SUÇATI HABER. Yürek sıcaklığında hazırlanmıştır... Edebiyat, Kültür, Sanat Dergisi. Ocak 2010 / Sayı 2 YAZAR VE ŞAİRLERİMİZ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SUÇATI HABER. Yürek sıcaklığında hazırlanmıştır... Edebiyat, Kültür, Sanat Dergisi. Ocak 2010 / Sayı 2 YAZAR VE ŞAİRLERİMİZ"

Transkript

1 / Sayı 2 SUÇATI HABER Edebiyat, Kültür, Sanat Dergisi Yürek sıcaklığında hazırlanmıştır... YAZAR VE ŞAİRLERİMİZ Hulusi TATAR - Musa TAKÇI - Emrullah TOPRAK - Yavuz Selim TAKÇI Yunus EMRE - Münevver BULUT - Feyruza ÖKSÜZ - Habip BEDİR - Ebubekir GÜR Ekrem MADENLİ - Ayşegül ERGİN Kapak Resmi: Yavuz Selim TAKÇI

2 2 Başlarken... Bir kez daha Merhaba İkinci kez Merhaba Hem sizlere, hem yeni yıla, hem insanlığa, hem bütün canlılara; kışın soğuğuna inat en sıcağından Merhaba. Merhabamız ısıtsın bütün Sivas ı, bütün dostlarımızın kalbini Sevgili dostlar, dergimizin ilk sayısına göstermiş olduğunuz yoğun ilgi ve alakaya teşekkür ediyoruz. Her daim ilginizi canlı tutabilmek için ben ve kalem arkadaşlarım elimizden gelenin en iyisi için mücadele edeceğiz. En güzel yazı ve şiirlerle Sivas ımızı ilmik ilmik dokuma yarışında biz de olacağız. Özelde kasabamız olacak yazılarımızda belki ama dışarıdan bakan herkes Gürün ü görecek, Sivas ı görecek hatta Orta Anadolu yu görecek bu dergide. Edebiyatın her türü olacak. Kimi yazılarımız bir sanat eseri gibi çıkacak karşınıza, kimi yazılarımız olabildiğince sade ve gösterişten uzak. Kimi yazılarımızda bir çocuk masumiyeti görecek kimi yazılarımızda ise olabildiğine derinlik. Her yeni sayımızda daha kaliteli bir dergi ile karşınıza çıkacağız inşallah. Kasabamız gibi farklı kaynaklardan besleneceğiz. Bir yanımıza Gürün ü bir yanımıza Gürün ümüzün köylerini, bir yanımıza ise yöremize ait ne varsa onu alacağız. Suçatı nasıl suların birlik olduğu bir belde ise dergimiz de su gibi aziz memleket insanının birlikte görev yaptığı bir dergi olacak. Birbirimizi anlamak için yazacak yazacağız. Tarihi ipek yolunun yöremize kazandırdığı zenginliği kültürel anlamda biz de bu dergi ile yöremize kazandıracağız. En kötü senaryoda ise karınca misali niyetimizi ortaya koymuş olacağız. Sevgili dostlarım, her zaman söylüyoruz; Fikir alt yapısı yeterince sağlam olmayan fiiller başarılı olamaz. Yıllardır kendi aramızda bu konularda yazdık çizdik. Bundan sonra bütün Sivas genelinde fikir alt yapısının kurulması için biz de gücümüzün yettiği kadar destek olmak istiyoruz. İlerleyen sayılarda o konularda yazılara da yer vereceğimizi şimdiden duyurmak istiyorum. Sinerji sihirli kelime. Hep birlikte şehrimiz için sinerji oluşturabilirsek ne mutlu bizlere. Sözü fazla uzatmadan sizleri yine dopdolu ve oldukça güzel bir çalışma ile baş başa bırakmak istiyorum. İyi okumalar efendim Dr. Hidayet Takçı Suçatı Haber Edebiyat, Kültür, Sanat Dergisi Sahibi Sivas Postası Gazetesi Editör Dr. Hidayet TAKÇI Yayın Kurulu Emrullah TOPRAK Yunus EMRE Nurten TAKÇI Hulusi TATAR Musa TAKÇI Ayşegül ERGİN Mizanpaj - Tasarım Ayşegül ERGİN aysgl-ergin@hotmail.com Yayımlanan yazılara telif ücreti ödenmez. Yazıların sorumluluğu yazara aittir. Suçatı Haber ismi belirtilerek alıntı yapılabilir. Sivas Postası Gazetesi Abonelik 0 (346) Yayın Danışmanı Osman ÇELİK Baskı Zirve Matbaacılık Ata San. Taştanlar Sit. No:51 SİVAS İletişim sucatihaber@gmail.com Ücretsiz E-dergi Aboneliği sucatihaber-dergi@hotmail.com

