UNITE 1=ANTROPOLOJININ ALANI VE TERIHI GELISIMI ANTROPOLOJİNİN ALANI VE TARİHSEL GELİŞİMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "UNITE 1=ANTROPOLOJININ ALANI VE TERIHI GELISIMI ANTROPOLOJİNİN ALANI VE TARİHSEL GELİŞİMİ"

Transkript

1 UNITE 1=ANTROPOLOJININ ALANI VE TERIHI GELISIMI ANTROPOLOJİNİN ALANI VE TARİHSEL GELİŞİMİ Antropoloji bilimi, her zaman daha geçerli ve güvenilir cevaplara ulaşmayı hedeflemiş kişilerin çalışmaları sayesinde, insanlık tarihi boyunca, farklı bilim dalları gelişme göstermiştir. Antropoloji, insanın incelenmesidir. Antropoloji insanın niteliğine ilişkin daha çok bilgiyi gün yüzüne çıkarmaya çalışan ve insanlar ve davranışları hakkında genellemeler üretmeye ve insan çeşitliliğini anlamaya çalışan insan bilimidir. **Antropoloji, insana çeşitli açılardan bütüncül bakan bir bilimdir. Bu geniş inceleme alanı bir yandan antropolojiyi diğer bilimlerden ayırt eder, diğer yandan da onlara bağımlı kılar. Örneğin antropoloji fosil incelemelerinde fizik, kimya ve jeolojinin tekniklerinden yararlanır. İnsan kalıntıları genellikle bitki ve hayvan kalıntılarıyla birlikte bulunduğundan antropologlar botanist, zoolog ve paleontologlarla iş birliği yaparlar. ** Irk ın her şeyi belirlediği görüşüne karşı olan bir tezi savunan antropoloji, insanoğlunun tüm yaşantısını bir bütün olarak açıklamaya çalışan tek bilimsel disiplindir. **Antropoloji kavramının bilimsel bir disipline işaret edecek biçimdeki ilk kullanımı, 16. yüzyılda gerçekleşmiştir. **Yükseköğretimde antropolojinin ders olarak okutulmaya başlandığı ilk üniversite Amerika daki Rochester Üniversitesi dir. Burada 1879 yılında antropoloji öğretimine başlanmıştır yılında ise ilk kez İngiltere de Oxford Üniversitesi nde ayrı bir kürsü olarak kurulan antropoloji bölümü kültürel antropoloji ve fiziki antropoloji olmak üzere iki alt disipline ayrılmıştır. Kültürel antropoloji içinde ise dört ana dal belirlenmiştir, bunlar; arkeoloji, teknoloji, etnoloji ve sosyolojidir. **Okuryazar olmayan halkların betimleyici anlatılarının etnografya, bunların tarihlerini kurgulama çabalarının etnoloji ve arkeoloji, ilkel toplumların kurumlarının karşılaştırmalı incelemelerinin ise sosyal antropolojinin konusu olması gerektiği yönünde ortak bir karar almışlardır. **Antropolojinin bilim olma sürecinin tarihsel temellerini ortaya koyarken, bu aşamada, batılı toplumların kendi tarihsel ve toplumsal koşullarında ortaya çıkan düşünce geleneğinin kritik üç ana evresini belirlemenin isabetli olacağı düşünülmektedir. Bu ana evreler: &-Eski Yunan ve Roma (Antikite) Düşüncesi, &-Ortaçağ Avrupa Düşüncesi &-Coğrafi Keşifler Sonucu Gelişen Batı Yazınıdır Eski Yunan ve Roma (Antikite) Düşüncesi Antik Yunan medeniyetinin ilk filozofları; Thales, Anaximandros, Empedocles ve Democritos kainat ve insanın oluşumuna ait sorular sorup yanıtlar aramışlar. Socrates ten önce yaşamış olan bu filozoflar batılı düşünce geleneğinin maddeci-evrimsel kanadının da ilk temsilcileriydiler.

2 **Antropoloji biliminin tarihsel olarak en çok ilişkilendirildiği filozof Heredotos tur. Pek çok diyarı gezen Heredot insanlar ve kültürler arasındaki farklılıkları, iklim, coğrafi koşular ve başka doğal nedenlerle açıklama eğilimindedir. **Sofizm düşüncesi dönemin öne çıkan paradigması idi. Sofistlere göre yeryüzünde pratik beceriler ve toplumsal etkinlikler, nesnel bilgi ve mutlak hakikat arayışından çok daha önemliydi. Sofist Protogaras, insan davranışının tanrıların değil yaşam koşularının etkisi altında geliştiğini ve dolayısıyla da davranışın kültürel bir dayanağı olduğunu öne sürerken kültürel görecelilik fikrinin de ilk habercisi olmaktaydı. **Sofizmin bu yaklaşımı karşısında Socrates evrenselci bir yaklaşımla antropolojinin psişik birlik savına yaklaşan bir duruşu benimsemekteydi. Socrates e göre kavraması ve ifade edilmesi güç de olsa evrensel değerler mevcuttur. **İnsanların doğaları itibariyle toplumsal olduklarını söyleyen Aristoteles ise toplumun zaman içerisinde değiştiğini kabul etmekle birlikte evrensel, aşkın bir kâinat varsayımını benimsemeyerek daha pozitivist bir yaklaşımı temsil etmekteydi. Ortaçağ Avrupa Düşüncesi Ortaçağ Avrupa düşüncesine damgasını vuran en önemli tarihi şahsiyet psikopos Aziz Augustinus tur.augustinus, Tanrı nın yetkin, insanın ise doğası itibariyle günahkâr olduğunu vurgulamıştır. Ona göre Kozmos (kainat) ve insan uyum içinde değildir. İnsanların, kozmosu ya da onun yaratıcısı kadir-i mutlak, bilinemez Tanrı yı incelemesi nafile bir çabaydı. İnsanın bilmesi ve yapması gereken her şey, Kutsal Kitap ta yazılıydı. Aziz Augustinus aynı zamanda devinimsel değil doğrusal, ulusal değil evrensel bir tarih fikrinin doğmasında öncü bir role sahiptir. ***İslam düşünce geleneği içinde antropoloji bilimi açısından en kayda değer çalışmaları bulunan düşünür hiç kuşkusuz ki İbn-i Haldun dur.mukaddime adlı ünlü eserinde İbn-i Haldun kültürel farklılıkları, bölgesel iklim koşulları ve toplumsal üretim/geçim tarzlarının farklı olmasına bağlamıştır. ***Roma Katolik kilisesinin dünya görüşünü temsil eden en derli toplu kutsal metin Thomas Aquinas ın kaleme aldığı Summa Theologica adlı eserdir. Bu eser Augustinus düşüncesinden bir kopuşu temsil etmekteydi. Coğrafi Keşifler Sonucu Gelişen Batı Yazını Batı Avrupalıların 16. yüzyıldan itibaren Avrupa dışına yönelmelerine yol açan sömürgecilik faaliyetleri ve bununla ilgili olarak gerçekleşen coğrafi keşifler neticesinde gelişen yazın (literatür), antropolojinin akademik bir disiplin hâline kavuşmasındaki en önemli faktör olmuştur. ***15. yüzyıl başlarında denizci Henry nin Afrika nın batı kıyılarına ulaşması, Christoph Colombe un Amerika kıtasına yaptığı yolculuklar, Vasco De Gama nın Afrika nın güney ucunu dolaşarak Hint alt kıtasına ulaşması, Ferdinand Magellan ın dünyanın çevresini dolaşması gıbı yolculuklar Avrupalıları, antropologların daha sonraki dönemlerde inceleyeceği halklarla temasa geçmelerini sağlamıştır. ***Batı düşüncesindeki dönüm noktaları göz önüne alındığında, antropoloji biliminin Avrupalılara özgü keşif, sömürgecilik ve doğal bilimin kesişmesinden doğmuş olduğu anlaşılmaktadır. ***Edward Tylor ve Lewis Henry Morgan gibi ilk antropologlar, yazı sistemlerinden evlilik uygulamalarına, evlilik uygulamalarının en ilkel kökenlerinden en modern biçimlerine kadar uzanan kültür ve toplumla ilgili birçok konuyu ele alan etkili eserler yazmıştırlar. ***Yirminci yüzyılın başlarında antropoloji tipik olarak küçük boyutlu teknolojik açıdan basit toplumlarla ilgileniyordu. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında hâkim olan antropolojik

3 bakış açısı, kendisini fiziki bilimler geleneğini izleyen bir bilim olarak görmekten uzaklaşarak daha açıklayıcı daha insan merkezli bir yaklaşımı benimsemiştir. ***Antropolojinin geleneksel konusu Batılı olmayan halklar ve bunlar arasında da özellikle Batı dünyasının sömürgecilik vasıtasıyla süreklilik arz eden, kalıcı ilişkiler geliştirmeyi hedeflediği ilkel, yazısız, devlet teşkilatına sahip olmayan kabile toplumlarıdır. ANTROPOLOJİNİN ALT DALLARI VE DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ Antropolojinin Alt Dalları ***Antropoloji teriminin, Kuzey Amerika daki kullanımı= arkeoloji, kültürel antropoloji, linguistik ve fiziksel/biyolojik. ***İngiltere de kullanımı=iilgisini toplumsal yapılara ve kurumlara odaklamış bir araştırma yaklaşımı sosyal antropoloji. ***Alman kullanımı=farklı kültürel yapıların karşılaştırılması sonucunda ortaya çıkan çeşitlilikleri ve benzerlikleri ortaya koymak yanı Etnolojı. ***Çok geniş bir inceleme alanı ve perspektifine sahip olan antropoloji bilimi dört ana alt disipline ayrılmıştır. Bunlar; arkeolojik, linguistik, biyolojik (fiziki) ve kültürel antropoloji disiplinleridir. Arkeolojik antropoloji=yapılan kazılar sonucunda elde edilen bulgulardan hareketle eski insanların davranışlarını ve kültür yapılarını yeniden inşa eder, tanımlar ve yorumlar. Biyolojik antropoloji=insanın zaman ve mekân içindeki değişimini yani fizyolojik evrimini inceler. Biyolojik bir varlık olan insanın geçirdiği evreleri ele alır. Biyolojik antropolojiyle uğraşan bilim adamlarına göre insanın fiziksel değişimi, büyük ölçüde genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle meydana gelmektedir. Linguistik antropoloji=dillerin yapısal özelliklerini, konuşma biçimlerini inceler. Kültürel antropoloji=t toplumları ve kültürleri inceler ve bunlar arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koyar. Bu displinin etnografi ve etnoloji olmak üzere iki boyutu vardır. ***Etnografi, belli bir grubun toplumun veya kültürün betimlenmesidir. Etnograflar geleneksel olarak küçük topluluklar içinde yaşayıp yerel davranış, inanç, adet, toplumsal yaşam, ekonomik faaliyet, siyasi ve dini yapıları incelemişlerdir. ***Etnoloji ise etnografların belli topluluklardan topladıkları verileri inceleyerek karşılaştırma yapma imkânı sağlar. Etnologlar yürüttükleri karşılaştırmalı kültür araştırmaları sonucunda ortaya çıkan benzerlikleri ve farklılıkları tanımlayıp açıklamaya ve evrensel olanla yerel olanı ayırt etmeye çalışırlar. Antropolojinin Diğer Bilimlerle İlişkisi Antropoloji ve Sosyoloji:Modern uluslarda ırk, etnisite, toplumsal sınıf, cinsiyet rolleri ve kitle kültürü gibi alanlara ortak ilgi duymaktadırlar. Antropoloji ve Psikoloji: Kültürler arası veriler toplamak suretiyle antropoloji bu alanda da katkılar sunmaktadır. Antropolojinin kültür ve kişilik ilişkisini inceleyen dalı olarak da bilinen psikolojik antropoloji ve bu alanın önde gelen araştırmacılarından Margaret Mead, psikolojik özelliklerin kültürler arasında büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştur. Antropoloji ve Tarih: Sosyal değişme aynı zamanda tarihsel bir olgudur. Bu bakımdan farklı disiplinler olsa da antropolojinin ve tarihin amaçları ve yöntemleri bir dereceye kadar örtüşür. Tarihçiler antropologların nadiren ulaşabildiği belgeleri kullanırken antropologlar da tarihçiler için pek fazla mümkün olmayan ilk elden gözlemlere başvururlar. 19. yüzyıl sonlarında antropoloji bilimi artık insanın biyolojik incelenişinden farklı olarak kültürünün incelenmesine odaklanmıştır. Bu alan çeşitli başlıklar altında sınıflandırılmaktaydı: maddi kültür, folklor, din, büyü, sosyoloji, ayrıca, dil, hukuk, çevre, vb. ANTROPOLOJININ KULLANDIGI ARASTIRMA TEKNIK VE YONTEMLERI

