Dr. Fatma Gülşah Kıran Gökçe. Aile Hekimliği Uzmanlık Tezi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dr. Fatma Gülşah Kıran Gökçe. Aile Hekimliği Uzmanlık Tezi"

Transkript

1 T.C. S.B. İSTANBUL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KOORDİNATÖRÜ Şef Dr. Cüneyt MÜDERRİSOĞLU Tez Danışmanı: Doç.Dr.Birtan BORAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Hastanemizde Yıllarında Gerçekleştirilen Total Abdominal Histerektomi(TAH)+Bilateral Salpingooferektomi(BSO) Materyallerinin Patolojik Değerlendirilmesi Dr. Fatma Gülşah Kıran Gökçe Aile Hekimliği Uzmanlık Tezi İSTANBUL 2009

2 ÖNSÖZ Asistanlık eğitimim boyunca bilgi, yetenek ve tecrübelerinden yararlandığım iyi bir Aile Hekimi olmamda emeği geçen değerli hocalarım; Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Doç.Dr. Birtan Boran a, 2. Cerrahi Klinik Şefi Op.Dr. Mustafa Şener e, 6. Dahiliye Klinik Şefi Dr. Fettah Sametoğlu na, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefi Doç.Dr. Oğuz Karamustafalıoğlu na, Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Klinik Şefi Prof.Dr.Murat Elevli ye, Aile Hekimliği koordinatörü I. Dahiliye Klinik Şefi Dr. Cüneyt Müderrisoğlu ve tez çalışmamda yardımlarından ötürü birlikte çalıştığım tüm uzmanlara ve asistan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Hayatım boyunca her türlü fedakarlıktan kaçınmayan sevgi ve destekleriyle bugünlere gelmemde çok büyük katkıları olan sevgili aileme ve eşime, hayatımın neşe kaynağı kızıma sonsuz teşekkürler. Dr. Fatma Gülşah Kıran Gökçe İstanbul 2009 ii

3 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... ii KISALTMALAR... iv GİRİŞ... 1 GENEL BİLGİLER... 3 YÖNTEM VE GEREÇ BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR iii

4 KISALTMALAR TAH BSO LYVH SPSS ACOG FIGO Total Abdominal Histerektomi Bilateral Salpingooferektomi Laparoskopi yardımıyla vajinal histerektomi Statistical Program for Social Sciences American College of obstetrics and Gynecology International Federation of Gynecology and Obstetrics iv

5 GİRİŞ Abdominal histerektomi, jinekolojide en sık olarak uygulanan operasyon tekniğidir (1). ABD'de tüm obstetrik-jinekoloji pratiğinde ise, sectio cesariean'dan sonra ikinci sıklıkta uygulanan majör cerrahi prosedür olarak görülmektedir (2). Günümüzde, jinekolojik alanda sezaryenden sonra en sık yapılan operasyon histerektomidir(3,4) yılında histerektomi yapılmış, bu sayı 1985 de zirveye ulaşmış ve operasyon yapılmıştır. Bu tarihten sonra histerektomi sayısı azalma göstermiştir de ABD de yapılan histerektomi vakasının %75 i abdominal, %25 i vaginal yoldan gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmaların sonucuna göre Amerikalı kadınların 1/3 üne 65 yaşına kadar histerektomi yapılmış olacağı tahmin edilmektedir ve bu da 65 yaşın üstündeki kadınların yarısından çoğunun uterusun olmaması ile sonuçlanacaktır(3,5). Her yaştan 1000 kadın için histerektomi hızı 6.1 ile 8.6 arasında değişmektedir. Bu uygulamaya giren kadınlar arasında en geniş bölümü 20 ile 49 yaş arası kadınlar oluşturmaktadır. Bütün histerektomilerin %75 i yaş arası kadınlarda gerçekleştirilmektedir. Böyle geniş bir uygulama alanı olan histerektomi operasyonu aynı zamanda oldukça tartışmalı bir konudur. Çünkü histerektomi oranları, endikasyonları ve yaş ortalamaları ülkeler arasında hatta aynı ülkenin farklı bölgeleri arasında bile çok büyük farklılıklar göstermektedir. En fazla histerektomi oranına sahip ABD ile en az histerektomi oranına sahip Norveç, İsveç ve İngiltere arasında altı kata kadar çıkabilen farklar görülmektedir(6,7,8). Histerektomi; disfonksiyonel uterin kanama, miyoma uteri, uterovajinal prolapsus, endometriyozis, adenomiyozis, pelvik inflamatuar hastalık, pelvik ağrı, jinekolojik kanserler ve obstetrik komplikasyonları içeren çeşitli endikasyonlar nedeniyle jinekologlar tarafından en sık uygulanan majör operasyondur(9). Jinekoloji pratiğinde histerektomi tipleri uygulanan cerrahi sahasına göre abdominal veya vajinal, uygulanan tekniğe göre de laparoskopik olmak üzere üç farklı gruba ayrılabilir. 1

6 Vajinal histerektomi, cerrahi travma oranının daha düşük olması ve abdominal histerektomi yapılan olgulara göre daha hızlı iyileşme yüzdesine sahip olması açısından avantajlıdır(10). Benign jinekolojik patolojilerin ancak 1/3 ünün vajinal yolla çıkarılabileceği akılda tutularak(11) büyük adneksiyel kitlesi veya uterusu olan hastalarda, daha önce jinekolojik cerrahi geçiren vakalarda vajinal histerektominin uygun bir yaklaşım olmadığı belirtilmelidir(12). Reich ve ark.(13) tarafından laparoskopik veya laparoskopik asiste vajinal histerektomi, abdominal histerektomiye alternatif olarak 1989 yılında tanımlanmıştır. Literatürde laparoskopik histerektomi veya laparoskopik asiste vajinal histerektomilerde abdominal histerektomilere göre daha az kan kaybı, azalmış analjezik ihtiyacı, hastanede yatma süresinin kısalması ve daha çabuk iyileşme olduğu belirtilmişir(14). Ancak laparoskopik vajinal histerektomide görülen ortalama komplikasyon oranlarının (%11.1), total abdominal histerektomiye (%6.2) oranla daha fazla olduğu yine yapılan çalışmalar sonucu bilinmektedir,bu komplikasyonlar içinde en sık görüleni kanamadır (%4.6 vs %2.4)(15). Bizim çalışmamızın amacı yıllarında hastanemizde gerçekleştirilen TAH+BSO operasyonu sonucunda elde edilen materyellerin patolojik değerlendirme sonuçlarını incelemektir. 2

7 GENEL BİLGİLER Histerektomi tanım olarak uterusun alınmasını ifade eder. Operasyon abdominal bir insizyondan ya da vajinal yoldan gerçekleştirilebilir. Yakın zamanda tarif edilen laporoskopik prosedürde uterus, laparoskopi yardımıyla çıkarılır. Hasta ayrıntılı anamnezi alınıp muayenesi yapıldıktan sonra bilgilendirilir ve kendisi için en iyi sonucu verecek cerrahi teknik seçilir(15). Total histerektomi tanımı uterus ve serviksin cerrahi olarak çıkarılmasını ifade ederken, subtotal histerektomide serviks korunur. Ooferektomi ise overlerin cerrahi olarak çıkarılmasını tanımlar. Ooferektomi menapoz öncesi dönemde uygulanırsa ovaryan hormon düzeyleri ani olarak düşer(16). Histerektomi en sık uygulanan majör jinekolojik cerrahi prosedürdür(17). Amerika Birleşik Devletleri nde yılda yaklaşık kadına histerektomi uygulanmaktadır ve 64 yaşına kadar Amerikan kadınlarının %40 ına bu operasyon uygulanmaktadır(18,19,20). Uluslararası histerektomi oranları değişiklik gösterir; en yüksek oranlar ABD ye, en düşük oranlar ise İsveç ve Norveç e aittir(18). Histerektomilerin %90 ı myoma uteri, disfonksiyonel uterin kanama, endometriozis, kronik pelvik ağrı ve prolapsus gibi benign endikasyonlar nedeniyle, menapoz öncesi dönemde yapılmaktadır ve çoğu zaman elektiftir(21). Histerektomilerin küçük bir kısmı ise endometrium ve serviks kanseri nedeniyle yapılmaktadır(15). Bu elektif prosedürün sağlıkla ilişkili genel yaşam kalitesini; anormal kanama, kronik pelvik ağrı ve semptomatik myomları tedavi ederek iyileştirmesi amaçlanır. Ooferektomi yaklaşık hastaların yarısına uygulanır; over kanseri riskini, premenstrüel semptomları ve endometriozis ile ilişkili kronik pelvik ağrıyı azaltması hedeflenir(19). 3

8 Histerektominin Tarihçesi Histerektominin çok erken tarihlerde yapıldığını gösteren çok sayıda veri mevcuttur(3,22). Bazı kaynaklarda ilk histerektominin Hipokrat döneminde, İ.Ö.5. yüzyılda yapıldığına dair veriler olmasına rağmen, 16. yüzyıldan önce yapıldığına dair kesin kanıta rastlanmamıştır(22). Fabricus Haldanus( ), doğumdan sonra inversiyonu gerçekleşen uterusun alınmasını ilk defa tarif etmiştir(3). Ancak bilinen en yeni ve en iyi histerektomi tekniğine 19. yüzyılda rastlanmaktadır(22). İlk kayıtlı histerektomi, 1843 yılında İngiliz bilim adamı Charles Clay tarafından uygulanmıştır. Histerektomi başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş ancak hasta postoperatif 15. günde ölmüştür(23). İlk abdominal histerektomiler sıklıkla ölüme yol açan postoperatif hemorajilerle seyretmiş, bu tarihten ancak on yıl sonra başarılı sonuçlar rapor edilmeye başlanmıştır(22,23). İlk uygulanan histerektomilerin hepsi subtotal abdominal histerektomi şeklindeydi yılında total abdominal histerektominin tarif edilmiş olmasına rağmen, 1940 lı yılların sonuna kadar subtotal abdominal histerektomi standart cerrahi prosedür olarak kalmaya devam etmiştir. Subtotal histerektomi, total histerektomiden daha kolay ve cerrahi komplikasyon riski daha düşük olan bir prosedürdür. Serviks çıkarılmadığı için vajinal flora bakterilerinin peritoneal kaviteye ulaşma ihtimalinin olmaması ve dolayısıyla peritonit riskinin düşük olması antibiyotiklerin henüz keşfedilmediği bu dönem için önemli bir ayrıntıydı(23). Total abdominal histerektomi ilk olarak 1929 yılında Amerika lı cerrah Richardson tarafından tarif edilmiş olup, serviks kanseri insidansını ve servikal stump ile ilgili semptomlarla karşılaşma riskini azaltmayı amaçlamıştır li yıllarda penisilin ve diğer antibiyotiklerin keşfedilmesi ile birlikte total abdominal histerektomi benign ve malign hastalıkların tedavisinde en çok tercih edilen cerrahi prosedür haline gelmiştir(24) li yıllarda serviks kanseri için kanser tarama programlarının tarif edilmesi ve invaziv serviks kanseri insidansının azalması ile birlikte total ve subtotal histerektomi ile ilgili tartışmalar tekrar gündeme gelmiştir(24). Laparoskopi yardımıyla vajinal histerektomi (LYVH) 1980 li yıllarda tanımlanmış, komplikasyon oranlarını azaltıp, cerrahi başarı oranlarını arttırması dolayısıyla o günden bu yana tercih edilen bir prosedür haline gelmiştir. Hastanede kalış süresini kısaltarak maliyeti azaltması diğer avantajları arasında sayılır. Vajinal histerektomi, postoperatif enfeksiyon insidansının azlığı, daha kısa hospitalizasyon süresi ve daha hızlı iyileşme oranları dolayısıyla 4

9 uzun bir süre abdominal histerektomiye alternatif olarak uygulanmıştır. Ancak günümüzde LYVH nin vajinal yoldan uygulanması güç histerektomilerde abdominal histerektominin yerini alması hedeflenmektedir(25). Histerektomi oranlarında son otuz yılda az da olsa bir azalmanın olduğu rapor edilmiştir(26). Amerika da yapılan son çalışmalara göre histerektomilerin %60 ı abdominal, %30 u vajinal, %10 u ise laparoskopi yardımıyla vajinal yoldan yapılmaktadır(25). Histerektomi tarihine dönülüp bakıldığında sadece 150 yıllık bir zaman zarfında tehlikeli bir operasyon olmaktan çıktığını görmekteyiz. 20. yüzyılın ilk yarısında histerektomi, antibiyotik ve kan transfüzyonlarının yapılmaya başlamasıyla sık uygulanan güvenli bir cerrahi teknik halini almaya başlamıştır. Pekçok merkezde histerektominin mortalite oranı %1-2 olarak rapor edilmektedir. Bununla birlikte yüksek morbidite oranları halen devam etmekte olup, histerektomi endikasyonu doğru olarak konulmalıdır(22). Embriyoloji Genetik seks fertilizasyonda belirlense de, erken dönemde genital seks iki cinsiyette de aynıdır. Bu dönemde indifferent faz denir. Bu dönemde her iki cinsin de gonadlarında belirgin kortikal ve medüller bölgeler, genital duktusların her ikisi ve benzer eksternal genitaller vardır. Klinik olarak 12 haftaya kadar cinsiyet belli değildir ve bu testis belirleyici faktörün salınımına ve erkek gonaddan androjen salgılanmasına bağlıdır. Dişi şeklinde gelişim, insan embriyosunun temel gelişim yoludur ve testosteron yokluğuna bağlıdır. Primordial germ hücreleri arka barsak mezenteri yoluyla Yolk Sac dan 10. torasik düzeydeki posterior mezenşim içine, yani overlerin başlangıçtaki yerlerine göç ederler. Germ hücreleri buraya ulaştığında, mezonefroz ve çölomik epitelyum hücrelerinin proliferasyonunu indükler ve mezonefrozun medialinde bir çift genital çıkıntı oluşur. Gonadın oluşumu bu proliferasyona bağlıdır. Çünkü bu hücreler, germ hücrelerinin gömüleceği primitif seks kordlarını oluştururlar. Müller kanalları (paramezonefrik kanallar) mezonefrik kanalların lateralinde oluşur, kaudale doğru büyüme gösterir ve sonra orta hatta birleşirler. Bundan sonraki seksüel gelişim Y kromozomundan salınan testis belirleyici faktörün varlığı veya yokluğu ile belirlenir. Bu faktör olmazsa medulla geriler ve korteksteki doku primordial follikülere dönüşür. Germ hücreleri oogoniuma farklaşır ve primer oosit olarak birinci mayoza girer ve puberteye kadar bu şekilde kalır. Antimüllerian hormon (AMH) olmadığında mezonefrik kanallar gerileyerek 5

10 dejenere olur. Ancak kadınların dörtte birinde bu kanalların kalıntıları, mesoovaryumda (epooforon, paraooforon olarak) veya vagen ve uterus yan duvarında (Gardner kanal kisti olarak) görülebilir. Paramezonefrik kanal sistemi daha sonra gelişir. Aşağıdaki birleşik kısmı uterovaginal kanala ve daha sonra uterus ve üst vagenin epitel ve salgı bezlerine dönüşür. Endometrial stroma ve myometrium, çevre mezenşimden gelişir. Üstteki birleşmemiş kısım, çölomik (daha sonraki peritoneal) boşluğa açılır ve fallop tüplerini oluşturur. Paramezonefrik kanalların birleşmesi, peritonun iki katlantısını bir araya getirir, sonuçta ligamentum latum yaprakları arasındaki mezenkimal doku prolifere olur ve gevşek gözeli doku ve düz kasa farklılaşır. Anatomi Uterus, aşağıda serviks, yukarıda korpus olmak üzere iki kısımdan oluşan fibromuskuler bir organdır. Pelviste mesanenin arkasında, rektumun önündedir. Uzunluğu 8-10 cm, genişliği 3-4 cm, kalınlığı 2-2,5 cm boyutundadır. Uterusun gövdesi hormonal ve gebelik durumuna göre şekil ve boyut değiştirir. Doğumda serviks ile korpus aynı boyuttadır, erişkin kadında ise korpus serviksin 2-3 katıdır. Uterusun diğer pelvik yapılara göre pozisyonu değişkendir; anterior, midpozisyon veya posterior fleksiyon ve versiyon durumundadır. Fleksiyon, uterus korpusunun uzun aksı ile serviks arasındaki açıdır. Versiyon ise uterus ile vagen arasındaki açıdır. Korpus uteri değişik bölgelere ayrılmıştır. Endoservikal kanal ile birleştiği bölgeye istmus veya alt segment denir. Korpusun iki yanında, tubaların açıldığı bölgelere kornu, bu bölgenin üzerinde kalan parçaya da fundus adı verilir. Kavite üçgen şekillidir ve korpusun mukozal yüzeyini oluşturur. Kolumnar epitel ile döşenmiştir, özel bir stroması ve glandları vardır. Reprodüktif yıllar boyunca siklik olarak yapısal ve fonksiyonel değişiklikler meydana gelir. Uterusun muskuler tabakası myometriumdur cm kalınlığında, iç içe geçmiş düz kas liflerinden oluşmuştur. Dıştaki bazı lifler ligamentum rotundum ve tuba ile devam eder. Periton, uterus korpusu ile serviksin posteriorunu örter ve seroza adını alır. Lateralde çift kat periton yaprakları uterusun nörovasküler ağını örter ve ligamentum latum adını alır. Önde istmik bölgeyi ve serviksi mesane kapatır. 6

11 Serviksin vagene uzanan kısmına eksoserviks veya porsio vaginalis denir. Porsionun, konveks bir yüzeyi ve ortasında nokta şeklinde açıklığı (eksternal os) bulunur. Endoservikal kanal 2-3 cm uzunluktadır ve internal os ile endometrial kaviteye açılır. Servikal mukoza, eksoservikste çok katlı yassı epitelyum, endoservikste ise mukus salgılayan kolumnar epitelyumden oluşur. Bu iki epitelin buluştuğu skuamokolumnar bileşkenin yerleşim yeri değişkendir ve hormonal sitümülasyona bağlıdır. Bu dinamik kesişim noktası, yani transformasyon zonu, skuamöz neoplazi açısından en hassas noktadır. Erken çocuklukta, gebelikte, oral kontraseptif kullanımında kolumnar epitelyum endoserviksten eksoservikse doğru dışarıya çıkar. Buna eversiyon veya ektropi denir. Menopozdan sonra ise transformasyon zonu içeriye doğru çekilir. Uterusun ana damarı olan arteria uterina, arteria iliaka internanın dalıdır. Ligamentum latumun tabanından bu bağın yaprakları arasına girer. İstmus seviyesinde üreteri çaprazlar ve uterus kenarına paralel olarak devam eder. Son derece kıvrımlı olan bu arter fundusta karşı taraf arteria uterina ile anastomozlar yapar. Ayrıca ovaryan ve vaginal damarlarla da anastomozları vardır. Utesurun sinir kaynağı uterovaginal pleksustur. Fallop tüpleri ve overlere birlikte adneks adı verilir. Fallop tüpleri, Müler kanalının birleşmemiş uçlarından gelişmiş, bir çift tubuler organdır cm uzunluğundadır. Fonksiyonları; ovumu yakalamak, konsepsiyona uygun ortam sağlamak ve fertilize ovumu beslemektir. Tubal mukoza, silialı kolumnar epiteldir. Kas tabakası, içte sirküler dışta longitudinaldir. Tuba periton ile kaplıdır ve mezenteri ile ligamentum rotundumun dorsalinden ligamentum latuma bağlanır. Beslenmesi arteria uterina ve arteria ovarika ile olur. İnnervasyon, uterovaginal ve ovaryan pleksus yoluyla olmaktadır. Overler, pelvik duvar ile uterus arasında, medialde uteroovaryan ligament (Ligamentum ovariproprium), lateralde infindibulopelvik ligament ile asılmış bir çift gonadal organdır. Nörovasküler ağ, overe infindibulopelvik ligament ile ulaşır ve mesoovaryum yoluyla girer. Normal over boyutu 5x3x3 cm civarındadır. Boyutlardaki farklılık, yaş ve menstrüel durumla değişebilen endojen hormon seviyesine bağlıdır. Dışarıdan alınan ajanlar da overleri stimüle veya suprese ederek boyutunda değişikliğe neden olabilir. Overler, korteks ve medulladan oluşmuştur ve mesoovaryum ile devam eden yassılaşmış tek kat küboidal epitel ile örtülmüştür. Beslenmeleri arteria ovarika ile olmaktadır, ayrıca arteria uterina ile de anastomoz yaparlar. İnnervasyon, uterovaginal ve ovaryan pleksus iledir. Uterus beş ligament ile pelvise bağlanır; 7

12 1- Ligamentum Latum (Geniş ligamentler): Uterus ve pelvis organların üzerinden, pelvis yan duvarlarına uzanan periton katlantılarıdır. 2- Ligamentum Rotundum (Ligamentum Teres, yuvarlak ligamentler): Bu periton kıvrımları aynı zamanda geniş ligament ile kaplıdır ve uterus fundusundan pelvis yan duvarlarına ve inguinal kanala uzanır, labium majusta son bulur. 3- Kardinal ligamentler: Pelvis yan duvarlarından uterusa uzanan iki önemli destek yapısıdır ve uterus damarlarını örterek üreteri içine alır. Kardinal ligamentler aslında subseröz fasianın yoğunlaşmasından ibarettir ve vagina orta ve üst bölümleri ile servikse destek sağlar. 4- Utero-sakral ligamentler: Subseröz fasia yoğunlaşmaları olup sakrum ve rektumu çevreleyerek servikse uzanır. 5- Utero-vezikal ligament=mesaneyi uterus alt segmentine bağlayan ligamenttir. Jinekolojik cerrahide göz önünde tutulması gereken en önemli organ üreterdir. Üreterlerin alt yarısı, arteria iliaka komminis bifürkasyonunu çaprazlarken, ovaryan damarların medialinde pelvisi geçerler. Pelvisteki kan damarlarının altında ve arkasında olup tüm yol boyunca retroperitonealdir. Mesane tabanına vagenin önünden girip, mesane duvarında oblik seyreder ve trigonda sonlanır. Terminoloji Histerektomi kelimesini tamamlamak için kullanılan en uygun terimler, total veya subtotal ve abdominal veya vaginal histerektomidir. Adneksiyal organların alınması bilateral veya unilateral, salpenjektomi), ooferektomi veya salpingo-ooferektomi olarak ayrıca belirtilmelidir. Uygun olmayan terimler panhisterektomi, komplet histerektomi, inkomplet histerektomi, supravaginal histerektomi ve supraservikal histerektomi dir(27). Histerektomi Endikasyonları Histerektomi en sık uygulanan majör jinekolojik cerrahi prosedürdür(28,29,30,31). Uterusun gereksiz, kanayan, semptom yaratan ve potansiyel kanser kaynağı olduğu düşüncesinin değişmesiyle birlikte son 30 yılda histerektomi oranları azalma eğilimine girmiştir. Ancak buna rağmen ACOG a göre histerektomilerin %70 i endikasyonsuz yapılmaktadır(32). Histerektominin en sık endikasyonu leiomyomlardır(25). Histerektomi sonrası küçük bir hasta grubunda yeni semptomların ortaya çıkması ve hastaların %6.6 sında hedeflenen 8

13 sonuçların elde edilememesi endikasyonların tekrar gözden geçirilmesine ve operasyonun gereksiz, aşırı kullanımı ile ilgili tartışmaların ortaya çıkmasına yol açmıştır(25,33). Histerektomi en sık olarak uterusta (rahimde) bulunan myomlar için yapılmaktadır. Rahim duvarından köken alan uterin myomlar tıbbi literatürde myoma uteri, uterin fibroid gibi isimlerle de anılmaktadır. Uterus (rahim) myomları kadınlarda en sık karşılaşılan tümörlerdir, tüm kadınların yaklaşık %20-25 inde myom bulunmaktadır. Myomlar büyüdükçe şikayet oluştururlar ve ameliyat gereksinimi doğmaktadır. Bu yüzden histerektomi ameliyatları en sık olarak myom nedeniyle yapılmaktadır. Myomlar nedeni ile histerektomi kararının alınması genellikle anormal (düzensiz veya aşırı) kanamalar, kansızlık (anemi), pelvik (kasık) ağrı, sancılı ve bol adet görme veya bası gibi şikayetlere bağlıdır. Myomlar kansızlık haricinde bası şikayetleri ile de ameliyat gereksinimi doğurabilirler. Özellikle barsak basıları kabızlık, idrar yoluna ait basılar idrar yolu ve böbrek şikayetlerine yol açabilir. Ayrıca ultrasonda myomun hızla büyümesi ve anormal görüntüsü üzerindeki şüpheler de kanser (leiomyosarkom) riskinden dolayı histerektomi endikasyonudur. Endometrial polip Rahim içinde yer alan zara endometrium (döl yatağı) adı verilir. Endometrium içinde yer alan, sayıları bir veya bir den çok olabilen ve polip adı verilen et parçacıkları kişilerde adet düzensizlikleri, kanama gibi şikayetler oluşturabilir. Poliplerin pek çoğu vajinal yoldan yapılan Operatif Histeroskopi işlemi ile alınabilmektedir. Ancak kişilerde ek bir patoloji de varsa (myom veya kanserleşme belirtisi gibi) yapılacak işlem histerektomi ile rahimin tümden alınmasıdır. Endometrial Hiperplazi Endometrial zarın kalınlaşması, patolojisinde kistik mitotik değişimler göstermesi kanserleşmenin öncüsü (prekanseröz) bir durum yaratabilir. Buna endometrial hiperplazi adı verilir. Çoğunlukla hormonal ilaç tedavileri ile düzeltilebilen bu durumlarda, özellikle nüks veya durumun iyileşmeyip sebat etmesi halinde histerektomi ameliyatı düşünülmektedir. 9

14 Tedaviye dirençli adet düzensizlikleri Yapılan ilaç tedavilerine direnç gösteren aşırı fazla ve uzun süren adet kanamaları genelde hormonal nedenlere bağlı olup özellikle menopoz dönemlerinde sık görülmektedir. Düzensiz ve aşırı kanamalar kişilerde kansızlık (anemi) sorunu oluşturabilir. Anemi de kişilerde renkte soluklaşma, nefes darlığı, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi bulgular ortaya çıkabilir.düzensiz kanamalar için uygulanan ilaç tedavileri etkili olmazsa veya hasta ilaç tedavisini kabullenemezse histerektomi ameliyatı düşünülebilir. Uzun süreli kanı arttırmaya yönelik ilaç ve iğne ile demir tedavileri uzamış kanamaları olan hastalarda ancak geçici bir çözüm oluşturduğundan medikal tedaviye cevap vermeyen bu tür hastalarda histerektomi ameliyatı düşünülmelidir. Endometriosis Adet ağrılarının şiddetli olması (dismenore), şiddetli kasık ağrıları, pıhtılı ve zor geçen adetler, ilişki sırasında aşırı derecede ağrı çekme (disparoni) gibi durumlar endometriosis in belirtisidir. Endometriosis rahim içi zarından köken alan hücrelerin batın içinde değişik yerlere yayılarak gelişimlerini bu bölgelerde sürdürmesi ile karakterize bir patolojik rahatsızlıktır. Endometriosisde de öncelikle şikayete yönelik ilaç tedavileri denenmelidir. Sonuç alınamayan ve çocuk istemeyen hastalarda ise histerektomi son tercih olarak kabul edilmektedir. Rahimin dışarı sarkması (Prolapsus Uteri) Zor doğum veya doğumlar, karın içi basıncının artışı (batında kitle, kronik kabızlık vb), genetik olarak kollajen bağ dokusunun zayıflığı gibi durumlar sonucunda özellikle menopoz dönemindeki kadınlarda rahim, mesane ve barsak sarkmaları sık olarak izlenmektedir. Genital prolapsus adı verilen bu sarkma durumlarında kişilerde rahmin dışarıya çıkması, haznede dolgunluk, idrar kaçırma, idrar tutamama gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Rahimin dışarı sarkması olgularında hastalarda daha fazla tercih edilen yöntem Vajinal Histerektomi (VAH) yani rahimin karından kesi ile değil de vajina içine yapılan kesiyle çıkarılması ameliyatıdır. 10

15 Doğum komplikasyonları (Acil Histerektomi)Acil histerektomiler daha ziyade doğumla ilgili komplikasyonlar sonucunda uygulanır. Normal doğum veya sezeryen sonrası rahim kanamasının durdurulamaması (uterin atoni), tamir edilemeyen rahim yırtıkları, bebeğin eşinin-plasentanın ayrılmaması (plasenta acreata ve inkreata) olgularında gerekli olabilir. Aşırı-ani (abondan) kanama sorunu yaşayan bazı hastalar ile doğum sonrasında gelişen ani kanamalarda ise hastanın histerektomiye gidiş kararı da çok ani olabilir. Bu tür durumlarda ani karar verip hastayı ameliyata almak hayat kurtarıcıdır. Diğer endikasyonlar Histerektomi operasyonu ile ilgili diğer endikasyonlar arasında Rahim Kanseri (Uterus Ca), Rahimağzı (serviks) Kanseri ve Yumurtalık (over) Kanseri, İyi huylu (benign) yumurtalık tümörleri, Tubovaryen Abseler (tüp ve yumurtalıklar içine yerleşen abseler) bulunmaktadır. Kanser ameliyatları nedeniyle rahimin alınması gerekirse bu tür ameliyatlara "radikal histerektomi" ameliyatı denilmektedir. Radikal histerektomide rahimle birlikte yumurtalıklar (overler), omentum, lenf nodları da alınmaktadır. Ayrıca kanserin yaptığı metastazlara bağlı olarak değişik organlardan da parça çıkartılması gerekebilir. Histerektominin endikasyonları şu şekilde sınıflandırılabilir(34,35). A. Acil Durumlar: 1. Gebelik Komplikasyonu 2. Ciddi Enfeksiyonlar 3. Operatif Komplikasyonlar B. Bening Hastalıklar 1. Leiomyomalar 2. Endometriyozis 3. Adenomyozis 4. Kronik Enfeksiyon 5. Adneksiyal Kitle 6. Diğer C. Premalign Hastalık (bilinen) veya Kanser 1. İnvaziv Kanser 2. Pre invaziv Hastalık 3. Komşu veya Uzak Organ Metastazları D. Kronik veya Tekrarlayan Rahatsızlıklar 1. Kronik Pelvik Ağrı 11

16 2. Pelvik Relaksasyon 3. Üriner Stress İnkontinansı 4. Anormal Uterin Kanama E. Koruyucu Amaçlı Vakalar 1. Sterilizasyon 2. Kanser Profilaksisi Teknik Histerektominin total subtotal yapılması oldukça önemlidir. Özellikle son yıllarda total histerektomi tercih edilen yöntemdir. Ancak İsveç te yapılan çalışmada İskandinav ülkelerinde cinsel hazzı daha az etkilemesi nedeni ile, benign durumlarda subtotal histerektominin tercih edildiği belirtilmiştir(22). İki prosedürün karşılaştırılmasında, serviksin çıkarılmasının avantajları ve dezavantajları dikkatle düşünülmelidir. Subtotal histerektomiler genellikle ciddi pelvik olaylarda yapılmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası morbidite ve mortalite oranı fazla gibi görülebilir. Serviksin çıkarılması ise olası bir kanama veya kanser odağının çıkarılması demektir(22). Cerrah herhangi bir güçlükle karşılaştığında veya hastanın genel durumunun kötü olduğu bildirildiğinde subtotal histerektomi tercih edilebilir. A.B.D. deki genel görüş, şiddetli pelvik inflamatuar hastalık, ileri evre endometriyozis, postpartum kanama gibi pelvik anatominin yeterince saptanamadığı durumlarda subtotal histerektominin yapılmasıdır. Bizim kliniğimizde de aynı görüş geçerlidir. Fakat servikal stumph karsinomunun önemi unutulmamalıdır. Subtotal histerektominin en önemli üstünlüğü, ağrılı koitusun daha az olması ve dolayısıyla cinsel hazza etkisinin kısıtlı olmasıdır. Total Abdominal Histerektomi Tekniği Vakanın durumuna göre pfannenstiel veya longitudinal insizyon ile batına girilir. Abdominal muayene yapılır, varsa yapışıklıklar ayrılır. Uterus kornual kısmı büyük bir arter pensi ile tutularak, ligamentum rotundumların medial bölümleri ve utero-ovaryan pediküler açığa çıkarılır. Benign vakalarda uterusa yakın, kanser vakalarında uterustan uzak olacak şekilde ligamentum rotundum klempe edilir, kesilir ve sütüre edilir. Adneksler çıkarılacaksa tuba ve over medial olarak kaldırılır ve infindibulopelvik bağ iki arter pensi arasına alınarak kesilir. Daha sonra ligamentum latumun peritoneal kılıfına ait her iki tabaka sağ ve solda kesilerek uterus arterleri açığa çıkarılır. Ligamentum latumun ön tabakasındaki insizyon, 12

17 aşağı ve içe doğru yassı bir eğri çizecek şekilde uzatılır. Mesane peritonu uterusa yapışma yerinin 1 cm kadar uzağından longitudinal olarak kesilir ve mesane künt diseksiyonla altındaki gevşek tabakayla birlikte serviksten ayrılır. Peritonun çeşitli nedenlerle uterus ön yüzüne yapışıklığı varsa bu işlem mesaneye zarar vermemek için normal yerinin çok yukarısından yapılmalıdır. Mesane itilerek servikal fasia açığa çıkarılır. Daha sonra internal os hizasında uterin arterler klempe edilir, bisturi ile kesilerek sütüre edilir. Uterin damarların tutulmasından sonra, uterin damarlarla uterus yan duvarları arasına Oschner klempi konur. Böylece kardinal ligamentin üst parçası da tutulur. İnsizyon klempin üstünden yapılmalıdır. Böylece hem düğümün güvenliği artar, hem de uterin damar pedikülü daha laterale düşer. Uterus öne ve yukarı çekilerek, uterosakral ligamentler gerilir. Geniş ligamentin posterior peritonundaki insizyon iki uterosakral ligamentin uterin bağlantıları arasında transvers olarak uzatılır. Peritoneal flep, servikse ve posterior vaginal fornikse yapışma yerlerinden makasla mobilize edilir. Uterosakral ligamentler koherle tutulur, kesilir ve sütüre edilir. (22) İlk olarak 1929 yılında Richardson tarafından tanımlanan puboservikal fasiaya özellikle dikkat etmek gerekir. Bu fasia, çok sayıda küçük arterler ile venöz pleksuslar içerir ve serviks, kardinal ligament, uterosakral ligmenti çevreleyip lateral pelvik duvara uzanan endopelvik fasianın parçasıdır. İçerdiği damarları, üreteri ve mesaneyi korumak için anterior serviksteki fasiaya internal servikal osun ve ligatüre edilmiş uterun damarların hemen altında T veya V şeklinde bir insizyon yapılır. Fasianın kenarları laterale doğur retrakte olurken, serviks ve vaginanın ön yüzeyindeki avasküler soluk bölge açığa çıkar. Disseksiyon sponge forsepsle, fasia serviks ve vaginanın kenarlarına uzayıncaya kadar sürdürülebilir. Disseksiyon ilerlerken görünen beyazımsı fasial vaginal düzlem, cerraha disseksiyonun doğru olduğunu gösterir. Kardinal ligamentin kalan kısımlarının disseksiyonu, puboservikal fasianın kesik kenarlarının iç kısmına gelecek şekilde Oschner klempleri konarak yapılır. Lateral fornikse ulaşana kadar gerekirse birkaç kez daha klemple tutulup insizyon yapılarak ligatüre edilir. Daha sonra servikse mümkün olduğunca yakın, bisturi ya da makasla yapılan insizyonla uterus total olarak çıkarılır. Vaginal kaf 1 no atravmatik katgüt veya vicril ile tek tek veya kontinue sütüre edilir. Vaginal kaf ligamentum rotundumlara asılır ve peritonizasyon yapılarak işlem tamamlanmış olur(36,37). Histerektomi Ameliyatlarının Komplikasyonları Hem karından (TAH) hem de vajinal yoldan yapılan histerektomi ameliyatlarının ameliyat sonrasında bir takım problemleri (komplikasyonları) olabilmektedir. 13

18 Histerektomi yaptırmadan önce bu riskleri bilmeniz gerekmektedir. Bu tür komplikasyonlar genelde nadir olarak izlenmektedir. Bunlar: Mesanenin, bağırsağın ya da üreterin (böbrek ve mesane arasındaki tüp) yaralanması Kan naklini gerektirecek kanama Kanamanın kontrol altına alınması ya da yaranın onarılması için yeniden bir ameliyat gereksinimi. Pelviste ya da kan dolaşımında enfeksiyon riski Bacakta ya da akciğerde tromboz (kan pıhtılaşması) riski Pelviste kan toplanması (hematom) Özellikle vajinal histerektomi ile birlikte ön vajina duvarı onarımı da gerçekleştirilmişse idrar yapmada güçlükler ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunun olması durumunda bir sondanın yeniden mesaneye konulması gerekebilir. Bu tür komplikasyonlar çok nadiren de olsa ortaya çıkabilen sorunlardır. 14

19 YÖNTEM VE GEREÇ Bu tez çalışmasında tarihleri arasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Servisinde operasyonu gerçekleştirilen 131 TAH+BSO materyalinin patoloji raporları değerlendirilmiştir. Opere olgulardan elde edilen TAH+BSO materyelleri %10 fomaldehit içinde patoloji kliniğine gönderilmiştir. Endometriyum, myometrium, serviks, sağ ve sol over, sağ ve sol tuba dan 3 mm kalınlığında örnekler alındı. Örnekler doku takip cihazında işlem gördükten sonra parafine gömülerek 5 mikron kalınlığında kesitler alınıp hemotoksilen eozin ile boyandı. Hazırlanan preparatlar ışık mikroskobunda incelenerek değerlendirildi. Bu çalışmada istatistiksel analizler SPSS for Windows 10.0 istatistik paket programı ile yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metodlar (ortalama,standart sapma, sayı ve yüzde) olarak sunulmuştur. 15

20 BULGULAR Yaşları arasında ortalaması 50.18±7.32 olan 131 olgu çalışmanın evrenini oluşturdu. Olguların büyük bölümü yaş arasındaydı(%55.7). % 30.5 i yaş, %11.5 i 60 yaş üstündeydi. Tablo1 de olguların yaş gruplarına göre dağılımı verilmiştir. Tablo 1. yaş gruplarına gore dağılım Yaş grubu n % <40 yaş 3 2, yaş 73 55, yaş 40 30,5 60 yaş ve üstü 15 11, <40 yaş yaş yaş 60 yaş ve üstü Grafik 1. Yaş gruplarına gore dağılım Endometriyum bulguları incelendiğinde % 61,1 normal endometriyum bulgularydı. Olguların % 11.5 i endometriyal polip, % 6.9 un da atrofi bulguları, % 6.1 inde inaktif endometriyum vardı. Olguların 7 sinde ise endometriod tipte adenokarsinom vardı. Tablo 2 de endometriyum bulguları verilmiştir. 16

21 Tablo 2. Endometriyum bulguları Endometriyum n % Normal 80 61,1 Endometriyal polip 15 11,5 Atrofi bulguları 9 6,9 Inaktif endometriyum 8 6,1 Endometriod tipte adenokarsinom 7 5,3 Düzensiz proliferasyon 7 5,3 Kistik atrofi 2 1,5 Basit tipte atipisiz endometriyal hiperplazi 1,8 Kronik nonspesifisik endometrit 1,8 Seröz karsinom 1,8 21% 6% 12% 61% Normal Endometriyal polip Malignite Diğer Grafik 2. Endometriyum bulguları Myometriyum bulguları incelendiğinde % 22.9 u normal myometriyum bulgularıydı. Olguların % 20,6 sında tek myom, % 26.0 sında multiple myom vardı. % 16.8 in de Leimyomata+Adenomyozis, % 10,7 sinde sadece adenomyozis vardı.. Tablo 3 de myometriyum bulguları verilmiştir. 17

22 Tablo 3. Myometriyum bulguları Myometrium n % Düzenli yapı 30 22,9 Leimyomata 34 26,0 Leimyom 27 20,6 Adenomyozis 14 10,7 Leimyomata+Adenomyozis 22 16,8 Endometriozis 1,8 Adenomyozis+myomatöz hiperplazi 3 2,3 17% 1% 2% 23% Düzenli yapı Leimyomata Leimyom 1% Adenomyozis 21% 25% Leimyomata+Adenomyozis Grafik 3. Myometriyum bulguları Endometriozis Serviks bulguları incelendiğinde ise yalnızca % 6.1 sinde düzenli yapı vardı. Kronik servisit toplam 120 olguda(%81.1), saptandı. Nabotik kistler 16 olguda, endoservikal polip 5 olguda bulundu. Tablo 4 de serviks bulguları verilmiştir. Tablo 4. Serviks bulguları Serviks n % Kronik servisit ,8 Kronik servisit+nabotik kistler 15 11,4 Düzenli yapı 8 6,1 Kronik servisit+endoservikal polip 3 2,3 Nabotik kistler 1,8 Endoservikal polip 2 1,5 18

23 11% 6% 2% 1%2% 78% Kronik servisit Kronik servisit+nabotik kistler Düzenli yapı Kronik servisit+endoservikal polip Nabotik kistler Endoservikal polip Grafik 4. Serviks bulguları Sağ over bulguları incelendiğinde % 21.1 I düzenli yapıdaydı. Olguların % 35.1 inde folikül kisti, % 16.0 sında korpus luteum, % 19.1 in de korpus albicans, % 6.1 inde seröz kistadenofibrom vardı. 1 olguda ise granüloza hücreli tm vardı. Tablo 5 de sağ over bulguları özetlenmiştir. Tablo 5. Sağ over bulguları Sağ over n % Düzenli yapı 29 22,1 Korpus luteum 21 16,0 Follikül kisti 46 35,1 Inklüzyon kisti 7 5,3 Korpus albicans 25 19,1 Endometriozis 3 2,3 Luteinize follikül kisti 7 5,3 Basit seröz kist 2 1,5 Paraovaryan kist 2 1,5 Serözkistaadenom 4 3,1 Serözkistaadenofibrom 8 6,1 Fibrom 1 0,8 Fibrosis 3 2,3 Müsinöz kist adenom 2 1,5 Kronik ooferit 1 0,8 Granüloza hücreli tm 1 0,8 Sol over bulguları incelendiğinde % 26,0 ı düzenli yapıdaydı. Olguların % 35.1 inde folikül kisti, % 22.9 unda korpus luteum, % 18,3 ünde korpus albicans, % 10.7 sinde seröz 19

24 kistadenom vardı. 4 olguda ise endometriyozis vardı. Tablo 6 de sol over bulguları özetlenmiştir. Tablo 6. Sol over bulguları Sol over n % Düzenli yapı 34 26,0 Korpus luteum 30 22,9 Follikül kisti 46 35,1 Inklüzyon kisti 5 3,8 Korpus albicans 24 18,3 Endometriozis 4 3,1 Luteinize follikül kisti 5 3,8 Basit seröz kist 3 2,3 Paraovaryan kist 1 0,8 Serözkistaadenom 14 10,7 serözkistaadenofibrom 3 2,3 Fibrom 2 1,5 Fibrosis 3 2,3 Müsinöz kist adenom 2 1,5 Kronik ooferit 1 0,8 Sağ tuba bulguları incelendiğinde % 68,7 si düzenli yapıdaydı. Olguların % 27,5 inde paratubal kist, % 1.5 inde nonspesifisik salpenjit, % 2.3 ünde kronik atrofik salpenjit vardı. Tablo 7 de sağ tuba bulguları verilmiştir. Tablo 7. Sağ tuba bulguları Sağ TUBA n % Düzenli yapı 90 68,7 Paratubal kist 36 27,5 Nonspesifik salpenjit 2 1,5 Aktif kronik salpenjit 3 2,3 20

25 4% 28% Düzenli yapı Paratubal kist Salpenjit 68% Grafik 5. Sağ tuba bulguları Sol tuba bulguları incelendiğinde % 70,2 si düzenli yapıdaydı. Olguların % 25,2 sinde paratubal kist, % 0,8 inde nonspesifisik salpenjit, % 3,1 inde kronik atrofik salpenjit vardı. Tablo 8 de sol tuba bulguları verilmiştir. Tablo 8. Sol tuba bulguları Sol tuba n % Düzenli yapı 92 70,2 Paratubal kist 33 25,2 Nonspesifik salpenjit 1,8 Aktif kronik salpenjit 4 3,1 hiperemi 1,8 25% 5% Düzenli yapı Paratubal kist Diğer 70% Grafik 6. Sol tuba bulguları 21

26 TARTIŞMA Günümüzde histerektomi oldukça sık başvurulan cerrahi tedavilerden birisidir. Çok sık yapılan bir ameliyat olmasına rağmen halen tartışmalı noktaları vardır. Endikasyon alanı geniştir; hayatı ciddi tehdit eden hastalıklar, anormal uterin kanama gibi durumlardan, gebelikten ve hastalıklardan korunmaya kadar geniş uygulama alanına sahiptir. Değişik histerektomi yöntemleri uygulanmaktadır. Uygulanan yöntemlerle ilgili olarak kesin kriterler ortaya halen konmamıştır. Histerektomi endikasyonlarında uzun süreden beri değişiklik olmamakla birlikte uygulanan yöntemler konusunda son zamanlarda alternatif uygulama seçenekleri artmaya başlamıştır(8). Son zamanlarda jinekolojik operasyonlar arasında LYVH(Laparoskopik Yardımlı Vajinal Histerektomi) artan oranda yer almaktadır. Bununla ilgili en önemli çalışma Fylstra tarafından 1996 yılında yayınlanmıştır(38) yılında yapılan histerektomilerin %70 i abdominal yoldan %30 u vaginal yoldan gerçekleşirken, LYVH nin devreye girmesiyle abdominal histerektomi %39, vaginal yol %29, LYVH %32 lik bir orana ulaşmıştır. Vaginal histerektomi oranlarında belirgin bir değişiklik olmamasına rağmen abdominal histerektomi oranı yaklaşık iki kat azalmıştır(38). Benign jinekolojik olgularda birçok kadın doğum hekimi tarafından hastalara histerektomi işlemi uygulanmaktadır. Yaygın olarak uygulanan abdominal histerektominin yerini son yıllarda vajinal histerektomi almıştır. ACOG da (American College of Obstetrics and Gynecology) belirtildiği gibi histerektominin tipinin seçilmesinde hastanın anatomisi ve cerrahın deneyimi oldukça fazla önem kazanmaktadır. Vajinal histerektomi genellikle uterusun mobil, boyutunun 280 gr dan az olan olgularda uygulanması gerektiği de aynı yayında belirtilmiştir(39). Vajinal yolun avantajlarına rağmen çoğu cerrah uterus boyutu 280 gr dan fazla ise, daha önce geçirilmiş pelvik cerrahi, pelvik inflamatuar hastalık öyküsü, ciddi endometriozis, adneksiyel kitle veya adneksektomi endikasyonu varsa, uterin desensusun olmadığı vakalarda vajinal histerektomi yapmaktan çekinmektedir. 22

27 Abdominal histerektomilerin vajinal histerektomiye dönmesinin birçok avantajının olmasının yanında yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı vajinal histerektominin uygulanamadığı vakalarda gelişmiş endoskopik cihazların yardımıyla hastalara laparoskopik asiste vajinal histerektomi uygulanması her geçen gün artarak devam etmektedir(38). Laparoskopik ve abdominal histerektomiler arasındaki intraoperatif komplikasyonların değerlendirildiği çalışmalar incelendiğinde, 874 vakalık bir seride laparoskopik histerektomi uygulanan hastalar arasında (n=584) 15 hastada, abdominal histerektomi uygulanan hastalar arasında da (n=292) 3 hastada mesane hasarı oluşurken, aynı çalışmada laparoskopik histerektomi uygulanan hastalar arasında 5 hastada üreter hasarı oluştuğu saptanmıştır(40,41). Endometrium karsinomu 1950 yıllarından itibaren dünyada belirgin bir artma eğilimi göstermektedir. Amerikan Kanser Derneği 2003 yılında ABD de yeni endometrium kanseri olgusu olduğunu bildirmiştir(42,43). Yapılan çalışmalarda her yıl yaklaşık 6800 kadının bu kanserden öldüğü saptanmıştır. Yaklaşık olarak insidansı de 80 civarındadır. Endometrium kanseri kadınlarda meme, barsak ve akciğer kanserinden sonra dördüncü en sık görülen tümördür(44,45). Genel olarak bakıldığında kadınların yaşamlarıboyunca % 2-3 ünde endometrium kanseri gelişecektir(46). Endometrium kanserlerinin %95 i 40 yaşın üzerinde, %75 i postmenopozal, %25 i premenopozal dönemde görülür(47). Genellikle yaşlarıarasında tespit edilmesine rağmen ortalama yaş 60 dır(48). Hastalığın erken teşhis ve tedavisi içindeki gelişmeler ile birlikte tedavi yöntemlerinin değişmesi 5 yıllık sağ kalım oranını arttırmıştır(43). Endometrium kanseri gelişmiş ülkelerde 1970 li yıllardan sonra en sık görülen kadın genital sistem kanseri haline gelmiştir. (42,43). Yüksek insidansına ve etkili bir tarama testinin olmamasına rağmen erken semptom vermesi nedeniyle ölüme neden olan kanserler arasında alt sıralarda yer almaktadır ve kanser ölümlerinin 7. en sık nedenidir. Genel olarak bakıldığında yaşamları boyunca kadınların %1-3 ünde endometrium kanseri gelişecektir(46,49).1988 yılında FİGO nun aldığıkarara göre endometrium kanseri cerrahi olarak evrelemeyi gerektiren bir kanserdir. Geleneksel yaklaşım orta hat batın insizyonunu takiben peritoneal yıkama ile sitoloji alınması, total abdominal histerektomi, bilateral salpingoooferektomi ve seçilmişyüksek riskli vakalarda omentektomi, pelvik ve paraaortik lenfadenektomi yapılmasıdır(50). Bizim çalışmamızda 7 olguda (% 5.3) endometrium kanseri bulunmuştur. Uterin leiomyoma, kadın pelvisinin ve uterusun en sık görülen benign tümörüdür ve tüm yumuşak doku tümörleri içinde ilk sırayı alır. Postmortem incelemelerde, kadınların % 23

28 50 sinde saptanmıştır (51). Leiomyomaların yaş arası kadınlarda yıllık insidansı 1000 de 12.8 bildirilmiştir (52). Uterin leiomyoma en sık histerektomi nedenidir. Leiomyomaların neden olduğu semptomlar nedeniyle yılda yaklaşık histerektomi ve myomektomi yapılmaktadır (53). Bununla birlikte leiomyomaların gerçek insidansının saptanması oldukça güçtür. Bu tümörler oldukça büyük boyutlarda olmasına rağmen semptomsuz olabileceği gibi, çok küçük boyutlarda semptomlara neden olabilir. Tüm histerektomi materyallerinin patolojik incelenmesinde leiomyoma insidansı % 77 ye çıkmaktadır (54). İskandinavya çalışmasında; yaş arası asemptomatik kadınlar ultrasonografi eşliğinde değerlendirilmiş, leiomyoma prevalansının bu kadınlarda % 5.4 olduğu ve prevalansın yaşla birlikte arttığı saptanmıştır (55). Siyah ırkta, beyaz ırka göre 3 kat daha fazla gözlenir. Uterin leiomyomalı olguların aile öykülerinde de leiomyomaya sıklıkla rastlanmaktadır (51). Çalışmamızda histerektomi endikasyonlarından önemli bir bölümünü leimyomlar oluşturmuştur. Olguların % 20,6 sında tek myom, % 26.0 sında multiple myom, % 16.8 in de ise Leimyoma ek olarak Adenomyozis vardı. Adenomyozis, endometrial bez ve stromasının derin myometrial doku içerisinde yer alması olarak tanımlanmakta, gerçek tanı ise ancak patolojik olarak konulabilmektedir(56). Bilindiği gibi adenomyozis olgularında,anormal vajinal kanama ve dismenore en sık karşılaşılan semptomlar olup, normalden iri yumuşak uterus olguların muayenesinde göze çarpabilmektedir (57). Kliniğe dayalı olarak adenomyozis tanısının konulabilmesinin literatürde %2.6-%26 gibi oldukça düşük oranda olduğu belirtilmektedir. Çünkü adenomyozis semptomları leiomyomlar, endometriyozis veya endometrial poliplerde de görülebilmekte veya birden fazla patolojinin aynı anda olabildiği üzerinde durulmaktadır (58). Anormal vajinal kanama en sık gözlenen histerektomi nedeni iken (59), operasyon öncesi gereksiz müdahaleleri önlemek veya cerrahi dışı alternatif tedavi yöntemlerini değerlendirmek açısından gerçek tanıyı koyabilmek oldukça önem kazanmaktadır (60). Çalışmamızda tek başına adenomyozis sıklığı %10.7, leiomyomla birlikte %16.8 adenomyozis bundu. Bu sonuç da literatürle uyumlu idi(57). Ovaryan granüloza hücreli tümörler (GHT), tüm over kanserlerinin %2-5 ini ve sekskord stromal hücrelerden köken alan tümörlerin büyük kısmını oluşturur. Çoğunlukla hormonal olarak aktif, nadir görülen neoplazmlardır(61,62). Genelde erken evrede tanı konması nedeniyle iyi prognozlu ve sağ kalım oranları yüksek olarak bilinirler. Hastalık; yavaş büyüme, lokal yayılım ve ilk tanıdan yıllar sonra görülen geç nüksler ile 24

29 karakterizedir(61,63). Klinik ve histolojik özelliklerine göre juvenil ve erişkin olarak iki alt tipi vardır. Hastaların çoğu erişkin, yalnızca %5 i prepubertaldir (64). Juvenil tipte ilk tanı %90 oranında 30 yaş altında konur(65). Çalışmamızda yalnızca bir olguda granüloza hücreli tümör saptandı. Overin benign neoplastik olmayan kitleleri arasında en sık fonksiyonel over kistlerine rastlanmaktadır. Bu grupta folikül kisti, korpus luteum ve teka-lutein kistleri bulunmaktadır. Folikül Kisti: Fonksiyonel over kistleri arasında en sık görülenidir. Ovulasyonda, folikül rüptüre olmazsa veya kalan atretik foliküller involüsyona uğramazsa folikül kisti meydana gelir. Bir kiste folikül kisti diyebilmek için, çapının 2,5 cm. nin üzerinde olması gerekir. Folikül kistleri, çoğu kez spontan olarak birkaç gün ya da iki hafta içinde regrese olur. Bu, bazı kistlerde 6-8 hafta gibi daha uzun zaman alabilir ( 66 ). Çalışmamızda her iki overde de %35,1 oranında follikül kistine rastlanmıştır. Korpus Luteum Kisti: Ovulasyonu takiben Korpus luteum involusyona uğramazsa korpus luteum kisti meydana gelir. Korpus luteum boyutunun 3 cm. yi geçmesi gerekmektedir.folikül kistlerinden daha az sıklıkla görülürler, daha kalın duvarlıdırlar ve daha büyük olmaya eğilimlidirler.sonografide, genellikle unilateral 5-10 cm çaplarında ince ve düzgün duvarlı, hemoraji mevcut ise lümende retikülasyon oluşturan kistik lezyonlardır. Genellikle spontan regrese olur (67 ). Sağ overde %16, sol over de ise %22.9 oranında korus luteum kistine rastlanmıştır. Teka-Lutein Kisti: Aşırı gonadotropin salgısına bağlı trofoblastik hastalıklar, ikiz gebelik, infertilitede ovulasyon indüksiyonu amacı ile gonadotropin kullanımına bağlı ovaryan hiperstimülasyonunda izlenir(67). Sonografide, hemen daima bilateral, ince duvarlı, multilokule, çok büyük boyutlara ulaşan kistik lezyonlar şeklindedir. Hemoraji, Korpus luteum ve foliküler kistlerde görülürler. Sonografide kanama ve pıhtının organizasyonuna bağlı retiküler trabeküler internal patern veren kompleks bir kistik kitle şeklindedir. Solid kitlelerden ayrımında lümen içi vaskülarizasyonun saptanmaması önemlidir. Genelde aylık periyodda regrese olurlar. Endometriozis fonksiyonel endometriyal dokunun uterus kavitesi dışındaki varlığı olarak tanımlanır. Overler başta olmak üzere fallop tüpleri, broad ligaman, posterior cul-de-sac, mesane ve barsaklar tutulur. Diffüz ve lokalize ( endometrioma) olmak üzere iki formu vardır. Daha sık görülen diffüz formda abdominopelvik organların serozal yüzeylerinde ve peritonda küçük 25

30 endometrial doku implantları mevcut olup dokular hormonlara duyarlı olduğundan menstruasyon sırasında kanayarak lokal inflamatuar reaksiyon, pelvik organlarda anatomik bozulmaya ve adhezyonlara sebep olurlar. Reprodüktif çağındaki kadınların % inde endometriyozis bulunmaktadır. ( 68 ). Çalışmamızda 1 olguda myometriumda, 4 olguda sol overde ve 3 olguda sağ overde olma üzere toplam 8 olguda (%6.1) endometriozis saptanmıştır. Germinal seröz inklüzyon kisti postmenopozal kadınlarda izlenen tekrarlayan ovülasyonlar sonucu over germinal epitelinin over dokusu içinde kalması ve kistleşmesidir. Sonografide genelde 5 cm. den küçük, lümeni anekoik, unilokuler kistik kitleler şeklindedir. Çok düşük malignite insidansı taşıdığından klinik ve laboratuar bulguların stabilliğinde takibe alınırlar ( 69 ). Çalışmamızda 5 olguda sol overde ve 7 olguda sağ overde olma üzere toplam 12 olguda (%9,3) inklüzyon kisti belirlenmiştir. Kistadenomlar Overin en sık görülen benign epitelyal tümörleridir. En sık postmenopozal dönemde görülmelerine karşın doğurganlık çağında da görülebilirler(70). Seröz Kistadenom: Tüm benign over tümörlerinin %15-25 ini oluştururlar. %20-50 Oranında çift taraflıdır. Ortalama çapları 5-15 cm kadardır, ancak seyrek de olsa cm boyutlarına ulaşabilirler. %10-30 Olguda kistin iç yada dış yüzeyinde papiller yapılar izlenir ve bunlar genelde çift taraflı olup malignite riski, papiller yapı içermeyenlere göre daha fazladır. Bazen stromada, tümöre karşı oluşan immünolojik yanıtın sonucu olarak papiller yapılarda dejenerasyon ve sonrasında kalsifiye odaklar (Psammoma cisimcikleri) oluşur. Bazı yazarlar Psammoma cisimcikleri içeren tümörlerde malignite potansiyelinin daha az olduğunu öne sürmektedir(71). Tümörde fibrotik alanlar izlenmesi halinde seröz kistadenofibrom (%2) adını alır ve klinikte solid kitle olarak saptanır. Tedavide konservatif yol tercih edilir, ancak tümörün bilateral olması, papiller yapılar içermesi ve kist içine kanamanın varlığı maligniteyi düşündürmelidir. Çalışmamızda 14 olguda sol overde ve 4 olguda sağ overde olmak üzere toplam 18 olguda (%13,8) seröz kistadenom tanımlanmıştır. Müsinöz Kistadenom: Benign ovaryan neoplazilerinin %20-30 unu oluştururlar. Seröz tümörlere göre daha az oranda çift taraflıdır (%5-10), ancak çok daha büyük boyutlara ulaşırlar. İnsanda oluşabilen en büyük kistik yapıdır. Ortalama çapı cm dir, ancak 50 cm çapa kadar ulaşabilirler. Genellikle multiloküler, ince septalar içeren, içleri berrak ve visköz sıvı ile dolu kitlelerdir. Nadiren malign olurlar(70). 26

31 Çalışmamızda her iki overde 2 şer olguda olmak üzere toplam 4 olguda (%3.1) seröz kistadenom tanılanmıştır. Sonuç olarak literatürle uyumlu olarak TAH+BSO uygulanan 131 olguda en büyük endikasyon nedeni myomlardır(25). Postmenopozal dönemde özellikle malignensi riski nedeniyle histerektomiye BSO da eklenmesi tercih edilmektedir. Bununla birlikte histerektominin şekli cerrahın tecrübesi ve olgu özelliklerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Yine dikkat çekici bir noktada da çalışma grubumuzdaki yüksek kronik servisit oranıydı. Olguların % 80 inde bulunması jinekolojik muayene sıklığının arttırılması için önemli bir gösterge olabilir. Ayrıca kronik servisit tanısı alan olgularda serviks kanserinde öncü lezyon olarak kabul edilen HPV enfeksiyonlarının tiplemesi yapılmalıdır. HPV ler kr.servisitlerin etkeni olabileceğinden yapılan TAH+BSO ile ileride oluşabilecek serviks kanserinin önlenmesinde de önem taşıyabilir. 27

32 SONUÇLAR Yaşları arasında ortalaması 50.18±7.32 olan 131 olgu çalışmanın evrenini oluşturdu. Olguların büyük bölümü yaş arasındaydı(%55.7). % 30.5 i yaş, %11.5 i 60 yaş üstündeydi. Olguların % 11.5 i endometriyal polip, % 6.9 un da atrofi bulguları, % 6.1 inde inaktif endometriyum vardı. Olguların 7 sinde ise endometriod tipte adenokarsinom vardı. Olguların % 20,6 sında tek myom, % 26.0 sında multiple myom vardı. % 16.8 in de Leimyomata+Adenomyozis, % 10,7 sinde sadece adenomyozis vardı. Serviks bulguları incelendiğinde ise yalnızca % 6.1 sinde düzenli yapı vardı. Kronik servisit toplam 120 olguda(%81.1), saptandı. Olguların % 35.1 inde folikül kisti, % 16.0 sında korpus luteum, % 19.1 in de korpus albicans, % 6.1 inde seröz kistadenofibrom vardı. 1 olguda ise granüloza hücreli tm vardı. Olguların % 35.1 inde folikül kisti, % 22.9 unda korpus luteum, % 18,3 ünde korpus albicans, % 10.7 sinde seröz kistadenom vardı. 4 olguda ise endometriyozis vardı. Olguların % 27,5 inde paratubal kist, % 1.5 inde nonspesifisik salpenjit, % 2.3 ünde kronik atrofik salpenjit vardı. Tablo 7 de sağ tuba bulguları verilmiştir. Olguların % 25,2 sinde paratubal kist, % 0,8 inde nonspesifisik salpenjit, % 3,1 inde kronik atrofik salpenjit vardı. Tablo 8 de sol tuba bulguları verilmiştir. Sonuç olarak literatürle uyumlu olarak TAH+BSO uygulanan 131 olguda en büyük endikasyon nedeni myomlardı. Önemli bir noktada da çalışma grubumuzdaki yüksek kronik servisit oranıydı. Olguların % 80inde bulunması jinekolojik muayene sıklığının arttırılması için önemli bir gösterge olabilir. 28

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Dr. M. Murat Naki Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi BD Epidemiyoloji ABD de 300

Detaylı

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Derin İnfiltratif Endometriozis Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endometriozis Peritoneal Ovarian Derin infiltratif Anterior Mesane Posterior P1-Uterosakral ligament P2-Vajinal

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik 1. HAFTA Stajın Tanıtımı Hekimlik Uygulaması Obstetrik antenatal vizit ve anamnez Puberte ve bozuklukları Hekimlik Uygulaması Jinekolojik anamnez, muayene Non-invaziv ve invaziv antenatal tetkikler Kadın

Detaylı

LAPAROSKOPİK YARDIMLI VAGİNAL HİSTEREKTOMİ OLGULARININ TOTAL ABDOMİNAL HİSTEREKTOMİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI

LAPAROSKOPİK YARDIMLI VAGİNAL HİSTEREKTOMİ OLGULARININ TOTAL ABDOMİNAL HİSTEREKTOMİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI LAPAROSKOPİK YARDIMLI VAGİNAL HİSTEREKTOMİ OLGULARININ TOTAL ABDOMİNAL HİSTEREKTOMİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Ümmügülsüm

Detaylı

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? 109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? A) Subserozal B) Pedinküle subserozal C) İntramural D) Servikal E) Tip 0 submukozal Soru kalitesiz

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel

Detaylı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur. Polipler küçük ve çoğu zaman iyi huylu küçük tümoral oluşumlardır. Vücutta rahim ağzı, rahimin içi (endometrium), ses telleri ve barsaklar gibi pekçok değişik bölgede görülebilir. Endometrial polip rahimin

Detaylı

30.12.2014. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri

30.12.2014. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 16.Hafta ( 29.12-02.01 / 01 / 2015 ) ÖZEL MUAYENE VE TANI YÖNTEMLERİ Slayt No: 26 4 4.)) ÖZEL MUAYENE VE TANI YÖNTEMLERİ 1.) Smear alma 2.) Vajinal kültür

Detaylı

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ Genital Organlar Dış Genital Organlar İç Genital Organlar Kemik Kısımları (Pelvis ) Siklus Oluşumu ve Hormonlar Oval ve Menstrual Siklus Halkası

Detaylı

DİŞİ ÜREME ORGANLARI

DİŞİ ÜREME ORGANLARI DİŞİ ÜREME ORGANLARI Dişi üreme organları dişi gamet hücresi ovumu (yumurtayı) üreten ovaryumlar ile ovumun döllendiği, döllenme sonrasında gebeliğin şekillendiği ve gelişen yavrunun dışarı çıkarıldığı

Detaylı

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi Dr. Öztuğ Adsan Radikal Sistektomi Radikal sistektomi pelvik lenfadenektomi ile birlikte kasa invaze ve

Detaylı

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar

Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar Yumurtalık fonksiyonları bittikten sonra ki altı ay süreyle adet görülmeyen süreçten itibaren "menopoz dönemi" başlar ve tüm kadınların hayatlarının yaklaşık üçte

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

OVER KİSTİK LEZYONLARI F.Ü.T.F HASTANESİ. RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Arş.Gr. Dr. Yaşar BİRİŞİK

OVER KİSTİK LEZYONLARI F.Ü.T.F HASTANESİ. RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Arş.Gr. Dr. Yaşar BİRİŞİK OVER KİSTİK LEZYONLARI F.Ü.T.F HASTANESİ RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Arş.Gr. Dr. Yaşar BİRİŞİK Normal overler premenopozal PostİÇERİK Overyan Faz Premenopozal Normal overler doğumda 2 milyon primer oosit içermektedir.

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ 2018-2019 DERS YILI 4. GRUP KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI DERS TEORİK PRATİK TOPLAM 69 (saat) 51 (saat) 120 (saat) Kadın Doğum

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Gebelik nasıl oluşur?

Gebelik nasıl oluşur? Normal doğurgan çiftlerde, normal sıklıkta cinsel ilişki durumunda aylık gebe kalma oranı % 25 dir. Bu oran 1 yıl sonunda % 85, 2 yıl sonunda ise % 90 civarındadır. Gebelik nasıl oluşur? Gebeliğin oluşması

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hast. Ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Ünitesi Serviks Epiteli Skuamoz epitel: Ektoserviks Kolumnar epitel: Endoserviks

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 9 Kasım 12 Kasım 13 Kasım 14 Kasım 15 Kasım 08.15-09.00 4.KAD001 4.KAD007 4.KAD011 Hasta Başı Eğitim 09.15 10.00 4.KAD002 4.KAD008 4.KAD012 4.KAD015 10.15-11.00

Detaylı

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Olgu EKTOPİK GEBELİK Dr. Mutlu Kartal AÜTF Acil Tıp AD Nisan 2010 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Gebelik olabilir, vajinal spotting kanama

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik Muayene Usulleri M. ÇOLAKOĞLU

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 RAHİM ALMA AMELİYATI ( HİSTEREKTOMİ) VE EK OLARAK YUMURTALIK VE TÜPLERİN İKİ TARAFLI ÇIKARTILMASI ( SALPİNGOOFEREKTOMİ) AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Yöntem:

Detaylı

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur? OVER KANSERİ Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over hücrelerinden kaynaklanan kanserdir. Kadınlarda yumurtalıklara over denir. Over ler döllenme için gerekli yumurtaların hazırlandığı ve kadın hormonlarının

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI 01 ŞUBAT 2019 28 ŞUBAT

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI 01 KASIM 2018 30 KASIM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim?

