ÇNDEKLER: Giri: nsan hakları savunucuları: Kimdirler? Ne yaparlar? nsan hakları savunucuları için uluslararası koruma...

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇNDEKLER: Giri:... 2. nsan hakları savunucuları: Kimdirler? Ne yaparlar?... 3. nsan hakları savunucuları için uluslararası koruma..."

Transkript

1 ÇNDEKLER: Giri:... 2 nsan hakları savunucuları: Kimdirler? Ne yaparlar?... 3 nsan hakları savunucuları için uluslararası koruma... 3 Türk hukuku ve uluslararası standartlar... 4 Arka plan 1980 lerden itibaren Türkiye deki insan hakları savunucuları... 5 Reform süreci... 7 Bir reform dönemi ama eski tutumlar sürüyor... 7 Bir taciz aracı olarak soruturmalar ve yargılamalar... 8 Bir yasayı kaldırıp, ötekini mi kullanmak?... 9 fade özgürlüü hakkı... 9 Türkiye deki dernekler üzerindeki baskı...11 Basın açıklamaları, gösteriler ve öteki faaliyetler...13 Uluslararası ibirlii ve baı toplama faaliyetleri...15 Mesleki yaptırımlar...16 Örencilerin okuldan uzaklatırılması ya da atılması...16 Takip ve dinleme...17 Aleni hakaret ve tehditler...17 Sonuç ve tavsiyeler...18 AI Index: EUR 44/002/2004 Amnesty International

2 2 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama Türkiye Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama insan hakları savunucularına yönelik baskı Giri Türkiye de son dönemde yapılan yasal ve anayasal reformalara ramen bu ülkedeki insan hakları savunucuları, devlet görevlilerinin taciz ve sindirmelerinin hedefi olmaya devam etmekte ve hala çok sayıdaki yasa ve yönetmeliklerle faaliyetleri sınırlandırılmaktadır. nsan hakları savunucularına karı kullanılan bu yasa ve yönetmelikler arasında Terörle Mücadele Yasası, kamu düzenine ilikin yasalar, dernek ve vakıflarla ilgili yasalar ile basın yasaları bulunmakta, dolayısıyla dernek kurma özgürlüü, toplantı ve gösteri özgürlüü ile ifade özgürlüüne ilikin haklar tam ve serbest bir ekilde kullanılamamaktadır. Bu hakların kısıtlanması, insan hakları savunucularının özgürlük, kii güvenlii ve adil yargılanma gibi haklarının ihlal edilmesiyle de sonuçlanabilmektedir. nsan hakları savunucularının faaliyetlerine ilikin yasalardaki geni kısıtlamalar devlet görevlilerine, onları keyfi olarak gözaltına almak, kovuturmak ve faaliyetlerini yasaklamak suretiyle bu gibi aktivistlere baskı uygulamak için birçok bahane sunmaktadır. Bu kısıtlayıcı yasa ve yönetmeliklerin varlıı, bunların insan hakları savunucularının haklarını kısmaya dönük kötü yorumu ve ilgili yasal reformların pratie geçirilmesindeki baarısızlık, sadece Türkiye nin uluslararası yükümlülükleriyle deil, aynı zamanda, baka alanlarda olumlu yasal deiiklikler ortaya çıkartan mevcut reform gündemiyle de çelien bir bezdiricilik içinde gerçeklemitir. nsan hakları savunucuları tacizlerle yüzyüze gelmeye devam etmektedir. Polis memurları tarafından sürekli takip edilmekte ve yapay gerekçelerle büroları aranmaktadır. Küçük gösteriler ve basın açıklamalarının okunduu toplantılar, bazen katılanlardan çok daha fazla sayıdaki toplum polisleri tarafından kuatılmakta, bu sırada dier polis memurları da katılanları kameraya kaydedip, fotoraflarını çekmektedir. Kamuya açık toplantı ve gösterileri daıtmak için aırı güç kullanılması ve bazen katılımcıların toplu olarak gözaltına alınması- insan hakları savunucularını sindirmeye ve susturmaya dönük bir giriim olarak da görülebilir. Bu önlemlerin hepsi, bakalarının bu tür faaliyetlere katılma cesaretini kırmakta ve özleri itibarıyla resmi makamların sivil toplum örgütlerine (STÖ ler), -açıkça düman deilse bile- en azından kuku duyarak yaklatıı görüünü desteklemektedir. nsan hakları savunucuları imdi, çeitli yasa ve yönetmeliklere dayanılarak geçen yıllarda kendilerine karı açılan çok sayıdaki dava ve soruturmalarla, Türkiye deki reform süreciyle at baı gittii görülen bir baskı modeliyle yüzyüze kalmaktadırlar. Bu tür davalar genellikle beraatle ya da tecil edilen veya paraya çevrilen cezalarla sonuçlanıyor olsa da, vardıı yer, insan hakları savunucularını sindirmeye ve faaliyetlerini engellemeye yönelik hukuki bir taciz biçimidir. Bu raporda ele alınan vakaların bir çou, bizzat insan haklarıyla ilgili STÖ lerde çalıanlarla ve insan haklarıyla ilgili vakalar üzerinde çalıan avukatlar ve doktorlarla ilgilidir. Bununla birlikte, bunların karı karıya kaldıı sorunlara, sendikacılar; homoseksüel, lezbiyen ve transseksüel aktivistler; kadın grupları; örenciler; ve sava karıtı eylemciler de dahil, insan hakları konularıyla ilgilenen ve bu konularda kampanya yürüten bir çok baka sivil toplum kesiminlerinde de rastlanmaktadır. Tüm bu aktivistler, taciz, göz daı ya da kovuturma endiesi duymadan meru eylemlerini yapabilmeli ve Türkiye, bunun böyle olmasını salayacak acil adımlar atmalıdır. Bu rapor, Türk makamlarına yönelik, insan hakları savunucularının tamamen, özgürce ve güvenlik içinde insan haklarının desteklemesi ve savununulmasına katılabilmelerini salama amacı taıyan bazı önerilerle sona ermektedir. 2

3 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 3 nsan hakları savunucuları: Kimdirler? Ne yaparlar? 1998 de Birlemi Milletler Genel Kurulu, Herkesin bireysel olarak veya bakalarıyla birlikte ulusal ve uluslararası düzeyde insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunmasını ve gerçekletirilmesini gelitirme ve bunun için mücadele etme hakkı olduunu ilan etti. 1 Bu bakımdan, insan haklarının gerçeklemesi için barıçıl yollarla mücadele eden herkes, insan hakları savunucusudur. Bunlardan bazıları insan hakları örgütlerinde, örenci ve gençlik gruplarında, dini, kadınlar ya da kalkınmayla ilgili kurumlarda çalıır, bazıları ise avukat, gazeteci, akademisyen, öretmen, örenci, isiz ya da ücra ve yoksul kırsal alanlarda çiftçidir. Bunların çalımaları, gerçei ve adaleti aratırma ile hukukun üstünlüünün salanmasını; demokratik yönetim ve sorumluluun güçlendirilmesini; cins, ırk ve cinsel eitlik için mücadeleyi; ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ile yerli halkların haklarının korunmasını; çevre kirlilii, açlık, hastalık ve yoksullua karı mücadeleyi; yeterli bir yaam standardı, eitim ve tıbbi bakım için mücadeleyi; savaları ve silahlanmayı sona erdirmek ve çatıma ya da doal felaket kurbanlarına acil yardım salamak için mücadeleyi içermektedir. nsan hakları savunucuları toplumun çok çeitli alanlarında çalımaktadır ve bu çalımaları çounlukla, uluslararası düzeyde tanınan insan hakları standartlarından esinlenmekte ve bunların yol göstericiliinde yürütülmektedir. Uluslararası, bölgesel ve ulusal nitelikteki resmi ve sivil insan hakları örgütleri, bu geni ve bir çok eyi içeren insan hakları savunucuları tanımlamasını, bu tanımın dünyanın her yerinde, insan haklarıyla ilgili tüm faaliyet biçimlerini içine almasını salamak amacıyla tekrarlamakta ve buna balı kalmaktadırlar. nsan hakları savunucuları, hükümetleri temel özgürlüklere daha fazla saygı göstermeye zorlamak amacıyla, çounlukla tek tek insan hakları ihlallerini ele almakta, bunların telafi edilmesi ve reformlar için çabalamaktadır. Bu amaca yönelik olarak insan hakları savunucuları, ulusal ve uluslararası yasalarca korunan hukuk kuralları ilkeleri ve insan hakları standartlarını yükseltmek için, hükümet politikalarını ve uygulamalarını gözlemlemekte ve bu konularda raporlar hazırlamaktadır. nsan hakları savunucuları ifade, eylem ve dernek kurma özgürlüünü kullanarak genelde toplum içinde bir ölçü salar, standartları belirler ve bu ilkelere saygı duyulmasını cesaretlendirir. Bir hükümetin insan hakları savunucuları topluluuyla kurduu ilikinin düzeyi, bu hükümetin insan hakları yükümlülüü ve anlayıı ile insan haklarının korunması konusundaki ilerleme istekliliinin bir ölçüsüdür. Bunun aksine, insan hakları savunucularının karı karıya kaldıı zorlukların ve saldırıların derecesi, çounlukla insan hakları ihlallerinin geneldeki yaygınlıını yansıtır. Hükümetler, insan hakları savunucularının faaliyetlerini bastırmakla, aynı zamanda onların ihlalleri tehir etme güçlerini de zayıflatmakta ve insan hakları ihlalleri uygulamalarının tehir edilmeden ve dolayısıyla karı çıkılmadan devam etmesi ve daha da kötülemesi riskini artırmaktadır. nsan hakları savunucuları, bakalarının haklarını savunurken, kendileri de korunmaya ihtiyaç duymaktadır. nsan hakları savunucuları için uluslararası koruma Hükümetler insan hakları savunucularına eziyet ederken, onların ifade, düünce ve toplantı özgürlüü gibi haklarının yanı sıra, adil yargılanma hakkı, keyfi olarak tutuklanmama, kötü muamele ve ikence görmeme hakkı ile yaam hakkı gibi temel haklarını da ihlal ederler. Bütün bu haklar, uzun bir dizi uluslararası ve bölgesel sözleme ve bildirgelerde kutsal sayılmaktadır. 1 Madde 1(2). Tam balııyla: Evrensel Olarak Tanınan nsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması ve Gelitirilmesinde Toplumsal Kuruluların (Organların), Grupların ve Bireylerin Hakları ve Sorumlulukları Üzerine Birlemi Milletler Bildirgesi. Genel Kurul kararı 53/144, 9 Aralık

4 4 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere önde gelen insan hakları örgütleri, insan haklarını savunma hakkını tanıyan ve güçlendiren uluslararası bir belgenin kabulü için on yıldan fazla bir süredir mücadele verdiler. 9 Aralık 1998 de, nsan Hakları Evrensel Bildirgesi nin 50. yıldönümü arifesinde, Birlemi Milletler Genel Kurulu nsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi ni kabul etti. Bu Bildirge nin böylesine anlamlı bir anda kabul edilmesi, insan hakları savunucularının insan haklarının korunmasını ve gelitirilmesini salama konusundaki rolüne verilen önemin büyüklüünü yansıtıyordu. Bu Bildirge, insan haklarının tümünün evrenselliini ve bölünmezliini vurgulamakta ve dernek kurma, düünce, bilgiye ulama ve bilgiyi paylama hakları, kamusal ileri eletirme ve hükümetlere ikayette bulunma hakkı, ihlallerin soruturulması ve telafi edilmesi gerei ile uluslararası örgütlerle iletiim kurma hakkı üzerinde odaklanmaktadır. Bu Bildirge, devletlerin insan hakları kavrayıını gelitirmeleri, yurttalar için, kendi haklarını bilmek ve kullanmak üzere baımsız ulusal insan hakları kurumları kurmaları ve insan hakları eitimi programları oluturmaları ya da desteklemeleri, ve insan hakları konusunda kamu görevlilerini eitmeleri gerektiini teyid etmektedir. Bildirge nin maddesi, devletlerin insan hakları savunucularını koruma görevi üzerinde durmakta ve unu ifade etmektedir: Devlet, bu bildirgede amaçlanan hakların meru kullanımı çerçevesinde iddet, tehdit, misilleme eylemi, fiili veya hukuksal ayrımcılık, baskı veya dier keyfi hareketlere karı, bireysel olarak ve bakalarıyla birlikte hareket eden tüm kiilerin yetkili otoritelerce korunması için gerekli tüm önlemlerin alınmasını dikkatle izler. Austos 2000 de Hila Jilani, Birlemi Milletler Genel Sekreterinin insan hakları savunucularının durumuna ilikin Özel Temsilcisi olarak atandı. Pakistanlı ünlü bir insan hakları savunucusu ve avukat olan Jilani nin yetkileri unlardır: (a) nsan haklarını ve temel özgürlükleri korumak ve gelitirmek için tek baına ya da bakalarıyla birlikte hareket eden herkesin durumuna ve haklarına ilikin bilgileri aratırmak, elde etmek, incelemek ve cevap vermek; (b) Bildirge nin etkin bir ekilde uygulanması ve gelitirilmesi için Hükümetler ve dier ilgili taraflarla ibirlii kurmak ve diyaloa geçmek; (c) nsan hakları savunucularının daha iyi korunması için etkin stratejiler tavsiye etmek ve bu tavsiyelerin uygulanmasını takip etmek. 2 nsan hakları savunucularının haklarını izleme ve koruma ihtiyacı bölgesel düzeyde de giderek artan bir kabul görmektedir. Haziran 1999 da Amerikan Devletler Örgütü Genel Kurulu, insan hakları savunucularını destekleyen bir kararı kabul etti. Kasım 2003 de nsan ve Halkların Hakları Afrika Komisyonu, Komisyon Üyesi Jainaba Johm un sorumluluu altında bir nsan Hakları Savunucularıyla lgilenme Merkezi kurmayı planladıını duyurdu. Türk hukuku ve uluslararası standartlar Türkiye, - gönüllü olarak üstlendii hukuksal bir yükümlülükle artlarını kabul ettii - çok sayıda uluslararası ve bölgesel insan hakları sözlemelerinin tarafıdır. Bir devletin iç hukukunu uluslararası sözlemelere uygun hale getirme gereklilii, genel uluslararası hukukun tanınan bir kuralıdır. Türkiye nin bir devlet olarak taraf olduu ilgili anlamalar arasında Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözlemesi 3 ile nsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Avrupa 2 BM nsan Hakları Komisyonu Kararı 2000/61, 27 Nisan 2000 tarih ve UN Doc. E/CN.4/RES/2000/6 sayılı. O tarihten beri Özel Temsilcinin yetkisi her yıl devam ettirilmektedir. 4

