TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ"

Transkript

1 YAŞAMA SANATI I

2 II YAŞAMA SANATI

3 YAŞAMA SANATI 1

4 TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Sağlık, Kültür, Sanat ve Magazin Dergisi Sahibi Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adına İçindekiler Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. Mikdat BOZER Yayın Kurulu Dr. Mikdat Bozer Dr. Şenol Dane Dr. Mustafa Yıldırım Dr. Bünyamin Işık Dr. Ömer Faruk Karataş Dr. Kadir Demircan Tasarım İmajans Ltd. Şti. Cinnah Cad. Kırkpınar Sok. 8 / 4 Tel : Fax: Matbaa - Baskı Başak Matbaacılık ve Tan. Ltd.Şti. Macun Mah. Anadolu Bulv. No:5/15 Gimat-Yenimahalle / ANKARA Tel : Fax: Yayın Türü Yerel Süreli Yayın ISSN Basım Tarihi İdare Adresi Misket Sokak No: 28/1 Beştepe/ANKARA Tel: Fax: ERİŞKİN DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dr. Meryem Gül TEKSİN Yrd. Doç. Dr. Ercan DALBUDAK Yrd. Doç. Dr. Seçil ALDEMİR Dr. Şule AKINCI 06 DİSK HERNİLERİ Prof. Dr. Bülent ERDOĞAN - Doç. Dr. Duran Berker CEMİL Yrd. Doç. Dr. E. Cemal GÖKÇE ÖNEMLİ BİR AKCİĞER PROBLEMİ: BRONŞEKTAZİ Doç. Dr. Aydın NADİR YÜRÜYEN (!) HÜCRELER Prof. Dr. Şenol DANE DİZİN MENİSKÜS YIRTIKLARI Prof.Dr. Mahmut KÖMÜRCÜ - Yrd. Doç.Dr. Osman Yüksel YAVUZ Yrd. Doç. Dr. İsmail URAŞ - Op. Dr. Murat UYGUN Op. Dr. Uğur TÜRKTAŞ - Dr. Hamdullah YILDIRIM Dr. Eralp ERDOĞAN - Dr. Ebubekir PASLIOĞLU - İnt.Dr. Talha KÜTÜK DENEME / NE KADAR BİLİMSEL KONUŞUYORUZ? Senai DEMİRCİ ŞİFALI BİTKİLER Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU ÖKSÜREN ÇOCUK Yrd. Doç. Dr. Suzan GÜNDÜZ KORONER ANJİYOGRAFİ VE RADYOLOJİK İŞLEMLER SONRASI SIK GÖRÜLEN BİR PROBLEM: OPAK MADDEYE BAĞLI AKUT BÖBREK HASARI Dr. Derya AKDENİZ Prof. Dr. Ali AKÇAY KRONİK AĞRINIZIN NEDENİ FİBROMİYALJİ Mİ? Yrd. Doç. Dr. Özlem CEMEROĞLU 30 HABER / ANDROLOJİ MERKEZİMİZ HİZMETE AÇILDI 2 YAŞAMA SANATI

5 yaşama sanatı EVLERDEKİ GİZLİ TEHLİKE: RADON GAZI Prof. Dr. Duygu ÖZOL ÇOCUKLARIMIZI KİTAPLARLA NE ZAMAN VE NASIL TANIŞTIRALIM? Doç. Dr. Emel ÖRÜN PLASTİK, REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ NEDİR? Yrd. Doç. Dr. Bülent TEKEREKOĞLU GÜNCEL / KALPLER BİRLEŞMEDEN BEDENLER BİRLEŞMİYOR Doç. Dr. Ömer Faruk KARATAŞ ERKEK İNFERTİLİTESİ VE AKUPUNKTUR Prof. Dr. Osman ÖZCAN 39 KARİKATÜR / Dr. Doğan ÜNAL HİKAYE / DÜĞÜN FOTOĞRAFÇISI Doç. Dr. Ömer Faruk KARATAŞ TÜP BEBEK TEDAVİSİ NEDİR? Doç. Dr. Zehra Candan İLTEMİR DUVAN - Emb. Aslıhan PEKEL DENEME / DURSUN ZAMAN Mücahit ŞENTÜRK PRENATAL TANI VE YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Murat ÖZNUR - Ümmü Gülsüm ERCAN AİLE / İNSAN HAKLI OLDUĞUNA İNANMIŞSA... Nazlı ÖZBURUN 58 BEHÇET HASTALIĞI Doç. Dr. Evren SARIFAKIOĞLU 60 TÜRKÜ HİKAYESİ / KIRMIZI GÜL DEMET DEMET Ahmet KARABUDAK 62 BASINDAN 64 DOKTORLARIMIZ YAŞAMA SANATI 3

6 4 YAŞAMA SANATI

7 »» EDİTÖRDEN Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU Sonunda Aldanan Olmamak İçin... Kibir bele bağlanan taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne uçulur. Hacı Bayram Veli Meşhur Einstein ın kapısı çalınmış bir gün. Bakmış ki, kapıyı çalan, ihtiyaç sahibi bir adam Einstein ın canı sıkılmış... Çünkü, kimbilir ne ile meşgulken, yardım isteyen bu adam onun konsantrasyonunu bozmuş bir anda. Ve adama söylenip, kızmış. Adam, kapıyı çalmakta ısrar etmiş ve kapı açılınca yardım istemekten vazgeçerek: Sana bir sual soracağım, başka bir şey istemiyorum! Sor, demiş Einstein. Hayır, demiş adam: Burada olmaz... Çalışma odana geçelim. Büyüklerimiz: (Her kilidin bir anahtarı vardır. İlmin anahtarı da sormaktır!) demişlerdir. İşte, bir düşünen kafa, bir dehâ olduğu için; kendisine sual sorulması Einstein ın ilgisini çekmiş: Haydi, demiş, soracağın neyse sor! Adam, kendinden emîn bir hâlde: Sen, demiş, şu kara tahtanın başına geç! Geçmiş Einstein. Adam ilk sualini sormuş: Bu kara tahta kâinat olsa bu kâinata oranla dünyayı bana gösterebilir misin? Eline tebeşiri alan Einstein, kara tahtanın üzerine bir nokta koyup: İşte, demiş, kâinat kara tahta kadar olsa, dünya da ancak bir nokta kadardır. Adam gülümsemiş: Peki! Şimdi bu dünya içinde, bana kendini gösterebilir misin? Adamın kendisine verdiği bu dersle Einstein gibi bir adam silkelenip; ona karşı gurur, kibir hissettiği ve adama tepeden baktığı için utanmış. Evet, sevgili dostlar, insan şu koskoca kainat içinde eli kısa, ömrü kısa, gücü çok az bir varlık olmasına rağmen, bazen bunu unutuyor ya zekasına, ya servetine veya makamına güvenerek kendini gurur ve kibire kaptırabiliyor... Ama en sonunda aldandığını anlıyor... Tıpkı daha önce yaşamış ve aldanarak bu dünyadan göç edip gitmiş milyonlarca insan gibi. Sonunda aldananlardan olmamak ve Eyvah aldandık! Şu dünya hayatını hiç bitmeyecek zannettik... dememek için mütevazi bir hayat yaşamalı, gururdan, kibirden, yalandan ve kötülüklerden uzak durmalıyız. Yaşama Sanatı nın birbirinden güzel yazılar içeren 33. sayısı ile sizleri başbaşa bırakırken sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler dilerim. YAŞAMA SANATI 5

8 »» PSİKİYATRİ Dr. Meryem Gül TEKSİN Yrd. Doç. Dr. Ercan DALBUDAK Yrd. Doç. Dr. Seçil ALDEMİR Dr. Şule AKINCI Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Ülkemizde yetişkin psikiyatrisi alanında son on yılda gittikçe daha fazla önem kazanan bu bozukluk sıklıkla Depresyon, Anksiyete bozuklukları gibi tanılarla karıştırılmıştır. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çocukluk çağında başlayan, etkisi tüm yaşama yayılabilen, süreğen bir psikiyatrik bozukluktur. Bu bozukluğun biyolojik kökenleri üzerine yapılan genetik ve beyin görüntüleme araştırmaları hastalığı anlayabilmemiz yönünde önemli katkılar sağlamıştır. Ülkemizde yetişkin psikiyatrisi alanında son on yılda gittikçe daha fazla önem kazanan bu bozukluk sıklıkla Depresyon, Anksiyete bozuklukları gibi tanılarla karıştırılmıştır. Ayrıca çoğunlukla bu gibi tanılara ek olarak görüldüğü için zaman zaman tanının atlanması ya da konmaması gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Sanıldığının aksine DEHB ile baş etmek yaşın ilerlemesi ile kolaylaşan bir durum değildir. Aşırı hareketlilik veya dürtüsellik gibi fizyolojik belirtiler yetişkinlik yıllarında azalsa da, ailenin ve toplumun bireyden beklentileri üniversite ve iş yaşamıyla birlikte aynı oranda artar. Dolayısı ile yaş ile birlikte baş edilmesi gereken sorunların sayısı kişinin kendisinden ve çevrenin kişiden beklentisi de artmaktadır. Çocukluk çağında başlayan DEHB nun yaklaşık 2/3 ünün erişkinlikte de devam ettiği, kişinin okul ve iş yaşamında kayıplara yol açtığı söylenebilir. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda tanının erken konması ve bu kişilerin psikiyatrik tedavi görmeleri son derece önemlidir. Yaygınlık Toplumdaki DEHB yaygınlığı yaklaşık olarak çocuklukta %8, ergenlikte %6 ve erişkinlikte %4 olarak bildirilmektedir. Çocukluk çağında zaten var olan dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsel davranışlar ilk olarak okula başlamayla fark edilir bir hale gelmektedir. Sınıfta oturamayan, oyunlarda arkadaşları ile yoğun sorunlar yaşayan ve okuma faaliyetlerinde gecikebilen çocuklar görece hızlı fark edilip tıbbi yardım almaları için yönlendirilebilmektedir. Yani önde gelen belirtiler hiperaktivite olduğunda, dikkatsizlikle ilgili belirtilerin önde olduğu durumlara göre daha erken tedavi başvurusu olmaktadır. Yine de tedavi 6 YAŞAMA SANATI

9 Aşırı hareketlilik ve sonuçlarını düşünmeden yani dürtüsel davranışlarda bulunmanın zaman içerisinde azalma eğiliminde olduğu söylenebilir. arayışı ve etkin tedavilere ulaşma sayıları bozukluğun yaygınlığı değerlendirildiğinde oldukça düşüktür. Çocukluk döneminde çeşitli çalışmalarda erkek:kız oranı 2:1 ile 6:1 arasında bildirilirken erişkinlerde eşit (1:1) bulunmuştur. Yaşla birlikte ortaya çıkan cinsiyet oranlarındaki bu değişimin çeşitli açıklamaları olabilir. Bunlardan biri erişkin dönemde özellikle dikkat eksikliği semptomlarının soruna yol açması ve kadınlarda dikkat eksikliği belirtilerinin baskın olmasıyla cinsiyet oranının eşitlenmesidir. Diğer bir olasılık da çocukların yakınları tarafından getirilmesi, erişkinlerin ise kendilerinin başvurması ve yakınmalarını dile getirmesidir. Belirtiler Yaşın ilerlemesiyle birlikte görülme sıklığındaki azalma aslında rahatsızlık belirtilerinde azalma olduğuna işaret eder. Sıklıkla belirtiler tamamen ortadan kalkmamıştır. Yine de iyi bilinen aşırı hareketlilik ve sonuçlarını düşünmeden yani dürtüsel davranışlarda bulunmanın zaman içerisinde azalma eğiliminde olduğu söylenebilir. Ancak bu azalma eğilimine rağmen erişkin DEHB olan bireylerde bir işe başlayamama, iş yerinde verimsizlik ve kötü zaman yönetimi, çok sayıda işe başlanmasına rağmen bir çoğunu bitirememe, bir toplantı boyunca oturamama, stresle baş edememe ve öfke atakları, aklına ilk geleni söyleme eğilimi, trafikte dikkat sorunları, evlilik ve sorumluluklarının idaresi ile ilgili yoğun sorunlar sıklıkla ortaya çıkar ya da sürer gider. Bu bozukluk yetişkinlerde ele alınırken çocukluk döneminden farklı olarak erişkin yaşamının karmaşıklığı gözetilmeli ve yaşla birlikte belirtilerdeki değişime önem gösterilmelidir. Çok konuşma, heyecan arayışı, bir anda bir çok işi yapmaya çalışma, risk almaya çok meyilli olma, çok çabuk sıkılma gibi hiperaktivite özelliklerinin yaşla birlikte azalması beklense de bazı yetişkinlerde iş ve ilişki yaşamında sorun yaratacak ölçüde devam ettiği gözlenmektedir. Yetişkin DEHB lilerin çoğu trafikte diğer yetişkinlere oranla dikkatsizlikten dolayı daha çok güçlük yaşamaktadır. Ayrıca eleştiriye tahammülsüzlük, başarısızlık karşısında çabuk hayal kırıklığına uğrama, çabuk sinirlenme ve duygulanımsal dalgalanmalar gibi bir takım duygusal belirtiler de eşlik edebilmektedir. Tedavi Erişkin dönemde neredeyse bir kural olan psikiyatrik eş tanı ve erişkin yaşamın karmaşıklığı çocuklardan farklı olarak erişkin DEHB tedavisinde daha kapsamlı tedavi yaklaşımlarını gerekli kılmaktadır. Biyolojik zemini olan DEHB için ilaç tedavileri bütüncül tedavi yaklaşımının temelini oluşturmaktadır. İlaçların erişkinde tıbbi ve ruhsal eş tanıları gözeterek planlanması gereklidir. Bundan sonra sıra sorun odaklı, yapılandırılmış bilişsel davranışçı psikoterapileri tedaviye eklemeye gelmektedir. Erişkin dönemde DEHB kişinin davranışları, duyguları, ilişkilerini ve kendisini nasıl değerlendirdiğini güçlü biçimde etkiler. Erişkin dönemde özsaygı ve utancın birincil belirleyicisi kişinin kendini çocukluk ve ergenlik döneminde nasıl değerlendirdiğidir. Erişkin DEHB vakaları çocukluk çağından beri başlamış olan ve etkili başa çıkma becerilerini engelleyen temel nöropsikiyatrik bozukluklara sahiptirler. Dikkatin çelinebilirliği, organize olamama, verilen görevleri sürdürme güçlüğü ve dürtüsellik gibi özgül belirtiler DEHB olan bireylerin etkili başa çıkma becerileri geliştirmelerini öğrenme ya da kullanmalarını önleyebilir. Etkili başa çıkma becerilerinin yokluğu nedeniyle bu bozukluğa sahip kişilerin çoğu yineleyen başarısızlıklar yaşamıştır ya da yenilgi olarak adlandırabilecekleri deneyimleri olmuştur. Bu başarısızlık öyküleri kişinin kendi hakkında olumsuz düşünceler geliştirmesine yol açabilir. Bunun yanı sıra üstlendikleri görevler konusunda da DEHB; yaşama, kişiler arası ilişkilere, okul ve iş dünyasına yansıyan olumsuz etkileri açısından toplumun ve sağlık hizmetlerinin önemli sorunlarından birisidir. işlevsel olmayan düşünceler geliştirebilirler. Sonuç olarak ortaya çıkan bu olumsuz düşünce ve inançlar var olan kaçınma davranışları ya da çelinebilirliği arttırabilir. Bu düşünce ve inançların sonucu olarak kişiler görev ya da sorunla karşı karşıya kaldığında dikkatleri daha çok kayabilir. Ayrıca ek olarak depresyon, anksiyete, alkol/madde kullanımı, ve İnternet bağımlılığı gibi psikiyatrik sorunların varlığı da tanının atlanmasına ve tedavinin zorlaşmasına neden olan faktörler olarak karşımıza çıkabilir. Tedavide bu ek psikiyatrik rahatsızlıkların varlığı araştırılmalı, ilaç tedavisi ve bilişsel davranışçı terapi uygun hastalarda tercih edilmelidir. Sonuç Yaşam boyu devam eden dikkatsizlik, dürtüsellik ya da hiperaktivite yakınmaları olan tüm erişkinlerde DEHB tanısı akla gelmelidir. DEHB; yaşama, kişiler arası ilişkilere, okul ve iş dünyasına yansıyan olumsuz etkileri açısından toplumun ve sağlık hizmetlerinin önemli sorunlarından birisidir. DEHB ister çocukluk ister erişkinlik döneminde olsun sadece hastaları değil çevrelerini, ailelerini, ebeveynlerini de etkiler. Riskli sağlık davranışları açısından tehdit altında olan ergen ve genç erişkinlerde DEHB varlığında sigara ve madde kötüye kullanımı, yasal sorunlar, internet bağımlılığı, kötü akran ilişkileri, kendine güven kaybı, okul ve iş başarısında düşüklük ve psikiyatrik eş tanılar gözlenir. Erişkin dönemde neredeyse bir kural olan başka ruhsal bozuklukların eşlik etmesi, diğer bir deyişle psikiyatrik eş tanı varlığı ve erişkin yaşamının karmaşıklığı çocuklardan farklı olarak erişkin DEHB tedavisinde daha kapsamlı tedavi yaklaşımlarının uygulanmasını gerekli kılıyor. Hastanemiz bünyesinde Erişkin ADHD hastaları ile ilgilenen özel bir poliklinik açılmıştır. Başvuran kişilere ayrıntılı bir psikiyatrik ve psikometrik inceleme sonucunda en uygun tedavi hizmetinin sunulması amaçlanmaktadır. Temel amacımız atlanan ya da tanı konması zor vakaların tedavisi için bir fırsat sunmaktır. YAŞAMA SANATI 7

10 »» BEYİN CERRAHİSİ Prof. Dr. Bülent ERDOĞAN Doç. Dr. Duran Berker CEMİL Yrd. Doç. Dr. E. Cemal GÖKÇE Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Disk Hernileri Disk hernileri, omurgalar arasındaki disk yapısının yaşa bağlı aşınma ve aşırı zorlanması sebebiyle aşama aşama dejenere olması neticesinde gelişir. Omurgalar arasında bir nevi yastık görevi gören disk adı verilen kıkırdak yapıların muhteviyatında bir bozulma olması, yapının fıtıklaşmasına neden olmaktadır. Diskin iç kısmında çekirdek bir yapı (nukleus pulposus) ve bu çekirdeği saran sağlam bir kılıf (anulus fibrosus) bulunmaktadır (Şekil 1). Bazı durumlarda çekirdek yapı etraf kılıfta sonradan oluşabilecek bir yırtıktan dışarıya taşabilir (fıtıklaşma). Bu taşma sonucunda oluşan disk hernisi komşu sinirlerde basıya neden olarak uyarımını sağladığı bölgede ağrı-uyuşmakuvvetsizlik şikâyetlerine yol açabileceği gibi bazen de hiçbir şikayete neden olmayabilir. Disk hernisi tanısı olan hastaların büyük bir kısmı cerrahi tedaviye gerek kalmaksızın konservatif tedaviler ile sağlıklarına kavuşabilmektedirler. Şekil 1. Omurga ve disk yapısının şematik resmi OMURGA NUCLEUS PULPOSUS ANULUS FİBROSUS 8 YAŞAMA SANATI

11 Semptomlar: Bir kişide lomber disk hernisi olsa bile herhangi bir bulgu görülmeyebilir ve raslantısal olarak çekilen manyetik rezonans görüntüleme tetkiklerinde saptanabilirler. Semptomatik hale geldiğinde disk hernileri çok şiddetli ağrıya yol açabilirler. Ağrı vücudun değişik bölgelerinde olabilir. Ağrının yayılımı, disk hernisinin bulunduğu seviyeye göre değişmektedir. Lomber disk hernileri çoğunlukla alt lomber seviyelerde görülebilmekle birlikte daha nadir olarak boyun (servikal) bölgesinde de oluşabilir. Disk hernilerinde gözlenebilen bulgular: Kol ve bacaklarda ağrı; disk hernisi lomber bölgede ise ağrı genellikle kalçada, kasıkta, bacakların yan-ön-arka kısmında olmaktadır. Ağrı kalçadan ayakların arkasına veya ön yüzüne yayılabilir. Eğer disk hernisi boyunda ise ağrı tipik olarak omuzda başlar ve kola yayılır. Ağrılar özellikle hapşırık ve öksürük sonrası veya başka ani pozisyon değişikliklerinde şiddetlenerek kola ve bacağa yayılabilir. Aşırı kilolu olmak, tekrarlayıcı kaldırma, çekme, itme, yanlara doğru eğilme ve bükülme hareketleri bel fıtığı gelişme riskini arttırabilir. Uyuşukluk, karıncalanma; disk hernisinin basısına maruz kalan sinirin vücuttaki yayılma alanında, uyuşma ve karıncalanma hissi olabilir. Kuvvetsizlik; etkilenen sinirin uyardığı kas grubunda kuvvetsizlik gelişebilir. Bu durum yürürken ayağın takılmasına, ellerle bir eşyanın kavranamamasına ve tutulamamasına yol açabilir. Doktora ne zaman gidilmeli? Boyunda ve belde başlayan ağrıların kola ve/veya bacağa yayılması ve bu ağrılara uyuşma-karıncalanma ve kuvvetsizlik eşlik etmesi durumunda uzman doktora başvurmak gerekir. Nedenleri: Disk hernileri, omurgalar arasındaki disk yapısının yaşa bağlı aşınma ve aşırı zorlanması sebebiyle aşama aşama dejenere olması neticesinde gelişir. Yaş arttıkça spinal diskler yapılarındaki su muhteviyatını kaybederler. Bu durumda, disklerin yırtılma-çatlama durumlarına daha yatkın bir hale gelmesine neden olur. Sonuçta ani ve aşırı bir harekete maruz kaldıklarında yırtılma durumu gelişir. Çoğu hasta, disk hernilerinin gerçek sebebini bilemezler. Kalça ve dizi kırmadan yerden bir eşya kaldırılması yada bel ve sırt üzerine düşülmesi gibi bir neden bile dejenere haldeki disk yapının fıtıklaşmasına yol açabilir. Risk faktörleri Yaş; sıklıkla arası orta yaşlarda görülürler. Ağırlık; aşırı kiloya sahip olmak bel bölgesine ekstra bir yük getirmesinden dolayı ciddi bir risk faktörüdür. Meslek; fiziksel güç gerektiren işlerde çalışan kişilerde disk hernisi gelişme riski daha fazladır. Tekrarlayıcı kaldırma, çekme, itme, yanlara doğru eğilme ve bükülme hareketleri bel fıtığı gelişme riskini arttırabilir. Komplikasyonlar Omuriliğiniz omurganızın alt kısmına kadar uzanmamaktadır. Belinizin alt kısımlarında (erişkinlerde Lomber 1-2 seviyesi) omurilik at kuyruğuna benzer şekilde sinir liflerine ayrılmaktadır (cauda equina). Nadiren de olsa disk hernileri cauda equina bölgesine baskı yapabilirler. Böylesi bir durumda ACİL CERRAHİ tedavi kalıcı kuvvet kaybı ve his kaybını önlemek için gerekli olabilir. Dikkat edilmesi gerekli durumlar: Ağrı, uyuşukluk veya kuvvetsizlik günlük işlerin yerine getirilmesini engelleyecek kadar fazla artmış ise Büyük abdesti tutamama (gayta inkontinansı) ve idrar kesesi tam dolu olsa bile idrar yapamama şikayeti (Cauda equina sendromu) olması Eyer şeklinde bacak arası ve kasıklarda, kalça bölgesinde his kaybı olması Bir işi bilen yapar Az BİLEN akıl verir BİLMEYEN eleştirir Yapamayan çamur atar! Muayeneye hazırlık Yukarıda sayılan şikayet ve semptomların bulunması durumunda ilk olarak Aile hekimine başvurulmalıdır. Doktor gerekli görmesi halinde hastayı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Nöroloji veya Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanlarına yönlendirecektir. Doktora başvurulduğunda hastaya sorulması muhtemel sorular şunlardır: (Randevu öncesi bu soruların yanıtlarını hastanın önceden listelemesi, mevcut hastalıkla ilgili önemli ipuçlarının muayene sırasında atlanmadan ortaya konabilmesi açısından yararlı olacaktır). Şikâyetleriniz ne zaman başladı? Semptomları ilk hissettiğinizde ağır kaldırma, itme veya çekme gibi zorlayıcı bir hareket yapmış mıydınız? YAŞAMA SANATI 9

12 »» BEYİN CERRAHİSİ»» DİSK HERNİLERİ Ağrı sizi günlük işlerinizi yapmaktan alıkoyuyor mu? Ağrılarınız kola veya bacağınıza yayılıyor mu? Kol veya bacaklarınızda kuvvetsizlik veya uyuşukluk hissediyor musunuz? Tuvalet alışkanlıklarınızda bir değişiklik oldu mu? Öksürmek, hapşırmak veya ıkınmak bacak ağrınızda bir artışa yol açıyor mu? Hangi durumlarda ağrınız azalıyor ve artıyor? Ağrılarınız çalışırken veya uyurken ne durumda? Herhangi bir tedavi uygulandı mı? Fizik muayene sırasında doktor hastanın düz bir zemine sırt üstü yatmasını ister ve bacakları çeşitli pozisyonlara getirerek ağrının nereden kaynaklandığını tespit etmeye çalışır. Nörolojik muayenede refleks, kas kuvveti, yürüme kabiliyeti ve dokunma-ağrı-ısı duyularını değerlendirir. Tanıda kullanılan testler Bel veya boyun fıtığı vakasının tanısının konulabilmesi için hikâyenin eksiksiz alınması ve iyi bir fizik muayene ile nörolojik muayene yapılması yeterlidir. Ancak altta yatan benzer semptomlara neden olan başka bir patolojiden şüphelenilmesi durumunda veya fıtığın hangi siniri etkilediği daha ayrıntılı bir şekilde ortaya konması amacıyla aşağıdaki testlerden bir veya daha fazlası doktor tarafından istenebilir. Görüntüleme testleri: X ray: Direk grafiler disk hernilerini göstermekte yeterli değildir. Bel ağrısının diğer sebeplerini (enfeksiyon, tümör, spinal dizilim bozuklukları veya kırıklar) ekarte etmek için kullanılır. Bilgisayar Tomografi (BT): Omurga ve etrafındaki dokusal yapıların bir çok farklı açıdan seri X-ray görüntülerinin alınması ve bilgisayarda birleştirilip işlenmesi esasına dayanan bir görüntüleme tekniğidir. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Doku ve organların radyo dalgaları ve kuvvetli manyetik alan teknolojisi kullanılarak görüntülenme yöntemidir. Bu görüntüleme tetkiki ile disk hernilerinin seviyesi ve bası yaptığı sinir kökü net olarak tespit edilebilmektedir. Myelografi: Belden genellikle lomber 4. ve 5. omurgalar arasından beyin omurilik sıvısına kontrast madde verilmesi ve sonrasında X-ray ile spinal bölgenin görüntülerinin alınması işlemidir. Bu test ile beyin omurilik sıvısının spinal kanal boyunca bloke olup olmadığına bakılarak bloke olan bölgede omurilik veya spinal sinir köklerinin basısı olduğu tanısına varılır. Sinir testleri: Elektromyografi ve sinir iletim çalışmaları, sinir dokusu boyunca elektrik uyarılarının ne kadar sağlıklı bir şekilde iletildiği hakkında bilgi vermektedir. Bu metot ile hangi sinir kökünün hangi bölgede hasar gördüğü gösterilebilmektedir. Tedavi ve ilaçlar: Konservatif tedavi: Ağrı verici hareketlerden sakınmak, ağrı kesici ilaçlar kullanmak, planlı egzersiz yapmak disk hernisi olan hastaların %90 ında semptomların hafiflemesine yol açar. Hastaların büyük çoğunluğunda 1-2 ay içerisinde konservatif tedavi ile iyileşme görülür. Görüntüleme tetkiklerinde, hafif-orta düzeyde kabarıklaşma gösteren disk (protrüzyon) veya yer değiştiren disk parçasının (sekestre) zamanla suyunu kaybettiği ve küçüldüğü gözlenir. Buda hastaların şikayetlerinin zamanla azalmasına neden olur. İlaçlar: Ağrı kesici ilaçlar: Hafif ve orta dereceli ağrılarda ibuprofen, asetominofen veya naproksen yeterli olmaktadır. Ancak ağrı kesici ilaçların bir çoğunun gastrointestinal sistemde kanamaya neden olabileceği ve asetaminofenin karaciğerde hasarlanmaya yol açabileceği bilinmelidir. Narkotikler: Ağrılar ağrı kesici ile düzelmezse narkotik ilaçlar kısa süreli olarak reçete edilebilmektedir. Halsizlik, bulantı, konfüzyon ve kabızlık bu tür ilaçları kullananlarda görülebilecek yan etkilerdir. Nöropatik ağrı ilaçları: Gabapentin, pregabalin, duloxetine, tramadol ve amitriptilin nöropatik ağrılarda kullanılan ilaçlardandır. Bu ilaçlar, narkotik ilaçlardan daha az yan etkilere yol açarlar. Günümüzde disk hernisi olan hastalarda ilk seçenek ilaç olarak kullanılmaktadır. 10 YAŞAMA SANATI

13 Kas gevşeticiler: Diazepam veya siklobenzaprine bel ve sırt kaslarında spazm gelişmesi durumunda reçete edilmektedir. Bu tür ilaçlarında sedasyon ve baş dönmesi gibi yan etkileri görülebilir. Kortizon enjeksiyonları: Anti-inflamatuvar özelliği olan steroidler spinal sinir etrafına görüntüleme tetkikleri eşliğinde enjekte edilmektedir. Fizik tedavi: Fizik Tedavi Rehabilitasyon uzmanları ilk olarak disk hernisi kaynaklı ağrıları azaltmak için hastaya uygun pozisyonel hareketleri önerir ve egzersiz programı başlatır. Ağrıların azalması sonrası bel kaslarının hayatın sonraki döneminde bel sağlığının devamını sağlaması için gerekli olan gücü ve esnekliği kazanması amacıyla hasta rehabilitasyon programına sokulmaktadır. Fizik tedavi rehabilitasyon programında uygulanan tedaviler: Sıcak veya soğuk uygulanması Traksiyon Ultrason Elektrik uyarımı Kısa süreli korse veya boyunluk kullanımı Cerrahi: Disk hernisi olan hastaların çok az bir kısmı cerrahi tedaviye gereksinim duyarlar. Cerrahi tedavi aşağıdaki durumlarda önerilir: Konservatif yöntemler ve fizik tedavi ile 3-4 hafta içinde şikayetlerin düzelmemesi, Spinal kanal içerisine uzanan ve sinir kökünde basıya neden olan disk hernisi kuvvet kaybına yol açıyorsa ve bu kuvvet kaybı zaman içerisinde artış gösteriyorsa, Yürüme ve ayakta durma gibi en temel hareketlerin yapılmasını engelleyecek derecede şiddetli ağrılar varsa, Çoğu cerrahi tedavide sadece disklerin herniye olan kısımları çıkartılır. Nadiren de olsa tüm diskin çıkartılması gerekli olabilir. Bu vakalarda, spinal stabilitenin sağlanması için omurganın birbirine kaynamasını sağlayacak enstrümanların kullanımı gerekli olabilir. Yaşam tarzı ve evde kullanılacak ilaçlar Ağrı kesiciler: Disk kaynaklı ağrılar ibuprofen, asetaminofen veya naproksen gibi ağrı kesiciler ile hafifletilebilir. Sıcak veya soğuk uygulama: Başlangıçta ağrı olan bölgeye soğuk uygulanması ağrı ve inflamasyonu hafifletmek için yararlı olacaktır. İlerleyen günlerde ağrıyan bölgeye sıcak uygulanması ise hastaya daha fazla konfor ve rahatlama sağlar. Uzun süreli yatak istirahatinden sakınmak: Uzun süreli yatak istirahati eklemlerde sertlik ve kaslarda zayıflamaya yol açabilir. Sonuçta hastanın tedavisi daha zor bir hal alacaktır. Onun yerine 30 dakika istirahat ve takibinde kısa süreli bir yürüyüş yapmak daha faydalıdır. Ağrıyı arttırıcı pozisyon ve hareketlerden sakınmak gerekir. Ağrı ile baş edebilme ve destek tedavisi Ağrının üzerinizde fiziksel etkilerinden daha fazla psikolojik etkileri de olmaktadır. Tekrar eden disk herniniz veya diğer tekrarlayıcı bel şikâyetleriniz varsa psikolojik ve ruh sağlığınızda bozulmaya yol açabilir. Aşağıdaki ipuçları bu ağrılar ile baş etmenizde size yardımcı olabilir: Ağrıyı kabullenme: Bazı insanlar kendilerindeki şikayeti görmezden gelerek yok sayarlar. Bu geçen süre, onları mevcut durumlarından daha kötü hale getirebilir. Şikayetlerin kabullenilerek, tedavileri için gerekli olan adımların gecikmeden atılması oluşabilecek zararları önler ve kısa sürede sağlığa kavuşulmasına neden olur. Stres yönetimi: Stres ağrıyı artıran çok önemli bir faktördür. Bu gibi durumlarda derin nefes alma egzersizleri ve diğer gevşeme tekniklerinin uygulanması hastaları çok rahatlatacaktır. Ağrıyı tetikleyen durumların tanımlanması: Bazı hareket veya davranışlar ağrıyı arttırabilirler. Bu durumların tanımlanıp, yapılmasından kaçınmak gerekmektedir. Bir danışmana başvurmak: Bir ruh sağlığı danışmanına başvurulması hastanın kendisi hakkında gerçekçi olmayan durumları tanımasına ve yeniden düşünmesine yardımcı olur. Eğer kronik ağrıyı değiştiremeseniz de, bu ağrıyı hissetme biçimini değiştirebilirsiniz. Korunma: Disk hernilerinden korunmak için: Egzersiz: Sırt kaslarının güçlenmesi omurgayı destekler ve sağlamlığını arttırır. Özellikle omurga problemi tecrübe etmiş kişilerin yüksek düzeyde efor gerektirecek sporları (futbol, basketbol, tenis) yapmadan önce doktora danışması gerekir. Postürü düzenleme: Düzgün bir postür omurga ve diskler üzerine olan basıncı azaltır. Hem ayakta hem de uzun süreli oturma pozisyonlarında belin düzgün bir postürde tutulması gerekmektedir. Yerden bir şey alınacağı zaman belin kırılmadan düz bir postürde tutularak dizlerin kırılması yöntemi ile yerden alınması çok önemlidir. Kiloyu koruma: Aşırı kilo alımı bel üzerine olan yüklenmeyi arttırarak var olan şikayetlerin artmasına ve hastalığın ilerlemesine neden olduğundan dolayı eğer kişi kilolu ise profesyonel bir yardım ile kilo vermeli ve ideal kilosunu korumalıdır. YAŞAMA SANATI 11

14 »» GÖĞÜS CERRAHİSİ Doç. Dr. Aydın NADİR Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi A.D. Önemli Bir Akciğer Problemi: BRONŞEKTAZİ Bronşektazi tek bir hastalığın tanımı değil, çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan akciğerin anatomik bozukluğudur. Bronşektazi, çoğu zaman uzun süreli bakteriyel akciğer enfeksiyonları sonucu hava yollarının geriye dönüşümsüz olarak harap olması ve genişlemesi ile karakterize süpüratif (enfektif) bir akciğer hastalığıdır. Günümüzde gelişmiş ülkelerde boğmaca ve kızamık gibi hastalıkların sayısının aşılamalarla azaltılması, tüberkülozun çok iyi tedavi edilmesi bronşektazi gelişme sıklığını düşürmüştür. Ülkemizde özellikle çocukluk çağı akciğer enfeksiyonlarının önemini koruması nedeniyle halen önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bronşektazi tek bir hastalığın tanımı değil, çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan akciğerin anatomik bozukluğudur. Çoğu zaman çocukluk çağında sık geçirilmiş akciğer enfeksiyonu sonucu ortaya çıksa da doğumsal nedenlerle de nadir kalıtsal bazı durumlarda da görülebilir. Orta çaplı hava yollarının etkilendiği bronşektazilerde hava yollarının silier aktivite dediğimiz temizleme mekanizması bozulur. Hava yollarının esnek dokusu ve kas yapısı harabiyete uğrayarak yerini fibrozise bırakır. Oluşan harabiyet sonucu hava yollarının elastik yapısı, fonksiyonunu kaybeder. Bu durum sık akciğer enfeksiyonlarına yol açarak kısır döngüye dönüşür. Her enfeksiyon sonucu komşu normal akciğerlerde etkilenir. Enfeksiyon her seferinde daha ciddi hal alır. Bronşektazi nedenleri Pnömoniler (Bakteriyel, viral, fungal pnömoniler) İmmun Yetmezlikler (İmmotil silia sendromu, Kartagener sendromu) Konjenital nedenler (Kistik fibrozis, sekestrasyonlar) Mekanik hava yolu tıkanıklığı (yabancı cisimler, tümörler) Bazı sistemik hastalıklar (Romatoid artrit, Ankilozan spondilit) Klinik: Hastaların şikayetleri etkilenen akciğerin tekrarlayan enfeksiyonları ve pürülan aşırı balgam çıkarma ile karakterizedir. Balgam koyu, sarıdan yeşile her türlü renkte ve kötü kokulu olabilir. Enfeksiyon olduğu dönemlerde ateş, öksürük, nefes darlığı eşlik eder. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde hemoptizi (öksürükle solunum yollarından kan gelmesi) hayatı tehdit edebilir. Ancak çoğu zaman balgama bulaşık, kanlı balgam şeklinde görülür. 12 YAŞAMA SANATI

15 Tanı: Tekrarlayan enfeksiyon öyküleri, öksürük ve balgam çıkarma bronşektaziyi akla getirmelidir. Tanıya yönelik spesifik kan ve biyokimyasal testler yoktur. Alevlenme görülen dönemlerde enfeksiyon parametreleri (lökositoz, sedimentasyon) yükselir. Balgam kültürleri uygun antibiyotiğin verilmesini sağlar. Özellikle çocuklarda bronşektazi saptanan olgularda yabancı cisimler akla gelmeli ve hava yolları bronkoskopi ile kontrol edilmelidir. Yine erişkinlerde altta yatan tümör gibi hastalıkların fark edilmesinde bronkoskopi faydalıdır. Teşhiste ilk yapılması gereken radyolojik işlem direk akciğer grafileridir. Bronşektazili hastaların %90 ınında akciğer grafileri anormal olsa da tanıda spesifik değildir. Kolay tekrarlanabilmesi ve sağlam akciğer alanlarını da değerlendirme imkanı sunan bilgisayarlı tomografi tüm dünyada kullanılan kesin tanı yöntemidir. Yüksek çözünürlüklü toraks bilgisayarlı tomografi tanıda altın standart yöntemdir. Geçmişte antibiyotik tedavisinin olmadığı dönemlerde hastaların seyri oldukça kötü idi. Günümüzde etkili antibiyotik tedavileri ile hastaların seyrinde görülebilecek tekrarlayan pnömoniler, akciğer apsesi, ampiyem (akciğeri saran zarların iltihabı), hemoptizi, beyin apsesi, sepsis ve böbrek amiloidozisi gibi ciddi komplikasyonlar daha nadir görülmektedir. Tedavi: Cerrahi tekniklerdeki gelişmelere bağlı olarak bronşektazinin tedavisinde önemli mesafeler alınmıştır. Bakıldığında medikal tedavilerde ki (antibiyoterapi) gelişmelere rağmen lokalize bronşektazilerde cerrahi tedavi gereklidir. Başlangıçta altta yatan hastalığın tedavisi, hastaların hastalıkla ilgili eğitilmesi, hava yolu temizliği (postural direnaj, zorlu ekspirasyon egzersizleri, mukolitik ve hiperozmolar nemlendirme tedavileri), nefes açıcı bronkodilatatör tedaviler düzenlenmelidir. Enfeksiyonun alevlendiği dönemlerde uygun antibiyotik tedavisi şarttır. Antibiyotik seçimi balgam kültür sonuçlarına göre düzenlenmelidir. Bronşektazide cerrahi yaklaşım iyi tetkik edilmiş vakalarda başarılı sonuçlar veren tedavi şeklidir. Ancak her hastaya cerrahi tedavi yapılamaz. Burada amaç hastalığın lokalize olması ve yapılacak cerrahi tedavi ile hastalıklı akciğer dokusunun tamamının çıkarılabilir olmasıdır. Yılda 3-4 den fazla atak geçiren ve medikal tedavi ile başarı sağlanamayan lokal hastalığı olan hastalarda cerrahi tedavi iyi bir seçenektir. Şu benzetmeyi yapmak doğrudur. Bronşektazi saptanan hastalarda akciğerin hasarlı olan bölgesi bataklığa benzetilirse, bataklık kurutulmadan hastalıkla başa çıkmak zor olur. Bu nedenle cerrahi tedavi seçilmiş hastalarda oldukça faydalıdır. Hem sağ hem de sol akciğeri etkilenen yaygın bronşektazisi olan hastalarda cerrahi tedavi yapılması uygun değildir. Bu hastalar hayatlarının ileriki dönemlerinde akciğer transplantasyonu açısından takibe alınmalıdır. Ancak tek akciğerin tamamının etkilendiği hastalarda da cerrahi tedavi başarılı sonuçlar vermektedir. Masif hemoptizi (hava yollarından öksürükle aşırı miktarda kan gelmesi) gelişen olgularda günümüzde artık ilk seçenek kanayan damarın radyolojik görüntüler eşliğinde tıkaçlarla kapatılmasıdır. Bronşektazinin seyri sırasında iyi tedavi edilmeyen hastalarda ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, akciğer apsesi, hayatı tehdit eden hemoptizi, beyin apsesi, sepsis ve nadir olarak amiloidozise bağlı gelişen böbrek yetmezliğidir. Sonuç olarak cerrahi tedavi ile seçilmiş hastalarda şikayetlerin düzelmesi ve yaşam kalitesinde iyileşme sağlanır. Kaynaklar: - Miller JI. Bacterial infections of the lungs and bronchial compressive disorders. In: Shields T W, ed. General Thoracic Surg e r y. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 2000: Ashour M, Al-Kattan KM, Jain SK, et al. Surgery for unilateral bronchiectasis: Results and prognostic factors. Tuber Lung Dis 1996;77: Sethi GR, Batra V. Bronchiectasis: Causes and management. Indian J Pediatr 2000;67: Doğan R, Alp M, Süzer K, et al. Surgical treatment of bronchiectasis: A collective rewiev of 487 cases. Thorac Cardiovasc Surgeon 1989;37: Kutlay H, Cangir AK, Enon S, et al. Surgical treatment in bronchiectasis: Analysis of 166 patients. Eur J Cardiothorac Surg 2002;21: Agasthian T, Deschamps C, Trastek VF et al. Surgical management of bronchiectasis. Ann Thorac Surg 1996;62: Pare JAP. Diseases of the airways. In: Faser RS, Pare JAP, Fraser RG, eds. Synopsis of the Chest. Philadelphia: WB Saunders, 1994: Sağlıklı Bronşçuk iltihap ve aşırı mukus oluşmuş bronşçuk Hem sağ hem de sol akciğeri etkilenen yaygın bronşektazisi olan hastalarda cerrahi tedavi yapılması uygun değildir. Bu hastalar hayatlarının ileriki dönemlerinde akciğer transplantasyonu açısından takibe alınmalıdır. Sağlıklı hava keseleri Hasarlı hava keseleri YAŞAMA SANATI 13

16 »» FİZYOLOJİ Prof. Dr. Şenol DANE Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Yürüyen (!) Bu en küçük parçadan başlayarak vücudun tamamında ve hatta bedenin yaşadığı atmosfer, dünya ve kainatın tamamında olan bu insicam ve mükemmellik bize tüm bu sistemi evirip çeviren sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibi bir yaratıcıyı daima hatırlatmaktadır. Hücreler İnsan vücudunda her yapı ve işleyen hatta bu çalışma prensiplerinden derinlemesine bilgisi olmayan okuma- sistem mükemmel ve kusursuzdur. İnsana parçalara ayrılamaz bir küll mış insanlar tarafından hemen itiraf olarak bakıldığında bunu kolaylıkla görebildiğimiz gibi, sistem sistem veya toprak gibi cansızların içinde de bulu- edilmektedir. Aslında bu atomlar taş, organ organ hatta hücre hücre olarak ele alındığında bu kusursuzluğun toprakta ve suda bulunan demir, iyot nan atomlardan farklı değiller. Mesela kaybolmadığını görürüz. Hatta beden gibi iyonlar vücuda girdiklerinde adeta hücrelerini oluşturan daha küçük parçacıklar olan, kromozomlar, genler, kazanıvermekte ve kendilerinden bek- olağan üstü güçler, sırlar ve kerametler proteinler, yağlar, karbonhidratlar ve lenmeyen görevler yaparak çok önemli hatta su ve hatta bu molekülleri oluşturan atomların davranışlarında veya zifeli oluvermektedirler. Bu en küçük hastalıklardan kişiyi uzak tutmakla va- kendilerine verilen görevleri yapmada parçadan başlayarak vücudun tamamında ve hatta bedenin yaşadığı atmos- kusursuz işlemekte olduklarını müşahede ederiz. Bu mucize ister bilim fer, dünya ve kainatın tamamında olan adamı, ister öğretmen ve öğrenci ve bu insicam ve mükemmellik bize tüm 14 YAŞAMA SANATI

17 bu sistemi evirip çeviren sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibi bir yaratıcıyı daima hatırlatmaktadır. Burada hemen bir soru akla gelmektedir. Peki o zaman niçin hastalıklar ve ölüm oluyor? Madem sistem parçadan bütüne kusursuz o zaman neden bozuluyor ve tedavi edilmezse dağılıp tekrar toprak oluyor? Burada şunu net olarak söylemek mümkündür ki, hayatı veren ve hatta hayatı an be an yaratan kim ise hastalıkları, bozulmaları da o yaratmaktadır. İnsan ölümlü bir varlık olarak yaratıldığından hastalıklardan ve en sonunda da ölümden kurtulamamaktadır. Vücutta yaratma işlemi an be an olmaktadır. Burada an diye ifade ettiğimiz zaman biriminin küçüklüğünü ifade etmek mümkün değildir. O zaman daha açık ifade edersek Akyuvarın kemotaktik madde ile teması ona bir emirnamedir. Akyuvar kemotaktik maddeden emri alınca damar duvarında bulunan bir deliğe tutunur ve kılcal damar duvarından dışarı çıkar. Allah insana ve o insanı oluşturan sistemlere, organlara, hücrelere, ve hatta hücreleri oluşturan tüm ince yapılara, atomlara ve atomların parçalarına sürekli müdahale etmektedir. Mesela çok garip ve şaşırtıcı mekanizmalardan bir tanesi de hücrelerin yürümesi veya daha doğru ifadeyle yürütülmesi mucizesidir. Bu yürütülme mekanizması en mükemmel şekilde savunma hücreleri olan akyuvarlarda ortaya çıkmaktadır. Kanda sürekli dolaşan akyuvarlardan iki tanesi nötrofil ve monositlerdir. Bu hücreler kemik iliğinde üretilmektedirler. En başta bu hücrelerin kemik iliğinden kan kılcal damarlarına geçmeleri gerekmektedir. Kılcal damarların delikleri bu hücrelerin büyüklüklerinden onlarca kat daha küçüktür. Hücreler önce kılcal damarın delik bölgesine tutunurlar. Daha sonra hücre zarının eldiven parmağı şeklinde delik içinde ilerletilmesi sonucunda kılcal damar duvarının karşı tarafında bir tomurcuk oluşur. Hücreyi bir balona benzetirsek bunu balonun iğne ucu şeklinde bir çıkıntısı olarak kabul edebiliriz. Şimdi balonun kalan kısmının bu iğne ucu büyüklüğündeki delikten geçirilmesi gereklidir. Çıkıntı bir bütün olarak ilerletilmeye çalışılsa bu mümkün olmaz. Bunun yerine hücrenin sadece zarı kısmi itilerek tomurcuk yavaş bir şekilde büyütülür. Adeta hücre ortadan ikiye Akyuvarlar kandan dokuya, yani hücrelerin arasına, geçerler ve hücrelerin arasında yürüyerek mikroba ulaşırlar, mikrobu fagositoz adı verilen mekanizmayla yutarlar ve parçalayarak öldürürler. boğumlanmış iki tarafta iki ayrı keseden ibaret hale gelir. Bir taraftaki kese gittikçe büyümekte bir taraftaki kese de gittikçe küçülmektedir. Böylece hücre damara geçmiş olur. Bu şekilde kemik iliğinden kana geçen bu akyuvarlar kanda dolaşarak vücudun tamamını tararlar. Kan damarlarında dolaşırken bir dokuda mikrop istilası varsa damarın dışına çıkması gereklidir. Mikrop istila bölgesinden bazı kimyasal maddeler etrafa ve sonuçta kana yayılır. Bu maddelere kemotaktik maddeler denilmektedir. Akyuvarın kemotaktik madde ile teması ona bir emirnamedir. Akyuvar kemotaktik maddeden emri alınca damar duvarında bulunan bir deliğe tutunur. Ancak delik yukarıdaki gibi çok çok küçük olduğundan aynı işlem burada da gerçekleşir ve akyuvar hücresi kılcal damar duvarından dışarı çıkar. YAŞAMA SANATI 15

18 »» FİZYOLOJİ»» YÜRÜYEN (!) HÜCRELER Hücre içi yürüme için yakın zamanlarda bir Türk bilim adamının keşfettiği insan şeklindeki proteinler görev yapmaktadırlar. Adeta insan yürüyüşüne benzer şekilde yürüyerek keseciğin hücre içinde bir yönden diğer yöne doğru taşınması gerçekleştirilir. Şimdi sıra mikropla vücut hücreleri arasında devam eden savaş bölgesine yürümeye gelmiştir. Gerçekten de akyuvarlar kandan dokuya, yani hücrelerin arasına, geçerler ve hücrelerin arasında yürüyerek mikroba ulaşırlar, mikrobu fagositoz adı verilen mekanizmayla yutarlar ve parçalayarak öldürürler. Yürüme, bir taraftan yutma (endositoz) ve yutmanın tam zıt tarafından çıkarma (ekzositoz) ile yaptırılmaktadır. Endositoz öncelikle büyük molekül veya bakteri, ölü hücre gibi çok büyük parçacıkların içeriye alınarak sindirildiği, parçalandığı bir mekanizmadır. Eğer büyük ve hücre zarından direk içeri alınması mümkün olmayan proteinler içeri alınacaksa buna pinositoz, ancak bakteri, parazit, ölü hücre kalıntıları ve virüslerle istila edilmiş hücreler yutulacaksa buna da fagositoz denilmektedir. İster pinositoz ister fagositoz şeklinde olsun yutma işleminde alınacak parçacık önce hücre zarının dış yüzeyinde bulunan reseptörü ile birleşir. Birleşme hücre için sinyal anlamına gelir ve zarın hemen altında bulunan aktin-miyozin iplikçikleri kasılarak zarın o bölgesinde bir çukurlaşma meydana getirilir. Çukurun zar tarafı birbirine yaklaştırılır ve çukurluk adeta bir kese haline çevrilir. Kesenin ağzına yakın zar birbirine temas ettirilir ve kese hücrenin zarından koparılır. Bu esnada hücrenin zarından epeyce zar koparılmış ve zar aslında azaltılmış olur. Hücrenin içine kese şeklinde alınan zar içerde çeşitli sindirim faaliyetlerinden sonra yutma işleminin tam zıt tarafından çıkarma işlemi sonucunda zar tekrar hücrenin dış zarına geri iade edilmiş olur. Yutma esnasında zarın koparılması veya çıkarma esnasında zarın geri yamanması tam bir yaratılış mucizesidir. İşte bir hücre bir tarafa doğru yürütülecekse, ki bu genellikle mikropla savaşın devam ettiği doku bölgesine doğru olur, yürüme yönünde egzositoz ve yürümenin zıt yönünde de Keseciğin hücre içinde yürütülmesi esnasında mitokondri, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı, çekirdek ve lizozom gibi etrafı aynı zardan meydana getirilmiş olan organellere temas ettirilmemesi gereklidir. 16 YAŞAMA SANATI

19 endositoz ile hücrenin yürütülmesi sağlanmış olur. Bunu hücreyi bir oda veya vagona benzetme yoluyla hayalimizi işleterek daha anlaşılır hale getirebiliriz. Bir binayı meydana getiren odacıkların yerini değiştirirken odanın bir taraftaki duvarından bir kısmı yerinden koparıp odanın yürütülmek istenen taraftaki duvar kısmına ilave edilmesini hayal edersek ne olacaktır. Kopardığımız kısımdaki duvar azalacak ve orada bir büzülme ve küçülme olacaktır, buna karşılık zıt tarafta duvar genişleyecek ve bir ilerleme sağlanacaktır. Yukarıda söylendiği üzere aslında yürüme yutma ve çıkarma ile sağlanmaktadır. Burada bir problem daha var. Yürüme yönünün zıd tarafındaki zardan koparılan içi sıvı ve madde dolu kesecik hücrenin diğer tarafına doğru nasıl hareket ettirilmektedir. Bu bir hücre içi kesecik hareketidir. Yani hücrenin içinde bir başka odacık yürütülmesi gerekmektedir. Bu hücre içi yürüme için yakın zamanlarda bir Türk bilim adamının keşfettiği insan şeklindeki proteinler görev yapmaktadırlar. Proteinin keseciği yakalayan ellere benzeyen ve bir borucuk (mikrotubul) üzerinde yürümek üzere bacaklara benzeyen çıkıntıları vardır. Adeta insan yürüyüşüne benzer şekilde yürüyerek keseciğin hücre içinde bir yönden diğer yöne doğru taşınması gerçekleştirilir. Keseciğin hücre içinde yürütülmesi esnasında mitokondri, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı, çekirdek ve lizozom gibi etrafı aynı zardan meydana getirilmiş olan organellere temas ettirilmemesi gereklidir. Organellere temas ederse onlarla kaynaşır, hem organel zarar görür ve hem de yürüme işi gerçekleşemez. Burada İstanbul un üzerinde uçakların birbirine temas ettirilmeden hava alanına indirilmesi ve kaldırılmasının son yıllarda trafiğin artması sebebiyle ne kadar zor olduğu aklıma geliyor. Hatta bir keresinde uçak sayısının fazlalığı sebebiyle 1 saate yakın havada turlar atmıştık. Hücre içinde salisenin binlere bölünmüş dilimleri içinde bu keseciklerin binlercesi bir uçtan diğer uca birbirleriyle ve diğer organellerle çarpıştırılmadan taşınmaktadırlar. İlik naklinde mucize İnsanoğlu insan vücudunda cereyan eden yaratılış mucizelerini keşfettikçe bunlardan tedavide faydalanma yollarına da gitmektedir. Bilindiği üzere çeşitli kan ve lenf kanserlerinde kemik iliği nakli yapılmaktadır. İlik naklinde asıl olan başka bir kişiden alınan kemik iliği dokusunun bir başka kişinin kemik iliğine nakledilmesi hadisesidir. Kemik iliğinden kök hücrelerini almak ve hastaya vermek ilk planda kolay gibi ancak kemik iliğine girerek nakil olmayacağından bu işte de bu hücre yürütülmesinden faydalanılmaktadır. Kana kolaylıkla verilen kemik iliği kök hücreleri kan ile vücudu dolaşırken kemik iliğinden geçerken kılcal damar duvarına tutunurlar. Kemik iliğinden kana ve kandan hücrelerin arasına akyuvarların geçmesi için kullandığı metodu kullanarak çok çok küçük kılcal damar duvarı deliklerinden tam tersine olarak kandan kemik iliği dokusuna geçirilirler. Burada hayretengiz olan kök hücrelerinin aslında sadece dev hücre ile tabir edilebilecek çok büyük hücreler olmasıdır. Bu devasa hücreler kendilerinden çok küçük kılcal damar deliklerinden kemik iliğine geçmekte orada kendisine oturacak bir mekan bulmakta, oraya yerleşmekte ve hemen faaliyetlerine başlayarak kişinin kanserden kurtulmasına vesile olmaktadırlar. Sonuç olarak bu yürüyen (!) veya daha doğrusu yürütülen hücreler tabiatta sel gibi akan, hemen dağılmaya müsait akıllı ve şuurlu hareket etmesi mümkün olmayan atomlar ve onlardan teşekkül ettirilmiş moleküllerden ibarettirler. Hücrelerdeki bu son derecede akıllı, şuurlu, mantıklı mucizeli hareketlerin kendi kendine ve hayal edemeyeceğimiz derecede hızlı gerçekleştirilmeleri Hakim ve Alim ve Kadir sıfatları olan bir Zat-ı Zülcelal ve Kemal in idaresi haricinde olmadan olamaz. GURBET Gurbetin cemresi düştü içime Karardı yine gökler Yalnızım bu şehirde, yapayalnızım. Ne ben kimseyi beklerim, Ne kimse beni bekler. Ayrılık bir sızı gibi nabzımda Ve şakaklarımda domur domur ter Her derdi çekmeye razıyım ama Bulaşmasaydı keşke dudaklarıma Bu isimsiz paramparça türküler Yavuz Bülent BAKİLER YAŞAMA SANATI 17

20 »» NEFROLOJİ Dr. Derya AKDENİZ Prof. Dr. Ali AKÇAY Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları A.D./ Nefroloji B. D. Koroner Anjiyografi ve Radyolojik İşlemler Sonrası Sık Görülen Bir Problem: Opak Maddeye Bağlı AKUT BÖBREK HASARI Radyokontrast (radyo-opak) madde, vücuda gönderilen X ışınlarını tutan, o bölgeden ışınların geçişine izin vermeyen, içi boş organları ve damarları daha iyi görünür hale getiren görüntüleyici maddelerdir. Koroner anjiyografi; kalbi besleyen damarların görüntülenmesi yöntemidir. Kalp damarlarının içine X-ışınlarınca görüntülenebilen opak madde (kontrast madde) verilerek kalp damarlarının anatomisi gözlenir. Kalp damarlarının kalp kasını beslemede yetersiz kaldığının düşünüldüğü, buna ait deliller olduğu durumlarda yapılan bu işlem, eforla oluşan göğüs ağrısı olan hastalarda ve bu sebeple uygulanan efor testinin anormal olduğu durumlarda giderek daha sık kullanılan bir tanı ve tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Girişimsel bir işlem olan anjiyografi, tamamen risksiz bir uygulama değildir. En ciddi riskleri: ölüm, inme ve anjiyografi sırasında kalp krizi geçirme olasılığıdır; ancak bu riskler toplamda 1/1000 den azdır. Bunların dışında genelde gözden kaçan, yaklaşık %4 sıklığı ile yukarıda sayılan komplikasyonlardan daha fazla görülen bir yan etkisi daha mevcuttur ki; bu da opak madde kullanımına bağlı akut böbrek yetmezliğidir. Radyokontrast (radyo-opak) madde, vücuda gönderilen X ışınlarını tutan, o bölgeden ışınların geçişine izin vermeyen, içi boş organları ve damarları daha iyi görünür hale getiren görüntüleyici maddelere denir. Radyokontrast maddeler, %90 böbrekler aracılığıyla vücuttan atılır. Böbrek yetmezliği, tipik olarak opak madde verilmesinden saat sonra belirgin hale gelir. Çoğu olguda kalıcı hasar olmamakla birlikte, bazı kanıtlar bu durumun gelişmesinin olumsuz sonuçlarla ilgili olduğunu göstermiştir. Tüm risk faktörlerini bir arada taşıyan hastalarda böbrek hasarı olasılığı %50-80 lere kadar çıkabilir. 18 YAŞAMA SANATI

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

BEL AĞRISI. Dahili Servisler BEL AĞRISI Dahili Servisler İnsan omurgası vücut ağırlığını taşımak, hareketine izin vermek ve spinal kolonu korumak için dizayn edilmiştir. Omurga kolonu, birbiri üzerine dizilmiş olan 24 ayrı omur adı

Detaylı

SERVİKAL DİSK HERNİSİ

SERVİKAL DİSK HERNİSİ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ SERVİKAL DİSK HERNİSİ (Boyun Fıtığı) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ SERVİKAL MYELOPATİLİ HASTALARIN YAKINMALARI Omurga, omur denilen

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS NEDİR? Omurga, omur adı

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

BOYUN VE BEL FITIKLARI

BOYUN VE BEL FITIKLARI BOYUN VE BEL FITIKLARI Genel Bilgilendirme Boynumuzda 7 adet belimizde ise 5 adet omurga kemiği vardır. Bu kemikler arasında da disk adı verilen kıkırdak yapılar bulunmaktadır. Diskler omurganın hareketliliğine

Detaylı

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana Yazar Ad 111 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI BOYUN AĞRILARI BOYUN ANOTOMISI 7 vertebra, 5 intervertebral disk, 12 luschka eklemi, 14 faset eklem, Çok sayıda kas ve tendondan oluşur. BOYNUN FONKSIYONU Başı desteklemek Başın tüm hareket

Detaylı

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü KALP KRıZINDE ILK MÜDAHALE Kalp krizi tıbbi bir acil durumdur. Erken tanı ve hızlı tedavi oldukça hayati

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. BEYAZ KAN HÜCRELERİ Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. 1 Görevleri nelerdir? Bu hücreler vücudu bulaşıcı hastalıklara ve yabancı maddelere karşı korur.

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

OMUZ AĞRISI. Klaviküla (Köprücük Kemiği)

OMUZ AĞRISI. Klaviküla (Köprücük Kemiği) OMUZ AĞRISI OMUZ AĞRISI Çoğu kişinin omuz olarak tanımladığı organımız, sırtımızı kaşımaktan smaç vurmaya kadar birçok kol hareketini yapmamızı sağlayan, tendon ve kaslara bağlanan bir dizi eklemden oluşur.

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ Omurilik yaralanmaları, omurganın içinde bulunan sinir dokusunun, travma ya da

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem hastalığı; verem mikrobunun solunum yolu ile alınmasıyla oluşan bulaşıcı bir

Detaylı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi KALP KRİZİ Kalp krizi (miyokard

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi İçindekiler Bel fıtığı nedir? 4 Bel fıtığı teşhisi nasıl yapılır? 6 Bel fıtığı tedavisi nasıl yapılır? 7 Barricaid için bir aday

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır Toraks Derneği, Göğüs Hastalıkları Uzmanları ve solunum hastalıkları alanında çalışan diğer uzmanlık dallarındaki hekimler tarafından 1992 de kurulan bir ulusal uzmanlık derneğidir. Toraks Derneği nin

Detaylı

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir. BEYİN TÜMÖRÜ BEYİN TÜMÖRÜ NEDİR? Beyin tümörü beyinde anormal hücrelerin çoğalması sonucu gelişen bir kitledir. Bazı beyin tümörleri iyi huylu (örneğin meningiom), bazıları ise kötü huylu kitlelerdir.

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir. Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek artış göstermektedir

Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir. Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek artış göstermektedir Bel Boyun Fıtıkları Dr. Hülya Pekar Sağlık ve Güzellik Kliniği Lazer Epilasyon botox, yüz gençleştirm Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir. Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 TANISAL VE GİRİŞİMSEL DİZ ARTROSKOPİSİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Eklem içerisini gözlemek için, 0.5 cm'lik kesi deliklerinden artroskopinin

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir? Damar Tıkanıklığı Nedir? Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir? Damar tıkanıklığı özellikle ilerleyen yaşlarda karşımıza çıkan ve kalp krizine kadar götüren bir hastalıktır. İleri yaşlarda ortaya

Detaylı

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum Bölüm 28 Çocuğum Astımlı mı Kalacak? Dr. S. Tolga YAVUZ Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum yollarında ortaya çıkan ve şiddeti zaman içinde değişmekle

Detaylı

BEL VE BOYUN FITIKLARI

BEL VE BOYUN FITIKLARI BEL VE BOYUN FITIKLARI Genel Bilgilendirme Boynumuzda 7 adet belimizde ise 5 adet omurga kemiği vardır. Bu kemikler arasında da disk adı verilen kıkırdak yapılarbulunmaktadır. Diskler omurganın hareketliliğine

Detaylı

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri TÜBERKÜLOZ Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis mikrobu ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşir. Hasta kişilerin öksürmesi, aksırması, hapşurması, konuşması ile havaya

Detaylı

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Yasemin ELİTOK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Tanı olanaklarının gelişmesi ve sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, Toplumun bilgi seviyesinin

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER AKCİĞER KANSERİ Akciğer kanseri; akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi)

OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi) TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ OSTEOPOROZ NEDİR? Bu hastalık, kemik miktarında-yoğunluğunda

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. LOMBER DİSK HENRİSİ (Bel Fıtığı) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. LOMBER DİSK HENRİSİ (Bel Fıtığı) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ LOMBER DİSK HENRİSİ (Bel Fıtığı) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ BEL FITIĞI NEDİR? Omurga, omur adı verilen birbirine bağlı bir dizi

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:.....

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

Anjiyografi Bilgilendirme Formu

Anjiyografi Bilgilendirme Formu Anjiyografi Bilgilendirme Formu BR.HLİ.082 Koroner anjiyografi nedir? Koroner anjiyografi, özel bir kamera ile kalbinizin atar damarlarının röntgen film çekimi ile incelenmesidir. İşleminiz kateter laboratuvarında

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar Verem Haftası etkinlikleri çerçevesinde Akkuş İlçe Sağlık Grup Başkanımız Dr. Mustafa AKDOĞAN 18/01/2010 tarihinde ilçemizde çalışan din adamları ve halka yönelik verem hastalığı ile ilgili çeşitli bilgiler

Detaylı

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ BİRİNCİL KEMİK KANSERİ KONDROSARKOM (KS) PROF. DR. LEVENT ERALP Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı İÇİNDEKİLER Kondrosarkom Nedir? KS dan kimler etkilenir? Bulgular nelerdir? KS tipleri nelerdir? Risk faktörleri

Detaylı

Beyin ve Sinir Cerrahisi. (Nöroşirürji)

Beyin ve Sinir Cerrahisi. (Nöroşirürji) Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji) BR.HLİ.016 Beyin, omurilik ve sinir hastalıklarının cerrahi tedavisi ile ilgilenen Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümümüz, tecrübeli ve konusunda yetkin hekim kadrosu

Detaylı

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10

Detaylı

HOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi

HOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi HOŞGELDİNİZ Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi Multipl Skleroz (MS) nedir? n Kronik, potansiyel olarak kişiye zorluk çıkarabilecek n Merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyen bir

Detaylı

Neden Çankaya Ortopedi?

Neden Çankaya Ortopedi? Neden Çankaya Ortopedi? www.cankayaortopedi.com Tedaviniz ortopedinin alt dallarında uzmanlaşmış bir ekip tarafından bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle yapılır Artroskopi ve Spor Yaralanmaları Artroplasti

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

KARDİYOLOJİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ HASTA ONAM FORMU

KARDİYOLOJİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ HASTA ONAM FORMU SAYFA NO 1/5 HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:..... Hastaneye Kabul Tarihi:..... Servise Yatış Tarihi:..... Hastalığın Ön Tanısı/Tanısı...

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar AKCİĞER KANSERİ Doç.Dr.Filiz Koşar Akciğer Kanseri Nedir? Kanserler genellikle ilk ortaya çıktığı dokuya göre adlandırılır. Akciğer kanseri ilk önce akciğerde başlar Akciğerler göğüs boşluğumuzun büyük

Detaylı

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Sigaranın Vücudumuza Zararları Sigaranın Vücudumuza Zararları Sigaranın vücudumuza olan zararları ve sigarayı bıraktıktan sonra vücudumuzdaki değişimler burada anlatılmaktadır. Sırt ve Bel Ağrısı: Sigara içmek bel ile ilgili hastalıkların

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ (MS)

MULTİPL SKLEROZ (MS) MULTİPL SKLEROZ (MS) Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI Portal Adres : www.yenisafak.com.tr İçeriği : Gündem : http://yenisafak.com.tr/gundem/mahir-kaynak-vefat-etti-2081631 Tarih : 15.02.2015 1/3 MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI 2/3 MAHIR KAYNAK

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. Hayatınızı kısıtlamayın! Bazı hastalıklar var ki günlük yaşantımızı büyük oranda etkileyip yaşam kalitemizi düşürüyor. Bu hastalıkların başında da enkotinans ya

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından, pankreasımda tümör olduğu

Detaylı

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182 İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2013 YILI HASTA OKULU PLANI HASTANE ADI TARİH SAAT KONU EĞİTİM YERİ HASTA OKULU PROGRAMI İÇİN HASTA VE YAKINLARININ İLETİŞİM KURABİLECEKLERİ TELEFON NUMARASI HASEKİ 28/01/2013

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM BENİ KOŞULSUZ SEVİN! OTİZM NEDİR? O Bireyin sosyal iletişimini, dil

Detaylı

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Hamza Sunman 1, Mustafa Arıcı 2, Hikmet Yorgun 3, Uğur Canpolat 3, Metin

Detaylı