T.C. S.B. OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 3.İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. S.B. OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 3.İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ"

Transkript

1 T.C. S.B. OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 3.İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ ŞEF: DOÇ. DR. NECATİ YENİCE ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM ENDOSKOPİSİ YAPILMIŞ OLAN HASTALARDA HEPATİT B VE HEPATİT C SIKLIĞI Dr. GENCO GENÇDAL (UZMANLIK TEZİ) İSTANBUL

2 İÇİNDEKİLER: I. ÖNSÖZ...İİ II. KISALTMALAR....İİİ III. GİRİŞ VE AMAÇ..1 IV. GENEL BİLGİLER 1.ENDOSKOPİ VE DEKONTAMİNASYON İŞLEMLERİ.3 2. VİRAL HEPATİTLER 2.1 HEPATİT B HEPATİT C..25 IV.METOD V. BULGULAR VI. TARTISMA VE SONUÇ..40 VII. ÖZET VIII.KAYNAKLAR...44 i

3 ÖNSÖZ: Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim Hastanesi Başhekimi Sayın Dr. Hayri Özgül e teşekkürlerimi sunarım. Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim Hastanesi 3. İç Hastalıkları Kliniği nde uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, bilimsel ve manevi desteğini gördüğüm saygıdeğer hocam Sayın Doç. Dr. Necati Yenice ye en derin minnet ve teşekkürlerimi sunarım. Uzmanlık eğitimim boyunca yakınlıklarını ve desteklerini esirgemeyen Şef yardımcım Sayın Dr.Kemal Kutoğlu na, Katkı ve önerilerinden dolayı tez sorumlusu Uzmanım Dr.Nevzat Aksoy a, Uzmanlarım Dr.Nurten Arıcan, Dr.Yasemin Gökden, Dr.Mübeccel Gümrah a, Rotasyonlarım sırasında bilgi ve tecrübelerinden yararlanma fırsatı bulduğum Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Şefi Dr.Taner Yıldırmak a, Biyokimya Klinik Şefi Dr.Sembol Türkmen Yıldırmak a, S.B. Kartal Dr.Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Klinik Şefi Dr.Benan N.Çağlayan a, Birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum asistan arkadaşlarıma, Her zaman arkamda olan benim en iyi şekilde yetişmem için hiçbir özveriden kaçınmayan anneme, babama ve tüm aileme teşekkür ederim. Dr.Genco Gençdal ii

4 KISALTMALAR: HBV: Hepatit B virüsü HCV: Hepatit C virüsü KHC: Kronik Hepatit C KHB: Kronik Hepatit B HCC: Hepatosellüler kanser HCV-RNA: Hepatit C virüsü ribonükleik asit HBV-DNA: Hepatit B virüsü deoksiribonükleik asit HBeAg: Hepatit B e antijeni HBsAg: Hepatit B yüzey antijeni HBcAg: Hepatit B kor antijeni Anti HCV: Hepatit C virüs antikoru Anti HBe: Hepatit B e antikoru ALT: Alanin amino transferaz AST: Aspartat amino transferaz iii

5 GİRİŞ: Endoskopi gastrointestinal sistem hastalıklarının tanı, takip ve tedavisinde yaygın olarak kullanılmakta olan bir işlemdir den beri ulusal ve uluslarası endoskopi dernekleri enfeksiyon etkenlerinin endoskopi yoluyla bulaşıyla ilgilenmeye başlamışlardır. Buradan yola çıkarak yapılan çalışmalar neticesinde endoskop temizliği ile ilgili klavuzlar yayınlanmaya başlanmış ve yeni temizleme yöntemleri geliştirilmiştir. Günümüzde Cerrahi prosedürlere tabi olan hastalar için bile enfeksiyon riski sıkı enfeksiyon kontrol kuralları sayesinde kaydadeğer ölçüde azaltılmıştır. Üst gastrointestinal sistem endoskopisi özel bir durum teşekkül eder şöyle ki; endoskoplar buharla sterilize edilemezler ve biopsi gibi cerrahi manipulasyonlar barsak florası veya kan yoluyla geçen virüsler için doku geçişi sağlayabilir. Üst gastrointestinal sistem endoskopisi immün yetersizlikli hastalarda da sık başvurulan bir yöntemdir ve bu hastalarda uygulanan üst gastrointestinal sistem endoskopisi enfeksiyon riskini arttırmaktadır. Bu hastalar aynı zamanda yüksek bakteriyel ve viral yüke sahip olabilirler ki bunun sonucunda yüksek derecede alet kontaminasyonu gerçekleşebilir (1). Endoskopi işlemi öncesi yapılması gereken işlemler klavuzlarda açık olarak belirtilmiş olmasına rağmen bu kuralların uygulanabilirliği ülke şartlarına göre farklılıklar göstermektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda patojen geçişinde artmış riskin en önemli nedenleri; yetersiz temizlik ve dezenfeksiyon (2,3), Aksesuar sterilizasyon yetersizliği (4), hatalı antiseptik kullanımı(5), uygunsuz yıkama (6) veya hatalı ekipman kullanımıdır (7). Üst gastrointestinal sistem endoskopisiyle çeşitli bakterilerin ve virüslerin bulaşı çok sayıda çalışmada araştırma konusu olmuştur. Biz bu çalışmada bulaş etkeni portföyünü daraltarak Hepatit B (HBV) ve Hepatit C (HCV) üzerine odaklandık. Dünyada Hepatit B virusu ile karşılaşmış insan sayısı iki milyardır (8,9). HBV dünya genelinde 350 milyon kişide kronik enfeksiyona, yılda ölüme neden olan bir virustür. Afrika, Asya ve Pasifik kıyılarında HBV ye bağlı hastalıklar en önemli üç ölüm nedeninden biridir. Enfeksiyon genellikle yetişkin çağda kazanılır. Erişkinler için enfeksiyonla karşılaşma oranı %20 yi geçmez. Cinsel temas ve perkütanöz temas en önemli bulaş yoludur. Ancak perinatal ya da erken çocukluk döneminde alınan enfeksiyon HBV enfeksiyonuna önemli ölçüde kaynaklık eder. Şöyle ki: Enfeksiyonu taşıyan infant oyun arkadaşına, ileride cinsel eşine ve eğer kadınsa doğuracağı çocuğuna enfeksiyonu geçirebilir (8,10). Toplumun genelinde yapılan taramalarda HBsAg pozitifliği ülkemizde %

6 arasıdır(11). Üst gastrointestinal sistem endoskopisi ile hepatit B bulaşıyla ilgili yayınların çoğu endoskop dekontaminasyon işlemlerinin bugünkü kadar iyi olmadığı 1970 ve 1980 yılları arasında yapılmıştır. Mele ve ekibi tarafından yapılan vaka-kontrol tipi çalışmada üst gastrointestinal sistem endoskopisi için Hepatit B enfeksiyon riski istatiksel olarak anlamlı çıkmamıştır(12). Villa ve ekibinin yaptığı cohort çalışmasında üst gastrointestinal sistem endoskopisi ile hepatit B bulaşı anlamlı bulunmamıştır(13). HCV enfeksiyonu tüm dünyada yaygın, oldukça ciddi bir sağlık sorunudur. Dünya popülasyonunun yaklaşık % 3 ü bu virüsle infektedir(11). Dünya genelinde yaklaşık 210 milyon HCV ile infekte hasta vardır (14). Gelişmiş ülkelerde anti-hcv sıklığı %1-2 arasında değişmektedir(15). HCV hepatoselüler karsinoma, siroz ve kronik hepatitin en sık sebeplerinden biridir(16). HCV geçişi direkt perkutanöz yolla veya kan ve kan ürünleri transfüzyonu ile, hasta bireylerden transplante edilen organlarla, kontamine enjektörlerle olmaktadır. Vücut salgılarıyla direkt kontakla veya seksüel yolla bulaş daha nadir görülür (17) yılında İtalya ve Fransa da kan bankalarında kan vericileri ile yapılan 1 yıllık takip süreli çalışma sonucunda endoskopinin HCV bulaşı için bir risk faktörü olabileceği yönünde şüpheler oluşmuştur(18) de Bronowicki ve ekibi kolonoskopi yoluyla HCV bulaşının olduğu bir olgu sunumu bildirmiştir (2). Biz bu çalışmada, dünyada ve ülkemizde oldukça yaygın olan bu iki virüsün, yine oldukça yaygın olarak tanı ve tedavi aşamasında kullanılan bir yöntem olan üst gastrointestinal sistem endoskopisi ile geçişini araştırmayı amaçladık. 2

7 GENEL BİLGİLER ENDOSKOPİ : Endoskopinin kelime anlamı iç görüntülemedir. Endoskoplar rijit ve fleksible olarak ikiye ayrılır. Hasta vücudundan, iç görüntü almayı sağlayan fleksible endoskopi sistemleri çalışma prensibi bakımından iki kısımda incelenir. Birincisi fiberendoskopi, ikincisi videoendoskopi sistemidir. Fiber ve videoendoskoplar kullanım alanlarına göre değişik isimler alırlar. Temel olarak bazı modeller : Gastroskop, Kolonoskop, Sigmoidoskop, Duodenoskop, Rektoskop, Bronkoskop. Tanısal ve terapötik endoskopi sağladığı üstünlükler nedeniyle son yıllarda oldukça tercih edilen bir yöntem olmakta, endoskoplara gün geçtikçe yeni modeller eklenmekte ve endoskopların kullanım alanları genişlemektedir. Gerçekleştirilen endoskopi sayısındaki bu artış, enfeksiyon kontrolü ve dekontaminasyonla ilgili sorunları da beraberinde getirmektedir. Endoskopik işlemlerin az da olsa zaman zaman eksojen ve endojen enfeksiyonlara neden oldukları bildirilmiştir (1 ). Ekzojen bulaşma: Endoskobun üzerinde kalmış mikroorganizmalar ile operasyon odasındaki ortam bakterileri ile Endojen bulaşma: Endoskopik işlem uygulama sahasına göre değişen hastanın flora (deri, solunum yolları, özofagus, mide, kolon, üretra) bakterileri etken olur. Spaulding kriterlerine göre steril dokulara temas eden endoskopların steril edilmeleri gerekmekle birlikte endoskopi alanına gerçekler nedeniyle (endoskopların ısıya dayanıklı olmayışı, sterilizasyonun pahalı ve zaman alıcı olması, kısa sirkülasyon süresi ve ekzojen enfeksiyonların seyrek oluşu, vb.) pratikte yüksek düzey dezenfeksiyon ile yetinilmesine neden olmaktadır. Ancak bu uygulamaların şartlara göre (spor/ prion varlığı, ortamın özelliği) değişebileceği unutulmamalıdır. Dekontaminasyon uygulamalarını, endoskopik işlemin risk durumuna, endoskopun cins ve tipine göre belirlemek en doğrusu olacaktır. Risk açısından endoskopik uygulamalar yüksek ve orta derecede riskli olarak kategorize edilebilir. Yüksek riskli; Derinin delindiği ve steril boşluklara girilen işlemlerdir. Bu işlemlerde sterilizasyon şarttır, mümkün olamıyorsa yüksek düzey dezenfeksiyon gereklidir. Orta derece riskli; Sağlam müköz membranları ilgilendiren işlemlerdir. Sindirim sistemi endoskopilerı, bronkoskopidir. Etilen oksit ile steril edilebilir, yüksek düzey dezenfeksiyon yeterlidir. 3

8 Risk değerlendirmesinde ikisi arasında yer alan işlemler de vardır; Lezyonlu mükoz membranlara yapılan veya kanayan damarları onarma veya biyopsi alma işlemleri. Endoskopik girişimlerde kullanılan değişik aksesuarlar (forseps, aspirasyon sistemi, sfinkteretomlar, polipektomi snareleri, skleroterapi iğneleri, sitoloji fırçaları vs) da yüksek riske sahiptir. DEKONTAMİNASYON Dekontaminasyon endoskobun yeni bir hastaya güvenle kullanılabilmesini sağlayan işlemlerdir. 1. Temizlik 2. Sterilizasyon/ dezenfeksiyon 3. Durulama 4. Kurulama 5. Saklama, basamaklarını kapsar. 1. Ön işlem Endoskopik işlemin hemen sonrasında yapılmalıdır. Organik atıkların bir kısmını gidermeyi hedefler. 2.Temizleme Endoskop üzerindeki organik artıklar (kan ve vücut sıvıları) uygun bir besiyeridir ve mikroorganizmaların çoğalmalarına neden olur. Endoskopların kapakları veya kanallarında ve yıkama makinelerinde oluşan biyofilmlerde de mikroorganizmalar bulunabilir. Kan ve vücut sıvıları ile biyofilmdeki mikroorganizmalar dezenfektanlardan korunur. Dezenfektanların fiksatif etkisi vardır, endoskop kanalından temizleme sırasında çıkarılmamış herhangi bir organik materyali fikse edebilir. Mikroorganizmaların glikokaliks aracılığı ile tutkal gibi yüzeylere ve birbirlerine sıkı bir şekilde yapışarak oluşturdukları biyofilm tabakası mikroorganizmalara maksimum bir üreme potansiyeli sağladığı gibi temizlik ve dezenfeksiyonu büyük ölçüde engeller. Mekanik temizlik ve enzim çözücü ile ön yıkama yapılmadan biyofilm tabakasının uzaklaştırılamaz. Uygun temizlenmeyen endoskop üzerindeki organik bulaşların etkin maddeleri inaktive ederek dezenfeksiyon/ sterilizasyonu engeller. Dolayısıyla temizlik, dekontaminasyon işlemlerinin en önemli aşamasıdır ve daha sonra ki dezenfeksiyon/ sterilizasyon işlemlerinin maksimal etkinliği için gereklidir. 4

9 Temizlik için. - Mekanik; silme, fırçalama, basınçlı su, basınçlı hava, ultrasonik yıkama - Kimyasal; enzimatik veya nötral deterjan, korozyon önleyici, pas giderici - Isı; etkinliği arttırır, ancak 50 ocnin altında olmalıdır. gibi tüm yöntemler kullanılmalıdır 3. Durulama Durulama, temizlik aşaması sırasında kullanılan deterjan ya da enzim çözücü ve organik madde artıklarını giderir. Durulama, organik maddenin ve kullanılan diğer ürünlerin tüm kalıntılarını giderecek düzeyde yapılmalı, böylece dezenfektan ile muhtemel etkileşimlerden korunmayı sağlamalıdır. 4. Sterilizasyon/ Dezenfeksiyon Yüksek düzey dezenfeksiyon: Vejatif mikroorganizmaların tamamını, bakteri sporlarının da çoğunluğunu ortadan kaldıran bir işlemdir. Yeterli ön temizlikle biyolojik yükün minimal düzeye indirildiği, fazla sayıda bakteri sporlarının söz konusu olmadığı durumlarda yüksek düzey dezenfeksiyon sterilizasyona eşdeğer bir etki oluştururken; kir ve organik madde varlığında sterilizasyon yöntemleri bile etkisiz kalabilmektedir. Yüksek düzey dezenfeksiyon genel olarak daha ucuz ve zaman kazandırıcı olmakla birlikte daha zahmetli ve hata yapmaya açık bir işlemdir. Bu nedenle yapılan işlemlerin daha sıkı şekilde takip edilmesini gerektirir. İşlemlerin güvenilir olabilmesi için standart rehberlre ve üreticilerin tavsiyelerine uyulması gerekmektedir. 5. Son durulama Dezenfeksiyondan sonra kimyasal atıkların toksik etkisini önlemek için aletlerin yeterince durulanması gerekir. Son durulama işlemi önceki aşamada uygulanan dezenfeksiyon işleminin sonuçlarına ve etkinliğine zarar vermeden yapılmalıdır. Unutulmamalıdırki durulama suyunun mikrobiyolojik niteliği, endoskobun en son mikrobiyolojik durumunu tayin eder. 6. Kurutma Islak ortam morganizmaların kontaminasyonunu ve yayılmasını büyük ölçüde kolaylaştırdığını ve kurutuma işlemi yapılmamış endoskopların çoğunun pseudomonas türleri ile kontamine olduğunu tespit eden çalışmalar bulunmaktadır. 5

10 7. Saklama Dekontaminasyon işlemi görmüş endoskoplar yeniden kontamine olmalarını engelleyecek şekilde muhafaza edilmelidirler. DEZENFEKSİYON İŞLEMLERİNDE YAŞANAN SORUNLAR DEZENFEKSİYON UYGULAMALARININ STANDART VE KALİTE POLİTİKALARININ OLMAMASI Güvenli dekontaminasyon işlemleri için ilk koşul; - Dekontaminasyon politikalarının formülasyonu ve uygulama standartlarının sağlanmasıdır. - Mümkün ise ulusal uygulama klavuzları yayınlanmalıdır. Enfeksiyon kontrol politikalarının temelini oluşturan dekontaminasyon işlemlerinin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi, dezenfeksiyon politikaları ve standartları doğrultusunda hareket edilmesi, seçilecek ürünlerin doğru olarak kullanılması ile sağlanabilir. Uluslararası standartlar ve kanıtlanmış çalışmalar doğrultusunda dezenfeksiyon uygulamalarının temel prensiplerini, amaçlanan dezenfeksiyon düzeyleri için seçilebilecek ürünleri ve uygulamaları içeren rehberler gereklidir. DEZENFEKTAN SEÇİMİ Amaca yönelik çeşitli kimyasallar etken madde olarak kullanılmakta ve her kimyasalın avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Dezenfektan seçiminde amaçlanan dezenfeksiyonun düzeyi iyi tespit edilmeli ve hedeflenen dezenfektanın içereceği kimyasal maddenin de buna göre seçilmesi gerekmektedir. Ancak etken madde olarak kullanılan kimyasalların farklı isimleri olabilmektedir. Örneğin; son zamanlarda formaldehit içeren ürünlerin kullanımından kaçınma söz konusu olmakla birlikte, şartnamelerde yalnızca formaldehit içermemelidir ifadesine yer verilmektedir. Oysa formaldehitin diğper adı metanaldir ve maalesef bu kimyasal istenmemesine rağmen metanal içerikli bir ürün ihale sonucu alınabilmektedir. Aldehit içermeyen ürün alınması gündemdeyken glyoxal içeren bir ürün alınabilmektedir. Glyoxal, aldehit grubunda yer alan bir kimyasaldır. Bu örnekler çoğaltılabilir ve bunların takip edilmesi de gerçekten zordur. Bu hatalar ancak şartnamelerde, ürün içeriğinde bulunan maddelerin hangi kimyasal grupta yer aldığını gösteren bir literatür istenmesiyle çözülebilir. Sporisit etkili bir dezenfektan seçerken; kabul görmüş bir test metodu ve gerçek spor 6

11 formlarla çalışılıp çalışılmadığı ile etki süresi önemlidir. Bazı kimyasallar çok üzün sürede sporisit etkiye sahip olmaktadır. Burada kimyasal seçimi, etkinliği ve süre parametreleri birlikte değerlendirilmelidir. Hastanede kullanılan dezenfektan sayısı mümkün olduğunca aza indirilmelidir. İDEAL BİR DEZENFEKTAN - Geniş spektrumlu - Hızlı etkinliğe sahip - Çevre faktörlerinden etkilenmeyen - Toksik olmayan - Uygulanacak yüzeyle uyumlu - Temizlik maddeleriyle geçimsiz olmayan - Hazırlanması ve uygulanması kolay - Kalıcı etkili - Kokusuz - Ekonomik 1. DEZENFEKTAN KULLANIMI - Dezenfektan solüsyonların temizlik için kullanılması; Özellikle gluteraldehit içerikli dezenfektanlar proteinleri ve organik bulaşları fikse edip, miallard reaksiyonu sonucu aletlerde sararma ve bozulmaya ayrıca biyofilm tabakası oluşmasına neden olmaktadır. Bu yanlış kullanım bir sonraki dezenfeksiyon işleminin gerçekleştirilememesi ile sonuçlanmaktadır. - Farklı amaçlar için üretilmiş kimyasallar (gluteraldehit, çamaşır suyu, zefiran, povidon iyot gibi) sulandırılarak yer/ yüzey, alet ve havanın dezenfeksiyonu için kullanılmamalıdır. - Dezenfektanların kullanım konsantrasyonu; Üretici firmanın çeşitli standartlar doğrultusunda hedeflenen mikroorganizmalara yönelik kullanım konsantrasyonlarına bakılmalı ve buna göre uygulanmalıdır. Kontaminasyon riskine göre hedeflenen mikroorganizmaların tümüne en kısa sürede etkili olacak konsatrasyonda kullanım önerilmelidir. Fazla kullanım, ekonomik kayıp, az kullanım, hedefe ulaşamama ve daha fazla ekonomik kayıptır. - Üretici firmadan gerekli literatürler ve ürün güvenilirlik raporlarının istenmesi gerekmektedir. Kullanıma hazır ürünlerin tercih edilmesi konsatrasyon hazırlama 7

12 hatalarını ortadan kaldıracaktır. Ancak kullanıma hazır bir ürünün sulandırılması da içerisindeki etken maddeyi azaltarak amaca ulaşmayı engeller ve enfeksiyonlara neden olabilir. - Yoğun kullanım hallerinde ve çeşitli nedenlerle belirgin şekilde kirlenme veya dezenfektanların içerisine aletlerin kurulanmadan atılaması solüsyonun etkinlik konsantrasyonunu düşürür. Kullanılan dezenfektan solüsyonun etkinlik kontrolü üretici firmanın önerisine göre test edilmeli ve kayıtları tutulmalıdır. - Aynı ve/veya farklı amaçlar için kullanılabilen ancak farklı kimyasal içerikli ürünlerin daha etkin olabilir düşüncesiyle karıştırılarak kullanılması da ciddi riskler taşımaktadır. Farklı kimyasallar birbirlerinin etkinliğini azalttığı gibi istenmeyen, sağlığa zararlı kimyasalların açığa çıkmasına neden olabilmektedir. - Suyun sertlik derecesi; dezenfektanın etkisini azaltabilir. Suda tuz kristallerinin varlığı, mikroorganizmalara koruma sağlar. - Sıcaklık artışı; dezenfeksiyon işlemini genellikle olumlu etkilemektedir. Ancak kimyasalların yüksek ısıda bozulabileceği ve toksik gazlar çıkarabileceği göz ardı edilmemeli ve ürün güvenilirlik raporları dikkatle incelenmelidir. - Dezenfektanların depolanması ile ilgili sorunlar; Bazı kimyasallar ısıdan, ışıktan olumsuz etkilenmekte ve etkinliğini kaybetmektedir. Üretici firmanın öngördüğü - depolama koşullarına dikkat edilmelidir. Depolamada ilk alımdan son alıma şeklinde bir düzenleme ile ürünün raf ömrü içerisinde kullanımı sağlanmalıdır. 2. DEKONTAMİNASYON UYGULAMALARINDA YAŞANAN SORUNLAR PERSONEL EĞİTİMİ Oluşturulan politikalar ve standartlar doğrultusundaki tüm uygulamaların etkin ve devamlı şekilde yapılmasını sağlamak üzere personel eğitimleri oluşturulmalıdır. - Dekontaminasyonun gerekliliği - Amaçlanan dezenfeksiyon düzeyinin doğru olarak belirlenmesi - Seçilen ürünlerin doğru olarak kullanılması - Kişisel korunma önlemleri - Endoskopların teknik özellikleri, hassas yapıları ENDOSKOP VE MALZEME YETERSİZLİĞİ, YETERSİZ ZAMAN, FAZLA HASTA SAYISI (İKİ HASTA ARASINDA DEKONTAMİNASYON İÇİN AYRILAN SÜRE) Endoskopi ünitelerinde, hastanenin fiziki koşulları ve hizmet bekleyen hasta sayısına uygun olmayacak şekilde az sayıda endoskop olması dekontaminasyon işlemleri için iki 8

13 hasta arasında yeterince zaman ayrılamaması ve gerekli özenin gösterilememesi ile sonuçlanmaktadır. Kullanılan sarf malzemelerin alınamaması ya da az sayıda bulunması, kaliteli ve etkili malzeme yerine ucuz malzemelerin tercih edilmesi ve çoğunluğu disposable olan bu malzemelerin tekrar tekrar kullanılması bir çok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir. Hastane için doğru politikaların oluşturulması ve devamlı olarak uygulanması ve bu uygulamaları denetlemek üzere koordinasyon oluşturulması ancak ekip çalışması ile mümkün olur. Başta enfeksiyon Kontrol Komiteleri olmak üzere hastane yönetimleri üniteleri ve uygulamaları periyodik olarak denetlemeli, hasta verilerini izlemeli, mevcut uygulama ve sorunları ortaya koymalıdır. PERSONEL YETERSİZLİĞİ, KALİFİYE OLMAYAN PERSONEL Tanı veya tedavi amacıyla endoskopi uygulanan her hasta, endoskopi alanında eğitim görmüş kalifiye bir hemşireden bakım alma hakkına sahiptir. Endoskopi ünitelerinde, endoskopların hassas ve kompleks yapıları, enfeksiyon riskleri, dekontaminasyon işlemlerinde kullanılan maddelerin toksik etkileri ve güvenlik önlemleri konularında iyi eğitilmiş personel görev almalıdır. Personelin sık sık değiştirilmesi ve az sayıda olması dekontaminasyon sürecinden, endoskopların bakımı ve hasta bakımına kadar her süreçte bir çok aksamaya neden olacaktır. ENDOSKOPİK AKSESUARLAR (GIS) Teşhis ve tedavi için endoskop ile birlikte kullanılan periferal cihazlar hariç, tüm ekipmandır. Doku içine nüfuz eden endoskopik aksesuarların dekontaminasyonu konusunda endoskoplardan daha katı önlemler gerekmektedir. Endoskopik Aksesuarların Sınıflaması Gastrointestinal prosedürler; Disposable ya da reuse olsun tüm biyopsi forsepsleri, polipektomi aksesuarları mümkünse steril olmalıdır. Eğer sterilizasyon teknik olarak mümkün değilse, (örneğin balonlar veya buji dilatörleri gibi) yüksek düzey dezenfeksiyon şarttır. Biliyer ve pankreatik prosedürler; Kullanılan tüm aksesuarlar steril olmalıdır. Tekrar kullanılabilenler steril edilebilmelidir. Disposable malzemeler dezenfekte edilerek kullanıldığında koledok ve pankreatik kanalda ya da her ikisinde birden kontaminasyon riski taşırlar. Skleroterapi iğneleri; 9

14 Kesinlikle bir kez kullanılmalıdır. Personelin iğnelerin sökülmesi sırasında yaralanma riski, dar lümenlerin zor temizlenmesi, kanla kontamine olma ihtimalleri ve kullanılan hastaların genellikle enfekte olmaları; iğnelerin tek kullanımlık olması için son derece etkili nedenlerdir. TEKRAR KULLANIM (REUSE) Tekrar kullanılabilen aksesuarlar mutlaka steril edilmelidir. Sterilizasyon mutlaka uygun temizleme işleminden sonra yapılmalıdır. Özellikle biyopsi forsepslerinin bıçak kısımları mutlaka fırçalanarak temizlenmelidir. Hasarlı ve zarar görmüş reus aksesuarların kullanımından kaçınılmalıdır.(şaftında bükülmeler olan biyopsi forsepsleri vb) çünkü böyle enstrumanlar hem hijyenik hem mekanik sorunlar yaratarak endoskopun enstruman kanalına zarar verebilir. BİR SEFERLİK KULLANIM (DISPOSABLE) Bunlar steril halde ve kullanıma hazır durumda sağlanır. Steril ambalajının açılması derhal kullanımı gerektirir. Disposable malzemeler kullanıldıktan sonra uygun biçimde atılmalıdır (1,5,6,7). 10

15 HEPATİT B VİRÜS ENFEKSİYONU: A-EPİDEMİYOLOJİ VE HBV GENOM YAPISI Hepatit B Virusu (HBV) akut / kronik hepatit, siroz ve hepatoselüler karsinomun en önemli etkenlerinden birisidir. Tüm dünyada 400 milyonu aşkın sayıda kişinin HBV ile kronik olarak infekte olduğu ve her sene global olarak izlenen hepatoselüler karsinom olgusunun inin HBV ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Her yıl dünyada kişi, HBV enfeksiyonu ile ilgili komplikasyonlardan kaybedilmektedir. Etkili bir aşısı olan HBV enfeksiyonları bütün dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak önemini sürdürmektedir (19,20). HBV küçük, zarflı bir DNA virusudur ve diğer DNA viruslarından farklı bazı özellikler taşımaktadır. Viral genom yaklaşık 3200 nükleotidten oluşan oldukça küçük ve kısmen çift ( % 70), kısmen tek iplikli ( % 30) çembersel DNA dan oluşur ve ikozahedral bir kapsid içerisinde bulunur; bunun dışında da üç farklı yüzey antijenini taşıyan lipid yapılı zarf yer alır. HBV bir DNA virusu olmasına karşın Revers Transkriptaz (RT) enzimi kodlar ve RNA aracısı üzerinden replike olur. HBV infekte hücre çekirdeğinde bir minikromozom şeklinde bulunan ve kovalent bağlı çembersel DNA (covalently closed circular DNA, cccdna) adı verilen replikasyon ve transkripsiyon aracısı moleküle dayanan karmaşık bir replikasyon stratejisine sahiptir. Zarflı bir virus olmasına rağmen eter, düşük ph, ısı, dondurma ve çözmeye oldukça dirençlidir. Bu özellikler virusun kişiden kişiye geçişteki etkinliğine katkıda bulunur ve dezenfektan direncini sağlar (21,22). HBV genotipleri; tüm genom dizisinde %8 i; S geninde ise %4 ü aşan farklılık taşıyan varyantlar olarak tanımlanır. Buna göre HBV genomu A dan H ye 8 majör genotip oluşturmaktadır. Bunun dışında HBs antijeninin yapısal farklılıklarına göre HBV serotipleri de tanımlanmıştır. Ortak a determinantı taşıyan HBV serotipleri günümüzde 9 grupta incelenmektedir. S geninin dizi analizi hem genotipleri hem serotipleri tanımlayabilmesine karşın, genotipler ve serotipler tam olarak birbiri ile örtüşmemekte, serotip benzerlikleri genetik ilişkiyi doğrulamamaktadır. Virusun coğrafi dağılımı ile genotiplerin serotipe göre daha uyumlu olduğu olduğu ve moleküler epidemiyolojik çalışmalar için genotiplerin kullanımının daha yararlı olduğu belirlenmiştir. Farklı genotiplerle ko-enfeksiyon ve genotipler arası rekombinasyon olasılığı da çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir (21-24). 11

16 ŞEKİL 1 - HBV GENOM YAPISI HBV genomu dört açık okuma çerçevesi (open reading frame, ORF) oluşturacak şekilde organize olmuştur. Bunlardan en büyüğü olan Pol, viral polimerazı kodlar. Zarf yapılarına ait ORF da Pol ORF si içinde yer alır. Özyapı (core, C) ve X ORF leri de zarf ORF si ile kısmi olarak üst üste binmiş şekilde bulunur. cccdna yapısı tüm viral transkriptler için kaynak oluşturur ve virusa ait 3.5- (pre-genomik RNA), 2.4-, 2.1-, ve 0.7-kb lik mrna lar cccdna kalıp alınarak sentezlenir. Viral RNA ların ekspresyonu sırasıyla enhancer II / bazal core, büyük yüzey antijeni (L) ve majör yüzey antijeni (S) ve enhancer I / X geni promotorları tarafından kontrol edilir (25). HBV zarf protenleri, karboksi terminalinde yer alan 225 aminoasitleri ortak olan küçük HBs antijeni (SHBs Ag; p24 ve gp27), orta HBs antijeni (MHBs Ag; gp33 ve gp36) ve büyük HBs antijeni (LHBs Ag; p39 ve gp42) den meydana gelmektedir. Her üç zarf proteini, S domaininde yer alan sistein grupları arasında oluşan disülfit bağlarıyla stabilize edilen glikozile, tip 2 transmembran proteini özelliği gösterir. 42 nm lik infeksiyöz Dane 12

17 partiküllerinde her üç bileşen de yer alır. L ve M antijenleri, yaklaşık eşik miktarlarda bulunur ve birlikte virion zarfındaki proteinlerin % 30 unu meydana getirir. S antijeni ise virion zarfının ana proteini şeklinde karşımıza çıkar. HBV yüzey antijenleri infekte hücrelerden infektif virion miktarının yaklaşık 100 katı oranında salınan, non-infektif filamentöz ve sferik yüzey antijeni partiküllerinin de yapısını oluştururlar. Bu sferik ve filamentöz partiküller, infekte kişilerin plazmasında mililitrede birkaç yüz mikrogram düzeylerinde bulunabilmekte ve partiküllerin antikorlarıyla oluşturduğu komplekslerin HBV ile infekte kişilerde izlenen immün kompleks reaksiyonlarından sorumlu olduğu bilinmektedir (21,26,27). Viral özyapı (core) ve polimeraz gen ürünleri, kapsid proteinlerinden (HBcAg) nükleokapsid oluşumu ve viral DNA replikasyonunda görev alır. Core proteinlerinin subviral ikozahedral partikülleri meydana getirmesi için; protein ünitelerinin disülfit bağları ile stabilize edilerek dimerleşmesi ve dimerlerin bir çekirdek yapı oluşturması gereklidir. Viral polimeraz polipeptidi de amino ve karboksi terminallerinde yer alan iki domainin bir bağlantı bölgesi (spacer) ile ayrılması şeklinde sentezlenmektedir. Polimerazın terminal protein adı da verilen amino terminali, pre-genomik RNA nın paketlenmesi ve DNA sentezi için priming görevini üstlenirken; karboksi terminali ise revers transkriptaz ve RNaz H aktivitesinden sorumludur. Hepadnavirus polimerazları enzimatik aktiviteleri için çeşitli hücresel faktörlere ihtiyaç göstermektedir (22,28,29,30). Tablo 1- HBV Genleri ve sentezledikleri proteinlerin özellikleri HBe antijeni (HBeAg) pre-core/core bölgesinden sentezlenen ürünün proteolizi ile meydana getirilir. HBeAg in ilk bölümü molekülün endoplazmik retikulum lümenine taşınması için bir sinyal peptidi görevini yaparken, karboksi terminalinden 29 aminoasidin Golgi aygıtında çıkarılması sonrasında olgunlaşan HBeAg kana salınır. HBx proteini ise 13

18 indirekt etkiyle viral ve bazı hücresel genlerin transkripsiyonunu arttırabilme özelliği taşır (22,31,32) Tablo 2- HBV Partikülleri ve özellikleri HBV nun dört ana bulaş yolu vardır: 1-Enfekte kan ve vücut sıvıları ile mukozal ya da kütanöz temas (perkütan): Çoğul transfüzyon yapılan hastalar, hemodiyaliz hastaları, damar içi uyuşturucu bağımlıları, dövme yaptıranlar, özellikle cerrahlar, patologlar, hemodiyaliz çalışanları olmak üzere sağlık çalışanları risk gruplarıdır. Virus insan vücudu dışında yedi günden uzun süre canlı kalabildiği için enfekte diş fırçası ve jiletler de bulaş kaynağı olabilirler (33). 2-Cinsel temas: En çok risk taşıyanlar homoseksüellerdir. Ayrıca eşleri HBV ile kronik enfekte olanlar, başka bir cinsel yolla bulaşan hastalığı olanlar, çok eşliler de risk altındadır (33). 3-Enfekte anneden yeni doğana bulaş (perinatal-vertikal): Bulaş; nadiren gebelik sırasında ya da doğum sırasında ve doğum sonrası olabilir. Hepatit B virusu early antijen (HBeAg) pozitif anneden doğan çocukların %70-90 ı enfekte olur. Bunlarda enfeksiyon %90 kronikleşir. HBeAg negatif anneden doğanların ise %10-40 ı enfekte olur. Bunların da %40-70 inde enfeksiyon kronikleşir. Anne sütünde Hepatit B virusu yüzey antijeni (HBsAg) gösterilmiştir ve süt teorik olarak bulaştırıcıdır ama bu durum çocuğu sütten kesmeyi gerektirmez (33,34). 14

19 4-Enfekte kişilerle cinsellik içermeyen yakın temas (horizontal): Amerika Birleşik Devletleri ndeki hastalık kontrol merkezi (CDC) ne 1995 te bildirilen vakaların yaklaşık yarısı HBV bulaşı için riskli olacak bir temaslarının olmadığını belirtmiştir. Ancak gerçekte bunların yarısında riskli bir temas vardır. Çeşitli vücut sıvılarında HBsAg bulunmuştur. Plevra ve periton sıvılarında serumdaki kadar viryon bulunur. Tükrük ve semendeki virus yükü serumdakinden azdır ancak tükrük ve semende sürekli infeksiyöz viriyonlar bulunur. Endemik bölgelerde virusun cilt çatlakları ve mukoz membranlardan geçişi çocuklarda enfeksiyona neden olabilir. Anneleri HBsAg pozitif çocuklar doğumda enfeksiyonu almadılarsa %40 olasılıkla ilk beş yıl içinde enfekte olabilirler (32,33,34). KLİNİK: Akut viral hepatitte enfeksiyonun seyri inkubasyon dönemi, preikterik dönem, ikterik dönem ve konvelesan dönem olmak üzere başlıca dört kategoride incelenebilir. Akut HBV enfeksiyonuna spesifik, diğer akut viral hepatit sebeplerinden ayrımı sağlayan klinik bulgu yoktur. Sarılıkla gelen bir hastada sarılıklı hasta ile temas, intravenöz ilaç bağımlılığı, kan transfüzyonu öyküsü, geçirilmiş cerrahi veya hastanede yatış, kronik karaciğer hastalığına ait aile öyküsü ve viral hepatit etkeni ile olası temas anamnezde araştırıldığında pozitif veri elde edilirse, akut viral hepatit araştırılmalıdır. HBV ile enfekte olan erişkinlerin sadece %5-20 kadarında akut hepatit klinik belirtileri ortaya çıkmaktadır. Sarılığın görülme olasılığı ise beş yaşın altındaki çocuklarda %10 civarında iken daha büyük çocuk ve erişkinlerde olguların %50 sinde sarılık görülür. Bulantı- kusma, grip benzeri şikayetler, yorgunluk ve halsizlik, sağ üst kadranda hafif künt bir ağrı en belirgin semptomlar arasındadır. Serum hastalığı benzeri klinik tablo akut HBV enfeksiyonu olan hastaların %10 kadarında gelişmektedir. İmmun kompleks oluşumuna bağlı olarak gelişen ve ürtikeryal veya makulopapüler raş, artralji ile ilerleyen bu tabloda, sıklıkla romatoid faktör pozitifliği de mevcuttur. Akut hepatit B seyrinde nadiren de olsa, hastalığın akut fazında pankreatit kliniğine rastlanılabilir. Hastaların %30 kadarında amilaz yüksekliği de saptanabilir. Nadiren de olsa miyokardit, perikardit, plevral efüzyon, aplastik anemi, ensefalit ve polinörit bildirilen diğer klinik bulgulardandır. Preikterik dönemdeki bu semptomlar genellikle 3-10 gün kadar sürer. Bu dönemde ayrıca iştahsızlığa eşlik eden yemek ve sigara tiksintisi, hepatiti akla getirecek semptomlar arasındadır. İkterik dönemde, preikterik dönemdeki hastaya rahatsızlık verici bu bulgularda genellikle görülen düzelmeyle birlikte sarılık, hafif kaşıntı, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma gözlenir. Serum bilirübini %2.5-3 mg üzerinde olduğu durumda skleral ikter klinik olarak aşikar hale gelir. Sarılığın süresi nadiren 4 haftayı geçer, genellikle 1-3 hafta kadar sürer. 15

20 Fizik muayenede, minimal nonspesifik bulgulara rastlanılabileceği gibi, sarılık ve genellikle hassasiyetin de eşlik ettiği hepatomegali (%10), splenomegali (%5) ve lenfadenopati (%5) saptanabilir (35,36). Vaskülit, immun kompleks nefriti, artrit, poliarteritis nodosa, Gianotti hastalığı, glomerulonefrit, eritema nodosum, Guillain Barre Sendromu gibi genellikle immun kompleks fenomenini yansıtan ekstrahepatik bulgulara da rastlanabilir (37). Akut HBV enfeksiyonu geçiren erişkin hastaların büyük çoğunluğu, tam olarak iyileşme gösterir. Akut HBV enfeksiyonunun gidişatı konağın HBV ye karşı sergilediği immun cevap ile bağlantılıdır. Akut hepatit B öyküsü tanımlanmamakla birlikte, tarama amacı ile alınan serumlarda saptanan yüksek oranda taşıyıcılık, hastalığın daha büyük oranda asemptomatik geçirildiğinin bir göstergesidir. HBV ile infekte hepatositlerin nekrozu, viral replikasyonun gerçekleştiği HBV ile infekte hepatositlere karşı konağın immun saldırısı sonucudur. İmmunolojik aktiviteden, hepatosit yüzey membranında yer alan HBcAg ye karşı yönelen konağın sitotoksik T hücreleri sorumludur. Direk sitopatik etkiye sahip olmadığından, HBV ye karşı cevapta, hücre hasarı ve viral klerenste sağlam immun sistemin rolü çok önemlidir (38). Primer enfeksiyonda hepatit B yüzey antijeni (HBsAg), inkubasyon periyodu sonrası kanda belirmeye başlar ve bunu kısa süre sonra HBV kor antijenine karşı antikorların (anti- HBc antikorları) kanda görülmesi izler. Bu antikorlar erken enfeksiyonda esas olarak IgM tipi antikorlardır. Virüsün akut enfeksiyonda mililitredeki miktarı viriyon civarında oldukça yüksektir. Çoğu vakada serumda HBeAg saptanır. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda HBeAg nin pozitif saptandığı durumda hepatositlerin % ünün infekte olduğu gösterilmiştir. Dolayısı ile bu dönemde hem vertikal, hem de horizontal bulaş olasılığı çok yüksek oranlardadır. Primer enfeksiyonda T-hücre bağımlı immun cevap ortaya çıkana kadar alanin aminotransferaz (ALT) düzeylerinde yükselme görülmez. Bu cevap geliştikten sonra virüs titresi hem kanda, hem de karaciğerde düşmeye başlar. Nonsitolitik klerens mekanizmalarının gücü ile bağlantılı olarak masif hepatik destrüksiyon olmaksızın, bütün hepatositlerden enfeksiyon temizlenebilir. Enfeksiyonun klerensi ile birlikte dolaşımdan HBsAg ve HBeAg kaybolur. Anti HBs antikorları serumda saptanmaya başlar. Kendi kendine sınırlanmış bir enfeksiyon kliniğinde, viral antijenlerin kaybından sonra ve antihbs antikorlarının görülmesinden sonra dahi, kanda düşük düzeyde HBV DNA, tüm yaşam boyu olmasa da yıllar boyu saptanabilir (35,36). Bu DNA nın bütün viriyonları veya bütün HBV genomunu içerip içermediği tam olarak bilinmemekle birlikte, hayvan çalışmalarında bu serumun inokulasyonu enfeksiyon ile sonlanmamıştır. 16

21 Akut hepatit B kliniğinde görülebilen uzamış klinik seyirde, hafif semptomlar, anormal fizik ve laboratuar bulgularını içeren hastalık süresi, 3-4 aydan 12 aya kadar sürebilir. Prognozu açısından klasik seyirden farklı olmamakla birlikte, uzamış akut hepatit B yi kronik hepatit B den ayırmakta sorun yaşamak olasıdır. Uzamış klinik seyir olağan seyir olabileceği gibi, hepatit D virusu ile koenfeksiyon veya kronikleşme hatırda tutulmalıdır. Akut hepatit B enfeksiyonunun seyrinde bir diğer olası durum fulminan hepatittir. Prekor ve kor promoter mutasyonlarına sahip viruslarla fulminan seyir ve kronisite arasında bağlantı olabileceği bildirilmiştir (39,40). Ancak fulminan hepatit patogenezinde tek faktörün bu olamayacağı, konağa ve virüse bağlı pek çok faktörün düşünülmesi gerekliliği kanısına varılmıştır (41). Akut HBV enfeksiyonuna eşlik eden HCV veya HDV enfeksiyonu durumunda da fulminan seyir olasılığının yüksek olabileceği göz ardı edilmemelidir. İkter başladıktan genellikle 2 hafta içerisinde veya semptomları takiben ilk 8 hafta içerisinde gelişen hepatik ensefalopati, fulminan gidişin ilk bulgusu olabilir. %0.1 civarında görülebilen bu klinik tabloda karaciğer yetmezliği ve ensefalopati ile birlikte yüksek mortalite oranı dikkati çekmektedir. Uykuya meyil, dalgınlık hali ve komaya kadar ilerleyebilen bilinç değişiklikleri, fizik muayenede flapping tremor, karaciğerde küçülme, serum transaminaz düzeyinde ani azalma, protrombin zamanında uzama, oligüri, azotemi ve asit gelişmiş olması önemli bulgulardandır. Ayrıca ateş, lökositoz, hemorajiler ortaya çıkabilir (42). Kronik viral hepatitli hastaların büyük çoğunluğu asemptomatiktir ve hastalar genellikle infekte olduklarının farkında değildirler. Bir kısım hastada halsizlik, yorgunluk bulantı, üst abdominal ağrı, kas ve eklem ağrıları gibi nonspesifik şikayetlere rastlanılabilir. Ayrıca hastalarda anksiyete başta olmak üzere bir takım psikiatrik semptomlar, endişe hali, düşüncelerini yoğunlaştırmada güçlük, kas gerginliği, uyku bozuklukları, depresyon görülebilir (43). Bu bulguların hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkilediği, mental ve genel sağlık skorlarında normal kontrollere göre daha düşüklüğe sebep olduğu gösterilmiştir (44, 45). Görülebilen diğer semptomlar ise; sarılık, örümcek nevüs, splenomegali, asit gibi son evre karaciğer hastalığına ait bulgulardır, ya da karaciğer dışında etkilenen organların eşlik eden hastalıklarına aittir. Kronik hepatit B enfeksiyonunda poliarteritis nodosa, vaskülitik raş, glomerülonefrit, ateş ve poliartralji gibi ekstrahepatik hastalıklar görülebilir. Dolaşımda HBsAg ve anti HBs kompleksleri, damar duvarında kriyoproteinler ve HBsAg demonstre edilebilir (37,42). Kronik viral hepatit B li olgular arasında aminotransferaz düzeyleri yüksek ve viral replikasyon göstergeleri pozitif saptananlarda aktif viral replikasyon sürdüğünden hastalıkta 17

22 genellikle ilerleme görülür. Kronik hepatit B enfeksiyonunun en önemli komplikasyonları siroz, portal hipertansiyon, asit, özofagus varis kanaması, hepatorenal sendrom ve hepatoselüler karsinom olarak sıralanabilir. Bu olguların %15-20 sinde 5 yıl içerisinde siroza ilerleme, sirozlu hastaların %20 sinde ise hepatoselüler karsinoma saptanır. Kronik HBV enfeksiyonu olan olguların her yıl %1-10 kadarında spontan HBeAg/AntiHBe serokonversiyonu görülür ve genellikle karaciğer hastalığında alevlenme ile birliktedir. HBsAg kaybının görülme olasılığı ise yılda %1-2 civarındadır (35,36). Akut HBV enfeksiyonu sırasında HBsAg virusa ait ilk saptanan antijendir. HBsAg hastalık semptomları ortaya çıkmadan 3-5 hafta önce serumda saptanabilir düzeye ulaşmakta, seviyesi giderek yükselerek akut enfeksiyon sırasında pik seviyeye ulaşmakta ve iyileşme ile sonlanan olgularda 2-6 ay içinde azalarak ortadan kaybolmaktadır. Ortadan kaybolduktan bir müddet sonra serumda buna karşı oluşan koruyucu anti-hbs antikorları ortaya çıkmakta ve genellikle hayat boyu saptanabilir bir düzeyde kalmaktadırlar. Aslında akut dönemde anti- HBs antikorlarının oluşumu daha erken meydana gelmektedir ancak HBsAg fazlalığında oluşan immünkomplekslerin bunu maskelediği düşünülmektedir. HBsAg nin ortadan kaybolduğu ve henüz anti-hbs antikorlarının ortaya çıkmadığı döneme pencere dönemi ismi verilmektedir. Bu dönemde hem HBsAg hem de anti-hbs antikoru negatif olarak bulunmaktadır. Akut HBV enfeksiyonundan sonra anti-hbs antikorlarının oluşması hastalığın iyileşme ile sonlandığını ve bağışıklığı göstermektedir. Kronik HBV enfeksiyonlarında ise genellikle anti-hbs antikorları saptanmamaktadır. Anti-HBs akut HBV enfeksiyonu dışında, hepatit B aşılaması sonrasında immün bir cevap olarak da oluşmakta veya hepatit B immünglobülin (HBIG) verilmesiyle, kan transfüzyonuyla ve anneden bebeğe pasif olarak da transfer edilebilmektedir (pasif olarak alınan antikorlar birkaç ay içinde ortadan kaybolmaktadırlar). Serumda anti-hbs seviyesinin 10 miu / ml nin üzerinde olması koruyucu bir bağışıklık seviyesini göstermektedir (46,47, 48,49). Akut HBV enfeksiyonundan sonra HBsAg serumda 6 aydan daha uzun süre pozitif olarak kalıyorsa, bu durum bize hastalığın kronikleştiğini düşündürmektedir. Bu antijenle ilgili diğer bir önemli nokta da şudur; hasta serumunda HBsAg nin saptanması bize HBV enfeksiyonu olduğunu göstermekte ancak enfeksiyonun akut mu yoksa kronik mi olduğunu ayırt etmemektedir. Bunun yanısıra HBV aşılaması sonrasında kısa bir süre için serumda HBsAg pozitifliği saptanabilmektedir, ancak olgunun izlenmesi durumunda HBV ile ilgili diğer göstergelerin ortaya çıkmaması ve kısa sürede HBsAg pozitifliğinin ortadan kaybolması ile akut enfeksiyondan ayırt edilebilmektedir 46,48). 18

23 Akut enfeksiyon sırasında genellikle HBsAg nin ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra HBeAg ortaya çıkmakta ve HBsAg den önce de ortadan kaybolmaktadır. Serumda HBeAg nin varlığı bulaşıcılık, infektivite ve aktif viral replikasyon ile ilişkilidir. HBeAg nin ortadan kalkmasından (genellikle haftada ortadan kaybolur) kısa bir süre sonra anti- HBe antikorları ortaya çıkmaktadır. Bazı olgularda çok kısa bir süre HBeAg ve anti-hbe serumda birlikte pozitif bulunabilmektedir. Anti-HBe antikorlarının ortaya çıkması viral replikasyonun azaldığını ve hastalığın iyileşmeye doğru gittiğini göstermektedir. Ancak bazen beklenen bu durumların dışında tablolara rastlanabilmektedir. Bunlardan birisi, HBV DNA sının pre-kor (pre-c) bölgesinde meydana gelen mutasyon sonucu oluşan mutant suşların meydana getirdiği enfeksiyon sırasında hastada anti-hbe pozitifliğine rağmen aktif viral replikasyonun mevcut olduğu bir enfeksiyon tablosunun görülebilmesidir. Bir diğer sürpriz tablo da, hastada HBeAg nin sentezlenmesine rağmen serumda aktif viral replikasyonun göstergesi olan HBV DNA nın saptanmamasıdır. Yani, hastalarda bazen serumda anti-hbe nin varlığı aktif viral replikasyonun bittiğini göstermemekte veya bunun aksine HBeAg varlığına rağmen aktif viral replikasyon olmayabilmektedir. Dolayısıyla daha önce de belirtmiş olduğum gibi, sonuçların yorumlanmasında tek bir göstergeye bağlı kalmanın bazen yanıltıcı neticelere yol açabileceğini unutmamak gerekir (49,50,51,52). HBcAg erken dönemde süratle spesifik antikoru ile birleştiğinden serumda saptanması güçtür. Ancak son zamanlarda yapılan bir çalışmada, bu antijeni saptayan bir EIA yöntemi geliştirildiğinden ve burada HBcAg miktarının HBV DNA seviyesi ile uyumlu olduğundan bahsedilmektedir (51). Bugün serolojik tanıda kor bölgesi ile ilgili kullanabileceğimiz gösterge anti-hbc antikorlarıdır. Anti-HBc, HBsAg saptandıktan kısa süre sonra ve anti-hbs ortaya çıkmadan önce görülmektedir. İlk başta anti-hbc nin hakim immünoglobülin sınıfı IgM dir. Anti-HBc IgM enfeksiyon başladıktan birkaç hafta sonra pik seviyelere ulaşır, bundan sonra titresi azalmaya başlar ve ortaya çıktıktan 4-8 ay (bazen 12 ay) sonra ortadan kaybolur (HBsAg den oldukça uzun bir süre kanda kalmaktadır). Bu bilgiler ışığında akut HBV enfeksiyonunun tanısı ile ilgili olarak şunu belirtebiliriz: HBsAg pozitif olan bir olguda anti-hbc IgM antikoru negatif bulunuyorsa o hastada akut enfeksiyon olasılığı söz konusu değildir. Anti-HBc IgM sınıfı antikorlarının görülmesinden bir süre sonra IgG sınıfı antikorlar da ortaya çıkmakta ve bunlar genellikle hayat boyu saptanabilir düzeylerde kalmaktadırlar (50, 51). Anti-HBc IgM ile ilgili önemli özelliklerden bir tanesi, akut HBV enfeksiyonunun pencere dönemi esnasında (HBsAg ve anti-hbs antikorunun saptanamadığı dönem) enfeksiyonun tek göstergesi olduğudur (pencere döneminin uzadığı olgularda anti-hbc IgM 19

24 ortadan kaybolur ve sadece anti-hbc IgG antikorları pozitif olarak saptanabilir) ve bu dönemde serum enfeksiyöz olarak kabul edilmektedir. Diğer önemli özellik, anti-hbc IgM nin sadece akut dönemde değil kronik HBV enfeksiyonunun akut alevlenmeleri sırasında da pozitifleşmesidir. Ancak akut dönemdeki IgM titresi oldukça yüksek düzeyde iken, kronik enfeksiyon sırasında düşük seviyelerde olmaktadır. Tablo 3- Hepatit B enfeksiyonu Klinik tipleri Günümüzde artık hem kalitatif hem de kantitatif yönden viral genomu araştırmaya yönelik çok duyarlı PCR yöntemleri bulunmaktadır (HBV DNA kantitasyonu HBV unun replikasyonunun izlenmesi açısından önemlidir). Serumda HBV DNA yı saptamak için ticari kitlerin yanısıra in house PCR yöntemleri de kullanılmaktadır. Serum veya plazmada HBV DNA nın kantitatif tayini için PCR gerektirmeyen yöntemler de vardır. Bu tür teknikler amplifikasyon temelli yöntemlerin duyarlılığına ulaşamasalar da HBV enfeksiyonunun durumunun izlenmesinde yararlıdırlar. HBV DNA nın kantitasyonu için sinyal veya hedef amplifikasyon teknikleri gibi çeşitli teknikler de kullanılmaktadır. Sinyal amplifikasyon tekniklerinin dezavantajı HBV DNA sı çok düşük miktarlarda olduğunda (<5000 kopya / ml) saptayamamalarıdır. PCR temelli testler gibi, hedef amplifikasyon teknikleri de oldukça yüksek bir duyarlılığa sahiptirler (10 kopya / ml miktarındaki HBV DNA sını saptamaktadırlar). Moleküler tanı konusundaki en önemli gelişme HBV DNA testlerinin sensitivitesini arttıran real time PCR tekniğinin ortaya çıkması ve gelişmesidir. Bu yöntem ile 20

25 sonuçlar kantitatif olarak daha kısa zamanda verilmekte ve farklı HBV genotiplerini saptamak mümkün olmaktadır. Ancak çeşitli kantitatif test sonuçları arasında standardizasyon sorunu bulunmaktadır. Aynı örneğin farklı testlerle çalışıldığı durumlarda HBV DNA kantitasyonu farklılık gösterebilmektedir, ancak standardizasyondaki sorunları belirlemek ve çözmek amacıyla uluslar arası toplantılar yapılmaktadır (46,50,51) HBV Enfeksiyonundan Korunma : Pasif İmmunoprofilaksi Pasif immunoprofilakside kullanılan hepatit B immunglobulini (HBIG), 3-6 ay gibi kısa süre için geçici koruma sağlamaktadır. Pasif immunoprofilaksinin kullanıldığı durumlar: a) Hepatit B ile infekte anneden doğan yenidoğanlar, b) Batıcı/delici yaralanma sonrası, c) Cinsel temas sonrası, d) Karaciğer nakli sonrası (53). Temas sonrası HBV enfeksiyonundan korunmada aşı ile birlikte endikedir. Aşıya yanıt vermeyen kişilerin temas sonrası HBV enfeksiyonundan korunmasında ise HBIG tek başına verilir. HBsAg ne karşı yüksek düzeyde antikora sahip, seçilmiş vericilerin plazmalarından hazırlanmış steril bir solüsyondur. Plazmalar HBsAg, antihiv, antihcv açısından taranmaktadır. Bu taramalara ek olarak, HBIG hazırlanmasında kullanılan teknik HBV, HCV ve HIV virüslerini inaktive ederek, son ürünü meydana getirmektedir. Amerika Birleşik Devletleri nde HBIG i > antihbs titresine sahip olup, timerosal içermemektedir ve bugüne kadar immunglobulin kullanımına bağlı HBV, HCV ve HIV bulaşı bildirilmemiştir (54). Standart doz HBsAg(+) anneden doğan infantlarda 0.5ml, diğer endikasyonlarda ise 0.06ml/kg dır. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği gibi canlı virüs aşıları HBIG uygulandıktan en erken 3 ay sonra yapılabilir. Çünkü HBIG bu aşılara olan yanıtı önler (54). Karaciğer nakline giden HBV enfeksiyonlu hastalarda HBIG, profilakside önemli bir konuma sahiptir. Yüksek dozda verilen HBIG monoterapisi bu nakil hastalarının %65-80 inde rekürrensi önlemektedir. Yüksek doz ve uzun süreli HBIG profilaksisinin maliyetinin fazla olması ve nükleozid analoğu ile HBIG kombinasyon tedavisinin daha etkili olması nedeniyle, günümüzde karaciğer nakli sonrası protokolde HBIG ve nükleozid analoğu kombinasyonu uygulanmaktadır (53). Aktif İmmunoprofilaksi: Krugman ve arkadaşları 1970 li yılların başında hepatit B açısından infeksiyöz serumları 1/10 dilüe edip, 98 o C de 1 dakika süre ile kaynatıp, duyarlı kişilere uyguladıklarında antihbs 21

26 oluşumunu indüklediğini gördüler. Bu şekilde bağışıklanan kişilerin, canlı HBV ile karşılaştıklarında %70 oranında korunabildiği saptandı. Aşıda kullanılan antijen HBsAg idir. İlk jenerasyon hepatit B aşısı inaktif plazma kökenli aşı olup, 1982 yılında kullanıma girmiştir. DNA rekombinant teknolojisiyle üretilen daha etkin ve güvenilir olan ikinci jenerasyon aşıların 1986 yılında kullanıma girmesi ile birinci jenerasyon aşılar kullanımdan kalkmıştır (49,53,54). Hepatit B aşısı, rekombinant DNA tekniği ile mayalara (Saccharomyces cerevisiae : Engerix-B, Recombivax HB veya Hansenulla polymorpha: Butang ) veya memeli hücrelerine (hamster over hücreleri) HBsAg ini kodlayan S geni klonlanarak üretilen HBsAg polipeptidlerini içermektedir. Aşılarda µg HBsAg protein/ml, 0.5 mg/ml aluminyum hidroksit ve koruyucu olarak timerosal(1:20000) bulunur (55). Mart 2000 den itibaren ABD ndeki hepatit B aşılarında timerosal ya hiç bulunmamakta ya da eser miktarda (<1 µg civa/ml) bulunmaktadır. Diğer aşılarla kombine formları da lisans alarak üretilmektedir (54). Aşı güvenli olup, bildirilen en sık yan etkiler enjeksiyon yerinde ağrı (%3-29) ve >37.7 o C ateş (%1-6) tir. Anafilaksi nadirdir. Hepatit B aşısı ile Guillain-Barre sendromu ve multipl skleroz arasında nedensel bir ilişki varlığının kanıtı henüz bulunamamıştır. Aşı sonrası kronik yorgunluk sendromu, nörolojik bozukluklar (lökoensefalit, optik nörit, tranvers miyelit), romatoid artrit, tip I diyabet, otoimmün hastalıkların görüldüğü nadir vakalar bildirilmiş olmasına karşın aşı ile ilişkileri kanıtlanamamıştır. Özgeçmişinde maya ve herhangi bir aşı içeriğine hipersensitivitesi olan kişilerde hepatit B aşısı kontrendikedir. Bir doz hepatit B aşısı sonrası anafilaksi gibi ciddi yan etkiler görünen kişilerde ek dozların yapılmaması gerekir. Gebelik aşı için kontrendikasyon olmayıp, fetüs için bir risk içermemektedir (54). Tavsiye edilen üç doz (0., 1., ve 6. ay) intramüsküler hepatit B aşı şeması ile infant, çocuk ve genç erişkinlerin %90-95 inde, HBV enfeksiyonu ve sekellerinden koruyacak uygun antikor cevabı alınır (antihbs>10 miu/ml). Hepatit B aşı sonrası ilk yıl daha hızlı olmak üzere, yıllar geçtikçe antihbs konsantrasyonu azalır. Standart aşı şeması ile koruyucu antikor cevabı sağlanan (antihbs>10 miu/ml) çocukların %15-50 sinde 5-15 yıl sonra antikor seviyesi ölçülemeyecek düzeye inmiş ya da kaybolmuştur (49,53,54). Aşı ile koruyucu antikor cevabı sağlanan immünkompetan kişilerde, antihbs titresi 10mIU/ml değerinin altına inse bile hem akut hepatite hem de kronik enfeksiyona yönelik tam korunma sağlanmış olur. Bunun mekanizmasının antijene özgül B ve T lenfosit klonlarının seçili diferansiyasyonuyla immün hafızanın korunmasıdır. Çocukluğunda hepatit B aşı şemasını tamamlayarak, yıl sonra antikor seviyeleri <10mIU/ml altına düşen erişkinlerin %67-76 sında, ek bir doz aşıdan 22

27 2-4 hafta sonra antihbs seviyelerinde anamnestik artış sağlandığı bulunmuştur (54). Günümüze kadar toplanan veriler ışığında diyebiliyoruz ki; HBV den korunma düşüş gösteren antihbs antikor seviyesinden ziyade immün hafızaya bağımlıdır. Hepatit B bağışıklığı konusunda Avrupa Konsensus Grubu aşı şeması tamamlandıktan sonra, immünkompetan kişilerde rapel doz uygulanmasının gereksiz olduğunu bildirmiştir (56). TEDAVİ: Kronik HBV enfeksiyonunda tedavinin amacı siroz ve/veya hepatosellüler karsinom gibi geriye dönüşümsüz hasarların oluşmasını engellemektir. HBV replikasyonu doğrudan sitopatik etki göstermediği halde, yapılan kohort çalışmalarının sonuçları, viral replikasyonun devamı ile karaciğer hasarının derecesinin ilişkili olduğunu göstermektedir. Dolayısı ile antiviral tedaviden beklenen uzun süreli viral supresyondur. Günümüzde bu amaca yönelik olarak ise iki grup ilaç kullanılmaktadır: 1.İmmun modulatörler (alfa interferon ve pegillenmiş formları) PEGİLE İNTERFERONLAR: Bugüne kadar yapılmış tüm çalışmalar peginterferonların kronik hepatit B enfeksiyonu için güvenli, etkin ve iyi tolere edilen bir tedavi olduğuna işaret etmektedir. Hastaların büyük bir çoğunluğu planlanmış haftalık tedaviye devam edebilmişlerdir. Meydana gelen advers olaylar tedaviyi bırakma ya da doz modifikasyonu ile geriye dönmektedir. Peginterferonların etkinliği, muhtemelen farmakokinetik-farmakodinamik eğrisinin optimizasyonundan kaynaklanmaktadır. Haftada 3 kez uygulanan standart interferon ile karşılaştırıldığında, peginterferonlar benzer güvenirlik profiline sahip olurken daha kolay ve uygun dozlama (haftalık) ile etkinlikte artış sağlamaktadır. Doz uygunluğu basitleştirilmiş doz rejimi ile birlikte tedaviye uyumu artırarak tedavi etkinliğini yükseltmektedir. Tüm bu nedenlerle peginterferonlar bir çok ülkede ve türkiye de KHB tedavisinde kullanım için de ruhsat almış bulunmaktadır. 2.Viral polimeraz inhibitörleri (nukleosid ve nukleotid analogları) Nukleozid analogları, sellüler DNA polimerazlara bağlanmak için doğal substratlar ile yarışan, yeni yapılmakta olan DNA a bağlandıklarında ise DNA zincir sentezini durdurup viral replikasyonu susturan bileşiklerdir (DNA polimeraz inhibitörleri). Çoğu nukleozid analogları sitoplazmada bulunan enzimler tarafından nukleozid 5 -trifosfatlara fosforillenir; ardından virüs-spesifik polimerazlar ile etkileşir. Her bir nukleozid analogu kendine özgü metabolik ve farmakolojik özellikleri ile- etki, etkinlik ve toksisite açısından farklılık gösterir 23

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit Aktivasyonunun Ayrımı Neden AHB ve KHB-A karışır? Neden AHB ve KHB-A

Detaylı

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI * VİRAL V HEPATİTLERDE TLERDE SEROLOJİK/MOLEK K/MOLEKÜLER LER TESTLER (NE ZAMANHANG HANGİ İNCELEME?) *VİRAL HEPATİTLERDE TLERDE İLAÇ DİRENCİNİN SAPTANMASI *DİAL ALİZ Z HASTALARININ HEPATİT T AÇISINDAN

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders. Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU

VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders. Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU Kronik Viral Hepatitler Sporadik Enfeksiyon ENDER HBV HCV HDV Ulusal Aşılama Programı Erişkinlerin Sorunu HFV, HGV,

Detaylı

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek

Detaylı

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HBV Neden Önemli? Dünyada yaklaşık 400 milyon kişi HBV ile

Detaylı

HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır

HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır HDV 1700 nükleotidden oluşmaktadır Delta Ag S (22 kda) 195 aminoasit L (24 kda) 214 aminoasit Delta Ag ni 4 ayrı

Detaylı

Hepatit B de atipik serolojik profiller HBeAg-antiHBe pozitifliği. Dr. H. Şener Barut Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KM AD

Hepatit B de atipik serolojik profiller HBeAg-antiHBe pozitifliği. Dr. H. Şener Barut Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KM AD Hepatit B de atipik serolojik profiller HBeAg-antiHBe pozitifliği Dr. H. Şener Barut Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KM AD Akut ve kronik HBV enf da seroloji Akut Hep B de HBe Ag,

Detaylı

PERSONEL YARALANMALARININ ÖNLENMESİ VE TAKİBİ. Uz.Dr. Sevinç AKKOYUN

PERSONEL YARALANMALARININ ÖNLENMESİ VE TAKİBİ. Uz.Dr. Sevinç AKKOYUN PERSONEL YARALANMALARININ ÖNLENMESİ VE TAKİBİ Uz.Dr. Sevinç AKKOYUN Sağlık Çalışanlarında İnfeksiyon Riski Kan yoluyla bulaşan hastalıklar Hepatit B, Hepatit C, HIV, Hepatit D Sağlık çalışanlarında majör

Detaylı

KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR

KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR Prof. Dr. Oğuz KARABAY BU sunularda UHESA sunularından yararlanmıştır. UHESA ya ve eğitmenlerine teşekkürü borç biliriz. 1 Sunum Özeti BU derste verilmek İstenenler!!!

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Hastanelerde Hastaneler enfeksiyon etkenleri bakımından zengin ortamlar Sağlık personeli kan yolu ile bulaşan hastalıklar açısından yüksek

Detaylı

Hemodiyaliz olgularında hepatit enfeksiyonu ve önlenmesi. Dr Hayriye Sayarlıoğlu, KSÜ, Nefroloji, Kahramanmaraş

Hemodiyaliz olgularında hepatit enfeksiyonu ve önlenmesi. Dr Hayriye Sayarlıoğlu, KSÜ, Nefroloji, Kahramanmaraş Hemodiyaliz olgularında hepatit enfeksiyonu ve önlenmesi Dr Hayriye Sayarlıoğlu, KSÜ, Nefroloji, Kahramanmaraş Giriş Hemodiyaliz hastalarında enfeksiyon önemli mortalite nedenleri arasındadır Hepatit C

Detaylı

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

HEPATİT TARAMA TESTLERİ HEPATİT TARAMA TESTLERİ Hepatit Tarama Testleri (Hepatit Check Up) Hepatit taraması yaptırın, aşı olun, tedavi olun, kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun. Hepatitler toplumda hızla yayılan ve kronikleşerek

Detaylı

Doç.Dr. Funda Şimşek. SBÜ Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç.Dr. Funda Şimşek. SBÜ Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç.Dr. Funda Şimşek SBÜ Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi HEPATİT AKADEMİSİ 19 Ocak 2018 SUNUM PLANI Akut HBV enfeksiyonu klinik Kronik HBV enfeksiyonu klinik Klinik tanımlar Doğal seyir Klinik

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER. Doç.Dr.Mustafa Kemal ÇELEN

VİRAL HEPATİTLER. Doç.Dr.Mustafa Kemal ÇELEN VİRAL HEPATİTLER Doç.Dr.Mustafa Kemal ÇELEN Hepatit B virüs (HBV) infeksiyonu, bütün dünyada sık görülen ciddi seyirli bir karaciğer hastalığıdır. Bilindiği gibi Batı Ülkelerinde HBV infeksiyonunun sıklığı

Detaylı

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi Sağlık Çalış ışanlarında Enfeksiyon Riski Kan yoluyla bulaşan hastalıklar Sağlık çalış ışanlarında majör bulaş kaynağı kanla

Detaylı

ENDOSKOPİ ÜNİTESİ ENFEKSİYON VE DEZENFEKSİYON SÜRECİNİ KONTROL ALTINA ALMA TALİMATI

ENDOSKOPİ ÜNİTESİ ENFEKSİYON VE DEZENFEKSİYON SÜRECİNİ KONTROL ALTINA ALMA TALİMATI KODU: END.TL.1 YAYIN TARİHİ : MART 213 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO: SAYFA NO:1 /6 Tanısal ve terapötik endoskopi sağladığı üstünlükler nedeniyle son yıllarda oldukça tercih edilen bir yöntem olmakta,

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER Sağlık Çalışanlarında İnfeksiyon Riski: Kan yoluyla bulaşan hastalıklar Hepatit B, Hepatit C, HIV, Hepatit

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

TRANSFÜZYONLA BULAŞAN HASTALIKLAR TARAMA TESTİYAPILANLAR: HEPATİTLER VE HIV

TRANSFÜZYONLA BULAŞAN HASTALIKLAR TARAMA TESTİYAPILANLAR: HEPATİTLER VE HIV TRANSFÜZYONLA BULAŞAN HASTALIKLAR TARAMA TESTİYAPILANLAR: HEPATİTLER VE HIV Doç. Dr. Mustafa GÜL Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Sunum Planı Transfüzyonla

Detaylı

Hepatit B Hasta Takibi Nasıl Yapılmalı?

Hepatit B Hasta Takibi Nasıl Yapılmalı? Hepatit B Hasta Takibi Nasıl Yapılmalı? Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Sunum Planı Giriş HBsAg Pozitifliği Kronik Hepatit

Detaylı

HEPATOTROPİK OLANLAR A, B, C, D, E, G F????? DİĞERLERİ HSV CMV EBV VZV HIV RUBELLA ADENOVİRÜS

HEPATOTROPİK OLANLAR A, B, C, D, E, G F????? DİĞERLERİ HSV CMV EBV VZV HIV RUBELLA ADENOVİRÜS HEPATOTROPİK OLANLAR A, B, C, D, E, G F????? DİĞERLERİ HSV CMV EBV VZV HIV RUBELLA ADENOVİRÜS.. HGV hariç (hafif hastalık veya hastalık yok) diğerleri benzer klinik tablo oluşturur. HBV DNA virüsü, diğerleri

Detaylı

Tedavi Ne Zaman Yapılmalı Ne Zaman Yapılmamalı?

Tedavi Ne Zaman Yapılmalı Ne Zaman Yapılmamalı? Tedavi Ne Zaman Yapılmalı Ne Zaman Yapılmamalı? Dr. Ziya Kuruüzüm DEÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Hepatit Akademisi 2015: Temel Bilgiler 22-25.01.2015, Kolin Otel, Çanakkale Sunum

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık çalışanları, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklarını tehdit eden pek çok riske maruz

Detaylı

PERSONEL YARALANMALARI İZLEM TALİMATI

PERSONEL YARALANMALARI İZLEM TALİMATI Hazırlayan Kontrol eden Onaylayan Enfeksiyon Kontrol Komitesi Kalite Yönetim Direktörü Hastane Yöneticisi 1.AMAÇ Hasta kanı ve/veya diğer vücut sıvıları ile parenteral veya mukoza yoluyla temas eden sağlık

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD HÇ, 28 yş, E, Memur 2010 yılı ocak ayında kan bağışı sırasında sarılık olduğu söyleniyor. Başvuru sırasında bazen halsizlik ve

Detaylı

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. WEİL FELİX TESTİ WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. Riketsiyöz tanısında çapraz reaksiyondan faydalanılır bu nedenle riketsiyaların çapraz reaksiyon

Detaylı

Belge No: Yayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: Güncelleme No: Sayfa No: EKÖ/YÖN 20 19.08.2009-1 1/5 GÜNCELLEME BİLGİLERİ

Belge No: Yayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: Güncelleme No: Sayfa No: EKÖ/YÖN 20 19.08.2009-1 1/5 GÜNCELLEME BİLGİLERİ EKÖ/YÖN 20 19.08.2009-1 1/5 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama - 0 - EKÖ/YÖN 20 19.08.2009-1 2/5 1. AMAÇ Bu yönergenin amacı; çalışanların iş kazası sonucu yaralanmalarında bildirimin

Detaylı

PERSONEL YARALANMALARI İZLEM TALİMATI

PERSONEL YARALANMALARI İZLEM TALİMATI Sayfa No 1 / 5 Hazırlayan İnceleyen Onaylayan Enfeksiyon Kontrol Komitesi Kalite Yönetim Temsilcisi Başhekim 1.AMAÇ Hasta kanı ve/veya diğer vücut sıvıları ile parenteral veya mukoza yoluyla temas eden

Detaylı

Akut ve Kronik Hepatit Tanısında Serolojik ve Moleküler Yöntemler Atipik Profiller

Akut ve Kronik Hepatit Tanısında Serolojik ve Moleküler Yöntemler Atipik Profiller Akut ve Kronik Hepatit Tanısında Serolojik ve Moleküler Yöntemler Atipik Profiller Dr Güle Çınar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları ABD Etkenler HAV HBV HCV

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI Dok No: ENF.TL.15 Yayın tarihi: NİSAN 2013 Rev.Tar/no: -/0 Sayfa No: 1 / 6 1.0 AMAÇ:Sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları tehlikeler ve meslek risklerine karşı korumak. 2.0 KAPSAM:Hastanede

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER. Dr. Selim Bozkurt. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

VİRAL HEPATİTLER. Dr. Selim Bozkurt. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı VİRAL HEPATİTLER Dr. Selim Bozkurt Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Sunum Planı Hepatit Hepatit A Hepatit B Hepatit C Mesleki Maruziyet Potansiyel olarak Hepatit

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA BAĞIŞIKLAMA

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA BAĞIŞIKLAMA SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA BAĞIŞIKLAMA DR. ALPAY AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 23.09.2017 1 Türkiye deki hastaneler 23.09.2017 2 Türkiye deki sağlık

Detaylı

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa Olgu 24 yaşında erkek hasta 6. sınıf tıp öğrencisi Ortopedi polikliniğine başvurmuş Rutin

Detaylı

Dünyada 350 milyonun üzerindeki hepatit B taşıyıcısının %50 sinden fazlasında infeksiyon perinatal yolla kazanılmıştır.

Dünyada 350 milyonun üzerindeki hepatit B taşıyıcısının %50 sinden fazlasında infeksiyon perinatal yolla kazanılmıştır. GİRİŞ Dünyada 350 milyonun üzerindeki hepatit B taşıyıcısının %50 sinden fazlasında infeksiyon perinatal yolla kazanılmıştır. HBeAg pozitif annelerden bebeğe bulaş oranı % 90 dır. Perinatal olarak kazanılan

Detaylı

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı HCV İnfeksiyonu Akut hepatit C Kronik hepatit C HCV İnfeksiyonu Akut Viral

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Ünitesi Viral Enfeksiyonlar... Klinik

Detaylı

Hepatit B, akut hepatitin ve kronik viral enfeksiyonların en sık nedenidir.

Hepatit B, akut hepatitin ve kronik viral enfeksiyonların en sık nedenidir. Hepatit (karaciğer iltihabı) ilaçlar, toksik maddeler, otoimmün hastalıklar, alkol, virüsler gibi bir çok nedenle oluşabilirse de % 95 nedeni hepatit virüsleri (hepatit A,B,C,D,E) dir. Hepatit B, akut

Detaylı

Dr Gülden ERSÖZ Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr Gülden ERSÖZ Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr Gülden ERSÖZ Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Delta Ag Anti HD Ig M ve G HDV RNA Real time PZR qhbsag 49 yaşında erkek hasta, doktor Annesi ve dört

Detaylı

NESRİN TÜRKER İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ VE ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

NESRİN TÜRKER İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ VE ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ NESRİN TÜRKER İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ VE ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ HBV enfeksiyonunun doğal seyri, Klinik olarak iyi ortaya konmuş Patogenetik mekanizmaları çok iyi anlaşılamamıştır

Detaylı

Eyvah iğne battı! Ne yapmalıyım? Acil Uzm. Dr. Esra Kadıoğlu Giresun Üniversitesi Prof. Dr. İlhami Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Eyvah iğne battı! Ne yapmalıyım? Acil Uzm. Dr. Esra Kadıoğlu Giresun Üniversitesi Prof. Dr. İlhami Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Eyvah iğne battı! Ne yapmalıyım? Acil Uzm. Dr. Esra Kadıoğlu Giresun Üniversitesi Prof. Dr. İlhami Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1 Eyvah iğne battı, ne yapmalıyım? 2 İş Kazası İş kazalarını %98

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ Dr. Talât Ecemiş Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Venöz ulaşım yolu Arteriyovenöz şantlar Kateterler

Detaylı

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.

Detaylı

Kronik Delta Hepatiti Tanı ve Tedavi

Kronik Delta Hepatiti Tanı ve Tedavi HDV-Viroloji Kronik Delta Hepatiti Tanı ve Tedavi HDV defektif bir RNA virusu RNA genomu ve HDAg ile bunu kuşatan HBsAg den oluşmuş kılıfa sahip (36-43 nm) Sadece karaciğerde replike olur HDV nin yüzeyel

Detaylı

Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel

Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel L. Nilsun Altunal Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel Doktor Hemşire Öğrenci Laboratuvar teknisyeni 112 acil sağlık hizmeti personeli Eczacı Temizlik personeli Tıbbi

Detaylı

Korunma Yolları (Üniversal Önlemler)

Korunma Yolları (Üniversal Önlemler) Doç. Dr. Onur POLAT Korunma Yolları (Üniversal Önlemler) İlk kez 1987 yılında ABD de hastalık kontrol merkezleri (CDC) tarafından HIV bulaşmasını önlemek amacıyla önerilen yöntemler Üniversal Önlemler

Detaylı

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Testler farklı amaçlarla uygulanabilir: - Tanı, tarama, doğrulama,

Detaylı

Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri

Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri Sağlık kuruluşları hizmet, eğitim, araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü kompleks yapılardır. Bu nedenle, sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları

Detaylı

HEPATİT DELTA VİRÜS İNFEKSIYONUNUN KLİNİK, TANI VE TEDAVİSİ

HEPATİT DELTA VİRÜS İNFEKSIYONUNUN KLİNİK, TANI VE TEDAVİSİ HEPATİT DELTA VİRÜS İNFEKSIYONUNUN KLİNİK, TANI VE TEDAVİSİ Prof.Dr. Celal Ayaz Dicle Üniversitesi Tıp fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim dalı DİYARBAKIR KLİNİK HDV'NİN

Detaylı

Hepatit C ile Yaşamak

Hepatit C ile Yaşamak Hepatit C ile Yaşamak NEDİR? Hepatit C kan yoluyla bulaşan Hepatit C virüsünün(hcv) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. 1 NEDİR? Hepatit C virüsünün birçok türü (genotipi ) bulunmaktadır. Ülkemizde

Detaylı

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi Prof Dr Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı İnsan retrovirusları

Detaylı

Hepatit C Virüsü: Tanıda Serolojik ve Moleküler Yöntemlerin Yeri. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Malatya

Hepatit C Virüsü: Tanıda Serolojik ve Moleküler Yöntemlerin Yeri. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Malatya Hepatit C Virüsü: Tanıda Serolojik ve Moleküler Yöntemlerin Yeri Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Malatya Dünyada 130-170 milyon kişi hepatit C virüsü (HCV) ile infekte Her yıl 3-4 milyon

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

ENDOSKOPİ ÜNİTELERİNDE DEKONTAMİNASYON SORUNLARI VE ÖNLEMLER

ENDOSKOPİ ÜNİTELERİNDE DEKONTAMİNASYON SORUNLARI VE ÖNLEMLER ENDOSKOPİ ÜNİTELERİNDE DEKONTAMİNASYON SORUNLARI VE ÖNLEMLER Canan Karadeniz Mesa Hastanesi Ankara Tanısal ve terapötik endoskopi sağladığı üstünlükler nedeniyle son yıllarda oldukça tercih edilen bir

Detaylı

DOÇ. DR. GÜNAY ERTEM S. B. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

DOÇ. DR. GÜNAY ERTEM S. B. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği DOÇ. DR. GÜNAY ERTEM S. B. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği *FG, *38 yaşında, bayan *İlk başvuru tarihi: Kasım 2010 *7 ay önce saptanan HBsAg pozitifliği

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER. Y.Doç.Dr.Gürdal YILMAZ

VİRAL HEPATİTLER. Y.Doç.Dr.Gürdal YILMAZ VİRAL HEPATİTLER Y.Doç.Dr.Gürdal YILMAZ Viral Hepatitler Esas olarak karaciğeri etkileyen sistemik infeksiyonlardır. HAV HBV HCV HDV HEV HGV Hepatit A İnkubasyon döneminde gaitada bol miktarda HAV bulunur

Detaylı

KARACIGER HASTALIKLARI TANISI, TEDAVISI, ÖNLENMESI - HASTA VE HASTA YAKINLARI IÇIN BILGI

KARACIGER HASTALIKLARI TANISI, TEDAVISI, ÖNLENMESI - HASTA VE HASTA YAKINLARI IÇIN BILGI KARACIGER HASTALIKLARI TANISI, TEDAVISI, ÖNLENMESI - HASTA VE HASTA YAKINLARI IÇIN BILGI G.Babayeva Asistan Doktor Sunum 1. Karaciger nerededir ve görevi nedir? 2. Karaciğer hastalığı nasıl tespit edilir?

Detaylı

KRONİK HEPATİT B (Olgu Sunumu) Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ün. Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hst. Ve Kl. Mik. AD.

KRONİK HEPATİT B (Olgu Sunumu) Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ün. Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hst. Ve Kl. Mik. AD. KRONİK HEPATİT B (Olgu Sunumu) Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ün. Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hst. Ve Kl. Mik. AD. Kasım-1999 HK 41 yaş, erkek Öğretmen Gaziantep Yakınması: Yok Bir yıl önce tesadüfen HBsAg

Detaylı

Bilinen, 5000 den fazla fonksiyonu var

Bilinen, 5000 den fazla fonksiyonu var Bilinen, 5000 den fazla fonksiyonu var KARACİĞER NEDEN ÖNEMLİ 1.Karaciğer olmadan insan yaşayamaz! 2.Vücudumuzun laboratuardır. 500 civarında görevi var! 3.Hasarlanmışsa kendini yenileyebilir! 4.Vücudun

Detaylı

GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER. Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği

GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER. Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER Uz.Dr.Funda Şimşek SSK Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon

Detaylı

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu Çocukluk Çağı Aşılamaları Doç. Dr. Güldane Koturoğlu Rutin Aşı Takvimi-2012 ÖNERİLEN RUTİN AŞI PROGRAMI-2012 Ulusal aşı programı DOĞUM 1. AYIN SONU 2. AYIN SONU 4. AYIN SONU 6. AYIN SONU HEPATİT B 1. Doz

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMASI

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMASI DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMASI Hemşireler, hastabakıcılar ve labaratuvar personeli en yüksek risk grupları olarak görülmektedir. Yaralanmalarda ilk sırayı, enjektör iğnesinin kapağının işlem sonrasında

Detaylı

Uz. Dr. Ali ASAN. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Uz. Dr. Ali ASAN. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Uz. Dr. Ali ASAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği 1 2 Tarihçe Enfeksiyöz A E Enterik geçiş Viral hepatit Serum NANB B D C Diğer HGV,TT

Detaylı

Akut Hepatit C Tedavisi. Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya

Akut Hepatit C Tedavisi. Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya Akut Hepatit C Tedavisi Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya HCV DSÖ verilerine göre tüm dünya nüfusunun %3 ü (yaklaşık 170 milyon kişi) HCV ile infekte. İnsidans;

Detaylı

Hepatit hastalığının farklı türleri mevcuttur ve bunlar Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D,

Hepatit hastalığının farklı türleri mevcuttur ve bunlar Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D, VİRAL HEPATİTLER VİRAL HEPATİTLER Çeşitli virüsler tarafından oluşturulur. Karaciğerin sistemik hastalıklarıdır. Asemptomatik,akut,kronik,öldürücü fulminan olabilir. Siroz ve karaciğer kanserine yol açabilir.

Detaylı

Viral hepatitler. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Viral hepatitler. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Viral hepatitler Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Sunum planı Tanım Klinik tablolar Etkenler Bulaş ve korunma Karaciğer nedir? Görevi? Kanı temizler (metabolizma)

Detaylı

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının 3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının Değerlendirilmesi DR PıNAR KORKMAZ D U MLUPıNAR Ü N

Detaylı

Kronik HCV İnfeksiyonlarında Güncel Tedavi Yaklaşımları Dr. Kaya Süer

Kronik HCV İnfeksiyonlarında Güncel Tedavi Yaklaşımları Dr. Kaya Süer Kronik HCV İnfeksiyonlarında Güncel Tedavi Yaklaşımları Dr. Kaya Süer Near East University Faculty of Medicine Infectious Diseases and Clinical Microbiology HCV tarihçesi 1989 Hepatitis C (HCV) genomu

Detaylı

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular Dr. Faruk KARAKEÇİLİ Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 22.01.2016 HATAY Tedavisi Zor Olgular! Zor hasta

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Uzm. Dr. Altan GÖKGÖZ Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şanlıurfa

Uzm. Dr. Altan GÖKGÖZ Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şanlıurfa Uzm. Dr. Altan GÖKGÖZ Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şanlıurfa Olgunun asıl sahibi olan kişi Dr. Derya KETEN Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA

AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA 07.09.2013 Viral Hepatitler Tarihsel Bakış İnfeksiyoz (Fekal oral bulaşan) A E Enterik yolla

Detaylı

Temizlik: Mikroorganizmaların çoğalması ve yayılmasını önlemek için, yüzeylerin kir ve organik maddelerden fiziksel olarak uzaklaştırılmasıdır.

Temizlik: Mikroorganizmaların çoğalması ve yayılmasını önlemek için, yüzeylerin kir ve organik maddelerden fiziksel olarak uzaklaştırılmasıdır. DOKÜMAN NO: STR-TL-09 YAYIN TARİHİ : AĞUSTOS 2014 REVİZYON TARİHİ : 00 REVİZYON NO:00 SAYFA 1 / 5 1-Amaç: Ç.Ü Diş Hekimliği Fakültesi klinik ortamından kaynaklanabilecek enfeksiyonları önlemek için hasta,

Detaylı

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ TC SAĞLIK BAKANLIĞI Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ Dr. Mustafa ERTEK Refik Saydam Hıfzıssıhha

Detaylı

İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Hazırlayan: Esin Aydın Acıbadem Bodrum Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi

İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Hazırlayan: Esin Aydın Acıbadem Bodrum Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi İZOLASYON ÖNLEMLERİ Hazırlayan: Esin Aydın Acıbadem Bodrum Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi İZOLASYON HEDEFLERİ Hastene enfeksiyonlarında başarı olmanın temel stratejisi olan Standart Önlemleri kapsamalıdır.

Detaylı

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş.

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş. HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ BİRLEŞİK METAL-İŞ YAYINLARI Tünel Yolu Cd. No.2 81110 Bostancı - İstanbul Tel: (0216) 380 8590 Faks: (0216) 373 6502 Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic.

Detaylı

CDC Profilaksi Kılavuzu Dr. Fatma Sargın

CDC Profilaksi Kılavuzu Dr. Fatma Sargın CDC Profilaksi Kılavuzu Dr. Fatma Sargın İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Profilaksi Temas öncesi profilaksi Temas sonrası profilaksi Mesleki temas Mesleki olmayan

Detaylı

HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ

HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Sunum Planı HIV in morfolojik ve

Detaylı

Dr.Funda Şimşek Çanakkale, Ocak 2015

Dr.Funda Şimşek Çanakkale, Ocak 2015 Dr.Funda Şimşek Çanakkale, Ocak 2015 Sunum Planı Delta virus özellikleri Replikasyon Patoloji- Patogenez Epidemiyoloji Bulaş yolları Risk faktörleri Tarihçe İlk defa 1977 yılında Rizetto tarafından tanımlanmış

Detaylı

HEPATİT GÖSTERGELERİNİN YORUMLANMASI

HEPATİT GÖSTERGELERİNİN YORUMLANMASI HEPATİT GÖSTERGELERİNİN YORUMLANMASI HEPATİT A VİRÜSÜ (HAV) NÜN GÖSTERGELERİ Anti-HAV Radioimmünassay (RIA) ve Enzim immünassay (EIA) yöntemleri ile bakılan anti-hav tanı koymada altın standarttır. Anti-HAV

Detaylı

Kronik Hepatit B li Hastanın Güncel Tedavisi

Kronik Hepatit B li Hastanın Güncel Tedavisi Kronik Hepatit B li Hastanın Güncel Tedavisi Prof. Dr. Reşat Özaras İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon AD. rozaras@yahoo.com Genel Bakış HBV Enfeksiyonunda Neredeyiz? Eradikasyon

Detaylı

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi? GEBELİKTE HEPATİT Gebelik ve hepatit Gebelik ve hepatit iki ayrı durumu anlatır. Birincisi gebelik sırasında ortaya çıkan akut hepatit tablosu, ikincisi ise kronik hepatit hastasının gebe kalmasıdır. Her

Detaylı

HBV-HCV TRANSPLANTASYON. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

HBV-HCV TRANSPLANTASYON. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi HBV-HCV TRANSPLANTASYON Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi HBV infeksiyonu ve HD HBV infeksiyonu insidansı agresif aşılama politikaları ile azalmıştır A.B.D: %1 seropozitif HBV TÜRKİYE: %3.9-4.8

Detaylı

ÇOCUK GASTROENTEROLOJİ BD SABAH OLGU SUNUMU

ÇOCUK GASTROENTEROLOJİ BD SABAH OLGU SUNUMU ÇOCUK GASTROENTEROLOJİ BD SABAH OLGU SUNUMU Yakınma: Transaminaz yüksekliği Hikaye: Irak ta 6 aylıken orak hücreli anemi ve Beta talasemi major tanıları almış ve sık aralıklarla eritrosit transfüzyonu

Detaylı

KRONİK HEPATİT B DE LAMİVUDİN DİRENCİ VE LAMİVUDİN DİRENCİ GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLİ FAKTÖRLER

KRONİK HEPATİT B DE LAMİVUDİN DİRENCİ VE LAMİVUDİN DİRENCİ GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLİ FAKTÖRLER S.B. İSTANBUL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Şef Uz. Dr. A. Cüneyt MÜDERRİSOĞLU KRONİK HEPATİT B DE LAMİVUDİN DİRENCİ VE LAMİVUDİN DİRENCİ GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLİ FAKTÖRLER Dr. Muharrem DOĞAN İÇ HASTALIKLARI

Detaylı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU insanlarda ölümcül hastalığa neden olabilir; her ne kadar genellikle çok daha az ciddi olsa da insan çiçek virüsü hastalığına benzer. Maymun çiçek virüsü

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. Viroloji Ünitesi

Yrd. Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. Viroloji Ünitesi Hepatit C enfeksiyonlarında yeni bir laboratuvar testi: HCV kor (özyapı) antijeni Yrd. Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. Viroloji Ünitesi Hepatit

Detaylı

İMMUNSUPRESE HASTALARDA PROFİLAKSİ

İMMUNSUPRESE HASTALARDA PROFİLAKSİ İMMUNSUPRESE HASTALARDA PROFİLAKSİ DR GÜLE ÇINAR AYDIN AFYONKARAHİSAR DEVLET HASTANESİ Hematolojik malignitesi olan hastalarda KC disfonksiyonu kemoterapinin sık görülen ve önemli bir komplikasyonu! Major

Detaylı

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya IV. KLİMUD Kongresi, 08-12 Kasım 2017, Antalya 1 HCV Tanısında Cut off/ Sinyal (S/CO)/TV) Değerlerinin Tanısal Geçerliliklerinin Değerlendirilmesi TÜLİN DEMİR¹, DİLARA YILDIRAN¹, SELÇUK KILIǹ, SELÇUK

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. 2. İç Hastalıkları Kliniği. Şefi: Uzm. Dr. Refik DEMİRTUNÇ

T.C. Sağlık Bakanlığı. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. 2. İç Hastalıkları Kliniği. Şefi: Uzm. Dr. Refik DEMİRTUNÇ T.C. Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. İç Hastalıkları Kliniği Şefi: Uzm. Dr. Refik DEMİRTUNÇ HEMODİYALİZ HASTALARINDA OKKULT HEPATİT B ENFEKSİYONU PREVELANSI İç Hastalıkları

Detaylı

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D 1 Enfeksiyonun Özgül Laboratuvar Tanısı Mikroorganizmanın üretilmesi Mikroorganizmaya

Detaylı

HepC Korunma. Alper ŞENER

HepC Korunma. Alper ŞENER HepC Korunma Alper ŞENER dr.alpersener@gmail.com Risk & HCV Yılda ortalama 5,6 milyon sağlık personeli risk altında (CDC)-tüm patojenler açısından Kan,kan ürünü ve insan kanından yapılan ürünler (faktörler)

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl Karaciğer ve safra yolu hastalıklar klarında laboratuvar bulguları Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 5.Yarıyıl 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında

Detaylı