4 Yerel/mahallî ortamların ilk elden incelenmesi olarak nitelenen etnografi antropologların sıklıkla kullandıkları bir araştırma tekniğidir. Etnografi, modern sanayi toplumlarına kıyasla daha fazla kültürel benzerliği ve daha az toplumsal farklılığı olan toplumlar üzerinde yürütülen bir araştırma modelidir. Etnograflar, endüstrileşmemiş ortamlarda toplumsal hayatı anlamak için çeşitli kültürleme tarzlarını dikkate almayı gerekli görmektedirler. Bu bütüncü hedefe varmak amacıyla bilgi toplamak için serbest dağılım stratejisini benimserler. Bu etnografik araştırma tekniklerini ve bu tekniklerin sahip oldukları özellikleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: Gözlem: Günlük davranışın doğrudan ilk elden gözlenmesini ifade eder. Katılarak gözlem bu tekniğin en karakteristik tarafıdır. Katılımcı gözlem, bir antropoloğun inceleme yaparken toplum hayatına katılması sürecini ifade etmektedir. Antropologlar gözlem yaparlarken ve çevresindeki olan biteni kavramaya çalışırlarken olayların ve süreçlerin birçoğuna da iştirak ederler. Söyleşi, Görüşme ve Görüşme Formları: Günlük konuşmadan resmî türdeki konuşmalara kadar çok çeşitli içeriklerde gerçekleşen söyleşiler, bir antropoloğun dostane ilişkiler kurmasına yardımcı olur. Önceden hazırlanmış ya da kendiliğinden gerçekleşen uzun görüşmeler yardımıyla hayata dair neler olup bittiği hakkında bilgi toplar. Soyağacı Yöntemi: Merkezi hükümeti olmayan toplumlarda bu bağlar toplumsal yaşamın ve siyasal örgütlenmenin temelini teşkil etmektedir. Hatta antropologlar böyle toplumları akraba-temelli olarak sınıflandırır. Herkes herkesle ilişkilidir ve zamanlarının çoğunu birlikte geçirirler. Belirli akrabalık ilişkileri ile bağlantılı davranış kuralları günlük yaşamın temelini teşkil eder.bu sebeplerden ötürü ilk antropologlar sanayileşmemiş kültürlerin toplumsal yapı taşları olan akrabalık, soy ve evliliğin ilkelerini derinlemesine incelemek ve açıklamak için soyağacı işaret sistemini geliştirmişlerdir. Konuya Vakıf Kişiler: Her toplum hayatın belirli yönleri hakkında en iyi veya yararlı bilgiyi verebilen deneyimli, yetenekli eğitimli insanlara sahiptir. Bu insanlar konuya vakıf kişiler olarak nitelenmektedirler. Yaşam Öyküleri: Antropologlar çoğu kez araştırmalarını yürüttüğü sahada ilginç bulduğu kişilerin yaşam öykülerini derlerler. Hayat boyu yaşanan deneyimlerin yeniden hatırlanması samimi ve kişisel bir portre sunar. Yaşam öykülerinin ilgisi farklı insanların aynı sorunları nasıl ele aldığı ve yorumladığı üzerine yoğunlaşmaktadır. Emik ve Etik Araştırma Stratejileri: Antropologlar kültürleri incelemek için başlıca iki yaklaşım kullanmaktadırlar. Emik (aktör yönelimli) ve etik (gözlemci yönelimli). Emik yaklaşım, yerlilerin veya bir yaşam öyküsündeki bir yerlinin nasıl düşündüğünü ve yaşadığını araştırır. Etik yaklaşım ise araştırmanın odağını yerli sınıflamalar, deneyimler, açıklamalar ve yorumlardan bizzat kendi tespitlerine doğru kaydırır. Etik yaklaşımı benimseyen bir antropolog, kültür taşıyıcılarının kendi kültürlerini tarafsız bir biçimde yorumlayamayacak kadar onunla iç içe olacak. Sorun Yönelimli Antropoloji: Antropologların insan davranışını bütün bağlamı içinde ele almalarına rağmen her şeyi incelemeleri imkânsızdır. Bunun için alan araştırmaları genellikle özgül sorunlara eğilir. Birçok antropolog özgül bir sorunla alana gider ve bu sorunla ilgili olduğu düşünülen değişkenler hakkında veri toplar. Antropologlar nüfus yoğunluğu, doğal çevre, iklim, fiziki coğrafya, beslenme ve arazi kullanımı gibi etkenler üzerine de bilgi toplar. Boylamsal Araştırma: Genellikle bir küçük grup, topluluk, bölge, toplum, kültür veya diğer birimlerin, uzun sürelerde ve tekrarlanan ziyaretlere dayalı olarak incelenmesi esasına dayalı bir araştırma modelidir.elde ettikleri veriler neticesinde, antropolog ve sosyologlar

5 zaman içerisinde o sosyo-kültürel yapıda meydana gelen toplumsal, kültürel değişmeleri ve bu değişmeleri doğuran antropolojik ve sosyolojik etkenleri tespit edebilirler. UNITE 2=ARASTIRMA,YONTEM VE TEKNIKLER Alan Araştırması: antropolojik verilerin toplanmasına ve üretilen hipotezlerin test edilmesine yönelik bir araç olarak, toplumların ilk elden gözlenmesine dayanır. Alan araştırması zor bir araştırma sürecine sahip olduğu için yoğun bir hazırlığı gerektirmektedir. Antropoloji genellikle sayısal verileri ve alanda gerçekleştirilen araştırmaları temel almaktadır. ***Alan araştırması sırasında Antropologlar; sepetler, heykeller, müzik aletleri, silahlar, mücevherler, giysiler, evler gibi insan üretimlerini yakından incelemek için insanları günlük işlerini yaparken ve etkileşim hâlinde iken izlemektedir. ***Alan araştırmasının pratik olarak her bir örneğinde kullanılan teknikler anketler, testler, özel davranışsal gözlemler ya da gayriresmî görüşme biçimleri- yerel kültür ortamının koşullarına alanda inceleme yapan kişi tarafından uyarlanmalıdır. Katılımcı Gözlem: Katılımlı gözlem etkili alan çalışmalarının temelidir. Alan araştırmacısı, gözlenen davranışların büyük bölümü sözel olmasa da, incelediği insanların dilini mümkün olduğunca öğrenmeye çalışmalıdır. *** Araştırmacı davranışın anlamlı boyutlarını içselleştirmektedir. Alanda çalışmalar yapan kişiler, yerel kültürel özellikleri edinme ölçüleri bakımından birbirlerinden büyük oranda farklılaşmaktadır. *** Katılımcı gözlem yoluyla elde edilen ilk veriler sayesinde alanda inceleme yapan kişi anketler, psikolojik testler ya da diğer daha uzmanca araştırma araçlarının geliştirilmesi için gerekli görüşleri ve ipuçlarını elde eder. Nüfusla ve Kültürle İlgili Verilerin Toplanması: Alan çalışmasının başlangıcında antropologların çoğu, nüfus araştırması yapmaktadır. Bu işlem, araştırmanın yapılacağı popülasyonunun temel nüfus özelliklerini açığa çıkarmak üzere tasarlanan kapsamlı bir araştırmadır. Bu araştırmada genel olarak aile fertlerinin mesleği ve gelir düzeyleri, sayısı, yaşları, eğitim düzeyleri ve medeni hâlleri gibi temel nüfus kalemlerinin yanı sıra aile bireylerinin birbirleriyle nasıl tanıştıkları, doğum yerleri vb. birkaç standart soru da yer almaktadır. *** Toplumun fiziksel özelliklerini gösteren bir harita çizilmesi anlamına gelen haritalandırma genellikle alanda gerçekleştirilecek bir projenin başlangıç evresinde gerçekleştirilen bir uygulamadır, çünkü harita çıkarılması sayesinde araştırmacılar tarlaların, ormanlık alanların, su kaynaklarının, caddelerin, yolların, çiftliklerin yerlerini öğrenebilmektedir. Alan Gözleminin Dili: Alan çalışmasında somut olayların birincil şekilde bildirilmesinin hemen ardından mümkün olduğu kadar düşük düzeyde soyut bilgiler verilmelidir. Dolayısıyla İki adam birbirlerine çok düşmanca davrandı. ya da Bina gerçekten dökülüyordu. gibi gözlem sonrası yapılan açıklamalar son derece geneldir ve bu tür tümceler alan araştırmacısı bunları yazarken yeterli görülebilir, ancak alan araştırmacısı bu notları daha sonraki aylarda sıralamaya sokarken ve çözümlerken yorumlamakta zorlanacaktır. Önemli Katılımcılarla Görüşülmesi: Önemli katılımcıların kapasitelerinden bazıları alan araştırmacısı tarafından sistematik olarak geliştirilir. Önemli katılımcılarla görüşme yapılmasının etkisi hakkında ki yapılan çalışmaların çoğu nispeten küçük toplumlarda uzun süre yoğun görüşmeler yapılan durumlardan çok büyük çaplı araştırmalarla bağlantılı olarak gerçekleştirilmiştir.

6 *** Önemli katılımcılarla görüşmeler yapılması, katılımcı gözlem ile bütünleştirilerek kullanıldığında en iyi sonuçları vermektedir. Malinowski bu görüşü şöyle savunmaktadır: Önemli bir olay meydana geldiğinde bunun hemen o anda incelenmesi gerekmektedir, çünkü yerli insanlar bunun hakkında konuşamazlar, bunun nedeni ise çok heyecanlanmaları ve konuşamamalarıdır ve ayrıntıları dile getirmek için zihinsel bakımdan tembel olacak kadar olaya ilgi göstermeleridir. *** Alan araştırmacısının en önemli katılımcıları çoğunlukla yerel toplumda özel konumları olan kişilerden meydana gelmektedir. Antropolog çoğunlukla önderlerle, beceri sahibi esnaflarla ve diğer önemli kişilerle özel bir ilişki kurmayı umut etmektedir. Alan Çalışmalarında Problem Odaklı Yaklaşım: Erken alan araştırmacıları öncelikle normatif örüntülerle bir toplumun çocuk yetiştirmeye, evliliğe, sorunların çözümüne vb. yönelik tipik yaklaşımları ile- ilgilenmiştir. Günümüzdeki antropologlar ise söz konusu alanları daha derinden incelemekte ve bu alanların her birinde yer alan davranışların çeşitliliğini araştırmaktadır. *** Problem odaklı bir yaklaşımın gelişmesinin, kuramların kaçınılmaz bir şekilde toplanan veri türleri üzerinde etkili olduğunun fark edilmesidir. Kuramsal görüşler araştırmacının alanda soracağı soruları ve dolayısıyla elde edecekleri bilgi türlerini belirlemektedir. Örneğin toplumsal istikrarı ve bütünleşmeyi vurgulayan yapısal işlevselci politika kuramı, araştırmacıyı belli bir veri türüne yöneltecektir; dolayısıyla bu kuramı benimsemiş olan bir araştırmacı, sorunları sonuca bağlayan, gerilimi gideren ve grup dayanışmasını teşvik eden kurumlar hakkında veriler bulmaya çalışabilecektir. Yaşam Öyküsü: Antropolojik önemi bulunan bazı yaşam öykülerinin bir çoğu, kendileri antropolog olmayan kişiler tarafından toplanmıştır. Bunların en ünlülerinden biri, 1820 lerde Dr. Edwin James tarafından yazılan John Tannen in anlatısıdır. John Tannen, gündelik faaliyetleri en ince ayrıntısına kadar hatırlayan becerikli bir hikâyeciydi. *** Yaşam öyküsü materyalleri çoğunlukla bireylerin yaşantıları ile etnografik betimleme soyutlamalarını ilişkilendirmeye çalışan antropolojik araştırmacılar tarafından toplanıp sunulmaktadır. Temsılcı= Paul Radin ***Antropolojik araştırmalarda yaşam öykülerinin kullanılmasını incelemiştir.temsılcı= Langness *** Yaşam öyküsü materyalleri içeren şimdiye kadar yapılmış olan en iddialı çalışmalardan biri Cora DuBois in The People of Alor (Alor Halkı) adlı çalışmasıdır. ***Antropologlar için yaşam öykülerini anlatmaya gönüllü olan insanlar toplumlarının sıradan olmayan üyeleridir. DuBois açık bir şekilde çalışmasında yer alan sekiz katılımcının toplumlarını temsil etmediklerini belirtmiştir.bu sekiz yaşam öyküsünden elde edilen veriler eğer sadece bu insanlar arasındaki kişilik özelliklerinin homojenliği hakkında geniş çaplı varsayımlar geliştirilirse, yerel halkın tümüne genellenebilir. Görüşme: Etnografik araştırmaların merkezidir; çünkü görüşmeler bireylerin ne düşünüp hissettiklerini, olayları ve kendilerini çevreleyen dünyayı nasıl gördüklerini açığa çıkarmaktadır. Görüşmeler, daha az yapılandırılan ortamlarda ortaya çıkan konuların ele alınması, toplum hakkında genel bilgiler toplanması ve inanç ve davranışlarla ilgili belli bilgilerin elde edilmesi amacıyla kullanılmaktadır. *** Görüşmeler, resmî ya da gayrıresmî olarak gerçekleştirilebilir. Resmî görüşmeler belli olguları, tutumları ve görüşleri ortaya çıkarmak üzere tasarlanmış olan sorulardan meydana gelmektedir. Gayrıresmî olan görüşmeler, görüşme yapılan kişilerin sonu nereye varırsa varsın kendi düşünce akışını izlemeleri yönünde teşvik edildiği yapılandırılmamış bir soru-cevap oturumudur.

7 *** Gayrıresmî, açık uçlu görüşmelerin olumlu bir yönü ise şudur: Bu görüşmeler araştırmacılara yerel halkın neyi önemli gördüğünü göstermektedir. Bernard da yerel bir tavernada sadece şarap içerek ve insanların sohbetlerini dinleyerek incelemekte olduğu insanlar hakkında pek çok bilgi edindiğini görmüştür. *** Tek başına kullanıldığında bu tekniğin olumsuz yönü ise şudur: Görüşme yapılacak olan kişiler standart sorulara ya da durumlara yanıt vermediği için verdikleri yanıtların karşılaştırılması ve değerlendirilmesi zordur. Bir sorunun ifade edilmesinde gerçekleşen çeşitlilikler görüşme yapılan kişilerin son derece farklı yanıtlar vermesine neden olabilir. Araştırmacılar gayrıresmî etkileşimleri resmî görüşmelerle destekleyerek bu sorundan uzaklaşmaya çalışmaktadır. ***Resmi görüşmelerde kullanılan sorular son derece belirli ve kişisel tartışmanın meydana gelmesine ilişkin sunduğu fırsatlar son derece kısıtlı olduğu için bu sorulara verilen yanıtlar da kısıtlıdır. ***Sonuç olarak resmî olan ve olmayan görüşmelerin birbirini tamamlaması gibi genel olarak görüşme ve katılımlı gözlem birbirini tamamlayan veri toplama teknikleridir. Bu tekniklerin her biri sadece diğer teknikle birlikte kullanıldığında gerçekten faydalı olmaktadır. Bu teknikler bir araya getirildiğinde alan araştırmasının temelini ve her bir alan deneyiminin süreğen boyutlarını oluşturmaktadır. Yapılandırılmış Görüşmeler 1. Nicelleştirme: Malinowski ve diğer önde gelen antropologlar alanda araştırma yapan kişilerin mümkün olduğu kadar olayların sayılarını vermesi gerektiğini ısrarla belirtmiş olsa da nicelleştirme çoğu araştırma raporunda yer almamaktadır. 2. Temsil etme özelliği:verilerin farklı katılımcılardan ya da çok sayıda kişisel gözlemlerden toplanmış olduğu örneklerde araştırmacı genel olarak gözlemlerin örneklemini oluşturduğu toplam popülasyonu ya da evren i belirlemez. 3. Araştırma işlemlerinin belirgin olması: Çoğu araştırma örneğinde antropologlar betimleyici genellemelerinin temelini oluşturan araştırma teknikleri konusunda bilgi vermemektedir. Genellikle katılımcı gözlem ve görüşmelerden söz edilmekte, ancak verileri destekleyen alan bilgilerinin belli bölümleri için çoğunlukla kaynak gösterilmemektedir. Genellikle verilen bilgilerin güvenilirliği ve geçerliliğini değerlendirme şansını bulamamaktadır. ***Elizabeth Colson, insanların sayımıyla bağlantılı olarak kullanılan yoğun bir görüşme sürecini betimlemektedir. Colson un her bir hane için topladığı veriler kapsamında insanların adları, klan bağlantıları, etnik kökenleri ve ebeveynlerinin doğdukları yerler, kardeşler, eşler ve çocuklara ilişkin veriler, hane reisinin alternatif isimleri, doğum yeri, yaklaşık olarak doğum tarihî hanede yaşayan insan sayısı ve hanenin atasının akrabalık kategorisi hakkında bilgiler yer almaktadır. ***John Beattie (1965) Bunyoro da standart bir görüşme aracılığıyla toplamış olduğu veri türlerini ayrıntılı şekilde betimlemiştir. Beattie nin araştırma formu birden fazla kadınla evlenmiş olan erkeklerin çok geniş ailelerinden bilgi alınması için tasarlanmıştır. Yaş, cinsiyet, akrabalık ilişkileri, hane içinde ve dışındaki bağlantılar, eğitim, meslek, medeni durum, evlilik geçmişi vb. konularda her bir hane halkı hakkında ayrıntılı bilgiler toplanmıştır. Beattie görüşmelerin ve kayıtların büyük bölümünü kendi gerçekleştirmiştir, ancak kendisiyle çalışan yardımcıları da olmuştur. Görüşmeler üç köyde bulunan tüm hanelerde yapılmıştır ve sonuç olarak yaklaşık 115 örnek elde edilmiştir. Soru türleri: Soru yoluyla talep edilen bilgilerin olarak tek bir doğru yanıtının olması gerekir.

8 ***Görüşme planında yer alan sorular da kapalı mı yoksa açık uçlu mu olacağı bakımından farklılaşır. Açık uçlu bir soru sayesinde görüşme yapılan kişi uzun ya da kısabir biçimde kendi istediği cevabı verebilir. Ancak açık uçlu sorular genellikle nicel inceleme öncesinde kodlama ve içerik analizi konusunda önemli ölçüde çalışma yapılmasını gerektirmektedir. Ayrıca açık uçlu sorulara verilecek yanıtlar farklı alanlara dağılacağı için görüşme yapılan kişiler arasında karşılaştırma yapılamayacaktır. ***Eğer araştırmacı belli yanıtlar konusunda emin ise sabit-seçenekli sorular kendisi için en uygun soru türü olacaktır ve kuşkusuz bu tür soruların oluşturulması ve çözümlenmesi çok daha kolaydır. Etkili görüşme planları çoğunlukla her iki soru türünü de içermektedir. Anket:Anketler görüşmelerden farklıdır, çünkü katılımcının kendisi araştırmacı tarafından sunulan bir formda yer alan soruları yanıtlamaktadır. Karmaşık toplumlarda anketler çoğunlukla katılımcılara posta yoluyla gönderilmektedir ve anketleri yanıtlamak gönüllülük esasına dayanmaktadır. ***Anketler birincil nüfus sayım aracı olarak tatmin edici araçlar değildir, çünkü anketlerin yanıtlanarak geri gönderilmesi kesinlik taşımamaktadır. Karmaşık istatistiksel incelemelerin yer aldığı çalışmalarda anketlerde bulunan maddelere verilen yanıtlar rastgele olmayan örneklem özelliği nedeniyle itirazlara neden olmaktadır. ***Materyallerin istatistiksel açıdan çözümlenmesi, genel betimleyici bilgilerin toplanmasının yanında ikincil sırada ise anketler faydalı olabilir. ***Antropologlar, kültürel ve toplumsal davranışların belli alanlarını incelemek üzere çok sayıda özel anket ve görüşme planları geliştirmiştir. Whiting vd. çocuk eğitimi ve sosyalleşme konusuna yönelik özel görüşme planlamış, Landy Portoriko da bir köyde annelerle görüşmeler yapmak üzere bir plan yapmıştırgraves vd. Güneybatı daki bir toplumda Kızılderililer, İspanyol kökenli Amerikalılar ve Anglo kökenliler arasında içki kullanma ve sapma davranışları konusunda araştırma yapmak amacıyla uzun bir görüşme (yaklaşık iki saat) planı kullanmıştır. Antropolojide Nicel Yöntemlerin Kullanılması Antropolojinin başlıca koşulu şudur: antropoloji kişisel bir deneyimle başlar ve kişisel bir deneyimle sona erer, ancak antropolojik araştırmanın başlangıcı ile sonu arasında bilgisayar kullanılan alanlar yer almaktadır. Bilgisayar teknolojisinin büyük oranda desteklediği istatistik ve matematiksel teknikler bu ihtiyaca yanıt vermesi için geliştirilmiştir. Ancak nicel yöntemler tek başına kullanıldıklarında pek az katkıda bulunmaktadır. Daha da önemlisi hangi soruların sorulacağına, hangi verilerin toplanacağına ve hangi hipotezlerin test edileceğine dikkat edilmelidir. ***David Thomas, buna ilişkin olarak şunları yazmıştır: Antropologların bir sarhoşun sokak lambasını kullandığı ölçüde istatistiği kullandığı söylenmektedir. Kalitesiz bir araştırma, istatistiksel terimlerin kullanılmasıyla ve çok sayıda sayıya yer verilmesiyle gizlenebilir. ***Antropolojide sistematik bir şekilde nicelleştirmenin ve istatistiğin nasıl kullanılacağına ilişkin örneklerden biri Pasternak tarafından gerçekleştirilen çalışmalardırpasternak, Tayvan daki iki köyden topladığı verileri incelemek amacıyla istatistiksel tekniklerden faydalanmıştır. Pasternak ın amacı ailelerin ilk çocuklarına sahip olma zamanlamasını etkileyen faktörleri belirlemekti. Pasternak, besin maddelerinin sürekli olacağına duyulan güvenin ilk doğan çocukların mevsimsel dağılımını etkileyen en muhtemel etmen olduğunu bulmuştur. ***Hiçbir bilimsel inceleme tamamen kesin değildir. Veriler her zaman değişmekte ve daha önceden yapılan araştırmaları düzeltmektedir yılında yaptığı çalışmadan itibaren

9 Pasternak, Tayvan daki demografik örneklemini genişletmiştir ve Çin de yeni araştırmalara başlamıştır. İkincil Veriler Kullanılarak Yapılan Araştırma Alan araştırması antropolojiye özgüdür ve yeni verilerin çoğu etnografik verilerden gelmektedir. Ancak araştırmaların önemli bir bölümü ayrıca ikincil verileri (önceden toplanmış olan, arşivlerde ya da kütüphanelerde bulunan materyaller) temel almaktadır. İkincil verileri kullanan araştırmacıların sorduğu temel soru türleri tarihsel çalışmalar ve tarihsel olmayan çalışmaları kapsar. ***Antropolojide kullanılan bir dizi karşılaştırmalı araştırma yöntemi bulunmaktadır. Bunlardan en yaygın olan iki yöntem, kontrollü karşılaştırma ve kültürlerarası araştırmadır. Bu yöntemlerden her birinin olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Kontrollü veri karşılaştırmasında araştırmacı incelenen boyutlar dışındaki tüm boyutlarda benzer olan ancak aynı olmayan iki ya da daha fazla sayıda toplum seçmektedir. Daha sonra araştırmacı toplumlar arasındaki çeşitliliğe açıklama getiren nedensel bir mekanizma meydana getirmek üzere seçtiği toplumlardan her birinde inceleme alanlarına ilişkin toplanmış olan karşılaştırılabilir veriler üzerinde çalışma yapmaktadır. Burton Pasternak bu yöntemi, Tayvanlı köylüler arasındaki çeşitlilikleri anlamak amacıyla kullanmıştır. ***Kontrollü karşılaştırmaların olumlu yönü şudur: Kontrollü karşılaştırmalar sayesinde araştırmacı deney koşullarının dikkatle kontrol altına alındığı bir laboratuar deneyinin benzerini meydana getirmeye çalışmaktadır. ***Kontrollü karşılaştırmanın olumsuzlukları ise şunlardır: Söz konusu kontrol, en azından kısmen aldatıcı olabilir, çünkü kontrol hiçbir zaman ortalamadan daha fazlası olamamaktadır. ***Kültürlerarası araştırmalar genellikle tüm dünyadan toplanmış olan raporlardan bir örneklem meydana getirerek bir hipotezi test etmektedir. Daha sonra bu raporlar ham verilerin kaynağı hâline gelmektedir. Ham veriler ise değişkenler şeklinde düzenlenir ve kodlanır.örnegın; Leavitt verilerini 330 dan fazla toplumla ilgili raporların ve belgelerin endekslenen bir derlemesi olan İnsan İlişkileri Alanı Dosyaları dan (HRAF) almıştır. ***Sonuç olarak, antropolojik araştırmalarda önem taşıyan tüm teknikleri ve soruları ayrıntılı şekilde ele almak mümkün değildir. Belirtilmesi gereken başlıca konu şudur: Alan, yeni fikirlere ve yeni yöntem ve tekniklere her zaman açıktır. Verilerin Çözümlenmesi Alan araştırması, daha geniş çaplı bir konu hakkında veri toplama araçlarından biridir. Örneğin, bir antropologun incelediği köy, hiç kuşkusuz çok sayıda köyden sadece biridir.antropolojik ilgi gösterilen hiçbir bölge eksiksiz bir şekilde incelenemez; antropolog sadece belli bir olaya ilişkin seçtiği vakalara ya da örneklere bakarak seçtiği konuya yaklaşabilir. ***Bir konuyu evrensel bir şekilde kapsama almak hiçbir zaman mümkün değildir. Toplanan verilerin sadece bir örnek olduğunu bilen ihtiyatlı araştırmacılar örneklemlerinin sınırlarını belirlemektedir. Bir araştırmacı tanıdığı için ya da uygun zamanda orada oldukları için insanlarla görüşme yapmaz. Son derece yaygın olan amaçlanmamış bir örneklem ön yargısı cinsiyetle ilgilidir; bazı erkek araştırmacılar cinsiyetin önemsiz bir değişken olduğunu düşünmektedir. ***Geniş bir yere yönelik olarak hane halkı nüfus verileri toplamak isteyen bir antropolog popülasyondaki tüm hanelerin bir derlemesini yapmalı ve ardından ziyaret edebileceği haneleri seçmelidir.bazı durumlarda tesadüfi örneklem uygun olmaktadır. Tesadüfi

10 örneklem popülasyondaki her bir bireyin ya da hanenin örnekleme seçilme açısından aynı şansa sahip olduğu örneklem oluşturma tekniğidir. ***Genel olarak incelenmekte olan araştırma evreni (bir toplum, bölge ya da aşiret gibi) gerçekçi bir örneklem oluşturulmasını sağlayacak oranda büyük ve karmaşıktır, araştırmacı bu evreni farklı özellikleri temsil eden kategorilere ayırmak ve ardından her bir kategoriden rastgele bir örneklem seçmek zorundadır. Bu durumda meydana getirilen örneklem türü tabakalı örneklemdir. İstatistiksel İnceleme: İstatistiksel inceleme, nicel hâle getirilen betimsel verilere olasılık kuramının uygulanmasıdır. İstatistiksel teknikler, antropologa bir popülasyondaki özelliklerin dağılımını betimlemek ve bu çeşitli özellikler arasındaki ilişkileri belirlemek için standart ve açık bir yöntem sunmaktadır. Araştırmacı, ilk olarak bu değişkenleri nicel hâle getirmek için bir yol bulacaktır. Örneğin bağımlı değişken olan hane büyüklüğü birlikte yaşayan bireylerin sayısı, cinsiyetleri ve yaşları açısından ölçülebilir; bağımsız değişken olan emek ise tarlalarda çalışarak harcanan hafta başına düşen saat açısından ölçülebilir. UNITE 3 Kültür, örneğin, insanların nasıl giyindiklerini, evlilikle ilgili adetlerini, aile yaşamlarını, iş ilişkilerini, dinî ritüellerini ve boş zaman etkinliklerini içermektedir lerin başında Alfred Kroeber ve Clyde Kluckhohn, kültürün 160 farklı tanımını sıralamışlardır. **Bir birey, grup ya da toplumun (ulusun) entelektüel, ruhsal ve sanatsal gelişimini ifade etmek amacıyla kullanılan estetik kültür tanımları,bir bireyin, grubun ya da toplumun (ulusun) yaşam biçiminin tümünü, faaliyetlerini, inançlarını ve göreneklerini belirtmek amacıyla kullanılan etnografik kültür tanımları ve Gündelik yaşamda paylaşılan davranış örüntüleri ve sosyal ilişki kalıplarını ifade etmek amacıyla kullanılan sembolik kültür tanımlamalarıdır. Kültür, biyolojik kalıtımdan çok dil aracılığıyla öğrenilir. Latince de toprağı işleme anlamına gelir. sonraları Batı Avrupa dillerinde kazandığı yüksek umumi bilgi anlamı ile Türkçe ye de girmiştir. **Kültürün temel birliğini vurgulayan ve kültürel gelişimin ortak ilkelerini keşfetmeye çalışan çok çeşitli bilimsel yaklaşımlar mevcuttur. Bunların en yaygın olarak bilinenleri; difüzyonizm fonksiyonalizm ve yapısalcılıktır. Difüzyonizm, maddi kültürel unsurlara babil, atlantis, mısır fonksiyonalizm kültürel ve toplumsal kurumlara odaklanırken Malinowski Radcliffe-brown yapısalcılık ise tek tek kültürlerin düşünsel yaratılışını levi strauss inceler. KÜLTÜRÜN ÖZELLLİKLERİ VE İŞLEVLERİ **Kültür Her Şeyi Kapsayıcıdır. **Kültür Hem Genel Hem Özeldir. **Kültür Öğrenilir. **Kültür Simgeseldir **Simge, belli bir dilde ya da kültürde başka bir şeyi temsil eden sözlü ya da sözlü olmayan bir şeydir. **Kültür Doğal Çevreye Müdahâle Eder **Kültür Paylaşılır. **Kültür Birbirini Takip Ederek Gelişen Düzenli İlişkiler Bütünüdür **İnsanlar Kültürü Yaratıcı Bir Biçimde Kullanır **Kültür Hem Uyarlayıcı Hem Kötü Uyarlayıcıdır KÜLTÜRLE İLGİLİ KAVRAMLAR Hâkim Kültür (Başat Kültür):Bir toplumda yaygın olan kültüre verilen isimdir. Alt Kültür:Bir toplumda hâkim olan kültürden belli bir düzeyde farklılık gösteren ve azınlıkta olan gruplarca benimsenen kültürdür. Örneğin, çingene alt kültürü, hip-hop alt kültür grupları gibi. Karşı Kültür:Hâkim kültürün belli özelliklerini reddeden ve onunla çatışmaya giren toplumsal grupları nitelendiren bir kavramdır. Hâkim kültüre reddiye ve çatışma özelliği ile alt kültür den ayrılır. Kültürleme:Sosyalleşme ile eş anlamda kullanılan bir kavramdır. Bir toplumun sahip olduğu maddi veya manevi kültür ögelerinin sürekli olarak içten dışa ya da dıştan içe doğru yayılmasıdır. Kültürel Asimilasyon:Bir kültürün başka bir kültürü egemenliği altına alarak kendine benzetmesini ifade eden bir kavramdır

11 Kültürel Yayılma:Bir toplumun sahip olduğu maddi veya manevi kültür ögelerinin sürekli olarak içten dışa ya da dıştan içe doğru yayılmasıdır. Kültürasyon (Kültürlenme):Farklı kültürlerin yakınlaşıp birbirlerini etkilemeleri sonucu yeni bir kültürel yapı oluşturmaları sürecini ifade eden bir kavramdır. Akkültürasyon (Kültürleşme):Hristiyan misyonerlerin Afrika kıtasında yaşayan halklara kendi inançlarını aşılamaları veya üçüncü dünya ülkelerinin Batılılaştırılması çabaları, akkültürasyon sürecine verilebilecek en iyi örneklerdir. Kültürel Değişme:Toplumun bütününün ya da bazı kurumlarının çeşitli kültürel özelliklerinin göreceli olarak kalıcı birtakım değişiklikler göstermesini ifade eden bir kavramdır. Kültürel Gecikme:Kültürel değişme sürecinde kültürün maddi unsurlarının manevi unsurlarından daha hızlı değişmesinin meydana getirdiği duruma işaret eden bir kavramdır. Kültür Şoku:Yeni bir kültüre dâhil olma sürecinde yaşanan sıkıntı, bunalım ve benzeri biçimlerde kendisini gösteren uyum güçlüğünü anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Zorla Kültürleme:Bir kültüre mensup fert ya da grupların başka bir kültür tarafından zorla değiştirilmesini ifade eden bir kavramdır. Kültürel Görecelilik (Rölativizm):Bir kültürün maddi ve manevi unsurlarının farklı toplumlar için değişik anlamlar ifade etmesi durumunu anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Etnosantrizm (Kültür Bencilliği):Etnosantrizm, fertlerin kendi kültürünü başka kültürlerden üstün tutmasıdır.katı tutumları vardır. Ksenosantrizm (Yabancı Hayranlığı):Etnosantrizmin karşıtı olan bir yaklaşımı ifade etmek amacıyla kullanılan yabancı hayranlığı kavramı, başka kültürlere hayran olma, kendi kültürünü aşağılama ve yabancıların yaşam tarzlarına özenme hâlini ifade eder. Ksenofobizm (Yabancı Kültür Düşmanlığı):Yabancı hayranlığının tam zıddı olan bir durumu ifade etmek amacıyla kullanılmakta olan bir kavramdır. UNITE 4=DIL VE ILETISIm Dilin Niteliği: İnsanların kullanageldikleri hangi dil olursa olsun dil, bilgiyi iletmenin bireysel ve toplumsal yaşamın deneyimlerini paylaşmanın aracı rolündedir. Bu simgeleştirme sürecini, konuşma dilinde, birkaç sesi kullanarak (hiçbir dil 50 in üzerinde ses kullanmaz) ve bunları anlamlıyollarla bir araya getirecek kurallar geliştirerek yaparız. İşaret dili nde de aynı işlem yapılır ancak orada ses yerine el kol hareketleri vardır. Bu anlamda yeryüzünde bulunan yaklaşık 6000 dil bizleri çeşitliliği ve karmaşıklığı ile şaşırtabilir. Ancak antropolojik olarak dillerin temellerine inildiğinde tüm dillerin aynı biçimde örgütlendiğini görebiliriz. Örnegın;Bir dilin başka bir dile tercüme edilmesi gösterilebilir. ***Diller incelikli ve karmaşık tarzlarda çeşitlilik gösterir. Diller, gramer,fonoloji, morfoloji ve sentakstan oluşur.linguıstık,dılın yapısal özellıklerını ve konuşma biçimlerını ınceler. ***Linguistik in (dil bilim) temeli 2000 yıldan öncesine, Hindistan da dil uzmanlarının çalışmalarına dayandığı düşünülmektedir. Yer yüzünde yaklaşık dilden bahsedilmektedir. ***Kültürel teması kolaylaştıran bir başka dil biçimi de bir ya da daha fazla gelişmiş dilden alınma basitleştirilmiş bir gramer ve sözlüğe dayanan pidgindir.eğer bir pidgin dil tam gelişmiş bir dile dönüşürse, o zaman Kreol adını alır. ***Dil,bilimin temel olarak 3 ana daldan soz edılır: Betimsel Dil Bilim:Betimsel dil bilim, bütün özelliklerini kaydederek,betimleyerek ve çözümleyerek bir dili ortaya çıkarmaya çalışır. Bu alan zor olmakla birlikte bir dilin yapısını, dil bilimsel dağarcığını ve diğer dillerle olan ilişkisini daha derinlemesine anlamamıza yardımı çok büyüktür. Ses Bilim: Dil olgusunun en küçük anlamlı birimi sözcük (kelime) tür. Sözcükler ses ya da fonem birimlerinden oluşur. Fonemlerin sayısı çok fazla değildir.dillerdeki sınırlı sayıdaki fonemler, çok sayıda morfemi ayırt etmekte kullanılarak farklı anlamlar yaratırlar. Dilin

12 sentaksı (söz dizimi), semantik (dili anlam açısından inceleyen bilim dalı) önemi yanında yarattığı yapısal hiyerarşik belirlenimle de dilin önemli özelliklerinden biridir.sözcükler, seslerden; cümleler sözcüklerden; diller ise kavramlar ve cümlelerden oluşur. Biçimbilim (Morfoloji): Dil bilimciler biçim bilimi, dildeki seslerin dökümünü yaparken yani dildeki sözcük oluşumuyla (fiil çekimleri, çoğul ekleri ve bileşik sözcükler vb.)ilgili kalıplar ve kuralları da incelerler. Biçim birimler, bir dilde anlam taşıyan en küçük ses birimleridir. Anadolu nun bir köyünde inceleme yapan bir dil bilimci, kuzu sözcüğünün,k-u-z-u ses birimlerinden oluşan bir biçim birim olduğunu anlar.çevresindekileri dinlerken kişilerin iki veya daha fazla bahsederken kuzular sözcüğünü fark eder. Böylece lar biçimbiriminin bir başka biçim birime eklemlendiğinde onu çoğul hâle getirdiğini de öğrenmiş olur. Tarihsel Dil Bilim:Belirli bir dilin tarih içindeki her hangi bir dönemdeki bütün özelliklerine odaklanan betimleyici dil bilimden farklı olarak, dillerin değiştiği gerçeğiyle ilgilenir. Bunun yanında tarihsel dil bilimciler, sadece tarihteki dillerin değişimiyle ilgilenmezler. Çünkü günümüz dilleri de daima bir değişim içerisindedir.örneğin, son yıllarda internet kullanımı dildeki değişimi. Dil değişimi üç biçimde meydana gelir: İlişki içinde bulunduğu kültürlerden yeni kelimeler alır. Örneğin Zebra,kahve, karnaval, divan İngilizceye bu şekilde girmiştir. Yeni kelimeler yapılandırır. Geyik-köpek, Amerikan Kızılderililerinin ilk gördükleri ata verdikleri isimdir. Mevcut kelimelere yeni anlamlar yükler. Örneğin Arizona Apaçi dilinde otomobillerin çeşitli kısımlarını belirtmek için anatomik sözlerden yararlanılmıştır. Örneğin gözler, farları; kalp, distribütörü; mide, benzin deposunu ifade eder. Etnik Dil Bilim: Her toplumun kendine has bir kültürü olduğu gerçeği bir yana, bireylerin dil kullanım biçimleri de cinsiyet, sınıf ve etnik kökene bağlı olarak değişiklik gösterir. Dil kullanımımız kültürümüzü, kültürümüz ise dili kullanış biçimimizi yansıtır. Bu alan, dilin kültürel bağlamı ve toplumsal kullanımıyla ilgili bütün boyutlarını ele alır. Beden Dili ve Yan Dil:Sözsuz ıletısımdır. Beden dili jestler ve mimiklerle gerçekleşir. Kişinin zihninde bulunan bir anlamı ifade etmesi ya da bir anlam oluşturması amacıyla yüz kaslarını kullanımı mimikleri, yani yüz ifadesini;ayak-bacak, el-kol, baş hareketleri kullanılır. NOT==Beden dilini çözümlemeye çalışma yöntemine kinesik adı verilmektedir. ***Beden dilinde insan istese de bazı duygularını gizleyemeyebilir, bu demek değildir ki insan beden diliyle yalan söylemez. Ancak çığlık, kahkaha, gözyaşı,kızarma, tüylerin diken diken olması gibi şeyler, konuşmaya göre daha zor denetim alınabilen durumlardır. ***Sözsüz iletişim araçları, sözlü olanlar kadar kişinin kontrolünde olmadığından, daha doğru, daha gerçek, daha önemli bilgiler verir. Bir iletişim sürecinde, ortalama olarak kelimelerin sözle ifadesinin % 10, ses tonunun %30 ve beden dilinin ise % 60 rol oynadığı belirtilmektedir. Yandil (Paralangaj): Paralangaj, genellikle dile eşlik eden dil ötesi seslerin sistemi olarak tanımlanabilir. Bu sesler kıkırdama, inleme, iç çekme olabileceği gibi sesin tizliği ve hızı da olabilir. Konuşmalarda sözcük seçimi, konuşma hızı,yanıtların uzunluğu ve benzeri etmenlerin bilinç düzeyinde algılanamasa da kişinin bilinçaltını etkileyebileceğini belirtmek gerekir. Örneğin sorguya çekilen bir kişinin mahkeme salonundaki konuşması ve kendini savunması. ****Sesin niteliği, konuşmacının sesinin arka planı olarak işlev görür. Sesin nitelikleri, ses perdesinin düşük ya da yüksek, dudakların açık ya da kapalı,nefes borusu girişinin kontrol

13 edilmesi, telaffuz (güçlü ya da gevşek), ritim (sesin yumuşak ya da aniden bölünmesi), tını (tınısı güçlü olandan zayıf olana), ve tempo (artan ya da azalan) gibi özelliklerdir. Dil ve Düşünce: Dilin düşünce ve eylemi biçimlendirdiği görüşü dil bilimsel görecelik ilkesi olarak adlandırılır.özellikle bu konuda Edward Sapir ve Benjamin Lee Whorf un bilime katkıları büyük olmuştur. Bu antropologlara göre; her dil, konuşanlarına, dünyayı belli bir şekilde görmelerini sağlayacak şekilde dil bilimsel alışkanlıklar kazandırır.onlar, düşünme biçimleri ve tüm diğer zihinsel etkinlikler de dahil olmak üzere, dilin bir insanın tüm yaşam tarzını belirlediğini savunmuşturlar. ***Dil kültürel gerçekliği yansıttığında, kültürde yaşanan değişim de dildeki değişim olarak toplumsal hayatta yansımasını bulacaktır. Wittgenstein ın şu ilkesi oldukça açıklayıcıdır: Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır. ***Dil ve düşünce ilişkisini ele alırken, düşünme eyleminin, dilin sunduğu imkânlarla sıkı bir ilişki içerisinde olduğu gerçeğini göz ardı etmemekle birlikte, bu eylemin tek ve olmazsa olmaz koşulunun dil olduğunu ileri sürmektır. ***Kısaca bir dilde bir insan grubunun, bir ulusun özel ruh ve yaşama biçimi tinsel bir form kazanır. Bu nedenle bir ulusun özelliği en iyi dillinde kavranır. Bir milleti yok etmenin en kısa yolu dilini ortadan kaldırmaktır. Dilin Kökenleri: Dili incelerken doğal olarak devreye ırk, kültür, toplum, sanat, müzik, din ve bireyin de girmesi zorunlu bir durumda olmaktadır. Kimi topluluklarda dilin ilk çıktığı yerin kendi milletleri ve toprakları olduğuna dair anlatılar pek çoktur. Yine buna benzer Müslümanlar arasında da cennet dilinin Arapça olduğuna ve dillerin anasının da Arap dili olduğuna dair yaygın kanaatlervardır. ***Dilin kökeni hakikaten bilim adamlarını uğraştıran konulardan biri olarak gündemi meşgul etmiştir. Dilden daha önemli hiçbir kültürel fenomen bulunmadığı gibi, kendi kökeni hakkında böylesine az bilgi sunan başka bir gelişme de yoktur. Öyleyse Bernard Campbell'in şu saptamas hiç de şaşırtıcı olmasa gerek; Dilin nasıl ya da ne zaman ortaya çıktığını hiçbir şekilde bilmiyoruz ve hiçbir zaman da bilmeyeceğiz. ANTROPOLOJİ 5 Psikolojik antropoloji, öğrenme, öğrenme türleri, bilgi, bilginin örgütlenişi, algı ve anlamları konu edinen bilişsel antropoloji ile kesişir.bilişsel antropoloji, bireysel davranışın, konuşmayı da kapsayacak biçimde çeşitli yönlerini analiz ederek, kişiye özgü anlam dünyasını inceler. Bu antropolojik eğilimin en önemli temsilcilerinden Quinn ve Strauss, birey ve kültürün bütünüyle birbirine bağlanan bir yapı oluşturduğunu ileri sürmüşlerdir. Onlara göre kültür; Paylaşılan anlayışların bir ağı, Üyelerinin üzerinde anlaştıkları bir değişim ürünüdür. Quinn ve Strauss, bilişsel antropolojideki meşhur Şema Kuramı nı kullanmışlardır.quinn ve Strauss, şemaların inşa edilme sürecini ve kullanımını II. Dünya Savaşı ndan sonra doğmuş bir Amerikalı kız çocuğunun aile içerisinde anne ve babasının eylemlerini gözlemleyerek öğrenme ve içselleştirme örneği ile açıklamışlardır. **Antropologların araştırma metot ve teknikleri, gözlem, mülakat, anket teknikleri kullanarak, çeşitli sosyal ortamlardaki bireysel davranışın betimlenmesini, rüyaların analiz edilmesini ve yaşam öykülerinin toplanmasını kapsar. **Gestalt yaklaşımı kişilik kültür ilişkileri üzerine yoğunlaşan Abram Kardiner,Ruth Benedict ve Margaret Mead gibi antropologları etkilemiştir.

14 Abraham Kardiner: Temel Kişilik Yapısı Kuramı Psikolojik antropolojinin ABD deki öncüsü olan Kardiner, farklı kültürlerdeki çocuk yetiştirme tekniklerini incelemiştir. Kişilik oluşumunda çocukluk yıllarının çok önemli rol oynadığını belirtmiştir.çocukların kişilik özellikleri birbirine benzer. **Kardiner ve Linton, nedensellik bağı ile bütünleşmiş aynı türden kültür ve kişilik özelliklerinin temel kişilik yapısını oluşturduğunu göstermişlerdir. Onlara göre temel kişilik yapısı üzerine birincil kurumlar ve ikincil kurumlar etki eder. **Birincil kurumlar, toplumsal çevreye uyumu sağlayan kültürel ürünlerdir ve toplumsal örgütlenme, teknoloji ve çocuk yetiştirme uygulamalarından oluşurlar. **İkincil kurumlar, birincil kurumlara uyum süreci, sosyal sistemde ortak, bilinç dışı çatışma ve kaygıları yani din gibi ikincil kültürel kurumlara yol açar. İkincil kültürel kurumlar, psikolojik mekanizmalar vasıtasıyla kişiliğin gereksinimlerini karşılamak üzere biçimlenirler. **Mead a göre ergenliğe bağlı psikolojik değişimler biyolojik temelli değil, toplumsal ve kültüreldir.ergenlikte topluma gore farklılık gösterir.ergenlik özellik ve deneyimler farklıdır.freeman, Mead dan çok sonra Samoa köylerinde yaptığı araştırmada farklı sonuçlara ulaşmıştır. Freeman a göre Mead ın kuramı, kaba bir ön yargıdan ibarettir. Ona göre Mead ın Samoalı ergenlerde betimlediği kaygısız bir cinsellikten daha çok, bekâret karmaşası ve kadın erkek düşmanlığıdır. Ruth Benedict:Grup kişiliği Benedict, Yunan şarap ve ışık tanrılarının isim ve özelliklerinden hareketle Kwakiutları, Dionysoscu ve Zunileri, Apollocu olarak sınıflamıştır. Dionysoscu Kwakiutları, duygu, tutku, aşırılık, yıkıcılık, çekişme, savaş ve başka bir yaşam boyutuna (transa) geçme gibi özelliklerle tanımlamıştır. Apollocu Zuniler ise rekabetçi değillerdir, nazik ve barışseverdirler. ölçülülük, uyum, dakiklik, düzenlilik gibi özellikler toplumsal olarak daha prestijlidir. Toplumda aşırılık, trans, hâlüsinasyon gibi tutumlar benimsenmez. Benedict, Zunileri nevrotik, Kwakiutları megaloman olarak nitelemiş, ancak her bir davranış örüntüsünün kendi kültürü içerisinde normal kabul edildiğini ileri sürmüştür. **Cinsiyet kavramı, biyolojik ve fiziksel farklılıkları, toplumsal cinsiyet (gender) kavramı ise bir kültürün kadına ve erkeğe yüklediği bütün anlam ve yapısal özellikleri ifade eder. Toplumsal cinsiyetle bağlantılı olarak, kadın ve erkeğin toplumsal görevlere, sorumluluklara, eylemlere yönelik, tutum ve davranış örüntülerine toplumsal cinsiyet rolleri denir. **Toplumsal cinsiyet klişeleri, erkek ve kadınlarla ilgili oldukça basit fakat çok güçlü bir şekilde benimsenmiş tutum ve davranış örüntülerini ifade eder. Toplumsal cinsiyet tabakalaşması ise kadın ve erkeğin sosyal yapıdaki farklılaşmış statü ve konumlarını kapsayan değerler, güç, prestij ve özgürlük gibi ödüllerin eşitsiz dağılımını niteler. Mead in, Üç İlkel Toplumda Cinsiyet ve Mizaç (1935/1950) isimli çalışması, toplumsal cinsiyet rollerindeki çeşitlilik üzerine ilk kez dikkatleri çekmiştir. **Feminist antropologlara göre bu toplumsal roller, kadın ve erkeklere çocukluk dönemlerinde sosyalleşme ve kültürlenme sürecinde toplum tarafından aktarılan ve

15 öğretilen sonradan kazandırılan rollerdir.kadının ikincil olduğu cinsel asimetriyi irdeleyen, Sherry Ortner, Nancy Chodorow, Michelle Rosaldo ve Rayna Rapp Reiter gibi bu yaklaşımların temsilcileri cinsel asimetrinin evrenselliği varsayımını kabul etmişlerdir. Yapısalcı Yaklaşım: Sherry Ortner Claude Levi-Strauss un neredeyse tek başına temsil ettiği yapısalcılık, dilbilim, iletişim, Marx ve Freud un teorilerinden yararlanarak geliştirilmiş bir paradigmadır.levi-strauss un bu yaklaşımından etkilenen Ortner e göre kadının toplumsal olarak ikincil statüde olması evrenseldir. Marksist Yaklaşım: Eleanor Leacock, Karen Sacks,Marx ve Engels in teorik perspektifinden faydalanan Leacock ve Sacks, kadının toplumsal olarak erkeğe göre ikincil konumunun evrensel olduğu kabulüne karşı çıkmışlardır.leacock, sınıflı toplum öncesinde kadın ve erkeğin eşit değer ve prestije sahip toplumsal konumlardan olan eşit bireyler olduğunu, sömürgeciliğin ve kapitalizmin kadın ile erkek arasındaki bu eşit düzeydeki ilişkileri bozduğunu ileri sürmüştür. UNITE 6 İnsanoğlunun iki büyük devrim ve üç evreden geçtiği bilinmektedir. Paleolitik: Eski taş, yontma taş ya da üretim öncesi evredir. Neolitik: Yeni taş, cilalı taş ya da üretim evresidir. Endüstri: Makine, enerji ya da yoğun üretim evresidir.en uzun evre ilk taş aletlerle başlayan, en az iki milyon yıl süren paleolitik dönemdir. Neolitik devrimi adı verilen dönemde hayvanların evcilleştirilmesi ve tarım devrimi olarak bilinen devrim gerçekleşmiştir. İnsanoğlu hayvan ve bitkileri evcilleştirerek onların biyolojik evrimine, türleşmesine, melezleşip çoğalmasına aracı olmuştur. Avcılıktan toplayıcılığa, hayvancılıktan tarımcılığa geçiş en büyük kültürel devrimlerden biri olmuştur. değişik zaman ve ortamlarda insanın varlığını devam ettirmek için başvurduğu yöntemlere uyarlanma diyoruz.farklı kültürlere sahip hâlkların benzer çevresel koşullara, benzer kültürel uyarlanmalar geliştirmesi olgusuna yakınsak evrim denilir. Toplumun hayatını kazanmasında önemli rol oynayan kültür özelliklerine kültürel öz denmektedir. Kültürel öz kavramı, toplumun yiyecek üretme tekniklerini, yaşadığı çevrede var olan kaynakların bilgisini ve bu tekniklerin yerel çevreye uygulanmasıyla ilgili çalışma düzenlemelerini içine alır. Kültürel öz, kültürün, yiyeceğin üretimi ve dağıtımıyla ilgili boyutlarını da içerir.kültürel evrim sürecinde insanlar besin gereksinimlerini çeşitli kaynaklardan sağlamışlardır.doğal koşullarda kendiliğinden biten ve yetişen bitkiler ve yabani hayvanlar;yapay olarak insanın yetiştirdiği bitkiler ve besin maddesi olarak yararlanmak üzere evcilleştirdiği hayvanlar. Uyarlanma stratejisi:özel bir toplumsal grubun veya bir araya gelmiş topluluğun, dış veya iç sınırlamalar karşısında onlarla mücadele etmek veya onlara uyum sağlamak için izlediği yol ve belirlediği tutumu ifade etmektedir. Avcı-Toplayıcı Toplum:Kültür tarihindeki en eski ve uzun dönemin Paleolitik dönem olduğu bilinmektedir. Paleolitik dönem içinde insanoğlu henüz üretimi bilmediği için toplumsal yaşam da avcılık ve toplayıcılık dönemi olarak isimlendirilir.insanlık bugünkü seviyesine gelmeden önce avlanma, balıkçılık ve vahşi bitki toplama ile geçinmişlerdir.

16 Yiyecek Toplayıcı Yaşamın Özellikleri:Yiyecek toplayıcılar, tarım yapmayan ve hayvan beslemeyen kişilerdir.su kaynaklarını seçerler.yiyecek toplayıcılar genelde kişiden az gruplardan oluşmaktadır. Mal varlıkları fazla değildir, sadece avcılık için gerekli aletlere sahiptirler. **Besin üretimi tekniklerinin ilkel ve yetersiz olduğu toplumlardır. İnsanlar günü gününe geçimlik düzeyinde yaşarlar. Bu toplumlar arasında görülen çeşitlilikler, daha çok fiziksel çevrenin farklılığına dayanır. Artık ürün yoktur. Karar verme ve toplumsal denetim sistemleri gayriresmî şekilde işler. Besin kaynaklarını ararken ve onları temin ederken oldukça az enerji tüketirler.üç temel ögenin, Yiyecek Toplama sürecinde geliştiği söylenebilir.bunlardan ilki cinsiyete dayalı iş bölümüdür. ikinci temel özelliği, yiyeceklerin yetişkinler arasında paylaşımıdır. Yiyecek toplayıcı toplulukların en önemli özelliği eşitlikçi olmalarıdır. Üretici Toplum (Bahçeci, Yoğun Tarım ve Hayvancılar):Paleolitik çağın devamında yaklaşık 5 bin yıllık geçiş dönemi olan mezolitik kültürü, Neolitik kültür diye adlandırılan tarım kültürü takip eder. Antropolojinin tarih anlayışında insanlık tarihinin iki önemli dönüşüm noktasından ilki Neolitik Devrim, ikincisi ise Sanayi Devrimi dir.bu evrede hayvan ve bitkilerin bazılarını evcilleştirmeyi başarmışlardır. Kısaca avcılık ve toplayıcılığın yerini rençberlik almaya başlamıştır. bugünkü toplumsal, siyasal ve kültürel kurumların pek çoğunun temelleri atılmıştır. İnsanlar alet yapmaya başladıktan sonra büyük miktarda et ve bitki tüketmeye başlamışlardır.yerleşik hayata geçme hızlanmıştır. Bahçıvanlık:Bu yeni yaşam biçiminde kimi topluluklar bahçıvanlığı benimsedi. Yani geniş çapta sulama yapmadan ve saban kullanmadan basit el aletleriyle çalışan topluluklar olarak yaşamaya başladı.bu topluluklar kendi başlarına yeterli, siyasal açıdan özerk, yaklaşık kişilik küçük köyler niteliğindedir. Toprağı ekip biçmede birincil araç insan emeği ve aletleridir. En yaygın teknik yak-aç tarımı ya da dönüşümlü tarımdır. Bu teknikte ağaçlar ve diplerinde büyüyen çalılar kesilerek gübre amaçlı bir kül tabakası oluşturacak biçimde yakılır.çiftçiler, avcı-toplayıcılardan daha fazla insan besleyebilecek ekonomik güce sahiptirler. Ancak profesyonel çiftçilerle karşılaştırıldığında düşük enerji bütçesi kullanırlar. Hane bahçeci toplumların temel birimidir; bir toplulukta ailelerin bütünlüğü temel olarak akrabalık bağları ve siyasal örgütlenme yoluyla sağlanır. YOĞUN TARIM:Arazinin ve doğal çevrenin daha fazla değişimine sebep olur. Yoğun tarım, sulama, gübre ve hayvanlar tarafından çekilen metal ya da tahta bir saban kullanımını gerektirir. Bahçıvanlardan farklı olarak, ziraatçılar artı değer üretebilir. Yoğun tarım yöntemleri, sulama kanalları, sekileme, nöbetleşe ekim ve hayvan cinslerinin iyileştirilmesini kapsamaktadır. Bu tekniklerle, ekilen tarlaların verimi artırılabilir, daha fazla arazide ekim yapılabilir ve nadasa bırakma dönemleri azaltılabilir ya da kaldırılabilir. Yoğun tarım, çevreyi büyük ölçüde yeniden şekillendirir. **Tarıma geçişle birlikle ilk kentlerin ortaya çıkışı olarak Mezopotamya ve Mısır gibi yöreler gösterilebilir. Yiyecek üreticiler, ürün yetiştirme tekniklerini ya kuru iklime sahip yaylalara ya da tropik iklime göre ayarlamaktadırlar. Hayvancılık:Göçebeler iki ana göç örüntüsü izlerler: Bunlardan biri, hayvanların besin ihtiyacı için oldukça geniş bir alandaki düzenli hareketlerle biçimlenen yatay göç; diğeri ise, alçak ve yüksek alanlar arasındaki mevsimsel hareketlilik olan yaylacılıktır. Hayvancılık toplulukları, tarımın yapılmasına uygun olmayan yerlerde gelişmiştir. Yeterli yağmurun olmaması, iklim koşullarının ürün yetiştirmeye uygun olmaması, dağlık ve engebeli bir arazi gibi engeller, hayvancılığı teşvik etmiştir.

17 Modern (Endüstri) Toplum:Endüstri devrimi, insanların organik enerji kaynakları yerine inorganic enerji kaynaklarını kullanarak üretimi tekil ve geçimlik veya düşük artık değer yaratan üretimden seri ve yüksek artık değer yaratan üretime taşıdıkları vebüyük ölçüde kapitalist üretim tarzının yarattığı üretim ilişkilerinin ürünü olan üretim aşamasıdır. Hayatlarını devam ettiren bireyler için artık farklı iş alanları ve bölümleri ve dolayısıyla sanat kolları ortaya çıkmıştır. Marangozluk, demircilik, taş kesiciliği GİBİ **Endüstri devrimi 18.yüzyılda İngiltere de başlamıştır. Şehirlerde artık yüzyüze ilişkiler yerine resmî ve bürokratik yapılanmalar toplumsal ilişkilerde hâkim unsur olur. Yine toplumsal farklılaşmalar yaşa, cinsiyete ve ekonomik yapıya göre belirlenir. Kentleşmeyle birlikte insanın kültürel açıdan değişimi de hızlanmıştır. Önce yazı, sonra tekerlek, yelken icat edilmiş, ticaret yoğunlaşmış ve denizaşırı seyahatler başlamış, demir ve harp aletleri de yeni sektörler olarak gelişmiştir. **Artık toplumsal statü ve roller belirginleşmiştir. Tüccarlar, din adamları, askerler, zanaatkârlar, çiftçiler ve diğer insanlar olarak toplumsal tabakalaşma yapısı kentlerde belirginleşmiştir.daha önce üretime bağlı olan zaman anlayışı, hayat biçimi, dünya görüşü, uydu yayınlar, internet, görüntülü konuşma ve daha nice olanaklarla bilginin üretim ve tüketim hızı ile belirlenmeye başlamıştır.modern ve sanayileşmiş toplumların temel özellikleri olarak şunlar ifade edilebilir. -Mekanikleşme ve uzmanlaşmış verimli birimler oluşmuştur. -Kullanılan ham maddeler çeşitlenmiştir. -Enerji kaynakları ve üretimi farklılaşmıştır. -Aletler çok daha karmaşık ve etkili olmuştur. **Malların üretim ve tüketiminde büyük artışlar olmuştur.eşitsizlik ve toplumsal yapı arasındaki ilişki, ileri bahçeci ve tarım toplumlarında yüksek olmakla birlikte, gelişmiş modern toplumlarda eşitsizlik oranı daha düşüktür. Bununla birlikte kabul etmek lazım ki eşitsizlik toplumlarda daima olacaktır. **Nüfus ulus içinde köylerden kentlere göç etmiş ve sanayi işlerinde çalışmaya başlamıştır. Buna bağlı olarak insan nüfusu daha once görülmemiş bir hızla artarak doğal kaynaklar üzerinde baskı yaratmaktadır. Öte yandan büyüme oranı istikrara kavuşuncaya kadar, nüfus hızla ve sürekli artmaya devam eder.iş uzmanlaşması artmıştır.servetin belli kesimlerde toplanması artmıştır. Bu durum, yeni toplumsal ilişkiler ve örgütler yoluyla gerçekleşmiştir.aile yapısı geniş aileden çekirdek aileye doğru evrilmiş ve aile içi yardımlaşma da çoğu zaman sigorta, devlet yardımı veya özel kurumların yardımına doğru değişmiştir. **Tarım sektöründe çalışanların sayıları azalırken buna bağlı olarak hizmet sektöründe ve endüstride çalışanların sayısı hızla artmıştır. Bu durum aynı zamanda kent nüfusunun kır nüfusa oranını artırmış ve kentlerde beklenmedik kalabalıkların oluşması sonucunu doğurmuştur. **Toplumlar arasında da eşitsizlikler endüstri gücü olmaya bağlı olarak değişmiştir. Dolayısıyla kimi endüstrileşmiş toplumlar diğerlerine siyasi, ekonomik, askerî ve teknolojik noktalardan üstünlük kurmuşlar ve onlara hükmetmeye ve kaynaklarını sömürmeye başlamışlardır.günümüzde bu dengesizliğin ortadan kaldırılması adına toplumların endüstrileşme ve sonrasını gerçekleştirmeleri zorunlu görünmektedir.eğitim tamamen devlet eliyle ve örgün bir şekilde yapılır hale gelmiştir.sınıflar arası farklılaşma artmıştır. Uluslararası ekonomi ortaya çıkmıştır.

18 Üretim ve Kaynakları:Antropologlar, farklı toplumların ekonomik sistemlerini açıklamak ve karşılaştırmak için üç ekonomik alan üzerinde araştırma yaparlar.bunlar;kaynaklara erişimin düzenlenmesi, üretim süreci, dağıtım ve değiş tokuştur. Kaynaklara Erişimin Düzenlenmesi(Doğal kaynakları elde etme stratejileri): Kaynak açısından zengin topraklara erişimi garantilemeye yönelik olarak planlanmıştır. Emek, ham maddeler ve teknoloji, sosyal grubun istediği mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılabilecek üretim kaynaklarıdır. Emek, her türlü ekonomik sistemin temel taşıdır. İnsan toplulukları için temelde cinsiyet ve yaşa dayalı iş bölümü hemen hemen her toplumda geçerli olan iki özelliktir. Cinsiyete Bağlı İş Bölümü:Bazı topluluklar için kadının ve erkeğin iş bölümü gevşek sınırlarla belirlenebilir. Bu belirlemelerde bazen kadın erkeğe ait gibi görülen işleri yaptığı gibi erkeğin de kadına ait vazifeleri yaptığı görülebilir.önemli olan iş birliğidir. Yaşa Dayalı İş bölümü:bazı işler gençlere uygun görülmezken kimi işler de yaşlılar için mümkün olamamaktadır.ya da tam tersidir.her yaşta kişiler kendilerine ait olan işleri yerine getirmelidir. İş Birliği:İş birliğine dayalı çalışma grupları gerek gelişmiş gerekse de gelişmemiş her toplumda bulunabilir. Üretim stratejileri şu üç unsuru birleştirir; doğal kaynaklar, emek ve sermaye. Emek yoğunluğunu etkileyen etkenleri de; İnsanların belli bir zamanda bir kişinin üstesinden geldiği iş miktarı olan üretkenlik, Üretken olunan yaşam süresi yani bir kişinin kültürel olarak tespit edilmiş, işe başlama ve iş gücünden çekilme yaşlarıyla sınırlı dönem ve İş günü yani bir ideal olarak bir kişinin, kültürel olarak tespit edilmiş, her iş gününde geçireceği saatlerin süresi kavramlarını içerir. maddi malların dağıtımını başlıca üç kültürel sistem içinde değerlendirmek mümkündür. Bunlar; karşılıklılık, piyasa takası (takas ve ticaret ve yeniden dağıtımdır. Karşılıklılık:Karşılıklılık, değişimin eşitler arasında yapıldığı, uzun dönemde dengenin sağlanması, para ve fiyatın bulunmaması, tarafların istedikleri zaman alışverişten çekilmesi ile belirlenen ekonomik ilişkileri örgütleyen ilkedir. Bütün ekonomilerde değişim karşılıklılık ilkesine dayanırken, para, fiyat ve toplumsal tabakalaşmanın bulunmadığı toplumlarda tek ilke durumundadır. İnsanlar arasında yapılan değiş tokuş üç şekilde cereyan etmektedir. Bunlar genelleştirilmiş karşılıklılık, dengeli karşılıklılık bazen de olumsuz karşılıklılık olarak ifade edilmiştir. **Yiyecek dağıtım usülü genelleştirilmiş karşılıklılık örneğini oluşturmaktadır. **Dengeli karşılıklılık ise uzun dönemli bir süreç olmayıp, alma ve verme işlemi çok somut ve belirgindir. **Karşılıklılık ilkesi, sanayi toplumlarında da ekonomik örgütleyici olarak geçerliliğini korumaktadır. Olumsuz karşılıklılık:değiş tokuşun üçüncü şeklidir. Burada adından da anlaşıldığı gibi veren kimse, ince hesaplar yapmak suretiyle daha fazlasını alma düşüncesindedir. Bir diğer takas şekli de sessiz iletişim veya sağır trampa diye adlandırılan ticarettir. Yüzyüze hiçbir temas olmadan yapılan takasdır. Pazar Ekonomisi:Mal ve hizmetlerin alınıp satılmasında fiyatların arz ve talebe gore belirlenmesine pazar ekonomisi adı verilmektedir. Para: Demir Paraların İcadı ve Değiş Tokuş Aracı Olarak Yayılması.Para, diğer mal ve hizmetler için ödeme yapmakta ve onların değerlerini belirlemekte kullanılan bir metadır. Lidyalılar para kullanmak suretiyle değiş-tokuşu bırakmışlardır. Kullanılan paraların üzerinde mutlaka siyasi simgelerin yer aldığı görülmektedir. Para kullanımı yaygınlaşınca

19 zaruri olarak metaller uzun dönem kullanılabilecek, kolayca saklanabilecek ve taşınabilirliği de kolay olacak şekillerde tasarlanmıştır. Bunun için de demir, gümüş ve bakır parçalarından paralar yapılmaya başlanmıştır yıl önce Lidyalılar bu metal yuvarlaklar şeklinde paralar tasarlamışlardır.liderlerin toplanan bu gelirleri hâlka dağıtmasında bazı nedenler; &-Liderler servet dağıtımıyla cömertlik gösterisi yapıp iktidarının sürdürmek ister, &-Kendi liderliğini destekleyen kimseleri maddeten destekleyerek iktidarını güçlendirmek ve onların desteklerinin devamını sağlayarak yüksek bir hayat standardı sağlamak ister, &-Mükellef ziyafetler vererek diğer grup veya devletlerin liderleriyle iyi ilişkiler kurarak toplumunun gücünü ve kendi meşruiyetini artırmak ister. Son on yılda artan gelir ve üretim çarpıklıkları, Birleşmiş Milletler Kalkınma Raporu ndan hareketle görmeye çalışalım== -Dünyada en varlıklı 200 kişinin serveti, dünya nüfusunun % 41'nin toplam gelirinden fazladır. -Gelişmekte olan ülkelerde 1 milyar 300 milyon kişi temiz sudan yoksundur milyon insan açlık sınırındadır. -1,5 milyar insanın günlük geliri 1 dolardan azdır. -80'den fazla ülke 10 yıl öncesinden daha az kişi başı gelire sahiptir. -İlkokul çağındaki 7 çocuktan biri okulsuzdur UNITE 7=CİNSEL İLİŞKİLERİN DENETİMİ VE DÜZENLENMESİ Cinsel ilişkilerde belli ölçülerde kişisel tercihler rol oynamakla birlikte toplumsal ve kültürel kaygılar ağırlık taşır. Özellikle cinselliğe bağlı düzensizlikleri,rekabet ve çatışmaları engellemek için bütün toplumlar, cinsel ilişkileri kurallara bağlarlar. Cinsel ilişkilerin düzenlenmesi ve denetlenmesi:ilgili kurallar, her toplumda farklı farklıdır. Bazı toplumlarda evlilik dışı cinsel ilişkiler bütünüyle yasaklanmıştır. Bazı toplumlar, aşırı yasakçı, bazı toplumlarda ise daha serbest tutumlar söz konusu olabilmektedir. Örneğin Amerika ve Kanada da evlilik dışı cinsel ilişki yasaktır. Ancak Amerika da evlilik dışı cinsel ilişkilere yönelik kısıtlayıcı kültürel tutumlar yavaş yavaş etkisini yitirmektedir.bütün toplumlar, cinselliği düzenler ve denetler Ensest Tabusu:Kardeşler veya ebeveyn ve çocuklar arasında cinsel ilişkileri yani ensesti yasaklamayan hiçbir toplum yoktur. Ancak Mısır ve Peru da kraliyet aileleri, kendi sosyal konumlarına uygun eş bulamadıklarında yakın akrabaları veya kardeşleriyle evlenmelerine izin verilmiştir. Bu durum, antropologlar tarafından çok istisnai örnek olarak kabul edilmiştir. **Ensest yasağının nedenlerini açıklamaya çalışan antropologlar, içgüdüsel, biyolojik yozlaşma, kültürel, dış evlilik ve iç evlilik olmak üzere beş neden ileri sürmüşlerdir.ensest yasağı, bütün toplumlarda rastlanan evrensel bir yasaktır. EVLİLİK:Evlilik, bütün toplumlarda görülen evrensel bir kurumdur. Antropolojide yapılmış evlilik tanımları, bütün toplumlarda bulunan evlilik tiplerini kapsayacak nitelikte değildir. Bununla birlikte bir evlilik tanımını yaparak konuya başlamaya da ihtiyaç vardır. O hâlde evlilik, soyun devamını, cinsel ilişkileri meşrulaştırmayı,sosyal ve ekonomik ihtiyaçları gidermeyi sağlayan, toplumsal olarak tanınan bir erkek ile kadın arasında, toplumun onayladığı bir sözleşme sonucu oluşan birlikteliktir.

20 Evliliğin İşlevleri:Evlilik, soyun devamını sağlama işlevi görmektedir. Evlilik Mübadele İlişkileri:Evlilik, evlenen kişiler arasında hak ve ayrıcalıklar yaratan kaynak ve kişi mübadelesi şeklinde kurulmaktadır. Çeyiz, drahoma, nişan armağanları, başlık parası gibi ekonomik mübadele, berder veya karşılıklı yeğen evlilikleri gibi kişi mübadele araçları vardır. Bu yönüyle evlilik, bir ekonomik ortaklık tesis etmektedir. Başlık:Başlık uygulaması, sadece Türkiye deki geleneksel toplumsal yapılarda değil, aynı zamanda başka geleneksel toplumlarda da yaygındır. Örneğin Güney Afrika daki Thongalar, başlığa lobola adı vermektedir. Thongalarda lobolası ödenen bir kadın, koca evinden kaçarsa lobolası erkeğe geri ödenir. Ayrıca kadın çocuk doğurmadan ölürse evlilik geçerli sayılmaz. Bu durumda erkek tarafı ya kızın ergen kız kardeşini ya da ödediklerini geri alabilir. Drahoma:Kadının erkek tarafına değerli hediyeler verdiği bir evlilik değiş-tokuşudur. Drahoma uygulamasının en iyi örneğini Hindistan oluşturur. Drahoma,Hindistan da kadının düşük statüsü ile çok yakından ilişkili bir kültürel uygulamadır.bu ülkede erkek tarafı için kadının sorumluluğunu taşımak oldukça zor bir iş olarak kabul edilir. Bu yüzden kız tarafı, kızlarının sorumluluğunu üstüne alan erkek tarafına, bu ek sorumluluğun bedelini ödemesi gerekir. EVLİLİK BİÇİMLERİ İçevlilik (Endogami):İç evlilik, kişinin kendi toplumsal grubu içinden evlenmesidir. Bu tür toplumlarda içevliliğe ilişkin kültürel uygulamalar, kişiyi mensubu olduğu grubu içinden evlenmeye zorlar.hindistan daki kast sistemi, içevliliğin en iyi örneğini oluşturur. Bu ülkedeki kastlar, doğumla kazanılan ve ömür boyu süren bir üyelikle tabakalaşmış sosyal gruplardır. Genellikle kastlar, iç evlilik yapan gruplardır. Yine Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Arap toplumları arasında görülen babayanlı paralel kuzen evliliği de (amca kızı-amca oğlu) bir iç evlilik türüdür. Dışevlilik (Egzogami):Dış evlilik, grup dışı evlilik demektir. Dış evlilik, farklı gruplar arasında ittifaklar oluşturarak, toplumun diğer toplumlarla sosyal etkileşimini ve ilişkilerini güçlendirir.iç evlilik; grup içi, dış evlilik; grup dışı evlilik demektir. **Levi-Strauss da dış evlilik kurallarının genelleştirilmiş mübadele sistemleri üzerine etkilerini çözümlemiştir. Ona göre genelleştirilmiş mübadele sistemine sahip toplumlarda dış evlilik yapılır. A grubunun kadınları, B grubunun erkekleriyle,b grubunun kadınları ise C nin erkekleriyle evlenirler. Babasoylu soydanlık ve kocaya bağlı yerleşme, genelleştirilmiş mübadele kültürel sisteminden kaynaklanır. Tek Eşle Evlilik (Monogami):Toplumlar, bir kişinin kaç eşle evlenebileceğini saptayan kültürel kurallar geliştirmişlerdir. Bir kültürde bir erkeğin tek bir kadınla evlenmesine izin veren evlilik türüne tek evlilik (monogami) denir. Çok Eşli Evlilik (Poligami):Bir kadın veya erkeğin aynı anda birden çok eşle evlenmesine çok evlilik (poligami) denir. Birçok toplum çok eşli evliliklere izin verir. İki türü vardır: Çok karılılık (polijini), bir erkeğin aynı zaman diliminde birden çok kadınla evli olmasına denir.

ÜNİTE:1 Antropoloji Nedir? ÜNİTE:2 Kültür Kavramı ÜNİTE:3 Kültüre Yaklaşımlar: Temel Antropoloji Kuramları ÜNİTE:4 İnsanın Canlılar Dünyasındaki Yeri ve Biyolojik Çeşitliliği ÜNİTE:5 İnsanın Evrim ÜNİTE:6

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA

SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA Bilimin amacı: olguları tanımlamak, olgular arasında nedensellik ilişkileri kurmak, bu ilişkileri genelleyip yasalar biçimine dönüştürmek. Bu amaçları gerçekleştirmek

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

Antropoloji ANTROPOLOJİ

Antropoloji ANTROPOLOJİ Antropoloji ANTROPOLOJİ Sosyal (toplumsal) Bilim dallarından bir tanesi de antropolojidir. Sosyal bilimlerin en genci olan ve geniş anlamıyla insan bilimi olarak tanımlanan antropoloji portfolio'suz hümanizma'nın

Detaylı

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi SOSYOLOJİ (TOPLUM BİLİMİ) 1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi Sosyoloji (Toplum Bilimi) Toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri,

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1 XI İçindekiler Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür Sayfa vii viii x 1 Giriş 1 Tanımlar: Kültürlerarası psikoloji nedir? 3 Tartışmalı konular 5 Konu 1: İçsel olarak ya da dışsal olarak

Detaylı

Soyolojik Soru Sorma ve Cevaplama

Soyolojik Soru Sorma ve Cevaplama Soyolojik Soru Sorma ve Cevaplama Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 3. Ders Bilgi Türleri Thomson ve Hickey e göre beş tür bilgi mevcuttur: 1. Sınama yanılma yoluyla elde edilen deneyim (experience). bilgiyi

Detaylı

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması Hazırlayan Ramazan ANĞAY Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması 1.YAKLAŞIM TARZINA GÖRE ARAŞTIRMALAR 1.1. N2tel Araştırmalar Ölçümlerin ve gözlemlerin kolaylık ve kesinlik taşımadığı, konusu insan davranışları

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri

Bilimsel Araştırma Yöntemleri Bilimsel Araştırma Yöntemleri Nitel Araştırma Modelleri 1 Neler Öğreneceğiz? Nitel Araştırma Yöntemleri Durum Çalışması Olgubilim Etnografya 2 1 Nitel Araştırmalar Nicel yaklaşım ve sosyal bilimler? Sınav

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...... V BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI... 1 1.1. GERÇEĞİ ARAMA YOLLARI..... 1 1.1.1.Deneyim..... 2 1.1.2. Mantık... 2 1.1.3. Bilimsel Araştırma... 3 1.1.4. Yansıtma... 4 1.2. BİLGİ EDİNME

Detaylı

Bilim ve Bilimsel Araştırma

Bilim ve Bilimsel Araştırma Bilim ve Bilimsel Araştırma Bilim nedir? Scire / Scientia Olaylar ve nesneleri kavramak, tanımak ve sınıflandırmak üzere çözümleyen, olgular arasındaki nesnellik ilişkilerini kuran, bu ilişkileri deney

Detaylı

VERİ TOPLMA ARAÇLARI

VERİ TOPLMA ARAÇLARI VERİ TOPLMA ARAÇLARI GÖZLEM GÖRÜŞME ANKET ANKET Anket, insanların yaşam koşullarını, davranışlarını, inançlarını veya tutumlarını betimlemeye yönelik bir dizi sorudan oluşan bir araştırma materyalidir.

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2 Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3 Sosyal Biliş ÜNİTE:4 Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 1 Tutum ve Tutum Değişimi ÜNİTE:6 Kişilerarası Çekicilik ve Yakın İlişkiler

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Davranış Bilimleri üzerine Davranış Bilimleri insan davranışını, davranışa etki eden toplumsal, psikolojik, grupsal ve

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Yaşa bağlı organizmadaki değişimleri inceler Çocuk psikolojisi Ergen Psikolojisi Yetişkin Psikolojisi Deneysel Psikoloji Temel psikolojik süreçler

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR

1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR ARAŞTIRMA MODELLERİ 1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR A. BETİMLEME (KAMUOYU) ARAŞTIRMALARI Bir survey yöntemi olan betimleme yöntemi, grupla ilgili, genişliğine bir çalışmadır. Bu tür araştırmalar, çok sayıda

Detaylı

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Fakültesi 2 Giriş Dünyadaki hızlı

Detaylı

FSML / 2009 10 I.Dönem s.gky

FSML / 2009 10 I.Dönem s.gky FSML / 2009 10 I.Dönem s.gky Bir amaca ulaşmak için izlenen düzenli yola yöntem denir. Bilim olaylar ve olgular ile ilgili genel geçerliliği olan nesnel bilgiler elde etmek ister. Bilimin ortaya koyduğu

Detaylı

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 1. Ünite Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar TOPLUMSAL YAPI KAVRAMI Toplum, insanları etkileyen gerçek ilişkiler

Detaylı

TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK

TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK * Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik, Çeviri: Ülker İnce, Tübitak Yayınları, Ankara 2006, 17. Baskı, 662 sayfa. ISBN 975.403.271.8 Geleneksel gelişme teorisi özellikle İkinci

Detaylı

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Psikolojide Ekoller & Yaklaşımlar *1879 da Alman psikolog Wilhelm Wundt tarafından kurulan psikoloji laboratuarı

Detaylı

Özellikle tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler sonucu yetenek seçimi ve yönlendirme çalışmalarında araştırmacılar genetik ve laboratuvar

Özellikle tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler sonucu yetenek seçimi ve yönlendirme çalışmalarında araştırmacılar genetik ve laboratuvar Özellikle tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler sonucu yetenek seçimi ve yönlendirme çalışmalarında araştırmacılar genetik ve laboratuvar çalışmalarına yönelmiştir. Gagné (2000) bu dönemde yeteneğin geliştirilmesi

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO535 Eğitimde Araştırma Yöntemleri

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş sorular...sorular...sorular İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yöntem Dr. Seher Yalçın 3.2.2017 Dr. Seher Yalçın 1 YÖNTEM Araştırmanın Modeli Evren ve Örneklem Veriler ve Toplanması Verilerin Çözümü ve Yorumu 3.2.2017 Dr. Seher Yalçın

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri İçindekiler Değişim Toplumsal Değişim Değişim Eğitim ilişkisi Çok kültürlülük Çok kültürlü eğitim Çok kültürlü eğitim ilkeleri Değişim Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde; bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER DERSİ (4.5.6.7 SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

SOSYAL BİLGİLER DERSİ (4.5.6.7 SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN SOSYAL BİLGİLER DERSİ (4.5.6.7 SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI 1 DERS AKIŞI 1.ÜNİTE: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİM PROGRAMININ GENEL YAPISI, ARADİSİPLİN, TEMATİK YAKLAŞIM 2. ÜNİTE: ÖĞRENME ALANLARI 3. ÜNİTE: BECERİLER

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM

KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM Toplumlarda var olan eğitim sorunlarını ve bu sorunları doğuran nedenleri, diğer toplumlarda benzer faktörlere değinerek saptayan, yorumlayan bir inceleme ve araştırma alanıdır.

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ EYLEM ARAŞTIRMASI

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ EYLEM ARAŞTIRMASI BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ EYLEM ARAŞTIRMASI 1 KAZANIMLAR Eylem araştırmalarının ortaya çıkış nedenini ve felsefi temelini açıklayabileceğiz Eylem araştırmalarının araştırma sorularını belirleyebileceğiz

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Nitel Araştırma Yöntemleri

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Nitel Araştırma Yöntemleri BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Nitel Araştırma Yöntemleri Başlıca iki araştırma metodolojisi vardır: niceliksel araştırma (quantitative research) ve niteliksel araştırma (qualitative research) Biyoloji,

Detaylı

G İ R İ Ş. SBÖ115 SOS. PSİ. - Prof.Dr. H. HARLAK

G İ R İ Ş. SBÖ115 SOS. PSİ. - Prof.Dr. H. HARLAK G İ R İ Ş 1 İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine karşı niçin dostluk veya düşmanlık

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ-II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans() Doktora ( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım Psikolojisi GRT 312 Bahar 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

Temellendirilmiş teori nedir?

Temellendirilmiş teori nedir? Temellendirilmiş Teori Nedir? Temellendirilmiş teori nedir? Temellendirilmiş teori antropoloji,sosyoloji,sağlık hizmetleri ve birçok diğer alanda araştırmacılar tarafından benimsenmiş popüler bir araştırma

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Erken Dönem Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Mitolojik Teori Mitlerin Meteorolojik Gelişimi Teorisi Güneş Mitolojist Okul ve Güneş

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

yollarla elde edilmiş ve geçerliliği kabul

yollarla elde edilmiş ve geçerliliği kabul Sürekli gelişmekte olduğu için kesin bir tanımı yoktur. Bilim, bilim insanlarınca belli yollarla üretilmiş bilgi birikimi olarak tanımlanabilir. Bilim güvenilir bilgi kaynağıdır. Bilim yöntem olarak düşünüldüğünde

Detaylı

KÜLTÜREL ANTROPOLOJİ

KÜLTÜREL ANTROPOLOJİ Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas - Dr. Öğr.Üyesi Gökçen Çatlı Özen KÜLTÜREL ANTROPOLOJİ Yazarlar Prof. Dr. Ahmet Onay Prof. Dr. Dolunay Şenol Prof. Dr. Mustafa Talas Prof. Dr. Sadettin Paksoy Doç. Dr.

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : UYGULAMALI SAHA ARAŞTIRMALARI Ders No : 0020090028 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 4 ECTS : 6 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili PSİKOLOJİYE GİRİŞ Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans() Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim( )

Detaylı

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI BİLİMSEL HAZIRLIK GÜZ YARIYILI DERSLERİ EGB501 Program Geliştirmeye Giriş

Detaylı

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2 Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 Türkiye de Aile Kurumu ve Nüşusla İlgili Sorunlar ÜNİTE:4 Türkiye de Eğitim Kurumu ve Sorunları

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ (Behavior): Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm etkinlikleridir. Duygular, tutumlar, zihinsel süreçler

Detaylı

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde; Diploma Programı Çerçevesi Diploma programı her kültürün kendisine adapte edebileceği esnek bir program sunarak kendi değerlerini yitirmeyen uluslararası farkındalığa ulaşmış bireyler yetiştirmeyi hedefler.

Detaylı

D 2 ARAŞTIRMANIN ÇEŞİTLİ BOYUTLARI. Neumann (2000): Chapter 2 Arslan ve Ökten (1994):sf.1-17

D 2 ARAŞTIRMANIN ÇEŞİTLİ BOYUTLARI. Neumann (2000): Chapter 2 Arslan ve Ökten (1994):sf.1-17 D 2 ARAŞTIRMANIN ÇEŞİTLİ BOYUTLARI Neumann (2000): Chapter 2 Arslan ve Ökten (1994):sf.1-17 MANTIK YÜRÜTME YÖNTEMİ -YOLU TÜMDENGELİM TÜMEVARIM KURAM HİPOTEZ TEST (gözlem) OLGU Duyularımızla elde ettiğimiz

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Jeopolitik POLS 411 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim hedefleri belirlendikten sonra öğrencileri bu hedeflere ulaştıracak içeriğin saptanması gerekmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde ikinci aşama

Detaylı

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Dersin Kodu Dersin Adı T U/L Kredi ECTS EYD-504 Eğitim

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Bölüm 14. NİTEL ARAŞTIRMA DESENLERİ VE NİTEL VERİ ANALİZİ Sait Gürbüz - Faruk Şahin

Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Bölüm 14. NİTEL ARAŞTIRMA DESENLERİ VE NİTEL VERİ ANALİZİ Sait Gürbüz - Faruk Şahin Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri Bölüm 14 NİTEL ARAŞTIRMA DESENLERİ VE NİTEL VERİ ANALİZİ Sait Gürbüz - Faruk Şahin Öğrenim Kazanımları Bu bölümü okuyup anladığınızda; 1. Nitel araştırmanın ne anlama

Detaylı

TREYT KURAMLARI. (Ayırıcı özellikler ya da kişilik çizgileri) Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162

TREYT KURAMLARI. (Ayırıcı özellikler ya da kişilik çizgileri) Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162 TREYT KURAMLARI (Ayırıcı özellikler ya da kişilik çizgileri) TREYT KURAMLARI Treyt Bireylerin farklılık gösterdiği kişilik boyutlarının temelini oluşturan duygu, biliş ve davranış eğilimleri Utangaç, açık,

Detaylı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU Kültegin Ögel Ceyda Y. Eke Nazlı Erdoğan Sevil Taner Bilge Erol İstanbul 2005 Kaynak gösterme Ögel K, Eke C, Erdoğan N, Taner S, Erol B. İstanbul

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri II (KAM 210) Ders Detayları

Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri II (KAM 210) Ders Detayları Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri II (KAM 210) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma

Detaylı

I. YARIYIL Psikolojiye Giriş Fizyolojik Psikoloji Türkçe I: Yazılı Anlatım Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Yabancı Dil I Bilgisayar I

I. YARIYIL Psikolojiye Giriş Fizyolojik Psikoloji Türkçe I: Yazılı Anlatım Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Yabancı Dil I Bilgisayar I I. YARIYIL Psikolojiye Giriş Psikolojinin tanımı, psikoloji tarihi, psikolojinin alanları (sosyal psikoloji, klinik psikoloji, eğitim psikolojisi vs.), psikoloji kuramları (davranışcı kuramlar, bilişsel

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : SAHA ARAŞTIRMA METOD VE TEKNİKLERİ Ders No : 0020090021 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Bölüm/Program Dersi DERS TANIM BİLGİLERİ.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Bölüm/Program Dersi DERS TANIM BİLGİLERİ. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Bölüm/Program Dersi DERS TANIM BİLİLERİ Dersin Adı SOSYAL VE KÜLTÜREL ANTROPOLOJİ Dersin Kodu Teori Uygulama Laboratuvar AKTS

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal

Detaylı

FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (3, 4, 5, 6, 7 VE 8. SıNıF) TANITIMI. Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (3, 4, 5, 6, 7 VE 8. SıNıF) TANITIMI. Öğretim Programı Tanıtım Sunusu FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (3, 4, 5, 6, 7 VE 8. SıNıF) TANITIMI Öğretim Programı Tanıtım Sunusu Sununun İçeriği Programın Yapısı Ünite, Kazanım Sayı ve Süre Tablosu Fen Bilimleri Dersi Öğretim

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

Türkiye de Biyoloji Eğitimi. Türkiye de Biyoloji Eğitimi İÇERİK

Türkiye de Biyoloji Eğitimi. Türkiye de Biyoloji Eğitimi İÇERİK 24.3.215 TÜRKİYE DE BİYOLOJİ EĞİTİMİ ALANINDA YAPILAN ARAŞTIRMALARA YÖNELİK BİR İÇERİK ANALİZİ ÇALIŞMASI İÇERİK Biyoloji Eğitimi ŞEYDA GÜL Atatürk Üniversitesi K.K. Eğitim Fak. Biyoloji Eği t i m i MUSTAFA

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ I - Tarih Biliminin Konusu II - Tarih Biliminin Yöntemi III Tarihin Tasnifi (sınıflandırılması)

Detaylı

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 6. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI SÜRE SÜRE: 12 DERS İ 1. ÜNİTE ÖĞRENME ALANI-ÜNİTE: BİREY VE TOPLUM EYLÜL EYLÜL 1. (17-23) 2.

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989. Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2002 KİTAP TANITIMI Yrd. Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK Çukurova Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

Tutum ve Tutum Ölçekleri

Tutum ve Tutum Ölçekleri Tutum ve Tutum Ölçekleri tutum bireye atfedilen ve bireyin psikolojik bir obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan eğilim Smith ( 1968 ) psikolojik obje birey için

Detaylı

Bilimsel Araştırmanın Temelleri

Bilimsel Araştırmanın Temelleri Temel kavramlar Bilimsel Araştırmanın Temelleri İstatistik nedir? Sayısal değerleri ifade etmek için kullanılan bir dil Evren (population) Belirli bir özellik yönünden, birbirine benzeyen elemanların oluşturduğu

Detaylı

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER TANIM Antropolog, evrenin ve dünyanın oluşumu, yaşamın başlangıcı ve gelişimi, insanın biyolojik evrimi, ırkların doğuşu, insan topluluklarının fiziki yapı, kültür ve davranış özelliklerini ve diğer topluluklarla

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 700 Özel Konular Z 5 0 0 30 TAE 701 Kültür Kuramları ve Türkiyat Araştırmaları

Detaylı

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Siyaset Psikolojisi KAM 318 Her İkisi 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ

MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI GÜNCELLENMİŞ TEZ KONULARI LİSTESİ (Not: Tez konuları listesi 25 yeni tez konusu da ilave edilerek güncellenmiştir.) 1. Öğretmen yetiştirme sisteminde mevcut durum analizi

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı