Konjenital Göğüs Deformitelerinde Tarihsel Süreç

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Konjenital Göğüs Deformitelerinde Tarihsel Süreç"

Transkript

1 Journal of Clinical and Analytical Medicine Figen Türk, Gökhan Yuncu, Erdal Türk Giriş Doğumsal göğüs deformiteleri pektus eksavatum, pektus karinatum, Poland sendromu, sternal defektler ve diğerleri (vertebra-kosta anomalileri, asfiksik torasik distrofi-jeune hastalığı, kosta displazisi) olmak üzere beş grupta incelenebilir. Pektus ekskavatum ve pektus karinatum tüm göğüs deformiteleri arasında en sık görülen doğuşsal deformitelerdir. Onaltıncı yüzyılda ön göğüs duvarı deformiteleri huni göğüs, güvercin göğsü, Harrison un oluğu veya Harrison un çukuru gibi isimlerle bilinirdi. Genel olarak göğüs duvarı deformiteleri için etiyolojide önceleri rikets, obstrüktive solunumsal bozukluklar, anormal intrauterin basınç gibi faktörler düşünülmüştür. Çok sayıda araştırmacı tarafından etiyolojiye yönelik araştırmalar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Pektus Ekskavatum Kısaca sternal ve kostal kartilajların posteriora depresyonu olarak tanımlanabilir. Sıklıkla birinci, ikinci kaburga ve manubrium normal pozisyondadır. Alt kostal kartilajlar ve sternum korpusu depresedir [1]. İlk kez Johan Schenck tarafından ( ) pektus ekskavatum üzerine yapılan çalışmalar bir araya toplamıştır [2]. Bauhinus 1594 yılında pektus ekskavatumun klinik özelliklerini tanımlayarak diafragma anomalisinden kaynaklandığını bildirerek ilk olguyu rapor etmiş ve bu olgu Schenck tarafından yine aynı yıl içinde yayınlanmıştır [2,3]. Coulson tarafından 1820 yılında deformitenin genetik yatkınlığı hakkında bir makale yayınlanmış ve bu yazıda pektus ekskavatumlu üç erkek kardeş bildirilmiştir [4]. Pektus ekskavatum kliniği ilk olarak 1860 yılında Eggel tarafından tanımlamıştır. Eggel, Vozaczek adlı 27 yaşındaki bir tıp öğrencisinde, çocukluk çağından itibaren sternum alt kısmında çöküklük olduğunu ve bu durumun 12 yaşına kadar çok fazla değişiklik göstermemiş olduğunu belirtmiş, ancak ilerleyen dönemlerde, pulmoner kompresyona bağlı olarak dispne, paroksismal öksürük, yüzeyel solunum şikayeti geliştiğini rapor etmiştir. Bu hastada göğüs içindeki kavite 25 cm uzunlukta, 18 cm genişlikte ve 7 cm derinlikte ölçülmüş ve sternum ile vertebra arasındaki mesafe ise 1 cm olarak hesaplanmıştır [5]. Theodore Williams ise 1872 yılında Coulson gibi daha çok genetik geçiş üzerine çalışmalar yapmış ve 17 yaşındaki pektus ekskavatumlu bir olgunun hem babası hem abisinin de pektus ekskavatuma sahip olduğunu bildirmiştir [6]. Wilheim Ebstein da daha çok pektusun klinik spektrumunu araştırmış ve 1882 yılında ilk kez bu toraks duvarı deformitesine trıchterbrust (Huni göğüs) terimini kullanarak 5 vaka yayınlamıştır [7]. Hagman 1880 yılında bu anomalilerin gelişimini, sternumun kotların gelişimine oranla daha yavaş veya gecikmiş gelişmesine bağlı olabileceğini belirtmiştir. Hutchison ise 1897 yılında bu anomaliyi diafragmanın santral tendonundan kaynaklanan çekintiye bağlı olabileceğini ileri sürmüştür. Bu yıllarda pecktusun tedavisi temiz hava, solunum egzersizleri ve dıştan uygulanan basınçtan oluşmaktaydı. Çünkü o yıllarda cerrahlar göğüs boşluğu açıldığı zaman, akciğerlerin kollapsını nasıl önleyebileceklerini bilmiyorlardı [2]. Yirminci yüzyılın ilk başlarında göğüs cerrahları için göğüs bölgesi uygun olmayan veya yasaklı bölge halindeydi. Meyer in 1911 yılındaki pektusa yönelik ilk müdahalesi sadece deneme konumunda olmuştur. Meyer, pektuslu bir olgunun sağ tarafındaki 2. ve 3. kostal kartilajlarını çıkartmış ancak hastada hiçbir düzelme sağlanamamıştır [8]. Sauerbruch 1913 yılında toraksta negatif basınç odası oluşturarak göğüs cerrahisinde çığır açmıştır. Bu şekilde ilk kez pektus ekskavatumda bilateral kostal kartilaj rezeksiyonu ve sternal osteotomiyi uygulamıştır. Yine sternumun eksternal traksiyonda tutulması ve bu şekilde en az altı hafta bekletilmesini önermiştir. Ciddi dispnesi ve dinlenme esnasında dahi çarpıntı şikayeti olan bir hastanın 5 den 9 a kadar olan kostal kartilajlarını çıkarmış ve sternal osteotomi uygulamıştır. Sonuç olarak hastanın ameliyat sonrası şikayetleri oldukça düzelmiştir [9,10]. Sauerbruch un önerdiği bu teknik Avrupa ve Amerika daki cerrahlar tarafından benimsenip popularite kazanmış olup, ilk olarak 1927 yılında Lexer in başarılı cerrahi sonuçları Hoffmeister tarafından rapor edilmiş, 1931 yılında ise Alexander tarafından bu operasyonu uyguladıkları semtomatik hastaların operasyon sonrası semptomlarının düzelerek normale döndükleri ifade edilmiştir [11,12]. Trusdale 1938 yılında 18 yaşında şiddetli dispne, anoreksi, mide bulantısı şikayetleri olan pektus ekskavatumlu bir erkek hasta tanımlamış ve düzeltici bir operasyondan sonra solunum ve sindirim problemlerinin normale döndüğünü bildirmiştir [2]. Lincoln Brown 1939 yılında pektus ekskavatum etiyolojisine yönelik araştırmalar yapmış ve posterosternal veya substernal ligaman varlığından bir çalışmasında bahsetmiş, iki farklı cerrahi prosedür tanımlayarak iki çocuğa bu operasyonu uyguladığını rapor etmiştir [13]. Ochsner ve De Bakey ise 1939 yılında bu deformitedeki ilk cerrahi deneyimi göz önüne alarak, kendi cerrahi deneyimlerini sunmuşlar ve bu çalışmada ileri derecede pektus eksavatum deformitesiyle birlikte, göğüs bası hissi ve ilerleyen dispnesi olan 21 yaşında bir kadın hastaya bilateral kostakondral rezeksiyon ve transvers sternotomi operasyonu uygulayarak postoperatif dönemde bu hastanın şikayetlerinin düzelmiş olduğunu belirtmişlerdir [14]. Nissen 1944 yılında nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma şikayetleri olan bir olguya sternum ve kartilaj rezeksiyonu uyguladıktan sonra sternumu ters çevirmiş ve hastanın Sorumlu Yazar: Figen Türk, Erenler Mah. 211 Sok. No: 4/4, Yenişehir, Denizli, Türkiye. T.: figenturk@pau.edu.tr 52 Journal 1 Journal of Clinical of Clinical and Analytical and Analytical Medicine Medicine

