SAĞLIKTA ADRES BAŞKENT SAYI 15 / İLKBAHAR Başkent Üniversitesi Hastanesi yayınıdır. Ayın Konusu: ÇOCUKLARDA DİŞ SAĞLIĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SAĞLIKTA ADRES BAŞKENT SAYI 15 / İLKBAHAR 2014. Başkent Üniversitesi Hastanesi yayınıdır. Ayın Konusu: ÇOCUKLARDA DİŞ SAĞLIĞI"

Transkript

1 SAĞLIKTA ADRES BAŞKENT SAYI 15 / İLKBAHAR 2014 Başkent Üniversitesi Hastanesi yayınıdır. Ayın Konusu: ÇOCUKLARDA DİŞ SAĞLIĞI

2 TANI VE TEDAVİ BİRİMLERİ Acil Tıp Anestiziyoloji Ağrı Kliniği Aile Hekimliği Beyin ve Sinir Cerrahisi Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dermatoloji Aşırı Terleme Tedavisi Botox Uygulaması Fototerapi Diş Hekimliği Endokrinoloji Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ayaş Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Gastroenteroloji Ülseratif Kolit & Crohn Hastalığı Merkezi Genel Cerrahi Yanık Polikliniği Göğüs Hastalıkları Sigara Bırakma Kliniği Uyku Laboratuarı Hematoloji Kemik İliği Nakil Ünitesi Kalp Damar Cerrahisi Göz Hastalıkları Kadın Hastalıkları ve Doğum Tüp Bebek Kardiyoloji Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Nörotoloji Polikliniği Nefroloji Yapracık Geriatri ve Psikososyal Rehabilitasyon Merkezi Yenikent Diyaliz Nöroloji Nükleer Tıp Ortopedi ve Travmatoloji Patoloji Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahisi Psikiyatri Romatoloji Radyodiagnostik Tıbbi Genetik Tıbbi Onkoloji Üroloji Taş Kırma Kliniği Ürodinami Laboratuarı

3 İÇİNDEKİLER

4

5 SAĞLIKTA ADRES BAŞKENT Sağlık ve Magazin Dergisi EDİTÖRDEN Sahibi Başkent Üniversitesi Hastanesi Adına Başhekim Prof. Dr. Ali HABERAL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Melek ALKAN ÇAKMAK Tasarım Uygulama Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Sağlık Birimleri Bölümü Baskı İvedik Organize Sanayi Bölgesi Cadde Fora İş Merkezi No: 138/3 Yenimahalle / ANKARA Tel: (0312) Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi İdare Adresi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi 10. Sokak, No: 45 Bahçelievler / ANKARA Tel: (0312) Faks: (0312) Merhaba sevgili okurlarımız, Sizlere ilk merhaba deyişimizin üzerinden tam 3 yıl geçti. O yüzden bu sayı bizim için aslında biraz daha önemli. Bu süreçte değişmeyen tek şey, derginin ilk sayısını çıkarırken hissettiğimiz heyecanın hala devam etmesi. Derginin sayıları arttıkça bu heyecana biraz da korku ekleniyor aslında. Sizler tarafından okunur olmayı sağlamak ve bunu devam ettirebilmek korkuyla birlikte, dergiyi yayına hazırlayan ekip için itici bir güç oluşturuyor. Hiç reklam almadan yoluna devam eden dergimize abone olma talebiyle bizlere ulaşmanız, internet üzerinden derginin okunma oranlarını görmek doğru yolda olduğumuzun sinyallerini veriyor. Henüz yolun başında olduğumuzun farkındalığıyla, beklenti ve önerilerinizle kendimizi geliştirmek, zenginleştirmek ve içeriğimizi daha da genişletebilmek için yeni projeler ve fikirlerin peşindeyiz. Amacımız; bilgilendirme odaklı hazırladığımız konuları keyifle okuyacağınız bir dille yayına hazırlayan sağlık ve magazin dergisi olabilmek. Bir sonraki sayımızda buluşabilmek dileğiyle sağlıkla kalın... Melek ALKAN ÇAKMAK

6 ÇOCUKLARDA DİŞ SAĞLIĞI 4

7 Prof. Dr. Sevi Burçak ÇEHRELİ Başkent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti ABD Pedodonti, bilinen adıyla Çocuk dişhekimliği bebek, çocuk ve adölesanların ağız ve diş sağlığı ile ilgilenen dişhekimliği uzmanlık alanıdır. Bebek çocuk ve adölesanlarda en sık rastlanan ağız-diş sağlığı sorunu diş çürüğüdür. Bunu takip eden sorunlar arasında sırasıyla diş yaralanmaları, dişler sürerken yaşanan sorunlar ve dişeti hastalıkları gelmektedir. Sıklıkla olmasa da çocuklarda ağız mukozasını ya da çene kemiğini ilgilendiren iyi ya da kötü huylu kistler de bildirilen şikayetler arasındadır. BEBEK, ÇOCUK VE YETİŞKİNLERDE DİŞ ÇÜRÜĞÜ Ülkemiz ve dünya çoçuklarında diş çürüğü, alerjik astımdan sonra en sık görülen sağlık sorunu olarak bildirilmiştir. Bu sorunun sık görülmesinin altında yatan temel faktörlerin ilk sıralarında; ağız bakımı eksikliği, konuya ilişkin bilinç oluşturulamaması, sosyoekonomik nedenler ve ebeveynlerin ağız sağlığı yer almaktadır. Bir çocuğu, ağzında çürük görülmesi açısından yüksek risk grubuna sokan sebepler arasında çocuğun özel bakım ihtiyacı olan bir birey olması (Örn: mental motor retardasyon, Serebral Palsi vb), annesinde çok sayıda diş çürüğü bulunması, gece anne sütü, meme ya da biberon emiyor olması, ailenin geç doğan bebeklerinden olması, premature ve/veya düşük doğum ağırlıklı olarak dünyaya gelmiş olması ve ailede düşük sosyoekonomik durum varlığı sıralanabilir. Gelişmekte olan ve az gelişmiş toplumlarda daha belirgin olmak üzere, diş çürüğü, çocukların büyüme gelişimi ve okul yaşamına ilişkin ciddi tehditler oluşturabilmektedir. Diş çürüğü olan bebek ve çocuklar ağrıya bağlı beslenme yetersizliği ve büyüme hormonunun yoğunlukla salgılandığı gece uykusundaki eksiklikler nedeniyle yaşıtlarından az gelişebilmektedir. Buna ek olarak, diş tedavileri okul yaşamını aksatmakta ve aileye maddi olarak ilave yük getirmektedir. Oysa diş çürüğü temelde önlenebilen, çok faktörlü bir enfeksiyöz hastalık olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir değişle, doğru bir ağız bakımı ve çürük yapıcı gıdalardan uzak bir diyet eşliğinde, dişhekimi kontrolündeki bir çocuğun çürüksüz bir ağza sahip yetişkin bir birey haline gelmesi mümkündür. Çürüksüz bir ağıza sahip olması için bebeğin ilk dişinin çıkmasının ardından 6. ayda ya da 1 yaşına geldiğinde bir çocuk diş hekimine götürülmesi, ebeveynlerin diş çıkarılması ve ağız bakımına ilişkin bilgileri alması gerekmektedir. Bu ilk muayene ile birlikte amaç; annebabalara, ağız sağlığının genel sağılığın bir parçası olduğu farkındalığını bebeklerinin dişlerinde çürük oluşmadan kazandırmaktır. İlk muayeneyi takip eden zamanlarda herhangi bir tedaviye ihtiyacı olmayan çocukların dahi 6 ayda bir rutin dişhekimi kontrolünden geçmeleri tavsiye edilmektedir. Bu konu yalnız çocuk dişhekimliği açısından değil, günümüzde ağız kanserlerinin sık görülmeye başlandığı yetişkin hasta grubu açısından da oldukça önemlidir. Çocuklarda rutin 5

8 Bebeklerde ilk dişler yaklaşık olarak doğumu takiben 6. ayda çıkmaktadır. İlk dişin çıkma zamanı bebeğin gelişimine ve cinsiyetine göre farklılık gösterebilmektedir. Ebeveynler henüz ilk diş çıkmamış bile olsa, bebeklerinin ağız ortamının çürük yapıcı mikrooganizmalar tarafından işgal edilmemesine özen göstermelidir. kontroller sırasında diş ojesi olarak bilinen, dişlere yüzeysel olarak uygulanan florür yada dişlerin çiğneyici yüzeylerini örten fissür örtücü uygulamaları gibi koruyucu tedaviler de yapılmaktadır. Bebeklerde ilk dişler yaklaşık olarak doğumu takiben 6. ayda çıkmaktadır. İlk dişin çıkma zamanı bebeğin gelişimine ve cinsiyetine göre farklılık gösterebilmektedir. Ebeveynler henüz ilk diş çıkmamış bile olsa, bebeklerinin ağız ortamının çürük yapıcı mikrooganizmalar tarafından işgal edilmemesine özen göstermelidir. Araştırmalar, bebeklerin özellikle 1,5-2,5 yaş aralığında çürük yapıcı mikroorganizmalarla enfekte olma riskinin çok yüksek olduğunu bildirmektedir. Bu mikroorganizmalar tükürük vasıtasıyla anneden, bebeğin 6 bakımını sağlayan kişiden ya da ailenin diger bireylerinden bebeğe geçebilir. Bu nedenle bebeği dudak ve çevresinden öpmemek, mamaların tad ya da ısısını kontrol ettikten sonra kaşığı değiştirerek bebeği beslemek son derece önemlidir. Kendi ağızlarında çürük bulunan ebeveynler acilen dişhekimine başvurmalı, tedavilerini yaptırdıktan sonra ağız bakımlarının yanında klorheksidinli gargara kullanarak ağızlarındaki mikroorganizma sayısını azaltmalıdırlar. Unutulmamalıdır ki, çürük yapıcı mikroorganizma ile ne kadar erken enfekte olunursa diş çürüğü o kadar hızlı, şiddetli ve yıkıcı bir etki göstermektedir. Ek olarak çürük yapıcı mikroorganizma ile erken enfekte olan bireylerde yalnız süt dişlenme döneminde değil, daimi dişler çıktıktan sonra da diş çürüğüne çok sık rastlanmaktadır. Çürüğün önlenmesi, patolojik ve koruyucu faktörler arasındaki dengenin korunmasına bağlıdır. Patolojik faktörler karyojenik (çürük yapıcı) mikroorganizmalar ve fermente olabilen karbohidratlardır (örn.şeker ve nişastanın birarada bulunduğu gıdalar). Koruyucu faktörlerin en önemlisi ise düzenli ağız bakımı ve florürlü diş macunu kullanımıdır. Oral hijyen, yani ağız bakımı uygulamalarına doğumdan hemen sonra başlanmalıdır. Yenidoğanın dişetleri yumuşak bir bezle ya da nemli tülbent ile her gün silinerek temizlenmelidir. Dişler sürdükten sonra da çocuklarda ağız temizliği ısrarlı bir şekilde yapılmalıdır. İki yaşından küçük

9 çocuklarda diş temizliği özel tasarlanan parmak fırçaları ve florür içermeyen diş macunları yardımı ile yapılır. 20 adet süt dişinin tamamının çıkması yaklaşık olarak 30 aylıkken tamamlanmaktadır. Çocuklarda 2 yaşından itibaren diş temizliği küçük başlıklı bir diş fırçasına sürüntü şeklinde uygulanan florürlü çocuk diş macunları ile yapılmalıdır. 3 yaşından sonra ya da çocuk tükürmeyi öğrenildiğinde mercimek büyüklüğünde diş macunu kullanılabilir. Ebeveynlerin bu konuda ısrarcı olmaları ve kontrolü elden bırakmamaları gereklidir. 8 yaşından önce el yeteneği yeteri kadar gelişmediğinden bu yaş grubundaki çocuklarda ağız temizliğini günde iki kez ebeveynleri yapmalıdır. Ebeveynlere düşen bir diğer görev de karyojenik (çürük yapıcı) gıdaların tüketimini (şeker, çikolata gazlı içeçek ve abur cuburlar)kısıtlamaktır. Bu tip gıdalara maruz kalınması, ağız ortamını 30 dk boyunca asidik hale getirmektedir. Bu gıdaların alınmasının önüne geçilemiyor ise en azından yemekten sonra alınmaları ve takiben ağız temizliğinin en azından bir bardak su ile yapılması sağlanmalıdır. Bebek ve çocuklarda başlangıç düzeyindeki çürüğün teşhisi sıklıkla görsel olarak ve el aletleri kullanılarak yapılan ağız muayenesinde gerçekleşmektedir. Yeni başlayan çürük lezyonları genellikle üst çene ön bölgede yer alan keser dişlerden başlamakta ve lezyonlar beyaz renkli olduklarından velilerin dikkatinden kaçmaktadır. Dişlerin ara yüzlerindeki çürüklerin teşhis edilmesinde radyograflardan yararlanılır. İlerlemiş çürük leyzonları ise gıda alımıyla ya da spontan başlayan ağrılar ile kendini göstermekte, bazen de dişlerdeki enfeksiyonlar yüze yansıyan şişlikler oluşturabilmektedir Eski adıyla biberon çürüğü olarak bilinen erken çoculuk çağı çürüğü (EÇÇ) dişler çıkar çıkmaz dişlerin düz yüzeylerinde başlayan agresif ve hızlı ilerleyen çürük tipidir. EÇÇ 6 yaşından küçük bir çocukta bir ya da daha fazla çürük, çekilmiş ya da restorasyonlu diş varlığı olarak tanımlanır. EÇÇ her çocuğu etkileyebilmekle birlikte şekerli gıda tüketenler ve anneleri düşük sosyoekonomik seviyeye sahip çocuklar yaklaşık 30 kat fazla risk altındadırlar. Ebeveynler, çocukları fermente olabilen karbohidrat içeren sıvılarla uykuya yatırmamaları (mama, bisküvili süt vb) konusunda uyarılmalıdır. İlk diş çıkar çıkmaz pediatriste danışılarak bebek her ağladıgında emzirme ve memede uyutma bırakılmalı ve oral hijyen uygulamaları başlatılmalıdır. Biberon yada damlatmayan bardaklardan karyojenik içeçek emilerek uykuya dalma Erken Çocukluk Çağı Çürüğünün en önemli sebeplerindendir. 1 yaş civarında biberon kullanımından vazgeçilmeli, bebekler özellikle öğün sırasında bebek bardağından içmeye teşvik edilmelidir. Çürük lezyonlarının erken dönemde teşhisi bebek ve çocuklarda diş tedavilerini kolaylaştırır. 3 yaşından küçük çocuklarda çok sayıda çürük lezyonu varlığında diş tedavileri sedasyon ya da genel anestezi altında yapılması gerekebilmektedir. 7

10 YANIKLAR Yüksek ısı, elektrik gibi fiziksel etkenler veya kimyasal etkiler sonucu deri bütünlüğünün bozulması yanık olarak isimlendirilir. Yanıkların oluşması çeşitli nedenler bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenler arasında sıcak sıvılarla veya buharla haşlanma, alev yanıkları, patlamaların oluşturduğu ısı dalgalarıyla oluşan (flaş) yanıklar, sıcak metal, plastik cam gibi maddelerle temas sonucu oluşan yanıklar ve elektrik ve kimyasallar gibi özel yanık nedenleri sayılabilir. 8

11 Doç. Dr. A. Ebru ABALI Başkent Üniversitesi Yanık, Yangın ve Doğal Afetler Enstitüsü Ankara Yanık Merkezi Hepimizin bir şekilde deneyimlediği yanıklar öncelikle cildimizin maruz kaldığı bir travmadır. Derinin insan organizmasındaki en büyük hacimli organ olduğunu (erişkinde yaklaşık 1,2-2,3 m2) düşünecek olursak, bu organın yanıkla bütünlüğünün bozulmasının önemli yaşamsal sonuçları olabileceğini tahmin etmek güç olmayacaktır. Ağır yanıkla birlikte derinin önemli işlevlerini yerine getirememesi söz konusudur. Bu görevler arasında derinin organizmamızın ışık, bakteri ve travmalara karşı koruyucu bariyer olması, vücut ısımızın düzenlenmesindeki önemli rolü, dokunma, basınç, ağrı, kaşınma gibi duyusal işlevleri, bağışıklık sistemimizdeki etkileri ve vitamin D üretimindeki etkin görevi sayılabilir. En sık rastlanan yanık nedeni haşlanma yanıklarıdır. Sıcak su, çay, çorba, süt, kırsal kesimde yapılan salça, pekmez, peynir suları önemli haşlanma nedenleridir. Kimi zaman sıçrama tarzında kimi zamansa kişinin üzerine bocalanma şeklinde olabilir. Ülkemizde çocuklarda sık görülen bir yanma şekli de sıcak süt, pekmez vb. dolu kazanların ve tencerelerin içine düşmek şeklindedir. Böyle olgular yaşamı tehdit eden yanıklara neden olabilir. Alev yanıkları ikinci sırada gelmektedir. Alev yanıkları büyük faciaların eksik olmayan bir sonucudur ve beraberinde duman solumaya bağlı zehirlenmeler ve solunum sistemi yanıkları görülme sıklığı yüksektir. Sıklıkla yaşamı tehdit edebilir. Flaş yanıkları LPG, ev tipi tüp patlaması gibi olaylarda meydana gelir. Geniş alanları kapsar ve solunum yollarını etkiler. Aksine, sıcak eşya ile temas yanıkları genellikle dar alanları kapsar. Ancak temas edilen malzemenin ısısına göre derin olma eğilimi yüksektir. En çok elleri etkiler. Sıklıkla ütü, fırın, tepsi, soba gibi ev eşyaları ve sanayi işindeki sıcak metallere dokunmakla karşımıza çıkar. Elektrik yanıkları şehir hattındaki 220 volt gibi düşük voltajlı elektrikten kaynaklanabileceği gibi yerleşim yerlerinden geçen yüksek gerilim hatlarından da kaynaklanabilir. Elektrik travmasında, kendine özgü ağır sorunlar nedeniyle, yaşamsal tehlike fazlasıyla yüksektir. Kimyasal yanıklar ise temizlikte kullanılan asidik ve alkali maddeler başta olmak üzere birçok kimyasalla oluşabilir ve bu yanıklar ilk anda göründüğünden daha ağır seyredebilir. 9

12 Yanık şiddetinin değerlendirilmesinde vücut yüzeyindeki yanmış alanın genişliği ve bu alandaki yanıkların derinliği fikir veren iki önemli kriterdir. Hastanın daha önceden sahip olduğu hastalık ve ek travmalar, duman solumuş olması, ısı kaynağının sıcaklığı ve temas süresi de göz önüne alınan diğer kritelerdir. Ayrıca hayati tehlikenin varlığı yanında, kişinin yaşı, olay sırasında yaşadığı sosyal çevre, olayın kaza mı ististar mı olduğu, bireyin tedavi sonrası yaşam kalitesini etkileyecek bölgelerinin (baş, boyun, el, ayak, genital bölge vb) yanmış olması da göz önüne alınır. MARUZ KALDIĞIMIZ YANIK TRAVMASININ ŞİDDETİ NASIL BELİRLENİR? Yanık nedeni ne olursa olsun yanan hastalar için olay yeri ekipleri, acil servisler ve yanık merkezlerinde yaşamsal ve işlevsel önemi olan bazı kriterler göz önüne alınarak değerlendirme yapılır. Bu sayede travmanın büyük orta derecede veya küçük yanık mı olduğuna karar verilmektedir. Küçük yanıklar genellikle ayaktan tedavi edilir. Orta derecede yanıklar yanık merkezi olmasa da hastanelerdeki yanık yataklarında yatırılarak da tedavi görebilir ama ağır olan yanık travmaları yanık merkezlerine sevk edilmesi gereklidir. 10 Yanık derinliği değerlendirilirken yanan cildin derin tabaklarının ne kadar etkilendiği gözlemlenir. Bu amaçla yapılmış olan sınıflandırmalardan birisi halk arasında da çok kullanılan derecelendirme sistemidir. Bu sınıflandırmada yanık derinliğinden birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derece olarak söz edilir. Birinci derece yanıklar (epidermal yanık) yüzeyseldir. Derinin epidermis denilen en üst tabakasını etkilerler. Doku hasarı minimaldir, hasar epidermis ile sınırlıdır, deri kırmızıdır, basınç uygulandığında soluklaşır. Ödem oluşabilir ve genellikle deride bül dediğimiz su toplanması söz konusu olmaz. Yara kırmızı, kuru ve acı vericidir ve 3 ila 6 gün içerisinde iz bırakmadan iyileşir. Güneş yanıklarının büyük çoğunluğu bu sınıfa girer. 1. Derece yanıklar iz bırakmazlar, yüzeyel 2. derece yanıklar ciltten koyu veya açık renkli leke şeklinde izler bırakabilirler. Güneşten korunmak bu lekelerin azaltılması ve önlenmesi için en önemli tedbirdir. İkinci derece yanıklar, (dermis ve epidermisi kapsayan yanıklar) derinin derin tabakası olan dermisin bir kısmını da etkiler. Doku hasarı 1. Derece yanıklardan fazladır, ödem, bül ve ağrı mevcuttur, pansumanlarla 2-3 haftada iyileşir. Dermisin 2/3ünden fazlasını etkileyen 2. derece yanıklar kalıcı iz ve

