EDİTÖR. Bismillahirrahmanirrahim. Yıl 5 Sayı 56 Mayıs 2010

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EDİTÖR. Bismillahirrahmanirrahim. Yıl 5 Sayı 56 Mayıs 2010"

Transkript

1 EDİTÖR Yıl 5 Sayı 56 Bismillahirrahmanirrahim Bir bebeğin, anne karnındaki teşekkülünün ilk döneminden başlanarak helal ve meşrû rızıkla beslenmesi fevkalâde önemlidir. Öyle ki, çocuğun gelişme sürecinde, Allah a bağlama mecburiyetinde olduğumuz herhangi bir hadisedeki kopukluk, negatif bir vâkıa olarak çocuğa akseder. Anne-babanın damarlarındaki bir parça haram, çocuğun muvakkat veya müebbet kayma sebeplerinden biri olabilir. Ebu Vefa Hazretleri bu mevzuyu anlatırken şahsî hayatından ve kendi çocuğunun bir huyundan misal verir: Hazret in oğlu sürekli elinde bir çuvaldızla dolaşmakta ve devamlı surette tulumlarla su taşıyan insanların tulumlarını delmektedir. Ebu Vefa Hazretlerinin üzülmesine gönülleri razı olmayan ahâlî bu durumu uzun süre gizli tutar ve şikayetçi olmazlar. Fakat, zamanla iş çığırından çıkar ve çekilmez hale gelir; halk mecburen meseleyi Hak dostuna açar ve oğlundan şikayetçi olurlar. Hazret, oğlunun yaptıklarını öğrenince gerçekten çok üzülür ve bir o kadar da şaşırır. Durumu eşine anlatır; bunun sebebinin ikisinden biri olduğunu söyleyip hanımından çocuğa hamileyken yanlış bir harekette bulunup bulunmadığını sorar. Anne düşünür taşınır ve eşine şunları söyler: Çocuğun doğmasından birkaç ay evvel komşunun evine gitmiştim. Orada portakal ve nar gibi meyveler gördüm. Canım çok çekti ama istemeye de utandım. Komşum görmeden elimdeki örgü tığımı meyvelere saplayıp saplayıp ağzıma götürdüm ve böylece onları tadarak meyve arzumu giderdim. Ebu Vefa hazretleri bunu duyunca İşte tığını meyveye saplayıp birkaç damla da olsa izinsiz ve haram olan meyve suyunu tatman, evladımızda tulumları delme şeklinde tezahür etti. Şimdi huzur-u kibriyaya yönel, ağla ki Allah günahını affetsin. der. Annenin, kabahatini anlayıp ağlayarak dua dua yalvardığı ve sonra da komşusundan helallik aldığı aynı anda, çocuğunun içini bir pişmanlık hissi doldurur ve Bu yaptığım iş bana hiç yakışmıyor. Artık, böyle bir şey yapmayacağım diyerek elindeki çuvaldızı atar. Hâsılı, kendimiz ve çocuklarımız hakkında en çok korkmamız gereken hususlardan biri de haram yemek olmalıdır. Zira, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Haram lokma ile beslenip büyüyen bir insana ateş daha layıktır. buyurmuştur. Her haram, ya yiyip içenden ya da onun çoluk çocuğundan burada olmazsa ötede mutlaka çıkacaktır. Evet, helal, kalbin cilası olduğu gibi, haram da onun karasıdır. İbadetlerinin mûteber, dualarının makbul ve çocuklarının salih birer kul olmasını arzu edenler, helal dairesinden ayrılmamaya azamî îtîna göstermelidirler. HEDİYE KİTABIMIZ Abonelerimize hediye edeceğimizi duyurduğumuz Seyyid Ahmed er Rufai Hazretlerinin Hayatı adlı eserimizi inşallah mayıs ayı içerisinde abonelerimize ulaştıracağız. Bu eseri, dergimize abone olan ve iki bin on yılının abone bedelini ödeyen abonelere gönderebileceğiz. Dergimizi aylık bedel ödeyerek alan okurlarımıza bu eseri veremeyeceğiz. Takdir edersiniz ki bu dergimize büyük maddi bir yük getirmektedir. Bu yükün altından kalkabilmemiz ancak abonelerin ödemelerini geciktirmeden yapmalarıyla mümkündür. Allah a emanet olunuz

2 AYLIK İLİM KÜLTÜR DERGİSİ Yıl: Sayı: 56 SAHİBİ Burhan Basın Yayın Eğitim ve Tur. Ltd. Şti. SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Serdar TAŞAR YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. İbrahim BAYRAKTAR Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Yard. Doç. H. Murat KUMBASAR YAYIN KURULU Yusuf ELİBOL Ramazan ÇAKIR Aydın BAŞAR Salih AYDIN Musa KARACA 4 HZ. CÂBİR İN YEMEĞİNİN BEREKETLENMESİ Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN 7 Hadis-i Şerifler 8 HELAL KAZANÇ Mehmet TALU 16 Üzümü Yemeden Önce Nihat MORGÜL içindekiler 42 Dava Adamı Bediüzzaman Aydın BAŞAR 46 DÜNYA HAYATIYLA MUTMAİN OLMAK Prof. Dr. Veysel GÜLLÜCE 48 Cennet Kimsenin Tekelinde Değil; Mâliku'l-Mülk Olan Allah'ın Elindedir Muhammed Ali es-sâbûnî (Çev: Ömer Faruk Tokat) GRAFİK TASARIM Burhan Ajans DAĞITIM ORGANİZASYONU Asim AYDOĞDU HELAL VE TEMİZ OLARAK YİYİN Fuat TÜRKER 56 Muhabbet Bahçesi Yusuf ELİBOL Fiyatı Tek Sayı: 6 TL 1 Yıllık (12 Sayı) Abone: 72 TL 6 Aylık Abone: 36 TL Yurtdışı 1 Yıllık Abone: 75 Euro Abonelik İçin Hesap Numaraları Posta Çeki No: Türkiye Finans Sultanbeyli Şubesi Burhan Basın Yay.Eğt.Tur.Ltd.Şti. Müşteri No IBAN No TR Ziraat Bankası Sultanbeyli Şubesi Hesap No: IBAN TR YAYIN VE İLETİŞİM ADRESİ Mehmet Akif Mah. Kuran Kursu Cad.No: 87 Sultanbeyli / İST. Tel: +9 (0216) Faks: +9 (0216) TASAVVUF FIKIH Dr. Ebubekir SİFİL 29 Hadis-i Şerif 30 İhsân Seyyid Ahmed er Rufai Hazretleri 32 Tasavvuf Dinin Özünün Özüdür Sezgin ÇAKIR 58 PEYGAMBERLER (9) Osman KARABULUTOĞLU 60 ŞİMDİ TAM ZAMANIDIR Ayşe BAĞCİVAN 62 Özgürlüğün Tutsaklarına Özgürlük! Şeyh Raid SALAH 70 Burhan Çocuk Musa KARACA İNTERNET ADRESİ burhandergisi@hotmail.com burhandergisi@mynet.com BASKI Milsan A.Ş YAYIN TÜRÜ Aylık Süreli Yayın Gönderilen yazılarda editör ve yayın kurulu değişiklik yapabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez. Yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Yayınlanan reklamlardaki ürün ve hizmetlerin sorumluluğu reklam verene aittir. 35 DİN İLE BARIŞMAK Hasan BAŞAR 38 Mehmet Nuri Eminler: Hakikatten huruç etmiş kimselerle tevhidi bir toplum inşa edilemez. Röportaj: Aydın BAŞAR 72 Beni (Ey Rüzigar) Aşık Reyhani

3 4 Hz. Câbir in Yemeğinin Bereketlenmesi Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Tasavvuf Fıkıh Dr. Ebubekir SİFİL Tasavvuf Dinin Özünün Özüdür Sezgin ÇAKIR Mehmet Nuri Eminler: Hakikatten huruç etmiş kimselerle tevhidi bir toplum inşa edilemez. Röportaj: Aydın BAŞAR Dünya Hayatıyla Mutmain Olmak Prof. Dr. Veysel GÜLLÜCE Cennet Kimsenin Tekelinde Değil; Mâliku'l- Mülk Olan Allah'ın Elindedir Muhammed Ali es-sâbûnî (Çev: Ömer Faruk Tokat) Özgürlüğün Tutsaklarına Özgürlük! Şeyh Raid SALAH

4 Başyazı HZ. CÂBİR İN YEMEĞİNİN BEREKET- LENMESİ Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN - Hz. Peygamber efendimiz, sana ne kadar yemeğimiz olduğunu sordu mu? dedi, ben de: Evet, sordu. dedim. O da: Hz. Peygamber efendimiz ve ilk Müslümanlar, İslâm ın doğduğu şehir olan Mekke den Medîne ye hicret ettikten sonra Medîne şehrinde bir İslâm devleti kurdular. Mekkeli müşrikler, bu devleti daha kurulmadan yıkmak ve yok etmek istiyorlardı. Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarını bunun için yaptılar. Bu savaşların her birinde de mağlûb oldular. Bu savaşlar, hem Müslümanları hem de müşrikleri maddî bakımdan zayıflattı. Bu savaşların üçüncüsü olan Hendek savaşı sırasında Müslümanların maddî durumu çok zayıftı. Karınlarını doyurmakta güçlük çeken Müslümanlar, Mekke den dört bin kişilik büyük bir ordu ile yola çıkan müşrikleri engellemek için kısa zamanda Medîne şehrinin etrafına geniş ve derin hendekler kazmak mecbûriyetinde kaldılar. Her sahâbî, kendisine verilen bölümü kazıyor ve kısa zamanda işini bitirmek istiyordu. Bin kişi kadar olan Müslümanlar, cihâd heyecanı ile açlığı unutmuş, kendilerini işe vermişlerdi. Medîne nin yerlisi olan Hz. Câbir (r.a), o günlere âit bir hâtırasını şöyle anlatır: Biz, Hendek Savaşı gününden önce, Medîne şehrinin çevresine hendek kazıyorduk. Önümüze son derece sert bir kaya 4

5 çıktı. Sahâbîler, Nebî sallâllahu aleyhi ve sellem'e gelip: - Ey Allah ın elçisi! Kazdığımız hendekte önümüze bu sert kaya çıktı. dediler. Bunun üzerine Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: - "Ben, bu hendeğe ineceğim" diye buyurdu, sonra da ayağa kalktı; açlıktan karnına taş bağlamıştı. Biz üç gün müddetle yiyecek hiçbir şey tatmaksızın orada aç kalmıştık. Peygamber sallallâhu aleyhi ve selem, kazmayı eline aldı ve o sert kayaya öyle bir vuruş vurdu ki, o kaya un ufak olup kum yığınına döndü. Ben, Hz. Peygamber efendimizin açlıktan karnına taş bağladığını görünce çok üzüldüm ve: - Ey Allah ın elçisi! Lütfen, bana evime kadar gitmeme izin veriniz. dedim. O da izin verdi. Eve gidince de eşime: - Ben, Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem'i dayanılmayacak bir halde gördüm. Açlıktan karnına taş bağlamıştı, evimizde yiyecek bir şey var mı? diye sordum. Eşim de: - Dağarcıkta biraz öğütülmemiş arpa ile bir de oğlak var. dedi. Ben oğlağı kestim, derisini çabucak yüzdüm ve etini parçaladım; eşim de arpayı öğüttü. Eti tencereye koyduk. Hamur kıvamını bulup ekmek yapılacak bir duruma geldiği ve tencere de ocakta pişmeye başladığı bir sırada ben, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'i dâvet için hendek kazılan yere geldim. Yalnız evden çıkmadan önce eşim bana şöyle demişti: - Bak, görüyorsun yemeğimiz az; sakın beni Hz. Peygamber efendimize ve yanındakilere karşı utandırma, zor durumda bırakma! Peygamberimizin kulağına eğil ve dâvetini kendisine gizlice bildir, kimse duymasın, çünkü yemeğimiz az. Ben de eşimin bu uyarısına uyarak Hz. Peygamber in kulağına eğildim ve: - Ey Allah'ın Rasûlü! Birazcık yemeğim var, bir-iki kişiyle birlikte bize gidelim! dedim. Rasûl-i Ekrem: - "O yemek ne kadar?" diye sordu. Ben de evde olanı söyledim. Bunun üzerine: - "Ooo! Hem çok, hem güzel! Git, hanımına söyle de, ben eve gelinceye kadar tencereyi ateşten indirmesin, hamuru da ekmek yapmasın! buyurdu. Sonra ashâbına: - "Ey hendek halkı! Câbir, bir ziyâfet hazırlamış; bizi dâvet ediyor, haydi buyurun, hep birlikte gidelim!" dedi. Muhâcirler ve ensar hep birlikte kalktılar. Ben telaşla koşarak eşimin yanına varıp: - Vay başımıza gelenler! Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, yanında muhâcirler, ensâr ve beraberlerinde olanlarla birlikte bize geliyor. dedim. Karım: - Ah seni seni! dedi. Ben de eşime: Aynen senin dediğin gibi yaptım, Hz. Peygamber efendimizin kulağına eğilip kendisini ve birkaç kişiyi dâvet ettiğimi söyledim. dedim. Bu sefer eşim: - Hz. Peygamber efendimiz, sana ne kadar yemeğimiz olduğunu sordu mu? dedi, ben de: Evet, sordu. dedim. O da: 5

6 riyordu. Onların hepsi doyuncaya kadar, ekmeği koparıp üzerine et koymaya ve arkadaşlarına vermeye devam etti. O gün Hz. Peygamber ile evimize gelenler yaklaşık bin kişiydi (üç yüz ve sekiz yüz rivâyetleri de vardır). Allah a yemin ederim ki, onların hepsi yediler ve doydular. Neticede bir miktar yiyecek arttı. Rasûlullah sallalâhu aleyhi vesellem, karıma: - "Bu artanı hem sen ye, hem de konu komşuya hediye et, çünkü insanları açlık perişan etti." buyurdu ve sonra da ashâbı ile birlikte ayrılıp gitti. Onlar giderken tenceremiz fokur fokur kaynıyor, kadınlar da ekmek pişirmeye devam ediyorlardı. (Kaynaklar: Buhârî, Meğâzî 29; Müslim, Eşribe 141) - Aziz okuyucu! Elbette ki bu olay, Hz Peygamber efendimizin bir mûcizesidir. Peygamberlerin mûcizeleri olduğu gibi müminlerin de kerâmetleri vardır. Müminlerin kerâmeti, aynı zamanda peygamberin mûcizesidir. Peygamberlere mûcizeleri, müminlere de kerâmetleri lütfeden elbette Yüce Allah tır. Bu olay, Hz. Peygamber efendimiz için mûcize; Hz. Câbir, eşi ve müminler için de bir kerâmettir. - Öyle ise tasalanma! Allah ve Rasûlü her şeyi daha iyi bilir. dedi. Onun bu sözleri bendeki sıkıntıyı biraz dağıttı ve rahatladım. Biz böyle konuşurken, Rasûlullah sallallâhu alehi ve sellem ve beraberindekiler geldiler. Evimizin kapısına vardıklarında Hz. Peygamber, sahâbîlere: - "Giriniz ve birbirinizi sıkıştırmayınız!" diye buyurduktan sonra evimize girdi ve eşime hitap ederek: - Sen ekmeği hazırla, eti bana bırak! Bir ekmekçi kadın çağır, o da sana yardım etsin! diye buyurduktan sonra, ete ve hamura üfledi. Bunların bereketli olması için Yüce Allah a duâ etti. Daha sonra kadınlar, fırında pişirdikleri ekmeği Hz. Peygamber e veriyorlar, O da ekmekten bir parça koparıyor, üzerine et koyuyor, fırının ve tencerenin ağzını kapatıyor, hazırladığı lokmayı ashâbından birine veriyordu. Sonra tekrar ekmeği alıyor, tencerenin ağzını açıyor ve sıradaki şahsa bir lokma ve- 6 Aziz okuyucu! Bugün yediklerimizin her biri problemli ve şüphelidir. Ben, yediğimiz şeylerin özelliğinin bozulduğundan, bize hormonlu şeyler yedirildiğinden bahsetmiyorum. Bu gibi konuları uzmanlarına bırakıyorum. Ben, evlerimizden ve yemeklerimizden bereketin kaybolduğundan söz ediyorum. Kazancımızdan ve yemeklerimizden mücâhidlere pay ayırmadığımız için, yetimleri ve yoksulları arayıp bulmadığımız için bereketi kaybettik. Bereketi olmayan kazançlarımızın hayrını göremiyoruz. Bereketi olmayan yemeklerimiz bize şifa olmuyor, zehir oluyor, bir türlü hastalıktan kurtulamıyoruz. Şüpheli ve sıkıntılı olan yiyeceklerimize bir de bereketsizlik karışınca problemler artıyor. Üzerinde ciddî bir şekilde düşünmemiz gereken eksikliklerimizden birisi de budur. Biraz da bu konuya yoğunlaşalım. Çok kazanmayı, çok yemeyi, çok harcamayı düşündüğümüz kadar bereketi de düşünelim. Kaybettiğimiz bereketi, yeniden bulmayı ve kazanmayı düşünelim.

7 Ebu Râfî (r.a) dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular: Herhangi birinizi tahtına koltuğuna yaslanmış olup benim emrettiğim veya yasakladığım bir husus ona intikal edince (umursamadan) bilemem (Kur an dan başka bir şey tanımam ve tabi olmam) Biz Kitabullah da ne bulduksa ona tâbi olduk. (Artık hadise tâbi olmayız) diyecek durumda bulmayayım. (İbn Mace, 13) Enes ibn Mâlik (r.a) dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu. Bir kimse evinden çıkar da şöyle derse: Allah ın adıyla başlarım, Allah a güvendim, Allah a ibadete, günahtan kaçmaya ancak Allah ın yardımı ile güç yeter, o kimseye şöyle denir: Bu durumda hidayet olundun, senin adına, düşmanlarına kafi gelinecek ve korunmuş olacaksın. Ayrıca şeytanlar ondan uzak dururlar. (Ebu Davud, 5095) Ebudderda dedi ki, ben Resûlullah (s.a.v) in şöyle buyurduğunu işittim: Kim bir yola girer orada ilim tahsil ederse Allah (c.c) onu cennete giden yollardan birine girdirir, melekler ilim tahsil edenlerden memnuniyetlerinden dolayı kanatlarını (talebelerin ayaklarının altına) sererler. Âlimler için gökte ve yerde olanlar ve suyun içinde bulunan balıklar istiğfar ederler. İlim sahibinin ibadet sahibine üstünlüğü, ondördüncü günde ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Gerçekten ilim adamları Nebilerin varisleridirler. Hakikatte Nebiler, altın ve gümüş miras bırakmadılar. Lâkin ilim mirası bıraktılar, kim ilim öğrenirse peygamberlerin mirasından hissesini fazlasıyla almış olur. (Ebu Davud, 3641) Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, "Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur" dedi: "Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nafile ibadetlerle durmadan yaklaşır; nihayet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum." 7

8 HELAL KAZANÇ Mehmet TALU Kazanç mutlaka ama mutlaka helal ve temiz olmalıdır: Çünkü Mü min bir kimse her şeyden önce helal ve temiz olan şeyleri tüketmek zorundadır. Yediği veya kullandığı şeylerde maddî ve manevî bir kir bulunduğu takdirde yaptığı ibadetlerin kabul edilmeyeceğini, Ebû Hureyre (R.A.) den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle haber veriyor: 8 İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen hiç bir kimse kalmayacaktır. Öyle ki, doğrudan yemeyene de tozu-buharı bulaşacaktır. Ey insanlar! Şüphesiz ki ALLAH Teâlâ tayyip yani her türlü noksanlıklardan beridir, temizdir. Tayyipten başka bir şey kabul etmez. ALLAH Teâlâ nın Mü minlere emrettiği şeyler, Resullere emretmiş olduklarının aynısıdır. Nitekim ALLAH Teâlâ peygamberlere: Ey Peygamberler! Tertemiz ve helal olan şeylerden yeyin; salih ameller yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilmekteyim. [1] emretmiş, Mü minlere de: Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların tertemiz ve helal olanlarından yeyin, eğer siz yalnız ALLAH Teâlâ ya kulluk ediyorsanız, O na şükredin. [2] diye emirde bulunmuştur. Sonra seferi uzatıp, saçı-başı dağınık, toztoprak içinde kalan ve elini semaya kaldırıp: Ey Rabbim, ey Rab-

9 bim diye dua eden bir yolcuyu zikredip, buyurdu ki: Bu yolcunun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır ve netice itibarıyla haramla beslenmektedir. Peki böyle bir kimsenin duası nasıl kabul edilir? [3] Görülüyor ki, Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz hac, cihad, sıla-i rahim, rızık kazanmak ve müstehap olan ziyaretler gibi itâatlerden birini yapmak için uzun yola çıkan, fakat yediği, içtiği herşeyi haram olan, yâni haramdan beslenen bir kimsenin dua ve itaatının kabul edilmeyeceğini beyân buyurmuştur. Bu bakımdan Müslüman bir kimse önce yiyip-içtiğinin maddî-manevî temizliğine çok dikkat etmelidir. Aksi takdirde duası ve ibadeti kabul edilmeyecektir. Bu noktada bütün ibadetlerin ALLAH Teâlâ katında bir nevi dua olarak yükseldiğini hatırlamamız gerekir. Öyle ise maddî ve manevî temizlik olmadı mı, ibadetlerimizin hiçbiri makbûl olmayacaktır. Bu sebeple Müslüman helâl mal kazanarak, helâlinden yemeli ve helâlinden yedirmeli; haram maldan sakınmalıdır. Hadis-i şerifte geçen âyet-i kerimelere göre, ta Hz. Âdem (A.S.) dan beri bütün peygamberlere ve dolayısıyla insanlara helal ve temiz şeylerin yenmesi emredilmiştir. Müslüman bir kimse, haram kazanç ve servetten ateşten kaçtığı gibi kaçar. Çünkü haram para ve kazanç ateştir, yakar. Helal ve tertemiz az para, az mal; haram ve necis çok paradan, çok maldan bin kere, milyon kere hayırlıdır. Bir materyalist dinsiz, haram ile helal arasındaki farkı ayırt edemez, Müslüman ayırt eder. Bir adama radyasyonlu beşi bir yerde altınlar verseler, aklı varsa bunları almaz. Çünkü radyasyon onu öldürür. Haram para ve servet de böyledir. Talip olmayınız, manen ölürsünüz, cehenneme düşersiniz, ebedî saadetinizi yitirirsiniz. Daha açık konuşayım: Belânızı bulursunuz. İslâm dini, insanın mal kazanıp zengin olmasına engel olmaz. Tam aksine, çalışıp çabalamayı, elinin emeğiyle geçinmeyi ve başkasına muhtaç duruma düşmemeyi tavsiye eder. Bütün bu konularda koyduğu tek prensip, malı ve mülkü helâl yollardan kazanmak, haram yollara sapmamak ve malın hakkını vermektir. Fakat sadece meşru yollardan kazanmakla iş bitmemekte, kazancın nereye ve nasıl sarf edildiğinin de bilinci içinde olunması gerekmektedir. Bunlar yerine getirildiği takdirde, kişinin Allah huzurunda hesap verebilmek için üzerine düşen asgarî şatlara uyduğu söylenebilir; istenilen de bundan ibarettir. Helal rızık için çalışmak, her Müslüman için farzdır. Ebu Seid (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: En faziletli amel helal kazançtır. [4] Abdullah b. Abbas (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Helali aramak, taleb etmek cihattır. Muhakkak ki, ALLAH Teâlâ sanatkâr Mü min kulunu sever. [5] Enes b. Malik (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Helalin ne olduğunu öğrenip onu kazanmaya çalışmak her müslümana vaciptir. [6] Es-Seken (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Helali ara- 9

10 ve helâl yoldan kazanılmaya çalışması emredilmektedir. Herkes kendisine takdir ve tâyin edilmiş olan rızkının tamâmını almadıkça ölmiyeceğine göre bunun gecikmesi, sahibini mutedil yoldan saptırmama-lıdır. Mü'minler rızıklarını helâl yoldan ve olgunluk içinde aramalıdır. Haramdan sakınmalıdır. Ebû Humeyd es-sâidî (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Dünya malını taleb etmekte dikkatli ve güzel davranınız. Çünkü herkes kendisi için yaratılmış olan dünyalığa müyesser yani kazanmaya hazırlatılmış durumdadır. [9] Abdullah (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Helal rızık aramak dini yükümlülüklerden bir farzdır. [10] Hz. Ali (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Şüphesiz ALLAH Teâlâ, helal rızık arama yolunda kulunu yorgun düşmüş görmekten hoşlanır. [11] MÜSLÜMAN HELAL KAZANMALI, HARAM KAZANÇTAN SAKINMALIDIR yıp taleb etmek; ALLAH Teâlâ nın yolunda kahramanca savaşmak gibidir. Helali arayıp taleb etmekten dolayı yorgun geceleyen kimse, ALLAH Teâlâ kendisinden razı olmuş olduğu halde gecelemiş olur. [7] Cabir b. Abdullah (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Ey insanlar! ALLAH'tan korkunuz ve dünyalığı isteme hususunda dikkatli ve güzel davranınız. Her türlü aşırılıktan, ifrad ve tefritten sakınınız. Çünkü hiçbir kimse, rızkı gecikse bile AL- LAH'ın kendisine taktir ettiği rızkını tamamlamadan ölmeyecektir. O halde rızık talebinde ALLAH'tan korkunuz.. Ve dünyalığı isteme hususunda dikkatli ve güzel davranınız, gayr-ı meşru yollara sapmayın. Helal olan dünyalığı alınız ve haram olanı terkediniz. [8] Bu hadis-i şerifte, dünya malı ve rızkı taleb edilirken çok dikkatli olunması, yani talepte kusur edilmemesi ve aşırı hırsa da kapılmaması, bunun meşru 10 Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını, yalan yere yemin ve şahitlik gibi haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere, reislere, yetkili idarecilere, mahkeme hakimlerine el altından vermeyin. [12] Bu âyet-i kerimede işaret edilmek istenen mana, daha ziyade rüşvet ve çıkarcılıktır. Binaenaleyh aldatma ve dalavere ile elde edilen bütün kazançlar haramdır. Havle el-ensariyye (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Birtakım adamlar vardır, ALLAH ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye girişirler. Halbuki bu, kıyamet günü onlara bir ateştir, başka değil. [13] Müslümanın en başta gelen vazifelerinden biri helal dairede yaşamak, helal kazanmak ve helal yolda harcamaktır. ALLAH Teâlâ bizi imtihan etmek için bazı şeyleri haram, bazılarını da helal kılmıştır. Fakat

11 helal dairesini o kadar geniş tutmuştur ki, harama girmeye ne ihtiyaç, ne de mecburiyet vardır. Sonra haram daireyi mayınlı bölge gibi tehlikelerle doldurmuş, helal daireyi de meyvelerle dolu güllük gülistanlık bir bahçeye döndürmüştür. Numan b. Beşir (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Şüphesiz helal belli, haram da bellidir. Ama ikisi arasında helal mı haram mı belli olmayan birtakım şüpheli şeyler vardır ki, onları insanlardan bir çoğu bilmez. Şimdi bu şüpheli şeylerden her kim sakınırsa ırzını yani haysiyetini de dinini de kurtarmış, korumuş olur. Her kim de bu şüpheli şeylere dalarsa her an harama düşebilir. İçine girmek yasak olan koru etrafında davarlarını otlatan bir çobanın davarlarını oraya kaçırması çok yakin olduğu gibi. Dikkat edin, haberiniz olsun ki: Her padişahın kendisine mahsus bir korusu vardır. Dikkat edin, gözünüzü açın... ALLAH'ın yeryüzündeki korusu da haram ettiği şeylerdir. Dikkat edin, agâh olunuz... Bedende bir et parçası vardır ki, bu parça iyi olursa bütün beden de iyi olur. Bozuk olursa, bütün beden bozulur. Dikkat edin... İşte o et parçası kalbdir. [14] Ulemanın beyanına göre bu hadisin yüksek mertebede olmasına sebeb: Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin bunda yiyecek, içecek, giyecek gibi şeylere, nikâh ve saireye tenbih buyurmuş olması ve bunların helâlden olmasına dikkat çekmesi, helalın nasıl bilineceğine irşad buyurması, şübheli şeyleri terketmeye teşvik etmesidir. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz bunları korunan bir yeri misal olarak izah etmiş, sonra dikkati gereken en mühim noktaya temas ile bunun kalb olduğunu bildirmiştir. Selman-ı Farisî (R.A.)den rivâyete göre, Resûlullah (S.A.V.) Efendimize yağ, peynir ve hayvan derilerinden yapılan elbiseleri giymenin hükmü soruldu da şöyle buyurdular: Helal ALLAH Teâlâ nın kitabında helal kıldığı şeylerdir. Haram da; yine ALLAH Teâlâ nın kitabında haram kıldığı şeylerdir. Hakkında sükut ettiği şey ise affedilmiştir. Onun hakkında sual külfetine girmeyiniz. [15] Bu hadis-i şerif, haramların ve helallerin miktarını, neler olduğunu sadece Kur an-ı Kerim in beyanlarına bağlamaktadır. Bu husus Kur an-ı Kerim de 11

12 ya açık bir surette ya da mücmel olarak gelmiştir. Ayet-i kerimede: ALLAH ın Resûlü size her ne getirdi, size ne verdi ise onu alın, her neden de yasakladı ise onu terk edin, ondan sakının. [16] buyrulmuştur. Bu ayet-i kerimede Kur an-ı Kerim de açık olarak zikri geçmediği halde Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz tarafından beyan edilen haramlar da mücmel olarak ifade edilmektedir. Ebu Hureyre (R.A.) den rivâyete göre, Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o devirde kişi ele geçirdiği malı helâldan mı, yoksa haramdan mı kazandığına hiç aldırmayacak. [17] Buyurdu. Esas mesele mal-para kazanmak değil, helal kazanmak olmalıdır. Haramda hayır yoktur, bereket yoktur. Midelerine girenlerin helal mi, haram mı olduğunu araştıranlar iman bakımından yükselirler. Kazançları-nın helalliğini düşünmeden dünyalık peşinde koşanlar ise önce mide fesadına uğrarlar, sonra da huzurları kaçar, manen yükselemez, alçalırlar. Ne ibadetlerinin,ne de yaptıkları iyiliklerin zevkine varabilirler. Bir kimsenin servetinin nereden geldiğini öğrenmek istiyorsanız, nereye harcadığına bakınız. Çünkü kötü kazançlar israfa harcanır. Kişinin servetinin kaynağını araştırmaması, dâima murakabe üzere bulunmaması dîn zayıflığından ve îmân gevşekliğindendir. Bir de bu aldırmamazlık fitne ve fesadın umûmîleşmesi, ahlâksızlığın halk arasında genişleyip yayılmasından olur. Bu hadis-i şerifte amellerin muhasebesini terk etmekten sakındırma vardır. Çünkü malın insanlar arasında uyandırdığı fitne çok şiddetlidir. Haramlar, ALLAH Teâlâ ile kullarının arasına girer ve dualarının kabûlünü önler, engel olur. Bunun için ALLAH Teâlâ, bütün Peygamberlere ve onların sonuncusu olan Hz.Muhammed (S.A.V.) Efendimize: 12

13 Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yeyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyle bilmekteyim. [18] buyurarak, kendisinin bir lütfu olan güzel ve helal rızıklardan yararlanmalarını, arkasından da salih amelleri işlemeyi emretmektedir. Enes b. Malik (R.A.) şöyle dedi: - Dedim ki, Yâ Rasûlellah! Beni duası kabul edilmiş bir kimse kıl! Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: Ey Enes! Kazancını helâl, tayyib kıl ki, duan kabul olsun! Zirâ kişi ağzına haram bir lokma götürürse, duası kırk gün kabul olunmaz. [19] Buyurdu. Bunun sebebi, vücuda giren bir lokmanın tamamen tasfiyesinin biyolojik olarak kırk günde gerçekleşebilmesi keyfiyetidir. Bu hadis-i şerifler, mü mini kazanç hususunda dikkatli olmaya, haram bulaşıyor mu bulaşmıyor mu araştırmada bulunmaya sevketmektedir. Dikkatsizlik sebebiyle, haramla bulaşan rızkın tüketilmesi, kişiyi duası kabul edilmeyenler zümresine dahil edebilecektir. Şu halde haramla beslenme de böyle bir neticeye götürecek sebeplerden biri olmaktadır. Rabbimiz muhafaza buyursun. Amin. İbadet ve duaların makbuliyeti yenilen lokmaların manevi durumuyla yakından alakalıdır. Zira helal lokma vücutta kulluk enerjisini meydana getirir. İnsanların isyanının sebebini haram lokmada aramak gerekir. Çünkü haram lokmayla beslenen bir vücudun ibadete meyilli olması mümkün değildir.haramla beslenen bir vücut, ibadetlere değil, şehvete meyillidir. Haramla beslenenler şehvet tüccarıdır. Şeytan haram yiyenlerin dostudur, onların yoldaşları şeytandır. Şeytan onları gaflete, günaha sevkeder, ibadetlerden uzaklaştırır. Hz.Mevlana'nın diliyle: Bilgi de hikmet de helal lokmadan doğar; aşk da, merhamet de helal lokmadan meydana gelir. Bir lokmadan haset, hile doğarsa, bilgisizlik, gaflet meydana gelirse sen o lokmanın haram olduğunu bil. Hiç buğdayını ektin de arpa çıktığını gördün mü? [20] Kemale erenler, ancak midelerine gireni kontrol etmekle kemale erebilmişlerdir. Kişinin dindarlığı ekmeğinin helalliği nispetindedir. Yerken ağıza girene, konuşurken ağızdan çıkana dikkat etmek gerekir. Müslüman mutlaka çalışıp kazanmalı, çevresine faydalı olmalı, alan el değil veren el olmalıdır. Ancak çalışıp kazanma meşru yollarla yapılmalıdır. Kazançta esas olan çokluk değil, helalliktir. Niceleri vardır ki kazandıkları hesapsız servet bir anda yok olup gider, ne kendisine ne de başkasına fayda sağlar. Niceleri de vardırki çok küçük bir kazançla mutlu bir şekilde yaşar, çevresine hesapsız yardımları dokunur. Hz.Aişe (R.Anha) validemizden rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu: Muhakkak ki, kişinin yediği en temiz yemek, kendi kazancından olanıdır. Çocuğu da kendi kazancındandır. [21] Rafi b. Hudeyc (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimize hangi kazancın daha faziletli, daha hayırlı olduğu sorulmuş, Resûlullah (S.A.V.) efendimiz de: Kazancın en hayırlısı, insanın kendi eli ile olan amelidir. Sanat ve işidir. Ve her bir mebrur = hileden, hıyanetten beri, iyilik ile beraber olan satış muamelesidir. [22] Buyurdu. Hadis-i şerif, kişiye en temiz mal olarak, kendi gayretiyle kazandığı malı olduğunu göstermektedir. Bu sanatla olmuş, ticaret veya ziraatle olmuş farketmez. Yeter ki meşru kazanç yollarından biriyle olsun. Hadis-i şerifte ifade edilen ikinci husus, evlad malının anne veya babaya helal olduğu, adeta kendi malı durumunda bulunduğudur. Bir de helal kazanabilmek için haram kazanç yollarını iyi bilmek ve o haram alanın içerisine düşmemek gerekir. Mesela: Bir şeyin kullanılması, yenilmesi-içilmesi haramsa onun ticareti de haramdır. Bu haram olanın zıddı ise mübah ve helal olanı oluşturur. Bir mü min faizden elde edilen kazançtan son derece kaçınmalıdır. Çünkü ALLAH Teâlâ, faizi kesinlikle haram kılmıştır. Şu ayet-i kerime faizin kesin 13

14 haramlığını ilginç bir benzetmeyle ortaya koymaktadır: Ey iman edenler! ALLAH'tan korkun. Eğer gerçekten mü minseniz, eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin." "Şayet faiz hakkında söylenenleri yapmazsanız, bunun ALLAH'a ve peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz. [23] Ebu Hureyre (RA.)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Yedi helâk ediciden sakının! - Onlar nelerdir, Ya Resûlellah! Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: ALLAH a şirk koşmak, sihir, ALLAH ın öldürülmesini haram kıldığı bir canı haksız yere, şer i bir hüküm olmaksızın öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, cihaddan kaçmak ve her şeyden habersiz namuslu mü min bir kadına zina iftirasında bulunmak. [24] Buyurarak faizi, kişiyi helâk edici, cehenneme sürükleyici yedi büyük günahtan biri olarak açıkladığı gibi insanlığın gelecekteki faiz batağına saplanmasıyla da ilgili olarak, Ebu Hureyre (RA.) den rivayete göre şöyle buyurdu: İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen hiçbir kimse kalmayacaktır. Öyle ki, doğrudan yemeyene de tozu-buharı bulaşacaktır. [25] Faizden tozun-buharın bulaşması, faiz muâmelesine şâhidlik, kâtiplik yapmak veya faiz yoluyla elde edilen kazançtan verilen ziyafetten yemek, böyle bir kazançla satın alınan hediyeyi kabul etmek.. gibi değişik şekillerde olabilir. Bu durumda, öyle bir zaman olacak ki, bu devrede kişi, bilfarz, hakikî fâizden kaçınsa bile, dolaylı şekilde gelecek fâiz bulaşmalarından kendini kurtaramayacaktır. Bu hadis nokta-i nazarından, muâmelâtının esası fâize dayanan banka dâhil, bütün benzer müesseseler mevzuunda mümin Müslümanların dikkatli olmaları gerekir. Şu veya bu mülâhaza ve gerekçelerle, bulaşmak zorunda kalınan veya bulaşmak zorunda kalındığı zannıyle bulaşma şıkkı tercih edilen fâiz li muamelelere, hiçbir surette kesin bir ifade ile fâiz değildir veya câizdir diye fetva vermemek gerekir. Fetva, büyük mesûliyet işidir. Dâima ihtiyat şıkkını tercih etmek en muvafıkıdır. İslâm ulemasının ittifakla benimsediği umumî bir prensip mevcuttur: Bir meselede helâl ve haram ihtimali beraberce var ve fakat birini tercihe karine yok ise, ihtiyaten haram olma şıkkı esas alınır. Yani şüpheli şeylerden kaçmak esastır. Binâenaleyh, fâiz şüphesi olan muamelelerin fâiz olduğunu esas alıp, kaçınmaya çalışmalı, kaçınamıyor isek tevbe ve istiğfarı elden bırakmamalıyız. Her hâl u kârda haram değil diye fetva vermekten zinhar kaçınmalıyız, bu ebedî hayatımızı mahvedecek bir hata olur. Bütün ihtilallerin, ictimâî fesadların, huzursuzlukların, ahlâksızlıkların temelinde sen çalış ben yiyeyim düşüncesi yatar, bunu da Faiz besler. Faiz atalet verir, çalışma şevkini söndürür. Müslümanlara mutlak bir zarardır. Dinin hükmü: Faiz haramdır! Hakkın yoktur; dönmeli! Dinlemeyen bu emri, yer bir sille. Daha müdhişini yemeden bu emri dinlemeli. Faiz şüphesi olan muamelelere, fetva vermemenin şu dünyevî faydası da gözden ırak tutulmamalıdır: Bu meselede vicdanen huzursuz olan mü'min, vicdanını huzura kavuşturacak müessese arayacak, nazariyat geliştirecek, maddî teşebbüste bulunacak, bu vâdide öncülük edenleri destekleyecektir. Bir kelime ile İslâmî tarzın arayışını devam ettirecektir. Karşısına çıkan iki müesseseden faiz endişesi daha az olan öbürünü tercih edecektir. ALLAH'a binler hamd, mü'minler fâiz mevzuunda bugüne kadar ihtiyat tavırlarını koruyabilmişler ve son zamanlarda kâr ve zarar ortaklığına dayanan yeni banka modellerinin fiiliyata geçmesine zemin hazırlamışlardır. Bu çeşit müesseselerin daha da gelişeceğini ümitle bekleyebiliriz. Özellikle günümüzde faizi meşrulaştırmak için bilgiyi kötü yolda kullanmak isteyen kişiler; istih- 14

15 lak/tüketim, istihsal/üretim faizi ayrımı yaparak dinimizin yasakladığı çeşidin istihlak/tüketim faizi olduğu iddiasında bulunuyorlar. Kur an ve Sünnete bağlı iktisadi bir projeyi güncelleştiremeyen insanlar, müslümanları değil de yaşadıkları sistemi rehabilite etmek için bu tip fetvalar vermekten sakınmıyorlar. Halbuki ehil olan insanlar içtihadi faaliyette bulunup konuyla ilgili vahiy merkezli çözümler üretseler, mü min insanlar da böyle bir harama düşmekten kurtulurlar Kısacası: Sağlıklı fertlerden oluşan sağlıklı bir toplum oluşturmak isteyen Dinimiz, helal kazanca büyük bir önem vermiş ve her türlü haram kazanç yolunu yasaklamıştır. Helal bir kazanç için insan gayret gösterirken hiçbir çaba onu: Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini ALLAH'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar. Çünkü o günde ALLAH, onları yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandıracak ve lütfundan onlara fazlasıyla verecektir. ALLAH, dilediğini hesapsız rızıklandırır. [26] Âyet-i kerimelerinde buyrulduğu gibi, ALLAH ı zikretmekten, hakkıyla namaz kılmaktan ve zekatı vermekten tutkuya kaptırıp alıkoyamaz. Güçlü olup ve bu gücü ALLAH yolunda kullanmanın önemini mü minler olarak kavramalıyız ve en büyük ticari kazancın da: Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? Seveceğiniz başka bir şey daha var: ALLAH'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri bunlarla müjdele. [27] Ayet-i kerimelerinin işareti ile imanı ve ALLAH için cihad ederek ahiret için yatırım yapmakta olduğunu bilmeliyiz.... [1] Mü minûn sûresi:51 [2] Bakara sûresi:172 [3] Müslim, Zekât:65, No:1015, 2/703; Timizî, Tefsir, No:2992 [4] Münavi, Feyzul-Kadir,No:1238; 2/34 [5] Fevaid-i Muhammed b. Mihled, 1/27, No:26, Müsned-i Şihab, 1/83, No:82 [6] Taberani; el-mu'cemü l-evsat: No:8606; 9/278 [7] Beyhaki, Şuabül İman, Babut-tevekkül, No:1232, 2/86 [8] İbniMace,Ticarat:2, 2/725, No:2144; Hakim,Müstedrek,2/4. [9] İbniMace,Ticarat:2, 2/725, No:2142 [10] Taberani, Mu'cemul-Kebir [11] Camiul-Ehadîs, 8/247, No:7233 [12] Bakara sûresi:188 [13] Buhârî, Hums:7, 3/1135, No:2950; Tirmizî, Zühd:41 [14] Buhari, İman, 39, Büyû; 2 Müslim, Müsakat: 107,108, Ebû Davut, Büyû; 3, Tirmizi, Büyû; 1 Nesai, Büyû; 2 Kudat 1, İbn-i Mace, Fiten 14 [15] Tirmizî, Libas:6, No:1726; İbn-i Mace, Et ime:60 [16] Haşr sûresi:7 [17] Buhârî, Büyû:7, 23; Nesâî, Büyû:2 [18] Mü'minûn sûresi:51 [19] Aynî, Umdetul-Kârî, 17/260, Deylemî, Firdevs, 5/363, No:8446 [20] Tahirul-Mevlevi, Şerhi Mesnevi,3/ [21] Ebu Davud, Büyû:79; Tirmizî, Ahkam:22; Nesâî, Büyu:1; İbnu Mace, Ticarat:1,, 64 [22] Taberanî el-mu cemü l-kebir; No: 4411; 4/276, A. b. Hanbel; No: 16814; 4/141 [23] Bakara sûresi: [24] Buhârî, Vesaya: 24, No: 2615, 3/ 1017; Müslim, İman:145, No:89, 1/92 [25] Ebu Dâvud, Büyû:3. 3/348, No:3331; Nesâî, Büyû:2; İbn-i Mâce, Ticârât:58 [26] Nûr sûresi:37-38 [27] Saf sûresi:10-13 ALLAH'a ve Resûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla ALLAH yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur. 15

16 Üzümü Yemeden Önce Nihat MORGÜL 16 Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yiyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilmekteyim. İslam terbiyesinde, insanın çocukluğunda ilk öğrendiği ilkelerden biri helal ve haram kavramıdır. Helal Allahın yapılmasını onayladığı, istediği, izin verdiği davranışlardır. Haram ise Allahın yapılmasına izin vermediği, yasakladığı fiillerdir. Helal olan işlerde insanın faydasına bir durum varken haramlar mutlaka biz bilelim veya bilmeyelim insanın veya toplumun aleyhinedir. Helal ve haram Allahın insan hayatını disipline eden, onu düzenleyen bir otokontrol sistemi gibidir. Helal ve haram Allahın çizgileri ve sınırlarıdır. Bu sınırlara dikkat etmeyenler ve hayatını keyfemayeşa (dilediği gibi), sınırsız ve sorumsuz yaşayanlar, bunu özgürlük zannederek haddi aşarlar. Kendi sınırlarını, alanlarını geçip başkasının hududuna tecavüz ederler. Zaten dünyadaki tüm kavgalar, çekişmeler, kaoslar, zulümler bazı insanların kendi alanlarıyla, imkânlarıyla, dünyalıklarıyla, kendi elindekiyle yetinmeyip başkasının elindekine de sahip olmak istemesinden kaynaklanmaktadır. İnsan başkasının elindekini de her ne yolla olursa olsun elde etmek isteyince zulme, güce, haksızlığa başvurmaktan geri durmuyor. Bu hırs, insanlığa tarihten bu yana kan ve gözyaşından başka bir şey getirmiyor. Nitekim Allah Teâlâ Tekasur suresinin ilk ayetinde çok kazanma arzusu sizi helak

17 etti buyuruyor. Hakikaten son iki yüzyıldaki dünyada meydana gelen savaşlar ve acıları göz önüne aldığımızda bunların sebebinin başka milletlerin elindeki yer altı ve yer üstü zenginlikleri elde etmek ve onlara sahip olmak düşüncesinden başka bir şeyin olmadığını görüyoruz. Görüyoruz ve insanın Allah ın terbiyesine, sınırlarına, uyarılarına ne kadar muhtaç olduğunu anlıyoruz. Toplum ve devletlerin hayatında böyle olduğu gibi tek tek fertlerin hayatında da durum aynı. Bugün herkes toplumda meydana gelen sapkın olaylardan, cinayetlerden, hırsızlıklardan, arsızlıklardan şikâyet etmektedir. Üç kuruş için en yakınlarını canice öldürenleri, soygunculuğu marifet bilenleri medyadan duyuyoruz. Her geçen gün mal, can, namus ve nesil emniyetimizden endişe ediyoruz. Endişe ettiğimiz halde toplum olarak dini, dindarlığı, Allah korkusunu, nesillerimize din eğitimi vermeyi de ihmal ediyoruz. Bunu hafife alıyoruz ve belki yeterince önemsemiyoruz. Oysa fert ve toplumun huzuru yeni nesle Allah korkusunu ve helal haram duygusunu vermekten geçer. Hiç kuşkusuz, insan eğitiminin, ahlakının, karakterinin oluşmasında yediklerinin de büyük etkisi vardır. Sonuçta yediklerimiz sadece bedenimizi beslemiyor, ruhumuzu ve karakterimizi de meydana getiriyor. Bu manada Allah Teâlâ kuranda birçok ayette helal yiyeceklerden beslenmemiz konusunda bizi uyarıyor. Örneğin bir ayette; Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yiyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilmekteyim. buyuruyor. Bu ayet yiyeceklerle davranışlarımızın arasında direk bir bağ olduğunu da açık bir şekilde ifade ediyor ve bizim dikkatimizi yediklerimize çeviriyor. İyi ve güzel davranışlar ancak helal ve temiz kazançlarla elde edilebilir. Haram ile beslenen vücutlardan Allahın rızasına uygun ameller meydana gelmez. O halde insan terbiyesi insan doğmadan önce annesinin yediklerine dikkat etmesiyle başlar. Anneler babalar helal rızıkla beslenmeli ki salih evlatlar dünyaya getirsinler. Doğan çocuklar erdemli, karakterli, şahsiyetli, imanlı, ihlâslı büyük insanlar, büyük âlimler, büyük fatihler olsunlar. İnsanlığa bu nesiller eliyle huzur gelsin, emniyet gelsin, barış gelsin. Bunun için de çok kazanmak değil, helalinden kazanmak ve helal rızık yemek diye bir ilkemiz, bir derdimiz, bir hedefimiz olmalıdır. Çocuklarımıza da bunu öğretmemiz gerekir. Bizim Türkçemizde helal lokma yemek ve boğazından haram lokma geçmemek diye iki güzel deyimimiz vardır. İslam terbiyesiyle yetişen insanımız, bu ikisine azami dikkat eder. Bilir ki helal lokma, güzel nesil demektir, ailede huzur demektir, çocuk için ahlak ve saygı demektir, memleket için vefa ve sadakat demektir. Vücuda giren haram lokma ise, ahlaksızlık, ihanet, terbiyesizlik olarak kendini belli eder. Haram lokma yiyen huzur bulamaz, kendine, ailesine ve çevresine huzur veremez. Haram lokma yiyen vatanına, milletine, değerlerine sadık kalamaz, ihanet eder. Haram lokma yiyen annesine, babasına, büyüklerine, âlimlere, fazıllara saygı gösteremez ve onlardan saygı görmez. Haram tatlıdır derler. Şeytan onu insana güzel ve hoş gösterir. İnsan da nasıl olsa geliyor der ve geliş yolunu sormaz. Üzümü ye, bağını sorma yanlış anlayışı onu felakete sürükler. Bir müddet sonra bu haram insan vücuduna girip yerleşince insan bundan da rahatsızlık duymamaya başlar. Bu insan giderek haram bataklığına battıkça batar. Bir noktaya gelir ki Allah korusun insanın geri dönüşü de olmaz. Malı, evlatları, kazandıkları, huzuru kaybolur gider. Ancak büyük felaketler, acılar ve ızdıraplar, büyük şoklar insanın aklını başına getirebilir. Allah korusun. Hazreti peygamberimizin tavsiyesine kulak vermeliyiz. "Meşru bir işten helal rızık kazanan kimse o işe devam etsin. Aşırı hırsların kurbanı olmamalıyız. Üzümü yemeden önce bağını sormalıyız ki huzur bulalım. Unutmayalım ki haram lokma hiç kimseye mutluluk getirmemiştir. Toplumsal ve kişisel problemlerimizin çözümü öncelikle nefsimizi ve neslimizi helal rızık ile beslemekten geçiyor. Allah hepimize helalinden yemeyi nasip etsin. Boğazımızdan haram lokma geçmekten bizi muhafaza etsin. Vesselam. 17

18 HELAL VE TEMİZ OLARAK YİYİN Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden helal ve temiz olarak yiyin. Kendisi'ne inanmakta olduğunuz Allah'tan korkup-sakının. (Maide Suresi, 88) Fuat TÜRKER Sağlık, Allah ın, Rahman sıfatının tecellisi olarak dünya hayatında insana verdiği en önemli nimetlerden biridir. Kuşkusuz sağlık, iman ile birlikte yaşandığında önemi daha iyi kavranır ve şükür vesilesi olur. Peygamberimiz (sav) sağlığın cennet nimeti olduğunu şu hadisiyle bildirir: 18 "Kim, evinin hayır ve bereketini Allah Teala Hazretlerinin artırmasını diliyorsa, yemeğe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yıkasın." Mu'âz bin Abdullah babasından ve amcasından anlatır: "Peygamber(sav) buyurdu ki: "Zenginlik hoştur, takva ile olursa zarar vermez. Sağlık, takva ile olursa, zenginlikten üstündür. Sağlıklı olmak, cennet ni'metlerindendir. Müslüman farz kılınan günlük ibadetleri yaparken gösterdiği duyarlılığı, temizlik için de gösterir. Yüce Allah, Kur an ayetlerinde temizliğin önemine dikkat çeker, temizlenenleri sevdiğini haber verir.

19 Temizliğe bu kadar dikkat çekilmesinin bir nedeni de, temizliğin insan sağlığını korumadaki önemli rolüdür. Mikroplar, kirli ortamlarda rahatlıkla çoğalıp insan sağlığını tehdit eder. Peygamberimiz (sav) de Temizlik, imandandır. buyurarak bu konunun önemini vurgular. Din ahlâkından uzak, Kur an ahlâkının kazandırdığı ince düşünceden yoksun bir insan, maddi ve manevi temizliği gerçek anlamda bilemez. Bu insan muhtemelen temiz olanı kirli olandan ayırt edebilecek ve pis olandan rahatsızlık duyacak bir bilince de sahip olamaz, Kur an ahlâkını yaşayan insanların temizlik konusundaki duyarlılıklarını anlaması da beklenemez.toplumda, Kur an daki temizlik anlayışına uygun yaşamayan bu insanların, kendilerince geliştirip uyguladıkları birçok mantık vardır: UMURSAMAZLIK Cahiliye toplumu bireylerinde 'birşey olmaz' mantığına çok sık rastlanır. Bu çarpık mantığa göre kişi, doğruyu bildiği halde yanlış olanı seçer. Örneğin manavın, tatması için ken- disine uzattığı meyveyi birşey olmaz der, yıkamadan ağzına atar ve yer. Oysa bedenimiz, Allah'ın lütfettiği en büyük nimetlerden biridir; bizler ona özen göstermekle sorumluyuz. Sağlığımızı etkileyen bu sorumluluğu ciddiye almayarak, umursamaz davranmak, Allah'ın beğenmeyeceği bir davranıştır. Bu yapıdaki kişiler, çevrelerine karşı da duyarlı davranmaz; pislik ve dağınıklıktan rahatsız olmaz, temizlemeyi düşünmek bir yana pisliklere aldırış dahi etmezler. ÜŞENMEK Bir başka yanlış düşünce de 'üşenme' mantığıdır. Kuran ahlâkında yeri olmayan üşengeç ahlaka sahip insan, doğru olanı bilir, vicdanen de kabul eder ancak uygulamada tembellik gösterir. Örneğin, yemeğe başlamadan önce ellerin yıkanması gerektiğini herkes bilir. Eğer bir kişi yemek yemeye ya da hazırlamaya ellerini yıkamadan başlıyorsa, bunun en önemli nedeni üşenmesidir. Neden böyle yaptığı sorulacak olsa, muhtemelen az önce ellerini yıkadığı cevabını verecektir. Acaba geçen o süre boyunca hiçbir şeye dokunmamış mıdır? Kuşkusuz buradaki Kur anî bakış açısı, vicdanının insana ne söylediğidir. Peygamberimiz (sav) de Müslümanların bu konuda özen göstermeleri gerektiğini bir hadisinde şöyle bildirir: Enes İbnu Malik (ra) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, evinin hayır ve bereketini Allah Teala Hazretlerinin artırmasını diliyorsa, yemeğe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yıkasın." O halde inanan her insan, Kuran ahlâkına uygun olan davranış konusunda, vicdanının göstereceği doğru yolu üşenmeden ve kararlılıkla izlemelidir. ASGARİ TEMİZLİK ANLAYIŞI(!) Bu yanlış düşünceye göre kişi temizlik ölçülerini kendi koyar; ölçüler asgari seviyededir. Koyduğu ölçülere göre kendi temizliğini de ye- 19

20 O, size ölüyü (leşi)-kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı. Fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla (ölmeyecek oranda yiyebilir), ona bir günah yoktur. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. terli görür. Örneğin, marketten aldığı meyveleri iyice yıkamadan, sadece suyun altından geçirip yer; hatta çevresindeki insanlara da bu şekilde ikram eder. Bu yanlış düşüncedeki kişi, kendi bedeninin temizlik ve bakımına, evinin, yiyeceklerinin ve kıyafetlerinin temizliğine ilişkin ölçüleri de aynı şekilde kolayına gelecek şekilde belirler. Oysa uygun olan, bu konuda titiz olmak; her detayın, Allah'a yakınlaşma vesile olabileceğini umut ederek davranmaktır. BAŞKALARI İÇİN TEMİZLİK YAPMAK Bazı insanlar genellikle yanlış bir tutum olarak- önemli gördükleri kişiler için bakımlı olmayı ve temiz görünmeyi tercih ederler. Hatta yalnızca bir davete veya toplantıya katılacakları zaman fiziksel bakımlarına özen gösterirler. Yalnız olduklarında aynı şekilde davranmazlar. Yani temizliği insanlar için yaparlar. Oysa mümin, Kur ân ahlakı gereği, başkaları için değil, Allah'ın beğendiği bir davranış olduğu ve kendisi de bu şekilde rahat ettiği için temizliği uygular. Yaptığı her temizlikte ibadet bilinciyle hareket eder. Başkalarına gösteriş için temizlik mantığı, genelde ev temizliğinde yaşanır. Misafiri gelecek olan kimse, yalnızca misafirlerin göreceği mekanları temizlemeyi tercih eder. Birçok evde hemen hemen hiç kullanılmayan, yalnızca misafirlere özel misafir odası bulunur. Bu oda genellikle misafir gelmeden önce temizlenir ve konuklara hazırlanır. Oysa Allah'ın rızasına uygun olan davranış, evin her tarafının her zaman ve her durumda temiz tutulmasıdır. Çünkü kişinin kendisi ve ailesi bu ortamda yaşar, yemek yer ve uyur. 20

21 KUR AN A GÖRE YİYECEKLERDEKİ TEMİZLİK Müminler, her durumda yiyeceklerin temiz olanlarını seçerler. Bu, Allah'ın Kur an'da müminler için bildirdiği emridir. Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 168) Allah müminlerin temiz yiyecekleri seçtiklerini Ashab-ı Kehf'in kıssasında da bildirir.... şimdi birinizi bu paranızla şehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size ondan bir rızık getirsin " (Kehf Suresi, 19) HARAM KILINAN DOMUZ ETİ VE ZARARLARI O, size ölüyü (leşi)-kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı. Fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla (ölmeyecek oranda yiyebilir), ona bir günah yoktur. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Bakara Suresi, 173) ayetiyle Müslümanlara domuz eti açıkça haram kılınmıştır. Domuz eti yenmesinin sağlığa zararlı pek çok yönü vardır. Herşeyden önce domuz, çiftliklerde, bakımlı ortamlarda yetiştiriliyor da olsa, gerek pislik yemesi gerekse biyolojik yapısı nedeniyle, bünyesi çok fazla antikor üreten bir canlıdır. Vücudunda, diğer hayvanlara ve insana oranla çok yüksek dozda üretilen büyüme hormonu ve antikorlar, dolaşım yoluyla domuzun kas dokusuna da geçerek birikir. Ayrıca domuz eti çok yüksek oranlarda kolesterol ve lipid içerir. Domuz etine dayalı bir beslenme sonucunda, aşırı büyüme hormonuna maruz kalan insan vücudu önce çok fazla kilo toplar, sonra da deformasyona uğrar. Bunların dışında, domuz etindeki sağlığa zararlı maddelerden biri de "trişin" parazitidir. Bu parazit, insan vücuduna girdiğinde doğrudan kalp kaslarına yerleşerek ölümcül tehlike oluşturur. Tüm bu sebepler, Rabb imizin domuz etini yasaklanmasının hikmetlerini gösterir. Ayrıca Allah ın bu emri, her koşulda sağlığa zararlı etkileri olan, denetimsiz üretiminde ise ölümcül olabilen domuz etine karşı bir korumadır. Yine de çok sayıda domuz üretim çiftliği bulunduğu ve çok fazla sayıda domuz üretilip kesildiği haberleri medyada yer aldığı için, inanan insanlar bu konuda dikkatli ve uyanık olmalıdırlar. Şüpheli ürünler ve markalara duyarsız kalmamalıdırlar. Temizlik ve hijyenin sağlığımızı birebir etkilediğini unutulmamalıyız. Hepimiz, Rabb imizin bize lütfetmiş olduğu en büyük nimetlerden biri olan bedenimizi, bir emanet gibi korumak ve gerekli özeni göstermekle sorumluyuz. 21

22 TASAVVUF FIKIH İslam'ın, insanların algı tarzlarına bağlı olarak farklı şekillerde tezahür ettiğini ve bu farklı görünümlerin hepsinin de İslam'dan onay aldığını söyleyebilmek için İslamî disiplinlerden referans aramak, ya bilgisizlikten ya da kötü niyetten kaynaklanan bir tarz-ı harekettir! Dr. Ebubekir SİFİL "Takva'dan daha üstün bir azık, suskunluktan daha güzel bir hal, cehaletten daha zararlı bir düşman ve yalandan daha onmaz bir hastalık yoktur." Her ne kadar tarihsel ve aktüel vakıalara bakarak bu tarz-ı harekete dayanak arama ameliyesini meşru gösterme eğilimleri var ise de, bizzat İslam'ın sabitelerinin buna ne kadar müsamaha ettiğini irdelemekle bu meselenin can alıcı noktası gündeme getirilmiş olacaktır. Her şeyden önce şunu belirtelim ki, İslam'ın Tasavvuf penceresinden farklı, Fıkıh penceresinden farklı göründüğü tezinin makbul addedilebilmesinin önündeki en büyük engel, bizzat bu ekollerin tarihe mal olmuş simalarının ve önde gelen temsilcilerinin duruşlarıdır. O büyük şahsiyetlerin hepsi, Kur'an ve Sünnet'in emirleri/yasakları hayata geçirilmeden Mü'min olunamayacağı noktasının altını çizmekte müttefiktirler. Her hangi bir Sufî "Tabakât" kitabının taranmasıyla bu söylediğimiz hususun gerçeğe ne ölçüde tekabül ettiği anlaşılabilir. 22

HELAL KAZANÇ Cuma, 11 Haziran 2010 13:14

HELAL KAZANÇ Cuma, 11 Haziran 2010 13:14 Kazanç mutlaka ama mutlaka helal ve temiz olmalıdır: Çünkü Mü min bir kimse her şeyden önce helal ve temiz olan şeyleri tüketmek zorundadır. Yediği veya kullandığı şeylerde maddî ve manevî bir kir bulunduğu

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir. Duası müstecap, günü bereketli, kalbi mutmain, huzurlu, umutlu, salih bir mü min olabilmek için helal yeme-içme ve helal yaşama ölçülerimizin bilinmesi gerekiyor. Her imtihanımızda ve hayatımızın her kesitinde

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31 Tarih boyunca hayatın her alanında özellikle de evlilik-aile hayatı ve yönetim-iktidar alanında seçim ve geçim çok önemli unsurlardır. Seçim ile geçim iç içedir, geçim seçime bağlıdır. Geçim yani nasıl

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4. KUR AN VE HADİSLERE GÖRE BÜYÜK GÜNAHLAR Yüce Rabbimiz Kur an-ı Kerimde şöyle buyuruyor: + Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir

Detaylı

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6. 40 HADİS 1 ( : : ) (Allah Rasûlü) Din nasihattır/samimiyettir buyurdu. Kime Yâ Rasûlallah? diye sorduk. O da; Allah a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara diye cevap

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Kur'an-ı Kerimde bir kimseye hayat vermenin adeta bütün insanlara hayat verme gibi

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47 Hani Evi (Kâ'be yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin (Bakara Suresi, 125) Yüce Allah ın hoşnutluğunu, sevgisini ve yakınlığını kazanabilmek

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 1. Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşı sebebiyle ikramda bulunursa Allah yaşlılığında ona ikram edecek kimseleri mutlaka takdir eder. Bu hadiste verilen mesaj aşağıdaki ayetlerin hangisinde

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler HAC BÖLÜMÜ 233) Hac İle İlgili Hadisler Bu bölümdeki bir ayet ve 14 hadis-i şeriften, gücü yeten kimselere haccın farz kılındığını, haccı inkar edenlere Allah ın ihtiyacı olmadığını, haccın İslamın 5 temel

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Anoreksiya Nervoza DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri

Anoreksiya Nervoza DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri Kime sorarsanız sorun, herkes belli bir yaştan sonra kilolarından şikâyet etmektedir. Bu insanlar zayıflamayı çok istedikleri halde bir türlü zayıflayamadıklarından yakınırlar. Bunlar hem kilolarından

Detaylı

Kur ân ın Ticârî Yol Haritası Cuma, 06 Ekim :47

Kur ân ın Ticârî Yol Haritası Cuma, 06 Ekim :47 Kimi beşerî sistemler malı kişinin tekeline vermiş, mal kişinindir, istediği gibi kazanır ve istediği gibi harcar demiştir. Kimisi de mal devletindir, kişiler devlet için kazanır ve devlet için harcarlar

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ ZEKAT SADAKA: AYET-İ KERİMELER «Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görür.» (Bakara,

Detaylı

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45 Kutlu doğum; Mekke de iman, birlik-beraberlik, Allah a teslimiyet, zorluklara tahammül, sarp yokuşu tırmanmak ve sabırdır. Kutlu doğum; Medine de kardeşlik, fedakarlık, cihad, sadakat, fetih ve devlettir.

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20 T.. 8. SINIF I. DÖNEM ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20 1. İnsanın sorumlu bir varlık olması aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir? A) Düşünmesi B) Konuşması ) Yürümesi D) Beslenmesi 4. Hz. Muhammed

Detaylı

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır. Eşyada yenip içilme bakımından asıl olan mubah olmaktır. Bütün eşya, aslında insanların yararlanmaları için yaratılmıştır. Onun için aslında temiz olan, akla ve sağlığa zararlı olmayan bir kısım hayvan

Detaylı

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14 Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk

Detaylı

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Siyer-i Nebi ne demektir? Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumundan ölümüne kadar geçen hayatı içindeki yaşayışı, ahlâkı, âdet ve davranışlarını inceleyen ilimdir.

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ TAKVAYA ERMENİN YOLU; ORUÇ (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki Kur an; insanlara hidayet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır: Hayatımız başlangıçtan ölüm anına kadar seyr halindedir. Ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler seyir halindeki arabamıza yön veren işaret levhaları gibidir. Bazı işaretleri algılama, refleks haline dönüşmüşken

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın. GÜNAH RADYASYONU Semud halkına da içlerinden biri olan kardeşleri Salih'i gönderdik."ey benim halkım!" dedi, "yalnız Allah'a ibadet. edin! Çünkü sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. İşte size Rabbinizden

Detaylı

Peygamber Efendimiz (sav)'in Güzel Ahlakla İlgili Hadisleri - HZ.MUHAMMED(S.A.V) - Gizli ilimler Sitesi

Peygamber Efendimiz (sav)'in Güzel Ahlakla İlgili Hadisleri - HZ.MUHAMMED(S.A.V) - Gizli ilimler Sitesi peygamber Efendimiz (sav)'in Güzel Ahlakla İlgili Hadisler Allah a takva ve güzel ahlak. (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.) (Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt, sf. 329)

Detaylı

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06 Şehâdet kelimesi sözlükte tanıklık etmek, huzurda bulunmak, idrak etmek, haber vermek, muttali olmak ve bilmek anlarına kullanılmıştır. Dini ıstılahta ise, Allah ın dinini en yüce tutmak için bu uğurda

Detaylı

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR RABBİMİZDEN ÇAĞRI Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. (Maide Suresi /35) OKUNMAMIŞ

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu

Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu Hz. Suheyb radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Sizden öncekiler arasında bir kral vardı. Onun bir de sihirbazı

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

ikindi akşam Günün Duası:

ikindi akşam Günün Duası: Ramazan Günlüğüm Peygamber Efendimiz (S.A.V.): Eğer kullar, Ramazanın fazîletlerini bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temennî ederlerdi. buyurmuştur. Bu mübarek aya bizleri eriştiren Allah a hamdolsun.

Detaylı

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı Kadın - Erkek Algısı I (Gelenekten ve Yanlış Din Algısından Kaynaklı) Kadın, erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kadın erkeğin hizmetine verilmiştir. Erkek,

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : ALİ İHSAN ASLAN Eğitsel Performans Bismillâhirrahmanirrahim

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar yusufisik1@hotmail.de K ur ân-ı Kerim deki dua ayetleri gibi Peygamberimizin duaları da Arapça aslından okunursa daha iyidir. Ancak, tercümeleri de dua olarak okunabilir.

Detaylı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!

Detaylı

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz? DEĞERLER EĞİTİMİ SELAMLAŞMA Selam ne demektir? Selâm, kelime olarak; huzur, barış, sağlık ve iyi dileklerini sunma anlamlarına gelir. Selamlaşmak; insanların karşılıklı olarak birbirlerine sağlık, huzur,

Detaylı