MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDEKİ ÖNEMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDEKİ ÖNEMİ"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BEZM-İ ALEM VALİDE SULTAN VAKIF GUREBA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ NÖROŞİRÜRJİ KLİNİĞİ Şef: Doç.Dr. Nezih ÖZKAN MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDEKİ ÖNEMİ (Uzmanlık Tezi) Dr. Barış SEL İstanbul,

2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ.. 2 GİRİŞ. 4 GENEL BİLGİLER.. 6 GEREÇ VE YÖNTEM. 45 BULGULAR.. 46 TARTIŞMA VE SONUÇ.. 47 ÖZET. 56 KAYNAKLAR

3 İhtisasım süresince yoğun çalışma tempomuzda her zaman desteğini gördüğüm, huzurlu çalışma ortamı sağlayan, çalışma azmi ve hekimliğiyle bizlere örnek olan, tezimin hazırlanmasında sabırla ilgilenen sevgili hocam Doç.Dr.Nezih ÖZKAN a, nöroşirürjinin yaşam biçimi olduğunu öğreten Şef Yardımcımız Op.Dr.Erhan EMEL e, sabrı hoşgörüsüyle ve hep gülen yüzüyle Op.Dr.M.Hakan SEYİTHANOĞLU na, çalışma isteği ve temposundan etkilendiğim ve bizleri motive eden Op.Dr.Feyza KARAGÖZ GÜZEY e aralıklarla beraber çalışma fırsatı bulduğumuz bizlere cerrahinin temel prensiplerini öğreten Op.Dr.Sabri Emin KARAÇOR ve Op.Dr.Nuri Serdar BAŞ a, kader arkadaşım Op.Dr.İbrahim ALATAŞ a aramıza sonra katılan asistan arkadaşlarım Dr.Arsal ACARBAŞ, Dr.Meliha GÜNDAĞ, Dr.Cem KARABULUT, Dr.Abdurrahman AYCAN, Dr.Murat KARACAN, Dr.Burak EREN e, tezimin yazım aşamasında yardımcı olan Sultan Nagihan OKUMUŞ a, Suzan ADALI ya İstanbul Tıp Fakültesi Nöroradyoloji Bilim dalı öğretim üyesi Doç.Dr.Serra SENCER e ve aileme teşekkür ederim. Dr. Barış SEL 3

4 ÖNSÖZ MR spektroskopi (MRS) tıbbi uygulamalarına 1966 yılında Odebland ve arkadaşları öncülük etmişlerdir (1). İlk tıbbi uygulamalarını vücut ısısı ve salgıları üzerinde yapmışlardır yılında Damadian ve arkadaşları, tümörlü ve normal doku ile yaptıkları çalışmada tümörlü dokuya ait T1 zamanının,normal dokuya göre fazla olduğunu bulmuşlardır (2). Buna benzer bir çalışma da Weisman ve arkadaşları tarafından 1972 yılında yapılmıştır (3). Beyinle ilgili ilk spektroskopi sonuçları 1983 te Yale Üniversitesi nde Behar ve arkadaşları tarafından elde edilmiştir. Bu çalışmalarda fare beyin dokusunun yüzey bobini içine doğrudan yerleştirilmesi ile elde edilen spektrumlar değerlendirilmiştir (4). Yakın zamana kadar MRS çalışmalarının çoğu küçük gruplar ve sınırlı donanımlar ile yapılmaya çalışılmıştır. Günümüzde birçok 1,5 Tesla(T) Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sistemlerinde proton spektroskopi seçeneği bulunmaktadır. Bu şekilde uygun proton spektrumları yaklaşık 10 dakikada elde edilebilmektedir. Aynı zamanda 1 T ve 1,5 T sistemlerde uygulanmaktadır (5,6). MRS incelemelerinde genellikle hidrojen çekirdekleri (proton) kullanılır. Bunun nedeni diğer manyetik momente sahip çekirdeklere göre yüksek duyarlılıkları ve organik yapılarda bol miktarda bulunmalarıdır. MRS değişik metabolitlerin doku düzeylerini ölçebilmektedir. Bu yüzden metabolik ve biyokimyasal bilgi veren tek noninvaziv yöntemdir. Uzun yankı zamanları (TE) kullanıldığı zaman, proton MR spektrumunda ortaya çıkan başlıca spektral pikler; 3.2 ppm'de kolin (Cho), 3.0 ppm'de kreatin (Cr), 2.0 ppm'de NAsetil Aspartat (NAA) ve 1.3 ppm'de laktattır (Lac). Kısa TE kullanıldığı zaman myoinositol, glisin, glutamin/glutamat, makromoleküller ve lipid varlığı saptanabilmektedir. 4

5 MRS, BT ve MRG bulgularının spesifik olmadığı bir çok olguda preop. radyolojik tanıyı kolaylaştırabilir. Bugüne kadar yapılan çalışmalar normal ve tümörlü serebral dokudaki metabolitlerin spektrumlarında belirgin farklılıklar ortaya koymuştur.bu çalışmada tümörlü dokulardan elde edilen MR spektrumundaki metabolitlere ait pikler değerlendirilerek preop tanı postop dönemdeki patolojik inceleme ile karşılaştırıldı. MRS nin beyin tümörlerinde tanı değeri araştırıldı. 5

6 GİRİŞ İlk defa 1946 yılında Bloch ve Purcellin temel ilkelerini tanımlamasından sonra, Manyetik Rezonans Spektroskopi (MRS), 20 yılı aşkın bir süredir, in vivo biyokimyanın değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. MRS ve MRG arasındaki temel fark, MRG'de yüksek rezolüsyonlu uzaysal görüntülerle, bir anlamda "resim" oluşturarak, MRS ise dokular hakkında grafikler oluşturarak kimyasal bilgi verir. MRS, MRG ile incelenen anatomik ya da patolojik dokunun biyokimyasal yapısı ve doku karakterini bir spektrumda gösteren tanı tekniğidir. Spektrumdaki her pik, bulunan kimyasal metabolit miktarı ile orantılı olup, hangi kimyasal metabolitin ne oranda bulunduğunu tespit, ana prensibi oluşturur. MRS, vücuttaki çeşitli kimyasal metabolitleri, farklı rezonans frekansları temelinde ayırdedebilen tek noninvaziv tekniktir. MRS ile doku hakkında 6 farklı bilgi edinilebilmektedir: 1.Metabolitlerin tanımlanması, 2.Metabolitlerin sayısal analizi, 3.Metabolitlerin miktar ve çeşitlerindeki dinamik değişiklikler, 4.Eksojen metabolitler (13C,15N gibi), 5.Doku ve hücresel çevre: a. İntraselüler ve ekstraselüler PH b. Isı c. İntraselüler katyonlar 6

7 6. Manyetizasyon transferinin neden olduğu kimyasal reaksiyonlar ve ilişkilerin kinetikleri. MRS, BT bulgularının spesifik olmadığı birçok kolaylaştırabilir. Bu tez çalışmasında, tümörlü serebral dokudan elde MR spektrumundaki ve MRG metabolitlere karşılaştırıldı. MRS'nin beyin ait olguda edilen tanıyı proton pikler değerlendirilerek postop patoloji sonucu ile kitle lezyonlarındaki tanı değerinin ortaya konulmasına çalışıldı. 7

8 GENEL BİLGİLER A. TARİHÇE: İlk defa 1946 yılında Purcell ve arkadaşları ile Bloch ve arkadaşlarının (7) nükleer manyetik rezonansın ilkelerini açıklamalarından 5 yıl sonra, Proctor ve Yu (8), bir nükleusun rezonans frekansının başlıca iki faktöre bağlı olduğunu öne sürmüşlerdir: 1) Nükleusa ait bir özellik olan jiromanyetik oran, 2) Nükleusun bulunduğu manyetik alanın şiddeti. Bu manyetik alan, büyük ölçüde magnet tarafından uygulanan eksternal manyetik alan tarafından oluşturulur. Bununla birlikte, nükleusun kendi elektronlarının ve nükleusa komşu atomların elektronlarının oluşturduğu manyetik alan da nükleusu etkilemektedir. Nükleusun bulunduğu yerdeki manyetik alan, nükleus çevresindeki elektronlar ile eksternal manyetik alan arasındaki etkileşimin sonucudur. Buna kimyasal kayma (chemical shift) adı verilir.bunun sonucunda, eksternal uygulanan manyetik alanda, nükleuslar farklı frekansta titreşirler (rezonans). Bu, farklı nükleer manyetik rezonans frekansları ve farklı nükleer manyetik rezonans pikleri şeklinde ortaya çıkar. Başka bir deyişle kimyasal kaymanın belirlenmesi ile, incelenen ortamdaki metabolitlerin varlığı ve miktarı belirlenebilmektedir. MRS çalışmalarında en çok kullanılan ve kanıtlanmış klinik uygulamalarla en iyi anlaşılan nükleus 1H'dir. 1H, organizmada en çok oranda bulunan nükleustur. 1H MRS için, standart MRG sargıları haricinde özel bir sargı kullanılmaz. Ancak 1H dışındaki nükleuslar için, özel sargılar gerekmektedir. 1 H dışında klinik MRS uygulamalarında kullanılan nükleuslar; 31P, 13C, 23Na,19F,15N, 39K, 7Li'dur (9) (Tablo1). 8

9 B. TEMEL İLKELER ve TEKNİK Bir nükleus, tek sayıda kitle numarasına sahip olduğunda manyetiktir. Bu durumda manyetik bir momente sahiptir. Güçlü bir manyetik alan varlığında, tüm manyetik nükleuslar, manyetik alan doğrultusunda sıralanma eğilimi gösterirler. Fizik kuralı olarak bilinir ki, pozitif yüklü proton hareket halindeyken (spin hareketi) manyetik güç oluşturur. Aynı şekilde, hareket halindeki manyetik güç de elektrik akımı oluşturur (Şekil 1). Şekil 1 Güçlü manyetik alan içindeki, net manyetik vektörü magnetin manyetik vektörü ile paralel olan dokuya 90 RF puls uygulandığında, dokunun net manyetik vektörü Z ekseninden 90 derece saparak X-Y ekseninde dönmeye başlar. Bu anda sisteme alıcı sargı eklenecek olunursa, belirli frekansta devamlı dönmekte olan bu manyetik vektör, alıcı sargıda elektrik akımına (sinyal) neden olmaktadır. Ancak elde ettiğimiz bu sinyalin amplitüdü, çok hızlı bir biçimde azalmaktadır, bunu zamana karşı grafiklersek, manyetik vektör frekansı ile uyumlu, amplitüdü 9

