İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ.1 GENEL BİLGİLER.3 ARTER ANATOMİSİ VE HİSTOLOJİSİ.3 VASKÜLER HASAR VE VASKÜLER REMODELİNG.4 MATRİKS METALLOPROTEİNAZLAR.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ.1 GENEL BİLGİLER.3 ARTER ANATOMİSİ VE HİSTOLOJİSİ.3 VASKÜLER HASAR VE VASKÜLER REMODELİNG.4 MATRİKS METALLOPROTEİNAZLAR."

Transkript

1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ...1 GENEL BİLGİLER...3 ARTER ANATOMİSİ VE HİSTOLOJİSİ...3 VASKÜLER HASAR VE VASKÜLER REMODELİNG...4 MATRİKS METALLOPROTEİNAZLAR...6 TETRASİKLİNLER...10 GEREÇ VE YÖNTEMLER...13 BULGULAR...19 TARTIŞMA...23 SONUÇLAR...26 ÖZET...27 İNGİLİZCE ÖZET...28 KAYNAKLAR...29 EKLER...34

2 SİMGE VE KISALTMALAR ECM : Extracellular matrix HE : Haematoxylin eosin IL-1 : Interleukin-1 mrna : Messenger ribonucleic acid MMP : Matrix metalloproteinase MT-MMP : Membrane-type matrix metalloproteinase PAI : Plasminogen activator inhibitor PDGF : Platelet derived growth factor SMA : Smooth muscle actin TGF-β : Transforming growth factor-β TIMP : Tissue inhibitor matrix metalloproteinase TNF-α : Tumor necrosis factor-α TPA : Tissue-type plasminogen activator upa : Urokinase plasminogen activator VDKH : Vasküler düz kas hücresi

3 GİRİŞ VE AMAÇ Mikrocerrahi yöntemlerinin gelişmesi ile giyotin tarzında düzgün kesilmiş ampute ekstremitenin %90-95 oranında başarıyla replantasyonu mümkündür. Ancak ezilme tarzı yaralanmalarda başarı şansı ezilme mekanizmasına bağlı olarak düşmekte ve amputasyona sıklıkla başvurulmaktadır. Ezilmenin tüm ekstremiteyi kapsamadığı ancak damar pedikülünde ağır hasar yaptığı nisbeten hafif durumlarda, ezilen damar bölümü eksizyonu ve anastomoz sayısını ikiye katlayan arter ve ven grefti uygulanmasının sonuçları arzu edilen başarıya ulaşmayı engellemektedir. Arteriyel yaralanma sonrası endoteliyal hasar oluşur. Endotelyum hasarı sonrası trombozis, vasküler düz kas hücresi (VDKH) migrasyonu, proliferasyonu ve neointimal formasyon artışı görülür (1). Bu süreçler sıklıkla damar oklüzyonu ve stenozuna yol açar. Transplante edilmiş veya replante edilmiş dokuların yaşayabilirliğini artırmak için mikrovasküler anastomozdan sonra endotelyal hücre tabakasının hızlı ve iyi rejenerasyonunu sağlamak için bu süreçler klinik olarak önemlidir (2). Tetrasiklinler bakteriyel protein sentezini inhibe ederek antibiyotik olarak etki gösteren ilaçlar olarak bilinirler. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar tetrasiklinlerin birçok hücresel fonksiyonu etkileyen pluripotent ilaçlar olduğunu göstermiştir. Doksisiklin ve diğer tetrasiklin türevleri matriks metalloproteinaz (MMP) inhibisyonu ile damar intima kalınlaşmasını azalttığı, aortik anevrizma, periodontal hastalıkta ve artritisde doku yıkımını azalttığı, tümör hücre invazyonu, tümör metastazı ve tümör angiogenezisi inhibe ettiği gösterilmiştir. İn vitro olarak osteosarkom ve endotelyal hücre proliferasyonunu inhibe ettiği, meme karsinom hücreleri, osteosarkom hücreleri ve makrofajlarda apoptozise neden olduğu 1

4 ve kondrositlerin matriks sentezini azalttığı gösterilmiştir. Tetrasiklinler aynı zamanda nötrofiller üzerinden reperfüzyon hasarını önlediği gösterilmiştir (3). Doksisiklinin birçok hücresel fonksiyonu etkilemesi nedeniye araştırmacılar tarafından ilgi çekici bir ilaç olmuştur. Doksisiklin preparatları ucuz maliyetli olması nedeniyle ekonomik bir seçenektir. Literatürde doksisiklinin mikrocerrahi uygulaması ve anastomoz hattına etkisi ile ilgili herhangi bir çalışma yoktur. Bu çalışmada ezilme tipi hasar oluşturulduktan sonra anastomoz yapılan bir arterde doksisiklinin intimal kalınlaşma üzerine etkisinin araştırılması planlandı. 2

5 GENEL BİLGİLER ARTER ANATOMİSİ VE HİSTOLOJİSİ Arterler çaplarına göre büyük boy, orta boy ve küçük boy arterler olmak üzere üç tip gösterirler; ayrıca, histolojik yapılarına göre de, hakim doku elementleri bakımından, elastik tip (büyük boy arterler) ve müsküler tip (orta ve küçük tip arterler) olarak iki gruba ayrılır (4). Arter duvarı temel olarak lümenden dışa doğru tunika intima, tunika media ve tunika adventisya olmak üzere 3 tabakadan meydana gelir (Şekil1). Bağ doku Eksternal elastik membran Düz kas hücreleri İnternal elastik membran Endotel ADVENTİSYA MEDİA İNTİMA Şekil 1. Arter duvarı yapısı (4) 3

6 Çapları en büyük olan büyük boy arterlerde elastik doku çoğunlukta olup Aorta, A. Pulmonalis ve A. Carotis communis gibi çapları 7 mm in üstünde olan arterleri kapsar. İntimal tabaka tek katlı yassı hücrelerden oluşan endotelyum ile bunun altında ince bir subendoteliyal tabakadan oluşur. Çapı çok geniş olmayan büyük boy arterlerde subendotelyal tabakanın elastik lifleri yoğunlaşarak ince pencereli elastik bir memran olan membrana elastika internayı oluşturur. Media tabakası duvarın en geniş tabakasını oluşturur. Esas yapı sayıları arasında değişen konsantrik elastik lamellerden oluşmuştur. Bu nedenle bu arterlere elastik tip arter denilir. Tunika medianın dış sınırında membrana elastika eksterna görülmez. Elastik liflerin arasını kollagen lifler,bağ dokusu elamanları doldurur. Az sayıda düz kas hücreleri de bulunur. Adventisya tabakası oldukça ince olup gevşek bağ dokusundan yapılmıştır. Kesin bir sınır yapmaksızın çevre bağ dokusu ile karışır. Kollajen lifler arasında az miktarda elastik lifler, düz kas hücreleri bulunur ayrıca vasa vasorum ve vasomotor sinirlere de rastlanılır. Orta boy arterler (müsküler tip arter) çapları mm arasındaki arterlerdir. İntimal tabaka endotel ve subendotelyal tabakadan oluşur. Media tabakası orta boy arterlerin en kalın tabakası olup bir çok sirküler seyreden düz kas hücre tabakalarından oluşmuştur. Düz kas hücreleri arasında kollajen lifler ve ince elastik lif ağları bulunur. Media ve adventisya tabakası arasında eksternal elastik membran bulunur. Adventisya tabakası gevşek bağ dokusu içerir ve oldukça kalındır. Bu yapı içerisinde vasa vasorum ile vasomotor sinirler bulunur. Adventisya tabakasının belirli bir sınırı olmayıp komşu yapıların bağ dokusu ile karışırlar. Küçük boy arterler histolojik olarak orta boy arter yapısındadır. Arterioller prekapiller arterler olup çapları µm dir. Düzenli ve sirküler 1 veya 2 tabaka halindeki düz kas hücreleri medialarını oluşturur (5). VASKÜLER HASAR VE VASKÜLER REMODELİNG Vasküler yaralanma sonrası endotelyum hasarı oluşur. Endotel hasarı vasküler travma, mikrovasküler transplantasyon ve rekonstrüktif cerrahide replantasyon sonrasında, hemodinamik bozukluklar, inflamasyon ve oksidatif stresden sonra görülür (2). Vasküler remodeling kan damarlarının onarımı esnasında, kompozisyon ve/veya ebatındaki değişiklikler olarak tanımlanır. Vasküler remodeling için damar duvarı ekstrasellüler matriks (ECM) yapı iskelesinin degradasyonu ve reorganizasyonu gereklidir (6). 4

7 Endotelyum hasarı sonrası trombozis, VDKH proliferasyonu ve neointimal formasyon artışı görülür. Bu süreçler, damar oklüzyonu ve stenozuna yol açmalarından dolayı klinik olarak önem kazanırlar. Bu yüzden transplante edilmiş veya replante edilmiş dokuların yaşayabilirliğini artırmak için mikrovasküler anostomozdan sonra endotelyal hücre tabakasının hızlı ve iyi rejenerasyonunu sağlamak gerekir (2). Hasara yanıt olarak damar duvarı remodelingi, VDKH proliferasyonu, migrasyonunu, apoptozisi ve matriks metalloproteinazların aracılık ettiği ECM deki değişiklikleri kapsar (7-9). Arteriyel duvarın en önemli hücresel bileşeni VDKH lardır. VDKH ların ana fonksiyonu uygun vasküler tonu sağlamak ve damar duvarı ekstrasellüler yapı iskelesini üretmektir. VDKH lar aynı zamanda vasküler müdahaleler tarafından indüklenen veya doğal olarak görülen intimal lezyon oluşumlarını içine alan vasküler patolojilerin ana düzenleyicisidirler. Migrasyon, proliferasyon ve sonrasında ECM üretimi,vdkh dan zengin intimal oluşuma yol açar, bu da arteriyel lümeni oklüze eder (10). Hasarlandırılmış rat arterlerinde neointimal lezyon oluşumunda intima içine VDKH migrasyonunun kritik bir öneme sahip olduğu görülmüştür (1,11). İlk çalışmalar plasminojen aktivatörlerinin rolleri ve VDKH migrasyonu için gerekli proteaz olarak plasmin oluşumu üzerine odaklanmışken son çalışmalar neointimal oluşumda gerekli proteaz olarak MMP ler üzerine yoğunlaşmıştır (11,12). Matriks içinde VDKH ların migrasyonu için basal membran ve elastik laminayı içeren çeşitli bileşenlerinin yıkımı gereklidir, fakat VDKH ların proteolitik özellikleri hakkında bilinenler azdır. VDKH doku tipi plasminojen aktivatörü (TPA) ve urokinaz plasminojen aktivatörü (upa) için mrna salgılar ve TPA aktivitesinin artması ile VDKH ların intima içine migrasyonunun gerçekleşir (13). Tranexamic asid, plasminojen aktivatör inhibisyonu etkisi ile VDKH ların intima içine migrasyonunu inhibe ettiği gösterilmiştir (14). Plasminojen aktivatörleri plasminojenin plasmine dönüşümünü katalizler. Bunun sonucu olarak bazı matriks molekülleri degrade olur ve konnektif doku yıkımı ve remodelingini sağlayan MMP ler aktive olabilir. Proteolitik kaskadın aktivasyonu ile hemen hemen tüm vasküler ekstrasellüler matriks bileşenleri degrade olur. Kan damarı duvarı matriksi elastin, tip I ve tip III kollagen, proteoglikanlar, basal membran altındaki endotel hücreleri ve vasküler düz kas hücrelerinin çevresi tip IV kollagen, laminin ve fibronektin içerir. Düz kas hücre migrasyonunda proteolitik aktivite önemli bir mekanizmadır. Proteolitik aktivitelerinden 5

8 dolayı MMP enzimlerinin vasküler remodelinge katkıları günümüzün ilgi çekici konuları olmuştur (1). Vasküler düz kas hücreleri normal kan damarı ve kültürlerde temel olarak pro-mmp- 2 leri ve MMP-9 dahil diğer MMP leri üretir (10). Arterler yaralanmadan sonra ilk saatlerden itibaren MMP-9 salgılar, MMP-9 salgılanmasına MMP-2 aktivasyonundaki artış da eşlik eder (1). Rat vasküler hasar modellerinde metalloproteinaz doku inhibitörü-1 (TIMP-1) ve sentetik MMP inhibitörleri ile MMP inhisyonunu sonucu VDKH migrasyonunu ve ardından oluşan intimal hiperplazi azalmıştır (7,15). Matriks metalloproteinazlar, özellikle MMP-2 ve MMP-9 gelatinazlar, VDKH migrasyonundan sorumludurlar ve in vivo vasküler lezyonlarda intimal kalınlaşmaya katkıda bulunurlar (16,17). Rat karotid arter hasarı oluşturularak yapılan çalışmalar, hasara yanıt olarak VDKH ların aşırı MMP-9 salgıladığını ve bunun sonucu olarak da ECM de azalma ve VDKH migrasyonunda artış olduğunu ortaya koymuştur (8). Metalloproteinaz doku inhibitörlerinin viral transdüksiyon kullanılarak yapılan araştırmalarda TIMP-1 ekspressiyonunun MMP-9 un doğal inhibitörü olduğunu ve rat karotid arteri balon hasarından sonra iv vivo neointimal hiperplazi oluşumunu ve in vitro VDKH migrasyonunu azalttığı gösterilmiştir (15,18). MMP-2 nin spesifik inhibitörü TIMP-2 nin overekspressiyonu in vitro basal membran içine VDKH invazyonunu ve aynı zamanda balon katater ile hasarlandırılmış rat karotid arterinde neointimal oluşumu inhibe ettiği gösterilmiştir (19). TIMP-1,-2 ve 3 in vitro VDKH davranışlarını değiştirdiği ve bu üç TIMP nin hücre migrasyon inhibisyonunda MMP den bağımsız etkilerinin de olduğu saptanmıştır (20). Çeşitli tedavilerin inhibitör etkileri, örneğin; deksametazon (21), doksisiklin (22), kateşin (23) in vitro VDKH migrasyonunda ve in vivo intimal hiperplazide genel MMP inhibisyonu yaptığı gösterilmiştir. MMP-9 gen delesyonu yapılan ratlar ile yapılan çalışmalarda VDKH migrasyonunun ve neointimal hiperplazinin belirgin olarak azaldığı görülmüştür (10). MATRİKS METALLOPROTEİNAZLAR Matriks metalloproteinazlar aynı zamanda matriksin ler olarak da isimlendirilir. MMP ler ECM nin çeşitli komponentlerini degrade edebilme yeteneğine sahip çinko (Zn +2 ) içeren endopeptidaz grubu proteazlardır. Omurgalılarda 20 nin üzerinde MMP tanımlanmıştır (Tablo 1) (24). MMP lerin hepsi latent proenzimler olarak üretilir ve aktive olmaları için 6

9 proteolitik işlemlerden geçmiş olmaları gerekir (25-27). Tablo 1. Omurgalılarda tanımlanmış bazı MMP ler (24). Matrilysinler Kollagenazlar Stromelysinler Gelatinazlar Membran-tipi MMP ler Matrilysin (MMP-7) Matrilysin-2 (MMP-26) Kollagenaz-1 (MMP-1) Kollagenaz-1 (MMP-8) Kollagenaz-1 (MMP-13) Stromelysin-1 (MMP-3) Stromelysin-2 (MMP-10) Metalloelastaz (MMP-12) Stromelysin-3 (MMP-11) Gelatinaz-A (MMP-2) Gelatinaz-B (MMP-9) MT1-MMP (MMP-14) MT2-MMP (MMP-15) MT3-MMP (MMP-16) MT4-MMP (MMP-17) MT5-MMP (MMP-24) MT6-MMP (MMP-25) Matriks metalloproteinazlar yapısal ve/veya substrat spesifitelerine göre kendi içlerinde en az 5 alt gruba ayrılır. MMP lerin en basit yapısal alt sınıfı matrilysindir ve bir sinyal peptid, bir propeptid domain ve çinko bağlayıcı alanı kapsayan katalitik domainden oluşur (25). Kollagenazlar ek olarak, tip I, II, III ve diğer fibriler kollagenlerin doğal sarmal yapılarını degrade eden, prolinden zengin menteşe bölgesi vasıtasıyla katalitik domaine bağlanmış basit hemopexin benzeri domain içeren küçük domain yapılarını bulundururlar (28,29). Stromelysinler kollagenazlara benzer yapısal domainlere sahiptir fakat matrilysinler gibi geniş substrat spesifitesine sahiptir ve proteoglikanlar, fibronektin ve laminini kapsayan çoğu ECM proteinlerini degrade eder (29). Gelatinazlar katalitik domainleri içinde fibronektin tip-ii nin üç kez tekrarını içeren ek bir bölge içerir. Bu onlara gelatin ve aynı zamanda tip-iv, V, VII ve X kollagen, fibronektin ve laminini degrade etmek için bir üstünlük sağlar (28-30). MMP lerin beşinci büyük alt grubu membran tipi MMP lerdir (MT-MMP). Bu MMP ler glikozilfosfatidilinositol tutunma noktaları veya C-terminal transmembran domainleri vasıtasıyla hücre yüzeyine tutunur ve diğer ECM substratları kadar gelatin, fibronektin ve aggrecan ı degrade eder (29). 7

10 Tüm MMP ler öncül enzimler olarak sentezlenir ve çoğu inaktif pro-mmp ler olarak salınırlar. MMP lerin katalitik domainleri enzim aktivetesinin açığa çıkması ve stabilitesi için gerekli ek bir yapısal Zn +2 ve iki üç adet kalsiyum (Ca +2 ) iyonu içerir (24). Katalitik domainler tek başlarına diğer substratlara karşı proteolitik aktiviteyi sağlarken, hemopeksin domaini kollagenazların üçlü sarmal intersitisyel kollagenleri toplaması için kesin bir gerekliliktir. Katalitik ve hemopeksin domainleri bağlayan prolinden zengin bağlayıcı peptidin fonksiyonu bilinmemekle birlikte moleküler modele dayanarak üçlü sarmal kollagenle etkileştiği varsayılır (24). Matriks metalloproteinazlar bir kez aktive oldukları zaman bütün ECM komponetlerini tamamiyle degrade edebilirler, bu yüzden bu enzimlerin aktivitesi sıkı kontrol altında tutulur. Bu kontrol mekanizması üç seviyede çalışır; transkripsiyon, latent proenzimlerin aktivasyonu ve proteolitik aktivitenin inhibisyonudur (Şekil 2) (31). Ekstrasellüler matriks morfogenez ve gelişim esnasında gerekli olan hücresel çevre oluşumu için önemli makromoleküllerdir (27). ECM nin yıkımı, embriyonik gelişim, morfogenez, üreme ve dokuların resorbsiyonu ve remodelingi için gereklidir. MMP lerin bu süreçlerde asıl rolü oynadığı düşünülmektedir. MMP ler pek çok normal biyolojik sürece (embriyonik gelişim, blastokist implantasyonu, organ morfogenezi, sinir büyümesi, ovülasyon, servikal dilatasyon, doğum sonrası uterus involüsyonu, endometrial siklus, saç folükülü döngüsü, kemik remodelingi, yara iyileşmesi, angiogenez apopitoz vb) ve patolojik sürece (artrit, kanser, kardiyovasküler hastalık, nefrit, nörolojik hastalık, kan-beyin bariyerinin yıkımı, periodontal hastalık, cilt ülserasyonu, gastrik ülser, korneal ülserasyon, karaciğer fibrozisi, amfizem, fibrotik akciğer hastalığı vb) katılır. MMP lerin asıl işlevi çoğu hastalığın progresyonu ve doku resobsiyonu sırasında ECM nin uzaklaştırılması olsa da MMP ler ayrıca, ECM makromoleküllerini proteolizise uğratarak biyolojik fonksiyonlarını değiştirebilmesi de dikkat çekicidir (24). 8

11 Pozitif etkiler Negatif etkiler IL-1, TNFα PDGF, Phorbol TNF α Aktivasyonu PAI-1 PAI-2 upa,/plasmin MT-MMP Pozitif feedback MPP GENLERİ TRANSKRİPSİYON ZİMOGENLER Pro-Stromelysin Pro-Gelatinaz A Pro-Gelatinaz B Pro-Kollagenaz AKTİVASYON AKTİF ENZİMLER Stromelysin Gelatinaz A Gelatinaz B Kollagenaz TGFβ Reinoid Heparin Kortikosteroidler TIMP GENLERİ TIMP1,2,3 TIMP1,2 Tetrasiklinler Antrasiklinler Sentetik inhibitörler Ekstrasellüler Matriks PROTEOLİZİS Düşük molekül ağırlıklı peptitler Şekil 2. Metalloproteinazların kontrol mekanizması (31). 9

12 TETRASİKLİNLER Streptomyces aureofaciens den 1948 de izole edilen tetrasiklinler grubundan ilk antibiyotik olan klortetrasiklinin bulunmasından sonra, 1953 de klortetrasiklinin dehalojenizasyonu ile tetrasiklinler izole edilerek tedaviye sokulmuştur. Diğer streptomyces türlerininden izolasyonla ya da yarı sentetik yolla değişik tetrasiklin türevleri elde edilmiştir. I. Kuşak tetrasiklinler (Orta yarı ömürlüler): Klortetrasiklin, oksitetrasiklin, tetrasiklin, limesilin, demeklosiklin. Doğal ekstraksiyonla elde edilirler. II. Kuşak tetrasiklinler (Uzun yarı ömürlüler): Doksisiklin, minosiklin, metilensiklin. Yarı sentetik antibiyotiklerdir. Tetrasiklinler naftasenkarboksamid türevi bileşiklerdir. Yapılarında dört halka içerdiklerinden tetrasiklin adını almışlardır. Hepsinde karboksamid ortak yapısı bulunur. R, R1, R2 ve R3 pozisyonuna farklı köklerin gelmesiyle birbirlerinden ayrılırlar (32). Etki Mekanizması Tetrasiklinler bakteriyostatik etkili maddelerdir, tetrasiklinlerin bakteriyostatik etkisi bakteri hücresindeki ribozomların 30 S alt ünitelerine reverszibl bir şekilde bağlanarak, protein sentezi inhibisyonuyla meydana gelmektedir (32). Ancak günümüzde yapılan son çalışmalar, doksisiklin ve diğer tetrasiklin türevlerinin güçlü MMP inhibitörü olduklarını, antibiyotik etkileri dışında birçok hücresel foksiyonu etkileyen pluripotent ilaçlar olduğunu göstermiştir (3). Kimyasal olarak modifiye edilmiş tetrasiklinler ile yapılan çalışmalar antibiyotik ve anti-mmp etkisinin molekülün farklı bölgelerinde olduğunu göstermiştir. Buna göre tetrasiklinlerin antibiyotik etkileri A halkasının karbon-4 pozisyonundaki dimetilamino grubunda, anti-mmp aktivitesi karbon-12 hidroksil ve karbon-11 karbonil oksijen grubunda bulunmaktadır (22). Tetrasiklinlerin anti-mmp aktivitesine dayanarak yapılan çalışmalarda doksisiklin ve diğer tetrasiklinlerin türevleri damar intima kalınlaşmasını azalttığı (22,33-35) aortik anevrizma (36,37), periodontal hastalık (38), artritisde doku yıkımını azalttığı (39,40), tümör hücre invazyonu, tümör metastazı (41-43) ve tümör angiogenezisi inhibe ettiği (44) gösterilmiştir. İn vitro olarak osteosarkom ve endotelyal hücre proliferasyonunu inhibe ettiği, meme karsinom hücreleri, osteosarkom hücreleri ve makrofajlarda apoptozise neden olduğu ve kondrositlerin matriks sentezini azalttığı gösterilmiştir (42). Tetrasiklinler aynı zamanda 10

13 makrofajlar ve mezegial hücrelerdeki nitrik oksit sentezi için mrna nın destabilizasyonunu ve salınımını inhibe eder, tümör nekrozis faktör-α (TNF-α) ve reaktif oksijen türevlerini azaltır (3). Doksisiklin in MMP inhibisyon mekanizması tam olarak anlaşılmamıştır. Yapılan çalışmalar bu mekanizmaların; doksisiklinin doğrudan enzimle ilişkili Zn +2 veya Ca +2 ya bağlanarak aktif bölgeyi bloke ettiği veya proenzimi aktivasyon esnasında parçalanmaya yatkın hale getiren yapısal değişikliklere indüklediği, MMP mrna transkripsiyonun inhibisyonu ya da extrasellüler aktivasyon esnasında pro-mmp zymogenin degradasyonu ile olabileceğini varsaymaktadır (3). Tedavide Kullanımları Tedavide kullanılan antibiyotikler içinde tetrasiklinler en geniş spektrumlu olanlardır. Günümüzde tetrasiklinlerin başlıca endikasyonları Chlamydia, Mycoplasma, Brucella ve Riketsiya gibi mikroorganizmalardan meydana gelen enfeksiyonlarla sınırlanmıştır. Ancak diğer antibiyotiklere alerji oluşması durumlarında duyarlılık testi yapılarak, sıradan enfeksiyonlara karşı kullanılabilirler. Diğer taraftan, ender görülen fakat ağır seyreden antraks, kolera, amerikan riketsiozu, sıçan ısırığı, veba, tularemi ve tifus gibi enfeksiyonlarda da tetrasiklinler öncelikli antibiyotiklerdir. Akne tedavisinde birkaç ay kullanıldıklarında oldukça etkili olmaktadırlar (32). Farmakokinetik Oral verilişlerinden sonra doksisiklin ve minosiklin (%90-100) dışındaki tetrasiklin türevleri sindirim kanalından genellikle düzensiz ve tam olmayan (%60-70) bir absorbsiyona uğrarlar. Sindirim kanalından tetrasiklinlerin başlıca absorbe olduğu yerler, mide ve ince barsaklardır. Karaciğerde metabolize olurlar. Başlıca eliminasyon yolları böbreklerdir (32). Yan Etkileri 1- Gastrointestinal bozuklukları: Sindirim mukozasına irritan etkisi sonucu bulantı kusma ve diyare oluşabilir. 11

14 2- Karaciğer bozuklukları: Yüksek dozda oral ve özellikle parenteral tetrasiklin uygulanması durumunda ağır sarılık tablosu geliştiği bildirilmiştir. 3- Böbrek bozuklukları: Böbrek hastalarında protein sentezini inhibe ederek ve bir katabolik etki oluşturarak üremi tablosunu ağırlaştırabilir. Doksisiklinin böbrekler üzerine yan etkisi I. kuşak tetrasiklinlerden daha düşüktür. 4- Dişlerin renklenmesi: Yeni diş gelişmesi olan çocuklarda tetrasiklinlerin kullanılması dişlerde kalıcı renk bozulmasına ve mine hipoplazilerine neden olur. Diş ve kemiklerde tetrasiklin-kalsiyum ortofosfat kompleksi oluşturarak birikmektedir (32). 12

15 GEREÇ VE YÖNTEMLER Bu çalışma, etik kurul onayı alındıktan sonra Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Deney Hayvanları Araştırma Biriminde yapıldı. Deneyde bu laboratuarda üretilen 42 adet g ağırlığında erişkin erkek Wistar-Albino cinsi sıçanlar kullanıldı. Denekler 21±1 ºC ısıda, 12 saat karartılıp 12 saat aydınlatılan ve % oranında nemlendirilen bir ortamda tutuldular. Deney gününe kadar sıçanların beslenmesinde standart pellet yem ve şehir içme suyu kullanıldı. Çalışma için Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında destek sağlanmıştır (TÜBAP no:676). Gruplar Çalışma, kontrol grubunda altı, diğer iki grupta onsekizer adet sıçandan oluşan üç grupta toplam 42 adet sıçan üzerinde yapıldı (Tablo 2). Tablo 2. Gruplar. Gruplar 1. grup (K) n=6 Kontrol 2. grup (E-T/1) n=6 Ezilme tipi arter kesisi, anastomoz, tedavisiz, 1.gün (E-T/7) n=6 Ezilme tipi arter kesisi, anastomoz, tedavisiz, 7.gün (E-T/28) n=6 Ezilme tipi arter kesisi, anastomoz, tedavisiz, 28.gün 3. grup (E+T/1) n=6 Ezilme tipi arter kesisi, anastomoz, doksisiklin tedavisi, 1.gün (E+T/7) n=6 Ezilme tipi arter kesisi, anastomoz, doksisiklin tedavisi, 7.gün (E+T/28) n=6 Ezilme tipi arter kesisi, anastomoz, doksisiklin tedavisi, 28.gün 13

16 Anestezi ve Cerrahi İşlemler Cerrahi işlem öncesinde deneklere 15 mg/kg dozunda xylazin hidroklorür (Rompun, Bayer-İstanbul) ve 70 mg/kg dozunda ketamin hidroklorür (Ketalar, Pfizer-İstanbul) kas içine uygulanarak anestezi sağlandı. Tüm sıçanların boyun anterior cildi traşlandıktan sonra %10 povidon iyot çözeltisi ile temizlendi. Boyun anteriorunda vertikal orta hat inzisyonu yapıldıktan sonra mikroskop (Zeiss, Oberkochen, Germany) altında sol karotis kommunis arteri çevre yumuşak dokulardan ayırılarak ekspoze edildi. Kan akımını durdurmak için iki kollu yaklaştırıcı klemp kullanıldı (Resim 1). Dahil oldukları deney gruplarına göre ezilme tipi arter hasarı Braam ve ark. (45) tarafından rat femoral arterlerinde yapılan crush modeli örnek alınarak karotid artere bir adet mikroportegü kilidi iki çentik kilitlerek 30 saniye süreli baskı uygulanarak oluşturuldu (Resim 2,3). Bu sürenin sonunda ezilme tipi yaralanma oluşturulmuş arteriyel segment ortasından kesildi. Bütün kesik damar uçlarına 100 µm iğneli 10-0 naylon sütür ile 8 adet sütür atılarak standart mikrovasküler anastomoz yapıldı (Resim 4, 5). Cilt insizyonları 4/0 atravmatik ipeklerle basit sütür tekniği ile kapatıldı. Ezilme tipi arter kesisi anastomozu yapılan ve tedavi uygulanan deney grubundaki sıçanlara cerrahi işlemden hemen sonra orogastrik sonda ile sıçanlarda MMP inhibisyonu etkinliği Bendeck ve ark. (22) tarafından daha önce kanıtlanmış 30 mg/kg/gün dozunda doksisiklin (Monodox, Deva- İstanbul) verildi. Doksisiklin cerrahi işlemden bir gün sonra içme suyuna katılarak yine aynı dozda olmak üzere 6 gün süreyle verildi. 1, 7 ve 28. günlerde 2. ve 3. gruplardaki deneklerin anastomoz yapılan karotis arterlerinden anastomoz hattının proksimal ve distalinden 0.5 cm uzaklıkta kesilerek, 1 cm uzunluğunda arteriyel segment alındı. Çıkarılan bu arteriyel segmentler histopatolojik inceleme için %10 formaldehit içine kondu. Deney sırasında denek kaybı olmadı. Arteriyel segmentler alındıktan sonra tüm denekler yüksek doz intraperitoneal pentobarbütal sodyum ile sakrifiye edildi. 14

17 Resim 1. Çevre dokulardan disseke edilmiş sol karotis kommunis arteri görülmektedir. Resim 2. Mikroportegü ile arterde ezilme hasarı oluşturulması görülmektedir. 15

18 Resim 3. Ezilme hasarına bağlı arterde balonlaşma görülmektedir. Resim 4. Ezilme tipi kesi sonrası artere yapılmış mikrovasküler anastomoz görülmektedir. 16

19 Resim 5. Anastomoz sonrası dikiş hattında kanama olmadığı ve anastomoz açıklığının sağlandığı görülmektedir. Histopatolojik İnceleme Deneklerin karotislerinden alınan anastomoz hattını da içeren parçalar %10 formaldehit solusyonunda tespit edildikten sonra her karotisten anastomoz hattını örnekleyen 2 parça damarın uzun eksenine dik olacak kesilerle alınmış ve alınan bu parçalar 16 saat boyunca alkol takibine tabi tutulmuştur. Takipten çıkan parçalar parafin içine gömülerek mikrotomda kesilecek şekilde hazırlanmıştır. 5 mikron kalınlığındaki kesitler her lama 2 şer adet olmak üzere normal ve polilizin kaplı birer lam üzerine alınmıştır. Polilizin kaplı lama alınan kesitlere immunohistokimyasal olarak alpha smooth muscle actin (SMA) (fare, monoklonal, HHF35, Dako Cytomation Envision, Glostrup, Danimarka) uygulanmış, diğer kesitler ise rutin hematoksilen- eozin (HE) boyası ile boyanmıştır. Lamlar ışık mikroskobunda (Nikon E600-Japonya) değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Mikroskopik değerlendirmede intimal kalınlaşma değerlendirildi. İntimal kalınlaşma numerik olarak mm nin 1/1000 i oranında ölçüldü. SMA ile intimal kalınlaşma alanlarına göç eden myofibroblastlar gösterilmeye çalışıldı, ancak tüm kesitlerde eşit oranda boyanma olmadığından bu boya ile net bir numerik değer elde edilemedi. 17

20 İstatistiksel İnceleme Verilerin değerlendirilmesi Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Bilgi İşlem Merkezi nde bulunan S0064 Minitab Release 13 (lisans numarası wcp ) programı ile yapıldı. Histopatolojik sonuçlar Kruskal-Wallis varyans analizi ile değerlendirildi. Fark, p değeri 0.05 den küçük olduğunda anlamlı kabul edildi. Anlamlı fark bulunan gruplar arasındaki karşılaştırmalar için ise Mann-Whitney U testi kullanıldı. 18

21 BULGULAR İntimal kalınlaşma internal elastik membran ile endotel arasındaki mesafenin mm nin 1/1000 i oranında ölçülmesi ile değerlendirildi. Deneysel çalışma sonunda gruplardaki deneklerin intimal kalınlaşmaya ait histopatolojik sonuçları Tablo 3 ve Şekil 3 de gösterildi. Kontrol grubu deneklerdeki intimal kalınlaşma 0,00±0,00 mm olarak bulundu (Resim 6). İntimal kalınlaşma Grup 2 de E-T/1 de 0,00±0,00 mm, E-T/7 de 0,002±0,006 mm, E- T/28 de 0,074±0,036 mm (Resim 7), Grup 3 de E+T/1 de 0,00±0,00 mm, E+T/7 de 0,010±0,017 mm, E+T/28 de 0,014±0,022 mm olarak saptandı (Resim 8). E+T/28 de oluşan intimal kalınlaşma E-T/28 ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı düşük bulundu (p<0,05). E-T/28 de oluşan intimal kalınlaşma E-T/1 ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p<0,05). E+T/28 de oluşan intimal kalınlaşma E+T/1 ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Birinci ve 7. günlerde tedavisiz grup ile doksisiklin verilen grup arasında intimal kalınlaşma açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). SMA boyama yöntemi ile intimal kalınlaşma alanlarına göç eden myofibroblastlar (Resim 9) gösterilmeye çalışıldı ancak tüm kesitlerde eşit oranda boyanma olmadığından bu boya ile net bir numerik değer elde edilemedi. 19

22 Tablo 3. Gruplara ait intimal kalınlaşma açısından histopatolojik değerlendirme sonuçları. GRUPLAR Ortanca Minimum Maksimum Ortalama±standart sapma p K 0, ,00±0,00 E-T/1 0, ,00±0,00 > E-T/7 0,00 0 0,01 0,002±0,006 > E-T/28 0,066 0,02 0,12 0,074±0,036 < < E+T/1 0, ,00±0,00 > E+T/7 0,00 0 0,04 0,010±0,017 > E+T/28 0, ,06 0,014±0,022 > E-T/1 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E+T/1 grubunda p> E-T/7 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E+T/7 grubunda p> E-T/28 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E+T/28 grubunda p< E-T/1 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E-T/28 grubunda p< E+T/1 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E+T/7 grubunda p> E+T/1 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E+T/28 grubunda p> E+T/7 grubunda oluşan intimal kalınlaşma E+T/28 grubunda p>0.05 0,10 intimal kalınlaşma (mm) 0,08 0,06 0,04 0,02 K E-T/1 E+T/1 E-T/7 E+T/7 E-T/28 E+T/28 Gruplar Şekil 3. Gruplara ait intimal kalınlaşma açısından histopatolojik sonuçlar 20

23 Resim 6. Grup 1 (K). Arter duvarı. Endotel (e) ve internal elastik membran (i) arası mesafe görülmektedir. (HE, X400) Resim 7. Grup 2 (E-T/28). Arter duvarında endotel (e) ile internal elastik membran (i) arasında intimal kalınlaşma görülmektedir. (HE, X400) 21

24 Resim 8. Grup 3 (E+T/28). Arter duvarında internal elastik membran (i) ile endotel (e) arasında intimal kalınlaşma olmadığı görülmektedir. Adventisya tabakasında sütür materyali (s) görülmektedir. (HE, X200) Resim 9. Grup 2 (E-T/28). Arter duvarında intimal alana göç eden myofibroblastlar (m) görülmektedir. (SMA, X400) 22

25 TARTIŞMA Plastik cerrahi acil olguları içinde amputasyonlar özel bir yer alır. Sanayi çalışanlarında amputasyonlar genellikle ezilme tipi yaralanma ile birliktedir. Amputasyon oluş şekline göre ampute organın tümü veya kesi bölgesi ezilmiş olabilir. Tümü ezilmiş ampute parçanın replantasyonu mümkün değildir. Kesi bölgesi ezik olan durumlarda ise replantasyon başarısı damar hasarının fazlalığından dolayı giyotin tarzı amputasyonlara göre düşüktür. Damar kesi ve yaralanmalarında ana hasar endotel tabakasındadır. Onarım sürecinde erken dönemde trombüs oluşarak anastomozu tıkayabileceği gibi geç dönemde intimal kalınlaşmaya bağlı damar stenozu oluşabilir. Damar anastomozu sonrası iyileşme sürecinde trombüs veya stenoz oluşumu replante edilmiş dokuların yaşamı için kritik öneme sahiptir (2,10). Damar hasarı sonrası onarım sürecinde intimal kalınlaşma tunika mediadaki VDKH ların tunika intimaya migrasyonu ve VDKH ların proliferasyonu sonucu oluşur (1,11). VDKH ların migrate olabilmesi için VDKH çevresindeki ECM nin degrade olması gereklidir (13). ECM degradasyonunda asıl rolü MMP lerin oynadığı düşünülmektedir (24,27). MMP ler ECM degradasyonu ile pek çok normal biyolojik sürece (embriyonik gelişim, organ morfogenezi, sinir büyümesi, yara iyileşmesi, endometriyal siklus vb) ve patolojik sürece (artrit, kanser, kardiyovasküler hastalık, periodontal hastalık, cilt ülserasyonu, vb) katılır (24). Bu biyolojik ve patolojik süreclerde MMP lerin proteolitik aktiviteleri endojen olarak α 2 makroglobulin ve doku tipi-mmp (TIMP) inhibitörleri tarafından kontrol edilir (15,18,24,28,31). Endojen inhibitörler dışında birçok eksojen MMP inhibitörü 23

26 gösterilmiştir. Eksojen inhibitörler TGF-β, retinoid, heparin, kortikosteroidler, tetrasiklinler, antrasiklinler, sentetik MMP inhibitörleri, deksametazon, kateşin dir (3,7,21-23,31,33,34,47). Damar duvarında ECM degradasyonunda özellikle MMP-9 ve MMP-2 rol alır (10,16,17). Doksisiklin in MMP inhibisyonu ile insan aterom plaklarında (46), hayvan ve insan abdominal aortik anevrizma modellerinde (36,37), insan ven greft stenoz modelinde (35) MMP-9 ve MMP-2 seviyelerini düşürerek ECM yıkımını azaldığı gösterilmiştir. Bu çalışmalarda doksisiklin MMP inhibisyonu ile aterom plaklarında plak rüptürünü, abdominal aortik anevrizma modellerinde doku yıkımını, ven greft stenoz modelinde intimal kalınlaşmayı azaltmıştır. Rat karotid arterinde balon katater hasarı ile endotelyal hasar oluşturulan deneysel modellerde sentetik MMP inhibitörleri kullanılarak intimal kalınlaşma engellenmiştir (7,33,47). Bu çalışmalarda MMP inhibisyonu ile VDKH ların migrasyonu engellenerek erken dönemde intimal kalınlaşma inhibe edilmiştir. Fakat 3. haftanın sonunda VDKH proliferasyonu nedeniyle intimal kalınlaşmanın önüne geçilememiştir. Buna rağmen ilk üç haftanın mikrovasküler anastomoz ile transplante veya replante edilmiş dokuların yaşamı için kritik bir dönem olduğu dikkate alınırsa ve 3. haftadan sonra artık transplante veya replante edilen dokuların kan desteği anastomoze edilen damar pedikülüne bağımlı olmadığı için erken dönemde intimal kalınlaşmanın engellenmesinin de transplante veya replante dokuların yaşamı için faydalı olabileceği görüşündeyiz. Bendeck ve ark. (22) rat karotid arterlerinde balon kateter ile endotel hasarı sonrası doksisiklin kullanarak intimal kalınlaşmanın azaldığını göstermişlerdir. Bu çalışmada doksisiklinin intimal kalınlaşmayı önleyici etkisi, ezilme tipi yaralanma sonrası mikroanastomoz modelimizde elde ettiğimiz veriler ile uyumludur. Bendeck ve ark. doksisiklinin MMP aktivitesinde azalmaya neden olduğunu, bunun sonucu olarak VDKH ların medial alandan intimal alana migrasyonunun azaldığını ayrıca intimal VDKH proliferasyonunu inhibe ettiğini bildirmişlerdir. Ancak medial alandaki VDKH proliferasyonunun engellenmediğini gözlemlemişlerdir. Doksisiklin VDKH migrasyonundaki etkilerinin MMP inhibisyonuna sekonder olduğunu, proliferasyon üzerine etkilerinin ise VDKH ların apoptozisine yol açarak meydana geldiğini bildirmişlerdir. Doksisiklinin neden intimal alandaki VDKH proliferasyonunu engelleyip de medial alandaki VDKH proliferasyonunu engellemediği konusundaki açıklamaları ise; bu iki hücre tipi arasındaki fenotipik farklılıklardan ya da intimal alandaki VDKH ların yeni oluşmuş immatür matrikse sıkı olmayan bağlantılarından kaynaklanabileceği şeklindedir. 24

27 Islam ve ark. (34) rat karotid arterlerinde balon kateter ile endotel hasarı sonrası kimyasal olarak modifiye edilmiş antibiyotik özelliği olmayan tetrasiklin (CMT-3) kullanarak intimal kalınlaşmanın azaldığını göstermişlerdir. CMT-3 ün MMP aktivasyonu, VDKH migrasyonu, medial ve intimal VDKH proliferasyonunu inhibe ederek intimal kalınlaşmayı azalttığını bildirmişlerdir. CMT-3 ün medial VDKH proliferasyonunu da inhibe etmesi nedeni ile doksisiklinden daha potent bir ilaç olduğunu belirtmişlerdir. Bu çalışmada CMT-3 ün medial alandaki VDKH proliferasyonunu önleyerek doksisiklinden üstün olduğu belirtilmiş olsa da intimal alandaki etkisi doksisikline benzerdir. Ezilmiş ve anastomoz yapılmış arterde intimal alanda oluşan kalınlaşma mikrovasküler olarak transplante veya replante edilmiş dokuların yaşamı için medial alanda oluşan kalınlaşmadan daha önemlidir. Ayrıca doksisiklinin tedavi maliyeti CMT-3 den daha ucuzdur ve yıllardır kullanılan bir ilaçtır. Biz çalışmamızda doksisiklinin ezilme tipi hasar sonrası yapılmış anostomozda arter duvarında intimal kalınlaşmayı önlediğini saptadık. Klinik uygulamalarda; ezilme tipi yaralanma nedeni ile başvuran arter tamiri yapılan veya yapılmayan hastalarda, serbest flep cerrahisinde, transplante edilmiş veya replante edilmiş dokuların yaşayabilirliğini artırmak için mikrovasküler anastomozlardan sonra doksisiklinin faydalı olabileceğini düşünmekteyiz. 25

28 SONUÇLAR Doksisiklin ezilmiş arter kesisi anastomoz sahasında intimal kalınlaşmayı anlamlı olarak azalttı. İntimal kalınlaşmanın azaltılması damar lümeni açıklığını korumuş ve kan akımı devamlılığını sağlamıştır. Anastomoz hattında intimal kalınlaşmaya bağlı damar lümeni stenozu önlenmiştir. Ezilme tipi organ amputasyonu veya vasküler pedikül yaralanması olan olgularda, doksisklin damar intimasında kalınlaşmayı ve stenozu azaltıcı etkisiyle, güvenle kullanılabilecek, maliyeti ucuz bir tedavi yöntemi olabileceği görüşündeyiz. 26

29 ÖZET Bu çalışmada deneysel ezilme tipi yaralanma sonrası anastomoze edilen arterde doksisiklinin intimal kalınlaşmayı önleyici etkisi araştırılmıştır. Çalışmada 42 adet g ağırlığında erişkin erkek Wistar-Albino cinsi sıçan kullanılmıştır. Deney için 3 grup oluşturulmuştur. Gruplar sırasıyla; Grup 1: Kontrol (n=6), Grup 2: Ezilme tipi arter kesisi-anastomoz-tedavisiz (n=18), Grup 3: Ezilme tipi arter kesisianastomoz-dosisiklin tedavisi (n=18). Kontrol grubu hariç diğer gruplardaki deneklerin sol karotis kommunis arterlerinde ezilme tipi yaralanma oluşturularak ezilen damar ortasından kesildi ve kesik damar uçları standart mikroanastomoz tekniği ile uç uca sütüre edildi. Ezilme tipi arter yaralanması oluşturulup anastomoz yapılan ve tedavi uygulanan deney grubundaki sıçanlara cerrahi işlemden hemen sonra oral yolla 30 mg/kg/gün dozunda doksisiklin 7 gün süre ile verildi. Histopatolojik inceleme için 1, 7 ve 28. günlerde anastomoz yapılan karotis arterlerinden anastomoz hattının proksimal ve distalinden 0.5 cm uzaklıkta kesilerek 1 cm uzunluğunda arteriyel segment alındı. Arteriyel intimal kalınlaşma histopatolojik olarak incelendi. Histopatolojik sonuçlar Kruskal-Wallis varyans analizi ve Mann Whitney U testleriyle değerlendirildi. 28. günde doksisiklin verilen grupta oluşan intimal kalınlaşmanın tedavi verilmeyen grup ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak azaldığını gözlemledik. Sonuç olarak, histopatolojik değerlendirmeler ışığında, oluşturduğumuz deneysel ezilme tipi arter kesisi anastomozu modelinde doksisiklin tedavisinin intimal kalınlaşmayı önleyici etkisinin olduğu kanısına varıldı. Anahtar kelimeler: Arteriyel yaralanma, İntimal kalınlaşma, Matriks metalloproteinaz, Doksisiklin. 27

30 THE PREVENTIVE EFFECT OF DOXYCYCLINE ON INTIMAL THICKENING AFTER EXPERIMENTAL CRUSHED-CUT ARTERY ANASTOMOSIS SUMMARY The preventive effect of doxycycline on intimal thickening after crushed-cut artery anastomosis was examined in this experimental study. Fourty-two male Wistar-Albino rats weighing 300 to 350 g were used in this study. For the experiments, three groups were formed. Group 1: Control (n=6), Group 2 (n=18): Crush injury, no treatment, Group 3 (n=18): Crush injury, doxycycline treatment. In group 2 and 3, after making crush injury to left carotid artery of the rat, artery was cut with microscissors in the middle of the crushed segment and then anastomosed with conventional suture technique. In treatmet group (Group 3), doxycycline 30 mg/kg/day was administred via oral route between 0 and 7 days. In 1, 7 and 28 days, the anastomosed vessel was resected for histologic study in group 2 and 3. The control group underwent resection of the left carotid artery for microscopic evaluation. Arterial intimal thickening was evaluated as a histopathological finding. Results was evaluated with Kruskal-Wallis and Mann Whitney U tests. Histopathological findings of anastomosed site showed significant reduce in intimal thickening on day 28 in Group 3 when comparing Group 2 (p<0,05). In conclusion, histopathologic investigation demonstrated doxycycline treatment had preventive effect on intimal thickening after crushed-cut artery anastomosis. Key words: Arterial injury, Intimal thickening, Matrix metalloproteinase, Doxycycline. 28

31 KAYNAKLAR 1. Bendeck MP, Zempo N, Clowes AW, Galardy RE, Reidy MA. Smooth muscle cell migration and matrix metalloproteinase expression after arterial injury in the rat. Circ Res 1994; 75(3): Infanger M, Shakibaei M, Kossmehl P, Hollenberg SM, Grosse J, Faramarzi S et al. Intraluminal application of vascular endothelial growth factor enhances healing of microvascular anastomosis in a rat model. J Vasc Res 2005; 42: Golub LM, Lee HM, Ryan ME. Tetracyclines inhibit connective tissue breakdown by multiple non-antimicrobial mechanisms. Adv Dent Res 1998; 12: Erbengi T, Clara M. Histoloji Atlası. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1979: Cireli E. Özel histoloji. İzmir: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, 1993: Galis ZS, Khatri JJ. Matrix metalloproteinases in vascular remodeling and atherogenesis. Circ Res 2002; 90: Zempo N, Koyama N, Kenagy RD, Lea HJ, Clowes AW. Regulation of vascular smooth muscle cell migration and proliferation in vitro and in injured rat arteries by a synthetic matrix metalloproteinase inhibitor. Arterioscler Thromb Vasc Biol 1996; 16: Mason DP, Kenagy RD, Hasenstab D, Bowen-Pope DF, Seifert RA, Coats S et al. Matrix metalloproteinase-9 overexpression enhances vascular smooth muscle cell migration and alters remodeling in the injured rat carotid artery. Circ Res 1999; 85: Gibbons GH, Dzau VJ. The emerging concept of vascular remodeling. N Engl J Med 1994; 330:

32 10. Johnson C, Galis ZS. Matrix metalloproteinase-2 and -9 differantially regulate smooth muscle cell migration and cell-mediated collagen organization. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2004; 24: Cho A, Reidy MA. Matrix metalloproteinase-9 necessary for the regulation of smooth muscle cell replication and migration after arterial injury. Circ Res 2002; 91: Kenagy RD, Vergel S, Mattsson E, Bendeck M, Reidy MA, Clowes AW. The role of plasminogen activators, and matrix metalloproteinases in primate arterial smooth muscle cell migration. Arterioscler Thromb Vasc Biol 1996; 16: Clowes AW, Clowes MM, Au YPT, Reidy MA, Belin D. Smooth muscle cells express urokinase during mitogenesis and tissue-type plasminogen activator during migration in injured rat carotid artery. Circ Res 1990; 67: Jackson CL, Raines E, Ross R, Reidy MA. Role of endogenous platelet-derived growth factor in arterial smooth muscle cell migration after balloon catheter injury. Arterioscler Thromb 1993; 13: Dollery CM, Humphries SE, McClelland A, Latchman DS, McEwan JR. Expression of tissue inhibitor of matrix metalloproteinases 1 by use of an adenoviral vector inhibits smooth muscle cell migration and reduces neointimal hyperplasia in the rat model of vascular balloon injury. Circulation 1999; 99: Pauly RR, Passaniti A, Bilato C, Monticone R, Cheng L, Papadopoulus N et al. Migration of cultured vascular smooth muscle cells through a basement membrane barrier requires type IV collagenase activity and is inhibited by cellular differentiation. Circ Res 1994; 75: Kenagy R, Hart C, Stetler-Stevenson W, Clowes A. Primate smooth muscle cell migration from aortic explants is mediated by endogenous platelet-derived growth factor and basic fibroblast growth factor acting through matrix metalloproteinases 2 and 9. Circulation 1997; 96: Forough R, Koyama N, Hasenstab D, Lea H, Clowes M, Nikkari ST et al. Overexpression of tissue inhibitor of matrix metalloproteinase-1 inhibits vascular smooth muscle cell functions in vitro and in vivo. Circ Res 1996; 79: Cheng L, Mantile G, Pauly R, Nater C, Felici A, Monticone R et al. Adenovirus-mediated gene transfer of the human tissue inhibitor of metalloproteinase-2 bloks vascular smooth muscle cell invasiveness in vitro and modulates neointimal development in vivo. Circulation 1998; 98:

33 20. Baker AH, Zaltsman AB, George SJ, Newby AC. Divergent effects of tissue inhibitor of metalloproteinase-1, -2, or -3 overexpression on rat vascular smooth muscle cell invasion, proliferaton, and death in vitro. TIMP-3 promotes apoptozis. J Clin Invest 1998; 101: Pross C, Farooq MM, Angle N, Lane JS, Cerveria JJ, Xavier AE et al. Dexamethasone inhibits vascular smooth cell migration via modulation of matrix metalloproteinase activity. J Surg Res 2002; 102: Bendeck MP, Conte M, Zhang M, Nili N, Strauss BH, Farwell SM. Doxycycline modulates smooth muscle cell growth, migration, and matrix remodeling after arterial injury. Am J Pathol 2002; 160(3): Maeda K, Kuzuya M, Cheng XW, Asai T, Kanda S, Tamaya-Mori N et al. Green tea catechins inhibit the cultured smooth muscle cell invasion through the basement barrier. Atherosclerosis 2003; 166: Nagase H, Woessner JF. Matrix metalloproteinases. J Biol Chem 1999; 274(31): Rundhaug JE. Matrix metalloproteinases and angiogenesis. J Cell Mol Med 2005; 9(2): Smeglin A, Frishman WH. Elastinolytic matrix metalloproteinases and their inhibitors as therapeutic targets in atherosclerotic plaque instability. Cardiol Rev 2004; 12(3): Visse R, Nagase H. Matrix metalloproteinases and tissue inhibitors of matrix metalloproteinases. Circ Res 2003; 92: Lee M-H, Murphy G. Matrix metalloproteinases at a glance. J Cell Science 2004; 117: McCawley LJ, Matrisian LM. Matrix metalloproteinases: They re not just for matrix anymore!. Curc Opin Cell Biol 2001; 13: Allan JA, Docherty AJP, Barker PJ, Huskisson NS, Reynolds JJ, Murphy G. Binding of gelatinasea A and gelatinases B to type-i collagen and other matrix compoents. Biochem J 1995; 309: Dollery CM, McEwan JR, Henney AM. Matrix metalloproteinases and cardiovascular dissease. Circ Res 1995; 77: Dökmeci İ. Farmakoloji. İstanbul: Nobel Tıp Kitapevleri Ltd, 2000: Bendeck MP, Irvin C, Reidy MA. Inhibition of matrix metalloproteinase activity inhibits smooth muscle cell migration but not neointimal thickening after arterial injury. Circ Res 1996; 78:

34 34. Islam MM, Franco CD, Courtman DW, Bendeck MP. A nonantibiotic chemically modified tetracycline (CMT-3) inhibits intimal thickening. Am J Pathol 2003; 163: Loftus IM, Porter K, Peterson M, Boyle J, London NJM, Bell PRF et al. MMP inhibition reduces intimal hyperplasia in a human vein graft stenosis model. Ann N Y Acad Sci 1999; 30(878): Thompson RW, Baxter BT. MMP inhibion in abdominal aortic aneurysms. Ann N Y Acad Sci 1999; 30(878): Curci JA, Mao D, Bohner DG, Allen BT, Rubin BG, Reilly JM et al. Preoperative treatment with doxycycline reduces aortic wall expression and activation of matrix metalloproteinases in patients with abdominal aortic aneurysms. J Vasc Surg 2000; 31: Bazerra MM, Brito GA, Ribeiro RA Rocha FA. Low-dose doxycycline prevents inflammatory bone resorption in rats. Braz J Med Biol Res 2002; 35(5): Steinmeyer J, Deaufeldt S, Taiwo YO. Pharmacological effect of tetracyclines on proteoglycanases from interleukin-1-treated articular cartilage. Biochem Pharmacol 1998; 55: Greenwald RA, Golub LM, Lavietes B, Ramamurthy NS, Gruber B, Laskin RS et al. Tetracyclines inhibits human synovial collagenase in vivo and in vitro. J Rheumatol 1987; 14: Seftor RE, Seftor EA, De LJ, Kleiner DE, Leferson J, Stetler-Stevenson WG et al. Chemically modified tetracyclines inhibit human melanoma cell invasion and metastasis. Clin Exp Metastasis 1998; 16: Fife RS, Sledge GW. Effects of doxycycline on cancer cells in vitro and in vivo. Adv Dent Res 1998; 12: Selzer MG, Zhu B, Block NL, Lokeshwar BL. CMT-3, a chemically modified tetracycline, inhibits bony metastases and delays the development of paraplegia in a rat model of prostate cancer. Ann N Y Acad Sci 1999; 30(878): Tamargo RJ, Bok RA, Brem H. Angiogenesis inhibition by minocycline. Cancer Res 1991; 16: Braam MJ, Cooley BC, Gould JS.Topical heparin enhances patency in a rat model of arterial thrombosis. Ann Plast Surg 1995; 34(2):

35 46. Axisa B, Loftus IM, Naylor AR, Goodall S, Jones L, Bell PRF et al. Prospective, randomized, double-blind trial investigating the effect of doxycycline on the matrix metalloproteinase expression within atherosclerotic carotid plaques. Stroke 2002; 33: Sierevogel MJ, Pasterkamp G, Velema E, Jaegere PPT, Smet BJGL, Verheijen JH et al. Oral matrix metalloproteinase inhibition and arterial remodeling after balloon dilation. An intravascular ultrasound study in the pig. Circulation 2001; 103:

36 EKLER 34

37 35

DİYALİZAT MATRİKS METALLOPROTEİNAZ DÜZEYİ BİZE NE SÖYLÜYOR?

DİYALİZAT MATRİKS METALLOPROTEİNAZ DÜZEYİ BİZE NE SÖYLÜYOR? DİYALİZAT MATRİKS METALLOPROTEİNAZ DÜZEYİ BİZE NE SÖYLÜYOR? Muhittin Ertilav 1, Özge Timur 2, Ender Hür 5, Devrim Bozkurt 5, Haşim Nar 2, Turan Koloğlu 3, Pınar Çetin 2, Özlem Purçlutepe 2, Sait Şen 4,

Detaylı

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS Reha Aydın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS Reha Aydın, İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe

Detaylı

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ CEMRE URAL 1, ZAHİDE ÇAVDAR 1, ASLI ÇELİK 2, ŞEVKİ ARSLAN 3, GÜLSÜM TERZİOĞLU 3, SEDA ÖZBAL 5, BEKİR

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011

Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011 Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011 Cell growth differentiation Inflamation Cytokine production Extracellular-regulated

Detaylı

Ateroskleroz ve Endotel Disfonksiyonu. Prof. Dr. Zeliha KERRY Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

Ateroskleroz ve Endotel Disfonksiyonu. Prof. Dr. Zeliha KERRY Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Ateroskleroz ve Endotel Disfonksiyonu Prof. Dr. Zeliha KERRY Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1 2 3 4 5 Oksidatif stres İntimal hiperplazi LOX-1 reseptörü İntimal hiperplazi Perkütanöz transluminal

Detaylı

ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ

ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ İlknur Bingül*, A. Fatih Aydın*, Canan Başaran-Küçükgergin*, Işın Doğan-Ekici**, Jale Çoban***, Semra Doğru-Abbasoğlu*,

Detaylı

Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ

Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3 1 Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ 2 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim

Detaylı

EKSTRASELÜLER MATRİKS

EKSTRASELÜLER MATRİKS EKSTRASELÜLER MATRİKS Doku organisazyonu: Hücrelerin bağlanması 1- Hücre-matriks bağlantıları: ekstraselüler matriks tarafından hücrelerin bir arada tutulması 2- Hücre-hücre bağlantılar: hücrelerin birbiriyle

Detaylı

Cisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü. Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D

Cisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü. Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D Cisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D Konuşmanın Akışı Genel bilgiler Cisplatine bağlı ABY IL-33 Cisplatine bağlı ABY de

Detaylı

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS I ÖZ Bu çalışmada Kepez/AYDIN dan Haziran 2005 tarihinde toplanan 10 yetişkin L. stellio nun (5, 5 ) sindirim kanalının bir bölümünü oluşturan ince barsak ve kalın barsağının genel histolojik yapısı ortaya

Detaylı

Kök Hücre ve Doku Mühendisliği

Kök Hücre ve Doku Mühendisliği Kök Hücre ve Doku Mühendisliği 22 Mayıs 2000 Time Dergisi Geleceğin en popüler meslekleri; 1. Doku Mühendisleri 2. Gen Programlayıcıları 3. ÇiBçiler 4. Frankenfood takipçileri 5. Bilgi Madencileri (Data

Detaylı

Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi

Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi Andrea Corbo ve Vincenzo Varlaro Heterolog kolajen Tip I ile biostimulation deri hücresi sınıf III tıbbi cihaz (Linerase ) kullanılmasını içerir. I kolajen

Detaylı

Antifriz Protein: Anti-bakteriyel, Anti-biyofilm ve Antibiyotik sinerjizmi

Antifriz Protein: Anti-bakteriyel, Anti-biyofilm ve Antibiyotik sinerjizmi Antifriz Protein: Anti-bakteriyel, Anti-biyofilm ve Antibiyotik sinerjizmi Ali Acar 1,2, Nabil Abraham 1, Martin Heisig 1, Erol Fikrig 1 1 Yale Üniversitesi, İç Hastalıkları Kliniği, Enfeksiyon Hastalıkları

Detaylı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER Endotel Damar duvarı ve dolaşan kan arasında tek sıra endotel hücresinden oluşan işlevsel bir organdır Endotel en büyük endokrin organdır 70 kg lik bir kişide, kalp kitlesix5

Detaylı

Kanser Tedavisi: Günümüz

Kanser Tedavisi: Günümüz KANSER TEDAVİSİNDE MOLEKÜLER HEDEFLER Doç. Dr. Işık G. YULUĞ Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yulug@fen.bilkent.edu.tr Kanser Tedavisi: Günümüz Geleneksel sitotoksik ilaçlar ve

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ Celal Bayar Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı-MANİSA Bazal Hücreli Kanser (BCC) 1827 - Arthur Jacob En sık rastlanan deri kanseri (%70-80) Açık

Detaylı

Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Özellikle yara bakımıyla ilgili pek çok yeni yöntem,

Detaylı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

N-asetilglukozaminiltransferaz IVa enziminin CD147 nin glikozilasyonu ile fare hepatokarsinoma hücrelerinin metastatik potansiyelini düzenlemesi

N-asetilglukozaminiltransferaz IVa enziminin CD147 nin glikozilasyonu ile fare hepatokarsinoma hücrelerinin metastatik potansiyelini düzenlemesi N-asetilglukozaminiltransferaz IVa enziminin CD147 nin glikozilasyonu ile fare hepatokarsinoma hücrelerinin metastatik potansiyelini düzenlemesi Kerem YANAR-122204040 N-asetilglukozaminiltransferaz nedir?

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, İzmir 2 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

Matriks Metalloproteinaz Enzimleri ve Ateroskleroz

Matriks Metalloproteinaz Enzimleri ve Ateroskleroz DERLEME / REVIEW. Matriks Metalloproteinaz Enzimleri ve Ateroskleroz MATRIX METALLOPROTEINASES AND ATHEROSCLEROSIS: REVIEW Dr. Buket REEL a a Farmakoloji AD, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, İZMİR

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ İNFLAMASYON VE ONARIM İNFLAMASYON Yaralanmaya karşı dokunun vaskülarizasyonu yolu ile oluşturulan bir seri reaksiyondur. İltihabi reaksiyon.? İnflamatuar

Detaylı

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme Mikrodolaşımın önemi Laser speckle görüntüleme tekniği Ektremite perfüzyon görüntüleme İç organ perfüzyon görüntüleme

Detaylı

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği Dr. A. Nimet Karadayı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği MEME TÜMÖRLERİNDE PATOLOJİ RAPORLARINDA STANDARDİZASYON Amaç, hasta

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ Sait Murat Doğan, A. Pınar Erçetin, Zekiye Altun, Duygu Dursun, Safiye Aktaş Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, İzmir Slayt 1 / 14 Meme Kanseri

Detaylı

Deneysel Kontrast Nefropatisi Modelinde İndometazin yerine Tenoksikam

Deneysel Kontrast Nefropatisi Modelinde İndometazin yerine Tenoksikam Deneysel Kontrast Nefropatisi Modelinde İndometazin yerine Tenoksikam Elif Arı Bakır 1, Alla Eldeen Kedrah 2, Yeşim Ahdab 2, Fulya Çakalağaoğlu 3, Hakkı Arıkan 1, Beyza Macunluoğlu 1, Aydın Atakan 1, Hüseyin

Detaylı

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Zeliha Özer*, Davud Yapıcı*, Gülçin Eskandari**, Arzu Kanık***, Kerem Karaca****, Aslı Sagün* Mersin

Detaylı

Cover Page. The handle holds various files of this Leiden University dissertation

Cover Page. The handle  holds various files of this Leiden University dissertation Cover Page The handle http://hdl.handle.net/1887/38405 holds various files of this Leiden University dissertation Author: Balcıoğlu, Hayri Emrah Title: Role of integrin adhesions in cellular mechanotransduction

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

METASTAZ BİYOLOJİSİ. Dr. İbrahim H. Güllü. Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Medikal Onkoloji Ünitesi

METASTAZ BİYOLOJİSİ. Dr. İbrahim H. Güllü. Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Medikal Onkoloji Ünitesi METASTAZ BİYOLOJİSİ Dr. İbrahim H. Güllü Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Medikal Onkoloji Ünitesi METASTAZ BASAMAKLARI I. Angiogenezis II. İnvazyon: 1- Ayrılma (Detachment)

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran Yağlı Karaciğer (Metabolik Sendrom) Modeli Geliştirilen Sıçanlarda Psikoz Yatkınlığındaki Artışın Gösterilmesi ve Bu Bulgunun İnflamatuar Sitokinlerle Bağlantısının Açıklanması Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar

Detaylı

Kronik Total Oklüzyon Tanım ve Patofizyoloji. Prof.Dr.Deniz Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Kronik Total Oklüzyon Tanım ve Patofizyoloji. Prof.Dr.Deniz Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kronik Total Oklüzyon Tanım ve Patofizyoloji Prof.Dr.Deniz Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kronik Total Oklüzyon (KTO) Tanım: Nativ koroner arter(ler)de 3 aydan daha

Detaylı

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK Abdominal Aort Anevrizması Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Giriş ve tanım Epidemiyoloji Etyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı, ayırıcı tanı Tedavi Giriş ve Tanım Anevrizma,

Detaylı

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU Müge Özcan 1, Kenan Keven 1, Şule Şengül 1, Arzu Ensari 2, Selçuk Hazinedaroğlu 3, Acar Tüzüner

Detaylı

FARELERDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PNÖMONi MODELiNDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PHIKZ FAJININ TEDAVi ETKiSiNiN ARAŞTIRILMASI. Dr.

FARELERDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PNÖMONi MODELiNDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PHIKZ FAJININ TEDAVi ETKiSiNiN ARAŞTIRILMASI. Dr. FARELERDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PNÖMONi MODELiNDE PSEUDOMONAS AERUGINOSA PHIKZ FAJININ TEDAVi ETKiSiNiN ARAŞTIRILMASI Dr. Kübra CAN Prof. Dr. Osman Şadi YENEN Doç. Dr. Uğur AKSU AMAÇ Son yıllarda çoklu

Detaylı

MEME VE KOLON KANSERİ HÜCRELERİ İLE OLUŞAN ANJİYOGENEZİN PROPOLİS YOLUYLA İNHİBİSYONU PROF.DR. ÇİĞDEM YENİSEY ADÜ TIP FAK. TIBBİ BİYOKİMYA AD

MEME VE KOLON KANSERİ HÜCRELERİ İLE OLUŞAN ANJİYOGENEZİN PROPOLİS YOLUYLA İNHİBİSYONU PROF.DR. ÇİĞDEM YENİSEY ADÜ TIP FAK. TIBBİ BİYOKİMYA AD MEME VE KOLON KANSERİ HÜCRELERİ İLE OLUŞAN ANJİYOGENEZİN PROPOLİS YOLUYLA İNHİBİSYONU PROF.DR. ÇİĞDEM YENİSEY ADÜ TIP FAK. TIBBİ BİYOKİMYA AD GİRİŞ Tümörlerin yayılımının ve uzak organlara metastaz yapmasının

Detaylı

şımları Dr. Ümit Yaşar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

şımları Dr. Ümit Yaşar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Anti-anjiojenik faktörler ve tedavi yaklaşı şımları Dr. Ümit Yaşar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Antianjiojenik faktörler Bugüne kadar 300 den fazla inhibitörü madde gösterildi.

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ Dinç Süren 1, Mustafa Yıldırım 2, Vildan Kaya 3, Ruksan Elal 1, Ömer Tarık Selçuk 4, Üstün Osma 4, Mustafa Yıldız 5, Cem

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi TEMEL SLAYTLAR Kardiyovasküler Hastalıkların Epidemiyolojisi

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin Propiverin HCL Etki Mekanizması Bedreddin Seçkin 24.10.2015 Propiverin Çift Yönlü Etki Mekanizmasına Sahiptir Propiverin nervus pelvicus un eferent nörotransmisyonunu baskılayarak antikolinerjik etki gösterir.

Detaylı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Probiyotik suşları Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen

Detaylı

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Giriş

Detaylı

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR? MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR? Dr. Nebil BAL Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Adana Arş ve Uyg Mrk 1 Malign Melanoma Deri Mukozal 2 Malign Melanoma Biyopsi

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR Peritonit (en sık) PD-ilişkili enfeksiyonlar Çıkış yeri enfeksiyonu Tünel enfeksiyonu PERİTONİT TANISI Diyalizat sıvısında hücre sayısı > 100/mm³ ( > %50

Detaylı

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre İçerik Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Maslak Hastanesi, Radyoloji Hassas plak tanımı Plak oluşum kaskatı Plak kompozisyonu MR ile tanıma Medikal tedavinin plak

Detaylı

Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler

Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler Değişik Dikiş Materyallerinin Sıçan Aortasında Oluşturdukları Histopatolojik Değişiklikler Cengiz KÖKSAL*, Kürşat BOZKURT*, Caner ARSLAN*, Şennur İLVAN**, Berk ÖZKAYNAK** Büge ÖZ**, Ayla Gürel SAYIN* *

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu Kemik Doku Prof.Dr.Ümit Türkoğlu 1 Kemik Dokusu İskelet sistemi başlıca işlevleri: Mekanik destek Hareket için kasların yapışma yerlerini sağlama Medüllasında yer alan, hemapoetik sistem elemanı kemik

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı

Dr. Fatih Mehmet Azık Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Fatih Mehmet Azık Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Fatih Mehmet Azık Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Yara iyileşmesi Üst düzey organize edilmiş bir kaskad Hemostaz, inflamasyon, proliferasyon ve remodeling Hasarlı dokunun normal mimarisini

Detaylı

Diabetik Nöropatide Kök Hücre Tedavisi Doç.Dr.Mehmet Bozkurt Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik

Diabetik Nöropatide Kök Hücre Tedavisi Doç.Dr.Mehmet Bozkurt Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Diabetik Nöropatide Kök Hücre Tedavisi Doç.Dr.Mehmet Bozkurt Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği,Yara Bakım Merkezi İstanbul Tanım Diabetik

Detaylı

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014 Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kontrolsüz Hipertansiyonun Bedeli SVO geçiren hastaların.. J Rendon et al.,

Detaylı

Özofagus Mide Histolojisi

Özofagus Mide Histolojisi Özofagus Mide Histolojisi Sindirim kanalını oluşturan yapılar Gastroıntestınal kanal özafagustan başlayıp anüse değin devam eden değişik çaptaki bir borudur.. Ağız, Farinks (yutak), özafagus(yemek borusu),

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

Vaka Sunumu. Uz Dr Alper Ata Mersin Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü 23 Şubat 2013

Vaka Sunumu. Uz Dr Alper Ata Mersin Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü 23 Şubat 2013 Uz Dr Alper Ata Mersin Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü 23 Şubat 2013 İ.K. 40 Y, Erkek, seyyar satıcı, Mersin Şikayeti; (2007) sağ ayak üst yüzeyinde düzensiz sınırlı, koyu renkli, yeni gelişen cilt

Detaylı

BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1

BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1 BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1 Çok üst düzey araştırmacılar ve biyologlarla (Marsilya Eczacılık Fakültesi Biogenotoxicology Laboratuvarı INSERM, GREDECO) işbirliği içerisinde yürütülen 14 yıllık çalışma sonrasında

Detaylı

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ Saime Sezgin Ramadan, Burcu Saka, İlknur Türkmen Çetinaslan, Aslı Ünlü Akhan, Gülbin Oran, Aslı Çakır, Elif Çakır,

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ RİBOZOM YAPI, FONKSİYON VE BİYOSENTEZİ Ribozom Palade adlı araştırıcı tarafından elektron mikroskop ile tanımlanmıştır. Viruslar hariç tüm canlılarda bulunan bir membranla çevrili olmayan organellerdir.

Detaylı

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU Mesude Angın 1, Ender Hür 1, Çiğdem Dinçkal 1, Cenk Gökalp 1, Afig Berdeli 1, Soner Duman

Detaylı

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.

Detaylı

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ VIII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KALITSAL FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ Dr. M. Cem Ar ve THD Hemofili Bilimsel

Detaylı

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU Abdullah Özkök¹, Esin Aktaş², Akar Yılmaz 3, Ayşegül Telci 4, Hüseyin Oflaz 3, Günnur Deniz², Alaattin

Detaylı

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz

Detaylı

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE Eyüp S. Akarsu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji ABD 22. Ulusal Farmakoloji Kongresi 5 Kasım 2013, Antalya 1 Organizmanın çok çeşitli tehdit algısına

Detaylı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı F. Elçin Erkurt, Behzat Balcı, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş Su, tüm canlılar için en önemli

Detaylı

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3 YARA İYİLEŞMESİ YARA. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger. Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir.

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3 YARA İYİLEŞMESİ YARA. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger. Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Slayt 1 YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger Slayt 2 YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Slayt 3 Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik

Detaylı

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları Doğu Asya Cerrahi D2 sonrası oral floropirimidin bazlı adjuvan tedavi Avrupa Perioperatif kemoterapi (neoadjuvan ve adjuvan) Amerika Adjuvan kemoradyoterapi Surg Oncol

Detaylı

Genel bilgiler. Behçet Hastalığı & Vasküler bulgular vasculo-behçet Disease. Dr.Mustafa SAÇAR. v 1937 Hulusi Behçet Oral aftöz ülserler Üveit

Genel bilgiler. Behçet Hastalığı & Vasküler bulgular vasculo-behçet Disease. Dr.Mustafa SAÇAR. v 1937 Hulusi Behçet Oral aftöz ülserler Üveit Behçet Hastalığı & Vasküler bulgular vasculo-behçet Disease Dr.Mustafa SAÇAR Genel bilgiler v 1937 Hulusi Behçet Oral aftöz ülserler Üveit Otoimmün hastalık Vasküler patolojiler (%2-46) Arteryel (%85?)

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Apoptoz, Hücre döngüsü, Kanser kök hücresi, Multiselüler tümör sferoid, Prostat,Trabectedin

Anahtar Kelimeler: Apoptoz, Hücre döngüsü, Kanser kök hücresi, Multiselüler tümör sferoid, Prostat,Trabectedin [PS14] Trabectedin in (Yondelis; ET-743) CD133+/ CD44+ İnsan Prostat Kanser Kök Hücresi Üzerindeki Etkilerinin İki Boyutlu (2D) ve Üç Boyutlu (3D) Sistemde İncelenmesi Eda Açıkgöz 1, Ümmü Güven 2, Fahriye

Detaylı

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI Harika Alpay, Nurdan Yıldız, Neslihan Çiçek Deniz, İbrahim Gökce Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ 05-06 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 0: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: / Histoloji Embriyoloji Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: / Tıbbi / Dersin AKTS

Detaylı

YARA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER KÖK HÜCREDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE

YARA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER KÖK HÜCREDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE YARA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER KÖK HÜCREDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE A.Kayataş,B.Çetin,D. Ahras,İ. Sarıbıyık,İ.Okşak,O.Kaplan Prof.Dr. Ali Barutçu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik,Rekonstrüktif ve

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar Dr. Ahmet Çelik Sütçü İmam Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı 1. Kahramanmaraş Biyokimya Günleri 7-9 Kasım 2013 Kahramanmaraş Başlıklar Tarihçe,Tanım

Detaylı

İnsan Cinsel Yaşantısının Psikofarmakolojisi

İnsan Cinsel Yaşantısının Psikofarmakolojisi İnsan Cinsel Yaşantısının Psikofarmakolojisi Prof. Hv.Tbp. Kd.Alb. Mesut ÇETİN GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Psikiyatri Kliniği Direktörü-İstanbul 1 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni GATA Haydarpaşa Eğitim

Detaylı

Farklı deneysel septik şok modellerinde bulgularımız. Prof. Dr. Alper B. İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

Farklı deneysel septik şok modellerinde bulgularımız. Prof. Dr. Alper B. İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Farklı deneysel septik şok modellerinde bulgularımız Prof. Dr. Alper B. İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı e-posta: alperi@hacettepe.edu.tr Neden bu konu? Septik şok çalışma

Detaylı

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı İlhan Onaran Doku organisazyonu: Hücrelerin bağlanması 1- Hücre-matriks bağlantıları: ekstraselüler matriks tarafından hücrelerin bir arada tutulması 2- Hücre-hücre

Detaylı

Histoloji ve Embriyolojiye Giriş. Histolojiye Giriş

Histoloji ve Embriyolojiye Giriş. Histolojiye Giriş Histoloji ve Embriyolojiye Giriş Prof.Dr.Yusuf NERGİZ Histolojiye Giriş Sunum Planı Histolojinin Tanımı,Amacı Histolojinin Tıptaki Önemi,Diğer Bilim Dallarıyla ilişkisi İnsan Vücudunun Organizasyonu Hücreler

Detaylı

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Doç. Dr. Betül ULUKOL AKBULUT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Ateş Hipotalamik set-point in yükselmesi Çevre ısısının çok artması Ektodermal

Detaylı

Doç. Dr. Fadime Akman

Doç. Dr. Fadime Akman RADYOTERAPİNİN TÜMÖR ÜZERİNE ETKİSİ Dr. Fadime Akman DEÜTF Radyasyon Onkolojisi AD 2005 TÜMÖR HÜCRELERİ NELER YAPIYOR? Prolifere olan steril Veya farklılaşmış Dinlenme veya G0 ÖLÜ Radyasyonun etki mekanizmaları

Detaylı

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ Uzm. Hem. İlknur Yayla *Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, Acıbadem Sağlık Grubu Ameliyathaneler ve MSÜ Koordinatörü Hazırlanma Tarihi: 23 Mart 2016 http://www.haberturk.com/saglik/haber/536313-kanserde-nano-teknoloji-mucizesi

Detaylı

TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM. Dr.Suat Altınmakas

TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM. Dr.Suat Altınmakas TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM Dr.Suat Altınmakas TARİHÇE Radial arterden ilk koroner anjiografi Campeau tarafından 1989 da gerçekleştirldi. İlk geniş çaplı çalışma 1992 yılında yayımlandı. Rutin klinik uygulamaya

Detaylı