5 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 5 Sözlemesi de bulunmaktadır. Bunlar ve dier anlamalar Türkiye yi, kendi toprakları içinde bulunan ve yasalarına tabi olan tüm insanların BM nsan Hakları Savunucularını Koruma Bildirgesi nde (bkz. yukarıda) sıralanan haklarının yanı sıra, ikence ve dier kötü muamelelere maruz kalmama özgürlüü, keyfi olarak tutuklanmama özgürlüü ve adil yargılanma hakkı gibi Bildirge ye açıkça dahil edilmemi dier temel haklarına da saygı göstermek ve bu hakları korumakla yükümlü kılmaktadır. Buna ek olarak Türkiye Anayasası, insan haklarına ilikin genel bir taahhütün 4 yanısıra, kii özgürlüü ve güvenlii hakkı (madde 19), ifade özgürlüü (madde 26), dernek kurma özgürlüü (madde 33) ile basın yayın özgürlüü (madde 28-31) gibi özgül insan hakları ile ilgili hükümler de içermektedir. 5 Arka plan 1980 lerden itibaren Türkiye deki insan hakları savunucuları 1980 lerde Türkiye, yaygın bir ekilde ikence ve kötü muameleye bavurmak da dahil, bir çok ciddi insan hakları ihlallerinin yaandıı bir ülke haline geldi ların baında bu ihlallere kayıplar, kitlesel yargısız infazlar ve Güneydou bölgesindeki Kürt köylerinden insanların zorla göç ettirilmesi eklendi. Bu ihlaller, devletle silahlı muhalefet grubu Kürdistan çi Partisi (PKK) arasında yaanan ve 30 ile 35 bin kiinin öldüünün tahmin edildii keskin çatıma balamında meydana geldi. Bu ortamda, bu tür insan hakları ihlalleri ve baskılara karı çalıan bireyler ya da örgütler çalımalarının her açıdan engellendiini gördüler ve bizzat kendileri, onları çounlukla PKK yi desteklemekle suçlayan devlet tarafından hedef alındılar. Sonuç olarak, Terörle Mücadele Yasası, kaybetmeler ve yargısız infazlar gibi yöntemlerin kullanılmasıyla bizzat insan hakları savunucularının kendileri keyfi gözaltıların, ikence ve kötü muamelelerin, tehditlerin ve düünce suçlusu olarak hapse atılmaların kurbanı haline geldiler ile 2002 yılları arasında olaanüstü hal ile yönetilen Güneydou bölgesinde insan hakları ihlalleri ve tacizlerini izlemek, yetkililerin Olaanüstü Hal Yasasının kendilerine verdii olaanüstü yetkileri kullanarak insan hakları örgütlerinin ubelerini kapatmaları veya bunların faaliyetlerini baka yollarla engellemelerinden dolayı, özellikle zorlamıtı. Üstelik yetkililer ve popüler medya (devletin hatırı sayılır baskısı altında) bazı insan hakları örgütlerinin çalımalarını Türkiye nin çıkarlarını ve itibarını baltalayan ve halkın ülkenin güvenlik güçlerine duyduu güveni zedeleyen faaliyetler olarak sundular. Örnein, 1986 da bir grup hukukçu ve insan hakları aktivisti tarafından kurulan nsan Hakları Dernei (HD), Türkiye nin en büyük baımsız insan hakları örgütüdür. HD, hem hükümetin hem de silahlı muhalefet gruplarının insan hakları ihlallerini ve suistimallerini kınama konusunda sözünü sakınmayan bir tavır sergilemi ve bu yüzden defalarca saldırı hedefi haline gelmitir. Çalıanları tehdit edilmi, tutuklanmı, yargılanmı, ikence görmü, 7 kaçırılmı ve öldürülmütür; büroları yamalanmı, kapatılmı ve bombalanmıtır ve 1998 yılları arasında en az 12 HD temsilcisi öldürülmütür. Bir çok vakada katiller hiç bir zaman tehis edilmemi ve bazı vakalarda Türk güvenlik güçleri mensuplarının adı ciddi bir ekilde olaya karımıtır. Mayıs 1998 de, o sırada HD genel bakanı olan Akın Birdal, HD genel merkezinde bir aırı milliyetçi grubun iki mensubu tarafından 3 Türkiye nin Aralık 2003 de bu Sözlemeye ve aynı ekilde Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözlemesi ne taraf olması, Uluslararası Af Örgütü nün memnuniyetle karıladıı bir adımdır. 4 Bkz., mesela Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (17 Ekim 2001 de deitilmi haliyle), Madde 2 ve Anayasa nın insan hakları savunucularıyla ilgili hükümleri aaıda ayrıca tartıılmaktadır. 6 Türkiye deki insan hakları savunucularının 1990 lardaki durumuna ilikin arka plan bilgiler için bkz., Uluslararası Af Örgütü Raporu, Türkiye: Muhalif sesler tekrar hapsedildi (AI Index: EUR 44/045/1994, Haziran 1994). 7 Örnein, bkz. Uluslararası Af Örgütü raporu, Türkiye: nsan hakları savunucusuna Tunceli de ikence yapıldı (AI Index: EUR 44/14/1996, Ocak 1996). 5

6 6 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama vurulmu ve aır yaralanmıtır. Uluslararası Af Örgütü, Türk yetkililerin, HD aktivistlerini PKK ile balantılandırmaya çalıarak bu saldırı için zemin yarattıına inanmaktadır larla kıyaslandıında 2000 yılından sonraki dönem Türkiye deki insan hakları savunucularının konumunda önemli deiikliklere tanık oldu. Bunlar asıl olarak iki etmenle balantılıdır PKK lideri Abdullah Öcalan ın 1999 da yakalanmasından sonra Güneydou bölgesindeki yaygın çatımanın sona ermesi, 9 ve bunun ardından gelen iç güvenlik durumundaki iyileme ile Türkiye nin uzun vadeli hedefi olan Avrupa Birlii ne (AB) tam üye olma arzusu (aaıda ele alınmıtır). Bunların etkisi, güvenliin iyilemesi ve 1990 larda yaanan aır insan hakları ihlallerinde düzenli bir azalma ile insan hakları savunucularının faaliyet alanına ilikin hukuki çerçevede yapılan bazı deiiklikler oldu. 10 Bununla birlikte, savcılar, yargıçlar ve polis yetkilileri de dahil bir çok devlet görevlisinin ifade ve davranıları, bunların insan hakları savunucularını iç düman ve kaçınılmaz olarak silahlı muhalefet gruplarının sözcü sü olarak görmeye devam ettiklerini düündürmektedir. PKK/KADEK iddet yanlısı olmayan bir mücadele benimseyerek Türkiye deki Kürt nüfusu için kültürel haklar elde etmeye çalıacaını ilan ettikten sonra gerçi bu silahsızlanmayı ve sivil politikaya geçii kapsamıyordu- bu daha da vurgulandı. Bundan sonra barıçıl yollarla kültürel haklar talepleri terörizm olarak damgalandı ve herhangi bir balantı kanıtlanmamasına ramen Türk Ceza Yasası nın (TCK) yasadıı örgüte yardım ve yataklık etme yi düzenleyen 169. maddesine göre yargılandı. Örnein 2001 yılının baında, Kürtçe seçmeli ders talebi ile üniversite yönetimlerine dilekçe veren binlerce örenci gözaltına alındı, üniversiteden uzaklatırıldı ya da yargılandı. Bu davalar, PKK/KADEK in aynı eyi talep ettii gerekçesi ile açıldı. Bu tür iddialara tepki gösteren bir avukat u soruyu soruyordu: Eer bir örgütün politikası, herkesin her gün dilerini fırçalaması ve çay içmesi ise, ki bunları yapiyorum, o zaman ben de o örgüte yardım ve yataklıkla suçlanabilir miyim? TCK nın 169. maddesi, 19 Aralık 2000 tarihindeki Hayata Dönü Operasyonu na ve yeni F Tipi Cezaevleri ndeki tecride karı çıkan insan hakları savunucuları ve aktivistlerinin engellenmesinde de kullanıldı. 11 Daha önceki hükümet yeni cezaevi sistemine yönelik eletirileri susturmaya çalıırken, insan hakları savunucuları ve açlık grevine balayan tutuklu ve hükümlü yakınları büyük bir baskı altına sokuldu. Bunların bir çou tehdit edildi ve gösteriler sırasında dayak yedi. Bazı insan hakları grupları altı HD ubesi de dahil olmak üzere 12 - kapatıldı, büroları basıldı, malzemelerine el konuldu ve bu gruplara karı soruturmalar ve davalar açıldı. 8 Akın Birdal a ilikin vaka hakkında dafa fazla ayrıntılı bilgi için, bkz., Uluslararası Af Örgütü raporu, Türkiye: Suskun bir toplum yaratma (AI Index: EUR 44/005/1999, ubat 1999) da liderleri Abdullah Öcalan ın Türk Özel Kuvvetleri tarafından Kenya da yakalanmasının ardından PKK tek yanlı bir atekes ilan etti ve Kuzey Irak a çekildi. Örgüt, 2002 yılında adını Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi (KADEK) olarak deitirdi. Kasım 2003 de örgüt, adını Kürdistan Halk Kongresi (Kongra-Gel) olarak deitirdi 10 Bu husus özellikle güneydou illerinde, 1987 den beri uygulanmakta olan ve ifade, dernek ve toplantı özgürlüünü ciddi olarak sınırlayan Olaanüstü Hal in kaldırıldıı 2002 yılı içinde görülen bir durumdur. 11 Tutuklu ve hükümlülerin açık koular yerine daha çok hücrelerede tutuldukları yüksek güvenlikli F-Tipi cezaevleri Aralık 2000 de oluturuldu. 19 Aralık ta güvenlik güçleri, açlık grevini zorla bitirmek için 20 cezaevine girdi: bu operasyonun bir sonucu olarak 30 tutuklu ve hükümlü ile 2 asker öldü. Yüzlerce tutuklu ve hükümlü yeni yapılan F- Tipi cezaevlerine nakledildi ve tecrite alındı. Daha fazla bilgi için bkz., Uluslararası Af Örgütü raporu, Türkiye: F-Tipi cezaevleri Tecrit ve ikence ya da kötü muamele iddiaları (AI Index: EUR 44/025/2001, Nisan 2001). 12 Bunlar, Malatya, Gaziantep, Van, Konya, zmir ve Bursa ubeleriydi. 6

7 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 7 Reform süreci 2001 yılından bu yana iki Türk hükümeti, Türkiye nin uzun süredir hedefi olan AB üyeliine ulamak için anayasal ve yasal reformlar yapmaya giriti. Kopenhag kriterlerine 13 uyarak AB üyelii ansını en yüksee çıkarma balamında insan haklarının korunması Türk yetkililer için önemli bir konu oldu. 14 Bugüne kadar ( Uyum Yasaları olarak adlandırılan) yedi reform paketi kabul edildi önlemlerden bazıları, geçmite insan hakları savunucularının yargılanması ve hapse atılması için kullanılan bir çok yasayı ya iptal etti ya da deitirdi ve bunun yanı sıra ikence ve kötü muamele gibi öteki insan hakları konularını ele aldı.uluslararası Af Örgütü bu reformları, insan haklarını korumada bir ilk adım olarak memnuniyetle karılamakla birlikte, bu reformların etkileri istikrarsız olmu ve insan hakları savunucuları üzerindeki baskıları sona erdirmeyi salamamıtır. Hükümet, bu savunucularının yapacaı katkıyı görünürde hogörüyle veya memnuniyetle karılıyor olabilse de, soruturma ve yargılamaların kapsamı, bazı devlet görevlilerinin insan hakları savunucularını hala devlet dümanları olarak görmeye ve adli vasıtalarla faaliyetlerini sınırlamaya devam ettiklerini düündürmektedir. Bir reform dönemi ama eski tutumlar sürüyor Daha önce 169. maddenin kullanımına dikkat çekmitik. Yeni reform dönemi, insan hakları savunucularını yasadıı örgütlere yardım ve yataklık etme iddialarına dayanarak yargılama uygulamasına derhal bir son vermemitir. 6 Mayıs 2003 tarihinde polis memurları Ankara daki HD genel merkezinde arama yaptılar ve kitaplar, insan hakları ihlalleri üzerine raporlar, dosyalar, kasetler, basın açıklamaları ve el yazısı notların yanı sıra yedi bilgisayar ile bilgisayar disketlerine el koydular. Polis memurları HD nin banka hesaplarına ulamayı da talep ettiler. Aramayı tamamladıktan sonra aynı polis ekibi HD nin Ankara ubesine gitti, orada da arama yaptı ve bir bilgisayar ile öteki yazılı malzemelere el koydu. 15 Adalet Bakanlıı nın Uluslararası Af Örgütü nü bilgilendiren bir yazısında, aramanın Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi nin emriyle, TCK nın 169. maddesine göre, Genel Merkez in terörist örgüt PKK/KADEK için destek toplamaya yönelik bir kampanya yürüttüüne dair ciddi üpheler üzerine 16 yapıldıı belirtildi yılı içinde aynı tür iddialar, 17 Temmuz ile 6 Austos 2003 tarihleri arasında cezaevine konulan ve benzer gerekçelerle yargılanan HD Mu ubesi bakanı Sevim Yetkiner de dahil, tek tek insan hakları savunucularına karı da yapıldı. 17 Tarih olarak daha eski bir dönemde balamasına ramen oldukça aır yaptırımlarla yeni sonuçlanan vaka örnekleri de çarpıcıdır: Türkiye deki bir insan hakları grubu olan Mazlum Der tam adıyla nsan Hakları ve Mazlumlar çin Dayanıma Dernei - 24 Ocak 1991 de Ankara da kuruldu. Dernek kendisini, tarihli Kopenhag kriterleri, aday devletin, demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını ve azınlıklara saygı gösterme korumayı garanti eden kurumların salamlıını göstermesi yönünde bir gereklilik içermektedir. 14 Avrupa Birlii Konseyi tarafından 8 Mart 2001 de kabul edilen Türkiye nin Katılım Ortaklıı, tek bir çerçeve içinde AB nin aday ülkeye yönelik bütün destek biçimlerini harekete geçiren büyük önemdeki ön katılım stratejisinin anahtar özelliidir. Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere mali araçların kullanılabilirliini düzenler ve bu süreçte Türkiye ye yardımcı olacak bazı siyasal belgeler için temel salar. Daha fazla bilgi için, bkz., UAÖ brifingi (AI Index: EUR 44/001/2004). 15 Bkz., 6 Mayıs 2003 de yayınlanan Acil Eylem (UA 121/03, AI Index: EUR 44/014/2003). 16 Adalet Bakanlıı nın 29 Mayıs 2003 tarihli bilgi notu. 17 Daha fazla bilgi için bkz. Acil Eylem 218/03 (AI Index: EUR 44/020/2003, 17 Temmuz 2003) ve takip eden (AI Index: EUR 44/021/2003, 27 Austos 2003). 7

8 8 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama devletten ve siyasi partilerden ya da gruplardan baımsız ve hiç bir ayrımcılık ya da çifte standart gözetmeden Türkiye içinde ve dıında bütün insanlar için insan haklarını savunmayı ve korumayı amaçlamak eklinde tanımlamaktadır. Ne var ki bu dernek, silahlı slami gruplarla asılsız balantı iddialarının hedefi olmutur. Özkan Hohanlı, Malatya ilindeki Mazlum Der ubesinin eski bakanıdır. 1 Mayıs 2003 tarihinde Türkiye deki bir mahkeme, Nisan ve Mayıs 1999 tarihlerinde ubenin bakan yardımcısı iken gösterilere katılma giriiminde bulunduu için Hohanlı ya 15 ay hapis cezası verdi. Özkan Hohanlı - insan hakları savunucusu sıfatı ile- Malatya daki nönü Üniversitesi nde baörtüsü taktıkları için derslere girmeleri yasaklanan kadın örencileri desteklemek için yapılan gösterilerde gözlemcilik yapmaya çalımaktaydı. 22 Haziran 1999 da, gözaltına alınanlardan 75 i için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi nde (DGM) dava açıldı. Savcı iddianamesinde, sanıklardan 51 i için Türkiye nin anayasal düzenini zorla deitirmek amacıyla halk isyanı çıkartma suçuyla ölüm cezası istedi. Özkan Hohanlı ve öteki 24 sanık hakkında bu isyana katıldıkları varsayımıyla be ile on be yıl arasında deien hapis cezaları istendi. ddianamede unlar ileri sürülmekteydi:... Bakan yardımcısı olduu dernein [Mazlum Der] faaliyet türlerine göre Özkan Hohanlı nın referans noktası radikal slamdır. Mahkeme en nihayetinde protestoculara getirilen bu suçlamaları düürdü. Bununla birlikte Özkan Hohanlı ve dier 18 sanık, daha sonra yasadıı bir gösteriye katılmak suçuyla 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüleri Kanunu na muhalefetten mahkum oldu. 1 Mayıs 2003 tarihinde Türk Yargıtayı Özkan Hohanlı ya verilen 15 ay hapis cezasını ve ek olarak verilen para cezasını onadı. Uluslararası Af Örgütü, Hohanlı yı bir insan hakları savunucusu olarak barıçıl faaliyetlerden dolayı hapse atılmı bir düünce suçlusu olarak görmektedir. Bir taciz aracı olarak soruturmalar ve yargılamalar Reform süreciyle at baı giden yeni bir baskı tarzı da, insan hakları savunucularına karı çeitli yasa ve yönetmeliklere göre açılan muazzam sayıdaki dava ve soruturmalardır. HD nin verdii rakamlara göre, kuruluundan sonraki ilk 14 yılda dernee ve çalıanlarına karı 300 dava açıldı; tek baına son üç yılda ise 450 den fazla dava açılmı durumda. Bu tür davalar genellikle beraat ya da tecil edilmi veya paraya çevrilmi cezalarla sonlansa da, Uluslararası Af Örgütü bunları, insan hakları savunucularına gözdaı vermeye ve faaliyetlerini kısıtlamaya yönelik bir devlet tacizi biçimi olarak görmektedir. Verilen rakamlara, savcıların dernee ve ubelerine karı açtıı ama yargılanmayla sonuçlanmayan çok daha fazla sayıdaki soruturmaların dahil olmadıı da belirtilmelidir. Bu tacizin düzeyi, birçok insan hakları örgütü ve aktivistinin kendilerine karı açılan soruturma ve davalardan haberdar olmakta zorluk çekmelerine yol açmaktadır. nsan hakları faaliyetlerinden dolayı haklarında çok sayıda bu tür ilemlerin yapılmı olmasıyla tanınmı aktivistler arasında, HD Diyarbakır ubesi eski bakanı avukat Osman Baydemir, HD Bingöl ubesi bakanı Rıdvan Kızgın, Türkiye nsan Hakları Vakfı ndan (THV) psikiyatrist Alp Ayan ile HD Bakan Yardımcısı ve gözaltında cinsel tacize urayan kadınları destekleyen bir hukuki yardım projesinin baında bulunan avukat Eren Keskin sayılabilir. 18 Bunlar gibi, tek tek kiilere karı açılan muazzam sayıdaki dava ve soruturmalar, bu kiilerin faaliyetleri için aır bir engel olduu gibi ek bir yüktür de. Kukusuz, böyle bir baskının, insan haklarının savunulmasına katılma konusunda bakalarının cesaretini kırma gibi bir etkisi de vardır. Üstelik, en küçük bir bahaneyle böyle muazzam sayıda yasal ilemlerin balatılması ile mahkemede verilen beraatlerin yüksek oranı, kamu parasının boa harcanması ve adalet sisteminin saygınlıına gölge düürülmesi olarak da dikkate alınmalıdır. Bu tür davaların çou bir kii ya da örgüt aleyhine para cezalarıyla sonuçlanmaktadır. Bu tür para cezaları, bunları ödemeye uraan insan hakları örgütlerinin üzerinde çounlukla aır bir yüktür. 18 Osman Baydemir in, insan hakları faaliyetlerinden dolayı aleyhine açılmı toplam 200 kadar davası; Rıdvan Kızgın ın aleyhine açılmı en az 47 davası; Alp Ayan ın aleyhine açılmı 20 den fazla davası vardır ve Eren Keskin en az 86 dosyadan yargılanmaktadır. Daha fazla bilgi için bkz., Uluslararası Af Örgütü raporu, Türkiye: Kadınlara yönelik gözaltında cinsel iddete son! (AI Index: EUR 44/006/2003, ubat 2003), sf ve

9 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 9 Ayrıca Medeni Kanun un 70. maddesi, bir kuruluun bütün üyelerinin bu kurulua verilen para cezalarını ödemekle sorumlu olmasını art komaktadır. Açıktır ki, bir kiinin, bir örgüte üye olunca para cezası ödemekle sorumlu olması ihtimali, Türkiye deki tüm sivil toplum örgütlerine katılım konusunda halkın cesaretini kırabilmekte ve insan hakları hareketini zayıflatmaktadır. Örnein, 9 Temmuz 2003 tarihinde HD Genel Bakanı Hüsnü Öndül ve o dönemde HD nin Genel Sekreteri olan Feray Salman ın duruması baladı. Öndül ve Salman 10 milyar Türk lirası para cezasını ödememekle suçlanıyorlardı. Basın savcısı, örgütün nsan Hakları Bülteni nde yapılan deiiklikleri kendisine çok geç haber verdikleri gerekçesiyle bu iki yöneticiye para cezası vermiti. Bir yasayı kaldırıp, ötekini mi kullanmak? Reform sürecinin ve insan hakları savunucularını susturmak ve hapse atmak için kullanılan bazı yasaların iptal edilmesinin bir sonucu olarak Türkiye deki güvenlik durumunun iyilemesiyle birlikte- insan hakları savunucularına yönelik bazı baskı türleri azalmı görünmektedir. Örnein, insan hakları savunucularının düünce suçlusu olarak tutuklanması vakaları azaldı. Avrupa nsan Hakları Mahkemesi nin ifade özgürlüü hakkını ihlal etmek için kullanılmı olduuna hükmettii bazı yasalar deitirildi ya da tamamen yürürlükten kaldırıldı. Yine de, bazı eski önlemlerin kullanımı olanaksız hale geldikçe, insan hakları savunucularının faaliyetlerini engellemek için yeni yollar bulundu. Bölücülük propaganda yı yasaklayan Terörle Mücadele Yasası nın (TMY) 8. maddesinin iptalini öngören altıncı Uyum Yasası 2003 yılında Büyük Millet Meclisi nden geçti. Ancak, bu hükmün iptali hakkında kaygılarını ifade eden Cumhurbakanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildi. Daha sonra yasa nihayet deimeden yürürlüe girdi, ama Adalet Bakanı Cemil Çiçek in, 8. maddeyi kaldıralım derken, bu suçu cezasız bırakalım demiyoruz. Bu suçu TCK 312. madde zaten karılar. Hatırlayın 1991'de TCK ve 163. madde kaldırıldı... ama bu suçlar cezasız kalmadı. 8. maddeyle cezalandırıldı. Kaldırsak da bu maddedeki suç, suç olmaktan çıkmıyor... Bu suç yeni TCK'da da karılanacak, 19 diyerek Cumhurbakanı nın kaygılarına yanıt verdii belirtildi. 8. maddenin iptali memnuniyetle karılanan bir adım olsa da, bu ifade, Uluslararası Af Örgütü nün reformlar ve sonuçları konusunda tutarlı bir yaklaımın olmadıı yolundaki kaygılarını kanıtlamaktadır: Bir yasa deitii ya da iptal edildiinde, yetkililer insan hakları savunucularının faaliyetlerini cezalandırmak ya da engellemek için baka bir yasa ya da yönetmelik bulabilmektedirler. fade özgürlüü hakkı Uyum Yasaları geçmite ifade özgürlüü hakkını kısıtlamak için kullanılmı olan bazı yasaları deitirmi ya da yürülükten kaldırmı olsa da, ifade özgürlüü hakkını kısıtlamak için Türk yasalarının kullanılabilmesi halen mümkündür yılında temel hak ve özgürlüklerin ihlaline getirilen sınırlamalar ve yasaklar (Anayasa nın 13 ve 14. maddeleri) büyük ölçüde yeniden yazılmı olmalarına ramen, hala Türk anayasasının çok sayıda maddesi, Türkiye nin uluslararası hukukun zorunlu kıldıı yükümlülükleriyle uyumlu olmayan sınırlamalar içermektedir. 20 Uluslararası Af Örgütü, Türk yetkililerinin, kısıtlamaların, Türkiye nin devlet olarak taraf olduu nsan Haklarının ve 19 Radikal gazetesi, 20 Mayıs maddenin imdiki hali öyledir: Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kiilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geni ekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak ekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. 9

10 10 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama Temel Özgürlüklerin Korunması Avrupa Sözlemesi nin (Avrupa nsan Hakları Sözlemesi) izin verdii sınırların ötesine geçmemesini salaması konusunda ısrarlıdır. 21 Uluslararası Af Örgütü, 2001 yılında deitirilen 26. maddeye eklenen, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenlii, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmi bilgilerin açıklanmaması, bakalarının öhret veya haklarının özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla hükmünün ifade özgürlüü hakkının kullanılmasına yeni kısıtlamalar getirdii kaygısını taımaktadır. Bu tür bir ifade tarzı, Kürt meselesi ya da slamın politika ve toplum içindeki rolü üzerine barıçıl ifadeleri cezalandırmakta kullanılabilir ve geçmite de kullanılmıtır. TCK nın 169. maddesi ile TMY nin 8. maddesinin dıında deitirilen ve geçmite insan hakları savunucularını susturmak için sık sık kullanılan öteki yasalar: TCK nın çeitli devlet organlarına hakaretler i cezalandıran 159. maddesi; TCK nın halk arasında kin ve dümanlıın tahrikini cezalandıran 312/2. maddesi; ve TMY nin yasadıı örgütlerin propagandasını yapmayı yasaklayan 7. maddesidir. Bunlardaki deiikliklere ramen Uluslararası Af Örgütü, bu yasaların iddet içermeyen görülerin barıçıl ifade edilmesi hakkını ihlal edecek ekilde yorumlanabilecekleri kaygısını halen taımaktadır. Örnein, 19 ubat 2002 de yürürlüe giren yasal deiikliklerde, TCK nın 159. maddesi uyarınca çeitli devlet organlarına tahkir ve tezyif etme için öngörülen cezaların üst sınırı indirilmitir, 22 ama insanlar bu madde uyarınca gene de, Türklüü, Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisi ni, Hükümetin manevi ahsiyetini, Bakanlıkları, Devletin askeri veya emniyet muhafaza kuvvetlerini veya Adliyenin manevi ahsiyetini eletirmekten dolayı cezalandırılabilirler. 9 Austos 2002 tarihinde yürürlüe giren yasal deiikliklerde bu maddeye tahkir, tezyif ve sövme kastı bulunmaksızın, sadece eletirmek maksadıyla yapılan düünce açıklamaları cezayı gerektirmez cümlesi eklenmitir. Bu ek, bu madde uyarınca cezalandırılabilecek suçların alanını sınırlıyorsa da, Uluslararası Af Örgütü bu maddenin ifade özgürlüü hakkını ihlal etmek için kullanılabileceinden gene de kaygı duymaktadır. Uluslararası Af Örgütü, TCK nın 159. maddesinin insan hakları savunucuları ile iddeti savunmaksızın eletirilerini ifade eden dier kimseleri yargılamak amacıyla kullanılmasına dair kaygılarını defalarca dile getirmitir. Örnein, 8 Aralık 2003 tarihinde HD Elazı ubesi Bakanı Cafer Demir in yargılanmasına balandı. Demir, 26 Mayıs 2003 te Türkiye de nsan Hakları konulu bir panele katılarak yaptıı bir konumadan dolayı TCK nın 159. maddesi uyarınca yargılanmaktaydı. Adana da yerel bir radyo istasyonu olan Radyo Dünya nın eski müdürü Sabri Ejder Öziç 24 ubat 2003 te, yabancı askerlerin Türkiye topraklarında konulanmalarına izin verilmesine karı görüler ifade etmesi ve Türk parlamentosunun askerlerin gitmesini onaylaması halinde, bir terörizm suçu ilemi olacaını öne sürmesinden dolayı 30 Aralık 2003 te bu maddeden ceza aldı. Sabri Ejder Öziç bu iddet yanlısı olmayan görü ifadesi nedeniyle bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kendisi halen özgürdür ve hakkında verilen hükmü temyiz etmektedir. TCK nın sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılıı gözeterek kin ve dümanlıa açıkça tahrik etme yi suç sayan 312/2. maddesi, insan hakları savunucularını, politikacıları, yazarları, gazetecileri ve Kürtler veya Islam konusunda görü belirtmi ya da sol yanlısı açıklamalar yapmı baka bir çok kimseyi yargılamak ve hapse atmak için geçmite kullanılmı olan dier bir yasadır larda 312/2. madde özellikle slam la ilgili açıklama yapmı olanların aleyhine kullanıldı. 21 Yani: bunlar yasada belirtilmi ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, toprak bütünlüü ya da kamu güvenlii yararları içinde, kargaa ve suçların önlenmesi, salık ve ahlakın korunması, ya da bakalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu olmalıdır Austos 2003 de yürürlüe giren yasal deiiklikte, TCK 159. maddede öngörülen cezaların alt sınırı 1 yıldan 6 aya indirilmitir. 10

11 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 11 Örnein, imdiki Babakan Recep Tayyip Erdoan ın, 6 Aralık 1997 de Siirt kentinde yaptıı bir konumanın ardından bu maddeden dolayı 1999 da hapse girmesiydi. Verilen hüküm, Ziya Gökalp in bir iirinin dört dizesine özel olarak atıfta bulunuyordu ki, bunlar hiç bir ekilde iddeti savunmayan ve ayrıca Eitim Bakanlıı nın örencilere ve öretmenlere tavsiye ettii bir kitapta yer alan dizelerdir ubat 2002 tarihinde bu tür suçlara verilen cezanın alt sınırı bir yıldan altı aya, üst sınırı da üç yıldan iki yıla indirildi. Bununla birlikte, ayrıca para cezasına çarptırma olasılıı yürürlükten kaldırıldı. Maddeye eklenen bir cümle ile, açıklamaların ancak... umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek bir ekilde yapılması halinde cezalandırılacaı artı konuldu. Bu deiikliin sonucu olarak, bazı olası düünce suçluları beraat ettiler ya da cezaevine konulmadılar. Aynı deiiklikte maddeye eklenen baka bir cümle de Halkın bir kısmını aaılayıcı ve insan onurunu zedeleyecek bir ekilde tahkir eden kimse nin cezalandırılmasına olanak veriyordu. Uluslararası Af Örgütü, TCK nın deitirilen 312/2. maddesinin hala, iddet yanlısı olmayan görülerin barıcıl olarak ifade edilmesini cezalandırmaya devam edebilecek mulak ifadeler taıdıından kaygı duymaktadır. Göç Edenler Sosyal Yardımlama ve Dayanıma Dernei (Göç Der), devletle PKK arasındaki çatıma sırasında güneydoudan zorla göç ettirilen kiiler için çalıan bir sivil toplum örgütüdür. Örgüt bu alandaki aratırma faaliyetlerinden dolayı kendini youn bir baskı altında buldu. 19 Ocak 2004 de stanbul daki bir Devlet Güvenlik Mahkemesi, Mart 2002 de Zorunlu Göç balıklı bir raporun tanıtımı ile ilgili olarak, Göç Der in bakanı efika Gürbüz ü TCK nın 312. maddesi uyarınca bir yıl hapse mahkum etti. ddianamede, efika Gürbüz ile aynı zamanda Mersin Üniversitesi nde sosyolog olan raporun yazarı Mehmet Barut, göç etmeye zorlamak amacıyla güneydoudaki insanların ikenceye uradıklarını, evlerinin ve canlı hayvanlarının yakıldıını ve ölümle tehdit edildiklerini öne sürmelerinden dolayı, halkı kin beslemeye alenen tahrik ile suçlandılar. Bildirildiine göre, mahkeme efika Gürbüz ün cezasını 10 milyar Türk lirası para cezasına indirdi. Mehmet Barut ise beraat etti. Uluslararası Af Örgütü, ifade özgürlüü hakkına ilikin yasal ve anayasal güvencelerin, Avrupa nsan Hakları Sözlemesi nin 10. maddesindekiler gibi uluslararası yasal artlara uygun olacak ekilde daha fazla güçlendirilmesi gerektiini düünmektedir. Avrupa nsan Hakları Mahkemesi 10. maddeye ilikin kısıtlamaları oldukça dar yorumlamaktadır. Ülke içinde iddetli ayrılıkçılık konusunda bir kaygı olsa bile, toprak bütünlüünü etkileyen konularla ilikili olanlar da dahil olmak üzere reformları barıçıl bir ekilde savunmak sınırlanmamalıdır. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye de ifade özgürlüünü tam olarak salamak için yasa ve uygulamalarda eksiksiz bir reform talep etmeye devam etmektedir. Türkiye deki dernekler üzerindeki baskı Halka açık toplantılar ve basın açıklamaları yapmaya, dernekler ve vakıfların yönetimine ilikin çeitli yasa ve yönetmelikleri ihlal ettikleri gerekçesiyle insan hakları aktivistleri ve örgütleri aleyhine açılan dava ve soruturmaların sayısında büyük bir artı olmutur. Türkiye de insan hakları savunucularının yalnızca özgür ifade hakkı deil, toplantı ve dernek kurma özgürlüü hakları da aır ekilde kısıtlanmıtır. Anayasa nın dernek kurma özgürlüünü düzenleyen 33. maddesinde yapılan ve 17 Ekim 2001 de yürürlüe giren deiiklik, ifade özgürlüündeki kısıtlamaların, yani milli güvenlik, kamu düzeni, suç ilenmesinin önlenmesi, genel salık ve genel ahlak ile bakalarının hürriyetlerinin korunması sebepleri nin aynısını getirmitir Daha fazla bilgi için bkz., UAÖ raporu, Türkiye: fade özgürlüü yadsındı (AI Index: EUR 44/34/98, 13 Austos 1998) maddeden alıntı:...dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak ekil, art ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüü hallerde hakim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, milli güvenliin, kamu düzeninin, suç ilenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdii hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, dernei faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli 11