10 gittikçe, hızlı biçimde azalan bir grafik elde ederiz. Bu olaya Free Induction Decay(FID) (serbest indüksiyonun kayboluşu) adı verilir. FID, sinyal büyüklüğünün kayboluşunun, zamanın bir fonksiyonu olarak ifadesi olup, frekansın fonksiyonuna dönüştürülebilir (Fourier Transformation). Bu halde, farklı nükleusların varlığında, her nükleusa özgü rezonanslar, farklı pikler şeklinde bir spektrumda ortaya çıkar. Bu pikler, metabolitlerdeki protonların rezonans frekansı ile o frekansta rezonans gösteren nükleusların sayısını temsil ederler. MRS'nin önemli bir özelliği, farklı molekülleri tanımlayabilmesidir. Nükleuslar elektronlarla çevrili olup, bu elektronlar nükleusu, uygulanan dış manyetik alandan g i z l e r, b i r a n l a m d a k o r u r l a r ( s h i e l d i n g ). B u s e b e p l e f a r k l ı k i mya s a l ortamlarda, nükleuslar, bu elektronlar tarafından gizlenme derecelerine bağlı olarak, farklı titreşirler. Bu, spektruma farklı rezonans pikleri şeklinde yansır. Pikler altındaki alanlar, nükleusların konsantrasyonları ile orantılıdır. 10

11 Tablo 1: Klinik MRS te kullanılan nükleusların NMR özellikleri N Jirom 1,5 T da ükleus anyetik oran rezonans frekansı (MHz/T) H Yorumlar Vücutta en çok oranda bulunan nükleus, 25.9 standart MRG sargıları kullanılabilir. MRS çalışmalarında ikinci en sıklıkla 1P kullanılır, yüksek enerji metabolizmasında önemli Doğada az oranda bulunduğundan en iyi in vivo bir sisteme eklendiğinde kullanılabilir İn vivo ortamda çok küçük miktarlarda 3C 9F bulunduğundan, eksojen fluorin içeren bileşiklerin ortama ilavesi gerekir. Anestetik ajanların analizinde (halotan, isofluoran..), lenfositlerin PH monitörizasyonu, antipsikotik ve antikanser ilaçların seviyesini belirlemede N Nitrojen akışını ölçümde, ölçümü zor, henüz az sayıda çalışmalar yapılmıştır K İntraselüler ortamın majör katyonu, K+ homeostazını değerlendirmede Li 24.8 Bipolar bozukluğun tedavisi için Li alan hastaların beyninde araştırılmak üzere MRG, vücudun çekim yapılan bölümünden elde edilmiş, dilimlerini kapsar. Şekil 2 de, beyinin aksiyal bir dilimi ve üzerinde küçük bir kutu yer almaktadır. Bu kutu, biyokimyasal ölçümlerin elde edilebileceği voksel yahut volume of interest (VOI) ı ifade eder. Bu VOI deki biyokimyasal konsantrasyonu ölçmek için veya bu olgudaki gibi MRS uygulanmalıdır. 11

12 Şekil 2: Biyokimyasal ölçümlerin elde edildiği voksel (Volüm of interest,voi), tek voksel görüntüleme Görüntüden ziyade, MRS verileri bir doğru üzerinde oluşturulan spektrum iledir. Her bir pik altındaki alan, bahsedilen kimyasal maddenin nükleuslarının bağıl sayısını verir. X aksisi frekansa işaret eder ( o frekansta rezonans gösteren kimyasalın nükleus miktarı). Spektrum oluşturabilen MR cihazları farklı magnet gücüne sahip olabilmektedir. Bu nedenle X aksisinin birimi ppm (parts per million) olarak tanımlanır. Ppm manyetik alan gücünden bağımsız, birimi olmayan bir sayıdır: Ppm: İlgilenilen bileşiğin frekansı - Referans bileşiğin frekansı x 10 Referans bileşiğin frekansı Güçlü bir manyetik alanda, 3.0 T gibi, herhangi bir kimyasal yapının kimyasal kayması (chemical shift),1.5 T'dakinden daha fazla olacaktır. Ancak yukarıdaki eşitlik sonucu 12

13 o kimyasal bileşiğin ppm'i sabit kalacaktır. 1H spektroskopi için kimyasal kayma referans değeri tetrametilsilan'dır (TMS). Bu değer δ=0.0'dır. TMS'de gölgelenme etkisi (shielding), diğer organik moleküllere göre daha fazla olup, piki diğer piklerle örtüşmemektedir. TMS, 13C spektroskopi için de referans değer olup, 31P için referans, fosfokreatin'dir (PCr). X aksında, pozitif rakamlar sola doğru yer alır. δ=0.0 aksisin en sağında yer alır. Aksisin solunda yer alan nükleuslar daha az gölgelenen (less shielded), bu bağlamda eksternal manyetik alanı daha çok hisseden ve bir miktar daha yüksek frekanslarda rezonans gösteren nükleuslardır. Tersine, sağa doğru gidildikçe nükleusların gölgelenme etkileri belirgindir ve daha düşük frekanslarda titreşirler. Belirgin gölgelenme gösteren yapısıyla TMS (δ =0.0) spektranın en sağında yer alır (10). VOI, spektroskopi elde etmek için, MR görüntüsü üzerinde incelenecek lezyon ya da bölgeden örnek alınan volümdür. Bu volüm elemanının bir eni, bir uzunluğu ve bir derinliği vardır. Proton MRS'de tek voksel görüntüleme ve multivoksel görüntüleme olarak iki temel teknik kullanılmaktadır. Tek voksel görüntüleme, lokalize bir bölgede ve homojen lezyonu olan hastalara önerilirken, multivoksel görüntüleme geniş bir kesitte lezyonun değişik bölümlerinden (örneğin aksiyal bir beyin kesitinin her yerinde) multipl spektrumlar gösterilebilmektedir. 13

14 Şekil 3: Multivoksel görüntüleme Çok sayıda spektroskopik lokalizasyon tekniği vardır, ancak bunlardan dört tanesi popülarite kazanmıştır; stimulated echo acquisition mode (STEAM), point-resolved spectroscopy (PRESS), image-selected in vivo spectroscopy (ISIS) ve chemical shift imaging (CSI). Tek voksel uygulamalarda, STEAM ve PRESS teknikleri (11,12) yaygın olarak kullanılır. PRESS ile uzun TE zamanlarında çalışılırken, STEAM'de TE zamanı kısadır. Beyindeki metabolitler farklı T2 relaksasyon zamanlarına sahip olup, kısa eko zamanlarında elde olunan beyin spektrumunda, uzun TE'de elde olunandan daha çok pik ortaya çıkar. Başka bir deyişle uzun TE kullanıldığında,beyinde pek çok metabolitten gelebilecek sinyal kaybolur. Sadece choline, creatine, N-acetylaspartate ve lactate pikleri yazdırılabilir. Buna karşıt olarak, kısa TE'ler myoinositol, glutamate, glutamin ve glycin gibi pekçok metabolitin tanımlanmasını sağlar. Bununla birlikte STEAM tekniği hareket artefaktına duyarlı iken, PRESS daha az duyarlıdır. 14

15 CSI gittikçe yaygınlaşan, multivoksel tekniktir. Gittikçe popülarite kazanmasının nedeni, metabolitlerin kimyasal kaymalarına ait bilgileri, radyoloğun alışkın olduğu bir şekilde, başka bir deyimle "metabolik görüntü" şeklinde sunuyor olmasıdır. Özel olarak, metabolik bilgi bir spektrumdan ziyade "psödoanatomik" biçimde ortaya çıkar. Görüntü, spesifik bir kimyasal kayması olan metabolitin dağılımını, örneğin laktat yahut NAA ı sunar. Sonuçta oluşan "görüntü", büyük voksel hacminde, su protonlarıyla karşılaştırıldığında, araştırılan kimyasalın daha küçük oranlarda bulunuyor olmasından dolayı bulanık görünür. Multivoksel tekniği, anomalinin tam olarak yeri bilinmediğinde, patoloji yaygın ise, daha etkili bir teknik olarak görünmektedir. 2D-CSI yöntemi ile, geniş bir doku volümü ile çevrili birbirine komşu kompartmanlardaki metabolitleri değerlendirmek mümkün olup, yazılımlar ile donanmış bilgisayarlar aracılığıyla, metabolit konsantrasyonlarını haritalandırmak (mapping) ve görüntüde anormal alan üzerinde süperpoze olan metabolitlerin dağılımını göstermek mümkündür. Her metabolit farklı renkte işaretlenerek, metabolit dağılımı renkli olarak gösterilmektedir. "Multisection 2D Proton MRS imaging yöntemi" ile yapılan çalışmalarda her metabolite ait, "metabolit MR görüntüleri" elde edilmektedir. "3D proton spectroscopy" yöntemi ile tek ya da birden çok voksel kullanılarak, PRESS sekansı ile yapılan değişik beyin MRS çalışmalarında, vokselin skalpe 1cm kadar yakın yerleştirilmesine rağmen spektrumun yağdan etkilenmediği, voksel sinyal- gürültü oranının (Signal-Noise Ratio -SNR) yüksek olduğu, ancak inceleme süresinin uzun olduğu (27-45 dk) belirtilmektedir. Rutin klinik incelemelerde en sık "single voxel proton spectroscopy (tek voksel proton spektroskopi)" yöntemi uygulanmaktadır. Tek voksel verilerin elde edilmesi hem daha kolaydır, hem de patolojinin yerinin belirgin olduğu durumlarda daha yararlıdır. Klinikte spektroskopi en fazla beyine uygulanmaktadır. Pazarlamacılar, büyük voksellerde proton spektra elde etmek üzere, uygulanımı kolay teknikler geliştirmişlerdir. Örneğin bir firma tarafından geliştirilen ve proton brain exam (PROBE) olarak adlandırılan sistem otomatik, tek voksel teknik, 15

16 standart 1.5 T cihazlara yerleştirilmiştir. PROBE, spektra elde etmek için STEAM yahut PRESS'i kullanır (13,14) (Tablo 2). Tablo 2: Spektroskopide Lokalizasyon Metodları Metod Tanım Yorumlar STEAM (stimulated Bir volümde kesişen 3 Dışardan olabilecek echo acquisition mode adet 90o RF puls uygulanımı kontaminasyon dan oldukça az sonucu oluşan ekonun kaydı ile etkilenir; su supresyonu ile kullanıldığında yararlı nispeten düşük SNR; düşük T2 rezonanslarında kullanılmaz PRESS (pointortogonal gradient T2 relaksasyondan olan resolved spectroscopy) varlığında, uzaysal selektif bir sinyal kaybı minimal, bu nedenle seri 1800 inversiyon plus ve düşük T2 değerli nükleusların ardından uygulanan 900 plus ile ölçümünde avantajlı (örn: 31P); eksternal manyetik alan inhomojenitesine daha az duyarlı, bu sebeple yüzeyel yerleştirilen sargılarda daha iyi sonuç CSI (chemical shift Gradient kullanmaksızın Çok sayıda bölgeden aynı imaging) veya MRSI istenilen tüm boyutlarda kaybolan anda spektra elde edilir; 1H ve 31P a (magnetic resonance serbest indüksiyon kodlanır; uygulanabilir; 1DFT, 2DFT, 3DFT spectroscopic imaging) spektrayı oluşturmak üzere uygulamaları mümkün; 3 DFT un Fourier Transform frekans verileri sınırlaması görüntüleme zamanının oluşturulur. uzun olması DRESS (depthyüzey sargılarla, hızlı, Yüzey sargıların kullanıldığı, resolved surface selektif RF pulsları ile birbirine örneğin 31P spektroskopinin spectroskopy) dik manyetik alan gradientleri uygulanabileceği yüzey vücut kullanılır. bölgelerine kas gibi uygun; uzaysal selektivite sınırlı; faz artefaktları çok a.te zamanının spektrum üzerine etkisi: TE 270 msn ile çalışılan spektrumda TE=20 ile karşılaştırıldığında, TE=20 msn'dekine göre az sayıda (3 adet) ve yan yükseklikte pikler elde edilmiştir. MRG'de, uzun TE zamanı, farklı kontrastta T2 ağırlıklı görüntü ortaya koyar. Benzer şekilde, denebilir ki TE=270 msn'de elde edilen spektrum TE=20 msn ile elde edilenden daha T2 ağırlıklıdır. Bu, daha önce de belirtildiği gibi, az sayıda ve küçük piklerle fakat aynı zamanda, metabolitlerin farklı T2 relaksasyon zaman farklılıklarından dolayı, farklı pik oranlarıyla sonuçlanır. Örnekte 16

17 270 msn'de ortaya çıkan 3 pikten en küçük ikisi arası oran yaklaşık 1/2 iken, bu oran 30 msn ile elde edilen spektrumda yaklaşık 2:1'dir. Yine burada uzun TE'ler de sinyal kaybı olduğuna dikkat etmek gerekir. Bu durumda MRG'deki kontrastın, MRS'deki pik oranlarıyla aynı kulvarda olduğu sonucuna varılabilir. Dolayısıyla uzun TE'nin spektruma etkisi 1) Az sayıda pik, 2) Pikler arasında, büyük oranda ve belirgin gürültü olarak özetlenebilir. 17

18 Şekil 4: TE=270 msn de vete=20 msn de elde edilmiş spektra 18

19 Bu durumda 1H spektroskopinin klinik uygulamasında kullanılabilecek optimal TE değeri ne olmalıdır? Kullanılacak optimal TE değeri pekçok faktöre bağlı olmakla birlikte, esas konu hangi metabolitin görülmek istendiğidir. Farklı metabolitlerin farklı T2 relaksasyon zamanları vardır. Çok kısa T2 değerine sahip metabolitlerde, uzun TE'lerde, çok büyük oranda sinyal kaybı oluştuğundan, metabolitlerin saptanmaları mümkün değildir. Çok uzun TE değerlerinde, temel olarak yalnızca NAA, Cr, Cho ve laktat ölçülebilir. Klinik olarak temel problem bu metabolitlerden biri olduğunda, uzun TE değerleri istenmeyen diğer pikleri baskılayacağından, spektrumu, yorumlaması daha kolay hale getirecektir. Örneğin laktat pikiyle örtüşen lipid pikleri uzun TE'lerde baskılanacaktır. Yine düşük TE değerlerinde (TE<60 msn) STEAM sekansı uygulanmalıdır. Uzun TE değerlerinde ise (TE>60 msn) PRESS sekansı tercih edilmelidir. Hangi TE değeri kullanılırsa kullanılsın, anlamlı karşılaştırmaların yapılabilmesi için her vakada aynı TE değeri kullanılmalıdır. Birçok hastalık olgularında örtüşen sonuçlar ve çoğu kez yorumlama güçlüğü nedeniyle alan çok sayıdaki değişkene bir de farklı TE değeri ekliyor olmak, bu anlamda yükü artıracaktır. TE değerinin bir başka etkisi ise J-coupling üzerinedir. b.tr değerinin spektruma etkisi: MRG'de T1 ağırlıklı görüntü kısa TR değeri kullanmak suretiyle elde edilir. MRS'de kısa TR değeri kullanmak esas olarak spektrumda kısa pikler elde etmek şeklindedir (Şekil 5). 19

20 Şekil 5:TR=1600 msn de elde edilmiş spektra c.snr signal noise ratio-sinyal gürültü oranı ve görüntü sayısı: Elde edilecek spektral pik kalitesi, SNR ye bağımlıdır. SNR arttığında spektral pik kalitesi artar. SNR, acquisition kareköküyle orantılı olarak artar. Acquisition 4 olduğunda, SNR 2 katına çıkar, bu sayı 100 olduğunda SNR 10 kat artış gösterir. d.voksel in görüntüye etkileri: Spektral pik, doğrudan gözlem altındaki nükleusların miktarına bağlıdır. Konsantrasyonlar, eğriler altındaki alanların integrasyon hesabı ile bulunur. Çok küçük hacimlerde VOI seçmek, SNR veya toplam inceleme süresi açısından oldukça ağırdır. Şöyle ki; VOI 2x2x2 cm3 seçilmiş olsun. Bu hacimde incelenen nükleus piki 1.00 olsun. 64 görüntü sayısı ile 1 dakika 36 saniye'de elde edilmiş olsun. Aynı ortamda diğer tüm parametreler sabit kalacak şekilde (TE,TR gibi), hacim 1x1x1cm3 yapıldığında, SNR kaybını azaltmak üzere ölçüm zamanı arttırılacaktır. VOI, 8 oranında azaldığından ( 2x2x2 cm3 -> 1x1x1 cm3 ) MR sinyali de 8 kez azalacaktır. 20

21 Daha önce de söylendiği gibi, SNR, acquîsition kareköküyle orantılı olarak artar. Bu durumda 64x64=4096 görüntüye ihtiyaç duyulur (Bu aynı SNR'yi 1x1x1 cm 3 hacmindeki bir vokselden elde etmek için gereklidir). A B Şekil 6 : A: Multivoksel, B: Tek voksel Bu durumda toplam görüntü elde etme zamanı 1 saat 42 dakika 24 saniye olacaktır. Klinik spektroskopide VOI, genellikle 2-8 cm3 arasında değişir. Bir voksel, alabildiği kadar patolojik alanı içermelidir. Bununla birlikte az miktarda çevre normal dokuyu da içermelidir (genellikle voksel hacminin %20'sinden azı). e.snr ve Faktörleri kontrol: SNR bir dizi faktörden etkilenir. Operatöre bağımlı faktörler arasında voksel boyutları, acquisition, TR ve TE yer alır. Değiştirilmeyecek faktörler ise metabolit konsantrasyonu, relaksasyon zamanları (T1 ve T2) ve hastaya bağlı faktörlerdir. Hastanın hareketi, gelecek sinyali azaltabileceğinden, hastanın spektroskopi işlemi süresince hareketsiz kalışı sağlanmalıdır. Bununla birlikte aşağıda yeniden bahsedilecek manyetik alanın inhomojen oluşu SNR yi etkileyebilir. Bu durumda, voksel komşuluğunda bulunan ferromanyetik alan, hava ve kan kontrol edilmelidir. Yine, ölçüm parametrelerinin ideal düzeylere yakın ayarlanmamış oluşu ve diğer teknik problemler SNR'yi etkileyebilmektedir. 21

22 f. Manuel ya da otomatik yapılan ayarlamalar: Frekans, transmitter ve receiver ayarlamaları; Frekans, transmitter gain ve receiver gain, MRG elde edilmeden önce ayarlandığı gibi MRS'den önce de ayarlanabilir. Her hastanın cihazın fizik özelliklerini farklı derecede etkilediği bilinmelidir. Manyetik alan homojenizasyonu (Shimming); Bir MR spektrumundaki piklerin değerlendirilmesi için, her pike ait çizginin genişliği ve piklerin birbirinden ayırdedilmesi önemli olup, yorumlanabilir bir spektrum elde edebilmek için manyetik alan homojen olmalıdır. Cihazın Tesla değeri düşükse protonların salınım frekansları düşük olmakta, buna bağlı olarak protonlar arasındaki salınım frekans farklılıkları da daha az olmaktadır. Ama manyetik alan ne kadar güçlü olursa spektrum rezolüsyonu o kadar artacağından genellikle 1.5 Tesla altındaki cihazlarda MRS uygulanmamalıdır, bununla birlikte yapılan çalışmalarda 0.5 Tesla cihaz ile de yeterli kalitede spektrum elde edilebileceği ve klinik uygulamalarda uygulanabileceği belirtilmektedir (5,15,16). Lokal manyetik alandaki en küçük farklılıklar spektruma yansımakta olup, vokseldeki manyetik alan noktadan noktaya farkediyorsa, bu farklılık, aynı kimyasal koşuldaki protonun farklı alanlarda farklı davranmasına, pike ait çizgilerin genişlemesine, rezolüsyonun ve SNR'nin azalmasına ve sudan gelen sinyallerin az baskılanmasına neden olmaktadır (16). 'Voksel shimming", voksel içinde manyetik alanın x,y ve z homojenizasyonunu akslarında sağlayan, sekans içinde su baskılamadan önce otomatik olarak uygulanabilen bir yöntemdir. Spektrum kalitesi doğrudan manyetik alan homojenitesine bağlı olduğundan, MRS incelemelerinde shimming uygulaması oldukça önemlidir. Shimming etkisi ile spektral pik daha uzun ve dar hale getirilir. Voksel içindeki manyetik alanın daha homojen hale getirilmesi, "shim sargılar" daki akımın ayarlanması ile olmaktadır. Shimming sonrası, manyetik alan homojenizasyonu, frekansı değiştirebileceğinden, ince frekans ayarı da yapılmalıdır. 22

23 g.su ve yağ baskılama: MRS'de sinyaller yüksek konsantrasyonları nedeniyle başlıca su ve yağdan gelir. Eğer vokselde su baskılanmaz (supresyon) ve yağ ortamdan uzaklaştırılmazsa, su ve yağ piklerinden çok daha küçük olan metabolitlere ait pikler izlenemez-suyun konsantrasyonu diğer metabolitlerin konsantrasyonundan yaklaşık kat fazladır (Bunu, sazlıklar içinde görülemeyen otlara benzetmek mümkündür. Ancak yüksek sazlar kesilirse, küçük otlar görülebilir). Sudan gelebilecek sinyallerin baskılanmasında en sık kullanılan yöntem chemical shift selective excitation (CHESS) yöntemidir. Bu yöntemle suya ait sinyal 1000 oranında azaltılabilir. Bu yöntem yağın baskılanmasında da uygulanabilir. Ancak beyine yönelik incelemelerde yağ en çok skalpte olduğundan, vokselin skalpten uzak yerleştirilmesi yeterli olmaktadır. Yine, beyindeki lipidlerin T2 relaksasyon zamanları kısa olduğundan, uzun TE kullanılarak yağın spektruma etkisi azaltılabilmektedir. Su yetersiz baskılandığında ya da voksel mayi içerdiğinde, suya ait pik spektrumun solunda aşırı şekilde ortaya çıkmakta ve spektrum çizgisinde yukarıya doğru eğilmeye neden olmaktadır Su aşırı baskılandığında ise spektrum çizgisindeki eğilme aşağıya doğru olmaktadır. Şekil 7: Su baskılama atım sekansı(a), Steam proton MR spektroskopisi yerleşim sekansı(b) 23

24 Fokal bir lezyon araştırıldığında, kaliteli ve anlaşılabilir bir spektrum elde edebilmek için şu noktalara dikkat etmek gerekir: 1. \/okseli, susceptibility değişikliklerinin fazla olduğu kalvaryum, kafa tabanı ve sinüsler, kan ürünleri ve klips komşuluklarından uzağa yerleştirmek, 2. Voksel içindeki kistik komponenti azaltma yoluna gitmek (BOS ile dolu ventriküllerden uzak durmak, kistik özellikteki lezyonun kistik komponentini voksel içine almamaya özen göstermek), 3. Lezyon kontrast tutar özellikte ise, voksel içine mümkün olduğunca fazla miktarda, bu kontrastlanan dokuyu almaya çalışmak, 4. Voksel içine alınacak normal beyin dokusu miktarını azaltmak-normal doku spektral pikleri etkileyecektir. Gri cevher araştırıldığında, en loblarda, vokselin lokalizasyondur. Tek her iki voksel hemisferi iyi de lokalizasyon içerecek görüntülemede, voksel oksipital şekilde veya paryetal falksa yerleştirildiği yerleşiminden kaynaklanan problemlerin çoğu, multivoksel teknikler ve CS1 ile en aza indirgenmiştir. 24

25 Şekil 8: İnsan beyni su baskılanmamış proton spektrumu(a), İnsan beyin tümörünün su baskılanmış spektrumu. H2O sinyal intensitesindeki değişikliğe dikkat! Sekil 9: Retroorbital yağ dokuya komşu lokalize hacmin proton MR spektrumu. 25

26 Gadolinyum(Gd) uygulanımının, spektrumu değiştirdiği gösterilmiştir. Özellikle Cho üzerine olan etki, Cho pikinde azalma şeklindedir. NAA ve Cr piklerinin gadolinyum uygulanımından büyük oranda etkilenmediği bildirilmiştir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, Cho ve Gd şelatları arası kimyasal etkileşim, neden olarak ileri sürülmektedir (17). h.spektrumun sayısal değerlendirilmesi: Bilgisayarın kendi yapmış olduğu değerlendirmede, baseline çizildikten sonra, pik yükseklikleri veya pikler altındaki alanlar (integral) hesaplanır. Piklerin net değerleri yerine "pik oranları" tercih edilmelidir. Creatin (Cr) ile yapılan oranlamalar en sık kullanılandır, çünkü Cr, spektrumda görünen metabolitler arasında en sabit konsantrasyona sahip olandır. Bununla beraber, Cr oranının değiştiği bazı patolojiler de sözkonusudur. Bu sebeple metabolit oranları, Cr'in normal olduğu olgular için geçerlidir. Bazı araştırma grupları, farklı oranlar kullanmışlardır (Cho/NAA veya metabolitlerin suya olan oranları, gibi) (18). i.normal Metabolit Oranları: Erişkin için normal metabolit değerleri Tablo 3 ve Tablo 4'te görülmektedir. Metabolit oranları, dünyanın her yerinde, tüm ölçüm parametreleri aynı olduğunda, herhangi bir cihazla, normallerde yapılan ölçümlerde aynı olacaktır. Yaş gruplarına göre belirgin farklılıklar izlenmektedir. Basitçe 4 yaş grubu irdelenebilir: 1.18 aya kadar olan bebeklik, 2. Çocukluk, 3. Erişkin, 4. Yaşlılık. En büyük değişiklik hayatın ilk yılında görülmektedir. Bu değişiklikler büyük ölçüde, myelinizasyonun yansımasıdır. Prematüre bebeklerden elde edilecek oranlar aynı gestasyonel yaş için elde olunan normal oranlarla karşılaştırılmalıdır (Şekil 10,11). 26

27 2. yaş grubu olan çocuklarda oranlar, erişkinlerdeki gibidir. Yalnızca bu dönemde NAA/Cr oranı %10-20 kadar daha fazla olup, yaşlarında NAA/Cr oranı pik göstermektedir. 3. Grup, normal erişkin gruptur (Tablo 3, Tablo 4, Tablo 5). 4.grup yaşlı populasyondur (60-90 yaşlar). Bu gruba ait temel farklılık NAA/Cr oranının erişkin populasyona göre %10-20 daha az oluşudur. Bununla birlikte ortalama Cho/Cr değeri %10 oranında artmıştır. Şekil 10 27

28 Şekil 11: Gestasyonel yaş ve pik değerleri Basit olarak, erişkin değerler normal olarak kabul edilerek, pratikte çocuk ve yaşlılar için yalnızca NAA/Cr oranının etkilendiği söylenebilir. Bu durumda çocuklarda NAA/Cr değerinin %10-20 daha yüksek ve yaşlılar için %10-20 daha az olacağı akılda tutulmalıdır. Yenidoğan ve erken çocukluk evrelerinde elde edilen değerler yaş bağımlı eğrilerde karşılaştırılmalıdır. Tablo 3: Metabolit oranları (Ortalama ± standart sapma) Gri Cevher A 1.32 ± NAA/C r 0.04 Cho /Cr ml/cr ± ± ± B 1.58± ± ± ± A 1.40± ± ±0. αglx/cr B 1.38± ±0. 09 Beyaz Cevher 0.60± ± ±

29 β,γglx/cr 0.35± ± Glucose 1/Cr ± ±0. 07 Glucose ± ± ± ± ± /Cr 0.26± ± ±0. 08 A. Tabloda belirtilen 12 sağlıklı erişkin gönüllüden elde edilen sonuçlar, 43±4 yaş (NAA/Cr, Cho/Cr ml/cr, - α Glx/Cr ve β,γ-glx/cr oranları, Ross, ve çalışma arkadaşlarının, Glucose1/Cr ve Glucose2/C oranları ise Kreis ve Ross'un çalışmasından alınmıştır; (63) Glucose1/Cr ve Glucose2/Cr oranlarının değerlendirildiği grup aynı yaş gruplarında, ancak farklı gruplarda değerlendirilmiştir. B.11 sağlıklı erişkin gönüllüden elde edilen (27±4 yaş) ve geliştirilmiş başka bir su baskılama sekansıyla elde edilen sonuçlar büyük ölçüde örtüşmekle birlikte, NAA/Cr oranları anlamlı farklılık göstermektedir. Fakat arası yaş farkına bağlanabilir. Gri cevherdeki Glucose 1 bu, gruplar ve α-glx/cr ise farklı su baskılama şemalarından dolayı farklılık göstermektedir. Tablo.4 Metabolit oranları ve yaş arası ilişki Yaş aralığı Cevher NAA/ Cr Cr Cho/ ml/cr ± ±0 8 O8 1.26±O ± 0.60± ± 0.60± ± 0.59± ±O ± ± ± 0.59± ± 0.60± ± 0.63±05 Gri Beyaz Cevher N

30 N her gruptaki sağlıklı gönüllülerin sayısı. Shonk ve Ross'un çalışmasından alınmıştır (64). Tablo.5 Gri ve beyaz cevherde normal konsantrasyonlar GC BC NAA 9.24± ±0.18 Cr 8.04± ±0.14 Cho 1.43± m! 7.26± ± erişkin gönüllüden elde edilen değerler (22-34 yaş, 5 kadın/5 erkek) (65). C. METABOLİTLERİN KLİNİK ÖNEMİ Metabolitlerin klinik önemini anlamak için beyin hastalıkları şu şekilde sınıflandırılabilinir: 1. Yapısal (Dejeneratif hastalıklar, tümörler, embriyojenik defektler) 2. Fizyolojik (Özellikle kan akımında bozulmayla olan) 3. Biyokimyasal veya genetik Sonuncusunda bazı hastalıklar reseptör ve nörötransmitter ilişkilidir (Parkinsonda dopaminin olduğu gibi). Fakat çoğu, doğrudan veya dolaylı olarak oksidatif yollardaki, anabolik ve katabolik ara yollardaki, TCA siklusu, glutamin/glutamat dönüşümü, glikoliz, ketogenez veya yağ asit metabolizmasındaki bozukluklarla oluşur. Genetik hastalıklar, nükleer veya mitokondrial DNA'daki mutasyonları içerirler. Pozitron emision tomograpy (PET), daha az oranda SPECT, MR Anjiografi ve fonksiyonel MRG, diffüzyon-perfüzyon 30

31 görüntüleme, kan akımına, glukoz dönüşümüne ve oksijen tüketimine işaret eder. Bununla birlikte, MRS'deki gelişmeye kadar, serebral metabolitlerin noninvaziv değerlendirilmesi mümkün değildi. Enerji metabolizmasını doğrudan değerlendiren bir teknik yoktu. Bu boşluk MRS ile doldurulmuştur. a.mrs ile Nörokimya: Şekil 13 de nörokimyasal yolların bazıları görülmektedir. 1 H MRS'in ana metabolitleri N-acetyl-aspartate (NAA), total creatine (creatine+phosphocreatine; Cr), total choline (phosphoryl choline ve glycerophosphoryl choline; Cho), myo-inositol (mi), ve glutamate - glutamine (Glx)'dir. Acetyl-choline, norepinephrine, dopamine ve serotonin gibi nörotransmitterlerin, proton konsantrasyonunun MR'la saptanabilme limitleri mm olduğundan, MRS ile bu limitler henüz saptanamamaktadırlar. Benzer şekilde, hormon ulağı inositol polyphosphate ve cyclic-amp de saptanamamaktadır. MRS'in bir başka yetersiz kaldığı bölüm ise çoğu makromolekülleri, hareket kabiliyetlerindeki sınırlılık nedeniyle saptayamamasıdır. Buna bağlı olarak phospholipid, myelin, protein, nucleoside ve nucleotide'ler, RNA ve DNA gibi makromoleküller saptanamamaktadır. b.pikler: 1 H MRS'de, insan beyninde rezidüel su ve lipid de dahil olmak üzere 17 pik tanımlanmıştır. Beyinde izlenen esas, ana metabolitler NAA, Cr, Cholin dir. Laktat ve alanin, normal ve önemli metabolitler olup, şimdiki MRS teknikleriyle yalnızca patolojik olarak artmış konsantrasyonları gösterebilmektedir, glutamat, beraberinde glutamin (ikisi beraber 31

32 Glx olarak adlandırılır) ve ml olarak ifade edilir. Normal spektral patern bilindiğinde, bu paterndeki değişiklikler gözden geçirilir. Proton spektrumunda, bu metabolitlerin temel fonksiyonları, süregelen ok hakkında bilgi verir. Örneğin NAA'da kayıp, nöronal (veya aksonal) hasara işaret ederken, Cr'de azalma enerji metabolizmasında bozukluğu yansıtır. Yine Cho'deki değişiklik membran değişikliklerine ve ml'da artma veya azalma astrositik (glial) patolojiye işaret eder. Şekil 12: NAA ileri derecede baskılı, kolin pikinin arttığı görülmektedir. Bu tür bir yaklaşımla sonuçta, MRS literatüründeki patolojileri içeren tablolara ulaşılır (Tablo 6). 32

33 Tablo 6: Metabolit (normal serebral konsantrasyon) Artması Azalması Laktat (Lac) (~1 mm; görülür değil) Hipoksi Anoksi Bilinmiy or YKL İnme Hipo- ve hiperventilasyon Doğumsal TCA siklus bzk. Canavan Hst. Alexander Hst. Hidrosefali Lenfoma PML Toxo N-Asetilaspartat (NAA) (8-9 mm) Canavan Aksonal iyileşme Gelişim geriliği İnfansi (MELAS ve MS gibi) Hipoksi İnfant gelişimi Anoksi Hiperozmolar durumlar İskemi Kafa travması sonrası Demans YKL Alexande r Hst İnme N-Asetilaspartat (NAA) (8-9 m M) DM Kafa travması Toxo 33

34 Metabolit (normal serebral konsantrasyon) Artması Azalması Kriptokkoma Lenf oma PML Herpes II ensefalit Hiponatremi SIADH Glutamat (Glu) ve/veya Glutamin (Gln) (Glu=10rnM; Hepatik ensefalopati Hiponatremi Gln=5 mm) Hipoksi SIADH OTC eksikliği Travma sonrası Alzheimer Hst. Myo-inositol (ml) (5mM) Yenidoğan Hepatik ensefalopati Alzheimer Hst. Hipoksik ensefalopati 34

35 Renal Yetmezlik İnme DM Tümör Hiperozmolar durumlar Toxo PML Kriptokkozis Lenfoma Hiponatremi SIADH Total Kreatin (Cr) (8mM) 35

36 Travma Hipoksi Hiperozmolar durumlar İnme Metabolit (normal serebral konsantrasyon) Artması Azalması Y Yaşla artış Tümör İnfant Travma 36

37 Toxo PML Lenfoma Kriptokkozis Hiponatremi SIADH Glukoz (Glc) (~ 1 mm) DM Saptanmaz 37

38 Parenteral beslenme Hipoksik ensefalopati Kolin (Cho) (1.5 mm) Travma Asemptomatik KC Hst DM HE Beyaz cevherde, İnme Gri cevhere göre Demans Yenidoğan Toxo KC transplantasyon sonrası Kriptokkozis 38

39 Tümör Hiponatremi Kronik hipoksi SIADH Hiperozmolar durum İnme Yaşlılarda normalde Alzheimer Hst PML Metabolit (normal serebral konsantrasyon) Artması Azalması Lipidler ve düşük moleküllü ağırlıklı VOI skalpe yakın yerleştirildiğinde 39

40 proteinler Kriptokkozis ( ppm de geniş rezonans) Büyüyen Tümör Lenfoma PML Toxo Dövülmüş çocuk Santral pontin myelinozis Enflamatuar olgular İKK: İntrakranyal kanama, OTC: Ornitin transkarbamilaz, MS: Multipl skleroz, PML: Progresif multifokal lökoensefalopati, Toxo: Toksoplazmozis, SIADH: Uygunsuz antidiüretik hormon salınımı sendromu 40

41 c.beyin Metabolizması ve Enerji Üretimi; Beyin spektrumundaki belki de en çarpıcı özellik, değişiklik göstermiyor oluşudur. Bunun için en basit açıklama, enerji üretim ve tüketimi ile hücrelerin sabit iyonik ve osmotik dengeleridir. Serebral enerji düzeyi, beyin hücre volümü ve MRS birbirleriyle sıkı sıkıya ilişkilidir. Beyin yakıtlarını, ATP ve PCr'e dönüştüren başlıca 3 adım vardır. Bu üretim, kimyasal enerji, elektron geçişi ve beyin fonksiyonlarının devamı için elzem olan tüm biyosentezler için gereklidir. 1.Adım; Glukoz, keton (çocuklarda), aminoasit ve lipidler gibi birincil yakıtların 2 karbonlu parçacıklara dönüştürülmesi (Ac Coa). 2.Adım; 2 karbonlu parçacıkların Krebs siklusunda oksidasyonu ve sonuçta beyin mitokondrisinde, oksidatif fosforilisasyonla ATP'nin oluşumu. Bu adımda bozulma oluşu, beyini ATP'den yoksun bırakır, bu durumda enerji metabolizması piruvattan laktat oluşum yönüne kayar. 3.Adım; Tersinir enzim olan Kreatin Kinaz ATP'den, yüksek enerjili PCr oluşumunu sağlarken, diğer taraftan PCr serbest Cr vermek üzere, ATP oluşumunda ek kaynak oluşturur. Substrat PCr ve ürün Cr, hemen hemen eşit konsantrasyonda oluşurlar. d.klinik MRS'te saptanan metabolitler; Kreatin (Cr); Cr ve PCr toplamı olan pik, beyin spektrumunda santralde yer alır. Sağlam beyin enerji metabolizmasının oldukça güvenilir göstergesidir (3.Adım). Buna bağlı olarak oranlar ifade edilirken Cr:1 olarak kabul edilir. Bununla birlikte Cr'in ekstraserebral sentezlerle beyine taşındığı bilinmelidir. 41

42 Bu sebeple sistemik bir hastalık beyindeki CR i ve dolayısıyla MR spektrumunu etkileyebilir. Bu durumu yansıtan çarpıcı ve nadir bir örnek, böbreğinde metabolik defekti olan hastada, Cr pikinin yokluğudur. Böbrek Cr biyosentez zincirindeki halkalardan biridir. Yine çarpıcı olarak, creatine kinase enziminden yoksun primer bir dokudan olan rnetastatik tümörün spektrumunda Cr piki yoktur {gerçekte beyine metastaz yapan çoğu dokuda Cr piki yoktur.). Cr'e ait primer pik δ=3.03'te görülür. Bu pik, Cr ile birlikte, Cr phosphate ve az miktarda δ-aminobutyric acid, lysine ve glutathione'u yansıtır. Cr için bir başka pik δ =3.94'te görülebilir. Bu yüzden total Cr olarak anılır. Çoğu hastalık durumlarında Cr piki nispeten etkilenmemiş olduğundan, diğer pikler için referans değer olarak alınır. Bu sabit pike, Cr içeren bileşiklerin olduğu reaksiyonlarda, creatine kinase'\n sıkı bir biçimde regüle ediliyor olmasındandır. Cr, beyin hücrelerinde enerji bağımlı sistemlerin sağlanmasında, yüksek enerjili fosfat rezervi oluşu nedeni ile önemli rol oynar. Cr, hipometabolik durumlarda artış gösterirken, hipermetabolik durumlarda azalır. Normal spektrumda, Cr, Cho'in hemen sağında yer alan, 3. en yüksek piktir. Hastalık olgularında dahî oldukça sabit kaldığından kontrol değer olarak kullanılır. Laktat(Lac): Primer piki δ=1.33'te yapar. Normal fonksiyon gören beyin dokusunda, ölçülebilir miktarlarda bulunmaz. Anaerobik glikolizin son ürünü olan laktat, anaerobik metabolizmanın önemli bir göstergesidir. Bu sebeple, iskemik ve hipoksik dokularda birikir. Krebs siklusunun bozulması (mitokondrial hasar), TCA siklusuna girecek 2 karbonlu bileşiklerin oluştuğu yolda son enzim olan pyruvate dehydrogenase'ın yokluğu veya inhibisyonu, daha sık olarak glikozin artması (tümör dokularında ve iyileşen hipoksik dokularda), beyin spektrumunda laktatın görülmesinin başlıca nedenleridir. Laktat piki 1.33 ppm'de "doublet" şeklindedir. Laktat'ın bir başka piki ppm'dedir. Bu pik "quartet" olup, 4.7 ppm'deki su pikine çok yakın olduğundan rutin 42

43 spektroskopide genellikle görülmez ppm'deki "doublet" pikten, laktat molekülündeki -CH3 (metil) protonları sorumluyken, "quartet" pikten laktat yapısındaki -CH protonları sorumludur. Laktat yapısındaki -CH3 ve -CH protonları arasında 7 Hz'lik rezonans farkı bulunur. Bu 7 Hz, "J değeri", bu iki proton arası etkileşim ise "J coupling" olarak bilinir. Standart quantum mekaniği etkileri ile, modulasyon etkileri, laktat pikinin TE=135 msn'de ters dönüşüyle sonuçlanır. Gerçekte "doublet" TE=270 msn'de yukarı yönlü ve en yüksek değere sahiptir. TE değeri azaldıkça pik ters dönerek TE=135 msn'de en yüksek değerine ulaşır. Böylece, "J modulasyon" etkileri yukarı ve aşağı yönlü laktat "doublet leri arasında 1/J=135 msn periodunda siklus oluştururlar. Pikin yukarı veya aşağı yönlü oluşu, -CH3 ve -CH yapılarındaki protonların 1/J=135 msn'de bir, faze ve defaze oluşlarıyla ilgilidir. Yine laktat yapısındaki -CH3 (metil) ve -CH (methine) grubundaki protonlar, birbirleriyle ilişki içinde olmakla birlikte, bu iki grup çok az farklı frekanslarda titreşirler. Laktatın esas "doublet" piki -CH3 protonlarındandır. -CH'ın etkisiyle bu pik "doublet" iken, ikinci pike -CH3'ün 3 protonunun etkisiyle, pik "quartet" tarzındadır. Bu etkileşimin esas nedeni yine "J-coupling, J modulasyon" etkileridir. Lipid rezonansı (δ = ppm) laktat pikini kirletebileceğinden, yüzeyel beyin lezyonlarında ve iskelet kasında laktatın geçerliliği tartışmalıdır. Myo-inositol(ml): Yaygın olarak astrositlerde bulunur. Önemli bir ozmolit ve hücre volüm regülatörü olarak bilinir. Hormon duyarlı nöroreseptif rol oynayan bir metabolittir. Xenobiotiklerin konjugasyon yoluyla detoksifikasyonunda rol oynayan glucuronic acidin prekürsörüdür. ml piki δ =3.56 ppm'de görülür. Beyinde ml'un azalmış oluşu, manide lityumun koruyucu etkisi ve diabetik nöropati gelişimiyle yakın ilişki gösterir. Bununla birlikte, ml'un fosforlanmış türevi olan myoinositol-1,4,5 triphosphate intraselüler kalsiyum mobilize eden hormonların 2. ulağı olarak görev görür. Alzheimer hastalıklı olgularda artmış ml ve azalmış NAA seviyeleri 43

44 birlikte görülebilir. ml piki, SSS dışındaki dokularda, örneğin baş ve boyun karsinomlarında anlamlıdır. N-Asetylaspartate(NAA): Beyin 1 H spektrumundaki en yüksek pik olan NAA nın gerçek fonksiyonu bilinmemektedir. 2,00pmm de rezonans gösterir. NAA nöronal belirteç olarak kabul edilir. NAA ve daha az oranda da analoğu N-acetyl aspartyglutamate (NAAG) nin nöron gövdesinde olduğu, immünokimyasal olarak kanıtlanmıştır. Biyosentez yolları şekilde gösterilmiştir (Şekil 13). Şekil 13: NAA biyosentez yolları 44

45 NAA, nöron gövdesinde sentezlendiği mitokondriden aksona hareket eder. NAA pikinin olmayışı nöronal ölümü (çoğunlukla geri dönüşsüz) ve aksonal hasar (çoğu kez geri dönüşlü) gösterir. Yine, NAA spektrumda kaybolmuşken yeniden ortaya çıkmasının çeşitli patolojik açıklamaları olabilir. Bunlar ayırıcı tanıda gözönünde bulundurulmalıdır (Tablo 7). Tablo 7. NAA'nın yeniden ortaya çıkışı Yeniden sentez (Resynthesis) Canavan Hastalığı Nöronların rejenerasyonu Nöral transplant Infant? Aksonların rejenerasyonu Multipl Skleroz MELAS Ortama yeniden katılış (Re-entry) Dializ Ozmoz Hiponatremi Hidrosefali 45

46 Reorganizasyon Kitleler Atrofi NAA yalnızca beyinde ve spinal kordda bulunur. Varlığı ve seviyesi kabaca nöronal bütünlüğü ve neoplazm içindeki nöronal elementlerin oranını ifade eder. NAA, SSS dışındaki tümörlerde bulunmaz. Canavan Hastalığı, NAA'in artış gösterdiği tek hastalıktır. Normal spektrumda NAA en yüksek piki oluşturur. Glutamat-Glutamine(Glx): Glutamat, mitokondrial metabolizmada rol oynayan uyarıcı bir nörotransmitterdir. y-amino butyric acid, glutamat'ın önemli bir ürünüdür. Glutamin, detoksifikasyonda ve nörotransmitter aktivitesinde rol alır. Bu iki metabolit birbirine çok yakın rezonans göstermekte olup birbirlerinin toplamı şeklinde, Glx olarak ifade edilir ve pikleri 2.1 ile 2.5 ppm arasındaki piklerin toplamıdır. İkinci bir Glx piki ppm (α bölgesi) arasında görülmektedir. STEAM (TE=30 msn) ile elde edilen spektrumda, Glx, β ve γ bölgesinde esas olarak glutamini ve α bölgesinde hem glutamatı ve hem de glutamini yansıtır. Glx piki içerisinde, glutamat >10 mm ve glutamin >5mM olmak üzere tüm beyin bölgelerinde bulunur. 46

47 Şekil 14: Değişik yaşlardaki normal bazal spektrumu STEAM (TR/TM/TE=5000/30/20ms) Cr=Creatin; ml=myoinositol ; cho=choline; NAA=N-asetil aspartat; Gln=glutamat Glutamin aynen ml'de olduğu gibi astrosit marker dır. Glutamat, nörotransmisyon için gereken konsantrasyonları aştığında, nörotoksik etkiler başlamaktadır. Hipoksik, iskemik beyinde Glx artar. Bu laktatta olduğu gibi kötü prognostik bir bulgu değildir. Aksine, astrositlerin koruyucu fonksiyonunu yansıtır. Glutamine synthetase, potansiyel toksik, fazla orandaki glutamatı daha zararsız glutamine dönüştürür. Dolayısıyla spektrumda Glx pikinde, değişmeyen beyin gluatamat sinyali üzerinde, çoğunlukla glutamine ait değişiklikler görülür. 47

48 Lipidler; Beyin membran lipidleri oldukça kısa relaksasyon zamanlarına sahip olup çok kısa TE değerleri kullanılmadıkça gözlenemezler. Lipidlere ait protonlar 0.8,1.2,1.5,6.0 ppm'de pik yaparlar. Bu pikler methyl, methylene, allelic ve doymamış yağ asitlerinin vinyl protonlarına aittir. Bu frekanslarda, geniş bir bölümde, belirgin olarak izlenen rezonanslar patolojiktir. Ancak spektrumun bu bölümünde normalde izlenebilecek elevasyondan ayırdedilmesi çoğu kez güçtür. Hangi durumlarda,hangi uzun zincirli yağ asitlerinin görüldüğünü tanımlamak güçtür. Ancak şunu belirtmek yeterli olacaktır ki, beyin ağırlığının %20 kadarı (ki bu oran yeni doğanda fazladır) lipiddir. Bu lipidler phospholipid, sphyngomyelin, lechithin yapısındadır. Bu makromoleküller, bazı ciddi patolojik olaylar, trigliseridleri ve uzun zincirli yağ asitlerini serbestleştirmedikçe görülmezler. Enfeksiyon, enflamasyon, tümör nekrozu ve inme gibi patolojik durumlarda lipidler spektrumda görülür hale gelirler. Çocuklarda beyin hasarında (travma, hipoksi veya viral enfeksiyon gibi) lipid sinyalleri sıklıkla görülür. Lipidler yüksek grade'li astrositomalarda, meningiomalarda artabilir. Ancak şu da hatırlanmalıdır ki, subkütan yağ dokuya çok yakın yerleştirilen VOI'de, bu görünüm, yağ dokunun kontaminasyonu olabilir. Kolin(Cho): Kolin piki 3.2 ppm'de oluşur. Glycerophosphocholine, phosphocholine ve phosphatidylcholine piklerini içeriyor olup, total beyin kolin havuzunu yansıtır. Pikin %5'ten azını serbest kolin yapar. Cho, acetylcholine ve phosphatidylcholine prekürsörü olup, hücre membranındaki fosfolipid metabolizmasının bir parçasıdır ve membran "yapım-yıkım"ını yansıtır. Phosphatidylcholine hücre membran yapımında kullanılırken, acetylcholine hafıza, algılama ve duygulanım üzerine etkili önemli bir nörotransmitterdir. Bu durumda artmış Cho, 48

49 membran yapımını ve/veya artmış hücre sayısını yansıtabilir. Cho, membran bütünlüğünü de yansıtır. Cho'deki değişikliklerin önemini anlamada, normalde beyindeki majör Cho metaboliti olan phosphatidylcholîn, myelin ve hücre yapısında, görünmez olduğunu bilmek gerekir. Ancak çoğu patolojik durumda, görünür Cho bu havuzdan salınabilir. Bazı hastalıklarda beyin fosfolipidleri, artmış kolinin nedenidir. Kolinin yalnızca küçük miktarları çizgi üzerinde görünür ki, bu buzul dağının görünen kısmı gibidir beyin spektrumuna katılır. Bu normalde de, membran yapım-yıkım'ı olmaksızın spektrumdaki Cho varlığın açıklamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde SSS tüberkülozu mortalite morbiditenin majör sebebidir. Bunlar da intrakranial lezyonların büyük kısmını oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise tüberkülomalar görülmez hale gelmelerine rağmen yılları arasında New York nöroloji enstitüsünde yapılan beyin biyopsilerinde %0,2 oranında görülmüştür. Uygun ve erken tanı tedavi açısından daha iyi sonuçlara neden olur. Görüntüleme metodları da tanı ve tedavi yaklaşımı açısından kritik noktaya sahiptir. Bu lezyonların lokalizasyonunda ve karakterlerini tespit etmede BT ve MR primer görüntüleme yöntemleridir. MR, BT ye göre daha öncelikli olmasına rağmen görüntüler sistiserkozis, fungal granülomlar primer veya metastatik tümörlerle karışıp çelişkili sonuçlar alınabilmektedir. Tüberkülom, multipl skleroz, neoplazi, metabolik beyin hastalıkları gibi değişik intrakranial lezyonlardaki metabolik değişiklikleri izlemede invivo PMRS de lipidler 0,9ppm, 1,3ppm, 2,0ppm, 2,8 ppm de görülmektedir. İz ağırlıklı görüntülerde mixed intensite gösteren histolojik olarak belirlenen tüberkülomalarda son zamanlarda 1,3ppm, 0,9 ppm de lipidlerde birlikte kolin de (3,22ppm) gözlenmiştir. Son zamanlarda değişik beyin lezyonlarında kontrast görüntü doku spesifitesini geliştirmek açısından MT-MR (Magnetizasyon transfer) incelemeler dikkat çekici noktaya gelmiştir. Geleneksel rutin spinecho MR da normal bulunup SSS hastalığına sahip hastalarda 49

50 MT-MR da beyaz maddenin karakteristiğinde anormal özellikler bulunmuştur. Bir çok çalışmada değişik intrakranial patolojilerin karakterizasyonunu belirlemede doğru tanı bulmada MT-MR tekniğinin uygun olduğu gösterilmiştir. Tüberkülomların sistiserkoz granülomlarda ayırmada T1 ağırlıklı MT-MR incelemelerinin uygun olduğu bulunmuştur. Tüberkülomalarda T2 ağırlıklı görüntülerde predominant olarak hipointens görülen lezyonlarda kolin, kreatin, N.asetilaspartat (NAA) a rastlanılmaz, bu neoplazilerden ayrılmada yardımcı kriterdir. Neoplazilerde karakteristik olarak büyük kolin rezonansı, değişken kreatin, NAA olduğu bilinmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda gösterilmiştir ki; spinecho görüntülerde mixed intensiteye sahip post-kontrast çalışmalarda lipidlerin yanı sıra geniş kolin-değişken kreatin rezonansına sahip lezyon bölgeleri hem MR hem de PMRS de neoplazileri taklit edebilmektedir. Bu lezyonlarda histopatolojik olarak solid kazeifikasyon bölgeleri için yüksek sellülarite saptanmıştır. Bu tür tüberkülomun granülomlarında kolinin varlığı tüberkülomların sellüler komponentine bağlı olduğu düşünülmüştür. Son yapılan çalışmalarda MT-MR görüntülerinde tüberkülomlardaki hiperintens görüntüler sellüler komponenti temsil ederken, hipointens bölgeler solid kezeifikasyonu gösterdiği bulunmuştur (19). Yüksek gradeli gliomalar intrakranial metastazların radyolojik görüntüleri oldukça birbirine benzemektedir. Oysaki klinik yaklaşımları oldukça faklıdır. Bazen metastazların tanısı klinik anamneze dayandırılmakta özellikle multifokal lezyonlar şeklinde karşımıza çıkarlar. Tek bir solid kitle durumlarında ise tanı belirsiz olabilir. Geleneksel radyolojinin sonuçsuz olduğu durumlarda tümörün tipini gread ini belirlemede H-manyetik rezonans spektroskopi kullanılmıştır fakat glioblastomların metastazlardan ayrımında güvenilir metodlar kolay bulunamamıştır. Yüksek gradeli tümörlerde lipid-makromoleküler sinyalleri hakim olmaktadır. Metastazların glioblastomlardan ayrımında önemli özellik olarak kabul edilmektedirler. Tek voksel çalışmalara dayanan örnek tanısal teknikler bu tümör gruplarını ayırt edememişken, uzun ekolu bir çalışmada kreatinin yokluğu metastazlara daha özgü 50

PROTON MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDE TANISAL DEĞERİ 1

PROTON MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDE TANISAL DEĞERİ 1 Tepecik Eğit Hast Derg 2014; 24 (2): 93-98 93 KLİNİK ARAŞTIRMA PROTON MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDE TANISAL DEĞERİ 1 DIAGNOSTIC VALUE OF PROTON MR SPECTROSCOPY IN BRAIN TUMORS Özgür Sipahi ESEN

Detaylı

Radyolojik Teknikler - I MRG

Radyolojik Teknikler - I MRG F.Ü. SHMYO Tıbbi Görüntüleme Teknikleri 2014 Radyolojik Teknikler - I MRG Selami SERHATLIOĞLU MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME Manyetik güç birimi; 1 Tesla = 10.000 Gauss, (MRG) Dünyanın da sabit bir manyetik

Detaylı

MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TEMELLERİ. Yrd.Doç.Dr. Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Medikal Fizik AD.

MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TEMELLERİ. Yrd.Doç.Dr. Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Medikal Fizik AD. MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TEMELLERİ Yrd.Doç.Dr. Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Medikal Fizik AD. Tanı amaçlı tüm vücut görüntüleme yapılır. Elektromanyetik radyasyon kullanır. İyonlaştırıcı

Detaylı

BT ve MRG: Temel Fizik İlkeler. Prof. Dr. Utku Şenol Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

BT ve MRG: Temel Fizik İlkeler. Prof. Dr. Utku Şenol Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı BT ve MRG: Temel Fizik İlkeler Prof. Dr. Utku Şenol Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Elektromanyetik Spektrum E= hf 1nm 400-700nm 1m Kozmik ışınlar Gama ışınları X ışınları Ultraviole

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ NMR organik bilesiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çesitli çekirdeklerin

Detaylı

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi Görüntülemede amaç Tümör / Tümör dışı ayırımını yapmak Tümör evreleme Postop rezidü-tümör yatağı değişiklikleri

Detaylı

Bölüm 5. Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Bölüm 5. Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Bölüm 5 Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU İÇİNDEKİLER X-ışınları Görüntüleme Teknikleri Bilgisayarlı Tomografi (BT) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) Nükleer

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

TEMEL MRG FİZİĞİ. Prof. Dr. Kamil Karaali Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi

TEMEL MRG FİZİĞİ. Prof. Dr. Kamil Karaali Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi TEMEL MRG FİZİĞİ Prof. Dr. Kamil Karaali Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Ders Planı Giriş MRG Cihazı Manyetizma Relaksasyon Rezonans Görüntü oluşumu Magnet MRG sisteminin kalbi Güçlü; Homojen; Sabit

Detaylı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi) Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya

Detaylı

BEYAZ CEVHER HASTALIKLARINDA İLERİ MR GÖRÜNTÜLEME

BEYAZ CEVHER HASTALIKLARINDA İLERİ MR GÖRÜNTÜLEME BEYAZ CEVHER HASTALIKLARINDA İLERİ MR GÖRÜNTÜLEME Prof Dr. Handan Güleryüz DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK RADYOLOJİSİ BİLİM DALI MR-DİFÜZYON MR-TRAKTOGRAFİ MR-SPEKTROSKOPİ OLGU ÖRNEKLERİ

Detaylı

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji Nöroradyoloji de;doku kontrast mekanizmaları T1/T2/PD; T1-T2 relaksasyon zamanları

Detaylı

Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi

Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi Giriş NMR organik bileşiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çeşitli çekirdeklerin çalışılmasında kullanılabilir : 1 H 13 C 15

Detaylı

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR NÖRORADYOLOJİ NÖRORADYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ ve GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR Dr. Faysal EKİCİ İNCELEME YÖNTEMLERİ DİREKT GRAFİLER BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ MANYETİK

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI I. YARIYILI T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI B 601 Temel Biyokimya I Zorunlu 3 0 3 4 B

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi 1 Öğrenme hedefleri Metastazların genel özellikleri Görüntüleme Teknikleri Tedavi sonrası metastaz takibi Ayırıcı tanı 2 Metastatik Hastalık Total

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3

Detaylı

Travma Hastalarında Beslenme

Travma Hastalarında Beslenme Doç. Dr. Onur POLAT Travma Hastalarında Beslenme Normal ve sağlıklı organizma travma veya strese maruz kaldığında kendisini korumaya yönelik bazı fizyolojik mekanizmaları harekete geçirir. Genel amaç organ

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Metabolizma. Metabolizmaya giriş. Metabolizmaya giriş. Metabolizmayı tanımlayacak olursak

Metabolizma. Metabolizmaya giriş. Metabolizmaya giriş. Metabolizmayı tanımlayacak olursak Metabolizma Yaşamak için beslenmek zorundayız. Çünkü; Besinlerden enerji elde ederiz ve bu enerji; Hücresel faaliyetleri sürdürmemiz, Hareket etmemiz, Taşınım olaylarını gerçekleştirebilmemiz, Vücut sıcaklığını

Detaylı

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi Ana başlıklar Demans nedenleri Normal yaşlanma bulguları Radyolojik görüntüleme yöntemleri Demansta radyolojik belirleyici bulgular

Detaylı

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU KAS DOKUSU Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU 1 Kas dokusu, kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürerek hareketi sağlayan bir dokudur. Toplam vücut ağırlığının Yenidoğanda % 25 Genç erişkin dönemde % 40 ve yaşlılık

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON

SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON * Nükleer tıp SPECT görüntülerinde artan tutulum bölgesini tanımlamada, Bölgenin kesin anatomik lokalizasyonunu belirlemekte zorlanılmaktadır.

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

27.09.2014. Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması

27.09.2014. Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması Öğrenim Hedefleri RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme Dr Alpay ALKAN Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji A.D İnme tanımı Beyin perfüzyon-otoregülasyon Difüzyon

Detaylı

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş hamdiogus@gmail.com Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Le>oşa, KKTC GLİKOLİZİN ALLOSTERİK DÜZENLENMESİ Metabolik düzenleme: Bütün

Detaylı

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur.

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur. Enerji Dönüşümleri Enerji Enerji; bir maddeyi taşıma veya değiştirme kapasitesi anlamına gelir. Enerji : Enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir. Kimyasal enerji ;moleküllerinin kimyasal bağlarının

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Yöntemleri Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 11. Sınıf 1) Oksijenli solunumda, oksijen molekülleri, I. Oksidatif fosforilasyon II. Glikoliz II. Krebs Evrelerinden hangilerinde kullanılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C)

Detaylı

MEHMET FEVZİ BALIKÇI

MEHMET FEVZİ BALIKÇI MERSİN ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ FİZİK BÖLÜMÜ FİZİK ve TEKNOLOJİK GELİŞMELER DERSİ KONU MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME MR CIHAZI SPİN KAVRAMI ve SÜPER İLETKENLER MEHMET FEVZİ BALIKÇI 07102007

Detaylı

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Konuşma akışı; Sterotaksik yöntem nedir?

Detaylı

NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM

NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM Prof.Dr. Handan Güleryüz DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK RADYOLOJİSİ BİLİM DALI İZMİR Metabolik beyin hastalıklarında çeşitli

Detaylı

İNTRAKRANYAL YER KAPLAYICI LEZYONLARIN AYIRICI TANISINDA MR SPEKTROSKOPİNİN YERİ

İNTRAKRANYAL YER KAPLAYICI LEZYONLARIN AYIRICI TANISINDA MR SPEKTROSKOPİNİN YERİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RADYOLOJİ KLİNİĞİ Şef. Doç. Dr. MUZAFFER BAŞAK İNTRAKRANYAL YER KAPLAYICI LEZYONLARIN AYIRICI TANISINDA MR SPEKTROSKOPİNİN YERİ Radyoloji

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II TIP 2030 SİNDİRİM ve METABOLİZMA DERS KURULU

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II TIP 2030 SİNDİRİM ve METABOLİZMA DERS KURULU YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2030 09.01.2017-03.03.2017 DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM 26 5x2 31 EMBRİYOLOJİ 12 4x2 16 FİZYOLOJİ 18 1X2 19 BİYOFİZİK

Detaylı

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.

Detaylı

Doppler Ultrasonografi ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Doppler Ultrasonografi ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Doppler Ultrasonografi PROF. DR. NEVZAT UZUNER ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Ekstrakraniyal Doppler Ultrasonografi Endikasyonları GİA veya inme geçiren hastalar Boyunda üfürüm duyulan hastalar Subklaviyan

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019) 2018-2019 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK 2018 01 MART 2019) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 36 Fizyoloji 22 4X2 30 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 24 Tıbbi Biyokimya

Detaylı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları

Detaylı

MEME KANSERİ TARAMASI

MEME KANSERİ TARAMASI MEME KANSERİ TARAMASI Meme Kanseri Taramanızı Yaptırdınız Mı? MEME KANSERİ TARAMASI NE DEMEKTİR? Kadınlarda görülen kanserlerin %33 ü ve kansere bağlı ölümlerin de %20 si meme kanserine bağlıdır. Meme

Detaylı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik

Detaylı

OKSİJENLİ SOLUNUM

OKSİJENLİ SOLUNUM 1 ----------------------- OKSİJENLİ SOLUNUM ----------------------- **Oksijenli solunum (aerobik): Besinlerin, oksijen yardımıyla parçalanarak, ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir. Enzim C 6 H

Detaylı

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ DERS. Prof. Dr. Haluk YÜCEL RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ DERS. Prof. Dr. Haluk YÜCEL RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Haluk YÜCEL 101516 DERS RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ DEDEKTÖRLERİN TEMEL PERFORMANS ÖZELLİKLERİ -Enerji Ayırım Gücü -Uzaysal Ayırma

Detaylı

MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ

MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ Dr. Ragıp Özkan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD REZONANS Sinyal intensitesini belirleyen faktörler Proton yoğunluğu TR T1 TE T2

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5 Sorular Soru 1 T1 ve T2 ağırlıklı spin eko sekanslarda hiperintens görülen hematom kavitesinin evresini belirtiniz? a) Akut dönem b) Hiperakut dönem c) Subakut erken dönem d)

Detaylı

Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım. Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D.

Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım. Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D. Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D. KAPALI KAFA TRAVMASI Delici ve ateşli silahlara bağlı olmayan, künt travma sonucu meydana gelen beyin hasarına denilir. KAFA TRAVMASI

Detaylı

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0 2 5 Enstitünün Belirlediği

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ CEMRE URAL 1, ZAHİDE ÇAVDAR 1, ASLI ÇELİK 2, ŞEVKİ ARSLAN 3, GÜLSÜM TERZİOĞLU 3, SEDA ÖZBAL 5, BEKİR

Detaylı

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ 3 farklı enerji sistemi Acil enerji sistemi Kısa süreli enerji sistemi Uzun süreli enerji sistemi Acil enerji ATP -------------> ADP Creatine + ADP ------------>

Detaylı

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ 3 farklı enerji sistemi Acil enerji sistemi Kısa süreli enerji sistemi Uzun süreli enerji sistemi Acil enerji ATP -------------> ADP Creatine + ADP ------------>

Detaylı

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ Hangi hastalara görüntüleme

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Amiloidozis Patolojisi Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Tanım Amiloid = Latince amylum (nişasta, amiloz) benzeri Anormal ekstrasellüler protein depozisyonu Fizyolojik eliminasyon mekanizmaları

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Görüntüleme sistemleri arasında en karmaşık yapıya sahip olan MR sistemleridir. Bünyesinde fizik, elektrik elektronik, yazılım, mekanik gibi çeşitli

Görüntüleme sistemleri arasında en karmaşık yapıya sahip olan MR sistemleridir. Bünyesinde fizik, elektrik elektronik, yazılım, mekanik gibi çeşitli Görüntüleme sistemleri arasında en karmaşık yapıya sahip olan MR sistemleridir. Bünyesinde fizik, elektrik elektronik, yazılım, mekanik gibi çeşitli branşları barındırmaktadır. Temelini bu branşlardan

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi Hücre solunumu ve fermentasyon enerji veren katabolik yollardır. Organik moleküllerin atomları enerji depolamaya müsaittir. Hücreler enzimler aracılığı ile organik

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD. Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD. Giriş-Amaç Travma 40 yaş altındaki populasyonda ölüm sebepleri arasında üst sıralardadır. Genel vücut travması olan hastalarda, kranial yaralanma

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

İLERİ MR UYGULAMALARI... Difüzyon MRG DTI Perfüzyon MRG MRS fmrg

İLERİ MR UYGULAMALARI... Difüzyon MRG DTI Perfüzyon MRG MRS fmrg İLERİ MR UYGULAMALARI... Difüzyon MRG DTI Perfüzyon MRG MRS fmrg Difüzyon MRG Diffusion Tensor Imaging Difüzyon: Moleküllerin kinetik enerjilerine bağlı rastgele hareketleri İzotropik D: Mikroyapıları

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem I. 2. Ders Kurulu II. HÜCRE BİLİMLERİ-I Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Prof. Dr. Alirıza ERDOĞAN Yrd. Doç. Ders Kurulu

Detaylı

Doç. Dr. Fazıl Gelal İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Bölümü

Doç. Dr. Fazıl Gelal İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Bölümü Doç. Dr. Fazıl Gelal İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Bölümü Son 2 yılda ilaç endüstrisi ya da sivil toplum kuruluşlarıyla gelir getirici bir ilişkim olmamıştır.

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

Hücre solunumu ve fermentasyon enerji veren katabolik yollardır. (ΔG=-686 kcal/mol)

Hücre solunumu ve fermentasyon enerji veren katabolik yollardır. (ΔG=-686 kcal/mol) hücre solunumu Hücre solunumu ve fermentasyon enerji veren katabolik yollardır. (ΔG=-686 kcal/mol) C 6 H 12 O 6 + 6 O 2 6 CO 2 + 6 H 2 0 + enerji (ATP + ısı) Hücre solunumu karbonhidratlar, yağlar ve protein

Detaylı

EGZERSİZDE VE SONRASINDA ATP - CP

EGZERSİZDE VE SONRASINDA ATP - CP EGZERSİZDE VE SONRASINDA ATP - CP Tüm vücut hücrelerinde enerji oluşumu adenozin trifosfat (ATP) molekülü vasıtasıyla gerçekleşir. Hücre içinde ATP depo halde bulunur ve sınırlı miktardadır. Ancak, yapılan

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Böbreklerin işlevleri (fonksiyonları) Düzenleyici işlevler Endokrin işlevler Metabolik işlevler Ekskretuvar işlevler 2 Böbreklerin

Detaylı

GİRİŞ MULTİPL SKLEROZDA GÖRÜNTÜLEME. MS ve MRG. 2010 McDonald Kriterleri. 2010 McDonald Kriterleri 01.03.2015. Dr. A.Yusuf Öner

GİRİŞ MULTİPL SKLEROZDA GÖRÜNTÜLEME. MS ve MRG. 2010 McDonald Kriterleri. 2010 McDonald Kriterleri 01.03.2015. Dr. A.Yusuf Öner GİRİŞ MULTİPL SKLEROZDA GÖRÜNTÜLEME Dr. A.Yusuf Öner GAZI ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ A.D. MS Batılı ülkelerde genç erişkinlerde SSS de en sık görülen kronik enflamatuar demiyelinizan hastalıktır.

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) 2017-2018 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 31 Biyofizik 4-4 Fizyoloji 22 5X2 27 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 18 Tıbbi

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 3. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 3. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 3 Sorular Soru 1 a) BT US izleminde boyut artışı gösteren ovaryan kompleks kistik bir lezyon için ne yapılmalıdır? b) PET BT c) MR d) Laparoskopi e) Laparotomi Soru 1 a) BT US

Detaylı

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır. RADYOLOJİ STAJINDA ANLATILAN DERS KONULARI 1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır. -Hangi organ incelemesinde

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ SUNUM AKIŞI Giriş ve Amaç Materyal Metod Bulgular Tartışma Sonuç GİRİŞ ve AMAÇ Ramazan ayı Müslümanların güneşin doğuşu ve batışı arasında geçen sürede

Detaylı

Manyetik Rezonans (MR)

Manyetik Rezonans (MR) MR Tarihçesi MR görüntüleme yumuşak doku kontrast çözümleme gücü en yüksek olan radyolojik görüntüleme yöntemidir. Bu nedenle başta sinir sistemi olmak üzere, vücuttaki tüm yumuşak dokuların incelenmesinde

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemleri

Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemleri Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemleri Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemlerine Giriş Doç. Dr. Bahar Tunçtan ME.Ü. Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Ab.D. ME.Ü. Tıp Fakültesi

Detaylı