Milat İÇİNDEKİLER. Türk Tarihinden Sayfalar...35 Dünden Bugüne Karatay Lisesi...37 Tarihte Bu Ay...38 Tarih Kitaplığı...41

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Milat İÇİNDEKİLER. Türk Tarihinden Sayfalar...35 Dünden Bugüne Karatay Lisesi...37 Tarihte Bu Ay...38 Tarih Kitaplığı...41"

Transkript

1

2

3 İÇİNDEKİLER MİLAT KARATAY LİSESİ Yayın Organıdır. Yıl: 1 Sayı: 1 Sahibi: Fehmi CEYLAN Okul Müdürü Yazı İşleri Sorumlusu: Şener ŞEKER Tarih Öğretmeni Yayın Kurulu: Şükran KIZILKAYA (Tarih Öğretmeni) İbrahim MEYDAN (Tarih Öğretmeni) Osman ÖNAL (Tarih Öğretmeni) Esran GÜN (11/C) Kevser BAL (10/E) Elif BİLGİÇ (10/E) Ümit KARADAĞ (10/B) Seçici Kurul: Ercan TAŞCI (Edebiyat Öğretmeni) Zeki ORHAN (Resim Öğretmeni) Mehmet AŞILI (Coğrafya Öğretmeni) Seda KARATAŞ (11/C) Feyza Nur KOÇAK (10/E) Ayşe NAS (10/D) Mehmet Özer (10/B) Kapak Tasarımı: Sedat BAŞER Başlarken...2 Medine Sözleşmesi...3 Osmanlıda Harem-Kadın ve Saray...5 Steplerin Hakimi İskitler...8 İşgal Yıllarında Konya...10 Konyalı Ünlü Simalar...13 II. Osman (Genç)...17 Mehmet Ali Paşa ve Mısır İsyanı...19 Mesneviden Seçme Hikayeler...21 Yusuf Ağa Kütüphanesi...23 Hayata Nasıl Bakmalıyız...24 Avrupayı Gezen Bir Osmanlı...25 Üç Dönem Üç Öğretmen...27 Bir Mektup Bir Şiir...30 Peygamber'e Naat...31 Söyleşi...32 Türk Tarihinden Sayfalar...35 Dünden Bugüne Karatay Lisesi...37 Tarihte Bu Ay...38 Tarih Kitaplığı...41 Fıkralar...43 Karikatürler...45 Osmanlıda Minyatür Sanatı...47 Basım Yeri: Ünlem Ofset & Matbaa (Yeni Başarı Özel Eğitimcilik Tic. A.Ş.) Fevzi Çakmak Mah. Hacı Bayram Cad. No:41 Karatay/KONYA Tel: Mayıs /

4 Başlarken... Merhaba! Baharın tüm güzellikleriyle başladığı bu günlerde bizler de Karatay Lisesi Tarih Kulübü olarak hazırladığımız yeni dergimizle karşınızdayız. Evet, her bahar bir çiçekle başlar. Önemli olan karar vermek ve bu karar doğrultusunda hareket etmektir. Biz de yeni bir başlangıçla okulumuz ikliminde yeni bir soluk olmak ve çevremizin kültürel gelişimine katkıda bulunmak istedik. XXI yüzyılı yaşadığımız şu günlerde değişen dünyamızı daha iyi anlamak, algılamak ve yorumlamak için ihtiyacımız olan en önemli şey tarihi iyi okumaktır. Çünkü çok iyi biliyoruz ki tarihine vakıf olanlar içinde ki bulundukları durumu çok daha iyi anlayacaklardır. Geçmişi iyi okuyan milletler geleceği daha iyi göreceklerdir. Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı ama bununla beraber bilgi kirliliğinin artığı varsayılırsa doğru olanı doğru kaynaklardan temin etmek en önemli husustur. Nitekim M.Kemal ATATÜRK bu konuda çok hassas davranmış ve:'' Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. diyerek bu konunun önemine işaret etmiştir. Evet, objektif ve tarafsız bir tarih anlayışı elbette her açıdan çok isabetli olacaktır. Bu anlamda zengin bir tarihi geçmişe ve birikime sahip olan milletimiz bu engin denizden yeterli miktarda faydalanmalı ve bu zenginlikleri gelecek kuşaklara aktarmalıdır. Özellikle son dönemlerde tarihi yapıtların yaygınlaşması kitap, belgesel, film ve benzeri eserlerin artışı tarihe olan ilginin artığını göstermektedir. Bununla beraber salt ilgi için yapılan eserlerde kaygıların yol açtığı bilgi eksikliği ve yanlışlıklar nedeniyle bu eserlerin doğru ve güvenilir ehil kaynaklardan beslenmesi ayrıca bir zorunluluk teşkil etmektedir. Bu anlamda güncel tarihi konularda bilimsel anlamda kendini geliştirmiş, kişisel etkilerden uzak, objektif bir tarih yazıcılığına kendisini adamış kişilere ihtiyaç vardır. Orta Asya'dan getirdiği kültürel birikimini, X yy da İslam Medeniyeti ile birleştiren Türkler asırlardır İslamın bayraktarlığını yapmış, Anadolu ve Rumeli'yi bir İslam diyarı haline getirmiştir. Müslüman Türkler Tuğrul Bey ile Doğunu ve Batının sultanı, Yıldırım Bayezid ile de Sulat-ı İklim-i Rum(Anadolu sultanı) olmuştur. Bugün tüm dünyanın hasret kaldığı kalıcı barışın ve huzurun mimarı olan Osmanlı izlediği siyasetin yanı sıra, geniş bir coğrafyada bıraktığı eserleri, medeniyeti ile adeta tarihe meydan okumakladır. Balkanların ve orta doğunun bu günkü coğrafyasında bu izler hala zamana inat, dimdik ayaktadır Sınırların kalktığı ve hızlı bir küreselleşmenin yaşandığı bu dönemde gençlerimize tarih şuurunu(milletin ortak hafızası) kazandırmak onlara tarihi sevdirmekle mümkündür. Tarih de milletin ortak hafızası olduğuna göre bu hafızanın sürekli canlı tutulması gerekmektedir. Kardeşliğimizin birlik ve beraberliğimizin teminatı olan tarihimizi daha iyi okumak, anlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak başlıca gayemiz olmalıdır. Bu anlamda bizler de tarihimizden seçtiğimiz ayrıntılarla bir nebze olsun bu alanda katkı sağlamak istedik. İlklerin hep sancılı olabileceği varsayımıyla çıktığımız bu yolda bizlere ışık tutan herkese, özellikle emeği geçen öğrencilerime, teşekkürlerimizi sunar bu çalışmamızın okulumuz adına hayırlara vesile olmasını temenni ederim. 2 Şener ŞEKER / Tarih Öğretmeni

5 Medine sözleşmesi: MÜ'MİNLER ANCAK KARDEŞTİRLER. Medine' ye giderken hicret yolunda Hz. Ebubekire;' KORKMA ALLAH BİZİMLEDİR' diyerek; Doğup-büyüdüğü, evlendiği, malını ve akrabalarını geride bırakarak i' layı Kelimetullah davasını gerçekleştirebilmek için, hedefini hayatından önemli bilen Peygamberin yolculuğu ne muhteşemdir. Hicrette takip ettiği yolun bugünkü Mekke-Medine yolu olduğunu ve bu güzergâhta neredeyse hiç kum fırtınası olmadığını umre ziyaretimde duyduğumda çok etkilenmiştim. Medine' ye varınca kendisini misafir etmek isteyenlere karşı;'' deveyi çözünüz, varacağı yer ona emredilmiştir. '' buyurması teslimiyeti gösterir. Hicret Hz Ömer zamanında takvim başlangıcı kabul edilmiş, yöre ilk kez aynı takvimi kullanmıştır. Medine' de Hz. Ali'ye kardeşim demiş, Hz Hamza ile Zeyd.b. Sabit'i kardeş ilan etmiştir. O gün 186 Mekke ve Medineli aileyi kardeş ilan etmiştir. Medinelileri Mekkelilerle kardeş yapmanın amacı; dinleri uğruna yurtlarından ayrılanları desteklemek, mali sıkıntılarını bir nebze olsun hafifletmek, yurttan ayrılmanın verdiği hüznü ve garipliği azaltmak, aralarında uyum sağlamak ve Medine' ye intibaklarını sağlamaktı. Muhacirlerin; bir kısmı ' tarlanızı bize sadece kiraya verin, bir kısmı siz bana pazarın yerini gösterin' diyerek Medineli yeni kardeşlerine yük olmak istemediklerini, onurlu bir duruş sergilediklerini; Medinelilerin de o zamanın Bahreyn' inden gelen gelirleri muhacirlerle paylaşmak istemeleri dünya tarihine ışık tutacak bir davranıştır. Bu kardeşlikte hiç kimse sığıntı olmamış, herkes kendi ocak ve yuvasının efendisi olmuştur. Mekkeliler alış verişte hile yapmıyor, ölçüde tartıda pazarda tam bir güven oluşturuyorlardı. Ticaretleri de hemen kazanç getirdi. Yeni bir anlayış doğdu. Medine; müslümanlar, Yahudiler, çeşitli kabile ve aşiret topluluklarının birlikte yaşayacağı bir merkez olacaktı, ama Medine' de birlik yoktu. Medine' de o zamanlar Evs ve Hazrec kabileleri vardı bunlar önce iki kardeş iken hasım olmuşlar son savaşta Hazrec üstün çıkmıştı. Her iki kabilede Mekkelilerle ittifak yapmak istiyordu. Kanlı kardeş kavgaları hepsini usandırmıştı. Herkes bir çıkış yolu arıyordu. O zamanlarda Mekke' de bir kral yoktu, daha çok ithalat, yiyecek, tahıl satışı, nakit alışverişi yani bankerlik yapan Yahudiler dâhil her kabilenin kendine has hukuki bir statüsü vardı, hiç kimse başkasının siyasi otoritesini kabul etmek istemiyordu. Medine' de her grubun kabul edebileceği siyasi otorite, Mekkelilerin saldırısından korunma, Yahudilerin düşmanlığından emin olmaları gerekiyordu. Medine' de krallık makamı boştu. O makama peygamberimizin seçilmesi çok da kolay olmazdı. Medine' de yaşayan toplulukların birbirlerine olan güvensizliğinden dolayı peygamberimize boyun eğmek zorunda kaldılar. Peygamberimizin başkanlığında; aşağıda zikredilen maddelerde anlaştılar. Tarihteki ilk yazılı anayasa budur. Medine sözleşmesi diye meşhur olmuştur. Bazı maddeler şöyledir: Yahudiler din ve ibadetlerinde serbest kalmışlardır, savaş masrafları ortaklaşadır, Antlaşma yapılan Yahudi kabilelerinden birine haksız bir iş veya suç işleyen Müslüman Zararı kendisi ödeyecektir. Yahudilerden hiç kimse Hz.Muhammed' den(sav) izin almadan müminlerle savaşa katılamayacaktır. Hiçbir mümin kâfir için başka bir mümini öldüremez, kâfire yardım edemez. Hiçbir kimse müttefikine karşı suç işleyemez, haksızlığa uğrayana yardım edilecektir. Himaye altındaki kimse himaye eden gibidir, suçlanamaz. Medine' ye yapılabilecek bir saldırıya karşı Yahudilerle birlikte savunma yapılacaktır. 3

6 Müminler kendi aralarında başka bir mümin aleyhine antlaşma yapamaz, müminlerden biri kendi evlatları bile olsa müminler arasında karışıklık çıkarmaya kalkarsa hepsinin eli onun aleyhinde olacak, suçlu kayırılmayacaktır. Bir müminin bir katile yardım etmesi helal değildir. Kureyşliler ve onlara yardım edenler himaye altına alınmayacaklardır. Müslümanlar kendilerinden hiçbirini ağır borç yükü altında bırakmayacaklar, borç birlikte ödenecekti Bilindiği gibi tarihin her döneminde hayatı taklit edilecek, hayatı takip edilecek hükümdarlar, bilginler, komutanlar olur. Peygamberimiz yaratılmışların en güzeli olarak taklit ve takip edilecek en önemli kişidir, çünkü o peygamberdir. Yaşayışı ile dil, nesil, ırk, coğrafya farkı gözetmeksizin herkese huzur ve güven vermişti. İttifak herkese lazımdı. Bu Anayasanın; siyasi olduğu kadar dini bir topluluk meydana getirme işlevi vardı. Herkes son sözün peygamber(sav) tarafından söylenmesini kabul etti. Hz. Muhammed' in Allahın Resulü olduğuna itiraz edemediler. Onu hakem kabul ettiler. Medine' de her kabile bir otonomiye kavuştu. Medine konfederal şehir devleti oldu. İlk kez harita çizilerek sınırlar belli oldu. Mekkeliler ise hicret eden müminlerin evlerini ve eşyalarını yağmaladılar, üstelik Medine' ye haber göndererek Müslümanların oradan çıkarılmaları tehdidinde bulundular. İlamda ırk ve sınıf ayrımcılığı yoktur. İslam herhangi bir çağ ve coğrafya ile sınırlı değildir.hz. Muhammed (SAV kendisini diğer insanlardan üstün ve ayrıcalıklı görmemiş, namaz,oruç, hac, aile hayatı, günlük yaşam tarzı, devlet yönetimi.bizlere örnek ve model olmuş, savaşta ve barışta adaletten ve doğruluktan asla ayrılmamıştır. Manevi değerlere özel önem vermiştir. Ruhi ve manevi değerlerden yoksun bir siyasi hayat, insanlığı materyalizme, materyalizm de yırtıcı hayvanların sahip olduğu alt düzey yaşam tarzına götürür. Düşmana bile adaletten ayrılmama ilkesi zamanımız insanlarına ne kadar da gereklidir. Çıkarılacak dersler; Hiç kimse isteğinin dışında din değiştirmeye zorlanamaz Müslüman, müslümanın kardeşidir, malı, canı, namusu, düşüncesi kutsal ve dokunulmazıdır. Toplumun huzurunu bozmak isteyen hiç kimseye izin verilemez. Siz özü, sözü, davranışı doğru olun, en uzağımız bile her şeyinle size güvensin. Gereksiz savaşlar tüm insanları etkiler, insanlar öldürülmek için değil kardeşlik içindir. İnsanlığın mutluluğu, huzur ve güveni için herkesle ittifak yapılabilir. ' Sen insanı yaşat ki devlet yaşasın ' sözü boşuna söylenmemiştir. İhtiyaç sahibi insanlara yardım edin, bir gün muhtaç duruma düşebilirsiniz. Başkasının sırtından geçinmemeye özen gösterin, bu onurluların davranış biçimidir. İnsanların size ihtiyacı varken kenarda durmayın, işe koyulun. Siz insanlara hizmet ederseniz Allah da sizin işinizi kolay eder. Allaha tam güvenin, çok çalışın, adaletli olun; dostunuz, düşmanınız size hayranlık duyar, zayıflar size tam bağlanır. Allahtan başkasından çekinmeyin, KORKMA ALLAH BİZİMLEDİR. Fehmi CEYLAN KARATAY LİSESİ MÜDÜRÜ 4

7 SÖYLEŞİ OSMANLIDA HAREM-KADIN VE SARAY Öğrencilerimiz tarafından Konya Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sosyal Bilgiler Eğitimi A.B.D Öğretim Üyesi Sayın Prof.Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ ile yapılan Osmanlı'da Saray- kadın ve Harem konulu söyleşi. 1 2 Osmanlı'da harem nedir? Harem padişahın eşleri, çocukları ve padişaha ait cariyelerle bir arada bulundukları evdir. Osmanlı'daki harem hayatı nasıldı? Haremde kimler bulunurdu? Osmanlı'da harem, bir aile ortamı olduğu için oldukça önemliydi. Başta padişahın nikâhlı hanımları olmak üzere, annesi, cariyeleri ve çocukları burada belli bir kural çerçevesinde hareket ederlerdi. Haremde eğitime çok önem verilirdi. Padişahın çocuklarına üç-dört yaşına geldiklerinde dönemin en ünlü hocalarından ders aldırılırlardı. Ayrıca cariyelere de Enderun mektebinde olduğu gibi erkek kölelere benzer eğitim verilirdi. Başlangıçta cariyelere Türkçe öğretilir ondan sonra edebi, dini ve bir kadına gerekli olan bilgiler öğretilirdi. 3 Osmanlı'da hareme verilen önem nedir? Osmanlı padişahları ve cariyeler hakkında bilgi verir misiniz? Osmanlı sarayında padişahlar cariyelerle direkt muhattab olmazlardı. Valide Sultan haremin doğal reisiydi. Padişahla karı-koca hayatı yaşayacak olanları Valide Sultan belirlerdi. Bunu yaparken cariyenin eğitim sürecindeki performansı, zekâ seviyesi ve fiziki yapısını göz önüne alırdı. Bu nedenle Osmanlı soyundan gelenler arasında kısa boylu, oldukça fazla şişman kişiler çıkmamıştır. Hemen büyük çoğunluğu uzun boylu, ideal vücut ölçülerine sahip, kadınlar güzel, erkekler de yakışıklı olurdu. Saraya cariyeler değişik yollarla getirilirdi. Savaşlar sırasında elde edilen kadın ve kızlar arasından, köle pazarından veya üst düzey yöneticilerin hediye ettikleri olarak saraya alınırlardı. Padişahın birlikte kalacağı cariyeyi toplumda öyle sanıldığı gibi yüzlerce cariyenin dizilerek arasından padişahın seçmesi ile olmazdı. Valide Sultan oğluna münasip gördüğü kızı takdim ederdi. Padişah ile olan cariyelerin ilişkileri İslam kuralları çerçevesi, örf ve âdete göre olurdu. Yani padişahın annesinin takdim ettiği cariyenin dışındaki kızlarla padişah hiçbir zaman görüşmezdi. Bunlar doğal olarak Osmanlı ailesinin kızları yani evlatlarından kabul edilirdi. Padişah'ın ilişkisi olmayanlar üst düzey yöneticilere gelin edilirdi. Bu haremde yaşayan padişahın kızlarına yapıldığı gibi gelin edilir ve düğün yapılırdı. 5

8 4 Harem hakkında yanlış bilinenler nelerdir? Bu konudaki eksikliklerden bahseder misiniz? Haremden olmayanların buraya girmesi hiç bir zaman mümkün olmamıştır. Bu nedenle haremle ilgili bilgiler dışarı duyulan dedikodular ve avamın uydurmalarından başka bir şey değildir. Turistler İstanbul'a geldikleri zaman bu ortamı hep merak etmişler, eserlerinde halktan duyduklarını yalan-yanlış demeden almışlardır. Bu nedenle seyyahların eserlerine dayanılarak hazırlanan romanlar harem hayatını yansıtmaktan çok uzaktır. 5 Günümüz medyasının harem algısını nasıl yorumluyorsunuz? Özellikle dizi ve filmlerin Osmanlı haremini yansıttığını düşünüyor musunuz? Bu gün romanlarda anlatılanlarla filmlerde gösterilenler harem hayatını yansıtmaktan çok uzaktır. Hayal ürünü olduğu için saray hayatını çarpıtarak vermektedir. Sarayda hiçbir zaman padişahın çocuklarını ne kendi annesi ne üvey anneleri emzirir, bakar, altını değiştirir, hastalandığı zaman ilacını verir. Bu işlerle ilgili görevli cariyeler dışında annesi, babaannesi veya kardeşleri küçük çocuğa bakma durumunda değildir. Osmanlı döneminde üst düzey yöneticilerin haremlerinde de durum aynıdır. Bu kültürü bilmeyenler harem hayatını halktan olanların çocuklarına yaptıklarını padişahın hareminde de yapmış gibi göstermektedirler. Mesela Muhteşem Yüzyıl dizisinde Hürrem Sultan'ın üvey oğlu Şehzade Mustafa'nın küçüklüğünde hastalandığında ilaç vermesi buna en iyi örnektir. Küçük şehzadeye haremde görevli sağlık işlerine bakan kadınlar ilacını verirdi. Üstelik doğuran anne de çocuğu emzirmezdi. Bunun için görevli cariyeler vardır. Padişahın hanımlarının işi sadece padişahı mutlu etmektir. 6 Günümüzde tarihe, özellikle Osmanlı tarihine karşı gittikçe artan ilginin temel nedeni nedir? Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren Anadolu halkı üzerinde etkili olmuştur. Hele Fatih'in İstanbul'u fethi İslam dünyasının hayalini gerçekleştirmiştir. Osmanlı'ya hayranlık uyandırmıştır. II.Beyazıt ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde Osmanlı Devleti başta Vezir-i Azam Piri Mehmet Paşa olmak üzere Fatih Medreseleri'nden yetişen üst düzey yöneticiler sayesinde süper güç olmuştur. Bu yapının yansımaları XVII. yüzyıl başlarına kadar sürmüştür. Özellikle Yavuz ve Kanuni dönemlerinde Osmanlı Devleti'nin izni olmadan Avrupa'da hiçbir şey yapılamamıştır. Çöküş dönemi Osmanlı toplumunun zihninde tahribat yapmıştır. Hele XX. yüzyılın başında Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı yenilgileri bu tahribatı üst düzeye getirmiştir. Milli Mücadele'de Anadolu insanı düşmanı yurttan atmakla bir nebze olsun kendine gelmiştir. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı Devleti'ne yönelik mirasın reddi Türk toplumunda ikinci bir şok tesiri yapmıştır. 1950'lerden sonra Türk demokrasisindeki gelişmeler hele son 8 10 yıllık dönemdeki Türkiye'nin kat ettiği yol genç nesilleri kendini tanımaya, geçmişini araştırmaya ve okumaya yöneltmiştir. Yani bir nevi Osmanlı'nın yükseliş dönemindeki süper güç olma ideali belirmeye başlamıştır. 6

9 7 Eğitim kurumlarında ve toplumda tarih bilincini arttırmak için yapılması gerekenler nelerdir? Başta üniversite olmak üzere Osmanlı tarihine yönelik arşiv belgelerine dayalı olarak önemli projelere imza atmalıdır. Öğretmenler klasik kasaba öğretmeni zihniyetini terk etmelidir. Öğretmenler en az yüksek lisans yapmış seviyede eğitimden geçirilmeli, akademik zihniyet kazandırılmalıdır. Gazeteciler akademik çalışmaları halka indirgeyecek şekilde kitaba dönüştürmeliler. Romancılar romanlarını hayalle süsleme yerine biraz daha kendilerini sorgulayarak araştırmacı romana ağırlık vermelidirler. Gençlerin daha ilköğretim sıralarında anlayacağı tarzda, Ömer Seyfettin hikâyelerine benzer hikâyeler yazılmalıdır. 8 Son olarak gençlerimize tarih konusunda vermek istediğiniz bir mesaj var mıdır? Her millet genç neslinin tarih bilinciyle yetiştirmekte, bu sayede kültürünü korumaktadır. Tarih bilincini ihmal şakaya gelmez. Bir noktadan sonra gençler kişiliklerini kaybederler. Daha sonra yaygınlaşan hastalık toplumu buhranlara sokar. Bu nedenle başka bir millette olmayan geçmişimiz gençlere değişik yollarla, gerçekçi çizgiler dâhilinde öğretilmelidir. Bu durumda geleceğimiz aydınlık olacaktır. Hocam bizlere değerli vaktinizi ayırdığınız ve bizleri bu güncel konularda aydınlattığınız için hem kendimiz hem de okulumuz adına teşekkürlerimizi sunarız. İyi çalışmalar diler,hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Yusuf KÜÇÜKDAĞ kimdir? Yusuf Küçükdağ, 1949 yılında Beyşehir'e bağlı imrenler kasabasında doğdu. İlkokulu doğduğu kasabada, ortaokulu ve liseyi Konya'da okudu.1976'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yeniçağ Tarihi Kürsüsü'nden mezun oldu. Sekiz sene değişik liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra 1984'de Selçuk Üniversitesi'ne girdi. Yeniçağ Tarihi Bilimi dal'ından 1986 da Yüksek Lisans, 1989'da Doktora yaptı.1991'de S.Ü. Türkiyat Araştırmaları enstitüsü Türk Tarihi Anabilim Dalı'nda Yardımcı Doçentliğe atandı. Aynı enstitüde Ekim 1996'da Doçentliğe,2002'de Profesörlüğe yükseltildi. Halen Konya Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Kevser BAL (10/E) Elif BİLGİÇ (10/E) 7

10 ARAŞTIRMA Milat STEPLERİN HÂKİMİ ''İSKİTLER'' Tarih Sahnesine Çıkışları: Kavimlerin tarih sahnesine çıkışlarında başka kavimlerle karışıp, kaynaşmalarında ve bazen bir devlet olarak ortaya çıkmalarında göçlerin büyük bir etkisi olmuştur. Bu göçlerin önemli bir kısmı Asya içlerinden olmuştur. Asya'nın bu iç kısmı Türklerin anavatanı olarak kabul edilir. M.Ö 8. yüzyılda Asya steplerinde Çinlilerle yapılan otlak mücadeleleri sonucu birçok kabile batıya doğru çekilmiş ve burada bulunan komşuları yerlerinden oynatmıştır. Bu göç dalgası çok geçmeden bozkırda müthiş bir göç hareketinin başlamasına zemin hazırlamıştır. İskitler de yukarıda bahsedildiği gibi doğudan batıya doğru yapılan göçler sonucunda tarih sahnesine çıkmıştır. İskitlerin Adı: İskitler doğuda Çin Seddi'nden batıda Tuna nehrine kadar yaklaşık 7000 kilometreden fazla bir sahaya yayılmışlardır. Bu geniş coğrafyada bir çok kavimle kaynaşmış ve bunların yazılı belgelerine girmişlerdir.iskit adı gerek, Pers, Asur ve Çin kaynaklarında görmekteyiz. Grek kaynaklarında İskit adı ''Skythai''olarak geçmektedir. Asur kaynaklarında İskit adı m.ö 680 tarihli belgede ''Aşguzai'' diye geçmektedir. Pers kaynaklarında İskitlerin adı''saka'' olarak geçer. Ünlü tarihçi Heredotos, Sakalar olarak adlandırılan İskitleri başlarına yüksek, yukarıya doğru sivrilerek yükselen başlıkları giyen, pantolonları bulunan ve ülkenin şartlarına göre yay, hançer ve balta taşıyan insanlar olarak tarif eder. İskitlerin Yayıldığı Coğrafya: Arkolojik buluntular İskitlerin M.Ö.1.bin yıl içerisinde Tuna nehrinden Çin'in batı sınırlarına kadar geniş bir sahaya yayıldıklarını göstermektedir. Bu geniş düzlük doğal bir otlak görünümündedir. Ayrıca güneye Anadolu içlerine kadar giden İskitler Fırat ve Dicle dolaylarında hüküm sürmüşleridir. Daha da güneye inen İskitlerin karşısına Suriye'de Mısır Kralı Psammatikos çıkmış armağanlar vererek onların ilerlemelerini durdurmuştur. Fakat İskitlerin bu bölgede asıl izleri Doğu Anadolu'da görmek mümkündür. İskitlerin Kökeni: İskitlerin kökenleri hakkında antik kaynaklarda ve arkeolojik çalışımlarda yeterli bilgiler bulunmamaktadır.18.yüzyıldan günümüze kadar çalışmalar yapılarak bu mesele hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bazı otoriteler İskitleri İrani, bazıları Slav ve bazıları da Ural-Altay ırkına mensup olduklarını belirtmişlerdir. Gerek dini motifleri ve dillerinde kullandıkları kelimeleri ileri süren bazı tarihçiler onları İrani bir kavim olduklarını hatta Perslerle yakın akrabalık bağlarından söz ettiler. Fakat bu çok büyük coğrafya ya yayılmış olan İskitlerin sadece dinsel motifleri ve kullandıkları bazı kelimelerden yola çıkarak onlara İran'i demek haksızlık olacaktır. Bazı Rus tarihçiler de İskitlere ait vazolardaki resimlerden hareketle İskitlerin Slav olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Ancak bu görüşü destekleyecek hiçbir yazılı kaynak yoktur. Bu ilmi temeli en tutarsız olan görüştür. İskitlerin kökenleri meselesine bilimsel açıdan yaklaşan ve onların Ural-Altay soyuna mensup olduğunu ileri süren B.G Niebuhr İskitlerin Tatar veya Moğol olduklarını söyler. Dayandığı esas, İskitlerle Tatarların örf ve adetlerindeki benzerliklerdir. İskitlerin gelenek, göreneklerinin göçebe hayat tarzına uyduğunu belirterek İskitlerin Moğol ya da Türk-Tatar olduklarını ileri sürer. 8

11 9 Milat Filolok Mordmann ise İskitlere ait yazılı metinlerle Türklerin çivi yazılı metinleri karşılaştırmış ve:''artık belgelerin bolluğu İskitlerin kollektif adının farklı Türk soylarını içerdiğini açıkça gösterir ''demiştir. 20 yüzyılda araştırmalarda bulunan Minns ve Franke gibi tarihçiler de İskitlerin Ural-Altay ırkına mensup olduğunu ve İskitlerin Türklüğü fikrindedirler. Sakaların dilleri ile ilgili olarak Sus ve civarında bulunan yazılı metinler dilinin Türkçe olduğunu göstermektedir. Oldukça dağınık olan yazılardan Sakaların Türklüğü anlaşılmaktadır. Kazakiztan Alma-Ata yakınlarında Esik kurganından üzeri yazılı küçük bir kap bulunmuştur. Sakalara ait olan ve 26 harften oluşan bu yazıyı Süleymanov ''Han'ın oğlu yirmi üç yaşında yok oldu.(halkın) adı da yok oldu.''şeklinde okumuş ve günümüz Türkçesine aktarmıştır. İskitlerin Ural-Altay ırkına mensup olduklarını dile getiren Türk Bilim adamaları da vardır. Bunlar da Molla Mehmed El'abeşi,''Türk uruğlarından ve dünyanın büyük eski kavimleri zümresinden biri İskit Türkleridir'' diyerek, İskitlerin bir Türk kavmi olduğunu kabul eder. Zeki Velidi Togan ise,''zamanımızda İskitlerin menşei ve kültürleri meselesi nazara alındığında ben de bu kavmin hâkim tabakasının Türk olduğu kanaatindeyim''.der. Tarihçi Yılmaz Öztuna da Sakaların geniş ölçüde Ari unsurları karışmış Türkler olduğunu, Hanedanın hâkim unsurun Türlüğünü kabul etmektedir. İskitlerin dinsel motiflerinde yer alan Gök ve Toprak tanrıları, eski Türk inancında yer alan Gök-Tanrı(Tengri) ve yer tanrısı(yersup) ile benzerlik göstermekledir. Ayrıca İskitlerdeki ruh inanışında Türklerdeki Şamanizm'e ait unsurlar bulunmaktadır. İskitlerin inandıkları ruhlar ve Tanrılar âleminin eski Türk dininde bulunan motiflerle olan benzerliği tesadüfle açıklamak mümkün değildir; aksine bu benzerlikler ve bağların İskitlerin Türklüğüne işaret olarak kabulü akla yatkın gelmektedir. İskitlerin Ural-Altay ırkına mensup bir kavim olduğu ve hatta Türk oldukları tezi gitgide bilim âleminde daha çok taraftar bulmaktadır. Herodotos'un İskitleri Asyalı bir kavim olduğunu bildirmesi ve arkeolojik buluntularla batıda Sibiryalı unsurların ortaya çıkması ve Orta Asya olarak tanımlanan coğrafyanın da en eski devirlerden bu yana Türklerin anayurdu olarak bilinmesi, geldikleri coğrafya itibariyle göçebe İskitlerin Türk kökenli bir kavim olabileceğini düşünmemizi mümkün kılıyor. Günümüzde Türk topluluklarından Kent Türklerinin, Kaşgarların,Tarnçıların,Kuzeyde bulunan Yakut Türklerinin atalarının Sakalar olabileceği kabul edilmektedir. Sonuç: Yaklaşık olarak M.Ö 8yüzyılda tarih sahnesine çıkan İskitler(sakalar) bu tarihten M.S. 2 yüzyıla kadar hâkimiyetlerini sürdürmüş, doğuda Çin sedi'nden batıda Tuna ırmağına kadar uzanan geniş bir coğrafyada varlılarını, yaklaşık olarak 1000 yıl gibi oldukça uzun bir zaman korumuşlardır. Pers kaynaklarında geçen Saka kelimesi bu kavmin tarih içinde zikredilen bir diğer adıdır. İskitlerin dinlerinin, dillerinin, sanatlarının, gelenek ve göreneklerinin eski Türklerinkiyle bağlantıları ve bu kadar çok yönlü benzerliklerin olması, İskitlerin büyük çoğunluğunun, özellikle hâkim tabakanın Türk olduğu kanaatini doğurmaktadır. Bu topluluk Orta Asya da kurulan Türk devletlerinin ve günümüz Orta Asya Türklüğünün oluşumunda temel teşkil etmiştir. İpek TAŞ (9/E) - Dilek TAŞ (9/E)

12 YEREL TARİHİMİZ Milat İŞGAL YILLARINDA KONYA I. Dünya Savaşı'nın başlarında tarafsızlığını ilân eden İtalya savaşın gelişimini yakından izledi. İtalya için savaşa girmede amacı, ekonomik ve siyasal beklentilerini mümkün olduğunca fazla tatmin etmektir. Bu bakımdan İtalya savaşa, hangi taraf beklentilerini daha fazla karşılarsa o blokla birlikte girecektir. Fakat savaşın başlamasından 1 yıl sonra başlayan kamuoyu baskısı ve Çanakkale Savaşları'nın İtilâf Devletleri tarafından kazanılacağı endişesi ile İtalya savaşa Fransa ve İngiltere yanında girmeye karar vermiştir. İtalya, İngiltere ve Fransa ile yaptığı antlaşmalarla savaştan sonraki beklentilerini garanti altına almıştır Londra ve 1917 St.Jean de Maurienne gizli anlaşmalarıyla İtalya'ya Anadolu'da, İzmir'den Antalya'ya kadar geniş bir bölge vaat edildi. Savaş, İtalya'nın da yer aldığı İtilâf Devletleri tarafından kazanılmışsa da, İtalya'nın kendisine vaad edilmiş bölgelere yerleşmesinde bir takım zorluklar vardır. Her şeyden önce İtalya'ya vaad edilmiş olan İzmir, daha sonra, savaşa kendi yanlarında girmesi şartıyla Yunanistan'a da vaat edildi. Savaştan sonra toplanan Paris Barış Konferansı'nda İtalya ile Yunanistan arasında İzmir'e sahip olma konusunda büyük bir mücadele başladı. Bu mücadelede İngiltere, güçlü İtalya'ya karşı Yunanistan'ı destekledi. Konferansta, İzmir konusunda İngiltere'yi ve Amerika'yı karşısına alan İtalya, müttefiklerinden bağımsız bir Türkiye politikası izlemeye başladı. İtalya'nın Mondros Mütarekesi'nden sonra Osmanlı Devleti'ne karşı izlediği politikanın temel özelliği işgallere zemin hazırlamak olmuştur. Bu politika ve İtalyan faaliyetleri gizli antlaşmalarla kendisine vaat edilen bölgelerde yoğunlaşmıştır. Barış Konferansı'nda müttefikleriyle ilişkilerinin kopma noktasına gelmesinden ve yapılan hazırlıklardan sonra İtalya, Antalya'dan başlayarak geniş bir bölgeyi işgal ederek Anadolu'ya Yunanistan'dan önce girdi. Antalya'yı işgal etmekle Anadolu'da bir üs kazanmış olan İtalyanlar yeni işgaller için cesaret de kazandılar. İtalya, 500 mevcutlu ve makineli tüfeklerle donatılmış bir taburu Albay Titelli komutasında, Haydarpaşa istasyonundan trenle Konya'ya sevk etti. Bu kuvvet 24/25 Nisan 1919 gecesi Konya'ya vararak şehri işgal etti. İtalyan karargâhı Eski Gazi Lisesi'nin içerisindedir. İtalyanlar gönderdikleri yeni kuvvetlerle bu sayıyı 1500'e çıkardılar. İtalyanlar, Çifte merdiven mahallesi gibi Rum ve Ermenilerin çokça bulunduğu mahallelerde dolaşmayı tercih ederler. Yeni bir tepkiden korktukları için bu bölgenin dışına çıkmayı düşünmezler. Konya'da İtalyan işgali 1 yıl sürer. İtalyan işgalini Arıkoğlu hatıratında şöyle anlatır. "İtalyanlar Konya'yı işgal ederken Konya halkı onları dikkatle izliyordu. Şehir içine ilerleyen İtalyan birliklerini izleyen halk üzerinde bunlar en küçük bir korku yaratmıyorlardı. Halk, bunların asker değil, "maskara" olduklarını dahi söylüyordu. Buna karşın İtalyanların bakışlarında Konyalılara şirin görünmek ve yeni çevreyi yadırgadıklarını görmek mümkündü. İtalyanlar yerleşmeye başladıkları erkek öğretmen okulunu bir kale gibi tahkime çalışıyorlardı. Karargâhlarının bulunduğu yer ıslık sesinden, şakalarından geçilmiyordu. İtalyan karargâhı bir işgal alayının garnizonu değil de, meşk eden musiki okulları gibiydi." 10

13 İtalyanların Konya'yı işgali esnasında genç bir zabit olan M.Şevki Yazman, İtalyanların şehre gelişini şöyle anlatır.'' Konya'ya önde şapkalarında parlak tüylü Karabinyeriler, arkadan pelerinlerin sağ eteği Sezar gibi sol omzuna atmış at üstünde ordu kapitonlar bunun ardından da etrafa sırıtan pencerelerden kendilerine bakanlara yılışa yılışa bakan bir sürü çelimsiz mülazımlar ve neferlerden ibaret bir alay girdi''. Dönemin Konya valisi Cemal Bey (Artin Cemal) 11 Kasım 1918 de Teyfik Paşa hükümeti tarafından Konya valiliğine atanır. Cemal beyin valiliği döneminde İtalyanlar Konya'da rahat hareket ediyorlardı. İşgalden sonra, daha önce buradan ayrılan Ermeniler de Konya'ya geri dönmeye başladılar. Ermenilere yakın durması nedeniyle Konya halkı Vali Cemal beye 'Artin' unvanı vermişlerdi. Bu arada Konya'ya yerleşen İtalyan birliği sürekli günlük emirler yayınlıyordu.bu emirlerden birisi de İtalyan Askerleri ile karşılaşan Türk askerlerinin rütbesi ne olursa olsun tüm İtalyan subaylarına selam vermesidir. Bu bildiri adeta Türklüğe ve Türk odsusuna bir hakaretti. Her gün mühim yol kavşaklarında ve hükümet konağı önlerinde sürekli İtalyan bandoları zafer marşları çalıyordu. Cemal Paşa Konya'dan Harbiye Nezareti'ne 26 Nisan 1919'da gönderdiği telgrafta, "İtalya askeri temsilcisi Miralay Titelli'nin Konya'ya geldiğini, taburun Konya'da kalacağını ve tümen komutanı Miralay Desinpo için bina tedarik etmek gerektiğini söylediğini" bildirdi. Antalya'dan sonra beklenmedik bir anda İtalyanların Konya'yı da işgal etmeleri artık İtilâf Devletleri'ni kanıksamış olan İstanbul Hükûmeti'nde fazla bir reaksiyon yaratmadı. Harbiye Nezareti durumu usulen Sadarete arz ederken, Konya'daki Yıldırım Kıtası Müfettişliği'ne, "İtalyanların şiddetle protesto edilmesini, gerek ikamet, gerekse iaşe hususunda kendilerine hiç bir yardım yapılmamasını ve Mütareke hükümlerine aykırı hiç bir hareketlerinin protestosuz bırakılmamasını" emretti. Fakat sonradan Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın arzusu üzerine" İtalyanlar hakkında da İngiliz ve Fransızlara karşı ittihaz edilen tarz-ı hareketin tatbik edilmesi gerektiği" bildirildi. Mustafa Kemal Paşanın 19 Mayıs 1919 da Samsuna çıkmasından sonra başlayan milli mücadele hareketi Konya'ya da yansımış ve Konya'da hızla kuvay-i milliye örgütlenmesi başlamıştır. 11

14 Konya Kuvay-ı Milliye örgütlenmesinde büyük rolü olan Müderriz Ali Kemal Efendiyi rahmetle anıyoruz. İtalyanlara karşı miting fikri ilk ondan çıkar. Koca Konya 1600 İtalyan'a boyun eğerse bu vatan nasıl kurtulur! diyerek hareketin ateşini yakar. Hükümet meydanında büyük mitingler yapılır. Bir İngiliz generalinin isteği üzerine Öğüt Gazetesi kapatılır. Bu gazete, ekipmanlarını Söylemez Konağı'nın yanındaki Söylemez Türbesi'ne taşır. Konya'nın dünya ve Türk tarihindeki ilklerinden biri, bir gazetesinin türbe içinde çıkarılmış olmasıdır. Türbenin 3 5 metrekarelik alanında matbaa kurulur. Türbe, Kuvay-i Milliyeciler tarafında olduğundan İtalyanlar buraya ilişemezler. 1920'ye kadar günlük olarak çıkan Öğüt Gazetesi, Konyalılara müthiş bir bilinç aşılar. O yılların diğer bir gazetesi Babalık da üzerine düşeni layıkıyla yapar. Konyalı kadınlar, Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti nin Konya Şubesi ni kurarlar. Büyük bir Kadınlar Mitingi yapılmasını sağlarlar. Şehrin muallime ve diğer okumuş kadınları bu cemiyette örgütlenirler. 8 Ocak 1920 tarihinde 5000 Konyalı kadın, (1923'te şehrin merkez nüfusu 'dir) şehitler için Şerafettin Camii'nde mevlit okuturlar. Alâaddin Tepesi'nde miting ve konuşmalar yapar, işgalci güçlerin komutanlıklarına telgraflar çekerler. Yabancı devletlere de protestolarını ulaştırırlar. Bu arada 12 Ocak 1920 de açılan son Osmanlı Mebusan Meclisine yapılan seçimler sonucunda Konya'dan Hadimli Mehmet Vehbi Efendi, Yalvaçlı Ömer Vehbi, Musa Kazım, Hacı Bekir, Kazım Hüsnü seçilir. Ancak Misak-ı Milleyenin mecliste kabulü ve İngilizlerin Meclisi dağıtması üzerine yeniden Konya' da yapılan seçimlerle bu sefer Ankara' da ki yeni meclise üyeler seçilir. Meclisin açıldığı gün 23 Nisan tarihinde Konya' da büyük sevinç gösterileri yapılır. Sabah erken saatlerde Kapı Camii'nde toplanan halk Cuma namazını kıldıktan sonra mevlit okutur. Konya düşman işgalinin sınırı olarak, cephe gerisini tutan en önemli şehir olur. Başkent İstanbul, Marmara ve Ege şehirleri işgal altındadır. Cumhuriyeti kurma işi bozkırlara düşer, Afyon cephesi, Akşehir ve Polatlı sınırdır Konya'ya. Cihanbeyli'nin Böğrüdelik Köyü yakınlarına kadar gelir Yunanlılar. Konya bu haliyle, cephelere asker sevk eden en önemli şehirdir. Kasaba ve köylerinden tabur tabur asker toplanır ve Batı cephelerine buralardan asker sevkiyatı yapılır. Asker elbiseleri halktan temin edilir. Cami önlerinden toplanan gençler Hey On Beşliyi söyleyerek giderler. Bu türkü bir ağıttır aslında. ( Bu on beşliler, 1 Haziran 1897 ile 22 Mayıs 1898 arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdir.) Okullar kapanmıştır. Sadece kız çocukları kalmıştır buralarda. Konya içinde top atışı, Alaaddin'de talimler yapılır. Yaralılar Konya hastanelerine getirilir. İstasyon insanlarla dolup taşmaktadır. Konya, Milli Mücadelede, Cumhuriyetin kuruluşunda ve vatanın kurtarılmasında çok büyük katkılarda bulunmuştur. Şehir ve ilçeler genelinde şehit sayısı 'dir. Konya Milli Mücadele en çok şehit veren ildir. 12 Leyla GÜRBÜZ (10/D)

15 AVLONYALI FERİT PAŞA VE CAMBAZ DELİ OSMAN AĞA Avlonyalı Ferit Paşa 1851 tarihinde Yanya'da doğmuştur. Avlonyalı Mutasarrıf Mustafa Nuri Paşa'nın oğludur. Yanya Rum Lisesinde okumuş, özel öğretmenlerden yedi yıl Arapça, Fransızca, İtalyanca ve Rumca dersleri aldı yılında babasının Resmo Mutasarrıflığında, Resmo Meclisi Başkâtipliği görevi ile memuriyete başlamıştır. Avlonyalı Ferit Paşa 1889'da vezirlik rütbesi ile Konya Valiliğine atanmıştır. Vali Ferit Paşa bu görevi 4 yıl yapmıştır. zamanında Konya belediye başkanlığı görevinde Burhanzade Seyit Rıza Efendi bulunmaktadır. Bu dönemde Konya eyaletinde 30 kaza,35 nahiye ve 2058 köy mevcuttur.. Konya valisi iken projesini çizdirdiği Beyşehir sulama şebekesini yaptırdı. Ferit Paşa Konya ovasını kuraklıktan ve çöl olmaktan kurtardı. Aynı zamanda eğitim işlerine de büyük önem veren vali ilk olarak Konya' da öğretmen okulunu açtı. Avlonyalı Ferit Paşanın Konya valiliği döneminde en büyük ve faydalı eserlerinden biri olan Çayırbağı memba suyunu Konya' ya getirmiş olmasıdır. 20 km den Konya'ya bu suyu getirmesi halkı ihya etmiştir Bir gün Aziziye Camii şadırvanından abdest alan Konya'nın tanınan eşrafından Cambaz Osman Ağa suyun akmaması üzerine dönemin Konya valisi Ferit Paşa ya giderek bu su sorununa bir çare bulunmasını rica etmiştir. Ferit Paşa bu isteği olumlu bulur fakat hazırda bir projesi yoktur yılına kadar Konya halkı Meram Deresi'nden Havuzhaneye döktürülen çay suyunu küplerde dinleterek içerlerdi. Mikroplu olan bu su, birçok hastalıklara sebep olmaktaydı. Zamanın ünlü Valisi Ferit Paşa, Konya'ya temiz bir su getirmenin açık bir ihtiyaç olduğunu hissetmiş ve Saray nezdinde de hatırı sayılır kişilerden olduğu ve bir müddet sonraya Sadaret mevkiine gelecek kadar kuvvetli bir şahsiyet olduğundan Mısır tahsilâtından elde edilen 18 bin altın lirayı bu iş için temin etmiştir. Avukat M. Ali APALI bu olayı şöyle aktarmaktadır. Aramaları sonunda Bilecik'teki suyun, Konya'ya getirtilmesi için teşebbüse geçilmek üzereyken, bizim eskiden Kavaklı Medrese, şimdiki İsmet Paşa İlkokulu karşısındaki evimizin hariciyesinde bir Cuma günü toplanan nüfuzlu ve Vali Ferit Paşa'ya yakın kimseler bu su hakkında konuşurlarken Osman Ağa gelir, atı sokak kapısının sol demirine bağlayıp hariciyeye girer. Dedeme hitaben, 13

16 AVLONYALI FERİT PAŞA VE CAMBAZ DELİ OSMAN AĞA "Ne konuşuyorsunuz, Hacı Ethem?" der; Dedem de "Dayı, artık çay suyu içilmeyecek, Ferit Paşa iyi su getirtecek." demesi üzerine "Nereden getirmek istiyor?" diye sorar. Bilecik'ten cevabını alınca, "O su hem iyi değil hem de uzaktır. Çayırbağı'nda çok güzel bir su var, hem de çok tatlı ve güzeldir." demesi üzerine "Dayı, Paşa seni çok sever, git kendisine anlat" demişler. Paşa o zaman Nakiboğlu'nda Sulu Konak denilen konakta oturur ve bizim eve çok yakındır. Osman Ağa hemen ata atlar, konağa gider. Paşa'ya durumu anlatır. Paşa, "Hemen gidelim suyu görelim, muvafık bulursak bu suyu getirelim." der. Ve kavaslara, arabanın hazırlanmasını emreder. Atlı kavaslar önde, Osman Ağa, Paşa'nın yanında yola düşerler. Pamukçu civarına geldikleri zaman Paşa "Osman Ağa, bir mola yapalım" der. Osman Ağa da arabadan inerek eli arkasında dolaşmaya, bir şeyler söylemeye başlar. Bu hali Paşa'nın dikkatinden kaçmaz. "Ne söyleniyorsun Osman Ağa?" der. Osman Ağa "Paşam, ben vaktiyle pek fakir bir kimseydim, burada çok hayvan otlattım, şimdi nefsimi terbiye ediyorum ve kendime Osman bugün Paşa'nın arabasına bindin diye kendini bir şey sanma, sen yine eski hayvan otlattığın günlerin Osman'ısın diye nefsimi terbiye ediyorum. demesine çok içlenen Ferit Paşa, "Osman Ağa, suyu beğenip Konya'ya getirmeye muvaffak olursak, senin hayrın için buraya bir çeşme yaptıracağım, ebediyen hayırla ismin anılacak. demiş ve nitekim su gelmiş. Böylece Cambaz Osman Ağa Konya'ya ilk defa şebeke suyunun getirilmesine vesile olmuştur. Vali beyin söz verdiği gibi adına çeşme yapılmış. Bu çeşme halen Pamukçu'da "Deli Osman Ağa Çeşmesi" olarak akmakta ve Osman Ağa hayırla anılmaktadır. 14

17 Piri Mehmet Paşa (Öl. 939/1532) Konya'lı olarak bilinen Piri Mehmet Paşa'nın doğum yeri hakkında çeşitli fikirler ileri sürülür. Kimisi onun Aksaray'da, kimisi Amasya'da doğduğunu ileri sürer Konya İl Yıllığı'nda Konya'da doğduğu kaydedilir. Piri Mehmet Paşa'nın yaşadığı dönemlerde hatta Osmanlı'nın son zamanlarına kadar Aksaray, Konya'nın bir kazası durumundadır. Bu değerli ilim ve devlet adamının Konya'da bir mescid, imaret hangah yaptırdığı da herkesce bilinen bir gerçektir. Piri Mehmet Paşa, Cemaleddin Aksarayı ahfadından ve ulemadan olan Muhyiddin Mehmet Çelebi'nin oğludur. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra, mahkeme-i şeriyeye katip olarak girer, bir süre sonra baş katipliğine yükselir. II. Beyazıd'ın cülusünden sonra İstanbul'a giden Piri Mehmet Paşa Silivri, Siroz ve Galata kadılıklarında bulunur. Daha sonra ilmiye sınıfından ayrılarak hazine defterdarlığına tayin edilir. Yavuz Selim'in Çaldıran seferine baş defterdar olarak katılır. Çaldıran savaşı öncesinde kurulan divanda ileri sürmüş olduğu fikirlerle padişahın takdirini kazanır. Yavuz :"İşte yegâne rey sahibi adam, fakat yazık ki vezir olamamış, vezir eyledim." diyerek, Piri Çelebi'yi paşa yapar. Yunus Paşa'nın katlinden sonra da, sadrazam tayin edilir. Sadareti Kanuni döneminde de devam eder. Yavuz, Mısır seferine çıktığı zaman, İsatanbul'un idare ve muhafazası Piri Mehmet Paşa'ya havale edilir. Paşa, Yavuz döneminde iki defa tutuklanıp zindana atılırsa da bu durumu birincisinde üç, ikincisinde bir gün sürer ve görevine yeniden iade edilir. Kanuni döneminde Belgrad ve Rodos'un fethinde büyük hizmetleri geçer. Piri Paşa, büyük bir alim ve idareci olduğu kadar, savaş konularında da iyi bir askerdir. Savaş öncelerinde savunduğu fikirlerin ne derece isabetli olduğu da, savaş sonralarında hep ortaya çıkmış ve karşı fikri savunanları mahcup etmiştir. Yavuz'un takdirini kazanması da bu yüzden olmuştur.. 15

18 Piri Mehmet Paşa 5 yıl 5 ay devam eden sadaretinden sonra 1523 yılında akçelik vezaret hasları ile emekliye sevk edilir. Silivri'deki çiftliğine çekilen Paşa bundan sonra sakin hayat yaşamaya başlar. Vaktini ibadetle geçirir. Bu dönemde de Kanuni Sultan Süleyman Han'dan yine iyi kabul görmeye devam eder. Şehzadelerin sünnet düğünlerine davet edilir. Paşa'nın itibar görmesi karşısında Sadrazam İbrahim Paşa, onun yeniden sadrazam yapılabileceği endişesine kapılır. O tarihlerde Piri Mehmet Paşa'nın oğlu Mehmet Efendi, Edirne kadısıdır. İbrahim Paşa, Mehmet Efendi'yi, babasını ortadan kaldırdığı takdirde, kendisini kazasker yapacağı vadiyle kandırır. Kanuni Alman seferi dönüşünde Edirne'de karşılanacaktır. Piri Mehmet Paşa da bu karşılamaya katılmak ister. Edirne kadısı Mehmet Efendi, babasını padişaha karşı dinç görünmesi için bir kuvvet şurubu içmesi gerektiğine ikna eder ve hazırladığı zehirli şerbeti ona içirir. Çok geçmeden acılar içinde kıvranmaya başlayan Piri Mehmet Paşa, oğlu tarafından zehirlendiğini anlar. Onun :" Yaktın beni oğul. Allah da seni yaksın " sözü meşhurdur. Çok geçmez Mehmet Efendi, babasının bedduasına uğrayarak perişan bir vaziyette gerçekten yanarak hayatı son bulursa da, bir büyük devlet adamı da oğlunun ihaneti ile şahadet şerbetini içmiş olur. Bu olay, tarihin ibret sayfalarından birisi olarak hafızalarda yer eder. Vefat tarihi 1532 sonbaharıdır. Dini bir terbiye ile yetişen Piri Mehmet Paşa Mevlevi tarikatına mensuptu. Türkiye'de ilk defa Piri Mehmet Paşa ve cemali ailesi ile ilgili geniş bir araştırma yapan Konya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ şu tespiti yapar: Piri Mehmet Paşanın mensubu bulunduğu cemali ailesi çok büyük mutasarrıf, âlim ve devlet adamları yetiştirmiş Osmanlı devletinin bir dönemine adeta cemaliler damgasını vurmuştur. Paşanın Mısırda İstanbul da, Aksaray ve Konya'da yaptırmış olduğu hayır eserleri hala ayaktadır. Konya'da kendi adıyla anılan Piri Mehmet Paşa Camii ve Çarşısı da mevcuttur. Esra GÜN (11/C) - Seda KARATAŞ (11/C) 16

19 II. OSMAN(GENÇ) Milat BİYOGRAFİ Doğum tarihi = Ölüm tarihi = Doğum yeri = İstanbul Ölüm yeri = İstanbul-Yedikule Ölüm sebebi = Boğduruldu Babası = I.Ahmet Annesi = Hatice Mahfirüze Sultan Tahta çıktığı tarih = Tahta çıktığı yaşı = 14 Yaş Saltanatının sonu = Saltanatı = Saltanat süresi = 4Yıl Mahlas ve lakapları = Faris, Genç, Şehit Gömülü olduğu yer = İstanbul,Sultanahmet I. Ahmet Türbesi Genç Osman 14 yaşında amcası Sultan I.Mustafa'nın tahttan indirilmesiyle Osmanlı tahtına oturdu. Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve İtalyanca öğrendi. Binicilik, avcılık, silahşorluk ve yiğitlikte emsalsizdi. Genç Osman heyecanlı, gururlu ve hırslı bir insandı. Islahat hareketlerine girişen ilk padişahtı. Askeri alanda değişiklik yapmak istemişti. Kapıkule ocağını kaldırıp yeni bir askeri kuvvet meydana getirmek istemişti. Devletin başkentini İstanbul'dan Anadolu'ya nakletmeyi düşünmüştü. Sultan Osman, tahtta geçtiği andan itibaren ordusundan bilhassa Kapıkulu Ocakları ndan memnun değildi. Kanunsız şekilde, şuuru bozuk amcası Sultan Mustafa'yı üç ay içinde tahta çıkartıp indirenleri affedemiyordu. Bu olaylarla Kapıkulu Ocakları, iki defa cülus bahşişi almış ve hazine büyük zarar görmüştü. Lehistan seferinde orduda olan düzensizlikler ve gayretsizlikler padişahı Kapıkule Ocaklarına düşman etmişti. Genç hükümdar bu arada Ömer Efendi'ye kanun dışı olarak meşihat payesi vermişti. Bu paye, o tarihe kadar yalnız şeyhülislama mahsustu. Şeyhülislamı'nın eski yetkilerinden bir kısmı geri alınmıştı. Genç Osman, Kapıkulu Ocaklarından hayır gelmeyeceği fikrindeydi. Devlete ve padişaha, keyfinin istediği emrini dinleyip, işine gelmeyen askerin lüzumu yoktu, zararı vardı. Anadolu, Suriye ve Mısır'a bizzat kendisi gitmek istiyordu ama saray halkı bu isteği engelledi. Bu defa da Sultan Osman, hacca gideceği bahanesini söyledi. Şimdiye kadar hiçbir padişah hacca gitmemişti. Bir padişah, devlet işlerini bırakıp, aylar süren bir seyahati göze alamazdı. Yeniçeriler ise padişah aleyhinde birçok dedikodu çıkarıyor, bunları halk arasında süratle yayıyorlardı. 18 Mayıs günü Kapıkulları At meydanı'na doğru toplandılar. Amaçları isyan çıkarmak değildi silahsızlardı. Padişahın Anadolu'ya gitmesini engellemekti. Yeniçeriler de Genç Osman'a bir şikâyet hazırlayıp gönderdiler. Ama padişah o kâğıdı yırttı ve yanına gelenleri kovdu. Sultan Osman'ın kâğıdı yırttığını duyan asiler bazı devlet adamlarının evlerine girdiler, saraylarını yağmaladılar. 17

20 Asiler silah almak için yollar denediler ama bulamadılar Akşamüstü Genç Osman durumun yatışması için Anadolu'ya gitme kararından vazgeçtiğini açıkladı.19 Mayıs sabahı başta Yeniçeriler olmak üzere on binleri aşan bir kalabalık Fatih Cami'nde sabah namazını kıldı. Padişahtan altı kişinin başını istemek için saraya gittiler. Bu altı kişi; Sadrazam Dilaver Paşa, Hace-i Sultani meşihat, payesine haiz Ömer Efendi, Kapıkullarından nefret etmesiyle tanınan Nişancı Vezir Ahmet Baki Paşa ve Yeniçeri Ocağından Sekbanbaşı Nasuh Ağa bunu söyleyen ulemayı hapse attırdı. Asilerse saraya giremiyorlardı. Çünkü kendilerini silahlı bostancıların beklediğini sanıyorlardı. Daha sonra saraya silahlanıp saldırdılar. Genç Osman'la konuşmak istediler ama padişah kabul etmedi ve son hatası oldu. Asiler Sultan Mustafa'yı II. Kez tahta çıkarmıştı. Sultan Osman yanına sadrazam Hüseyin Paşa'yı, Bostancı başı Sadrazam Mahmut Ağa'yı ve daha birkaç kişiyi alıp Topkapı Sarayı'ndan çıktı. Ağa kapısı'na vardığı zaman, gece yarısı yaklaşmıştı. Orta Cami'ne Sultan Mustafa ve annesi Valide Sultan'ın yanında olan yeniçeri Ağası Kırk çeşmeli Ali Ağa, Sultan Genç Osman'ın Ağa Sarayı'nda olduğunu duyunca koştu. Sultan Osman asileri y a t ı ş t ı r m a k i ç i n a s k e r l e r e, Yeniçerilere, Kapıkule sipahilerine büyük zam verecekti, Ali Ağa 20 Mayıs 1622 sabahı padişahın vaatlerini bildirdi. Ama askerler ona güvenmedi, inanmadılar. Ali Ağa daha konuşurken onu şehit ettiler. Ve Osman Han'ın Ağa Kapısı'ndan aldılar. Orta Cami'ne götürdüler. Orada Sultan Mustafa ve annesi Valide Sultan'da vardı. Kalabalık Genç Osman'ı görmek istedi. Genç Osman pencereyi açtırdı. Ve dokunaklı bir konuşma yaptı. Osman Han, bu durumda vaziyete hâkim olamayacağını anladı Sadrazam Davut Paşa Sultan Mustafa'yı ve validesini Topkapı Sarayına gönderdi. Daha sonra Sultan Osman'ı Yedikule'ye götüren emrini verdi. Tahtan indirilmiş Padişah'ın Yedikule'ye bir mahkûm gibi hakaret ve eziyetlerle götürülüşünü kalabalık olan halk üzüntü içinde izliyordu. Sadrazam Dilaver Paşa, Cebeci başı ile Kalenin doğusu'na sekiz cellâtla beraber Osman Han'ı öldürmelerini emretti. Ama Osman Han güçlü ve yiğit bir padişahtı. Cellâtlarla uzun vuruşmalardan sonra onların üçünü yere sermiş, onu silahsız alt edemeyeceklerini anlayınca cellâtlardan biri balta alarak omzuna indirdi. Fena halde yaralanan Osman Han, nefes almak için bir an durdu. Cebeci başı kement attı. Birkaç cellât kemende asıldılar ve Osman Han şehit oldu. Osman Han'ın cenazesi 21 Mayıs 1622 cumartesi günü, Topkapı Sarayı'ndan kaldırıldı. Cenaze mahşeri bir kalabalıkla Sultanahmet Camii avlusuna getirildi. Babası Ahmet Han'ın türbesine gömüldü. Osmanlı tarihi böyle bir vahşet görmemişti. Osmanlı tarihinde, ilk kez hükümdar katli görülüyordu. Ataları gibi şiire meraklı olan Genç Osman Farisi mahlası ile yazdığı bir şiirinde; Gülşen içre bitmedi bir gonce cana harsız Dünyada hâsıl değil nev-cüvan ağyarsız Kim ol yarı benüm der kimisi dahi benüm Orta yerde ''farisi''avere kaldı yarsız. Diye dizelerini sıralar. Genç Osman'ın şahadetinden sonra onu sevenlerden Nevi mahlası ile şiir yazan şair yazdığı şiir dilden dile dolaşır, durur Kübra BAKIM (10/E) Bir şahı alişan iken şahı cihana kıydılar Gayretli genç arslan iken şahı cihana kıydılar Gazi bahadır han idi âli nesep sultan idi Namıyla Osman han idi şahı cihana kıydılar Niyet idip hacı olmağa komadı kullar gidmeğe Kulak gerek işitmeğe şahı cihana kıydılar Hükmetmeye kaaidir iken emr-i hak' a nazır iken Haccitmeğe hazır iken şahı cihana kıydılar Ol bir şan-ı ala iken hep cümleden evla iken Şer' i şerif icra iken şahı cihana kıydılar Esrat-ı saatdür bu dem devr-i kiyametdür bu dem Bize nedametdür bu dem şahı cihana kıydılar Ciğerler oldu hun derdin bir iken odu bin Kan ağladı ehli fünun şahı cihana kıydılar. 18

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı. Server Dede Sultanahmet Meydanı nda Tapu ve Kadastro Müdürlük binasının arka tarafına geçerseniz, bir incir ağacının altında 1748 tarihli enteresan bir mezar görürsünüz. Mezarın baş kitabede buradan yatan

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN

HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN 2 Halide Edib Adıvar ın Can Yayınları ndaki diğer kitapları: Sinekli Bakkal, 2007 Ateşten Gömlek, 2007 Handan, 2007 Mor Salkımlı Ev, 2007 Türk ün Ateşle İmtihanı,

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye Zehra Aydüz, 1971 Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU Fakültemiz lisans programında açılan MĐM 376 Anadolu Uygarlıkları Teknik Seçmeli Dersi kapsamında yapılması planlanan Đstanbul

Detaylı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ DERS NOTLARI VE ŞİFRE TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ EMEVİLER Muaviye tarafından Şam da kurulan ve yaklaşık

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti: Türk Ocakları Genel Merkezi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Efendi BARUTCU, Türk Ocakları nın 100 üncü kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, Sönmeyen Ocak Türk Ocakları ve Türkiye nin Geleceği konulu

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Afganistan'ın doğusunda Nuristan olarak anılan bölgenin Kafiristan geçmişi ve İslam diniyle tanışmasının hikayesi hayli ilginç. 10.07.2017 / 13:21 Hindikuş Dağları'nın güneydoğusunda

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

TEMEİ, ESER II II II

TEMEİ, ESER II II II 1000 TEMEİ, ESER II II II v r 6n ıztj BEHÇET K E M A L Ç A Ğ L A R MALAZGİRT ZAFERİNDEN İSTANBUL FETHİNE (Dört destan) BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ _ İSTANBUL 1971 1000 TEM EL

Detaylı

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ Bursa Milletvekili Aday Adayı Türk Milleti karar arifesindedir. Ya İkinci Endülüs, ya da yeniden

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Tur Danışmanımız: Doç. Dr. Deniz Esemenli, Sanat Tarihçisi Buluşma Noktası: Üsküdar Meydanı, III. Ahmet Çeşmesi önü Tur başlama saati: 09.00 Gezimizin

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!. HEY GİDİ KOCA SİNAN.. MEKANIN CENNET OLSUN!.. Kanuni Sultan Süleyman devri.. O vakitler İstanbul da su sıkıntısı var.. Problemi çözmek için Sultan Süleyman, Mimar Sinan ı makama çağırır ve Mimarbaşı, milletin

Detaylı

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI AĞUSTOS 2017 Bülten 4 AĞUSTOS 2017 BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI Burdur 1 inci, 2 inci Organize Sanayi Bölgesi ve Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi

Detaylı

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı Muğla Valisi Amir Çiçek in katılımı ile Menteşe Belediyesi nin katkıları ile Konakaltı Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen törenle sanatçı Eda Özdemir in Bir Kadın Üç Sanat

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN OSMAN HAMDİ BEY 1842 yılında İstanbul'da doğdu. 1860'da hukuk öğrenimi için Paris'e gitti. Hukuk öğreniminin yanı sıra o dönemim ünlü ressamlarının

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Editörden. Editör Doç. Dr. Onur KÖKSAL

Editörden. Editör Doç. Dr. Onur KÖKSAL Editörden 2014 yılında çalışmalarına başladığımız INESJOURNAL ın (Uluslararası Eğitim Bilimleri Dergisi / The Journal of International Education Science) onuncu sayısını yayınlamış bulunmaktayız. Uluslararası

Detaylı

Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği

Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği Yunanistan ın Kos Belediye Başkanı George Kritsis, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon u ziyaret ederek Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ 3.HAÇLI SEFERİ (1189-1192) Sebepleri: 1187 yılında Selahattin Eyyubi nin Hıttin Savaşı nda Küdus Kralı nı yenmesi ve şehri ele geçirmesi

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Çarşıları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Çarşıları ve İş Merkezleri................ 4 0.1.1 Alipaşa Çarşısı(Kapalı Çarşı).............. 4 0.1.2

Detaylı

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Osmanlı Devleti'nin en kritik bir devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte,

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika

Detaylı

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti İnanç odaklı bir firma olarak biz, Hz. Allah ın ve Resulullah Efendimiz in (s.a.v.) misafirlerine hizmet etme şuuruna sahibiz 29 yıllık tecrübemiz ve yüksek ilmi değerlerle

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

6. Sınıf. Kazanım Değerlendirme Sınavı - 1. Birinci Ünite konularını kapsar.

6. Sınıf. Kazanım Değerlendirme Sınavı - 1. Birinci Ünite konularını kapsar. 4-)Aşağıdakilerden hangisi Bilimsel Araştırma Basamaklarından biri değildir? 1-) Aşağıdakilerden hangisi Sosyal Bilgiler dersinin bize kazandırdıklarından biri olamaz? A) Haklarımızı sorumluluklarımızı,

Detaylı

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44 9- ATATÜRK OSMANİYE DE İKEN ÇEKİLEN RESİMLERİ BULMA YARIŞMASI PROJESİ Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44 ATATÜRK ÜN OSMANİYE DE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLARINI BULMA

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim 2012 14:57

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim 2012 14:57 Eğitimci yazar M. Emin KARABACAK ın BAYRAMLIK İSTEMEYEN ÇOCUKLAR (Çocukların Okul Başarısını Artırmada Anne Babalara Düşen Görevler) kitabından sonra ikinci kitabı BİLİNÇALTI APTALDIR ŞAKADAN ANLAMAZ kitabı

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI 1. OSMANLI SARAYLARININ TARİHİ GELİŞİMİ... 7 2. İSTANBUL DAKİ SARAYLAR... 8 2.1. Eski Saray... 8 2.2.

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan. Sevgili Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre dir. Doğduktan sonra 4 yaşına

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur. 06 EKİM 2014 REKLAM HABERLER Gül-Ay - Sayfa 3 06 EKİM 2014 Gül-Ay - Sayfa 5 HABERLER Erdemli de üzüm festivali yapıldı Erdemli'ye bağlı Üzümlü köyünde Üzüm festivali yapıldı. Erdemli Belediyesi tarafından

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İslam coğrafyasında gelişen tıp tarihi üzerine çalışan bilim adamlarının bir kısmı İslam Tıbbı adını verdikleri., ayetler ve hadisler ışığında oluşan bir yapı olarak

Detaylı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER TÜRK DİLİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. S. EKER 1 Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir Dilin millî ve zengin olması millî

Detaylı

Betül Erdoğan.

Betül Erdoğan. Betül Erdoğan www.gencgelisim.com Anne babaların en çok istedikleri, çocuklarını mutlu ve başarılı bireyler olarak yetiştirmektir. Bu hedef noktasında sosyal faaliyetler, kurslar, kitaplar gibi birtakım

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri Bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere Vakıf denir. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI Kahramanmaraş ın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. Yıldönümü törenlerle kutlandı. Valilik Kavşağında gerçekleştirilen kutlama törenleri, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Hanları - Kervansarayları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Hanları ve Kervansarayları............... 4 0.1.1 Rüstempaşa Kervansarayı................

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Sayın Kaymakamım, Sayın Milli Eğitim Müdürüm, Sayın Belediye Başkanım, Okul Aile Birliğimizin değerli yöneticileri, Saygıdeğer Velilerimiz, Sevgili öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz, Saygıdeğer Bağışçılarımız,

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI Müslümanlarla yaptıkları antlaşmaya ilk ihanet eden Yahudi kabilesi Kaynukâ'oğullarıdır.

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

OSMANLILAR. 23.03.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

OSMANLILAR. 23.03.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi OSMANLILAR 1 2 3 Osmanlılarda Eğitimin Genel Özellikleri Medreseler çok yaygın ve güçlü örgün eğitim kurumları haline gelmiş, toplumun derinden etkilemişlerdir. Azınlıkların çocuklarını üst düzey yönetici

Detaylı

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Cömert, cefakâr, cana yakın bir insandır Musa Doğan (1923-1992). Dostlarını seven; vefa ve yardımını kimseden esirgemeyen örnek bir insandır o. Siyasete il genel meclisi

Detaylı