Atatürk Kültür Merkezi Dergisi Sayı Journal of A ta tü rk Culture Center Issue Doğumunun 800. Yılında. Mevlâna Özel Sayısı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Atatürk Kültür Merkezi Dergisi Sayı 50 2008. Journal of A ta tü rk Culture Center Issue 50 2 0 0 8. Doğumunun 800. Yılında. Mevlâna Özel Sayısı"

Transkript

1

2 i Atatürk Kültür Merkezi Dergisi Sayı 50 Journal of A ta tü rk Culture Center Issue Doğumunun 800. Yılında Mevlâna Özel Sayısı Nisan, Ağustos ve Aralık Aylarında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Dergi International Peer Reviewed (ournal Published in April, August and December ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ATATÜRK SUPREME COUNCIL FOR CULTURE, LANGUAGE AND HISTORY ATATÜRK CULTURE CENTER

3

4 Atatürk Kültür Merkezi Dergisi Yıl / Year: Sayı / Issue: 50 Kurucusu / Founder Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı ( ) Sahibi / Owner on behalf of Atatürk Atatürk Kültür Merkezi Culture Center adına Başkan Prof. Dr. Osman Horata Editörler / Editors Doç. Dr. Recep Boztemur (ODTÜ) Dr. Alev Kâhya-Birgül (AKM Uzmanı) Uzm. Alim Yanık (AKM Uzmanı) Yazı İşleri Müdürü / Journal Administrator İmran Baba Yayın Kurulu / Editorial Board Prof. Dr. Hakkı Acun (Gazi Üniversitesi) Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan (TOBB ETÜ) Prof. Dr. Nihat Boydaş (Gazi Ü) Prof. Dr. Nurettin Demir (Başkent Ü) Prof. Dr. Melek Dosay-Gökdoğan (Ankara Ü) Prof. Dr. Önder Göçgün (Pamukkale Ü) Yrd. Doç. Dr. Nevin Ünal-Özkorkut (Ankara Ü) Hakem Kurulu / Referees Board Prof. Dr. Namık Açıkgöz (Muğla Ü) Prof. Dr. İsmail Hakkı Aksoyak (Gazi Ü) Prof. Dr. Şerif Aktaş (Gazi Ü) Doç. Dr. Yaşar Aydemir (Gazi Ü) Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan (TOBB ETÜ) Dr. Müjgan Cunbur Doç. Dr. Menderes Coşkun (S. Demirel Ü) Prof. Dr. Nurettin Demir (Başkent Ü) Prof. Dr. Beylü Dikeçligil (Erciyes Ü) Prof. Dr. Cem Dilçin (Ankara Ü) Prof. Dr. Kenan Gürsoy (Galatasaray Ü) Prof. Dr. Abdurrahman Güzel (Başkent Ü) Prof. Dr. Osman Horata (Hacettepe Ü) Prof. Dr. Esin Kâhya (Ankara Ü) Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu (Kırıkkale Ü) Doç. Dr. Ahmet Kartal (Kırıkkale Ü)

5 Prof. Dr. Recep Kılıç (Ankara Ü) Prof. Dr. Saadettin Kocatürk (Ankara Ü) Prof. Dr. Ramazan Korkmaz (Fırat Ü) Prof. Dr. Cemal Kurnaz (Gazi Ü) Dr. Jeannette S. Okur (TOBB ETÜ) Doç. Dr. Fatma Sabiha Kutlar Oğuz (Hacettepe Ü) Prof. Dr. Cihan Okuyucu (Fatih Ü) Prof. Dr. Naci Okcu (Atatürk Ü) Yrd. Doç. Dr. Kayahan Özgül (Gazi Ü) Doç. Dr. Derya Örs (Ankara Ü) Prof. Dr. Mürsel Öztürk (Ankara Ü) Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tatçı (Gazi Ü) Prof. Dr. Emine Yeniterzi (Selçuk Ü) Prof. Dr. Berin D. Yurdadoğ (Ankara Ü) Yönetim Yeri / Managing Office Telefonlar / Telephones elmek web / web Abone İşleri / Subscription Posta Çek Numarası ISSN Kapak Tasarımı / Cover Design Sayfa Tasarımı / Page Design Baskı Yeri ve Tarihi / Press House and Date Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Maltepe -Ankara, TURKEY Santral: Yazı İşleri / Editorial: erdemdergisi@gmail.com Vedat Demirbaş Belgegeçer (Faks): X Grafiker Ltd. Şti. Grafiker Ltd. Şti Pbx Grafiker Ofset Kazım Karabekir Caddesi Ali Kapakçı İşhanı 85/3 İskitler-ANKARA / Ankara, Nisan / Ankara, April Not: M akelelerdeki g örü şlerin soru m lu lu ğu yazarına aittir. Yazıların yayın hakkı m erkezim ize devredilm iş sayılır. Bu devir sanal ortam da yayım lanm ayı da kapsar.

6 İÇİNDEKİLER / CONTENTS Osman Horata Sunuş ix-x M ehmet Necmettin B ardakçı Selm a Baş Beyza Bilgin Bilal Çakıcı M ustafa Erdoğan Cafer G ariper / Yasemin Küçükcoşkun Z ehra Göre Hüseyin Güllüce Osman Horata Mevlana ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma 1-14 The Substance and Maturity of Human Beings according to Mevlana Birlik Denizinde Kaybolmanın Zamanı: Can Ateşinde Kanatlar (Mevlâna) Time to be lost in the Sea of Unity: Can Ateşinde Kanatlar (Mevlana) Mevlana ve Dünya Kültürüne Etkisi The Effects of Turkish on the World Culture Mevlana Mehmed Şakir in Manzum Mesnevi Tercümesi Mehmed Şakir s Verse Translation of Mesnevi and Mevlana Lütfî Mehmed Dede ve Hilye-i Mevlana Adlı Eserine Göre Mevlana nın Özellikleri Lütfî Mehmed Dede and the Characteristics of Mevlana according to his Hilye-i Mevlana Nâzım Hikmet in Sanat Evreninde Bilinç Parçalanması ve Mevlana Karmaşası The Disintegration of Mind and Complexities of Mevlana in Nâzım Hikmet s Art Universe Lutfî Muhammed Efendi'nin "Hilye-i Hazret-i Mevlana sı Lutfi Muhammed Efendi s Hilye-i Hazret-i Mevlana" Mesnevî'de Temsîlî Anlatım ve Hikâye ve Temsîllerle Kurân Âyetlerinin Açıklanması The Method of Symbolic Expression in Masnevi, and Explaination of the Verses of the Quran with Stories and Symbolic Expressions Mevlanâ Celaleddin Rumi and Mawlawism in Turkish Cultural Life

7 S aadettin Kocatürk Neslihan Koç-Keskin Ali Yıldırım İslam Fikir Aynasında İki Büyük Mutasavvıf "Gazzâlî ve Mevlânâ" Two Great Sufis of Islamic Thought: Gazali and Mevlana Tâhirü'l-Mevlevî'nin Hilye'sine Göre Mevlana Mevlana according to Tâhirul-Mevlevi s Hilye Mevlana'nın Vahdet Anlayışı ve Paradoksal Söylemi Mevlana s interpretation of Unicity and his Paradoxical Discourse Atatürk Kültür Merkezi'nden Haberler Düzeltme ve Özür 242 Yayın İlkeleri

8 Sunuş 07 yılın ın U N E S C O tarafından M evlana Y ılı olarak ilan edilmesi sebebiyle, gerek ülkemizde gerekse yurt dışında bu büyük T ü rk düşünürünü anlam aya ve anlatm aya dönük çok sayıda etkinlik gerçekleştirildi. K u ru m olarak bizler de, T O B B Ekonom i ve Teknoloji Üniversitesi nde, değerli bilim adamları ve sanatçılarım ızın katılım ıyla bir anm a toplantısı gerçekleştirdik. A y rıc a y ılın başında in bir sayısını da M evlan a y a ayırm ayı kararlaştırdık. B ilim adam larım ız, değerli katkılarını esirgemediler ve bizler de Doğum unun 800. Y ılın d a M evlana adlı bu özel sayıyla sizleri buluşturduk. K ü ltü r, bir toplumun hayat tarzı olarak tanım lanm akla birlikte; daha çok bir topluluğun tarih î geçmişi ya n i tarih î tekâmülü konusunda sahip olduğu bilinç olarak ifade edilir. K iş in in ve toplulukların kim liğini, onların geçmişi hakkında sahip olduğu bilinç oluşturur. M evlana da, T ü rk tarihinde silinmeyen izler bırakan, T ü rk kültürünün evrensel sim alarından biridir. M evlana ve onun düşünceleri üzerine bina edilen M evleviliğin tarihi, O rta A s y a dan A n ad o lu y a gelerek, üç kıtaya yayılan bir im paratorluk kuran Tü rklerin tarihiyle bir paralellik arz eder. Bugün A fg an istan sınırları içinde kalan, devrin önemli kültür merkezlerinden B elh te 30 E y lü l 1207 de doğan M evlan a da, küçük yaşlarda A n ad o lu y a gelerek K o n y a y a yerleşmiş ve ileride O smanlı coğrafyasını bütünüyle kuşatacak M evleviliğin temellerini atm ıştır. O smanlının kuruluş döneminde fa z la dikkati çekmeyen M evlevilik, X V. asırdan itibaren devlet adam larından gördüğü yakın ilgi ve himaye ile önemli bir güç hâline gelmiş ve im paratorluğun genişlediği her yere ulaşarak ismi âdeta O sm anlılarla özdeşleşmiştir. M evlevilik, siyasi ve sosyal yapıdaki değişime p aralel olarak, O sm anlılarla birlikte güç kaybetmeye başlamış ve imparatorluğun yıkılışından bir süre sonra da tarih sahnesinden çekilm iştir. F a k a t onun öğretisi, zaman ve zeminle sınırlı değil, her devir için geçerli, evrensel, insani m esajları içermektedir. B u sebeple, onun okyanusa benzettiği engin deryasından saçılan damlalar susayan gönülleri kandırmaya devam etmektedir.

9 D iğ e r mistik sistemler gibi M evlevilik düşüncesinin de merkezinde insan vardır. F a k a t bu insan, toplumsal hayattan kopuk, tekkelerde inzivaya çekilip mistik bir dünyaya hapsolan insan değil, bütünüyle hayatın içinde aynı zam anda ruhi gelişimini tamamlamış bir insandır. T asavvufî düşünce sistemlerinin hepsinde ortak olan kâm il insan kavram ı, modern psikoloji literatürüne 1950 lerde bireyin kendini gerçekleştirmesi / kendi gelişimine katkıda bulunması (s e lf actualization) ; aşkın tecrübe yaşam ak şeklinde girebilm iştir. F a k a t bu psikologlar, bunun nasıl gerçekleştirileceği sorusunun cevabını boşlukta bırakırken, M evlana vb. düşünürler bu konuları asırlarca eserlerinde işlemişlerdir. Birçok kurum gibi, çağının oldukça ilerisinde bir anlayışı temsil eden M evlevilik de, değişen koşullar karşısında misyonunu kaybetmiş mistik bir kuruluş hâline gelmiştir. F a k a t bu, M evlana ve M evleviliğin sadece folklorik bir öğe olarak görülmesi, her devirde geçerliliğini koruyacak çağdaş ve evrensel boyutları olmadığı anlamına da gelmemektedir. B u sebeple günümüz insanlığının muhakkak ki M evlana dan alacağı çok dersler vardır. M evlana toplantılarının tüm dünyada yoğun ilgi görmesinin de bunun bir göstergesi olduğuna inanıyor; bu özel sayının da, M evlana nın her devirde geçerliliğini koruyan, evrensel, eskimeyen yönleriyle yeni köprüler kurulmasına vesile olması dileğiyle, dergimize makaleleriyle katkıda bulunan değerli bilim adam larına teşekkür ederim. Pro f. D r. Osm an H O R A T A A ta türk K ü ltü r M erkezi Başkan ı

10 Mevlâna'ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma M ehm et N ecm ettin BARDAKÇI* Giriş ÖZ M ev lâ n a, e n m ü k e m m e l v arlık o la ra k y a r a tıla n in s a n a b ü y ü k d e ğ e r v e rm iştir. K end i ö z ü n ü n fark ın a v arıp a s lın ı id râk e d e n in s a n, y ü ce A lla h 'ın h u zu ru n d a sa y g ıy la e ğ ilir v e b a ş k a la r ın ın e k sik le rin i g ö rü p ku su rlarıy la u ğ ra şm a z. M ev lâ n a, b ilg elik, sev g i v e h o ş g ö rü g ib i a h lâ k î iyilikleri ş a h s ın d a to p la y a n in s a n -ı k â m ili n e y ile s e m b o liz e ed e r. A n ah tar K elim eler: M ev lâ n a, in s a n, sev g i, h o şg ö rü, in s a n -ı k âm il. ABSTRACT The Substance and Maturity of Human Beings according to Mevlana M e v la n a a p p r e c ia te s th e e x is t e n c e o f h u m a n b e in g a s th e m o s t p e r fe c t c re a tu re. By re a liz in g h is ow n s e lf a n d u n d e rsta n d in g its g e n e s is, th e h u m a n b e in g s r e s p e c t to G o d, a n d d o n o t d e a l w ith th e e rro rs a n d w ro n g d o in g s o f th e o th e r s. M e v la n a sy m b o liz e s insan-ı kâm il (th e m a tu re h u m a n ) c h a r a cte riz e d by w isd o m, lo v e a n d to le r a n c e w ith re e d flu te. Key W ords: M ev la n a, h u m a n b e in g, lo v e, to le r a n c e, in s a n -ı kam il Varlık âleminin yaratılış sebebi olan insan1, ilahi bir cevhere sahip olması yönüyle gaye varlıktır. Bir taraftan fizik diğer taraftan metafizik âlemin unsurlarını kendisinde barındırdığı için eşref-i mahlûkât olarak isimlendirilmiştir. Onun bu ikili yönü kendisini diğer varlıkların üzerine çıkardığından Allah ın halifesi olarak görevlendirilmiştir. * Doç Dr., SDÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, ISPARTA, e-posta: bardakci@ilahiyat.sdu.edu.tr 1 Sözlükte "e-n-s" kök fiilinden türetilen "ins" ve "insan" kelim esi, insanlık nevine ait bir şahıs, kabile, grup, insan topluluğu, bir şeyin ortaya çıkması, vahşiliğin zıddı olan medenîlik, yakınlık, sevim li olmak, alışm ak, göz bebeği, siyah nokta, parmak ucu, düşünm ek ve işitm ek anlam larına gelir. Bu m analardan çıkan sonuca göre insan, vahşiliği terk eden, m edenî olan, yakınlık duyduğu şeylere alışabilen bir varlıktır. el-cevherî, es-sıhah, (I-VI), Kahire 1982, III, ; Rağıb el-isfahânî, Müfredâtü Elfâzı'l-Kur'an, tahkik: Safvân Adnân Dâvûdî, Beyrut- Dımaşk 1997,94; İbn Fâris, Mucemu Makâyısı'l-Luğa, I, 145; İbn Manzûr, L isan u la rab, I, ; M uham m ed Ali et-tehânevî, Keşşâfu Istılahâtı'l-Fünûn, (I-II), Editör: Refik el-a cem, Beyrut 1996, I,

11 4 " р Mehmet Necmettin BARDAKÇI 2 2о50 İslâm düşüncesinde insanla ilgili ilk bilgiler Kur'an'da görülür. İnsanın daha çok ruh yönüne dikkat çeken Kur an onu, bir taraftan "zayıf olarak yaratılmış"2, "nankör"3, "aceleci"4, "çok cimri"5, "tartışmaya çok düşkün"6, "çok zalim, çok cahil"7ve "hırslı"8; diğer taraftan "Rabbine doğru çabalayıp duran"9, "üstün ve onurlu"10, "ilim ve hikmet verilen"11ve "en güzel biçimde yaratılan"12olarak nitelendirmektedir. Bu ve benzeri ayetlerin ışığında bir insan anlayışı geliştiren Mevlâna, tasavvufî düşüncesinde "Kendini bilen Rabbini bilir" sözünden hareketle, insana ve insanlığa büyük önem vermiştir. Yaratılış bakımından kendini bilen erdemli insanların, ilim-amel bütünlüğü içinde olgunlaşıp kâmil insan olmalarının yollarını göstermiştir. 1. Kendini Bilen İnsan Tasavvufî düşüncede insanı tanıyıp sırlarını keşfetmek Hakk a vuslatın ön şartı kabul edilir.13 Bu düşünce, Mesnevî ikliminden beslenen Şeyh Gâlib (ö.1214/1799) in bir beytinde şöyle dile getirilir: H o ş c a b a k z â tın a kim z ü b d e -i â le m s in s e n M e rd ü m -i d îd e -i ek v ân o la n  d e m sin s e n 14 Ulaştığı bilgiyle kendini tanıyan ve ötekilerin de kendinin aynası olduğunu fark eden insan, yaratılış gayesine uygun davranış sergiler. Kendisiyle birlikte ötekinin de hak, hukuk ve nimet paylaşımı konularındaki eşitliğini kabul eder. Âlemdeki her şeyin Allah ın irâdesi, kudreti ve bilgisi çerçevesinde cereyan ettiği şuuruyla Allah katında en üstün ve değerli insanın kendisi için istediğini başkası için de isteyen kimse olduğu bilinciyle hareket eder. 2 Nisa suresi, 4/28. 3 İbrahim Suresi, 14/34; İsrâ suresi, 17/67; Hac suresi, 22/16; Şûrâ suresi, 42/48; Zuhruf suresi, 43/15; Âdiyat suresi, 100/6. 4 İsrâ suresi, 17/11. 5 İsrâ suresi, 17/ Kehf suresi, 18/54. 7 Ahzâb suresi, 33/72. 8 M eâric suresi, 70/19. 9 İnşikâk suresi, 84/6. 10 İsrâ suresi 17/ Nisa suresi 4/ Tîn suresi, 95/4. 13 Osm an Türer, "Tasavvufî Düşüncede İnsan", Tasavvuf, Yıl: 2, Sayı:5, Ocak 2001 Ankara, Naci Okçu, Şeyh Gâlib (Hayatı, Edebî Kişilği, Eserleri, Şiirlerinin Umumi Tahlili ve Divanının Tenkitli Metni), Ankara 1993, c. I, s Tercî-i bend.

12 Mevlâna ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma Hz. Âdem (as) den beri dünyamıza milyarlarca insan, binlerce kabile ve millet gelmiştir. Bunlardan bir kısmı ilim ve irfan sahibi olmuş, çoğunluğu ise cehaletin karanlıklarında kaybolmuştur. Çalışıp gayret ederek bilgi ve hikmeti elde eden insan, yeni medeniyetler kurmuştur. Bunu gerçekleştirirken gönlünü ve idrâkini ihmal etmemiştir. Çünkü insanın iç dünyasını besleyen ve ilimden daha özel bir anlam içeren mârifet, düşünüp tefekkür etmek, bir şeyi olduğu gibi, eşyayı hakikati üzere idrâk etmektir.15 Bu bakımdan insanın kendi hakikatini bilip idrâk etmesi, Allah ın melekûtunu ve güzel muâmelesini bilmesi olan irfân ve mârifetullah sahibi olmak, tarih boyunca insan için önemli bir gaye olmuştur.16 İnsanın kendini bilmesinden daha güzel bir erdem olmadığı bilincinde olan Mevlâna, dış görünüşe göre hüküm veren filozofların insanı küçük âlem ve hakîm-i ilâhi şeklinde isimlendirdiğini, sûfîlerin ise insanı büyük âlem olarak gördüklerini belirtir. Bu bakımdan onun görünüşünden çok içyüzüne bakmanın gerekliliğini vurgular: f i V 3 50 Ey in s a n, s e n g ö r ü n ü ş te m a d d î v a rlığ ın la "k ü çü k b ir â le m "s in. Fak at m â n e n, g e rç e k v a rlığ ın la, "b ü y ü k b ir â le m "s in. G ö r ü n ü ş te b ir a ğ a c ın d a lı, m e y v e n in a slı, te m e lid ir. Ç ü n k ü y e m iş d a ld a bu lu nu r. Fakat h akikatte, o dal, o m eyve için var o lm u ştu r. M ey ve e ld e e tm e ğ e b ir m ey li v e ü m id i o lm a sa y d ı, b a h ç ıv a n h iç a ğ a ç diker m iydi? Ö y le is e g ö r ü n ü ş te m eyv e, a ğ a ç ta n m e y d a n a g e liy o r d a, h a k ik a tte o a ğ a ç m ey v e ç e k ird e ğ in d e n d o ğ m u ş tu r.17 İnsanın kendi değerinin farkına varmasına büyük önem veren Mevlâna, Bağdatlı bir mirasyedinin rüyasında Mısır da büyük bir hazine görüp onun peşine düşmesini ve Mısır da yaşadığı olayların ardından asıl hazinenin kendi içinde gizli olduğunu öğrenişini anlattığı bir hikâyede, insanın kendinin farkına varması üzerinde durur. Allah ın insana verdiği nimetlerin değişik şekillerde tecellî ettiğini vurgulayarak, zehiri panzehirle, nûru ateşle gizlediğini ifade eder. Bu sebeple Allah ın lutfunu da kahrını da hoş görüp gönülden kabul ederek insanlara tevâzû ile yaklaşmak gerekir.18 Kendi aslî cevherinin farkına varan insan, Allah ın yüceliği karşısında saygıyla eğilip onu sevecektir. Bu, bazen bir öğütle, bazen bir şiirle, bazen de bir resimle gerçekleşebilir. Nitekim bu anlayış, Konya da yaşayan Aynüddevle 15 Râğıb el-isfahânî, 561; Seyyid Şerif Cürcânî, Kitâbu't-Ta'rîfât, Kahire 1991, Râğıb el-isfahânî, Mevlâna, Mesnevî, çeviren: Şefik Can, İstanbul 1995, c. IV, Mevlâna, Mesnevî, c. VI,

13 4 р Mehmet Necmettin BARDAKÇI 4 50 isimli gayr-i Müslim bir ressamın Mevlâna vasıtasıyla insanlığının farkına varmasını sağlamıştır. İstanbul da sergilenen Hz. İsa ve Meryem e ait muhteşem iki resme hayran olan Aynüddevle, bu resimleri gizlice yerinden alıp Konya ya getirir. Mevlâna ile dostluğu olan Aynüddevle, bir gün çarşıda onunla karşılaştığında, Mevlâna onun hal ve hatırını sorar. Aynüddevle başından geçenleri anlatınca Mevlâna resimleri görmek istediğini söyler ve o da hemen onları getirir. Bir süre resimlere bakan Mevlâna şöyle der: -B u iki re sim ; A y n ü d d e v le n in b iz e o la n se v g isi s a m im i d e ğ ild ir, o y alan cı b ir âşıktır, diyorlar. Aynüddevle, bu nasıl olur? Diye sorunca Mevlâna: -S e n y e rd e v e g ö k te s e r g ile n m e k te o la n b u k a d a r c a n lı re sm in r e s s a m ın ın b ir e s e r is in. S e n in y a r a tıc ın ı b ıra k ıp c a n s ız ve m a n a s ız b ir re s m e â şık o lm a n d o ğ ru m u d u r? Diyerek onun resimle ressam arasındaki farkı görmesini sağlamış, Aynüddevle de tevbe edip İslâmiyet le şereflenmiştir.19 İnsanın kendini tanımasının ötekine karşı tutum ve davranışlarına olumlu etki edeceğini belirten Mevlâna, kendini tanımayanların başkalarının kusurlarıyla uğraşacaklarını vurgular. Ona göre eğer halk kendi kusur ve ayıplarını görseydi, diğer insanlarla ilgilenecek vakit bulamazdı.20 Tasavvufî makâm ve hâlleri aşıp kesrette vahdeti müşâhede eden Mevlâna, kin, nefret, kibir, gurur, benlik ve şöhret gibi kötü huy ve kaygılardan uzak bir insan-ı kâmil olarak faklı mezhep ve dinleri vahdet denizinin dalgaları olarak değerlendirip Sünnî-Alevî, Müslim-gayri Müslim herkese tevâzû ve hoşgörüyle yaklaşmıştır. İnsanların yaptığı aşırılıkları müsamaha ile karşılamış, onları incitmeden mütevâzı davranarak gönüllerini kazanmıştır.21 O bu tarz hareket etmeyi insanların atasının bir olduğunu ve hiç kimsenin ötekine takvâ dışında bir üstünlüğünün olmadığını vurgulayan şu Kur'an mesajından almıştır: E y in san la r! Biz sizi b ir erkekle b ir k ad ın d an yarattık. Sizi birbirinizi tan ıy a sın ız diye k avim ler ve k a b ile le r h a lin e getird ik. K u şku suz A llah k atın d a e n ü stü n o lanın ız, d erin b ir so ru m lu lu k b ilin ciy le O n a karşı saygı duyanınızdır. A llah her şeyi bilir ve her şeyd en haberd ardır Ahmed Eflâkî, Ariflerin Menkıbeleri (Menâkıbu'l-ârifin), çeviren: Tahsin Yazıcı 3. baskı İstanbul 1995, II, M evlâna, Mesnevî, II, Şefik Can, Mevlâna Hayatı, Şahsiyeti ve Fikirleri, İstanbul 1995, Hucurât suresi 49/13.

14 Mevlâna ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma Allah ın âlemdeki aynası olan insanı manevî emanetin taşıyıcısı olarak gören Mevlâna, din ayrımı yapmaksızın herkese saygı göstermiştir. Öteki dinlerin mensuplarına saygı göstermesi, bütün dinleri İslâmiyet ile aynı ve bir gördüğü anlamına gelmemektedir. Öteki dinlerin varlığını kabul etmekle birlikte, onlara inananların da insan oldukları düşüncesinden hareketle farklı din mensuplarını da sevip saymaktadır. Dinlerin hakikati bir olsa da ibadet şekillerinde ve geleneklerinde farklılıklar vardır. Önemli olan bu farklılıkları idrâk ederek onlarla tanışıp İslâmiyet in güzelliklerini tevâzû ve nezâketini sunabilmektir. Bunu da vuslata erip Allah ı görüyormuş gibi davranış sergileyen insan-ı kâmil yapabilir. f i V Kâmil İnsan İslâm tasavvufunda "insan-ı kâmil" olarak idealleştirilen insana büyük değer verilmiştir. Sûfîlere göre insan-ı kâmil, mükemmelliğinin ve tamlığının son sınırındaki insanî nefistir. Bir yandan insan, öte yandan âlemin ilk örneğidir. Allah isminin bir tecellî ve tezâhür yeri, yaratılışın gayesi ve Allah ın yer yüzündeki halifesidir. Âlemin özü ve aynasıdır. Hem Allah ın hem de âlemin, hem rububiyetin hem de ubudiyetin özelliklerini taşıdığı için Allah ile âlem arasında bir berzahtır. İnsan-ı kâmil anlayışının bir tezahürü olan Hakikat-i Muhammediyye veya Nûr-ı Muhammedî terimi, III/IX. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Vahdet-i vücûd düşüncesiyle yakından alâkalı olan bu terim, bir nur, bir hakikat veya bir öz olup Hz. Muhammed (sav) in mânevî şahsiyetinde sembolleşmektedir.23bu anlayışa göre insan-ı kâmilin en güzel örneği aynı zamanda bir beşer olan Hz. Muhammed (sav) dir. Sûfîler, âlemin yapısı bütün girift ayrıntılarıyla bir minyatür şeklinde insanda yansıdığı için insanı küçük âlem, kâinatı büyük âlem olarak isimlendirmişlerdirr. Onlara göre küçük âlem olan insan büyük âlem olan kâinatın ruhu ve sebebidir. Büyük âlemde olan her şeyin benzeri küçük âlemde de olduğu için insan kâinatın bir hülâsasıdır.24bu bakımdan Hakk en mükemmel biçimde insanda tecellî eder. Bu da ancak Hakk ın en mükemmel tecellîsinin mazharı olan insan-ı kâmilde vuku bulur. Âlemin zübdesi olan insan-ı kâmilde âlemde var olan şeylerin somut ferdî suretleri değil hakikatleri mevcuttur. Bu açıdan insan-ı kâmil Hakk ın varlık âlemindeki halifesidir M ehm et Demirci, "Nûr-ı Muhammedî", DEÜlFDergisi I, İzmir 1983, Muhyiddin İbnü I-Arabî, el-fütûhâtü'l-mekkiyye, Kahire 1293 h., I, Muhyiddin İbnü l-arabî, Füsûsü'l-Hikem, M ısır 1946, 31-33; Toshihiko Izutsu, İbnü'l-Arabî'nin

15 4 р Mehmet Necmettin BARDAKÇI 6 50 İnsan-ı Kâmil adlı bir eser yazan Abdülkerim el-cîlî (ö.832/1428) "insan-ı kâmili, evvelinden âhirine kadar eflâk-ı vücûdun ve merâtib-i vücûdiyyenin kendi üstünde döndüğü "kutub" olarak görür. Bu anlamda insan-ı kâmil, vücûdun evveli olmayan zamanından ebedü l-âbâda kadar mümted olmak üzere şey-i vâhiddir." 26 İslâm tasavvufunda yaratıkların en şereflisi olan ve kemâli isteyen bir kimse için bütün mertebeleri aşarak Hakikat-i Muhammediyye ye ulaşmak bir idealdir. Bu sebeple sûfîler ferdî manada insan-ı kâmil olabilme idealini sürekli canlı tutmuşlardır. Bilgelik, merhamet, cömertlik, isâr, ahde vefâ, sevgi ve hoşgörü gibi tüm ahlâkî iyiliklerin sembolü olan insan-ı kâmil, Allah ın ahlâkıyla ahlâklanıp insanlığın ortak değerleriyle hareket eder. Kevnî manada âlemdeki en mükemmel varlık olan insanı, ferdî manada da kemâle erdirebilmek için bilgiyi hayata geçirerek, ilim-amel bütünlüğü içinde olgun bir davranış sergiler. Mevlâna Kur'an ın bir yorumu olarak nitelendirdiği Mesnevî nin ilk beyitlerinde, içi temizlenmiş olan ney ile mâsivâdan arınan insan-ı kâmili anlatır. Ruhlar âleminden alınıp dünyaya en güzel biçimde halife olarak gönderilen insan, tıpkı kamışlıktan kesilerek asıl yurdundan ayrılan ve ney yapılan kamış misali hep geldiği vatanın özlemini dile getirmektedir:27 D in le n e y d e n d u y n e le r sö y le r sa n a D erdi vardır ayrılıklardan yana, K e s tile r sazlık iç in d e n d e r b e n i; D in ler, ağ la r: H em k ad ın h e m e r b e n i. Fusûs'undaki Anahtar Kavramlar, çeviren: Ahmed Yüksel Özemre, İstanbul 1998, 317, 313, 332. İbnü I-Arabî insan-ı kâmili açıklarken zikrettiği "Allah Âdem i kendi sûreti üzere yarattı." (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, I, 379, 1215 nolu hadis; Süyûtî, el-câm iu s-sağir, I, 532, 3928 nolu hadis) hadisindeki zamirin Allah a râci olduğunu ifade eder ve bu görüşü "rahm an suretinde" hadisinin desteklediğini belirtir. Ona göre bu durum fark makâmı olarak düşünüldüğünde m ana "Allah ın suretinde", cem makâmı olarak düşünülürse "Hak m akâm ında kulun varlığı, yani kulun sureti" şeklinde olur. Âdem den kastedilen, eşyanın zuhuruna sebep olan, bütün m evcudatın kendisinde toplandığı, âlem in ruhu ve zübdesi kılınan insan-ı kâmildir. İsim ve sıfatlar âlem i, nispet ve izafet kabilinden olup âlem lerin Rabbi m ertebesin e delâlet eder. Bu m ertebenin tafsil edilm iş şekli âlem ; özü ise Âdem dir. Âlem isim lerin aynası; Âdem ise müsem m anın aynasıdır. İşte bu m ana sebebiyle "Allah Teâlâ Âdem i kendi sureti üzere yarattı" buyrulmuştur. Allah Âdem i hakikat suretinde yaratm ıştır. Cem âlem inde O nun için bir suret tasavvur edilemez. Suret ancak fark âlem inde olur. İbnü 1-Arabî, el-fütûhâtül-mekkiyye, I, ; A. Avni Konuk, Füsûsul-Hikem Tercüme ve Şerhi, (I-IV), Hazırlayanlar: M. Tahralı-S. Eraydın, İstanbul , IV, 137; İsmail Fennî Ertuğrul, Vahdet-i Vücûd ve İbn Arabi, Hazırlayan: Mustafa Kara, İstanbul 1991, Abdülkerim el-cîlî, İnsan-ı Kâmil, Çeviren: Abdülaziz Mecdi Tolun, (Hazırlayanlar: Selçuk Eraydın, Ekrem Demirli, Abdullah Kartal), İstanbul 1998, M ustafa Kara, "Mevlâna, M esnevî ve Ney", Ney'e Dâir, Konya 2006, s. 15.

16 Mevlâna ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma G ö ğ sü g ö z göz ayrılık d e ls in d e bir, 50 S e n o g ü n b e n d e n iş it ö z le m n ed ir. H er kim a s lın d a n uzak d ü şsü n : A rar "A sl"a d ö n m e k ç in b ir u ygun g ü n a ra r.28 Kamışın ney olması ile insanın kemâle ermesi arasındaki benzerlik, Mevlâna nın insan-ı kâmili neyle sembolleştirmesine zemin hazırlamıştır. Kızgın demirle dağlanan ney gibi insan da maddî unsurunu teşkil eden toprağı ve suyu terk etmek suretiyle ilahi ruhu görüp nûra gark olarak aşk ateşiyle yanıp olgunlaşır. Kamışlıktan kesilen bir kamışın ney haline gelmesi için üzerinde uzun süre emek harcamak gerekir. Her kamıştan ney yapılmadığı gibi, herkesin yaptığı ney de mükemmel değildir. Kamış ney yapımına uygun, usta mâhir olmalıdır. Ney olacak kamışın ilahi nefesi kabul edecek hale gelmesi için içini boşaltıp temizlemelidir. Neyle benzer bir yol takip eden insan-ı kâmil, doğuştan kabiliyetli ve bir mürşid-i kâmilin rehberliğinde çetin bir tasavvufî eğitim sürecinden geçerek olgunlaşır. Kamış iyi bir usta elinde mükemmel bir ney haline gelirken, insanın kendi iradesiyle azimle ve sabırla seyr-ü sülûku tatbik etmeden sadece bir mürşide bağlanması yeterli değildir.29 Benlik bağlarından sıyrılıp gönlü Hakk sevgisiyle dolan insan kemâle erince, çevresindekilere ilim irfan ışıkları saçan bir insan-ı kâmil olur. Mevlâna, ney ile sembolize ettiği insan-ı kâmilin kendinden, benliğinden sıyrıldığında sırlarla dolduğunu, yokluğa bürünmesine rağmen eşyanın hakikatini bildiğini şöyle vurgular: Ey n ey! N e d e h o ş b ü tü n sırla rı b iliy o rsu n Ey n ey! B ü lb ü l g ib i s e n d e ç o k fery âd e d iy o rsu n K e n d in d e n b ile h a b e rin y o k a m a göz o lm u ş s u n K e n d in d e n sıy rılıp ç ık ın c a sırla rla d o lm u ş s u n.30 Mevlâna, damlada gizlenmiş bir deniz, zerreye sığınmış bir güneşe benzettiği insan-ı kâmili 31 büyük âlemin yansıması olarak görür. Ona kozmik bir varlık olarak bakarak insanlık cevherini kâinatın odak noktası yapar. Mahiyet itibariyle böyle yüce bir değere sahip olan insan, şayet kendi varlığının ve cevherinin farkında değilse, yazık olmuş gitmiştir.32mevlâna bu düşüncesini şu beyitlerde dile getirir: 7 28 Mevlâna, Mesnevî, c.i, M ehm et Demirci, Mevlâna'dan Düşünceler, Konya 2006, ss Mevlâna, Divân-ı Kebîr, Hazırlayan: Abdülbâki Gölpınarlı, Ankara 1992, c. II, Mevlâna, Mesnevî, c. II, İsmail Yakıt, Batı Düşüncesi ve Mevlâna, İstanbul 1993, s. 36.

17 Mehmet Necmettin BARDAKÇI 8 50 S e n b a ş ta n b a ş a d e n iz sin, ısla k lığ ı n e is te r s in ki? S e n tam a m ıy la varlıksın, yokluğu n e ararsın ki? E y p a rla k ay, to z u n e y a p a c a k s ın? Ay b ile, s e n in y ü zü n e b a k a r d a sararır. S e n h o ş s u n, g ü z e lsin, h e r tü rlü h o şlu ğ u n m a d e n is in. N e d e n ş a r a b a m in n e t e d e rs in ki? B a ş ın d a "B iz in s a n o ğ u lla rın ı u lu lad ık " ta cı, B o y n u n d a "B iz s a n a K e v se r ırm a ğ ın ı v erd ik g e rd a n lığ ı" var. İn san cevh erd ir, gök o n a arazdır. H er ş e y fe r idir, h e r ş e y d e n m a k sa t odur. Ey akıllar, ted b irler, fikirler kulu k ö lesi o la n bey, M a d e m k i b ö y le s in, k e n d in i n e d e n b ö y le u cu za s a tıy o r s u n? 33 İnsan-ı kâmili insanların kalplerindeki hastalıkları tedavi eden bir hekim olarak gören Mevlâna, onların devâ bulmaz hastalıklara kapılanları ücretsiz iyileştirdiklerini ve bu tedâvî usûlünü Allah ın kendilerine ilhâm ettiğini vurgular. Mânevî hastalıkların hekimi olan bu ârifler, en büyük kalp hastalığı olan insanların gönüllerindeki mâsivâyı terk etmelerini sağlayarak Allah a eriştirirler. Bu bakımdan onların sözlerine kulak verip Allah ın lütuf ve feyzine kavuşmak gerekir.34 Mevlâna, böyle bir görev üstlenen bir mürşidin insanlarla özellikle de dostlarla ilişkilerinde sözlerine dikkat etmesine büyük önem vermiştir. Çünkü söz insanın ağzından çıkıncaya kadar insanın esiri iken, ağızdan çıktıktan sonra insan sözün esiri olmaktadır. Bu bakımdan sözlerin kırıcı olmaması ve gönülleri imar edici olmasına özen göstermelidir: D o stla rla k o n u şu rk e n ç o k d ik k atli v e ih tiy a tlı o lm a lıd ır. Ç ü nkü sö z v ard ır k e sk in k ılıç g ib id ir; d o s tlu ğ u k e se r, ö ld ü rü r. K a lp te te d â v isi im k â n sız yaralar açar. B ir sö z d e v ard ır ki ilk b a h a r m e v sim i g ib id ir. H er ta ra fı sü s le r, gü zelleştirir, sayısız yararlar sa ğ la r.35 Mevlâna insanları din ve inançlarından ötürü küçümsememeyi, Yahudi, Hristiyan ve Allah ı inkâr eden kâfirlere bile hakaret etmemeyi öğütler. Çünkü şu anda kâfir olan bir kişinin yarın ne olacağı bilinemez. Belki de bir süre sonra Müslüman olabilir. İnsanın ömrünün ne zaman ve nasıl biteceğini Allah tan başkası bilemeyeceğine göre, herkese karşı insanlık gereği alçakgönüllü davranmalıdır M evlâna, Mesnevî, c. V, M evlâna, Mesnevî, c. III, M evlâna, Mesnevî, c. III, M evlâna, Mesnevî, c. VI,

18 Mevlâna ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma Mevlâna kemâl noktasına ulaşan bir insanın her şeyiyle Hakka teslim olup beşeriyet sıfatlarından sıyrılması gerektiğini şöyle ifade eder: f i V 9 50 Ey g e n ç ; g ü n a h yükü o lm a y a n kişi şe y h tir. Y ay g ib i, H akk o n u e lin e a lm ış tır! O n d a n g e le n h e r şey i k a b u l e tm iş tir. B ir k im s e d e b e ş e r iy e t sıfa tla r ın d a n b ir te k kıl b ile k a lsa, o kişi a rş a g ö k le re m e n s u p d e ğ ild ir. Y an i A lla h ın h a s k u lla rın d a n d e ğ ild ir.37 Mevlâna samimi bir sûfînin, gönlünü bulanıklıktan kurtarıp saf olmayı isteyen kişi olduğunu vurgulayarak, kaba bir yün elbise, yamalı bir cübbe giyip ağır ağır yürümekle sûfî olunamayacağını belirtir.38 Gerçek mürşidin Hakk yolundan haber vereceğini, sözünün de yüzünün de nûr olacağını, onun dudaklarından dökülen hakikat şarabını tatmayanların sahte şeyhlerin peşine takılacaklarını ifade eder.39 Sahte şeyhlerin de kendilerini en üst makâmda gördüklerini şöyle vurgular: S a h te şe y h le r, şu d av u llu, b ay rak lı h a m k iş ile r gib i; "B izim ö te le rd e n, yokluk yu rdu n dan h ab erim iz vardır. Biz yokluk yo lu n u n ulaklarıyız." D iye b ağırıp çağırırlar. O n la r d ü n y ay a şe y h lik la fın ı y a y m ışla r, k e n d ile rin i B â y ezid -i B is tâ m î san m ışlard ır. K end i k e n d ile rin i H akk y o lu n d a y ü rü y or s a n m ış la r, H akk a u la ştık la rın ı id d ia e tm iş le r, H akk y u rd u n d a m e c lis k u rm u şlard ır. O n la rın b u s a ç m a sö z le r in e k u lak a s m a, o n la r ın titr e y iş in e v e y ü zlerin in re n g in e b ak! C e n â b -ı Hakk; "N iy e tleri y ü z lerin d e g ö rü n ü r d u ru r." D iye buyurd u. B u g ö r ü n e n şey ler, v erd iğ i h a b e r e zıt d ü şü y o r. Ç ü nkü in s a n ş e r le y o ğ ru lm u ştu r.40 Ş u n u b il ki h ü n er, a te ş i a p a ç ık g ö rm e k tir. Y o k sa d u m a n ın tü ttü ğ ü y e rd e a te ş var, d e m e k d e ğ ild ir.41 İnsanlar iman bakımından olduğu gibi, tasavvufî derinlik açısından da derece derecedir. Tasavvufî makâmların en üstünde bulunan Allah dostlarına kutup ve gavs denir. Mevlâna insanı-ı kâmili bazen kutup olarak isimlendirip onu akla ve aslana, halkı ise diğer organlara benzetir. Halkın rızıklanmasını, onların kutba olan saygı ve sevgisine bağlar: K utup a sla n gibidir; işi avlan m aktır. G eri kalan h alk ise, o n u n artığıdır. G ü cü n y e ttiğ in c e k u tb u razı e tm e y e ç a lış ; o n u n iste k le rin i y e rin e g e tir 37 Mevlâna, Mesnevî, c. III, 1789, Mevlâna, Mesnevî, c. V, Mevlâna, Mesnevî, c. IV, 2484, Mevlâna, Mesnevî, c. VI, , Mevlâna, Mesnevî, c. VI, 2505.

19 Mehmet Necmettin BARDAKÇI ki, o k u v v e tle n sin d e v a h şi h ay v a n la rı a v la sın O z a h m e te d ü şü p in c in irse h a lk g ıd a sız kalır. Ç ü nkü h alk ın rız ık la n m a sı, aklın eli ve yardım ı iledir. H alk ın v e cd i, m a n e v î h e y e ca n ı, g ö n ü l g ıd a sı a n c a k o n u n artığ ıd ır. G ö n lü n e ğ e r av istiy o r sa, b u n u iyi d ü şü n. K u tu p, a k la b en z er; h a lk is e te n d e k i uzu vlar g ib id ir. B e d e n in te rb iy e s i, id âresi akla b ağlıd ır, aklın elin d ed ir. K u tb u n zayıflığı te n zayıflığ ın d a n o lu r, rû h zayıflığ ın d a n o lm a z! D ayanıksızlık, çürüklük g em id e olur, N ûh ta olm az! K u tu p o k im se y e d e rle r ki, k end i e tra fın d a d ö n e r d o la şır; g ö k le r d e o n u n e tra fın d a d ö n e r.42 Mevlâna gönül gözü kapalı insanları yarasalara benzeterek, onların kâmil insanlardaki, Allah dostu velîlerdeki Hakkın nûrunu göremeyeceklerini belirtir. Ona göre şeriatın da, takvânın da canı olan insan-ı kâmile Allah mârifeti bağışlamıştır. Sırları açan da odur, açılan sırlar da. Dünyanın yetim kaldığını söyleyen basiretsizlerin bilgisizce söyledikleri sözlere rağmen Allah ın yüceltip üstün kıldığı insan-ı kâmil bugünümüzün de yarınımızın da padişahıdır:43 İs te r iyi o ls u n, is te r k ö tü o ls u n, is te r y e rin d e, is te r y e rsiz o ls u n, k u tb a k arşı in a t e d e n in H akk a g e tir e c e k b ir b e lg e s i y oktu r. İn a tç ı b u h u s u s ta h içb ir zam an haklı çıkm ayacaktır. Ç ü nkü b iz o n u y ü ce lttik, ü stü n kıldık, özrü d e, b e lg e y i d e a ra d a n kald ırdık.44 Her devirde Allah dostu velîler bulunur. Gerçek velîler gönül gözü açık olanlar tarafından bilinebilir. Ancak, körün malını çalan hırsızı bilemeyişi gibi, kendilerine delilik süsü vererek gizleyenleri tanımak mümkün değildir.45 Gerçek velîleri tanımayanların yanı sıra, kemâle ulaşmada bir yol olan aşk hakkında ileri geri söz eden ve âşıkları kınayanlara aldırış etmeyen Mevlâna, onların aşkı bilmedikleri için sözlerine güvenilemeyeceğini belirterek yalanlarını yüzlerine vurur. Bu tür insanların aşk yoluyla vuslata eren bu aşk padişahı kâmil insanlar hakkındaki sözlerinin kocaman bir yalandan ibaret olduğunu şöyle dile getirir: A şk p a d iş a h ın ın v e fâ sı y o k tu r diy orlar; y a la n. S e n in g e c e n in s a b a h ı yoktu r, gü n d ü zü g ö r e m e z s in d iy orlar; y alan. 42 M evlâna, Mesnevî, c. IV, M evlâna, Mesnevî, c. VI, M evlâna, Mesnevî, c. VI, M evlâna, Mesnevî, c. II,

20 Mevlâna ya Göre İnsanın Mahiyeti ve Kâmil İnsan Olma D iy orlar ki: A şk için n e d iy e ö ld ü rü y o rsu n k e n d in i, b e d e n y ok o ld u k ta n 50 s o n ra h a y a t yok; y a la n. A şk y ü zü n d en g ö z y a şı d ö k m e n a b e s, g ö z ü n ü y u m d u n m u g ö rm e k, b u lu ş m a k y o k d iy o rlar; y a la n. D iy orlar ki: Ş u z a m a n g e ç ip g itti, b iz d e zam a n ım ız ı d o ld u rd u k m u can, o y a n a g itm e z, b u n a im k ân yok; y alan. H ay âle k a p ıla n la r, h a y â ld e n g e ç e m e y e n le r, p e y g a m b e rle r in b ü tü n hikâyeleri düzm e, h ay âld en ib a re t diyorlar; yalan. D oğru y o lu tu tm a y a n la r d iy o rla r ki: K u lu n, T an rı k a p ısın a v a rm a sı m üm kün değil; yalan. G ö n ü l sırrın ı b ilm e y e n le r d iy o rla r ki: G ay b sırrın ı T anrı, k u lu n a v a s ıta s ız söylem ez; yalan. D iy orlar ki: K u la g ö n ü l sırrın ı a çm a z la r, lü tfe d ip ku lu g ö ğ e a lm azlar; y alan. B a lç ık ta n m e y d a n a g e le n in s a n, g ö k e h liy le â ş in â o la m a z d iy orlar; y alan. D iy orlar ki: T e rte m iz ca n, şu y u v ad an a şk k a n a d ıy la u çu p h a v a la n a m a z ; y alan. H alkın zerre zerre iy iliğ in e, k ö tü lü ğ ü n e o g e rç e k g ü n e ş, m ü k â fa t v e cezâ verm ez diyorlar; yalan. S u s; e ğ e r b irisi s a n a harfsiz, s e s s iz sö z o la m a z d e rs e, d e ki; y a la n.46 Mevlâna ya göre yoksulluğa bürünen bir kâmil velî, Allah ın kendisine açtığı sırlara vâkıftır.47 Kemâl mertebesine erişip irşad makamına yükselen bir mürşid, kendi çocukları hükmünde olan halka öğüt verirken onların seviyelerine göre hitap edip anlayacağı dilden konuşarak gönüllerini imar eder.48 Gönüllerinde aşk ve samimiyet olmayan nice irfansız bilginler sahip oldukları bilgiden kendileri faydalanamazken, bu güzel vasıfları kendinde toplayan bir ârif-i billah olan Mevlâna, ilâhî aşkın bir göstergesi olan insan sevgisini ve hoşgörüyü hayat tarzı yapmıştır. Bir insan-ı kâmil olan Mevlânâ nın hayat felsefesini onun şu sözü özetlemektedir: Ö m rü m ü n m a h s u lü üç sö z d ü r h e m a n H am id im, p işd im v e y a n d ım e l-a m a n Mevlâna, Divân-ı Kebîr, c. II, , Mevlâna, Mesnevî, c. II, Mevlâna, Mesnevî, c. II, Bediuzzaman Firuzanfer, Mevlâna Celâleddin Rûmî, çeviren: Feridun Nâfiz Uzluk, İstanbul 1997, s.37.

3-P C ile h a b e r le şm e y e u y g u n b ir a r a b ir im. (IS A, P C I, U S B g ib i )

3-P C ile h a b e r le şm e y e u y g u n b ir a r a b ir im. (IS A, P C I, U S B g ib i ) M O D E M N E D İR : M o d u la to r -D e m o d u la to r k e lim e le r in in k ıs a ltm a s ı M O D E M. Y a n i v e r ile r i s e s s in y a lle r in e s e s s in y a lle r in i v e r ile r e d ö n

Detaylı

AĞUSTOS / 2017 AYI İTİBARİYLE K TÜRÜ YETKİ BELGESİ SÜRESİ BİTECEK FİRMALAR

AĞUSTOS / 2017 AYI İTİBARİYLE K TÜRÜ YETKİ BELGESİ SÜRESİ BİTECEK FİRMALAR AĞUSTOS / 2017 AYI İTİBARİYLE K TÜRÜ YETKİ BELGESİ SÜRESİ BİTECEK FİRMALAR SIR A NO U -N ET NO FİRM A Ü N VANI BELGE TÜ RÜ BELG E G E Ç ER LİLİK TA R İH İ 1 47894 E R H A LLA R D.Ç SA N. T İC.A.Ş K İ 2

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

H A S T A N E E N F E K S İY O N L A R IN I Ö NLEM E. E L İF C O Ş K U N E n fe k s iy o n K o n tr o l H e m ş ir e s i

H A S T A N E E N F E K S İY O N L A R IN I Ö NLEM E. E L İF C O Ş K U N E n fe k s iy o n K o n tr o l H e m ş ir e s i H A S T A N E E N F E K S İY O N L A R IN I Ö NLEM E E L İF C O Ş K U N E n fe k s iy o n K o n tr o l H e m ş ir e s i H ip o k r a t (M.Ö. 4 6 0-3 7 0 ) Ö n c e lik le z a r a r v e r m e 2 F lo r e

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

HALKLARIN YASASI VE. 2. Baskı İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI

HALKLARIN YASASI VE. 2. Baskı İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI Jo h n R a v v l s HALKLARIN YASASI VE Ka m u s a l A kil D ü ş ü n c e s İn İn Y e n İde n Ele A l in m a s i 2. Baskı İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI J O H N R A W L S John Rawls 1921 yılında

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün www.urlsolar.com S L D-S K -6 0 W ile 1 5 0 W St an d art S o kak L a m ba sı F iya t K arşılaşt ırm a sı kw h Ü c reti Yıllık Tü ke tim Ü cre ti Y ıllık T ü ketim Fa rkı kw Sa at G ü n A y Stan d art

Detaylı

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. KİTABİYAT Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. Yayınlanalı yedi yıl olmuş. İlk yayınlandığını bir gazetede mütercim ile yapılmış

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân

Detaylı

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Yayın Değerlendirme / Book Reviews 343-347 Yayın Değerlendirme / Book Reviews Divan-ı Hikmet Sohbetleri (Editör: Prof. Dr. Zülfikar Güngör.) (2018). Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı Yayınları.* Bülent Kaya**

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Kırsal Kesimde Kadınlar Arası Yardımlaşma ve Bunu Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Araştırma (Niksar Ovası Örneği)

Kırsal Kesimde Kadınlar Arası Yardımlaşma ve Bunu Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Araştırma (Niksar Ovası Örneği) Türkiye V. T arım Eko nom isi Kongresi 18-20 E y lü l 2002 Erzurum Kırsal Kesimde Kadınlar Arası Yardımlaşma ve Bunu Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Araştırma (Niksar Ovası Örneği) A. Ahmet Yl'CER1 Nurettin

Detaylı

AB ve Türkiye de Tarım Kesiminde Çalışanların Sosyal Güvenlik Açısından Değerlendirilmesi

AB ve Türkiye de Tarım Kesiminde Çalışanların Sosyal Güvenlik Açısından Değerlendirilmesi T ü r k iy e V. T a r ım E k on om isi Kongresi 18-20 Eylül 2002 Eminim AB ve Türkiye de Tarım Kesiminde Çalışanların Sosyal Güvenlik Açısından Değerlendirilmesi i. Bülent GÜRBÜZ Orhan YAVUZ Uludağ Üniversitesi

Detaylı

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER VOLUME: XXVII NOVEMBER 2011 NUMBER: 81 Mart, Temmuz ve Kasım Aylarında Yayımlanan Hakemli Dergi Peer Reviewed Journal Published in March, July and November ATATÜRK KÜLTÜR,

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

GENÇLER ÜRETİYOR SANAYİ GELİŞİYOR

GENÇLER ÜRETİYOR SANAYİ GELİŞİYOR GENÇLER ÜRETİYOR SANAYİ GELİŞİYOR Bu proje, T.C. Ankara Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilmektedir. Bu araştırmada kullanılan veri toplama araçları ve raporu Sn. Dr. Özgür Dirim Özkan ve Sn. Oğuzhan

Detaylı

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ Değerler Eğitimi Merkezi Eserin her türlü basım hakkı anlaşmalı olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınları na aittir. Değerler Eğitimi Merkezi Yayınları bir Ensar Neşriyat

Detaylı

ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846

ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846 J ISSN 2146-7846 J Yayınlayan Kurum / Publishing Institution: Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi / Bozok University Revelation Faculty Dil/Language: Türkçe, İngilizce, Arapça, Almanca,

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

ULUSAL SEMPOZYUM TARİHİ SÜREÇTE MEVLÂNA VE ESERLERİ

ULUSAL SEMPOZYUM TARİHİ SÜREÇTE MEVLÂNA VE ESERLERİ ULUSAL SEMPOZYUM TARİHİ SÜREÇTE MEVLÂNA VE ESERLERİ 08-10 ARALIK 2011 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ALAEDDİN KEYKUBAT YERLEŞKESİ S. DEMİREL KÜLTÜR MERKEZİ KONYA Sempozyum Onursal Başkanı Prof. Dr. Süleyman OKUDAN

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder. Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. Adı Soyadı Ünvan Doğum Yeri Bölüm E-posta : Bülent AKOT Doç. Dr. Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. bulentakot@hotmail.com EĞİTİM BİLGİLERİ Derece Bölüm Program Üniversite

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

MESLEK HUKUKU. Yahya ARIKAN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

MESLEK HUKUKU. Yahya ARIKAN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir MESLEK HUKUKU Yahya ARIKAN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir İSMMMO Mevzuat Yayınları 1 Grafik ve Uygulama: Evren Günay Bask ve Cilt TOR OFSET SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Hadımköy Yolu Akçaburgaz Mah.

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

Lütfi ŞAHİN /

Lütfi ŞAHİN / Lütfi ŞAHİN / www.lutfisahininsitesi.com Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ Kültürü sanatı ve gelenekleriyle çok köklü bir geçmişi olan İran Zerdüşt ve onun öğretisi Zerdüştlük e de ev sahipliği yapmıştır. Zerdüşt

Detaylı

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz? DEĞERLER EĞİTİMİ SELAMLAŞMA Selam ne demektir? Selâm, kelime olarak; huzur, barış, sağlık ve iyi dileklerini sunma anlamlarına gelir. Selamlaşmak; insanların karşılıklı olarak birbirlerine sağlık, huzur,

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! İstanbul, bu yıl ikinci kez Mevlana Celaleddin-i Rumi nin ölüm yıldönümü olan Şeb-i Arus törenlerine ev sahipliği yapıyor.

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 13 Sayı 2 Temmuz-Aralık 2013 T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2013 (13/2)

Detaylı

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006. Faz lur Rah man: 21 Ey lül 1919 da Pa kis tan n Ha za ra şeh rin de doğ du. İlk öğ re ni mi ni Pa kis tan da Ders-i Niza mî ola rak bi li nen ge le nek sel med re se eği ti mi şek lin de biz zat ken di

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

bitirdi yılında Yüksek Lisansını bitirdi. Bir ara ihtisas için yurtdışında bulundu. 1990

bitirdi yılında Yüksek Lisansını bitirdi. Bir ara ihtisas için yurtdışında bulundu. 1990 Ethem CEBECİOĞLU 1951 Yılında Ankara da doğdu. 1981 de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdi. 1983 yılında Yüksek Lisansını bitirdi. Bir ara ihtisas için yurtdışında bulundu. 1990 yılında Hacı

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker Çetin Öner GÜLİBİK ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman Çeviren: Aslı Özer Resimleyen: Orhan Peker 26. basım Çetin Öner GÜLİBİK Resimleyen: Orhan Peker cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek

Detaylı

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...

Detaylı

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi al mak için ka fası nı sok tu. Ama içer de ki za rif

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ DERECE BÖLÜM/PROGRAM ÜNİVERSİTE YIL LİSANS İLAHİYAT FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1991

ÖZGEÇMİŞ DERECE BÖLÜM/PROGRAM ÜNİVERSİTE YIL LİSANS İLAHİYAT FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1991 ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: HALİM GÜL DOĞUM TARİHİ: 09/05/1964 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE BÖLÜM/PROGRAM ÜNİVERSİTE YIL LİSANS İLAHİYAT FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1991 Y. LİSANS SOSYAL BİLİMLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Kader ve

Detaylı

Betül Erdoğan.

Betül Erdoğan. Betül Erdoğan www.gencgelisim.com Anne babaların en çok istedikleri, çocuklarını mutlu ve başarılı bireyler olarak yetiştirmektir. Bu hedef noktasında sosyal faaliyetler, kurslar, kitaplar gibi birtakım

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. IIF KOU ALATIMLI 2. ÜİTE: ELEKTRİK VE MAYETİZMA 4. Konu MAYETİZMA ETKİLİK ve TET ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 2 Elektrik ve Manyetizma 2. Ünite 4. Konu (Manyetizma) A nın Çözümleri 3. 1. Man ye tik kuv vet ler,

Detaylı

Müşterek Şiirler Divanı

Müşterek Şiirler Divanı Müşterek Şiirler Divanı Yazar İ. Hakkı Aksoyak ISBN: 978-605-9247-54-2 1. Baskı Nisan, 2017 / Ankara 1000 Adet Yayınları Yayın No: 228 Web: grafikeryayin.com Kapak ve Sayfa Tasarımı Baskı ve Cilt Grafik-Ofset

Detaylı

T.C. VAN VALİLİĞİ Van Halk Sağlığı Müdürlüğü

T.C. VAN VALİLİĞİ Van Halk Sağlığı Müdürlüğü T.C. VAN VALİLİĞİ Sayı : 37.811.563-934/ 19/01/2015 Konu : Teklife Davet Sayın :... T e l: F ak s: Kurumumuzun ihtiyacı olan (4) kalem AFİŞ, BROŞÜR VE PLASTİK M ÜHÜR ALIMI işi satın alınacaktır. İlgilendiğiniz

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı

T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı Evrak Tarih ve Sayısı: 17/06/2015-26320 T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı *BEACS1FR* Sayı :83768245/300/ Konu :Felsefe Yaz Okulu FELSEFE BÖLÜM BAŞKANLIĞINA Fakültemiz

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Gü ven ce He sa b Mü dü rü Güvence Hesabı nın dünü, bugünü, yarını A. Ka di r KÜ ÇÜK Gü ven ce He sa b Mü dü rü on za man lar da bi lin me ye, ta nın ma ya S baş la yan Gü ven ce He sa bı as lın da ye - ni bir ku ru luş de ğil.

Detaylı

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada

Detaylı

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU 02 04 Kasım 2012, Antalya P r o g r a m 1. Gün (2 Kasım 2012 Cuma): Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 ADI : SOYADI:. SINIF : NU.:.. TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 KAHTA FEN LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM I. YAZILI. 1. SORU 2. SORU 3. SORU 4. SORU 5. SORU 6. SORU 7. SORU 8. SORU

Detaylı

A Y I NUMBER Y I L 10

A Y I NUMBER Y I L 10 S 18 A Y I NUMBER Y I L 10 Y E A R Divan Edebiyatı Vakfı (DEV) yayınıdır. Yayın Türü Dizgi-Mizanpaj Baskı-Cilt Kapak Tasarım İlmî ve Edebî Divan Edebiyatı Vakfı Dizgi Servisi Bayrak Yayımcılık Matbaa San.

Detaylı

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele 8 Mesnevi den (şiirli) r l e H i k â e y ÖNSÖZ Hoşgörülülükte deniz gibi ol Mevlâna Celâleddîn Geleceğimizin teminatı olan kıymetli çocuklarımız, Geçmişimizde atalarımızın yaşadığı ve bu günlerde kaybolma

Detaylı

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59 İnsan hep bir şeylerin özlemi ile yaşar. İçinde hep bir şeylerin özlemi vardır. Hasret insanoğlunun adeta içine işlemiştir. Biz bezm-i âlemden geldik ve hep oraların hasreti ile yanarız. Biz dünyaya gönderildik

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Sayı: 4 Yıl: 2016 I S S N ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Sayı: 4 Yıl: 2016 I S S N ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Sayı: 4 Yıl: 2016 ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Sayı: 4 Yıl: 2016 Dergimiz İSAM Kütüphanesi tarafından taranmaktadır. www.isam.org.tr Sayfa Tasarımı Erşahin Ahmet AYHÜN

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

Bu sayının Hakemleri

Bu sayının Hakemleri Bu sayının Hakemleri Doç. Dr. Osman Aydınlı (Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) Doç. Dr. Metin Bozkuş (Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) Doç. Dr. İbrahim Görener (Erciyes Üniversitesi İlahiyat

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

4. - 5. sınıflar için. Öğrenci El Kitabı

4. - 5. sınıflar için. Öğrenci El Kitabı 4. - 5. sınıflar için Öğrenci El Kitabı Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı nın 28.08.2006 tarih ve B.08.0.TTK.0.01.03.03.611/9036 sayılı yazısı ile Denizler Yaşamalı Programı nın*

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de Çaturanga, dört çatu yol ranga anlamlarına gelir. Şatranc-ı Urefa,

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

T.C. ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı REKTÖRLÜK MAKAMINA

T.C. ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı REKTÖRLÜK MAKAMINA Evrak Tarih ve Sayısı: 28/10/2015-6400 A t ERZURUM Tf K-NİK UN İVERSI I ISI T.C. ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı B E K A Sayı :78096178-100/ Konu :Eğitim REKTÖRLÜK

Detaylı

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Yazar Mustafa Erdoğan ISBN: 978-605-9247-81-8 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Kenan Erdoğan Unvanı Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri Manisa Daha Önce Bulunduğu Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi, Celal Bayar Üniversitesi

Detaylı

e-makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi Cilt: 8 Sayı: 2 GÜZ 2015

e-makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi Cilt: 8 Sayı: 2 GÜZ 2015 ISSN 1309-5803 e-makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi Makaleler Fazlullah Hurûfî nin Nevmnâmesi (İnceleme, Metin, Tercüme) Hasan Hüseyin BALLI Vîrânî Baba nın İlm-i Cavvidan/Fakrnâme sinde Hurufî Unsurlar

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 13 Sayı 1 Ocak-Haziran 2013 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2013 (13/1) Ocak-Haziran

Detaylı

Cilt: 4 Yıl: 2017 Sayı: 7 I S S N ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Cilt: 4 Yıl: 2017 Sayı: 7 I S S N ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Dergimiz İSAM Kütüphanesi tarafından taranmaktadır. www.isam.org.tr Sayfa Tasarımı Erşahin Ahmet AYHÜN Kapak Tasarımı Emin ALBAYRAK Baskı

Detaylı

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER VOLUME: XXVII JULY 2011 NUMBER: 80 Mart, Temmuz ve Kasım Aylarında Yayımlanan Hakemli Dergi Peer Reviewed Journal Published in March, July and November ATATÜRK KÜLTÜR,

Detaylı

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su (Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmayacağı günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar.

Detaylı

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...9 ÖNSÖZ...11 GİRİŞ...13 BİRİNCİ BÖLÜM BANDIRMALIZÂDE HÂŞİM BABA HAYATI VE ESERLERİ 1. HAYATI...15 2. ESERLERİ...17 2.1. Divan...17 2.2. Vâridât...17 2.3. Ankâ-yı Meşrık...17 2.4.

Detaylı