3 Hulusi TATAR 3 HARMAN ZAMANI Bir gün önceki yolculuğumda o kadar yorulmuşum ki, uyandığımda kuşluk vakti geçmek üzereydi. Yatağın içerisinde biraz daha sağa sola döndükten sonra kalktım. Odanın kapısını açıp aralığa girdim. Kapının gıcırtısını duyan Gussü ebem: Kalktın mı oğlum? diye seslendikten sonra devam etti: Biraz daha kalkmasaydın ben de seni çağıracaktım, zarhalıktaki sininin üzerine bir şeyler hazırladım onları ye de ırgata yemek götüreceksin dedi. (zarhalık: kışlık yiyeceklerin konulduğu oda) Aralıktan zarhalığa geçtim ki sininin üzerinde peynir, kaymak, tavanın içerisinde beş kişiye yetecek kadar tereyağında Yılanhüyük / GÜRÜN pişmiş yumurta, bir de yufka ekmek... İsteksizce sininin başına geçtim. Gönülsüz gönülsüz bir kaç lokmayı zorla yedim ve sofradan kalktım. O zamana kadar ocaklıktan (ocaklık: yemek pişirilen yer) çıkmayan ebem yanıma geldi, neredeyse hiç dokunulmamış yiyeceklere baktı. Sonra bana dönüp, yaşlılıktan iyice bükülmüş olan beline elini koyup güçlükle doğrulduktan sonra: Şu betine benzine bak. Bir deri bir kemik kalmışsın ye ki oğlum biraz yüzüne kan gelsin. dedi. Söylenenleri dinleyen kim, öylecene odadan çıktım. Ebemin bu yaşlı haliyle bir ağıl dolusu sürüye, ahırdaki ineklere, öküzlere, eşeğe, ata nasıl baktığını; yemlerini nasıl verdiğini, hele de beş yüz metre ilerideki kuyudan suyu çekip yaz kış demeden çatmayla eve getirip onca hayvanı nasıl suladığına hala aklım ermez. (çatma: ucuna iki kova bağlı omuza alınarak su taşımada kullanılan ağaçtan yapılmış bir araç) Ahırdaki eşeği çıkarıp kapının önüne getirdim. Üzerindeki heybenin bir gözüne çıkına sarılmış bulgur pilavını, öbür gözüne iki testi su ile ekmeği koyup, eşeğin üzerine bindim; önüme de bir bakraç yoğurt çorbasını alarak Seki denilen yerdeki tarlaya doğru yola koyuldum. Tarlaya vardığımda ırgatlar, ellerindeki oraklarla habire ekin deriyor ve küçük desteler halinde yere bırakıyorlardı. Başında bir yağlık (yağlık: oldukça büyük mendil), üzerinde eski bir ceket, içinde yakasız bir gömlek, onun üstünde bir yelek, altta paçaları düğmeyle iliklenmiş oldukça sağlam bir pantolon, elinde dirgenle dedem -Çolak Hamit-, hay hay oraya buraya konmuş küçük desteleri toplayıp büyük bir yığın yapmaktaydı. Dedemin bu hali, beni şaşırttı. Onun bu halde tarlada çalışacağı hiç aklıma gelmezdi. Çünkü dedem bize genellikle kışın alnında beyaz lekesi olan, kahve renkli kuyruğunu topuz yapmış atıyla beraber gelirdi. Giydiği siyah şalvarı, diz kapağına kadar gelen çizmesi, başında altı köşeli şapkası, yeleğinin cebinde her zaman duran köstekli saati, elinde kamçısıyla gözüme çok heybetli görünürdü. Beni görünce elindeki dirgeni bir tarafa bırakan dedem bana doğru gelerek: Geç kaldın oğlum adamlar acıktı. dedi ve elimdeki bakracı alıp yere koydu. Ben de aşağı indim. Dedem, yapmış olduğu yığının gölgeli tarafına sofrayı hazırladı. Çalışanları çağırdı ve hep beraber yemek yemeye başladılar. Yılanhüyük te tam harman zamanı. Kimi ekin deriyor; kimi döven sürüyor; kimi de dövülmüş harmanı savurup, samanla buğdayı birbirinden ayırmak için sabaha kadar rüzgar bekliyor. O zamanlar Biçer Döver nerede? Patos bile yok. Bütün dertleri yağmura yaşa kalmadan harmanı kaldırabilmekte. Dedem, bir kaç defa yemek için seslendiyse de, ben oralı olmadım. Elimdeki dirgenle sözde yığın yapmaya çalışıyorum ama gözüm biraz önce çayırlıktan geçerken gördüğüm döven süren çocukta. (Döven: Harmanda ekinlerin samanını ve danesini ayırmaya yarayan, öküz yada atla çekilen, altı kesici olması için sert çakmak taşlarıyla kaplanmış alet) Yemek bitip de çalışanlar işlerinin başına dönünce, dedemin yanına yaklaşıp aşağıda döven süren çocuğu gösterdim ve onun yanına gitmek istediğimi söyledim. Bana bakarak: Orada ne yapacaksın? dedi. Ben de: O dönen şeye bineceğim. dedim. Dedem: Peki o zaman git. deyince aşağı doğru koşmaya başladım. Dövenin yanına varınca yavaşladım. Hatta oraya oturdum. Benim oturduğumu gören çocuk, tam hizama gelince döveni durdurup, yanıma gelip konuşmaya başladı:

4 4 Adın ne senin? Hulusi Hamit Emmi nin tarlasına giderken gördüm. Torunu musun? Heye Dövene binmek ister misin? İsterim. Önceden hiç dövene bindin mi? Yok. Binmedim. Hadi öyleyse Diyerek yürüyüp dövene bindi. Bende ikircikli bir şekilde arkasından dövene binip oturunca, döveni hareket ettirdi. Konuşkan biri olan Halil, hangi köyden geldiğimi, kaçıncı sınıfa gittiğimi, kaç yaşında olduğumu, bizim köyün nasıl bir yer olduğunu öğrendikten sonra kendiyle ilgili merak edeceğimi varsaydığı şeyleri bir çırpıda sayıp döktü. Benimse gözüm ikide bir öküzlere dürttüğü uzun değnekte. Elindeki sopanın adı ne? Meses Ne işe yarar ki? Öküzler harmandan çıkmak istediklerinde bununla dürterim, onlar da tekrar aynı yerden dönmeye devam ederler Yılanhüyük / GÜRÜN Dövenle ilgili sorduğum her soruya hiç yüksünmeden cevap veren Halil, benim bu köydeki en iyi arkadaşlarımdan biri olmuştu. Suçatı ile Yılanhüyük arasında fazla uzaklık olmamasına rağmen, iki yer arasında insanı şaşırtacak derecede fark vardı. Burada susuzluktan dolayı meyve, sebze yetişmiyor ama buğday, arpa, nohut, yulaf yetişmekte ayrıca küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde de oldukça ileri seviyede. Çayırlıktaki bir kaç söğüt ağacı, sağda soldaki alıç ağaçlarını ve çalıları saymazsak hemen hemen hiç ağaç yok. Ayrıca burada insanlar içme suyuna da muhtaç. Okulun önünde, yazın ip gibi akan bir çeşme ve bir kaç yerde de su kuyusu. İklimi de bizim oraya nazaran çok sert. Ağustos ayının ortasında bile bazen bir fırtına çıkar ki zannedersin kışın ortasındayız. Yılanhüyük te en hoşuma giden zaman, akşama doğru Bahri, adaşım Hulusi, dayımın oğlu Güngör ve diğer arkadaşlarla beraber başta top olmak üzere çeşitli oyunlar oynadığımız zamanlardı. Dedem, Kızılburun dan Karadoruk a; Davulhüyük ten Sazcağız a, Hüyüklüyurt tan -Reşadiye ye bütün köylüler tarafından tanınırdı. Ömürleri kimseye muhtaç olmamak için evde, ahırda, ağılda tarlada, dağda çalışarak geçen sert mizaçlarının altında, yürekleri insan sevgisi ve yardım severlikle dolu, Anadolu nun bu çalışkan, yiğit ve cömert insanlarına Allah tan rahmet ve mekânlarının Cennet olmasını diliyorum.

5 M usa TAKÇI ~ ÇOCUKLUK YILLARI ~ Taze ekmek kokusu Yağmur sonrası toprak kokusu Ve bağbozumu bahçelerin küflü yaprak kokusu Nasıl da sinmiş içimize Neydi be Tozpembe hülyalarla Dünyaya meydan okuduğumuz çocukluk yılları Silinmeyen yazgıların Şafak vaktine yansıyan Aydınlığıyla dünyamızı kurmuştuk Kıpır kıpır yüreğimiz Kocaman düşleri ağırlardı Sonuna kadar sever Ve aşklarımızı Kendimizden bile saklardık Ay ışığı akşamlarda hüzünlenir Geceyi katıksız yaşar Yıldızlarla sahiden konuşurduk Tan yerinin ağartısını İlk görenler de biz olurduk Vadilerin ne kadar engin Dağların da ne kadar gururlu olduğunu En iyi biz fark ederdik Yosun tutmuş ırmakların Kaygan taşlarından öğrenirdik Yaşamanın biraz da uyanıklık olduğunu Gökyüzünde uçan kuşla biz uçar Dallarda kızaran meyvelerle Yine biz kızarırdık 5 Su sesleriyle uykuya dalar Geçim telaşı serzenişlerle Uykudan uyanırdık Ve zamanı Yalçın kayaların Gölge boylarından anlayarak Alın teri kokan Sofralara otururduk sessizce Topraktan çatlayan ellerin Bir başağın rüzgarla dansının Ve serin ağaç gölgelerinin Sevincini duyar Sefasını sürerdik Bilirdik her nasılsa Her şeyden bir mutluluk çıkarmayı Bilemediğimiz şeyler de vardı elbet Nereden bilirdik Taze ekmek kokusunun Yağmur sonrası toprak kokusunun Ve bağbozumu bahçelerin küflü yaprak kokusunun Bu kadar içimize sineceğini Ve nereden bilirdik Bir rüya gibi geçen çocukluğumuzun Bizi bir gölge gibi izleyeceğini Ve küllendikçe geçmişin anıları Yeni mutluluklar ekleneceğini mutluluklarımıza w w w. s u c a t i. c o m

6 6 Emrullah TOPRAK ~ Suçatı nın Müstesna Gülü Kadir Emmi... ~ O, köyün Gadir Emmi siydi kısaca. Bırakın deli demeyi, meczup, divane gibi kelimeler bile onu tarife yeten sıfatlar değildi. O nu arayanlar, bembeyaz sakalıyla cami ile Kozluk arasında bulabilir görebilirdi ancak Ya bağ bostan beklerken, ya inek yayarken ya da camiye giderken Artık beli eğilmiş, baston taşıyordu Hiç evlenmemişti. Abisi Gığık Halid rahmetli olunca ondan emanet bir öksüz gibi kalakaldı Yeğeni öğretmen Cemil Sorgun un himayesinde yanda bitişik bir odada yaşadı durdu üç günlük dünyada Gençliğinde çok yiğit olduğunu söylerler. Alacakaranlıkta Gübün Deresi nden sırtladığı altmış kiloluk sal taşlarını tökezlemeden eve taşırmış. Sal taş, avlu, banyo, suluk tabanına döşenecek en uygun malzeme o zamanlar. Yaz kış namazı hiç aksatmazdı. Kışın bile caminin baş müdavimi olduğuna bütün cemaat şahadet eder. En zemheri soğuklarda Çörten Suyu nun buzlu suyuyla abdestini alır, yüzündeki damlalar kırağılaşırken sakalını sıvazlayarak imamdan evvel kapıyı o yoklardı. Döşü, kolları abdest sularından ıslak izler taşırdı. Şehlalaşan gözleriyle alttan alttan bakarak o ardıç direğin yanına çökerdi Ne bilir, ne okur, sır amma, dudakları kıpır kıpır imrenilesi kıyamda secdesindedir. Temizdi. Cami cemaatinden dışlanmayacak, seçilemeyecek kadar üstünün başının düzgün bakımlı oluşu, yakınlarının marifeti olsa gerek. Meryem ve Şükran yengeler en derin saygı ve şükrana müstahak olmalılar. Ali Hoca ile davetli sohbetlere doğru giderken eğilerek yürümesi, keyifli olduğunun işaretiydi. Kışın ancak Terzi Feyzi nin dükkânında biraz, ezana kadar otururdu. Sığındığı mekânlardan biri de burasıydı. Fazla konuşmaz, lafa karışmaz, sorulan sorulara cık lı he li kısa cevaplar verir, herkesle muhatap olmazdı. Bazı yarenlik etmek isteyenlere ters ters bakardı. Sadece Tayip Abdurrahman ile Ali Hoca nın artık baş göz edelim biraz toparlanak da latifelerine ciddi ciddi tepki verir, dudakları eğilir, gözleri ışırdı. Kaf dağının ardındaki erişilmez padişahın kızı dul (!) zevce ile düğün dernek hülyalarına dalar, heyecanını gizleyemezdi. O anda on altısında bir delikanlı gibi dünür salma seremonisine kendini kaptırır, yoklatmaların bile nasıl salınacağının tartışmasına esir olurdu. Yazları vaktinin çoğunu bağda geçirirdi. Kozluk taki mastafaların birinde ya kalıç elinde, ya da cevizin dibinde namaz kılarken görürdünüz. Eğer görünürde yoksa Gadir Emmi, bilin ki Kalaycık tan gelen harığın yukarısında üzüm bağına, Sorkuncuk a çıkmıştır. İnek yedeğinde erkence Kozluk un mastafalarına gider, inek yayar bağ beklerdi güze kadar. Cevizlerin dökülüşüne doğru bağda kalma süresi uzar. Yaşlı ceviz ağaçlarını beklerdi. Zira kış sohbetlerinde bu cevizlerden en az birisini, gelin adayı uğruna harcayacağını söyler dururdu. Birkaç densizin yakışıksız takılmaları ve alayları ile tahrik olmasa sinirlenmezdi. Küfrettiğini duyan pek olmamıştır. Çalışkandı. Yer beller, odun taşır, ot biçerdi Cami ile evi arasında geçen hayatında, evi sanki ikinci adresiydi yatmak için uğradığı Mescidönü nde kış güneşi için duvar diplerine toplanan yaşlıların yanına mecbur kalmadıkça varmazdı. Her denemede O nu inciten bir sataşma olabilirdi. Çene çalan avare topluluk lastik ayakkabı uçları ile sokak aşağı akan kar sularına bentler, kanallar açadursunlar; Gadir Emmi, caminin yün kilim nakışlarına düşen öğle güneşini sıvazlar, halının tüylerince virtlere dalar dururdu içeride Diğer mevsimlerde Mescidönü nde sadece sığır katmak veya sığırı karşılamak için görünürdü Gadir Emmi.

7 7 Köyün dışına hiç çıkmış mıydı gençliğinde bilinmez. Son zamanlarında tedavi için Adana ya götürürler. Kısa süreliğine döndüğünde artık kendini farklı hissediyordu. Vakit yaklaşıyordu. Son yıllarda artık evlenme lafını hatırlatan da yoktu, hatırlayan da Kozluk a gidemez olmuştu. Yeğenleri onu tekrar Adana ya götürürler Oradan da ötelerin ötesine Rahmet herkese Yukarı Suçatı dan Hanyeri ne doğru yaya gitmek isterseniz bir gün, yol üstündeki mezarlığa illaki uğrayacaksınız O uhrevi âlemin sükûnetinden ayrılıp asfaltın trafik hengâmesinde boğulmamak için buyurun Ötegeçe ye Tahtaköprü den geçip Kozluk tarafından devam edebilirsiniz yola En baştan çıkarıcı milli parkları bile aratmayacak doğal patika yol, alıp sizi hayallerinize götürür Yaban gülleri, ciğiller, kendigelen kiraz dallarından sakınarak, bir merkep yükünün geçebileceği kadar genişlikte bir yol bulup, iğde dallarından kaçarak ilerlersiniz. Çalı kokularına taze ot rayihalarının karıştığı haziran başında mastafalarda artık çeleler tenek atmaya başlamış, salatalıkların sarı çiçekleri arıları yoldan çıkarır olmuştur. Sanki Emirgan yolunda erguvan mevsimindesinizdir Lakin biz bir güz günü geçtik yıkılmış mastafaların arasından Yarısı kurumuş sumaklar, ciğiller bütün yolu tutmuş, artık kimse geçmiyor diye Dibine bir kaşık su varmayan erik ağacı, hangi temmuzda kurumuş ise bedenindeki kabuklar dökülmüş. Gadir Emmi nin cevizi kesilmiş, ötekiler de kuru. Şu, Gadir Emmi nin dibinde Yukarı Suçatı namaz kıldığı kaya, dikenler arasında kalmış Sanki Turan Engin in seslendirdiği Asri gurbet harap etmiş köyümü gelele türküsüne klip çekilecek bir mekan olmuş Kozluk Yol boyu bağlarda ne bir çocuk sesi, ne de kuzu melemesi. Elif Karı nın vişneleri, Kibar Bibi nin dutları, Melekgilin mastafaları hepsi öksüz kalmış adeta Pisik Mağarası nın önünden geçip, Cücük Memmed Emmi nin kamışlığa dönmüş bostan tarlasına hüzünle bakarak Pambucak a ulaşırız. Binbir hatıranın burukluğu ve akıbetin elemiyle Hanyeri ne varabilirsiniz artık Say / Suçatı

8 8 Yavuz Selim TAKÇI ~ NEYDİYİRSİGİZ DİGELİYİR MİSİGİZ? ~ Özellikle sonbahar gelip de iş güç biraz hafifleyince tikanların önü diye tabir edilen belediye binası, PTT binası ve bakkalların önünde; asfalt kenarında ki boşluklarda toplanan işsiz ekibinin kimisi yol kenarına uzatılmış ağaç telefon direğine oturur, kimisi ayakta durur ve bu işi bir görev bilinci içerisinde titizlikle yaparlar. Hatta bu düzenli tikanların önü- ziyaretleri ile ilgili çarpıcı bir olay yaşanmıştır. Boğaziçi mahallesindeki ilköğretim okuluna ataması yapılan bir öğretmenimiz, öğrencileri ile tanışırken, çocuklardan babalarının ne iş yaptıklarını da söylemelerini ister ve öğrencilerden bir tanesi, adını, soyadını, kaç kardeş olduklarını söyledikten sonra şöyle devam eder: Babam da her gün tikanların önüne gider öğretmenim! Tabii ki saygıdeğer öğretmenimiz bu tikanların önününhikmetini bilmediği için tenefüse kadar meraktan dokuz doğurur. Kasabamız insanının büyük bir kısmının, günlük bu ziyareti yapmazsa karnı ekmeğe doymaz desek abartmış sayılmayız. Kasabanın gündemini merak ediyorsanız muhakkak tikanların önüne uğramalısınız. O kutsal mekâna uğradığınız zaman muhtemelen şöyle bir anınız olacaktır: Birileri muhakkak orda dimdik ayaktadır. Elleri havanın durumuna göre ya cebindedir ya da bir çör çöple bir şeyler karıştırıyordur. Doğu Anadolu nun büyük bir kısmını batıya bağlayan bu asfalt genelde boş değildir ve gelip geçen otobüs, kamyon, taksi, tekeri olan her ne varsa orada bulunan herkes sanki gelip geçen komşusuymuşçasına abartılı ve rahatsız edici bir bakışla takip eder. Alana sonradan gelen herkes selamını verdikten sonra şu saçma sapan akıllara ziyan soruyu alabileceği en ciddi tavrı ile sorar: Neydiyirsigiz digeliyir misigiz? Tabii ki sorunun muhatapları, bu soruya hayatlarında sorulabilecek en ağır, en hayati soruymuşçasına hiç cıvımadan ve de tasavvufi bir ruh la cevap verirler: neydek yaa aha beyle digeliyirik. Ondan sonrası oradaki insan sayısına bağlı olarak uzadıkça uzayan merhaba faslıdır... Şimdilerde hava çok soğuk ve ayaz şiddetli. Tikanların önü, Salih emmimin çay ocağına ya da orijinal adıyla dedenin mekânına- taşındı. Tikanların önü bir müddet kapalı anlayacağınız

9 Yunus EMRE 9 ~ ESKİ TÜRK FİLMLERİ ~ Yorgundum Gecenin ilerleyen saatlerinde, göz kapaklarımı açık tutmakta zorlanırken bir taraftan da televizyon kanalları arasında dolaşıyordum. Bir ara, biraz da dokunaklı bir müziğin eşliğinde Türkan Şoray ı ekranda görünce durakladım. Tabii ki bir Türk Filmi. Ekranın sağ alt köşesinde ismi yazılı, Bodrum Hakimi. Türkan Hanım, ilçeye yeni atanmış idealist bir hakim. Kadir İnanır ise başına buyruk zengin bir delikanlı. Gerisini çok fazla açmama gerek yok sanırım. Gülümsediniz değil mi? 70 li yıllardı Siyah beyaz televizyonun ancak birkaç ailede bulunabildiği yıllar Dönemine göre önemli mevkilerde bulunmuş olan Bekir Dayım da dedemlere bir tv almıştı. O evin ayrı bir büyüsü vardı benim için. Öncelikle, kasabadaki kiremitli birkaç evden biriydi. Sonra, geleni ve gideni o kadar fazlaydı ki sebebini anlamakta zorlanırdım. Annem, dedemlerle ilgili konuşurken hayranlık uyandıran cümleler kurardı. Dedemin varlığı evi ne kadar sıcak kılıyorsa, dayım- ki onun bürokrat kimliğinden olsa gerek- da o kadar resmileştiriyordu. Buna rağmen, ablamla bütün riskleri göze alır dedemlere film izlemeye giderdik. Feyruza ve Azize ablalar çoktan yerlerini almış olurlardı. Keza Sami, Hulusi ve Musa lar da. Ve bitmek tükenmek bilmeyen TRT Haberleri başlardı. Haberler sona erip filmin yayın saati yaklaştığında, dayımın o gün getirdiği gazeteden filmin konusu hakkında bilgi sahibi olan Durdane Yengemiz alel acele özet bilgi verirdi. Merak ve heyecan doruğa ulaştığında film başlardı. Hemen hepsinde, bir aşk ve sevgi mücadelesi; tabii ki öne çıkan iki figür; genç ve yakışıklı erkek aktrisler ki başlıcaları: Ayhan Işık, Ediz Hun, Ekrem Bora, İzzet Günay ve Cüneyt Arkın. Bayanlardan ise Belgin Doruk, Filiz Akın, Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit. Erkek sanatçının kim olduğuna göre filmin konusu değişik olurdu. Ediz Hun ve İzzet Günay ın filmleri genellikle romantik olurken, Ayhan Işık ve Cüneyt Arkın ın filmleri yiğitlik, mertlik, biraz da külhanbeylik kokardı. Bazen erkek fakir kadın zengin olur, bazen de tam tersi Hikayedeki Ev / Suçatı

10 10 Dolayısıyla konuları son derece basit. Araya giren bütün kötü karakterlere ve yanlış anlamalara karşın, aşk mücadelesi galip gelir ve çoğunlukla şevrole marka bir takside gelin ve damat uzaklaşırken, filme eşlik eden şarkı nağmeleri de birden şenlenir ve film sona erer. SON yazısının altında biraz daha küçük punto ile ERLER FİLM yazar. Filmlerin o iç acıtıcı, hüzün veren sahnelerinde genç Feyruza ve Azize ablalar sessizce göz yaşlarını dökerken, kötü rollerdeki karakterlere lanetler yağdırırlardı. Filmin sonuna doğru daha doğrusu en can alıcı bölümlerinde, elektrikler giderdi. Elektrikçi İhsan Ağabey oldu mu şimdi? Filmin en heyecanlı yerinde elektrik jeneratörü stop ettirilir mi? Gerçi on onbeş dakika evvel uyarıyı vermiştin ama şu filmi bitirsek olmaz mıydı? Neyse ki, beyaz saçlı, altın dişli ve de kullandığı kırmızı bisikleti ile zihnimizde yer edinen İhsan Ağabeyimiz insafa gelir, jeneratörü tekrar çalıştırır ve filmin sonunu görürdük. Belki de en çok istemediğim an bu filmlerin SON larıydı. Ortalık karanlığa bürünür, alel acele lastik ayakkabılarımızı giyerek evin yoluna düşerdik. İşte gerçek hayat Her şey filmlerin o büyülü dünyasında kaldı. Kendimi Cüneyt Arkın ın yerine koysam ne ki? Bacağında şalvarı, ayağında lastik ayakkabısı, sırtında yamalı köğneği yeni yetme; ben. Sonra hani nerede güzelliğin, zarafetin sembolü, yanağında beni ile Belgin Doruk? Çekirge ve kurbağa sesleri arasında eve ulaştığımızda annem çoktan uyumuş olurdu. Zahireliği, ahırı, yatak odası ile dört odalı ahşap evimizde tatlı bir uykunun başlangıcında gözüm, asfalt yoldan geçen araçlara ait farların pencere camında oluşturduğu görüntülere takılır ve öylece uyuyakalırdım... w w w. s u c a t i. c o m

11 11 Feyruza ÖKSÜZ ~ GİDİŞ O GİDİŞ ~ Tükendi taakatim sabır neylesin Aylar değil yıllar geçti nerdesin İçime uyuştu çıkmıyor sesim Tez gelirim dedin gidiş o gidiş Kurtuluş yok düştüm sevda seline Tüm ümitlerimi verdin elime Başın sıkışırsa iki kelime Yaz gelirim dedin gidiş o gidiş Münevver BULUT ~ KİLİMİN DİLİNDEN ~ (Yolluktaki çaput ) Bayramda dedem almıştı Şeker toplarken giymiştik ilk, kardeşimle O zaman bayram baharın sonuna denkti. Yazın da giymiştik erik toplarken kefilim Tandıra yumak taşırken Salıncakta eteklerim uçarken, Daldan dala Sığırı beklerken de üstümdeydi belki, Corukgilin Öznur la, bir akşamüstü. Çamurdan ev yaparken, Harığın üstüne de köprü koyarken sınır deresinde. İç tahtasından bebek yaparken, boyumuzca Üstümüzdeydi, ellaham Zehra nın bebeği kabaktandı, gözlü kaşlı Elbise dikerken onlara, Ebemin dut bezlerinden Ekmek sererken çıkınca ortaya, Harita harita. Babam kızarken yine üstümdeydi, ellaham Alnımın ortasından kesek yemişken, Amcamlarla kesek savaşında, Kamışlokta. Seyfullah amcamla keçiyi damdan atarken, En güzel rüyalarımı görürken, Camın önünde Sırtıma örtmüşken babaannem yamalıktan seccadeyi Sırtımdaydı,yolluktaki çaput. Gülgez bir elbiseydi Gözümün nurusun gönlümün gülü Gönül bağlarımın Şeyda bülbülü Siyah saçlarını koyma örgülü Çöz gelirim dedin gidiş o gidiş Güven dedin bana gül yüzlü canan Beklemekten yıldım yoruldum aman Bahar gelip karlar kalktığı zaman Söz gelirim dedin gidiş o gidiş Gürün

12 12 Habip BEDİR ~ EĞRİ KEZİM ~ Çocukluk yıllarımın en güzel, en heyecanlı yaz tatillerini Telin de geçirmişimdir hiç şüphesiz. Unutulmayacaklarla doludur Telin. Çalışkan ve bir o kadar da fedakar insanları, bahçelerinin bol meyveleri, Gökpınar ın hırçın nehri, unutulmaz düğün şenlikleri ve daha neler neler... Hafızamı zorlayıp o günlere gittiğimde düğünlerde ayrı bir lezzet bulurum. Halayları, yemekleri, sin sin adeti ve düğün konvoyları Bu yazıda annemin de desteğini alarak, Kezban bibimin oğlu Mehmet abimin düğün konvoyu olayını sizlerle paylaşmak istedim. Rahmetli Süleyman emminin oğlu Yunus abi, düğünde dev fatih kamyon ile(bizim için mercedesten öte) konvoydaki yerini almıştı. Son sürat bir yarış halinde kamyonun başı ile dorsesi arasındaki metal basamaklardan zıplayarak dorseye atlamaya başladık. Bu olayın baş kahramanları; Hayati abinin oğlu(emmoğlu) Orhan, Fahri emmimin oğlu bakkal Sebahattin, Abbekir abinin oğlu Paşa, Şıhamit abinin oğlu(adaşım)habib, Abdullah abinin oğlu süslü Murat, ben ve dayım oğlu [rahmetli] Haluk (sırdaşım; sen şimdi telindeki mezarından oralarda gezerken, kader senden yüzlerce km ötede bana bu yazıyı yazdırıyor, burnumda sızı, gözlerimde nem seni rahmetle anmadan geçemiyorum mekanın cennet olsun.) ve daha ismini sayamadığım bir kamyon enik Tek ses olan bu kocaman koronun tek bir amacı vardı o da yol boyu geçilen yerlerde oturan ailelerin lakaplarını Telin lehçesi ile avazımız çıktığı kadar bağırmak. Velioğlu tesisinden çıkıp da Telin e doğru gelirken ses akordu yapılır ve başlanırdı bağırmaya: Bir... İki... Üç... işte başlıyor ; Hacıehmet hacıehmeet, Çil ali çil aliiii, Kurukafa kurukafaaaa, Tavil taviiiil, Gıdırlar gıdırlaaar, Bozkulak, bozkulaaak, Gıvrı, gıvrııı, Hemitosman, hemitosmaaan, Heloaşir, heloaşiiiir, Balıkçı, balıkçıııı, Sıpacı, sıpacııı, Garga, gargaaa, Cıncık, cıncııık, Takabayram, takabayraaam, Süslü, süslüüü, Güleygil güleygiiil, Deliehmet deliehmeet,,karakuş karakuuuş, kirez kireeeez.. olan yere avazım çıktığı kadar bir kere Eğri Kezim diye bağırmıştım ki rahmetli dayı oğlu Haluk Ne bağırıyorsun diye azarladı. Ne oldu ki? deyince, Eğri Kezim bizim sülale demez mi. Arkadaşların alaylı bakışları ve gülüşmeler arasında bizim sülaleyi öğrenmiş oldum

13 E bubekir GÜR 13 ~ SEVDAMIZ GÜRÜN ~ Bu asırda bu ne hal Sürer bizi bu mahal Gideriz behemehal Gurbet bize yurt olmuş Her yanımız dert olmuş Gönüller aç mideler aç Vatandaş alamaz ilaç Gariban ekmeğe muhtaç Türkülerim dert dolu Her taraf namert dolu Boşalmış nice köyler Harabe olmuş evler Düşünmez bizim beyler Evler var baca tütmez Bu devran böyle gitmez Sevdamız Gürün bizim Halimiz görün bizim Yaramız sarın bizim Şehirde gencim işsiz Bu dert çözülmez başsız Dertlerimiz dağ gibi Sarmış bizi ağ gibi Bu çağ orta çağ gibi Köylerimin yolu yok Köylünün mecali yok Eser yokluk rüzgârı El bilmez yoğu varı Bitmez boranı karı Yazımız kışa dönmüş Tüten ocağım sönmüş Kimisi var dert kaşır Kimi temmuzda üşür Yüklenmiş dağı taşır Çiftçinin umudu boş Bağrına bağlamış taş Sevdalar mal-mülk olmuş İnsanlık nerde kalmış Gönlümü dünya çalmış Sevgi yok, merhamet yok Millete ihanet çok Göbekören Rahmet nefsini kına İnsanı sev inadına Kurt girmiştir canına Neden dost dostu kınar Yaradan bizi sınar Gökpınar w w w. s u c a t i. c o m Gürün Konağı

14 14 E krem MADENLİ Gürün, İlçe Merkezi ~ GÜRÜNÜM ~ Sen de anlarsın günü gelende İnsan vaz geçemiyor bir kez görende Biryanda Pınarbaşı bir yanda Darende Dağlar arasında kalmış Gürünüm Dutlar kesilmiş pestil pazarda Nice ünlüleri yatar mezarda Şairler methin dizip yazarda Satır arasında kalmış Gürünüm Elmasından kaysısından balından Niceleri gelip geçti yolundan Herkes söz eder meşhur şalından Sayfalar arasında kalmış Gürünüm Issızlık yalnızlık yakar özünü Poyraz yemiş gün kavurmuş yüzünü Âşıkları çalar söyler sazını Teller arasında kalmış Gürünüm Yaz gelende Tohma suyu durulur Her gören aşık olur vurulur Yemezsen balığın küser darılır Anılar arasında kalmış Gürünüm Yenik düştük teknolojik tarıma Nasıl anlatayım çocuklarıma Ümit var olmak istiyorum yarına Umut dünyasında kalmış Gürünüm Şuğul Kanyonu Atatürk Caddesi w w w. s u c a t i. c o m Köşgerler Çarşısı

15 Ayşegül ERGİN 15 ~ İki Satıra Sığmayacak Şeyler ~ Hayat Hayat nedir? sorusuna herkesin kendine has bir cevabı vardır. Ama bu cevap hiçbir zaman tam ve net değildir. Mutlaka içinde bir eksiklik vardır ve bence bu eksikliği yaşayan hiç kimse tarif edemez. Ancak kendinin de emin olmadığı tahminlerde bulunabilir. Tıpkı şimdi benim yapacağım gibi: Bence bu eksiklik ölümün içine saklanmıştır. Şu halde hayatın tam anlamını ancak öldükten sonra anlar insanoğlu. Bu teorimin doğruluğunu ne yazık ki ispatlayamayacağım. Çünkü eğer ben doğruluğunu görmüşsem farklı bir boyuttayım demektir. Geri dönüp anlatma şansım yok. O boyuttakiler de işin aslını zaten biliyorlar =)) Bu kadar uzun bir girişten sonra aslında gelmek istediğim nokta, hayatın anlamının - hep eksik kalacak olsa da - artırılabilirliği Evet, öyle sabit bir anlamı yoktur. Her iki yöne artırılabilir ki bu yön tayininde bizler son derece önemli bir role sahibiz. Bakarak, görerek, susarak, konuşarak, gülerek, ağlayarak, kısacası yaşayarak anlamlandırırız hayatımızı. Ne kadar yararlı, güzel işlerle dolu olursak o kadar olumlu ve ne kadar gereksiz, çirkin, boş işlerle uğraşırsak o kadar da olumsuz anlamlar yükleriz hayatımıza. O halde hayata iki üç satırlık anlamlar vermeye çalışmak gereksizdir. Ne kadar uğraşsak bırakın iki satırı sayfalarca yazsak yine bir eksik tarafı olacak. Dudaklarımızdan dökülen iki heceden çıkıp sonsuza uzanan tarifi zor bir yoldur Hayat Ve bizler Henüz onu oluşturan şeyleri bile iki satıra sığdıramazken iki kapak arasına almaya çalışırız hayatı. Hayatın içinde anlamı iki satıra sığmayacak şeyler Bunlar nelerdir? Acaba yazmaya kalksam hepsini yazabilir miyim? Tabi ki hayır ama birkaç örnek verebilirim: Gülmek derim mesela. Gülmek deyince aklımıza gelenleri yazmaya kalksak kaç sayfa tutar sizce? Var mıdır iki satırda gülmenin tam anlamını verebilecek bir insan? Burada bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Ben bu kavramların sözlük karşılığından değil anlamından bahsediyorum. Yoksa herkes, gülmek dediğimde: İnsanın, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurması. _ [Kaynak: TDK-Sözlük] Şeklinde iki satıra sığabilecek bir tanımlama yapabilir. Ne kadar katılırsınız bilmiyorum ama bence hayatta tanımlardan çok anlamlarla ilgilenmek gerekir. Tanım yüzeysel bir tariftir; anlamsa çok derin Peki, Yanmak desem... İki satırlık bir anlamı var mıdır acaba yanmanın? Yanan belki bir kağıt belki de yürek Aynı şekilde Sönmek diye devam etsem; yanan bir şey elbet söner de öyle değil mi? Peki yanmanın ve sönmenin anlamı nedir?... Susmak, konuşmak, koşmak, düşmek, koklamak, görmek, duymak, doğmak, yürümek, uçmak, konmak, öğrenmek, istemek, almak v.s. bunlar benim ilk anda aklıma gelen anlamı iki satıra sığmayacak şeyler. Eminim sizin aklınıza çok daha fazlası gelmiştir. Eğer hayatın anlamıysa aradığımız önce onu oluşturan şeylerin anlamını bulmalıyız. Derinlere ve yükseklere doğru ne kadar iyi teçhizatla gidersek o kadar ilerleriz ve ne kadar ilerlersek o kadar görülmemişi görür o kadar sırrı çözeriz. İşte bu kural hayat için de böyledir. Hayatın manasını çözmek istiyorsak önce kendimizi donatmalıyız. Bakarak, görerek, duyarak, okuyarak, gezerek, dikkat ederek, özen göstererek, severek, sayarak v.s. bize gerekli olan teçhizatı elde ederiz. Tabi elde etmek yetmez. Yenilenen her şeyle uyumlu olmalı ve onlarla birlikte yenilenmeli teçhizatımız. Kısacası bir kere okumak, bir kere görmek, bir kere sevmek yetmez. Yapılan eylemlerin sürekliliği şarttır bu anlam yolculuğunda. Fakat başta da dediğim gibi bence yaşayan hiç kimse ne kadar iyi teçhizatla ne kadar derine inerse insin ya da ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın bu mananın izin verilen kısmından fazlasını öğrenemez. Demek ki illa tam anlamını bulacağım diye hep eksik kısmını aramaktansa bize düşen kısmını en iyi şekilde anlamaya çalışmak çok daha yararlı olacaktır. Zaten eksik kısım -benim teorime göre- zamanı gelince tamamlanacak =)) Hepimiz için hayatı anlama sürecinde güç ve sabır; bu sürecin sonunda da gerçek mutluluğu bulmayı yürekten diliyorum

16 Suçatı Yılanlı / Suçatı Konak Kapısı Gökpınar ~~ Dergimize Fotoğraflarıyla Katkıda Bulunanlar ~~ Yavuz Selim TAKÇI - Salim ENGİN - Musa TAKÇI - Zeynel TAKÇI - Ayşegül ERGİN ÖNDER KLİMA SAN VE TİC. GÜRBÜZ ÖNDER Adres: Çubuklu Mah. Nazım Tur Cad. No: 75 Beşevler BEYKOZ - İSTANBUL Tel: // Fax: // E-posta: onder@onderklima.com

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut Havada bulut Sen bunu unut 8 TEK TEK TEKERLEME Öğrendiğim ilk tekerlemeyi hatırlamıyorum ama; çocukluğuma dönüp, baktığımda onlarca tekerleme arasından ikisinin öne çıktığını çok net görüyorum. Bir tanesi,

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Şiir Resimleyen: Burcu Yılmaz 2. basım Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI Resimleyen: Burcu Yılmaz Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. Örnek: Mustafa okula erkenden geldi. ( Kurallı cümle ) --KURALSIZ (DEVRİK) CÜMLE: Eylemi cümle sonunda yer almayan

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! Sağlıklı olan ne varsa yaparım. Zararlı olan her şeyle savaşırım. Kötülerin düşmanı, iyilerin dostuyum. Zor durumda kaldığınızda İmdaat! diye beni çağırabilirsiniz. Sesinizi

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ -Okul nedir? Okulumuzu tanıyoruz.okulumuzun bölümlerini tanıyoruz. -Okulda kimler çalışır ve ne iş yaparlar öğreniyoruz.

Detaylı

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun Resimleyen: Uğur Altun Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 2. basım Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ Resimleyen: Uğur Altun Yayın Koordinatörü: İpek Şoran

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu yıl olsun

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI Nİsan AYI BÜLTENİ Sevgİ Kİlİmlerİmİz BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Dünya Kitap Günü (23 Nisan gününü içine alan hafta) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan)

Detaylı

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ * YAZ MEVSİMİ Yaz mevsimi aylarını öğrenme. Yaz mevsimi panosu hazırlama. Yaz mevsiminde meydana gelen değişiklikleri söyleme. Yaz mevsiminin meyve ve sebzelerini tanıma.

Detaylı

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır? İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI Mevsimler Geçtikçe Doğadaki Canlıların Yaşam Biçimleri de Değişir Konusu İle İlgili Neler Biliyoruz? Ece S. : Yaz mevsimi olunca hayvanlar daha da heyecanlanır.

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

NOSTALJİ ALBÜMÜ 1. ehit Serhat SANDIKKAYA

NOSTALJİ ALBÜMÜ 1. ehit Serhat SANDIKKAYA NOSTALJİ ALBÜMÜ 1 Telin bir dut ağacıydı aslında! En şiddetli fırtınaların bile koparamadığı yapraklardık bizler. -Bir ömür- tadında yaşadığımız günler, Tohma misali akıp gitti Kasım kokan bir sabahta,

Detaylı

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde. 1. a) Bende yapışık, sende yapışık Çam ağacı çamda yapışık. b) Sende de var, bende de var Bir kuru çöpte de var. c) Arifsiniz, zarifsiniz Kendinizi neden bilirsiniz? 2. a) Ağzı var, dili yok Canı var,

Detaylı

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir.

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir. ZAMİR (ADIL) Kitapları dolabın diğer rafına koyalım. Bunları dolabın diğer rafına koyalım. Yukarıdaki cümlelerde koyu yazılmış sözcükleri inceleyelim: ilk cümlede "kitap" sözcüğü bir varlığı kar şıladığından

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL

BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfinle kurul Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 169 VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 15 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE

CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE YÜKLEM Cümlede işi, oluşu, durumu bildiren öğeye yüklem denir. Diğer öğeleri bulmak için bütün sorular yükleme yöneltilir. Dilimizde her türlü sözcük ve söz öbeği yüklem

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 10.11.2010 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ali VAROL'un Blog Sitesi

Ali VAROL'un Blog Sitesi Ali VAROL'un Blog Sitesi Ali Varol, farklı alanlara ilgi duyan, becerileri ve çalışkanlığıyla kendine daima yeni uğraşılar edinen farklı bir kişilik. Onun uğraşı alanlarından biri de arıcılık. Bu yazıda

Detaylı

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir? 1) İnsanlar, dağlar gibi yerlerinden kımıldamayan cansızlar değildir. Arkadaşlar, tanışlar birbirlerinden ne kadar uzakta olursa olsun ve buluşmaları ne kadar güç olursa olsun, günün birinde bir araya

Detaylı

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik.. Ünlü hiciv ustamız Tevfik hakkında çok güzel bir yazı. Sami Özey'in kaleminden... YÜZ KARASI Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Tevfik.. Yaptığı her hareketle, yazdığı

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi, DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi, 1 / 9 Gönül tamircisi!, Tıpkı, Yunusun dediği gibi: Ben gelmedim kavga için!/benim

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Faydalı Olması Dileklerimizle...

Faydalı Olması Dileklerimizle... 23 Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek tek

Detaylı

Faydalı Olması Dileklerimizle...

Faydalı Olması Dileklerimizle... 23 Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek tek

Detaylı

1. Tema. Eserde işlenen konu, düşünce, görüş. Yargı içeren bir cümledir. Mantıklı ve açıktır. Diyalogla açıklanmaz. Yazıyla gösterilmez.

1. Tema. Eserde işlenen konu, düşünce, görüş. Yargı içeren bir cümledir. Mantıklı ve açıktır. Diyalogla açıklanmaz. Yazıyla gösterilmez. 1. Tema Eserde işlenen konu, düşünce, görüş. Yargı içeren bir cümledir. Mantıklı ve açıktır. Diyalogla açıklanmaz. Yazıyla gösterilmez. 2. Sinopsis Filmin özetidir. Tanıtım yazısıdır. İlgi çekmelidir.

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

Artvin, Şavşat Karagöl Arazi Kampı

Artvin, Şavşat Karagöl Arazi Kampı Artvin, Şavşat Karagöl Arazi Kampı Ayı, Kurt, Vaşak, Çengel boynuzlu dağ keçisi ve Dağ horozu Gözlemi 28 Nisan - 01 Mayıs 2016 Bölümümüz 4. Sınıf Öğrencileri Arazi Uygulaması ve Avlakların Planlanması

Detaylı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana

Detaylı

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba; Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular

Detaylı

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara

Detaylı

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ 2010-2011 KASIM AYI VELİ BÜLTENİ Sevgili ATAM; Minik kalplerimizde çoşku, Gözlerimizde ışıltı, dilimizde verilen içten bir söz; GELECEK BANA EMANET, ATAM SEN RAHAT UYU!... Ekim Ayı nı geride bıraktık.

Detaylı

Cümlede Anlam TEST 39. 1) Bu güzellikleri görmek için Uzungöl e gün doğarken gelmelisin. Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı yoktur?

Cümlede Anlam TEST 39. 1) Bu güzellikleri görmek için Uzungöl e gün doğarken gelmelisin. Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı yoktur? SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 39 1) Bu güzellikleri görmek için Uzungöl e gün doğarken gelmelisin. Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı yoktur? 1. A. Niçin 2. B. Ne

Detaylı

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok) CÜMLE BİLGİSİ Bir duyguyu, düşünceyi, isteği veya haberi anlatan sözcük yada sözcük grubuna cümle denir. Bir söz gurubunun cümle olabilmesi için anlamlı olabilmesi gerekir. Haberi tam olarak anlatamayan

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

SİTEMİZE EKLENEN METİN KİTABIM-1 VE METİN KİTABIM-2 ADLI DÖKÜMANLARI OKURSAK HEM OKUMA HIZIMIZ ARTACAK HEM DE OKUDUKLARIMIZI ANLAYACAĞIZ.

SİTEMİZE EKLENEN METİN KİTABIM-1 VE METİN KİTABIM-2 ADLI DÖKÜMANLARI OKURSAK HEM OKUMA HIZIMIZ ARTACAK HEM DE OKUDUKLARIMIZI ANLAYACAĞIZ. OKUMAYA YENİ GEÇEN ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN KOLAYDAN AZ DA OLSA ZORA DOĞRU METİNLERİ ÇOK UZUN OLMAYAN BOL GÖRSELLİ AMA AZ SORULU BİR KİTAP HAZIRLADIM SİZLERE. SİTEMİZE EKLENEN METİN KİTABIM-1 VE METİN KİTABIM-2

Detaylı

A) kanepe B) televizyon C) masa D) buzdolabı

A) kanepe B) televizyon C) masa D) buzdolabı 8CD 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET ADI SOYADI: SINIF: TARIH:.. 1. Eşyalardan hangisi oturma odasında bulunmaz? A) kanepe B) televizyon C) masa D) buzdolabı 2. Ağaç nerede? A) bahçede B) yatak

Detaylı

7-11 MART 2016 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

7-11 MART 2016 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN 7-11 MART 2016 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN BU HAFTA NELER ÖĞRENDİK * Taze-bayat kavramını işledik. *Sağ ve sol kavramını işledik. *Mutfak etkinliğimizde nefis kurabiyeler yapıp afiyetle

Detaylı

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ İSMEK İN USTALARI ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ 10-17 MART 2014 / Dolmabahçe Sanat Galerisi Başkan dan eserlerin hiçbiri zahmetsiz,

Detaylı

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. 1. Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. Sence, farklı insanların, farklı tanımlar yapmasına

Detaylı

timasokul.com / bilgi@timasokul.com

timasokul.com / bilgi@timasokul.com OKUMAYI SEViYORUM DiZiSi zç Yayın Yönetmeni Savaş Özdemir Hazırlayan Reşhat Yıldız Kapak Tasarım M. Aslıhan Özçelik Grafik Tasarım M. Aslıhan Özçelik Esra Bayar Resimler shutterstock.com Sevengül Sönmez

Detaylı

ilk yar'larımızın sevgili dostları

ilk yar'larımızın sevgili dostları ilk yar'larımızın sevgili dostları Bu akşam da Mersin üniversitesinden sevgili İbrahim'in izlenimini paylaşıyoruz... Daha önce Mersin ekibinin her projemize gelişi ile verdiği eşsiz katkıya değinmiştik...

Detaylı

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması Hazırlayan Özel Eğitim Öğretmeni gökkubbede hoş bir seda bırakmak adına ÖNSÖZ İşitme engelli öğrencilerin kelime dağarcıklarının yetersizliği

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Gemiyle bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? O zaman geminin üzerindeki çiçeklerden 2 tanesini yeşile, bir tanesini pembe renge boyamalısın. Geminin pencereleri açık mavi

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı