SEREBRAL PALSİ HASTALARININ FONKSİYONEL DURUMUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN İRDELENMESİ
|
|
- Sanaz Akkaş
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Doç. Dr. Hakan TUNA SEREBRAL PALSİ HASTALARININ FONKSİYONEL DURUMUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN İRDELENMESİ (Uzmanlık Tezi) Dr. Yeliz KITAY EDİRNE-2010
2 TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimimde ve tez çalışmam boyunca gösterdikleri her türlü destekten dolayı, Anabilim Dalı Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ferda Özdemir'e, tez hocam Doç. Dr. Hakan Tuna'ya, Prof. Dr. Murat Birtane'ye, Doç. Dr. Nurettin Taştekin'e, Doç. Dr. Derya Demirbağ Kabayel'e, değerli hocam emekli Prof. Dr. Siranuş Kokino'ya, istatistiksel analizleri sabırla yapan Yrd. Doç. Dr. İmran Kurt Ömürlü ye ve beraber çalışmaktan her zaman mutluluk duyduğum asistan arkadaşlarıma tüm yardımlarından ve katkılarından dolayı teşekkür ederim.
3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ... 1 GENEL BİLGİLER... 3 SEREBRAL PALSİ... 3 EPİDEMİYOLOJİ... 4 ETİYOLOJİ VE RİSK FAKTÖRLERİ... 4 TANI... 6 SINIFLANDIRMA... 8 EŞLİK EDEN PROBLEMLER SEREBRAL PALSİLİ HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ SEREBRAL PALSİDE FONKSİYONEL DEĞERLENDİRMELER SEREBRAL PALSİNİN TEDAVİSİ GEREÇ VE YÖNTEMLER BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER
4 SİMGE VE KISALTMALAR AFO EHA FBÖ GİS GYA KAFO KMFÖ KMFSS MACS MRG PFBÖ SDR SF-36 SP SSS TS VKİ : Ankle Foot Orthosis : Eklem Hareket Açıklığı : Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçümü : Gastrointestinal Sistem : Günlük Yaşam Aktiviteleri : Knee Ankle Foot Orthosis : Kaba Motor Fonksiyon Ölçütü : Kaba Motor Fonksiyon Sınıflama Sistemi : Manual Ability Classification System : Manyetik Rezonans Görüntüleme : Pediatrik Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütü : Selektif Dorsal Rizotomi : Short Form-36 : Serebral Palsi : Santral Sinir Sistemi : Tekerlekli sandalye : Vücut Kitle İndeksi
5 GİRİŞ VE AMAÇ Serebral palsi (SP) gelişmekte olan beyinde ilerleyici olmayan bir lezyon sonucu gelişen ancak yaşla değişebilen, aktivite limitasyonuna yol açan, kalıcı motor işlev, postür ve hareket gelişim bozukluğudur. Bu motor bozukluğa duysal, bilişsel, iletişim, algılama, epilepsi, davranış bozuklukları ve ikincil kas iskelet sorunları eşlik edebilir. Hastalığın bu geniş kapsamı içinde SP li birey doğumdan itibaren tüm yaşamı boyunca tıbbi ve sosyal birçok branşın uğraşısına gerek duyar ve bunu hak eder durumdadır. Ancak gelişmiş ülkelerin aksine ülkemizde bu hasta grubunun, bu şekilde komplike ve işbirliği içerisinde olan bir sisteme dahil olamadığını biliyoruz (1). Gerek bu hastaların ve ailelerinin başvurabileceği merkezlerin sayısının azlığı gerekse hastalıkla ilgili branşların birbirleri ile işbirliğinden yoksun olması nedeniyle, SP li hastalar gerektiği kadar nitelikli rehabilitasyon hizmeti alamamaktadır. Ayrıca ülkemizde uygun sağlık politikaları ve sağlık hizmeti üretmek için gerekli olan; hastalığın risk faktörleri, tutulum tipleri ve rehabilitasyon görsün görmesin belli bir süreç sonunda hastaların kazandıkları fonksiyonelliğe ilişkin istatistiki veriler yeterli değildir. Araştırmamızda SP hastalığına neden olabilecek risk faktörlerini araştırmak üzere hasta ile ilgili ayrıntılı bir öykü (prenatal, natal, postnatal, gelişim basamaklarındaki gecikme, aile öyküsü, uygulanmış ve uygulanmakta olan tedavilerin öyküsü) alındı, hastanın ayrıntılı fizik muayenesi yapıldı, hastanın fonksiyonel durumunu değerlendirmek üzere bir takım ölçütler [Kaba Motor Fonksiyon Sınıflama Sistemi (KMFSS), Kaba Motor Fonksiyon Ölçütü-88 (KMFÖ), Pediyatrik Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütü (PFBÖ), Manual Ability Classification System (MACS)] kullanıldı. Hastanın dengesini test etmek için tek ayak üzerinde durma testi, yürüme hızı testi yapıldı. Hastalar eşlik eden bulgular (beslenme 1
6 problemleri, mental retardasyon, solunum problemleri, görme problemleri, işitme problemleri, davranış değişiklikleri, ortopedik sorunlar, vb) açısından değerlendirildi ve gerektiğinde pediatri, ortopedi, kulak-burun-boğaz, psikiyatri, göz hastalıkları gibi diğer başka branşların yardımı alındı. Hastalar spastisitenin neden olduğu kalça dislokasyonu açısından risk altında olduğundan gerektiğinde kalça grafisi istendi. Eğer muayenede eşlik eden başka iskelet deformiteleri varsa (skolyoz, ayak-ayak bileği deformiteleri, vb) ek radyolojik tetkik istendi. Hastadan sorumlu primer bakım verenin yaşam kalitesi Short Form-36 (SF-36) formu ile değerlendirildi. Hastalara klinik gerekliliklerine göre fizik tedavi ve rehabilitasyon programı, ilaç tedavisi, ortez uygulaması, cerrahi tedavi, lokal enjeksiyon önerildi, fakat bu tedavilerin etkinliğini değerlendirmek çalışmanın kapsamı içinde alınmadı. Araştırmadaki öncelikli amacımız SP li hastaların fonksiyonel durumlarına etki eden faktörleri araştırmaktı. Araştırmayı yaparken pediatrik rehabilitasyon polikliniğimize başvuran hastaların ayrıntılı tıbbi ve sosyodemografik bilgilerini kaydederek iyi bir veri tabanı oluşturmak, hasta ve/veya hasta yakınlarını hastalık hakkında bilgilendirmek, hastaları belirli aralıklarla kontrole çağırarak düzenli bir hasta takip sistemini geliştirmek ve verimli rehabilitasyon hizmeti verebilecek bir düzeneği kurmak diğer önemli amaçlarımızdı. 2
7 GENEL BİLGİLER SEREBRAL PALSİ Çocukluk çağının en yaygın görülen ve en fazla yetersizliğe neden olan nörolojik hastalığı serebral palsinin (SP) tanımlaması ilk kez 1861 de İngiliz ortopedist William Little tarafından yapıldı. Little tanımında Cerebral Paresis terimini kullanmış ve bundan sonra SP tıp kitaplarında ve literatürde önemli ölçüde yer bulmuştur. 19. yüzyılın sonlarında Sigmund Freud ve William Osler SP konusunda önemli katkılar sağlamışlardır lerde Amerikalı ortopedik cerrah Winthrop Phelps hastalığa yaklaşım konusunda önemli çalışmalar yapmıştır. Phelps SP nin tedavisindeki modern yaklaşımları fizyoterapi, ortez ve sinir blokları olarak tanımlamış ve tedavi hedeflerini de lokomosyon, kendine bakım, konuşma ve genel görünüm olarak dört ana başlıkta özetlemiştir (1). Yıllar içinde SP tanımı değişiklere uğramıştır yılında Bax tarafından yapılan tanımlama halen klasik ve en sık kullanılan tanımlamadır. Bax ın tanımlaması immatür beynin bir lezyonu ya da defektine bağlı olarak ortaya çıkan hareket ve postür bozukluğu şeklindedir. Ayrıca Bax kısa süreli ve progresif vakaların ya da sadece mental defisiti olan olguların dışlanması gerektiğini belirtmiştir (2,3). Ancak tanımlamada öncekiler gibi SP nin motor komponenti üzerinde durulmuş ve duysal, kognitif, davranışsal bozukluklar ya da eşlik eden diğer anormallikler vurgulanmamıştır. Serebral palsi tanımı son yıllarda yeniden gözden geçirilmiş ve serebral palsi gelişmekte olan fetal veya infant beyninde ilerleyici olmayan bir lezyon sonucu gelişen ancak yaşla değişebilen, aktivite limitasyonuna yol açan, kalıcı motor işlev, postür ve hareket gelişiminin bir grup kalıcı bozukluğudur; bu motor bozukluğa duysal, bilişsel, iletişim, algılama, epilepsi, davranış bozuklukları ve ikincil kas iskelet sorunları eşlik edebilir 3