2 diafragmalarından biopsiler almıştır. Bu çalışmasında diafragmaların, mikroskopik olarak normal, makroskopik olarak ise çok ince olduğunu saptamıştır [24]. Welch 1958 yılında Ravitch in tekniğine göre daha az invaziv bir yaklaşım önermiştir. Özellikle genç olgularda tüm interkostal paketi ve rektus kas tutunma yerlerini kesmeksizin pektus tamir operasyonları uygulamış ve 75 vakalık serisinde iyi sonuçlar almıştır [25]. Adkins ve Blade 1961 yılında pektus operasyonlarında sternum arkasına çelik bar Resim 1. Ravitch ve Nuss un 50 yıl arayla yayınlamış oldukları makaleler ve ilk yapılan çocuk vakalarının preoperatif ve postoperatif görünümleri. uygulamasını tariflemişlerdir [26]. Pektus deformitelerinin şikayetlerinin düzelmiş olduğunu belirtmiştir [15]. Ravitch 1947 tamiri, devam eden yıllarda bu formun üzerine şekillenmiştir. yılında Sauerbruch tekniğinin daha radikal, genişletilmiş modifikasyonunu Sanger 1963 yılında sternum displasmanına sekonder kos- Bilateral Kartilaj Rezeksiyon ve Sternal Osteotomi tal kartilaj değişikliklerinden kaynaklandığını söylemiştir [2]. yaptıktan sonra çöküklüğün göğüs içine doğru çok fazla derin Ravitch 1965 te bu deformitede özellikle sternumun sağ tarafa olmadığını düşünerek eksternal traksiyon uygulamaya gerek rotasyon yaptığını ve bunun sonucu olarak çoğu zaman sağ duymamıştır. Ancak bu prosedürde rekürrens sık gözlenmiştir göğüs duvarının çökük görünümde olduğunu vurgulamıştır [2]. (Resim 1). Ravitch ve Chin 1949 yılında Lincoln Brown un Hageman ise 1965 yılında Ravitch gibi deforme kartilajların görüşünden yola çıkarak sternumun daha radikal şekilde mobilize eksizyonundan sonra sternum için çelik bar uygulamasını rapor edilebileceğini rapor etmişler ve bu raporda sternal mo- etmiştir [27]. Kenneth 1967 de deformitenin osteogenez ve kon- bilizasyonu; sternal bağlantı, disfragmatik bağlantı, interkostal drogenez yetmezliği sonucu yumuşak kaslar, rektus kaslarından serbestleştirmek ve ksifoid kısmının kot ve kartilajların olması ve solunumsal serbestleştirilmesi olarak tanımlamışlardır. Aynı çalışmada deforme basınç farkına karşı koyamaması kostal kartilajların eksizyonu ve Kirschner teli kullanarak sonucu oluştuğunu öne sürmüştür [28]. sternumun fiksasyonunu uygulamışlardır. [16,17]. Weg 1967 yılında pektus ekskavatumlu Ravitch 1949 yılında lateral grafilerde depresyonun tam olarak olguların solunum fonksiyonları üzerine tespit edilebilmesi için ilk defa anterior median hatta baryum çalışmalar yapmış ve hava kuvvetlerine macunu uygulayarak, aradaki mesafenin görünenden daha derin başvuran 25 pektuslu olguyu normal olduğunu vurgulamıştır. Yine aynı yıl pektuslu hastalarda solunum grupla karşılaştırarak, maksimal vo- fizyolojisi çalışmaları yapmış ve kısmen normal değerler lanter ventilasyonda anlamlı bir düşüş saptamıştır. Brown ve Cook ise 1951 yılında yaptıkları solunum Resim 2. Donald Nuss gözlemiştir [29]. Wada ve ark 1970 fonksiyon testi çalışmalarında ventilasyonda orta derecede yılında sternumu ters çevirerek yaptıkları azalma saptamışlardır [18]. pektus operasyonlarında çok başarılı sonuçlar almışlardır Mahoney ve Emmerson 1953 yılında 16 olguluk bir çocuk serisi [30]. Ancak bu başarılı sonuçlara rağmen sternal turnover yayınlamışlardır. Bu çalışmada sık tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonu, operasyonları Japonya dışında fazla ilgi görmemiştir. Welch ve gelişme geriliği ve özellikle bir olguda devamlı kusma Kearney 1974 yılında Prune-Belly sendromunun sıklıkla pektus şikayetinin mevcut olduğunu belirtmişlerdir. Opere edilen bu ekskavatum ile birlikteliğini vurgulamışlardır [31]. Ravitch 1977 çocukların 6 sının 15 aylıktan küçük olgular olduğu ve ameliyat yılında pektus ekskavatum deformitesinin doğumda sonrası hastaların şikayetlerinin düzeldiğini bildirmişlerdir bir görüldüğünü ve siyahlarda nadir olduğunu ayrıca erkeklerde [19]. Schaub ve Wegmann 1954 te EKG anormallikleri, göğüs kızlardan dört kat sık görüldüğünü rapor etmiştir [32]. Welch duvarının anormal konfigurasyonu ve sol toraks içine kalbin 1980 yılında hem bu deformiteyi tanımlamak hem de evrelemek rotasyonunu araştırmışlar [20], Battaglia ve Masini 1955 te için çeşitli çalışmalar yapmıştır. Pektus ekskavatumlu hastaların bu hastalığın herediter bir deformite olduğunu belirtmişlerdir preoperatif EKG bulgularını araştırmışlar ayrıca deformitenin [21]. Wallgreen ve Sulamaa 1956 yılında hafif eğimli paslanmaz derecesini belirlemek için günümüzde halen en geçerli metod bir çelik çubuğu sternum altından internal destek olarak olan Welch İndeksini geliştirmiştir [33]. Hecker ve arkadaşları uygulamışlardır [22] yılında kostal kartilajlardaki histopatolojik değişiklikleri Lester 1957 yılında kendisinden önceki araştırmacılar gibi tanımlamışlar ve bu hastalarda artmış ailesel yatkınlık olduğunu pektus deformitesinin diafragmanın santral tendonunun kısa belirtmişlerdir [34]. Castile 1982 de bu hastalarda oksijen uptake olmasından ve bunun sonucu olarak sternum alt ucunu inspiryum vital kapasitesinin çok hafif azalmasına karşın, soluma sırasında arkaya doğru çekmesinden kaynaklanan bir işinin arttığını saptamışlardır [35]. çökme deformitesi olduğunu düşünmüştür [23]. Hummer ve Willitial 1984 yılında, hem bu deformiteyi Chin 1954 yılında bu deformitenin diafragma anormalliğinden tanımlamak hem de evrelemek için çeşitli morfolojik çalışmalar kaynaklandığına inanmış ve pektus ekskavatumlu çocukların yapmışlar ancak uluslararası düzeyde kabul görmemiştir [36]. 2 Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine 53

3 Nuss 1986 yılından sonra kostal kartilajlar madem bu kadar fleksibl ve yumuşak, niye çıkartıyoruz veya alternatif olarak ne yapabiliriz? sorularını gündeme getirmiş ve kendi adıyla anılan pektus ekskavatum tamirinde Nuss Prosedür tekniğini geliştirmiştir. Bu tekniğin avantajı, kaburga rezeksiyonu veya sternal wedge rezeksiyon yapılmasına gerek yoktu ve kan kaybı minimaldi. Nuss 1987 yılından beri bu tekniği uygulayarak opere ettiği hastaların sonuçlarını 1998 yılında yayınlamış ve Ravitch tekniğine oranla daha kısa ameliyat süresi, kanamanın daha az olması ve daha iyi kozmetik sonuçlarına vurgu yapmıştır (Resim 1, 2) [37]. Haller 1987 yıllarında hem bu deformiteyi tanımlamak hem de evrelemek için çeşitli çalışmalar yapmış olmasına rağmen hiçbiri uluslar arası düzeyde kabul görmemiştir [38]. Shamberger ve Welch1988 yılında yaptıkları 704 hastalık çalışmada bu hastaların %5.2 sinde astım birlikteliği, %37 sinde ise aile öyküsü olduğunu rapor etmişlerdir [39]. Scherer 1988 yılında Marfan sendromu ve eşlik eden skolyoz birlikteliğine dikkati çekmiş [40], Waters ise 1989 yılında bu deformite ile birlikte skolyoz birlikteliğini %26 oranında tanımlamıştır [41]. Greig ve Azmy 1990 yılında diafragma agenezisi tamirinden sonra pektus deformitesinin oluşabileceğini söylemişlerdir [42]. Martinez ve Pena 1990 yılında kaburga kartilajlarının çok genç yaşta çıkarılmasının asfiktik kondrodistrofi gelişimine katkıda bulunacağını bu nedenle kaburga kartilajlarının çok erken yaşta çıkartılmasından sakınılmasını ve pektus tamiri için uygun yaşın beklenmesi gerektiğini bildirmiştir. Bebek ratlarda pektus tamirinde kostal kartilaj çıkartılması ve sonuçlarına yönelik deneysel çalışmaları sonucu görüşlerini bildirmiştir [43]. Bralow 1991 de bu deformitenin genel olarak görülme sıklığı üzerine araştırmalar yapmıştır genel populasyonda görülme sıklığını %0.13-%0.4 olarak tespit etmişlerdir [44]. Pektus ekskavatum insidansı konusunda ülkemizde de yapılan çalışmalar mevcuttur. Ankara Üniversitesi Tıp Fakultesi Pediatrik Cerrahi Bölümü nün yaptığı bir çalışmaya gore 6-15 yaş arası çocuklarda konjenital anormali sıklığı ve tipi araştırılmış pektus ekskavatum ve pektus karinatumun; umbilikal herni ve inguinal herniden sonra 7/1000 oranı ile 3. sıklıkta görüldüğü bildirilmiştir [45]. Haller 1995 yılında Pena nın da belirttiği gibi gibi kazanılmış asfiktik kondrodistrofi ve pektus ekskavatum için çok geniş ve çok erken operasyonlardan sonra göğüs duvarı konstrüksiyonu isimli yazılarında kondrodistrofiye özellikle dikkat çekmiştir [46]. Bu görüşlerden sonra çoğu göğüs cerrahı ve çocuk cerrahı puberteye kadar açık pektus ekskavatum tamiri operasyonunu yapmayı ertelemişlerdir. Yukarda da belirttiğimiz gibi Nuss tarafından 1998 yılında kendi adı ile anılan tekniği ile ilgili 10 yıllık deneyimlerini yayınlamışlar ve bu teknikte büyük kesi olmaması, kartilaj kesilmemesi, sternal osteotomi yapılmaması gibi avantajlara özellikle vurgu yapmışlardır [37]. Ravitch ise 1997 de konjenital göğüs deformiteleri ve operatif yaklaşımları içeren geniş çaplı yazısını yayınlamıştır[2]. Saxena 1998 yılında pektus ekskavatum tamirinde titanyum plak kullanımının sonuçlarını ve yapmış oldukları pektus ekskavatum ameliyatlarının sonuçlarını rapor etmişlerdir [47]. Bir göğüs cerrahı olan Robicsek 2000 yılında pektus ekskavatumın cerrahi tamirinde rezeke edilen kartilaj sayısını azaltan ve Modifiye Ravitch tekniği olarak isimlendirilen tekniği tarifledi [48]. Fonkalsrud ve ark 2000 yılında yılları arasında yaptıkları 30 yıllık pektus cerrahi deneyimlerini yayınlayarak ve pektus ekskavatum deformitesinin düşük komplikasyon oranı, kısa hastanede kalış süresi ve mükemmel uzun dönem fizyolojik ve kozmetik sonuçları olduğunu rapor etmişlerdir [49]. Molik ve ark 2001 standart teknik ile minimal invaziv teknikleri karşılaştıran bir çalışma yayınlamıştır. Bu çalışmada Nuss tekniğini kısa operasyon süresi, küçük insizyon ve daha az diseksiyon gibi çeşitli avantajlarının olmasının yanı sıra daha ileri yaştaki gençlerde ve bağ dokusu hastalığı olanlarda, yüksek komplikasyon oranı ve yüksek reoperasyon riski ile operasyon etkinliğinin eksikliği gibi dezavantajlarını vurgulamışlardır [50]. Mansour ve ark 2003 yılında pektus deformitesi olan erişkinlerdeki 30 yıllık cerrahi deneyimlerini yayınlamışlar ve bu defektlerin cerrahi olarak düzeltilmesinin kısa ve uzun dönem sonuçlarının oldukça güvenli, etkin ve tatmin edici olduğunu rapor etmişlerdir [51]. Kelly ve ark 2005 yılında Johns Hopkins Üniversitesinden yılları arasında otopsi yapılan 50,496 kadavradan pektus ekskavatumlu 62 kadavranın anatomik bulgularını ve yaşam süresine olan etkilerini araştırmışlar ve pektus ekskavatumlu hastaların kartilajlarında histolojik bir patoloji olmadığını ancak pektus ekskavatumun bir çok bağ dokusu hastalıklarıyla ilgili olduğuna dikkat çekmişler ve bu çalışmanın pektus deformitesinin yaşam süresini etkilediği teorisi ile uyumlu olduğunu belirtmişlerdir [52]. Croitoru ve ark 2002 yılında 303 hastalık serilerinde pektus ekskavatumun cerrahi tedavisi için minimal invaziv Nuss tekniğinin daha iyi nasıl modifiye edilebileceğini araştırmışlardır. Bu tekniğin pektus deformitesinde en iyi teknik olduğunu ve modifikasyonlarında komplikasyonları azalttığını belirmişlerdir [53]. Serafin 2003 yılında göğüs duvarı deformitelerinin etiyopatolojisinin henüz netlik kazanmamış olduğunu ancak endokondriyal ossifikasyon ve kostal kartilajların büyüme bozukluğunun bu deformitenin oluşmasında diafragma gelişim kusurundan daha önemli bir etken olduğunu vurgulamıştır [54]. Fonkalsrud 2004 yılında yayınlamış olduğu makalesinde minimal kartilaj rezeksiyonu kullanılarak uygulanan açık cerrahi tekniğinin, tüm hasta ve yaş gruplarında diğer tüm varyasyonlardan daha etkin olduğunu, daha kısa operasyon süresi, daha erken dönemde stabil bir göğüs duvarı sağladığını, çok az bir postoperatif ağrıya neden olduğunu ve fizyolojik ve kozmetik sonuçlarının da daha iyi olduğunu vurgulamıştır [55]. Osawa ve ark Nuss tekniği için çeşitli avantajlarından dolayı metal bar yerine titanyum bar kullanmayı tavsiye etmişlerdir[56]. Schaarschmidt ve ark 2005 yılında, bilateral torakoskopi yardımıyla bar yerleştirilmesinin ekstraplevral submuskuler teknikle yapılmasının plevral sekresyonu ve ağrıyı azalttığını ve pnömotoraks, pulmoner bar yapışıklığı ve perikardiyal effüzyon gibi komplikasyonları azalttığını adolesan bir hastada göstermişlerdir [57].Yine aynı yıl içinde Schier ve ark pektus ekskavatumun vakum yoluyla tedavi edilebileceğini ileri sürmüşlerdir [58]. Cerrahi tekniklerde olduğu gibi anestezi alanında yapılan çalışmalarda bu tür tekniklerin başarısını yükseltmeye yardımcı olmaktadır. Japonya dan Futagawa ve ark nın 2006 yılında yapmış oldukları bir çalışma da postoperatif dönemde lokal anestezikli kontinu epidural fentanil infüzyonunun hem etkin bir ağrı kontrolü sağladığı hem de bar ın yerinden oynaması gibi komplikasyonları önleyebileceği konusuna dikkat çekilmiştir [59]. Ohno ve ark Nuss prosedürü veya modifikasyonlarında kullanılan bar ın özellikle yaşlı hastalarda sternum ve kostalarda minimal kırıklara ve devamlı sürtünmeye bağlı olarak geç komplikasyonlara neden olabileceğine dikkat çekerek barın çıkarılma zamanının hesaplanmasında sintigrafinin faydalı olabileceğinden bahsetmişlerdir [60]. Margulis ve ark pektus ekskavatum cerrahisinde kullandıkları slikon bir implantı tanıtmışlar ve morbidite ve komplikasyon oranının oldukça düşük olduğunu ayrıca estetik sonuçların oldukça tatmin edici olduğunu belirtmişlerdir [61]. Harrison ve ark 2007 yılında pektus ekska- 54 Journal of Clinical and Analytical Medicine 3 Journal of Clinical and Analytical Medicine

4 vatum tamirinde manyetik mini-mover tekniğini deneysel olarak ilk kez tanımlamışlardır [62]. Yine 2007 yılında Shin ve ark Nuss tekniği ile tedavi ettikleri 863 hastalık serilerinde enfeksiyona bağlı komplikasyonlarını %1,5 olarak bildirmişlerdir [63]. Lobe yapmış olduğu 10 hastalık mini serisinde peroperatif hipnoz uygulamasının Nuss prosedürü uygulanan hastalarda hastanede kalış süresini kısalttığını bildirmiştir [64]. Birmingham dan Lahiri fasiyal atrofi, pektus ekskavatum ve meme rekonstrüksiyonu sonrası kontur defekti olan 34 hastada ve 57 anatomik bölgeye yüzeyel bir doku endoprotezi olan Bio-Alcamid maddesini 2,5-110 ml arasında enjekte ederek kullanmışlar ve sonuç olarak bu hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek ideal bir alternatif tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekmişlerdir [65]. Kotoulos ve ark 21 genç erişkinde DualMesh 2-mm Gore-Tex kullanmışlar ve postoperatif herhangi bir komplikasyon görmemişler ve kozmetik sonuçlarını ise oldukça tatmin edici olarak belirtmişlerdir [66]. Tüm bu gelişmelere parelel ülkemizden de hem ulusal hem uluslararası düzeyde kabul gören çalışmalar yapılmıştır. Siyami Ersek Göğüs ve Kardiyovasküler Cerrahi Kliniğinden Okay ve ark tarafından modifiye Ravitch tekniği için bayan hastalarda kötü skarı engellemek için bilateral meme altı insizyonu önerilmiş ve bu teknikle kozmetik sonuçların diğer tekniklere oranla daha kabul edilebilir olduğu vurgulanmıştır [67]. Rebeis ve ark Haller ve lower vertebral indeksinden sonra pektus ekskavatum için antropometrik indeksi tariflemişlerdir [68]. Nakagawa ve ark 2008 yılında Nuss prosedürü uygulanan hastalarda kullandıkları bilgisayarlı tomografi indeksini yayınladılar ve bu indeksin postoperatif dönemde sternal elevasyonu objektif olarak oldukça iyi değerlendirdiğini belirtmişlerdir [69]. Cheng erişkin hastalar için bilateral torakoskopi yardımlı modifiye Nuss tamirinin kardiyopulmoner yaralanmaları azaltabileceğini ve bir çok cerrahi avantajı olduğunu ifade etmiştir [70]. Çin den Liu ve ark ekstraplevral Nuss tekniğinin torakoskopi eşliğinde yapılmasının daha güvenilir ve daha az travmatik olduğunu ifade etmişlerdir [71]. İtalyadan Torre ve ark 2008 yılında emilebilir laktosorb stabilizerin pektus cerrahisinde emilmeyen çelik teller kadar güvenle rutin olarak kullanılabileceğini belirtmişlerdir [72]. Nuss 2008 yılında 947 hastalık serisinin uzun dönem sonuçlarını oldukça güvenilir ve tatmin edici olarak yayınlamıştır [73]. Fonkalsrud 2009 yılında 912 hastalık büyük serisini yayınlamış ve açık cerrahi pektus ekskavatum tamirinin avantajlarından bahsetmiştir [74]. Gurnett ve ark 2009 yılında yapmış oldukları genetik çalışmalarla 18. kromozom q koluna sahip akrabalar arasında pektus ekskavatum riskinin artan yatkınlığını rapor etmişlerdir [75]. Snel ve ark 2009 yılında slikon implant uyguladıkları 16 hastanın sonuçlarını literatür ile birlikte değerlendirmişler ve bu tekniğin özellikle hafif dereceli pektus ekskavatumu olan erişkin vakalarda postoperatif dönemdeki seroma oluşumuna karşın koruyucu olabileceğini vurgulamışlardır [76]. Antonoff ve ark yapmış oldukları bir çalışmada, pektuslu hastalarının Ravitch, Leonord ve Nuss tekniklerinden birini seçmelerine müsaade etmişler ve hastaların en çok Ravitch tekniğini tercih ettiğini belirtmişlerdir. Ayrıca yazarlar hastanede kalış süresi ve postopertif ağrı yönünden bu tekniği diğerlerine oranla daha başarılı bulmuşlardır [77]. Kim ve ark 2009 yılında pektus ekskavatumun pre ve postoperatif değerlendirilmesinde kardiyak deformite indeksinin faydalı olabileceğini ifade etmişler [78]. Robicsek son zamanlarda To Nuss or not to Nuss? diyerek bu teknik ile ilgili tartışmayı alevlendirmiştir [79]. Yine son zamanlarda Japonya dan yapılan bir çalışmada bu hastalarda ekzojen bir implant yerleştirilmesinin gerekli olmadığı savunulmuştur [80]. Coelho ve ark 2009 yılında Nuss prosedürü ile sternokondro- plasti tekniklerini karşılaştırmış özellikle asimetrik olan hastalar olmak üzere sternokondroplasti tekniğini daha başarılı olarak bulmuşlardır [81]. Yukarıda da belirtildiği gibi son zamanlarda minimal invaziv pektus tamiri (Nuss prosedürü) ve açık cerrahi yöntemler karşılaştırılmakta ve sonuçlarına yönelik çalışmalar tüm dünyadaki çeşitli merkezlerde hızla devam etmektedir. Her iki yöntemin de daha iyi nasıl modifiye edilebileceği, avantajları ve dezavantajları tartışılmaktadır. Son olarak bu bozukluğun operasyona gerek kalmadan vakum ya da mıknatıs gibi dışarıdan uygulanan basınç uygulamalarıyla tedavi edilip edilemeyeceği sorusunun cevabını almak için ileri klinik ve deneysel çalışmalara gereksinim vardır. Pektus Karinatum Pektus karinatum güvercin göğsü olarakta bilinen göğsün öne doğru protrüzyonudur. Göğüs duvarı deformitelerinin sadece %15 ini oluşturur. Pektus karinatumun etiyolojisi, pektus eksavatumun ki gibi bilinmese de kostal kartilajların aşırı büyümesinin pektus karinatum patofizyolojisinden sorumlu olduğu söylenmektedir. Erkeklerde, bayanlara göre iki kez daha sık gözlenir. Pektus ekskavatumun tersine pektus karinatuma sıklıkla daha geç dönemde (çocukluk veya adolesan) tanı konur. Pektus karinatumun en sık görülen klinik prezentasyonu sternum gövde kısmını da içine alan, alt kostal kartilajların simetrik protrüzyonu şeklinde olan kondrogladiolar tiptir [82]. Pektus karinatum cerrahisi de yaygın olarak estetik ve psikolojik nedenlerden dolayı yapılsa da, deformiteye sekonder intratorasik organların yer değiştirmesine bağlı semptomlar için de yapılabilir. Bu deformite ilk kez Brodkin tarafından 1949 yılında güvercin göğsü olarak tanımlanmıştır [83]. Ravitch 1952 yılında kondromanubrial protruzyona yönelik ilk cerrahi müdaheleyi multipl deforme kostal kartilajları rezeke ederek ve sternuma çift osteotomi uygulayarak yapmıştır [84]. Lester ise1953 yılında Ravitch tekniğine ilave olarak sternumun ön kısmının rezeksiyonu hatta sternum girişinin subperiostal rezeksiyonu dahil olacak şekilde uygulamıştır. Ancak bu teknik genel olarak başarısızlıkla sonuçlanmış olmasına rağmen, takip eden yıllarda, daha az invaziv teknik olan kostal kartilajların sternumla birleşim yerlerinin subperiostal rezeksiyonu ve sternumun alt kısmının subperiostal rezeksiyonu şeklinde tanımlamıştır [85]. Chin tarafından 1957 ve Brodkin tarafından 1958 yılında rektus kaslarının traksiyon etkisinden yararlanarak sternumu normal konumunda tutacak yeni bir operatif teknik geliştirilmiştir [86,87]. Howard 1958 yılında bu tekniği modifiye ederek kartilajlara radikal rezeksiyon yapmış ve sternal osteotomi uygulamıştır. Ayrıca pektus karinatumun görünümünü tarifleyerek büyük bir elin sternum ve kostal kartilajın medial kısmını öne doğru, lateral kostal kartilajları ve kaburgaları ise içe doğru ittiğini belirtmiştir[88]. Ravitch 1960 yılında farklı bir cerrahi prosedür tanımlayarak sadece sternumun sol tarafında ilgili etkilenen kostal kartilajların rezeksiyonu ile eşlik eden perikondrial bantların kısaltılmasını önermiştir [89]. Ramsay ise 1963 yılında teknik olarak sternumun pozisyonunda değişiklik yapmadan lateral defektleri rektus kası ile doldurmuş veya deforme kostal kartilajları rezeke etmiştir [90]. Robiscek 1963 yılında pektus karinatum cerrahisinde modern tekniği ilk olarak uygulamış, genel olarak deforme asimetrik kostal kartilajların subperikondrial rezeksiyonu, transvers sternal osteotomi, sternumun protrüze olan alt kısmının rezeksiyonunu uygulayarak sternuma yeni bir alt sınır oluşturmuştur [91]. Welch 1973, Pickard ise 1979 yıllarında kendi tekniklerini tanımlamışlardır ve bu teknikler il- 4 Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine 55

5 gili kostal kartilaj rezeksiyonu ve sternal osteotomi yönünden birbirlerine oldukça benzer görülmüştür. Günümüzde halen bu tekniklerle çok iyi sonuçlar alınmaktadır [92,93]. Shields 1987 Pektus karinatumlu olguların genetik yatkınlığını araştırmış. Olguların sadece %26 sında ailede göğüs deformitesi öyküsü ve %15 inde skolyoz birlikteliği gözlemişlerdir [94]. Waters ve ark 1989 yılında pektus karinatumun sıklıkla kas-iskelet sistemi hastalıkları bunlardan da özellikle skolyoz ile birlikte olduğunu ancak cerrahi gerektirmediğini vurgulamışlardır [95]. Günümüzde pektus karinatumda da pektus ekskavatum da olduğu gibi yaygın olarak, Willital Tekniği olarak adlandırılan cerrahi teknik uygulanmaktadır [47]. Abramson 2005 yılında pektus ekskavatumdaki Nuss tekniğini pektus karinatum hastalarına uygulayan ve dünyaya duyuran ilk bilim adamı olmuştur [96]. Ülkemizde de yeni yöntem olarak bilinen bu yöntem uygulanmaktadır. Frey ve ark 2006 yılında pektus karinatumda nonoperatif tedaviyi önermişler ve başlangıç olarak iki yıl süreyle korse veya kuşak kullanımını önermişlerdir [97]. Abramson 2009 yılında pektus karinatuma uyarlanmış Nuss tekniği ile cerrahi uyguladığı 40 hastanın sonuçlarını raporlamıştır [98]. Poland Sendromu Poland sendromu pectoral major ve minör kaslarının yokluğu ile birlikte sindaktili, brakidaktili, meme başı yokluğu veya tüm meme dokusu yokluğu, deforme kaburgalar veya kaburgaların yokluğu, aksiler kılların yokluğu, ve sınırlı cilaltı yağ dokusundan oluşan anomalilerin birlikteliği olarak tanımlanabilir. Aslında ilk kez 16. Yüzyılda Leonorda da Vinci tarafından bu tip bir anomalisi olan bir aile resmedilmiştir [99]. Ancak ilk kez Lalleman tarafından 1826 da Fransız literatüründe, Froriep tarafından ise 1839 yılında Alman literatüründe bildirilmiştir [100,101]. Bir İngiliz Tıp öğrencisi olan Alfred Poland 1841 yılında kendi anatomik gözlemlerine dayanarak, 27 yaşındaki bir hastanın otopsisi sırasında bu sendromun kısmen tanımlamasını yapmıştır. Bu nedenle bu sendrom daha sonraki yıllarda Poland Sendromu adıyla anılmıştır [102]. Thomson ise 1895 yılında Poland sendromunda gözlenen deformitelerin hepsini ilk olarak rapor eden kişidir [103]. Ravitch 1966 yılında Poland sendromunda kaburga greftleri ile birlikte Teflon yama kullanarak ilk cerrahi tedaviyi uygulamıştır [104]. Boaz 1971 de Poland sendromu ile çocukluk çağı lösemileri arasındaki ilişki hakkında araştırmalar yapmıştır [105]. Freire ve ark 1973 yılında, Mc Gillivray ve ark 1977 yılında Poland sendromunun görülme sıklığı ve genetik geçişi konusundaki çalışmalarının sonuçlarını yayınlamışlar ve Poland Sendromu nun 1/ doğumda bir görüldüğü ve çok nadiren ailesel geçişli olabileceğini bildirmişlerdir [106,107]. Sujansky 1977 de aile birlikteliğinin nadir olduğunu rapor etmiştir [108]. Bouvet ise 1978 yılında bu patolojinin ipsilateral subklavien arter hipoplazisine bağlı oluştuğunu düşünmüştür [109]. David 1979 yılında ekstremitelere giden azalmış kan akımı sonucu, azalmış kas kitlesine bağlı hipoplastik ekstremiteleri açıklamış ayrıca sindaktilinin bazı formlarının otozomal dominant geçiş göstermesine rağmen, Poland sendromunda görülen sindaktilinin genellikle sporadik olduğunu bildirmiştir [110]. Fodor ve ark 1980 yılında Poland sendromu cerrahisinde, özellikle konjenital meme ve pectoral kas yokluğunda latissimus dorsi kasının greft olarak kullanılmasını önermişlerdir [111]. David 1982 ve Cobben 1989 yıllarında Poland sendromunun çok nadir görülen Möbius Sendromu ile ilişkili olabileceğini söylemişlerdir [112,113]. Haller ve Urschel 1984 te Poland sendromlu hastaların cerrahi olarak düzeltilmesiyle uğraşmışlar ve cerrahi sonuçlarını bildirmişlerdir [114,115]. Shamberger 1989 yılında 75 vakalık bir seri yayınlamış ve göğüs deformiteleri ile el deformitelerinin şiddeti arasında bir ilişki göstermeye çalışmış [116]. Aynı yönde çalışmalarına devam etmiş ve 1996 yılında yeni bir çalışması ve 2001 yılında Al-Qattan ile bu hastalıkta görülen başlıca el deformitelerinin sindaktili ve değişik derecelerde brakidaktili ve orta falanksın ağır derecede hipoplazi ya da aplazisi olarak belirtmiştir [117,118]. Çok sayıda sporadik olgular sunulmuş ve son zamanlarda özellikle hastalığın genetik özellikleri ve patogenezi üzerine dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Lowry ve Bouvet 1983 yılında Happle ise 1999 yılında Poland sendromu nun olası mekanizması için paradominant kalıtımın sözkonusu olabileceğini belirtmişlerdir [119,120]. Steensel in 2004 yılındaki araştırmasında ise Poland Sendromu ve diğer sendromlar için altta yatan mekanizmanın mozaizm ile otozomal letal gen kalıntısının varlığı olabileceği belirtilmiş [121]. Huang ve ark 2008 yılında, Baban ve ark ise 2010 yılında Mobius ve Poland sendromunun, özellikle bilateral tutulum özelliği olan olgularda, embriyolojik hayatın erken dönemlerindeki vasküler defektlerin patogenezde etkili olabileceğini belirtmişlerdir [122,123]. Sternal Defektler Sternal defektler pektus ekskavatum ve karinatuma göre daha nadir görülen ve klinik presentasyonları daha dramatik ve potansiyel olarak fatal sonuçlanan anomalilerdir. Sternumun ventral füzyon eksikliğine bağlı olarak dört grupta incelenir. 1) Sternal kleft (kalp normal pozisyondadır) 2) Torasik ektopia kordis 3) Torakoabdominal ektopia kordis 4) Servikal ektopia kordis 2,3,4 kalp anormal pozisyonda yerleşimlidir. Sternal Kleft: Sternal barların nonfüzyonu sonucu hamileliğin 8. haftasında oluştuğu düşünülür. İlk kez Weese tarafından 1819 yılında defektin anatomik klasifikasyonu tanımlanmıştır. Fischer 1879 da sternal kleft ile servikofasial hemanjiom brlikteliğini 14 olguda tanımlamış ancak aralarındaki ilişkiyi açıklayamamıştır. Roth 1939 yılında, Shao-tsu 1957 yılında ve Cantrell ise 1958 yılında sternal defektlerin klasifikasyonunu tekrar yapmışlardır [94]. Shamberger ve Welch 1990 sternal defekterin görülme lokalizasyonuna göre sınıflayan bir çalışma yapmışlardır [124]. Torasik Ektopia Kordis: İzole sternal kleftin tedavisi rutin olarak başarılı olmasına rağmen, özellikle torasik ektopia kordis yüksek mortaliteye sahiptir. Servikal ve torasik ektopia kordiste letal faktör kalbin ekstratorasik yerleşimli olmasıdır. Ektopik kordislerin etiyolojileri halen tartışılmaya devam etmektedir. Stensen 1948 yılında Fallot tetralojisinin dört komponentini de taşıyan bir hastada torasik ektopia kordisi ilk defa rapor etmiştir [125]. Çalışmaları Willus tarafından İngilizceye çevrilmiştir. Cutler ve Wilens 1925 yılında deri flebi ile tamiri denemişler. Ancak kardiyak fonksiyonların durması nedeni ile (muhtemelen kardiak bası oluşumuna bağlı olarak) başarısız olmuşlardır [126]. Bremer 1939 ve Patten 1946 yıllarında yaptıkları embriyolojik çalışmalara dayanarak, embriyonun kranioservikal segmentinin akut hiperfleksyonuna bağlı kalbin submental kardiak apeksi ile ekstratorasik pozisyona inmesi olarak tanımlamışlardır [127,128]. Koop 1975, Saxena ise 1976 yılında ektopi kordiste ilk başarılı cerrahi onarımı bildirmiştirler. İlk olgu normal bir kalbe sahipti. Beş saatlik bir uğraştan sonra hazırlanan deri flebinin inferioru diafragma anterioruna tutturuldu. Sternal barlar 2 inch 56 Journal of Clinical and Analytical Medicine 5 Journal of Clinical and Analytical Medicine

6 uzaklığında tutularak kardiak kompresyonu önlemek açısından tam olarak yaklaştırılmamıştı. Yedinci ayda Dacron ve Marlex yama ile sternal kleft kapatıldı. Bu yama ilerleyen dönemde yama enfeksiyonu nedeniyle çıkartıldı. Bu hastanın 20 yaşına kadar yaşadığı rapor edildi. İlk uygulanan bu operasyonlar iki aşamalı idi [129]. Amato 1988 yılında kalbi çevreleyen ön göğüs duvarı kavitesini yeniden yapılandırarak, tek seansta torasik ektopi kordise yönelik düzeltme operasyonunu uygulamıştır [130]. Tek seanslı prosedürde amaç kalbi yeterli miktarda yumuşak doku ile örtmek ve eski ortotopik pozisyonuna döndürmemek cerrahi tekniğin en önemli noktasını oluşturuyordu. Başarılı olguların analizinde intrensek kardiak lezyonlar ve eşlik eden abdominal defektler yoktu. Say ve Wilsey 1978, King 1980 ve Stoll 1987 yılında etiyolojiye yönelik kromozomal çalışmalar yapmışlardır. Higginbottom 1979, Opitz 1985, Hersh 1985 ve Kaplan 1985 yılında yaptıkları çalışmalarda, bu patolojilerin amnion zarı ve beraberinde koryonik zar veya yolk sac ın bütünlüğünün bozulmasına bağlı olabileceğini bildirmişlerdir. Bu olayın 3. veya 4. hafta yani kalp boşluklarının şekillendiği zamana denk gelmesi nedeniyle, anormal kardiak gelişimin yüksek insidansta görülmesini açıklayabileceğini bildirmişlerdir [131]. Dobell 1982 yılında iki evreli kapama operasyonunu uyguladı. Bu teknikte deri flebi yenidoğan döneminde uygulandıktan sonra kaburga destek flepleri 19. ayda sternal defekt üzerine yerleştirildi. Üzeri pektoral kas ile örtüldü. Açılmış perikardiumdan torasik kavitedeki kalp kısmen yerine çekildi [132]. Mercer 1983 ve Kragt 1985 yıllarında ultrasonografik çalışmalar yapmışlar ve bu tür bir intrakardiak lezyon tanımladıklarında gebeliğin sonlandırılmasını önermişlerdir [133,134]. Haynor ise 1984 yılında ektopi kordisli hastalar üzerinde yaptığı bilgisayarlı tomografi çalışmalarında intratorasik volümün azaldığını göstermişlerdir [135]. Von Proagh 1987 yılında Patten ve Bramer in yaptığı embriyolojik çalışmaları baz alarak ektopi kordislerin etiyolojisine yönelik çalışmalar yapmıştır.shields 1990 yılında torasik ektopia kordis ile birlikte görülen kardiak anomalileri araştırmış ve raporlamıştır [131]. Torakoabdominal Ektopi Kordis (Cantrell s Pentaloji: Wilson 1798 yılında torakoabdominal ektopi kordisi çizmiştir. Abdominal duvar, diafragma ve perikardiumun somatik defektlerini, intrensek kalp defektleri ile ilişkili olarak tanımlamıştır. Cullerior 1806 yılında kalp anormal lokalizasyonda dahi olsa üzerinin deri ile örtülmesi sonucu uzun süreli yaşam beklentisi olduğunu bildirmiştir [131]. Major 1953 ve Cantrell 1958 yılında halen kullanmkata olduğumuz Cantrell pentalojisini tanımladılar. Bu anomalide sıklıkla sol ventrikül divertikulumu oluşur ve bu divertikulumda diafragmatik veya perikardiyal defektten abdominal kaviteye doğru uzanır [136,137]. Arndt 1896, torakoabdominal ektopi kordisin ilk tamirini yapmıştır. Ancak kalbin normal lokalizasyonuna getirilmesi sonucu, cerrahi ölüm ile sonuçlanmıştır. Wieting 1912 de ilk başarılı tamiri uygulamış, diafragma ve abdominal duvar fasyasını primer kapatmış ancak ventriküler divertikuluma müdahale etmemiştir. Shamberger ve Welch 1990 yılında omfolosel eksiyonundan sonra deri kapatma ve topikal astrenjan madde uygulamanın da sekonder epitelizasyon oluşturduğunu bildirmiştir [131]. Diffüz İskelet Bozuklukları ile Torasik Deformiteler: Jeune 1954 yılında bir yenidoğanda dar ve sert bir göğüs ile multipl kartilaj anomalisi birlikteliği olan ve kendi adıyla anılan (Asfiktik Torasik distrofi; Jeune s Disease) sendromu tanımladı. Bu hasta perinatal period erken dönemde respiratuar yetersizlikten ölmüştür [131]. Daha sonraki otörler de osteokondrodistrofi üzerine çalışmalar yaptılar. Bu anomali otozomal resesif geçiş gösteriyor ancak kromozomal anomalilerle ilgili geçiş göstermiyordu. En belirgin özelliği dar bir toraks olması ve dışa doğru belirgin, kaburgalara doğru küçük bir horizontal hareket olmasıydı. Kaburgalar kısa ve geniş ayrıca geniş kostakondral bileşke anteror aksiller çizgiye doğru uzanıyordu. Klavikulalar fikse ve eleve, pelvis ise küçük ve hipoplastik, iliak kemikler ise kare şeklindeydi. Ayrıca bu sendromda pulmoner yetmezliğin değişik dereceleri de vardı. İlk yapılan vakalar ölümle sonuçlanmıştır. Kozlowski ve Masel 1976 yılında bu sendromlu çocukların iyi bir survi ile yaşadıklarını rapor etmişlerdir. Williams 1984 yılında otopsi vakaları üzerinde yaptıkları çalışmalarda, anormal pulmoner gelişimi olan ancak bronşial gelişimi normal ve az sayıda alveoler divizyon olduğunu göstermişlerdir [131]. Jarcho ve Levin 1938 yılında otozomal resesif geçişli, multipl vertebra ve kaburga malformasyonları birlikteliği olan spondilotorasik displazinin (Jarcho-Levin Sendromu) ilk tanımlamasını yapmışlardır [131]. Kaynaklar 1. Thomas W. Shields ed. General Thoracic Surgery 5. edition ed: Lippincott Williams&Wilkins 2000: Ravitch NM ed. Congenital deformities of the chest wall and Their operative correction. Philadelphia W.B. Saunders Co; Bauhinius J. Schenck von Grafenberg J. Observationum medicarum, rararum, novarum, admirabilium, et montrosarum, liber secundus. De partibus vitalibus, thorace contentis. Observation 1594:264: Coulson W. Deformities of the chest. London Med Gaz 1820;4: Eggel. Eine seltene Missbildung des Thorax. Virchow s Arch 1870:49: Williams CT. Congenital malformation of the thorax: Great depression of the sternum. Tr Path Soc 1872;24:50 7. Ebstein E. Die Trichterbrust in ihren Beziehungen zur Konstitution. Zeitschr F Konstitutionslehre 1921;8: Meyer L. Zurchirurqishen Behandlung der augeborenen Trichterbrust. Verh Bel Med Gest 1911;42: Sauerbruch F. Die Chirurgie der Brustorgane. Springer 1920;1: Sauerbruch F. Operative Beseitigung der Angeborenen Trichterbrust. Deutsche Zeitschr f Chir 1931;234: Alexander J. Traumatic pectus excavatum. Ann Surg 1931;93: Hoffmeister W. Operation der angeborenen Trichterbrust. Beitr Klin Chir Brown AL. Pectus excavatum (funnel chest). J Thorac Surg 1939;9: Ochsner A adm. Chone-Chondrosternon: report of case and review of literature. J Of Thoracic Surgery 1939;8: Nissen R. Osteoplastic procedure for correction of funel chest. American Journal of Surgery 1944;64: Chin EaA, R,. The surgical treatment of pectus excavatum. British Medical Journal 1954;1: Ravitch MM. The operative treatment of pectus excavatum. Ann Surg 1949;129: Brown AL CO. Cardio-respiratory studies in pre and postoperative funnel chest(pectus excavatum). Dis Chest 1951; 20: Mahoney EaEG. Surgical treatment of the congenital funel chest deformity. Archives of Surgery 1953;67: Schaub VF WT. Elektrokardiographische veranderungen bei trichterbrust. Cardiologia 1954;24: Battaglia S and Masini T. Ereditariete e significato, pothopenetico del Pectus ekscavatum. Folia hereditoria ed Pothologica 1955;4: Wallgren GR SM. Surgical treatment of funnel chest. Exhib. VIII. Internat Cong Paediat 1956:p Lester CW. The etiology and pathogenesis of funnel chest, pigeon breast, and related deformities of the anterior chest wall. J Thorac Surg 1957;34: Chin EF and Adler R. The surgical treatment of pectus excavatum British Medikal Journal 1954;1: Welch KJ. Satisfactory surgical correction of pectus excavatum deformity in childhood; a limited opportunity. J Thorac Surg 1958;36: Adkins PC BB. Stainless steel strut for correction of pectus excavatum. Surg Gynecol Obstet 1961;113: Hegemann G LR. Die operative Behandlung der Trichterbrust. Thoraxchirurgie 1965;13: Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine 57

7 28. Mullard K. Observations of the etiology of pectus excavatum and other chest deformities and a method of recording them.. Brıtısh Journal of Surgery 1967;54: Weg JG KR, Harkleroad LE,. Pulmonary dysfunction in pectus excavatum. Am Rev Respir Dis 1967;96: Wada J, Ikeda K, Ishida T, Hasegawa T. Results of 271 funnel chest operations. Ann Thorac Surg 1970;10: Welch KJ, Kraney GP. Abdominal musculature deficiency syndrome prune belly. J Urol 1974;111: Ravitch MM ed. Congenital deformities of the chest wall and their operative correction. Philadelphia: WB Saunders Co; 1977: Welch KJ ed. Chest wall deformities. In pediatric surgery. Philadelphia: W.B.Saunders Co; Hecker WC, Procher G, Dietz HG. [Results of operative correction of pigeon and funnel chest following a modified procedure of Ravitch and Haller (author s transl)]. Z Kinderchir 1981;34: Castile RG, Staats BA, Westbrook PR. Symptomatic pectus deformities of the chest. Am Rev Respir Dis 1982;126: Hummer HP, Willital GH. Morphologic findings of chest deformities in children corresponding to the Willital-Hummer classification. J Pediatr Surg 1984;19: Nuss D, Kelly RE, Jr., Croitoru DP, Katz ME. A 10-year review of a minimally invasive technique for the correction of pectus excavatum. J Pediatr Surg 1998;33: Haller JA Jr SL, Turner CS, Colombani PM,. Evolving management of pectus excavatum based on a single institutional experience of 664 patients.. Ann Surg 1989;209: Shamberger RC WK. Cardiopulmonary function in pectus excavatum. Surg Gynecol Obstet 1988;166: Scherer LR ea. Surgical management of children and young adults with Marfan syndrome and pectus excavatum.. J Pediatr Surg 1988;23: Waters PM ea. Scoliosis in children with pectus excavatum and pectus carinatum. J Pediatr Orthop 1989;9: Greig JD AA. Thoracic cage deformity: a late complication follwing repair of an agenesis of diafragm. J Pediatr Surg 1990;25: Martinez D. JJ, Stein T., Pena A,. The effect of costal cartilage resection on chest wall development. Pediatr Surg Int 1990;5: Bralow M ed. Disease of the diaphragm and chest wall. Phiadelphia: Saunders Co; 1991: Yucesan S, Dindar H, Olcay I, Okur H, Kilicaslan S, Ergoren Y, et al. Prevalence of congenital abnormalities in Turkish school children. Eur J Epidemiol 1993;9: Haller JA, Jr. Severe chest wall construction from growth retardation after too extensive and too early (< 4 years) pectus excavatum repair: an alert. Ann Thorac Surg 1995;60: Saxena AK WG. Surgical correction of funnel chest using titanium struts. Surg Childh Intern 1998;6: Robicsek F. Surgical treatment of pectus excavatum. Chest Surg Clin North Am 2000;10: Fonkalsrud EW, Dunn JC, Atkinson JB. Repair of pectus excavatum deformities: 30 years of experience with 375 patients. Ann Surg 2000;231: Molik KA, Engum SA, Rescorla FJ, West KW, Scherer LR, Grosfeld JL. Pectus excavatum repair: experience with standard and minimal invasive techniques. J Pediatr Surg 2001;36: Mansour KA, Thourani VH, Odessey EA, Durham MM, Miller JI, Jr., Miller DL. Thirty-year experience with repair of pectus deformities in adults. Ann Thorac Surg 2003;76: ; discussion Kelly RE, Jr., Lawson ML, Paidas CN, Hruban RH. Pectus excavatum in a 112- year autopsy series: anatomic findings and the effect on survival. J Pediatr Surg 2005;40: Croitoru DP, Kelly RE, Jr., Goretsky MJ, Lawson ML, Swoveland B, Nuss D. Experience and modification update for the minimally invasive Nuss technique for pectus excavatum repair in 303 patients. J Pediatr Surg 2002;37: Serafin J, Swiatkowski J, Majkusiak R, Nowakowski P. 40-year experience in surgical treatment of congenital chest deformations--ethiopathogenesis, operative techniques and clinical results. Acta Chir Orthop Traumatol Cech 2003;70: Fonkalsrud EW. Open repair of pectus excavatum with minimal cartilage resection. Ann Surg 2004;240: Osawa H, Mawatari T, Watanabe A, Abe T. New material for Nuss procedure. Ann Thorac Cardiovasc Surg 2004;10: Schaarschmidt K, Kolberg-Schwerdt A, Lempe M, Schlesinger F, Bunke K, Strauss J. Extrapleural, submuscular bars placed by bilateral thoracoscopy--a new improvement in modified Nuss funnel chest repair. J Pediatr Surg 2005;40: Schier F, Bahr M, Klobe E. The vacuum chest wall lifter: an innovative, nonsurgical addition to the management of pectus excavatum. J Pediatr Surg 2005;40: Futagawa K, Suwa I, Okuda T, Kamamoto H, Sugiura J, Kajikawa R, et al. Anesthetic management for the minimally invasive Nuss procedure in 21 patients with pectus excavatum. J Anesth 2006;20: Ohno K, Morotomi Y, Harumoto K, Ueda M, Nakahira M, Nakamura T, et al. Preliminary study on the effects of bar placement on the thorax after the nuss procedure for pectus excavatum using bone scintigraphy. Eur J Pediatr Surg 2006;16: Margulis A, Sela M, Neuman R, Buller-Sharon A. Reconstruction of pectus excavatum with silicone implants. J Plast Reconstr Aesthet Surg 2006;59: Harrison MR, Estefan-Ventura D, Fechter R, Moran AM, Jr., Christensen D. Magnetic Mini-Mover Procedure for pectus excavatum: I. Development, design, and simulations for feasibility and safety. J Pediatr Surg 2007;42:81-85; discussion Shin S, Goretsky MJ, Kelly RE, Jr., Gustin T, Nuss D. Infectious complications after the Nuss repair in a series of 863 patients. J Pediatr Surg 2007;42: Lobe TE. Perioperative hypnosis reduces hospitalization in patients undergoing the Nuss procedure for pectus excavatum. J Laparoendosc Adv Surg Tech A 2006;16: Lahiri A, Waters R. Experience with Bio-Alcamid, a new soft tissue endoprosthesis. J Plast Reconstr Aesthet Surg 2007;60: Kotoulas C, Papoutsis D, Tsolakis K, Laoutidis G. Surgical repair of pectus excavatum in young adults using the DualMesh 2-mm Gore-Tex. Interact Cardiovasc Thorac Surg 2003;2: Okay T, Yasaroglu M, Yildirim M, Uncu OI, Aydemir B, Dogusoy I, et al. A new approach to pectus deformity in females. Interact Cardiovasc Thorac Surg 2004;3: Rebeis EB, Campos JR, Fernandez A, Moreira LF, Jatene FB. Anthropometric index for Pectus excavatum. Clinics (Sao Paulo) 2007;62: Nakagawa Y, Uemura S, Nakaoka T, Yano T, Tanaka N. Evaluation of the Nuss procedure using pre- and postoperative computed tomographic index. J Pediatr Surg 2008;43: Cheng YL, Lee SC, Huang TW, Wu CT. Efficacy and safety of modified bilateral thoracoscopy-assisted Nuss procedure in adult patients with pectus excavatum. Eur J Cardiothorac Surg 2008;34: Liu SL, Li L, Cheng W, Hou WY, Huang LM, Wang WY, et al. Total extrapleura sternal elevation for the correction of pectus excavatum in children. J Laparoendosc Adv Surg Tech A 2009;19 Suppl 1:S Torre M, Jasonni V, Asquasciati C, Costanzo S, Romanini MV, Varela P. Absorbable stabilisation of the bar in minimally invasive repair of pectus excavatum. Eur J Pediatr Surg 2008;18: Nuss D, Kelly RE, Jr. Minimally invasive surgical correction of chest wall deformities in children (Nuss procedure). Adv Pediatr 2008;55: Fonkalsrud EW. 912 open pectus excavatum repairs: changing trends, lessons learned: one surgeon s experience. World J Surg 2009;33: Gurnett CA, Alaee F, Bowcock A, Kruse L, Lenke LG, Bridwell KH, et al. Genetic linkage localizes an adolescent idiopathic scoliosis and pectus excavatum gene to chromosome 18 q. Spine (Phila Pa 1976) 2009;34:E Snel BJ, Spronk CA, Werker PM, van der Lei B. Pectus excavatum reconstruction with silicone implants: long-term results and a review of the english-language literature. Ann Plast Surg 2009;62: Antonoff MB, Erickson AE, Hess DJ, Acton RD, Saltzman DA. When patients choose: comparison of Nuss, Ravitch, and Leonard procedures for primary repair of pectus excavatum. J Pediatr Surg : Kim M, Lee KY, Park HJ, Kim HY, Kang EY, Oh YW, et al. Development of new cardiac deformity indexes for pectus excavatum on computed tomography: feasibility for pre- and post-operative evaluation. Yonsei Med J : Robicsek F, Hebra A. To Nuss or not to Nuss? Two opposing views. Semin Thorac Cardiovasc Surg : Iida H, Sunazawa T, Ishida K, Doi A. Surgical repair of pectus excavatum not requiring exogenous implants in 113 patients. Eur J Cardiothorac Surg;37: Coelho Mde S, Silva RF, Bergonse Neto N, Stori Wde S, Jr., dos Santos AF, Mendes RG, et al. Pectus excavatum surgery: sternochondroplasty versus Nuss procedure. Ann Thorac Surg 2009;88: Humberd CD. Giantism of the infantilism type and its disclosure of the pathogenesis of pigeon breast and funnel chest. Med Rec 1938; Brodkin HA. Congenital condrosternal prominence.(pigeon breast) a new interpretation.. Pediatrics 1949;3: Ravitch MM. Unusual sternal deformity with cardiac symptoms operative correction. J Thorac Surg 1952;23: Lester CW. Pigeon breast (pectus carinatum) and other protrusion deformities of the chest of developmental origin. Ann Surg 1953;137: Brodkin HA. Pigeon breast; congenital chondrosternal prominence; etiology and surgical treatment by xiphosternopexy. AMA Arch Surg 1958;77: Chin EF. Surgery of funnel chest and congenital sternal prominence. Br J Surg 1957;44: Howard R. Pigeon chest (protrusion deformity of the sternum). Med J Aust 1958;45: Ravitch MM. Operative Correction of Pectus Carinatum (Pigeon Breast). Ann Surg 1960;151: Ramsay BH. Transplantation of the rectus abdominis muscle in the surgical correction of a pectus carinatum deformity with associated parasternal depressions. Surg Gynecol Obstet 1963;116: Robicsek F, Sanger PW, Taylor FH, Thomas MJ. The surgical treatment of chondrosternal prominence (pectus carinatum). J Thorac Cardiovasc Surg 1963;45: Pickard LR, Tepas JJ, Shermeta DW, Haller JA, Jr. Pectus carinatum: results of surgical therapy. J Pediatr Surg 1979;14: Welch KJ, Vos A. Surgical correction of pectus carinatum (pigeon breast). J Pediatr Surg 1973;8: Journal of Clinical and Analytical Medicine 7 Journal of Clinical and Analytical Medicine

