ULU HAKAN II. ABDÜLHAMİD HAN - İÇİNDEKİLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ULU HAKAN II. ABDÜLHAMİD HAN - İÇİNDEKİLER"

Transkript

1

2 ULU HAKAN II. ABDÜLHAMİD HAN - İÇİNDEKİLER Kapak Abdülhamid Etrafında Önsöz Birinci Fasıl: Cülusuna Kadar İkinci Fasıl: İlk Yıllar Üçüncü Fasıl: Devr-i Hamîdî Dördüncü Fasıl: Yakından Abdülhamîd Beşinci Fasıl: İçinden Saray Altıncı Fasıl: Suyun Öte Tarafı Yedinci Fasıl: Hürriyet Sekizinci Fasıl: Meşrutiyet Dokuzuncu Fasıl: Son Yılları Abdülhamîd Kronolojisi İki Vesika * ÖNEMLİ NOT: Kitaptaki resimler, programa eklenmemiştir.. Bu.CHM dosyası, sadece ve sadece yazılı metni içermektedir... Resimleri de isteyen, lütfen kitabı alsın! NOT: Programdaki hataları ve mâkûl isteklerinizi yoluyla bildirmeniz halinde, 2. versiyonda inşaallah gereken yapılacaktır. SCANNED & DESIGNED BY: TRRADOMIR

3 ULU HAKAN İKİNCİ ABDÜLHAMÎD HAN b.d. yayınları NECİP FAZIL KISAKÜREK ULU HAKAN II.ABDÜLHAMÎD HAN / FİKİR ESER 68 İlk Basım Tarihi : Basım / Temmuz 2003 Baskı: Hünkar Ofset b. d. yayınları Kurucusu: Necip Fazıl Kısakurek Sahibi: Mehmed Kısakürek Yayın sorumlusu: Suat Ak Genel Koordinasyon (Eser Kullanım ve Telif Hakları) Sorumlusu: Emrah Kısakurek Dağıtım sorumlusu: Osman Kısakurek İletişim: b. d. yayınları, Ankara C. Vilâyet Han 10/3 Cağaloğlu - istanbul Telefon: (0212) ISBN:

4 ABDÜLHAMİD ETRAFINDA Bu eser, ilk defa Ulu Hakan İkinci Abdülhamîd Hân'ın, bütün okur-yazarlara, yeni doğmuş çocuk beynini salatasına doğratıp dişleyecek derecede korkunç bir zalim tanıtıldığı ve bu tanıtmaya müteârife gözüyle bakıldığı bir hengâmede meydan yerine dikildi ve satır satır şu mânayı tüttürdü: - 36 Türk hükümdarı arasında belki en büyüğü ve tarihî hakkı muazzam bir zat mevzuunda yahudi, dönme, mason, kozmopolit ve emperyalizma ajanlariyle el ele, İttihat ve Terakki eşkiyasının imal ettiği ve Cumhuriyet rejimi boyunca devamına şahit olduğumuz yalan tarihe paydos!.. Dünyada her şeyin sahtesi görülmüş, fakat ilim ve tarihin devamlı yalancısına rastlanmamıştır! Keşif, mutlak (orijinal) olarak Büyük Doğu'nundur; ilk alâmet ve tezgâhlanması 1943'de başlamış, haftalık ve günlük Büyük Doğu'lar süresi içinde her ân olgunlaşa olgunlaşa devam etmiş, bir aralık sahibini zindana kadar sürüklemiş, nihayet 1960 sonrasında ve onu takip edici ilk yıllarda gazetelerin tefrika sütunlarına aksetmiş, peşinden kitaplaşmış, birinci ve yarım baskısı hemen tükenmiş, ikinci ve tam baskısı da bitmiş, bunu üçüncü baskı takip etmiş; ve işte, şimdi, Abdülhamîd taraflısı yayınların modalaştığı bu günlerde, «bu dâvanın sahibi benim; manevî telif ve keşif hakkım mahfuzdur!» dercesine, kâmil, tashihli ve ilaveli şekliyle ortaya çıkmıştır. Gayemiz Abdülhamîd'in hakkı olduğu için, bizim hakkımız görülmese bile ona ait hakkın görülmeye başlaması önünde, bazı uydurma ve derme-çatma eserlere rağmen bahtiyarlığımızı ilân ediyor; bu sahipsiz diyarda kimsenin kaale almadığı manevî telif ve keşif hakkımızı bağışlıyor ve yalnız şu dikkati ortaya atmakla yetiniyoruz: - Marifet, büyük kısmı kursaktan doğma uydurmalarla Abdülhamîd'i konuşturmakta değil, onun hakkında konuşabilmekte ve bir (sentez) verebilmektedir. Bu dâvayı uydurma (sansasyon) mevzuu haline getirenlere karşılığımız da, kendilerini, her şeyi sahte bir dünyanın kalpazanları olarak tespit etmekten ibarettir. N. F. K. / 1977

5 ÖNSÖZ. Ben, sanat ve tefekkür adamı olmak dâvasındayım ve tarihçi değilim. Bu eser de bir tarih denemesi değil.... İrfan sahiplerince bilinir ki, hikmet ilmin, ilim de tekniğin Üstündedir; tarih ise bu üç görüş şekline göre çeşitli.... Tarihi, hikmet yönünden ele alan, onu, kafasındaki tezatsız ve her örgüsü tamam bir dünya görüşüne nispet eder. İlim gözüyle yuğuran, vakıaları sağlam bir (analiz) ve (sentez) halinde umumi kıymet hükümlerine bağlar. Teknik bakımından inceleyen de, sadece malzeme ve ham madde verir ve gerisi için tasa çekmez.. Bu üç faaliyet nevinin sahiplerinden birincisi, cemiyet hamuıkârı büyük fikirci, ikincisi tarihi kendi içinde ve zamanının anlayışına göre muhasebe eden meslekî ilimci, üçüncüsü de bu rizikolu ve belâlı işlerden kaçınıp, yalnız dış şekil bakımından "doğru" ve "yanlış" ölçüsüyle hareket eden ve mansaptan evvel menbaı tutmaya bakan kuru müşahedeci... Herbirinin ayrı ayrı hakları olan bu üç sınıf iş sahibinden ilki, dünya çapında tefsirci ressam, öbürü sınırlı görüş peşinde usta fırça sahibi, daha öbürü de düpedüz fotoğrafçı... İlkinde hikmet kanatlı büyük ruh, öbüründe mevzuuyla kayıtlı mahallî idrak, daha öbüründe de dış hakikat kaygılı yavan akıl iş görür. Birinciye azametli hamle, ikinciye şerefli vazife, üçüncüye de tarafsız ihtiyat düşer; ve büyük sorumluluk, şüphesiz birinciden başlar.. Böyle bir tarih anlayışından sonra diyorum ki, ben bu üç sınıftan hiçbirine bağlanmasam bile, bunlardan en çok olmadığım, ikincisi ve üçüncüsüdür. Dilediğim halde olamayacağım da, belki birincisi.... Anlaşılıyor ki, gözüm birincide... Böyle olmakla beraber, bu eserle, birinci soydan iddia sahibi bir tecrübeye girişmiş olduğumu iddia edemem. Benim yaptığım, 60 küsur yaşımda tamamiyle örgüleşebildiğine şahit olduğum bellibaşlı bir ideolocya örgüsü karşısında, tarih görüşümüzün en hassas nahiyelerinden birine ait umumî kıymet hükmünü, çizgi çizgi billûrlaştırmaktır. Bu iş-de, tarihî vakıalara yaklaşmış olmak vazifesi bir tarafa, yeni bir şey öğretmek, hattâ (kronolojik) nizama uygun, eksiksiz nakil gibi bir meslek borcu altına girmek kaygı ve kaydından uzağım.. Anlattıklarım dâvamı ispata yeter. Öğretmek istediğim, -gururuma verilmesin!- vakıalar değil, mânâlardır. Usûlüm de, tarihin ikinci ve üçüncü nevinden inşasındaki kanunlara aykırılık göstermeden, üstelik bunlardan yeteri kadar pay alarak, birinci soya bağlı bir hikmet ve sanat fırçasiyle içyüzlere inmek ve (dinamik) çizgiler yolundan, hikâye üstü ruha tırmanmak.... Öyleyse bu eser, hangi neviden olursa olsun, ne bir tarih, ne bir tarihî edebiyat; sadece vakıalar temeli üzerinde, ilmî, aklî, teessürî, her melekeye dayanan bir (tez), bir (manifest), bir dâva çerçevesi.... Onun içindir ki, bu eserde, bibliyografya, endeks, fotokopi, vesika adresi gibi gerçekliği nisbetinde sahteliği mümkün, ilim üniforması nişanlarından eser aramak yersiz... Anlatılanların hepsi riyazî gerçekler halinde sabit ve apaçık meydandadır; ve böyle bir fikir işinde benim dâvanın ırgatlık tarafına ait zahmetlerden bağışlanmamı istemek hakkımdır. Dış yüzden meçhulleri malûm kılmak yerine, iç yüzden malûmları meçhulden kurtarmak ve sadece fikri getirmek dâvasında olduğuma göre kendime yakıştırdığım tavır, allâmelerin yaldızlı cübbesinden uzakta kalmak ve her yardımdan müstağni bir sadeliğe yapışmak olmalıydı ve oldu. Böyleyken ikinci ve üçüncü soydan bir tarihçi kıstâsiyle beni yalanlayabilecek biri varsa buyursun!... Güttüğüm cemiyet dâvasında tarihî şahsiyetlerden biri dâvama tam uygun, öbürü tam aykırı; biri başlıca dost, öbürü baş düşman, iki kutup seçmek ve bildirdiğim ölçülerle bunların (portre)lerini çizmek, öteden beri dileğim, hattâ borcumdu. Tarih (kriteryum)u mücerret bir görüşün

6 müşahhas dünyasını kabartmalaştıracağına göre, fikirlerime destek bulmak için buna muhtaçtım.. Çeyrek asırdan beri yakasına yapışmış bulunduğum dost, işte: ULU HAKAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN.... Ters tarafından onun kadar ehemmiyetli düşmanıma gelince, Allah'tan duam şu ki, bir gün o borcu da ödeme imkânını bana bağışlasın.... Tarih dâvamızın kutup misali Abdülhamîd'i, evvelâ kölesi olmak devletine erdiğim büyük velîden, terkibi ve telkini olarak tanıdım. Sonra da bir aralık yüksek tahsil gençliğine hocalığım sırasında, Tanzimatın yüzüncü yıldönümü münasebetiyle Maarif Vekili tarafından bana ısmarlanan eser yüzünden tahlilî ve tahkikî olarak buldum. Velîden bana gelen his kıvılcımı, aklın tetkik kuyusundaki petrole düşerek yangına döndü.. Hakikî çehresine ait parça parça teşhis çizgileri kondurmaya başladığım 1940 yılına kadar, Ulu Hakan, bugün ayniyle benim başıma geldiği gibi -şükrederim-, hakkı ancak karanlık izbelerde, şahitsiz sohbetlerde, vicdanların kuyu diplerinde aranılabilir ve asla (Agora)ya dökülemez, kapkara bir taassup ve kıpkızıl bir zulüm heykeli şeklinde, cemiyet meydanına, mektep kitaplarına ve çeyrek münevver kafalarına yerleştirilmiş bulunuyordu. O gün, bugün, kendisini izah yolunda bazı davranış istidatları belirdiğine ve bir anlayış zümresi halkalanmaya başladığına göre, herhangi bir sultana ait şahıs ve makamı çok aşan böyle bir idrake ilk defa önayak olduğum için kendimi bahtiyar sayarım.. "Büyük Doğu", 1943'den 1971 yılına kadar devre devre bütün metodlu yayınlarında, Abdülhamîd'i saran mânâlar bakımından böyle bir anlayış zemini kurmaya savaştı; hattâ bunun için de, arkası pek bereketli çıkan ilk hapsine girdi yılına kadar lehinde takınılacak her eda, akrebe kelebek demekten farksız sayılan Abdülhamîd hakkında, aynı yıldan başlayarak; "Durun, Abdülhamîd tarihin en büyük kurbanıdır ve üzerinde sahte ilim imâl edilmiştir!" hükmü ilk defa "Büyük Doğu"dan fışkırdı. Ondan sonra ve hele son zamanlarda, Abdülhamîd'i arama gayreti modalaştı. İman ve İslâm dâvasında da aynı şey olmadı mı? arasında, kendi imzamı atamayacak ve bu kadar dağılmayı kabul edemeyecek kadar hurda gördüğüm basit fikir ve tarih işçiliklerinde bile, kadromuzu dolduran büyük ve küçük, şöhretli ve şöhretsiz her ferde iki öğüt vermekteyim: "Türk edebiyatı münekkitsiz ve Türk tarihi müverrihsizdir. Bu iki (misyon)u üzerinize almaya bakın!" Birinin kapısı, Ataç modeli nebatî ve ilcaî, asılsız ve cevhersiz kaba his cürufu altında kaybettirilen büyük zevk ve üstün ölçü mihrakına ulaşmak, öbüründeki de bunca ilim dolandırıcılığı sonunda kargalaştırılan Abdülhamîd güvercinini bulup çıkarmak ve böylece tarihe içinden nüfuz etmek.... Her Büyük Doğu'cu bilir: İkinci Abdülhamîd, Türkün özü ve temel varlığı yönünden hakkı bellibaşlı bir zümrece gasbedilmiş muazzam bir kurtarıcılık hüviyetidir, ve işte bütün dâva, erdirici mesele, Abdülhamîd'den ziyade bu zümreyi, içyüzüyle, menbaı ve mansabiyle her türlü metod ve plâniyle tanımaktır. Dâva ve mesele, koca bir tarih ve büyük bir insan hakkına yol açmak gayesinden ibarettir; ve bu hakka yol açmaya savaşanların hiç biri zerre miktarı sultancı ve saltanatçı olamaz.. Açıkça mahyalaştırmanın zamanı gelmiştir ki, İkinci Abdülhamîd, Tanzimat ve sonrası teftişsiz ve murakabesiz, körükörüne Batıya itiliş ve kökümüzü kurutuş macerasının Türk ruhuna sindirilmek istenen maymunvâri taklit ruhiyatının, tek kelimeyle çürütücü ve kokutucu sözde yenilik davranışlarının, bütün bunlara karşı duran ve kök cevherine bağlı kalan muazzam şahsiyet ve asliyetiyle, maskelerini düşürücü, gizli karargâh odalarına baskın verici ve plân kasalarını açıcı miftah (anahtar) tipdir ve bizce yalnız bu noktadan azizdir.. Maddî ve manevî Batı sömürgeciliğinin ajanları, yahudilik, dönmelik, masonluk, kozmopolitlik, züppelik, lövantenlik ve bunların hürriyet, müsavat, adalet kancalariyle harekette "uykuda gezer"leri sahte inkılâpçılar, Abdülhamîd'i düşürdükten sonra, hakkında yalan ilim yuğurdular; ve açık denizde kaptana yanlış harita verircesine, insanoğlunun en kutlu haysiyet ve güveni olan ilim ve hakikat namusunun ırzına geçtiler.

7 . Abdülhamîd'e ait her menfî bilgi ve yorum, ilk zindanımda hâkimlere söylediğim gibi, Galata Kulesi ve bostan kuyusu şeklinde kâmil zıddiyle doğrudur; ve büyük fıkircinin, aynı bilgi unsurlarımı ele alıp yalanlarını ayıkladıktan sonra ters yüz etmekten başka işi yoktur. Bu da Abdülhamîd'i yazmanın usûlü.... Amma ki, Abdülhamîd'i saran inceliklerle beraber saf hakikate ait kanunlar, memleketimizde hâlâ anlaşılamamıştır. Zira, biraz evvel saydığımız üç sınıfiyle gerçek Türk tarihçisi ve fikircisi, bunca pohpoh ve çalıma rağmen gelmemiş, hele zamanenin şartlarına bakılırsa, gelmek ihtimalini her ân kaybetmekte bulunmuştur. Ağızlarla vicdanlar arasındaki mesafe her gün biraz daha acıla acıla, nihayet öyle bir noktaya gelinmiştir ki, ya beklenen gelecek ya bekleyen büsbütün gidecektir. Bu kadar soylu bir tarihten gelen Türk, Allah'ın inayetiyle kalacağı hissini verdiğine göre beklenen mutlaka gelecektir. O, hakiki bir tarihçi olsa da yeter! Toprağa çivilenecek değil, rüzgâr hıziyle koşacak aksiyon ağaçları, orman orman, ancak böyle bir tarlada yetişebilir.. Bizim de, gözümüz yalnız tarlada, hattâ ekicinin de yetişeceği tarlada... Öyle ki, tarih eseri yazmak yerine, ideolocyamızın ana zeminine bağlı dost ve düşman kutupları göstermek için başvurduğumuz bu fikir hamlesi, istikbâlin tarihçesine tohum ve tarla verirken, onu da yetiştirecek bir ilk ziraat sahasını hedef tutuyor.. Böyle bir hamle münasebetiyle, niçin sanatı bırakıp politikaya saptığımı ve neden kendi kendime yazık ettiğimi soranlara, eserim cevap versin: Ben, vereceği efsanevî ziyafette, daha evvel bulaşıkçılıktan yer parlatıcılığına kadar her işi üzerine alan hayalî şato sahibine denk olarak, katların en üstüne ait huzur hakkını yerine getirmek için aşağılara inmek zorunu duymuş bir insanım. Şatonun temeliyle çatısını kurtardıktan sonradır ki; mahrem odama çekilebilirim. Demek ki, bıraktığımı sandıkları sanata her zamankinden daha bağlıyım. Bütün bunları sanat gayemin izzeti, sanatımın iklimini kurmak gayreti etrafında yapıyorum. Böylece, gerçek sanatkârın ne demek olduğunu göstermek istiyorum. Güneşin doğuşiyle batışı arasındaki günlük politikayla yarınlar, uzak istikbâller ve milyonlarca güneşler arkası büyük oluş siyasetini ayırd edebilenler, bu işde başrolü sanat ve düşünce adamına verirler. Elverir ki, çöplükte ötemeyecek olan bülbülün, sırf şarkısını söyleyebilmek için, çöplüğü temizlemek vazife ve yetkisine inanılsın.... Biz geldik ve gidiyoruz! Ve ömrümüz boyunca kimine cinnet, kimine hiyanet görünen bir şarkı tutturmuş, batış ufkuna bir mızrak boyu güneşler karşısında halimizi düşünüyoruz. Bu şarkının yakıcı bir beste halinde genç ciğerleri dolduracağı ve ona, yerleştirildiği yalancı dünyayı tanıtacağı ân, ne gündür! Ve o gün, ne büyük gün!... "Gözüm arkada kaldı!" sözündeki acı ümitsizlik edasının aksine, gözümüzü önde ve yepyeni bir gençlikte bırakarak gitmek istiyoruz. Necip Fazıl

8 BİRİNCİ FASIL CÜLUSUN'A KADAR O Zaman ve Mekân Doğumu Abdülhamid Düşmanlığı Kast Öksüz Öğrenci O Ve Etrafı Tablo Büyük Gerçek Genç Adam Zevk ve Mizaç Yeni Padişah Üç Müessise Yanık Saray Kahramanlarımız Arslanım Donanma İnkılâpçılar Baş Açıkgöz Bilanço Şehzade ve... Pinti Hamîd Veliahd Mânâ

9 İKİNCİ FASIL İLK YILLAR Giriş Toplar Atılırken İlk İşler Hususî Kadro Mesele Vaziyet Huzurda Yabancı Elçiler Hatt-ı Humâyûn Esir Devlet Nazik Geçit Rus Harbine Doğru Konferans Toplantı Midhat Paşa Sadrâzam Yaşasın Konferans ve Ötesi Konferans Neticesi Midhat Paşa Sürgün Yolunda İlk İşler Nümayiş Harp Meclisin Vaziyeti Politika Harp Sonrası Gazi Osman Paşa Bozgun Göçü İkinci Gazi Paşa Plevne Neticesi Son Toplantı Sulh Muahedeler

10 Kıbrıs Portre Yıldız Sarayı Küçük İhtilâl Teşkilât Nükte Söğütlü Bölüğü Dış Vaziyet Islahat Matbuat Memur Tipi-Devlet Ricali Midhat Paşa Muhakemesi İzzeddin Son Hüküm

11 ÜÇÜNCÜ FASIL DEVR-İ HAMÎDÎ Devr-i Hamîdî Hafiye Teşkîlatı Ermenî Meselesi İttihat ve Terakki Namık Kemal Terakkiler ve Hamleler Devri Büyük Hamle Bilanço Türkiye'de Bakterioloji İlmini Kuran Padişah Dış Politika Balkanlar Japonlar Girit ve... Türk-Yunan Harbi İç Politika Donanma Siyaseti Yemen ve Akabe Abdülhamîd ve Adâlet Bir Adalet Vesikası Bomba Abdülhamîd ve Yahudî

12 DÖRDÜNCÜ FASIL YAKINDAN ABDÜLHAMÎD Dindar Sultan Kadın ve Abdülhamîd Abdülhamîd ve Avrupalılık Vehimli Padişah Korkak Padişah Müsrif Padişah Milliyetçi Padişah Merhamet-i Şahane

13 BEŞİNCİ FASIL İÇİNDEN SARAY Yıldız İnzibat Günlük Hayatı Selamlık Tiyatro Harem Soytarılar Mihrak Noktası Muhafızlar Sarayda Dînî Hayat

14 ALTINCI FASIL SUYUN ÖTE TARAFI Tarihçe Cemiyet Komitacılık Mesele Komitacı Islahat İki Devlet Hep Politika Karşı Tazyik Teklif Temsilci Memurlar Nota Ecnebî Subay Siyasî Dehâ Makedonya Üzerine Hüküm

15 YEDİNCİ FASIL HÜRRİYET Hürriyet Jön Türk İttihat ve Terakki Zaaf Faaliyet Merkezi Siyaset Yolu Kasıt Aynı Hürriyetçiler Kongresi Orduya Sızış Masonluk Teşebbüs Anayasa Mânâ İki İmparator Almanlar Vaziyet 10 Temmuz'a Doğru

16 SEKİZİNCİ FASIL MEŞRUTİYET Sevinç Tedbir Değişmeler İlk Günler Basın Hadiseler Şu, Bu... Paşalar İsyan Harbiye Açılış Nutuktaki Ruh Karşı Nutuk Ziyafet Bir Dalkavuk Güvensizlik 31 Mart Ali Kabulî Tepki Hüküm Hareket Ordusu Ulvî Tablo Abluka Karanlık Saray Yıkılan Taht Top Sesleri Tarihî An Meclis-i Millî Fetva Heyet

17 Hal'e Dair

18 DOKUZUNCU FASIL SON YILLARI Selânik Yol Köşk Muhasebe Yağma Beylerbeyi Sürpriz Harb-i Umumî Hâdiseler Muazzam Adam Hâtıralar Tek Başına 31 Mart'a Bakış Murakabe Teşhis Bir Sahne Röportaj Sene 1918 Cenaze

19 ABDÜLHAMÎD KRONOLOJİSİ (Necip Fazıl Kısakürek dosyasından, tarihçi İsmail Hami Danişmend'e ait olarak hiçbir yerde neşredilmemiş olan bu kronoloji, Ulu Hakan'ı ve en kısa hatlarla çileli zaman ve mekânını göstermektedir.) 1876: -Abdülhamîd'in taht'a çıkışı... -Balkanlarda Sırplara karşı harp devamda ve Sırplar yenik... -Ruslar Babıâli'yi zorlamakta... -Devletlerin ültimatomu... -Midhat Paşa Sadrâzam... -Haliç Tersane konferansı... -İç ve dış binbir gaile... -Meşrutiyet ilânı... -Perişan durum : -"Meclis-i Umumi" konferans şartlarını inceliyor... -Midhat Paşa memleket dışına sürgün... -Ethem Paşa Sadrâzam... -Sırplarla sulh... -Sırbistan, Osmanlı İmparatorluğuna bağlı prenslik... -Birinci "Meclis-i Mebusan"ın açılışı... -Ruslar Türkiye'ye harp ilân ediyor. Felâket! : -Yeni Sadrâzam Ahmed Hamdi Paşa... -Ömrü 11 aylık ilk Mebuslar Meclisinin Padişahça feshi... -Ruslar Edirne'den sonra İstanbul önlerinde... -İngiliz müdahaleleri...

20 -Ayastefanos (Yeşilköy) sulh başlangıç anlaşmasının imzalanması... -Sadrâzam Ahmed Vefik Paşa... -Peşinden Sâdık Paşa... -Çırağan baskını, Ali Suavi vak'ası... -Mütercim Rüştü Paşa beşinci defa Sadrâzam... -Ruslara karşı, İngilizlerle Kıbrıs karşılığı ittifak... -Saffet Paşa Sadrâzam... -Berlin Muahedesi... -Sadaret makamında Hayreddin Paşa : -Ahmed Arif Paşa Sadarette... -Ardından küçük Said Paşa : -Şair Ziya Paşa öldü... -Küçük Said Paşa'dan: Kadri Paşa, peşinden yine küçük Said Paşa Sadrâzam : -Fransa bazı Tunus kabilelerinin Cezayir topraklarına sızmasını bahane ederek Tunus arazisinden parçalar koparıyor ve bu Beyliği himayesi altına aldığını ilân ederek Türkiye'ye zorla muahede imza ettirmeye kalkışıyor. Abdülhamîd ise "oldu-bitti"yi kabul etmiyor... -Yanya vilayeti zor kurtarılıyor... -Abdülâziz'i öldürtmmek suçiyle Midhat Paşa ve arkadaşlannının Yıldız'da muhakemeleri ve haklarında idam kararı... -Abdülhamîd bu kararı sürgüne ve süresiz hapse tahvil ediyor... -Devlet borçlarının yarıdan aşağı düşürülüp "Düyun-u Umumîye"nin kurulması... -Abdülhamîd boyuna kötü mirasa karşı mücadelede : -Abdurrahman Nureddin Paşa Sadrâzam... -Arkasından yine Küçük Said Paşa'nın üçüncü Sadrazamlığı... -Mısır'da İrabî Paşa hareketi...

21 -İngiliz donanması İskenderiye'yi topa tutuyor. Mısır, İngiliz işgali altında... -Ahmed Vefik Paşa ikinci defa Sadrâzam... -Küçük Said Paşa'nın dördüncü Sadareti... -Zavallı ve kimsesiz Sultan : -Her şey malûm tempo üzerinde : -Taife sürülen ve kalebend edilen Midhat ve Damad Mahmut Paşaların ölümü : -Rumeli-î Şarkî vilâyetinin Bulgaristan'a ilhakı için Bulgarlar tarafından girişilen hareket... -Buna karşılık, vilâyetin Türkiye'ye bağlı kalarak Valiliğine Bulgaristan Prensinin tâyini... -Kâmil Paşa'nın ilk Sadrazamlığı : -Her şey aynı minval üzere : -Vaziyet devamda :

22 -Nâmık Kemal'in ölümü : -Her şey aynı tempoda : -Durum eskisi gibi : -Ahmed Vefik Paşa'nın ölümü... -Kâmil Paşa'nın azli... -Ahmed Cevat Paşa'nın Sadrazamlığı : -Vaziyet devamda : -Vaziyette bir değişiklik yok Büyük İstanbul zelzelesi...

23 -Abdülhamîd'in kahramanca hareketi : -Cevad Paşa'nın azli... -Küçük Said Paşa'nın beşinci Sadrazamlığı... -İstanbul ve Anadolu'da Ermeni ayaklanmaları... -Küçük Said Paşa'nın azli... -Kâmil Paşa'nın ikinci Sadrazamlığı... -Kâmil Paşa'nın yeniden azli ve Halil Rıfat Paşa'nın Sadrazamlığı : -Banka hâdisesi denilen ikinci Ermeni vak'ası : -Yunanlıların Girit ve Yanya vilâyetlerimize tecavüzü... -Yunanistan'a harb ilânı... -Osmanlıların büyük zaferi... -Osmanlı - Yunan sulhu... -Büyük devletlerin Girit'i muhtar ilân etmeleri : -Vaziyet devamda : -Her şey eski tempoda...

24 1900: -Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa'nın vefatı... -Sultan Hamîd'in himmetiyle Azarbaycan mekteplerinden Türkçe yasağının kaldırılması : -Fransızların Midilli çıkartması... -Sadrâzam Halil Rıfat Paşa'nın vefatı... -Abdürrahman Nureddin Paşa'nın Sadâret kaymakamlığı... -Küçük Said Paşa'nın altıncı Sadrazamlığı : -İlk Makedonya ihtilâli... -Vilâyet-i Selâse Müfettiş-i Umumîliğinin kurulması : -Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa Sadrâzam... -Bulgarların Makedonya ihtilâli : -Beşinci Murad'ın vefatı :

25 -Ermeni Komitacılarının Bomba Hâdisesi... -Sultanın müthiş cesaret tavrı : -Akabe meselesinin lehimize halli... -Sultanın emsalsiz siyaseti : -Makedonya malî ıslahatına mukabil gümrük resminin arttırılması : -Küçük Said Paşa yeniden Sadrâzam... -İkinci Meşrutiyetin ilânı... -Kâmil Paşa Sadrâzam... -Bosna-Hersek'in Avusturya'ya ilhakı... -Bulgaristan'ın muhtariyeti... -Girit'in Yunanistan'a ilhakı... -İkinci Meşrutiyet Meclis-i Mebusanının açılması : -Hüseyin Avni Paşa Sadrâzam... -Uydurma 31 Mart vak'ası... -Hareket Ordusunun İstanbul'a yürümesi... -Padişahın hal'i ve sürgüne gönderilmesi... -Derken Beylerbeyi Sarayı'nda hapislik ve gerisi malûm...

26 İKİ VESİKA Vesika-1 Vesika-2 <<Anasayfa BİTTİ>>

27 O ZAMAN VE MEKÂN Ondokuzuncu asrın ortalarına doğru İstanbul... Elaman, Batıda büyük makine medeniyeti çığırının ilk basamaklarına doğru yol alıyor. İşte bu zamanda, İstanbul denilen mekân... Tanzimat yıllarına doğru geriye giderek, İstanbul'u, Bizans'lıların, camlarında gurup yangınından kinaye «Sırma Şehir» diye isimlendirdikleri Üsküdar açıklarından seyredelim. Hayâl; mazi, hâl ve istikbâl bölümlü üç kattan ibaret kafesinin orta katında mahzun ve öbür iki katında mes'ut, efsanevî kuş, yol göstericimiz... Alacakaranlıkta, Bizans temellerini çökerten heybetli kubbeler etrafındaki minarelerin zarif silûetleriyle nakışlı bir ufuk perdesi... Bugün de hendesesi hâlâ kazınamamış, yalnız piç mimarî çizgileriyle etrafı kuşatılmış, malûm perde... Şimdi, devleri kelepçeleyen bir sürü cüce şeklindeki piç mimarî, o zaman, katırla sıpa farkı gibi, çok daha çirkin olmak şartiyle yeni yeni doğmakta... Asırlardır mânâsını mahyalaştıramamış olan bu ufku «Gülhâne Hatt-ı Hümâyûnu» notasiyle, «Tanzimat-ı Hayriy-ye» borusunun çınlattığı tarihten birkaç yıl ilerdeyiz.

28 DOĞUMU 16 Şaban Günlerden Çarşamba... Saat alaturka onbir... Berat Kandili geceli bir gün olmuştur. İnsan ayaklarına bir yıllık kader raylarının döşendiği saatlere bitişik günde dünyaya gelmiş olmanın sırını gizlilik âlemine havale edelim ve sadece bildirelim ki, Abdülmecid Hânın, Abdülhamid isimli oğlu doğmuş bulunuyor. Gayet ince yapılı, fevkalâde zarif edalı, limon kabuğu fes üstüne sorguçlu, önü ve yakası sırma pelerinli genç Padişah, oğlunun dünyaya gelişini Lalasına şöyle haber veriyor: «Benim vezir-i sadakatsemîrîm; Cenâb-ı Hallâk-ı Cihanın lûtf ve inâyet-i âliyyesine hamdolsun; işbu mâh-i hâlin onaltıncı günkü cihar-ı şenbih günü saat onbir kararlarında, sulb-ü pâk-i şahanemizden bir şehzâde kademnihâde-i âlem-i şuhud ve meserretefzâ-yı kehvâre-i vücûd olarak Sultan Abdülhamid tesmiye eyleyüp seni ve cümle bendegâh-ı meserretnumûn-u mülûkânemizin tastir ve Dârussaâdet-ûş-Şerife ağasiyle tarafına tesyir eyledim. Cenâb-ı Vâcib-ül Vücûd, ömrünü memdûd ve kudümünü zat-ı şahanemize ve kâffe-i ibadullaha müteyemmin ve mes'ut buyursun...» Kendisinden bir evvelki padişahla arasında, kılık ve eda bakımından bütün bir dünya farkı bulunan Sultan, vezirine gönderdiği hattın gerisinde şu enikleri veriyor: -Bu güzel sevinçten bütün tebamızın müjde ve pay alması için, yedi gün beşer nöbet top atılsın ve bütün şanlı vükelâmız ve sâdık bendelerimiz ve ayrıca istekli olanlar, o günlerde donanma kandilleri yakarak törenler yapsınlar ve sevinçlerini göstersinler. Bu emrimi alâkalılara bildir. Âlemlerin Rabbi, temiz soyumuzu sonsuz olarak baki kılsın ve herhalde kullarıma refah ve dirlik ve düzenlik versin. Resullerin Efendisi hürmetine... Topkapı Sarayı'nın içine kapanık, boğuk, tok, azamet ve şahsiyet yuvası asîl mimarîsi dururken, ona, garbın, işporta malı, adî ve şıllık, bizzat garplının piç diye andığı (Barok) ve (Rokoko) bir kümescik eklemiş bulunan, ilk deri üstü Batı kopyacılarından Abdülmecid, görülüyor ki, ikinci oğlunun dünyaya gelişinden fevkalâde ümitlidir. Hakanlık devrinde ana rahmine düşüp doğuşuna şahit olduğu bu yavru, onca, soyunun yürütücülüğü bakımından bütün vaad... Sultanın, ilk erkek çocuğu Şehzade Murad'a göstermediği bu hususî bakış, ikinci oğlu Abdülhamîd üzerinde toplanıyor. Son Osmanlı hükümdarı Vâhidüddin'e gelinceye kadar öbür oğulları, henüz «şuhud» aleminin gergefine işlenmiş değil... Zaten Abdülhamîd'e nisbetle çapları malûm yılı mübarek Şaban ayının onaltısında doğan Abdülhamîd, babası Abdülmecid'in, olanca ümit ve hasretini bağladığı soyunu örnekleştirme enerjisinden en manalı verim... Ne dünya, ne memleketinin içini görebilen, ne de dünya ve memleketine kendi içini gösteren, güya şeffaf camlı saray pencerelerinde bir çocuk... Sıska denilecek kadar zayıf; ve içi humma dolu,yeşil hareli bir çift göze sahip... Baktığı yeri oyan bu gözler, onun otuzüç yıla varan hükümdarlığının her sahnesinde karşınıza çıkacaktır. Hiç bir şikâyet ve gözyaşı edası göstermediği halde bu çocukluk çığırlarını aşmış ve onları tüketmiş, kurutmuş gibi bir hâli var... Az konuşuyor, yalnızlığı seviyor, kendi kendisine yeter gibi duruyor, kız ve erkek, öbür çocuk Sultanlardan apayrı bir ruh ve seciyye tablosu çiziyor. Çocuk Abdülhamîd'e bakan en küçük bir insaf ve hakikat gözü anlar ki, onda büyük ve istiklâlli bir şahsiyet yuvalanmakta...

29 ABDÜLHAMİD DÜŞMANLIĞI Önsöz'ümüzde belirttiğimiz gibi, Abdülhamîd'in büyüklüğünü sadece düşmanlarından, onların meydana koyup kıymet hükmünü tepetaklak ettiği bilgi unsurlarından öğrenmek mümkün olduğuna göre, bize ilk vesikayı düşman elinden alarak gerçek anlayış ölçüsüne bağlamaktan başka zahmet düşmüyor. İttihat ve Terakki Komitesinin neşrettiği (Abdülhamid-i Sanîve Devr-i Saltanatı, Hayat-ı Hususiyye ve Siyâsiyyesi) isimli bir eser vardır ki, sayılan, peşinen aldığı bir yekûna uydurmağa memur, her türlü ilim ve fikir haysiyetinden mahrum bir karalamacıya yazdırılmıştır. Ne gariptir ki, bu adam da, hiç değilse kendi pâdişâhı bahsinde yerli olacağına, eserinin bâzı noktalarını, kendi soyundan, propaganda faslı ücretlisi bir Avrupalıya dayamaktadır. Muharrirlik iddiasında bir Türk iyi veya kötü kendi hükümdarını Avrupalıdan mı öğrenecek, onun fırçasından mı tanıyacak, yoksa bizzat kendisi mi resmedip öz memleketine ve dünyaya öğretecek, tanıtacaktır? Sularımızın bile derinliğini ölçen ve teknelerimize seyr ü sefer imkânını sağlıyan Avrupalıdan, bir de karılarımızın ahlâk dosyalarını beklercesine uzanan ellerde hangi haysiyet ve hakikat tortusu bulunabilir? Saf ilim ve hakikât gözüyle sâdece bu usûl, devşirdiği bütün bilgi unsurlarının, tahlil ve terkip ölçülerinin hakaretle reddedilmesi için kâfi değil midir? İşte böyle bir Avrupalının Abdülhamîd'e dair yazdığı ısmarlama eserden çimlenen ve marifetini açıkça bildiren, âdeta bu haline ilmî bir imtiyaz süsü veren mahut İttihat ve Terakki karalamacasına göre Abdülhamîd'in çocukluğu: Çocuk Abdülhamîd, insanlardan ürker, erkek ve kız kardeşlerinin yanından kaçar, oyunlarına katılmaz, çok defa kuytu bir köşeye çekilip onların gülüşlerine, oynayışlarına gözlerini diker ve gayet hüzünlü bir nazarla uzaklardan bakar bir tipmiş... Bu nazarda da, bazen korku veya hainlik tesiriyle, gelip geçici bir ışık pırıldarmış... Şimdi her şey bir tarafa, bu nakli olduğu gibi doğru kabul etmeli ve gerçek kıymet hükmüne bağlayarak, ondan Abdülhamîd'in hainliğini değil, en küçük yaşta bile muhitindekilerden başkalığını, etrafındaki sahtelikleri sezmeğe başlayan büyük şahsiyetini süzmeliyiz. Çocuk Abdülhamîd'in gözlerindeki iç hayat parıltısını bile korku veya garazın mührünü taşıyan bu beylik edebiyat teşhisini silip, bizzat kendisinin verdiği unsurları tarafsız bir muhakemeye bağlayacak olursak görüyoruz ki, çocuk Âbdülhamîd, serî malı saray oyuncaklarının yedi kat gök tepesinden bakan, derinliğine bir iç oluş çekirdeğidir. Aynı ödenekli garaz, gerçek değerini verdiğimiz yukardaki tabloyu kendi kötü anlayışına bağlamak için, öz kafasından mı, yoksa efendisi Avrupalı muharrirden mi öne sürdüğü belirsiz şekilde, tamamiyle yalan, hiç değilse yine tersyüz edilmiş bir vak'aya el atıyor: Bir gün Abdülhamîd'in iki erkek kardeşiyle bir kız kardeşi bahçede koşup oynamaktan yorulmuş ve salonda bir kanepenin üstünde dinlenirken uykuya dalmışlar da, Abdülhamid yanlarına gelmiş, üzerlerindeki mücevherleri soymuş, ve onları (Hırsız saksağan gibi) kimsenin bulamayacağı bir yere saklamış!!! Bu vak'a da, Abdülhamîd'in ilerde nasıl bir adam olacağını göstermeye yetermiş!!! Bu hurda teferruatın üzerinde niçin durduğumuzu bir ân sonra anlamak üzere lütfen dikkat ediniz: Evvelâ küçük yaştaki şehzadelerin üstünde, hususiyetle onların başıboş anlarında mücevher bulunmaz. Bulunsa bulunsa Hünkâr huzurunda, merasim zamanlarında ve hususî zaman ve mekânlarda bulunur. Hele, üstübaşı mücevher sergisi hâlinde çocuklar bahçeye asla salıverilmez. Salıverilecek olsa, yanlarında harem ağaları eksik olmaz. Bu şartlardan hiç biri yerine gelmese de mücevher deposu çocuklar, yapayalnız, koca salonda uykuya dalmış olsalar, çocuk Abdülhamîd'in onların gafletleriyle alay etmek için zekî ve nefis bir şaka yaptığı hatıra gelir de soymak kastiyle hareket ettiği düşünülemez. Nihayet hâdiseye bir ân için hırsızlık nazarıyla bakılsa, sarayın ısırgan gözlü

30 gardiyanlarla dolu hapishane duvarları arasında böyle bir harekete hiç bir sebep gösterilmez. Ve nihayet en bön hakikat göziyle dahi, bütün bu anlatılanların yüzde yüz yalan olduğunu kestirmekten başka akla yol kalmaz. Böyle olunca da Abdülhamîd düşmanlığına yataklık eden ruh haleti, bizzat kendi vesika ve iddiaları sayesinde, olanca kötü kastiyle meydana çıkar. Ve ne kadar entipüften olursa olsun, bu tür uydurmalar, Abdülhamîd'i belirtmek yerine, ilim ve hakikat kaatili seciyyeyi ele vermiş olur. İşte onların marifet ve metodunu göstermek içindir ki, bir ân, en hurda teferruata kadar inmek zorunda kaldık. El attığımız teferruat küçük, fakat bu münasebetle, ele verdiğimiz ve Abdülhamîd'e ait her hâdisede karşılaşacağımız kast büyüktür. Bu kastın nereden doğduğunu ileride göreceğiz.

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han Ulu Hakan II. Abdülhamid Han ULU HAKAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN Bir biyografi yazarı olarak da dikkati çekmesi gereken Necip Fazıl ın, güttüğü toplum dâvasında Türk tarihi ve sahte inkılâplar bilmecesinin

Detaylı

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han Ulu Hakan II. Abdülhamid Han ULU HAKAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN Bir biyografi yazarı olarak da dikkati çekmesi gereken Necip Fazıl ın, güttüğü toplum dâvasında Türk tarihi ve sahte inkılâplar bilmecesinin

Detaylı

Koca Mustafa Reşid Paşa

Koca Mustafa Reşid Paşa Osmanlı İmparatorluğu ndaki ilk Mason Locası 1738 de Galata da kurulmuştur. Osmanlı vatandaşı olarak mason olan ilk kişi Yirmisekiz Mehmed Çelebi nin oğlu Yirmisekizzade Mehmed Said Paşa olmuştur. Osmanlı

Detaylı

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Osmanlı Devleti'nin en kritik bir devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte,

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı Osmanlı Devleti nin en kritik devrinde otuz üç sene hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla beraber, yapılan iftiralar ve hakaretlerin kötü

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

İdeolocya Örgüsü İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ

İdeolocya Örgüsü İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ İdeolocya Örgüsü İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim

Detaylı

İdeolocya Örgüsü İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ

İdeolocya Örgüsü İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ İdeolocya Örgüsü İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH 1870-1914 Beta Yayın No : 3472 Politika Dizisi : 08 1. Bası - Ocak 2017 - İstanbul (Beta A.Ş.) ISBN 978-605 - 333-801 - 7 Copyright Bu kitabın bu basısının Türkiye

Detaylı

İbrahim Ethem. Yahudilik-Masonluk-Dönmelik İBRAHİM ETHEM

İbrahim Ethem. Yahudilik-Masonluk-Dönmelik İBRAHİM ETHEM İbrahim Ethem İBRAHİM ETHEM (5 Perde)Belh sultanıyken tacını tahtını terkedip dervişlik yoluna düşen, Veliler kervanının şanlı öncülerinden İbrahim Ethem Hazretlerinin hayatından sahneler (Yazıldığı tarih:

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!. HEY GİDİ KOCA SİNAN.. MEKANIN CENNET OLSUN!.. Kanuni Sultan Süleyman devri.. O vakitler İstanbul da su sıkıntısı var.. Problemi çözmek için Sultan Süleyman, Mimar Sinan ı makama çağırır ve Mimarbaşı, milletin

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti: Türk Ocakları Genel Merkezi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Efendi BARUTCU, Türk Ocakları nın 100 üncü kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, Sönmeyen Ocak Türk Ocakları ve Türkiye nin Geleceği konulu

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye Zehra Aydüz, 1971 Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ

RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ BAKİ SARISAKAL RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ Türk tarihinin, matemli bir sahnesi daha kapandı. Karasudan, Teselya Ovasına, Alasonya Geçitlerinden, Kayalar

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok uzun yıllar önce yazdığım bir yazıyı hatırladım. Onaltı yaşında, lisede iken yazdığım bir yazıyı. Cesaret edip, bir gazetenin araştırma merkezine göndermiştim.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( ) Yusuf Kemal TENGIRŞENK (1878 1969 ) PROFESÖR YUSUF KEMAL TENGİRŞENK Prof. Mahmut KOLOGLU Profesör Yusuf Kemal Tengirşenk'in ölümü ile, memleketin değerli evlâtlarından birisi daha tarihin sahifelerine

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8 BAKİ SARISAKAL SEYAHAT PROGRAMI Padişahımızın Seyahat Programı: Padişahımızın gerek Selanik teki ikamet ve gerek Kosova, Piriştina ve Manastır a seyahatlerinde

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Önce gelen: V. Murat 30 Mayıs 1876 31 Ağustos 1876 Osmanlı Hanedanı ve Hilafet II. Abdülhamit 31 Ağustos

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

EKİM 15. Şarkiye Mahallesi Kocakişi Sokak No:1 52100 Altınordu/ORDU. kultur@ordu.bel.tr

EKİM 15. Şarkiye Mahallesi Kocakişi Sokak No:1 52100 Altınordu/ORDU. kultur@ordu.bel.tr EKİM EKİM 15 Şarkiye Mahallesi Kocakişi Sokak No:1 52100 Altınordu/ORDU kultur@ordu.bel.tr Sevgili Ordulular Geleceğe emin adımlarla yürüdüğümüz, kent ve insanımızı birlikte inşa etmek için çıktığımız

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 25 Mayıs. Akşam 8: Boğazdan çıkıldıktan sonra Hellas açıklarında İzmir den gelen İzzettin ve İhsan Gambotları Zat-ı Hazreti Padişahiyi

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

ULU HAKAN SULTAN II. ABDULHAMİD HAN (21 Eylül Şubat 1918) Muş Alparslan Üniversitesi. Tarih ve İnsan Dergisi, Yıl 1 (2017), Sayı 1 (Mayıs)

ULU HAKAN SULTAN II. ABDULHAMİD HAN (21 Eylül Şubat 1918) Muş Alparslan Üniversitesi. Tarih ve İnsan Dergisi, Yıl 1 (2017), Sayı 1 (Mayıs) 22 www.dogubatiekseni.com/dergi/index.php/tid ULU HAKAN SULTAN II. ABDULHAMİD HAN (21 Eylül 1842-10 Şubat 1918) Tarih ve İnsan Dergisi, Yıl 1 (2017), Sayı 1 (Mayıs) MŞÜ Tarih Araştırmaları Topluluğu Tarih

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( ) (1874-1931) Servet-i Fünun akımının önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf, 1875 de İstanbul da doğdu. Babası Hacı Ahmet Efendi, bir sağlık kurumunda çalışan bir memurdu. Önce Balat ta ki Defterdar

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞİ EXPERT ACCOUNTANTS ASSOCIATION OF TURKEY (15.10.1909 İnegöl -06.11.1987 istanbul) Meslek çalışmalarımızda siz ve eserleriniz

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar Samed Behrengi Sevgi Masalı Çeviren: Songül Bakar Samed BEHRENGİ Azeri asıllı İranlı yazar Samed Behrengi, 1939 da Tebriz de doğdu. Öğretmen okullarında öğrenim gördükten sonra Tebriz Üniversitesi İngiliz

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ: 86

TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ: 86 YILMAZ ÖZTUNA TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ: 86 KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 922 KEÇECİ-ZÂDE MEHMED FUAD PAŞA Yılmaz ÖZTUNA TURK BÜYÜKLERİ DİZİSİ: 86 Kapak Düzeni: Saim ONAN ISBN 975-1 7-0183 - X (5)

Detaylı

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı. Server Dede Sultanahmet Meydanı nda Tapu ve Kadastro Müdürlük binasının arka tarafına geçerseniz, bir incir ağacının altında 1748 tarihli enteresan bir mezar görürsünüz. Mezarın baş kitabede buradan yatan

Detaylı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Çarşıları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Çarşıları ve İş Merkezleri................ 4 0.1.1 Alipaşa Çarşısı(Kapalı Çarşı).............. 4 0.1.2

Detaylı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Tur Danışmanımız: Doç. Dr. Deniz Esemenli, Sanat Tarihçisi Buluşma Noktası: Üsküdar Meydanı, III. Ahmet Çeşmesi önü Tur başlama saati: 09.00 Gezimizin

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. 1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep

Detaylı

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14 Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk

Detaylı

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI DA 18. YÜZYIL GERİLEME DÖNEMİ DİR. Yaklaşık 100 yıl sürmüştür. 18. Yüzyıldaki Islahatların Genel Özellikleri -İlk kez Avrupa daki

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

TEMEİ, ESER II II II

TEMEİ, ESER II II II 1000 TEMEİ, ESER II II II v r 6n ıztj BEHÇET K E M A L Ç A Ğ L A R MALAZGİRT ZAFERİNDEN İSTANBUL FETHİNE (Dört destan) BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ _ İSTANBUL 1971 1000 TEM EL

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

M İ Z A N C I M U R A D MÜCAHEDE-İ MİLLİYE GURBET VE AVDET DEVİRLERİ

M İ Z A N C I M U R A D MÜCAHEDE-İ MİLLİYE GURBET VE AVDET DEVİRLERİ M İ Z A N C I M U R A D MÜCAHEDE-İ MİLLİYE GURBET VE AVDET DEVİRLERİ nehir yayınlan: 95 hatıralarla yakın tarih dizisi: 19 ISBN 975-551-108-3 Kapak, dizgi ve iç düzen Anajans 'ta hazırlatıldı. Kapak baskısı,

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

YUNAN'A BEŞ BEŞ BAKİ SARISAKAL

YUNAN'A BEŞ BEŞ BAKİ SARISAKAL YUNAN'A BEŞ BEŞ BAKİ SARISAKAL YUNAN'A BEŞ BEŞ Kurtuluş Savaşı ndan 7 yıl sonra ilk kez bir Yunan Takımı; Selanik Şampiyonu Aris 1, yurdumuza gelmişti. Bu, temeli atılmakta olan Türk-Yunan Dostluğu çerçevesi

Detaylı

Padişah Yaveri İki Sadrazam Oğlu anlatıyor

Padişah Yaveri İki Sadrazam Oğlu anlatıyor Osmanh dan Cum huriy Padişah Yaveri İki Sadrazam Oğlu anlatıyor NEZİHE ARAZ H anımefendinin önsözü ile Ş efik O k d a y (i E N E L n A G I T I M - İLKE DAĞITIM: Nurlu Bahçe Sokak, Eser Han, Cağaloğlu/İSTANBUL

Detaylı

TEOG 1. Dönem Türkçe Denemesi (3) 1

TEOG 1. Dönem Türkçe Denemesi (3) 1 TEOG Dönem Türkçe Denemesi (3) 1 2. Çağa meydan okuyan, bu meydan okuma içinde kendi hayatını kuran, kendini çalışmaya adadıkça büyüyen, çoğalan gönül adamlarını, büyük dimağları, ufuk insanlarını anlamak

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU Fakültemiz lisans programında açılan MĐM 376 Anadolu Uygarlıkları Teknik Seçmeli Dersi kapsamında yapılması planlanan Đstanbul Dolmabahçe

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 169 VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 15 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya başlamıştır. Böylelikle Türk-İslam devletlerinde Hukuk

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM REHBERİ Web Adresi : http://tip.erciyes.edu.tr/ - http://tip.erciyes.edu.tr/egitim_rehberi.asp E-mail : tipdekanlik@erciyes.edu.tr Adres

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür denir... Sizleri yakın tarihimizde kısa bir yolculuğa çıkarmak istiyorum: Sene 1923 Çetin mücadeleler neticesinde,

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR NotCopy Yayınlarının izni dahilinde paylaşılmıştır Başarılar dileriz 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. 2- Dil,

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım.

Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım. MEHMET GÜNEŞ Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım. *Kendinizi tanıtır mısınız? 1956 doğumlu,kuyulu köyündenim. Kur an Kurslarına giderek Kur an-ı öğrendim.çok şükür daha sonra

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM - ÖĞRETİM REHBERİ Web Adresi : http://tip.erciyes.edu.tr/ - http://tip.erciyes.edu.tr/egitim_rehberi.asp E-mail : tipdekanlik@erciyes.edu.tr Adres

Detaylı

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına. Z NESLİ VE TORUNUM EZGİ! Değerli Okur! Bu köşe yazısı; Ülkemizde nüfusun üçte birini oluşturan geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklar(ımız) la ilgili neler yapıyoruz? Çocuklarımız bu zorlu yaşam yolculuklarında

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı