Heyelanlar ve Mühendislik Şevlerindeki Duraysızlıklar: Türleri, Etkileri ve Zararların Azaltılması

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Heyelanlar ve Mühendislik Şevlerindeki Duraysızlıklar: Türleri, Etkileri ve Zararların Azaltılması"

Transkript

1 Heyelanlar ve Mühendislik Şevlerindeki Duraysızlıklar: Türleri, Etkileri ve Zararların Azaltılması Reşat Ulusay Hacettepe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalı, Beytepe, Ankara Tel: E-Posta: Öz Günümüzde nüfustaki hızlı artışa koşut olarak, yeni yerleşim alanlarına duyulan gereksinimin giderek artması, mevcut yerleşimlerde hızlı bir büyümeye, yeni yerleşim alanlarına gereksinim duyulmasına, bazı yerleşimlerde ise yamaçlara doğru bir gelişmeye yol açmıştır. Bu gelişmeyle birlikte, yağış, deprem ve volkanik aktivite gibi doğa olaylarının yanı sıra, gerçekleştirilen mühendislik kazıları, yeterli inceleme yapılmadan heyelanlı ve heyelana duyarlı alanların yerleşime açılması, yoğun yapılaşmadan kaynaklanan dış yükler, bitki örtüsünün yok edilmesi vb. gibi insan etkileriyle yerleşim alanlarında heyelan riski ve tehlikesi de her geçen gün artmaktadır. Bu bildiride öncelikle; doğal yamaçlar ve mühendislik şevleri gibi kavramlar ile heyelanlara ve mühendislik kazılarında meydana gelen şev duraysızlıklarına neden olan başlıca faktörler üzerinde durulmuş, ayrıca şev duraysızlığı türleri ile heyelanların yerleşim alanlarına olan etkileri ülkemizden ve diğer ülkelerden seçilmiş örneklerle birlikte verilmiştir. Daha sonra, heyelanlarla ve şev kazılarında meydana gelen duraysızlıklarla ilgili zararların azaltılması ve/veya bunların önlenmesi amacıyla uygulanan teknikler ve yapılan çalışmalar ana hatlarıyla sunularak tartışılmıştır. Son aşamada ise, yerbilimciler, mühendisler ve bireyler ile merkezi ve yerel yönetimlerin konuyla ilgili rolü ve sorumluluklarının yanı sıra, önem verilmesi gereken başlıca hususlar üzerinde durulmuştur. 157

2 Giriş Günümüzde nüfus giderek hızla artmakta olup, Dünya nın nüfusu yaklaşık 3 milyara ulaşmıştır. Nüfustaki bu artış, özellikle topoğrafyanın daha engebeli olduğu pek çok ülkede eğimli yamaçlarda hızlı bir kentleşme sürecinin yaşanmasını da beraberinde getirmiştir. Bunun bir sonucu olarak, konut ve yeni sanayi tesisleri, ulaşım ağı vb. gibi yapılar da giderek artmış ve jeolojik çevreyi önemli ölçüde örselemiştir. Yamaçlardaki yerleşimlerin gelişmesi nedeniyle heyelan riski ve tehlikesinde de artış kaydedilmiştir. Özellikle yamaçlar üzerinde konuşlanmış yerleşimlerin gelişme alanlarında; yamaçların dikleştirilmesi ve topuk bölgelerinde kazı yapılması, üzerlerine kazı malzemelerinin yığılması ve yüksek yapıların inşası, yeterli drenajın sağlanmaması sonucu süzülen yüzey ve yağış sularının neden olduğu gözenek suyu basınçlarındaki artışlar, atık su sistemlerinden yamacı oluşturan malzemeye su kaçışı ve bitki örtüsünün tahrip edilmesi gibi insan etkileri doğal yamaçların duraysız konuma geçmelerinde ve özellikle yerleşim alanlarını olumsuz yönde etkileyerek can ve mal kayıplarına yol açılmasında başlıca faktörler olarak dikkati çekmektedir. Bunların yanı sıra, deprem, aşırı yağışlar, volkanik aktivite vb. gibi doğa olayları da heyelanları tetikleyerek kayıpların artmasında önemli düzeyde rol oynamaktadır. Konuyla ilgili diğer bir sorun da, politik ve ekonomik kaygılarla veya toplumsal baskılarla heyelanlı ve/veya heyelana duyarlı alanların yeterli inceleme yapılmadan yerleşime açılmasıdır. Gerek ükemizde, gerekse diğer pek çok ülkede meydana gelen heyelanların sayısındaki artış, konuya her zamankinden daha fazla önem verilmesinin ve zarar azaltma çalışmalarının güncel tekniklerden de yararlanılarak yaygın şekilde uygulanmasının zorunluluğuna işaret etmektedir. Bu bildiride öncelikle, heyelanların gelişiminde ve mühendislik kazılarıyla ilgili şevlerin duraysızlığa uğramasında rol oynayan başlıca faktörler ele alınmış ve şev duraysızlığı türleri ana hatlarıyla sunulmuştur. Ayrıca özellikle heyelanların yerleşim yerlerindeki etkilerinin anlaşılması açısından; ülkemizden ve diğer ülkelerden seçilmiş örnekler de verilerek, heyelanların neden olduğu doğrudan ve dolaylı zararlar üzerinde durulmuş, ayrıca zararların azaltılması amacıyla uygulanabilecek şev iyileştirme, izleme ve erken uyarı sistemleri ile heyelan haritaları hakkında genel bilgiler sunulumuştur. Heyelanlar ve Mühendislik Amaçlı Şevler Şevler, düzensiz veya belirli bir geometriye sahip eğimli yüzeylerdir. Jeolojik süreçlerle gelişmiş doğal yamaçlar düzensiz geometriye (Şekil 1a), yol kazısı ve dolgusu, açık işletme şevleri ve pasa yığınları, dolgu tipi baraj ve inşaat kazısı gibi mühendislik amaçlı şevler ise düzenli bir geometriye sahip şevleri (Şekil 1b-f) temsil ederler. Şevi oluşturan kaya birimlerin veya toprak zeminlerin makaslama yenilmesi ve/veya yerçekiminin etkisiyle dengeye ulaşana değin şev boyunca eğim aşağı doğru 158

3 hareket ederek konumlarını değiştirmesi olarak adlandırılır. genel olarak şev duraysızlığı-heyelan Mühendislik amaçlı şevlerde meydana gelen hareketler şev duraysızlığı olarak tanımlanmaktadır. Kazı şevleri (Şekil 1b-c), ekonomiklik ve güvenlik ilkeleri birlikte gözetilerek, duraylılığı sağlayıcı bir yüksekliğe ve şev açısına göre tasarımlanırlar. Koruyucu ve sağlamlaştırıcı önlemlerin alınması koşuluyla, bazı durumlarda dik kazı şevleri de oluşturulabilir. Karayolu, demiryolu ve dolgu tipi barajlar için söz konusu olan dolgu şevleri (Şekil 1d-e), başka bir yerden taşınarak yüzeye yığılmış ve sıkıştırılmış malzemeyle inşa edilirler. Bu tür şevlerin duraylılığı; malzeme özellikleri, inşaat yöntemi ve uygulanan sıkıştırmanın derecesi tarafından denetlenir. Pasa ve atık yığını şevleri madencilik kazılarından çıkarılan örtü malzemesi ile endüstriyel ve evsel atıkların yığılmasından oluşur. Geçmişte önem verilmeyen bu tür şevler (Şekil 1f), 1960 yılında Đngiltere nin Galler Bölgesi ndeki Aberfan adlı madencilik kasabasında pasa yığınlarının yerleşime doğru kaymasıyla meydana gelen ve bir okuldaki 116 öğrencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan felaketten (Şekil 2a) sonra önem kazanmıştır. Özellikle günümüzde atık depolama alanlarına duyulan gereksinimin giderek artması ve yerleşimlerin ya da maden işletmelerinin çevresinde bu amaçla kullanılabilecek alanların sınırlı olması, bu tür şevlerin duraylılığının sağlanmasının ne denli önemli olduğuna işaret etmektedir. (a) (b) (c) (d) (e) (f) Şekil 1. Başlıca şev türleri: (a) doğal yamaç, (b) karayolu ve (c) açık işletme şevi, (d) karayolu dolgusu, (e) dolgu baraj, (f) maden işletmesinde pasa yığını. 159

4 (a) Pasa kayması (b) Şekil 2. (a) Pasa şevi duraysızlığı (Aberfan felaketi) ( (b) 1995 La Conchita (Kaliforniya, ABD) heyelanı (Schuster ve Highland, 2007 den). Doğal yamaçlar ise, uzun dönemde jeolojik süreçlerle bugünkü şeklini almış şevlerdir (bkz. Şekil 1a). Doğal yamaçlar üzerinde yerleşimlerin yanı sıra, sanayi tesisleri, yollar ve köprüler vb. gibi yapılar inşa edilmektedir. Bu alanlarda gerçekleştirilen kazılar ve insan etkileriyle, ayrıca doğal olayların da tetiklemesiyle doğal yamaçların denge koşulu değişmekte ve yamaç duraysızlıkları meydana gelebilmektedir (Şekil 2b). Bu duraysızlıklar, etkiyen faktörler ve mekanizma olarak mühendislik şevlerinde meydana gelen hareketlerden farklı olmamakla birlikte, genellikle heyelan olarak adlandırılmaktadır. Heyelanlara/Şev Duraysızlıklarına Neden Olan Faktörler Heyelanların meydana gelmesinde rol oynayan faktörler, doğal ve insanlardan kaynaklanan faktörler olmak üzere iki grupta toplanır. Başlıca doğal faktörler aşağıdaki gibidir. (a) Dış etkiler: Akarsu, göl veya deniz tarafından şevin (yamacın) topuğunun aşındırılması, sismik etkiler (deprem) ve volkanik aktivite, (b) Đklim etkileri: Aşırı yağışlar ve karın ani erimesi (yeraltı ve yerüstü sularıgözenek suyu basıncındaki artışlar), (c) Bozunma nedeniyle şevi oluşturan malzemelerin veya süreksizliklerin makaslama dayanımında azalma, (d) Şevde gerilme durumunun değişmesi. Đnsan aktivitesinden kaynaklanan faktörler ise, (a) Yapı inşası, şev üstüne dolgu yığılması vb. gibi nedenlerden kaynaklanan statik, trafik ve patlatma gibi dinamik etkilerin neden olduğu dış yükler, 160

5 (b) Denetimsiz kazı yapılması (örneğin; topukta kazı, özellikle yerleşim alanlarında veya civarında taşocağı ve maden işletmeleri) (c) Boşluk suyu basıncını arttıran faktörler (gömülü alt yapı elemanlarından kaçakların olması) ve su tablasındaki ani değişimler (d) Bitki örtüsünün tahrib edilmesi şeklinde sıralanabilir. Bu faktörler, yamacı veya şevi oluşturan malzemenin veya bunların içerdiği zayıflık düzlemlerinin kaymaya karşı direnç gösteren makaslama dayanımını azaltırken, kaymaya neden olan kuvvetlerin artmasına yol açarak duraysızlığı tetiklerler. Yağış-heyelan ilişkisi konusunda yapılmış çalışmalarda (örneğin; Jacobson ve diğ, 1989; Simon ve diğ., 1990; Ellen ve diğ., 1993), özellikle dik yamaçlardaki toprak zeminlerde ve ayrışmış kayalarda aşırı yağışlar sonrası sığ heyelanların yaygın şekilde geliştiği belirlenmiştir. Campbell (1975) Kaliforniya da gerçekleştirdiği çalışmada, yağışın 6.35 mm/saat lik bir eşik değeri aşması halinde moloz yığınlarının tetiklenerek aktığını saptamıştır. 60 yılı aşkın bir süreden bu yana yavaş bir yamaç hareketinin tehdidi altında bulunan Denizli nin Babadağ ilçesinde alınan uzun dönemli yağış ve hareket kayıtları karşılaştırıldığında (Şekil 3a), aşırı yağışlı dönemlerden kısa bir süre sonra hareket hızının belirgin şekilde artması, kurak dönemde ise yavaşlaması (Çevik ve Ulusay, 2004; Tano ve diğ., 2006), yağışların heyelanların gelişimi üzerindeki etkisine tipik bir örnek oluşturmaktadır. Türkiye de yılları arasında meydana gelen heyelanların mevsimlere göre dağılımına (Şekil 3b) bakıldığında, en fazla sayıda heyelanın kış ve bahar aylarında meydana geliyor olması da, yağışların heyelanların gelişiminde ne denli önemli bir faktör olduğunun diğer bir göstergedir. (a) (b) Şekil 3. (a) Babadağ yerleşimindeki yamaç hareketi ile yağış arasındaki ilişki (Çevik ve Ulusay, 2004), (b) arasında Türkiye deki heyelan olaylarının mevsimlere göre dağılımı (Yüzer, 2006). 161

6 Karın ani erimesi veya üzerine yağmur yağması yamaçları oluşturan malzemelere su eklenmesine neden olur. Horton (1938; Wieczorek, 1996 dan), yağmur suyunun zemine süzülmesiyle karşılaştırıldığında, karın erimesi halinde zemine daha uzun süre boyunca su aktarıldığını belirlemiştir. Ayrıca eriyen kar, kayalardaki süreksizlikleri de doldurarak gözenek suyu basınçlarını arttırmakta ve heyelanları tetikleyebilmektedir. Örneğin, 2005 yılında meydana gelen Kuzulu (Koyulhisar-Sivas) heyelanında diğer faktörlerin yanı sıra, karın erimesiyle eski bir heyelan bölgesi olan sahadaki ayrışmış malzemede su basınçlarının artmasının rolü de olmuştur (Gökçeoğlu ve diğ., 2005; Ulusay ve diğ., 2007). Depremlerin neden olduğu kuvvetli yer hareketleri, farklı topoğrafik ve jeolojik özelliklere sahip yamaçlarda ve mühendislik şevlerinde duraysızlıklara neden olabilmektedir. Özellikle dik yamaçlarda kaya düşmeleri, dönel ve ötelenmeli türde kaymalar ile ayrışmış kayalarda sığ yamaç hareketleri depremler tarafından tetiklenen en tipik duraysızlık türleridir (Wieczorek, 1996). Örneğin, Đstanbul-Ankara karayolunun Bolu Dağı geçişindeki Bakacak Mevkii ndeki yol dolgusu 12 Kasım 1999 Düzce depreminde duraysızlığa uğramıştır (Şekil 4a) lı yıllarda yapılan bu yol dolgusunun inşasında muhtemelen deprem faktörünün dikkate alınmamasının, depremin merkez üstünün olay yerine yakın ve deprem sırasında bölgede etkiyen en büyük yatay yer ivmesinin beklenenden yüksek oluşunun bu duraysızlığın gelişiminde önemli rol oynadığı düşünülebilir (Aydan ve Ulusay, 2002) yılında Pakistan da meydana gelen Kaşmir depremi sırasında dik bir yamaç üzerine kurulu olan Balakot kenti de deprem tarafından tetiklenen geniş çaplı bir heyelanın etkisiyle önemli düzeyde hasara uğramıştır (Şekil 4b). Kuşkusuz depremlerin tetiklediği heyelanlarda hareketin miktarı, çevredeki yerleşimlerin etkilenmesi açısından en önemli faktörlerin başında gelmekte olup, her türlü şev tasarımında ve yamaçlardaki yerleşimler için deprem faktörünün de dikkate alınmasını gerekli kılmaktadır. Volkanların yamaçlarında birikmiş gevşek volknik küllerin aşırı yağışlarla harekete geçtikleri bilinmektedir. Her ne kadar ülkemizde aktif volkanlar bulunmamaktaysa da, aktif volkanların bulunduğu ülkelerde volkanik patlamalar katastrofik sonuçlar doğuran heyelanları tetikleyebilmektedir. Örneğin, 18 Mayıs 1980 de St. Helen volkanının (Washington, ABD) patlamasıyla 2.8 km 3 hacminde kaya kayması ve moloz çığı meydana gelmiş, duraysız hale geçen malzeme yaklaşık 22 km hareket ederek 9 köprüyü ve kilometrelerce uzunlukta karayolunu tahrib etmiştir (Voight ve diğ., 1983). (b) 162

7 (a) Şekil 4. (a) 1999 Düzce depreminde Bakacak Mevkii ndeki yol dolgusu duraysızlığı (Aydan ve Ulusay, 2002), (b) 2005 Kaşmir depreminde Balakot kentindeki heyelan (Fotoğraf: Ö. Aydan). Fisürlü kilerin yumuşaması, atmosferik etkilerle kayaların fiziksel ve kimyasal bozunmaya maruz kalmaları, bağlayıcı malzemenin suyla çözünmesi vb. gibi süreçler denetlenemeyen doğal süreçler olup, şevleri oluşturan malzemelerin dayanımını dolayısıyla duraysızlığa karşı direnç gösterme yetilerini azaltan unsurlardır. Heyelanların Etkileri ve Türkiye den Örnekler Heyelanların sonuçları can kayıpları ve ekonomik olmak üzere iki gruba ayrılır. Ortaya çıkan zararlar ise doğrudan ve dolaylı zararlar olup, can kayıpları ve gözlenebilen tüm hasarlar doğrudan zararlar olarak değerlendirilmektedir. Bunların dışında kalan diğer kayıplar ise, dolaylı zararlardır. Dolaylı zararlar doğrudan zararlardan daha fazla olabilir, ancak bu tür zararları kestirmek çoğu kez oldukça güçtür ve genellikle ihmal edilirler. Başlıca dolaylı zararlar, (a) Heyelanlardan etkilenen alanlarda sanayi, tarım, ormancılık ve madencilik sektörlerindeki üretim kayıpları (Şekil 5a), (b) Heyelan nedeniyle ulaşım hatlarınının servise kapanmasıyla ürünlerin ve hammaddelerin zamanında yerine ulaştırılamamasından kaynaklanan kayıplar (Şekil 5b), (c) Heyelana maruz kalmış veya heyelana duyarlı bölgelerdeki yerleşimlerde binaların değerlerinin düşmesi (Şekil 5c) ve vergi kayıpları, turistik bölgelerde turizm gelirlerinin azalması, (d) Heyelan bölgesi dışındaki akarsularda ve sulama kanallarında su kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesi, (e) Heyelanın yakın çevresinde meydana gelmesi söz konusu olan yeni heyelanlara karşı önlem alınması amacıyla uygulanabilecek iyileştirme ve koruma çalışmalarıyla ilgili harcamalar, (f) Ölüm, yaralanma ve psikolojik travmalar nedeniyle ortaya çıkan iş gücü kayıpları, (g) Heyelana bağlı olarak gelişebilecek su baskını vd. ikincil fiziksel etkiler şeklinde gruplandırılabilir (Schuster, 1996). 163

8 (a) (b) (c) Şekil 5. Heyelanların dolaylı etkilerine örnekler: (a) bitki örtüsünün ve ormanların tahribi, (b) yolların servise kapanması, (c) yapıların hasara uğraması. Ülkemizde heyelanların sıkça geliştiği bölgelerin başında gelen Karadeniz Bölgesi nde, özellikle kıyı şeridi boyunca meydana gelen heyelanlar nedeniyle karayolları zaman zaman servise kapatılmaktadır. Bu durum bölgeden diğer bölgelere veya bu bölgeye gönderilen ürünlerin zamanında yerine ulaştırılamaması ve hatta bazı ürünlerin bozulacak derecede etkilenmesine yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra, heyelanlı bölgelerdeki binalar hareketten etkilenerek hasar görmekte, bunların onarımı için harcanan meblağın yanı sıra, binalar tehlike altında oldukları için değerleri de düşmekte ve buna koşut olarak vergi kayıpları söz konusu olabilmektedir. Bu tür dolaylı zararlara tipik iki örnek olarak Babadağ ilçesi ve Đstanbul un Avcılar semti verilebilir. 60 yılı aşkın bir süredir üzerinde kurulduğu yamacın hareketi nedeniyle heyelan tehdidi altındaki Babadağ ilçesinin Gündoğdu Mahallesi ndeki evler sürekli hasar görmekte ve onarılmaktadır (bkz. Şekil 5c). Bu durum gerek dar gelirli ev sahiplerini sosyoekonomik açıdan mağdur etmekte, gerekse binaların değeri önemli ölçüde azalmaktadır. Benzer şekilde, Avcılar semtinde yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişi olduğu bilinen (Yüzer, 2006) heyelanlı bölgedeki binaların bir kısmı oturulamaz hale gelmiş olup, bir kısmı da heyelan tehdidi altında olduğu için önemli değer kaybına uğramıştır. Ayrıca bu durum, bölgenin yüksek sismik aktivitesi nedeniyle semt sakinlerinin daha da tedirgin olmalarına yol açarak, psikolojik anlamda da dolaylı bir etki yapmıştır. Ülkemizde 1950 ve 2005 yılları arasındaki dönem için afet türlerinin etkili nakil sayısına göre dağılımı konusunda yapılan değerlendirmeden (Gökçe ve diğ., 2006), doğal afetler arasında depremlerden sonra heyelanların ikinci sırada yer aldığı anlaşılmaktadır. Türkiye de son yıllarda yerleşim birimlerinde meydana gelmiş ve önemli dersler çıkarılabilecek üç tipik heyelan ile bunların etkilerine aşağıda kısaca değinilmiştir. Torosların kuzey eteklerinde kurulmuş olan Isparta iline bağlı Senirkent ilçesinde 13 Temmuz 1995 te aşırı yağıştan sonra meydana gelen moloz akması, ilçede 74 kişinin yaşamını yitirmesiyle ve önemli düzeyde yapısal hasarla sonuçlanmıştır (Şekil 6a). Aynı olaydan bir yıl sonra ardarda iki akma daha meydana gelmişse de, bu olayda can kaybı olmamıştır. Đlçenin sürekli moloz üereten çok kırıklı bir kireçtaşının oluşturduğu oldukça eğimli ve moloz malzemesinin taşınmasına yataklık edebilecek ilçeye doğru yönlenmiş çok sayıda doğal drenaj kanalının bulunduğu bir yamacın eteklerinde kurulmuş, ayrıca herhangi bir koruyucu önlemin alınmamış veya erken uyarı sisteminin kurulmamış olması bu afetin neden olduğu zararlarda önemli etkenler olarak değerlendirilebilir. Afet sonrasında inşa edilen beton 164

9 çevirme kanallarının ve duvarlarının moloz akmalarının ilçeye yönlenmesini önleyeceği anlaşılmaktadır (Şekil 6b). Bununla birlikte, Senirkent i de içeren bir bölgede moloz oluşumu kaynaklarının ve moloz akması duyarlılığının araştırıldığı bir çalışmada (Tonoz ve diğ., 2007), olası moloz akmalarının ulaşabileceği yerler kestirilmiş olup, değerlendirmeler bölgedeki bazı yerleşimlerin ve karayolunun bazı kesimlerinin halen bu tür bir duraysızlığın tehdidi altında olabileceğine işaret etmektedir. Dokumacılığın çok eski merkezlerinden biri olan ve dik bir yamaç üzerinde kurulu Babadağ ilçesinde sosyoekonomik durumu olumsuz yönde etkileyen ve halen devam eden bir yamaç hareketiyle ilgili olarak 2000 yılından bu yana sürüdürülen çalışmalarda (Çevik, 2003; Çevik ve Ulusay, 2003; Aydan, 2003; Aydan ve diğ., 2003; Tano ve diğ., 2006). yapılan gözlemlere göre, söz konusu hareket yapılarda önemli deformasyonlara ve ve hasarlara neden olmaktadır (bkz. Şekil 5c). Değişik izleme tekniklerinin kullanıldığı, sürekli meteorolojik kayıtların alındığı, arazide ve laboratuvarda jeomekanik deneylerin ve ayrıca şev duraylılığı analizlerinin yapıldığı bu çalışmalar sonucunda; yerleşimin bulunduğu yamacı oluşturan sedimanter kayaların içerdiği ve dereye eğimli düşük dayanıma sahip tabakalanma düzlemleri boyunca yılda 3.8 ile 15 cm arasında değişen yavaş bir hızla ilçenin bir kısmının vadiye doğru hareket ettiği anlaşılmıştır (Şekil 6c). Değerlendirmeler ayrıca, yağışlara bağlı olarak yeraltısuyu tablasındaki değişimlerin ve yamaç hareketi nedeniyle sıkça hasar gören şebeke suyu ve atık su borularında meydana gelen kaçakların da bu duraysızlıkta rol oynadığını göstermektedir (bkz. Şekil 3a). Bunun yanı sıra, daha ayrıntılı veri ve ek analize gereksinim duyulmakla birlikte, bu aşamadaki değerlendirmeler ilçede sayısı 3500 e ulaşan dokuma tezgahları ile geçmişte bölgede meydana gelmiş depremlerden kaynaklanan sarsıntıların da söz konusu yamaç hareketine katkıda bulunmuş olabileceğine işaret etmektedir. Uzun yıllar boyunca yamaç hareketine maruz kalmış bu alan için en kritik koşul; deprem yüklerinin, yüksek gözenek suyu basınçlarının, dokuma tezgahlarından kaynaklanan titreşimler ile tabakalanma düzlemlerinin dayanımındaki azalmanın birlikte etkiyecekleri durumdur. Bu koşulun, aşırı yağışlı bir dönem sonrasında ilçenin çevresinde 20 km çaplı bir alanda büyüklüğü 6 dan yüksek bir depremin meydana gelmesi halinde olası olabileceği tahmin edilmektedir (Tano ve diğ., 2006). (a) (b) Moloz akmaları 165