13 işlev kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle kimi zaman cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulur. Üçüncü derece yanıklar, derinin tamamını (tüm katmanlarını) etkileyen yanıklardır. Epidermis ve dermis tamamen yanmıştır. Dördüncü derece yanıklar ise deri ve deri altındaki dokunun tamamına hatta tendonlara, sinirlere, kaslara veya kemiklere kadar ilerleyen zedelenmeyi tarif etmektedir. Deri sert ve kalın bir tabak halinde karşımıza çıkabilir, kararmış, kömürleşmiş gibi görünebilir ya da saydam beyaz bir hal almış, alttaki damarlar görünür olabilir. His kalmamıştır. Dolayısıyla ağrı beklenmez ama hasta ağrıdan şikayetçi olabilir. Bunun nedeni çevredeki dokulardaki 2. derece yanıklardır. Yaralar mumsu beyazdan, kömürleşmiş siyah arasında olabilir. Cerrahi tedavi yöntemlerine ihtiyaç vardır. İyileşme süreci uzun sürer, ve kalıcı izler ve işlev bozuklukları bırakması söz konusudur. Derin 2. derece, 3. derece, ve 4. derece yanıklar skar dediğimiz cilt dokusundan farklı ve düzensiz bir görünümlü izler bırakır. Derin 2. derece ve 3. derece yanıklarda kimi zaman karşımıza çıkan hipertrofik skar dediğimiz aşırı iyileşme durumu skarın aşırı artmasıyla meydana gelir. Bu aşırı iyileşme durumu yaralarda kabarmalar ve kızarıklıkla seyreder, zaman içinde el, kol, bacaklar ve ayaklarda hareket kısıtlılığına yol açan kontraktür dediğimiz aşırı sertleşme ve açılanma ile işlev bozukluklarına neden olabilir. Bu durumun önlenmesi ve/veya ilerlemesinin sınırlandırılması mümkündür. Ancak düzenli doktor kontrolünde olmak gerekir. Yanık yaralarının iyileşme sürecinin ömür boyu sürdüğü ancak görünür kısmının ilk iki yılda tamamlanacağı unutulmamalı, deri bakımı, iz ve işlevsel tedavilerin başarılı olması için bu süre zarfında kontrollere düzenli gidilmeli ve doktor ve fizyoterapist önerileri disiplinli bir şekilde yerine getirilmelidir. Derinlik genişlik ve diğer kriterlerle yapılan değerlendirme sonucu hastanın tedavi süreci planlanmaktadır. Yanıkla ilgili deneyimlerini anlatan hastalardan duymaya alıştığımız cümle herşey bir anda oluverdi dir. Bu nedenledir ki olay yerinde yanık hastasıyla ilk karşılaşan sağlık personeli yukarıda 11

14 belirtilen ayrıntılı incelemeye başlamadan önce yanık olayının bir travma olayı olduğu bilinciyle değerlendirmesini yapmakta ve daha geniş ve hızlı bir yaşamsal bakış açısıyla ilk müdahaleye başlamaktadır. Sağlık personeli olay yerine ulaşmadan önce, olay yerinde bulunan kişilerin ilk yapması gereken iş, kazazedenin yanığa neden olan ısı kaynağından uzaklaştırılması ve yanmanın söndürülmesi olmalıdır. Örneğin küçük haşlanma yanıklarında yanan bölgenin 5-10 dakika akan çeşme suyuna tutulması ile yanma sürecinin durdurulması mümkündür. Bu süre 20 dakikayı geçmemelidir. Sıcak sıvı yanıklarında ıslanan giysiler çıkartılması, alev yanıklarında kazazedenin açık havaya alınması, alevler içindeki kişiyi yere yatırarak, su varsa su ile yoksa battaniye ceket gibi malzemelerle söndürülmesi önerilir. Mümkünse olay yerindeki yangının söndürülmesi de olayın büyümesini önler. Ama yangın tüpleri insanların üzerinde kullanılmamalıdır. Elektrik yanıklarında elektrik akımı durdurulduktan sonra kazazede kaynaktan uzaklaştırılır. Elektrik akımı durdrulmadan kazazedeye dokunmanın kurtarıcının da kazazede olmasına neden olacağı unutulmamalıdır. Kimyasal yanıklarda, kuru kireç gibi kuru kimyasallar varsa giysiler önce fırçalanmalı, su ile temas etmeden önce çıkartılmalıdır. Suyla temas kuru kimyasalları aktifleştirip ağır yanıklara neden olabilir. Sıvı kimyasallarda ise tam tersi bir durum söz konusudur. Kurtarıcının kendi ellerini koruyarak kazazedenin giysilerini uzaklaştırması, doğrudan suyla, ağrı dinene kadar (60 dakika ya kadar sürebilir) yıkaması önerilir. Ayrıca yanık nedeni ne olursa olsun küpe, kolye, halhal, yüzük ve saat gibi takıların uzaklaştırılması boyun, kol, kulak ayak bileği gibi bölgelerdeki yanıklarda dolaşımın korunması için önemlidir. Sıkça başvurulan bazı yanlış ilk yardım çabaları ise faydadan çok zararı olan çabalardır ve kesinlikle önerilmez. En önemli yanlış, kazazedenin yanık dışında başka önemli yaralanmalarının dikkatten kaçmasıdır. Örneğin dramatik görüntüdeki yanık yarasıyla ilgilenirken ağız ve burnu tıkanmış olan kazazedenin hava alması, soluması gibi işlevlerini yerine getiremediği gözden kaçabilir. Küçük yanıklarda evde kendi başımıza bulduğumuz çözümler genellikle zararlıdır. Çeşme suyu dışında yaraya değişik maddeler sürmek, (buz, diş macunu, yoğurt, ayakkabı boyası, bal, yumurta, yağ, tütün, dondurma, lokal anestetik kremler gibi) yanlıştır. Suyla muamele süresini gereğinden uzun tutmak ve hastayı soğukta bekletmek de ısı ve sıvı kaybına neden olur. Yanık deneyiminden korumak için alınacak basit tedbirler riskleri azaltacak- 12

15 tır: Örneğin; tutuşması zor pamuklu ve yünlü giysileri tercih etmek, sentetik kumaşlardan uzak durmak, ateş ve ısı kaynaklarından çocuklardan uzak tutmak ( sıcak tencere, demlik, su ısıtıcıları, kibrit, çakmak, ütü, soba), soba veya mangal yakmak için tiner veya benzeri tutuşturucular kullanmamak, yüksek gerilim hatlarından uzak durmak bu tedbirlerden bazılarıdır. Bireysel tedbirler dışında toplum olarak yaşam alanlarımızı güvenli yerler olarak düzenlemek ve korunma bilincimizi arttırmak yönündeki eğitimlere toplumca hız vermek ve topyekün bir mücadele içinde olmak da şarttır. Bu bilinçle çalışmalarını sürdüren Başkent Üniversitesi kuruluşundan bu yana Türkiye deki modern yanık tedavisinin liderlerinden olmaya devam etmektedir: Başkent Üniversitesi Yanık ve Yangın Afetleri Enstitüsü 2000 yılında Prof Dr Mehmet Haberal tarafından kurulmuştur. Şu anda bu enstitüye bağlı olarak yanık merkezleri faaliyet göstermekte ve bu merkezler Adana (1997) Konya (2003) ve Ankara (2003) olmak üzere Türkiye nin 3 farklı şehrinde hizmet vermektedir. Bugünlerde yeni tıbbi gelişmelere ayak uydurmak amacıyla fizik koşullarını modernleştirme çalışmaları devam eden bu kurumlarda uzman genel cerrahlar, çocuk cerrahları, plastik cerrahlar, anestezistler, beslenme uzmanları, fizyoterapistler, hemşireler ve sağlık teknisyenleri bir ekip ruhu içerisinde çalışmaktadır. Her üç merkez hastalara daha faydalı olabilmek için kendi aralarında da sürekli olarak iletişim halindedir. Başkent Üniversitesi Yanık ve Yangın Afetleri Enstitüsü bünyesinde, hasta tedavi hizmeti dışında klinik ve deneysel araştırmalar da yapılmaktadır. Enstitünün hedefleri arasında yanık konusunda bilimsel toplantılar düzenleyerek konusunda uzman hekimleri gerek Türkiyeden, gerekse Ortadoğu ve Akdeniz ülkelerinden bir araya getirmek de yer alır. Ayrıca ülkedeki diğer yanık tedavi merkezleri ile sürekli iletişim halindedir. Görülen ihtiyaç üzerine üniversite bünyesinde bir ilk-yardım egitimi program da kurulmuştur. Bu programla genel ilkyardım ve yanıklarda ilk yardım konusunda halka düzenli eğitim olanakları sunulmaktadır. Sonuç olarak saniyeler içinde gelişen bir durum olan yanıkların kimi zaman ölümle sonuçlanması, kimi zamansa insanın tüm yaşamını değiştirecek ağırlıkta sakatlıklara yol açması çok üzücü bir durumdur. Sadece kazazede için değil ailesi, çevresi, yaşadığı toplum için de üstesinden gelinmesi gereken ciddi sorunlar demektir. Bu sorunların önlenmesi ve çözülmesinde ihtiyacımız olanlar sadece dikkat, bilgi ve toplumsal bilinçtir. 13

