Sunnileþen Aleviler. Demir: Alevi örgüt yöneticileri alevilerin taleplerini dikkate almalý

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 25 HAZÝRAN 2008 ÇARÞAMBA Demir: Alevi örgüt yöneticileri alevilerin taleplerini dikkate almalý Topuzlu Baba Türbesi Alaaddin Türkoðlu (sað baþta) Murtaza Demir (Ortada) ve yazarýmýz Aydýn Þimþek Sunnileþen Aleviler Bu yýl 19 cusu gerçekleþtirilen Pir Sultaný anma þenlikleri Banaz da yapýldý. Bizde Banaz da Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eðitim Vakfý Baþkaný Murtaza Demir ile Banaz da Pir Sultan Abdal ve etkinlikler ile ilgili görüþme talep ettik. Bu görüþmemizi tezcanlý, özverili ve dayanýþmayý ete kemiðe büründürmüþ bir arkadaþýmýn, aracýlýðý ile talep ettim. Alaaddin Türkoðlu, hemen bu talebimi karþýlamak için candan ve içtenlikle ilgilendi. Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eðitim Vakfý Baþkaný Murtaza Demir i Topuzlu Baba Türbesi ve Topuzlu Baba Kültür Merkezi alanýnda bulduk. Alaaddin bizi tanýþtýrdý. Hemen Topuzlu Baba Kültür Merkezi ne girdik. Sýcak bir dertleþme, sohbet havasýnda gecen görüþmemiz de biz sorduk Demir sabýrla yanýtladý. Röportaj AydýnÞimþek Röportaj Aydýn Þimþek sayfa 2 DE EDÝRNE -150 yýl önce Yunanistan ve Bulgaristan'dan göç yollarýna düþerek Edirne'ye yerleþtiler. Alevi kimliðini bir kenara býrakýp sunnileþtiler. Sunnilerden daha fazla camiye gidiyorlar, Ramazan'da orucu kaçýrmýyorlar. 'Elhamdüllilah Müslümanýz' deyip cemevlerine karþý çýkýyorlar. ANF dünün Alevileri bugünün Sunni Alevilerinin ikamet ettiði köylere girdi. Aleviler bugüne kadar verdikleri hak mücadeleleri ile gündeme geldiler. Bu uðurda Maraþ, Çorum, Sivas ve Gazi'de bedel ödediler, acý çektiler. Aleviler, sadece devletten kaynaklanan baský ve haksýzlýklara maruz kalmadýlar. Bu baský ve haksýzlýklarýn yanýsýra toplumsal önyargýlarla da karþýlaþtýlar. Hem devlet, hem de toplumsal önyargýlarla baþ edemeyince de mezhep deðiþtirdiler, gönüllü olarak asimile oldular. Aynen Türkiye'nin Bulgaristan sýnýrýna yakýn köylerinde olduðu gibi. Bugün Bulgaristan'a 20 kilometre uzaklýktaki Hýdýr Aða, Köþan, Eski Kadý, Koca Mustafa köylerinde Aleviler ve Sunniler iç içe yaþýyor. BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: YEREL SOL BAKIÞ Seçimler yaklaþtý.erken seçim gündemde. Sol un inandýrýcý olmasý yerel seçimlere nasýl baktýðý ile de ilgili. Yerel seçimlere soldan bakýþ a fikri katký oluþturmasý düþüncesi ile gazetemiz de yayýnlanmak üzere yazýlarýnýzý bekliyoruz. Göndermeyi düþündüðünüz yazýlarýnýnýzý Bilgisayar ortamýnda yazmanýz önemli. Yazýlarýnýzý sulucakarahoyuk@gmail.com elektironik postasýna gönderebilirsiniz. Cem Göçer Birey olmak Köþe Yazýsý Meral Salman meralsalman@hotmail.com Marx ve Karyaðdý Baba ÜLKEMÝZÝN VÝCDANI 2 TEMMUZ DA ALANLARDA OLACAK, MADIMAK OTELÝ NÝN ÖNÜNDE BULUÞACAK! Pir Sultan ý anmak üzere Sivas a giden 35 aydýnýn Madýmak Oteli nde yakýlarak katledilmesi, ortaçað vahþetiyle Türkiye nin aydýnlýðýna, çaðdaþlýðýna, demokrasi, laikliðe ve halklarýn kardeþliðine yapýlan bir saldýrýydý. Bundan 15 yýl önce Sivas ta yaþanan insanlýða, aydýnlýða, düþünce özgürlüðüne düþman ýrkçý ve þeriatçý güçler Þeriat isteriz, Cumhuriyet Sivas ta kuruldu Sivas ta yýkýlacak sloganlarý atarak savunmasýz insanlarý bir otelde kýstýrdýlar ve oteli ateþe vererek tarihe kara bir sayfa eklediler. Bu nedenle Madýmak Oteli ndeki insanlýk dýþý kýyýmýn vicdanlarýmýzda yarattýðý utancý hep birlikte temizlemek gerektiðine inanýyor ve bunun salt Alevilerin sorunu olmadýðý kanaatini taþýyoruz. 2 Temmuz un unutulmasý halinde farklý kimlik ve inançtaki her insanýn can ve mal güvenliðine yönelik tehditlerin artmasý olaðan sonuçtur. Bunu engellemek için Sivas katliamý ile yüzleþmenin ve gerçek faillerinin bulunmasý þarttýr. Türkiye geçmiþindeki bu utancý temizlemek zorundadýr. Bizce bunun çözümü Madýmak Oteli nin müzeye dönüþtürülmesi ve þuan hala ellerini kollarýný sallayarak dýþarýda dolaþan gerçek katillerin yakalanýp cezalarýnýn verilmesidir UNUTMAK ÝHANETTÝR. CANLAR SUSMAYALIM, CANLAR UNUTMAYALIM. GELÝN CANLAR BÝR OLALIM. SÝVAS UNUTULMASIN. MADIMAK MÜZE OLSUN. ÜLKEMÝZÝN VÝCDANI MADIMAK ÖNÜNDE BULUÞACAK. EÐER SÝZDE VÝCDANINIZI VÝCDANLARLA BULUÞTURMAK ÝSTÝYORSANIZ BÝZÝMLE ÝLETÝÞÝM KURABÝLÝRSÝNÝZ. ÝRTÝBAT TELEFONLARIMIZ: Haydi Mitinge! Hüseyin Ceyhan: Güneþ Kaim : Temmuz günü saat 06:00 da Çaðrý Danacý : belediye önünden otobüs kalkacaktýr. HACIBEKTAÞ GENÇLÝK PLATFORMU Köþe yazýsý 5 DE akmuzeolsun.asp adresine gir ve BÝR ÝMZADA SEN AT 3 DE Hacýbektaþlý gençlerden Madýmak çaðrýsý! Hacýbektaþ Gençlik Platformu Sivas Katliamý nýn 15. yýlýnda Madýmak önünde olaçaklarýný belirttiler. Hacýbektaþ Gençlik Platformu Hacýbektaþ Ülkemizin vicdaný... Haberin devamý 6 DA

2 2 25 Haziran 2008 Çarþamba Bu yýl 19 cusu gerçekleþtirilen Pir talep ettik. içtenlikle ilgilendi. Pir Sultan Abdal 2 ne girdik. Sultaný anma þenlikleri Banaz da yapýldý. Bu görüþmemizi tezcanlý, özverili ve Temmuz Kültür ve Eðitim Vakfý Baþkaný Sýcak bir dertleþme, Bizde Banaz da Pir Sultan Abdal 2 dayanýþmayý ete kemiðe büründürmüþ Murtaza Demir i Topuzlu Baba Türbesi sohbet havasýnda gecen Temmuz Kültür ve Eðitim Vakfý Baþkaný bir arkadaþýmýn, aracýlýðý ile talep ettim. ve Topuzlu Baba Kültür Merkezi görüþmemiz de biz sorduk Murtaza Demir ile Banaz da Pir Sultan Alaaddin Türkoðlu, hemen bu alanýnda bulduk. Alaaddin bizi tanýþtýrdý. Demir sabýrla yanýtladý. Abdal ve etkinlikler ile ilgili görüþme talebimi karþýlamak için candan ve Hemen Topuzlu Baba Kültür Merkezi Röportaj AydýnÞimþek Demir: Alevi örgüt yöneticileri alevilerin taleplerini dikkate almalý Sulucakarahöyük/BANAZ Röportaj: Aydýn Þimþek Fotoðraf Sertaç Danacý - Önce Pir sultan dan baþlayalým. 19 cusu gercekleþen Pir Sultan anma þenliðini neden yapýyorsunuz? - Pir Sultan bir efsane olarak anlatýlýyordu. Yani onun somut micadelesi hep göz ardý edilerek, arka plana atýlarak topluma anlatýlýyordu. resmi ideolojinin kalemleri ve TRT iþin buyaný ile çok ilgileniyordu. Pir sultaný somut yaþayan, halkýn dertlerini dert edinen, hadi kalkýn hakkýmýzý alalým diyen birisi olarak Pir Sultan ý anlatmýyorlardý. Bu bizi rahatsýz ediyordu. Bizim için Pir Sultan ý doðru anlatmak önemliydi. - Anma þenlikleri fikri nasýl oluþtu? Nasýl bir oluþum ile gerçekleþtirdiniz? Banaz Köyü Pir Sultan Abdal Turizm Derneði sadece banazlýlarýn üye olduðu bir dernekti. Bizde Ankarada derneðe üyeydik. Katkýmýzý buradan yapýyorduk. Banaz Muhtarý Aydýn Aslan ve duyarlý insanlarla Kültür Bakanlýðý na yapttýðýmýz baþvurular olumlu karþýlanmasýna raðmen 1974 den 1978 e kadar çok belirgin bir çalýþmamýz olmadý de dernek kapatýldý. -Yeni bir örðütlenme giriþimi nezaman ve nasýl baþladý? Alaaddin Türkoðlu (sað baþta) Murtaza Demir (Ortada) ve yazarýmýz Aydýn Þimþek de ayný isimle derneði kurduk. 90 yýlýnda kongre yaptýk. Bu kongrede konuklar derneðe üyeliðin sadece Banaz ile sýnýrlandýrýlmamasýný belirttiler. Bizde doðru bulduk. Ondan sonra Pir Sultan ilkelerini benimseyen her insaný üye yapmaya karar verdik yýllarýnda Ankara þubemizi açtýk. Ýstanbul ve Ýzmir de de bir tane þubemiz açýldý yýlýna 3 þubesi olan bir dernek olarak girdik. -Yani Sivas Katliamýnýn olduðu yýl... -Evet. 93 de Sivas katliamýný yaþadýk. Katliam acý ve derin yaralar býraktý. Ama insanlar kendi inançlarýna ve yollarýna sahip çýktý. -Burada Pir Sultan ý anýyoruz. Anma þenliðine katýlýmý nasýl buluyorsunuz? - Her yýl kitleselleþmesini istediðimiz ve bu uðurda çaba sarf etmemize raðmen, bizden kaynaklý yanlýþlar baþta olmak üzere etkinliklere katýlým düþüyor. -Ne yapýlabilir sizce bu sorun karþýsýnda? -Alevi örgüt yöneticileri alevilerin taleplerini dikkate almalý. Birbirimizi küçültüyoruz, daraltýyoruz. -Bunun nedenleri sizce nedir? -Yanlýþ yönetim anlayýþý, kariyerizm ve siyasi hastalýklar bizi yalnýzlaþtýrýyor. Alevi örgüt yöneticilerinden kaynaklý sýkýntýlar yaþanýyor. Alevi örgüt yöneticileri kendilerine þu soruyu sormalý ve yüzleþmeli; neden yalnýzlaþýyoruz? Kitle örgütlerinden ve Banaz da etkinlik açýlýþýnda katýlýmcýlar saygý duruþunda Alevi kamuoyundan neden ilgi görmediðimizi önümüze koymalýyýz. - Mevcut bu durm karþýsýnda sizin öneriniz ne olabilir? -Dereleri birleþtirip, ýrmak olup eðemenlerin karþýsýna çýkmaz isek; sorunlarýmýzý çözemeyiz. Barýþ, demokrasi mücadelesine katkýmýz olmaz. Bu ndenle bizim birinci önceliðimiz birliði saðlamak olmalý. - Birlik! ama nasýl bir birlik çaðrýsý olabilir bu sizce? -Bu birlik Alevilik Ýslam içi-dýþý diyenlerin birliði deðil. Ben aleviyim diyen herkesin birliðini temel almalý. Tabi bu baþlý baþýna yetmez böyle bir birliðin içinde aydýnlarýn ve demokrasi güçlerinin bulunmasý da önemli. Birliðini saðlayamayan bir yapýdan kimseye hayýr gelmez. -Alevilik Ýslam içi-dýþý tartýþmalarýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? -Alevilik Ýslam içi-dýþý tartýþmalarý yapay bir tartýþmadýr. Soruda zaten tuzak bir sorudur. Bizim dýþýmýzdan içimize atýlan bir söylemdir. Aleviler kendini nerede görüyorlarsa orda olsunlar. Banaz Köyü Banaz Köyü ismini nasýl almýþ bir hikayesi varmýdýr? -Uþak/Banaz lý bir eðitimci olan Süleyman Dilsiz in geçmiþini araþtýrma çabasýna düþmesi ve yaþadýðý köy-ilçe halkýnýn nereden geldiðini, nasýl olup da köylerine Banaz ismini verdiklerini araþtýrma gereði duymuþ olmasý ve vardýðý sonuç, bana çok çarpýcý geldi ve teorilerimi doðrulamasý bakýmýndan da büyük yararý oldu. Öyle ki, Sn. Dilsizin anlattýðý hikâye, Sivas Banaz lý yaþlýlarýn anlattýðý hikayenin birebir aynýydý. Uþak/Banaz ýn ismiyle ilgili hikâyeyi dinlediðinizde, hikayeyi anlatan Uþak/Banazlý zatýn, Sivas Banaz isminin nereden geldiðine dair hikayeyi anlattýðýný gördüðümde þaþýrdým. Sn. Dilsiz in konumuzla ilgili hikayesi þöyle: "Uþak Banaz adý þimdiki Banaz Köyü nde ya da Ýslamköy de ilk yerleþimin olduðu varsayýlmaktadýr. Ýlçenin adýnýn nereden geldiðine dair kesin bir kaynak bulunamamýþtýr. Ancak 16. yüzyýlda Uþak kazasýna baðlý, Banaz isimli bir köy olarak karþýmýza çýkmaktadýr. * 1539 tarihli ve 438 numaralý Muhaseb-i Vilayeti Anadolu defterine göre, nufusu 265 idi Banaz adýnýn 16. yüzyýldan beri var olduðu kanýsýna varýlmaktadýr. Süleyman Dilsiz, Yeþil Külçe Banaz, Tarih, Nisan, Elbette öyle olmalýdýr. Çünkü Uþak/Banaz ý kuran insanlar, yukarýda iþaret edilen, Osmanlýnýn, Banaz a iliþkin saldýrýsý ndan kaçýp, o günün þartlarýna göre çok uzak bir yer olan, Uþak coðrafyasýna sýðýnan Banazlýlardýr. Bu bakýmdan Sn. Dilsiz in 16. yy. karþýmýza Banaz Diye bir köy çýkmaktadýr demesinin, bizim teorilerimizin gayet açýklayýcý bir boyutunu teþkil etmektedir. Uþak/Banaz adýna çalýþma yapan bir baþka site ise þu bilgiyi vermektedir: Þimdiye kadar yapýlan çeþitli araþtýrmalarda Banaz adýnýn nereden geldiði tam olarak bilinemese de Ýlçede yaþayan yaþlýlar ve Beldenin tarihi yapýsýna dayanýlarak 2 rivayet ortaya atýlmýþtýr. Rivayetin ilkinde, XVII. Yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Sivas Ýli çevresinde yaþayan büyük ve kalabalýk bir ailenin Anadolu da çýkan isyanlar sonucu Banaz a gelmeleri ve bu üç kardeþin Banaz köyünün kurucularýndan addedilmeleri, ayrýca bu kardeþlerin lakaplarýnýn Barnaz olarak bilinmesi ve zamanla Barnaz lakabýnýn banaz a dönüþerek köye isim vermesi... Ýkinci rivayet göre ise bu üç kardeþ arazi paylaþýmý sýrasýnda kendilerine düþen payý az bularak Bana az Benimki az diyerek sürekli tartýþmýþlar ve bu kelimelerde zamanla Banaz olarak ifade edilmiþtir. -Peki Banaz Köyünde bulunan Celebiler Deresi nin Kalender Celebi ve Alevibektaþi tarihi ile baðý varmýdýr? Topuzlu Baba Türbesi -Çelebiler Tekkesi de denilen tekke, misyonu ve coðrafi durumu bakýmýndan insaný kendine baðlayan, manevi duygusallýðýn en üst düzeyde yaþanmasýný saðlayan ve köyün hemen yakýnýnda olmasýna karþýn, dýþarýdan bakýldýðýnda hiç fark edilmeyen dünyalar güzeli bir bölgemizdir. Kalender isyaný öncesinde; Kalender Çelebi,(?) Çelebi, Pir Sultan Abdal, Ali Baba, Kul Himmet, Hubyar Baba, Koyun Baba ve dönemin diðer manevi önderleriyle birlikte toplantý yapýlan gizli merkezlerden birinin de, Çelebiler Deresi olduðu, izleri, söylenceleri ve kanýtlarýyla birlikte, ilk kez ortaya konulmaktadýr. Çelebiler Deresi; yaratanýn, önce yaratýp, sonra kem gözlerden sakladýðý yer olarak tanýmlamaktadýr. Çok açýktýr ki, Çelebiler Tekkesi, hem kurbanlarýn-lokmalarýn bölüþüldüðü, hem de Osmanlý nýn ajanlarýndan gizlenen en stratejik bir toplantýya ev sahipliði yapmasý nedeniyle, o günden sonra kutsanarak, anýsýna ve özelliðine saygý gösterilen bir yer olmuþtur. Çelebiler Tekkesinin, yukarýda ifade edilen bir perspektif içinde ve geçmiþ misyonuna uygun bir þekilde düzenlenmesi, yollarýnýn açýlarak su, elektrik, wc gibi altyapý gereksinimlerinin getirilmesi iþi, hayýrsever canlarýn yardýmlarýný beklemektedir. Yarýn : Banaz da gezilip görülecek yerler nerelerdir? Hikasesi nedir?

3 25 Haziran 2008 Çarþamba Sosyal Sigortalar Genel Saðlýk Sigortasý (SSGSS) yasasý çýktý, Cumhurbaþkaný da onayladý, yakýnda tamamen yürürlüðe girecek yasanýn emeðiyle geçinenler için mezarda emeklilik, paran kadar saðlýk, paran kadar sigorta þeklinde özetlenebilecek aðýr hak kayýplarýna neden olduðu biliniyor. Çokça yazýldý, çizildi, protesto edildi. Yasanýn gözden kaçýrýlmamasý gereken bir özelliði de, saðlýk, emeklilik gibi devletin asli görevi olan zorunlu toplumsal hizmetleri bireyselleþtirerek toplumsal yaþamý biraz daha parçalayacak, çözecek olmasýdýr. Yani insanlar arasýnda dayanýþmanýn, paylaþmanýn yerine rekabetin, birbirini çiðneyerek öne geçme mücadelesinin geçirilmesidir. Hangi reformla, yasayla, düzenlemeyle olursa olsun, bireysel çýkarlarýn, toplumun çýkarlarýnýn önüne geçirilmesi sonuç olarak ortak örgütlülüklerin, birlikteliklerin, dayanýþmanýn yerine bireylerin öne çýkarýlmasý demektir. Bu anlayýþ sadece bu yasada deðil özellikle 12 Eylül sonrasý çýkartýlan tüm yasalarda hakim olan anlayýþtýr. Örneðin sýnav sisteminin çalýþma hayatýný da kapsayacak þekilde bu derece yaygýnlaþtýrýlmasýnýn da, performansa dayalý üretimde, sözleþmeli personele geçilmesinin de mantýðý budur. Sonuçlarý bakýmýndan hepsinin iþlevi toplumu parçalayýp, örgütsüz yan yana gelemeyen, her fýrsatta birbirinin gözünü oyan bireyler haline getirmektir. Çalýþma Bakaný Faruk Çelik, SSGSS yasasýný savunurken sýk sýk, yasanýn ruhu denebilecek bu anlayýþý dile getirmiþti. Yasanýn kadýnlara yönelik getireceði düzenlemeleri anlatýrken; Kýz çocuklarýnýn himayeci bir anlayýþla anne-babalarýnýn sigortalarýndan yararlandýklarýný belirterek, yeni yasayla kýz çocuklarýnýn birey olarak ele alýnacaðýný ve kendi ayaklarý üzerinde duracaðýný söylüyordu. (9 Mart 2008 Milliyet) Cem Göçer Birey olmak Yani bu yasayla artýk kadýnlar da birey olacakmýþ; Parasý varsa saðlýk hizmeti alacak. Emeklilikten, sigortadan çalýþýrsa, prim yatýrmýþsa yararlanacak yoksa yararlanamayacakmýþ! Kadýnlarýn yýllarca evde en aðýr iþlerde çalýþýp ömür tüketmesi, eþine, babasýna, çocuklarýna emek vermesi yani DEVREN SATILIK Danacý Kundura uygun fiyata satýlýktýr. Müraacat: Tel: toplumsal üretime aslýnda en deðerli katkýyý yapmýþ olmasý, çalýþmadan sayýlmýyor! Niye? Çünkü ev iþindeki emekleri onlarý birey yapmaya yetmiyormuþ! Çünkü birey olabilmeleri için illa ki emeklerinin burjuvazi tarafýndan üç kuruþ ücrete satýn alýnýp sömürülmeleri gerekiyormuþ! Onlarýn dilinde, birey olabilmenin ilk koþulu ücretli köle olmaktýr! Dahasý birey olmak örgütsüz olmaktýr. Tüm kurumlarý silahlý silahsýz güçleri ile örgütlenmiþ egemenler karþýsýnda tek kalmaktýr. Örneðin sendikasýz olmaktýr. Bencil olmaktýr. Çünkü onlarýn dilinde birey olmak kendinden baþka her þeye, herkese karþý duyarsýz olmak, baþkalarýnýn acýlarýný umursamamaktýr. Devlet bu mantýkla yýllardýr tuttuðunu birey yapýyor. Yýllardýr herkesi birey yapmak için yasalar çýkarýyor, reformlar yapýyor. Örneðin F-Tipi hapishanelerle hayata geçirilen Cezaevi reformu da içerdekileri birey yapmaya yönelik hazýrlanmýþtýr. Bu reformlar kapsamýnda Amerikan cezaevlerindeki gibi içerdekilerin tekeller tarafýndan birey yapýlmasý için gerekli düzenlemeler yapýlmýþtýr. Þimdilik sadece Mardin-Midyat hapishanesinde bir altýn þirketinin kurduðu atölyede baþlatýlan uygulamanýn diðer hapishanelere de yayýlacaðý açýktýr. Tabi ki çalýþtýrýlamayacak olanlarý birey yapmak için üç kiþilik ve tek kiþilik hücrelerden oluþan F-Tipleri düþünülmüþtür! 19 Aralýk öncesi televizyonlarda F-Tipi hapishaneler tartýþýlýrken feminist bir gazeteciyazar; koðuþlarda siyasi tutuklularýn birey olmadýðýný, yataklarýnýn baþucuna resim assýn diye asýlmadýðýný-ki duvarlara bir þey asmak yasaktýr! 122 ölümden sonra tartýþmaya gerek yok. Ama devletin birey in aslýnda aynalaþtýðý üzerine çok düþünmek, çokça tartýþmak gerek! Birey olmak adýna ekonomik, sosyal, siyasal zulmün nasýl savunulduðunu, meþrulaþtýrýldýðýný tartýþmak zorundayýz. Birey kavramý daha çok 12 Eylül den sonra gündemimizi iþgal etmeye baþladý aslýnda. 12 Eylül ün insanlarýn bireyleþmesine yaptýðý katkýlar saymakla bitmez! Derneklerin, sendikalarýn, meslek örgütlerinin daðýtýlmasý, yasaklanmasý, toplu eylemlerin, gösterilerin, grevlerin yasaklanmasý, insanlarýn toplanabileceði her yerin, sokaklarýn, meydanlarýn yasaklanmasý,. Ýlk akla gelenler. Öyle ki örgüt sözcüðü, örgütlenmek fiili 12 Eylül le birlikte en aðýr suç haline getirildi. Devlet polisiyle, mahkemeleriyle, hapishaneleriyle tuttuðunu birey yaparken, 12 Eylül de düþ bozgununa uðramýþ kimi aydýnsanatçýlar da yazarak, çizerek, sanatla, edebiyatla ayný iþe soyundular. Artýk bireyin her yaptýðýnýn fetiþleþtirildiði, toplumsal olanýn ise tukaka ilan edildiði bir dönem baþlamýþtý. Örneðin toplumsal olduðu için yoksulluk bile küçümsenir oldu, sanatta, edebiyatta yer verilmedi, gariban edebiyatý diye burun kývrýldý!.. Siyasi olarak da bireycilik teþvik edildi. Bireylerden oluþan sivil toplum kuruluþlarý, aktivistler, sosyal sorumluluk projeleri,.. vb. Bu zeminde sýnýf mücadelesinin yerine ikame edilmeye çalýþýldý. Bireysel sorunlar, bireysel çözümler, bireysel eylemler, bireysel zevkler, bireysel tercihler, her alanda öne çýkarýldý, alkýþlandý, desteklendi. Toplumsal özgürlük, toplumsal mücadele vb. diyenler ise coplandý, F-Tiplerine atýldý, yetmedi, ezberci, ideolojik, çaðdýþý diye aþaðýlandý. Tecrit edildi. Bireysel özgürlük adýna nelerin nasýl meþrulaþtýrýlýp savunulduðunu topluma yutturulmaya çalýþýldýðýný düþünürsek, yozlaþmanýn, dejenerasyonun nasýl bu boyutlara geldiðini daha kolay anlarýz. Öyle ki, insanlýk tarihinin karanlýk çaðlarýnda kalmýþ çok eþlilik bile bireysel özgürlük diye savunulabiliyor! Bu gün üniversitelerde türban serbestliðini savunanlar da bireysel özgürlükler e sýðýnýyorlar. Öyle sihirli bir kavram ki neye dokunursan altýna çeviriyor sanki! Ama bireysel özgürlüklerin bu kahraman savunucularý toplumsal özgürlükleri býrakýn savunmayý aðýzlarýna bile almýyorlar nedense. Örneðin üniversitelerde bazýn açýklamasý düzenlemek bile yasak! Toplu etkinliklerden dolayý öðrenciler coplanýyor, gözaltýna alýnýyor, okuldan atýlýyor. Örgütlenmelerine izin verilmiyor. Toplu halay çekmelerine bile izin verilmiyor, yasaklanýyor ki gazetelere de yansýmýþtý, pek çok öðrenciye ideolojik halay çektiði için hala cezalar veriliyor! Hepimizi birey yapmaya çalýþýyorlar çünkü hepimizi koyun gibi kendi bacaðýmýzdan asacaklar. Çünkü birey olmayan insan her þeye burnunu sokuyor. Baþkalarýnýn haklarýnýn, hukukunun da peþine düþüyor. Hatta üyeleri var ki, ezilenlerin hakkýný savunmak için kendi hakkýndan vazgeçiyor, her türlü eziyeti göze SATILIK TARLA 250 dekar 8 parça tarla Müracat: Hasan Danacý Tel: HACIBEKTAÞ satýlýktýr. alýyorlar... Çalýþma Bakaný, Adalet Bakaný, Polisler, Savcýlar, Ýþadamlarý,. Hepsi daha birey olmamýzý istiyorlar. Bunun için yasalar çýkartýyor, IMF programlarý hazýrlanýyor, durmadan reformlar yapýyorlar. Geçtiðimiz aylarda Tuncelili bir avukat, Sivas taki Madýmak kepazesinin kapatýlmasý için dava açmýþtý. Mahkeme davayý reddederek gerekçe olarak davayý açanýn Sivaslý olmamasýný göstermiþ. Yani sen Sivaslý mýsýn, sana ne Madýmak tan! diyorlar. Ayný mantýk üniversite öðrencileri Irak ýn iþgalini protesto ederken siz Irak lý mýsýnýz, size ne? diye coplayýp daðýtýyordu. Yarýn kutup ayýlarý ölmesin desek, sen ayý mýsýn? diye susturacaklar! Hatýrlarsýnýz, Trabzon da F-Tipi hapishaneleri protesto eden TAYAD lýlar linç edilmek istendiðinde bir Milletvekili; Trabzon da F-Tipi yok diye Trabzonlularý F- Tipine atmýyorlar, adliyeden serbest býrakýveriyorlar... Birey liðin sýnýrý yok; Öyle mantýksýz þeyler savunuyorlar ki, insan kendi zekasýndan þüphe ediyor. Çalýþma Bakaný Faruk Çelik de mezarda emeklilik yasasýný protesto edenlere diyordu ki; Emeklilik yaþý 2028 den sonra iþe girecekleri etkileyecek, siz niye karþý çýkýyorsunuz? Öyle ya, herkes kendini düþünsün, benden sana tufan desin, baþkasýna yapýlan eziyeti, zumlu, haksýzlýðý görmesin. Hatta çocuklarýnýn, torunlarýnýn geleceðini bile düþünmesin. Yesin, içsin, çalýþsýn, ölsün, toplumda neymiþ... Birey olmak adýna topluma dayatýlan insan doðasýna aykýrý bir bencilliktir. Bireysel özgürlük kýlýfý adlýnda tek tip emperyalist yozkozmapolit kültür, her türlü yozlaþma, gericilik meþrulaþtýrmaya çalýþýlmaktadýr. Oysa çok basit bir gerçektir; Toplumsal hak ve özgürlüklerin olmadýðý yerde bireysel hak ve özgürlükler hiç olmak, olamaz! Toplumsal yaþamýn ortadan kalktýðý yerde, insandan, insanlýktan bahsetmek abestir. Siz siz olun, aman birey olmayýn!

4 24 Haziran 2008 Salý Cemevlerinde mumun yerini elektrik lambasý aldý önemli ölçüde yozlaþmaya, bilgisizliðe sevk Mine Þenocaklý'nýn Prof. Ýzzetttin Doðan ile gerçekleþtirdiði söyleþiyi yayýnlýyoruz. Sivil ya da askeri, tüm devlet dairelerinde Alevilerin farklý tutulduklarýný biliyoruz -Ahmet Altan Yalancý laiklik baþlýklý bir yazý yazdý... Þöyle diyordu, Bizim devletimizin istediði ideal vatandaþ Alevi gibi yaþayan bir Sünni dir. Yani namaza gidilmeyecek, içki içilecek, kadýnlar baþýný açacak... Aleviler tepki gösterdi. Ne demekti, Aleviler namaz kýlmaz, karýlarýnýn baþlarýný kapatmaz? Bunun üzerine bir yazý daha kaleme aldý Altan... Aleviler anlayýþ mý deðiþtirdi? diye... -Ahmet Altan çok takdir ettiðim bir düþünürümüz ve tespitleri yanlýþ deðil. Alevi kesimin bu noktaya geleceðini beklemek gerekirdi. Bugünün Alevisi, artýk dað baþýnda köyde yaþayan Alevi deðil. O, inancýnda da, yaþamýnda da samimi birisiydi. Çünkü gelenekler onun için kanundu. Fiili bir yaþamý vardý ve hukuk hayatýnýn içinde deðildi. Oysa, göçle birlikte büyük þehirlere geldiðinde o kanun hükmünü icra eden gelenekleri göremedi. Büyük þehirlerin sorunlarý, iþ bulma zorluklarý, onu, kendisini disipline eden geleneklerden kopardý. Köyde herkesin birbirini tanýdýðý büyük bir aile ortamýnda gibiydi. Þehre geldiði zaman o disiplini saðlayan sosyal baskýlar ortadan kalktý. Sokaða çýktýðý zaman Alevi, Sünni, Þafi, Hýristiyan, Musevi, kim olduðu belli dahi deðildi ve ortaya ne çýktý? Devletin de okullarda Alevilik yerine Sünniliði öðretmeye kalkmasý, inançsal bazda Alevileri etti ve onun doðuracaðý tip, iþte Altan ýn kaygýyla Acaba böyle mi oluyor? dediði tip olacaktý. -Sizce Alevi kadýnlar kapanmaz sözü niye bu kadar tepki aldý? -Ben hep hocalýk yaptým ama 1991 den sonra bu konulara da temel haklar ve özgürlükler açýsýndan eðildim. Yani Alevi Ýslam ýn Türk kavimlerinin Ýslam anlayýþý olduðunu ve sosyolojik açýdan, Arap kavimlerinin kadýný hiçbir yere koymadýðýný, her þeyi bir þey olarak kabul ettiðini ama kadýný hiçbir þey olarak kabul ettiðini, oysa kadýn erkek eþitliðinin yaþandýðý Türk kavimlerinde, özellikle Orta Asya da ata binen, savaþa giden kadýna, Ýslam ýn kabulüyle birlikte Þimdi siz attan inin hareme girin denemiyeceðini, bunun bilimsel olmadýðýný, Alevilerin Kuran ayetlerinin kadýna iliþkin olanlarýný kendi geleneklerine göre yorumladýklarýný ve onun için de kadýn erkek ibadetlerini beraber yapmaya devam ettiklerini söyledim ve halký uyandýrmaya çalýþtým, hem Sünnileri hem de Alevileri. Bu bakýmdan Aleviler belki Ahmet Altan ý yanlýþ anlamýþlardýr. Ben onun bu kadar tepki çekmesini haklý kýlýcak bir þey yazmýþ olabileceðini düþünmüyorum. Çünkü çok dengeli, ne konuþtuðunu, ne yazdýðýný bilen ve çok sevdiðim bir yazardýr. Hatta benim yaþamýmda büyük bir payý vardýr. Müspet mi, menfi mi olduðuna hâlâ karar veremediðim. -Nasýl? Benim bu konularda ilk çýkýþým Ahmet Altan ile Neþe Düzel in beraberce hazýrladýklarý Kýrmýzý Koltuk programýnda olmuþtu. O yüzden benim müsebbiplerim. Yani bu konularý görev gibi üstlenip kamuoyunu aydýnlatmayý kendime hedef edinmemin baþlangýcýnda onlar var. O programýn ilginç bir yaný vardý; Neþe Bir þey sormak istiyorum hocam, kýzmazsýnýz, üzülmezsiniz deðil mi? diyordu. Baktým çok tedirgin, Neþeciðim, sen bana galiba Aleviler mum söndürür mü? diye soracaksýn, hatta Anamla, bacýmla yatýyor muyum? diye soracaksýn. Hadi, çekinme sor dedim. Program bir anda deðiþti. Bunu söyleyebilmek için cahil olmak yetmez ama maalesef Alevilere bunun gibi çok büyük bir yük atfedildi. Fatih, raký þarap içerdi -Peki bu laf nasýl çýkmýþ? -Yavuz Sultan Selim dönemiyle beraber bu söylentiler çok arttý. O dönemde Aleviliðin Ýslam anlayýþý egemen olduðu için ve Aleviler de Türkmen olduklarý için Türkmenlerden korkmaya baþlamýþ Osmanlý hanedanlýðý den sonra genelde sadrazamlar devlet erkaný azýnlýklardan seçilmiþ. Türkmenlere yer verilmemiþ kolay kolay. Sýrp ý vardýr, Boþnak ý vardýr, Karadaðlý sý vardýr, Arnavut u vardýr, her türlü azýnlýðý vardýr ama Türkmen yoktur. Türkmenlerden çekinmiþlerdir, Acaba darbe yaparlar mý, iktidar el deðiþtirir mi? diye. O yüzden de Aleviliðe karþý Sünniliði seçmiþlerdir. Sünnilik, Osmanlý Hanedanlýðý için seçilmiþ bir mezheptir. Yoksa kökten Sünni deðillerdir. Fatih, hatta II. Beyazýt a kadar içki içerlerdi, kýsýtlama yoktu. Sorunuza gelince... Mum söndü nereden çýkmýþ olabilir? Kuran ýn bir ayetinde Nur suresinde, Mum yakýnýz ibadet sýrasýnda diyor. Mumlar da hâlâ yakýlýr cemlerde ama þimdi mum yerine daha modern elektrik lambalarý yakýlýyor sembolik olarak. Cem, yani ibadet bittikten sonra da mumlar söndürülür, yani sabaha kadar kendiliðinden sönmesi beklenmez. Büyük ihtimalle bunun dejenere edilerek, Sünni kesimin sayýsýný artýrmak için, iftiralarla Alevi kesim püskürtülmek, kötülenmek istenmiþ... Türkiye nin bu konularda epey tecrübesi var. Marksizm le mücadele zamanýnda da ne diyorlardý? Rusya da aile kavramý yoktur, eðer kapýda þapka görürseniz içeride baþka bir erkek var demektir. Namus kavramý üzerinden oynayarak Komünizm i, Marksizm i durdurmaya çalýþtýlar. Ve bugünlere gelindi... Türk halkýnýn namusa karþý duyduðu zaafý istismar etmek bu ülkede siyaset yapanlarýn kanýnda vardýr. Tahmin ediyorum ki Bizans ta bile bu tür kutsal kavramlarla oynanmýþtýr iktidarý sürdürebilmek için. Aleviler olsa olsa solcu olur -Neden yüksek makama gelmiþ bir Alevi yok? -Elimde kesin deliller yok. Ama þunu biliyorum; 1965 ten sonra, soðuk savaþ döneminde Sovyetler Birliði nin Türkiye ye komþu olmasý ve Alevi gençlerinin genellikle orta sol politikalara doðru yönelmeleri sebebiyle Aleviler sakýncalý yurttaþlar olarak kabul ediliyordu. Onun için de, sivil ya da askeri, tüm devlet dairelerinde Alevilerin farklý iþlemlere tabi tutulduklarýný biliyoruz dan, yani Sovyetler Birliði nin çöküþünden sonra derin devlet uyanmaya baþladý. Gördüler ki, Aleviler olsa olsa solcu olur ama solculuðun Türkiye ye, laik cumhuriyete hiçbir zararý yok tam tersi faydalarý var. Ama öbür taraftan sayýsý yüzbinlere ulaþmýþ Kuran kurslarýnýn ve 600 ü aþmýþ Ýmam Hatip Okullarý nýn yetiþtirdiði öðrenci sayýsý ürkütücü. Ve 1989 da, Gorbaçov Sovyet modeli iflas etmiþtir dedikten hemen sonra, en büyük tehdidin irtica olduðu konusunda genelkurmay bir deklerasyon yayýnladý. Sol hareketler tehdit olarak algýlanmaktan kaçýnýldý. Alevilerin devlet dairelerinde iþ bulmalarý daha kolay hale geldi ve zannediyorum 1992 den sonra orduya, subay okullarýna baþvuran Alevi öðrenciler için de ayrýmcý bir muamele yapýlmamýþtýr. MÝNE ÞENOCAKLI - Vatan

5 25 Haziran 2008 Çarþamba Meral Salman Marx ve Karyaðdý Baba Marx la Karyaðdý Baba arasýnda bir baðlantý kurmaya çalýþsak, bu imkânsýz kabilinden bir çaba olur. Ama memleket insanýnýn cin fikirliliði, belleksizliðiyle paralel giden Vandallýðý ve yaratýcý (faydacý) faaliyetlerdeki sýnýr tanýmazlýðý, benim Karyaðdý Baba yý ve onun harabeye dönüþmüþ tekkesini, serbest çaðrýþým yoluyla Marx la yan yana getirmeme vesile oldu. Aslýnda her þey bir Ýstanbul gezisi esnasýnda, Pier Loti Kahvesine gitmek isterken, yokuþ týrmanmaktaki azmim sayesinde Karyaðdý Baba Tekkesini tesadüfen bulmamýzla baþladý. Yokuþ bizi Ballý Baba Sokaðýna çýkardýðýnda, belki bir türbeye/tekkeye rastlarýz umuduyla gezinirken, harabeye dönmüþ Karyaðdý Baba Tekkesini, daha doðrusu bir bahçe içerisindeki yýkýntýlarý, gecekonduyu andýran binayý ve mezarlýðý görüverdik. Tekkenin bekçisi olduðunu tahmin ettiðimiz bir amca, selam verip bizi içeri buyur etti. Kulaklarý aðýr iþitiyordu (ve sanýrým caný konuþmak istemiyordu). Haliyle bu durum muhabbet etme ve tekke hakkýnda bilgi alma çabalarýmý hüsranla sonuçlandýrdý. Karyaðdý Baba Tekkesi hakkýnda daha sonra bilgi edinirim diye düþündüm ama günlük koþuþturmaca içinde unuttum. Ta ki Milliyet Gazetesinde Karyaðdý Baba Tekkesinin bahçesinde kimliði belirsiz kiþilerce haþhaþ yetiþtirildiði haberini okuyana kadar Habere göre bir ihbar üzerine Ýstanbul Narkotik Þube Müdürlüðü haþhaþ yetiþtirildiðini tespit etmiþ ve araþtýrma baþlatmýþ. Haberi benim için ilginç kýlan, mevzubahis edilenin Karyaðdý Baba Tekkesi olmasýydý ama yine, haberi de tekkeyi de unutuverdim. Birkaç gün sonra, Tayfun Atay ýn, Din Hayattan Çýkar (Ýstanbul, 2004, Ýletiþim Yay.) kitabýnda Marx ýn din hakkýndaki görüþleri üzerine yazdýklarýný okurken, kýsa sürede hafýzamýn derinlerinde kaybolan Karyaðdý Baba þöyle bir çýrpýnýp hafýzamýn yüzüne çýktý. Karyaðdý Baba, Milliyet Gazetesinin haberinden, bir zamanlar tekkesinin bulunduðu harabe bahçede yetiþtirilen haþhaþlarla geldi ve Marx ýn halkýn afyonu mecazýnýn üzerine þaka gibi oturdu. Tarih bilincinden yoksun, Vandal ruhlu þahsiyetlerin Marx okuduklarýný ve ironi olsun diye tekke bahçesinde haþhaþ yetiþtirdiklerini sanmam. Ayrýca Marx okumuþlarsa ve böyle bir ironi duygusuna sahiplerse bile bu, yer seçiminde hiç de isabetli olmadýklarý ve Marx ýn din hakkýndaki görüþlerini kaba biçimde yorumladýklarý anlamýna da gelir. Çünkü din hakkýnda epey kafa yormuþ olan Marx, Hegel in Hukuk Felsefesinin Eleþtirisinde (Ankara, 1997, Sol yay. ) þunlarý söyler: ( ) Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dýþavurumu ve bir baþka ölçüde de gerçek üzüntüye karþý protesto oluyor. Din ezilen insanýn içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanýn sýcaklýðýný, tinin dýþtalandýðý toplumsal koþullarýn tinini oluþturuyor. Din, halkýn afyonunu oluþturuyor. Halkýn aldatýcý mutluluðunu olarak dini ortadan kaldýrmak, halkýn gerçek mutluluðunu istemek anlamýna geliyor. Halkýn kendi durumu üzerindeki yanýlsamalardan vazgeçmesini isteme, halkýn yanýlsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamýna geliyor. Öyleyse dinin eleþtirisi, dinin aylasýný oluþturduðu bu gözyaþlarý vadisinin tohum halindeki eleþtirisi anlamýna geliyor." Tekrar Karyaðdý Baba Tekkesinin baþýna gelenlere dönecek olursak, görüyoruz ki, Karyaðdý Baba Tekkesinin harabe bahçesinde haþhaþ yetiþtirenleri ilgilendiren ne tarih, ne din ne de dini biçimlendiren maddi koþullar. Onlar sadece uyuþturucu ve uyuþturucunun kendilerine getirisiyle ilgileniyorlar. Bu durumda, Marx la Karyaðdý Baba arasýnda serbest çaðrýþým yöntemiyle baðlantý kurma baþarýsýný gösteren bana düþen ise, yüzyýllarýn saldýrganlýðýna, tahribatýna karþý yýkýk dökük de olsa ayakta kalmýþ (sanýrým bu ayakta kalýþý Þahkulu Sultan Vakfýna borçlu), ama maalesef hoyratlýktan nasibini almaya devam eden, kalpsiz dünyanýn sýcaklýðýný oluþturan Bektaþi Babasýný ve tekkesini hatýrlamak ve onlarý selamlamak oluyor: Nicolas Vatin ve Thierry Zarcone tarafýndan yapýlan ve Hacý Bektaþ Veli Araþtýrma Dergisi nde yayýnlanan çalýþma (Ýstanbul da Bir Bektaþi Tekkesi: Karyaðdý (Eyüp) Tekkesi), Karyaðdý Baba tekkesinin efsanevi kurucusunun Horasani Karyaðdý es-seyyid Muhammed Ali Baba olduðunu söylüyor. Efsaneye göre korkunç bir kuraklýk yaþanýrken halk bir derviþten yaz ayýnda bir mucize gerçekleþtirmesini ister. Bunun üzerine derviþ yaz ayýnda kar yaðdýrdýðý için Karyaðdýrdý adýný alýr ve isim zamanla Karyaðdý ya dönüþür. Yine çalýþmaya göre, zaviyeyi 1758 yýlýnda vakfa çeviren Bosnevi Derviþ Mustafa dýr da, diðer Bektaþi tekkeleriyle birlikte II. Mahmut un kýyýmýna uðrayan tekke, sonrasýnda ve hatta 1925 te tekke ve zaviyelerin kapatýlmasýndan sonra da bir süre (gizlice) varlýðýný sürdürür yýlýnda çýkan yangýn, tekkenin büyük bir bölümünü harabeye çevirir. Tekke, 1995 yýlýndan beri Þahkulu Sultan Vakfýnýn mülkiyetinde. Marks Atay a göre Marx afyonu uyuþturucu anlamýnda deðil, metnin yazýldýðý dönem Avrupa da afyonun kullanýlýþ biçimine uygun olarak teskin edici anlamýnda kullanýyor. Yaygýn kanýnýn aksine Marx, dine sadece kitleleri uyuþturma iþlevi atfetmiyor, dinin maddi koþullar nedeniyle ezilen, acý çeken insanýn hissiyatlarýnýn ifade ediliþ biçimi olduðunu da düþünüyor. Marx dine karþý mücadele etmenin, dinin içinden çýktýðý dünyaya karþý mücadele etmek olduðunu söylüyor ki bu, dinin basitçe açýklanacak bir olgu olmadýðýný da gösteriyor. Ne de olsa din ezilen insanýn içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanýn sýcaklýðýný, dinin dýþtalandýðý toplumsal koþullarýn tinini oluþturuyor.

6 25 Haziran 2008 Çarþamba ÜLKEMÝZÝN VÝCDANI 2 TEMMUZ DA ALANLARDA OLACAK, MADIMAK OTELÝ NÝN ÖNÜNDE BULUÞACAK! Pir Sultan ý anmak üzere Sivas a giden 35 aydýnýn Madýmak Oteli nde yakýlarak katledilmesi, ortaçað vahþetiyle Türkiye nin aydýnlýðýna, çaðdaþlýðýna, demokrasi, laikliðe ve halklarýn kardeþliðine yapýlan bir saldýrýydý. Bundan 15 yýl önce Sivas ta yaþanan insanlýða, aydýnlýða, düþünce özgürlüðüne düþman ýrkçý ve þeriatçý güçler Þeriat isteriz, Cumhuriyet Sivas ta kuruldu Sivas ta yýkýlacak sloganlarý atarak savunmasýz insanlarý bir otelde kýstýrdýlar ve oteli ateþe vererek tarihe kara bir sayfa eklediler. Bu nedenle Madýmak Oteli ndeki insanlýk dýþý kýyýmýn vicdanlarýmýzda yarattýðý utancý hep birlikte temizlemek gerektiðine inanýyor ve bunun salt Alevilerin sorunu olmadýðý kanaatini taþýyoruz. 2 Temmuz un unutulmasý halinde farklý kimlik ve inançtaki her insanýn can ve mal güvenliðine yönelik tehditlerin artmasý olaðan sonuçtur. Bunu engellemek için Sivas katliamý ile yüzleþmenin ve gerçek faillerinin bulunmasý þarttýr. Türkiye geçmiþindeki bu utancý temizlemek zorundadýr. Bizce bunun çözümü Madýmak Oteli nin müzeye dönüþtürülmesi ve þuan hala ellerini kollarýný sallayarak dýþarýda dolaþan gerçek katillerin yakalanýp cezalarýnýn verilmesidir UNUTMAK ÝHANETTÝR. CANLAR SUSMAYALIM, CANLAR UNUTMAYALIM. GELÝN CANLAR BÝR OLALIM. SÝVAS UNUTULMASIN. MADIMAK MÜZE OLSUN. ÜLKEMÝZÝN VÝCDANI MADIMAK ÖNÜNDE BULUÞACAK. EÐER SÝZDE VÝCDANINIZI VÝCDANLARLA BULUÞTURMAK ÝSTÝYORSANIZ BÝZÝMLE ÝLETÝÞÝM KURABÝLÝRSÝNÝZ. Haydi Mitinge! 2 Temmuz günü saat 06:00 da belediye önünden otobüs kalkacaktýr. ÝRTÝBAT TELEFONLARIMIZ: Hüseyin Ceyhan: Güneþ Kaim : Çaðrý Danacý : HACIBEKTAÞ GENÇLÝK PLATFORMU Hacýbektaþlý gernçlerden Madýmak çaðrýsý! Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Hacýbektaþ Gençlik Platformu Sivas Katliamý nýn 15. yýlýnda Madýmak önünde olaçaklarýný belirttiler. Hacýbektaþ Gençlik Platformu Hacýbektaþ Ülkemizin vicdaný 2 Temmuzda alanlarda olacak, Madýmak Oteli nin önünde buluþacak kampanyasý çercevesinde afiþ ve bildirilerle yoðun bir çalýþma yürütüyorlar. Hacýbektaþ Gençlik Platformu bu yýl Hacýbektaþ tan katýlýmýn Hacýbektaþ a yakýþýr düzeyde olmasýna dikkat çekerek Biz gece gündüz bu çalýþmayý yapacaðýz. Sivas ta nsanlýk dýþý kýyýmýn vicdanlarýmýzda yarattýðý utancý hep birlikte temizlemek gerektiðine inanýyor ve bunun salt Alevilerin sorunu olmadýðý kanaatini taþýyoruz.vicdanýnýný 2 Temmuzda Madýmak önünde bulundurmak isteyenler bizimle mutlaka iletiþim kurmalýlar. Serçeþme üzerindeki ölü topraðýný atmalý canlarýna sahip çýkmalý. diyerek Madýmak önünde bulunmanýn ayný zamanda ýrkçý, þeriatçý güçlere karþý alýnmýþ bir tutum olacaðýna dikkat çeken platform üyeleri Sivas katliamý ile yüzleþmenin ve gerçek faillerinin bulunmasý þarttýr. Türkiye geçmiþindeki bu utancý temizlemek zorundadýr. Bizce bunun çözümü Madýmak Oteli nin müzeye dönüþtürülmesi ve þuan hala ellerini kollarýný sallayarak dýþarýda dolaþan gerçek katillerin yakalanýp cezalarýnýn verilmesidir. dediler. K A Ý M SPOR AYAKKABI & GÝYÝM MAÐAZASI HÝZMETÝNÝZDE ADÝDAS KNETIKS LOTTO NÝKE KONVERS Herkesin bütçesine uygun modeller Tiþört & Eþofman & kot pantolon Uygun fiyatlarla kaynaðýndan alýn Nevþehir Caddesi/ Askerlik Þubesi karþýsý Hacýbektaþ Tel: E-posta:kaimulas@hotmail. com MUCU YERALTI TEKÝNDÜÐÜN SALONU Siz Deðerli Halkýmýzýn Adres:TEKÝN TÝCARET Ýkinci Pazar Yeri - MUCUR Tel: TEKÝN TÝCARET & KURUYEMÝÞ Düðün,Niþan,Sünnet,Mevlüt,Cenaze Toplantýlarýnýzda Masa Sandalye Çadýr ve Tüm Düðün Malzemeleri Kiraya Verilir. Ayrýca Alkol kuruyemiþ Çeþitlerimizle Hizmetinizdeyiz. Ramazan TEKÝN ve Oðullarý Merkez:2.Pazar Yeri MUCUR/KIRÞEHÝR Tel: Gsm: Þube:Karaburna Yolu Üzeri Cafer Baðýþ Apt. Altý Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR YAÞAM PÝDE RESTORAN HALKIMIZIN HÝZMETÝNE AÇILMIÞTIR Uygun Fiyalarýmýzla, tüm halkýmýzýn damak zevkine hitap etmek prensibimizdir. Pide çeþitleriý, tava çeþitleri, çorba çeþitleri ve sulu yemek, çeþitlerimizle Halkýmýzýn hizmetindedir. Ýþyerlerine Paket servisimiz vardýr. Adres: Eski Pazar yeri Ýþ Bankasý yaný Hacýbektaþ Tel:

7 25 Haziran 2008 Çarþamba 7 Sunnileþen Aleviler Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ EDÝRNE -150 yýl önce Yunanistan ve Bulgaristan'dan göç yollarýna düþerek Edirne'ye yerleþtiler. Alevi kimliðini bir kenara býrakýp sunnileþtiler. Sunnilerden daha fazla camiye gidiyorlar, Ramazan'da orucu kaçýrmýyorlar. 'Elhamdüllilah Müslümanýz' deyip cemevlerine karþý çýkýyorlar. ANF dünün Alevileri bugünün Sunni Alevilerinin ikamet ettiði köylere girdi. Aleviler bugüne kadar verdikleri hak mücadeleleri ile gündeme geldiler. Bu uðurda Maraþ, Çorum, Sivas ve Gazi'de bedel ödediler, acý çektiler. Aleviler, sadece devletten kaynaklanan baský ve haksýzlýklara maruz kalmadýlar. Bu baský ve haksýzlýklarýn yanýsýra toplumsal önyargýlarla da karþýlaþtýlar. Hem devlet, hem de toplumsal önyargýlarla baþ edemeyince de mezhep deðiþtirdiler, gönüllü olarak asimile oldular. Aynen Türkiye'nin Bulgaristan sýnýrýna yakýn köylerinde olduðu gibi. Bugün Bulgaristan'a 20 kilometre uzaklýktaki Hýdýr Aða, Köþan, Eski Kadý, Koca Mustafa köylerinde Aleviler ve Sunniler iç içe yaþýyor. Sadece bu köylerde yaþayan Alevi kökenli ailelerin sayýsý 300'ü aþýyor. Ancak bu aileler sadece isim düzeyinde "Alevi." Çünkü ibadetleri, yaþam tarzlarý ve geleneklerinde Alevilikten eser yok. Dünün Alevileri, bugünün Sunnileri olmuþ durumda. KÖYÜN YARISI ALEVÝ Sunnileþen Alevilerin izini sürmek için Hýdýr Aða Köyü'ndeyiz. Hýdýr Aða Köyü Edirne'ye 23 kilometre uzaklýkta yeþillikler içinde þirin mi þirin bir köy. Köyde geçim kaynaðý tarýmcýlýk. Tarýmcýlýk deyince akla buðday ve ayçiçek geliyor. 60 haneli, 350 nüfuslu köyün yarýsýný Aleviler, diðer yarýsýný da sunniler oluþturuyor. Köyün tüm sakinleri, Yunanistan ve Bulgaristan göçmeni. Köyü ilk Chirstel Augenstein, Nevþehir Valiliði ni ziyaret etti Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Nevþehir'in Almanya'daki ilk kardeþ kenti olan Pforzheim Belediye Baþkaný Chirstel Augenstein, beraberindeki heyet ile Nevþehir e geldi. Augenstein ve beraberindeki heyet Nevþehir de Vali Vekili Ruhi Paker i ziyaret etti. Almanya'nýn Pforzheim kenti ile 1995 yýlýndan beri sürdürülen kardeþ belediye çalýþmalarý kapsamýnda Pforzheim Belediye Baþkaný Chirstel Augenstein'in beraberindeki bir heyet ile Nevþehir de ilk olarak Vali Vekili keþfedip yerleþime açan bir Alevi Dedesi. Ýsmi Hýzýr Aða. Hýzýr Dede, kardeþi Hasan Aða ile birlikte bundan 150 yýl önce Bulgaristan'dan köye göç ediyor ve dillere destan bir çiftlik kuruyor. Sonra Hýzýr ve Hasan Aða kardeþleri diðer göçmenler izliyor. Ancak köye ismini veren Hýzýr Aða ismi zamanla Hýdýr Aða'ya dönüþüyor. ELHAMDÜLÝLLAH MÜSLÜMANIZ 75 yaþýndaki Mustafa Kum Alevi kökenli. Ailesi bundan 100 yýl önce Bulgaristan'ýn Kocamustafa bölgesinden göç etmiþ. Kum, kendisine Alevi denilmesine gocunmuyor, ama "Elhümdülilleh Müslümanýz" demekten de geri kalmýyor. Kum Aleviler için "Onlar da bu ülkenin bir parçasý" diyor ancak bir Alevi kimliði aidetiyle deðil, Alevileri "ötekileþtirerek" konuþmasý dikkatleri çekiyor. Mustafa Kum'a göre, "Elhamdülillah hepimiz Müslümanýz diyorsak, müslümanlýðýn beþ þartýný eksiksiz yerine getirmek gerekiyor." DEDELERÝMÝZ CEM TUTARMIÞ Mustafa Kum, köyde öyle sýradan bir kiþi deðil. Köyün geçmiþine dair bir þey olunca ilk ona danýþýlýyor, ondan görüþ alýnýyor. Kum'a göre Cem Evleri'nde niyaz, camide ibadet olur. O yüzden her müslümanýn mutlaka camiye gidip namaz kýlmasý gerekiyor. Peki bugün Edirne'nin Bulgaristan sýnýrýnda ikamet eden Aleviler, geldikleri topkarlarda da böyle mi yaþýyorlardý? Soruyu Kum yanýtlýyor: "Bulgaristan'daki dedelerimizin namaz kýlmadýklarý, cem ayini yaptýklarý, cem ayinlerini de dedelerin yönettiði söylenir. Ancak ayný geleneði biz devam ettirmiyoruz." NAMAZ KILMAMAK ALEVÝLERÝN YANLIÞIDIR Alevilerin mezhep deðiþtirmesinde hangi Ruhi Paker i makamýnda ziyaret etti. Nevþehir Belediye Baþkan Yardýmcýsý Cafer Okur'un da hazýr bulunduðu ziyarette Vali Vekili Ruhi Paker, Nevþehir deki son yýllardaki geliþmeleri anlatarak, Nevþehir in her geçen gün geliþmekte olan bir il olduðunu, bunda turizmin büyük katkýsýnýn olduðunu söyledi. Pforzheim Belediye Baþkaný Chirstel Augenstein de Nevþehir deki geliþmeleri yakýndan takip etmekte olduklarýný ve geliþmelerin farkýnda olduklarýný kaydetti. Paker, Augenstein e içine peribacalarý ve balon fotoðraflarý iþlenmiþ gümüþ bir tabak hediye etti. Heyet daha sonra Belediye Baþkaný Hasan Ünver i de makamýnda ziyaret etti. Kaynak. Valilik Basýn Bürosu faktörler etkili olmuþ olabilir? Bu sorunun izini sürüyoruz. Mustafa Kum, dedelerinin geleneðini sürdürmemelerinin tamamen gönüllükten kaynaklandýðýný, baský veya yönlerdirme görmediklerini söylüyor. "Dolayasýyla" diyor, "Dünün Alevilerinin bugün camilere gitmesini de kýnamamak gerekir." Kum'un verdiði örnek oldukça çarpýcý: "Hz. Ali camide öldürüldü. O yüzden namaz Aleviler için farzdýr. Namaz kýlmamak Alevilerin yanlýþýdýr." CAMÝ YETERLÝ CEMEVÝ'NE GEREK YOK Þuayýp Taþ 70 yaþýnda. Taþ da Alevi kökenli. Anlatýyor: "Orucumuzu tutar, namazýmýzý kýlarýz. Camiye mutlaka gider ibadetimizi yaparýz." Taþ, köyde cemevi kurulmasý gibi bir beklenti içinde olmadýklarýný söylüyor, "Cami ibadet ihtiyacýmýzý karþýlýyor. Cemevine gerek yok." 3 çocuk babasý Nejat Atalay da Kum ve Taþ gibi düþünen "Alevilerden." Ancak Atalay daha demokratik bir perspektif konuya bakýyor: "Alevi sunni ayrýmýna gitmemek gerekir. Býrakalým kim nasýl yaþamak istiyorsa öyle Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ AKP hakkýndaki kapatma davasýna geniþ yer veren New York Times gazetesinde, Ýstanbul muhabiri Sabrina Tavernise imzasýyla yayýmlanan haberde, Türkiye'de yaþanan son mücadelenin köklerinin 1920'lerdeki Atatürk devrimlerine kadar uzandýðý kaydedildi. Atatürk'ün doðuyla olan baðlarý kesip Latin alfabesine geçtiðini anlatan yazýda, AKP Genel Baþkan Yardýmcýsý Dengir Mir Mehmet Fýrat'ýn devrimler hakkýndaki "Türk toplumu travma geçirdi. Bir gecede kýyafetleri deðiþtirildi, dilleri deðiþti. Dinleri söküp atýldý" sözlerine yer verildi. Yazýda, "Türkiye'nin sýkýntýlý deneyimi, Müslüman ülkeler arasýnda hiç görülmeyen canlý bir toplum, din ve etnik köken ile sýnýf konusunda çok bilinçli bir toplum yarattý" denildi. AKP hakkýnda açýlan davanýn "hukuki deðil siyasi" olduðu görüþünün Türkiye'deki liberal çevrelerce de benimsendiðine dikkat çeken Kamil ÖNTAÞ Ýlicek Köyü Hacýbektaþ-Nevþehir Tel: yaþasýn. Kimse bir baþkasýna dili, dini, mezhebinden dolayý ne kýnasýn, ne karýþsýn. Býrak halk nasýl yaþýyorsa öyle yaþasýn. Karýþmak doðru olmaz." SUNNÝLER CAMÝYE GÝTMÝYOR ALEVÝLER GÝDÝYOR Peki sunnileþen Aleviler, sunniler arasýnda nasýl karþýlanýyor. Soruyu çiftçi Enver Gümüþ yanýtlýyor: "Gayet iyi anlaþýyoruz. Alevi Sunni gibi sorunlar yaþamýyoruz. Karþýlýklý kýz alýp verip hýsým olmuþ durumdayýz." Ancak Gümüþ, Alevilere iliþkin çok özel bir bilgiyi paylaþmadan da edemiyor: "Aleviler çok dinine baðlý insanlar. Öyle ki biz camiye gitmiyoruz onlar gidiyorlar." Gümüþ'ün bu düþüncelerine köy sakini Atilla Tosun da "Valla doðru söylüyorsun" diyerek katýlýyor. 86 yaþýndaki sunni mezhepli Nazmi Demirel ise Alevilerin sunnilerden daha iyi olduðuna inanýyor. Demirel, "Aleviler" diyor, "bizden daha iyiler. Çünkü onlar namazýnda niyazýnda insanlar." ANF NEWS AGENCY - 23 Haziran 2008 Devrimler travma yaratmýþ!.. yazýda görüþüne baþvurulan Prof. Dr. Baskýn Oran, "Son oyunlarýný oynuyorlar. Ordunun artýk darbe yapacak gücü yok. Son dayanaklarý Anayasa Mahkemesi" dedi. Daha önceki yazýlarýnda CHP'den görüþ almayan Tavernise'in, bu kez Bihlun Tamaylýgil, Birgen Keleþ gibi isimlerle de görüþtüðüne dikkat çekildi. Tamaylýgil'in "Laiklik bir Müslüman toplumun özgürlüðe açýlan akciðerleridir, kadýnlarýn tek KURBANLIK SATIÞLARIMIZ BAÞLAMIÞTIR SÝPARÝÞ ÝLE KESÝM YAPILIR güvencesidir" sözlerine yer verildi. Milliyet Kesilmiþ Kuzu 1 Kg.: 10 YTL. HALKIMIZA

8 Deniz Baykal 2 Temmuz'da Yok Aleviler Baykal'a kýrgýn CHP lideri Baykal, Alevi örgütlerinin kitlesel olarak 2 Temmuz da Sivas ta yapacaðý anma törenine katýlmýyor. Baykal, Ben katýlamayacaðým, ama siz gidin sözleriyle kurmaylarýna Sivas ta olmalarý talimatýný verdi. Aleviler ise kýrgýn. YUSUF SAHÝCÝ / ANKARA - CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal, Alevileri üzdü. Baykal, Sosyalist Enternasyonal toplantýsý için Yunanistan a gideceði için, Alevi örgütlerinin 15 yýldan sonra ilk kez kitlesel olarak Sivas ta yapacaklarý anma törenine katýlamayacak.türkiye Alevi Bektaþi Federasyonu (ABF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Hacý Bektaþ Veli Kültür Dernekleri ve Hacý Bektaþ Veli Anadolu Kültür Vakfý, 15 yýl önce yakýlarak öldürülen 33 aydýný anmak için 2 Temmuz'da Sivas'ta Madýmak otel önünde kitlesel anma töreni gerçekleþtirecek. Beþ Alevi sivil toplum örgütü, anma törenlerine CHP lideri Baykal ve parti yöneticilerini özel olarak davet etti. BAYKAL YUNANÝSTAN DA Ancak CHP lideri 30 Haziran-2 Temmuz tarihleri arasýnda Yunanistan ýn baþkenti Atina da yapýlacak Sosyalist Enternasyonal in 23. Kongresi ne katýlacaðý için 2 Temmuz da Sivas a gidemeyecek. Baykal, kurmaylarýna Vereceðiniz destek, laiklik için, Türkiye'nin aydýnlanmasý için önemli bir mesaj olacaktýr. Ben orada olamayacaðým, ancak siz orada bulunun" talimatýný verdi. PSAKD Genel Baþkaný Fevzi Gümüþ, GAZETEPORT a yaptýðý deðerlendirmede Baykal ýn 2 Temmuz daki programýnýn ne kadar sýkýþýk olursa olsun Sivas ta olmasýnýn önemine dikkat çekti. Baykal ýn 5 Türk ün yanarak yaþamýný yitirdiði Almanya nýn Solingen þehrine gittiðini anýmsatan Gümüþ, þöyle devam etti: Yeter ki istensin, ayný gün hem Yunanistan da hem de Sivas ta olunabilir. Bu imkansýz deðil. Sayýn Genel Baþkan Almanya nýn Solingen þehrine ziyaret gerçekleþtirmiþti. Orasý daha sonra müze oldu. Hemen yaný baþýmýzda Sivas ta 33 insanýn yanarak öldüðü yerde bir anýt bile yok. Otelin altýndaki dükkan hala kebapçý olarak kullanýlýyor. Sayýn genel baþkanýn gelip bu utancý gidermek için çaðrý yapmasý dileðimizdir. Bu acýyý paylaþan herkese davetimiz açýktýr ATÝNA DA LAÝKLÝK MESAJI CHP Genel Baþkaný ise SE toplantýsý öncesinde gideceði Yunanistan da Atatürk ün doðduðu evi ziyaret edecek. SE toplantýsýnda, Türkiye nin AB üyeliðiyle ilgili önemli mesajlar verecek olan Baykal, CHP nin Türkiye nin AB ye üyeliðini en çok isteyen parti olduðunu anlatacak. Kongrede Türkiye nin, laiklik süreci ve diðer Müslüman devletlerden farkýna dikkat çekecek olan Baykal, Türkiye nin laik ve demokratik yapýsýna saygý gösterilmesini isteyecek. Baykal, kongrede partisine dönük ortaya atýlan sosyal demokrat deðil eleþtirilerine de yanýt verecek. KOLTUK SAÐLAM Öte yandan, Atina daki kongrede kesinleþtirilecek kararla, KKTC den Cumhuriyetçi Türk Partisi de Sosyalist Enternasyonal bünyesine gözlemci parti statüsüyle resmen katýlacak. Bazý ülkelerin birden fazla siyasal kuruluþla temsil edildikleri Sosyalist Enternasyonal in çatýsý altýnda Türkiye den CHP tam üye partiler, DTP ise gözlemci sýfatýyla katýlýyor. Sosyalist Enternasyonal'in bu kongresinde baþkanlýk seçimi de yapýlacak. Halen baþkanlýk görevini yürüten Papandreau'nun yeniden baþkan seçilmesine kesin gözüyle bakýlýyor. Baþkan yardýmcýsý olan Baykal'ýn yine bu görevini sürdürmesi bekleniyor. (GAZETEPORT) - 24 Haziran 2008 OSMAN ÇOBANA Haydar Kaim Osman Hocayý kaybettik baþýmýz yaslý Çiðdem köyümüzden Hacýbektaþlýdýr aslý Aydýn bir öðretmendi deðildi paslý Uðurlar olsun sana ey Osman Hocam Çok iþkence gördü O yobazlardan Örümcek kafalý kof baðnazlardan 12 Eylülden Faþist cuntadan Sorarýz hesabýn ey Osman Hocam Maraþýn, Çorumun, Sivasýn, yasýný çektdin Bir zamanlar her gece nöbet beklerdin Bende devrimciliði senden öðrendim Unutmayýz sen i ey Osman Hocam Kurmuþ olduðun Gazete her gün haberin yazýyor Faþist gerici partiler Hacýbektaþ a bayrak asýyor Ulaþ, Mehmet, Gürcan, bize küsüyor Çok ararýz sizleri ey Osman Hocam Siz olsaydýnýz geçmezdiniz o bayraklar yanýndan Ne düþünürdünüz ne geçerdi aklýnýzdan Þüphem var o bayraklarý asanlarýn aslýndan Gün gelir aslýmýza döneriz ey Osman Hocam Üzülürdün ABD ÝMF adýný duyunca Avrupa Birliði Çiftçi malýna kota koyunca Babalar yeðenlere koltuk çýkýnca Haykýrýrdýn haklýydýn ey Osman Hocam Haydar Kaim Osman Çoban a þiir yazýyor Ülkemin durumu huzurum bozuyor Varsa cennet ruhun orda geziyor Iþýklar içinde uyu ey Osman Hocam.. Yýldýzlar ve sular tanýktýr Aç ve kavruk bir memeden Direnmeyi yudum yudum emen Bir çocuk gibi öðrendik Ve direndik Ordular kurduk türkü renklerinden Bütün aðýtlarý bir hücumda yendik Acýya kurþun iþlemez artýk Biz yaþamayý lüzumsuz sevdik Devrimci öðretmenimiz Osman ÇOBAN I bir yýl önce Pazar Günü sonsuzluða uðurladýk. Anýlarý yolumuza ýþýk olsun. Eðitim Sen Hacýbektaþ Temsilciliði Eðitim Sen li Öðrencileri ATKAYA MERMER MEZAR - MUTFAK ÝÞLERÝ YAPILIR Þahin ATKAYA Tel: Sanayi Sitesi F Blok No:2 Hacýbektaþ / NEVÞEHÝR ÝNÞAAT ÝÞLERÝNÝZDE KOLAYLIK! Elektiriksiz çalýþma imkaný ile bilimum beton, mozaik, iþleri ve kaya kýrma, kuyu acma iþlerinizde gerekli donaným ile iþlerinizi kolaylaþtýralým. 7 deðiþik boydan hilti, jeneratör, Karot Makinasý, 20 mm den 200 mm ye kadar tozsuz beton delme makinalarý kiraya verilir.. Mehmet Güldiken Cep: Ev : Altýnyazý (Aflak) Köyü