5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI"

Transkript

1 5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI KAMU KESİMİ GENEL DENGESİ DÖNER SERMAYELER MERKEZİ KAMU İKTİSADİ YÖNETİM TEŞEBBÜSLERİ BÜTÇE İDARELERİ İŞLETMECİ TASARRUFÇU KİT LER KİT LER YEREL YÖNETİMLER İŞSİZLİK FONLAR SİGORTASI SOSYAL FONU GÜVENLİK KURULUŞLARI ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINDAKİ KURULUŞLAR ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 5.1 Kamu Kesimi Genel Dengesi Kamu Kesimi Genel Dengesi, kamu harcamaları kamu gelirleri arasındaki dengeyi tanımlar. Eğer, kamu gelirleri ile kamu harcamaları birbirine eşit ise, Kamu Kesimi dengededir. Eğer, kamu gelirlerinin fazla olmasından kaynaklanan bir eşitsizlik söz konusu ise kamu kesimi fazlalık veriyor demektir. Eğer, bu eşitsizlik kamu harcamaları lehine ise kamu kesimi açık veriyor demektir. Kamu Kesimi Türkiye'de uzunca bir süredir kamu gelirleri ile kamu harcamaları arasındaki eşitsizlikten kaynaklanan bir Kamu Açığı sorunu yaşamaktadır. Bu açık, kamu gelirleri tarafından karşılanamayan harcamaları tanımlamaktadır, ki ilgili kamu açığının finansmanı, yani kamu gelirleri ile finanse edilemeyen kamu harcamaları için kamu kesiminin borçlanması gerekir. Bu nedenle, Kamu Açığı, bir anlamda Kamu Kesimi Borçlanma Gereği olarak da adlandırılır. Kamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSYH oranı Maastricht Kriterlerine göre, AB ülkeleri için % 3 olarak tespit edilmiştir. Türkiye de, bu oran 2001 krizi öncesinde % 14 ile 20 arasında gerçekleşmiştir. Kamu kesiminin belli başlı gelir kaynakları şunlardır; Vergi Gelirleri Vergi Dışı Normal Gelirler Özel Gelir ve Fonlar Bu ana gelir kalemlerinin yanısıra, Bütçe İdareleri içerisinde, ağırlığını devlet üniversitelerinin oluşturduğu Özel Bütçeli İdareleri'nin gelirleri, Sosyal Güvenlik Sistemi'nin topladığı sosyal güvenlik primleri (parafiskal gelirler) de gelir kalemi olarak kabul edilebilir. Kamu harcamaları da üç kategoride toplanabilir, Cari Harcamalar (Personel ve Diğer Cari) Yatırım Harcamaları Transfer Harcamaları 105

2 Bu gelir ve harcamalara yönelik kategoriler tüm Kamu Kesimi Genel Dengesi için geçerli olmakla birlikte, aynı gelir ve harcama kalemleri Bütçe içerisinde de yer almaktadır. 5.2 Kamu Kesimi Kamu Kesimi 2006 yılından itibaren yeni bir sınıflandırma çerçevesinde ele alınmaktadır. Buna göre kamu kesimi Genel Yönetim adı altında 3 ana başlıkta ele alınmaktadır. Bunlar ise Merkezi Yönetim, Mahalli İdareler ve Sosyal Güvenlik Kurumlarıdır. Geçmişte kullanılan Konsolide Bütçe kavramına yakın olan kavram Merkezi Yönetim Bütçesidir ve günümüzde kamu kesiminin mali performansı bu tanım üzerinden değerlendirilmektedir. 5.3 Merkezi Yönetim Bütçesi Bu tanım kapsamında da 3 alt başlık bulunmaktadır: Genel Bütçeli İdareler, Özel Bütçeli İdareler ve Düzenleyici Denetleyici Kurumlar. Genel Bütçeli İdareler Cumhurbaşkanlığı seviyesinden başlayarak TBMM, Yüksek Yargı organları, Başbakanlık, Genel Kurmay Başkanlığı ve tüm bakanlıklarından oluşur. Ayrıca, Hazine Müsteşarlığı, DPT, TÜİK, DTM gibi diğer ekonomik kuruluşlar da bu kategori içerisinde yer alır. İç ve dış borç faiz ödemeleri nedeniyle bugün genel bütçeli idareler içerisinde en büyük ödenek Hazine Müsteşarlığı'ndadır. Müsteşarlığı Maliye Bakanlığı takip eder. Genel bütçeli idareler gelirleri arasında vergi gelirleri (dolaysız ve dolaylı vergiler), vergi dışı normal gelirler (kurumlar hasılatı ve devlet payları, devler mülklerinin gelirleri, v.s.), özel gelir ve fonlar ile iç borç gelirleri yer alır. Özel bütçeli idarelerin gelirleri ise faaliyet konusu işlemlerinden elde edilir. Bütçe giderleri ise; cari harcamalar, yatırım harcamaları ve transfer harcamaları diye üç gruba ayrılabilir. Cari harcamalar personel harcamaları; yani maaş ve ücret ödemeleri ile diğer cari harcamalardan oluşur. Diğer caru harcamalar içerisinde kırtasiye, akaryakıt ve demirbaş masraflarının yanısıra, Türkiye'nin iç ve dış güvenliğine yönelik harcamalar da diğer cari harcamalar alt kategorisi içerisinde görülür. Yatırım harcamaları, devletin okul, hastahane, otoyol anlamında alt ve üst yapı yatırımlarını temsil ederken, transfer harcamaları içerisinde KİT'lere yapılan transferler, Sosyal Güvenlik Sistemi'ni yapılan transferler, tarım desteklemesi ve hepsinden önemlisi iç ve dış borç faiz ödemeleri yer alır. Özel Bütçeli İdareler ise Üniversiteler, çeşitli Fonlar ve TRT, TSE gibi çeşitli diğer kurumlardan oluşur. Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ise RTÜ, EPDK, Rekabet Kurumu gibi birimlerdir. Bütçe, Yüksek Planlama Kurulu'nda son halini aldıktan ve Bakanlar Kurulu tarafından incelenip onaylandıktan sonra, bir sonraki yıl uygulanmak üzere, bir önceki yılın en geç 17 Ekim akşamına kadar TBMM'ne bir yasa tasarısı olarak sevk edilir. Bütçe bir yasa tasarısı olarak önce Meclis Bütçe ve Plan Komisyonu'nda görüşülür ve onaylandıktan sonra, Genel Kurul'a iner. Genel Kurul'da da kabul görmesi halinde yasalaşır ve yürürlüğe girer. Bütçe yasa tasarısı içerisinde yer alan ödenekler, Meclis'te onaylanması halinde ilgili hükümete 106

3 bütçe idareleri için yapabilecekleri harcamalar için verilen yetkiyi temsil eder. Yani, hükümet Meclis tarafından onaylanmadığı müddetçe ödeneklere bağlı harcamaları yapamaz ve bütçede yer alan gelirleri toplayamaz. 5.4 Bütçe Açığı Bütçe Harcamaları'nın Bütçe Gelirleri'nden fazla olması halinde ortaya çıkan eşitsizliğe bütçe açığı denmektedir. Esasen, denk bütçe politikası söz konusu ise -ki 1923 ile 1950 arası bu politikaya uyulmaya çalışılmıştır- bütçenin açık vermemesi gerekir. İktisat literatüründe Keynesyen iktisat politikası bağlamında tartışılan denk bütçe kavramı da önemsenmelidir. Buna göre, kamu harcamaları vergiler ile finanse edilirse denk bütçe söz konusudur ve denk bütçe çarpanı da 1 e eşittir. Dışa açık bir ekonomide denk bütçe çarpanı (mps+mpi) / (mps+mpi) biçiminde yazılabilir. Başka bir ifadeyle, gerçekleştirilen ilave kamu harcamaları ancak kendi boyutunda bir milli gelir artışı yaratacak, çarpan mekanizmasının etkisi sınırlı olacaktır. Bu yaklaşımında etkisiyle özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında tüm dünyada denk bütçe politikalarından uzaklaşılmıştır. Kamu harcamalarının tamamen vergilerle finanse edilmesi durumunda veya diğer deyişle denk bütçede para miktarı bu durumdan etkilenmeyecektir. Bu bağlamda, kamu açığı kamu harcamalarından vergilerin çıkarılması veya parasal tabandaki değişime borç stokundaki değişimin eklenmesi yoluyla hesaplanmaktadır. Eğer vergiler ile kamu harcamaları birbirine eşitse, ne parasal tabanda ne de borç sokunda bir değişiklik olmayacaktır. Ancak kamu açığı varsa ve parasal tabanda da bir değişim yoksa bu durumda kamu borç stokunda bir artış gözlemlenecektir. Türkiye de de açık bütçe politikası uygulaması 1950'li yıllarda tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Bütçe açığı, özünde bütçe harcamalarının bütçe gelirleri tarafından finanse edilemeyen bölümüdür. Diğer bir deyişle, bütçe açığı bütçe gelirleri ile finanse edilemeyen harcama anlamına gelir ve bu harcamanın yapılması için borçlanma yoluyla kaynak yaratılması gereklidir. 5.5 Bütçe Açığının Finansmanı ve Bütçe Nakit Açığı Bütçe açığının finansmanından Hazine Müsteşarlığı sorumludur. Bütçe açığı İç Borçlanma ve Dış Borçlanma yoluyla finanse edilir. İç Borçlanma iki ana başlıkta toplanır; Kısa Vadeli İç Borçlanma ve Uzun Vadeli İç Borçlanma. Kısa Vadeli İç Borçlanma deyince, 1997 yılına kadar iki kısa vadeli iç borçlanma metodu söz konusuydu. Hazine Müsteşarlığı, ya Merkez Bankası'ndan Kısa Vadeli Avans alma metodu ile ya da Hazine Bonosu satarak kısa vadeli borçlanma gerçekleştirirdi yılı Temmuz ayında gerçekleşen tarihi Merkez Bankası- Hazine Müsteşarlığı Protokolu'na kadar, bütçe açığının finansmanı için Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kısa vadeli avans kullanması enflasyonist etki yaratmaktaydı. Tarihi protokol ile, önce Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kısa vadeli avans kullanma olanağı dondurulmuş; ardından Hazine Merkez Bankası'na olan kısa vadeli avans kullanımı nedeniyle olan borcunu peyder pey kapatmıştır. Başka bir biçimde ifade edilecek olursa günümüzde Hazine nin TCMB ndan doğrudan borçlanma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, bugün geçerli olan 107

4 bütçe açığı finansman modeli Dış Borçlanma (Tahvil Cinsinden), Kısa Vadeli İç Borçlanma olarak Hazine Bonosu cinsinden borçlanma, Uzun Vadeli iç Borçlanma olarak Devlet Tahvili cinsinden borçlanma ve 'Diğer'dir. Diğer; 2001 Krizi esnasında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devrolmuş bankalar ile Kamu Bankaları'na Hazine Müsteşarlığı tarafından verilmiş olan uzun vadeli iç borçlanma kağıtlarının zaman zaman Hazine tarafından daha uzun vadeli kağıtlar ile değiştirilmesidir. (Bkz. altta Konversiyon) Bu rakam pozitif ise Hazine bu olanağı kullanmış demektir. Diğer kalemi karşısındaki değer negatif ise, Hazine vadesinden önce Fon Bankaları ve Kamu Bankaları'na ellerindeki Hazine kağıtları için erken itfa yapmış demektir. Bütçe açığının gerçek anlamda iç ve dış borçlanma yoluyla finanse edilmesi gereken kısmı ise Bütçe Açığı değil, Bütçe Nakit Açığıdır. Bulunması için, bütçe açığına emanet ve avanslardaki net değişim rakamı eklenir. Avans bir kamu harcamasının gerçekleştirilmesi için bütçeye gider yazılmadan nakit ödenmesine verilen addır. Emanet ise mali yıl sonuna kadar verile emri olmasına rağmen ödenememiş tutarlardır. Eğer, emanete alınan ödemeler, kamunun yaptığı çeşitli avans ödemelerinden fazla ise bütçe açığı büyür. Tersine, emanetlerin değeri, avansların toplamından küçük ise bütçe açığı küçülür. Bütçe Açığına emanet ve avanslardaki net değişim eklendikten sonra bulunan değer Bütçe Nakit Dengesi denir, ki esas iç ve dış borçlanma yoluyla finanse edilmesi gereken açık Bütçe Nakit Açığıdır. Hazine Müsteşarlığı, artık Merkez Bankası'ndan kısa vadeli avans yolunu kullanmadığı için, bütçe nakit açığını iç borçlanmada bono ve tahvil yoluyla gerçekleştirilen iç borçlanmayla ve dış borçlanmayla finanse etmeye çalışır. Hazine, bu arada kamu bankaları ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde bulunan bankaların ellerindeki Hazine kağıtlarını zaman zaman vadesi daha ilerideki tarihlerde olan kağıtlar değiştirerek te, bir nevi kısmi konsolidasyon ile kendine hareket alanı yaratmaya çalışmaktadır. Ancak, bu yöntemi sık kullanmamaktadır. Yıllar itibariyle, bütçe açığının finansmanı için yapılan iç ve dış borçlanma, Türkiye'nin her yıl ödediği iç ve dış borç ana para ve faiz ödemeleri nedeniyle, Türkiye'nin borç servisini 80 milyar dolar seviyelerine taşımıştır. Bu nedenle, Kamu Kesimi bütçe açığının bir kısmını veya vadesi gelen iç ve dış borçlarının bir kısmını, iç ve dış borç faiz ödemeleri hariç tutulduğunda verilen bütçe fazlalığı ile finanse etmektedir. Bu durum, faiz dışı bütçe dengesi veya fazlası veya tüm kamu kesimi dikkate alınır ise, faiz dışı kamu dengesi veya fazlası olarak adlandırılmaktadır. IMF'inde ciddiyetle izlediği bu değer birincil denge olarak da bilinmektedir. Başka bir şekilde tanımlamak gerekirse, bütçeden gerçekleştirilen faiz harcamaları hariç tutularak hesaplanan bütçe dengesine faiz dışı bütçe dengesi denilmektedir. Bir ülkede kamu maliyesinde faiz dışı fazlanın olması, kamu borçlanma gereksiniminin bir bölümünün bütçeden finanse edildiği anlamına gelmektedir. Türkiye, 2001 krizi sonrasında enflasyonla mücadele programında faiz dışı bütçe fazlası için GSMH'ya oran olarak % 6.5'lik bir fazlalık hedefini belirlemiştir. Bütçe açığının finansmanı nedeniyle iç borç servisi ve stoku döndürülümez (çevrilemez) bir noktaya ulaşır ise, burada iki metod, Konversiyon ve Konsolidasyon öne çıkmaktadır. Konversiyon iç borç stokunun faiz, vade ve itfa şeklinden herhangi birini değiştirmek olarak tanımlanabilir. Uygulamada daha çok faizi değiştirmek yönündedir. Kamu borç miktarını değiştirmeden, borç yükünü hafifletmeyi hedefler. Konsolidasyon, vadesi yakın olan ve/veya 108

5 kısa vadeli kamu borçlarının uzun süreli veya süresiz bir borç şekline dönüştürülmesi sürecidir. Zorunlu olarak ta, isteğe bağlı olarak ta uygulanabilir. MALİ DİSİPLİN VE MALİ KURAL: Mali disiplin Kamu kesimi dengesinin korunmasıdır.daha detaylı olarak tanımlamak gerekirse, bütçe açıklarının kontrolü ve sürdürülebilir borçlanma dinamiğine ulaşılmasıdr. Kamu kesiminin orta vadede mali disiplinle ilgili kararlarında hangi sınırlar arasında hareket edebileceğini düzenleyen unsurlara ise mali kural adı verilmektedir. Maliye politikası araçları üzerinde yasal bir temele dayandırılmış sınırlamalar olarak mali kurallar 1990 larda dünyada yaygınlaşmaya başlamış ve günümüzde 81 ülkede mali kural uygulanmaktadır. Bu kapsamda en bilinen uygulama ise Avrupa Birliği nin Maastricht kriterleridir. Bu kriterlerden ikisi mali kural uygulaması kapsamındadır. Euro alanındaki ülkelerin kamu açıkları/gsyh oranının %3 ü ve borç stoku/gsyh oranının %60 ı geçememesi bir çok başka ülkenin kamu kesimi performanslarının değerlendirilmesinde dahi kullanılmaktadır. Daha geniş bir açıdan bakıldığında ülkelerin kamu açıkları ve borç stoku kurallarının yanı sıra harcama ve gelir kurallarına da yöneldikleri görülmektedir. Buna göre; Açık Kuralları: Denk Bütçe Kuralı, Altın Kural (yatırım harcamaları hariç denk bütçe), Bütçe açığını sınırlayıcı kurallar. Borç Kuralları: Brüt veya net kamu borcu üzerine sınır getiren düzenlemeler. Harcama Kuralları: Toplam Harcama üzerine sınır getirilmesi, reel - nominal harcama büyümesine sınır getirilmesi veya faiz dışı harcamalar gibi belirli harcama gruplarına sınır getirilmesi yönündeki düzenlemeler. Gelir Kuralları: Genel vergi yüküne bir tavan getirilmesi, beklenmeyen gelir artışı tahsisine yönelik düzenlemeler. Uygulamada ülkeler daha çok açık ve borç kuralına dayalı mali kuralları tercih ediyor. Türkiye de IMF programları uygulanmasına rağmen kapsamlı bir vergi ve harcama reformu yapılamadığından mali disiplinin sürdürülebilirliği konusu sürekli gündeme gelebilmektedir. Mali disiplinin sürdürülmesi doğrultusunda atılan bir diğer adım da Orta Vadeli Programın (OVP) açıklanmasıdır. OVP ile Türkiye kamu maliyesinde elde ettiği mali disiplini sürdürme yönündeki iradesini ortaya koymaya çalışmıştır. Orta Vadeli Programda mali kurala ilişkin yasal alt yapı ile mali kuralın uygulanması izlenmesi ve kontrolüne ilişkin düzenlemelerin 2010 da tamamlanması hedefleniyor. OVP da öngörülen mali kural açık kuralına dayanır. 109

6 Mali Kural Kanun Tasarısı Taslağı: Orta Vadeli Program da (OVP) bütçe disiplinin sağlanması ve kamu kesimi açığının orta vadede kontrol altına alınması için 2011 yılı bütçe döneminden itibaren kamu mali yönetiminin belirlenen mali kural dahilinde uygulanmaya başlanacağı açıklanmıştır. Bu kapsamda, Mali Kural Kanun Tasarısı Taslağı 11 Mayıs 2010 tarihinde kamuoyuna sunulmuştur. Kamu maliyesi politikalarına uzun vadeli öngörülebilirlik getirmeyi, ekonomide güven ve istikrarı güçlendirmeyi, artan kredibiliteyle beraber risk priminin düşmesini sağlayarak kamu borçlanma maliyetini azaltmayı, kamunun uzun vadede finansman ihtiyacını netleştirerek özel sektörün daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli kaynaklara ulaşmasını sağlamayı ve mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmeyi amaçlayan Mali Kural a göre, herhangi bir yılda genel yönetim açığının GSYH ye oranı, bir önceki yıl genel yönetim açığının GSYH ye oranına genel yönetim açık uyarlamasının eklenmesi suretiyle hesaplanan değeri aşamaz. Açıklanan taslağa göre Orta Vadeli Program ve Mali Planda, mali kurala göre hesaplanan üç yıllık genel yönetim açık tavanı belirlenecek, tavanın hesaplanmasında kullanılan bir önceki yıla ilişkin açığın GSYH ye oranında ve/veya ilgili yıl reel GSYH artış oranında bir değişiklik olması halinde genel yönetim açık tavanı güncellenerek kamuoyuna duyurulacak, mali kuraldan sapma olup olmadığı, o yıl için gerçekleşen genel yönetim açığının GSYH ye oranı ile kesin tavan mukayese edilerek yapılacak, genel yönetime ilişkin mali veriler üçer aylık ve yıllık olarak Maliye Bakanlığı tarafından Mali Kural İzleme Raporu ile kamuoyuna açıklanacaktır. Mali Kural İzleme Raporu nda yer alan verilerin doğruluğu, güvenilirliği ve önceden belirlenmiş standartlara uygunluğu bakımından değerlendirilmesi Sayıştay tarafından yapılarak sonuçları Raporun yayımından itibaren üç ay içinde kamuoyuna duyurulacaktır. Mali Kural ın yasalaşmasıyla bütçe açığının kontrol altına alınması konusunda önemli bir adım atılmış olacaktır. Maliye politikalarının bu şekilde şeffaflaşmasının ekonomik istikrar ve büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir. (Kaynak: Hazine Müsteşarlığı) 110

7 Ancak 2010 yılı içinde yasalaşması beklenen Mali Kural yasa tasarısı ertelenmiştir. Söz konusu yaklaşım tekrar TBMM gündemine gelene kadar OVP çerçevesinde ve bütçe performansı bağlamında Türkiye ekonomisindeki mali disiplin konusu tartışılacaktır. BÜTÇE PERFORMANSI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ (KÜMÜLATİF) (Bin TL) Bütçe Giderleri Faiz Hariç Harcama Personel Giderleri Sosyal Güv.Kur. Devlet Primi Mal ve Hizmet Alımları Cari Transferler Sermaye Giderleri Sermaye Transferleri Borç Verme Yedek Ödenekler Faiz Harcamaları Bütçe Gelirleri Genel Bütçe Gelirleri Vergi Gelirleri Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri Alınan Bağış ve Yardımlar ile Özel Gelirler Faizler, Paylar ve Cezalar Sermaye Gelirleri Alacaklardan Tahsilatlar Özel Bütçeli İdarelerin Öz Gelirleri Düzen. ve Denet. Kurumların Gelirleri Bütçe Dengesi Faiz Dışı Denge Kaynak: Maliye Bakanlığı 111

8 Bütçe Dengesi Faiz Dışı Fazla Kaynak: Maliye Bakanlığı 112

9 6) MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER VE YORUMU ÖNCÜ GÖSTERGELER EKONOMİK GÖSTERGELER Tüketici Güven Endeksi Bireysel Tüketim Endeksi Yeni Konut Siparişleri Yeni Fabrika Siparişleri Kredi Hacmindeki Gelişmeler Cari İşl. Açığı / GSYİH Sermaye Hareketleri İstihdam Verileri MEVCUT DURUMU VE GELECEĞE YÖNELİK ANALİZİ SAĞLAYAN GÖSTERGELER EKONOMİK BÜYÜME İLE İLGİLİ GÖSTERGELER GSMH ve GSYİH Verileri Doğrudan Yabancı Sermaye Sanayi Üretimi Yatırımları Kapasite Kullanım Oranı İstihdam Verileri Tüketici Güven Endeksi Protesto Edilen Senet ve Çekler Bireysel Tüketim Endeksi Bankacılık Sektöründe Tüketici ve Kurumsal Kredi Hacmi Harcamalar Yönünden GSYİH Teşvik İstatistikleri Açılan/Kapanan Firma Sayıları Leasing (Finansal Kiralama) İnşaat İstatistikleri Sektöründe İşlem Hacmi Turizm İstatistikleri Dizel Yakıt Tüketimi (Tarım ve Elektrik Enerjisi Üretim ve Tüketimi Ticari Taşımacılık) ÖDEMELER DENGESİYLE İLGİLİ GÖSTERGELER Ödemeler Dengesi Tablosu Cari İşlemler Dengesi Verileri Sermaye Hareketleri Kalemleri Rezerv Hareketleri Merkez Bankası Tartılı Efektif Reel Kur Endeksi Gümrük Müsteşarlığı, TİM ve DİE nin Dış Ticaret Verileri FİNANSAL GÖSTERGELER Ulusal Piyasa Verileri [Hisse Senedi Piyasası, DİBS Piyasası, Kıymetli Maden Piyasası, Interbank (TL, Döviz), Serbest Piyasa Kurları, Takasbank Piyasası Faizleri] Uluslararası Piyasa Verileri [Uluslar arası Sermaye Piyasaları Verileri, LİBOR, FİBOR, TİBOR, Türkiye ve Diğer Gelişmekte Olan Ekonomilerin Tahvil Cinsinden Borçlanma Verileri] Merkez Bankası Analitik Bilançosu Uluslararası Emtia Borsaları Verileri Bankacılık Sektörü Verileri [Mevduat (TL/DTH Oranı, Mevduatın Vade Yapısı, Mevduata Verilen Faiz, Mevduat/Alacak Oranı, Mevduatın Ortalama Vadesi/Kredinin Ortalama Vadesi), Kredi, Özkaynak, Aktif-Pasif, Sermaye Yeterlilik Rasyosu] Sigortacılık Sektörü Verileri Leasing Sektörü Verileri Factoring Sektörü Verileri Döviz Talebi Yaratabilecek Değerler / Uluslararası Rezervler (Dolarizasyon Riski) MAKRO EKONOMIK RISK YÖNETIMI TÜRKIYE DE KRIZ IÇIN ERKEN UYARI NITELIGINDE VERI YOK Batili Ekonomilerde Öncü Gösterge Niteliginde Veriler: Tüketici Güven Indeksi Tüketim Indeksi Yeni Konut Siparisleri Yeni Fabrika Siparisleri Istihdam ve Issizlik Verileri Ekonomik Büyüme Verileri Para Arzindaki Gelismeler Banka Kredileri Verileri Aylik Geçici Büyüme Verileri Türkiye de Makro Ekonomik Göstergelerin Seyri: Ekonomik Büyüme Verileri ( 3 Aylik Dönemler Itibariyle, 70 veya 90 gün Gecikme Ile) Dis Ticaret ve Ödemeler Dengesi Verileri ( 4 veya 5 Hafta Gecikme Ile) Istihdam Verileri (Aylik Dönemler Itibariyle, 5-6 Haftalik Gecikmeyle) Türkiye de Kullanilabilen Veriler Aylik Sanayi Üretim Indeksi (38 gün) Aylik Imalat Sanayi Egilim Anketi (15-21 gün) Açilan-Kapanan Sirket Sayilari (14-20 gün) Tüketici Güven, Bireysel Tüketim ve Perakende Satis Indeksi (CNBC-e; MB; TÜIK) 113

10 6.1 Makro Ekonomik Göstergelerin Analizi Günümüzde, ulusal ekonomileri ve dünya ekonomisini analiz edebilmek için kullanmakta olduğumuz makro ekonomik göstergeleri, ekonomik büyüme yi ölçmeye yönelik göstergeler, ülkelerin dış ekonomik ilişkileri ile ilgili dinamikleri görmemizi sağlayan Ödemeler Dengesi ve Dış Ticaret Göstergeleri ve finans piyasalarındaki gelişmeleri izlediğimiz finansal göstergeler gibi ana kategorilere ayırmak mümkündür. Bunun yanı sıra, makro ekonomik göstergeleri kategorize etmek açısından kullanılabilecek ikinci bir ayırım, muhtemel bir makro ekonomik risk veya kriz tehdidini önceden gösterebilen öncü gösterge olma niteliğindeki makro göstergeler ve açıklanma süresi veya kapsamı açısından öncü gösterge olma niteliği taşımayan göstergeler olarak ikiye ayırmak ta mümkündür. Dünya ekonomisinde, hızlı karar alma sürecindeki etkinliği açısından en fazla öncü gösterge niteliği taşıyan makro gösterge üreten ulusal ekonomi ABD ekonomisidir ve bu noktada, öncü gösterge niteliğindeki göstergeler, halen ABD ekonomisinde üretilen ve özellikle ABD Merkez Bankaları Sistemi FED in faiz kararına ciddi ölçülerde yön veren veriler grubunu temsil etkmektedir. Nitekim, ABD de Michigan Üniversitesi nin hesaplanmasında öncülük ettiği, Tüketici Güven Endeksi ve Bireysel Tüketim Endeksi değerleri veya yeni konut siparişleri ve yeni fabrika siparişleri benzeri veriler, bu verilere örnek gösterilebilir. Bununla birlikte, nasıl ki insanoğlu bugünkü teknoloji ile depremlerin ne zaman olacağını belirleyemiyorsa, ekonomik krizlerin belirtilerini ve ekonomik krizler ile ilgili olasılık ölçümlerini saptamakta da halen belirli zorluklar yaşanmaktadır. Yani, 2008 yılının Mart ayı sonu itibariyle, son 6 ayda açıklanan pek çok ABD ekonomisine yönelik veri, ABD ekonomisinin bir resesyon sürecine (2 çeyrek arka arkaya negatif büyüme) işaret etmesine rağmen, ekonomistler halen ABD ekonomisinin tam anlamıyla bir resesyon sürecine girdiği konusunda mutabakat sağlayamamıştır. Bununla birlikte, makro ekonomik göstergelerin içerik ve kalitesinin arttırılması ile, veriler açıklanma hızına bağlı olarak, söz konusu göstergelerin olası bir makro ekonomik krize yönelik olarak uyarı sinyali verme kabiliyeti artmaktadır. Bu noktada temel sorun, yapısal sorun kapsamına giren ekonomik problemlerin krize ne zaman ve ne şekilde dönüştüğünün önceden saptananamasında odaklanmaktadır. Bu zorluğun nedenlerinden birisi, farklı ülkelerin krize giriş süreçlerinin çoğu zaman birbirlerine benzerlik arz etmemesi ise, bir diğer neden de ülkelerin istatistik kurumları tarafından üretilmekte olan istatistiklerin çeşitli nedenlere bağlı olarak kalite ve açıklanma sürelerinin ciddi farklılıklar arz etmesidir li, 80 li ve hatta 90 lı yıllarda, gelişmekte olan ekonomilerin çoğunda, ülke ekonomisinde giderek kronikleşen yapısal sorunlara siyasi otoritenin gösterdiği duyarsızlık, krizlerin ortaya çıkış ve derinleşme nedeni olarak tanımlanabilir. Ancak, siyasi otoritenin duyarsızlığına, özel sektörün duyarsızlığının ve küresel sorunların etkilerinin de eklenmesi, krizlerin derinleşmesinde etken olabilmiştir. Nitekim, 1990'lı yıllarda Türkiye'de yapısal sorunların izlediği süreç, yani yapısal sorunların bir krize dönüşmesi süreci, yukarıda saydığımız nedenlerin bir araya gelmesi açısından, bu konuda çarpıcı örneklerden birisini oluşturmaktadır. Genel olarak ekonomideki yapısal sorunlara gösterilen bu duyarsızlığın yanısıra, bu sorunların çözümüne yönelik politika ve araç-yöntem tercihlerindeki hatalar da; daha açık bir ifade ile uygulanan para ve kur politikasındaki yanlış tercihler de krizlerin çıkışında ve derinleşmesinde etkili olmuştur. Yanlış politika tercihlerinin sonuçları açısından, 114

11 1970'li yıllarda Petrol Krizleri'nin yarattığı sorunları gidermede tercih edilen çözümler ve 1997 yılında patlak veren Asya Krizi'nde oluşan süreç en önemli örnekleri oluşturmaktadır. Gelişmiş ekonomilerde şeffaflaşan Merkez Bankacılığı uygulamaları ve gelişmekte olan ekonomilerde aynı algılamanın 1990 lı yılların sonlarında ve 2000 li yılların başlangıcında kabul görmesiyle, ekonomi yönetimindeki istikrar ve sorumlu yönetim anlayışı, makro ekonomik göstergelerin hassasiyetini bir kat daha arttırmış ve makro ekonomik göstergelerdeki ipuçları, olası dalgalanmalar (türbülans) ve krizler için çoğu zaman öncü gösterge niteliği taşımaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde, tüm şeffaflaşma çabalarına rağmen, kayıt dışı ekonominin neden olduğu makro ekonomik deformasyon, ve makro ekonomik göstergelerin açıklanma periyodundaki gecikmeler, halen söz konusu verilerin öncü gösterge olma özelliğini zayıflatmaktadır. Bu çerçevede, makro ekonomik göstergeleri üç ana kategoride bir araya getirmek suretiyle, ekonomik konjontürün analizine yöneliki öncü göstergeleri oluşturmak mümkün gözükmektedir. Bu üç ana kategoriyi aşağıda sıragelen başlıklar altında, tek tek ele almak yararlı olacaktır Ekonomik Büyüme ile İlgili Makro Göstergeler Uluslararası alanda bir ülke ekonomisinin performansını gösteren en temel makro ekonomik veri, GSMH büyümesi veya diğer bir deyiş ile ekonomik büyüme hızı değerleridir. Her ülkenin istatistik kurumu tarafından hesaplanan GSMH verilerinde, birbirini takip eden iki yılın çeyrek dönem GSMH değerleri veya tüm yılı temsil eden yıllık GSMH değerleri karşılaştırılarak, ekonomik büyüme hızı hesaplanır. Söz konusu ekonomik büyüme hızı verileri, örnek vermek açısından, ülke ekonomisinin büyüme hızının ivme kaybettiğine; yani, ilgili ülke ekonomisinin birkaç çeyrek dönem veya birkaç yıl üst üste % 1 ile 3 arası bir oranda büyüdüğüne, büyümenin yatay bir seyir izlediğine işaret ediyorsa, ülke ekonomisinin durgunluğa (stagnation) girdiğini ifade etmekteyiz. Halk dilinde bu süreç 'ekonomide soğuma' olarak da tanımlanmaktadır. Eğer, ulusal ekonomi, bu tür bir yatay düzeyde büyüme sürecinin de ötesinde, son derece hızlı bir ekonomik yavaşlamaya, hatta büyümenin % 0 a ulaştığı ve/veya % 0 ın dahi altında negatif bir büyümeye işaret ediyorsa, bu süreci büyümenin gerilemesine bağlı olarak resesyon (recession)olarak tanımlamaktayız. Eğer, ekonomi hem büyümede durgunluk, hem de enflasyon ve işsizlik oranında aynı zaman diliminde bir yükselme gözlemliyor ise, bu süreci de stagflasyon (stagflation) olarak adlandırmaktayız. Her ülkenin Merkez Bankası açısından, en tehlikeli ve yorucu süreç anlamına gelen stagflasyon, uygulamaya konulan para ve maliye politikası önlemleriyle eğer çözümlenemez ise, söz konusu sürecin bir krize, bir depresyona dönüşebildiği de görülmektedir. Hatta, ekonomiler uzun soluklu bir resesyon sürecinin sonuncunda da krize, depresyona girebilmektedirler. Bu noktada, ekonomik büyüme hızını ölçmede, tekrarlamak gerekirse, iki temel gösterge öne çıkmaktadır. Göstergelerden bir tanesi, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) (ing. GNP), yani daha öz Türkçe bir ifade ile net olmayan ulusal üretim; İkinci gösterge ise, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)(ing. GDP), yani daha öz Türkçe bir ifade ile net olmayan yurtiçi üretimdir. İki verinin temel farkı, Net Dış Alem Faktör Gelirleri'dir. Yani bir ülkenin yurtdışında yaşayan vatandaşlarının o ülkeye kazandırdığı üretim faktör gelirleri ile, yine o ülkede çalışan yabancıların kendi ülkelerine transfer ettikleri üretim faktör giderleri arasındaki net farktır. 115

12 GSMH, ülkelerin istatistik kurumları tarafından üç temel yöntemle hesaplanmaktadır. Yöntemlerden ilki Üretim Yoluyla GSMH Hesaplama Yöntemi dir. Dünyada en sağlıklı olduğu düşünülen ve en yaygın kullanılan yöntem budur. Keza, eski adıyla DİE, yeni adıyla TÜİK, 3 er aylık dönemler halinde ve yıllık bazda GSMH değerlerini bu yöntemle hesaplanan tablo aracılığı ile kamuoyuna açıklamaktadır. Bu yöntemin dışında, diğer iki yöntem sırasıyla Gelirler Yoluyla GSMH Hesaplama Yöntemi ve Harcamalar Yöntemiyle GSMH Hesaplama Yöntemi dir. Söz konusu hesaplama yöntemleri GSYİH için de kullanılabilir. TÜİK GSYİH kısaltması yerine, dört harften oluşan GSYH kısaltmasını kullanmaktadır. Bu nedenle, metnin geri kalan bölümlerinde GSYH kısaltması kullanılacaktır. Dünyada en yaygın kullanılan yöntemin Üretim Yoluyla hesaplama yöntemi olmasının nedeni, diğer iki hesaplama yöntemi olan Gelirler Yoluyla ve Harcamalar Yöntemiyle hesaplama metotlarının, bünyelerinde kayıt dışı ekonominin etkisini barındırmalarından kaynaklanmaktadır. Buna göre, Gelirler Yoluyla hesaplama yöntemi, 4 üretim faktörü olan Doğal Kaynaklar ın Rant, Ücret, Faiz ve Kar gelirlerinin düzenli olarak muhasebe kayıtlarına girmesini gerektirmektedir ki, söz konusu gelirlerin bir bölümü Türkiye gibi kayıt dışı ekonomi sorunu olan ülkelerde yeterince kayıt altına girmemektedir. Harcamalar Yöntemiyle hesaplamada da, toplam tüketim harcamalarının ve toplam yurtiçi tasarrufların tam kayıt altında olmaması, yine kayıtdışılığa bağlı olarak sorun yaratmaktadır. Bu nedenle, en sağlıklı yöntem olarak Üretim Yoluyla hesaplama yöntemi kullanılmaktadır. Tablo 1. Cari fiyatlarla gayri safi milli hasıla - Faaliyet kollarına ve üretici fiyatlarına göre, 2004 Table 1. Gross national product in current prices - By kind of activity in producers' value, 2004 I. Dönem - I. Quarter II.Dönem - II.Quarter III.Dönem - III.Quarter IV.Dönem - IV.Quarter Toplam Sektör Gelişme Sektör Gelişme Sektör Gelişme Sektör Gelişme İktisadi faaliyet kolları Değer payları hızı Değer payları hızı De ğer payları hızı Değer payları hızı Değer Kind of economic activity Value Sector Grow th Value Sector Grow th Value Sector Grow th Value Sector Grow th Value share rate share rate share rate share rate TL (%) (%) TL (%) (%) TL (%) (%) TL (%) (%) TL 1. Tarım - Agriculture 4,022,066, ,457,314, ,828,338, ,086,952, ,394,672,143 A. Çiftçilik ve hayvancılık Agriculture and livestock production 3,113,352, ,836,213, ,149,778, ,806,015, ,905,361,232 B. Ormancılık - Forestry 319,338, ,450, ,544, ,489, ,702,823,309 C. Balıkçılık - Fishing 589,375, ,650, ,015, ,446, ,786,487, Sanayi - Industry 22,021,281, ,673,328, ,159,953, ,206,708, ,061,273,426 A. Madencilik ve taşocakçılığı Mining and quarrying 557,175, ,044,964, ,866,168, ,706,115, ,174,423,685 B. İmalat sanayii - Manufacturing 18,232,641, ,957,983, ,396,356, ,022,644, ,609,625,348 C. Elektrik, gaz, su - Electricity, gas, water 3,231,464, ,670,381, ,897,428, ,477,949, ,277,224, İnşaat sanayi - Construction 2,585,466, ,429,339, ,579,901, ,785,963, ,380,669, Ticaret -Trade 15,907,128, ,676,817, ,643,452, ,486,648, ,714,047,065 A. Toptan ve perakende ticaret Wholesale and retail trade 13,453,898, ,250,894, ,115,048, ,949,236, ,769,078,778 B. Otel, lokanta hizmetleri Services of hotels and restaurants 2,453,230, ,425,922, ,528,403, ,537,411, ,944,968, Ulaştırma ve haberleşme Transportation and communication 12,539,388, ,636,272, ,969,161, ,864,340, ,009,162, Mali kuruluşlar - Financial institutions 4,790,283, ,021,037, ,412,281, ,379,980, ,603,583, Konut sahipliği - Ownership of dwelling 4,304,388, ,468,274, ,678,677, ,947,212, ,398,552, Serbest meslek ve hizmetler Business and personal services 2,760,664, ,251,845, ,779,782, ,097,037, ,889,330, (Eksi)İzafi banka hizmetleri 2,165,372, ,784,876, ,626,727, ,244,273, ,821,249,926 (Less) Imputed bank service charges 10.Sektörler toplamı -Sectoral total (1-9) 66,765,296, ,829,352, ,424,821, ,610,570, ,630,041, Devlet hizmetleri - Government services 10,244,096, ,087,458, ,587,660, ,629,268, ,548,483, Kar amacı olmayan özel hizmet kuruluşla Private non-profit institutions 464,150, ,066, ,937, ,324,947, ,530,101, Toplam - Total ( ) 77,473,543, ,071,877, ,598,419, ,564,786, ,708,626, İthalat vergisi - Import duties 3,692,712, ,772,406, ,960,292, ,377,438, ,802,850, GSYH(Alıcı fiyatlarıyla)-(13+14) GDP (In purchasers' value) 81,166,255, ,844,283, ,558,712, ,942,225, ,511,476, Dış alem net faktör gelirleri - Net factor income from the rest of the world -659,513, ,539, ,861, ,220, ,579,133,942 A. Dış alemden gelen - Income received 2,341,491, ,538,496, ,613,647, ,546,461, ,040,097,346 B. (Eksi) Dış aleme giden - (Less) Income p 3,001,004, ,733,036, ,892,509, ,992,681, ,619,231, GSMH(Alıcı fiyatlarıyla) (15+16) GNP (In purchasers' value) 80,506,742, ,649,744, ,279,851, ,496,004, ,932,343,

13 Yukarıdaki tablo, ulusal ekonomide mal ve hizmet üretiminde ana rolü üstlenmiş olan 8 ana sektörün Türk ekonomisine gerçekleştirdiği katma değer katkısının ölçülmesi ile başlamaktadır. Ülke ekonomisini ayakta tutan 8 ana sektörün yarattığı katma değerden bir istatiksel mantığa dayalı olarak izafi banka hizmetleri değeri ise 9 uncu sırada düşülmektedir. Buradaki mantık, temel kredi borç-alacak ilişkisi çerçevesinde belirli bankacılık hizmetlerinin zaten diğer 7 ana sektörün muhasebe kayıtlarına geçtiği ve katma değer verilerine yansıdığıdır. Bu nedenle, mali kuruluşlar dışında kalan diğer 7 ana sektörün verilerinde yer alan bankacılık işlemlerinin GSMH'nın toplamına mükerrer olarak yeniden girmesini engellemek için, bir istatiksel yönteme dayalı olarak banka hizmetlerinin değeri 'izafi' olarak hesap edilir ve 8 ana sektörün yarattığı toplam katma değerden düşülür. Bu işlemden sonra 8 ana sektörün gerçekleştirdiği toplam mal ve hizmet üretim değeri bulunmuştur. Bu değerin üzerine devletin anayasal hizmetlerini üreten kamu kurumlarının yarattığı katma değer, ayrıca vakıf ve dernekler gibi kar amacı olmayan özel hizmet kuruluşlarının kısıtlı miktardaki mal ve hizmet üretiminin değeri eklenir. Bu eklemelerin sonucunda bulunan değer her ne kadar Türkiye İstatistik Kurumu'nün Üretim Yoluyla GSMH hesaplama tablosunda 13 üncü sırada Toplam ifadesi ile geçiyor olsa da, aslında Toplam ifadesinin anlamı Toplam Yurtiçi Üretim dir. (ing. TDP). Toplam Yurtiçi Üretim Değeri'nin üzerine devletin ithalattan elde ettiği (gümrük vergisi ve ithalattan alınan KDV) vergi gelirleri eklendiğinde GSYH elde edilir. İthalat Vergisi nin toplama eklenmesi suretiyle GSYH ya ulaşılmasının nedenini açıklamak gerekir ise, üretim yoluyla GSMH hesaplama tablosunun 17 nci sırasında ulaşılan GSMH değeri, bir üretim değeri olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir gelir değeridir. Çünkü, GSMH yı temsil eden mal ve hizmetler piyasa fiyatları üzerinden satıldıktan sonra ortaya çıkan nakit değer bir gelir değeridir ve amaç, bu gelir değerinin mal ve hizmetlerin üretiminde görev almış olan üretim faktörleri arasında paylaştırılmasıdır. Bu temel noktadan hareket ile, ithalat vergisinin toplam ifadesinin üstüne eklenmesi, söz konusu ithalattan elde edilen vergi gelirinin 70 milyon Türk insanının, söz konusu ithal mal ve hizmetlerin Türkiye Cumhuriyeti nin sınırlarından içeri girmesi için verdiği izin karşılığında, talep ettiği ve hak ettiği bir vergi geliri olmasıdır. Muhakkak ki, bu ithalat vergisi geliri vatandaşa paylaştırılmamakta ve yol-su-elektrik olarak halka dönmektedir. Ama, bu durum söz konusu ithalat vergisi gelirinin Türk halkının hak ve talep ettiği bir gelir olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın üzerine ise Net Dış Alem Faktör Gelirleri'nin eklenmesi sonrasında ise GSMH'ya ulaşılmasıdır. Her Türk vatandaşının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde çalışma zorunluluğu yoktur. Başka ülkelerde üretim faktörü olarak çalışıp, o ülkelerin milli gelirlerinden pay alan Türk vatandaşları, döviz cinsinden elde ettikleri bu gelirlerin bir kısmını veya tamamını Türkiye ye gönderir ise, bu gelir Türkiye için Dış Alem(den Gelen) Faktör Gelirleri dir. Aynı şekilde, Türkiye de çalışan yabancılar açısından da, onların Türkiye deki milli gelirden pay alıp, yurtdışına kendi ülkelerine gönderdikleri gelir, Türkiye için Dış Alem(e Giden) Faktör Giderleri dir. Bu durumda, Dış Alem Faktör Gelirleri (-) Dış Alem Faktör Giderleri= Dış Alem Net Faktör Gelirleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu değer de, üretim yoluyla GSMH tablosunda 16 ncı sırada yer alan kalemi temsil etmektedir. 117

14 Ekonomik Büyüme Hızının Ölçülmesi: Bir ulusal ekonomide büyüme hızının ölçülmesi, birbirini takip eden iki yılın GSMH değerleri karşılaştırılarak veya çeyrek dönemler itibariyle, bir önceki yılın çeyrek dönemi ile bir sonraki yılın aynı çeyrek dönemi karşılaştırılarak hesap edilir. Ancak, burada kritik olan konu, hangi GSMH veya GSYH değerlerinin karşılaştırılacağıdır. Eğer, dünya ekonomisinde, ülke ekonomilerinde enflasyon ve deflasyonun deforme edici etkisi olmasaydı, mal ve hizmetlerin fiyatları hiç değişmeseydi, fiyatlar genel seviyesi hep aynı kalsaydı; birbirinden faklı GSMH değerleri hesap etmek gerekmeyecekti. Oysa, günümüzde kimi ekonomiler enflasyonun, kimi ekonomiler ise deflasyonun deformasyon etkisine maruz kalmaktadırlar. Bu durum, istatistik kurumları tarafından, hem söz konusu fiyat hareketlerinden kaynaklanan etkiyi içinde barındıran, hem de söz konusu etkiden arındırılmış iki ayrı GSMH veya GSYH değerinin hesap edilmesini gerektirmektedir. Bu çerçevede, içinde fiyat hareketlerinden kaynaklanan etkiyi barındıran veriye Cari Fiyatlarla GSMH, fiyat hareketlerinden kaynaklanan etkiden arındırılmış veriye ise Sabit Fiyatlarla GSMH denmektedir. Cari Fiyatlarla GSMH Nominal GSMH, Sabit Fiyatlarla GSMH ise Reel GSMH anlamına gelmektedir. Nominal GSMH: Ulusal ekonomide üretimi gerçekleştirilen yüzbinlerce mal ve hizmetin üretim miktarlarının hesaplamının yapıldığı yıla karşılık gelen üretim değerleri ile piyasa fiyatları çarpılarak bulunan değerdir. Cari piyasa fiyatları kullanılarak hesaplanan GSMH olduğundan, içinden onlarca yıldır süregelen enflasyonun saptırıcı, yanıltıcı, negatif etkisini barındırmaktadır. Bu nedenle, 2005 yılında TL den 6 sıfır atılana kadar, artık katrilyon lira mertebesine gelmişti ve telafuzu dahi zor oluyordu. Söz konusu cari fiyatlarla hesap edilmiş ve Nominal GSMH ünvanını taşıyan GSMH değeri kullanılarak hesaplanacak olan büyüme hızı oranı da Nominal Büyüme Hızı oranı olacaktır ki, bu durum yanıltıcı sonuçlara neden olur. Bir örnek vermek açısından, 2006 yılı GSMH değerini ele alalım. Ekonomistler, 2006 yılı GSMH sını, nominal değer olarak, eski ifadesiyle 562 katrilyon lira, yeni ifadesi ile 562 milyar TL olarak beklendiğini ifade etmişlerdir yılının açıklanmış olan nominal GSMH değeri ise 486,4 milyar TL dir. O halde, 562/486 milyar TL; 2006 yılında ekonominin % 15,6 büyüdüğüne işaret etmektedir. Oysa, dünyanın en yüksek ekonomik büyüme hızı oranlarını tutturarak büyümesini sürdüren Çin ekonomisi bile, söz konusu büyüme hızı oranı rekorların % arasında oranlarla kırmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye nin % 15,6 büyümesi, tüm rekorları aşan bir büyüme gibi gözükmektedir. Oysa, birbirini takip eden iki yılın nominal GSMH değerlerini karşılaştırarak büyüme oranını bulmaya çalışmak zaten yanlıştır. Çünkü, nominal değerler üzerinden yapılan karşılaştırmada, içinde enflasyonun şişirici etkisini taşıyan Nominal GSMH değerleri, yani, Cari Fiyatlarla hesap edilmiş GSMH değerleri kullanılmaktadır. Bu nedenle, tekrarlamak gerekirse, gerçek büyüme hızı oranının bulunması için, sabit fiyatlarla hesap edilmiş GSMH değerlerinin kullanılması gerekir. Yani, enflasyonun şişirici, saptırıcı, yanıltıcı etkisinden arındırılmış Reel GSMH değerleri karşılaştırılarak, ülkenin gerçek büyüme hızı oranı bulunmalıdır. Reel GSMH: Bir ülkenin Reel GSMH değerlerinin hesaplama yöntemi, bir noktaya kadar Nominal GSMH değerlerinin hesaplama yöntemine benzemektedir. Yani, ulusal ekonomide üretimi gerçekleştirilen yüzbinlerce mal ve hizmetin üretim miktarlarının o yıla karşılık gelen üretim değerleri dikkate alınmaktadır. Ancak, Nominal GSMH dan Reel GSMH değerini farklılaştıran detay, söz konusu yüzbinlerce mal veya hizmetin değerinden oluşan Reel 118

15 GSMH değeri hesaplanırken, üretim rakamlarının, söz konusu mal ve hizmetlerin sabit fiyatlarıyla çarpılmasıdır. Bu durum, Reel GSMH nın hesaplanmasında en sağlıklı yöntem olan Baz Yıl yöntemini tarif etmektedir. Baz Yıl nasıl seçilmektedir diye sorgularsak, Baz Yıl ülke ekonomisinin makro dengeler açısından hayli sağlıklı olduğu, enflasyon ve büyüme gibi makro ekonomik göstergelerin değerlerinin hayli dengeli ve kabul edilebilir olduğu yılların arasından seçilmektedir. Yani, seçilen Baz Yıl bir hareket noktası veya kilometre taşı gibi kullanılmaktadır. TÜİK tarafından 2007 yılının 3. çeyreğine kadar, GSMH serisi ve Reel GSMH değerlerinin hesaplanmasında, kullanılan baz yıl 1987 yılı olmuştur. 8 Mart 2008 tarihinde ise, TÜİK tarafından Türkiye Ekonomisi için ekonomik büyüme hızının hesaplanma yönteminin değiştiği açıklanmıştır. Bu doğrultuda, 1998 yılı, 1987 yılı yerine yeni Baz Yıl olmuştur. Bir başka önemli değişiklik ise, Türk ekonomisininde ekonomik büyüme hızını 1998 Bazlı olarak, döneminde Reel GSYH değerleri üzerinden hesaplamak olmuştur. Yani, artık Türkiye de Reel Büyüme Hızı Oranı GSMH üzerinden değil, GSYH üzerinden hesaplanacaktır. Detayları, ilerleyen sayfalarda yeniden aktarılacaktır. Baz Yıl Yöntemi nde, 2006 yılının Reel GSMH sı hesaplanırken, 2006 yılının mal ve hizmet üretim değerlerini 1987 yılı fiyatları ile, baz yılın fiyatlarını sabit fiyat olarak alıp hesaplama gerçekleştirilmektedir. Böylece, döneminde Türk ekonomisinde yaşanmış olan enflasyonist etkinin tümü, Nominal GSMH değerini şişiren, büyüten etkinin tümü hesaplanın dışında kalmakta, enflasyon etkisi arındırılmış olmaktadır. Böylece, sağlıklı bir veri hesap edilmektedir. Bu çerçevede, sabit fiyatlarla, ya da 1987 fiyatlarıyla hesap edilmiş olan 2005 ve 2006 yılı Reel GSMH değerleri karşılaştırılmak suretiyle, Türkiye nin gerçek büyüme oranı bulunmaktadır. Söz konusu büyüme oranı 2006 yılı için önce % 5 olarak öngörülmüş, ardından ekonomi yönetimi yılın ortasında bu hedefi % 6 olarak revize etmiştir. 31 Mart 2007 tarihinde 2006 yılında Türk ekonomisinin ne oranda bir ekonomik büyüme hızı yakaladığı TÜİK in açıklayacağı verilerle anlaşılmış olacaktır. Reel büyüme hızı oranı hesap edilirken kullanılabilecek bir diğer yöntem ise, Deflatör Oranı yöntemi olabilir. Bu yönteme göre, Türkiye nin 2006 yılı Nominal GSMH tahmini değeri olan 562 milyar TL, kabaca ortalama enflasyon değeri olarak tanımlanabilecek Deflatör Oranı na bölünerek, 2006 yılı Nominal GSMH değeri, 2005 yılı fiyatları ile hesap edilmiş bir değere dönüştürülür. Örneğin, DPT nin 2006 yılı için açıklamış olduğu deflatör oranı % 9 dur. Buna göre, söz konusu deflatör oranı kullanılarak 2006 yılının Nominal GSMH değeri olan 562 milyar TL, 562/1,09 işlemi ile 515,6 milyar TL ye, yani 2005 yılı cari fiyatları ile 2006 yılı Nominal GSMH değerine dönüştürülür. Bu durumda, 2005 yılı cari fiyatları ile hesap edilmiş olan 2006 yılı Nominal GSMH değeri, yine 2005 yılı cari fiyatlarıyla hesap edilmiş olan 2005 yılı Nominal GSMH değerine bölündüğünde, yani 515,6 milyar TL 486,4 milyar TL ye bölündüğünde, büyüme hızı oranı % 6 çıkmaktadır. Bu da, ekonomi yönetiminin 2006 yılının ikinci yarısında revize ettiği 2006 yılı ekonomik büyüme hızı revize tahmin oranı ile eşittir. Reel büyüme oranını hesap etmenin bir yolu da, hayli tartışmalı olmakla birlikte, Ortalama Dolar Kuru yöntemidir. Buna göre, 2006 yılı Nominal GSMH değeri olan 562 milyar TL, 2006 yılının ortalama dolar kuruna bölünür ve çıkan değer varsayalım ki, 389,7 milyar dolar çıkar. Aynı işlem, 2005 yılının Nominal GSMH sı olan 486,4 milyar TL ise 2005 yılının ortalama dolar kuruna bölünerek tekrarlanır ve o işlemden de 362,8 milyar dolarlık bir 119

16 değer çıkar. Bu durumda, 389,7/362,8 işlemi % 7,4 lük bir büyüme oranına işaret etmektedir. Neden diğer yöntemlere göre hesap edilen % 6 reel büyüme hızı oranına göre yüksek bir değer çıktı? Çünkü, Türk ekonomisinde dolar kurundaki değişim oranı enflasyon oranının altında kalıyor. Bu nedenle, ortalama dolar kuru yöntemiyle hesaplama her zaman riskli olacaktır. Bu nedenle, en tavsiye edilebilecek Reel Büyüme Hızı Oranı hesaplama yöntemleri Baz Yıl yöntemi ve Deflatör Oranı yöntemleri olarak ifade edilebilir. TÜİK, 1 Ocak 2005 den itibaren Türk Lirası na geçilmesi nedeniyle, daha 2004 yılından itibaren TL den altı sıfır atılmasını sağlayacak şekilde, ilgili tablolarda değişiklikleri gerçekleştirmiştir. Nitekim, 2004 yılının ikinci çeyreğine ait GSMH ve GSYH performanslarının açıklandığı 10 Eylül 2004 tarihinden, sayfa 69 daki tabloda da örneği görüldüğü üzere, üretim yöntemine göre GSMH Tablosu, paradan 6 sıfır atılmasına hazırlık amacıyla, 6 sıfırdan arındırılmış bir şekilde hazırlanmıştır. Ardından, 2005 yılı verilerinin yayınladığı aşağıdaki tabloda, 6 sıfır yerine tabloya artık TL ifadesi konmuştur. Türk ekonomisi veya her hangi bir ülke ekonomisi için, ekonomik büyüme performansının gidişatını önceden görebilmeyi sağlayabilecek dört temel sektör, tarım, sanayi, inşaat ve ticaret sektörleridir. Ancak, söz konusu dört temel sektör içerisinde, tüm dünyada, istatistik kurumları tarafından üretim performansları kamuoyu ile paylaşılan, en düzenli şekilde istatistikleri açıklanan iki sektör sanayi ve inşaat sektörleridir. Bu nedenle, gerek Türk ekonomisinde, gerekse de ABD gibi gelişmiş ve kimi gelişmekte olan ekonomilerde, ekonominin aktörleri, ekonomistler, finans sektörü uzmanları, GSMH ve GSYH değerlerinin gecikmeli olarak açıklandığının bilinci ile, özellikle sanayi sektörü ve onun alt birimi olarak imalat sanayi verilerini ve inşaat sektörü boyutunda yeni konut siparişleri, izin verilen inşaat izinleri, yapı ruhsatı izinlerini ve yapı kullanım izin belgesi sayılarındaki değişimi takip ederek, sanayi ve inşaat sektörünün performansına bağlı olarak, ekonomik büyüme ile ilgili tahminde bulunmaya çalışırlar. Bu noktada, Türkiye nin büyüme performansında, 2005 yılının 3. ve 4. çeyrekleri ile 2006 yılının her üç çeyreğinde de inşaat sektörünün etkisi olumlu yönde gözlenmiştir. Keza, sanayi sektörünün de etkisi de, sanayi ihracatında önemli artışa bağlı olarak, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında izlenmiştir yılında ise, tüm çeyrek dönemlerde negatif büyüme göstermiş olan tarım sektörü, üçüncü ve dördüncü çeyrekte performans kaybına uğramış olan sanayi üretimi ve yine aynı çeyreklerde performans kaybına uğramış olan inşaat sektörü, 2007 yılı büyümesinin de % 5 olan hedefin altında, % 4,5 olarak gerçekleşmesine neden oluşturmuştur. GSMH dan Kullanılabilir Gelir e: Üretim değeri olarak yaratılmış olan GSMH, aynı zamanda bir gelir değeridir, de. Bu çerçevede, yaratılan GSMH yı temsil eden mal ve hizmetler, piyasa fiyatları üzerinden satıldıktan sonra, ortaya çıkan gelir ülkedeki on binlerce irili, ufaklı tüzel kişiliğin kasasına veya banka hesabına girer. Her tüzel kişilik, söz konusu gelir cinsinden GSMH dan öncelikle, mal ve hizmet üretiminde kullanılan Milli Servet teki yıpranma payı kadar amortisman payı ayırır. Amortisman payının ayrılmasının temel nedeni, Milli Servet in sürekli taze tutulması ve bu sayede GSMH üretiminin aksamamasıdır. Bunun yanı sıra, devletin tüzel kişiliklere amortisman gideri ayırmalarına izin vermesinin nedeni de, GSMH üretiminin aksamaması ve böylece gelecekteki vergi gelirlerinin garanti altına alınmasıdır. 120

17 İÇ KAYNAK GSMH DAN KULLANILABİLİR GELİR E (PF) GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILA ( HEM ÜRETİM, HEM GELİR DEĞERİ) (-) AMORTİSMANLAR (MİLLİ SERVETTE OLUŞAN YIPRANMALAR) (PF) SAFİ MİLLİ HASILA (-) DOLAYLI VERGİLER (FF) SAFİ MİLLİ HASILA = MİLLİ GELİR MİLLİ GELİR = RANT GELİRİ + ÜCRET GELİRİ + FAİZ GELİRİ + KAR GELİRİ (+) TRANSFER ÖDEMELERİ = KİŞİSEL GELİR (-) DİREKT VERGİLER KULLANILABİLİR GELİR KULLANILABİLİR (HARCANABİLİR) GELİR = TOP TÜKETİM HARCAMALARI + TOP.TASARRUFLAR FİNANS PİYASALARINA YÖNELİK YATIRIMLAR SABİT SERMAYE YATIRIMLARI TOPLAM YATIRIM HARCAMALARI Tekrar öze döner isek, GSMH'nın yaratılmasının amacı, GSMH'yı temsil eden mal ve hizmetlerin yaratılması ile, Türk ekonomisindeki on binlerce tüzel kişiliğin kasasına giren parayı 4 üretim faktörü olan Doğal Kaynaklar, Emek, Sermaye ve Girişim (Teşebbüs) üretim faktörleri arasında dağıtmaktır. Sermaye Üretim Faktörü, insan eliyle toprağın üstünde ve altında inşaa edilmiş tüm fiziki değerleri temsil eder ki, bu fiziki değerlerin toplamı bir toplumun en büyük ekonomik değeri olan Milli Servet'e eşittir. Yani, bir ülkenin bir yıllık bir zaman dilimi içerisinde yarattığı en büyük değer olan GSMH, ondan kat ve kat daha büyük bir değer olan Milli Servet kullanılarak yaratılmaktadır. Bir ülkede sermaye mallarının hangi hızda arttığını gösteren kriterler ise ülkede ilgili dönemde gerçekleştirilen gayrisafi yatırımlar ve net yatırımlardır. Yine vurgulamak gerekir ki bir ülkenin sermaye mallarına yatırım yapma kapasitesi ülkenin ilgili dönemde gerçekleştirdiği tasarruflara bağlıdır. Başka bir ifadeyle, bir ülkenin büyüme kapasitesi yatırım ve tasarruf kararlarının bir türevidir. Türkiye özelinde yorumlamak gerekirse, ülkemiz tasarruf açığı yaşayan bir konumdadır. Tasarruf açığı ulusal tasarrufların ilgili dönemdeki gayrisafi yatırımlardan az olması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Türkiye büyüme gerçekleştirmek veya büyüme performansını artırmak için dış tasarruflara gereksinim duymaktadır. Bu noktada ilave edilmelidir ki, bir ulusal ekonominin verimliliği elindeki Milli Servet'in ne kadarlık bir yüzdesi ile GSMH yarattığıdır. Türkiye'nin Milli Serveti 2.5 trilyon dolar olarak varsayılır ise, Türkiye üzerinde oturduğu Milli Servet'ten sadece %10'u kadar bir GSMH yaratabilmektedir. Yani, Türkiye Milli Serveti'ni verimli kullanamamaktadır. Yaratılan GSMH'yı, Türk toplumu olarak, GSMH'nın yaratılmasında oynadığımız rol ölçüsünde aramızda paylaşıyoruz. Bu paylaştırmayı da, Türkiye'deki onbinlerce irili, ufaklı tüzel kişilik aracılığı gerçekleştiriyor. GSMH, bir parasal değer olarak şirketlerin kasasına girdikten sonra, önce GSMH'dan Amortismanlar'ı ayırıyoruz. Çünkü, üretimin aksamaması için Milli Servet'teki yıpranma payını bir kenara ayırmamız gerekiyor. Bu durumda, Safi Milli Hasıla'ya (SMH) ulaşmış oluyoruz. Ancak, GSMH ve SMH piyasa fiyatları ile elde edilmiş değerler olduklarından, içlerinde Dolaylı Vergiler'i taşımaktalar. Bu nedenle, şirketlerin tüzel kişilikleri Dolaylı Vergiler'i Kamu adına topladıklarından, bu vergileri üretim faktörlerine dağıtabilme hakkına sahip değiller. Bu nedenle, piyasa fiyatı ile hesap edilmiş SMH'dan Dolaylı Vergiler'i düşerek, faktör fiyatları ile hesap edilmiş SMH'ya ulaşmamız gerekir. Ki, faktör fiyatları ile SMH aynı zamanda Milli Gelir'e eşittir. Milli Gelir'i ise şirketlerin tüzel 121

18 kişiliği 4 üretim faktörü arasında, Rant Geliri+Ücret Geliri+Faiz Geliri+Kar Geliri olarak paylaştırır. Milli Gelir; ülkenin ulusal sınırları içerisinde çalışan üretim faktörlerine dağıtılan üretim faktörlerine dağıtılan gelirin toplamıdır. Oysa, Türk vatandaşları arasında, ülkenin ulusal sınırları dışında, dünyanın başka ekonomilerinde de mal ve hizmet üretiminde görev alanlar söz konusudur; yurtdışında çalışan işçilerimiz ve mütaahhitlerimiz gibi. Nitekim, bu vatandaşlarımız yabancı ülkelerde kazandıkları faktör gelirlerini Türkiye'ye gönderirler, ki bu gelir Türkiye için Dış Alem(den Gelen) Faktör Gelirleri'dir. Elbette, Türkiye'de çalışan yabancı işgücü ve yabancı şirketler de Türkiye'de kazandıkları faktör gelirlerini kendi ülkelerine gönderirler. O halde, her ülke aynı zamanda Dış Alem(e Giden) Faktör Giderleri'ne de katlanır. Bu nedenle, Dış Alem Faktör Gelirleri ile Dış Alem Faktör Giderleri arasındaki farka Dış Alem Net Faktör Gelirleri, diyoruz. Türkiye'nin yılları arasında Dış Alem Net Faktör Gelirleri 2-2,5 milyar dolar seivyesinde oluşmuş; bu sayede, Türkiye nin GSMH'sı, GSYH'sından büyük olmuştur. Ancak, 1999'dan 2003 sonuna kadar, gerek mütaahhitlerimizin yurtdışındaki faaliyetlerinin daralması ve işçilerimizin de ekonomik ve mali krizler nedeniyle Türkiye'ye gönderdikleri parayı azaltmaları sonucunda, Dış Alem Net Faktör Geliri 1 ile 2 milyar dolar arasında değişen bir açığa dönüşmüştür. Nitekim, bu rakam 2002 yılı için 1.7 milyar dolar, 2003 yılı için ise 1.8 milyar dolar açık seviyesindedir. Bu nedenle, 1999 yılından bu yana GSMH, GSYH değerinden daha küçük hale gelmiştir. Yani, Dış Alem Net Faktör Gelirleri (+) olduğunda GSMH>GSYH olmakta, (-) olduğunda ise GSMH<GSYH olmaktadır. Dış Alem Net Faktör Geliri'nin istatistiksel açıdan saptırıcı etkisi, uluslararası alanda tüm karşılaştırmaların ve tüm makro oranların neden GSYH kullanılarak hesaplandığını neden GSYH nın hep tercih edildiğini göstermektedir. Sözün özü, dünya ekonomisinde, ülkelerin ekonomik performanslarının karşılaştırılmasında temel gösterge GSYH'dır. GSYH, ulusal sınırlar içerisinde yaratılan katma değeri gösterir. Bu nedenle, tüm uluslar arası istatistiklerde makro ekononomik karşılaştırmalar ve/veya gösterge niteliğindeki çeşitli makro ekonomik oranlar (Toplam Yurtiçi Tasarruflar/GSYH veyakamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSYH gibi) GSYH dikkate alınarak hesaplanır. Türkiye'de bu yönde bir istatistik veri üretimi Türkiye İstatistik Kurumu tarafından son yıllarda benimsenmiş olmasına rağmen, Türkiye'nin önemli makro ekonomik değerlerini her yıl yıllık program çalışmasında açıklayan Devlet Planlama Teşkilatı'nda ise halen GSMH verilerini ön planda tutma bir alışkanlık olarak sürmektedir. Dolayısı ile, GSMH dikkate alınarak hesap edilmiş olan rasyoların, uluslararası ekonomik istatistikler ile karşılaştırılmasında çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. İşte, bu sorunu iyi gözlemleyen TÜİK, kalıcı bir şekilde sorunu çözmek adına, 8 Mart 2008 tarihinde gerçekleştirdiği açıklama ile, bundan sonra Türkiye de ekonomik büyüklüğü ölçme kriteri olarak ve ekonomik büyüme hızı oranını ölçme kriteri olarak GSYH değerine geçildiğini de teyit etmiştir. 122

19 Türkiye de Ekonomik Büyüme nin Hesaplanmasında Yeni Yöntem Süreci (TÜİK in 8 Mart 2008 Tarihinde Kamuoyu ile Paylaştığı Açıklama) Ülkemizde, temel makroekonomik göstergelerden biri olan milli gelir hesapları 1929 yılından beri yapılmaktadır. Bu hesaplarda 1972 yılından itibaren Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen SNA 68 sınıflaması kullanılmıştır. Milli gelir hesapları, konunun mahiyeti gereği, ülkemizde üretilen sayısız verinin değerlendirilmesini ve kullanımını gerektirmektedir. Bu veriler bizzat TÜİK tarafından alandan derleneceği gibi, diğer kurum ve kuruluşların idari kayıtlarından da elde edilmektedir. Bu açıdan, ülkenin veri kaynaklarının ve idari kayıtlarının yapısı ile milli gelir hesapları arasında doğru yönlü bir ilişki mevcuttur. Başta milli gelir hesapları olmak üzere, tüm ekonomik büyüklükler ve bu büyüklüklerde meydana gelen dönemsel değişimlerin en doğru şekilde yansıtması için tüm veri kaynakları titizlikle ele alınmakta, bu amaçla bir dizi yeni çalışma yapılmaktadır. Ayrıca, veri kaynağını oluşturan kamu kurum ve kuruluşlarının idari kayıtlarının istatistiki amaçlarla kullanılabilmesi için sıkı bir işbirliği yapılmaktadır. Halen üçer aylık dönemler itibariyle üretim ve harcama yöntemleriyle cari ve 1987 yılı sabit fiyatlarla; gelir yöntemi ile ise sadece cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) tahminleri yapılmaktadır. Bu tahminler, her yılın başında TÜİK in resmi internet sitesinde ilan edilen Ulusal Veri Yayınlama Takviminde belirtilen gün ve saatlerde kamuoyuna açıklanmaktadır. GSYH tahminleri tüm ülkelerde temel olarak iki nedenle belirli aralıklarla güncellenmektedir. Birincisi, sonradan gelen veya sonradan kesinleşen verilerin hesaplara yansıtılmasıdır. Tüm ülkelerde kısa dönemde yayınlanan milli gelir tahminleri, ilerleyen dönem içerisinde yeni verilerin tespit edilmesi veya kullanılan kimi geçici verilerin kesinleşmesi sonucu düzenli olarak güncellenmektedir. Burada, sözkonusu olan, dar örnek hacimli araştırmalar ile görece dolaylı tahmin yöntemlerine dayanan dönemlik hesaplamaların, yıllık olarak derlenen ve daha tutarlı veri üzerine inşa edilen doğrudan tahmin yöntemlerine göre yeniden düzenlenmesidir. İkinci tür güncelleme ise, ekonomik ve sosyal alanlarda ortaya çıkan yeni koşullar doğrultusunda, hesaplamalara ilişkin kapsam veya yöntem değişikliğine gidilmesidir. Bu güncellemelerde, önceki dönemlerle karşılaştırılabilirliğin ve seri devamlılığının sağlanması için, neyin niçin değiştirildiği ayrıntılı biçimde açıklanarak, yeni seri mümkün olduğu ölçüdegeriye doğru götürülür. Avrupa Birliği ülkelerinde 5 ila 6-7 yıllık sürelerle bu kapsamda güncelleme çalışmaları yapılmaktadır. 123

20 Kaynak: TÜİK Ülkemizde de 1923 yılından günümüze kadar devam eden milli gelir serisinde, 1948, 1968 ve 1987 baz yıllı güncelleme çalışmaları yapılmıştır. Sonuçta, ülkemizin Avrupa Birliği adaylığı sürecinde Avrupa İstatistik Sistemi ne uyumun gerçekleştirilebilmesi ve 1987 yılından bugüne kadar ekonomide ortaya çıkan yeniliklerin hesaplara yansıtılabilmesi için, GSYH nın güncellenmesi gereği oluşmuştur. Mevcut serinin güncellenmesi çalışmaları 2004 yılında başlatılmış ve Mart 2008 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Özellikle, uzun araklıklarla yapılan, yeni sınıflamalara geçişi sağlayan, yeni veri setlerinin sisteme entegre edildiği, mevcut veri setlerindeki iyileşmelerin hesaplara yansıtıldığı, yeni kayıt sistemlerinin kurulması sonucunda elde edilen verilerin değerlendirildiği, kısacası, kapsam genişlemesi içeren güncellemelerde, toplam ve sektörel büyüklüklerde önemli farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Ülkemizde 1993 yılında tamamlanan güncelleme çalışmasında (1987 bazlı serinin oluşturulması), 1987 bazlı GSMH serisi ile 1968 bazlı GSMH serisi arasında 1990 yılı için % 38 lik bir farkın oluştuğu gözlenmiştir. 124

5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI

5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI 5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI 5.1 Kamu Kesimi Genel Dengesi KAMU KESİMİ GENEL DENGESİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE İDARELERİ KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İŞLETMECİ KİT LER TASARRUFÇU KİT LER YEREL

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM

ORTA VADELİ PROGRAM T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016-2018 ORTA VADELİ PROGRAM TEMEL MAKROEKONOMİK VE MALİ HEDEFLER 11 Ocak 2016 T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016-2018 ORTA VADELİ PROGRAM TEMEL MAKROEKONOMİK VE MALİ HEDEFLER 11 Ocak

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER EKİM 2015 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 22 Ekim 2015 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI

5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI 5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI 5.1 Kamu Kesimi Genel Dengesi KAMU KESİMİ GENEL DENGESİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE İDARELERİ KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İŞLETMECİ KİT LER TASARRUFÇU KİT LER YEREL

Detaylı

5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI

5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI 5) KAMU DENGESİ VE BÜTÇE AÇIKLARININ FİNANSMANI KAMU KESİMİ GENEL DENGESİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE İDARELERİ KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İŞLETMECİ KİT LER TASARRUFÇU KİT LER YEREL YÖNETİMLER FONLAR DÖNER SERMAYELER

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

GSYH

GSYH İÇİNDEKİLER GENEL EKONOMİK HEDEFLER Sayfa: TABLO 1: Makroekonomik Büyüklüklerdeki Gelişmeler 3 TABLO 2: Kaynaklar-Harcamalar Dengesi (Cari Fiyatlarla) 4 TABLO 3: Kaynaklar-Harcamalar Dengesi (1998 Fiyatlarıyla)

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER KASIM 2016 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 30 Kasım 2016 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER Bu ünite tamamlandığında; o Ekonomik karar birimlerini ve faaliyetlerini ortaya koyabileceğiz o Ekonomik faaliyetlerin bileşenlerini sıralayabileceğiz

Detaylı

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 2006

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 2006 DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 2006 17 EKİM 2005 İÇİNDEKİLER GENEL EKONOMİK HEDEFLER Sayfa TABLO 1: Büyüme...3 TABLO 2: Kaynaklar-Harcamalar Dengesi (Cari Fiyatlarla)...4

Detaylı

Piyasa Türleri. Nihai Mal Piyasaları Reel Kesim. Üretim Faktör Piyasaları Reel Kesim. Para ve Sermaye Piyasaları Finansal Kesim

Piyasa Türleri. Nihai Mal Piyasaları Reel Kesim. Üretim Faktör Piyasaları Reel Kesim. Para ve Sermaye Piyasaları Finansal Kesim Piyasa Türleri Nihai Mal Piyasaları ----- Reel Kesim Üretim Faktör Piyasaları ----- Reel Kesim Doğal Kaynaklar Emek Sermaye Girişim Para ve Sermaye Piyasaları ----- Finansal Kesim Rekabet Açısından Piyasa

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2014 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2014 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2014 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 11 EKİM 2013 T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2014 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 11 EKİM 2013 İÇİNDEKİLER GENEL

Detaylı

Kamu Kesimi. Ünite 04: Kamu Maliyesindeki Gelişmeler

Kamu Kesimi. Ünite 04: Kamu Maliyesindeki Gelişmeler Kamu Kesimi: Yasama Merkezî Yönetim Genel Bütçeye Dahil Yürütme Yargı Kamu Kesimi Mahallî Yönetim Kamu İktisadî Teşebbüsleri Katma Bütçeli Vakıflar Gen. Müd. Karayolları Gen. Müd. DSİ Üniversiteler İKT442

Detaylı

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ Sayı : DPÖ 0.00.28-07/ Konu: 2006-2007 Yıllarında KKTC nde Ekonomik Gelişmeler Lefkoşa, 6 Aralık 2007 BASIN BİLDİRİSİ 2006-2007 YILLARINDAKİ EKONOMİK

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2015 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2015 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2015 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 15 EKİM 2014 T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2015 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 15 EKİM 2014 İÇİNDEKİLER GENEL

Detaylı

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Aralık ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -7,5 Milyar doların üzerinde -8,322 milyar dolar olarak geldi. 2013 yılı cari işlemler açığı bir önceki yıla göre

Detaylı

GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG

GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG 2 = Çifte hesaplama sorunu NİHAÎ mal ve hizmetlerin fiyatlarının toplamı. Hammadde, ara ve yatırım mallarının fiyatları

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ekim ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi 2,9 Milyar dolar eksiyken, veri beklentilere paralel 2,89 milyar dolar açık olarak geldi. Ocak-Ekim arasındaki 2013 cari

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER ARALIK 2016 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 23 Aralık 2016 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI 25.0 150 22.5 135 20.0 120 17.5 105 15.0 90 12.5 75 10.0 60 7.5 45 5.0 30 2.5 15 0.0 0 1 3 5 7 9 11 1 3 5 7 9 11 1 3 5 7 9 11 1 3 5 7

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 2012

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 2012 T.C. KALKINMA BAKANLIĞI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 2012 17 EKİM 2011 İÇİNDEKİLER GENEL EKONOMİK HEDEFLER Sayfa: TABLO 1: Makroekonomik Büyüklüklerdeki Gelişmeler... 3 TABLO 2: Kaynaklar-Harcamalar

Detaylı

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ocak ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -5,2 Milyar doların altında -4,88 milyar dolar olarak geldi. Ocak ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre

Detaylı

Küresel İktisadi Görünüm

Küresel İktisadi Görünüm MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ KÜRESEL İKTİSADİ GÖRÜNÜM TÜRKİYE EKONOMİSİ YAKIN DÖNEM BÜYÜME İŞSİZLİK VE BÜYÜME ENFLASYON YÜKSELİYOR Küresel İktisadi Görünüm 28 krizi sonrası

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ TABLO LİSTESİ Tablo I.1. Ödemeler Dengesi (Milyar ABD doları) 6 Tablo I.2. Cari İşlemler Açığını Finanse Eden Taraflar (Milyar ABD doları) 7 Tablo I.3. Seçilmiş Ekonomilerde Cari İşlemler Dengesinin GSYİH

Detaylı

MAKROEKONOMİ - 2. HAFTA

MAKROEKONOMİ - 2. HAFTA MAKROEKONOMİ - 2. HAFTA Ekonomik Faaliyetlerin Döngüsü Mal ve Hizmetler C HANEHALKLARI Tüketim Harcamaları Faktör Ödemeleri B A FİRMALAR Üretim Faktörleri GSYH ÖLÇME YÖNTEMLERI Üretim Yöntemi: Firmaların

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2016 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR 15 OCAK 2016 İÇİNDEKİLER GENEL EKONOMİK HEDEFLER Sayfa: TABLO 1: Makroekonomik Büyüklüklerdeki Gelişmeler... 3 3 TABLO 2:

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 45 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR

ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR Temmuz-Eylül 2006 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomik Araştırmalar ve İstatistik Müdürlüğü ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR TOBB Yayın No. 2007 / 36 ISBN: 9944-60 027-X Sayfa Düzeni

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015 Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER 27 EKİM 2017 BÜYÜME VE MİLLİ GELİR Kişi Başına GSYH, cari fiyatlarla 2013 yılında 12.480 dolar, 2014 yılında 12.112 dolar, 2015 yılında 11.019 dolar, 2016 yılında

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

Dolaysız ölçme. Dolaylı ölçme. Toplam üretim yaklaşımı. Toplam harcama yaklaşımı Toplam gelir yaklaşımı

Dolaysız ölçme. Dolaylı ölçme. Toplam üretim yaklaşımı. Toplam harcama yaklaşımı Toplam gelir yaklaşımı Dolaysız ölçme Toplam üretim yaklaşımı Dolaylı ölçme Toplam harcama yaklaşımı Toplam gelir yaklaşımı DOLAYSIZ ÖLÇME: Toplam Üretim Yaklaşımı Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai

Detaylı

2012 yılı merkezi yönetim bütçesine bakış

2012 yılı merkezi yönetim bütçesine bakış Değişmeyen yapısal sorunlar ışığında 2012 yılı merkezi yönetim bütçesine bakış GİRİŞ Bütçe, öncelikle yürütme organının kamunun ihtiyaçlarını belirlemesi ve bunların karşılanması için halktan toplanacak

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5,32 Altın (USD) 1.319 Şubat 19 EUR/TRY 6,06 Petrol (Brent) 66,0 BİST - 100 104.530 Gösterge Faiz 18,8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -10.0% 19.7% 13.5%

Detaylı

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi On5yirmi5.com Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi Avro bölgesindeki ülkelerde derinleşmekte olan kamu borç krizine rağmen 2011, Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme hızı yakaladığı bir yıl oldu. Yayın Tarihi

Detaylı

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Son güncelleme tarihi: 26 Mart 215 1 BORÇ GÖSTERGELERİ Borç Yönetiminde Gelinen Nokta

Detaylı

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde GÖSTERGELER PROJEKSİYON SANAYİ ÜRETİMİ: Sanayi üretimi Ağustos ayında yıllık bazda artarken, aylık bazda ise geriledi. TÜİK in sanayi üretim endeksi sonuçlarına göre takvim etkisinden arındırılmış endeks,

Detaylı

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011 KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011 EKONOMİ VE ENERJİ BAKANLIĞI İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 KKTC EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER... 2 1. BÜYÜME HIZI VE GSYİH NIN BİLEŞİMİ... 2 2. EKONOMİNİN

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2011 yılı dördüncü döneme ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI BAŞBAKANLIK KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMASONUÇLARI GERÇEKLEŞME DÖNEMİ: 2009-2012 TAHMİN DÖNEMİ: 2013-2016

Detaylı

Finansal Hesaplar İstatistik Genel Müdürlüğü

Finansal Hesaplar İstatistik Genel Müdürlüğü Finansal Hesaplar İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I-Giriş... 2 II- Mali Kuruluşlar... 3 III. Genel Yönetim... 6 1 I-Giriş Son yıllarda uluslararası kuruluşlar

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 13 Şubat 2017, Sayı: 7. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 13 Şubat 2017, Sayı: 7. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 7 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI 212 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 212 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 213 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI 16 EKİM 212 MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI www.maliye.gov.tr EKONOMİK GÖRÜNÜM Küresel

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 8 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla) TÜRKİYE NİN GÖSTERGELERİ > > HABER Hazırlayan: Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON OVP: 2011-2013 dönemini kapsayan orta program nihayet açıklandı. Program 2011-2013 dönemini kapsıyor, ancak

Detaylı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 32 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı. Makro Veri Büyüme ve Dış Ticaret: Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr TÜİK tarafından bugün açıklanan

Detaylı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.16 Altın (USD) 1,218 Kasım 18 EUR/TRY 5.87 Petrol (Brent) 58.7 BİST - 100 95,416 Gösterge Faiz 20.3 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% 4.6% 21.6% 11.1%

Detaylı

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

CARİ AÇIK NEREYE KADAR? CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma

Detaylı

Ders içeriği (11. Hafta)

Ders içeriği (11. Hafta) 11. Milli Gelir 11.1. Gayri Safi Milli Hasıla 11.2. Gayri safi Yurtiçi Hasıla 11.3. Safi Milli Hasıla 11.4. Milli Gelir 11.5. Nominal ve Reel Milli Gelir 11.6. Şahsi Gelir ve Kullanılabilir Gelir Ders

Detaylı

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME 1 TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME 12.0 Türkiye GSYİH Büyüme Oranları(%) 10.0 9.4 8.4 9.2 8.8 8.0 6.0 4.0 6.8 6.2 5.3 6.9 4.7 4.0 4.0 5.0 2.0 0.7 2.1 0.0-2.0-4.0-6.0-8.0-5.7-4.8 Tahmin(%) 2014

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2015 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2015 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME TÜRKİYE EKONOMİSİNİN YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME İÇİNDEKİLER: 1) REEL KESİM 1-a) Büyüme 1-b) Sanayi 1-c) İstihdam 2) FİNANSAL KESİM 2-a) Fiyatlar 2-b) Parasal Göstergeler 2-c) Finansal Yatırım Araçları

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 14 Aralık 2015, Sayı: 39 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 17 Ağustos 2015, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 12 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7. GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1. VIX Endeksi 1 Grafik I.2. itraxx Europe Crossover Endeksi 1 Grafik I.3. Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 Grafik I.4. Seçilmiş Bazı Ülkelerde Büyüme Oranları 2 Grafik I.5. Seçilmiş

Detaylı

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU Berlin Ekonomi Müşavirliği Temmuz 2011 1 İÇİNDEKİLER Yönetici Özeti...3 1. Almanya dan Türkiye ye Doğrudan Yatırım Hareketleri...4 2. Türkiye den

Detaylı

Martta, ilk iki ayın toplamından daha fazla döviz geldi. (Milyon Dolar) Ocak Şubat Mart Ocak- Ocakvar.

Martta, ilk iki ayın toplamından daha fazla döviz geldi. (Milyon Dolar) Ocak Şubat Mart Ocak- Ocakvar. TÜRKİYE NİN GÖSTERGELERİ > > HABER Hazırlayan: Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON CARİ AÇIK: İlk çeyrekte ithalat 56, ihracat 32, cari açık 22 milyar dolar olarak gerçekleşti. Merkez Bankası

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

HAFTALIK BÜLTEN 26 EKİM 2015 30 EKİM 2015

HAFTALIK BÜLTEN 26 EKİM 2015 30 EKİM 2015 26 EKİM 2015 30 EKİM 2015 HAFTANIN ÖZETİ Küresel piyasalar geçtiğimiz hafta Merkez Bankalarının aldığı kararlar ile yön buldu. Hafta başında Japonya Merkez Bankası ndan gelecek verilere odaklanan piyasalar

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE HAFTALIK GELİŞMELER ve GENEL GÖRÜNÜM

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE HAFTALIK GELİŞMELER ve GENEL GÖRÜNÜM T.C. Kalkınma Bakanlığı TÜRKİYE EKONOMİSİNDE HAFTALIK GELİŞMELER ve GENEL GÖRÜNÜM Yıllık Programlar ve Konjonktür Değerlendirme Genel Müdürlüğü 18 Kasım 2016 İÇİNDEKİLER Sayfa No BÖLÜM-1: TEMEL EKONOMİK

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 28 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu) ZİRAAT BANKASI 2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI (40 Test Sorusu) 1 ) Aşağıdakilerden hangisi bir kredi derecelendirme kuruluşudur? A ) FED B ) IMF C ) World Bank D ) Moody's E ) Bank

Detaylı

KKTC MERKEZ BANKASI PARA ARZI

KKTC MERKEZ BANKASI PARA ARZI KKTC MERKEZ BANKASI PARA ARZI İ Ç E R İ K I. KKTC MERKEZ BANKASI PARASAL BÜYÜKLÜK TANIMLARI (ÖZET) II. KKTC MERKEZ BANKASI PARA ARZI VERİLERİ III. PARASAL BÜYÜKLÜKLERDEKİ GELİŞMELER SUNUŞ Kurumumuzun kamuoyunu

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gelir Amaçlı Karma Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2012 yılı ikinci çeyreğe ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1. VIX Endeksi 1 Grafik I.2. itraxx Europe Crossover Endeksi 1 Grafik I.3. Gelişmiş Ülke Döviz Kurları 2 Grafik I.4. ABD 10 Yıllık Devlet Tahvili Getirisi 2 Grafik I.5. Gelişmiş

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE NİSAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ HAZIRLAYAN 21.05.2014 RAPOR Doç. Dr. Binhan Elif YILMAZ Araş.Gör. Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi, 2013 yılı sonunda 18.849 milyon TL açık

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 33 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

MERKEZİ YÖNETİM MALİ İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ

MERKEZİ YÖNETİM MALİ İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ T.C. MALİYE BAKANLIĞI MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MERKEZİ YÖNETİM MALİ İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ CENTRAL GOVERNMENT FINANCE STATISTICS BULLETIN REPUBLIC OF TURKEY MINISTRY OF FINANCE GENERAL DIRECTORATE OF

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Para Piyasası Likit Emeklilik Yatırım Fonu(KAMU) Emeklilik Yatırım Fonu nun

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ocak 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,90 10,61 10,80 11,13 Yıllık Ort. 8,28 6,95 8,89 11,11 Aylık 0,41 0,56 2,36 0,38 Yeni

Detaylı

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI KKTC DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI BAŞBAKANLIK KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI GERÇEKLEŞME DÖNEMİ: 2010-2013 TAHMİN DÖNEMİ: 2014-2017

Detaylı

İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.

İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur. 1-John Maynard Keynes in en önemli eseri ve bu eserin içeriği nedir? İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur. 2-Keynes in geliştirdiği görüş nedir? Toplam talebin istihdamı

Detaylı

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii TABLO LİSTESİ... v GRAFİK LİSTESİ... vii KUTU LİSTESİ... xiv KISALTMA LİSTESİ.... xvi GENEL DEĞERLENDİRME... xvii I. Finansal İstikrarın Makroekonomik Unsurları...

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.90 Altın (USD) 1,221 Temmuz 18 EUR/TRY 5.75 Petrol (Brent) 74.3 BİST - 100 96,952 Gösterge Faiz 20.6 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 7.0% 15.8% 9.6%

Detaylı