10 (c) Gündoğdu Mah. K Şekil 6. (a) 1995 Senirkent moloz akmasından bir görünüm ve (b) moloz çevirme kanalı, (c) dik bir yamaç üzerinde heyelana maruz kalmış olan Babadağ ilçesinin Gündoğdu semti. 17 Mart 2005 te Sivas ın Koyulhisar ilçesi yakınlarında meydana gelen Kuzulu heyelanında 15 kişi yaşamını yitirmiş olup, Kuzulu köyünde çok sayıda ev yüksek kotlardan akan moloz malzemesinin altında kalmış ve hasara uğramıştır. Kuzulu yerleşiminin kuzey kesimindeki yüksek kotlardaki eski bir heyelan bölgesinde karın erimesiyle artan gözenek suyu basınçlarının da katkısıyla, ayrışmış volkanik malzeme önce altındaki kireçtaşı dokanağı boyunca kaymıştır. Daha sonra kayan malzeme topuk kısmında bulunan V şeklindeki doağl bir drenaj kanalı boyunca moloz akmasına dönüşerek, yaklaşık 2 km hareket ettikten sonra düşük kotlardaki Kuzulu köyünü kaplayarak durmuştur (Şekil 7a-b). Hareket eden malzemenin miktarı Gökçeoğlu ve diğ. (2005) tarafından 12.5x10 6 m 3 olarak hesaplanmıştır. Ulusay ve diğ. (2007) nin hesaplamalarına göre, bu hareketin hızının ulaştığı en yüksek değer 14.4 m/s olup, akan kütlenin Kuzuluya vardığı sıradaki hız ise 13.6 m/s dir. Geriye dönük analizlerin sonuçları, hareket sırasında (limit denge koşulunda) gözenek suyu basınçlarının 0.15 ile 0.35 arasında değişebileceğine ve bunun da kayan malzemenin %35 ile %65 arasındaki bir doygunluğa sahip olabileceğine işaret etmektedir (Ulusay ve diğ., 2007). Heyelan bölgesinin 1973 ve 2004 yıllarında çekilmiş hava fotoğraflarından bölgedeki hareketin daha önceki yıllarda başlamış olduğu ve gelişici bir karakter sergilediği anlaşılmaktadır (Şekil 8). Ayrıca kayan kütlenin kenarında bu aşamada askıda kalmış olan duraysız diğer bir kütlenin de, deprem ve/veya aşırı yağış gibi faktörlerle tetiklenerek gelecekte de benzeri bir davranışı sergilemesi kuvvetle muhtemeldir. 166

11 (a) (b) Şekil 7. (a) 2005 Kuzulu heyelanında akma bölgesi ve (b) akma tarafından örtülen Kuzulu köyü (Ulusay ve diğ., 2007). (a) 1973 K (b) 2004 Sorkun Sorkun K Genişlemiş duraysız alan Kanal Kanal 2005 heyelanının yaklaşık sınırı Şekil 8. Kuzulu da önceki hareketlerin 1973 ve 2004 yıllarına ait hava fotoğraflarından karşılaştırılması (Ulusay ve diğ., 2007). 167

12 Şev Duraysızlığı Türleri Şev duraysızlıkları için kullanılacak sınıflama sistemlerinin, duraysızlıkların nedeninin ve alınabilecek önlemlerin belirlenmesinde, ayrıca konuyla ilgili mühendislik dallarının aynı terminolojiyi kullanabilmelerine yardımcı olacak nitelikte olmaları gerekir. Bu amaçla çok sayıda sınıflama sistemi önerilmiş olmakla birlikte; hareketin mekanizması ve kayma yüzeyinin şekli, şevi oluşturan malzemenin genel niteliği ve tane boyu, duraysızlığın hızı ve yaşı gibi özelliklerden pek çoğunu dikkate alması açısından, Varnes (1978) mühendislik sınıflaması sistemi günümüzde en yaygın şekilde kullanılan bir sistemdir. Bu sistem başlıca 6 farklı duraysızlık türünü içerir ve mühendislik şevini ya da yamacı oluşturan malzemenin kaya veya toprak zemin olmasına ve tane boyundaki farklılıklara göre altı sınıfa ayrılır (Tablo 1). Bu sınıflama sisteminin içerdiği duraysızlık türlerinin genel karakteristikleri aşağıda kısaca sunulmuştur. KAYMA Tablo 1. Şev duraysızlıkları için Varnes (1978) mühendislik sınıflaması. DURAYSIZLIK TÜRÜ DÜŞME DEVRĐLME DÖNEL (Dairesel) ÖTELENMELĐ YANAL YAYILMA AKMA KARMAŞIK KAYMALAR Sınırlı sayıda birim Çok sayıda birim MALZEMENĐN TÜRÜ TOPRAK ZEMĐNLER ANA KAYA ĐNCE TANELĐ ĐRĐ TANELĐ Zemin düşmesi Zemin devrilmesi Zeminde dairesel kayma Zeminde blok türü ötelenme Zemin kayması Moloz düşmesi Moloz devrilmesi Molozda dairesel kayma Molozda blok türü ötelenme Moloz kayması Kaya düşmesi Kaya devrilmesi Kayada dairesel kayma Kayada blok türü ötelenme Kaya ötelenmesi Zemin Moloz yayılması Kaya yayılması yayılması Zemin akması Moloz akması Kaya akması (Zeminde krip) (Derin krip) Yukarıda belirtilen diğer duraysızlık türlerinden ikisinin veya birkaçının birleşmesiyle gelişen duraysızlıklar Düşme: Bu tür duraysızlıklar, kaya kütlelerinde süreksizlikler, toprak zeminlerde ise fisürlerin ayırdığı münferit blokların dik eğimli yamaçlardan, herhangi bir makaslama yenilmesi olmaksızın, yer çekimi etkisi altında düşmesiyle gerçekleşir. Özellikle kaya düşmeleri, bu grupta değerlendirilen ve zarara yol açan en tipik düşme türüdür 168

13 (Şekil 9a). Hareket hızlı ve aşırı derecede hızlı olup, yamaç topuğunda meydana gelen erozyon nedeniyle münferit blokların desteklerini yitirmesi, süreksizliklere uygulanan su veya buz basınçları, insanlar tarafından yapılan patlatma ve kazı gibi işlemlerin etkileriyle blokların oluşumu vb. nedenler kaya düşmelerine yol açan başlıca faktörlerdir. Devrilme: Şevin tersi yönde eğimli ve devamlılığı yüksek süreksizliklerin neden olduğu kolonsal elemanların belirli bir dönme noktası üzerinde domino etkisiyle kazı boşluğuna devrilmesi şeklinde gelişen bir duraysızlık mekanizmasıdır (Şekil 9b). Devrilme, bir çökme davranışı olmayıp, bir bükülme davranışıdır ve makaslama yenilmesini de içerir. Devrilmenin başlıca bükülme, blok ve bükülme-blok devrilmesi olmak üzere üç farklı türü bulunmaktadır. Kayma: Kaymalar bir veya birden fazla yüzey üzerinde ve makaslama yenilmesi sonucu meydana gelen şev hareketleri olup, dönel (dairesel) ve ötelenmeli kayma şeklinde iki gruba ayrılır. Dönel kaymalar gerek doğal yamaçlarda, gerekse mühendislik şevlerinde en sık karşılaşılan duraysızlık türüdür. Bu tür kaymalar; toprak zeminlerde açılmış şevlerde, nehir yataklarında, dolgularda, atık sahalarında, açık işletmelerdeki pasa yığınlarında, ileri derecede eklemli kaya kütleleri ile ileri derecede ayrışarak büyük ölçüde toprak zemine dönüşmüş kayalarda meydana gelir (Şekil 10a). Ötelenmeli kaymalar ise, dayanımı düşük süreksizliklerin oluşturduğu tek veya birden fazla zayıflık düzlemi üzerinde gelişen duraysızlıklardır. Bunlar; düzlemsel kayma, kama tipi kayma ve çok yüzeyli kayma şeklinde farklı mekanizmalarla meydana gelebilirler (Şekil 10b-d). (a) (b) Şekil 9. (a) Kaya düşmesi (Ürgüp) ve (b) devrilme (Kastamonu) duraysızlıkları. 169

14 (a) (b) Kayma düzlemi (c) Süreksizliğin izi (d) Kaya şevi Fay Zayıf taban Pasa yığını Şekil 10. Başlıca kayma türleri: (a) dairesel (dönel) ve ötelenmeli (b. düzlemsel, c. kama, d. çok yüzeyli) kaymalar. Yanal yayılma: Depremler sırasında oluşan zemin sıvılaşmasının neden olduğu yanal yayılmadan farklı olarak ve herhangi bir dinamik etkiye gerek kalmadan meydana gelen bu tür duraysızlıkta, makaslama yenilmesinin ve çekilme çatlaklarının etkisiyle yanal yönde gelişen son derece yavaş bir hareket söz konusudur. Örneğin kil gibi plastik özelliğe sahip bir zemin ile bunun üzerinde yer alan bloklu bir kaya kütlesi arasındaki zayıf yüzey boyunca makaslama yenilmesi sonucu üstteki blokların son derece yavaş bir hızla şev dışına doğru hareketi yanal kaya yayılması olarak bilinir (Şekil 11a). Yanal zemin yayılması ise, göreceli olarak sünümlü, zayıf ve ince taneli plastik bir toprak zeminin içindeki kaya bloklarının çok düşük bir hızla her iki malzemenin birlikte eğim aşağı doğru hareketidir (Şekil 11b). Her iki tür duraysızlıkta da hareket hızı mm/yıl arasında değiştiğinden, harekete ilişkin göstergeler hareketin başlangıcından itibaren uzun süre belirgin olarak gözlenemez ve yüksek gözenek suyu basınçları da bu tür hareketlerin gelişmesinde etkin rol oynarlar. 170

15 (a) (b) KAYA Makaslama Kaymış moloz Andezit aglomerası KĐL Kil ve kum (m) Şekil 11. (a) Yanal kaya ve (b) yanal zemin yayılması (Broms, 1975). Akma: Konsolide olmamış malzemelerim doygun veya kuru halde ve düşük ya da yüksek hızla viskoz bir sıvı gibi yamaç boyunca dengeye erişene değin akmasıyla meydana gelen bir duraysızlık türü olup, çoğu kez katastrofik sonuçlar doğurabilir. Đçerdiği malzemenin tane boyutuna bağlı olarak; zemin, çamur, kuru kum ve moloz akması (bkz. Şekil 7a-b) ile hareketin hızına göre moloz çığı gibi şekillerde gelişen bu duraysızlıkta, kayma türü duraysızlığa göre, hareket eden malzeme daha fazla içsel deformasyona maruz kalır. Özellikle yamaç eğimi ve su içeriği akma hareketlerini denetleyen en önemli faktörlerdir. Karmaşık kaymalar: Yukarıda belirtilen duraysızlık türlerinden en az ikisinin birbirini izleyecek şekilde meydana geldiği durumlarda bu duraysızlıklara verilen genel addır. Önce dairesel bir kaymanın meydana gelmesi ve bu duraysızlık sonucu önündeki desteği yitiren kolonsal eklemlere sahip bir kaya kütlesinde devrilmelerin gelişmesi bu tür duraysızlıklara bir örnek oluşturabilir. Kuşkusuz şev duraylılığının değerlendirilmesinde en önemli aşamalardan biri, duraysızlık türünün başlangıçta arazi gözlemleri ve elde edilen veriler esas alınarak doğru şekilde belirlenmesidir. Çünkü yukarıda belirtilen duraysızlık türlerinin her biri farklı bir mekanizmaya sahip olup, bunların analizinde de değişik denge çözümleri söz konusudur. Bu nedenle meydana gelmesi gereken duraysızlıktan farklı bir model seçilirse, bu model için yapılacak analizler gerçek durumu yansıtmayacak, dolayısıyla gerek şev tasarımında gerekse alınacak önlemlerin belirlenmesinde önemli hatalara neden olunacaktır. 171

16 Heyelanlarla ve Mühendislik Şevleriyle Đlgili Zarar Azaltma ve Đyileştirme Çalışmaları Yerleşim yerlerindeki heyelanlarla ilgili olarak karar vericilerin esas aldıkları üç yaklaşım bulunmaktadır (Schuster ve Highland, 2007): (a) Heyelan aktivitesinden önce ve sonra herhangi bir işlem yapılmaması, (b) Heyelan meydana geldikten sonra iyileştirme çabalarının başlatılması, (c) Ciddi hasarlar meydana gelmeden önce heyelanlardan kaçınılması ve iyileştirici önlemlerin alınması lere değin yukarıdaki ilk iki yaklaşım egemen iken, daha sonraki dönemlerde teknik ve sosyolojik gelişmelere koşut olarak, arazi kullanımı veya zarar azaltıcı- iyileştirici yöntemlerin kullanımına önem verilmeye başlanmış ve bu uygulama daha verimli bir yaklaşım olarak benimsenmiştir. Bu bölümde; tipik bazı örnekler de verilerek, yerleşim yerlerindeki heyelanlara ve mühendislik şevlerine ilişkin zarar azaltma ve iyileştirme yöntemlerine ana hatlarıyla değinilmiştir. Yerleşim yerlerinde heyelanların etkileri aşağıda belirtilen dört yaklaşımla azaltılabilmektedir (Schuster ve Kockelman, 1996): (i) Heyelan duyarlılık haritalarından da yararlanılarak heyelana duyarlı alanlardaki yerleşimlerin gelişiminin sınırlandırılması (heyelandan kaçınma), (ii) Kazı, kademelendirme ve inşaat kuralları, (iii) Şev iyileştirme tekniklerinin uygulanması, (iv) Đzleme ve erken uyarı sistemlerinin kullanılması. Bu yaklaşımlardan son ikisi, mühendislik şevlerinin duraylılığının sağlanmasında ve sürekli kılınmasında da kullanılan başlıca yöntemler olup, aşağıdaki paragraflarda bu iki yöntem hem yerleşim yerlerindeki heyelanlar, hem de mühendislik şevleri için birlikte sunulmuşlardır. Heyelana Duyarlı Alanlarda Yerleşimlerin Sınırlandırılması Heyelanlardan kaynaklanan zararların azaltılması için en ekonomik ve etkin yöntem, heyelandan kaçınmadır. Bu yöntemde, arazi kullanımı ilkeleri esas alınarak, (1) duraysız yamaçlar üzerindeki yerleşimler konusunda toplumun cesaretlendirilmemesi, kuralların konması veya bu alanlarda yerleşime izin verilmemesi, (2) mevcut yerleşimin duraylı bölgelere nakli gibi uygulamalar söz konusudur (Schuster ve Highland, 2007). Heyelan riskinden kaçınmanın gerçekçi olmadığı durumlarda toplumlar, riski en aza düşürecek şekilde, yerleşimin türünü ve/veya yoğunluğunu sınırlayan politikaları da tercih etmektedirler. Heyelanlı ve heyelana duyarlı alanlarda yerleşimlerin sınırlanmasında ve yeni yerleşimler için yer seçimi çalışmalarında heyelen duyarlılık haritalarından yararlanılmaktadır. Duyarlılık haritaları hazırlanırken öncelikle mevcut heyelanların mekansal dağılım, boyut ve tür gibi özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış envanter haritaları kullanılmaktadır. Heyelan envanter haritaları, bölgesel ölçekte heyelanların 172

17 anlaşılması ve daha ayrıntılı çalışamalara gerekisinim gösteren alanların belirlenmesi konularında yardımcı haritalar olup, heyelan duyarlılık haritalarına da altlık oluşturmaktadırlar. Türkiye de de MTA Genel Müdürlüğü tarafından bölgesel ve ulusal ölçekte heyelan haritaları üretilmekte olup, bunların bir kısmı tamamlanmıştır. Bu tür haritaların hazırlanmasında mevcut heyelanlar ayrıntılı hava fotoğrafı analizi ve arazi çalışmaları sonucunda 1:25000 ölçekli topoğrafik haritalara işlendikten sonra sayısallaştırılarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında arşivlenmektedir (Duman ve diğ., 2005). Heyelan duyarlılığı ise, Dai ve diğ. (2002) tarafından tetikleyici faktörlerin değerlendirilmediği koşullar altında bir kütle hareketine ilişkin mekansal olabilirlik olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle bu kavram, genel anlamda belirli bir alan içerisinde heyelanın mekansal olarak var olma olasılığıdır (Gökçeoğlu ve diğ., 2006). Heyelan duyarlılık haritaları hazırlanırken; mevcut heyelan envanter haritalarında gösterilmiş olan heyelanların dağılımlarının litoloji, yamaç eğimi ve yönü, yamaç şekli (iç bükey, dış bükey), faylara, yollara ve akarsulara uzaklık, süreksizlik yoğunluğu, bozunma derecesi ve derinliği, bitki örtüsü, su durumu, arazi kullanımı vd. gibi yamaç duraylılığını denetleyebilecek parametrelerle ilişkisi istatistiksel, olasılığa dayalı veya esnek hesaplama yöntemleri (bulanık mantık, yapay sinir ağları) ile CBS den de yararlanılarak her parametrenin duraysızlıklardaki katkı oranı belirlenip çalışılan alan farklı derecede heyelan duyarlılığına sahip bölgelere ayrılmaktadır (Şekil 12). Bu tür haritalar kullanılarak, yerleşimler için yamaç duraysızlığı yönünden sorun yaratabilecek alanlardan kaçınılabilir. Ayrıca bu haritalar; daha ayrıntılı çalışılacak, diğer bir ifadeyle jeoteknik anlamda şev mühendisliği çalışmalarına gereksinim duyulacak alanlara yönelinmesi açısından yararlı birer kaynak oluşturmaktadır. Şekil 12. Heyelan duyarlılık haritası örneği (Ercanoğlu ve diğ., 2004). 173

18 Kazı, Kademelendirme ve Đnşaat Kuralları Pek çok ülkede yerleşimlerde yapıların yamaç duraylılığını bozmayacak şekilde tasarımlanması ve inşası amacıyla kazı, kademelendirme ve inşaat kuralları getirilmiştir. Bu kurallar, (a) kazı ve dolguların düzenlenmesini, en aza indirilmesini veya yasaklanmasını, (b) kazı ve dolguların uygun şekilde tasarımlanmasının, inşasının, denetlenmesinin ve bakımının sağlanmasını, (c) doğal drenaj ve bitki örtüsünün denetimini, (d) yüzey ve yeraltı drenajının mühendislik ilkelerine uygun şekilde tasarımlanması, inşası, denetlenmesi ve bakımına olanak sağlanmasını düzenlemektedir (Schuster ve Kockelman, 1996). Bu yönetmle ilgili olarak ABD de genelleştirilmiş kurallar dizisi olmamakla birlikte, bazı eyaletlerde yerel yönetimlerce uygulanan kurallar bulunmaktadır. Ülkemizde ise, bu içerikte ve ayrıntıda bir yönetmelik yoktur. Şev Đyileştirme ve Korunma Yöntemleri Bu teknikler, hem doğal yamaçlarda kurulmuş olan yerleşimlerde heyelanlara karşı zararların azaltılması, hem de karayolu, açık işletme, dolgu ve baraj şevleri vb. gibi mühendislik şevlerinde duraylılığın sağlanması veya arttırılması amaçlarıyla en yaygın şekilde kullanılan yöntemlerdir. Bununla birlikte, pek çok yerleşim birimi, bu tür teknikler ve yukarıdaki bölümlerde belirtilen sakınıcı ve düzenleyici iki yöntem geliştirilmeden önce kuruldukları için, yamaçlarda konuşlanmış yerleşimlerde duraysızlıkların gelişmeye devam etmesi doğaldır. Ancak mühendislik şevlerinde çoğu kez iyileştirici (duraylılığı arttırıcı) ve korunmya yönelik yöntemler tasarım ve kazı aşamalarında dikkate alındığından, duraysızlıklarla daha az karşılaşılmakta ve yamaçlarda kurulmuş yerleşimlerdeki heyelanlara oranla zararlar daha az olmaktadır. Söz konusu iyileştirme ve korunma teknikleri ana hatlarıyla aşağıdaki paragraflarda sunulmuştur. Şev Đyileştirme Yöntemleri (a) Sorundan kaçınma veya sorunun giderilmesi: Bu grupta yer alan yöntemlerden biri şev duraysızlığıyla karşılaşılabilecek yerlerden kaçınma olup, örneğin bir kesiminde şev duraysızlığı beklenen bir otoyolda güzergahın değiştirilmesi bu uygulamaya örnek olarak verilebilir. Diğer bir yaklaşım da, süreksizlik denetimli bir şev duraysızlığının beklenmesi halinde şevin doğrultusunun değiştirilerek süreksizliklerin kayma üzerindeki etkisi giderilmesidir (Şekil 13a). Bu iki seçeneğin uygulanabilir olmadığı durumlarda kazı şevlerindeki duraysız konumdaki malzeme kaldırılarak duraylılık arttırılabilir. Bu gruptaki dördüncü yaklaşım ise, duraysız malzeme hacminin fazla olduğu uzun yamaçlarda malzemenin kaldırılması ekonomik olmadığı için, bu tür bölgelerde ayakları sağlam kesimlerde yer alması koşuluyla, köprü ya da viyadük inşa edilerek bu tür alanların güvenli şekilde geçilmesidir (Şekil 13b). 174

19 (a) (b) Viyadük Şekil 13. (a) Şevin doğrultusu değiştirilerek ve (b) köprü veya viyadük inşasıyla duraysızlıktan kaçınma. (b) Kaymaya neden olan kuvvetlerin azaltılması: Bu grupta yer alan yöntemler, özellikle derinden geçen kayma yüzeylerinin varlığı halinde, duraylılığın arttırılmasında en etkin yöntemler olup, temel ilke yük kaldırılarak ağırlığın veya yüzey ya da yeraltı drenajı yapılarak su basınçlarının azaltılmasıdır. Bu amaçla uygulanacak yöntemlerden biri, Şekil 14a da gösterildiği gibi, şev açısının veya yüksekliğinin azaltılması, ya da şevin kademelendirilmesi şeklindeki şev geometrisinin değiştirilmesine yönelik yöntemdir. Ancak bu yöntem, mevcut yerleşimlerde yapıların varlığı nedeniyle doğal yamaçlarda uygulanması çoğu kez sınırlı olmakla birlikte, mühendislik şevlerinde genellikle tercih edilmektedir. Su çevirme ve toplama hendekleri, yüzey drenleri, tansiyon çatlaklarının geçirimsiz malzemeyle kapatılması, yeraltı drenleri, pompaj kuyuları ve yeraltı drenaj galerileri başlıca yüzey ve yeraltı drenaj tekniklerdir (Şekil 14b). Drenaj galerileri, pahalı yapılar olmakla birlikte, özellikle yamaç üzerinde kurulu ve heyelan tehlikesi altında kalmış tarihi kentler ve önemli yapılar için duraylılığın arttırılmasında sağlayacağı avantajlar dikkate alınarak tercih edilen bir yöntem olabilmektedir (Bianco, 1988). 175

20 (a) Yük kaldırma (b) Yatıklaştırma Basamaklandırma Şekil 14. (a) Şev geometrisinin değiştirilerek ve (b) yüzey ve yeraltı drenajı yapılarak şev duraylılığının arttırılması (CANMET, 1977). (c) Kaymaya karşı koyucu kuvvetlerin arttırılması: Bu gruptaki iyileştirme tekniklerinin başlıca amaçları; şevin topuk kısmına dış bir destek konularak veya şevi oluşturan malzemenin içsel dayanımı arttırılarak kaymaya karşı koyucu kuvvetlerin kaymayı tetikleyen kuvvetlere göre daha yüksek olmasını sağlamaktır. Bu amaçla uygulanabilecek yöntemler aşağıda özetle tanımlanmıştır. (c.1) Topuğun desteklenmesi: Đlkesi hareketi önlemek için yapay (taşınarak yığılmış) veya doğal bir ölü yükün sağlanması olan bu yöntem, topuğun desteklenmesinin yanı sıra, dönmeye ve tabanda kaymaya karşı duraylılığın artmasına da katkıda bulunmaktadır (Şekil 15a). (c.2) Yapısal güçlendirme yöntemleri: Đstinat duvarları, kazık sistemleri, zemin çivileri, jeotekstiller, zemin ve kaya ankrajları ile kaya saplamaları (Şekil 15b-d) bu grupta yer alan teknikler olup, çoğu kez drenaj ve şev geometrisinin değiştirilmesi teknikleriyle birlikte de uygulanmaktadır. Bu yöntemler, çok büyük hacim içermeyen duraysızlıklar ile özellikle yerleşim birimleri gibi şev geometrisinin değiştirilmesi veya basamaklandırma açısından sınırlamaların olduğu ortamlarda oldukça yararlıdır. Bununla birlikte, bu tür yöntemlerin kullanımı çok geniş alanları kapsayan duraysızlıklarda her zaman etkili olamamaktadır (Baker ve Marshall, 1958; Schuster ve Highland, 2007 den). (b) 176

21 (a) (b) (c) (d) Şekil 15. (a) Şev topuğunun desteklenmesi (Gedney ve Weber, 1978) ve bazı güçlendirme teknikleri: (b) istinat duvarı, (c) jeotekstille güçlendirme, (d) kaya saplaması. (c.3) Đçsel dayanımın arttırılması: Bu yöntemde zemine kireç ilave edilerek veya kireç kolonları oluşturularak kireç aracılığıyla zeminin dayanımı arttırılır. Korunma Teknikleri Diğer duraysızlık türlerine oranla daha ani ve daha hızlı gelişen kaya düşmesi ve moloz akması gibi kütle hareketlerinde, yukarıda belirtilen yöntemlerin uygulanarak güvenlik katsayısının arttırılması söz konusu değildir. Bunun yerine, korunma tekniklerinden yararlanılarak hareketin zararlarının en aza indirilmesi yoluna gidilmektedir. Kaya düşmeleri ve moloz akmaları için kullanılan korunma tekniklerine aşağıda ana hatlarıyla değinilmiştir. (a) Kaya düşmelerine karşı korunma önlemleri: Gerdirilmiş tel kafes, blok tutma hendekleri ve bariyerleri ile geçiş tünelleri (Şekil 16a-c) kaya düşmelerine karşı kullanılan başlıca tekniklerdir. Özellikle kaya düşmelerinin beklendiği alanlarda kaya bloklarının nereye düşebileceklerinin veya yamaç eğimine bağlı olarak yuvarlanabilecekleri mesafelerin önceden kestirimi, bu yapıların etkin şekilde tasarımlanıp konuşlandırılmaları açısından önem taşımaktadır. 177

22 (a) (b) (c) Şekil 16. Kaya düşmelerine karşı korunma teknikleri: (a) tel kafes, (b) blok tutma hendeği, ve (c) geçiş tüneli. (b) Moloz akmalarına karşı korunma önlemleri: Moloz akmalarına karşı istinat, saptırma ve durdurma duvarları, moloz çitleri ve saptırma kanalları (bkz. Şekil 7b) başlıca korunma teknikleri olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin uygulanmasıyla; moloz akmalarının kritik bölgelere ulaşmadan yönleri değiştirilmekte veya hızları kesilmekte, ya da durdurulmaktadır. Đzleme ve Erken Uyarı Sistemleri Son 50 yılda kaydedilen gelişmeler sayesinde heyelanların ve mühendislik şevlerinde meydana gelen duraysızlıkların izlenmesi, ayrıca kritik olabilecek alanlardaki yerleşimlerde yaşayanların ve tesislerdeki personelin uyarılması amacıyla yeni teknikler geliştirilmiştir. Đzleme teknikleriyle; ekstansometre, inklinometre, kuyu tipi birim deformasyon ölçer, elektronik mesafe ölçer vb. gibi 178

23 cihazlar (Şekil 17) kullanılarak arazide alınan ölçümlerle hareketin miktarı, hızı, kayma yüzeyinin şekli ve derinliği (mekanizması), hareketli alanın sınırları ve ayrıca piezometrelerle su basınçlarındaki değişimler belirlenebilmektedir. Đzleme verilerinden yararlanılarak; şev duraysızlıklarının mekanizması araştırılabilmekte, ayrıca şev duraylılığını arttırıcı çalışmalar için önemli veriler elde edilebileceği gibi, bu cihazların uyarı sistemleriyle de bağlantısı sağlanarak erken uyarı işlevi yerine getirilebilmektedir. Bunların yanı sıra, kaya şevlerine kayma sırasında oluşan kırık gelişimine bağlı olarak yayılan ultrasonik ses dalgaları Akustik Emisyon (AE) tekniğiyle kaydedilerek hareket için bir tür izleme yapılabilmektedir. Yamaçlarda ve mühendislik şevlerinde meydana gelebilecek hareketler başlangıçta gözle farkedilemeyecek düzeyde küçük ve yavaş olabilirler ve giderek hareketin artmasıyla olumsuz sonuçlar doğurabilirler. Bu nedenle, şev duraylılığı çalışmalarında izleme çalışmaları son derece önem taşımaktadır. Şekil 17. Şevlerde başlıca yer üstü ve yeraltı hareket izleme teknikleri (Wilson ve Mikkelsen, 1978). Heyelan zararlarının azaltılmasında kullanılan diğer bir teknik ise, erken uyarı sistemleridir. Bu sistemler; ekstansometre vb. gibi hareket izleme cihazları ile bağlantılı sistemler olup, hareket miktarının veya hızının daha önceden kritik olabileceği belirlenmiş bir eşik değere ulaşması koşulunda ses veya ışıkla uyarı vererek yakındaki yerleşimlerde yaşayanların veya bir kazıda çalışan personel ve ekipmanın ortamdan uzaklaştırılarak korunmasını ve zararların azaltılmasını sağlamaktadır (Şekil 18). Günümüzde heyelan zararlarının azaltılması ile ilgili çalışma alanlarının en önemlilerinden biri de, büyük yağış fırtınalarıyla tetiklenen heyelanlar için gerçek zamanlı uyarı sistemlerinin geliştirilmesidir. Bu sistemleri oluşturan elemanlar genellikle; (a) sık aralıklarla yağış kayıtlarının alınmasını sağlayan otomatik bir kayıt sistemi, (b) yüksek yağışın düştüğü alanları belirleyen ve 179

24 bunları yamaç haritaları veya topoğrafik haritalara aktaran bir haritalama sistemi ve (c) veriyi toplayarak heyelan açısından kritik olabilecek eşik yağış değerlerini belirleyerek, o çevrede yaşayanları uyaracak bir haberleşme ağıdır (Schuster ve Highland, 2007). Uyarı sistemi Ekstensometreler (1. Duraysız kaya; 2. Kayaya takılmış saplama; 3. Algılayıcı; 4. Açma-kapama anahtarı; 5. Doğrudan okuma; 6. Dönüştürücü; 7. Okuma ünitesi; 8. Optik veya sesli alarm) Şekil 18. Erken uyarı sistemleri (Interfels, 1974). 180

25 Tartışma Günümüzde gelişen teknolojiye koşut olarak şev duraylılığını arttırıcı ve heyelan zararlarını azaltıcı çok sayıda yöntem ve teknik geliştirilmiştir. Bununla birlikte, nüfustaki hızlı artış ve buna bağlı olarak heyelana duyarlı yamaçlardaki yerleşimlerin artması ya da insan etkileriyle yamaçların duraysız konuma getirilmeleri, ayrıca mühendislik şevlerinde bazen gerekli inceleme ve analizlere yeterli düzeyde önem verilmemesi, heyelanların ve şev duraysızlıklarına ilişkin zararların azaltılması yönündeki çabalar üzerinde olumsuz rol oynamaktadır. Özellikle yağış ve deprem gibi doğa olaylarının yanı sıra, yerleşim yerlerinin seçimi ve/veya gelişiminde toplumun baskısı veya popülist yaklaşımlar nedeniyle aktif heyelan ve heyelana duyarlı alanların göz ardı edilmesi, manzara talebiyle yapıların yoğun şekilde yamaçların üzerinde inşa edilerek ek yüklerin oluşturulması ve inşaat kazılarından çıkarılan malzemenin yamaçlara yığılarak duraysızlığa açık ortamlar yaratılması (Şekil 19), yüzey drenajının yeterli düzeyde yapılmaması, bitki örtüsünün tahribi ve yamaç hareketlerinden etkilenen su şebekelerindeki kaçaklar gibi insan kökenli etkiler de bu olumsuzluğa önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Mühendislik şevlerinde meydana gelen duraysızlıklarda ise, heyelanlara oranla daha fazla dikkat ve çaba sarfedilmekle birlikte, incelemelerin ve analizlerin çağdaş şev mühendisliğinin gerektirdiği kapsamda yapılması ve meydana gelebilecek olumsuz sonuçlar da dikkate alınarak izleme ve iyileştirme çalışmalarının eksiksiz olarak yerine getirilmesi vazgeçilmez aşamalar olarak dikkate alınmalıdır. Şekil 19. Yamaçlarda yoğun yapılaşma ve kazı malzemesinin yapıları tehdit edecek şekilde yamaçlara dökülmesi (Çayyolu-Ankara). Heyelanlar ve mühendislik şevleriyle ilgili zararların azaltılmasında; heyelana duyarlı alanlarda yerleşimlerden kaçınılması veya bu alanların sınırlanması, kazı, 181

26 kademelendirme ve inşaat kurallarının getirilmesi, iyileştirme ve korunma tekniklerinden daha yaygın şekilde yararlanılması ve kritik alanlarda erken uyarı sistemlerinin kullanımına da geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca ülkemiz heyelan envanter haritalarının tamamlanması ve bunlar esas alınarak heyelanla ilgili tematik haritaların (duyarlılık, tehlike ve risk) hazırlanması ayrıntılı şev duraylılığı çalışmaları ve yer seçimi açısından yararlı olacaktır. Kuşkusuz bu çerçevede yerbilimciler, mühendisler ve toplumun bireyleri ile merkezi ve yerel yönetimlere de önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Heyelan riskinin yerbilimileri ve mühendislik araştırmalarıyla azaltılabileceği göz ardı edilmeksizin, mühendislik hizmetlerinin alınmasına her zamankinden daha fazla önem verilmelidir. Bu çerçevede; teknik personelin konuyla ilgili olarak gerek üniversite eğitimi, gerekse mesleğini icra ettiği dönemde konuyla ilgili olarak kendisini geliştirmesine olanak sağlayacak eğitimin verilmesi ve projelerde çok disiplinli olarak çalışılmasına özen gösterilmesi gereklidir. Bireylerin ise; (a) yaşanılan bölgedeki potansiyel jeolojik afetler hakkında bilgi sahibi olmaları, (b) heyelan açısından sorunlu alanlarla ilgili olarak yerbilimcilere ve mühendislere danışmaları, (c) dik yamaçların topuk kesimlerinde kazı işlemlerinden ve bunların kenarında veya tabanında yapı inşasından kaçınılması, ayrıca eğimi fazla yamaçların üzerine malzeme dökülmemesi ve (d) arazi satın alınmasından, arazi paylaşımından ve inşaat işlemlerinden önce ilgili kurum ve kuruluşlardan konuyla ilgili bilgi alınması ve buna göre karar verilmesi gibi sorumlulukları benimsemeleri gerekir. Merkezi ve yerel yönetimlerin de; (a) ülke koşullarına uygun bir heyelan yönetmeliğinin hazırlanması, (b) denetimlerin bilimsel kurallara ve mühendisliğin temel ilkelerine göre ve eksiksiz olarak yapılması, (c) eğimli alanlarda yerleşimleri teşvik edecek popülist yaklaşımlardan uzak durulması ve (d) heyelanlar konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gibi sorumluluklarını yerine getirmeleri, heyelanlarla ilgili zararların azalatılmasında önemli katkılar sağlayacaktır. 182

27 Kaynaklar Aydan Ö. (2003) The Mechanism of the Long-term Landslide at Babadağ. International Colloquium on the Instrumentation and Monitoring bof Landslides and Earthquakes in Japan and Turkey, Center for Advanced Engineering and Technology, Nihon University, College of Engineering, Koriyama, Japan, H.Tano and Ö. Aydan (Eds.) pp Aydan Ö., Ulusay R. (2002) Back-analysis of a seismically induced highway embankment failure during the 1999 Düzce earthquake. Environmental Geology, 42(6) pp Aydan Ö., Ulusay R., Kumsar H., Çevik S.Y. (2003) Laboratory and in-situ tests on rocks and bedding planes and machinery induced vibration at Babadağ landslide area. International Colloquium on the Instrumentation and Monitoring of Landslides and Earthquakes in Japan and Turkey, Center for Advanced Engineering and Technology, Nihon University, College of Engineering, Koriyama, Japan, H.Tano, and Ö.Aydan (Eds.) pp Bianco B. (1988) Landslide Stabilization by Means of Drainage Tunnels in Central Italy. Fifth International Symposium on Landslides, Lousanne, A.A. Balkema, Vol. 2 pp Broms B.B. (1975) Landslides. Foundation Engineering Handbook, H.F Vinkerton and H.Y. Fang (Eds.), Van Nostrand Reinhold Comp., pp Campbell R.H. (1975) Soil Slips, Debris Flows and Rainstorms in the Santa Monica Mountains and Vicinity, Southern California. U.S. Geological Survey Open-File Report 851. CANMET (1977) Pit Slope Manual: Chapter 8-Monitoring. Canmet Report No Çevik S.Y. (2003) Babadağ (Denizli) Đlçesindeki Kütle hareketinin Nedenleri, Mekanziması ve Modellenmesi Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. Çevik S.Y., Ulusay R. (2005) Engineering geological assessments of the repeated plane shear slope instability threatening Babadağ (Turkey) and its environmental impacts. Environmental Geology, 47 pp Dai F.C., Lee C.F., Ngai Y.Y. (2002) Landslide risk assessment and management: an overview. Engineering Geology, 64 pp Duman T.Y., Can T., Emre Ö., Keçer M., Doğan A., Ateş S., Durmaz S. (2005) Landslide inventory of Northwestern Anatolia. Engineering Geology, 77 pp

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ HEYELANLAR Y.Doç.Dr. Devrim ALKAYA Pamukkale Üniversitesi Doğal zemin veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın; yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir.

Detaylı

BÖLÜM 6 HEYELANLAR (ŞEV DURAYLILIĞI)

BÖLÜM 6 HEYELANLAR (ŞEV DURAYLILIĞI) BÖLÜM 6 HEYELANLAR (ŞEV DURAYLILIĞI) ŞEV: Düzensiz veya düzenli geometriye sahip eğimli yüzey Doğal Yamaç Mühendislik Şevleri (Düzenli geometri) Düzensiz geometri Karayolu şevi Açık işletme şevi Dolgu

Detaylı

LİMİT DENGE ANALİZİ (Deterministik Yaklaşım)

LİMİT DENGE ANALİZİ (Deterministik Yaklaşım) 11. ŞEV DURAYLILIĞI ŞEV DURAYLILIĞI (Slope Stability) Şev: Düzensiz veya belirli bir geometriye sahip eğimli yüzeydir. Şevler Düzensiz bir geometriye sahip doğal şevler (yamaç) Belirli bir geometriye sahip

Detaylı

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU İL HEYELAN AKTİVİTE DURUMU Olmuş Muhtemel Her ikisi FORMU DÜZENLEYENİN İLÇE AFETİN TARİHİ ADI SOYADI BELDE ETÜT TARİHİ TARİH KÖY GENEL HANE/NÜFUS İMZA MAH./MEZRA/MEVKİİ

Detaylı

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ: ÇIĞ Genellikle boylu bitki örtüsü (orman) çok seyrek veya bulunmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış kuvvetler etkisi ile başlayan bir ilk

Detaylı

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 5/29/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 5/29/2017 2 BÖLÜM 9 KÜTLE HAREKETLERİ 5/29/2017 3 9.1.

Detaylı

ANALİZ YÖNTEMLERİ. Şevlerin duraylılığı kaya mekaniği ve geoteknik bilim dallarının en karmaşık konusunu oluşturmaktadır.

ANALİZ YÖNTEMLERİ. Şevlerin duraylılığı kaya mekaniği ve geoteknik bilim dallarının en karmaşık konusunu oluşturmaktadır. ŞEV STABİLİTESİ VE GÜVENSİZ ŞEVLERİN İYİLEŞTİRİLMESİ Y.Doç.Dr. Devrim ALKAYA PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ŞEVLERİN DURAYLILIĞI Şevlerin duraylılığı kaya mekaniği ve geoteknik bilim

Detaylı

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 10.03.2015 DEPREMLER - 2 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

JEOLOJİK-JEOTEKNİK BİLGİ SİSTEMİNE BİR ÖRNEK: AKSARAY İL MERKEZİ

JEOLOJİK-JEOTEKNİK BİLGİ SİSTEMİNE BİR ÖRNEK: AKSARAY İL MERKEZİ JEOLOJİKJEOTEKNİK BİLGİ SİSTEMİNE BİR ÖRNEK: AKSARAY İL MERKEZİ A. Yalçın 1, C. Gökçeoğlu 2, H. Sönmez 2 1 Aksaray Üniversitesi, Jeoloji Müh. Bölümü, Uygulamalı Jeoloji ABD, Aksaray 2 Hacettepe Üniversitesi,

Detaylı

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU AR TARIM SÜT ÜRÜNLERİ İNŞAAT TURİZM ENERJİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇESİ SÜLEYMANİYE KÖYÜ TEPELER MEVKİİ Pafta No : ÇANAKKALE

Detaylı

KARADENİZ MÜHENDİSLİK

KARADENİZ MÜHENDİSLİK KARADENİZ MÜHENDİSLİK BAĞLIK MAH. ŞEHİT RIDVAN CAD. NO:25/1 KDZ EREĞLİ / ZONGULDAK TEL & FAX : 0 (372) 322 46 90 GSM : 0 (532) 615 57 26 ZONGULDAK İLİ EREĞLİ İLÇESİ KIYICAK KÖYÜ İNCELEME ALANI F.26.c.04.c.4.d

Detaylı

HEYELAN ÖNLEME ÇALIŞMALARI

HEYELAN ÖNLEME ÇALIŞMALARI HEYELAN ÖNLEME ÇALIŞMALARI Tayfun KURT Araştırma Görevlisi tayfun.kurt@istanbul.edu.tr Araş. Gör. Sunum İçeriği 1 2 3 4 Heyelan Nedenleri Heyelan Çeşitleri Ormancılıkta Heyelan Kontrolü Çalışmaları Tartışma

Detaylı

ZEMİN MEKANİĞİ DERS NOTLARI

ZEMİN MEKANİĞİ DERS NOTLARI Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü ZEMİN MEKANİĞİ DERS NOTLARI Prof. Dr. Recep KILIÇ ÖNSÖZ Jeoloji Mühendisliği eğitiminde Zemin Mekaniği dersi için hazırlanmış olan

Detaylı

1. Temel zemini olarak. 2. İnşaat malzemesi olarak. Zeminlerin İnşaat Mühendisliğinde Kullanımı

1. Temel zemini olarak. 2. İnşaat malzemesi olarak. Zeminlerin İnşaat Mühendisliğinde Kullanımı Zeminlerin İnşaat Mühendisliğinde Kullanımı 1. Temel zemini olarak Üst yapıdan aktarılan yükleri güvenle taşıması Deformasyonların belirli sınır değerleri aşmaması 2. İnşaat malzemesi olarak 39 Temellerin

Detaylı

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I.

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I. GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I., Mühendislik Jeolojisi: İlkeler ve Temel Kavramlar 3. Tarbuck,

Detaylı

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir. DERS 2 Yeraltısuları Türkiye'de yeraltısularından yararlanma 1950den sonra hızla artmış, geniş ovaların sulanmasında, yerleşim merkezlerinin su gereksinimlerinin karşılanmasında kullanılmıştır. Yeraltısuları,

Detaylı

DERİVASYON VE DİPSAVAK TASARIMI İnş. Y. Müh. MURAT IŞILDAK

DERİVASYON VE DİPSAVAK TASARIMI İnş. Y. Müh. MURAT IŞILDAK KONU: SUNUM YAPAN: DERİVASYON VE DİPSAVAK TASARIMI İnş. Y. Müh. MURAT IŞILDAK Sunum İçeriği o Derivasyon Tipleri ve Kullanıldıkları durumlar Açık kanallı derivasyon Kondüvi (Aç-kapa Tünel) Tünel o Alpaslan

Detaylı

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Genel Jeoloji Prof. Dr. Kadir DİRİK Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2015 JEOLOJİ (Yunanca Yerbilimi ) Yerküreyi inceleyen bir bilim dalı olup başlıca;

Detaylı

II. DOĞAL AFETLER (NATURAL DISASTERS)

II. DOĞAL AFETLER (NATURAL DISASTERS) II. DOĞAL AFETLER (NATURAL DISASTERS) Olay, tehlike ve felaket (afet) arasında belirgin bir fark vardır. Doğal bir olay (jeolojik veya iklimsel olabilir) basit olarak doğal bir oluşumdur. Tehlike ise (jeolojik

Detaylı

VI. KÜTLE HAREKETLERİ (MASS MOVEMENTS)

VI. KÜTLE HAREKETLERİ (MASS MOVEMENTS) VI. KÜTLE HAREKETLERİ (MASS MOVEMENTS) Ayrışma ile oluşmuş malzemenin veya kaya kütlelerinin yerçekiminin etkisiyle yamaçlardan aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde kütlesel olarak yerdeğiştirme

Detaylı

Dr. Ayhan KOÇBAY Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı

Dr. Ayhan KOÇBAY Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı Dr. Ayhan KOÇBAY Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı (akocbay@dsi.gov.tr) GİRİŞ Su yapılarında meydana gelen sorunların en önemlileri; farklı oturmalar, şev duraylılığı, deprem, göl

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 Barajlar ve Baraj inşaatlarında

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite

Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite Ders Notları 3 Geçirimlilik Permeabilite Zemindeki mühendislik problemleri, zeminin kendisinden değil, boşluklarında bulunan boşluk suyundan kaynaklanır. Su olmayan bir gezegende yaşıyor olsaydık, zemin

Detaylı

Geoteknik Mühendisliği

Geoteknik Mühendisliği Geoteknik Mühendisliği 1 Mühendislik malzemesi nedir? İnşaat mühendisi inşa eder Paslı çelik Hala çelik Çelik Çelik 2 1 Mühendislik malzemesi nedir? İnşaat mühendisi inşa eder Beton Beton Hala beton 3

Detaylı

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar Gelişme alanlarında yapılacak planlarda jeolojikjeoteknik veriler, alanın yerleşime açılma önceliği, açılacak ise hangi kullanım türü için uygun olduğu, yerleşme

Detaylı

Yamaç dengesinin bozulması kütle hareketlerinin oluşumunun en önemli nedenidir.

Yamaç dengesinin bozulması kütle hareketlerinin oluşumunun en önemli nedenidir. KÜTLE HAREKETLERİ Ayrışma ile oluşmuş malzemenin veya kaya kütlelerinin yerçekiminin etkisiyle yamaçlardan aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde kütlesel olarak yer değiştirme olayına kütle hareketi

Detaylı

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü YENİLENMİŞ TÜRKİYE DİRİ FAY HARİTALARI VE DEPREM TEHLİKESİNİN BELİRLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMİ Dr. Tamer Y. DUMAN MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi Türkiye neden bir deprem ülkesi? Yerküre iç-dinamikleri

Detaylı

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Ders Adı Kodu Yerel Kredi ECTS Ders (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Laboratuvar (saat/hafta) Topografya HRT3351 3 4 3 0 0 DERSİN

Detaylı

Deprem, yerkabuğunun içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamı ve yeryüzünü

Deprem, yerkabuğunun içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamı ve yeryüzünü Deprem, yerkabuğunun içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamı ve yeryüzünü sarsma olayıdır. Bir deprem planı hazırlamalıyız. Bu planda

Detaylı

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır. PLAN DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU: Kapsam: Hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği Bursa İli, Gemlik İlçesi, Yeni Mahallesinde, H22-A-09-A-1-C, pafta, 956, 957 nolu imar adaları ile çevresini

Detaylı

ÇIĞ YOLU. Başlama zonu (28-55 ) Çığ yatağı: Yatak veya yaygın Durma zonu Birikme zonu (<~10 )

ÇIĞ YOLU. Başlama zonu (28-55 ) Çığ yatağı: Yatak veya yaygın Durma zonu Birikme zonu (<~10 ) ÇIĞLAR Çığlar, kar çığları, dağlık bölgede, bir yamaçtan veya kayalıktan aşağıya hızla hareket eden büyük kar ve/veya buz, toprak ve kaya kitlesi İçinde bir meşçere bile bulunabilir Hız

Detaylı

DRENAJ YAPILARI. Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN

DRENAJ YAPILARI. Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN DRENAJ YAPILARI Yrd. Doç. Dr. Sercan SERİN DRENAJ Yapımı tamamlanıp trafiğe açılan bir yolun gerek yüzey suyu ve gerekse yer altı suyuna karşı sürekli olarak korunması, suyun yola olan zararlarının önlenmesi

Detaylı

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm Oğuz Gündoğdu ACİL DURUMLAR PANELİ KalDer Bursa Şubesi Çevre ve İş Güvenliği Kalite Uzmanlık Grubu 27 Mayıs 2015 Ülkemizde çağdaş anlamda Afet Yönetimi

Detaylı

M. Kemal AKMAN YÜKSEL Proje Uluslararası A.Ş.

M. Kemal AKMAN YÜKSEL Proje Uluslararası A.Ş. M. Kemal AKMAN YÜKSEL Proje Uluslararası A.Ş. TÜNELLERDE PLANLAMA, ARAŞTIRMA MÜHENSİDLİK HİZMETLERİ VE TASARIM Mustafa Kemal AKMAN Jeoloji Yüksek Mühendisi Yüksel Proje Uluslararası A.Ş. Jeolojik Hizmetler

Detaylı

Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları, ppt 14. KÜTLE HAREKETLERİ

Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları, ppt 14. KÜTLE HAREKETLERİ Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları, ppt 14. KÜTLE HAREKETLERİ 1 Kütleleri Neler Hareket Ettirir? Arazi gözlemleri, kütle hareketlerini başlatan başlıca unsurların şunlar olduğunu göstermiştir: Yamaç malzemelerinin

Detaylı

YENİLME KRİTERİ TEORİK GÖRGÜL (AMPİRİK)

YENİLME KRİTERİ TEORİK GÖRGÜL (AMPİRİK) YENİLME KRİTERİ Yenilmenin olabilmesi için kayanın etkisinde kaldığı gerilmenin kayanın dayanımını aşması gerekir. Yenilmede en önemli iki parametre gerilme ve deformasyondur. Tasarım aşamasında bunlarda

Detaylı

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI KAYA OYMA YAPILARININ TASARIMINDA JEOFİZİK ETÜTLER RAPOR FORMATI Mart - 2016 Yönetim Kurulu nun 01/03/2016 tarih ve 107 sayılı kararı

Detaylı

Yrd.Doç.dr. Orhan CERİT

Yrd.Doç.dr. Orhan CERİT Yrd.Doç.dr. Orhan CERİT JEOLOJİK OLAYLAR SONUCU OLUŞAN DOĞAL AFETLER DEPREMLER VOLKANLAR HEYELANLAR (KÜTLE HAREKETLERĠ) METEOROLOJİK OLAYLAR SONUCU OLUŞAN DOĞAL AFETLER SEL BASKINLARI KASIRGA VE TAYFUNLAR

Detaylı

ORMANCILIKTA SANAT YAPILARI

ORMANCILIKTA SANAT YAPILARI 1 ORMANCILIKTA SANAT YAPILARI SANAT YAPISI NEDİR? 2 Orman yollarının yapımında bu yollara zarar veren yer üstü ve yer altı sularının yol gövdesinden uzaklaştırılması amacıyla yüzeysel ve derin drenaj yapılması;

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 5/29/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 5/29/2017 2 BÖLÜM 10 KAYAÇLARIN ve SÜREKSİZLİKLERİNİN

Detaylı

Arazi gözlemleri, kütle hareketlerini başlatan başlıca unsurların şunlar olduğunu göstermiştir:

Arazi gözlemleri, kütle hareketlerini başlatan başlıca unsurların şunlar olduğunu göstermiştir: BÖLÜM 11 KÜTLE HAREKETLERİ (MASS WASTING) GİRİŞ Jeolojik ortamda, kütleler sadece erozyonla aşınıp taşınmazlar. Yerçekimi, kütleleri hareket ettiren bir diğer unsurdur. Kütlelerin ağırlıkları, bu kütleleri

Detaylı

7. TOPRAĞIN DAYANIMI

7. TOPRAĞIN DAYANIMI 7. TOPRAĞIN DAYANIMI DAYANIM Dayanım bir malzemenin yenilmeye karşı gösterdiği dirençtir. Gerilme-deformasyon ilişkisinin üst sınırıdır. Toprak Zeminin Yenilmesi Temel Kavramlar Makaslama Dayanımı: Toprağın

Detaylı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı İNM 424112 Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yapıların Depreme

Detaylı

26 AĞUSTOS 2010 TARİHİNDE RİZE İLİ GÜNDOĞDU BELDESİNDE MEYDANA GELEN AFET OLAYI İLE İLGİLİ TMMOB RAPORU

26 AĞUSTOS 2010 TARİHİNDE RİZE İLİ GÜNDOĞDU BELDESİNDE MEYDANA GELEN AFET OLAYI İLE İLGİLİ TMMOB RAPORU 26 AĞUSTOS 2010 TARİHİNDE RİZE İLİ GÜNDOĞDU BELDESİNDE MEYDANA GELEN AFET OLAYI İLE İLGİLİ TMMOB RAPORU GİRİŞ 26-27 Ağustos 2010 tarihlerinde 14 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Rize ve

Detaylı

MEVZİİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

MEVZİİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU SINIRLI SORUMLU KARAKÖY TARIMSAL KALKINMA KOOP. MEVZİİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU ÇANAKKALE İLİ BAYRAMİÇ İLÇESİ KARAKÖY KÖYÜ Pafta No : 1-4 Ada No: 120 Parsel No: 61 DANIŞMANLIK ÇEVRE

Detaylı

ATIK BARAJLARINDA UYGULANAN JEOTEKNİK ÇALIŞMALAR; GÜMÜŞTAŞ (GÜMÜŞHANE) ÖRNEĞİ SELÇUK ALEMDAĞ ERDAL GÜLDOĞAN UĞUR ÖLGEN

ATIK BARAJLARINDA UYGULANAN JEOTEKNİK ÇALIŞMALAR; GÜMÜŞTAŞ (GÜMÜŞHANE) ÖRNEĞİ SELÇUK ALEMDAĞ ERDAL GÜLDOĞAN UĞUR ÖLGEN ATIK BARAJLARINDA UYGULANAN JEOTEKNİK ÇALIŞMALAR; GÜMÜŞTAŞ (GÜMÜŞHANE) ÖRNEĞİ SELÇUK ALEMDAĞ ERDAL GÜLDOĞAN UĞUR ÖLGEN Bu çalışmada; Gümüşhane ili, Organize Sanayi Bölgesinde GÜMÜŞTAŞ MADENCİLİK tarafından

Detaylı

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ Arş. Gör. Burak ARICAK Arş. Gör. Erhan ÇALIŞKAN Öğrt. Gör. Dr. Selçuk GÜMÜŞ Prof. Dr. H.Hulusi ACAR KAPSAM Giriş Orman yollarının

Detaylı

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu HAFTALIK DERS PLANI Hafta Konular Kaynaklar 1 Zeminle İlgili Problemler ve Zeminlerin Oluşumu [1], s. 1-13 2 Zeminlerin Fiziksel Özellikleri [1], s. 14-79; [23]; [24]; [25] 3 Zeminlerin Sınıflandırılması

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Dr.Öğr.Üyesi Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan.arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 12.1.Baraj nedir? Barajlar

Detaylı

Zemin Suyu. Yrd.Doç.Dr. Saadet BERİLGEN

Zemin Suyu. Yrd.Doç.Dr. Saadet BERİLGEN Zemin Suyu Yrd.Doç.Dr. Saadet BERİLGEN Giriş Zemin içinde bulunan su miktarı (su muhtevası), zemin suyundaki basınç (boşluk suyu basıncı) ve suyun zemin içindeki hareketi zeminlerin mühendislik özelliklerini

Detaylı

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle

Detaylı

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği

ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği ULAŞIM YOLLARINA İLİŞKİN TANIMLAR 1. GEÇKİ( GÜZERGAH) Karayolu, demiryolu gibi ulaşım yollarının yuvarlanma yüzeylerinin ortasından geçtiği varsayılan eksen çizgilerinin topoğrafik harita ya da arazi üzerindeki

Detaylı

Bir Rezervuardaki Su Seviyesinin Değişmesinin Yamaç Duraylılığına Etkisi

Bir Rezervuardaki Su Seviyesinin Değişmesinin Yamaç Duraylılığına Etkisi Bir Rezervuardaki Su Seviyesinin Değişmesinin Yamaç Duraylılığına Etkisi H. FUTİJA Japonya Çeviren : Jeoloji F. Müh. NECDET TÜRK DÜYF Jeoloji Mühendisliği Bölümü, tzmir ÖZ; Japonya'da, rezervuarlardaki

Detaylı

Dolgu ve Yarmalarda Sondaj Çalışması ve Değerlendirmesi. HAZIRLAYAN Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA)

Dolgu ve Yarmalarda Sondaj Çalışması ve Değerlendirmesi. HAZIRLAYAN Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA) Dolgu ve Yarmalarda Sondaj Çalışması ve Değerlendirmesi HAZIRLAYAN Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA) İçerik Yarmalarda sondaj Dolgularda sondaj Derinlikler Yer seçimi Alınması gerekli numuneler Analiz

Detaylı

KAYA MEKANİĞİ DERS NOTLARI

KAYA MEKANİĞİ DERS NOTLARI KAYA MEKANİĞİ DERS NOTLARI Ders : Kaya Mekaniği Konu : Kaya Mekaniğine Giriş Hazırlayan : Doç. Dr. Mustafa FENER Sunan : Doç. Dr. Mustafa FENER Yıl : 2014 1 KAYA MEKANİĞİ HAFTALIK DERS PROĞRAMI 1. Hafta

Detaylı

SİSMOTEKTONİK (JFM ***)

SİSMOTEKTONİK (JFM ***) SİSMOTEKTONİK (JFM ***) Prof. Dr. Murat UTKUCU Sakarya Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü 22.02.2016 Murat UTKUCU 1 Dersin Amacı ve öğrenim çıktıları Öğrenciye deprem-tektonik ilişkisinin ve deprem

Detaylı

KAYA KÜTLESİ SINIFLAMALARI

KAYA KÜTLESİ SINIFLAMALARI KAYA KÜTLESİ SINIFLAMALARI SINIFLAMA SİSTEMLERİNİN HEDEFİ VE ÖZELLİKLERİ Kaya kütle sınıflama sistemleri eğer belirli koşullar yerine getirilirse; gözlem, ölçüm, tecrübe ve mühendislik yargıları sonucu

Detaylı

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör:

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör: JEOLOJİK HARİTALAR Üzerinde jeolojik bilgilerin (jeolojik birimler, formasyonlar, taş türleri, tabakalaşma durumları, yapısal özellikler vbg.) işaretlendiği haritalara Jeolojik Haritalar denir. Bu haritalar

Detaylı

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Projeleri. TÜBİTAK Projeleri

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Projeleri. TÜBİTAK Projeleri Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Projeleri Baraj Tipi Büyük Yapılarda Kayaçlardaki Ayrışmaya Bağlı Direnç Azalmasının İyileştirilmesi, 2003 (97K12048), Ayhan Koçbay, R.Pelin Bilgehan. Özet: Obruk baraj

Detaylı

Zemin ve Asfalt Güçlendirme

Zemin ve Asfalt Güçlendirme Zemin ve Asfalt Güçlendirme Zemin iyileştirmenin temel amacı mekanik araçlarla zemindeki boşluk oranının azaltılması veya bu boşlukların çeşitli malzemeler ile doldurulması anlaşılır. Zayıf zeminin taşıma

Detaylı

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi 17 Ağustos 1999, Mw=7.4 büyüklüğündeki Kocaeli depremi, Marmara Denizi içine uzanan Kuzey Anadolu Fayı nın

Detaylı

12.163/12.463 Yeryüzü Süreçleri ve Yüzey Şekillerinin Evrimi K. Whipple Eylül, 2004

12.163/12.463 Yeryüzü Süreçleri ve Yüzey Şekillerinin Evrimi K. Whipple Eylül, 2004 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.163./12.463 Yeryüzü Süreçleri ve Yüzey Şekillerinin Evrimi 2004 Güz Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms

Detaylı

Kaya Zemin Sınıflamaları Parametre Seçimi Şev Stabilite Sorunları. Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA)

Kaya Zemin Sınıflamaları Parametre Seçimi Şev Stabilite Sorunları. Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA) Kaya Zemin Sınıflamaları Parametre Seçimi Şev Stabilite Sorunları Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA) Zeminler Zeminler iri daneli ve ince daneli olarak iki ana grupta incelenebilir. İri daneli malzemeler

Detaylı

Sıvı Depolarının Statik ve Dinamik Hesapları

Sıvı Depolarının Statik ve Dinamik Hesapları Sıvı Depolarının Statik ve Dinamik Hesapları Bu konuda yapmış olduğumuz yayınlardan derlenen ön bilgiler ve bunların listesi aşağıda sunulmaktadır. Bu başlık altında depoların pratik hesaplarına ilişkin

Detaylı

inşaat mühendisliğinde de tünel kazımı esnasında gevşek zeminlerin ve parçalı kayaların stabilizasyonunda,

inşaat mühendisliğinde de tünel kazımı esnasında gevşek zeminlerin ve parçalı kayaların stabilizasyonunda, ENJEKSİYON Buradaki amaç zeminin ya da kaya kütlesinin mühendislik özelliklerini iyileştirmektir. Nitekim bu iyileştirme zeminin gerilmedeformasyon ve dayanım gibi mekanik özellikleri ile geçirimlilik

Detaylı

Dr. Emre AKÇALI Şube Müdürü DSİ 22. Bölge Müdürlüğü / TRABZON

Dr. Emre AKÇALI Şube Müdürü DSİ 22. Bölge Müdürlüğü / TRABZON YUKARI HAVZA HEYELANLARININ MANSAP TAŞKINLARINA ETKİSİ VE HEYELAN ERKEN UYARI SİSTEM ÖNERİSİ; TRABZON İLİ ÖRNEĞİ Dr. Emre AKÇALI Şube Müdürü DSİ 22. Bölge Müdürlüğü / TRABZON SUNUM İÇERİĞİ HEYELANLARIN

Detaylı

Sıvılaşma hangi ortamlarda gerçekleşir? Sıvılaşmaya etki eden faktörler nelerdir? Arazide tahkik; SPT, CPT, Vs çalışmaları

Sıvılaşma hangi ortamlarda gerçekleşir? Sıvılaşmaya etki eden faktörler nelerdir? Arazide tahkik; SPT, CPT, Vs çalışmaları SIVILAŞMA Sıvılaşma Nedir? Sıvılaşma hangi ortamlarda gerçekleşir? Sıvılaşmaya etki eden faktörler nelerdir? Sıvılaşmanın Etkileri Geçmiş Depremlerden Örnekler Arazide tahkik; SPT, CPT, Vs çalışmaları

Detaylı

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR TOPOĞRAFİK HARİTALAR EŞ YÜKSELTİ EĞRİLERİ TOPOĞRAFİK HARİTALAR Yapılma Yöntemleri:» Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) HARİTALAR ve ENİNE KESİT HARİTALAR Yeryüzü şekillerini

Detaylı

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2017-2018 GÜZ YARIYILI Yrd. Doç. Dr. Uğur DAĞDEVİREN İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALLARI İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ

Detaylı

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Faaliyet Ön Bilgi Formu

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Faaliyet Ön Bilgi Formu Ek-3: Faaliyet Ön Bilgi Formu T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Faaliyet Ön Bilgi Formu Kod No:... Tarih:.../.../... Bu form, toprak kirliliği potansiyeli bulunan endüstriyel faaliyetler ile ilgili genel

Detaylı

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ŞEHZADELER İLÇESİ MANİSA FARKLI SEVİYELİ OTOGAR KAVŞAĞINA İLİŞKİN ONAYLI KAVŞAK PROJESİNİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM VE 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA

Detaylı

ZEMİN İNCELEMELERİ. Yetersiz Zemin İncelemesi Sonucu Ortaya Çıkabilecek Kayıplar. İçin Optimum Düzey. Araştırma ve Deney

ZEMİN İNCELEMELERİ. Yetersiz Zemin İncelemesi Sonucu Ortaya Çıkabilecek Kayıplar. İçin Optimum Düzey. Araştırma ve Deney ZEMİN İNCELEMELERİ Doğal yamaç ve yarmada duraylılığın kontrolü Barajlarda ve atık depolarında duraylılık ve baraj temelinin kontrolü, sızdırmazlık Yapıdan gelen yüklerin üzerine oturduğu zemin tarafından

Detaylı

YAPI FİZİĞİ 1. YAPI AKUSTİĞİ 5. Bölüm. Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ. Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Fiziği Bilim Dalı

YAPI FİZİĞİ 1. YAPI AKUSTİĞİ 5. Bölüm. Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ. Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Fiziği Bilim Dalı YAPI FİZİĞİ 1 YAPI AKUSTİĞİ 5. Bölüm Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Fiziği Bilim Dalı Sesin Kırınması Ses dalgalarının bir engelden ötürü doğrultu değiştirmesi olayına kırınma

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

ÇEVRE GEOTEKNİĞİ DERSİ

ÇEVRE GEOTEKNİĞİ DERSİ ÇEVRE GEOTEKNİĞİ DERSİ ATIK VE ZEMİNLERİN OTURMASI DERSİN SORUMLUSU YRD. DOÇ DR. AHMET ŞENOL HAZIRLAYANLAR 2013138017 ALİHAN UTKU YILMAZ 2013138020 MUSTAFA ÖZBAY OTURMA Yapının(dolayısıyla temelin ) düşey

Detaylı

KARAYOLU SINIFLANDIRMASI

KARAYOLU SINIFLANDIRMASI GEOMETRİK STANDARTLARIN SEÇİMİ PROJE TRAFİĞİ ve TRAFİK TAHMİNİ KARAYOLU SINIFLANDIRMASI 2 3 Karayollarını farklı parametrelere göre sınıflandırabiliriz: Yolun geçtiği bölgenin özelliğine göre: Kırsal yollar

Detaylı

Üst yapı yüklerinin bir bölümü ya da tümünü zemin yüzünden daha derinlerdeki tabakalara aktaran

Üst yapı yüklerinin bir bölümü ya da tümünü zemin yüzünden daha derinlerdeki tabakalara aktaran Üst yapı yüklerinin bir bölümü ya da tümünü zemin yüzünden daha derinlerdeki tabakalara aktaran temel derinliği/temel genişliği oranı genellikle 4'den büyük olan temel sistemleri derin temeller olarak

Detaylı

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Hafta_1 İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Giriş: Jeolojinin tanımı ve alt disipleri Yrd.Doç.Dr. İnan KESKİN inankeskin@karabuk.edu.tr, inankeskin@gmail.com Dersin Amacı Yer bilimlerinin temel kavramlarını

Detaylı

Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Drenaj alanı m^2

Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Drenaj alanı m^2 Kanal Gradyanı (m/m) Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Ayrılma Sınırlı Rasgele değişken Ayrılma Sınırlı Denge Eğimi Taşınma Sınırlı Taşınma Sınırlı Denge Eğimi Drenaj alanı m^2 Gradyan Karışık temel

Detaylı

BÖLÜM 11 KÜTLE HAREKETLERİ (MASS WASTING)

BÖLÜM 11 KÜTLE HAREKETLERİ (MASS WASTING) BÖLÜM 11 KÜTLE HAREKETLERİ (MASS WASTING) GİRİŞ Jeolojik ortamda kütleler sadece erozyonla aşınıp taşınmazlar. Yerçekimi, kütleleri hareket ettiren bir diğer unsurdur. Kütlelerin ağırlıkları bu kütleleri

Detaylı

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü HARİTA NEDİR? Harita; yer yüzeyinin bir düzlem üzerine belirli bir oranda küçültülerek bir takım çizgi ve

Detaylı

ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT RAPORU

ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT RAPORU SAHĐBĐ ĐLĐ ĐLÇESĐ KÖYÜ MEVKĐĐ : BĐGA MERMER SANAYĐ VE TĐC. LTD. ŞTĐ : ÇANAKKALE : BĐGA : KOCAGÜR : SARIGÖL PAFTA NO : 6 ADA NO : -- PARSEL NO : 1731-1732-1734 ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT

Detaylı

Ders 1.2 Türkiyede Barajlar ve Deprem Tehlikesi

Ders 1.2 Türkiyede Barajlar ve Deprem Tehlikesi İNM 424112 Ders 1.2 Türkiyede Barajlar ve Deprem Tehlikesi Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı TARİHTE BARAJ YIKILMALARI VE YIKILMALARDAN ÖĞRENİLENLER TARİHTE BARAJ

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

Akifer Özellikleri

Akifer Özellikleri Akifer Özellikleri Doygun olmayan bölge Doygun bölge Bütün boşluklar su+hava ile dolu Yer altı su seviyesi Bütün boşluklar su ile dolu Doygun olmayan (doymamış bölgede) zemin daneleri arasında su ve hava

Detaylı

SANCAKTEPE FATİH ve MEVLANA MAHALLELERİNDEKİ DUVAR YIKILMALARI HAKKINDA TEKNİK DEĞERLENDİRME RAPORU

SANCAKTEPE FATİH ve MEVLANA MAHALLELERİNDEKİ DUVAR YIKILMALARI HAKKINDA TEKNİK DEĞERLENDİRME RAPORU SANCAKTEPE FATİH ve MEVLANA MAHALLELERİNDEKİ DUVAR YIKILMALARI HAKKINDA TEKNİK DEĞERLENDİRME RAPORU İstanbul ili Sancaktepe ilçesi Fatih ve Mevlana mahallelerinde 27 Temmuz 2018 ve 28 Temmuz 2018 tarihlerinde

Detaylı

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Hafta_5 İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Haritalar ve kesit çıkarımı (Jeoloji-Mühendislik Jeolojisi ve topografik haritalar) Yrd.Doç.Dr. İnan KESKİN inankeskin@karabuk.edu.tr, inankeskin@gmail.com

Detaylı

FİZİK. Mekanik İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ KAYAÇLARIN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?

FİZİK. Mekanik İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ KAYAÇLARIN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 14.04.2015 KAYAÇLARIN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır.

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE 12 Mayıs 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29710 YÖNETMELİK Orman ve Su İşleri Bakanlığından: TAŞKIN YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE İZLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

Yamaç dengesinin bozulması kütle hareketlerinin oluşumunun en önemli nedenidir.

Yamaç dengesinin bozulması kütle hareketlerinin oluşumunun en önemli nedenidir. KÜTLE HAREKETLERİ Ayrışma ile oluşmuş malzemenin veya kaya kütlelerinin yerçekiminin etkisiyle yamaçlardan aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde kütlesel olarak yer değiştirme olayına kütle hareketi

Detaylı

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2018-2019 GÜZ YARIYILI Dr. Uğur DAĞDEVİREN 2 1 İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALLARI İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ Geoteknik

Detaylı

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI Yrd. Doç. Dr. Uğur DAĞDEVİREN 2 3 Genel anlamda temel mühendisliği, yapısal yükleri zemine izin verilebilir

Detaylı

BÜYÜK ÖLÇEKLİ ANİ HEYELANLARIN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE MEKANİZMALARININ MODELLERİ*

BÜYÜK ÖLÇEKLİ ANİ HEYELANLARIN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE MEKANİZMALARININ MODELLERİ* Jeoloji Mühendisliği s. 43,57-63,1993 Geological Engineering, n. 43,57-63,1993 BÜYÜK ÖLÇEKLİ ANİ HEYELANLARIN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE MEKANİZMALARININ MODELLERİ* Haydar İLKER - TMMOB Jeoloji Mühendisleri

Detaylı

İSTİNAT DUVARLARI YRD.DOÇ.DR. SAADET BERİLGEN

İSTİNAT DUVARLARI YRD.DOÇ.DR. SAADET BERİLGEN İSTİNAT DUVARLARI YRD.DOÇ.DR. SAADET BERİLGEN İstinat Duvarı Zemin kütlelerini desteklemek için kullanılır. Şevlerin stabilitesini artırmak için Köprü kenar ayağı olarak Deniz yapılarında Rıhtım duvarı

Detaylı

BÖLÜM : 9 SIZMA KUVVETİ VE FİLTRELER

BÖLÜM : 9 SIZMA KUVVETİ VE FİLTRELER ZEMİN MEKANİĞİ 1 BÖLÜM : 9 FİLTRELER SIZMA KUVVETİ VE Akan suların bir kuvvete sahip olduğu, taşıdığı katı maddelerden bilinmektedir. Bu sular ile taşınan katı maddelerin kütlesi, hidrolik eğime göre değişen

Detaylı

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 03.03.2015 DEPREMLER - 1 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

JEOLOJİ MÜHENDİSİ A- GÖREVLER

JEOLOJİ MÜHENDİSİ A- GÖREVLER TANIM Yerkürenin başlangıcından bugüne kadar geçirdiği yapısal değişmeleri, yerkabuğunun yüzeyinin ve altının bugünkü durumunu inceleyen, yerleşim alanları ve her türlü mühendislik yapılarının yer seçimi

Detaylı