ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 4 Temmuz 2011 Pazartesi YIL: 10 SAYI: 3482 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT

Transkript

1 Ýlk tetikçi Malatya dan, ikinci tetikçi ise Erzurum dan geldi. Anadoluya baðladýðýmýz yoldan... Postacý kapýyý iki kere çalar... Ya tetikçi kaç kere çalar acaba? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 4 Temmuz 2011 Pazartesi YIL: 10 SAYI: 3482 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com TETÝKÇÝ KAPIYI KAÇ DEFA ÇALAR? l 2. sayfada Gazetemiz Afrika ya ikinci silahlý saldýrý! Ýkinci Kurþun n Ýlk kurþunlamadan 4 ay sonra dün gazetemize 2. kez silahlý saldýrý düzenlendi. Saat sýralarýnda meydana gelen saldýrýdan arkadaþýmýz Ali Osman büyük bir þans eseri olarak yara almadan kýlpayý kurtuldu... n Olaydan kýsa bir süre sonra saldýrgan Köþklüçiftlik bölgesinde polis tarafýndan silahýyla birlikte yakalandý... Saldýrganýn yakalanmasýnda polise verdiðimiz fotoðraflarý etkili oldu... n 26 yaþýnda Erzurum doðumlu olan saldýrgan, iki hafta önce gazetemize gelmiþ ve kendisini Þener Levent'i öldürmek için adaya gönderdiklerini bize itiraf etmiþti... Ancak daha sonra konuyla ilgili yayýnýmýza raðmen, polis bu yayýnla hiç ilgilenmemiþ ve hiçbir soruþturma yapmamýþtý... n Lefkoþa Polis Müdürü Pervin Gürler ele geçirilen silahýn Çekoslovak yapýmý, 7,65 çapýnda bir tabanca olduðunu açýkladý. Zanlýnýn tasarrufunda iki dolu þarjör bulundu... l 3. sayfada Basýn Sen: Afrika'ya sýkýlan kurþun Kýbrýs Türk halkýna sýkýldý n Yalyalý: Zanlýnýn yakalanmasý bizi rahatlatamadý... Bu tür saldýrýlar bireysel deðil, belirli organizasyonlarýn iþi sayfada Baraka Kültür Merkezi: Karanlýk güçler devrede n "Düþünce özgürlüðüne tahammülleri yok" 3. sayfada Arif H.Tahsin yazýyor: Ýrsen ültimatom çeker mi Türkiye'ye? n2. sayfada

2 SAHTE BEYANLA KREDÝ TEMÝNÝ Alsancak'ta önceki gece meydana gelen bir olayda bir eðlence mekanýna giderek, sahte beyanla kredi temin etmeye çalýþan 2 kiþi tutuklandý. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre olay þöyle geliþti: "Alsancak'ta faaliyet gösteren bir eðlence yerini telefonla arayan 28 yaþýndaki H.T, kendisini önemli biri gibi gösterip, misafiri ile eðlence yerine gelmek istediðini bildirmiþtir. Adý edilen, ayný gün E.U (K - 25) ile birlikte gelerek VÝP loca kýsmýna oturup kendilerine çýkar saðlamýþtýr. Adý edilenler suçüstü tespit edilerek tutuklanmýþ olup soruþturma devam etmektedir." HIRSIZLIÐA SUÇÜSTÜ Lefkoþa'da önceki akþam, 25 yaþýndaki A.D ile 23 yaþýndaki K.N, "7/ 11" isimli iþyerinin önünde bulunan kilitli durumdaki buzdolabýný kýrýp hasara uðrattýktan sonra dolap içerisinde muhafaza edilen 2 adet sodayý çaldý. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre, söz konusu 2 kiþi suçüstü tespit edilerek tutuklandý. Polisin olayla ilgili soruþturmasý devam ediyor. ÝNCÝRLÝ'DE ÇIKAN YANGINDA 10 RÖMORK SAMAN YANDI Ýncirli köyünde önceki gün saat sýralarýnda, aðýllar bölgesinden geçmekte olan yüksek gerilim hattýnda elektrik tellerinin birbirlerine temas etmesi sonucu çýkan kývýlcýmdan dolayý yangýn çýktýðý bildirildi. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre, itfaiyenin müdahalesi ile söndürülen yangýn sonucunda, bir þahsa ait aðýlýn yanýndaki 10 römork saman ve 200 metre uzunluðundaki su hortumu tamamen yandý. Polisin yangýnla ilgili soruþturmasý devam ediyor. MECLÝS TOPLANACAK Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bugün Meclis Baþkaný Hasan Bozer baþkanlýðýnda toplanacak. Meclis Genel Kurulu'nun saat 10.00'da baþlamasý beklenen toplantýsýnýn gündeminde, sözlü ve yazýlý sorular yanýnda "Hali Araziler (Ýcarlama ve Yönetim) (Deðiþiklik) Yasa Tasarýsý"nýn üçüncü görüþmesi ve "Yükseköðretim Kurumlarýndan Ýliþiði Kesilenlere Öðrenimlerine Devam Edebilme Hakký Verilmesine Ýliþkin (Geçici Kurallar) (Deðiþiklik) Yasa Tasarýsý" ve Ýdari ve Sosyal Ýþler Komitesi'nin tasarýya iliþkin raporu bulunuyor. Olaylar ve Gerçekler Arif Hasan Tahsin Ýþte öðleni devridik. Ve yazýya baþlayamadýk. Saatlardýr Kutlu Adalý'yý düþünürüm. Sabah sabah aðýr geldi bana bu haber. Dünkü Afrika gazetesinin baþ sayfasýnda Kutlu Adalý'nýn nasýl öldürüldüðü yazýlýydý. Aslýnda biraz teferruatýn dýþýnda bilinmeyen mi vardý? Bu cinayeti Kýbrýs'ta, bu koþullarda, Türkiyeli subaylarýn dýþýnda birilerinin planlayýp uygulamaya koymasý ve yakalanmamasý mümkün müydü? Bir yaz gecesinde evinin kapýsýnýn önünde oturan adamla tartýþmaya gireceksin, sonra asfalt yolda vuracak, arabaya binecek gideceksin, kimse da seni görmeyecek. Mümkün mü? Mümkün olmadý. Kutlu'nun cenazesi kaldýrýlmadan cinayet aydýnlandý. Bütün Kýbrýs'ýn dilindeydi. "Yetkililer"in hariç... Olayda kullanýlan araba tanýndý. Sahibi da tesbit edildi. Nerden geldiði nereye döndüðü da... Kutlu Adalý'nýn öldürüldüðü gecenin sabahýnda haberi BRT'nin ilk haberlerinden öðrendim. Ayný haber bülteninde Denktaþ Bey'in da konuya iliþkin beyanatý vardý. Þöyle dedi özetle: Bu siyasi bir cinayettir failleri süratle bulunmalýdýr. Bu beyanatý dinledikten sonra kendi kendime, "Denktaþ Bey'e sormadan mý yaptý Türk ordusu bu iþi?" dedim. Saðolsun Denktaþ Bey. Toplumu fazla bekletmedi. Ve gerçeði ilan etti. Ýlk ve aradaki beyanatýný düzeltti. Ve "Rumlarýn iþi olabilir" deyerek noktayý koydu. Denktaþ Bey'in bu tür iþlerde, topluma gerçeði söyleme tarzýydý bu... Avukatlarýn öldürülmesinde daöyle yaptý. Yorgacis öldürdü, öldürttü dedi, der. ÝRSEN ÜLTÝMATOM ÇEKER MÝ TÜRKÝYE'YE? Eðer sözkonusu bomba idiysa ve Türkkiye'nin iþi idiysa, þöyle da derdi Denktaþ Bey Avrupa gazetesinin bombalandýðýnda dediði gibi: Kendi kendine koydular. Zaman içinde Denktaþ Bey'in dilini toplum çözdü. Kötülüðün baþý Türkiye idiyse, ordu ya da elçilik beyanatý abuk sabuk olurdu Denktaþ Bey'in... Þimdi ne olacak? Aha gerçek meydanda! Bir þey olacaðýný sanmam. Türkiye'de Özel Harp Dairesi'nin Kýbrýs'ta adam öldürdüðüne iliþkin olarak en yetkili makamlarda oturanlar kitap yazýp beyanat vermediler mi? Türk Silahlý Kuvvetleri'nin Genelkurmay Baþkaný'na kadar Kýbrýs'ta adam öldürme Daha geçen gün yazdýk. Kýbrýs'ta bir Türkiyelinin bir Kýbrýslýyý öldürmesi, hele öldüren subay, astsubay, er ise hem haktýr, hem sevaptýr, hem kahramanlýktýr. Bir zamanlar Avustralya'da Aboricýn, Amerika'da Kýzýlderili öldürmek nasýl Avrupalýlar için hak idiyse... iþinin uzandýðýný yazdýlar. Ne oldu? Duvara yumurta at... Diyebilirsiniz ki Recep Tayyip Erdoðan onlarýn da hakkýndan gelir. -Kimin hakkýndan geldi ki Erdoðan? -Türkiye'deki darbecilerin ve cinayetleri iþleyenlerin. -O konuda da kuþkum var. Ama mesela bugüne kadar, adam öldüren ve saklayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti hakkýnda Recep Tayyip Erdoðan'ýn bir þey yaptýðý görülmedi. Hrant Dink'i öldüren, öldürten devlete ne yaptý da Kutlu'yu öldürenlere yapacak. Daha geçen gün yazdýk. Kýbrýs'ta bir Türkiyelinin bir Kýbrýslýyý öldürmesi, hele öldüren subay, astsubay, er ise hem haktýr, hem sevaptýr, hem kahramanlýktýr. Bir zamanlar Avustralya'da Aboricýn, Amerika'da Kýzýlderili öldürmek nasýl Avrupalýlar için hak idiyse... "Ummadýk taþ baþ yarar" derler. Bakarsýnýz Ýrsen Küçük, Kutlu'nun katilinin hesabýný sert bir nota ile sorar Ankara'dan... Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com TETÝKÇÝ KAPIYI KAÇ DEFA ÇALAR? Bir el silah sesiyle fýrladým yerimden... Ancak odamdan çýkmaya fýrsat bulamadan, koridorda koþuþan arkadaþlarým yetiþti bana... Ali Osman ve Erdem'di... Zaten üç kiþiydik o sýrada gazetede... -Sakýn dýþarý çýkma, dediler. Kurþunlandýk... Göðsünü tutuyordu Ali Osman... Vurulmuþ muydu? Ameliyatlý kalbi mi teklemiþti? Kan man yoktu... Ama yakýn mesafeden atýþ sýrasýnda vurulmuþ gibi hissetmiþ kendini... Kapý çalýnca açmýþ... Bakmýþ karþýsýnda duruyor... Tanýdýk bir yüz... Hiç de yabancý deðil... Daha önce de görmüþ çünkü onu... -Þener Levent'i görmek isterim, demiþ ona... Ýçeride olmadýðýmý söylemiþ Ali Osman... -Telefonunu ver, gelince söylerim arar seni, demiþ... Ve telefon numarasýný yazmak için kalemi kaðýdý çýkarýrken, baþýný kaldýrýnca bir de ne görsün... Karþýsýndaki iki eliyle tuttuðu silahýný ona doðrultmuþ... Tetiðe ha bastý, ha basacak... Bir de "kusura bakma" demesin mi? O saniyeler içinde Ali Osman çok atik davranmýþ... Çok hýzlý... Yarý açýk olan kapýyý itip yana kaymýþ... Tetiðe basan tetikçinin kurþunu da boþa gitmiþ böylelikle... Mucize eseri kurtulmuþ Ali Osman... Kýlpayý... Polisi aradýk... Geldiler... Ölçtüler tarttýlar... Mermi çekirdeðini sekreter masasýnýn arkasýnda buldular... Tetikçinin kim olduðunu söyledik polise... Ve elimizde daha önce çekilmiþ olan resmini de verdik... Printerde çoðalttýk... Polis çoðalttýðýmýz resimleri aldý... Tüm sýnýr kapýlarýna ve polis memurlarýna daðýttý hemen... Bir uçaðýn kalkmak üzere olduðu öðrenilince, polis durdurdu uçaðýn kalkýþýný... Ali Osman'la havaalanýna gidip teþhis yapmak istedi... Ancak tam da bu sýrada, aramaya çýkan polislerden baþka bir haber geldi... Yakalamýþlar onu... Köþklüçiftlik'te Þht. Tuncer Ýlkokulu'na giden yollardan birinde... Yürürken hem de... Üç polisin kendisinden þüphelenerek onu tutuklamak istemesi üzerine, polislere de silah çekmiþ... Ancak polisler etkisiz hale getirerek yakalamýþlar onu... Adý Mustafa Yalçýn yaþýnda... Erzurumlu... Ýki hafta önce de gelmiþti bize... O zaman býyýklý ve hafif sakallýydý... Gelmiþ ve itiraflarda bulunmuþtu. Beni öldürmek için göndermiþler kendini adaya... 'Vatan haini', 'Rumcu' falan diye tanýtmýþlar... Ancak o burada iki hafta kalmýþ... Sormuþ soruþturmuþ... Ve benim hiç de anlattýklarý gibi birisi olmadýðýmý öðrenmiþ... Bunun üzerine de vazgeçmiþ beni vurmaktan... Ne demiþti? -Herkesin bir vicdaný var! Biletini kesip o gün gönderdik kendini buradan... Uçaða binip gitti... Ve iþte iki hafta sonra yine çýkageldi... Yarým kalan iþini tamamlamak için... Yukarýda anlattýklarýmý ben daha çnce yazdým bu gazetede Haziran tarihli gazetemizin baþ sayfasýný buna ayýrdýk hep... Resmini de yayýnladýk... Ama nedense polis yetkilileri hiç ilgilenmedi bununla... Araþtýrma ve soruþturma yapmadý... Zahmet edip gazetemize de gelmedi bizden daha fazla bilgi almak için... Hiç önemsemedi anlaþýlan... Týpký þimdi bize Adana'dan telefon açan ve elindeki bilgi ve delilleri bize satmak için pazarlýk yapan ilk tetikçinin bu telefonlarýný hiç önemsemediði gibi... Dünkü silahlý saldýrganýn yakalanmasýný saðlayan bizim elimizdeki fotoðraflarý oldu... Poliste onlar da yoktu... Ýyi ki biz tedbirli davranmýþýz... Gazeteciliði býrakýp artýk dedektiflik mi yapsak acaba?

3 AFRÝKA dan mektup... Arkasýnda kimler var? Turgut Afþaroðlu Haftada Bir Dobra Dobra Sevgili okurlar... Bugünkü köþemizi, dün gazetemize yapýlan silahlý saldýrýya ayýrýyoruz... Bu arada belirtelim hemen... Þener Levent'in önceki gün "Açý" köþesinde yayýmladýðý Kutlu Adalý cinayeti ile ilgili yazýsýnýn devamý yarýn yayýnlanacak... Gazetemize sýkýlan 2. kurþun, bu saldýrýlarýn durmayacaðýný ve arkasýnýn geleceðini gösteriyor... Saldýrgan bu kez yakalanmýþ olabilir... Ancak onun yakalanmasýndan çok onu azmettirenler önemli... Kimler var bunun arkasýnda? Polis bunu aydýnlatmayý baþarabilecek mi? Baþarýrsa ne ala... Pervin Gürler Lefkoþa Polis Müdürü Pervin Gürler in olayla ilgili resmi açýklamasý þöyle: "Bugün saat sularýnda Lefkoþa da Ýkinci Selim Caddesi'nde faaliyet gösteren "Afrika" gazetesine Erzurum doðumlu Mustafa Yalçýn 26 yaþýnda, Çekoslovak yapýmý 7,65 çapýndaki tabanca ve 13 adet kurþunla kapýnýn üzerine ateþ etti. Resmi olaydan hemen sonra tüm sýnýr kapýlarýna ve polis memurlarýna daðýtýldý. Hemen akabinde Cadý Bar'ýn karþýsýndaki sokakta benzer bir kiþi durduruldu. Polislere de silah çeken zanlý, 3 sivil polis tarafýndan tutuklandý. Tasarrufunda 6 adet daha vizör marka 7,65 çapýnda mermi bulundu. Zanlý tutuklandý. Soruþturmanýn baþýndayýz. Daha sonra olayla ilgili detaylý açýklama yapýlacaktýr..." BASIN-SEN Basýn-Sen adýna dün bir bildiri yayýnlayan Hüseyin Yalyalý, Afrika gazetesine yapýlan kurþunlama olayýný þiddetle kýnadý. Yalyalý açýklamasýnda Afrika'ya sýkýlan kurþunun tüm Kýbrýs Türk halkýnýn özgürlüðüne sýkýlmýþ olduðunu vurguladý. Hüseyin Yalyalý'nýn bildirisi aynen þöyle: "Saldýrýnýn zanlýsýnýn yakalanmasý bizi rahatlatmamýþtýr. Basýna yönelik bu tür saldýrýlarýn bireysel deðil belirli organizasyonlar tarafýndan yapýldýðý bilinmektedir. Kýbrýs'ýn kuzeyindeki otoritenin tüm birimleri ile buna yönelmesi ve bu konuda araþtýrmayý yargýlama düzeyinde sürdürmesi gerekir. Bir süre önce sizi vurmak için görev aldým diyen bir insanýn ayný isimle ülkeye gelmesi ülkede asayiþi korumakla görevli birimlerin atlamamsý gereken bir olaydýr. Saldýrýnýn yapýlýþ þekli bir gün arayla yaklaþýk ayný saatte gazeteye gelerek Ali Osman'ýn sorulmasý ve silahýn ateþlenmesi bize iþin planlý ve organize bir saldýrý olduðunu göstermektedir. Bu saldýrý barýþ ve demokrasi düþmaný düþüncelerin Kýbrýstürk halkýna yönelik çok yönlü saldýrýnýn gazeteci Ali Osman arkadaþýmýz nezdinde yapýlan þeklidir. Bu kurþun tüm gazetecilere ve tüm halka sýkýlmýþtýr. BASIN-SEN bu saldýrý karþýsýnda sessiz kalmayacak konunun her aþamasýnýn takipçisi olacak uluslar arasý alana taþýnmasý konusunda gereðini yapacaktýr..." Baraka 2011 yýlýnýn yarýsýna geldiðimiz bu dönemde ülkemizde, kara para, kumar, kadýn ticaretinin artýþ göstermesi ve son olarak Afrika Gazetesinin karanlýk güçler tarafýndan 2. kez silahlý saldýraya uðramasý düþündürücüdür. Ýcazetsiz olarak yayýn yapan Afrika Gazetesine ve düþünce özgürlüðüne sýkýlmýþ olan bu kurþun, karanlýk güçlerin ne kadar basiretsiz ve düþünce özgürlüðüne karþý tahamülsüz olduklarýnýn kanýtýdýr. Basýn özgürlüðüne karþý sýkýlan bu kurþunu nefretle kýnadýðýmýzý bir kez daha belirtiyoruz. Kýbrýslý Türk halkýný, bu gibi karanlýk olaylarla fikir ve düþünce özgürlüðünü sindireceðini düþünenlere karþý tüm ilerici, devrimci aydýnlarý mücadeleye ve mücadelenin sesini yükseltmeye çaðýrýyoruz! BU NÜFUSA PARA MI DAYANIR Cemil Çiçek, -Ekim'de KKTC batar, demiþti. Ne demek batar? Mevta olur... Sorumluluklarýný yerine getiremez... Maaþlarý ödeyemez... Alacaklarý ile, vereceklerini karþýlayamaz. Nitekim Haziran maaþlarý çok zor ödenebildi. Ve gideceðimiz köyün minaraleri göründü. Aslýnda KKTC, yýllar öncesinden battý. Bu küçücük ekonomi, bunca nüfusu taþýyamazdý. Nüfus sürekli artarken, ekonomi de küçüldükçe küçüldü. Taþýma su ile deðirmeni döndürmeye çalýþtýlar. Olmadý. Ekonominin çarklarý durdu. Devletin maliyesi iflas bayraðýný çekti. Ýflas eden sadece Devlet deðil... Ekonominin tüm sektörleri de iflas etti, vatandaþ da iflas etti. Devleti kurtaracaklar diye, vatandaþýn cebine saldýrmaya baþladýlar. Tek tek iþletmeleri hedef aldýlar. Ýþe emekli maaþlarýndan baþladýlar. Arkasýndan çalýþanlarýn maaþlarýna el attýlar. Sonra sýra stratejik kurumlarýn özelleþtirmesine geldi. Þimdilerde sosyal sigorta primlerini artýrmaya, menfaatleri kýsmaya çalýþýyorlar. Neymiþ? Sosyal sigortalarý batmaktan kurtaracaklarmýþ. Primleri artýrmakla, sosyal sigortalarý kurtarmak mümkün mü? Mümkün deðil! Prim ödeyen sigortalý sayýsý 60 bin... Emekli sigortalý sayýsý yaklaþýk 30 bin... Eee nasýl kurtulacak bu sigortalar? Sen nüfusunu bilmezsen... Toplam iþgücünün ne olmasý gerektiðini hesaplayamazsan... Kayýt dýþýlýða göz yumarsan... Üretimi artýrmaya çalýþacaðýna... Yerli üretimi baltalarsan... Ýthalata dayalý bir ekonomik model geliþtirirsen... Bu bataktan nasýl çýkacaksýn? Cemil Çiçek, gerçi þimdi Meclis Baþkaný oluyor ama, daha düne kadar Kýbrýs Ýþlerinden de sorumlu bakandý. Yani,' Ekim 2011'de batacak' dediði geminin kaptanýydý. Kýbrýs'ta kimin hükümet olacaðýndan tutun da, uygulanan paketlere ve nüfus politikasýna kadar tüm uygulamalar ondan sorulurdu. Kaptan, -Ekim'de gemi batacak dediðine göre... Bunun birinci sorumlusunun Cemil Çiçek olmasý gerekmez mi? Denecek ki: -Ýþbirlikçi CTP ile iþbirlikçi UBP'nin ve diðer iþbirlikçilerin hiç mi suçu yok? Olmaz olur mu? Onlar da yardým ve yataklýk yapmaktan en az Ankara kadar suçludur. Þunu açýk açýk ortaya koyalým: Nüfusunu kontrol altýna alamayan hiçbir ülke, hiçbir sorununu çözemez. Önce nüfusunu bileceksin. Biz nüfusumuzu biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Baþbakanýmýza göre, kalabalýk bir nüfusumuz varmýþ. Ne kadar kalabalýk? Yine kendi ifadesine göre 600 binin üzerinde. Dünya istatistiklerinden þunu biliyoruz: Nüfusu 600 binin üzerinde olan bir ülkenin toplam iþgücünün en az 350 bin olmasý gerekir ki, ekonominin çarklarý döndürülebilsin. Güney Kýbrýs'ta nüfus 700 binin üzerinde... Çalýþan sayýsý ise 402 bin kiþi... Ýngiltere'nin nüfusu 60 milyon... Toplam iþgücü 32 milyon kiþi... Bizdeki istatistiklere göre ise, kamu ve özelde çalýþan sayýsý 90 bin civarýnda... Þimdi söyleyin bakalým: Bir ülkede 90 bin kiþi çalýþýp, 600 bin kiþiyi besleyebilir mi? Daha da kötüsü þu: Þu anda nüfusumuz ne kadar olursa olsun... Siz deyin 600 bin... Ben deyim 1 milyon... Hiçbiri önemli deðildir. Çünkü þu kimlikle giriþler var ya, þu kimlikle giriþler... Girne'den Anadolu'ya baðlýdýðýmýz yoldan... Kimliðini eline alan geliyor. Beþ parasýz geliyor. Önce kaçak kalýyor. Sonra affa uðruyor. Bir yýl sonra çocuk çoluk da gelince... Nüfusumuz arttýkça artýyor. Eee bu nüfusa para mý dayanýr? Diþinizi biraz daha sýkýn... Hele hayýrlýsý ile KKTC'yi bir batýralým. Anglo-Amerikanlarýn 'C Planý' çoktan hazýr.

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Ýki Hasan dýþýnda hiçbir vekil gitmemiþ Ýzleyici de olmasa in cin top oynardý Dianellos meclis olalý böyle gün görmemiþ Ýyisi mi kaldýrýn vizyondan suyu kaynadý Kalay KKTC'NÝN ÝKTÝDARSIZ MUKTEDÝRLERÝ Kapýlar sonuna kadar açýk. Gelirler, kurþunlarlar, giderler. Her geliþlerinde bir pasaport, her seferinde baþka bir kimlik kullanýrlar. Kapýlarý, Türkiye'nin bütün kriminal tiplerine, bütün eli kanlý katillerine, bütün çetelerine açýk olan bir yerde olduðunu unutan siyasetçiler de, ciddi ciddi KKTC'nin bir devlet olduðunu, kendilerinin de o devletin temsilcisi olduðunu zannederler. Bugün büyük ihtimal gazetemizin kurþunlanmasýný kýnadýklarýný da söyleyecekler, "demokrasinin yara aldýðýndan" falan da söz edecekler. Hade be ordan siz da Ýktidarsýz muktedirler Kalaycý Ali OSMAN Periyodik aliosmanus@yahoo.com DÜZENÝ YIKTIRMAZLAR... Televizyon kanallarýný Türkiye'deki geçmiþ sezonun lig maçlarý iþgal etti... Kanallarýn bazýlarý durmadan altyazý geçirirken, bir kýsmý da naklen yayýn yapýyorlar... Konu Fenerbahçe'nin þampiyonluðu... Fenerbahçe bazý maçlarda þike yaparak veya teþvik primi vererek rakiplerini yenmiþ ve þampiyonluðu elde etmiþ... Savcýlýk konuyla ilgili bir soruþturma baþlatmýþ Türkiye'de... Eskiþehirspor, Trabzonspor ve Fenerbahçe kulüplerinin baþkan veya bazý yöneticileri sorgulanmak üzere tutuklanmýþ... Altýndan birþey çýkar mý çýkmaz mý, diyenlere söyleyeyim. Hiçbir þey çýkmaz... Þike olduðu açýklanýrsa eðer, Fenerbahçe'yle birlikte birkaç takým daha küme düþecek... Düþürülür mü, daha doðrusu düþürebilirler mi? Mümkün deðil... Bana göre sonuçta Türkiye spor kamuoyunda Fenerbahçe'nin maç satýn alarak þampiyon olduðu söylentilerinin önüne geçilmiþ olacak... Yýllar önce Ýzmir'de antenörlük kursundaydým... Bayramdý.. Herkes izinli olarak memleketine gitmiþ, kampta çok az kiþi kalmýþtýk... Eski Trabzonsporlu Necmi ile Bursasporlu Sinan da kampta kalanlar arasýndaydý... Bir akþam eskilerden söz ettiler... Bursaspor ile Trabzonspor'un birinci lige çýkýþ hikayesinden... Sinan, "Yahu Necmi, Ankara'da oynayacaðýmýz þampiyonluk maçýndan önce hakeme bir Murat 131 araba vermiþtik... Ancak yenilmekten kurtulamadýk. Bazan þike yapsanýz da þans sizden yana deðilse maçý alamazsýnýz" demiþti... Necmi de, "Þansýzlýk falan deðil. O gün bizi yenemezdiniz... Çünkü biz hakeme Ankara'da bir daire almýþtýk da onun için" diyerek Sinan'ýn 60'lý yýllardan beri kafasýný kurcalayan soruya cevap vermiþti... Franco'nun Ýspanya'da yaptýrdýðý ve adýný Real Madrid koyduðu uyku tulumu bir alt kümeye düþürülebilir... Barcelona bir alt kümeye düþürülebilir... Ýtalya'da geçtiðimiz yýllarda bunun örneði yaþandý... Baþta Juventus olmak üzere bazý takýmlar þike yaptýklarý gerekçesiyle bir alt kümeye düþürüldüler... Ama Türkiye'de Fenerbahçe'nin bir alt kümeye düþürülmesi mümkün deðildir... Neden mi? Türkiye'deki siyaseti belirleyen Fenerbahçe, Galatasaray, Beþiktaþ ve Trabzonspor baþta olmak üzere futbol kulüpleridir... Düþünün, Fenerbahçe kendini takým olarak deðil... Türkiye Cumhuriyeti içinde ayrý bir cumhuriyet olarak görüyor... Fenerbahçe Cumhuriyeti... Bu spor kulüplerinin yöneticilerinin maddi ve manevi katkýlarýyla siyasi mevki elde edenler, Brütüs'lük yapabilirler mi? Ben sanmýyorum... Bu küçücük, bölünmüþ ada yarýsýnda bile, futbol kulüpleri yýllarca siyaseti yönlendirmediler mi? Siyasi partiler, kulüplerin sevilen simalarýný yanlarýna çekerek oylarýný artýrmadýlar mý? Politikacýlardan Eroðlu, Özel Tahsin, Enver Emin, Caymaz, Erbilen bunlardan bazýlarýdýr... Üst kademe yöneticileri ayrý tabii... Fenerbahçe yakýnda aklanacak... Þikede ýsrar edenler ise, "Türk futboluna darbe vurmakla" suçlanacaklar... Düzen belli... Yýktýrmazlar... TDP Genel Baþkaný Mehmet Çakýcý kurþunlamadan sonra dün gazetemize gelerek destek verdi ve olayý þiddetle kýnadý... MEHMET ÇAKICI: POLÝS SÝVÝLE BAÐLANMALI Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Polis'in sivile baðlanmasý konusunda, TDP milletvekillerinin imzasýyla Meclis Baþkanlýðý'na Yasa Önerisi sunduðu bildirildi. TDP Basýn Bürosu'ndan verilen bilgiye göre, yasa önerisi TDP Genel Baþkaný Mehmet Çakýcý tarafýndan Meclis Baþkaný Hasan Bozer'e sunuldu. TDP Genel Baþkaný Mehmet Çakýcý, yasa önerisini sunduktan sonra yaptýðý konuþmada, Polis'in sivile baðlanmasý konusunun Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) hükümet programýnda da olduðunu belirterek, Polis'in çok fazla geciktirilmeden sivile baðlanmasý gerektiðini söyledi. Geçtiðimiz Pazartesi muhalefetin ret oylarýna karþýlýk Meclis'te oyçokluðu ile kabul edilen Polis Örgütü Yasasý hakkýnda da deðerlendirmelerde bulunan Çakýcý, yasanýn bazý olumlu unsurlar içermesine raðmen, birçok yanlýþlýklar, anti - demokratik ve ýrkçý yaklaþýmlar içerdiði görüþünü dile getirdi. Mehmet Çakýcý, "yasanýn genel anlamda, akademi mezunlarýný dýþlayan, üst rütbelerde yaþanan týkanýklara çare olamayan, disiplin mahkemelerinde polisleri zor durumda býrakan, polislerin ek mesai sorunlarýný halletmeyen, özlük haklarýný korumayan, devletle olan iliþkilerini bozan bir içerikte olduðunu" savundu. Askeri okullardan mezun olan polislerin bugüne kadar yýldýz alarak göreve baþlarken, bu yasayla birlikte artýk çavuþ olarak baþlayacaklarýný belirten Çakýcý, bunun Türkiye'deki okullar ile bilim dünyasýný hiçe saymak anlamýna geldiðini iddia etti. "ALTTAN GELENLERÝN ÖNÜ TIKANIYOR" "Eski yasada bir üst dereceye çýkarken, % 30'u akademiden, % 70'i de alttan gelirdi, yeni yasada, 9. derecede % 100 çavuþ bulunurken, 8. derece % 60 akademiden, %40'da alttan gelecek" diyen Çakýcý, bunun Polis Yasasý'nýn gerekçesinde üst rütbelerde oluþan týkanmalarýn önüne geçilmesi ve kadrolarýn önünün açýlmasý gerekçesiyle ters düþtüðünü savundu. Çakýcý, yeni uygulama ile alttan gelenlerin önünün týkandýðýný ileri sürdü. "POLÝS HÝZMETLERÝ KOMÝSYONU" Yasada, "Polis Hizmeti Komisyonu, herhangi bir polis mensubunu kamu yararýna ve ehliyetsizlik olduðu durumlarda meslekten sürekli olarak çýkarabilir" ibaresi olduðunu belirten Çakýcý, "Ehliyetsizlik ne demek, kamu yararý ne demek ifadelerinin net olmadýðýný" belirtti. "POLÝSLERÝN SENDÝKA KURMA VE ÜYE OLMA HAKKI" Yasada polislerin sendika kurma ve sendikaya üye olmak haklarý olmadýðýný belirten Çakýcý, "Anayasamýz bunun tam tersini söylemektedir. Anayasa'ya göre, polisler herhangi bir sendikaya üye olabilirler, ancak grev yapamazlar" ibaresi olduðunu kaydetti. Sessizliðin Sesi Mehmet Levent mlevent10@yahoo.com.tr YOBAZ KUÞATMA Türkiye'deki AKP iktidarýnýn destek ve dayatmasýyla Kuzey Kýbrýs'ta uygulanmakta olan din fanatizmi, giderek tehlikeli bir týrmanýþa sahne olurken... Kýbrýslýtürk toplumunun karanlýk kafalý din yobazlarýna geçit vermeme konusundaki kararlýlýðý da her geçen gün daha yüksek sesle vurgulanmaktadýr. Bilindiði gibi okullarýn yaz tatiline girmesiyle birlikte Kuzey Kýbrýs'taki Kuran kursu tartýþmalarý da bir kez daha gündeme gelmiþ, Ýslâmcý AKP'nin destek ve himayesinde kurulan dini örgütler Kuran kursu düzenlemek için kollarý sývamýþtý. Dün, iki öðretmen sendikamýz KTÖS ile KTOEÖS'ün bu konudaki ortak açýklamalarý çýktý basýnda. Açýklamada toplumun bilgisine getirilen "Kuran kursu Andý"ný okuduðum zaman tüylerim diken diken oldu. "Dini bilgiler öðretim kursu" adý altýnda, çocuklarýmýzýn gencecik beyinlerinin nasýl zehirlenmek istendiðinin çok açýk bir ifadesidir bu yemin. Ve Kuran kurslarýnýn gerçek amacýný ve içyüzünü bütün çýplaklýðýyle gözler önüne sermektedir. Bu andý bir kez daha sizlerle de paylaþarak, baþýmýza inmek için kalkan yobaz kýlýcý bilginize getirmek istiyorum. "Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, lâik bir memleket haline gelmiþtir. Hayatýmý Mustafa Kemal dinsizliði ile savaþa adayacaðýma, Türkiye'yi bir din ve þeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceðime, Kemal Paþa zamanýnda çýkarýlan dinsiz kanunlarýn tatbikini önleyeceðime, kýsa zamanda ümmet esasýna dayanan þeriat devletinin kurulmasý için devlet idaresinde söz sahibi olacak mevkilere gelmek üzere çalýþacaðýma, dinim, Allahým ve bütün mukaddesatým üzerine yemin ve kasem ederim." Öðretmen sendikalarýmýz sað olsunlar... Böylesine karanlýk ve kokuþmuþ zihniyete gereken yanýtý vermekte gecikmediler. Buna göre, hiçbir öðretmen ve yönetici bu kurslarda görev almayacaktýr. Tatil nedeniyle kapalý olan okullarý yetkisiz kiþilerin açmasý mümkün deðildir. Ayrýca hiçbir denetmen de, bu akýl ve bilim dýþý kurslarýn denetimini yapmayacaktýr. Öðretmenlerimizin bu tavrýný takdirle anmamak mümkün deðil. Bu duruþa yürekten destek olmak, her Kýbrýslýtürkün görevi olmalýdýr. Bu tavýra karþý çýkmak ise, toplumumuzu o kafatasçý zihniyetin pençeleri arasýna itmekten baþka birþey deðil. Ümmetçiliðe ve yobazlýða prim vermekle ünlenen ve sürekli olarak Kuran kurslarýndan yana tavýr koyan bir gazete, öðretmen sendikalarýnýn bu onurlu duruþunu garip bir tavýr olarak niteleyecek kadar yobazlýðý öne çýkardý dünkü haberinde. Ve açýkça Atatürk'e ve lâiklik ilkesine karþý çýkan bir tavýr sergiledi. Adýný yazmakta bir sakýnca yok bu gazetenin. Star Kýbrýs. Kendisi çekinmeden Kuran kursu destekçisi, yani Atatürk karþýtý olduðunu yazýyor zaten. Bilen var... Bilmeyen var... Bilmeyenler de öðrenmiþ olur böylece... Camiler... Külliyeler... Üniversitelerde din bölümleri... Ýlahiyat fakülteleri... Ýmam Hatip liseleri... Kuran kurslarý... Dört yanýmýz yobaz zulasý... Kuþatýldýk ey halkým... Bu zillete boyun mu eðeceksin?

5 4 Temmuz 2011 Pazartesi 5 Þaziye nin Görüþü: * Lefkoþa'da yeþil alana yapýlmakta olan tribünlerin 20 Temmuz'a yetiþtirilmesine çalýþýlýyormuþ. - Þak þak'çýlar yaþadý. * Ekonomik zorluklar nedeni ile, Rum tarafýnda da ek mesailer kaldýrýlýp vardiya sistemine geçilmiþ. - Onlarýn akýl hocasý da mutlaka Ankara'dýr. * Özel temsilciler Özersay ve Yakovu 4 saat görüþmüþ. - Bu insanlarýn ne günahý var ama Haçana bir akýntýya kürek çekmeye zorlanacaklar. * BM yetkilisi, "Liderler tek baþýna çözüm bulamaz" demiþ. - Biraz ters bir iddia oldu bu. Liderler tek baþlarýna çözümü buluyor da, bir araya geldiklerinde bozuluyor iþler. * BD Baþkaný Sarpten "Çevre sorunlarý çözümlenemeyecek boyutlara ulaþtý" demiþ. - Boyumuzdan büyük halt yedik anlayacaðýnýz. * Turizm Bakaný Üstel, eski eserlerin bakým ve temizliðinin yapýlacaðýný açýklamýþ. - Gün gelip bu pislik ve rezillikten kendilerinin de rahatsýz olup utanacaðýný ve günün sonunda görevlerini hatýrlayacaklarýný biliyordum. Beni yanýltmadýklarý için teþekkür ederim! * KTÖS, hiçbir öðretmen ve yöneticinin kuran kurslarýnda görev almayacaðýný açýklamýþ. - Keþke görev alsalar ve o dincilerin istedikleri gibi beyin yýkamalarýna fýrsat vermeseler. Ama, görev almak isteseler de kim "gel" diyecek zaten. Onlarýn kendi adamlarý var. Mecliste yemin etmeye hiç gerek yok Doktorlar bile sadýk kal(a)mýyor ki zaten! Erdoðan Baybars ebaybars@yahoo.com Öðretmenler Kuran kurslarýnda görev almamakla meydaný boþ býrakmýyor mu? "Dersleri biz vereceðiz" deseler, dincilerin silahýný elinden almýþ olmayacaklar mý? TÜRKÝYE, 1 KOYUP 5 ALACAÐI GÜN ÇÖZÜM OLACAK... Müdahale et Sorunlarý çöz Taraflarý anlaþtýr Devret Türkiye'den beklenen Ve Türkiye'den istenen bu Hani, "Yap, iþlet, devret " dedikleri bir model var ya, onun gibi bir þey iþte Devretmek için "taraflarýn anlaþmasý" gerekir. Sýrtýnda bir yük oluþturuyorsa, bir an önce, önüne ardýna bakmaz taraflarý anlaþtýrýr, devreder, kurtulursun. Ya sýrtýnda bir yük deðilse Ya sana ek avantajlar saðlýyorsa Ýþte o zaman da, dilde kemik arar, anlaþmaya yanaþmazsýn Sorunu zamana yayar, uzatýr da uzatýrsýn. Kýbrýs'ýn baþýna gelen talihsizlik budur iþte... Taraflarýn anlaþmazlýktan kaynaklanan çýkarlarý var ve bu nedenle anlaþmaya yanaþmýyorlar. BÖYLE BÝR ANDI Fotoðraf: Erdoðan BAYBARS Bu durum böyle sürer gider mi? Sürmez! Yakýn bir gelecekte deðilse bile, çok da uzak olmayan bir zamanda sonuca gidilmesi kaçýnýlmazdýr.. Ercan yeniden yenileniyor Ýki katý büyütülüyor Ýkinci bir pist, yeni binalar yapýlýyor. Körükler kuruluyor. Kim yapýyor bunu? Türkiye! Otoban yollardan Tünellerden bahsediliyor. Benim garip vatandaþým da, bunlarýn kendisi için yapýldýðýný sanýp, "demiryolu sistemi kurarsanýz daha iyi, daha faydalý olmaz mýydý " diyor saf saf. Senin için deðil ki kardeþ. Turistler için yapýyor bunlarý Türkiye. Hep bunlar belli bir hedefe yönelik yatýrýmlar. Alt yapý hazýrlandýðý ve bu yatýrýmlardan 1 koyup 5 alýnacaðý güne ulaþldýðý zaman, Rum'a elini uzatacak ve "hade gel anlaþalým " diyecek Ankara. Ve göreceksiniz o gün, hiç kýrmýzý çizgilerden falan da bahsedilmeyecek. Askeri tesislerin yerini, ekonomik tesisler aldýðý gün imzalar atýlacak, bu iþ bitecek. Diyeceksiniz ki Kýbrýs Türkü bu durumda ne yapacak? Açýk, kýsa ve net söyleyim: Yaþananlarý uzaktan seyredip, "Kýbrýs Türkünü yok etmeye çalýþýyorlar" demeye devam edecek tabii.

6 Bilinmesi gereken Sezan Artun HALKIN YERÝ NERESÝ? GÜNLÜK Kýbrýs sorununun çözümü söz konusu olduðunda tüm parti, sendika ve diðer sivil toplum örgütleri, "her iki tarafýn da kabul edebileceði bir antlaþmadan ve barýþtan yana"... "Mevcut durumdan rahatsýz"... "Gecikmenin iki toplumun da zararýna" olduðunu belirtiyor. "Kýbrýs'ýn birleþtirilmesinden" söz ediyor ama "Nasýl?" denince ortak bir tavýr bulunamýyor. Herkes bir çözüm þekli ortaya koyuyor. Çözüm önerileri, çözümsüzlüðü davet edecek nitelik de, taþýyor olur. Temenniler sadece sözde kalýyor. * * * Kýbrýs'ýn Kuzey'inde, güçlerini Ankara'dan alan Ekonomik iþgalin temsilcileri olan oteller, kumarhaneler, genel ev gibi çalýþan gece kulüpleri kendi kurallarý ile icra-i faaliyet ediyor Egemen bir devletin ve irade Doðrudan Selma Bolayýr bolayir@north-cyprus.net "Feminist Atölye" grubunun meclisteki eylemi.. Seçilmiþler "ümitsiz vaka" olduklarý için... Sanki "ülkenin bütün kalelerine girilmiþ;bütün tersaneleri zapt edilmiþ, kendileri de gaflet ve delalet içinde" ama hiç bir þey umurlarýnda deðil. Onun için onlarý dýþlayarak denebilir ki... En azýndan, bu toplumun yarýsýndan fazlasýný oluþturan kadýnlarý düþünmeye davet eden bir eylemdi.. Ülkeleri ile beraber; çocuklarý ve torunlarýnýn geleceðinden de sorumlu olduklarýný anýmsatýyor kadýnlara.. Onlar yalnýzca "özelleþtirmeye hayýr" demiyorlar. "Kýbrýs Recebistan olmayacak" da diyorlardý. Recebistan nedir? Ahmet veya Mehmet veya Recep ve gibilerine ait olmayacak demektir. Neresidir ve nasýldýr Recebistan? Komþusu Ermenistan'la, Türklerle dostluðu simgeleyen bir heykeli, baþbakanýnýn ucube deyerek yýktýrdýðý bir ülke mi? Aydýnlarýný, dinci yobazlarýn diri diri yaktýðý ve faillerinin hala bulunmadýðý bir ülke mi? Öyle bir ülke ki, insanlarýn aklý fazla karýþýk... Belki de politikacýlarýn aklý karýþýk dense daha doðru olacak.. Kadýnýn biyolojik farklýlýðý.. Toplumsal ve kültürel farklýlýklara dönüþtürülerek... Erkek egemenliði meþrulaþtýrýlýrken... Kadýnlarýn bastýrýlýp kontrol altýnda tutulduðu bir ülke mi?. Kadýnýn saçýnýn bir tek telini görmekle bile.. Ademin abdesti bozulup günaha girmesin diye, kadýný ikinci sýnýf bir vatandaþ ve suçlu yaparak.. Yedi kat feracelerin altýna saklayan ucube zihniyetlerin ülkesi mi? Bilir miydiniz... On altýncý yüz yýl, eski Osmanlý'da da bu feracenin kalýnlýðý, renkleri.. Peçesi ve örtülerin uzunluðu.. Mantonun astarýnýn cinsini bile belirleyen fermanlar varmýþ Zannedilir ki devlet yönetmek içindir fermanlar. Ama bakýn hangi iþler için sahibi bir hükümetin olduðu iddia edilen Kuzey'deki coðrafyada adam kaçýrýlýp dövülür, kurþunlanýr, öldürülür, haraç alýnýr, arazi gasp edilir, elektrik-su ödemez, vergi ödemez, esrar, kaçakçýlýk gýrla gider Kýbrýslýnýn tüm tepkisine raðmen istenmeyen bir kiþi Elçi tayin edilir. Yeþil alan meþil alan tanýnmaz, göstertiþli törenler için seyirci tribünleri inþasý için emirler verilirken; sistemin deðiþmesi de istenmez. Toplumda bir kesim siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütünün, yukarýdaki yaþam þekli hakkýndaki tavýrlarý, Kýbrýslýtürklerin çýkarýna ve beklediði yönde deðil. Kuzey'deki statüko denince kiþiler farklý anlýyor. Eroðlu deðil, Talat Ýrsen Küçük deðil, eskiden Ferdi þimdi Yorgancýoðlu UBP deðil, BG'lenmiþ CTP. Böylelerinin derdi imaný, çizilen bu daire dýþýna çýkmadan, birbirleri ile didiþmek. Birinin "ak" dediðine, diðeri RECEBÝSTAN kullanýlýrmýþ... Fermandaki kriterlere uyulmadýðý ve feraceler daraldýðý zamanlarda... "kentsel ayaklanmalar"ýn suçu da, "Namus elden gidiyor" deyerek kadýna yüklenmiþ.. Kaç asýr geçmiþ aradan? Gide gide bir arpa boyu yol bile gidilmemiþ bu konuda.. Veya gidilmiþ de tekrar geri dönülmüþ.. Mehteran takýmýnýn yaptýðý gibi... Daha baþka özellik mi istersiniz? Türk Medeni Kanunu'na göre. Ýmam nikahý kesinlikle yasak... Modern olmasý gereken Türkiye Cumhuriyeti'nde... Ama TBMM de "çok karýlý" sözde vekiller var. Siz hiç bu güne kadar yasalara aykýrý olan imam nikahý yüzünden suçlanan ve cezalandýrýlan birilerini gördünüz mü? Yayýmlanmayan kitaplarýn yazarlarý ise hapiste... Tarikat ve cemaatler, özellikle Fetullah Gülen cemaati ve Nakþibendi tarikatlarý üniversite çevrelerine akbabalar gibi çöreklenmiþler diyorlar.. Üniversitelerin yaptýklarý bilimsel araþtýrmalar. Niçin? Amaçlarý yalnýzca onlara burs saðlamak deðil, yüzyüze iletiþimlerle, Ýslami yaþam biçimini onlara kabul ettirmektir... Gençlerin masum sayýlabilecek kýz erkek iliþkilerini.. Ýslami kurallara göre olmasý gerektiði telkinler ile imam nikahýný yaygýnlaþtýrmaya Ayrýca tek amacý "istifade" olduðu için "Muta" denen, süresi belli olmayan... "Zeydin gelmesine kadar" denen ve istenildiði anda hiçbir sorumluluk yüklemeden bozulabilen evlilikler yapmaya yönlendiriliyor gençler. Fetullah'çýlarýn en çok Boðaziçi, ODTÜ ve Bilkent.. Nakiþbendi tarikatýnýn ise Siyasal Bilgiler ve Hukuk Fakültesi öðrencilerini tercih ettikleri yazýlý araþtýrmalarda. Sýranýn þimdi Kýbrýs'ta olduðu.. Bilinçsiz veya bilinçli olarak, seçilmiþlerin de bunu çabuklaþtýrarak halklarýna ihanet ettikleri gün gibi ortadayken. En azýndan kadýnlar Vatanlarý ile ortak olan, "bahtý kara maderlerini" kurtarmak için birleþmeli.. mutlaka "kara" der. Ýktidarda olan Ankara'nýn talimatlarýndan taviz vermediðini Muhalefette olan da onun ayaðýný kaydýrýp, Ankara'nýn daha iyi "bendesi" olduðunu kanýtlamaya çalýþýr. Ankara dayatmalarýný iktidardakine yapar; muhalefetteki, Ankara'nýn adýný vermeden iktidarý eleþtirir, suçlar. DAÜ elden gider, Zeyko gider, sýradakiler de gidecek Doðru adrese tepkiler, hala sýnýrlý kalýyor. Meclis'teki(!) siyasi partiler Kýbrýslýnýn çýkarlarýný sahiplenme cesaretini ortaya koyamýyor. Siyasiler, bedel ödemeyi göze almýyor. "Kýbrýslýnýn lideriyim" iddiasýnda olanlarýn, liderliðin gereði yürekliliðin "y"si yok. Gerekirse meclis(!) dýþýna çýkýp Kýbrýslýtürk'ün "var oluþ talebi" sesini yükseltme cesareti yok. Halk yapsýn, sendikalar kotarsýn kotarabilirse, onlar da yesin istiyorlar. Amaç, Ankara'yý gücendirmemek. Olasý bir iktidar deðiþikliðinde aday olmak. Statükonun kurallarý ile statükoyu alt edebilecekleri rüyasýndalar. Statüko deðiþecek derlerken Denktaþ-Eroðlu gidecek Talat gelecek Ýrsen gidecek, Özkan gelecek UBP gidecek BG'lenen CTP gelecek kavgasý yaparlar. Ýktidar olurlar, muhalefet olurlar Bütün ok ve eleþtirileri, koltukta oturan kuklalara. Kuklacýya deðil Kýbrýs'ýn Kuzey'inde oynanan devletçilik oyununda rollerini bir tamam yaparlar. Kuzey'de, irade sahibi ve egemen bir devlet gösterme uðraþýndalar. Sendikalarýn bir bölümü ve mecliste vekili olup, halkýn temsilcisi olduðunu sanan partiler böyle bir statüko görür. Bu yüzdendir ki eleþtirilerine baþlarken ya "UBP þöyle yaptý" veya "CTP þöyle yaptý" diye baþlarlar. Meclisi yakma veya sokaklara dökülme tehditleri statükoyu rahatsýz etmiyor. Sokaklara dökülseler bile kukla için döküleceklerini biliyor. * * * Toplumun diðer bir kesimi ise, Ankara ile buradaki yerli iþbirlikçi parti ve politikacýlarýný Ayný paraleldeki sendika ve sivil toplum örgütlerini Perde arkasýndaki Ankara'nýn, yarattýðý düzen ve Kýbrýslýnýn iradesini gasp etme sistemini, statüko olarak görüyor. Tepkileri doðru adrese. Statüko bunlarý, kâh öðrenci olarak okulda Kâh mecliste vekillere(!) arkalarý dönük protesto yaparken Kâh elçilik kapýsýnda hesap sorarken Kâh olay yaratan bir pankartta Kâh icazetsiz yayýnlarda görür. * * * Bu yaklaþýmlara sahip taraflar, statükoyu deðiþtirmek ve Kýbrýslýnýn haklarýný korumak, varlýðýný sürdürmesini saðlamak için halký yanlarýna çaðýrýyorlar. Onlara destek vermeye davet ediyorlar. Kýbrýslýtürkler'in olaylarý doðru deðerlendirerek alacaðý tavrý belirlemesi zamaný gelmiþtir. Vereceði kararla, sinsi sinsi yok ediliþine seyirci kalarak yok edilecek Veya varlýðýna sahip çýkacak tarafta, sesini yükseltecek... KÜRT SÝYASETÇÝLER NE YAPSA YARANAMIYOR Epeydir Türkiye medyasýnýn gözü BDP Ýstanbul milletvekili Sebahat Tuncel'de. Onun cümlelerinden cýmbýzla ayýkladýklarý sözcükleri kullanarak Sebahat Tuncel'i resmen hedef gösteriyorlar. 8 askeri þehit eden PKK'lý ile ilgili söylediði sözler nedeniyle yine bir saldýrý baþlatýldý. Diyarbakýr'da katýldýðý bir halk toplantýsýnda yaptýðý konuþma çarpýtýlarak yansýtýldý ve bunun üzerinden bir siyasi gerilim kampanyasý baþlatýldý. Oysa Tuncel "Binlerce asker, daðdaki binlerce genç bu savaþta yaþamýný yitirmiþtir. Bu acý kayýplarýn bir daha yaþanmamasý için herkesin ortak bir barýþ mücadelesi yürütmesi, özellikle de kadýnlarýn örgütlü mücadelesinin bir zorunluluk olduðunu" dile getirmiþti konuþmasýnda. Sebahat Tuncel dahil, Kürt siyasetçiler aðýzlarýyla kuþ tutsalar yaranamýyorlar. Ne devlete, ne AKP hükümetine Onlar ne dese AKP'nin güdümündeki Türk medyasý AKP'nin anlamak istediði þeyi anlýyor ve provokasyonlarla toplumu Kürt siyasetçilere karþý kýþkýrtýyor. AKP Hükümeti'nin Kürt meselesinde de, Kýbrýs'ta da nereye gitmek istediði çok açýk. Ne yazýk ki, en büyük desteði de AKP'nin cilalanmýþ hali karþýsýnda basireti baðlananlardan alýyor. AYNI SAAT Gazetemize sýkýlan ilk kurþunlar akþamüstü saat sýralarýnda sýkýlmýþtý. Dün yine ayný saatte oldu silahlý saldýrý... Suikastçýnýn saati hep ayný vakte mi ayarlý? ÖNSEZÝ Kurþunlamadan sonra dün gazetemize gelen polislerden biri, "Doðrusu bugün birþeyler olabileceði gelmiþti aklýmýza" deyiverdi. Neden? Dünkü manþetimizle ilgili... Kutlu Adalý cinayeti... Polisin önsezisi bundanmýþ meðer... ÇAKICI VE KANATLI Dünkü olaydan sonra gazetemize gelerek bize destek veren siyasi parti liderleri Mehmet Çakýcý ile Murat Kanatlý oldu yalnýz... Ancak dün Pazar olduðunu da unutmamalý... TEÞEKKÜRLER Gazeteciler Birliði ile Basýn-Sen temsilcileri, ayrýca pek çok sivil toplum örgütü yetkilisi ve çok sayýda vatandaþ olayýn duyulmasý üzerine gazetemize akýn etti... Ekranlar canlý baðlantý kurdu bizimle... Ve telefonla çok sayýda destek mesajý aldýk... Herkese sonsuz teþekkürler... Týrnak... "Girne'de denize kanalizasyon akýyor... Bu suç sorumlu kiþiye aittir. Yapamýyorsanýz, mazeret aramayacaksýnýz. 'Benimle uðraþýyorlar' da demeyeceksiniz... Sadece, 'bu nüfusla, bu kanalizasyon çalýþmaz, ya nüfus dengelenir, ya Girne de denizi de b...a gömülür' diyeceksiniz; belki anlarýz... Ama, 'yok deniz temizdir' derseniz, belgeler de sizi yalanlarsa istifa edeceksiniz." Serhat ÝNCÝRLÝ (Kýbrýs) "Arkadaþým bir kitabý alýntýlayarak 'sevgi varsa yok olmaz' dedi. Yani ne kadar çatýþma, ne kadar kýrgýnlýk olursa olsun sevgi oradaysa yara alýr sadece ama ölmez. Gerçek olan, içten olan, kalbin derinlerinden gelen, hayata silinmez izlerini býrakýr. Gerçek ve sahte olaný ayýrmak zordur tabii.. Müzelerin gerçek sandýðýmýz sahte eserlerle dolu olduðunu okumuþtum geçenlerde. Sahteliðin ustalýðýný geliþtirmiþtir kimileri." Neþe YAÞIN (Yenidüzen) "Son zamanlarda moda oldu. Birileri Türkiye'den bakýp bakýp, 'Ay bu Kýbrýslýlar ne de maneviyatsýz þeyler böyle; hadi þunlarý ýslah edelim bari' diyerek gündeme geliyor. Normal þartlarda bunlarýn mahkeme mahkeme süründürülmeleri gerekirdi. Ama konu 'Kýbrýslýlar' olunca herkes gönlünce sallayýp duruyor." Gürdal HÜDAOÐLU (Haberdar) Günün Kahramaný ALÝ OSMAN Arkadaþýmýz Ali Osman'ýn þansý varmýþ. Hani yaþlýlar "adanmýþ adaðý vardý" falan derler ya... Öyle iþte... Ali Osman'ýn öyle inançlarý yok, ama þansý olduðu kesin... Dün gazetemize yapýlan silahlý saldýrýdan kýlpayý kurtuldu. Kapýyý açtýðý tetikçi, kapýnýn eþiðinde silahýný ona doðrulttu... Hatta tetiði çekmeden önce "kusura bakma" diye 'nazikçe' bir laf da etti... Ve tetiðe bastý... Ali Osman tam da bu esnada kapýyý hýzla itip yana kaymasa iþi zordu... Uzun yýllar futbol oynamýþ olan Ali Osman'a, 'rüzgarýn oðlu' derlerdi sahalarda... Gazetede de rüzgar gibi iþte... Saniyelerle kurtuldu...

7 4 Temmuz 2011 Pazartesi FESLÝKAN Niyazi Ökten TETÝKÇÝNÝN NEZAKETÝ Bu kaçýncý bahar? Bombacýlarýn, dinamitçilerin ve eline silah alan acemi karakterlerin deneme tahtasý haline geldi Afrika gazetesi. Sýkarlar kurþunu, kaybolurlar ortadan, baþka bir baharda gene boy gösterirler, belde silahlar çýkarlar meydana. Susturamýyorlar Kýbrýs'ýn kuzeyinde verilmesi gereken mücadeleyi veren bir avuç insaný ama... Her sýkýlan kurþun mücadele azmini kamçýlýyor aslýnda. Çünkü sayýn okurlar, iþ mafya boyutunu aþmýþ ve siyasi renge bürünmüþtür artýk. Organize iþtir. Ve KKTC polisinin ihmalkarlýðýný, acizliðini gözler önüne sergileme yönünden önemlidir de. * Ýki-üç hafta kadar önce aniden birileri gelir, çalar kapýyý. Þener Levent'le görüþmek istediðini söyler. Ýçeri alýnýr ve 'ben sizi vurmakla görevlendirildim...' der. Gerisi zaten manþet olmuþtu gazetede ertesi gün. Fakat önemli olan polisin tutumudur. Adam silahý kendisine kimin verdiðini söylemiþ ve Ertan Zabitler'i ifþa etmiþti. Kim Ýrfan Zabitler? Afrika gazetesi mafya ile ilgili yayýnlarýný ýsrarla sürdürür ve arada Ýsmet Felek'i cezaevinde ziyaret edenler arasýnda Zabitler efendinin isminin geçtiðini duyurunca, Afrika gazetesine telefon açan kiþidir. Telefon açar ve tehdit etmediði çalýþan býrakmaz gazetede. Polise durumu bildirmiþ, þikayetçi olmuþtuk. Ýfade vermiþtik. Ve her ne halse mesele orda kapanmýþtý! Son kurþunlama olayýnda olduðu gibi. Enselenen tetikçiler yakalanmalarýna raðmen kefaletle serbest býrakýlarak olay gene örtbas edilmiþti. * Evet, yakýndan tanýdýðýmýz dünkü tetikçinin yakalandýðý açýklandý. Arkadaþ kurþunu sýkmýþ ve yürüyüþe çýkmýþ polisin açýklamasýna göre. Doðru yalan ben bilmem, ifadesinde polise 'dondurma yemeye' demiþ! Þaka bir yana, polis görevini yapmaz bu ülkede. Kendi korumamýzý üstlenmek zorunda kalýyoruz, kaldýk maalesef. Öyle her ikide birde gelecek ve gazeteyi kurþunlayýp elini kolunu sallayarak çekip gidecek günleri geçti beyler. Fakat dünkü olay garip olaydý hakikaten. Ali Osman kapýyý açtý ya, bizim tetikçi tabancayý doðrulttu ve ne dedi bilir misiniz? 'Kusura bakma!..' Bizim bu tetikçi nezaketli tetikçiymiþ meðer. 'Abi kusura bakma, sizleri temizlemeye geldim!'e getirmiþti sözü. Merak konusudur, kendini enseleyen polislere silah çekerken neler söyledi acaba? Açýklama bekleriz polis müdüründen! 7 TEMMUZ CENEVRE ZÝRVESÝ EROÐLU ANKARA'YA GÝDÝYOR n EROÐLU; GÜL, ERDOÐAN VE DAVUTOÐLU ÝLE GÖRÜÞECEK... Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu, 7 Temmuz Cenevre Zirvesi öncesinde bugün Ankara'ya çalýþma ziyaretinde bulunuyor. Beraberindeki heyetle saat 16.30'da özel uçakla Ankara'ya hareket edecek olan Cumhurbaþkaný Eroðlu, yarýn akþam Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Salý günü ise Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ile biraraya gelecek. Eroðlu, Ankara'daki temaslarýnýn ardýndan Ýstanbul üzerinden Cenevre'ye geçecek ve 8 Temmuz'da KKTC'ye geri dönecek. Cumhurbaþkanlýðý'ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaþkaný Eroðlu ile kendisine Cenevre görüþmesinde eþlik edecek olan heyeti, yarýn saat 16.30'da özel uçakla Ercan Havaalaný'ndan Ankara'ya hareket edecek. Ankara'da bu akþam saat 19.00'da Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan ile baþ baþa bir görüþme gerçekleþtirecek olan KIZILAY DERNEÐÝ GENEL KURULU YAPILDI Kuzey Kýbrýs Türk Kýzýlay Derneði'nin Olaðanüstü Genel Kurulu yapýldý. Kurulda yeni yönetim kurulu ve diðer yetkili kurullar belirlendi. Kýzýlay Derneði Genel Merkezi'nde yapýlan olaðanüstü genel kurulda genel baþkanlýða Esat Altay; genel baþkan vekilliðine Mustafa Hançerli; genel sekreterliðe Kemal Buba; mali iþlerden sorumlu üyeliðe Bülent Çýraklý getirildi. Dernekten verilen bilgiye göre diðer yetkili kurullar þu þekilde oluþturuldu: "Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri: Atay Arkan, Derviþ Þentan, Dr. Ýlkay Þentürkler, Nihat Nalbantoðlu, Burak Çelik. Disiplin Kurulu: Çiler Ýncirli, Deniz Özgüven, Mustafa Kemal Küçüksönmez Denetleme Kurulu: Hüseyin Alasya, Dilara Topukçu, Cemile Altýncý." KANTARA GENÇLÝK KAMPI- Milli Eðitim, Gençlik ve Spor Bakaný Kemal Dürüst, Kantara Gençlik Kampý'ný ziyaret ederek, kampta yapýlan yenilikleri yerinde inceledi ve yetkililerden kamp hakkýnda bilgi aldý. Bakanlýk basýn bürosundan verilen bilgiye göre, Dürüst'e ziyareti sýrasýnda Milli Eðitim, Gençlik ve Spor Bakanlýðý Spor Dairesi Müdürü Gencay Eroðlu ile TC Yardým Heyeti Eðitim Müsteþarý Ekrem Toklucu eþlik etti. KALKINMA BANKASI ULUSLARARASI SEMÝNER DÜZENLÝYOR Kalkýnma Bankasý, Ýslam Kalkýnma Bankasý'na üye ülkelerin Kalkýnma Bankalarý Birliði (ADFIMI) iþbirliðinde uluslararasý bir seminer düzenliyor. Lefkoþa Merit Otel'de bu sabah 09.00'da baþlayacak seminer, 8 Temmuz tarihine kadar sürecek. Kalkýnma Bankasý'ndan yapýlan açýklamaya göre, seminerin açýlýþý Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun tarafýndan gerçekleþtirilecek. Banka genel müdürü Ahmet Ataner'in açýlýþ konuþmasý ile baþlayacak olan seminer, ADFIMI Genel Sekreteri Nuri Birtek ile Ekonomi ve Enerji Eroðlu, Ankara temaslarýna Salý güne de devam edecek. Salý sabah saat 09.00'da Türkiye Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu ile çalýþma kahvaltýsýnda heyetler arasý bir görüþme gerçekleþtirecek olan Derviþ Eroðlu, bu görüþmenin ardýndan saat 10.30'da Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ile heyetler arasý bir görüþme yapacak. Cumhurbaþkaný Eroðlu, Ankara'daki temaslarýný tamamlamasýnýn ardýndan heyeti ile birlikte Salý günü öðle saatlerinde özel uçakla Ýstanbul'a geçerek, Türk Hava Yollarý'nýn tarifeli seferiyle Cenevre'ye hareket edecek. Eroðlu'na 7 Temmuz'da Cenevre'de yapýlacak zirvede, Özel Temsilcisi Kudret Özersay, Sözcüsü Osman Ertuð ve Cumhurbaþkanlýðý'nda görevli Ýkinci Sekreter Güneþ Onar eþlik edecek. Cumhurbaþkaný Eroðlu'nun 8 Temmuz Cuma günü KKTC'ye dönmesi bekleniyor. Bakaný Sunat Atun'un konuþmasýyla devam edecek. Kalkýnma Bankasý'nýn, merkezi Ýstanbul'da bulunan ve uluslararasý bir kuruluþ olan ADFIMI iþbirliðiyle düzenleyeceði seminerde, "Ýnsan Kaynaklarý Yönetimi - Eðitimcinin Eðitimi" konusu ele alýnacak. 5 gün sürecek olan seminere Türkiye, Mýsýr, Ýran, Malezya, Sudan ve Pakistan'dan banka yöneticileri katýlacak. Ayrýca, seminerde Kalkýnma Bankasý, YAGA ve Lefkoþa Türk Belediyesi çalýþanlarý yanýnda, Doðu Akdeniz ve Girne Amerikan üniversitelerinden akademisyenler yer alacak. 7 GÖR DUY KONUÞ GÖR DUY KONUÞ ALO AFRÝKA HATTI SEÇÝMDEN SONRA ÜVEY KARDEÞ OLDUK... Girne'den gazetemize elektronik postayla mektup gönderen bir vatandaþýmýzýn eleþtirisi de Girne Belediyesi ve Girne Belediye Baþkaný ile ilgili. Vatandaþýmýzýn þikayeti þöyle: "Girne belediyesinin maksimum sayýda çalýþaný olmasýna raðmen göze batan çarþý bölgesi haricinde olan sokaklar çöpten geçilmemekle beraber asfaltlara inadýna yama üstüne yama yapýlýyor! Her sokak mutlaka kazýlýp üstüne yama yapýlýyor... Bu kazý çalýþmalarýndan sonra Kaþkar bölgesi kaç gündür susuz durumdadýr. Çarþamba sabah ise Ertan Avni Sokak köþesinden yama yapýlan yolun altýndan gelen su asfaltý çatlatýyor ve bir avuç geniþliðinde akýp gidiyor... Suyu takip ederseniz, nereye kadar aktýðýný görüp iþin ciddiyetini anlayabilirsiniz... Yýllardýr neredeyse Girne sahil þeridinin tümünden denize akan arýtma sularýnýn 1hafta önce gazetelere yansýmasýna akýl erdirmek mümkün deðil. Nasýl oldu da bu kadar sürelik bir gecikme yapýlabildi... Deniz manzarasý görmek veya balýk tutmak için yine Kaþgar bölgesine giden insanlarýn hepsi yýllardýr bu manzara ve pis kokuya maruz kalýyor ki bu iþin bilinen kýsmý... Ýþ yapmak sadece belediye önüne her köseye çöp bidonu koyup, belediye önündeki yollarý boyamak deðildir... Ben ve biz deyip, kendilerine ve ahbaplarýna kolaylýk olsun diye mahallelerine güzel ve rahat girip çýkmak için yýllardýr var olan düzeni bozmak deðildir... Parke kaldýrýmcýklarý Ayorgi'ye kadar uzatýp yine yollarýn düzenini bozup da kýþýn yaðmur gelince kimbilir kaç günahsýzýn ev veya iþ yerini sel basma riskini artýrmak deðildir... Bisklet yolu yapýldý diyorlar ve bununla övünüyorlar... Ulan araba sürecek yol yok, yürüyecek yol yok, kalkmýþ bisiklet yolu yapmýþlar! Girne Belediye Baþkanlýðý'nýn vitriniymiþ bu... Amma vitrin yaptýnýz ha... Ben buradan sayýn yetkililere seslenirim... Siz veya adamlarýnýz belediyenin arabalarýnda þort, t-shirt, kirli sakallarla artist gibi gezerken azacýk etrafýnýza bakýn... Belki gözlerinizin önündeki 'hep bana perdesi' kalkar da bizi da görürsünüz... Vatandaþý da dinler ve çare bulursunuz... Seçim zamaný oy isterken 'n'oldu tamamsýn be gardaþþþ?' idik... Seçim bitti, oyu aldýktan sonra üvey gardaþ olduk... Gelecek seçime kadar da böyle. Nasýlsa gelecek seçime kadar yapýlanlarý unutur, güzel sözlerinizle bizi yine kandýrýrsýnýz deðil mi?" BÝZÝM DUVAR "ANA"DIR SEVER DE, ÖLDÜRÜR DE Bizim Mandra Üç gün içinde üç insanýný kansere kurban veren mandra halký büyük üzüntü ve þok yaþarken, bu amansýz hastalýðýn, toplumu korkunç boyutta bir girdap gibi nasýl içine çekmekte olduðu bir kez daha çok çarpýcý biçimde ortaya çýkar. Buna raðmen mandra yönetimi, kanser nedenlerini asgariye indirme konusunda hiçbir adým atmamakta, aksine, çevrenin zehirlenmesine göz yumarak, hastalýða davetiye çýkarmaktadýr. Sokaktaki adam "Kanserden her ölüm sizin eserinizdir" diye imalý imalý söylenir.

8 8 4 Temmuz 2011 Pazartesi Arada Bir Özgün Kutalmýþ okutalmis@yahoo.com Ekonomi Bakaný Atun geçtiðimiz hafta 150 milyon liralýk bir kredi paketi açýkladý. Kredi sürelerinin kýsa olmasý yanýnda, kredinin kullandýrýlacaðý alanlar da ekonomiye önemli bir katký saðlamayacaktýr. Hizmet sektörü yanýnda sanayici ve küçük esnafa da kullandýrýlacak olan bu krediden yarým kalmýþ turizm yatýrýmlarý da faydalandýrýlacakmýþ. Bu yarým kalan turizm yatýrýmlarý içinde TC sermayesi tarafýndan yapýlanlar da var mý, yapýlan açýklamalarda net deðildir. Aslýnda bu sütunda TC Büyükelçisi Akça'ya defalarca sordum. Kendilerinin adaya geldiði günlerde Bafra Bölgesinde yarým kalan inþaatlarýn tamamlanabilmesi için TC'den ilâve 300 milyon liralýk bir kaynak aktarýlmýþtý. Bu 300 milyon lira da Kýbrýs Türklerinin borç hanesine yazýldýðý için bu kaynaktan hangi iþletmelerin faydalandýðý ve neden bugüne kadar tek bir yarým kalan tesisin bile iþletmeye alýnamadýðýný sormuþtum. Bugüne kadar ne bir yarým tesis tamamlandý ne bu 300 milyonun kimlere verildiði açýklandý. Onun için Atun'un açýkladýðý 150 milyonluk kredi kaynaðýndan TC'li sermayedarlar da faydalanacak mý diye sordum. Örneðin uðruna KTHY kapatýlan, kendisi için geçtiðimiz günlerde meclisten özel yasa geçirilerek, Vakýflardan kiraladýðý Kalem Yalçýn Okut yalcinokut@yahoo.com Þener'in dün Afrika'ya çektiði manþet ve kendi köþesinde de ele aldýðý konu çok çarpýcýydý. Herifler yurdumuzda ne dolaplar çevirmiþler, ne dolaplar Aslýnda yurdumuzun özellikle 74 savaþýndan sonra Özel Harp Dairesi'ne baðlý kontrgerilla ekipleri için karanlýk iþlerin çevrildiði bir þer yuvasý olarak kullanýldýðý herkesçe bilinmektedir. 'Özellikle 74 sonrasýnda' dememin nedeni þu: Boyutlarý ve yoðunluðu 74 sonrasýndaki kadar olmasa da 74 öncesinde de Derin Devlet subaylarýnýn kâh Ýþ Bankasý Müfettiþi, kâh baþka kýlýflar arkasýnda Kýbrýs'ta bir sürü numara çevirdikleri sýr deðildir sýkýyönetim dönemindeki Fýrtýna Harekâtý günlerinde yurttan bizi alýp Siyasi Þubeye götürdükleri zaman sorgumuzu yapan -ve beni falakaya yatýran- Kýbrýs Masasý þeflerinden Komiser Fahrettin Benli þöyle baðýrýyordu: "Ulan orospu çocuklarý hepinizi tek tek biliyorum!" Ve iftiharla ekliyordu: "Ben Kýbrýs'a çok gittim geldim, ailelerinizi de biliyorum." Kýbrýs'a evlenmiþ ve yerleþmiþ Türkiye'li bir tanýdýk, çok sonralarý, Komiser Fahrettin Benli'nin Kýbrýs'a sýk sýk geldiðini doðrulayarak "evet, geliyordu, her geldiðinde görüþüyorduk" demiþti. Yazýnýn tam da burasýnda gazeteden Osman Levent telefon etti. "Sen bugün gazeteye geldin mi? " dedi. "Evet" dedim "Þener'le biraz sohbet ettik." Akabinde gazetenin yeniden kurþunlandýðýný, bu kez kurþunlarýn kapýyý delerek içeri de girdiðini, az daha Ali Osman'ý vuracaðýný söyledi. Ve kapýda birini görüp görmediðimi sordu. Evet, ben gazeteden çýkarken bilgisayar bölümündeki arkadaþlara, "Acele gitmem gerek, otobüsü yakalayacaðým, yazýmý Girne'den gönderirim" diyerek ayrýldým. Merdivenleri indiðimde kapýda tanýmadýðým birinin beklediðini gördüm. Apartman kapýsý kapalý olduðundan, orada öyle durmuþ bekliyordu. "Bu da kim" diye geçti aklýmdan. Garson kýlýklý ufak tefek biri idi. Çýkmak için kapýyý içerden açtým. Çýkarken insiyaki olarak "kime geldiniz" diye sordum. "Ali Osman Bey'i görmeye geldim" dedi. Üstünde mavi beyaz bir giysi vardý. Belki de o yüzden garsona benzettim. Ali Osman, her zaman gazeteye gelen bir sürü dertli vatandaþýn dertlerini dinlediði ve notlar aldýðý için onlardan biri sandým. Yine de, "Gel" dedim "bu zili çal, yukarýdan cevap verecekler" ve onun çalmasýný beklemeden Dostlar alýþveriþte görsün Lara Beach'deki arazinin kira sözleþmesi yasa ile uzatýlan Atlas Jet'in patronu Murat Ersoy da faydalanacak mý? Üstelik bu araziye geçtiðimiz 20 Temmuz'da Cemil Çiçek Beyle temel atma töreni düzenlenmedi miydi? 2200 yataklý dev bir turizm yatýrýmý olmayacak mýydý? Yoksa geçtiðimiz 20 Temmuz'daki temel atma töreni bir masal mýydý? Ayni þekilde Zeyko arazisi el altýndan verilen Artemis sahipleri de bu krediden faydalanacak mý? Alt yapý sorunlarý halledilmeden, mevcut yatak kapasiteleri doldurulmadan büyük otel yatýrýmlarýna izin verilmesi ekonomik açýdan rantabl mýdýr? Turizm sezonunun tam ortasýna geldiðimiz bugünlerde otellerdeki doluluk oranýmýz %40'ýn biraz üzerindedir. Bu doluluk oranýna da 5 yýldýzlý kumarhanesi olan otellerdeki yüksek doluluk oranlarý sayesinde ulaþýlabiliniyor. Buna raðmen yeni otel yapýmlarýna izin verilmesi veya yarým kalan tesislerin tamamlanabilmesi için kredilendirilmeleri dostlar alýþveriþte görsün misalidir. Çünkü mevcut pasta daha ufak parçalara bölünüp paylaþýlacaðýndan, yeni katma deðer yaratýlamayacaktýr. Tüm bölgelerimizde alt yapý e sularýndan denize girmek kahramanlýk ister. Salgýn hastalýklar kapýnýn arkasýnda beklemektedir. Ayni þekilde Bafra sahilleri de oradaki otellerden akýtýlan lâðýmlarla kirletilmektedir. Su kaynaklarý da yetersizdir. Her taraf pislik ve çöp içindedir. Dolayýsý ile hizmet sektörüne akýtýlacak kaynaklarla çevre biraz daha kirlenirken, turizm sezonu sonunda kumarhanesi olmayan oteller terkedilmiþ gibi birer hayalet yapýya dönüþecekler ve gelecek turizm sezonuna kadar kapanacaklardýr. Bu kaynakla yapýlacak en iyi iþ emek yoðun ve katma deðer yaratan yatýrýmlarýn desteklenmesidir. ABAT kararlarýndan sonra konfeksiyon aðýr bir darbe yemiþti. Kapanan konfeksiyon fabrikalarýnýn birçoðunun makineleri örümcek aðý baðlamýþ durumda durmaktadýr. Bunlarýn yeniden faal duruma geçmesi için bu krediden kredi süresi de uzatýlarak yararlandýrýlabilirler. Türkiye'ye kaþar ihraç eden süt ürünleri imalâtçýlarý gibi sübvansiye edilebilirler. Bedava arazi verilen, alt yapýsý bedava yapýlan, uzun vadeli kredilendirilen ve her türlü teþvikten yararlandýrýlan TC sermayeli Oteller, her türlü mefruþatlarýný, mobilyadan þilteye, perdeden çarþafa, masa örtüsünden yatak örtüsüne kadar yerli tedarik etmesi için zorlanýr. Böylece konfeksiyon ve mobilya sanayinin kapasite kullanýmý artacaðýndan birim maliyetleri de düþecek, ihracat yapabilme kabiliyetleri artacaktýr. Yaratýlacak katma deðerden de tüm ekonomi yararlanacaktýr. KONTRGERÝLLANIN ve MAFÝANIN ARKA BAHÇESÝ düafon zilini ben çaldým. Fakat o, yukarýya çýkmaya yönelmiþti. Bu kadar boktan bir rastlantý olurdu Ben çýkmak için kapýyý açmasam o içeriye giremeyecekti. Düafon zilini çalsa, yukarýda gazetedeki arkadaþlar belki de sesinden tanýyacaklardý Ýçime de bir kurt düþmedi deðil, ama kendisini bir katilden çok bir garsona benzettiðim için yoluma devam ettim, duraða doðru yürüdüm.. Geçen hafta gelen ve Þener'e, "Beni seni öldürmekle görevlendirdiler, ama vicdaným elvermedi" diyen herifmiþ. O gün gazeteye geldiðinde ben gazetede yoktum. Niyazi Ökten arkadaþla gazeteden ayrýlmýþ, duraða kadar birlikte yürümüþtük. Fakat gazetede çýkan fotoðrafýnda daha iri yarý bir görüntüsü vardý ve býyýklýydý. Demek ki býyýklarýný kesmiþ Bu arada, bu satýrlarý yazarken kýzkardeþim telefon etti. TV haberlerinde izlemiþ, merak etmiþ, "size bir þey olmadý ya" deyip durdu. "Yok Þenay, kimseye bir þey olmadý, merak etme" dedim. Ve bana haberlerde izlediði kadarýyla tetikçinin tutuklandýðýný söyledi. Pek ihtimal vermedim kýzkardeþimin tetikçinin tutuklandýðýna dair söylediklerine ve gazeteyi tekrar aradým. Gazeteden arkadaþlar tetikçinin tutuklandýðýný teyit ettiler. E, artýk polis de polisliðini yapsýn ve bir defa da tutuklasýn, deðil mi?.. Baflýnýn Köþesi Dr. Dolgun Dalgýçoðlu dolgun2002@yahoo.com TAZMÝNATIMIZI HANGÝ ÜLKEDEN ALMALIYIZ? (Ýstanbul)- Kameralara elerinde daðýtýlan tapularla poz verdiler gülerek. Bir yanda kendini baþbakaným diye Küçük diðer yanda yaþý küçük gençler. Olay mahalli bu sefer Vadili Merak edip duruyorum kaç zamandýr. Kim bu gitmesinler babalarýnýn yanýnda alsýnlar dedikleri gençler. Kim bu babalar ki oðullarýna arsa ev almalarý için hükümetten yardým dileniyorlar. Kimdir bu arsalarý daðýtanlar ve ne amaçla daðýtýyorlar. Ve en önemlisi kimin malýný daðýtýyorlar. Bizim gazetenin manþetiydi Cumartesi gün DAÜ'nün ilk binasý ve arazisinin sahibi Hristos Saveriadis, AÝHM'de malýný kullanamadýðý gerekçesiyle açtýðý dava ile kendisine Türkiye'yi 1 milyon 100 bin ödemeye mahkum etmeyi baþardý Kýbrýs Cumhuriyeti yasasýnda yer alan garantörlük hakkýný kullanýp 1974 yýlýnda "Barýþ için ve anayasayý düzeltmek Kýbrýs halký adýna çýkýyorum" diyerek yapýlan müdahale, yerli halkýn inanmamasý nedeniyle savaþa dönüþmüþtü. O savaþta güneyden kuzeye göç eden Türkçe konuþan Kýbrýslýlar gibi kuzeyde yaþayan Rumca konuþan Kýbrýslýlar da güneye evlerini, mallarýný býrakarak göç etmiþlerdi. Ýþte o mallarý o savaþtan beridir kullanamayan Kýbrýslýlar kullanamamanýn bedelini topraðý elinde tutan Türkiye'den tazminat alýyorlar. Alýrken de bu güne kadarki kullanamamanýn bedelini alýyorlar. Sanýrým bundan sonra geçecek her yýl için de belli bir tazminat haklarý olacaktýr. Bu bir teselli ikramiyesi. Önce o insanlarýn aldýklarý tazminat miktarýna baktým sonra da ayný koþullarda olup mallarýný kullanamayan bizlerin durumuna. Acaba Hala kafamdaki sorular tam þekillenmediði için kuþkularým var Acaba biz kimden tazminat istemeliyiz? Yunanistan'dan istesek verir mi? Vermez çünkü savaþa sebep olan Yunanistan savaþa girmeden tüydü gitti. Ýngiltere desem o da olmaz çünkü hiç bulaþmadý bu olaya. Kýbrýs Cumhuriyeti'nden istesem o da maðdur. Maðdur olmasý bir yana vatandaþlarýna zaten çaðrýda bulunuyor "dönün" diye Nasýl isteyebilirim ki? Türkiye'den istesem olur mu acaba? Tam Baf limanýnýn karþýsýndaki otopark dedemin malýydý. Onun gibi çok mal kadý atalarýmýzda. Benim gibi arkadaþlarým var tapular ellerlinde olmasýna raðmen hem gidemiyorlar durum netleþmediði için hem de satamýyorlar çünkü ateþkes süren ortamda satmak yasak. Tam maðduriyeti yaþýyor "besleme" denilen Kýbrýslý Türk halký. Bence kuzeyde mecburen kalan Kýbrýslýtürklere de býraktýklarý malalrýna karþýlýk tazminat verilmeli ki hem ülkelerinden iþ için göç etmesinler hem de kayýplarý teselli tadýnda telafi edilsin. Ama bu tazminatý kimden almalý siz düþünün Kameralara elerinde daðýtýlan tapularla poz verdiler gülerek. Bir yanda kendine baþbakaným deðil mi diye havalara girmiþ Küçük, diðer yanda yaþý küçük gençler. Olay mahalli bu sefer Vadili Daðýtýlan mal muhtemelen gitmesi gerekenlerin kalmalarý için. Aklýma akýlan soru þu Biz kimden alacaðýz tazminatýmýzý? A-Yunanistan B-Ýngilere C- Kýbrýs Cumhuriyeti. D-Türkiye Hangisinden?

9 4 Temmuz 2011 Pazartesi 9 Tünel ALINTI ÖCALAN HAPÝSTEN ÇIKABÝLÝR Tabanýn Hatip Dicle de bu kadar ýsrar etmesi bir deðer dünyasýna atýftýr. Haberal ve Engin Alan meselesinde de bunun çok geçerli olduðunu düþünüyorum. Son 30 yýlýn kurbanlarý ve failleri var. Haberal'a bu kadar sahip çýkmak, Hatip Dicle'ye bu kadar sahip çýkmak, o dönemin taraflarý açýsýndan bir vefa gösterisi, kendi içlerinden verdikleri kurbanlara sahip çýkma çabasýdýr. Bu sürecin sonunda Öcalan hapisten çýkabilir. Hedef kesinlikle bu. Çünkü Öcalan dýþýnda bir formül bulunmadý. Ne yazýk ki, þu anda en makul ses de ondan geliyor. Zaten Kürt siyasi hareketinin en önemli sorunu da bu. ben kitabýmda da (Daðýn Ardýna Bakmak) bunu yazdým. Siyasetin içindeki isimler daðdakilerden daha sertler, daha radikaller. Bejan MATUR (Birgün) DÝPNOT Texas Saðlýk Bilimleri Üniversitesi'nin araþtýrmasýna göre, diyet içecek tüketen kiþilerin içmeyenlere göre bel geniþliði 5 kat daha fazla artýyor. POLÝSÝ BAÐLAYACAK SÝVÝL VAR MI ACABA? ARÞÝV TARÝH 1 HAZÝRAN Kuþatma altýndaki Gazze ye insani yardým malzemesi taþýyan gemilere Ýsrail in düzenlediði kanlý operasyon Kýbrýs ý da etkileyebilecek geliþmelere gebe... Gözden kaçmayanlar... "UCUZ ATLATMAK" ÇOK UCUZ BÝR ÝFADE Kurþunlandýðýmýzýn haberini duyan yine gazeteye koþtu dün. Silahla burun buruna kalan arkadaþýmýz Ali Osman'a herkesin söylediði þey þuydu: "Ucuz atlattýn!" Bu ifade gerçekten olanca kaderciliðiyle boy gösteriyor hayatýmýzda. Ne demek ucuz atlatmak? Gazetemize gönderilen "katil"in kurþunundan kýl payý kurtulmak mý? Türkiye'nin olanca katiliyle, tetikçisiyle bok kuyusuna benzettiði bu yerde hayatta kalmayý baþardýðýmýz için bir de þükredelim isterseniz ha ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Gençlere yapýlan yatýrým, geleceðe yapýlmýþ bir yatýrýmdýr, KKTC'ye yapýlan bir yatýrýmdýr." Kemal DÜRÜST (Milli Eðitim Gençlik ve Spor Bakaný) VÝRGÜL... TEMMUZ'UN GÖZÜ DÖNMÜÞTÜR Temmuz gene yaptý yapacaðýný. Temmuz hep kanla ve komployla gelir adaya. Temmuz, 1974'ten beri edindiði "kahraman" statü yüzünden þýmarýktýr, pistir, pervasýzdýr, gözü dönmüþtür. Temmuz, 1974'te "kurtarma" ayaklarýnda Kýbrýs'a gelmiþtir, daha sonra Kýbrýslýtürkleri terbiye etmekten baþka bir þey düþünmemiþtir. Gazetemize sýkýlan kurþun, Türkiye'nin iþgali karþýsýnda biat etmeyiþimizin sonucudur. Tetikçinin yakalanmýþ olmasýnýn hiçbir anlamý yoktur. Polisimizin, TC devletinin "Vur" emirlerini veren "yüksek" yerlerini sorgulayacak araþtýracak yetkisi yoktur. Bütün mesele budur Bütün mesele Temmuz'dur "Polis'in çok fazla geciktirilmeden sivile baðlanmasý gerekir." Mehmet ÇAKICI (TDP Genel Baþkaný) Geçen Ocak ayýnda Lefkoþa'daki ekonomik önlemler paketini protesto gösterisinde taþýnan bir pankartýn üzerinde "Kurtarýldýk mý? Has..r!" yazýyordu. Bir öfke, bir reddediþ ve yabancýlaþma hali yansýmýþtý o pankarta. O pankartýn küçük bir grup tarafýndan taþýndýðý söylenmiþti. Ancak Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn verdiði aðýr cevap tüm Kýbrýslý Türklerin kalbini kýrdý.türkiye Baþbakaný o pankartý taþýyanlara "Beslemeler" dediðinde, "Kurtarýldýk mý?" diye sorsunlar ya da sormasýnlar, adanýn kuzeyinde yaþayan bütün Kýbrýslý Türkler hakarete uðramýþ oldu. Çünkü "Has..r" diyenler ve demeyenler ayný çaresizliklerin ortak mahkumuydular: Uluslararasý tecrit Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... koþullarýnda yaþamanýn çaresizliði. Ve KKTC'nin, ayakta durabilmek için Türkiye'nin her yýl yaptýðý net maddi katký dýþýnda bir alternatifinin olmayýþý. O pankarttaki isyan duygusu ayný zamanda çaresizliðe isyandýr ve buzdaðýnýn sadece görünen kýsmýdýr. Kýbrýslý Türkler kendilerini kuþatan çaresizliklerin sorumlusu deðil.( ) Bugün Kýbrýslý Türkler, Türkiye'den manevi bir kopuþ yaþýyorlar.( )Kýbrýslý Türklerde, kendilerine karþý kimliklerinin yok edilmesini amaçlayan programlý bir faaliyet yürütüldüðü þeklinde bir algý yerleþmiþ. Alýnganlýk endiþe verici boyutlara varmýþ bulunuyor. Kuzeye pasaportsuz giren "Türkiyeliler"in faili olduðu Memleketimden manzaralar Kadri Gürsel "Milliyet"te yazdý: "Kýbrýslý Türkler, Türkiye'den manevi bir kopuþ yaþýyorlar" KARÝKATÜR / Serhan Gazioðlu hýrsýzlýk, tecavüz ve cinayet gibi suçlarda gözlenen artýþta bile buradaki güvenlik makamlarýnýn kasýtlý ihmali aranýyor."kasýtlý ihmal"in ardýndaki kastýn da yine "Kýbrýslý Türk" kimliðine yöneldiði ima ediliyor. Kýbrýslý Türkler kendilerini kurbanlaþtýrma eðilimi içindeler. Bu çok tehlikeli. Kendilerini kurbanlaþtýrdýkça, adaya 1974'ten sonra yerleþmiþ olan "Türkiyeliler"i sistemli biçimde dýþlayýp bu kez kendi kurbanlarýný yaratýyorlar. Þimdi siz Türkiye'deki seçim sonrasýnda içine yuvarlanýlan "tutuklu milletvekilleri" bunalýmýyla meþgulsünüz ve "Kýbrýs da nereden çýktý?" diyebilirsiniz. Ama lütfen þunu not edin: Türkiye ve Kýbrýslý Türkler arasýndaki derin güven bunalýmýný aþmak için Ankara tarafýndan en kýsa sürede doðru adýmlar atýlmalýdýr. Bu yapýlmaz ise öngörülebilir bir gelecekte Türkiye'nin adanýn kuzeyindeki statüsü, bu kez Kýbrýslý Türklerin direniþinden kaynaklanan bir meþruiyet krizinin konusu olabilir. Hiç kimse günün sonunda Türkiye'nin Kýbrýslý Türkler tarafýndan da bir "iþgalci güç" olarak takdim edildiðine tanýk olmak istemez.( )Ankara konuya bakýþýný deðiþtirmelidir. Bir: Kýbrýslýlar beslemeniz deðildir. Siz, Denktaþlý yýllarýn, çözümsüzlük dayatmasýnýn ve KKTC ilanýnýn diyetini þimdi Kýbrýslýlara ödüyorsunuz. Ýki: Adanýn kuzeyi Türkiye'nin 82'nci vilayeti deðildir. Türkiye adaya 1960 garantörlük antlaþmalarýnýn kendisine verdiði yetkiye dayanarak, adanýn toprak bütünlüðünü ve anayasal düzenini korumak için çýkmýþtýr. Kýbrýs Türk toplumunun kimliðine saygý göstermelidir.üç: Kýbrýslý Türklerin geleceði, gerçekleþmesi imkânsýza yakýn olan "statükonun kalýcýlaþmasý"nda deðil, tamamý AB üyesi olmuþ birleþik ve federal Kýbrýs'tadýr. Bu olana kadar Ankara'daki hükümet artýk daha fazla kalp kýrmamalý ve adadaki "Türk sorunu"nu hafifletmelidir. ( Bu yazý Kadri Gürsel'in "Milliyet"te yayýmlanan "KIBRISLI TÜRKLERLE ACÝLEN HELALLEÞÝNÝZ" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr )

10 10 4 Temmuz 2011 Pazartesi AYLA HAÞMET... SAHNEYLE ÇOCUK YAÞLARDA TANIÞTI n "KONSERVATUAR MEZUNU ÝLK KIBRISLI TÜRK TÝYATRO SANATÇISI" OLARAK TARÝHE GEÇTÝ... AMA EN ÝDDÝALI ZAMANINDA DAHA 36 YAÞINDAYKEN MESLEÐÝ BIRAKTI... BUGÜNLERDE 70 YAÞINDA "50. YIL PLAKETÝ"NÝN ONURUNU YAÞIYOR VE KENDÝNÝ "MODERN AYNALI" OLARAK NÝTELÝYOR... n "TÝYATRODAN 1976'DA ÝLGÝSÝZLÝK, POLÝTÝKASIZLIK NEDENÝYLE KIRGIN, KÜSKÜN AYRILDIM... ARADAN 35 YIL GEÇTÝ, HALA AYNI SORUNLAR VAR; DEVLET TÝYATROSU'NUN BÝNASI BÝLE YOK..." (T.A.K / NEZÝRE GÜRKAN)- Kadýnýn adýnýn olmadýðý 1950'li yýllarda, daha 10 yaþlarýndayken baþladý sahne hayatý. Radyo oyunlarýyla, þiirlerle... Üstelik muhafazakar bir aileye raðmen, dönemin saygýn isimlerinin teþvik ve desteðiyle. Ortaokulun ardýndan konservatuar eðitimiyle taçlandýrdý oyunculuðunu, "ilk konservatuar mezunu tiyatro sanatçýsý" olarak tarihe geçti. "Ýlk Sahne" ile baþlayan ve "Devlet Tiyatrosu" ile devam eden toplumsal tiyatronun harcýný koyanlar arasýnda yer aldý. Ama tam da temeller atýlmýþken 1976'da, daha 36 yaþýndayken emekliye ayrýldý, köþesine çekildi. "Politikasýzlýða, ilgisizliðe" kýzarak; küserek... Biraz da meslekte "iddialý" olmamasýndan...ve o gün bugündür anne/nene görevi dýþýnda bir kez konuk oldu sahnelere, tiyatroyu ve meslektaþlarýný uzaktan izledi. Ama mezun olduðu Ankara Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarý'ndan sürpriz bir telefonla bu yýl aldýðý "50. Yýl Plaketi" ile yeniden onurlandý, gururlandý. Ve 50 yýldýr arþivinde sakladýðý gazete küpürlerini, resimleri tozlu raflardan çýkardý. O zamanki adýyla Ayla Haþmet, þimdilerde Ayla Haþmetli... "MODERN AYNALI" Bugünün eðlence ve alýþveriþ merkezi, trafiðiyle ünlü Dereboyu diye bilinen bölgenin aðýl/ çiftliklerle dolu olduðu yýllarý anýmsýyor. Bu bölgede 1942'de doðdu, hala ayný bölgede ata yadigarý evde yaþýyor. Öðretmen kýzý Ece ve damadý Dr. Faiz Sucuoðlu ile birlikte Oðlu Haþmet Merter de öðretmen. Çocuklarýn ardýndan torunlarý da büyütmüþ, þimdilerde 70 yaþýnda bilgisayar öðreniyor, manzum þiirler yazýyor. Kendi ifadesiyle "Modern Aynalý"... Mesleði tiyatro, sahne sanatý; koptum dese de kopmak mümkün mü..? "Evet koptum. Aradan 35 yýl geçmiþ yaklaþýk. Sesim de çýkmaz zaten artýk. Arada Lefkoþa Belediye Tiyatrosu'nun bir oyununa konuk olmuþtum ama artýk zor. Fakat tiyatroyu yakýndan izliyorum, arkadaþlarýmla görüþüyorum, çabalarýný/azimlerini takdir ediyorum. Çok baþarýlý iþler yapýyorlar..." KIRGINLIK, KÜSKÜNLÜK... VE ÝDDÝALI OLMAK Konservatuardan hocalarý (Yýldýz Kenter ) bile hala sahnedeyken, tiyatrodan bu kadar erken kopuþ neden? "Býktým, bezdim ve küskün ayrýldým. Ýlgisizliðe, politikasýzlýða kýzdým; tiyatroya veya arkadaþlarýma, tiyatroculara deðil. Ve bugün bakýyorum, benim emekliliðimin üzerinden onca yýl geçmiþ, ayný sorunlar, ayný politikasýzlýk, ayný ilgisizlik devam ediyor. Onca emekle kurulan, bünyesinde onca deðerli sanatçý barýndýran Devlet Tiyatrosu'nun binasý yok. Bu nasýl olur, anlamak zor..." "Kýzgýnlýk, küskünlük anlaþýlýr þeyler ama galiba iddialý da deðildiniz meslekte" diye sorunca, karþý çýkmýyor... "Evet, iddialý olmadým hiç. Hep muhafazakar bir insan oldum. Birçok meslek gibi bu meslek de hýrs ve rekabet ister. Bu da benim iþim deðil..." ÞULE ÖRFÝ VE HAKKI SÜHA REHBER OLDU Bu kadar iddialý olmayan bir kiþilik nasýl oldu da kendine güvenin, bireyselliðin ön planda olduðu bir sahne sanatýna yöneldi... "Babam çiftçiydi, muhafazakar bir adam sayýlýrdý ama baský yapmazdý. 10 yaþlarýndayken komþumuz Þule Örfi'nin (Süha) evine giderdim. Hakký Süha'nýn eþi, o dönemlerde yeni kurulan Kýbrýs Radyo Yayýn Korperasyonu'nda çalýþýrlardý. Radyonun herþey olduðu, baþka eðlence olmayan zamanlar. Radyo yayýnlarý, çocuk oyunlarý çok izlenir, dinlenirdi... Þule Örfi'ye evinde þiir okurken beni beðendi, radyoya çocuk programlarýna götürmeye baþladý. Babamý da o ve Hakký Süha ikna etti. Gidiþ o gidiþ. Bu programlardan harçlýðýmý da kazanýrdým..." Böylece radyoyla, mikrofonla, seyirciyle tanýþýr. "Çekingen bir çocuktum üstelik" diyor... Zamanla arkasý gelir. Ortaokulu þimdilerin Atatürk Meslek Lisesi, dönemin Atatürk Enstitüsü'nde okur. Hatta burada çekingenliðine raðmen yine teþviklerle manken olarak sahneye de çýkar. Ortaokulun ardýndan daha yaþýndayken konservatuar yolu açýlýr... "Konservatuarda okumamý da Hakký Süha önerdi. Türkiye ile irtibatlarý vardý radyodan dolayý. Önerdi ve babamý da o ikna etti. Konsolosluk da burs verirdi; onun için de yardýmcý oldular, yol gösterdiler. Ve ortaokuldan sonra gittim Ankara'ya, 16 yaþýnda." KIBRISLI ÞÝVESÝ SINIFTA BIRAKTI Konservatuara giriþ de kolay olmadý. 11 kiþilik kontenjan için 100 civarýnda baþvuru yapýlýr. Sýnavý yapanlar da Yýldýz Kenter, Cüneyt Gökçer gibi isimler. Sýnavý geçip girer ama bu kez baþka zorluklar yaþar. Hem çok genç, hem aileden uzak, hem çekingen, hem de Kýbrýslý... "Çekingendim, diðer arkadaþlar gibi giriþken deðildim. Kýbrýslýlar genellikle öyle zaten. Ama en fazla diksiyonum sorun oldu. Hazýrlýkta sýnýfta kaldým Diksiyon dersinden. Konservatuarda sanat derslerinden bütünleme hakký yoktu. Bu durumda okuldan atýlacaktým..." Sýnýfta kalýnca yine birileri yol gösterir, dönemin Türkiye Eðitim Bakaný Tevfik Ýleri'ye baþvurur. "Tiyatroyu Türkiye'de deðil, Kýbrýs'ta yapacaðým. Diksiyon sorun olmamalý" diyerek bir hak daha ister. Bir süre sonra hazýrlýkta kalanlara bütünleme hakký verilir. Sadece O'na deðil tabi, herkese. Ve böylece okula devam eder. 1961'de mezun olup Kýbrýs'a döner. Konservatuar mezunu Ýlk Kýbrýslý Türk Tiyatro Sanatçýsý'dýr artýk. Dönem itibarýyla radyodan baþka görev yapabilecek yer yok, ama orada da kadro yok. Maarif Dairesi'ne baþvurur, öðretmen olur. Öðretmen Koleji'nde diksiyon dersleri verir, farklý bölgelerde öðretmenlik yapar. Radyo ve yeni kurulan televizyonda da part - time görev alýr. ZORLUKLA AMA AZÝM VE DÝSÝPLÝNLE Bu arada, O'nun hemen ardýndan Üner Ulutuð, Hilmi Özen, Biler Demircioðlu konservatuarý bitirir. Kýbrýs Türk tiyatrosunun ilk nüveleri de bu dönemde atýlýr. "Ýlk Sahne"yi kurarlar; amatörlerin, gönüllülerin de katýlýmýyla. Maarif Dairesi, Atatürk Ýlkokulu'nda yer tahsis ederek destek verir. Kostümleri, dekorlarý kendileri hazýrlar ve o günün koþullarýnda toplumsal bilinci canlý tutacak milli oyunlar sahnelerler. "Duvarlarýn Ötesi", 9 aylýk karnýyla sahneye çýktýðý "Ocak" en unutulmazýdýr onun için. Üner Ulutuð, Hilmi Özen, Kemal Tunç ile sahneye çýktýðý günler hala unutulmaz anýlar onun için olaylarýyla öðretmenlik hayatý da aksayýnca tiyatro ve radyo arasýnda gidip gelir. "Ýnanýlmaz zorluklar vardý, imkansýzlýk çoktu. Bugünkü imkanlardan eser yoktu ama çok heyecanla, çok keyifle çalýþýyorduk, sahneye çýkýyorduk. Oyunlarýmýz 8 dendi mi tam 8'de baþlar, kapýlar kapanýr, oyun salonuna çocuk alýnmazdý. Bugün bile bu kadar olanak içinde bu kadar disiplin yok..." 1965'de Kýbrýs Türk Tiyatrosu kurulur, sonra adý Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrosu olur... Ayla Haþmet kadrolu sanatçý olur, rejisör olarak görev yapar. Bu dönemde açýlan kurslardan birçok önemli isim yetiþir; Erol Refikoðlu, Iþýn Cem, Doðan Erçað ve niceleri... HAYATIN HER ANI ÝÇÝN... Mesleki olarak kariyer imkaný varken 1976'da, daha 36 yaþýndayken emekli olmaktan piþman mý? "Hayýr" diyor, "Kendi kararýmdý ayrýlmak". Mesleki eðitimden ise hiç piþman olmamýþ. "Diksiyondan sahnede duruþa kadar konservatuarda aldýðýmýz eðitimin insana ömür boyu faydasý var. Sesinizi kullanmaktan elinizi ayaðýnýzý kontrole, oturup kalkmadan duruþa kadar yaþam boyu faydasýný görürsünüz" diyor, birçok tiyatro sanatçýsýný da örnek göstererek... HAÞMET MÝ, HAÞMETLÝ MÝ Sahneye çýktýðý günlerdeki soyadýyla bugünkü arasýndaki farklýlýk neden peki... Baba adý "Haþmet" soyadý ile baþlamýþ sahne hayatý. Ardýndan "Ýlk Sahne" günlerinde, o dönemdeki çalýþmalara amatör olarak katýlan Cemaat Meclisi çalýþanlarýndan Mesut Merter ile evlenir 1965'de. 2 de çocuðu olur. 1980'li yýllarýn sonunda eþinin Mersin Konsolosluðu görevi nedeniyle bir süre yurt dýþýnda kalýr. Ancak buradaki görev yýllarýnda boþanýrlar. Ve tekrar baba soyadýný almada sorun çýkýnca benzer bir soyadý alýr, "Haþmetli" olur. 50. YIL ÝLK GÜNLERE TAÞIDI" "Unuttum, býraktým" derken beklenmedik bir anda Ankara Devlet Konservatuarý'ndan gelen telefonla bugünlerde yeniden mesleðini, konservatuar günlerini yaþýyor Ayla Haþmetli. "Hiç beklemiyordum, hatta acaba espri mi yapýyorlar diye telefonu kontrol ettim" diyen Haþmetli, 3 yýl eðitim gördüðü konservatuardan bu yýl "50. Yýl" anýsýna aldýðý plaketi onurla evinin baþköþesine yerleþtirmiþ. Plaket O'nu yeniden 50 yýl öncesine taþýmayý da baþarmýþ üstelik. Mezuniyetiyle birlikte kendisiyle yapýlmýþ ilk röportajýn yer aldýðý 1961 tarihli NACAK gazetesi, o günlere ait fotoðraflar, "Ýlk Sahne" yýllarý da tozlu raflardan/albümlerden çýkmýþ... GÜNEY KIBRIS.. PASHALÝDÝS: ÝÞGAL ALTINDAKÝ BÖLGELERÝN TURÝZMÝNDEN ÝSTÝFADE EDÝLMESÝNE TEPKÝLÝYÝZ Rum Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakaný Andonis Pashalidis, yabancý ülkelerin ve seyahat acentelerinin KKTC'deki turizmden istifade etmesine tepkili olduklarýný söyledi. Fileleftheros gazetesine demeç veren Pashalidis, Rum hükümetinin, Türkiye'nin turist akýþý için "cömert bir þekilde" yardým ettiði KKTC'nin eylemlerini titiz bir þekilde takip ettiðini kaydetti. KKTC ile turizm alanýnda iþbirliði yapma eðilimi gösteren yabancý hükümet ve seyahat acentelerinin bu eylemlerini önlemek amacýyla, diplomatik düzeyde giriþimler de dahil her türlü giriþimi yaptýklarýný belirten Pashalidis, bu eðilimi gösterenleri "iþgal altýndaki bölgelerdeki mevcut rejim ile BM ile Avrupa mahkemelerinin, Türkiye'nin iþgal altýndaki bölgelerde bulunan Rum topraklarýndan istifade etmesini yasadýþý kýlan kararý hakkýnda bilgilendirdiklerini" ifade etti. DÝSÝ, "KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜM ÇERÇEVESÝNÝ" HAZIRLIYOR DÝSÝ Baþkan Yardýmcýsý Yonas Nikolau, Kýbrýs doðrudan müzakereleri baþlayalý 3 yýl olduðunu ve Hristofyas'a ilham verenlerin beklediði gibi bir sonuç çýkmadýðýna, Rum tarafýnýn stratejisini deðiþtirmesi gerektiði sonucunun çýktýðýna iþaret ederek, DÝSÝ'nin Kýbrýs sorununun çözüm çerçevesini hazýrlamakta olduðunu açýkladý. Nikolau, Fileleftheros'a verdiði mülakatta, çerçeve hazýrlamaktaki hedeflerinin; bütün siyasi güçler tarafýndan kabul görmesi ve Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'a çözüm müzakerelerinde pusula olmasý olduðuna iþaret etti. Kýbrýs sorununun bütün ana baþlýklarýný kapsayacak çözüm çerçevesini hazýrlayacak gruba; anayasa uzmanlarý, uluslararasý iliþkiler uzmanlarý, tanýnmýþ Avrupa hukukçularý, ekonomistler ve siyasi kiþilerin de katýlacaðýna iþaret eden Nikolau, DÝSÝ'nin bu noktada Güney Kýbrýs ve Yunanistan'dan siyasetçi ve bilim insanlarýndan yardým istediðini açýkladý. HRÝSTOFYAS'IN ÖNERÝLERÝNE ELEÞTÝRÝ DÝKO Genel Sekreteri Kiriakos Kenevezos, Cenevre zirvesi çerçevesinde Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'ýn Kýbrýs sorununa iliþkin önerilerini deðerlendirdi ve bu önerilerin kabul görmesinin Güney Kýbrýs için yýkýcý olacaðýný söyledi. Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleþisinde Kenevezos; Hristofyas'ýn önerilerinin kabul edilemez ve aþýrý tavizkar olduðunu savundu ve önerilerin kabul görmesi ya da görmemesi gibi her iki durumda da sonucun olumlu olmayacaðýný belirtti. AMERÝKA BAÞPÝSKOPOSU KIBRIS'A GÝDÝYOR Helen Ortodoks Kilisesi'nin Amerika Baþpiskoposu Dimitrios'un, Baþpiskoposluk Korusu'nun 8 Temmuz'da Rum Baþkanlýk Sarayý'nda vereceði konser katýlmak amacýyla Güney Kýbrýs'ý ziyaret edeceði bildirildi. Haberi veren Fileleftheros, Dimitrios'un adaya üçüncü ziyaretini gerçekleþtirecek olmasýna dikkat çekti. Habere göre gazeteye konuþan Dimitrios, Güney Kýbrýs'ý bir kez daha ziyaret edeceðinden dolayý duyduðu mutluluðu dile getirdi ve "Kýbrýs sorununun adil çözümünün zor olduðunun farkýnda olduklarýný" söyledi. "KIBRIS - KATAR ÝÞADAMLARI DERNEÐÝ" Katar ile Güney Kýbrýs arasýnda imzalanan yatýrým anlaþmasý çerçevesinde, "Kýbrýs - Katar Ýþadamlarý Derneði" kurulduðu bildirildi. Fileleftheros gazetesi, dernek baþkaný Marinos Lanitis'in, derneðin kuruluþ amacýnýn; Katar'da çalýþan veya Katar'da faaliyet gösterme niyetinde olan Rum iþadamlarý ile ilgili kurumsal boþluðu ortadan kaldýrmak ve Katarlý iþadamlarýyla daha özlü ve daha sýký iþbirliði için önkoþullar yaratmak olduðunu söylediðini yazdý.

11 4 Temmuz 2011 Pazartesi DÜNYA... TÜRKÝYE... DÜNYA... TÜRKÝYE GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. MURAT KANATLI: TÜRKÝYE SORUNU ÇÖZMEYE HAZIR DEÐÝL Yeni Kýbrýs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlý, Cenevre görüþmesinden çok fazla þey beklemediðini, çünkü Türkiye'nin Kýbrýs sorununu çözmeye hazýr olmadýðýný iddia etti. Fileleftheros gazetesine konuþan Kanatlý, Cenevre görüþmesine deðinerek, "Türkiye'nin Kýbrýs sorununu çözmeye hazýr olmamasýndan dolayý Cenevre görüþmesinden çok fazla þey beklemediðini" ifade etti. "Bu tarihi kim seçti bilmiyorum, çünkü Erdoðan'ýn Kürtlerle karþý karþýya kaldýðý sorunlardan dolayý muhtemelen Türkiye'de o tarihte resmi bir hükümet olmayacak" iddiasýnda bulunan Kanatlý, Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu bir þey yapmak istese bile, "Türkiye'de resmi bir hükümet yok" bahanesiyle karþýlaþacaðýný savundu. "Erdoðan isterse ilerleme olabilir mi?" sorusuna karþýlýk Kanatlý, "Türkiye'nin tutumunu beklemeliyiz, ancak maalesef Kýbrýslý liderler, sorunlarý çözmek için o kadar da net hareket etmiyorlar" dedi. Kanatlý, "2000 yýlýndan itibaren Türkiye'den KKTC'ye akýþ baþladýðýnda bunu her yerde ilan ettiklerine" deðinerek, herkesin kendilerini dinlediðini ancak hiçbir þey yapmadýðýný, 'dan sonra olayýn farkýna varýldýðýný, ancak artýk geç olduðunu savundu. Kanatlý bir soru üzerine, Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'ýn Kýbrýslý Türkleri pratikte deðil duygusal olarak desteklediðini ifade ederek, Kýbrýslý Türklerin ürünlerini Kýbrýslý Rumlara satmalarýna izin vermediðine iþaret etti. Eðer ekonomik kriz devam ederse Kýbrýslý Türklerin, daha iyi bir hayat arayýþý içerisinde Güney'e ya da Avrupa'ya gideceklerini savunan Kanatlý, Kýbrýs sorunu çözülmezse yeni koþullarýn oluþacaðýna deðinerek, birçok Kýbrýslý Türk ailenin halihazýrda Güney'e gitmeye baþladýðýný iddia etti. Kanatlý, "ülkede herkesin uyanmasý için bir krize, bir þoka ihtiyaç olduðunu" da öne sürdü. Aydýnlarýn katledildiði dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin "Cumhuriyet" gazetesine konuþtu: "Katliamýn arkasýndaki siyasal gücü herkes biliyor" Aydýnlarýn katledildiði dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin "Olayýn dinsel bir baþkaldýrý olduðuna", aradan geçen yýllara raðmen "siyasal baðlarýn aydýnlatýlmadýðýna" dikkat çekti. Karabilgin, katliamýn arkasýndaki siyasal gücü "Türkiye'de herkesin bildiðini" söyledi yýlýnýn Sivas Valisi Ahmet Karabilgin, üzerinden 18 yýl geçen kýyým günü ve sonrasýnda yaþananlarý "Cumhuriyet"e anlattý. Karabilgin, son dönemlerde katliamýn gerçek amacýnýn perdelenmeye çalýþýldýðýna iþaret ederken "Önce derin devletin marifeti þeklinde yansýtýlmaya çalýþýldý, sonra PKK'nin bu iþe müdahil olduðu görüþü ortaya atýldý. Bunun için en ufak ipucu yok. Tepki laik Cumhuriyet'e yönelik bir baþkaldýrýdýr" deðerlendirmesini yaptý. Karabilgin, bu söylemlerin amacýný "O günkü baþkaldýrýnýn siyasal amaçlarýný gölgelemek" olarak yorumladý. Hükümet konaðýna yeþil bayrak çekilmek istendiðini de anýmsatan Karabilgin, sözlerini þöyle sürdürdü: "Görüntüler var, sloganlar var. Cumhuriyet burada kuruldu, burada yýkýlýcak sloganlarý atýlmýþtý. Dinsel bir baþkaldýrý olduðunu yok saydýrýp yerine derin devlet deniyor, aklanmaya çalýþýlýyor. Ergenekon'un, PKK'nin marifetiyse, kanýtlar varsa, savcýlar araþtýrmasýný yapar, soruþturulur. Söylemekle, yazmakla bunun doðruluðu kanýtlanamaz." Katliamýn gerçek sorumlularýnýn yakalanmadýðýna dikkat çeken Karabilgin, "Orada maþa olarak kullanýlan bir grup yargýlandý. Ama onlarý kullanan, siyasal baðlar aydýnlatýlmadý. Hâlâ da kapalý. Onlara destek veren siyasal güçler belli. Daha somut bir þey söylemek istemiyorum. Bunlarý destekleyen siyasal gücün ne olduðunu herkes biliyor" dedi. 18 YILLIK NESÝN SIRRI Karabilgin, aradan geçen onca yýla raðmen unutamadýðý o aný þöyle aktardý: "Hastaneye yaralýlarý ziyarete gittik. Aziz Nesin'in oda arkadaþý Lütfi Kaleli doðruldu ve bana sarýlmaya kalkýp 'Biz sana çok güvenmiþtik' dedi ve hüngür hüngür aðladý, o aný unutamadým." Karabilgin, Nesin'in Ankara'ya gizlice gönderilmesinin bugüne kadar bilinmeyen boyutunu ise þu sözlerle açýkladý: "Nesin hastanedeyken orada da güvenlik içinde olmayacaðýný düþündük. Ne yapacaðýmýzý düþünürken jandarma komutaný Albay Oktay, 'Havaalanýnda havabirliðimiz var. Baþlarýnda da demokrat bir albay var. Onunla konuþulabilir' dedi. 'Sana bir emanet göndereceðim ve sen onu koruyacaksýn' dedim. Üsteðmen Kamil komutasýnda 7-8 eri görevlendirip, Nesin'i havalanýna gönderdik. Sað salim ulaþtýrýldý, çok mutlu oldum." Cumartesi Anneleri Sivas Katliamý'ný andý Cumartesi anneleri, 327. buluþmalarýnda Sivas Katliamý'nýn 18. yýldönümü olmasý nedeniyle katliamda hayatýný kaybedenleri andýlar. Sivas Katliamý'nýn 18. yýldönümüne denk gelen oturma eylemi, Sivas Katliamý'nda hayatýný kaybeden þair Behçet Aysan'ýn "Plaza Del Mayo Anneleri" için yazdýðý þiirin, yine Sivas katliamýnda kaybettiðimiz þair Metin Altýok'un kýzý Zeynep Altýok tarafýndan okunmasýyla baþladý. Zeynep Altýok, þiirin ardýndan, babasý Behçet Aysan'ý kaybeden Eren Aysan'ýn mektubunu okudu: "Sevgili dostlarým, kardeþlerim, aðabeylerim, ablalarým, el öpülesi annelerim. Sizlerle bir aradayým. Uzakta olsam da kalbimle yanýnýzdayým. Babam þair Behçet Aysan, 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta yakýlarak öldürüldü. Yazdýðý 'Beyaz Baþörtülü Kadýnlar' Arjantin dramýný anlatýyordu. Týp öðrencisi Jose Antonio, kendisiydi aslýnda. Gerçekten de þiirdeki gibi oldu, babam da bugün bir 'kayýp' sizinle birlikte" HRÝSTOFYAS: O KADAR DA KOMÜNÝST DEÐÝLÝM Baþkan Dimitris Hristofyas, AKEL Genel Sekreteri ve baþkan adayý iken ABD'nin Güney Kýbrýs Büyükelçisi Ronald Schlicher'le görüþmesinde "o kadar da komünist deðilim. Seçilmem halinde hükümetim ABD ile sýký iliþkiler içerisinde olmaya çalýþacak" dediði haber verildi. Haftalýk Kathimerini, Schlicher'in Rum baþkanlýk seçimlerinden 9 gün önce AKEL merkezindeki ofisinde gerçekleþen baþkan adayý Hristofyas'la görüþmesi hakkýnda ABD Dýþiþleri Bakanlýðý'na gönderdiði "08NICOSIA94 kod numaralý telgrafa yer verdi. Habere göre Schlicher, "AKEL Genel Sekreteri ve baþkan adayý Dimitris Hristofyas seçilmesi halinde hükümetinin ABD ile sýký iliþki içerisinde olmaya çalýþacaðý vaadinde bulunuyor. 5 Þubat'ta gerçekleþen görüþmede büyükelçiye, Kýbrýs'ýn ancak ABD'nin ve Büyük Britanya'nýn desteðiyle yeniden birleþebileceðini söyledi" ifadesini kullandý. Schlicher'in telgrafýnýn içeriðine geniþ þekilde yer veren gazete, haberine ABD Büyükelçisi'nin þu notunu da ekledi: "Hristofyas'ýn geceden sabaha Amerikan dostu olacaðýna inanacak kadar saf deðiliz. Ancak Kýbrýs'ýn Akdeniz'in Küba'sý haline gelme tehlikesinde olduðu endiþemiz de yoktur." BÖLGELER KOMÝTESÝ'NDEN TÜRKÝYE'YE ÇAÐRI Bölgeler Komitesi'nin, Türkiye'ye, Kýbrýs müzakerelerinde "isteklilik göstermesi" ve BM Güvenlik Konseyi'nin Kýbrýs ile ilgili kararlarýný uygulamasý çaðrýsýnda bulunduðu bildirildi. Fileleftheros gazetesi; "Ýlerleme Kaydedilmesi Ýçin Türkiye'ye Tavsiyeler" baþlýðýyla yayýmladýðý haberinde, 30 Haziran - 1 Temmuz tarihlerinde Brüksel'de gerçekleþtirilen Bölgeler Komitesi'nin 91'inci Genel Kurul toplantýsý çerçevesinde hazýrlanan Geniþleme Stratejisi'ne iliþkin bilirkiþi raporuna yer verdi. Toplantýya, Bölgeler Komitesi'ndeki Rum heyetin de katýldýðýný yazan gazete, heyetin baþýnda Aþaðý Polemidya (Aþaðý Binatlý) Belediye Baþkaný Georgios Georgiu'nun bulunduðunu, üyelerin de Eleni Lukaidu, Kostas Hacýkaku, Hristofis Andoniu'dan oluþtuðunu kaydetti. Haberde Eleni Lukaidu'nun giriþimiyle ilgili rapora iliþkin iki deðiþiklik (önerisi) yapýldýðý ve (deðiþiklik önerlerinin) Yunan ve Kýbrýs Rum heyetinden destek aldýðý belirtildi. Gazeteye göre deðiþiklik (önerilerinin) kabul edilmesiyle, raporun nihai metninde; Türkiye'ye, Kýbrýs sorununun çözümüne iliþkin yürütülen müzakerelerde "isteklilik göstermesi" ve BM Güvenlik Konseyi'nin Kýbrýs ile ilgili kararlarýný uygulamasý çaðrýsýnda bulunuldu, ayrýca Ankara Protokolü'nün uygulanmasý konusunda ilerleme olmamasýna iliþkin duyulan üzüntü dile getirildi. ANDREW DUFF: KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEZSE DÖNEM BAÞKANLIÐI YIKICI OLUR Geçtiðimiz günlerde KKTC ve Güney Kýbrýs'ta temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Liberal Demokrat Parti Milletvekili Andrew Duff; Güney Kýbrýs'ýn AB dönem baþkanlýðýný devralacaðý tarihe kadar Kýbrýs sorununa çözüm bulunmazsa, bunun yýkýcý sonuçlarý olacaðýný söyledi. Alithia gazetesinde yayýmlanan röportajýnda Duff; Güney Kýbrýs'ýn Kýbrýs sorunu çözülmeden AB dönem baþkanlýðýný üstlenmesinin yýkýcý sonuçlarý olabileceðini, Kýbrýs Rum tarafýnýn güvenilirliðine dair büyük soru iþaretlerinin ortaya çýkacaðýný ve bu durumda neler olabileceðine dair, þu an için teorik düzeyde olan korkunç uygulamalarýn gündemde olduðunu belirtti. Hristofyas'ýn, Kýbrýs sorunu çözülmeden AB baþkanlýðýný üstlenmenin büyük bir risk taþýdýðýný çok iyi anladýðýný ve Güney Kýbrýs'ýn iç sorunlarý sebebiyle Avrupa Konseyi'ndeki durumun "iyi olmayacaðýný" ifade eden Duff, bu yüzden Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn da acil olarak özlü ve dramatik bir hareket yapmasý gerektiðini savundu. Duff; Erdoðan'ýn, Kýbrýs sorunu çözülmeden ülkesinin AB'ye kesinlikle giremeyeceðini bildiðini, Kýbrýs sorununun AB'nin iþleyiþinde de büyük sorunlara sebebiyet verdiðini ifade ederek, örnek olarak Hristofyas'ýn ortaklarýna Kýbrýs sorununun neden çözülmediðini açýklamak zorunda kalacaðýný ve buna sebep olarak DÝKO'nun hükümette bulunmasýný gösterdiði zaman "azarlamayla karþýlaþabileceðini" söyledi. Türkiye'nin AB sürecinin donmuþ halde bulunduðunu ancak Türkiye'nin bölgede önemli rol oynayan ve güvenilir bir ülke halline gelmekte olduðunu belirten Duff, Kýbrýslý Rumlarýn, AB'ye üye olmayan ve kimseye hesap vermeden hareket edebilecek bir Türkiye'nin ne anlama geldiðini düþünmeleri gerektiðini vurguladý. Kýbrýs sorununun özel boyutlarýný anlayanlarýn sayýsýnýn çok az olduðunu, pek çok Kýbrýslý Rum'un "kurban olduklarýndan þikayet ettiklerini" belirten Duff, Kýbrýslý Türklerin de kurban olduklarýný düþündüklerini, ancak Kýbrýslý Türklerin uzun yýllardýr yaþadýklarý izolasyon sebebiyle kendilerini daha büyük kurban olarak gördüklerini kaydetti. Duff, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un daha yoðun ve özlü müzakereler gerçekleþtirilmesinde ýsrar edeceðini, AB'nin de Kýbrýs Rum tarafýna, AB karþýsýndaki yükümlülüklerini anlamasýný saðlamak amacýyla bir çeþit baský uygulayacaðýný düþündüðünü ve Türkiye'nin de AB sürecinin devamý için Ankara Protokolü'nü uygulamaya koymak, kapalý bölge Maraþ'ýn iadesi yada askeri geri çekme gibi bir adým atabileceðine inandýðýný belirtti.

12 12 4 Temmuz 2011 Pazartesi KÜLTÜR - SANAT Günün Manisi Kitap Dünyasý ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK Macun yaptým karpuzdan Bir kýz sevdim Karpaz'dan Eðer benim olmazsa Öleceðim marazdan ERKEKLER NE SÖYLER? KADINLAR NE ANLAR? Linda Papadopoulos Çeviren: Bilge Gündüz Doðan Kitap, sayfa "Hiç kusurumuz olmasaydý, baþkalarýnda kusurlar bulmaktan bu kadar zevk almazdýk." La Rochefoucauld Sana koþuyorum bir vapurun içinden Ölmemek, delirmemek için... Yaþamak; bütün âdetlerden uzak Yaþamak... S. F. Abasýyanýk "O ve ben" adlý þiirinden KANSERE YENÝK DÜÞEN TÝYATRO SANATÇISI KÖSEOÐLU TOPRAÐA VERÝLDÝ Kansere yenik düþerek 73 yaþýnda yaþamýný yitiren tiyatro sanatçýsý Yücel Köseoðlu için dün Lefkoþa'da anma töreni düzenlendi. Yýllarýný verdiði Lefkoþa Belediye Tiyatrosu Oyun Salonu'nda sevenlerine ve ailesine "son oyununu" oynayan Köseoðlu, yaklaþýk 2-3 aydan beridir kanser tedavisi görüyordu. Köseoðlu, önceki sabah hayatýný kaybetmiþti. Kýbrýs Türk tiyatrosuna 1960'lý yýllarýn sonlarýndan itibaren yaklaþýk 40 yýl hizmet veren, BRT'de program yapan, iki toplumlu etkinliklere katkýsý ve spora merakýyla bilinen Köseoðlu, Lefkoþa Belediye Tiyatrosu'ndaki anma töreninin ardýndan Lefkoþa Kabristanlýðý'nda topraða verildi. Köseoðlu'nun 6 dakikalýk tiyatro geçmiþinin gösterildiði ve TDP Genel Baþkaný Mehmet Çakýcý, LTB Baþkaný Cemal Bulutoðlularý, ailesi, sevenleri ve Türk - Rum tiyatrocularýn katýldýðý anma töreninde, Köseoðlu'nun tiyatro yaþamý boyunca sahnelediði oyunlardan derlenen fotoðraflarla bir de sergi düzenlendi. ERSOY Anma töreninde konuþan Lefkoþa Belediye Tiyatrosu Koordinatörü Yaþar Ersoy, Köseoðlu'nun Kýbrýs Türk tiyatrosunun çýnarlarýndan olduðunu, O'nun Kýbrýs Türk Tiyatrosu'na büyük emekleri geçtiðini ve tiyatrolarýn geliþmesinde büyük bir rolü olduðunu söyledi. Ersoy, Köseoðlu'nun; tiyatroculuðun yaný sýra kültür, sanat, televizyon, radyoculuk ve spora da ilgisinin ve hizmetlerinin bulunduðunu ifade ederek, ülkeyi dört bir taraftan saran kanser hastalýðýna karþý ise yetkilileri þiddetle önlem almaya çaðýrdý. BULUTOÐLULARI LTB Baþkaný Cemal Bulutoðlularý da, Kýbrýs Türk Tiyatrolarý'nýn bir mihenk taþýný kaybettiðini belirterek, üzüntülü olduklarýný, her zaman Kýbrýs Türk Tiyatrolarý'nýn geliþtirilmesini isteyen Köseoðlu'nun anýsýný yaþatacaklarýný vurguladý. ÇAKICI TDP Genel Baþkaný Mehmet Çakýcý da, Köseoðlu'nun tiyatroculuk özelliði yanýnda siyasi özelliði de bulunduðunu, barýþ ve demokrasi taraftarý olduðunu ifade ederek, anýlarýný anlattý. Yücel Köseoðlu'nun arkadaþlarý ve sevenleri Mustafa Akýncý, Hüseyin Kanatlý ile Rum ve Türk tiyatro sanatçýlarý da söz alarak, Köseoðlu'nun barýþ, demokrasi yanlýsý ve gerçek bir Kýbrýslý olduðuna vurgu yaparak, Köseoðlu'nu kaybetmenin sözlerle ifade edilemeyeceðini, yýllarca emek verdiði tiyatro sahnesinde þimdi kendilerine "son oyununu" oynadýðýný ifade etti ve geride býraktýðý izlerin hiçbir zaman silinmeyeceðini belirttiler. Maalouf: "Kimlik ne yarýmlardan oluþur, ne üçte birlerden" Lübnan asýllý Fransýz yazar Amin Maalouf, Académie Française / Fransýz Akademisi'ne seçildi. Goncourt ödülü sahibi Maalouf, 24 oydan 17'sini alarak, Claude Lévi-Strauss'tan boþalan 29 numaralý koltuða seçildi. Maalouf, tutuculuðuyla bilinen Fransýz Akademisi'ne 2005'te seçilen Cezayir asýllý Assia Djebar'dan sonra ikinci Arap kökenli yazar oldu Beyrut doðumlu Amin Maalouf, 1976'dan bu yana Fransa'da yaþýyor. 1983'te yayýmlanan ilk inceleme kitabý "Araplarýn Gözünden Haçlý Seferleri" ile ses getiren yazar, ilk iki romaný "Afrikalý Leo" (1986) ve "Semerkant" (1988) ile hem eleþtirmenlerin hem de geniþ bir okur kitlesinin beðenisini kazanan nadir yazarlardan biri oldu. 1993'te "Tanios Kayasý" baþlýklý romanýyla da Fransa'nýn en saygýn edebiyat ödülü Goncourt'a deðer görüldü. Katolik eðitimden gelmesine karþýn Ortadoðu ve Arap/ Müslüman dünyasý üzerine yazdýðý, tarihi romanlar ve inceleme niteliði aðýr basan denemeleriyle tanýnan Maalouf'un, "Ölümcül Kimlikler", "Çivisi Çýkmýþ Dünya" dahil bütün eserleri Türkçe'ye çevrildi. Maalouf dincilik, tutuculuk ve milliyetçiliklerin pençesinde kimlik kavgasý verenlerin dünyasýna en güzel mesajlarýný "Ölümcül Kimlikler" kitabýnda þu sözlerle verir: "Kimlik bölümlere ayrýlamaz; o ne yarýmlardan oluþur, ne üçte birlerden ne de kuþatýlmýþ diyarlardan. Benim birçok kimliðim yok, bir kiþiden diðerine asla ayný olmayan özel bir 'dozda' onu biçimlendiren bütün öðelerden oluþmuþ tek bir kimliðim var. Beni baþkasý deðil de ben yapan þey, iki ülkenin, iki üç dilin, pek çok kültür geleneðinin sýnýrýnda bulunuþumdur. Kendimden bir parçayý kesip atmýþ olsaydým, daha mý gerçek olurdum?" Sinemalarda Bugün-bu gece Lefkoþa "5. BÝR ZAMANLAR LARNAKA" FOTOÐRAF SERGÝSÝ AÇILDI Geleneksel Ýskele Festivali çerçevesinde düzenlenen ve Larnaka'da yýllarý arasýndaki yaþamý konu alan "Bir Zamanlar Larnaka" isimli siyah - beyaz fotoðraf sergisinin 5'incisi önceki akþam düzenlenen törenle açýldý. TAK muhabirlerinden Emir Ertorun ve Gazimaðusa Meslek Lisesi öðretmenlerinden Müge Orun Ertorun tarafýndan hazýrlanan ve Ýskele Belediyesi Kapalý Kültür Salonu'nda yer alan serginin açýlýþýný Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu yaptý. Eroðlu ile Ýskele Belediye Baþkaný Halil Orun, sergi açýlýþý öncesinde Ertorun çiftine sergiyi hazýrlamalarýndan dolayý teþekkür plaketi verdi. Serginin açýlýþýna Türkiye'nin Lefkoþa Büyükelçisi Halil Ýbrahim Akça, bakanlar, milletvekilleri, Ýskele Belediye Baþkaný Halil Orun, diðer yetkliler ile vatandaþlar katýldý. 1974'de kadar Larnaka'da yaþayan insanlarýn ve ailelerinin büyük ilgi gösterdiði fotoðraf sergisi, festival süresince ziyarete açýk kalacak. Larnaka'da yaþayan insanlarýn 1930'lu yýllardan 1974'te kadar uzanan süredeki hayatlarýný konu alan sergide ayrýca yýllarý arasýnda düzenlenen "Larnaka Deniz Panayýrý"ndan fotoðraflar ve Halkýn Sesi gazetesi arþivi ile Larnakalý olan öðretim görevlisi Serdar Saydam'ýn Havadis gazetesinde düzenlediði "Bir varmýþ bir yokmuþ" isimli köþesinden toplanan haberlere de yer veriliyor. Sergiyi hazýrlayan Müge ve Emir Ertorun çifti, açýlýþ sonrasýnda yaptýklarý açýklamada, küçüklüklerinden beri ailelerinden dinledikleri Larnaka ve Larnakalýlar ile ilgili hikâyelerdeki kiþileri ve mekânlarý merak ederek fotoðraflarýný toplamaya ve araþtýrma yapmaya baþladýklarýný, araþtýrmanýn ardýndan ise Larnaka'yla ilgili büyük bir arþiv oluþturduklarýný ve bunlarý da bir sergi haline dönüþtürdüklerini anlattýlar. Ertorun çifti; sergiye, tüm vatandaþlar yanýnda özellikle nostalji yaþamak isteyen Larnaka'da yaþamýþ herkesin davetli olduðunu belirterek, 1974'de kadar Larnaka'da yaþamýþ insanlarýn sergide ailelerinden arkadaþlarýna, gezdikleri ve çalýþtýklarý mekânlara kadar birçok yeri, simayý ve mekâný hatýrlama fýrsatý bulacaklarýna dikkat çektiler. "ÝSKELE'DEN KESÝTLER" FOTOÐRAF YARIÞMASI ÖDÜLLERÝ VERÝLDÝ Öte yandan serginin açýlýþý öncesi 43. Geleneksel Ýskele Festivali kapsamýnda düzenlenen "Ýskele'den Kesitler" Fotoðraf Yarýþmasý'nda dereceye girenlere ödülleri Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu tarafýndan verildi. Ýskele Belediyesi'nin Foto Özay sponsorluðunda, çocuklarýn fotoðraf sanatýna olan ilgilerini artýrmak ve yeteneklerini keþfetmelerine aracý olmak için düzenlediði yarýþmada, Sevilay Pýrlanta birinci, Çaðlasu Fadýloðlularý ikinci, Fatoþ Bozdað üçüncü seçilirken, sponsorun verdiði "Havva Özay Özel Ödülü"ne Ayten Ýnkaya ile Simge Karaköse layýk görüldü. Mýsýrlýzade Galeria Kung Fu Panda ( ) 1. salon Gönül Avcýsý ( Cuma- Cumartesi 23.00) 2. salon Muhtar Yusuf Galleria HOP ( Cuma-Cumartesi 23.00) 1. salon Hýzlý ve Öfkeli ( Cuma-Cumartesi 23.00) 2. salon Girne Girne GAÜ Galeria Sinema KAPALI Maðusa Maðusa Galeria Alfa&Omega ( Cuma- Cumartesi 23.15) 1. salon Karayip Korsanlarý 4 ( Cuma- Cumartesi 23.15) 2. salon

13 4 Temmuz 2011 Pazartesi Düdüklü Tencere Bülent Aykut BÝZDEN SÖYLEMESÝ... Batýlý ülkeler buyurmuþlar; Esad kalsýn, rejim gitsin, diye. Bu Esad Suriye halkýna 30 yýl eziyet eden Hafýz Esad'ýn oðlu deðil mi? Hama'da katliam yapýp en az yirmibeþbin kiþinin ölümüne sebep olan Rýfat Esad'ýn yeðeni deðil mi? Bu Esad, halka ateþ açma emri veren halkýný katleden Mahir Esad'ýn abisi deðil mi? Tunus ve Mýsýr'daki deðiþim az kanlý oldu. Öyle ya da böyle Arap ülkelerinde bir deðiþim yaþanacaktý. Ama bu deðiþim batýya göre kesinlikle, kanlý olmalýydý. ABD ve batýlý ülkeler öyle istiyor. Ýç savaþ olsun. Ýnsanlar ölsün, taþ üstünde taþ kalmasýn. Bu, Yemen'de kýsmen yaþandý. Þu an Libya'da yaþanýyor. Suriye'de yaþananlar þu an için bir þey deðil. Asýl kýyamet yakýnda kopacak. Suriyede yaþanacak bir iç savaþ herkesi yakacak. En çok da Türkiye'yi yakacak. Çatýþmalarýn Türkiye'ye sýçrama ihtimali çok yüksek. Libya ve Suriye çok farklý iki ülke. Libya'da þu anda Kaddafi güçleri ile düzene isyan ettiði söylenen halk çatýþýyor. Libya þu an batý güçlerinin kontrolu altýnda. Ýsteseler Kaddafi'yi bir günde indirirler. Böylesi bir iç savaþ onlarýn iþlerine geliyor. Aslýnda insanlar ölmese Libya'da yaþananlar tam bir komedi. Hele isyan baþladýðýndan beri; Libya'nýn Ecdebiye kenti en az otuz defa el deðiþtirdi. Günlük haberleri izlediðimde, Ecdebiye kentinin nerede ise iki günde bir el deðiþtirdiðini öðreniyorum. Güleyim mi, aðlayým mý bilemiyorum? Sanki, Ecdebiye'yi ele geçiren, Libya'nýn hakimi olacak gibi. Suriye'de, dün yine Esad yanlýlarý yürüyüþ yapmýþ. On gün önce iki kilometrelik bayrakla yürümüþlerdi. Ýki kilometrelik bayrak az gelmiþ, bayraðý daha da büyütmüþler üzerinde de Esad'ýn resmi. Birileri ona söylemeli.. "Esad; halkýn otuz sene babandan çekti. On senedir senden çekiyor. Babanýn da, senin de resminden býkmýþlar. Sen hala üzerinde resmin olan bayrakla yandaþlarýný yürütüyorsun. Þehir meydanlarýna dev resimlerini astýrmak bir diktatör hastalýðý olsa gerek. Akýllý toplumlar, akýllý insanlar bayraklarla þov yapmazlar. Bayraklarla geri kalmýþ ülkeler þov yapar. Sende, hiç kafa yok mu? Senin akýl hocalarýnda da kafa yok anlaþýlan! Esad; Türkiye'den de sana akýl veren birçok kýlavuzunun karga olduðunu bilmiþ ol. Onlarýn, kendilerine hayrý yok... Bak meclisleri bile allem, gallem olmuþ. Suriye'de milyona yakýn sayýda Türk nüfus var. Kimi kaynaklar birbuçuk milyondan söz eder. Türklük konu oldu mu mangalda kül býrakmayanlar, Suriye'deki isyanda Türk nüfus için ne yaptý acaba? Suriye'de yüzlerce Türk köyü var. Onlar için ne yapýldý seksen senedir? Ve þimdi ne durumdalar, haberi olan var mý? Halep ve Lazkiye'deki Türk nüfusu nerede ise beþyüzbin. Ne durumdalar? Onlar da Türk deðil mi? Türkiye'ye göre Kýbrýs'tan baþka yerde Türk yok mu? Kýbrýs'ýn kuzeyine Türk vardýr diye gösterilen ilgi Suriye'deki Türklere neden gösterilmiyor? Orayý yavruvatan bellemediklerinden mi? Yoksa oradaki Türklerde Müslümanlaþma iþlemi tamamlandýðý için mi ilgi yok onlara? Arap ülkelerindeki Türklere ilgisizlik bundan mý acaba? Gelelim Esad'a; bu bayrak þovlar isyan eden halký daha da kýzdýrýyor. Suriye'de bir milyondan fazla Türk, iki milyondan fazla Kürt var. Ýkiyüzelli bin Ermeni. Bir o kadar da Süryani var. Irk ve mezhep çatýþmasý kaçýnýlmaz olacaktýr... Bu ateþ büyük ihtimalle Türkiye'ye de sýçrayabilir. EÞDEÐER MAL HAK SAHÝPLERÝ DERNEÐÝ HAREKETE GEÇTÝ Eþdeðer Mal Hak Sahipleri Derneði Yönetim Kurulu Baþkaný Taner Derviþ, 2002 yýlýnda durdurulan eþdeðer uygulamalarýnýn baþlatýlmasýný istedi. Derviþ yaptýðý yazýlý açýklamada, "KKTC Anayasasý'nýn amir hükümlerine raðmen Bakanlar Kurulu'nun Zeyko Yað Fabrikasý arazisini eþdeðer kapsamýndan çýkararak yatýrýmcý bir þirkete 49 yýl süre ile kiraladýðýný" kaydederek, Bakanlar Kurulu Kararý'nýn iptal edilmemesi halinde Anayasa Mahkemesi'ne baþvurmak zorunda kalacaklarýný bildirdi. KKTC Anayasasý'nýn; amir hükümlerinin eþdeðer mal hak sahiplerinin Güney Kýbrýs'ta býrakmýþ olduklarý taþýnmaz mallar karþýlýðýnda tazmin edilmesini öngördüðünü, "ancak, derneðin uyarýlarýna ve 17 Mart 2010 tarihli mahkeme kararýna raðmen eþdeðer kapsamýndaki taþýnmaz mallarýn Anayasa hükümlerine aykýrý bir þekilde Güney Kýbrýs'ta taþýnmaz mal býrakmamýþ ve gerçek göçmen olmayan kiþi ve kuruluþlara tahsis edildiðini" savunan Derviþ, Bakanlar Kurulu'nun Zeyko Yað Fabrikasý arazisi ile ilgili kararýnda hem eþdeðer açýsýndan yasa dýþý bir uygulama yapýldýðýný hem de yatýrýmcýlar açýsýndan adaletsizlik, fýrsat eþitsizliði ve yasa dýþýlýk söz konusu olduðunu iddia etti. Derviþ, þöyle devam etti: "Kaldý ki hali araziler münhasýran turizm yatýrýmlarý için tahsis edilmiþ olup, yatýrýmcýlarýn talepleri bu kapsamda karþýlanabilmektedir. Ayrýca Bafra Turizm Bölgesi'nde yatýrýma müsait atýl araziler mevcuttur. Ýlaveten eþdeðer kapsamýndaki kaynaklar sürekli bir þekilde kýrsal kesim arsalarý olarak daðýtýlmaktadýr. Bu uygulamalar kaynak darlýðý olmadýðýný da ispat etmektedir. Zeyko arazisi ile ilgili Bakanlar Kurulu kararý, 17 Mart 2010 tarihli mahkeme kararýna aykýrýdýr. 9 Nisan 2008 tarihli Bakanlar Kurulu kararý ile "Hazineye Ait Taþýnmaz Mallarýn Satýþ Yöntemi 13 ile Deðerlendirilmesi" ismi altýnda, eþdeðer kapsamýndaki taþýnmaz mallarýn Anayasa ve ilgili yasa hükümlerine aykýrý olarak gerçek ve tüzel kiþilere satýlmasý öngörülmüþ ve bu yönde uygulama baþlatýlmýþtý. Hukuk kurallarýna aykýrý sözkonusu karar üzerine derneðimiz 29 Ocak 2009 tarihinde Yüksek Ýdare Mahkemesi'nde dava açmýþ ve Ýçiþleri ve Yerel Yönetimler Bakanlýðý ile saðlanan mutabakat çerçevesinde dava 17 Mart 2010 tarihinde sonuçlandýrýlmýþtýr. 17 Mart 2010 tarihli mutabakat metninde, Ýçiþleri Bakanlýðý dava konusu Bakanlar Kurulu kararýnýn ÝTEM Yasasý'nýn ruhuna ve lafsýna aykýrý olduðunu teyit etmiþ ve sözkonusu ve benzeri kararlarýn uygulanmayacaðýný taahhüt etmiþtir. Ancak sözkonusu Mahkeme kararýna ve karþýlýklý mutabakata raðmen, sözkonusu taþýnmaz mallarýn gerçek ve tüzel kiþilere çeþitli yöntemlerle devredildiði veya tahsis edildiði bilgileri alýnmaktadýr.."

14 14 4 Temmuz 2011 Pazartesi BULMACA Soldan Saða: 1-Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediðini araþtýrmak, denetlemek (iki kelime). 2-Yünden dövülerek yapýlan kalýn ve kaba kumaþ. Iþýk, aydýnlýk. Lityum'un kýsaltmasý. 3-Resim yapan sanatçý. Sinema veya müzikhol sanatçýsý, yýldýz. 4-Kuþlarda ve böceklerde uçmayý saðlayan organ. 5-Askere Alma Þubesi'nin kýsa yazýlýþý. Uyarý. 6-Harf okunuþu. Bir nota. Bir iþin elden geldiðince iyi olmasýna çabalama, itina, ihtimam. 7-Çok konuþan, çenesi düþük, geveze. 8-Tersi "Basketbol oyununda sayý kazandýracak topun atýldýðý yer". Hazýrlanan çayýn renk ve koku bakýmýndan istenilen durumu. Vücutta beliren þiþlik. 9-Kýbrýs'a özgü bir et pastýrmasý. 10-Ýtalyan havayolu þirketi. Ýsim. 11-Bir þeyin iyi veya kötü olma özelliði, nitelik. Beyaz cila boya. Dünün çözümü DÜN Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) Nöbetçi Eczaneler Lefkoþa Galen Eczanesi: Otobüs Terminali Karþýsý Tel: Ataçað Eczanesi: Atatürk Cad. Þht. Zehra Nevzat Mustafa Sok. No:5 (Avcýlar Birliði Yaný) Gönyeli Tel: Maðusa Ömür Eczanesi: Silahlý Kuvvetler Cad. Pertur Apt. No:2 Sema Hotel Karþýsý Tel: Girne Güven Eczanesi: Salih Miroðlu Cad. Ersoy 6 Apt. No:9-A Yukarý Girne Tel: Rýzký II Eczanesi: Mülk Plaza No:11 Lemar Yolu- Çatalköy Tel: Güzelyurt Sevil Eczanesi: Ecevit Cad. No:53 Tel: Yukarýdan Aþaðýya: 1-Çekerek ve iterek hýrpalamak. 2-Doðum iþini gerçekleþtiren kadýn. Bir araba markasý. Bir nota. 3-Kundak çocuklarýnýn beline, zýbýnýn üzerinden sarýlan geniþ sargý. Yerin altýnda kalýp taþlaþmýþ hayvan ve bitki kalýntýsý. 4-Düþünmeden ve saygýsýzca davranan. 5-Eski dilde "Anlayýþ, anlama yeteneði". Umulandan ve gerekenden eksik. Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi. 6-Eski dilde "Kuzey". Tellerden oluþan ve kasýlarak vücut hareketlerini saðlayan organ, kas. 7-Usanç anlatýr. Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüþ, düþünce, teklif. 8-Ýçine sulu þeyler konulan metal kap. Bir þeyin geçtiði yerde býraktýðý belirti. Anlam, kavram. 9-Bir malýn yapýmýnýn tek kuruluþun elinde bulunduðu durum. 10-Gözde sarýya çalan kestane rengi. En kýsa zaman. Haberci, haber veren kimse. 11-Bir yaz meyvesi. Bir þeyi yapýp yapmamaya karar verme gücü. TV'DE BU AKÞAM Limasol T.K.B. Asbank Universal Bank Atv Iron Man Saat: 20:00 Ülkesi için teknoloji harikasý silah ve füzeler üreten Stark Industries'in kurucu yöneticisi olan Tony Stark, geliþtirdiði yüksek teknolojik buluþlarla dünya çapýnda çok önemli konuma ulaþmýþ bir silah sanayicisi ve mucittir. Boþ zamanlarýndaysa güzeller güzeli kadýn hayranlarýný ihmal etmez. Yeni geliþtirdiði Jericho füzelerin test edildiði bir tatbikat/gösterinin ardýndan konvoyunun saldýrýya uðramasý ve bir terörist grubun eline esir düþmesiyle birlikte Tony'nin "tatlý hayatý" bir anda kabusa döner. Saldýrý esnasýnda zaten zayýf düþmüþ olan kalbinin yanýna þarapnel parçalarýnýn saplanmasýyla hayatý tehlikeye giren Tony, kendisini esir alan terör grubunun esrarengiz lideri Raza (Faran Tahir) tarafýndan geliþmiþ silahlar üretmeye zorlanýr. Ancak en kötü anýnda bile zekasýný ve yaratýcýlýðýný kullanarak kendisini esaretten kurtaracak bir zýrh imal etmeyi baþaracaktýr. TV 8 Majestik Saat: 21: 'lilerin Amerika'sýnda geçen filmde Jim Carrey, Peter Appleton isimli geleceði parlak bir senaryo yazarýný canlandýrmakta. Ama Appleton, Amerikan Karþýtý Aktiviteleri Ýzleme Komitesi tarafýndan komünistlikle suçlanýp, kara listeye alýnmýþ ve sorgulamaya çaðrýlmýþtýr. Bu olay üzerine gidip kafayý çeken Appleton, arabasýyla þehir dýþýnda dolaþýrken bir trafik kazasý geçirir ve hafýzasýný kaybeder. Uyandýðýnda kendisini California'da küçük bir kasabada bulur. Kasaba halký Peter'ý 2. Dünya Savaþý'nda savaþan ve öldüðü sanýlan bir kasabalýyla karýþtýrýr ve onu baðrýna basar. Hafýzasýný kaybetmiþ olmasý nedeni ile Peter da kendisinin kasabalýlarýn sandýðý kiþi olduðuna inanýr. Kasabanýn yerlilerinden bir kadýna aþýk olan Peter, uzun süredir kapalý olan The Majestic isimli bir tiyatroyu yeniden açma iþine giriþir. Yönetmen: Frank Darabont Oyuncular: Jim Carrey,Bob Balaban,Jeffrey DeMunn,Laurie Holden CNBC-E Elveda Saat: 23:00 Christian Carion'un gerçek olaylar üzerine kurulu casusluk dramý L'affaire Farewell / Elveda'nýn baþrolünde ünlü yönetmen Emir Kusturica oynuyor. Christian Carion'un iki meslektaþýný baþrolde oynattýðý filmi, günümüzde bile casuslarýn var olduðunu bize hatýrlatýyor. Artýk eski usul casusluklarýn rafa kalktýðýný iddia edenler, 2010'da ABD'de ortaya çýkarýlan 10 Rus casusunun varlýðýyla hayretlere kapýlmýþtý. Bu olaydan bir yýl önce gösterime giren L'affaire Farewell / Elveda, casuslarýn normal insanlar gibi gündelik bir hayat sürdürdüklerini gösteriyor. Sovyetler Birliði'nin çöküþünü hýzlandýrdýðý söylenen gerçek olaylar üzerine kurulu film hakikaten þaþýrtýcý. Çünkü bu olaylar gerçek olmasýna gerçek olabilir de, hemen hemen hiç kimse tarafýndan bilinmiyorlardý. Sýrp yönetmen Emir Kusturica KGB albayý Sergei Grigoriev'i, Fransýz oyuncu / yönetmen Guillaume Canet de onun Fransýz baðlantýsý olan Pierre Froment'i oynuyor. Yönetmen CHRISTIAN CARION Oyuncular EMIR KUSTURICA, GUILLAUME CANET, ALEXANDRA MARIA LARA, WILLEM DAFOE Yapým Yýlý 2009 TV 8 Ölümcül Deney 3 Saat: 23:59 Raccoon Þehri'ndeki felakette Umbrella þirketi tarafýndan ele geçirilen ve birçok biojenik deneylere maruz kalan kahramanýmýz Alice, felaketten 5 yýl sonra bu þirketi yok etmek ve hayatta kalan insanlarý korumak için kendini sorumlu hissetmektedir. Fakat bu seferki savaþýnda yalnýz deðil, felaketten sonra hayatta kalmayý baþaran Carlos Olivera, L.J, Claire Redfield ve hemþire Betty' de kahramanýmýza yardýmcý olacaktýr. Nevada Çölü'nden Alaska'ya uzanan yolculuklarýnda zombilere, katil kargalara ve T virüsünün yarattýðý diðer þeytani varlýklara karþý bir ölüm kalým mücadelesi vermek zorunda kalýrlar. Yapým : 2007 Türü : Aksiyon/ Bilim Kurgu Yönetmen : Russell Mulcahy Oyuncular : Milla Jovovich, Ali Larter GUATEMALA'DA KÖYLÜLER 6 KÝÞÝYÝ LÝNÇ ETTÝ Guatemala'da köylüler, hýrsýzlýkla suçladýklarý biri kadýn 6 kiþiyi linç ederek öldürdü. Daðlýk kesimdeki bir köyde cuma günü meydana gelen olay sýrasýnda polisin saldýrýya müdahale etmesi de köylülerce engellendi. Polis, aðýr biçimde dövülmüþ, býçaklanmýþ ve kurþunlanmýþ cesetleri ancak dün alabildi. Ülkede linç eylemleri oldukça yaygýn. IRAK'TA ÞÝDDET: 8 ÖLÜ Irak'ta son 24 saatte meydana gelen þiddet olaylarýnda 8 kiþinin hayatýný kaybettiði bildirildi. Polis, baþkent Baðdat'ýn 250 kilometre kuzeyindeki Kerkük kentinde yola yerleþtirilen bombanýn patlamasý sonucu bir sivilin öldüðünü, bir kiþinin yaralandýðýný söyledi. Baðdat'ýn 200 kilometre kuzeyindeki Dakuk bölgesinde 2 militan yola bomba yerleþtirmeye çalýþtýklarý sýrada öldürüldü. YEMEN'DE 2 SÝVÝL ÖLDÜ Yemen'de El Kaide militanlarýnýn elinde bulunan mevzilere yönelik hava akýnýnda 2 sivilin öldüðü bildirildi. Adýnýn açýklanmasýný istemeyen yerel yetkili, ülkenin güneyindeki Jaar kenti giriþinde gece saatlerinde hava akýný düzenlendiði ve füzenin bir eve isabet etmesi sonucu evde bulunan 2 sivilin öldüðünü, 3'ünün yaralandýðýný belirtti. Ayný kaynak, hedefin aslýnda silahlý kiþilerin kontrolündeki bir bina olduðunu da kaydetti. ENDONEZYA'DA SOPUTAN VOLKANI PATLADI Cakarta, Endonezya'nýn orta kesimindeki Sulawesi adasýnda bulunan Soputan Daðý volkaný patladý. En yakýn yerleþim biriminin, tehlike bölgesinin sýnýrýnýn dýþýnda olmasýndan ötürü kimse zarar görmedi ve yetkililer herhangi bir tahliye faaliyeti baþlatmadý. Yaklaþýk 6 kilometre yüksekliðe kül püskürten volkan, en son 2008'de patlamýþtý. DÜNKÜ SERBEST PÝYASA DÖVÝZ KURLARI BANKALAR DOLAR EURO S.T.G. Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ

15 4 Temmuz 2011 Pazartesi 15 HEPÝMÝZ AFRÝKA LIYIZ! DAÜ-SEN

16 16 4 Temmuz 2011 Pazartesi ÜCRETSÝZLER

17 ÜCRETSÝZLER

18 18 4 Temmuz 2011 Pazartesi ÜCRETSÝZLER

19 4 Temmuz 2011 Pazartesi 19 MÜNHAL Derneðimiz çalýþmalarýnda görev alabilecek, Ýngilizce bilen, araba kullanabilen eleman istihdam edilecektir. Son müracaat: 11 Temmuz, Pazartesi mesai bitimi. Kýbrýs Türk Diyabet Derneði Tel: ARANIYOR Uydu montajýndan anlayan eleman aranýyor. Part-time veya full-time. Tel: SATILIK TARLA Alayköy de 3 dönüm arsa nitelikli tarla. Tel: Toplantýlara, evlere istek üzerine þeftali kebabý hazýrlanýr. Tel: (Zekai nin Yeri) OTOBÜS TURU Metehan'dan hareket, kuþ cenneti, botanik bahçeleri, Trodos, Platres kiraz bahçeleri, Carrefour alýþveriþ merkezi ve geriye dönüþ Tarih: 10 Temmuz 2011 / Saat: Tel: SAHÝBÝNDEN SATILIK ARABA 1999 model Fiat Siera 1.4 Tel: Satýlýk Antika berber koltuðu Tel: SATILIK ARAÇLAR 2004 model Toyota Avensis ve 2004 model Ford Focus Tel: MELÝ EMLAK Lefkoþa terminal yanýnda Türk malý 2+1 apartman dairesi Stg. Hamitköy'de 0 Türk malý 1+1 veya 2+1 daireler, Stg. Hamitköy'de Türk malý 1 evlek 1600 ayakkare arsa Stg. Boðaz da Türk malý müstakil, 175 metrekare havuzlu villa Stg Lefkoþa Metehan da 3+1 Apt. dairesi Stg Acil satýlýk Lefkoþa itfaiye karþýsýnda yeni bitmiþ 3+1 sýfýr Türk malý daire satýlýktýr. Tel: KÝRALIK Gönyeli Yenikent'te Güzelyurt anayolu üzerinde metre kare sendeli, iki duvarý ayna döþenmiþ geniþ salon teklif usulü kiralýktýr. Tel: (Ýþ saatlerinde) Gazete, dergi, kitap, okul tezleri vs.. DÝZGÝ, DÝZAYN, CÝLT ve YALDIZ BASKI yapýlýr. Tel:

20 Trapta, Ahmet Paralik Skeette, Berkant Öreç Ýki gün üzerinden düzenlenen 1'inci Hyundai Asok Trap-Skeet Kupasý'nda baþarýlý olan atýcýlara ödülleri, yarýþma sonrasý Girne Raif Rauf Denktaþ Poligonu'nda düzenlenen törenle verildi... ÝSTANBUL'DA ÞÝKE ÝDDÝALARINA YÖNELÝK OPERASYON FENERBAHÇE BAÞKANI AZÝZ YILDIRIM GÖZALTINA ALINDI Ýstanbul, Türkiye'de futbolda þike iddialarýna yönelik Ýstanbul'da düzenlenen operasyonlar çerçevesinde, Fenerbahçe Spor Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým'ýn da aralarýnda bulunduðu 30'a yakýn kiþi gözaltýna alýndý. Alýnan bilgiye göre, Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðüne baðlý ekipler, futbolda þike iddialarýna iliþkin teknik takibin ardýndan Ýstanbul'da bazý evlere sabah saatlerinde operasyon düzenledi. Operasyonlarda, Fenerbahçe Spor Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým, Trabzonspor Kulübü Asbaþkaný Nevzat Þakar, Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaþkaný Þekip Mosturoðlu ile futbolcular Serkan Çalýk, Serdar Kulbilge, Ümit Karan'ýn da aralarýnda bulunduðu 30'a yakýn kiþi gözaltýna alýnarak Vatan Caddesi'ndeki emniyete getirildi. FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BÝNASINDA ARAMA YAPILIYOR... Futbolda þike iddialarýna yönelik olarak Ýstanbul'da düzenlenen operasyonlar çerçevesinde, Fenerbahçe Spor Kulübünün Þükrü Saraçoðlu Stadý'ndaki binasýnda da arama yapýlýyor. Alýnan bilgiye göre, Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðüne baðlý ekipler, futbolda þike iddialarýna iliþkin Ýstanbul'da baþlatýlan operasyon çerçevesinde, sabah saatlerinde Fenerbahçe Spor Kulübünün Þükrü Saraçoðlu Stadý'ndaki baþkanlýk binasýna gitti. Çevik Kuvvet Þube Müdürlüðü ekiplerinin, stadýn çevresinde geniþ güvenlik önlemi aldýðý görüldü. Demir kapýlar kilitlenirken, kulüp binasýnda da arama çalýþmalarý sürüyor. 3. Ýskele Belediyesi Rallisi'nde adrenalin yüksekti... Rallide zafer Þevketoðlu'nun n 16 arabanýn yarýþtýðý 3'üncü Ýskele Belediyesi Rallisi'ni 8 araba tamamlayabildi. Kaza geçiren Turgut Yýldýz'ýn boynu yaralandý. Ýbrahim Damdelen'in yanan arabasý, itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldü... Ýskele Festivali tarafýndan düzenlenen 43'üncü Ýskele Festivali etkinlikleri çerçevesi düzenlenen 3'üncü Ýskele Belediyesi Rallisi dün tamamlandý. Yarýþýn Birincisi Ahmet Þevketoðlu oldu. 16 arabanýn yarýþtýðý 3'üncü Ýskele Belediyesi Rallisi'ni 8 araba tamamlayabilirken; yarýþýn ilk iki sýrasýný baba - oðlun almasý dikkat çekti. Kaza geçiren Turgut Yýldýz'ýn çarptýðý aðaç ortasýndan ikiye ayrýldý. Turgut Yýldýz'ýn boynu yaralandý. Yýldýz hastaneye kaldýrýldý, ancak durumu ciddi olmadýðý için hastanede yatmadý. Ýbrahim Damdelen yarýþma halinde iken arabasý yandý. Yanan arabasý ve çevreye sýçrayan alevler, itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldü. Yarýþçýlar dün Ýskele Kýsa, Ýskele Uzun ve Topcuköy Özel Etaplarý'ný 3'er kez geçtiler.10 özel etabýn yer aldýðý 3'üncü Ýskele Belediyesi Rallisi'nde, 10 özel etabýn dokuzunda en iyi zamaný Ahmet Þevketoðlu yaptý. Geriye kalan bir özel etapta en iyi zamaný ise Ömer Yýldýz elde etti Ṙallinin ödül töreni saat 20.00'de Ýskele Kent Meydaný'nda gerçekleþti. Baþarýlý sporculara kupalarýný Belediye Baþkaný Halil Orun ile Asbaþkan Osman Kýrþan birlikte verdiler. 3'üncü Ýskele Belediyesi Rallisi'ni tamamlayan 8 yarýþçý þöyle: Sýra 1.Yarýþmacý 2.Yarýþmacý Araç Grup Derece 1.Ahmet Þevketoðlu Ahmet Bozalanlar M.Lancer EvoIX Gr.A Güner Þevketoðlu Ömer Topcu M.Lancer EvoVI Gr.N Mustafa Yarkýner Timuçin Boða M.Lancer EvoVII Gr.A Ömer Yýldýz Kerem Toka M.Lancer EvoVI Gr.A Derviþ Sütçüoðlu H.Çakýr M.Lancer EvoVI Gr.N Oðuz Akayoðlu Ahmet Behlül M.Lancer EvoVI Gr.N Enver Çelebi Gökan Bolatçýoðlu M.Lancer EvoIII Gr.A Hasan Reyhan Cevdet Kofalý Citroen Saxo Gr.A KTFF U14 Milli Takým Karmalarý'nýn karþýlaþmalarý 20 Temmuz Stadý'nda gerçekleþti Þampiyon Maðusa Karmasý Lefkoþa Karmasý'ný 3-1 maðlup eden Gazimaðusa Karmasý, turnuvanýn birincisi oldu. Baþarýlý takým ve futbolculara ödüllerini Kýbrýs Türk Futbol Federasyonu Baþkaný Hasan Sertoðlu verdi... Kýbrýs Türk Futbol Federasyonu'nun U14 Milli Takým Karmalarýna yönelik proje kapsamýnda düzenlediði KTFF U14 Milli Takým Karmalarý karþýlaþmalarý dün tamamlandý. Þampiyon Gazimaðusa Karmasý oldu. 20 Temmuz Stadý'nda oynanan karþýlaþmalarýn finalinde, ilk gün Güzelyurt Karmasý'ný 10-1 maðlup eden Gazimaðusa Karmasý ile Girne Karmasý'ný 2-0 maðlup eden Lefkoþa Karmasý karþý karþýya geldi. Karþýlaþmayý 3-1 kazanan Gazimaðusa Karmasý, þampiyonluk kupasýný kaldýran taraf olmayý baþardý. Türkiye A2 Milli Futbol Takýmý Yardýmcý Teknik Direktörü ve Alt- Yapý Koordinatörlerinden Pierre Van Hooijdonk'un da izlediði final karþýlaþmasý sonrasý düzenlenen ödül töreninde, baþarýlý takým ve futbolculara ödüllerini KTFF Baþkaný Hasan Sertoðlu, Milli Eðitim, Gençlik ve Spor Bakanlýðý Koordinatörü ile Pierre Van Hooijdonk birlikte verdi. 3'üncü Ýskele Belediyesi Rallisi'ni tamamlayamayan 8 yarýþçý þöyle: Nevzat Pusat Sancar Gökhan Sancar M.Lancer EvoVIII Gr.A8 Turgut Yýldýz Mehmet Miþon M.Lancer EvoVI Gr.A8 Selen Bilgimer Sebahattin Daðlý M.Lancer EvoIII Gr.N4 Tuðçe Kutluel Meltem Tütüncü Subaru Ýmpreza WRX Gr.N4 Salih Can Canben Özpaþa M.Lancer EvoVI Gr.A8 Serkan Coþar Mehmet Coþar Subaru Ýmpreza WRX Gr.A8 Ýbrahim Damdelen Ömer Behlül Fiat Palio Kit Car Gr.A6 Yusuf Cambaz Ahmet Demirel M.Lancer Evo IV Gr.A8 KTFF U14 Milli Takým Karmalarý toplu sonuçlarý: Gazimaðusa Karmasý - Güzelyurt Karmasý: 10-1 Lefkoþa Karmasý - Girne Karmasý: 2-0 Güzelyurt Karmasý - Girne Karmasý: 3-4 Lefkoþa Karmasý - Gazimaðusa Karmasý: 1-3 ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Sahibi AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: Fax: Reklam servisi: Kültür-Sanat servisi: Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT avrupa@kktc.net Web sayfasý: