Temmuz 2009 Sayý: 57. Fotoðraf: Erol TAÞKAN.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Temmuz 2009 Sayý: 57. Fotoðraf: Erol TAÞKAN. e-mail: hale@corumhakimiyet.net"

Transkript

1 Temmuz 2009 Sayý: 57 Fotoðraf: Erol TAÞKAN 2- Keþke 3- Dört yaným pencere 4- Çöpte bir uçurtma 5- Ve bir baþka boyutta 5- Yalancý 5- Söküp atacaðým 5- Sen kendine uykusuz 5- Yürüyorum 6-7- Dünya fotoðrafçý için dört köþe Ýnsanlar ve köpekler Kültür ve sanat etkinlikleri ÝÇÝNDEKÝLER Halit YILDIRIM Þahin ERTÜRK Mürsel ÞAHÝNBAÞ Kazým ALKAN Orhan KOL Dursun DOKUYUCU Ayþegül ÖZARSLAN Dursun DOKUYUCU Ayþegül ÞENGÖZ Osman ÇEVÝKSOY

2 2 Keþke... Halit YILDIRIM Herhangi bir ansiklopediyi açýp insan maddesine baktýðýmýzda biyolojik terimlerle dolu, sanki etten yapýlmýþ ruhsuz bir makine tarifi okuruz. Buradaki tariflerle kendimizi, iç dünyamýzý þöyle bir mukayese ettiðimizde kendi kendimize dudak büküp "hýh" dememek içten bile deðildir. Oysa içimizde uçsuz bucaksýz bir dünya vardýr sanki. Kendi kendimize bir düþünelim. Gözlerimizi hafifçe yumarak hayatýmýzý çocukluðumuzdan itibaren bir film þeridi gibi gözlerimizin önüne getirelim. Bir sürü hatýra kýsa bir anda tek tek canlanýverecektir. Birden, bu kadar olay, bu kadar kýsa bir ana nasýl sýðdý sizce. Diyelim ki 45 yaþýndayýz, o koskoca 45 yýl neredeyse 45 saniyeye sýðýverir. Zaman ve mekân kavramlarý aslýnda ne kadar da izafidir deðil mi? Kendimize "niye yaratýldýk acaba" diye bir soru sorsak aklýmýza þüphesiz ilk önce Hz. Âdem kýssasý geliverir. Evet, Yaratýcýmýz Meleklere: "Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife yaratacaðým" demiþti. Halife; mülkiyeti kendisine emanet edilmiþ olan yeryüzünde iradesini temsil etmek, yeryüzünde buyruklarýmý dinletecek, ilahi hükümranlýðýný gerçekleþtirmek görevini ifa ederek, ona sahip çýkacak, bir vâris, bir yönetici, bir vekil ve temsilci... Ne kadar da onurlu bir görevdi bu ve ne kadar da zor bir görev. Ne kutsi bir emanetti ki gerçekten, bu emanet; göklere, yere ve daðlara sunulmuþtu da onlar bunu yüklenmekten kaçýnmýþlar ve ondan korkuya kapýlmýþlardý. Bu emaneti ancak insan yüklenmiþti. Çünkü o insan, insaný kâmil mertebesinde nefsinin kuvvetli zalimi, hak ve hakikatin gayrisinin de cahili idi. Zira emaneti ilahiye; nefsinin isteklerini ayaklarý altýna alabilecek istidada sahip, hakký bilen ve haktan gayrisinde cahil olan insana yakýþýrdý. Ýnsan bu emaneti nazargâhý ilahi olan kalbinde taþýr. Zira emanet sahibi olan yaratýcýsý, "ben ancak kulumun gönlüne sýðarým", demiyor muydu? Emanet olarak verilen ise yine O nun adýný, nizamýný yaþatmak, O'na hakkýyla kulluk etmek deðil miydi? Belki insan cahildi, zalimdi ama olsun böyle bir görevi yüklenmek de ancak insana yakýþýrdý. Zira o "Ahsen-i Takvim" yani en güzel yaratýlýþla yaratýlmamýþ mýydý? Zira insan Allah'a kulluk etmek ve yeryüzünde onun halifesi olmak görevini, misyonunu yüklenince Hz. Âdem'in þahsýnda Melekler secde etmiþlerdi. Ancak ezeli rakibi olan Ýblis müstesna Onun kibri; ateþin topraða üstünlüðü üzerinde kenetlenince makamlarýn en ulvisinden tepe taklak olarak kovulmuþ, racim bir þekilde en süflisine doðru yuvarlanýp gitmiþti. Ama o mühlet istemesi yok muydu? O iblis, "Ahsen-i Takvim" olarak yaratýlan ezeli rakibi olan insaný düþtüðü lâinlik ve racimlik çukurlarýnda kendi yanýna yoldaþ edecek bir imtihanla baþ baþa býrakacaktý. Ne çetin imtihandý bu. Týpký meleklerin: "Biz seni þükrünle yüceltip ve sürekli takdis ederken, orada bozgunculuk çýkaracak ve kanlar akýtacak birini mi var edeceksin?" sýzlanmalarýna karþýlýk Cenab-ý Hakk'ýn: "Þüphesiz ben sizin bilmediðinizi bilirim" ikazý vardý. Neden bu görev, bu misyon hakkýyla yerine getirilmiyordu da "Ahsen-i Takvim" olan insan önce "Kel en'am" Hayvanlar gibi bir duruma düþerek, birbirini anlamsýz savaþlarla yok etmeye çalýþarak, ezeli düþmanýnýn oyununa geliyor, tuzaðýna düþüyor ve "Bel Hüm Edal" yani "Hayvanda da Aþaðý" bir duruma belki de ondan daha aþaðý olan "Esfel-i Safilin"e yani "Aþaðýlarýn Daha Aþaðýsý" bir makama tard olunuyordu? Hayvandan daha aþaðý olan mertebe ne olabilirdi, nasýl olabilirdi acaba? Hesap günü hayvanlar hiçbir kayda deðer bulunulmayýp "Toprak Olun" emri ile "Kün Fe Yekün" sýrrý ilahisi mucibince toprak oluverince, bu "Esfeli Safilin" olanlar, Ýblise yoldaþlýk edenler derin bir iç geçiriþle "Ya Leyteni Küntü Turaba" yani "Keþke Toprak Olsaydým" diyecekler. Ne kadar da kötü bir durumdur bu. "KEÞKE" bu kelime ne kadarda derin anlamý vardýr. Bir ucu þuursuz bir maziye, bir ucu kimsenin "La Yüs'el" olmadýðý bir acý akýbete dayanan ne büyük bir kelimedir. Bu kelimeden daha derin bir piþmanlýk ifade eden baþka bir kelime olmasa gerek. Bir gece bu yazýlanlarý okuduktan sonra uyumak için odanýza çekilip yastýða baþýnýzý koyduðunuz anda bunlarý bir düþünün. Keþke dediðiniz kaç olayýnýz var? Ne çok "KEÞKE"miz var deðil mi? Ýlk sevda Gözlerde baþlarken gönül oyunu Önceden sonrasý bilinmiyormuþ Bir gün olur yollar ayrýlsa bile Kelebek misali düþer kaygýlar Sabahsýz geceler bölük uykular Bir çocuk saflýðý taþýr duygular Aradan mevsimler yýllar geçse de Kendine yeniden bir yol seçse de O günlere dönmek artýk güçse de Sevmekten sevdadan býkmýþ olsa da Bir seven gönülü yýkmýþ olsa da Artýk rüyalardan çýkmýþ olsa da Bir ismi sayýklar durur dudaklar Virane gönüller neleri saklar Dile gelir bazen parklar sokaklar Þarkýlar türküler anlatýr onu Bir masal misali gelmez ki sonu Döndürür baþlarý dondurur kaný Her hüzün yol olur gider maziye Gözyaþlarý sunar aþka taziye Ýsyan eder âþýk kara yazýya Hatýralar vardýr kalplerde kalan Ýnsaný aniden maziye salan Unuttum sözleri vallahi yalan Bir þarký dinlersin gözlerin dolar Aðaran saçýný ellerin yolar Gelse de hazanýn zannetme solar Hatýra gelince gülüp geçilir Akan gözyaþlarý silip geçilir Bu sevdadan ancak ölüp geçilir Halit Yýldýrým

3 .:: Öykü ::. Dört yaným pencere Þahin ERTÜRK 3 Nerede kaldý be þu otobüs? Heyecanlýyým. Seviyorum þehri dolaþmayý. Benimkisi, bunca seneden sonra, kýrk üç senedir bu þehirdeyim, dile kolay, bir çok mahalleyi, bir çok sokaðý ve caddeyi ilk kez görüyormuþum gibi.yine de ýsýnamýyorum nedense ömrümü geçirdiðim bu arý kovaný gibi kaynayan þehre. Ama çocuklarýmla torunlarým daha iyiler bana göre. Dolaþýp dönünce çok iþim var. Moralim yerindeyken, binip son duraða kadar gitmeli. Þehrin en canlý caddesinde, sonra o yemyeþil mahallenin cennet köþelerini göre.. Vallahi gözüm gönlüm açýlýyor, þükür Allah'ýma. Geliyor, mavi renkli. Kalkmayayým oturduðum koltuktan, ayakta kalýveririm de.. Beklediðim otobüs deðilmiþ. Sað olsun Salih dayý. Adam yaþlý benden, gün görmüþ, Avrupa'da yaþamýþ senelerce.anladý benim mýzmýzlandýðýmdan halimi. "Mehmet, bey oðlum dedi, efendi efendi, dizlerinin aðrýsýný, acýsýný bahane edip minderine baðlý kalma.çýk dýþarý, acý zulüm yürü. Parklarda otur. Sokak baþýndaki caminin þadýrvaný kalabalýk oluyor genelde, oraya gel; konuþanlarýn arasýna katýl,güneþten nasibini al yelden yaðmurdan da payýna düþeni almalý kiþi." Gezemem aðbi, bildiðin gibi deðil,aðrýsýna dayanamýyorum, dediðimde, söylediydi bu otobüs konusunu. Adam akýl, fikir zengini. Bizde akýl var da, fikir yok derler ya. Sesi hala kulaklarýmda: "Otobüs duraðýna dek gelemez misin duvarlara neyi dayana dayana? Bir biletle þehrin yarýsýný dolaþtýrýr sana dolmuþ. Ondan sýkýlýnca, baþka hattýn otobüsüne bin. Paso al, o daha hesaplý. Gözlerin alýþsa harekete." Doðruymuþ, insanýn önce gözleri alýþýyor, harekete, durgunluða, ýþýða ya da karanlýða. Þimdi otobüs sayesinde hem harekete, hem aydýnlýða alýþýverdim. Caný sað olasýca haným da öyle diyor, ona da iyi yük olmuþum, hem de nasýl! Geldi, geldi! Can kurtaraným geldi. Alýr ýþýk denizine götürür beni duraklarda soluklanarak. Komik geliyor bana ama öyle, þu otobüsler, birkaç yüz metre yürüyünce yorulan ihtiyarlarý andýrýyor. Bak bu daha hoþ. Camlarý büyük, koltuklarý yüksek, yeni otobüs. Oturuyorum dört yaným pencere.tekli koltuklardan biri, ortalardaki boþ olsa. Her yaným, çevrem tamamýyla pencere.her tarafý açýk bir tepedeki aðaç gibi, serbest. Bu derin bir laf ama herkes bilmez manasýný. Kim mi bilir? Bir karýþ penceresi olan bodrum evde güneþ ýþýðýna hasret kala kala. Armut benzeri bir ampulün altýnda, her yanýmýz rutubetli duvar, hayata dair sesi soluðu televizyon ekranýndan duya duya.. Yaþarsan yýllarca. Þikayet etmek yok asla. Rahmetli Ali dedem derdi: "Halinden þikayet edip duran gönül, her tatlýsýný acý eder devamlý.huzurun, rahatýn için uðraþacaksýn, gerisi avare iþi." Haklý dedem yerden göðe kadar. Saðlýmýz, aile saadetimiz sonra kimsenin malýna mülküne yan gözle bakmamýz, helalle haramý bilmemiz asýl servet, gerçek nimet. Elhamdülillah erdik rahata. Sýkýntýsýz insan var mý þu dünyada? Elvan sürüyor otobüsü. Öteki, Hasan'dý, o neredeki? Hoþ sohbetti ki. Sinop'tan göçmüþ. Ýnsanlýðý iyi, sabýrlý, anlayýþlý. Yaþlýya, hastaya, düþküne, garibe,hamilelere karþý merhametli.mevlam da ona merhamet eder inþallah. O böyle davranmasa ben çok huzursuz olurum otobüste, doðrusu. Oh, tam istediðim koltuk boþ. Ne dökülmüþ bunun üzerine? Su? Deðil, deðil. Kola. Kola tabii. Sabah sabah! Þimdiki çocuklar midelerinin kýymetini, mideden öte canlarýnýn kýymetini hiç bilmiyorlar. Asitli þeyi. Þekerlidir, oturmayayým, hanýma iþ çýkartmayayým durup dururken. Gezi masrafýnýn yanýna bir de çamaþýr masrafý çýkartmayalým. Otobüs bileti, ayda en az altmýþ lira; nereden baksan yüz, yüz beþ ekmek parasý. Çok ama baþka çare. Delikanlý yerini verdi. -Teþekkür ederim oðul. Bilet masrafýný azaltmanýn bir yolunu bulmalýyým. Paso dedikleri kaç lira acaba? On lira, yirmi lira ucuzsa. Kar, kardýr; bir haftalýk ekmek parasý. Haným sevinir ki. Bugünkü yolculuðum bilet parasý hesabýyla geçiyor. Havuzlu parktaki tavus kuþlarýyla yürüyüþ sporu yapan yaþlýlara bakacaktým, geçtik. Gençken, zamanýnda, yani daha diriyken kahvehanenin dumanlý havasýndan, piþti masasýndan kurtulup da, açýk havalarda vücudumuzun hakkýný veremedik.o yýllarda böyle bir görenek yoktu veya bizden uzaktý. Yoksa.. -Yavaþ ol evladým, ayaðýma bastýn. Duymadý. Nasýl duyacak ki? Kulaklarýnda teyp mi nedir onun kulaklýðý. Adam haykýrýyor,cümle yolculara geliyor o boðuk, hýrýltýlý sesi. Genç kendinden geçmiþ. Ýtelesem, devrilirse. Gözleri hem þiþ, hem de kýzarmýþ. Sigara, içki kokuyor. Bu henüz ayýlamamýþ, sallanýyor desem, günahýný almayayým, belki o tür alýþkanlýðý yoktur. Bir simasý benim büyük toruna benziyor, hakikatte iyi gençler ama modaya uyma sevdasý. Canýmýn parçasý Bekir'in saçý, sakalý, kýlýðý kýyafeti benziyor mu babasýna, dedesine? Üzüyor hepimizi ama ne yaparsýn; evlat! Torun da bir evlat sayýlýr;canýnýn caný. Durulur, aslýna döner inþallah. Kafaný baþka bir þeyle meþgul Mehmet et aslaným,mesela dýþarý bak. Canýný sýkma. Herkesin eli iþinde, aklý baþýnda. Þehrin baþý dumanlý. Güneþ ýþýðý dumaný kovamaz ya. Irmaðýn üzeri boydan boya, aynen gökte açýlmýþ yol gibi, daha mavi. Nehrin akýntýsýnýn etkisinden mi? Þimdi, kýymetli karýcýðýmla, eve dönünce ona da böyle kibarca söyleyeyim, nehrin üstünde kayýkla kayýp gitsek aðýr aðýr. Elimizde, ekmek arasý taze kýzarmýþ balýk. Kayýk, tehlikesizce kendi kendine güvercin gibi süzülse. Etrafýmýzda kuþlar, kelebekler ve rengarenk çiçekler olsa. Çocuklarýmýzla torunlarýmýz da olmalý kayýðýmýzda. Böyle bir otobüs ferahlýðýnda ailece tabiatýn içine içine girsek. Sonra güzel bir bahçede kursak soframýzý. -"Dalgýnsýn bu gün Mehmet Amca, hayýr mý?" -Bana mý dedin Elvan kaptan oðlum? -"Evet, selam vermeden bindin, orada da suratýný asmýþ oturuyorsun, sen tatlý dilin, güler yüzün kýymetini bilen insansýn Mehmet Amcacýðým, hürmetlerimi sunarým." -Haklýsýn be Elvan kaptan. Bizden de sevgi ve selam. Sessizliðim deðerli yolcu kardeþlerime rahatsýzlýk vermemek için. Kitap okuyanlar var. Kitap tutan ellerine kurban olurum onlarýn ben. -"Evet beyler, bayanlar, Geçit Duraðý'na geldik. Lütfen orta ve arka kapýdan inelim. Ayaktaki yolcularýmýzdan ricamýz biraz daha arkaya yaklaþmalarý. Derse yetiþecek yolcularýmýzý da alalým, derslerini kaçýrmasýnlar. Kaptanýnýz teþekkür eder siz saygýdeðer yolcularýmýza." Geçit Duraðý'na gelmiþiz vay be! Uyudum mu, uyukladým mý ben? Þehri ve de insanlarý göreyim diye otobüse biniyorum, netice boþ. O çok beðendiðim sokaða bakacaktým, neydi ismi? Girne mahallesinin giriþindeki..malazgirt.. Malazgirt sokak.güneyden kuzeye, kalem gibi dosdoðru. Ýki tarafý çýnarlarla. En fazla üçer katlý evler.hele sükuneti. Her evin bahçesi var mutlaka. Kalkmadý otobüs! "-Yardým ediverin teyzeye." Her sabah binen hasta kadýn. Kimi kimsesi yokmuþ,gariplik bu iþte. Yunus Emre demiþ ya: "Üç gün sora duyalar Soðuk suyla yuyalar Þöyle garip bencileyin." Aklýmdakinin hepsi bu, gerisi var mý bilmem. Keþke adamakýllý okumuþ adamlardan olsaydým. Geçit Duraðý.Burasý dolmuþun duraðý, ya bizim geçidimiz? Hayat yolu da nihayetsiz deðil elbette. Malazgirt sokaðýnda gönlüm kaldý, iki odalý, düz ayak bir yer olsa yeter karý koca bize.önünde, bir sandalyelik yerde, kümeste bir, iki tavuk beslerdik. Civcivken alýr büyütürdü haným sultan. Yarýn Cuma. Elektrik faturasýnýn son günü. Haným dediydi. Otobüse binersem, faturanýn parasý eksiliyor. Niye camlarýný açmýyorlar otobüsün? Ýçerinin kokusu aðýrlaþtý; kolonya, parfüm, ter, ayak, köpeðin. Çantada kocaman köpek var. Ev köpeði ise bu kadar kokmamalý. Durdu dolmuþ.trafik týkanmasa bari. Gerçi tam da tepedeyiz. Þehrin yarýsýna yakýný görüþ alanýmýzda. Sanki uçakta ya da uçan balonda gibiyim. Onlardan birine binmek en eski hayalim. Ne kadar çok araba var? Ev, apartman da öyle. Ýnsan? Ýnsan çok ama ötekilere yer açacaðým diye kendini sýkýþtýrýyor git gide. Çocukluðumda gezip oynadýðýmýz mahalle meydanlarý vardý ne güzel. Býrakayým eskiyi yeniyi de, dört yanýmýn pencere olmasýna sevineyim can-ý gönülden: Her yanýmda ýþýk, her yanýmda geniþ görüntüler. Bunlarý bulamadýðým zamanlarý hatýrlayýnca, bakmak bile mutlu etmeye yetiyor beni. Hanýmý da ikna edip.. Bilet ücretini takýyor kafasýna. "Ben komþu kadýnlarla apartmanýn duvarýnýn dibinde, Münire hanýmlarýn bahçesinde oturuyorum hava müsait olduðunda."diyor. Ama þehri görmüyor benim gördüðüm yerlerden. Isýndý otobüs. Kaza varmýþ ilerde,yazýk! Yaralý varsa, Allah þifa versin. Abdullah ýn evine uðrayamadýk, karþýdaki mezarlýðý görünce aklýma geldi. Babasý Hakk'ýn rahmetine kavuþtu. Hareket ettik nihayet..son duraktan sonra geri dönüþ. Otobüs hangi aralýk boþaldý? Benim içerideki saat aðýr aksak dönüyor besbelli. Hayýrlýsý olsun. Hayat, benden çok çok hýzlý anlaþýlan. Pencere de fazla olunca. Birine bakarken diðerindeki görüntüler kalýyor geride. Araba motorlarýnýn bazýlarýnda olduðu gibi devrimiz de düþük Bu günkü yolculukta, kafamý fazla yordum zannederim. Alnýmýn ortasýnýn aðrýmasýndan belli.

4 4 Ethem Erkoç Çöpte bir uçurtma Ýzmir'de evin balkonundan körfezi görebiliyordum. Akþama doðru denizde güneþin batýþýný izlemenin zevkini orada tattým. Tiryakisi oldum o güzelliðin. Her gün batýmýnda balkona koþuyordum. Bir yandan gurubu seyrediyordum, bir yandan da sokakta olup bitenleri izliyordum. Ýkindiden sonra okullardan dönen öðrenciler, iþten gelen anne babalar, trafik hareketliliði derken balkonlara doluþan ailelerin dinlenme dönemi baþlýyor. Çaylar demlenip sofralar hazýrlanýrken yolda baþka bir telaþ daha izleniyor. Hurda toplayan insanlarýn beþer-onar dakika arayla çöp bidonlarýný kurcalayýþý, herkesin ilgisini çekiyor. Bir akþam gün batarken yanýnda yedisekiz yaþlarýnda bir çocukla yine bir hurdacý geldi. Baþladý bidonlarý kurcalamaya. Pet þiþelerden metal parçalarýna, naylon ve plastik eþyalara kadar pek çok þey doldurdu çuvala. O arada çocuk, bir uçurtma gördü uzaktaki çöpün kenarýnda. Hemen koþarak alýp getirdi. Mutluluðu gözlerinden okunuyordu. Babasýna gösterdi, sevincini paylaþmak istedi. Ama adamcaðýz, geçim derdindeydi. Onun için uçurtmanýn pek önemi yoktu. Yine de oðlunun sýrtýný sývadý ve tebessümle birkaç kelime etti. Çocuk da uçurtmayý bir daha sevdi, okþadý, ipini açtý, katladý. Ona bakýp bakýp hayallere daldý. Yanýmda oturanlara sordum, uçurtmayý uçurabileceði bir yer bulabilir mi diye. Bina yýðýnýyla dolu, kalabalýk þehirde böyle yerler bulmak zor diye düþündüm. Onlar da Kadife Kale sýrtlarýnda müsait yerler olduðunu söylediler. Zaten o garibanlar da oralardaki gecekondularda yaþýyorlarmýþ. Sevindim çocuk adýna. O zaman anladým çocuðun ne hayaller kurduðunu. Babasý çuvalý bir an önce doldursa da evlerine dönebilseler. Varabilse arkadaþlarýnýn yanýna. Gün batmadan yavaþ yavaþ açsa ipini, salsa uçurtmayý gökyüzüne. Herkes denizde gün batýmýný izlemeyi beklerken o da gökyüzünde özgürce kanat çýrpan uçurtmasýný izleyebilse. Etrafýndaki çocuklar da ona hayran hayran bakýp, nereden buldun, diye sorsalar. Hatta ne olur, bir tane de bize getir diye yalvarsalar. Hayal bu ya, çocukla beraber ben de ayný þeyleri düþünmeye baþladým. Ama bir taraftan da güneþe bakýyordum. Ufukta kaybolmak üzereydi. Her akþam sevinçle izlediðim o manzara, o akþam bana kasvet verdi. Üzüldüm çocuk adýna. Bu akþam uçurtmayý salamayacak gökyüzüne diye. Akþam gideceði barý, diskoyu, eðlence mekanlarýný hesap eden, gündüz sahillerde cildinin rengini deðiþtirmeyi planlayan binlerce insan da olabilir oralarda. Ne de olsa kozmopolit bir kent. Kendi yöresinde farklýda olsa ilahi gözlemi de unutan insanlar, kendilerini daðýtýyorlar megakentlerde. Tuzu kurularýn yaþam biçimi öyle olsa da her yerde insan, yine insan. Çocuk yine çocuk, yoksul yine yoksul. Çorum'da da akþamlarý balkona oturup izleyin sokakta olanlarý. Ýðreneceðiniz þeyler de, ibret alacaðýnýz þeyler de göreceksiniz. Buralarda pek çok aile, çöpten rýzkýný çýkartýyor. Pek çok kiþi, çöpten kurtardýklarýyla evini geçindiriyor. Onlarý gördükçe içimden alkýþlamak geçiyor. El açýp dilenmek yerine bin bir güçlüðe raðmen helal kazanç peþindeler. Hem kendileri kazanýyor, hem de ülke ekonomisi. Topladýklarý kaðýt ve mukavvalarla binlerce aðacýn kesilmesini önlüyorlar. Naylon, plastik ve pet þiþelerle çevrenin kirlenmesini önlemede önemli rol oynuyorlar. Atýlmýþ metalleri tasnif ederek milyonlarca ton hurda ithaline engel oluyorlar. Geri dönüþüm sürecinde nakliyesinden fabrikadaki eritme iþlemine kadar pek çok insana çalýþma imkaný hazýrlýyorlar. Bu insanlarý hor, hakir görmek yerine ödüllendirmek lazým. Daha iyi þartlarda bu maddelere ulaþmasýnýn zeminini hazýrlamak, topladýklarý eþyalarý hemen teslim edebilecekleri depolarý kurmak lazým. O zaman göreceksiniz ki bir nevi ikame ham madde niteliðindeki bu hurdalar, belediyelerin baþýna bela olmaktan çýkacaktýr. Bir uçurtma deyip geçmeyin. Görme özürlüler bile ona hayranlar. Baþkalarý seyretse bile ondan mutluluk duyabiliyorlar. O çocuk uçurtmasýný ne zaman saldý gökyüzüne, onu bilemiyorum. Ama onu izlerken ben de baþka bir aleme gittim. Daldým, düþündüm, duygulandým. Duygularýmý sizlerle paylaþmak istedim.

5 5 Ve bir baþka boyutta o gece yýldýzlarýn cümbüþü vardý ýpýl ýpýldý gökyüzü çalýlarda, ateþ böcekleri kýpýr kýpýrdý ve ansýzýn, kaypak bir yýldýz kaydý gökyüzünden cýrcýr böcekleriydi gecenin sessizliðini kurþunlayan; výraklamalarýydý gölde kurbaðalarýn ve þýrýl þýrýl su sesiydi usuldan bir meltemdi yalayan yüzümüzü zamaný sonsuza kurmuþtu hayallerimiz gece mavisini sararken sarýþýn yýldýz ýþýklarý ve ayaklarýný yerden kesip dal verirken evrenin sonsuzluðuna duygularýmýz, iþte hayat bu diyorduk ki; ansýzýn, kaypak bir yýldýz kaydý gökyüzünden ve bir meteor yaðmurunda son nefesini verirken güçlerimiz; birinci kat göðü ani bir sýçrayýþla geçiverdi umutlarýmýz ve bir baþka boyutta bir baþka hayat buldu uzanýp sonsuza düþlerimiz. Yalancý Kâzým ALKAN Resmini indirdim artýk duvardan Aþkýndan ölsem de bakmam bir daha Baþka ne verdin ki kederden gamdan Son kez yaktýn beni yanmam bir daha Seninim derdin yabancý oldun Çiçektin dalýmdan açmadan soldun Bir göründün bana birden kayboldun Ettiðin yeminlere kanmam bir daha Orhan KOL Söküp Atacaðým Söküp atacaðým bahçemdeki Kara yapraklý çalýlarý. Bed sesli kargalar Gelip konmasýn diye. Güller dikeceðim. Her birinin yerine. Sarý kýrmýzý pembe Bülbüller gelip konsun diye Çorum Kitaplýðý Tarih Canavarý HÝTÝTLER Arkeolog-yazar Çiðdem Maner'in kaleme aldýðý "Tarih Canavarý Hititler" isimli kitap Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý'ndan çýktý. Canbolat'ýn yeni kitabý çýktý Osmancýk Belediye Þehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Umut Canbolat tarafýndan kaleme alýnan "Nasreddin Hoca'nýn Eþiði ve Maceralarý' isimli çocuk tiyatro kitabý çýktý. Ýsmail Pelit'ten 'Musiki Bu' Çorumlu yazar Ýsmail Pelit'in "Musiki Bu" isimli eseri G Yayýn Grubundan Dursun Dokuyucu çýktý. Osmancýklý Baþmüfettiþ dilimize 26 eser kazandýrdý Ýçiþleri Bakanlýðý Mülkiye Baþmüfettiþliði görevini sürdüren Osmancýklý yazar Ýbrahim Kapaklýkaya, son çevirisi Kierkegard'ýn "Evliliðin Estetik Gerçekliði' eseriyle birlikte 26 yabancý eseri dilimize kazandýrdý. Çorum tarýmý kitaplaþtý Tarým Ýl Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanan "Çorum'da Tarým 2008" adlý kitap çýktý. Sen Kendine Uykusuz Uykusuz Her gece, bir sonraki güne uykusuz. Her sýla bir gurbete Uçurum rengi yüreklerdeki çýðlýk, Sana uykusuz. Ne sabahlar sabah artýk, Ne de ben eski sen Nemrut kadar katý gözlerine, Uykusuz gözlerim. Hasankeyf'de sular altýnda kaldý umutlar. Bütün ölüler cana uykusuz. Ve varlýðýn koynuna atarken hayalleri, Bütün yokluklar sana uykusuz. Yakup Yusuf'a, Ýsa çarmýha Bazen dilim sözcüklere Bazen de ruhum bedene Siyah beyaza, dev aynaya, Sorular cevaplara, sebepler sonuçlara Ben sende gördüðüm, sonra kaybettiðim, Bütün deli yellere, Sen kendine uykusuz. Bir harfin, acýmasýz cümlelere direniþi gibi, Direndi gözlerim uykusuz geçen bütün saatlere. Yenilmedi. Þimdi kör gözlerim okyanuslara uykusuz. Ayþegül Özarslan Yürüyorum Yürüyorum gün doðumundan Gün batýmýna yürüyorum Yürüyorum yaðmurda ýslanýp Güneþte kurunuyorum Yürüyorum ayaðýma deðen taþ Acýtsa da canýmý yürüyorum Yürüyorum gülen yüzde gül Aðlayan gözde aðýt oluyorum Yürüyorum gün doðumundan Gün batýmýna yürüyorum Dursun Dokuyucu

6 6 Ayþegül Þengöz Dünya fotoðrafçý için dört köþe Fotoðraf, son yýllarýn en popüler uðraþlarýndan birisi. Kimileri için bir hobi, kimileri için kendini ifade etme biçimi kimileri için bir sanat dalý, kimileri içinse yalnýzca aný dondurmak ve hatýralarý canlý tutmanýn bir yolu olan fotoðraf çekmek, dýþarýdan bakýldýðý kadar kolay deðil. Ýçine girdikçe iþin deklanþöre basmaktan ibaret olmadýðýný anlýyor insan. Tabiatý, insanlarý ve özellikle de ýþýðý farklý algýlamaya baþlýyor. Yaklaþýk on yýldýr fotoðraf sanatýyla ilgilenen Hasan Kahraman ile fotoðraf macerasýný konuþtuk. Kendini amatör fotoðrafçý olarak tanýmlayan Kahraman, fotoðraf sanatýna olan ilgisini "Hiçbir zaman gördüðüm güzel bir fotoðrafa kayýtsýz kalmamýþýmdýr" sözleriyle ifade ediyor. Fotoðrafçýlýk merakýnýz nasýl baþladý, nasýl bir uðraþa dönüþtü? Ýnsanlarýn tabii, yetenekleri farklý farklý. Buna baðlý olarak da ilgileri ortaya çýkýyor. Benim kendi geçmiþimle ilgili hatýrladýðým, birinci sýnýftan itibaren resme olan ilgim. Bu, öðretmenlerimin, arkadaþlarýmýn da ilgisini çekiyordu. Yani yakýn alanlar olduðu için söylüyorum, fotoðraf ve resmin benzerlikleri var. Böyle bir ilgimiz var, resme olan bir kabiliyetimiz var. Daha sonraki yýllarda bende optik meraký da olduðunu farkettim. Makineler ilgimi çekmeye baþladý. O günün þartlarýnda tabi makine sahibi olmak öyle kolay bir iþ deðil. Bir mahallede fotoðraf makinesi olan insan sayýsý bir tane desem abartýlý olmaz. Çünkü o yýlara dönük hatýralarýmdan birisi þudur; -beþ yaþlarým filan bahsettiðim yýllar- o yýllarda mahallemizde bir tane Müslüm Tunaboylu'nun fotoðraf makinesi olduðunu biliyorum. Onun çektiði fotoðraflarým var, siyah beyaz. Benim çocukluk dönemime ait fotoðraflar sadece onlar. O da iki, üç kare. Zamanýnda Müslüm Hocamýz çekmiþ. Sizin fotoðraflarýnýz mý? Benim, ablamla, diðer arkadaþ grubuyla mahallede, sokakta, bahçede çektiði bir kaç kare var. Elimde çocukluk dönemime ait fotoðraflar o, daha eski döneme ait yok. Sonraki yýllarda da çok fazla fotoðrafým olduðunu söyleyemem. Ancak üniversite yýllarýnda ilgimin daha da arttýðýný biliyorum. Ayný dönemde, ayný sýnýfta bir arkadaþýmýzýn fotoðraf makinesi vardý. Bizim fotoðraflarýmýzý o çekiyordu, ben de hayranlýkla bakýyordum. Profesyonel olarak deðil, hatýra fotoðrafý çekiyordu herhalde. Tabi, tabi. Genelde zaten bu iþ öyle baþlýyor. Profesyonellikten ne kastettiðinizi tam anlayabilmem için o kavramýn içerisi doldurmak gerekir. Çünkü biz öyle bir iddia içerisinde deðiliz, amatör fotoðrafçýlarýz, amatör fotoðraf severleriz. Veya -iltifat olarak kabul ederim- amatör fotoðraf sanatçýsý sýfatýyla bu iþle uðraþan, bu iþi yapmaktan zevk alan insanlarýz. Arkadaþ grubumuz da böyle. Kendimizi böyle biliyoruz, böyle de tanýtýyoruz. Amatör nedir? Bu iþi zevk için yapan kiþidir, bizler de böyleyiz. Gerçekten de yaptýðýmýz iþten zevk alýyoruz. Tabi, zevk alabilmek için de bir takým temel bilgilerin de olmasý gerekiyor. Ýþte oraya gelmeye çalýþýyorum. Merak ve ilgi var da hiçbir temel bilgi yok. Bizim gençlik dönemlerimizde materyal, doküman noktasýnda sýkýntýmýz vardý. Yani kitap bulmak dahi zor. Þimdi tabi o dönem bitti, artýk internet dönemi geldi. Bilgisayar çaðýyla birlikte olay daha da farklý bir boyut kazandý. Fotoðraf da böyle. O dönem, ekonomik þartlar açýsýndan sýkýntýlar vardý. Yani fotoðraf makinesi almak çok zor. Aldýktan sonra onu kullanmayý bilmek, bilen, öðretecek kiþi ya da doküman bulmak zor. Ne yapýyoruz? Ýþte, öyle uzaktan, çekilen fotoðraflara dergilerden filan bakýyoruz, takip ediyoruz, hoþumuza gidiyor. Hoþumuza giden bir fotoðraf görürsek 'bu fotoðrafý nasýl çekiyorlar acaba' diye düþünüyoruz. Gerçekten bunlar hep kafamýzý meþgul etmiþtir. Yani hiçbir zaman gördüðüm güzel bir fotoðrafa kayýtsýz kalmamýþýmdýr. Bu benimle ilgili, herkes böyle olmak zorunda deðil. Bir baþkasý müzikle ilgilidir, kulaðý oradadýr. Bir týný duysa hemen oraya yönelir, onunla ilgilenir. Biz de daha çok göze hitap eden alanla ilgili oldu, hayatým hep öyle geçti. Bu özel bir gayret, çaba deðil. Ýçten gelen bir þey. Derken yýllar geçti. Fotoðraf makinemiz oldu tabi. Ýlk kompakt dediðimiz makineler, filmli makineler aldýk maaþa geçtikten sonra ama tabi çekilen fotoðraflar çok tatmin etmiyor. Samsun'da Rus Pazarý'ndan Zenit marka bir fotoðraf makinesi aldýk, Zenit 122. Ne kadar büyük keyif aldýðýmý þu an ifade edebilmekte güçlük çekerim. Bugün belki en son aldýðým makine, son teknoloji bir makine, o kadar keyif verdiðini söyleyemem, açýk söyleyeyim. O makineyi elime almak, onu incelemek apayrý bir keyifti. Evet, bakýyoruz, tamam güzel. Hedeflerimizin gerçekleþmesi noktasýnda belli bir noktaya geldik ama bu sefer de 'bu makineyi nasýl kullanacaðýz' sorunu var. Kullananlara sormaya çalýþýyoruz ama çok yeterli bilgi aldýðýmýzý söyleyemem. O yýllarda daha çok bu iþi profesyonel yapan insanlarýn verdikleri bazý bilgiler var. Onu anlayarak çekim yapmaya çalýþýyoruz. Çektiðimiz fotoðraflar da hatýra fotoðrafý, aný fotoðrafý ama zaman zaman bazý güzel gördüðümüz þeyleri sanatsal bir bakýþ açýsýyla çekmeye çalýþýyoruz. Fakat istediðimiz sonuç çýkmýyor. Yani yüzlerce fotoðraf çekiyorsun, bakýyorsun içinden bir tane çýkýyor veya çýkmýyor, içine sinecek. Kiminde ýþýk doðru olmamýþ, kiminde kompozisyon gördüðümüz gibi deðil bir takým etkenler var tabi. Fotoðrafýn bir mantýðý var. O mantýk içinde istediðimiz kalitede fotoðraflar elde edemiyoruz. Baþlangýçta bunu herkes yaþýyor. Ama bir süre sonra tecrübe arttýkça, geliþtikçe biraz daha güzel fotoðraflar çekmeye baþlýyorsun. Ölçü de þu; bakan insanlarýn beðenmesi. Ýnsanlar bir fotoðraf gördüðünde 'kartpostal gibi olmuþ' diyorsa, bu fotoðrafýn güzel olduðu anlamýna geliyor. Bu aþamaya da tabi kolay gelinmiyor. Kaç yýldýr fotoðraf çekiyorsunuz? Þimdi bu baþlama dönemi. Yani, bunlar emekleme dönemi, buraya kadar anlattýðým. Benim ciddi anlamdaki uðraþým, bir 10 yýlýk kadar geçmiþi var. Yani 10 yýl kadar önce fotoðrafý bilen, daha önce bunun eðitimini almýþ biri olan fotoðraf sanatçýsý Dr. Ateþ Velidedeoðlu ile tanýþtým. Onlarýn açtýklarý kurs vardý. O kursa katýlýnca bakýþým çok deðiþti fotoðrafa. Ve temel fotoðraf bilgisini orada aldým. O temel fotoðraf bilgisini alýnca çektiðimiz fotoðraflar bir anda deðiþti. Bir özgüven geliyor herhalde. Çekerken bu iþi biliyorum duygusu mu oldu? Ýþin o boyutu farklý ve gerçekten önemli. Yani hangi iþi yaparsanýz yapýn. Diðer sanat dallarýnda da böyle. Bilerek yapýyorsanýz hem keyif alma noktasýnda durum deðiþiyor, hem de ortaya çýkan eser çok farklý oluyor. Tabi bu bir anda olmadý. Yani biz orada temel eðitim aldýk, uygulamalarý yaptýk, adým adým ilerledik. Ve iþte bugün geldiðimiz noktada, bu aldýðýmýz eðitimi paylaþýyoruz insanlarla. Paylaþmaya çalýþýyoruz. Bir de þu var tabi, artýk þartlar da deðiþti, o çocukluk dönemimiz gitti. Fotoðraf makinelerini elde etme yani ekonomik anlamda bir deðiþim var. Sadece kiþisel deðil, sosyal olarak da, toplumsal katmanlarla ilgili bu deðerlendirme yapýlabilir. Ýkincisi; iletiþim araçlarýnýn geliþmesine baðlý olarak bilgiye ulaþma noktasýnda, bilgiyi paylaþma noktasýnda epeyce bir geliþme var. Ve bu hobimizi -öyle tarif edeyim ben- daha ileriye götürme noktasýnda alternatifler var. Ve sürekli bunun takipçisiyiz, bunun arayýþý içerisindeyiz. Gerek ilimizde, Çorum'da, gerek il dýþýnda bu iþe gönül vermiþ, bu iþle uðraþan çok sayýda insan tanýdýk, tanýþtýk. Onlarla bilgi alýþveriþi imkanýmýz oldu. Bir araya gelme, görüþme imkanýmýz oldu. Devam ediyor. Böylece kendimizi geliþtiriyoruz. Zaten 'ben bu eðitimi aldým, bu iþ bitti' diye bir þey yok. Kesinlikle yok. Üniversitelerde biliyorsunuz, bu iþin bölümleri var. 4 yýl eðitimi verilebiliyor bu iþin. Yani bu iþin 4 yýl eðitimini alan insanlar var. Kendimizi o noktada kesinlikle görmüyoruz, bu mümkün de deðil. Ama eðitimin önemini anlatmak açýsýndan söylüyorum. Biz de öðrendiklerini uygulayan, çevremizdekilerle paylaþmaya çalýþan insanlar olarak yolumuza devam ediyoruz. Peki, fotoðraf sizin için ne ifade ediyor? Ýyi bir fotoðraf karesine baktýðýnýz zaman ne hissedersiniz? Ýyi fotoðraf nedir? Ya da size göre fotoðrafta en önemli unsur nedir? Konu mu, tekniði mi, duygusu mu... Burada tek bir þey söylemek mümkün deðil. Yani fotoðrafta tek bir þeye bakmak, tek bir þeyi görmek veya fotoðrafý tek bir kalýpla ele almak bana göre mümkün deðil. Tabi bana soruyorsunuz. Benim bakýþým, benim deðerlendirmem, benim görüþüm farklý olabilir, sizin görüþünüz farklý olabilir. Bütün sanat dallarýnda böyledir. Yani iþin kiþisel bir boyutu var. Bir de o kiþinin dýþýnda, izleyenler açýsýndan anlam noktasýnda farklýlýklar olabilir. Ben neyi görüyorum? Öncelikle bir görsel sanat. Göze hitap etmesi gerekiyor. Güzel deyince, insanlarýn çoðunlukla birleþebileceklerini düþünüyorum. Yani ben güzelin çok deðiþken olduðu kanaatinde deðilim. Gerçekten insan, -yaradýlýþýndan gelen bir özellik- güzeli algýlýyor. Güzeli algýlama kabiliyeti herkeste var. Gerçekten güzel bin fotoðraf gördüðünde herkes ona

7 7 Dünya fotoðrafçý için dört köþe Hasan Kahraman kimdir: 1964 yýlýnda Çorum'da doðdu. Ýlk ve orta öðrenimini Çorum'da tamamladý yýlýnda 19 Mayýs Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. 1986'dan beri öðretmenlik yapan Kahraman, halen Anadolu Lisesi'nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öðretmeni olarak çalýþýyor. güzel diyor. Eðer tartýþma varsa, ihtilaf varsa, o güzelden uzaklaþýyordur. O fotoðraf güzelden uzaklaþýyordur. Yani derecelendirmek gerekirse; biri 100 puan alýrsa, diðeri 90'dýr, 80'dir, 50'lik güzeldir. Bu deðiþebilir. Ben de böyle bakýyorum. Önce tabi görsel boyutu, göze hitap etmesi, içinde barýndýrdýðý renkleri, ýþýðý, tabi ondan sonra da kompozisyonu veya onu veriþ biçimi. Fotoðrafý çekerken bir takým teknik katkýlarla olayý, gözün gördüðünden farklý yansýtabilirsiniz. Ýlk aþamada benim gözüme hitap edip etmediðine bakýyorum, daha sonra detaylara girmeye baþlýyorsunuz. Dolayýsýyla ilk anda benim baktýðým, fotoðrafýn göze hitap eden boyutu oluyor. Ondan sonra detaylarý düþünüyorum. Fotoðrafla ilgili þunu da söyleyelim; fotoðraf insanýn hayatýnda, bakýþýnda çok þeyi deðiþtiriyor. Dünya yuvarlak, ama diyebilirim ki bir fotoðrafçý için dört köþe. Yani bir vizörden bakýyormuþ gibi insan çevresine bakma alýþkanlýðý kazanýyor. Her þeyi çerçeve içine alarak mý görüyorsunuz? Yani ister istemez göz o noktaya geliyor, evet. Þartlanma oluþuyor, bilinçaltýnda oluþuyor. Yani fotoðraf karesi olarak bakmaya baþlýyorsunuz bir anda çevrenize veya kiþilere. Bakýþta öyle bir deðiþim oluyor. Ne tür fotoðraflan daha çok ilginizi çekiyor? Portre fotoðraflarý ilgimi çekiyor, öncelikli olarak. Bunu çok rahat söyleyebilirim. Ben bir doða fotoðrafý çekeceksem bile içinde bir insanýn olmasýný her zaman tercih ederim. Yani bu yüzde yüz, olmazsa olmaz bir þart belki deðil ama benim tercih sebebim o yöndedir. Ýnsanýn olmasý daha hoþuma gidiyor. Ýnsanlarla ilgili, çalýþan insanlarla ilgili çalýþmalar daha çok ilgimi çekiyor. Tabi doða fotoðrafý çekmiyor muyuz, çekiyoruz. Zaman zaman arkadaþ grubumuzla yaptýðýmýz foto-safariler oluyor. Bu foto-safariler bizim için sýradan bir gezi deðil. Bilginin paylaþýmý, onun uygulama þekli, uygulama aþamasýdýr. O anda karþýnýza bir dað, manzara çýkabilir onu çekersiniz, insan çýkabilir onu çekersiniz. Daha sonra makro dediðimiz detaylar öne çýkabilir o anda, makro çalýþabilirsiniz. Tek bir konuya baðlý çalýþtýðýmýzý söyleyemem ama ferdi olarak, insan, yani portrenin önde olduðunu söyleyebilirim. Siyah beyaz ve renkli fotoðraf arasýnda bir tercihiniz var mý? Ýlk baþlayan insanlar için renkli fotoðraf daha cazip gibi geliyor. Yine fotoðrafa yeni baþlayan veya henüz baþlamamýþ insanlar için tele daha cazip gibi gözüküyor ama benim için siyah beyaz renkli fotoðrafa göre daha fazla ilgimi çekiyor. Tele objektif yerine geniþ açý objektif, geniþ açýyla çekilmiþ fotoðraflarýn daha fazla ilgimi çektiðini söyleyebilirim. Zaman içerisinde böyle bir deðiþim ya da bakýþ açýsý oluþabiliyor. O nedenle siyah beyaz ilgimi çekiyor. Ama tabi biz þunu kaçýrdýk; siyah beyaz çalýþmanýn, onlarýn basýlmasý, üzerinde çalýþýlmasý dönemini kaçýrdýk. Artýk dijital dönem, malum. Dijitalde renkli çekiyorsunuz sonradan siyah beyaza dönüþtürüyorsunuz. Bazý karelere siyah beyazýn gerçekten çok yakýþtýðýný düþünüyorum. Özellikle insan fotoðraflarýnda. Fotoðrafýn bir belge niteliði de var. Mesela bu yüzyýlýn baþýnda çekilmiþ fotoðraflar çok önemli belgesel materyal aslýnda. Fotoðrafýn bu yönüyle ilgili ne düþünüyorsunuz? 18. yüzyýldan itibaren o günün þartlarýna göre oluþturulan fotoðraf makinesinin kullanýldýðýný görüyoruz. Tarihini çok daha eskiye götürenler, karanlýk kutunun bulunmasýyla baþladýðýn söyleyeler var ama bugünkü anlamda, bir düzleme görüntünün kaydedilmesi 18. yüzyýl sonlarýna doðru baþlýyor. Yakýn dönemde bizde de fotoðrafla ilgili çalýþmalarý görüyoruz. Mesela Abdülhamit döneminde, fotoðrafla ilgili çok ciddi çalýþmalar, arþiv çalýþmalarý var. Kendi hayatýmdan örnek vereyim; geçen hafta arkadaþ grubumuzla birlikte Kapadokya'ya geziye gitmiþtik. Orada rehber anlattý: 1900'lü yýllarda çekilen bir peri bacasýnýn bugünkü halinden çok daha farklý olduðunu söyledi. Ýncelmiþ olduðunu, hatta yanýnda kopmuþ olan bir parçanýn olduðunu söyledi. Çok uzun deðil, 100 yýla yakýn bir zaman içerisindeki deðiþim. Mesela, 3-4 sene önce Oðuzlar Yolu'nda Berk Köprüsü'nden bir Kýzýlýrmak fotoðrafý çekmiþtim. Fotoðrafta kýpkýzýl akan bir ýrmak var. Bugün mesela o deðiþmiþ durumda. Yapýlan Obruk Barajý'ndan dolayý su tabi duruluyor, süzülüyor, o kýzýllýðý yok. Yine kentlerle ilgili sürekli deðiþimler yaþanýyor. Kentlerle ilgili çekilen fotoðraflar da 10 yýl sonra, 20 yýl sonra, 30 yýl sonra, 50 yýl sonra deðiþimin þahidi olarak karþýmýza çýkýyor. Zaman içerisinde kaybolan meslekler oluyor. Mesela biz 10 yýl önce gitmiþiz, Ýskilip'te fotoðraf çekmiþiz. Bugün fotoðrafýný çektiðimiz o insanlar hayatta deðil mesela. Veya o iþi yapmýyorlar. Pek çok meslek dalý için bu geçerli, zamanla popülaritesi kayboluyor ya da insanlar hayatýný kaybedebiliyor. Güzel bir aný olarak kalýyor. Buna benzen birçok þey yaþadým. Bu açýdan, fotoðraf amatörleri bilerek veya bilmeyerek belge çalýþmasý da yapmýþ oluyorlar. Peki, fotoðrafý sanat yapan þey nedir? Hepimiz fotoðraf çekiyoruz, herkesin elinde bir dijital makine var, cep telefonlarýyla fotoðraf çekilebiliyor ama bunlarýn sanatsal deðeri olduðunu söyleyemeyiz. Fotoðrafý bir sanat eseri yapan þey fotoðrafçýnýn bakýþý mý, teknik bilgisi mi, fotoðrafý çekerkenki niyeti mi? Nedir? Þimdi, sanat konusu biraz tartýþmalý bir konu. Göreceli, kiþiye göre deðiþiyor. Ben þöyle düþünüyorum; bir kere estetik olmalý sanatta. Sanat estetik kaygýsýyla yapýlmalý. Bu benim tercihim, benim sanata bakýþým böyle. Fotoðraf için de ayný þey geçerli. Az önce bahsettik, güzellik. Eðer göz güzel görüyorsa bu sanatsal bir faaliyettir, sanatsal bir üründür, eserdir. Böyle düþünüyorum. O nedenle, bu boyutu olmayan yani estetik boyutu olmayan bir çalýþmaya sanat eseri diyemeyiz. Bir eserdir belki ama sanat eseri denemez. Sanat eseri olabilmesi için bir estetik boyutunun olmasý lazým. Bu estetik boyutun oluþabilmesi için de teknik bilgi gerekebilir. Teknik bilginin yanýnda kompozisyonla ilgili bilgi gerekebilir. O anki þartlar etkileyebilir. Yani tek bir sebebe baðlamak da doðru deðil, mümkün de deðil. Fakat þunu söyleyeyim; hiçbir þey bilmeden olmuyor. Sanatta bir þey bilmeden üretilmiyor. Olursa da tesadüfen olur. Bunun eðitimini alan insanla almayan arasýnda mutlaka fark oluyor. Yani bakýþýnýz deðiþiyor. Tabi þimdi bunu anlatmak kolay deðil ama fotoðraf karesini oluþtururken bir yandan da o bilgiler zihninizden geçiyor zaten. Yani bu alt yapýsý olmayan insanlarýn zannettiði gibi makineyi çevirip deklanþöre basmaktan ibaret deðil. O makineyi konuya çevirdiðiniz zaman, o vizörden baktýðýnýz zaman bir sürü teknik uygulama kafanýzdan geçiyor zaten. Böylece bir sonuç ortaya çýkýyor. Eðer güzel bir þey elde etmiþseniz o sanattýr benim gözümde. Ýnsanlar güzel diyebiliyorsa ki güzelde insanlarýn birleþebileceðini söylemiþtim, bunun sýnýrlarýný zorlamaya gerek yok. Fotoðraf da böyle oluþuyor. Fotoðraf çekmek için geziler de yapýyorsunuz. Bu güne kadar nereleri fotoðrafladýnýz. Fotoðraf için gezdiðimiz yerler de oldu, gezmek istediðimiz de çok yer var. Tabi iþin ekonomik boyutu var. Bundan baðýmsýz düþünmek mümkün deðil. Fotoðraf biraz masraflý bir uðraþ galiba. Öyle diyebiliriz. Ama burada þu var; insanlar bunu kendi ölçeðinde, kendi imkanlarý dâhilinde de yapabilir. Yani ille fotoðraf çekmek için çok zengin olmak gerekmiyor. Ben pek çok insan tanýdým; maliyet açýsýndan düþük ekipmanlarla bu iþi yapan ve güzel þeyler üreten insanlar var. Üstelik ben de bunu yaptým. Evet, geziler yapýyoruz. Gezmeyi de zaten seven bir insaným, yapýmda var. Fotoðrafa baþlamadan önce de gezmeyi severdim. Ama þimdi gezmeyi fotoðrafsýz düþünmek mümkün deðil. Eðer bir gezi planýmýz varsa en önce hazýrladýðýmýz þey fotoðraf makinemiz ve ekipmanýmýz. Hani derler ya yangýnda ilk kurtarýlacak þey diye, gezide ilk hazýrlanacak þey mutlaka fotoðraf makinesidir. Önceden gerekirse makinenin temizliði, bakýmý yapýlýr, yedek piller, bataryalar kontrol edilir ve hazýrlanýr. Zamaný gelince de yola çýkýlýr. Ben tek baþýna gezmeyi sevmeyen bir insaným. Ya mutlaka eþim, çocuðum olacak ya da arkadaþ grubumuz olacak. Zamanla fotoðraf noktasýnda birleþtiðimiz arkadaþ grubumuz oluþuyor. Malum, bir dernek oluþturduk. Bir dernek çatýsý altýnda, henüz yeni ama faaliyetlerimiz devam ediyor. Ýnþallah ileride daha da geliþtireceðiz. Bunlarý halkýmýzla paylaþmayý da düþünüyoruz. Geziyoruz yani. Sadece benimle ilgili de deðil. Bakýyorsunuz bir telefon geliyor, bugün þuraya gidelim diyoruz. Tabi gidiþ amacýmýz belli, fotoðraf çekmek. Eðer süre kýsýtlýysa köyler, ilçeler. Aþaðý yukarý Çorum'un gitmediðimiz ilçesi kalmadý diyebilirim. Sonra diðer illere gidiyoruz. Bu gezi faaliyetleri sadece gezme amaçlý deðil fotoðraf bilgilerimizin paylaþýlmasý, uygulanmasý yani teorik bilginin pratiðe dönüþtürülmesi amacýný da taþýyor. Yakýn zamanda birkaç ilçe gezimiz oldu. Onun dýþýnda Amasya'ya gittik, Safranbolu'yu gezdik. Geçenlerde Kapadokya'ya gittik, güzel bir gezi oldu. Bunun dýþýnda da projelerimiz var. Gitmeyi düþündüðümüz iller, görmeyi düþündüðümüz yerler var. Türkiye'de gerçekten gezilecek, görülecek çok yer var. Ýki ay kadar önce bir Suriye gezisi oldu, orayý da görmem ayný gerekçelerledir. Yani öyle bir gezi planýyla karþýlaþtýðým zaman hiç tereddütsüz kabul ettim. Yarýn bir baþka yer olsa -ki Mýsýr'ý görmeyi çok istiyorum- hiç tereddüt etmeden katýlýrým. Fotoðrafçýlýðýnýzý geliþtirmek için takip ettiðiniz yollar, kullandýðýnýz teknikler neler? Bu iþi gerçekten iyi yapan insanlar var. Ve internet büyük bir imkan bizim için. Bu insanlarýn gerek fotoðraflarýný paylaþtýklarýný siteler var -biz de çeþitli sitelerde fotoðraflarýmýzý paylaþýyoruz- gerekse bilgilerini paylaþtýklarýný siteler var. Bunlarý sürekli takip ediyoruz. Fýrsat bulursak görüþme imkanýmýz da oluyor. Ýnternette çok sayýda fotoðrafçýya ulaþma, onlarýn teknikleri, kullandýklarý ekipman hakkýnda bilgi sahibi olma imkaný var. Fotoðrafla ilgili ne sorunuz olursa olsun cevabýný bulamadým demeniz mümkün deðil. Ama daha önce bunu uygulamýþ bir insanla birebir görüþmek daha farklý oluyor. Fotoðrafa yeni baþlayanlara neler tavsiye edersiniz? Bir kere temel bilgi þart. Artýk pek çok insan fotoðraf çekiyor. Cep telefonlarýnda bile fotoðraf makineleri var, herkes fotoðraf çekiyor. Fakat bizim anlatmaya çalýþtýðýmýz þey bu deðil. Doðru fotoðraf çekmek için bir takým temel bilgileri bilmek gerekiyor. Bununla ilgili bilen insanlardan yardým almak þart. Bilmeden çektiðiniz zaman olmuyor, bunu rahatlýkla söyleyebilirim. Çok fazla þey bilmek belki mümkün olmayabilir -tabi bilginin sonu, sýnýrý yok- ama kompozisyonla ilgili veya ýþýðýn kullanýmýyla ilgili bir takým temel bilgiler var. Bu bilgileri bilerek çekilirse bilmeden çekilen fotoðraflara göre arada çok büyük fark olduðunu herkes görebilir. Bunlarýn öðrenilmesi için bilen kiþilere müracaat edilmesini öneririm. Dediðim gibi kurumsal yapý ihtiyacýndan dolayý bir dernek kurduk. Dernek bünyesinde yardýmcý olmaya çalýþýyoruz. Bildiklerimizi paylaþmaya çalýþýyoruz, bir þey öðretmek gibi bir iddiamýz yok. Paylaþacak bilgisi olanlara da her zaman için açýðýz. Bu iþ böyle. Sevdikten sonra insan kendini geliþtiriyor.

8 8 Ýnsanlar ve köpekler Yýldýrým, hatýrdan gönülden anlayan, büyüðünü küçüðünü bilen, olgun, aklý baþýnda, delikanlý bir insandýr. Eli açýklýkta dedesini de babasýný da geçmiþtir. Ne zaman karþýlaþsak, bir bardak çay, bir fincan kahve de olsa ikramda bulunmak ister. Israrýna dayanamayýp bir yerlere oturduðumuzda, bir þeyler yer içerken, yýllar önce babasýnýn sergilediði dengesizliði mutlaka hatýrlar, bir kere daha utanýrdý. O zamanlar Yýldýrým, parmak kadar bir çocuktu. Babasý, aðalýða alýþsýn, tanýnsýn, bilinsin diye bir kapýsý avluya, diðer kapýsý sokaða açýlan, bitiþiðinde küçük bir ahýr ve samanlýk bulunan "konuk evi"nin idaresini Yýldýrým'a býrakmýþtý. Yýldýrým, kendine öðretildiði gibi konuklarýný güler yüzle karþýlar, içeri buyur eder, konaktan yemek servisi yaptýrýr, yemek sonrasý kahve ikram ettirir, yatýlý misafirlerin yataklarýný yatsý namazý sonrasýnda hazýrlatýrdý. Misafirler atla, arabayla, gelmiþlerse önce hayvanlarý ahýra baðlatýr, suyunu, yemini, samanýný verdirir, onlarýn rahatýný saðladýktan sora sahiplerine dönerdi. Bu iþi, çocuk haline bakmadan öyle büyük bir baþarýyla yürütürdü ki her konuðu hayran býrakýrdý. Doðrusu, bir çocuk tarafýndan saðlanan hizmetin kusursuzluðu karþýsýnda biz de hayran kalmýþtýk. Bir ormancýnýn en deðerli varlýðý atýdýr. Arkadaþým ve ben atlarýmýzýn sulandýðýný, tertemiz bir ahýra baðlandýðýný, önüne bol saman ve arpa verildiðini görmüþ, rahatlamýþtýk. Artýk sabaha kadar deliksiz uyuyabilir, sabah erkenden, atlarýmýz aç mýdýr susuz mudur diye düþünmeden kereste kaçakçýlarýnýn izini sürmeye çýkabilirdik. Vakit hayli geçmiþti. Konuk evi görevlisi, içinde kat kat yatak, yorgan, yastýk ve sabun kokulu tertemiz çarþaflarýn bulunduðu gömme dolaplarý açmýþ, yer yataklarýmýzý hazýrlýyordu. Dursun Aða komþu köyde yapýlan okuntulu düðünden birazcýk daha geç dönse ýþýklarý söndürüp yatmýþ, belki de uykuya dalmýþ olacaktýk. Dolaysýyla aðayla karþýlaþmayacak, yýllarca unutamadýðýmýz olayý yaþamayacaktýk. Dursun Aða, ýþýðýmýzý görüp de henüz yatmadýðýmýzý anlayýnca geldi, kapýyý açtý. Biz iki ormancý ayaða kalktýk. Öyle yetiþtirilmiþtik, bir büyük gelince (Aða, bey, paþa olmasý þart deðildi.) ayaða kalkar, yer gösterirdik. "Buyur aðam!" dedik. "Rahatýnýza bakýn, girmeyeceðim." dedi. Ýyi geceler diledi. Tam dönüp gideceði an kapýnýn yan tarafýnda, duvar dibinde duran atlarýmýza ait eyerleri ve dizginleri gördü. Bunlar kaliteli deriden, kusursuz iþçilikle yapýlmýþ, gümüþ iþlemeli binek takýmlarýmýzdý. Köpeklerin parçalayabileceðini, çalýnabileceðini düþündüðümüz için ahýrda, avluda, antrede býrakamamýþ, yatacaðýmýz odaya almýþtýk. "Bu ne?" diye kükredi. Hepimiz þaþýrdýk. Konuk evi görevlisi, Yýldýrým, ben, ormancý arkadaþým; ne olduðunu, Dursun Aðanýn neden birden bire bu kadar hiddetlendiðini çözmek için ona bakýyorduk. O iþaret parmaðýyla atlarýmýza ait takýmlarý gösterdi. "Bu ne rezalet!" "Aðam köpeklerden korktuðumuz için " Osman ÇEVÝKSOY Sözümü tamamlayamadým. Köpek kelimesini duyunca sanki çýldýrdý. "Atýn dýþarý!... Atýn dýþarý!..." diye baðýrdý. Kapýyý çarptý, gitti. Yýldýrým'ý o akþam sevdim. Yýldýrým'ýn babasýna benzemeyeceðini o akþam anladým. Eyerlerimizin dýþarý atýlmasýný, bizim orada kalmaktan vazgeçerek atlarýmýzý ahýrdan alýp eyerleyip konaktan ayrýlmamýzý aðlayarak izledi. Kovulduðumuza deðil Yýldýrým'ýn inci taneleri gibi gözyaþý dökerek sessiz aðlayýþýna üzüldüm. O zamandan beri: "Baban adam deðil, onu geç!" derdim. O, gülümser geçerdi, bana kýzmazdý. Ne diye kýzacak, babasýnýn adam olmadýðýný o bilmiyor mu? Sevmesem de ekmeðini yemiþliðimiz, çorbasýný içmiþliðimiz vardý. Oðlunun hatýrý vardý. Hastalandýðýný duyunca ziyaretine varmak istedim. Yýldýrým'ý, dostlarýn buluþma ve sohbet etme yeri hâline dönüþtürülmüþ Ferizli Saraç Mehmet'in dükkânýnda buldum. Çay içiyorlardý. Ben varýnca baþköþede yer açtýlar, çay doldurdular. Bir ara Yýldýrým'ýn kulaðýna eðilip: "Dursun Aðamýn hasta olduðunu duydum, doðru mu?" dedim. "Doðrudur Kerem emmim" dedi. "Köyde mi, burada mý?" Niçin sorduðumu anlamýþ olmalýydý. Cevap vermek yerine yüzüme baktý. Çayýný karýþtýrdý, bir yudum aldý, bir yudum daha aldý, sanki bu sorudan rahatsýz olmuþ gibi bir hâli vardý. Güçlükle: "Burada." diyebildi. Tedirginliðini anladým, baþka söz söylemedim. Ben kalkýnca o da kalktý. Saat kulesine doðru yürürken koluma girdi. "Babam burada yatýyor Kerem emmim." dedi. "Evde mi hastanede mi?" "Evde, ancak ziyaretçi istemiyor." "Niye ki? " "Hiç sorma emmim, Allah öyle bir dert verdi ki babama, hiç kimseye görünmek istemiyor. Halalarýmý, kendi öz ablalarýný istemiyor. Damatlar hadi eloðlu, insan evlatlarýndan kaçar mý, kýzlarýný istemiyor. Götürmediðim hastane, göstermediðim doktor kalmadý, çaresini bulamadýk. Ben kendisine selâmýnýzý iletirim. Ziyaretine þimdi deðil de inþallah biraz iyileþince gelseniz daha iyi olur." "Olur." dedim. Israrla sorduðum hâlde babasýnýn rahatsýzlýðýný tam olarak anlatmadý. "Biz de bilmiyoruz." dedi. "Ne varsa, beyninde. Çok acý çekiyor. Ýki eliyle kafasýný tutuyor, sürekli baðýrýyor." Aradan zaman geçti. Neredeyse bir buçuk ay geçti diyebilirim. Yýldýrým'a Ziraat Bankasýnda rastladým. Ofise teslim ettiði buðdayýn parasýný almak için bekliyordu. "Baban nasýl?" dedim. "Kötü." dedi. "Burada durduramadýk, köye götürdük." "Yine ziyaretçi istemiyor mu?" "Ýstemiyor. Geleni geri çeviriyor." Bu ne biçim hastalýktý ki koskoca Dursun Aða kimseye görünmek istemiyor, geleni geri çeviriyordu. "Ýstese de istemese de geleceðim." dedim. "Sen bilirsin emmim, buyur." dedi. Ertesi gün hanýma taze tere yað, bal, peynir koydurdum, atladým benim sesi büyük, kendi küçük traktöre, vardým üç köy ötedeki Dursun Aðanýn köyüne. Köyü biliyor, köylüyü tanýyordum. Dursun Aðanýn konaðý ezberimdeydi. Kovulduðum konaðý nasýl unuturum? Cami duvarý dibine insanlar dinlensin, sohbet etsin, erken gelenler ezaný beklesin diye yapýlmýþ oturma yerlerinde Topal Abdi'den baþka kimse yoktu. Abdi, bastonunu yere dayamýþ, baston tutan elinin üstüne diðer elini, onun üstüne de çenesini koymuþ öylece duruyordu. Traktörle yanýna doðru yaklaþýrken ayaða kalktý. Selâmlaþtýk. Tanýdý beni. Tanýmasa þaþýrýrdým. Motorun sesini kesince, tanýdýðýný belli etmek için: "Gelsene Ormancý Kerem." dedi. Topal Abdi, bu çevrede benden en çok korkan, bana en çok yakalanan, en çok görmezlikten gelerek affettiðim, acýdýðým, farklý bir adamdý. Hâline bakmadan bir bacaðýný sürükleye sürükleye ormana odun kesmeye gelirdi. Gözcü, "Ormancýlar geliyor!" diye seslenince ötekiler eþeðini, baltasýný alýp kaçarlar, bir kuytuya saklanýp kurtulurlar, Abdi ortalýkta kala kalýrdý. "Abdi yine mi sen?" derdim. "Benim aðam!" derdi. "Yahu, ben yakalamaktan býktým, sen yakalanmaktan býkmadýn." Sakat bacaðýný gösterirdi. "Sebep olan kudursun!" derdi. "Kör olsun!" demezdi, "Kudursun!" derdi. "Sebep olan kudursun, itler gibi havlaya havlaya gebersin." derdi. Bunun ne biçim bir beddua olduðunu sorunca da iþaret parmaðýyla yukarýlarý gösterir, "O, her þeyi biliyor." der, baþýný eðer, susardý. Hadi al elinden eþeðini, baltasýný alabilirsen. Hadi ver mahkemeye verebilirsen. Zorunlu olarak derdim ki "Abdi, ne sen beni gördün, ne ben seni gördüm. Yükle eþeðini de kaybol " Elimi býrakýr, ayaðýma kapanmaya kalkýþýrdý.

9 Ýnsanlar ve köpekler Cami önünde Abdi yalnýz oturuyordu. Biraz konuþuruz diye yanýna vardým. Yüzü dikkatimi çekti. Yüzü tertemizdi. Gözlerinde ýþýk vardý. Iþýklý bir sesle sordu: "Hayýr mýdýr aðam?..." "Hayýrdýr, Abdi. Ziyarete geldim." "Dursun Aðaya mý?" "Evet." "Ýyi." Sonra, bir þeye dikkatimi çekmek istercesine yüzüme baktý. Bu sýrada gördüm; gözlerinde sadece sevincin, mutluluðun, huzurun ýþýðý deðil, hüznün gölgesi de vardý. Gölgeye göre ýþýk daha baskýndý. Camiyle arasýndan geniþçe bir yol geçen Dursun Aðanýn konaðýný gözleriyle iþaret ederek: "Bak dinle!" dedi. Dinledim. Köpek havlamasýndan ve köpek ulumasýndan baþka ses duymadým. Dursun Aðanýn köpeklere düþkünlüðünü biliyordum. Ýhtimaldir, evde beslettiði iki köpekten biri havlýyor, o susar susmaz öteki ulumaya baþlýyordu. Ya da tek köpek vardý, önce havlýyor, ardýndan uluyordu. Havlýyor uluyor, havlýyor uluyordu. Ýlginç olan, insaný rahatsýz eden bu çirkin, bu dayanýlmaz sesi Abdi zevkle, bir müzik parçasý dinler gibi dinliyordu. "Ne duydun?" diye sordu. "Köpek sesi!" dedim. Ses konaðýn avlusundan deðil, içinden geliyordu. Bu defa ben sordum: "Köpeði içeride mi besliyorlar?" Kelimelerin üstüne basa basa konuþtu: "Evet! Köpeði içeride besliyorlar." "Rahatsýz olmuyorlar mý?" "Bilmem " Topal Abdi'nin anlattýklarýna bakýlýrsa, bu sesten bütün köylü rahatsýzdý. Cemaatten pek çoðu bu rahatsýz edici ses yüzünden cami önünde oturmayý býrakmýþtý. Namaz öncesi ve sorasý imamýn da katýldýðý güzelim sohbetlere bu ses yüzünden ara verilmiþti. Ses, aða konaðýndan gelmese þimdiye çoktan susturulurdu. Ses konaktan olunca herkes katlanýyordu. Herkesi rahatsýz eden ses, bir Topal Abdi'yi rahatsýz etmiyor, hatta dinlendiriyordu. Herkes kaçarken sadece o, bu iðrenç köpek sesini dinlemeye geliyordu. Olacak þey miydi? Az kaldý "Sen sapýtmýþsýn Abdi!" diyecektim, tuttum kendimi. "Görüþmeyeli deðiþmiþin!" dedim. Hýzlýca kalktým, traktörden hediye sepetini alarak iki katlý, görkemli konaðýn avlu kapýsýna yürüdüm. Kapýnýn demir tokmaðýný birkaç kere vurup biraz da bekleyince sað kanat gýcýrtýyla açýldý. Karþýmda þaþkýn ama gülümseyen yüzüyle Yýldýrým vardý. Abdi'yle konuþurken beni görmüþ olmalýydý. "Vay! Kerem emmim gelmiþ." dedi. "Sen köyde miydin Yýldýrým?" "Bir yere ayrýlamýyorum ki emmim. Mecbur kalýp gitsem bile, iþimi bitirir bitirmez, izimin üstüne geri dönüyorum. Babamý getirdiðimden beri köydeyim." Kapýyý kapattýktan sonra, zahmet ettiðimi söyleyerek elimden sepeti aldý. Avluda konak giriþine doðru yürümeye baþladýk. Giriþe yaklaþtýkça ses yükseliyor, ses yükseldikçe sinirime dokunuyor, beni daha çok rahatsýz ediyordu. "Yýldýrým, yeðenim!" dedim biraz sertçe. "Buyur emmim!" dedi. "Siz içeride köpek mi besliyorsunuz?" "O nasýl söz emmim. Ýçeride köpek beslenir mi?" "Ya bu ses ne?" "Babam!" "Ne?..." "Bu ses, babamýn sesi " Hayretler içinde, aðzým açýk, bakakaldým. Ýnanamadým. Ne var ki Yýldýrým þaka yapmýyordu. Ýnanmakta zorlansam da söylediði doðruydu. Ünü Ankaralara kadar ulaþmýþ Müslim Aðanýn, köpek sevdalýsý oðlu Dursun Aða, köpekler gibi havlýyor, köpekler gibi uluyordu. Evet, Dursun Aða havlýyor ve uluyordu. Ýþte bu yüzden ziyaretçi kabul edemiyorlardý. Bu yüzden þehirde duramamýþlar, köye gelmek zorunda kalmýþlardý. Köyde, hem gelen giden az oluyor hem de daha az kiþiyi rahatsýz ediyorlardý. Köy insaný þehir insanýndan daha aðýr baþlý, daha anlayýþlý, daha saygýlýydý. Uzun lafýn kýsasý, köye sýðýnmýþlardý. Birden Topal Abdi'nin geçmiþ yýllarda ormandan odun keserken yakalandýkça söylediði sözü hatýrladým. Kaçýp kurtulan, eþeklerini ve baltalarýný da kurtaran arkadaþlarýna gýpta ederek sakat bacaðýný gösterir, "Sebep olan kudursun, havlaya havlaya gebersin!" derdi. Topal Abdi garibanýn tekiydi. Þüphesiz kendine acýndýrmak, benden bir af daha koparabilmek için böyle konuþurdu. Koparýrdý da. Elbette bu sözlerle Dursun Aða arasýnda bir baðlantý kurulamazdý. Dursun Aðanýn gariban, aç, çulsuz Abdi'yle ne iþi olabilirdi ki? Bir anda, iþte öylesine hatýrladým ve aklýma takýldý, kaldý. Dursun Aða, aynen Topal Abdi'nin dediði gibi yani kudurmuþçasýna havlýyor ve uluyordu. Gerçeði öðreninceye kadar kimse bu seslerin bir köpek tarafýndan deðil de bir insan tarafýndan çýkarýldýðýna inanmazdý. Beyinlere ucu kýrýk paslý çiviler gibi batan ve kimsenin duymak istemediði bu sesi, Topal Abdi zevkle dinliyordu. Olacak þey miydi? Hadi siz olun da aklýnýza takýlmasýn? "Bu Topal deli midir, sapýk mýdýr, yoksa topal bacaðýyla Dursun Aða arasýnda bir baðlantý var mýdýr?" diye hadi siz olun da düþünmeyin. Dursun Aðayý görüp "Geçmiþ olsun!" diyeceðimi, teselli etmeye çalýþacaðýmý sanýyordum. Hatta neler söyleyebileceðimi bile düþünmüþtüm. Osman ÇEVÝKSOY Olmadý. Yanýna deðil bitiþiðindeki odaya alýndým. Yýldýrým'dan baþka kimseyle görüþmüyormuþ. Karýsýnýn, kýzlarýnýn, kýz kardeþlerinin, can ciðer ahbaplarýnýn, kimsenin kendisini köpek gibi havlarken görmesini istemiyormuþ. Yemeðini, ilacýný Yýldýrým veriyormuþ. Tuvalete Yýldýrým çýkarýyormuþ. Ziyaretine gelenlerin selâm ve geçmiþ olsun dileklerini kendisine Yýldýrým iletiyormuþ. Yýldýrým bir de sýr verdi bana. Akþamdan akþama içirdikleri uyuþturucu bir ilacý varmýþ. O ilacý alýnca, çok geçmeden sakinliyor, sesi soluðu kesiliyor, uyumaya baþlýyormuþ. Yýldýrým, annesini, kýz kardeþlerini, aile dostlarýný o derin uykudayken odasýna alabiliyormuþ. Bir duysa ya da herkes odasýndayken bir uyanýverse Yýldýrým'ý kesin evlatlýktan reddedermiþ. Bitiþik odada Dursun Aðanýn havlamalarýný, ulumalarýný dinleyerek yemek yedik, çay, kahve içtik, eskilerden yenilerden konuþtuk. Hiçbir yönden babasýna benzemeyen, babasý gibi düþünmeyen, babasýnýn deyimiyle "aðalýðý da ayaða düþüren" Yýldýrým, niçin bu hâllere düþtüklerini, herkese deðil ama bana anlatabilirdi. Her þey herkese anlatýlmýyordu. Bana anlatabilirdi, çünkü onu ben anlayabilirdim. Anlattý. Hani o, cami önünden ayrýlmayan, konaða gelen herkesi karþýlayýp abur cubur sözler söyleyerek aklýnca intikam alan Topal var ya Topal, babasý öncelikle onun günahýný çekiyordu. Kendini önce ona affettirmeli, önce onunla helalleþmeliydi. Bu mümkün müydü? Deðildi. Koskoca bir aðanýn; astýðý astýk, kestiði kestik Dursun Aðanýn bir ýrgat oðlundan özür dilemesi olacak þey miydi? Aslýnda yanlýþlýk, dedesi Müslim Aðayla baþlýyordu. Altý kýzý, dört oðlu dünyaya gelmiþ, kýzlarýn hepsi yaþamýþ, oðlanlarýn dördü de doðumlarýný izleyen altý ay içinde ölmüþtü. Beþinci oðul( yani Yýldýrým'ýn babasý) doðunca, deneyimli, hatýrlý insanlarýn tavsiyesine uyarak, gün ýþýðýna çýkarmamýþlar, kimseye göstermemiþler, adýný da "Dursun" koymuþlardý. Altý ay geçtiði hâlde ölmediðini gören Müslim Aða sevinçten âdeta çýldýrmýþtý. Kurbanlar kestirmiþ, iyi aþçýlara yemekler yaptýrmýþ, mevlitler okutmuþ, davetli davetsiz herkese günlerce yemek vermiþti. Saz, davul, zurna çalmada usta kiþiler getirtmiþ, içinde at koþturma, güreþ, cirit gibi yarýþ sporlarýnýn da bulunduðu eðlenceler tertip ettirmiþ, kesenin aðzýný iyice açmýþtý. Müslim Aðanýn bu çýldýrmýþlýðý her geçen yýl katlanarak devam etmiþti. Evet, yanlýþlýk Müslim Aðayla baþlamýþtý. Müslim Aða, oðlu beþ yaþýna girdiðinde konak içinden, konak dýþýndan herkesin ona "Dursun Aða" diye hitap etmesini saðlamýþtý. Beþ yaþýnda Dursun Aða Cins köpekleri, cins atlarý, baðý, bahçesi, arazisi bulunan, ne derse, doðruluðu sorgulanmadan yapýlan, emirlerine itaat edilen beþ yaþýnda bir aða. Olur mu? Müslim Aða istedikten sonra niçin olmasýn, olmuþtu. Ona göre bir aðanýn her þeyden önce kendini aða gibi görmesi, emretmeyi bilmesi gerekirdi. Bu da çocuklukta öðrenilirdi. Emirlerin çocukça, saçma, gülünç olmasý hiç de önemli deðildi. Önemli olan emrin verilmesi ve yerine getirilmesiydi. Bir aða, dünyanýn en mantýksýz emrini verebilirdi. Bunu anlasa bile asla sözünden dönmemeli, em- 9

10 10 Ýnsanlar ve köpekler Osman ÇEVÝKSOY rin yerine getirilip getirilmediðini mutlaka takip etmeliydi. Aða dediðin yanlýþ yapanlarý baðýþlayan deðil, cezalandýran insan demekti. Baðýþlanan her yanlýþ, aðayý zayýflatýr, yýpratýr, sonunda maskaraya çevirirdi. Müslim Aða oðlunu, kendi koyduðu kurallarla, kural tanýmaz, bencil, þýmarýk, saygýsýz birisi olarak yetiþtirmiþti. O, altý ablasýndan hiç birini sevmiyor, saymýyor, adam yerine koymuyordu. Babasýnýn yönlendirmesiyle ablalarýný, fýrsat bulurlarsa aðalýk topraðýný parçalayacak, aðalýða son verecek sinsi düþmanlar olarak görüyordu. Toprak parçalanýrsa ne güç kalýr ne aðalýk kalýrdý. Bu nedenle ablalar bir baþka biçimde razý edilmeli, toprak bütünlüðü korunmalýydý. Çocukluðunda aðalýðý "dediðim dedikçilik" olarak algýlayan ve herkese her istediðini yaptýran, her yere köpekleriyle birlikte giden "Çocuk Dursun Aða", gençliðinde de deðiþmedi. Altýnda bakýmlý cins atlarýndan biri, belinde çift tabanca, ardýnda cins köpeklerinden beþ altýsý, kendi doðrularýndan baþka doðru tanýmadan, azgýn, bulaþýcý, çekinilen, korkulan bir genç olarak gezdi durdu. Askerlik çaðýna geldi, yaþýtlarý gitti o gitmedi. Sonradan anlaþýldý ki Müslim Aða oðluyla Ankara'ya kadar gitmiþ, kesenin aðzýný sonuna kadar açmýþ, ne yapmýþ etmiþse oðlunu askerlikten muaf saydýrmýþtý. Dönüþte, "Müslim Aðanýn oðlu da gitmeyiversin caným, vatan savunmasýz kalacak deðil ya " diye de baþarýsýnýn keyfini çýkarmýþtý. Oðlu, çok deðil iki gün sonra, askerlikten kurtuluþunun þerefine verdiði kuzu kavurmalý bir kýr ziyafetinde, herkesin gözü önünde, köpeðini azarlayan davar çobaný Abdi'yi bacaðýndan vurmuþtu. Abdi konaðýn sürekli ýrgatlarýndan týrpancý Zahit'in oðluydu. Askere gidecekti. Ýlk yoklamayý yaptýrmýþ, ikincisini bekliyordu. Abdi'nin vurulmaktan çok aðanýn köpeðine "Hoþt!" dedin diye vurulmasý zoruna gitmiþti. Tertipleri, davullu zurnalý askere uðurlanýrken Abdi'nin sakat bacaðýndan dolayý geride kalýþý onu öldürmüþtü. Þikâyetçiydi. Aylarca hastanede yattý. Ameliyat üstüne ameliyat oldu. Platin koydular, çivi taktýlar, bacak eski hâline dönmedi. Doktorlarýn elinden gelen buydu. Bu bacakla yaþamaya alýþacaktý. Yüzde seksen güç kaybýna uðrayan bu bacaðý ömür boyu taþýmaktan baþka çaresi yoktu. Abdi, Anadolu'da askerliðini yapmayanlarýn adam yerine konulmadýðýný biliyordu. Bu hâliyle evlenip ev ocak sahibi olabilir miydi, kuþkuluydu. Sofradan kavurma kapmak isteyen bir köpeði azarladý diye geleceði karartýlmýþtý. Baskýlara, tehditlere, araya adam koyup tarla, bað, bahçe tekliflerine raðmen Abdi, þikâyetinden vazgeçmedi. Dursun Aðaya ancak devletin gücü yeterdi. Onu ancak devletin mahkemesi yola getirebilirdi. Allah'a ve devlete güveniyordu. Yoktan yere Abdi'yi sakat býrakan, iþe yaramaz hale getiren adam mutlaka cezalandýrýlmalýydý. Sonuç ne oldu? Hiçbir özrü yokken, çeþitli evrak ve raporlarla kitabýna uydurup oðlunu askerlikten muaf saydýrtan Müslim Aða, bu defa da onu adaletin pençesinden çekti, aldý. Abdi, bir kere daha kahroldu, bir kere daha öldü. Yýldýrým'a göre bütün bunlar yanlýþtý. Bir kimse suç iþlemiþse, cezasýný çekmeliydi. Dedesi öldükten sora ayný yanlýþa babasý devam etmek istemiþti. Güçlü, korkunç, can yakýcý, yýldýrým gibi çarpan bir aða olsun diye adýný "Yýldýrým" koymuþtu. Baþka sevgilere yer býrakmayacak biçimde kalbini dolduran at, köpek, silah, toprak sevgisinin Yýldýrým'da devam etmesini istemiþti. Ýlginçtir, çocukken yaþadýðý ya da tanýk olduðu bazý olaylar Yýldýrým'ýn gönlüne bu sevgilerin düþüp geliþmesine engel oldu. Bir grup boðuþan köpeðin ortasýnda kalýnca hem altýna kaçýracak kadar korktu hem de köpeklerden nefret etti. At sürme eðitimi sýrasýnda iki kere attan düþtü, bir de tekme yedi atlardan soðudu. Sünnet düðününde davetliler içip eðlenirken bir adam gözlerinin önünde kaza kurþunuyla vuruldu, Yýldýrým buna çok üzüldü, saatlerce aðladý, sonuç olarak silahlardan tiksindi. Topraksa, baþtan beri halalarýyla babasýnýn arasýný açan, Topal Abdi'nin bedduasýna halalarýnýn katýlýmýný saðlayan ve kimseye kalmayan yalancý bir varlýktý. Toprak, insaný zorbalaþtýran, acýmasýzlaþtýran, iyi kullanýlmazsa insaný insanlýktan çýkaran bir güç kaynaðýydý. Yýldýrým topraðý sevmiþ, ama hiçbir zaman insanlardan, halalarýndan, kýz kardeþlerinden çok sevmemiþti. Kýsaca Yýldýrým babasýnýn beklediði gibi deðil tam tersi bir evlat olmuþtu. Babasýnýn her yerde, herkese söylediðine bakýlýrsa, dededen atadan süregelen saygýnlýðý da aðalýðý da beþ paralýk etmiþ, yerin dibine batýrmýþtý. Babasý nasýl düþünürse düþünsün, Yýldýrým, halalarýna, kýz kardeþlerine yakýn durmakla, onlarýn haklarýný gözetmekle, rýzalarýný ve hayýr dualarýný kazanmaya çalýþmakla doðru olaný yapmýþtý. Birkaç binek atý dýþýnda at býrakmamýþtý. Sürüyü, konaðý, bað evlerini bekleyecek yedi, sekiz köpekten baþka köpek býrakmamýþtý. Mecbur kalmadýkça silah taþýmýyordu. Irgatlarýyla ayný sofraya oturuyordu. Ücretleri zamanýnda ödüyordu. Cuma namazlarý bir yana, fýrsat buldukça vakit namazlarýnda da camiye gidiyor, bir de cami önünde yaþlýlarla oturup sohbetlere katýlýyordu. Topal Abdi'yi bile karþýsýna alýp konuþuyordu. Yýldýrým da iþte böyle bir aðaydý. Daha doðrusu aða maða deðildi. Kendisine aða denilmesini de istemiyordu. Kalkmak üzere izin isteyince Yýldýrým, bir kere daha babasýnýn odasýna gitti, döndü. Babasý teþekkürlerini iletiyor, hayýrlý yolculuklar diliyor, fakat görüþmek istemiyordu. Kalktým. Aða evinden boþ çýkmaz diye aðzýna kadar hediyelik yiyeceklerle doldurulan sepeti Yýldýrým traktörün yanýna kadar taþýdý. Bu, aðalýða yakýþýr mýydý? Adamlarý dururken, hürmetini, sevgisini gösterebilmek için bir aða misafirinin sepetini taþýr mýydý? Zaten onlarýnki aþiret reisliðine dayanan bir aðalýk deðil, zenginliðe; fazla davar sýðýr beslemeye, fazla toprak iþlemeye, fazla ürün kaldýrmaya, fazla adam çalýþtýrmaya, almaya deðil vermeye dayanan bir aðalýktý. Yýldýrým, az çok kurallarý oluþmuþ böyle bir aðalýða da son veriyordu. Kiþinin kendini saydýrmasý için ille de adýnýn aða olmasý gerekmezdi.. Vedalaþmadan önce Abdi'yi gördüm; býraktýðým yerde, bastonuna dayanmýþ, konaktan gelen havlama ve uluma seslerini dalgýn dinliyordu. Bizi fark edince sanki biraz mahcup oldu, geriye yaslandý. Gözlerini bana dikti. "Beni bu hale getiren adamýn ne hallere düþtüðünü gördün mü Ormancý?" diyen gözlerindeki sevinci anlýyordum da ayný gözlerdeki hüznü anlamýyordum. Sevinç; yýllar yýlý ettiði bedduanýn tutmuþ olmasýna baðlanabilirdi. Ýþte Dursun Aða kudurmuþ gibiydi. Ýþte köpekler gibi havlýyor, uluyordu. Kuvvetle muhtemeldi ki çaresi bulunamayan ve halk arasýda "Nemrut hastalýðý" denilen bu hastalýk onu götürecekti. Hayatýný karartan ve en ufak bir ceza almayan bu adamýn bu hallere düþmüþ olmasýna seviniyor olabilirdi. Peki, hüznü nedendi? Niye hüzünle dalmýþ, cami önünde oturduðunu bile unutmuþtu? Ona uzun uzun baktýðýmý gören Yýldýrým: "Babamý dinlemekten býkmadý." dedi. "Bana kalýrsa, bu sadece dinleme deðil." dedim. "Kim bilir " dedi. Belki de bu sesle bizim bilmediðimiz mesafelere savuruyor, bizim bilmediðimiz mutluluklarý, bilmediðimiz hüzünleri tadýyordu. Bir insanýn yüzünde hem mutluluk hem hüzün varsa durum karýþýk demekti. Anladýðým kadarýyla Abdi hüzünle mutluluðu iç içe yaþýyordu. Yola koyulmadan önce "Hoþça kal" anlamýnda ona da el salladým. Ayaða kalktý, bastonsuz eliyle karþýlýk verdi. Bir hafta sonra Yýldýrým'la þehirde karþýlaþtýk. Babasýný sordum. "Onu kaybettik." dedi. "Deme yahu, ne zaman?" Ziyaretine gidiþimin ertesi günü "Beni avluya çýkarýn!" demiþ. Gün ýþýðýna dayanamayan, kimseye görünmek istemeyen aðanýn bu isteðine herkes þaþýrmýþ. Avluya bir koltuk çýkarýlýp aða bu koltuða oturtulmuþ. Tabi yine havlýyor, yine uluyor. Konak bekçisi olarak býrakýlan iki köpek koþarak aðanýn yanýna gelmiþler. Aðanýn ellerini, ayaklarýný yalamaya baþlamýþlar. Aða güçlükle baþlarýný okþamýþ. Bu defa köpekler aðanýn yüzünü yalamýþlar. Yýldýrým engellemek istemiþ, aða mani olmuþ. Bir süre sonra aða ve köpekler birlikte havlayýp ulumaya baþlamýþlar. Dursun Aða o gece uyuþturucu haplarla daldýðý uykudan bir daha uyanmamýþ. Topal Abdi cenaze törenine katýlmýþ ve kimseye bir þey söylemeden uzun uzun aðlamýþ.

11 11 Eskiköy de Kiraz Þenliði Palabýyýk ta Madýmak coþkusu Çorum merkeze baðlý Palabýyýk Köyü'nde geleneksel olarak düzenlenen Madýmak Þenliði'nin 10.'su gerçekleþtirildi. Buram buram Anadolu ezgileri Çorum Merkeze baðlý Eskiköy'de Kiraz Þenliði düzenlendi. Bu yýl dokuzuncusu düzenlenen þenliðe Vali Mustafa Toprak, Çorum Ziraat Odasý Baþkaný Selahattin Biçer, YEDAÞ Ýl Müdürü Hüseyin Çaþkurlu ve Eskiköy sakinleri ile civar köylerden vatandaþlar katýldý. Hayallerini uçurdular Çorum Belediyesi Türk Halk Müziði Korosu, muhteþem bir konser verdi. Belediye Þehir Tiyatrosu Örnek emekli sezonu üç oyunla kapattý Hacý Ali Kazancý adlý öðretmen, 2007 yýlýnda emekli olduktan sonra yaptýðý süs eþyalarýný sergiledi. Çorum Belediyesi ve Altýnokta Körler Derneði Çorum Þubesi tarafýndan uçurtma þenliði düzenlendi. Aþýklar eserleriyle anýldý Osmancýk Belediye Þehir Tiyatrosu sezonu bir hafta arayla sahnelenen üç oyunla kapattý. Hayallerini suya döküp sergilediler Özeskici den Yansýmalar sergisi Çorum Bilim ve Sanat Merkezi (BÝLSEM) tarafýndan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Çorum Kýz Yetiþtirme Yurdu'nda açýlan ebru kursunun tamamlanmasýnýn ardýndan kursta yapýlan ebrular sergilendi. Çorum Anadolu Halk Ozanlarý Derneði tarafýndan Hamdi Gardaþ, Âþýk Mahsuni Þerif ve Salim Örgel'i anma programý düzenlendi. Programda halk ozanlarý, âþýklarý eserleriyle andý. NVB Sanat Merkezi Ebru Sergisi açtý NVB Sanat Merkezi tarafýndan Atatürk Lisesi'nde ebru sergisi açýldý. Gazi Üniversitesi Resim-Ýþ Eðitimi mezunu ve Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde Yüksek Lisans öðrencisi Evrim Özeskici'nin 'Yansýmalar' isimli kiþisel yaðlý boya resim sergisi açýldý.

12 12 Temmuz 2009 Sayý: 57 web : hale@corumhakimiyet.net Çorum un turizm yol haritasý belirleniyor Yansýmalar DGS de Resim öðretmeni Ferdane Koç ve Aynur Kýzýlkaya'nýn 'Yansýmalar' isimli sergisi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açýldý. Çorum'un turizm haritasýnýn çýkarýlmasý çalýþmalarýnýn bir parçasý olan Çorum Stratejisi ve Cumhuriyetin ilanýný duyuran Eker in hayatý belgesel oldu Çorum Anadolu Ýletiþim Meslek Lisesi Radyo-Televizyon Bölümü öðretmeni ve öðrencileri, 29 Ekim 1923'te TBMM Baþkanvekili sýfatýyla 'Cumhuriyet ilan edilmiþtir arkadaþlar' diyen milletvekili Ýsmet Eker'in hayatýný belgesel haline getirdi Turizm Eylem Planý taslaðý, düzenlenen toplantýyla kamuoyuna tanýtýldý. METEF e yoðun ilgi Þiirler sel olup aktý Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü ve Çorum Anadolu Öðretmen Lisesi tarafýndan düzenlenen 'Bir Bahar Akþamý' þiir dinletisi gerçekleþti. Mesleki Teknik Eðitim Fuarý (METEF) dün Kýz Meslek Lisesi'nde gerçekleþtirilen bir törenle açýldý. Madalyalý korodan müzik ziyafeti Türkiye genelinde yapýlan çeþitli yarýþmalara katýlarak dereceler elde eden Mimar Sinan Halk Eðitim Merkezi Türk Halk Müziði Korosu konser verdi. AGSL Korosu Türkiye Korolar Þenliði ne katýldý Anadolu KML sahneye çýktý Anadolu Kýz Meslek Lisesi Kültür Edebiyat Kulübü öðrencileri 'Ana Dilim Ses Bayraðý' isimli oyunla sahneye çýktý. Mimar Sinan HEM den renkli yýl sonu sergisi Mimar Sinan Halk Eðitim Merkezi tarafýndan geleneksel hale getirilen yýl sonu sergisi, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açýldý Çorum Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Çoksesli Korosu, Türkiye Korolar Þenliði'ne 7. kez katýldý. KOORDÝNATÖR Gülesin AÐBAL ÖYTAÞ (Önder Basýn Yayýn A. Þ) Adýna Sahibi Yön. Kur. Bþk. Kemal MESCÝ Genel Yayýn Yönetmeni Þevket ERZEN Yazý Ýþleri Müdürü Mustafa DEMÝRER YAYIN KURULU Abdulkadir Ozulu, Ethem Erkoç, Sümeyra Çaðdaþ, Mevlüt Uyanýk, Kâzým Alkan, Mehmet Aydýnkal, Hasan Kahraman, Meryem Uyanýk. ADRES: Gazi Cad. Hamoðlu Ýþhaný No: 3/109 (Posta Kodu ) hale@corumhakimiyet.net TELEFONLARIMIZ (pbx) (pbx) (pbx) (pbx) (Fax)

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek söyleyemem. Ýþlerin paylaþýmý yüzünden aramýzda hep kavga

Detaylı

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi... ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Fiziksel Özelliklerim............ 10 Duygularým................... 11 1. Haftanýn Testi............... 13 Yapabildiklerim - Hoþlandýklarým.. 15 Günümü Planlarým.............

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri 1 2 1 1 2 Çok Sýcak Soðuk Sýcak Çok Soðuk D B C Çorba Kutuplar Yanardað Sonbahar Yukarýda yer alan 1. ve 2. kutudakiler

Detaylı

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin. Uður Tok Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Cuma, 06 Haziran 2008 Besteciler.org ÇOK SEVMÝÞSÝN Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B) Sosyal Bilgiler BİZ VE DEĞERLERİMİZ Hece ve Harf Bilgisi Sözlük Sırası Sözcükte Anlam Konu Kavrama Testi - 1 Ayþe nin gözleri, gördükleri karþýsýnda iri iri açýlmýþtý. Bu okul kocamandý. Köydeki eski okuluna

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý CEBÝRSEL ÝFADELER ve DENKLEM ÇÖZME Test -. x 4 için x 7 ifadesinin deðeri kaçtýr? A) B) C) 9 D). x 4x ifadesinde kaç terim vardýr? A) B) C) D) 4. 4y y 8 ifadesinin terimlerin katsayýlarý toplamý kaçtýr?.

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan, Yücel Terkanlýoðlu Onaylayan Administrator Cumartesi, 23 Þubat 2008 Son Güncelleme Pazartesi, 27 Ekim 2008 Besteciler.org HTML clipboard Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için

Detaylı

============================================================================

============================================================================ 5\'inci Lastik Her Zaman Gerekli!! Gönderen : papatya54-04/11/2009 10:45 "Dönen tekerlek zaferi müjdeler"sözünü askerlik yapmýþ olanlarýmýz hatýrlar sanýrým; ulaþtýrma tabur yada bölüklerinde yazýlý geldi

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii) 264 Âbideler Þehri Ýstanbul Saman-i Camii (Çukur Çeþme Camii) camiinin minaresi deðiþik bir biçimde inþâ edilmiþtir. Süleymaniye Camii nin doðusunda arka cephesinde yer alan ve Çukur Çeþme Mescidi olarak

Detaylı

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi. O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi. Çünkü fýrtýna olacaksa okullarýn tatil edilmesi kesin gibi

Detaylı

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde. Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde. Güleç bir yüzle, Kýzým Özlem! Neredesin? diye seslendi. Sesi yumuþak,

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.

Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim. Nejat Yavaþoðullar Onaylayan Administrator Pazar, 27 Mayýs 2007 Besteciler.org Ankara Sokaklarý Yürüyordum Yürüyordum ay ýþýðýnda Adým seslerim Boþ sokaklarda Yankýlanýrken gece ayazýnda Sen yokken anlamsýz

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?

Detaylı

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not 1. Anne Özlemi Ýlkbaharýn tatlý güneþi, Yeþilbað köyünde bütün çatýlarý, avlularý, tarlalarý, dað yollarýndaki keçileri ýsýtmaya baþlamýþtý yine. Tuna bu köyde yaþayan çocuklardan biriydi. Ablasý Suna

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. 20,16 ile 3,17 ondalýk sayýlarý arasýnda kaç tane tam sayý vardýr? A) 15 B) 16 C) 17 D) 18 E) 19 2. Aþaðýdaki trafik iþaretlerinden hangisinin simetri ekseni

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası. Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası. Kulplar taktım sicimden, Boyadım bakır gibi; Doldurdum

Detaylı

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır. Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır. / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR En Kıymetlim, Sonsuz AĢkım Gözlerinde sevdayı bulduğum, ellerinde

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

A D H I G B C E F 75 lik servis arabasý 100 lük servis arabasý 120 lik servis arabasý 140 lýk servis arabasý 210 luk servis arabasý Çocuk arabasý 25 lik A B C D E F 730 840 780 900 990 560 640 730 690

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 puanlýk sorular. Saat 7:00 den 7 saat sonra saat kaçtýr? A) 8.00 B) 0.00 C).00 D).00 E).00. Bir grup kýz daire þeklinde duruyorlar. Alev Mina nýn solunda dördüncü sýrada, saðýnda

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek

Detaylı

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada Sertab Erener Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Besteciler.org Acýt Canýmý En gizli bahçelerim Islandý yaðmurunla Açýldý her damlada Solgun çiçeklerim Yollarýný zor bekledim Gecelerden sabahlara

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu. ünite1 Sözcükte Anlam Türkçe 1. TEST 1 k e l e b e k o v a ç i ç e y d a l g a a u m ü z i k e n a k a ð ý t Bulmacada aþaðýda ý verilen sözcüklerden hangisi kullanýlmamýþtýr? 3. Aþaðýdaki altý çizili

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2018 3 puanlýk sorular 1. Leyla nýn 10 tane lastik mührü vardýr. Her mührün üzerinde 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 rakamlarýndan biri yazýlýdýr. Kanguru sýnavýnýn tarihini þekilde görüldüðü gibi yazan Leyla,

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Ülkü Tamer DESTANLAR VE MASALLAR ŞEYTANIN ALTINLARI. Masal-Şiir. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

Ülkü Tamer DESTANLAR VE MASALLAR ŞEYTANIN ALTINLARI. Masal-Şiir. Resimleyen: Mustafa Delioğlu Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Resimleyen: Mustafa Delioğlu DESTANLAR VE MASALLAR Masal-Şiir Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Resimleyen: Mustafa Delioğlu Yayın Koordinatörü: İpek Gür Editör: Ebru Akkaş Kuseyri

Detaylı

Son Tren Dershaneden çýkmýþlardý. Akþam oluyordu. Önce her gün geçtikleri sokaklardan geçtiler. Sonra üç ana caddenin birleþtiði o kocaman kavþaktan En zoru bu kavþaktan geçmekti. Her yanda trafik lambalarý

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

2014-2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "4. AKIL OYUNLARI TURNUVASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 4. Akýl Oyunlarý Turnuvasý, 21 Þubat 2015 tarihinde Özel Sancaktepe Okyanus Koleji

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar Yýldýz Tilbe 1 Onaylayan Administrator Pazar, 06 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org ADAM OLSAYDIN Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar Kendini arattý, beni bulmadý yar Düþtüm

Detaylı

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim Ebru Yiðit x Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Cuma, 07 Eylül 2007 Besteciler.org Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN Tek aþkýn

Detaylı

Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Ý Ç Ý N D E K Ý L E R ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ ÜNÝTE: ÞEKÝLLER VE SAYILAR Nokta...9 Düzlem...10 Geometrik Cisimler ve Modelleri...12 Geometrik Cisimler ve Yüzeyleri...14 Haftanýn Testi...16 Veri Toplama - Þekil Grafiði...18 Tablo...20

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2018 3 puanlýk sorular 1. Þekildeki 9 balon sabit, 3 ok ise gösterilen doðrultuda hareket etmektedirler. Bir ok, balonu vurup patlattýktan sonra ayný yönde hareket etmeye devam etmektedir. Þekle göre oklarla

Detaylı

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen Fatih Baþtürk Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Salý, 03 Haziran 2008 Besteciler.org DÖNEMEM SANA sevdim yürekten anlamadýn sen dur gitme dedim dinlemedin sen yalvara yalvara

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

10. 4a5, 2b7 ve 1cd üç basamaklý sayýlardýr.

10. 4a5, 2b7 ve 1cd üç basamaklý sayýlardýr. 5. ACB + AC BC iþlemine göre, A.C çarpýmý kaçtýr? 0. 4a5, b7 ve cd üç basamaklý sayýlardýr. 4a5 b7 cd A) B) 4 C) 5 D) 6 E) olduðuna göre, c + b a + d ifadesinin deðeri kaçtýr? A) 8 B) C) 5 D) 7 E) 8 (05-06

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

ARTIMAGE Yapý San. ve Tic. Ltd. Þti. Orhantepe Mahallesi Sahilyolu Sok. No: 19/A Dragos-Kartal / TURKEY Tel: 0216 399 78 72 Faks: 0216 399 68 02 www.artimage.com.tr Estetiðin betonla dansý... DEKOZEMÝN

Detaylı

Samet Kalkan GÝZEMLÝ MAVÝ. Deniz mavisi gözlerin. Dünya tatlýsý gülüþün. Can alýcý sözlerin. Sana ne kadar yakýþýyor bir bilsen.

Samet Kalkan GÝZEMLÝ MAVÝ. Deniz mavisi gözlerin. Dünya tatlýsý gülüþün. Can alýcý sözlerin. Sana ne kadar yakýþýyor bir bilsen. Samet Kalkan Onaylayan Administrator Pazartesi, 17 Aralýk 2007 Son Güncelleme Pazartesi, 02 Haziran 2008 Besteciler.org GÝZEMLÝ MAVÝ Deniz mavisi gözlerin Dünya tatlýsý gülüþün Can alýcý sözlerin Sana

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 20 17 1. =? 2 + 0 + 1 + 7 A) 3,4 B) 17 C) 34 D) 201,7 E) 340 2. Berk tren yolu modeliyle oynamayý çok sever. Yaptýðý tren yolu modelinde, bazý nesneleri 1:87 oranýnda küçülterek oluþturmuþtur.

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 1. Fasikül TEMA 5 Hayal Gücü TEMA 6 Eðitsel ve Sosyal Etkinlikler r, ýt lý z. Sa ma k l ra atý a S l O ek t Se ek T T ... Ýçindekiler 5. TEMA: HAYAL GÜCÜ Açelyanýn Bir Günü Harf Hece Test 1 Kelime Test

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Amfibi (suda ve karada giden) Klasik Arabalar Gönderen : bigshark - 08/02/2008 18:10 http://dl.ziza.ru/other/092007/28/amfibii/01_amfibii_110110.jpg http://dl.ziza.ru/other/092007/28/amfibii/02_amfibii_88030.jpg

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ GÜNLER EYLÜL-2017 EKİM-2017 KASIM-2017 ARALIK-2017 Pazartesi 4 11 18 25 2 9 16 23 30 6 13 20 27 4 11 18 25 Salı

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet TEOG-2 DE % 1 isabet 1. Geyik Aslan Ot Fare ýlan Atmaca Doðal bir ekosistemde enerji aktarýmý þekildeki gibi gösterilmiþtir. Buna göre, aþaðýdaki açýklamalardan hangisi yanlýþtýr? Aslan ile yýlan 2. dereceden

Detaylı

MedYa KÝt / 26 Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetimi konusunda Türkiye nin ilk dergisi HR DergÝ Human Resources Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetim Dergisi olarak amacýmýz, kurulduðumuz günden bu yana deðiþmedi: Türkiye'de

Detaylı

ünite doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr?

ünite doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr? ünite1 TEST 1 Doðal Sayýlar Matematik 4. 10 491 375 doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr? 1. Ýki milyon yüz üç bin beþ yüz bir biçiminde okunan doðal sayý aþaðýdakilerden A.

Detaylı