JEOTERMAL SU KİMYASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "JEOTERMAL SU KİMYASI"

Transkript

1 JEOTERMAL SU KİMYASI Doç. Dr. Gültekin Tarcan Dokuz Eylül Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Bornova-İZMİR ÖZ Bu çalışma jeotermal enerji araştırmalarında kullanılan bazı hidrojeokimyasal tekniklerin tanıtımını ve uygulanabilirliğini kapsamaktadır. Bir jeotermal alan için uygulanabilecek hidrojeokimyasal teknikler; 1- Araştırma aşamasında, 2- Geliştirilme aşamasında ve 3- İşletme ve kullanım aşamasında olmak üzere 3 grupta incelenebilir. Bu kapsamda Batı Anadolu nun çeşitli jeotermal alanlarında uygulanmış bazı örnekler ve yorumlar sunulmuştur. Bu örnekler Batı Anadolu jeotermal sahalarına ilişkin bir kısım hidrojeokimyasal yorumları içerse de bu çalışmanın esas amacı bu sahaların jeotermal özelliklerinden çok bu tekniklerin uygulanabilirliğini ve geçerlilik sınırlarının tanıtılmasıdır. Jeotermal araştırmalarda kullanılan hidrojeokimyasal teknikler a) Suların genel kimyasal özelliklerinin araştırılması (su kimyası), b) Suların çökeltici ve çözündürücü özelliklerinin araştırılması (mineral doygunluk indekslerinin saptanması), c) Suların haznedeki akışkan sıcaklıklarının ve kimyasal özeliklerinin tahmin edilmesi (jeotermometre uygulamaları) ve d) jeotermal jeokimyasında kullanılan bilgisayar programları ve watch örneği olarak 4 grupta incelenmiştir. 1. GİRİŞ Hidrojeokimya yeraltı sularının kimyasal özelliklerinin ve kalitelerinin belirlenmesi, kökenlerinin araştırılması, yüzey ve yağış suları ile olası ilişkilerinin incelenmesi, yeraltı sularının kirlenmesi ve iyileştirilmesi gibi problemlerin çözülmesi ve benzeri araştırmalarda kullanılan hidrojeolojik çalışmaların vazgeçilmez bir parçasını oluşturur. Her jeotermal araştırma programının önemli bir kısmını da hidrojeokimyasal teknikler oluşturur. Özellikle derin sondaj öncesinde yeraltındaki akışkan ve derinlerdeki koşulların saptanmasında, yeni jeotermometre tekniklerin geliştirilmesiyle, ucuzluğu ve hızlı yorumlanabilmesi gibi bir çok avantajı da beraberinde taşımaktadır. Kavram olarak hidrojeokimyasal teknikler bir çok eser element ve izotop jeokimyasını, kaya kimyasını ve gazların jeokimyasını da kapsamaktadır. Burada çoğunlukla akışkan kimyasına ilişkin hidrojeokimyasal tekniklerin tanıtılması üzerine yoğunlaşılmıştır. Bir jeotermal alan için uygulanabilecek hidrojeokimyasal teknikler: 1- Araştırma aşamasında, 2- Geliştirilmesi aşamasında ve 3- Üretim, işletme ve kullanım aşamasında olmak üzere 3 grupta incelenebilir (Çizelge 1). 198

2 Çizelge 1. Jeotermal Kaynakların Araştırılması, Geliştirilmesi ve İşletilmesi Aşamalarında Kullanılabilen Hidrojeokimyasal Teknikler (Arnorsson, 2000 den değiştirilerek) A Araştırma aşaması çalışmaları 1 Beslenme alanlarının yeri, jeotermal akışkanların ve yeraltı sularının akım yönünün değerlendirilmesi 2 Yeraltındaki akışkan sıcaklığının (hazne sıcaklığının) tahmini 3 Jeotermal sistemlerdeki sıcak ve soğuk su karışımının değerlendirilmesi 4 Jeotermal sistemlerdeki su ve buhar kalitesinin (kimyasal özelliklerinin) değerlendirilmesi B Geliştirilme aşaması çalışmaları 1 Kuyulardan çekilen su ve buhar bileşenlerinin kontrol süreci olarak değerlendirilmesi 2 Kuyularda üretim seviyelerinin yeri 3 Sondaj yapılan bir jeotermal sistem içindeki akışkan hareketinin değerlendirilmesi 4 Kaynama yapan jeotermal akiferlerdeki su / buhar oranlarının değerlendirilmesi 5 Akışkanların korozyon ve kabuklaşma eğilimlerinin değerlendirilmesi 6 Hedeflenen kullanımlar için su ve buhar kalitelerinin sayısal olarak değerlendirilmesi 7 Planlanan kullanımların çevresel etkilerinin değerlendirilmesinde katkı C Üretim-İşletme-Denetleme aşaması çalışmaları 1 Kuyulardan çekilen akışkanların kimyasal bileşimindeki değişimlerin kontrolü 2 Su ve buhar üretilen kuyulardan üretim yapılan akiferlerde kaynama sürecinin değerlendirilmesi 3 Çekimle (üretimle) birlikte hazneye soğuk su girişinin değerlendirilmesi 4 Deniz kıyısında bulunan jeotermal akiferlerde deniz suyu beslenmesinin ve bunun su kalitesi üzerine etkisinin değerlendirilmesi 2. SULARIN GENEL KİMYASAL ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI 2.1. Hidrojeokimyasal değerlendirmeler Araştırılması planlanan jeotermal alanda daha önceden yapılan jeolojik ve hidrojeolojik çalışmalarda belirlenmiş ve haritalanmış olan bütün sıcak ve soğuk su noktalarından örnekler alınarak kimyasal analizleri yaptırılır. Kimyasal analiz için (sayısal olarak) belirli bir sınırlama varsa, örneklenecek su nektarları alanı en iyi karakterize edecek şekilde seçilerek belirlenmelidir. Eğer koşullar uygunsa ve projede belirli kaynak varsa örneklemeler birer ay ara ile en az bir hidrolojik yıl boyunca olacak şekilde periyodik olarak seçilmelidir. Örnekleme sıklığı araştırma amacına göre de değişebilir. Örneğin yeni açılmış bir kuyuda pompayla çekim aşaması boyunca akifer kimyasındaki değişmeleri araştırmak için günlük, saatlik ve hatta dakika ölçeğinde bile örnekleme yapılabilir. Araştırılacak parametreler başlıca çözünmüş iyon ve bileşikler, ikincil olarak çözünmüş iyon ve bileşikler ve az çözünmüş bileşikler olarak sınıflanabilir (t 0 C, EC, Eh, ph, TDS, Na, K, Ca, Mg, Cl, Alkalinite-HCO 3 olarak, SO 4, N, N 2, NO 2, NH 4, NO 3, NH 3, H 2 S, SiO 2, B, F, Al, Fe, Li, Sr, Ba, Br, Mn, P, Pb, Zn, As, Cd,.). Arazide amaca uygun olarak örneklenecek su noktası seçiminde her arazinin kendine göre değişik özellikleri (jeolojik ve hidrojeolojik koşulları) dikkate alınmalıdır. Örneklemelerde en iyi yorum yapabilmek için yöredeki değişik su türlerinden (karşılaştırmak amacıyla) örneklemeler yapılmalı ve gerekirse şahit örnekler seçilmelidir. Örneğin denize yakın bir alanda bulunan sıcak su noktası için (kaynak veya kuyu) bu sıcak su noktasına ilaveten hem yöredeki soğuk yeraltı 199

3 suları, hem de deniz suyu örneklenerek analizleri yapılmalıdır. Ayrıca, suların fizikokimyasal özelliklerinde zamana bağlı parametre değişimleri incelenmelidir. Jeotermal akışkanların (termal ve mineral suların) hidrojeokimyasal değerlendirilmesi için çözünmüş iyon ve bileşiklerin termodinamik davranışlarının bilinmesi gerekir. Tüm çözeltilerde olduğu gibi jeotermal akışkanların içindeki bir bileşiğin termodinamik hareketi ise bu bileşiğin derişimi (konsantrasyonu) yerine etkinliğiyle belirlenmektedir. Çözünmüş bir iyon veya bileşiğin etkinliğini laboratuvarda ölçmek olası değildir. Laboratuarda kimyasal analiz sonucunda ölçülen iyon ve bileşikler çoğu kez litrede miligram (mg/l), l kilogramda miligram (mg/kg), milyonda bir kısım (ppm=part per million) olarak belirlenir. Sulu çözeltilerde bu derişim birimleri yaklaşık özdeştir. Bir çok hidrojeokimyasal değerlendirme çözünmüş her bir iyonun eş değer ağırlığının (mili ekivalan değerinin=mek/l) ve yüzdelerinin belirlenmesi ile molaritelerinin (su için molalite=molarite) hesaplanması ile yapılmaktadır. Kısaca mek/l ve M olarak belirtilen bu kavramlar ve molarite de mek/l = Ci/Pi/Zi..(1) M i = Ci/Pi x (2), denklemleriyle tanımlanır. Bağıntılardaki simgeler aşağıda belirtilmiştir. Ci = Her bir iyonun derişimi (mg/l, mg/kg veya ppm) Pi = Her bir iyonun formül gram ağırlığı Zi = Her bir iyonun değerliği (+ veya yük sayısı) Bir iyonun etkinliği (a i ) a i =M i. γ i (3) (γ i = iyon etkinlik katsayısı) bağıntısıyla hesaplanır. İyon etkinliği çözeltideki iyonların tepkimelerdeki hareketinin miktarını açıklamaktadır. Yani sudaki iyonun analiz edilen derişiminin gerçek derişime dönüştürülmesinin bir ifadesidir. Laboratuarda analiz edilen değerler o iyon veya bileşiğin gerçek görünümünü yansıtmazlar. Bu nedenle mg/l ve benzeri analiz derişim birimleri iyonun görünür (zahiri) derişimini, iyon etkinliği ise gerçek derişimini tanımlamaktadır. İyon etkinlik katsayısı (γ i ) derişimin gerçek değerlerden sapmasının bir ölçüsüdür ve tuzluluk ile yakın ilişkilidir. Seyreltik çözeltilerde etkinlik katsayısı 1 e eşit olup, tuzluluk arttıkça etkinlik katsayısı da 1 den farklı (daha düşük) değerler alır. Tuzlulukla ilişkili termodinamik bir terim olan İyonlaşma Gücü veya İyonik kuvvet (I); (I):0.5 ΣC i Z i 2.(4) (C = her bir iyonun molarite olarak derişimi, Z i = Her bir iyonun değerliği) bağıntısıyla tanımlanır. 200

4 Seyreltik suların iyonlaşma güçleri düşük, derişik sularınsa yüksek değerdedir. Örneğin deniz sularının iyonlaşma gücü 0.7 (mol) civarında iken, seyreltik tatlı sular (göl suyu, akarsu, yeraltı suyu vb) (mol) gibi değerler alabilmektedirler. Çözünmüş bileşiklerin iyon etkinlik katsayılarının (γ nın) hesabı için iyonlaşma gücü 0.1 ile 0.5 arasında değişen derişik sularda; Davies Bağıntısı : [log γ i = -A Z i 2 ( I 0.5 / 1+ I I)].(5) kullanılır. 0.5 den yüksek olan aşırı derişik sularda ve salamuralarda Pitzer denklemleri kullanılmalıdır. Ancak hidrojeolojik incelemelerin çoğu konusunu oluşturan sular genellikle 0.5 den düşük iyonlaşma gücüne sahiptir. Deniz suyu bu sınırın biraz yukarısında kaldığından zaman zaman deniz suyu için de Davies bağıntısı kullanılabilir. İyonlaşma gücü (molarite olarak) 0.1 den düşük olan tüm diğer sularda Debye-Hückel Bağıntısı : [log γ i = -A Z i 2 I 0.5 / 1 + Br o I 0.5 )... (6) kullanılır. 5 ve 6 nolu bağıntılardaki A ve B sabitleri sıcaklık ve basınca bağlı parametreler olup, yapılan hesaplamalarda suların sıcaklıklarına uygun parametreler kullanılmalıdır. Örneğin 20 0 C sıcaklıklı sular için A=0.505, B= olarak alınmalıdır (Çizelge 2). Çizelge 2. A ve B katsayılarının çeşitli sıcaklıklara göre değişimi (Helgeson vd., 1981) t 0 C A B t 0 C A B t 0 C A B Hidratlaşma yarıçapı olan r 0 ise K + ve Cl - için 3, Na +, HCO 3 - ve SO 4 = için 4, CO 3 = için 4.5, Ca ++ için 6 ve Mg ++ için 8 olarak alınmalıdır. Suların kimyasal analizlerinde yapılabilecek hatalar anyon katyon dengesinden e = [(Σ Katyon - Σ Anyon) / Σ iyon] x 100 (mek/l).. (7) bağıntısıyla hesaplanabilir. Pozitif değerler katyon fazlalığını, negatif değerler ise anyon fazlalığını gösterir. Hata yüzdesinin genellikle % 5 den düşük olması istenir. Ancak suların analizi sırasında yapılan hatalar dışında da bu oran bazen (özellikle seyreltik sularda) % 5 den yüksek olabilir. Bu durumda sularda analizi yapılmamış olan iyon türlerinden bazılarının suda baskın olduğu yorumu yapılabilir (Ford ve Williams, 1989). 201

5 Tüm hidrojeolojik çalışmalarda kullanılan geleneksel su kimyası değerlendirmeleri araştırıcının alışkanlıkları ve alanın özgün koşullarına göre veya jeotermal akışkanların kullanma amacına göre uygulanabilir. Örneğin bir termal su aynı zamanda bir mineral su kaynağı (yani maden suyu) olarak şişelenmekteyse, içme sularına yönelik hidrojeokimyasal değerlendirmeler yapılmalıdır. Eğer termal su kaynağı tarımsal sulamada da kullanılıyor veya tarımsal sulamada kullanılan yüzey veya yeraltı sularını etkiliyorsa sulama amaçlı kullanılan hidrojeokimyasal değerlendirmeler de yapılmalıdır. Hidrotermal suların mineral çökeltme özelliklerinin belirlenmesi de hemen her su noktası için çok önemli parametrelerden birisidir. Özellikle en çok çökel ürünü olarak gözlenen kalsit, dolomit ve jips doygunluk indeksleri hesaplanarak mineralin çökelebilme özellikleri de araştırılmalıdır. İleriki bölümlerde daha ayrıntılarıyla belirtileceğinden burada yalnızca ismen bahsedilmiştir. Pozitif doygunluk indeksi çökeltici özelliğe, negatif doygunluk indeksi ise çözündürücü özelliğe karşılık gelir. Buna göre bu yukarıda kısaca anlatılan bazı temel hidrojeokimyasal bağıntılar Excel bilgisayar paket programına uyarlanarak, çalışmalara hız ve kolaylık sağlanabilir. Laboratuardan mg/l olarak elde edilen kimyasal analiz sonuçları girilerek, bütün hidrojeokimyasal hesaplamalar her bir su noktası için çizelgeler olarak doğrudan elde edilebilir. Burada Gülbahçe Kaplıcası (Urla-İzmir) sularının hidrojeokimyasal değerlendirilmesi örnek olarak verilmiştir (Çizelge 3). Bu çizelgedeki hidrojeokimyasal hesaplamalar 25 0 C ve 1 atm basınç koşullarında yapılarak aşağıda kısaca belirtilmiştir. Çizelgenin oluşturulmasında kullanılan bazı bağıntılar, parametreler ve termodinamik denge sabitleri (yukarıda özetlenen) Helgeson vd., (1981), Ford ve Williams (1989), Şahinci (1991a) ve Fetter (1994) den derlenerek alınmıştır. Çizelge 3. Gülbahçe Kaplıcası (Urla-İzmir) Sularının Bazı Hidrojeokimyasal Özellikleri (Ham veriler Tarcan 2001a dan alınmıştır) [C:molarite, Z:değerlik, F:iyon etkinlik katsayısı (açıklamalar için metne bakınız), AC: C (mol/l) x F] Örnek Adı: Gülbahçe Kaplıcası Lab no. DEÜ 3 ph = 6,75 Örnekleme Tarihi: Sıcaklık 37 o C EC(µmho/cm) İYON mg/l meq/l % meq/l % mg/l C (mol/l).5cz 2 γ AC Na ,17 77,83 82,3 0, ,2436 0,69 0,3356 K ,05 1,93 3,5 0, ,0060 0,69 0,0083 Ca ,65 8,09 7,5 0, ,0506 0,23 0,0057 Mg ,07 12,15 6,8 0, ,0761 0,23 0,0086 Cl ,43 90,00 86,8 0, ,2662 0,69 0,3668 HCO ,20 0,54 0,9 0, ,0016 0,69 0,0022 SO4 = ,94 9,46 12,3 0, ,0559 0,23 0,0063 Toplam Katyon Miktarı (meq/l) 625,937 Toplam Katyon Miktarı (mg/l) 13610,0 Toplam Anyon Miktarı (meq/l) 591,562 Toplam Anyon Miktarı (mg/l) 21770,0 Toplam İyon Miktarı (meq/l) 1217,499 Toplam İyon Miktarı (mg/l) 35380,0 İyonlaşma Gücü (mol/l) 0,700 % e (Hata Yüzdesi) 2,82 SAR (Sodyum Ad. Oranı) (%) 61,203 Sertlik (Fr) 633,59 rcl / (rso 4 +rhco 3 ) Oranı 9,004 rca/rmg Oranı 0,67 SIc (Kalsit Doygunluk İndeksi) 0,079 SIj(Jips Doygunluk İndeksi) 0,17 SId(Dolomit Doygunluk İndeksi) 0,557 LogPCO 2 (CO 2 ) Kısmi Basıncı) -1,56 Fo (Köpürme Katsayısı) 31144,4 SiO 2 (mg / l ) 33,00 Hidrokimyasal fasiyes tipi: Na-Cl B +++ (mg / l ) 202

6 Çizelge 3 de belirtilen diğer hidrojeokimyasal değerlendirmeler ve simgeler aşağıda kısaca belirtilmiştir. Suların kaynarken köpürme katsayısı (Fo) = 62 rna rk (8) (r = meq / l) bağıntısıyla bulunur (Şahinci, 1991a dan alınmıştır). Fo, <60 ise kaynarken köpürmeyen su, 60<Fo<200 ise kaynarken köpüren su ve Fo>200 ise kaynarken çok köpüren su özelliğini yansıtır. Sulama amaçlı sodyum tehlikesi; SAR = Na + / [(Ca ++ + Mg ++ ) / 2) 0.5 ].....(9) bağıntısıyla bulunur. Suların sertliği; Toplam Fransız Sertliği olarak tanımlanmış olup, pratik olarak Toplam Sertlik = 5 (rca ++ + rmg ++ )... (10) bağıntısıyla (r=mek/l) bulunabilir. Suları birbiri ile karşılaştırmak, iyonlar arası etkileşimlerini araştırmak ve diyagramlara işlenmesindeki hesaplamaları kolaylaştırmak için hesaplanan iyonik oranlar, anyonlarla katyonların ayrı ayrı % mek/l ve % mg/l değerleri ile IAH (Uluslararası Hidrojeologlar Birliği) sınıflamasına göre belirlenen hidrokimyasal fasiyes tipi diğer hidrojeokimyasal değerlendirmeler arasındadır. Hidrokimyasal fasiyes kavramı ilk olarak suların üçgen diyagramlardaki izdüşüm yerine göre Back (1966) tarafından geliştirilmiştir. Buna göre suda çözünen başlıca iyonlardan anyonlar ve katyonlar ayrı ayrı olmak üzere mek/l cinsinden % 50 den fazla olan iyonlar hidrokimyasal fasiyes tipini belirtmektedir. Eğer iyonların hiçbirisi miktar olarak % 50 yi geçmiyorsa karışık su tipini belirtmektedir. Uluslararası Hidrojeologlar Birliği sıcak ve mineralli sular komisyonu çalışma raporunda belirtilen sınıflamada ise suda çözünmüş başlıca iyonlar anyon ve katyonlar ayrı ayrı olmak üzere yine mek/l olarak % 20 den fazla çözünmüş bulunan iyonlar (önce katyonlar sonra anyonlar sırasıyla yazılarak) su tipini belirlemektedir (Başkan ve Canik, 1983). Bu örnekte belirtilen hidrokimyasal fasiyes kavramı IAH sınıflamasına göre uyarlanarak kullanılmıştır Suda Çözünmüş bileşenler arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi Suda başlıca çözünmüş (en çok çözünen) maddeler (Na +, Ca +2, Mg +2, Cl -, HCO 3 -, SO 4-2, SiO 2 ); ikincil çözünmüş maddeler (K, Fe, B) ve az çözünmüş maddeler (örneğin, Li, Cu, Mn, Ni, Pb) arasındaki ilişkiler de hidrojeokimyasal değerlendirmelerin önemli bir kısmını oluşturabilir. Burada Turgutlu Kaplıcaları sularının kimyasal analizleri örnek olarak verilmiştir (Çizelge 4). Yapılan değerlendirmelerde içme suları standartlarında (TS-266, 1997) belirtilen limitler karşılaştırılmalıdır. Örneğin, ikincil ve az çözünen bileşenler çoğunlukla üst limitlerin altında bulunmaktadır. Demir, bakır ve mangan iyonlarında sıcak ve soğuk sular arasında herhangi bir ayrım bulunmamaktadır. Nikel ve kurşun elementleri sıcak sularda kısmen daha fazla bulunmaktadır. Lityum iyonunda ise bu farklılık oldukça çarpıcı durumdadır. Özetle jeotermal sularda lityum çözünürlüğü soğuk sulara oranla çok yüksektir. 203

7 Çizelge 4. Turgutlu Kaplıcaları ve Çevresindeki Sıcak ve Soğuk Suların Kimyasal Analizleri (Tarcan, 1995 den derlenmiştir). Tüm derişimler mg/kg; EC µs/cm; ph standart birim; t=ölçülmüş kaynak sıcaklığı ( 0 C) No Örnek t ph EC Na K Ca Mg Cl HCO 3 SO 4 SiO 2 H 3 B0 3 Fe Sr Li Cu Mn Ni adı 1 HS1 76 7, ,53 68,60 0,28 3,76 1,433 0,009 0,002 2 HS2 70 7, ,75 51,45 0,28 3,02 1,424 0,008 0,002 0,158 3 HS3 76 6, ,75 45,74 0,23 2,66 1,424 0,008 0,147 4 HS4 75 6, ,97 74,32 0,34 2,74 1,433 0,006 0,004 0,174 5 HS5 73 6, ,97 57,17 0,13 3,04 1,496 0,004 0,009 0,152 6 HS6 32 7, ,85 51,45 0,25 2,52 1,433 0,008 0,012 0,179 7 HS7 77 6, ,75 57,17 0,20 2,80 1,415 0,008 0,002 0,163 8 HS8 64 6, ,97 62,89 0,19 2,63 1,424 0,008 0,015 9 HS9 40 6, ,19 68,60 0,29 2,63 1,46 0,024 0,002 0, HS , ,97 51,45 0,25 2,85 1,46 0,008 0,13 11 HS , ,97 51,45 0,34 2,91 1,5 0,011 0,034 0,19 12 HS , ,97 45,74 0,14 2,58 1,5 0,01 0,018 0, HS , ,97 34,30 0,15 2,85 1,451 0,007 0,002 0,12 14 HS , ,63 40,02 0,13 2,63 1,5 0,01 0,005 0, HS , ,31 16 HS , ,17 57,17 0,32 2,62 1,484 0,026 0,037 0, CS1 20 7, ,19 57,17 0,18 3,95 1,342 0,014 0,002 0, CS2 21 7, ,31 57,17 3,92 1,794 0,008 0, CS3 * 7, ,24 3,43 0,19 0,76 0,085 0,011 0, CS4 * 7, ,69 1,72 0,06 1,50 0,006 0,14 0, CS5 * 7, ,68 22 S1 * 7, ,63 6,86 0,06 1,20 0,078 0,009 0, DW1 * 6, DW2 * 6, ,82 25 DW3 * 7, ,14 10,29 0,05 1,08 0,078 0,005 0, DW4 * 7, ,92 5,72 0,06 0,98 0,014 0,008 0, DW5 * 6, ,26 28 DW6 * 6, ,70 4,00 0,06 0,93 0,02 0,006 0, DW7 * 6, ,24 30 DW8 * 7, ,82 31 DW9 * 7, ,48 32 DW10 * 7, ,48 33 DW11 * 7, ,26 34 DW12 * 7, ,26 35 DW13 * 7, ,48 36 DW14 * 7, ,82 37 DW15 * 7, ,60 38 DW16 * 7, ,24 39 DW17 * 7, ,02 40 DW18 * 7, ,36 41 DW19 * 7, ,02 42 DW20 * 8, ,02 43 DW21 * 7, ,02 44 SW1 * 7, ,36 45 SW2 * 7, ,26 46 SW3 * 7, ,04 47 SW4 * 7, ,36 48 RW * 7, ,34 HS= sıcak su kaynağı, CS=soğuk su kaynağı, S=akarsu, DW=derin kuyu, SW=sığ kuyu, RW=yağmur suyu. Soğuk suların sıcaklığı düzenli ölçülmemiş olup, 18 0 C kabul edilmiştir. Örnek adları ve numaraları Tarcan 1995 de ve Tarcan ve Filiz, 1997 de belirtildiği gibidir. 204

8 Bu nedenle ilerideki bölümlerde de değinildiği gibi hazne sıcaklıklarının saptanmasına yönelik lityum jeotermometreleri geliştirilmiştir. Suda çözünmüş bileşenler arasındaki ilişkilerin araştırılması birçok hidrojeokimyasal problemlerin çözümünde yardımcı olabilir. Özellikle alandaki varolan ve/veya baskın hidrojeokimyasal süreçleri belirlemede oldukça önemlidir. Bileşenler arasındaki ilişki araştırmanın basit yollarından birisi de bileşenlerin doğrusallık ilişkisinin regresyon analiziyle belirlenmesidir. Bir çok hazır istatistiksel program doğrusallık ilişkisini korelasyon matrisi olarak da verebilmektedir. Burada örnek olarak verilen korelasyon matrisi Aquachem programından (Calmbach, 1997) alınmıştır. Bilindiği gibi y = a + bx şeklinde tanımlanan bir doğruda a doğrunun y eksenindeki kestiği noktayı, b ise doğrunun eğimini yansıtır. Yani a sabit katsayı, b ise eğim katsayısı olarak da adlandırılabilir. Doğrunun iyi bir doğrusallık ilişkisinde olup olmadığı hesaplanan korelasyon katsayılarının (r) değerlendirilmesiyle anlaşılır. Pozitif (+) korelasyon iki parametre arasındaki doğru orantıyı, negatif (-) korelasyon ise ters orantıyı belirtir. Korelasyon katsayısı sıfır ile bir arasında değişen (0< r <1) bir parametre olup, 1 e yaklaşan değerler iyi bir doğrusal ilişki olduğunu belirtir. Yorumlamalarda çok dikkatli olunmalı ve belli bir güven aralığı verilmedikçe herhangi iki parametre arasında değerler hesaplanmamalıdır. Ancak iki parametre arasında ilişki olup olmadığı şeklinde yorumlanmalıdır. Aquachem gibi programlar korelasyon matrisi yanı sıra, doğru denkleminde belirtilen a ve b katsayılarını da matris halinde verebilmektedir. Ancak burada (Çizelge 5 de) iyonlar arasında oluşturulan doğru denklemlerinden ziyade doğrusal ilişki olup, olmadığı ele alınmıştır. Çizelge 5 de gösterilen korelasyon matrisinde görüleceği gibi sodyum iyonu bikarbonat iyonuyla oldukça iyi bir doğrusal ilişki (r=0.98) ve doğru orantı (pozitif korelasyon) gösterir. Tersine kalsiyum ve magnezyum iyonlarıyla hem HCO 3 hem de sodyum iyonu kötü bir doğrusal ilişki (r<0.6) ve negatif korelasyon (r=-) belirtir. Bu veriler de bize alandaki egemen hidrojeokimyasal oluşumlar hakkında fikir verebilir. Örneğin ilk akla gelebilecek olay; eğer alanda yalnızca çözünme tepkimelerinin egemenliği olmuş olsa (özellikle mermer hazneden gelen sular için) kalsiyum (ve/veya magnezyum) ile bikarbonat iyonları arasında yaklaşık eğimi 0.5 olan çok iyi bir doğrusal ilişki olması gerekirdi. Oysa çizelgeden de görüleceği üzere iyi bir doğrusal ilişki yerine en kötü doğrusal ilişki bu iyonlar arasında görülmektedir. Özetle bu doğrusallık analizinin bir yorumu yapılacak olursa, inceleme alanındaki sularda sodyum ve bikarbonat iyonları doğru orantılı olarak artmakta ve aralarında oldukça iyi bir doğrusallık ilişkisi bulunmaktadır. Kalsiyum ve magnezyum iyonları ise sodyum ve bikarbonat iyonları ile hiçbir doğrusal ilişki kurulamayacak veriler göstermektedir. Bütün bu veriler alandaki sıcak suların kimyasal yapılarının şekillenmesinde karbonatların ve silikatların çözünürlük tepkimeleri ile birlikte, doğal yumuşatma tepkimesi olarak isimlendirilebilen iyon değişim tepkimeleri, karışım olayları (sıcak su soğuk su karışımı, ve/veya farklı beslenmeli suların karışımı) ve bu gibi oluşumların da olabileceğini göstermektedir. Sıcak sular yüzeyleyinceye kadar çeşitli oranlarda soğuk yeraltı sularıyla karışırlar. Bu karışım oranlarına ileriki bölümlerde değinilecektir. 205

9 Çizelge 5. Turgutlu-Urganlı Jeotermal Alanından Gelen Sulardaki Kimyasal Parametrelerin Korelasyon Katsayıları (doğrusallık ilişkileri). Na K Ca Mg Cl HCO 3 SO 4 SiO 2 B Fe Sr Li Mn Cu Ni ph EC (48) (48) (48) (48) (48) (48) (48) (48) (22) (22) (23) (22) (15) (23) (21) (48) (48) Na 1,00 0,94-0,58-0,47 0,51 0,98-0,33 0,94 0,92 0,50 0,91 0,99-0,96 0,17 0,94-0,44 0,95 K 1,00-0,53-0,30 0,65 0,95-0,31 0,86 0,79 0,39 0,85 0,97-0,06 0,15 0,83-0,40 0,93 Ca 1,00 0,65-0,15-0,48 0,58-0,58-0,62-0,24-0,65-0,57 0,86 0,16-0,55 0,04-0,40 Mg 1,00 0,32-0,38 0,62-0,39-0,64-0,38-0,59-0,72 0,95-0,12-0,62 0,06-0,23 Cl 1,00 0,55 0,01 0,55 0,25 0,08 0,40 0,91 0,93-0,01 0,37-0,27 0,66 HCO 3 1,00-0,35 0,90 0,89 0,50 0,86 0,99-0,75 0,28 0,93-0,52 0,96 SO 4 1,00-0,23-0,67-0,47-0,63-0,76 0,85-0,34-0,67 0,08-0,17 SiO 2 1,00 0,90 0,47 0,90 0,94-0,93 0,05 0,88-0,43 0,93 B 1,00 0,60 0,87 0,91-0,77 0,30 0,92-0,36 0,91 Fe 1,00 0,40 0,47-0,20 0,20 0,73-0,34 0,49 Sr 1,00 0,90-0,70 0,16 0,86-0,14 0,87 Li 1,00 0,52 0,20 0,95-0,35 0,98 Mn 1,00-0,07-0,73-0,02-0,64 Cu 1,00 0,23-0,63 0,22 Ni 1,00-0,37 0,93 ph 1,00-0,54 EC 1,00 Toplam 48 örnek, parantez içindeki değerler regresyon için veri sayısını göstermektedir. Derişimler mek/l dir Su kimyası grafikleri Suları grafiklerde gösterilmesi toplu halde bir arada görülebilmesi, sınıflandırılması, birbirleriyle ilişkilerinin araştırılması ve karşılaştırılması gibi amaçlar taşır. Piper üçgen diyagram, Schoeller yarı logaritmik diyagram ve Durov diyagramı gibi diyagramlar gerek iyonların topluca tek bir diyagramda görüntüleme kolaylığı açısından, gerekse benzer ve farklı kökenli suların karşılaştırılması kolaylığı açısından hidrojeolojide oldukça sık kullanılan diyagramlardır. Schoeller yarı logaritmik diyagramda benzer kökenli, aynı hazneye ve beslenme alanına sahip sular benzer pik verirler (Şekil 1). 206

10 rca++ rmg++ rk+rna+ rclrso4= rhco3+rco3= Davutlar kap. K11 sondajı Zeus Pınarı Güzelçamlı İçmeleri Davutlar Deresi K1 kuyusu K4 kuyusu 1 K7 kuyusu Arapaslan Pınarı Deniz suyu 0,1 0,01 Şekil 1. Kuşadası-Davutlar Çevresindeki Suların Schoeller Yarı Logaritmik Diyagramındaki Görünümü (Tarcan vd., 2000a). Yukarıdaki diyagramda görüleceği gibi Davutlar Kaplıcası, Zeus Pınarı, Güzelçamlı içmeleri gibi sular deniz suyuna benzer pik verdiklerinden denizel beslenmeyi yansıtırlar. Piper Üçgen diyagramı anyon ve katyonların (% mek/l cinsinden) ayrı ayrı gösterildiği iki ayrı üçgenden ve tüm iyonların ortaklaşa gösterildiği bir dörtgenden oluşmaktadır. Üçgen diyagramlar suların hidrokimyasal fasiyes tiplerinin görülmesinde, dörtgen ise suların sınıflamasında ve karşılaştırılmasında kolaylık sağlamaktadır. Turgutlu jeotermal alanındaki sıcak sular sodyum bikarbonatlı su tipini yansıtırlar ve dörtgende de doğada ender bulunan yumuşak sular kesimine karşılık gelirler (Şekil 2). Soğuk sular ise diyagramda kalsiyum magnezyum bikarbonatlı su tipini yansıtırlar. Bölgedeki baskın hidrojeokimyasal sürecin de toplam iyon derişimi en düşük olandan yüksek olana doğru (çözünürlüğün artması yönünde) Ca-Mg-HCO 3 su tipinden, Na-HCO 3 su tipine doğru olduğu açık bir şekilde gözlenmektedir. Durov diyagramı da Piper in üçgen diyagramı gibi anyonların ve katyonların % mek/l değerlerinin kullanılarak ayrı ayrı iki üçgende gösterildiği ve bu üçgenlerin birbirine dik olarak iliştirildiği kare şekilli bir dörtgenden oluşur. Su noktaları öncelikle üçgenlere yerleştirilerek, daha sonra kare diyagrama izdüşürülür. Bu şekilde suların karşılaştırılması ve bir arada görülmesi sağlanır,yorumlamasında Piper üçgen diyagramdakine benzer yorumlar yapılabilir (Şekil 3). Örnek olarak Kuşadası-Davutlar alanı verilecek olursa (Çizelge 6); Davutlar Kaplıcası, Güzelçamlı İçmeleri ve Zeus Pınarı benzer kökenli ve deniz suyu beslenmeli suları yansıtmaktadır (Şekil 3 ). 207

11 rain water 20 Mg Gediz River Cold waters SO Thermomineral waters Ca NaHCO3 Cl Şekil 2. Turgutlu Kaplıcaları Çevresindeki Suların Piper Üçgen Diyagramındaki Görünümü (iyon değerleri % mek/l) (Tarcan, 1995). Şekil 3. Kuşadası-Davutlar Çevresindeki Suların Durov Diyagramındaki Görünümü (% mek/l). 208

12 Çizelge 6. Davutlar Kaplıcası ve Çevresindeki Suların Kimyasal Özellikleri (Tarcan vd., 2000a) No Örnek No ve Adı Örn. Tarihi EC PH Na + K + Ca ++ Mg ++ Cl- - HCO 3 = CO 3 = SO 4 1 K 1 Kuyusu K 1 Kuyusu K 1 Kuyusu K 1 Kuyusu K 2 Kuyusu K 2 Kuyusu K 3 Kuyusu K 3 Kuyusu K 3 Kuyusu K 3 Kuyusu K 4 Kuyusu K 4 Kuyusu K 4 Kuyusu K 4 Kuyusu K 4 Kuyusu * K 5 Kuyusu # K 6 Kuyusu DSİ # K 7 Kuyusu DSİ # K 8 Kuyusu DSİ # K 9 Kuyusu DSİ * K 10 Kuyusu * K 11 Kuyusu * K 12 Kuyusu Davutlar Kapl Davutlar Kapl Davutlar Kapl Davutlar Kapl Davutlar Kapl Dav.Kapl.43 C MTA * Davutlar Kapl **Davutlar Kapl.? Karpuz Pınarı Karpuz Pınarı Karpuz Pınarı Haytanın Çeş Haytanın Çeş Haytanın Çeş Haytanın Çeş Haytanın Çeş Zeus Pınarı Zeus Pınarı Zeus Pınarı *Zeus Pınarı G.Çamlı İçmeler G.Çamlı İçmeler G.Çamlı İçmeler *Arapaslan Pına Davutlar Deresi Davutlar Deresi Davutlar Deresi Deniz Suyu 1994 MTA *Deniz Suyu # DSİ (1978) den alınan analizler, + MTA tarafından yaptırılan analizler (Yılmazer vd., 1994 den), * DEÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Jeokimya Laboratuvarı nda yapılan analizler, ** Ercan vd den alınan analiz sonucu, geri kalanların tümü Nail Kayahan (Jeo. Yük. Müh.) tarafından örneklenerek, Aydın DSİ Laboratuvar ında yapılan analizlerdir. Eksik görülen CO 3 analizleri ph değerinin düşüklüğü nedeniyle kayıt limitlerinin altındadır. 209

13 2.4. Farklı beslenmeli suların karışım yüzdelerinin belirlenmesi Çizelge 6 ve Şekil 3 de belirtildiği gibi Davutlar Kaplıcası, Güzelçamlı İçmeleri ve Zeus Pınarı sodyum klorürlü (Na-Cl) su tipinde olup, hafif tuzlu su sınıfına girmektedirler. Alüvyon akiferdeki sular ise çoğunlukla kalsiyum, magnezyum bikarbonatlı (Ca, Mg, HCO 3 ), kısmen iyonların miktarları birbirini geçmeyen karışık su tipini, kısmen de kalsiyum, magnezyum, bikarbonat klorür su tipini yansıtmaktadır. Beslenme alanlarında karbonatlı kayaçlar bulunduğu için Ca, Mg ve HCO 3 tipli sular olağandır. Yukarıda değinilen Na-Cl li su tipleri suların beslendikleri jeolojik birimlerle uyumlu değildir. Bu durum suların farklı beslenmeli suların karışımından olmasıyla açıklanabilir. Bu olay deniz suyunun karalar içine sokulmasıyla oluşan deniz suyu girişiminden ileri gelir. Özellikle mermer gibi çok çatlaklı ve çatlakları birbiriyle bağlantılı ve çözünme boşluklu (karstik) akiferlerde deniz suyunun karalar içine ilerlemesi çok daha kolay olmaktadır. Nitekim hazne kayası mermer olan Davutlar Kaplıcası, Güzelçamlı İçmeleri ve Zeus Pınarı gibi kaynaklar değişik oranlarda deniz suyu katkısı içermektedirler. Bu oranlar deniz suyunun ve tatlı suların ortalamalarının toplam iyon miktarları gözetilerek, suların hacmine ve derişimine bağlı aşağıdaki global bağıntılar kullanılarak yapılmıştır (Şahinci, 1991a). V 1 =V 3 (C 3 -C 2 ) / (C 2 -C 1 )..(11) Bu bağıntıda, V 1 ve V 2, sırasıyla, tatlı su ve deniz suyu bileşenlerinin (karışım suyundaki oransal) hacimleri, V 3 =karışım suyunun hacmi olup, C 1, C 2 ve C 3 ise, sırasıyla, tatlı su, deniz suyu ve karışım suyundaki iyon miktarlarına karşı gelmektedir. V 3 =1 litrelik hacmi belirlediğinden 1 kabul edilirse, yöredeki deniz suyu toplam iyon miktarı (C 2 )=658 mek/l ve Davutlar çevresindeki tatlı su ortalama değeri (C 1 )=14.6 mek/l dir. C 3 değeri de her su noktası için toplam iyon miktarını belirtir. V 1 değeri yüzde olarak karışımın yüzdesini tanımlar. Tüm kimyasal bileşenlerin dikkate alındığı Aquachem (Calmbach, 1997) programına göre adı geçen bu üç kaynaktaki deniz suyu ve tatlı su oranı aşağıdaki gibidir. Çizelge 7. Kuşadası-Davutlar Çevresindeki Bazı Su Noktalarında Karışım Oranları Su Noktası Tatlı Su Oranı (%) Deniz Suyu Oranı (%) Güzelçamlı İçmeleri Davutlar Kaplıcası Zeus Pınarı Zamana bağlı parametre değişimlerinin değerlendirilmesi Sıcak su araştırmalarında suların özelliklerinin zamana bağlı (mevsimsel) olarak değişimlerinin incelenmesi çok önemlidir. Bu değişimler yüzey sularıyla veya soğuk yeraltı sularıyla karışımla ilgili olabileceği gibi, kirlenmelere, hızlı beslenmelere bağlı olarak da olabilmektedir. Örneğin kış aylarında suların sıcaklığı ile birlikte tuzlulukları da azalıyorsa bu büyük olasılıkla suların sığ dolaşımlı ve kış yağış sularıyla olan karışımı gösterebilir. Zamana bağlı parametre değişimlerinin olmaması da bir sonuçtur. Sıcak sularda bu mevsimsel değişimlerin tarihi kayıtlarla da karşılaştırılması, özellikle uzun yıllara bağlı parametre değişimlerinin olup olmaması da önemlidir. Aşağıda Salihli jeotermal alanında zamana bağlı parametredeğişimlerinin (Tarcan vd., 1998, 2000b) bir örneği ve buna bağlı olarak yapılan bir yorumu belirtilmiştir (Şekil 4). Sıcak sularda 210

14 zamana bağlı olarak anlamlı bir kimyasal parametre değişimi gözlenememiştir. Soğuk sularda Özellikle Kurşunlu Deresi nde yaz aylarına doğru olan sodyum ve bikarbonat ile bor derişimlerindeki artış, yağış beslenmesinin azalması ile nehri besleyen sıcak su debisi yüzdesinin artması ile açıklanabilir. Alandaki periyodik örneklenen beş su noktasına ait ph ve EC parametrelerinin de aylara göre değişimi aşağıda belirtilmiştir. EC Kurş unlu Hot Spring Çelikli Hot Spring Sart-Çamur Hot Spring Kurş unlu Stream Karaoluk Cold Water 100 D ec.91 Jan. 92 Feb. 92 M ar. 92 A pr. 92 M ay. 92 June 92 July. 92 ph (-logh) Dec. 91 Jan. 92 Feb. 92 M ar.92 Apr. 92 M ay. 92 June 92 July 92 Kurş unlu Hot Spring Ç elikli Hot Spring Sart-Çamur Hot Spring Kurş unlu Stream Karaoluk Cold Water mg/l D ec.91 Jan 92 Feb. 92 M ar. 92 A pr. 92 M ay 92 June 92 July 92 Na K Ca Mg Cl HCO3 SO4 Si B Şekil 4. Salihli Jeotermal Alanları ve Çevresindeki Sularda Aylara Göre Bazı Kimyasal Parametre Değişimleri (Tarcan vd., 2000b) Jeotermal akışkanların oluşturabileceği bazı çevresel problemler Jeotermal alanlardaki akışkanların yüksek oranlarda çözünmüş madde içermeleri yüzey ve yeraltı suların kirlenmesi gibi önemli çevresel problemlere yol açabilir. Türkiye deki jeotermal alanlarda (özellikle Batı Anadolu jeotermal alanlarında) bazı sularda bulunan yüksek derişimli iyonlar bazı durumlarda soğuk yüzey veya yeraltı sularına karışarak, 211

15 özellikle tarım alanlarında önemli üretim kaybına yol açmaktadır. Arsenik ve benzeri bazı zehirleyici elementlerin de jeotermal sularda yüksek olma olasılıkları bulunmaktadır. Bu nedenle içme amaçlı kullanımlarda bu tür tehlikelere dikkat etmek gereklidir. Burada örnek olarak Gediz Grabeni ndeki bor kirlenmesine değinilmiştir. Gediz Grabeni nde bulunan jeotermal alanlardan Turgutlu Kaplıcaları çevresindeki suların kimyasal analizleri Çizelge 4 de belirtilmişti. Görüleceği gibi bor derişimleri oldukça yüksektir. Yine Gediz Grabeni nde bulunan sulardan Salihli jeotermal alanlarında ise bor derişimleri daha yüksektir (Çizelge 8). Çizelge 8. Salihli jeotermal alanlarındaki sıcak ve soğuk suların kimyasal analizleri (Tarcan vd., 2000b) Örnek No ve adı Örnekleme T EC ph Na K Ca Mg Fe Li Mn Ni Cu Pb Cl HCO 3 SO 4 SiO 2 B tarihi ( O C) µs/cm 1-MTA2 Tw MTA3 Tw Caferbeyli Tw * Sart-Çamur Ts Çelikli Ts Sazdere Ts Kurşunlu Ts Tabak dere Sw Karaoluk Cs Kurşunlu dere Sw Kurşunlu Üfürük Cs Salihli dere Sw Göbekli soğuk kuyu Gediz Grabeni ndeki en önemli çevresel problemlerden birisi de toprakta ve yeraltı sularında gözlenen yüksek bor derişimi yada kısaca bor kirlenmesidir. Özellikle verimli tarım arazilerinin bulunduğu ve bağcılığın gelişmiş olduğu bu yörede yeraltı sularındaki bu yüksek bor derişimi tarımsal açıdan önemli ölçüde verim kaybına neden olmaktadır. Bilindiği üzere bor çok küçük mikarlarda olursa bitkiler için yararlıdır. Ancak belli bir miktarı geçince de özellikle bazı bitkiler için son derece zararlı zehirleyici etkidedir. Sulama sularındaki bor miktarına göre bitkiler bora karşı duyarlı, yarı duyarlı ve duyarsız olmak üzere 3 grupta toplanmıştır (Richards, 1954; Şahinci, 1991a). Çok genel bir değerlendirme yapılacak olursa sulama sularındaki bor derişimi 1 mg/l yi aşarsa bitkiler için zararlı olduğu söylenebilir. Yani sulama sularında 1 mg/l den fazla bor bulunmamalıdır. Yeraltı sularındaki bor kirlenmesi topraktaki bor kirlenmesini de beraberinde getirmektedir. Alandaki soğuk yeraltı suyu akiferlerinde yapılan çalışmalarda işletme sondajlarının derinlikleriyle bor kirlenmesi arasında bir ilişki saptanamamıştır (Filiz ve Tarcan, 1997). Yani yan yana açılmış (10 m aralıklı) bulunan sığ ve derin kuyularda farklı yörelerde farklı sonuçlar elde edilmiştir. Kimi alanda sığ derinlikli kuyularda, kimi yörelerde ise derin kuyularda daha yüksek bor elde edilmiştir. Bunun en büyük nedenlerinden birisi alanda bilinçsizce açılan sondajlardır. Daha açık bir deyişle ardalanmalı kırıntılı malzemelerden oluşan alüvyonal akiferde birden çok akifer seviyesi bulunmaktadır. Açılan sondajlarda da hangi akifer seviyesinde yüksek bor bulunduğu araştırılmadan ve akifer seviyeleri saptanmadan yapılan filtreleme sonucunda yüksek bor derişimi içeren herhangi bir akifer seviyesi sondajlardan yapılan su çekimi ile sızarak, diğer akiferleri de kirletebilmektedir. Sahada kesin olarak saptanılabilen olay, soğuk su akiferlerindeki bu bor kirlenmesinin yöredeki jeotermal sistemlerden kaynaklanmasıdır. 212

16 Alandaki sıcak su sistemleri oldukça yüksek bor içermektedir. Ayrıca bor ile klorür, sodyum ve bikarbonat iyonları ve SiO 2 arasında iyi bir doğrusal ilişkiyle açıklanabilecek pozitif korelasyon gözlenmiştir (Tarcan, 1995 ve Tarcan vd., 1998). Buradan da görüleceği üzere yeraltı sularında ve toprakta bulunan yüksek bor derişiminin nedeni jeotermal sistemlerden kaynaklanmaktadır. Bor kirlenmesini önlemek için en iyi çözüm sıcak suların, alındığı derinliklerdeki hazneye reenjeksiyon sondajları (geri basım sondajları) ile geri verilmesidir. 3.SULARIN MİNERAL DOYGUNLUK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Suların mineral doygunlukları su içindeki iyonların ve minerallerin Gibbs serbest enerjileri ( G 0 ) ile iyon etkinliklerinin bilinmesi ile ilişkilidir. Su içindeki kimyasal bir tepkimenin Gibbs serbest enerjisi ( G 0 ) ile tepkimedeki iyon veya bileşiklerin derişimleri arasındaki ilişki aşağıdaki global denklemle yazılabilir. G 0 = - RT lnk...(12) Bağıntıdaki; R: gazların sabiti (0, kcal/mol), T: sıcaklık derecesi (Kelvin), ln: doğal logaritma ve K: tepkimenin denge sabitidir. (12) bağıntısı hidrojeokimyada oldukça önemli bir yer tutar. Çünkü kimyasal tepkimelerin serbest enerjileri bilinirse kimyasal denge sabitleri, çözünmüş iyonların çökelebilme özellikleri, iyon değişimi ve kimyasal bozunum şekilleri önceden tahmin edilebilir. Standart koşullarda kimyasal tepkimelerin standart serbest enerji değişim miktarları tepkime sonu ortaya çıkan maddelerin serbest enerjileri toplamları (Σ G 0 ts), ile tepkime başlangıcındaki maddelerin toplam serbest enerjileri (Σ G 0 tb) farkına eşittir. G 0 = Σ G o ts Σ G 0 tb...(13) Standart koşullarda herhangi bir kimyasal tepkime şu şekildedir. bb + cc = yy + zz......(14) Denge sabiti ile tepkime bileşenlerinin derişimleri arasındaki ilişki (14) tepkimeye giren maddelerin iyon etkinlikleri toplamı ile tepkimeden çıkan maddelerin iyon etkinlikleri toplamı dikkate alındığında aşağıdaki şekilde gelişir. K = (ay) y (az) z / (ab) b (ac) c...(15) Denklemde a ilgili iyonun etkinliğini (etkin derişimini) tanımlar ve a = γ C...(3) ile tanımlanır; Bu denklemde de γ iyon etkinlik katsayısını, C ise molalite olarak iyon derişimini belirtir. (15) nolu denklem (12) nolu denklemde yerine konulduğunda G 0 = -RT ln [(ay) y (az) z / (ab) b (ac) c ], denklemde ilgili parametreler (standart koşullarda) yerine konur ve ondalık logaritmaya çevrilirse; log K = - G 0 / 1, (16) log [(ay) y (az) z / (ab) b (ac) c ] = - G 0 / 1, (17) 213

17 denklemi elde edilir. Bu denklemde tepkimeye giren ve çıkan maddelerin dengede olması durumunda eşitliğin her iki yanı birbirine eşittir. Denge durumunun değişmesi ile eşitlik bozularak, tepkimeye girenler veya çıkanlar yönünde değişecektir. Bu yönün tahmin edilmesi mineral doygunluğu hesaplamalarının temelini oluşturmaktadır. Buradan yola çıkılarak doygunluk indeksi (Dİ) (saturation index = SI) kavramı geliştirilmiştir. Dİ = log [(ay) y (az) z / (ab) b (ac) c ] / (- G 0 / 1,3641) = log (Q/K)...(18) Yukarıdaki tepkimede büyük parantez içindeki ifade tepkime oranını (Q) belirtir. Tepkime denge sabitine benzer, farkı tepkimenin dengede olmayabilirliğidir. Tepkimedeki (14 eşitliğindeki) mineral (katı faz) bileşik olarak yazıldığında (bütün katıların iyon etkinlikleri 1 kabul edilir) denge sabiti K = (ay) y (az) z (tepkimeden çıkan maddelerin iyon etkinlikleri toplamı = AP) olacağından (18) nolu denklem de şu şekilde gelişecektir. Dİ = log [(ay) y (az) z ] / (- G 0 / 1,3641) = log (AP/K)...(19) Özetle, Dİ (SI) log (Q/K) veya log (AP/K) şeklinde de gösterilebilen logaritmik bir kavramdan oluşur. Her mineral için özellikle sıcaklık ve kısmen de basınçla değişen değerler içerir. Termodinamik yöntemlerle hesaplanan mineral doygunluk indeksi sonuçları aşağıdaki gibi yorumlanır. Dİ (log Q/K) = 0 ise Su ilgili mineral ile dengededir (doygundur). Dİ (log Q/K)>0 ise Su ilgili mineralle aşırı doygundur (mineral çökeltici özelliktedir). Dİ (log Q/K)<0 ise Su ilgili mineralle doygun değildir (minerali çözündürücü özelliktedir). Bu anlatılan mineral doygunluk indekslerinin hesaplanması suların üretim ve iletimi aşamasında olabilecek olası çökellerin önceden tahmin edilmesi üretim ve malzeme kaybı olmadan önce alınabilecek önlemler açısından çok önemlidir. Burada sıcak suların kabuklaşma ve korozyon özelliklerinin tahmini için en çok rastlanılan çökel minerallerinin doygunluk hesaplarının yapılması örnek olarak verilmiştir. CO 2 kısmi basıncının da atmosfer kısmi basıncından ( atm) daha yüksek olması durumunda su çökeltici ve gaz çıkartıcı özelliğe sahip olarak yorumlanabilir. Kalsit, dolomit, jips doygunluk indeksleri ve CO 2 kısmi basıncı değerleri literatürdeki (Fetter, 1994; Ford ve Williams, 1989; Şahinci, 1991a,b) ilgili kimyasal bağıntıların düzenlenmesiyle oluşturulan aşağıdaki bağıntılarla hesaplanılabilir. Doygunluk indeksi olarak Çizelge 3 de gösterildiği gibi Dİ yerine SI simgesi kullanılmıştır. SI C = log [(aca ++ ) (ahco 3 - ) K 2 / K C.10 -ph ] (Kalsit doygunluk indeksi)...(20) SI D = log [(aca ++ ) (amg ++ ) (ahco 3 - ) 2 (K 2 ) 2 / K D.10-2pH ] (Dolomit doygunluk indeksi).(21) SI j = log [(aca ++ ) (aso 4 = ) / Kj] (Jips doygunluk indeksi)......(22) -logpco 2 = log[(10 -ph ) (ahco 3 - ) / (K 1 ) (Kco 2 )] (CO 2 kısmi basıncı, atmosfer olarak)...(23) Bağıntılarda a: iyon etkinliğini, K: ise termodinamik denge sabitini yansıtır. 214

18 (ah + ) (ahco - 3 ) / (ah 2 CO 3 ) = K 1 = (Karbonik asit için)...(24) (ah + ) (aco = 3 ) / (ahco - 3 ) = K 2 = (Bikarbonat için)...(25) (aca ++ ) (aco = 3 )/ (acaco 3 ) =K C = (Kalsit için)...(26) (aca ++ ) (amg ++ ) (aco = 3 ) 2 / [acamg(co 3 ) 2 ] = K D =10-17 (Dolomit için)...(27) (aca ++ ) (aso = 4 ) / acaso 4 = K j = (Jips için)...(28) (ah 2 CO 3 ) / Pco 2 = Kco 2 = (Karbondioksit için)..(29) Termodinamik denge sabitlerinin sıcaklıkla değişimi aşağıdaki çizelgede verilmiştir. Çizelge 9. Karbonat, Jips ve Halit Çözünürlük Sistemlerinde Denge Sabitlerinin Sıcaklıkla Değişimi (Ford ve Williams, 1989). Sıcaklık pk CO2 pk 1 pk 2 pk kalsit pk aragonit pk dolomit pk jips pk halit ( o C) Bu bağıntılar yine Excel programına aktarılarak çok pratik bir degerlendirme elde edilebilir (Çizelge 3). Her mineral ile ilgili termodinamik denge sabitleri edinilerek aynı işlem tekrarlanabilir. Yukarıda kısaca özetlenen mineral doygunluklarının hesaplanması için pek çok bilgisayar programı geliştirilmiştir. Watspec (Wigley, 1977), Solveq (Reed ve Spycher, 1984), Watch3 (Arnorsson vd., 1982 ve Bjarnason, 1994), Solmineq88 (Kharaka vd., 1988), PhreeqC (Parkhurst ve Appelo, 1999). Bu programların hepsi benzer ilke doğrultusunda olup, veri tabanlarında bazı küçük farklılıklar bulunmaktadır. Bu metinde örnek olarak Çizelge 10 da kimyasal bileşenleri verilen suların inceleme alanındaki suların mineral doygunluk indeksleri Solmineq88 (Kharaka vd., 1988) programı kullanılarak hesaplanmıştır (Çizelge 11). Bu hesaplamalarda sıcak sular için kaynak çıkış sıcaklıkları ( C) soğuk sular ise 20 0 C sıcaklıklar dikkate alınmıştır. 215

19 Çizelge 10. Gülbahçe Körfezi (İzmir) Çevresindeki Suların Kimyasal Analizleri (derişimler mg/l, EC: µs/cm, ph: standart birim) (Tarcan, 2001a). No Örnek Adı ph EC Na K Ca Mg Cl HCO 3 SO 4 SiO 2 1 d Ilıksu Thermal Spring 1 (37 o C) 7, ,85 1 e Ilıksu Thermal Spring 1 (37 o C) 6, ,42 2 d Ilıksu Thermal Spring 2 (35 o C) 7, ,5 233, ,54 2 e Ilıksu Thermal Spring 2 (35 o C) 6, , ,19 3 a Gülbahçe Thermal Spring (36 o C) b Gülbahçe Thermal Spring (37 o C) ,09 3 Gülbahçe Thermal Spring (37 o C) 6, ,58 3 c Gülbahçe Thermal Spring (37 o C) nr nr , , d Gülbahçe Thermal Spring (37 o C) 7, ,43 3 e Gülbahçe Thermal Spring (37 o C) 6, a Urla-İcmeler Karst Spring f Urla-İçmeler Karst Spring b Urla-İçmeler Karst Spring 7, Urla-İçmeler Karst Spring 7, e Urla-İçmeler Karst Spring (19 o C) Sea Water (Gülbahçe Bay) 8, e Karapınar Spring 7, ,25 7 Gülbahçe Cold Spring 7, Tatar Çeşme Spring. 7, Söğütköy Spring 7, ,5 10 Saraç Çeşme Spring 7, ,3 11 Burgaz Çeşme Spring 7, Domuz Pınar Spring 7, Ova Spring Dutlu Pınar Spring 7, Demircili Spring 7, İskender Bey Spring 7, Sazlı Spring 7, Yağhane Spring 7, K1 Well (Shallow Well) 7, ,42 20 K2 Well (Shallow Well) 7, K3 Well (Shallow Well) 7, ,36 22 K4 Well (Shallow Well) 7, K5 Well (Shallow Well) 7, K6 Well (Shallow Well) 7, K7 Well (Shallow Well) 7, ,4 26 K8 Well (Shallow Well) 7, ,7 27 K9 Well (Shallow Well) 7, a: Reman (1942) örnekleme tarihi: , b: Şahinci ve Gümüş (1984), c: Conrad vd., (1997), d: Yaman (1999) örnekleme tarihi: , e: Tarcan (2001a)-örnekleme tarihi: , f: İUTF (1975)- örnekleme tarihi 1971, Geriye kalan veriler Haziran-1987 ile Mart 1988 örnekleme periyodunun (Tarcan, 1989) ortalama değerleri. Soğuk suların yıllık ortalama sıcaklık değerleri 18 0 C. Boş değerler kayıt olmadığını göstermektedir. 216

20 Çizelge 11. Gülbahçe Körfezi Çevresindeki Suların Doygunluk İndeksi Değerleri (Dİ = log Q/K t =log AP/K t ) (Tarcan, 2001a). No Örnek adı Jips Anhidrit Kalsit Aragonit Dolomit Manyezit Kuvars Amorf Silis Kalsedon 1 e Ilıksu 1 (37 o C) ,592-0,463-0, e Ilıksu 2 (35 o C) e Gülbahçe Thermal (37 o C) e Urla-İçmeler Karst Spring Seawater (Gülbahçe Bay) e Karapınar Spring Gülbahçe Cold Spring Tatar Çeşme Spring Söğütköy Spring Saraç Çeşme Spring Burgaz Çeşme Spring Domuz Pınar Spring Ova Spring Dutlu Pınar Spring Demircili Spring İskender Bey Spring Sazlı Spring Yağhane Spring K 1 Well (Shallow Well) K 2 Well (Shallow Well) K 3 Well (Shallow Well) K 4 Well (Shallow Well) K 5 Well (Shallow Well) K 6 Well (Shallow Well) K 7 Well (Shallow Well) K 8 Well (Shallow Well) K 9 Well (Shallow Well) Örnek numaraları Çizelge 10 ile aynıdır. Hesaplamalar Solmineq.88 (Kharaka vd., 1988) programıyla çıkış sıcaklığın yapılmıştır. Jips ve anhidrit gibi sülfatlı mineraller alandaki tüm su noktalarında doygunluk altı (yani su jipsi ve anhidriti çözündürücü), kuvars ise (7 nolu örnek hariç) tüm su noktalarında doygunluk üstü değerler vermektedir. Manyezit de (5 nolu örnek hariç) tüm su örneklerinde çözünür özelliktedir. Kalsit, aragonit gibi kalsiyum karbonatlı mineraller (Tatar Çeşme, Gülbahçe Kaynağı gibi volkaniklerden türeyen ve Söğütköy Kaynağı gibi fay zonundan çıkan bir kaç kaynak dışında) tüm soğuk sularda doygunluk üstü değer verir. Karbonatlardan türeyen yeraltı suları için olağan sonuçlardır. Sıcak sularda ise tüm mineraller çoğunlukla doygunluk üstü olmakla birlikte bazen doygunluk altı değerler vermektedir. İleride jeotermometre uygulamaları bölümünde sıcak suların doygunluk indekslerine sıcaklık değişimleri için ayrıca değinilecektir. 4. JEOTERMOMETRELER Jeotermometrelerin genel amacı yeraltındaki akışkan sıcaklığının (yani suların akifer sıcaklığının, yada hazne sıcaklığının) tahmin edilmesidir. Bilindiği üzere sıcak sular yüzeye çıkış sıcaklıklarına göre çok değişik kullanım alanlarına sahiptirler. Derinlerde haznede bulunan sıcak sular yüzeye erişinceye değin önemli ölçüde soğuyarak ve soğuk yeraltı sularıyla değişik oranlarda karışarak yüzeylerler. Derinlerde bulunan akışkanın sıcaklığının yüzeydeki sıcaklıklarına göre çok daha fazla olacağı açıktır. Derinlere yapılacak olan sondajlar da oldukça yüksek maliyete ve zamana gereksinim göstermektedir. Bu nedenle suların kullanım alanlarının saptanabilmesi için yapılacak derin sondajlardan önce uygulanacak çeşitli jeotermometre yöntemleri ile haznedeki 217

Hidrojeokimya, 3/12. Hidrojeokimyasal çalışmalar Yerinde Ölçüm, Örnekleme, Analiz ve Değerlendirme aşamalarından oluşur.

Hidrojeokimya, 3/12. Hidrojeokimyasal çalışmalar Yerinde Ölçüm, Örnekleme, Analiz ve Değerlendirme aşamalarından oluşur. Hidrojeokimya, 3/12 Hidrojeokimyasal çalışmalar Yerinde Ölçüm, Örnekleme, Analiz ve Değerlendirme aşamalarından oluşur. Analiz sonuçlarının kontrolu Elektro-nötralite (EN, %) Özgül Elektriksel İletkenlik

Detaylı

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 2 Sayı: 1 sh Ocak 2000

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 2 Sayı: 1 sh Ocak 2000 DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 2 Sayı: 1 sh. 91-110 Ocak 2000 DAVUTLAR KAPLICASI (KUŞADASI-AYDIN) ÇEVRESİNİN HİDROJEOLOJİSİ ve HİDROJEOKİMYASI (Hydrogeology and Hydrogeochemistry

Detaylı

Hidrojeokimya, 2/12. Hidrojeokimyasal çalışmalar Yerinde Ölçüm, Örnekleme, Analiz ve Değerlendirme aşamalarından oluşur.

Hidrojeokimya, 2/12. Hidrojeokimyasal çalışmalar Yerinde Ölçüm, Örnekleme, Analiz ve Değerlendirme aşamalarından oluşur. Hidrojeokimya, 2/12 Hidrojeokimyasal çalışmalar Yerinde Ölçüm, Örnekleme, Analiz ve Değerlendirme aşamalarından oluşur. Yerinde ölçüm, örnekleme, analiz Yüzey ve yeraltısuları farklı oranlarda çözünmüş

Detaylı

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ Çözeltilerin sadece derişimine bağlı olarak değişen özelliklerine koligatif özellikler denir. Buhar basıncı düşmesi, Kaynama noktası yükselmesi, Donma noktası azalması

Detaylı

AKTİVİTE KATSAYILARI Enstrümantal Analiz

AKTİVİTE KATSAYILARI Enstrümantal Analiz 1 AKTİVİTE KATSAYILARI Enstrümantal Analiz Bir taneciğin, aktivitesi, a M ile molar konsantrasyonu [M] arasındaki bağıntı, a M = f M [M] (1) ifadesiyle verilir. f M aktivite katsayısıdır ve birimsizdir.

Detaylı

ÇOKLU DENGELER -1. Prof.Dr.Mustafa DEMİR ÇOKLU DENGE PROBLEMİ ÇÖZÜMÜNDE SİSTEMATİK YAKLAŞIM M.DEMİR 08-ÇOKLU DENGELER-1 1

ÇOKLU DENGELER -1. Prof.Dr.Mustafa DEMİR ÇOKLU DENGE PROBLEMİ ÇÖZÜMÜNDE SİSTEMATİK YAKLAŞIM M.DEMİR 08-ÇOKLU DENGELER-1 1 ÇOKLU DENGELER -1 ÇOKLU DENGE PROBLEMİ ÇÖZÜMÜNDE SİSTEMATİK YAKLAŞIM Prof.Dr.Mustafa DEMİR M.DEMİR 08-ÇOKLU DENGELER-1 1 Kimyasal tepkimelerin bir çoğu, ortamda birden fazla tür olduğu ve bu türler arasında

Detaylı

SİVAS İLİNİN JEOTERMAL. Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS

SİVAS İLİNİN JEOTERMAL. Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS SİVAS İLİNİN JEOTERMAL SULARI Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS JEOTERMAL ENERJİ Jeotermal Enerji, yerkabuğunun çeşitli

Detaylı

HİDROJEOLOJİ. Su Kimyasının Önemi

HİDROJEOLOJİ. Su Kimyasının Önemi HİDROJEOLOJİ 9.Hafta Su Kimyası Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr Su Kimyasının Önemi Yüzey ve yeraltısuları farklı oranlarda çözünmüş ve askıda maddeler içerirler. Suyun kimyasal bileşimi

Detaylı

HİD 350 HİDROJEOKİMYA ÖZET VE ÖRNEK SORULAR

HİD 350 HİDROJEOKİMYA ÖZET VE ÖRNEK SORULAR HİD 350 HİDROJEOKİMYA ÖZET VE ÖRNEK SORULAR Yüzey ve yeraltısuları farklı oranlarda çözünmüş ve askıda maddeler içerirler. Suyun kimyasal bileşimi başlıca iki neden ile incelenmektedir; 1-Suyun çeşitli

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ÇÖZELTİLER Homojen karışımlara çözelti denir. Çözelti bileşiminin ve özelliklerinin çözeltinin her yerinde aynı olması sebebiyle çözelti, «homojen» olarak nitelendirilir. Çözeltinin değişen

Detaylı

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU Firma logosu.... ŞİRKETİ / FİRMASI HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU Ahmet TANRIKULU JEOLOJİ MÜHENDİSİ

Detaylı

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar 10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal

Detaylı

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı 20.05.2015 Soru (puan) 1 (20 ) 2 (20 ) 3 (20 ) 4 (25) 5 (20 ) 6 (20 ) Toplam Alınan Puan Not:

Detaylı

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352 Suyun sertliği, sabunu çökeltme kapasitesinin bir ölçüsüdür. Sabun suda mevcut kalsiyum ve magnezyum iyonları tarafından çökeltilir. Diğer çok değerlikli katyonlar da sabunu çökeltebilir. Fakat bunlar

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

HİDROJEOLOJİ. Su Kimyası. 9.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT

HİDROJEOLOJİ. Su Kimyası. 9.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT HİDROJEOLOJİ 9.Hafta Su Kimyası Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr Su Kimyasının Önemi Yüzey ve yeraltısuları farklı oranlarda çözünmüş ve askıda maddeler içerirler. Suyun kimyasal bileşimi

Detaylı

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir.

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir. 3. ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI Çözelti: Homojen karışımlardır. Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir. Çözelti derişimi

Detaylı

Cilt 42, Sayı 2, Ağustos 1999 Volume 42, Number2, August 1999

Cilt 42, Sayı 2, Ağustos 1999 Volume 42, Number2, August 1999 Türkiye Jeoloji Bülteni Geological Bulletin of Turkey Cilt 42, Sayı 2, Ağustos 1999 Volume 42, Number2, August 1999 Diyarbakır Akiferlerinin Hidrojeokimyasal Özellikleri ve Kirlenebilirliği Hydrogeochemical

Detaylı

Hidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi

Hidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi KİMYASAL DENKLEMLER İki ya da daha fazla maddenin birbirleri ile etkileşerek kendi özelliklerini kaybedip yeni özelliklerde bir takım ürünler meydana getirmesine kimyasal olay, bunların formüllerle gösterilmesine

Detaylı

YERALTISUYU SEVİYESİNDEKİ DEĞİŞİMLER

YERALTISUYU SEVİYESİNDEKİ DEĞİŞİMLER YERALTISUYU SEVİYESİNDEKİ DEĞİŞİMLER Atmosferik basınçdaki değişmler Açık piezometrede su seviyesi atmosferik basınçtaki artış nedeniyle azalmaktadır. Akifer testlerinde, barometrik basıç hesaba katılmalıdır.

Detaylı

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 Çözeltiler Çözelti, iki veya daha fazla maddenin homojen bir karışımı olup, en az iki bileşenden oluşur. Bileşenlerden biri çözücü, diğeri ise çözünendir. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi Umut ŞAHAR Ege Üniversitesi EgeMikal Çevre Sağlığı Birimi 19.03.2014 Ulusal Biyosidal Kongresi

Detaylı

SICAK SU İLE SIĞ SOĞUK SUYUN KARIŞMASINDAN MEYDANA GELEN SUDA KARIŞMADAN ÖNCE BUHAR VE ISI KAYBININ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASI

SICAK SU İLE SIĞ SOĞUK SUYUN KARIŞMASINDAN MEYDANA GELEN SUDA KARIŞMADAN ÖNCE BUHAR VE ISI KAYBININ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASI SICAK SU İLE SIĞ SOĞUK SUYUN KARIŞMASINDAN MEYDANA GELEN SUDA KARIŞMADAN ÖNCE BUHAR VE ISI KAYBININ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASI Makale Fournier ve Truesdell (1974)'den kısmen tercüme edilmiştir. Mert ARSLAN*

Detaylı

ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI 3.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar

ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI 3.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar 1.10.2015. ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar Homojen karışımlardır. Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen olarak dağılmasından

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE... (İL)... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU HAZIRLAYAN TEKNİK SORUMLU Adı Soyadı JEOLOJİ MÜHENDİSİ Oda Sicil No AY-YIL 1 İLETİŞİM İLE İLGİLİ BİLGİLER

Detaylı

Üçüncü Tek Saatlik Sınav 5.111

Üçüncü Tek Saatlik Sınav 5.111 Sayfa 1 /10 Üçüncü Tek Saatlik Sınav 5.111 İsminizi aşağıya yazınız. Sınavda kitaplarınız kapalı olacaktır. 6 problemi de çözmelisiniz. Bir problemin bütün şıklarını baştan sona dikkatli bir şekilde okuyunuz.

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

ALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar

ALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar ALKALİNİTE Bir suyun alkalinitesi, o suyun asitleri nötralize edebilme kapasitesi olarak tanımlanır. Doğal suların alkalinitesi, zayıf asitlerin tuzlarından ileri gelir. Bunların başında yer alan bikarbonatlar,

Detaylı

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir. DERS 2 Yeraltısuları Türkiye'de yeraltısularından yararlanma 1950den sonra hızla artmış, geniş ovaların sulanmasında, yerleşim merkezlerinin su gereksinimlerinin karşılanmasında kullanılmıştır. Yeraltısuları,

Detaylı

AKTİVİTE VE KİMYASAL DENGE

AKTİVİTE VE KİMYASAL DENGE AKTİVİTE VE KİMYASAL DENGE (iyonik türlerin dengeye etkisi) Prof. Dr. Mustafa DEMİR M.DEMİR 11-AKTİVİTE VE KİMYASAL DENGE 1 Denge sabitinin tanımında tanecikler arası çekim kuvvetinin olmadığı (ideal çözelti)

Detaylı

KLOROFLOROKARBON (CFC) GAZLARININ YERALTISUYU ÇALIŞMALARINDA KULLANIMI

KLOROFLOROKARBON (CFC) GAZLARININ YERALTISUYU ÇALIŞMALARINDA KULLANIMI KLOROFLOROKARBON (CFC) GAZLARININ YERALTISUYU ÇALIŞMALARINDA KULLANIMI Ozon tabakasında yarattığı inceltisi etkisi ile yakından bilinen Kloroflorokarbon (CFC) grubu gazlar yeraltısuyu geçiş süresi hesaplamasında

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

GAZLAR GAZ KARIŞIMLARI

GAZLAR GAZ KARIŞIMLARI DALTON KISMİ BASINÇLAR YASASI Aynı Kaplarda Gazların Karıştırılması Birbiri ile tepkimeye girmeyen gaz karışımlarının davranışı genellikle ilgi çekicidir. Böyle bir karışımdaki bir bileşenin basıncı, aynı

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tamer COŞKUN. Mayıs 2013. Davutpaşa - İstanbul

Yrd. Doç. Dr. Tamer COŞKUN. Mayıs 2013. Davutpaşa - İstanbul Yrd. Doç. Dr. Tamer COŞKUN Mayıs 01 Davutpaşa - İstanbul 1 İYON DEĞİŞTİRİCİ DİZAYN NOTLARI Sudaki belirli artı veya eksi yüklü iyonların sudan alınarak yerine aynı yüke sahip başka iyonların suya verilmesi,

Detaylı

SU NUMUNELERİNİN LABORATUVARA KABUL MİKTARLARI, SAKLAMA KOŞULLARI VE SÜRELERİ

SU NUMUNELERİNİN LABORATUVARA KABUL MİKTARLARI, SAKLAMA KOŞULLARI VE SÜRELERİ Alkalinite Alüminyum (Al) Amonyum (NH 4 + ) Anyonlar (Br, F, Cl, NO 2, NO 3, SO 4, PO 4 ) PE veya BC 200 100 Tercihen arazide yapılmalıdır. sırasındaki indirgenme ve oksitlenme reaksiyonları numunede değişikliğe

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sosyoekonomik Etkiler Sağlık Etkileri 1. DOĞAL KAYNAKLAR ÜZERİNDEKİ

Detaylı

5.111 Ders Özeti #22 22.1. (suda) + OH. (suda)

5.111 Ders Özeti #22 22.1. (suda) + OH. (suda) 5.111 Ders Özeti #22 22.1 Asit/Baz Dengeleri Devamı (Bölümler 10 ve 11) Konular: Zayıf baz içeren dengeler, tuz çözeltilerinin ph sı ve tamponlar Çarşamba nın ders notlarından 2. Suda Baz NH 3 H 2 OH Bazın

Detaylı

MADEN TETKİK ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİDROJEOKİMYA LABORATUVA- RINDA BAZI ANALİTİK YÖNTEMLERİN İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRİLMESİ

MADEN TETKİK ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİDROJEOKİMYA LABORATUVA- RINDA BAZI ANALİTİK YÖNTEMLERİN İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRİLMESİ MADEN TETKİK ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİDROJEOKİMYA LABORATUVA- RINDA BAZI ANALİTİK YÖNTEMLERİN İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRİLMESİ A Gülay ATAMAN*; Süheyla TUNCER*: Ersin ŞEN*; Muzaffer SÖNMEZ*; Vedat ÖZTÜRK*

Detaylı

KİMYASAL BİLEŞİKLER İÇERİK

KİMYASAL BİLEŞİKLER İÇERİK KİMYASAL BİLEŞİKLER İÇERİK Mol, Molar Kütle Kimyasal Formülden Yüzde Bileşiminin Hesaplanması Bir Bileşiğin Yüzde Bileşiminden Kimyasal Formülünün Hesaplanması Organik Bileşiklerin Kimyasal Bileşiminin

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Karada bir su ürünleri işletmesi kurulacaksa, su kaynağı olarak kaynak suyu, dere, ırmak, akarsu, göl, baraj suları veya yeraltı suları kullanılabilir. Yetiştiriciliğin

Detaylı

5.111 Ders Özeti #23 23.1

5.111 Ders Özeti #23 23.1 5.111 Ders Özeti #23 23.1 Asit/Baz Dengeleri (Devam) Konu: Titrasyon Cuma günü ders notlarından Asidik tampon etkisi: Zayıf asit, HA, protonlarını ortamdaki kuvvetli bazın OH iyonlarına aktarır. Zayıf

Detaylı

6.4. Çözünürlük üzerine kompleks oluşumunun etkisi ------------ 6.5. Çözünürlük üzerine hidrolizin etkisi ---------------------------- 6.6.

6.4. Çözünürlük üzerine kompleks oluşumunun etkisi ------------ 6.5. Çözünürlük üzerine hidrolizin etkisi ---------------------------- 6.6. iii İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ ------------------------------------------------------------------- 2. TANIMLAR ------------------------------------------------------------ 2.1. Atom-gram -------------------------------------------------------

Detaylı

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ KİMYASAL TÜR 1. İYONİK BAĞ - - Ametal.- Kök Kök Kök (+) ve (-) yüklü iyonların çekim kuvvetidir..halde

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik

Detaylı

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Yrd.Doç.Dr.Güler GÖÇMEZ. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. gulergocmez@selcuk.edu.tr 1.GĐRĐŞ Jeotermal

Detaylı

1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları

1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları 1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ 1.7. İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları Yüksüz bir atomun yapısındaki pozitif (+) yüklü protonlarla negatif () yüklü elektronların sayıları birbirine eşittir. Yüksüz

Detaylı

ULUOVA NIN (ELAZIĞ) HİDROJEOLOJİSİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ *

ULUOVA NIN (ELAZIĞ) HİDROJEOLOJİSİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ * ULUOVA NIN (ELAZIĞ) HİDROJEOLOJİSİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ * Hydrogeologic assessment of Uluova (Elazığ) by geographical information systems Murat ÇELİKER Aziz ERTUNÇ, Tolga ÇAN Jeoloji

Detaylı

5.111 Ders Özeti #21 21.1

5.111 Ders Özeti #21 21.1 5.111 Ders Özeti #21 21.1 AsitBaz Dengesi Bölüm 10 Okunsun Konular: Asit ve Bazların Sınıflandırılması, Suyun Öziyonlaşması, ph Fonksiyonları, Asit ve Baz Kuvvetleri, Zayıf Asit İçeren Dengeler. Asit ve

Detaylı

2+ 2- Mg SO 4. (NH 4 ) 2 SO 4 (amonyum sülfat) bileşiğini katyon ve anyonlara ayıralım.

2+ 2- Mg SO 4. (NH 4 ) 2 SO 4 (amonyum sülfat) bileşiğini katyon ve anyonlara ayıralım. KONU: Kimyasal Tepkimeler Dersin Adı Dersin Konusu İYONİK BİLEŞİKLERİN FORMÜLLERİNİN YAZILMASI İyonik bağlı bileşiklerin formüllerini yazmak için atomların yüklerini bilmek gerekir. Bunu da daha önceki

Detaylı

1 mol = 6, tane tanecik. Maddelerde tanecik olarak atom, molekül ve iyonlar olduğunda dolayı mol ü aşağıdaki şekillerde tanımlamak mümkündür.

1 mol = 6, tane tanecik. Maddelerde tanecik olarak atom, molekül ve iyonlar olduğunda dolayı mol ü aşağıdaki şekillerde tanımlamak mümkündür. 1 GENEL KİMYA Mol Kavramı 1 Mol Kavramı Günlük hayatta kolaylık olsun diye, çok küçük taneli olan maddeler tane yerine birimlerle ifade edilir. Örneğin pirinç alınırken iki milyon tane pirinç yerine ~

Detaylı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.com ISSN:1305-631X Yapı Teknolojileri Elektronik Dergisi 2006 (1) 43-50 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Kısa Makale Yılmaz İÇAĞA 1, Yalçın BOSTANOĞLU 2, Erhan KAHRAMAN 1 1 Afyon Kocatepe

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ KİMYA

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ KİMYA YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ KİMYA SORU 1: 32 16X element atomundan oluşan 2 X iyonunun; 1.1: Proton sayısını açıklayarak yazınız. (1 PUAN) 1.2: Nötron sayısını açıklayarak yazınız. (1 PUAN) 1.3: Elektron

Detaylı

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ 1 Amaçlar Amaçlar Saf madde kavramının tanıtılması Faz değişimi işleminin fizik ilkelerinin incelenmesi Saf maddenin P-v-T yüzeylerinin ve P-v, T-v ve P-T özelik diyagramlarının

Detaylı

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

MOL KAVRAMI I.  ÖRNEK 2 MOL KAVRAMI I Maddelerin taneciklerden oluştuğunu biliyoruz. Bu taneciklere atom, molekül ya da iyon denir. Atom : Kimyasal yöntemlerle daha basit taneciklere ayrılmayan ve elementlerin yapıtaşı olan taneciklere

Detaylı

5. ÇÖZÜNÜRLÜK DENGESİ

5. ÇÖZÜNÜRLÜK DENGESİ 5. ÇÖZÜNÜRLÜK DENGESİ Birçok tuz suda çok az çözünür. Tuzların sudaki çözünürlüğünden faydalanarak çökelek oluşumu kontrol edilebilir ve çökme olayı karışımları ayırmak için kullanılabilir. Çözünürlük

Detaylı

5) Çözünürlük(Xg/100gsu)

5) Çözünürlük(Xg/100gsu) 1) I. Havanın sıvılaştırılması II. abrika bacasından çıkan SO 3 gazının H 2 O ile birleşmesi III. Na metalinin suda çözünmesi Yukardaki olaylardan hangilerinde kimyasal değişme gerçekleşir? 4) Kütle 1

Detaylı

İstatistik ve Olasılık

İstatistik ve Olasılık İstatistik ve Olasılık KORELASYON ve REGRESYON ANALİZİ Doç. Dr. İrfan KAYMAZ Tanım Bir değişkenin değerinin diğer değişkendeki veya değişkenlerdeki değişimlere bağlı olarak nasıl etkilendiğinin istatistiksel

Detaylı

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Hava Kirliliği Laboratuvarı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 31 Ekim 1 Kasım 2014 İzmir Mimarlık Merkezi 1 Aliağa ve

Detaylı

TAMPON ÇÖZELTİLER. Prof.Dr.Mustafa DEMİR M.DEMİR 09-TAMPON ÇÖZELTİLER 1

TAMPON ÇÖZELTİLER. Prof.Dr.Mustafa DEMİR M.DEMİR 09-TAMPON ÇÖZELTİLER 1 TAMPON ÇÖZELTİLER Prof.Dr.Mustafa DEMİR M.DEMİR 09-TAMPON ÇÖZELTİLER 1 Tampon çözeltiler Kimyada belli ph larda çözelti hazırlamak ve bunu uzun süre kullanmak çok önemlidir. Ancak bu çözeltilerin saklanması

Detaylı

$e"v I)w ]/o$a+ s&a; %p,{ d av aa!!!!aaa!a!!!a! BASIN KİTAPÇIĞI 00000000

$ev I)w ]/o$a+ s&a; %p,{ d av aa!!!!aaa!a!!!a! BASIN KİTAPÇIĞI 00000000 BASIN KİTAPÇIĞI 00000000 AÇIKLAMA 1. Bu kitapç kta Lisans Yerle tirme S nav - Kimya Testi bulunmaktad r.. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 5 dakikadır.. Bu kitapç ktaki testlerde yer alan her

Detaylı

DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU

DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU TEKNİK SORUMLUNUN (Jeoloji Mühendisi) Adı Soyadı : Oda Sicil No (**) : AY-YIL

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. KARABÜK İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

ÇÖZELTİLERDE DENGE (Asit-Baz)

ÇÖZELTİLERDE DENGE (Asit-Baz) ÇÖZELTİLERDE DENGE (AsitBaz) SUYUN OTOİYONİZASYONU Saf suyun elektrik akımını iletmediği bilinir, ancak çok hassas ölçü aletleriyle yapılan deneyler sonucunda suyun çok zayıf da olsa iletken olduğu tespit

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞĐŞĐM ÜNĐTE 3 : MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞĐŞĐM ÜNĐTE 3 : MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞĐŞĐM ÜNĐTE 3 : MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ C- BĐLEŞĐKLER VE BĐLEŞĐK FORMÜLLERĐ (4 SAAT) 1- Bileşikler 2- Đyonik Yapılı Bileşik Formüllerinin Yazılması 3- Đyonlar ve Değerlikleri

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. MARDİN İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti 2 Ağaç Kesim

Detaylı

MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI

MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI Oktay ÇELMEN* GİRİŞ MTA Genel Müdürlüğü jeotermal enerji konusundaki deneyim ve güvenilirliği ile, 2008 yılından itibaren ülkemiz genelinde, ilgili

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

MAK 210 SAYISAL ANALİZ

MAK 210 SAYISAL ANALİZ MAK 210 SAYISAL ANALİZ BÖLÜM 6- İSTATİSTİK VE REGRESYON ANALİZİ Doç. Dr. Ali Rıza YILDIZ 1 İSTATİSTİK VE REGRESYON ANALİZİ Bütün noktalardan geçen bir denklem bulmak yerine noktaları temsil eden, yani

Detaylı

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR?

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? KĐMYA EĞĐE ĞĐTĐM M SEMĐNER NERĐ PROF. DR. ĐNCĐ MORGĐL TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? HAZIRLAYAN: GÜLÇĐN YALLI KONU: ÇÖZELTĐLER KONU BAŞLIĞI: TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? ÇÖZELTĐLER Fiziksel özellikleri

Detaylı

EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ

EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ Atıksu muhtevası, balığın yüzgeçlerine yapışarak solunum epitellerinin şişmesine ve parçalanmasına neden olur ve bu şekilde balıklara zarar verir.

Detaylı

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR PERİODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR 1. Bir elementin periyodik cetveldeki yeri aşağıdakilerden hangisi ile belirlenir? A) Atom ağırlığı B) Değerliği C) Atom numarası D) Kimyasal özellikleri E) Fiziksel

Detaylı

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bölüm 4 TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. Be, Mg, Ca, Sr, Ba, Ra Magnezyum, kalsiyum, stronsiyum, baryum ve radyumdan

Detaylı

Sıcaklık (Temperature):

Sıcaklık (Temperature): Sıcaklık (Temperature): Sıcaklık tanım olarak bir maddenin yapısındaki molekül veya atomların ortalama kinetik enerjilerinin ölçüm değeridir. Sıcaklık t veya T ile gösterilir. Termometre kullanılarak ölçülür.

Detaylı

2.2 Birinci Derece Hız Sabiti ve Reaksiyonun Yarılanma Ömrü

2.2 Birinci Derece Hız Sabiti ve Reaksiyonun Yarılanma Ömrü 2.2 Birinci Derece Hız Sabiti ve Reaksiyonun Yarılanma Ömrü Birinci dereceden bir reaksiyonun hızı sadece bir reaktantın (veya ürünün) derişimine bağlıdır. Bu durumda reaksiyon hızı için, r=k[a]yazılabilir.

Detaylı

9.7 ISIL İŞLEM SIRASINDA GIDA BİLEŞENLERİNİN PARÇALANMASI

9.7 ISIL İŞLEM SIRASINDA GIDA BİLEŞENLERİNİN PARÇALANMASI 9.7 ISIL İŞLEM SIRASINDA GIDA BİLEŞENLERİNİN PARÇALANMASI 9.7.1 Sabit Sıcaklıkta Yürütülen Isıl işlemde Bileşenlerin Parçalanması 9.7.2 Değişen Sıcaklıkta Yürütülen Isıl İşlemde Bileşim Öğelerinin Parçalanması

Detaylı

Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite

Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite Zemindeki mühendislik problemleri, zeminin kendisinden değil, boşluklarında bulunan boşluk suyundan kaynaklanır. Su olmayan bir gezegende yaşıyor olsaydık, zemin

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

00213 ANALİTİK KİMYA-I SINAV VE ÇALIŞMA SORULARI

00213 ANALİTİK KİMYA-I SINAV VE ÇALIŞMA SORULARI 00213 ANALİTİK KİMYA-I SINAV VE ÇALIŞMA SORULARI A) TANIMLAR, KAVRAMLAR ve TEMEL HESAPLAMALAR: 1. Aşağıdaki kavramları birer cümle ile tanımlayınız. Analitik kimya, Sistematik analiz, ph, Tesir değerliği,

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

Burada a, b, c ve d katsayılar olup genelde birer tamsayıdır. Benzer şekilde 25 o C de hidrojen ve oksijen gazlarından suyun oluşumu; H 2 O (s)

Burada a, b, c ve d katsayılar olup genelde birer tamsayıdır. Benzer şekilde 25 o C de hidrojen ve oksijen gazlarından suyun oluşumu; H 2 O (s) 1 Kimyasal Tepkimeler Kimyasal olaylar elementlerin birbirleriyle etkileşip elektron alışverişi yapmaları sonucu oluşan olaylardır. Bu olaylar neticesinde bir bileşikteki atomların sayısı, dizilişi, bağ

Detaylı

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Genel Kimya Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ÇÖZELTİ VE TÜRLERİ Eğer bir madde diğer bir madde içinde molekül, atom veya iyonları

Detaylı

ELEKTROKİMYA II. www.kimyahocam.com

ELEKTROKİMYA II. www.kimyahocam.com ELEKTROKİMYA II ELEKTROKİMYASAL PİLLER Kendiliğinden gerçekleşen redoks tepkimelerinde elektron alışverişinden yararlanılarak, kimyasal bağ enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülebilir. Kimyasal enerjiyi,

Detaylı

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ 0010020036 KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ 0010020036 KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ DENEY NO: 5 HAVAANDIRMA ÇEVRE MÜHENDĠSĠĞĠ BÖÜMÜ Çevre Mühendisi atmosfer şartlarında suda çözünmüş oksijen ile yakından ilgilidir. Çözünmüş oksijen (Ç.O) su içinde çözünmüş halde bulunan oksijen konsantrasyonu

Detaylı

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 Periyodik sistemde yatay sıralara Düşey sütunlara.. adı verilir. 1.periyotta element, 2 ve 3. periyotlarda..element, 4 ve 5.periyotlarda.element 6 ve 7. periyotlarda

Detaylı

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ Giriş Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli

Detaylı

ASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur.

ASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur. ASİTLER- BAZLAR SUYUN OTONİZASYONU: Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur. H 2 O (S) H + (suda) + OH - (Suda) H 2 O (S) + H +

Detaylı

GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3

GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3 TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ-27 Kasım 2013 Bütün Şubeler GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3 ÖNEMLİ! Ödev Teslim Tarihi: 6 Aralık 2013 Soru 1-5 arasında 2 soru Soru 6-10 arasında 2 soru Soru 11-15 arasında

Detaylı

ÇÖZÜNÜRLÜK ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

ÇÖZÜNÜRLÜK ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER ÇÖZÜNÜRLÜK ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER ÇÖZÜNÜRLÜK Belirli sıcaklık ve basınçta genelde 100 g suda çözünen maksimum madde miktarına çözünürlük denir. Çözünürlük t C de X gr / 100 gr su olarak ifade

Detaylı

4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri

4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri 4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri ÇEV 3523 Çevresel Taşınım Süreçleri Prof.Dr. Alper ELÇİ Çevrede Taşınım Süreçleri Kirletici/madde taşınım süreçleri: 1. Adveksiyon 2. Difüzyon 3. Dispersiyon Adveksiyon

Detaylı

ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK

ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK Prof. Dr. Mustafa DEMİR M.DEMİR 05-ÇÖZÜNME VE ÇÖZÜNÜRLÜK 1 Çözünme Olayı Analitik kimyada çözücü olarak genellikle su kullanılır. Su molekülleri, bir oksijen atomuna bağlı iki hidrojen

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 1 DENEYİN ADI: ÇÖZELTİLER DENEYİN AMACI: FARKLI DERİŞİMLERDE ÇÖZELTİ HAZIRLAYABİLME TEORİK BİLGİ: Katı, sıvı ve gazların birbirleri içerisinde

Detaylı

Doğal Rb elementinin atom kütlesi 85,47 g/mol dür ve atom kütleleri 84,91 g/mol olan 86 Rb ile 86,92 olan 87

Doğal Rb elementinin atom kütlesi 85,47 g/mol dür ve atom kütleleri 84,91 g/mol olan 86 Rb ile 86,92 olan 87 Doğal Rb elementinin atom kütlesi 85,47 g/mol dür ve atom kütleleri 84,91 g/mol olan 86 Rb ile 86,92 olan 87 Rb izotoplarından oluşmuştur. İzotopların doğada bulunma yüzdelerini hesaplayınız. Bir bileşik

Detaylı

ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER 1- SICAKLIK 2- ORTAK İYON ETKİSİ 3- ÇÖZÜCÜ ÇÖZÜNEN CİNSİ 4- BASINCIN ETKİSİ 1- SICAKLIK ETKİSİ Sıcaklık etkisi Le Chatelier prensibine bağlı olarak yorumlanır. ENDOTERMİK

Detaylı