Çocuklarýmýzýn eðitimleri önemli

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Çocuklarýmýzýn eðitimleri önemli"

Transkript

1 Avrupa`daki Kitapçýnýz OKUSAN Binlerce Kitap, CD, VCD, DVD Hac Malzemeleri ve Hediyelik Eþyalar Tel: Milli Havayolumuzun tüm biletlerini bizden temin edebilirsiniz Tel: Çocuklarýmýzýn eðitimleri önemli Sayfa 5`te Dr. Yusuf IÞIK Ýlahi Mesajý Ulaþtýrmak Sayfa 7`de Mahmut AÞKAR Göçmen Türkün Çaðdaþlýk Meselesi Sayfa 29`da M. Salih AYDIN Sayfa 21`de Selma ÖZTÜRK Fasýklarýn Haberi... Sayfa 13`te Mustafa YENEROÐLU Sayfa 23`te Avukat Nalan SÖNMEZ Sayfa 9`da Murat ÝLERÝ Tatil`den Ta`dil`e Sayfa 19`da Hacarabýn Serüvenleri 23 Radikalizm senaryolarýnýn nesnesi olmak... Ýnternette abone ve sözleþme tuzaðý Doç. Dr. Özcan HIDIR Ýslâm da Hastalýklarla Baþ Etmede Ýnanç ve Ýbâdetin Rolü

2 Hacc ı ve Umre yi Allah için tamamlayın. (Bakara Sûresi, 196) YAZ TATİLİ PROGRAMI Almanya: 1210,- Almanya dışı: 1310,- RAMAZAN PROGRAMI Almanya kısa dönem: 1465,- Almanya Ramazan tümü: 1565,- Almanya dışı kısa dönem: 1565,- Almanya dışı Ramazan tümü: 1665,- PEYGAMBERİMİZİ ZİYARETE GİDİYORUZ İSLAM TOPLUMU MİLLÎ GÖRÜŞ Hac ve Umre Organizasyonu Hac ve Umre yapanlar Allah ın misafirleridir. Allah dan birşey isterlerse, onlara verir. Af isterlerse, onları affeder. (İbn Mâce) Yaz Tatili Umre dönüşünde aynı biletle Türkiye de kalma imkanı. YAZ TATİLİ PROGRAMI Bremen/Hannover Strasburg/Belçika Düsseldorf/Köln Lyon/Paris Frankfurt Hamburg Berlin Amsterdam Stuttgart Münih RAMAZAN PROGRAMI FRANKFURT FRANKFURT PARİS PARİS AMSTERDAM AMSTERDAM LYON LYON STRASBURG STRASBURG VİYANA VİYANA BRÜKSEL BRÜKSEL ZÜRİH ZÜRİH hacumre@igmg.de

3 editörden Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir hayat 3 Sinan AKTÜRK Sevgili dostlar! Haziran baþýnda yapýlan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarý pekçok kesim tarafýndan olumlu karþýlanmadý. Avrupa genelinde aþýrý sað diyebileceðimiz partiler oylarýný ve milletvekillerini artýrarak seçimin galibi oldular. Sosyal Demokratlar Avrupa genelinde oy ve milletvekili kaybýna uðradýlar. Almanya genelinde Türk kökenli bir milletvekili Avrupa Parlamentosuna seçilebildi. Katýlýmýn düþük olduðu seçimlerde Türk kökenli Alman vatandaþlarýnýn da ilgisi oldukça azdý. Ýnsanýmýzýn bu tür demokratik ortamlara ilgisi ve talebi oldukça az durumdadýr. Maalesef ki bu ilgisizlik sonucunda yarýn öbür gün þikayet etme gibi bir lüksümüz olmuyor. Ýçerisinde olunacak bir ortam ile demokratik hak ve taleplere cevap alýnabilir. Maalesef Türk toplumu olarak bulunduðumuz toplumun resmi ve sivil kurumlarýyla iliþkilerimiz biraz sorunlu. Tabi bu sorunun büyük kýsmý karþý taraf olarak adlandýrabileceðimiz Alman resmi ve sivil makamlarýndan kaynaklanýyor. Özellikle 11 Eylül olaylarýndan sonra ülkede bulunan yabancýlara karþý býktýrýcý bir baský politikasý uygulanmaktadýr. Ülkenin güvenliði açýsýndan bu tür çalýþmalarýn bir bölümünün haklýlýk payý olabilir. Ama unutmayalým ki bu tür çalýþmalarda pek çok insan haksýz yere maðdur olmaktadýr. Zaten yabancý kökenlilerin ve hasbihal Çocuklarýmýzýn Eðitimleri Önemli özellikle de Türklerin büyük çoðunluðu Almanya`daki huzur ortamýnýn devamý açýsýndan büyük katkýlar saðlamaktadýrlar. Özellikle Sivil Ýslami Teþkilatlar bu noktada yapmýþ olduklarý çalýþmalar ile resmi makamlara (özel sohbetlerde kendileri ifade etmekteler) fazlasýyla destek olmaktadýrlar. Çok nadir olarak yaþanan basit bazý olaylar yüzünden bu tür teþkilatlarý itham altýnda býrakma ve yýldýrma politikalarý izlemek her iki tarafa da yaramamaktadýr. Hukuk devleti olma iddiasýnda bulunan Alman resmi makamlarýnýn özellikle bazý politikacýlarýn kiþisel hýrslarýnýn tatminine aracý olmamalarý gerekmektedir. Zaten 11 Eylül olaylarýndan bu zamana kadar Almanya`da yaþanan zaman diliminde sivil Ýslami teþkilatlar hep olumlu katkýlarda bulunmuþlardýr. Ýki senedir Federal Ýçiþleri Bakaný Schauble`nin baþkanlýðýnda yürütülen Ýslam Konferansý, karþýlýklý önyargýlarýn yýkýlmasý açýsýndan önemli bir çalýþma olmuþtur. Ýnanýyoruzki bu tür çalýþmalar devam ettirilirse demokratik toplumun geliþmesine katkýsý büyük olacaktýr. Özellikle son dönemde okullardaki müslüman kýz öðrencilerle alakalý yüzme dersleri ile ilgili mesele bazý kesimler tarafýndan sorun yumaðý haline getirilmek isteniyor. Bu mesele karþýlýklý anlayýþ ile daha fazla büyümeden çözülmelidir. Karþýlýklý saygý olduktan sonra hiç bir meselenin çözülmemesi mümkün deðildir. Bu sayýmýzýn kapak konusu çocuklarýmýzýn eðitimi ile alakalý. Bizlerin en önemli varlýklarý çocuklarýmýzdýr. Onlarýn eðitimleri için elimizdeki tüm imkanlarý kullanmak mecburiyetindeyiz. Ýmkanlarý kullanmanýn yanýnda onlarýn okul durumlarýný da sürekli kontrol etmeliyiz. Özellikle Türk anne-babalar olarak bizler bu noktada biraz ihmalkar davranýyoruz. Okullarýn son 1 ayý çocuklarýmýzýn not durumlarý için gerçekten önemlidir. Bu dönemlerde olabilecek aksaklýklar (maalesef Alman eðitim sisteminden kaynaklanan eksiklikler yüzünden) çocuðumuzun okul hayatýnýn geleceði için olumsuz neticeler verebilmektedir. Çocuklarýmýzýn sadece evdeki durumlarýný deðil okuldaki ders notlarý ve sosyal davranýþlarý ile alakalý durumlarýný da kontrol etmeli ve öðretmenleri ile birlikte varsa bir sorun giderilmeye çalýþýlmalýdýr. Eðer ilgilenmeyip kendi haline býrakýrsak maalesef bazen art niyetli öðretmenler tarafýndan; çocuklarýmýz ileri derecede bir seviyeye sahip olsa bile, Haupsschule`ye gönderilip buralarda tabiri caizse helak edilmektedirler. Bunun yanýnda çocuklarýmýzýn okul durumlarýndan baþka, özellikle yaz dönemlerinde dini ve milli eðitimleri noktasýnda mutlaka ýsrarcý olmalý ve eksiklikler asgariye indirilmelidir. Malumunuz Almanya`daki çocuklarýmýzýn Türkçe noktasýndaki eksiklileri oldukça fazladýr. Bu eksiklikleri gidermek için sivil teþkilatlarýn düzenlemiþ olduklarý hem eðitim ve hem de gezi içerikli çalýþmalara çocuklarýmýzý yönlendirmenin faydalý olacaðý kanaatindeyiz. Malum önümüz izin dönemi. Almanya`daki vatandaþlarýmýz izin için hazýrlýklarýný tamamlamak üzereler. Buvesile ile izne gidecek vatandaþlarýmýza kazasýz belasýz bir þekilde gidip gelecekleri hayýrlý bir tatil (sýla-i rahim) dileriz. Bu sayýmýzda Hayat Gazetesi olarak iki ayrý baský ile okuyucularýmýzýn karþýsýna çýkmýþ bulunuyoruz. Hayat NRW ve Hayat Hessen- Bayern. Þu an itibariyle Almanya`nýn üç eyaletinde gazetemiz siz okuyucularýmýza ulaþmaktadýr. Devam eden görüþmelerimiz neticelenirse inþallah hedefimiz tüm Almanya`daki insanýmýza ulaþmaktýr. Cenab-ý Allah çalýþmalarýmýzý bereketlendirsin, þuurlandýrsýn. Çalýþmak bizden baþarý Allah`tandýr. Allah`a emanet olun. Impresium Künye hayat Aylýk Ücretsiz Gazete Haziran-Juni 2009 Cemaziye`l Ahir / Recep 1430 Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni Sinan AKTÜRK Yayýn Kurulu Dr. Yusuf Iþýk, Bilal Demiroðlu, Fikret Ekin, Murat Ýleri Mahmut Aþkar, Cengiz Þahbaz Sinan Aktürk, Aydýn Ersoy, M. Salih Aydýn Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz. Merkez Königsbergerstr Friedberg Tel: Fax: info@hayatonline.eu Web: Basýldýðý Yer: Sunprint GmbH Offenbach

4 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 4 hayat haber IGMG HESSEN KADIN KOLLARINDA NÖBET DEÐÝÞÝMÝ Ýslam Toplumu Milli Görüþ Hessen Bölgesi Kadýn Kollarý Baþkanlýðýnda nöbet deðiþimi gerçekleþtirildi. Yaklaþýk 11 senedir IGMG Hessen Bölgesi Kadýn Kollarý Baþkanlýðýný yürüten Naile Atsýz yapýlan istiþareler sonucu görevi Vekaleten Handan Yazýcý`ya teslim etti. Pfungstadt`ta yapýlan tören ile görev devir teslimi yapýldý. Programa IGMG Kadýn Kollarý Baþkaný Zehra Dizman, IGMG Ýrþad Baþkanlýðýndan Abdurrahman Dizman, IGMG Hessen Bölge Baþkaný Mehmet Ateþ, IGMG Hessen Büyükler Ýcrasý, Kadýn Kollarý Ýcrasý ve çok sayýda idareci ve misafir iþtirak etti. Program açýlýþ Kur`an-ý Kerimi ile baþladý. Açýlýþ Kur`an-ý Keriminden sonra konuþmalara geçildi. IGMG Kadýn Kollarý Baþkaný Zehra Dizman; yapmýþ olduðu çalýþmalardan dolayý Naile Atsýz`a teþekkürlerini sundu. 11 sene gibi uzun bir süre Bölge Kadýn Kollarý Baþkanlýðýný yürütmenin Allah`ýn bir lütfu olduðunu hatýrlatan Dizman; Naile Hanýmýn idareci olarak yürüttüðü görevi eðitimci olarak devam ettireceðini hatýrlattý. Daha sonra mikrofona Naile Atsýz geldi. Atsýz; Bu programý düzenleyen Ýslam sanatýnýn 1500 önemli eserlerinin yer aldýðý Edmund de Ungers in özel kolleksiyonu, Berlin Ýslam Sanatlarý Müzesi nde sergilenmeye baþlanacak. Ýslam sanatýnýn eserlerini daha genç yaþlarýnda toplamaya baþlayan Edmund de Unger, kolleksiyonunun ilk parçasýný 1958 yýlýnda Kahire de satýn almýþ. Oðul Richard de Unger, eskiden dünyada, özelde Avrupa da Ýslam sanat eserlerinin çok az kiþinin satýn aldýðýný, babasýnýn eserlerden ancak öldükten sonra ayrýlmak istediðini söyledi. Eserlerlerin sergilenmesi için niçin Britische Museum u tercih etmedikleri sorusu üzerine orasýnýn Ýslami eserler konusunda zaten çok zengin olduðu cevabýný verdiler. Edmund de Unger in kolleksiyonunda halý, yazma eserler, hat sanatý eserleri, Ýran dan minyatürler, Orta Asya ve Memlüklülerin Mýsýr ýndan deðerli eserler, Fatýmiler zamanýndan kalma seramik eserler yer alýyor. Ýslam son zamanlarda basýnda çok kötü yansýtýlý- tüm kardeþlerime teþekkür ediyorum. Baþta IGMG Kadýn Kollarý Baþkaný Zehra Dizman Hanýma, IGMG Hessen Bölge Baþkaný Mehmet Ateþ`e ve 11 sene beraber çalýþma fýrsatý bulduðum tüm Ýcra kardeþlerime teþekkürlerimi Ýslam sanatýnýn en büyük özel koleksiyonlarýndan biri Berlin de sunuyorum. Bu programdan bizleri yalnýz býrakmadýklarý için. Allah`ýn lütfu olan 11 senelik hizmet döneminde O`nun rýzasýný kazanmak için çaba sarfettik. Ýnþallah rýzasýna uygun bir çalýþma sergilemiþsizdir. Tüm kardeþlerimden helallik istiyorum. Ýnþallah teþkilat görevimizi artýk eðitimci olarak yürüteceðimizi belirtmek istiyorum dedi. Programa katýlan IGMG Hessen Bölge Baþkaný Mehmet Ateþ de bir konuþma yaparak Naile Atsýz`a bugüne kadar ki çalýþmalarýndan dolayý teþekkür etti. Daha sonra Naile Atsýz`a çalýþma arkadaþlarý tarafýndan çiçek ve hediye takdimi yapýldý. Programda üç nesil Kadýn Kollarý Baþkanlýðý yapan hanýmefendiler de bulundular. Son olarak IGMG Hessen Bölgesi Kadýn Kollarý Baþkanlýðýna Vekaleten getirilen Handan Yazýcý da bir konuþma yaptý. Yazýcý tüm katýlýmcýlara teþekkür etti. yor diyen Richard de Unger, ancak Ýslam ýn fundementalizm anlamýna gelmediðini, Ýslam ýn barýþ ve eðitim yanlýsý olduðunu ifade etti. Müze ile iþbirliði içerisinde kolleksiyonun sergilenmesini saðlayan Preusen Kültür Koruma Vakfý Baþkaný Hermann Parzinger, kolleksiyonun müzedeki boþluðu dolduracaðýný, sanat eserlerinin ise sadece ziyaretçiler için deðil, araþtýrmacýlar için de önemli olduðunu vurguladý. Berlin Devlet Müzeleri Genel Direktörü Michael Eissenhauer, kolleksiyonun müzelerinde sergilenmesi konusunda yapýlan sözleþmenin kendilerini sevindirdiðini belirtirken, Berlin in artýk Avrupa dýþý kültürler için de bir merkez olduðu, böylece kültürler arasý diyaloðun geliþtiðini ifade etti. Eissenhauer ayrýca, Ýslam kültürü ve tüm Ýslam dünyasýnýn doðal olarak Avrupa nýn parçasý olduðunu vurguladý.

5 dosya Teblið; gerek zaman, gerek yer ve gerekse nitelik açýsýndan amaca ulaþmak, sona varmak ve son noktaya eriþmek demektir. Teblið; Kur`an`da Allah`ýn vahyinin insanlara ulaþtýrýlmasý anlamýnda kullanýlmaktadýr. Teblið edilmesi gereken þey Allah`ýn vahyidir ve bu vahyin sahibi de Allah`týr. Bütün peygamberler bu faaliyette bir aracýdýrlar. Onlar, kendilerine Allah tarafýndan vahyedilenleri çevrelerindeki insanlara aktarmak ve ulaþtýrmakla görevli ve sorumludurlar. Tebliðin muhatabý ise, teblið ulaþtýrýlmasý gereken insanlardýr. Teblið görevi ayný zamanda bütün peygamberlerin bir sýfatýdýr. Onlar, Allah`tan aldýklarý vahyi, hiç bir ekleme yapmadan ve hiç bir þey çýkarmadan en güzel þekilde insanlara ulaþtýrýrlar. Peygamberlerin teblið görevi: Teblig görevi bütün peygamberlere verilmiþtir. Mesela: Hz. Nuh, kavmine diyor ki; - Size Rabbimin risaletini (ilahi mesaj) teblið ediyorum. Ayrýca size öðüt veriyorum ve sizin bilmediklerinizi Allah(ýn bana verdiði ilim)dan biliyorum. (A`raf: 62) Ayný ifadeyi Hz. Hud, Hz. Salih ve Hz. Þuayb da söylemiþlerdi. Bütün peygamberler bu görevi hakkýyla yerine getirmiþlerdir. Teblið ile görevli bütün peygamberler, kendileri en güzel örnek olmak üzere, her türlü zor þartlara, zorba ve azgýnlarýn alay ve zulümlerine; insanlarýn yüz çevirmelerine, kendilerine sýkýntý vermelerine, eziyet ve baskýnýn her türlüsünü denemelerine raðmen, bu görevlerine devam ettiler. Onlar, teblið çalýþmalarýnda yýlmadýlar, usanmadýlar. Kendilerine karþý çýkanlarýn tehdit ve baskýlarýna aldýrmadýlar. Tarihin yazdýðý en büyük Dr. Yusuf IÞIK Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir zorba kiþi ve sistemlere karþý çekinmeden mücadele ettiler. Her türlü güzel ve uygun yöntemler kullanarak, Allah`tan uzaklaþýp günahkar olan insanlara ulaþmaya çalýþtýlar. Yorgunluklara, sýkýntýlara ve eziyetlere dayandýlar, hatta kimileri bu uðurda canlarýný bile verdiler. Sözleriyle ve ahlaklarýyla insanlara hidayet yolunu gösterdiler. Onlarý þirkin ve bataklýðýn öldürücü etkisinden kurtarmaya çalýþtýlar. Bütün zor þartlara raðmen teblið görevini sürdüren peygamberlerin görevi yalnýzca vahyi, ilahi mesajý insanlara ulaþtýrmaktý. Bundan ötesi onlarýn sorumluluk alanýna girmiyordu. Yani peygamberler, teblið ettikleri þeylere insanlarý zorla inandýran veya zorla itaat ettiren kimseler deðildi. - Artýk sen öðüt verip hatýrlat. Sen yalnýzca bir öðüt vericisin. Onlara (inanmalari için) zor ve baský kullanacak deðilsin. Ancak kim yüz çevirir ve küfre saparsa; iþte Allah, onu en büyük azap ile azaplandýrýr. (Ðaþiye: 21-24) Merhamet sahibi Allah tarafýndan insanlara `rahmet` olarak gönderilen ilahi vahiy, yine merhamet sahibi elçilerle insanlara, yumuþaklýk, hoþgörü, özveri, sabýr ve dayanma ahlakýyla ulaþtýrýldý. Peygamberler bu noktada kimseye baský yapmaya, kimseyi zorlamaya kalkmadýlar. Zaten böyle bir tutum `teblið` faaliyetiyle hayat de baðdaþmaz. Ancak onlarin tebliðine engel olunursa o zaman da nebiler Allah`ýn izniyle o engel olanlarla en güzel mücadeleyi yapmýþlardýr. Bu noktada inkarcýlarýn baskýlarýna boyun eðmek ve zillet yoktur. Þunu da unutmamak gerekir ki, peygamberler kendilerine gelen vahyi yalnýzca açýklayýp býrakan birer postacý deðillerdir. Belki onlar, kendilerine teblið edildiði halde inanmayanlara karýþmazlar ve onlarý zorlamazlar. Ancak inkarcýlar peygamberlerin görevi olan `teblið`e engel olurlar ve inananlara zarar vermeye kalkýþýrlarsa peygamberler onlarla mücadele ederler. Onlar ayrýca kendilerine inanan müminlerle beraber bir Ýslam Toplumu kurarlar ve o toplumu Allah`ýn gönderdiði hükümlerle yönetirler ve her açýdan insanlara örnek olurlar. Zorba, inkarcý, rijid, gururlu ve inatçý kimselere tebliðde bulunmak anlamsýz ve yararsýz deðildir. Bu, tebliðin hedefi bakýmýndan yapýlmasý gereken bir þeydir. En azýndan teblið eden görevini yapmýþ, tebliðedilenin de bir mazereti ve bahanesi kalmamýþ olur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), insanlýðýn en son peygamberi olarak teblið görevini tamamladýktan sonra, Veda Hutbesinde hitap ederken þöyle buyurdu: - Teblið ettim mi? Allah`ým þahit ol! Bu veciz hitabýyla Teb- 5 Ýlahi Mesajý Ulaþtýrmak lið görevini tamamladýðýna dair Allah`ý yüzbin kiþiden fazla olan hacý sahabenin huzurunda þahit tutuyordu. Çünkü tamamladýðý teblið görevi çok büyük ve son peygamberlik göreviydi. Teblig Görevi ve Yöntemi: Teblið çalýþmalarýnýn nasýl yapýlacaðý konusunda peygamberler en güzel örnektir. Kur`an bunun nasýl yapýlacaðýný özlü bir þekilde açýklýyor: - Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öðütle davet et ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et... (Nahl: 25) Davet ile teblið hemen hemen ayný þeyleri ifade eder. Birisi insanlarý vahyin aydýnlýðýna çaðýrmayý, diðeri de bu aydýnlýðý insanlara sunmayý, ulaþtýrmayý anlatýr. Sonuç olarak amaç, bu aydýnlýkla insanýn buluþmasýný ve insanýn onda aydýnlanmasýný saðlamak ve onu hem dünyada ve hem de ahirette mutlu etmektir. Hikmetle teblið; dikkatli olmak, karþýsýndaki kiþinin durumuna göre hareket etmek, en güzel bir tavrý takýnmak, ýsýndýrýcý olmak, itici olmamak, etkileyici ve bilimsel yöntemler kullanmak demektir. Güzel öðüt; vahyýn müjdeleri ve uyarýlarý ile olur. Öðüt yalnýzca sözle deðil, fiil ve davranýþ biçimleriyle yapýlýr. Davranýþlarýn çoðu zaman sözden daha etkili olduðu herkes tarafýndan bilinir. En güzel mücadele; Teblið yönteminin en güzel, en mantýklý, en inandýrýcý, en çekici ve en ikna edici olmasýný anlattýðý gibi, tebliðe engel olucu unsurlarla en güzel mücadeleyi de göstermektedir. Tebliðci vahyin mesajýný her tarafa ulaþtýrmada en güzel araçlarý, en uygun bir biçimde kullanacak ve insanlarýn ilahi vahiyle tanýþmalarýný saðlayacaktýr. Bu yöntemi bütün peygamberler uyguladýðý gibi, dinin tebliðcisi her mümin de uygulamalýdýr. Unutulmamalýdýr ki her mümin Ýslam`ý yaþamaktan sorumlu olduðu gibi, Ýslam`ý temsil ve teblið etmekten de sorumludur. Onun güzel ve takva hayatý, Ýslam Dinine açýk davet gibi olmalýdýr. Teblið amacý; toprak kazanmak, dünyalýk kazançlara ulaþmak ya da bir takým makamlara ve saltanatlara ulaþmak deðildir. Onun amacý, geçici dünya hayatýnýn lezzetlerini elde etmek olamaz. Tebliðin amacý, insanlarýn gönüllerini fethetmektir. Gönülleri Hakk`a hidayete ve Ýslam`ýn aydýnlýðýna açmaktýr. Gönülleri sahte sevgilerin, aldatýcý tutkularýn, oyalayýcý heveslerin iþgalinden kurtarmaya kapý açmaktýr. Yüreklerin kirini, pasýný, aðýr ve gereksiz yüklerini yýkamak ve üstünden kaldýrmaktýr. Kalpleri Yaratýcýsýyla buluþturmak, onlarý gerçek sevgiye ve gerçek sevgiliye baðlamaya davettir. Unutmamak gerekir ki, yüreklerin ve gönüllerin fethi, topraklarýn ve coðrafyalarýn fethinden çok daha önemlidir. Çünkü gönüllerin Ýslam ile aydýnlanmasý, mekanlarýn da bu nurla tanýþmasý demektir. Peygamberimiz buyuruyor; - Ýnsanlarý dine davet edin, müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Kolaylaþtýrýn, zorlaþtýrmayýn. Uyumlu olun, geçimsiz olmayýn.

6 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 6 hayat Federal Ýçiþleri Bakaný Wolfgang Schäuble (CDU) Ýslam Konferansý nda Müslüman kýz öðrencilerin spor ve yüzme derslerine katýlýmý konusundaki problemi çözmek istiyor. TAZ ile yaptýðý bir röportajda Wolfgang Schäuble Ýslam Konferansý konusunda sorularý yanýtladý ve somut geliþmeler ile uzun vadeli hedefler hakkýnda konuþtu. Din hukuku açýsýndan problemli birçok sorunun halen çözüme kavuþmadýðýný söyledi. Toplumun geçtiðimiz yýllarda Ýslam üzerine çok þey öðrendiðini, önyargýlarýn ve ayný zamanda cami yapýmýna karþý muhalefetin azaldýðýný belirten Schäuble, Ýslam Karþýtý Kongre ye karþý yapýlan protesto gösterilerinin buna iyi bir örnek olduðunu söyledi. Schäuble ayrýca Ýslam Konferansý nda çok tartýþmalý konular olmasýna karþýn barýþ içerisinde bir çalýþma ortamýnýn olduðundan duyduðu þaþkýnlýðý belirterek; Konferans katýlýmcýlarý karþýlýklý olarak Federal Ýstatistik Dairesi verilerine göre Almanya da 2008 yýlýnda yabancý Alman vatandaþlýðýna geçiþ yaptý. Geçtiðimiz yýl ile karþýlaþtýrýldýðýnda rakam kiþi azalýrken, iki Almanya nýn birleþmesinden bu yana vatandaþlýða geçiþlerde en düþük oranýn geçen sene yaþandýðý belirtildi. Vatandaþlýk Kanunu nun yürürlüðe girdiði 2000 senesinde ise kiþi ile en yüksek rakam yakalanmýþtý. Öte yandan istatistikler Almanya içerisinde farklý rakamlar gösteriyor: Mecklenburg Vorpommern (yüzde 41) ile en fazla düþüþ gözlenirken, sýrasýyla Hamburg (yüzde 31), Bavyera da (yüzde 24) oranlarýnda düþüþ sözkonusu. Almanya genelinin tersine Sachsen Anhalt (yüzde 5) ve Saarland da (yüzde 1) oranlarýnda artma görünüyor. tartýþýyor, ancak demokratik tartýþma kültürüne de riayet ediyorlar. Yalnýzca bu bile çok büyük bir baþarý. Çünkü böylece Almanya daki Müslümanlar da Ýslam ýn çoðulculuðunu kabul etmiþ oluyorlar dedi. Wolfgang Schäuble Ýslam Konferansý nda alýnan somut kararlar üzerine, katýlýmcýlarýn örneðin din dersinin sadece ortaklaþa yapýlabileceðini ve bunun ancak din dersi için gerekli koþullarý yerine getiren bir dini cemaat ile gerçekleþtirilebileceði tespitinde bulunduklarýný söyledi. Haziran ayý baþýnda Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti (NRW) Eðitim Bakanlýðý, 2010 yýlýnda eyaletteki tüm okullarda din dersi okutulmasý hedefinin gerçekleþtirilemeyeceðini açýklamýþtý. Bunun için gerekçe olarak ise þimdiye dek hiçbir dini cemaatin din dersi verebilecek ve resmen tanýnacak koþullarý yerine getiremediði göstermiþti. Bazý Müslüman temsilciler ise buna karþýn Asýl eksik olan bizi dini bir cemaat olarak tanýma isteðidir açýklamasýnda bulunmuþtu. Ýslam Konferansý nýn bugüne kadar somut hedeflere ulaþýp ulaþmadýðý sorusuna ise Schäuble; yeni kanun veya düzenlemeler yok, eðer bunu soruyorsanýz. Tüm Müslüman temsilciler Anayasal temel düzene koþulsuz olarak baðlýlýklarýný ifade etmiþtirler. Böylece 2008 yýlýnda sekiz yýldýr Almanya da yaþayan, ikamet izni olan, kiþi Alman vatandaþlýðýna kabul edilirken, bu rakam geçen yýla oranlar yüzde 15 lik bir düþüþe tekabül ediyor. Almanya da yaþayan yabancýlarýn eþleri ve çocuklarý kiþi ile ikinci (geçen yýla oranla yüzde 24 daha az) en yüksek grubu temsil ederken, üçüncü sýrada kiþi ile Alman eþleri olan ve vatandaþlýða geçenler yer alýyor. Vatandaþlýða geçenlerin çoðunluðu Türk Köken açýsýndan bakýldýðýnda 2008 yýlýnda vatandaþlýða geçen en büyük grubu geçen yýllarda olduðu gibi ile Türkler oluþturuyor. Bu rakam toplam vatandaþlýða geçiþlerin yüzde 25 ine tekabül ederken, Türk kökenlileri eski Sýrbistan ve sonradan orada oluþan ülkeler ile Polonya ve Irak tan gelenler takip ediyor. Vatandaþlýða geçiþlerde artýþ Irak tan gelenlerde (yüzde 3) gözlenirken, en Schäuble: Din hukuku açýsýndan problemli birçok sorun halen çözülmüþ deðil Ve bu sadece lafta da deðildir. Örneðin spor ve yüzme dersleri için somut bir çözüm kararlaþtýrmak istiyoruz dedi. Müslüman kýz öðrencilerin spor ve yüzme derslerine katýlýmý konusundaki problemi Federal Ýçiþleri Bakaný Wolfgang Schäuble okullara yapacaðý tavsiyelerle çözmeyi planlýyor. Buna göre okullara gönderilecek bir tavsiye mektubu ile kýzlarýný spor ve yüzme derslerine göndermek istemeyen ebeveynleri okula davet ederek, mümkünse Müslüman kökenli bir öðretmen ile ikna edilmeleri planlanýyor. Müslüman temsilciler bu tavsiye çözümünü kabul etmezken, konferansýn katýlýmcýlarý büyük çoðunlukla dersten muaf tutulmasý görüþünü benimsiyor. Þimdiye kadar çok sayýda mahkeme kararý, Müslüman kýz öðrencilerin bu derslerden muaf tutulmasý yönünde karara Vatandaþlýða geçiþlerde en düþük rakam çok düþüþ ise Ukrayna (yüzde 56) ve Rusya dan (yüzde 40) gelenlerde sözkonusu. Bunun yaný sýra vatandaþlýða geçiþ oranlarý, gerçekleþmiþ olanlar ve mümkün olup gerçekleþmeyenler arasýndaki farký da gözler önüne seriyor. Buna göre 2008 yýlýnda vatandaþlýða geçme imkanýna sahip olan 45 yabancýdan sadece 1 kiþi vatandaþlýða geçiþ kararý verirken, bu rakam yüzde 2,2 lik orana tekabül ediyor. AB ülkelerinden olup Alman vatandaþlýðýna geçenlerin çoðunluðunun (yüzde 96) ise çifte vatandaþ olarak kalmayý tercih ettiði gözlemleniyor. Düþüþ isteniyor Öte yandan Sol Parti haber varmýþtý. Müslüman bir temsilcinin demesiyle; Anayasal haklarýmýzdan feragat etmek istemiyoruz ifadesi haklý bulunurken, görüþmelerin hedefinin anne babalarýn ikna edilmesi olmamasý gerektiði belirtildi. Schäuble nin Ýslam Konferansý ný gelecek yasama döneminde de devam ettireceði, zira din hukuku açýsýnda problemli henüz çözülmemiþ çok sayýda sorunun olduðu ve diyalog sürecinin henüz sona ermediði belirtildi. Schäuble nin uzun vadedeki hedefinin Ýslam ýn hukuki eþitliði, devletin diðer dini cemaatlerle olduðu gibi Almanya daki Müslümanlar ile de iþbirliði içerisinde olmasý. Ülkenin Hristiyan bir din ve kültüre sahip olmasýna karþýn bunun bir tezat oluþturmadýðý, ayrýca hem Müslümanlarýn hem de çoðulcu toplumun, insanlarýn hangi dine mensup olduðunun fark etmediði görüþünü benimsemeleri olduðu kaydedildi. Göç Politikalarý Sözcüsü Sevim Daðdelen konuyla ilgili açýklamasýnda þunlarý söyledi: Bayan Dr. Maria Böhmer in görev süresinde vatandaþlýða geçiþlerde beþte bir oranýnda düþüþ sözkonusu. Federal hükümet vatandaþlýk yasasýný sertleþtirmek ile Almanya da Alman pasaportu olmadan yaþayanlarýn, vatandaþlýða geçerek eþit haklara sahip olmalarýný zorlaþtýrmýþtýr. Þimdiki hükümeti sayýlarý milyonlarý bulan göçmenleri Alman pasaporu olmadýðý için 2. Sýnýf vatandaþ kalmalarýndan sorumlu tutan Daðdelen, eþit haklarýn istenerek reddedildiðini savundu. Daðdelen ayrýca hükümetin göçmenlerle ilgili attýðý adýmlarda ciddiyetini göstermek için vatandaþlýða geçiþleri tedricen kolaylaþtýrmasý gerektiðini kaydetti.

7 dosya Önce meselemizin adýný koyalým: Bir millet kadar bir azýnlýk toplumu da, þayet çaðdaþlaþma sürecine ayak uyduramýyor, çaðdaþ geliþmelere intibak saðlayamýyorsa mesele orada baþlar. Aslýnda bu yazýnýn baþlýðý, Kendi Modernitesini Yaratamayan Batý Avrupa Türkleri olmalýydý. Modernite, konuyla ilgili epeyce teknik ve biraz da akademik bir kavram olmasýndan dolayý onun yerine çaðdaþlaþma yý tercih ettik. Biz millet olarak muasýrlaþma, çaðdaþlaþma, medenileþme ve modernleþme gibi kavramlarý çok duyarýz ve eþanlamlý kullandýðýmýz bu ve benzeri sözcükler düþünce hayatýmýzdan eksik olmazlar. Bir de bunlara ilaveten, çaðý yakalama, çað atlama, çaðlarüstü sýçrama söylemleri, bir gayeyi, varýlmasý gereken bir hedefi veya telafi edilmesi þart olan bir eksiðimizi de böylece açýða çýkarmýþ olur. Hâlâ arkasýnda aðýr aksak gittiðimiz çaðý yakalamýþ olsaydýk; bir hedefi tutturmayý, bir seviyeye varmayý çaðrýþtýran bu kavramlar þimdiki kadar günlük lügâtýmýzda olmayacaktý. Anavatandan kýta Avrupa sýnýn batý yakasýna, yani göçmen Türklerin yoðun olarak yaþadýklarý ülkelere bir göz atalým: Baþta Almanya olmak üzere, Hollanda, Avusturya, Ýsviçre ve Belçika gibi ülkelerde yerli halka kýyasla eðitim seviyemiz son derece düþük, iþsizlik oraný yüksek, kriminel olaylarda endiþe verici bir artýþ ve geliþmeler karþýsýnda hazýrlýksýz yakalanmanýn beraberinde getirdiði sosyal, kültürel ve psikolojik problemler... Göçmen Türk aile yapýsýnda tedbiri alýnmazsa, ocaðý yýkacak noktaya doðru ilerleyen ürkütücü çatlaklýklar, nesillerarasý diyalog kopukluðu gibi içdünyamýzý meþgul eden meselelerimiz kadar, bazen kýlýk-kýyafetimiz, bazen hâl ve hareketimiz ve bütün bunlarýn üstünde, kültürel farklýlýðýmýzdan dolayý dýþdünyamýzla olan ihtilaflarýmýz... Mahmut AÞKAR Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir hayat Hoþgörmek veya görmemek Prof. Dr. Yýlmaz Özakpýnar, Mümtaz Turhan adýný taþýyan eserinde Cumhuriyet Türkiyesi nin ilk kuþak mümtaz ilim adamlarýndan olan Prof. Dr. Mümtaz Turhan ý anlattýðý kitabýn sonuna doðru hocanýn bir hatýratýna yer vermiþ: Onyedi yýl Türkiye de kalan bir Alman profesörünün oðlu burada týp öðrenimi görmüþ, savaþtan sonra ülkesine dönmüþtü. Burada kaldýðý sürece ülkesini çok özlemiþ ve bir an önce dönmeyi istemiþti. Alman hükümeti kendisine gayet iyi bir imkân saðlamýþtý ve görevinden memnundu. Fakat aradan uzun bir zaman geçmeden bir gün babasýný çok düþünceli görmüþ, sebebini sormuþtum. -Oðlum bütün ýsrarlarýma raðmen buraya dönmek istiyor, Almanya da yaþayamayacaðýný yazýyor. Peki dedim, oðlunuzu buraya çeken ve Almanya da bulamadýðý þey nedir? -Höþgörü dedi, hoþgörü. (s ) Biz de konumuza tersinden bir giriþ yaparak, uzun yýllarýný Almanya da geçirmiþ, hatta burada doðup büyümüþ herhangi bir Türk e, Dünyanýn en ileri sanayi ülkelerinin birinde olmana raðmen, seni burada huzursuz eden nedir, niye gözün hep Türkiye de? türünden bir soru sorsak, o da herhalde þu cevabý verir: -Hoþgörüsüzlük, hoþgörüsüzlük!.. Buna isterseniz, Almanya Türkleri arasýnda abartýlmýþ bir yaygýn kanaat deyin, isterseniz durum tesbiti deyin... Neresinden bakarsanýz bakýn; özllikle Almanya Türklerinin genel ruh hâli bu minval üzredir. Ve en azýndan öyle hissedilen veya algýlanan þartlara raðmen Batý Avrupa Türkleri içinde bulunduklarý sosyal ve kültürel þartlarý iyi tahlil ederek kendi modernitelerini, yani asrileþme/çaðdaþlaþma projelerini hayata geçirmelidirler. Yol haritamýz Böyle bir Proje var mý diye soranlara da, postmodern çaðý bile neredeyse geride býraktýk, sen neden bahsediyorsun, diyenlere de anlayýþla kulak kabartýyor ama özel bir cevap vermiyoruz.. Ýçimizden bazýlarýnýn aklýndan; Medeniyetin göbeðinde yaþayan bizler çaðdaþ deðil miyiz? gibisinden sorular da geçebilir. Akla gelebilecek bu ve benzeri sorularýn cevabýný konumuzun ilerleyen bölümleri içinde bulabileceðinizi umuyoruz. -Maddî imkânlarý çok sýnýrlý olan grup/cemiyet/cemaat veya azýnlýklarýn sosyal hayat içinde aktif, belirleyici, yönlendirici görevler üstlenmeleri, böylesi görevlere talip olmalarý, diðerlerine kýyasla çok cýlýz ve sönük kalýr. -Varlýklý olanlarýn da yaþadýklarý ülkenin resmî dilini konuþmakta sýkýntýlarý varsa; o kiþi veya gruplarýn yerli toplumla entegre olma, sosyal hayatýn içinde aktif görevler üstlenerek kendilerinden söz ettirme þanslarý yok gibidir. -Þayet sözkonusu þahýs, grup veya azýnlýklarýn refah düzeyi kadar yerli-çoðulcu toplumun diline hâkimiyet konusunda da bir sýkntýlarý yok ama; temsil ettikleri 7 Göçmen Türkün Çaðdaþlýk Meselesi azýnlýðý kimlik (kültürel deðerler) bazýnda layýkýyla ve hakkýyla temsil edemiyorlarsa, göç ettikleri ülkenin resmî, gayriresmî mercileri ve kamuoyuyla olan ihtilaflarýn, istismarlarýn ve kafa karýþýklýðýnýn ardý arkasý kesilmez. -Yukarýda sýralamaya çalýþtýðýmýz eksikliklerini gidermiþ bir azýnlýk toplumu, yerleþtiði ülkeyi deðerler bazýnda yeterince tanýmýyorsa, kendi deðerlerinin yerli toplum tarafýndan kabul noktasýnda ondan daha fazla dýþlanmaya maruz kalýr. Bununla gerçi ideal bir azýnlýk toplumu çerçevesi çizmiþ oluyoruz fakat sözkonusu kitleyi belirlenen hedefe taþýyacak olan, o toplumun elitidir. Bu yazýnýn kaleme alýndýðý günlerde Almanya, Navid Kermani merkezli bir entelektüel depremle sallanýyordu. (Daha fazla bilgi için; Bir Ödül, Bir Olay, Bir Þahýs: Navid Kermani /M. Aþkar) Elitiniz yoksa... Navid Kermani, Þark kültürüne haiz olduðu kadar Garp ý da biliyor. Navid Kermani Almanca yazdýðý makaleleri ve kitaplarýyla, Alman medyasýnýn önde gelen gazetelerinin de teyit ettikleri gibi, bu ülkenin müslüman kimlikli önde gelen düþünürlerindendir. Avrupa daki müslüman göçmenlerin sosyo-kültürel meseleleriyle ilgili her önemli toplantý, konferans ve platform ortamlarýnda ilk akla gelen ve fikirlerine baþvurulan isim, Mýsýr kökenli Ýsviçre li Prof. Tarýk Ramazan dýr. Sadece Almanya da Türkiye kökenli göçmenler olarak üç milyona yakýn bir nüfusa sahip olduðumuzla övünüyoruz fakat içimizden bir Navid Kermani, bir Tarýk Ramazan henüz daha çýkaramadýk. Almanya da olduðu gibi diðer Batý Avrupa ülkelerinde de çeþitli sanat dallarýnda, edebiyatta, medyada ve hatta siyasette belli yerlere alnýnýn akýyla gelen Türk kökenli deðerler vardýr. Ýçlerinde istisnalar olmakla birlikte, bu elit kesimin ezici çoðunluðu kendisinin kültürel arkaplanýný yeterince tanýmýyor. Hatta Türkçe ye bile kendi seviyelerine yakýþýr derecede muktedir olduklarýný söylemek mümkün deðil. Batý Avrupa Türk azýnlýðýný, göçtüðü ülkeye kökkültüründen gelen deðerlerini yaþatarak intibak ettirecek de, onun kendine özgü modernitesini gerçekleþtirerek çaðdaþ hedeflere taþýyacak da, bünyesinden çýkaracaðý elit takýmýyla mümkün olacaktýr. Çaðdaþlaþma yolunda birden fazla engel var, lâkin bunlardan en büyüðü kendimiz tarafýndan konulmuþtur. Ýtaat ya da liyakat? Bizim teþkilatçýlýk anlayýþýmýzda baþtakine itaat maalesef liyakatýn önüne geçmiþtir. Düþünen, proje üreten beyinler olmaksýzýn, Avrupa Türkü yarýþý önde götüren çaðdaþýný yakalamasý mümkün olmaz. Diðer taraftan kendi elitinden liyakattan ziyade itaat bekleyen toplum öncüleriyle de bu prosüdür iþlemez! O hâlde, önce yolumuza yýðdýðýmýz taþlarý kendi ellerimizle temizleyerek iþe baþlanmalý... Neredeyse yarým yüzyýlý geride býrakmýþ olan bir göç olgusu hâlâ; Tahta bavullu Anadolu köylüsü olarak geldiler ve biraz para kazanýp döneceklerdi ama plan tutmadý, onun için buralarda takýlýp kaldýlar gibisinden tekerlemelerin arkasýna sýðýnabilir mi? En sosyalistinden en milliyetçisine, en (ideolojik) laikinden en dindarýna, bir Anavatan Türkiye yi Kurtarma Planý olanlar, ne hikmetse bu maharetlerini bir avuç Göçmen

8 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 8 hayat Türk ü kurtarmada gösteremediler. Dernekçilerimize, içe dönük bir mücadele dýþa dönük mücadeleden daha zahmetsiz geldiðinden, birbirlerine fark atmayý ve caka satmayý pek severler. Bazýlarý, güç odaklarýna yaranmak ve oralardan (maddî-manevî) yararlanmak uðruna kendisinden olan diðerlerinin üzerine kalem çekmekten vicdanlarý sýzlamaz. Özellikle 11 Eylül 2001 den itibaren Ýslâm a ve müslümanlara karþý dünya çapýnda baþlatýlan sindirme, karalama ve çarpýtma kampanyalarýndan Avrupa daki Türkler de nasibini aldý. Zaten öteden beri kendi nesillerini kurtarmanýn dýþýnda herþeye kafa yoran, 1970 li yýllarýn Türkiye sinden ilhamýný almýþ, her türlüsünden siyasi, dini ve hatta bölücü kuruluþlarýmýz, hadiselere hep kendi zaviyelerinden baktýklarýndan, meselelerimizi de körün fili tarif ettiði gibi tarif ettiler. Her birinin resmî, yarýresmî merciler veya baþka güç odaklarý tarafýndan bilinen bir yamuk tarafý vardý ve bundan dolayý birkaç istisna dýþýnda hiçbir kuruluþumuz dikine duramýyor. Biraz ileri gidene, çekmecede bekleyen dosyasýnýn gösterilmesi yetiyor. Böylesi bir ortamda sayýlarý dört milyon civarýnda zikredilen Batý Avrupa Türklerinin temsilcilerinin zikzaklý demeçleri ve eylemleri kafa karýþtýrmaya devam ediyor. Medyanýn ve siyasîlerin kamuoyunu yönlendirmesiyle (Almanya da olduðu gibi) hedef tahtasý hâline gelen Türk azýnlýk, son yýllarýn yoðun baskýlarý neticesinde iyice sindirilmiþ durumdadýr. Ýstisnalar bir kenara, bizim cemiyetçilik anlayýþýmýzýn özünde teslimiyetçilik saklýdýr. Emir-komuta zinciriyle herkes bir Baþ a, o Baþ da bir baþka Baþ a baðlý olduðundan, hürmeten, sadakaten boyunlar bükük, baþlar eðikdir hep... Bu Eðik Baþlar dan herhâlde uzaklarý görebilmesi beklenemez. Ruhu çalýnmýþ Türk Belirleyici ve yönlendirici güce sahip olduðu kadar, dünya ölçekli üstünlüðünü de kabul ettirmiþ Batý Medeniyeti nin hâkim olduðu coðrafyada Türk- Ýslâm kökkültürünün canlý tutulmasýna (açýða vurulmasa da) asla tahammül edilemediðinden ve edilemeyeceðinden, gereði yapýlýyor ve yapýlmaya da devam edilecek. Almanya Türkleri Hýristiyan-Batý Medeniyeti ne mensup bir azýnlýk olsaydý, herhâlde bugünkü kadar þiddetli eleþtirilerin muhatabý olmayacak ve þimdiki kadar göze batmaycaktý. Bu rahatsýzlýðýn veya hazýmsýzlýðýn esas sebebi; farklý medeniyet deðerlerine sahip oluþumuzdur. Burada öngöremedikleri, hesaplayamadýklarý bir durum sözkonusudur: Türk azýnlýktan aidiyet deðerleri alýndýðý taktirde, bu toplum mankurtlaþýr! Mankurtlaþan Türk ün ne kendisine ne de çevresine faydasý olmaz! Tam tersine, korkunç trajedi o noktaya ulaþtýðýnda, ruhu çalýnmýþ Türk, kendisiyle birlikte çevresini de yýkar daðýtýr ve bunun önüne kimse geçemez! Bu durumun ilk belirtilerini daha þimdiden görmek mümkün: Türklerin yoðun olarak yaþadýðý herhangi bir Alman þehrinin sokaklarýnda, parklarýnda, polis karakollarýnda, hapishanelerde ve henüz daha çýðlýklarýn pek duyulmadýðý evlerde görebilir, duyabilirsiniz. Bunun için gerçekten de iþitebilen kulaða ve görebilen göze ihtiyaç var! Bu özellikler ancak mevcut durumu okuyabilen, anlayabilen ve anlatabilen insanlarda olur. Onlar bazen imam, bazen yazar, bazen öðretmen, bazen gazeteci veya bu etiket/sýfatlardan hiçbirisine sahip olmayan ama son derece donanýmlý, birikimli gönül eri, toplum liderleridir. Onlar bizim elitimizdir! Onlar olmadan Batý Avrupa Türklerini yaþadýðýmýz asra taþýmak, onlarý çaðdaþlaþtýrmak mümkün deðildir! Göçmen Türk Kimliði Modernist akýmýn çaðdaþ insan üzerinde yaptýðý en büyük tahribatlardan birisi, kimlik krizidir. Benliði çalýnan insan, özne/þahýs olmaktan alýnýp nesne/eþya muamelesi görmeðe baþladý. Batý modernitesinin, yeni bir insan yaratmak adýna kendisine tapan insan icadý, fýtraten Yaradan a inanan/iman eden/tapan insana tersdir. Göçmen Türk ü tek dilli, tek kültürlü yetiþtirmek, yetiþmeðe zorlamak; onu tek ayak üzerinde durdurmak, bir kolunu baðlayarak insanlarý iki kollu kucaklamasýna engel olmak veya gözünün birini baðlamak demektir. O birden fazla ülkenin vatandaþý olsa da, yaratýlýþý gereði tek kimlik fakat çift kültür sahibi olarak þahsiyetini bulmalýdýr. Kökkültürüyle mayalanmýþ göçmen Türk ün kimliðiyle oynamak, uzun vadeli sosyal ve kültürel çalkantýlara ortam hazýrlar. Dünya çaplý meþhur tarihçimizin þu anektodunu dikkatle okuyalým: Ben de yýllar evvel Batý Berlin in ana caddelerinden birinin tam ortasýnda, þehrin sahibi gibi rahat hareket eden üç bayan gördüm. Yürüyüþle- rinden, konuþmalarýndan Türk olduklarýný derhal anlamýþtým. Ayný, yani Türk kalmakta ýsrar eden bayanlarý Arabistan da Medine nin sokaklarýnda da gördüm. Dünyanýn her yerinde Türkler binlerce insan arasýnda hemen Türk olduklarýný belli ediyorlar. Demek ki bir yerde din üstünde, yer ve zaman ötesinde Türk diye bir insan, ona kimlik veren bir güç var. Fakat kimlikleri inkâr edildiði, sorgulandýðý veya aþaðý görüldüðü zaman kimliðe baðlýlýk birden kendini gösteriverir. Bu kimlik siyasi veya dinsel deðil, kiþinin özünü ve aidiyetini ifade eden derin köklü bir kimliktir. (Prof. Dr. Kemal Karpat) Almanya gibi ülkelerde görünürde inkâr edilmeyen Türk kimliði derinden derinden sorgulanýyor! Ýzinden izine Türkiye yi gören ve ancak o kadar tanýyan, doðru-dürüst Türkçe okumasýný ve konuþmasýný beceremeyen yeni nesil Türkler aþaðýlanan, yok sayýlan, ötekileþtirilen kimlikleri yüzünden mutsuz, hýrçýn ve isyankârdýrlar. Bu neslin çok þuurlu olmayan, reaksiyoner kimlik arayýþlarý, hem mensubu olduklarý Türk azýnlýðý, hem de yerli-çoðulcu toplumu çok yakýndan ilgilendirmesi ve ayný ciddiyetle kaygýlandýrmasý gereken bir durumdur. Tesadüflere terkedilmiþ bir azýnlýk Geliþmeler karþýsýnda hazýrlýksýz yakalanmak demek; dünyanýn gidiþatýndan geç haberdar olmak, beþerî, içtimaî ve ilmî geliþimi geç farketmek veya tamamýyla idrak edememektir. Týpký 18. ve 19. yüzyýllarda Osmanlý nýn hazýrlýksýz yakalanmasý, Cumhuriyet Türkiye sinin de neyi, nasýl ve nereden alacaðý/aktaracaðý/kopyalayacaðý ve baþlayacýðý konusunda tökezlemesi gibi. Batý Avrupa Türkleri, sanayileþme, modernleþme, aydýnlanma ve kalkýnma sürecini tamamlamýþ veya doruk noktasýna çýkmýþ ülkelerde yaþadýklarýndan dolayý, geliþmeler karþýsýnda hazýrlýksýz yakalandýlar diyemeyiz. Fakat geliþmeleri, sosyal ve kültürel deðiþimleri idrak edemediler, çaðý okuyamadýlar veya önemsemediler diyebiliriz. Batý Avrupa Türkü, gideceði yerin haritasý elinde olmadýðý için her kavþakta rastgele birilerine adres soran ve her defasýnda yanlýþ yönlendirilen yolcuya benziyor. Kitlenin birazý yol bilmeyen kýlavuza, birazýn birazý azýn azý da olsa, yeterki benim olsun diyerek bölenlere, birazý anavatandan sevk ve idare edenlerin buralardaki uzantýlarýna teslim edilmiþ veya olmuþ.. Çok büyük bir kesim ise sokaklara, kahvehanelere, þans oyunu salonlara, kýsmen de kumar otomatlarýna terkedilmiþ. Haklý olarak yerli hükümetlerin asimilasyon kokan Uyum paketleri ne itiraz eden temsilcilerimiz kendi paketlerini de bir türlü açamýyorlar, çünkü böyle bir hazýrlýk yok! Uyum Pake- dosya ti göçmen Türklerin bir bakýma modernizasyonu olarak da algýlanabilir. Asýl mesele, burada uyumdan kimin ne anladýðýyla alakalýdýr. Ýtirazlar, bazen medyatik çýkýþlar, sosyal sürecin gidiþatýný deðiþtirmiyor. Deðiþen tek þey, milyonlarca yeni nesil Türkün tesadüflere ve belirsizliklere terk edilen istikbâlidir. Nasýl ki bir yerden baþka bir yere gidebilmek için ulaþým vasýtasýna ihtiyaç duyuluyorsa; çaðý yakalamada yegane unsur olan insana da ayný þekilde ihtiyaç duyulur. Kolayca anlaþýlacaðý gibi, burada kastedilen insan herhangi birisi deðil, fikren birikimli, þahsiyetli ve hedefi olan insandýr. Bir azýnlýðýn yerli-çoðulcu toplumla uyum saðlamasý, asrý idrak edip ona göre donanmýþ olmasý da yine yetiþmiþ insanla mümkündür. Modernlik, çaðdaþlýk gibi kavramlar, mutlaka fertlerin olduðu kadar toplumlarýn da siyasî görüþlerine ve kültürel kodlarýna göre deðiþir. Keyfiyet þahýs bazýndan toplum veya millet bazýna geçtiðinde, milletlerarasý kabul gören naslar (kriterler) çaðdaþlaþmanýn derecesini belirler. Müslüman olmayanlarýn yaptýklarý kanunlar var ki, müslüman ülkelerin kanunlarýndan ruh olarak daha Ýslamidirler. (Prof. Tarýk Ramazan) noktasýndan hareketle, doðruyu ve faydalý olaný tercihte ölçümüz; dine veya milliyete göre olmamalýdýr. Þayet modernizmden, çaðdaþlýktan anladýðýmýz ve kabullendiðimiz, hâkim zihniyetin dayatmasý ve yönlendirmesinden baþka birþey deðilse, o zaman iþaret edilen istikamete doðru modernleþmemiz gerekir ki, bu yolun da sonu kültürel asimilasyondur. Hayýr, benim modernizm veya çaðdaþlaþmaktan anladýðým, kökkültürümün deðerleri üzerine inþa edilen bir çaðý yakalama, çaðdaþlaþma, hatta Türk azýnlýðý þimdiki yerinden alýp toplumun en üst seviyelerine taþýma projesidir, diyorsanýz; o zaman üzerinize düþeni bir an evvel yapmalýsýnýz.

9 dosya Meksika da Inka tapýnaklarýna çýkmak isteyen Avrupalý bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle yola koyuluyor. Daðýn tepesindeki tapýnaklara giden uzun yolu, kýsa bir sürede yarýlýyorlar. Ayný hýzla tempoyla biraz daha yol aldýktan sonra, yerliler kendi aralarýnda konuþup birden yere oturuyor ve böylece beklemeye baþlýyorlar. Tabii Avrupalý arkeologlar buna bir anlam veremiyorlar. Saatler sonra, yerliler kendi aralarýnda konuþup tekrar yola koyuluyorlar, sonunda tepenin üstündeki görkemli Ýnka tapýnaklarýna geliyorlar. Arkeologlardan biri, yaþlý rehbere soruyor, hiç anlayamadým, niye yolun ortasýna oturup saatlerce yok yere bekledik? Yaþlý rehberin cevabý o kadar güzel ki; çok kýsa sürede çok hýzlý yol aldýk, ruhlarýmýz bizden çok uzakta kaldý. Oturup ruhlarýmýzýn bize yetiþmesini bekledik... Gerçekte hýz çaðýnda yaþýyoruz. Her þey o kadar hýzlý geçiyor ki, ne iþe, ne arkadaþlarýmýza, ne ailemize, ne çocuðumuza, ne kendimize yeterince vaktimiz kalmýyor. Akrep ve yelkovanla yarýþ halindeyiz. Evet freni patlamýþ kamyon gibi yaþamanýn hiç anlamý yok. Ayaðýmýzý gazdan yavaþ yavaþ çekip biraz mola verip ruhumuzun da bize yetiþmesi için izin dönemini en verimli þekilde deðerlendirmeliyiz. Ama ondan önce kafamýzdaki tatil anlayýþýný gözden geçirmeliyiz.. Tatil, toplumda yaygýn olan kanaata göre atalet, duraðanlýk, uyuþukluk, amaçsýzlýk, vakit geçirme, eðlenme, macera yaþamak v.b þeyler çaðrýþtýrmaktadýr. Ta dil, ise bir iþten yorulup baþka bir iþe yönelmek, bir uðraþtan baþka bir uðraþa geçmek, iþyerinde, Murat ÝLERÝ Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir mileri@web.de evinde, hayatýnda tamirat yapýp; düzene sokmak, güzelleþtirmek anlamýna gelir, bir baþka deyiþlezihnin dinlenmesini, bedenin dinçleþmesini, ruh ile bedenin bütünleþmesini baþka bir faaliyetle saðlamaktýr. Hayatýmýza, materyalist düþünceler, Batýlý deðerler ve En`aniyyet hakim olunca, tadilin yerini, tatil almýþ oldu. Ýki günü eþit olan aldanmýþtýr. prensibini baþ tacý eden bir millet, zihni ta`dil`i bedeni ta`dil`den mühim görmeli, ancak diðerini de ihmal etmemelidir. Elbetteki seyahat bir ihtiyaç olduðu kadar, özellikle de bizim gibi gurbet elde dini, dili, hassasiyetleri farklý ortamlarda yaþayanlar için bir zarurettir. Sýla-i Rahimle akraba baðlarýný güçlendirmek, memleketin tarih, kültür, medeniyyet derinliklerine seyru seferde bulunup te- hayat 9 Tatil den Ta`dil e fekkür alemine dalmak, geleceðimizi muhteþem geçmiþimizin temeline dayandýrmak için kaçýnýlmazdýr. Suyu durgunluðu bozar, þýrýl þýrýl akmasý onu paklar. Aslan inini terk etmezse avlanamaz Ok yayý terk etmezse vuramaz Güneþ bile semada devamlý dursa Arap-acem bütün insanlar ondan hoþlanmaz Ýbni Abdilberr, Hz. Ali`nin þöyle dediðini rivayet eder: Kalpleri dinlendirin ve onlar için ilgi çekici hikmetler arayýn. Çünkü bedenler yorulduðu gibi onlar da yorulur. Ýbnu l Cevzi þöyle der: Ýnsanýn zor iþlerle sorumlu tutulduðunu gördüm. Ona yüklenen en aðýr þeylerden biri de nefsini idare etmesi ve nefsine, sevdiði þeyden uzak durmaya ve sevmediði þeyi yapmaya sabretme sorumluluðu yüklemesidir. Doðru olanýn; sabýr yolunu, nefsi sakinleþtirerek ve rahatlatarak katetmek olduðunu gördüm. Tatil ta`dil`e nasýl dönüþür? - Sýla- i rahime ve yaratýcýnýn namütenahi eserlerini ibret gözüyle tamaþaya niyet etmek ve ona göre izni planlamak. Hangi kitaplarý okuyacaðýmýz, nereleri gezeceðimiz, hangi mekanlarý ziyaret edeceðimiz, nerelerde konaklayacaðýmýz, önceden tesbit edilmeli. Gezilecek tarihi yerler önceden araþtýrýlmalý, Hangi dostlarla bir araya gelinecek, büyüklerimizden, âlimlerimizden hangileriyle þereflenilecek, bütün bunlar ailenin diðer fertleride göz önünde tutularak dengeli bir program yapýlmalý. Aksi takdirde baskýcý ve aþýrý tutucu bir uslupla, camilere gidenleri düþündüðümüzde doðru düzgün hafta sonu bile olmayan çocuklarýn üzerinde olumsuz sonuçlara sebep olabiliriz. - Tatillerde yapýlan yanlýþ uygulamalardan biri de gece ve gündüz ile ilgili kainat kuralýna bakýþýn tersine çevrilmesidir. Ýnsanlarýn çoðunun, tatilin baþlamasýyla birlikte geceyi gündüze ve gündüzü geceye çevirdiðini görürüz. Gündüzlerinin karanlýk ve gecelerinin aydýnlýk olduðunu görürsün. Böyle bir uygulama sonucu vucüd dinlenme ve rahatlama yerine hantallýk ve bitkinlikle karþý karþýya kalýr. - Yaz tatillerinde ve yýllýk izinlerde uydu yayýnlarý, Tv`nin esaretinden kurtulmak. Televizyona alternatif meþguliyetler bulma noktasýnda ýsrar edilmeli. Zihnimiz çöplük deðildir. televizyon karþýsýnda radyasyon yaðmuruna saatlerce tutulup sersemleþmek, izin boyunca aldýðýmýz diðer pozitif enerjiyi tarumar eder. Daha ilk bakýþta amacý belli olan filmlerin bizlere ne faydasý olabileceðini derin derin düþünmeli. Hafýzalarýmýzý dumura uðratmamalýyýz.. - Ýzin boyunca aþýrý suratten, yemekten, programlardan sakýnmalý. - Bazý arabalarýn arkalarýnda ibret verici yazýlarý okumuþsunuzdur, Rahmetli de sollardý. Geç geldi desinler, geçmiþ olsun demesinler. Avrupa`da bir þehrin giriþinde bir levha da þöyle yazar Þöförler, size yavaþ gitmenizi tavsiye ederiz. Yavaþ giderseniz þehrimizi, hýzlý giderseniz hapishanemizi görürsünüz Tirmizi`nin rivayet ettiði þu düþündürücü hadisle sözlerimi bitirir, hepinize hayýrlý Ta`dil`ler dilerim. Beþ þeyden sorulmadan ademoðlunun ayaðý Rabbinin huzurundan ayrýlmaz: Ömrünü nerede tükettiðinden, gençliðini nerede geçirdiðinden, malýný nereden kazandýðýndan ve onu nereye harcadýðýndan, öðrendiði ile ne yaptýðýndan.

10 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 10 hayat haber IGMG EÐÝTÝM BAÞKANLIÐI 2009 YAZ OKULLARINA HAZIRLIK Avrupa ya misafir iþci olarak gelen insanlarýmýz 1980 li yýllara kadar burada kalacaklarýný hayal bile etmiyorlardý. Ancak 1990 lardan sonra ailelerini getirmeye baþlayýnca, burada kalýcý olduklarýný farkettiler. Birinci nesilden olanlarýn bir kýsmý Anavatana geri döndü, bir kýsmý emekli oldu, bir kýsmý da Hakk ýn rahmetine kavuþtu. Þimdi üçüncü neslin çaðýný yaþarken, birinci nesle ne kadar müteþekkir olduðumuzu bize býraktýklarý eserlerden (cami,dernek v.s) anlýyoruz. Avrupalý siyasetçiler artýk kavram deðiþikliðine gitmiþlerdir. Bizleri misafir iþci statüsünden çýkarýp, göçmenler, hatta Avrupalý Müslümanlar olarak nitelendirmektedirler. Bugüne kadar birlikte yaþama ve hareket etme yolunda çalýþmalar yapan insanýmýz, bunun için mekanlar açarak ve aydýnlatýcý programlar düzenleyerek öz benliðini koruma ve entegre halinde yaþamanýn önemini anlatmaya çalýþmýþlardýr. Bunun için en çok önem verilmesi gereken iþlerden birisi olan eðitim çalýþmalarýný ön plana almýþlardýr. GELECEÐÝMÝZ ÝN EÐÝTÝMÝ Geleceðimiz olan nesillerimizin eðitimi bizler için en önemli hedeflerimizden birisi olmak zorundadýr. 40 yýlý aþkýn bir süredir Avrupa da faaliyetlerini sürdüren Milli Görüþ Teþkilatlarý Eðitim Baþkanlýðý, yeni nesillerin eðitimi hususunda gereken çalýþmalarý yaparak, çocuklarýmýzýn eðitimi için plan ve projeler hazýrlayýp bunlarý uygulamaya koymaktadýr. Bunlardan bir tanesi de "YAZ OKULLARI çalýþmasýdýr. Milli Görüþ Teþkilatlarý 2009 yýlý Yaz Okullarý ile ilgili Genel Baþkan Yardýmcýsý ve Eðitim Baþkaný Sayýn Mehmet Gedik ten almýþ olduðumuz bilgileri özet olarak okurlarýmýza aktarýyor ve bir kez daha TATÝL KURSLARI nýn çocuklarýmýz için ne kadar önemli olduðunu velilere bir uyarý olarak hatýrlatmakta fayda görüyoruz. Avrupa da çok kültürlü ortamda yaþayan gençlerimizin kimlik sorunlarý olmasý doðaldýr. Bu sorunlarý ortadan kaldýrmak için hükümetlerin ortaya koyduklarý çözüm önerileri pek iç açýcý deðildir. Yýllardýr bir çok sivil toplum kuruluþlarý çocuklarýmýzýn kimlik sorunlarýný ortadan kaldýrmak için çalýþmalar yapmýþ, ama netice olarak istenilen seviyeye ulaþýlamamýþtýr. Çünkü, istenilen seviyede baþarý elde edilmesinin vazgeçilmez tek faktörü çocuklarýn müslüman olduklarýný unutmamalarý dýr.. Önemli olan, bu toplumsal yapý içerisinde Müslümanlarýn nasýl yer almasý gerektiði hususlarýdýr. Ýnançlarý yönünde Ýslami kimlik sorunlarýnýn halledilme noktasýnda çocuklarýmýza olan yaklaþýmýmýz, kendi ait olduðu dini ve kültürel yapýyý muhafaza ederek, çok kültürlü toplumlarda yaþamasýný öðretmektir. Çocuklarýmýza bu eðitimler verilirken, pedagojik ve didaktik yöntemler dahilinde, bilgi ufkunun þeffaf ýþýklarý, inançlarýndan aldýklarý ilahi kaynaklarla donatýlmaktadýr. Yaz sezonu eðitimlerine baþlamadan önce kurslara katýlacak olan bay ve bayan eðitimcilerle, hizmet içi eðitimler yapýlarak, daha baþarýlý bir yaz eðitimi için Yaz Okullarý programýnýn dersleri ve müfredatýmýza baðlý yoklama ve sýnýf defterlerinin kullanýmý ile ilgili çalýþmalar yapýlmýþtýr. Yaz Okullarý nýn organize ve eðitimleri için kadrolar oluþturulmuþtur. Saðlýklý bir eðitim, ciddiyet, süreklilik ve özveri ister. Ýnsan hayatýnýn önemli bir kýsmý eðitim kurumlarýnda geçmektedir. Dolayýsýyla insanýn ruh ve inanç yapýsý, eðitim kurumlarýnda almýþ olduðu bilgiler doðrultusunda þekillenmektedir. Çocuklarýmýzýn bu kurslara yönlendirilmesi kimlik ve kiþiliðinin oluþmasý, toplumda sosyal bir yer edinmesi açýsýndan oldukça önemlidir. DÝNLENME VE EÐLENME PROJELERÝ IGMG Yaz Okullarý projesinin ana gayelerinden birisi de, öðrencilerin uygun ortamlarda dinlenmeleri ve eðlenmelerinin saðlanmasýdýr. Kendi örf, adet ve kültürüne dayalý eðlenme ve dinlenme sanatý talebelere kurs dönemi içerisinde öðretilmektedir. Dinlenme ve eðlenme programlarýnda IGMG Bölge Gençlik Teþkilatý ve Kadýn Kollarý birimlerinden görevlendirilen arkadaþlarýmýzýn yardým ve destekleriyle organizeler yapýlarak, öðrencilerin en iyi þekilde memnun edilmeleri için gayret gösterilmektedir. Öðrencilerin yaz kurslarýna iþtirakleri esnasýnda yeni arkadaþ çevresinin geliþtirilmesi saðlanmakta, birbirleri ile kaynaþmalarý ve paylaþmalarý öðretilmektedir. On ay boyunca bulunduklarý bölgelerde okullara gitmiþ olan çocuklarýmýzýn dinlenmek ve eðlenmek en doðal haklarý olduðu için, çeþitli sportif çalýþmalar (futbol, voleybol, basket, yüzme, tenis v.b.) düzenlenerek turnuvalar ve geziler organize edilmektedir. Eðitim Baþkanlýðý Boschstr D Kerpen Tel.: +49 (0) IGMG BÖLGE YAZ OKULLARI ÝRTÝBAT BÝLGÝLERÝ 1 Berlin 20 Temmuz - 20 Aðustos / (21) / Hamburg 20 Temmuz - 20 Aðustos / / Bremen 27 Haziran - 05 Aðustos / / Hannover 27 Haziran 27 Temmuz / / Kuzey Ruhr 25 Haziran - 14 Aðustos / / Ruhr A 05 Temmuz 14 Aðustos / (10) 0177/ Düsseldorf 05 Temmuz - 14 Aðustos / / Köln 05 Temmuz - 14 Aðustos / (25) / Hessen 12 Temmuz- 22 Aðustos / / Württemberg 30 Temmuz - 13 Eylül / (55) 0176/ G.Bavyera 30 Temmuz - 13 Eylül / / K.Bavyera 03 Aðustos - 29 Aðustos / / Freiburg-Donau 30 Temmuz -13 Aðustos / / Schwaben 02 Aðustos- 21 Aðustos / / R.N. Saar 01 Temmuz - 31 Aðustos / / A-Viyana 06 Temmuz 31 Temmuz / / A-Linz 13 Temmuz 07 Aðustos / A-Arlberg 18 Temmuz -16 Aðustos / Ýsviçre 11 Temmuz -18 Aðustos / / Belçika 04 Temmuz - 08 Aðustos / / K.Hollanda 04 Temmuz -17 Aðustos / / G.Hollanda 19 Temmuz -31 Aðustos / / Paris 06 Temmuz - 09 Aðustos / / Lyon 04 Temmuz -15 Aðustos / / Alpes 04 Temmuz -15 Aðustos / / Doðu Fransa 06 Temmuz 09 Aðustos / / Danimarka 06 Temmuz - 24Temmuz / / Ýsveç 22 Hazýran -17 Temmuz / / Norveç 22 Hazýran -17 Temmuz / / Ýngiltere 15 Temmuz - 30 Aðustos / / Ýtalya 22 Haziran - 01 Aðustos / /

11 özel köþe Trafik kurallarý insanlarýn faydasý için ve rahatlýkla araçkullanabilmek için kazalarý ve tehlikeleri en aza çekmek için denemelerle ve insanlarýn daha önceki yaptýðý hatalardan edinilen tecrübelerden tesbit edilmiþ ve tasarlanmýþ kurallardýr. Bu trafik kurallarýna uymamak büyük vebaldir. Hatta insan haklarý ihlali olduðundan ve insanlara zarar verme durumu olduðundan dolayý günahtýr. Dolayýsý ile sizler sorumluluklarýný bilen insanlarsýnýz bu sorumluluðun her zaman arabaya bindiðimiz zaman zihnimizde tekrarlamamýz hata yapmamaya yardýmcý olacaktýr. Yine de bizler insanýz hata yaparýz bilmeden geç gördüðümüzden, veya dikkatsizliðimizden dolayý cezalar yiyebiliriz. Onun için hangi davranýþlara nasýl biz ceza olduðunu bilmekte faydamýza olacaktýr. Nasýl bir ceza sistemi olduguna birlikte bakalim. Flensburg`da Trafik Sicil Merkezi vardýr. Puan alan tüm þoförlerin bilgileri kullandýklarý motorlu taþýtlarýn yani o anda sürdükleri motorlu taþýtlarýn bilgileri Trafik Sicil Merkezine kayýt edilir. 40 Euro`dan az olan ihlallere uyarý para cezasý denir. Bu uyarý para cezasý için puan iþlenmez, 40 Euro`dan fazla olan para cezalarýnda Trafik Sicil Merkezine para cezasýnýn yüksekliðine göre puan iþlenir. Ve 40 Euro`dan fazla gelen para cezalarýna ek olarak da iþlem parasý gelir. Bir þoför 40 Euro`dan fazla para cezasý aldýðýnda ayný zamanda Trafik Sicil Merkezinde kendisine puan kontosu açýlýr her iþlediði puan o kontoya iþlenir. Flensburg`daki Trafik Ýhsan GÜLER Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir ihsan_gueler@yahoo.de Sicil Merkezine iþlenen puanlardan dolayý baþka iþlenen suçlarýn cezasý artabilir. Bazý iþlenen suçlar kasten iþlenmiþ derecesine konabilir: Örneðin sürat tahdidinin aþýrý yüksek olmasýndan dolayý farkýnda olmadan ihlal edilmiþ sayýlmayacak kadar yüksekse bundan dolayý da cezalar artar. Bu iþlenen puanlar 2 yýl sonra silinir. Ancak Straftat yani Adi Suçlar kapsamýna girerse 5 yýl sonra silinir. Verjährung: Zamanaþýmý Verfolgungsverjährungsfrist: Zamanaþýmý müddetinin takibi Bir suç un Zamanaþýmý takibini bir çok trafik kurallarý ihlalinde (StVG) Strassenverkehrsgesetz in 26. paragrafi 3. fýkrasý düzenler. Trafik kurallarýnýn ihlali durumunda Zamanaþýmý Müddeti Trafik Nizami Ýhlal Kanunun 24. Paragrafýna göre 3 aydýr. Ancak bu süre içerisinde suç iþleyen þahsa Bussgeldbescheid yani ceza veya Mahkemede suç duyurusu olmamasý lazým, þayet varsa Zamanaþýmý Müddeti 6 aya çýkar. Ancak bu 3 aylýk Müddet StVG kanunun 24. paragrafýnýn A Fýrkasýnda 0,5 Promille Alkohol sýnýrý için geçerli deðildir. Bu durumlar için OwiG kanunun 31. Paragrafý 2. Fýrkasý 3 Nr.sýna göre kasten yapýlan iþlerde Zamanaþýmý Müddeti 1 yýl- hayat 11 Trafik Para Cezasý Kataloðu Para Cezasý ve Puan Kataloðundan Alýntýdýr (Son durum: 01 Þubat 2009) dýr. Dikkatsizlikden ve hafife almaktan dolayý iþlenen suçlarda 0,5 Promille Alkohol sýnýrý ihlal edilirse Zamanaþýmý Müddeti 6 aydýr. Zamanaþýmý süresi ihlalin iþlendiði günden itibaren baþlar. Þimdi de Tarihinden Ýtibaren Genel Kaza Nedenlerine karþý yeni Para Cezalarý nasýl düzenlenmiþ ona bakalým. Yeni Para cezalarýnýn üst sýnýrlarýnýn yükseltilmesi Almanya Trafik Emniyetinin artýrýlmasýna katkýsý olmasý bekleniyor. Özellikle aþaðýdaki Trafik suçlarýnýn azalmasý bekleniyor. Uygunsuz Sürat tahditleri, Tehlikeli Sollama, Öncelik Kurallarýný hiçe saymak, Kýrmýzý ýþýk ihlalleri, Çok az mesafe. Trafik Para Cezasý Kataloðundaki deðiþikliðin asýl amacý Trafik Emniyetinin artýrýlmasý olduðu için Uyarý ve Park cezalarýnda deðiþiklik yapýlmamýþtýr. Araç Kullanma yasaklarýnda da deðiþiklik yapýlmamýþtýr. Özellikle Trafikte Aþýrý sürat ve Az mesafeyle takip edenler, saygýsýz davrananlar, kasten diðerlerini tehlikeye düþürenler çok yüksek para cezalarýyla karþýlaþacaklar. Geçici olarak Almanyanýn Ýstatistik Dairesinin 2008 istatistiklerine göre Almanyada Trafik kazalarýnda ölenlerin sayýsý olarak belirlendi. Bu kazalarýn sebeplerinin %95 i insan hatalarýndan olduðu belirlendi. Avrupa Ülkelerinyle Trafik Para cezalarýnýn karþýlaþtýrýlmasýnda Almanya Trafik Para cezalarýnýn çok düþük olduðu tesbit edildi. En iyi istatistikler Hollanda, Ýngiltere ve Ýsveç, olduðu görüldü. Bu ülkelerin Trafik Para cezalarýnýn çok yüksek olduðu da tesbit edildi. Bundan dolayý para cezalarýnýn Avrupa ülkelerine uyum saðlanmasý hem mantýklý hem de gerekli olduðu görüldü. Trafik Para cezalarý üst sýnýrý Karayollarý Trafik Kanunlarýnýn deðiþtirilmesiyle birlikte Para Cezasý Katoloðu Düzenlemesi `da yürürlüðe girdi. *) Kamyon ve Otobüslerde 16 Km/h den fazla, Binekotolarýnda 21 Km/h dan fazla Para Cezasý ve Puan katoloðundan Alýntýdýr. Garanti verilmez. En Önemli Deðiþiklikler Kýsaca Þöyle:

12 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 12 hayat Bertelsman Vakfý nýn Allensbach Enstitüsü ne yaptýrdýðý anketin sonuçlarý ilginç bilgiler veriyor. Buna göre göçmenlerin çoðunluðu Almanya da kendilerini evlerinde hissederlerken, Almanya devleti ve kurumlarýna güven duyuyorlar. Ancak ayný zamanda ankete katýlanlarýn neredeyse yarýsý yerliler kadar kabul görmedikleri hissiyatýna sahipken, göçmen ailelerden gelen öðrencilerin maðdur edildiðini düþünüyor. Toplam 1581 göçmen kökenlinin katýlýmýnýn saðlandýðý anket, belli göçmen gruplarýn zihniyet dünyalarý konusunda karþýlaþtýrma yapma imkaný saðlýyor. Anket, Türk kökenlilerin ve Rusya dan gelen göçmenlerin diðer ülkelere oranla kendilerini daha az kabul görmüþ hissettiklerini açýkça ortaya koyuyor. Araþtýrmaya göre Almanya daki göçmenlerin üçte ikisi (yüzde 69) huzurlu. Çoðunluðu kendisini Alman toplumunun bir parçasý olarak hissederken (yüzde 58) sadece yüzde 5 i böyle hissetmiyor. Göçmenlerin devlete ve kurumlarýna güveni ise toplumun tümünden kýsmen daha büyük. Örneðin göçmenlerin yüzde 80 i kanunlara güven duyarken, toplumun tümü için ayný oran yüzde 58. Göçmenlerin Almanya daki hayatlarýndan memnuniyetleri ankette öne çýkan bir husus. Almanya ile özdeþleþen göçmenler kendilerini kabullenilmiþ hissetmiyor Buna göre yüzde 79 u iþinden, yüzde 77 si ise evinden memnun. Göçmen ailelerin bireyleri kendilerin sadece Almanya ile deðil, geldikleri veya ailelerinin geldiði ülke ile özdeþleþtiriyorlar. Katýlýmcýlarýn yüzde 41 i Almanya ve memleketlerine eþit derecede baðlý olduklarýný söylerken, bu ikiliðin avantajlý olduðu, kimlik çatýþmasýna sebep olmadýðý düþüncesindeler. Katýlýmcýlarýn dörtte üçü geldiði ülkenin deðer ve geleneklerini Almanya deðerleri ile birleþtirmek isterken, sadece yüzde 5 lik bir kesim tamamen asimile olmak istiyor. Türk kökenli (yüzde 61) ve Rusya (yüzde 55) kökenli göçmenlerde Almanya da kabullenilmemiþ olma düþüncesi çok yaygýn. Türk kökenlilerin yüzde 24 ü kendini Almanya da yabancý hissediyor. Anket sonuçlarýný Göçmenlerin çoðunluðunu hayatlarýndan memnun olmalarý göç ülkesi Almanya için olumlu bir iþaret þeklinde yorumlayan Ber- haber telsman Vakfý Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Jörg Dräger, entegrasyonun tek taraflý bir süreç olmadýðýný, Türk ve Rus kökenli göçmenlerin kendilerini Almanya da evlerinde hissetmeleri için kabullenilmeleri ve ülkeyi þekillendirmek için imkanlara sahip olmalarý gerektiðini vurguladý. Ankete göre ayrýca göçmenlerin yüzde 42 si kendi çocuklarýnýn Alman öðrenciler gibi eþit þansa sahip olmadýklarýný düþünüyorlar. Sonuçlar siyasi katýlým için imkanlarýn yetersizliðini de gözler önüne seriyor. Buna göre ankete katýlanlarýn yüzde 60 ý gelecek seçimlerde seçme hakkýna sahip deðilken, Almanya da doðan ikinci nesil göçmenlerde ayný oran yüzde 68. Entegrasyon Sorumlusu Maria Böhmer tarafýndan Çarþamba günü tanýtýlan ilk entegrasyon raporu hakkýnda eleþtiriler bitmiyor. Göçmenlerin Almanlara oranla daha fazla iþsiz ve daha fakir olduðunu belirten raporda, eðitim konusunda da açýk farklar olduðu kaydediliyor. Ancak bilim adamlarý ve siyasilere göre Alman vatandaþlýðýna geçen göçmenlerin Alman olarak geçmesi nedeniyle istatistiklerin temsil gücü sýnýrlý. Ayrýca ekonomik ve sosyal durum, yaþ durumu, eðitim gibi etkenler göçmen kökenlilikten daha belirleyici. Söz konusu rapor, 2005 ile 2007 yýllarý arasýnda entegrasyonun Almanya daki durumu ve gidiþini araþtýrýyor. Köln Sosyal Araþtýrmalar ve Toplum Politikalarý Enstitüsü ve Berlin Sosyal Araþtýrmalar Bilim Merkezi nin yönetiminde yapýlan araþtýrma, Federal kabinenin geçen senenin haziran ayýnda çýkarýlan 100 entegrasyon göstergesine dayanýyor. 14 konu grubunun bulunduðu sette, eðitim, iþ piyasasý, sosyal entegrasyon ve gelir, toplumsal entegrasyon, saðlýk, saðlýk hizmetlerinden yararlanma ve suç oraný gibi konular ye alýyor. Raporda okulu býrakan Entegrasyon raporuna eleþtirel yaklaþýmlar yabancýlarýn oranýnýn 2005 yýlýnda yüzde 15 iken, 2007 yýlýnda yüzde 16 olduðu, ayný hususta göçmen ailelerin Almanya da doðan çocuklarýnda ise 2007 yýl oranýnýn yüzde 2,2 ile toplam nüfusun altýnda yer aldýðý (yüzde 2,3) belirtiliyor. Böhmer, Bu sayýlar cesaret veriyor ve eðitim konusunda ilerlemenin mümkün olduðunu ispat ediyor. Çabalarýmýzda yavaþlama olmamalý. Eðitim entegrasyonun anahtarý ve ayný zamanda iþsizliðe karþý en iyi önlem. Bu nedenle eyaletlerin milli entegrasyon planýnda vadettiklerini yerine getirmeleri ve özellikle göçmen kökenlilerin fazla olduðu okullarý özel olarak desteklemeleri önemli þeklinde konuþtu. Böhmer e göre vatandaþlarýn katýlýmý ve ev temini konularýnda ilerleme sözkonusu. Almanya da doðan göçmenler, en az göçmen olmayan insanlar kadar fahri faaliyetlerde bulunurken, çoðunluðu da kendi evlerine sahipler. Eðitim ve iþ konularýnda çok baþarý kaydedilmediðini, göçmen kökenli gençlerin mesleki eðitim için iþyeri bulmakta Almanlara oranla açýk þekilde zorlandýklarýný belirten Böhmer, yabancýlardaki iþsizlik oranýnýn 2007 yýlýnda yüzde 20,3 ile toplumun tümündeki oranýn neredeyse iki katý olduðunu belirtti ve þunlarý söyledi: Bu çabalarýmýzý artýrmamýz konusunda açýk bir iþarettir. Göçmenlerin çok dillilik, kültürel yeteneklerini daha fazla öne çýkarmalýyýz. Herkes kökeninden baðýmsýz olarak imkanlarýný kullanmalý. Bunun yaný sýra ana okuluna giden göçmen çocuklarýn oranýnýn Almanlara göre daha düþük olduðunu belirten Böhmer, bunun deðiþmesi için ücretsiz anaokullarý olmasý gerektiðini ifade etti. Saðlýk alanýnda ise büyük farklýlýklarýn olmadýðýný, ancak göçmen ailelerin çocuklarýnýn erken teþhis imkanlarýndan fazla yararlanmadýklarýný kaydeden Böhmer, bunun sadece dil engeli ile açýklanamayacaðýný yetersiz bilgilenmenin de etkili olduðunu ve bu noktada bilgi akýþýnýn iyileþtirilmesi gerektiðini ifade etti. Sol Parti: Araþtýrma Federal Hükümetin entegrasyon politikalarýnýn baþarýsýz olduðunu gösteriyor Sol Parti Göçmen Politikalarý Sözcüsü Sevim Daðdelen, entegrasyon raporunun, diðer araþtýrmalar gibi, hükümetin entegrasyon politikalarýnýn baþarýsýzlýðýnýn bir göstergesi olduðunu ifade ederek, Göçmen çocuklarýnýn dil zorluklarý nedeniyle sýklýkla'sonderschule'lere gönderildiði veya eþit baþarýlara raðmen daha iyi okullar için tavsiye alamadýklarý eleme usulüne dayanan eðitim sistemini tartýþmalýyýz. Üç bölümlü okul sisteminin kaldýrýlmasý, ihtiyaca yönelik tam gün okul sisteminin getirilmesi, 2013/14 tarihinden sonra olmamak kaydýyla ücretsiz anaokullarý, mesleki eðitim için iþyeri konusunda kanuni düzenleme, kanunla belirlenmiþ askeri ücret, 'minijob'lar konusunun yeniden düzenlenmesi, vatandaþlýða geçiþlerin kolaylaþtýrýlmasý gibi hususlar mesafe katedebilmek için gerekli ilk adýmlardýr. þeklinde konuþtu. Sosyal bilimci Koopmans: Tüm sorunlar kökene indirgenmemeli Entegrasyon Raporu nu hazýrlayalardan Profesör Ruud Koopmans, istatistiklerin vatandaþlýða geçmiþ göçmenleri Alman olarak aldýðýný, bu nedenle istatistiklerin temsil gücünün sýnýrlý olduðunu belirtti. Öte yandan göçmen kökenli olmanýn farklý sonuçlar için birçok durumda belirleyici olmadýðýný vurgulayan Koopmans, sonuçlarýn eðitim durumu, yaþ, cinsiyet gibi etkenlerle ilgili olabileceðini, tüm sorunlarýn kökene indirgenmemesi gerektiðini kaydetti. Göçmenlerde yüksek düzeyde iþsizliðin sebeplerine deðinen Koopmans, bunun çok farklý sebepleri olabildiðini belirtti. Yeþiller Eþ Baþkaný Cem Özdemir de, yabancýlarýn iþ piyasasýnda uðradýklarý ayrýmcýlýða deðindi ve þunlarý söyledi: Yabancýlarda iþsizliðin Almanlara oranlar iki katý olduðu ve eðitimin burada en önemli rolü oynadýðý bilgisi yeni deðil. Ancak yabancýlarýn ayný niteliklere sahip olmalarýna raðmen neden daha fazla iþsiz kaldýklarý sorusunu Bayan Böhmer in raporu cevaplayamýyor.

13 dosya Bugün Almanya da Ýslam ve Müslümanlar ile ilgili gündemin en temel konusu güvenlik ve terörizm tedbiridir. Siyasetçiler ve güvenlik birimleri, New York, Madrid ve Londra da gerçekleþtirilen, Almanya da ise engellenebilen terör saldýrýlarýna dikkat çekerek, bu olaylarýn toplum içinde korku ve bu endiþeye sebep olduðunu sürekli tekrarlayýp, kamuoyundaki güvensizlik hissiyatýna cevap vermeleri gerektiðini belirtmekteler. Varolduðu iddia edilen toplumsal güvensizlik duygusu, güvenlik birimleri tarafýndan ortaya atýlan somut ya da soyut tehdit senaryolarýndan kaynaklanmamaktadýr. Güvenlik konusu, giderek Müslümanlarýn entegrasyon sorunu ve toplum içerisindeki konumlarý ile de iliþkilendirilmektedir. Özellikle Müslüman cemaatlerin, güvenlik projelerine dahil olmalarý, bu kuruluþlarýn ve mensuplarýnýn entegrasyonlarý bakýmýndan zorunluluk olarak ortaya konulmaktadýr. Bu tutuma somut bir örnek verilecek olursa, siyasilerin ve güvenlik birimlerinin sürekli bir þekilde talep ettikleri Müslümanlar ve güvenlik birimleri arasýnda Güvenlik Diyaloðu gösterilebilir. Bu çalýþma ile, Polis teþkilatýna baðlý yerel ve bölgesel güvenlik birimlerinin cami cemiyetleriyle, Eyalet ve Federal güvenlik birimlerinin de Müslüman çatý kuruluþlarýyla karþýlýklý iþbirliði kastedilmektedir. Bu projede, iþbirliði kapsamý ve daha da önemlisi, esas alýnacak kavramlarýn tanýmlarý ise güvenlik birimleri tarafýndan tek taraflý olarak belirlenmektedir. Uygulama, toplumsal barýþ açýsýndan çok ciddi sorunlara vesile olduðu gibi, Müslümanlar üzerindeki genel kuþkuyu ortadan kaldýrma hedefinin tersine, kuþkularý artýrdýðý ortadadýr. Önleyici tedbirler ne anlama gelmektedir? Bu projelerin temel mantýðýný, kamu kurumlarýnýn Müslümanlarla olan Mustafa YENEROÐLU Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir münasebetinde esas aldýklarý radikalizmi önleme tedbirleri oluþturmaktadýr. Önleyici tedbirler, suçun oluþmasý veya suça teþebbüs edilmesi durumundaki uygulamalarý deðil, suç iþlenme ihtimali ya da, bir suç oluþma risk ihtimaline karþý alýnacak önlemleri içermektedir. Önlemler, suçlara ve suçlulara yönelik deðil, aksine suçlu olabileceði varsayýlan kiþi ve bu tip suçlularý içinden çýkarma ihtimali olduðu düþünülen çevrelere veya düþünce tarzlarýna yönelik olmaktadýr. Dolayýsýyla, güvenlik birimleri, senaryolarýný muhtemel tertipler ve radikalleþme senaryolarý baðlamýnda hazýrlamaktalar. Bu tür aksiyonlarýn çerçevesi zaman ve mekân açýsýndan belirlenebilir muhtemel tahribatlara göre tespit edilmiyor. Daha ziyade, en azýndan, gerçekleþmesini önlemek istedikleri riskler kadar, müphem ve öngörülemez kalýyorlar. Terör tehlikesinin büyüklüðüne göre, hukuki deðerlerin tartýlmasý gerektiði ifade edilmekte. Söylenmek istenen, varolabileceði farzedilen tehlike ciddi ise, temel hukuki ilkelerin, muhtemel tehlikeyi önlemek için uygulamada gözardý edilebileceðidir. Bu çerçevede temel haklara yönelik müdahalelerin meþru kabul edilebileceði öne sürülmektedir. Yani burada, soyut, tamamen ihtimaller üzerine üretilmiþ senaryoya göre, önceden somut uygulamalar ile temel insan haklarýný ihlale yol açabilecek bir yaklaþým tarzýndan bahsediyoruz. hayat Bu mekanizma ile önceden tipolojisi çizilmiþ problemli düþünce tarif edilip, hedef alýnmaktadýr. Ekstremist tarifi de buna göre yapýlmaktadýr. Ve suça ve suçluya yönelik olmasý gereken önleyici tedbirler, güvenlik birimleri tarafýndan tanýmlanmýþ ve senaryolandýrýlmýþ aþýrýlara karþý önleyici müdaheleye dönüþmektedir. Senaryolarda, güvenlik birimlerinin temel aldýðý tanýmlar, Anayasayý Koruma Dairesinin çalýþmalarýdýr. Bu ise, hukuki açýdan en problemli alaný oluþturmaktadýr. Çünkü Anayasayý Koruma Daireleri nin, anayasayý koruma kanunlarýnda yer alan çabalarýn özetlendiði kavramlarla çalýþmalarý normal karþýlanabilirse de, buna karþýlýk güvenlik birimlerinin esas dayanak noktasý hukuki kavramlar olmak zorundadýr. Esasýnda, hukuki belirsizliði nedeniyle Anayasayý Koruma Dairesi nin terminolojisi de problemlidir. Güvenlik birimleri, kolluk kuvvetleri olarak görev yaptýklarý, represif uygulama ve operasyon yetki ve sorumluluklarý olduðu için, yürülükteki kanunlara göre hareket etmek zorundadýrlar. Güvenlik birimlerinin, Anayasayý Koruma Dairesi nin soyut kavramlarýna göre hareket etmesi, temel haklarý ihlal eden ciddi müdahale riski içermektedir. Anayasayý koruma kanunlarý ekstremist kavramýný tanýmlamýyor. Yani burada söz konusu olan bir hukuk kavramý deðilken, güvenlik birimleri bu kavramý, anayasal demokratik 13 Radikalizm senaryolarýnýn nesnesi olmak... devlete yönelik bir tehdit, bir anti tez olarak tanýmlýyor. Bunun içerisinde dolayýsýyla Anayasayý Koruma Daireleri nin sorumluklarý dâhilinde özgürlükçü demokratik temel düzeni hedef alan belirli politik amaç ve hedefleri olan eðilimler yer alýyor. Esasen kendisi müphem olan Politik ekstremizm (politik aþýrýlýk) kavramýndan yola çýkan Anayasayý Koruma Dairesi, kavramsal bir ayrýma giderek Ýslam ve Ýslamcýlýk ya da Müslümanlar ve Ýslamcýlar ayrýmý ile Ýslamcýlýðý politik ekstremizmin bir tezahürü olarak deðerlendirmekte. Güvenlik birimleri de bu terminolojiye göre hareket ederek diyalog projesi gibi görüþmelerde bu terminolojiyi, tanýmlayabilme konusundaki tüm zorluklarýn farkýnda olmalarýna raðmen, bu tanýmlamayý deðiþmez bir taným olarak sunmaktadýrlar. Ýslamcýlýk kavramý da genel olarak, Ýslam ýn aþýrýcý anlayýþý olarak tanýmlanmaktadýr. Ýslam/Ýslamcýlýk Anayasayý Koruma Daireleri sürekli olarak Ýslam dininin kendisi ve ona mensup olanlarýn tümünün deðil, aksine yalnýzca Ýslamcý gruplarýn gözlem altýnda tutulduðunu öne sürmekteler.1 Ýslamcýlýk kavramý, Baden Württemberg Eyaleti Anayasayý Koruma Dairesi tarafýndan Ýslami addedilen dini esaslarýn, kurallarýn, kaidelerin ve politik esaslarýn uygulamaya konulmasý için aktif taraftar olma 2 þeklinde tanýmlanmaktadýr. Ancak böyle bir tanýmdan, anayasal çerçevede hareket eden ve Müslümanlarý, dini yaþamlarýnda desteklemeyi amaçlayan Ýslami cemaatleri ayrý tutmak pek de mümkün deðildir. Bunun yanýnda diðer kýstaslardan evrensel ve bölünemez geçerlilik savý, sahih olduðu kabul edilen kaynaklara dayanýlmasý ve geçmiþte var olarak telakki edilen, esas olarak Muhammed Peygramberden ve önceki müslümanlardan nakledilen dini yaþamý belirleyici kabul eden ideal bir dönemin vizyonu 3 gibi ifadelerin muðlaklýðý, özgürlükçü demokratik düzenin temel kriterlerinin ne kadar keyfi bir þekilde yorumlanabileceðinin bir nevi göstergesidir. Evrensel ve bölünemez geçerlilik savý içerik itibariyle, tüm tevhid inancýna sahip dinleri kapsar. Muhammed Peygamber in dinî yaþamý ifadesi ve bu ifadenin tavizsiz, yeniliklere kapalý ve mutaassýp 4 bir Ýslam olarak deðerlendirilmesi ise, Anayasa Mahkemesi nin içtihadý olan herkesin tüm davranýþlarýný inancýnýn gerektirdiði þekilde belirlemesi ve inandýðý þekilde yaþamasý 5 hakký ile uyuþmamaktadýr. Bu davranýþ þekli, ayrýca tüm Müslümanlarý kapsayabilecek nitelikte olmasýndan dolayý, ayýrýcý bir özellik olarak da oldukça geçersizdir. Mesela yine ayný þekilde, bir kiþinin sahip olduðu dini ve dünya görüþünü yaymasý (ki bu davranýþ Anayasanýn 4. maddesinde yer alan din özgürlüðü ilkesi tarafýndan teminat altýna alýnmaktadýr) Ýslamcý bir davranýþ ve bununla birlikte anayasa düþmanlýðý olarak deðerlendirilmektedir. Ýslamcýlýðýn bir tezahürü olarak tebliðle (Dava), hem diðer dinlere mensup kimselerin (Hristiyan, Yahudi veya Ateist) hem de seküler düþünceli Müslümanlarýn gerçek din olarak görülen Ýslam ý kabul etmeleri hedefleniyor (Misyoner Ýslamcýlýk). Burada politik gücün ele geçirilmesi ilk hedef de-

14 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 14 hayat ðil. Daha çok Müslüman kimliðinin ve inancýnýn yayýlmasý hedefi taþýnýyor 6 Baden Württemberg Eyaleti Anayasayý Koruma Dairesi nin (LfV BW) bu deðerlendirmesi, açýk bir þekilde Anayasa Mahkemesi nin içtihadý ile çeliþmektedir.7 Ayrýca Anayasayý Koruma Dairesi, inançlarýnýn esasý olarak yaygýn bir biçimde misyonerlik faaliyetinde bulunun hristiyan dini cemaatleri ise gözardý eden bir çifte standard uygulamaktadýr. Bunlarýn ötesinde dini özgürlükler baðlamýnda yargý yoluna gidilmesi de batý toplumu içerisinde Ýslami hukuk yaþam alaný oluþturmaya teþebbüs 8 olarak deðerlendirilmektedir. Hâlbuki, yargý yoluna gidilmesi, mevcut hukuk sistemiyle özdeþleþmiþ olmanýn bir göstergesi deðil midir? Neticede, buradaki yargýya güvenilmiþ olunmaktadýr. Çocuk eðitimi ile ilgili yaklaþýmlar bile, bu deðerlendirmelerde, tehlikeli olarak tanýmlanmaktadýr. Gerekçe olarak ise, çoðulcu toplumun adet ve alýþkanlýklarýna tezat teþkil edebileceði 9 öne sürülmektedir. Bu baðlamda en aþýrý yorum Schleswig-Holstein Eyaleti Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan yapýlmaktadýr: Bakanlýðýn yorumuna göre Ýslam üç ayrý kategoride tezahür eden bir gerilim alanýnda görülmektedir: Aydýnlanmýþ ve ruhani Ýslam, Siyasal Ýslam ve Ýslami Terörizm. Aydýnlanmýþ ve ruhani Ýslam kategorisine reform yanlýsý entelektüeller dâhil edilmektedir. Bunun dýþýndaki Müslümanlar için ise Siyasal Ýslam ve Ýslami Terörizm kategorileri kalmaktadýr. Öte yandan, siyasi sorumlular ve güvenlik birimleri tarafýndan sürekli olarak, dini kimliðin güçlendirilmesi ihtiyacý ile terörizm arasýnda bir nedenler silsilesi oluþturulmaya çalýþýlmaktadýr.10 Böylece bütüncül bir Ýslami yaþam tarzýnýn, potansiyel olarak terörizme doðru bir yönelmenin çýkýþ kaynaðý olabileceði þüphesi gündemde tutulmaktadýr. Müslümanlarla ilgili genel kuþkunun besin kaynaðý Güvenlik birimlerinin Müslümanlarla diyalog kurma çabalarý, bu nedenler zinciri üzerine bina ediliyor. Böylece, Müslümanlara yönelik genel kuþkunun engellenmesi niyetinin aksine, özellikle uygulamalar kuþkuyu artýrmaktadýr. Çünkü, tüm önleyici uygulamarýn temel sorunu, önlemlerin itham üzerine kurulu olmasýdýr. Güvenlik birimlerine yüklenen görevler, organizasyon çerçevesi ve kavram dünyasý bu diyalog kalýbýný belirliyor ve diyalog için bunun kabulünü þart koþuyor. Bu nedenle güvenlik birimlerinin, Müslümanlar ve çoðulcu toplum arasýnda iki de bir ifade edildiði gibi bir arabulucu vazifesi görmeleri mümkün deðildir. Bundan dolayý, Federal Kriminal Dairesi ve Ýstihbarat Birimlerinin Ýslami kuruluþlarla yayýnladýklarý ortak açýklama, doðal olarak bir tehlikenin varlýðýnýn göstergesi olarak anlaþýlmaktadýr. Frankfurter Allgemeine Zeitung un konuyla ilgili haberi, güvenlik birimlerinin de, bu iþbirliðini hiç de farklý deðerlendirmediklerini göstermektedir: Ne var ki, güvenlik birimlerinin içerdeki deðerlendirmesi, iþbirliðinin baþarýlarýndan biri olarak, Almanya daki camiler ve Müslüman imamlar çevresinden þu anda doðrudan bir terör tehdidi olmadýðý gerçeðini gösteriyor. FAZ gazetesinin bu açýklamasýna ne Güvenlik birimlerinden, ne de iþbirliðine dahil olan kuruluþlardan bir tepki geldi. Oysa, burdaki yaklaþým çok net bir biçimde cami ve imamlar çevresinden kaynaklanan bir terör tehdidinden bahsediyor. Böyle suçlamalarýn, niçin kamuoyunda bir tepki olmaksýzýn Müslümanlarla baðdaþtýrýlarak yapýlabildiði sorusu ise halen cevapsýzdýr. Ýslam veya müslümanlarýn bu kadar açýk bir biçimde terörle iliþkilendirilmeleri veya basýn açýklamasýnda olduðu gibi Ýslamcý terörizm gibi kavramlarýn kullanýmý makul ve doðru deðildir. Zira bu þekilde, þiddet ve terör dini bir problem olarak konumlandýrýlmaktadýr. Böylece, yalnýzca þiddet ve teröre baþvuran kiþilerin gerçek motivasyonlarý gizlenmiþ olmuyor, ayný zamanda bu kiþilerin, dini kendi emelleri için istismar etmeleri ve sahiplenmelerine destek verilmiþ oluyor. Ýslam ve terörizm kavramlarýnýn birarada kullanýlmasýnýn, kamuoyunda ne gibi etkileri olduðu ortadadýr yýlýnda yapýlan Allensbach-Araþtýrmasý na göre, araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde 83 ü Ýslam ý terör ile, yüzde 82 si fanatik ve radikal kavramlarýyla baðdaþtýrmýþlardýr. Bu araþtýrmanýn da gösterdiði gibi, kavramlarýn ayrýþtýrýlmadan birarda kullanýlmasý, Müslümanlarýn toplum içerisinde olumsuz algýlanmalarýna sebep olmaktadýr. Alternatif Güvenlik birimleri ve toplum gruplarýnýn aralarýnda görüþmeler yapmalarý, istiþarede bulunmalarýna peþinen reddetmek doðru olmaz. Çünkü, açýk toplum ve onun aktörlerinin iletiþim halinde olmasý kadar doðal bir þey olamaz. Ancak burada önemli olan bu görüþmelerin ne þekilde gerçekleþtiði ve özellikle toplumsal huzuru bozacak nitelikte olmamasýdýr. Eðer konu Müslümanlarýn güvenlik güçlerine olan güvenini artýrmak 11 ise, burada polis memurlarýna karþý olan güvenden bahsedilemez herhalde. Zira Müslümanlarýn polis memurlarýna karþý güven eksikliði olduðu iddiasý gerçekleri yansýtmamaktadýr. Burada tartýþma konusu olan þey, kriminalite veya uyuþturucuyla mücadele üzerine teþvik projeleri deðil, ya da gençler arasýnda þiddete yönelik olarak spor aktiviteleri, kiþiliðin geliþtirilmesi ve güvenlik birimlerinin çok kültürlü toplumun þartlarý doðrultusunda duyarlýlýklarýnýn artýrýlmasý da deðildir. Burada tartýþma konusu olan asýl mesele, güvenlik memurunun yerel cami cemiyetleriyle diyalog içerisine girmesini öngören ve pek de dile getirilmeyen önleyici tedbir çalýþmasýdýr. Tabii ki, memurlara, bu konuda her hangi bir ithamda bulunmak yersiz olur. Çünkü onlar kendilerine verilen, politik kriminal önlem 12 çerçevesinde kanuna dayanarak, cami cemiyetlerini ziyaret ve cemiyet üyeleriyle görüþmeler yapma görevini yerine getiriyorlar. Bazýlarý karþýlaþtýklarý samimiyet ve misafirperverlikten dolayý oldukça hassas olurken, bazýlarý ise daha az hassas oluyorlar.13 Burada sorunlu olan nokta, güvenlik memurunun görüþmelerinden sonra cami cemiyeti ve üyeleriyle ilgili bir profilin oluþturulmasýnýn aksine, genellikle önceden hazýrlanmýþ profilin onaylanýyor olmasýdýr. Polisin iþe þüphe üzerine iþe baþlamasý sebebiyle, cami cemiyetlerine karþý tarafsýz olmasý genelde mümkün deðildir. Objektif olmanýn aksine, bu polisler de, Anayasayý Koruma Daireleri gibi, diðer güvenlik birimlerinin deðerlendirmelerini esas alýyor. Elde edilen, sözüm ona, sonuçlar da yazýmýzda sorunsallaþtýrdýðýmýz kavramsallaþtýrmalar çerçevesinde rapor ediliyor. Ýþte bu þekilde kiþi kendisini kýsýr bir döngü içerisinde gözlem altýnda tutulan bir nesne olarak buluyor. BKA (Federal Kriminal Dairesi), BfV (Anayasayý Koruma Dairesi) ve eyalet daireleri gibi güvenlik birimleri ile Güven saðlayýcý önlemler projesine giriþilecekse, öncelikle anayasal kavramsallaþtýrmalarýn aydýnlatýlmasý konu edilmelidir. Bu þekilde, hukuk devletinin temel esaslarýndan taviz verilmemesi ve sorunlarýn kültüralist bir bakýþ dosya açýsýyla ele alýnmamasý saðlanmýþ olacaktýr. Ayrýca güvenlik birimleri özellikle radikallik senaryolarýna, önlem tedbirleri ve bunlarýn sonuçlarýna dayandýrýlan sebep araþtýrmalarýnda- bilimsel araþtýrma sonuçlarýný dikkate almalýdýr ve muhatabýný ötekileþtiren söylemlerden uzak durmalýdýr. Bu çerçevede, kamuoyunu yönlendirme ve güvenlik baðlamýnda müslümanlarý sahneleme amacý taþýmayan ve karþýlýklý güveni esas alan, zoraki olarak yalnýzca bir tarafýn baþý çekmediði, karþýdaki muhatabýn bir tehlike veya bir problem olarak deðil de, aksine, eþit seviyede bir muhatap olarak görüldüðü iliþkilerde, sözü edilen görüþmelerin daha verimli yürütülebileceði muhakkaktýr. Dipnotlar: 1 Örnekler için bkz. Islamischer Extremismus und Terrorismus, Baden Württemberg Eyaleti Anayasayý Koruma Dairesi, Nisan 2006, S. 8 ve Islamismus aus der Perspektive des Verfassungsschutzes, BfV, Mart 2008, S. 5 2 Islamischer Extremismus und Terrorismus, S Islamischer Extremismus und Terrorismus, S. 6 4 Islamischer Extremismus und Terrorismus, S. 39: Kuran ve sünnetin yorumlanmasý çok harfi harfine yapýlmýþ ve uzun yýllardýr vahhabi cereyanýnýn etkisinde kalýnmýþtýr. Bu, mensuplarýn peygamberin deðer ve yaþam tarzýna yönelen bir Ýslam ý temsil ettikleri manasýna gelir. 5 Bkz. BVerfGE 32, 98 <106 f.>; 33, 23 <28>; 41, 29 <49> 6 Islamischer Extremismus und Terrorismus, S.6 7 Misyon dini yaþamýn bir parçasý olarak din özgürlüðü kapsamýndadýr, Bkz. BVerfGE 12, 1, <4>; 24, 236, <245>; 69, 1, <33>. 8 Islamismus aus der Perspektive des Verfassungsschutzes, BfV, März 2008, S. 7 9 Bakýnýz Baden Württemberg Eyaleti Anayasayý Koruma Dairesi internet sitesi start.htm 10 Integration als Extremismus- und Terrorismusprävention, Federal Anayasayý Koruma Dairesi, Ocak 2007, S.9 11 BKA (Federal Kriminal Dairesi) Basýn Açýklamasý Yabancý güçler için gizli veya güvenlik tehlikesi oluþturacak çalýþmalar içerisinde olan veya þiddet kullanarak ya da buna benzer hazýrlýklarla Federal Almanya Cumhuriyeti nin dýþ çýkarlarýný tehlikeye sokan ve Anayasal düzeni hedef alan Hukuki suçlarýn takibi ve önlenmesi 13 Bu, devlet güvenlik memurlarýyla görüþmeler üzerine yapýlan çok sayýda tutanaktan çýkan bir sonuç.

15

16

17

18

19 dosya Doç.Dr. Özcan HIDIR Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir Kur an ve Sünnet gibi iki temel kaynaða dayanan Ýslâm Dîni, hastalýklar konusunda da bizim için rehberdir. Zira Kur an da hem fiziksel ve ruhsal hem de manevî ve ahlâkî hastalýklara iþaret eden pek çok âyet ve hadis vardýr. Buna göre 13 âyette ruhî-ahlakî-manevî hastalýklara, 11 âyette de fiziksel hastalýklara doðrudan iþaretler vardýr. Onlarýn kalplerinde hastalýk vardýr (el-bakara, 10) âyetinde manevî-kalbî hastalýklara; Hastalandýðýmda bana þifa veren O dur (eþ-þuarâ, 80) âyetinde de ruhsal-bedensel hastalýklardan söz edilir. Fizikî ve ruhî hastalýklarýn teþhis ve tedavisinde de çoðunlukla maneviyat ve ahlâkýn rolüne iþaretler vardýr. Zira Kur an kendisini ayný zamanda þifa olarak tanýmlamýþtýr. Ayrýca özel olarak da þifa âyetleri diye bilinen âyetler, Kur an da yer almaktadýr. Yine Kalem Sûresi son âyeti ile Fâtiha ve Muâvezeteyn (Felak-Nâs) sûrelerinin de, Hz. Peygamber in hak ve gerçek olduðunu haber verdiði nazar-göz deðmesi için okunduðu, genel anlamda bilinen bir husustur. Bunun yaný sýra Hz. Peygamber in hadisleri içinde de Nebevî týp adý altýnda pek çok hadislerinin bulunduðu ve bunlarda Efendimizin çeþitli bedensel ve ruhsal hastalýklar hakkýnda emir ve tavsiyelerinin bulunduðu âþikârdýr. Sadece Buhârî nin, Kur an dan sonraki en sahih eser olan el-câmiu ssahîh inde doðrudan bedensel ve ruhsal hastalýklarýn taným ve tedavisine dair 129 hadis mevcuttur. Bu konuda gerek klasik dönemde gerekse günümüzde pek çok müstakil eserin de kaleme alýnmýþ olduðunu belirtmeliyiz. Kaldýki bunlarýn büyük bir kýsmýnýn, bugün alternatif týp ismiyle son yýllarda alabildiðine yaygýnlýk kazanan tedavi yöntemlerine kaynaklýk ettiði de artýk bir sýr deðildir. Ne var ki Efendimizin bu tavsiyelerinin daha ziyade günümüz týp dilinde koruyucu hekimlik=hijyen diye bilinen tedbir ve tavsiyeler olduðunu ve uyulmasýnda herhangi bir zorunluluk olmadýðýný da burada özellikle belirtmeliyiz. Yani Ýslâm esasen Müslümanýn fiziksel ve ruhsal olarak kendilerini nasýl korumalarý gerektiði konusuna eðilmiþ; hastalýðý yaratan Allah ýn þifayý da yaratmýþ olduðunu dolayýsýyla genel anlamda tedavi yollarýný aramayý teþvik etmiþtir. Hastalýk öncesi koruyucu hekimlik anlamýnda pek çok tavsiyeye sahip Ýslâm, hastalýða yakalandýktan sonra da, bu hastalýkla nasýl baþa çýkýlacaðý ile ilgili emir ve tavsiyelerde bulunur. Bu noktada iþe, hastalýðýn insan için bir felaket, ceza olmadýðý, aksine kiþinin günahlarýna kefaret olduðunu net bir biçimde ifade etmekle baþlar. Ancak bu keffaret olma iþi, manevî hastalýklar için deðil; ruhsal ve bedensel hastalýklar için geçerlidir. Yani manevî hastalýklara Ýslâm da negatif bir bakýþ; buna karþýlýk bedensel hastalýklara nisbeten olumlu bir bakýþ söz konusudur. hayat Bunun sebebi ise ruhî ve bedensel hastalýklardan kurtulmanýn en önemli vesilelerinden birinin, kalbîmanevî hastalýklardan arýnmakla mümkün olmasý sebebiyledir. Bu ise aslýnda hastalýklara bakýþ konusunda Yahudilik ve Hýristiyanlýk gibi diðer dinlerle Ýslâm arasýndaki çok önemli bir ontolojik farka iþaret eder. Zira Ýslâm ýn dýþýndaki dinlerde hastalýk bir ceza olarak görülür. Ýki yýl önce Kampen Üniversitesi nde düzenlenen Hastalýk Sempozyumu nda Ýslâm ýn hastalýklara bakýþýnda en temel noktanýn, onun günahlardan kurtuluþa yol açan bir keffaret olarak görülmesi olduðunu söylediðimde, salonda bulunanlarýn hayretli bakýþlarý ile karþýlaþmýþtým. Esasen bu nokta aslýnda inançlý bir hastanýn bu hastalýðýnýn üstesinden gelmesindeki en önemli motivasyon kaynaðýdýr. Hastalýðýnýn günahlarýndan kurtuluþuna vesile olacak bir keffaret olduðunu düþünen ve inanan biri bu hastalýktan kurtulma konusunda çok daha istekli olacaktýr. Tabiatýyla bu hastalýðýn ve þifanýn kaynaðýnýn Allah Teâlâ olduðu ve hastalýðý kendisine veren Cenâb-ý Hakk ýn bunda bir hikmetinin mutlaka olacaðý, ama ayný za- 19 Ýslâm da Hastalýklarla Baþ Etmede Ýnanç ve Ýbâdetin Rolü manda bu hastalýðýnýn þifâsýnýn da yaratýldýðý inancýna sahip kiþi, hastalýðý ile baþ etmede, daha baþtan kazanmýþ demektir. Bu ayný zamanda gerçek manada îman olgunluðuna ermiþ kiþiyi ifade eder. Aksi bir durumda yani neden bu hastalýk beni buldu? sorusunu sormaya baþladýðýnda ise, baþlangýçta bedensel olan rahatsýzlýðýný kiþi, ayný zamanda ruhsal rahatsýzlýða ve inanç krizine dönüþtürebilir. Bu ise, günümüzün en yaygýn psikolojik rahatsýzlýðý diye nitelenen stres ve depresyon demektir. Stres ve depresyonun ise, pek çok baþka hastalýðýn tetikleyicisi olduðu uzmanlarca ifade edilmektedir. Bazýlarýmýz bunun üstesinden gelmede baþarýlý olur ve olgunlaþýrken bazýlarýmýz ise imha oluruz. Ýþte burada kiþilik yapýsýnýn rolü olduðu gibi inanç da son derece önemli rol oynar. Zira stresli vücudun psikolojik cevabý korku, endiþe, gerilim þeklinde olurken; bedensel/fizyolojik cevabý da çarpýntý, terleme, nefes sýkýþmasý gibi belirtiler gösterir. Aþýrý duyarlý, benmerkezci, katý, endiþeli, kötümser, içine kapanýk, alýngan, huzursuz, kolay kýþkýrtýlan, saldýrgan, aceleci, sabýrsýz, telaþlý, hýrslý, doyumsuz, mükemmeliyetçi, vurdumduymaz kiþilik yapýsýna sahip kimselerin bu tür hastalýklarla mücadelede son derece zorlandýðý bilinmektedir. Bütün bunlarýn ise, esasen bir müslümana yakýþmayan huy-karakter özellikleri ve manevî anlamda kalbî hastalýklar olduðu izahtan varestedir. Bu itibarla modern dünyamýzda genel geçer bir kabul/postüla haline gelen Týp pozitif bir bilimdir; manevî tedavi ise teokratik bir kanundur; ikisi birbiri ile hiçbir þekilde uyuþmaz düþüncesi sarsýlmýþtýr. Zira manevî yöneliþlerin ve inancýn insan beyninde birtakým kimyasallarý tetiklediði, bu kimyasallarýn da savunma sistemini harekete geçirerek hastalýklarý yenmede etkili olduðu bilinmektedir. Bu durum, týp bilimi ile maneviyat ve inancýn birlikteliðinin insanýn hem bedensel hem de ruhsal saðlýðýna son derece olumlu etki yaptýðýný doðrulamaktadýr. Þu halde ümit, sevgi, merhamet, baðýþlama, Yaratýcý nýn ona yardým edeceði ve dolayýsýyla O na teslim olma, yalnýz O na güvenme, yalnýz O ndan yardým isteme ve O ndan gelene tereddütsüz rýza gösterme vb. duygular, kiþinin hastalýklardan iyileþmesine son derece olumlu tesirde bulunur. Artan iyileþme beklentisi de, beyinde seretonin gibi ruh halini düzenleyen bazý salgýlarý arttýrýr. Bu salgýlar ise, hastanýn savunma sistemini güçlendirir ve beden kendi kendine yardým ve tamir iþlevini baþlatýr. Böylece içimizdeki büyük doktor ve geniþ eczaneyi harekete geçirmek için saðlam bir inancýn somut etkileri, aslýnda bilim gözüyle de doðrulanmaktadýr. Öte yandan ABD nin Pensilvanya Eyaleti nin Ýtalyan asýllý dindar katoliklerin yaþadýðý bir kasabasýnda yapýlan bir araþtýrma, inanç ile hastalýklar arasýndaki sýký baðlantýyý ortaya koymuþtur. Araþtýrmacýlarýn bu kasabada dikkatle not

20 Gerçekler Hayat ýn Ýçinde Gizlidir 20 hayat ettikleri husus, kalp hastalýklarýnda bütün ABD ye kýyasla en düþük orana sahip olmalarýdýr. Bunun sebeplerini ortaya koymak için yapýlan alan araþtýrmasýnda, beslenmeden hayat tarzýna kadar pek çok konu incelenmiþ. Neticede elde edilen baþlýca farklýlýklar olarak, lüks düþkünlüðü, tüketim çýlgýnlýðýnýn henüz kasabayý istila etmediði gözlemlenmiþ. Zira bu kasaba halkýnýn dindar ve muhafazakâr olarak geleneklerine sahip çýktýðý, âile baðlarýna da son derece önem verdiði, hasta ve yaþlýlar âile içinde çok büyük saygý, sevgi ve ilgi gösterdikleri belirtilmektedir. Efendimizin de dünya meþgalelerinden bunaldýðý zamanlarda Kur an a, ibâdete ve özellikle de namaza sýðýndýðý biliniyor. Efendiðimiz dünya meþgaleleri arasýnda daraldýðýnda Ey Bilâl! Bizi rahatlat buyurur ve namaza yönelirdi. Þu halde Namaz kýlan bir toplumun psikolojiye zekât veren bir toplumun da sosyolojiye ihtiyacý yoktur diyen ünlü mütefekkir Cemil Meriç in kýzý Ümit Meriç haksýz mýdýr? Kur an okumanýn stres azaltýcý etkisi ve vücudun dosya baðýþýklýðýný artýrýcý bir güce sahip olduðu da tecrübe ve bazý araþtýrmalarca sabittir. Ayrýca dualarýn ve ismen dualaþmanýn da hastalýklarýn üstesinden gelmede önemli tesiri vardýr. Zira duada birisi ismen anýldýðýnda dua mesajý ruhsal boyutta telepatik iletiþimle dua edilen hasta kiþiye ulaþacaktýr. Çaðýrmak, seslenmek, istemek, yardým talep etmek olan dua, Kur an a göre insanýn içten bir kalp ile Allah a yönelmesi, O na muhtaç olduðunun bilinci ile sonsuz güç sahibi Allah tan yardým dilemesidir. Yapýlan araþtýrmalarda hastalar için dua etmenin hastalarýn rahatsýzlýk belirtilerini azalttýðý ve iyileþme sürecini hýzlandýrdýðý sonucu elde edilmiþtir. Buna göre dindarlarda depresyon ve stres daha az görülürken, düzenli olarak ibâdet ve dua eden hastalar üzerinde yapýlan bazý araþtýrmalarda ibâdet ve duanýn iyileþtirici gücü bilimsel olarak da ispatlanmýþtýr. Þurasý muhakkak ki, insan hayatýnýn korunmasýný beþ temel gâyesinden biri sayan Ýslâm, Kur an ve Sünnet iyle saðlýklý bir hayat sürmeyi ve hastalýða yakalanmamayý ve hastalýða götürecek sebeplerden uzak durulmasýný öncelikle hedefler. Zira Kur an ýn ifadesiyle insanýn hayatý da ölümü de Allah a aittir. Hastalýk halinde de bu bilinç ve inanç üst düzeye çýkar ve hasta güçsüzlük ve zayýflýðýný anlayýp Cenâb-ý Hakk a sýðýnýr. Bu itibarla Ýmam el-gazâlî hastalýðý Allah ý bilmek ve tanýmanýn bir vesilesi sayar. Bu ise, en çaresiz, en âciz ve en ümitsiz anlar olan hastalýklardan þifa bulmada, her þeyi bilen ve gücü yeten bir Kudret e sýðýnarak, manevî güç, enerji ve sinerji elde etmek olacaktýr. Sadi Arslan, Bölge DÝTÝB Dernek Ziyaretlerine Devam Ediyor T.C. Berlin Büyükelçiliði Din Hizmetleri Müþaviri ve DÝ- TÝB Genel Baþkaný Sadi Arslan, Almanya genelinde hizmette bulunan DÝTÝB derneklerine yaptýðý ziyaretlerine; Münster bölgesinde; Lübecke Mescid-i Aksa Camii, Gelsenkirchen- Erle Ulu Camii, Münster Merkez Camii, Telgte Yeni Cami, Frankfurt bölgesinde; Kassel þehri Bettenhausen Hacý Bayram Camii, Mattenberg DÝTÝB Camii ve Schauenburg DÝTÝB Camii ile Hessisch-Lichtenau Eyüp Sultan Camii, Hannover bölgesinde; Brake Eyüp Sultan Camii, Cuxhaven DÝTÝB Camii, Nordenham Selimiye Camii, Ottersberg DÝTÝB Camii, Papenburg Fatih Camii, Schüttorf DÝTÝB Camii, Stade Büzfleth Ulu Camii, Wilhelmshaven Fatih Camii, Bad Bentheim DÝTÝB Camii, Köln bölgesinde; Köln DÝTÝB Merkez Camii ile Wesseling Mimar Camii Camii ile devam etti. Hannover Din Hizmetleri Ataþesi Seyfi Bozkuþ ile Münster Din Hizmetleri Ataþesi Þaban Özbudak ýn da hazýr bulunduðu ziyaretlerde Arslan, din görevlilerinden bölgelerinde gerçekleþtirdiði faaliyetler ve vatandaþlarýmýza yönelik olarak verilen hizmetlerle ilgili bilgi aldý. Görev süresi içerisinde Almanya genelindeki bütün DÝTÝB derneklerini mahallinde ziyaret ederek, hizmetleri ve ihtiyaçlarý yerinde görmek istediðini ifade eden Arslan, Ziyaretlerimde vatandaþlarýmýn sýcak ilgisiyle karþýlaþýyorum. Almanya genelindeki DÝTÝB teþkilatýmýzýn bütün derneklerinde son derece elveriþli ve rahat mekanlarda ibadetlerimizi yerine getiriyoruz. Öncelikle bu özverili gayretlerinizden dolayý sizleri kutluyorum. Ýnsan unsuruna çok önem vermemiz gerekiyor. Yetiþmiþ, kendine güveni olan, bulunduðu yerde deðeri ve kýymeti bilinen gençlerimizin sayýsýný çoðaltmamýz, öncelikli görevlerimizden olmalý. Çocuklarýmýzý kesinlikle okutmak ve onlara destek zorundayýz dedi. Ben huzurlarýnýzda, bu güzel eserlerin hayata geçirilmelerinde büyük destek ve yardýmlarýný gördüðümüz, Alman resmi makamlarýna, belediye yetkililerine ve Alman komþularýmýza teþekkür ediyorum dedi.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

Çocuklarýmýzýn eðitimleri önemli

Çocuklarýmýzýn eðitimleri önemli T.C. Köln Baþkonsolosu Kemal DEMÝRCÝLER Bizim Dýþiþlerinin Osmanlýyla baþlayýp Cumhuriyetle sürdürdüðü kriterleri bugün bizi daha çok güvenilir hale getirdi Sayfa: 20-21`de Duisburg`da Yaðlý Güreþ Þenliði

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7 TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri Barodan Haberler Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Baromuzca Akþehir Ýlçesinde Türk Medeni Kanunu'nda Edinilmiþ Mallar ve Tasfiyesi ile Aile Konutu konulu konferans gerçekleþtirildi. Meslektaþlarýmýzýn

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM 7. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? 2 1 1 2 A) B) C) D) 3 2 3

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI HANGÝ OKULDA OKUMAK ÝSTEDÝÐÝNE KARAR VERDÝN MÝ? Genel Liseler Fen Liseleri Sosyal Bilimler Anadolu Spor Güzel Sanatlar Askeri

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 2 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

MedYa KÝt / 26 Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetimi konusunda Türkiye nin ilk dergisi HR DergÝ Human Resources Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetim Dergisi olarak amacýmýz, kurulduðumuz günden bu yana deðiþmedi: Türkiye'de

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların

Detaylı

Mart 2010 Proje Hakkýnda NBÞ sektörünün ana girdisi olan mýsýrýn hasadý, hammadde kalitesi açýsýndan yetiþtirilmesi kadar önemli bir süreçtir. Hasat sýrasýnda gerçekleþtirilen yanlýþ uygulamalar sonucunda

Detaylı

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?

Detaylı

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý CEBÝRSEL ÝFADELER ve DENKLEM ÇÖZME Test -. x 4 için x 7 ifadesinin deðeri kaçtýr? A) B) C) 9 D). x 4x ifadesinde kaç terim vardýr? A) B) C) D) 4. 4y y 8 ifadesinin terimlerin katsayýlarý toplamý kaçtýr?.

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ VE ISO 9001:2000 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ UYGULAMASI KONULU TOPLANTI YAPILDI GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK YÝBÝTAÞ - LAFARGE GRUBUNDA KONYA ÇÝMENTO SANAYÝÝ A.Þ.

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý Köylerden (kýrsal kesimden) ve iþ olanaklarýnýn çok sýnýrlý olduðu kentlerden yapýlan göçler iþ olanaklarýnýn fazla olduðu kentlere olur. Ýstanbul, Kocaeli, Ýzmir, Eskiþehir, Adana gibi iþ olanaklarýnýn

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

A D H I G B C E F 75 lik servis arabasý 100 lük servis arabasý 120 lik servis arabasý 140 lýk servis arabasý 210 luk servis arabasý Çocuk arabasý 25 lik A B C D E F 730 840 780 900 990 560 640 730 690

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Kendimi Tanýyorum HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Resimdeki kiþilerin fiziksel farklýlýklarý nelerdir? Ýnsanlarý birbirinden ayýran fiziksel ve duygusal özellikleri ile ilgi alanlarý vardýr. Bu farklýlýklar

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller: Ayna-Gazetesi-renksiz-11-06.qxp 26.10.2006 23:39 Seite 2 Çocuklarda Ateþ Deðerli Ayna okuyucularý, bundan böyle bu sayfada sizleri saðlýk konusunda bilgilendireceðim. Atalarýmýz ne demiþti: olmaya devlet

Detaylı

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere, ., 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 0 sayýlarý ile bölündüðünde sýrasýyla,, 3, 4, 5, 6, 7, 8, ve 9 kalanlarýný veren en küçük tamsayý aþaðýdakilerden hangisidir? A) 59 B) 59 C) 50 D) 5039 E) 0!- 3. Yasin, annesinin

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? Hükümetler birinci basamak saðlýk hizmetleri konusundaki yasalarý açýkça çiðnemektedir. Türkiye saðlýk sisteminde, birinci basamaktaki kurumlar (saðlýk

Detaylı

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi 10 Faaliyet Raporu Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi Ýçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikasý Risk Yönetim Politikalarý Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular. Aþaðýdaki þekilde her kutudaki sayý altýndaki iki kutuda bulunan sayýlarýn toplamýna eþittir. Soru iþaretinin bulunduðu kutudaki sayý kaçtýr? 2039 2020? 207 A) 5 B) 6 C) 7 D) 8 E) 9

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

21-23 Kasým 2011 Çeþme Ýzmir www.tgdfgidakongresi.com organizasyon Ceyhun Atýf Kansu Caddesi, 1386. Sokak, No: 8, Kat: 2, 06520 Balgat / Ankara T:+90 312 284 77 78 F:+90 312 284 77 79 Davetlisiniz Ülkemiz

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar 2017 Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik l l l EÞÝTSÝZLÝKLER I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik Çift ve Tek Katlý Kök, Üslü ve Mutlak Deðerlik Eþitsizlik l Alýþtýrma 1 l Eþitsizlik

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri 1 2 1 1 2 Çok Sýcak Soðuk Sýcak Çok Soðuk D B C Çorba Kutuplar Yanardað Sonbahar Yukarýda yer alan 1. ve 2. kutudakiler

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE 3 Tudem Eğitim Hiz. San. ve Tic. A.Ş 1476/1 Sokak No: 10/51 Alsancak/Konak/ÝZMÝR Yazarlar: Tudem Yazý Kurulu Dizgi

Detaylı

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr? REC Hakkýnda ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr? Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 21 Araç 1: Kaynaþma Tanýþma Etkinliði 23 Araç 2: Uzun Sözcükler 25 Araç

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 3 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

SENDÝKAMIZDAN HABERLER SENDÝKAMIZDAN HABERLER Sendikamýza Üye Ýþyerlerinde Çalýþanlardan Yýlýn Verimli Ýþçisi Ve Ýþvereni Seçilenlere Törenle Plaketleri Verildi 1988 yýlýndan bu yana Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) nce gerçekleþtirilen

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI MEMUR PERSONEL ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ GÖREV TANIMI Memur Personel Þube Müdürlüðü, belediyemiz bünyesinde görev yapan memur personelin özlük iþlemlerinin saðlýklý bir

Detaylı

ünite1 Destek ve Hareket Fen Bilimleri 3. vücudumuzun dik olarak durmasýný saðlayan sistemi elemanýdýr. Verilen cümledeki sembollere aþaðýdakilerden

ünite1 Destek ve Hareket Fen Bilimleri 3. vücudumuzun dik olarak durmasýný saðlayan sistemi elemanýdýr. Verilen cümledeki sembollere aþaðýdakilerden ünite1 Destek ve Hareket Fen Bilimleri 1. TEST 1 Ali, öðretmenin verdiði çizim ödevini yukarýdaki þekilde yapmýþtýr. Buna göre Ali nin çizdiði iskelet bölümü için, I. Kafatasý olarak adlandýrýlýr. II.

Detaylı

BASIN DUYURUSU (25.08.2002) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

BASIN DUYURUSU (25.08.2002) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý BASIN DUYURUSU (25.08.2002) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý 16 Haziran ve 23 Haziran 2002 tarihlerinde yapýlan Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) ve Yabancý Dil Sýnavý (YDS) sonuçlarýna aðýrlýklý

Detaylı

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez? 5. SINIF COÞMY SORULRI 1. 1. BÖLÜM DÝKKT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. Kazan Bardak Tam dolu kazandan 5 bardak su alýndýðýnda kazanýn 'si boþalmaktadýr. 1 12 Kazanýn

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN YAZ OKULU Çocuklarýnýza YAZ KEYFiNi GYM PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN ONLINE KAYIT facebook.com/gympark instagram.com/gym_park twitter.com/gym park info@gympark.com.tr www.gympark.com.tr 0 236 233 00 55 0

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ Konu Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK SAYI BASAMAKLARI - I TS YGSH YGS 06 Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi... ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Fiziksel Özelliklerim............ 10 Duygularým................... 11 1. Haftanýn Testi............... 13 Yapabildiklerim - Hoþlandýklarým.. 15 Günümü Planlarým.............

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

DENÝZ LÝSESÝ KOMUTANLIÐI Denizcilik tarihin en eski ve en köklü mesleðidir. Bu köklü ve þerefli mesleðin insanlarýnýn eðitimi için ilk adým atacaklarý Deniz Lisesi, bu güne kadar Türk ve dünya denizcilik

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. þaðýdaki þekilde kenar uzunluklarý 4 ve 6 olan iki eþkenar üçgen ve iç teðet çemberleri görülmektedir. ir uðurböceði üçgenlerin kenarlarý ve çemberlerin üzerinde yürüyebilmektedir.

Detaylı

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr. MALÝYE DERGÝSÝ Temmuz - Aralýk 2011 Sayý 161 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Kurulu Baþkan Füsun SAVAÞER Üye Ali Mercan AYDIN Üye Nural KARACA

Detaylı

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1 DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1 1. x ve y farklý rakamlar olduðuna göre, x+y toplamý en çok 5. a bir doðal sayý olmak üzere aþaðýdakilerden hangisi a 2 +1 ifadesinin deðeri olamaz? A)

Detaylı

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir. 1. Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir. 1. a, b, c birbirinden farklý rakamlardýr. 2a + 3b - 4c ifadesinin alabileceði

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Bir dik ikizkenar ABC üçgeni, BC = AB = birim olacak þekilde veriliyor. Üçgenin C köþesini merkez kabul ederek çizilen ve yarýçapý birim olan bir yay, hipotenüsü D noktasýnda, üçgenin

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

SENDÝKAMIZDAN HABERLER SENDÝKAMIZDAN HABERLER SENDÝKAMIZIN XXV.OLAÐAN GENEL KURUL TOPLANTISI YAPILDI Devlet Bakanýmýz ve üye kuruluþ temsilcilerimiz Genel Kurulu izlerken Sendikamýz TÜHÝS'in XXV.Olaðan Genel Kurul Toplantýsý

Detaylı

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Þu sýra baþta Ýsviçre olmak üzere, Almanya ve Fransa dahil Avrupa ülkelerinin hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerinin insan haklarý derslerinde, seminerlerde ve doktora

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - I

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - I BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ Konu Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK - I SAYI BASAMAKLARI - II MF TM YGS LYS1 05 Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 6 Eylül 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 26989 YÖNETMELÝK Millî Eðitim Bakanlýðýndan: OKUL ÖNCESÝ

Detaylı

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler? 28 Þubat Bildirisi MGK'nun 28 Þubat 1997 TARÝHLÝ BÝLDÝRÝSÝ Aþaðýdaki bildiri, o günlerdeki bir çok tehdidin yolunu kapatmýþtý. Ne yazýk ki, þimdiki Akepe'nin de yolunu açmýþtýr. Hiç bir müdahale, darbe

Detaylı

1. BÖLÜM. 4. Bilgi: Bir üçgende, iki kenarýn uzunluklarý toplamý üçüncü kenardan büyük, farký ise üçüncü kenardan küçüktür.

1. BÖLÜM. 4. Bilgi: Bir üçgende, iki kenarýn uzunluklarý toplamý üçüncü kenardan büyük, farký ise üçüncü kenardan küçüktür. 8. SINIF COÞMY SORULRI 1. ÖLÜM DÝKKT! u bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. 1. 1 1 1 1 1 1 D E F 1 1 1 C 1 ir kenarý 1 birim olan 24 küçük kareden oluþan þekilde alaný 1 birimkareden

Detaylı

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek... 3. Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek... 1. rnek... 2. rnek... 4. 9. Sýnýf / Sayý..

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek... 3. Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek... 1. rnek... 2. rnek... 4. 9. Sýnýf / Sayý.. Kümeler II. KÜMLR. TNIM Küme, bir nesneler topluluðudur. Kümeyi oluþturan nesneler herkes tarafýndan ayný þekilde anlaþýlmalýdýr. Kümeyi oluþturan nesnelerin her birine eleman denir. Kümeyi genel olarak,,

Detaylı

2014-2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "4. AKIL OYUNLARI TURNUVASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 4. Akýl Oyunlarý Turnuvasý, 21 Þubat 2015 tarihinde Özel Sancaktepe Okyanus Koleji

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri 2008-107 Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri Ýstanbul, 24 Aralýk 2008 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2008/107 Vergi Usul Kanunu'nda Yer Alan Ve 01.01.2009 Tarihinden Ýtibaren Uygulanacak Had Ve Tutarlar

Detaylı

Delil Avcýlarý göreve hazýr Emniyet Genel Müdürlüðü, Kriminal Polis Laboratuarý Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan Bursa Ýl Emniyet Müdürlüðü Olay Yeri Ýnceleme ve Kimlik Tespit Þube Müdürlüðü bünyesinde "Olay

Detaylı

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde) V KAMU MALÝYESÝ 71 72 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 1996 yýlýnda yüzde 26.4 olan

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK TS YGSH YGS 04 DERSHANELERÝ Konu TEMEL KAVRAMLAR - III Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ EÐÝTÝM SEMÝNERÝ RESÝMLERÝ Çimento Ýþveren Dergisi Özel Eki Mart 2003, Cilt 17, Sayý 2 çimento iþveren dergisinin ekidir Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Projesi Sendikamýz

Detaylı