmakta olan bir iletiģim aracıydı. Öyle ki 1924 Anayasası nın 81 inci maddesi ile 1340 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu nda telefon görüģmeleri düzenlenmiģti. Dolayısıyla kanun metinlerini yorumlarken kanun koyucunun bilim, fen ve sosyal hayatın, metnin meydana getirildiği sırada gösterdiği Ģartlara göre değil fakat metinlerin uygulanması sırasındaki Ģartlara göre anlaģılmasını gerekli kılan yorum Ģekli olarak tanımlanan geliģtirici yorum bu konuda uygulanamaz.(16) Ayrıca Posta Tüzüğü nde(17) mektup postası gönderilerini, diğer konulmuģ mektup ve kutuları ve kolileri ifade etmek te kullanılan posta gönderileri (m.2) deyimi de telefon ve benzeri araçları kapsamamaktadır. Hepsinden öte, kıyas veya geliģtirici yorum yollarından birinin uygulanabileceği kabul edilse bile, CMUK taki düzenlemeler telefon ve benzeri araçların denetimi için gereken asgarî koģulları sağlamaktan uzaktır.(18) ġöyle ki, çeģitli ülke mevzuatlarında öngörülen suç kataloğu ya da eylemin belli bir ağırlıkta olması koģuluna yer verilmemiģtir. Ayrıca bu tedbirin uygulanması için azamî bir süre getirilmemiģtir. Bundan baģka aranacak Ģüphenin derecesi de belirtilmemiģtir. Yine CMUK un 92 nci maddesine göre eğer Cumhuriyet savcısı elkoyma kararını vermiģse elkonan mektup ve sair mersuleleri açmaksızın hâkime vermelidir. Dinleme tutanakları ve kasetlerin içeriği öncelikle kolluk kuvveti ve Cumhuriyet savcısı tarafından öğrenileceği, bunun aksi hayatın doğal akıģına uygun olmayacağı için bu hükmün telefon dinleme konusunda uygulanması mümkün olmayacak, bu yolla elde edilen delilin de hukuka aykırılığından bahsedilebilecektir.(19) Bunlardan baģka denetim sonucu elde edilen bilgileri içeren eģyanın hangi koģullarda ve ne zaman ilgilisine geri verileceği veya yok edileceği ile dinleme tutanaklarının dava dosyasına konulup konulmayacağı düzenlenmemiģtir. Yukarıda değindiğimiz bütün eleģtirilere karģın uygulamada telefon ve benzeri araçların denetimi yoluna gidilmektedir. Özellikle DGM lerin kapsamına giren suçlar bakımından bu yola baģvurulduğu görülmektedir. Hâkim veya Cumhuriyet savcısı denetim kararı vermekte, bu karar Cumhuriyet Savcılığı tarafından emniyet teģkilâtına iletilmekte ve burada üs olarak adlandırılan bir cihaz kurularak iletiģimi sağlayan kurumdan dinlenecek telefonun üs ile irtibatlandırılması istenmekte, bundan sonra da yapılan konuģmalar kayda alınmaktadır.(20) Ancak bu iģlemlerin dava dosyasına konulacağına dair açık bir düzenleme olmaması sebebiyle bu iģlemler dava dosyasına konmamaktadır. Bu sebeple çoğunlukla hem telefonu dinlenenler, hem de davaya bakan mahkemeler telefonların dinlendiğinden haberdar olamamaktadır. Eğer telefon dinleme suretiyle baģka bir delil elde edilmiģse, ancak bu deliller dava dosyasına girmektedir.(21) Dolayısıyla telefon dinleme iģleminin hukuka uygunluk denetimi yapılamamaktadır. Bu durum ise dürüst iģlem ilkesine aykırıdır.(22) Hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından CMUK un 91 ve 92 nci maddelerine göre verilen telefon dinleme kararı Telefon ĠĢletme Rehberi nin 4/4 maddesine göre uygulanmakta, böylece telefonlar dinlenmektedir.(23) Telefon ĠĢletme Rehberi normlar

4 hiyerarģisinde yönetmelik düzeyindedir. Ġdarenin bu düzenlemesi ile bir çok temel hak ve hürriyet ihlâl edilmektedir. Bu durum ise Anayasaya aykırıdır.(24) Çünkü, her Ģeyden önce temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması Anayasanın 13/1maddesi uyarınca yalnızca kanun vasıtasıyla olabilir. Ġkinci olarak da haberleģmenin gizliliğine dokunulabilmesi için Anayasanın 22/3 maddesi uyarınca kanunun açıkça bu durumu göstermesi gerekir. Oysa bu koģul da yerine gelmemektedir. Bu sebeple Telefon ĠĢletme Rehberi nin 4/4 maddesi hükmü Anayasanın 13/1 ve 22/3 maddelerine açıkça aykırıdır. CMUK taki düzenlemenin iletiģimin dinlenmesi veya tespitine uygun olduğunun kabulü hâlinde, yukarıda da belirttiğimiz gibi, postada elkoymaya iliģkin hükümlerden hareketle iletiģimin dinlenmesi veya tespiti yoluna gidilmektedir. Oysa CMUK Tasarısında(25) Almanya Federal Cumhuriyeti Ceza Muhakemesi Kanunu ndaki(26) gibi iletiģimin dinlenmesi veya tespiti bağımsız maddelerde ayrıca düzenlenmiģtir. Bu maddelerde iletiģimin dinlenmesi veya tespiti kararlarının hangi koģullarda kim tarafından ve nasıl verileceği, bu kararların nasıl uygulanacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiģtir. Tasarının 103 üncü maddesine göre soruģturulan suçun iki yıl veya daha fazla Ģahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir cürüm olması halinde en son çare olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim gizli olarak iletiģimin dinlenmesine veya tespitine karar verebilir. Bu suretle elde edilen kayıtlar zarfa konularak mühürlenecek ve suç bakımından dava zamanaģımı gerçekleģtiğinde kayıtlar ve saptamalar Cumhuriyet savcısının denetim ve gözetiminde bir tutanağa bağlanarak yok edilecek ve keyfiyet ilgiliye bildirilecektir (m.104). 105 inci maddede ise avukatın savunmasını üstlendiği Ģüpheli veya sanık ile iletiģiminin denetlenemeyeceği belirtilmiģtir. Bunlara benzer bir düzenleme de 106 ncı maddede bilgisayarlar için öngörülmüģtür. IV-ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERĠYLE MÜCADELE KANUN KAPSAMINDA ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESPĠTĠ A-ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESPĠTĠNĠN KONUSU 1 Ağustos 1999 tarihli Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu nun (ÇASÖMK) 2 nci maddesinde iletiģimin dinlenmesi veya tespiti konusu düzenlenmiģtir. Bu maddenin ilk fıkrasına göre, telefon, faks ve bilgisayar gibi kablolu, kablosuz veya diğer elektromanyetik sistemlerle veya tek yönlü sistemlerle alınan veya iletilen sinyaller, yazılar, resimler, görüntü veya sesler ve diğer nitelikteki bilgiler bu kanun kapsamında dinlenme veya tespitin konusu olabilir. ÇASÖMK ndaki düzenlemenin geliģen teknolojiye uygun olarak yapıldığını söyleyebiliriz. CMUK taki gibi mektuplar ve sair mersule ve telgraflar ibaresi yerine yukarıda belirtilen ibarelerin kullanılması suretiyle bu konuda yaģanabilecek bütün tereddütler ortadan kaldırılmıģtır. Ayrıca madde metninde iletiģimin dinlenmesi veya tespitinin konusunu oluģturacak Ģeyler tahdidi olarak düzenlenmemiģtir. Böylece Ģu anda mevcut olmayıp ileride ortaya çıkabilecek diğer iletiģim araçlarının da bu tedbirin kapsamına alınması sağlanmıģtır. Bu haliyle düzenleme zamanla iģlevini yitirme tehlikesinden de kurtulmuģtur. ÇASÖMK nun 2/4 maddesinde resmî veya özel her türlü iletiģim kuruluģlarının tuttukları, iletiģimin içeriği dıģında kalan kayıtlar hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır denilerek bu tür kayıtların elde edilip incelenmesinin de iletiģimin dinlenmesi ve tespiti hükümlerine tâbi olduğu kabul edilmiģtir Tasarısının 2/4 maddesinde bir numaranın hangi zamanlarda hangi numaralarla konuģmuģ olduğuna iliģkin kayıtların alınması konusunda hâkim kararına gerek duyulmamıģ, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine resmî ve özel iletiģim kuruluģlarının bu kayıtları koğuģturma makamlarına vermesi öngörülmüģtü. Ancak ÇASÖMK ta bu düzenleme benimsenmemiģ, böylece, iletiģimin içeriği ile ilgili olmayan, örneğin yalnızca görüģme yapılan numaraların tespitine yönelik olan

5 iģlemler için de iletiģimin dinlenmesi ve tespiti hükümlerinin uygulanması kabul edilmiģtir.(27) Bu düzenleme AĠHM nin Malone Olayı nda kabul ettiği ilkelere uygundur. B- ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ VE TESPĠTĠNĠN ġartlari 1-KoğuĢturma Konusu, Suç Bakımından ġartları KarĢılaĢtırmalı hukukta her tür suç için iletiģimin dinlenmesi veya tespiti yoluna gidilmediğini görmekteyiz. Suçun niteliğinden hareketle üç ayrı model olduğu söylenebilir: Belirli suçları içine alan bir suç kataloğu oluģturup bu katalogdaki suçları dikkate alma, failin iģlediği suça verilmesi mümkün cezayı dikkate alma ve fiilin ağırlığını dikkate alma.(28) ÇASÖMK nun 2 nci maddesinde iletiģimin dinlenmesi veya tespiti yoluna Bu Kanunda öngörülen suçları iģleme veya bunlara iģtirak yahut iģlendikten sonra faillere her ne suretle olursa olsun yardım veya aracılık veya yataklık etme kuģkusu altında bulunan kimselerin aleyhine baģvurulabileceği belirtilmiģtir. Aynı Kanunun 16 ncı maddesinde ise Bu Kanunun 2 ilâ 10 uncu maddeleri, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla, tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, tarihli ve 6136 sayılı AteĢli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ve Türk Ceza Kanununun 403, 404 ve 406 ncı maddelerinde yer alan suçlar teģekkül halinde iģlendiğinde de uygulanır denmiģtir. Bu sebeple ÇASÖMK na göre iletiģimin dinlenmesi veya tespiti yoluna gidebilmek için bir suç kataloğu oluģturulduğu ve bu suç kataloğunda yer alan ve yukarıda belirtilen suçlarla ilgili yapılan koğuģturmalarda bu yola baģvurulabileceğini söyleyebiliriz. 2-KiĢi Bakımından ġartları KiĢi bakımından Ģartlar iletiģimin dinlenmesi veya tespitine karar verecek yetkililer ile bu dinleme veya tespite maruz kalacak kiģiler açısından olmak üzere iki baģlık altında toplanabilir. Ülkemizde iletiģimin dinlenmesi ve tespiti konusunda karar verme yetkisi kural olarak hâkimlere verilmiģtir (CMUK. m.92/1, ÇASÖMK. m.2/5). Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise Cumhuriyet savcılarının da yetkili oldukları kabul edilmiģtir (CMUK. m.92/2, ÇASÖMK.m.2/5). (29) ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespiti özel hayatın gizliliği, düģünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile haberleģme hürriyeti gibi bir çok temel hak ve hürriyete kısıtlamalar getirdiği için, farklı ülkelerde bu tedbirin uygulanması sırasında farklı güvenceler öngörülmüģtür.(30) Bu güvenceler içerisinde en etkili olanının bu tedbire hâkimin karar vermesinin olduğunu söyleyebiliriz. Bu Ģekilde karar verme yetkisi yalnızca hâkime tanınmıģsa, bu sisteme adlî yetki sistemi denmektedir. Avusturya, Portekiz gibi ülkelerde adlî yetki sistemi geçerlidir. Bazı ülkelerde ise iletiģimin dinlenmesi ve tespitine idarî makamlar karar vermektedir. Ġdarî yetki sistemi olarak adlandırılan bu sistemin Ġngiltere de uygulandığını söyleyebiliriz. Bu konuda genelde ĠçiĢleri Bakanı yetkilendirilmiģ, Kuzey Ġrlanda veya Schottland söz konusu olduğunda da buralarla ilgili bakan yetkilendirilmiģtir. Almanya ve Türkiye gibi bazı ülkelerde ise karma yetki sistemi denen bir sistem uygulanmakta ve burada karar verme yetkisi kural olarak hâkime tanınmakta, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise savcıya yetki verilmektedir. ĠletiĢimin dinlenmesi ve tespiti tedbirine maruz kalacak kiģi herhangi bir kiģi değildir. Bu kiģinin ÇASÖMK nda öngörülen suçları iģleme veya bunlara iģtirak yahut iģlendikten sonra faillere her ne suretle olursa olsun yardım veya aracılık veya yataklık etme kuģkusu altında bulunan bir kiģi olması gerekir. BaĢka bir deyimle ÇASÖMK nda düzenlenen suçların sanığı olmalıdır. Yine genel kısımda belirttiğimiz gibi, eğer sanık statüsüne girmemiģ bir Ģüpheli hakkında bu yola baģvurulacaksa artık bu Ģüpheli kiģi Ģüpheli statüsünden çıkarak sanık statüsüne girecektir.

6 Bu tedbire maruz kalacak kiģi baģka kiģi veya kiģilerle iletiģimde bulunacağı için, yalnızca kendisinin değil, iletiģimde bulunduğu diğer kiģilerin de dolaylı olarak iletiģimlerinin dinlenmesi ve tespiti söz konusu olacaktır. 3- Yer Bakımından ġartları CMUK un 91 inci maddesinde iletiģimin denetlenmesinin PTT binalarında yapılacağı belirtilmiģtir. PTT binaları kavramına PTT nin mobil araçları ve santralları, baģka bir deyimle PTT nin tasarrufunda olan yerler ve cihazlar da dahil sayılmaktadır. (31) CMUK taki bu düzenlemeye karģın ÇASÖMK nda dinleme ve tespit iģleminin nerede yapılacağı açıkça düzenlenmemiģtir. Yalnızca 2 nci maddenin son fıkrasında, Cumhuriyet savcısı veya görevlendireceği kolluk mensubu, iletiģim kurum ve kuruluģlarında görevli veya böyle bir hizmeti vermeye yetkili olanlardan, dinleme ve kayda alma iģlemlerinin yapılmasını ve bu amaçla cihazların kurulmasını istediğinde, bu istem derhal yerine getirilir ve iģlemin baģladığı ve bitirildiği tarih ve saat bir tutanakla saptanır denmiģtir. Bu düzenlemeden dinleme ve tespit iģlemlerinin iletiģimi sağlayan resmî veya özel kurum ve kuruluģlar aracılığıyla; bu kurum veya kuruluģların sağlayacağı olanaklarla yapılacağı anlaģılmaktadır. Bu hüküm bir tür bilirkiģi hizmetinden yararlanma olanağı olarak değerlendirilmiģtir.(32) Böylece, iletiģimi sağlayan kurum veya kuruluģ aracı kılınmaksızın, örneğin kablolu bir iletiģim hattının kablolarına saplama yapmak suretiyle bu tedbir yerine getirilmeyecektir. Ya da iletiģiminin dinlenmesi ve tespitine karar verilen kiģinin bulunduğu yere teknik dinleme cihazları yerleģtirme yoluna da gidilemez. Çünkü, bu yola baģvurulması halinde iletiģimin dinlenmesi ve tespitinden söz edilemez. Bu durumda ÇASÖMK nun 3 üncü maddesinde düzenlenmiģ olan gizli izleme söz konusu olur. Gizli izleme iģleminin uygulanması için de iletiģimin dinlenmesi ve tespitindeki gibi ayrıca karar alınmalıdır. ĠletiĢimi sağlayan kurum veya kuruluģ dinleme ve tespit iģlemleri için gerekli olanakları sağlayacaktır. Dinleme iģlemi kural olarak iletiģimi sağlayan kurum veya kuruluģun tesislerinde yapılmalıdır. Bunun için iletiģimi sağlayan kurum veya kuruluģta özel dinleme odaları kurulması ve bu odaların gizli olması, o birimin amiri dahil yetkisiz hiç kimsenin girmemesi gerekir. Alman ve Amerikan hukukunda uygulama böyledir.(33) Böylece yetkisiz kiģilerin iletiģimi dinlemeleri önleneceği gibi, yetkili kiģinin de yetkisi dıģındaki telefonları dinlemesi önlenmiģ olacaktır. Ancak eğer dinleme veya tespiti yapmakla görevli personelin görevli olduğu birim iletiģim kurumuna yakın ise olanaklar ölçüsünde bu birime örneğin bir hat çekimi suretiyle de yapılabilir. Uygulamada da benzer bir yolun izlendiğini yukarıda belirtmiģtik. 4- Zaman Bakımından ġartlar ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespiti iģlemi iletiģimin sağlandığı anda yapılabilir. Eğer bir iletiģimden sonra o iletiģimin içeriği herhangi bir yöntemle kaydedilmiģse, bu kayıtların da incelenmesi mümkündür. Ancak bu konu incelememizin dıģındadır ve ÇASÖMK nun 4 üncü maddesinde Kayıt ve verilerin incelenmesi baģlığı altında düzenlenmiģtir. ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitinin hangi zamanlarda yapılacağı ne ÇASÖMK nda, ne de CMUK ta düzenlenmiģtir. Bu durumda bu yola hazırlık soruģturmasının baģlamasından karar kesinleģinceye kadar baģvurulabileceği kabul edilmektedir. Kararın kesinleģmesinden sonra, mahkûmu yakalamak için bu yola baģvurulamaz. Yargılamanın yenilenmesi halinde de iletiģimin dinlenmesi veya tespiti mümkündür.(34) ÇASÖMK nun 2 nci maddesinin 6 ncı fıkrasına göre, dinleme veya tespit kararları en çok üç ay için verilebilir. Dinleme veya tespit için kararlaģtırılan süre içinde dinleme veya tespit iģlemi aralıksız olarak yapılmalıdır. Bu suretle kısa bir ara verme sırasında yapılabilecek önemli bir konuģmanın kaçırılması riski ortadan kalkar.(35) Hâkimin tâyin ettiği dinleme veya tespit süresi yine hâkim tarafından en çok iki defa üçer aydan fazla olmamak üzere uzatılabilir. Sonuçta asıl süre ve uzatmalar suretiyle alınan sürelerle birlikte dinleme veya

7 tespit süresi en fazla dokuz aya kadar uzayabilir. Bu Ģekilde dinleme ve tespit süresinin sınırlanması yerinde olmuģtur. Ancak sürelerin uzun tutulduğu söylenebilir. En azından ilk dinleme süresinin daha kısa tutulması, örneğin bir ay olarak belirlenmesi daha yerinde olurdu. Böylece bu ilk sürede yapılan dinleme ve tespit sonunda herhangi bir Ģüphe oluģmamıģsa kiģinin bir çok temel hak ve hürriyetinin daha fazla kısıtlanması önlenmiģ olurdu. Ancak yine de süre konusunda hâkimin takdir hakkı olduğu için hâkimin ilk süreyi üç aydan daha kısa olarak belirlemesi de mümkündür. Böylece doğabilecek sakıncalar önlenmiģ olur. Ayrıca iletiģimin dinlenmesi ve tespiti sırasında ÇASÖMK nda öngörülen suçların iģlendiğine iliģkin Ģüphe ortadan kalkmıģsa, Cumhuriyet savcısı bu tedbiri derhal kaldırır. Bu da bir güvence sağlar. C- ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ veya TESPĠTĠNE KARAR VERĠLMESĠ ve BU KARARIN YERĠNE GETĠRĠLMESĠ ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitine karar verme yetkisi kural olarak hâkime verilmiģtir. ÇASÖMK na göre iletiģimin dinlenmesi veya tespitine karar verilecek ise, yetkili Devlet Güvenlik Mahkemesi yedek üyesi bu konuda yetkilidir (ÇASÖMK. m.11/2). Son soruģturma safhasında ise yetkili DGM bu kararı verecektir. Eğer o yerde DGM birden fazla daireli ise, 1 numaralı DGM bu yöndeki kararı verecektir (ÇASÖMK. m.11/1). 1 numaralı DGM nin yetkili kılınması ile bu mahkemenin bu konuda ihtisaslaģması sağlanmaktadır. Eğer hâkime baģvurarak karar alınması hâlinde çok önemli sakıncalar doğacaksa, yani gecikmesinde sakınca bulunan hâller varsa o zaman hâkime baģvurmadan önce savcı da iletiģimin dinlenmesi veya tespitine karar verebilir. Bu konuda yetkili DGM Cumhuriyet savcısı karar verebilir (ÇASÖMK m.11/2). ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin olarak hâkimin verdiği kararda suç ve dinleme sebebi belirtilmelidir. Dinleme veya tespitin nedenleri ve amaçları belirtilmelidir. Burada iki amaç vardır: Sanığı elde etmek ve delil elde etmek. Bunlardan birinin kararda belirtilmesi gerekir.(36) ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitinin en son çare olduğu da kararda belirtilmelidir. Bu bağlamda bu aģamaya gelinceye kadar baģvurulan yöntemler örneğin ifade alma, arama iģlemlerinden bir sonuca ulaģılamadığı, bu sebeple iletiģimin dinlenmesi veya tespiti yoluna baģvurulmasından baģka bir çarenin kalmadığından bahsedilmelidir.(37) ÇASÖMK nun 2/3 maddesinde baģka bir tedbir ile failin belirlenmesi, ele geçirilmesi veya suç delillerinin elde edilmesi mümkün ise, iletiģimin dinlenmesine veya tespitine karar verilemez denilerek bu durum ifade edilmiģtir. Bu tedbir birçok temel hak ve hürriyeti tehdit ettiği için bütün dünya sistemlerinde en son çare olarak düzenlenmiģtir.(38) Bu sebeple hâkimden böyle bir karar vermesi istenirken soruģturma evrakının tamamı hâkime sunulmalı, hâkimin bu aģamaya kadar katedilen mesafeleri görmesi ve en son çare olan iletiģimin dinlenmesi veya tespitine karar vermesi için değerlendirme yapabilmesi sağlanmalıdır. Kolluk kuvvetleri iletiģimin dinlenmesi veya tespitini ancak savcıyı aracı kılarak isteyebilirler. Bunun dıģında doğrudan doğruya hâkime baģvuramazlar. Kararda bulunması gereken üçüncü unsur ise, dinleme veya tespit iģleminin süresidir. Dinleme veya tespit kararları en çok üç ay için verilebileceği ve bu süre en çok iki defa üçer aydan fazla olmamak üzere uzatılabileceği için hâkimin takdir ettiği bu dinleme veya tespit süresi kararda belirtilmeli, böylece dinleme veya tespit iģleminin ne zaman baģladığı ve ne zaman sona ereceği kolayca anlaģılabilmelidir. Kararda ayrıca iletiģimin dinlenmesi ve tespit edilmesi ibareleri de bulunmalıdır.(39) Hâkim yalnızca iletiģimin dinlenmesine karar veremez. Çünkü tek baģına iletiģimin dinlenmesinin mahkemede delil olması bakımından bir kıymeti yoktur. Dinlemeden baģka tespit iģlemi de yapılmalıdır. Bu da örneğin dinlenen telefon konuģmalarının banda

8 kaydedilmesini ve daha sonra bu kaydın çözülerek zapta bağlanmasını ve bu zaptın bir zarfa konarak mühürlenmesini gerektirir (ÇASÖMK.m.2/1). Kararda iletiģimin dinlenmesi veya tespitinin kimin aleyhine olacağı da belirtilmelidir. Bunun için hakkında böyle bir karar verilecek kiģinin kimlik bilgilerinin ve adresinin belirtilmesi gerekir. Ancak kararda belli bir telefon numarası belirtilmemelidir. Aksi takdirde, yalnızca kararda belirtilen numaralı telefonla yapılan görüģmelerin dinlenmesi ve tespiti mümkün olacak, bu telefonun dıģındaki telefonlarla yapılan görüģmelerin dinlenmesi ve tespiti mümkün olmayacaktır. Bu sebeple Kanunda (... kimselerin kullandıkları telefon,...) demek suretiyle belli bir telefon veya iletiģim aracından değil, hakkında böyle bir tedbire baģvurulacak kiģinin kullandığı bütün telefon veya iletiģim araçlarının dinlenmesi ve tespitinden bahsedilmiģtir. Bu durumda bu kiģinin kendi telefonu veya baģka bir kiģinin telefonu ile yaptığı görüģmeler de dinlenip tespit edilebilecektir. Kanundaki bu düzenleme bilerek yapılmıģtır.(40) ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitine karar verilmesi veya yalnızca bir numaranın hangi zamanlarda hangi numaralarla konuģtuğuna iliģkin kayıtların elde edilmesine karar verilmesi halinde, Cumhuriyet savcısı veya görevlendireceği kolluk mensubunun isteği üzerine iletiģimi sağlayan kurum veya kuruluģ bu kararın gereğini yerine getirecektir. Bu konuya yukarıda iletiģimin dinlenmesi veya tespitinin yer bakımından Ģartları baģlığı altında incelediğimiz için oradaki açıklamalarımıza atıfta bulunmakla yetiniyoruz. D- ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ veya TESPĠTĠNDE ÖZEL HÂLLER 1- Hayati Tehlike Hâli Yukarıda kural olarak iletiģimin dinlenmesi veya tespitine hâkimin karar vereceğini, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise Cumhuriyet savcısının da yetkili olduğunu belirtmiģtik. Hayatî bir tehlikenin mevcut olduğu hâllerde ise belirtilen prosedüre uymanın çok büyük kayıplara yol açabileceği, bu sebeple kolluk kuvvetlerinin re sen telefon dinlemeye karar verebileceği kabul edilmektedir. Örneğin, fidye almak amacıyla kaçırılan bir çocuğun kafasına silahı dayayan sanığın telefonla konuģup tehditler savurması hâli.(41) Eğer hâkimden karar almaya vakit varsa bu yola baģvurmadan yapılan dinleme ve tespit hukuka aykırı olacaktır. 2- Sanık ile Müdafii Arasındaki ĠletiĢimin Dinlenmesi veya Tespiti CMUK un 144 üncü maddesine göre, yakalanan veya tutuklu bulunan kiģi vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuģulanları baģkalarının duymayacağı bir ortamda görüģebilir. Bu kiģilerin müdafii ile yazıģmaları denetime tâbi tutulamaz. Bu sebeple sanık ile müdafii arasındaki iletiģimin dinlenmesi veya tespiti yoluna baģvurulamaz.(42) Müdafiin de suça iģtirak ettiğinden Ģüpheleniliyorsa, bu durumda sanık ile yaptığı iletiģim dinlenebilecek ve tespit edilebilecektir. Ancak bu kural 3842 sayılı Yasa ile (m.31) DGM lerin görevine giren suçlarda uygulanamamaktadır. DGM lerin görevine giren suçlarda 3842 sayılı Yasadan önceki 144 üncü madde hükmü geçerlidir. Buna göre ise, tutuklu bulunan sanık, müdafii ile her zaman görüģebilir ve muhabere edebilir (1.f.) Kamu dâvası açılıncaya kadar hâkim, sanığın muttali olması tecviz edilmeyecek hususatın kendisine bildirilmesini menedebilir. Tutuklama sebebine göre lüzumu hâlinde kamu dâvasının açılmasına kadar sanık ile müdafiin görüģmelerinde bizzat hâkim veya tâyin edilecek nâip yahut istinabe olunan hâkim hazır bulunabilir (2.f.). Böylece yalnızca savunma hak ve görevinin yerine getirilmesi açısından müdafiin sanıkla görüģmesi ve muhaberesi kabul edilmiģtir.(43) Bu sebeple müdafiin sanık ile savunma hak ve görevi açısından yaptığı iletiģimin dinlenememesi ve tespit edilememesi gerekir. Ancak yukarıda belirtilen CMUK un 144/2 maddesindeki düzenleme karģısında bu iletiģimin de dinlenebileceği ve tespit edilebileceğini düģünüyoruz. Çünkü sanık ile müdafiinin telefon gibi araçlarla iletiģimde bulunması bir yana, müdafiin sanık ile yüzyüze yapacağı görüģmelerinde bile bizzat hâkim

9 veya tayin edilecek nâip yahut istinabe olunan hâkimin hazır bulunabileceği kabul edildiğine göre, iletiģimin de dinlenebilmesi ve tespit edilebilmesi gerekir.(44) 3- Resmî Makamların ĠletiĢimin Dinlenmesi veya Tespiti ÇASÖMK nda bu konu hakkında bir düzenleme yapılmamıģtır. Bu sebeple CMUK un 88 inci maddesi hükmünün burada kıyasen uygulanabilmesi gerekir. Buna göre, resmî dairelerde saklı evrak ve sair vesikalar münderecatının ifģası memleketin selâmetine zarar vereceği o dairenin en büyük amiri tarafından beyan edilirse bu evrak ve vesikaların gösterilmesi ve teslimi istenmez. ġu kadar ki bu beyan kâfi görülmez ise o dairenin mensup olduğu Bakanlığa müracaat olunabilir. Böylece resmî bir dairedeki kiģilerin suç iģlediğinden Ģüphelenilmesi halinde son çare olarak bu resmî dairedeki telefonların dinlenmesi yoluna gidilebilir. Bunun için öncelikle ilgili resmî dairenin en büyük amirinden izin almak gerekir. Eğer en büyük amir izin vermezse o zaman o dairenin bağlı olduğu Bakandan izin alınabilir. Bu Ģekilde yapılan dinleme ve tespit sonucu elde edilen veriler hukuka uygun bir delil olarak kullanılabilir. 4- Tanıklıktan Çekinme Hakkı Olanlarla Yapılan ĠletiĢimin Dinlenmesi veya Tespiti CMUK un 89 uncu maddesindeki hüküm nedeniyle, yine CMUK un 47 ve 48 inci maddelerinde belirtilen kiģilerle sanık arasında yapılan iletiģimin dinlenememesi ve tespit edilememesi,(45) bunun teknik olarak mümkün olamaması halinde de bu yolla elde edilen verilerin delil olarak değerlendirilememesi gerekir.(46) Ancak tanıklıktan çekinme hakkı olanlar bu hakkın kendilerine bildirilmesinden sonra iletiģimin dinlenmesi veya tespitine rıza gösterirlerse veya 48 inci maddede belirtilen kiģilerle yapılan iletiģimin dinlenmesi veya tespitine sanık muvafakat ederse bu kiģilerin sanık ile yaptıkları iletiģimin dinlenmesi veya tespiti mümkündür. Eğer bu rıza sonradan geri alınırsa o zaman bu yolla elde edilen veriler delil olarak değerlendirilemeyecektir. 48 inci maddede sayılanlardan müdafiin sanık muvafakat etse bile Avukatlık Kanunu nun 36 ncı maddesi gereğince iletiģimin dinlenmesine ve tespitine razı olmama hakkı da vardır.(47) Tanıklıktan çekinme hakkı olanların sanığın suçuna iģtirak ettikleri veya yataklık ettikleri Ģüphesi varsa o zaman bu kiģilerin iletiģimlerinin dinlenmesi veya tespitine herhangi bir engel yoktur (CMUK m.89). 5- Yasama Dokunulmazlığından Faydalananlar, Yüksek Yargı Organı Mensupları, Noterler, Avukatlar ve Özel SoruĢturma Yöntemlerine Tâbi Diğer KiĢilerin ĠletiĢimlerinin Dinlenmesi veya Tespiti Yasama dokunulmazlığından faydalananlar, yüksek yargı organı mensupları, noterler, avukatlar gibi özel soruģturma yöntemlerine tâbi kiģilerin sanık sıfatıyla iletiģimlerinin dinlenmesi veya tespiti için bu kiģiler hakkında takibat yapabilme koģullarının gerçekleģmiģ olması gerekir. Örneğin yasama dokunulmazlığından faydalanan kiģinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruģturmasına baģlanmıģ olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar söz konusu olmalıdır. Bunların dıģındaki durumlarda ilgili kiģinin sanık sıfatıyla iletiģiminin dinlenmesi veya tespiti mümkün değildir. ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitine oranla daha hafif durumda olan sorguya çekme nin yasaklanması bizi bu sonuca götürmektedir.(48) E- ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ ve TESPĠTĠNE ĠLĠġKĠN KARARLARIN DENETĠMĠ ÇASÖMK nda bu konuya iliģkin herhangi bir düzenleme yapılmamıģtır. Bu sebeple genel hükümlerden hareketle aģağıdaki sonuçlara ulaģabiliriz: 1- Hâkim Tarafından Verilen ĠletiĢimin Dinlenmesi veya Tespitine ĠliĢkin Kararların Denetimi Hâkimin verdiği iletiģimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin karar bir mahkeme kararıdır. Kural olarak mahkeme kararlarına karģı itiraz yoluna baģvurulamaz. CMUK un 298/1 maddesinde düzenlenen bu kuralın istisnaları da yine aynı maddenin 2 nci fıkrasında

10 düzenlenmiģtir. Buna göre, tutuklamaya, tutukluluğun devamına, hacze ve üçüncü Ģahıslara iliģkin kararlar hakkında itiraz yoluna baģvurulabilir. Bu maddede geçen haciz deyiminin elkoyma anlamına geldiği kabul edilmektedir.(49) Bu sebeple iletiģimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin olarak verilen hâkim kararlarına karģı itiraz kanun yoluna baģvurulabilir. Hâkim tarafından verilen karara karģı baģvurulabilecek kanun yollarından biri de temyizdir. Ancak bu karara karģı doğrudan doğruya temyiz kanun yoluna gidilemez. Hükümden önce verilip de hükme esas teģkil eden kararlar dahi hükümle beraber temyiz edilebildikleri için mahkeme tarafından verilen iletiģimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin ara kararı da hükümle beraber temyiz edilebilir. Üçüncü olarak, hâkim veya mahkemeler tarafından verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleģen iletiģimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin karar ve hükümlere karģı yazılı emir yoluna gidilebilir. 2- Cumhuriyet Savcısı Tarafından Verilen ĠletiĢimin Dinlenmesi veya Tespitine ĠliĢkin Kararların Denetimi Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından iletiģimin dinlenmesi veya tespitine karar verilmiģ ise bu iģlemin yirmidört saat içinde hâkim kararına bağlanması gerekir (ÇASÖMK m.2/5). Eğer Cumhuriyet savcısının kararı yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunulmamıģ ise bu karar kendiliğinden ortadan kalkar. Yine Cumhuriyet savcısının kararı yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunulmakla beraber hâkim aksine karar vermiģse bu durumda da Cumhuriyet savcısının kararı ortadan kalkar. Her iki durumda da önceden Cumhuriyet savcısının verdiği dinleme veya tespite iliģkin tedbir kararının uygulanması yine Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Eğer dava açıldıktan sonra son soruģturma safhasında Cumhuriyet savcısı dinleme kararı vermiģse yine yirmidört saat içinde davaya bakmakta olan hâkim bu karardan haberdar edilir. Hâkim bu kararı uygun görmezse tedbir kararının kaldırılmasına karar verir. Bu durumlarda verilen hâkim kararlarına karģı da denetim yolları açıktır. F- ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ VE TESPĠTĠ KARARININ SONA ERMESĠ Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilen iletiģimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin karar yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunulmazsa kendiliğinden; hâkimin onayına sunulmakla beraber hâkimin bu kararı yerinde görmemesi halinde ise bu yönde vereceği karar ile sona erer. ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespiti sırasında ÇASÖMK da öngörülen suçların iģlendiğine iliģkin mevcut Ģüphe ortadan kalkarsa, dinleme veya tespit kararı Cumhuriyet savcısı tarafından kaldırılır. Bu yolun uygulanması sonucu elde edilen veriler de Cumhuriyet savcısının denetiminde derhal ve nihayet on gün içinde imha edilerek bu durum bir tutanakla tespit olunur (ÇASÖMK m.2/7). Hâkim tarafından belli bir süre için kabul edilen iletiģimin dinlenmesi veya tespiti, öngörülen sürenin dolması veya sürenin uzatılmaması ile sona erer. Yukarıda belirttiğimiz itiraz, temyiz, yazılı emir gibi kanun yollarına baģvurulması halinde bu kanun yolu denetimini yapacak makamın kararı ile de iletiģimin dinlenmesi veya tespiti sona erebilir. G- ĠLETĠġĠMĠN DĠNLENMESĠ VE TESPĠTĠNĠN SONUÇLARI ĠletiĢimin dinlenmesi ve tespitine iliģkin tedbirin en önemli sonucu bu yolla elde edilen verilerin delil olarak kabul edilip edilememesinde kendini gösterir. CMUK un 254 üncü maddesinde soruģturma ve koğuģturma organlarının hukuka aykırı Ģekilde elde ettikleri deliller hükme esas alınamayacaktır denmiģtir. Bu durum kısaca değerlendirme yasağı olarak adlandırılır. ĠletiĢimin dinlenmesi ve tespiti bir çok temel hak ve hürriyeti kısıtladığı için baģka bir tedbir ile failin belirlenmesi, ele geçirilmesi veya suç delillerinin elde

11 edilmesi mümkün değil ise baģvurulabilen ve bu sebeple sıkı koģullara bağlanan bir tedbirdir. Bundan dolayı bu konudaki bütün koģullara titizlikle uyulmalıdır. Aksi halde elde edilen delil çok değerli de olsa değerlendirme yasağı ile karģı karģıya kalacak ve yargılamada kullanılamayacaktır. Eğer öngörülen koģullara uyularak dinleme ve tespit iģlemi yapılırsa, o zaman bu yolla elde edilen verilerin failin ve fiilin belirlenmesinde kullanılması mümkün olur. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı ile yapılan dinleme veya tespit yirmidört saat içinde hâkim kararına bağlanmamıģ ise veya yirmidört saat içinde bu karar hâkimin onayına sunulmakla beraber hâkim bu kararı onaylamamıģsa bu süre zarfında elde edilen veriler delil olarak kullanılabilecek midir? Bu konuda kanunda herhangi bir hüküm yoktur. Ancak 24 saatlik süre içinde hâkimin karar verip vermemesinin baģka unsurlara bağlı olabileceği, bu durumda da ele geçen veriyi kullanmamanın anlamsız olacağı, zaten elde edilen her Ģeyin duruģmada hâkimin değerlendirilmesine sunulacağı, hâkimin vicdanî kanaatına göre buna değer verip vermeyeceğinin belli olacağı, gerekçede de geçerliliğin kabul edildiği belirtilerek, bu Ģekilde elde edilen verinin delil olarak kullanılabilmesi savunulmaktadır.(50) Ancak bu sonucun belirsizliklere ve kötüye kullanımlara müsait olduğu da unutulmamalıdır. ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitinin ikinci önemli sonucu ceza hukuku alanında kendini gösterir. Usulüne uygun olarak iletiģimin dinlenmesine veya tespitine iliģkin olarak verilen karar ve bu kararın uygulanması TCK nun 49 uncu maddesinde düzenlenen kanun hükmünü icra olarak değerlendirilir. Eğer hukuka aykırı olarak keyfi biçimde iletiģimin dinlenmesi ve tespitine kalkıģılmıģ ise o zaman genel olarak görevi kötüye kullanma (TCK m.240), görevi kiģilere karģı kötüye kullanma (TCK m.228), haberleģme hürriyetini bozma (TCK m.195), haberleģme kağıtlarını ortadan kaldırma (TCK m.196), haberleģme gizliliğini bozma (TCK m.197) ve meslek sırrını ifģa (TCK m.198) gibi suçlar gündeme gelir. ĠletiĢimin dinlenmesi ve tespitinin ceza hukuku bakımından baģka bir sonucu da zamanaģımı konusunda görülür. TCK nun 104 üncü maddesinde sınırlı olarak sayılan zamanaģımını kesen nedenler arasında yer almadığı için bu tedbir zamanaģımını kesmez. Ancak kanunun bir yıldan az zamanaģımı süresi belirlediği hâllerde her türlü usulü iģlem zamanaģımını keseceği (TCK m.105/1) için, kanun tarafından bir yıldan az zamanaģımı süresi öngörülen suçlarda sanığın aleyhine alınan dinleme veya tespit kararının zamanaģımını kesmesi gerekir. Sanığın lehine uygulanan (örneğin sanığın istemi üzerine kabul edilen) dinleme veya tespitin ise hukuk mantığı ile bağdaģmamasından dolayı zamanaģımını kesmemesi gerekir.(51) ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin karar ve iģlemler gizli olduğu için bu iģlemler yürütülürken muhataba bilgi verilmemektedir. Ancak bu iģlemlerin sona ermesinden sonra muhataba bilgi verilip verilmeyeceği kanunda açıkça gösterilmemiģtir. Eğer muhataba bilgi verilirse muhatabın Devlet aleyhine dava açması, çeģitli medya araçları ile denetleme kararını veren ve uygulayanları yıpratması olasılığı karģısında muhataba bilgi verilmesi konusu düzenlenmemiģtir.(52) Uygulamada denetim sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin dava dosyasına konmaması sebebiyle hukuka uygunluk denetimi yapılamadığını ve bu durumun dürüst iģlem ilkesine aykırı olduğunu yukarıda belirtmiģtik. Eğer bütün bu iģlemler sonunda takipsizlik kararı verilmiģse muhatap yapılan iģlemlerden hiçbir zaman haberdar olamayacaktır. Oysa Avrupa hukuku ve Amerika hukukunda bu tedbirin sonunda muhataba bilgi verilmesi evrensel bir ilke olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi ne baģvuru halinde ülkemizin zor durumda kalacağı belirtilmektedir. (53) CMUK un 93 ve 103 üncü maddelerindeki hükümlerin kıyasen uygulanarak denetleme sonucu elde edilen bilgilerin (dinleme ve tespit tutanakları) muhataba iade edilmesi de önerilebilir.(54) Nitekim CMUK Tasarısında 104 üncü maddenin son fıkrasında... Suç bakımından dava zamanaģımı gerçekleģtiğinde kayıtlar ve saptamalar Cumhuriyet savcısının

12 denetim ve gözetimi altında bir tutanağa bağlanarak yok edilir ve keyfiyet ilgiliye bildirilir hükmüne yer verilmiģtir. H- GĠZLĠLĠĞĠN ĠHLÂLĠ ve SORUMLULUK ÇASÖMK nun 10 uncu maddesine göre bu Kanun gereğince yürütülen iģlemler ve hazırlık soruģturması sırasında alınan kararlar gizlidir. Gizliliği ihlâl edenler hakkında iki yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (f.1). Yukarıdaki düzenlemenin kapsamına giren iletiģimin dinlenmesi veya tespiti amacıyla yürütülen iģlemler ve alınan kararların gizlilik kuralına bağlanması son derece doğaldır. Çünkü, daha önce de belirtildiği gibi bu iģlemler bir çok temel hak ve hürriyeti çok yakından ilgilendirmektedir. Ġkinci olarak bu iģlemlerle güdülen amaca ulaģılabilmesi için gizlilik zorunludur. Hiçbir zaman iletiģiminin dinlendiği veya tespit edildiğini bilen bir sanıktan doğal hareket etmesi beklenemez. Bu sebeplerle gizlilik kabul edilmiģ ve bu kuralı ihlâl eden eylemler cezalandırılmıģtır. Gizlilik kuralının uygulanabilmesi için çok titiz davranmak gerekir. Bunun için hazırlık soruģturması safhasında iletiģimin dinlenmesi veya tespitine iliģkin bütün kararlar, iģlemler ve bu yolla elde edilen bütün verilerin Alman uygulamasındaki gibi ayrı bir dosyaya konması ve bu dosyanın gizlilik kuralı gereğince soruģturmayı yürütenler dıģındaki kiģilere inceletilmemesi gerekir.(55) Bunun için de Cumhuriyet savcısı CMUK un 143/2 maddesi uyarınca hâkimden gizlilik kararı vermesini talep etmelidir. Çünkü, müdafi hazırlık soruģturması evrakı ile dâva dosyasının tamamını inceleme ve istediği evrakın bir suretini harçsız alma hakkına sahiptir (CMUK m.143/1). ĠletiĢimin dinlenmesi veya tespiti sırasında ÇASÖMK ta öngörülen suçların iģlendiğine iliģkin Ģüphenin ortadan kalkması halinde Cumhuriyet savcısı tarafından tedbir kararının kaldırılmasından sonra tedbir uygulaması sonucu elde edilen verilerin Cumhuriyet savcısının denetimi altında derhal ve nihayet on gün içinde imha edileceği ve bu durumun bir tutanakla belirleneceği kabul edilmiģtir (m.7). ĠĢte bu kurala aykırı olarak elde edilen verileri imha etmeyenler veya bu verileri açıklayanlar veya her ne suretle olursa olsun kullananların da 10 uncu maddenin 2 nci fıkrası ile cezalandırılmaları kabul edilmiģtir. Ayrıca bu kanunun uygulanması ile ilgili yetkilerini suiistimal ederek baģka kanun hükümlerini ihlâl edenlerin de o kanunlarda yazılı cezalarının yarısından bir katına kadar artırılacağı ve bu suretle tayin olunan cezaların paraya veya baģka bir tedbire çevrilemeyeceği ve ertelenemeyeceği kabul edilmiģtir. V-SONUÇ Temel hak ve hürriyetlere karģı ciddî bir müdahale teģkil eden, aynı zamanda da suçların ortaya çıkarılıp koğuģturulmasında yararlı bir tedbir olan iletiģimin dinlenmesi veya tespiti konusu CMUK ta açıkça düzenlenmemiģtir. CMUK ta yer alan postada elkoymaya iliģkin hükümler kıyas veya geliģtirici yorum yolu ile telefon, teleks, faks gibi iletiģim araçları ile yapılan iletiģimin denetlenmesinde de kullanılmaktadır. Ancak kıyas veya geliģtirici yorum yolu ile bu eksikliğin giderilmesi mümkün değildir. Bu sebeple biran evvel yasal düzenleme yapılarak söz konusu eksikliğin giderilmesi gerekir. Aksi halde kıyas veya geliģtirici yorum yolu ile yapılan iletiģimin dinlenmesi veya tespiti iģlemleri hukuka aykırı olacağı için mahkemede delil olarak değerlendirilmeme sonucu ile karģılaģacaklardır. Bu yolla bir çok temel hak ve hürriyete yapılan müdahalenin AĠHM önüne taģınması halinde ülkemiz açısından pek parlak olmayan sonuçlarla karģılaģmamız da kaçınılmaz olacaktır. Nihayetinde Anayasamızın 2 nci maddesinde de belirtildiği gibi Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerinden biri de hukuk devleti olmasıdır. Anayasa Mahkemesi nin de bir kararında belirttiği gibi... hukuk devleti olmanın temel koģulu, devletin tüm iģlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygun olmasıdır. Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve iģlemi hukuka uygun olan, her alanda, adaletli bir hukuk

13 düzeni kurup bunu gerçekleģtirerek sürdüren, anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve anayasanın bulunduğu bilincinden uzaklaģtığında niteliğinin geçersiz kalacağını bilen devlettir. (56) Bu sebeple yapılacak yasal düzenleme ile iletiģimin dinlenmesi ve tespitinin hukukî altyapısı hazırlanmalıdır. 1 Ağustos 1999 tarihinde yürürlüğe giren 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu nun 2 nci maddesi ile ilk kez hukukumuzda iletiģimin dinlenmesi veya tespiti konusu açıkça düzenlenmiģtir. Böylece yukarıda belirttiğimiz bir kısım hukuka aykırı uygulamalar hukukî dayanağa kavuģmuģlardır. Bu bağlamda 4422 sayılı Kanunun 1982 Anayasası ile AĠHS ve AĠHM nin bugüne kadar verdiği kararlarda dile getirdiği standartlara uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte bu tedbirin muhatabına tedbirin sona ermesinden sonra bilgi verilmesini düzenlememesi eleģtiri konusu olabilir. Ayrıca denetim süresinin bu konudaki kararla birlikte mi, yoksa bu kararın uygulamaya konulmasıyla mı baģlayacağı hususunun açıkça belirtilmemesi de denetim süresinin baģlaması ve sona ermesi konusunda tereddütlere yol açabilir. Yine denetimi yasak olan iletiģimler konusunda açıkça bir düzenleme yapılmaması da bazı tereddütlere yol açabilir. CMUK tasarısının 105 inci maddesinde sanığın veya Ģüphelinin iģlediği suçtan dolayı müdafiinin iletiģiminin dinlenemeyeceğinin açıkça düzenlenmesi bu bağlamda yerinde olmuģtur. En azından tanıklıktan çekinme hakkına sahip olanlar ile Ģüpheli veya sanıkların müdafileriyle yaptıkları iletiģimin bu kiģilerin de söz konusu suça iģtirak etmeleri hali istisna olmak üzere denetlenemeyeceği açıkça belirtilmeliydi. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde savcının kararıyla yapılan denetimlere iliģkin kararın sonradan hâkimin onayına sunulmaması veya hâkimin onayına sunulmakla beraber hâkim tarafından uygun bulunmaması halinde o ana kadar yapılan denetimde elde edilen verilerin delil olarak kullanılıp kullanılamayacağının belirtilmemesi de bu konudaki baģka bir eksikliktir.

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 5320 Kanun Kabul Tarihi: 23/03/2005 Yayımlandığ Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005

Detaylı

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU* * Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler 9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (M.) Yayımlandığı Düstur :

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi İstinaf Kavramı Ġstinaf, ilk derece mahkemelerinin verdikleri hükümlerin, bölge adliye mahkemesi (BAM) tarafından

Detaylı

ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KANUNU. (Resmi Gazete ileyayımı: 1.8.1999 Sayı: 23773)

ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KANUNU. (Resmi Gazete ileyayımı: 1.8.1999 Sayı: 23773) -263- ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KANUNU (Resmi Gazete ileyayımı: 1.8.1999 Sayı: 23773) Kanun No Kabul Tarihi Çıkar amaçlı suç örgütü MADDE 1. - Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun

Detaylı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

MURAT EĞİTİM KURUMLARI

MURAT EĞİTİM KURUMLARI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU DEĞİŞİKLİKLERİ KANUN NO: 6526 KABUL TARİHİ: 21.02.2014 MADDE 1- Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinin görevlerine son verilmiştir.

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 07.10.2011/ 114-1 MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ VE TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNİN NOTERLER TARAFINDAN YAPILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

Detaylı

BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen telekomünikasyon yoluyla yapılan iletiģimin denetlenmesi, gizli soruģturmacı

Detaylı

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No : 28/11/1982-8/5743 Dayandığı Kanun Tarihi - No : 14/07/1965-657 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No

Detaylı

TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ

TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ I-BAġLANGIÇ HÜKÜMLERĠ MADDE 1 Amaç ĠĢbu iç tüzüğün amacı, Türkiye Futbol Federasyonu ( TFF ) genel kurul toplantılarında izlenecek tüm usul ve esasları belirlemektir.

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu: Davacı şirket tarafından defter ve belgeler ile aylık ücret bordrolarının kanuna uygun düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanunun 102/l-e-4ve 5. maddelerine istinaden şirket adına kesilen toplam 3.064,50

Detaylı

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi Bölge adliye mahkemelerinde karar düzeltme Madde 339- Bölge adliye mahkemesi ceza

Detaylı

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Mehmet SAYDAM Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vii

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı

Detaylı

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kamu kurum ve kuruluşları ile iktisadî, ticarî ve malî sektörlerde üretim, tüketim ve hizmet

Detaylı

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (R.G.:12.01.1983 / 17243) BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Amaç Madde 1-Bu Yönetmelik Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları ile ilgili

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, DANIŞTAY - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ - ANAYASA MAHKEMESİ

Detaylı

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN 6405 TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 3002 Kabul Tarihi : 8/5/1984

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu İÇİNDEKİLER Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNE İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER 1. Ceza Muhakemesi ve Ceza Muhakemesi Hukuku Kavramaları... 3 2. Ceza Muhakemesinin Amacı... 5 2.1. Genel Olarak... 5 2.2.

Detaylı

Kabul Tarihi : 22.6.2004

Kabul Tarihi : 22.6.2004 RESMİ GAZETEDE 26.06.2004 TARİH VE 25504 SAYI İLE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR. BAZI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun 5194 No. Kabul Tarihi : 22.6.2004 MADDE 1.

Detaylı

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 MADDE 1.- 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 10/a maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki

Detaylı

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252 9057 TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252 Kanun Numarası : 5252 Kabul Tarihi : 4/11/2004 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 13/11/2004 Sayı :25642 Yayımlandığı Düstur :

Detaylı

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1 MEVZUAT KRONİĞİ Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1) Avukatlık mesleği ile ilgili suçlar 1136 sayılı Avukatlık kanununda bir takım suçlar da yer almıştır. a) Yetkisi olmayanların avukatlık yapması suçu Levhada

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN 9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur

Detaylı

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER 5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER İddianame içeriğinde müvekkilimize isnat edilen suçlara ilişkin olarak toplam 10 adet telefon görüşmesi yer almaktadır. Bu telefon görüşmelerinin; 2

Detaylı

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18150 Karar No. 2014/5855 Tarihi: 14.03.2014 İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI YURT DIŞINDA BAŞLAYAN SİGORTALI- LIĞIN TÜRKİYE

Detaylı

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Adalet Bakanlığından: Resmi Gazete Tarihi : 09/08/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25901 BİRİNCİ BÖLÜM :Amaç,

Detaylı

T.C. ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI Nüfus ve VatandaĢlık ĠĢleri Genel Müdürlüğü

T.C. ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI Nüfus ve VatandaĢlık ĠĢleri Genel Müdürlüğü T.C. ĠÇĠġLERĠ BAKANLIĞI Nüfus ve VatandaĢlık ĠĢleri Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.0.NÜV.0.10.00.03/121/35404 13/04/2011 Konu : Adrese ĠliĢkin Ġdari Para Cezaları Maliye Bakanlığından konuya iliģkin alınan

Detaylı

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No. 5194 Kabul Tarihi : 22.6.2004

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No. 5194 Kabul Tarihi : 22.6.2004 Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No. 5194 Kabul Tarihi : 22.6.2004 MADDE 1. 24.6.1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Detaylı

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI TEMEL AMAÇ: Yargılama öncesinde veya yargılamanın devamı sırasında alınan

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru 1982 Anayasası nın 148. ve 149. Maddeleri ile geçici 18. maddesi hükümleri ve ayrıca 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu

Detaylı

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: Sanık. 30/08/2014 tarihinde emniyet görevlileri tarafından yapılan üst aramasında uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ele geçirildiği, ekspertiz raporu uyarınca ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliğine

Detaylı

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun. Kanun No:5252. Resmi Gazete:13 Kasım BİRİNCİ BÖLÜM.

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun. Kanun No:5252. Resmi Gazete:13 Kasım BİRİNCİ BÖLÜM. Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Kanun No:5252 Resmi Gazete:13 Kasım 2004-25642 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler 1 / 11 Amaç MADDE 1. - (1) Bu Kanunun amacı, 26.9.2004 tarihli

Detaylı

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2014/3745 Karar No : 2014/3772 ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti Özeti :

Detaylı

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun No: 5252 Kanun Kabul Tarihi: 04/11/2004 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 25642 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 13/11/2004 BİRİNCİ

Detaylı

DERS 15: Adli Bilişim

DERS 15: Adli Bilişim DERS 15: Adli Bilişim HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 6100 Kabul Tarihi : 12/1/2011 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 4/2/2011 Sayı : 27836 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 50 İKİNCİ BÖLÜM

Detaylı

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi 02.11.2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname

Detaylı

(28/01/ 2003 tarihli ve 25007 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan :

(28/01/ 2003 tarihli ve 25007 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan : (28/01/ 2003 tarihli ve 25007 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan : Elektrik Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek

Detaylı

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU Sayı : 87742275-010.03-0124-2014 30/04/2014 Konu : En üst dereceli kolluk amirleri hakkındaki araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri GENELGE No: 3 Bilindiği

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA

Detaylı

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? Bir suçun tanığı olmuş kişi, polise bilgi ve ifade vermek zorunda değildir. Ancak, ifadesine gerek duyulan kişilerin, polis

Detaylı

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu

Detaylı

KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar

KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kısa İsim 1. Bu Yasa, Yasası olarak isimlendirilir. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar Tefsir 2. Bu Yasa

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim vergisi. Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim Özet : Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması

Detaylı

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk

Detaylı

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

CEZA YARGILAMASINDA İLETİŞİMİN TESPİTİ Halit KIVRIL* 1

CEZA YARGILAMASINDA İLETİŞİMİN TESPİTİ Halit KIVRIL* 1 CEZA YARGILAMASINDA İLETİŞİMİN TESPİTİ * 1 ÖZET Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletiģimin denetlenmesi ilk kez 1999 yılında yürürlüğe giren 4422 sayılı Kanun ile yasal düzenlemeye kavuģmuģtur. 01.06.2005

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/1856 Karar No. 2014/215 Tarihi: 16.01.2014 İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 REKABET YASAĞI SÖZLEŞMELERİNDE GÖREVLİ MAHKEMENİN TİCARET MAHKE- MESİ OLDUĞU

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ Ayrıntılı Bilgi ve On-line Satış İçin www.hukukmarket.com İSMAİL KÖKÜSARI Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

MADDE GEREKÇELERİ MADDE

MADDE GEREKÇELERİ MADDE GENEL GEREKÇE Bilindiği üzere özel görevli mahkemeler ve bu mahkemelerin artık rutin hale gelmiş olduğu bilinen adil yargılanma hakları ihlalleri, ceza muhakemesi hukukumuzun en önemli sorunudur. Bu mahkemeler

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN 9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur

Detaylı

www.vergidegundem.com

www.vergidegundem.com Fax: 0 212 230 82 91 Damga vergisi uygulamasında Resmi Daire Av. Gökçe Sarısu I. Giriş Damga vergisi, hukuki işlemlerde düzenlenen belge ya da kağıtlar üzerinden alınan bir vergidir. Niteliğinin belirlenmesinde

Detaylı

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 24 Aralık 2007 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 26736 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı Karar Sayısı Karar Günü İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 1 / 13 I - OLAY

Detaylı

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) Sınav başlamadan önce Adınızı Soyadınızı T.C. HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Numaranızı okunaklı olarak yazınız. Sınav Talimatlarını okuyunuz. Dersin Adı : Ceza Usul Hukuku Adı

Detaylı

YÖNETMELİK. e) Katılımcı: Yeterlilik kazanmak üzere sertifikalı eğitim programına katılan kiģiyi,

YÖNETMELİK. e) Katılımcı: Yeterlilik kazanmak üzere sertifikalı eğitim programına katılan kiģiyi, 4 Şubat 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 28903 Sağlık Bakanlığından: YÖNETMELİK SAĞLIK BAKANLIĞI SERTĠFĠKALI EĞĠTĠM YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

DTÜ BİLGİ İŞLEM DAİRE

DTÜ BİLGİ İŞLEM DAİRE 5651 Sayılı Kanun Hakkında Bilgilendirme Toplantısı ODTÜ KKM Ayla ALTUN ayla@metu.edu.tr Bilgi ĠĢlem Daire BaĢkanlığı, 16 Mart 2009 TOPLANTI PROGRAMI I. BÖLÜM (14:00 15:00) : 5651 Sayılı Kanun Hk. Genel

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI ANAYASAL DÜZENLEME Anayasa, m. 138/4: Yasama ve yürütme organları

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582 T.C D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785 Karar No : 2012/3582 Anahtar Kelimeler : Haciz İşlemi, İhtiyati Haciz, Şirket Ortağı, Teminat, Kişiye Özgü Ev Eşyaları Özeti: Teşebbüsün muvazaalı olduğu

Detaylı

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ Sirküler Rapor 04.01.2010 / 3-1 NOTERLERİN 31.12.2009 TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ ÖZET : Noterlerin 2009 yılı Bütçe Kanunu ile tescil edilmiş araçların satış ve

Detaylı

Karar No: 388/2 Karar Tarihi: 08.04.2015

Karar No: 388/2 Karar Tarihi: 08.04.2015 BİRİNCİ SINIFA AYRILAN VE BİRİNCİ SINIF OLAN HÂKİM VE SAVCILARIN ÇALIŞMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ESASLARINA İLİŞKİN HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İLKE KARARI Karar No: 388/2 Karar Tarihi: 08.04.2015

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI 1341 KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KAMU HUKUKU Öğretmenin Ders Notları Ceza Hukuku Bölümü 1341 kodlu Kamu Hukuku Öğretmenin Ders Notları kitabımızın, Ceza Hukuku bölümlerine ilişkin yasa değişiklikleri

Detaylı

Hukuki Durum: Av. R. Oya Söylemez ÖDD Yönetim Kurulu Üyesi

Hukuki Durum: Av. R. Oya Söylemez ÖDD Yönetim Kurulu Üyesi Hukuki Durum: Av. R. Oya Söylemez ÖDD Yönetim Kurulu Üyesi HUKUK Hukukun teknik anlamı "Belirli bir zamanda belirli bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması devlet zoruna (müeyyide) bağlanmış kurallar

Detaylı

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI): YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):. ADINA BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARI BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASI VEKİLİ: AV. BASRİ VURAL Esentepe Mah. Emekli Subay Evleri Cemil Cahit Toydemir Sk. 53.

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI KANUN YOLLARININ TASNİFİ Olağan Kanun Yolları İstinaf (İYUK, m. 45) Temyiz

Detaylı

ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI

ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI Ġdari Dava Daireleri Kararları ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI T.C. D A N I ġ T A Y Esas No : 2014/4409 Karar No : 2016/208 Anahtar Kelimeler : KamulaĢtırma BilirkiĢiliği, Yapı Denetim KuruluĢunda

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/6739 Karar No. 2017/6752 Tarihi: 12.10.2017 İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68 ÖLÜMÜN SOSYAL GÜVENLİK RİSKİ OLDUĞU ÖLÜM AYLIĞI HEM EŞİNDEN HEM BABASINDAN

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına

Detaylı

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE SİSTEMLER VE İDARİ YARGININ GELİŞİMİ 23 A. İdarenin Yargısal

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI (Kavramlara Dair Bir Bilgilendirme) Akın Gencer ŞENTÜRK, Avukat İzmir, 16.11.2018 Anayasamız, Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı

Detaylı

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi Çocuk Kimdir? 18 yaşından küçük olmak Ayrımlar: 12 yaşından küçükse, ceza sorumluluğu yok! 12-15 yaş arasında, cezai sorumluluk araştırılır

Detaylı

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ I İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ ve SINIRLANDIRILMASI...1 I- Konunun Takdimi ve Önemi...1 Konunun Sınırlandırılması...2.2) ZİLYETLİĞİN İDARİ YOLDAN KORUNMASININ

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Esas Sayısı : 2015/109 Karar Sayısı : 2016/28 1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde

Detaylı

YÖNETMELİK. MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

YÖNETMELİK. MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır. 3 Haziran 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 29019 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan: YÖNETMELİK BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU POSTA SEKTÖRÜNDE İDARİ YAPTIRIMLAR YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5846 Karar No. 2016/6871 Tarihi: 22.03.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ KAPSAMI

Detaylı

Memurların Refakat İzinleri

Memurların Refakat İzinleri www.mevzuattakip.com.tr Memurların Refakat İzinleri Memurların yakınlarından birilerinin hastalıkları veya tedavileri halinde de onlara refakat edebilmeleri için refakat izni kullanmaları, Devlet memurlarına

Detaylı

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ 7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ Ceza ve hukuk yargılamasında 05.08.2017 tarihinden itibaren verilen kararlara karşı, (5 Ağustos 2017 Tarihli ve 30145 Sayılı Resmî Gazete Mükerrer yayınlanan

Detaylı

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar. 21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE'DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA

Detaylı

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 26.07.2012/139-1 DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının E: 2010/6979 K: 2012/667 sayılı Kanun Yararına Bozma

Detaylı

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 19-09-2018 Karar Sayısı : 147/2018 Dosya No : 10-55/2018 Katılan ler : Selim ALTINCIK (BaĢkan) Doç. Dr. Figen YEġĠLADA (BaĢkan Yrd.) Kubilay

Detaylı

tarihli ve 5352 sayılı ADLÎ SĠCĠL KANUNU 1 (Resmi Gazete: 1 Haziran 2005/25832)

tarihli ve 5352 sayılı ADLÎ SĠCĠL KANUNU 1 (Resmi Gazete: 1 Haziran 2005/25832) 25.5.2005 tarihli ve 5352 sayılı ADLÎ SĠCĠL KANUNU 1 (Resmi Gazete: 1 Haziran 2005/25832) DEĞĠġĠKLĠK YAPAN KANUNLAR: 1) 6.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun (Resmi Gazete: 19 Aralık 2006/26381). 2) 26.2.2008

Detaylı

TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ GENEL KURULUNUN TOPLANTI, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ GENEL KURULUNUN TOPLANTI, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ GENEL KURULUNUN TOPLANTI, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Türkiye Adalet Akademisi

Detaylı

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T. 31.3.2014 AVUKATIN BAŞKA BİR AVUKATA KARŞI ASİL YA DA VEKİL SIFATIYLA TAKİP EDECEĞİ DAVA ( Barosuna Bir Yazı İle Bildirmemesi/Türkiye

Detaylı

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 2. Dersin amacı ve planı 18 3. CMH ve Hukuk

Detaylı

T.C. YARGITAY 21. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2011/6147

T.C. YARGITAY 21. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2011/6147 ESAS NO : 2011/6147 KARAR NO : 2011/5727 Y A R G I T A Y Ġ L A M I MAHKEMESĠ : Kütahya ĠĢ Mahkemesi TARĠHĠ : 22/03/2011 NUMARASI : 2010/156-2011/449 : TES-Ġġ SENDĠKASI (MEHMET TAV ALI ADINA) velav.mehmet

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15329 Karar No. 2013/8585 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/1 5510 S. SGK/101 5510 SAYILI YASANIN YÜRÜLÜĞÜNDEN ÖNCE MEMUR VE İŞTİRAKÇİ OLANLARIN

Detaylı