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Doç.Dr.Miğraci TOSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ad. 1/54 4-10 hft USG de Tespit Edilmesi

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI 1 AĞUSTOS 2018 31 AĞUSTOS

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI 01 MAYIS 2019 31 MAYIS

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ

ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ Dr. Aytül Çorbacıoğlu Esmer Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji Bölümü Amaç Gebeliğin yerleşimi Gestasyonel

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Jinekolojide teşhis ve muayene yöntemleri Esra Gür. Öğle tatili. Gebelikte sık karşılaşılan problemler Serkan Güçlü

Jinekolojide teşhis ve muayene yöntemleri Esra Gür. Öğle tatili. Gebelikte sık karşılaşılan problemler Serkan Güçlü 1. Hafta 09:00-10:00 10:00-11:00 11:00-12:00 12:00-13:30 13:30-14:30 14:30-15:30 15:30-16:30 17.11.2014 Staj Tanıtımı Prof Dr Serkan Güçlü Servis doğumhane tanıtımı Genital sistemin embriyoloji ve anatomisi

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR? KEMOTERAPİ NEDİR? Kanser hücrelerini tahrip eden kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye kemoterapi denir. Bu tedavilerde kullanılan ilaçlara antikanser ilaçlar da denir. Kanserin türüne göre kemoterapinin

Detaylı

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç İNFERTİLİTE NEDENLERİ İlknur M. Gönenç ERKEK İNFERTİLİTE NEDENLERİ Endokrin Bozukluklar Hipotalamik disfonksiyon (Kallmann) Hipoffizer yetmezlik ( tm., rad, cerrahi ) Hiperprolaktinemi, Adrenal hiperplazi

Detaylı

Plan. Pelvik Ağrı. Somatik Ağrı. Viseral Ağrı. Sınıflandırma. Yansıyan Ağrı. Fizyoloji. Sıklık Hikaye Fizik muayene Labaratuvar Görüntüleme Tedavi

Plan. Pelvik Ağrı. Somatik Ağrı. Viseral Ağrı. Sınıflandırma. Yansıyan Ağrı. Fizyoloji. Sıklık Hikaye Fizik muayene Labaratuvar Görüntüleme Tedavi Plan Pelvik Ağrı Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı 13/04/2010 Fizyoloji Sınıflandırma Sıklık Hikaye Fizik muayene Labaratuvar Görüntüleme Tedavi Viseral Ağrı İçi boş organların

Detaylı

DÖNEM VI GRUP E-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP E-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum (SSVD) Daha önce sezaryen olan kadın tekrar doğum yapacak Sezaryen Sonrası Doğum Denemesi (SSDD) Sezaryen Sonrası Sezaryen Doğum (SSSD)

Detaylı

3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA

3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJI D GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (01.09.2014 10.10.2014) 1 EYLÜL 2014 PAZARTESİ 09.30-10.20

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ

ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ Dr. Aytül Çorbacıoğlu Esmer Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji Bölümü Amaç Gebeliğin yerleşimi Gestasyonel

Detaylı

Dr. Ayşin ÇETİNER KALE

Dr. Ayşin ÇETİNER KALE Dr. Ayşin ÇETİNER KALE İç genital organlar (Organa genitalia feminina interna) Ovarium Tuba uterina Uterus Vagina Tuba Uterina Ovarium Uterus Vagina Ovarium Dişi germ hücrelerini barındırır Östrojen ve

Detaylı

AKUT PELVİK AĞRI. Prof. Dr. Deniz Akata H.Ü.T.F RADYOLOJİ ABD

AKUT PELVİK AĞRI. Prof. Dr. Deniz Akata H.Ü.T.F RADYOLOJİ ABD AKUT PELVİK AĞRI Prof. Dr. Deniz Akata H.Ü.T.F RADYOLOJİ ABD Akut Pelvik Ağrı da Değerlendirilme Klinik bilgi ve fizik muayene Ağrının yeri Ateş TA Tetkik sırasında anamnez: Yaş, risk faktörler, menapozal

Detaylı

Konu 12-13: Yaşlılığa Bağlı Genital Sistem Değişiklikleri ve Yaşlılıkta Sık Görülen Genital Hastalıklar

Konu 12-13: Yaşlılığa Bağlı Genital Sistem Değişiklikleri ve Yaşlılıkta Sık Görülen Genital Hastalıklar Konu 12-13: Yaşlılığa Bağlı Genital Sistem Değişiklikleri ve Yaşlılıkta Sık Görülen Genital Hastalıklar 1. Yaşlılığa Bağlı Genital Sistem Değişiklikleri 1.1. Yaşlılıkta Erkek Cinsel Organlarında Yaşa Özgü

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Primer Glomerüler Hastalıklar 1

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Primer Glomerüler Hastalıklar 1 TARİH 06.02.2017 07.02.2017 08.02.2017 09.02.2017 10.02.2017 GEÇEN DERS UNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YENİ DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.Aydın YENİLMEZ Primer Glomerüler Hastalıklar 1 Doç.Dr.Sultan

Detaylı

Özofagus Mide Histolojisi

Özofagus Mide Histolojisi Özofagus Mide Histolojisi Sindirim kanalını oluşturan yapılar Gastroıntestınal kanal özafagustan başlayıp anüse değin devam eden değişik çaptaki bir borudur.. Ağız, Farinks (yutak), özafagus(yemek borusu),

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2013 2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ

LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ uegu TÜRK JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ Ali Ayhan Sinan Berkman M. Faruk Köse Ateş Karateke Tugan Beşe Orhan Ünal Muzaffer Sancı Aydın Özsaran Tevfik Güvenal LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ Özcan Balat, Gaziantep

Detaylı

2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA

2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJI D GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (31.08.2015 16.10.2015) 31 AĞUSTOS 2015 PAZARTESİ

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

31 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA

31 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2016-2017 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJI D GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI 29AĞUSTOS-14 EKİM 2016 29 AĞUSTOS 2016 PAZARTESİ

Detaylı

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI GLANDÜLER LEZYONLAR Tüm servikal sitolojilerin % 0.1-2.1 si En sık 40 yaş Tekrarlanabilirliği kötü Yorumlanması

Detaylı

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı? Sayfa Sayısı 1 / 5 HASTANIN ADI VE SOYADI: PROTOKOL NO: DOĞUM TARİHİ: YATIŞ TARİHİ: ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var

Detaylı

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Dr. Zeynep Özsaran E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Son cümle: Geçmiş yıllarda yapılan randomize çalışmalarda endometrium kanserinde RT nin rolü tanımlanmıştı Ancak eksternal RT nin yeri yüksek risk faktörlü

Detaylı

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ Bülent Çitgez 1, İsmail Akgün 1, Ayhan Öz 1, Gürkan Yetkin 1, Feyza Yener Öztürk 2, Mehmet Mihmanlı 1, Mehmet Uludağ 1 1 Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TOKAT 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM REHBERİ DÖNEM IV

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TOKAT 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM REHBERİ DÖNEM IV GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TOKAT 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM REHBERİ DÖNEM IV 2 Dönem 4 stajyerlerin Ana Bilim Dalları Rotasyon Tarihleri Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Kadın Hastalıkları ve Doğum

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN 2005 DEN 2030 A DÜNYADA KANSER 7 milyon ölüm 17 milyon 11 milyon yeni vaka 27 milyon 25 milyon kanserli kişi

Detaylı

Nadir Görülen Over Tümörleri

Nadir Görülen Over Tümörleri Nadir Görülen Over Tümörleri Dr.Süleyman Engin Akhan İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. Nadir Görülen Over Tümörleri Overin habis tümörlerinin %90 ı yüzey epiteli olan germinal

Detaylı

Adet dönemi uzun ve sancılı geçiyorsa dikkat! ENDOMETRİOZİS 10 KADINDAN BİRİNİN SORUNU

Adet dönemi uzun ve sancılı geçiyorsa dikkat! ENDOMETRİOZİS 10 KADINDAN BİRİNİN SORUNU Adet dönemi uzun ve sancılı geçiyorsa dikkat! ENDOMETRİOZİS 10 KADINDAN BİRİNİN SORUNU Özellikle 30 lu yaşlardaki erişkin kadınları daha çok etkileyen endometriozisin görülme oranı artıyor. İstatistiklere

Detaylı

DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA

DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA DOĞUMUN BAŞLADIĞINI GÖSTEREN BELİRTİLER NELERDİR BAŞLICA BELİRTİLER; Sancı Kanama (lekelenme) Su gelmesi UYARI; Kanama az veya çok fark etmeksizin gebelikte en önemli durumlardan

Detaylı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI TİROİD NODÜLÜNDE AMELİYAT ENDİKASYONLARI Tüm tiroid nodülleri ameliyat endikasyonudur Nodülün hızlı büyümesi (6 ayda çapın > %20) İİAB gerektirmeksizin ameliyat

Detaylı

Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Mesanenin. altında, rektumun (makat) önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir.

Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Mesanenin. altında, rektumun (makat) önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir. Prostat nedir? Ne işe yarar? Prostat kanseri nedir? Prostat kanserinin nedenleri nelerdir? Kimler risk altındadır? Prostat kanserinin belirtileri nelerdir? Erken teşhis mümkün müdür? Teşhis nasıl koyulur?

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı