A. Alper AKÇAM NEYİ, NASIL YAZMALIYIZ?*

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "A. Alper AKÇAM NEYİ, NASIL YAZMALIYIZ?*"

Transkript

1 A. Alper AKÇAM NEYİ, NASIL YAZMALIYIZ?* Kavramlar, bu bağlılığı kabul etmediklerinde de ilişkin oldukları nesnelere bağlıdırlar. J. M. Bernstein Bu, belki de biraz saçma bulunabilecek Neyi, nasıl yazmalıyız sorusu, çağırdığı sonsuz sayıdaki yanıtla birlikte, yazında biçim ve içerik tartışmalarına giriş için de aracılık edebilirdi. Neyi değil nasıl yazdığımızın önde tutulması, yazının biçim ve yapıyla tartılması isteniyor. Yazında anlam ve içerik ardından koşmak, yazını başka bir yolculuğun gelgeç durağı kılmakla özdeşleştiriliyor... Yazınsal bir sanat yapıtını içindeki anlamdan soyutlayıp, anlam içermeyen, salt bir dilsel yapıya dönüştürebilmek olası mıdır? Başka bir deyişle, dili temsil ettiği anlamın dışında kullanabilir miyiz? Hiçbir anlam içermeyen bir dil yapıtı olabilir mi? Saçma olanın, öyle bulunanın da kendine özgü bir anlamı yok mudur?... Bu türden soruları sonsuza kadar uzatabilmek olasıdır. Yazmanın yalnız bir anlama ulaşma, bir anlamla buluşma değil, aynı zamanda o anlamı iletişim ve bildirişime aktarma, paylaşma edimi olduğu da yadsınmamalıdır. Anlamı önde tutmayan, yazında yapıyı ve biçimi öncelikli görenlerin de başkaları için anlam taşıyan bir bildirge oluşturduklarını biliyoruz. Yapıt, metafiziksel bir öngörüyle, anlamlı yaşamsal öğelerden arındırılmış, salt dilsel bir yapı olarak tasarımlandığı anda bile, kendini var eden düşüncenin başkalarında da aynı zamanda var olabilme gizilgücünü kesinlikle barındırmaktadır. Düşünülmüş olan, düşünülebilecek olandır. Düşünce, üreticisi tarafından bütünlüklü bir gösterge olarak tasarlanmamış, hatta bir gönderge hedeflememiş olması durumunda da, kendi varlığı, kendi nesnesi için mutlaka bir anlam taşımaktadır. Dili kullanan bir eylemin (bu kullanım kavramı dili araçsal bir öğe olarak görmeyle özdeş değildir, dil düşüncenin kendisi ve taşıyıcısıdır), dilin taşıdığı anlamdan sıyrılabilmesi olası değildir. Sorumuz, hangi anlam sorusuna dönüştüğünde, ya da dilsel yapının anlamlandırdığı şeyin kendinden önce var olan bir öngörü karşısındaki duruşu öncelikle sorulmalıdır denildiğinde ancak, sorun daha aydınlanmış, tanımlanma kolaylığı kazanmış olacaktır. 1

2 Anlam araştırmak için şiiri deşmek, terennümü yaz gecelerinin yıldızlarını ürperten zavallı bir kuşu eti için öldürmekten farklı bir şey olmasa gerek diyen Ahmet Haşim i, (Piyale için önsöz- 1928) ya da, Herkes resimden anlamak için yırtınır. Neden hiç kimse kuşların şarkılarını anlamayı denemez sorusunu soran Picasso yu biçimi, yapıyı önde tutan sanat görüşüne tanık gösterebilmek olasıdır. Karşı yanda yer alacakların öne sürecekleri, doğal güzelliklerle bilinçli insan emeği ürünü olan estetik değerleri birbirinden ayrı tutmamız, sanatın doğal olana insancıl ve bilinçli bir katkıyla, nesnenin özüne yönelmiş yaratıcı bir öngörüyle, gönderenin idealize etme çabasıyla oluşabileceği şeklindeki bir görüşe de karşı çıkamayız sanırım. A. H. Tanpınar ın, şiir, en uyanık bir gayret ve çalışma ile dilde bir rüya hali kurmadır tanımını, sanatın anlam ve öze yönelik bir çaba olması gerektiğine ilişkin bir görüş olarak kullanabilmek olasıdır. Sanat, nesnelerin tanış olmaktan çıkarılması ve algının yenilenmesidir diyor Şklovsky. (...)Böylece sanat, bilinçli yaşantıyı onarır, yenileştirir, donuklaştırıcı ve mekanik alışkanlıkları zorla aşar ve kendimize var olan tazeliği ve dehşeti içinde dünyaya yeniden doğmanın olanın olanağını sunar. Bu sözler de Jameson a ait. Sanatın biçimi, yapısal ve anlam özellikleri üzerine konuşmayan, görüş bildirmeyen sanatçı yok gibidir. Biçimi, kabaca, nesne ve olgunun bizce anlık algılanışı, belli bir anda sağlanan dengenin ortaya çıkışı olarak tanımlayabiliriz. Nesnenin en güzel ânını görüntülediğimiz bir denge ânını yansıtan biçimi, ancak durağan bir görüntü sunar bize. Sonsuz devinim ve değişim içindeki varlığın yalnızca bir ânı, bir durumudur biçim. Katı cisimlerin bile sonsuz sayıda boşluklar ve parçacıklardan oluştuğu evrende, evren ve tekil varlık, ya da bir olgu, kendi değişimlerinden, devinimlerinden ayrı ele alındıklarında, tutucu bir seçimle parçalanmış olacak, bir ânın görüntüsü tüm zaman ve uzamın yerine konulacak, gerçekliğin yerini belki de bir yanılsama alacaktır. Nesnenin bir denge ânını yansıtan kristaller ve süsler, onun en güzel görüntüsü olarak değer kazanmış olsalar bile, devinimi kapsamadığında, hem gönderilen, hem de gönderen açısından eksikleri barındıracaklardır. Bu durumda, anlatıda, görüntüde, öznel yorum egemendir. Gösterge ve simge yoğunluklu günümüz koşullarında, doğal yoldan varlık kazanabilmesi olanaksız kılınmış deneyim göz önüne alındığında da, bireyin tekil duyusu ve duygusu yerine, makro yapıların bireye verdiği buyruklar, yararcı birey yargıları, nesnenin yerine geçmiş olacaktır. Sanatla gerçeklik ve sanatçı öngörüsü arasında sanata özgü ilişkiler olmalıdır. Valery sanat yapıtını tanımlarken, Bize esinlediği hiçbir fikir, benimsememizi ima ettiği hiçbir davranış tarzı onu tüketmez ya da devreden çıkaramaz. Kokusu bize güzel gelen bir çiçeğin 2

3 kokusunu istediğimiz sürece içimize çekebiliriz; oysa duyularımızı harekete geçiren kokudan kurtulmamız olanaksızdır ve hiçbir anımsama, hiçbir düşünce, hiçbir davranış tarzı onun etkisini silemez ya da onun bizi kavrayışından kurtaramaz. Kendine bir sanat yapıtı yaratma görevi biçen kişi de aynı etkiyi amaçlar der ( Aktaran Benjamin, anan, J.M. Bernstein, Cagito Yaz 2003, s.-227). Biçim ve içerik arasında yaratılmaya çalışılan karşıtlık üzerine konuşmayı Valery yle sürdürebiliriz. Dizelerde içerik ve biçim, konu ve gelişme, ses ve anlam (...) ayrımına gitmek, işte size şiir alanında anlamazlığı ya da duyarsızlığı gösteren bir sürü belirti... Paul Valery nin bu sözlerini anan Beatrice Lenoir (Sanat Yapıtı, s.197), şiir kendini yalnızca nesnesini türdeş olmayan öğelere ayrıştıran tutuma karşıt bir tutum içinde onun bütünlüğünü keşfetmeye çalışana sunar diyor. Biçim ve içerik ayrımının ortaya koyduğu soru, aslında yapıtın tanımının özünde, bu soruya verilen yanıtın büyük ölçüde sanata verilen anlama ve işleve bağlı oluşunda yatar. Sanatı yalnızca taşıdığı anlamla, içerikle tartmaya kalkan, sanatı, verili olgusallığın yinelenmesi olarak gören de, sanatı insanın yaşam karşısındaki anlama ve önerme duruşundan koparıp onu yaşam dışına taşıran, yalnızca dilsel bir yapı, anlam karşıtı olmayan saltık bir biçim, bir haz nesnesi olarak gören de, insanın yararcı aklıdır. Bu akıl, yalnızca insan etkinliği olan sanatı değil, insan varoluşunun kendisini de bir araç olarak görür. Biçimi öne çıkarma öngörüsü, dünyayı bir bütün olarak kavrayamama, nesneyi devinim ve değişiminden koparma indirgemeciliğinin, yüzeyselliğinin sonucudur; anlamı, özü önde tutarak hayatı öne çıkaran yazın biçimini mimetik olmakla suçlayan bu biçimci bakış açısının aslında kendisi mimetiktir ve çağımız olgusallığının bir yinelenmesi olmaktan, toplumsal olanın, kamusal olanın egemenliğine teslimiyetten, bireysel yaratıcılığı yok saymaktan öte bir anlam taşıyamaz. Bu bakış, sanatın nesnesi olan dili ve insanı verili birer parça, nedensellikten kopuk kadavra kalıntıları olarak görmektedir, varlığın değişkenliğini bir ânı kutsayarak küllemektedir. Anlam ve içerik ardında koşanları, yaşamda sürekli ilerleyen bir gidiş, bir sistem tanımlayan modernist aklın dizgeci anlayışının güdülediğini savlayan güncel ve biçimci eleştiri, tümele karşı tekil insanı, bireyi savunuyor görünürken, düşünce için tehlikeli önermeler getirmekte, yararcı akla karşı mücadele ederken, eleştirel aklı da yıkıp geçmektedir. Aklını nesneyi algılamak ve çözümlemek için değil, onun verili ve tartışılmaz gerçekliğini kabul etmek için kullanan, yüzeyi, imge düzlemi için yeterli bulan Doğu toplumu için düşünüldüğünde, olay çok daha karmaşık bir boyuta taşınmaktadır... Orada, güzel olan, 3

4 mistik olana yakın olandır, öngörülmüş olana özdeşliği sağlayandır... Sanat bir onaylama ve kabule araçtır yalnızca... Egemen kültürün tüketim döngüsü içinde zaman zaman bir artık, sıradan bir ürün gibi görüntü veren sanat ürünleri olsa bile, sanat, bizim dünyaya tek tutunma aracımızdır, tek sığınağımızdır. Kültürün getirdiği tüm yıkımların ( Auswitch, canlı bombalar) üstesinden gelebilmek için kültürün kendini eleştirmesiyle değişimi dışında bir silahımız yoktur. Sanat, insanın yitirdiği gerçeğin ve yabancısı olduğu yaşamın imgesel düzlemde yeniden var edilebilme yetisini, insanın kendi öznel ütopyasıyla yaşabilme olanağını içinde barındıran tek olanak ve olasılıktır. Gerçeklikten kopmuş nesneler dünyasının kendi imgeleriyle egemen oldukları dünyaya karşı insan başkaldırısı ancak sanatla olasıdır. Yazında, dilin nesneyle özne arasında oluşturduğu bu yaşamsal, yaratıcı köprüyü kullanmaktayız. Sanatın karşınlığı, onun karşısında olduğu şeyin anlaşılabilmesine bağlıdır. Sanatı bir yansıma, betimleme ile sınırlandırmak istemiyorsak, görünen ile yetinmeme karar ve yaratıcılığını seçmişsek, şeyin nasıl dizildiğine, parçalanmanın köklerine inme çabası kaçınılmazdır. Sanat, gerçekliği tanımlamaya, tanıtmaya, yalıtılmış kılmaya yönelmeyecektir elbet; ancak, gerçeğin kendisine ait imgelerin var olabildikleri tek özgür ve özgün alan, sanat alanı olacaktır. Ânın kuşatmasından kurtulabilmenin, gerçekliğin algılanabilen yanılsamasından sıyrılabilmenin ve yaşam dünyamızın maddeselliğinden bir adım sıyrılıp bilinci özgür kılabilmenin (J. P. Sartre) tek yolu, kendi imgelem gücümüzle düşünme yetisini kazanma edimidir, sanattır, düş gücüdür, varlığın ve evrenin gizi ancak bu özsel ve anlamsal etkinlikle aydınlanır. Bugünün kitlesel eğilimi, an dan, belirli bir andaki yüzeyel dengeden yanadır. Görüntü ötesi de diyebileceğimiz, nesnenin kendisi yerine, mitleştirilmiş imgeleri, imgenin simgeye dönüşmüş biçimleri, etiketleri yer almıştır. Gerçeklikten uzak parçalanmış bir görüntüdür sunulan. Görsellik yanılsaması da diyebiliriz buna. İşte bu egemen kitlesel eğilime karşın, yoğun sanatsal bir uğraşla görünenin ötesine geçmek zorundayız. Anlık dengenin, simgesel biçimlenmenin ötesine, nesnenin kendi gerçekliğine... Doğal olana yakın olmanın koşulu budur. Anlık zaman anlayışı, sanatta görselliği, biçimi öne çıkarmaya çalışırken, aynı zamanda günümüz kültür endüstrisinin de bir yansıtıcısı olmaktadır. Toplumla ve öteki insanla olan bağı koparmaya götürür bu anlayış. John Urry üç dakika kültürü ile tanımlıyor günümüz kültür ortamını. Görsel ve işitsel imajlar kolajına bağımlı kılınmaktadır insan. Anlık zaman geleceği dağıtır; tişörtlerin ifade ettiği gibi. Geleceği şimdi istiyorum Anlık tepkilerin sonucu olarak, özellikle telefon, elektronik sinyaller ve benzerleri nedeniyle 4

5 geleceğin dağıldığı gözüküyor ve gelecek, artık insanların inanacakları bir şey olarak işlev görmüyor (Urry J., Mekanları Tüketmek, Ayrıntı Yay., 1999, s.293) Biçim önceliğinin, anlam ve içerik karşıtlığının örtmeye çalıştığı şey, sanatın yaşam karşısındaki muhalif davranışı olabilir; biçimci bakışla sanat, sıradan bir hobi ye, bir haz nesnesine indirgenmiş olmaktadır. Dil dizgesi, ürünü olduğu düşünceden kopmuştur sanki, nesne ve olgu bir parantez içindedir. Bu durumu, Yapısalcılık gerçek nesneyi paranteze alırken insan öznesini de paranteze almıştı diye değerlendirir T. Eagleton. Paranteze alınmış insanın aşkı da bir tüketim nesnesi olarak kullanılabilir olur. Kadın ve erkek, birbirleri karşısında ânında tüketilebilir gövdelerdir. Kullanım değerleri sınırlı nesnelerdir. (...) Tükettikçe özgürleşeceğiz: slogan budur. (Ahmet Oktay, Entelektüel Tereddüt, Everest Yay., Ekim 2003, s ) Biçimin önde olduğu bir gözlemde, aynanın arka yüzü görünmezdir. Aynanın arka yüzünü görme yetisi sanata aittir oysa, varlıktaki devinimi, değişimi sezebilen sanat yaratıcılığındadır. Sanatın varoluşunda yaşamın soyutlanması başat öğedir. Sanat eylemi, bu nedenle, yaşamdan ve nesnenin kendinden kopma gizilgücünü de barındırır. Bu olasılık, zamanın ve uzamın parçalandığı biçimci, yapısalcı anlık değerlendirmelerde daha da yoğunlaşır. Kendimizi dünyanın üzerine çıkarmakla dünyayı ideal olarak, bilenin bakış açısının bile ortadan kalkacağı ya da nesneler dünyasında yalnızca bir başka nesne haline geleceği, temsili bilmenin bir nesnesi kalmakla, dünyaya karşı bütün öznel tepki ve dolayısıyla insan öznelere göründüğü biçimiyle dünya ortadan kalkar... diyor J. M. Bernstein Geleneksel sanat derinlemesine bir görüş ve yüceltme ilkesi izlerken, pop sanatı ile kendi anlatımını kazanmış günümüz sanat anlayışı, endüstriyel, seri üretimle elde edilmiş bir yüzeyselliği ve homojenliği barındırır. Göstergeler (sign), gönderilen (referent) üzerinde kesin bir utku kazanmıştır. Yeni ve taklitten türemiş bir sanatsal söylem gelişmiştir. Sanat, bundan böyle modellerin bir taklidi olacak, giderek de taklidin taklidine dönüşecektir. Öykünme zinciri uzanıp giderken, modelin kendisi de belirsizleşecek, hatta yitecektir; özgünü olmayan kopya, sanat gerçekliğinin ve gerçekliğin kendisidir artık (simulacr). Bugün olana dün nereden gelindiği unutulacaktır....bundan böyle herhangi bir sanat yapıtıyla öznel ve içten bir ilişki kurmak olanaksızdır. Sanat yapıtları artık kendilerine yönelttiğimiz bakışları yanıtlamıyor, onları 5

6 okumuyor ve bize yeni bir bakış iade etmiyorlar... Walter Benjamin 1979, Anan, H. Bülent Kahraman, Sanatsal Gerçeklikler..., s.30) Sanat yapıtının gerçek karşısındaki tutumunu aramaya çıkan Proust un, belki kendi hatası olarak da yorumladığı edebiyatın umduğundan daha az gerçeklik taşıdığı ve artık hiçbir sevinç sağlayamayacağı sanısını yorumlayan Gilles Deleuze (Sanat Yapıtı, s.172), nesneleri olduğu gibi kavramayı edebiyattan bekleyemeyiz der. Nesnenin üzerimizde bıraktığı izlenimi nesnenin kendisinde yatıyormuş gibi görmek bir yanılsama kaynağı olduğu gibi, gerçeği ve gözlemin sonucu edindiğimiz yargıyı öznede aramak gerçeğin tamamen yitimi demek olabilecektir diye sürdürür görüşlerini. Anlık görüntüyü aktaran ve anlık düşünce yapısının ( Her yargının altında bir düşünce cagito- olgusu yer alır =Kant=) etkisi altında tanımlanan biçimin yaşamın sürekliliğini ve varlıktaki değişim gücünü kavrayamayacağı kaçınılmazca anlaşılmış olur. Sanat yapıtı, değişim ve devinimi anlaşılır kılabilecek ölçüde öze yakınlaştığında, özne-nesne-yaşam üçlüsü içinde bir bütünlük olarak değerlendirdiğinde ancak, duygu öznelliğini aşmış, başka dünyaları kavramaya olanak sağlamış ve tüm bunların sonucu da paylaşılabilen tek insan etkinliği olarak kendini var etmiş olacaktır. Nesneyi ne? sorusunun tüm boyutlarıyla görmeye çalışan, öze inmeye çalışan bir bakış, biçimci olmaktan çok özcü, anlamcı bir yaklaşımın ürünü olabilir. Sanatçı, aklın yerine sezgiyi geçirebilme yetisine, becerisine sahip olan insandır. Sanat etkinliği bir şey değil de bir eylem olabildiği anda sezgiye ulaşabilir. Yaşamsal gerekliliğin zorladığı dışında kalan ilişkiler kurma yetisi ve sezginin ortaya çıkması sanatla olası olur. Bunun için de hem algılayanda, hem de algılanandaki sürekliliğin kavranması gerekir. Duyular ve bilinç, gerçeklikten yalnız kullanılabilir, basitleştirilmiş bir bölüm sunar. Bu şeylerden ve kendimden sunulan görüş içinde insanlar için gereksiz farklılıklar silinmiş, insanlar için yararlı benzerlikler vurgulanmış, eylemimin üzerinde yürüyeceği yollar önceden çizilmiştir. Bunlar, tüm insanlığın benden önce üzerinden geçtiği yollardır der Bergson. Biçimle nesnenin kendini tanımlamaya kalkmak, kimi kez onun onun kendisini değil, üzerine yapıştırılmış etiketi tanımlamayla karışır. Araya, gereksinimden kaynaklanmış dilin de girmesiyle yanlış algı yoğunlaşır. Kamusal olan, toplumsal olan, bizdeki gerçeğin yerini almıştır. Sanat, gerçekliğe daha dolaysız bakma olgusundan başka bir şey değildir. Ne var ki bu algılama saflığı, yarar peşinde koşma uzlaşımından kopmayı, duyularda ya da bilinçte doğuştan gelen bir çıkar gütmeme eğilimini, bu eğilimin özel olarak baskın olmasını gerektirir, buysa her zaman idealizm olarak nitelenmiştir. Öyle ki, sözcüklerin üzerinde hiç oynamadan, ruhta idealizm bulunduğunda, yapıtın içinde gerçekçilik bulunduğu ve insanın 6

7 yalnızca ideallik sayesinde gerçeklikle temasa geçtiği söylenebilir diye sürdürür Bergson. Sanat, bu anlamda bir idealleştirme eylemidir. Her şeyiyle tamamlanmış kendinde bir dünya yoktur. Gerçek denen şey, bizim dünya ile oluşturduğumuz çifttir ve bizim dünya üzerindeki varlığımız, tüm davranışlarımızın, tüm yargılarımızın temelini oluşturur (...) Sanatın yaşamsal edimi olan soyutlama, görüş alanının içselleştirilmesini ve aşılmasını sağlayan gücü temsil eder ki bu olmaksızın sanat da var olamaz. (...) Soyutlama, yapıtın dış gerçekliğe az ya da çok benzer oluşuyla değil, dış gerçekliği içine ve varlığın saf ritimsel motiflerine kadar uzanan bir iç dünya bağıntılıdır diyor Jean Bazin (Anan Maldiney, Sanat Yapıtı, s. 194) Ritmin ayrımsanması için de özdeki değişim ve devinim bilinir olmalıdır. Sonuçta, soyutlama denen şey nedir? Ritmin, içinde soyutlaştığı biçimler üzerindeki dönüştürücü ve aydınlatıcı etkisidir. Bu biçimler, pratik görüşe ilişkin ilk niteliklerinden yavaş yavaş uzaklaşarak, ritmin onlara kazandırdığı daha özsel niteliklere bürünüp ikinci kez doğarak- yeniden ortaya çıkar.(...) Dolayısıyla soyutlama, belirli bir dünyayı değişime uğratmaksızın yok etmek ya da söylendiği gibi biçimini bozmak değildir; biçimini değiştirmek, bir şey anlatan biçimler yerine bir şey söyleyen biçimler koymaktır (Sanat Yapıtı, s. 194, 197) Yazının hangi biçimle ilgilendiği böylece vurgulanmış olmaktadır. Özün değişim ve devinimini kavrayamamış, sezgisel görüşten uzak bir bakışla biçimin bu ânını yakalayabilmek olası değildir. O ân, diğer anların içindeki bir kesittir yalnızca... Çağımız, yüzeyin gözlendiği, kitlelerin yüzeyde olanı dokunmaksızın, sinikçe izleyip onayladıkları, yüzeyel biçimlerin de merkezden kodlandığı değerler çağı olarak tanımlanabilir. Bu değerler zincirinin karşısında da başka bir değerler zinciri yer alır; pazarlık edilebilir bir ötekiliğe katılmayı reddeden kökten öteki yapılanır. Kodlayıcı sistem tarafından dışlanmış öteki yok edilmesi gereken bir odaktır. Terör kaçınılmazdır. Günümüzde, teknoloji ve sanayileşme dünyanın büyüsünü bozmuştur. Nesnelerin gösterge ve değişim değerleri kullanım değerlerinin önüne çıkmıştır çünkü. Günümüzün büyüsü bozulmuş, gerçekliği parçalanmış dünyasında kodlanmış simgelerin üzerimizdeki baskısını en az duyumsayacağımız alansa, sanat alanıdır. Doğa, tanrısal olmaktan çıktığında, insani olmaktan çıkar... Şiirle bilim arasındaki uçurumu kapamalıyız. Doğal olmayan yarayı iyileştirmeliyiz. Eleştirel yapının soğukkanlı düşünsel yöntemi içinde, şiirin çabuk, naif iletileriyle çoktandır hissedip aktardığı hakikati gerekçelendirip düzenlemeliyiz tümcelerinin yazarı John Dewey di ( 1891). Adorno, 7

8 Sanatla bilim tarihin akışı içinde birbirlerinden ayrılmış olsalar da, onlar arasındaki karşıtlığı mutlaklaştırmamak gerekir diyerek günümüze uzanmış bir yorumunu yapar bu sözlerin. Sanat, sezgi gücümüzle, doğaldan kopmayan, doğal olanı biçim ve öz olarak parçalamayan, eleştirel olmayı başarabilen soyutlamalarımızla bizi yeniden insan özümüze tutundurmayı sağlayabilecek tek sığınak olma özelliğini sürdürmelidir. Kaynakça: Cagito, YKY, Yaz 2003, Sayı 36 Ernst Fisher, Sanatın Gerekliliği, Özgür Yayınları, 1974 Beatrice Lenoir, Sanat Yapıtı, YKY, Ekim 2003, 2. Baskı H.Bülent Kahraman, Sanatsal Gerçeklikler, Olgular... Everest Yay, 2 basım, Haziran 2002 John Urry, Mekanları Tüketmek, Ayrıntı Yay, 1999, s.293 Ahmet Oktay, Entelektüel Tereddüt, Everest Yayınları, 1, Basım, Ekim 2003 Sarp Erk Ulaş, Felsefe Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, 2002 Ankara *Not: Bu yazı, Deneme ve Eleştiri başlıklı 9. Bursa Edebiyat Günleri ne bildiri olarak sunulmuş ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı nın söz konusu etkinlik kitabında yayınlanmıştır. 8

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. Eğitimde Sanatın Önceliği. Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ Sanat, günlük yaşayışa bir anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanat, yalnızca resim, müzik,

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011 Doç. Dr. Doğan GÖÇMEN Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, 25-26 Mart 2011 «Her şey mümkündür.» «Zevkler

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281-

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281- YAYIN DEĞERLENDİRME: ASLAN, C. (2017). Örnek Eğitim Durumlarıyla Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi. Ankara: Anı Yayıncılık. Book Reviews: ASLAN, C. (2017). Örnek Eğitim Durumlarıyla Türkçe-Türk Dili

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

SANAT, SANATÇı, SERAMİK SANATı VE BİR SERAMİK SANATÇısı. Dilek ALKAN* Evrenselolan insan ve değerlerinin, iyi bir şekilde özümsenip,

SANAT, SANATÇı, SERAMİK SANATı VE BİR SERAMİK SANATÇısı. Dilek ALKAN* Evrenselolan insan ve değerlerinin, iyi bir şekilde özümsenip, SANAT, SANATÇı, SERAMİK SANATı VE BİR SERAMİK SANATÇısı Dilek ALKAN* Evrenselolan insan ve değerlerinin, iyi bir şekilde özümsenip, evrimleşme yolundaki insanın kişiliği de aklın denetimi altında tutulup,

Detaylı

TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR?

TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR? TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR? Temel sanat eğitimi çizgi, form, mekân, renk, üç boyutlu yapı, görsel algılama ve inceleme ile ilgilenir. Temel sanat eğitimi derslerinin temeli Bauhaus a, Johannes Itten in

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ/SİYASET BİLİMİ ANABİLİM DALI FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA Doktora Tezi

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir?

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Çiler Dursun 1 - aslında sözcüğü, haber ile ilgili yaygın ön kabullerin yeniden gözden geçirilmesi gereğine işaret etmektedir. haber nedir? haberi okumak ve

Detaylı

Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat!

Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat! Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat! SANAT EĞİTİMİ NEDİR? Sanat eğitimi, çizgi, form, mekan, renk, üç boyutlu yapı, görsel algılama ve inceleme ile ilgilenir. Temel sanat eğitimi derslerinin

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

GÜZELLİK SEVDİRİR - SEVİLEN GÜZELDİR Mustafa Alagöz

GÜZELLİK SEVDİRİR - SEVİLEN GÜZELDİR Mustafa Alagöz A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 1 GÜZELLİK SEVDİRİR - SEVİLEN GÜZELDİR Mustafa Alagöz Sanat güzelliğin açığa çıkması, duyuların önüne getirilmesidir. Güzelin kendisinin varoluş biçimleri sanatın

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER HALKLA İLİŞKİLERDE İMAJ VE SOSYAL SORUMLULUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

HALKLA İLİŞKİLER HALKLA İLİŞKİLERDE İMAJ VE SOSYAL SORUMLULUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ HALKLA İLİŞKİLER HALKLA İLİŞKİLERDE İMAJ VE SOSYAL SORUMLULUK Genel anlamda imaj, kişilerin bir başka kişi, obje ve kurumlar hakkında düşünceleridir. Kişi ve kuruluşlar ile ilgili görüşler ve düşüncelerin

Detaylı

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ Hayatın asıl etik anlamı, bizim iyi ve kötü sözcükleriyle tanımlayarak yol almaya çalıştığımız soyutluklardadır. Bu derece soyut ve kökenleri sıra dışı olan kavramlarla uğraşmak

Detaylı

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır Öğrencinin ilgi alanları, becerileri ve yetenekleri düşünüldüğü zaman kendi öğrenme yöntemlerine göre akademik ve/veya kültürel alanda başarılı olabilir.

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

İşletmecilik ve Yönetimle İlgili Temel Kavramlar. Ekonomi, işletmeler ve ihtiyaçlar. İhtiyaç kavramını nasıl tanımlayabiliriz?

İşletmecilik ve Yönetimle İlgili Temel Kavramlar. Ekonomi, işletmeler ve ihtiyaçlar. İhtiyaç kavramını nasıl tanımlayabiliriz? İşletmecilik ve Yönetimle İlgili Temel Kavramlar Ekonomi, işletmeler ve ihtiyaçlar İhtiyaç kavramını nasıl tanımlayabiliriz? Karşılandığında haz, karşılanmadığında acı ve hüzün veren; karşılandıkça şiddetini

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş 1www.ideayayınevi.com HAK KAVRAMI Giriş 1 Felsefi Tüze Bilimi Hak İdeasını, eş deyişle Hak Kavramını ve bunun Edimselleşmesini konu alır. Felsefe İdealar ile ilgilenir ve buna göre genellikle salt kavramlar

Detaylı

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derste Immanuel Kant ın estetik felsefesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılacaktır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olan Kant, kendi felsefe sistemini üç önemli çalışmasında toplamıştır.

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

MODÜLDE KULLANILAN SEMBOLLER

MODÜLDE KULLANILAN SEMBOLLER MODÜLDE KULLANILAN SEMBOLLER Disiplinler arası Sınıf İçi Uygulama Kavram Sınıf Dışı Uygulama Medya okur yazarlığı Etkinlik (Bireysel) Derin Düşünme Etkinlik (Grup) Yaratıcı Düşünme Konu Anlatımı Eleştirel

Detaylı

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM Prof. Dr. Ali ERGUR Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türk Toraks Derneği XVII. Kış Okulu Antalya 14.02.2018 ZANAATLA

Detaylı

Anlambilim ve Edimbilim. Giriş Konuları

Anlambilim ve Edimbilim. Giriş Konuları Anlambilim ve Edimbilim Giriş Konuları İletişim Anlamın en «anlamlı» olduğu yer iletişim Basit bir iletişim modeli kanal (mesaj) gönderen kodlama gönderilen sinyal gürültü artıklık alınan sinyal kod açma

Detaylı

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ 1.Sanatsal düzenleme öğeleri Çizgi: Çizgi, noktaların aynı veya değişik yönlerde sınırlı veya sınırsız olarak ardı arda dizilmesinden elde edilen şekildir. Kalemimizle

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

KANATLI KELİMELER UÇUŞAN HİKAYELER

KANATLI KELİMELER UÇUŞAN HİKAYELER KANATLI KELİMELER UÇUŞAN HİKAYELER Burçin BAŞLILAR Sınıf Öğretmeni burcinbaslilar@terakki.org.tr SUNUM İÇERİĞİ Yaratıcılık Nedir? Neden Yaratıcı Yazma? Yaratıcılığı Engelleyen Faktörler Yaratıcı Yazmaya

Detaylı

ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI ALGI BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI Hesap Yapan Beyin Uyaranların kodlanması, bilgilerin saklanması, materyallerin dönüştürülmesi, düşünülmesi ve son olarak bilgiye tepki verilmesini içeren peş peşe

Detaylı

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : Perspektif Ders No : 069017006 Teorik : 2 Pratik : 1 Kredi : 2.5 ECTS : Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım Psikolojisi GRT 312 Bahar 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

İZDÜŞÜM PRENSİPLERİ 8X M A 0.14 M A C M 0.06 A X 45. M42 X 1.5-6g 0.1 M B M

İZDÜŞÜM PRENSİPLERİ 8X M A 0.14 M A C M 0.06 A X 45. M42 X 1.5-6g 0.1 M B M 0.08 M A 8X 7.9-8.1 0.1 M B M M42 X 1.5-6g 0.06 A 6.6 6.1 9.6 9.4 C 8X 45 0.14 M A C M 86 20.00-20.13 İZDÜŞÜM C A 0.14 B PRENSİPLERİ 44.60 44.45 B 31.8 31.6 0.1 9.6 9.4 25.5 25.4 36 Prof. Dr. 34 Selim

Detaylı

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein'nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir. Bu bakış açısından yapılandırıcı öğrenme,

Detaylı

3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı 3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ 2017-2018 Öğretim Yılı DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA Düşünceleri, duyguları, doğayı, kültürü, inançları, değerleri keşfetme ve ifade etme yollarını sorgulama;

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Görsel Algı II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans (X) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim( )

Detaylı

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ 6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ OKUMA KÜLTÜRÜ (5 EYLÜL - 21 EKİM) - Konuşmacının sözünü kesmeden sabır ve saygıyla dinler. - Başkalarını rahatsız etmeden dinler/izler. - Dinleme/izleme yöntem ve tekniklerini

Detaylı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ 5. MESLEKİ REHBERLİK Abdullah ATLİ Meslek seçimi neden önemlidir? İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ I Ders No : 0310380096 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE ETKİNLİKLER Yrd. Doç. Dr. Erkan Çer

TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE ETKİNLİKLER Yrd. Doç. Dr. Erkan Çer TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE ETKİNLİKLER Yrd. Doç. Dr. Erkan Çer i Özgü ile Deniz'e 2 SUNUŞ Edebiyat; insanın duygularının, düşlerinin, düşüncelerinin, kaygılarının, karşı çıkışlarının sanatçı tarafından oluşturulan

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN ZAMAN-MEKAN HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN DUVARLARI, ZAMAN İSE SON BİR KIZGIN ALEV. JAMES JOYCE Küreselleşme sürecinde hız kazanan teknoloji, mesafelerin sesten bile

Detaylı

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Çevre, çok geniş kapsama sahip olan bir kavram olduğu için, tek bir tanım yerine bu konuda yapılmış araştırmalarda kullanılan çeşitli tanımları bulunmaktadır. Çevre: İnsanın

Detaylı

21.Yüzyıl Öğrenenleri İçin Standartlar

21.Yüzyıl Öğrenenleri İçin Standartlar 30.10.2012 21.Yüzyıl Öğrenenleri İçin Standartlar GENEL DEĞERLER Okuma dünyaya açılan penceredir. Okuma öğrenme, kişisel gelişim ve zevk için temel beceridir. Öğrencilerin bütün içeriklerde ve formatlarda

Detaylı

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 İçindekiler Giriş Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 Kafamızın içindeki bariyer Hiçbir şeyi hak etmediğini sanan kadın Yanlış bir hayata çakılıp kalan adam

Detaylı

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER Rıza FİLİZOK Kastım odur şehre varam Feryad ü figan koparam Yunus Emre Büyük dilbilimci Saussure ün dilin bir sistem olduğunu ve anlamın karşıtlıklardan (mukabil/opposition)

Detaylı

İLLÜSTRASYON KİTAP KAPAĞI RESİMLEME KİTAP KAPAĞI İLLÜSTRASYONU. 15 Kız Orta düzey

İLLÜSTRASYON KİTAP KAPAĞI RESİMLEME KİTAP KAPAĞI İLLÜSTRASYONU. 15 Kız Orta düzey GRAFİK VE FOTOĞRAF BÖLÜMÜ DERS PLANI DERS SINIF ÜNİTE KONU ÖĞRENCİ TANIMLAMASI SINIF SAYISI CİNSİYET AİLE DURUMU AMAÇLAR HEDEF VE DAVRANIŞLAR DERS İÇERİĞİ VE SÜREÇ ÖĞRETME-ÖĞRENME - YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

Detaylı

1.Bireyden Kitleye. 2.Habere İlk Adım: Gazete. 3.Her Yerdeki Ses: Radyo. 4.Düş mü, Gerçek mi?: Sinema. 5.Evdeki Dünya Televizyon

1.Bireyden Kitleye. 2.Habere İlk Adım: Gazete. 3.Her Yerdeki Ses: Radyo. 4.Düş mü, Gerçek mi?: Sinema. 5.Evdeki Dünya Televizyon 1.Bireyden Kitleye 2.Habere İlk Adım: Gazete 3.Her Yerdeki Ses: Radyo 4.Düş mü, Gerçek mi?: Sinema 5.Evdeki Dünya Televizyon 1 6.Becerikli F@reyle Uzaklara: İnternet 7.Markalar ve İmajlar: Reklam ve Halkla

Detaylı

Etkili Konuşmanın Özellikleri

Etkili Konuşmanın Özellikleri Etkili Konuşmanın Özellikleri Yalın bir tanımla konuşma, duygu ve düşüncelerimizi, görüp yaşadıklarımızı karşımızdakilere sözle iletme işidir. Konuşma günlük yaşamımızın bir parçası gibidir. Tıpkı soluk

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur.

Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur. ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur. ÖĞRETİM NE DEĞİLDİR? ÖĞRETİM ÖĞRENCİYE

Detaylı

Gizli Duvarlar Ali Nesin

Gizli Duvarlar Ali Nesin Gizli Duvarlar Ali Nesin En az enerji harcama yasası doğanın en çok bilinen yasalarından biridir. Örneğin, A noktasından yayılan ışık B noktasına gitmek için sonsuz tane yol arasından en çabuk gidebileceği

Detaylı

CATI YALITIM CEPHE DOSYA MEHPARE EVRENOL SELÇUK AVCI BOĞAÇHAN DÜNDARALP. MART 2014 Say 371 Fiyat 10 TL

CATI YALITIM CEPHE DOSYA MEHPARE EVRENOL SELÇUK AVCI BOĞAÇHAN DÜNDARALP. MART 2014 Say 371 Fiyat 10 TL MART 2014 Say 371 Fiyat 10 TL TÜRK YE N N ULUSLARARASI YATIRIM, PROJE VE MÜTEAHH TL K DERG S MEHPARE EVRENOL SELÇUK AVCI BOĞAÇHAN DÜNDARALP CATI DOSYA CEPHE YALITIM CEPHE YALITIM ÇATI BOĞAÇHAN DÜNDARALP

Detaylı

ÇOKLU ZEKA. Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Servisi

ÇOKLU ZEKA. Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Servisi ÇOKLU ZEKA Zekanın ne olduğu yıllarca tartışıldıktan sonra üzerinde anlaşılan bir kavrama ve sonuca ulaşıldı. Artık zekanın bir iki cümleyle özetlenemeyecek kadar karmaşık bir sistem olduğu kabul ediliyor.

Detaylı

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz: METİN ÇÖZÜMLEME METİN NEDİR? Bir olayın, bir duygunun bir düşüncenin yazıya dökülmüş haldir. Metin öncelikle yazı demektir. Metin kavramı aynı zamanda organik bir bütünlük demektir Metin kavramı öncelikle

Detaylı

İLETİŞİM VE TOPLUM B A H A R D Ö N E M İ N İ S A N D E R S S U N U M U

İLETİŞİM VE TOPLUM B A H A R D Ö N E M İ N İ S A N D E R S S U N U M U İLETİŞİM VE TOPLUM İ S T A N B U L T İ C A R E T Ü N İ V E R S İ T E S İ 2 0 1 4-2 0 1 5 B A H A R D Ö N E M İ M E D E N İ Y E T V E T O P L U M R E K T Ö R L Ü K D E R S İ 20-2 1 N İ S A N 2 0 1 5 D O

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

Sosyal Kimlik Kuramı (Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979)

Sosyal Kimlik Kuramı (Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979) Sosyal Kimlik Kuramı (Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979) Araştırmalara göre gruplararası ilişkilerde etnosentrik tutumlar ve rekabet çok kolay ortaya çıkar ama çatışmayı çözmek zordur. 1. Gruplararası

Detaylı

MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK)

MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK) MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK) Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, temel kavramlar, statiğin temel ilkeleri 2-3 Düzlem kuvvetler

Detaylı

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ Oyun bir çocuğun en önemli işidir. Çocuklar oyun ortamında kendilerini serbestçe ifade edip, yaşantılarını yansıtırlar ve dış dünyaya farketmeden hazırlık yaparlar.

Detaylı

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI Kemal ULUOAG* Özne olan insan ile nesne olan doğa arasındaki, insan etkinliklerinin temeli, insanın doğayı kendi denetimine alma çabasıdır. Insan etkinliklerinin ve çabasının

Detaylı

Küresel Aynalar. Test 1 in Çözümleri

Küresel Aynalar. Test 1 in Çözümleri 0 üresel Aynalar Test in Çözümleri.. L T T Cismin L noktası merkezde ve birim yükseklikte olduğu için görüntüsü yine merkezde, ters ve birim yükseklikte olur. Cismin noktası dan uzaklıkta ve birim yükseklikte

Detaylı

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Daha kapsayıcı bir toplum için sözlerini eyleme dökerek çalışan iş dünyası ve hükümetler AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Avrupa da önümüzdeki

Detaylı

1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi. 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri. 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği. 4.

1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi. 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri. 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği. 4. 1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği 4.Fotoğraf Filmleri 1 5.Siyah-Beyaz Fotoğrafçılıkta Karanlık Oda Çalışmaları 6.Filtreler,

Detaylı

Medya Okuryazarlığı Programı NİLÜFER PEMBECİOĞLU

Medya Okuryazarlığı Programı NİLÜFER PEMBECİOĞLU Medya Okuryazarlığı Programı NİLÜFER PEMBECİOĞLU İletişim Nedir? Değişen İletişim Kavramı Yalnızlaşma ve Yabancılaşma Yüzeysel Etkileşim İlgi Eksik Etkileşim Otomatik Etkileşim İletişim Herşeydir! Değişen

Detaylı

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÜNLÜK PLANI Süre 40 dakika Görsel Sanatlarda Biçimlendirme (G.S.B.) ALT LERİ KONU: Ders Araç Gereçlerinin Tanıtımı Görsel sanatlar kavramı, bazen bir amaca yönelik olarak

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Bölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19

Bölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19 5 İÇİNDEKİLER Önsöz... 13 Giriş... 17 Bölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19 İletişimin gelişimi... 21 Psikolojinin Gelişimi... 23 Yapısalcılık ve işlevselcilik... 25 Psikodinamik bakış açısı...

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM

KİŞİSEL GELİŞİM KİŞİSEL GELİŞİM 01.12.2014 1 Kişisel gelişimin en temel noktası, kişinin kendini tanımasıdır. Kişinin kendini tanıması, hangi alanlarda ne durumda bulunduğunu belirlemesi ve eksik olduğunu düşündüğü alanlarda

Detaylı

Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları

Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarımda Gerçeklik ve Düşler MMR 513 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul

Detaylı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI. Güz Yarıyılı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI. Güz Yarıyılı T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI Güz Yarıyılı PROVA OYU 425 6 AKTS Kredisi 4. yıl 7. yarıyıl Lisans Zorunlu 4 s/hafta Teorik: 2 s/hafta Uygulama: 2 s/hafta

Detaylı

ARKAS KOLEKSİYONU NDA POST-EMPRESYONİZM

ARKAS KOLEKSİYONU NDA POST-EMPRESYONİZM ARKAS KOLEKSİYONU NDA POST-EMPRESYONİZM POST-EMPRESYONİZM 19. Yüzyılın sonlarında Fransa'da Empresyonizm in kurallarına tepki olarak ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Empresyonizm ile yakınlıklarına rağmen

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize; Sayın Veli, Yeni bir eğitim öğretim yılına başlarken, öğrencilerimizin yıl boyunca öğrenme ortamlarını destekleyecek, ders kitaplarını ve kaynak kitapları sizlerle paylaşmak istedik. Bu kaynakları belirlerken

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde; Diploma Programı Çerçevesi Diploma programı her kültürün kendisine adapte edebileceği esnek bir program sunarak kendi değerlerini yitirmeyen uluslararası farkındalığa ulaşmış bireyler yetiştirmeyi hedefler.

Detaylı

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK 3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? 04 22 OCAK TÜRKÇE ÖĞRENME ALANI: DİNLEME 1. Dinleme Kurallarını Uygulama 1. Dinlemeye hazırlık yapar. 2. Dinleme amacını belirler. 3. Dinleme amacına uygun yöntem belirler.

Detaylı

A. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken

A. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken A. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken nokta olmuştur. Aile, bir çocuk ve ergen psikiyatristine

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Kuantum Bilgisayarı ve Qbit

Kuantum Bilgisayarı ve Qbit Kuantum Bilgisayarı ve Qbit Teknoloji hızla ilerliyor, fakat ne kadar ilerlerse ilerlesin bu gelişmeler genellikle tekdüze bir doğrultuda devam ediyor. Bilgisayar bilimlerinde Moore Yasası denen basit

Detaylı

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2 DEĞERLER Değerler 1. değerler var olan şeylerdir, var olan imkanlardır (potansiyeldir) 2. değerler, eserlerle veya kişilerin yaptıklarıyla, yaşamlarıyla gerçekleştiren insan fenomenleridir; 3. değerler,

Detaylı

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ

Detaylı

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim K. Ç. Tanı Süreci: Nisan 2013 doğumlu K. Ç. ın yerinde sallanması, 1,5 yaşına geldiğinde etrafı ile iletişimi kesmesi, eve gelen misafirlerle hiç etkileşime geçmemesi ailenin çocuğunda bir farklılık olduğunu

Detaylı