12 12 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama Türkiye de STÖ lerin faaliyetleri, aralarında yukarıda ayrıntılı olarak bahsedilen yasaların yanı sıra Anayasa, 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu, Medeni Kanun, Basın Kanunu, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüleri Kanunu, Yardım Toplama Kanunu, Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile kamu düzeniyle ilgili kanunların da yer aldıı bol sayıdaki yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmektedir. 25 Bu bol sayıdaki yasa ve yönetmelikler, Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözlemesi nin 21. maddesinde kutsal sayılan dernek kurma özgürlüü hakkıyla çelien çeitli kısıtlamalar içermektedir ve insan hakları örgütlerinin faaliyetlerini ciddi bir ekilde engellemek için kullanılmaktadır. Özellikle 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 2001 ve 2003 de yapılan deiikliklere ramen - STÖ ler ve faaliyetleri üzerinde baskı kuracak ekilde kullanılmaya devam etmektedir ve Birlemi Milletler nsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi nin ruhuyla çelimektedir. Türkiye Barolar Birlii de bu yasa örgütlerin kurulması konusunda caydırıcı etkisi olan, vatandaları potansiyel suçlu olarak gören ve modernizasyonun önünde engel bir kanun olarak nitelendirdi. 26 Bu yasa, Türkiye deki derneklerin hareketlerini ve faaliyetlerini en küçük ayrıntısına kadar düzenlemektedir. Derneklerin, içlerinde... milli güvenlie, kamu düzenine ve genel asayie, kamu yararına, genel ahlaka ve genel salıın korunmasına aykırı faaliyette bulunmak; Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde ırk, din, mezhep, kültür veya dil farklılıına dayanan azınlıklar bulunduunu ileri sürmek ve Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüünü bozmak; veya Atatürk ün kiiliini, ilkelerini, çalımalarını veya anılarını kötülemek veya küçük düürmek de dahil olmak üzere çeitli amaçlarla kurulmalarını yasaklayan 5. madde bunların en önemlilerinden biridir. 37. madde, bir dernein bu amaçlarla faaliyet göstermesini yasaklamaktadır. 27 Uluslararası Af Örgütü, Ocak 2003 tarihinde bu yasada yapılan ve farklılıklara dayanarak Türkiye de bir azınlık olduunu ileri sürme gibi basit bir hareket ile aynı ekilde Türk dilinden veya kültüründen ayrı dil ve kültürleri koruma, gelitirme veya da yayma yı - ki, bu ikincisi bir azınlık yaratma ya kalkıma eylemi olarak görülmü ve dolayısıyla yasaklanmıtı - yasaklayan maddeyi kaldıran deiiklii memnuniyetle karılamıtır. Türk Anayasası, herkesin bir dernek kurma hakkına sahip olduunu belirtse de, Dernekler Kanunu nun 4. maddesi aynı ekilde öteki yasa ve yönetmelikler- bazı kamu kurumlarına mensup kiiler ile bazı suçlardan hüküm giymi kimselerin derneklere üye ya da kurucu olmasına bir sınırlama getirmektedir. 4. maddede getirilen sınırlamalardan bazılarının Austos 2003 te yasalaan reformla kaldırılmı olmasına ramen, Uluslararası Af Örgütü, bu maddenin gene de kiilerin dernek kurma özgürlüü hakkını kısıtlamakta kullanılabilecei konusunda endie taımaya devam etmektedir. Örnein, 21 Nisan 2003 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüü HD Genel Merkezi ne bir mektup göndererek, Ragıp Zarakolu ve Hasan Coar ın Kasım 2002 tarihinde yapılan örgütün genel kurulunda seçildikleri HD deki görevlerinden alınmasını talep etti. Bu talep, Zarakolu ve Coar ın daha önce hapis cezası almaları gerekçe gösterilerek yapılmıtı Hasan Coar 1984 te sıkıyönetim döneminde bir askeri mahkeme tarafından mahkum edilmi, Ragıp Zarakolu ise 1993 te TCK nın 159. maddesi uyarınca cezaevine konulmutu. Son dönemlere kadar derneklerin denetim ve teftileri, yerel polis karakollarına balı bir dernekler masası tarafından yürütülüyordu. nsan hakları aktivistleri, bazı polis memurlarının ve hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliinden yürürlükten kalkar Gotfried Plagemann, Sıkı denetim altında Sivil Toplum Türk hukuk sisteminde STÖ lerin konumu (stanbul, 2002) balıklı makalesinde bu yasalardaki kısıtlamaları tartımaktadır. Bu yasalar ayrıca, Helsinki Yurttalar Topluluu nun fade ve Örgütlenme Özgürlüü Nasıl Bir Yasal Çerçeve Çalıma Raporu nda (stanbul, Eylül 2002) deerlendirilmitir. 26 Dernekler Kanunu Taslaı, Türkiye Barolar Birlii, madde, 5. maddede belirtilen kurulması yasak dernekleri kuranlar ile 37. maddede sayılan faaliyetlerde bulunan ya da dernein resmi amacına aykırı hareket edenler hakkında 1 ile 3 yıl arasında hapis ve para cezası ile dernein kapatılabilmesini öngörmektedir. 12

13 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 13 savcıların kimi STÖ leri hedef seçtiini ve faaliyetlerini kısıtlamak için yeni yollar arayıı içinde olduklarını öne sürmektedir. Dernekler masaları nın yerel polis karakollarına balı olması olgusu, devletin tüm dernekleri potansiyel suçlu olarak gördüü iddialarını desteklemitir. Bu nedenle Uluslararası Af Örgütü, Austos 2002 de, çileri Bakanlıı nda bir Dernekler Dairesi nin kurulmasını ve bazı görev ve yetkilerin bu daireye aktarılmasını öngören bir hukuk reformunun yapılması açıklamasını memnuniyetle karılamıtır. Baka bir reform da, derneklerin tefti edilmesi sorumluluunun polis karakollarından alınarak kentlerde yerel valilik bürosuna ya da bölgelerde baka alt rütbeli bir devlet görevlisine balı bir yapıya aktarılmasını öngörmekteydi. Bununla birlikte, Uluslararası Af Örgütü, daha önceki düzenleme uyarınca dernekleri tefti etmekten sorumlu görevlilerin tamamımın bu yeni organlara aktarıldıına ilikin iddialarınden kaygı duymakta ve baskı tarzının deimeden devam etmemesini güvence altına alacak çok sıkı denetimler gerektiini düünmektedir sayılı Dernekler Kanunu, keyfi olarak dernekleri aramanın gerekçesi olarak kullanılabilmektedir. Türkiye Barolar Birlii ne göre bu tür teftiler bir arama emrini gerektirmeli ve aramalar bir yargıcın kararına dayanmalıdır. 28 Uluslararası Af Örgütü, dernekleri tefti etmekten sorumlu yapının tamamen baımsız güvenlik güçleri olması ve personelinin Birlemi Milletler nsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi de dahil olmak üzere ilgili uluslararası standartlarda eitim görmü kiilerden oluması gerektiine inanmaktadır. Basın açıklamaları, gösteriler ve öteki faaliyetler nsan hakları savunucusu rolünün olmazsa olmaz bir parçası olarak görülebilen - hem belirli insan hakları ihlallerine karı çalıma, hem de halk arasında insan hakları konusunda bilinç yükseltme alanlarındaki - faaliyetler yetkililer tarafından halen aır ekilde engellenmektedir. Bunlar arasında basın açıklamaları ve raporlar yayınlamak ile halka açık toplantı ve gösteriler yapmak vardır. Ocak 2003 te, bütün bildiri ve basın açıklamalarının yayınlanmalarından en az 24 saat önce en yüksek yerel mülki amirin (genellikle vali) teftiine sunulması gereini yürürlükten kaldıran bir yasa kabul edildi. Yeni yasa, bildiri ve yayınların, yasada geni bir ekide tanımlanmı bazı amaçları içerdiinin tespit edilmesi halinde en yüksek yerel mülki amir tarafından toplatılabileceini öngörmektedir. Bu amaçlar öyle belirtilmitir:. Devletin iç ve dı güvenliini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüünü bozucu mahiyette veya suç ilemeye, ayaklanmaya, isyana tevik edici bir nitelik taıdıı veya Devletin gizli belgelerini açıklamak, Atatürk ün kiiliini, ilkelerini ve çalımalarını küçük düürmek ve kötülemek veya bakalarının öhret ve haklarına, özel ve aile hayatlarına tecavüz etmek. Bu açıklama ve yayınlara el konulduktan sonra mahallin en yüksek mülki amiri bunları 24 saat içinde asliye ceza hakimliine bildirmek, hakim de 48 saat içinde karar vermek zorundadır. Uluslararası Af Örgütü, bu ekilde toplatılabilecek belgelerin genel ve yoruma açık nitelendirilmesinin, bu yasanın basın açıklamalarının yayınlanmasını gereksiz yere 72 saat ertelemekte kullanılabilecei anlamına geldii kaygısını taımaktadır. Bu yasanın ancak dernek merkezleri içinde yapılan basın açıklamalarına uygulanacaı düünülmektedir. Dıarıda yapıldıında, yetkililer gösteri ya da toplantı yapmakla ilgili yönetmelikleri uygulayacaktır. Böyle bir durum, dernek binalarının önünde ABD nin Irak a saldırı hazırlıklarına karı bir basın açıklaması okumalarının ardından 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yasası na göre haklarında dava açılan HD Hatay ubesi bakanı ve 3 üye ile ilgili vakada oldu. Açılan davanın duruması 27 Mart 2003 tarihinde baladı. Baka faaliyetler de - afi asmak gibi - engellenebimekte ya da yasaklanabilmektedir. HD nin Aralık 2003 te nsan Hakları Haftası nı kutlamak için bastırdıı ve tüm ülkeye daıttıı afiler, Van Cumhuriyet Savcılıı nın emriyle toplatıldı. Afilerde, Barı kazanacak, Herkes eittir, herkes farklıdır ifadeleri Türkçe ve Kürtçe olarak yer alıyordu. Yalnızca Kürtçe olan afiler toplatıldı. Van Cumhuriyet Savcısı, bazı afilerde Kürtçe yazıldı[ı], afilerin asılmasının Devletin ve Ülkesinin bölünmez bütünlüüne zarar ver[dii] ve Anayasada belirtildii ekliyle Cumhuriyet in temel niteliklerine zarar verecek hususiyette [olduu] ve yukarıda adı geçen dernein [HD nin Van ubesi] 28 Dernekler Kanunu Taslaı, Türkiye Barolar Birlii, 2003, sf. 17/18. 13

14 14 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama bu ekilde ırk, din, mezhep ve kültür farklılıına dayanan azınlıklar yaratmaya çalıtı[ı] gerekçesiyle toplatma talep etmiti. Bundan sonra bu afiler Hakkari, Adıyaman ve Mardin de de toplatıldı. Aynı gün HD Siirt ubesi polis memurları tarafından basıldı ve arama yapıldı. Bu olaydan sonra ubenin bakanı Vetha Aydın aleyhine dava açıldı. Aydın, validen izin almadan belediyeye ait panolara afi asmaktan TCK nın 536. maddesi uyarınca suçlandı. Savcı, bu fiil nedeniyle iki yıl hapis cezası istemektedir. Yasal deiiklikler (belirtirmek gerekirse, Ocak 2003 de, 2908 sayılı Dernekler Kanunu nun 4. maddesinde yapılan, Türkçeden baka dil ve kültürlerin kullanılması ya da gelitirilmesi üzerindeki kısıtlamaları kaldıran deiiklik ile aynı yasanın 6. maddede yapılan ve bir dernein yayınlar, konferanslar ve afiler de dahil olmak üzere çeitli faaliyetlerinde yasadıı diller in kullanımına izin veren deiiklik) HD nin bu tür faaliyetler yürütmesine izin verdii halde, yetkililerin kısıtlama dayatmak için yeni yollar bulduu görünmektedir. Aaıdaki iki örnek, bu kaygıyı daha da fazla resmetmektedir. HD nin Bingöl ubesi, Mart ve Mayıs 2003 tarihleri arasında çocuk hakları ve çevreyle ilgili konular üzerine bir resim yarıması düzenlemek için bavurdu. Yarıma, Mart 2001 de yabani ot toplarken yerel jandarma karakoluna ait oldukları iddia edilen köpekler tarafından öldürülen 11 yaındaki Gazal Beru nun ölümünü anmak amacıyla düzenlenmiti. Bavuru, 14 Mart 2003 te Emniyet Müdürlüü nden gelen bir mektupla hiç bir neden gösterilmeden reddedildi ve ubeye, yerel radyo ya da gazetelerdeki tüm duyuruların durdurulması gerektii,... aksi halde gerekli önlemlerin alınacaı bildirildi. Türkiye nsan Hakları Vakfı (THV), 1990 da Ankara da kurulmu baımsız bir insan hakları örgütüdür. Vakıf, Türkiye deki insan hakları ihlallerini aratırmakta ve belgelemektedir ve Vakıf ın be merkezi, ikence ve kötü muamele kurbanlarına tıbbi ve psikiyatrik tedavi ve rehabilitasyon sunma konusunda aktiftir. THV in Ankara, stanbul, zmir, Adana ve Diyarbakır daki merkezleri kurulduklarından bu yana binlerce insan hakları ihlali kurbanına fiziksel ve zihinsel salık bakımı salamıtır. Örgüt, ikence ve kötü muamelenin etkileri üzerine yüksek standartlı tıbbi raporlar konusunda uluslararası bir tanınırlıa sahiptir ve stanbul Protokolü nü 29 gelitiren ana katılımcılardan biridir. THV 1998 de, ikencenin sona erdirilmesi için verilen mücadele ye ve Türkiye de insan haklarının korunmasına yaptıı üstün katkılar nedeniyle Avrupa Konseyi nin Avrupa nsan Hakları Ödülü ne layık görülmütür. THV zmir ubesi, Türk Tabibler Birlii ve Adli Tıp Uzmanları Dernei ile birlikte Haziran 2003 tarihlerinde zmir de, stanbul Protokolü üzerine adli tıp doktorlarına yönelik bir eitim semineri düzenledi. Bildirildiine göre, 12 Haziran 2003 de iki sivil polis memuru, yasadıı örgütlerin propagandasının yapıldıı yönünde bilgi aldıklarını söyleyerek, semineri izlemek istedi. Semineri düzenleyenler bunu reddettiler ve zmir Valisi ne yazılı bir ikayette bulundular. Bununla birlikte, seminere katılan doktorlar hakkında,...eitim çalımasında PKK/KADEK propagandasının yapıldıı; devletin manevi ahsiyetinin tahkir edildii ve güvenlik güçlerine hakaret edildii gerekçesiyle bir hazırlık soruturması açıldı. Sonuç olarak, valilik müfettileri tarafından seminere katılan 42 doktorun ifadesi alındı. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye deki yerel insan hakları örgütlerinden, yaptıkları basın toplantılarına, eylemlere ve gösterilere istisnasız çok sayıda polis memurunun katıldıına dair sayısız ikayetler de almaktadır. Bildirildiine göre, bazı durumlarda polis memurlarının sayısı, bazen katılımcıların ve basının sayısını amaktadır. Bunun, insan hakları savunucularını yıldırmayı ve bakalarını bu tür faaliyetlere katılmaktan caydırmayı amaçladıı iddia edilmektedir. Bu durum, güvenlik görevlilerinin insan haklarını savunan faaliyetleri zanlı ve potansiyel suçlu olarak gördüü inancını da pekitirmektedir. Polis memurları, bir çou izinsiz ama barıçı olan gösteriler ve halka açık toplantılarda güvenlii salama konusunda, alıık olunduu üzere çok az beceri göstermektedir. Ayrıca polis, 29 kence ve Dier Zalimane, nsanlık Dıı, Aaılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu (stanbul Protokolü), ikencenin ve sonuçlarının belgelenmesinde uluslararası çerçeveleri ortaya koyan ilk belgedir da resmi Birlemi Milletler belgesi olarak kabul edilmitir. 14

15 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 15 düzenli olarak göstericilere karı olayla orantılı olmayan bir güç kullanmakta, göstericileri feci ekilde dövmekte, tek tek seçerek kovalamakta ve göstericiler yerde yatarken ya da yakalandıktan sonra da tekmelemeye ve dövmeye devam etmektedir. Bu türden bir çok gösteri insan hakları konusuyla ilgilenenler tarafından düzenlendii için, gösterilerin güvenliinin kaba bir ekilde yapılması, bir anlamda faaliyetleri içinde bu göstericilere gözdaı verilmesi ve taciz edilme olarak görülmelidir. Uluslararası ibirlii ve baı toplama faaliyetleri 11 Ocak 2003 de yürürlüe giren reform paketi, Dernekler Kanunu nun 11. maddesini deitirerek Türk STÖ lerinin uluslararası faaliyetlere katılmadan ya da uluslararası örgütlerin üyesi olmadan önce çileri Bakanlıı nın teklifi ve Dıileri Bakanlıı nın onayından sonra bütün bir Bakanlar Kurulu ndan izin alması zorunluluunu kaldırdı. Bu izin, genel merkezleri yurtdıında bulunan ve Türkiye de ube açmak isteyen örgütler için de gerekiyordu. Mart 2002 de Uluslarası Af Örgütü ne, Türkiye de ube açmak için izin verildii bildirildi. Bu izin daha önce verilmemiti, çünkü önceki hükümetin bazı bakanları aralarında Tarım Bakanı da vardı- izni onaylamayı reddetmiti. Ne var ki, Türk Medeni Kanunu nun 92. maddesi gene de, yabancı derneklerin Türkiye de faaliyet göstermesi ve ube açması için Dıileri Bakanlıı nın onayından sonra çileri Bakanlıı ndan izin alınması gerektiini belirtmektedir. Dernekler Kanunu nun 43. maddesi, yabancı örgüt ve derneklerin üyelerinin Türkiye ye, ancak davet eden dernein genel merkezinin bulunduu yer ile ziyaretçilerin davetli olduu faaliyetlerin yapılacaı yerdeki ilin valisine en az yedi gün önceden bildirimde bulunmak artıyla davet edilebileceini belirtmektedir. Aynı ekilde, yabancı bir örgüt ya da dernein daveti ile yurtdıına giden bir dernek üyesi ya da temsilcisi de yetkililere bildirimde bulunmak zorundadır. Bu bildirimlerde davetin amacı, tarihi, yeri, ilgili örgüt ya da dernein adı ve adresi ile davet edilen ya da faaliyete katılan kiiye ilikin bilgiler yer almalıdır sayılı Uluslararası Nitelikteki Teekküllerin Kurulması Hakkında Kanun da deitirilmemitir. Bu yasa, uluslararası nitelikteki örgütlerin kurulmasına, bu tür uluslararası örgütlerle uluslararası faaliyetler konusunda ibirliine ve uluslararası örgütlerin Türkiye de büro açmasına olanak salamaktadır. Ne var ki, bu yasa gene bu tür giriimlerin çileri Bakanlıı nın teklifi ve Dıileri Bakanlıı nın uygun görmesinden sonra Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasını art komaktadır. Yasanın 2. maddesi...kanunlarımıza veya milli menfaatlerimize uymayan veya kurulu amaçlarıyla badamayan faaliyette bulunduunun anlaılması durumunda bu tür örgütlerin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasına izin vermektedir. Ayrıca bu tür ibirlii ve faaliyetlerin bilimsel ve teknolojik alanlarla sınırlı olması zorunludur. Bu tür bir ibirliine mali ibirlii dahil edilmemitir. Geçmite bu yasa, Türkiye deki insan hakları ihlalleri hususunda Uluslararası Af Örgütü ne bilgi veren kimseleri yargılamak için kullanılmıtır. Yurtdıından fon transferi konusunda Dernekler Kanunu nun 60. maddesi hala yabancı ülkelerdeki örgüt ya da bireylerden para alınmasını çileri Bakanlıı nın iznine tabi tutmaktadır. Bu durum örgütlerin para toplamasını gereksiz yere kısıtlayabilmekte ve çalımalarına sekte vurabilmektedir. Bununla ilgili olarak Avrupa Konseyi nin nsan Haklarından sorumlu Komiseri Alvaro Gil-Robles Türkiye ziyaretiyle ilgili raporunda unları belirtmitir: Hepimiz biliyoruz ki, insan haklarının savunulması, ne yazık ki çounlukla uluslararası mali dayanıma gerektiren bir faaliyettir ve bu tür fonların kaynaı ve kullanımı konusunda tam bir effaflık içinde olunmalıdır. Yetkililerin ülkeye giren fonları izlemek de dahil olmak üzere yurttaların güvenliini koruma görevini yerine getirmesi anlaılır bir ey olsa da, bunu ilgili taraflara olabildiince sıkıntı vermeyecek ekilde yapmanın yolları vardır. Bu durum, Komiser i, Türk yetkililerini derneklerle ilikilerinde mali alanları da kapsayacak ekilde daha fazla yenilikçilik, açıklık ve anlayı göstermeye davet etmesine itmitir Avrupa Konseyi nin nsan Haklarından sorumlu Komiserinin raporu, sf. 15, CommDH (2003) 15, Strasbourg, 19 Aralık

16 16 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama Bu tür bir yaklaım aaıdaki örnekte de görülecei üzere, STÖ lerin baı toplama kapasitesine aır kısıtlamalar getiren ve insan hakları savunucularının çalımalarının önünde engel olarak görülmesi gereken 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu nda deiiklikler içermelidir. 12 Kasım 2003 te bir Uluslararası Af Örgütü delegesi, THV yönetim kurulu üyelerinin yargılandıı davanın Ankara daki ilk durumasına katıldı. Savcılık, THV in internetten yapılan bir çarıyla baı toplayarak 2860 sayılı yasayı ihlal ettiini ileri sürmekteydi. Bundan baka iddianamede, THV in Bakanlar Kurulu ndan izin almaksızın- raporlarını çevirmek ve uluslararası insan hakları gözlemcilerine daıtmak; ve Birlemi Milletler in Yargısız nfazlarla lgili Özel Raportörü, Avrupa Konseyi nin nsan Hakları Komiseri ve öteki insan hakları gözlemcileri ile görümek ve onlara bilgiler vermek suretiyle 2860 sayılı Vakıflar Kanununu ihlal ettii iddia edilmekteydi. Dava devam etmektedir. Mesleki yaptırımlar nsan hakları savunucuları, insan hakları savunucuları olarak çalımalarından dolayı mesleki olarak da hedef alınabilmektedirler. Bu hedef alma meslek örgütlerinin - onları mesleklerinden el çektirme de dahil olmak üzere - getirdii yaptırımlar biçimini alabilir. Örnein, Kasım 2002 de stanbul Barosu, Türkiye Barolar Birlii nin insan hakları savunucusu Eren Keskin in avukatlık ruhsatının bir yıl askıya alınmasına dair tartımalı kararını uygulamaya karar verdi. Bu karar, Eren Keskin in 1995 te Medya Günei gazetesiyle yaptıı bir röportajda Kürdistan kelimesini kullanması nedeniyle 1997 de stanbul daki bir Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından Terörle Mücadele Yasası nın 8. maddesi uyarınca verilen tecil edilmi bir cezadan kaynaklanmıtı. Birlemi Milletler nsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi, insan haklarının gelitirilmesi için çalıan herkes i kapsamaktadır. Bu doal olarak içi haklarını gelitirmek için çalıan sendika üyelerini de içermektedir. Türkiye deki kamu çalıanları öretmenler ve salık çalıanları da dahil olmak üzere- insan hakları faaliyetlerine ya da sendikal çalımalara katıldıkları için ceza olarak bir disiplin cezası alabilir ve bu disiplin cezası uyarınca para cezasına çarptırılabilir, iten atılabilir, iinden geçici olarak uzaklatırılabilir ya da baka yere tayin edilebilirler. Örnein, 7 Eylül 2001 de THV Diyarbakır ubesinin polis tarafından basılmasından sonra, ubede gönüllü olarak çalıan ve ayrıca devletin salık kurumlarında görev yapan Dr. Recai Aldemir ve Dr. Emin Yüksel, disiplin cezası olduu açık olan bir kararla Diyarbakır dan sırasıyla 90 ve 75 kilometre uzakta olan salık görevlerine gönderildi. Dr. Emin Yüksel bu karara itiraz ettikten sonra eski görevine iade edildi fakat Dr. Recai Aldemir bu konuda baarılı olamadı ve ubedeki iini bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra doktorlar hakkında devlet memuru olarak görevlerini kötüye kullanmak tan dava da açıldı, çünkü kamu çalıanlarının mesai saatleri içinde yapılan baskın sırasında doktorların THV merkezinde bulunduu iddia edildi. Oysa THV deki öteki gönüllüler, Dr. Recai Aldemir in baskın sırasında merkezde bulunmadıını belirtmektedirler. Ayrıca doktorların çalıma saatleri öteki kamu çalıanlarından farklıdır, çünkü doktorlar hafta sonu ve gece nöbetlerinde de çalımak zorundadırlar. Buna ramen 6 Aralık 2003 tarihli bir kararla Dr. Recai Aldemir üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza tecil edilirken Dr. Emin Yüksel beraat etti. Örencilerin okuldan uzaklatırılması ya da atılması Sava karıtı faaliyetlerde ya da insan hakları faaliyetlerinde aktif olarak çalıan örenciler, bu faaliyetlerden dolayı üniversitelerinin baskısı altına girebilmektedirler. Protesto gösterilerine ya da baka eylemlere katılmak, bazı örenciler için üniversiteden geçici olarak uzaklatırılmak, hatta atılmakla sonuçlanabilmektedir. Kasım 2001 den sonra binlerce örenci, Kürtçe ders konulması için dilekçe vermekten dolayı gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan onlarcası ikence ve kötü muameleden ikayetçi oldu. Bir çok örenci, yasadıı örgütlere yardım ve yataklık etmek suçuyla mahkemeye çıkmayı beklerken birkaç ay tutuklu kaldı. Bir çok baka örenci bu tür dilekçeleri imzaladıkları için okuldan geçici olarak uzaklatırıldı veya atıldı. 16

17 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama 17 6 Kasım 2003 de bir kaç ehirde üniversite örencileri Yüksek Öretim Kurumu na (YÖK) karı protesto gösterileri düzenledi. Polis memurları Ankara Kızılay Meydanı nda yapılan gösteriye katılanlara dayak attı ve stanbul, Tunceli, Antep ve Hatay daki gösteriler ile 8 Kasım 2003 te zmir de düzenlenen bir gösteride göstericileri daıtmak için aırı güç kullandı. Sonradan bu örenciler, protesto gösterilerine katıldıkları iddiasıyla üniversitelerinden atıldılar ya da geçici olarak uzaklatırıldılar. Örnein, belirtildiine göre Gaziantep Üniversitesi nde örenci olan smail Karak, YÖK e karı protestolara katıldıı ve davul çaldıı için bir sömestr okuldan uzaklatırıldı. Bildirildiine göre, polis memurları 15 ve 19 Ocak 2004 tarihlerinde bu uzaklatırma ve soruturmaları protesto etmek için düzenlenen bir gösteriyi daıtmak için gene aırı güç kullandı ve katılımcıları dövdü. Takip ve dinleme Birçok insan hakları aktivist, farklı güvenlik güçleri mensupları tarafından izlendiklerinden ve düzenli olarak evlerine ya da özel toplantılara giderken takip edildiklerinden ikayet etmektedirler. Bu tür faaliyetler, insan hakları savunucularının bir kısmı üzerinde kukusuz bir kararsızlık yaratmaktadır. Örnein Uluslararası Af Örgütü delegeleri, 2002 ve 2003 yaz aylarında HD nin Siirt ubesi ni ziyaret ettikleri sırada, bir sivil polisin içeriye kimin girdiini gözlemek için ube merkezinin dıında durduunu fark ettiler. HD üyelerine göre bu gözetim sürekli olarak mevcuttu. Aynı ekilde, insan hakları örgütlerinin telefonlarının dinlendii ve hem elektronik hem de yazılı- haberlemenin güvenlik güçleri mensupları tarafından okunduu yolunda yaygın bildirimler vardır. Haberleme konusunda, Eylül ve Ekim 2003 tarihlerinde insan hakları örgütleri, adreslerinin alıcılara pornografik ve hakaret dolu mesajlar göndermekte kullanıldıından ikayet etmeye baladılar. Aleni hakaret ve tehditler nsan hakları örgütlerinin ve aktivistlerinin meru faaliyetlerini alenen suçlayan devlet görevlilerinin ifadeleri ile bu açıklamalardan sonra insan hakları aktivistlerine yapılan saldırı ve tehditler arasında dorudan bir iliki bulunduunu kanıtlamak zor olsa da, Uluslararası Af Örgütü, böylesi açıklamaların bu tür saldırılar için ortam oluturmasından kaygı duymaktadır. Bu açıklamalar insan hakları örgütlerinin halkın gözündeki konumuna da zarar vermektedir. Yetkili konumlarda bulunan kimselerin insan hakları faaliyetlerini karalayan asılsız ya da imalı, lekeleyici açıklamaları, insan hakları konularına karı resmi ve aleni dümanlık havası yaratmakta ve insan hakları savunucularına karı saldırıları sadece haklı bulan deil, arzu bile eden yanlı ve tehlikeli bir kavrayıa yol açabilmektedir. Örnein, ubat 2001 baında Eren Keskin - HD Bakan Yardımcısı olarak görev alanı içinde - HADEP partisinin iki üyesinin kaybolması nı aratırmak üzere, içinde yer aldıı heyetle birlikte güneydouda bulunan ırnak iline balı Silopi ye gitti. 31 Bildirildiine göre bunun hemen ardından ırnak valisi televizyonda,... HD den bu kadın geldi ve her eyi karıtırdı dedi. Bu olaydan sonra Eren Keskin in cep telefonuna, avukatlık bürosuna ve stanbul daki HD bürosuna ölüm tehditleri içeren çok sayıda mesaj geldi. 15 Kasım 2001 de Zeki Genç adlı bir kii yanında bir tabanca, büyük bir bıçak ve bomba olduunu iddia ettii bir paketle (daha sonra bomba olmadıı ortaya çıktı) zorla stanbul ubesine girdi. Havaya ate etti ve orada bulunan herkesi tehdit ederek onların yere yatmasını söyledi. Eren Keskin in de aralarında bulunduu bir grup HD üyesi bir odaya sıınıp barikat kurdular. Öteki üyeler bu davetsiz misafiri yere indirerek silahlarını almayı baardılar. Bildirildiine göre, polis memurlarının çaırıldıktan sonra HD merkezine gelmeleri aırı uzun sürdü. Bu saldırıdan dolayı Zeki Genç aleyhine Beyolu Aır Ceza Mahkemesi nde dava açılmı olmasına ramen, mahkeme 18 Temmuz 2002 de Genç in tahliyesine karar verdi. Bildirildiine göre Zeki Genç u anda kaçaktır. 31 Daha fazla bilgi için bkz., Acil Eylem 26/01, EUR 44/007/2001, ile takip edenler. 17

18 18 Sınırlayıcı yasalar, keyfi uygulama Sonuç ve tavsiyeler Anayasada ve dier bir çok yasada belirtilen ve ifade özgürlüü hakkını sınırlamak için kullanılmaya devam eden geni formülasyonlar, devlet görevlilerinin bu tür yasaları keyfi olarak kötüye kullanmalarını tevik etmektedir. Türkiye deki tüm STÖ lerin faaliyetlerini sınırlayan yönetmeliklerin bolluu, insan hakları savunucularının faaliyetlerini boa çıkarmak isteyen devlet görevlilerine baka bahaneler de sunmaktadır. Bazı durumlarda bu tür yönetmeliklerin uygulanıının tamamen keyfi ve bir ildeki yargıçın, valinin, polis memurlarının kiisel yaklaımlarına balı olduu görülmektedir. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye den ister kiiler ister STÖ ler olarak olsun, insan hakları savunucularına, insan haklarını gelitirmeye ve savunmaya katkıda bulunmalarını salayacak gerekli güvenceleri vermesini ve üyelerinin özgürlüüne ve kiisel güvenliklerine saygı göstermesini talep eder. Uluslararası Af Örgütü bu amaçla Türk hükümetine aaıdaki çarıları yapar: BM nsan Hakları Savunucularını Koruma Bildirgesi nde yer alan ilkelerin, insan haklarının korunması için ulusal yasa ve mekanizmalara tam olarak uyarlanmasını ve tam olarak uygulamaya geçirilmesini salamak; ifade, dernek kurma ve toplantı özgürlüü haklarını ihlal etmekte kullanılabilen yasa ve yönetmeleri deitirmek, düzeltmek ya da yürürlükten kaldırmak. Bunlara, TCK nın 159. maddesi, TCK nın 312/2. maddesi, TCK nın 536. maddesi, 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 2860 sayılı Vakıflar Kanunu ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüleri Kanunu da dahildir; insan haklarına saygıyı gelitirmeye ve insan hakları savunucularını korumaya aleni olarak ve açık bir ekilde söz vermek ve insan hakları savunucularının faaliyetlerinin meruluunu tanımak; polis memurları da dahil olmak üzere devletin her düzeyindeki devlet görevlilerinin insan hakları savunucularının faaliyetlerinin meruluuna saygı duymalarını ve faaliyetlerini engelleme ya da taciz olmadan yürütmelerini mümkün kılmayı salayacak etkin önlemler almak ve hareketlerde bulunmak; uluslararası hukuk ve standartlarla baıntılı olarak uluslararası koruma altında güvenceye alınmı eylemlerden dolayı kimsenin yargılanmamasını salayacak bir bakı açısıyla, ifade, dernek ve toplantı özgürlüü haklarını barıçı bir ekilde kullanmaktan yargılanan insanların bütün süren davalarını acil olarak tekrar gözden geçirmek; insan hakları savunucularına karı açılmı soruturmaları dikkatle izlemek; ve insan haklarını savunmak için yaptıkları meru faaliyetlerini engellemek ya da taciz etmek amacıyla hukuk sistemini (ve/veya idari sistemi) insan hakları savunucularının aleyhine kullanan devlet görevlilerine yaptırım uygulamak için etkin önlemler almak; devlet organlarının ve tek tek devlet görevlilerinin, insan hakları savunucularını koruyan anayasa hükümlerini ve yasaları ihlal ederek ya da bunları aırı geni yorumlayarak insan hakları savunucularına baskı uygulamak için yaratıcı yollar bulmaktan kaçınmalarını salamak; insan hakları savunucularına yönelik saldırı ve tehditleri tam ve dikkatli bir ekilde soruturmak gibi insan hakları savunucularının korunmasına yönelik bütünlüklü programlar oluturmak ve insan hakları savunucularının meru faaliyetler yürütme hakları konusunda güvenlik güçlerinin eitimi de dahil olmak üzere koruyucu önlemler almak; tüm kamu görevlilerinin insan hakları savunucularına karı asılsız iddialardan ya da onların meru faaliyetlerini alenen suçlayan dier açıklamalardan kaçınmalarını salamak için etkin önlemler almak. Bu tür ifadelere açıkça karı çıkılmalı ve bunlardan sorumlu olan kimselere uygun yaptırımlar getirilmelidir. 18

2 Kasım 2011. Sayın Bakan,

2 Kasım 2011. Sayın Bakan, SayınSadullahErgin AdaletBakanı Adres:06659Kızılay,Ankara,Türkiye Faks:+903124193370 E posta:sadullahergin@adalet.gov.tr,iydb@adalet.gov.tr 2Kasım2011 SayınBakan, Yedi uluslarası insan hakları örgütü 1

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık Kamu Hakları Negatif Statü Hakları (Kişi Hakları Koruyucu Haklar) Pozitif Statü Hakları (Sosyal ve Ekonomik Haklar/İsteme Hakları) Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK - Bireyleri devlete karşı koruyan - Devlete,

Detaylı

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU* * Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza

Detaylı

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ Haklarımız, Özgürlüklerimiz 15 temel maddeyi içeren T-şörtler Haklarımız, Özgürlüklerimiz Madde 2 Yaşama hakkı İnsan hakları herkese aittir: her erkeğe, kadına ve çocuğa

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 2-

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 2- ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 2- Değerlendirme Raporu Birey Hak ve Özgürlükleri (I) Yaşam hakkı Kişi dokunulmazlığı Özel yaşamın gizliliği www.tkmm.net 1 2 1. YAŞAM HAKKI Yaşam Hakkı kutsal mı? Toplumun/devletin

Detaylı

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları) 27 Ağustos- 7 Eylül 1990 tarihleri arasında Havana da toplanan Suçların Önlenmesine ve Suçların Islahı üzerine Sekizinci Birleşmiş Milletler Konferansı tarafından kabul edilmiştir. Dünya halkları, Birleşmiş

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu. AVUKAT HATİCE CAN Av.haticecan@hotmail.com Atatürk cad. 18/1 Antakya 0.326.2157903-2134391 AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA FETHİYE DOSYA NO : 2011/ 28 KATILAN : B. S. KATILMA İSTEYEN Türkiye Barolar

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete tarih/sayı: /25526 Esas Sayısı : 2004/52 Karar Sayısı : 2004/94 Karar Günü :13.7.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete tarih/sayı: /25526 Esas Sayısı : 2004/52 Karar Sayısı : 2004/94 Karar Günü :13.7. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Resmi Gazete tarih/sayı: 18.07.2004/25526 Esas Sayısı : 2004/52 Karar Sayısı : 2004/94 Karar Günü :13.7.2004 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Danıştay Onuncu Dairesi İTİRAZIN KONUSU: 6.10.1983

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG. COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG 13 Ekim 2009 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI 1 Nasıl bir anayasa yapım süreci? Maddeleri değil ilkeleri temel alan Ayırıcı değil birleştirici Uzlaşmaya zorlamayan Uzlaşmazlık alanlarını ihmal etmeyen Mutabakatı değil ortak

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER. Genel Kurul GENEL KURUL KARARI. [Üçüncü Komite raporu üzerine (A/53/625/Add.2)]

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER. Genel Kurul GENEL KURUL KARARI. [Üçüncü Komite raporu üzerine (A/53/625/Add.2)] BİRLEŞMİŞ MİLLETLER A Genel Kurul Dağıtım GENEL A/RES/53/144 8 Mart 1999 Elli üçüncü oturum Gündem maddesi 110 (b) GENEL KURUL KARARI [Üçüncü Komite raporu üzerine (A/53/625/Add.2)] 53/144. Evrensel Olarak

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

Trans Olmak Suç Değildir!

Trans Olmak Suç Değildir! Trans Olmak Suç Değildir! Anayasa ya göre herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİMİZ (TCBMM Başkanlığı na iletilmek üzere hazırlanmıştır) 31.12.2011 İletişim: I. Anafartalar Mah. Vakıf İş Hanı Kat:3 No:

Detaylı

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir. 688 Sıra Sayılı Kanun uyarınca, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların

Detaylı

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu 2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu YAŞAM HAKKI ĐHLALLERĐ Yargısız Đnfazlar 44 914 Toplumsal Gösterilere Müdahalede Aşırı Güç Kullanımı 12 869 Dur ihtarı na Uymama ve Silah Kullanma Yetkisinin

Detaylı

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI Amaç ve Kapsam TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI Madde 1 Bu Esasların amacı, aracı kurulu, portföy yönetim irketi, yatırım fonu, yatırım ortaklıı (menkul kıymetler, gayrimenkul

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

BÜLTEN Tarih: 02.05.2008

BÜLTEN Tarih: 02.05.2008 Kültür Mah. 1375 Sk. No:25 Cumhuruiyet hanı K:5 35210 Alsancak - zmir-turkey Tel : + 90 232 464 16 16.. Fax: + 90 232 421 71 92. e-mail : info@psdisticaret.com..tr BÜLTEN Tarih: 02.05.2008 SAYI :2008-036

Detaylı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

! #$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) ! %2.* ) 3.%$&(' 01 0 4 *) / )/ ( +) ) ( ) ! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )! )! ) 1 87 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Teblii Resmi Gazete Sayısı 27737 Resmi

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ELĞAY TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 18992/03) KARAR STRAZBURG 20 Ocak 2009 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: Sanık. 30/08/2014 tarihinde emniyet görevlileri tarafından yapılan üst aramasında uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ele geçirildiği, ekspertiz raporu uyarınca ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliğine

Detaylı

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 19 EKİM 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi

Detaylı

2008 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU

2008 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU 2008 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU YAġAM HAKKI ĠHLALLERĠ ÖLÜ YARALI YARGISIZ ĠNFAZ Dur İhtarına Uymadıkları Gerekçesiyle Güvenlik Güçleri Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar ve Silah 33 45

Detaylı

VETERİNER HEKİMLİĞİ MESLEĞİNİN İCRASINA, TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ İLE ODALARININ TEŞEKKÜL TARZINA VE GÖRECEĞİ

VETERİNER HEKİMLİĞİ MESLEĞİNİN İCRASINA, TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ İLE ODALARININ TEŞEKKÜL TARZINA VE GÖRECEĞİ VETERİNER HEKİMLİĞİ MESLEĞİNİN İCRASINA, TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ İLE ODALARININ TEŞEKKÜL TARZINA VE GÖRECEĞİ İŞLERE DAİR KANUN Kanun Numarası : 6343 Kabul Tarihi : 9/3/1954 Yayımlandığı RG Tarih:

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2011/6627 Karar No : 2015/4677

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2011/6627 Karar No : 2015/4677 Anahtar Sözcükler: Sendikal örgütlenme, disiplin cezası, ifade özgürlüğü Özeti: Sendikal örgütlenmelerin; özellikle üyelerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi yada haklarının korunması yada elde edilmesine

Detaylı

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Güneş GÜRSELER * Hiçbir planlama yapılmadan birbiri ardına açılan hukuk fakültelerinin yılda ortalama

Detaylı

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Esas Sayısı : 2015/109 Karar Sayısı : 2016/28 1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde

Detaylı

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA OSMAN KAVALA DOSYASI Osman Kavala, Kavala Holding ve Anadolu Kültür ün Yönetim Kurulu Başkanı, Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, DANIŞTAY - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ - ANAYASA MAHKEMESİ

Detaylı

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku

Detaylı

!"# # $!% & $ % #'' ! " #! " $ !" #$!!%& " %(% #)* $+, -.-/ &' # $ ' (&&! " % (% # )* $+,.0/ ( )***(* +( ( (,, ( -.(( ( ( (

!# # $!% & $ % #'' !  #!  $ ! #$!!%&  %(% #)* $+, -.-/ &' # $ ' (&&!  % (% # )* $+,.0/ ( )***(* +( ( (,, ( -.(( ( ( ( !"# # $!% & $ % #''! " #! " $!" #$!!%& " %(% #)* $+, -.-/ &' # $ ' (&&! " % (% # )* $+,.0/ ( )***(* +( ( (,, ( -.(( ( ( ( / 0 ( / " 0,.( / & 1 ( / 2 +( / 4., ( /! 5,( (* *,. / 1 ' 7 " & 6+1(( / 8** ((

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI MADDE 1 01/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüe

Detaylı

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 23 OCAK 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri T#'C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ ESAS NO î 1988/37 KARAR NO î 1988/38 ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan sanıkların askerî cezaevinde işledikleri suça ait davanın,aynı

Detaylı

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI Priştine, 31 Ekim 2012 Nr. Ref.: MMP 304/12 ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI Başvuru No: KO 61/12 Kosova Cumhuriyeti Meclis Başkanı tarafından 22 Haziran 2012 tarihinde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15329 Karar No. 2013/8585 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/1 5510 S. SGK/101 5510 SAYILI YASANIN YÜRÜLÜĞÜNDEN ÖNCE MEMUR VE İŞTİRAKÇİ OLANLARIN

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2009/16 Karar Sayısı : 2009/46 Karar Günü : 12.3.2009 İTİRAZ

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Satın Alma

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni,

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni, TÜREV ARAÇLAR RSK BLDRM FORMU (Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. nezdindeki ilemlere ilikindir) Önemli Açıklama: Vadeli lem ve Opsiyon Borsası nezdinde yapacaınız alım-satım ilemleri sonucunda kar elde

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKINA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE I. HAK...5 İNSAN HAKLARI...7 I

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 01 KASIM 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Bülent Gürel (Üsküdar Hakimi) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları

İÇİNDEKİLER. A. Bülent Gürel (Üsküdar Hakimi) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları OLAYLAR TBB Olağan Genel Kurulu Toplandı Baro Genel Kurulu Toplantısı Başkanın Açış Konuşması ve Kararlar Anayasa Mahkemesi Madenler Hakkındaki Yasanın İptali İstemini Reddetti Vergiler Temyiz Komisyonu

Detaylı

Türkiye. İfade, Örgütlenme ve Toplanma Özgürlüğü

Türkiye. İfade, Örgütlenme ve Toplanma Özgürlüğü Ocak 2009 ülke raporu Türkiye 2008 yılında yaşanan ağır bir siyasi kriz nedeniyle yılın büyük bir bölümünde insan hakları reformları kesintiye uğradı. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Temmuz

Detaylı

Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler Hazýrlayan Ebru Özberk T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü Ekim 2008 Bu kitabýn basým, yayýn,

Detaylı

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı 1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı 4.İnternet Yayıncılığı ve Yasal Düzenlemeler 5.Medyada Cezai Sorumluluk 6.Medyada

Detaylı

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL Amaç Madde 1: Bu Yönetmeliin amacı; meslekteki bilimsel, teknolojik gelimelerle ve uygulama alanları ile ilgili olarak Üye Mühendislere verilecek

Detaylı

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kamu kurum ve kuruluşları ile iktisadî, ticarî ve malî sektörlerde üretim, tüketim ve hizmet

Detaylı

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Giriş 1 Hukukumuzda 1950 yılından bu yana uygulanmakta olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ( Mülga Kanun ) 25 Ekim 2017 tarihinde yürürlükten kaldırılmış

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASAL ÇERÇEVE I. ANAYASA VE ANAYASACILIK...1 II. ANAYASACILIK TARİHİNDE İLETİŞİM...3 A. Batı Tarihi...3 1. Magna Carta Libertatum...4 2. Petition

Detaylı

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG 30 Kasım 2006 OLAYLAR Başvuran Nezir Künkül 1949 doğumlu bir Türk

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE V İCRA TEŞKİLATI İCRA TEŞKİLATI İcra Teşkilatı Cebrî icra, bir hakkın devlet eliyle zorla uygulanması, yerine

Detaylı

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM MASUMIYET KARINESININ KONUSU I. SUÇ KAVR AMININ

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG 20 Ekim 2005 İşbu karar AİHS nin 44 2. maddesinde

Detaylı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG Mart - 2014 YASAL DÜZENLEMELER KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VE İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI

YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XXI GİRİŞ VE YÖNTEM I.

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Yargı nedir? Türk hukukunda yargının bölümleri Anayasa Yargısı İdari Yargı Adli Yargı TEMEL HUKUK YARGI Yargı, devletin hukuk

Detaylı

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 21 Ekim 2013 Nr. ref.: RK484/13 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: 135 /12 Svetozar Nikolić Kosova Yüksek Mahkemesi nin Rev. No: 36/2010 sayı ve 12 Eylül 20 12 tarihli kararı hakkında anayasal

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ 215 DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 25 Kasım 1981 tarihli ve 36/55 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

İdari Yargının Geleceği

İdari Yargının Geleceği İdari Yargının Geleceği Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ* * Ankara Barosu. İdari Yargının Geleceği / SİRKECİOĞLU DÖNMEZ Ülkemiz Hukuk Fakültelerinde iki Ana Bilim dalı vardır: Özel Hukuk ve Kamu Hukuku. Özel

Detaylı

! "!! # $ % &'( )#!* )%" +!! $ %! + ')!

! !! # $ % &'( )#!* )% +!! $ %! + ')! ! "!! # $ % &'( )#!* )%" +!! $ %! + ')! &( '!#,-.! /,! 0 + # ' #! * #! 0 #! 0! ) '! '1# + $ # )' * #! 0!! #! 0! "! '!% # #! 0 " 2 3) # ' $ 4!# ) '.*,5 '# 0! )'* $ $! 6 )' '+ " 7 ) 2#!3)# ' $ 4!# '#"'1

Detaylı

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER İnfaz hukukunun temel ilkeleri, İnfaz hukukunun diğer hukuk dalları ile ilişkisi, Uluslararası hukukta infaz hukuku, İnfaz sistemleri, Ülkemizde bulunan ceza infaz kurumları İNFAZA İLİŞKİN EVRENSEL İLKELER

Detaylı

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ I. İNSAN HAKLARI KAVRAMI 3 II. İNSAN HAKLARININ ULUSLARARASI DÜZEYDE KORUNMASI 4 1. Birleşmiş Milletler Örgütü 4 2. İkinci Dünya

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ? MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ? Bilindiği gibi Dr. Ersin Aslan ın, bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin birinci yılı yaklaşıyor.

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI İDARİ YARGININ GÖREV ALANININ ÖLÇÜTÜ Uyuşmazlığın idari işlevden kaynaklanması

Detaylı

! "#$%& " !"# "# $ % &' ()%%*+,#-.,# % /# #0/.0&/ 1 %. '%% & &%%'% /!2!0 #

! #$%&  !# # $ % &' ()%%*+,#-.,# % /# #0/.0&/ 1 %. '%% & &%%'% /!2!0 # ! "#$%& " '(! "#$%& "!"#!"# "# $ % &' ()%%*+,#-.,# % /# #0/.0&/ 1 %. '%% & &%%'% /!2!0 # )*+ $, "- (.,/ 0..1)2#$,# &%& 0! #. # #. &&/& %# -$ 1. $.1 3 - ' # % # 1/% & & 2%% &#&&% '% /!2% &%&& #,# '%' #

Detaylı

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu: Davacı şirket tarafından defter ve belgeler ile aylık ücret bordrolarının kanuna uygun düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanunun 102/l-e-4ve 5. maddelerine istinaden şirket adına kesilen toplam 3.064,50

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no. 21521/06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no. 21521/06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG. COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no. 21521/06 ve 48581/07 KARAR STRAZBURG 7 Aralık 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Önlenmesİ ve Bunlarla Mücadeleye İlİşkİn Avrupa Konseyİ Sözleşmesİ İstanbul Sözleşmesi Korkudan uzak Şİddetten uzak BU SÖZLEŞMENİN AMACI Avrupa Konseyi nin, kadınlara

Detaylı

DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL

DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL Tel: 0216 492 0504, 0216 532 7545 Faks: 0216 532 7545 freex@superonline.com www.antenna-tr.org "Düşünce Özgürlüğü için 5. İstanbul

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR... XI GİRİŞ...1 1. İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN KURUMSAL TEMELLERI VE

Detaylı

AVRUPA KONSEYĐ BAKANLAR KONSEYĐ

AVRUPA KONSEYĐ BAKANLAR KONSEYĐ AVRUPA KONSEYĐ BAKANLAR KONSEYĐ Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi: Hâkimlerin Bağımsızlığı, Etkinliği Ve Rolü Hakkında Üye Devletlere Yönelik R (94) 12 Sayılı Tavsiye Kararı (Bakanlar Komitesince, Bakan

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÖLÜNÇ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 47695/09) KARAR STRAZBURG 20 Eylül 2011 İşbu karar nihai olup

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ETEM KARAGÖZ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 32008/05) KARAR STRAZBURG 15 Eylül 2009 İşbu karar AİHS

Detaylı

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Hakkında Danıştay 11.Daire nin Esas No 2013/1812 Sayılı Kararı ve Yürütmeyi Durdurma Kararına

Detaylı