AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI

Transkript

1 Ġçindekiler TÜRKİYE GÜNDEMİ... 2 Rezidans kazasıyla ilgili 6 kiģi daha gözaltına alındı... 2 Türksat uydu geçiģi için tarih verdi... 2 'Karargah evleri' soruģturmasına takipsizlik... 3 F-16 pilotuna öldüresiye dayak... 3 Çözüm süreci demokrasiyi sırtlayabilir mi? Ali BAYRAMOĞLU, Yeni ġafak... 3 NATO Zirvesi'nden perde arkası diyaloglar Okan MÜDERRĠSOĞLU, Sabah... 4 Kamu vicdanı 'AK Saray'ı yadırgar Ali SAYDAM, Yeni ġafak... 5 AFRİKA GÜNDEMİ... 8 HRW'den israil'e Afrikalı göçmen eleģtirisi... 8 Güney Afrika'dan Lesoto'ya iki gün süre... 8 AMERİKA GÜNDEMİ... 8 Obama'nın IġĠD planına Suriyeli muhaliflerden destek... 8 Ordu baģkomutanın emrine hazır... 8 Velev ki verdiler... Emre AKÖZ, Sabah... 9 Obama IġĠD'e karģı Suriye'de de hava saldırıları baģlatmaya hazır... 9 ABD Orta Doğu'da savaģa dönme emri veriyor... 9 Obama bölgede bazı liderler nezdinde yeterince güvenilir değil Türkiye'de büyüme beklenenden yavaģ- Piotr Zalewski, Financial Times Türkiye ekonomisinde dengelenme zorlaģıyor- Fitch Ratings AVRUPA GÜNDEMİ Ġsveçli Bakan Türkiye'yi övdü 'Ġskoçya bağımsız olursa Londra'ya taģınacağız' Ukrayna'ya gaz sevkiyatı durduruldu Katalonya Milli Gün kutlamalarında bağımsızlık tartıģması Alman Sol Parti, Snowden davası açıyor Türklerin araçları yakıldı Alman politikacı: IġĠD'e karģı savaģabiliriz

2 AB Komisyonu'nda yeni görev dağılımı ASYA PASİFİK GÜNDEMİ "Ani savaģa tam hazır olun" Çin-Arap Halkları Dostluk Yılı törenle baģladı Çin, Afrika'ya BarıĢgücü Askeri Yığıyor Çin 2022'de uzay istasyonunu faaliyete geçirecek Çin ve Güney Kore Ġran`da yatırıma hazırlanıyor ORTADOĞU GÜNDEMİ Filistinli gencin cenaze töreninde çatıģma çıktı Suriye'deki BM askerleri serbest Yemen'de Husilere hava saldırısı Suriye'deki saldırılarda 'klor gazı kullanıldı' Bağdat'ta iki ayrı saldırıda 14 ölü Ġsrail'den yeni gözaltı dalgası TÜRKİYE GÜNDEMİ Rezidans kazasıyla ilgili 6 kiģi daha gözaltına alındı Euronews Ġstanbul Mecidiköy deki rezidans inģaatında 10 iģçinin ölümüne yol açan kazayla ilgili 6 kiģi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ġiģli Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ndeki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Kazanın ardından gözaltına alınanların sayısı 11 e yükseldi. 6 Eylül de Torunlar adlı Ģirket tarafından yürütülen inģaatta 10 iģçiyi taģıyan asansör 32. kattan yere çakılmıģtı. Türksat uydu geçiģi için tarih verdi Trt Haber Türksat 4A'ya geçiģ yapacak olan televizyon ve radyo yayınlarının frekans değiģiklikleri, 17 Eylül'ü 18 Eylül'e bağlayan gece yarısı yapılacak. Türksat Aġ'den Türksat 4A'ya kanal geçiģlerinin yapılacağına iliģkin yazılı açıklama yapıldı. Buna göre, Türksat 2A haberleģme uydusunun ömrü 2016 yılının baģında tamamlanacağından, söz konusu uydu üzerindeki yayınlar Türksat 4A haberleģme uydusuna aktarılacak, yeni TV kanallarıyla birlikte Türksat uyduları üzerindeki TV kanal sayısı 500'ün üzerine çıkacak. 2

3 'Karargah evleri' soruģturmasına takipsizlik Anadolu Ajans stanbul Cumhuriyet BaĢsavcılığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görevli bazı personel ile ĠĢçi Partisi (ĠP) yöneticileri arasında yasa dıģı bir siyasi yapılanma olduğu iddialarına iliģkin aralarında ĠP Genel BaĢkanı Doğu Perinçek'in de bulunduğu 91 kiģi hakkında yürütülen soruģturmada takipsizlik kararı verdi. F-16 pilotuna öldüresiye dayak DHA Kuveyt Büyükelçiliği diplomat ve elçilik görevlileri ile NATO'da görevli olan F-16 pilotu Hava Kurmay Pilot BinbaĢı Hakan KarakuĢ'un tartıģması kavgaya dönüģtü. Elçilik görevlileri tartıģtıkları pilot KarakuĢ'u cadde ortasında dövdü. Görgü tanıklarının ifadelerine göre; Çankaya'daki Turan GüneĢ Bulvarı üzerinde içinde 4 kiģinin bulunduğu Kuveyt Büyükelçiliği'ne ait 06 CD 3596 plakalı resmi araç, içerisinde NATO'da görevli F-16 pilotu Hava Kurmay Pilot BinbaĢı Hakan KarakuĢ, eģi ve 6 günlük çocuğunun bulunduğu aracı sıkıģtırdı. Çözüm süreci demokrasiyi sırtlayabilir mi? Ali BAYRAMOĞLU, Yeni ġafak Türkiye'nin Kürt sorununun Ġngiltere'nin Kuzey Ġrlanda, Ġspanya'nın Bask, Fransa'nın Korsika sorunlarından bir farkı var. Kürtlerin ülke sathındaki yaygınlığı, Kürt politikasının talepleri, Türk siyasal sisteminin tarihsel hassasiyetleri, tarafların demokratik entegrasyon çerçevesinde hem fikir oldukları yeni Türkiye tasavvuru, soruna iliģkin her reform, iyileģtirme ve çözüm projesini ülkenin ana siyasi ve idari dokusunun elden geçirilmesiyle birlikte düģünmeyi getiriyor. Diğer ifadeyle Türkiye'de Kürt sorununun ülkenin bütünlüğünü bozmayacak kalıcı çözümü, sadece Kürtlerin yoğun yaģadıkları Güney Doğu bölgesine yönelik düzenlemelerden ibaret kalmayacaktır. Bunları tüm ülkeye yaymayı, ülke çapında standardize etmeyi, siyasal dokuyu buna göre yenilemeyi, bir tür yeni cumhuriyet sözleģmesi yapmayı gerektirecektir. Örneğin özerklik ya da yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sadece Güneydoğu'da değil tüm Türkiye'de uygulandığı anda, bu durum merkeziyetçi bir sistemde büyük reform anlamına gelecektir. Anayasal sözleģmede değiģiklik gerektiren yeni vatandaģlık tanımı, kamu alanında ve devlet hayatında siyasal simge ve temsilin yeniden tanzimi, anadilde eğitim hakkı gibi 'olmazsa olmaz'lar da keza öyledir. Kürt hareketinin beklentileri de aynı kapıya iģaret ediyor. Kürt siyasi hareketinin görünür üç temel hedefi bulunuyor: 3

4 Birincisi 'taraf olarak kabul edilmek', 'muhatap alınmak', 'Kürt meselesinin temsilcisi' olarak görülmek... Ġkincisi 1830'lardan bu yana Ģu veya bu Ģekilde, isyan ve siyasallaģma serilerine yol açan 'kendi kendilerini yönetme arzusunun tatmin edilmesi'... Bu açıdan Ģu an masada bulunan en önemli tartıģma yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yerel özerklik gibi meselelerdir. Özerklik konusunda Avrupa Yerel Yönetimler ġartı'nın kabulüyle ilk aģamada tatmin olacak Kürt hareketi, muhtemelen, ileri adımları siyaset üzerinden, anayasa hazırlıkları sırasında yapmayı öngörmektedir. Üçüncüsü ise silahtan siyasete geçiģ, af ve entegrasyon meselesi. Bir yandan Türkiye'de silahlı gücün ülke dıģına çıkması, PKK üyelerinin ve sivil kadrolarının geri dönüģü ve sisteme entegre edilmeleri, diğer yandan Öcalan'ın statüsü ve serbest dolaģım imkanlarının sağlanmasıdır. Bu üç mesele etrafında atılacak adımlar Türk siyasal sisteminin paradigmasıyla ilgili değiģikliklere yol açacaktır. AĢırı merkeziyetçi bir idari yapıya sahip Türkiye'de yerel yönetimlere idari yetki aktarımı adem-i merkezi bir modele geçiģi mümkün kılacaktır. AK Parti'nin öngördüğü baģkanlık sistemini de bundan farklı bir zeminde düģünmemek gerekir. Özetle kalıcı ve ideal çözüm, bu tür büyük dönüģümleri, anayasal düzeyde düzenlemeleri gerektirdiği oranda Kürt sorununun ötesine geçen büyük bir demokratikleģme sayfasını açar. Bu nedenledir ki, pek çok gözlemci ve yorumcu bugün Kürt sorununu sistem açısından bir blokaj nedeni olarak değil, tersine demokratikleģme bağlamında bir taģıyıcı olarak görme eğilimindedir. Kürt sorununun Türkiye'nin sorunlarını çözecek bir taģıyıcı olarak algılanması kendi baģına önemlidir ve bu algı toplumda, liberal ve demokrat çevrelerde git gide yayılan, yönetici ve yönlendirici bir niteliktedir. Bugün demokrat siyaset bu süreci tanımlamayı, zorlamayı gerektirmektedir. Kuru sıkı muhalefete oranla doğru olan budur... NATO Zirvesi'nden perde arkası diyaloglar Okan MÜDERRĠSOĞLU, Sabah CumhurbaĢkanı Tayyip Erdoğan'ın katıldığı geçtiğimiz hafta Galler'de (Cardiff) gerçekleģen NATO Zirvesi'nin perde arkasında ilginç diyaloglar yaģandı. Türkiye açısından iki önemli gündem maddesi vardı: 1- IġĠD'le küresel mücadele stratejisinde Ankara'dan oynaması beklenen rol. 2- Paralel Yapı'nın Pensilvanya'daki liderinin sınırdıģı edilmesi veya iadesi noktasındaki beklentiler. *** 4

5 Hemen belirteyim, Avrupa basınında yürütülen olumsuz kampanyaya rağmen NATO üyesi ülkelerin liderleri IġĠD konusunda Türkiye'yi suçlayıcı bir tavır içinde olmadılar. Aksine, aralarındaki sohbetler Avrupa'dan IġĠD'e katılımların ne boyutta olduğunu göstermesi bakımından manidardı. Örneğin, Fransa CumhurbaĢkanıFrançois Hollande, Ġngiltere BaĢbakanı David Cameron'a ülkesinden kaç kiģinin IġĠD'e katıldığını sordu. Cameron'un Ġngiltere'den civarında kiģinin IġĠD saflarına katıldığını söylemesi üzerine Hollande da Fransa'dan bin civarında katılım gerçekleģtiği tahminini paylaģtı. Ġki lider de "Turist gibi ülkeden çıkıyorlar, bu nedenle engelleyemiyoruz" diye hayıflandı. CumhurbaĢkanı Erdoğan ise liderlere "IġĠD'e katılan savaģçılar daha çok Avrupa'dan geliyor. Ġstihbarat paylaģılsın bunları sınırımızdan sokmayız. Nitekim Ģu ana kadar 6 bin civarında isim için Türkiye'ye giriģ yasağı uyguladık" dedi. *** ABD öncülüğünde oluģturulması planlanan "çekirdek güce" gelince... Ankara, Irak ve Suriye'deki durumdan en fazla etkilenen ve bedel ödeyen ülke konumunda. Yani, durumun ciddiyetini yeni fark eden ülkelerden çok önce bugünkü tabloyu öngörmüģtü. ġimdi Ģu iki husus önemli: 1- IġĠD'le mücadele önceliği, Esad rejimini meģrulaģtırmamalı, Suriye'de ılımlı muhalefete destek sürmeli. 2- IġĠD'in etkisiz hale getirilmesi için Irak merkezi hükümeti ve bölgesel Kürt yönetimi birlikte çalıģmalı. Kürt yönetimine gönderilecek silahlar PKK'nın eline geçmemeli. Ve tabii ki IġĠD tarafından alıkonulan 49 konsolosluk görevlisi ve ailesinin can güvenliği garanti edilmeli. Zaten, NATO liderlerinin "49 vatandaģınız rehin ve zorluklarınızı biliyoruz" dediği de bir gerçek. *** Paralel Yapı meselesinde ise diyalogların bir kısmı kamuoyuna yansıdı. CumhurbaĢkanı Erdoğan'ın baģ baģa görüģmede ABD BaĢkanı Barack Obama'ya Pensilvanya ile ilgili beklentisini açıkça ifade ettiği biliniyor. Obama'nın, bilgi ve belge istediği, iki ülke istihbarat birimlerinin birlikte değerlendirme yapacağı da konuģuluyor. Peki resmin tamamı? Orası da Ģöyle... Anlatılanlara göre ABD tarafı, Türkiye'nin ulusal güvenlik sorunu tanımlamasını anladığını, ulusal güvenliğini tehdit eden bir yapıyı hafife almasının söz konusu olmayacağı mesajını verdi. Kamu vicdanı 'AK Saray'ı yadırgar Ali SAYDAM, Yeni ġafak CumhurbaĢkanı Erdoğan 'CumhurbaĢkanlığı Sarayı' ifadesini kullanınca, Söğütözü'ndeki yeni devlet binasına bazılarınca 'AK Saray' adı yakıģtırıldı. BaĢbakan Davutoğlu'nun da, KöĢk'ün Saray'a dönüģmesi bağlamındaki bir soruyu TRT ekranlarında yanıtlarken söylediklerine önce bir bakalım: 5

6 'Yeni Türkiye tanımlaması yaparken, vatandaģın özne olduğu Türkiye, bu tür sembollerin tabulaģtırılmasını önleyen Türkiye'dir. Ġster Çankaya, ister AK Saray karģılaģtırmaları etrafında söyledim, yeni Türkiye'nin çerçevesi bir ülkenin bütün unsurlarıyla ayağa kalkması.' BaĢbakan'ın bu sözlerinin altına imzamızı atarız. Bir tek husus hariç: ġu AK Saray meselesi... Her ne kadar Sayın BaĢbakanımızın Selçuklu-Osmanlı'ya dair engin kültür ve birikiminin içindeki 'Aksaray' kavramının derinliklerine tüm cehaletimize rağmen kısmen de olsa vukûfiyetimiz söz konusu ise de kafa karıģıklığının biz dahil pek çok insanın yanlıģ anlamasına neden olabileceğini de ayrıca vurgulayalım. Sayın D. Mehmet Doğan'ın Akit'te yazdığı makaleden aksarayların tarihimizdeki anlamı konusunda etraflıca bilgi edinmek mümkün. Yanı sıra Söğütözü'ndeki binayı çeģitli açılardan ve mesafelerden görmek kısmet olduğu için rahatlıkla söyleyebilirim ki, hiç yabancılık çekmedim ve yadırgamadım. Dünya görüģüne ve eserlerine saygı duyduğum mimarımız Sedat Hakkı Eldem'in baģını çektiği 'milli kültür' dairesi içindeki yapı örneklerinin bazılarını çağrıģtırdı. Dolayısıyla gördüğüm, ülkemizdeki yapılaģma pratiğinde de kültüründe de hakim olabileceği yolunda ciddi Ģikayetlerin söz konusu olduğu TOKĠ anlayıģından tamamen uzak, albenili, devasa bir binaydı. Neden bu muazzam binaya 'AK Saray' denilmesi yadırganabilir? Ülkemizde iletiģimin temel kurallarından birini hatırlatalım: Müphemiyet (belirsizlik) yaratmayacaksın. Çünkü müphemiyet algılama hedeflerini tehdit eder; hatta dezenformasyona, anti-algılatma süreçlerine kapı açar. Konuyu üç maddede toparlayalım: Bir: 'White House' malum 'Beyaz Ev' demektir ve dünyanın pek çok ülkesinde de bu isimle ifade edilir. Hakikaten hangi aģağılık kompleksimizden kaynaklandığını bilemediğim bir saikle 'Beyaz Ev'e, 'Beyaz Saray' diyen dünya üzerindeki tek ülkenin vatandaģı olmaktan, en azından bu alanda gurur duyduğumu pek söyleyemem. Ġki: Sayın CumhurbaĢkanımıza hiç hak etmediği halde -siyasi ve ekonomik hayata getirdiği pek çok demokrasi kazanımlarına rağmen- akıl almaz bir Ģekilde Batı basınında yürütülen anti kampanyanın özüne yerleģtirilmiģ olan 'Sultan, padiģah, diktatör' yakıģtırmasını körükler ve çanak tutarcasına, 'saray' kavramını CumhurbaĢkanımızla birlikte anılır hale getirmek, siyasi iletiģim ve kamu diplomasisi boyutuyla da anlaģılır gibi değildir. Üç: Tüm bu iddiaları sanki doğrularcasına Türkiye Cumhuriyeti'nin 'yayılma' perspektifiyle Ġslam dünyasına, Osmanlı Ġmparatorluğu'nun ruhu ve Ģanıyla sahip çıkma iddiasını pekiģtirecek, kuvvetlendirecek, gündemde tutacak bir olasılığa canlılık kazandıracak, Ankara'ya bir 'Selçuklu baģkenti' havası yakıģtırma yaklaģımını da son derece tehlikeli bulduğumuzu ifade etmek boynumuzun borcudur. 6

7 Sayın CumhurbaĢkanımızın 'Türkiye'nin Gelecek Tasarımı' üzerine oluģturduğu ve mücadelesini verdiği vizyon hedeflerinin ve Sayın BaĢbakan'ın bu anlayıģ çerçevesinde geliģtirdiği stratejileri anlamak için 'büyük resmi' görmek lazım. Bu büyük resmi anlamak, 1923'de Cumhuriyet'in ilanıyla baģlayıp 'Ġnsan'ın, 'Cumhuriyet'in, ve 'Milli Ġrade'nin önündeki engellerden ciddi toplumsal bedellerle kurtulunmaya çalıģıldığı bir süreç zincirinin halkalarını anlamak demektir. Cumhuriyet'in ilanı 'Birinci halka'dır. 1950'de 'Ġkinci halka' devreye girmiģtir: Çok partili sistem... Demokrasinin nefes almaya baģlamasının milâdıdır. 'Üçüncü halka' ise 24 Ocak kararları ve 1983'de bütün melunca zorlamalara ve baģlangıçta medyanın yalnız bırakmasına rağmen sadece halkın iradesiyle tek baģına iktidar olan Turgut Özal ve ekibinin getirdiği liberalizm filizleridir. Üç halkanın da (Cumhuriyet, demokrasi ve liberalizm) neģv-ü nema bulma yolunda çeģitli engellerle karģılaģarak geliģimini ileriye doğru taģırken 2002'de bu sürece son halka, 'Dördüncü halka' eklenmiģtir. Bu süreçte de, Cumhuriyet'in, Demokrasi'nin ve Liberalizm'in önünde duran son setin, bu üç halkanın antilerinden beslenen son canavarın, yani bürokratik oligarģinin ve milli irade dıģında vesayet rejiminin ortadan kaldırılmaya baģlandığına tanık oluyoruz. Dördüncüsü dahil bu halkaların tamamı büyük resimde yerini görebileceğimiz bir büyük sürecin parçasıdır ve henüz hiçbiri tamamlanmamıģtır. Hepsinde Ģu veya bu çocukluk hastalığı halen mevcuttur. Bu karmaģık durum, sayın CumhurbaĢkanının BaĢbakan'la birlikte ortaya attıkları 'Yeni Türkiye' anlayıģının temelini oluģturan yeni dönemin mücadelesinin de, tam olarak anlaģılmasını zorlaģtırmaktadır. Bu vizyon çerçevesinde CumhurbaĢkanının bu makamın görev tanımını da yeniden tasarladığı apaçık ortadadır. 11. CumhurbaĢkanımız Sayın Abdullah Gül beyefendiyle birlikte ısmarlanmıģ özel büyük uçağın içinde yaratılmak istenen, öncekilerden daha geniģ kadrolu çalıģma ortamını da dikkate alarak Ģu tespiti yapmak mümkün: Ankara'daki devasa büyük 'CumhurbaĢkanlığı konut ve çalıģma ofisi', fikir, proje geliģtirme ve denetleme çalıģmalarının hükümete destek olması, yanında duracak Ģekilde zenginleģtirilmesi adına bir araya getirilecek ve bugüne kadar olanlarla kıyaslanması imkansız çok büyük bir kadroyu içinde toplayayacak olması, yukarıda izah etmeye çalıģtığımız büyük resmin vizyon ve süreç bütünlüğü içinden bakılarak daha iyi anlaģılabilir. ĠĢte bu mükemmel vizyona zarar verecek müphemiyet unsurlarından ve kafa karıģıklığı yaratacak, zaten ayak bağı olmaya çalıģan habaset erbabının ekmeğine yağ sürecek, bugüne kadar mevcudiyetini üzerine inģa ettiği kamu vicdanını en küçük derecede dahi rencide edebilecek böylesi gereksiz kavramların gündeme getirilmesinden kaçınmak, Yeni Türkiye'nin büyük hedeflerine varabilmek için 'olmazsa olmaz' bir iletiģim ön koģuludur. 7

8 AFRİKA GÜNDEMİ HRW'den israil'e Afrikalı göçmen eleģtirisi Uluslaralarası Ġnsan Hakları Ġzleme örgütü (HRW), Ġsrail'in binlerce Afrikalı göçmeni, göçmen haklarını hiçe sayarak ülkeyi terk etmeye zorladığını içeren bir rapor yayımladı. HRW tarafından hazırlanan, Ġsrail'in Afrikalı göçmenlere yönelik muamelelerinin ele alındığı ve bu ülkeye yönelik insan hakları ihlalleri nedeniyle ağır eleģtirilerin bulunduğu raporda, söz konusu ülke yetkililerinin 7 bine yakın Eritreli ve Sudanlı mülteciyi sınır dıģı etmeye çalıģtığı ve göçmen gruplara yönelik kanunsuz tutuklamalarda bulunduğu ifade edildi. Güney Afrika'dan Lesoto'ya iki gün süre Güney Afrika Devlet BaĢkanı Jacob Zuma, Lesotolu koalisyon hükümetinin ortaklarına meclisin açılması için 2 günlük zaman tanıdı. Lesoto DıĢiĢleri Bakanı Mohlabi Kenneth Tsekoa, Zuma'nın ülkedeki siyasi krizin çözülmesi için salı günü Lesoto'ya giderek Kral III. Letsie ve koalisyon hükümetinin ortaklarıyla görüģtüğünü açıkladı. Lesoto ve Güney Afrika'daki medya, Zuma'nın Lesotolu liderlere 2 gün süre tanıdığını bildirdi. AMERİKA GÜNDEMİ Obama'nın IġĠD planına Suriyeli muhaliflerden destek ABD BaĢkanı Barack Obama, IġĠD'e karģı Suriye'de bulunan diğer muhalif grupların desteklenmesi yönünde konuģtu. Suriyeli muhalifler bu açıklamayı olumlu bulduklarını ve desteklediklerini açıkladı. Obama dün gece IġĠD'e karģı stratejilerini açıklamıģ ve Suriye de de muhaliflere askeri yardımları artırdıklarını söylemiģti. Obama, Kongre ye Suriyeli muhaliflere daha fazla ekipman sağlanması ve eğitim verilmesi için kendisine ek yetki ve kaynak sağlaması çağrısında bulundu. Ordu baģkomutanın emrine hazır Sabah ABD BaĢkanı Barack Obama'nın IġĠD stratejisini açıkladığı konuģmasının ardından yazılı açıklama yapan Hagel, Obama'nın IġĠD'i zayıflatma ve nihayetinde yok etmeye yönelik güçlü 8

9 ve kapsayıcı bir strateji ortaya koyduğunu kaydetti. Hagel, "ABD ordusu da bu terörle mücadele kampanyasında üzerine düģen görevi yapmaya hazırdır" ifadesini kullandı. Velev ki verdiler... Emre AKÖZ, Sabah ABD BaĢkanıyla ilgili bazı yanlıģ fikirlerimiz var. ABD gerek ekonomik, gerekse askeri olarak dünyanın en güçlü ülkesi ya... Buradan hareketle, BaĢkanın da çok güçlü olduğunu, her istediğini yapabileceğini sanıyoruz. Halbuki "Kuvvetler Ayrımı" ilkesi ABD'de tıkır tıkır çalıģır. Yani Yasama, Yürütme ve Yargı gayet belirgin çizgilerle birbirinden ayrılmıģtır. Biri diğerine müdahale edemez. Ayrıca Yürütme, yani kısaca BaĢkan ve Hükümeti sınırsız bir güce sahip değildir. Yetkileri kısıtlıdır. Bir kelimeyle füzelerin atılmasını sağlarken, bazen basit bir yasanın çıkarılması için Kongre'ye uzun uzun dil dökmesi gerekir. Ankara, Fethullah Gülen'in teslim edilmesi veya ülkeden çıkarılması için BaĢkanObama'ya her fırsatta mesajlar veriyor ya... Yukarıda saydığım nedenden dolayı bu mesajlar bir iģe yaramayacaktır. Her Ģeyden önce Gülen'in yargılanması ve suçlu bulunması gerekiyor. Karar,Yargıtay aģamasını geçtikten sonra hazırlanacak iade dosyası BaĢkan'a değil, Amerikan yargısına verilecek. Yani kararı BaĢkan değil, ilgili Mahkeme alacak. Yukarıda anlatmaya çalıģtığım, meselenin "hukuki" boyutuydu. Tabii bir de "siyasi" boyutu var: Ankara'yı rahatsız eden bir kiģiyi... ABD asla karģılığında çok önemli tavizler koparmadan vermez. Koz olarak kullanır. Nedir bu? Ne olacak, "uluslararası siyaset..." Velev ki ABD, Gülen'i verdi veya sınır dıģı etti... Türkiye'yi yönetenlerin, "Allah Allah! Niye böyle yaptılar ki? Hayırdır inģallah!" demesi gerekir. Obama IġĠD'e karģı Suriye'de de hava saldırıları baģlatmaya hazır Daily Telegraph Gazete Suriye'deki hedeflere saldırılar düzenlenmesinin, örgüte yönelik olarak geçen ay baģlatılan "çok sınırlı" bir misyonun önemli oranda geniģletilmesi anlamına geleceğini vurguluyor. Ġngiltere ise henüz ABD'nin hava saldırılarına katılıp katılmamaya karara vermiģ değil. Ġngiltere Savunma Bakanı Philip Hammond, hedef IġĠD olsa da, rejim güçlerinin etkili füzesavarları ve yasal sorunlar yüzünden Suriye'de durumun Irak'tan daha farklı ve karıģık olduğu uyarısında bulunmuģtu. ABD Orta Doğu'da savaģa dönme emri veriyor Times Gazeteki haberde IġĠD'e karģı Suriye'de de hava saldırıları düzenleneceği ve oluģturulacak koalisyona en az 40 ülkenin katılacağı belirtiliyor. Times'ın dikkat çektiği noktalardan biri de, Irak SavaĢı'na katılmayan Fransa'nın dün IġĠD'e yönelik hava saldırılarına katılmaya hazır olduğunu açıklaması. 9

10 Obama bölgede bazı liderler nezdinde yeterince güvenilir değil Financial Times Haberde bu satırlar dikkat çekiyor. Gazete Arap ülkelerinin, ABD'nin, IġĠD'le mücadeleye yardımcı olmalarına yönelik giriģimlerine Ģüpheyle baktıklarını belirtiyor. Gazeteye göre bunun nedeni ise bölgede birçok kesimin radikallerin güçlenmesinden geçmiģte izlediği politikalar ve ataleti nedeniyle Obama Yönetimi'ni sorumlu tutması. Financial Times'a konuģan Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden Rami Khouri'nin görüģleri ise Ģöyle: "Batı'nın militarizmi ile otokratik rejimlerin sahadaki faaliyetlerinin kombinasyonu beni kaygılandırıyor. Zira bölgede radikaller bu Ģekilde güçlendiler. IġĠD püskürtülecek ve zaptedilecek. Ancak insansız hava araçlarının kullanılması muhtemelen cihatçıların yeni kiģileri saflarına katması ile sonuçlanacak. Son 25 yıldır edindiğimiz tecrübe bu yönde." Türkiye'de büyüme beklenenden yavaģ- Piotr Zalewski, Financial Times Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) dün yılın ikinci çeyreğinde ekonominin yüzde 2,1 büyüdüğünü açıklamıģtı. Piotr Zalewski imzalı haberde, açıklanan oranın tahminlerin çoğunun altında olduğuna dikkat çekiliyor. Financial Times, Türkiye'de aylarca süren siyasi belirsizlik ile Irak ve Suriye'de son aylarda Ģiddetin artmasından bahsetmiģ haberinde. Gazete, Dolar/TL kurunun dün bir ara 2,21'e çıktığını ve Türk Lirası'nın son beģ buçuk ayın en düģük düzeyine gerilediğini belirtiyor. Financial Times'a konuģan Finansbank'ın baģ ekonomisti Ġnan Demir, son büyüme oranının "hayal kırıklığı yarattığını ancak bunun esasında beklenmedik bir durum olmadığını" söylemiģ. Ġnan Demir sanayi üretimindeki düģüģe, mali piyasalardaki belirsizliğe ve Türkiye'deki siyasi çalkantıya atıfta bulunmuģ. Financial Times'taki haberde Irak'ın Türkiye'nin en büyük ikinci ticari ortağı olduğundan, Türkiye'nin Irak'a ihracatının geçen yıla kıyasla Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarında sırası ile yüzde 21, yüzde 46 ve yüzde 27 azaldığından da bahsediliyor. Gazeteye göre, Türkiye'de büyümenin yavaģlaması faiz oranlarının azaltılmasının da sınırlarını gösterir nitelikte. "Enflasyonun çift hanelere ulaģmasının söz konusu olmasına karģın, CumhurbaĢkanı Erdoğan kampanyasında inatla faizlerin daha fazla indirilmesi gerektiğinden söz etti. Bu da Türkiye'de Merkez Bankası'nın siyasi baskıya boyun eğebileceği yolundaki endiģeleri artırıyor." Türkiye ekonomisinde dengelenme zorlaģıyor- Fitch Ratings Bugün Türkiye konferansını gerçekleģtiren kredi derecelendirme kuruluģu Fitch, 2015 genel seçimleri öncesinde Türkiye'de popülist ekonomi politikalarının devreye sokulması riski olduğunu söyledi. Kurum, Merkez Bankası üzerindeki siyasi baskının da devam edebileceğini belirtiyor. Konferans öncesinde Türkiye ekonomisine dair bir not yayımlayan Fitch, yeni kabinede ekonomi yönetimindeki isimlerin görevine devam etmesinin ise mali disiplinin devam edeceğine iģaret ettiğini söyledi ve kararı olumlu karģıladı. Ahmet Davutoğlu'nun BaĢbakanlığını yaptığı 62'nci hükümette Ali Babacan ekonomiden sorumlu baģbakan yardımcılığı görevine devam ederken, Mehmet ġimģek de Maliye Bakanı olarak tekrar kabinedeki yerini almıģtı. Kredi derecelendirme kuruluģuna göre seçimler öncesinde kamu maliyesini olumsuz yönde etkileyecek harcamaya dönük ekonomi politikalarının devreye sokulması riski hâlâ devam 10

11 ediyor. Yine de Babacan ve ġimģek'in mali disipline verdiği önemin Türkiye'ye güveni artıracağı da Fitch'in açıklamalarında yer alıyor. Ekonomi yönetiminin iç ve dıģ talep dengesini sağlayarak daha sürdürülebilir bir büyüme hedefine ulaģma çabasını olumlu karģılayan Fitch, "Ancak artık bu dengelenmeyi yakalamak giderek zorlaģıyor" uyarısını yaptı. Fitch, Kredi büyümesindeki yavaģlama hız kesti ancak son faiz indirimleri bu trendi tersine çevirebilir. Merkez Bankası'nın yaptığı çalıģmalar da kredi büyümesi ve cari açık arasında iliģki olduğunu gösteriyor" dedi. Özellikle Avrupa'daki kırılgan toparlanma ve jeopolitik risklerin cari açıktaki küçülmeyi yavaģlatabileceği de vurgulanıyor. Enflasyondaki yükseliģe karģın para politikasının gevģetildiğini söyleyen Fitch, "Banka üzerindeki siyasi baskıların seçimlerden önce de devam etme riski var" dedi. Yılın ikinci çeyreğinde büyümenin beklenenden zayıf gelmesinin Merkez Bankası üzerindeki baskıları da artırabileceği ifade ediliyor. AVRUPA GÜNDEMİ Ġsveçli Bakan Türkiye'yi övdü Trt Haber Ġsveç Maliye Bakanı Anders Borg, Türkiye'nin 20 yılda Alman ekonomisini yakalayabileceğini belirtti. Maliye Bakanı Borg, ülkesinde 14 Eylül Pazar günü yapılacak seçimler öncesindeki propaganda çalıģmaları kapsamında, Ġsveç'te yaģayan Türklerin de mutlaka sandığa gitmeleri gerektiğini söyledi. Tüm dünyayı etkileyen ekonomik krize rağmen, 8 yıldır iyi bir yönetim gösterdikleri için ekonomik krizden etkilenmeyen iki üç ülkeden biri olduklarını vurgulayan Borg, Ġsveçli Türklerden de partisine oy istedi. Ġsveç'in ekonomideki baģarılarını anlatırken Türkiye'nin durumuna da değinen Borg, Türkiye ile 8 yıllık süre zarfında mükemmel iliģkiler geliģtirdiklerine dikkati çekti. 'Ġskoçya bağımsız olursa Londra'ya taģınacağız' BBC Royal Bank of Scotland (RBS), Ġskoçya'nın 18 Eylül'deki referandumda bağımsızlık ilan etmesi durumunda finansal kaosa sürüklenmemek için banka merkezini Londra'ya taģıyacağını açıkladı. Bankadan gelen açıklamada, Ġskoçya'Nın bağımsız bir ülke haline gelmesi durumunda finansal açıdan birçok belirsizliğin ortaya çıkacağı ifade edildi ve "MüĢterilerimize karģı olan sorumluluklarımızdan dolayı merkezi Londra'ya taģımak zorunlu bir ihtiyaç haline gelecek" dendi. 11

12 Ukrayna'ya gaz sevkiyatı durduruldu Trt Haber Ukrayna'nın kamu doğalgaz Ģirketi Ukrtransgaz'ın baģkanı Igor Prokopiv, Polonya'nın Ukrayna'ya yeniden ihracat yoluyla yaptığı doğalgaz sevkiyatını durdurduğunu açıkladı. Prokopiv, Rusya'nın Polonya'ya doğalgaz akıģını azaltması nedeniyle, bu ülkenin, Rus gazının yeniden ihracatı için kaynaklarının tükendiğini kaydetti. Diğer yandan Ukrayna, alternatif gaz ve petrol tedarikçileri arayıģına devam ediyor. Ukrayna Enerji Bakanı Yuriy Prodan, Bakü'de yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın, petrol rafinerileri için Azerbaycan'dan petrol sevkıyatıyla ilgilendiğini kaydetti. Katalonya Milli Gün kutlamalarında bağımsızlık tartıģması Euronews Ġspanya nın Katalonya Özerk Bölgesi nde bugün kutlanacak Diadia Milli Günü öncesi tören düzenlendi. Bağımsızlık referandumu tartıģmaları, milli gün kutlamalarına politik gerginlik yükledi. Törenlere katılan Katalonya Özerk Yönetimi BaĢkanı Artur Mas, Ġspanya merkezi hükümetine mesaj gönderdi. Özerk yönetim anayasal engele karģın kasım ayında referanduma gitme planı yaparken, Barselona sokaklarında bağımsızlık Ģarkıları söylendi. Kutlamalara karģın bölge halkının tamamı bağımsızlık konusunda aynı fikirde değil. Alman Sol Parti, Snowden davası açıyor Alman Federal Parlamento NSA Komisyonu Sol Parti temsilcisi Martina Renner, dün basına bir açıklama yaparak, Komisyonda Amerikan istihbarat uzmanı Edward Snowden'ın tanık olarak dinlenmesi için Federal Anayasa Mahkemesine baģvuru yapmaya hazırlandıklarını bildirdi. Sol Parti, Anayasa Mahkemesinde dava açarak, Snowden'ın Parlamento Komisyonuna Amerikan istihbarat örgütü NSA'nın Almanya'daki faaliyetleri hakkında bilgi vermesini sağlamak istiyor. Renner, yaz tatilinden sonra bugün ilk oturumunu yapacak Komisyonda, Snowden'ın tanıklığı için yeniden teklif vereceklerini söyledi. Türklerin araçları yakıldı Almanya da Türklerin yoğun olarak yaģadığı Düsternort semtindeki Bresleuar Sokak'ta gece park halinde bulunan Volkan Saitoğlu, Ahmet Çığ ve Manuel Mutlu'ya ait otomobiller kimliği henüz belirlenemeyen kiģi ya da kiģilerce kundaklandı. Delmenhorst Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Jennifer Koch, olayın failleri konusunda ellerine henüz bir bilgi ulaģmadığını söyledi. 12

13 Alman politikacı: IġĠD'e karģı savaģabiliriz Alman Federal koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hristiyan Demokratlar Birliği CDU'nun dıģ politika sözcüsü Philipp Missfelder, Irak ve Suriye'de Amerikan askerleriyle birlikte Alman askerlerinin savaģmasının mümkün olduğunu söyledi. Missfelder, ABD'nin IġĠD'e karģı koalisyonuna Almanya'nın da katılabileceğini, hava sahasının kontrolü gibi havadan yapılacak operasyonlarda Federal Ordunun da iģtirak edebileceğini belirtti. Ancak yerde yapılacak çatıģmalarda batılı askerlerin katılımının düģünülemeyeceğini kaydetti. AB Komisyonu'nda yeni görev dağılımı Trt Haber Yeni Avrupa Birliği (AB) Komisyonu BaĢkanı olarak atanan ve Avrupa Parlamentosu nun da (AP) onayını aldıktan sonra 1 Kasım da göreve baģlaması öngörülen Jean Claude Juncker, birlikte çalıģacağı Komisyon üyelerinin görev dağılımını yaptı. AB üyelik sürecini çok yakından ilgilendiren dosyaların baģını çeken geniģleme dosyası, geniģleme politikasına karģı çıktığını daha önce açıklayan Avusturya ya bırakıldı. Görev yapacağı beģ yıl boyunca AB de yeni geniģleme olmayacağını açıkça beyan eden Juncker, geniģleme yerine geniģleme müzakereleri ifadesini tercih etti. Bu tercih doğrultusunda AB Komisyonu nun Avrupa KomĢuluk Politikası ve GeniĢleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn oldu. ASYA PASİFİK GÜNDEMİ "Ani savaģa tam hazır olun" Trt Haber Rusya Devlet BaĢkanı Vladimir Putin, ordunun savaģa hazırlık seviyesini kontrol etmek amacıyla, ülkenin uzak doğusundaki birliklere ani savaģa tam hazır olma emri verdi. Rusya Savunma Bakanı Sergey ġoygu, Putin'in doğudaki birliklerini ani denetleme emri verdiğini belirterek, "Putin'in emri ile Doğu Birlikleri yerel saatle 10.00'dan itibaren savaģa tam hazır duruma geçirildi" dedi. Putin'in emriyle alarm durumuna geçirilen birlikler, tüm unsurlarıyla tatbikat yapacak. Çin-Arap Halkları Dostluk Yılı törenle baģladı Çin - Arap Halkları Dostluk Yılı, düzenlenen törenle açıldı. Çin in en büyük üniversitelerinden Pekin Çinhua Üniversitesi nde düzenlenen görkemli törene birçok Arap ülkesinden bakan düzeyinde katılımcı olurken, Çin Halk Cumhuriyeti BaĢbakan Yardımcısı Liu Yandong ev sahipliği yaptı. 13

14 Törende yaptığı konuģmada Dong; Çin, Arap ülkeleriyle olan iliģkilerini daha da geliģtirmek istiyor dedi. Dong, son zamanlarda Çin in sıkça gündeme getirdiği Ġpek Yolu nu Canlandırma ve Deniz Üzerinde Ġpek Yolu projeleri için destek istedi. Bu projelerle Arap ve Çin halkları arasındaki iletiģimin ve iliģkilerin güçleneceğini belirtti. Çin, Afrika'ya BarıĢgücü Askeri Yığıyor Voice of America Pekin hükümeti, Çin petrol Ģirketlerinin yoğun faaliyet gösterdiği Güney Sudan da görev yapan BM barıģ gücüne 1800 asker yollama kararı aldı. Wall Street Journal da çıkan bir haber üzerine açıklama yapan Çin DıĢiĢleri Bakanlığı Pekin in Güney Sudan daki petrol kuyularını ve burada çalıģan Çinli iģçileri koruma amacıyla 1800 barıģ gücü askeri yollayacaklarını belirtti. Çin 2022'de uzay istasyonunu faaliyete geçirecek A Haber Çin, ülkenin ilk uzay istasyonunun 2022'de faaliyete geçeceğini duyurdu. ġinhua ajansının haberine göre, Çin'in ilk astronotu Yang Livey, insanlı uzay istasyonu programı kapsamında Tiengong-2 uzay laboratuvarının 2016'da gönderileceğini belirtti. Yang, Tiengong'un ardından ġıncou-11 uzay aracının ve Tiencou-1 kargo uzay aracının, Tiengong-2'ye kenetlenmek üzere gönderileceğini ifade etti. Çin ve Güney Kore Ġran`da yatırıma hazırlanıyor Vatan Ġran Öğrenciler Haber Ajansı ISNA'nın haberine göre, Ġran Petrol Bakanı Yardımcısı Mansur Muazemi, Çin ve Güney Kore Ģirketlerinin Ġran'da petrol ve gaz rafinerileri inģa etme taleplerini kendilerine ilettiğini, Ġran'ın teklife sıcak baktığını ve Ġran'ın yabancı yatırımlar konusunda herhangi bir sınırlandırma öngörmediğini kaydetti. ORTADOĞU GÜNDEMİ Filistinli gencin cenaze töreninde çatıģma çıktı Euronews Ġsrail askerlerinin Batı ġeria daki El-Emari Mülteci Kampı na düzenlediği baskında öldürdüğü Ġsa El-Katari toprağa verildi. Cenaze töreninin ardından Filistinlilerle Ġsrail askerleri arasında gergin anlar yaģandı. Ġsrail askerleri, protestocu Filistinlilere sert Ģekilde müdahale etti. 14

15 Suriye'deki BM askerleri serbest Al Jazeera Al Jazeera kaynaklarına göre, 28 Ağustos'ta Nusra Cephesi tarafından Ġsrail iģgali altındaki Golan Tepeleri'nin Suriye tarafında kaçırılan 44 Fijili BM askeri serbest bırakıldı. Nusra Cephesi'nin çarģamba günü Twitter ve Youtube'da yayınladığı videoda, alıkonan askerler yakında serbest bırakılmalarını beklediklerini söylemiģlerdi. Yemen'de Husilere hava saldırısı AA Yemen ordusunun, El-Cevf kentinde Husilere ait mevzileri vurduğu bildirildi. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, orduya ait savaģ uçakları, Cevf'in El-Gil ilçesi ile Marib ve Cevf kentleri arasındaki Safra bölgesinde Husilere ait mevzilere yönelik 3 hava saldırısı düzenledi. Saldırıların hedefine ulaģtığı belirtilirken, ölü ya da yaralı olup olmadığı konusunda bilgi verilmedi. Suriye'deki saldırılarda 'klor gazı kullanıldı' BBC Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) bu yıl Suriye'nin kuzeyindeki saldırılarda, saf ya da bileģik halde klor gazı kullanıldığını gösteren inandırıcı kanıtlar olduğunu açıkladı. Suriye'nin elindeki kimyasal silahların imha edilmesine öncülük eden OPCW, klor gazının bu yılın baģlarında, isyancıların hükümet güçleriyle çatıģtığı kuzeydeki Talmanes, el Tamanah ve Kefr Zeta köylerinde kullanıldığını bildirdi. Bağdat'ta iki ayrı saldırıda 14 ölü Irak'ın baģkenti Bağdat'ta düzenlenen iki bombalı saldırıda 14 kiģinin hayatını kaybettiği, 30 kiģinin yaralandığı bildirildi. Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, baģkentin El- Gudayr bölgesinde patlayıcı yüklü 2 araç, eģ zamanlı olarak infilak ettirildi. Olayda ilk belirlemelere göre 10 kiģi yaģamını yitirdi, 18 kiģi yaralandı. El-MuĢtelle bölgesinde de bomba yüklü aracın patlatıldığı olayda 4 kiģi öldü, 12 kiģi yaralandı. Bağdat'ın çeģitli bölgelerinde dün akģam saatlerinde düzenlenen bombalı saldırılarda, 17 kiģinin öldüğü, 51 kiģinin yaralandığı belirtilmiģti. 15

16 Ġsrail'den yeni gözaltı dalgası Ġsrail iģgal güçlerinin, Cenin de 14 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi. Filistinli Esirler Cemiyeti'nden yapılan yazılı açıklamada, Ġsrail askerlerinin Cenin kentinde 4'ü kardeģ 14 kiģiyi gözaltına aldığı belirtildi. Öte yandan Ġsrail iģgal ordusu tarafından yapılan açıklamada, dün gece "aranan" 8 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edildi. Açıklamada, gözaltıların hangi kentlerde olduğuna iliģkin bilgi verilmedi. Ġsrail güçleri, gösterilere katılmak, Hamas'a mensup olmak gibi çeģitli gerekçelerle sık sık Filistinlilerin evlerine baskın düzenliyor. 16