8 şeklinde kabul edilmiştir (1-3). Tanımda beyin terimiyle kastedilen serebrum, serebellum ve beyin sapıdır. SP ye neden olan bozukluk, etkilenmiş fonksiyon gelişmeden önce meydana gelir. Kazanılmış becerilerin kaybına neden olan tüm progresif durumlar dışlanır. Beynin erken gelişim dönemi ilk 18 ay olmakla birlikte 6-8 yaşa kadar oluşan ve ilerleyici olmayan beyin lezyonlarının tümü SP olarak adlandırılır (4-6). EPİDEMİYOLOJİ Serebral palsi çocukluk çağının en sık özürlülük nedenlerindendir. SP prevalansı; tanının doğru konulmasına, araştırmanın hastanın hangi yaşında yapıldığına, neonatal dönemden sonra tanı konulan olguların dahil edilme ve dışlanma kriterlerine ve olguların içinden seçildiği toplumun özelliklerine dayanır (6). SP nin toplumda görülme sıklığı farklı prevalans çalışmalarında her 1000 canlı doğumda arasında bildirilmektedir (6-8). Sıklık Avrupa da /1000, Amerika Birleşik Devletleri nde /1000, Çin de /1000 olarak bildirilmiştir (8-15). Türkiye de prevalans farklı çalışmalarda, her 1000 canlı doğumda bulunmuştur (16-18). SP epidemiyolojisi maternal, perinatal ve neonatal tedavilerin önemli bir göstergesidir yılları arasında doğan bebeklerde SP oranı sabittir. Bu yıllardan sonra maternal, prenatal ve neonatal dönemlere ait tıbbi gelişmeler sayesinde neonatal dönemdeki bebeklerin sağ kalım oranı artmış, buna bağlı olarak da SP oranı yükselmiştir lerin ortalarına kadar bu yükselme artış göstermiş, ama 1987 yılından sonra bu kayıtlardaki SP oranları hem term hem de preterm bebeklerde ya aynı kalmış ya da düşmeye başlamıştır. Bu düşüşler SP nin önlenebildiğini göstermektedir (8,16). ETİYOLOJİ VE RİSK FAKTÖRLERİ Serebral palsili vakaların %30-40 ında etiyoloji bilinmemekle birlikte, değişik zamanlarda oluşan faktörlerin SP için daha sonra risk faktörü olduğu düşünülmektedir. Çoğu SP hastasında sadece risk faktörleri tanımlanabilmektedir (2,3,19). SP den sorumlu lezyon kökenini prenatal, perinatal ve postnatal dönemden alır (19-28). Prenatal dönem gebelik boyunca ve doğum eylemi başlayana kadarki süreci kapsar, doğum gerçekleşene kadarki eylem süreci ve sonraki 7 gün perinatal dönemdir (5,16). Postnatal dönem ise doğumdan sonraki 7 gün ile miyelinizasyonun meydana geldiği yaşa kadarki beyin maturasyonu dönemini kapsar. Ancak yukarda da bahsettiğimiz gibi bazı otörlere göre beyin maturasyonu sekiz yaşa kadar sürebilir (5,27). Günümüzde en sık nedenler prematür doğum ve düşük doğum tartısıdır (16,18-28). Prematüreliğe bağlı fiziksel stresler ve prematürelerdeki frajil beyin damar yapısı, bu çocuklarda serebral kan akımının etkilenmesine yol açar (10). Lateral 4
9 ventrikülün hemen arkasındaki kan damarları kısmen zayıftır. Bu alana olan kanamalar sıklıkla arteryeldir ve değişik düzeylerde olabilir. Germinal matrikse izole serebral intraventriküler hemoraji evre 1, normal ventriküler boyutlarla, intraventriküler hemoraji evre 2, ventriküler dilatasyonla birlikte olan intraventriküler hemoraji evre 3, parankimal hemoraji ile birlikte olan intraventriküler hemoraji evre 4 olarak sınıflandırılabilir (7,21-25). Çok düşük doğum ağırlıklı (<2500 gr) bebeklerde, periventriküler hemorajik infarkt insidansı artar. Kanamanın genişlemesi ile birlikte lateral ventriküllere komşu olan beyaz cevherde simetrik nekroz (periventriküler lökomalasi) gelişebilir. Periventriküler lökomalasi, prematür yenidoğanlardaki en önemli SP belirleyicisidir (19-21). Preterm ve düşük doğum tartılı bebeklerde SP etiyolojisinin önemli bir bölümünde intrauterin enfeksiyonların rol oynadığı düşünülmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, fetoplasental ve uterin enfeksiyon/enflamasyonun erken doğumu başlatan bir mekanizmayı tetiklediğini, santral sinir sisteminde bir hasara yol açarak SP oluşumunu kolaylaştırdığını göstermektedir (10,16,23,28). Serebral palsi gelişen miadındaki doğumlarda beyin hasarının sebepleri karmaşıktır. SP ye neden olan ve en çok bilinen perinatal hasarlar, ciddi anoksik veya iskemik beyin hasarına bağlıdır. Postnatal dönemdeki anoksi, iskemi, infeksiyon veya travmalar da SP ye yol açan hasarlara sebep olabilir (25,28). SP oluşumu ile ilişkili olabilecek risk faktörleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Tablo 1. Serebral palside risk faktörleri (7,15,16,29-40) Prenatal dönem Perinatal dönem Postnatal dönem Konjenital malformasyonlar Sosyoekonomik faktörler İntrauterin enfeksiyonlar Reproduktiv yetersizlikler Toksik ve teratojen ajanlar Maternal mental retardasyon Maternal epilepsi Maternal hipertiroidi Plasental komplikasyonlar Çoğul gebelik Akraba evliliği Maternal hipertansiyon Rh uyuşmazlığı Maternal kardiak hastalık Prematürite (<32 hafta) Düşük doğum ağırlığı (<2500gr) Büyüme geriliği Anormal prezantasyon İntrakranial kanama Travma Enfeksiyon Bradikardi ve hipoksi Nöbetler Hiperbiluribinemi Travma Enfeksiyon İntrakranial kanama Koagülopatiler 5
10 TANI Serebral palsi klinik bir tanıdır, fakat tanıyı koymak kolay değildir. SP tanısını doğrulamak için zamana ihtiyaç vardır. Avrupa Serebral Palsi Çalışma Grubu tanıyı doğrulamak için optimal yaşın 5 yaş olduğunu kabul etmiştir (5,6). Erken tanı preterm bebeklerde geçici anormallikler olabildiği için aşırılığa veya hafif unilateral spastik vakalar ve ataksik vakalar fark edilemeyeceği için tanıda yanlışlıklara neden olabilir (2,3,6). Spastisite genellikle 6 aydan önce saptanamadığı, atetoid hareketler 2 yaşa kadar belirgin olmadığı ve Babinski refleksi iki yaşa kadar anlamlı olmadığı için iki yaşından önce SP tanısı koymak zordur (21,27). SP için risk faktörlerinin olup olmadığı anamnezde sorgulanmalı, gebelik takip kayıtları incelenmelidir. Motor gelişim basamaklarında gecikme SP nin ana bulgusudur. SP tanısı çocuğun motor fonksiyonlarının detaylı analizi ve motor fonksiyonların zamanla gelişiminin izlenmesiyle konur. SP motor gelişimde belirgin gecikme, primitif refleks paternlerin devamı, otomatik hareket reaksiyonlarının ve istemli motor kontrolün ortaya çıkmasının gecikmesi ile karakterizedir (16,26,27,30). Normal gelişimde; santral sinir sistemi (SSS) mature oldukça doğumdan 12. aya kadar primitif refleksler kaybolurken, postural koruyucu reaksiyonlar ve istemli motor beceriler gelişir (Şekil 1) (27). Şekil 1. Doğumdan bir yaşa kadar motor yanıtların değişme paterni (27) İnce motor gelişim el kullanımını, kaba motor gelişim hareket gerektiren becerileri içerir. İnce motor gelişim elin ulnar tarafından radial tarafına doğru, kaba motor gelişim ise sefalokaudal yönde, proksimalden distale ve vücudun merkezinden periferine doğru ilerler (Şekil 2) (27). 6
11 Şekil 2. Motor gelişim vektörleri (27) Tanıdaki son basamak SP yi taklit eden metabolik hastalıklar ve nörodejeneratif hastalıkları gerçek SP den ayırt etmektir (2,3,6,27). Motor belirtiler olmadan (hafif hipotonisite hariç) kognitif fonksiyonları ciddi şekilde bozulmuş bir çocuk SP konsepti içine alınamaz. Tek klinik özellik olarak hipotonisi olan çocuklar ve izole spinal nöral tüp defektli çocuklar da SP vakalarından dışlanmalıdır (3). Genetik sendromlar, metabolik bozukluklar, vasküler defektlere bağlı sendromlar, ensefalosel, nörodejeneratif durumlar, nöromuskuler hastalıklar ve tümörler dışlanmalıdır. Genetik ve metabolik hastalıkları dışlamak için idrar ve kan aminoasitleri, tiroid fonksiyon testleri, kas enzimleri ve kromozom analizi yapılır (21,28). Prematür infantlarda en sık kullanılan nörogörüntüleme yöntemi real-time kranial ultrasonografidir. Bu teknik ventriküler sistem, bazal ganglia ve korpus kallozum hakkında bilgi sağlar ve arteriyovenöz malformasyonlar ve tümöral oluşumların dışlanmasına yardımcı olur (7,21). Genel SP populasyonunda ise tanıya en yardımcı görüntüleme tetkiki magnetik rezonans görüntülemedir (MRG). MRG lezyonun tipini ve yerini belirlemekle kalmaz aynı zamanda lezyonun oluş zamanı hakkında da bize bilgi verir. MRG de spastik diplejiklerde periventriküler lökomalazi ve kanamayı içeren immatüritenin beyaz madde hasarı, distonik SP de bazal ganglia hasarı, hemiplejik SP de fokal enfarkt görülebilir. Ayrıca kortikal/subkortikal hasar ve malformasyonlar görüntülenebilir (19,21,41-44). Bununla beraber Bax ve ark. (41) nın yaptığı çalışmada hastaların %11.7 sinde normal MRG sonuçları saptanmıştır. 7
12 SEREBRAL PALSİ SINIFLANDIRMASI Serebral palsi tanımlaması oldukça geniş bir klinik prezentasyonu ve değişik derecelerde aktivite kısıtlamasını içermektedir. Bu nedenle SP li olguların grup ya da sınıflarda kategorize edilmesi gereklidir. Sınıflandırmada tek bir yaklaşım tanımlayıcı olamayacağından amaca bağlı olarak belirli özelliklerin ya da onların kombinasyonunun kullanımı yararlı olabilir. Önerilen 4 ana bölümde sınıflandırmanın yapılmasıdır. Bunlar motor anormallikler (motor bozukluğun tipi ve özelliği, fonksiyonel motor yetenekler), eşlik eden bozukluklar, anatomik ve görüntüleme bulguları (anatomik dağılım, radyolojik görüntüleme bulguları), neden ve zamanlama bölümleridir (2,3,6,45,46). Crothers ve Paine 1959 da kas tonusundaki değişikliğe ve tutulan vücut bölgesine göre bir sınıflandırma sistemi geliştirmiştir (21,25). Bu sistemin modifiye edilmiş hali günümüzde en sık kullanılan metottur. Modifiye nörolojik sınıflandırma sistemi hastaları aşağıdaki kategorilere ayırır: 1-Spastik (piramidal ) serebral palsi 2-Diskinetik (ekstrapiramidal) serebral palsi 3-Hipotonik 4-Mikst tip (7,21,25,47,48) (Şekil 3). Şekil 3. Serebral palsi sınıflandırması (4) 8
13 Spastik Tip Serebral palsinin en sık rastlanan şekli olup hastaların %75 ini oluşturur (7). Spastik alt gruptaki çocuklar üst motor nöron bulguları olan hiperrefleksi, klonus (yenidoğanda birkaç atımlık klonus normal kabul edilir), ekstansör Babinski cevabı (iki yaşından itibaren anormal kabul edilir), kalıcı primitif refleksler, düzeltme refleksi ile denge reaksiyonları ve koruyucu cevapların tam olarak gelişmemesi gibi bulgularla karşımıza gelir (6,21,30,47). Topografik olarak belirlenmiş alt gruplara bölünmüştür: a. Spastik monopleji: Nadir görülür. İzole tek alt/üst ekstremite tutulumu, genelde hafif kliniği olup sıklıkla tanı konmamıştır. b. Spastik hemipleji: Spastik SP nin yaygın tipidir. %70-90 ı konjenitaldir. Vücudun bir tarafında anormal kas tonusu ve hareketler görülür. Üst ekstremite anlamlı olarak alt ekstremiteden daha fazla tutulur. Sıklıkla strabismus, oromotor disfonksiyon, somatosensoryal disfonksiyon, algısal bozukluklar ve öğrenme güçlüğü eşlik eder. c. Spastik dipleji: Little s hastalığı olarak da bilinir. Prematürelerde en sık görülen SP tipidir. Gövde ve alt ekstremitelerin, üst ekstremitelerden daha fazla tutulumu ile karakterizedir. Spastik adduktorlar, gastroknemius ve kalça fleksörlerinin ortaya çıkardığı diplejik yürüme paterni, strabismusun sık olduğu göz bulguları (%50), görme defektleri (%63), nöbetler (%20-25) ve kognitif bozukluk (%30) tabloya eşlik eder. MRG de periventrikül lökomalazi tipiktir. d. Spastik tripleji: Üç ekstremite tutulur. Genelde bilateral alt ekstremite ve tek üst ekstremite tutulumu vardır. Spastik quadriplejiye benzer, makaslama ve parmak ucu yürüyüşü gözlenir. e. Spastik quadripleji: Term bebeklerde doğum asfiksisi veya çok immatür bebeklerde 3. ve 4. derece intravenriküler kanamaya bağlı gelişir. Tüm vücut tutulumu olup baş, boyun, gövde ve kollar bacaklarla eşit ya da bacaklardan daha fazla olarak tutulur. Bebek önce hipotoniktir. Bozukluk ciddi ise tonus çocuğun postur ve hareketini baskılar. Ya total ekstansiyon ya da total fleksiyonda kalır. Eşlik eden problemler; görme-işitme defektleri, konvülzüyonlar, mental retardasyon ve oromotor problemlerdir. Tutulum asimetrik olabilir. 9
14 Kontraktür ve deformiteler özellikle skolyoz ve kalça dislokasyonu daha fazla tutulan tarafta gelişir (21). Diskinetik Tip Diskinetik tip eritroblastozis fetalis, bazal ganglion hasarı, perinatal asfiksi ya da şiddetli sarılık sonucu gelişir. Ekstrapiramidal hareket paternleri ile karakterizedir. Ekstrapiramidal hareket paternleri: a. Atetoz: Yavaş, kıvrımlı, istemsiz hareketlerdir. Özellikle distal ekstremitelerde görülür. Hem agonist hem antagonist kaslar aktiftir. b. Korea: Ani, düzensiz, sıçrayıcı hareketlerdir. Genelde baş, boyun ve ekstremitelerde olur. c. Koreatetoz: Atetozla koreiform hareketlerin kombinasyonudur. Genelde büyük amplitüdlü, istemsiz hareketlerdir. d. Distoni: Yavaş, ritmik tonus değişkenliği ile seyreden hareketlerdir. e. Ataksi: Serebellumun gelişimsel defisitlerine bağlı olarak gelişir. Denge bozukluğu ve kokontraksiyonla sonuçlanan düşük postural tonus ve belirgin postural fonksiyon defekti yerçekimine karşı devamlı kontrolü güçleştirir. Eşlik eden problemler nistagmus, zayıf göz takibi, gecikmiş ve zayıf artikülasyonlu konuşmadır (6,21,30). Hipotonik Tip Atetoz veya spastisitenin gelişiminde çoğunlukla bir geçiş evresidir. İstirahatte azalmış kas tonusu, azalmış germe refleksleri, ilkel refleks paternlerinde azalma ile kendini gösterir. Hekim hipotonik bir çocukla karşılaştığında hipotonik SP tanısı koymadan önce diğer nöromuskuler hastalıkları dışlamalıdır (25,47). Karma /Mikst Tip Hem spastik hem diskinetik tipin bir arada görüldüğü tiptir. Sıklıkla atetozla birlikte spastik dipleji görülür (6,21,29,30). 10
15 EŞLİK EDEN PROBLEMLER Epilepsi Neonatal nöbetler hariç, ateşle provake edilmemiş iki nöbet; epilepsi olarak tanımlanır (3,6). Epileptik nöbet hastaların yaklaşık %35-50 sinde görülür. Postnatal hemiplejik SP de %70, konjenital hemiplejide %50 ve kuadriplejik SP de %50 oranında görülür. Diplejik ve diskinetik SP li hastalarda daha nadirdir (%25-33). Epilepsi farklı klinik formlarda ortaya çıkabilir (19,21). Parsiyel epilepsiler en sık görülen tiptir. Kognitif bozukluğu olan hastalarda epilepsi görülme oranı daha yüksektir. SSS malformasyonu, SSS enfeksiyonu, gri madde hasarına bağlı SP de iyileşme şansı daha azdır (49-51). Kognitif Bozukluklar Serebral palside hafıza, dil, problem çözme ve dikkat gibi yüksek kortikal fonksiyonlar etkilenebilir (49). Mental retardasyon prevalansı %30-50 dir (21). Kognitif fonksiyonların iyiliğini göstermekte alıcı dil becerisinin korunması, ifade edici dil becerisinden daha iyi göstergedir. Motor dizabilitenin ciddiyetiyle mental retardasyon riski artar (45). Çocuğun zeka sorunu çevresel etmenlerden dolayı ortaya çıkabilir (52). Algısal beceriler konusunda karar vermeden önce işitme kaybı dışlanmalıdır (19). Özellikle rijid, atonik, ciddi spastik kuadriplejiklerde mental retardasyon daha ciddi seyreder (21). İletişim Problemleri Serebral palsili hasta ses oluşturmada ve artikülasyonda problemler yaşar. Solunum kaslarının tutulmasına bağlı nefes kontrolü, laringeal kasların tutulumuna bağlı fonasyon zorlukları, oromotor disfonksiyona bağlı artikulasyon bozukluğu iletişim problemlerine katkıda bulunur. SP li çocuklardaki oromotor disfonksiyona bağlı konuşma bozukluklarının kognitif bozukluklar sonucu gelişen iletişim bozukluklarından ayırt edilmesi gerekir (7). İleri derece dizabilite oluşmadan alternatif iletişim yollarının sağlanması önemlidir (4,7). Görsel Bozukluklar Serebral palside oküler bulgular çalışma serilerine göre değişmekle beraber %50-85 arasında rapor edilmektedir. Oküler bulguların en sık görüldüğü tip ise spastik diplejik tip olarak rapor edilmektedir (53,54). Kas dengesizliği; esotropia, ekzotropia veya hiperopiaya neden olur. Sekonder ambliyopi gelişebilir. Homonim hemianopsi, hemiplejik SP li hastalarda; nistagmus ataksik SP li hastalarda sıktır. Prematür infantlarda prematürite 11
16 retinopatisi de olabilir. Görme testi hem pediatri hemde gelişimsel bozukluklar konusunda deneyimli bir oftalmolojist tarafından uygulanmalıdır (19). İşitme Problemleri İşitme problemi ototoksik ilaç maruziyeti, hiperbiluribinemi veya intrauterin TORCH (toksoplazma, rubella, sitomegalovirus, herpes virus) enfeksiyonu ile ilişkili olabilir. Karakteristik olarak sensorinöral tip işitme kaybı gözlenir (21). Fark edilmemiş işitme kaybı dil gelişimini etkileyebilir, bu da çocuğun dizabilite profilini daha da komplike hale getirir. Aile ve hekim görsel izleme ve işitsel sese yönelmeyi normal işitme ve görmenin belirtisi olarak yorumlayabilir. Bu tür klinik izlenimlere aşırı güvenmek yanlış tanıya ve müdahale fırsatını kaybetmeye neden olabilir. Bu nedenle nörogelişimsel sorunu olan tüm çocuklara ideal olarak infant döneminde lisanslı bir odyolog tarafından işitme testleri yapılmalıdır (49). Gastrointestinal Sistem Problemleri Gastrointestinal sistem (GİS) problemleri SP li çocukların %80-90 ında görülen önemli kronik bir sorundur (55). SP li hastalardaki beslenme ve GİS problemleri birkaç faktörün etkileşmesine bağlıdır. Bu hastaların çoğu motor bozukluk nedeniyle yürüyerek yiyeceğe ulaşamaz veya yemeğini ağzına götüremez, bu nedenle beslenme aktivitelerinde başka bir kişiye bağımlıdır. Ayrıca, konuşma problemleri nedeniyle acıktığını veya yiyecek tercihini ifade etmekte zorlanır. Nörolojik gelişimdeki gerilik oral motor fonksiyonları ve yutma fonksiyonunu bozar. Anormal nörolojik maturasyon ve gövde dengesinin bozukluğuna bağlı beslenme sırasındaki kötü oturma postürü beslenme ve GİS fonksiyonlarını bozan diğer faktörlerdir. Spastisite, nörojenik mesane ve epilepsi için kullanılan ilaçların antikolinerjik ve diğer yan etkileri de GİS motilitesini ve iştahı etkiler (56). Yutma güçlüğü, gastroözofageal reflü hastalığı, kronik pulmoner aspirasyon epizodları, regürjitasyon ve kusma, abdominal ağrı, kronik konstipasyon gibi problemler, beslenme problemlerine yol açar, büyüme ve gelişmeyi engeller. Solunum sistemi ve kulak burun boğaz hastalıkları gibi tıbbi sorunlara da neden olabilir (55-58). Oral Motor Fonksiyon Problemleri Oral motor fonksiyon anormallikleri dudak, dil, çiğneme kasları ve fasial kaslardaki güçsüzlüğe ve koordinasyon bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan; emme güçlüğü, hiperaktif öğürme refleksi, inkomplet dudak kapanması, havayolu korunmasında güçlükler, salya akıtma, disfaji ve dizartri gibi problemlerdir (21,56-58). 12
17 Disfaji Yutma, 27 kas grubunun zamanında ve koordineli olarak çalışmasını ve otonom sinir sistemi uyarısını gerektiren kompleks bir iştir. Yutmanın oral hazırlama, oral transport, faringeal transfer ve özofageal transport fazları vardır. Hipotoni, dil lateralizasyonunun olmayışı veya gecikmesi, persistan dil itme veya dilin retraksiyonu, yetersiz dudak kapanması, çiğneme hareketlerindeki yetersizlik gibi nedenlerle oral hazırlama ve oral transport fazı etkilenir (55). Callis ve ark. (58) yaptıkları 166 SP li hastanın dahil edildiği çalışmada hastaların %99 unun hafif, orta yada ciddi disfajisi olduğunu ortaya koymuştur. Ailelerin bu konunun farkındalığının ise çok az olduğu görülmüştür. Motor dizabilitenin cidiyeti ile disfaji arasında pozitif korelasyon tespit edilmiştir. Osteoporoz Kısıtlı ambulasyon, beslenme problemlerine bağlı azalmış kalsiyum ve D vitamini alımı, daha önceki kırık öyküsü, antikonvülzan tedavi, düşük vücut yağ oranı düşük kemik mineral yoğunluğu ile ilişkilendirilmiştir (59). Üriner semptomlar Serebral palsili hastalar üriner sistemle ilgili problemler açısından yüksek risk altındadır. İnkontinans, urgency (idrar yapması gerektiğini anormal olarak hissetmek), frequency (miksiyonlar arası intervalin kısalması), miksiyonu başlatma güçlüğü, üriner retansiyon (miksiyondan sonra rezidü idrar kalması), sistit ve piyelonefrit gibi üriner trakt enfeksiyonları bu problemlerin en önemlileridir (19,49). Bu problemlerin oluşmasında mobilitenin, iletişimin ve bilişsel işlevlerin azalmasının da etkisi vardır (4,22). SP li çoğu çocukta hiperrefleksi veya aşırı aktif detrüsör kası nedeniyle küçük mesane kapasitesi, urgency, frequency ve inkontinans vardır. Detrüsör-sfinkter dissinerjisi varsa, vezikoüreteral reflü (VUR) ile sonuçlanabilir. Uzamış ve sık vezikoüreteral reflü epizodları hidroüreter ve hidronefroza, bunlar da mesaneden bakteri reflüsü sonucunda böbrek enfeksiyonuna yol açar. Üriner traktusla ilişkili semptomu olan SP li çocuklar gelişimsel dizabiliteli çocuklar konusunda deneyimli bir üroloğa refere edilmelidir. Bu çocuklar tam idrar tahlili, idrar kültürü, renal ultrasonografi, voiding sistoüretrogram ve ürodinamik çalışma ile tetkik edilebilirler. Çocuklarda mesane kapasitesi (yaş 25)+25 mililitre olarak hesaplanabilir. Örneğin beş yaşındaki bir çocuğun mesane kapasitesi yaklaşık 150 ml dir (49). 13
18 SEREBRAL PALSİLİ HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ Serebral palsili çocuğu muayene ederken amaçlarımız SP yi çocukluk çağı progresif nörolojik hastalıklarından ayırmak, tutulum tipini belirlemek, fonksiyonel durumu ve ikincil deformiteleri değerlendirmek, bunlara dayanarak hastanın gereksinimlerini belirlemek ve tedavi planını çizmektir (4). Hekim hasta ve ailesinin güvenini kazanmalı, oyuncak gibi çocuğun ilgisini çekecek objeler kullanarak hastayı, korkularını ve endişelerini giderecek şekilde muayene etmelidir. Öncelikle bebek anne kucağında yada sandalyede, yerde sürünürken, mümkünse yürürken gözlenir. Mobilite ve el becerilerini değerlendirmek için ortamda uygun oyuncaklar bulundurulmalıdır (4,40,60). Anamnez Anamnezde etiyolojik risk faktörleri, erken gelişim basamaklarında geriliğin olup olmaması ve dejeneratif bir sürecin varlığı yada yokluğu çok iyi bir şekilde sorgulanmalıdır. Erken gelişim basamakları kaba motor, ince motor, kişisel, sosyal ve dil gelişimi temelinde sorgulanmalı, bebeğin ayına göre geri olup olmadığı kontrol edilmelidir (28). Nörolojik Muayene Serebral palsili hastanın nörolojik değerlendirmesinde motor gelişimde gerilik, primitif reflekslerin beklenenden uzun süre devam etmesi, postür ve tonus değişiklikleri tanısal açıdan önemlidir (26). 1-Motor gelişim: Yenidoğan döneminde bebeğin hareketleri çoğunlukla refleksiftir. Yutkunmayla koordineli güçlü bir emme yeteneği vardır. Genel olarak fleksör tonus hakimdir. Aktif hareketler jeneralize fakat simetriktir. Moro refleksi, palmar ve plantar yakalama ve tonik boyun refleksi gibi primitif refleksler mevcuttur (26). 3. ayda fleksör tonus azalmaya başlar, baş kontrolü gelişir. İstemli kavrama gerçekleşir. 6. ayda yüzüstünden sırtüstüne dönebilir, el ve ön kollarından destek alarak kısa süreli oturabilir. Artık primitif refleksler kaybolmuştur (26,60). 9. ayda desteksiz oturma gelişmeye başlar, resiprokal emekleyebilir. Başparmak opozisyonunun gelişmesiyle elleriyle yemek yiyebilir. 1 yaşındaki çocuk biri elinden tutarsa yürüyebilir. 18. ayda acemice koşar, alçak iskemleye oturabilir, biri elinden tutarsa merdiven çıkabilir. Üç küpü üstüste koyabilir. 14
19 2 yaşında artık rahatça koşar, tek ayağını koyarak bağımsız merdiven inip çıkabilir. 2 yaşından sonra artık motor hareketleri iyice ustalaşır. SP de yukarıda bahsedilen motor gelişim dönemlerinde gerilik mevcuttur (26,60-63). 2-Primitif refleksler: Primitif reflekslerin ilk 6 aydan sonra görülmesi SP tanısını destekler. SP tanısında en anlamlı primitif reflekslerin, asimetrik tonik boyun ve çapraz ekstansör refleksler olduğu bildirilmiştir (7,21) (Şekil 4). Şekil 4. Asimetrik ve simetrik tonik boyun refleksleri (4) Durum refleksleri ve uyarılabilen durum reflekslerin ise çocukta normal motor gelişim için gelişmesi gerekmektedir. Durum refleksleri baş, gövde ve kalçaların birbirine göre olan durumlarını kontrol eder. Bu refleksler sayesinde vücut normal duruşunu sağlar. 3. aydan itibaren gelişmeye başlar ve kraniokaudal yönde gelişir. 6. ay civarı bu gelişim tamamlanır ve çocuk kendi kendini döndürebilir. Uyarılabilen durum refleksleri ise doğumdam iki ayak üstüne basana kadar geçen sürede gelişir. Traksiyon cevabı, Vojta, horizantal ve vertikal kollis refleksleri mevcuttur. SP li hastada bu reflekslerin gelişimi ve normal motor aktiviteye entegrasyonları tam değildir (7,60-63). 3.Tonus ve postür değişiklikleri: Serebral palsili çocukta en belirgin muayene bulgusu tonus değişikliğidir. Tonus değişikliği kendisini tonus artışı veya istemsiz hareketler olarak gösterir. İstemsiz hareketler atetoz, distoni, kore, tremor ve ataksi şeklindedir. Spastisitenin değerlendirilmesinde kullanılan Ashworth skalası 1964 yılında tanımlanmış ve 1987 yılında modifiye edilmiştir (64). Tonik boyun refleksleri değerlendirmeyi etkileyeceğinden baş nötral pozisyonda iken muayene edilmelidir (4,62,65). 15
20 Nörolojik değerlendirmede mental durum (çocuğun oryantasyonu, çevreyle ilgisi, göz teması, obje takibi, verilen basit komutları yerine getirmesi), göz ve kulak burun boğaz hekimlerince görme-işitme, kas gücü ve istemli kas kontrolü de değerlendirilir (4). Kas İskelet Sistemi Değerlendirmesi Statik değerlendirmede her bir eklem ayrı ayrı pasif eklem hareket açıklığı (EHA) ve tonus açısından değerlendirilir. Dinamik değerlendirmede ise hareket, fonksiyon ve yürüyüş değerlendirilir (21). Muayene sırasında yumuşak hareketler yapılmalıdır, aksi takdirde aniden gerilen kasta spastisite artar (7). 1.Kalça değerlendirmesi: SP li çocuklarda genelde kalça fleksörleri, addüktörleri ve internal rotatorlarında kısalık gelişir. Bunları tespit etmek için bazı özel testler mevcuttur. Bunun yanında spastisiteye bağlı gelişen eklem hareket kısıtlılığı, subluksasyon ve dislokasyonlara da dikkat edilmelidir (4). a. Thomas testi: İliopsoas kasındaki tonus artışı ve kısalmayı değerlendirir. Çocuk muayene masasına sırt üstü yatırılır. Lomber omurgayı tespit etmek için her iki diz fleksiyona getirilerek göğse doğru stabilize edilir. Daha sonra bir bacak fleksiyonda kalırken diğer bacak bir direnç gelişene kadar ekstansiyona getirilir. Eğer kalça fleksöründe kısalık varsa test edilen tarafta kalça tam ekstansiyona gelemez. Bacakla muayene masası arasındaki açı fleksiyon kontraktürünün derecesini gösterir (4,7,62) (Şekil 5). Şekil 5. Thomas testi (4) b. Elly testi: Rektus femoristeki kontraktür ve spastisite derecesini gösterir. Çocuk yüzüstü yatarken uygulanır. Muayene eden kişi bir eliyle çocuğun pelvisini stabilize eder. 16
GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı
GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite
DetaylıSerebral Palsi. Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.
Serebral Palsi Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. Serebral Palsi Serebral palsi, yaşamın erken dönemlerinde anatomik ve fizik gelişimini henüz tamamlamamış (immatür) beynin, progresif olmayan
DetaylıPatolojik yürüyüş ve özellikleri 4. hafta. Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi
Patolojik yürüyüş ve özellikleri 4. hafta Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi Yürüyüş bozuklukları 1) Gövdenin lateral fleksiyonu, 2) Gövdenin fleksiyonu, 3) Gövdenin ekstansiyonu, 4) Lumbal lordozda
DetaylıMS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.
Fzt. Damla DUMAN MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir. 1822 de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Kuvvetsizlik, spastisite, duyusal problemler, ataksi
Detaylı08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik)
DEFORMİTE Ekstremitenin normal anatomisinden sapması Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) Uzunluk farkı Angulasyon Rotasyon Translasyon Eklem kontraktürleri Dr. Mustafa KURKLU GATA Ort. ve Trav.
DetaylıT.C. DÜ Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi
T.C. DÜ Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi Ad-Soyad: Doğum Yeri/Tarihi: Adres: Telefon: Şikayet: Tanı: Başvuru Tarihi: Öykü:. Özgeçmiş: Prenatal: istekli gebelik:
DetaylıSEREBRAL PALSİ. Botulinum Toksin Uygulamaları. Prof. Dr. Reyhan Çeliker
SEREBRAL PALSİ Botulinum Toksin Uygulamaları Prof. Dr. Reyhan Çeliker İçerik n Botulinum toksin etki mekanizması ve özellikleri n Klinik uygulamaları n Serebral palside spesifik endikasyonları Botulinum
DetaylıRisk Altındaki Çocuklara Yaklaşım
Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım Prof. Dr. Betül Ulukol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Risk Yüksek riskli gebeliklerin sonucu dünyaya gelenler Özel sağlık gereksinimi olan
DetaylıKİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK
KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 YÜRÜME ANALİZİ 2 YÜRÜME ANALİZİ Yürüyüş : Yer çekim merkezinin öne doğru yer değiştirmesi ile birlikte gövdenin ekstremitelerinin ritmik alternatif hareketleri olarak
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıDİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı
DİZ MUAYENESİ Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Spor yaralanması nasıl değerlendirilmelidir? Hedefe odaklanmış ayrıntılı bir yaralanma öyküsü Hedefe
DetaylıİNMELİ HASTANIN POZİSYONLANMASI VE MOBİLİZASYONU. Dr. Fzt.Özden Erkan Oğul MSG İnme Rehabilitasyon ve Araştırma Ünitesi
İNMELİ HASTANIN POZİSYONLANMASI VE MOBİLİZASYONU Dr. Fzt.Özden Erkan Oğul MSG İnme Rehabilitasyon ve Araştırma Ünitesi İÇERİK 1- Hastanın doğru pozisyonlanması 2- Transfer teknikleri 3- Pozisyonlama ve
DetaylıADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ
ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ DONUK OMUZ - FROZEN SHOULDERADEZİV KAPSÜLİT Adeziv kapsulit omuz ekleminde, eklem kapsülünün kronik iltihabi bir durumu olup eklem kapsülünde kalınlaşma, sertleşme ve
DetaylıFİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
DetaylıGöğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu
DetaylıSpondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz
Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis
DetaylıEKLEM HAREKET AÇIKLIĞI ÖLÇÜMÜ
EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI ÖLÇÜMÜ Lokomotor sistem muayenesi İnspeksiyon, Palpasyon, Eklem hareket açıklığı (EHA), Nörolojik muayene (kas testi, refleks muayene, duyu muayenesi), Özel testler, Fonksiyonel
DetaylıAMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR
AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR DOÇ. DR. MEHMET KARAKOÇ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi FTR AD. Diyarbakır 30.10.2013 1 YARDIMCI CİHAZLAR Mobilitenin sağlanması rehabilitasyonun en önemli hedeflerinden
DetaylıAnatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi
Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri Dr. Önder Kılıçoğlu İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD Tibia ve talus eklem yüzleri paralel Medial ve lateral
DetaylıSEREBRAL PALSİ OLGULARININ REHABİLİTASYON SONUÇLARI
T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul 70.Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi SEREBRAL PALSİ OLGULARININ REHABİLİTASYON SONUÇLARI Uzmanlık Tezi Dr. Ebru Yılmaz İSTANBUL, 2005 T.C.
DetaylıPELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık
PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık
DetaylıSerebral beyinle ilgilidir Palsi fiziksel karışıklıkla ilgilidir (örnek kas kontrolü eksikliği)
Hazırlayan: Dr. Mehmet Ata Öztürk Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mehmet.ozturk@marmara.edu.tr Tanım Yaygınlık & Oranlar Sebepler Risk Faktörleri Teşhis Tipler Nörolojik sınıflandırma
Detaylı2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ
2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ PES PLANUS ve ORTEZLERİ: Pes planus ayağın medial longitudinal arkının doğuştan veya sonradan gelişen nedenlerle normalden düşük olması veya üzerine ağırlık verilmesiyle
DetaylıEKLEM HAREKET AÇIKLIĞI MUAYENESİ (LOMBER VE ALT EKSTREMİTE) Dr. Arif GÜLKESEN
EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI MUAYENESİ (LOMBER VE ALT EKSTREMİTE) Dr. Arif GÜLKESEN Günlük yaşam aktivitelerinin gerçekleştirilmesi, büyük oranda eklemlerde yeterli hareket açıklığının olmasına bağlıdır. Bu
DetaylıPostür Analizi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker. Acıbadem Maslak Hastanesi
Postür Analizi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Maslak Hastanesi Postür nedir? Postür l Vücut kısımlarının pozisyonu veya dizilimidir. l STATİK: Oturma, ayakta durma ve yatma sırasındaki postür l DİNAMİK:
DetaylıOsteoporoz Rehabilitasyonu
Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım
DetaylıOmurga-Omurilik Cerrahisi
Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıKinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN
Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik
DetaylıTFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni
TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni Cilt/Vol:3 Sayı/Issue:7 Temmuz/July 2017 www.norofzt.org NÖROLOJİK REHABİLİTASYONDA GÖREV ODAKLI EĞİTİM YAKLAŞIMLARI Dr. Fzt. Kamer Ünal Eren Bezmialem Vakıf Üniversitesi
DetaylıLOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ
LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek
DetaylıFizik tedavi ve rehabilitasyon deneyimlerimiz
Fizik tedavi ve rehabilitasyon deneyimlerimiz Fizik tedavi ve rehabilitasyon sunumu Kurucu:Aptullah YILMAZ Psikolog Sağlık kurumları işletmeciliği Kurucusu olduğu sağlık firmaları 1-KRM Koşuyolu rehabilitasyon
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıBÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma
İÇİNDEKİLER Giriş... x Çeviri Editörünün Ön Sözü...xii Resimsel İçerik Tablosu...xiii BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma 1 Normal Emme... 1 Anatomi...2 Emme ya da Biberon Kullanma: Memeden Emme ya da
DetaylıMotor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener
Motor Nöron ve Kas Hastalıkları Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Vücudun herhangi bir bölümünde kas kuvveti azalması: parezi Tam kaybı (felç) : paralizi / pleji Vücudun yarısını tutarsa (kol+bacak)
DetaylıFizik Tedavi ve Rehabilitasyon deneyimlerimiz
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon deneyimlerimiz Fizik tedavi ve rehabilitasyon sunumu Kurucu: Aptullah YILMAZ Psikolog Sağlık kurumları işletmeciliği Kurucusu olduğu sağlık firmaları 1-KRM Koşuyolu rehabilitasyon
DetaylıZihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler
Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim
DetaylıREFLEKSİF HAREKETLER DÖNEMİ
REFLEKSİF HAREKETLER DÖNEMİ Reflekslerin İşlevleri AŞAMALAR Bilgi Toplama Evresi : D.Ö- 4. ay Bilgi Çözme Evresi: 4.ay sonrası 1 yaş BİRİNCİL REFLEKSLER Moro R. A. Tonik Boyun R. Arama R. Emme R. Kavrama
DetaylıDİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?
DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki
DetaylıDİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ
DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ Konuşma Bozuklukları Konuşma Bozuklukları Üç Büyük Kategoriye ayrılabilir: 1. Artikülasyon Hastalıkları 2. Akıcılık Hastalıkları 3. Dil Bozuklukları Konuşma
DetaylıSAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde
DetaylıTetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi. Uzm.Dr.İlhan UZ
Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi Uzm.Dr.İlhan UZ Tetanoz Latince gerilme anlamına gelir. İstemli kasların tonik spazmıyla karakterize akut bir toksemidir. Etken: Clostridium tetani
DetaylıGONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ
GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Gonartroz, diz ekleminde progresif olarak ortaya çıkan kıkırdak yıkımı, osteofit oluşumu ve subkondral skleroz ile karakterize noninflamatuvar, kronik, dejeneretif bir hastalıktır.
Detaylı4 Boyutlu ultrasonla normal ve riskli gebeliklerdeki fetal davranışın belirlenmesi DOÇ.DR. ALİN BAŞGÜL YİĞİTER
4 Boyutlu ultrasonla normal ve riskli gebeliklerdeki fetal davranışın belirlenmesi DOÇ.DR. ALİN BAŞGÜL YİĞİTER NORMAL GEBELİKTE FETAL DAVRANIŞ Fetusun gözlenebilen aksiyonu veya dış uyarana verdiği reaksiyondur.
DetaylıݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin fiziksel, ruhsal, toplumsal, mesleki, özel uğraşı ve eğitsel
REHABİLİTASYONA GİRİŞ Prof.Dr.Sibel Çubukçu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD ݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin
DetaylıİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI PEDİATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ
TORTİKOLLİS İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI PEDİATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ Birim Sorumlusu Prof. Dr. Resa AYDIN 2014 TORTİKOLLİS Tortikollis nedir?
DetaylıDiastomatomiyeli Ameliyatı Sonrası Mentamove İle Tedavi
Diastomatomiyeli Ameliyatı Sonrası Mentamove İle Tedavi Dr. Mustafa Akgün, Dr. Zehra Akgün, Dr. Christoph Garner Mentamove Eğitim Merkezi Bursa Turkiye Keyword: mentamove, diastomatomiyeli, postoperative
DetaylıPROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF)
PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF) TEMEL PRENSİPLER Proprioseptörlerin uyarılması ile nöromüsküler mekanizmanın cevaplarını kolaylaştırmak Amaç: el temasları, görsel ve sözel uyarılar yoluyla
DetaylıERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM
9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot
DetaylıÇocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.
Konuşma gecikmesi Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir. Aylara göre konuşmanın normal gelişimi: 2. ay mırıldanma, yabancılara
DetaylıKonvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı
Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak
DetaylıPERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları
PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum
DetaylıNÖROMOTOR GELİŞİM Prof. Dr. Sevin Altınkaynak. Prenatal motor gelişim-1: Prenatal motor gelişim-3. Prenatal motor gelişim-2
NÖROMOTOR GELİŞİM Prof. Dr. Sevin Altınknak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Prenatal motor gelişim-1: İlk hareketler, gebeliğin 7.-8. haftasında uyarıya konturlateral kaba fleksiyon şeklinde olur. 9. haftada
DetaylıAYAK AĞRISI VE PEDOBAROMETRİK DEĞERLENDİRME
AYAK AĞRISI VE PEDOBAROMETRİK DEĞERLENDİRME Ayak Basınç Ölçümü Değerlendirmesi Kişiye Özel Tabanlık Verilmesi Prof. Dr. Lale CERRAHOĞLU Ayak Sağlığı Ünitesi-Pedobarometri Laboratuvarı Sorumlusu Tedaviye
DetaylıFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Çalışmaları
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Çalışmaları Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) çalışmaları içinde bütün kas-iskelet-sinir sistemi hastalıklarının tanı ve tedavilerinin düzenlenmesi, romatizmal hastalıklar
DetaylıEnjeksiyona Bağlı Siyatik Sinir Hasarında Mentamove Uygulaması Sonuçları. Olgu Sunumu Op. Dr. Mustafa AKGÜN Nöroşirürji Uzmanı ve Mentamove Eğitmeni
Enjeksiyona Bağlı Siyatik Sinir Hasarında Mentamove Uygulaması Sonuçları Olgu Sunumu Op. Dr. Mustafa AKGÜN Nöroşirürji Uzmanı ve Mentamove Eğitmeni 44 yaş Erkek (İşçi) Şikayeti: Sağ Bacağında Şiddetli
DetaylıGERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM
GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma
DetaylıNöromusküler hastalıklar. Prof. Dr. Önder Aydıngöz
Nöromusküler hastalıklar Prof. Dr. Önder Aydıngöz Nöromusküler hastalıklar Kaslarda veya bunları inerve eden sinirlerdeki bozukluklara bağlı çıkan hastalıklardır. İki gruba ayrılır: Myopatik Nöropatik
DetaylıTC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ
TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS NEDİR? Omurga, omur adı
DetaylıÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR
ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıVEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği
VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği Nereden geliyoruz? Biz kimiz? Nereye gidiyoruz? Reflü kronolojisi Üreterovezikal bileşke/tünel
Detaylı25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015
TOTBİD 25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 Titanic Kongre Merkezi Belek / Antalya PROGRAM ANAHATLARI 27 Ekim 2015, Salı Saat Salon 1 Alt dal KULLANILAN RENK VE SEMBOL
DetaylıYaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana
Yazar Ad 111 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek
DetaylıAMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR Ambulasyon, ayağa kalkma ve yürüme anlamlarına gelmektedir. Rehabilitasyonun temel hedeflerinden biri kişiyi bağımsız
AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR Ambulasyon, ayağa kalkma ve yürüme anlamlarına gelmektedir. Rehabilitasyonun temel hedeflerinden biri kişiyi bağımsız bir şekilde hareketini sağlamaktır. Bağımsız hareket
DetaylıTemelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde
EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik
DetaylıTALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ
TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin
DetaylıKOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem
KOMPARTMAN SENDROMU 10.08.2010 Dr.Günay YILDIZ Kompartman Sendromu (KS),damar ve sinir içeren kapalı boşluklarda doku basıncının, perfüzyonu engelleyecek kadar artması sonucu ortaya çıkan hipoksiyle birlikte
DetaylıZeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri
Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından
DetaylıDemans ve Alzheimer Nedir?
DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun
DetaylıTEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI
TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Mahmut Şahin Düzenleme, Gözden
DetaylıSPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi
SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi Anatomik referans duruşu; * ayaklar birbirinden biraz uzak, * kollar vücudun yanında serbestçe uzanmış, * avuç içlerinin öne baktığı,duruştur. Bu duruş, doğal dik
DetaylıHAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ
HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi
DetaylıSEREBRAL PALSİLİ ÇOCUKLARIN MOTOR VE FONKSİYONEL SEVİYELERİ İLE YAŞAM KALİTELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: DOÇ.DR. AFİTAP İÇAĞASIOĞLU SEREBRAL PALSİLİ ÇOCUKLARIN MOTOR VE FONKSİYONEL SEVİYELERİ İLE
DetaylıOsteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.
Osteoartrit Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. OSTEOARTRİT Primer nonenflamatuar artiküler kartilajın bozulması ve reaktif yeni kemik oluşumu ile karakterize,eklem ağrısı,hareket kısıtlılığı
DetaylıİNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak
DetaylıÖN ÇAPRAZ BAĞ TAMİRİ SONRASI REHABİLİTASYON PROGRAMI (Patellar tendon grefti uygulaması)
ÖN ÇAPRAZ BAĞ TAMİRİ SONRASI REHABİLİTASYON PROGRAMI (Patellar tendon grefti uygulaması) Maksimum Koruma Fazı POSTOPERATİF 1-2. HAFTALAR: Amaç: 1. Ağrıyı azaltmak. 2.Hareket açıklığını artırmak (0º-90º).
DetaylıİNTRAKRANİAL ENFEKSİYONLAR
İNTRAKRANİAL ENFEKSİYONLAR MENENJİTLER Sınıflama 3 BAKTERİYEL MENENJİT Çocukluk çağı bakteriyel menenjitlerinin %95 inden fazlasında üç mikroorganizma sorumludur: S. pneumoniae, N. meningitidis ve H. influanzae
DetaylıNÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR
NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları
DetaylıFizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker
Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler Prof. Dr. Reyhan Çeliker Antropoloji nedir? Antropoloji İnsanı, biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, kültürel yapısını, sosyal davranışlarını inceleyen bilim
DetaylıÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI
ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI ÇOCUKLARDA MESANE DİSFONKSİYONUNA TANISAL YAKLAŞIM-TEDAVİ KURSU 22.12.2017 OLGU SUNUMU OLGU 16yaşında, kız Fasiyal dismorfizm Mandibular prognatizm OLGU Tekrarlayan idrar yolu
DetaylıPARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND
DetaylıSEREBRAL PALSİ TANILI SKOLYOZLU HASTADA SOLUNUM FİZYOTERAPİSİNİN FONKSİYONEL KAPASİTEYE ETKİSİ: OLGU SUNUMU. Candan Algun 2
1 P05 SEREBRAL PALSİ TANILI SKOLYOZLU HASTADA SOLUNUM FİZYOTERAPİSİNİN FONKSİYONEL KAPASİTEYE ETKİSİ: OLGU SUNUMU Cemil Arslan 1, Aysel Yıldız 2, Devrim Tarakcı 2, Esra Atılgan 2, Fatma Mutluay 2, Candan
DetaylıSerebral Palsi. Neonatal Prematürite(36.haftadan önce gerçekleşen doğum), Düşük doğum ağırlığı(<2500 gr), Büyüme geriliği, DERMAN.
Kitap Bölümü DERMAN Özgür Baysal Prenatal (gebeliğin başlangıcından doğum eylemine kadar olan süreci), Perinatal (doğum eyleminin başlangıcı ile yaşamın ilk yedi günü), Neonatal dönem ilk 7-28 gününü,
Detaylıİnmede Tedavisi BR.HLİ.102
BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan
DetaylıTRİAJ UYGULAMA TALİMATI
1. AMAÇ: Bu talimatın amacı; ciddi yaşamsal tehlikesi olan hastanın zaman geçirmeden değerlendirilmesini ve müdahalesini sağlamak için hastanın ilk değerlendirmesini yaparak hasta akışını sürdürmek, birim
DetaylıDoç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri
Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi
DetaylıDoğuştan Kalça Çıkığı
Doğuştan Kalça Çıkığı Gelişimsel Kalça Çıkığı Prof. Dr. Necdet Altun Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Doğuştan Kalça Çıkığı Tanım Sınıflandırma Patoloji Tanı Tedavi Doğuştan Kalça Çıkığı / 2 Doğuştan Kalça
DetaylıBOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Suna ve İnan Kıraç Vakfı Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı Tel/ Fax: 0212 359 72 98 www.alsturkiye.org HASTA BİLGİLERİ Hasta adı-soyadı : Cinsiyeti : Kadın Erkek Doğum tarihi
DetaylıAcademy of B&M. Ortopedist gözü ile Bale Doç. Dr. Haluk H. ÖZTEKİN İzmir Buca Özel Tınaztepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Academy of B&M Ortopedist gözü ile Bale Doç. Dr. Haluk H. ÖZTEKİN İzmir Buca Özel Tınaztepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Bale Sanatı İdeal Balerin Yapısı Balenin Faydaları Bale Yaralanmaları
DetaylıSerebral Palsi'de Görülen Ortopedik Problemler ve Tedavileri
Orijinal rvlakaleler Serebral Palsi'de Görülen Ortopedik Problemler ve Tedavileri Doç. Dr. Selim YALÇIN Dr. Bülent EROL Dr. Banş KOCAOĞLU Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabiiim
Detaylı1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.
1 / 5 1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk a detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 2. Kapsam: Bu talimat çocuk ın değerlendirilmesine ilişkin faaliyetleri
DetaylıOMURGA DÜZGÜNLÜĞÜ VE NORMAL EKLEM HAREKETİN ÖLÇÜMÜ (ODNEH)
OMURGA DÜZGÜNLÜĞÜ VE NORMAL EKLEM HAREKETİN ÖLÇÜMÜ (ODNEH) Translated to Turkish by: PT. ZEYNEP KELGÖKMEN Assoc. Prof. PT. PhD. AKMER MUTLU Prof. PT. PhD. AYŞE LİVANELİOĞLU 2016 Back translation to English:
DetaylıAnkilozan Spondilit BR.HLİ.065
Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları
DetaylıTORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1
TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 Vertebral Kolon 33 omur 23 intervertebral disk 31 çift periferik sinir VERTEBRA KIRIKLARI 3 OMURGANIN EĞRİLİKLERİ Servikal bölgede
DetaylıTotal Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
Total Kalça Protezi Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Koksartroz Primer Önceden geçirildiği bilinen bir hastalık yok Genelde yaşlanmaya bağlı Eklemde
DetaylıPEDĠATRĠK REHABĠLĠTASYONDA DEĞERLENDĠRME, FĠZYOTERAPĠ VE EGZERSĠZ UYGULAMALARI, CĠHAZLAMA
PEDĠATRĠK REHABĠLĠTASYONDA DEĞERLENDĠRME, FĠZYOTERAPĠ VE EGZERSĠZ UYGULAMALARI, CĠHAZLAMA Çocuğun rehabilitasyonu, erişkinle bazı benzerlikler ve farklar içerir. Pediatrik rehabilitasyon, normal çocuk
DetaylıMENİSKÜS ZEDELENMELERİ
MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki
DetaylıPatolojik yürüyüş ve özellikleri (uygulama ve beyin fırtınası) 5. hafta. Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi
Patolojik yürüyüş ve özellikleri (uygulama ve beyin fırtınası) 5. hafta Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi Gövde lateral fleksiyonu yürüyüşü (Trendelenburg gait) Kalça abduktör kas zayıflığı Kalça
Detaylı