8 94. Shields TW ed. Philadelphia: Lippincott Williams&Wilkins; 2000: Waters P, Welch K, Micheli LJ, Shamberger R, Hall JE. Scoliosis in children with pectus excavatum and pectus carinatum. J Pediatr Orthop 1989;9: Abramson H. [A minimally invasive technique to repair pectus carinatum. Preliminary report]. Arch Bronconeumol 2005;41: Frey AS, Garcia VF, Brown RL, Inge TH, Ryckman FC, Cohen AP, et al. Nonoperative management of pectus carinatum. J Pediatr Surg 2006;41:40-45; discussion Abramson H, D Agostino J, Wuscovi S. A 5-year experience with a minimally invasive technique for pectus carinatum repair. J Pediatr Surg 2009;44: ; discussion Mosconi T, Kamath S. Bilateral asymmetric deficiency of the pectoralis major muscle. Clin Anat 2003;16: Lallemand LM. Ephermerides Medicales de Montpellier 1826;1: Froriep R. Beobachtung eines Falles Von Mangel der Brustdaruuse. Notizen aus dem Gebiete der Natur und Heilkunde 1839;10: Poland A. Deficiency of pectoral muscles. Guys Hosp Rep 1841;6: Thomson J. On a form of congenital thoracic deformity. Teratologia 1895; 2: Ravitch MM. Atypical deformities of the chest wall--absence and deformities of the ribs and costal cartilages. Surgery 1966;59: Boaz D, Mace JW, Gotlin RW. Poland s syndrome and leukaemia. Lancet 1971;1: Freire-Maia N, Chautard EA, Opitz JM, Freire-Maia A, Quelce-Salgado A. The Poland syndrome-clinical and genealogical data, dermatoglyphic analysis, and incidence. Hum Hered 1973;23: McGillivray BC, Lowry RB. Poland syndrome in British Columbia: incidence and reproductive experience of affected persons. Am J Med Genet 1977;1: Sujansky E, Riccardi VM, Matthew AL. The familial occurrence of Poland syndrome. Birth Defects Orig Artic Ser 1977;13: Bouvet JP, Leveque D, Bernetieres F, Gros JJ. Vascular origin of Poland syndrome? A comparative rheographic study of the vascularisation of the arms in eight patients. Eur J Pediatr 1978;128: David TJ. Vascular origin of Poland syndrome? by J.-P. Bouvet et al. Eur J Pediatr 1979;130: Fodor PB, Khoury F. Latissimus dorsi muscle flap in reconstruction of congenitally absent breast and pectoralis muscle. Ann Plast Surg 1980;4: Cobben JM, Robinson PH, van Essen AJ, van der Wiel HL, ten Kate LP. Poland anomaly in mother and daughter. Am J Med Genet 1989;33: David TJ. Familial Poland anomaly. J Med Genet 1982;19: Haller JA, Jr., Colombani PM, Miller D, Manson P. Early reconstruction of Poland s syndrome using autologous rib grafts combined with a latissimus muscle flap. J Pediatr Surg 1984;19: Urschel HC, Jr., Byrd HS, Sethi SM, Razzuk MA. Poland s syndrome: improved surgical management. Ann Thorac Surg 1984;37: Shamberger RC, Welch KJ, Upton J, 3rd. Surgical treatment of thoracic deformity in Poland s syndrome. J Pediatr Surg 1989;24: ; discussion Shamberger RC. Congenital chest wall deformities. Curr Probl Surg 1996;33: Al-Qattan MM. Classification of hand anomalies in Poland s syndrome. Br J Plast Surg 2001;54: Happle R. Poland anomaly may be explained as a paradominant trait. Am J Med Genet 1999;87: Lowry RB, Bouvet JP. Familial Poland anomaly. J Med Genet 1983;20: van Steensel MA. Poland anomaly: not unilateral or bilateral but mosaic. Am J Med Genet A 2004;125A: ; author reply Huang SH, Guo L, Song YZ. [Neonatal Poland-Moebius syndrome in a case]. Zhonghua Er Ke Za Zhi 2008;46: Baban A, Torre M, Bianca S, Buluggiu A, Rossello MI, Calevo MG, et al. Poland syndrome with bilateral features: case description with review of the literature. Am J Med Genet A 2009;149A: Shamberger RC, Welch KJ. Sternal defects. Pediatr Surg Int 1990;5: Stensen N ed. An unusually early description of the so-called tetralogy of Fallot. In Acta Medica et Philosophica Hafnienca; 1948: Cutler GD, Wilens G. Ectopia cordis: a report of a case. Am J Dis Child 1925;30: Bremer L. Textbook of Embryology. In: Saunders W ed. Philadelphia; Patten BM ed. Toronto; Saxena NC. Ectopia cordis child surviving: prostheis fails. Pediatr News 1976;10: Amato JT, Cotroneo JV, Gladiere R. Repair of complex ectopia cordis. In, Meeting of the American College of Sugeons. Chicago; Shields TW ed. General Thoracic Surgery. Philadelphia: Lippincott Williams&Wilkins; 2000: Dobell AR, Williams HB, Long RW. Staged repair of ectopia cordis. J Pediatr Surg 1982;17: Mercer LJ, Petres RE, Smeltzer JS. Ultrasonic diagnosis of ectopia cordis. Obstet Gynecol 1983;61: Kragt H, Aarnoudse JG, Meyboom EJ, Laurini JL. Prenatal ultrasonic diagnosis and management of ectopia cordis. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1985;20: Haynor DR, Shuman WP, Brewer DK, Mack LA. Imaging of fetal ectopia cordis: roles of sonography and computed tomography. J Ultrasound Med 1984;3: Cantrell JR, Haller JA, Ravitch MM. A syndrome of congenital defects involving the abdominal wall, sternum, diaphragm, pericardium, and heart. Surg Gynecol Obstet 1958;107: Major JW. Thoracoabdominal ectopia cordis; report of a case successfully treated by surgery. J Thorac Surg 1953;26: Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine 59

D E F O R M İ T E L E R İ

D E F O R M İ T E L E R İ GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN Kas iskelet sistemi anomalileri ile veya izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olabilen konjenital toraks deformiteleri

Detaylı

Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi

Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi Turk Gogus Kalp Dama 2014;22(4):790-794 doi: 10.5606/tgkdc.dergisi.2014.8835 Özgün Makale / Original Article Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi Pectus excavatum: Nuss experience in 110 cases

Detaylı

Göğüs Duvarı Deformiteleri. Doç. Dr. Okan Solak

Göğüs Duvarı Deformiteleri. Doç. Dr. Okan Solak Göğüs Duvarı Deformiteleri Doç. Dr. Okan Solak Konjenital göğüs duvarı deformiteleri 5 sınıfa ayrılır Pektus ekskavatum Pektus karinatum Poland sendromu Sternum deformiteleri Torasik ektopia kordis Servikal

Detaylı

Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması

Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması

Detaylı

GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN

GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN 1 Kas iskelet sistemi anomalileri ile veya izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olabilen konjenital toraks deformiteleri

Detaylı

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Dr.Pelin Höbek, Dr.Oğuz ASLAN, Dr.Ezgi ARGAN, Dr.Gülseren YÜCESOY Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi OLGU 28 yaşında, primigravid

Detaylı

Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi

Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi B. Ali ÖZUSLU, Onur GENÇ, Sedat GÜRKÖK, Alpay SARPER, Rauf GÖRÜR, Kunter BALKANLI GATA Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, ANKARA Toraks duvarı deformiteleri

Detaylı

Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar

Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Orijinal Makale / Original Article Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar

Detaylı

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Açık Cerrahi Tedavi Yöntemleri

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Açık Cerrahi Tedavi Yöntemleri Journal of Clinical and Analytical Medicine Pektus Ekskavatum Deformitesinde Açık Cerrahi Tedavi Yöntemleri Sedat Gürkök Cerrahi Tedavi Tarihçesi Pektus deformiteleri ile ilgili ilk yazılı bilgiler 1594

Detaylı

Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler

Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler The factors

Detaylı

Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği

Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği İstanbul Tıp Derg - Istanbul Med J 2011;12(2):89-95 doi: 10.5505/1304.8503.2011.30316 OLGU SUNUMU - CASE REPORT Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği Nuss Procedure in Pectus Excavatum Repair Türkan

Detaylı

Göğüs Duvarı Deformiteleri

Göğüs Duvarı Deformiteleri Akın Yıldızhan, Orhan Yücel Giriş Göğüs kafesinin normal şekli yaşa ve bireylerin yapılarına göre değişiklik gösterebilir. Çocuklarda göğüs kafesinin enine kesiti silindiriktir. Büyüdükçe göğüs kafesi

Detaylı

Az invaziv pektus ekskavatum onarımı (Nuss yöntemi): Tedavisi tamamlanan olgular

Az invaziv pektus ekskavatum onarımı (Nuss yöntemi): Tedavisi tamamlanan olgular Az invaziv pektus ekskavatum onarımı (Nuss yöntemi): Tedavisi tamamlanan olgular Erdal KARAKAYA, Ali TEKİN, Gülce HAKGÜDER, Oğuz ATEŞ, Mustafa OLGUNER, Feza M AKGÜR Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi,

Detaylı

Ravitch Operasyonu Deneyimlerimiz

Ravitch Operasyonu Deneyimlerimiz Ravitch Operasyonu Deneyimlerimiz Öztekin OTO, Eyüp HAZAN, Ünal AÇIKEL, Murat ERTÜRK, Erdem SİLİSTRELİ, Hakkı KAZAZ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı,

Detaylı

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI. Dr.

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI. Dr. TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI Dr. Mete ADIGÜZEL GÖĞÜS CERRAHĐSĐ ANABĐLĐM DALI TIPTA UZMANLIK TEZĐ DANIŞMAN Prof. Dr. Murat

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi)

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi) Journal of Clinical and Analytical Medicine Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi) Mustafa Yüksel, Korkut Bostancı, Hakan Özalper Pektus ekskavatum en sık görülen konjenital

Detaylı

KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ

KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ Şinasi Yavuzer Emekli Profesör Doktor, Göğüs Cerrahı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye e-posta: yavuzers@yahoo.ie

Detaylı

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi İbrahim Değer, Nihat Demir, Murat Başaranoğlu, İsmail Gülşen, Oğuz Tuncer Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

Minimal invaziv teknik uygulanan pektus ekskavatumlu olgularda erken dönem memnuniyet bildirimi

Minimal invaziv teknik uygulanan pektus ekskavatumlu olgularda erken dönem memnuniyet bildirimi Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Minimal invaziv teknik uygulanan pektus ekskavatumlu olgularda erken dönem memnuniyet bildirimi Early postoperative

Detaylı

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR Doç Dr Ahmet Kale Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği SINGLE PORT OPERASYONLAR Yirmibirinci yüzyıldaki önemli gelişmelerden

Detaylı

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna Ameliyatın Riski Ameliyatın Riski Major akciğer ameliyatı yapılacak hastalarda risk birden fazla faktöre bağlıdır. Ameliyatın Riski

Detaylı

29 Ekim 2015, Perşembe

29 Ekim 2015, Perşembe 1 TÜRKÇE KONUŞULAN ÜLKELER KONGRESİ KONUK ÜLKE; KAZAKİSTAN 08:00-09:15 AÇILIŞ 08:00-08:12 Neden Türkçe? MN Doral(Tr) 08:12-08:24 Türkçesi konuşulan ülkeler Ö. Aydıngöz(Tr) 08:24-08:36 Birlikteliğimiz V.

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Özet: Göğüs duvarı anatomisi Kesitsel anatomi Varyasyonel görünümler Toraks

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi? Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi? Onur IŞIK 1, Cengiz SAHUTOĞLU 2, Zeliha Korkmaz DİŞLİ 3, İsmail AYTAÇ 1, Olcay Murat Dişli 4, Ali KUTSAL

Detaylı

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler Dr. Lütfi Eroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi Anabilim Dalı Mastektomi ile ilgili ameliyatların tarihsel süreci

Detaylı

Pektus ekskavatumlu genç erişkin hastalarda Nuss işlemi deneyimlerimiz

Pektus ekskavatumlu genç erişkin hastalarda Nuss işlemi deneyimlerimiz Turk Gogus Kalp Dama 2015;23(3):519-523 doi: 10.5606/tgkdc.dergisi.2015.10497 Özgün Makale / Original Article Pektus ekskavatumlu genç erişkin hastalarda Nuss işlemi deneyimlerimiz Our Nuss procedure experiences

Detaylı

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır? İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır? Doç. Dr. Bülent Yılmaz İzmir Katip Çelebi Üni. Tıp Fak. Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Tepecik Eğitim Araş. Hast. Tüp Bebek Ünitesi 12. Zekai

Detaylı

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Doğumsal kalp hastalığı ve PAH Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı 39 y kadın hasta Nefes darlığı, morarma ile başvurdu. 22 y iken (17 sene önce 1998) gebeliğin 3.

Detaylı

Duygu TÜRKBEY, Tuğba YILDIRIM, Ekin Kaya ġġmġek, Yasin ÜYEL. DanıĢman: Murat ÖZKAN ÖZET

Duygu TÜRKBEY, Tuğba YILDIRIM, Ekin Kaya ġġmġek, Yasin ÜYEL. DanıĢman: Murat ÖZKAN ÖZET PULMONER HĠPERTANSĠYONU OLAN DOĞUMSAL KALP HASTALARINDA DOWN SENDROMUNUN POSTOPERATĠF ENTÜBASYON SÜRESĠ, YOĞUN BAKIM KALIġ SÜRESĠ VE HASTANEDE KALIġ SÜRESĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠNĠN ARAġTIRILMASI Duygu TÜRKBEY,

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı

Pectus Excavatum Klasifikasyonunda Kullanılan İndekslerin Spirometrik ve Demografik Parametrelerle İlişkisi

Pectus Excavatum Klasifikasyonunda Kullanılan İndekslerin Spirometrik ve Demografik Parametrelerle İlişkisi Klinik Araştırma Pectus Excavatum Klasifikasyonunda Kullanılan İndekslerin Spirometrik ve Demografik Parametrelerle İlişkisi Hayrettin GÖÇMEN a1, Selim DOĞANAY 2, Yücel AKKAŞ 3, Özge ASLANTEKİN EKEN 4,

Detaylı

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. AKCİĞER GRAFİLERİ Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. HEDEFLERİMİZ!!! Radyolojik anatomi, Değerlendirme, Pozisyonlar, Teknik, Lezyonlar ve radyografik örnekleri Akciğer Grafisi;

Detaylı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Dr Ahmet DEMİRKAYA 21 Eylül 11 Çarşamba C6-T4 arasında uzanan trakea infrakrokoid seviyeden karinaya kadar

Detaylı

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN ÜRİNER SİSTEM EMBRİYOLOJİSİ 5. haftada metanefrik divertikül oluşur metanefrik blastem ile birleşir Nefrogenezis başlar. 6-9. hafta: lobule böbrek anteriordan

Detaylı

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Klinik Öykü: 4.5 yaşında erkek çocuk, kusma ve karın ağrısı atakları ile

Detaylı

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 Trakea Rüptürü Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 1 Klinik Öykü Ş.Ş., 75 yaş, erkek, Asenden Aort Anevrizması

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği Göğüs Ağrısına Yaklaşım Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği Giriş Tanım Etiyoloji Patofizyoloji İlk yaklaşım Anjina ve eşdeğerleri

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Penetran Toraks Travmaları Göğüs Duvarı Yaralanmaları: Bıçak ya da düşük kalibreli silah yaralanmalarında göğüs

Detaylı

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU Şahin N, Göktaş B, Küçükyorgancı S, Kabukçu HK, Titiz TA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Antalya GİRİŞ Hem

Detaylı

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür Torasik İnsizyonlar Torasik İnsizyonlar İdeal bir torakotomi kesisi, lezyona en kolay ve güvenli şekilde ulaşmayı sağlayan, postoperatif minimal fonksiyon kaybına yol açan, kozmetik sonuçları iyi en küçük

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım İstanbul Üniversitesi İstanbul Cerrahi Derneği Toplantısı 7 Kasım 2012 Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım Dr. Fatih AYDOĞAN Meme Hastalıkları Servisi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Cerrahpaşa

Detaylı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI UZMANLIK EĞİTİM (İHTİSAS) DERSLERİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM

Detaylı

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI PRİMER HİPERPARATH PERPARATİROİDİZMİN N CERRAHİ TEDAVİSİNDE İNTRAOPERATİF qpth ÖLÇÜMÜ YARDIMIYLA MİNİMAL MAL İNVAZİV V RADYOGUIDED PARATROİDEKTOM DEKTOMİ (MIRP) & MİNİMAL MAL İNVAZİV V TEK BEZ EKSPLORASYONU

Detaylı

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Sunu Hedefleri Acil serviste BT kullanımı neden artıyor? Acil departmanında BT özellikle

Detaylı

TOS (Toraksın Çıkım Sendromu)

TOS (Toraksın Çıkım Sendromu) TOS (Toraksın Çıkım Sendromu) Akif Turna!! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi! Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı!! Bölüm 47 ANATOMİ ANATOMİ Sinir Basısı Hastaların %95 i: Ağrı ve parestezi.! Genelde segmental, n. ulnaris:

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi

Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi Atriyal Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi IGK Akademisi Toplantısı 10 Haziran 2011 Prof. Dr.Belhhan Akpınar Florence Nightingale Hastanesi Şişli-Istanbul AF ve Kardiyak Cerrahi girişimler Mitral cerrahisi

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK EÜTF Pediatrik KARDİYOLOJİ BD 2016 KONJENİTAL KALP HASTALIKLARI Toplumda görülme oranı 1000 Canlı doğumda 8-12, Yaklaşık %1 Fetal EKOKARDİOGRAFİ endikasyonları

Detaylı

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK Karaciğer Nakli Enstitüsü Problem Karaciğer nakli Kardiyak Problemler Hasta Sayısı Giderek Artıyor KC Problemi KPB New York Eyaletinde 1998

Detaylı

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 2, Sayfa 161-167, 1985 BILATERAL DUDAK YARıKLARıNıN VEAU YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ ııı AMELIYAT Galip ERGEN* Nejat SAYAN** Bilateral dudak yarıklarında maksiller segmentler

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Postür Analizi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker. Acıbadem Maslak Hastanesi

Postür Analizi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker. Acıbadem Maslak Hastanesi Postür Analizi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Maslak Hastanesi Postür nedir? Postür l Vücut kısımlarının pozisyonu veya dizilimidir. l STATİK: Oturma, ayakta durma ve yatma sırasındaki postür l DİNAMİK:

Detaylı

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ VIII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KALITSAL FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ Dr. M. Cem Ar ve THD Hemofili Bilimsel

Detaylı

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt X, Sayı 1, Sayfa 175-180, 1993 MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET Apertognati

Detaylı

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar 23.Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi NECDET ALTUN Konjenital skolyoz / Pandora nın Kutusu Embriyojenik hata Omurgada Vertebralar İntraspinal Toraksta Diğer organ ve sistemlerde Tanı Süreç

Detaylı

ÇOCUKLARDA PEKTUS EKSKAVATUM ONARIMI CERRAH N N SONUÇLARI VE KL N K YORUM

ÇOCUKLARDA PEKTUS EKSKAVATUM ONARIMI CERRAH N N SONUÇLARI VE KL N K YORUM Solunum 2002 Cilt: 4 Say : 3 Sayfa: 406-412 ÇOCUKLARDA PEKTUS EKSKAVATUM ONARIMI CERRAH N N SONUÇLARI VE KL N K YORUM Ak n Eraslan BALCI, fievval EREN, Refik ÜLKÜ, Nesimi EREN. Dicle Üniversitesi T p Fakültesi,

Detaylı

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı ÇOCUKLARDA DİYALİZ Prof. Dr. Mesiha Ekim Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 19-23 Mayıs 2010 Antalya 2008 yılında ilk defa RRT

Detaylı

Özgün Araştırma / Original Article

Özgün Araştırma / Original Article DOI: 10.5472/MMJ.2010.01752.1 Özgün Araştırma / Original Article Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Onarım Tekniği: Marmara Deneyimi Minimally Invasive Repair Technique for Pectus Excavatum

Detaylı

Primer ve sekonder Tendon onarımları

Primer ve sekonder Tendon onarımları GATA Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD. Primer ve sekonder Tendon onarımları Doç. Dr. Fatih ZOR SUNU PLANI Preoperatif değerlendirme Onarım ilkeleri Temel prensipler Zonlara göre onarımlar Sekonder

Detaylı

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Prenatal tarama testleri kavramları Tarama testi: Normal vakalarda anormal sonuçlar, hasta vakalarda normal sonuçlar elde edilebilir.

Detaylı

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI ÖĞRENME HEDEFLERI PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV Göğüs Ağrısına Yaklașım A.Ü. Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D Dr. Murat BERBEROĞLU 03.07.2012 Sunu Planı Vakalar Giriș ve Epidemiyoloji Patofizyoloji Tanısal Yaklașım -öykü - risk faktörleri -fizik muayene -test

Detaylı

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018 Diafragmatik Herni Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018 % 85 sol tarafta İzole olgularda yeni doğan yaşam oranı ~ %60 Konjenital Diafragmatik Herni 1/3000-1/5000

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. S A, 32 yaşında, Öğretmen, Trabzon Şikayeti: Karın ağrısı Hikayesi: 6 yıl

Detaylı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2

Detaylı

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL İdeal Bariatrik Cerrahi Kriterleri Ne Olmalıdır? 1. Düşük komplikasyon riski olmalı 2. Etkili kilo kaybı olmalı 3. Teknik olarak kolay uygulanabilmeli

Detaylı

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI 2011-2012 ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI Tarih Saat Yer KonuĢmacı Konu BaĢlığı 07.09.2011 08:00-14.09.2011 08:00-21.09.2011 08:00-28.09.2011 08:00-05.10.2011 08:00-12.10.2011

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

(Bir vaka dolayısı. Dr. Ayfer SAGLAM (""") ÖZET GİRİŞ

(Bir vaka dolayısı. Dr. Ayfer SAGLAM () ÖZET GİRİŞ DİY AFRAGMATiK HERNİ (Bir vaka dolayısı ile) Dr. Zlyaettin AKBAY (") Dr. Ayfer SAGLAM ("""). Dr. Ömer.OKUYAN("'") ÖZET Hastanemize yatan 12 günlük bir hastada diyafragmatik herni teşhis edildi. Bu sebeble

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ PRC 29 PLASTİK REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ Dr. İbrahim VARGEL / 1 Dr. Tarık ÇAVUŞOĞLU/2 Dr. İlker YAZICI /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS PRC 7001 ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ TEZ DANIŞMANLIĞI Danışman

Detaylı

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ Doç. Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. Yüksek Tibial Osteotomi AMAÇ Mekanik yükü, hastalıklı bölgeden, daha sağlıklı bölgeye

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

21 23 Mart 2008, Spice Hotel, Antalya

21 23 Mart 2008, Spice Hotel, Antalya 21 23 Mart 2008, Spice Hotel, Antalya Sekundum ASD; Tüm konjenital kalp hastalıkları içinde 4. sırada: 10000 canlı doğumda 3,78 Emmanoulides GC, Allen HD, Reimenschneider FA, et al. Heart disease in infants,

Detaylı