Uzun Osmanların Hasan'in Haşim (İNAN)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Uzun Osmanların Hasan'in Haşim (İNAN)"

Transkript

1 Uzun Osmanların Hasan'in Haşim (İNAN) 1940 yılında doğdum. İlkokulu bitirdikten sonra balıkçılığa başladım. Molozma ağları ile avcılıkta kullandığımız, 5-6 metre boylarında iki tane ve kalkan avcılığında kullandığımız 7-8 metre boylarında iki tane daha olmak üzere, toplam dört kayığımız vardı. O zamanlarda kayıklara isim verilmediğinden, bu kayıklarımızın bir adı yoktu. Mevsimine göre her türlü avcılık yapabileceğimiz molozma, dip ağı, kalkan ağı, manyat, barabat gibi her çeşit ağlarımız bulunurdu. Manyat barabattan daha büyük olur ve hamsi avcılığında kullanılırdı. Barabat ise barbunya avcılığında kullanılır, torbasının göz açıklığı manyattan daha büyük olurdu. Barabatta halat uzunluğu 100 metreyse, hamsi manyatında daha açıktan çekildiği için halat uzunluğu metre olurdu. Barabat torbasında balık çok fazla olmadığı için karaya çıkarılırdı. Manyat torbada çok balık olduğu için karaya çıkarılamayacağından, belli bir yerde torba kesilir, iki kayığın arasına alınır, çok fazla balık olduğunda yedek kayık çağrılırdı. Barabatın alt halatında kurşun bulunur, bu ağırlık nedeniyle ağ tabanı kazıyarak gelir, balıklar alttan çıkamayacağı için hep üstten çıkmaya zorlardı. Manyat da ise ağın çekilmesini çok zorlaştıracağı için kurşun olmaz, ağın ağzının açılmasını sağlamak için, alt yakaya taş bağlanırdı. Manyatla hamsi avcılığı Hamsi manyatı ile avcılık, hamsinin dönüşe geçtiği, karayel yönünde yoluna devam ettiği Nisan Mayıs aylarında yapılırdı. Hamsiler, yunuslar kıyıya doğru sıkıştırdığından, sahile yaklaşırdı. Sahile yaklaşan hamsi sürüleri ise kızarırtılarından bulunur, manyatla 203

2 çevrilerek avlanırdı. Manyat ağlarının uzunluğu kulaç kadar olurdu. Bazen manyatların kulaç olan halatları yetmez, tonoz yapılırdı. Tonoz, manyat ağının halatları karaya ulaşana dek, kademe kademe, ağın kıyıya yaklaştırılması işlemine denirdi. Diyelim ki hamsi dört kulaçta, bu balığın avlanabilmesi için daha sığa indirilmesi gerekir. Tonozlama için halatları döken iki kayık yeterli olursa da, üç kayık olduğunda, bir kayık da torbanın başında dururdu. Halatları döken iki kayık, halatı dökme işlemi bitince demir atar, halatı çekerek, kayığın içine yığardı. Halatın çekilmesi ile torbada çekilerek, kıyıya yaklaştırılmış olurdu. Halat toplanınca tamam, devam denir, halatlar tekrar denize serilerek, uzandığı yere kadar götürülür, bu işlem halatların ucu dışarı gelene kadar sürdürülürdü. Tonozlama işlemi yapılırken ağın başında bekleyen kayık, torbadan hamsi çıkmak isterse, onları taş atarak ürkütür, ağın içinde kalmasını sağlardı. Hamsiler manyat çekilirken alttan gelir, kaçmak için ağın üst kısmını zorlamaya yönelik bir davranışta bulunmazlardı. Hamsi, manyat ağının iki ucundaki karaskan denen sopaları dışarı alınıncaya kadar, hep ağın önünde giderken, karaskan dışarı alınınca, torbaya doğru girmeye başlardı. Hamsinin ağın içinde geldiği, kızarırtısından belli olurdu. Dışarı çıkmak isteyen hamsiler, kayıktan taş atılarak, patırtı yapılarak, halatlar suya vurulup ses çıkarılarak, ağın içinde kalmaları için yönlendirilirdi. Hamsiler bu müdahaleler nedeniyle bir o tarafa, bir bu tarafa yönlenir, bazen parça parça ayrılıp, bazılarının halatın üzerinden çıktığı olurdu. Çevrilmiş olan hamsiler patırtıyı dinlemeyip dışarı çıkmak için zorlasa, hepsi çıkabilecek oldukları halde, korktukları için olacak, bu davranışı göstermezler, torbanın içine doğru giderlerdi. Manyat ile hamsi avcılığında ideal olan iki veya üç kayıkla avcılıksa da, bazen tek kayıkla da avcılık yapıldığı olurdu. Manyatın ucunun dışarı verilmesinin mümkün olduğu kıyıya yakın bir bölgede hamsiye rastlanırsa, barabat çeker gibi, halatın bir ucu, karadaki gemicilere verilip, manyatla hamsi çevrilirdi. Hamsi çevrildikten sonra, manyatın diğer ucundaki halat, karadaki diğer gemicilere verilerek ağ çekilmeye başlanırdı. Manyat veya barabat çekilirken, karada iki halat arasındaki 204

3 mesafe, ağ kıyıya yaklaştıkça azaltılır, karaskan gelince, iki uç bir araya getirilerek, balık torbaya girmeye zorlanırdı. Hamsi kızarırtısı için beklenmez, denizde kayıklarla dolaşılırken de aranırdı. Bazen, hamsi kızarırtısını gözlemeleri için çocukların yakın tepelere çıkarıldığı da olurdu. Hamsi kızartılarının büyüklüğü bir dönüm kadar olurdu. Çok küçük olan hamsileri gördüğümüzde ise değmez deyip sarmaz, daha büyük sürüler arardık. Manyat ağlarında iki üç kayıklık hamsi olduğundan, manyatın barabat gibi dışarı alınması mümkün olmazdı. Manyatı belli bir sığlığa kadar çektikten sonra, ağ iki kayığın arasına alınır, taraya taraya hamsi torbaya sıkıştırılır, daha sonra da çarpakla (kepçe) kayıklara alınırdı. Hamsi manyatçılığı ve barabatçılık aynı zamanlara denk gelmesine karşın, çok bir çakışma olmazdı. Çünkü hamsi her zaman, barbunya da her yerde olmazdı. Barbunya çay, dere ağızlarına yakın, cilimsi, çamurlu, kurtların, midyelerin fazla olduğu yerlerde daha çok olurdu. Barabatın içine barbunya dışında istavrit, kalkan, izmarit, pisi, dil balığı gibi o muhitte olan balıklar da girerdi. Kalkan avcılığı Kalkan ağları 42 cm göz açıklığında, beş göz olarak dokunur, dokunduğunda elli beş kulaç boy uzunluğu olurdu. Alttan üçlü üçlü alınır, üstten mantar vurulurken, ikili ve birli alınır, üçe tamamlanır, üstün çakası iki olurken, alttın çakası tek olurdu. Alt yaka biraz daha açık yapılarak, ağ atarken ağın rahat akması sağlanır. Aynı uzunlukta yapılırsa, ağın altı gider, üstü elinde kalır, potluk yapar. Bu nedenle molozma ağlarında olduğu gibi, kalkan ağlarında da üst yaka, alt yakadan uzun olur. Bu fark kalkan ağlarında iki kulaç kadar olurdu. Kışın Karaboğaz sırtına, Toplu sırtına yirmi kulaçtan daha derinlere, genelde de otuz, otuz beş kulaçlara kalkan ağlarımızı kurardık. Irmağın orada, kırk beş kulaçlardan sonra, hızla derinleşen ve kuyu dediğimiz bir bölge bulunur. Kurduğunuz ağ buraya denk gelirse, ağınızı alamaz, kuyuya kaçırırsınız. Bu nedenle kuyuya yakın bölgede avcılık yapılırken, ağları kuyuya kaptırmamak için dikkat edilir. 205

4 Kuyunun bu tür bir riski olmasına karşın, kenarları çok iyi balık yaptığından, buralarda dikkatlice avcılık yapılırdı. Kuyunun kenarına ağ kurarak çok iyi kalkan aldığımız olurdu. Bu bölgeden bir ağ çekiminde iki yüz kalkan balığı almışlığım olmuştu Bir gün kuyunun kenarına ağ kuruyor, kuyuya denk gelmemek için iki ağda bir iskandil atarak derinliği ölçüyordum. Ağın bitmesine üç dört parça kaldı, artık kuyuya gelmez deyip, onları iskandil atmadan kurdum. Ancak yine de, ne olur ne olmaz diyerek, şamandırayı salmadım. Demiri attıktan sonra, denizdeki ağ, elimdeki şamandırayı peşine çekmek için zorlamaya başladı. Meğerse ağ kuyuya, aşağıya gitmiş. Hemen ağı çektik, o arada üç tane kalkan balığı ağa takılmış, onları aldık. İskandil edip baktık, kırk beş kulaç su vardı ve kuyunun hemen kenarındaymışız. Kuyunun derinliğinin ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Sonraki yıllarda, trolcülük yaptığım dönemde de, kuyu civarında çok dikkatli avlanırdık. Ağ malzemeleri Ağ malzemesi olarak İstanbul dan pamuk iplik gelirdi. O ipliklerin de yerlisi, Avrupa sı olur, fiyatları buna göre değişirdi. Ağlarımızı kalıplarımıza göre kendimiz dokurduk. Yaka ipleri önceleri keçi kılından yapılırken, sonraları kendirden yapılmaya, daha sonra da otkundan yapılmaya başlandı. En son olarak da eval çıktı. Şimdilerde yaka ipi olarak misina kullanılıyor, ancak misina hafif olduğu için su yüzünde kaldığından, ağırlık koymak gerekiyor. Ağ dokunduktan sonra, mantarları takılmadan önce bezir yağı ile yağlanırdı. Tenekelerle gelen bezir yağı kazanlarda kaynatılır, el girecek sıcaklığa gelene kadar soğutulduktan sonra, ağ kazandaki yağın içine sokulup çıkartılırdı. Bezir yağına sokulan ağ, kazanın üzerindeki sergenden, iki ucu aşağı gelecek şekilde sarkıtıldıktan sonra, sarkıtılmış iki ucundan tutularak, çamaşır sıkar gibi sıkılırdı. Ağ, araya sokulan sopanın yardımıyla iyice kıvrılıp sıkıştırılarak, üzerindeki bezir yağının fazlalığı kazana akıtılırdı. Ağın üzerinde kalan bezir yağları ise, el ile yukarıdan aşağıya sıvazlanarak ya da 206

5 yağlanacak başka bir ağ varsa, onunla silinerek akıtılırdı. Bu işlem tamamlanınca ağ soğuk suya sokulur, bir süre durduktan sonra sergenlere asılırdı. Sergenlere asılan ağlar üç-beş gün boyunca, birbirine yapışmaması için devamlı ellenir, daha sonra ki günlerde ise tel tel ellenirdi. Ağlar iyice kuruduktan sonra da donatılarak, kullanmaya hazır hale getirilirdi. Bu ağlar iki üç yıl kullanılır, kullanıldıkları sürece korunmasına dikkat edilirdi. Denizden alınırken, suyun içinde çırpılarak, çamuru, pisliği akıtılırdı. Karaya gelince sergenlere asılarak kuruması sağlanır, yırtıkları olursa tamir edilirdi. Molozma ağlarında bezir yağı kullanılmazdı. Köylüler çam kabuklarını parça parça yaparak, çuvallarla getirirlerdi. Biz bu kabukları keserle iyice ufaltır, yalı kenarındaki dibekte iyice parçalayarak un ufak ederdik. Un ufak edilen bu kabuklar suda kaynatılır, boyası suya çıkardı. Sonra da kalkan ağlarına bezir yağı ile yağlamamamıza benzer işlem yapılırdı. Molozma ağları, çam kabuklarının kaynatıldığı suya sokulup çıkarılır, suyu sıkılarak, akıtılır, ağların rengi, çam kabuğunun kırmızımsı rengi gibi olurdu. Bu şekilde işlem yapılan molozma ağların kuruması, bezir yağı ile yağlanan ağlar kadar uzun sürmezdi. Çam kabuğu boyası ile boyama işlemi, ağların çamuru içine alıp, çürümesini önlemek için yapılırdı. Kullandığımız ağların uzunluğu, bugün için çok kısa sayılabilecek kulaç kadar olurdu. Biz 150 kulaçlık bir ağ yaptırdığımızda herkes, denizi kestiğimizi söylemişti. Bugün en küçük kayıkta bile binlerce metre uzunluğunda ağ bulunuyor. Ağların uzunluğu kısa olmakla birlikte, iplikten yapıldıkları için bakımları balıkçıların zamanını alan işlerdendi. Gece boyu çalışıldıktan sonra ağların yıkanması, açılması, kurutulması için uğraşılması, bizleri bıktırırdı. Denizin bereketi Her balık boldu, balık avlamaktan bıkar, hava bozsun, dinlenebilelim diye dua ederdik. Gece kayalara küçük kayıkla molozmaya, kefal avlamaya gider, döndüğümüzde küçük kayıktaki kıçtan takma Johnson marka motoru çıkarır, büyük kayığa takar, barabat çekmeye 207

6 giderdik. Motorumuz seyyar olduğundan, kayıktan kayığa değiştirirdik. Motor küçük kayıkta kıça takılırken, büyük kayığa, içinde kubur denilen, motor takmaya yeri vardı, oraya takılır, kıçtan dümen tutulurdu. Yakakent önlerinde barabattan tane masa gibi kalkan aldığımız olurdu. Barabattan döndüğümüzde akşam balığa gitme saati gelirdi. Uyumaya, dinlenmeye vaktimiz kalmazdı. Gece palamut avcılığına gittiğimizde hava eserse dışarı gelir, sabaha karşı hava kalır, tekrar çıkarız diye eve yatmaya gitmez, kayıkhanede yatardık. O aylar üzüm ayları olduğundan, Bekir Efendilerin (ARAT) bahçesine gidip, kavak ağacına sarmış üzümlerden koparırdık. Bunun için bir kişi ağaca çıkar, iki kişi aşağıda, ağaca çıkanın koparıp atacağı üzüm salkımlarını tutmak için ağ tutardı. Aldığımız üzümleri daha sonra kayıkhaneye götürüp, orada yerdik. Siyah üzümlerin kabukları iri olduğundan, kimimiz kabuğunu yemezdik. Yemediğimiz bu kabukların delil (!) olacağı aklımıza gelmezdi. Bekir Efendi sabah üzümlerin çalındığını görünce, kayıkhaneleri gezip bu kabukları görünce, kimin çaldığını anlar, biraz bize kızarsa da, biz de ona balık vererek gönlünü alırdık. Palamut yol balığı olduğundan, belli bir yeri olmazdı. Ama kalkan gibi yerli balıkların belli mıntıkaları olurdu. Aynı balığın kalitesi, mıntıkasına göre değişiklik gösterir. Kızılırmak ağzının kalkanı ile Toplu sırtının kalkanı, o kadar yakın mıntıka olmasına karşın farklı olur. Toplunun kalkanı çarık gibi, simsiyah iken, ırmağın kalkanı çıra gibi, cam gibi olur. En iyi kalkan balığı Gürzüvet tarafında, Çıra burnunun kafasında avlanırdı. Çıra burnunun kırk, kırk iki kulaçlarından aldığımız kalkanlar, sarı, cam gibi, diş diş güzel görünümleri yanında, tadıyla da diğer bölgelerinkinden farklı olurdu. Tutmak değil satmak dert Balık çok bol olmasına karşın, satması zordu. Kalkan balıklarını İstanbul a göndereceksek, Gerze ye Cumartesi günleri gelen vapura verirdik. Bu nedenle ağ çekme işlemini Cuma dan bitirirdik. Gerzeliler ise vapurun kendi ilçelerine gelmesinin avantajı ile, vapurun geldiği gün ağlarını çekerlerdi. O gün çekilen ağlardan alınan 208

7 canlı kalkanların, 24 saat kadar süren yolculuk boyunca ölmeden gittiği olurdu. Vapur nostaljisi 1950 li yıllarda İstanbul da okurken, Gerze ye geliş gidişlerimi vapurla yapardım. Sürat postası vardı ayrıca Ordu, Giresun, Trabzon gemileri vardı. Rize ye kadar giden bu gemileri, ABD Akdeniz de 2. Dünya Savaşında hastane gemisi olarak kullanmış. Savaş sonrası Türkiye ye verilmiş yılında Almanya dan bu gemilerin yerine siyah renkli Akdeniz, Karadeniz, Ege, Marmara, İzmir adlarını taşıyan, çok lüks, son sistem beş yolcu gemisi alındı. Ordu, Giresun, Trabzon gemileri bu gemiler alınınca yıllarında seferden kalktı İlk yapıldıklarında buharlı olan siyah gemilere, sonradan dizel motorları konmuştu yılında yandığında, Gerze ye 12 saatte ulaşmışlardı. Bu gemilerin dışında saatte 5-6 mil yapan posta gemileri vardı. Siyah gemiler dışında bir de beyaz gemiler vardı. Marmara denizi için yapılmış, ama Karadeniz de de çalışıyorlardı. Bunlar: Kadeş, Tran, Etrüsk adlarını taşıyan küçük gemilerdi. Aksu, Güneysu, Cumhuriyet, Tarı, Bakır, Gülnihal adını taşıyan gemiler 1950 li yıllarda kalmadı. Siyah ve beyazların gemilerin hepsi Rize ye kadar gidip dönen, ring yapan gemilerdi. Bir de Cide Postası diye Cide den dönen bir gemi vardı. Sürat gemileri ve Almanya dan gelen gemiler salı sabah saat da Tophane rıhtımından kalkmakla birlikte, bazen Karaköy rıhtımından kalktıkları da olurdu. Bu gemiler sabah ışırken, 18 saatte falan Sinop a varırdı. Posta gemileri ise çarşamba günü de kalkardı. Gemiler çıktıkları Karadeniz seferlerinden bir haftada dönerlerdi. Vapurların seferlerinde Gerze ortaya denk gelir, Trabzon dan geri dönen gemi ile İstanbul dan Trabzon a giden gemi Gerze de karşılaşırdı. Gemiler karşılaştıklarında seremonileri olurdu. Fırtına olduğunda gemilerin dönüşlerinde gecikme olursa da, İstanbul dan kalkış saatleri değişmezdi. İstanbul dan Gerze ye gelene kadar 16 iskele vardı. Gemiler bu iskelelerden kiminde usulden durur, bu iskelelerden bir, iki kişi iner biner, doğru dürüst yük olmazdı. Gemiler hiçbir iskelede 209

8 Gerze deki kadar durmaz, Gerze de 5-6 saat kalırdı. Gemilerin hepsi yolcu dışında, yük de taşırdı. Cide Postasının hareket saatleri Buradaki esnaf senede birkaç kez İstanbul a gider, mallarını alır, mallarını aldığı esnafa benim mallarımı Haliç te yağ iskelesinde Gerze-Sinop ambarı var, oraya gönder derdi. Haliçteki ambara gelen mallar oradan mavnalarla Tophaneye gemiye gönderilirdi li yıllarda İstanbul da yükler kamyonla değil, kadanalar, at arabaları vardı, onlarla taşınıyordu. Gerze de de vapurdan kayıkla alınıp, vapura kayıkla veriliyordu. Vapura malları alma verme işini ambarcılar yapardı. Gerze de ambarcı Maksut, Sinop ta ambarcı Osman Karagülle idi. Ambara Kargı, Kastamonu, Bafra dan vapura 210

9 yüklemek için mallar gelirdi. Ambara gelip bekleyen mallar, at arabaları ile ambardan iskeleye, iskeleden kayıklarla vapura mal taşınırdı. Vapurun dumanı sigara dumanı gibi gözükünce balıkçılar kalkan ağlarını çekerdi. İstanbul a mal almaya giden manifaturacıların aldıkları malları koydukları sandıklar boşalınca, balıkçılar alır, İstanbul a gönderecekleri kalkan balıklarını bu sandıklara koyarlardı. Yazın üç ay boyunca, vapurun geldiği günlerde Gerze den İstanbul a kuzu, bazen yüz sandık (tabut) yumurta gönderilirdi. Geminin dört tarafındaki vinçlerle, 3-4 kuzu ayağından asılarak gemiye alınırdı. Kalkan balığının konduğu sandıkların üzerlerine bir tane balık konurdu. Sandıkların üzerine konan kalkan balıklarından biri süvarinin, biri vinçcinin olurdu. (Ağustos 2011 ayında Alaattin ŞAHİN ile Gerze de yapılan söyleşiden derlenmiştir.) Kalkan balıkları şeker sandıklarına ya da manifaturacıların eşya taşıdıkları büyük sandıklara yerleştirilirdi. Şeker sandıkları kalkan alırdı. Kalkan balıkları sandıklara mide boşluğu yukarı gelecek şekilde tersli düzlü yerleştirilir, aralarına kar konurdu. Sandık dolunca balıkların üzeri tamamen kar ile kaplanır, tahta çakılarak sandıklar kapatılırdı. Buzlama amacı ile kullanılan karlar, kar kuyularından temin edilirdi. Köylüler kar kuyularında, saman altına kıştan sakladıkları karı, isteyince getirirlerdi. Vapurla gönderilecek balıklar, Gerze de ambara verilirdi. İstanbul a gönderilecek yüklerin ambar işlerine, Maksut (ERSOY) bakardı. Biz balığımızı İstanbul da Tansever lere gönderirdik. Kalkan balıklarının yumurtalı olduğu dönemde, dişilerine daha düşük fiyat verilirdi. Bir seferinde, Mayıs ayı başları olacak, gemiye kalkan vermek üzere ağlarımızı kaldırmaya gittik. Kalkan balıklarının yumurtalı olduğu bir dönemdi. Dişilere az para verildiği için, ağdan canlı çıkan tüm dişi kalkan balıklarını denize geri atmış, buna karşın yine de sekiz yüz balık almıştık. O zaman yakaladığımız kalkan balıklarının büyüklüğü göz önüne alındığında, avladığımız balıkların toplam kilosunu siz düşünün. Kalkanların büyüklüğü için, yakaladığım on sekiz kiloluk kalkanı, adeta sürükleye sürükleye o 211

10 zaman şimdi meydandaki parkın yerinde olan Turistik Otele götürüp, lokantadaki herkese bu balıktan ikram etmemi hatırlarım. İstanbul a balık gönderdiğimizde ya da bize bir haber ulaştırmak istediklerinde, telgraflar kullanılırdı. Haberleşmeler, o dönemde en hızlı haberleşme aracı olan manyetolu telgrafla yapılır, gönderdiğimiz balığın fiyatı piyasa koşullarına göre az ya da çok olur, ama parası mutlaka gelirdi. Bir gün babamla birlikte iken, posta işlerine bakan Rıza abi (SÜZÜK) babamı, Hasan abi, Hasan abi diye seslenerek postaneye çağırdı. Babamla yanına gittiğimizde, müjdem var dedi. Babam, hayırdır, ne müjdesi dediğinde, balıklarınız on liradan gitmiş, hem bir akşam bakım, hem de bir takım elbise isterim dedi. Balığın on lira etmesi çok iyi bir fiyattı ve babam bu müjdenin karşılığını yerine getirmişti. Nasibin Peşinde Yakakent merkezli avcılık yapmakla birlikte, Yakakent te balığın az olduğu zamanlarda, daha fazla balıkçılığın olduğu yerlere nasibimizin 212

11 peşine giderdik. Yaz döneminde Yakakent civarında fazla balık olmaz, Irmağın Samsun tarafında çok balık olurdu. Bu nedenle Muşta ya, Engiz e, Dereköy ün oralara, iki ay kadar bir süre için balıkçılık yapmaya giderdik. Gece çalışır, gündüz kayıklarımızı çeker, yelkenle veya başka bir şeylerle gölgelik yapıp, altında uyurduk. Balıkları koymaya her zaman kasa, sandık bulamaz, çuvalları, küfeleri ya da sepetleri bu amaçla kullanırdık. Irmağın Samsun tarafında çalışırken yakaladığımız balıkları sandıklara kor, at arabası ya da öküz arabası bulamadığımızda, halattan sapan yapar, arasından direk geçirip, bir kişi önde, bir kişi arkada, omzumuzda Samsun yoluna kadar taşırdık. Saatlerce Bafra dan gelip, Samsun a geçecek arabayı beklediğimiz olurdu. Araba beklerken elimize yapraklı bir dal alır, bu dal ile balıklara sinek konmasını önlemeye çalışırdık. Bir taraftan sıcak, bir taraftan yorgunluk ve uykusuzluk haşatımızı çıkarırdı. Uykusuzluktan, yorgunluktan günde dört defa burnumun kanadığını bilirim yılında küçük kayığım varken, Çatalzeytin e kalkancılık için gitmiştim. O taraflara kalkancılık için gitme işini ilk başlatan Çolağın Hamdi (ÖZTÜRK) idi. O bu tarihten daha önceleri gitmeye başlamıştı. Çatalzeytin de kulaçlarda kalkan ağlarını kurarken çok sert bir lodos havasına denk gelmiştim. Kayıkta 4 beygir Penta motoru vardı. Dalgalara gücü yetmiyor, denizi sökmüyor, başvurdukça pervane dışarı çıkıyordu. Bir taraftan motor, bir taraftan kürek kullanarak, kıyıya zor inmiştik. O bölgede çok çalışılmamış olduğu ve fazla balıkçısı olmaması nedeniyle çok balık vardı. Sonraki yıllarda trolcülük başladığında troller uzun süre buranın diplerinde ağaç, kütük var diye çalışmaya çekinmişlerdi. Bugün oralarda çalışıla, çalışıla ne ağaç, ne kütük ne de balık kaldı. 213

12 Fotoğraf, Balıkların Konduğu Küfeler (Yapı Kredi Bankası Selahattin Giz Koleksiyonu) 214

13 Balıkları avlayıp, onları taze olarak tüketime sunmak dışında, balıkların kimi ürünlerini de ticari amaçla üretir ve bunları satardık. Bu ürünlerden biri kefal havyarı idi. Babam kendi tuttuğumuz dışında, başkalarından da kefal satın alarak havyarcılık yapardı. Babam çok itinalı bir şekilde, kaliteli havyar yapar, İstanbul da Yorgo diye birine gönderirdi. Yılda kilo havyar yaptığı olurdu. Balık dışındaki bir diğer ürün ise, yakalanan yunuslardan yağ çıkarılması ve bu yağların satılmasıydı. Bu amaçla Ramiz ŞAHİN ile birlikte yunus avcılığını tüfek ve ağ ile yapmıştık Yunus avladığımız ağlara düz ağ (drift net) denir, altında ağırlık bulunmazdı. Ağın her iki ucunda şamandıraları ve bir ucunda demir olurdu. Demir olan ucu sabit kalarak, diğer ucu denizde suların durumuna göre hareket ederdi. Denizde bırakır, sabah gidip bakardık. Bu ağlar kulaç uzunluğunda, 6-7 kulaç derinliğinde sade ağlardı. Çok yakalandığında tane yunus aldığımızı bilirim. Bu ağları dolaşmadığı sürece kaldırmaz, denizde bırakırdık. Bu ağlar genelde hamsinin göründüğü bahar aylarında kurulurdu. Yunus dışında bölgemizde deniz memelisi olarak ayı balığına (Fok) nadir de olsa rastladığımız olurdu. Kayalarda kışın Ocak, Şubat aylarında bir tane ayı balığı vardı, onu görürdük. Sonraları bu balık kayboldu. Gölde Avcılık Karaboğaz Gölü Kel Halit (İLKER) tarafından kiralanmış, biz de orada avcılık yapmıştık. Karaboğaz gölünde sazan, kefal ve akbalık bulunurdu. Pamuk ipliğinden yapılma, zift ile boyanmış ığrıp çekilerek avcılık yapılırdı. Iğrıpların altında kurşun olmaz, kıyıya çekilirdi. Karaboğaz sazlık olduğundan, halatlar omzumuzda ağı çekerken, sazlardan, kamıştan dolayı, halatın diğer ucundaki arkadaşlarımızı göremezdik. Bir seferinde on yedi ton sazan almış, kırk beş günde yüz on ton balık teslim etmiştik. Avladığımız balıkları, müstecire baştan anlaştığımız fiyattan satardık. Müstecir bu balıkları yurt dışına gönderirdi. 215

14 Ulugölde, Bandırmadan gelen kazaklar kasnak (pinter) kullanarak avcılık yapardı. Onlar aileleri ile gelir, çocuklarının yüzünden kan damlardı. Aleksi, Yuan onlardan adını hatırladıklarım. Gariban, çok iyi insanlardı. Musta Bey (Mustafa AK), onların balıklarını kasnaklardan çalardı. Adamların gözlerinden yaş gelir, korktukları için bir şey diyemezlerdi. Daha sonraki yıllarda Türkiye den ayrıldıklarını, bu nedenle balıkçılık yapmaya gelmediklerini duyduk. Trolcülük yılları Babam trole karşı olduğu için bizim trol yapmamıza uzun süre karşı çıktı. Bu nedenle kendi trolümü, Yakakent in önemli balıkçılarından olmamıza karşın, eskiden doğru benzer avcılık yaptığımız balıkçı arkadaşlardan sonra, 1976 yılında alabildim. Benden önce Yakakent te trol almış olanlardan bazıları bu mesleği çeşitli nedenlerle sürdüremedi. Balıkçılık ne kadar mesleğin de olsa, her faaliyetin, kendine has farklı özellikleri var. Trol ile avcılık, yapmakta olduğumuz balıkçılığa göre farklılık arz eden bir işti. Mesela Kara Cemil trol teknesi yaptı, ama hem kaptan, hem ağ reisi tutmak zorunda kalmıştı. Kaptan olarak Samsun dan birini, ağ reisi olarak da Gerze den Alaattin i (KÖSEREN) almıştı. Trolcülük yapmayı kafaya koyunca kayığımı, ağlarımı kayıkhaneme bıraktım, Anzarot Muzaffer (ŞEN) ile bir yıl trolcülük yaptım. Biz aile olarak Yakakent in önde gelen balıkçılarındandık. Babam balıkçılık için benim başkasının yanında çalışmamı gurur meselesi yapmıştı. Babam ve kardeşim Ahmet bizim yanımızda tayfalık yapan adamlara gidip, tayfalık yapıyorsun diye kızıp, bu yüzden benimle iki yıl konuşmamıştı. Benim amacım, tayfalık yapmak değil, trolcülüğün nasıl yapıldığını öğrenmekti. Ben on beş gün içinde işi kaptım, o sezon trolcülüğü iyice öğrendim. Trolcülük işini öğrendikten sonra, 1976 yılında, sezonun bitmesine gün kalan bir tarihte Ünye den Selahattin Memişoğlu ndan metre boyunda, 60 beygirlik İngiliz malı Katner motoru olan tekneyi aldım. Adını Hasan Reis koyduğum bu teknenin boyunu, daha 216

15 sonra boy vererek 15 metreye uzattım. Motorunu da 160 beygirlik Volvo ile değiştirdim. İlk gemicilerim Korsan Ömer (ŞAHİN), Göde Mehmet (GÜNAYDIN), Kara Mehmet in Yaşar (ERDOĞMUŞ) idi. O zaman trol gemiciliği, iyi pay alındığı için cazipti, çok kişi gemici olmak için gelirdi. Trolcülük yapmaya, sahibi olduğum Hasan Reis teknesini satana kadar devam ettim. Rüzgâr; hem dost hem düşman Sinop adasının oralara doğru bakar, sis, duman olup olmamasına, bulutların durumuna göre havanın esip esmeyeceği konusunda tahmin yürütürdüm. Gerçi hava biz ağları atana kadar bir saat müsaade etse, biz işimiz görür, ama yelken, ama makine ile geri dönerdik. Kayıklarımızda sergen ve yelken bulunurdu. Motor bulunmayan teknelerde, kürek çekmekten kurtardığı için, yelken çok önemli bir araçtı. Yelken kullanacağımız zaman direği diker, sereni çıkarır, yelkeni bağlar giderdik. Bizim yelkenimiz arkadan veya baş omuzluğundan alınan rüzgârla, yelkene rüzgârın yedirilmesi suretiyle kullanılırdı. Rüzgârın tersi yönünde hareket edemezdik. Rüzgâr çok sertse, kayığın devrilmemesi için yelken alttan boğulurdu. Bizim çocukluğumuzda, gençliğimizde, Çolağın Hamdi (ÖZTÜRK) çok iyi yelken kullanır, rüzgârdan yılmazdı. Ben de sert yelken kullanırdım. Büyüklerim ben yelken kullanırken, bu nedenle ıskatayı koyuver, biraz rüzgârı çıkar diye beni uyarırlardı. Ama ben ayağımı kayığın gövdesine yaslar, ıskatayı elimde sıkıcı tutardım. Bir olumsuzluk hissettiğimde, yelken yalpa yapmaya başladığında, arabanın gazını keser gibi, ıskatayı salıverir, rüzgârı çıkarır, tekneyi yavaşlatırdım. Balıkçılık yaptığım eski günleri, balıkları, bolluk bereketi arıyorum. O zamanlar çalışmaktan, adam yüzüne, sıcak yatağa hasret kalıyordumsa da, hala o günler burnumda tütüyor. Bir seferinde hava bozdu, İncirburnu na kayığı çektik, tam on dört gün orada kaldık. Her taraf orman, ortalıkta kimseler yoktu. Suyumuz bitince bızdık Hüseyin e (DEMİR) orman içinden görünen dumanı göstererek, orada mutlaka 217

16 birisi ya da bir ev vardır, gidelim orayı bulalım dedim. Bir süre gittikten sonra camışlar (manda) bize saldırdı, kaçıp bir ağaca tırmandık. Yatsıya kadar gitmedikleri için, ağacın tepesinde kaldık. Camışlar gidince, inip de, geri dönmemiz oldu. Hayvanların basıp da çukur yaptığı yerlerde biriken yağmur sularını içmek zorunda kalmıştık. Nerede o insanlar? Çalışma ağı ile avcılık, o zaman balık çok olduğu için yaygındı. Gece boyunca çalışılır, gündüz dinlenilirdi. O kötü koşullarda, çok uzun süre bir arada olunmasına karşın, balıkçılar arasında kavga, niza olmazdı. Sanırım o zaman insanlar birbirlerine daha tahammüllü, saygılıydı. Şimdiki nesil ne o koşullarda çalışır, ne de birbirleri ile geçinebilirdi. O dönemde Samsun bölgesinde balıkçılık yapılan yerler Terme, Samsun, Irmak ve Yakakent ti. Gerze ve Sinop ta da balıkçılık yapılırdı. Her bölgedeki balıkçılar birbirlerini tanırdı. Sinop ta Kıro (Mehmet KIROĞLU), Gata Hüseyin (Hüseyin GÜNDOĞDU), Habeş in abisi Kazım (GÜMÜŞ), Maksut (TUĞCU), Dangazlar (Mehmet KUROĞLU, Hasan KURUOĞLU kardeşler) gibi dört beş kişi vardı. Onlar daha çok volicilik yapardı. Bizim gibi sabaha kadar çalışmaz, daha rahat adamlardı. Gerze de de balıkçılık yapan az sayıda kişi vardı. Gerze de bilinen başlıca balıkçılar; Rıdvan (BAŞER), Kara Ahmet (GÜMÜŞ), Şoför Hamdi (HARPUTLU), Çerezin Yaşar (KÜÇÜKYILMAZ), Çonsuz Galip (ATALAY), Kara Ahmet in Kadir (GÜMÜŞSOY) idi. Samsun a yakın bir yerlerde avlandığımızda, liman henüz yapılmamış ve deniz doldurulmamış olduğundan, o zaman balıkhanenin bulunduğu Saathane Meydanının oraya kayığımızla balığımızı götürüp satardık. Kurupelit te, şimdi üniversitenin olduğu bölgenin alt taraflarına gelen yerde, üç tane dut ağacı vardı. Balığımızı gönderdiğimizde veya bırakıp geri geldiğimizde kayıklarımızı onun dibine çeker, dinlenirdik. Burası çayırlık, çimenlik bir yer olması nedeni ile hafta sonu piknik yapmaya gelenlerle dolardı. Bu yerin üst 218

17 tarafından geçen Bafra yolunun karşı tarafındaki kahvehanede, yaşlı ve bir kolu olmayan Harun Dayı vardı. Kolunu dinamit ile avlanırken kaybetmişti. Dut ağacına çaktığı bir tahtaya, İnce düşün be ey zalim / Burası benim istikbalim / Dost gelmezse düşman vermez / Taş mı yesin Çolak Harun yazısını yazmış, altına da bir kutu yerleştirmişti. O kutuya atılan paralarla geçimini sağlamaya çalışırdı. 219

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI DENİZCİLİK IĞRIP AVCILIĞI 624B00028

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI DENİZCİLİK IĞRIP AVCILIĞI 624B00028 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI DENİZCİLİK IĞRIP AVCILIĞI 624B00028 Ankara, 2011 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

yaşam boyu bağlanırsanız.

yaşam boyu bağlanırsanız. Size nasıl tarif etsem ki... İlk görüşte âşık olmak gibi bir duygu. " İşte bu benim aradığım kadın," dersiniz ya, işte öyle bir şey. Önce teknenize âşık olacaksınız sonra satın alacaksınız. Eğer sevmeden,

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Ofluoğlunun Hasan (OFLUOĞLU)

Ofluoğlunun Hasan (OFLUOĞLU) Ofluoğlunun Hasan (OFLUOĞLU) 1931 doğumluyum. 1938 de yedi kardeş yetim kalınca, Dursun Ali abim bizi Sürmene den alıp, Samsun a getirdi. Samsun a gelişimiz, o zamanın tek ulaşım vasıtası olan gemi ile

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de ise Ekim ve Aralık ayları arasında üreme mevsimine

Detaylı

ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ

ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ Bodrum Çarşı Esnaf temsilcileri, turizmine katkıları nedeniyle Global Port Bodrum yetkililerini ziyaret ederek teşekkür ettiler. Esnaf temsilcileri,

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE

BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE Portal : www.denizhaber.com.tr İçeriği : Denizcilik/Yelken Tarih : 09.02.2015 Adres : http://www.denizhaber.com.tr/bogazda-30-balik-turu-yok-olmak-uzere-haber-60283.htm

Detaylı

SOLUNGAÇ AĞLARI İLE AVCILIK

SOLUNGAÇ AĞLARI İLE AVCILIK SOLUNGAÇ AĞLARI İLE AVCILIK SOLUNGAÇ AĞLARI Balıkların çoğunlukla ağlarla avlanıldıkları bilinen bir gerçektir. Ağın içinden geçmeye çalışan balıklar çoğu zaman başlarına dolaşan ilmiklerle tuzağa düşerler.

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Minti Monti. Yaz 2013 Sayı:10 Ücretsizdir. Yelkenli Tekneler. Nasıl Yüzer, Bilir misin?

Minti Monti. Yaz 2013 Sayı:10 Ücretsizdir. Yelkenli Tekneler. Nasıl Yüzer, Bilir misin? Minti Monti Çocuklar için eğlenceli poster dergi Yaz 2013 Sayı:10 Ücretsizdir ISSN: 2146-281X Yelkenli Tekneler Nasıl Yüzer, Bilir misin? Yelkenli teknelerle ilgili bilmeniz gereken 5 şey Dev gemiler nasıl

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

KIYI VE PLAJ TEMİZLİK HİZMETİ SAHİL VE KIYI TEMİZLİK EKİPLERİMİZ

KIYI VE PLAJ TEMİZLİK HİZMETİ SAHİL VE KIYI TEMİZLİK EKİPLERİMİZ KIYI VE PLAJ TEMİZLİK HİZMETİ Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan halka açık kıyılarda ve halk plajlarında yaz aylarında yüzme sezonunun ( mayıs-eylül ayları arası ) açılmasıyla birlikte

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

AY Mühendislik.

AY Mühendislik. AY Mühendislik www.aymuhendislik.com TRAKSİYONEL VİNÇ NEDİR? Traksiyonel vinç halat üzerinde sonsuz tırmanma prensibi ile mesafe (yükseklik) tanımadan çalışan, derin kuyular ve yüksek çalışma mesafelerinde

Detaylı

OKULA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ÖNCE UYKUSUNU DÜZENLEYİN

OKULA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ÖNCE UYKUSUNU DÜZENLEYİN OKULA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ÖNCE UYKUSUNU DÜZENLEYİN OKUL ÇOCUĞU HER GÜN AYNI SAATTE KALKMALI Tatil döneminde geç yatıp geç saatte kalkmaya alışan, okula başlayacak çocukların uyku düzeninin en az bir hafta

Detaylı

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar Bu kitabın sahibi:... Tüm zamanların insanları, bütün dünyada, her zaman içinde yaşadıkları ve barındıkları bir yaşam alanına, bir eve ihtiyaç duymuşlardır. Öncelikle, mimari,

Detaylı

MART AYINDA ÖĞRENDİĞİM DİL GELİŞİM ÇALIŞMALARI

MART AYINDA ÖĞRENDİĞİM DİL GELİŞİM ÇALIŞMALARI 1 MART AYINDA ÖĞRENDİĞİM DİL GELİŞİM ÇALIŞMALARI ŞARKILAR ÇANAKKALE MARŞI Çanakkale İçinde Aynalı Çarsı, Ana Ben Gidiyom Düşmana Karsı. Of Gençliğim Eyvah. Çanakkale içinde vurdular beni. Ölmeden mezara

Detaylı

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok) CÜMLE BİLGİSİ Bir duyguyu, düşünceyi, isteği veya haberi anlatan sözcük yada sözcük grubuna cümle denir. Bir söz gurubunun cümle olabilmesi için anlamlı olabilmesi gerekir. Haberi tam olarak anlatamayan

Detaylı

Su Ürünleri Avcılığı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Dr. M. Altuğ ATALAY

Su Ürünleri Avcılığı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Dr. M. Altuğ ATALAY Su Ürünleri Avcılığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Dr. M. Altuğ ATALAY 23.12.2015 Aralık 2015 1 Su Ürünleri Potansiyeli Kaynak Sayı Alan (ha) Deniz 4 24 607

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

ALADAĞLAR - Kaldı Doğu Sırtı (3723m.)

ALADAĞLAR - Kaldı Doğu Sırtı (3723m.) ALADAĞLAR - Kaldı Doğu Sırtı (3723m.) 31 Ağustos - 1 Eylül 2011 Faaliyete katılanlar Nezihe Cantimur-Seyhan Çolak Kamp Orman Girişi Hava durumu İlk gün sisli, ertesi gün açık Malzeme 1 adet 60m yarım ip,

Detaylı

STEP HAREKETLERİ TABLO : (1x8) 8 defa adımlama yapılır (sağ adımla başlanır).

STEP HAREKETLERİ TABLO : (1x8) 8 defa adımlama yapılır (sağ adımla başlanır). STEP HAREKETLERİ TABLO : 1 Müziği : Dabduka (Harem) Süresi : 3 dk. 56 sn. 1. (1x8) 8 defa adımlama yapılır (sağ adımla başlanır). 2. (2x4) Sağ adım yana açılarak sağ ayağın topuğu yere vurulur. Sol dizden

Detaylı

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 11 NİSAN- 15 NİSAN 2016 TAŞITLAR VE TRAFİK PROJESİ 11 NİSAN PAZARTESİ SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşılır. Çocuklar istedikleri ilgi köşelerinde

Detaylı

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve arkadaş olmuşlar. Birlikte gezip birlikte dolaşmaya başlamışlar. Yine

Detaylı

Küçüklerin Büyük Soruları-3

Küçüklerin Büyük Soruları-3 Küçüklerin Büyük Soruları-3 Yayın no: 185 ALLAH IN GÜZEL İSİMLERİNİ NEDEN ÖĞRENMELİYİM? Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen/kapak: Zafer Yayınları Isbn: 978 605 4965 09 0 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

O OBUR OCAK (AY) OCAK ODA OFSAYT

O OBUR OCAK (AY) OCAK ODA OFSAYT O OBUR OCAK (AY) Sağ el göğüs hizasında, işaret parmağı ve başparmak birbirine dokunacak şekilde, öbür parmaklar açıktır. Her iki el göğüs hizasında, parmak uçları birbirine dokunacak şekilde sağ el ağza

Detaylı

Adım Adım... temel bilgiler

Adım Adım... temel bilgiler Adım Adım... temel bilgiler A. Anayelken açmak B. Cenoa açmak C. Tramola atmak D. Kavança atmak E. Camadan vurmak A. Standard bir Anayelken tam boy basmak (yukarıya çekmek): 1. Halatları hazırlayın: a.

Detaylı

Hüseyin KILINÇ. Fotoğraf, Babam kıçtan takma motoru olan kayığımızın başında

Hüseyin KILINÇ. Fotoğraf, Babam kıçtan takma motoru olan kayığımızın başında Hüseyin KILINÇ Dedem ve babaannem Sürmene den yürüyerek buralara gelmiş. Babam İsmail KILINÇ burada doğma büyüme, annem Yetmişbirler sülalesi ile akraba. Babam küçüklüğünden itibaren balıkçılık yapmış.

Detaylı

PARAKETA Paraketa yapımında Kullanılan Malzemeler

PARAKETA Paraketa yapımında Kullanılan Malzemeler PARAKETA Hareketsizdir. Modern balıkçılıkta bütün denizlerde kullanılır. Uzun bir hat üzerinde çok sayıda, yemli, olta iğnesinin bağlanmasıyla oluşur. Seçilen bir bölgede sabit duracak şekilde dibe uzatılır

Detaylı

İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU GÜVERCİNLER SINIFI

İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU GÜVERCİNLER SINIFI anafikri ile ilgili neler biliyoruz? Ege İ.: Trenle Taksime giderler. Can Mert K.: Helikopter ile bir yerden bir yere giderler. Emir N.: Uçak, motorsikler ya da otobüs kullanarak bir yerden bir yere giderler.

Detaylı

T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü. İL GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ GENEL İCMALİ

T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü. İL GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ GENEL İCMALİ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İL GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ GENEL İCMALİ EL KONULAN SU ÜRÜNLERİ - DENETİM MİKTARLARI - UYGULANAN CEZAİ İŞLEMLER DNT. SAYISI CEZA MİKTARI CEZA I 1.754

Detaylı

Gizli Kupon u Kullanırken Dikkat Edilecek Koşullar

Gizli Kupon u Kullanırken Dikkat Edilecek Koşullar Gizli Kupon u Kullanırken Dikkat Edilecek Koşullar Gorbon 7 teknemiz biliyorsunuz ki her Su-Sail üyesine açık olmakla beraber tamamen özgürce kullanabilmemiz için tasarlanmış bir proje. Eğitim alan her

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

1. Her şeklin diğer yarısını aynı renge boyayalım.

1. Her şeklin diğer yarısını aynı renge boyayalım. 1. Her şeklin diğer yarısını aynı renge boyayalım. 54 1. Aşağıdakilerden hangisi yarımdır? a) b) c) 2 Aşağıdakilerden hangisi bütündür? a) b) c) 3. Meyvelerin diğer yarısını bulup eşleştirelim ve boyayalım.

Detaylı

En buruk 'vira bismillah'

En buruk 'vira bismillah' On5yirmi5.com En buruk 'vira bismillah' Av yasağı dün gece sona erdi ancak balık avcılığını düzenleyen yeni tebliğ, balıkçıları ikiye bölmüş durumda. Yayın Tarihi : 1 Eylül 2012 Cumartesi (oluşturma :

Detaylı

D DAĞ DAKİKA DAKTİLO DALAK DALGA

D DAĞ DAKİKA DAKTİLO DALAK DALGA D DAĞ DAKİKA Her iki el göğüs hizasındadır. Sağ elin işaret ve başparmağı açık, öbür parmaklar kapalıdır (C el). Sağ elin açık parmaklarının uçları, sol el işaret parmağına değecek biçimde tutulur. Her

Detaylı

Ç ÇABUK ÇAKI ÇALIŞMAK ÇAMAŞIR ÇAMUR

Ç ÇABUK ÇAKI ÇALIŞMAK ÇAMAŞIR ÇAMUR Ç ÇABUK ÇAKI Her iki el göğüs hizasında, sol el işaret parmağı ve başparmak açık öbür parmaklar kapalı (C el) biçimde, el öne doğru çıkarılır. Sağ el işaret parmağı açık öbür parmaklar kapalı, sağ el işaret

Detaylı

SU ÜRÜNLERĐ AVCILIĞINDA KULLANILAN AĞLARIN ÖZELLĐKLERĐ VE AVCILIKTA KULLANIM ZAMANLARI GIRGIR AĞLARI

SU ÜRÜNLERĐ AVCILIĞINDA KULLANILAN AĞLARIN ÖZELLĐKLERĐ VE AVCILIKTA KULLANIM ZAMANLARI GIRGIR AĞLARI SU ÜRÜNLERĐ AVCILIĞINDA KULLANILAN AĞLARIN ÖZELLĐKLERĐ VE AVCILIKTA KULLANIM ZAMANLARI GIRGIR AĞLARI Gırgır ağları, Çevirme ağları grubunun ve tüm ağlar içinde pelajik balıkların avlanmasında kullanılan

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

4.SINIF KİMYA KONULARI

4.SINIF KİMYA KONULARI 4.SINIF KİMYA KONULARI A-MADDEYİ TANIYALIM 1. Madde Nedir? Çevremizde bulunan bütün canlı ve cansız varlıklara madde denir. İçinde yaşadığımız evimiz, seyahat ettiğimiz otomobil, minibüs, okuduğumuz kitap,

Detaylı

İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir.

İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir. Ek Eylem (Ek Fiil) Ek Eylem (Ek Fiil) İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir. İsim (Birinci Görevi İsimleri Yüklem Yapmaktır.)

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Gemi nedir? Gemi tipleri nelerdir?

Gemi nedir? Gemi tipleri nelerdir? Gemi nedir? Gemi,deniz, nehir ve göllerde yolcu veya yük taşımak amacıyla kullanılan deniz araçlarıdır. Birçok çeşidi vardır. 1.Yük gemileri Gemi tipleri nelerdir? A. KURU YÜK GEMİLERİ (GENERAL CARGO SHIP

Detaylı

Balıkçılıktan vaz geçmiyorum Yeni bir kayık

Balıkçılıktan vaz geçmiyorum Yeni bir kayık Ferhat YILDIZ 1930 doğumluyum, balıkçılığa çok sonraları başlamakla birlikte, üç yıl öncesine kadar balıkçılık yapmaya devam ettim. Balıkçılığa başladıktan sonra geçimimi balıkçılıktan sağladım, üç çocuğumu

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Hamza Rüstem kimdir?

Hamza Rüstem kimdir? Hamza Rüstem kimdir? Hamza Rüstem 1872 yılında Girit in Kandiye kentinde doğdu. İlk eğitimini babası Mustafa Rüstem Hoca nın okulunda tamamladı. Bursa Işıklar Askeri Lisesi ni bitirdi. Ardından İstanbul

Detaylı

KDK Güney Doğu Yüzü Klasik Baca Rotası Faaliyet Raporu

KDK Güney Doğu Yüzü Klasik Baca Rotası Faaliyet Raporu KDK Güney Doğu Yüzü Klasik Baca Rotası Faaliyet Raporu Tarih: Yer: Rota: Ekip: Hava: Malzemeler: 24-25 Eylül 2011 Aladağlar Klasik Baca Rotası Kürşat Kobya, David Bruce Wilbur Açık, rüzgarlı. Yaylı telli

Detaylı

NUMUNE ALMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR

NUMUNE ALMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR Kimyasal Su Numunesi Alınması NUMUNE ALMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR Kimyasal analizler, nitelik ve miktar olarak insan sağlığını bozabilen, suyu içilmez bir hale getiren veya kirlenmenin ikinci derecede etkilerini

Detaylı

ŞİFRELİ MATEMATİK. Sayı Problemleri Youtube Şifreli Matematik. Matematik-Geometri Ders Videoları

ŞİFRELİ MATEMATİK. Sayı Problemleri Youtube Şifreli Matematik. Matematik-Geometri Ders Videoları Yasal Uyarı: Soruların çözüm videolarına, süper kitaplarıma, güncel konu anlatımları ve daha fazlasına en güncel haliyle adresinden ulaşabilirsiniz. de kanalına bekliyorum. Başarılar dilerim.. Soru-1 17

Detaylı

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya MADDEYİ TANIYALIM Madde-Cisim-Malzeme-Eşya Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış çeşitli eşyalar görürüz. Bu maddelerden bazıları hiç bir değişikliğe uğramadan aynı

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

HAMSİ AVCILIĞI ve BAKANLIK UYGULAMALARI. Vahdettin KÜRÜM

HAMSİ AVCILIĞI ve BAKANLIK UYGULAMALARI. Vahdettin KÜRÜM HAMSİ AVCILIĞI ve BAKANLIK UYGULAMALARI Vahdettin KÜRÜM Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Ankara. Su Ürünleri Hizmetleri Dairesi Başkanı Giriş Karadeniz de avlanan balıklar

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR İnsan Okur Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 2 Süleyman Bulut İnsan Okur 4 Süleyman Bulut İnsan Okur Süleyman Bulut Ben küçükken, büyükler hep aynı soruyu sorardı: Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

Detaylı

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler.

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler. İstanbul Boğazı İstanbul Boğazı Karadeniz ve Marmara Denizi ni birbirine bağlar. Asya ve Avrupa kıtalarını birbirinden ayırır. İstanbul u da ikiye böler. Uzunluğu 31 kilometredir. Genişliği ise 700 metre

Detaylı

İkiz Ömer in Ramiz (ŞAHİN)

İkiz Ömer in Ramiz (ŞAHİN) İkiz Ömer in Ramiz (ŞAHİN) 1931 doğumluyum, 80 yaşındayım. Balıkçılığa ilkokulu bitirince başladım, halen de devam ediyorum. 6.5 metre boyunda, 9.5 beygirlik pancar motoru olan bir kayığım var. Denize

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır.

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır. Hayat kurtarmak amacıyla, bilinç kontrolü yapılıp hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra solunumu ve kalbi durmuş kişiye suni solunum ile akciğerlere oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile de kalpten kan

Detaylı

Taşıtlar Taşıtlar Taşıtlar Deniz otobüsü Turistik yolcu gemisi Uçak

Taşıtlar Taşıtlar Taşıtlar Deniz otobüsü Turistik yolcu gemisi Uçak Otobüs Troleybüs İETT Hazırlayan: Bilge Nur Karagöz Tramvay Metro Jeff Greenberg / Photolibrary / Getty Images Turkey Feribot Deniz otobüsü Turistik yolcu gemisi Uçak İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. NASA

Detaylı

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir. 1934 -. Akhisar dan Akın - Hakkı Babayı Anlatıyor- : Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir. Hakkı Baba 18

Detaylı

Olta Çubukları (Kamışlar)

Olta Çubukları (Kamışlar) Olta Çubukları (Kamışlar) Olta çubuğu, olta iğnelerinin belli mesafelere atılıp çekilmesini sağlayan, balık vurduğunda esnemek suretiyle misinanın kesilmesi ve iğnenin açılmasını önleyen, misinanın toplanması

Detaylı

Kuvvet x Kuvvet Kolu = Yük x Yük Kolu. 7.Sınıf Fen ve Teknoloji. KONU: Basit Makineler

Kuvvet x Kuvvet Kolu = Yük x Yük Kolu. 7.Sınıf Fen ve Teknoloji. KONU: Basit Makineler Hayatımızı Kolaylaştıran Makineler Günlük hayatımızda iş yapma kolaylığı sağlayan pek çok araç gereç kullanılmaktadır. Makineler Genel Olarak; Uygulanan kuvveti arttırabilir. Bir kuvvetin yönünü değiştirebilir.

Detaylı

Şekil 280. Kuşadası genel görünümü ve balıkçı tekneleri. Şekil 281. S.S. Kuşadası Su Ürünleri Kooperatifi İdari Binası

Şekil 280. Kuşadası genel görünümü ve balıkçı tekneleri. Şekil 281. S.S. Kuşadası Su Ürünleri Kooperatifi İdari Binası 4.2. AYDIN 4.2.1. KUŞADASI Ege Denizi kıyısında ve İzmir e 95 km uzaklıkta bulunan Kuşadası, Türkiye nin önemli turizm merkezlerindendir (Şekil 280). 2007 yılı nüfus sayımına göre, Aydın a bağlı olan ilçenin

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir. arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün

O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir. arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün 2. İLK YOLCULUĞUM 1 2. İLK YOLCULUĞUM O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün Londra'ya gitmek üzereydi. Arkadaşım kendisiyle

Detaylı

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ KONULAR A.GÖKYÜZÜ MACERASI B. DÜNYA VE AY IN HAREKETLERİ A.GÖKYÜZÜ MACERASI Güneş, Dünya ve Ay ın Şekli Yıllar önce insanlar Dünya, Ay ve Güneş'in

Detaylı

Sert Hava Seyri. Mert Ergen

Sert Hava Seyri. Mert Ergen Sert Hava Seyri Mert Ergen Bu dersin başladığı yer Beaufort 5 Beaufort 6 Beaufort 7 (Fırtına Sınırı) Sert Havaya Hazırlıklı Olmak Hava durumundan haberdar olmak için: https://www.mgm.gov.tr/ https://www.windguru.cz

Detaylı

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 13 NİSAN PAZARTESİ Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 13-17 NİSAN 2015 SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşıldı ve istedikleri ilgi köşelerinde evden getirdikleri oyuncaklarla

Detaylı

Fezalar Eğitim Kurumları MSO 2013. Matematik ve Fen Bilgisi Olimpiyatı 6. SINIF AÇIKLAMALAR. Bu soru kitapçığında, çoktan seçmeli 40 soru vardır.

Fezalar Eğitim Kurumları MSO 2013. Matematik ve Fen Bilgisi Olimpiyatı 6. SINIF AÇIKLAMALAR. Bu soru kitapçığında, çoktan seçmeli 40 soru vardır. GROUP A M S O Fezalar Eğitim Kurumları Matematik ve Fen Bilgisi Olimpiyatı (23 ŞUBAT 2013, CUMARTESİ) 2 0 1 3 6. SINIF AÇIKLAMALAR Bu soru kitapçığında, çoktan seçmeli 40 soru vardır. Matematik bölümünün

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

küreğini denize düşürüyor, düştüğünü fark edemiyor. Amcam kalkıyor, siye küreği ile kayığı dayanacak, bakıyor kürek yok, kayıktakilere soruyor, kimse

küreğini denize düşürüyor, düştüğünü fark edemiyor. Amcam kalkıyor, siye küreği ile kayığı dayanacak, bakıyor kürek yok, kayıktakilere soruyor, kimse Molla Ahmet (İNAN) 1945 doğumluyum. 1956 yılında ilkokulu bitirince balıkçılığa başladım. Yaşamım boyunca balıkçılık dışında başka bir işim olmadı. Denizi bırakalı iki yıl oluyor. Kaba bir hesapla yarım

Detaylı

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır? TÜRKÇE Hiçbir zaman elinde sapan olan bir arkadaşım olmadı. Daha doğrusu, öyleleri ile arkadaşlık yapmadım. Çünkü minicik bir kuşun canına kıyarken acıma duygusu olmayan kişi, zor duruma düşene elini uzatmaz.

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN ilkok Adı-Soyadı:... Yukarıdaki resmi inceleyelim. Sonrasında aşağıdaki yönergelere göre, çocukları numaralandıralım ve soruları cevaplayalım. Deniz

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI 23 TEMMUZ PAZARTESİ 24 TEMMUZ SALI 25 TEMMUZ ÇARŞAMBA 26 TEMMUZ PERŞEMBE 27 TEMMUZ CUMA *Deniz mavisi, çimen yeşili Hayatımızda renklerin yerini araştırıyoruz. Renk tonlarının ne olduğunu öğreniyoruz.

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari 10-11 Mayıs 2008 tarihleri arasında Fotoğraf Sanatı Kurumu organizasyonunda

Detaylı

Mevsimler & Giyisilerimiz. Elif Naz Fidancı

Mevsimler & Giyisilerimiz. Elif Naz Fidancı Mevsimler & Giyisilerimiz Dünyamızın Güneş çevresinde dönmesiyle mevsimler oluşur ur. Türkiye de bir yılda 4 mevsim yaşarız. Mevsimler Đlkbahar Yaz Sonbahar Kış Đlkbahar Yılın ilk mevsimidir. Ayları; Mart,

Detaylı

Mersin avcılığını kancalar ile yapardık. Kancalar Sürmene de yapılırdı. Bir ara Romanya da yapılmış kancalar da gelmişti. Kullanacağımız kancaları 20

Mersin avcılığını kancalar ile yapardık. Kancalar Sürmene de yapılırdı. Bir ara Romanya da yapılmış kancalar da gelmişti. Kullanacağımız kancaları 20 Necdet KARABACAK 1933 doğumluyum, babamlar Sürmene den göçerek, Yakakent e gelip yerleşmiş. Dayım Adem KAMİLOĞLU Sürmene de sandal yaparmış, Yakakent e gelince kürek yapmaya başlamış. Ben de ona yardım

Detaylı

Ş ŞAHİT ŞAKA ŞAM FISTIĞI ŞAMPİYON ŞAMPUAN

Ş ŞAHİT ŞAKA ŞAM FISTIĞI ŞAMPİYON ŞAMPUAN Ş ŞAHİT ŞAKA Her iki el göğüs hizasında, işaret ve başparmaklar açık, öbür parmaklar kapalıdır (C el). Sağ elin başparmağının ucu, sol elin işaret parmağı ile birleştirilir. Sağ elin işaret ve başparmağı

Detaylı

TEKRAR. Genç Brezilyalılar topla yatıp topla kalkar. Kazanmak için yaşarlar. Köklerine inerek orijinal futsal hız hareketlerinin bazılarını öğren.

TEKRAR. Genç Brezilyalılar topla yatıp topla kalkar. Kazanmak için yaşarlar. Köklerine inerek orijinal futsal hız hareketlerinin bazılarını öğren. Genç rezilyalılar topla yatıp topla kalkar. Kazanmak için yaşarlar. Köklerine inerek orijinal futsal hız hareketlerinin bazılarını öğren. antrenman DRILE D VÇ 360 ELÁSTICO lambreta TEKRR Çözene kadar Çözene

Detaylı

A.D.E.S. Amatör Denizci Eğitim Sistemi Ders Notları DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME KURALLARI (COLREG)

A.D.E.S. Amatör Denizci Eğitim Sistemi Ders Notları DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME KURALLARI (COLREG) DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME KURALLARI (COLREG) Genel Denizde Çatışmayı Önleme Uluslararası Kuralları, teknelerin birbirlerine karşı davranışlarını bir düzene bağlayarak çatışma risklerinin ortadan kaldırılmasına

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

SRAST YATAKLARI ÇE İTLERİ

SRAST YATAKLARI ÇE İTLERİ GEMİ ŞAFT SİSTEMİ VE EKİPMANLARI Srast yatakları Stern tüyüp Pervane şaftı Ara şaftlar Rulman yataklar Tünel yataklar Pervane Şaftı montajı Ara şaft montajı Ara şaft ve pervane bakımı Yatakların aşırı

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ GÜNLER EYLÜL-2017 EKİM-2017 KASIM-2017 ARALIK-2017 Pazartesi 4 11 18 25 2 9 16 23 30 6 13 20 27 4 11 18 25 Salı

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı