Hanede şiddet büyük toplumsal bir sorundur

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Hanede şiddet büyük toplumsal bir sorundur"

Transkript

1 AZB 4057 BASEL Das Bevölkerungswachstum in der Schweiz beschleunigt sich Die Schweizer Bevölkerungszahl wächst schneller als gedacht. Nach neusten Schätzungen wird die Bevölkerung schon 2019 die Grenze von 8,5 Millionen Einwohnerinnen und Einwohnern überschreiten, vier Jahre früher als noch 2010 erwartet. >> 8 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmak için... Bern Büyükelçiliği yazılı bir açıklama yaparak seçmenlere cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl oy kullanacağına dair bilgi verdi. >> 7 Hanede şiddet büyük toplumsal bir sorundur Sayın Bayan von Salis, Ailede ve ilişkide şiddet konusundakş önemli çalışmalarınız için size çok teşekkür ederiz. Bu konu kesinlikle okuyucularımızın da çok ilgisini çekecektir ve bu yüzden sizi okuyucularımıza tanıtmak istiyoruz ve onlara birkaç soru ile değerli çalışmalarınızı daha yakından tanıtmak istiyoruz. >> Zürich te Kızıl Yardım (rote hilfe) toplantısı yapıldı AKP iktidarı son bir yılda ölüm saçtı Haziran İsyanı nın başladığı günden beri AKP iktidarı ölüm kusuyor. İsyan günlerinde bugüne kadar 13 insan polisin yasal mermisi, gaz bombaları ve fiziksel şiddeti nedeniyle hayatını kaybederken Soma da 301 işçi taşeron sistemi ve güvencesizlik nedeniyle yaşamını yitirdi. >> Sosyal yardım hakkında bilmeniz gerekenler >> 15 >> 9 Zürich Pestalozzi kitaplığında Tusakların Sesi sergisi açıldı Tüm ülkelerde yaşayan devrimciler, yurtseverler ve özgürlük savaşcıları, özellikle inandıkları davaları uğruna hapse düşerler. Bu uğurda hapishanlerde insanlık dışı işkencelerden geçselerde, hiç bir zaman yollarından dönmezler. >> 6 Basel de Kürtçe eğitim yasallaştı Basel de, Kürtçe eğitiminin yasallaşması yönünde yapılan başvuru kabul edildi. İsviçre nin Zürih Kantonu nda Kürtçe nin kullarda verilmesinin kabulünden sonra, Basel Kantonu nda da Kürtçe nin okul müfredatında yer alması onaylandı. >> 6 Kaos ve ateş çemberinden aklımız ile çıkacağız Aus diesem Teufelskreis aus Chaos und Feuer werden wir uns durch unsere Intelligenz befreien BAŞYAZI >> 3

2 2 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ BAŞYAZI 3 Yatalak hastalara bakanlar için yeni toplu iş sözleşmesi «Evde Yaşam» derneği ve Unia sendikası 1,5 yıldır sürdürülen görüşmelerin ardından, yatalak hastalara evde hizmet verenlerin çalıştığı branşı kapsayan, İsviçre nin almanca konuşulan bölgesine uygulanacak olan toplu iş sözleşmesini imzaladı. Amaç çalışanların Haklarını korumak ve bakım kalitesini arttırmak. Yeni imzalanan toplu iş sözleşmesi sadece, yatalak hastaların bakımını evde yapan, tıbbi bakım hizmeti vermeyen özel firmalarda çalışan kişileri kapsıyor. Toplu iş sözleşmesi sadece Almanca konuşulan bölgede uygulanacak. Bu alanda hizmet veren kamu sektörü kuruluşları ve kar amacı gütmeyen kamu sektörü sözleşmesi çerçevesinde hizmet sunan kurumlar bu toplu iş sözleşmesi kapsamında yer almıyor. Büyük Başarı Yeni toplu iş sözleşmesi, sürekli genişleyen özel hizmet sektöründe çalışan emekcilerin haklarının korunması için atılan önemli bir adım. Bu nedenle, toplu iş sözleşmesine imza atan taraflar, işçi sendikası ve işveren kurumu alınan kararları resmi kurumların onaylaması için Devlet Ekonomik İlişkiler Sekreterliğine başvurma kararı aldılar. Asgari ücret Toplu iş sözleşmesi kapsamında asgari ücretde belirlendi. Meslek diploması olmayan işçilerin saat ücretinin kademeli olarak 2008 yılına kadar 22 Franka yükseltilmesi kararlaştırıldı. Diğer maaş kategorilerinin belirlenmesinde, çalışanların mesleki tecrübesi, eğitim ve meslek içi eğitim seviyesi dikkate alındı. Ayrıca 13. aylık ödenmeside kararlaştırıldı. Ben işsizdim. Bu süre zarfında pansiyon kasadaki hesabım devam eder mi? Ben uzun bir süre sanayide memur olarak çalıştım. İşverenime verilen siparişlerde azalma olması nedeniyle, işlerimiz azaldı ve bana çıkış verildi. Dört ay işsiz kaldım. Şimdi başka bir iş buldum ve çalışıyorum. Merak ettiğim ve size sormak istediğim konu pansiyon kasa ile ilgili. İşsiz olduğum süre içinde pansiyon kasadaki hesabım devam etti mi? Yaşlılık için para biriktirebildim mi? Hayır. İşsiz olanlar, ikinci sütun olarak adlandırılan sakatlık ve ölüm rizikosuna karşı yaptırılan zorunlu mesleki emeklilik sigorta kapsamında yer alıyor. Fakat pansiyon kasa zorunlu sigorta kapsamına girmiyor. Pansyion kasaya kayıt yaptırabilmek için, günde Frank (yılda Frank) kazanmak gerekiyor. İşsiz olup, günde Frankın üzerinde, günlük işsizlik parası alanlar pansiyon kasaya bağlıdır. Primin yarısını sigortalı kişi, yarısını işsizlik sigortası öder. İş anlaşmanızın bittiği ilk ayda, işsizlik sigortasına başvurmamış olsanız bile, hala sakatlık ve ölüme karşı sigorta kapsamında yer alırsınız ve sizin kayıdınız pansiyon kasada devam eder. Daha sonra birikiminiz sigorta BVG (LPP) vakfında toplanır, fakat emeklilik tassarufu buna dahil değildir. Pansiyon kasaya çıkış verildiğinde, çıkış verilene kadar ki süreçde biriken para, çıkış ödeneği olarak emeklilik mevduat hesabına yatırılır. Şu an çalıştığınız için, biriken paranız, yeni işvereninizin kayıtlı olduğu emekli müessesesine havale edilmiştir. Thomas Baumgartner, work İş saatleri ve kontrol mercileri Bu branşda çalışanlar için çok büyük bir önem arz eden, iş ve dinlenme saati, yol parası ve işe çağrıldığı zaman hazır olma konularıda toplu iş sözleşmesi çerçevesinde kurala bağlandı. Ayrıca çalışan her kişinin hastalık para sigortası yaptırma zorunluluğu getirildi. Diğer bütün Toplu İş Sözleşmelerinde de olduğu gibi Siz sordunuz Unİa cevapladı bu toplu iş sözleşmesi çerçevesinde alınan kararların uygulanması için kontrol mercilerinin oluşturulması karara bağlandı. Ayrıca meslek içi eğitimin teşvik edilmesi kararlaştırıldı. Böylece, hem çalışanların mesleki alanda ilerlemesi, hemde bakım kalitesinin arttırılması sağlanmış olacak. Aurora García Gönüllü sigorta yaptırabilirmiyim? 1 mayıs 2014 tarihinden itibaren işsizlik parası alıyorum ve pansiyon kasamı gönüllü olarak kendim finanse etmek istiyorum, bu mümkün mü? Evet bu mümkün, işsiz olduğunuz süre zarfında, emeklilik tasarrufu için kendiniz ödeme yapabilirsiniz. Bunu ya emeklilik mevduat hesabında, veya eski pansiyon kasanıza ödeme yaparakda gerçekleştirebilirsiniz. Eski işvereninizin pansiyon kasasında kalabilmeniz için, iş yerinizin pansiyon kasasının buna izin vermesi gerekir. Yaşlılık için yapacağınız tassarrufu tamamen kendiniz finanse etmeniz gerekir. İşsiz olduğunuz süreç zarfında emeklilik mevduat hesabı vakfı BVG (LPP) ye başvurarak kendinizi sigortalayabilirsiniz. İşsizlik parası alan bir kişi olarak, ölüm ve sakatlık rizikosuna karşı sigortalısınız. Emeklilik Plan Kurumu WO da emeklilik birikimi için para biriktirmeye devam edebilirsiniz. Ayrıca primden feragat ederek de emeklilik tasarrufuna devam ettirebilirsiniz. Bu konuda detaylı bilgi edinmek için internet sitesine bakınız: chaeis.net/bvg-berufliche vorsorge/einzelpersonen/anmeldung.html. Emeklilik tasarrufunu BVG (LPP) ye göre gönüllü devam ettirmek istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta var: İş yerinizin kayıtlı olduğu, yada daha önce kayıtlı olduğunuz herhangi bir pansiyon kasadan çıktıktan sonra, en geç 90 gün içerisinde başvuru belgelerinin kayıt olmak istediğiniz BVG emeklilik mevduat hesabına ulaşmış olması gerekir Türkiye de cumhurbaşkanlığı seçimleri ve İsviçre de yaşayanların tavrı! 10 Ağustos 2014 tarihinde Türkiye kendi cumhurbaşkanını seçmek için ilk kez sandık başına gidecek. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlar da bulundukları ülkelerde ya da Türkiye de kayıtlı oldukları seçmen bölgesinde cumhurbaşkanlığı için oy kullanacaklar. Konu hakkında, Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğunun seçimlerde nasıl oy kullanılabileceğine dair gerekli bilgiler Merhaba nın hem bu, hem de bir önceki sayısında bulunmaktadır. Hem tatil hem seçim 10 Ağustos 2014 tarihi her ne kadar İsviçre de okul tatillerinin bitmesine denk gelse de, İsviçre de yaşayan çok sayıda TC vatandaşı o dönemde Türkiye de olacak. Doğal olarak herkes kendisine yakın bir adayı oylarıyla destekleyecek. Umarız geçen yıl tatil için Türkiye de izin yapanların başına gelenler bu yıl gelmez. Türkiye de izin yapanlar, en yetkili kişilerin, Ramazan ayı olmasına rağmen, her gün toplumu ayrıştırdıklarına, kendisinden olmayanları aşağıladıklarına, hatta kendilerinden olmayanların üzerine tank ve toplarla yürüdüklerine, kendisinden olmayanların ölümü hak ettiklerine dair nutuk, söylem ve eylemlerine yaşayarak şahit oldular. İslam aleminin dostluk, dayanışma ve birleşme ayı olan Ramazan ayında, ne yazık ki Türkiye tarihinin en büyük zulmü yaşatıldı. Her gün onlarca tv kanalında ağıza alınmayacak laf, söylem ve saldırılarla milyonlarca insan ötekileştirilmeye, zulme uğratılmaya ve aşağılanmaya çalışıldı. Yine aynı süreci, aradan bir yıl geçmesine rağmen, yine bir Ramazan ayında, yine bir tatil ayında yaşayacağız gibi görünüyor. Die Präsidentschaftswahlen in der Türkei und die Haltung derer, die in der Schweiz leben! Am 10. August 2014 wird in der Türkei zum ersten Mal für die Präsidentschaftswahlen zur Urne gegangen. Türkische Staatsbürger, die im Ausland leben, können in den Ländern, in denen sie sich befinden oder aber in der Türkei in de Provinz, in der sie registriert sind, ihre Stimme abgeben. Zu diesem Thema hat Merhaba die nötigen Informationen des Generalkonsulats der Republik Türkei bezüglich der Stimmabgabe sowohl in dieser als auch in der vorherigen Ausgabe veröffentlicht. Urlaub mit der Wahl verbinden Auch wenn am 10. August 2014 die Ferien in der Schweiz schon vorbei sind, werden sich viele in der Schweiz lebende Türkische Staatsbürger zu dieser Zeit in der Türkei aufhalten. Natürlich wird jeder den Kandidaten unterstützen, den er als richtig empfindet. Wir hoffen, dass sich für die, welche ihren Urlaub in der Türkei verbringen, die Ereignisse des letzten Jahres nicht wiederholen. Türkeiurlauber erlebten letztes Jahr wie viele Verantwortliche, obwohl es der Monat Ramadan war, jeden Tag die Gesellschaft splitterten, Personen, die sie nicht unterstützten beleidigten, sie mit Panzern und Wasserwerfern angriffen und sogar Reden hielten, in denen klar gesagt wurde, dass jeder, der sie nicht unterstützte, den Tod verdient habe. Im Monat Ramadan, der eigentlich ein Monat der Freundschaft, der Solidarität und des Zusammenkommens für die islamische Welt ist, hat die Türkei leider die größte Tyrannei ihrer Geschichte erfahren. Jeden Tag sah man auf Dutzenden von Fernsehkanälen wie unaussprechliche Wörter benutzt, aufpeitschende Reden gehalten und unverhältnismäßige Angriffe durchgeführt wurden, wie man Millionen von Menschen versuchte zu verfremden, tyrannisieren und beleidigen. Kaos ve ateş çemberinden aklımız ile çıkacağız Tatilde insanlık, dostluk, dayanışma ve paylaşmanın yerini yine ya bizdesin ya da düşmansın ve ölümlerden, işkencelerden, polis gazı ve coptan beğen beğenebildiğin kadar dönemini yaşayacağız ve tüm ötekiler de yaşıyor olacak. Hem Cumhurbaşkanı seçimleri var, hem de Türkiye nin tam destek verdiği, büyütüp, besleyip Suriye de devrim fedaileri olarak gönderdiği cinayet ve katliam makinaları, silahlarını, kendini besleyenlere doğrulttu. Diğer yanda ise başta başbakan olmak üzere, birçok bakan ve iktidar mensubu hakkında açılan yolsuzluk dosyaları ve bunların arkasından başlayan iktidar savaşları sonrası on binlerce emniyet müdürü, polis, savcı ve hakim, bürokrat ve yönetici kıyım ve sürgünleri dolu dizgin gidiyor. Normal koşullarda dünyanın herhangi bir yerindeki bir ülkede bu olayların binde biri olsa yüz tane hükümet yıkılacakken, Türkiye de tam tersi oluyor. Haklarında dava açılanlar, dava açanlara savaş açarak yüzsüzce koltuklarına yapıştılar, üstelik kendi yasaları ve hukuklarını da ayaklar altına alarak Keza, Türkiye nin, kendisine komşu ve komşunun da komşusu olanlar olmak üzere dahi, tek bir dostu kalmadı ve herkesle kavgalı hale geldi. Bu kaos ortamında nasıl özgür bir seçimden bahsedilecekse, bir cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Ve Es sieht ganz so aus, als ob man diesen Prozess, obwohl seither ein Jahr vergangen ist, dieses Jahr wieder erleben würde, wieder im Monat Ramadan, wieder in den Ferien. Anstatt im Urlaub Menschlichkeit, Freundschaft, Solidarität und Zusammenhalt zu erfahren, bekommt man zu hören Entweder bist Du einer von uns, oder Du bist unser Feind, wir werden diesen ganzen Prozess mit Toten, mit Folter, Pfeffergas und Polizeiknüppeln nochmals erleben, und die Anderen werden es auch erleben. Es gibt einerseits die Präsidentschaftswahlen, andererseits haben die als Wächter der Revolution bezeichneten Mord- und Massakermaschinen in Syrien, die man unterstützt hat, in die Hand gebissen, die sie jetzt gefüttert hat, sie richten jetzt auch ihre Waffen auf uns. Außerdem besteht gegen viele Minister, allen voran den Premierminister der Verdacht der Korruption, dies wiederum führte zu einem Machtkampf um die Regierung bei dem Zehntausende von Polizeipräsidenten, Polizisten, Staatsanwälte und Richter, Bürokraten und Manager gefeuert oder versetzt wurden. Falls nur ein Tausendstel dessen, was in der Türkei passiert ist, unter normalen Bedingungen in einem anderen Land der Welt passieren würde, wäre die Regierung schon längst gestürzt, in der Türkei hingegen passiert genau das Gegenteil. Die, gegen die Klage wegen Korruption erhoben wurde, haben ganz schamlos die Kläger beschuldigt, ihnen den Krieg erklärt und kleben förmlich immer noch in ihren Ämtern, sie haben sogar ihre eigene Justiz untergraben Naturgemäß hat die Türkei, eingeschlossen die direkten und indirekten Nachbarn, keine Freunde mehr, ist mit allen zerstritten. Wenn man in diesem Chaos noch von einer freien Wahl sprechen kann, dann gibt es also die Staatspräsidentschaftswahlen. Und die Auslöser dieses Chaos stellen sich dort hin und wollen vom Volk Stimmen bekommen. Das geht wirklich zu weit! Welch eine bu kaosun aktörleri halkın karşısına çıkıp halktan oy isteyecekler. Bu kadarına da pes doğrusu! Ne yüz değil mi? Bir ülke düşünün ki herkes birbirine düşman hale getirildi. Tüm komşularıyla düşman hale getirildi. Tüm dünya Türkiye ye, insan hakları ve özgürlükleri ayaklar altına almasına, hukuk tanımazlığına, cezaevlerini gazeteci cezaevlerine çevirmesine, kendisinden olmayan herkesi düşman ilan etmesine, 10 milyonun üzerinde insanı gaz ve polis şiddetine maruz bırakmasına, çocuk yaşta insanların polis tarafından öldürülmeleri emrini ben verdim diyen bir başbakan yönetimine, Soma da 301 insanın ölümüne 4 bin polisle giden bir başbakanına, her gün televizyonlarda ağza alınmaz laflarla birbirine küfreden yöneticilerine bakarak açıkça tavır aldı. Türkiye ve dünya, açıkça Türkiye nin bir ateş bataklığına, zulüm ve polis devleti haline getirilmesine karşı tavır aldı. Ama tüm bunların sorumluları yine halkın karşısına çıkıp, hatta Avrupalara kadar gelip kendilerine oy istiyorlar. Pes doğrusu!... Ama bir gerçeği unutuyorlar, her insanın bir aklı var, bir vicdanı ve bir tecrübesi var. Neden Türkiye yi bu duruma getirenlere ve onların Cumhurbaşkanı adayına oy versinler ki? Yıllardır insanlar yaşadıkları ülkelerde bin bir zorluk ve sorunla yaşarken bu Türkiye yi ve Ortadoğu yu karıştıran iktidar Schamlosigkeit, Unverfrorenheit! Stellen Sie sich ein Land vor, in dem man die Menschen zu Feinden gemacht hat. Alle Nachbarn in diesem Land sind verfeindet. Die ganze Welt hat gesehen, wie in der Türkei Menschenrechte und Freiheit mit Füßen getreten werden, wie die Justiz untergraben wird, wie Journalisten die Gefängnisse füllen, wie jeder, der nicht wie sie denkt, als Feind ausgerufen wird, wie mehr als 10 Millionen Menschen unter Pfeffergas und polizeilicher Gewalt leiden mussten, wie ein Premierminister über junge Leute, Kinder eigentlich noch, sagen kann Ich habe der Polizei befohlen, sie zu töten, wie in Soma 301 Menschen sterben mussten und der Premierminister mit 4000 Polizisten als Schutz dorthin fährt, wie sich jeden Tag Verantwortliche im Fernsehen gegenseitig beschimpfen, die ganze Welt hat das gesehen und mit Bestürzung reagiert. In der Türkei und auf der ganzen Welt protestiert man dagegen, dass die Türkei zu einer Kampfarena wird, zu einem tyrannischen Polizeistaat. Und was tun die Verantwortlichen? Sie treten wieder vor das Volk und werben um Stimmen. Da bleibt einem wirklich die Sprache weg! Aber eines vergessen sie, jeder Mensch verfügt über eine Intelligenz, ein Gewissen und über Erfahrung. Warum sollte man dann seine Stimme denen geben, die die Türkei in eine solche Lage gebracht haben und deren Kandidat für die Präsidentschaftswahlen wählen? Seit Jahren haben ide Menschen in ihrem Land mit Tausend Schwierigkeiten zu kämpfen, mit welchem Recht fordert uns also die Regierung, die die Türkei und den gesamten mittleren Osten aufgemischt haben, auf, ihnen unsere Stimme zu geben? Was haben sie je für uns getan? Frauen werden als Bürger zweiter Klasse behandelt und finden keine Arbeit, müssen zu Hungerlöhnen arbeiten, unsere Kinder haben Schwierigkeiten, eine gute Schul- und Berufsbildung zu erhalten, wir werden zu Arbeitslosigkeit und Armut verurteilt, werden damit bedroht, sahipleri ne yaptılar ki bizden oy isteyecekler? Biz, kadın olduğumuzda ikinci sınıf muamelesi görüp iş bulamazken, düşük ücrete mahkum edilirken, çocuklarımız eğitim, okul ve meslek sorunları yaşarken, işsizken ve yoksulken, yurt dışı edilme ile tehdit edilirken, yaşlılıkta da pek çok sorun yaşarken ve bin bir sorunla boğuşurken, bu, Türkiye yi karıştırarak insanları birbirine düşürenler, bizim için ne yaptılar? Dememiz o ki, İsviçre de yaşayan her insan elini vicdanına koyacak, insanlığını test edecek, gönlünü ve aklını kullanarak, bizi sağılacak inek muamelesine tabi tutanlara, gereken dersini verecektir. İnsanlığa, tarihe, inançlarına saygılı her insan, alnı açık ve gönlü açık olarak çocuklarının yüzüne bakacak bir tavırla, cumhurbaşkanlığı için oyunu kullanacaktır. Halkına yalan söyleyene, halkına zülüm uygulayana, halkın değerlerini çalana, toplumu birbirine düşürene, komşuları ile düşman olana, komşularının katledilmesine ön ayak alana, çoluk çocuk milyonlarca insana şiddet uygulayana, toplumu birbirine düşüren, ayrıştıran ve bölene, kısacası bizden, sizden, insanlıktan ve haktan ve hukuktan yana olmayana tek bir oy verilmez. Halkımız artık, benim hırsızım, arsızım, zulmedenim, katilim, hak ve özgürlük düşmanım, hukuk ve özgürlük tanımayanım demeyecek. Kim olursa olsun, geçmişte kimi desteklemiş olursa olsun, bu kez ve bundan sonra her zaman, artık, barışa, özgürlük ve haklara oyunu verecektir. Hepinize, her şeye rağmen iyi tatiller, sağlık ve sıhhat dileriz. Akıl ve mantıkla bu kaos ortamında doğrunun yanında yer alacağınıza inanıyoruz. Sevgi ve saygılarımla Aus diesem Teufelskreis aus Chaos und Feuer werden wir uns durch unsere Intelligenz befreien das Land verlassen zu müssen, haben im Alter immer noch mit Schwierigkeiten zu kämpfen und die Schuldigen, die die Türkei aufgemischt haben, was haben die für uns getan? Was wir damit sagen wollen, ist, jeder Mensch, der in der Schweiz lebt, sollte seine Hand auf sein Herz - und Gewissen - legen, seine Menschlichkeit beweisen, sein Herz und seinen Verstand benutzen und diesen Leuten, deren einziges Ziel es ist, uns wie Kühe zu melken, zu zeigen, wo es langgeht. Jeder Mensch, der Respekt hat vor der Menschheit, vor der Geschichte, vor dem Glauben, wird mit reinem Herzen und reinem Gewissen für die Präsidentschaftswahl an die Urne gehen. Denen, die ihr Volk belügen, die es tyrannisieren, die die Werte des Volkes stehlen, die die Gesellschaft gegeneinander ausspielen, die mit ihre Nachbarn verfeindet sind, die dabei helfen, ihre Nachbarn ermorden zu lassen, die auf Millionen von Menschen, Kinder und Jugendliche eingeschlossen, Gewalt ausüben, die die Gesellschaft gegeneinander aufwiegeln, teilen und verfremden, die nichts mit uns, mit Ihnen und mit Gerechtigkeit und Justiz zu tun haben wollen, sollte man noch nicht einmal eine einzige Stimme geben. Das Volk hat diese Menschen bisher mit der Begründung, und wenn sie auch Diebe, Tyrannen, Mörder, Feinde von Recht und Freiheit, Verleugner von Justiz und Freiheit sind, so gehören sie doch zu uns verteidigt, das werden sie nun nicht mehr tun. Jeder, egal wen er in der Vergangenheit unterstützt hat, sollte jetzt und von nun an seine Stimme für Frieden, Freiheit und Recht abgeben. Wir wünschen Ihnen allen trotz der widrigen Umstände einen angenehmen Urlaub, Gesundheit und alles Gute. Wir glauben fest daran, dass auch Sie in diesem Chaos mit Verstand und Logik das Richtige tun werden... Mit Liebe und Respekt

3 4 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 5 Offen und solidarisch Nein zu Ecopop Das Bündnis offen und solidarisch, das am 1. März die nationale Grosskundgebung auf dem Bundesplatz organisiert hat, plant die Bildung eines wirtschaftsunabhängigen Abstimmungskomitees gegen die Ecopop-Initiative. In diesem werden sich unter anderem die Gewerkschaften, die SP und die Grünen, Jungparteien und Jugendorganisationen sowie Migrantenorganisationen beteiligen. Für den 1. November ist eine zweite Kundgebung für eine offene Schweiz auf dem Bundesplatz geplant. Folgende Gründe gegen die Ecopop-Initiative stehen dabei im Vordergrund 1. Ecopop diskriminiert und schottet ab: Die Annahme der Ecopop-Initiative würde den Aufenthaltsstatus ausländischer Mitbürgerinnen und Mitbürger drastisch verschlechtern. Die Initiative würde zu einem Bruch mit Europa führen und weitreichende Auswirkungen auf die Arbeitsplätze, Sozialsysteme, Bildung und Kultur in der Schweiz haben. 2. Ecopop verschlechtert die Arbeitsbedingungen: Eine starre Obergrenze für die Zuwanderung würde den Mangel an Fachkräften (zum Beispiel im Pflegebereich) verschärfen, zu mehr Schwarzarbeit, mehr prekären Arbeitsverhältnissen und damit auch vermehrtem Druck auf die Löhne führen. 3. Ecopop löst keine Umweltprobleme: Wer die Umwelt schützen will, muss bei der Raumplanung, der Klimapolitik und der Verkehrspolitik ansetzen. Die Ecopop- Initiative leistet dazu keinen Beitrag. Vielmehr würde sie die Anzahl an Grenzgängerinnen und Grenzgängern und damit den Pendlerverkehr erhöhen. 4. Ecopop hilft Menschen in Entwicklungsländern nicht: Wer die Lebenssituation in Entwicklungsländern verbessern will, setzt auf Bildung, Gesundheit und die Stärkung der Frauen. Kondome verteilen ist Entwicklungspolitik von gestern. Die Ecopop-Initiative fällt in das alte Paradigma der Bevölkerungskontrolle zurück und ignoriert die strukturellen und wirtschaftlichen Ursachen des Bevölkerungswachstums. Weitere Informationen: Regula Rytz, Co-Präsidentin Grüne Partei Schweiz, Nationalrätin BE, Andy Tschümperlin, Präsident SP- Fraktion, Nationalrat SZ, Rita Schiavi, Mitglied Geschäftsleitung Unia, Emine Sariaslan, Präsidentin Forum für die Integration der Migrantinnen und Migranten (FIMM), Kadınlar hâlâ ayrımcılığa maruz kalıyor 28 Nisanda, özel sektörde çalışanların maaş yapısının gelişimini ele alan, 2012 yılı ücret yapısı anketi sonuçları açıklandı. Gelişmeler kaygı verici yılına kadar azalmaya başlayan erkek ve kadın ücretleri arasındaki fark, tekrar artmaya başladı. Aynı işi yapmasına rağmen kadınlar erkeklerden % 19 oranında daha az ücret alıyorlar. Horizonte, Unia da eşitlik alanından sorumlu Anja Peter ile konuştu. Kadın ve erkek ücreti arasındaki fark tekrar arttı. Ne düşünüyorsun? Utandırıcı bir durum! Anayasa ve yasa eşit işe eşit ücreti öngörüyor. Kadınlar toplumun her alanında erkekle aynı haklara sahip. Maalesef bu durumu her iş veren kabul etmiyor. Kadınlar toplumun gelişmesine çok büyük katkıda bulunuyor. Evişleri yapıyor, çocukları yetiştiriyor, evde bakıma muhtaç kişilere bakıyor ve ayrıca işyerinde çalışıyor. Buna rağmen, kadınlar ayrımcılığa maruz kalıyor. Hangi kadınlar ayrımcılığa maruz kalıyor? Bütün kadınlar. Her branşda, meslekde ve hiyerarşik seviyede ayrımcılığa rastlanıyor. Bir bankanın müdiriyesi, müdüründen daha az maaş alıyor. Kadınlara sadece kadın olduğu için daha az ücret ödeniyor. Kadınlar erkeklerden 1800 Frank daha az maaş alıyor. Genel olarak hesaplayacak olursak, işverenler kadınlara her yıl yaklaşık 8 milyar borçlanıyor. Ücret ayrımcılığına en çok maruz kalan hangi branş? Toplu İş Sözleşmesinde (TİS) asgari ücretin belirlendiği branşlarda ücret ayrımı daha düşük, Otelciliği bu konuda örnek verebiliriz. Bu alanda ücret farkı perakende satıcılık alanına göre daha düşük. Bu nedenle TİS ve asgari ücret kadınlar için önemli. Asgari ücret inisiyatifinin talebi olan, en az 22 Frank saat ücreti, kadınların maaşının Frank artmasını sağlıyor. Fakat iş verenler sürekli olarak ücret eşitliğine karşı çıkıyorlar İş verenlerle yapılan anket sonucuna göre, iş verenler ücret eşitliği ilkesine uymuyorlar. İş verenler eşitlik yasasını sürekli ihlal ediyorlar. Unia yeni bir yasanın çıkartılmasını talep ediyor. Böylece, işverenlerin ödediği maaşları kontrol etme ve yasaya uymayan işverenleri cezalandırma imkanı elde edilebilir. Anja Peter, Unia esitlik bölümü sekreteri Ücret Yapısı Anketinde kadınlar açısından olumlu olan rakamlarda var mı? Daha çok kadın meslek sahibi, çalışan kadınların sayısı yüksek ve çalışan annelerin sayısında artış var. Bazı sorunları belirtmek istiyorum: Kadınlar yarı zamanlı işlerde (part-time) çalışıyor. Böylece aile, ev işi ve iş yerinde çalışmayı birarada yürütebiliyor. Yarı zamanlı işlerde çalışmak, az maaş, meslekde yükselme şansının düşük olması, ve daha az sorumluluk isteyen işlerde çalışmayı beraberinde getiriyor. Kadınlar genellikle, hasta bakıcılık, kuaför ve satış elemanı gibi az ücret ödenen mesleklerde çalışıyorlar. Bu nedenle kadınlar emekli oluncada daha az emekli aylığı alıyorlar. Unia kadınlara daha yüksek ücret ödenmesi için mücadele ediyor. Ücret ayrımcılığına karşı etkili bir mücadele yöntemi var mı? Evet. Ödedikleri ücreti düzenli olarak analiz eden işverenler ya hiç, yada çok az ücret ayrımcılığı yapıyorlar. Şefaf ücret sistemide eşit dağılımı teşfik ediyor. Tecrübelerimize dayanarak söyleyebilirim ki, işverneler, ücret analizini gönüllü olarak yapmıyorlar. Bunu yapmaya mecbur kılınmaları gerekir.

4 6 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 7 Zürich Pestalozzi kitaplığında Tusakların Sesi sergisi açıldı Tüm ülkelerde yaşayan devrimciler, yurtseverler ve özgürlük savaşcıları, özellikle inandıkları davaları uğruna hapse düşerler. Bu uğurda hapishanlerde insanlık dışı işkencelerden geçselerde, hiç bir zaman yollarından dönmezler. Bu mücadeler uğruna kan, can ve nice bedeller ödeselerde, nice baskılara maruz kalsalarda, baş eğmeden inandıkları ve mücadele ettikleri davalarından ödün vermezler, yollarına mücadelerine onurlu bir şekilde devam ederler. Baskılara ve zülme aldırmadan, ölümle yaşam arasında, toplumdan uzakda olasa dört duvar arasında özgürlük ruhuyla yaşamlarının son damlasına kadar direnirler. Bu hapihanelerde bütün yayın yasaklarına maruz kalmalarından dolayı, kitap, dergi, gazete ve her türlü yasakların olduğu ortamlarda o yiğitler sözlerini mektuplara, satırlara dökerler. O hapishanlerde faşist diktatörlüklerin ve onların uzantılarının inim inim inletiği işkencelerde, işkencehanlerinde akla gelmedik uygulamalara maruz kalsalarda, sakat bırakılsalarda yiğit ve onurlu özgürlük savaşcıların direnişini kıramazlar. Bu yigitler çektikleri zülme ve işkencelere rağmen, Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar duygularını ve düşüncelerini hep mektuplara, satırlar, şiirler ve kitaplara dönüştürürler. İşte bu durumları çok iyi anlatan ve bire bir yaşanalrın satırlara dönüşümünü sergileyen Tusakların sesi sergisi Mayıs da Zürick şehri Pestalozzi kiaplığında ziyaretcilere tanıtıldı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden tusakların, hapihanlerde yazdıklar mektuplar geniş bir alana yayılarak ve orjinallerinin esas alındığı sergi duyarlı insanlarin izlenimlerine okumalarına sunuldu. Sergiye ilginin çok olması bu işin Basel de Kürtçe eğitim yasallaştı emegini çeken İsviçre TAYAD komitesini de memun etti. Türkiye hapishanelerinin ağırlıklı olduğu sergide; Almanya, İsviçre, fransa, Nıkaragua, Çin, Kolombia, Meksika, Filistin, ve ABD den özgürlük tutsaklarının mektupları sergilendi. Yapılan açıklama şu bilgilere yer verildi: Değerli Vatandaşlarımız, 1) 18 Mayıs 2012 de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6304 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun la yurtdışındaki seçmenlerin, milletvekili genel seçimi, Cumhurbaşkanı seçimi ve halkoylamasında bulundukları ülkelerde oy vermeleri hüküm altına alınmış olup, 2014 yılı yaz aylarında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde ilk kez oy kullanmaları mümkün olabilecektir. 2) Bu çerçevede; Başkonsolosluğumuz görev bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın seçimlerde oy kullanabilmeleri için Yurtdışı Seçmen Kütüğü ne kayıtlı olmaları gerekmektedir. * Vatandaşlarımızın Yurtdışı Seçmen Kütüğü ne kayıtlı olup olmadıklarını Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı nın internet sitesinden ( tr) kontrol etmeleri mümkündür. * Yurtdışı Seçmen Kütüğünde kaydı bulunmayan vatandaşlarımızın 9 Temmuz 2014 Türkiye saati ile saat ye kadar Başkonsolosluğumuza başvurarak adres beyanında bulunmaları gerekmekte olup, anılan başvuru şahsen veya posta yolu ile de yapılabilmektedir. Adres Beyanı Nasıl Yapılır: 1-Başkonsolosluğumuz web sayfası Bilgi Notları başlığı altında Adres Beyanı sayfasında mevcut Adres Beyan Formu (Form B), eksiksiz doldurulup imzaladıktan sonra, nüfus cüzdanınızın önlü arkalı fotokopisi ile birlikte İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmak için... İşleri Genel Müdürlüğü ne veya bağlı bulunulan nüfus müdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir. 2-Adres beyanı işlemini Başkonsolosluğumuzda yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın ise, auslaenderausweis, pasaport ve nüfus cüzdanı ile birlikte mesai saatleri (08:00-12:00) dahilinde Başkonsolosluğumuza gelip beyanda bulunmaları gerekmektedir. 3-Adres beyanı işlemi Adres Beyan Formu, eksiksiz doldurulup imzalanmış ve nüfus cüzdanınızın önlü arkalı fotokopisiyle birlikte postayla Başkonsolosluğumuza gönderilerek yapılabilir. Belgelerde eksiklik olduğu takdirde bu formlar işleme konulmayacaktır. 2-9 Temmuz 2014 tarihleri arasında adres beyanı başvuruları şahsen yapılabilecek, posta ile yapılan müracaatlar dikkate alınmayacaktır. * Başkonsolosluğumuz görev bölgesini oluşturan Aargau, Appenzell Ausserhoden, Appenzell Innerhoden, Basel-Land, Basel-Stadt, Glarus, Graubünden, Luzern, Schaffhausen, St Gallen, Schwyz, Thurgau, Zug ve Zürih de ikamet eden vatandaşlarımızın; 31 Temmuz, 1,2,3 Ağustos tarihlerinde yapılacak seçimde Fondli Strasse 15, 8953 Dietikon adresinde bulunan Stadthalle Dietikon da (Dietikon Şehir Salonu) 08:00-17:00 saatleri arasında oylarını kullanmaları mümkündür. Liechtenstein da yaşayan vatandaşlarımızın gümrük kapılarında oy vermeleri mümkündür. Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımızın oy kullanmak için randevu almaları gerekmektedir. Basel de, Kürtçe eğitiminin yasallaşması yönünde yapılan başvuru kabul edildi. İsviçre nin Zürih Kantonu nda Kürtçe nin okullarda verilmesinin kabulünden sonra, Basel Kantonu nda da Kürtçe nin okul müfredatında yer alması onaylandı. HSK (Heimatliche Sprache und Kultur-Anadilde ve gelinen ülke kültüründe eğitim) programı çerçevesinde, Kürtçe anadilde eğitimin yasallaşması için yapılan başvuruya olumlu yanıt geldi. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında Ağustos 2014 ten itibaren Basel Kantonu nda İsviçre okullarında ayrılacak olan sınıflarda, haftada 2 saat ana dil eğitimi görülecek. Başvurusu kabul gören öğretmen Evin Yağcı konu hakkında gazetemize yaptığı açıklamada, ilk etapta Pratteln alanında bir sınıf açacaklarını ve bu amaçla başvuruların yapılmış olduğunu, Basel de yaşayan Kürtlerin talep etmesi durumunda ise, daha çok sayıda sınıf açma kapasitesi ve hazırlıklarının bulunduğunu belirtti. Kürt Demokratik Toplum Merkezi nde Kürtçe öğretmenlik yaptığını vurgulayan Yağcı, amaçlarının Kürt çocuklarının ülkeden, anadilden, ülke kültüründen haberdar olmalarını sağlamak olduğunu dile getirdi. Kürtçe Öğretim Derneği yönetiminde yer alan Yağcı, başlattıkları anadilde eğitim çalışmalarını kantonlar düzeyinde İsviçre geneline yaymayı hedeflediklerini ve bu temelde başta öğretmen yetiştirip yeni kurslar açtıklarını, bu çalışmalara ise gönüllü katılım sağlamak isteyenleri destek sunmaya davet ettiklerini kaydetti. Ailelere de bir çağrı yapan Yağcı, ebeveynlerin çocuklarını anadil eğitimine göndermelerinin hem çocuğun gelişimini, hem de ülkeleri hakkında bilgilenmelerini sağlayacağını ve bunun da çocukların diğer okullardaki gelişmelerine katkıda bulunacağını söyledi. Kürtçe Öğretim Derneği ne şu üzerinden ulaşılabilir: zimanekurdi2008@gmail.com

5 8 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 9 Das Bevölkerungswachstum in der Schweiz beschleunigt sich Die Schweizer Bevölkerungszahl wächst schneller als gedacht. Nach neusten Schätzungen wird die Bevölkerung schon 2019 die Grenze von 8,5 Millionen Einwohnerinnen und Einwohnern überschreiten, vier Jahre früher als noch 2010 erwartet. Für 2019 rechnet das Bundesamt für Statistik (BFS) heute mit 8,524 Millionen Einwohnern. Nach dem mittleren Szenario des BFS von 2010 wäre dieser Stand erst 2023 erreicht worden. Stattdessen werden in jenem Jahr nach neusten Voraussagen 8,764 Menschen die Schweiz bevölkern, gut oder über eine halbe Million mehr als Ende Schweizweit wird sich die Einwohnerzahl nach dem aktualisierten Bevölkerungsszenario von 2014 bis 2023 um 6,7 Prozent erhöhen. Hauptgrund für das Wachstum in den nächsten Jahren bleibt die Zuwanderung, wie das BFS erklärt. Nicht für alle Kantone gleich Die stärkste Bevölkerungszunahme bis 2023 wird mit 10,1 respektive 9,5 Prozent für die Kantone Waadt und Tessin erwartet. Freiburg, Thurgau und das Wallis können ebenfalls mit Zuwachsraten von 9 Prozent und mehr rechnen. Demgegenüber werden für Appenzell Ausserrhoden, Jura und Glarus lediglich Zunahmen zwischen 2,5 und 3,1 Prozent prognostiziert. Am wenigsten dürfte die Bevölkerung gemäss BFS mit 0,4 Prozent im Kanton Uri zulegen. İsvİçre bankaları zor durumda Credit Suisse in geçen hafta suçunu kabul ederek rekor ceza ödemeye razı gelmesi sonrasında, 13 İsviçre bankası soruşturma riskiyle karşı karşıya Bloomberg un haberine göre, ABD nin offshore vergi kaçakçılığıyla mücadelesinde, Credit Suisse Group AG nin cezalara adeta yeni bir standart getirmesinin ardından 13 İsviçre bankası için soruşturma riski sürüyor. Julius Baer Group Ltd., Zuercher Kantonalbank ve HSBS Holdings Plc. nin İsviçre birimi, 19 Mayıs ta beklenmedik bir adım atıp, Amerikalıların vergi kaçırarak Milli Gelirler İdaresi ni (IRS) aldatmalarına yardım ettiği suçlamalarını kabul eden Credit Suisse in durumuna düşmemek için çaba sarfediyor. ABD vergilerden sorumlu başsavcısına göre, bu bankaların kaderini, kanuna aykırı uygulamalarının boyutu ve müfettişlerle işbirliklerinin derecesi belirleyecek. ABD Başsavcı Yardımcısı Kathryn Keneally, Uygun cezayı belirlemek için her soruşturmada ayrı ayrı verilere ve şartlara bakacağız. Credit Suisse örneğinden de açıkça görülebileceği gibi işbirliğinin varlığı ya da yokluğu oldukça önemli bir faktör şeklinde konuştu. Credit Suisse in geçen hafta suçunu kabul ederek 2.6 milyar dolar ceza ödemeye razı olmuştu. Bu anlaşma 2009 yılından bu yana 100 den fazla kişinin suçlanmasına kadar varan operasyonda bir dönüm noktası oldu. 100 e yakın İsviçre bankası ve 43 bin Amerikalı vergi mükellefi, soruşturmadan kaçınmak için, ABD Adalet Bakanlığı na başvurarak, vergi kaçakçılığı sürecinin nasıl işlediğini detaylarıyla ortaya koydu. ABD Gelir İdaresi (IRS) tarafından toplanan bilgiler, ABD nin elini 13 bankaya karşı güçlendirdi. İsviçre Finans Bakanı geçen hafta yaptığı açıklamada, Credit Suisse davasının sona ermesiyle, kalan soruşturmaların hız kazanmasının beklendiğini belirtti. Washington da vergilerden sorumlu başsavcı yardımcısı olarak görev yapan, eski Milli Gelirler İdaresi (IRS) komiser yardımcısı Mark Matthews konuya ilişkin, Görünen o ki, ABD Adalet Bakanlığı nın, bankanın tamamen harap edilmeden suçu kabul etmeye ikna edilebileceği belli davalara ilişkin bir planı var gibi gözüküyor. Eminim ki bununla karşı karşıya kalan bankalar kolay kolay avunamaz yorumunda bulundu. Yaşam standardının altında yaşayanların sayısı artıyor İlk adım: Bütceyi gözden geçirmek Sosyal yardım almaya hakkınızın olup olmadığnı öğrenmek için önce kendinize bir bütce yapmanız gerekir. Bütçe yaparken sadece gelir ve giderlerinizi değil, düzenli giderlerin haricindeki giderleri, örneğin diş tedavi masraflarını, vergi ödemelerini ve ödemeniz gereken borçlarıda hesaplamanız gerekir. Bu konuda sizlere bütçe danışmanlık bürosuda yardımcı olabilir. İnternet sayfasından indireceğiniz belgeleri (bu internet sayfasında doldurarak kendinizde bütçenizi hesaplayabilirsiniz. Bölgenizde ki bütçe danışmanlık bürosuna başvurarak randevu alabilirsiniz. Size en yakın olan danışmanlık bürosunun adresini yukarda belirttiğimiz internet sayfasında bulabilirsiniz. Danışmanlık hizmetleri genellikle ücretsiz olarak verilmektedir. Diğer hizmetler Bütçe hesabı yaptığınızda, paranızın çok az olduğunu tebit ettiyseniz, ilk yapmanız gereken iş, ek yardımdan faydalanma olanaklarını araştırmanız olmalı. Bu ek yardımlar: Burs, sağlık sigortası prim sübvansiyonları, çalışmayan ailelere yapılan ödenekler, çocuk ödeneklerini düzenli alamıyorsanız avans talep edebilisiniz. Ek yardımlara rağmen paranız yeterli değilse, sosyal yardım için başvurabilirsiniz. Asgari geçim standardı Asgari geçim standardının altında yaşıyorsanız, sosyal yardım alma hakkına sahipsiniz. Asgari geçim standardı, temel ihtiyaçlar (yiyecek, içecek, elbise vb), sağlık ihtiyaçları ve ev kirasından oluşmakta. Sosyal yardımın miktarını her kanton kendisi belirlediği için, sosyal yardım miktarında farklılıklar bulunmakta. Bu farklılık temel ihtiyaç için ödenen para miktarında da görülmekte. Her kanton pahalılığa göre sosyal yardımı arttırmamakta. Temel ihtiyaçlar evde yaşayan kişilerin sayısına göre belirlenmekte. Sosyal yardım yönetmeliği ile ilgili bilgileri internet sayfasında bulabilirsiniz: (Almanca); (Fransızca); (İtalyanca). Birikmiş paramın hepsini harcamam mı gerekiyor? Evet. Sosyal yardıma başvurmadan önce, birikmiş olan paranızı harcamış olmanız gerekiyor. Sadece belli bir miktar para bu uygulamadan muaf tutulur: Tek kişinin 4000, evli çiftlerin 8000 ve her çocuk için 2000 Frank para biriktirilmesine müsade ediliyor. Bir ailenin en fazla Franka kadar para biriktirme hakkı var. Geçiminizi sağlamak için kullanabileceğiniz herşey mal varlığı-servet olarak tanımlanmakta. Para, gayri menkul, hisse senedi ve arba mal varlığı olarak kabul edilmekte. Sadece size ait olan özel eşyalar ve ev Sosyal yardım hakkında bilmeniz gerekenler Yaşam standardının altında yaşayan her kişinin sosyal yardım alma hakkı var. Ancak sosyal yardım alabilmek için bazı konulara dikkat etmeniz gerekiyor. Bu yazımızda kimin sosyal yardım alma hakkı var, ve nasıl başvurulması gerekir konularını ele alacağız. eşyaları mal varlığına dahil edilmemekte. Fakat, eğer arabayı iş için kullanmak zorunda iseniz, sosyal yardım kurumu arabanızı satmanızı talep etmeyebilir. Evimi satmak zorunda mıyım? Evinizi satmanız şart değil. Eviniz, mal varlığı olarak kabul edilmekte, fakat evinizde, kirada oturacağınız bir evden daha ucuza oturuyorsanız, evinizi satmak zorunda değilsiniz. İşden çıkmam mı gerekir? Hayır, kesinlikle işden çıkmamanız gerekir. Tam tersine, çalışmanız sizin için avantajlı bir durum yaratır. Zürich şehrinde oturan, yüzde 40 çalışan, 1000 Frank kazanan bir kişinin kazandığı paradan 240 Frank kesintiden muaf tutuluyor. Arta kalan 760 Frank ise ödenen sosyal yardım çerçevesinde kesiliyor. SKOS (aşağıdaki kutuya bakınız) kesinlikle işden çıkmamanızı öneriyor. Böylece hem çalışıp, hemde sosyal yardım alma hakkına sahip olabilirsiniz. Akrabalarım benim için ödeme yapmak zorunda mı? Akrabaların yardım etme yükümlülüğü var. Birinci derecede akrabalar, Anne-baba, büyük anne-baba, çocuklar, torunlar birbirlerine yardım etmekle yükümlüler. Ancak, bu akrabaların maddi durumlarının iyi olması gerekir. Bunun için her akrabanın durumu özel olarak incelenir. Aynı zamanda herhangi bir maddi destek için mahkeme kararı gereklidir. Amca, dayı, teyze, hala, yeğen vb. ikinci derece akrabaların yardım etme zorunluluğu yoktur. Her şeyi bildirmek zorunda mıyım? Evet. Sosyal yardıma başvurduğunuz an, geliriniz, mal varlığınız ve ailenizle ilgili bilgileri vermek zorundasınız. Ayrıca maaş bordosu, kira sözleşmesi ve banka belgesi gibi dökümanları vermeniz gerekir. Ekonomik durumunuz ve aile ilişkilerinizde herhangi bir değişiklik olduğu taktirdede hemen sosyal yardım kurumuna bildirmeniz gerekir. / Sina Bühler, work dan alındı, Nr. 5/ 21 mart 2014 SKOS-Yönetmeliği İsviçre Sosyal Yardım Konferansı, İsviçre deki tek Sosyal Yardım Derneği (SKOS / CSIAS) olarak 50 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürüyor. SKOS sosyal yardımın hangi koşullarda ve ne kadar verilmesi gerektiğini belirlemek için yönetmelik hazırlıyor. Bu yönetmelikde yer alanlar bağlayıcı olmamakla birlikte, üyelerin çoğunluğu tarafından uygulanıyor. Yönetmelikle ilgili bilgileri ve bu konuda sık sorulan soruları ve cevaplarını internet sitesinde www. skos.ch bulabilirsiniz. İtiraz Size resmi makamlardan gelen bir kararı kabul etmediğiniz taktirde, itiraz edebilirsiniz. İtiraz süresine mutlaka dikkat edin. Resmi makamlar kararlarını yazılı olarak gönderirler ve bu kararların bir parağrafında hukuki itiraz yolu ile ilgili bilgilendirme bulunur. Parağrafda, itiraz süresi ve itiraz edilecek kurumun adı yazılır. Genellikle itiraz için avukat gerekmez. Hukuk ve sosyal danışmanlık bürolarıda itiraz yazma konusunda yardımcı olabilirler. Çekinmeyin: Sosyal yardım kurumu ev kirası ve diş tedavisi ile ilgili yapılan başvuruları genellikle reddeder. Karara karşı çıkarak, hakkınızı aramak için itiraz edin!

6 10 AVRUPA HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 11 İngiltere ye 10 milyar sterlinlik seks ve uyuşturucu dopingi İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), ülke ekonomisinin büyüklüğüne ilişkin veri ve hesaplamalarına, uyuşturucu ve seks piyasasının rakamlarını da ekleyeceğini açıkladı. İngiliz basınında da geniş şekilde yer alan ONS nin hesaplamalarına göre, seks turizmi ve yasa dışı uyuşturucu piyasasının Avrupa da en çok uyuşturucu tüketen üçüncü şehir Zürih Avrupa nın büyük şehirlerinde yapılan bir uyuşturucu araştırmasına göre 2013 yılında Zürih te günlük 1,6 kilogram uyuşturucu tüketildi. Avrupa nın büyük şehirlerinde yapılan bir uyuşturucu araştırmasına göre 2013 yılında Zürih te günlük 1,6 kilogram uyuşturucu tüketildi. Atık sularından elde edilen uyuşturucu tüketim verileri, İsviçre deki manzarayı gözler önüne serdi. Kokain tüketimi konusunda Zürih, 42 Avrupa şehri arasından Antwerpen (Belçika) ve Amsterdam dan (Hollanda) sonra üçüncü sırada yer aldı. Uluslararası bir araştırma grubu, Avrupa genelinde Zürih, Basel, Cenevre, Bern ve St. Gallen gibi İsviçreli şehirlerin de dahil edildiği uyuşturucu tüketim araştırması yaptı. Araştırmanın İsviçre ayağını yürüten Eawag Su Araştırma Enstitüsü, şehirlerin atık sularında testler yaparak hangi uyuşturucu maddesinin ne kadar kullanıldığını tespit etti. Araştırma enstitüsü, bu yöntemle kişisel test yapmadan şehir nüfusunun uyuşturucu tüketim oranını tespit ettiğini açıkladı. 20 den fazla araştırma enstitüsünün ortak çalışması Addiction dergisinde yayınlandı. Araştırma sonucuna göre İsviçre, Avrupa daki uyuşturucu tüketim ortalamasının üstünde yer alıyor. Uyuşturucu tüketimi listesinde; Zürih 3. sırada yer alırken, Basel 9., Cenevre 10. ve St. Gallen 12. sırada bulunuyor. 15. sırada yer alan başkent Bern in Avrupa ortalamasında olduğu belirtildi. Zürih, kokain tüketiminin yanında parti uyuşturucusu olarak bilinen türün de listed beşinci sırada yer aldığı ifade edildi. Gece hayatında yaygın olan uyuşturucunun, ağırlıklı olarak hafta sonları gece kulüplerinde tüketildiği bilgisi verildi. İsviçre hükümeti uyuşturucu kullanımına karşı çok sayıda çalışmaları teşvik etmesine rağmen, büyük şehirlerde uyuşturucu tüketim oranı zaman geçtikçe artıyor. yaklaşık 10 milyar sterlin değerinde hacim oluşturduğu tahmin ediliyor. Tahmini verinin ülkenin ekonomik hesaplamalarına yansıtılması halinde, örneğin 2009 yılı için ülke GSYH sini yüzde 0,7 oranında artırması bekleniyor. Bahsedilen kalemlerin gölge ekonomiler olduğunu belirten ONS, hesaplamaların daha çok farklı kaynaklardan edinilen bilgiler ve tahminler üzerine yapılacağını bildirdi. İngiltere de bu piyasaların tahmini hacminin 5.3 milyar sterlinlik kısmı seks piyasasından, 4.4 milyar sterlinlik kısmı ise yasa dışı uyuşturucu satışından geliyor. Londra kokainin Avrupa daki başkenti Portekiz in başkenti Lizbon da kurulu Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı Gözlem Merkezi yeni bir rapor yayınladı ve Avrupa kıtasındaki uyuşturucu kullanımı kosunuda ilginç bilgiler verdi. Rapor Londra nın Avrupa kıtasının kokain başkenti olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmada 42 Avrupa kenti incelendi. Lonrda ayrıca Extacy hapı kullanımının da Avrupa ortalamasının çok üzerinde çıktı. Avrupa Birliği ne bağlı olarak çalışan merkezin raporunda kokainin genel olarak batı ve güney Avrupa şehirlerinde popüler olduğu görüldü. Doğu Avrupa da en çok kullanılan uyuşturucunun görece daha ucuz olan kristal metamfetamin olduğu belirtildi. Doğu Almanya da da kulanımı artan kristal metamfetaminin en yoğun olarak kullanıldığı şehrin ise Çek Cumhuriyeti nin başkenti Prag olduğu belirtildi. EMCDDA nın raporuna göre Londra, Avrupa da kokainin en çok kullanıldığı şehirlerin başında geliyor. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi nin (EM- CDDA) yıllık raporuna göre, İngiltere nin başkenti Londra Avrupa kentleri arasında kokainin en çok kullanıldığı şehir oldu. Portekiz merkezli EMCDDA nın Avrupa Uyuşturucu Raporu 2014 verilerinde, 42 farklı şehrin kanalizasyonundaki atık suda yapılan analizde, en fazla kokaininin Londra da tespit edildiği bildirildi. Raporda, Londra nın kanalizasyon suyunda 711 miligram kokainin ana maddesi olan benzoylecgonine nin bulunduğu, Milano ve Amsterdam da tespit edilen orana göre bu miktarın çok daha yüksek olduğunun tespit edildiği ifade edildi. Bu madde, Amsterdam ın atık sularında 393 miligram, Milano da ise 233 miligram olarak tespit edildi. Söz konusu madde, kokain kullanımından sonra vücuttan atılıyor. Kişilerin kokain kullanıp kullanmadığı, sağlık merkezlerinde yapılan testler de idrardan alınan örneklerle ortaya çıkıyor. Bu arada ünlü İngiliz müzik grubu One Direction üyelerinin esrar kullanırken çekilmiş görüntüsü, İngiliz basınında geniş yer buldu. Güney Amerika ülkesi Peru da bulundukları sırada geçen ay çekildiği tahmin edilen videoda iki One Direction üyesi esrar içerken görülüyor. Grubun üyelerinden Louis Tomlinson ın bikaç dakika süren videoda İşte buradayız, Peru dan ayrılıyoruz. Esrar sigaramızı yaktık. Mutlu günler dediği duyulurken, Tomlinson ve Zayn Malik in yasadışı madde hakkında şakalaştığı dikkati çekiyor. Klişeleri yıkan araştırma Almanya da yapılan uzun süreli bir araştırma, göçmen gençlerin suça daha eğilimli olduğu yönündeki klişeyi yıktı. Araştırmanın sonuçları, Alman gençler ile göçmen gençler arasında bir fark olmadığını ortaya koydu. Almanya da Münster Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Uzmanlar araştırma için 2002 yılından itibaren Duisburg kentinde 34 bin gence, yıllık aralıklarla sorular yöneltmiş. Araştırmanın başında gençlerin ortalama 13 yaşında olduğu belirtiliyor. Son görüşmeler 2013 yılında yapılmış. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 40 ı göçmen kökenliler, bunların yarısı da Türk kökenliler arasından seçilmiş. Araştırmanın sonuçlarına göre, göçmen kökenli gençlerin suça daha eğilimli olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Kriminolog Klaus Boers, Suç etnik kökenle ilgili değil değerlendirmesinde bulunuyor. Uzmana göre, işledikleri suçlar nedeniyle ceza alan gençlerin çoğunda, göçmen kökenli olup olmamalarından bağımsız olarak, suça olan eğilimin nedenlerini eğitim açıklarında aramak gerekiyor. Araştırmayı yürüten uzmanlar, Türk gençlerinin geleneksel değerlere daha bağlı olduğunu, gençler arasındaki şiddet olaylarında büyük rol oynayan alkol sorunlarını ise daha az yaşadığına dikkat çekiyor. Ayrıca uzmanlar, Türk kökenli genç kızların Alman genç kızlara kıyasla davranışları açısından toplumsal değerlere daha uygun davrandığı yorumunu yapıyor. 90 lı yıllarda çeşitli araştırmalardan daha farklı sonuçlar elde edilmişti. O dönemde, suç işleyen gençler arasında göçmen kökenli olanların ağırlıkta olduğu saptanmıştı. Araştırmayı yürüten uzmanlardan Boers, İlk kez bu iki grup arasında önemli bir fark olmadığını gözlemledik diyor. Uzman bunu, uyum konusunda gösterilen çabalara ve göçmen kökenli çocukların eğitim şansının artmış olmasına bağlıyor. Araştırmaya göre, göçmen kökenli olsun olmasın 18 inci yaşının başına kadar en az bir kez suç işliyor. Cürümler arasında, mağazalarda yapılan hırsızlıklar ilk sırada geliyor.

7 12 TÜRKİYE HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 13 En fazla uyum sorunu çeken Türkler Nüfus ve Gelişme için Berlin Enstitüsü nce yapılan Yeni perspektifler-almanya daki entegrasyonun durumu başlıklı raporda, geçmişte göçmenlerin yaşadıkları sorunlarının hala çözülemediğine dikkat çekildi. Uzmanlar, Almanya da uygulanan entegrasyon politikasında hala eksikliler olduğuna işaret ediyor. Almanya da 7 milyon yabancı ve 8,6 milyon Alman pasaportu sahibinin yaşadığı ifade edilen raporda, Almanya da yaşayan her 5 kişiden birinin göçmen olduğu belirtildi. Göçmenlerin daha genç olduğu ancak birçok konuda Almanlara benzediklerine işaret edilen raporda, göçmenlerin zaman içinde daha az çocuk yaptığı, daha az evlenirken daha çok boşandığı ve ekonomisi güçlü olan bölgelerde yaşadıklarının görüldüğü kaydedildi. DOĞUM ORANLARI YÜKSEK Türkiye, eski Yugoslavya nın dağılmasından sonra ortaya çıkan ülkeler ve Ortadoğu dan gelen göçmen kadınların doğum oranlarının yüksek olduğu, 2012 yılında bu ülkelerden gelen kadınların ortalama 1,6 ila 1,8 çocuk sahibi olduğuna işaret edildi. Göçmenlerin, ekonomisi güçlü olan ve çalışma olanaklarının bulunduğu bölgelerde daha kolay topluma uyum sağladığı belirtildi. Göçmenlerdeki eğitim seviyesinin, son dönemde Almanya ya gelenlerde iyileşme göstermesine rağmen son 40 yılda göçmenlerin uyumu konusunda kaçırılan fırsatların ancak bugün açık bir şekilde görüldüğü ifade edildi. Geçmişte uyum politikasında kaçırılan fırsatların yol açtığı sorunların bugün gözden kaçırılmaması uyarısında bulunulan raporda, Misafir İşçi Alım Anlaşması kapsamında gelen göçmenler uzun bir zaman kendi başına bırakıldı. Bunun sonuçlarını bugün çocukları ve torunları hissediyor denildi. Enstitüsü Başkanı Reiner Klingholz, yapılan araştırmada farklı göçmen gruplarının değerlendirmeye alındığını belirterek en büyük uyum sorunu çekenlerin Türk kökenliler olduğunu belirtti. Bunun, misafir işçi olarak gelen diğer göçmen gruplarında olduğu gibi büyük oranla eğitim seviyesinin düşük olmasından kaynaklandığını ifade eden Klingholz, Türkiye den göçmen olarak Almanya ya gelen her 5 erkek ve her 3 kadının okul diplomasının bulunmadığını, bundan dolayı Türk göçmenlerin çalışma yaşamında daha az başarılı olduğunu kaydetti. KIZ ÖĞRENCİLER BAŞARILI Türk çocuklarının da eğitim sisteminde ebeveynlerinin eksikliklerini telafi edemediğine işaret eden Klinholz, kız öğrencilerinin eğitimde başarılı olduğunu vurguladı. İtalya, İspanya, Yunanistan ve Portekiz den yıllar önce misafir işçi olarak gelenlerin çocuklarının da aynı sorunlarla mücadele ettiğini belirten Klinholz, ancak Euro krizinde bu ülkelerden gelen göçmenlerin eğitim durumunun, diğer AB ülkelerinden gelen göçmenler gibi yüksek seviyede olduğunu ve iş piyasasına iyi bir şekilde uyum sağladıklarını kaydetti. Almanya nın yavaş yavaş diğer ülkelerden gelen insanlara açıldığını ve modern bir göç ülkesi olma yolunda gelişme gösterdiğini belirten Klingholz, özellikle Avrupa nın güneyinde Euro krizinden etkilenen ülkeler ve Avrupa nın doğusundan gelen insanların Almanya daki kalifiye eleman eksikliğini giderdiğini ve ekonominin istikrarlı olmasına katkı sağladığını ifade etti. Yeni göçmenler ülkelerindeki ekonomik durum düzeldiğinde gidebilirler uyarısında bulunan Klingholz, Almanya nın cazip göçmen ülkesi olması için hedefe odaklı bir uyum politikası uygulaması gerektiğini vurguladı. Almanya nın AB ülkeleri dışından da kalifiye elemanların gelmesi için çaba sarf etmesi gerektiğini belirten Klingholz, kalifiye işçilerin Avrupa Birliği ülkelerine gelmesini kolaylaştıran Mavi Kart uygulamasının ve yabancı ülkelerde elde edilen diplomaların kabul edilmesi yönünde çıkarılan yasanın doğru adımlar olduğunu ifade etti. Klingholz, Ancak bunların uygulanması yavaş işliyor ve engeller hala çok yüksek ifadesini kullandı. Göçmenlerin topluma başarılı katılım sağlamaları için eğitimin bir anahtar olduğunu belirten Klingholz, erken yaşta eğitimin desteklenmesi ve öğretmenler ile diğer eğitimcilerin farklı kökenden gelen çocuklar konusunda eğitilmesi gerektiğini belirtti. Hedef gösterilen meslektaşlarımızın arkasındayız Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın son günlerde medyaya yönelik yaptığı açıklamaları eleştirdi. TGC Yönetim Kurulu nun açıklamasında, Başbakanın gazetecilere yönelik tehdit içeren sözlerinin halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yöneltilmiş bir saldırı olduğuna dikkat çekildi. TGC Yönetim Kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada, Son günlerde meslektaşlarımız Yazgülü Aldoğan ve Yılmaz Özdil ile Melis Alphan ın da yer aldığı kimi köşe yazarlarına karşı açılan karalama kampanyasını basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün yeni bir ihlali olarak değerlendiriyoruz denildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: Başbakan Erdoğan ın yazılarını beğenmediği gazetecileri eleştirirken sarf ettiği, incitici ve tehdit içeren sözcükleri, kamuoyunun bilgilenme, haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yöneltilen bir saldırı olarak algılıyoruz. Başbakan Erdoğan ın her konuşmasından vazife çıkaran, nesnel habercilik yerine iktidar sözcülüğüne soyunan bazı gazete ve gazetecilerin meslek ilkelerini çiğneyerek meslektaşlarını kamuoyuna hedef gösterdikleri gözlemlenmektedir. Meslektaşlarımızın işten atılmaları yolundaki iktidar baskılarına da destek veren bu çabaların kendilerine gazeteciliği yakıştıran bir kesimden gelmesi üzüntüden öte mesleğimizin yeni bir utancıdır da. TGC Yönetim Kurulu olarak sırf yazılarına gösterilen tahammülsüzlük nedeniyle hedefe konulan gazeteci ve yazarlarımızın arkalarında olduğumuzu, hukuksal ve iletişimsel desteğimizi var gücümüzle sürdüreceğimizin meslektaşlarımız kadar kamuoyunca da bilinmesini istiyoruz. Başbakan Erdoğan ı basın ve ifade özgürlüğüne saygı duymaya ve gazetecileri tehdit etmekten vazgeçmeye çağırıyoruz. Ayrıca gazeteciliği yanlış yerlerde arayan bazı gazetecilere de Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi nin C maddesinde yer alan Gazetecinin Sorumluluğu ilkesini bir kez daha hatırlatıyoruz: Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere öteki tüm sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farlı olarak toplumsal nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler. Dünyanın en tehlikeli ülkeleri İngiltere nin ünlü danışma şirketi Control Risks dünyanın en tehlikeli ülkeleri saptadı. Dünyanın en tehlikeli ülkeleri RiskMap 2013 adlı araştırmayla saptandı. Bu veriler özellikle dünyanın her tarafından çalışanlan bulunduran şirketler için büyük önem taşıdığı gibi turistler tarafından da önemseniyor. İngiltere nin ünlü danışma şirketi Control Risks tarafından yapılan araştırmada incelenen ülkelerde bir yıl boyunca kaydedilen suçlar baz alınıyor. Böylece ilgili bölgedeki güvenlik tehlikesi yüksek, orta ve Bina faciasından sorumlu mühendisleri kurşuna dizdirdi Kuzey Kore nin başkenti Pyongyang da 23 katlı bir binanın geçtiğimiz günlerde çökmesinin ardından, faciadan sorumlu 4 mühendisin kurşuna dizilerek idam edildiği iddia edildi. Başkent Pyongyang da çöken ve 500 den fazla kişinin ölümüne sebep olan binayla ilgili tartışmalar sürüyor. Bugün bir cam fabrikasını ziyaret ederken görüntülenen Kuzey Kore lideri Kim Jong-un un, facianın ardından uykularının kaçtığı söyleniyor. İçerisinde Devlet Güvenlik Teşkilatı ndan da kişilerin yaşadığı binanın yapımında birçok ihmal olduğu biliniyor. Bir Japon gazetesinin haberine göre binanın hatalı inşa edildiği bilgisini alır almaz hemen sorumlu memur ve mühendislerin tutuklanmasını isteyen Kim, 4 tasarımcı mühendisi kurşuna dizdirdi ve birçok memur ve mühendise de korkunç cezalar verdi. Yapımında kaçak malzemeler kullanıldığı öğrenilen binayla ilgili 4 mühendisin kurşuna dizilerek idam edildiği öne sürüldü. İddialara göre, binanın çökmesinde sorumluluğu bulunan bir askeri görevli ise esir kampına gönderildi. Japon gazetesindeki haberde, kazanın sebebi henüz tam olarak bilinmese de inşaat işçilerinin ve mühendislerin sıklıkla, karaborsada satmak için çelik ve tuğla çaldığı iddia edildi. düşük olarak ayrılıyor. Hırsızlık ve ufak çaplı suçların yanı sıra gasp, kaçırma, silahlı saldırıları ve dolandırıcılık da kapsam altında. Araştırmanın verilerine göre hukuk ve yasaların işlemediği nedeniyle dünyanın en tehlikeli ülkelerin arasında yer alan ülkeler şunlar: Somali, Afganistan, Filistin, Sudan ile Çad ın sınır bölgesi, Kuzey Mali, Suriye. RiskMap, Irak ta durumun iyileştiğini kaydetti. İran için de şaşırtıcı sonuçlar çıktı. Güvenlik riskinin düşük olduğu kaydedilen İran, Yalnız ölüm Bir akşamüstüydü. Eşim telaşla eve geldi. Dün gece geç saatlerde bizim binaya polis gelmiş! dedi. Niçin gelmişler peki? diye sordum kendisine. Hani bizim üst kattaki komşumuz Yogo var ya o; polisi çağırmış Niye ki Bir sarhoş gece kapısına dayanmış Ee.. Kadın kapıyı açmış Adam zilzurna sarhoş, paldır küldür eve girmek istemiş! Kadın korkuyla kapıyı kapamış ama sarhoş durmadan kapıyı tekmelemiş Kadının kocası evde yok muymuş? Yokmuş Sonra? Polis çağırmış kadın. Alıp götürmüşler, ama adam kendinde değilmiş. Peki adam Ausländer (yabancı) mi? Hayır, İsviçreli. Derken, birkaç gün sonra trenle eve dönüyordum. Oturduğum kompartıman koltuğunda, Herisau da kalan öykü yazarı Necmettin Yalçınkaya yla telefonda konuşuyordum. Karşı koltukta, pek kendinde olmayan adamın biri, kendi kendine geveliyor, ama ne gevelediğini anlamıyordum. Tren, oturduğum İgis Bahnhof unda durdu. Ben indim, o da kompartımanın öteki ucundaki kapıdan indi. Eve doğru telden konuşarak ilerliyordum. Kaldığım binanın önünde yolumuz yine kesişti. O ise binaya girdi ama hangi katta oturduğunu bile bilmiyordum. Yaklaşık kırk dairesi var binanın. Bırakın kırk dairesi olan binada oturanların kim olduklarını; bu ülkede aynı kattakileri dahi bilmiyorsun Telefonu kapatıp eve girdim. Karıma: Hani geçen üst kattaki komşunun kapısına bir ayyaş dayanmış demiştin ya! dedim. E, ne olmuş! Bugün tarif ettiğin kişiye benzeyen biri benimle aynı trenle İgis te indi. Yolda yürürken dahi geveliyor, telefonla konuşurken ağzıma öykünüyordu! Almanya ile aynı risk seviyesinde yer alıyor. Güvenlik riskinin neredeyse bulunmadığı Avrupa ülkeler şöyle sıralandı: İsviçre, Lüksemburg, Skandinav ülkeleri, Slovenya aldı BUNLAR DA ORTA RİSKLİ ÜLKELER Güney italya, Kuzey İrlanda Verilere göre Yunanistan gerileyerek güvenlik riskinin orta dereceli olan ülkelerin arasında yer alırken Türkiye az riskli ülke olarak belirtildi. Ancak İstanbul u ayrı tutmaları, oranın güvenlik riskinin orta derece saptanması dikkat çekti. İsmail Güner Belki de odur. Bundan sonra kapımızı her zaman kilitlemek gerek. Bence de. Mevsim mayısın sonu olmasına rağmen havalar soğuk geçiyordu. Derken, adamla karşılaşmamın üzerinden birkaç ay geçti. Yemekten sonra genelde akşamüstü, eşimle bir saat kadar yürüyüş yapmaya çıkarız. Binanın koridorunda kesif kokular geliyordu. Koridorun camını açık bıraktık. Ancak bu koku her geçen gün biraz daha artmaya başlamıştı. Bir ara Auswart a (Kapıcıya) söyleyelim diye düşündük aramızda. Yaza girdik. Sıcaklardan olabilir diye söylemekten vazgeçtik nedense. Haziranın ilk haftasını geride bırakıyorduk. Eşim: Polisler binaya giriyor yine dedi. Oğlum hemen balkona koştu. Ellerinde eldiven takılı baba dedi heyecanla. Gözleri şaşkınlıktan ışıldadı. Binada birileri ölmüş olmalı dedi eşim. Ya da hırsız girmiş olabilir! Bak bu olabilir dedim, bu sıralar bina yabancılarla doldu. O sırada yandaki komşumuz balkondan eşime Almanca; Bina da alkolik biri ölmüş dedi. Biz de yaklaşık bir haftadır koridordaki bu kötü koku nedir, diye düşünüyorduk. dedi eşim. Peki ne zaman ölmüş? diye sorduk. 29 Mayıs akşamı aşırı alkol içmekten ötürü, eşikte ölü bulunmuş! Peki, kimi kimsesi yok muymuş? Yokmuş. Yapayalnız tek başına yaşıyormuş Bütün dış kapılar ve katlardaki pencerelerin hepsi her tarafa sinen ölü kokusu tamamıyla çıkana kadar açık bırakıldı. İçeriye salona geçtik. Eşim yüzüme baktı sevgiyle. Ben de ona. Sonra oğlum oturdu aramıza. Sarıldık birbirimize. İyi ki bir aradayız; yalnız değiliz diye sevinirken, yalnızlıktan ölen tanımadığımız komşumuza üzüldük.

8 14 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 15 Orhan Pamuk Fransa dan konuştu Orhan Pamuk, Paris te katıldığı bir radyo programında hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu. Soma daki maden kazasının hükümetin ağır ihmalinden kaynaklandığını dile getiren Pamuk, Türkiye de insan hayatı çok ucuz. İfade özgürlüğünün önüne perde çektiler. Medya kontrol altında. Otoriter bir yönetim iktidarda dedi. Orhan Pamuk, kültür kanalı France İnter Radyosu na verdiği söyleşide Türkiye yi sarsan Soma maden kazası hakkındaki soruları yanıtladı: Neden Soma kazasında halk maden yönetimine değil hükümete karşı öfkeli? Soma madeninde 300 hatta belki de 400 kişi öldü. Hükümetin ağır ihmali yüzünden. Özelleştirme ideolojisi, bütün kötü çalışma koşullarını eleştirmek için ifade özgürlüğü yok. Halk ve politik temsilcileri arasında bir boşanmadan söz edebilir miyiz? Hayır. İfade özgürlüğünü sınırlayan, aşırı derecede otoriter bir hükümet söz konusu. Başbakan son derece sert bir konuşma tarzı kullanıyor. İfade özgürlüğü sınırlı. Ama bütün bunlara rağmen son seçimlerde hala yüzde 45 oranında seçmen bu iktidara oy verdi. Bu da politik durumu daha da zorlaştırıyor. Muhalefet milliyetçiler ve laikler arasında bölünmüş. Madenciler ve tekstil işçileri konusunda Türkiye, Avrupa da işçi hakları ve çalışma koşulları açısından korkunç ve üzücü bir rekora sahip. Ne düşünüyorsunuz? Bu sadece para kazanmanın kolay yolu. İnsan hayatı önemli değil, kapitalizmin ilk etaplarında olduğu gibi sadece çok para kazanmak istiyorlar ve insan hayatlarını dikkate almıyorlar. İfade özgürlüğünün önüne perde çektiler. Umurlarında değil ifade özgürlüğü. İnsanların içinde bulunduğu koşulları dile getirmelerine izin vermiyorlar. Sadece daha çok kazanmak derdindeler. Hikayem bütün gençlere örnek olsun Berlin de doğdu. Küçük İstanbul Kreuzberg te büyüdü. Daha 8-9 yaşındayken uyuşturucu satmaya başladı. Suça karışanlar için kaçınılmaz olan onu da buldu. Hapishaneyi mesken tuttu. Hem de daha 14 yaşındayken. Yaşıtları okula giderken o demir parmaklıklarla tanıştı... Hapisten çıktı ama kendi deyimiyle uslanmadı, suça daha derin bulaştı. İşlemediği bir suçtan dolayı hapse atılmasını kendisine yediremedi. Daha da saldırganlaştı. Kendisine haksızlık yapıldığını ve boşuna hapis yattığını düşünmesi onu suç işlemeye daha da fazla itti. Adam yaraladı. Çete kurdu. Organize suçlara karıştı. 18 ine girmeden suç dosyaları boyunu aştı. Artık Kreuzberg ve Berlin de suç çevrelerince tanınan biri olmuştu Çağlar Budaklı. Kötü şöhreti hızla yayılıyordu. O da bunun hakkını veriyordu! 19 yaşında karıştığı kavgada bir kişiyi ağır yaraladı. Yakalandı... Yargılandı... 2 yıl 10 ay hapis cezası aldı... BEN KURTULDUM AMA... Cezaevinde çok düşünme fırsatı buldu. Çıktığında farklı biri olmaya karar verdi. Suçtan uzaklaştı. Uyuşturucu çetelerinin küçük çocuklara uyuşturucu sattırmasına ve satmasına engel olmak istedi. Çete üyeleri bu kez ona pusu kurdu. Saldırıya uğradı. Kafasına çekiçle vurdular. Bir ay yoğun bakımda kaldı. Ölümden döndü. 27 yaşında hayata yeniden başladı. Çağlar Budaklı, Kendimi suç çevrelerinden kurtardım. Ancak gençlerin de kurtulması için yardım edecek insanlara ihtiyaç olduğunu biliyordum. Bunun için gençlere yardım etmeye karar verdim dedi. DANS VE MÜZİK Şimdilerde 32 yaşında olan Çağlar, geçmişte yaşadıklarını ve şimdi çocuklar için yapmak istediklerini şöyle anlattı: Daha 8-9 yaşındayken bana uyuşturucu sattırdılar. Yaşım küçük olduğu için polisin bir şey yapamayacağını söylediler. Her sattığımızda bize para da veriyorlardı. Para çok tatlı geldi. Uzun yıllar bu pis işe bulaştım. Ardından şiddet olayları çıktı. Adam yaralamadan içeri girdim. Çıkınca küçük çocuklara uyuşturucu sattırmalarına ve satmalarına karşı çıktım. Gençleri suça iten sebepleri biliyorum. Bu gençlerin en büyük sorunu anlaşılmamaları. Onların derdinden en iyi ben anlıyorum. Çünkü o yoldan geçtim. Dans ve müzik grubu kurdum. Afrika kökenli arkadaşımla K.O. Müzik grubumuzu kurduk. Albüm çıkardık. Gençleri dansa ve müziğe teşvik ediyorum. Wasserturm derneğinde yaptığımız müzik, dans ve spor çalışmalarıyla gençleri şiddetten uzak tutmaya çalışıyorum. Onlara kendi hayatımı anlatıyorum. İstiyorum ki benim hikayem onlara örnek olsun. YAPACAĞIM ilk ŞEY Çağlar Budaklı, kendisini suçlardan arındırdıktan sonra düzenli bir hayat kurdu. Gençlere danışmanlığın yanı sıra bir de Berlin de ünlü bir otelde çalışıyor. Hayata yeni bir başlangıç yapan Çağlar, Yeni bir hayat kurdum. Mutlu bir yuvam var. Eğitimimi yarım bırakmanın eksikliğini hissediyorum. Bu bir burukluk benim için. Hayatı geriye sarsam yapacağım ilk şey okumak olurdu dedi. Dünya Bankası ndan Türkiye ye dolaylı vergi eleştirisi Dün ya Ban ka sı, üc ret li le rin hem Ge lir Ver gi si hem tü ke tim ver gi le ri yo luy la yük sek oran da ver gilen di ril di ği ni, Tür ki ye nin ila ve kay nak için ser ma ye ver gi le ri ni da ha çok tah sil et me si ge rek ti ği ni ra por et ti. Vergi gelirleri içerisindeki ağırlığı giderek artan ve adaletsiz vergi olarak bilinen dolaylı vergilere Dünya Bankası ndan çok çarpıcı eleştiri geldi. Dünya Bankası Yeni Bir Maliye Politikası Perspektifinin Zamanı Gelmedi Mi ismini taşıyan raporunu, dün Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ın da bulunduğu toplantıda açıkladı. Dünya Bankası raporunda, son dönemde büyümeyi destekleyen kamu gelir ve gider yapısının önümüzdeki dönemde büyümeye katkı sağlayamayacağını, Türkiye nin yeni çıkış yolu bulmasının şart olduğunu tespit etti. Türkiye deki adaletsiz vergi sistemine dikkat çekilen raporda, Son 10 yılda vergi gelirlerinin bileşi-mindeki tüketim vergilerine doğru yaşanan değişiklik çok çarpıcıdır denildi. Tüketim vergi gelirlerindeki artışın başta ÖTV olmak üzere tüketime yönelik vergi artışları ile tüketimdeki canlanmadan kaynaklandığına dikkat çekilen raporda, bu yüzden iç tasarrufların azaldığı, cari açığın arttığı tespiti yapıldı. Raporda, cari açığı önlemek için hedeflendiği gibi iç tasarrufların arttırılması halinde bu sefer de bütçe açığının artacağı bildirildi. Türkiye de ücretlilerin hem bordro vergileri hem tüketime dayanan dolaylı vergiler yoluyla yüksek oranda, sermayenin ise düşük oranda vergilendirildiği tespiti yapılan raporda, sermayeye ilave vergi getirilmese bile bu alanda tahsilatın artırılması yoluyla gelir açığının kapatılabileceği belirtildi. Yine raporda, sermayeden daha fazla vergi alınması halinde yatırımların konut sektöründen uzaklaşarak daha verimli alanlara kayacağı ifade edildi. Ma li ye Ba ka nı Meh met Şim şek, top lan tı nın açı lı şın da yaptı ğı ko nuş ma da, Dün ya Ban ka sı ra po run da yer alan ver gi ta ba nı nın ge niş le til me si tav si ye si ne ka tıl dı ğı nı söy le di. Tür ki ye nin birçok ver gi de OECD or ta la mala rı nın al tın da ol du ğu nu, ge lir ve ka zanç lar üze rinden el de edi len ver gi le rin de OECD or ta la ma la rı na gö re ol duk ça dü şük ol du ğu nu be lir ten Şim şek, Bu, şu an la ma ge li yor. Bi zim ver gi ta ba nı mız ol duk ça dar, bu nu ge niş let me miz la zı m dedi. Ra por da, son dö nem de is ti da mın ta rım dan hiz met ler ve sa na yi sek tö rü ne kay ma sı sa ye sin de dev le tin prim ge li ri yö nün den ra hat la dı ğı, an cak önü müz de ki dö nem de böy le bir iyi leş me ol ma ya ca ğı için boş lu ğun al ter natif ge lir ler le dol du rul ma sı ge rek ti ği be lir til di. Zürich te Kızıl Yardım (rote hilfe) toplantısı yapıldı Kızıl Yardım İsviçre nin Zürich sehrinde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Avrupa bilgilendirme turunda olan Kizil yardim Yunanistanda yasallastirilmasi planlanan Yüksek güvenlikli Cezaevleri konusunu gündeme tasiyip, buna karsi dayanisma grubu olusturmayı planlıyor. Toplantıya Yunanistandan katilan bir aktivist Yunanistanda yasallastirilmasi planlanan yüksek güvenlikli Cezaevleri konusunda bilgiler verdi. Konusmasinda cikarilmasi planlanan yasaya göre yüksek güvenlikli Cezaevlerine G tipi Cezaevi denilecegi, Cezaevinin güvenliginden Komiserlikler ve Emniyet müdürlügünün yetkili olacagi, dolayisiyla Cezaevi müdürünün karar almada yetkisinin azaltilacagi, tutsaklarin aileleriyle görüs ve telefon sürelerinin azaltilacagi, uslu olmayan tutsaklara görüs ve telefon yasagi getirilecegi, tutsaklarin tek kisilik hücrelerde kalip havalandirmaya tek baslarina cikarilacagi, havalandirma saatinin kisaltilacagi, tutsaklarin DNA larinin alinmasinin ve baska yerlerde kullanilmasinin onlarin iznine tabi olmayacagi, Polisin izinsiz silah kullanma yetkisinin oldugunu söyledi. Yüksek güvenlikli Cezaevlerinin A,B, ve C kategorileri olacagi ve C kategorisinde antiterör yasasina göre cezalandirilmis, itaatsiz ve tehlikeli politik tutsaklarin konulacagi aktarildi. Yunanistan gelen aktivis ve Isvicre Kizil Yardim katilimcilari yaptiklari konusmalarda devrimcilere yönelik bütün baski ve yildirma calismalarina simdiye kadar hep karsi mücadeleyle ve direnmeyle karsi konuldugunu, bunun en güzel örnegini Yunanistanda bulunan Türkiyeli devrimcilerin verdigini ifade ettiler. Türkiyede F Tipi Cezaevlerine karsi verilen mücadelenin ve yasana kayiplarin aynisini yasamak istemiyorsak simdiden mücadeleye baslamamiz gerekir sözleriyle toplantiya katilan cesitli gruplari eylem birligine davet ettiler. Isvicre Tayad Komitesinin de yer aldigi toplantida Yunanistandaki Türkiyeli devrimci tutsaklarin bulunduklari kosullar hakkinda da bilgi veren Yunanistan Kizil Yardim katilimcisi ayrica Isvicre Tayad Komitesine duyarliligi ve katilimlari icin tesekkür etti, Tayad Komitesinin dayanismaya destek olmasindan memnun olduklarini söyledi. Kizil Yardim, ( Rote Hilfe ) Politik tutsaklarin tutsaklik öncesinde, sirasinda ve sonrasinda durumlariyla ilgili medyaya bilgi akisini sagliyor. Cezaevlerindeki tutsaklara Avukat saglanmasi, Mahkemelerde gözlemci olarak yer almasi, cezaevlerindeki tutsaklara finansal yardim saglanmasi, mahkeme ve Avukat giderlerinin karsilanmasi, parasal cezalarda yardim etmek, tutsak aileleriyle dayanisma icinde bulunmak, tutsaklarla ilgili eylemlerde organize etmek ve yer almak, dayanisma amacli birligi saglamak ve seminerler düzenlemek, Cezaevlerindeki tutsaklarin yasam kosullarinin düzeltilmesi icin mücadele veriyor de Hukuki Yardim adi altinda Almanya da kurulan Kizil yardim, 1970 de cesitli gruplarin birlesmesiyle Kizil Yardim ( Rote Hilfe ) adini aldi. Kizil yardim dayanisma Seminerlerine 17 Haziranda Stuttgart, 20 Haziranda Berlin, 21 Haziranda Dresden ve 23 Haziranda Hamburg da devam edecek. Metin Agbuga

9 16 DÜNYA HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 17 Türkiye de 120 bin köle var İlk Dünya Kölelik Endeksi açıklandı. Endekse göre; Türkiye 160 ülke arasında 90 ıncı. Avrupa da kölelik riski en yüksek ülke ve 120 bin kölesi var. Walk Free Foundation, dünyanın ilk Kölelik Endeksi ni açıkladı. Endeks içinde kölelik, borç esareti, zorla evlilik ve çocuk satışı/istismarı gibi kölelik benzeri uygulamalar, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, küçük yaşta evlilik dahil uygulamaların oluşturduğu çağdaş kölelik kavramının dünyadaki durumunu ortaya koymayı amaçlıyor. Dünya Kölelik Endeksi nin ilk üç sırasını Moritanya, Haiti ve Pakistan oluşturuyor. 162 ülkenin son sıralarında kuzey Avrupa ülkeleri bulunuyor. Köleliğe uzanan risklerin de ölçüldüğü Endeks te Türkiye, Avrupa nın kölelik açısından en fazla risk taşıyan ülkesi olarak ilan edildi. Türkiye 162 ülke arasında 90 ıncı sırada yer aldı. Walk Free Foundation adlı kuruluş tarafından hazırlanan ve bir rapor eşliğinde sunulan, çağdaş köleliğin yaygınlığını ölçen endekste Türkiye de 120 bin 201 köle bulunduğu tahmin edildi. Birçok yoksul ülkenin uygar dünyayla birleştiği kavşak noktasında bulunan Türkiye, barındırdığı köle sayısına dayalı alt endekste ise 29 uncu oldu. Raporda Türkiye de inşaat, şoförlük, ev işleri gibi işlerde çalışan yabancı göçmenlerin durumuna değinildi. Moldovalı kadın, erkek ve çocuk işçilerin özellikle Ukrayna, Rusya, BAE, Türkiye ve Kosovo da sömürüye tabi tutulmalarına dikkat çekildi. Köleliğe uzanan risklerin de ölçüldüğü Endeks te Türkiye, Avrupa nın kölelik açısından en fazla risk taşıyan ülkesi çıktı. DÜNYADA 29.8 MİLYON KÖLE VAR Endeks, kölelik, borç esareti, zorla evlilik ve çocuk satışı ve istismarı gibi kölelik benzeri muameleler, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, küçük yaşta evlilik dahil uygulamaların oluşturduğu çağdaş kölelik kavramının dünyadaki durumunu ortaya koymayı amaçladı yılını kapsayan endekse göre dünyada 29.8 milyon köle bulunuyor. İZLANDA DA 22 KÖLE VAR Endekse göre, birinci sırada en kötü durumdaki 3.7 milyon nüfuslu Moritanya nın puanı 100 üzerinden ve ülkedeki köle sayısı 151 bin. 73 milyon nüfuslu ve sınırları içinde 120 bin 201 köle koşullarında yaşayan insan bulunan Türkiye nin kölelik puanı ise En iyi durumdaki, 100 üzerinden 1 puan alan, 320 nüfuslu İzlanda da 22 köle saptandı. İsveç te bin 237, Swaziland da bin 302, Yunanistan da bin 466, Küba da 2 bin 116, Hollanda da 2 bin 180, İngiltere de 4 bin 426, İspanya da 6 bin 8, Fransa da 8 bin 541, Almanya da 10 bin 646, Ermenistan da 10 bin 678, Arnavutluk ta 10 bin 372, Irak ta 28 bin 252, Suudi Arabistan da 57 bin 504, ABD de 59 bin 644, İran da 65 bin 372, Japonya da 80 bin 032, Meksika da 103 bin 010 köle tespit edildi. Endekste ülkelerin Ortalama Kölelik Riski Skoru da incelendi. Ülkeler için insan hakları, köleliğe karşı politikaları, ayrımcılık, devletin istikrarı, hakların gelişimi riski puanlarının oluşturduğu Ortalama Risk Skoru saptandı. Buna göre Türkiye nin risk puanları şöyle: -Ülkenin çağdaş kölelikle mücadelede kabul ettiği politikaların kapsamı: Ülke vatandaşlarına tanınan insan hakları garantileri: Ülkenin insani ve ekonomik gelişmişliğinin düzeyi: Karışıklık ya da yüksek düzeyde yolsuzluk gibi faktörleri yansıtan ülkenin istikrarı ya da istikrarsızlığı: Ülkede kadınların karşılaştığı ayrımcılık düzeyi: Ortalama risk skoru: Köle çalıştırmada durumu iyi İzlanda da risk skoru 14.55, en kötü durumdaki Moritanya da skor olarak saptandı. Türkiye elde ettiği risk skoruyla Avrupa nın kölelik konusunda en riskli ülkesidurumunda bulunuyor. Avrupa nın diğer ülkelerinin kölelik risk skorları şöyle: Arnavutluk 40.90, Karadağ, 36.41, Çek Cumhuriyeti 22.09, Macaristan 34.90, Bulgaristan 30.52, Bosna Hersek 45.09, Sırbistan 36.83, Hırvatistan 34.30, Polonya 25.70, Slovakya 25.58, Slovenya 16.32, Makedonya 38.67, Türkiye 48.54, Romanya 35.96, Litvanya 31.27, Estonya 27.77, Letonya 36.93, İtalya 28.47, Almanya 15.27, Fransa 21, Hollanda 11.09, Portekiz 21.38, İspanya 21.24, Avusturya 7.74, Belçika 12.48, Danimarka 12.68, Finlandiya 10.13, Yunanistan 34.23, Lüksemburg 16.91, Norveç 10.15, İsveç 7.80, İsviçre 17.63, İzlanda 14.55, İrlanda 17.87, İngiltere Nüfusta yaygınlığı endeksinin yanı sıra köle sayısı bakımından yapılan ikinci bir endekste Türkiye 29 uncu sırada gösterildi. Sahip oldukları köle nüfusa göre sıralanan 30 ülke şöyle: Hindistan 13.9 milyon, Çin 2.9 milyon, Pakistan 2.1 milyon, Nijerya 701 bin, Etyopya 651 bin, Rusya 516 bin, Tayland 472 bin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti 462 bin, Myanmar 384 bin, Bengladeş 343 bin, Tanzanya 329 bin, Sudan 264 bin, Nepal 258 bin, Uganda 254 bin, Vietnam 248 bin, Endonezya 210 bin, Brezilya 209 bin, Haiti 209 bin, Gana 181 bin, Mozambik 173 bin, Özbekistan 166 bin, Fildişi Kıyısı 156 bin, Kamerun 153 bin, Moritanya 151 bin, Filipinler 149 bin, Polonya 138 bin, Kolombiya 129 bin, Nijer 121 bin, Türkiye 120 bin, Burkina Faso 114 bin. TÜRKİYE DE 120 BİN KÖLE Endeksin Pakistan a ayrılan bölümünde Türkiye hakkında Pek çok yetişkin Pakistanlı erkek ve kadın gönüllü olarak Körfez ülkelerine, İran, Türkiye, Güney Afrika, Uganda, Maldivler, Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerine ev işleri, şoförlük, inşaat işleri gibi düşük vasıflı işler için gönüllü olarak göç ediyor. Birçok göçmen yasadışı iş ve işçi bulma kuruluşlarının hileli şekilde yaptıkları işe almanın kurbanı haline geliyor. Baskı, ücretlerin ödenmemesi, pasaportlarına el konulması ve fiziksel istismar şeklinde denildi. Kılıçdaroğlu ndan Rize deki HES protestosunda yaşananlara tepki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Rize deki HES protestosunda dayak yiyen başörtülü kadını gündeme taşıdı. Başörtülü bacımızı ne hale getirdiler diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan a seslendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Rize deki HES protestosunda dayak yiyen başörtülü kadını gündeme taşıdı. Başörtülü bacımızı ne hale getirdiler diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan a seslendi. Kılıçdaroğlu nun konuşmasından satır başları: Nazım Hikmet in cenazesi Türkiye de olmalıdır. Bana soracak olursanız Gezi Parkı nda olmalıdır. Bir çınar ağacının altında. Gezi ye gidenler kendilerini bir ağaç gibi tek ve hür yaşamak istiyorlardı. Ve onlar kavgadan kutuplaşmadan değil barıştan uzlaşmadan yanaydılar ve diyorlardı ki bir orman gibi kardeşçe yaşamalıyız. Onun vasiyetini yapabilmeliyiz. Nazım ı tekrar rahmetle anıyoruz onu her zaman yaşatacağız. Gezi Türkiye de tarihi değiştiren bir olaydır. Eğer zulme ve baskıya karşı direniyorsanız siz insan olmanın gereğini yapıyorsunuz. Zulme karşı sessiz duran dilsiz şeytandır. Gezi sırasında bir diktatör bozuntusunun karizması çizildi. Ve bunu içine sindiremedi ve hala içinde bir kin var. Ne kadar çok insan ölürse o kadar zevk alıyor. Kandan şiddetten bu kadar zevk alan bir başka politikacı yoktur herhalde 21. yy da. Bir iç savaş çıkarmayı bile göze aldı. Camide içki içiyorlar dedi. Niye bunu söylüyor insanları birbirine düşürmek için. Başörtülü bacıma saldırdılar dedi. Gerçek ortaya çıktı ki böyle bir şey yok. Merak ediyorum iç çatışma olsaydı yüzlerce inan ölseydi ne kazanacaktı acaba kişi bir kadına saldıracak ve hiç kimse ses çıkarmayacak. Görüntülerini yayınlayacaktı ne oldu yayınladı mı? 76 milyon vatandaşımızın vicdanına sesleniyorum size açıkça yalan söyleyen bir kişinin hala arkasında duracak mısınız? Hala yalanın arkasında duruyor. 14 yaşındaki Berkin Elvan ı terörist diye miting meydanlarında tanıttı. COPLA BİZE VURMAYA BAŞLADILAR Fotoğrafta gördüğünüz Havva Bir, bir Anadolu kadını. Bu Anadolu kadının başına ne geldi onu anlatacağız. Rize İkizdere de HES yapılıyor. Köy susuz kalıyor. Bizim suyumuzu kesmeyin diyorlar. Sen misin yolun kenarında oturan. Bakın ne diyor: Yapılması planlanan santral için zaten az olan suyumuzu elimizden almak istiyorlar. Karayolunun kenarında bekliyorduk. 20 kadın oturuyorduk. Kalkmamız için hiçbir uyarı yapmadılar. Komutanın saldırın dediğini duydum. Sonra copla bize vurmaya başladılar. Ben artık askere de polise de güvenmem. BAŞÖRTÜLÜ BACIMIZI NE HALE GETİRDİLER Havva Bir, bir Anadolu kadını. Bizim büyüğümüz. Suyuna köyüne sahip çıkmak istiyor. Coplarla üzerine gidilip dövülüyor. Başörtülü bacımıza saldırdılar diyordu değil mi. Başörtülü bacımızı ne hale getirdiklerini görüyor mu acaba? Vatandaşlarımız sesleniyorum. Anadolu kadının gördünüz köyünün suyuna sahip çıkmak istiyor. Cop, dayak var mı var. Bunlara karşı çıkmak hepimizin görevi. Bütün Anadolu kadınlarına sesleniyorum. Havva nın başına gelenler yarın sizin başınıza da gelebilir. Kime karşı bir diktatör bozuntusuna karşı. Onun için kendisine benzer düşünenler dost diğerleri düşman. Dayağı yiyen sadece Rizeli köylüler mi? Soma nın devamıdır bu. Özel kalem müdürü gitti tekme attı. Kendisi gitti tokat attı. Özür dilemesi lazım. Dilemiyorsa Başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım. Bütün bu haksızlıklara rağmen hep beraber direneceğiz. Umutsuzluğa düşmeyeceğiz. Tipik bir örneği Yalova da ortaya çıktı.

10 18 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 19 Acil pasaport hattı hizmete girdi Emniyet Genel Müdürlüğü, pasaporta acil ihtiyaç duyan vatandaşlar için çağrı merkezi oluşturdu. Emniyet Genel Müdürlüğü, pasaporta acil ihtiyaç duyan vatandaşlar için bir süre önce Acil Başvuru Formu nu hizmete sokmuştu. Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı şimdi de pasaporta acil ihtiyaç duyan vatandaşlar için çağrı merkezi oluşturdu. Pasaport almak için beklemek istemeyen ve acil yurtdışına çıkması gerekenler, herkes gibi tr adresinden pasaport başvurusu yapıp randevu alıyordu. Randevu alanlar, ardından pasaportunu alacağı emniyet müdürlüğüne gidip acil başvuru formunu dolduruyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı, resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, acil pasaport alan vatandaşların arayabileceği telefon numaralarını kamuoyuna duyurdu. Açıklamada, Pasaporta acil ihtiyacı olan vatandaşlarımıza yönelik numaralı telefon numaralarının olduğu çağrı merkezi oluşturulmuştur denildi. Almanya dan Tayyip notası! Başbakan Erdoğan ın, Köln ziyaretiyle ilgili Almanya dan gelen eleştirilere sert cevap vermesi Berlin in sabrını taşırdı. Türkiye nin Berlin Büyükelçisi, dün Dışişleri ne çağrıldı ve Rahatsızlık iletildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın, Köln de AKP lilerle yaptığı miting öncesi ve sonrası gelen tepkilere verdiği sert cevaplar Berlin i kızdırdı. Erdoğan ın özellikle kendisini, Başbakan Erdoğan artık Türkiye ile ilgili olarak olumsuz bir imaj veriyor. Ziyaret Türk-AB ilişkilerini de olumsuz etkileyecek ve Türkler e bunun bedeli olacak diye eleşterin Yeşiller Eşbaşkanı Türk kökenli milletvekili Cem Özdemir i hedef alan konuşmalarından duyulan rahatsızlık Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu na iletildi. Dün Dışişleri Bakanlığı na çağrılan Karslıoğlu ile görüşmeyi Dışişleri Bakanlığı Siyasi Direktörü Hans Dieter Lucas ın gerçekleştirdiği ve doğrudan Bu ifadelerden rahatsızız dediği öğrenildi. Alman Dışişleri nden yapılan açıklamada konuyla ilgili olarak şöyle denildi: Türk- Alman ilişkilerinin gelişmesi için, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın Köln e yapacağı ziyaret öncesinde dahi önemli çaba harcayan bir Alman politikacı hakkında, komuoyu önünde bu tür açıklamalar, Türk- Alman ilişkilerini teşvik edici bulunmuyor denildi. Lucas ın, Karslıoğlu ndan Berlin in duyduğu bu rahatsızlığı hükümete iletmesini istediği belirtilirken, aynı zamanda Başbakan Erdoğan ın, Alman Cumhurbaşkanı ile ilgili papaz ifadesinin de rahatsızlık yarattığı ve onun da gündeme geldiği sanılıyor. Boşanınca ev kimde kalacak? Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye de boşanan çiftlerin sayısı 2012 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 2,7 artış göstererek 123,325 e yükseldi. Yani boşanmalar her geçen gün ne yazık ki artıyor. Peki, ailenin en temel ihtiyacını karşılayan gayrimenkuller boşanma sonrasında kimde kalıyor? İstanbul Barosu Avukatlarından Avukat Nilgün Sivrioğlu boşanmadan sonra eşler arasında mal paylaşımının özellikle gayrimenkuller bazında nasıl gerçekleştiği konusunda bilgiler verdi den sonraki tüm evlilikleri ve daha eski tarihli evliliklerde de 2002 den sonra edinilen malları kapsayan bu uygulamanın istenirse değiştirilebildiğini söyleyen Sivrioğlu, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren günümüze geçerli olan yasal mal rejimi Edinilmiş Mallara Katılım şeklindedir. Yani eşler, evlilik tarihinden sonra çalışarak, sosyal sigorta ya da özel sigorta aracılığıyla, miras ve bağış dışında edindikleri tüm mallarda ortak olarak hak ve tasarruf sahibi. Gayrimenkul ve menkul, evlilik birliği içindeki tüm edinimler için geçerli olan yasal rejim haricinde, Mal Birliği ve Mal Ayrılığı şeklinde eşlerin seçimine bağlı mal rejimleri vardır dedi. Buna göre eşler yasal rejim olan, Edinilmiş Mallara Katılım rejiminden faydalanmak istemezlerse; evlilik anında beyan ile veya evlilikten sonra noterde düzenleterek ya da bir avukata bunu düzenletip notere onaylatarak, mal rejimini değiştirebiliyor. Ancak herhangi bir seçim yapmazlarsa 2002 den itibaren geçerli olan Edinilmiş Mallara Katılım yasal rejimine tabi oluyorlar. Boşanma durumunda, evliliğin iptali ya da ölüm sebebi ile evlilik sonlandığında önem arz eden bu ortaklık, gayrimenkuller konusunda malın kimin üzerine kayıtlı olduğu sonucunu değiştiremiyor. Ancak diğer eşin bu maldan payını yani yasal hakkını boşanmanın bir sonucu olarak istemesini sağlayabiliyor. Edinilmiş mallar üzerinde özellikle sıkça rastlandığı gibi; erkeğin üzerine kayıtlı olan gayrimenkul üzerinde ipotek tesisi halinde, diğer eşin muvaffakatının da arandığını söyleyen Sivrioğlu, 2002 den itibaren geçerli olan bu yasal rejimle evlilik birliğinde edinilen mallar bakımından diğer eşin haklarını korunmasının amaçlandığını ifade etti. Evliliğin özellikle boşanma ile sona ermesinden sonra, malın paylaşımı anlamında edinilmiş mallardaki payı talep etmenin seçim meselesi olduğunu söyleyen Sivrioğlu; bu durumda eşlerin, 2002 den sonra edindikleri gayrimenkulün kimin üzerine olursa olsun %50 adına tescilini, ya da bedelinin ödenmesini isteyerek, yasal mal rejiminden yararlanabileceğini açıkladı. Gayrimenkul yarı yarıya ya da eşlerden biri üzerine alınmış olmasının önemi olmaksızın, Edinilmiş Mallara Katılım düzenlemesi ile hak aranabiliyor. Ancak bu uygulama boşanmalar esnasında talep edilirse hak sağlıyor. Yani sadece ilgili kişinin talebi doğrultusunda gayrimenkulün paylaşımı söz konusu Talep edilmediği takdirde kendiliğinden elde edilen bir hak sağlanmıyor. Avrupa Parlamentosu Türkiye yi kınadı Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, dün (1 Haziran) yaptığı yazılı açıklamada, orantısız güç kullanmakla eleştirdiği polis saldırılarını kınadı. Muiznieks, mesajında insan hakları vurgusu yaptı. Avrupa Parlamentosu, (AP) Türkiye nin çeşitli kentlerinde düzenlenen Gezi olaylarının yıldönümü gösterileri sırasında polisin tutumunu eleştirdi. AP, Türkiye yi kınayan bir mesaj yayınladı. Gezi olaylarının yıldönümünde ölenleri anmak için yapılan gösterilere katılanlara karşı, biber gazı, gaz bombası TOMA lar kullanan, gazetecilere karşı şiddet ve yasak uygulayan polisi eleştiren Avrupa Parlamentosu, hükümetin 25 bin polisi göstericilerin üzerine AB ve Türkiye de uyuşturucu sorunu Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi nin (EMCDDA) açıkladığı yıllık uyuşturucu raporuna göre, Avrupa da eroin ve ecstasy gibi uyuşturucu maddelerin en fazla ele geçirildiği ülke Türkiye oldu. 28 AB ülkesi ile Türkiye ve Norveç in de bağlı olduğu EMCDDA, merkezi Lizbon da düzenlediği basın toplantısında, 2012 yılına ait verilerin bulunduğu Avrupa Uyuşturucu Raporu nu sundu. Buna göre, AB ülkelerinde ele geçirilen toplam eroin miktarı 5 ton olarak verilirken, Türkiye de bu miktarın 13 ton 300 kilogram olduğu belirtildi. Rapora dahil edilen 30 ülke arasında en fazla ecstasynin ele geçirildiği ülke, 357 kilogram (2 milyon 961 bin 553 adet) ile yine Türkiye oldu. Ele geçirilen esrar miktarında ise İspanya dan (yaklaşık 325 ton) sonra yaklaşık 27 tonla Türkiye geliyor. AB ülkelerinde eroin kullanımının düştüğünü ifade eden EMCDDA, Türkiye de ele geçirilen eroin miktarının geçen yıllara oranla artış gösterdiğine dikkati çekti. göndermesini kınadı. Avrupa Parlamentosu nun İnsan Hakları Komiseri Niels Muiznieks Türkiye deki gösteriler, bir yıl önce Taksim deki Gezi Parkı ile başlayan gösterilerin yıldönümü için düzenlenen gösterilerdir. Türk hükümetinin göstericilere ve olayları izleyen gazetecilere müdahalesi ülkedeki insan hakları konusunda büyük endişe ve soru işareti yaratmaktadır. Polisin ve Türk hükümetinin tutumunu kınıyoruz dedi. Türkiye nin de aralarında olduğu 47 üyesi bulunan uluslararası kuruluşun insan hakları konusunda en yetkili ismi olan Muiznieks, basın organlarına gönderdiği yazılı mesajında Türk polisinin göstericilere ve gazetecilere karşı kullandığı orantısız gücü kınıyorum. ifadelerine yer verdi. Tanınmış Letonyalı insan hakları savunucusu, yaşanan şiddet olaylarının Türkiye de son zamanlarda endişelerini artıran tutumunun bir devamı niteliğinde olduğu yorumunu da getirdi. Zaman da yer alan habere göre Muiznieks Güvenlik yetkililerinin görevlerini kötüye kullanması hukukun üstünlüğüne karşı doğrudan bir tehdittir ve bu tutum hoş görülemez. dedi. Muiznieks, Türkiyeli yetkililere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin (AİHM) kararlarına ve 2013 yılının Kasım ayında kaleme aldığı raporun içeriğindeki tavsiyelere göre hareket etme çağrısında bulundu.

11 20 DÜNYA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 21 Hanede şiddet büyük toplumsal bir sorundur Ein Interview mit Frau Christine von Salis Leiterin Interventionsstelle gegen häusliche Gewalt Merhaba: Sayın Bayan von Salis, Ailede ve ilişkide şiddet konusundakş önemli çalışmalarınız için size çok teşekkür ederiz. Bu konu kesinlikle okuyucularımızın da çok ilgisini çekecektir ve bu yüzden sizi okuyucularımıza tanıtmak istiyoruz ve onlara birkaç soru ile değerli çalışmalarınızı daha yakından tanıtmak istiyoruz. C: Basel Eyalet Kantonunun hanede şiddete karşı kurulan müdahale merkezini iş arkadaşım Alexa Ferel ve ben ortaklaşarak yönetiyoruz. Amacımız, yakın sosyal alanda şiddeti durdurmak, mağdurları korumak ve suçluları sorumlu tutmaktır. Hanede şiddet büyük toplumsal bir görevdir ve biz bu görevi üstlenmeye hazırız ve buna mecburuz da, çünkü bundan doğan acı ve onun sonuçları çok fazla. Görevlerimiz arasında örneğin bu konu ile ilgili çalışan meslek gruplarının eğitimi yer alıyor, örneğin sağlık alanında. Ayrıca hanede şiddet konusu ile ilgili hukuki hususlar ve gelişmeler ve de siyasi yönelimler de bizi ilgilendiriyor ve biz bu konuda sürekli yorumlarımızı açıklıyoruz. Diğer bir görev alanımız ise kamu oyunun bu konuda hassaslaştırılması ve bilgilendirilmesi. Bir danışmanlık merkezi değil, uzmanlık merkezi olduğumuz için, mağdurları her iki Basel in mağdurlara yardım merkezlerine veya Basel kadın sığınma evine yönlendiriyoruz. Orada ihtiyaçlarına göre danışmanlık, destek veya koruma hizmeti alabiliyorlar. Ancak mağdurları korumak aynı zamanda suçlularla çalışmak anlamını da taşıyor: Basel-Merkez hanede şiddete karşı müdahale merkezi ile birlikte şiddet uygulayan erkekler için bir öğrenim programı sunuyoruz. Merhaba: Eve hoş geldiniz başlıklı, Ailede ve ilişkide şidet konulu bir serginin hazırlığını yapıyorsunuz. C: Evet, Eve hoş geldiniz adlı gezici sergi geniş bir kesime hitap etmek için harika bir fırsat ve bu sergiyi Basel yöresine almayı başardığımız için çok mutluyuz.. Merhaba okuyucularını sergide görmeyi de çok isteriz: Sergimiz Eve hoş geldiniz - ailede ve ilişkide şiddet konulu sergi 26 Ağustos ila 4 Eylül 2014 tarihleri arasında Liestal deki BL Müzesinde ziyaretçilere açık olacak. Sizleri serginin bir parçası olarak aşağıda belirtilen özel etkinliklere de davet etmek istiyoruz: Merhaba: Bayan von Salis, bu sergi için tetikleyici neydi? C: Biz bu gezici sergiyi Luzern de görmüştük. Bize hemen hitap etti ve o kadar beğendik ki, Çocukları ve Gençleri Koruma uzmanlık merkezi ile işbirliği içerisinde Liestal a almaya karar verdik. Eve hoş geldiniz dört duvar arasındaki şiddeti kamu oyuna gösteriyor ve mağdurların korunması için bir işaret veriyor. Mağdurların hayat gerçeklerina gerçekçi bir bakış sağlıyor bizi bakmaya zorluyor ve yerel yardım imkanları ve kanuni durum hakkında bilgi vererek şiddetten çıkmanın yollarını gösteriyor. Önlem adına özellikle gençlere de hitap ediliyor - ilk aşk, cinsellik, zorunlu evlilik - bu sergi konuları derinlemesine inceliyor ve yakından ilgilenme fırsatını veriyor. Merhaba: Hanede şiddetin bizden çok uzak bir olay olduğunu düşünürüz hep, başkalarının başına gelen bir olay. Bu konu bir tabu oluşturduğu için mi böyle düşünürüz, mağdurlar gördükleri şiddet hakkında Sergi Çarşamba, 27 Ağustos 2014, saat Kısır döngü - sevdiğimle birlikte zor hayatım Louise Hill ile kitap sunumu ve konuşma. Yazar kendisi bu durumu yaşamıştır: Bir zamanlar sevdiği kocasından şiddet görmüş. Louise Hill ve çocukları yıllarca büyük acılar yaşamışlar ve durumun üstesinden gelmişler. Yazar kendi tecrübelerini birebir aktarıyor ve kendisini ve çocuklarını bu zor durumdan nasıl kurtardığını anlatıyor. Louise Hill bizi dinlemeye ve öğrenmeye teşvik ediyor ve aynı zamanda mağdurlara cesaret veriyor: Hanede şiddet adlı kısır dönüden çıkmak mümkündür! Perşembe, 28 Ağustos 2014, saat Evde Şiddet - Çocuk oyunu değildir Gençler ve uzmanlar arasında diyalog, Vitamin A sahnelerinden ilham alarak. Seyirci, çoğu zaman unutulmaya mahkum olanları görüyor, yaşıyor: Ebeveynler arasındaki şiddet çocuklara zarar veriyor. Burada sonunda söz gençlere verildi ve bize de dinleme ve hareket etme fırsatı doğdu! konuşmaya utandıkları için? Siz bu sergi ile bu konuya daha açık yaklaşmaya teşvik etmek mi istiyorsunuz? C: Hanede şiddetin 20 yıl önce çok daha büyük bir tabu olduğunu düşünüyorum. Artık günümüzde bu konu haber yapılıyor, televizyonda, belgesel filmlerde ve medyada. Araştırmalar yaptırılıyor, gerek Federal Devlet tarafından, gerekse özel kurumlar tarafından. Uluslararası seviyede hanede şiddet mağdurların korunması için artık çeşitli anlaşmalar var. Çok insan artık bu konuda desteklerin mevcut olduğunu biliyor, mağdur yardım kurumlarının, kadın sığınma evlerinin, polisin yardım edebileceklerini biliyorlar. Ancak mağdurlar için şiddet gördükleri bir ilişkiden ayrılmak çok zor. Bu konu her haliyle üzüntüye ve çok fazla utanca sebep veren bir konu. BU utanç da insanların susmasına yol açıyor. Bu sergi bu suskunluğa karşı ve bakışları başka yöne çevirmemeye karşı teşvik etmeyi amaçlıyor. Merhaba: Biz Merhaba gazetesi olarak bu konuda birden fazla yazı ve broşür yayınladık, okuyucularımız da konuyla çok ilgileniyorlar. İsviçre de mevcut durumla ilgili bize birkaç istatistiksel veri verebilir misiniz? C: Tabii ki İsviçre de hanede şiddet ile ilgili size birkaç güncel rakam verebilirim, ancak şunu da söylemek istiyorum, bilinmeyen vakalar, yani hiçbir istatistikte yer almayan vakalar oldukça fazla. Polisin suç vakaları istatistiği 2013 yılı için aşağıdaki sayıları kaydetmiştir yılında İsviçre de hanede şiddet sayılabilecek suç işlenmiştir. Bu vakaların yarısında (%49,2) mağdur ve suçlu arasında bir eş ilişkisi vardı, dörtte birinden fazlasında ise bu şiddet ayrılık aşamasında uygulanmıştır (%26,8). En çok meydana gelen suçlar saldırı (4 798), tehdit (4 244), hakaret (2 391) ve basit yaralanmalar (2 190 ). 75 vaka ağır yaralamadan ibaretti, 44 vaka öldürmeye teşebbüs ve 24 vaka hatta ölümle sonuçlanmıştır. Uzun yılları incelediğimizde bu istatistik İsviçre de her ikinci hafta bir insanın haneden şiddet sonucu öldüğünü gösteriyor. Merhaba: Ne tür ziyaretçiler bekliyorsunuz ve ziyaretçileriniz ne ile karşılaşacak? C: Sergimiz her yaştan insanlara hitap ediyor, bir şekilde hanede şiddetle karşılaşmış olan yetişkinlerin gelmesini bekliyoruz, ister şahit veya mağdur olarak, arkadaş veya komşu olarak veya öğretmen veya doktor olarak. Biz özellikle çeşitli şekillerde hanede şiddet ile karşılaşabilecek gençlere hitap etmek istiyoruz, onlar yardım edecek kurumların var olduğunu ve suskunluklarını bozabileceklerini bilmeliler. Ayrıca gençler bir noktada ilk aşklarını yaşayacaklar ve aşk adına bile herşeyin mübah olmadığını bilmeleri gerekir. Biz, önlem çalışmalarının özellikle genç insanlar için önemli olduğunu ve şiddetin önlenebileceğini biliyoruz. Bu sebeple sergi süresi boyunca yaşları arasındaki öğrenci sınıfları için özel rehberli sergi gezileri sunuyoruz. Ziyaretçileri, ister genç ister yetişkin olsun, her halükarda çok yönlü, ilginç, dokunan ve bilgi aktaran bir sergi bekliyor. Merhaba: Hanede şiddet mağduru olduğumda veya böyle bir şiddete şahit olduğumda ne yapmam gerekir? C: Hanede şiddet mağduru olduğunuzda polise (Tel. 112), mağdur yardımına (Tel ) veya kadın sığınma evine (Tel , 24 saat) başvurabilirsiniz. Bunu yapmak istemiyorsanız veya yapamıyorsanız mutlaka güvendiğiniz birine durumu anlatın. Acınızla baş başa kalmayın! Yardım istemenin ve suskunluğu bozmanın kolay olmadığını biliyoruz, ancak suskunluğunuz suçluları korur ve suskunluğunuzdan dolayı şiddet döngüsü devam eder. Hanede şiddete şahit olursanız polisi çağırın veya mağdur olan insana yukarıda belirtilen kurumlardan birinden destek istemesi için destek olun. Şiddete maruz kalan insanlara çözümlerin var olduğunu göstermek her zaman yararlıdır. Merhaba: Suçluları ne tür cezalar bekler ve mağdurları gelecekteki saldırılardan korumak için neler yapılıyor? C: Kanunlar, mağdurları gelecekteki şiddetten korumak için çeşitli imkanlar sunuyor. Örneğin polis tarafından men emri çıkarılabilir. Bu şekilde suçlunun ortak eve girmesi 12 gün için yasaklanabilir, ayrıca bu süre boyunca mağdur ile iletişime geçmesi de yasak. Bu süre hem mağdura hem de şiddet uygulayan kişiye durumu tekrar düşünmek için zaman veriyor. Ayrıca her ikisi için de danışmanlık alma imkanı mevcut. Hanede şiddet mağdurları her zaman suçlunun cezalandırılmasını istemezler, örneğin suçlunun bir eğitim programı içerisinde yeniden şiddet uygulamayı önleyecek stratejiler öğrenmesini tercih edebiliyorlar. Konu hakkında soruların cevabı ve sergi hakkında daha detaylı bilgi için okuyucularınız bize her zaman aşağıdaki adres ve telefonlardan ulaşabilirler: Tel , Häusliche Gewalt ist eine grosse gesellschaftliche Herausforderung, der wir uns stellen wollen und müssen, denn das Leid und die Folgen sind beträchtlich Merhaba: Liebe Frau von Salis, wir möchten uns ganz herzlich für Ihre wichtige Arbeit zum Thema Gewalt in Familie und Partnerschaft bedanken. Dieses Thema interessiert sicher auch unsere Leser sehr und wir möchten Sie daher unserer Leserschaft vorstellen und den Lesern durch einige Fragen einen besseren Überblick zu Ihrer wertvollen Arbeit geben. C: Die Interventionsstelle gegen häusliche Gewalt des Kantons Baselland wird von meiner Kollegin Alexa Ferel und mir in Co-Leitung geführt. Unser Ziel ist es, Gewalt im sozialen Nahraum zu stoppen, Opfer zu schützen und Täter zur Verantwortung zu ziehen. Häusliche Gewalt ist eine grosse gesellschaftliche Herausforderung, der wir uns stellen wollen und müssen, denn das Leid und die Folgen sind beträchtlich. Zu unseren Aufgaben gehören die Weiterbildung von Berufsgruppen, die mit dem Thema konfrontiert sind, zum Beispiel im Gesundheitsbereich. Weiter beschäftigen uns rechtliche Fragen und Entwicklungen zu häuslicher Gewalt und die politischen Tendenzen, zu denen wir uns immer wieder äussern. Ein weiteres Aufgabengebiet ist die Information und die Sensibilisierung der Öffentlichkeit. Da wir eine Fachstelle sind und keine Beratungsstelle, vermitteln wir Betroffene an die Opferhilfestelle beider Basel oder das Frauenhaus Basel. Dort erhalten sie je nach Bedarf Beratung, Unterstützung und Schutz. Opferschutz heisst aber auch Täterarbeit: Zusammen mit der Interventionsstelle gegen häusliche Gewalt Basel-Stadt, bieten wir ein Lernprogramm für gewaltausübende Männer an. Merhaba: Sie bereiten eine Ausstellung zum Thema Gewalt in Familie und Partnerschaft mit der Überschrift <Willkommen zu Hause vor>. C: Ja, die Wander-Ausstellung Willkommen zu Hause ist eine wunderbare Gelegenheit eine breite Öffentlichkeit anzusprechen und wir freuen uns sehr, dass es uns gelungen ist, sie zu uns ins Baselbiet zu holen.. Wir freuen uns auch darauf, die Leser und Leserinnen von Merhaba begrüssen zu dürfen: vom 26. August bis 4. September 2014 im Museum BL in Liestal <Willkommen zu Hause - eine Ausstellung zu Gewalt in Familie und Partnerschaft> Als Teil der Ausstellung laden wir zu speziellen Anlässen ein: Mittwoch, 27. August 2014, Uhr Teufelskreis mein bitteres Leben mit dem Zuckerbäcker Buchpräsentation und Gespräch mit Louise Hill. Die Autorin hat es am eigenen Leib erfahren: Gewalt durch den einst geliebten Ehemann. Louise Hill und ihre Kinder haben Jahre bitterer Verletzungen durchlebt und überlebt. Die Autorin schildert ihre Erfahrungen hautnah und erzählt, wie sie sich und ihre Kinder aus der Misshandlungsbeziehung befreien konnte. Louise Hill zwingt uns zum Hinhören und Lernen und nicht zuletzt macht sie Betroffenen Mut: Es ist möglich aus dem Teufelskreis Häuslicher Gewalt auszubrechen! Donnerstag, 28. August 2014, Uhr Gewalt zu Hause kein Kinderspiel Jugendliche und Fachpersonen im Dialog, inspiriert durch Szenen von Vitamin A. Das Publikum erlebt, was noch immer viel zu oft vergessen geht: Gewalt zwischen den Eltern schadet den Kindern. Hier haben Jugendliche endlich das Wort und wir die Gelegenheit zuzuhören und zu handeln!

12 22 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 23 Merhaba: Frau von Salis, was war der Auslöser zu dieser Ausstellung? C: Wir haben die Wanderausstellung in Luzern gesehen. Sie hat uns sofort angesprochen und uns so gut gefallen, dass wir entschieden, die Ausstellung zusammen mit der Fachstelle Kindes- und Jugendschutz, in Liestal zu zeigen. <<Willkommen zu Hause>> macht Gewalt in den eigenen vier Wänden öffentlich und setzt ein Zeichen für den Schutz Betroffener. Sie gibt einen konkreten Einblick in die Lebensrealität von Betroffenen, zwingt zum Hinsehen und zeigt Wege aus der Gewalt auf, indem sie über das lokale Hilfsangebot und geltende Gesetze informiert. Im Zeichen der Prävention werden auch Jugendliche ganz speziell angesprochen erste Liebe, Sexting, Zwangsheirat die Ausstellung thematisiert und bietet die Möglichkeit zur hautnahen Auseinandersetzung. Merhaba: Man denkt ja immer, dass Gewalt in der Familie etwas ganz weit entferntes ist, etwas, das nur anderen Leuten passiert. Denken wir so, weil dieses Thema ein Tabuthema ist, weil sich die Opfer schämen, darüber zu sprechen? Wollen Sie mit Ihrer Ausstellung Mut machen, mit diesem Thema offener umzugehen? C: Ich denke, dass häusliche Gewalt vor 20 Jahren noch ein viel grösseres Tabu war. Heute wird darüber berichtet, in Fernsehsendungen, Dokumentarfilmen, und in der Presse. Studien werden in Auftrag gegeben, sei es vom Bund oder von privaten Institutionen. Auch international gibt es diverse Abkommen zum Schutz für Opfer von häuslicher Gewalt. Viele wissen mittlerweile, dass es Unterstützung gibt, dass die Opferhilfe, das Frauenhaus oder die Polizei helfen kann. Für Betroffene ist die Lösung aus einer Misshandlungsbeziehung aber immer unheimlich schwer. Das Thema macht in jedem Fall betroffen und ist mit viel Scham behaftet. Diese Scham bringt Menschen zum Schweigen. Die Ausstellung soll dem Schweigen entgegen wirken und auffordern hinzusehen und nicht wegzuschauen. Merhaba: Wir haben als Merhaba schon mehrere Artikel und Broschüren zu diesem wichtigen Thema verfasst, das auch unsere Leser sehr interessiert. Können Sie uns einige statistische Angaben zur diesbezüglichen Situation in der Schweiz machen? C: Ich kann ihnen selbstverständlich einige relevante Zahlen zu häuslicher Gewalt in der Schweiz geben, möchte aber vorausschicken, dass es enorm viele Fällen gibt, die in keiner Statistik zum Ausdruck kommen, die sogenannte Dunkelziffer. Die Polizeiliche Kriminalstatistik 2013 hat folgende Zahlen erhoben. Im Jahre 2013 kam es in der Schweiz zu Straftaten, die dem Bereich der häuslichen Gewalt zugerechnet werden müssen. In der Hälfte dieser Fälle (49,2%) bestand zwischen Opfer und Tatperson eine aktuelle Paarbeziehung; bei mehr als einem Viertel (26,8%) passierte die Gewalt in der Trennungsphase. Die häufigsten Straftaten waren Tätlichkeiten (4 798), Drohungen (4 244), Beschimpfungen (2 391) und einfache Körperverletzungen (2 190 ). In 75 Fällen handelte es sich um schwere Körperverletzung, 44 Mal um versuchte Tötung und in 24 Fällen kam es gar zur vollendeten Tötung. Über die letzten Jahre zeigt diese Statistik, dass in der Schweiz jede zweite Woche ein Mensch wegen häuslicher Gewalt stirbt. Merhaba: Welches Publikum erwarten Sie zu Ihrer Ausstellung und was erwartet die Besucher? C: Die Ausstellung spricht Menschen aller Altersstufen an, wir gehen davon aus, dass Erwachsene kommen werden, die auf die eine oder andere Weise schon mit häuslicher Gewalt in Kontakt gekommen sind, sei es als Zeugin oder Betroffene, als Freundin oder Nachbar, als Lehrerin oder als Arzt. Ganz speziell ansprechen wollen wir Jugendliche, die in verschiedener Hinsicht von häuslicher Gewalt betroffen sein können und informiert sein sollten, dass es Hilfsangebote für sie gibt und sie das Schweigen brechen dürfen. Dazu kommt, dass Jugendliche irgendwann ihre ersten Erfahrungen mit der Liebe machen und es wichtig ist, dass sie wissen, dass auch im Namen der Liebe, nicht alles erlaubt ist. Wir wissen, dass Prävention gerade für junge Menschen wichtig ist und helfen kann Gewalt zu verhindern. Aus diesem Grund bieten wir für die Dauer der Ausstellung Führungen für Schulklassen der Alterstufe zwischen 15 und 18 Jahren an. Die Besucher erwartet, ob jugendlich oder erwachsen, in jedem Fall eine vielseitige, interessante Ausstellung, die berührt und informiert. Merhaba: Was tue ich, wenn ich häusliche Gewalt erfahre oder Zeuge einer solchen Gewalt werde? C: Wenn Sie häusliche Gewalt erleben, können Sie die Polizei rufen (Tel. 112), sich an die Opferhilfe (Tel ) oder das Frauenhaus (Tel , rund um die Uhr) wenden. Wollen oder schaffen Sie das nicht oder noch nicht, dann suchen Sie sich unbedingt eine Vertrauensperson. Bleiben Sie mit Ihrem Leid nicht allein! Wir wissen, dass es nicht einfach ist, sich Hilfe zu holen und das Schweigen zu brechen aber Schweigen schützt die Täter und Schweigen lässt die Gewaltspirale weiterdrehen. Wenn Sie Zeuge von häuslicher Gewalt werden, rufen Sie die Polizei oder bestärken Sie das Opfer, sich Unterstützung bei einer der genannten Stellen zu holen. Es lohnt sich immer, jemandem die/der Gewalt ausgesetzt ist aufzuzeigen, dass es Lösungen gibt. Merhaba: Mit welchen Strafen müssen die Täter rechnen und was wird getan, um die Opfer vor zukünftigen Angriffen zu schützen? C: Das Gesetz bietet diverse Möglichkeiten, um Opfer vor weiterer Gewalt zu schützen. Da ist zum Beispiel die polizeiliche Wegweisung, die verfügt werden kann. Damit kann die Tatperson für 12 Tage aus der gemeinsamen Wohnung gewiesen werden, ausserdem gilt für diese Zeit ein Kontaktverbot zum Opfer. Diese Zeitspanne gibt sowohl dem Opfer als auch der gewaltausübenden Person die Gelegenheit, die Lage zu überdenken. Zudem erhalten beide Beratungsangebote. Opfer von häuslicher Gewalt wollen oft nicht unbedingt die Bestrafung des Täters oder der Täterin, sie würden es vorziehen, wenn die Tatperson zum Beispiel in einem Lernprogramm Strategien entwickeln könnte, welche erneute Gewalt verhindern hilft. Bei Fragen zum Thema und für weitere Informationen zur Ausstellung können sich Ihre Leserinnen und Leser gerne an uns wenden: Tel , bl.ch. Merhaba: Sehr geehrte Frau von Salis, wir bedanken uns ganz herzlich für diese Reportage. Stellenleiterin der Interventionsstelle gegen häusliche Gewalt BL Kursleiterin Lernprogramm gegen häusliche Gewalt Auskunft: Interventionsstelle gegen häusliche Gewalt Korunma 1. Bu yasa kimi aile içi şiddetten koruyor? Bu yasa ailevi veya eşlik bağı olan bir kişi tarafından şiddete maruz kalan veya şiddet ile tehdit edilen kişileri koruyor. O kişi ile aynı evi paylaşması veya paylaşmıs olması yada ilişkinin bitmiş olması önem taşımıyor. Yani bu kanun (eski) eşi tarafından takip veya rahatsız edilen kişileri de koruyor. Bu kanun ayriyeten çoçuk veya gençler kardeşlerine veya anne babasına karşı şiddet uygular veya tehdit eder ise de devreye geçebilir. Güvenlik tedbirleri (Uzaklaştırma, girme veya görüşme yasağı) 2. Bu kanun nasıl koruyor? Polis tehlikede olan kişiler için özel tedbirler (Güvenlik tedbirleri) düzenleyebilir. Tehlikeyi yaratan kişi 14 gün için daireden veya evden uzaklaştırılabilir (Uzaklaştırma, soru 10 vd. İ karşılaştır) ve/veya bazı mekanlara girmesini (Girme yasağı, soru 14 ile karşılaştık) ve/veya baze kişiler ile görüşmesini yasaklayabilir (görüşme yasağı, soru 15 ile karşılaştır). Ayriyeten polis tehlikeyi yaratan kişiyi en fazla 24 saat için tutuklayabilir (nezaret, soru 37 ile karşılaştır). 3. Güvenlik tedbirleri neyi amaçlıyor? Onlar acil şiddet durumunu durdurmalı ve mağdurları korumalı. Böylece durum sakinlestiriliyor, ilgililer bundan sonra ne yapacaklarını sakin kafa ile düşünme ve inceleme fırsatını elde ediyorlar. 4. Bu kanun nerede geçerli? Bu kanun Zürich Kantonunda geçerli. Yani aile içi şiddette maruz kalan mağdurlar Zürich Kantonunda ikamet ettiği veya çalışdığı veya olay Zürich Kantonunda gerçekleşdığı taktirde, bu kanuna dayanarak korunabiliyorlar. Kanunda yer alan bütün tedbirler her tehlikeyi yaratan kişiye karşı uygulanabilir. Ikamet ettiği veya bulunduğu yer önemli değil. Buna benzer kanunlar başka Kantonlardada var ( ile Şiddetten korunma yasası (GSG) ile ilgili bilgiler karşılaştır). 5. Şiddette maruz kaldığınızda ne yapabilirsiniz? Bir danışmanlık bürosuna veya kadın sığınma evine başvurun. Eğer acil bir tehlike durumunda bulunuyorsanız direkt polisden güvenlik ve yardım istiyebilirsiniz: Polis imdat Polis ne yapıyor? Polis yardım ediyor ve olayı araştırıyor. Şiddet uygulayan, tehdit veya rahatsız eden kişiyi 14 gün için daireden veya evden ve yakın çevreden uzaklaştırabiliyor. Eğer tehlikede olan kişinin güvenliği için gerekli ise, polis belirli mahallelere veya sokaklara (örneğin iş yerine) girilmesini veya telefon, mesaj, mektup vs ile tehlikede olan veya başka belirli kişiler ile irtibata geçilmesini yasaklayabilir. 7. Polisin güvenlik tedbirleri aldığını kim öğrenecek? Polis tehlikeyi yaratan kişiye güvenlik tedbirlerinin talimatı ile ilgili yazılı bir kararname veriyor. Tehlikede olan kişiye ve yetkili fail ve mağdur danışmanlık bürosuna bir kopyası veriliyor. Eğer evde çoçuklar yaşıyor ise, vesayet makamı da bilgilendiriliyor. 8. Üçüncü şahıs olarak aile içi şiddetten haberdar olursanız ne yapabilirsiniz? Bir danışmanlık bürosu veya direkt polis ile irtibata geçebiliersiniz. Ancak buna mecbur değiller. Ama öğretim görevlileri, eğer çoçuklar tehlikede ise, üst görevlilerini bilgilendirmekle yükümlüdürler. 9. Tehlikeyi yaratan kişiye karşı güvenlik tedbirlerinin alınması tehlikede olan kişinin isteyine mi bağlıdır? Hayır. Eğer bedensel, cinsel ve zihinsel dokunulmazlığı şiddet uygulanılması veya tehdit edinilmesi yüzünden zarar gördü veya tehlikede ise, polis tehlikede olan kişinin isteğine bağlı olmadan güvenlik tedbiri uygulamak zorunda. 10. Mülkiyet veya kira münasebetinin bir önemi varmı? Hayır. Polis mülk sahibini veya kiracıyı da evden uzaklaştırabilir. 11. Uzaklaştırılan kişinin ev anahtarları ve resmi tebliğleri ile ne yapiliyor? Uzaklaştırılacak kişi bütün eve ayit olan anahtarları vermek ile yükümlü. Ayriyeten polise uzaklaştırılıdıği süre için geçerli olan resmi belgelerin yollanılabiliceği bir adres vermesi lazım. Eğer uzaklaştırılan kişi bir adres vermiyor ise, resmi belgeler polise yollanmak ile birlikte tebliğ edilmiş olarak sayılacak. 12. Uzaklaştırılan kişi neleri yanında götürebilir? Uzaklaştırılan kişi acil ihtiyaci olan özel eşyaları yanında götürebilir (örneğin özel şahsi evraklar, giysiler, kimlikler, ilaçlar, cep telefonu vs). Uzaklaştırıldığı süre boyunca ailenin geçimi güvenceye alınması gerekiyor. Bu sebepten dolayı nafaka borcu olan kişi para veya banka kartları evde bırakması lazım. Eğer bırakmaz ise, duruma göre direkt yetkili sivil mahkemesinde nafaka davası açılması gerekiyor. 13. Uzaklaştırma hangi mekanlar için geçerli? Bu tedbir daire/ev ve yakın çevre için geçerli.bu mesela holleri, merdiven dairesini, kileri, çamaşırhaneyi, avluyu, bahceyi, park garajını veya giriş yolunu içeriyor. 14. Girme yasağı hangi mekanlar için geçerli? Polis bir girme yasağı uygular ise, güvenlik tedbirlerinde hangi mekanlara ne şekilde olursa olsun artık girilemiyeceğini net olarak belirtiliyor. Girme yasağı bütün bir sokağa veya mahalleye uzanabilir, mesela eğer iş yeri veya okul yolu korunması gerekiyor ise. 15. Görüşme yasağı ne demek? Görüşme yasağı tehlikeyi yaratan kişiye her hangi bir şekilde tehlikede olan kişi ile irtibata geçmenin yasak olduğu anlamına geliyor. Bu bir e bir konuşmayı, telefon açmayı, mesaj, mektup veya yazmayı vs içeriyor. Eğer gerekir ise, görüşme yasağı başka kişilere de genişletebilinir (mesela çoçuk ve yakınlar). 16. Zorba olan çocuk veya gençler ile ne yapılmaktadır? Güvenlik tedbirleri genel olarak çoçuk veya gençlerede hüküm verilebilir. 17. Eğer güvenlik tedbirleri yeterince güvence sağlıyamıyor ise, ne yapılabilinir? Tehlikede olan bir kadın çoçukları ile geçiçi olarak önceden telefon ile anlaştıktan sonra bir kadın sığınma evine sığınabilir. Gençler ve çoçuklar için özel Coçuk Koruma Kurumları vardır (alonjdaki telefonnumaralarına bak). Gerektiği zaman polisde yardımcı oluyor. 18. Tehlikede olan kişi sadece polisin güvenlik tedbirleri ile korunulabilirmi? Acil bir tehlike durumunda polis tehlikeyi yaratan kişiye karşı zorlayıcı (zecri) tedbirler gerçekleştirebilir. Eğer tehlike acil değil ise, başka huhuksal, sosyal ve iyilestirici müdahaleler söz konusu olabilir. Uzmanlaşmış bir Mağdur danışma bürosuna veya bir avukata danışınız. 19. Isviçredeki oturum izni evliliğe veya kayıtlı eşliğe bağlı olan bir kişi güvenlik tedbirleri yüzünden Isviçredeki bu oturum iznini kaybediyor mu? Sadece güvenlik tedbirleri oturum iznini etkilemiyor. Ama bunun devamında ayrılık, boşanma veya fesih (sona erme) gerçekleşir ise ve eğer evlilik veya kayıtlı eşlik sadece kısa sürelidiyse, feri oturması olan kişiler Isviçrede kalma hakkını duruma göre kaybedebiliyorlar. 20. Polisin güvenlik tedbirleri polis aile içi şiddetten sonradan haberdar olduysada uyglanabilirmi? Evet. Eğer tehlikede olan kişi şiddetten, tehditden veya takipin devamından hala önceki gibi korkuyor ise, güvenlik tedbirleri, polise sonradan müracaat edilirsede, uygulanabilir. 21. Güvenlik tedbirleri kaç paraya mal olur? Polisin uyguladığı güvenlik tedbirleri bedelsizdir. 22. Durum sakinleştiği vakit, uzaklatırılan kişi geri dönebilirmi? Hayir. Uzaklaştırmanın sürdüğü 14 gün boyunca (veya uzatılan süre kadar) uzaklaştırılan kişi geri dönemez. Eğer tehlikede olan kişi onu kendi rızasi ile eve bıraksa bile, uzaklaştırılan kişi cezaya tabi kalabilir. Uzaklaştırılan kişi acil ihtiyaci olduğu eşyaları evden alması gerektiği taktirde, sadece polisin eşliği halinde bunu yapabilir.

13 24 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ Bir güvenlik tedbiri tehlike yaratan kişi hazırlık soruşturması tutukluluğunda olsa bile de geçerlimi? Evet. Güvenlik tedbirinin süresi içerisinde tehlikeyi yaratan kişinin tutukluluğuna son verildi ise, o güvenlik tedbirlerine uymak mecburiyetindedir. Yani uzaklaştırılan kişi güvenlik tedbirlerinin süresi dolmadan eve dönemez veya görüşme veya girme yasağına aykırı davranamaz. 24. Polisin güvenlik tedbirlerine karşı itiraz etme hakkı varmı? Güvenlik tedbirini ele geçirdikten beş gün sonra itiraz müddedi tehlikeyi yaratan kişi için bitiyor. Yetkili tutukluluğa karar veren hakimlik makamı (Haftrichteramt) 4 iş günü içerisinde güvenlik tedbirinin daha devam etmesi, değişmesi veya kaldırılması hakkında karar veriyor. Bu karara kadar güvenlik tedbiri geçerlidir. Eğer güvenlik tedbiri devam edecek ise, tehlikeyi yaratan kişi dava masraflarını karşılamak zorunda. Tehlikede olan kişi tutukluk hakimin kararından vaktinde haberdar edilecek. 25. Eğer uzaklaştırma kararını, girme veya göruşme yasağını dikkate alınmıyor ise, tehlikede olan kişi ne yababilir? Polisi arayabilir (polis imdat: 117). Güvenlik tedbirlerini dikkate almıyan kişi cezaya tabi oluyor ve polis onu 24 saat için nezarete alabiliyor (soru 37 ile karşılaştır). Tehlikede olan kişi mesken masuniyetinin ihlali yüzünden şikkayetde bulunabilir. Güvenlik tedbirine aykırı bir davranış güvenlik tedbirinin uzatılmasına neden olabilir (soru 31 ile karşılaştır). 26. Tehlikede olan kişiler danışma olabiliyorlarmı? Evet. Mağdur danışman bürosu (Opferhilfeberatungsstelle) tehlikede olan kişi ile mümkün olduğunca çabuk, en geç güvenlik tedbirine karar verildikten üç gün sonra, irtibata geçiyor. Eğer bir danışma görüşmesi isteniyor ise, bir uzman ile birlikte hangi adımların gerekli olduğu incelenebilinir. Mümkün olduğunca bu konuşma ana dilinde yapılıyor, yani gerekir ise tercüman cağrabiliniyor. Bu danışma bedelsizdir. 27. Tehlikeyi yaratan kişi ile de irtibata geçiliyormu? Evet, tehlikeyi yaratan kişi ile de irtibata geçiliyor. Gelecekte zorba davranışların önüne geçilebilmesi ve şiddetsiz tartişmayi öğrenebilmesi için uzman kişi ile birlikte çesitli tedavi ve proğramlar inceleniliyor. Tehlikeyi yaratan kişi erkek olduğu taktirde, yetkili yer mannebüro Züri. Tehlike yaratan kadınlar ile tecil bürosu Zürih II (Bewährungsdienst Zürich II) den bir kişi irtibata geçiyor. Eğer tehlikeyi yaratan kişiler çoçuk veya gençler ise, özel uzmanlar onlar ve/veya anne babası ile irtibata geçiyor. 28. Tehlikeyi yaratan kişi gelecekte şiddeti önleyebilmek için ne yapabilir? Tecil bürosu Zürih II (Bewährungsdienst Zürich II) bir Partnerschaft ohne Gewalt (PoG), yani şiddetsiz eşlilik adlı öğrenme proğramı düzenledi. Bu proğramda erkekler grup içinde şiddete sebep olan etkenleri konuşma ve şiddetsiz birlikteliğin ve uzlaşmanın stratejilerini öğrenme fırsatı tanıyor. mannebüro Züri de tek e tek danışmalar ve ayriyeten antreman grupu sunuyor. Tehlike yaratan kadınlar ile tecil bürosu Zürih II (Bewährungsdienst Zürich II) de tek e tek konuşmalar yapıyor. 29. Eğer uzaklaştırma yüzünden evi geçindirme parası kalmaz ise, mağdurlar ne yapabilir? Uzaklaştırılan kişi eğer aile geçimini sağlamak ile yükümlü ise, uzaklaştırma boyunca gerekli paraları garantilemek zorunda. Aksi halde sosyal yardım tarafından geçici maddi çözüm bulunulması gerekiyor. Her ne olursa olsun Mağdur Danışman Bürosundan yetkili bir uzman ile irtibata geçilmesi önerilir. 30. Eğer aynı evde çoçuklar yaşıyor ise, ne oluyor? Polis güvenlik tedbiri kararını vesayet makamına yolluyor. Vesayet makamı, çoçuğun güvenliği için özel çoçuk korunma tedbirlerinin, mesela çoçuklar için bir kayyımlık gibi, gerekli olup olmadığını inceliyor. Eğer çoçuklar acil bir tehlikede iseler veya şiddet uygulanması yüzünden çoçuklarının bakımı garanti de değil ise, polis kısa bir süre için bir barınak bulmaya çalışıyor. Aynı zamanda bu durumu vesayet makamına bildiriyor. Vesayet makamı hemen çoçuğun güvenliği için gerekli olan tedbirleri alıyor. Güvenlik tedbirlerinin uzatılması için dilekçe 31. Güvenlik tedbirleri uzatılabilirmi? Tehlikede olan kişi için 14 günden fazla güvenlik gerekir ise, olayı kendi eline alması gerekiyor: Güvenlik tedbiri kararının kopyasını teslim aldıktan itibaren 8 gün içerisinde güvenlik tedbirinin uzatılması için dilekçe verebilir. Güvenlik tedbiri üç aya kadar uzatılabilir. 32. Güvenlik tedbirlerinin uzatılması için nasıl ve nereye dilekçe veriliyor? Tehlikede olan kişi tutukluluk kararını veren ve güvenlik tedbiri kararında adı verilen hakime (Haftrichter) güvenlik tedbiri kararını yanına koyarak dilekçe verebilir. Tehlikenin niye hala önceki gibi devam ettiğini yazılı ve inandırıcı acıklamak gerekiyor. Danışman büroları bu konuda yardımcı olabilir. 33. Tehlikenin devam ettiğine nasıl inandırılabilinir? Eğer tehlikede olan kişinin güvenliği için gerekli ise, güvenlik tedbiri uzatılabilinir. Ispat olarak mesela bedensel ve zihinsel etkilenmenin ve tedbirin uzatılmasının gerekli oduğunun altını çizen doktor veya tedavi raporu kullanılabilinir. Eğer evliliğin korunması, ayrılık veya boşanma davası içerisinde veya kişiliğin korunması üzerine muvvakat tedbirlerine talep edilmiş bir hukuk yargılaması açılmis ise, genellikle tehlikenin devam ettiği düşünülür. Tehlike yaratan kişi güvenlik tedbirini dikkate almaz ise de, tehlikenin devam ettiğini düşünmek gerekir. 34. Mahkemede uzatma davası nasıl gelişiyor? Tehlikeyi yaratan kişi tutukluluk hakimi (Haftrichter) tarafindan dinlenilecek. Bunun üzerine güvenlik tedbirlerinin uzatılıp uzatılmayacağına ve ne kadar uzatılıcağına karar verilir. Eğer tehlikeyi yaratan kişi mahkemeye gitmez ise, mahkeme dosyalara dayanarak geçici karar verir ve ikisinede kararı bildirir. Itirazsız karar 5 gün içerisinde kesinleşir. 35. Eğer durumlar değişir ise? Eğer durumlar tutukluluk hakiminin uyguladığı güvenlik tedbirleri süresince değişir ise, tututkluluk hakimlik makamına güvenlik tedbirlerinin kaldırılması, uzatılması veya değiştirilmesi için müracaat edilebilir, mesela uzaklaştırmanın yanında ayriyeten görüşme yasağı gerekli olur ise. 36. Tutukluluk hakimindeki dava ne kadar tutar? Itiraz veya uzatma davasının mahkeme masrafları aşağı yukarı 300 Fr. tutar. Eğer bir itiraz davası uzatma davası ile birleştirilir ise, daha pahalı oluyor. Kaybeden taraf ödemesi gerekiyor. Ayriyeten karşı taraf için tazminat masrafları oluşabilir. Onlar eğer avukatda cağırıldı ise, bir kaç 100 Fr. tutabilir. Eğer bir kişi veya aile daha şimdiden asgari geçim düzeyinin altında yaşıyor ise, mahkeme masrafları talep üzerine geçici olarak alınmayacak. Ama o kişinin maddi imkanları olduğu vakit istenilecek. Nezaret 37. Polis tehlikeyi yaratan kişiyi tutuklayadabilirmi? Evet. Eğer bir kişi tehlikede olan kişi için ağır bir şekilde ve direkt olarak tehlike yaratıyor ise ve bu tehlike başka türlü engellenemiyor ise veya nezarat güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını sağlayabilmek için gerekli ise, polis bu kişiyi 24 saat için tutuklayabilir. Dilekçe üzerine tututkluluk hakimlik makamı (Haftrichteramt) nezareti en fazla 4 gün uzatabilir. 38. Polis hem nezareti hemde güvenlik tedbiri uygulayabilirmi? Evet. Uzaklaştırma, görüşme ve/veya girme yasağı uygulandıktan itibaren 14 gün geçerlidir. Yani nezaretten veya tutukluluktan salıverildikten veya klinik veya hastaneden taburcu olduktan sonrada geçerlidir.

14 26 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 27 Yatağan İşçileri Gül e yol vermedi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün Bodrum dan Muğla ya karayoluyla gideceğini öğrenen Yatağan Termik Santrali işçileri yol kenarında beklerken gerginlik yaşandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün Bodrum dan Muğla ya karayoluyla gideceğini öğrenen Yatağan Termik Santrali işçileri yol kenarında beklerken gerginlik yaşandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün konvoyu, özelleştirme karşıtı eylemler yapan Yeniköy ve Yatağan Termik santrallerinde çalışan işçilerin pankartlarla yol kenarında beklediğini görünce santrale bir kilometre kala Bozoyük Köyü yoluna girdi. Bunu fark eden yaklaşık 400 işçi tepkilerini sertleştirerek yolu trafiğe kapattı. Cumhurbaşkanı Gül ün konvoyunun arkasında bulunan bazı araçlar köy yoluna dönemeyince işçilerin arasında kaldı. Jandarma olayları önlemeye çalıştı, takviye kuvvet istendi. Ancak işçiler yolu uzun süre açmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün konvoyu, Yatağan da işçilerin beklediği noktayı köy yolunu kullanıp by- pass ederek yeniden Muğla yoluna çıktı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün Bodrum dan Muğla ya karayoluyla gideceğini öğrenen Yatağan Termik Santrali işçilerinin kapattığı yolun açılması için jandarma müdahale edince, işçilerle aralarında arbede çıktı. Yatağan Soma olmayacak, Soma nın hesabı görülecek ve KİT ler vatandır vatan satılmaz sloganları atan ve ellerinde Direne direne kazanacağız, özelleştirmelere hayır, madencilerin katili özelleştirmedir pankartı taşıyan işçiler adına konuşan Tes- İş Sendikası Yatağan Şubesi Yönetim Kurumu Üyesi Kemal Özcan açıklama yaptı. Özcan, İşçilerden korkuyorlar. İşçilerin kurduğu mahkemelerde hesap verip, halkın önünde yargılanacaklar. Son derece iyi niyetle yapmış olduğumuz sesimizi duyurma girişiminden bile bu kadar korkan ve çekinen, işçiyi görmezden gelerek yolunu değiştirenlerden hesap soracağız dedi. Amasya,Amasra yeşil için ayakta! Bartın ın Amasra İlçesi nde termik santral istemeyen yaklaşık 300 esnaf, tepkilerini göstermek için iş yerlerini açmadı. Amasya da park alanına yapılmak istenen akaryakıt istasyonu için ağaçların kesilmesi üzerine harekete geçen vatandaşların başlattıkları ve yeşil nöbet adını verdikleri eylem 3 ncü günde de devam etti. Bartın ın Amasra İlçesi nde termik santral istemeyen yaklaşık 300 esnaf, tepkilerini göstermek için iş yerlerini açmadı. Hema Endüstri A.Ş tarafından Amasra ya kurulmak istenen termik santrale karşı, ilçe merkezinde ki ekmek fırınları ve eczaneler dışındaki resturant, lokanta, hediyelik eşya satıcıları, kahvehane, otel gibi iş yerlerini işleten 300 esnaf, sabah saat de iş yerlerinin kapılarına, Amasra da ömür boyu yaşamak ve kazanmak için 5 Haziran 2014 de kazancımızdan vazgeçiyoruz. Kepenk kapatıyoruz, Amasra da termik santrale izin vermiyoruz. yazısını asarak iş yerlerini açmadı. Vatandaşlarda iş yeri sahiplerine destek verirken, Bartın ve Amasra Platformu üyeleri, Amasra Belediyesi önünde imza kampanyası başlattı. Otel İşletmecisi Uğur Timur, ilçeye kurulacak termik santralle sağlıklarının tehlikeye gireceğini söyledi. Esnaflar olarak tepkilerini bu şekilde göstermek istediklerini belirten Timur, Kendi hayatımız için çocuklarımız için termik santrale hayır diyoruz. Bu eylemi de sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Termik santrale hayır demek için bugün kepenk kapattık. Sesimiz duyulana kadar, böyle eylemlerimiz olacak dedi. AMASYA NIN YEŞİL NÖBETİ Amasya da park alanına yapılmak istenen akaryakıt istasyonu için ağaçların kesilmesi üzerine harekete geçen vatandaşların başlattıkları ve yeşil nöbet adını verdikleri eylem 3 ncü günde de devam etti. Park alanında oluşturulan stantta imza toplanırken kentteki sivil toplum kuruluşları konuyu yargıya taşımak için hukukçulardan oluşan bir grup kurup çalışmaya başladı. Amasya kent merkezinde bulunan ve bölge halkı tarafından bat parkı adı verilen park alanına özel bir firma tarafından akaryakıt istasyonu yapılmak istenmesi ve bölgedeki ağaçların kesilmesi üzerine harekete geçen vatandaşlar, eylemi bugün de devam etti. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları na (TCDD) ait üzerinde yaklaşık 130 ağaç bulunan 3.5 dönümlük arazinin özel bir şirkete akaryakıt istasyonu kurmak üzere 49 yıllığına kiralanmasna tepki gösteren çevreciler park içerisine çadırlar kurdu. Yeşil Nöbet adı verdikleri eylemlerini sürdüren Amasyalılar, alanda, semaver yakıp çay demleyip, türküler söyleyerek halaylar çekiyor. HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAK Amasya Mimarlar Odası Temsilcisi Hüsamettin Seçilmiş, akaryakıt istasyonu kurulmasını sağlayan ruhsatın ve diğer belgelerin iptal edilmesi için çalışma başlatıldığını söyleyerek Kentimizdeki sivil toplum kuruluşlarındaki hukukçularımız bir grup oluşturdu. Burayla ilgili hukuki açıdan ne yapılabilir araştırıyoruz. TCDD ye ait olan bu alanda mevzi imar planı değişikliği yapılarak alan petrol istasyonu yapılması için tahsis edilmiş. Petrol istasyonunun yapımının durdurulması sağlamak için bu imar düzenlemesi hakkında yürütmeyi durdurma talebiyle hukuki süreç başlatılacak. Burası böyle bir eylem başladığında, kesim başladığında yöre halkı tarafından doğal bir tepki gösterildi dedi. Mavi Kartlılara davasız borçlanma hakkı geliyor Ve Avrupalı Türklerin uzun zamandan beri beklediği müjdeli haber nihayet Ankara dan geldi. 30 Mayıs 2014 tarihinde Türk hükümeti tarafından TBMM ye sunulan ve halk arasında Torba Yasası olarak bilinen tasarı, yurtdışında yaşayan Türkleri rahatlatan iki önemli maddeyi de içeriyor. İlki, Mavi Kartlılara, yani bir başka ülke vatandaşlığına geçmek üzere kendi rızalarıyla Türk vatandaşlığından çıkanlara, yurtdışı borçlanma yolunu açan madde. Diğeri ise aslında uygulamasına örneğin Türkiye ile Almanya arasında imzalanan İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesinde öngörülmesine rağmen, bir türlü SGK tarafından hayata geçirilmeyen, yurtdışındaki sigorta başlangıcının Türkiye de sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi uygulamasına ilişkin. Esas ve tali komisyonlara havale edilen tasarının bir aya kadar TBMM Genel Kurul da oylamaya sunulup kabul edilmesibekleniyor. Şimdi kısaca, bu iki maddeyi mercek altına alalım. Şimdiki hükümet ve daha önceki hükümet dönemlerinde, Avrupalı Türkler yaşadıkları ülkenin vatandaşlığını almaları konusunda teşvik edilmişti. Bu amaçla çıkarılan Mavi Kart Yasası, oy hakkı ile memuriyetliğin haricinde, başta sosyal güvenlik hakları olmak üzere Türk vatandaşlarının sahip olduğu birçok anayasal hakkın Mavi Kartlılar için güvence altına alınmasını öngörüyor. Yasa böyle diyor, ancak pratikteki uygulama çok farklı. Mavi Kartlılar, borçlanma başvurusu sırasında Türk vatandaşı olmadıkları gerekçesiyle, yurtdışı borçlanma talepleri geri çevriliyordu. Sigortalılar bunun üzerine, SGK ya, en azından yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalıştığı sürelerini kabul ettirmek için dava açmaya başladılar. Bu da vatandaşa avukat, mahkeme masrafları ve zaman kaybı gibi ek külfet getiriyordu. Torba yasa tasarındaki 22. madde, bu çileye artık son verecek. Bu maddede şu ifadeler yer alıyor: Madde ile, doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalıştıkları süreleri 3201 sayılı Kanuna göre borçlanmalarına imkan tanınması amaçlanmaktadır. Özetle, tasarının yasalaşması halinde, artık Mavi Kartlılar da, dava yoluna gitmeden, yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalıştıkları sürelerini 3201 sayılı yasa çerçevesinde borçlanarak emekli olabilecekler. Diğer müjdeli gelişme ise, yurtdışındaki iş başlangıcının Türkiye de iş başlangıcı sayılmasını öngören maddenin, Torba yasa tasarında yer almasıdır. Oysa, Türkiye ile Almanya arasında 30 Nisan 1964 tarihinde yani tam 50 yıl önce imzalanan ve 1 Haziran 1964 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nde, zaten bu uygulama öngörülmüştü. İkili sözleşmenin 29. maddesinin 4. fıkrasında, şu ifade yer alıyor: Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir. Maalesef, SGK şimdiye kadar bu maddeyi işletmiyordu. Bu da her yıl binlerce dava açılmasına yol açtığı gibi, SGK da bu davaları bir bir kaybediyordu. Artık Torba yasa tasarısında 24. madde, bu çileye de son verecek. Söz konusu maddede şöyle deniliyor: Madde ile, ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde açık hüküm bulunan durumlarda yabancı ülkedeki ilk işe giriş tarihinin Türkiye de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilmesi ve borçlanılacak sürelerdeki kayıtlı son tarihten geriye doğru borçlanma işleminin yapılması amaçlanmaktadır Yani kısacası; yeni uygulamayla yurtdışı borçlanma talebinde bulunacak olan sigortalının hem borçlanacağı gün sayısı düşecek, yani daha az para ödeyecek, hem de emeklilik yaşı geriye çekilecek, yani daha erken yaşta emekli olabilecek. Aynı tasarının 27. maddesinde, sigorta başlangıcıyla ilgili tescil davası açanların, davalarından feragat etmeleri, yani vazgeçmeleri halinde, söz konusu değişikliklerden yararlanmaları öngörülüyor.

15 28 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 29 Türkiye için Dünya Çocuk Günü nün anlamı: Utanç! 1 Haziran Dünya Çocuk Günü nde Şırnak ın Uludere ilçesinde gerçekleşen ev baskınlarda 13 çocuk gözaltına alındı. 1 Haziran Dünya Çocuk Günü. Devlet eliyle katledilen yüzlerce çocuğun katillerinin ellerini kollarını sallayarak dolaştığı, çocukların taş attı diye onlarca yıla mahkum edilmeleri yetmezmiş gibi bir de cezaevlerinde yaşadıkları işkence, hukuksuzluk ve baskıya maruz kaldığı bir ülke için utanç günü. Cenevre de 1925 te yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı ile gündeme geldi 1 Haziran Dünya Çocuk Günü. 54 ülkenin katılımıyla gerçekleşen bu konferansta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edildi. Dünya Çocuk Günü, çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçlıyor. Esas itibariyle yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi konulara odaklanan söz konusu bildirge, 21 ülke tarafından tanındı ve en yaygın Çocuk Günü olarak anılmaya başlandı. Türkiye de ise 1 Haziran kutlanmıyor. Zira 23 Nisan ve 20 Kasım Çocuk Hakları Günü de özden çok sembolik kutlamalar olarak biliniyor. Yüzbinlerce çocuğun şiddet, cinsel istismar ve emek sömürüsüyle hayatlarının karardığı Türkiye de travmatik bir yaşam sonucu ölümle yüz yüze bırakılıyor ya da ölümün kollarına itiliyor. Onların insan oldukları kadar masum oldukları gerçeğinin rakamlara, oranlara, istatistiklere indirgenirken, yaşadıkları bunca zulüm, toplumsal düzeyde de neredeyse kanıksanmış durumda. Çok da istatistiklere, verilere dokunmaya gerek kalmadan en güncel örneğini Rojava da gördü insanlık ailesi çocukların kanayan yarasını. Tarihin pek çok kanlı sayfalarında yer alan çocuk katliamları listesine 28 Mayıs günü bir yenisi eklendi. Serêkaniyê kentine bağlı Tilêliyê Köyü nde çetelerin gerçekleştirdiği katliamda, 1 ile 12 yaş arasında 7 çocuk katledildi. Ve ne tesadüf ki, yine Türkiye nin burnunun dibinde gerçekleşen bir katliamdı. Hatta görgü tanıklarına göre Türkiye sınırlarını kullanarak Rojava ya geçen çeteler tarafından işlendi. Türkiye de devlet eliyle katledilen yüzlerce çocuktan tek birinin faili, failleri dahi cezalandırılmadı. Geçtiğimiz yıl Gezi Parkı protestoları sırasında evinden ekmek almak için çıkan ancak polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Berkin Elvan için dahi Başbakan ın, öldü gitti, niye peşine düşüyorsunuz sözleriyle bir kez daha sızladı kemikleri o küçük bedenlerin. Çocuk haklarının esamesinin dahi okunmadığı Türkiye, yüzlerce çocuğun taş attığı için hapishanelerde onlarca yılla yargılandığı ancak çocuk katillerinin ise elini kolunu sallayarak gezdiği bir utanç coğrafyası aynı zamanda. Bu utancın sona ermesi için, adalet için mücadele eden Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi nin Sözcüsü Av. Hasan Erdoğan, çocuklara yönelik suçlar karşısında devletin cezasızlık politikası, bunun yarattığı sonuçlar ve çocuk cezaevlerinde yaşanan ihlalleri ile ilgili bilgiler verdi. ADALET BAKANLIĞI VERİLERİNİN ÇOK ÜSTÜNDE - Türkiye de yargılanan çocukların durumu hakkında bilinmeyenler neler? Adalet Bakanlığı nın istatistikleriyle rakamlar küçültülüyor. Bakanlık günlük rakam veriyor, yıllık rakam vermiyor. Bakanlığın verdiği gibi rakamlar günlük rakamlar yıl içinde çok fazla olabiliyor. Yılda 10 bin çocuk cezaevine girip çıkıyor. 90 bin ile 100 bin arasında çocuk bir yılda yargılanıyor. Bunların yüzde 10 u tutuklanıyor. Sadece Mersin de 2011 ve 2013 yılları arasında yargılanan çocuk sayısı 10 bin 600. İstanbul daki çocuk mahkemesinden bir hakim, sadece kendi mahkemesinde yargılanan çocuk sayısının 7 bin olduğunu söyledi. Bakanlığın birkaç bin dediği çocuk yargılamaları aslında onbinlerle ifade ediliyor. AMAÇ TEPKİYİ AZALTMAK - Bakanlık, sayıyı neden az veriyor? Şunun için; ne kadar az verilirse tepkiler de o kadar az olur. Sayının az oluşu demek bunu ifade ediyor. Bunlara rakam diyoruz ama aslında insan. Çocuklar bizlerden daha çok etkileniyor. Yasaya göre 12 yaşını bitiren çocuklar tutuklanabiliyor. Cezaevlerinde yaşında çocuklar da var. Ağırlıkla ama yaşında bir çocuğu hücreye kapattığınızda yetişkinler için ciddi zararlar yaratırken çocuklar için daha ağır sonuçlar doğurabiliyor bu. - Cezaevlerindeki çocukların ruh hali, fiziki durumları nedir? Biz çok dillendirmek istemiyoruz ama çocuk cezaevlerinde çok intihar var. Çocuklara anti depresanlar veriliyor. Yaşadığımız bir olayı paylaşayım. Ankara Sincan Çocuk Cezaevi nde 37 yıl ceza almış ve bunu kaldıramayan bir çocuğumuz, ki 16 yaşında. Uykusuzluk problemi baş gösterince doktora gidiyor. Cezaevleri içinde hastane sevklerinde problem yaşanıyor, kelepçe, aramalar diye klinikler kurulmuş. Bu kliniklerde uzman doktorlar, psikiyatristler yok. Aile hekimleri var çoğunlukla. Bir aile hekimi bu çocuğa Zanax ilacı vermiş. Bunun yeşil reçeteyle uzman doktor tarafından yazılması gerekiyor. Ama bu ilacı yazıp vermiş. Bununla birlikte ÇHD ve İHD adına cezaevi savcılığıyla görüştük. Bizzat ben görüştüm. Nasıl böyle bir şey olabilir? Çocuk ilacı aldıktan sonra çok daha ağır durumdaydı. Savcılık aynen şunu söyledi; Sağlık Bakanlığı bize doktor vermiyor. Doktorlar cezaevinde çalışmak istemiyor dedi. Ankara da bu alanda çalışan, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri var dedik. Niye sevk etmiyorsunuz diye sorduk. Cezaevi idaresi güvenlik gerekçesiyle bunu yapmamış olabilir, sorun var diyerek kabul ettiler. TÜM HAKLAR ELLERİNDEN ALINI- YOR Bize göre çocuğun sağlık hakkı ihlal edilmiş durumda. Cezaevinde bulunan kişinin sadece hareket özgürlüğü kısıtlanabilir. Eğitim, sağlık, bilgi edinme gibi birçok hakkı vardır. Dolaşım özgürlüğü kısıtlanır. Ama bizde maalesef cezaevine konulan kişinin tüm hakları elinden alınıyor. Bu çocuğun sağlık hakkı elinden alındı. Bir uzman hekimle görüşseydi daha basit bir ilaçla daha çabuk tedavi olacaktı. Belki de basit bir depresyondu, bir iki seans psikologla görüşülerek geçirilebilecekti. Şimdi daha ağır sonuçlara neden olacak bir tedaviye geçildi. Bu bir işkencedir. İlla fiziki şiddet uygulanması gerekmiyor. 1 OLAY 3 CEZA SEBEBİ YAPILIYOR Yine Sincan Çocuk Cezaevi nde bir çocuğumuza iki ay içinde üç defa beşer günlük hücre cezası verildiğini öğrendik. İdareyle tartıştık, hatta kavga ettik. Nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz? Aynı olaydan ötürü, dikkat çeken nokta burası. 1 Ocak 2014 te bakanlığın isyan dediği ancak bize göre saldırı olan, ki 400 gardiyana karşı 12 çocuğun nasıl isyan edebileceğini de düşünün cezaevi koşullarında! O müdahale sırasında isyana kalkışmaktan çocuklara 5 günlük hücre cezası verildi. İkinci beş gün memura mukavemet ten veriliyor. Üçüncü de kamu malına zarar vermek ten hücre cezası veriliyor. Cezaevi savcısına gittik. Bir olay nedeniyle bir çocuğa nasıl 3 defa ceza verebiliyorsunuz? Cezayı cezaevi idaresi veriyor. Cezaevi müdürü ve personelinden oluşan bir disiplin kurulu var. Bu kurul savunmasını alıyor, bunun üzerine ceza verdik deniyor. Formda itiraz ediyorsan infaz hakimliğine itiraz ediyorum diye yaz. Biz bunu infaz hakimliğine gönderelim diyorlar. İnfaz hakimliği de dosya üzerinde inceleme yapıyor. Normalde 18 yaş altındaki çocuklarda avukat zorunluluğu vardır. Disiplin soruşturmalarında avukat zorunluluğu yoktur diye çocuğun itiraz ettiği avukat olmaksızın verilen ceza onaylanmış durumda. Hücre cezasında tek kişi kalıyorlar. Günlük bir saat havalandırma hakkı var. Bunu yetişkinlerde yapamıyorlar. Yetişkinlerde bu denli hücre cezası veremiyorlar. Çocuklara yönelik bu gerçekleşiyor. Bunu dışarıda anlattığımızda nasıl olur diye inanamıyorlar. POZANTI TRAVMASI - Çocuklara yönelik bu uygulamaların altında fiziki olarak daha kırılgan, hassas olmalarından hareketle daha mı kolay yola gelirler diye düşünülüyor, ağaç yaşken eğilir hesabı! Çocuk yargılamasındaki tutukluluğa bu kadar fazlaca yer veriliyor olmasının altındaki mantık bu. Ağaç yaşken eğilir hesabı korkutarak, ezerek. Bakanlık yetkilileriyle görüştüğümüzde tutukluluk oranı yüksek ama ceza almıyorlar. Bir yıl tutuklu kalıyorlar ama ceza vermiyoruz. Hayatları kararmıyor diyorlar. Tam tersi o cezaevi günleri nedeniyle hayatları kararıyor ve travmalar yaşıyorlar. Bir yıl cezaevinde kalan çocuk okula dönemiyor. Arkadaşlarının ve çevresinin tepkisi var. Maalesef Pozantı dan sonra şöyle bir algıda oluştu; sanki cezaevinde kalan her çocuk cinsel istismar mağdurudur gibi bir algı. Bundan dolayı çocuklar çıktıktan sonra büyük çoğunluğu şehir değiştirmek zorunda kaldılar. Bunu ana akım medyada yaptı. Pozantı sözcüğünün yanına tecavüze uğrayan çocukları da eklediler. O olayların çıktığı yıl Pozantı da çocuk kaldı ama hepsi cinsel istismar mağduru değil. Pozantı da kalan hiçbir çocuk ben Pozantı da kaldım diyemiyor. Medyanın suçlu olduğunu düşünüyorum. Kasıt da arıyorum. Korku saldı topluma. Cezaevlerinde çocuklarınızın başına bu da gelir. Engel olamayız diyorlar. Tecavüz kelimesini kullanmak istemiyoruz cinsel istismar kelimesini tercih ediyoruz. Cezaevi personeli değil, birbirlerine karşı yapmışlar diyorlar. Son Adana daki olay da öyle, evet ama onu önceden fark edip ayırmak, yan yana koymamak gerekiyor. GARDİYANLAR SİZE İKİ İYİ ÇOCUK GETİRDİK DİYOR Pozantı da iki taş atan çocuğu 30 kişinin gasptan, adli suçtan yargılananların içine koyan gardiyanlar sizleri iki iyi çocuk getirdik diyorlar. İlle de gardiyanların istismarda bulunması gerekmiyor. Buna zemin sunuyorlar. Devlet oluyor diyor. Cezaevine düşen bir çocuğun başına herşey gelir gibi korku salmayı da amaçlıyor olabilirler. Ciddi anlamda korku yaratıldı çocuklar üzerinde. İşkence, cinsel istismar, ölüme kadar başınıza her şey gelir. Biz sizi koruyamayız diyorlar. Halbuki devletin sorumluluğunda. Devletin memurundan ya da mahkumlardan birbirlerine yönelik gerçekleşebilecek saldırıya karşı devlet korumak zorunda. - Devlet korumak zorunda ama bu utanç bitmek bilmiyor. Adana örneğini verdiniz... Adana Ceyhan da yaşanan son olayda çocuk sürekli dilekçe vermiş ve alınmıyor oradan. Aylar sonra fark ediliyor ve ceza verilir gibi hücreye konuyor. Konuşamıyor bunları, tahliye olduktan sonra tedavi görüyor. Kolay şeyler değil bunlar. Biz bu utançları yaşamak istemiyoruz. Bu hepimizin utancı. Çocuk cezaevlerinde yaşatılanlar cezaevi personelinin ya da bakanlık yetkililerinin değil, hepimizin utancı. Biz çocuklara sahip çıkmak zorundayız. O çocuk cezaevlerini kapattırmalıyız. Bitmeyecek, bitmiyor da. Pozantı dedik. Adana Ceyhan bir buçuk ay önce oldu. Yarın yine olacak. Bunlar çocuk. Cinsel kimliklerini yeni tanıyor. O çocuğun yanına bir başka çocuk koyduğunuzda cinsel kimliğini, hele de yönlendiriliyor, kinlendiriliyorsa da cinsellik üzerinden de saldırırak düşürüp, kendini tatmin etme aracı, hem de intikam almayı biz toplum olarak öğretiyoruz. Çok ağır şeyler yaşanıyor. ROBOSKÎ DE POZANTI DA KASITLI! Kamuoyuyla birçok şeyi paylaşmıyoruz çocukların anlattıklarını. Diyarbakır da kaçırılan çocuklar meselesinde bazı medya kuruluşlarında, sosyal medyada dağa giden çocukların fotoğrafları var ve altlarında Pozantı da tecavüze uğramışlardı yazıyor. Bunu yapmayın. Yarın af çıkarsa bu çocuklar gelirse, bu çocuklar nasıl yaşayacaklar? Pozantı da yatan çocukların fotoğrafı gösterilip, tecavüze uğramışlardı diyorlar. Bunu yapmayın. Karşı propaganda olarak düşünüyor ama çocuklar yaralanıyor. Onur kırıcı şeyler. O fotoğrafları yayınlayıp tecavüze uğramıştı diyorsunuz yanlarında mıydınız? Roboskî ne kadar tesadüfi, kasıtsızsa Pozantı da kasıtsızdır! Bence Roboskî de Pozantı da kasıtlıdır. Çocukları düşünerek hareket etmek gerekiyor. BU İNSANLIK UTANCINDAN KUR- TULMAK İÇİN ÇABALIYORUZ Tecavüz kelimesi rencide edici. İntihar kelimesi de öyle. İntihar yerine psiko-travma diyoruz. İradelerini kırmış gibi oluyoruz. Onlar cezaevinde kalamıyor da biz acıdığımız için yapıyormuşuz gibi oluyor. Bu insanlık suçudur. Çocuklara acıdığım için değil bu utançtan kurtulmak için yapıyorum. Biz girişim olarak bu utançtan toplumu, kendimizi kurtarmak için uğraşıyoruz. Bizim böyle bir yaklaşımımız yok. Onlar da böyle yaklaşmamızı istemiyorlar. Sincan dan İzmir Şakran a giden bir çocuk mahkumla mektuplaştık ve yanına gelebilirim dedim ziyaret için. Ama Bizim için çok uğraştınız avukat abi, gerek yok diyor. Onlar değil biz uğraşıyoruz. Onların talebi yok. Biz onları korumak zorunda hissediyoruz kendimizi. Yaklaşırken biz daha özenli olmak zorundayız. - Bu noktada şu akla geliyor: Pozantı da yaşananlar orada kaldı! Devlet sorumlular konusunda yine cezasızlık yoluna gitti. Bu durumda zaten sonu gelmeyen çocuk cezaevlerindeki işkenceler, hukuksuzluklar da artarak sürüyor. Buna ilişkin neler söylersiniz? En temel sorun Türkiye de cezasızlık dediğimiz şey. Sorumluların yaptığı yanına kar kalıyor. Pozantı için dava açılmadı. Halen dosya savcılıkta. Sincan da çocuklara yumuşak odada işkence yapılıyordu. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyizoğlu ile birlikte 4 kişi gidip çocukların ifadesini aldık. Odaların krokilerini çizdiler. İsim isim aldık. Savcılığa şikayet ettik. Direk cezaevi müdürünün işkenceye katıldığını söyledi çocuklar. Ne oldu? Savcılık takipsizlik kararı verdi. İtiraz ettik. Ağır Ceza Mahkemesi reddetti. TBB düzeyinde başvuru yapıldı. Buna rağmen dava açılmadı. Bu zaten sistematik diyoruz, cezaevlerinde çocuklara yönelik işkence. Bu cezasızlık politikası işkencenin sistematik olduğunun en net kanıtı bize göre. Bu uygulanmasa, sorumlular yargılansa bir şekilde bunun önüne geçilir. Pozantı da bir çocuk değil, 6-7 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığıydı. Ne yaptı bakanlık? Cezaevini kapattılar fiziki koşulları sorunluymuş! Çocukları Ankara ya getirdiler. O müdürler, gardiyanlar başka yerlere gitti. Ama başka yerlerde de yaşandı bu olaylar. Yani eğer cezaevini kapatmak, koşullarında aramak yerine sorumlular yargılansaydı ya da cezaevi yetkilisi, bakanlık yetkilisi istifa etseydi bunlar yaşanmazdı. Ama maalesef dava açılmıyor. Cezasızlık en büyük problemlerde biri. Bunun için biz sürekli her bir olay için ayrı ayrı suç duyurusunda bulunuyoruz. Ama korunuyor personel, yetkililer. Bu yaşananlar bunu net olarak gösteriyor.

16 30 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 31 AKP iktidarı son 1 yılda ölüm saçtı Haziran İsyanı nın başladığı günden bu güne AKP halka karşı yürüttüğü savaşta can almaya devam ediyor. Haziran İsyanı nda 8 direnişçi yaşamını yitirirken Mehmet İstif de polisin ağzına sıktığı biber gazı nedeniyle dil kökü kanseri oldu. 13 Mayıs ta yaşam mücadelesini kaybeden İstif hayatını kaybetti. Soma da madende yaşanan faciada resmi rakamlara göre 301 işçi yaşamını yitirdi. Soma, tarihe Türkiye de yaşanan en büyük işçi katliamı olarak geçti. Madende ne yaşam odası vardı ne de denetlemeler düzgün yapılıyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan, taşeron çalıştırma sistemi ve güvencesizlik nedeniyle ölen işçilerin ardından hesap vermesi gerekirken madenciliğin fıtratında ölümün olduğunu iddia etti. Ethem Sarısülük Ankara da 1 Haziran günü polis insanları Kızılay Meydanı na sokmamak için direnişçilere saatlerce saldırdı. Ethem Sarısülük direnişte polisin yasal mermisiyle başından vuruldu. 14 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitiren Ethem Sarısülük ü başından vuran polisin, sonradan ortaya çıkan görüntülerde arkadaşlarına Çektim, sıktım 3 tane dediği ortaya çıktı. Ethem in katili Ahmet Şahbaz ın yargılandığı duruşmalarda katil perukla gizlendi, avukatların tutuklama talebi reddedildi. Son duruşmada da katil Ahmet Şahbaz susma hakkını kullandı. Tutuklama talebi tekrar reddedilince katil tepkilerden kaçmak için hakimin odasına girdi. Ali İsmail Korkmaz 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz 2 Haziran gecesi Eskişehir de polis ve sivil faşistler tarafından ara sokakta dövüldü. Korkmaz ın tedavi olmak için gittiği hastanede doktor tedavi olmadı, önce ifade vermesini istedi. Korkmaz o sırada beyin kanaması geçiriyordu. 37 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitirdi. Davası için gerekli görüntüler önce saklandı sonra ortaya çıkarıldı. Güvenlik gerekçesiyle Ekişehir de görülecek dava dörde bölündü; ana dava Kayseri de görülüyor. Hukuksuzluklar zincirine dönen dava sürecinde 10 sanıktan yalnızca 5 i tutuklandı. Görüntülerde tespit edilen 2 kişi sanık dahi olmadı. Berkin Elvan 14 yaşındaki Berkin Elvan Okmeydanı ndaki evinden ekmek almak için çıktığı sokakta polisin attığı gaz bombasının hedefi oldu. 269 gün yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan yaşamını yitirdiğinde 16 kiloya düşmüştü. Katilleri koruyan adalet Elvan ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada da kendini gösterdi. Tanıklar soruşturmada 3 maymunu oynayarak görmediklerini, hatırlamadıklarını ve bilmediklerini söyledi. Tanıklardan 2 si Elvan ın hastaneden önce ÇHD ye götürüldüğünü iddia etti ancak bu iddianın yalan olduğu kısa süre sonra anlaşıldı. Elvan ın cenazesi yünbinlerce insanın sokağa çıktığı bir gün olarak tarihe geçti. Üniversitelerde ve liselerde boykotlar örgütlenirken Türkiye nin dört bir yanında Elvan için eylemler düzenlendi. Abdullah Can Cömert Cihatçı katillerin ağırlanması, Reyhanlı Katliamı, Alevi düşmanlığı eksenindeki savaş politikalarının öfkesini Haziran İsyanı nın ilk günlerine yansıtan ve çok sert çatışmalara ev sahipliği yapan Antakya nın ilk kaybı 22 yaşındaki Abdullah Cömert oldu. 4 Haziran da akrepten atılan gaz fişeğiyle başından vurulan Cömert, direnen Armutlu halkı tarafından haftalarca anıldı. Cömert için mücadele barikatlardan mahkemelere taşındı. AKP, katilleri sanık değil tanık sıfatına mazhar görse de Çapul Tv nin netleştirdiği görüntüler ile Cömert i vuran polis Ahmet Kuş belirlendi. Kasten öldürmek ile suçlanan Kuş, Cömert ailesinin avukatlarının taleplerine karşın tutuksuz yargılanırken, emri veren üstleri ise takipsizlik kararıyla koruma altına alındı. Ahmet Atakan ODTÜ ve Tuzluçayır da eş zamanlı başlayan direnişlere destek için Antakya da düzenlenen eylemlerde 10 Eylül günü Ahmet Atakan başına gelen gaz bombası sonucu yere düştü ve yaşamını yitirdi. Atakan ın ölümüyle Armutlu nun barikatları yeniden alevlendi, polis saldırıları ve direniş günlerce sürdü. AKP medyası, Atakan ın katledilmesini çatıdan kendi düştü yalanıyla aklamaya çalışırken, yürütülen soruşturma bir dava sürecine dahi dönmedi. Medeni Yıldırım AKP nin çözüm süreci nde giriştiği savaş hazırlıkları kapsamında pek çok yerde olduğu gibi Diyarbakır Lice de inşa ettiği karakol inşaatı 28 Haziran da bölge halkı tarafından protesto edildi. Askerlerin, dava sürecinde hedef alarak açtığı anlaşılan ateşi sonucu 18 yaşındaki Medeni Yıldırım öldü. Başsavcılık, olay yerinde bulunan 317 mermi kovanının ateşleyicilerini değil, Medeni Yıldırım ın vücudunda alkol olup olmadığını araştırdı. Haziran İsyanı nın özneleri ise Yıldırım a diğer kayıplar ile sahip çıktı. Ulusalcı olduğu söylenen bölgelerde binler Her yer Lice diye yürüdü, Gezi Parkı ndan Lice ye kardeşlik köprüsü kurdu. Kardeşlik namına Diyarbakır a Barzani ile giden Tayyip Erdoğan a yanıt ise elinde oğlunun pankartıyla Fahriye Yıldırım dan geldi: Oğluma Gezi Parkı nda kahraman diyorlar. Ya siz? Oğlumun katilini neden bulmuyorsunuz? Savcılar, polisler nerede? Çocuğumun katili sizsiniz! Mehmet Ayvalıtaş Haziran İsyanı nda ilk kaybı Mehmet Ayvalıtaş, 1 Mayıs Mahallesi nden çıkarak TEM Otoyolu nu trafiğe kapatan yüzlerce kişi arasındayken, iki aracın kalabalığın içine dalmasıyla birlikte yaşamını yitirdi. Olay trafik kazası olarak kayda geçerken, iki sürücü serbest bırakıldı. Olay yeri keşfi yapılmadan, kayıp mobese görüntüleri bulunmadan, görgü tanıkları dinlenmeden hazırlanan iddianame sonucunda dava açılsa da 21 Kasım ve 5 Şubat taki duruşmalarda tutuksuz yargılama kararı değişmedi. Ayvalıtaş için adliye önüne gidenlere ise polis saldırıları gerçekleşti. Polis tutanağında yok denilen mobese görüntüleri ise sonradan ortaya çıktı. Başbakanın Analar ağlamasın sözüne Önce biz anaları öldürsünler ki evlatlarımızın öldüğünü görüp ağlamayalım diyen Fadime Ayvalıtaş ise evlat acısına 6 ay dayanabildi ve 13 Aralık ta kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Mehmet Ayvalıtaş için yürütülecek adalet mücadelesi, aynı zamanda Fadime Ana nın için yürütülecek adalet mücadelesi haline geldi. Hasan Ferit Gedik İstanbul Gülsuyu nda rant ağlarını yaygınlaştırmak isteyen çetelerin, her daim karşılarında buldukları devrimcilere yönelik saldırıları, 29 Eylül 2013 te ölümle sonuçlandı. 21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik, Halk Cephesi nin çeteleşmeye karşı gerçekleştirdiği eyleme yapılan silahlı saldırıda başından vurularak katledildi. Cenazesinin Gülsuyu na götürülmesine izin verilmemesi üzerine Armutlu da polis barikatının önünde üç gün direnişte kalan bölge halkı, polisi geri çektirerek binlerce kişiyle cenazeyi gerçekleştirdi. Gedik i öldüren çete üyelerinden 3 ü tutuklanırken, birçoğu ellerini kollarını sallayarak yeni saldırılar gerçekleştirdi. Gedik in aynı zamanda forumlarda etkili bir isim olması, İstanbul forumlarının sahiplenmesini artırdı. Doğrudan devlet eliyle rant ilişkilerinin taşeronuna dönüşen çeteler, İstanbul un pek çok mahallesinin gündemi haline geldi. Hasan Ferit Gedik ise, Haziran İsyanı nın faşizme karşı özgürlük ve yaşam alanlarına sahip çıkma mücadelesinin simgelerinden birine dönüştü. Direnişte yaşamını yitirenler 8 isimle de sınırlı kalmadı. Mersin deki eylemde polisin ağzına biber gazı sıkması sonucu dil kökü kanseri olan Mehmet İstif, 13 Mayıs günü yaşamını yitirdi. Ankara da temizlik işçisi İrfan Tuna, çalıştığı dershanede yoğun biber gazından etkilendi ve kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Kadıköy de bir barda çalışan Serdar Kadakal da polisin yoğun biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Haziran İsyanı nda hayatını kaybedenlerden başka 12 kişi de polis şiddeti nedeniyle gözünü kaybetti; yüzlerce kişi yaralandı. Polis şiddeti Haziran İsyanı ndan sonra da son bulmadı. 13 Mayıs günü Soma da gelen faciada resmi rakamlara göre 301 maden işçisi yaşamını yitirdi. Okmeydanı nda Soma için yapılan eyleme polis silahla saldırdı. Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz hayatını kaybetti. Polis saldırısı insanların ölümüne karşı gerçekleşen protesto eylemlerinde de devam etti. Soma daki işçi katliamına ve Okmeydanı ndaki saldırılara karşı gerçekleşen eylemlerde Türkiye nin pek çok yerinde polis saldırısı yaşandı.

17 32 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 33 Gezi nin yıldönümünde halk sokaktaydı Gezi nin yıldönümü nedeniyle Türkiye nin dört bir yanında yürüyüş ve eylemler yapıldı. Birçok kentte polis yürüyüş ve anmalara izin vermezken direnişçiler ile polis arasındaki gerginlik devam etti. Taksim de Gezi eylemlerinin yıldönümünde toplanan ve polisin uyarılarına rağmen dağılmayan göstericilere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. İstanbul da çıkan olaylarda 103 kişi gözaltına alındı. İstiklal Caddesi nde gözaltına alınan eylemcilerin yere oturtulduğu ve ters kelepçe takıldığı görüldü. Çok sayıda kişi yaralandı. Gezi Parkı protestolarının birinci yıldönümünde Taksim başta olmak üzere İstanbul olağanüstü bir gün yaşadı. Sabahın erken saatlerinden itibaren gezi parkı ve meydan çevresinde polis ekiplerinin aldığı yoğun önlemler gün içerisinde hemen hemen tüm İstanbul a yayıldı. Ara sokaklar dahil Taksim e çıkan tüm yollar polis ekipleri tarafından kapatılırken sokak başlarına girilmez bantları çekildi. Akşam saatlerinde ise Taksim Dayanışması nın meydana yürümek istemesi üzerine polisin biber gazıyla müdahalesi başladı. Gazlı müdahale gece de sürdü. Gözaltı sayısı yüzleri buldu. Taksim Dayanışması nın, sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent talebini tekrarlamak ve geçen yıl yaşanan protestolarda hayatını kaybedenleri anmak amacıyla dün Taksim Meydanı ve Gezi Parkı nda toplanma çağrısı yapması üzerine Taksim, hareketli günlerinden birini daha yaşadı. Sabah saatlerinde binlerce polis, TOMA, akrep güvenlik araçları ve iş makineleri Taksim ve çevresinde grupların toplanmasına izin vermedi. Hareketlilik sabah saat sıralarında Gezi Parkı nın vatandaşlara kapatılmasıyla başladı. Gezi Parkı na girmek isteyen pek çok kişi polis ekiplerince geri çevrildi. Her yeri kapattılar Saatler ilerleyince meydan ve çevresi de girilmesi yasaklanan alanlar arasına katıldı. Polis ekipleri basın mensupları ve görevliler dışında alana kimsenin girmesine müsaade etmezken, ara sokaklar dahil Taksim e çıkan tüm yollar da kapatıldı. İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü nün aldığı kararlar uyarınca saat 15:00 ten itibaren ikinci bir duyuruya kadar Anadolu dan Avrupa ya tüm vapur seferlerini iptal etti. Taksim-Kabataş Füniküler ve Maçka-Taşkışla Teleferik hatlarındaki seferler de Valilik kararıyla yapılmadı. İstiklal de müdahale Öğleden sonra İstiklal Caddesi nde toplanan bir grup, CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı nın önünde bir araya geldi. Polis ekiplerinin meydana geçmelerine izin vermediği grup, CHP ilçe başkanlığından çalınan marşlara eşlik ettiği sırada polisin kalkanlı müdahalesiyle tünel yönüne uzaklaştırıldı. Ardından da biber gazı, tazyikli su ve boyalı mermiyle gruba müdahale attı. Göstericiler ise bu sırada bir binanın en üst katından aşağıya konfeti attı. Müdahale sırasında bazı protestocular gözaltına alındı. Taksim Meydanı na bakan bir binanın beşinci katından Korkmayın yazılı pankart sarkıtan 2 kişi de gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kişi, polis merkezine götürülürken asılan pankart da indirildi. Dağıtılacaksınız İstiklal Caddesi ndeki TMMOB binasında bir araya gelen Taksim Dayanışması üyeleri, saat da Taksim e doğru yürüyüşe geçti. Ancak aralarında grubun yolu, barikat kuran polis tarafından kesildi. Caddedeki gruba destek veren CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, İlhan Cihaner ve hüseyin aygün, HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel, polis yetkilileriyle görüşerek, grubun anma yapmak üzere Gezi Parkı na yürümesine izin verilmesini istedi. Bunun üzerine polis, Lütfen dağılın. Sayın milletvekilleri, hastalar ve çocuklar, lütfen güvenli bir alana alın. Yasadışı eylem yapan gruba sesleniyorum, lütfen dağılın. Dağılmadığınız takdirde zor kullanılarak dağıtılacaksınız dedi. Grubun yürümesine izin vermeyen polis ile bazı kişiler arasında arbede yaşandı. Polisler, kalkanlarıyla ve TOMA ların da desteğiyle gruptakileri Galatasaray Lisesi ne doğru uzaklaştırdı. Arbedenin sürmesi üzerine biber gazı ve tazyikli suyla müdahale eden polis, gruptan bazı kişileri gözaltına aldı. Diğer kentlerde gerçekleştirilen bazı eylemler şöyle: İZMİR: Basmane Meydanı nda toplanan çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu üyesi binlerce kişi, Gündoğdu Meydanı na Her yer Taksim her yer direniş, Soma nın hesabı sorulacak, Hükümet istifa sloganları eşliğinde yürüdü. Gruba Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir milletvekili Musa Çam, Mustafa Moroğlu, Alaattin Yüksel, CHP İl Başkanı Ali Engin ve bazı ilçe belediye başkanları da destek verdi. Meydanda hazırlanan platforma Gezi Parkı Eylemleri nde ölenlerin fotoğrafları çıkartıldı. Ölenlerin isimleri tek tek anons edildi. Olası bir olumsuzluğa karşı polisler, göstericileri uzaktan takip etti. Yürüyüş sırasında bir grup, fast food mağazasının camına yazılar yazıp, içeridekilere burada alışveriş yapmamalarını söyleyip ayrıldı. İzmir de polisin biber gazıyla müdahale ettiği gruptan 50 göstericinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar otobüslerle emniyet müdürlüğü binasına götürüldü. Diğer göstericiler de dağıldı. Polisin Konak ve Cumhuriyet Meydanı arasındaki bölgede önlemleri gece boyu sürdü.sürüyor. ESKİŞEHİR: Sayıları 5 bini bulan kalabalık Ali İsmail Korkmaz Parkı diye adlandırdıkları Hoşnudiye Mahallesi Porsuk Bulvarı ndaki Eti Parkı nda Bu daha başlangıç mücadeleye devam yazılı pankart açıp yürüyüşe geçti. Kalabalık Üniversite Caddesi ndeki Espark Alışveriş merkezi önünde yürüyüşü tamamladı. Burada düzenlenen formda Gezi Parkı eylemleri ile ilgili konuşmalar yapıldı. ZONGULDAK: İsmet Paşa Parkı nda toplanan yaklaşık yüzlerce kişi, İsmet İnönü Anıtı na Elbet bir bildiği var bu çocukların yoksa kolay değil genç ölmek yazılı pankart astı. Basın açıklaması yapan grup halay çekip, slogan attıktan sonra olaysız dağıldı. İZMİT: Kocaeli de akşam saatlerinde anma yürüyüşü yapıldı. Yaklaşık binlerce kişilik grup kent içinde pankart ve sloganlarla Cumhuriyet Parkı na yürüyüş başlattı.yürüyüş sırasında polis, Ak Parti il binasınının çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. ADANA: Aralarında CHP Adana Milletvekili Turgay Develi ile birçok sivil toplum kuruluşu üyelerinin de bulunduğu yaklaşık bin kişi Atatürk Parkı nda bir araya geldi. Polis, yürüyüşe izin verilmeyeceğini bildirdi. Çevrede önlem alan 3 ayrı TOMA dan grupların üzerine su sıkılmaya başlandı. Polisin sert müdahalesine eylemciler de taş ve sopalarla karşılık verdi. Çevik Kuvvet polisinin de müdahale ettiği eylemcilerden biri TOMA nın üzerine çıkarak su sıkmasını engellemeye çalıştı. Diğer TOMA dan eylemci gencin üzerine su sıkılınca eylemci yere düştü. 27 kişi gözaltına alındı. Olaylar sırasında sivil polis Develi nin boğazını sıktığı görüldü. Adana da bu kez TOMA ya müdahale Beyoğlu Emniyet Müdürü iki çocuğu gözaltına aldı Beyoğlu Emniyet Müdürü Ünal Altıner bugün iki çocuğu gözaltına aldı. İstanbul Beyoğlu Emniyet Müdürü Ünal Altıner bugün iki çocuğu gözaltına aldı. İstiklal Caddesi nde CHP binası önünde toplanan gruba polis önce Dağılın uyarısı yaptı. Uyarıya dinlemeyen grubu, üzerine yürüyerek uzaklaştıran polis, Galatasaray Meydanı na kadar grubu taktip etti. Tam bu sırada Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Ünal Altıner, küçük yaşta iki çocuğu yaka paça alıp götürdü. Çevredekilerin şaşkın bakışları arasında götürülen iki çocuk gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğü, iki çocuğun polislere sapanla bilye attığını, aynı eylemden daha önce de gözaltına alındıkmarını öne sürdü. Çevik Kuvvet polisinin de müdahale ettiği eylemcilerden biri TOMA nın üzerine çıkarak su sıkmasını engellemeye çalıştı. Adana da Gezi Parkı olaylarının birinci yıl dönemi nedeniyle yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Aralarında CHP Adana Milletvekili Turgay Develi ile birçok sivil toplum kuruluşu üyelerinin de bulunduğu yaklaşık bin kişi Atatürk Parkı nda bir araya geldi. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri Gezi olaylarının birinci yıl dönümü nedeniyle birer açıklama yaptı. Grup, ardından da çevrede geniş güvenlik önlemi alan polise, yürümek istediklerini bildirdi. Ancak polis, yürüyüşe izin verilmeyeceğini, aksi takdirde müdahale edileceğini söyledi. CHP Milletvekili Turgay Develi nin de girişimlerine rağmen izin verilmeyince gruplar, harekete geçti. Bunun üzerine çevrede önlem alan 3 ayrı TOMA dan grupların üzerine su sıkılmaya başlandı. Polisin sert müdahalesine eylemciler de taş ve sopalarla karşılık verdi. Çevik Kuvvet polisinin de müdahale ettiği eylemcilerden biri TOMA nın üzerine çıkarak su sıkmasını engellemeye çalıştı. Diğer TOMA dan eylemci gencin üzerine su sıkılınca yere düştü. Polis, Atatürk Parkı içine ve ara sokaklara girin eylemcilere müdahale ederek dağıtmaya çalışıyor. Taksim Dayanışması: Tam bir akıl tutulması var Polis barikatı önünde oturma eyleminde olan Taksim Dayanışması adına açıklama yapan Hüseyin Demirdizen, akıl tutulması yaşandığını ifade ederek, açıklama yapmak için koşullar oluşana kadar bekleyişlerini sürdüreceklerini vurguladı. Taksim de Gezi direnişinin yıldönümünde açıklama yapmak üzere Taksim e doğru yürüyüşe geçen ve İstiklal Caddesi ne çıkan Meşelik Sokak ta polis barikatı ile önü kesilen Taksim Dayanışması nın barikat önündeki oturma eylemi devam ediyor. Her yer Taksim her yer direniş, Gezi den Lice ye direne bin selam, Gezi şehitleri onurumuzdur sloganları atan kitle adına Taksim Dayanışması ndan Hüseyin Demirdizen açıklama yaptı. Demirdizen, Bugün alanlarına sahip çıkan binlerce insan yine polis ablukasına alındı, meydanlara çıkmak isteyenler gözaltına alındı. Tam bir akıl tutulması var. Akıl yok mantık yok. Bugün yapmayı düşündüğümüz açıklamayı yapmak için koşullar oluşuncaya kadar bekleyişimizi sürdüreceğiz dedi. Polis Kızılay ı gaz odasına çevirdi Türk polisi Ankara Kızılay da toplanan kitleye yoğun gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Meydanın tümünde yoğun bir gaz bulutu oluştu. Gazdan etkilenenlerin dışında en az bir yaralı var. Yerel saatle e doğru Kızılay Meydanı nda ilk müdahale başladı. Alanda toplanan kalabalığa tazyikli su ve gaz bombaları ile saldıran polis ile göstericiler arasında özellikle meydana çıkan Ziya Gökalp Caddesi üzerinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalar sırasında bir kişi kafasından yaralandı. Plastik mermi ile yaralandığı iddia edildi ancak bu bilgi henüz doğrulanamadı. Meydan ve çevresinde yoğun bir gaz bulutu oluştu. Eylemciler ve çevredeki kent sakinleri gazdan etkilendi. Bazı eylemciler, çevredeki halkın yardımına koşarak süt ve limon ile gazın etkisini götürmeye çalıştılar. Meydanda yoğun bir yığınak yapan polis tüm ara sokaklara gaz bombaları atıyor. Polis, sık sık Katil, hırsız AKP, Ethem in hesabı sorulacak sloganları atan eylemcileri, Kolej sentine doğru kovalıyor. Gezi direnişinin birinci yıldönümü dolayısıyla bugün Taksim ve Ankara da yapılan eylemlere polis saldırıda bulundu. Taksim de en az 48 gözaltı olduğu bildirildi.

18 34 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 35 Tekirdağ ve Kırklareli nde Gezi anması Taksim Gezi Parki eylemlerinin yıldönümü nedeniyle Tekirdağ ve Kırklareli de de basın açıklaması ve çeşitli etkinlikler düzenlendi. Tekirdağ Tuğlalı Parkı nda toplanan yüzlerce kişilik grup, Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümü nedeniyle yanlarında getirdikleri afiş ve dövizlerle sloganlar atıp ardındnan da basın açıklaması yaptı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı eyleme, TMMO, KESK, TGB ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Gezi olaylarında hayatlarını kaybedenlerin isim ve fotoğraflarının bulunduğu pankartı açan eylemciler, basın açıklaması sonrası dağıldı. Cihangir de korkunç müdahale! Cihangir de ise bir eylemciye yönelik müdahale, akıllara Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz ı getirdi. Taksim de Gezi eylemlerinin yıldönümü için toplanan kalabalığa polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. Cihangir de ise bir eylemciye yönelik sert polis müdahalesi saniye saniye kaydedildi. Gezi eylemlerinin birinci yıldönümündeki protesto gösterilerine polis çok sert müdahalelerde bulundu. bu müdahalelerden bir tanesi de İstanbul Cihangir de yaşandı. Önce tek bir polis bir eylemciyi gözaltına almak istiyor. Eylemci direnince çevreden hem üniformalı hem de sivil polisler olay noktasına geliyor. Kasklı bir polis memuru hem tekmeyle hem de copla eylemciye saldırırken diğer polisler de yerde yatan eylemciye müdahale ediyor. Eylemcinin üzerinde herhangi bir siyasal sembol ya da flama bulunmazken polis müdahalesi bir cep kamerası tarafından saniye saniye kaydedilerek sosyal paylaşım sitesi Instagram da paylaşıldı. Bu görüntü akıllara Eskişehir de Gezi eylemleri sırasında polis dayağı ile hayatını kaybeden 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz ı getirdi. Polisten vatandaşa Ananın eski kocasıyım İstiklal caddesinde yürüyen bir vatandaş, kendisine kimlik soran sivil bir polise siz kimsiniz bana kimlik soruyorsunuz diye itirazda bulundu, bunun karşılığında sivil polis Polisim diye cevap verdi. Vatandaş ise polis kimiliğnizi görebilir miyim diye sorunca sivil polis vatandaşın kulağına doğru eğilip Ben senin ananın eski kocasıyım tanımadın mı diye fısıldadı. Bunun üzerine vatandaş Ya benim anamın eski kocası olduğunu söylüyor diye isyan etti. Dünden sonra yarından önce Geçen yıl bu zamanlarda Gezi Parkı için başlayan eylem ülke tarihindeki en büyük protesto gösterisine dönüşmüştü. O gün orada olanlar için bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı... Gezi Parkı protestolarının üzerinden tam bir yıl geçti. Olaylar sıcakken iktidar tarafından darbe girişimi, direnişe katılanlar tarafındansa haysiyet ayaklanması olarak tanımlanmıştı. Ancak bir şeyin içinden geçerken analizini yapmak, yaşananın adını koymak o kadar da kolay değildir. Bir yılın ardından Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük ayaklanmasına bir kez daha dikkatle bakabiliriz dedik ve Haziran 2013 ten beri nelerin değiştiğini, bugünden bakınca o günlerin neler hissettirdiğini Sezen Aksu, Şafak Pavey, Elif Şafak, Sırrı Süreyya Önder, Zeki Demirkubuz, Metin Üstündağ ve Paul Auster e sorduk. Tarihe not düşülecek en gerçekçi analiz için hâlâ biraz erken olabilir. Ama olan biten ve oldukça çalkantılı geçen bu yıla etkilerini tekrar değerlendirmek ve üzerine düşünmek için erken değil. Hele de hiçbir şeyin henüz tam olarak bitmediği ve bir yıl önce yaşananların öyle ya da böyle ülkenin geleceğini yeniden şekillendirdiği, şekillendirmeye de devam edeceği göz önüne alınırsa... ŞAFAK PAVEY Ayaklanmaların her zaman kolay ve hazır bir tanımı vardır; kentlerin yoksul kesimlerinde, sosyal yabancılaşma, genç işsizliği, polis ve/veya ebeveynden nefrete dayanan kültür normları tetikleyicidir. Ayaklanmalara karışan gençlerin kendilerini bulundukları topluma ait hissetmemeleri belirleyici oluyor. Benim de bir parçası olduğum Gezi de böyle olmadı. Ayaklanma yoksul mahallelerin derinliklerinden gelen bir çığlıktan çok, bize mecbur gösterilen hayatı reddeden bir itirazla beslenmişti. Gezi gençleri, sosyal yabancılaşma duygusuyla incinmiş değillerdi. Ebeveynleriyle ilişkileri annelerin yiyecek, babaların gaz maskesi taşımasıyla görüleceği üzere oldukça yakındı. Sürüldükleri uçurum kıyısından var olabilme azmi doğmuştu. Ağaçlar on yıldır uğradıkları aşağılanmayı reddetmenin sembolü oldu. Sokak; ırk, din, hayat tarzı gibi konulara bakmadan kendi gerçeğine sadıktır. Gezi bu sadakatin patlamasıydı. Modern gençlik; güven içinde olmak, iyi eğitim almak, onurlu çalışmak, cinsiyetler arasında gelenek kontrolüne tabi tutulmadan, özgürce ve birlikte eğlenerek yaşamak istiyor. Gezi hükümete bir şey öğretti mi, daha sonra yaptıklarına baktığımda bundan emin değilim. Çok önemli itirazlar gösterdiğinden kuşkum yok... Enkaz halinde sandığı neslin İslami bakışla yeniden elden geçirilmesi, restorasyona tabi tutulmasını yapamayacağını; sinmiş görünen ve sürekli hakarete uğrayan, küçümsenen modern neslin parkın ağaçlarını korumak için hayatlarından bile vazgeçeceklerini; aşırı baskının sindirmekten daha çok ayağa kaldırıcı güç olduğunu gösterdi. Üç beş ağaç bekçisinin zekâ, mizah, gaz maskeleriyle ve cesaretli direnişiyle kolay baş edilemeyeceğini gösterdi. Fakat en önemlisi son on yıldır bir suç, bir günah, bir ahlaksızlık gibi tanımlayıp, ezilip horlanan 21 inci yüzyıl değerleriyle yaşamanın takipçisi son derece kalifiye ve görmezden gelinemeyecek kadar itibarlı bir genç toplum olduğunu, modern hayatın tasfiye edilmesine karşı çok güçlü bir itiraz topluluğunun mevcudiyetini gösterdi. ELİF ŞAFAK Bir sene içinde dünya, güneşin etrafında 942 milyon kilometre kat edebiliyor, bizlerse bir arpa boyu yol gidemedik ülke olarak. Düne göre bugün çok daha bölünmüş, kutuplaşmış ve gergin bir Türkiye var. Gezi esnasında ve sonrasında birbirinden genç ve güleç delikanlılarımız sokaklarda öldü, öldürüldü. Öyle bir noktaya geldik ki, güncel siyaset yüzünden beraber yas bile tutamaz olduk. Bir ülke için en acı olan budur: Yitirdiği gençlerin, madencilerin, değerlerin ardından birlikte gözyaşı dökememek... Türkiye de insan hayatının değeri düşük. Ama eskiden hiç olmazsa yas tutmayı bilirdik, şimdi o da kayboldu. 13 yaşındaki evladını kaybetmiş bir anne meydanlarda yuhalanabiliyorsa, orada ciddi bir vicdan erozyonu var demektir. Bundan sonra böyle acıların yaşanmaması için ivedilikle değişmesi gereken üç şey var. Birincisi anayasa. Çok daha demokratik, çoğulcu, çoksesli, kucaklayıcı bir anayasa gerek. İkincisi, gösterilerde orantısız şiddet uygulayan polis mensupları ortaya çıkarılmalı. Bizim kuşağımız polisten korkarak ve işkence hikâyeleriyle büyüdü. İstedik ki yeni kuşaklar için bu böyle olmasın. Gelişmiş ülkelerde nasıl vatandaş polisten korkmuyorsa bizde de korkmasın. Ancak Gezi esnasında ve sonrasında polis hiç iyi bir sınav vermedi. Orantısız şiddet uygulayan, kendi vatandaşına tekme atabilen bir devlet algısı var. Üçüncüsü, bilhassa hükümet biz ve onlar söylemlerini bırakmalı. Bu ülkede ne AKP yanlıları ne de AKP karşıtları kendini gurbette hissetsin. Ben şahsen Türkiye de hiç kimsenin fazla güçlenmesini istemiyorum, çünkü kimin elinde güç varsa, daha fazlasını istiyor, otoriterleşiyor, tahammülsüzleşiyor. Ne Kemalistler, ne milliyetçiler, ne solcular, ne cemaat, ne hükümet... Hiç kimsenin elinde aşırı güç olmamalı. Güçler ayrılığı ve özgür bir basın bunun için çok önemli. Halbuki bunların üçü de yara aldı. Bugün her türlü eleştiriye kulağını kapatmış bir iktidar, cılız ve dağınık bir muhalefet, gergin ve bölünmüş bir toplum var. Gezi de ölen gençlerimiz ise cennetin bir köşesinden izliyorlar halimizi; üzüldüklerine eminim. PAUL AUSTER Siyasi liderler halkları konuşurken sağır taklidi yaptığında, halk onlarla iletişim kurmak için işaret dilini kullanmak zorundadır. METİN ÜSTÜNDAĞ Ürettiğimiz şeyin, mizahın hayatta bir yeri olduğunu gördük. Aşk gibi bir şeydi. Bir anda oldu. Diğer yandan; güzeldi, şahaneydi ama artık önümüzdeki maçlara baksak diyorum. SEZEN AKSU Birbirini anlamaya gerçekten niyetli, içinde şefkat barındıran, herkesi kucaklayan yepyeni bir vatandaşlık önerisiyle tanıştık geçen yıl. Sadece masallarda olduğunu sandığımız o dayanışma ve paylaşmaya tanık olduk. Yıldırım Türker in şiirindeki gibi, şiddetin önünde saz gibi duranlar ı gördük. Ortak vicdanın plansız bir eylemiydi tüm yaşananlar... Bu ruhun kaybolması mümkün değil artık... ZEKİ DEMİRKUBUZ Demirkubuz, protestoların özellikle Beşiktaş ayağında aktif rol almıştı. O gün için şöyle diyor: Orada olmanın onurunu hayatım boyunca taşıyacağım. Ethem Sarısülük ün vurulduğu yerde anma Ankara da, Gezi olaylarının birinci yıldönümü nedeniyle toplanan yaklaşık 1500 kişilik CHP li, Tandoğan dan Kızılay a meydanına yürüdü ve Ethem Sarısülük ün vurulduğu yere karanfil bırakıp, beyaz güvercin uçurdu. Grubun içinde elinde bir ekmekle bekleyen çocuğun ise Berkin Elvan a benzerliği dikkat çekti. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç ve yaklaşık 1500 partili, başlarında baret, ağızlarındaki düdükleri çalarak Tandoğan dan Kızılay meydanına kadar sloganlar atarak yürüdü. Grup, ardından Kızılay daki Ethem Sarısülük ün vurulduğu Güven Parka geldi ve vurulduğu yere karanfil bırakıp, beyaz güvercin uçurdu. Elinde ekmek tutan bir çocuk ise, Berkin Elvan a benzerliğiyle dikkat çekti. İzmir de halk sokağa döküldü İzmir de yaklaşık bin kişilik bir grup Basmane Meydanı nından Gündoğdu Meydanı na doğru yürüyüşe başladı. Gezi olayları sırasında hayatını kaybedenlerin resimlerinin olduğu pankartın arkasında yürüyen grup Bu daha başlangıç mücadeleye devam şeklinde slogan atıp hükümeti ıslıklarla protesto ediyor. Polisin herhangi bir gerginliğe neden olmamak için Kültürpark içinde bulunduğu; olayların durumu ve gelişmelere göre Kültüpark tan belli noktalara sevkedilecekleri öğrenildi. Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde toplanan kalabalık arasından sık sık Her yer Taksim her yer direniş sloganları atılırken, ellerinde hem Gezi olaylarında yaşamını yitirenler hem de Soma maden faciasında ölen madencileri unutmadıklarını gösteren dövizler taşıdıkları görüldü.

19 36 SAĞLIK HABERLERİ SAĞLIK HABERLERİ 37 Susuzluk zararları ve yol açtığı hastalıklar Susuzluğun yol açabileceği tehditkar hastalıklardan bu yazımızda sizlere bahsedeceğiz şimdi. Susuzluk hangi hastalıklara yol açar, susuzluğa karşı neler yapılmalı,susuzluk ve uzun süreli Susuzluk zararları detayları. Susuzluğun yol açabileceği tehditkar hastalıklardan bu yazımızda sizlere bahsedeceğiz şimdi. Susuzluk hangi hastalıklara yol açar,susuzluğa karşı neler yapılmalı,susuzluk ve uzun süreli Susuzluk zararları detayları. Günde ortalama 8 bardak su içmemiz gerekirken vücudumuz 10 bardak su kaybediyor. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, beyninin %75 i, kanının %92 si, kaslarının %75 i, kemiklerinin %22 si sudan oluşan insanın vücudu susuz kaldığında meydana gelen hasarları tespit etti. İşte yeterince su içmemenin yol açtığı 11 rahatsızlık: YORGUNLUK: Su vücudunuzdaki en önemli enerji kaynaklarındandır. Dehidratasyon (susuz kalma) vücudu yavaşlatan enzimatik aktiveteye sebep olarak yorgunluk ve halsizliğe yol açar. ASTIM VE ALERJİLER: Dehidratasyona maruz kalan vücut sudan tasarruf etmek için havayollarını daraltıyor. Siz daha susuz kaldığınızı hissetmeden histamin bu durumun farkına varıyor ve salgısını arttırıyor. YÜKSEK KAN BASINCI: Vücut normalde tam olarak su ihtiyacını karşıladığında kanın %92 si sudur. Vücudun susuz kaldığı zamanlarda ise kan kalınlaşarak akışı sırasında dirence sebep olur ve buda kan basıncının yükselmesi ile sonuçlanır. CİLT PROBLEMLERİ: Dehidratasyon deri yoluyla toksinlerin atılmasını bozmakta ve her türlü cilt problemi için savunmasız hale getirmektedir; dermatit, sedef, kırışıklık YÜKSEK KOLESTROL: Vücut susuz kaldığında kolestrol seviyesini arttırarak hücreden daha fazla su kaybını önlemeye çalışır. SİNDİRİM BOZUKLUK- LARI: Su ve alkali (kalsiyum ve magnezyum) minerallerin eksikliği gastrit, ülser ve reflü gibi birçok sindirim sistemi problemine yol açar. MESANE VE BÖBREK PROBLEMLERİ: Toksin ve atık asit birikimi bakterilerin gelişmesi için ortam sağlar, buda böbrek ve mesanede inflamasyon, ağrı ve enfeksiyona daha yatkın olması ile sonuçlanır. KABIZLIK: Suyun eksikliğinde, vücudun kritik fonksiyonları için su sağlama görevi kalın bağırsağındır. Su yetersiz kaldığında atık maddeler bağırsak içinde çok yavaş ilerlemeye başlar buda kabızlığa yol açar. EKLEM AĞRISI VE SERTLİK: Bütün eklemlerde büyük bir kısmı sudan oluşan kartilaj yastıkçıkları vardır. Vücut susuz kaldığında kartilaj zayıflar ve eklem tamiri yavaşlar böylelikle ağrı ve rahatsızlık hissi oluşur. KİLO ALMA: vücudunuz etkin bir şekilde toksinleri elimine edemez ve yağ hücrelerinin içinde saklar. Bunun yanında eğer vücut yeterli su ile toksinlerin güvenli bir şekilde atamıyor ise yağ hücresini serbest bırakmaz. VAKİTSİZ YAŞLANMA: Kronik olarak vücut susuz kaldığında, organlar ve hatta vücudun en büyük organı olan deride kırışıklık başlar ve erken yaşlanma belirtileri verir. Susadığınız zaman vücut (susuz kalmış) dehidrate olmuştur. Yemek öncesi içilen su porsiyonlarınız küçülmesine ve dolayısıyla daha kolay kilo kaybetmenize yardımcı olur. Araştırmalar göstermiştir ki eğer yıl boyunca su tüketiminizi günlük 1,5 litre olursa, extra 17,400 kalori yakarsınız buda yaklaşık olarak 2 buçuk kiloya denk gelir. Sadece su içmeniz gerekir, diğer tükettiğiniz sıvıların bir kalorisi ve şeker içeriği vardır. Sadece suyun kalorisi 0 dır. Soğuk su içmek metabolizmanızı hızlandırır ve kalori yakar. Hızlanan metabolizmanın etkileri ilk 10 dakikada başlar ve dakika sonra maksimuma ulaşır. Deliksiz uyku için 20 tavsiye Deliksik bir uyku herkesin hayalidir. Aksi durumlar bünyede hasara yol açasbilir. İşte 7 saat kesintisiz uyku için 20 tavsiye. Uykusuzluk kan şekeri seviyenizi yukarıya çıkarabilir, sizi depresyona meyilli hale getirir ve beyin hasarına yol açabilir. Uykusuzluk, hafızanızdan bağışıklık sisteminize, kalp ve metabolizmanıza kadar her şeyi etkileyerek tiroid ve stres hormonu seviyenizi değiştirebilir. Hatta uykusuzluk sizi öldürebilir. Çünkü, arabanızla yolda giderken uyuklarsanız kaza yapabilirsiniz. (Her yıl tahminen 71 bin kişi direksiyon başında uyukladığı için yaralanıyor.) Günlük işlerinizi yerine getirmek ve sağlınız için en az günde 7 saat kesintisiz uyumanız gerekiyor. 1. Uykuya geçiş rutini oluşturun: Bunu her gece yatağa gitmeden önce yapın. Kedinizi dışarı çıkarın, ışıkları kapatın, ısıtıcıyı kapatın, yüzünüzü yıkayın, dişlerinizi fırçalayın. Bu ve buna benzer davranışlar sizi uykuya hazırlayacaktır. 2. Vücut siklusunuzu hesaplayın: Bazı uzmanlar uykunun sikluslarla geldiğine inanıyor. Vücut saatinizde bu ritmlerin farkına varırsanız, bunları avantaja çevirmek için kullanın. Uykunuz geldiğinde hemen yatağa gidin. Aksi takdirde, tekrar uykuya hazırlanmanız uzun bir zaman sürebilir. 3. Yeni yıkanmış yastık ve çarşaflar kullanın: Bu durum gevşemenize ve sakinleşmenize yardımcı olacaktır. Ya da oda parfümünüzü lavantalı seçin ve yatağa yatmadan önce yatağınızın üzerine sıkın. 4. Saati yatağınızın altında ya da göremiyeceğiniz bir yerde saklayın: Saatinizin ışığının sizi rahatsız etmemesi için ve gecenin bir yarısı uyandığınızda ya da uyku sorununuz olduğunda saatin ne kadar geç olduğunu görüp öfkelenmemeniz için saatinizi göreceğiniz bir yere koymayın. 5. Yastığınızı kabartın: Eğer devamlı olarak yastığınızı yumrukluyorsanız yastığınız incelecektir. Alçak yastık da uykunuzu kaçırabilir. Gardrobunuzdan yeni bir yastık alın, mis kokulu yastığınızda tekrar uykuya dalmayı deneyin. 6. Doğru yastığı seçin: İdeal olan yastık yumuşak olmalı, ancak çok yüksek olmamalı, boynunuzu desteklemeli, alerji yapmamalı ve yıkanabilir olmalı. Yastığın boynunuzu desteklemesi uyku kalitenizi yakından ilgilendiriyor ve boyun ağrınızı azaltıyor. 7. Pencerelerinize kalın perdeler takın: Hatta sokak lambalarından gelen çevre aydınlatması, dolunay ya da komşunuzun evinin ışığı uykusuz kalmamak için ihtiyacınız olan uykuyu engelleyebilir. 8. Yatak odanızı temizleyin ve yatıştırıcı adaçayı yeşiline boyayın: Ya da diğer yatıştırıcı renklere boyayın. Bu renkler, insana uykuyu hatırlatıyor, yatağınızda kitap okurken ya da uyumaya hazırlanırken sizi rahatlatıyor. 9. Yatağınızı dış duvarlardan uzağa taşıyın: Bu dışarıdan gelen gürültülerin biraz azalmasını sağlar. Eğer gürültü sizi halen rahatsız ediyorsa, vantilatörünüzü açmayı deneyin. 10. Kış aylarında ayaklarınızın arasına sıcak su şişesi koyun ya da kalın çorap giyin: Sıcak olmak vücudunuzun iç sıcaklığının uyku için en üst seviyede olmasına yardımcı olur. Aslında iç sıcaklığınız düştüğünde daha rahat uyursunuz. Ayaklarınızı ısıtarak, bacaklarınıza doğru olan kan akışını garantilersiniz ve vücudunuz serinler. 11. Uyumadan önce 600 mg kalsiyum ve 300 mg magnezyum alın: Magnezyum kemikleriniz için mineral kaynağı olmasının yanında doğal bir yatıştırıcıdır. İlaveten, kalsiyum kas hareketlerini düzenlemeye yardımcı olur. Magnezyum ayrıca bacak kramplarını önlemeye yardımcı olur. 12. Yatmadan önce bir avuç ceviz yada 1 tane muz yiyin: Ceviz iyi bir triptofan kaynağıdır. Bu aminoasit uykusuzluğa iyi gelir. Muz da triptofanın yanında uyku hormonu olan melatonin kaynağıdır. Gelenekselleşmiş olan bir bardak ılık süt de iyi bir triptofan kaynağıdır. 13. Yatmadan sadece su için: Bir araştırma, katılımcıların 1 fincan meyve suyu içtikten dakika sonra uykuya dalabildiklerini gösterdi. Çünkü, meyve suyunun içinde yüksek oranda şeker bulunuyor. 14. Asit önleyici ilaçları akşam yemeğinden sonra alın, yatmadan içmeyin: Bu ilaçlar uykunuzu engelleyen aluminyum içeriyor. 15. Uykuya dalarken teypten kitap dinleyin: Yatmadan önceki hikayeler çocukluğunuzda sizi sakinleştirirdi. Teypteki yatıştırıcı kitap büyükler için de aynı etkiyi verebilir. Şiir ya da biyografileri dinleyin, korku romanlarından uzak durun. 16. Bir fincan suda 3-4 büyük salata yaprağını 15 dakika kaynatın: Bunu ateşten alın, 2 dal nane ekleyin ve yatmadan önce için. Salata yaprakları insanı uyumaya yönlendiren laktukarim isimli bir madde içeriyor. 17. Masaj yapın: Parmak uçlarınızı gözlerinizin çevresinde dairesel şekilde yavaşca hareket ettirin. 1 dakika sonra ağzınıza doğru hareket ettirin, sonra boynunuza ve başınızın arkasına aynı hareketi uygulayın. Gevşeyip uyumaya hazır hale gelene kadar devam edin. 18. Kaslarınızı rahatlatmak için okaliptus kullanın: Bu güçlü kokulu bitki bizi yatıştırıyor ve gevşememizi sağlıyor. 19. Yatağa yattıktan sonra günlüğünüz için 10 dakika ayırın: Gün içinde yaşadığınız olayları, hissettiğiniz duyguları aktarın. Bu uykunuzu gün içinde yaşadıklarını hatırlayıp durmanızı önler, böylece daha çabuk uykuya dalarsınız. 20. Yatağınızın yanında küçük bir defter, lamba ve kalem bulundurun: Gece yarısı kalkarsanız ve aklınıza birşeyler gelirse, hemen bunları bu deftere not edin, çünkü tekrar uykuya daldıktan sonra bu düşünceler uçup gidiyor. Sırrı kabuğun içinde Günde bir avucu geçmeyecek şekilde fındık tüketmenin, beyin sağlığını koruduğu ve halk arasında bunama olarak bilinen hastalığı önlemeye yardımcı olduğu bildirildi. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof Dr. Nezihi Küçükarslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların yaşam süreleri uzadıkça, demans (bunama) olarak adlandırılan rahatsızlığın görülme sıklığının da arttığını belirterek, Alzheimer hastalığı demansa yol açan hastalıkların başında geliyor. Oran 60 yaşındaki kişilerde yüzde 1 iken, 90 yaşın üzerindeki bireylerde bu yüzde 50 nin üzerindedir dedi. Doymuş yağlardan uzak beslenmenin kardiyovasküer hastalıkların önlenmesinde önemli olduğunu vurgulayan Küçükarslan, şunları söyledi: Doymamış yağlar kalbi koruyor. Yapılan araştırmalar bize göstermiştir ki fındık doymuş yağlardan az doymamış yağlardan zengin bir besin, yani kalp koruması için ideal. Kesin veriler olmasa da fındığın kalbe faydasının doymamış yağdan zengin olması olarak belirtiliyor. Tansiyon, kalp krizlerini önlemesi ve damarları kuvvetlendirmesi de diğer yararlarından. İçindeki doymamış yağlar sayesinde total kolesterol ve kötü huylu kolesterol dediğimiz LDL oranlarında bariz düşme yapıyor. Prof. Dr. Küçükarslan, uluslararası düzeyde yapılan alzheimer araştırmalarında hastalığın beyinde amyloid adlı bir maddenin birikmesiyle ortaya çıktığının görüldüğünü ifade ederek, Bu madde amyloid plakları oluşturuyor ve sonuçta halk arasında bunama denilen tablo oluşuyor. Yüksek seviyede iyi huylu kolesterol ve düşük seviyedeki kötü huylu kolesterol kalbi ve damar sistemi korurken aynı zamanda amyloid adı verilen bu maddenin başlangıcı olan appoprotein ve beta-amyloid oluşumunu da azaltmakta diye konuştu. Böylece fındığın kötü kolesterol seviyesini düşürürken kalbi koruduğu gibi beyni de koruduğunu belirten Nezihi Küçükarslan, Demir, bakır, selenyum, magnezyum, potasyum, fosfor, çinko, gibi minerallerin doğal kaynağı olan fındık, kalbimizin yanı sıra beyin ve sinir sistemimizi de koruyor. Kalp hastalıklarından ve bunamadan korunmak istiyorsanız günde bir avuç fındığı ihmal etmeyin dedi.

20 38 SAĞLIK HABERLERİ İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ 39 Türkiye iş kazalarında lider Makina Mühendisleri Odası (MMO) genel merkezinin hazırladığı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Raporu na göre, Türkiye ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü. Dünya İşçi Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla açıklama yapan MMO, Türkiye nin binde oranla ölümlü iş kazalarında Avrupa da birinci dünyada üçüncü olduğunu açıkladı. Makina Mühendisleri (MMO) Odası Yönetim Kurulu, 28 Nisan Dünya İşçi Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. TMMO, kayıt dışı çalışanları dahil etmeyerek sadece aktif sigortalı çalışanları kapsayan SGK nın iş cinayetleri raporunu hatırlattı. Buna göre, 2011 yılında bin 710, 2012 de 745 işçinin yaşamını yitirdiğini belirten MMO, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi nin verilerine göre ise 2012 de en az 878, 2013 de en az bin 235 işçinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.son yıllarda iş kazaları sonucu toplu ölümlerde artış yaşandığını belirten MMO, dünyada iş kazaları oranı binde 44, meslek hastalıkları oranı binde 56 iken 2012 yılında Türkiye de iş kazaları oranının binde 99,48, meslek hastalıkları oranının binde 52 olduğuna dikkat çekti. Türkiye nin 100 bin çalışan başına düşen ölümlü iş kazalarında Avrupa da birinci, dünyada üçüncü sırada yer aldığının altını çizdi.açıklamada, iş cinayetlerinin nedenleri şöyle sıralandı: Bu gerçekler, sermayenin azami kâr hırsı, sanayi ve çalışma yaşamının emek aleyhine biçimlenen yapısal sorunlarında kök bulmaktadır. Küreselleşme, kuralsızlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşması, çalışma koşullarının ağırlaşması, kayıt dışı işçilik gibi sınıfsal-toplumsal sorunların yol açtığı ağır sonuçlar, iş kazaları ve iş cinayetlerine yol açmaktadır. MMO, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren emekçilerin yakınlarının acılarını paylaştıklarını belirtti, 28 Nisan ın İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma/Yas Günü ilan edilmesini istedi. Türkiye işçi hakları ihlallerinde ilk sıralarda Türkiye işçi haklarını en fazla ihlal eden ülkeler arasında Kolombiya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlikte aynı kategoride ve üst sıralarda yer aldı. Dünyanın 161 ülkesinde 176 milyon işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu nun (ITUC) yayımladığı 2014 yılı sendikal haklar raporunda, Türkiye işçi haklarını en fazla ihlal eden ülkeler arasında Kolombiya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlikte aynı kategoride ve üst sıralarda yer aldı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi nde emekçilerin sendikalarda özgürce örgütlenmelerinin temel bir insan hakkı olduğu belirtilmesine rağmen dünyanın pek çok ülkesinde çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için sendikalarda örgütlenen emekçilere yönelik tehdit, baskı, cinsel taciz ve ölümle sonuçlanan saldırılar devam ediyor. ITUC un 139 ülkedeki işçi haklarını ele aldığı raporuna göre son bir yıl içinde 35 ülkede ücretlerinin artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele eden işçiler göz altına alındı ya da tutuklandı. 53 ülkede de çalışma koşullarının iyileştirmesi için işverenlerle pazarlık yapan işçiler işten atıldı. 87 ülkede de yasalar bazı meslek gruplarının greve gitmelerini yasaklıyor. Kamboçya, Bangladeş, Filipinler, Meksika, Honduras, Guatemala, Kolombiya, Moretenya, Mısır ve Benin de işçi önderleri ve sendikacılara ölümle sonuçlanan saldırılar gerçekleşti. En fazla işçi ve sendikacının öldürüldüğü ülke ise Kolombiya. FARC ile hükümet arasında barış görüşmelerinin sürmesine rağmen Kolombiya da işçilere yönelik baskı ve şiddette bir yumuşama olmadı yılında sendikal çalışmaları nedeniyle 18 işçi öldürülürken bu sayı geçtiğimiz yıl 26 ya yükseldi. Çalışanların sadece % 4 nün sendikalarda örgütlü olduğu Kolombiya da en fazla saldırıya uğrayanlar ise % 70 i sendikalarda örgütlü olan öğretmenler. Geçtiğimiz yılın 26 Nisan günü öğretmenler sendikası binasına yapılan bombalı bir saldırıda 8 öğretmen yaşamını yitirdi. İşçiler açısından en kötü olan bir diğer ülke de ITUC ün Modern Köle Devleti olarak adlandırdığı Katar. İşgücünün % 94 ünü misafir işçilerin oluşturduğu Katar daki Kafala Sistemi büyük bir kesimi Nepal ve Hindistan dan gelen işçilerin sendikalarda örgütlenmelerini yasaklıyor. Misafir işçilerin iş değiştirmeleri ve ülkeyi terk etmeleri de işverenlerin izinine bağlı. Köle gibi çalıştırılan misafir işçilerin aylık ücretleri ise 110 ila 176 Euro civarında. ITUC un yaptığı araştırmalar 2022 yılında Katar da Dünya Kupası müsabakaları için yapımı devam eden arena ve tesislerin inşaatlarında çalışan 1200 işçinin yaşamını yitirdiğini ve binlercesinin sakat kaldığını gösteriyor Merhaba Impressum: Herausgeber: Verein Hallo Schweiz Geschäftsleiter-Verantwortlicher Koordinator: Mazlum KILINÇ ** Chefredaktor/Yazıişleri Md.: Gökhan Pahlı Redaktion: Metin Ağbuga, Jürg Meyer, M.Kılınç, Gökhan Pahlı (Yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.) BÖLGE TEMSİLCİLERİ: Basel Baselland : Gülşen Kılınç ( ), Zürih ve Çevresi: Metin Ağbuga ( ) Schafhausen-Winterthur: İmam Bozacı ( ) Solothurn ve Çevresi: Engin Vurucu ( ) Bern ve Çevresi: Veysel Geçgel ( ), La Chaux de- Fonds ve Çevresi: Hasan Vurucu ( ) Erscheinungsweise: 11 x Jährläch Geht an alle Verein Schweiz Merhaba Mitglieder Hompage: Adil Bülbül Inseraten / Reklam (Türkçe): Merhaba Reklam Ajansı Baskı/Druck: AZ PRINT Mittelland Zeitungsdruck AG Layout/Grafik: Gökhan Pahlı Übersetzung/Çeviriler: Anja Neptun Dağıtım: Post - Preis: Fr. 3.- Abo-Preis: Fr (Jährlich) İletişim Adresi: Hallo Schweiz-Merhaba Postfach 597, CH-4005 Basel Postkonto:: Hompage: e-posta: merhaba@bluewin.ch

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü - Allgemeines [ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt Başka bankamatikleri kullanırsam ne kadar komisyon

Detaylı

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt - Allgemeines [ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt Başka bankamatikleri kullanırsam ne kadar komisyon

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11.05. Görevini tamamlamak için 65 dakikan var.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11.05. Görevini tamamlamak için 65 dakikan var. Bölüm 14 Gelecek Đçin Geçmişe Anna zaman makinesini bulur ve teröristlerin tarihi bir olayı silmek istediklerini öğrenir. Ama hangi olayı? Oyuncu onu 1961 yılına gönderir. Sadece 60 dakikası vardı. Rahibe

Detaylı

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri Amt für Volksschule HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri Informationsflyer mit Anmeldeformular Deutsch Türkisch Başvuru Formları ile Birlikte Bilgi broşürü Almanca

Detaylı

Der kleine Hase möchte lesen lernen

Der kleine Hase möchte lesen lernen Der kleine Hase möchte lesen lernen Der kleine Hase kann nicht lesen. Er will es aber lernen. Doch wie lernt man lesen? Er geht zum dicken Bären, der in einem Baum lebt. Der kleine Hase fragt den dicken

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin? Bölum 03 Kant Sokağı na giderken Anna Kant Sokağı na doğru yola çıkar, ancak yolu bilmediği için adresi sormak zorunda kalır. Siyah kasklı motosikletliler yeniden ortaya çıktığında ve ona ateş ettiklerinde

Detaylı

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will - Universität Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will ders almak istiyorum. Angeben, dass man sich für einen anmelden möchte lisans seviyesinde lisans üstü seviyesinde

Detaylı

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu 3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu 14.01.2012 3. Neujahrsball der Deutsch-Türksichen Wirtschaft am 14.01.2012 / Türk-Alman Ekonomisi nin 3. Yeni

Detaylı

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition)

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition) GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition) [EKİM 2013]SINCE 2002 Unser Verein wurde 2002 zur Unterstützung von Kindern

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar Tarladakı esrarengiz şekilleri çiftçiler yapmış olsalar da, UFOların varlığına inanır. ve köylülerle konuşmak için köy birahanesine giderler. ve buğday tarlalarındaki şekillerle

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri Bölüm 26 Zaman Deneyleri Anna şimdiki zamana dönünce Paul ile birlikte zaman makinesini bloke etmeye çalışır. Ama bunun için gerekli şifreyi bilmiyordur. Anna müziği takip eder ve kırmızılı kadın ortaya

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda Ders 26 a veda Üzücü bir haber: Türkiye ye taşınacağı için Radio D ye veda eder. Radio D çalışanları a bir sürpriz hazırladıkları halde, veda eğlencesi neşeli geçmez. sabah büroya geldiğinde bir parti

Detaylı

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern Bald komm ich in die Schule Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern 1 Liebes Kind, Anna und ihre Freunde freuen sich auf die Schule! Sie zeigen dir hier, was sie schon alles können.

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor? Bölüm 09 Eksik Đpuçları Anna tiyatrodan kaçar ama kırmızılı kadın onu Paul un dükkanına kadar takip eder. Heidrun un yardımı sayesinde Anna tekrar kaçabilir. Şimdi elinde yapbozun bir parçası vardır, ama

Detaylı

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor.

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor. Der Computer-Kurs Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor. 2/5 Frau Graf: Ist das Ihre Zeitung? Könnte ich die kurz haben? Herr Müller: Ja, gern.

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 15 Zamanda Yolculuk

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 15 Zamanda Yolculuk Bölüm 15 Zamanda Yolculuk Anna ikiye bölünmüş Berlin de doğudan batıya geçme zorundadır. Ama bu da yetmez. Sadece 55 dakika içinde RATAVA nın hangi olayı silmeyi planladığını da ortaya çıkarmak zorundadır.

Detaylı

"Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar"

Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar "Keine Gewalt im Namen Gottes! Christen und Muslime als Anwälte für den Frieden" Erklärung des Gesprächskreises "Christen und Muslime" beim Zentralkomitee der deutschen Katholiken "Allah Adına Şiddete

Detaylı

ALMANYA DA 2012 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2012 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2012 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı, Aralık 2012 de bir ay öncesine göre öenmli bir değişme

Detaylı

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN Almanya; Orta Avrupa da bir ülkedir. Kuzeyinde Kuzey denizi, Danimarka, ve Baltık denizi; doğusunda Polonya ve Çek cumhuriyeti; güneyinde Avusturya ve İsviçre;

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 30 NİSAN 2015 Saat: 11.20

Detaylı

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte Informationen für amilien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte Notfalldaten Hinweise: Bitte füllen Sie die Abschnitte A - E sehr sorgfältig und in Druckschrift aus. Im Notfall kann das Leben

Detaylı

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan]

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan] 0 2015 Mevlüt Baki Tapan. Tüm hakları saklıdır. Bu ekitap, Mevlüt Baki Tapan (yazar) tarafından publitory.com da yaratılmış ve yazarın kendisi tarafından Creative Commons Attribution- NonCommercial-NoDerivs

Detaylı

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Nisan 2012

Detaylı

Mehrsprachiger Elternabend

Mehrsprachiger Elternabend Mehrsprachiger Elternabend zum Zweitspracherwerb Ein Beispiel aus dem Regionalen Bildungs- und Beratungszentrum Hamburg Wilhelmsburg Standort Krieterstraße 1 Wie helfe ich meinem Kind dabei, in der deutschen

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı. Bölüm 08 Açık Hesaplar Ogur kırmızılı kadınla silahlı çatışma sırasında yaralanır ve Anna ya tarihi olayları silmek isteyen RATAVA hakkındaki gerçekleri anlatır. Son gücüyle Anna ya bir tarih söyler: 9

Detaylı

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum.

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum. - Universität Ich möchte mich an der Universität einschreiben. Angeben, dass man sich einschreiben will Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Ich möchte mich für den anmelden. Angeben, dass man sich für

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 1- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları; Lacivert (UMUMİ) Pasaport Yeşil (HUSUSİ) Pasaport Gri (HİZMET) Pasaport Kırmızı (DİPLOMATİK) Pasaport : VİZE ALMAK ZORUNDADIR : VİZEYE

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk Sadece 40 dakika: Anna ve Paul kırmızılı kadından kaçarlar ve Batı Berlin e gelirler. Paul Anna ya aşkını ilan ederek durumu daha da komplike hale getirir. Bu bir şans mıdır,

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda Bölüm 02 Firarda Anna komiserin sorularını yanıtlar, ama sorgulama motosiklet gürültüsü ve silah sesleriyle bölünür. Anna kaçar ve müzik kutusunun üzerinde bir adres keşfeder. Bu ipucu ona yardımcı olacak

Detaylı

İçindekiler. Çözüm Anahtarı... 102 Sözcük Listesi... 103. Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN 3 19 007470 4, 1. Auflage 1.

İçindekiler. Çözüm Anahtarı... 102 Sözcük Listesi... 103. Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN 3 19 007470 4, 1. Auflage 1. 1 Guten Tag oder Hallo!... 6 Merhaba! 2 Wer ist der Herr da rechts?... 10 Sağdaki bey kim? 3 Kennen Sie unsere Familie?... 14 Ailemizi tanıyor musunuz? 4 Haben Sie kein Auto?... 21 Arabanız yok mu? 5 Wie

Detaylı

Eyalet Başkenti Hannover Tarih: Ağustos 2008 Belediye Başkanı - Gençlik ve Aile Bölümü

Eyalet Başkenti Hannover Tarih: Ağustos 2008 Belediye Başkanı - Gençlik ve Aile Bölümü Eyalet Başkenti Hannover Tarih: Ağustos 2008 Belediye Başkanı - Gençlik ve Aile Bölümü Ebeveyn katkı payının hesaplanması ile ilgili bildiri Sayın Bay/Bayan! Sevgili Ebeveynler! Çocuğunuzun Hannover şehrine

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası Bölüm 17 Barikat Đnşası 50 dakika vardır: Oyuncu herşeyi tehlikeye atarak kasiyere güvenmeye karar verir. Radyoda doğu alman askerlerin barikatlarından söz edilir. RATAVA nin silmek istediği olay bu mudur?

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor Zaman daralıyordur ve Anna 9 Kasım 2006 ya dönmek için Paul a veda etmek zorundadır. Özel görevini tamamlamak için sadece 5 dakikası vardır. Bu yetecek midir? Oyuncu Anna ya

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan Bölüm 21 Yeni Bir Plan Anna 2006 yılına geri döner. Rahip Kavalier kırmızılı kadın tarafından kaçırılır. Anna, rahibin nerede olduğunu ortaya çıkaramadığı için 9 Kasım 1989 a, Berlin duvarının yıkıldığı

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET)

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) ALMANCA 2016 A SORU SAYISI : 20 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) 18 ARALIK 2016 Saat:

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın. Bölüm 24 Zaman Geçiyor Anna 1961 yılında sakladığı metal kutuyu bulur ama kutu paslandığı için açamaz. Açmayı başardığında içinde eski bir anahtar bulur. Bu, sırrın anahtarı mıdır? Zaman su gibi akıp gider

Detaylı

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı Türkiye nin topal ayağı eğitimdir diyen Özyeğin, düşük eğitim düzeyi ile ekonominin gelişmesini mucize olarak yorumladı. Cari açığın

Detaylı

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin.

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin. Bölüm 16 Eski Tanıdıklar Anna 1961 yılında da silahlı motosikletliler tarafından takip edilir. Bu tehlikeli durumda tanımadığı bir kadın Anna ya yardım eder. Ama kadın bunu neden yapar? Anna ona güvenebilir

Detaylı

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor Tarih: 06.10.2013 Sayı: 2013/16 Türkiye de e-ticaret Raporu na göre online alışveriş beş yılda 3 e katlandı 5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor İSMMMO nun Türkiye de e-ticaret adlı raporuna

Detaylı

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim - Giriş Türkçe Almanca Sayın Başkan, Sehr geehrter Herr Präsident, Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise Sayın yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın yetkili,

Detaylı

Schuljahr. Herkunftssprache Türkisch

Schuljahr. Herkunftssprache Türkisch / Schule / Name Schuljahr Allgemeine Arbeitshinweise Trage bitte auf diesem Blatt und auf deinen Arbeitspapieren deine Schule und deinen Namen ein. Kennzeichne bitte deine Entwurfsblätter (Kladde) und

Detaylı

OTOMATİK BİLGİ DEĞİŞİMİ YASASIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

OTOMATİK BİLGİ DEĞİŞİMİ YASASIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER OTOMATİK BİLGİ DEĞİŞİMİ YASASIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER Künye / Impressum: CHP Berlin Birliği / CHP Bund in Berlin e.v. Osloerstr. 104, 13359 Berlin Tel. +49 (0) 174 800 1923 www.chpberlin.de info@chpberlin.de

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU YABANCI DİL (ALMANCA) YETERLİK SINAVI A

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU YABANCI DİL (ALMANCA) YETERLİK SINAVI A DNN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YBNCI DİLLER YÜKSEKOKULU YBNCI DİL (LMNC) YETERLİK SINVI DI SOYDI FKÜLTE / YÜKSEKOKUL : ÖĞRENCİ NO GENEL ÇIKLMLR VE SINVL İLGİLİ KURLLR 1. Bu soru kitapçığının türü dır. Bunu

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor. Bölüm 06 Kırmızılı Kadın Anna panayırda kendisiyle 1961 yılında arkadaş olduğunu iddia eden bir kadınla karşılaşır. Ayrıca kırmızılı bir kadının kendisini takip ettiği haberini alır. Anna yı her köşede

Detaylı

Reisen Unterwegs. Unterwegs - Ort. Du weißt nicht, wo Du bist. Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz?

Reisen Unterwegs. Unterwegs - Ort. Du weißt nicht, wo Du bist. Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz? - Kayboldum. Du weißt nicht, wo Du bist Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz? Nach einem bestimmten auf der Karte fragen ı nerede bulurum? Nach einem bestimmten fragen Kayboldum. Onun haritada

Detaylı

Özel Alman Lisesi Deutsche Schule Istanbul

Özel Alman Lisesi Deutsche Schule Istanbul Özel Alman Lisesi Deutsche Schule Istanbul EK:1 İHTİYAÇ VE BAŞARI BURSU FORMU Formda istenen bilgileri büyük harfle yazınız. ÖĞRENCİ VE AİLESİ HAKKINDA BİLGİLER Fotoğraf 1. Öğrencinin : Adı: Soyadı: Sınıfı:

Detaylı

Öğrenci Kitabı BEN DE BAŞARIRIM! telc TÜRKÇE B1 OKUL. www.telc.net

Öğrenci Kitabı BEN DE BAŞARIRIM! telc TÜRKÇE B1 OKUL. www.telc.net Öğrenci Kitabı BEN DE BAŞARIRIM! telc TÜRKÇE B1 OKUL B1 www.telc.net İÇİNDEKİLER 1. Ünite Gelecekten Beklentilerimiz 1 Hayal ve Hedefler... Gençlerin Düşleri...5 Değişik Meslek Türleri...6 İş ve Kariyer...6

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11. Sadece 60 dakikan kaldı, ve ek bir canın yok.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11. Sadece 60 dakikan kaldı, ve ek bir canın yok. Bölüm 13 - Đlahi Yardım Kilise bilgi toplamak için dogru mekana benzer. Rahip Anna ya melodiyi anlatır ve bunun bir zaman makinesinin anahtarı olduğunu söyler. Ama nasil bir makineden söz ediyordur? Anna

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2015 8. SINIF 2. DÖNEM DERSİ MERKEZİ ORTAK (MAZERET) SINAVI 17 MAYIS 2015 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1 Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1 Sylvia Kern, Geschäftsführerin 2 Bakım uygun olmalı herkes için Kültüre uygun yaşlılar bakımı ile ilgili bilgilendirme günü

Detaylı

BES TE VERGİ AVANTAJI BES TE VERGİ AVANTAJI

BES TE VERGİ AVANTAJI BES TE VERGİ AVANTAJI BES TE VERGİ AVANTAJI BES TE VERGİ AVANTAJI SORULARLA VERGİ AVANTAJI Yasal Hakkınızı Kullanıyor musunuz? BES TE VERGİ AVANTAJI SORULARLA VERGİ AVANTAJI 1. Vergi avantajı nedir? Bireysel emeklilik sisteminde

Detaylı

Proje Destek Programı. Başvuru Rehberi

Proje Destek Programı. Başvuru Rehberi Proje Destek Programı 2018 Başvuru Rehberi 2 2018 MALİ DESTEK PROGRAMLARI İçindekiler Yasal Çerçeve... 4 Anadolu Hafta Sonu Okulları Proje Destek Programı Nedir?... 5 Programın İçeriği... 5 Proje Destek

Detaylı

TED KDZ EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU 5.SINIFLAR ALMANCA ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

TED KDZ EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU 5.SINIFLAR ALMANCA ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI EYLÜL V.HAFTA EYLÜL IV. HAFTA TED KDZ EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU 5.SINIFLAR ALMANCA ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI Araç -Guten Tag! Situationsangemessene Sich Begrüßen Situationsangemessene,

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI ALMANCA 2016 A SORU SAYISI : 20 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI 24 KASIM 2016 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar Recep Kapar Muğla Üniversitesi recepkapar@sosyalkoruma.net www.sosyalkoruma.net Sosyal Güvenlik Harcamaları Yüksek Değildir Ülke İsveç Fransa Danimarka Belçika

Detaylı

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom Başvuran kişinin soyadı ve adı Name und Vorname der antragstellenden Person Çocuk parası No. F K Kindergeld-Nr. Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches

Detaylı

SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ

SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ (25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 13.02.2011

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin, 9 Kasım, sabah saat 10. Berlin e hoşgeldin. Kahramanın kim olsun? Berlin e hoşgeldin. Kahramanın kim olsun?

COMPUTER: Mission Berlin, 9 Kasım, sabah saat 10. Berlin e hoşgeldin. Kahramanın kim olsun? Berlin e hoşgeldin. Kahramanın kim olsun? Bölüm 01 Kötü Uyanış Anna nın görevi Almanya yı bir felaketten korumak. Bilmeceyi çözmek ve kim olduğu bilinmeyen motosikletli adamlara dikkat etmek zorunda. 130 dakika zamanı var. Ama ilk ipucu nerede?

Detaylı

Gebe ve Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla, Emzirme Odaları ve Bakım Yurtlarına Dair Tüzük

Gebe ve Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla, Emzirme Odaları ve Bakım Yurtlarına Dair Tüzük Hamilelik ve annellik süreci, çalışan kadınların kariyerlerinde kimi zaman bir dönüm noktası anlamına gelmekte. Bu yüzden de kadınlar, iş yaşamlarına bir süreliğine de olsa ara vermek istemediklerinden

Detaylı

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım)

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım) Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım) Konjunktiv I dolaylı anlatımlarda kullanılır. Birinin söylediği sözleri bir başkasına aktarılırken kullanılır. Özellikle gazetelerde ve televizyon haberlerinde kullanılır.

Detaylı

Herkes Oy Kullanıyor! Emekliliğiniz ve sağlığınız için kırmızı oy zarfı.

Herkes Oy Kullanıyor! Emekliliğiniz ve sağlığınız için kırmızı oy zarfı. Herkes Oy Kullanıyor! Emekliliğiniz ve sağlığınız için kırmızı oy zarfı. Sosyal Seçim Nedir? 30 milyonu aşkın prim ödeyenler ve emekli maaşı alanlar sosyal seçimlere katılarak, Federal Alman Emeklilik

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak - Olmazsa olmazlar Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Yardım isteme İngilizce konuşuyor musunuz? Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak _[dil]_ konuşuyor musunuz? Birinin belli bir dili konuşup

Detaylı

ALMANYA DA 2011 NİSAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2011 NİSAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2011 NİSAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Mart 2011

Detaylı

https://www.turkiye.gov.tr E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

https://www.turkiye.gov.tr E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ https://www.turkiye.gov.tr E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ Soru: İşçi sendikasına üye olmanın şartları nelerdir? Cevap: a.15 yaşını doldurmuş olmak b. 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde; bir iş sözleşmesine

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım Bölüm 07 Meçhul Düşman Anna motosikletlilerden kurtulmak için bir variété tiyatrosuna saklanır. Orada Heidrun la karşılaşır ve Komiser Ogur dan RATAVA nın kendisini takip ettiğini öğrenir. Oyuncu Anna

Detaylı

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! B KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! C KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

Ülkemizde ikamet izni başvuru sürecini öncelikli olarak https://e-ikamet.goc.gov.tr adresinde yer alan başvuru formunu doldurarak başlatabilirsiniz.

Ülkemizde ikamet izni başvuru sürecini öncelikli olarak https://e-ikamet.goc.gov.tr adresinde yer alan başvuru formunu doldurarak başlatabilirsiniz. Uluslararası öğrenciler Türkiye ye gelmeden önce kabul edildikleri üniversiteden aldıkları kabul mektubuyla birlikte ülkelerindeki en yakın Türk Konsolosluğu na giderek geçerli bir öğrenci vizesi edinmelidir.

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion Önsöz Bu kitap, Almanca dersinin yanı sıra gramer açıklamaları ve alıştırmalarına ihtiyaç duyan temel seviyedeki Almanca öğrencileri için hazırlanmıştır. Kitaptaki örnek ve alıştırmalarda kullanılan kelimeler

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... 1 A. Kayıt Dışı Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 B. Kayıt Dışı Ekonominin Nedenleri... 4 C. Kayıt Dışı Ekonominin Büyüklüğü...

Detaylı

EVDE ÇOCUK BAKIM HİZMETLERİ YOLUYLA KAYITLI KADIN İSTİHDAMININ DESTEKLENMESİ PROJESİ Çocuk Bakım Desteğiyle Sigortalı Çalış, Çalıştır!

EVDE ÇOCUK BAKIM HİZMETLERİ YOLUYLA KAYITLI KADIN İSTİHDAMININ DESTEKLENMESİ PROJESİ Çocuk Bakım Desteğiyle Sigortalı Çalış, Çalıştır! EVDE ÇOCUK BAKIM HİZMETLERİ YOLUYLA KAYITLI KADIN İSTİHDAMININ DESTEKLENMESİ PROJESİ Çocuk Bakım Desteğiyle Sigortalı Çalış, Çalıştır! PROJE HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI 1. Ön Kayıt Yaptırdım

Detaylı

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR Ağustos 2017 Türkiye ye sığındım. Kendim ya da çocuklarım için Türkiye deki eğitim imkânlarından yararlanabilir miyim?

Detaylı

SEDA ÇAYIR - FUNDA GÖREN

SEDA ÇAYIR - FUNDA GÖREN SEDA ÇAYIR - FUNDA GÖREN Sosyal güvenlik, Herkesin gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, konut, tıbbi bakım, gerekli toplumsal hizmetler dahil olmak üzere sağlık ve refahını teminat altına

Detaylı

2018/06 ZORUNLU BES BİLGİLENDİRME

2018/06 ZORUNLU BES BİLGİLENDİRME Zorunlu BES nedir? 2018/06 ZORUNLU BES BİLGİLENDİRME Bireysel Emeklilik Sistemi ilk olarak 2001 yılında çıkarılan 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile uygulanmaya başlamıştı.

Detaylı

- Doğum yapan çalışan kadınların iş yaşamına geri dönüşünün ya da katılımının

- Doğum yapan çalışan kadınların iş yaşamına geri dönüşünün ya da katılımının Mehmet Fatih GELERİ İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı fatihgeleri@ikplatform.com Aylık 416 Euro Destek Evde Çocuk Bakımı Projesinin Nedenleri - Kadınların işgücüne katılım oranının artırılması - Doğum yapan

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 20 Zamandan Zamana

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 20 Zamandan Zamana Bölüm 20 Zamandan Zamana Anna bilmecenin çözümüne hala yaklaşamamıştır. RATAVA hangi olayı engellemek istiyordur? Oyuncu Anna nın 2006 yılına döndükten sonra 1989 yılına gitmesini ister. Ama bu zaman yolculukları

Detaylı

Hollanda dışında ikamet edecekseniz veya çalışacaksanız: Gönüllü Anw sigortası

Hollanda dışında ikamet edecekseniz veya çalışacaksanız: Gönüllü Anw sigortası Hollanda dışında ikamet edecekseniz veya çalışacaksanız: Gönüllü Anw sigortası İçindekiler Neden gönüllü sigorta yaptırmalısınız 2 Gönüllü sigorta kimler içindir? 2 Gönüllü sigortaya en fazla ne kadar

Detaylı

Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma

Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma ALMANYA VİZESİ İÇİN GEREKLİ, AİLE BİRLEŞİMİ YAPACAKLARIN ALMANCA SINAVI SORU ÖRNEKLERİ KONUŞMA BÖLÜMÜ (SPRECHEN): Almanca

Detaylı

GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI VE GELİR TESTİ

GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI VE GELİR TESTİ GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI VE GELİR TESTİ Gelir Testi nasıl başladı, kimler muaf? Sosyal Güvenlik Reformu ile tüm vatandaşların sağlık güvencesi kapsamına alınması 1 Ocak 2012 tarihinde başladı.

Detaylı

26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL

26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 07/06/2007 26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL İşsizlik Sigortası'nın uygulamaya başladığı Mart 2002 tarihinden 31 Mart 2007 tarihine kadar geçen

Detaylı

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding HERE COMES THE SUN Eine Ausstellung für Energieforscher, Sonnenanbeter und Lichtscheue ab 7 Jahren, Familien und Schulklassen im Wissenschaftsjahr 2010 Die Zukunft der Energie 6. September bis 31. Oktober

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe Dilekler : Evlilik Herzlichen Glückwunsch! Für Euren gemeinsamen Lebensweg wünschen wir Euch alle Liebe und alles Glück dieser Welt. Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Yeni evli bir

Detaylı

No :... Sınıfı :... Adı ve Soyadı :...

No :... Sınıfı :... Adı ve Soyadı :... ÖĞRENCİNİN No :... Sınıfı :... Adı ve Soyadı :... Babası nın Adı ve Soyadı :... Babası nın Öğrenim Durumu : O O O İlk Orta Yüksek İşi ve İş Ünvanı :... İş Adresi :... Ev Telefon No. :... Ev Adresi :...

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca Dilekler : Evlilik Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Herzlichen Glückwunsch! Für Euren gemeinsamen Lebensweg wünschen wir Euch alle Liebe und alles Glück dieser Welt. Yeni evli bir

Detaylı

15.10.2014/2-1 1. İZİNLE TÜRK VATANDAŞLIĞINI KAYBEDENLERE BORÇLANMA HAKKI GETİRİLDİ

15.10.2014/2-1 1. İZİNLE TÜRK VATANDAŞLIĞINI KAYBEDENLERE BORÇLANMA HAKKI GETİRİLDİ 15.10.2014/2-1 11.09.2014 TARİH VE 29116 (MÜKERRER) SAYILI RESMİ GAZETE DE YAYIMLANAN 6552 SAYILI KANUN İLE YURTDIŞI BORÇLANMAYA İLİŞKİN BAZI DÜZENLEMELER YAPILDI 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu

Detaylı

Soru ve Cevaplar Işığında. Yusuf Yücel

Soru ve Cevaplar Işığında. Yusuf Yücel TÜRKİYE DE YABANCI İŞÇİLERİN ÇALIŞMALARI Soru ve Cevaplar Işığında Yusuf Yücel Yabancı kime denir? Türk Vatandaşlığı Kanununa göre Türk Vatandaşı olmayan kişilere yabancı denir. Yabancının çalışması için

Detaylı

Değerli Meslek Mensubumuz,

Değerli Meslek Mensubumuz, 13.06.2017 Değerli Meslek Mensubumuz, 26.08.2016 tarih ve 29812 sayı ile Resmi Gazete yayınlanan 6740 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf Ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile

Detaylı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı - Ekonomik krizin şiddeti devam ederken, krize borçlu yakalanan aileler, bu dönemde artan işsizliğin de etkisi ile

Detaylı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG Mart - 2014 YASAL DÜZENLEMELER KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VE İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI

Detaylı

İNGİLTERE TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU

İNGİLTERE TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU Randevu Talep Edilen Şehir: o İstanbul o Ankara o İzmir o Gaziantep o Bursa Bu bölüm ATUS tarafından doldurulacaktır Tarih / İsim İNGİLTERE TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU Bu formdaki cevaplarınız birebir konsolosluk

Detaylı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı MECLİS TOPLANTISI Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı 23 Aralık 2013 DÜNYA EKONOMİSİNDE 2013 ÜN EN LERİ 1. FED Başkanı Bernanke nin piyasaları dalgalandıran açıklamaları 2. Gelişmekte olan ülke risklerinin

Detaylı

Kimler Genel Sağlık Sigortası primi ödeyecek?

Kimler Genel Sağlık Sigortası primi ödeyecek? On5yirmi5.com Kimler Genel Sağlık Sigortası primi ödeyecek? Kimler genel sağlık sigortası primi ödeyecek? Eş ve çocukların durumu ne olacak? Gelir tespitinde neye bakılacak? Part time çalışanlar prim ödemek

Detaylı

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler Marie und Charly Da kommt ein anderer kleiner Marienkäfer vorbei. Er hat auch einen Malkasten und einen Pinsel und trägt eine viel zu große Mütze. Er sagt zu Marie: Hallo Marie. Ich bin Charly und ein

Detaylı

ALMANYA DA 2010 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALISMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2010 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALISMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2010 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALISMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Toplam çalışanların sayıları ile ilgili en son verilere göre, Kasım 2010 da

Detaylı

T.C. NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU 2015

T.C. NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU 2015 T.C. NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU 2015 8. DÖVİZLE ASKERLİK TAKSİT ÖDEME BAŞVURUSU Başvuru şahsen ya da posta yoluyla yapılabilmektedir. Genel Bilgiler: Gerekli evrakların Başkonsolosluğumuza ulaşmasının akabinde

Detaylı

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın Tavsiyeniz için 60, ya varan primler Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın 2 3 Dost tavsiyesi Dosta tavsiye size prim Size tavsiyemiz: Bizi tavsiye edin. Eş, dost, akraba, arkadaş ve iş arkadaşlarınıza

Detaylı

ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ

ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ Mehmet Emre DİKEN * 1. Giriş Şehiriçi ticari taksi araçlarının sayıları yeni yerleşim bölgelerinin kurulması ve nüfusla paralel olarak artış göstermektedir.

Detaylı