16 MEME ESTETİĞİ 14

17 Doç. Dr. A. Çağrı UYSAL Başkent Üniversitesi Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ABD MEME BÜYÜTME Kadınlarda, meme küçüklüğü birçok nedenden ötürü olmakla birlikte genetik yatkınlık esastır. Bu noktada belirtilmelidir ki, bir meme ne kadar küçük olursa olsun, doğurganlık ve emzirme sırasında hormonlar aracılığı ile büyüyecek ve sağlık açısından kusur teşkil etmeyecektir. Bu noktada meme küçüklüğünün sağlık nedenlerinden ziyade psikolojik nedenler ile tedavi edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bireyin kararı ve tercihi meme büyütme ameliyatı için en önemli göstergedir. Yağ enjeksiyonları ile meme büyütme yüzyıl öncesine dayanmaktadır. Karın bölgesinden alınan yağların memede oluşmuş şekil bozukluklarına aktarımı ile güzel sonuçlar elde edilmiştir. Ancak özellikle meme kanserinin artması ve erken teşhisin önemi nedeni ile yağ enjeksiyonları sonrasında memede oluşan değişikliklerin kanser ile ayrımının yapılamaması ve yağ enjeksiyonlarının memede kanseri tetikleyeceği endişesi, vücudun başka bölgelerinden alınan yağlar ile meme büyütme ameliyatlarını 2000 li yıllara kadar ertelemiştir. Alınan yağların enjeksiyonu sonrası erimesi ve istenilen hacimde tutulamaması da bu yöntemin uzun yıllar uygulanmamasına yol açmıştır. Peki neden son dönemlerde vücuttan alınan yağlar ile meme büyütme tekrar gündeme gelmiştir. En önemli nokta görüntüleme yöntemlerindeki gelişmelerdir. Yapılan çalışmalar yağ enjeksiyonları ile meme büyütme sonrasında memede oluşabilecek değişiklikler ile kanser gelişiminin ayrımında günümüz görüntüleme (radyolojik) yöntemlerinin etkili olduğunu belirtmektedir. Kök hücreler üzerine yapılan yoğun çalışmalar da vücudun başka bölgesinden alınan yağların kök hücreler ile zenginleştirilerek meme büyütmede kullanılmasının memede istenilen şekli sağlamada etkili olduğunu göstermektedir. Ancak kök hücrelerin memede kanser gelişimine neden olup olmadığı konusunda çalışmalar halen devam etmektedir. Günümüzde bu tedavi yöntemi sağlık bakanlığı tarafından özel izinler ve deneme tedavileri dışında yasaklanmıştır. Kontrol ve kayıt dışında yapmaya çalışanlar mevcuttur. Meme büyütme ameliyatlarında silikon implant uygulamaları tüm dünyada güvenli bir şekilde uygulamaktadır. Öncelikle silikonun güvenirliliği önemlidir. Silikon implant, içinde meme kıvamını yansıtacak silikon jel bulunan silikon kılıf ile çevrelendirilmiş değişik boyutlarda üretilmiş güvenliği tüm dünya sağlık bakanlıkları ve üretim standardizasyon kurumları tarafından kontrol edilmekte olan maddelerdir. Bu noktada ömür boyu kullanılacak olan bu implantların seçimi gerek plastik cerrah gerekse hasta açısından önemlidir. Silikon implant ameliyatlarında implant boyut seçimine hasta ve doktor arasında konuşularak karar verilmelidir. Hastanın kafasındaki boyuta ek olarak bedene uygun implant seçimi doktor 15

18 tarafından hastaya anlatılarak gerekirse gösterilerek tarif edilmektedir. Yapılan ölçümler ile hastanın ameliyat sonrası oluşacak yeni meme ve sütyen boyutu ameliyat öncesi kararlaştırılabilmektedir. Günümüzde değişik silikon meme implant tipleri mevcuttur. Genel olarak sınıflandırılırsa, yuvarlak (round) ve damla (anatomik) olarak ikiye ayrılmaktadır. Yüzeyde bulunan silikon kılıfın şekline göre düzgün (smooth) ve pürtüklü (textured) olarak nitelendirilmektedir. Silikon kılıfın içerdiği silikon jel miktarına göre de düşük (low), orta (moderate) ve yüksek (high) profil olarak sınıflandırılmaktadır. Hasta bazlı seçim yapılmakla birlikte özellikle düzgün (smooth) yüzeyli implantların kullanımı her geçen gün azalmaktadır. Silikon implantların yerleştirilme planları meme altı ve kas altı olarak değişmektedir. Özellikle meme dokusu bulunan hastalarda meme altı tercih edilebilmekle birlikte kas altı uygulamalar meme üst kutbunun şeklini daha doğal olarak yansıtmaktadır. Bu noktada hastanın gögüs kafesinin şekli, spor yapmış olup olmaması da seçimde etkili olmaktadır. İmplantın hangi kesi ile yerleştirileceği konusunda alternatifler mevcuttur. Meme başı çevresi, meme altı katlantı, koltuk altı üç ana bölgedir. Her ne kadar koltuk altı kesi ile meme implant yerleştirilmesinin daha doğal ve izsiz olacağı düşüncesi yaygın olsa da bunun nedeni silikon implanttan ziyade, içinde serum fizyılojik bulunan silikon torbaların 1-2 cmlik kesiler ile yerleş- 16 tirilebilmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak doğal meme kıvamı ve görünümü veren silikon implantların cm kesiler ile yerleştirilmesi gerekmektedir. Böyle durumlarda da koltuk altı kesiler kolsuz kıyafet giyildiği her anda görülebilmektedir. Meme başından yapılacak kesilerde meme başı büyüklüğü önemlidir ayrıca izin görünürlüğü daha yüksektir. Meme altı kesilerde doğal olarak bulunan katlantı kullanıldığı için uzun dönemde daha kabul edilebilir sonuçlar elde edilmektedir. Özellikle genç evlenmemiş bayanların son zamanlarda sıkça düşündüğü meme büyütme ameliyatlarında en önemli soru çocuk emzirme olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastalar silikon meme implant ameliyatları sonrası emzirme de sorun olacağı kaygısı yaşamaktadırlar. Yapılan ameliyat ile implant meme veya kas altına konmakta, meme bütünlüğü bozulmamakta, özellikle süt kanallarına hiç dokunulmamaktadır. Bu nedenle emzirme konusunda hiçbir problem ile karşılaşılmamaktadır. Meme büyütme ameliyatı genel anestezi altında yapılmaktadır. Bir saatlik bir ameliyat sonrasında hasta isterse evine gidebilmektedir. Özel sporcu sütyenini 4-6 hafta kullanması önerilen hastalar, ameliyat sonrası 2. gün banyo yapabilmektedirler. Emilebilir dikişler kullanılır ve pansuman gerektirmemektedir. 1 hafta içinde rahatlıkla iş hayatlarına dönebilen hastaların ameliyat sonrası bir iki gün dışında ağrıları olmaz. MEME KÜÇÜLTME Meme büyüklüğü her ne kadar arzu edilen bir durum da olsa, memenin beden ölçülerine göre büyük olması da sorunlar doğurmaktdır. Büyük memelerin sadece psikolojik sorunlar değil fizyolojik sorunlar yarattığı da bilinmektedir. Boyun ve sırt ağrıları, meme altı kaşıntı, kızarıklık vs. gibi cilt rahatsızlıkları, spor yapmakta zorluk başlıca sağlık sorunlarıdır. Memenin küçültülerek normal boyutlarına getirilmesi bireyi fiziksel ve psikolojik olarak rahatlatacaktır. Meme büyüklüğünde iki nokta önemlidir. Birincisi sarkık meme, ikincisi memenin büyüklüğü. Meme büyük olmaksızın sarkık ise sarkık meme adı altında aşağıda anlatacağımız meme dikleştirme ameliyatı gerekmektedir. Meme büyüklüğünde memeyi iki elemana ayırarak anlatmak daha doğru olacaktır. Memenin cildi ve memenin içeriği. Meme cildini ve memenin içeriğini küçültmeden memenin boyutunu değiştirmek mümkün değildir. Bu noktada dünyanın hiçbiryerinde iz olmaksızın meme küçültme gerçekleştirilememektedir. Memenin büyüklüğüne ve bireyin durumuna göre, meme başı çevresi, altı veya ters T adını verdiğimiz kesiler kullanılmaktdır. Meme dokusunun küçültülmesi ve istenilen bölgeye kaldırılarak dikleştirilmesi sırasında da meme dokusu çıkartılmaktadır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki meme dokusunun küçültülmesi ve alınması, meme kanser olasılığını düşürmektedir.

19 Ek olarak memede tespit edilmiş kistler mevcut ise, kistlerin alınması ve tahlil edilmesi ile birlikte meme küçültme ameliyatı da birlikte yapılabilmektedir. Meme küçültme ameliyatları planlanırken hastanın çocuk doğurma ve emzirme potansiyeli göz önünde tutulur. Süt kanalları ve gebelik sonrası yeterli süt üretecek meme dokusu korunarak meme küçültme ameliyatı yapılabilmekte ve emzirme esnasında sorun yaşanmamaktadır. Meme küçültme ameliyatları 3 saat sürmekte, ameliyat sonrasında meme içinde birikim olmaması için dren yerleştirilmektedir. Drenler genel olarak 2. veya 3. gün alınır, hastanın banyo yapmasına izin verilir. Özel sporcu sütyenleri 4-6 hafta kullanması istenir. Hastaların yüzüstü yatmalarına bu süre zarfında izin verilmez. İş hayatına 1 hafta içinde dönebilmektedirler. Meme küçültme ameliyatları sağlık nedeni ile yapılmakla birlikte, sağlık sigortaları tarafından değişik ülkelerde değişik standartlar mevcuttur. Ülkemizde meme küçültme ameliyatlarına, her bir memeden 700gr doku çıkartılması, fizik tedavi ve rehabilitazyon uzmanı, cildiye uzmanı ve plastik cerrahi uzmanı tarafından heyet raporu verilmesi şartı ile sağlık bakanlığı tarafından sadece devlet hastanelerinde yapıldığında sigorta tarafından karşılanmaktadır. Bu şartlar dışında meme küçültme ameliyatları sağlık sigortaları kapsamı dışındadır ve hastanın ameliyat masraflarını kendisi karşılaması gerekmektedir. MEME DİKLEŞTİRME Meme büyüklüğü olmadan memede sarkıklık olan bireylerde meme dikleştirme ameliyatı gerçekleştirilebilmektedir. Bu noktada meme dokusunun miktarı önemlidir. Memesinin büyümesini isteyen hastalarda, meme cildindeki fazlalıklar meme küçültme yöntemlerine benzer şekilde alındıktan sonra silikon implant konulabilmektedir. Meme büyüklüğü yeterli olan hastalarda sadece ciltteki fazlalıklar alınarak istenilen güzel meme görünümüne sahip olmak mümkündür. Meme dikleştirme ameliyatlarında meme dokusu çıkartılmadığı için genellikle dren tatbik edilmez. Hastalar ameliyat sonrası 2.gün banyo yapabilirler. 4-6 hafta boyunca özel sporcu sütyeni önerilir ve hastaların yüzüstü yatmamaları istenir. JİNEKOMASTİ (ERKEK MEME BÜYÜKLÜĞÜ) Yukarıda tariflenen kadın meme estetiğine ek olarak son zamanlarda erkekler arasında jinekomasti, erkek meme büyüklüğü toplumda dikkat çekmektedir. Sağlıksız beslenme, sporsuz yaşam ve son 30 yıldır artan yapay gıdalar nedeni ile genç erkeklerde dahi gördüğümüz erkek meme büyüklüğü psikolojik olarak sorunlar yaratmaktadır. Değişik boyutlarda olmakla birlikte kilo vermekle azalmasına rağmen tamamen kaybolmayan jinekomastide en etkin tedavi günümüzde liposuctiondır. Çok ileri evreler dışında tüm jinekomasti vakaları koltuk altından yapılacak 5-10 mmlik kesiler ile tamamen tedavi edilebilmektedir. Ameliyat 1 saat sürmekte, ameliyat sonrası 4-6 hafta hastalara korse giyilmesi önerilmektedir. Hasta ameliyattan 2 gün sonra banyo yapabilir ve günlük hayatına dönebilmektedir. Erkek meme dokusu tamamen alındığı için nüks gözlenmez. Toplumumuzda bireyin kabul görmesinde etkili olan bedenin, sağlıklı görünümünü de yansıttığı düşünülürse estetik amaçlı her ameliyatın psikolojik olarak da bireye mutluluk ve rahatlama sağladığı bilinmektedir. Meme de, gerek erkeklerde gerekse kadınlarda önemli bir beden algısı unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm ameliyatlar için geçerli de olsa, özellikle herhangi bir sağlık problemi olmaksızın estetik ameliyat tercih edecek bireylerin ameliyat sırasında ve sonrasında herhangi bir problem ile karşılaşmamaları için tam teşekküllü üniversite hastanelerini seçmeleri önemlidir. Estetik ameliyatlarındaki en önemli noktada da, bu konuda eğitimini almış plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanının seçimidir. Estetik cerrahi, diplomalarında da açıkça belirtildiği üzere plastik cerrahlar tarafından yapılmaktadır. 17

20 ÇİKOLATA KİSTLERİ 18

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

30.12.2014. Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

30.12.2014. Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 15.Hafta ( 22-26 / 12 / 2014 ) ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ Slayt No: 22 Bebeğin bağışıklık sisteminin gelişimini kolaylaştırır. Bebekte kulak enfeksiyonları

Detaylı

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME KÜÇÜLTME VE DİKLEŞTİRME MEME KÜÇÜLTME Meme küçültme ameliyatı, kadının dış görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan kozmetik bir ameliyat gibi bilinmekle

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM SAĞLIK VE HİJYEN NEDİR? Sağlık; kişinin doğuştan getirdiği kalıtsal özellikleri ile fiziksel, biyolojik ve sosyal

Detaylı

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONRASI AĞRI Altı haftaya kadar karın alt bölgesinde aralıklı ağrılar

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Yaralanmalar. Bölüm 5

Yaralanmalar. Bölüm 5 Yaralanmalar Bölüm 5 Kapsam: Yara nedir? Kaç çeşit yara vardır? Yaraların ortak belirtileri nelerdir? Yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır? Ciddi yaralanmalar nelerdir? Ciddi yaralanmalarda ilkyardım

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır? 1 2 Süt Dişleri Süt dişleri neden önemlidir? Sanılanın aksine, diş sağlığı açısından süt dişleri önemli dişlerdir. Bu dişler, daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında konuşma ve çiğneme açısından

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ

VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ Sağlıklı bir yaşam için vücudun deri, saç, el ayak, ağız ve diş gibi kısımlarının bakımı ve temizliğine önem verilmesi gerekir. Derinin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi ve vücuda

Detaylı

GEBELİK VE LOHUSALIK

GEBELİK VE LOHUSALIK GEBELİK VE LOHUSALIK ANA SAĞLIĞI Sağlık hizmetleri açısından doğurganlık çağındaki (15-49 yaş arası) tüm kadınlara ana denir. 15-49 yaş doğurganlık çağındaki kadınlar nüfusumuzun % 27 sini oluşturmaktadır.

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir.sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak

Detaylı

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Travma; ani olarak dıştan mekanik bir etki sonucu meydana gelen, sağlığı tehdit eden, fiziksel ve ruhsal hasarlara yol açan bir olaydır.

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar Kemik bütünlüğünün bozulmasına kırık denir. Kırıklar darbe sonucu veya kendiliğinden oluşur. Kapalı ve açık kırık çeşitleri vardır. Kapalı Kırık: Kemik bütünlüğü bozuktur, ancak deri sağlamdır. Açık Kırık:

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel

Detaylı

Kendiniz için, bir güzellik yapın

Kendiniz için, bir güzellik yapın Kendiniz için, bir güzellik yapın Dünya Standartlarında Estetik Uygulamaların Adresi: Akay Hastanesi İnsanlar binlerce yıldır genç ve güzel görünmenin kendilerine verdiği güç için çaba sarfetmişler. 5000

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size üç antikanser ajan or ilaç oluşan FEC tedavisi öneriliyor.: Fluracedyl, Epirubicin ve Cyklofosfamid Üç haftalık

Detaylı

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 KİŞİSEL TEMİZLİK Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan önlemlerinin tümü kişisel temizlik olarak

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25 Tırnak batması nedir? Sert tırnağın yumuşak dokuyu sıkıştırıp tahriş etmesi sonucu oluşan iltihaplanma ve kronik yaraya tırnak batması denir. Genellikle ayaklarda ve birinci parmakta görülür. Tırnak batmasının

Detaylı

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI HĠJYEN NEDĠR? Bir sağlık bilimi olup,temel ilgi alanı sağlığın korunması ve sürdürülmesidi r. KĠġĠSEL HĠJYEN Kişilerin kendi sağlığını korudukları ve devam ettirdikleri öz

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size bir antikanser ajan olan Docetaxel tedavisi önerildi. Tedavi yaklaşık 1,5 saat sürer ve üç hafta aralıklarla

Detaylı

Adet dönemi uzun ve sancılı geçiyorsa dikkat! ENDOMETRİOZİS 10 KADINDAN BİRİNİN SORUNU

Adet dönemi uzun ve sancılı geçiyorsa dikkat! ENDOMETRİOZİS 10 KADINDAN BİRİNİN SORUNU Adet dönemi uzun ve sancılı geçiyorsa dikkat! ENDOMETRİOZİS 10 KADINDAN BİRİNİN SORUNU Özellikle 30 lu yaşlardaki erişkin kadınları daha çok etkileyen endometriozisin görülme oranı artıyor. İstatistiklere

Detaylı

5- YARALANMALARDA İLKYARDIM

5- YARALANMALARDA İLKYARDIM 5- YARALANMALARDA İLKYARDIM YARALANMALARDA İLKYARDIM Yara nedir? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.

Detaylı

Gebelik nasıl oluşur?

Gebelik nasıl oluşur? Normal doğurgan çiftlerde, normal sıklıkta cinsel ilişki durumunda aylık gebe kalma oranı % 25 dir. Bu oran 1 yıl sonunda % 85, 2 yıl sonunda ise % 90 civarındadır. Gebelik nasıl oluşur? Gebeliğin oluşması

Detaylı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur. Polipler küçük ve çoğu zaman iyi huylu küçük tümoral oluşumlardır. Vücutta rahim ağzı, rahimin içi (endometrium), ses telleri ve barsaklar gibi pekçok değişik bölgede görülebilir. Endometrial polip rahimin

Detaylı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM

YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM Yanık nedir? Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak

Detaylı

YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM Yanık nedir? Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak

Detaylı

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009 MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009 KANSER NEDİR? Kanser; Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

İLKYARDIM. www.hiasd.org

İLKYARDIM. www.hiasd.org İLKYARDIM www.hiasd.org Misyon & Vizyon Plan İlkyardım tanımı İlkyardım malzemeleri Haberleşme Kırık-çıkık Kanama Yanık Sara Hayvan dostlarımız Zehirlenme Duman zehirlenmesi Elektrik çarpması Kalp krizi

Detaylı

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir. KEMOTERAPİ KEMOTERAPİ NEDİR? Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir. Kemoterapide, bir veya birden fazla ilaç bir arada kullanılabilir. Her ilacın

Detaylı

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 GÜVENLİ ANNELİK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 Bu sunum; Arş. Gör. Dr. Tuğçe Şanver, Arş. Gör. Dr. Can Keskin ve Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış tarafından hazırlanmıştır.

Detaylı

BOYUN VE BEL FITIKLARI

BOYUN VE BEL FITIKLARI BOYUN VE BEL FITIKLARI Genel Bilgilendirme Boynumuzda 7 adet belimizde ise 5 adet omurga kemiği vardır. Bu kemikler arasında da disk adı verilen kıkırdak yapılar bulunmaktadır. Diskler omurganın hareketliliğine

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008 GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008 GRİP HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER Gribin nasıl bir hastalık olduğunu, Gripten korunmak için neler yapmamız gerektiğini, Grip aşısını ve ne zaman aşı olmamız

Detaylı

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar üretir. Bunların başında insülin gelmektedir. İnsülin, pankreastan

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme.

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme. ÇALIŞMA SORULARI 1) Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın tanımıdır? A) Acil tedavi ünitelerinde yapılan ilk tedavidir. B) Hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesi amacıyla, olay yerinde tıbbı araç

Detaylı

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda

Detaylı

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar Verem Haftası etkinlikleri çerçevesinde Akkuş İlçe Sağlık Grup Başkanımız Dr. Mustafa AKDOĞAN 18/01/2010 tarihinde ilçemizde çalışan din adamları ve halka yönelik verem hastalığı ile ilgili çeşitli bilgiler

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri

2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri T.C SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU Ankara 1.Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi / Yılı İstatistiki Verileri /

Detaylı

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA) 1 EDOKSABAN (LİXİANA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının büyümesini

Detaylı

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS)

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) www.anatoliatupbebek.com.tr www.anatoliaivf.com CERTIFIED EN I SO 9001 Certificate No. 20100173002732 Kurumumuzun, ISO-9001/2015 uluslararası hizmet kalite standardı belgesi

Detaylı

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM I

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM I Sağlık Bülteni ODTÜ G. V. ÖZEL MERSİN İLKÖĞRETİM OKULU Kasım 2013 İLK YARDIM BÖLÜM I Hayatımız boyunca çeşitli nedenlerle yaralanmalar veya hastalıklarla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Yaşamımızın çeşitli

Detaylı

EKLEM HASTALIKLARI. Romatizmal Eklem Hastalığı

EKLEM HASTALIKLARI. Romatizmal Eklem Hastalığı EKLEM HASTALIKLARI Ellerimiz, kollarımız, boynumuz, ayaklarımız gibi yürümemizi, hareket etmemizi ya da bir cismi tutmamızı sağlayan tüm fonksiyonlarımız eklemlerimiz sayesinde görevlerini yerine getirmektedir.

Detaylı

Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya

Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya başlar. Ayrıca esmerleşme göbekte ve karnın orta kısmında,

Detaylı

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN 2005 DEN 2030 A DÜNYADA KANSER 7 milyon ölüm 17 milyon 11 milyon yeni vaka 27 milyon 25 milyon kanserli kişi

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ?

Detaylı

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182 İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2013 YILI HASTA OKULU PLANI HASTANE ADI TARİH SAAT KONU EĞİTİM YERİ HASTA OKULU PROGRAMI İÇİN HASTA VE YAKINLARININ İLETİŞİM KURABİLECEKLERİ TELEFON NUMARASI HASEKİ 28/01/2013

Detaylı

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı İLK YARDIM DENEME SINAVI 4 1. Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç B) Solunum ve dolaşım C) Vücut ısısı kan basıncı D) Boşaltım 2. Aşağıdaki hastalardan hangisine ilk önce ilkyardım

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) 1 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Nedir? Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), çoğunlukla keneler aracılığıyla hayvanlardan insanlara bulaştırılan mikrobik bir hastalıktır.

Detaylı

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri;

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri; Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri; Aile Sağlığı Merkezlerinde Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerinde Toplum Sağlığı Merkezlerinde ÜCRETSİZ verilmektedir. Temizlik, genel vücut

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

neden az yağlı az kolesterollü diyet? neden az yağlı az kolesterollü diyet? DYT-YRD07 Rev / 2 Yürürlük Tarihi / 30.12.2005 Rev Tarihi / 17.18.2012 neden az yağlı az kolesterollü diyet? Kolesterol insan vücudunda doğal olarak bulunan yağa benzer

Detaylı

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler: HPV ( Human Papilloma virus) 60 tan fazla virüse verilen ortak addır. Bu virüsler vücudun herhangi bir yerinde siğillere sebep olabilirler.ancak bazıları cinsel yola bulaşır ve condyloma acuminata veya

Detaylı

Estetik ve Plastik Cerrahi

Estetik ve Plastik Cerrahi Estetik ve Plastik Cerrahi Estetik ve Plastik Cerrahi Zamana karşı savaşı kazanarak sağlıklı, güzel bir yüz ve vücuda sahip olmak sizin elinizde Gözünüze güzel gelmeyen 'değişmeli' dediğiniz vücudunuzun

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi İçerik Planı Meme Cerrahisi Meme Cerrahisinde Pre Operatif Hemşirelik Bakımı Meme Cerrahisinde

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

CERRAHİ KONTRASEPSİYON

CERRAHİ KONTRASEPSİYON CERRAHİ KONTRASEPSİYON CERRAHİ KONTRASEPSİYON KADINLARDA OVUMUN, ERKEKLERDE SPERMİUMUN GEÇTİĞİ KANALLARIN CERRAHİ BİR YÖNTEMLE KAPATILMASI İŞLEMİDİR. Kadında Tüplerin Bağlanması (Tüp Ligasyonu) Artık çocuk

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği OP. DR. ÜNSAL ÖZKUVANCI Genel bilgiler Şeker hastalığı bir çok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonları da olumsuz

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE Ağız ve diş sağlığı anne karnında başlar Doğum öncesi yeterli beslenen ve sağlam doğan bebeklerin 6 aylıktan itibaren ilk SÜT DİŞLERİ çıkar 2,5 3 yaşın sonuna kadar çocuğun

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

Yaralanmalarda Ve Göze, Kulağa, Buruna Yabancı Cisim Kaçmalarında İlk Yardım

Yaralanmalarda Ve Göze, Kulağa, Buruna Yabancı Cisim Kaçmalarında İlk Yardım Yaralanmalarda Ve Göze, Kulağa, Buruna Yabancı Cisim Kaçmalarında İlk Yardım Yara Nedir? Bir travma sonucu deri ya da mukoza bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar

Detaylı

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI Sayfa No 1 / 7 AMAÇ : SKS ve SAS çerçevesinde yürütülen çalışmaların koordinasyonu sağlamak. KAPSAM: Tüm Hastane KISALTMALAR: SKS: Sağlıkta Kalite Standartları SAS: Sağlıkta Akreditasyon Standartları DÖF:

Detaylı

SAÇ DÖKÜLMELERİ. Yrd.Doç.Dr. Nazlı Dizen Namdar. DPÜ Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilimdalı

SAÇ DÖKÜLMELERİ. Yrd.Doç.Dr. Nazlı Dizen Namdar. DPÜ Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilimdalı SAÇ DÖKÜLMELERİ Yrd.Doç.Dr. Nazlı Dizen Namdar DPÜ Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilimdalı SAÇ DÖKÜLMELERİ İnsanlık tarihi boyunca saç büyük öneme sahipti. Saç insanın doğal güzelliğinin

Detaylı

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uçlarından gelen akıntı veya kan.

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uçlarından gelen akıntı veya kan. Kanserde erken tanı için, vücudumuzun verdiği uyarıcı belirtileri gözlemlemenin, olası risk faktörlerini göz ardı etmemenin önemli olduğunu belirten uzmanlar, kanser oluşumunun önceden yakalanması için

Detaylı

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. Hayatınızı kısıtlamayın! Bazı hastalıklar var ki günlük yaşantımızı büyük oranda etkileyip yaşam kalitemizi düşürüyor. Bu hastalıkların başında da enkotinans ya

Detaylı

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-1

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-1 İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-1 1) Aşağıdaki durumlardan hangisinde turnike uygulanır? a) Çok sayıda yararı varsa ilkyardımcı tek ise b) Yaralının güç koşullarda bir yere taşınması gerekiyorsa

Detaylı

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM VI YANIK, SICAK ÇARPMASI VE DONMADA İLKYARDIM

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM VI YANIK, SICAK ÇARPMASI VE DONMADA İLKYARDIM Sağlık Bülteni İLK YARDIM ODTÜ G. V. ÖZEL MERSİN OKULLARI Nisan 2014 BÖLÜM VI YANIK, SICAK ÇARPMASI VE DONMADA İLKYARDIM YANIKTA İLK YARDIM Yanık nedir? Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku

Detaylı

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ 961 1. HAFTA İLAÇ Hastalıkların teşhisi, tedavisi, profilaksisi (hastalıktan korunma) cerrahi girişimlerin kolaylaştırılması ve

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR? KEMOTERAPİ NEDİR? Kanser hücrelerini tahrip eden kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye kemoterapi denir. Bu tedavilerde kullanılan ilaçlara antikanser ilaçlar da denir. Kanserin türüne göre kemoterapinin

Detaylı

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1 / 7 1.AMAÇ: Hastanede tedavi ve bakım alan tüm hasta / hasta yakınlarının hastalık, tedavi ve bakımları, riskleri ve taburcu olduktan sonra evdeki bakımları hakkında eğitilmelerini sağlamak

Detaylı

Uykudan önce ASLA!!!

Uykudan önce ASLA!!! Uykudan önce ASLA!!! ŞEKER TÜKETİMİ-5 BAŞARAMAZSAN!!! Şekeri tükettikten hemen sonraki ALIŞKANLIĞI OTURTMAYA ÇALIŞ ; Macunlu ya da macunsuz fırçalasın, Ağzını suyla çalkalasın, Peynir-yoğurt yesin ya da

Detaylı