Indigo Bloome - Uçmaya Var Mısın

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Indigo Bloome - Uçmaya Var Mısın"

Transkript

1 Indigo Bloome - Uçmaya Var Mısın Robertoya ve tüm diğerlerine bu yolculuk sırasında hep yanı başımda oldukları ıçin teşekkürler. Nixe tüm sevgimle. Bizi erken terk ettin! Her neredeysen yükseklerden uçmakta olduğuna emmim... Sana hiç oynamaya var mısın diye sordular mı? Yalnızca düşlerimde... Limbik sistem: Beyinde duygu davranış motivasyon ve hafızanın oluşumu gibi farklı birçok fonksiyonun yerine getirilmesini sağlayan karmaşık bir sinirler ve ağ sistemidir işlevinin tam olarak ne olduğu gün geçtikçe daha net anlaşılmaya başlasa da temelde duygusal hayatımız korku ve haz gibi ilişlerimizden sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Endokrin ve sinir sistemlerine etki ederken cinsel uyarımda rol oynayan beynin haz merkeziyle doğrudan bağlantılıdır. Önsöz Kendinizi Hiç evren tarafından özel olarak seçilmiş de benliğinizin özüne meydan okuvan bir alemin içine fırlatılmışsınız gibi hissettiniz mi? Her nasıl olduysa yolculuğum beni kendimi içinde bulmayı hiç beklemediğim hatta varlığından bile haberdar olmadığım bir vere getirdi.

2 Her şev bir hafta sonu cinselliğimin uyanması sonucunda ruhumun derinliklerine bir ateşin kıvılcımlarını serpiştirmesiyle başladı ve ben hala kendimi karşı koyamayacağım bu psikolojik ve cinsel kasırgaya kapılmış sürükleniyormuşum gibi hissediyorum. Bu hiç durmadan değişen olayların sonu nereve varacak bilmiyorum tek umudum sevdiklerimin bu fırtınayı benimle birlikte atlatabilmesi. Şimdi bildiklerimi o zaman bilebilsevdim bu yola girmevi seçer iniydim diye düşünmeden edemiyorum. Belki de seçme şansım hiç olmadı belki de bu benim kaderimdi... Her neyse geçmişte olanlar oldu şu anı zaten yaşıyoruz ve gelecekte olanlar da olacak. Tek yapabileceğim uçabileceğime inanmak. 1. Bölüm Zihninizi arındırmadan konuştuğunuz ve davrandığınız sürece bela peşinizi bırakmaz. Buda Bled Gölü Madam Jurilipue öfkeden gözü dönmüş bir halde Josefin yanağına bir tokat aşketti. Bana ihanet etmeye nasıl cüret edersin? Hem sen hem de ailen için yıllardır yaptığım onea şevden sonra bana borcunu böyle mi ödüyorsun? İki irikıyım güvenlik görevlisi Frederic ve Louis Josetin kollarını iki yanında tutarak onu zapt ediyorlardı ve Joset bu hain tokadı yememek için başım hemen öteki vana çevirmeye çalıştıysa da Madam Jurilipuein parmağında vana kaymış olan gösterişli elmas yüzüğün kenarı Josetin yanağını çizdi. Josetin yanağından kan sızmakta olduğunu görünce Madam Jurilipuein yüzüne gördüğü manzaradan tatmin olduğunu belirten yamuk bir sırıtış yerleşti. Senden tek istediğim onun kanını alınandı. Gerçekten de çok şey mi istedim? Dr. Joset Votrubecin ağzını bıçak açmıyordu Madam Jurilipuein insanın kanını donduracak bakışma maruz kalmamak için ondan gözlerini kaçırıyordu. Bana cevap ver Joset! Her zamanki zarif tarzına tezat sıkmakta olduğu yumrukları nedeniyle bembeyaz olmuş olan el tarağından ne kadar öfkeli olduğu anlaşılabiliyordu. Madeleinein eskiden çok kıymet verdiği ve bir zamanlar kendisine tamamen sadık çalışanı şimdi ona meydan okuyarak karşısında dikilirken seçeneklerini değerlendiriyordu. Kendisini bövle sırtından bıçaklamış olmasaydı ona zarar vermeyi akimdan bile geçirmezdi; ama artık onu gözden çıkarıp ortadan kaldırmaktan başka çaresi kalmadığını düşünüyordu. Bu kadar ince hesaplar vaparken serseri bir mayınla uğraşamazdı. Madeleine yakın arkadaşı Lauren Bertrandın telefonda kendisinin seçkin Küresel Araştırma Forumunun bir üyesi olmaya davet edildiğini söylediğini daha dün gibi hatırlıyordu. Madeleine ve Lauren gençlik yıllarında İsviçrede avm vatılı okulda okumuşlar ve her ikisinin de ortak tutkusu olan kimya ile ilgili çalışmalarını başarılı kariyerlere dönüştürmüşlerdi. Lauren artık Xsadee danışmanlık yapan dünyanın önde gelen Fransız kimyagerlerden biriydi. Madeleine her geçen gün veni atılımlarda bulunan Küresel Forumu yakından takip ediyordu. Dünyada saygıdeğer bir yeri olan Harvardlı bilimadamı Dr. Jeremy Quinnin dahil olduğu projeleri ne kadar yakından takip ederse o kadar iyiydi ve Lauren Jeremy Quinniıı Avustralya kökenli psikolog Alexandra Blake hakkında aralarında tıbbi kayıtlarda olan bazı çok gizli araştırma dosyaları saklamakta olduğunu öğrenince daha da meraklanmıştı. Sonrasında Dr. Blakein görsel algı üzerine yapmış olduğu çalışmaların başka bir forum üyesi olan ve şu sıralarda cinsellik ve sinirbilimle ilgili çalışmalar yürütmekte olan Profesör Samuel VVebster tarafından desteklendiğini öğrenmişti. Durum merakını celp etmeye başlamıştı. Bu yüzden de

3 kendisine özel çalışan bilişim teknolojisi uzmanlarına her iki adamın da bilgisayarlarına sızarak neler olduğunu öğrenmeleri talimatını vermişti (kayıt dışı olarak elbette). Tıpkı leş kokusu almış akbabalar gibi vücudundaki her bir atom Quinnin çığır açıcı başka bir keşif yapmak üzere olduğunu hissediyordu. Araştırmacıları kendini geri planda tutmayı daima bilmiş olan bir hayırsever ve Quinnin en büyük destekçisi olan Leroy Edvvard Orvvellm ya da herkesin bildiği adıyla Leonun da Dr. Blake ile görüşmek için Quinnle birlikte aynı hafta Sydneye gideceğini haber verdiğinde içgüdülerinin kendisini yanıltmadığını anlamıştı. Xsade kadınların vaşadığı cinsel uyarılma sorunlarına karşı geliştirdiği eflatun hap için patent alma aşamasında olduğundan Quinn ve Leonun nevin peşinde olduğuna dair daha fazla bilgi edinmeve devam ederse sonunda bir altın madenine ulaşacağını bilivordu. Lauren kendisine forumun planlanan deneyinin gerçekleştirilıueveceği bilgisini birlikte katıldıkları tek günlük bir konferans sırasında vermişti. Bu durumda Madeleinein Quiımi aylardır büvük bir itinayla planladığı şeyi yapmaya zorlamaktan başka çaresi kalmıyordu. Şantajının işe yaradığını görünce rahat bir nefes almıştı deney planlandığı şekilde yürürlüğe konmuştu ve hem Quinn hem de YVebsterm bilgisayar sistemlerine sızarak elde edilen bulgulara bakılırsa olay tahminlerinin de ötesindeydi. Laurenm Singapurdayken Madeleinei öylesine aramış olduğu sırada Londra uçağına binmek üzere olan Alevandra Blake ile karşılaştığını söylemesi ekmeğine yağ sürmüştü. Quinn ve VVebsterm bilgisayar sistemlerindeki güvenlik önlemlerinin artırıldığını gören Madeleine sanki evren Dr. Blakei ayağının dibine getiriyormuş ve onu harekete geçmeye zorluyormuş gibi bir hisse kapılmıştı; bunun üzerine Blake adındaki bu kadının zor kullanılarak önce Slovenyada bir şatova ardından da Xsadein Bled Gölünün altına konuşlandırılmış varlığından kimsenin haberdar olmadığı tesislerine getirilmesini sağlamıştı. Madeleine Alexandranın kanındaki özel unsurların kaynağını çözerek Xsadee potansiyel sınırları tahayyül bile edilemeyecek inanılmaz bir kar sağlayarak yıllardır elde etme havali kurduğu şahsi ve profesyonel güce ulaşmasına ramak kaldığından emindi. Bu işin en iyi yanı da sonunda Muhteşem Dr. Quinni atlatmayı başaracak olmasıydı. Madeleine için sosyal statü ve bir mevkinin insana sağlayacağı güçten daha iyi bir afrodizyak olamazdı. Aslında Quinn kendisinin yıllardır ulaşmaya çabaladığı farmasötik ve tıp dünyasında ideal cennet ağını oluşturmavı başarmıştı. Ona kalsa bütün dünyanın ona tapmasına neden olan bu mucizevi buluşlara kazaen ve tesadüf eseri ulaşmıştı. Quinnin paraya tamah etmemesi onu çok şaşırtıyordu. Geliştirdiği formülleri hiçbir zaman daha çok para ödeyene satmıyordu hal böyle olsaydı Xsade pazarda tekel haline gelebilirdi. Ama bu sefer Dr. Quinnin yoldan çıkmış ahlaki değerleri yüzünden Xsadein gölgede kalmasına izin vermeyecekti. Her ne geliştiriyorlarsa onlar piyasaya sürmeden önce ne olduğunu öğrenecekti. Bu kez şana da şöhrete de insanoğlunu kurtaracak bir sonraki muhteşem ilacın sağlayacağı inanılmaz karlara da kavuşan o olacak Quinni tarihin sayfalarına gömecekti. Eğer bunu başaramaz Dr. Blakein kanının sırlarına vakıf olamazsa da en azından tüm dünyanın gözünde itibarlarını yerle bir etmiş olmak içine su serpecekti. Son anda Josef kendisine ihanet edene kadar her şey yolunda gidiyordu. Alexanın kanından bir damlacık almanın yapılmasını istediği detaylı testler için yeterli olmayacağı belliydi. Tek yapması gereken Blake eflatun hapı yuttuktan sonra uyurken kanmdan kayda değer bir miktar almaktı. Böylesi çok daha basit ve kolay olurdu ayrıca kimse de incinmezdi. Alexandranm kanından alacakları örneklerin inanılmaz bulgulara ulaşmalarını sağlayacağından emindi oysa şimdi kanı

4 bizzat almadığı için kendi kendisine kızıyordu geriye dönüp baktığında ortalığı karıştırmadan bunu çok daha etkin bir şekilde halletmiş olabileceğini düşünüyordu. Madeleine kendini kaptırmış bir şekilde olup bitenleri aklından geçirirken yüzünde bir sırıtıştan çok hırlamakta olan bir hayvanın ifadesi vardı. Alexanın kanının bu özel yapısı çocuklarına da geçmişse inanılmaz olanaklara sahip olabilirdi. Onlara doğrudan ulaşamayacak olsa da Madeleinein koz olarak kullandığı annelerinin bu skandal resimleri medvaya yansıdığında çocukların vesayeti annelerinden alınarak bir devlet kurumuna verilebilirdi. İşte o zaman çocuklara koruyucu annelik yapmava gönüllü olabilir böylece çocuklar devamlı bir şekilde üzerlerinde deııev yapabileceği şekilde eline düşmüş olurlardı. Morali gayet bozuk bir şekilde bunun bir havai olduğunu kendine itiraf ederek düşüncelerinden sıyrılıp o anda halletmesi gereken işe odaklandı. Karşısında kontrolü altında olmasını istediği Dr. Blake verine Xsadee ihanet etmiş olan adam vardı öfkesinden midesi gurulduyordu. Son beş yıldır kendisine sadık olan bu adam Blakei tesisten kaçırmayı başarmış ve onu Dubrovnikte kendi elleriyle bizzat sevgilisi Dr. Jeremv Quinnin ellerine teslim etmişti. Ona adil davranmamış mıydı? Xsadeiıı bir numaralı doktoru ve ARGE başkanı olarak yeterince para ödememiş miydi? Adamları tarafından karşısında zorla tutulmakta olduğu halde ona kafa tutmaya devam eden bu adamı böyle bir çılgınlığa nevin sürüklediğini anlayamıyordu. Josef patronunun zehir kusan hiddeti karşısında gayet cesur bir şekilde sessizliğini koruyordu. Önceki tecrübelerine dayanarak öfkesi yatışana kadar söyleyeceği hiçbir şevin bir işe yaramayacağını biliyordu. Madeleine Jurilique çok kararlı nüfuzlu düzenbaz kurnaz ve tehlikeli bir insandı hele ki böyle hiddetli olduğu anlarda gazabını üzerinize çekmek istemiyorsanız mümkünse kendisiyle ters düşülmemesi gerekirdi. Kantinde çalışanların kendi aralarında fısıldaşırkeıı onu Nartıia Günlüklerindeki Beyaz Cadıya ya da zehirli yılanlarla dolu bir fıçıya benzettiğini duymuştu şimdi bu söylediklerinde haksız olmadıklarını düşünüyordu. sadein Avrupa direktörü olarak Jurilique ilaç şirketleri piyasasındaki en nüfuzlu yöneticilerden biriydi. Tüketicilere bir sonraki mucizevi ilacı sunma konusunda özel bir yeteneğin vanı sıra vönetim kurulu üyelerine ve Xsadein hissedarlarına inanılmaz karlar kazandırmak gibi özellikleri vardı öyle ki bu yetenekleri savesinde yavaş yavaş şirketin yönetimini tamamen ele geçirmevi başarmıştı. Juriliquein durdurulamayan hırsı her geçen senevle birlikte onu daha da duyarsız ve ihtiyatsızlaştırmış şirket adına çok büyük tehlikeler içeren yüksek riskli kararlar almasma neden olmuştu. Ama para aktığı sürece üst yönetim onun şirketi kafasına estiği gibi yönetmesine göz yumuyordu. Josef şimdiye dek vicdanının sesine kulak tıkayıp olan biteni görmezden gelmişti ancak Alexandra Blakee yapılan muamele bardağı taşıran son damla olmuştu. Başta Alexanın da diğerleri gibi araştırma adına bedenini satmaya hazır olduğunu düşünmüştü. Ancak patronunun dosyaları arasında bulduğu bazı bilgiler buraya aslında imza attığı sözleşme dışında hangi sebepten getirildiğini anlamasını sağlamıştı. Böylesine aşırı uç şartlar altında bile Blakein normalde insanlarda görmeye pek alışkın olmadığı bir haysiyet sergilediğini gördüğünde onun iyi bir insan olduğunu anlamıştı. Juriliquein emri Alexa uyurken kanından bir litre alınması onun şahsi ve etik değerlerine taban tabana zıt vicdanının kaldıramayacağı bir durumdu; miktarı ne olursa olsun para kendisinden yapmasını istediği şeyi de Dr. Blakein hayatını tehlikeye atmayı da asla karşılayamazdı. Daha fazla dayanamamıştı. Bu gerilimli bekleyiş sürerken Josef Juriliquein porselen kaplama dişlerinin arasından geçerek kana bulanmış yüzüne değen nefesini hissediyor ama gözlerinin içine bakmayı reddediyordu.

5 Jurilique pençeyi andıran ojeli tırnağını sessizce çenesinin altına geçirerek ölüm saçan bakışlarını görmesini sağladı. Hayallere kapılmayın sevgili doktor. İhtiyacım olanı almadan önce hiçbir yere gitmiyorsunuz. Hem bu süreçte de bana yardımcı olacaksınız. Tırnağını yüzündeki çiziğin üzerinde gezdirirken josefin geri çekilmeye çalışmasını izliyordu. Artık o küçük karını yakın gelecekte bir daha görmeyi unutup seni bekleyen parlak kariyerinle de vedalaşabilirsin. Duydukları karşısında josefin sırtı ürperdi. Jurilique geriye bir adım atıp kendisine ölesiye sadık adamlarına buyruğunu verdi. Onu bir yere kapatın. Beni sıkıyor onu görmek midemi bulandırıyor. Elinin tek bir hareketiyle onların odadan çıkmasını sağladı josefin kendisini sıkı sıkıya kollarından kavramış olan adamlarına en nihayet direnmekte olduğunu gördü. Josefi emniyet altına alması için yeni başhekimimiz Dr. Jadein ellerine teslim edeceğim. Gözlerinden ateşler saçarak Josefe hain bir bakış atıp Sevgili dostumuz Alexandravı şatodan tesise naklederken kullandığınız felç edici ilaçlan size zerk edecek. Panik ve korku Josefin iliklerine işliyordu. Artık bu kadının sadece acımasız olmakla kalmadığını kelimenin tam manasıyla bir sadist olduğunu düşünüyordu. Sınır tanımayan vicdansızlığı artık tehlikeli bir şiddet sevdalılığma dönüşüyordu. Öfkesinin geçmesini bekleyip onunla mantıklı bir şekilde konuşmayı boşuna beklediğini anlıyordu. Yakalandığından beri ansızın korkmaya başlamıştı. Bu ilaçlarla paralize edilirse kaçma şansı tamamen ortadan kalkacaktı. Madeleine sonunda josefin gözlerinde başından beri uyandırmaya çalıştığı korkuyu görebiliyordu. Bu onu daha da cesaretlendirmişti. Josef adamların ellerinden kurtulmaya çalışırken sarf ettiği çaba yüzünden kıpkırmızı kesilmişti. Madeleine lütfen bunu yapamazsın lütfen eşim... Kaşlarından birini havaya dikerek baktığı Louis Josefin bileğini bükerek acıyla haykırmasına sebep olmuş ve daha fazla konuşmasını engellemişti. Onu laboratuvara götürün ben Doktor Jadee sizinle orada buluşmasını söylerim. Onu hiçbir şekilde elinizden kaçırmayın çocuklar. Size ne için para ödediğimi biliyorsunuz. Arkasını dönünce gerisingeri kapıdan dışarı çıkarılmakta olan Josefin acı içindeki çığlıklarını duvduğunda dudaklarına hain bir sırıtış verleşmişti. Kendi kendini tebrik etti: En azından Louis ve Frederic her emrini yerine getiriyordu. Alexa Karşımdaki iki güçlü adamın konuştuklarına kulak misafiri olmak için kapının eşiğine yaslanmış bekliyorum. Biri kendi kendime artık itiraf edebilirsem hayatımın aşkı Jeremy Quiıın diğeriyse eski bir Amerikan ordusu mensubu olan ancak artık Jeremynin en yakın arkadaşı ve en büyük destekçisi gizemli ve ulaşılmaz kişilik Leonun güvenlik işlerinin sorumluluğunu üstlenmiş olan Martin Smythe. Tehlikeli ve huzursuz edici durumlarda kadınlarla erkekler arasındaki farkların nasıl olup da daha da bariz bir şekilde ortaya çıktığını düşünmeden edemiyorum erkekler hemen harekete geçmek isterlerken kadınlar düşünüp fikirlerine destek bulabilecekleri bir tartışma yapmak isterler. Ya da belki ben bövle biriyim. Bir ay kadar önce Küresel Araştırma Forıımunun diğer üyeleri ve Jeremy ile buluşmak için Londra Heathrovv Havalimanı na indiğimde beni kaçıran aynı kadının gönderdiği o korkunç şantaj notunu aldığımızdan beri hararetli bir şekilde neler yapılabileceğini konuşup duruyorlar. Birkaç dakika önce mutfak eviyesine kustuğumdan beri midem hala sakinleşmedi zaten o mektubu okumayı bitirir bitirmez kustum. Duygularım sinir sistemimi alarma geçirmiş

6 halde avnı anda hem acı hem öfke hem pişmanlık ve gariptir ama sanki tam bir teslimiyet hissediyorum. Bu kabus çözümlenene sona erinceye dek bütün bunların kaderim olduğunu kabullenmiş gibiyim. En azından her şeyin biteceğini ummalıyım. Tabii ki böyle şeylere sadece filmlerde rastlanmaz öyle değil mi gerçek hayatta da olur böyle şeyler? içimden bir his benim kanımın neden ve niçin böyle bir özelliği olduğunu biz tam olarak çözemedikçe bu işin sonunun bir türlü gelmeyeceğini söylüyor görünüşe bakılırsa bu gizem vücudumda herhangi bir zaman aralığında salgılanan hormon seviyelerine göre değişkenlik gösteriyor. Belli ki yaşadıklarım ya da içinde bulunduğum durum ne kadar uçlardaysa sonuçlar o kadar merak uyandırıcı aluyor ya da en azından bu konuda Jeremy ve teknisyenlerinin yalancısıyım. Neden? Peki neden ben? Hiçbir fikrim yok. Hala anlayamadığım o kadar çok şey var ki. Zaten hassas olan midem ve zonklamakta olan başım beni geleceğimle ilgili harekete geçilmeye odaklı stratejilere sırtımı dönmeye zorluyor ve kendimi yatak odasının içindeki tuvalete atıyorum. Gerçeklerin başımın üzerinde Demoklesin kılıcı gibi tehditkar bir şekilde sallanmakta olduğu gerçeğini aklımdan uzaklaştırıp kafamı dağıtmak için yüzüme biraz soğuk su çarpıp kendimi koskocaman yatağa atıp Orlando Floridadaki Disney Resort Hotelin süit odasından dışarıdaki insan elinden çıkma o bir resim gibi güzel manzaraya bakıyorum. Dünyanın en mutlu edici yeri sloganıyla pazarlanan bu masalsı diyarda on dakika önce bunun doğru olmadığını söyleyecek insanlara şiddetle karşı çıkardım oysa şimdi... Halbuki o kadar mutluydum ki. Bir insanın tüm hayatı boyunca hak etmeyeceğini düşündüğüm kadar mutluydum... Ama püf diye ortaya çıkan bir duman bulutuyla daha doğrusu dosya kağıdı büyüklüğündeki bir zarfla Xsade Avrupa Direktörü Madam Madeleine Juriliquein sayesinde tüm mutluluğum yerini korku ve dehşete bıraktı. Kendisine Bayan Altınımsı yada Kötü Kalpli Cadı da diyebiliriz tabii. Londrada Heathrovv Havalimanından kaçırılmamla ilgili hatırladıklanm aklıma gelince birden titremeye başlıyorum; ilaç verilip tekerlekli sandalyeye bağlanarak kaçırıldıktan sonra sonunda bir valizin içinde Xsadein Slovenyadaki tesisine götürülmüştüm. Yine öğürüyorum ama karnımda kusacak bir şev kalmamış sadece kusmuğumun asit tadını alıyorum. Kahretsin ben şimdi ne yapacağım? Xsade için çalışan Dr. Josef Votrubec o hainler kanımın çok önemli bir miktarını alma fırsatı bulamadan Bled Gölünün altında yer alan tesisten kaçmam için her şevini riske atarak bana vardım etmişti. Tanrıya şükürler olsun ki doğrudan Jeremy ile irtibata geçmiş Jeremy ise dostu ve destekçisi Leonun sonsuz küresel kaynaklarını kullanarak sonunda benim güvende olmamı sağlamıştı. Ne yazık ki aynı şey Josef için söylenemezdi. Beni Dubrovnikte Jeremyve teslim ettikten çok kısa bir süre sonra Xsadein adamları tarafından yakalanmıştı. Jeremy Martin ve ben tıpkı filmlerdeki gibi şık bir sürat motoruyla olay yerinden uzaklaşarak lüks bir vata varmıştık. Josefi sadece kısa bir süreliğine tanımış olsam da beni kurtarmak için kariyerini tehlikeye attığından ona daima minnet duyacağım. Çok iyi niyetli ve iyi kalpli bir insan. Biz yoldayken bana karısından ve onu ne kadar çok sevdiğinden ancak bir türlü çocuk sahibi olamadıklarından bahsetmişti. Ben de bir zamanlar kendi çocuklarımı kucağıma alabilmek için yanıp tutuştuğumdan bu konu hep içimi acıtmıştır. Umarım dualarım kabul olmuştur ve sağ salim eşine kavuşmuştur ama doğruyu söylemek gerekirse iskelede silahlarını ona doğrultarak ilerleyen adamların Louis ve Fred olduğundan neredeyse eminim. Ljubljanaııın kuzeyinde bir tepenin yamacına inşa edilmiş şatoda beni hapis tutan adamlardı Bayan Altınımsının sağ kolları. Josefin hem Xsadee hem de patronu Madam Juriliquee ihaneti hiçbir insan evladının yaşamak istemeyeceği bir tepkivi göğüslemek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Ben hayatımda onun kadar

7 tehlikeli ve narsis bir kadınla karşılaşmadım. Ellerinden kaçıp kurtulduğumdan beri Martin onun hakkında bize devamlı bilgi verivor ve bu onu gözümde bir şer odağı haline getirivor. Toplumda seçkin iyi eğitimli bir sektör lideri olarak tanınan ve insanların ancak rüyasında görebileceği kadar nüfuzlu bir sosval ağa sahip... şey Jeremy ve Leo dışında demek daha doğru olur sanırım. Ama tıpkı avını büyük bir dikkatle şaşırtıp vutan gözü dönmüş bir anakonda gibi kalpsiz. Josefin iv i olup olmadığı hakkmdaki endişelerim tavan yapınca içim ürperiyor. Şimdi de o vahşi kurumsal ağıyla üzerimde daha fazla deney vapmak için beni yani kanımı istiyor. Madam Juriliquein mektupta savurduğu tehditleri gözünü kırpmadan gerçeğe dönüştürebileceğinden eminim. Titreyen ellerimle tuttuğum mektubu içeriğinin değişmiş olmasını isteyerek bir kez daha okuyorum Sevgili Doktor Blake Umarım sevgilinizle Akdenizde dinlenme fırsatı bulmuş ve şimdi de o tatlı çocuklarınız Elizabeth ve Jordan ile Disneyland ııı tadını çıkarıyorsunuzdur. Bizim tesisimizde yetmiş iki saatin tamamını geçirememiş olmanız çok büyük bir talihsizlik. Sizin bize sağladığınız bunca önemli bilgiden sonra artık tek bir eksiğimiz var. Sizden talep ettiklerimizi yerine getirmediğiniz takdirde kontrolü bir kez daha elimize almak durumunda kalacağız. Ekte yer alan gazete manşetleri sizden istediklerimizi yerine getirmemeniz durumunda başvurmayı planladığımız taktiklerden sadece bir kısmını teşkil ediyor bu nedenle sizinle açık konuşayım. Bize sizin kanınız gerekiyor. Eğer herhangi bir nedenle önümüzdeki on gün içerisinde bizim bu ricamızı geri çevirip işbirliği yapmazsanız dünya çapında başlatacağımız bir Doktor Alexandra Blakei gerçekten de tanıyor musunuz? kampanyamız olacak. Sanırım size ayrıca hatırlatmama gerek yok ama elimizde söz konusu manşetlerin doğruluğunu ispatlayacak çok sayıda müstehcen fotoğrafınız bulunmakta. Hazır sizin dikkatinizi yakalamışken bütün bunlara rağmen bizimle işbirliğine yanaşmamanız durumunda sizinki olmazsa çocuklarınızın kanını almaya çalışacağız. Yakın gelecekte tekrar sizinle çalışmak ümidiyle. İçten saygılarımla. Madam Madeleine de )uruique Beni eline geçiremezse başkalarının da hiçbir şekil ve surette bana ulaşamamasını sağlayacağından eminim. Beni Jeremyden uzak tutmaktan beni kontrol ettiğini bilmekten ve Jeremynin bu konuda elinden hiçbir şey gelmiyor olmasından da psikopatça bir haz alacağından da eminim. Bunları düşününce yine midem bulanıyor. Leonun güvenlik ekibinin bir üyesi olarak Martin için çalışan Salina da hala Avrupada ve hem Josef hem de ]uriliquein yerini tespit etmeye çalışıyor. Yaptığı araştırmalar Küresel Araştırma Forumunun Fransız üyesi Lauren Bertrandın proje liderliğinin Jeremyye verilmiş olması nedeniyle büvük bir hayal kırıklığı yaşamış olduğunu ortaya çıkardı. Lauren ve Madeleine arasında geçen yazışmalar arasında Jeremynin hem profesyonel hem de özel hayatı anlamında layığını bulacağına dair bir eposta bulundu. Tek ihtiyaçları olan biraz daha zaman ve sabırdı. Jeremyye ya da çocuklarıma bir şey olursa yaşayabileceğimi sanmıyorum. Hayır bundan eminim. Söyledikleri öyle şeytani şeyler ki havsalam almıyor... Taleplerini yerine getirmezsem çocuklarımın kanını almaya çalışacakmış! Bu ne cüret? Daha fazla güç para peşinde olup pazarı tamamen kendi tekeline almaya çalışan manvağın teki bu da demek oluyor ki hiçbir şey ona engel olamaz. Benim

8 çocuklarımı nasıl tehdit eder! Onlar benim dünvam benim her şeyim. Onları hayatım pahasına koruyacağım. Kanım pahasına. Bir kez daha Elizabeth ve Jordanın paylaştığı odaya gidiyorum. Onların huzur içinde dinlenmekte olan küçük bedenlerini görmeye öyle şiddetle ihtiyacım var ki. Dokuz ve yedi yaşlarına geldiklerine inanmak bile benim için çok zor. Zaman nasıl da hızla akıp geçiyor. Sevgim o kadar güçlü ve duygularım o kadar yoğun ki. Onlarm o meleksi yüzlerine düşmüş saçlarını usulca geriye tarayıp almlarına birer öpücük kondururken o masum uykularında sevgimi hissetmeleri için avucumu kalplerinin üzerine koyuyorum. Tatlı rüyalar meleklerim. Size sevgim arzın merkezi kadar derin ve göklerdeki yıldızlar kadar yüce. Kısık ve boğuk bir sesle konuşuyorum ve sessizce kapıyı ardımdan kapatıp çıkmadan önce onlarm varlıklarının kokusunu derin derin içime çekiyorum. Ellerindeki defterlere gömülmüş yakın gelecekte hayatımla ilgili almacak kararlarla ilgili stratejiler geliştirmek için beyin fırtınası yapmakta olan Martin ve Jeremynin yanına dönüyorum. Odaya girdiğimi hisseder hissetmez Jeremy gelip beni o güçlü kollarıyla kucaklıyor. Sonsuza dek kollarında kalmak istiyorum ama kısa vadede bunun imkansız olacağını da biliyorum. Merak etme tatlım bunu beraber atlatacağız. Yüzümü arıyor ve yanaklarımı gayet nazik bir şekilde avuçlarının arasına alıp gözlerinin içine bakmam için başımı kaldırıyor. Yüzünün o güzel çizgilerinden endişe aktığını görüyorum; benim için hissettikleri nedeniyle o yeşil gözleri her zamankinden daha puslu. Ne sana ne de çocuklara dokunmasına izin veririm Alexa. Neye mal olursa olsun sizi koruyacağız. Sana söz veriyorum. Ağlamamak için boğazıma taş oturmuş gibi yutkunuyorum çünkü Jeremynin sözünün onun için ne kadar bağlayıcı olduğunu bilirim özellikle de verilen sözler benimle ilgili olduğunda. Şimdiye dek hayatımın hiçbir döneminde onun karşısında bu kadar güçlü olmam gerekmemişti. Lütfen otur Jeremy. Masanın yanındaki iskemleye doğru onu götürüp oturmasını sağlıyorum ancak ayakta durursam kendimde bunu yapma gücünü bulacağım. Dikkatlerini tamamen bana verdiklerinden emin olana kadar konuşmuyorum. Ben kararımı verdim. Hemen ayağa fırlıyor. Bir de stratejiden bahsediyoruz. Ben kararımı verdim de ne demek? Daha hiçbir şeyi konuşmadık bile ayrıca Martin ve ben seçeneklerimizi değer... Jeremy lütfen diye araya giriyorum. Konuşacak bir şey yok. Çocuklarım mevzubahis olduğunda ancak tek bir çözüm olabilir. Ellerimi masaya dayayıp derin bir nefes alarak birazdan ağzımdan çıkacak sözleri sarf edebilmek için güç topluyorum. Bu kaltak kanımı alsın. Sadece kan. Bu kabusun bitmesini istiyorum. İstediğini alırsa paramparça etmeye kararlı olduğundan emin olduğum hayatıma dokunmaz. Küfrettiğimi duymak beni hep şaşırtmıştır ama Madam Altınımsı en kötü yanlarımı ortaya çıkarmayı başarıyor gibi görünüyor. Cesedimi çiğnersin Alexa. Böyle bir şey olmayacak. Üzerine bir ağırlık çöküyor ve sesindeki ciddivet kararımı hiçbir şekilde onaylamadığını ortaya koyuyor. Bu çok uzun bir gece olabilir. Başının bir hareketiyle Martine masanın üzerindeki kağıtları toplamasını işaret ediyor. Sonra da kolumu dirseğimden tuttuğu gibi oturma odasına sürüklüyor. On kapının sessizce açılıp kapandığını duyuyorum. Yine başlıyoruz. Kaçınılmaz tartışmaya hazırlanıp ilk hamleyi yapmaya karar veriyorum. Çocuklarımı asla tehlikeye atmam Jeremy asla.

9 Gelip bana sarılıvor ve beni bırakmıyor. Başımı göğsüne bastırıyor kulağımı yüreğinin üzerinde tutuyor ve başımı öpüyor. Güçlü olmava çalışıyorum. Kendimi kollarından koparmak zorunda kalmadan önce onu itmeye çalışıyor kendimi bunca yıl sonra sonunda kavuştuğum aşkın ne demek olduğunu anladığım andan beri sevdiğim adamdan uzaklaştırmaya çalışıyorum. Bırak tatlım. Bunu tek başına göğüslemek zorunda değilsin. Ben senin vanındavım. Bırak ben de senin için güçlü olayım hepiniz için. Sözleri taviz vermez zırhımı delerken kollarının arasındaki bedenim yere yıkılacakmış gibi hissediyorum. Bedeni söz verdiği kava gibi dikilirken gözlerimden yaşlar süzülüyor. Ama vine de ne yapmam gerektiğinin farkındayım ancak Jeremy şu anda gerçekten de neye ihtiyacım olduğunu biliyor hakkını teslim etmeliyim. Gözyaşlarını dinene dek beni bırakmıyor duygusal anlamda tükendiğimi bildiği için beni kucağına alıp yatak odasındaki kocaman yatağa götürerek yorgun bedenimi ve zihnimi sanki yumurta kabuğundan yapılmaymışım gibi büyük bir özenle yatağa yatırıyor aslında öyleymişim gibi hissediyorum. Uyumanı kolaylaştırmak için sana bir şeyler vereyim mi? diye soruyor usulca. Bünyemi biliyorsun Jeremy. En düşük doz bile beni fazla etkiliyor. Bakarız. Şu an kafamda zincirlerinden boşanmış gibi o kadar çok düşünce geziniyor ki. Sanki mideme yumruk yemişim gibi hissediyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Seni yatıştırmaya yardımcı olmaya çalışmamı ister misin? Nasıl? Aklı nerelere gidiyor bilemiyorum. İstersen sana bir banyo hazırlayayım. Ah... Biraz rahatlıyorum. Ne harika bir fikir. Lavanta? Yüzünde gülümsemeyi andırır bir ifade beliriyor ama alnı hala endişeyle kırış kırış. Elbette. Birkaç dakika sonra daha rahatlamış bir haldeyim o harika kokuları burnuma çekerek bacaklarının arasında uzanmakta olduğum Jeremynin göğsüne başımı vaslıvorum. Tam her şey yoluna girivorken ayağımı kaydırmaya çalışıyor yine. Neden onu bulamıyoruz J? Neden onu adalete teslim edemiyoruz? Onun da zamanı gelecek tatlım sana söz veriyorum. Jurilique gibileri de sonunda bir köşeye sıkışır bunu kendi kendine yapmış olsa bile. Sonunda böyle olacak olması bir şev ifade etmivor. Hayatım bir kez daha bilinmezliğin içine yuvarlanmadan önümüzdeki on gün içerisinde köşeye sıkışması gerekiyor. Hemen vücudumu saran bacaklarıyla beni sıkıştırıyor. Hiçbir şekilde o kadının yanına yaklaşmayacaksın Alexa. Onu ikna etmenin kolay olmayacağının farkındayım ama herhalde verilen şartlar altında başka seçeneğim olmadığını anlıyordur değil mi? Sessizleştin. Niye? diye soruyor fısıldayarak saçlarımın arasından. Bana cevabı verilemeyeni sormayı hep başarmıştır. Sessizim. Sessizim çünkü bu konuşmayı yapmayı istemiyorum bu konuşmayı hiçbir zaman yapmak zorunda kalmamalıydık çünkü bu konuşma ikimize de acı verecek çünkü ikimiz de kim olduğumuzu ve vazgeçilmezlerimizin ne olduğunu biliyoruz. Onun vazgeçilmezi benim benim vazgeçilmezim ise çocuklarım. Hem içim daraldığından hem de pes ettiğimden derinden iç geçiriyorum. Gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Şu anda o kadar hissizim ki. Hissizleşmeni anlayabiliyorum. Tıpkı onun bu hain talepleri karşısında öfkelenmem gibi. Ama seni çok iyi tanıyorum AB omuzlarının üzerindeki o güzel kafandan bir sürü düşünce geçiyordun Lütfen onları benimle paylaş. Şimdi birbirimize karşı

10 hiç olmadığımız kadar dürüst olmamız gerekiyor. Gönderdiği bir kağıt parçasıyla aramıza girmesine izin verme. İçinde bulunduğum ikilemi bu kadar basitleştirmesi karşısında gergin bir şekilde kıkırdıyorum. Bu manşetler sizin hakkınızda olsaydı yine de bu meseleyi böyle mi tanımlardınız Doktor Quinn? Bir kağıt parçası? Bu manşetler hiç çıkmayacak bir şekilde beynime kazınmış durumda: SÜRTÜK ANNE SAPIK SEKS DENEYİ İÇİN ÇOCUKLARINI TERK ETTİ DR. BLAKEİN HER ŞEYİ MEYDANDA EN İYİ AÇILARI BURADA PSİKOLOG PSİKOPAT OLDU Çocuklarınızı bu annenin eline teslim eder miydiniz? ZİNA SADOMAZOŞİZM Çocuklarına bunu mu öğretiyorsun? Elbette bunun harika bir şey olduğunu söylemiyorum. Ama başa çıkmayacağımız şeyler de değiller. Biz bundan daha güçlüyüz. Fotoğraflar Jeremy bana ait fotoğraflar. Elinde neler olduğunu bir görsen. Manşetler yeteri kadar kötü değilmiş gibi elinde bir de bunları kanıtlayacak görsel malzeme var yanlış bir şekilde sunulduklarında gayet destekleyici olacaklardır. Sadece ikimizin arasında olsaydı bunları kışkırtıcı bulurduk bundan hiç şüphem yok. Ama o fotoğrafları bütün dünyayla paylaşmak... Ben bir anneyim bir profesyonelim. Bu fotoğrafların gözler önüne serilmesi beni bizi mahveder. Juriliquein onları servis etmeyi düşündüğü şekilde sunulurlarsa toplum tarafından gerçekten de berbat bir şekilde algılanacaklardır. Herkesin o resimleri göreceği bir dünyada yaşayamam. Bir de çocukların gördüğünü düşünsene... Gözyaşlarımda boğulunca devam edemiyorum. Öyle bir şey olmayacak Alexa. Konuyu bu kadar basite indirgemesi karşısında korkularımı ağzımdan dökülen kelimelere yansıtıyorum. Böyle bir şey olabilecekken bana olmayacağını söyleme. Onu tanımıyorsun. On gün içerisinde ona istediklerini vermezsem münzevi bir hayat yaşamak zorunda kalacağım. Bundan böyle çalışamayacağım kimsenin yüzüne bakamayacağım gerçekler ortaya çıkarsa kendi ailemin bile yüzüne bakamaz hale geleceğim. Hem sana hem de Tanrıya yemin ederim ki hiçbir şekilde çocuklarıma dokunmasına izin vermeyeceğim. Benim kanımı alabilir ama hayatım benim olarak kalacak. Bununla başa çıkmanın tek volu bu olsa bile. Her bir nefesiyle jeremynin göğsünün inip kalkmakta olduğunu ve benim iyiliğim için hem öfkesini hem de endişelerini bastırmaya çalıştığını hissedebiliyorum. Kafasından bin bir şey geçerken farkında bile olmadan avucunun içiyle omzumu okşayıp duruyor ve ben keşke akimdan geçenleri okuyabilsem diye düşünüyorum. O benim için ne kadar endişeleniyorsa beni de onun sessizliği o kadar endişelendiriyor. Bu tartışmanın bu akşam bitmeyeceğini ikimiz de biliyoruz bu yüzden taktik değiştiriyorum. Bana bir şey için söz verebilir misin? Ne olduğuna bağlı. Canı hala sıkkın; hala benden uzak düşüncelere dalmış durumda. Robertla buluşmadan önce çocuklarla Disnevlandda geçireceğimiz bir iki günümüz daha kaldı. Onların bu konu hakkında hiçbir şey bilmesini istemiyorum. Onlarla geçireceğim bu anların tadını çıkarmak istiyorum yani hani olur da... Elini hemen ağzımın üzerine kapatıyor daha fazla bir şevler söylememi engelliyor. Bir daha asla böyle şeyler söyleme Alexa. Doğruyu söylüyorum seni engellerim. Bulunduğu pozisyonu koruyarak sözlerine inandırıcılık katmak için bacaklarını bedenime daha da sıkı sarıp sanki kendi düşüncelerini bir düzene sokmaya çalışıyor. Bacaklarını bir mengene gibi sıkarken ayak bileklerimin etrafına dolayıp bacaklarımı küvetin izin verdiği kadar aralıvor. Ona yaslanmış bir şekilde tamamen insafına kalmış durumdayım. Ama

11 sanınm en iyisi... diye devam ediyor. Hazır buradayken mevcut durumu korumamız gerekiyor en azından çocukların iviliği için. Önerimi kabul etmesiyle hemen rahatlıyorum ve bedenim onun sıcaklığında eriyor. Artık en azından bir konuda anlaştığımıza göre halletmem gereken başka bir şey var. Konuşmaya çalışıyorum ama eliyle ağzımı kapatıyor. Fakat anladığım kadarıyla sessizliği yönetebiliyor olmaktan memnun belki de şu anda benimle ilgili kontrol edebildiği tek şey bu işte o yüzden ona hala kafa tutuyorum. Aklımda bir soru olduğunu hissediyor. Neyse tatlım uyumak için ilaç almak istemiyorsan bırak da bari zihnini ve bedenini biraz rahatlatıp seni aklındaki düşüncelerden kurtarayım. Kolu bedenimin altına doğru kayıyor neredeyse Venüs tepeme dokunacak. Şu anda elini kapatan ağzı kelimelerimi değil inlemelerimi bastırıyor ve dilime işkence etmek için parmağını ağzıma sokmaktan geri durmuyor. Karşı gelmemi ustalıkla engellediğinden sihirli parmakları bacaklarımın arasında işlerine koyulup bedenimi bir deliliğe salıyor. Hemen ardından sonu bir türlü gelmeyen düşüncelerim etrafımızı kaplayan sıcak suyun buharına karışıyor. Şu anda bu kadar kaygılıyken orgazm olamayacağıma yemin edebilirdim. Ama yanılmışım. Hem de iki kere. Bizim bu küvetlerle alıp vermediğimiz ne acaba? Söylememe gerek bile yok elbette duygusal anlamda tükenmişliğim ve bu kaçış doktorun söz verdiği şeyi bana sağlıyor... Rüyasız ve deliksiz bir uyku çekiyorum. * * * Önümüzdeki birkaç gün boyunca Elizabeth ve Jordanla birlikte Disnevlandın tadını çıkarırken zaman dursun hepbovle kalalım istiyorum. Su parkında kaydıraklardan kavıvor korkunç yükseklerden düşüyoruz kavığa binerken üzerimize su sıçnvor dört boyutlu film izliyoruz hayaletler görüyoruz Mickev ve Minnie ile ve tüm Donald ailesiyle tanışıyoruz Lightning McQueen Tinkerbell ve Ariel ile buluşuyoruz ve hepsi çocukların kalbine değmeyi başarabiliyorlar tıpkı hız trenlerindeki serüvenlerimiz gibi. Martin hep burnumuzun dibinde onun ve Jeremy nin destek kuvvet talep etmiş olduğu çok belli; kalabalığın arasına karışmaya çalışsalar da arkamızda bir yerlerde varlıklarını hep hissedebiliyorum. Çocuklarla eğlenmemize hiçbir şeyin mani olmasını istemediğimden konuyu Jeremy ye açmıyorum bile çünkü bunun da sonu gelmez bir tartışma başlatacağını biliyorum. Toplum içine girdiğimizde Martinle birbirlerine devamlı kaçamak bakışlar attıklarını fark edebiliyorum. Onları her vakalavışımda Jeremy kaygılarını bir tebessümün ardına gizlemeye çalışıyor ve benim dikkatimi dağıtmak için çocukların ilgisini üzerine çekiyor tabii çocuklarla birlikte beni de ovalayıp kaçınılmaz sonumdan kafamı uzaklaştırmaya çalışıyor. Planımız öncelikle yarın kaldığımız otelden ayrıldıktan sonra Tasmanyaya geri dönmeden önce Robertla buluşmak için Los Angelesa uçmak. Robertı bu karmaşaya dahil etmek istediğimden emin değilim. Bütün bunların en kısa sürede bitmesini istiyorum. Jeremy Elizabeth ve Jordanm kanını test ettirmek konusunda bir karar vermem gerektiğini söyledi; belki de saflık ediyorum ama iğneler olmadan ve benim başımdaki belalar onların mutluluklarına gölge düşmesin istiyorum. Bir türlü çözüm bulamadığım onca soru ve sorun kafamın içinde dönüp duruyor. Daha fazla tartışmıyoruz. Her ikimiz de çaresiz elimizden geldiğince olacakları ötelemeye çalışarak içinde bulunduğumuz durumu inkar etmeye çalışıyoruz. Gece boyunca birkaç kez aslında birlikte uvuyor olmamız gerekirken Jeremynin ayakta olduğunu lambavı açmış ve oturma odasına geçmiş olduğunu fark edivorum. Bir keresinde odada volta atıp dolaşırken bir yandan kısık sesle telefonda konuştuğunu görüyorum. Beni kapı eşiğinde görür görmez telefonu kapatıp gelip bana sarılıyor ve birlikte yatağa gidivoruz. Gözlerindeki bakıştan o anda ona soracağım hiçbir soruya cevap vermeyeceğini anlıyorum ama yine de şansımı deniyorum.

12 Jeremy konuşmamız lazım. Halletmemiz gereken çok şey var ve ben gerçekten de korkmaya başlıyorum... Parmağını dudaklarıma değdirerek beni susturuyor telefonunda bir şeye bakıyor ve şarj ünitesine yerleştirmeden önce banyoya gidip elinde ylang ylang masaj yağıyla geri dönüyor. Ne kadar huzursuz olduğumu hissetmiş olmalı ama telefonu kapattığından beri de tek kelime etmedi. Geri geldiğinde Avustralya şarkılarının ezgileri odaya doluyor. Pijamamın üzerini çıkarıyor (çocuklar yüzünden bir aradayken üzerimizdekileri çıkarmamız gerektiğini sanıyordum) ve beni çevirip karnımın üzerine yatırıyor. Kalçalarımın üzerine ata biner gibi oturup kollarımı iki yana açıyor ve eline bu kaygan yağdan sürüyor. Kocaman elleri sırtımda omuzlarımda dolaşıp Kötü Kalpli Cadınm mektubu geldiğinden beri içimde biriken gerilimle kasılan bedenimi gevşetiyor. Ah bu nasıl iyi geldi anlatamam. Kollarım boyunca devam edip ellerime ulaşıyor ve vücudumun üst kısmında hiçbir yeri atlamadığından emin oluyor. O gerginlikten kurtulurken iç geçiriyorum. Sırtımı iyice elden geçirdikten sonra beni sırtüstü çeviriyor ve bu sefer kasıklarımla kalçalarımın üzerine oturuyor. Avuçlarına yeniden yağ alıp aynı şeyi karnıma göğsüme ve memelerime yapıyor. Sert ve ritmik dokunuşları altında vücudumun eridiğini hissediyorum. Gözlerinin içine bakıyorum sessizliğimizde ruhumu arıyor gibiler. Sanki aklımdan geçenleri hissetmiş gibi bileğimi dudaklarına götürüp bileziğimi öpüyor. Anam Cara diye fısıldıyorum biz ruh ikiziyiz bu bilezik de birlikteliğimizi ve aramızdaki bağı sembolize ediyor. Tabii pratik bir işleyi de yar içindeki GPS çipi sayesinde benim nerede olduğumu her an bilmesini de sağlıyor bu benim başta biraz garibime gitmişti ama kaçırıldığım andan beri onu taktığıma şükrediyorum. Hem bilezikte tekrar bir değişiklik yapıldı ye böylece her yerde... yeraltında sualtında ya da neresi olursa olsun takip edilebileceğim. Çıkarılamaz olduğunu bilmek beni rahatlatıyor ye Jeremyye bağlıyor. Bizi avırsalar bile aramızdaki bağı koruyor. Beni bırakmanın va da ondan koparılmamın onun için ne kadar zor olacağını düşünürken kalbim sızlıyor ama başka seçeneğim de vok. Çocuklarım ve onunla geleceğimiz için bunu yapmalıyım. Başka bir çıkar vol olmadığını onun da biliyor olması lazım. Yüzümden bir damla vaş süzülürken bu kez bileğimi saran değerli mücevher yerine büyük bir şefkatle yanağıma bir öpücük konduruyor. 11er şeyden öte şu anda ye sonsuza dek tıpkı şimdi olduğu gibi Jeremynin bedenini ve ruhuyla hep böyle yıllarla artan samimiyetimiz ye birbirimizi bövlesine iyi tanıyor olmamızla kendini bana yermiş ve adamış haliyle benimle olmasını istiyorum. Vücudumun üst kısmındakileri çıkarırken erkekliğinin kabarmaya başladığını fark etmiştim ve her ikimizin de pijama altlarını çıkarması birkaç saniye alıyor. Üzerime abanarak azmışlığım hissetmemi sağlayıp açlığımla vücudunu okşamama izin veriyor. Onun için öylesine hazırım ki ama birden sanki hiç acelesi yokmuş gibi davranmaya başlıyor beni dört yerimden öpüp her bir erojen bölgemi ağzıyla yoklayarak bedenimin de bacaklarımın arasındaki kadar terden sırılsıklam bir hale gelmesine sebep oluyor. Dudakları dudaklarıma değiyor beni dişliyor ve şehvetiyle beni dağlayan diliyle yavaş yavaş içime giriyor. Ellerivle ellerimi esir alarak beni yatağa mıhlarken bacaklarımı kaslı poposuna sanvorum. içimdeki baskı noktasını bulmak için biraz kmuldıvor ağzıyla da avnı baskıyı dudaklarıma uygularken neredeyse beni nefessiz bırakıyor tıpkı aşağıdaki gibi. Mükemmel bir eş zamanlılıkla birlikte kuruvor birlikte hareket ediyor ve birlikte patlıyoruz... Paylaştığımız o esriklik anmda fısıltıyla birbirimizin adını haykırıyoruz. İşte o anda içten içe anlıyorum ki sonunda beni bulduğundan bu andan sonra beni bir daha asla bırakmayacak.

13 Alexa Normal şartlar altında bile bu vapav sihirli dünvadan ayrıldığımıza üzülürdük bir de bövle bir tehditle karşı karşıyayken daha bile üzücüvdii. Biz oradan avrılmadan önce çocuklar vedalaşmak için bir kez daha eğlence trenine binmek istediler ben de onlara hayır diyemedim. Buraya bir daha geri gelebilecek miyiz kim bilir? Onlarm isteğini kabul etmem Jeremyyi çok huzursuz etmiş görünüyor otel odasında dolanıp her şeyi topladığımızdan emin olmak istiyor. O kadar çok eşya var ki. Gülmeden edemiyorum. Çocukların dünyasına hoş geldin J. Her zaman her yerde bir şeyler vardır hem de her gün. Oradan oraya koşturup dururken belinden yakalayıp onu kendime doğru çekiyorum. Sorun nedir? Canın bir şevlere sıkkın gibi. Onun canını sıkacak bir şey yapıp yapmadığımdan emin olamıyorum belki sonunda o da üzerinde bir türlü karara varamadığımız bu stres altında kontrolünü kaybetmeye başlamıştır. Keşke çocukları son bir kez daha eğlence trenine binmeye götürmeseydin. Bu kadarı yetmedi mi? Bir şevler kesinlikle canım sıkıyor belli. Gidişimiz yaklaştıkça kaygı seviyesi artmaya başlamıştı. Peki şuna ne dersin çocukları ben götüreyim sen de burada kalıp biraz dinlen ve her şeyi toparladığımızdan emin ol ne dersin? Zaten bir tek senin işlerinle ilgili şeyler kaldı sonra hazır oluruz. Çocuklar yanımızda kağıtmakastaş oynuyorlar yüzümde ve sesimde her şey tamamen kontrolüm altında havası var. Gün geçtikçe bu işte daha iyi oluyorum ve şu anda hiç de benim kaygılarımla yüzleşmek istiyormuş gibi görünmüyor. Hayır Alexa gözümün önünden ayrılmana izin veremem. İşte o anda Elizabeth ve Jordanla geldikleri akşamdan beri hiç yalnız kalmadığımı fark ediyorum. Jeremy devamlı yanımızdaydı. Çocuklar Jeremynin sesindeki değişikliği fark ettiklerinden hemen başlarını kaldırıp Jeremyye bakıyorlar. Ona sarılıp başını kulağına fısıldayabileceğim kadar kendime çekiyorum: Lütfen tek istedikleri eğlence trenine son bir kez daha binebilmek. Bizim için iyi olacak ve onlarla yalnız zaman geçirme fırsatı bulmuş olacağım. Tamam ama ya... Ona söz vererek lafını bölüyorum. Martin ve korumalardan biri de bizimle gelir. Sadece bir tur bindirip aynı istasyonda ineceğiz. Sana söz veriyorum. Lütfen... diye yalvarıyorum ona. Gerçekten bak bir şey olmayacak. Hiddeti kabullenişe dönüşürken bana doladığı kollarını çözüyor Martinle gerekli ayarlamaları yapmaya gidiyor. Aylar önce Jeremy ile tekrar kavuştuğumuzdan beri hayatımdaki en basit şeylerin ne kadar karmaşık bir hale geldiğini düşünüyorum. Parmaklarıyla çenemi kavrayarak beni dudaklarımdan öperken doğrudan gözlerimin içine bakıyor sanki onu dikkatle dinlediğimden emin olmak istiyor gibi. Tek bir tur sonra iniyorsunuz. Parmaklarımın ucunda kalkıp dudağına bir öpücük konduruyorum. Ben de seni seviyorum J. Ciddi Jeremy yi ardımız sıra bırakıyoruz çocuklar sonunda yeşil ışık yandığı için çok mutlular. Şükürler olsun ki bunun niye böyle büyük bir mesele haline geldiğini anlamıyorlar ve hiç tanh madıkları insanların kendilerine göz kulak olmasına da alıştılar; bu yüzden soru da sormuyorlar. Bu nedenle de çok sevdikleri bir yere gitmek için bir kez daha vedalaşıyoruz. Geri döndüğümüzde Jeremy her zamankinden daha sakin ve daha iyi durumda gibi görünüyor hatta bana en sevdiğim kahveden de hazırlamış ve beni kucaklamak istivor. Biz içeri girer girmez bariz bir şekilde rahatlıyor.

14 Gördün mü bak sağ salim geldik. Çok iyi oldu tatlım yoksa Martinin kellesi gidecekti. Dikkatli bir şekilde Martine bakıyorum Jeremynin dediğini yapacağından hiç şüphem yok. Başını eğerek Martine teşekkür ediyor; her ikisi de benim yüzümden yeterince hırpalandılar zaten. Ama her şey yakında sona erecek diyorum kendi kendime. Ben Juriliquee istediğini verir vermez. Yani umarım. Bu işin başka bir şekilde sonuçlanabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Korumalar eşyalarımızı limuzinin bagajına yerleştirirlerken hemen kahvemi içiyorum çocuklar bu işi çok eğlenceli buluyorlar. Tamam hadi gidelim. Çocuklar kendilerine yeni aldığımız pelüş hayvanlarını kucaklıyorlar ve eşyalarımızı toplayıp önce asansöre sonra da oradan inip limuzine biniyoruz. Ben çocukların yerleştiğinden emin olmak için kafamı limuzinin içine uzatıp çantamı almak için dışarı çıkarken Jeremy beni içeri sokuyor ve kapıyı kapatıyor. Tanrım bu sefer ne oldu? Kapılar hemen kilitlenince çocuklar gözlerini kocaman açıp şaşkın şaşkın bana bakıyorlar. Herhalde yüzümdeki ifade onları huzursuzlandırdı. İçeriyi göstermeyen koyu renk camlardan dışarı bakıp Martinin elinde beyaz bir zarf olan bir kadını yakaladığını görüyorum. Kadın şoke olmuş görünüyor ve hemen zarfı elinden düşürüp Martinin elinden kurtulmaya çalışıyor. Tam o sırada otel güvenliği geliyor ama pencereler kapalı olduğu için ne söylediklerini duyamıyorum. Her şev çok çabuk olup bitiyor. Jeremy başıyla işaret verince Martin eğilip zarfı verden alıyor ve ceketinin cebine yerleştiriyor. Sonra Jeremy de sanki hiçbir şey olmamış gibi limuzine binip yanımıza oturuyor. Çocukların ağzını bıçak açmıyor genellikle bövle zamanlarda beni soru yağmuruna tutup cevap vermemi beklerler. Jeremyve soru sormak için uygun bir zaman olmadığını anlıyorum ve araba Disneylandın fantezi dünyasından geçerek dünyaya doğru ilerlerken çocukların dikkatini dağıtmak için Hadi tahmin et neyi tuttum? oyunu oynamayı öneriyorum. Jeremy bir kez daha sorgu sualime maruz kalmadığı için rahatlamış görünüyor. Havalimanına gidiş yolu geldiğimizdekinden daha uzun sürüyor ama çocuklar cıvıl cıvıl konuşuyorlar ve öyle mutlular bu yüzden ben de kendimi onlara kaptırıyorum ve kıkırdamalarım izlerken bir yandan da birlikte geçirdiğimiz bu haftaya dair anıları paylaşıyoruz. Ancak bu dışarıda masmavi gökyüzüne doğru uzanan yüksek katlı kocaman binalar görünceye ve Martinin arabayı direkt o yöne sürmekte olduğunu fark edinceye kadar sürüyor. Şoke olmuş bir halde Jeremyye dönüyorum. Bana söylemek istediğin bir şey var mı? Bunları sanki ağzımı kıpırdatmadan konuşmaya çalışır gibi söylüyorum şükürler olsun ki çocuklar şu anda ellerindeki teknolojik oyuncaklarla meşguller ve dikkatlerini bana vermiyorlar. Başını iki yana sallarken kolumu sıkıca kavrıyor. Konuşmuyor. Sanırım var ve bunu benimle şimdi paylaşmanı istiyorum. Onunla daha direkt bir göz teması kurabilmek için oturduğum yerde kıpırdanıyorum. Yine başını iki yana sallıyor. Kahretsin çocukların önünde olay çıkarmayacağımı gayet iyi biliyor. Nereye gitmekte olduğumuzu söyler misin J çünkü yanılmıyorsam Orlando Havalimamna değil de Miamive gidiyormuşuz gibi geliyor diyorum sert bir tavırla ve elimden geldiğince kısık bir sesle. Kolumu ondan kurtarmaya çalışıyorum ama ben buna hamle edince kolumu daha da sıkıyor. Bana neler olup bittiğini anlatmayacaksın değil mi? Hayır şu anda burada olmaz. Çocukları işaret ediyor. Kolumu bırakmıyor. Ne kadar gergin ve endişeli olduğunu hissedebiliyorum bu da beni kaygılandırıyor. Sonunda birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. Onun gözleri dumanlı çok derin hislerin gölgesi bakışlarına vurmuş ve bana sadece

15 dudaklarını kımıldatarak sessizce seni seviyorum derken gözünde bir damla yaş görüyorum. Ah Tanrım bu benim gibi onu da öldürüyor olmalı. Aramızdaki boşluğu doldurup ona ivice sokulup başımı koluna yaslıyorum. Önce elimi bırakıp sonra diğeriyle tutuyor ki kolunu omzuma dolayabilsin. Daha neresi olduğu belli olmayan yere doğru yol alırken dünyanın geri kalanının gözlerimizin önünden akıp gitmesini öylece izliyoruz. 2. Bölüm Seks muhteşem bir birleştiricidir. Büyük ve yavaş titreşimlerle insanları mutlu edip bir arada tutan birlikteliği sağlayan gönülden gönüle yayılan o sıcaklıktır. David Herbert Lawrence Alexava çocuklarının yanımızda olduğunu unutmadan sarılıyorum. Martin limuzini hız sınırlarının içinde JL.kalmaya özen göstererek mümkün olduğunca hızlı bir şekilde Adamm Miaminin günev sahilindeki evine sürüvor. Adam Leonun kardeşi. Ona da Leonunkivle eşit miktarda bir miras kalmış durumda ve Londradaki buluşmaları hakkında aldığımız haberlere göre potansivel anlamda Robertm veni erkek arkadaşı. Tehdit mektubunu aldıktan sonra Aleanm yine tehlike içinde olduğunu haber vermek için kocası Robertı aradım. Hiç tereddüt etmeden bize doğu sahilinde katılacağını söyledi ve Adam da buluşma yeri olarak sıkı güvenliği vanı sıra gayet uygun bir lokasyon olduğundan kendi evinde buluşmamızı önerdi. Leoya zamanında ulaşmayı başarabilirsek onun iniş yapabileceği bir helikopter pisti de vardı. Böylece tüm taşlar yerine oturmuş oldu. Alexanın istediğini yapıp ]uriliquein mektubu hakkında hiçbir şey yapmamak beni öldürecekti ama meğerse en doğrusu buymuş. Çocukların hiçbir şeyden haberi olmamasını ve tatilin tadını çıkarmaya devam etmelerini sağladık ben de Alevi uyurken bazı düzenlemeler yapma fırsatını buldum. Bir an bile o kaltağın ona parmağının ucunu bile sürmesine izin vereceğimi düşündüyse beni sandığım kadar iyi tanıyor olamaz. Tıp dünyasından birkaç bağlantıma ulaşıp iki yıl önce apandis ameliyatı için hastaneye kaldırılan Elizabethin tıbbi kayıtlarına ulaştım. Görünüşe göre onun kan grubu Alexamnki gibi AB değil A grubu bu durumda yaptığımız deney sürecinde Alexanın kanında rastladığımız aynı eşsiz allelenin ya da alternatif bir genin onun kanında bulunması imkansız bu da beni biraz olsun rahatlatıyor. Ancak bu tür bir şeyin özel tıbbi bir durum ya da bir reaksiyon değil de genetik olduğu düşünüldüğünde... böyle bir şeyin olması gayet anormal olurdu. Ama tabii Alexamn kanıyla ilgili hiçbir şey normal değil. Bugüne kadar yaptığımız testler sonucunda ondaki anormallik XY kromozomlarına değil de sadece XX kromozomlarına bağlı görünüyor bu durumda özellikle dişiler üzerinde etkili olmalı. Eğer bu tespitimiz doğruysa o zaman Jordandan kan örneği almaya gerek bile olmadan çocukların Xsade ya da başka bir firma için herhangi bir değeri olamayacağını anlamış olacağız. Tam olarak emin olmadan konuyu Alexaya açmak istemedim. Zaten başta çocuklarının herhangi bir teste tabi tutulmasını istemediğini belirttiği için ortalığı karıştırmak ve bunca şeyin arasında onu daha da fazla üzmek istemedim. Bu çocuklar için iyi bir haber olabilir ama benim bakış açımdan bu bilgi Alexayı büyük bir tehlike içinde bırakıyor çünkü türünün tek örneğiymiş gibi görünüyor... en azından şu aşamada. Ayrıca şunu da biliyorum ki Xsade gibi bir şirket Alexanın kanındaki bileşimi keşfeder ve çözerse onu bir insan kobay olarak laboratuvarlarında tutup araştırma gereksinimlerini karşılamak için konunun tüm detaylarına vakıf olmak isterler. Kim bilir bir daha ne zaman gün yüzü görür?

16 Alexanın hayatında önemli bir yerim olduğunu biliyorum ama onu planlarından vazgeçirmek için güçlü bir çift elden ve neyin daha önemli olduğunu anlatmaktan daha fazlasına ihtiyacım olacak. Bir daha şartlar ne olursa olsun onu asla riske etmeyip tehlikeye atmayacağımı anlaması gerekiyor. Şükürler olsun ki biz böyle bir tartışmaya girmeden önce beni destekleyecek birkaç kişi bulacağımı umuyorum. Sonunda güney sahiline varıyoruz. Masmavi gökyüzünün ve okyanus havasının beni biraz olsun rahatlatacağını umarak arabanın camını indiriyorum ama plandaki bu değişiklik sinirlerimi daha germiş durumda hatta neredeyse öfkeleneceğim. Daha önce böyle durumlarla başa çıkamadığımdan değil ama bu kez şartlar daha farklı. Önce güvenlik bizi bahçe duvarının önünde durduruyor sonra karanlık bir garaja iniyoruz. Arabayı park etmek için ilerlerken etrafımızı bir giivenlikçi ordusu sarıvorve Martin motoru kapatıp viiziinde rahatlamış bir ifadeyle dikiz aynasından bize bakıyor. Etrafta birileri olsa bu kadar güvenlik önlemine bakıp va çok ünlü va politikacı va da feci zengin birinin geldiğini düşünür! Alea arabadan inmesine yardım etmeme izin vermeden önce derin bir nefes alıyor. Çocuklara arabada kalmalarını işaret ediyor ve kapıvı ardından kapatarak onları içeride bırakıyor. Jeremy bana burada neler olduğunu söyler misin? Patlamaya hazır bir volkan gibi bu hiç de iyiye işaret değil. Bunları içeride konuşuruz AB. Burada olmaz. Onu kenara çekip hemen arabanın kapısını açıyorum. Hadi çocuklar dışarı çıkın bakalım. Yukarıda size bir sürprizim var. Daha çok Alexanın ölümcül bakışlarını görmemek için çocukların limuzinden inmelerine yardım ediyorum ve asansöre doğru ilerliyoruz. Miamide olmasak bu buz gibi atmosfer gerçekten de kanımı dondurabilirdi. Martinin kontrol paneline karmaşık bir şifre girmesinin ardından asansör yükselmeye başlıyor. Kapıları açıldığında nerede olduğumuzu görünce birden dilim tutuluyor. Biscayne Körfezinde Atlantik Okvanusu nun derinliklerine bakan bir teras katindayız. Bir anlığına manzaraya dalıp gidiyorum o sırada çocuklar yanımızdan ok gibi fırlavıp Baba! Baba! diye koşarak geçiyorlar ve Adam ile Robertın odanın ortasında aynalı bir barın önünde durmakta olduklarını fark ediyorum. Tam onlar kucaklaşıp tanışırlarken Alexaya dönüyorum vüzü öfkeden kıpkırmızıyken beti benzi atmış bir hale gelmiş durumda ve bir anlığına ne düşüneceğimi bilemiyorum. Şoke olmuş gibi görünüyor ben de bu yüzden onu kanepeye götürüp oturtuyorum. Adam ve Robertla selamlaştıktan sonra ona bir bardak soda getiriyorum. Adamı uzun zamandır görmedim ama onu da Leovla tanıştığımdan beri tanıyorum yani aşağı yukarı on yıldır. Kardeşi kadar uzun biri değil daha tıknaz ve ama onun da saçları kumral ve gözleri mavi. Şu anda her zamankinden daha dost canlısı ve dışadönük görünüyor. Robert hem rahatlamış hem de gergin görünüyor herhalde insanın çocukları yeni kocasıyla tanışırken böyle hisseder. Onların da bizim çocuklarla yaşadığımıza benzer bir şey yaşamak zorunda olması bana garip geliyor. Şimdiye kadar herkes duruma rahatça adapte olmuş görünüyor tek yapabileceğim böyle gitmesini ummak. İki yana kayarak açılan kapıların ardından bir yüzme havuzu olduğunu keşfetmek çocukların iki dakikasını alıyor ve hemen Alexayı yüzmelerine izin vermesi için ikna etmeye çalışıyorlar. Lütfen anne lütfen... Yüzebilir miyiz? Mayolarımız yanımızda. Yüzebilir miyiz?

17 Bayılacak mı yoksa patlayacak mı bilemiyorum; bu da garip çünkü genellikle onu çok kolay çözümleyebilirim ama şu anda Alexanın anne haline adapte olmaya çalıştığını unutmamam lazım. Neden gidip babanıza sormuyorsunuz? Burada neler olduğunu o benden daha iyi biliyor sanırım diye yanıtlıyor kısık sesle ve söylediklerini duyunca huzursuzluğumu yutkunmaya çalışıyorum anlıyorum ki plandaki bu değişiklik canını çok sıkmış. Çocuklar hemen annelerini dinleyerek hoplaya zıplava Robertın yanma gidiyorlar. Hadi baba lütfenyüzebilir miviz? Adama bakıyor o da omuzlarını silkiyor. Bence harika bir fikir. Divafona yönelip valizlerin vukarı çıkarılmasını ıstivor. Robert Alexanm yanma gelip şefkatle omzunu hafifçe sıkıyor Alexa tepki vermiyor. Biz ikinizi biraz baş başa bırakalım mı ne dersiniz? Tedirgin bir şekilde bana bakıvor. Ben çocukları givdirevim. Sonra konuşuruz. Bana erkekten erkeğe bol şans ahbap artık senin bakışı attıktan sonra bir koluna Elizabethi diğerine Jordanı alarak uzaklaşıyor. Gelin bakalım çocuklar. Hadi etrafı gezelim. Martin vüzündc kavıtsız bir ifadeyle asansörün orada duruyor. ABve doğru ilerleyip önünde diz çöküyorum bövlece gözlerimiz ayın hizada oluyor. Orada öylece oturuyor ama yüzü bembeyaz olmuş durumda ve titriyor. Lütfen biraz su iç. Yüzüne biraz renk gelsin. Ben bardağı dudaklarına değdirince bir yudum alıvor. Daha önce önünde böyle diz çöktüğümde InterContinentaTde hafta sonunu benimle geçirmesini istiyordum. Tanrım ondan bu sefer ne istiyorum? Bu daha mı iyi olacak? Kahretsin. Benden sonsuza dek nefret edebilir. Alexandra... Bana Alexandra filan deme jeremy. Sesi genizden ve ölümcül geliyor. Sen ne yaptın? Bir sonraki adıma karar vermek için burayız. Bir sonraki adım mı? Benim bundan sonra ne yapacağım gayet belli bu mektubu aldığımdan beri açıkça ortada. Bizi rahat bırakması için o cadıya istediğini vereceğim. Benim bir sonraki adımım bu Evet ama ne yazık ki ben fikrini değiştirmeyi umuyorum. Neyi umuyorsan um ama ben sana ne yapacağımı söylüyorum. Kanepeden kalkıyor ve Martinin yanında beklediği asansöre doğru ilerleyip düğmeye basmak için hamle ediyor. Gerçekten gidebileceğini mi sanıyor yoksa kendini mi ispatlamaya çalışıyor bilmiyorum. Benim bilgim dışında Alexanın hiçbir yere gitmemesi gerektiği talimatını almış olan Martin hemen önünü kesiyor. Martin lütfen? Martin başını iki yana sallıyor ama kıpırdamıyor. Üzgünüm. Başka seçeneklerimiz de var tatlım. Gerçekten de sana şantaj yapmasına izin vermeden bunu atlatabiliriz. Söylediklerim ve Martinin tavrı içinde bir şeylerin kırılmasına yol açmış olmalı ki arkasını dönüp bana saldırıyor ve küçük elleriyle göğsümü yumruklamaya başlıyor. Anlamıyor musun başka seçeneğimiz yok. Onu bağrıma bastırıyorum ve cesareti kaybolup ağlamaya başlıyor görünmeyen bir şeyle kavga ettiğinin gölge boksu yaptığının farkında ikimiz de bunun kazanım olmayacak bir kavga olduğunun farkındayız. Yaşamak zorunda bırakıldığı bu ıstırabı hissetmemesini böyle acı çekmemesini sağlamak için her şeyi yapardım. Bu ikimize de zarar veriyor ve yemin ederim Jurilique ona bu kabusu yaşatmanın bedelini ödeyecek. Onu hala sıkı sıkı sararak yeniden kanepeye oturtuyorum.

18 Bu işte yalnız olmadığını anlamalısın diyorum ona aynı yoğun duygularla ve sesime ikna edici bir hava vererek. Hiçbir surette kendini o şeytani kadının ellerine teslim etmene izin vermeyeceğim Alexa. Daha önce de dediğim gibi cesedimi çiğnemen gerekir. Tanrım Jeremy lütfen... olmaz... çocuklar... bu risk... bırak beni bırakmalısın. Bir keresinde atlattım yine atlatırım. Ah Tanrım bu beni neredeyse öldürecek tıpkı onun gibi ben de mahvoluyorum. Öyle perişan öyle kırılgan ki. Beni anladığını sanmıyorum tatlım. Seni ona bir kez kaptırdım. Bunun bir daha olmasına asla izin vermem. Bovle olmak zorunda olması beni de üzüyor ama tek yolu bu. Hıçkırıkların gittikçe artması göğsümün daha da sıkışmasına sebep oluyor bağrıma bir hançer saplanmış gibi hissediyorum. Bu mektubu aldığından beri ilk kez böyle bir tepki gösteriyor sanki sonunda çocuklarının babasının etrafta olduğunu bildiğinden kendine hissettiği gerilimi ifade etme iznini vermiş gibi. Sanki sonunda içinde bir bent yıkılmış da azgın sular içinden taşıyormuşçasma ağlıyor. Onlar adına kendini bu kadar bastırmakta olduğunu fark edememişim ama tabii bövle vapar. Bir anne bövle davranır değil mi? Çocuklarım korumak için her şeyi yapar ve Alevanın hayranlık uyandırıcı bir dişi aslan olduğuna hiç şüphe vok. Ben bir ebeveyn değilim ama sanırım ben de olsam aynısını yapardım. Yapmalıyım... zorundayım... Söylediklerini hıçkırıklarının arasından zar zor seçebiliyorum ve tek yapabildiğim onu tutabildiğim kadar uzun süre kollarımın arasında tutmak. Umarım sonsuza dek tutabilirim. O hayatımın aşkı ve ben Xsadee geri dönüp kendisini o psikopatın ellerine teslim etmesini gerektirmeyecek bir çözüm bulana kadar buradan gitmemesi gerektiğini biliyorum. Bu yüzden benden nefret edecek olsa bile. Adam bize iki fincan yeşil çay getirip orta sehpanın üzerine koyduğunda ne kadardır kanepede öylece birbirimize sarılmış bir şekilde oturduğumuzu bilmiyorum. Çocuklar Robertla birlikte havuzda sevinç çığlıkları atarken zavallı Alexa duygusal bir buhran geçiriyormuş gibi görünüyor. Merhaba ben Adam. Kendini tanıtmak için Alevaya elini uzatıyor. Bu tanışma işinde geç kaldığımız için kendimi biraz suçlu hissediyorum; ne de olsa onun evindeyiz ama pek de normal şartlar altında olduğumuz söylenemez eminim anlayacaktır. Hemen gözündeki yaşlan siliyor o doğal nezaketi su yüzüne vuruvor. Merhaba ben Alexa. Bu saçmalık için çok özür dilerim. Hiç önemli değil. Erkeğini benimle paylaştığın için teşekkür ederim diye yanıtlıyor arsız bir göz kırpışla. Tanrım ne garip bir durum! Onun bu sözleri karşısında Alexanın uzun zamandır ilk kez gülümsediğini görmek beni hayretler içinde bırakıyor. Benim için zevk Adam. Umarım birbirinizin tadını çıkarıyorsunuzdur. Alexa da ağlamaktan şişmiş gözleriyle Adama göz kırpıyor. Bu o kadar da kötü olmayabilirmiş sonunda biraz olsun rahatladım. Size odanızı göstermemi ister misiniz? Belki biraz dinlenmek istersiniz. O kadar kötü görünüyorum ha? Tanrım ne harika bir ilk izlenim. Buruk bir şekilde Adama tebessüm ediyor. Homoseksüel erkeklerin kadınlarla böyle rahat bağlantı kuruyor olmalarına bir türlü akıl sır erdirememişimdir! En azından gülümsüyor ben bunu başaramazdım. Adam bize odamızı gösterirken kolum hala belinde. Bizim burada ne kadar kalmamızı bekliyorsun Adam? içinde bulunduğu durumda bile bir cevap alma umuduyla ona soru soruyor.

19 Bu tamamen size kalmış arkadaşım. Güzel cevap. Bizi odamıza buyur ediyor ve temiz havluları gösteriyor. Mi casa su casa... Benim evim sizin evinizdir... Acele etmeyin ben dışarıda çocuklarla aramda bir bağ kurmaya çalışıyor olacağım. Bunları söyledikten sonra dışarı çıkarak yeşil çaylarımız ve valizlerimizle bizi baş başa bırakıp kapıyı ardından kapatıyor. Alexa çok yorgun gözüküyor tükenmiş gibi. Bana niye burada olduğumuzu söyler misin Jeremy lütfen? Bunun seni üzmesine üzüldüm tatlım gerçekten de üzgünüm. Onun suçlayıcı bakışlar atmakta olan gözlerine girmiş birkaç saç telini yüzünden çekiyorum. Kendini benden geri çekme azmini kaybetmiş durumda. Sen ve çocuklar için nevin daha iyi olacağına karar vermeden önce elimize bazı bilgilerin geçmesi lazım ve Robertın katkısı olmadan bunu başarmamız imkansız. Peki ya Adam? Görünüşe göre ben nasıl senin hayatının bir parçasıysam Adam da Robertın hayatının bir parçası. Harika! Bu işe karıştırmak istediğin başka birileri de var mı? Ailemin telefon numarasını da ister misin? diye soruyor alaycı bir şekilde. Senin bilgin olmadan böyle bir şeve kalkışmayacağımı biliyor olmalısın ama biri daha var... Ondan uzaklaşıp odanın içinde yürümeye başlıvorum belki de bunu söylemek için doğru aıı bu değil ama. Tanrı aşkına kim? Görünüşe göre 1oira Leova ulaşmayı başarmış... Leo buraya mı gelivor? Önümüzdeki yirmi dört saat içerisinde. Buna inanmıyorum! Sana yardım etmek için buradayız bunu beraber atlatacağız. Onu sakinleştirmek için elimi omzuna koyuyorum bu kez elimi ittirecek takati yok. Bu iyi işte. Biraz yalnız kalmam lazım ] düşünmem lazım. Sana destek olmak için buradayız Alex. Gözlerinden ateşler saçarak bakıyor bana. Kararlarımı her şekilde destekleyeceksin değil mi? Evet inan bana desteğini gayet açık ve net bir şekilde hissedebiliyorum her şev senin istediğin gibi olacak sonuçta tabii. Saçma sapan bir şey yapmayacaksın değil mi? Birden sesimden onun için ne kadar endişelendiğimi saklayanuvorum. Buradan senin yardımın ya da onayın olmadan çıkma şansım var mı? diye soruyor gayet asabi bir şekilde. Hayır elbette. Tabii balkondan aşağı inmeye kalkmazsan. Kesinlikle tam tahmin ettiğim gibi. Bir kez daha pusuya düştüm ve kapana kıstırıldım. Yine. Peki öyleyse hayır henüz saçma sapan bir şev yapmaya kalkışmayacağım. Düşünmem lazım. Kafamdakileri düşünmemek için bir duş yapacağım. Kendimi çok kötü hissediyorum. Benimle karşılaştığından beri kendini bir sürü bilinmeyenin içinde buldu. Daha ne kadarını kaldırabilir onu bilemiyorum. Güçlüdür ama birlikte geçirmiş olduğumuz hafta sonundan beri yaşadıkları daha zavıf bir insanı vıkmış olabilirdi. Tamam. Güzel. Sakin olmaya çalışıyorum ama panik duygusunu maskelemeyi başardığımdan eminim. Peki ya kendine zarar verecek bir şey yapmava kalkarsa? Böyle düşünmemeliyim! Yine kendi öz kardeşimi kurtaramamış olmakla ilgili korkularım o eski hayaletler peşimi bırakmıyor olmalılar.

20 Ama zor şartların mantıksız davranışlara yol açtığını biliyorum... Hayır o öyle biri değil bilinçaltında böyle bir şey yatmıyor. Seni yalnız bırakmadan önce sana bir şeyler getirmemi ister misin? diye soruyorum nazik bir şekilde kaygım sesimden okunuyor. Şimdi bir şey istemiyorum. Tanrıya şükürler olsun sonunda biraz yumuşuyor ve elimi tutuyor acılara göğüs gerecek olsak da bizim için hala umut olduğunu anlatmak için elimin üstüne bir öpücük konduruyor. Ama çok uzun sürmesin. Seni bulamayınca istemsiz bir şekilde kasılmaya başlıyorum biliyorsun. Yorgun bir kahkaha atıyor. Ben de onun elini öpüp bir süre de olsa onu kendi başına bırakıyorum. Adamın bir tür su voleybolu ile çocukları eğlendirmekte olduğu havuz başına giderek diğerlerine katılıyorum. Ayakkabılarımı çıkarıp havuzun kenarından ayaklarını sallandırmakta olan Roberta katılıyorum. Nasıl? diye soruyor. Onu buraya getirdiğim için bana çok kızgın ama uzun şiire kin tutamaz bilirim. Evet Tanrıya şükürler olsun. İkimiz de Alexanın karakterini iyi bildiğimiz için gergin bir şekilde gülüyoruz. Durum ne kadar ciddi jeremy? Gerçekten ne kadar tehlikede? Sana yalan söylemeyeceğim Robert durum çok ciddi ve gerçekten de çok büvük tehlikede. Nasıl oluyorsa her adımımızdan haberdar oluyorlar bu sabah burava gelmeden önce bir tehdit daha aldık. Kahretsin gerçekten mi? Gitmevi düşünmüyor ama değil mi? Çocukların güvende olması için bunun tek çıkar yol olduğuna inanıyor. Onlar söz konusu olduğundan hiçbir risk almak istemiyor. Bunu anlayabiliyorum. Ama annelerine ihtiyaçları var. O lanet olasıca şirket için hiçbir risk almasını istemiyorum. Biliyorum işte bu viizden de çocukların uğruna bile olsa kendisini riske atmaması için onu ikna etmek konusunda yardımına ihtiyacım var. Elde ettiğimiz bilgilere göre çocuklar Xsadein bir işine varamazlar sadece Alexaya özgü bir durum. Kanından onlara örnek gönderse bu mesele hallolmaz mı? Keşke o kadar basit olsaydı. Ne yazık ki onun üzerinde kendileri bazı deneyler yapmış oldukları ve bilgisayarlarımıza sızmayı başardıkları için bazı senaryolarda kanma belli hormonların salmdığını biliyorlar. Bu yüzden bizim elde ettiğimiz bulguları doğrulamak için hem bedenine hem de kanma ihtiyaçları var. İyileştirici özelliklerinden bahsetmek istemedim bu konuda insanlar ne kadar az şey bilirlerse o kadar iyi. Neyse başka bir yol bulmalıyız. Onun güvende olmasını sağlamalıyız. Artık onunla evli olmasam bile Jeremy Alexa hem benim hem de çocuklarım için dünyalara bedeldir. Ona bir şev olmasına dayanamam. Bunu duvduğuma sevindim. Onu ikna etmemiz gerekiyor. Bazen ne kadar inatçı olabildiğinin farkındasın değil mi? Destek kuvvetlerini neden çağırdığımı sanıyorsun? Bunu asla tek başıma vapamazdım. Manalı ama endişeli bir şekilde birbirimize gülümsüyoruz. Nevse onun ve çocukların güvende olmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Teşekkürler Robert yardımların için sağ ol. Bu arada sana sormavı unutuvordum Londra nasıl geçti? Her anlamda kendimi evimde gibi hissetim diyor gülümseyerek ve son zamanlarda hayatıyla ilgili almış olduğu karardan ne kadar memnun olduğunu ortaya koyuyor.

21 Bu harika senin adına sevindim gerçekten de. Onu mutlu gördüğüme seviniyorum ama hala kararı verip vermediğimden emin değilim. Ben kalkıp Alexaya bakmava giderken arkamdan Şu meseleyi bir halledebilirsek her şey mükemmel olacak diyor. Ona bakıp söylediklerinin gerçek olmasını ümit ediyorum. Evet zaten plan da bu. Odamıza doğru ilerlerken Martine şu kadının Alexava vermeye çalıştığı zarfta ne olduğunu Martine sormadığımı hatırlayıp asansöre yöneliyorum. Hey Martin zarfı açtın mı? Başıyla onaylıyor. Sadece kanını gönderme önerisinin kabul edilemeyeceğini söylüyor ve kampanyalarını başlatmadan önce önümüzdeki yedi gün içerisinde tam olarak ne zaman nerede olması gerektiğini belirtiyor. Notu bana uzatıyor. Kahretsin. Yazılanlara göz atınca elimi saçlarımın arasına daldırıyorum. Biliyorum. Çok fena. Fena olan da nedir? Neden küfrediyorsun J? Alexanın sesi beni bir an olduğum yerde zıplatıyor. Ah tatlını geldin mi? Ben de sana bakmaya geliyordum İslak saçlarını geriye doğru taramış ve belinden bağladığı bevaz pamuklu bir bornoz giymiş. Zamanlaması bundan kötü olamazdı. Ne oldu? Parmaklarımın arasındaki kağıdı hemen fark ediyor. Notu Alexaya vermek istemediğim için endişeli bir şekilde Martine bakıyorum. Jeremy lütfen bana hakaret etme. Sana asla hakaret etmem sadece Juriliquein yanına asla gitmeyeceğine söz ver ben de hemen sana vereyim bu kağıdı. Sadece umut edebilirim. Biliyor musun bunu asla yapmam. Ver o lanet olası notu bana. Sesinden üstüne varılmaması gerektiği anlaşılıyor. Ovun oynayacak halim kalmadı o yüzden istemeye istemeye de olsa notu Alexava teslim ediyorum. Notu okuvor ve sanki bacakları taşımakta olduğu bu korkunç yükü artık kaldıramıyormuş gibi birden vere yığılıvor. Sanki elinde zehir varmış gibi notu parça parça edip yırtıyor ve bütün vücudu titremeye başlıyor. Ne yapacağım? Peşimi hiç bırakmayacak. Biz onu bulamazsak o beni bulacak. Bunun doğru olduğunu biliyoruz. Şu an tam olarak nerede olduğumu biliyor onları atlatmaya çalışmış olmamıza rağmen. Buna daha fazla dayanamayacağım yapamayacağım. Burada tutsağım orada da esir olacağım. Bu işten kurtulmanın yolu yok bunun sonu yok. Böyle söyleyecek kelime bulamadığım ve bir şevler yapamadığım zamanlardan nefret ediyorum. Ne yazık ki şu anda aynen böyle hissediyorum... işe varamaz. Biz bundan sonra neler olacağını düşünürken dakikalar geçiyor. Ona ne diyeceğimi onu nasıl avutacağımı bilmiyorum. Şükürler olsun ki Robert çocukları dışarıda havlulara sarınıp kurulanırken bırakıp o anda içeri giriyor. Alexa ona bakıp birden hepimizi şaşırtan bir şekilde toparlanıyor. Evet beni kısa dönemde nasıl desteklemeniz gerektiğini bilmek istiyorsanız size anlatayım. Robert önümüzdeki yirmi dört saat süresince sorumlu bir ebeveyn olarak çocuklara sen göz kulak olacaksın. Jeremy benim içkiye ihtiyacım var sert bir şev olsun. Bir süre hiçbir şey hissetmek istemiyorum. Alexanın kararlı ve güçlü sesi bizi bölmeden önce Robert ve ben aynı anda konuşuyoruz. Çok fazla bir şey istemiyorum ve tüm istediğim bu. Aynı net ve kati tonda ekliyor. Çok ciddiyim. İçkive ihtiyacım var. Hem de hemen. Tamam kırılma noktasına geldik. Robert ve ben birbirimize bakıp söylediklerini başımızla tasdik ediyoruz biliyoruz ki onun yerinde olsak biz de daha kaç gün öncesinden avnı şeyi isterdik.

22 Adam geliyor ve sarmal merdivenlerden yukarı teras katına çıkmamızı ve bize içki getirmeyi öneriyor. Onunla hemfikirim ve Alexayı etrafında yırtılmış kağıt parçalarıyla çöküp kaldığı yerden kaldırmaya çalışıyorum. Şokta gibi görünüyor. Sonunda kendi başına hareket edemeyecek olduğunu anladığından onu kollarıma alıp çocukların yanından uzaklaştırıyor ve gözün alabildiğine ufka kadar uzanan deniz manzarasına bakacak şekilde terastaki bir şezlonga yatırıyorum. Bornozun altına mayosunu giymiş herhalde çocuklarla yüzmeye gidiyordu. Öyle boş gözlerle bakıyor ki. Bütün bu olanlar sonunda onun üzerinde etkisini göstermeye başladı artık katlanamıyor. Londrada One Aldwychte kaldığımız halimi düşünüyorum tam o kaçırıldıktan sonrasını. Tek istediğim acımı dindirmek için bir şeyler içmekti. Aynı şeyi yapmak istiyor diye onu nasıl kınayabilirim? Hareket kabiliyetini yitirmiş gibi duruyor meltem esintisinde kaygılı bir sessizlik içerisinde Adamm gelmesini beklerken onu daha rahat bir pozisyona getirmek için başını arkaya yatırıp bacaklarını uzatıyorum. Sonunda Adam elinde iki tane adet Long Island buzlu çayla çıkageliyor. Seçimini sorgulamak için kaşlarımı havaya kaldırıyorum. Sert bir içki istemişti. Divafon burada yani başka bir şev isterseniz... İçkiler için ona teşekkür ettikten sonra ABnin dikkatim çekmek için içeceklerden birini gözlerinin önünde sallıyorum İçkiniz hanımetendi. Elimden geldiğince neşeli davranmaya çalışıyorum. Sonunda bavgın halinden sıyrılıp uzun bardağı elimden kapar gibi alıp Adamın bardağa iliştirdiği sus şemsiyesini de pipeti de çıkarıp attıktan sonra bardağı kafasına dikiyor. Bu iş her an çığırından çıkabilir. Bir nefes aldıktan sonra vine bardağı kafasına dikerek rekor sürede içkisini bitiriyor. Onu durdurmaktan kendimi alıkoymak için ben de bardağımdaki süs ve pipeti çıkarıp içeceğimden bir yudum alıyorum. Sonunda benimle göz teması kuruvor. Bu ivi geldi. Geri kalanı da tondıplivor. Bir tane daha istiyorum. Hemen gözlerini beniıu elindeki içeceğe dikiyor ve ben bardağımı ona uzatmadan önce koca bir yudum alıvorum. Lanet olsun bu benim için bile çok sert bir içki. Yudum yudum içeceğine dair bana söz ver diyorum ama bir faydası olmuyor. Ben onun konuşmasını beklerken aradan geçen sessiz on dakikadan sonra sonunda bir şev söylüyor. Ah böyle çok daha iyiyim. Diyafoııa uzanıp Merhaba Adam gerçekten de harikaydı. Bir tane daha yapabilir misin? Mükemmel teşekkürler diyor. Yüzündeki ifadeye bakınca onun bu saçmalaması karşısında sergilediğim tavrın hoşuna gittiğini anlıyorum. Adam gerçekten de harika bir adam sence de öyle değil mi? Evet öyle. Görünüşe göre ikiniz gayet iyi anlaşacaksınız Böyle kalbin kırılmış gibi bakma eremv önümüzdeki birkaç saat boyunca suratında öyle bir ifadeyle dolaşması gereken benim her şeyi unutmak istiyorum. Yoksa beynim ve kalbim patlayabilir. Benim için bunu yapar mısın? Üzerindeki bornozu çıkarıyor ve ben güneş banyosu yaparken kıvrımlı vücuduna giymiş olduğu retro tarzda boyundan bağlı kırmızı bikiniyle ne kadar seksi gözüktüğünü düşünüyorum. Bu kadar stres altında olmasına rağmen çarpıcı bir güzelliği var. Çocuk doğurmak onun vücuduna daha da güzel bir şekil vermiş durumda ve memeleri tahrik edici görünüyorlar. Penisimin hemen harekete geçtiğine inanamıyorum. Üzerimde övle bir etki yaratıyor ki kendimi yeniyetme gibi hissediyorum. Evet senin için her şeyi yaparım tatlım.

23 Ofluvor. Tabii senin isteklerine uyuyorsa yaparsın. Her zaman senin için en iyisini istediğimi biliyor olmalısın. Onu alnından öpüyorum. Gidip şapka gözlük ve birer içecek daha alayım. Orada kal. Nereye gidebilirim ki? * * * Elimde üzerinde içecekler lavaş cacık sosu ve güneş kremi olan tepsi ile döndüğümde Alexayı göremiyorum. Bornozu hala şezlongun üzerinde ama kendisi ortalarda yok. Telaş içinde tepsiyi şezlongun yanındaki sehpaya bırakıp hemen etrafıma bir göz atıyorum. Kahretsin lütfen hayır. Yine olmaz. Karnıma ağrılar saplanıyor. Beş dakikalığına ortada yoktum. Yüreğim yerinden fırlayacakmış gibi önce merdivenlerin olduğu tarafa sonra da aksi istikamete koşturuyorum. Hiçbir şey yok. Kimse yok. Korkulukların kenarına gidip aşağı atlamayacağını umarak aşağı bakıyorum. Onun doğasında böyle bir şey yok. Bir ses duymadım ama belki bir helikopter gelip onu götürmüş olabilir diye havaya bakıyorum. Ah Tanrım hayır. Lütfen bu yine oluyor olamaz. Sonra parmaklarının kıçıma bir çimdik attığını hissediyorum ve aklımı yitirmiş gibi arkamı dönüp bu oyunu karşısında kaygı ve korkuyla karışık müthiş bir rahatlama hissi ile deli gibi sarılıyorum ona. Kaçmaya çalışıyor ama onu belinden yakalayıp omzuma atıyorum. Bunu... bana... bir daha... asla... vapma! het kelimede kıçına bir şaplak atıyorum ve ben onun güzel bedenini pek de özenli olmayan bir şekilde şezlonga yerleştirirken o da hem gülüyor hem de çığlık atıyor. Yemin ederini Alexa. Az kalsın beni kalpten götürüyordun. Gülme krizine girmiş durumda; bir kere başladı mı durmaz bilirim. Hala korkmakta olduğum için damarlarıma adrenalin pompalanıyor hemen bornozunun kuşağını çıkarıp bileklerine doluyor ve her iki elini de şezlonga bağlıyorum. Sen... sen ne yaptığını sanıyorsun? Havır... yapamazsın... Bir yandan giilüp bir vandan konuşmaya çalışırken bana engel olması mümkün değil. Sıkıca bağladığımdan emin olrnava çalışıyorum. En azından bu haldeyken hiçbir vere gidemeyeceğini biliyorum. Bu çok daha iyi divorum kendi kendime. Bikinisi üzerinde şezlonga bağlanmış bir şekilde öyle seksi görünüyor ki. Artık güvende olduğundan emin olduğum için biraz olsun gülüp rahatlamış olduğu için mutluyum. Jeremy lütfen çöz beni. Hala tepkime gülüyor. Yukarı kim çıkar belli olmaz. Sen bana böyle numaralar yaparsan kimseyi takmam. Sen güvende ol diye her şeyi yaparını bilirsin. Bu yaptığından sonra yeniden ortadan kaybolmayacağını nereden bileyim? Ayrıca herkes erken bir akşam yemeği için çıkıp gitti korkarını ki seni çözmem için bir sebep yok. Sonunda nefes alıp verişini kontrol altına almayı başarıyor. Bağlarından kurtulmaya çalışıyor. Gerçekten de buna gerek yok biliyorsun. Şunları çözer misin lütfen! Asla. Korkudan ödümü patlattın. Ama kıpırdayamıyorum bile. Yine çırpınıyor. Kesinlikle tatlını benim niyetim de bu hem böyle katanı da sakin olacak. Hem de günlerdir olmadığı kadar. Yüzüme bir gülümseme yerleştiriyorum. Nevi ima ettiğimi anlamamış olması imkansız. Güneş gözlüklerini gözlerine takıp şapkasını başına geçiriyorum. Hazır etrafındavken bana karşı koyacak durumda olmadığını bildiğimden dudaklarına bir öpücük kondurmadan edemiyorum. Şey en azından bir şeyler içebilir miyim? Özür mü dileyeceksin? içeceğini dudaklarına götürüyorum. Kıçına çimdik attığım için mi? Asla! Bu çocuksu hali bulaşıcı.

24 Alexa! diye azarlıyorum onu ve bardağı çekiyorum. Tamam özür dilerim ama çok komikti. Yine kıkırdamaya baslıvor. Sen de en az benim kadar ama sözcüğünün kendinden önce gelen her şevi olumsuzladığını biliyorsun. Tamam özür dilerim gerçekten de seni üzmek istememiştim. Sadece biraz eğleniyordum. Bir şey içebilir miyim? Lütfen. Bunun için yalvarmam gerekmemeli. Yalvarman hoşuma gidiyor ama... İçkisini dudaklarına götürüyorum iki koca yudum alıyor. Seni gülerken görmek çok güzel AB. Epey zaman oldu. Evet harika güldüğüm için şezlonga bağlanıyorum. Ama bu şekilde sana bakabilme şansım oluyor. Tişörtümü çıkarmadan önce ona sosa batırılmış bir parça ekmek verip şezlonga bağlı vücudunun üzerine oturuyorum. İçine derin bir nefes çekmesi gördüğü şeyin hoşuna gittiğini belli ediyor. Ve sana istediğimi yapma şansım da. Yüzümü o dolgun memelerinin arasına gömüp sonra da bikinisinin kumaşının üzerinden dışarı fırlamış olan meme uçlarını hafifçe ısırıyorum buna hem karşı koymaya çalışıyor bir yandan da ufak çığlıklar atıyor. Karnından aşağı doğru öpücükler kondurmaya devam ederken bikinisinin alt parçasına geldiğimde durup başımı kaldırıp yüzüne bakıyorum. Bakışlarından şehvet ve heyecan akıyor. Tanrım bu halin beni deli ediyor ama daha fazla ileri gitmek uygunsuz olur. Kafasının ne kadar karışmış olduğu bakışlarından belli oluyor. Biz buraya bir şeyler içmeye çıktık e de olsa bunu istemiştin. Farkında bile olmadan kollarını bana uzatmaya çalışıyor bir an bağlı olduklarını unutuvor. Jeremy! Kendi bardağımdan bir vudum almak için ondan uzaklaşıyorum sonra birkaç yudum daha alması için bardağı ona uzatıyorum. Yeniden şezlonga uzanıp alkolün vücuduna tesir etmesinin tadını çıkarıyor. Haklısın diyorum. Bunlar güzel övle değil mi? Senden istediğim şeyi kabul etsem hayatlarımız çok daha kolay olurdu bunu sen de biliyorsun sen senin için iyi olanın peşindesin. Belki de en kolayı bütün bunlar geçene kadar seni burada esir tutmam. Bana bakıyor ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyor. Keşke bilseydi. Hayır leremv bunun şakasını bile yapma. Belki de çözümü budur. Belki neyin mantıklı olduğunu anlar da kendini o cadıya teslim etmektense bana teslim etmeve karar verirsin diye umarak bir ara yol bulmaya çalışıyorum. içkiden bir yudum daha alıp bardağı Alexaya uzatıyorum. Düşünecek çok şey var. Bir seçeneğimiz var mı yok mu gibi mesela. Seçenek olması her zaman daha iyidir diye atlıyor hemen. Ama bana seçme şansı bırakmadı. Bunu yapmazsam kimseyi koruyamayacağım. Bunu anlamalısın. Anlamana ihtiyacım var J. Sen de seni korumam gerektiğini anlamalısın hem görünüşe göre bana başka bir seçenek de bırakmıyorsun. Onunla sonu gelmeyecek bir tartışmaya daha girmek yapmak istediğim son şey özellikle de kendini böyle bırakmışken ve biraz olsun rahat ve hissiz bir haldeyken. Bu yüzden de etrafa şöyle bir bakındıktan sonra Miami SoBe deki en viiksek yerlerden birinde olduğumuzu fark ediyorum ve bunun mahremivetimizi garantileyeceğini umuyorum. Böyle bir şansı boşa harcamak yazık olur. Ama sorun neredevse bir seçeneğimizin olmamasında... Onun söylediklerine kulak asmadan seksüel misyonumla harekete geçiyorum. Şu aşamada onu düşüncelere dalmaktan alıkoymanın en iyisi olduğunu ve hedefimin bir şezlonga bağlı bulunmakta

25 olduğunu göz önünde bulundurursak şev... zor şartlar altında en iyi durum senaryosunun bu olduğunu söyleyebiliriz. Seçenekler hakkındaki itirazları ben ikimizin de en iyi yaptığı şeyi yapmaya hem bedenini hem de zihnini arındırmaya odaklanınca kısa bir süre sonra yerini haz çığlıklarına bırakıyor. Bedenine engellenmeden ulaşabiliyor olmanın bana tattırdığı zevki inkar edemem. Bu öyle bir mutluluk ki dudaklarım ve dilimin keşfetmeyi sevdiği oyun alanına daha rahat erişebilmek için bacaklarını iki yana iyice açıyorum. Avuçlarım şimdi bikinisi sıyırıp dışarı çıkarmış olduğum o dolgun memelerini okşamaya doymuyor. Dilim onun o tatlı noktasındaki gerilimi artırırken parmaklarım ve başparmağımın arasında tutmakta olduğum meme uçları ile oynuyorum. Sonunda sırtı bir yay gibi geriliyor ve adımı haykırıyor. Onu şimdiye dek hep istediğim gibi yine istiyorum. Birbirimizden asla bıkmayacağımızı biliyorum. Onun hazzı benim dünyam. O benim dünyam ve onu hiç bırakmayacağım. Asla. Ben dilimle klitorisiyle oynarken vücudu bedenimin altında kaskatı kesiliyor kendini bağlarından kurtarmaya çalışıyor; aramızda öyle bir cinsel elektrik var ki neredeyse kıvılcımlar çıkacak. Hem teslim olmak hem de kontrol etmek için kendi içinde verdiği savaşı hissedebiliyorum ve o anı onun için kontrol edebiliyor olmak bana büyük bir zevk veriyor. Ona ihtiyacı olan rahatlamayı sağlayabilir korkularını endişelerini ve acılarını birkaç dakikalığına da olsa ortadan kaldırabilir. Onun doruğa çıkmakta olduğunu hissedebiliyorum ve tutkuyla patlamasını istiyorum bu onun öyle büyük bir parçası ki artık bu halını kendisi de tanımaya başladı. Ama henüz değil. Bir ritim tutturuyorum. Benimle birlikte vekvücut olmasını istiyorum benim şartlarımda boşalmasını istiyorum bu şartlan da ne kadar sevdiğini biliyorum. Nefes almaya çabalıyor göğsüme değen kalbinin küt küt çarpmakta olduğunu hissediyorum. Onu kaybetme riski ile karşı karşıya kaldığımdan ben ne kadar büyük bir gerilim yaşamış olduğumun farkına vanvorum. Bövle bir kontrol istiyorum şu anda hayatımızın bu noktasında buna ihtiyacımız var çünkü başkaca bir şeyin üzerinde fazla bir kontrolümüz yok gibi bu yüzden sanki bu onun bedenine son kez erişebileceğim anmış gibi oynuyorum onunla. Bedeninde bir kalp gibi atmakta olan o uçlardaki bazların her bir anını hissetmesini istiyorum. Hiç durmadan bu kez daha yüksek bir noktadan devamlı doruğa tırmanmasını istiyorum öyle ki ardı ardına yaşayacağı orgazmlarla en azından mümkün olduğunca bir süre hiçbir şey düşünmesin bövlece ne kadar bir süreliğine olursa olsun benim olsun vücudunun ihtiyaçlarına karşı koymadan tamamen kendini teslim etsin. Onu hiç durmadan öpmeye emmeye ve onunla oynamaya devam ederken kabardığını hissediyorum. Şimdiye dek hiç olmadığı kadar ona yakın olmaya ihtiyacım var. Sesi boğuk çıkıyor. Lütfen Jeremy şimdi boşalt beni. Sonunda ağzından çıkan bedeninin istediği oluyor. Hiç istemeyeceğini sanmıştım tatlım. Ve kendini bedenine ve bana teslim ediyor ben meme uçlarını büküp klitorisini hızla emerek ateşlerken hazzın doruğuna erişip patlıyor ve kontrolünü yitirerek haykırıyor. Cinsel organındaki tüm kaslar kaşıtırken algıladığı özsuları hızla emiyorum. Kontrolsüz dalgalarla savruluyor onu alıp gerçek dünyanın acı ve hayal kırıklığından uzaklaştırıyorlar ve ben ona daha fazlasını bu özgürlükten de fazlasını vermek istiyorum: Ikına hayır diyemeyeceğini benden kaçmayacağını ve buna bu fiziksel yakınlığa birleşmeye ve birlikteliğe her şevden çok ihtiyacımız olduğunu bilivorum. Kendini şehvete kaptırıp hazzı tatmasını kendini bana teslim ederken bizim hep böyle kalmamızın şart olduğunu... birbirimizden asla kopmamamız ayrılmamamız gerektiğini anlamasını istiyorum.

26 Pantolonumu indirip taş gibi olmuş organımı külotumdan dışarı çıkarıyorum. Penisim aşağı yukarı kendi kendine zonklayarak sallanırken ona öyle bir bakış fırlatıyor ki istediği şevi hemen verip içine girivorum. Tek bir hamlede. Öylesine ıslak ki etrafımda övle bir kasılıyor ki... Kendi hazzmın tadını alabilsin dive ağzımı ağzının üzerine kapatıyorum ve onu hem aşağıdan hem yukarıdan tüketiyor çığlıklarını bastırırken gözümün yaşını yüzüne döküyorum. O altımda uzanmış kontrol edemediği bir şekilde zevkten titreyerek bunu kabul ederken bedenimi vücuduna bir battaniye gibi örtüyorum. Vücudundaki her bir kas tutkuyla titrerken tam da istediği gibi zihni tamamen boşalıyor. Aklı başından gitmiş bir halde söyleyecek kelimesi bile vok geriye kalan tek şey çoklu orgazmlarının artçılarıyla sarsılmak en azmdan bir süreliğine. Aramızdaki tutku yıllar geçtikçe arttı sanki birbirimizden uzak kalmamız cinsel dürtülerimizi ve sevişmelerimizi harlamış gibi. Artık sevdiğim kadına hiç doymak bilmiyorum. Aynı şekilde zihnine erişebilme iznini bana verse bütün bunları beraber göğüsler ve böyle farklı görüşlerde olmazdık. Pantolonumu yukarı çektikten sonra istemeye istemeye onun da bikinisinin altını yukarı çekiyorum. Bileklerini çözüp şezlonga uzanıp kıpırdayacak hali kalmamış bedenini kendime çekiyor en azından bir süre daha keyfini sürebileceğim bu yakınlığın ve sessizliğin tadını çıkarıyorum. Zihnimin bir köşesiniyse Leonun planına nasıl tepki vereceği kurcalıyor. Ne yapacağını birlikte göreceğiz ve Alexayı biraz tanıyorsam eğer niyeti her ne kadar da iyi olsa hiçbirimizin gücü onu kontrol etmeye yetmeyebilir. Alexa Jereınvnın sıcaklığına sokuluyorum kollarını bana dolarken o anda ne düşünebiliyorum ne de kımıldavabilivorum. Gıineş ışıkları uerimize vururken parmaklarını tenimde hissetmek ne hoş. Bunu bana yapmayı nasıl başarıyor Ondan önce yarlığından hile haberdar olmadığım bir yere gönderiyor beni ya da belki bu yer sadece ikimizin arasında ama bundan o kadar da emin değilim. Sanki Tanrı katma çıkıyor evrenle bir oluyoruz bunun ezeli ve ebedi vok suçluluk yok sat bir özgürlük. Sevişmelerimizde yaşadıklarımız o kadar voğun ki benliğimi kaplıyor ve olay bittikten sonra bile bu his benimle kalıyor. Bedenlerimiz birbirimize yaşattığımız haz ve zevkte birleşiyor. Sanki ona çekilmekten kendimi alıkovamavan bir mıknatısmışım gibi hissediyorum. Hem fiziksel hem de sembolik anlamda benim tüm dünyam oluyor benliğimi kaplıyor. Ben artık daha fazlasını kaldıramayacağımı düşündüğüm anda beni uçuruyor daha da yükseklere çıkarıyor. Sevdiğim adama karşı koymak onun isteklerine ve iradesine karşı çıkmak için sarf edeceğim enerjinin kısa sürede tükeneceğini biliyorum özellikle de benden istediği şeyi kendim de istediğim için. Beni kaybetmeye dayanamayacağını biliyorum tıpkı benim onu kaybetmeye davanamavacağım gibi işte bu durumu daha da güçleştiriyor. Sevgimiz hızı resmen birbirimizden koparıyor. Ağzından çıkanlardan çok davranışlarının bana onu dinlememi havkırdığını onun bana olan aşkını ve bağlılığını onaylamamı istediğini bilivorum. Kavga etmemiz gittikçe daha da imkansızlaşıyor ama zaten baştan beri onunla tartışmak istemiyordum. Xsadee geri dönmek de o kadınla bir daha hiçbir şekilde vüz vuze gelmek de istemiyorum. Ama kalbim böyle olması gerektiğini söylüyor çünkü mesele doğrudan çocuklarımla alakalı. Jeremynin bunu anlamasını beklemek haksızlık olur; insan ebeveyn oluncaya kadar böyle şeyleri anlayamıyor. Ben bövle bir aşk bilmiyorum. Ama onun bana olan aşkı övle güçlü ki görünmez zincirlerle bağlıyım ona. Onun çözmesine dayanamayacağım zincirler beni öylesine sıkıca sarıp sarmalayan zincirler ki sanırım onlar olmadan kalbim atmaya devam edemez. Ve şimdi de bu. Yarattığı bu huzurla bir olabilmek için ona açık kaldığımdan beni tutku dalgalarıyla sürükleyeceğinden ve hiç bırakmayacağmdan emin olmak. İşte bu huzur sessizce atıp

27 duran bu enerji tamamlıyor içten içe iyileştiriyor beni. O beni ulaştırmadığı zamanlar bu noktaya gelmeyi hiç başaramıyorum. Kendimi sadece onun arzularına aşkına tamamen teslim edersem bu birliğe ve mükemmelliğe ulaşabiliyorum. Havada süzülür gibiyim tükenmiş haldeyim deli gibi aşığım ve onun elini tutup çıkacağım yolda sevdiklerimin zarar görebilecek olmasından ölesiye korkuyorum. Her şeyin daha basit olduğu günleri anımsıyorum hayatıma dahil olmadığı o daha kolay günleri. Mesela aile olarak birlikte gitmeyi en çok sevdiğimiz yer olan Huan Vadisini kanolarımızı sahile çektikten sonra nehrin sularında oynaşan orııitorenkleri izleyişimizi çocukların domuzcuk Kustynin üzerine binmelerini ve adı Honey olan ineği sağmalarını o sütün kısa bir süre sonra şahane bir Brie peynirine dönüşmesini. Kamp ateşinin yanında oturduğumuzu güneş vadinin bereketli topraklan vemveşil tepelerinin ardında ağır ağır batarken kamp ateşinin etrafında oturup taptaze üzerinde buharlar tüten sıcacık ekmeğimizi yerken geçmişten günümüze gelmiş halk şarlılanvta dans edişimizi. Doğa yürüyüşü vapan turistler gittikten onra Freycinet Yarımadasındaki Vineglass Körfezimn mükemmel sularında çıplak yüzmevi suların tuzunun tenimizi hatifçe yakmasını ve soğukluğunun duyularımızı uyandırmasını. Parlayan güneşin yazın günleri uzatmasını ye gecenin karanlığını gunun birkaç saatine hapsetmesini. Etrafım öyle doğal güzelliklerle dolup taşıyor bedenim sarıp sarmalanıyor ve yaşam ozumu yeniliyordu ki ama o anlarda bile bütün bunların ortasında ruhumun derinliklerinde doldurulmak için yanıp tutuşan bir boşluk olduğunu hep biliyordum Doğanın bana sunduğu huzur ve yalnızlığı bu huzur hissini ne kadar özlediğimi fark ediyorum. Son günlerde hayatımda meydana gelen değişiklikler beni bir bilinmezliğin içine fırlatmış durumda bunun en uç noktası da sade laboratııvarlarında geçirdiğim zaman öyle yapay ve zorlama bir hal. Sanki insan olarak özümle bağım kopmuş gibi hissetmiştim kendimi. Pır sonraki hafta o ruhsuz ortama tekrar gireceğimi düşününce bedenim korkudan tir tir titremeye başlıyor. Alexa geri geldin mi? İvi misin1 Yumuşak dudaklarının kulağıma fısıldadığım hissediyorum ve sanki içimdeki cinsellikle görünmeyen bir bağı varmış gibi kasıklarım hemen serine yanıt veriyor. Sanki birkaç dakika değil de yüzyıllardır ihmal edilmiş sanırsınız. Hayır. Hayır daha tam değil hala uzaklarda gıbninv Şezlongun üzerinde kaşık pozisyonunda birbirimize sırıtmış yatarken bana daha da sokulduğunu hıssednorum Peni bırakma. Sana lıavat kadar ihtivanın var Benim de sana tatlım. Ben de ona avnı sözü verebilsem her şey çok kolay olurdu. Doğrusu söyledikleri bana hem huzur hem de korku veriyor. Alkolden mi. terastaki sevişmemizden mi yoksa birkaç saatliğine de olsa çocuklara göz kulak olmak zorunda olmamaktan mı kaynaklanıyor bilmem belki de hepsi yüzünden uzunca bir süreden sonra bövle rahat bir şekilde hissizleşmiş olmak gerçekten de çok güzel. Robert Adam ve çocuklar sonunda eve dönüyorlar ve ben önceki gibi yere yığılmış bir harabe durumunda değilim onlarla normal iletişim kurabilecek kadar iyi bir haldeyim. Hala kısa vadeli planlarımız hakkında bir şey konuşmuş değiliz ve çocuklar yatana kadar da hiçbirimiz bu konuda bir şey konuşmak istemiyoruz. Çocuklar dördümüzün de etraflarında olmasına inanılmaz bir şekilde alışmış görünüyorlar ve Robert burada bir iki gece kalacağını söylüyor. Adamın film ve oyun odasında uyuyacaklarını ve uyuyana kadar istedikleri kadar oyun oynayabileceklerini duyunca sevinç çığlıkları atarak süper mükemmel gibi şeyler haykırmalarına şaşmamalı. Yirmi dört saatliğine ebeveynlik yetkisini Roberta verdiğime göre itiraz edecek halim yok. Her ikisine de tek tek

28 sarılıyorum yüzlerindeki gülümseme beni mutlu ediyor sonra da heyecanla oyun odasına gidip ortadan kayboluyorlar. Eve pizza sipariş ediyorlar ve Adam Napa Vadisinin zindeleştirici Viognierlarından bir şişe açıyor. Onlar bize Londrada birlikte geçirdikleri zamanla ilgili hikayelerini anlatırlarken ayna parçalarıyla mozaik kaplı yemek masasında sohbeti koyulaştırıyoruz ama benim son yaşadıklarım hakkında bir şeyler konuşmadığımızdan bu beni bir yandan sohbete dahil edip bir yandan da konuşulanlara iyice yabancılaştırıyor. Kocam aşığım ve kocamın aşığı bir masanın etrafına oturmuş eski dostlar gibi geçmişi anıyoruz. O kadar akla mantığa sığmayacak bir durum ki bu ama her şey bir yandan da o kadar doğru geliyor ki. Adam tonda çalmakta olan dans müziğinin sesini biraz açınca birden içimde bir dans etme hissi uvamvor. Sanki burası parti vermek için tasarlanmış. Bir kadeh daha şarap içtikten sonra kollarımı jeremynin bovnuna doluvorum. Benimle dans eder misin Muzır bir şekilde bana gülümseyerek vuzumu avuçlannın arasına alıvor. Sana nasıl hayır derim? Rahatladığını germek o kadar güzel ki. Dudaklarıma bir öpücük kondurmasıyla dizlerimin bağı çözülüyor tıpkı üniversite yıllarındaki gibi beni sıkı sıkıya tuttuğu için şükrediyorum. Vücudum erivor ve sanki Erosuıı vücut bulmuş haliymiş gibi ona doğru akıp onunla bütünleşiyor. Tanrım ] için için yanıyor ve ben dans etmek verine keşke yatak odamıza va da terasa çıkalım desevdim dive düşünüyorum... Robertın önünde bövle bir şev sövlemekçek mu garip olurdu? Belki de olmazdı. Bir telefon görüşmesi yapmam lazım birazdan yanınızdayım diyor Jeremy. Adam yanımda bitip Jeremyyle nasıl sevişebıleoeğimle ilgili düşüncelerimin dağılmasını sağlıyor. Ben seninle dans ederim güzel kız. Hadi havuz kenarına gidelim orada da hoparlörler var. Soru soran gözlerle Jeremyye bakıyorum. Biz gençken bana GK yani Güzel Kız derdi peki Adam bu takma adı nereden biliyor? Hemen suçu üstüne almadığını belli etmek için ellerini havaya kaldırıyor. Ne? Ben bir şev demedim sınırım attı ve tuttu ama gerçek bu. Jeremy bana göz. kırpıp kıçıma bir şaplak atıyor. Git de Adamla dans et isen de bir iki dakikaya gelmiş olurum. Adam beni tam aksi yöne sürüklerken gözlerimle biz den uzaklaşmakta olan üçgen vücudunu takıp edıvoıuııı Sıcak ve bulutsuz bir gece Isız karşılıklı dans ederken vanrnayla Isirlikte gökyüzünü paylaşan birkaç yıldız var W deh Kbi dans ediyoruz. Böyle hareket etmek harika bir his. butun (nerjimi ve stresimi atıyorum. Müzik kulaklarımda yankilanıvor ve dünya Adam ve benim etrafımda büyük bir hızla dönüyor. Adam da dans konusunda çok yetenekliymiş beni bir kendinden uzaklaştırıp bir yaklaştırarak bir o yana bir bu vana döndürüp duruyor. Şansım var ki birkaç kadeh bir şeyler içtim de bu kadar ivi bir partnerim olduğu için bir cesaret ben de çok amatör gözükmüvorumdur diye umuyorum. Bu gerçekten de insanı coşturuyor. Bir anlığına içkilerimizi tazelemek için ortadan kayboluyor ben de bu arada dans etmeye devam ediyorum. Müzik kendimi havatın dramlarından ve gerçekliklerinden soyutlamamı sağlıyor. Ellerim hiçbir şey umurumda değilmiş gibi havadalar dans ediyor ve hopluyor çıplak ayaklarımı yere çalıyorum bir o vana bir bu yana salınıyor sanki yarm yokmuş gibi hareket ediyorum. Sonra kafamı çevirince dört erkeğin camın arkasından dikkatle bana bakmakta olduğunu görüyorum. Bu benim mükemmel ritmimi öyle bir bozuyor ki sendeleyip dengemi kaybediyor ve hiç de zarif olmayan bir şekilde havuza düşüyorum. Çok utanç verici! Ben artık elbisem ıslanmış olduğu için içini gösterdiğinden üzerimde hala bikinim olduğuna şükrederken erkekler havuz kenarına çıkıyorlar ve Jeremyyle Robert beni havuzdan çıkarmak için ellerini uzatıyorlar... bir yandan da kıkırdamalarını bastırmaya çalışıyorlar.

29 Tek kelime bile etmeyin! diyerek onları hafifçe tehdit ediyorum sırıtışlarını saklamaya çalışıyorlar. Adam bana bir havlu uzatıyor. Teşekkürler. Diğerlerinden az biraz geride duran dördüncü adamı tanımıyorum ama dengemi kaybetmeme onun sebep olduğunu hissediyorum. Öne bir adım atıyor. Şey merhaba sen Alexandra olmalısın. Ben Leo. Elini bana doğru uzatıyor. Leo ile ilk karşılaşmamızın bu şekilde cereyan ettiğine inanamıyorum. Ah Leo bu harika. Merhaba. Üzgünüm şey... biraz ıslağım. Hemen havluya elimi kuruluyorum ki elini sıkabileyim. Bu sırada masmavi gözlerinde muzip bir parıltı çarpıyor gözüme. Görebiliyorum. Aynı zamanda çok da iyi bir dansçısın güzel Tanrım ne kadar zamandır beni izliyorlardı acaba? Kendimi bir disko kraliçesiymişim gibi düşündüğüm o anlar zihnimden put diye siliniyorlar ve onun yerine kahrolası havuza düşen otuzlarının ortasında çakırkeyif bir annenin görüntüsü beliriyor. Tamam şu an yerin dibine girsevdim va da tekrar havuza atlasaydım ve bu erkekler yok oluncava kadar gözlerimi kapatıp açmasaydım daha iyiydi. Tipik! Leo ile gayet kendime güvenli şık ve rahat bir halde tanışabilecekken sırılsıklam üzerimdeki elbise içini gösterir bir şekilde bikini givmiş ıslak saçlarım yüzüme düşmüş ve yüzüm ve vücudum utançtan kıpkırmızı kesmiş bir halde tanışıvorum. Şey... lütfen... bilirsiniz bir dakikava ihtivacım var... üzgünüm. Birazdan dönerim... Hemen özür dileyip kendimi vatak odasına atıp soluklanıp kendime gelmeye çalışıyorum. Bunca vıldaıı sonra Leo burada. Jeremvnin kahramanı ve akıl hocası. Kardeşi Mıchael intihar ettiğinde ailesi de dostları da ben dahil kimse ona ulaşamazken içine düştüğü bunalımdan kurtulmasını sağlayan adam. Hiç tanımadığım bu adam merakımı celp edivor hatta benim yapmayı başaramadığımı yapabildiği için onu biraz kıskandığım bile söylenebilir ama vine de ona minnettarım. Fakat çok gençtik çok gençtim. Bu kadar güçlü bir alfa erkeği olan ve normalde hem kontrolün kendisinde olmasından hoşlanan Jeremv gibi birinin bu kadar hayran olduğu biri karşısında nasıl bir tavır sergileyeceğini bilemiyorum. Birden birbirlerinin hayatında bu kadar önemli etkileri olmuş bu iki erkeğin nasıl bir iletişim kurduklarına ilk ve belki de son defa şahit olacağım için merakım uyanıyor. Bu hayranlığım daha sonra yerini havuza düşme rezaletimin verdiği utanca bırakıyor. Yani bula bula bu zamanı bulduğuma inanamıyorum... Tatlım oradan çıkmayı düşünüyor musun? leremy içeri 8lrnıeden önce kapıyı tıklatıyor. Bundan daha utanç verici ne olabilir J? En azından bana geleceğini söyleyebilirdin. Benim üzülmemem için yüzüne yerleştirdiği maskenin altında bu durumu hala çok komik bulduğunu hissedebiliyorum. Müziğe kendini kaptırmıştın AB anı yaşıyordun tıpkı bizim beraber olduğumuz o hafta sonu terasta gitarınla şarkı söylediğin zamanki gibi. Kollarını bir yılan gibi belime doluyor. Sen ve teraslarla ilgili bir şeyler olmalı baştan çıkarıcı ve leziz bir şeyler. Dudaklarıyla boynuma bir öpücük konduruyor. Bunu unutmamam lazım... Öyle bir anda senin dikkatini dağıtmamak lazım. O anlarda öyle güzel görünüyorsun ki. Bunları senden duymak çok hoş ama şu anda hiç de yardımcı olmuyor. Leo! Bunca yıldır ondan bahsediyorsun ve onunla ilk tanışmam bu şekilde oluyor. Neye atıfta bulunduğumu anlamayabilir diye durumumu gösteriyorum. Onun umurunda değil ki umursayan sensin. Hadi ama gel yardımcı olayım. Oraya geri dönmenin saatler sürmesini istemiyorum.

30 Ben de kollarımı böğrüne doluyorum ve göğsünü öpüyorum. Giyinmeme yardım edersen buradan bir daha hiç çıkmayabilirim. Pantolonunun fermuarında gezinmekte olan ellerimi yakalıyor. Şu anda iflah olmaz ve biraz çakırkeyif bir haldesin bunu görebiliyorum hem de havuza düşmüş olmana rağmen. Islak elbisemi yukarı çekip başımdan çıkarıyor ve vücudumu havluyla kurulmaya başlıyor. Birkaç dakika sonra üzerime kuru bir elbise geçiriliyor. Tanrım o kadar hızlı hareket ediyorsun ki başım dönüyor diye sızlanıyorum. Saçlarımı da havluyla kuruladıktan sonra etrafına bakınıp fırça aranıyor. Onunla doğru düzgün tanışmaksın. Sırf bizim için geri döndü. Birden karnıma bir ağrı saplanıyor. Bizim için? Bizim için demekle ne kastediyorsun? Saçımı nazik ama hızlı fırça darbeleriyle tararken yatağın kenarında oturuyorum başka şartlar altında olsak bu çok hoşuma giderdi. Bıitıin seçenekleri değerlendirebilelim diye. Evet gerçeklikten kopuk olarak geçirdiğim zamanın belli ki sonuna gelmişim. Tamam gayet iyi görünüyorsun. Elimi yakalayıp beni yatağa doğru çekiyor. Jeremy ne planlıyorsun? Bir şevlerin peşinde olduğu hissine kapılıyorum. Sadece konuşuyoruz Alexa. Herkes burada olduğuna göre bu meseleyi artık halledebiliriz. Yüzümü avuçlarının arasına alıp direkt gözlerimin içine bakıvor bakışlarımın gözlerine değdiğinden emin olmaya çalışıyor. Leonun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun Alexa. Lütfen beni hayal kırıklığına uğratma. Evet demek kozu buymuş! Buna ne diyebilirim ki? Ellerini belime koyup benim gönülsüz bedenimi kapıva doğru yürütüyor. Böyle bir durumdayken tek bir şev hissedebilirsiniz. Önsezi. Testosteron dolu bir odaya itekleniyorum: Leo Adam Robert ve Jeremy. Yapamayacağımı bildiğim bir şeye sırf beni ikna etmek için bir araya gelmiş olan adamlar. Hanımlar size ihtiyacım olduğunda neredesiniz? Şimdi evde kız arkadaşlarımla birlikte film seyredip çay içip çikolata yerken bir gülüp bir ağlıyor olmak için neler vermezdim. Bunun yerine kolumdan tutulup hayatımın belki de en önemli konuş* basını yapmak zorunda kalacağım bir ortama sürükleniyorum heıtı de neredeyse hiç şansım olmadığını bile bile. Başıma neler geleceğini bilerek koridorda ilerlerken zihnimi her olasılığa açık tutmaya çalışacağımı kendime tekrarlıyorum. 3. Bölüm Kaderinizle işbirliği yapın ona karşı koymaya engel olmaya çalışmayın. Bırakın da kendini gerçekleştirsin. Nisargadatta Maharaj Alexa Teremy ile oturma adasına tekrar giriyorum; herkes vernek I masasının etrafına dizilmiş durumda belli ki gelmemizi bekliyorlar. İnsanın keyfini kaçıran dört çift göz hemen bana doğru dönüyor. asıl olur da odadaki alfa dominansına ağırlığını koyan Martini unuturum. Jeremy beni sıkı sıkıya tutuyor olmasa yemin ederim dizlerimin bağı çözülmüş bir halde yere yıkılacağım. Etrafıma bakınıyorum bir an oradan kaçmak için bir bahane bulmaya çalışıyorum. Onlarla da benim için neyin anlamsız olduğu hakkmdaki argümanlarıyla da yüzleşmeden önce kafamı toplamak için bir fırsata ihtiyacım yar. Sonra birden kafamda şimşek çakıyor. Ah ben gidip çocuklara bir bakayım. Hemen dönerim. Jeremyden uzaklaşmaya çalışıyorum ama ama beni kollarının arasına kıstırmış bir şekilde hemen masadaki boş sandalyelerden birine doğru sürüklüyor.

31 Çok iyiler Alexa mışıl mışıl uyuyorlar. Ben on dakika kadar önce baktım onlara. Robertın söyledikleri benim ortamdan kaçma şansımı yok ediyor aslında çok da sempatik görünüyorlar. Jeremynin beni oturtması için bir sandalye çekiyor. Kıstırılmış haldeyim kıpırdanmaya çalışıyorum. Jeremy ayuçlarınm içinde tuttuğu ellerimi kucağıma bastırıyor; ya beni desteklediğini göstermek istiyor ya da kaçmamı engellemeye çalışıyor. Öyle huzursuzum ki hangisi olduğunu anlayamıyorum. Sessizliğim masaya çökerken kalbim hızla çarpmaya başlıvor benim dışımda herkesin gözleri Leoya dönüyor gözlerimi masada diktiğim noktadan ayıramıyorum. Güçlü varlığı üzerimde dikiliyor masanın etrafındaki diğer erkeklere saygı duyduğu belli oluyor. Öncelikle şunu söylemeliyim ki sonunda seninle şahsen tanışmak harika Alexandra. Yıllardır Jaq bana senden bahsedip duruyor şimdiyse buradayız çok acayip bir olaylar zinciri bizi bir araya getirdi. Leonun Jeremyye tam adının jeremy Alexander Quinnin baş harflerini kullanarak Jaq demesi beni şaşırtıyor avneıı ailesinin yaptığı gibi. Ona uzun zamandır bu şekilde hitap edildiğini işitmemiştim. Daha fazla uzatmadan gözlerimi kaldırıp ona bakıyorum ve kendisini tanıtmasını kabul etmiş oluyorum ve aniden bir dejavu yaşıyorum. Onu daha önce görmüştüm bir yerden tanıyorum. Sanki ruhunun hatta benim ruhumun aynasıymış gibi parıl parıl parlayan masmavi gözlerinin içinde kayboluyorum. Bu daha önce hiç tatmadığım bir his sanki garip bir altıncı his. Bir şefkat ve koruma dalgası sıcak tutan bir pelerin gibi omzuma serilmişçesine sanki zaman durmuş gibi bir an hazırlıksız yakalanıyorum soluğum kesiliyor. Gözlerimi gözlerinden kaçırmaya çalışırken herkesin benim yanıtımı beklediğini fark ediyorum ve doğal nezaketim devreye giriyor. Aynı şekilde ben de sizinle tanıştığıma sevindim. Sanki bir tür zaman tünelinden geçmişim gibi ana odaklanabilmek adına başımı sallıyorum. Ama her nasılsa sizinle daha önce bir şekilde karşılaştığımız hissine kapılıyorum. Sesim uysal hiç de kendinden emin değil. İlginç... belki başka bir zamanda başka bir yerde. Hayatlarımız boyunca birçok kez vollar kesişir. Bu sakin ve felsefik lıir cevap olmaktansa daha çok bir soruvu andırıvor. Aslında aklıma hemen birkaç soru geliyor ama onları kendime saklıyorum ve yakın geçmişte soru sormam vaşak olduğu için aldığım cezayı anımsayarak oturduğum verde huzursuz bir şekilde kıpırdanıyorum. Rahatsız olmuş olmam Jeremynin gözünden kaçmıvor suratındaki sırıtışı saklamaya çalışarak avuçlarının içinde tuttuğu ellerimi daha da sıkıyor. Şimdi yapmavı planladığımız şu konuşmaya gelelim. Martin sanıyorum elinde veni bir bilgi var. Sanki resmi bir toplantıya başkanlık edivormuş gibi bir havası var zorunlu bir toplantı besbelli ki. Bütün gözler Martine çevriliyor. Teşekkürler 1 eo. Salina iki saat önce veni bir bilgi paylaştı. Juriliquein yeraltına indiği bilgisini almış Aleavı kaçırdıkları Slovenvadaki Xsade lnboratuvarındavıuış. Votrubecin de orada tutulmakta olduğunu düşünüyor. Hemen konuya girivor. Yani yaşıyor mu? Sözünü kesmeden duramıyorum. Karısıyla bağlantıya geçmiş ama sizin kaçışınızdan sonra bir daha görülmemiş. Devamlı tesiste bulunmasını gerektiren bir proje üzerinde çalışmakta olduğunu ve bu işin birkaç hafta sürebileceğini söylemiş. Kalbime bir ağrı saplanıyor. Demek ki cadı gerçekten de Votrubeci orada esir tutuyor en azından sağmış bu da içime su serpiyor. Alexandranın kanı üzerinde testi ve deneyi yapmak için Votrubecin uzmanlığına ihtiyacı olduğunu anlıyoruz. Votrubecin serbest bırakılması teste tabi olmaya gönüllü olmasına ve tesise geri

32 dönmesine bağlı. Tanrım durum gittikçe daha da berbatlaşıyor. Sanki her ikimiz de idama mahkûm edilmişiz gibi başımı önüme eğiyorum. Interpolle temasa geçtiniz mi peki? Evet. Bizden talimat bekliyorlar. Güzel bunu duyduğuma sevindim. Başka bir şey var mı Martin? dive soruyor Leo. Bir de Juriliqueten bu sabah bir mesaj daha geldi bu mesajı iletmesi rica edilen otelin bir misafirince iletildi Alexandranın onlarla buluşacağı noktayı detaylandırıyor. Benim hayatım nasıl oldu da bu hale geldi? Sanırım bu bilgiyi de onlarla paylaştınız? Bir duraksama oluyor. Şey havır öyle denemez. f Efendim? Parçalarına ayrılmıştı ama onları bir araya getirmeyi başardık. Birden kıpkırmızı kesiliyorum masanın etrafındaki herkes o kağıdı parçalarına ayıranın ben olduğumu biliyor. Siren çalsam daha iyi olurdu o kadar belli ki. Anladım. Sanki anlayamazmış da. Bunu bir mesele haline getirmediği için içimden Leoya teşekkür ediyorum. Sağ ol Martin. Devam etmeden önce sorusu olan var mı? Başlar hayır demek için iki yana sallanıyor. Tamam. Bu masanın etrafında oturan herkese Juriliquein kalkıştığı bu şantajla ilgili ne gibi bir pozisyonda olduklarını konuştuk. Senin dışında Alexandra. Bütün gözler bir deniz feneri gibi kıpkırmızı olan yüzüme çevriliyor. Leo bana tam adımla hitap etmeye devam ediyor bununla birlikte tavrı da bana hiç beklemediğim sürpriz bir güven hissi telkin ediyor. Bu toplantı başlayalı beri Jeremy tek kelime etmedi ve ben son dönemdeki fikir uyuşmazlıklarımız hakkında benim yerime söze girmesini bekler gibiyim. Hiçbir şey demiyor ve sabırla benim konuşmamı bekliyorlar. Ellerimi Jeremynin avuçlarından kurtarıp ağzım kuruduğu için şarabımdan bir yudum alıyorum cesaretimi toplamak için dua edip konuşmaya hazırlanıyorum. Ama ağzımı açamıyorum. Mektup geldiğinden beri Jeremyye anlatmaya çalıştığım şeyi açıklıyorum. Çocuklarım için korktuğumu. Bu işin bitmesini ve normal hayatlarımıza kariyerlerimize kaldığımız yerden devam etmeyi nasıl umarsızca istediğimi. Münzevi bir havat sürmek yerine toplumun bir parçası olarak yaşamaya devam etme isteğimi. Uzunca bir süre konuşuyorum ve onlar da tek bir soru sorarak bile beni bölmeden bu masanın etrafında oturarak sabırla ve anlayışla dinliyorlar ve doğrusu bu bana inanılmaz geliyor böyle olmasını beklemiyordum. Söyleyecek sözüm kalmaymcaya kadar konuşuyorum ve sonunda durumu özetliyorum. Bu yüzden de hepimizin iyiliği için ona istediğini vermekten başka şansım yok. Şarabımdan bir yudum daha alıp kadehimi masaya bıraktığımda başımı kaldırıyor ve bana bakmakta olduklarını görüvorum. Jeremy ve Robertm duygulan yüz ifadelerine vansıvor onlara baktıkça içim parçalanıyor. Adam sessizce ağabeyine bakıyor ikisi de kafalarım hafifçe öne doğru eğip sessizce bir konuda kendi aralarında anlaşıyorlar. Söze önce Leo giriyor. Bu masanın etrafındaki herkes için çok önemli olduğunun farkmdasındır sanıyorum Aleandra öyle olmasa burada olmazdık değil mi? Evet elbette. Ayrıca beni korumak için yaptığınız her şev için de sizlere teşekkür ederim. Size bunu nasıl ödeyebilirim hiç bilmiyorum.

33 Hayat geri ödemelerle alakalı değildir. Deneviıulemek ve öğrenmek bilinmeyeni keşfetmektir. Son zamanlarda sen bu konuda çok aşama kaydedilmesini sağladın. Bilmez miyim? eliyorum fısıldayarak. Şükürler olsun ki. Eeonun yüzünde sinirlenmekten çok biraz muzip bir gülümseme beliriyor. Gerçekten de çok yakışıklı ve ellilerine yaklaşmakta olan bir adam için gerçekten de inanılmaz yakışıklı ve zinde görünüyor. Fit ve bronzlaşmış belli ki kısa bir süre öıve yağmur ormanında geçirdiği süre zarfında sıcaklık tenini kavurmuş. Düşüncelerle dolu masmavi gözlerini simsiyah kalın kirpikler çevrelivor ve mükemmel bir Amerikan gülümsemesi var. İnsanların nive ilk bakışta onların akraba olduğunu düşündüklerini anlayabiliyorum. İkisi de aşağı yukarı aynı yapıdalar boyları boslan avnı gibi her ikisi de olağanüstü yakışıklılar yani halkın arasında birçok heteroseksüel kadın ve homoseksüel erkek onlann vücutlannı pek de uygun olamayacak bir şekilde uzunca bir süre öylece süzebilirler. İkisi de entelektüel kendine güvenen ve avnı hoş ve rahat tavra sahip aradaki tek fark Jeremynin daha buyurgan profesyonel şehirli tavrıyla kıyaslandığında Leonun o sakin ve etkileyici karakteri. Bütün bunlara rağmen tek seçeneğinin Madam Juriliquein senden istediğini yapmak olduğunu mu düşünüyorsun? Leonun sorusuna cevaben sessizce başımı aşağı yukarı sallıyorum. Korkularını bizimle paylaştığın için sana teşekkür ederiz. Jeremy kendi bakış açını paylaşmak ister misin? Kafasıyla tasdik edip sanki yargıç ve jüriye kapanış konuşmasını yapan bir avukatmış gibi olayı kendi bakış açısından ele alan argümanını beyan ediyor. Onun söylediklerine temelde karşı olmasaydım veciz ancak kalpten yaptığı bu savunma karşısında onunla gurur duyardım. Şu anda bana hiç de yardımcı olmuyor. Bunların üzerine bir de tıpkı Xsade gibi diğer ilaç firmalarının da benim kanımın ihtiva ettiği bu eşsiz özelliği ele geçirmek için gözünü budaktan sakınmadan kolları sıvayacağından endişe ettiğini söylemesi daha da canımı sıkıyor. Robert senin ekleyeceğin bir şey var mı? Leo gerçekten de eşitlikçi bir insana benziyor. Robert hemen Jeremynin saflarına geçerek Juriliquein talepleri göz önüne alındığında uzun vadede benim de çocukların da güvende olamayacağını ve tıpkı Jeremy gibi yapacakları karalama kampanyasına rağmen hiçbir koşulda benim Xsadee dönmemi onaylamadığını söylüyor. Onun meseleyi bu kadar derinlemesine bilmesi ve fikirlerini bu kadar kararlı bir şekilde savunması karşısında dehşete düşüyorum. Robert ve Jeremy gözlerini Leova çevirmeden önce birbirlerine ciddi bakışlar atıyorlar. Tanrım başka bir çıkış yolum var mı? Onlara karşı koymak için kullanabileceğim enerjinin hem bedenimden hem de kelimelerimden yavaş vavaş yitip gitmekte olduğunu hissederken yalvaran gözlerle onlara bakıyorum. Lütfen her ikiniz de... bunu nasıl savunursunuz? Başka şansım olmadığını biliyorsunuz... Alexandra bu akşam sana önereceğim alternatifi düşünmeni istiyorum. Bu muhtemelen senin aklına bile gelmemiş ama bizim olasılık dahilinde addetmemiz gereken bir fikir tabii izin verirsen. Duvmak ister misin? Leonun hitabetteki ustalığı her ağzını açışında beni bir kez daha hayretlere düşürüyor. Ben onun da Jeremy kadar direkt birisi olacağını düşünmüştüm ama hiç de öyle değilmiş. Seçeneklere nasıl açık olmam? Özellikle de bu şartlar altında. Yapılabilecek başka ne var ki zaten? Kardeşinin evindeyiz etrafım beni belki de benden çok düşünen ancak yapmam gerekenler dışında her şeyi yapmamı isteyen adamlarla çevrili ve bunlar göz önünde bulundurulduğunda gönülsüzce de olsa başımı eğerek onaylamak dışında bir seçeneğim kalmıyor. Evet Leo elbette.

34 Jeremynin söylediklerimi duyunca fiziksel anlamda derin bir nefes aldığını duyuyorum. Daha önceki sessizliği ne kadar stres altında olduğunu düşünmeme neden olup dikkatimi dağıtıyordu. Birbirimizle göz teması kuruyoruz ve avucumun içini opüyor rahatlama ve gerginlik vücudunun kaslarına aynı anda yayılıyor gibi. Leo önerisini açıklıyor potansiyel riskleri ve tehlikeleri dile getiriyor ve planlarda bir aksama olmazsa en iyi ihtimal senaryosunun sonucunda ortaya çıkacak olası cennetin detavlı br portresini çiziyor. Bu monologu sırasında ben de JurilUuein tehdidi yüzünden bir türlü gerçekleşeceğine inanamadığım bir geleceğin havaline kendimi kaptırıp ağlayacak gibi oluyorum. Önerdiği şey benim asla aklıma gelmeyecek cinsten ve sadece önümüzdeki bir iki günü kapsamıyor. Tutkusu imkansızı olası hale getirirken bütün bu korkunç şeylerin bir nedenle olduğuna inanmava başlamama neden oluyor. Henüz ne olduğunu tam olarak çözemediğimiz ancak durum başka türlü olsa belki de hiç keşfetmeyeceğimiz bir yola bizi yönlendirmekte olduklarını düşündürüyor. Hevesle konuşurken kendini dinletiyor ve insana veni ufuklar açıyor sanki beni ayartıp daha önce gidilmemiş belirsiz bir yolu izlemek için onunla kaçmaya ikna etmeve risk almam için aklımı çelmeye çalışıyor gibi bir hali var. Ona inanmak istiyorum şimdiye kadar hiçbir şeyi istemediğim kadar hem de. Hepimiz sanki büyülenmiş gibi ağzının içine bakıyoruz odadaki herkesin aklını çelmiş durumda. Jeremy gibi bir adamın Leova tapması için gerçekten de sıra dışı birisi olması gerektiğini bilmeliydim. Kesinlikle öyle biri. Konuşmasına son verirken Leo gözlerimin içine bakıyor bense hipnotize olmuş gibi gözlerimi ondan alamıyorum sonra birden şoke olmuş bir şekilde onu nereden hatırladığımı çıkarıyorum. Leo benim baykuşum Londraya giden uçakta gördüğüm rüyadaki baykuş. Beni koruyup kollayan bir kartala dönüştüğümde başını hafifçe öne eğerek beni onayan baykuş. Rüyalarıma ne kadar güvenebilirim? Onları önemsemeli miyim? Kafamın içi sorularla doluyor sonra birden bir sessizlik. İşte o anda kaderimde bu adamla göğün hiç çıkılmamış katlarına yükselmek olduğunu anlıyorum. Bu kulağa her ne kadar korkunç geliyor olsa da hayatımı onun ellerine teslim etmem gerektiğini biliyorum ama hayatımın buna bağlı olduğunu da biliyorum. Az önce hissettiğim nezaket ve sakinlik de bu fikrimi perçinliyor. Belki de henüz keşfedilmemiş geleceğimize bizi ulaştıracak o bilge baykuş Leodur. Yıllar önce Jeremy yi kendine getirip o andan sonra hep yanında durmuş olduğu gibi. Böyle bir erkekler dayanışması beklemiyordum belki de bu şekilde programlanmamıştım. Durumum hakkıııdaki içten yorumlarını dile getirirken sakin nazik ve mantıklı davranmalan beni şaşırttı. Kendime neden başka bir seçeneği değerlendirmeden birine takılı kaldığımı ve tartışmaya fazla bir katkıda bile bulunamadığımı sormak zorunda kalıyorum. Çıkarabildiğim tek sonuç egomun ön plana çıkmış olması. Havatım bovunca özenle oluşturmak için bıivıık çaba sarf ettiğim kimliğimin dünva tarafından farklı bir şekilde algılanabilecek olması tehdidi beni kefarete mahkûm etmişti. Her ne kadar Jeremv karanlıkta kalmış farklı yönlerime ışık tutarak onları nasıl birleştirebileceğim konusunda beni bir uyanışa sürüklediyse de asıl şimdi bir şevler öğrenmeye başladığımın ayrımına varıyorum. Evrenin bana koskocaman bir top fırlattığını ve bu topa bir vuruş yapmanın va da başımı eğip ondan sakınmanın bana kaldığını anlıyorum. Ovııamava karar veriyorum. Bu öneriyi kabul etmeden önce hepinizi ilgilendiren iki şart öne süreceğim. Jeremy endişeli görünüyor Leonun dudaklarınaysa sanki böyle bir tepki bekliyormuş gibi muzip bir tebessüm yerleşiyor.

35 Evet Alexandra? diye soruyor Leo. Roberta bakıyorum. Elizabeth ve Jordan bizimle gelecek. Kimse bir şey demiyor ama birbirlerine soru dolu gözlerle bakıyorlar. Peki diğeri? diye soruyor Leo diğerlerinin yüzünde göremediğim sakin bir tavırla. Salina Josefi şu cadının elinden kurtaracak. Beni bile havretlere düşüren bir hiddetle ve katiyetle bunu ifade ediyorum. Sonunda hir anlaşmaya varılmak üzere olduğunu hisseden Leo sanki zihinlerini okumak ister gibi etrafındaki diğer erkeklerle göz teması kuruvor ve bir kral gibi dik oturuyor. Hepsi tek tek başlarıyla şartlarımı onayladıklarını ifade ediyorlar. Kabul etmek üzere olduğum şeyi düşündükçe avuçlarım terlemeye başlıyor. Şartların mantıklı. Robert ve ben sana yaptığımız bu öneriyi değerlendirirken çocukların önemli bir rol oynayacağını düşünmüş ve bunu önceden kendi aramızda tartışmıştık. Robert çalışma koşullarını ona göre ayarladı bizimle gelecek böylece her an yanlarmda en azından bir ebeveynleri bulunuyor olacak. Biz uzaktayken eğitimlerine ara vermemeleri için onlara bir mürebbive ayarladık. Lojistik anlamda diğer her şeyle Moira ilgilenecek sen evet dersen elbette. Elbette Moira Leonun sağ kolu iş bitirici asistanı her şeyi kontrolü altına alacaktır. Onun en iyi yaptığı şeyi canı ne isterse onu yapabilmesi için hayatındaki tüm lojistik engelleri ortadan kaldırmak onun görevi. Hayatımın böyle bir takas malzemesi haline gelmiş olduğuna inanamıyorum. Son birkaç haftadır neler yaptığımı düşünüyorum da: Jeremyye 48 saat boyunca görmemek ve soru sormamak için söz verdim. Xsade ile bir sözleşme üzerinde anlaşmaya varıp imza attım; kaçırılma sonrası yaşadıklarım var şimdi de bu. Yıldızlar aynı hizaya gelene dek o da ne demekse kendimi Leonun ellerine teslim edip gayet mantıkdışı bir yolculuğa çıkmalıyım. Ancak niyeyse masanın etrafındaki herkes şimdiye kadar görmüş olduğum rüyalardan çok daha garip olan bu planı destekliyor görünüyor. Hatta her zaman mantıklı her şeyi analiz eden her şeye bilimsel yaklaşan Jeremy bile benim bunu kabul etmemi istiyor. Demek ki temel anlamda kendimi akışa bırakmamı ne olacaksa olsun dememi istiyorsunuz. Sizin deyiminizle geçmişin şimdiki zamanla barışmasına ve geleceğin ortava çıkmasına izin vermeliyim. Doğru mu? dive soruyorum. Doğru. Hayatımı senin ellerine teslim ediyorum Leo... Bizim ellerimize Alexandra. Senin yenilmene izin vermeyeceğimize güven lütfen; bu yolculukta hepimizin ovnaması gereken bir rol var. Bazen en az tepki verilen yolu seçmek en zor olanıdır ama aslında en basit yöntemdir bu. Öncesinde Xsadee geri dönmek konusundaki kararlılığımı sonunda bir kenara bırakıp önüme serilen yolda ilerlemeye karar verirken masadaki herkes derin bir nefes alıyor. Herkes düpedüz rahatlamış görünüyor. Ben de akıntıya karşı kürek çekmekten yorgun bir şekilde tutmakta olduğum nefesi veriyorum. Korkunun insanı zehirleyen o yolundan çıkıp yerini umut dolu bir yolculuğa bırakması insanı canlandırdığı gibi tedirgin de ediyor. Jeremy sanki hayatı mevzubahismiş gibi bana sarılıyor. Gözlerimizden yaşlar süzülüyor. Leo da bizimle kucaklaşıyor ve sonra ona Robert ve Adam da katılarak gelecekte bizi bekleyen şeylere karşı birliğimizi ve dayanışmamızı bütünleştiriyoruz. Martin yine telefonda Tanrı bilir neyle ilgili düzenlemeler yapmakla meşgul.

36 Bundan sonra karşımıza neler çıkacak bilmiyorum ama şimdiye kadar hiç olmadığım kadar korkusuz olmam gerektiğini biliyorum. Hayatımı riske atarak bilinmezliğe doğru ilerlerken bunu hem benim hem de sevdiklerim için daha iyi bir gelecek adına yaptığımın bilincindeyim. Ve sonuçları konusunda başkalarına güvenmem gerekecek. Jeremy Tek yapabildiğim Tanrıya şükürler olsun diye düşünmek. Leo benim için imkansız olanı başardı. Alexa kendini Xsadee teslim etmek yerine planımıza uymaya karar verdi bunu asla yapamayacaktı ya zaten neyse artık yaşamımızın nasıl bir seyir izleyeceği konusunda her beş dakikada bir tartışıp durmadığımızdan veya aynı kanaatte olmadığımızı bilerek susup konuşmadığımız için her şey havada asılı kalmadığından hayat daha kolay olacak. İtiraf etmem gerekirse Leo alternatif teklifini ilk ortaya attığında biraz şüpheci yaklaşmıştım. Hatta çok desem daha doğru. Önerdiği şey her anlamda doğanın kanunlarına aykırıydı ve dediklerini Leodan bir başkası söylemiş olsa bunun delilik olduğunu düşünürdüm. Ama bunu öne süren Leoydu ve doğruyu söylemek gerekirse eğer bu Alexayı ölüm kapanından kurtarabilecek bir şeyse en azından her şeyini bizim için riske etmeye hazır olan arkadaşımla ilgili kafamda soru işaretlerinin oluşmasını engelleyebilirim. Hem ayrıca gerçekten aradığını bulursa Leoyu birazcık olsun tanıyorsam eğer bulurdu da o zaman sonuçlar Alexayı dünyadaki tüm ilaç şirketlerinin hedefi olmaktan çıkarabilir. Leo vakın geçmişte VVaiVVai insanlarıyla yaşamak ıçm Amazona yaptığı seyahatte kendi devimiyle şımdive dek hayatta tanışma şerefine nail olduğu en güçlü şamanlardan binvle tanıştığını söylüyordu. Şaman birlikte bir ruh yolculuğuna çıkmak istemişti ye ikisi bu süreçte bir aydınlanma yaşamışlardı. Bunun bir saçmalık olduğunu düşündüğümü inkar edemem ancak Leo yıllardır bu konularla ilgileniyor ye gerçekten de Alevanın kanındaki bu gizemin eksik halkasını anlamakta yardımcı olabileceğini düşüıuivor ama bu nasıl olacak bundan o kadar emin değilim anı araştırmalarımızın hatta analistlerimizin ye teknisyenlerimizin saat başı çalışmalarının bile daha çözemediği o kayıp halkavı nasıl olup da çözecek bilemiyorum. Yaptığım çalışmalar hiçbir zaman sadece tıp alanıyla sınırlı kalmamıştır ancak bu araştırmamızı geleneksel bilimsel yöntemlerin çok ötesine götürecek zaten Leo da beni onunla birlikte bu yolculuğa çıkmaya böyle ikna etti: Bütün bu saçmalığı kendisi organize edecek vani Alevanın bu ruh yolculuğuna çıkması için ne yapılması gerekiyorsa her şevle kendisi ilgilenecek ve ben Alexaya destek olmak dışında araştırma hakkmdakı verilen toplayıp tıbbi yardım sağlayacağım ancak umarım buna gerek kalmaz. Yani özünde Leo ruhsal kısmı koordine ederken ben de bilimsel kısmından sorumlu olacağım. İkimiz de Aleva nın kanıyla ilgili sırrın bu iki kavram arasında bir yerde gizli olduğunu düşünüyoruz. Harvarddaki asistanımı Bostonda her an ulaşılabilir olması konusunda uyardım ki verileri ona gönderdiğimizde hiç vakit kaybetmeden analiz etmeye başlayabilsin. Leo Alea ve ben Amazondaki Avalon merkezinden yola çıkarak Brezilyanın kuzeyindeki Para Eyaletinde bir köv olan Mapueıadekı şamana ulaşmak için yağmur ormanlarında yol almaya başlayacağız. Neyle karşılaşacağımız konusunda en ulak bir fikrim yok ancak hayatlarımızı hiç çekinmeden Leonun ellerine teslim ede bileceğimizi biliyorum ve o bu yoldan ilerlemenin en doğrusu olduğunu düşünüyor. Kendinden o kadar emin ki aslında orta ya kovduğum her argüman sanki Leo geçit vermeyen entelektüel bir güç kalkanıyla korunuyormuş da ona çarpıyormuşçasma bana geri dönüyor. Bu çok garip ve hiç alışkın olmadığım bir şey.

37 Masanın etrafında oturan bizleri hipnotize eden konuşması da buna bir diğer örnek; söylediklerine ne kadar mantıklı bir şekilde yaklaşmaya çalışırsanız çalışın sanki bilinçaltınızda bir şeylere temas ederek insanı ona inanmaya zorluyor gibiydi. Bu harika bir his. Daha önce bunu başkalarına yaptığını görmüştüm ama savunmaya geçmiş bir Alexanın üzerinde etkili olacağından emin olamıvordum. Her neyse tartışmıyorum. Bana göre yapılması mümkün olmayanı yapmayı başardı ve Alexayı ne kadar sürecekse sürsün dış dünyadan soyutlanması gerektiğine inandırdı. Bu şantaj işinin sonlanması için geri planda çalışmalara devam ediliyor. Leonun Interpoldeki bağlantıları Juriliquein mümkün olan en kısa sürede itham edilmesi ve hapse tıkılması için ellerine geçebilecek her türlü bürokratik işlemi takip ediyor. Umarım yetkililer Xsadein sistemlerine sızmayı başarmış ve Alexavı korumak için gerekli önlemleri almışlardır. En kötii ihtimalle Salina ve ekibi bizim itibarlarımıza yönelik bu rezil kampanya başlatılmadan önce Juriliquei dize getirmek ve Josefi kurtarmak için Xsadee sızmayı başarabilirlerse en azından bu iş iyice dallanıp budaklanmadan önce medya ve Batı toplumuııdan elimizden geldiği kadar uzaklaşmış hem Alexay> hem de çocukları ortaya çıkabilecek etkilerden koruyabilecek halde oluruz. Ama hala beş günümüz var ve her şey olabilir. Leo konuyu bizimle konuşmaya devam ettikçe bu tek seçeneğimizmiş gibi görünmeye başlıyordu. Ayrıca hayır cevabını da kabul edecek gibi görünmüyor. Bunun nasıl bir his olduğunu kesinlikle biliyorum. Sonuçta Alexanın buna onay vermesi daha önceden lanetli gözüken bir duruma hayati bir nefes üflemeyi başarmış sanki ezelden beridir sinirden kasılmış kalmış bedenimin sonunda rahatlamasını sağlamıştı. 4. Bölüm insan sevmeyi öğrenmelidir ancak bu nice acılar çekmekle mümkündür... Bu yolculuğa ise bir başka ruha değerek çıkılır. David Herbert Lawrence Bled Gölü Salina şansına inanamıvordıı. Sonunda uzun bir süre izini sürdükten sonra tesisin gizli girişlerinden birini bulmavı başarmıştı. Tek vapması gereken bu bilgiyi tevit etmekti. Alexa leremv ve Martin Amerikaya döndüklerinden beri Jurilique ve Lauren Bertrand hakkında hem onların hem de loset Votrubecin nerede olduğunu tespit edebilmek umuduyla araştırma yapmaya devam ediyordu. Martine düzenli olarak rapor veriyor olsa da Xsadein tesisine girmeyi başaramamıştı. Bunun imkansız olduğunu düşünmeye başlamıştı ama sonunda başardığına inanıyordu. Martin çok memnun olacaktı bu da durumu daha da zahmete değer hale getiriyordu. Salina Alexaırın ölü gözüken bedenini gördüğü hastane morgunda şüpheli bir şeyler olduğunu sezmişti. Aleva bir anlığına oradaydı ama sonra sanki sihir yapılmış gibi ortadan kaybolmuştu. Sonra da bir doktor tarafından boşa kürek çektikleri bir takibe yönlendirilmişlerdi ama nasıl olmuşsa bu doktor da sanki yer yarılıp da içine girmişti ve Salina adamı bir daha hiç bulamamıştı. Bunu çözerse elindeki düğümü de çözeceğini sanıyordu ama bunu düşünmek bile tüylerini diken diken ediyordu. Karşılaştığı en büviik engeller ana giriş ve acil servisti buraları rahatça geçmeyi başarmıştı. Bir kez daha Bled Gölü Hastanesi sessiz sakin ve personel sayısı yetersiz bir sosyal tesis olduğu için şükrediyordu. Odalardan birinde fazladan birkaç beyaz önlük olduğunu fark edip bir tanesini siyah giysilerinin üzerine geçirmişti; geriye taranmış siyah saçlarıyla hemen bir sağlık çalışanı görünümüne kavuşmuştu. Merdivenlerden aşağı inmeve devam ettikten sonra morg olduğunu

38 hatırladığı odaya girmeden önce bir an duraksamış içeride yalnız olduğundan emin olduktan sonra da odanın kapısını içeriden ki 1 itlemişti. Morg dolabının soğutmalı ağır çekmecelerini tek tek açmış ve hiçbir cesetle karşılaşmayınca rahat bir nefes almıştı. Buradan bir giriş olmalı diye kendi kendine mırıldanırken alt tarafta herhangi bir açıklık var mı diye bakıyordu. Metal çekmecelerin içine girmeden önce derin bir nefes alıp komando gibi çekmecenin içinde sürünerek arka tarafta itebileceği bir kapak var mı ona bakıyordu. Kapak gibi bir şevle karşılaşmadığı için rahatlamak mı yoksa hayal kırıklığına mı uğramalı emin olamıyordu. Dışarı çıkıp bir sonrakini denedi. Yine bir şey yoktu. Üçüncü çekmeceyi de denediğinde nasıl olup da böyle bir şeyin olmuş olabileceğini düşündüğünü sorgulamaya başlamıştı. Bu soğuk çekmecelerden kimsenin bir tesise sızmasına izin verilebilir miydi zaten? Umudu yitmek üzereyken sonuncu çekmeceyi de denediğinde bir şeyleri itebildiğim fark etti diğerlerinde böyle olmamıştı. El fenerini kullanarak duvarları araştırdı. Dipte bir köşede gümüş renkli küçük bir bu ton vardı. Düğmeye bastı. Odacığın kapağı tık diye açıldı. Hemen el fenerini kapatıp gözlerinin karanlığa alışması için bir kırk saniye kadar bekledikten sonra Xsade tesisine sızmanın yolu olan tünelde ilerlemeye başladı içerdeydi. Salina eski tip bir kömür madeni vagonetini andırır bir kasayla bir demiryolu olduğunu fark ediyordu ve aklına hemen kısa bir süre önce yeğenini götürdüğü Salzburgdaki tuz madenleri geldi. Benzer bir düzeneği andırıyordu ve görünüşe göre dönerek ve kıvrılarak yerin daha da derinlerine derlenebiliyordu. Böyle bir girişi riske edemeyeceğinden üzerindeki laboratuvar önlüğünü çıkarıp sırt çantasına yerleştirdi daha sonra işine yarayabilirdi. Siyah giysileri karanlıkta iyi bir kamuflaj sağlıyordu ve tüneli yürüyerek geçmeye karar verdi. Sadece bir keresinde bir vagonet hızla yanından geçmişti ve onun çömelip top halini alarak kendini korumasını sağlamasına neden olmuştu. Vagonet geçip gittikten sonra ayağa kalktığında üzerinde kimse olmadığını fark etmişti herhalde mallan bu şekilde taşıyorlardı. Rahatlamış bir şekilde arzın merkezine yapmakta olduğu yolculuğuna devam etti. Alexa Bedenimi ve kanımı gönüllü olarak Xsadee teslim etmekten vazgeçtikten sonraki son yirmi dört saat rüzgar gibi geçti. O zamandan beri sanki dünya etrafımda hızlı çekimde aktı ve Leonun özel jetine binip kendimi bir kozaya sarılmış gibi hissedince birden tırak diye durdu. Özel piste inişimiz bir gizli servis operasyonunu andırıyordu. Çocuklar Robert ve Adam limuzinle seyahat ederlerken takip edilme ihtimali nedeniyle Jeremy Leo ve ben hava karardıktan sonra apartmanın terasındaki piste konan bir helikoptere binerek bulunduğumuz yerden ayrılmıştık. Şu anda Leonun Güney Amerikadaki yerine bir başka gizli Avalon merkezine uçuyoruz. Leo hala tam olarak nereye gitmekte olduğumuzun bilinmesini istemiyor bu yer hakkında kafamda bazı fikirler oluşması yerine oraya gittiğimizde etraftaki enerjiyi hissetmem daha önemliymiş. Her neyse... kendi kendime her şeyi akışına bırak diye tembihliyorum. Alternatifi düşündükçe bu mantrayı tekrarlamak işe yarıyor neler olabileceğini düşündükçe içim ürperiyor. Aileme telefon edip onlara işimle ilgili çalışmalarda bulunacağım için birkaç ay Amerikada kalacağımızı söyledim önce şoke oldular ama sonra anlayışlı davrandılar neyse ki Seslerindeki endişeyi duyunca sesim titremeye başladı tıpkı onların da benim kaygılarımı hissetmiş olduğu gibi ancak bu kadar insanın hayatını altüst edecek olsam da çekirdek ailemle bir arada olmanın bizim için en iyisi olduğuna karar vermiştim. Robert çocukların okuldan uzakta kalmasıyla ilgili gerekli düzenlemeleri yaptı ve arkadaşlarımızdan birinin birkaç aylığına evimize göz kulak

39 olmasını da ayarladı yani ne olur ne olmaz diye. Moira işimle ilgili tüm ayrıntıları halletmişti bu vüzden de ne üniversitece telefon etmem ne de mail göndermem gerekti bu da oldukça garip bir durumdu. Leo ve Jeremynin planının gücüne karşı kovmak imkansızdı; bütün bunlar bir yana sanki diğer bütün opsivonları mühürlemişler de gerçek dünyanın dışında koruvucu bir sabun köpüğünün içinde yaşamam için gayret sarf ediyorlarmış gibi geliyordu. Juriliquein karalama kampanyasını başlatması halinde ailemin dostlarımın ve meslektaşlarımın nasıl tepki vereceklerini düşünmemeye çalışıyordum; bütün bunlar şimdilik bir inkar boşluğunda saklanmamı kolaylaştırıyordu. Her şey o kadar iyi bir şekilde ayarlanmıştı ki ailem dışında kimseyle temasa geçmem gerekmemişti. Kafamın içinde bu planların benim iznim olmadan önceden organize edildiğini düşünüp duruyordum bundan hiç şüphem yoktu. Sonunda hepsinin bir şekilde beni ikna edeceklerinden emindim çünkü Jeremynin Xsadee geri dönmeme asla izin vermeyeceğini biliyordum. Jeremy biz Avrupada tekrar bir araya geldiğimizden beri beni bir kez olsun gözünün önünden ayırmadı. Kendi irademle apartmandan dışarı adımımı bile atamadım. Sloveııyada korku ile tutsak edilmek yerine Miamide sevgi ile esir alındığımı düşününce birden gergin bir şekilde kıkırdıyorum. Hayatımın ne hale geldiğini düşünerek iç geçiriyorum; karşı koymaya çalışmak duygusal açıdan beni tüketiyor ve sanırım sonuçta arada büyük bir fark da yok. vjerekli telefon görüşmelerini yaptıktan sonra Leo herkesin telefonuna el kovuyor jeremy yüzümdeki şaşkın ifadeyi görünce gülmemek için kendini zor tutuvor herhalde Sydneyde birlikte geçirdiğimiz hafta sonunda benden telefonumu çaldığında ne kadar kızdığımı hatırlıyor. Tanrım sanki bu çılgın maceraya atılalı yıllar yıllar geçti o zamandan bu zamana o kadar çok şey olup bitti ki. Bu kez o da telefonunu vermek zorunda olduğu için fazla bir şev söylemiyorum ama Leo gittiğimiz verde telefonların zaten çekmeyeceğini söylerken anın tadını çıkarıyor ve dirseğimle Jeremvnin böğrüne vuruyorum; sadece uydu telefonu çekiyormuş. Telefonlarla verimizi belirleme ihtimalleri olabileceği için onları ardımızda bırakmamızın daha iyi olacağını söylüyor doğrusu bu kulağa hiç de mantıksız gelmiyor. Leo saatimi istediğinde bu sefer Jeremy beni dürtüyor. Saatim mi? Neden? Xsadein şifresini çözdüğünü fark ettik senin her an nerede olduğunu bu şekilde öğrendiklerini anladık. Ah gerçekten mi9 Saatimi istemeye istemeye de olsa tekrar kaçmavı deneme ihtimalim varmış gibi asansörün kapısından uzaklaşmıyor gibi gözüken Martine veriyorum. Senin telefonundaki sinyal vericiyi çıkardıktan birkaç saat sonra hala başka bir kaynaktan sinyal gitmekte olduğunu keşfettik. Senin bileziğindekinden farklı bir sinyal elbette. Tabii. Tesiste benden bileziğim dışında her şeyi aldıklan geliyor aklıma tabii onu çıkaramamışlardı. Bu kadar mahzun durma Alexandra. Gittiğimiz yerde saate de zamanı öğrenmek için ona bakmaya da ihtiyacın olmayacak. Bu durumda senin saatini burada bırakırsak senin burada olduğunu düşüneceklerdir. Tartışmanın bir manası yok. Son günlerde bizi gerçek dünyadan koparacak her şey oldu. Artık bir uçakta yapacağımız seyahat hakkında pek de bir şey bilmeyen küçük bir grubuz. Açıkçası Xsadee nerede bulunduğuma dair ipucu vermeyi riske edemeyiz. Kendi ailenizin ve arkadaşlarınızın aslında nerede ne yapmakta olduğunuzu bilmemesi oldukça garip bir his. Çocukların benimle gelmesini istemenin bencil bir hareket olmadığını

40 ummaktan başka çarem yok bütün bunlar yüzünden onlara bir şev olursa ölürüm. Onlarm yanımda olması kendimi avlardır hissetmediğim kadar güvende ve rahat hissetmemi sağlıyor bu yüzden de bütün bunların olmasını mümkün kılan adamlara karşı kendimi çok müteşekkir hissediyorum. Leo Martiııden Avrupaya geri dönüp lnterpol ile doğrudan temasa geçmesini ve losefi bulması için Salinava yardımcı olmasını istedi ]ııriliquein tehditlerinin bununla sınırlı kalacağından eminim. Bir de sanırım Martinin etrafta olmasının neleri riske ettiğimiz konusunda farkmdalığmu artırdığını düşündüler Bövle düşünmekte haklılar. Martini her gördüğümde gerçek dum ada ailemi bekleyen tehditler geliyor aklıma. Josefin gül ende olup olmadığım düşündükçe karnıma ağrılar saplanıyor. her ne kadar Martin gibi bir profesyonel olsa da Salina için de endişeleniyorum. Bu yüzden Leonun ciddi önlemler almasına seviniyorum ve Martinin yeteneklerine sonsuz bir güven besiciliğini bilivorum tıpkı benim gibi. Hiçbir koşulda Adaıuın dairesinden çıkmama izin vermediğinde işini ne kadar ciddive aldığını ve bu konuda ne kadar iyi olduğunu anlamıştım. Bugün bize her türlü aşı vuruldu sarı humma hepatit tifo kolera... liste böyle uzayıp gidiyor. Tetanos aşısı yüzünden hala pazım ağrıyor ve çocuklar artık uyuduklarından acıvı hissetmeyecekleri için mutluyum. Şu anda o minik bedenlerinde minyatür formda bir sürü hastalık geziniyor. Jeremy onlara elinden geldiğince narin birer çiçeklermiş gibi davrandı ama çocukların iğne olduğunu görmek insanın içini acıtır va hep. Çok cesurlardı ve yeni bir maceraya atılacak oldukları için de gavot heyecanlıydılar. Tanrım umarım bizimle gelmeleri konusunda doğru kararı vermişimdir. Elizabeth benim kucağımda ürürken lordanı kucağında uyutan Robert a vorgun bir şekilde tebessüm ediyorum. Diğerleri uçağın ön tarafında sohbetteler. Nasılsın Robert? Bütün bunlardan rahatsız olmadığına emin mısın Birden apartman dairesine geldiğimizden beri baş başa iki çift laf edemediğimizi fark edivorum. Şimdi mı aklına geldi? divor gülerek. Ben ivivim Alex her şev yolunda. Ama gerçekten çok acayip değil mi? Şovle bir etrafımıza bakınıyor. Olayların bu boyuta geleceğini havai dahi edemezdim. Ben de hala sessiz sakin havatımın tepetaklak olmuş haline adapte olmaya çalışıyorum. Sesim özlem dolu ve Robert da bunu fark edivor. Büfün bunlar sana çok ağır geldi değil mi? Zoraki başımı eğiyorum eskiden bölünmez bir bütün olan çekirdek aileme bakarken gözlerime yaşlar doluvor hislerimi bastırmaya çalışıyorum. Evet öyle oldu ama sonunda her şeyin yoluna gireceğini umuyorum. Pişman mısın? Hayatta en önem verdiğim değerlerden birinin darbe aldığını anladığı için mahzun bir şekilde tebessüm ediyorum. Hayır sanmıyorum ama bütün bu olan bitenin garip olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Senin de... çocukların da... bu işe karışmış olması beni çok üzüyor... Bunu hiç istemezdim... Boş ver Alex ben de pişman değilim gerçekten de. Yeni ve eski ilişkilerimizi kastederken hislerinde gayet samimi olduğu anlaşılıyor. Hem çocukların bugünkü haline tavrına baktığımda ormanda keşfe çıkacakları için çok heyecanlı görünüyorlardı. Hemen ortamı yumuşatıyor ve işte o anda aklıma daha önce kaldığımız apartman dairesinin içinde karşılaşabilecekleri vahşi hayvanları hayal ederek iz sürdükleri gelince gülümsüyorum. Sence doğru kararı mı verdim? diye soruyorum açıkça.

41 Verebileceğin en ivı kararı verdin. Gerçekten butun bunları atlatacaksın atlatacağız. Hala bırbırlerıvle ileticim kurabilen tönksivonel birbirine bağlı bir aile olduk hala birbirimizi destekliyoruz ve çocuklarımız kucağımızda mışıl mışıl uvuvor Hiç de fena değil. Bana hem sevgi hem de buvuk bir güçle bakıvor Teşekkürler. Sen inanılmaz bir babasın. Bunu asla kaybetmelerini istemem. Biitun bu olanlar sırasında bana o kadar destek oldun ki özellikle de ben şev... sınır krizi geçirirken desek daha doğru sanırım. Çocuklarımızın aramızdaki bağ olduğunu ve bu bağı asla koparmak istemeyeceğimi anladığını umuvorum Sen de harika bir annesin. İkimiz de birlikte güzel çocuklar yaptığımızı biliyoruz diyor ve göz kırparak söylediğimi onayladığını belli edıvor Leo Adam ve Martinle konuşurken bir yandan gözünü üzerimden avırmamava çalışan Jeremv ve bakıp gülümsüyorum. RobertVı karşı artık sadece platonik hisler besliyorum zaten bu uzun yıllardır bövle ama hala onu seviyor ve ona savgı duyuyorum hatta belki de resmen evli olduğumuz zamankinden daha çok. Onunla ilişkim bana bir güvence verıvor çocuklarımıza beslediğimiz sevginin karşılaşabileceğimiz şahsı problemlerin her zaman üzerinde olacağını biliyorum. Jeremy ona baktığımı taık edip hem dudakları hem de gözlerinin içi gülerek bana bakıyor ve kalbım sevgiyle dolup taşıyor; başımdan parmak uçlarıma kadar bir karıncalanma hissediyorum. Bu fiziksel ve duygusal hisler yüzünden birden kıpkırmızı kesiliyorum. Sanki aramızda görünmez bağlar var ve bana manalı bir şekilde göz kırpıyor fizyolojimdeki en utak bu değişikliği kaçırmaz. Hayatımda tamamen tarklı şekillerde de olsa bovie sevdi ğim iki adam olduğu için çok şanslıyım leremvve evet demekle içine atıldığım girdap leremv ve hiç kaışı kovamıyor olmam gerçekten de inanılmaz. Ancak imkansız olduğunu sandığım bir aşk ve oyunbazlık katarak hayatımdan akıp giden lıeı saatte bem daha da vıpratan içine düşmüş olduğum sonsuz ataletten beni kurtararak tekrar hayata döndürdü. Belki de o kendimi kötü hissettiğim dönemlerden kalma dram acı ve sıkıntı sayesinde bugün kendimi böylesine kanatlanmış gibi capcanlı hissediyorum. Bu gerçekten de çılgın bir macera ve öyle olmaya devam edecekmiş gibi de görünüyor ama sonunda aşk ve hayatımdaki en özel insanların yanı başımda bana verdiği destek sayesinde bu yolculuğa çıkma cesaretini toplayabildim. Sessizce Elizabethin üstüne örtebileceğim bir yorgan ararken büyük bir özenle onu yastığa yatırıp ses çıkarmamaya çalışarak oturduğum yerden kalkıyorum. Ayağa kalktığımda benim için bizim için ne kadar önemli olduğunu ona ifade edebilmek adına Robertın alnına bir öpücük konduruyorum. Sonra Jeremynin yanına gidiyorum onun gücüne kaslı bedeninin sıcaklığına ihtiyacım var. Kollarını hemen bir pelerin gibi bedenime sarıyor ve beni göğsüne bastırıyor bu andan sonra ne olursa olsun nerede olmam gerektiğini biliyorum. Kaç saat sürüyor anlayamıyorum ama sonunda gideceğimiz yere varıyoruz. Uçak inince askerlerin nöbet tuttuğu güvenlik noktasına kadar bize eşlik ediliyor. Oradan iki helikoptere binerek bir saat kadar yolculuk ettikten sonra ciple ormanın derinliklerine doğru seyahat etmeye başlıyoruz. Bu yeni ortama girer girmez sıcaklık ve nem hemen üzerimizde etki etmeye başlıyor ve tenlerimiz parlamaya ve üzerinde ter damlacıkları oluşmaya başlıyor öyle ki feci şekilde duş yapmaya ihtiyacım varmış gibi hissediyorum. Sonunda bir köşeyi dönüp açık bir araziye geliyoruz. Gözlerimizin önünde Amazondaki Avalon uzanıyor. Bled Gölü Soıuında dünya üzerinde 48 saat süren transit bir yolculuk yaptıktan sonra Ljııbljanava ulaşan Martin biraz yorgundu. Yağmur ormanının nemli ortamından sonra bu lıaya değişikliği ona ivi gelmişti; insanların neden güneşin altına serilip terleyerek tatil yapmaktan ze k aldığını bir tıırlü anlayamamıştı yılın her günü kayak yapmaya ya da doğa yürüyüşüne gitmeyi tercih ederdi.

42 Sütsüz duble macchiatosunıı alıp Bled Gölüne Salinanın yanma gitmek üzere kiraladığı arabaya atladı. Sonunda dünyayla yeniden irtibat haline gelebildiğine memnundu telefonunu arabadaki şarja yerleştirip ona hız kazandıracak telefon görüşmelerini yapmaya başladı. Interpolün Dr. Blakeiıı kaçırılmasıyla ilgili suç duyurusunu sonunda ciddiye almaya başlamış olduğunu görmek rahatlatıcıydı. Leo FBİdaki bağlantısının olaya müdahil olmasını sağlayana kadar Avrupanın en saygıdeğer işkadınlarından birinin böyle bir kumpasa kalkışmış olabileceğine inanmak istemiyorlardı. Buldukları deliller doğru ellere teslim edildikten sonra sonunda bu kadım yakalamak için arkasında resmi destek olacaktı. Martiııin ilk durağı Slovenya İçişleri Bakanlığı ile organize ettiği toplantı olmuştu. Bakanlık çeşitli makamlar arasında bağlantı kuracak bir irtibat memuru atamıştı. Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Dairesinin onlarla uluslararası bir ortaklık yürütmekte olduğu göz önüne alındığında bürokrasi asgarive indirgenmiş olacak bu da Martinin ekibinin çalışmaları için büyük bir kolaylık teşkil edecekti. Ayrıca destek kuvvete ihtiyacı olursa ulusal polis güçlerinin özel timlerinin de kendisine yardımcı olabileceği bilgisini almıştı. Leo Blake ve Quinnin itibarlarını korumak için tüm bağlantılarını kullanıyordu ve böyle olmasını sağlamaya kararlıydı. Salina büyük ilerleme kaydetmişti bakanlığın ve özel timlerin desteğini artık arkalarına almış olmanın Leoyu memnun edeceğini biliyordu. Xsadein gizli tesisinden haberdar olmayan diğer departmanları da harekete geçirmişlerdi ve bu birimler kendi ülkelerinde herhangi bir vergi kaçakçılığı olup olmadığını araştırmaya başlamışlardı. Olaylar Juriliquein aleyhine gelişmeye başlamıştı. Öncesinde lekesiz bir kurumsal itibarı varken şimdi iskambil kağıtlarından yapılma bir şato gibi her şey yerle bir olmuş başının üzerine yıkılıyordu ve Martin Juriliquein yakayı elevermeve çok yaklaştığını biliyordu. Prosedür gereği son gelişmelerle ilgili detayları Moiraya aktarırken çok uzunca bir zamandır ilk kez kendi kendine gülümseme izni vermişti. Martin geldiğinden beri Salinaya ulaşmaya çalışıyordu ancak defaten aradığı numaraya erişilemediği için endişelenmeye başlamıştı. Ekibin Avrupa ayağındaki en önemli elemanlarından biriydi ve bu davayı mevcut durumuna getirmekte büyük katkısı olmuştu. Alexandrayı bulmak için birlikte çalıştıkları zaman zarfında ondan hoşlanmaya başlamıştı ve Quinn yanlarında olmasa belki de aralarında bir şeyler geçebilirdi. Bu işte kimsenin kimseyle bir bağ kurma şansı olmazdı ama belki zaman ve fırsat olursa kim bilebilirdi ki? Martin her zaman elindeki işe odaklandığından ve Salinanın da kendisi gibi olduğunu bildiğinden Jurilique denen kaltağın gerçekten de bütün bu yaşattıklarının cezasını çekmesini istiyordu adalet bir şekilde yerini bulmalıydı. Son olarak Salına ile birlikte çalışan çavlak Lukela bağlantıya geçmiş ve Salinanm iki gün önce Xsadee sızmanın bir yolunu bulduğunu ve bu sabah erken saatlerde yeraltındaki bu tesise tekrar girdiğini öğrenmişti. Tesise girmeden önce Lukela temasa geçmiş ve şirkete yeni başlayan stajyer bilimadamlan için bir orvantasyon programı düzenlendiğini öğrendiğim kimlik değiştirerek bu gruba katılmayı planladığını aktarmıştı. Daha yüksek güvenlik engellerini aşamadığından araştırmalarının çıkmaza girdiğini ve tesise girmenin tek yolunun bu olduğunu söylemişti. Ne zaman avrıldı? Saat Ob.OOda çıkmıştı bu da demek oluvor ki en az dokuz saattir içeride. Hala orada olduğunu sanıyorum ama bana ulaştıktan sonra vakalanmış da olabilir bilmiyorum. Ama normalde telefonunu hep açık tutar değil mi?

43 Evet İçeri sızmanın başka yolunu bulamadık çok iyi korunan kale gibi bir ver. Yeraltında olduğu için telefonların çekmeme ihtimali de var. Ama aldığımız son bilgilere göre Yotrubec de Jurilique de hala içeride. Salina Blake başka bir yere nakledilmediğinden ve Josefin güvenlik kartıyla kayıkhaneden kaçtıkları için tesise bir şekilde hastaneden aktarılmış olduğuna inanıyordu. Doğru. Salina her iki bölgeyi de içeri girebilmenin bir yolunu bulmak umuduyla araştırıyordu. Şirket adına daha fazla deneye tabi olmak istemeyen eski bir çalışandan güvenlik kartını almayı başarmıştık. Tekrar işe gitmemek için hasta raporu almış. Salinanm üzerinde silah var herhalde? Elbette. Martin başını iki yana salladı. Bu işte bir terslik var. Her şev yolunda olsaydı şimdiye kadar çoktan bizimle temasa geçerdi. Luke hattın öbür ucunda beklerken seçenekleri değerlendirmek için bir an durup düşündü. Ne olur ne olmaz diye polisten destek birimlerini Blede yönlendirmelerini isteyeceğim. Benimle hastanede buluşursan bir sonraki adıma orada karar veririz. Alexa Bu kadar zengin dolu dolu rengarenk ve sürprizlere gebe ortamı anlatmak zor. Sanki dünyanın kalbiye ciğerlerinin olduğu yere geldik. Bu insanı kendisinden aıvor. Nereve baksam hayat fışkırıyor etrafı kaplayan bitki örtüsü yeşil mi yeşil çiçekler ve çok renkli kuşlar her yerde olduğundan çok daha parlak renklerdeler. Fosforlu bir merceğin ardından hayattaki her şeyi ilk defa görüyor gibiyim. Sanki bir böceğim ve bu uçsuz bucaksız alanın nerede başlayıp nerede bittiğini anlamakta zorlanıyorum. Ormanın sesleri konuşmalarımız kabalık ederek iletişimini engelliyormuş gibi bizim seslerimizi bastırıyor. İnsanı sarhoş eden temiz havayı ciğerlerime çekiyorum. Ciğerlerim daha önce bu kadar katışıksız bir havayı hiç içine çekmediğinden görünmez şölenlere aç vücudum hemen enerji doluyor. Leo Jeremy ile geçirdiğimiz hafta sonunda gittiğimiz Avalona benzeyen ana bir binanın etrafına dizilmiş lüks ve özenli küçük kulübeler inşa ettirmiş. Burada okyanus yok o büyük Amazon Nehrini besleyen irili ufaklı ırmaklar ve çaylarla dolu gümrah yağmur ormanının doğurganlığıyla çevriliyiz. Devamlı bir yerlerden şırıl şırıl akmakta olan suyun sesi geliyor sanki rüzgarda sallanan minik rüzgar çanları varmış gibi fendimi Var Olmayan Ülkedeki Peter Pan gibi hissediyorum. Burası gerçekten de biivülu bir ver ve enerjisi bedenime geçrvor. ruhumu ılıtıp duygu durumumu ivileştirıvor. Bu veni dünyaya ne kadar kolav adapte olduğumuza şaşırıyorum. Tropik yağışların ardından veniden açılması palalarla üzerinde büvümtiş olan dalların kesilmesi gereken keçivollanndan geçiyoruz ve içinde yüzebileceğimiz bir göletin yanındayız çocuklar da en çok bunu sevivor. Bir şelale ve doğal bir kaydırağın yanı sıra suyun vtizevinde de bir sürü nilüfer var ve vağmur ormanının bitip tıikenmek bilmeyen havat dolu sesleriyle çevriliyiz. Su serin ve tazeleyici gün içerisinde hissedilen nem ve ısıyla başa çıkmak konusunda rahatlamamızı sağlıyor. Biivuk hır hevesle içine daldığım ve şu anda içinde bulunduğum dünyadaki şevlerle mutlu mesut kendimi ovalamakta olduğumdan eski dünyamda çocuklarımın ve benim karşı karşıva kalabileceğimiz tehlikeleri düşünmekte zorlanıyorum. Madam Juriliquein mektubundaki manşetler her aklıma geldiğinde hemen bu düşünceleri kafamdan uzaklaştırıyorum. Şu anda bu konuda yapabileceğim hiçbir şev vok Leova güvendim ve yapabileceğim tek şey her şeyi oluruna bırakmak Kim bilir belki de işler yoluna girmeye başlamıştır; neler olup bitmekte olduğunu bilmeme imkan yok bu yüzden de artık ne kadar sürecekse bu gerçekdışı ortamda kendimi oyalamalıyım.

44 Genellikle ormanın bize sunduğu balık sebze ve meyvelerle besleniyoruz bunların arasında bir lezzet ödülü olan ağaçlardan toplanan tatlı yemişler de var... Kakao çekirdeklerinden yapılan çikolatanın acı tadına da alıştık. Yemeğimiz dikkat çekmeye çalışırmış gibi capcanlı renklerle tabağımızda dans eden bir karnavalı andırıyor. Çocuklar maracuja dondurmasına ve tapiocanın tadına bayılıyorlar ve açai palmiye ağaçlarının morsalkımlarına ulaşmak için ağaçlara tırmanmaktan çekinmiyorlar. Henüz abur cubur bir şey istemediler ve umarım bol miktarlarda tüketmekte olduğumuz papas fritas yani patates kızartması en azından kısa bir süreliğine onlarm bu açlığını bastırır. * * * Her sabah ve akşam sanki bir sağlık kampına gelmiş koca bir aileymişiz gibi düzenli olarak meditasyon ve yoga yapıyoruz ve kendimizi gayet mutlu sağlıklı ve zinde hissediyoruz. Teknolojiden uzak bu basit ve sağlıklı yaşam tarzının bövle hoşumuza gitmiş olması bizi bile şaşırtıyor; bu işe şaşırmayan tek kişi Leo elbette çocuklar bile siesta yapmaya alıştı. Acıktığımızda vemek yiyor yorulduğumuzda uyuyor ve canımız çekerse de ovun oynuyoruz. Kendimi akışa bırakmış olmaktan şikayetçi değilim daha önce hayatımda hiç bu kadar mesut olduğum bir dönem hatırlamıyorum. Günler gecelere geceler günlere karışıyor ve tam da Leonun istediği gibi zaman kavramım kayboluyor ve burada ne kadar süredir bulunduğumuza dair algım karışıyor. Böyle bir hayat tarzında zaman kavramının bir geçerliliği kalmıyor. Şimdiye dek zamandan hiç bu kadar soyutlanmışım gibi hissetmemiştim ve hiçbir zaman sınırlaması olmadan burada olmayı tatmak hoşuma gidiyor. Ana binanın terasındaki hamakta sallanırken Leo ve Jeremynin omuzlarında tüfeklerle dışarı çıktıklarını görüyorum. Aman Tanrım onlarla nereye gidiyorsunuz? Yarın yemeğe misafirlerimiz gelecek bu yüzden domuz avlayacağız. Vay canına bunu daha önce yaptınız mı? Leo gülümsüyor. Ben yaptım. Jeremy eli neşter tuttuğu için problem olmayacağına beni ikna etti. Size yardım edecek başka birileri var mı? Adam mı? Hayır böyle şeyler onun tarzı değildir. Yer ama öldürmez. Dünyadaki pek çok kişi gibi sanırım. Robert da çocuklarla gölette zaten. Onların etrafta olmasını isteyeceğinden emin değildik diye ekliyor Jeremy. Ah tamam... O kadar şoke olmuş görünme AB yediğin şevler öldürülüyor bunu sen de biliyorsun. Biliyorum ama... Ama birkaç yıl önce bir belgesel izlemiştim ağılda bir kafes düzeneğine hapsedildiği için kıpırdavamayaıı ve deli gibi memelerini emen domuzcukları olan bir domuz görmüştüm. O günden sonra sadece doğal ortamda yetiştirilmiş domuz eti almaya başlamıştım. Ah neyse en azından mutlu domuzlar olduklarını biliyordum. Peki kim geliyor v Kabilenin ileri gelenleri ve birkaç kişi daha. Bizi şamana götürecekler. Bıı yolculuğumuz başlamadan önce ilk buluşmamız olacak yani bir tür kutlama. İşte bu tam bir sürpriz oldu. Buna ben de dahil miyim? diye soruyorum saf saf. Cevaben her ikisi de kıkırdıyor. Tatlım her şey seninle ilgili o yüzden buradayız ya diyor Jeremy gülümseyerek ve gözlerinde bir bilinmeyene yolculuk etmenin verdiği hisler kıpırdanıyor. Onlar ağıldan ıızaklaşırlarken Endişelenmeli miyim? diye bağırıyorum arkalarından.

45 Hayır endişelenecek bir şey vok ama sen de orada olmalısın diye yanıtlıyor Leo. Evet şey bu her şeyi açıklıyor... va da hiçbir şeyi açıklamıyor. Onlar domuz avlamaya giderlerken ben tekrar hamağa uzanıyorum. Ne kadar çabalarsam çabalayayım biraz önce zevkle okumakta olduğum kitaba artık konsantre olamıyorum ve midemde mutlu mesut uyumakta olan kelebekler uyanıp kanat çırpmaya başlıyor. Ertesi gün hepimizin büyük emekler sarf ettiği bir günün ardından bir şölene oturuyoruz. Misafirlerimiz gelmiş durumda VVaiVVai kabilesinden beş kişi. İki ihtiyar ve bir genç bir delikanlı ve yaşı herhalde grubun ortalamasına denk gelen ve az biraz İngilizce konuşabilen köyün şifacısının yamağı Yaku. Hem Batıva ait hem de verel giysiler giymişler. Hepsinin üzerinde kamuflaj desenli haki bol pantolonlar var bazılarının üzerinde bir atlet varken diğerlerinin göğüsleri geleneksel şekilde boyanmış ve başlarında farklı yaprak ve tüylerle süslenmiş başlıklar var. Ufak tefek kaslı ve ince bedenleriyle gülümseyip de koyu renk tenlerinde o iri bembeyaz dişleri görününceye kadar çok ciddi görünüyorlar. Kendi dillerinde Yaskomo dedikleri şaman genellikle köyden pek ayrılmıyormuş. Kabilenin yaşlıları da onun güçlerinin bir kısmına sahipmiş ve zamanı geldiğinde bizi ona götüreceklermiş. Burada Batı dünyasındaki zaman kavramı yok her şey ya ne zaman uygun görülürse ya da önceden belirlenen bir vakitte yapılıyor. Dünyanın bu kesiminde bir sınırlı süre kavramının olmadığını anlıyorum bu da hayatın stres seviyesini azaltıyor tabii. Domuz ateşin üzerinde bir kazığa geçirilmiş şekilde nar gibi kızarırken küle gömülen sebzeler de pişmekle meşguller. Yemek yedikten sonra rahatlıyoruz ve geleneksel müziklerini dinliyoruz. Kabile tamtamının sesine bir kavalın ve gitarın sesi karışırken bu garip topluluğun bir araya gelişini kutluyoruz. Leo son birkaç yıldır bu insanların dillerini araştırmakta olduğundan iki grup arasında tercümanlık yapıyor. Elizabeth ve Jordan adamların yanında gelen yeniyetme gencin arkadaşlığından hoşlanmış görünüyorlar. Onlara kabile danslarını öğretiyor bizimkiler de ona makarena yapmayı gösteriyorlar. Çok eğleniyorlar ve onların ortak bir dil olmadan bu kadar etkin bir şekilde iletişim kurabildiğini görmek gerçekten de harika. Konuşulmayan kelimelerin dünyasında yaşayan yetişkinler için küresel bir ders! Onlar neşe içinde hindistancevizi sütlerini içerlerken yetişkinler erkekler ve ben desem daha doğru olur bir tür bira olan cerveja ya da şekerkamışının damıtılmasıyla elde edilen yıllan nnş cachaça içiyoruz. Floridadan aynldığımızdan beri alkol tüketmedik bu yüzden beni çarpıyor. Yerliler şeker ve limon suvu ekleyerek içeceği bir caipirinhaya dönüştürebileceğimizi söylüyor bu şekilde yutmak daha kolavlaşırmış; özellikle de böyle nemli bir yerde gerçekten de insanı ferahlatan bir koktevl oluyor. Dikkatinizi çekerim sadece bir yudum almava cesaret edebiliyorum ve bunu da gavet yavaş yapıyorum. Kanıp ateşinin etrafındaki parti gayet eğlenceli bir şekilde sürüyor hep birlikte hem şarkı söylüyor hem gülüyor ve birbirivle harmanlanmış dans figürleri öğreniyoruz. Sonunda kutlamalar yavaş yavaş bitiyor canlı müzik arka planda kalarak bu zengin dünyanın hükmünü sürmesine izin veriyor. Çocuklar veni arkadaşlarıyla beraber hasır bir serginin üzerinde uvkuva dalmış dürümdalar. Leonun kabilenin ileri gelenlerinden iki kişiyle sohbeti koyulaştırmış olduğunu görüyorum; onların dünyalarım gerçekten de merak ediyor olduğuna şüphe yok. Robert ve Adam ateşin başında yan vana son yöresel kokteyllerini içiyorlar. Birbirlerinin dizlerine ellerini koymuş dürümdalar; onların insanların içinde birbirine şefkat göstermelerine ilk kez tanık oluyorum. Onların birlikteliğini ve benim Jeremy ile kavuşmamı düşününce yüzüme bir tebessüm yayılıyor. Biz

46 de yavaş yavaş çalmakta olan geleneksel müziğin ritmine uygun bir şekilde birbirimize sarılmış dans ediyoruz belki de şöyle demek daha doğru ben sallanıyorum ve Jeremy de benim dengede kalmamı sağlıyor. Her neyse onunla tekrar böyle vakit geçirebilmek harika bir his. Son haftaların tüm sıkıntısı derdi aklımın karanlık bir köşesine çekilmiş gibi ve ben onun kaya gibi bağrına başımı yaslayıp huzur buluyor kendimi yuvama kavuşmuşum gibi hissediyorum. Jeremy çenemi tutarak yüzümü yüzüne çeviriyor. Uzun zamandır görmediğim kadar rahatlamış ve mutlu görünüyorsun. Çünkü övle hissediyorum Doktor Quinn. Eğilip dudaklarıma masum bir öpücük konduruyor. Bu yaptığı şeyin yarattığı hisle kanatlanıp uçacakmışım gibi hissediyorum. Seni bövle görmek hoşuma gidiyor. Hiçbir şey beni bundan daha mutlu edemez. O zaman hep böyle kalalım. Mümkünse sonsuza dek. Sönmekte olan ateşin yarattığı bu loş ortamda bile kelimelerimdeki umut karşısında alnında bir kırışıklık oluştuğunu görebiliyorum. Sanki bana dünyayı vermek istiyormuş da şu anda bunu yapamazmış gibi. Sorun nedir Bunun sonsuza kadar süremeyeceğini biliyorsun tatlım değil mi? Devam etmeden önce yüzüme bakıyor. Kabilenin ileri gelenlerinin varlığı Leonun bahsettiği yolculuğun bir sonraki adımının yaklaşmakta olduğu anlamına geliyor. Evet biliyorum diyorum gönülsüzce. Ama onu sırası gelince düşünmek istiyorum şükürler olsun ki şu anda aklımdan çok başka şeyler geçiyor. Ellerimi pantolonunun üzerinden aşağı kaydırıp kıçını avuçluyorum. Ah gerçekten mi Doktor Blake? Peki nedir bunlar? Bu konuda bir fikriniz olduğundan eminim. Parmaklarımın ucunda yükselerek daha önce bana verdiği baştan çıkarıcı öpücük karşılığında onunla çok daha tutkulu ve uzun bir şekilde öpüşüyorum. Yıldızların altında ateşin yanında olmak müzik dans ve içki bu adama karşı hissettiğim şehevi duyguları körüklüyor. Karnıma dayalı kasıklarında aletinin kabardığını hissedebiliyorum. Şu anda yalnız olsak ve istediğimi yapabilsem çırılçıplak bir şekilde yerde kıvranarak tanrılara cinsel şükranlarımızı sunuyor olurduk. Ancak ne yazık ki bir sürü nedenden ötürü böyle bir şansımız yok. Tanrım Alexa böyle devam edersen seni içeri sürüklemek zorunda kalacağım. Jeremynin gözleri grubun geri kalanının üzerinde geziniyor. Kimsenin bize dikkat etmediğini görünce rahatlıyor. Buna hiç itiraz etmezdim diyorum neşevle ve ovuncu bir edayla. Yüzünde bir tebessümle başını iki vana sallarken elimi sıkı sıkıya tutup beni herkese iyi geceler dilemek için kolumdan çekiştire çekiştire götürüyor. Adam ve Robert da hpkı bizim gibi kendi dünyalarında kaybolmuş dürümdalar. Her ikisinin de yanaklarına birer öpücük kondurduktan sonra onlara göz kırpıyorum ve Leo ile kabilenin ileri gelenlerinin oturmakta oldukları vere doğru ilerliyoruz. Leo Zamanlamanız mükemmel diyor. Bize biraz katılmak ister misiniz? Son düzenlemeleri hallediyorduk. Kasıklarımda atmakta olan cinsel elektrik ben daha gözümü bile kırpmadan topraklamış gibi bacaklarımdan aşağı ayak parmaklarıma inip toprağa karışıyor. Derhal yatak odamıza gitmek arzusunda olduğumu ona sessizce belli etmek için Jeremy yi eve doğru çekiştirmeye çalışıyorum ama boşuna. Tabii. Elbette.

47 Ateşin etrafında oturdukları yerde bize yer açmak için kımıldanıyorlar. Endişe içinde Leoya bakıyorum ve bir kez daha içimi huzur kaplıyor ve sakinleşiyorum. Bunu nasıl başarabildiğini gerçekten de bilmiyorum ancak işe yarıyor ve bir sandalyeye yerleşiyorum. İşte o anda Jeremynin benim bu yolculuğa çıkmam konusunda Leonun sözünden bir adım bile dışarı çıkmayacağım anlıyorum. Benim ona hayır diyemediğim gibi o da Leoya hayır diyemiyor. Şu anda işin özüne inemeyeceğim karmaşık bir mesele bu. Kabilenin ileri gelenlerinden biri kendi dillerinde bir şevler söylüyor ve Leo da tercüme ediyor. Alexandra bir dakika avağa kalkabilir misin? Senin orman enerjini hissetmek istiyorlar. Bu garip talep karşısında Jeremy ve Leoya bakıyorum ama onlar da beni istenileni yapmaya yüreklendiriyorlar. Ayağa kalkmamla ihtivar adam da bana doğru ilerliyor. Benden daha kısa boylu ve biraz daha yapılı biri ve başını aşağı eğdikten sonra çıplak avuçlarını omuzlarıma yerleştiriyor. Bir süre öylece duruyoruz bir kalp gibi atan sıcaklığının bedenimle bağlantıya geçtiğini hissedebiliyorum. Bunlar olurken yavaş yavaş başını kaldırıp gözlerimin ta içine bakıyor ve onları hiç kırpmadan öylece sessiz bir şekilde kalıyor. Sonra birden yer ayaklarımın altından kayıyormuş gibi hissediyorum dengemi kaybediyorum. Sanki o anda düşüp yere yığılabilirmişim ama onun gözlerinden gelen bir enerji dengede durmamı sağlıyormuş gibi hissediyorum. Bu his üzerime geldiği hızla yok oluyor ve ellerini tenimden çekiyor. Ağzım beş karış açık kalıyor ama bir şey söyleyemiyorum az önce yaşadıklarımın etkisinden hemen sıyrılamıyorum. Elimi avucunun içine alıyor bir o yana bir bu yana çeviriyor sanki özel bir şey arıyor gibi beni incelemek yerine hissetmeye çalışıyor. O beni bırakırken garip bir şekilde kendimi enerji kazanmış ama yorgun hissederek sandalyeye çöküyorum. Jeremy beni teskin etmek için elimi tutuyor ama ileri gelenlerin Yaku ve Leonun durumu kendi aralarında değerlendirmesini beklerken gözlerinde sorular var. Birkaç dakika sonra Leo bize dönüyor. Bildiğiniz gibi son üç yıldır VVaiVVai insanlarını arada bir ziyaret ediyorum. alicenaplık göstererek kabileleriyle yaşamama onların yaşam şeklini anlamama izin verdiler ve kadim geleneklerini öğrenerek ruhani dünya ile iletişime geçmeme yardım ettiler bunun için onlara sonsuza dek müteşekkir kalacağım. Son ziyaretimde onların baş şamanlarının kılavuzluğunda beş gün süren bir ruh yolculuğuna çıkma ayrıcalığına kavuştum. İleri gelenlerin İngilizcesinin yetersiz olduğunu bildiğimizden Leo kendi dillerinde kabilenin kendisine gösterdiği cömertlik için teşekkür ederken bekliyoruz. Bu deneyim sırasında senin tezini de okuduktan sonra bir şey anladım Alexaııdra son aylarda olan olaylar bir tesadüf eseri meydana gelmedi. Benim tezimi mi? derken sanki bir tarafıma iğne batırılmış da çığlık atıyorınuşum gibi tiz bir sesle konuşuyorum. Bu yorum dikkatimi çekiyor. Yaklaşık on beş sene kadar önce yazdığım orijinal tezim kadın formu bağlamında mazoşizm ve egoyu konu alıyordu özellikle de Sabına Spielreinm eserlerini konu ediniyordu. Jeremynin bu deney için böyle özel bir bovun eğme deneyimi hazırlamasına da bu tez neden olmuştu vıllar önce gençliğin verdiği safdillikle ona bunun benim tatmin edilmemiş bir fantezim olduğunu ve bunu bizzat deneyimlemenin beni korkuttuğunu sadece araştırma yaptığımı söylemiştim. Ben çoktan unutmuş olacağını düşündüğüm bir anda hatırladığı bir şey. Bir de onu tanıdığımı iddia ediyorum.

48 Onun bu konuyla ne alakası var? diye söze devam ederken bir tenis maçı seyreder gibi endişeyle bir Jeremyve bir Leoya bir de ileri gelenlere bakıyorum. Tamamen panik halinde değilim ama pek huzurlu olduğum da söylenemez. Şaşıracaksın ama biraz ilgisi var. Bizim de keşfetmek istediğimiz bu zaten ve bunu yaparak kanındaki iyileştirme gücünün bariz sırrını da ortaya çıkarmayı umuyoruz. Bevnim tezim deney ve o günden beri başıma gelenleri arasındaki bağlantıyı değerlendirirken yarı şoke olmuş bir vaziyetteyim. Biraz su ister misin AB? Benim neye ihtiyacım olduğunu daima bilen Jeremyyi başımla onaylıyorum. Sonunda sakinleşip normal bir hale geçtiğimizde Leo söze kaldığı yerden devam ediyor. Bu gece size ruh yolculuğu ve bu eşsiz ve ayrıcalıklı deneyime çıkmadan önce yapılması gereken hazırlıklar hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. VVaiAVai insanları bu yolculuğa sadece şamanları ruhsal açıdan hazır olduklarına kanaat getirdiğinde çıkabiliyorlar. Yirminci yüzyılda bu kabile keşfedildiğinden beri beyaz adam bu deneyimi yaşamak istemiş. Güce varlığa ve dünya malına hatayı takmış insanlar hırslı ve yıkıcıdırlar. Devamlı stres altında yaşadıklarından kendilerine böyle bir yolculuğa asla hazır olmayacakları söylendiğinde büyük bir hayal kırıklığıyla buradan ayrılmışlar çünkü ne kadar para teklif edilirse edilsin şamanın fikrini değiştiremezler çünkü şaman için paranm bir değeri yoktur. Ruh yolculuğu şansı hayal gücünü bilinmeveni ve alışılagelmedik olanı keşfe çıkan alçakgönüllü nazik bağışlayıcı ve cömert insanlara tanınır. Bu denemeye kalkan herkesin takdir edebileceği bir armağan değil. Sezgisel bir zeka ve güçlü bir ruh yapısı gerektirir biz de sende bunların olduğunu düşünüyoruz. Eliyle ateşin etrafında oturan insanları gösteriyor ve onlar da başlarıyla onaylayarak hemfikir olduklarını ifade ediyorlar. Biz bunun kalbinin ve ruhunun doğasında yatanları keşfetme isteğiyle birleştiğinde bilimin keşfedemediği şeyi çözmekte bize kılavuzluk edebileceğini umuyoruz... kanındaki gizemi. Söylediklerinin muazzamlığı ve yarattıkları büyük beklenti karşısında derin bir nefes almadan edemiyorum. Leo bunu hemen fark ediyor. Beni yanlış anlama. Ben genelde her şeye şüpheci yaklaşırım ve birçok insan gibi mucizelerin bile bilimsel olarak kanıtlanmasından yanayımdır bu yüzden de değerli meslektaşım ve harika dostuma bu kadar çok değer veriyorum. Başıyla Jeremyyi işaret edince bu sefer Jeremynin elini avucumun içinde sıkan ben oluyorum. Zaten bu yolculukta onun oynayacağı rollerden biri de bu olacak. En iyi tahminlerimize göre elde etmek istediğimiz bilimsel kanıta ulaşmamızı sağlayacak ancak ben yine de bir yanılsama içinde değilim. Jeremy olmadan seni böyle bir yolculuğa çıkmaya asla ikna edemezdim bu yüzden de ona daima müteşekkir kalacağım... Bizim hepimizin burada olması bir tesadüf eseri olamaz. Bilimin ve Batı tıbbının hala çözemediği doğanın cinselliğin ve ruhaniyetin evrensel ağına temas etmemize ramak kaldığına inanıyoruz. Benim kanaatimce bütün bunların bir birleşimi bize gerçeği bulma fırsatını sunacak ve bizi farklı bir kavrayış boyutuna taşıyacak; Doğununda Batının da hep eteklerinde gezindiği ama bir türlü bağdaştırmadığı şeyi. Alexandra kanındaki bu çok önemli elementin bu bileşimin kilidini açacak anahtar olduğuna inanıyorum. İşte bu yüzen hayatlarımızın yolları şu an burada kesişti. Beynim Leonun söylediklerini ve huzurlu ancak bir o kadar da hayat dolu yağmur ormanının varlığını yavaş vavaş özümsiiyor. Kabilenin ileri gelenleri bizim bilemediğimiz bir iç huzuruna dalmışlar gibi görünüyorlar ve neredevse transa geçmiş bir şekilde oturuyorlar. Leonun kelimelerinin ritmi ve ezgisi insanda havada siizülüvormuşsunuz izlenimimi bırakabiliyor gerçekten inanılmaz bir hatip leremy sonsuza dek aşığım ve koruyucum rolünü üstlendiğinden farkında bile olmadan bana daha da sokulmuş durumda.

49 Ben yapılması gereken hazırlıklara geçmeden önce sorunuz var mı? Leo küçük grubumuza şövle bir göz atıvor; hala onun etkisi altındayız. Hayır mı? Tamam. Şamana ulaşmak için ormanın içinde birkaç günlük bir seyahat yapmamız gerekecek. Bu süre zarfında Alexandra etrafındaki doğayla bütünleşmen şart. Kabilenin ileri gelenleri zamanı geldiğinde bizi artık seninle konuşmamamız gerektiği konusunda uyaracaklar. Ne? diyorum çığlık atarak. Yine mı şartlar? Kendi iç sesine kulak veriyor olman çok önemli hepimiz bu süreç içerisinde seni destekliyor olacağız. Peki ama ya bir şey söylemek ya da sormak istersem? Sorabilirsin ama seyahatimiz sırasında duyacağın tek ses kendi iç sesin olacak. Sessizlik tercih edilir hiçbir vapay veri senin yolculuğuna izinsiz müdahale etmemeli bu yüzden de insan sesleri azamiye indirgenecek. Bu da doğanın senin iletişiminin kaynağı haline gelmesini sağlayacak. Yani ben sorabilirim ama siz cevaplamayacaksınız övle mi? Sözel anlamda hayır. Harika diye geçiriyorum içimden hafif alay ederek. Devam ediyor. Yemek yediğinde yalnızca hafif ve doğal şevler viveceksin. Ormanda ne varsa onunla besleneceğiz topladıklarımızı yiyeceğiz senin cildini korumak için bazı merhemler hazırlanacak ve bilinç durumunu değiştirerek sana farklı hisler yaşatabilecek bazı özel bitkisel çaylar içeceksin. Bunların bir zararı olmayacak ve üzerinde sadece kısa vadede etki yapacaklar. Bunu kendim de deneyimlediğim için bu değişik durumları tüm benliğinle özümsemeye çalışmanı tavsiye ederim çünkü asıl bu şekilde gerçekten bir şeyler öğrenip anlıyor olacaksın. Biz Miamiden ayrılmadan önce Leo bundan biraz bahsetmişti o yüzden de bu büyük bir şok olmuyor. Ben de olacakları yani ne olacaksa artık denemeye gayet hevesliyim. Aslında doğal bitkisel ilaçların Batının kimyasallarının bedenime daha iyi gelip gelemeyeceğini merak ediyorum bilimsel açıdan bakıldığında bu ilginç bir deney olacak ancak benim ruhani bir bakış açısına sahip olduğum da pek söylenemez. Ama sanırım bunu yakında anlayacağım. Başımla tasdik ederken aklıma bir fikir geliyor. Peki yazabilir miyim? Yolculuk hakkında mı demek istiyorsun? Yol boyunca deneyimlerimi düşüncelerimi hislerimi yazabilir miyim? Bana cevap vermeden önce Leo Yakuya danışıyor. Eğer o yöne meyilliysen bu harika bir fikir Alexandra. Analitik kısmı Jeremynin halledeceğini düşünüyordum ama senin bakış açına da sahip olmak çok iyi olur. Bende kullanabileceğin bir günlük var ve yazdıklarını bizimle paylaşıp paylaşmamaya ya da bunu ne zaman yapacağına kendin karar verebilirsin. Harika teşekkürler. Leonun ve kabilenin ileri gelenlerinin hallerinde bir farklılık seziyorum ama ne olduğunun adını tam koyamıyorum. Bu düşünce bir an aklıma takıldıktan sonra yok oluyor. Günlük tutmayı severim ve son birkaç aydır olan bitenler yüzünden hiçbir şev yazamadım. Bu da konuşmak vok Alexa kuralıyla ilgili endişelerimi biraz olsun azaltıyor. Tanrım bunları bizim kızlara anlattığımı düşünsenize? Ben konuşabiliyorum ama bana cevap verilmesi yasak! Benim gibi biri için bu bir tür işkence. Ama insan asla bilemez elbette benim için iyi de. fani belki. Çocuklar küçükken ve hiç susmazlarken bazen biraz sessizlik ve huzur dilediğim zamanları anımsıyorum özellikle de ben telefondayken. Aklıma şu devim gelince gülümsüyorum: Ne dilediğinize dikkat edin... Ve işte buradayım.

50 Niye gülümsüyorsun AB? d ive soruyor leremv her zamanki gibi yüzümdeki en ufak bir ifade değişikliğini kaçırmıyor. Ah önemli bir şev değil gerçekten... Leova dönüyorum Bir soru daha sorabilir miyim? Oturduğum yerde huzursuz bir şekilde kıpırdanıyorum. Sanırım leremv sayesinde hayatımın geri kalanı boyunca soru sormaktan hep çekiniyor olacağım! Elbette sorabilirsin. O adam bana dokunduğunda ne yapıyordu? Bu yolculuğa çıkmaya hazır olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Ah işte bu harika haber. Yani hazır iniymişim7 Evet hazırsın diyor sesinde az biraz gurur ve onaylamayla bu garip bir his. Yarın yola çıkacağız. Ah demek demin aralarında konuştukları buymuş. Yarın mı? O kadar çabuk mu? Sesimin titremesine engel olamıyorum. Evet. Bir şey daha var. Bu yolculuk sırasında cinsel ilişkiye girmeniz yasak. Ne? Herhalde dalga geçiyorsun! leremv huşu içindeki halinden bir anda sıyrılıp oturduğu sandalyeden tıılavarak ulur gibi geceye haykırıyor. Evet belli ki bu durum benim kadar onu da şoke ediyor. Tepkisi bu kadar hoşuma gitmese ben de onun kadar üzgün görünürdüm ama yüzümdeki gülümsemeyi silemiyorum. Bu çok komik! O her zaman sakin otokontrollü ve havalı Dr. Jeremy Alexander Quinnin huzurunun kaçtığını görmek kadar beni eğlendiren bir şey yok. Jeremynin çıkışı karşısında Leo benden daha olgun bir tavır sergiliyor. Hayır dalga filan geçmiyorum Jaq. Bu hepimizin ulaşmaya çalıştığı şey için şart. Jeremy dağılmış gözüküyor bu söylenenler ona fiziksel olarak acı veriyormuş gibi bir hali var. Peki bu yolculuk ne kadar sürecek? Sürdüğü kadar dostum sürdüğü kadar. İyi. Belli ki hiç de iyi değil bu iş gerçekten de sinirini bozmuş görünüyor neredeyse dokunsanız ağlayacakmış gibi duruyor. Ama bu gece bir sorun yok değil mi? diye soruyorum cüretkarca. Evet bu gece sizin. Leonun söylediklerini duyunca Jeremynin gösterdiği tepki karşısmda hala gülmemeye çalışırken birden kendimi sandalyemden alındığım gibi Jeremynin omzuna atılmış bir şekilde buluyorum mağara adamı tarzı. Nasıl olup da bunu bana yapabildiğini hala anlayabilmiş değilim. Ne kadar utanç verici bütün bu kabilenin ileri gelenleri önünde hem de! Ona öfkemi sırtını yumruklayarak çıkarmaya kalkıyorum. Leo başını iki yana sallayarak kıkırdıyor. Anladığım kadarıyla yarın sabahın ilk ışıklarıyla yola koyulamayacağız. Doğru anlaşmışsın dostum diye karşılık veriyor Jeremy dümdüz bizim kulübemize doğru ilerlerken. Kapı arkamızdan kapanıyor ve beni direkt yatağa fırlatıyor. Ne oldu J? Bu senin için kabullenmesi zor bir şart mı? Onunla dalga geçmemem gerektiğini biliyorum ama kendime engel olamıyorum o anki tepkisini görmek dünyaya bedel. Peki bunun bizim birlikte geçirdiğimiz hafta sonunda benim uymak zorunda olduğum şartlardan ne farkı var? Herhalde sadece... Daha ben sözlerimi tamamlavamadan çırılçıplak sovunup yatakta üzerime abanıyor.

51 İstersen şansını zorlama AB. Yarın yola koyulmadan önce son isteyeceğin şev ağrıyan kıpkırmızı bir kıç olmalı dive düşünüyorum ve şu an öyle bir haldevim ki bunu sana vapıp yapmayacağımı bilemiyorum. Peki canım benim oturamavacak durumda olmamı sevgili arkadaşın Leova nasıl açıklayacaksın? dive soruvorum arsızca. Seni temin ederim tatlım bu daha önce tanık olmadığı bir şev olmayacaktır. Gerçekten mi? Ben bövle şevlere mevilli olmadığını düşünmüştüm. Jeremynin böyle bir itirafta bulunması beni biraz şaşırtıyor ve tavrında bir gariplik seziyorum. Değil zaten. Hınunm... konuyu kapatmaya çalışması merakımı fazlasıyla kamçılıyor. Peki o zaman nevi kastediyorsun? Benim giysilerim de onunkilerle avnı kaderi paylaşarak yere atılıyorlar. Hiç şüphe yok ki ona daha fazla soru sormaktan beni vazgeçirmeye çalışıyor bu yüzden ben de doğrulup gözlerinin içine bakıyorum ama tavrımı görmezden gelmeye çalışıyor. İlginç. Jeremy cidden bana söylemediğin bir şev olduğunun farkındayım. Birbirimizden bir şey saklaıuamavı öğrenecek kadar çok şeyi yaşamadık mı birlikte? Kafamın içinde olasılıklar dönüp durmaya başlıyor acıyan bir popo ve Leo. Sonra kafama dank ediyor. Bunu çok daha önce anlamalıydım. O da oradaydı değil mi? Ben onu bu cümleyle olduğu yere mıhlarken I gavot huzursuz bir şekilde yatakta kıvranıp söyleyecek bir şevler bulmaya çalışırken ben ata biner gibi üzerine oturuyorum. Lütfen neden bahsettiğimi bilmivorımışsun gibi davranma. Sonunda bunu sana yapmayı öğrendim ama zor oldu. Aksi şekilde davranmanı hakaret addederim. Gayet ciddi bir tonda konuşuyorum. Beni gördü yani öyle mi deney sırasında? Zevk aldığımı canımın yandığını ve tahrik olduğumu. Her şevi gördü değil mi? Jeremvnin bana cevap vermesine bile gerek yok sessizliğinde gerçeği duyabiliyorum bunu beden dilinden okuyabiliyorum. Her şeye rağmen bunu bana şahsen itiraf ettiğini duvmalıyım. Evet Alexa oradaydı diye itiraf ediyor resmen. Bunu bana niye söylemedin? Nasıl tepki vereceğini bilemedim. Orada kimlerin olduğunu öğrenmek isteseydin şimdiye kadar sormuş olurdun dive düşündüm. Ama neye şahit olduğunu bilerek onunla ilk karşılaştığında yanında huzursuz olmanı da istemedim. Peki ya... o beni gördükten bunları deneyimlediğimi gördükten sonra mı tezimi istedi? diye soruyorum kafam karmakarışık olmuş bir halde olayların bu yeni versiyonu beynimin içinde dönüp duruyor. Evet. Neden? Doğruyu söylemek gerekirse bütün bunlar başladığından beri olayın hep içindeydi. Sanki bizim Sydneyde geçirdiğimiz hafta sonundan sonra içinde bir şeyler uyanmış gibi. Senin kendine gelmen için Avalonu bana o yüzden önerdi ve korunman için her tür tedbirin alınmasını sağladı. Amerikadayken tezin eline geçtikten sonra hemen senin de bildiğin gibi buraya ruh yolculuğunu deneyimlemeye geldi. Moira sonunda ona senin kaçırıldığını bildirebildiğinde aklını kaçırmış gibiydi sana yardımcı olabilmek için elinden geleni ardına koymadı. O günden beri tüm hayatı boyunca aradığı eksik halkayı bulmaya çok yaklaştığımıza ve bizim şu anda burada hep birlikte olmamızın bir

52 tesadüf olmadığına inanıyor zaten bunu ateşin etrafında otururken de dile getirdi. Ancak şu anda bana bundan daha fazlasını söyleyemezmiş. Sanki şu anda karanlıkta kalan her şeyi açıklamak için senin ruh yolculuğunu deneyimlemeni bekliyor. Ben onun söylediklerini dinlevip sindirmeve çalışırken üzerimde oturmama izin vererek şefkatle sırtımı okşuyor. Artık her şevi bilivorsun ve orada olmuş olması seni üzdüvse gerçekten çok özür dilerim. Cevabımı değerlendirmem için bakışlarını benden kaçırıp gözlerini vere indirivor. Orada olmasına üzüldüm mü? Bunu daha önce bilsevdim üzülebilirdim ama şimdi onu tanıdıktan gözlerindeki bakışı gördükten sonra daha önce hiç tatmadığım bir iç huzurunu bana verebildiğini gördükten sonra üzgün olmadığımı bilivorum. Nasılsa orada bulunmuş olması bana tam da olması gereken şevmiş gibi gelivor. Leonun gözlerine sahip o baykuşla ilgili gördüğüm rüya benim bir kartal olup uçmam ve yuvamdan düşerler diye yumurtalarımı korumam bir şekilde bilinçaltımda gayet mantıklı bir hale geliyorlar. Her şev1 benim üzülmemem ya da sinirlenmemen ve sadece bu gerçekliği kabullenmem için mükemmel bir zamanlamayla ayarlanmış sanki. Belki de Leo ile aramda böyle garip bir bağ olduğunu hissetmemin de bir anlamı vardır belki henüz bunu anlayacak bilgiye sahip değilimdir. Jeremy gayet sakin bir şekilde ona cevap vermeden önce duyduklarımı beynimin süzgecinden geçirmemi istiyordu. Sorsam söyler miydin? diyorum. Orada olup olmadığını mı sorsan? Başımla onaylıyorum. Elbette. Sana yalan söyleyemem AB. Peki ona bunu bildiğimi söyleyecek misin? Yalnızca sen kendini rahat hissedeceksen söylerim. Nedense Leonun orada olduğunu bildiğimden haberdar olmasının bu mistik yapbozun bir parçası olduğunu hissediyorum. Evet aslında rahat hissederim. Biz aramızdaki bu mavin tarlasını geçmeyi başarınca Jeremynin yüzündeki o kaygılı ifade kaybolup yerini rahatlamaya bırakıyor. Yakın gelecekte bana ait olan üzerinde hakkımı ilan etmeden önce sormak istediğin başka bir şey var mı? Ya da en azından bu gece. Ruh durumu değişiyor ve gözlerinin içi şehvetle parlamaya başlıvor. Erekte olmaya başladığını görerek başımı iki yana salhvor ve bu meselenin şimdilik burada kapandığını ifade ediyorum bunun da bir boğaya kırmızı bir bayrak sallamaktan farkı yok. Jeremynin Leonun verdiği cinsel ültimatomu vücudumdaki her boşluğa sahiplenmek olarak algıladığı ortada. Sayılamayacak kadar çok kez cennete kanatlanıp cennetten kovuluyoruz sesim o kadar boğuk çıkmaya başlıyor ki anlaşılabilir bir ses çıkaramaz hale geliyorum şüphesiz bunun ilerideki sessizliğime büyük faydası olacak. Cinsel birleşmemiz etrafımızı çevreleyen yağmur ormanında yankılanan hayvan seslerini andırıyor. Sanki hayatı boyunca bana bir daha dokunamayacağı söylenmişçesine beni arzuluyor. Tatmin olmak bilmiyor. En son anlarda onun o hayvani penisini kadınlığımın içinden bir hamleyle çıkarıyor ve iki elimle sıkıca kavrayarak ağzımın içine sokup emmeye başlıyorum. Şehvet çığlıkları içinde fışkırmaya başladığında kasıklarıma sızan zevk sularının dayanılmaz harareti eşliğinde titreyerek hayatımda ilk kez onun spermini yutmaya karar veriyorum. Bu onu dumura uğratıyor ve beni de hayretlere düşürüyor. Teslimiyetin bu son perdesinde hissettiğim doyum ikimiz için de asla unutamayacağımız şaşırtıcı ve inanılmaz güzel bir andı öyle ki zihnimizden asla kazınmayacak bir anı olarak kaldı. Saatler saatler sonra sonunda fiziksel ve cinsel anlamda tükenmiş bir halde uykuya dalmama izin verildi. Şikayet ettiğimden değil bu benim için tatminkar doyurucu bir uyku oldu. Ama onun için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

53 Uyandığımda Jeremynin küveti doldurup çoktan bana bir banyo hazırlamış olduğunu görüyorum ve uzunca bir süre için son kez yorgun bedenimi bu sıcaklıkta dinlendirme şansım oluyor. Ah hayır dalga geçiyor olmalısın. Bana doğru yaklaşmakta olan ereksiyona karşı başımı iki yana sallıyorum. İçinde bir şey kalmış olamaz. Yüzünden her şev okunuyor. Belli ki kalmış. Sonunda kahvaltı için ormandaki köyümüzün ana binasına gidiyoruz ama sabahın o erken saatlerini kaçırmış olduğumuzdan eminim. Kurt gibi acıkmış durumdayım ve şükürler olsun ki yaptığımız aktivitelerden sonra enerjisi azalacağına artmış gözüken Jeremy mutfakta bir fırtına koparmavı başarıyor ve ben de hevesle önüme konan yiyeceklere yumuluyorum. Çocuklar etrafta koşuşup duruyor ve bir şeyler topluyorlar. Jordan neler oluyor bu aceleniz ne? Çılgınlar gibi bir o yana bir bu yana koştururken onu yakalamayı başarıyorum. Biz birkaç günlüğüne Marcu ve arkadaşlarıyla birlikte yaşamak için köye gidiyoruz. Marcu artık makarena yapmayı bilen şu genç çocuk. Elizabeth de tıpkı onun kadar heyecanlı bir şekilde ona katılıyor. Bizi onlarla kalmaya davet ettiler bir saat sonra gidiyoruz. Tam bir yağmur ormanı macerası olacak. Ben onlara hayretler içerisinde öylece bakakalırken yanımdan geçip durmaya devam ediyorlar. Bütün bunlara ne zaman karar verildi? Annelik içgüdüm otomatikman devreye giriyor. Çocuklarım hakkında bana danışılmadan planlar yapılmasına alışkın değilim. Ben onların güvenliği için endişe ederken aııakondalar tarantulalar panterler piraııhalar ve ağaçlardan düşen kocaman tembel hayvanlar beynime bombardıman yapıyorlardı. Tam o sırada sırt çantası omzunda Robert köşeyi dönüp karşıma çıkıyor ve yüzümdeki endişeli ifadeyi fark ediyor. Tamam Alex. Adam ve ben de onlarla gidiyor olacağız onıııı için endişelenmene gerek yok. Onlar için harika bir tecriibo olacak. Tıpkı Tasmanvadaki doğal hayata bayıldıkları gibi buna da bayılacaklar. Avrıca kaç çocuğun Brezilya yağmur ormanlarında bövle bir şey denevimleme şansı olabilir ki? Fikrimi değiştirmeyi başaramıyor. Neyse Leo bana bugün senin de bir macerava atılacağını söyledi. Bu aklıma gelince midemde kelebekler uçuşmaya başlıvor ve sövlevecek kelime bulamıyorum. Ama vine de bizim için endişelendiğin için teşekkür ederiz diye devam ediyor Robert. Bir şey olmaz merak etme. Çocuklar saatlerdir seninle vedalaşmayı bekliyor. Sizi valmz bırakmamız söylendi diyor arsız bir sırıtışla. Ben... ah... evet şey... Bulaşıkları yıkamaya odaklanıvormuş gibi gözükmeye çalışırken masum bir şekilde eviyenin yanında durmakta olan Jeremyye bakınca kızarıyorum. Artık vedalaşabilirler. Elizabeth! Jordan! d ive bağırıyor. Annenizle vedalaşır vedalaşmaz yola koyulacağız. Heyecan dolu yüzleriyle hoplaya zıplaya yanıma gelip bana sarılıp hoşça kal diyorlar içinde bulundukları hevesli ruh hali yüzünden duygusallığa pek zaman kalmıyor. Leo bize katılmak için yan odanın kapısında görününce Jeremyye doğru dönüyorum ve mükemmel planları karşısında başımı iki yana sallıyorum. Hayatınızın her bir detayının hiçbir şekilde karşı koyamayacağınız bir tsunami akıntısı gibi mükemmel bir şekilde koordine edilmiş olması paha biçilmez. Erkekler! İkisi de sanki komploları başarıya ulaşmış gibi muzip muzip sırıtıyorlar. Çocuklarla vedalaşmanın benim için ne kadar zor olacağını biliyorlardı tabii ama bu iş sadece bir iki dakika sürüyor ve sonra ortadan kayboluyorlar. İçimden bir ses karşımda duran bu erkeklerin zekalarını küçümsemenin aptallık olduğunu söylediği halde niye şaşırıyorum ki? Belki de hep onları alt edebileceğimi

54 düşündüğümdendir. Bu benim açımdan çok daha aptalca oldu. İtiraz etmeye kalkışmıyorum bile karşı koymak yersiz olacak bu yüzden de her şeyi olduğu gibi kabul ediyorum Jeremy dudaklarıma bir öpücük kondurarak her şevin yoluna gireceği konusunda beni teskin etmeve çalışıyor ve elime vağmur ormanı gücünde bir kahve tutuşturuyor l.eo viizünde hala o sırıtışla ellerini omzuma kovuyor. Sıcak bir elektrik dalgası hemen tüm bedenime vavılıvor. Üzerimde neden bövle bir etki yaptığını derinlemesine araştırmam gerekiyor. Yola çıkmadan önce öpüşmenin ve kahvenin tadım çıkarıyor olmanızı gördüğüme sevindim. Siz hazır olur olmaz yola kovulacağız. Jeremy ona bakıp homurdandıktan sonra bana dönüvor. Evet tatlım azarlandık Nakit geldi. Yanıma almak isteyeceğim şevlerin ince fikirli bir davranışla çoktan toplanmış olduğunu fark ediyorum bu vüzden de banyoda kozmetik çantamı toparlamaya kovuluyorum ama yağmur ormanında yapacağımız bu uzun yürüyüşte bunların ne kadarına ihtiyacım olacak bilemiyorum. Bırakın beş bir yıldızı bile olmayan bir yere gidiyoruz ama sanırım başka bir açıdan bakıldığında milyonlarca vıldız olacak. Jeremy kapının eşiğinde belirdiğinde beni dolabın içerisinde sanki altın arıvorkeıı buluyor. Artık hazırsındır umarım? Buradan ayrılmadan önce tıbbı muayeneni yapmam gerekiyor. Tıbbi muayene mi? Gerçekten mi? Bana Benden başka ne bekliyordun ki? der gibi bakıvor. Jeremynin bilimsel sorumluluklarını kariyeri kadar ciddiye alacağını bilmem gerekirdi. Harika araştırma başlasın o zaman... Yüzünde nazik olduğu kadar taviz vermez bir sırıtış var. Doğum kontrol bantlarımı arıyorum. Buraya geldiğimizden beri bandımı değiştirmediğimi ürk ettim zamanı çoktan geçmiş olmalı. Üzgünüm tatlım ama sanırım onları orada bulamayacaksın. Çünkü yanımıza almadık. Aramayı bırakıp duyduklarımı sindirmeye çalışıyorum. Bu volculuk boyunca doğal halinde olmak seni rahatsız eder mi? Kollarını belime doluyor. Ah şey pek emin değilim bunu hiç düşünmemiştim. Sanırım etmez ama jordan doğduğundan beri bant takıyorum... Bu volculuk sırasında hormonlarının seviyelerinin doğal haline dönmesinden rahatsız olmayacağını ummuştuk. Bu konuyu seninle uçakta konuşmak istedim ama aklımdan uçup gitti ve o andan sonra da bunu hiç düşünmedim. İtiraf etmeliyim ki benim de fikrimi sorsaydınız iyi olurdu. Peki ya... Hemen atılıp sözümü kesiyor. Seks yasak hatırladın mı? Böylece güvende olursun. Beni ona doğru çevirip yüzüme bakıyor gözlerinde pişmanlık görüyorum. Şaşkma dönmüş bir halde başımı iki yana sallıyorum ama tartışmanm bir manası olmadığını da biliyorum. Neyse... Kendini akışa bırak... Teşekkürler AB... ve üzgünüm bunu gerçekten de sana açıkça söylemeyi planlıyordum. Bunu mesele haline getirmemem onu rahatlatmış görünüyor. Diş fırçamı macunumu deodoranımı ve nemlendiricimi kozmetik çantama atıyorum ve son anda bir paket de tampon koyuyorum. İnsanın bir yağmur ormanında en ihtiyacı olabilecek şey nedir bol kanamalı bir adet dönemi. Umarım onlara yaşatabileceğim ruh halimdeki ani değişimlere de hazırlıklıdırlar doğal halime yani! Dr. Quinn profesyonel kimliğine bürünerek beni baştan ayağa kadar muayene ederek verdiğim tüm tepkileri en ince detayıyla kayıt altına geçiriyor. Onu işinden alıkoymak imkansız ancak onunla birkaç kez oynaşmaya çalışınca bana arsız arsız sırıtıyor. Kan testleri vücut ölçümleri pap testleri refleksler tansiyon... liste böylece uzayıp gidiyor.

55 Sonunda gitmeye hazırız. İyi haber şu su şişem dışında hiçbir şey taşımak zorunda değilim bu da benim için harika bir şey. Asıl amacım yağmur ormanının ritmine uyum sağlayarak yürümek. Bu aslında o kadar da zor olmamalı. Ah bir de hala insanlarla konuşma şansım varken onlara bir sürü şev sorabilirim. Kendimi nasıl bir şeyin içine attığım hakkında en ufak bir fikrim yok ve artık geriye adım atmamın mümkün olmadığını da bilivorum. Şimdiye kadar olan biten her şev ileride beni bekleyenlere bir hazırlıkmış gibi geliyor. Biraz endişeliyim ama avın zamanda heyecanlıyım da buna şaşırıyor olmam beni aptal mı voksa cesur mu vapar bilemiyorum. Yakında bunu öğreneceğime hiç şüphe yok. Jeremy karşımda durmuş ellerini kollarımda gezdiriyor stres seviyemin artmakta olduğunu hissetmiş olmalı. Her adımda ben vanında olacağım tatlım. Hep vanında olacağım. Her şeyin yolunda gideceğinden eminsin değil mi)? Son bir kez daha bana bağlılığını sorgulamadan edemiyorum. Leoya güvenim tam. Onu tanıdığım bunca yıldır bir kez olsun beni hayal kırıklığına uğratmadı o yüzden evet bu süreci benimsememiz ve bizi her nereye götürecekse orava gitmeve hazır olmamız gerektiğini düşünüyorum. Başka yollar daha tehlikeli olabilir. Söylediklerini duyunca korkumdan geriye eser kalmıyor doğruyu söylediğini biliyorum başını kendime doğru çekip dudaklarına son bir öpücük konduruyorum. Jeremy tıbbi vardım çantasını topluyor onu da yanına alacak elbette. Ben de Tarzanın Janei giysilerimi tekrar üzerime geçiriyorum ne yazık ki filmlerde göründüğü kadar çekici bir kıyafet değil. Sonra da sabırla bizi beklemekte olan diğerlerinin yanma gidiyoruz. Yolun sonunun burada başladığını hissediyorum. Bu volu seçtim o yüzden buradayız. Artık geriye dönüş yok. Bıı sonu belli olmayan yolculuğa birlikte adım atarken ben de en az yoldaşlarım kadar cesur olmalıyım. Bled Gölü Taşlar yerine oturunca Salina altın madeni bulmuş gibi sevinmişti. Takip ettiği yolun sonuna geldiğinde lobiyi andırır bir yerde tesise girmeye hazırlanan bir grup insan görmüştü. Üzerlerinde beyaz laboratuvar önlükleri vardı ve hepsi çok derli toplu görünüyorlardı bu yüzden hemen sırt çantasından hastane kıyafetini çıkarıp üzerine geçirdi ve kalın kemik çerçeveli bir gözlük taktından sonra fark edilmeyecek şekilde ceketinin cebine yerleştirdiği küçük Smith & YVesson silahmı yokladı. Sırt çantasını gölgelerin arasında bırakıp kimseye fark ettirmeden gayet soğukkanlı bir şekilde Xsadein yeni işe almış olduğu bilimadamları grubunun içine karıştı. Gümüş grisi parlak kapılar bir ping sesiyle iki yana açıldığında kocaman bir asansör karşılarında durmuştu. Sıkış tepiş içeriye girdikten sonra asansör gölün daha da altına doğru inmeye başlamıştı. Tesis ummadığı kadar yüksek teknolojiyle donatılmış çok etkileyici bir yerdi içinde bulunduğu grup koridorlar boyunca ilerlerken gümüş rengi kıyafetleri içindeki gönüllülere bakıp Dr. Blakei de üzerinde bu kıyafetle hayal etmeye çalışıyordu. Salina ellerindeki işle ilgili her şeyi ezberlemişti ve kendini her iki dok toru da yani Blakei de Votrubeci de yakinen tanıyormuş gibi hissediyordu. Yeni işe alman insanlarla birlikte ilerlemeye devam ederken soru sormaları için cesaretlendiriliyor olmalarından memnundu böylece kafasının içinde laboratuvarm ana hatlanyla planını çıkarabiliyordu. Josefi nerede tutuyor olabileceklerini tahmin etmeye çalışıyordu. Düşündüğünde daha alt katlarda bir sürü oda olabilirdi. Alexanm bileziğinden sinyal gelmemesine şaşırmamalıydı; sanki arzın merkezinde gibilerdi. Telefonun da burada çekmemiş olması normaldi Lukeun ondan haber alamadığı için henüz endişelenmeye başlamamış olmasını ümit etti.

56 Genç ve hevesli bilimadamlarmdan biri Madam Juriliquein bu bilgilendirici seansın sonunda kendilerine hitap etmesinin hala söz konusu olup olmadığını sordu. Evet edecekti. Hedefin hala binada olduğunu içeriden doğrulatmak gibisi yoktu. 5. Bölüm Fiziksel olmayan fenomenler incelenmeye başlandığı gün yalnızca on yıl içerisinde dünyada var olduğumuz yüzyıllar boyunca ulaşamadığımız bir ilerleme kaydedilecektir. Nikola Tesla Alexa iiçük grubumuz kabilenin ileri gelenlerinden iki kişi akıı l.eo jeremy e benden oluşu or. Bizi Avalon dan alan cip vürıivüşe başlayacağımız vere getirmişti. Avalondavken yağmur ormanının kalbinde olduğumuzu düşünüyordum ama bir kez daha kendime umulmayanı beklemem gerektiğini hatırlatıyorum bunu hayatımın yeni sloganı olarak belirlemeliyim ne de olsa önceden benimsediğim tüm fikirlerim yerle bir oluyor. Artık asıl yolculuğumuza başladığımız için kendimi çok daha sakın hissediyorum... Xsade casusları nerede olduğumuzu tahmin bile edemezler. Dağ ormanında yukarı doğru tırmanarak ilerlerken aklımdan bu düşünceler geçiyor. Ben her akşamüzeri yağarak bizi iliklerimize kadar ıslatan ama bir şekilde de tazeleyip canlandıran yağmura bakarken ısı ve nem kırılma noktasına yükseliyor. Devamlı içinde limon ve nane olan su içerek terleyerek kaybettiğim mineralleri kazanmaya çalışıyorum. Herkes birbirinin adımlarının ritmine ayak uydururken aramızda fazla bir konuşma geçmiyor herkes kendisine en uygun tempoyu yakalamaya çalışıyor. Bu sıcaklıkta hiçbir şey için telaş edilemez; insanın nefes alacak hali kalmıyor. Meditasvon vapıyormuşum hissine kapılıyorum nefes alıp verişimi yavaşlatıyorum rahat adımlar atıyorum nereye gittiğimi bilmesem de yavaş da olsa adım adım ilerleyerek bir yere varacağımın farkındayım. Yağmur ormanı böceklerle ve kuşlarla dolu ve canlı renkleriyle bir düşü andırıyor. Leo haklıymış böyle doğal bir harikalar diyarında gezinirken insan sohbet etmeve fazla ihtiyaç duymuvor. Yağmur bulutları gürleyerek tepemize doluştuğunda küçük grubumuz açık bir alana gelmiş yağmur ormanının ihtişamını izliyor. Jeremyye gülümseyip daha yağmadan yağmurun kokusunu derin derin nefes alıp ciğerlerime çekiyorum. Bu hayatta en çok sevdiğim kokulardan biri yeryüzünün susuzluğunu giderecek ve ona bereket getirecek sıvıyı beklerken saldığı parfüm. Yağmur üzerimize boşanırken ne şemsiyeye gerek var ne de yağmurluğa. Kollarımı iki yana açıp tenimde yaratacağı o kısa süreli serin ıslaklığı karşılamaya hazırlanıyorum. Hala akşamüstleri yağan yağmurları seviyor musun AB? Jeremy her gün kovadan boşanırcasına yağan yağmuru huşu içinde beklediğimi biliyor. Her şeyini seviyorum kokusunu onu hissetmeyi tadını görünüşünü. Sanki tabiat ana bizi harikuladeliğiyle baştan çıkarıyor gibi. Sıcaklığın en bunaltıcı en dayanılmaz hale geldiği anda bize bunu sunuyor. Hislerimize yüklenip gizlerini saklamaya devam ediyor. Biz ağzımız beş karış açık etrafımızdaki güzelliği izlerken Ben de aynı şekilde hissediyorum. Doğayı böyle deneyimleyebilmek gerçekten de bir armağan diyor Leo. Birden bizim için yaptığı onca şey için Leoya şükran duyuyorum. Yanımda duruyor ona doğru dönüyorum.

57 Teşekkürler Leo. Her şey için. Bu yolculuğun mümkün olabileceğini sanmazdım hele ki böyle bir şeyi siz ikinizle ailemle ve bize rehberlik eden kabile büyükleriyle yaşayabileceğimi haval dahi edemezdim. Bu durumun beklenmedikliğinde bir sihir var sanki. Gözleri söylediklerimin daha derinlikli anlamlarım yansıtıyor gibi ve bir şey demese de ne kastettiğimi anladığım biliyorum. Leoya sarılıyorum ve bedenlerimiz bir arava geldiğinde hep hissettiğim ruhuma nezaket ve huzur vavaıı tanıdık elektriği alıyorum ondan şu sırılsıklam halimizle bile. Aramızda neden böyle bir şey var bilmiyorum ama onunla Miamide tanıştığımdan beri sanki varlığı onun yanımda olduğunu bilmek kaderimi kabullenmem konusunda beni cesaretlendirdi. Daha da garip olanı ben Jeremyve bundan bahsettiğimde en ufak bir kıskançlık va da endişe duymadığını görmekti sadece her şeyin böyle olması gerektiğini kabullenmiş görünüyordu. Belki de hayata düşündüğümden daha felsefik bir açıdan yaklaşıyordun Kısa molamızdan sonra yağmur diniyor ve biz dağın yamacında yapmakta olduğumuz yolculuğa devam etmek üzere vola koyuluyoruz. Sonunda o akşam konaklayacağımız noktaya varıyoruz yıldızların altında kamp kuruyoruz ve heyecan içerisindeyim. Etrafıma bakınırken hemen üzerimizde dalları sanki bizi kucaklamak ya da bu küçük grubun arasından kapıp götürmek ister gibi aşağı doğru uzanan muhteşem bir ağaç görüyorum. Bu zıtlık beni kendine çekiyor. Leo bu ne ağacı? Kabilenin ileri gelenleriyle kısa bir sohbet ediyor bu sırada onlar da benim bu soruyu sormamdan memnun olmuşlar gibi başlarını aşağı eğiyorlar. O koca lupuııa ağacı içinde yağmur ormanını koruduğu düşünülen ruhu saklar. Gövdesinin bir insanın gövdesine benzediği düşünülür ve heybetinin hak ettiği saygının gösterilmesi gerekir. Dokunmak için yanma gidebilir miyiz? Bunu açıklamak zor ama her zaman böyle kocaman ağaçlara sarılmak istemişimdir ve özellikle de bu beni karşı koyamayacağım bir şekilde kendine çekivor gibi. Yine kabilenin ileri gelenlerine danışıyor. Evet dokunabilirsin. Yakuvu takip et sana rehberlik edecek. Yerel efsaneye göre ağaca hakaret edersen senden büyüyle intikamını alırmış. Varlığına saygı gösterirsen de seni yağmur ormanlarındaki tehlikelerden korurmuş diyor göz kırpıp gülümseyerek. Saygı göstereceğimden emin olabilirsin Leo sem temin ederim. Bundan hiç şüphem yok Alexandra. Bunu övle bir söylüyor ki sanki beni birkaç haftadır değil yıllardır tanıyormuş gibi. Bu gece buradayız kamp kurmaya başlayacağız. Tadını çıkar. Ufakbir öpücük kondurmak için Jeremyye doğru gittiğimde kollarıyla beni kavrayıp kendinden uzak tutuyor. Özür dilerim tatlım söz verdim. Gerçekten mi? diye soruyorum şoke olmuş bir halde. Öpücük bile yok mu? Korkarım ki hayır. Tanrım bilseydim doğru düzgün vedalaşmak için daha fazla çaba sarf ederdim. Çok da kötü zaman geçirdiğimizi sanmıyorum AB dive ekliyor bayıldığım o muzip tebessümüyle. O bunu söyler söylemez bacaklarımın arasında yine o tatlı his uyanıyor. Duy da inanma diyor Leo gülerek. Siz ikinizi saatlerce beklememiz gerekti. Kıpkırmızı oluyorum. Tamam. Özür dilerim. Evet bekarlık yeminim başlıyor derken suyumdan son bir yudum alıyorum. Başka bir espri yapmasını ya da iğneleyici laf sokmasını bekleyerek Leoya bakıyorum. Bir şey demiyor. Leonun gerçekten de kesinkes inandığı şeyleri alaya almadığını öğrenmeye başlıyorum. Kabullenmiş bir şekilde ister istemez başımı iki yana sallayıp ağaçla konuşmaya gidiyorum.

58 Nasıl harika bir şey. Ağaç kocaman neredeyse elli metre uzunluğunda. Gövdesinin genişliği ise bir on metrevi buluyor. Kökleri yağmur ormanının tabanına sıkıca demirlenmiş yapraklarıysa diğer ağaçların arasından güneşi bulabilmek için göğe doğru uzanıyor. Ben koskocaman karnına dokunurken ağacı çevreleyen enerji beni de sarıp sarmalıyor bana gücünü ve dinginlik hissini geçiriyor. Bu ruhani ağacın neden saygı görmek isted iğ ini ani a vabi 1 ivoru m. Birkaç dakikalığına avuçlarımı gövdesine davavıp övlece durduktan sonra bir kavanın üzerine çıkıp devasa yapısını gözlemliyor ve enerjisini daha da derinden hissediyorum. Ben uzaktan bakarken Yakıı dizlerinin üzerine çökerek mantralarve şarkılar söyleyerek koca lupuna ağacına saygılarını sunuyor. Bir süre sonra gavet dikkatli bir şekilde bıçağıyla gövdesinde bir yarık açarak kabuğunun altından bir filiz alıp heybesine koyuyor. O bunu yaparken bir an kocaman bir doğal eczanede olduğum kafama dank edivor bazı insanların bitkileri kullanarak insanları iyileştirdiği ve hala da yapabildiği bir yerdeyim. Birden doğanın aslında biz onun ve tıbbın bileşiminin sunduğu fırsatlara gözümüzü açabilirsek bize farkında olduğumuzdan çok daha fazlasını bahşettiğinin ayrımına varıyorum. Tam bu derin düşünceler bevnimde dolanırken tepemizde bir kuşun çığlık attığını işitiyorum. Yaku hem ağaca hem de tepemizde göğe yükselmekte olan kartala şükranlarını sunuyor gibi görünüyor. Gri deniz kartalı. Bu bir işaret hazırız diyor kırık dökük İngilizcesiyle. Tepemizde dönüp durmakta olan kocaman kartala bakıyorum lupuna ağacının etrafında daireler çiziyor. Görünüşe göre doğa gerçekten de Yaku ile konuşuyor gibi ve kısa bir süre sonra benimle konuşan tek şeyin doğa olacağının da farkındayım. Ben de onun davranışlarını taklit ederek şükranlarımı sunuyorum sonra da sessizce grubun yanına gidiyoruz. Kamp yataklarımız açıklıkta bizi gece boyunca vahşi hayvanlardan koruması için yakılmış ateşin etrafına dizilmiş. Yaku lupuna ağacının oradayken olanları Leoya anlatmaya çok hevesli görünüyor sonra da gidip kabilenin iki ileri geleniyle konuşuyor. Yapraklarla ve Yakunun ağaçtan aldığı özle bir merhem hazırlamaya koyuluyorlar. Kartal çığlık atmadan önce lupuna ağacının yanında ne kadar sakindiysem öyle kalmaya çalışıyorum ama ruhani yolculuğumun başlamakta olduğunu sezdiğimden adrenalinin sinir sistemime yavaş yavaş sızmakta olduğunu hissedebiliyorum. Kendime tekrar tekrar her şevin yolunda gideceğini söylüyorum. Bunu yapabilirim. Biz ateşin etrafında toplanırken midem birkaç saattir içine bir şey girmediği için guruldamaya başlıyor. Mataramdan bir yudum su içiyorum ama artık içi boşalmış durumda bu yüzden de herkesin ateşin etrafında oturmuş olduğunu fark edince mataramı doldurmaya gidiyorum. Alexandra lütfen. Gel de bize katıl diye sesleniyor Leo. Vakti geldi demek. Ah aman Tanrım neden bu kadar gerginim? Elini avucumun içine koyup beni Jeremynin yanındaki yere yönlendiriyor. Bana dokunması ile soluk alıp verişlerim daha düzenli hale geliyor içimi bir huzur kaplıyor. Oturduğumda da elimi elinden çekmiyorum; bana ihtiyaç duyduğumu hissettiğim güven duygusunu veriyor. Jeremyye bakıyorum o da yüzünde gergin bir tebessümle gönülsüz bir şekilde elimi tutuyor. Her şey yolunda gidecek Alexa. Her adımda fiziksel anlamda hep yanında olacağız. Beni endişelendiren fiziksel olarak yanımda olmaları değil ama yine de bunları söylemesini takdir ediyorum bu sesimi son duyuşum olabilir. Ama nerede olacağım Tanrı bilir? Kendi kendime her şey yolunda gidecek diye telkinde bulunuyorum; daha önce bunu birçok insan yaptı insanlar yıllardır aydınlanmak için büyük çaba sarf ediyorlar...

59 Etrafımdaki herkesin sanki kafamın içinde kendimle yaptığım konuşmayı duyuyormuşçasına benim onların arasına katılmamı beklediklerini hissediyorum. Gerçekten de beynimi okuyabiliyor olsalardı bu çok utanç verici olurdu. Bir kez daha derin nefes alıp rahatlamaya sadece rahatlamaya çalışıyorum. Leo doğal olarak bundan sonra olacakları aıılatmava başlıyor. Yaku bize Amerikanın en yırtıcı kuşu olan gri deniz kartalının ruhların seni dünyalarına kabul etmeye hazır olduklarını ve sana rehberlik edeceklerini işaret ettiğini söyledi. Genellikle Batılılar ruh yolculuklarına bir şamanla birlikte çıkarlar ama belli ki yağmur ormanının en güçlü koruyucusu olan lupuııamn ruhu senin burava sağ salim geri dönmeni sağlayacak ve kabilenin ileri gelenlerine senin ruh yolculuğuna planlanandan biraz daha erken başlama izni verildi. Aslında konuşamıyorum söyleyecek çok bir şevim de vok zaten. Sanırım doktorların hastanın ilk kez bıçak altına yatacak olmasını göz ardı ederek daha önce defalarca yapmış oldukları için gayet rahat geçeceğini düşündükleri bir ameliyata girmek üzereymişim gibi hissediyorum oysa etrafımdaki herkes dehşete düşmüş gibi görünüyor. Olayların ayrımına öyle bir varıyorum ki aklımdan geçenleri duyamıyor olmaları beni gerçekten de hayretlere düşürüyor. Ruh yolculuğunu deneyimlerken doğanın en saf özüne insanın asıl tasarımına erişim şansını yakalarız. Kendimize gerçekten kaderimiz olan hayatı yaşıyor muyum neden doğduğum diye sorma fırsatımız olur. Bu bize fikirlerimizi değiştirmek ve hayatımızda gerekli düzenlemeleri yapma ilhamını verir ve kalbimizdeki masumiyeti uyandırır. Burada yapılması gereken daha önce ayak basılmamış olan yolları keşfetmekten çok tam bir çember haline gelebilmektir en saf halimize kendimizin özüne iner ve bunu burada şu anda kabul edip etmeyeceğimize karar veririz. Bazen ruh yolculuğu bize geçmişte vaşadıklarımiza dair ipuçları sunar; bu geleceğimizi anlamak konusunda bize net bir algı sunan ancak içinde bulunduğumuz anda bu berraklaşmamış olabilir. Yolculuğun başladıktan sonra Alexandra sadece doğayla iletişim kurabileceksin yolculuğun bitene kadar insan müdahalesi olmayacak. Her şey kabile ileri gelenlerinin hazırladığı bu içecekten bir yudum almanla başlayacak. İçeriği ruh dünyasından gelen mesajlar doğrultusunda hazırlandı. Hala birisi sorumu cevaplayabilecekken soru sormaktan geri kalmamaya karar veriyorum: Ne kadar bir süreliğine gitmiş olacağım? Gitmek kelimesini vurgulamak için parmağımı havaya kaldırıyorum. Bunun cevabını kimse bilmiyor; bu tamamen senin kendi yolculuğuna bağlı. Tıpkı rüyalarda olduğu gibi bazen çok uzun zaman geçmiş gibi gelen şey aslında çok kısa bir sürede olmuş olabilir bazı insanlarsa birkaç dakikalığına gitmişler gibi hissediyorlar ama aslında günler geçmiş oluyor. Senin ruh yolculuğun tamamen sana özel bir şey. Şamanla birlikte olduğumuz anı beklemenin daha doğru olacağını düşünmüyor musunuz? Kaçınılmaz olanı geciktirmek için son kez umarsızca yalvarıyorum. Leo kabilenin ileri gelenlerine danışıyor. Şaman Yaskomo yolculuğun şimdi başlaması gerektiğinin farkında çünkü kartal ruhlar dünyasından gelen bir işaret. Sen yolculuğunun yıldızların hizalandığı yerinde onunla karşılaşacaksın. Bu devamlı bahis konusu ettikleri yıldızların hizalanması meselesini anlamıyorum bu yüzden de bir şey sormaya çalışmıyor ve guruldayan midem gibi daha pratik konulara geçiyorum. Önce yemek yiyecek miyiz? Hayır yemek yemeyeceksin bu insan kendini yemek yemekten alıkoyduğunda çok daha güçlü ve kavrayışı artmış bir tecrübe oluyor. Şu an vücuduna alman gereken tek şey lupuna ağacının filizi ve ayahuasca ile hazırlanan karışım. Ateşin üzerinde asılı duran çaydanlığı işaret ediyor.

60 Peki tam olarak nedir o? Bu sefer yanıtlayan Jeremy oluyor. Ayahuasca kaynatılarak demlenen psikoaktif bir içecek. Banisteriopsis caapi şarabının dimethiltriptamin ya da DMT ile karıştırılmasıyla hazırlanıyor. Boş gözlerle ona bakıyorum. Bu bilimsel yaklaşımın bana Yakunun kendi anadilinde açıklama yapmasından hiçbir farkı yok. 1950lerde Harvardlı bir etnobotanist tarafından kehanetsel ve iyileştirici nitelikleri olduğu açıklanmıştı. Jeremynin bakış açısından bakıldığında başka türlü inandırıcılığı olmayacak bir şey ancak bu şekilde kulağa bir miktar inandırıcı gelebiliyor. Leo söze giriyor. Aynı zamanda daha yüksek ruhani boyutlara çıkılmasıyla bir insanın hayatının yervüzündeki gerçek amacı konusunda tinsel esinler ve kendilerinin en iyi hali olabilmeleri için içgörıiler verdiği de bilinmektedir. Leo ve Jeremv bilimi maneviyatla harmanlamak için işbirliği yapmış gibi görünüyor. Ne harika! Bilinen yan etkileri var mı? Kusma ve potansiyel olarak ishal diye vamtlıyor Jeremv. Hımmm... bu hiç de iyi değil. Tıbbi anlamda bu demlenmiş çayın midede hazmı sırasında salgılanan eser miktardaki zehirlere karşı gösterilen bir reaksiyon. Ancak manevi anlamda insan olarak sürdüğün hayat boyunca biriktirmiş olduğun olumsuz duyguların ve enerjinin sisteminden atılması Çok etkilendim. Bunca araştırmayı hangi ara yaptığını merak ederek Jeremynin elini sıkıyorum ama aslında hiç şaşırmamalıyım. Bu onun güçlü yanı. Özür diler gibi başını iki yana sallayıp ona dokunmamı reddediyor. Yani siz ikiniz bu işten daha aydınlanmış bir şekilde Çıkacağımı evreni ve benim bu bütünün içindeki yerimi anlayacağımı ve belki şimdi olduğumdan biraz daha hafif bir şekilde Çıkacağımı söylemeye çalışıyorsunuz doğru mu? Her ikisi de gülüyorlar. Aşağı yukarı tatlım evet fikir bu. Ama çok da fazla hafiflemeyeceğini umalım şu halinle zaten mükemmelsin. Leoya övle bir bakış bakıyor ki sanki başıma sadece bir tek bunun geleceğinden emin olması adına söz vermesi için yalvarır gibi bir hali var. Ben birkaç günlüğüne ya da birkaç dakikalığına gidebilirim ve bunu bilmiyoruz övle mi? Evet doğru. Ama şunu bil ki ne olursa olsun Alexandra fiziksel anlamda biz yanında olacağız. Seni asla bırakmayacağım AB bunu biliyorsun. Evet biliyorum. Yüzümde ciddi bir ifadeyle hepsine tek tek bakıyorum. Bu şeyi içmek neden Jeremy ile birlikte atıldığımız onca macera öncesinde şerefe kadeh tokuşturduğumuzdan çok daha ciddi bir şeymiş gibi geliyor? Bütün bunlar başladığında Svdnevde içtiğim apsent geliyor aklıma. Ama ben de hepimiz de bunun neden farklı olduğunu biliyoruz. Hayatım ve geleceğim bu yolculuğun sonuçlarına bağlı. Yaku bana üzerinde dumanı tüten bir kupa uzatıyor. Etrafıma bakınıyorum alevlerin aydınlattığı yüzlerini hafızama kazımaya çalışıyorum. Başlamadan önce söylemek istediğin başka bir şey var mı? Bu kez tek başmasm diye yanıtlıyor Leo. Ama bizim bacaklarımız yerde kalacak. İyi yolculuklar Alexandra. Bu iş bitene kadar benimle konuşmayacaksınız değil mi? Başını iki yana sallıyor. Zamanım başlıyor. Jeremy beni ruhlar dünyasına uğurlamadan önce son kez elimi sıkıyor ve ben tereddütle ilk yudumumu alırken dudaklarının seni seviyorum dediğini görebiliyorum. Bu sefer skol ya da şerefe demiyor.

61 Etkili iksiri içmekte başta zorlanıyorum ama her yudumla ekşi tadına gittikçe daha da alışıyorum ve içten dışa ısındığımı hissediyorum. Çok hafif de olsa nane ve zencefil tadı alıyorum ve bunların midemi rahatlatmaları için karışıma eklenmiş olup olmadığını merak ediyorum. Sormamın bir faydası yok çünkü artık hiçbiri bana yanıt vermeyecek. Böyle dramatik bir şey bekleyip beklemediğimden emin değilim ama karışımı içip bitirirken ateşin etrafında sakin ve sessiz bir şekilde oturmaya devam ediyorum. Alevler sanki yüzlerini yalıyor gibi görünüyor ve vücudumu dıştan içe ısıtıyorlar. İçinde bulunduğum huşu halinden bir çığlıkla sıyrılıp yine aynı kartalın alacakaranlıkta gökyüzünde süzülmekte olduğunu görüyorum. Bu kez lupuna ağacının değil de sanki özellikle bizim kamp alanının üzerinde dolanıp duruyor. Birden gözlerim onun boncuk boncuk küçük gözlerine kilitleniyor ve bembevaz karnıyla siyah kanatlarını gavet net görebiliyorum hatta bacaklarını saran o çizgili tüyleri bile. Diğerlerinin de kanadı neredeyse bir adam boyunda olan bu kuşun bize bu kadar yaklaşmış olmasından bu kadar rahatsız olup olmadıklarını görmek için onlara bakmaya çalışıyorum ama gözlerimi ondan alamıyorum sanki üzerime doğru geliyor. Kuşun bana doğru gelip direkt çarpıp beni oturduğum yerde yere sereceğini düşünüyorum ve koca pençeli ayaklarından yüzümü koruyor ve otomatikman kollarımla siper alıyorum ama bunun verine birden kendimi göğe doğru yükselirken buluyorum. Sonra bu uçsuz bucaksız topraklan gri deniz kartalının gözünden görüyorum. Bizim küçük grubumuz aşağıda geride kalmış durumda hepsi küçük birer biblo gibi gavet mükemmel bir şekilde öylece oturuyorlar biz göğe yükseldikçe kamp ateşimiz bir ateşböceğini andırır hale geliyor. Bu inanılmaz bir tecrübe. Biz devam ederken kartalla bir oluyorum ve aşağıda yeryüzü bir bilye halini alıyor bu yükseklikten öylesine önemsiz görünüyor ki. Tüm korkularım ve kaygılarım kaybolmuş durumda. Tek hissettiğim mutluluk ve umut. Düşünme süreçlerimin bu kadar berraklaşmış olması beni şaşırtıyor nedense kabile ileri gelenlerinin hazırladığı karışımın beni sarhoş edeceğini düşünmüştüm. Sanki bir yere gidivoruz ama neve va da nereye bilmiyorum. Sonra kartaldan ayrılıyor ve aşağı doğru düşmeye başlıyorum. Vücudum tıpkı gözlerim bağlı bir şekilde Jeremy ile uçaktan atladığım anki hisleri yaşıyor sanki yerçekimi vücudumu parçalayacakmış gibi hissediyorum. Ancak bu kez kartalın üzerimde uçmakta olduğunu ve yerin hızla bana doğru vaklaşmakta olduğunu görebiliyorum. Hiç kimseye bağlı değilim kanatlarım da vok ve vere çakılacağım sanki. Kalbim deli gibi atıvor ve paniklemeye başlıyorum. Ruh yolculuğu denen şev bu olamaz herhalde Leo böyle bir şeyden hiç bahsetmemişti... Yer bana öyle hızlı yaklaşıvor ki ve hızımın her salisesinde daha da artmakta olduğuna eminim. Yerçekimi nedenivle tersim dönüyor ve neresi yukarı neresi aşağı ne yandavım ne verdevim bilemez bir şekilde kontrol edilemez bir halde aşağı doğru döne döne düşüyorum. Nefes almaya çalışıyorum ama beynim bu insafsız dönüp durma nedeniyle patlayacakmış gibi geliyor. Sonra vere çakılıyorum ve sanki bedenim bin bir parçava bölünmüş sonsuza dek atmosfere karışıp kaybolmuşum gibi hissediyorum. Ah güzel Tanrım öldüm mü? odanı uniıque öfkeden delive dönmüştü. Cevap alamadık da no demek? Her adımını anbean izlivorduk şimdi bana ver varıldı da içine mi girdi diyorsunuz? Bu imkansız. Avrupaya geldiğinde uçaktan iner inmez beni araması gerektiğini gavot açık bir şekilde belirtmiştim. Madeleinein yüzü asılıyor. Kalbi küt küt atmava başlıvor aslında bunun Dr. Alexandra Blakein sinir bozucu bir şekilde

62 ortadan kaybolması değil buraya gelmesi nedeniyle olması gerekirdi. Hiçbir şev yok mu? Emin misiniz? Yine neyin ters gitmiş olabileceğini düşünürken ahizevi bir hışımla telefona çarpıyor. Yine. Verdiği talimatlar gavet açık ve netti oysaki ve yerine ulaştığından da emindi. Madeleine kendisinin bir insan sarrafı olduğunu düşünüyordu ve Dr. Blakein onları koruyabileceği müddetçe çocuklarının hayatını asla tehlikeye atmayacağından emindi. İlk kez yanılmış olabileceğini düşününce birden öfkeyle suratını buruşturuyor. Önce josef ardından da bu. Ofisinin cam panelleri üzerinde kendi yansımasını görünce yumruğunu masasına geçiriyor. Bir anlığına yapması gerekenleri unutup korku içerisinde görmekte olduğu şeye bakıyor. Bu orta yaşını çoktan geçmiş. stres içinde vüzü bumburuşuk bir kadın ve acil müdahaleye ihtivacı var gibi görünüyor. Son vüz gerdirme operasyonu için yeteri kadar para ödediğini düşünüyordu oysa. Yeni bir tane vaptırmasının vakti gelmiş olamaz değil mi? Daha yakından bakmak için hemen masasının en alt çekmecesinde tuttuğu aynayı çıkarıyor. Tanrım karşısındaki manzara dehşet verici. Alnını çatmaktan yüzüne iyice yerleşmiş olan kırışıklıklar. Boynu! Bir hindinin gerdanım andırıyor. Bunlar ne zaman oldu? Her zaman fiziksel durumunun ne kadar iyi olduğuyla gurur duymuştur oysa... Bir an durup düşündükten sonra bunun etrafındaki insanların yarattığı stres yüzünden olduğu kanaatine vardığı sırada telefon tekrar çalıp sinirlerini zıplatıyor. Olur da ofisine biri dalar ve kendini beğenmişin biri olduğunu düşünür diye bir telaş aynayı çekmeceye yerleştiriyor. İç hatlardan arıyorlar bugün bir kötü haberi daha kaldıracak gücü yok. Ne? diye hırlar gibi yerinden kapıyor ahizeyi. Bezmiş usanmış bir şekilde müdürlerden birinin ekibinden bir üyenin Xsadein politikaları gereği bir ürün pazara sürülmeden önce kendi üstlerinde denenmesi gerektiğinden şikayet ederek ofise gelmediğini anlatmasını dinliyor. Bu organizasyonun doğru düzgün işlemesi için her şeyle şahsen mi ilgilenmesi gerekiyor? Belli ki öyle çünkü müdürü kulağına sızlanmaya devam ediyor. Peki neden kendin test etmiyorsun? diye haykırıyor kontrolünü kaybederek. Aklından Dr. Blakein sırra kadem basması geçerken müdürünün insanı çileden çıkaran şikayetlerini fazla kulak asmadan dinliyor. Müdürü kendisine sonuçlarda bir sapmaya neden olmaması için ürünleri bir kişinin üzerinde tek bir kez denediklerini anlatırken onu kuşkuyla dinliyor. Herhalde direktörlerinin koca bir aptal olduğunu sanıyorlar. Bu zırvaları daha fazla dinlemek istemediğinden sözünü kesiyor. Yani bana senin çoktan test ettiğini söylemeye çalışıyorsun övle mi? Öyleymiş. Hangi üründen bahsediyorsun? Dinliyor. Kimyasal peeling öyle mi dediniz? Estetik cerrahlarının işini kısa bir süreliğine de olsa yenileyen bu karışım birden Madeleinein ilgisini celp edivor. Madeleinein aklına camda gördüğü aksi gelirken bunun bütün gün almış olduğu en iyi haber olabileceğini düşünüyor. Güzel. İnsanlara örnek olup bu ürünü kendim deneyeceğim. Böylece kimsenin söyleyecek bir sözü kalmaz. On dakika sonra aşağı inmiş olurum.

63 Ahizevi rahlesine çarptıktan sonra yapması gereken telefon görüşmelerini yapıyor. Bunlardan ilki bilişim uzmanlarına Dr. Alexandra Blakein sefil hayatım cümle aleme duyurmak için hazırlanmaları talimatını vermek direktör olarak bu işlemin ancak bizzat kendisinin son onavı ile gerçekleşebileceğini tevit ediyor ikinci aramayla ise güvenlik ekibine artık hangi deliğe girdiyse Dr. Blake ve çocuklarının bir an önce bulunmaları talimatını veriyor. En azından şimdi kendini geleceği başlatabilen ve olayları denetim altına alabilen biri gibi hissediyor. Blakein gelişi geciktiğine göre son zamanlarda yüzünde birikmeye başlayan acımasızlığı ortadan kaldırmak için güzellik laboratuvarına gitmeden önce gidip o hain Votrubeci ziyaret edip felç olma durumundan hoşnut olup olmadığına bakmalı. Ama hepsi bekleyebilir. Ayrıca kendisine zaman ayırmanın vakti çoktan geldi de geçiyor. Madeleine üzerindeki Chaııel döpiyesi çıkarıp pek de klas gözükmeyen bir havluyu omuzlarını ve bovnunu ortada bırakacak şekilde üzerine sarmış bir şekilde salon stili güzellik koltuğuna yerleştiriyor. Bir çalışma gününün ortasında en son ne zaman uzanmaya vakit bulduğunu hatırlayamıyor aslında teknik olarak bu da iş sayılır ama biraz olsun keyif istiyor. Cildi tamamen temizlenip toniklenirken endişe duvmuyor. Bu işlemden sonra makyajını tazelemesi için ofisinde bir sürü kozmetik malzeme var yüzüne dairesel hareketler uygulanırken kendini ritme bırakıyor. Hem yüzünüze hem de boynunuza mı uygulayalım madam? Evet. Sarkmakta olan gerdanını düşününce bu bölgenin eskisi gibi gençlik günlerine dönmesi için bir peelingden fazlasının gerekeceğini idrak ediyor. Ayrıca bu işte erkekler beyazlaşan saçları ve kel kafaları ile zarif bir şekilde yaşlanabilirken kendisinin mümkün olduğunca genç ve canlı gözükmesi gerektiğini de biliyor. Teknisyen peelingi kaim bir fırçayla Madeleinein vüzünıin ve boynunun tamamına sürüyor. Madeleinein gözlerini katı kompreslerle kapattıktan sonra bedeninin üst kısmına morötesi ışınlar yayan büyükçe bir cihazı gövdesinin üst kısmının üzerine getiriyor. Maskeyi aktive edebileceği mesafeye geldiğinde makine yerine sabitleniyor. Bu en az bir yirmi dakika sürecek. Ben gelip durumunuzu kontrol ediyor olacağım bu yüzden lütfen rahatlayıp tadını çıkarın. Burada beklemenize gerek yok siz gidip işinize bakın ben böyle iyiyim. Madeleine dudaklarını fazla kıpırdatmamaya çalıştığı için sesi boğuk çıkıyor. Şirketin değerli vaktini boşa harcamayalım. Teknisyen tam ağzını açıp makine çalışırken odada bulunmalarının şirket prosedürleri gereği olduğunu söyleyecekken müdürünün patronun öfkesini pek kontrol edemediğini söylediğini hatırlayınca direktörün kulaklarına kulaklıklar yerleştirdikten sonra azat edilmiş olmaktan memnun bir şekilde hızla küçük odadan dışarı çıkıyor. Madeleine de bundan sonraki adımlarını düşünmek için yalnız kalabildiği için mutlu. Bu pozisyona risk alabildiği için geldi ve şimdi de durmaya niyeti yok. Stres içindeki bedeninin rahatlamaya başlamasına kendisi bile şaşırıyor dinlemekte olduğu klasik müzik onu sakinleştirirken halinden gayet memnun bir şekilde kendisini enfes bir uykunun kollarına teslim ediyor. Jeremy Alcvı kıpııım ağacına bakıp geri döndüğünden beri hııçıik kampımızdaki hareketlilik on katına çıktı. Normalde çok sakin ve huzurlu görünen ihtiyarlar ruh yolculuğu için demleyecekleri karışımı hazırlamalarını sağlayacak nebatlar ve iksirlerle meşgul olmaya başladılar. İtiraf etmeliyim ki bu karışımın içindeki toksinlerin Alea üzerinde yan etkileri olmayacağından emin değilim. Onun vücudunu normal olmayan maddelere ve kimyasal dengesizliğe ne tepki

64 verebileceğini bilebilecek kadar uzun zamandır tanıyorum. Leo planlarını benimle paylaşır paylaşmaz avaluıasca hakkında araştırma yapmaya başladım. insanların bu fenomeni tek başlarına deneyimlemesi için dünya üzerinde bu işe adanmış bazı yerler olduğunu öğrenince hem şaşırdım hem de biraz teskin oldum ama yine de tamamen rahatlamadım. Bu yağmur ormanının sıcaklığında son isteyeceğim şey Alexanın kusmakla vakit geçirmesi olurdu. Leova bu yolculuk boyunca vücudunun normal dengesini korumak için Alexaya farmasötik bir şeyler içirmeyeceğime dair söz verdim ancak kabilenin ileri gelenleri midesini biraz olsun yatıştırmak için bu karışıma nane ve zencefil ekleme fikrime karşı çıkmadılar. İşe yarayacak mı hep beraber göreceğiz. Avalondavken onu muayene edebildiğim için mutluyum. Tıbbi olmavan bir terimle domuz gibi sağlıklıydı. Kam çok ivivdi kan savımı da gövde kitle indeksi de mükemmeldi ve reflekslerinde de bir problem yoktu. En azından Leonun bahsettiği ruh yolculuğuna çıkmadan önce şu anki halinden daha iyi bir durumda olamazdı. Daha da önemlisi zihinsel olarak da buna hazır olduğunu hissetmemdi. Avalonda geçirdiğimiz zaman sinirlerini yatıştırmış gibiydi ne yazık ki aynı şeyi kendim için söyleyemeyeceğim. Biz bu kabusun doğal sonuna varana kadar onun fiziki sağlığını ve ruh halini koruduğundan emin olmak dışında yapabileceğim fazla bir şey yoktu. O yüzden de şimdiye kadar her şeyin yolunda gittiği söylenebilir. Üzerinde buharlar tüten içecekten ilk yudumunu alırken gözlerimi ondan alamıyorum. Tanıdığım tüm kadınlardan daha cesur ve bu bilinmeyeni keşfetmek ve bilineni sorgulamak dürtüsünden kaynaklanıyor. Sonuçta hayatımızda neler değişecek ya da bu karışımı hazmetmeyi başarıp yükseklerde uçmayı kaldırabilecek mi ve sonra hayatımıza kaldığımız yerden devam edebilecek miyiz kim bilir... Bu kadar karamsar olmamalıyım. Leoya bundan fazlasını borçluyum ve onun hem zihinsel hem de duygusal zekasına bizi boş bir hayal peşinde koşmaya sürüklemeyeceğini bilecek kadar güveniyorum ama yine de bazen kendimi sanki bir türlü kimsenin elde edemediği o altın postu bulmaya çalışıyormuşuz gibi hissediyorum. Yine de söz verdiğim gibi zihnimi Alexaya yardımcı olacak olumlu düşünceler paylaşmaya odaklamaya çalışıyorum. Kabilenin ileri gelenleri ruhu bedenini terk edene kadar ateşin etrafında oturmamızı istediler. Tanrı bilir ya kim bilir nasıl bir şey olacak? Biz el sallarken oturduğu sandalyede bize el sallayıp göğe doğru mu yükselecek yoksa bedeni gevşeyip kas kontrolünü mü kaybedecek? Bedeninde meydana gelebilecek en ufak bir değişikliği ezberlemek istediğim için gözümü ondan ayırmıyorum. İçeceğini bitireli on dakika geçti ve hala bir şeyler olmasını beklivormuş gibi bizimle göz teması kuruyor. Ama hiçbir şey olmadı buna hiç şaşırmadım. Parıl parıl parlayan o güzelim yeşil gözleri ateşe bakarken alevler gözlerinden yansıyor. Ama o gözlerini öylece dikmiş ateşe bakarken gözbebeklerinin aslında gayet hızlı bir şekilde büyümekte olduğunu fark ediyorum. Bizim varlığımızı hala algılavıp algılamadığını sınamak için elimi gözünün önünde sallamamak için kendimi zor tutuyorum ama bana ona dokunmamam ve ateşe bakmasını engellemem söylendi belli ki avahuascanın gücüne kendini teslim etmesine yardımcı oluyormuş. Lupuna ağacından alman filizin nasıl bir etkisi olacağınıvsa hiç bilmiyorum çünkü bu Yakunun isteği üzerine son dakikada vapılan bir şeydi. Neden mi? Çünkü ağaç ona öyle demiş! Bunu bana söylediğinde Leo ile vaptığım tartışma gelivor aklıma. Ciddi olamazsın Leo. Bir ağaç ruh yolculuğu sırasında ona rehberlik etme sorumluluğunu alacağını Yakuva nasıl söylemiş olabilir?

65 Doğada işler böyle yürüyor Jaq. Buraya geldiği andan itibaren Alexandranın lupuna ağacı ile arasında nasıl bir bağ kurulduğuna sen de şahit oldun. İstesek bile onu ağaçtan uzak tutamazdık. Seni asıl endişelendiren şev nedir? Bu ağaç hakkında herhangi bir araştırma yapmadığım için endişeliyim; o bana gösterene kadar varlığından bile haberim yoktu. Ya zehirlivse ve toksin doluysa ne olacak? Ne bilevim onu öldürebilir bile. Bahsettikleri miktarın onu öldürebileceğini hiç sanmam. Ayrıca şamanların bazıları bu ağacı tedavi için devamlı kullanırlar hem kabilenin ileri gelenleri bana hiç ölümle sonuçlanan bir vakadan bahsetmediler. Tamam ama senin de gayet ivi bildiğin üzere Alexa VVaiWai kabilesinden değil ve uyuşturucu maddelere karşı aşırı hassas. Bu da farklı olmayabilir. Bilmiyoruz ki. Gavet sakin bir şekilde Hayır bilmiyoruz haklısın henüz bilmiyoruz. Ama avahuasca alması seni rahatsız etmivor değil mi? diyor. Rahat olmaktan çok bu fikri kabullenmek zorunda kaldığımı söylesek daha iyi olur. Benim aşırı detaycı bir şekilde her şeye kusur bulmam kaşlarından birini havaya kaldırmasına neden oluyor. Tamam peki. Rahatım. Güzel gidişata bir bakalım ona göre gerekli kararları alırız. Leo elini omzuma koyuyor. Buna razı oldu jaq yapması gerektiğini bildiği şeyi yapmasına müsaade etmelisin. Amazonlardaki yolculuğumuz başladığından beri ilk kez Alexanın sırf ben Leoya inandığımdan bu deneyimi yaşamak için bana güvenmiş olması yüzünden kendimi mahcup hissediyorum. Ayrıca bilinmeyenlerin içine öyle bir sürükleniriz de ona yardımcı olamam gibi şüphelerimin olmadığını da inkar edemem. Bu düşüncemi Leoyla paylaşıyorum. Umarım bu işin iyi bir şekilde sonuçlanacağı konusunda sana ne kadar güvendiğimi biliyorsundur dostum. Evet bunun gayet farkındayım ama senin de bildiğin gibi bu hayatta hiçbir şeyden emin olamayız. Sadece elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışabiliriz. Sanki endişelerimi hafifletmek istermiş gibi gözümün içine bakıyor. Ancak Alexandranın yapmakta olduğu şeyin bazı cevaplar doğuracağına eminim. Sanki helikopterden sarkan bir ipin ucundaymışım da bu ipe tutunmam hayat memat meselesiymiş güvenli bir yolculuk yapabilmek adına altımdaki yer yapısını ve iklim şartlarını anlamak için pilota güvenmek zorundaymışım gibi hissediyorumkontrolün bu derecede elimde olmamasına pilot koltuğunda oturmamaya hiç alışkın değilim ve son zamanlarda Alexa soz konusu olduğu zaman çok sık böyle hissetmek zorunda kaldım. En azından beni huzursuz ettiğini söyleyebilirim. ABnin parmaklarının seğirdiğini fark edince hemen içinde bulunduğumuz ana geri dönüyorum. Onun gözlerinin içine bir ışık tutarak ne tepki vereceğini görmek için neler vermezdim. Uzayda kaybolmuş gibi görünüyor gözleri neredevse tamamen açık ve onları hiç kırpmıyor. Kıpır kıpır parmakları kan şekerinin düşmeye başlamış olmasından kısmi felç geçirmek üzere olduğuna ya da bir tür nörolojik durum vaşadığı gibi birçok şev anlamına gelebilir. Vücudumun her zerresi nabzını kontrol etmek istivor ama kabilenin ileri gelenlerinin bakışlarıyla beni oturduğum yere mıhladığını hissediyorum. Leova bakıvorum ve gözleriyle bana müdahil olmamam için yalvarmakta olduğunu görüyorum. Etraftaki bu sessizlik insanı kahrediyor. Bu işin benim için onun için olduğundan daha zor olacağını hiç düşünmemiştim.

66 Gözleri açık kalıyor ama bakışları ateşe kilitlenmiş durumda ve yavaş yavaş kolları da titremeye başlıyor sonra da ayak parmaklarıyla baldırları titremeye başlıyor. Sanki şoka giriyormuş gibi görünüyor. Tıbbi durumunu bu kadar yakından takip ediyor olmasam epilepsi krizi geçirmek üzere olduğunu söyleyebilirim. Gözleri yuvalarında dönmeye başlıyor ve titreme bütün bedenine yayılmaya başlıyor. Hayatımın aşkının böyle bir şeyi yaşadığına şahit olup bir şey yapamazken kendimi bir mengeneye kıstırılmışım gibi hissediyorum. Her zerremle ona yardım etmek iyi olduğundan emin olmak istiyorum. Belli ki ona verdikleri bu toksik maddelere korkunç bir reaksiyon yeriyor ve tıbbi malzemelerimin durduğu çantayı almak için ayağa kalkmaya çalışıyorum ama kıpırdavamadığınu fark ediyorum. Burada neler oluyor böyle? Sanki kıçım sandalyeye yapışmış gibi. Kabilenin ileri gelenleri tıpkı birkaç dakika önce Alexanın olduğu halde transa geçmiş gibi bakıyorlar 1 eo ise avuçlarını yukarı doğru açmış bir şekilde gözleri kapalı öylece oturuvor. Burada aklını yitirmemiş tek kişi ben miyim? Hala sandalyeme mıhlanmış durumda olduğumdan sevdiğim kadın kriz geçirirken çaresizlik içinde orada oturup olanları izlemek dışında bir şey yapamıyorum hem sarsılmaları öyle şiddetleniyor ki sandalyesinde gerisingeri kaykılarak hem başı hem de vücudu sert bir şekilde yere düşüp zemine çarpıyor ve ben daha önce lupuna ağacının etrafında dönüp duran kartalın çığlığından bile tiz bir çığlık atıyorum. Tanrım! Yere düştüğü anda bedeni sanki ölmüş gibi gevşiyor. Aynı anda ben de sandalyeden bırakılmış olduğumdan ona doğru fırlıyor neredeyse Alexanın bedeninin üzerine kapaklanıyorum. Herhangi bir tepki vermesini umarak kolunu kaldırıyorum bileğini kavrayıp nabzını kontrol ediyorum ve gözkapaklarını kaldırıyorum. Tepki yok. Leo! diye haykırıyorum umarsızca dikkatini çekmeye çalışarak. Leo çantamı getir. Tepki vermiyor. Hepsi de hala gayet sakin bir şekilde sanki birbirlerine görünmez bağlarla bağlılarmış gibi öylece oturuyor. Lanet olsun bu hayatımda gördüğüm en korkunç kabus. Yüzümü ağzına yaklaştırıp nefes alıp veriyor mu diye kontrol ediyorum. Hiçbir şey yok. Nabzına bakıyorum o da yok. Kalbinin atıp atmadığını anlamak için kulağımı göğsüne dayıyorum. Kahretsin. Bir an onu bırakmak ve medikal çantamı almak arasında kararsız kalıyorum. Diğerleri hala yakarışlarıma karşılık vermiyor ve trans halindeler. Deli gibi koşarak çadıra gidip medikal çantamı almak ve onun yanma dönmekten başka çarem kalmıyor. Geriye döndüğümde diğerlerini ateşin etrafında oturdukları yerden kalkmış ve onun etrafını sarmış halde görüyorum. Hepiniz geri çekilmelisiniz. Ona suni teneffüs yapmalıyım belki de adrenalin iğnesi de. En kötüsünü bekleyerek ihtiyacim olanları bulabilmek için çantamı karıştırıyorum sonra da üzerindekini yukarı doğru sıyırıp ona kalp masajı yapmaya başlıyorum. İhtiyarların en kır saçlısı olan Takasumo dikkatli bir şekilde Alexanm elini eline alıyor ve gözlerini kapayarak bileklerini avuçlarıyla kavrıyor sonra da bana dönüp Hayır şimdi iyi diyor. Ne? diye haykırıyorum. Onlar yine böyle gavet sakinken herhalde sesim deli gibi çıkıvordur. Kalbini dinlemek için steteskopumu alıyorum Tanrıya şükürler olsun çok düşük de olsa nabzının attığını duyabiliyorum. Kalbim öyle bir hızla çarpıyor ki sanırım şu anda vanı başımda durmakta olan adrenalin iğnesinin içindekinden on kat daha fazla adrenalin salgılamış olmalıvım. Tişörtünü aşağı indirdiğimde herhangi bir hasar olmuş mu diye başının arkasına bakıyorum iyi gibi görünüyor ama hala tepki vermivor. Aklıma gelen her tür muayeneyi yapıyorum hayati belirtileri iyileşme

67 gösteriyor olsa da tansiyonu normalden biraz düşük. Kulaklarımla kalp atışlarının normale dönmesini dinlerken kendimi biraz olsun rahatlatmaya çalışıyorum. Bütün bunlar da neydi? Bedenine bakıyorum ve renginin normale dönmekte olduğunu görüyorum: Dudakları pembeleşiyor yanaklarına yavaş yavaş kan gelmeye başlıyor ve o kadar huzurlu görünüyor ki sanki biraz önce gördüğüm krizi geçiren o değil. Diğer herkes de gayet sakin ve rahat. Leo neydi o öyle? Benim kaçırdığım bir şey mi oldu? Bazen insanlar ayahuascayı sindirirken ve ruh bedenden ayrılırken böyle bir tepki gösterebiliyorlar. Fiziksel beden normal haline dönmeden önce sadece bir dakika kadar siirüvor. Yani sen bana şimdi Alexanııı ruhunun bedenini terk ettiğini mi söylüyorsun? Elimden geldiğince kontrollü davranmaya ve sesimdeki alaycı tavrı bastırmaya çalışıyorum. Bir anlamda evet. Bu yüzden o gidene kadar yerimizden kıpırdamadık dönmesi gerektiği yere geri dönebilmesi için. Sandalyeden fırladı! Bu sandalyeler pek sağlam değil. Birkaç saniye içinde insan kendini verde bulabiliyor birkaç kez bana da oldu diyor kıkırdayarak ama ölümcül bakışlar atmakta olduğumu görünce bunu hiç de komik bulmadığımı anlıyor. Tavrını hemen değiştiriyor. Onun için sağlamlaştırmadın mı? Bütün bu duyduklarımı algılamakta zorlanıyorum ve sorusu kafamı karıştırıyor. Ben şey verimden kıpırdavamadım. Çok garipti. Bazen sevdiklerimizi kaybetmek zordur ve bövle bir şev olduğunda en kötüsünü hayal ederiz. Şu anda güvenli bir verde Jaq. Ona hiçbir şey olmayacak ve gerive döndüğünde eskisinden daha aydınlanmış olacak. Söylediklerini duyduğumda kafama tuğla vemiş gibi oluyorum. Tekrar Alexava bakıyorum bilinci yerinde olmasa da övle huzurlu ve sakin görünüyor ki sanki derin deliksiz bir uvkıı çekiyormuş gibi. Olayları hatırladığım kadarıyla tekrar gözden geçirmek zorunda kalıyorum. İşte o zaman kalbim ve beynimin birbirleriyle bir kavgaya tutuşmuş olduğunu fark edebiliyorum. Bunları düşünürken bile Leoya ne kadar derinden bağlı olduğumun ve Alexayı ne denli sevdiğimin farkındayım. Leonun Alexanın bu yolculuğa çıkabilmesine izin vermem için yerimden kalkmamamı ve konuşmamamı istediğini hatırlıyorum ve onu kaybetmekten duyduğum korkuyu onu bırakmak istemediğimi hatırlıyorum. Bunca yıldan sonra tekrar ayrılmamız fikrine gerçekten dayanamıyorum. Sanki aramızda yeniden bir bağ kurulması için bir ömür beklemişim gibi hissediyorum. Kısa bir süreliğine de olsa onsuz bir geleceği düşünmeyi ne beynim ne de kalbim kaldırıyor. Sanki Leoya verdiğim sözle ona olan sevgim arasında kalmışım gibi hissediyorum. Kalbim ona vardım etmeye çalışmak isterken beynim bu dürtüyü bastırarak beni hareketsiz hale getirmiş olmalı. Bunun ayrımına varınca kabilenin ileri gelenlerinin bedenimin üzerin je ruhsal va da büyüyle elde edilmiş bir kontrolleri olmuş olabileceğim düşündüğüm için kendimi ayıplıyorum. Davranışımın mantıklı bir açıklamasını bulmayı başardığım için rahatlıyorum. Her ne kadar Leo bana tansiyonun düşük olmasının ruh yolculuğunun bir belirtisi olduğunu söylese de yüzde yüz emin olamadığımdan Alevanm tıbbi durumunu belgelemek için titiz bir çalışma içine girivorum. Bu en azından kısa bir süreliğine de olsa beni ovalar. Ben onun havati belirtilerini detaylandırırken ihtiyarlar 1 eo ile sohbet ediyorlar. Onu başka bir vere götürmek istiyorlar Jaq ama muayeneni bitirene kadar som rahatsız etmek istemediler. Neden? ereve? Birden kafamda bunca soruyla Alexa gibi davranmaya başladığımı fark ediyorum.

68 Onu konıvan lupuna ağacına daha yakın olmasını istiyorlar. Bedeni koruyucusuna ne kadar yakın olursa o kadar güvende olur tıpkı şaman eşliğinde ruh yolculuğuna çıkanlar gibi. Onunla nasıl tartışabilirim? Bu hala bana delilikmiş gibi geliyor ama daha güvende olacağını düşünüyorlarsa onlarla tartışacak değilim. Tamam Leo diyorum daha önceki çıkışım yüzünden biraz utanmış bir şekilde sesimi kontrol etmeye çalışarak. Başıyla ihtiyarlara işaret veriyor. Onu gayet dikkatli bir şekilde uzandığı yerden kaldırıp ufak tefek bedenini bir sedyenin üzerinde lupuna ağacına doğru taşıyoruz. Artık karanlık çökmüş olduğundan şu anda ruhsuz olan bedeninin etrafında nöbet tutacağız. İstemeye istemeye de olsa bir şeyler yemek ve eğer böyle bir şey mümkün olursa birkaç saat uyumak için yanından ayrılmak zorunda kalıyorum. Yağmur ormanının sesleri beni öyle bir geriyor ki sonunda derin deliksiz bir uykuya dalıyorum. Alexa Bu daha önce deneyimlediğim hiçbir şeye benzemiyor. Farklı bir zaman farklı bir yer hem dünyevi değil hem de ilkel. Sanki aynı anda her yerdeyim ve hiçbir yerdeyim gerçek olmayanı duyumsuyorum. Sanki bir film çekiyorum hem yönetmenim hem oyuncular hem de setin kendisiyim. Onları hem görebiliyorum hem de duyabiliyorum; ama onlar aynı şeyi yapamıyor. Rollerini oyuyorlar fakat ben bu setin üzerinde süzülüyorum; sanki içindeyim ancak görünmüyorum ve dokunulamıyorum. Hislerim alarma geçmiş durumda karşıma çıkan herkesin duygularını sanki kendim hissediyormuşçasma anlayabiliyormuşum gibi hissediyorum ama benliğimi de kaybetmiyorum. Bu gerçekdışının en garip hali ve Leonun ruh yolculuğu olarak tanımladığı şeyi yaşamakta olduğumu tahmin ediyorum. Kendimi hem bu sürece hem de olasılıklara kaptırıyorum. Gördüğüm manzara değişiyor ve ben birden odaklandığımı hissediyorum. Bir annenin küçük bir kızı uyutmakta olduğunu görüyorum herhalde beş yaşlarında. Anne sevgiyle kızın alnını okşayarak yüzüne düşen koyu renk saçları gözlerinden çekip geriye tarıyor. Yanağına usulca bir iyi geceler öpücüğü konduruyor ve kız da ona öyle sevgi dolu bir şekilde gülümsüyor ki onu nasıl sevdiği çok belli. Sanki zihinlerinin içindeymişim onlarla aramda görünmez bir bağ varmışçasına her ikisinin de duygularını kalbimde hissedebiliyorum. Annemin de ben küçükken bana böyle davrandığını ammsıvorum tıpkı benim şimdi kendi çocuklarıma yaptığım gibi. Anne iğreti perdeyi çekerken kızına son kez bakıyor. Sonra da yuvarlak bir masanın ortasında yanmakta olan muma doğru dönüyor. Mutfak köy mutfakları gibi; suvun kovavla kuvudan çekildiği ekmeğin ev yapımı olduğu giysilerin az bulunduğu ve değerli olduğu bir devirdeyiz. Bu küçük evden soğuğu uzak tutan şömineve doğru ilerliyor. Bu mumun alevivle incecik başka bir mumu yaktıktan sonra içinde fazla bir eşya bulunmayan odada mumlardan bir çember vaparak ortasına geçivor sanki derin bir meditasyona dalmış gibi. Birden bir ışıma oluyor ve gözlerinin önündeki sahne değişiyor sanki birisi kalın bir romanın sayfalarını çevirmiş de başka bir yerden okumaya devam ediyormuş gibi. Aynı kadın başka bir eve girerken çok candan bir şekilde karşılanıyor. Onu karşılayan aileyle kucaklaşıyor ve geldiği için ona teşekkür ediyorlar. Ona ne kadar güvendiklerini hissedebiliyorum ve kadının da buraya yapmaya geldiği şev için kendisine gayet güvendiğinin farkındayım. Omzunda bir sırt çantası var tam onu açacakken küçük kızı koşarak geliyor. Bu kız çocuğu okula başladığım yaşlardaki halimi andırıyor.

69 Anne lütfen senin yanında olmak istiyorum ben de izleyebilir miyim? Annesi başını kaldırıp misafir geldiği evin sahiplerine bakıyor ve onlar da başlarını eğerek onay veriyorlar. Elbette Caitlin gel buraya diyor sakin bir sesle. Odanın bir köşesinde bir battaniyenin üzerinde uzanmakta olan hasta bir çocuk var. Yaşı genç kızdan biraz daha büyük ama sanki daha narin ve kırılgan gibi. Durumu gerçekten de kötü görünüyor ve ben bedenine bakarken bu hastalığın o doğal olmayan kokusunu teneffüs eder gibi oluyorum. Her ne kadar berbat ve iğrenç bir kokuvsa da her ikisinin de bu çocuğa beslediği şefkatin kokunun varattığı bu garip hissi azalttığını duyumsayabiliyorum. Merakım nedeniyle bu sahneve anne hasta çocuğun vaııına giderken daha da yaklaşıyorum. Sanki kadınla aramda bir bağ var bu çocuğun hastalığının kendi sağlığına oluşturabileceği tehdidi hiç umursamadan onu sevgi ve şefkatle iyileştirmek istediğini hissedebiliyorum. Tarif edemeyeceğim bir bağla birbirimize bağlanmış durumdayız ve daha da yaklaşıyorum. Yüzündeki renge bakılınca çocuğun ateşler içinde vandığı anlaşılıyor. Çok zayıf düşmüş bir halde bu tahammül edilmez kokunun onu içten dışa çürütmekte olduğunu hissedebiliyorum. Çok ama çok hasta. Çocuğun ıstırap içindeki bedenini muayene ettikten sonra anne avuçlarını çocuğun kollarında ve bacaklarında gezdiriyor. Kızı Caitlin her hareketini dikkatle takıp ediyor. Sonra çocuğun yüzünü avuçlarının arasına alıp gözlerini kapatıvor. Dudakları kımıldamıyor ama içinden dua ediyor ya da bir şeyler düşünüyor gibi bir hali var ve efsunlu dua gibi bir şeyler mırıldanmaya başlıyor. Küçük kız odada ilerleyerek annesinin yanında diz çöküyor ve o da avuçlarını küçük erkek çocuğuna değdirerek annesinin yaptıklarını taklit ediyor. Aile durumu uzaktan izliyor gözlerindeki korku çocuğun hayata nasıl pamuk ipliğiyle tutunmaya çalıştığını anlamalarından ve odadaki büyüyü hissetmelerinden kaynaklanıyor. Anne ve kızı büyünün etkisinden kurtularak gözlerini açıp oğlanın üzerinden ellerini çekene kadar bayağı bir vakit geçiyor. Anne tekrar heybesini alıp içinden bazı bitkiler ve bir havanla tokmak çıkarıyor. Ailenin annesi karışıma birkaç damla sıcak su ekliyor ve devam edilmesi için başıyla onay veriyor. Kadın son bir şey daha çıkarmak için çantasına uzanırken aile fertleri sırtlarını dönüyorlar bu son aşamayı görmemeleri gerekiyor belli ki. Bunu yaparken sessizliklerini koruyorlar ıstırap içindeki çocuk için ne kadar acı çektikleri düşük omuzlarından ve kambur duran sırtlarından anlaşılıyor. Caitliıı bana kendimden tanıdık gelen bir yoğunluk ye merakla annesinin yaptıklarım izliyor. Anne heybesinden küçük bir hançer çıkarıp ortaparmağından üç damla kanı karışıma akıttıktan sonra hançeri heybesine yerleştirip parmağının ucunda kalan kanı emiyor. Usulca aileye. Artık arkanızı dönebilirsiniz derken hayandaki karışımı tokmakla eziyor. Bu hazırladığım şey bu çocuğa ancak kalpten yenilebilir. Artık onu sadece bir annenin seygisi iyileştirebilir uyurken durumunu izlemeye devam edin. Çocuğun annesi grubun geri kalanından ayrılarak çocuğa doğru ilerliyor. Ölmekte olan oğlunu kollarına alıp sallarken karışımı dudaklarına götürüyor. Ağzını açmasına vardım ederek karışımı azar azar ağzının içine döküyor. Çocuğun babası elinde biraz daha su ile yanlarına koşuyor annesi bu suyu ilacı yutabilsin diye oğlanın boğazından aşağı döküyor. Çocuk birkaç kez öksürüyor sonra onu yine gayet nazik bir şekilde yatırıyorlar ye şifacılara dönüyorlar. Teşekkürler Evelyn. Siz bizim son umudumuzsıınuz. Birkaç parça eşyasını heybesine kovduktan sonra aile ile vedalaşıp tahta kapının eşiğinde kızının elini tutarak durup Oğlunuzun sağlığı için dua etmeye devam edeceğiz divor.

70 Bu ikili uzaklaşırlarken aile arkalarından bakmaya devam ediyor hepsi kendilerini tükenmiş hissediyorlar ancak ilk kez kalplerinde umut var. Birkaç gün sonra Caitlini dışarıda tavukları yemlerken görüyoruz ve yol kenarından kendisine elinde kocaman bir buket çiçekle yaklaşmakta olan o oğlan çocuğunu görüyor. Boydan bakıldığında aslında kız çocuğundan bayağı uzunmuş. Artık yüzünden kan damlıyor ve güçlü adımlar atıyor. O odanın bir köşesinde öyle kırılgan yatan çocuk sanki o değilmiş gibi. Annesinin sihrinin çocuğun bedenindeki hastalığı ve enfeksiyonu tamamen yok etmiş olduğunu görünce kızın yüzü bir gülümsemeyle aydınlanıyor. Kız sarılmak için ona doğru koşunca oğlan da onu kucaklamak için buketi yere bırakıyor. Başını kaldırıp çocuğa bakıyor zümrüt yeşili gözlerini gözlerinden ayırmıyor ve aralarındaki sıcak ışımaya bakılırsa ikisinin de kalpleri aynı neşeyle şakıyor. Caitlin annesinin sihrine güveniyor ve kelimelerle dile getirmese bile bu çocuğun hayatı boyunca başkalarına yardım edeceğini ve onları koruyacağını da biliyor. Annesinin kanıyla aralarında bir bağ oluştuğunu bu kısa süreli bir bağ olsa da gelecekte bir gün bunun bir anlamı olacağını biliyor. Caitlinin gözlerinde sanki kendimin yansımasını görüyorum ve benim de gözlerimin içine baktığında aynı dinginlik ve huzuru Leo ile yaşadığımı fark ediyorum her şevin olması gerektiği gibi olacağına dair bir güven duygusu. Bu çocuklar arasmdaki bağın verdiği dinginlik tüm tinsel benliğime dalga dalga yayılıyor. Caitlin daha bu küçücük yaşında annesinin birçok mucizeye imza attığına şahit olmuş bir kız çocuğu. Evelyn iyi kalpli bir insan ve başkalarına şefkat göstermesi kızının yalnızca onun yolundan gitmek istemesine sebep oluyor. Annesi asla doğrudan verilen hediyeleri ya da ödemeleri kabul etmiyor ama zaten hayatta kalmaları için gerekecek hiçbir şeyi istemeleri de gerekmiyor. Sanki köyün varlığını korumak için hiç dile getirilmemiş bir anlaşma var hiç sözü edilmiyor sadece böyle bir şey var. Genellikle Evelyn kızının derin bir uykuda olduğunu düşündüğünde geceleri birkaç saatliğine ortadan kayboluyor. Ormanın derinliklerine giderek doğanın döngüsü ile ince bir ayarla yapılan törenlere katılıyor. Bir şeylerin ne zaman ve nasıl olması gerektiğini hissedebiliyor ırmakların suya kavuşması ve yazın sıcakların basması sonbaharın gelmesi ve kışın geçici bir süre doğanın ölmesi gibi. Her mevsim tıpkı yeryüzünün bir parçası olan bedeni gibi onun bir parçası. Dolunav çıktığında bazen evden daha uzun süre uzak kahvor ve küçük kulübelerine döndüğünde birbirine girmiş saçlarına vapraklar ve otlar takılmış givsileri vırtık e kirlenmiş oluvor sonra da bütün gün uvuvor. Köydeki insanlar onlara yaklaştığında ondaki bu saf enerjiyi ve varlığı hissedebiliyorlar ancak bu kadının aslında içlerinde en şefkatli olan olduğunu bilseler de ondan ve anlamadıkları ya da tam olarak inanamadıkları büvüden biraz korkuyorlar. Kendileri ihtivaç duymadıkça ondan uzak duruyorlar. Bilinmeyen karşısındaki korkulan hem onları Evelvııe çekinir hem de ondan uzaklaştırıyor. Caitlin büyüdükçe annesi ile daha çok vakit geçirmeve onun bu sihirli armağanını öğrenmeye ve anlamava çalışıyor ki bir gün kendisi de avnı şevleri yapabilsin. Adet görmeye başladıktan sonra annesi ona sihri ile ilgili daha önce anlatamadığı şeyleri anlatmaya başlıyor. Kızına bunları kendi aralarında konuşabileceklerini ancak başkalarıyla asla açık açık konuşmaması gerektiğini söylüyor. Caitlin onlara verilen bu armağanı başkalarının iyiliği için kullanmalarının görevleri olduğunu anlıyor. Bunu o da biliyor ama insanların neden kan armağanının gücünden içten içe bu kadar korktuklarını anlayamıyor bu övle bir güç ki sadece karşılıksız sevgi ile kullanılabilir hale geliyor.

71 Annesi içinde yaşadıkları dünya bu kadar hızla değişirken ve karanlık hissi ve bir tehlike yeryüzüne hızla sirayet ederken bunun çok daha önemli olduğunu söylüyor. Evelyn kızma kanındaki gücü bir sır olarak saklama sözü veriyor kızı da gayet ciddi bir şekilde ona bu sözü verivor. Caitlin onun da kanında bu sihirli iyileştirme gücü var mı bu armağan ona da verilmiş mi diye hep merak ediyor. Annesinin elindeki asayı yavaşça sol omzuna değdirmesiyle Caitlin kürekkemiğmın hemen altında kalp şeklinde küçük bir işaret olduğunu göı uvor. Bu işareti birlikte banyo yaptıklarında daha önce annesinde gördüğünü gayet net hatırlıyor. Kanın işareti bu. Caitlin avucunun içini göğsünün sol tarafına aynı işaretin olduğu yere koyuyor. O ana dek ne tür bir gücü temsil ettiğini fark etmemiş. Evelyn kızının elini avucunun içine alıyor. Memelerin büyüdükçe bu işaret gizli bir hale gelecek. Bu yakın bir gelecekte dünyamızı ve hayatlarımızı karartacak gölgelerin bir işareti. Kendini daima korumalı güvende olduğundan emin olmalısın. Vakti geldiğinde hayatına seni ve seni korumaya ihtiyaç duyduklarını anlayacak biri girecek. Gözlerinin ta içine bakarak kime güvenebileceğini bileceksin ve onun gözünde gerçeği göreceksin. Tıpkı bizim şimdi yaptığımız gibi. Anne ve kızı arasında övle vakın öyle içten bir bakışma var ki hiçbir şekilde tehditkar ya da zorbaca değil. İçgüdülerine güven. Hayatın boyunca yapacağın yolculukta sana rehberlik edecekler. Ben senin yanında olmasam bile hep seninle olacağım seni seveceğim ve seninle aramızda bir bağ olacak bunu bil. Anne kız geleceğin neler getireceğini bilmeden ancak ama onlara verilmiş bu armağanın sorumluluğunu hissederek birbirlerine sarılıyorlar. * * * Bir sonraki dolunayda Caitlin annesi yanağına usulca bir öpücük kondururken uyuyormuş gibi yapıyor. Evelyn tahta kapıyı ardından kapatarak kızını geride bırakıp ormana kaçıyor. Kızı aynı yoldan annesini takibe koyulmadan önce birkaç dakika bekliyor ayın parlak ışığı yolunu aydınlatıp gözleri önüne seriyor. Bir noktaya geldiğinde annesi köşeden dönüyor yaprakların hışırdadığını duyunca yüzünde bilge bir tebessümle ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başlıyor. Kızı bir an olduğu yerde donup kalıyor sonra da annesi kendisini fark etmediği jin derin bir nefes alıyor. Orman tabanı ağaçlardan düşen yapraklarla kaplı olduğundan çıplak ayaklarına yastık teşkil ediyor. Uir baykuş sanki Evclynin böyle gecenin bir yarısında ormanın derinliklerinde olduğunu duyurmak ister gibi tünemiş olduğu dalda pubuluyor. Sonunda Evelyn açık bir alana geliyor ve Caitlin daha geride kalıp bir karaağacın ardına gizleniyor. Kalbi göğsünün içinde deli gibi atarken nefes alıp verişini düzenlemeye ve sinirlerini yatıştırmaya çalışıyım Bu açıklık alanın karşı tarafında ağaçların yine hışırdadığını duyuyor ve annesinin oraya gittiğini anlarken şarkılar mırıldanan sesler çalınıyor kulağına. Başkaları da bu yoldan gelip kendisini görmesin diye hemen ağaca çıkınca toplantıyı ve aşağıdaki töreni buradan manzarası kapanmadan seyretmeye başlıyor. Şarkılar fısıltı halini alıvor sanki ormanın kendi sesivmiş gibi bir hale geliyor ve annesinin saçlarına iliştirilmiş ormandaki mevsimin son çiçeklerden yapılmış bir taç dışında üerinde hiçbir şev olmadan çırılçıplak ortaya çıktığını görüyor. Evelyn ağaçların yapraklarını hışırdatan meltemle birlikte bir o vana bir bu vana sallanarak dans etmeye başlıyor. Caitlin annesi ile arasındaki enerjiyi ve bağı hissediyor sanki ikisi bir bütün haline geliyorlar. Açıklık alanda etrafını bir hale sarmış durumda ye kollarını vukarı kaldırmış övlece

72 dururken bedeni öyle güzel ye dolgun görünüyor kalçaları ağaçların dalları arasından geçen rüzgarla birlikte öylesine dalgalanıyor ki kızı annesini daha önce hiç bu kadar hayat dolu ye enerjik görmemiş. Gizli mırıldanan sesler çıplak bedenleri ağaçların arasından açıklığa çıkarken ye Eyelvnin etrafında bir daire şeklini alırken kesiliyor hepsi başlarını ona doğru eğiyorlar. Birkaç dakika boyunca ormanın sesleri ve nefesi ile meditasvon yaptıktan sonra Caitlinin annesinin yaptığı hareketleri yapmaya başlıyorlar ama nlar daha yavaş hareket ediyor sanki bu ritmin vücutlarına sirayet etmesini bekliyorlar. Tekrar şarkı sövlemeve başlıyorlar ama bu sefer daha yüksek sesle ve sesleri gökyüzüne doğru yükselip bu açıklık araziye vavılırken her biri hareketleri ile kendi alanlarını ve enerjilerini belirliyorlar. Evelvn bu alanın sonundaki bir kayaya doğru ilerliyor üzerine uzamvor ve ellerini başının ardına atarak bacaklarını sonuna kadar açıyor. Kadınlar da erkekler de birer birer gelip başlarını eğerek annesinin iç dudaklarının arasına birer öpücük konduruyorlar. Her biri sırayla bunu yaparken onun cinsel organına dudaklarını değdirirlerken Evelvn kıvranarak hazla bir transa girmiş görünüyor. Sonra hepsi açıklık araziye geri dönerek insanı büyüleyen şarkılarını söylemeye devam ediyorlar ve tamamen tinsel bir transa geçmişler gibi kendilerini tatmin ederek dans etmeye devam ediyor sonunda çılgın haykırışlarla hem göğe hem de yere şükranlarını sunuyorlar. Bütün bunlar sonunda hepsi etraflarında doğa ve üzerlerine vuran ay ışığı altında tarlaya sere serpe uzanana kadar devam ediyor. Avın önünden bulutlar geçerken çimenlerin üzerinde kaldıktan sonra birbirleriyle hiç konuşmadan sessiz bir şekilde ağaçlarla kaplı ormanlık araziye geri dönüyorlar. Caitlin gözleri fal taşı gibi açılmış bir halde birileriııin onu görebileceğinden korkarak karaağacın dallarından aşağı inip hızla evin yolunu tutuyor. Sabahın erken saatlerinde kapıları güm güm vurulunca anne kız derin uykularından uyanıyorlar. Evlerine askerler dalıyor ve Evelyni küçük kulübelerinden dışarı sürüklüyorlar. Şafağın o cılız ışıklarında nasırlı eller saçlarını başının arkasından kavrıyor. Bu mu? Kenarda duran bir adam başıyla onay verirken bakışlarını gözlerini dikmiş kendisine bakan Evelynden özellikle kaçırıyor. Küçük bir kalabalığın ardına saklanarak gölgelerin arasına karışıyor. Kadın son cadı ilan edildin. Kazığa bağlanarak yakılacaksın. Anne muhafızlar tarafından bir arabaya bindirilirken Caitlinin çığlıkları yeri göğü inletiyor. One doğru atılıp annesinin asasının ucuna yapışıyor ve vücudunun her zerresiyle haykırıyor. Annesi için duyduğu korku iliklerine işliyor. Bu kısa hayatı boyunca annesinden başka bir şey bilmediğinden sanki kalbini yerinden söküyorlarmış gibi hissediyor. Askerler annesinin kollarından ve bacaklarından tutarken Caitlini tekmeliyorlar ve bu sırada bir muhafız onu da belinden yakalıyor ve daha fazla ilerlemesine engel oluyor. Peki annesi neden karşı koymuyor? Neden büyü yapıp bunların olmasını engellemiyor? Bütün bu olanlar Caitlinin hayatında şimdiye dek gördüğü kabusların en kötüsü ve gözlerini kapayıp açıp bütün bunların korkunç bir rüya olduğunu düşünmek istivor. Ama bunun yerine annesinin içinde kül rengi yüzlerinde dehşet ifadesi olan üç kadının olduğu tahtadan yapılma bir kafese sokulmasını izliyor. Evelynin yüzünden hüzün gözyaşları akarken kızına doğru özlem dolu bir bakış atıyor ama fiziksel olarak gayet sakin görünüyor sanki bütün bunların olacağını biliyormuş gibi.

73 Kaderini hayatının sona ermesini kabullenmiş görünüyor sinir krizi geçiren kızına dönüp gayet açık bir şekilde şunları söylüyor: Güçlü ol aşkım erkekler kadınların gücünden korktuğu sürece kaderimiz bu olacak. Caitlin terk edilmiş tükenmiş bir vaziyette vere düşüvor. Kalbinde dolunay gibi koskoca bir boşlukla orada öylece kalakalırken haykırışları tepelerde yankılanıyor ve bir daha annesini asla göremeyeceğini anlıyor. Bor de sanki kalbim ezilivormuş gibi hissediyorum. Caithnin duygularını öyle derinden hissediyorum ki bir şekilde aramızda bir kan bağı olduğu hissine kapılıyorum. Hem annenin acısını hem de kızının korku ve ıstırabını hissediyorum zalim bir şekikk? birbirinden koparılan iki ruh gibiler. Ona koşmak yardım etmek onu kurtarmak ve sevmek istiyorum. Uzanıyorum ama ne yazık ki ona dokunamayacağımı biliyorum. Tıpkı annesininki gibi benim ona beslediğim sevginin de hep onunla olacağını ona söylemek istiyorum. Fiziksel olarak birbirlerinden koparılmanın onları asla ayıramayacağmı ve bir gün bir şekilde bir yerde tekrar birbirlerine kavuşacaklarını sövlemek istiyorum. Ama yapamıyorum ağlayan bu kıza umarsızca sarılmak isterken birden bu sahneden çekip koparılıyorum. Jeremy Dalmış olduğum derin uykudan uvanır uyanmaz hemen medikal çantamı alıp lupuna ağacının altında uzanmakta olan Alexanm vanına gidiyor ve orada nöbet tutmakta olan ihtiyarlardan biri olan Mapunun yerini alıyorum. Uzaktan bakıldığında sanki aynı pozisyonda dinlenivormuş gibi görünüyor gayet mesut ve sakin görünüyor. Tabii bu ben yanma yaklaşıp yüzünün kızardığını ve alnının ateşler içinde yandığını anlayıncaya kadar sürüyor. Ne kadar zamandır bu halde? diye soruyorum panikleyerek. O iyi. Hala karanlık bu yüzden güneş yüzünden ısınmış olamaz. Küçük portatif bir kamp sandalyesi alıp kulaktan ateş ölçme aletimi çıkarıyorum. Tahmin ettiğim gibi ateşi otuz sekiz derecenin biraz üzerinde ama gayet sakin ve huzurlu görünüyor. Aslında ağaçların arasından süzülen yanmayın ışığı altında Uyuyan Güzeli andırıyor onu dalmış olduğu bu derin uykunun bilinmeyenlerinden uyandıran ben olmak için şu anda neler vermezdim. Şimdiye dek bilincinin çoktan geri gelmiş olması gerekirdi. Hem neden böyle ateşi var ki? Herhangi bir enfeksiyon kapmış olup olmadığını anlamak için el fenerimi çıkarıp vücudunu muayene odivorıım; buraya gelirken onu bir şev sofmuş olabilir Gözbebeklerine bakmak için ^vkapaklarını kaldırıp ışık tutmak istiyorum ama Mapu elıaıı üzerinden çekiyor ve av uçlarını birleştirip başını hafifçe vana vafınp üzerine koyarak önce bana uyuduğunu sonra da kollarını açıp iki yanda kuş gibi sallayarak buradan uzakta belki de uçmakta olduğunu anlatmaya çalışıyor. kendimi kötürüm gibi hissediyorum Leoyu uyandırıp bu sürecin tam olarak ne kadar süreceğini düşündüğünü ona sormak isterdim. Mapunun sabrı da beni geriyor elimdeki su şişesini yukarı kaldırarak Alexava bir miktar su vermek istediğimi belirtiyorum. Agua7 Başını iki yana sallayarak kendi hazırlamış olduğu karışımı alıp bana doğru uzatıyor. Kokluvorum ve ne kadar tatlı olduğunu fark edince içinde bal olabileceğini düşünüyorum. Alexava tam olarak ne olduğunu anlamadığım şeyler veriyor olmak beni rahatsız ediyor olsa da şu anda onların dünyasında olduğumdan ve o bu haldeyken onların bu işin içinden çıkmasını sağlamakta daha tecrübeli olduklarından eminim ama önümüzdeki virmi dört saat boyunca bu halde kalacaksa

74 yemin ederim ona ihtiyacı olan tıbbi yardımın sağlanması için onu bir helikoptere filan bindirip buradan götüreceğim. Dudaklarını bu karışımla nemlendirdikten sonra birkaç damla da ağzına damlatıyorum. Temiz mendilimi su ile ıslatıp kollarında ve bacaklarında gezdirdikten sonra alnına koyuyor vücut ısısını düşürmeye çalışıyorum. Sonra da bekliyorum çünkü tek yapabileceğim bu. Güneş doğduğu zaman Leo ortaya çıkıyor ve Mapuyu görevinden azlediyor. Biraz dinlenmek ister misin Jaq? İstersen Yakuyu çağırayım. Hayır ben burada kalacağım teşekkürler. Kariyerimin başlangıcında otuz sekiz saatlik nöbetler tutmayı başardıysam bunu şimdi de yapabilirim. Nasıl oldu? Birkaç saat önce ateşi var gibıvdi ama şimdi durumu mvılar verdik onun dışında hiç kımıldamadı. bunları söylerken Aleva ulandığı verde doğruluyor ve nlu boğuluyormuş gibi nefes almaya çalışıyor Şoke olup sandalyemde geri ve yuvarlanıyorum. Kahretsin! İkimiz de şoke olmuş durumdayız ama Leo benden daha sakin. Hemen kendimi onun yanına atıyorum. Alea tatlım i i misin? Beni duyabiliyor musun Nerede olduğunun farkında değilmiş gibi etrafına bakmıyor ama sonra yüzlerimizi tanıyor. Bizi duyabildiğini belli etmek için başını salladıktan sonra telaşla Geri dönmem lazım şimdi bilmem lazım. Bu bekleyemez. Yaku nerede? Daha fazlasını bilmeliyim... diyor. Sakin ol sakin ol. Neredesin? Gözucuyla Loonun bizden uzaklaşmakta olduğunu görüyorum. Farklı bir zamanda bambaşka bir yerde neresi olduğunu bilmiyorum Jeremy ama her şeyi anlamama yardımcı olacağını anladım. Onları sonsuza dek kaybetmeden önce orava geri dönmem lazım. Kimden bahsediyor olduğuna dair en ufak bir fikrim yok ama Leonun yanında elinde bir kap olan taku ile çıkageldiğim görene dek çok tedirgin görünüyor. İşte o zaman vuzundc bir gülümseme beliriyor ve kaba doğru ellerini uzatıyor. Biraz panikliyorum. Bunu yapmak istediğine emin misin tatlım? Daha tazla içmenin sana iyi geleceğini sanmıyorum ateşin çıkmıştı Ateş mi? Bu onu içmekten alıkoyuyor. Evet ama şimdi geçti yine de... Sözümü kesiyor. Onu yaktılar da onun için. Fvelvni yaktılar cadı olduğuna inanıyorlardı ama o cadı değil özel bir kanı olan bir şifacıydı. Sihirli bir gücü yardı ama iyi nazik ve hepsine şefkat gösteren biriydi. Geri dönüp kızı iyi mi onu öğrenmem Lazım kızını aralan aldılar. Deli bir kadın gibi konuşurken gözlersek sanki o insanları bulmak ister gibi ormanı tarıyor. Sovk vecek kelime bulamaz halde Leova bakıyorum. Sedvenm vanına eğilip yüzünü avuçlarının iyine alıyor. Tek kelime daha etmeden gözlerinin içine bakıyor. İşte o zaman onunla konuşmamam gerektiğini hatırlıyorum. İçine bir nefes verivor sonra nefesi verirken bedeni yine sarsılmaya başlıyor sanki içindeki gerilimi atıp rahatlıyor gibi. Leo gözlerini Aleanın gözlerinden hiç ayırmadan başını aşağı doğru eğiyor ve ayahuascayı dudaklarına götürmesiyle Alexa bu karışımı içmeye başlıyor. Alea bütün sıvıyı içene kadar o halde kalıyorlar ve Yaku kabı onun ellerinden alıyor. Alexanın gözbebekleri büyürken yine gözlerini gözlerinden ayırmıyorlar ve sonra gözkapakları onları kontrol edemeyeceği kadar ağırmışçasına yavaşça kapanmaya başlıvor. Leo dikkatle bedenini

75 tekrar sedyeye yatırdıktan sonra Alexa bu Amazon karışımı onu her nereve götürüyorsa oraya gidiyor. Leo bana dönüyor ve Hadi gel biraz vürüvüş yapalım bir molaya ihtiyacın var diyor. Kendi anadillerinde ihtiyarlarla konuşuyor ve onlar da başlarıyla onu onavlıvorlar. Ben kararsız kalıyorum. Tamam Jaq ona bir şey olmasına izin vermezler. Onun nerede daha rahat olduğunu bizim asla anlayamayacağımız bir şekilde anlayabiliyorlar. Bana doğru uzatmış olduğu elini ne kadar tereddüt ettiğimi hissederek omzuma koyuyor. Yine Uyuvan Güzel haline geçmiş olan ABye son bir kez daha bakıp tedirginliğimle onun iyi olmasına yardımcı mı oluyorum engel mi oluyorum diye bilemiyorum diye geçiriyorum aklımdan. Buradayken daha önce her neredeydiyse orada olduğundan çok daha tedirgin görünüyordu bunu aklımdan çıkarmamaya çalışarak biraz hareket etmiş olmak ve aklımı dağıtmak için Leoya eşlik etmeye karar veriyorum yine bana bilgelik dolu bir şeyler anlatacağından eminim. * * * Geri döndüğümüzde Yaku nehirden aşağı gitme vaktinin atiğini haber veriyor. Şaman Alevavı kabul etme vaktinin Yaklaştığı haberini göndermiş ve bıı olava haırlaııması iyııı j^syün kadınlarıyla vakit gey irmesi gerekiyormuş Kuşkucu ve alavcı bir tavırla bu mesajı nasıl aldıklarını soruvorıım. Acaba bu haberi ihtiyarlara hangi havvan ya da ağay iletti? Leo onlara bu soruvu sorup küyıık kampı işaret edıvor. Kabilenin diğer üyeleri aq bu sabah nehirden vukarı yıkmışlar ve bizimle birlikte kdve dönecekler. Sanki zihnimi okuvabilıvormuş gibi yüzüne muzip bir gülümseme vavılıvor. Ah peki dive karşılık veriyorum biraz utanmış durumdayım. biliyor musun sevgili bilimadamı dostum her sev büviivle va da ormanın sihriyle olmuvor. Bana gulıivor. Hadi toparlanalım. Alexanm bedenini sedve üzerinde nehir kenarındaki kanoya taşıyoruz. Bilinci tamamen kapalı değil ama şu anda bizimle iletişim kurabilecek durumda da değil. Onu bovle görmek kalbimi sızlatıyor ama kalanı bana bu acıya bovuıı eğmememi ve her şeyin yoluna gireceğine inanmamı sövlüvor. Leo birlikte yaptığımız yürüyüşte ruh yolculuğunun yaklaşık beş günlük bir sürey olduğunu ve bedenin en zayıf düştüğü anların manevi kavrayışın en yüksek noktaya eriştiği anlar olduğunu söyledi. Belli ki Alexanın daha kat etmesi gereken yok yol var. Benim ayımdan bakıldığında bu iyi bir haber savılmaz en azından gelecekle ilgili beklentilerimi idare etmeye yalışıyor. Sıvı almaya devam ettiği sürece bu olaya mııdahil olmayacağıma dair süz vermiştim. Umarım buna pişman olmam. Ll yapımı ahşap kanolarla nehirden aşağı doğru süzülmek çok huzur verici bir deneyim. VaiWai insanları sadece nehirden yukarı yıkmaları gerektiğinde motor botlarını kullanıyorlarmış yaııi akıntıya karşı. Aslında nehre karışan kıiyuk yayların debisinin ne kadar hızlı olduğunu görmek insanı şaşırtıyor. Amazon havzasının canlılığını ve sesini bu şekilde tecrübe edebilmek büvük bir mutluluk burada hayat inanılmaz bir bereket sunuvor. Nehirde temizlenen bir yandan saçlarını bir yandan da kap kacaklarını yıkayan insanlar görüyoruz. Biz küçük kövlerin yanından geçerken erkekler balık tutuyor kadınlarsa hasır sepetler örüyorlar ve bize el sallıyorlar. Çocuklar nehir kenarında oyunlar oynuyor kahkahaları havayı gıdıklıyor. Alexa bu yemyeşil dünyanın en gümrah yağmur ormanının oluşturduğu tonda bunları görse çok hoşuna giderdi.

76 Nehrin ana yatağından çıkıp içine karışan çaylardan bir tanesine sapıyoruz. Leo bizimkinin yanında seyretmekte olan kanonun küçük motor gürültüsünü bastırmak için bağırıyor. Az kaldı belki bir saat ya da o kadar. Başımla onu anladığımı belirtip inanılmaz geniş bir alana yayılan bu karmaşık nehir sisteminde herhangi bir teknoloji yardımı ya da yağmur ormanı sokak rehberi olmadan yollarını nasıl bulduklarını merak ediyorum. Alexaya baktığımda yine bilincinin kapalı olduğunu görüyor ve yüzüne düşmüş saçlarını geriye tarıyorum. Bunu yaparken beyaz gömleğinin üzerinde iki koyu renk leke fark etmemle kalbim duracak gibi oluyor. Bu da ne? Böyle bir şey olmayacağından emin olmasam kurumuş kan olduğunu söyleyebilirim. Biraz panikleyerek gömleğinin düğmelerini çözüp bu sıvının memelerinden akmış ve sutyeninden geçmiş olduğunu fark ediyorum. Kahretsin bu ne? diye kendi kendime mırıldanıyorum. Dikkatle sutyenini aşağı indirmeden önce şöyle bir etrafıma bakmıyorum ve meme uçlarının bu koyu renk kuru kanla kaplanmış olduğunu görüyorum. Ben sakin olmaya çalışarak bunun için bir tedavi bulmaya çalışırken birilerinin heyecanla bağırdığını duyunca dikkatim dağılıyor. Jaq bak. Nehir yunusları pembe yunuslar hemen arkamızdalar bizimle yarışıyorlar diye bağırıyor Leo öbür kanodan. Normal şartlar altında olsa bu inanılma bir manara olurju aı ÇÖıde bulunduğum durumda Alexanın kanla kaplı göğsüne kafamda bin bir soruyla bakıp duruyorum. Koşarken oluşabilecek sürtünme ve emzirme ile ilgili durumlar dışında buna neden olabilecek herhangi bir tıbbi durum düşünemiyorum öyle olsa bile böyle kurumuş değil taze kan olması gerekir. Leonun yine Orada her şey yolunda mı? diye bağırdığını duyuyorum. Emin değilim. Alexanm meme başlarında kan var. Diğerlerinin İngilizcesinin iyi olmadığını bildiğimden bunu bağırarak söylemekte bir sakınca görmüyorum. Gerçekten mi? O da en az benim kadar şoke olmuş görünüyor. Hala kanıyor mu? Hayır gördüğüm kadarıyla kanamıyor. Sadece meme uçlarında mı? Hemen vücudunun geri kalanına bakıyorum. Meme uçları ve bizimle iletişim kuramıyor olması dışında gayet iyi görünüyor. Evet sadece orada. Vay canına bu çok garip. Sence bir tür cinsel damga olabilir mi? Böyle bir yorumu bu kadar çabuk yapabilecek kadar hazırcevap tek kişi Leo olabilir. Bizim kanodan ona doğru dalga geçmekte olduğunu umarak bir bakış atıyorum. Aklıma geldi de söyleyeyim dedim... Cevap olarak başımı iki yana sallıyorum. Buna ne neden olmuş olabilir? Kaygılanıyorum ama bir taraftan da meraklanıyorum bu yüzden de tıbbi çantamdan çıkardığım malzemeyle bu kandan bir örnek alıp ağzını kapattığım bir poşete koyuyorum. Bu yolculuk gittikçe daha acayip bir hal alıyor. Ben orada kafamda bir sürü düşünceyle oturup şu noktada fazla bir şey yapamıyorken pembe yunuslardan bir tanesi bizim kanoya benim oturduğum yere yaklaşıp ağzını açıp Kına gülümsüyor. Öyle hazırlıksız yakalanıyorum ki hayatımda gör düğunı bıı en sevimli gülümseme karşısında kahkaha atmadan duramıyorum. Kafamdaki düşünceler hemen dağılıyor ve Alexa bunu psikolojik açıdan değerlendirse bir rüya gibi yorumluyor olsa ne sövlerdi d ive geçiriyorum.

77 Ne gariptir ki bu düşünce omzuma çökmüş olan duygusal yükleri hafifletiyor ve o ayahuasca içtiği andan beri ilk kez her şev voluna girecekmiş gibi hissediyorum. Aklımdan bu düşünce geçerken sovu tükenmek üzere olan pembe yunus sürüsü nehrin derinliklerinde kayboluyor ve onları bir daha görmüyoruz. Size vemin ederim bu orman benim zihnimle oynııvor. 6. Bölüm Değişim hayatın özüdür. Olabileceğiniz şey için olduğunuz şeyi feda etmeye gönüllü olun. Reinhold Niebuhr Bled Gölü Saatlerdir hiç ara vermeden çalışmakta olan teknisyen kısa bir kahve molası vererek beş dakikalığına ortalıktan kaybolmanın bir zararı olmayacağına karar veriyor. Zaten müdürü arayıp da Madam Juriliquein gelmekte olduğunu söylemeden önce tam da çıkmak üzereydi. Kahvesini üzerinden dumanlar tüten bir şekilde içmeyi sevdiğinden hep çaydanlığı kaynatıyor. Bu sefer de farklı bir şey yapmıyor farklı olan tek şey bu kez tam suyu elindeki kupaya dökerken hapşırması ve elindeki kaynar suyla dolu çaydanlığı düşürmesi oluyor. Kaynar su ellerine ve bileklerine sıçrayarak derisini kavuruyor ve onu üçüncü derece yanıkları andıran yaralar ve ıstırabını belli eden Çığlıklarla bırakıyor. Yönetim kadrosundan biri onu acı içinde kıvranırken buluyor ve durumun ciddiyeti karşısında ilkyardım protokollerini bir kenara bırakarak hemen birkaç gün önce birlikte akşam yemeği yediği yeni başhekimi haberdar edivor. Dr Jade tam o sırada bazı son teknoloji ürünü ilaçları selefine şırınga etmek üzereydi. Yıllardır bu şirkette çalışmak istediğinden ve bir önceki işyerinde çalışırken kendisine senelerce hep saygı ve hayranlık beslediği Madam Juriliquein üzerinde 8erçekten de çok iyi bir etki bırakmak istiyordu. Şu anda Dr.otrubec in sade için bir tehdit oluşturduğunu bilivordu ne de olsa tüm formüllerini ve sırlarını bilivordu bu nedenle de Dr İade patronunun Votrubeci bu şekilde paralize etmesi kararında haklı olduğunu düşünüvordu Hem bu şekilde alıkonulması şu anda yan odada olduğu gibi ağzı tıkalı elleri bağlı bir şekilde kalmasından daha rahat olacaktı. Karşısındaki adamın korku dolu gözlerine bakma ihtivacı hissetmeden çağrı cihazı acil tonda çalarken adama enjekte edeceği ilacın dozunu tam olarak ayarlamakla meşgul. Bu ilaçların zamanlaması ve hangi sırada verildiğinin bu prosedürün başarıya ulaşmasında en önemli faktör olduğunu bildiğinden gavet gönülsüzce iğnevi tekrar tepsiye yerleştiriyor. Kendisine gelen mesajı okuduktan sonra medikal çantasını alıp laboratuvardan çıkıvor ve kendisine bildirilen acil duruma doğru koşarken kapıyı kilitlemevi unutuyor. Josef ağzındaki tıkaç yüzünden rahat nefes alamasa da bir oh çekivor. Hemen buradan çıkması gerekiyor. Bu onun son şansı olabilir. Madeleine bir yandan Rahmaninov dinlerken bir yandan da gün ortasında yaptığı bu kaçamağın tadını çıkarıyor. Xsadein yeni ilacının başarılı bir şekilde lanse edilmesi sırasında yaptığı konuşmanın ardından kalabalığın kendisini alkışladığını o yarı uyur haliyle hayal ediyor. Yeni stajyer bilimadamları tesisteki turlarına devam ediyorlar. Yeni bir kimyasal bileşimin hazırlandığı ve test edildiği bir laboratuvara girerlerken Salina kimseye fark ettirmeden ana gruptan ayrılıp Josefi bulma umuduyla bulundukları kori lordaki odalara bakınmaya başlıyor. bir güvenlik kamerasının iniinden geçerken fark edilmemek iyin başım aşağı eğiyor. Yangın merdivenine giden kapılardan birini ayıvor ve hızla merdivenlerden aşağı bir alt kata inerek araştırmasına deıam ediyor. Burası ilk başta düşündüğünden yok daha buvıık bir ver. piivuk

78 odalardan birinin kapısını aytığında iyeride gumuş rengi kıyafetler iyinde gönüllülerle karşılaşıyor onlardan özür dıleverekgerisingeri dışarı yıkıyor kendisine doğru yaklaşmakta olan avak sesleri dııvunca elinden geldiğince dikkat yekmeveeek şekilde ayağında spor ayakkabılar olmasına şükrederek adımlarını hızlandırıyor ve ilk gördüğü ayık kapıdan iyen dalıvor. kapıyı kapatır kapatmaz iyeride bağlı bir şekilde yıldırmış gibi duran adamın Dr. losot Yotrııbec olduğunu hemen anlıvor. Ona vardım etmek iyin yanına koşarken iyine bir huzur damarlarına adrenalin avilivor ve hemen cebinden yakısını yıkarıp adamı bağlayan ipleri kesivor. kapının önünde avak sesleri işitince ışığı kapatıp otrubeee sessiz olmasını işaret edıvor. Kapının kolu aşağı inerken her ikisi de bir an dehşet iyinde donup kalıyorlar. Sonra bir sesin 1 lavır bu oda olamaz bir sonraki olmalı dediğini işitiyorlar kapı tekrar kapanırken ikisi birden rahat bir nefes alıyorlar. Adım Salina Doktor Qııinn ve Doktor Blakein bir arkadaşlarıyım. Sizi buradan yakarmaya geldim dive fısıldıyor Votrubece. Teşekkürler. Birkay dakika iyinde geri dönerler buradan hemen çıkmamız lazım. Salina Votrubece doğru bir laboratuvar önlüğü atmadan önce yanağındaki çiziği ve bilekleriyle kollarındaki yara izlerim fark ediyor. Canınız yanıyor mu? Yürüyebilecek misiniz? Evet iyiyim. Ama geriye döndüklerinde bizi yakalarlarsa ikimiz de iyi olamayacağız. Buradan nasıl çıkabileceğimizi biliyorum. Beni takip et. Tam kapıvı açıp koridorda kimse var mı diye bakacaklarken korkunç bir patlama sesi duyuyorlar ardından bir sessizlik çığlıklar ve bağrış çağrış geliyor. Salina hiç vakit kaybetmiyor. Git seni takip edeceğim. Josef onu kolundan vakalıvor ve ikisi birlikte koridorda sendeleyerek ilerlemeye başlıyorlar sonrasında da Votrubecin Alexayı kaçırdığı vola açılan beyaz bir kapıdan içeri girerek güvenlik kameralarının görüş açısından çıkmış oluyorlar. Bina bir başka patlamayla sarsılırken tesisin terk edilmesi gerektiğini duyuran alarmlar çalmaya başlayınca adımlarını sıklaştırıyorlar algıları hayatlarının tehlikede olması nedeniyle tamamen açık bir şekilde döne döne yukarı çıkan sarmal merdivenleri tırmanarak kaçmaya hazırlanıyorlar. Alexa Geçmişteki dünyayla bağımı veııiden kurmam biraz zaman alıvor ama bu seter kendime daha çok güveniyorum en azından böyle garip İrislerimden ne bekleyeceğimi bilivorum. Yeryüzünün üzerinde uçuyor etrafıma bakınıyorum nerede olmam gerektiğini anlarken benliğimi bir huzur kaplıyor ve bu rüyetin beni bir kez daha içine çekmesine izin veriyorum. Askerler Caitliıri kaderini yani annesi yakıldıktan sonra onun da cadı ilan edilip edilmeyeceği ve ayın makûs talihi paylaşıp paylaşmayacağını beklemesi için büyük bir kasabaya götürüyorlar. Kendi küçük köyü dışında böyle bir dünya olduğunun farkında bile değil oysa. Yapayalnız kurşun kadar ağır bir kalp ve kederler içerisinde böyle bir şeyin var olduğunu tasavvur bile edemeyeceği kadar ağır işlemeli bir kıyafet giymiş olan piskoposun önüne çıkarılıyor. Piskopos artık şeytandan ayrıldığım saçı kazındıktan sonra kendini Tanrıya adamış bir köle olarak havatını sürdürebileceğini ilan ediyor. Cadılıkla ilgili herhangi bir şev vapmadığı sürece hayatının bağışlanacağını aksi takdirde kurtuluşunu garantilemek için öldürüleceğini sövlüvor. Onu alıp götürüp bir manastıra kapatıyorlar ve hayatının geri kalanını burada geçireceğini söylüyorlar. Kilisenin bir hizmetçisi olarak orada temizlik yapıyor çamaşır yıkıyor yemeklerin hazırlanmasına yardımcı oluyor ve rahiplere yemek servisi yapıyor. Ona bir şeyler söylenebiliyor ama onun konuşması yasak. Potansiyel olarak bir cadı olduğu düşünüldüğünden olur da bakışları

79 insanları lanetler diye servis yaptığı insanlarla göz teması kurması vaşak. Yalnız hayatına bir sevgi ya da bir merhamet kırıntısı görmeden annesinin kaybıyla sancıyıp duran kalbiyle devam ediyor. Zaman akıp giderken saçları uzayıp eski boyuna geliyor ama onları hep düzgün bir şekilde örüp başına taktığı bonenin altında gizlemek zorunda kalıyor. Bir gece bir değirmen taşı gibi kendisini öğüten gündelik işlerinin verdiği yorgunlukla bitkin bir halde yatağında uzanırken zihnine o gün ormandaki o açıklık alanda annesinin bacaklarını iki yana açmış vaziyette yatarken köyden insanların gelip onun en mahrem yerlerini öpmesine izin verdiği o ana dair görüntüler üşüşüyor. Annesine ne kadar büyük bir saygı gösterdiklerini hatırlıyor ve sonra da bunu artık kendisini çepeçevre kuşatmış olan Kilisenin öğretileriyle bağdaştırmaya çalışıyor. Çok sevdiği annesini kaybettiği aklına gelince gözünden tıpkı her gece olduğu gibi yine bir damla yaş süzülüyor. Ancak bu gece ilk kez ellerini bacaklarının arasındaki o mahrem yere götürüyor. Parmakları bütün çekingenlikleriyle teninin daha derin katmanlarına iniyor ve bacaklarının arasındaki o yarığın dokunuşlarına tepki göstererek ıslandığını fark ediyor. Bu his onu rahatlatıyor ve annesinden koparıldığından beri ilk kez benliğiyle tekrar bağ kurduğunu hissetmesini sağlıyor. Parmaklarıyla kendisini okşayıp sevmeve devam ederken gizli bir haz ll0ktası bıılunca birden başını döndüren bir hisle dudaklarından hafif bir çığhk yükseliyor. Bu hisler bir anlığına da olsa tanık olmuş olduğu ve tattığı dayanılmaz acıları ve mezalimi unutmasını sağlıvor ve dudaklarından kaçıp özgürlüğüne kavuşan o kırgın çığlık kaldığı yatakhanenin açık kapısından dışarı taşıvor. Bu olduktan sonra birkaç dakika içerisinde bir siluet vanı başına gelip yatağının üzerinde dikiliyor ve karanlıkta ellerini kapıyor. Caitlin bilekleri bu şekilde kavranınca korkuyla bir çığlık atıyor ve affedilmez günahının kanıtı parmaklarında kaygan bir sıvı olarak duruyor. Seni rezil şevtan kız... Senin için yaptığımız onca şevden sonra. Kolları başının üzerine uzatılıp bağlanıyor ve duvardaki bir halkaya tutturuluyor. Ağzının içine bir bez parçası tıkanıyor ve çığlıkları diğer hizmetkarları rahatsız etmesin d ive başının etrafına bağlanan bir başka paçavrayla tutturuluyor. Gecenin geri kalanını bu şekilde kapana kısılmış halde titreyerek geçiriyor sabah başına gelecekleri düşündükçe uyuyamıyor ama tam olarak ne gibi bir kabahati olduğunu da anlayabilmiş değil. Saatler sonra Caitlin kapının önünden başrahibin geçtiğini ve birisiyle konuştuğunu duyunca neler olduğunu gürmeve çalışırken başrahip kapının eşiğinde duruyor. Artık burada kalamaz. Tanrının gözünde kirlendi ve annesi de cadı ilan edildi. Bu tahammül edilemez bir durum. Artık ona sıradan işler yaptıramayız. Günahları insanın midesini bulandırıyor. Başrahibin kiminle konuştuğunu görmek için kendini zorluyor ve sonunda bu kişinin başrahiple birlikte yemek yediğinde servis yaptığı iyi giyimli bir adam olduğunu görüyor. Ona ne olacak peder? Sesi kulağa kaba saba geliyor ama aksanma bakılırsa eğitimli biri. Ne genç ne de yaşlı biri ve hep çek düzgün giyiniyor. Onun içindeki şeytanlara işkence edebiliriz ve Tanrının huzurunda nedamet getirirse arınabilir. Bu daha önce işe yaradı ama vıllar da sürebilir. Ancak artık şeytan içine girdiği için avaklanndan ve bacaklarından bağlanıp gerilerek işkence görmesi de bir fayda sağlayamayacağından ve cadılığıyla başkalarını kandırmaktan vazgeçmeyeceğinden korkarım. Caitlinin sinir uçlarını alarma geçiren bir sessizlik oluyor. Sanıyorum en iyi seçenek işkence çarkı. Bu şekilde cadı olup olmadığını anlarız. Ya Tanrı ona acır ve cennetin kapılarını bahşedip onu kurtarır ya da ait olduğu yeri cehennemin derinliklerini boylar.

80 Bunları duyunca Caitlin ağzı bağlı olmasına rağmen çığlıklar atıp bedenini bir o yana bir bu yana savuruyor. Lzerındeki gecelik hafifçe kalçalarının üzerine sıyrılıyor. Burada kaldığı süre boyunca işkence çarkından hemen hemen hiç kimsenin kurtulamadığmı öğrenmiş hele ki cadı ilan edilmiş genç bir kadının hiç şansı olmayacağını biliyor. Bu canavar gibi makinenin birkaç kez döndürülmesi sonucunda herkesin boğulduğunu bunun özellikle de makinenin takılması yüzünden insanların suyun altında hapis kaldığı için olduğunu biliyor. Ölümle yüzleşip Tanrının huzurunda kendisini savunmak zorunda tıpkı annesinin yaptığı gibi. Ona yardım etmek için yapabileceğimiz başka bir şey yok. İyi giyimli adam küçük odanın içine bir adım atıp Caitlini daha yakından incelemek için korku dolu gözlerle yatağında kıvranmakta olan Caitline doğru yaklaşıyor. Başrahip kapının eşiğinde üzerindeki giysileri düzeltmekle meşgul görünürken adam sözde Caitlinin namuslu görünmesini sağlamak için geceliğini düzeltmeye çalışıyormuş gibi yaparken elini bir an kalçasının üzerine koyuyor. Caitlin adamın kendisine dokunmasıyla çırpmmava başlıyor ama ne rahibi uyarabilecek ne de kıvrımlı vücudunu ve dolgun memelerini gözleriyle süzen adamın parmaklarını bacaklarının arasındaki hassas deride gezdirmesini engelleyebilecek bir halde. Ağzı tıkalı olduğundan bastırılmış çığlıklarını kendisi bile duymakta zorlanıyor başkaları nasıl duysun? Bu günahkar için başka bir kader yolu çizmec i düşünür müsünüz peder? Aklınızdan ne geçtiğine bağlı. Hem toplum hem de kendisi için tehlike arz ediyor dürtülerinin kontrol edilemez olduğu ortada. Yasak olanı yaparken onu bizzat akaladim bu yüzden bağladım. Onu yalnız başına bırakamayız bakarsınız parmakları yine şeytanı aramaya çıkar. Anlıyorum divor adam gözlerini Caıtlindeıı ayırmadan ağzındaki bağın sıkı sıkıya bağlı olduğundan emin olduktan sonra parmaklarını dekoltesinde gezdirirken özellikle göğüslerinin üzerinde duruvor. Caitlınin bedeni korkuda donup kalırken meme uçları bu dokunuşa kontrol edilemez bir şekilde karşılık verince adamın dudaklarına pis bir sırıtış yayılıyor. Kurtuluşu için en ufak bir umut adına hep bövle bağlı kalması gerekiyor. Soyuna bakıldığında evlenmeye ve çocuk doğurmaya uygun olmadığı ortada. Ellerini Caitliııiıı üzerinden istemeye istemeye çeken adam rahiple konuşmaya devam ediyor. Onu bağlı ve toplumdan uzak tutmaya söz verirsem bu sorunu sizin için çözmeme izin vermeyi düşünür müsünüz? Rahip bu öneriyi bir süre düşünüyor; bövle bir şevin olması onu bir sürü bürokratik işten kurtarır aslında. Kilise yetkilileri suçu kanıtlananları yakma konusunda şu sıralarda gerekli süreç işlemeden önce fazla hızlı davranmıyorlar. Ayrıca bir kez daha genç sefil bir yaratıkla da işkence görürken bitmek tükenmek bilmeyen çığlıklarla affedilmeyi dilemesiyle de uğraşmak istemiyor ve tabii bu konuda hep geç kalınıyor. Şeytan ruhlarını çoktan ele geçirmiş oluyor ve bu sesler ona bir türlü geçmek bilmeyen bir baş ağrısı veriyor. İki adam kızın kaderini belirleyecek bir anlaşmava varabileceklerini bakışlarıyla birbirlerine belli ediyorlar. Caitlin gözleri dehşetle fal taşı gibi açılmış şekilde hiç kıpırdamadan sessizce orada öyle çalışarak umarsızca adamların ne konuştuklarını duymaya çalışıyor. Yoluna çıkan insanların onun temiz olmadığını bilmeleri için vücudunun sonsuza dek dağlanması gerekecek. Bunu ayarlayabiliriz peder ama benim açımdan bakıldığında onunla ne kadar az insan temasa geçerse o kadar iyi olur divor ve kafasında bir şeyler kurarken salyaları akarak bakışlarım çaresiz bir şekilde yatakta uzanmakta olan Caitline son bir kez çeviriyor. Belki de Paskalya hazırlıkları için kilisenin mihrabının restorasyonuna ek bir yardım önerisi onun günahlarından arınmasına yardımcı

81 olabilir. Rahip aslında yıllardır mihrabı onartmak istiyor ama ellerindeki parayı lıep başka şeylere harcaması gerektiğinden buna bir türlü fırsat bulamıyor ve Paskalya Kilise takvimindeki en kutsal günlerden bir tanesi. Bu çok iyi bir fikir. Kesinlikle uygun bir anlaşmaya varabileceğimizi düşünüyorum. Tanrı Kiliseye karşı gösterdiğiniz bu nezaketi ve cömertliği kutsasın. Tanrımızın sizin iyiliğinizi cennetinin kapılarında tanıması için dua edeceğim. Adamlar konuşmaya devam ederlerken Caitlin üşüyor ve baştan ayağa titremeye başlıyor. Bir şey daha diye ekliyor rahip tam adam gitmek üzereyken. Asla gözlerinin içine bakmayın yoksa şeytan benliğinizi ele geçirebilir. Bu daha önce oldu. Teşekkürler peder tavsiyenizi dikkate alacağım. Yerde duran heybesini alıyor ve sanki sözlerinde ne kadar içten olduğunu göstermek ister gibi odadan çıkmadan önce zaten ağzı bağlı olan Caitlinin yüzünü örtüyor. Bu sabah erken saatte adamlarımı gönderip onu aldırırım. Ölüm korkusu verine kendisini bekleven bilinmeyen bir gelecek viizünden tir tir titreyen Caitlini artları sıra bırakarak kapıyı kapatıp dışarı çıkıyorlar. * * * Caitlinin nerede olduğu konusunda en ufak bir fikri yok. Bulunduğu bu yeni yere tıpkı manastırda olduğu halde varıyor. Buraya nakledilmesi sırasında ona yeni hayatında geçerli olacak kurallar aktarılmıştı. Bunların arasında kendisine bir şev söylendiğinde yeni sahibine her zaman efendi d ive hitap etmesi ve odaya biri girdiğinde gözlerini kapatarak duvara dönmesi vardı. Elleri kucağında bağlı bir şekilde duruyor ve kapının kendisini manastırdan getiren adamların arkasından kapandığını duyduktan sonra başına geçirilmiş olan çuvalı ve kurumuş ağzına tıkılmış olan mendili çıkarmaya çalışıyor. Aç ve umutsuz bir şekilde susamış halde masanın üzerinde biraz su ve ekmek olduğunu görünce her ikisini de anında tüketiyor. Peki şimdi başına ne gelecek? Büyük bir dikkatle loş odayı inceliyor; burada hiç pencere yok ve taşla inşa edilmiş bir tür mahzeni andırıyor. Tavanda yukarıdaki zemine açılıyor olması gereken yatay bir kapıya yaslanmış ahşap bir merdiven var. Kapının kolu vok ve hiçbir şekilde kaçma şansı da yok. Çaresizlik içerisinde bu mahzenin soğuk köşesine sığmıyor annesiyleyken nurlar saçan hayatının birkaç sene içerisinde nasıl olup da böyle kapkaranlık bir hal aldığına şaşıyor. Birisi hücreye girince Caitlin kendisini nevin beklediğini bilmediğinden yüzünü kapatarak çömeldiği köşede iyice büzüşüyor. Yeni efendisinin sesini duyması ile adamın onu boynundan kavrayıp ayağa kaldırdıktan sonra yüzükoyun duvara yaslaması bir oluvor. Onu yeniden kendisine çevirmeden önce yüzüne siyah bir çuval geçiriyor. Odanın içerisinde erimiş demirin kokusunu aldığı sırada bilinmeyenin saldığı korku dalga dalga bedenine vavılıvor. Efendisi tarafından zapt edilirken nasırlı ellerin ayak bileklerini kavradığını hissediyor ve iki adamın arasında geçen konuşmaları dinliyor. Buradan kaçarsa beni ne Tanrı ne de Kilise affeder diyor efendisi. Onun kadar tehlikeli biri bir cadının kızı cadılık yapmaktan vazgeçmeyecektir. Caitlin odada bir ısı hissediyor ve sonra elleriyle ayaklarına prangalar geçirilmekte olduğunu anlıyor. Cadı lafı geçince demirci ustasının efendisi adamla konuşmaya devam ederken prangalarını derisini acıtacak kadar sıktığını fark ediyor. Hapis hayatında nedamet getirmesi için sonsuza dek el ve ayak bileklerinde prangalarla bu duvara zincirli kalacak. Sanki rahibin sözlerini ne kadar ciddiye aldığı konusunda demirci ustasını ikna etmek ister gibi mesajını mümkün olduğunca yüksek sesle ve net bir şekilde dile getiriyor. Tanrı

82 korkusu olan bu adamların ağır zincirleri prangalarına geçirmeleriyle Caitlinin hareketleri iyice kısıtlanmış oluyor. Hayatının nasıl olup da bu kadar sefil bir varoluşa sürüklendiğini düşünürken umutsuzlukla boynu bükülüyor. Caitlin efendisinin konuşmalarından kilise cemaati arasında edindiği saygın yeri korumak için her şeyi yapabileceğini anlıyor. Demirci ustasını uğurladıktan sonra Caitline dönüyor. Prangalı kollarını duvara yerleştirdikten sonra ellerini vücudunun kıvrımlarında gezdiren adam kulağına fısıldıyor: Artık hayatının bana ait olduğunu anlıyorsun değil mi köle? Adamın bu kadar yanma sokulmuş olmasının yarattığı dehşetle dili tutuluyor. Bana cevap ver diyor kısık ama buyurgan bir sesle parmaklarını boynunda ve gerdanında gezdirirken. Daha önce hiçbir adam Caitline bu kadar yakın olmamış ve ona böyle doyunmamış Misk ve ter karışık kokusu burun deliklerinden içeri süzülürken aklını kaybedecekmiş gibi oluyor. Çekingen bir şekilde başıyla onaylıyor yanlış bir şey söylemek istemiyor. Konuş köle... ve bana cevap verirken senin neyin olduğumu unutma. Adam gerdanına dişlerini geçirirken boğazından bir çığhğm kaçmasına engel olamıyor. Caitlin ona cevap vermeden önce söylediklerinin ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyor. Evet dedikten sonra bir an duruyor. Efendi diye ekliyor. Aferin köle. Çabuk öğreniyorsun. Caitlin orada öylece asılı dururken okşayan parmakları emrine amade bedende geziniyor. Adam Caitlinin gömleğinin düğmelerini bir bir açarak memelerini teker teker açığa çıkarırken nefesi kesiliyor. Pantolonundaki kabarıklığın bedenine yaslandığında sertleştiğini fark ediyor ama bunun neden olduğunu anlavamıvor. Benim görevim seni cadılıktan kurtarmak bu meselevi gayet ciddiyetle ele alacağımdan emin olabilirsin. Senin işinse kaderini kabullenmek ve veni havatına alışmak. Şu andan itibaren ölene dek sen ve bedenin bana aitsiniz. Bunun ne anlama geldiğini anlıyor musun? Kolları hala bağlıyken onu yüzünü duvara vaslavacak şekilde çevirdiğinde adamın nefesini sırtında hissediyor. Memelerini okşarken hissettiği hazla birlikte suçluluk utanç ve aşağılanma duyguları aynı anda benliğine yayılmaya başlıyor. Avuçlarının içi terlerken hissetmekte olduğu bu vahşi duyguları benliği bir türlü almıyor. Bedeni daha önceden kendisine yasak olan bu hislere yanıt verirken aklı başından gitmiş gibi hissediyor. Adamın meme uçlarını çimdiklemesi ve bükmesiyle birlikte bütün bedenine keskin bir his aniden bir bıçak saplanmış gibi nüfuz ediyor ve karnının alt tarafı gerilirken bedeni istemsiz bir şekilde duvara yaslanıyor ve bu acının yarattığı şokla nefesi kesiliyor. Son bir kez daha soracağım. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun? Caitlin aslında neyin ne anlama geldiğini anlamıyor: Onun kendisine bu kadar yakın durmasının mahrem yerlerini böyle kaba bir şekilde elliyor olmasının yarattığı hislerin bedenine dalga dalga yayılması karşısında kalbi korkuyla hızla çarpıyor. Parmakları memesinin birinin ucunu bükerken diğerine dişlerini geçiriyor. Bu andan sonra bilmesi gereken tek kelime hemen dudaklarından dökülüyor. Evet efendi. Kafasındaki çuvalın altında çığlık atıyor. Bu kelimeleri söylemesiyle meme uçlarını işkence eder gibi bükmeyi bırakıp uzun uzun emmeye başlıyor. Hissettikleri ve vücudunun verdiği tepkiler karşısında bacaklarının arasında bir ateşin yanmaya başladığını dudaklarından çığlıklar döküldüğünü ve mahzende yankılandığını duyarken büyük bir utanç duyuyor. Aferin köle bu konuda anlaşabildiğimize sevindim. Kendisini bir kez daha duvara doğru döndürdüğünde Caitlin adamın arkasını dönüp odadan çıkıp gitmeden önce kalçalarına attığı sert şaplağın bedeninde yarattığı o keskin acıyı tadıyor.

83 Caitlin kafası karmakarışık bir halde o odada beyninden geçen düşünceler dışında odaklanabileceği başka hiçbir şey olmadan yalnız bırakılıyor. Yeni efendisinden korksa da ne zaman acı ya da haz alacağını hiç bilemese de o gittiği zaman hissettiği yalnızlıktan da korkmaya başlıyor. Bazen ölümün bu karanlık hücrede hiç insan yüzü görmeden yaşanacak bir hayattan daha iyi olup olmayacağını düşünüyor. Odaya birinin her girişinde ne bekleyeceğini bilmediği için içinde korku kabarıyor ama odaya her girenin efendilerinin telkinleri sayesinde kendisinin dişi bir şeytan olduğuna inanarak buraya girdiklerini biliyor. Efendisi kendisine odaya biri girdiğinde gözlerini kapatıp duvara dönmesi gerektiğini öğrettiği için odaya birinin girdiğini duyar duymaz yüzünü siyah çuvalla kapatıyor. Bir keresinde bu buyruğa uymayınca bayılana kadar kırbaçlanıyor ve bir süre ona yiyecek bir şey getirmiyorlar; tek besini köşeye yerleştirilmiş bir kovadan su içmek oluyor. O noktadan sonra Caitlin hayatının tamamen bu adamın ellerinde olduğunu anlıyor ve bir daha asla aynı hatayı yapmayarak onun emirlerini ve buyruklarını yerine getirmeyi öğreniyor. Ağlaması ve çığlıkları odaya giren çıkan insanları rahatsız etmiyormuş gibi görünüyor. Kendisine asla sessiz olması söylenmiyor ama kısa bir süre sonra sağır kulaklara yakarmakta olduğunu anlıyor. Bu karanlık onun yeni gerçekliği ve kaderinin başka bir hal alabileceğine dair tüm inancını kavbetmeve başlıyor. Günbegün bedeni o adama ait olurken ruhu güçsüz düşmeye başlıvor. * * * Caitlin elleri başının üzerinde duvara tutturulduğunda ve ayak bilekleri de avnı şekilde duvara zincirlendiğinde artık karşı koymuyor. Zaten zincirlerinin ağırlığı yüzünden başka şansı da yok. Pamuk geceliğinin düğmeleri tek tek çözülmüş ve çıplak bedeni tamamen gözler önüne serilmiş durumda kolları ve bacakları kartal duruşunda iki yana açılmış ve kafasına çuval geçirilmiş şekilde duruyor; yine her zamanki gibi odada neler olup bitmekte olduğunu görmesi engelleniyor. Bugün dağlanacağın gün kölem sonuçları merakla bekliyorum. İçindeki şeytan bundan zevk bile alabilir. Göreceğiz bakalım. Caitlin bunun ne anlama geldiğini bilmediği için diken üstündeymiş gibi hissetmeye başlıyor. Kafasına geçirilmiş çuvalın ardında mahzenin o acı kokusunun yanı sıra burnuna garip ve yakıcı bir alkol kokusu geliyor ve sonrasında yaralarına tuz basılıyormuş gibi batıcı bir hisle ıslak ve yumuşak bez tenine her değdiğinde haykırıyor. Sakin ol kölem bugün kırbaçlanmayacaksın. Bu genç adam sağlığının iyi durumda olmasını sağlayacak. Caitlinin vaıalanna pansuman yapılırken efendisi kocaman ellerivle yüzünü avuçlarının içine alıyor. Kıpırdama çok az kaldı. Caitlin genç adamın sesindeki şefkati duyunca şaşırıyor ama artık kimseye güvenmiyor özellikle de gözleri bağlı ve çıplakken merhametine kaldığı erkek seslerine. Onun zihninde bu adam da diğerlerinden farklı değil. Adamın kendisine yaşattığı bu batıcı hislerin kırbaçlanmaktan farklı olmadığını biliyor sadece. Bundan sonra başına geleceklere kendisini hazırlamaya çalışıyor. Her temasta tereddüt ettiğini diğerleri gibi onun da cadı olduğu konusunda uyarıldığı için kendisine böyle davrandığını ayrımsıyor sanki kendisini bu lanetli kadının kaderinden uzak tutmaya çalışır gibi bir hali var. Hassas eller sağ göğsüne dokunuyor dairesel hareketlerle onu okşuyor. Bunlar efendisinin kaba ellerine benzemivor. Daha önce kimse kendisine böyle şefkatle dokunmuş değil; Caitıin ne hissettiğini anlamıyor ama en azından acı duymuyor. Ne olursa olsun kendisine yapacağı şeyleri önleme şansı yok.

84 Adam memesini yoğurmaya devam ederken o acı duyma beklentisiyle tetikte beklemeye devam ediyor ancak içinde bulunduğu bu son derece gergin durumdan sıyrılıp yavaş yavaş rahatlamaya başladığını hissediyor ve adamın kendisine bu şekilde dokunmasıyla bedeni güçsüz düşüyor. Gırtlağından hafif bir inleme yükselirken Caitlin en az adam kadar şaşırıyor. Bu kadarı yeter Lyon. Hazzı asla acı olmadan tatmaması gerekiyor; bu Tanrının isteği cadılığı her zaman kontrol altında tutulmalı. Şimdi yap. Odanın öbür tarafından efendisinin verdiği emri duyuyor. Evet efendim. Lyon hemen geriye çekilerek masaj yapmayı bırakıyor sanki yapmaması gereken bir şeyi yapmak için kandırılmış gibi davranıyor. Alkolün kokusu burun deliklerinden bir kez daha içeri dolarken o serinletici merhem meme başına sürülüyor. Meme ucunu önce hafifçe çimdikledikten sonra bir jen bükmesivle acı içinde soluksuz kalıyor ye korku bendinden boşanmış bir sel gibi bedenine yayılıyor. Adam başına gelecekleri anlamış olduğunu hissettiği için meme ucunu sıkıca tutarken Caitlin sertleşmiş olan meme başında birden bir şeyin delip geçtiğini hissediyor. Bedeni kasılırken can hayliyle kulak zarını patlatacak bir çığlık atıyor ye bedeninin sarsılmasıyla zincirleri duyara yurarak sesler çıkarırken yumuşacık tenini delen bu şoke edici delici hissi kaldırabilmek için nefes almaya çalışıyor. Zihninin bir köşesinde efendisinin sesini duyduğunun hayal meyal ayrımına yarıyor. İyi iş çıkardın deyam et. Geri döneceğim. Sonrasında adamın elleri sol goğsiinii okşayarak ona masa) yapıyor. Bu kez Caitlin ne beklemesi gerektiğini bildiğinden yaşayacağı acıc a hazırlanırken kendisine yalancı bir giiyen hissi telkin edilmesine izin vermiyor. Bağlı gözlerini kapatıp nefesim tutarak bekliyor ama bir şev olmuyor. Az önceki bıçak gibi saplanan acı yüzünden adrenalin damarlarına pompalanmaya devanı ederken birazdan tadacağı acının yarattığı korku hissi giderek artıyor. Lvon öyle yakın ve usulca kulağına fısıldıyor ki bir an bu çıldırma anında bunu hayal etmiş olabileceğini düşünüyor. Sende sembol var sol göğsünün altında. Caitlin sırrının keşfedilmesiyle bir an korkuyla donup kalıyor annesine asla kimseyle konuşmamaya yemin ettiği işaret bu. Böyle bir haldeyken onu nasıl gizleyebilir ki özellikle de birisi göğüslerini ve bedenini bu kadar yakından incelerken? Genç adamın memesini kaldırıp acı vermeden dikkatle bu işareti incelediğini hissediyor. Kalbi göğsünden fırlayacakmışçasına öyle hızla atıyor ki sanki kulaklarından dışarı fırlayacak. Ölüm korkusuyla karanlıkta kaderini bekliyor... Sen bir kalp kadınısın cadı değilsin. Genç adam başına geçirilmiş olan çuvalı bir kenara iterek kulağına fısıldamaya devam ederken sesini daha rahat duvabilivor ve tutmakta olduğu nefesini hemen bırakıyor ama bunu neden yaptığından emin olamıyor. Onunla konuşurken nefesinin sıcaklığını hissedebiliyor. Annem her gece ben uyumadan önce bana bir hikave anlatırdı. Bana defalarca anlattığı için kelimesi kelimesine hatırlıyorum. Caitlin bir masalın onunla ne ilişkisi olabileceğini düşünerek kıpırdamadan durmaya devam ediyor. Bir zamanlar köyümüzde yaşayan çok iyi bir kadın varmış. Ona kalbin kadını derlermiş ve sol omzunda bir doğum lekesi varmış.

85 Caitlin annesiyle ilgili hikayeyi bu adamdan duymakta olduğuna inanamayarak şoke olmuş vaziyette öylece donup kalıyor. Böyle bir şifa ve sihir bahşedilmiş sadece birkaç kadın varmış; halk onlara büyük saygı duyar ve onların bu sihrinin korunması gerekirmiş. Her nesle hastaların ve umutsuzların gerçek şifacısı olan böyle bir kalp kadını bahşedilirmiş. Bir gün ölümün pençesindeki küçük bir erkek çocuğuna bu kadın tarafından yardım edilmiş ve kutsanmış. Üç gün içerisinde eski sağlığına kavuşmuş köyde herkes bunun gerçek bir mucize olduğunu düşünüyormuş. Yine bir kalp kadını olan kızı da bu şifalandırmaya katıldığı için çocuk sıhhatine daha çabuk kavuşmuş. Bu genç çocuğun hayatı elinden alınacağına ona yaşam bahşedilmiş. Annesi ona Olur da bir gün bu işareti taşıyan bir kalp kadınıyla karşılaşırsan ona zarar vermek isteyenlerden onu korumak senin görevindir demiş. Bu genç çocuk da büyüyüp güçlü bir erkek olmuş ve hayatının amacının kendisine yardım eden kalp kadınlarını korumak olduğunu anlayarak bu yola baş koymuş. Caitlin ne tepki vermesi gerektiğini bilmediğinden bir şey demiyor Vücudundaki sembolün saklanması ve asla kimseyle konuşulmaması gerektiğini biliyor ama annesinin zamanı geldiğinde onu koruyacak erkeklerden de bahsettiğini hatırlıyor. Hala güvensizlik içinde adamın gözlerinin içine bakıp gerçeği göremediğinden sessiz kalıyor. Bunun bir masal olmadığını biliyorum divor adam. Çünkü o çocuk bendim senin ye annenin ölümden döndürerek şifalandırdığı çocuk. Benim görevim seni korumak. Etkilenmemiş görünmek istese de Caitlinin gözlerine yaşlar doluyor ve bu kelimeleri duyunca bedeni duyguyla yüklenerek kıvranıyor. Zamana ihtiyacım olacak ama sonunda senin güvende olmanı sağlayacağım. Sana söz veriyorum. Caitlin içi umut dolup rahatlayarak tutmakta olduğu nefesi veriyor ancak söylediklerini doğrulatamayacağını da bilivor. Ama ona o kadar uzun süredir kimse şefkat göstermedi ki. Ancak seni korumak ve gelecekte sana yardımcı olabilmek için şimdi efendinin emirlerini yerine getirmeli ve önce bunu yapmalıyım. Özür dilerim. Yine sıcak beyaz bir acı etini delip geçerken bu sefer daha yüksek sesle haykırıyor. Giderek artan hayal kırıklığı fiziksel acı ve duygusal ıstırabı insanın kanını donduran tek bir çığlıkla vücudundan dışarı taşıyor. Meme uçlarındaki ve kalbindeki acıya alışırken vücudu gevşeyip kendini prangalarına bırakıyor. Bu olurken birden bacaklarının arasında tıpkı rahibin onu yakaladığı gece olduğu gibi yine o garip hissin uyandığını hissediyor kasıklarından karnına yükselen ılık bir karıncalanma hissi. En azından hala hissedebildiğini anlıyor acı ya da haz olması onun için bir şeyi değiştirmiyor. Bütün bunlara bir anlam veremiyor ama birkaç dakika önce kesif bir umutsuzluk içerisindeyken şimdi ufak da olsa içinde bir umııt ışığı var. Vücudundaki bu sıcaklığın umudun bir göstergesi olduğuna inanıyor. Bu yüzden de ruhunu esarete teslim edip kaderini kabulleniyor. Bu acıyı ona yaşatan adamın nazik ve usul usul konuşması ve garip bir şekilde ısınmış olması elinde kalan son umut kırıntısı. * * * Caitlinin dünyası bu hücrenin dört duvarıyla sınırlı. Burada ışık yok ve haftalarca kimse onunla konuşmuyor. Zihninin dehlizlerinde görme duyusu dışındaki diğer duyularını fark etmeye başlıyor. Son olarak bir başka kadının sesini ne zaman duyduğunu bir insan gördüğünü yağmuru kokladığını ya da teninde temiz havayı hissettiğini hatırlamıyor. Bırakın bir insanın gözlerinin içine ruhunun derinliklerine bakma şansı bile olmadı. En çok da bu bağı kurabilmeyi özlüyor kendisinden almana kadar bunun onun benliğinin nasıl önemli bir parçası olduğunu hiç fark edememiş.

86 Hayatı kendisini idamdan kurtaran ama ona cehennemi yaşatmaya kararlı efendisinin geliş gidişlerinden ibaret ama meme uçlarını delen adam Lyon bütün yaralarıyla ilgileniyor ve iyileşmekte olduklarından emin olmak için onu devamlı kontrole geliyor. Efendisi Caitlini bir at kamçısı ya da deri kayışla dövüyor bunu ona kalıcı bir zarar vermek ya da endişe verici bir hale getirmek için değil de ruhunu ele geçiren cadılığı kontrol etmek rahibin sözlerini ve Kiliseye bağlılığını ispat etmek için yapıyor. Sözleri ve davranışlarıyla onu bu şekilde cezalandırmaya devam ettikçe büyünün iliklerine işlemeyeceğini ve bu şekilde de kurtulacağını ona telkin edip duruyor. Onu kendisinden ve şeytanından korumak için anahtarının bir tek kendisinde olduğu bir bekaret kemeri taktıracağını anlatıyor. Zaman içerisinde Lyon gittikçe daha ağır ve iri halkaları ^eme uçlarına geçirerek aynen efendisinin yaşlı rahibe söz verdiği gibi Caitlinin sonsuza dek damgalı olmasını sağlıyor. Caitlin sırrını bilen bu yüzsüz adama Lyona karşı beslediği karmaşık hisleri çözemiyor ve geldiğinde göğüslerine dokunmasını heyecanla beklediğini itiraf etmekten utanç duyuyor. Onun üzerinde yarattığı belirgin tahrik hissini adamdan saklayamıvor ve kendini kontrol edemiyor. Lyon hücrede olduğunda genellikle efendisi de yakınlarda olduğundan onunla bir şev konuşmaları büvükbir risk teşkil edivor. Bir gece Lvon gelip meme uçlarındaki halkaları değiştirdikten sonra efendisi gelip parmaklarını bacaklarının arasına sokarak ılık ıslaklığını hissediyor. Kölem artık tamamen iyileştikleri için meme uçlarına takılan halkalar sem tahrik edivor değil mi? Caitlin donup kalıyor. Efendisi bacağını havava kaldırarak parmaklarını onun derinliklerine iyice sokuyor. Caitlin ıslaklığının onun yolunu açtığını ve dokunuşlarıyla bedeninin ısınmaya başladığını hissediyor. Sana bir soru sordum. Parmaklarını içinden çıkarıp Caitlinin ağzına sokuyor. Ama haklısın gerçek bu kadar bariz ortadayken bu sefer cevap vermene gerek yok. Caitlinin diline kendi özsularını sürmesiyle Caitlinin tuzlu özsularını tatmaktan başka çaresi kalmıyor. Benimle hemfikir misin? Bana cevap ver şimdi söyle ki sesini duyabileyim. Parmaklarını bilerek Caitlinin ağzında bırakıyor. Evet efendi. Tıkalı ağzından bu kelimeler dökülürken Caitlin merhamet için dua ediyor. Yalayıp temizleme onları seni pis köle. Bu andan sonra Caitlinin esareti değişiyor. Efendisi onun kendisine tamamen boyun eğmesini dayanılmaz hazlarla ödüllendiriyor. Daha kendisi anlayamadan vücudunun verdiği her tepkivi çözüvor. Vücudundaki gizli şehevi her bir yarığı belirleyerek ve ister sert olsun ister yumuşak ister hızlı ister yavaş her bir dokunuşuna nasıl tepki verdiğini anlamak konusunda hiç acele etmiyor. Acıdan da olsa hazdan da inlemelerine ve nefesinin kesilmesine engel olamadığını anlıyor ve dokunuşlarının tahakkümü altmda bedeninin çıkardığı seslerin zevkine varıyor. Caitlin efendisinin rutinden hoşlandığını ve kendisinden mükemmellik beklediğini anlamaya başlıyor. Mahzene hep bir zil sesinin ardından giriyor Caitlin bu sesi duyar duymaz giysilerini çıkarıp çuvalı başına geçiriyor çünkü adam kendisinin gözlerinin içine bakarak ona şeytani bir büyü yapmasından korkuyor ve efendisinin kendisi için özel olarak yaptırdığı eğimli bir tahtanın üzerine uzanıyor. Dizlerinin üzerinde vücudunu platforma doğru indirince kalçaları başının üzerinde yukarıda kalıyor. Meme uçlarındaki halkaları bu tahtanın üzerine iliştirilmiş kancalara geçirmek ve kollarını bedeninin yakınında tutarak efendisinin gelmesini beklemek zorunda. Bazen ellerini sırtında birleştiriyor bazen kollarını başının üzerine doğru uzatıp orada tutuyor. Bazen de kollarını serbest

87 bırakıyor. Ancak her seferinde meme uçlarına takılı olan halkalar başka herhangi bir kısıtlamadan çok daha etkili bir şekilde hareketlerini kısıtlıyor onun hiç kıpırdamadan durmasını ve efendisinin onu tamamen kontrol etmesini sağlıyor. Efendisi onun vücudunun en dişi kısmını kapana kıstırarak onu ele geçirmiş olan cadılığı dizginlediğini söylüyor. Bu pozisyonu onun beklediği kadar düzgün bir şekilde korumanın onu cezalandırmak için attığı dayak ve ödüllendirmek için yaşattığı orgazmdan bir farkı yok her iki şekilde de efendisi yanından ayrıldığında tamamen tükenmiş oluyor. Kölem seni penetrasyona hazırlamanın vakti geldi. İçine erkek almanın ve sonsuza dek şeytanı bedeninden def etmenin yolu bu. Caitlin tahtava bağlıyken kalçalarının yanaklarına domuz vağıvla masaj yapıyor herhangi bir penetrasyon olmadan önce onu iyice kavgalaştırdığından emin olmak istiyor. Anüsünün etrafında daireler çizdikten sonra parmaklarını deliğinden içeri sokuyor. İçine girildiğinde bir an donup kalıyor sonra rektumu içine itilen tıkaca alışmaya başlıyor. Nefes almaya devam et kölem. Koca elleriyle onu belinden kavrıyor. Kıpırdanmamava ve hareket etmemeye daima dikkat etmek zorunda. Göğsünün her iniş kalkışıyla va meme uçları uyarılıyor ya da birden yaptığı bir hareketle bedenine teci bir acı bıçak gibi saplanıyor ve bir önceki hissi yaşadığından emin olmak için çok büyük bir dikkatle odaklanması gerekiyor. Tıkacın verdiği rahatsızlık geçtikten sonra içinde kalsa da deri kayış poposuna indikçe acı duyuyor. Her seferinde beşi bir beşi diğer yanağa inmek üzere on kez vuruyor tabii canını sıkan bir şey olmadıysa böyle durumlarda sayıyı biraz artırabiliyor. Bu acıya katlanmayı öğreniyor. Asıl endişesi göğsünü tahtanın üzerinde sabit tutmaya çalışmak bu da aklını vuruşun acısından biraz olsun uzaklaştırıyor. Bu talimin en iyi ve kötü yanı günahları için cezalandırıldıktan sonra iç katmanlarıyla oynamak ve oraları keşfe çıkmakta ustalaşmış olan parmakları oluyor. Onun dokunuşlarını beklerken hissettiği tahrik ve uyarılma yüzünden büyük bir utanç duyuyor ve oııca acıdan sonra bedeninin nasıl olup da böyle bir haz tadabildiğim bir türlü anlayamıyor. Bazen birkaç soluklanma bazen nefes nefese kalma ya da büyük bir titreme ve kontrol edemediği spazmlara bir kendinden geçme hali ile hücresinde yankılanan çığlıkların eşlik ettiği orgazmları tamamen onun kontrolü altında. Ne gariptir ki rutinlere bu kadar alışık biri olduğu halde hiçbir zaman düzenli bir ritim tutturmuyor ya da eylemlerini belli bir sürede gerçekleştirmiyor bu yüzden de Caitlin kapana kısılmış bedenini gerektiği gibi kontrol edecek şekilde nefesini ayarlavamıyor. Bedeni üzerinde yarattığı bu maddi dünyadan onu bir süre olsa da kaçmasını sağlayan esriklik hislerinden hem korkuyor hem bu hislere özlem duyuyor. Lyon banyosunu yaptırmak ve vücudundaki yaralara pansuman yapmak için her gün hücresine geliyor. Uzun saçlarını tarıyor bedenini ovuyor ve tırnaklarını kesiyor. Efendisi için temiz ve uygun halde olmasını sağlamak onun işi. Ona büyük bir itinayla bakıyor ve bir daha asla bir kalp kadını olmasından bahsetmese de dokunuşlarındaki şefkati hissedebiliyor. Bedeni üzerinde akıllı parmakları ile dayanamayacağı acılar ve hazlar yaratabilen efendisi asla içine girmiyor ve anüsün erkekliğini alacak hale gelmesinden memnun oluyor. Kölem kaydetmiş olduğun ilerleme için seni tebrik etmek isterim. Sonunda hazırsın. Neler olacağını anlayan Caitlinin nefes alıp verişleri hızlanıyor. Bugün kırbaçlanmadığı için biraz şaşkına dönmüş durumda. Bedenine parmaklarıyla öyle bir ustalıkla hükmediyor ki penisi arkadan içine girmeden önce Caitlini darmaduman eden bir orgazm yaşatıyor. Efendisinin titiz çalışmaları

88 sayesinde sadizmle ilgili ilk tecrübesi ona ardı ardına yaşattığı orgazmlarla Caitlin için hiç de tahmin edemeyeceği kadar zevk verici oluyor ve sonunda kendini tamamen tükenmiş hissediyor. O gece önüne neredeyse kraliçelere yaraşır bir ziyafet sofrası kuruluyor zaten iştahını da ancak bu kadar yiyecek bastırabilir. Fiziksel varoluşunu her yönüyle kontrol eden efendisine ruhen de tamamen teslim olduğunu hissederek bir zamanlar bildiği dünyayı unutma lüksünü kendisine bahşediyor. Efendisi yaşlı rahibe onu damgalatmasını önerdiği için şükranlarını sunduğu bir mesaj gönderdiğini söylüyor. Meme uçlarına taktığı halkaların cadılığına boyun eğdirilmesini ve onun daha saf bir hayat sürmesini sağladığını belirttiğini ve şeytanın etkisi altında olan başka hükümlüler için de kullanılabileceğini Önerdiğini söylüyor. Bu zaferinin kölesinin hayatını kurtardığı için kendisine minnet duyduğunun bir göstergesi olduğunu ve bunun açıkça Tanrıdan gönderilmiş bir işaret olduğuna inandığını ifade ediyor. Caitline açıklanmayan nedenlerden ötürü artık kendi hayatına devam edebileceğine inandığını söylüvor. * * * Birden sahneden kopuyorum ve ruhumun derinliklerinde dönüp dolaşan düşüncelerim ve duygularımın girdabına kapılıyorum. Hayatımda ilk kez benim mahrem fantezimin mazoşist eğilimler olması verine bu olaylardan kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyorum. Bütün hayatım bovunca bir hayalet gibi vakamı bırakmayan bağlanmış gözlerim kapalı cezalandırılmakta ve haz verilmekteyken hissettiğim ama niye bövle olduğunu asla çözemediğim o yoğun duyguların nedeni gözlerimin önüne serilmiş oluyor. Bizzat tattığım bu duyguların aslında Caitlinin yaşadıklarının bir aynası olduğunu artık biliyorum. Yıllar önce bir kez Jeremyye sözünü ettiğim tezimin temelini oluşturan bu cinsel fantezi tarafımdan tekrar sahnelenmiş ve yaşanmış oluyor. Caitlinin korkusu korkum utancı utancımdı. Bu kadar şeytani olduğunu düşündüğün bir şeyi arzulamanın verdiği yeis ancak bunun vereceği o katışıksız hazza kendini bırakmanın kaçınılmazlığı yüzünden bunu istemek. Bedenimin cinselliğinin uyandırılması yıllardır uyumakta olan bu hislerin uyanması ile bütün bu şehevi dürtülerin soyumla ayrılmaz bağları olan bir zaman ve mekandan kaynaklandığını anlamama neden oluyor. Hislerini ve arzularım yüzyıllar öncesinden kaynaklanan cinsel tahrik ve eylemler yüzünden alevleııiyormuş. Benliğimiz hakkında daha neler neler öğrenebileceğimizi nelere vakıf olabileceğimizi merak ediyorum. Psikoloji alanında bunca yıllık tecrübelerime ve vaptığım onca çalışmaya rağmen şimdiye dek bunun cinsel tercihler için geçerli olabilecek bir seçenek olduğunu hiç düşünmemiştim. Ancak eğilimlerimin ve böyle tahrik olmamın nedeninin nereden kaynaklandığına bizzat şahit oldum. Şahsi sınırlarımı zorlayan ama beni inanılmaz derecede heyecanlandıran cinsel eylemler. Caitlinin zihninin ne kadar karışık olduğunu annesinden ve kaderinden vazgeçmek istemeyişinin içinde yarattığı buhranları hissedebiliyordum; kalbindeki ıstırabı ve hissettiği duygusal acıvı bastırmak için bu fiziksel işkenceyi yaşamaya neredeyse can atıyordu. Bütün bunlar olurken bedeni mahrem dehlizlerine nüfuz edilmesine karşı koyarken onu hazzm doruklarına çıkaran orgazmları büyük bir açgözlülükle bekliyordu tıpkı benim de hayatım boyunca kendimi benzer durumlarda bulmuş olduğum gibi. Jeremy gençliğimde beni anal hazlara uyandırmıştı ancak ben bilinmez bir acıdan korkarak tüm çaresizliğimle bundan kaçınmaya çalışıyordum. Ben artık son kullanım tarihimin geçtiğini düşünürken benim cinselliğimi uyandırmış ve zihnimdeki en karanlık fantezileri keşfetmemi sağlamış beni hiçbir zaman yargılamamış sadece bazen nazik bir şekilde zorlamıştı; ama hep yanımdaydı. Caitlinin neler yaşadığını çok iyi anlayabiliyordum hiçbir şekilde kontrolü altında olmayan bir ortamda kendisini nasıl umarsızca kontrol altına almaya çalıştığını da.

89 Benim benliğimle bir türlü bağdaştıramadığım bu fantezimin aslında psikoloji alanında eğitim görmek istememin en önemli nedeni olduğunu ve tezime doğrudan etki ettiğini itiraf etmeliyim meğerse tüm bunlar geçmiş hayatımda yaşadığım bir dönemden kaynaklanıyormuş. Bizim birlikte geçirdiğimiz hafta sonunda Jeremynin tekrar yarattığı ve benim asla miim gün olamayacağını düşündüğüm bir dizi olayı deneyimlememi sağlayan bir dönem. Caitlinin meme uçları delinirken benimkiler delinivormuş gibi hissettiğime yemin edebilirim olaylar olurken duyduğum o his o dayanılmaz acı ve sonrasında aklının bir köşesine itip bilinçaltına gömdüğü o erotik artçı sarsıntılar. Kendi meme uçlarım hala şişmiş gibi hissediyorum o an aklıma geldikçe tahrik oluyorum ve içim titriyor. Fiziksel bedenim zavıf düşmüş olsa da zihnim şimdiye dek hiç olmadığı kadar açık. Sanki artık sahip olduğum bu içgörüler beynimin daha vüksek katmanları tarafından işleniyormuş gibi. Caitlini hapis tutulduğu o hücrede görmek bu görüntünün yıllardır rüyalarımda belirdiği halinden hiç de farklı değil başka bir zamanda ve yüzyılda olması dışında. İlk gençlik yıllarımdan beri peşimi bırakmayan zihnimi kemiren beni harekete geçmeye ve anlamaya sevk eden utanç verici bir fantezi. Ancak şimdive dek o cesareti kendimde hiç bulamamıştım. Yaptığım bütün çalışmalarda ortaya attığım teorilerde bu ham duyguların ve hislerin gerçek bir zamandan ve yerden kaynaklanabileceğini hiç düşünmemiştim. Bunu keşfetmek beni şoke ediyor ancak Caitlinin kaderi ve benimki ile bağlantısı hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum. Beynimin içinde bu düşünceler dönüp dururken kendimi yeniden boşluğa bırakıyorum. Bir gün efendisi zili çalmadan mahzene dalıyor bu daha önce hiç olmamış bir şey. Yüzünü duvara dön. İçeri girerken gürleyen sesini duyuyor. Caitlin manastırda olduğu o günden beri efendisinin yüzünü hiç görmemiş durumda. Hemen olur da belindeki kemeri çıkarır diye kendisine öğretildiği gibi dediklerini yapıyor. Efendisi kendisine garip bir tonda hitap etmeden önce başına çuvalı geçiriyor. Ben evleniyorum bu yüzden seni ormana götüreceğiz. Seni Lyon götürecek. Sana söyleyeceğim kuralları dikkatle dinle çünkü bunları harfiyen yerine getireceksin. Anlaşıldı mı? Evet efendi. Hissettiği şok Caitlinin sesine yansıyor. Ormandan ayrılmayacaksın. Meme uçlarındaki halkaları çıkarmayacaksın. Dolunay gecesi zincirlerini ve bekaret kemerini takacaksın. Senin cadılığını kontrol altında tutmak için haftada bir sana uğrayıp cezanı keseceğim. Lyon seni hazırlayacak. Ben ve Lyon dışındaki insanlarla konuşamazsın. Kurallarımdan birini çiğnersen cadı olarak yargılanırsın. Anlıyor musun? Evet efendi. Sen kime aitsin köle? Size efendi. Neren bana ait? Tamamen size aidim efendi. Bunu asla unutma. Söylediklerinde ne kadar ciddi olduğunu vurgulamak için Caitlinin poposuna bir şaplak indiriyor ve ellerini önünde bağlıyor. Lyon buraya gel. Gitmeye hazır. * * * Lyon Caitlini efendisinin ucu bucağı olmayan arazisindeki ormanın derinliklerinde toplumla hiçbir bağlantısı olmayacak bir ahşap kulübeye götürüyor. Kendisine ifade edildiği gibi efendisi

90 cadılığın benliğini ele geçirmemesi için haftada bir onu cezalandırıp zevke doyuruyor. Lyon Caitlinin varlığından haberdar olan iki kişi oldukları için onun sağlığından sorumlu lırıaya devam ediyor. Efendisinin haftada bir gerçekleştirdiği ziyaretler sırasında elleri ve gözlerinin bağlı olmasını başında uvalla dolaşmasını ve dolunay zamanlarında hem kendisi hem jebaşkaları için tehlike arz etmemesini günahkar parmaklarını engellemek için bekaret kemerini takmasını ve tamamen bağlı ve zincirlenmiş bir halde olmasını sağlıvor. Kapatıldığı yatakhaneden de mahzenden de asla kaçabileceğini düşünmeyen Caitlin bu veni düzenleme ile bahtın vüzüne güldüğüne inanamıyor w bütün bunları efendisiyle birlikte organize eden Lyona karşı büyük bir şükran duvuvor. Bunca vıl tepesine çökmüş ölüm ve karanlıktan sonra ormanda vaşadığı yalnızlık çok hoşuna gidiyor. Kurallara uvduğu sürece annesinin ölümünden beri tadanıadığı bir özgürlüğe sahip. Ona getiriler kısıtlamalar nedeniyle zorlandığını hissetmek yerine hayatında bir parça da olsa umut olduğu için kendini şanslı addediyor. Lyonun bu düzenlemeleri yapmasını Caitline o hücre dışında bir hayat vermek ve onun doğayla bağını yeniden kurmasını sağlamak için efendisini aylardır ikna etmeve çalıştığını anlıyor ve bu yüzden ona minnet duyuyor. Lyon haricinde bir insanın gözlerine gözlerinin değmesine özlem duvuvor ve Lyon bunu sağlamaya çalıştığından emin olmasını sövlüvor ona. Bir gün Caitlin uzun zamandır güneş vüzü görmemiş teninde güneşi hissederek kendi kendine mırıldanarak kulübenin yanındaki küçük bahçesine bir şeyler ekmekle uğraşırken birden çalılıkların arasında bir hışırtı duyuyor. Olduğu verde donup kalıyor. Merhaba diyor bir ses. Orada kimse var mı? Şarkı söylediğini duydum bu yüzden de beni işitebileceğini umuyorum. Caitlin emniyetinden endişe ederek koşarak kulübeye yöneliyor. İçten içe insanlarla temas kurmayı istese de bunun yasak olduğunu biliyor. Ağır adımların arkasından koşarak geldiğini duyunca hızlanıyor neredeyse kulübeye girip kapu t arkasın dan kapatacakken uzun etekliği bir yere takılınca yüzükoyun yere kapaklanıp başını bir taşa çarpıyor. Yavaş vavaş gözlerini açarken yumuşak yatağında uzanmakta olduğunu fark ediyor yan tarafına dönünce uzun boylu adamın küçük kulübesinin ortasında ayakta dikilirken bir şişeden bir şey içtiğini fark ediyor adam direkt gözlerinin içine bakıvor. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarlarken bir an kalbi duracakmış gibi oluyor. Bu adamın özünde iyi biri olduğunu ama çok huzursuz olduğunu ve kendini kontrol etmekte zorlandığını hissediyor. Ayrıca karmakarışık saçları gizemli yeşil gözleri ve arsız gülümsemesi yüzünden meme uçlarının sertleştiğini de biliyor. Adım John. Kafanı çarpınca seni buraya getirdim. Kuralları ihlal ederse cezalandırılacağından korkarak hiç 1 sesini çıkarmıyor. Uzun siyah saçları yer yer örülmüş ve en az içinde yaşadığı orman kadar vahşi görünen bu adam bir saat kadar ormanda kendi kendine şarkı söyleyen bu güzelliği izlemişti. Kıvrak elleri ve kollarından kıvrımlı vücudundan seksilik akıyordu ve kendini hemen ona kapılmış hissetmişti hem de gayet tehlikeli bir şekilde. Onu içeri taşırken kabarmakta olan erkekliğinde onun yumuşak sıcaklığını hissetme şansı olmuştu. Kızı dikkatle yatağa yatırdıktan sonra geriye doğru bir adım atıp o orada uzanırken güzelliğini gözleriyle içmişti. Memelerinin ucuna takılı olan halkaların hatlarını gömleğinin üzerinden fark edince birden şaşırmıştı. Kimdi bu kadın? Şimdiye dek bir sürü kadınla

91 birlikte olmuştu ama seyahatleri sırasında sadece bir kez böyle bir şeyle karşılaşmış ancak dokunacak kadar yaklaşamamıştı. Sessizlik içerisinde birbirlerine bakmaya devam ederlerken kadının meme uçlarının gömleğinin üzerinden kabardığını görünce erkekliği iyice sertleşmişti. Tam tersi olması gerekirken bu adam sanki bir büyü yapniış Sk Caitlini cezp ediyor. Şimdiye dek hiç böyle bir şey aşamadığı için adam kendisine doğru bir adım atarken soluk ahp verişleri hızlanıyor adam sanki bir mıknatıs gibi ona doğru çekiliyor. Adam gelip yatağın yanına çömelirken dikkatle onu izliyor sanki daha önceden tanışıyorlarmış gibi gözlerinde kendi ruhunun yansımasını görür gibi oluyor. Nefes ahp verişleri avnı tempoya çıkarken gizli ve beklenmedik bir yuvaya dönüş yaşıyormuş gibi hissediyor. Aralarındaki çekim gittikçe daha da artarken birbirlerine duydukları özlem yadsınamaz bir hal alıyor limbik sistemleri deneyimledikleri bu vahşi cinsel enerjiye vol vermek için şahlanmış durumda ama ikisi de bunun neden ve nasıl olduğunu anlayamıyorlar. Ancak her ikisi de bu birleşmeyi yaşamaları gerektiğini biliyorlar. Adam çok yavaş bir şekilde elini ona uzatırken Caitlin sessizliğini koruyarak ona karşı koymuyor. Bu adamın ona acı mı haz mı vereceğini bilemiyor şimdiye dek öncesinde cezalandırma olmadan böyle yumuşak bir dokunuşu tatmamış. Adama karşı hissettikleri bir yandan öyle coşkun bir yandan da övle kafasını karıştırıyor ki bedeninin verdiği tepkileri gitgide daha fazla kontrol edemediğini fark ediyor. Adam onun ne kadar gerildiğini anlamış gibi kırışmış alnına tek kelime dahi etmeden başparmağını koyunca Caitlin in bütün endişeleri birden yok oluyor. Suretinin güzelliğine tamamen kapılıp gitmiş bir halde onun yüz hatlarını keşfetmeye devam ediyor onu hissetmek ister gibi başparmağını yüzünün hatlarında gezdirdikten sonra dudaklarının etrafında dolaştırıyor. Caitlin içine derin bir nefes çekerken dolgun dudakları aralanınca adamın diliyle oynamasına izin veriyor. Gerçek anlamda nefesini kesen bu hisler kasıklarına gidiyor ve dudaklarından bir inleme kaçıyor. Elleri kıvrımlı vücudunu keşfetmek için aşarı doğru kayıyor. Hiç acele etmeden dokunuşlarını onun nefes alıp verişinin ritmine uydurarak onu okşamaya başlıyor. Aslında üzerindekileri hemen sıvınmak için yanıp tutuşuyor ama kendini yavaş hareket etmeye zorluyor. Adım adım elbisesini kalçalarına doğru yukarı sıyırıyor ona öyle bir bakıyor ki aşağıda neler olduğunu görmek için ne büyük bir açlık çektiğini belli ediyor. Islanmış bacaklarının arasına elini soktuğunda bir an Caitlinin nefesi kesiliyor. Çıkardığı seslerle iyice ateşlendiğinden hemen yanında uzanıp üzerindekileri hızla çıkarıyor. Şimdiye dek kimse için böyle büyük bir arzu hissetmemiş durumda ve bu kadını ölesiye istiyor. Dudaklarını öpmeye başlıyor önce yumuşak sonra arzuları kabardıkça daha derinlere inerek sert bir şekilde öpüyor onu. Kadın ona sarılıyor ama adam gayet nazik bir şekilde onu yatağa yatırıyor. Şu anda istediği en son şey bu garip bir şekilde kutsal anda aceleye kaçmak; kadının bedeninin dokunuşlarına cevap verebilecek hiçbir kıvrımını atlamak istemiyor. Kollarını başının üzerine kaldırıyor ki boynu ve memeleri ile kollarını dudaklarıyla keşfedebilsin. Hızını daha da düşürerek bedeninden yayılan o rayihayı iyice içine çekmek istiyor şimdiye kadar hiç kimseyi böylesine arzulamamış kimseye böylesine ihtiyaç hissetmemiş durumda. Onu okşuyor öpüyor ısırıyor ama içine girmiyor. Caitlin daha önce kendisini hiç bu kadar hayat dolu ve arzulanmış hissetmemiş. Bu hisler benliğini öyle bir kaplıyor ki bacaklarının arasındaki ıslaklık artarken gözlerinden yaşlar süzülüyor.

92 Aklına o tarlada annesinin görüntüsü gelirken hayatında ilk kez tattığı bu duyguların annesinin hissettiklerine benzer şeyler olup olmadığım düşünüyor; dans ederken ve insanlar onun bedenine tapınırken ne kadar güzel ve şehvetli göründüğünü anımsıyor. Aklına bunlar gelince Caitlin de tıpkı adamın yaptığı gibi onun vücudunu araştırma cesaretini kendinde buluyor. Orada adamı öperek onunla sevişmeye başlayınca dokunuşlarıyla bedeninin verdiği tepkiler karşısında hayretlere düşüyor. Şimdiye dek bir penise ne bakmasına ne de dokunmasına izin verilmemiş sadece gözleri kapalı bir şekilde arkasında hissetmiş. Büyüklüğü karşısında hayretlere düşüyor ve çekinerek ucunu öpüyor. Penisin başından az bir sıvı dışarı fışkırınca tuzlu tadına bakıyor adam ona gülümseyerek devam etmesi için yüreklendiriyor. Bu güzel adamın kaslı gücü ve çıplaklığı aklını başından alıyor sıcaklığı ve erkekliği daha önce iki insanın paylaşabileceğini hiç düşünmediği sihirli bir bağın aralarında kurulmasını sağlıyor. Kısa bir süre sonra birbirlerinin bedenlerini tamamen tanımış oluyorlar ve birbirlerinin en mahrem ve tepkisel alanlarını keşfedip anladıktan sonra cinsellikleri başka bovutlara çıkıyor. Sonraki birkaç saat boyunca tutkulu cesur vahşi ve şefkatli bir şekilde sevişiyorlar. Caitlin meme uçlarındaki halkalarla onun hem içinde hem de dışında yaratabildiği o insanın aklını başından alan hislere bayılıyor. Memelerinin ucunu her çekişinde ve diliyle her dokunuşunda sanki kasıklarının arasında bir patlama olacakmış gibi hissediyor ve bazen oluyor Caitlin adamın onda nasıl böyle kontrol edemediği patlamalara yol açabildiğim merak ediyor. Erotik çırpınışları ürpertiler haline gelene dek saçlarını ve bedenini okşuyor sonunda tekrar bir bağ kurabilecek hale geliyorlar. Kendi dokunuşlarıyla vücudunun hissedebileceği her şeyi hissetmesini istiyor. Bu egzotik ve kıvrımlı güzel onu öyle bir kendisine çekiyor ki ereksiyonunu hiç kaybetmiyor ve birlikte geçirdikleri anı en iyi şekilde değerlendirmelerini sağlıyor. Caitlin bekaretini insanların yakınlığının ve esrikliğinin hayretler uyandırıcı yanlarını tatması için bedenini kendisine teslim etmesi için cesaretlendiren bu karizmatik adama veriyor. Sevişmeleri zihinlerinin ve bedenlerinin arasında bir bağ kurulmasını sağlıyor sanki bedenleri özellikle birbirleri için tasarlanmış gibi. Cezasına katlanmak için hareketlerine dikkat etmeye çalışmak yerine onun erkekliği ve içinde yarattığı o bütünlük hissine özlem duvuyor. Adam onun arzularını istediği kadar çok kez tatmin etmeye hazır. * * * John adamlarının kendisini nehrin aşağısında beklediğini bilerek giyindikten sonra Caitlinin dudaklarına şefkat dolu bir öpücük konduruyor. Ayrıca çok uzun bir süre ortadan kaybolmuş durumda. Karşılaşmış olmaları tamamen bir tesadüf olduğundan ve bir Çingene gibi yaşadığı için bu kısa süreli birliktelik dışında bir daha birbirlerini göremeyeceklerini bildiği halde kuzgun karası saçları birbirine karışmış meme uçlarında egzotik halkalar olan zümrüt gözlü bu güzeli bir daha göremeyeceğini biliyor. Ona aşk dolu bir şekilde veda ediyor. Uyandığında Caitlin bütün bu hissettiklerinin erotik bir düş olup olmadığından emin olamıyor. Ellerini bacaklarının arasına götürünce tohumlarını içinde hissedebiliyor. Böyle katışıksız insani bir mutluluğu yaşama şansı kendisine verildiği için yüzüne özel ve halinden memnun bir gülümseme yayılıyor. Bu adam her kimdiyse kendisine taptığını onda korku denen şeyden eser olmadığım ve sonunda kaderin yüzüne güldüğünü hissediyor. Caitlin onu bir daha hiç görmüyor. Sonraki birkaç hafta boyunca efendisini gittikçe daha az görmeye başlıyor ve bunun niye böyle olduğunu merak ediyor. Memeleri şişmiş ve hassaslaşmış durumda karnı da gitgide şişiyor. Lyon hep onunla ilgilendiğinden ona soruyor.

93 Bedenime neler oluyor bilmiyorum ama değişiyor. Öne doğru bir adım atıp avucunu karnının üzerine koyuyor. Bu nasıl oldu? Caitlin tam olarak ne kastettiğini bilemediğinden sessiz kalıyor. Caitlin bunu yapan efendin değil değil mi lütfen bana cevap ver? Sesindeki endişeyi hissedince Caitlin arkasını dönüyor bakışlarını kaçırmak zorunda kalıyor. Neyinin olduğunu bilmediği için ona gerçeği söyleyip söylememesi gerektiğinden emin olamıyor. Söyle bana burada bir adam mı vardı? diye soruyor usulca. Evet. İçine mi girdi? Evet. Sen hamilesin. Caitlin neredeyse bayılacak. Bu nasıl olmuş olabilir? Bu bir mucize tanrıların onun üremesi için verdiği bir işaret. Yüzündeki gülümsemeye ve gözlerinden akan yaşlara engel olamıvor. Peki ne yapacağız? Lyonun sesindeki çaresizliği hissetse de sevinçten havalara uçuyor çekingen ama cesur adımlarla ona yaklaşıp bedeninin sıcaklığıyla sarılıyor ona. Yavaşça yüzünü kaldırıyor bakışları buluşuyor. Annesinin kanının bu adamı iyileştirdiğini bilerek onun sıcaklığını ve şefkatini hissediyor. Aralarında bir bağ var. Nasıl bir rol oynaması gerekiyorsa o role bürünerek onu koruyacak... Bu onun kaderi. Efendin seyahatinden dönüp seni bu halde görmeden bu köyden kaçıp uzaklara gitmeliyiz. Lyon hiç vakit kaybetmeden hemen oradan ayrılmaları için gerekli hazırlıkları yapmaya başlıyor. Son bir kez Caitlinin meme uçlarındaki halkaları çıkararak sembolik anlamda onu esaretinden azat ettikten sonra geçmişlerine bir set çeker gibi kapıyı arkalarından çekerek kapatıyor. İkisi birlikte çok uzaklara gidiyorlar. Caitlin sağlıklı ikiz bebekler doğuruyor ve Lyon onları kendi kızı gibi yetiştiriyor. Her ikisinin de tenlerinde iyileştirici kanın sembolü olan kalp işareti var. Hayatının geri kalanını çok sevgili karısı ve kutsal kan soylarının devamını sağlayacak kızlarına bakarak ve onları koruyarak geçiriyor. Caitlin başta kanının ivileştirici gücünü denemekten çekiniyor ancak kızları büvüdükçe kendine güveni geliyor. Hayatlarını karıkoca olarak sürdürmeye devam ederlerken birbirleriyle olan bağlarının bu tür törenlerden çok daha öte olduğunu ruhlarının özüne temas ettiğini biliyorlar. * * * Caitlinin hayatından geriye dönerken sanki bir deste kağıt karılıyormuş gibi ikizlerinin ve onların çocuklarının çocuklarının hayatlarından enstantanelere tanıklık ediyorum. Bana onların iyileştirici kanının etkisinin gittikçe azaldığını zaman içerisinde sihrini kaybettiğini hissettiriyor ve sonunda yüzünde bilge bir gülümsemeyle tüm içtenliğiyle karşımda büyükannemi görüyorum. İki yana açmış olduğu kollarıyla beni yolculuğuma devam etmem için cesaretlendiriyor ve o an ağlayabilsem gözyaşlarını yıllar önce ölmüş olan bu kadın için kalbimde beslediğim sevgiyi yansıtacaklar. Çaresizlik içerisinde bir umutla elimi uzatıp ona dokunmaya çalışıyorum ama görüntüsü boşluğa doğru süzülüp yok oluyor. Bunlar olurken tinsel varlığımın bir hortuma kapıldığını hissediyorum. Etrafımdaki her şey birden koyu kırmızı bir renk alıyor ve görüntüler netleşirken ben hayatın girdabına kapılmış onlara doğru döne döne inerken Leo ve Jeremyyi deneyim sırasında beni izlerken görüyorum. Ben bu türbülansın ve onların görüntüsünün içinden geçerken kalbim hızla küt küt atıyor iyijeştirici kanın yaşam

94 gücünün kendisiymişim gibi hissediyorum ve atmakta olan kalbim dışında her şey susuyor ve enerji damarlarıma kan gitmesini sağlarken büyük bir gücün çekimiyle diğer tarafa dünya üzerindeki varlığıma geri dönüyorum. Gözlerim tamamen açık bir halde nefesim kesilirken kendimi geçmişte bağ kurmuş olduğum yoldaşlarımın gözlerinin içine bakarken buluyorum biri aşığım diğeriyse koruyucum. Sonunda yüzyıllardır kaçırılmış fırsatların ardından kaderin ağlarını örmesiyle volları kesişen biz üçümüz kanımdaki gizemin yeniden açığa çıkmasını sağlamışız. Artık Leovu neden yıllardır tanıvormuşum gibi hissettiğimi biliyorum birbirimizin hayatlarında önemli roller oynamışız ve bütün bunların olması gerekiyormuş. Benim yüzümden mi birbirlerinin havadarının bir parçası haline gelmişler yoksa onlarm arasında da eşsiz bir bağ mı var bilemiyorum. Johnun Caitlinin hayatına ne kadar kısa bir süreliğine dahil olduğunu ve birbirlerine karşı hissettikleri o fiziksel çekimi limbik sistemlerinin öyle bir etkileşim haline girdiği için onlara cinselliklerini uyandırmaktan başka bir şans tanımadığını düşünüyorum tıpkı benim Jeremyye karşı hissettiğim gibi. İstediği hiçbir şeyi ondan esirgeyememem gibi. O da tıpkı Johnun Caitline yaptığı gibi beni cinsel açıdan uyandırdı ve Tanrıya hayatlarımız birbirinden ayrıldıktan sonra bizi bir kez daha bir araya getirerek tekrar birlikte olma fırsatı verdiği için şükrediyorum. Yakın geçmişte Jeremy ile tekrar birbirimize kavuştuğumuzdan beri hayatımda olan bitenleri düşündükçe zihnime bir sürü soru üşüşüyor. Leonun ruh yolculuğunu benim tezimi okumasını ve Jeremynin deneyinden çıkan sonuçları düşünüyorum. Belli bazı senaryolar söz konusu olduğunda kanımda eşsiz bir özelliğin ortaya çıktığını anlasam da vücudumda kalp şeklinde bir işaretin olmadığını bilivorum ve bildiğim kadarıyla bu annemde de kız kardeşimde de yok. Bu yüzden de bu kanın soyumuzla bağlantılı olduğunu bilsem de bende bu işaret yok ve nasıl oldu da ben bu kana sahip oldum hiç bilemiyorum. Her zamanki gibi cevaptan çok sorum var ama ben ne kadar endişelenirsem endişeleneyim sonunda olayların bir şekilde zamanı geldiğinde çözüldüğünü ve bunun asla vaktinden önce olmadığını anlıvorum. Ruh yolculuğunu tecrübe etmek konusunda bu kadar endişeli davrandığıma inanamıyorum halbuki neler neler ortaya çıkardı. Bedenimin biraz üzerinde süzülürken Amazonda duyduğum seslerin ve doğa ile bir bütün olmanın tadını çıkarıyorum. Hareket ettirildiğimin farkındayım ama uzuvlarımı kontrol edemiyorum bu yüzden de olanları kabul etmek zorundayım. Ne acı ne de rahatsızlık hissediyorum. Gökyüzünde rüzgarın beni götürdüğü her yere uçmak gibi müthiş bir kabiliyetim var. İnsana içgörü kazandıran bu büyülü yolculuktan başka neler öğrenebileceğimi merak ediyorum. Bled Gölü Yerel polis güçleri Martiıüin telefonuna Xsadein Bled Gölü altında ver alan tesisine girişi gösterdiğini düşündükleri bir harita gönderiyorlar. Martin Luke ve özel birlik üyeleri ile kasabanın eteklerindeki bu yasadışı tesise giriş yapabileceklerini düşündükleri devasa bir yağmur suyu kanalının girişinde buluşuyorlar. Martin hazırlıklı gelmiş oldukları için memnun yanlarında içeriye zorla girmek durumunda kalırlarsa ihtiyaçları olabilecek her türlü silah ve mühimmat mevcut. Bu seçkin birlik kısa bir brifingden sonra tesise girdiklerinde uygulayacakları harekat planını belirliyor. Ellerindeki fenerleri açarak tedbirli bir şekilde mağarayı andıran tünelin içine giriyorlar. Xsadein güvenlik sistemleri tesislerine beklenmedik bir giriş olduğu kaydını düşünce güvenlik müdürü ekipten birisinin yerine nöbet tuttuğu ve görevi başında olduğu için memnun oluyor. Bu ona yeni prosedürlerini bizzat test etme şansını verecek bir durum. Ofislerinde alarmlar çalmaya başlıyor ve etrafı devamlı taramakta olan güvenlik kameraları denetimli erişim noktasından içeri giren bazı

95 insanların morötesi görüntülerini ekrana yansıtarak durumu teyit etmelerini sağlıyor. Güvenlik şefi hemen güvenlik kapılarını kilitleme tuşuna basıyor. Ne vazık ki hiçbir şey olmuyor bu durumda arıza vapmış olabileceklerini düşünüyor. Bu siluetler artık kapalı devre ekranlarda daha net görülebiliyor ve güvenlik şefi üzerlerinde her tür mühimmat olduğunu fark ediyor. Şirkete patentli formülleri çalmak için girmek istediklerinden korktuğundan prosedürleri başlatarak önce bazı sahte patlamalar vapıyor. Bu yeni ekipman Xsadein fikri ve sınai haklarını korumak için Madam Juriliquein özel iznivle kısa bir süre önce devreye sokulmuş bir sistem. Tüm çalışanları tesisi terk etmek konusunda uvararak tüm gizli duran varlıkları koruma altına alıp güvende olmalarını sağlıyor. Bunun kullanılması gerektiği anda görev başında olduğundan şansına inanamıyor. Yeniden patlatma butonuna basıyor. Sonra dııruvor. Hiçbir şev olmuyor. Bir daha sonra da emin olmak için bir daha basıvor. Bu sefer sistem hem alarmı aktive ediyor hem de davetsiz misafirleri caydırmak için patlama yapıyor. Bu onlara günlerini gösterecek. Kız kurusu Juriliquein hissedarların paralarını böyle yeni bir sisteme yatırmakla aptallık etmemiş olduğunu akimdan geçirirken kıkırdıyor. Sandalyesinde geriye yaslanıp olan bitenleri karşısındaki bir sürü ekrandan takip ediyor. Her şey planladığı gibi giderse binayı terk etmesi gerekmeyecek. * * * Martin ve ekibi tünelin içinde iyice derinlere doğru ilerlemiş dürümdalar. Ama birden iki yüz metre kadar yakınlarında ayaklarının altında yer sanki deprem oluyormuş gibi titriyor ve birden korkunç bir gürültüyle bir patlama oluyor. O da neydi öyle? diye bağırıyor Martin. Tünelde daha ileriye mi gitseler kaçsalar mı emin olamadığı için bir süre durup durum değerlendirmesi yapıyor. Kulaklarında korkunç bir patlama sesi daha yankılanırken elleriyle plaklarını tıkıyorlar. Tesisin içinde olma olasılıklarım düşündükçe Martinin Salina ve Josef hakkındaki kaygıları artıyor. Leova olan bağlılığı onu daha hızlı hareket ederek tüneli geçmeye iterken Luke da hemen arkasından geliyor. Kapalı bir çelik kapıya yarıp yanlarındaki polislerden ekipmanlarını istiyorlar. Polis güçleri onlara yetişip demirleri kesmek için kavnak makinesini çıkardıkları sırada parmaklıkların ardından çığlıklar geldiğim duyuyorlar. Birkaç dakika sonra üzerlerinde gümüş renginde kıyafetler laboratuvar önlükleri ye sivil kıyafetler olan insanların koşarak tünelin karanlığından kendilerine doğru gelmekte olduklarını görüyorlar. Tüneli kapayan güvenlik parmaklıklarına doğru koşarken yüzlerini korumak için elleriyle kapıyorlar Çabuk olun insanlar burada mahsur kaldılar buradan çıkmaları gerekiyor. Martinin normalde gavet kontrollü olan sesinde özellikle kalabalığın arkasındaki tünelden duman çıkmakta olduğunu fark ettiğinden korku sezinleniyor. Polis şefi adamlarına emirler yağdırıyor. Kalabalık parmaklıklara ulaşmış durumda ve herkes dışarı salıverilmek için çığlıklar atıp duruyor ne kadar korkmuş oldukları gözlerinden okunurken daha da yüksek sesle haykırmaya başlıyorlar. Güvenlik parmaklıklarından bir tanesi kesildikten sonra çıplak ellerle demirleri tutup öne arkaya doğru eğip bükerek yerinden çıkarmaya çalışıyorlar. Bir sonraki parmaklığı keserken polisler insanlara bağırarak geriye çekilmelerini söylerken kalabalığın içinden biri çıkıp şifreyi bildiğini haykırıyor. Bir insan denizini vararak ilerledikten sonra sonunda öne çıkmayı başarıyor ve titreyen ellerle tünelin yan duvarındaki güvenlik konsoluna şifreyi giriyor kapının açılmasıyla kalabalıktan sevinç çığlıkları yükseliyor ve insanlar öne doğru birbirlerini neredeyse ez.ercesine tökeleve tökezleve ilerliyorlar. Herkes deli gibi dışarıdaki temiz havaya ve gökyüzüne özgürlüğe kavuşmak istiyor.

96 Martin ve Luke bu karmaşanın arasında çocuklar görünce şaşırıp onlara ve kadınlara yardım etmeye onları ayağa kaldırıp dışarı çıkarmaya çalışıyorlar. Martin Ben içeri giriyorum diye bağırıyor. Salina ve Josefi bulmam lazım. Polis şefi Güvenli değil! diye uyarıyor. Patlamaları duydunuz. Böyle bir laboratuvarda her şey olmuş olabilir. Kimyasal maskeniz var mı? Başıyla tasdik eden polis şefi adamlarına hemen bir tane getirmelerini işaret ediyor. Martin Lukea dönerek Tünelden çıkman lazım burası güvenli değil. Gölün etrafına bak belki oradadırlar divor. Luke tereddüt ediyor. Derhal buradan çıkmanı istiyorum şimdi. Hadi. Tamam. Seninle orada görüşürüz. Hadi koş diğerlerinin iyi olduğundan emin ol. Martin Lukeun arkasını dönüp güvenli yere koştuğunu görünce rahat bir nefes alıyor. Bir keresinde bir adamını kaybettiğinden böyle bir şeyin tekrarlanması durumunda kendini asla affetmeyeceğini biliyor. Polis şefi ona başına yerleştirdiği bir maske ve elleri için de eldiven veriyor ki orada patlayan her neyse cildiyle temas etmesin. Daha küçük çaplı başka bir patlama yeri sarsınca daha çok insan dışarı çıkmaya çalışıyor ve Martin polis şefi ve onu takip eden küçük bir grup olan ekibiyle birlikte Xsadein içine giriyor. Tesisin içindeki insanlar batan gemideki fareler gibi bir oraya bir buraya koşuşturuyorlar tesisi boşaltma sinyalleri kulakları sağır ederken bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorlar. Tam bir kargaşa hakim ancak şükür ki henüz duman fazla yayılmamış durumda. Polis elinden geldiğince çok kişiye yardım etmeye çalışıyor içeride bir tek kendileri kalana kadar insanları yağmur tüneli çıkışına yönlendiriyorlar. Koridorun sonundaki bir odanın altından alevlerin yansımakta olduğunu görünce Martin duvarda asılı duran vangın söndürme tüplerinden birini kapıyor. Anında orava doğru yönelip kapıyı açarken Salina ve Josefin içeride kapana kısılmış olmamasını diliyor. Laboratuvara açılan kapıvı kapatarak yangını kontrol altına almaya çalışırken buradaki laboratuvarların mümkün olduğunca ateşe dayanıklı yapılmış olması için dua edivor ve duvardaki yangın söndürme fıskiyelerinin çalışır durumda olduğunu görünce biraz rahatlıyor. Yan odada bir koltuğa uzanmış bir çift bacak görüyor gövdenin geri kalanını kocaman bir makine kaplıyor. Polis şefine durumu işaret ettikten sonra vangın tüpünü kilitli kapının camına geçirip kırıyor. Bu insanın ölü mü bilinci yerinde mi uyuyor mu olduğu hakkında en ufak bir fikri yok ama belli ki ne alarmları duymuş ne de patlamaları hissetmiş. İki adam birlikte makineyi kıpırdatmaya çalışıyorlar ama olduğu vere sabitlenmiş. Bu ekipmanın altında sıkışıp kalmış olan kişinin bir kadın olduğunu fark ediyorlar bu nedenle de polis şefi bacaklarını kavrayıp çektiğinde bacaklar tepki veriyor. Ardından da insanın kanını donduran bir çığlık duyuyorlar. Kadının kolları ve bacakları vücudunun üst kısmını kaplayan makinenin iki yanında çırpınıp duruyor. Kadın çığlıklar atmaya devam ederken ekipmanın içinden gelmekte olan morötesi ışınları görürlerken kadın haykırmaya devam ediyor. Yüzüm yüzüm! Yanıyor! Yardım edin çekin şunu üzerimden. Halen makineyi yerinden kımıldatamadıkları için Martin makineyi çalıştıran enerji kaynağını bulmaya çalışıyor ve sonunda

97 düğmesini kapatarak prizden çekmeyi başarıyor. Kadının kollan ve bacakları her yöne doğru sallanırken dayanılmaz acılar çekmekte olduğu anlaşılıyor. Martin geri koşarken Louis Vuitton çantava takılıyor ve maskesi vüzünden sivriliyor. İşte o anda vanmakta olan tenin o iğrenç kokusu burun deliklerinin içinden vücuduna sirayet edivor övle ki hemen kadının yanında yere kusuyor. Tesisin koridorunda bir patlama daha duyduklarında polis şefi hala makinevi itmeve çalışıvor ama başarılı olamıvor. Martin son bir hamlevle bu kapana kısılmış vanmakta olan kadını kurtarmaya çalışırken kapının eşiğinde dumanların arasından kanlar içerisinde iki insan beliriyor. Salina Josef. Tanrım iyi misiniz? Görünüşlerine bakılırsa bayağı bir şeyler atlatmışlar. Biz iviviz Martin diyor Salina. Sen burada ne arıyorsun:* Neler oluyor? Kadın kapana kısılmış durumda onu makineden kurtaramıyoruz. Bilgisayar tarafından şifrelenmiş va da ovle bir şev yerinden kımıldatılmıyor. Josef hemen kendisini makinenin altına atıvor. Sistemde bir bozukluk olması durumunda makine kendi kendini kilitliyor. Hemen altında elle çalıştırılabilen bir serbest bırakma düğmesi var. Makine sonunda yerinden ayrılırken tok bir tıkırt sesi duyuyorlar ve altında yüz demeye bin şahit isteyen kanlı bir et parçası buluyorlar. Salina hemen başını çevirip kusuyor Josef ise mümkün olduğunca eliyle burnunu kapatmaya ve hasarı tespit etmeye çalışıyor. Bana şu suyu verin diye bağırıyor bir sürahi su ve bardakların yanında durmakta olan polis şefine. Josef gayet dikkatli bir şekilde yanmakta olan teninin üzerine su dökerken bir daha asla eskisi gibi olamayacak görüntüsünü kurtarmayı denemektense hayatta kalmasını sağlamaya çalışıyor. Bir patlama daha olunca oldukları yerde sallanıp dengelerini kaybediyorlar. Polis şefi Hemen şimdi buradan çıkmalıyız» burası havaya uçmak üzere diye bağırıyor. joset Siz çıkın benim birkaç dakikaya daha ihtiyacım var yoksa ölecek d ive karşılık veriyor ve işini yapmaya devam ediyor. Siz ikiniz gidin. Josefin işi bittiğinde onu ben taşırım. Hemen arkanızdan gelivor olacağız. Martin Salina ve Josefin güvende olduğundan emin olmadan verinden kımıldamıyor. Hepsi birbirlerine kaçamak ve endişeli bakışlar attıktan sonra polis şetı ve Salina tünele doğru ilerlemeye başlıyor. Joset deli gibi soğuk ve ıslak kompresler hazırlayarak kadının yüzüne uyguluyor ve sonra da dikkatli bir şekilde ilkyardım çantasından aldığı sargı bezleriyle yüzü bovun dahil olmak üzere bandaıhvor. İşte o anda kurbanın parmağında gördüğü fiyakalı eımas uuğun Jurilkjuee ait olduğu kafasına dank ediyor. Öylece donup kalıyor e oldu? dne soruyor Martin bir patlama daha binayı sarstığından ve hala orada olduklarından. Hiçbir şev. Josetin tıp eğitimi ve hayatları kurtarma isteği akli dengesi bozuk ve ahlaksız eski patronuyla ilgili düşüncelerine baskın gelivor. Böyle bir acıyı söz konusu Madeleine gibi bir kadın bile olsa kimsenin çekmesini istemez. Joset yanmış dokuyu korumak için yüzünü tamamen kapatmadan önce kadının korku dolu gözlerindeki çaresizliği görüyor. Tamam şu anda yapabileceğimin en iyisini yaptım. Martin kadını omzuna alıp taşımak için hamle ederken Josef onun koluna yapışıp durduruyor. Hayır yüzünü mümkün olduğunca olduğu gibi korumalıyız yoksa kan beynine dolar. İki adam da onu yüzü yukarıda kalacak şekilde ellerinden geldiğince hızlı bir şekilde dışarı çıkarıyorlar. Onlar dışarı çıkarlarken alevler yağmur tüneline peşleri sıra geliyor. 7. Bölüm

98 Yeryüzü insana ait değildir; insan yeryüzüne aittir. Her şey kan gibi birbiriyle bağlantılıdır tıpkı birbirine bağlı bir aile gibi insan kendi hayatının ağını örmez; o ağın içinde bir iplikçiktir ancak. Ağa ne yaparsa kendisine de onu yapar. Şef Seattle Herkese Yazdım 1854 Alexa Gittikçe kontrolüm dışında kalacak bir şekilde büvük bir rahatlıkla tarklı bilinçlılık seviyeleri arasında gidip geliyorum. Etrafımda neler olup bitmekte olduğunun gavet iyi farkındayım diğer anlardaysa başka bir dünya ve zamanın içine dalıyorum. Bedenimin fazla bir şeve ihtiyaç hissetmediğini anlayabiliyorum ama ruhum çok canlı ve bana yeni bir şevler göstermeye pek hevesli olduğundan beni alıp götürüyor. Etrafımda sesler duyabiliyorum ama kimse benimle konuşmuyor bu yüzden de ruhlar dünyasına dalarken dikkatimi dağıtan bir şey olmuyor. Yine bilincimin böyle açık olduğu bir anda kabile kadınlarının etrafıma dizilmiş olduğunu fark ediyorum. Bu kulübede hiç erkek yok sadece benim dinlenmekte olan bedenimin etrafında sohbet eden kadınlar var. Yattığım verde kafamı kaldıracak gücüm yok bu yüzden de başımı bir o yana bir bu yana çeviriyorum. Etrafımda olup bitenlere odaklanırken gözbebeklerım büyüyor. Kadınların üzerinde basit geleneksel kıyafetleri var ve aralarından biri tüyler ve boncuklarla bezenmiş bir başlık giyiyor. Küçük etrafı çevrili samanla kaplı bir çatının içindeyiz soluduğum hava ağır ve insanın başını döndürüyor. Bir kenarda üzerinden dumanlar yükselmekte olan kayalar ve bitkilerden bir koku geliyor herhalde bir tür tütsü. Hiçbir şev konuşulmuyor. Ben de konuşma ihtiyacı içerisinde değilim zaten benimle kimsenin konuşmayacağını da biliyorum. İçinde bulunduğum durumda gayet huzurluyum ve konuşmamak zaten düşük olan enerji seviyemi korumamı sağlıyor. Aklıma çocuklarım geliyor bu zamandan arınmış boyutta bu yolculuk ne kadar sürdüyse o kadar zamandır yanımda olmadıklarını biliyorum. Beni teskin edecek şekilde güvende olduklarını ve benim yokluğumu fazla düşünmediklerini algılıyorum. Bu bilgi bana onların iyi olduklarını hissettiriyor. Başlık giymiş olan kadın bana doğru ilerlerken onunla göz teması kuruyorum gelip başımı kaldırıp kollarının arasına alıyor. Bir şarkı söyleyerek dudaklarıma bir sıvı değdiriyor ve dikkatle ağzıma akıtıyor sonra da yine başımı sedyeye indiriyor. Onlar şarkılarını daha yüksek sesle söylerlerken gözlerim kapanıyor ve bir kez daha Amazonun gümrah ormanlarının üzerinde yüksekten uçan kartalın gözünden görmeye başlıyorum. Yine kendime geldiğim bir anda hafif hafif fırça darbeleriyle bedenime bir şeyler boyamakta olduğunu fark ediyorum. Kıpırdayamıyorum bedenim zayıf düşmüş. Sadece kendi gözlerimden olan biteni görmek için bu bedenin içindeymişim gibi ama hala her şeyi hissedebiliyorum. Bağlantım kopmuş ama her şeyin farkında gibiyim. Şimdiye dek elde ettiğim içgörüler inanılmaz ancak fiziksel bedenimi hala hareket ettiremiyor olmam günlüğüme herhangi bir not düşemediğim anlamına geliyor. Şimdiki ve geçmişteki dünya birbirlerinin yerini alıp bulanıklaşıyor jeremyyi ya da Leoyu en son ne zaman gördüğümü anımsayamıyorum artık zaman benim için bir şey ifade etmiyor. Yakınımda olduklarını hissediyorum ancak kabile kadınlarının beni hazırlamasına bakılırsa sadece kadınlara özgü bir olaya dahil olacağım belli oluyor. Çıplak olduğumu fark ediyorum. Bedenime muhakkak hir bitkinin ya da çiçeğin özünden elde edilmiş koyu renk bir boya ile desenler çiziliyor. Bir tür tören ya da kutsal bir olay için hazırlanmakta olduğumu anlayabiliyorum. Te olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ama ruh

99 yolculuğum sırasında gördüğüm ve deneyimlediğim bu doğru ifade mi bilemiyorum ama onca şevden sonra hazırlanmama gerek olmadığını sadece olacakları kabullenmem gerektiğini biliyorum. Belki de şamanla tanışma vaktim gelmiştir. Şarkı söyleyen kadınlar etrafımda çalışmalarına devam ederken biç kıpırdamadan duruyorum; bedenim kadınların sanatsal çalışmalarına bir tuval teşkil ettiği için mutluvum. Fırça darbelerini vurma konusunda ne kadar hassas davrandıklarına bakılırsa bu iş bavağı uzun sürecek. Bir kez daha başım sedveden kaldırılıyor ve ben o ılık bitkisel sıvının ağzıma aktığını hissediyorum birkaç dakika sonra yine uçuyorum. Hırpalanmış gemi Kuzey Atlantikin dondurucu sularından geçerek İrlanda sahillerine yaklaşıyor. Bazı adamlar tükenmiş durumda bazıları hayatlarını kaybetmiş ama bu veni keşfettikleri toprakları yağmalamaya hevesliler. Ellerinde sopalar kafalarında miğferlerle adamlar imparatorluklarını genişletecek herhangi bir medeniyet yiyecek başlarını sokacak bir ver ve zenginlik aramak için bu ülkenin topraklarına yayılıyorlar. Bu iri yapılı üzerlerinde hayvan postları olan kuzeyli adamlara bir tepenin üzerinde ateşler yandığını görünce liderleri tarafından sessiz olmaları emrediliyor. İrikıyım gövdeleriyle sanki bir ava sokulur gibi ses çıkarmamaya çalışarak bu sahneye tanıklık etmek için o yöne doğru ilerliyorlar hiç alışık olmadıkları bir şekilde büyülenmiş gibi kıpırdamadan gözleri önünde beliren manzarayı izliyorlar. Avın ışığı altında günbatımının uzun sürdüğü ve karanlığın geç çöktüğü bir zamanda altı kadın ve altı erkek çimenlerin üzerinde uzanıyorlar. Dairesel olarak dizilmiş on iki kayanın üzerinde üstlerindeki zaten birkaç parça giysiyi de çıkarmış bir şekilde yatıyorlar. Onlar soyunurlarken uzun siyah saçlı başında altın sarısı çiçeklerden bir taç olan kadın dairenin ortasından sanki alevlerin arasından belirmişçesine birden ortaya çıkarak her birinin erojen bölgelerini öpüyor. Hepsinin etrafında saat yönünde dönerek sanki onlara en mahrem yerlerine dokunma birbirlerini keşfetme ve hissetme izni veriyor. Tekrar dairenin merkezine geçerek şarkı söylemeye ve dans etmeye başlıyor; farklı tempolar ve ritimler her bir kişinin bağlantısında bir değişikliği işaret ediyor. Erkekler bir yönde hareket ederken kadınlar diğer yönde hareket ediyor ileri geri giderek deli gibi birbirlerini keşfederken tüm grubun cinsel inlemeleri artıvor. Ortalarında duran başında taç olan kadın bir vandan kıvranmaya dans ve hareket etmeye devam ederken şarkı söyleyişi öyle esrik bir hal almaya başlıyor ki neredeyse bir tanrıçaya dönüşüyor ve küçük kalabalık etrafına toplanıyor. Bütün bunlar olup biterken ruhumun onun bedenine girdiğini ve ikimizin bir olduğunu görüyorum. Ben oyum. Bu törenin şehveti damarlarımda atmaya başlıyor ve bu enerjinin bizleri izleyen kuzeyli adamların şiddet eğilimini bastırdığını fark ediyorum. Öyle tahrik olmuş dürümdalar ki bir süreliğine yağmalama ve soygunculuk için geldiklerini unutuyorlar. Etrafımı çevreleyen on iki beden yüce rahibeleri olarak bana tapıyorlar ben de kendimi büyük bir hevesle kollarımı ve bacaklarımı iki yana açarak ve başımı arkaya atarak onlara sunuyorum. Her biri vücudumun farklı bir kısmına odaklanıyor; boynum kulaklarım memelerim kasıklarım göbeğim ve en mahrem yerim. Onlar yani insanlarım için tanrıçanın nuruna doğru yükseliyorum. Dokunmadıkları tek yer ağzım ki oradan dünyevi olmayan ama aşırı duygulu sesler çıkmaya devam ediyor. Güçlü kollar ellerimi ve bacaklarımı birbirinden ayrı tutarken bedenimi yücelerdeki yıldızlara sunuyorum. Diller ve parmaklar huşu içinde kutsal yarıklarımı keşfederken bedenim bana verdikleri hazla titriyor ve mest olmuş halimle hislerimi yansıtan bir şarkı gecenin karanlığını delerek göklere yükseliyor. Benim çıkardığım sesler kesilinceye dek bedenler üzerimi kaplıyor sonra da ben parıldar çırpınır bir haldeyken bana tapınarak beni yavaşça aşağı indiriyorlar. Yalnızca hiç kıpırdamadan durduğumda ve

100 gözlerimi kapadığımda diğerleri şehvetli bir işe kovuluyorlar. Her bir erkek ve kadın çiftleşerek bir sonraki neslin doğmasını sağlayacak olanı gerçekleştiriyorlar. Yikinglerin şefi tanık olduklarından sonra adamlarının çoğunun kendilerine zevk vermekle meşgul olrnava başladıklarım görüvor. Sadece onların dikkatini çekebilecek bir şekilde gırtlağından kısık bir homurtu yükseliyor. Bazıları doruk noktasına tam o sırada ulaştıklarından rahatlamalarının sonucu çıkardıkları sesleri bastırmaya çalışıyorlar. En iyi yaptıkları şeyi yapmak için üniformalı disiplinli bir grup olarak verel halka yaklaşıyorlar fethetmek. Liderleri kara saçlı tanrıçaya yaklaşırken kadın sanki transa geçmiş gibi avuçları kalbinin üzerinde hiç kıpırdamadan duruyor. Vikinglerin şefi insan ganimetleri ile adamlarını gemive geri gönderiyor diğerleri ise yiyecek aramaya devam ediyorlar. Dev beyaz savaşçı gayet bahtiyar bir şekilde yerde uzanan bu kadının tepesine dikiliyor ve çıkardığı sesleri anımsayarak güzelliğini içiyor. Üzerine abanıp sanki o hisli noktalara dokunmaya çalışır gibi dilini ağzının içine sokup onu vahşice öpüyor. Memelerini avuçlayıp nasırlı elleriyle büküyor. Kadın altında hiç kıpırdamadan uzanmaya devam ediyor. Penisinin üzerini kaplayan kumaşı bir kenara itip erkekliğinin iktidarım ortaya çıkarıyor. Ama tam içine girecekken kadın gözlerini açıp parıldayan zümrüt yeşılı iri gözlerinden sanki şimşekler çakmış gibi bir anlığına adamı kör ed iyor. Bana hiçbir zaman kendi iradem dışında sahip olunamayacağından bedenim yavaş yavaş yerden yükselerek Vikingi dizlerinin üstüne çökertiyor böylece aynı boyda oluyoruz. Hiç kırpmadığım gözlerim onunkilere değiyor ve onun gücünü sihrimle alt ediyorum. Islak ve nemli vücudumla üzerinde dikiliyorum kuzgun karası saçlarım göğüslerime dökülüyor ve parıldamakta olan kalçalarımı onun bedenine dolarken onun o devasa uzunluktaki organını içime alabileceğimi biliyorum. Ben yüce rahibe başımı geriye atarak onu büyülü bakışlarımdan azat edip gerdanımı ortaya çıkarırken cinsel anlamda onu tamamen büyüleyinceye dek aldığı hazzı vahşice kontrol ediyorum. Sanki hayatı benim atan kalbimin özüne bağlıymış gibi kollarıyla beni bir mengene gibi sarıyor. Birbirimize karşı duyduğumuz arzu aynı anda tükenirken yeryüzündeki varlığımızı terk eder gibi oluyoruz ve sonra bir volkan gibi patlayarak Viking tohumlarını içime saçıyor sanki birlikte dünyayı yaratıyoruz ikimiz bir olurken benim çıkardığım cennetsel seslere gırtlağından çıkan Freya! haykırışları karışıyor. Gecenin yıldızları altında tatmin olmuş bir şekilde uzanan Viking hayatında ilk kez şefkat ve sıcaklık nedir öğreniyor. İlk kez bir kadın ona isteyerek dokunuyor. Gözlerindeki yaşlan gördüğümde Jeremynin buğulu yeşil gözlerindeki bakışın bir yansıması olduğunu düşünüyorum ve bundan sonra yüzyıllar boyunca aramızda kutsal ve kutsanmış bir bağın kurulmasını sağlayan ruhlarımızın birleştiği o patlama anma geri dönmüş oluyorum. Anam Cara. Yüce rahibe olarak gözlerinden akan yaşları öpüyor ve onun öfkesinin yerine sevgi koyuyorum. Bu yemyeşil tarlanın ortasında öperek okşayarak sakinleştirerek delicesine severek birbirimize sarılmış şekilde uzanmaya devam ediyoruz sonunda bedenimden ayrılacak kadar gevşiyor. Atmakta olan şafağın ilk ışıklarında sol meme ucumun üzerindeki kalp şeklindeki doğum lekesini okşuyor ve bu kez şefkatle ve usulca öpüyor tıpkı benim ona yaptığım gibi. İkimizin Jeremy ve benim ruhlarımızın birleşmesi iyileştirici kanın özünü ateşleyen bu kökenlerin sihrinde ve gücünde sonsuza dek birbirlerine bağlı kalıyorlar. Bunu anlar anlamaz ruhum yüce rahibenin bedeninden ayrılarak tinsel haline dönüvor. Vikingin bir daha gemisine dönmediğini ve hiç kimseyi öldürmediğini göriivorum. Rahibe ve Viking kuzev topraklarına seyahat ediyorlar kadın tanrı ve tanrıçalara sağlık ve doğurganlık için şükretme törenleri düzenlerken Viking de erkeklere kadınların cinselliğinden korkmavıp onları

101 kucaklamayı öğretiyor. Birliktelikleri aşk tutku ve şehvetle dolu; cinsel anlamda birbirlerinden hiç bıkmıyor ve varlıklarının şehevi doğasına açlık çekerek birbirlerini keşfetmeve devam ediyorlar. Zaman ileri akıyor ve onları bir arava getiren fethi sembolize edecek şekilde on iki çocukları oluyor. Uç kızlarının vücutlarının sol taraflarında kalp şeklinde doğum lekeleri var: Birinin ayağında birinin omzunda ve diğeriııinse kalçasının yanağında. Annelerine verilen şarkı söyleme ve iyileştirme armağanı onlara da bahşedilmiş diğer çocuklara nazaran daha şefkatli ve ruhsal anlamda daha bilinçliler. Anneleri onlara sihirlerini öğretiyor ve becerileri nesilden nesile aktarılıyor. Kalp şeklindeki doğum lekesi bazı nesillerde kaybolup gerçekte olduğunun aksine bir efsane ya da büyünün damgasına dönüşüyor... Ancak elbette özüne indiğinizde tüm efsaneler bir yerde bir gerçeğe dayanırlar. Artık bütün bu olanların tesadüfen gerçekleşmediğini anlıyorum; hayatımdaki gözyaşlarına hep bunlar sebep olmuş. Bana atalarımın hayatlarına ruhumu oluşturan anlara tanıklık etme ayrıcalığı ve armağanı bahşedildi. Artık hiç korkmadan geçmişi ardımda bırakarak ruhumun yüzyıllardır bulmaya çalıştığı adamla geleceğe ilerlemek için gücüm ve cesaretim var. Çember artık tamamlandığı için içten içe artık bu entegrasyonun Leonun söylediği gibi yıldızlar hizalandığında gerçekleşeceğini biliyorum. Yeniden gözümü bu dünyevi mekana açtığımda oturur haldevim ve ellerim daha önce hiç görmediğim bir adam tarafından tutuluyor. İkimiz de bağdaş kurmuş oturuyoruz ve sanki bana hipnoz yapmış gibi hissediyorum. Kafasındaki başlık şimdiye dek seyahatlerimde gördüklerimin en şaşaalısı ve bu uçsuz bucaksız ormandaki rengarenk kuşların tüyleriyle bezenmiş. Avuçlarımızın arasındaki enerji akımını sanki bedenlerimiz arasında gerçekleşen gözle görülebilir bir şeymiş ve birbirimizin kalp atışlarını düzenliyormuşuz gibi hissedebiliyorum. Onun varlığına öyle kapılmış durumdayım ki etrafımda ne olduğunu görmüyorum bile. Gözlerimiz birbirine kenetlendiğinde kabile tamtamının yankılanan ilk vuruşunu duyuyorum; başta yavaş başlıyor ama sonra sanki ritmini bedenlerimizin ritmine uyduruyor. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak bu adama kilitlenip kalıyorum. Kısa bir süre ruhlarımız bedenlerinden ayrılıyor ve sadece yanan ateşin ve ayın ışığıyla aydınlanan oturduğumuz yeri terk edip aşağıda olan bitenleri görmemi sağlayacak kadar yukarı çıkarak birlikte göğe yükseliyoruz jeremy ve Leonun şamanın ve benim yanımda oturmakta olduklarını görünce kalbime bir huzur yayılıyor. Gözleri kapalı. Biz havada süzülürken beni bu törene hazırlavan kadınların erkekleriyle tamtamların gitgide artan ritmine uvgun bir şekilde ateşin etrafında dans etmekte ve şarkı söylemekte olduklarını görüyorum. Sanki olacaklara kendilerini hazırlıyorlarmış gibi sakinleşiyorlar. Birkaç ay önce benim olduğunu düşünemeyeceğim bedenime büyük bir dikkatle birkaç dakika bakıyorum. Sanki mümkün olan her şekilde bir dönüşüme uğramış gibiyim. Saçlarım şimdi yıllardır olmadığı kadar uzun tutam tutam ince ince örülmüş açık kalan kısımlarına yer yer tüyler ve boncuklar takılmış. Vücudum az yemek yemekten ve ormanda yaptığımız yürüyüş nedeniyle forma girmiş. Cildimde sağlıklı bir parıltı var ve kollarım bacaklarım sırtım ve karnım da bir sürü desenle dolu. Boynuma irili ufaklı boncuk dizilerinden yapılmış kolyeler asılmış bazıları karnıma kadar iniyor. Kalçalarımın üzeri sıkı dokunmuş hasır bir etekle kaplı mahrem yerlerimi anca kapatıyor. Boynumdaki kolyeler dışında göğsümü örten bir şev yok ve her iki meme başım da kırmızı uçlarıysa siyah boyayla boyanmış sanki her şevi gören gözleri temsil ediyorlar.

102 Şu an görmekte olduğum kadın çok egzotik ye vahşi görünüyor. Koşullar farklı olsa bu kişinin ben olmadığını iddia edebilirdim ama onun ruh yolculuğum sırasında gördüğüm onlarca görüntünün bir birleşimi olduğunu biliyorum. Övle huzurlu görünüyor ki yeniden dirilmeyi bekleyen bir tanrıçavı andırıyor. İşte aklımdan tam da bunlar geçerken birden pat d ive sanki oraya çekilmişim gibi bedenimin içine giriyorum. Güçlü bir sihirle ellerim karşımda oturan bu adam tarafından serbest bırakılıyor. Bu kez etrafımda olup biten her şevi hissedebiliyorum ve bu yolculuğu organize eden adamların gözlerinin içine bakabiliyorum. Her ne kadar yorgun görünse de Jeremy etrafında olup bitenlere kendini kaptırmış gorumtvor sevgi ve minnet dolu ve bövle bir olaya tanık olduğu için huşu içinde. Ben Leova doğru dönerken onun ruhumun koruyucusu olduğu bir sürü havat bovunca vanımda olup beni ve şovumu en büyük tehlikelerden koruduğu benimle ilgilenip bana baktığı bilinciyle hareket ediyorum. Şimdi yolculuğumdaki keşiflerimin neden onun için bizim için bu kadar önemli olduğunu daha ivi anlayabiliyorum. Tamtamların sesleri de şarkılar ve danslar da bir anda duruvor. Dördümüz de ateşin çevresinde etrafımızı bir çember gibi saran insanların ortasında oturuyoruz. Kimse konuşmuyor; sanki etrafımızı çepeçevre saran orman bile soluğunu tutmuş neler olacağını bekliyor. Ben uyanmadan önce bedenim ve ruhumla ilgilenen kadın tarafından şamana üzerinden buharlar çıkmakta olan bir sıvının olduğu bir çömlek sunuluyor. Ne kadar uzun zamandır mideme katı gıda girmediğini bilemiyorum ama buna ihtıvaç da hissetmiyorum. Şaman bu sıvının aromasını derin derin içine çekerek bir şarkı söylemeye başlıyor ve gözlerini göğe çevirivor. İşlemeli eteğinin üzerine asılmış bir kesenin içine daldırıp bir toz çıkarıyor. Bu tozu çömlekteki sıvının içine atmasıyla içinde tıslayarak erimesi ve dumanlar çıkarması bir oluyor. İlk yudumu alıp bir an başını eğiyor. Sonra da kabı Leoya uzatıyor o da alıp direkt bana veriyor. Ben başımı eğip bu karışımı koklarken Leo da Jeremy de dikkatle bana bakıyorlar. Kokusundan diğerleri gibi tadının acı olacağı anlaşılıyor bu ışıkta rengini seçmek zor. Ormandaki seyahatimin bu doru k noktasında neden burada olduğumun bilinciyle bana uzatılan karışımdan koca bir yudum alıp kokusu midemi bulandırır endişesiyle hemen yutuyorum. Başımı öne eğiyorum ama saygıdan değil; böyle yapmak sistemimin bu sıvıyı içinde tutup tadını kabul etmesini kolaylaştırıyor çünkü etkisi ve gücü zihnime hemen nüfuz etmeye başlıyor. Kabı Jeremyye uzatmadan önce bayılmamaya çalışıyorum o da hemen yine saat yönünde kabı doğrudan şamana uzatıyor. Şaman da ağız dolusu bir yudum aldıktan sonra bana vermesi için kabı Leova uzatıvor ama bu kez Leo da koca bir yudum alıvor. Leonun bir ara bizim toplanmamızın amacının şamanla birlikte göğe yükselmem olduğunu söylediğini hatırlıyorum ve benim ruhum aracılığıyla bizimle gelmesi gereken bırı olursa onu belirleyeceğim de. Bu vani başka insanların da bu tecrübede ıkmcıl bir rol oynamaları gereklıvdıvse bunun ikinci turda sıvıdan içen Leodan başkası olamayacağını tahmin ediyorum. Ona kabı uzattığımda Jeremv de bir vudum alıyor. Bu kez sıvının rayihasına alışırken ağzımda ekşi bir tat kalıvor. Sıcaklığı içten dışa kemiklerimi ısıtıyor. Son vudum da şaman tarafından içilene kadar kap dairesel bir vönde eldim ele dolaşmac a devam edivor. Başlık giveıı kadın kabı aldıktan sonra ikisinin de ellerini tutmamı işaret edivor ve birbirimizin gözlerinin içine bakarak tekrar bağlanıyoruz. Şamanın başının ufak bir işaretiyle ateşin etrafında yeniden tamtamlar çalmaya ve şarkılar söylenmeye başlayınca Jeremv ve Leo ellerini bizim avuçlarımızın üstüne ve altına yerleştirivorlar.

103 Onların avuçlarından bedenime vayılaıı enerjiyi hissedebiliyorum sanki tamtamların ritmi kalp atışlarımızla senkronize olmaya çalışıyor gibi. Birkaç dakikalığına şamanın bakışında kendimi kaybettikten sonra sanki ben bir o yana bir bu yana sallanan bir kameranın lensinden bakıyormuşum gibi ver şiddetli bir şekilde sarsılıyor ancak bedenimin yere çakılmış gibi dimdik durmaya devam ettiğini hissedebiliyorum. Bu his bu kutsal vere gelirken yaşadığım tecrübelerin hiçbirine benzemiyor. Sarsıntılar birden değişiyor ve kalbimi sanki verinden söküp çıkaracakmış gibi bir gücün beni çektiğini hissediyorum ve zihnim fiziksel varlığımdan ayrılıyor. Bu öyle biivük öyle acımasız ve insafsız bir güç ki sonunda bedenimden avrılıp dönmeye başlıyorum. Hepimiz gittikçe daha da hızlı bir şekilde döne döne bedenlerimiz bir ışık haresi ile kaplı bulanık sıvılar haline gelene dek yükseliyoruz. Bu baş döndürücü his biz tek bir mevcudiyet olana dek sürüyor. Ben savrulup bir kayaya çarpmamak için onların ellerini daha sıkıca tutmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. İnanılmaz bir kızla gidiyoruz artık ne yüzlerini ne de gözlerini görebiliyorum yalnızca yitmekte olan bedenlerimizi çevreleyen altın halkanın ana hatlarını seçebiliyorum. Bu dönme hadisesi beni artık hasta edecek bir boyuta ulaştığında birden duruvor ve zifiri bir karanlığın içine dalıyoruz öyle ki burnumun ucunu göremiyorum. Küt küt atan kalbimin sesi neredeyse bütün benliğimi kaplıyor. Bu öyle kesif bir sessizlik ve öyle zifiri bir karanlık ki şamanın verdiği sıvıyı içerken oturuyor olduğum halde şu anda sanki uçurum gibi bir bilinmeyenin ucunda asılı duruyorum. Kalbimin bedenimde attığını hissetsem de sinir sistemime bir huzur ve kabulleniş nüfuz ediyor. Her şeyin yolunda gideceğinden emin bir şekilde karşılaşacaklarımdan korkmaktansa onları kucaklamaya hazırım. Bu yeni güvenle gözlerim ve bedenim gizemli karanlığa alışırken nefes alıp verişimi kontrol etmeye çalışıyorum. Arzın merkezinde ya da evrenin en uzak köşelerinden birinde olabilirim. Karanlığın içinde küçük bir kıvılcım çakıyor. Küçük ve yakınımda mı yoksa uzak ve kocaman mı emin olamıyorum. Şu anda uzay mekan algım kaybolmuş durumda. Birkaç dakika sonra daha da büyüyor ve sanki bana doğru geliyor gibi görünüyor. Bir ateşböceğini andıran şey artık bir alev topu gibi görünüyor ama tam ben sıcaklığını bedenimde hissederken ikiye bölünüyor ve biri önüme birisi arkama geçiyor. Işık iki ellerinde bambu çubuklarına geçirilmiş fenerler tutan iki kadının karaltılarını aydınlatıyor. Kadınlardan birinin meme başları tıpkı benimkiler gibi boyanmış diğerininkilerse uçlarına geçirilmiş halkalar yüzünden dik ve kalkık duruyorlar. Onları o şekilde görmek benim meme uçlarıma da kan yürümesine neden oluyor. Göğüsleri tam olarak olmasa da boyunlarından sarkan boncuklarla kaplı. İkisinin de üzerlerinde benimkine benzer işlemeli etekler var ama daha sadeler. Her birimizin kafalarındaki başlıklar farklı bu yüzden benim anlayamadığım bir şeyi ifade etmekte olduklarını düşünüyorum. Tek kelime dahi edilmiyor. Kadınlar belime onlarınkinde olduğu gibi bir ip bağlıyorlar ve bir hat üzerinde birbirimize bağlanmış oluyoruz. Önümdeki kadın yürümeye başlıyor ve ben de onu takip ediyorum. Adım attığım yeri görebileceğim kadar ışık olsa da etrafımızı saran karanlığın içinde ne olduğunu duvumsayamıyorum. Ne yer var ne de gök içeride miyiz dışarı da mı onu da bilemiyorum. Yolumuzu aydınlatan alevler dışında ne çok sıcak ne de soğuk. Ağırbaşlı ve sessiz bir şekilde adım adım ilerliyoruz. Uzakta kocaman bir davula vurulduğunda çıkan tok bir ses duyuyorum; sanki dünyanın kalp atışları gibi ve adımlarım hemen bu vuruşlara ayak uydurarak içinde bulunduğum hipnoz halini

104 derinleştiriyor. Kıvrılan yolda ilerlemeye devam ediyoruz sonra bir köşeyi dönüp duruyoruz. Kadınların her biri bir elimi tutarak onlar başı çekmeden ilerlemememi sağlıyorlar. Davul sesi susuyor. Gözlerimin önünde birden kör edecek kadar parlak altın sarısı bir ışıldama oluyor ve etrafımdaki her şey bir anlığına duruyor. Kalbim korkularım umutlarım dünvam benliğim. Her şev donup kalıyor. Ne bir ses. Ne bir nefes. Sadece o altın sarısı ışık. Trampetin vuruşlarıyla kalbim yeniden atmaya başlıyor ve bedenim bu yavaş ve derinden gelen çağrıya bovun eğivor. Karşımdaki görüntü netleşiyor ve daha önce içine girmiş okluğumdan çok daha büyük kocaman bir mağarada olduğumuıı görüyorum. Mağaranın girişiııdeyiz ve beni bu olaya haırlaun ve bu kez genişçe ancak tam bir çember oluşturmayacak şekilde vere oturmuş olan kadınlara tepeden bakıyoruz. Onların arkasında bir varım daire şeklinde sıralanmış kabile erkekleri kocaman tamtamlar çalıyorlar sesleri mağaranın içinde yankılanıyor ve bedenlerimizden sekerek zihinlerimizi ve ruhlarımızı birbirine bağlıyor. Mağaranın eteklerinde birbirimize bağlı bir şekilde ilerlemeve devam ettikten sonra aşağıda derinliklerde yer alan gruba dahil oluyoruz. Refakatçilerimden ayrılarak çemberin ortasına getiriliyorum. Avakta duruyorum ve etrafımda benim gibi trans halinde muhtemelen bu dünyada olmayan on iki kadın var. Ben on üçüncü kadınım ve tek başıma ortada duruyorum ancak şefkat ve karşılıksız sevgiyle kuşatıldığımı biliyorum. Koca koca tamtamların sesleri bedenlerimizi kontrol altına alırken benliğimin her gözeneğinin bu hisleri emmesine izin veriyorum ve bu ritimle hareket etmeye başlıyoruz kadınların bazıları melodik sesleriyle bu ruhani uyanışa bir derinlik ve uyum katan bir ezgi tutturuyorlar. Bedenlerimiz farklı mevcudiyetler olmaktan çıkıyor ve hepimiz bir oluyoruz. Bu anın şehveti içerisinde kendimi tamamen kaybediyorum bilinçaltım zihnime hükmetmeye başlıyor. Bir kez daha her şeyi iki farklı bakış açısından görüyorum: Kendi gözlerimden ve aşağıdaki sahnede yer alanların gözlerinden. Kadınlar tarafından sanki tanrılara sunuluyormuşum gibi havaya kaldırılıyorum. Beni mağarada zeminden yüksekteki bir oyuntuya götürüyorlar burası eski bir sunağı andırıyor ve bedenimi oradaki dairesel çerçeveye yatırıyorlar. El ve ayak bileklerim bedenimden ayrılıp bu halkaya bağlanırken hiç korkmuyorum sadece sevgi ve kabulleniş hissediyorum. Sağlam bir şekilde bağlandığımdan emin olduktan sonra beni dikey bir pozisyona getiriyorlar ve bedenim desteklenmiş bağlı ve kartal kanatları gibi açılmış dururken kadınlar etrafımda bir halka oluşturuyorlar. Sanki bunun olacağını olması gerektiğini hep biliyormuşum ve her şey yolunda gidecekmiş gibi hissediyorum. Bu olayın geçmişteki yaşantılarımın ve Jeremy ile bağımızı tekrar tesis ettiğimizden beri yaşadığım dünyevi deneyimlerin şahikası olduğundan hiç şüphem yok. Şimdi burada. Mağaradaki tek doğal ışık kaynağına doğru bakınca yukarıda bir göğün görünebildiği bir ağız olduğunu fark ediyorum. Gökyüziindeki en parlak gezegen olan Venüs gözlerimin önünde. Onun uhrevi güzelliği karşısında huşu içerisinde kalıyorum ye bana bahşettiği evrensel armağanlarını alabilmek için vücudumun böylesine tamamen açılmış olduğunu hissediyorum. Bağlanmış olmak yüzünden kendimi kısıtlanmış hissedeceğime ışığı duvusallığımı ve arzularımı uyandırıyor beni cesur ve yetkin hale getiriyor sonsuza dek havada asılı kalmak yerine diinyavla bağımı tesis ederek yerçekiminin etkisi altına girmemi sağlıyorlar. Yaşamsal özümün geçmişim ve geleceğimle

105 bütünleşip şu anda burada eski yaralarımın iyileşmesi ve geleceğimi bereketlend irmesi için ikisini barıştırmakta olduğunu hissediyorum. Çalınmakta olan bir sürü tamtamın ritmine uygun bir şekilde kalçalarımı sallamaya başlıyor ve birçok hayatım boyunca bu kadar önemli roller oynamış adamları yanıma çağırıyorum. Bakışlarımı göğe doğru çevirirken kuşbakışı görüşümle aşağıda mağarada alevlerin dans etmekte olduğunu görüyorum ve karanlığın derinliklerinden Leo yükseliyor. Hemen arkama geçip pürüzsüz ellerini bedenimin kıvrımlarında dolaştırmaya başlayarak baştan çıkarıcı dansımda bana katılıyor. Yüzünü göremiyorum çünkü benim geçmişim içinde bulunduğumuz anda birbirimizin gözlerinin içine hiç bakmayacağız. Bedenimin koruyucumun yarattığı hisleri tatmasına izin veriyorum çünkü biliyorum ki korku yok pişmanlık duyacağım bir günah da işlemiyorum onun hayatımın olması gereken yerinde olduğunu biliyorum. Parmakları sanki asla ruhumla değil ama bedenimle vedalaşmak ister gibi beni keşfetmeye çalışıyor. Jeremy kadınların oluşturduğu çemberin içinden sanki onlar tarafından bu değerli anda karşıma çıkmak bu uhrevi yoldan geçmek için kutsanmış gibi beliriyor. Gözlerimiz birbirine kenetleniyor ve biz gözlerimizin birleşen zümrüt yeşili ışıltısında kayboluyoruz. Kan sihrinin başlamasını sağlayan birleşmemizden beri evrenin yüzyıllardır benim bu adamla tamamen derinden bir bağ kurmamı beklediğini anlıyorum. Bu iki adam da biri önden biri arkadan bedenimi sararlarken hissettiklerim sanki bu dünyaya ait değilmiş gibi; onlara da kendimi tıpkı Venüs için açtığım gibi açıyorum bedenime tapınmalarını ve nihai birleşmemizi dünyada hiçbir şevi istemediğim kadar çok istiyorum. Onların oynadıkları rollerin önemini anladıklarından kıskançlık da pişmanlık da hissetmediğini biliyorum. Leo geçmişimin kilidini açarken Jeremy geleceğimin anahtarını sunacak. Tamtamların temposu artıp sesleri yükselirken onların keşifleri yüzünden bağlı olan bedenim gitgide alevleniyor bağlantımızın tamamlanması için can atıyorum. Venüsün önüne kara bir hilal yerleşirken Leonun penisi arka tarafımın girişinde gezinmeye başlıyor kalçalarımın yanakları arasına giriyor. Memelerimi avuçlayarak cömert etimi yoğururken Jeremy iki yana sallamakta olduğum kalçalarımı tutarak özlem ve sevgi dolu bir şekilde beni ağzımdan öperek alt tarafta olacaklar için baştan çıkarıyor. Her ikisinin de bedenime odaklı çabaları aklımı başımdan alıp yıldızlara fırlatıyor. Bedenime tapınmalarına mest oluyorum umarsızca ben de onlara dokunabilmeyi erkeksi formlarına sarılabilmeyi arzuluyorum ama bunun şu anla değil de gelecekle ilgili olduğunu anlıyorum. Bu yüzden de aralarında dizginlenmiş ama beni istedikleri gibi öpüp okşayıp emecekleri bir şekilde tamamen açık kalmaya devam ediyorum. Tenimde yavaşça hareket etmeye başlıyorlar kabarmış erojen bölgelerimi parmakları ve dilleriyle çıldırtmaya devam ederlerken beni zirveve taşır gibi olduklarında duruyorlar. Tanrım bu nasıl bir hazsal işkence! Vulvam onların yaratmakta oldukları hislerle bir kalp gibi atmaya başlıyor ıslaklığım onları yarıklarımla daha samimi olmaya benimle yekvücut olmaya çağırıyor. Havatımdaki bu adamlar bana cennetin katlarına çıkaran dovumsuz hazlar vermeye devam edivorlar ta ki beni tamamen doldurmaları isteğim artık dayanamayacağım bir hale gelene dek. Başımı arkava atıp o doruk anında bir çığlık atıvor kendimi tamamen fiziksel bedenimin zevklerine arzu ve ihtirasa kaptırıvorum. Çaresiz inlemelerim dışında tek kelime edecek halim kalmamış durumda bir başka alemdeyim. Boncuklarım ve etekliğim çıkarılıyor; artık en mahrem şekilde dokunuyoruz ten tene değiyor. Vücudumdaki her sinir ucu havat bulmuş gibi olanların ve olacakların yaratacağı hazlara uyanmış durumda. Leonun sadece terli sıcaklığını arkamda hissediyorum gözlerimiz hiç birbirine değmiyor.

106 Taş gibi sertleşmiş penisi kıvrımlarım ve yarıklarım üzerinde büyük bir rahatlıkla kayıyor kolları ve elleri belim memelerim ve bacaklarımda geziniyor. Jeremynin şişmiş vajinamın katmanları arasında gezinen oyunbaz parmaklarının yarattığı orgazmik büyüyle kendimi taşımakta zorlanıyorum. Leo yanaklarımı iki yana ayırarak yerini buluyor ve ben hazdan inlerken yavaşça gayet hassas bir şekilde arka tarafıma giriyor. İçime girdikten sonra yavaş yavaş gidip gelmeve memelerimi yoğurmaya onlara masaj yapmaya başlıvor Jeremy ise bacaklarımı aralayarak ait olduğunu bildiği ıslak yarığımdan içeri girerek beni dibime kadar dolduruyor. Şimdiye dek hiç böyle tamamen alınmamıştım. Bedenim arzularla çırpınırken ikisini de azmış bir şekilde içime kabul edip yarattıkları bu bütünlenme hissini hazzediyorum. Buna benzer bir rüya gördüğümden beri yıllardır bunu vapmak istiyordum nasıl olacağını hep merak etmişimdir ama fiziksel olarak buna dayanabilecek kadar güçlü ye cesur olup olmadığımı asla bilemedim. Sonunda bu inanılmaz zevk bana armağan edilirken cinsel varlığımın köküne kazık çakılıyor. Bu övle ağır bir basınç ki ve öyle hassas bir denge üzerine kurulmuş durumda ki biraz daha fazla olsa acı verecek. Öyle bir haz ki bütün beklentilerimi aşıyor. Bu kavramın kendimi fiziksel psikolojik ve ruhsal manada nasıl da bir bütün olarak hissetmemi sağlavacağını asla bilemezdim. Onların erkekliği tarafından kuşatılmış ve sarmalanmış bir halde bedenim her ikisi de mükemmel bir eşzamanlılık tutturana değin pompalama ritimlerini kabul ediyor. Kollarım yukarıda bacaklarım aşağıda sonuna kadar açılmış bir şekilde üçümüzün bedenleri de Vincinin meşhur çizimi Vitruvius Adamını tekrar tanımlıyor gibi görünürken bu mükemmelliğin yeni sembolünü oluşturuyor. Oluşturduğumuz sinerji ilahi dişi ile mert erkekliği birbirine katarken ikisinin de tohumları ta içimde ve özümde aynı anda patlıyor. Cennet katma çıkacakmışım gibi bir esriklik halinde dengemi sağlamaya çalışıyorum. Jeremy ve ben hala böyle bir şeyi yaşadığımıza inanamayarak huşu içinde birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. Leo ve onun ruhunun bana verilen armağanı koruyuculuğu olmasa asla birlikte olamayacağımızı biliyoruz. Sonunda bu esaslı bağı tesis edebilmek için yüzyıllar boyunca bekledik ilişkilerimizin paylaşımı alnımızda yazılanı yapmak ve olmak için kavuşmayı bekledik. Bütün bunlardan seksten sevişmekten hatta evlilik hediyesinden bile çok çok fazla. Bizim şu anda deneyimlediğimiz dinler ve sonsuzluğun sınırları ötesinde bir şey. Geleceği mümkün kılmak için geçmişlerimiz şimdiki zamanla karşılaşıyor. Üçümüz biriz. Hep böyleydik. Daima böyle olacağız. Sevgi ile kucaklaşmış dokunuşlarla birbirimize dolanmış pjr şekilde zaman varlığımızda hüküm dışı kalana dek birbirimizi okşııyoruz. Şimdiye dek yıldızlar hizalanırken bize tatma şansı verilen bu cinsel birliktelik patlaması kadar kutsal bir anı hiç yaşamamıştım. Venüsü kapatan karanlık şekil gözden kaybolurken o geri dönüyor ve benim tattığım bu kendinden geçiş uhrevi bir hal alırken enerjilerimizin birleşimi kutsanıyor. Övle bir bütünlük halindeyim ki ben bedenimden çıkıp cennetin kapılarına doğru kanatlanırken hayatımın her anının ve şovumun beni buraya getirdiğini biliyorum. Sanki Venüs benimle doğrudan iletişim kurarak beni aşk ve doğurganlık armağanlarına boğuyor. Onun görkemine bedenimi sunmuş haldeyim artık kalbim onun için onun şerefine çarpıyor. Gözlerim evreni onun gözlerinden görürken sonsuza dek bu şekilde kalabilirim. İnsanın açgözlülüğü ve güçle kontrole ihtivacı vıiziinden dini kendi emellerine alet etmediği bir ver ve zaman... Cinselliğin tadına varıldığı ve dişi formunun dünyada tekrar üreme ve yaratma

107 kabiliyeti nedeniyle saygı gördüğü zamanlar... Doğanın ve yeniden doğmanın kutlandığı ve insanoğlunun kumaşının örüldüğü zamanlar... Doğurganlıkları ve medeniyet yaratma güçleri viizünden tapınılan ve hem tabiat anayı hem de yarattığı çocukları besleyerek evrensel düzenin kaynağını oluşturup dengede kalmasını sağlayan tanrıçalar ve yüce rahibelerin görüntüleri bevnime üşüşüyor. Güzellik ve doğa ve seks ve sevgi w vakmlık. Gün gelip de bu evrensel bağın yeniden oluşmasına izin verilecek mi? Görünüşe göre egolarımız uzunca bir süre zihinlerimizin başrol oynamasına izin vermiş bilimin rııhaniyetin verini almasını sağlayarak türümüzün gelişimi devam ederken bıııuı yeni bir yol olarak bize dayatmış. Davranışlarımız sağlığımız iyiliğimiz her şev bu veni rejimden etkilenmiş ama bir şekilde aralarında bir bağ oluşmamış. Hepimizi daha mutlu ve sağlıklı kılmak için tasarlanmış havatımızı uzatan ve duyduğumuz acıyı azaltan insan elinden çıkma ilaçlar var ama hala neden bu kadar mutsuz olduğumuzu merak ediyoruz. Bu volculuğa çıkabilme cesaretini kendimde bulduğum keşfedilmemiş olanı keşfetmeye hevesli ve açık olduğum bir kez daha yaratıcılığa havai gücüne ve oyun oynamaya kendimi kaptırabildiğim için hiç beklemediğim bir minnettarlık hissediyorum. Ruhumun bilincimde canlı ve güçlü kalmasını sağladı. Zamanımn geldiğini artık canıma tak ettiğini biliyorum. Şimdi her zamankinden çok duyusallığımızm ve ruhumuzun barışmasına özlem duyuyoruz. Dünyanın iyileşmesi için beslenmeye sevilmeve ihtiyacı var. Değişim artık kaçınılmaz ve daha yüksek bir bilinç seviyesine çıkabilmemiz için artık bilim seks ve ruhaniyetin birleşmesini gerektiriyor. Venüs beni mest ederken etrafımı sıcaklık ve sevgi sarıp sarmalıyor. Parlaklığı üzerini kaplayan dolunayın ardında kalıp biraz sönükleşse de bizim cinsel yakınlığımız nurlar içinde kalmaya devam ediyor ve amacımız çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Biz üçümüz bu birleşimi beslemek için bir aradavız. Bu son birkaç aydır yaşadıklarımı neden vaşamak zorunda kaldığım kristal gibi netleşiyor. Jeremy ile buluşmam onunla geçirdiğim zamanın bağlı olduğu koşullar beni eski halimi geride bırakmaya zorladı. Jeremynin teklifini kabul ettiğim zamanı anımsayınca o anda bu durumu Havvanın yasak elmayı kabul etmesine benzettiğimi hatırlıyorum. Benim miyadı dolmuş değerlerim hiçbir zaman tam olarak araştırmadığım kökenime dayanıyordu kendimi toplumun akıntısına kaptırmış gidiyordum. Aslında açıkça bu dünyada her ikisinin de olmaması gerekirken doğruyu yanlıştan karayı aktan ayıran bir kanundu bu. Ama ben cinselliğimi kabullenince ve eski inanışlarımı ve varsayımları bir kenara bırakınca yine bilim karşıma dikilmiş ve korkuysa beni tehdit etmişti bu da sadece benim kararlılığımı artırmış ve kim olduğum ve neve hizmet ettiğim konusundaki azmimi kamçılamıştı. Şimdi de bu. Zihnimdeki olabilirlikler alemlerin çok ötesine geçen ruhani evrene uzanan bu yolculuğu yapabilmiş olmak benim için büvük bir onurdu artık elimde sorular yerine cevaplar vardı. Hayatlarımızı kayda değer ve anlamlı kılabilmek için kucaklayabileceğimiz o koşulsuz evrensel sevgi ve bağlantının var olduğunu artık biliyordum. Bütün bunları kavrarken Venüs göklere karışmadan önce yüzünü bana son bir kez gösteriyor. Sevgililerim ben Venüsün ardından giderken şaşkın bir şekilde benden avrılıvorlar. Özümün bir girdaba kapılmış gibi döne döne ona doğru çekildiğim hissedebiliyorum sanki göbek deliğimin merkezinden onun gizli dünyasına bir mıknatısla çekiliyor gibiyim. Bu dönme durduğunda kendimi rahmi andırır bir mağarada buluyorum. Yumuşacık yastık gibi ye açıklı koyulu pembe ve cart portakal rengi tonlarında. Tabiat ananın kalbinin atmakta olduğunu duyabiliyorum ruhlarımıza huzur veriyor.

108 Burada fiziksel bir mevcudiyetim yok ama burava ait olduğumu bunun hep böyle olduğunu anlıyorum. Buradan geldim ve sonunda buraya döneceğim ama ruhumun derinliklerinde aslında buradan hiç ayrılmadığımı da biliyorum. Düşüncelerim hislerini ve sevgim ruhumdan dolup taşıvor dalga dalga yayılarak sonsuzluğa karışıyor tekrar tekrar. Bu his öyle saf ve güçlü ki hayatın özünden kaynaklandığım biliyorum. Bu benim bir parçam ben tamamen bııyum her zerrem bundan ibaret. Ben oyum. Ben karşılıksız sevginin anasıyım diinvamn besleyicisiyim. Ben hem kalbim hem de rahiıu. ilahi dişivi kucaklayan ve onun tarafından kucaklanamnı. Rahmi andıran bu boşluğun dairesel duvarlarından benimle bir olan ama bazı noktalarda ayrıldığımız başkalarının da varlığını hissedebiliyorum. Biz birleşmeliyiz ama henüz hazır değiliz. Benim kız kardeşlerim arasındaki en eski ve en derin ruhlarla buluşuyorum bu kutsal birlikteliği buyur ediyorum. Onlar da benimle avnı sevgiyi ve bilgeliği paylaşıyorlar her ruhun kendine has armağanları ve yetenekleri var. Uzunca bir süredir çemberin tamamlanabilmesi için benim gelmemi bekliyorlar. Kız kardeşlerimle aramda kurulan bu bağ ile ruhum yenileniyor tazeleniyor ve yeniden hayat buluyor; göbek deliğimden tekrar aksi yöne bu gizli rahmin sonsuz rahatlığından uzağa çekildiğimi hissediyorum. Bu cennetimsi ve kutsal yere ne zaman geri döneceğimi bilemediğim için gözlerime hem sevinç hem de bilgelik yaşları doluyor. Yıldızlar tekrar hizalanıncaya dek. Parlak ay beni geçici bir süreliğine ışığı ile kör ederken Venüsün ışığı yitmeye başlıyor. İşte ben o anda fiziksel varlığıma dönüyorum; karanlık göğe hakim oluyor ve benim bilinçli halimi parçalayıp yutuyor. 8. Bölüm Risk al! Başkaları öyle düşünmese de bunun güvenli olduğuna inan. Umursa! Başkaları öyle düşünmese de sen bunun bilgelik olduğunu bil. Hayal et! Başkaları öyle düşünmese de bunu devamlı yap. Umut et! Başkaları öyle düşünmese de olabileceğini düşün. Cadet Maxim Alexa Gözlerimi açtığımda kör edici bir ışık ve dayanılmaz bir baş ağrısı ile karşılaşıyorum sanki başımdan aşağı bir balta indirilmiş de kafam ikive varılmış gibi. Ağrının azalacağını umarak gözlerimi kapatıyorum ama hiç şansım yok. Kafamla ilgili problemin ne olduğunu anlamaya çalışarak kollarımı kıpırdatmayı deniyorum ama onları iki yana açamadığımı anlıyorum. Midem kendi kendini yiyor gibi ve bedenim şiddetli ve istem dışı bir şekilde öne doğru atılıyor etrafımda havaya kusmuk saçılıyor. Tanrım kendimi berbat hissediyorum. Bana neler olduğunu bilemiyorum va da etrafımda neler olmakta olduğunu bu böğürme hissi dinince cayır cayır terleyerek gerisingeri düşürüyorum. İnsanların kısık seslerle etrafımda konuştuklarını hayal meyal duyarken sesleri uzaklaşıyor ve ölüyor; karanlık beni çok ama çok uzaklara götürüyor. Başka bir şeyi idrak edemeden bir makinenin aralıklarla bip sesi çıkardığını duyuyorum. Dümdüz yerde uzanıyorum ve başımın yan tarafında bir ağrı var. Gözlerimi açacak cesareti toplamadan önce bir an duruyorum. Bilincim yavaş yavaş ama kesinkes verine gelirken fiziksel zihinsel ya da ruhsal anlamda kendimi nerede hangi yüzyılda bulacağıma dair bir fikrim vok. Gözlerimi açtığımda parlaklık gözlerimi övle bir kamaştırıyor ki aklıma aylar önce Avalonda yanımda Jeremv varken onca zaman görmeden karanlıkta kaldıktan sonra gözlerimi açışım geliyor.

109 Peki şimdi neredeyim? Yine başka bir Avalonda olamam değil mi? Düşünmek bile başımı ağrıtıvor ve bedenimi zavıf düşürüyor. Kolumda bir serum takılı olduğunu görıivorum ve içimden homurdanırken Jeremy viııe doktorculuk ovııamnva mı karar verdi diye merak ediyorum. Neredeyim? Çocuklarım nerede? Neden yalnızım? Bilincim tekrar kapanıyor. Tekrar uyandığımda birinin elimi tuttuğunu ve Jeremynin başucumda olduğunu fark ediyorum. Dönüp ona baktığımda okumakta olduğu günlük yere düşerken oturduğu verde zıplıyor. Alexa tatlım. Başını çevirmeye çalışma hiç kıpırdama. Görüş hizama girmek için bana yaklaşıyor. Bana gülümsüyor ama yüzündeki ve gözlerindeki derin endişe gözlerimden kaçmıyor. Ben de ona gülümsüyorum ama dudaklarımın ne kadar kuruduğunu fark ediyorum. Şoke edici görünüyor olmalıyım. Merhaba diyebiliyorum boğuk bir sesle. Şey günaydın Doktor Blake. Kendinize gelmiş olmanıza sevindim. Neredeydim? diye sormak istiyorum ama onun yerine Neredeyim? diye sorduğumu işitiyorum. Bostonda Massachusettste. Ah tamam. Bugünlerde oradan oraya uçup duruyorum. Benim basit evden işe işten eve hayat tarzım şimdi bana bir düşmüş ghi geliyor. Kafamın karıştığım fark ediyor. Brigham ve Kadınlar Hastanesinin Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesindesin. Şakak kemiğinin içeri girmesi suretiyle meydana gelen kafatası kırığın olduğunu anlayınca bunun meninjeal arterinin yırtılmasına sebep olmuş olabileceğini düşündüğümüzden seni buraya getirdik. En münasebetsiz zamanlarda tıp terimlerini bomba gibi kafama vağdırma eğilimi vardır vani hele bir de kafam bövlevken. lvi olacak mıvım? Evet tatlım. C.ülumsevişi insana güven verivor ve elinin tersiyle yanağımı okşuvor. İçimde biriktirdiğimi fark etmediğim gerilimden kurtulmakta olduğumu hissediyorum. Tamamen iyileşecekmişsin ve kalıcı bir hasar bırakmayacakmış gibi görünüyor yalnızca gelecek av boyunca biraz başın ağrıyor olacak. Burada sana çok ıvı baktılar. Bu hastanenin Harvardla anlaşması var ve ben de çalışmalarımın çoğunu buradaki depresyon merkezinde geçirivorum. İlk kırk sekiz saat endişeliydik özellikle de kusuvor olman yüzünden ama o saatten sonra hızla iyileşmeye başladın. Ah hayır havalımdan daha kaç saat gidecek! Ne kadar zamandır buradayım? Bir haftadan kısa bir süredir. Söz konusu olan senin beynin olunca risk almak istemedik GK. Kafam karışmış bir şekilde ona bakıyorum ve hemen alırı kırışıyor. Ah benim kavrama yeteneğimi test etmekte olduğunu anlıyorum. Endişelenme J daima senin için Güzel Kız olacağımı biliyorum. Söylediklerimi duyunca öyle bir rahatlıyor ki birbirimize gülümsüyoruz avucundaki elimi sıkıyor. Çok fazla bir şey hatırlamıyorum diyorum. Vücudunun kendi kendini onarması için zaman kazanmak adına sana güçlü ağrıkesiciler ve hafif sakinleştiriciler verildi bilincin bir açılıp bir kapanıyordu. Bazen ilaçlar halüsinasyonlara ya da en azından oldukça renkli rüyalara neden olabilirler. Beynim neyin gerçek neyin gerçek olmadığım algılamakta zorla nıvor. Elizabeth ve lordan neredeler? Onlar da buradalar. Genellikle akşamüstleri gelip gidiyorlar. Dinlenmen gerektiğini anlıyorlardı ama seninle konuşabileceklerini öğrenince havalara zıplavacaklardır.

110 Yani Amazondan döndüler mi? Herkes iyi mi? Ben oturmaya çalışınca elini nazik bir şekilde omzuma koyarak hareket etmemi engelledikten sonra elektronik yatağın yukarı doğru kalkması için bir butona basıyor. Herkes çok iyi. Ne vahşi hayvan saldırısına uğramışlar ne de hastalık kapmışlar. Anlattıklarına bakılırsa çocuklar da Robert ve Adam da çok iyi vakit geçirmişler. Çektikleri fotoğrafların slayt gösterisini yapmışlardı anladığını kadarıyla vıllar boyunca Marcu ile mektup arkadaşlığı yapacaklar. Ah işte bu harika. Onların iyi olduğunu bilmek ne güzel. Başımı yeniden yastığa koyuyorum. Peki bana ne oldu? Ya da daha doğrusu neden hep bana bir şeyler oluyor? Görünüşe göre son zamanlarda hayatımdaki tüm maceraların sonunda koluma bağlanmış bir serum buluyorum. jeremy elimi tutarken titremeye başladığımı fark ediyor. Endişelenme. Serumdan en kısa sürede kurtulacağız sen yemek yer yemez. Biraz su ister misin? Başımla onaylıyorum. Benim her türlü ihtiyacımı karşılamaya hazır olduğunu görmek bana kıymetimin bilindiğini ve sevildiğimi hissettiriyor. Miden bulanmıyor değil mi? Sanki daha önce akıl edip sormadığı için kendisini azarlar gibi bir hali var ama ben onun doktor halini değil jeremy halini istiyorum. Hayır kendimi ivi hissediyorum. Söylesene neler oldu Son hatırladığın şey neydi? Jeremy! Sesimi yükseltince boğuk bir hışırtı gibi çıkıyor. Onunla tekrar bu oyunu oynamayacağım. Ayrıca kafamın içinde övle farklı acayip ve harika anılar var ki onlan tartışma konusu edecek bir sıraya koymam biraz zaman alıyor. Şu anda bunları düşünmek bile başımı ağrıtıyor. Tamam tamam. Sakin olman lazım. Şamanı hatırlıyor musun? Başımla onaylıyorum. Biz onunla oturuyorduk sonra birden acayip bir şey oldu. Leovla benim aramda kısa bir konuşma geçti ama neler olup bittiğine dair ikimiz birbirimizden biraz farklı şeyler anlatıyoruz bu yüzden de biz sen ivi olunca sana sorup yapbozun parçalarının ç erine oturacağını umduk. Anladığım kadarıyla bazı şeyler gerçekten olmuş diğerleriyse sadece bizim zihnimizde olan biten şeylermiş. Her neyse ayaktaydık sonra bedenin ilk kez ayahuasca aldığındaki gibi sarsılmaya başladı... Sarsılmak da ne demek? Hatırlamıyor musun? Başımı iki yana sallıyorum. Bu güçlü karışımı her içişinde farklı şiddetlerde sarsılmaya başladın. Başta ne kadar korktuğumu sana anlatamam ama sonra buna alışmaya başladım çünkü birkaç dakika içinde huzur dolu bir şekilde başka bir alemdeymişsin gibi görünmeye başlayacağını artık biliyordum bu arada bunlar Leonun kelimeleri benim değil. Devam etmeden önce durup elimi öpüyor. Neyse bu sefer yani şamanla birlikte yolculuğa çıktığında başta hiç titremedin ama sonra titremeye başladın. Yani ayağa kalktığında sanki görünmez bir güç vücudunu savuruyordu sen de başını arkaya atmış bir şekilde bulunduğumuz açıklık arazide dönüp duruyordun. Seni durdursak mı durdurmadık mı bilemedik ve sen gittikçe hızlanıyordun öyle hızlandın ki sonunda dengeni kaybedip kafanı bir taşa çarptın. Elimi başımın sol tarafında kulağımın hemen arkasındaki bandaja götürüyorum. Hepimiz o anda içinde bulunduğumuz trans halinden sivrildik ve senin yaralandığını görünce hemen Miamiye dönmek için gerekli hazırlıkları vaptık. Ama sen uçakta kusmaya başlayınca ben de seni burava meslektaşlarımın seninle yakından ilgileneceklerini bildiğim bu hastaneye getirdim.

111 Duygularının ne kadar derin olduğunu hayatımı kaybetmemden ne kadar korkmuş olduğunu bunları anlatırken gözlerinden okuyabiliyorum. Benim avucumun içindeki elini sıkıyorum. Evet doğru bir karar vermişsin gibi görünüyor hem sen iyi olacağımı söylüyorsan iyi olacağımı biliyorum içinde bulunduğumuz ana ve bana dönüyor yanağıma bir öpücük konduruyor. Evet tatlım iyi olacaksın ve geri dönmüş olman harika. Ağrın için bir şey ister misin? O kadar emin değilim. Başım hala ağrıyor ama pek de kötü değil. Hemşireyi çağırmak için düğmeye basıyor. Bir süre biraz dinlenmen gerekecek. Buraya geldikten sonra senin kanını yıkamaları gerekti. Gerçekten mi? Bu daha da büyük bir şok. Jeremy bile biraz huzursuzlanmış görünüyor. Kanın yeterince pıhtılaşmıyordu bu yüzden de cerrah yaranı temizledikten sonra şey... Bir an duraksıyor. Ne oldu J? Şey AB ruh yolculuğun sırasında meme uçlarında kan vardı ve ben buna neyin sebep olduğunu anlayamadım. Taze değil de böyle kalmış kurumuş bir kan gibiydi gerçekten de hayretler verici bir durumdu... Sanki bu konuda kabul edilebilir bir bilimsel teori geliştirmeye çalışıyor gibi şakağını kaşıyor. Caitlinin yüzü aklıma geliyor. Vay canına bu inanılmaz. Gerçekten de onun bedenine girmiş olmalıyım. Gözlerini dikip gözlerimin içine bakıyor. Bedenine girmek mi? Sana anlatmam gereken o kadar çok şey var ki. Şövle de diyebiliriz ruh yolculuğum sırasında Caitlin diye bir kız vardı aslında bir anlamda o bendim yani sanırım garip bir şekilde... Şimdiki zamanda gerçek dünyadayken bunları açıklamanın çok zor olduğunu fark ediyorum. Meme uçlarını delmişlerdi sanırım o yüzden benimkiler de o bale geldi. Ben onun bedeninin içindeydim Jeremy sanki ben o gibiydim. Neler deneyimlediğini hissedebiliyordum. Aklından bin bir şey geçiyormuş gibi bakıyor bana. Biliyor musun tatlım Amazona yaptığımız seyahat olmasa senin aklını kaçırdığını düşünürdüm ya da kafana aldığın darbe sonucunda akli melekelerinin bir kısmını yitirmiş olabileceğini ama bunca şevi tecrübe ettikten sonra ben bile bilim ve tıbbın bazı şevleri açıklayamadığını itiraf etmek zorunda kalacağım. Bunu ispatlayacak kan örneğini de aldım. Ona bakıyorum. Meme uçlarımdan mı? diyorum şaşkın bir şekilde başıyla onaylıyor. AB kan grubundan olsa da kesinlikle senin kanın değil ama DNA özelliklerinde bıivük benzerlikler var. Bu gerçekten de hayretler verici bir durum. Sırıtmadan edemiyorum. Çünkü o Caitlin in kanı. Bu sözler ağzımdan dökülürken ve kafamdan bunlar geçerken Amazonda yaşadıklarımızdan sonra bir sürü şevin ayrımına vardığımı fark ediyorum. Gözlerimi kapatıyorum ve birkaç dakikalığına evrenin bana gönderdiği içgörüleri burada leremv ile birlikte olma nedenimi Leonun geçmişimde ver almasını ve geleceğimin de bir parçası olacağını ve hep birlikte başarabileceklerimizi düşünüyorum. Arka planda )eremvnin konuştuğunu duyuyorum Noeli herkesle beraber geçirmek istiyorsam her fırsatta dinlenmem gerektiğini söylüyor bana. İçinde bulunduğumuz zamana övle bir geri dönüş yapıyorum ki o ana dek bunun kafama dank etmemiş olmasına inanamıyorum. O durumla ilgili ardımda bıraktığımı sandığım anılarım birden beynime üşüşüp sanki bir dehşet yorganıymış gibi üzerime örtülüyor. Ne oldu Alexa? Yüzün birden renk attı kül gibi bembevaz oldu. Hemşire odava girerken Jeremy monitöre bakıyor.

112 Jurilique? Ben lanetli bir kadın mıyım? O fotoğraflarla manşetler aklıma gelince artık çocuklarımın benim hakkımda ne düşünüyor olabilecekleri aklıma geldiğinde uzuvlarım titremeye başlıyor. Benimle burada olmamalarına şaşırmamak lazım yaptıklarımdan sonra beni bir daha hiç görmek istemeyebilirler... Sanırım tekrar şoka giriyor. Hemşire hemen gelip serumuma bir şey ekliyor ve doktora çağrı bırakıyor. Jeremy söyle bana. Beni felç eden korku beynimde oluşmaya başlarken haykırıyorum bunları. Her iki elimi de tutup sıcaklığı bedenime yayılırken gözlerimin ta içine bakıyor. Şu anda endişe edecek hiçbir şev yok. Şimdi dinlenmelisin tatlım gözlerini kapa. Her şey yoluna girecek sana söz veriyorum. Elimden geldiğince uzun bir süre odaklanmaya çalıştım ama oda Jeremynin sevgi dolu yeşil gözleriyle beraber benden uzaklaşmaya başlıyordu beni yine hiçliğe götürüyordu. Uyandığımda biraz yüksekçe bir körfez penceresinden inanılmaz bir kış harikalar diyarına bakıyorum ve yine düş görmediğimi anlamak için kendimi çimdiklemem gerekiyor. Hep beyaz bir Noel geçirmek istemiş ama buna hiç fırsat bulamamışımdır ama şu anda İngiliz Kolombiyasındaki VVhistlerdayım. Herkes Leonun kayak evinde toplanmış durumda ve ben ailemi de deniz mahsulleri şöleninin ardından kumsalda sörf yapmakla sonlanan sıcak Avustralya Noelini özlesem de dünyanın bu özel köşesinde yılın bu sihirli zamanını yaşamanın her anının tadını çıkaracağımı biliyorum. Tabii snovvboard yapmaya gelirlerse bu yeni spora kafayı takmış dürümdalar anladığım kadarıyla Jeremy de Robert da her fırsatta onlara bu şansı sağlamaya çalışıyorlar. Hala bayağı bir dinlenmeye ihtiyacım var gibi gözüküyor bu yüzden de gece iyi uyumaya ve gündüzleri de kendimi dinlendirmeye çalışıyorum. Jeremy baş ağrılarım tutmadığı surece bana bunun iyiye işaret ettiğini ye iyileşme surecinin bir parçası olduğunu söylüyor herhalde öyledir. Biz buraya geleli sadece birkaç gün oldu ve bu yolculuk beni o kadar yormuş ki Leonun bu muhteşem kulübesinden dışarı adımımı atıp etrafı dolaşamadım bile. Bana ne vanıt verileceğini bildiğim için kayağa gitmevi teklif etmedim bile. Ama olan biten onca şevden sonra bırakın kayak yapmayı kar botları ile yürümeye bile takatim olmadığını itiraf etmeliyim. Sıcak çikolata içip şömine başında battaniyeye sarınıp oturmaktan gayet mutluyum. Görünüşe göre Leo ve Jeremy burada aileleriyle birkaç Noel geçirmişler. Bunu bilmek burada geçirdiğim zamanı benim için daha da özel kılıyor çünkü artık hayatlarının bir parçası olduğumu biliyorum. Kollarımı ve bacaklarımı açıp gerinerek bu son birkaç haftadır olan bitenleri düşünüyorum. Martinden Josef ve Salinanın Bled Gülündeki sade tesisinden sağ salim dışarı çıktıklarını öğrendiğimde çok sevindim. Anladığım kadarıyla yeni güvenlik sistemi korkunç bir şekilde arıza yapmış ve normalde olması gerekenden çok daha güçlü bir dizi patlamaya neden olmuş. Bu patlamalar da başka patlamalara sebebiyet vererek yangın çıkmasını sağlamış ve sonunda bütün tesis ortadan kalkmış. Tanrıya şükür ki Salina Josef i bulabilmiş ve en doğru zamanda kaçmaya kalkmışlar ama Joset bir makinenin altında kapana kısılmış bulduğu Madam urıliquei kurtarmaya çalışmış. Ona yaptığı bunca şeve rağmen onu kurtarmaya çalışmış. Onu orada ölüme terk etmektense kimyasallar vüzünden vanan yüzünü kurtarmak için elinden gelen her şevi yapmış. Martin ve Josef onu oradan çıkarmayı başarmışlar ve sağlık ekipleri tarafından hemen acil servise kaldırılmış. Görünüşe göre kimvasal yanıklar o kadar ağırmış ki tamamen tanınmaz bir hale gelmiş bunu en kötü düşmanım için bile dilemeyeceğimi itiraf etmeliyim ve sanırım o benim en kötü

113 düşmanım. Çok berbat bir durumdaymış. Jeremy dün akşam durumu hakkındaki son bilgileri verirken yüzüne yapılan estetik cerrahi müdahaleler sırasında staphylococcus aureus bakterisinden kaynaklanan altın staph enfeksiyonu kapmış olduğunu ve antibiyotiklere cevap vermediğini söyledi. Noeli çıkaramayacağı düşünülüyormuş. Josef karısına kavuşmuş birlikte olduklarını bilmek beni mutlu ediyor. Jeremynin araştırma çalışmalarının çoğunu birlikte yürüttüğü çok itibarlı bir Alman ilaç firmasından çok üst düzey bir pozisyon için teklif aldı. Bu firma etik değerlere ve insanlara gezegene ve karlarma daha dengeli bir yaklaşım güdüyor bu da harika bir haber. Bana eşi ile birlikte Sınır Tanımayan Doktorlara katılarak belki de birkaç seneliğine üçüncü dünya ülkelerinde çalışarak bu şirket deliliğinden uzakta biraz zaman geçirmekle bu teklif arasında kararsız kaldığı ama senenin başında nihai kararını vereceği söylendi. Bir tüzel kişilik olan Xsade başka bir tesis kurmak için gereken fonu sağlayamadığından ve şirketin mevcut borç yükü yüzünden battı. Tesisteki patlama beş ölümle sonuçlanınca ki bu korkunç bir şey yönetim kurulu üyelerinin bazıları hakkında ceza davaları açıldı. Louis ve Fredericle beraber sistemin arıza yapmış olduğunu çok geç fark eden Xsade güvenlik ekibi de okkanın altına gittiler. Madam Juriliquein ölümünü ve gücü elinde bulunduran pozisyonda bir tek kötü niyetli insanın onca insanın hayatını nasıl tehlikeye atabildiğini düşünmeden edemiyorum. Onun benim ya da çocuklarımın kanını ele geçirip analiz etmeye çalışması da internete düşmeyen fotoğraflar ve manşetlerin ortaya çıkması ihtimali de bu şekilde tamamen buharlaşıp havava karışmış oluyor. Sırf bu haber için bile bir şampanya patlatmaya değer ancak kaza geçirdiğimden beri canım hiç içki içmek istemiyor. Aklıma gelince bile kötü oluyorum herhalde başım yüzünden. Belki Noel günü canım bir yudum da olsa almak ister. Bu inanılmaz eski ebeveyn vatak odasının kapısı hafifçe vurulunca daldığım düşüncelerimden sıyrılıyorum ve oturur vaziyette olmak için yastıkları sırtıma yerleştiriyorum. İçeri girin. Leo elinde üzerinde iki fincan içecek kurabiyelerle dolu bir tabak ve gazete olan tepsi ile içeri giriyor. Evet tünavdın diyor. Ah hayır. Olamaz. Yine mi? Maalesef. Sana bakacağıma söz verdim. Jeremy çocukları Noel için son dakika alışverişine çıkardı. Teşekkürler Leo. Zahmet oldu ben kendime bakabilirim biliyorsun. Yüzünde elbette der gibi bir gülümseme kaşlarını havaya dikerek bana bakıyor. Üzerindeki polo hırka ve spor pantolonla inanılmaz yakışıklı görünüyor. Benim kaderimin senin hayatında nasıl bir rol oynamak olduğunu biliyorsun Alexandra. Bunu duyunca birden kıpkırmızı kesiliyorum. Hastaneden çıkamadığımdan çoğunlukla uyuduğumdan ve insanlar gelip gittiğinden şöyle doğru düzgün iki laf edecek tırsatı bulamadık. Ve işte şimdi böyle bir şansımız var. Bunu söyleyince benim bildiğim her şeyi onun da bildiğini anlıyorum hatta Leovu biraz olsun tanıyorsam daha da fazlasını biliyordur. Tartışmamızın bir faydası yok değil mi? Başını iki yana sallarken yüzündeki kocaman sırıtışı saklamaya çalışmıyor. Ama sana tüm içtenliğimle teşekkür edebilirim değil mi? Her zaman. Tepsiyi komodine koyuyor ve sanırım bende bağımlılık yaratmava başlavan üzerinde buharlar tüten sıcak çikolatayı bana uzatıyor.

114 Hazır valnızken sana bazı sorular sorabilir miyim? Neredeyse kapalı olan gözlerimi açıp gözlerinin içine bakıyorum. Gözlerindeki ruhundaki bilgeliğe sonsuza dek bağlı kalacağımı biliyorum. Elbette Alexandra ne istersen sorabilirsin. Anlayamadığım birkaç şey yar ve bunların cevaplarını sen bilmiyorsan başka kimsenin de bilemeyeceğinden eminim. Başıyla onaylayıp sabırla devam etmemi bekliyor. Leo her şeyin bir yeri ve zamanı olduğunu bildiği için hiçbir şeyi aceleye getirmez. Onun bu yönünü çok seviyorum ama sadece bunu değil elbette. Sen o genç doktorla bağlantılısın değil mi Caitlinin hayatını kurtaran ve onunla evlenip ikiz kızları olan adamla? Kalp kadını tarafından kurtarılan aynı kişiden bahsediyoruz evet. Ve onun bir kalp kadını olduğunu vücudundaki işaretten anladın. Doğru. Vücudumu gayet iyi tanırım ve benim üzerimde kanımın farklı olduğuna işaret edecek ya da gösterecek herhangi bir leke olmadığma eminim. Anlamaya çalıştığım neden ben? Neden benim kanım? Ruh yolculuğum sırasında gördüğüm her sahnede vücutlarında kalp şeklindeki doğum lekesi vardı ama bende hiçbir şey yok ne bir iz ne de bir leke var ama benim kanımın bağlantısı var. Leo elindeki fincanı da benim elimdekini de alıp komodinin üzerine koyuyor. Her iki elimi alıp avuçlarını yukarı bakacak şekilde çeviriyor ve hiçbir şey demeden sanki ne göstermeye çalıştığm! anlamam gerekirmiş gibi gözlerimin içine bakıyor. Yüzümden kafamın ne kadar karışmış olduğu belli oluyor olmalı. Gülümsüyor. Kabilenin ileri gelenlerinden bir şamanın Avalonda avuçlarının içine baktığını ve senin ruh yolculuğuna çıkmava hazır olduğunu söylediğini anımsıyor musun? Evet. Anımsıyorum. Ellerime ve kollanma bakıp onlan evirip çevirdiğini gayet net hatırlıyorum. Senin hazır olduğunu anlamasının iki sebebi vardı. Birincisi senin enerjini hissediyor olmasıydı ormanda denevimleveceklerine gönlünün açık olduğundan emin olması gerekivordu. İkincisi ise bizim eksik parçalarını bulmaya çalıştığımız yapbozu tamamlayacak bir işarete sahip olduğunu görmüş olmasıydı. Leo bilerek nü şifreli konuşuyorsun yoksa kafama aldığım darbe yüzünden idrak etmekte zorluk mu çekiyorum? Çünkü hiçbir şey anlamıyorum. Avuçların Aleandra kalp işaretine sahip. Üzerlerinde herhangi bir doğum lekesi olmadığını bildiğim avuçlarıma sanki mucize eseri içlerinde bir şey belirecekmiş gibi boş boş bakıp duruyorum. Leo ellerini avuçlarımın yanma kovarak onları birbirleriyle yan yana duracak şekilde ittiriyor. Avuçlarım bir arava gelirken çok dikkatli bir şekilde bakıyorum ve birleştiklerinde avuçlarımın içindeki elimin çoğunluğunu kaplayan çizgilerin mükemmel bir kalp şekli oluşturduğunu görünce gözlerime inanamıyorum. Yüzümdeki şoke olma ifadesi Leonun gözlerindeki bilgelikten yansıyor. Alexandram sende o işaret var. Doğuştan beri var. Alnındaki ve kalbindeki çizgiler mükemmel bir kalp şekli oluşturuyorlar bu gayet açık görülebiliyor. Avuç okuma va da el falı yıldır uygulanıyor günümüzde biz bunun eğlencelik bir şey olduğunu düşünüyor kadim bir bilgi olduğunu görmezden geliyoruz. Sol elin sağ beynin tarafından kontrol edilir ve ruhani ve şahsi gelişimi oluşturduğu düşünülür bazıları bunun karakterin yin yani dişi kısmını temsil ettiğini düşünür. Sağ elim.. diye devam ederken sağ elimi havaya kaldırıyor. Sol beynin tarafından vang yani eril tarafın mantık tarafından yönetilir. Senin kaderin bu iki bileşenin bir araya gelmesini yansıtıyor. Bir kez daha kendimi Leonun sakin ve bilge sesinin etkisi altında kalmış gibi hissederken avuçlarım hakkında bana yapmakta olduğu açıklamayı hayretler içerisinde dinliyorum.

115 Caitlinin işareti çocukluktan kadınlığa geçerken gizlendi çünkü tarih o sıralarda yer yüzünden ilahi dişiyi silmeye çalışıyordu. Senin işaretin... diyor avuçlarımı birleştirerek. Farkındalığı ve bütünlüğü yansıtıyor. Senin işaretin sadece iki kısım da birleştiğinde ortaya çıkıyor. Sağ solla yin yangla eril dişiyle gözlem sağduyuyla bilim ruhaniyetle birleştiğinde ortay çıkıyor. Yani nasıl dersen öyle. Ben vücudumda artık görebildiğim şeye büyük bir şaşkınlık içerisinde bakıp dururken o konuşmasına devam etmeden önce duraksıyor. Hep orada olan ama şu ana fark etmediğim şey. Bunun çok garip bir his olduğunu söylememe sanırım gerek yok. Ben inanamıyorum... Gördüğü gördüğünüz bu muydu? Ama bana hiç söylemediniz... Sana o zaman söylemiş olmam bir şeyi değiştirecek miydi? Şu anda sana söylediğimdeki anlama sahip olacak mıydı? Başımı iki yana sallarken kendimi söylediklerindeki gerçeği kabul etmeye zorluyorum ve düşüncelerimi kendime saklamaktansa büyük bir mutlulukla onunla paylaşıyorum... baykuş bilge danışman koruyucumla. Haklısın daha önce söylemiş olsaydın bunu bir el falı saçmalığı bir tesadüf olarak algılardım. Evelyn ve Caitlini görmemiş ve kanlarının kadınları yüzyıllar boyunca nasıl lekelemiş olduğunu öğrenmeseydim benim için hiçbir anlamı olmayacaktı. Bana Venüsün içgörüleri yani gerçek bir ruhaniyet hissi verilmemiş olsaydı şu anda yapmakta olduğumuz konuşmayı bırakın anlamayı yapmayacaktık bile. Peki bütün bunlar sence ne anlama geliyor Alexandra bu konuda içgörülerin neler? Jeremynin ve benim ruhlarımızın Viking ve vüce rahibenin birleştiği ve iyileştirici kanı başlatan zamandan beri birbirimizle bir bağ kurmayı beklediğini biliyorum. Daha önceki hayatlarımızda elimize böyle bir şans geçmedivse de şimdi buna fırsatımız olduğunu biliyoruz. Senin de benim kan şovumu korumak için tehlikede olduğunda ya da eski ruhları birleştirmek adına daima vanımda olacağını biliyorum. Onun parıl panl parlayan deniz yeşili gözlerine bakıyorum ve aramızda daha önce hiç tatmadığım bir sevgi ve bağ olduğunu anlıyorum bu daha yüksek bir bovut saf ve karşılıksız sevgi arzu ve şehvetten doğmuş sadece fiziksel bir şev değil. Ayrıca Jeremy nin seninle ilgili bu gerçeği kabullendiğini de biliyorum onca sefer artık nedeni neydiyse o vanımda değilken senin vanınuia olduğunu bilmek ona güven veriyordu. Leo gözlerimin ta içine bakmava devam ederken içgörülerim beynime üşüşmeye başlıyor ve kelimeler dudaklarımdan dökülürken bir ellerime bir onun gözlerine bakıyorum. Ben birleştirici bir rol oynuyorum. Bilim tıp ve ruhani iyileştirme güçleri arasında bir köprü kurma görevim var. Bunun bizim hayatlarımız süresince gerçekleşmesi için ikinizle birlikte çalışmam gerekiyor. Leo ile bu sohbeti yapmak kendimi yıllardır olmadığım kadar hafif hissetmeme neden oluyor. Onun etrafında olmak bana her şeyin mümkün olabileceği hissini veriyor ve şunu gayet içtenlikle söyleyebilirim ki Jeremy ile beraber olduğumdan beri hiç tam olarak böyle hissedemedim ne zaman mutlu olduysam bu elimden alındı. Bir kez Londraya sonra da Orlando va gittiğimizde. Her ikisinde de Cadı aramıza girmişti ve her ikisinde de Leo her şeyin yoluna girmesini ve birbirimizle bağımızın kopmamasını sağlamıştı. Peki ya sen Leo olan bitenlerle ilgili olarak senin içgörülerin neler? Şev bu uzun bir hikaye sanırım ama benim versiyonuma göre sen ve Jaq bir şekilde sanki aranızda evrensel manyetik bir çekim varmış gibi hep birbirinize doğru çekiliyorsunuz. Doktor Quinn burada olsa bunun limbik sisteminizle alakalı olduğunu söyler ve bunu bilimsel açıdan net bir

116 şekilde açıklayabilmek için hiç kuşkum yok ki korteks etrafındaki sinir uçları sistemi hakkında daha kapsamlı bir araştırma yapmaya kovulurdu diyor gülümseyerek. Sorun her neydiyse bağımız farklı hayatlarımızdaki bazı olavlar nedeniyle kesintiye uğramış. Bu hayattaki anlar Jaqm kardeşinin intiharıydı bu ikimizin bir araya gelmesine sebep olmuştu ve senin üreme kararındı bu da sizin yollarınızı ayırmıştı. Benim kardeşim ve senin kocanın bir araya gelmesine neden olan olaylar dizisi ve senin AB yani Jaqm hayatının aşkı olman bunların hepsinin bir tesadüf olmayacağını düşünerek benim de şahsen olanlarla ilgilenmeme neden oldu. Sanki bana inanılmaz bir fırsat sunuluyordu ve içgüdülerim olacakları sonuna kadar takip etmemi söylüyordu. Söylediklerini düşünmem için bana vakit tanımak adına bir an susuyor ve bakışlarımız yine kenetleniyor. Senin Jeremy ile hafta sonunun bir parçası olarak tabi tutulduğun şu deney bende öyle anılar uyandırdı ki sanki anlayamadığım bir şekilde geçmişin farklı bir versiyonunu tekrar yaşıyormuşum gibi hissediyordum. Yerleştirilme pozisyonun verdiğin tepkiler... sanki senin bedenin daha bir şey yapmadan ben ne yapacağını biliyor gibiydim. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım ve bunda cinselliği çok yüksek bir olaya tanık olmaktan daha öte bir şey olduğunu biliyordum. Tezin benim de yıllardır cevap bulmaya çalıştığım ama farklı bir bakış açısından değerlendirdiğim konulan irdeliyordu. Benzerlikler mantıklı beynimin algılayamayacağı kadar fazla olunca ben de şamana döndüm ve sonra her şev netleşmeye başladı. Jeremv senin için ne kadar önenılivdiyse sen de benim için o kadar önemliydin. Üçümüz de birbirimizin hayatına girmiştik. Sen tehlikede olduğunda her şeyimle seni kan şovunu korumak istivordum. Bu benim kaderimdi ve bundan başka bir şev düşünemiyordum. Birkaç dakika ses çıkarmadan durup bizi içinde bulunduğumuz şu ana getiren garip olaylar dizisini düşünüvoruz. Sonunda ben iç geçirivorum. Daha anlaşılması gereken çok şev var ama haklısın seni çok iyi anlıyorum. Bu kan sovu meselesi beni hala hayretlere düşürüyor fakat herhalde zaman içinde her şev yoluna girecektir. Avuçlarımı ellerinin içinde tutarak birbirine bastırıyor ama bırakmıyor sanki ona sormam gereken başka bir şev olduğunu hissetmiş ve hiç konuşmadan bana bu soruyu sormam için zaman tanıyormuş gibi. Jeremy etraftayken çok rahat konuşamayacağımız bir şev bu hem zamanının geldiğini de düşünmedim hiç. Bunları kelimelere nasıl dökeceğimi bilmiyorum ama yaşadığımız oııca şevden sonra hiçbir şey fazla utanç verici olmamalı en azından benim için. O yüzden direkt konuya giriyorum. Tabii daha konuşmamız gereken bir sürü şev var ama kafamı kurcalayan bir mesele de var. Elbette diyerek beni cesaretlendiriyor. Şamanın yalımdayken transa geçmiş olduğumuz o anda ben kaza geçirmeden önce sanırım şey ben inanılmaz bir cinsel deneyim yaşıyordum. Üçümüz birliktey... Kapı ardına kadar açılıyor ve Jeremy odaya dalıyor. Evet demek buradasın. Hala yatakta mısın Uyuyan Güzel? Duyduklarım karşısında konuşmamız bölündüğü için kızmam mı yoksa rahatlamam mı gerektiğini bilemiyorum. Leonun bu sohbeti tamamlamak için doğru zamanlama olmadığını söyleyerek bu konuyu bir kenara bırakacağını biliyorum. Ama ben lıenüz onun kadar Zeıı değilim ve içimden bir ses olan biteni kelimelere dökmenin iyi bir fikir olmadığını hır amaca hizmet etmeyeceğini söylüyor en azından şu anda bu çemberle sarıldığım için.

117 Jeremy ikiz yatağın üzerine çıkıp Leonun hala ellerimi tutuyor olmasından hiç de rahatsız olmadan dudaklarıma bir öpücük konduruyor. Leo kalbimin iki yanını da öptükten sonra ellerimi bırakmadan önce bana göz kırpıyor. Şimdi lütfen beni vanlış anlamavm ama hayatımda bövle bir şevin asla mümkün olmayacağını düşündüğüm bir dönem vardı. Ama kocam çocuklarım sevgilim ve koruyucumla birlikte atlattıklarıma bakılınca benim herhangi bir şeye garip diyecek bir halim mi var? Doğrusu bu iki inanılmaz adamla birlikte olmak kendimi hayatımda hiç olmadığım kadar bütünlenmiş hissetmeme neden oluyor. Bundan daha gerçekdışı ne olabiliri1 Bu düşünceler kafamın içinde dönüp dolaşırken ikisi birbirleriyle benim nasıl olduğunu asla çözemeyeceğim bir şekilde bir konuda anlaşıyorlar. Yüzlerinde yeniyetme oğlanların suratlarında beliren o muzip ifade var. Anın tadını çıkarmalarına izin veriyorum ama sırıtışları bulaşıcı. Nasıl gitti? diye soruyor Leo Jeremyye. Harika ama beklemek istemiyorum şu an zamanlama mükemmel sanırım yani biz hepimiz böyle bir aradayken. Yine birbirlerine manidar bir şekilde bakıp susuyorlar. Leo başıyla hemfikir olduğunu belli ediyor. Kendi aranızda konuşmanız için sizi yalnız bırakayım mı? diye soruyorum. Sanki bir şeyleri bölüyormuşum gibi geldi. Bundan daha doğru bir şekilde ifade edilemezdi tatlım. Ama bir yere gitmene gerek yok tam da olman gereken yerdesin. Leonun söyledikleri karşısında şaşkınlığımı belli etmek için kaşlarımı havaya dikiyorum. Aramızda diye açıklıyor. Jeremy elindeki çantadan bir kutu çıkarıp Leoya uzatıyor. Bu şeref sana ait dostum. Fikir senden uygulaması benden. Ne işler karıştırdıkları konusunda en ufak bir fikrim yok. Sana ikimiz ortak bir Moel hed ivesi vermek istedik Aleandra. Kim olduğunu ve bizim için ne ifade etiğini gösteren bir şev Bana çok güzel bir şekilde paket edilmiş kutuvu uzatıvor. Ve aklımıza bu geldi. Bana bir hed ive almış olmaları ama benim onlara hiçbir şev almamış olduğum gerçeğivle yerin dibine geçerek Ah havır lütfen ben size... diverek özür dilemeye başlıvorum ama ikisi de avnı anda parmaklarını dudaklarıma götürüyorlar ve hep birlikte gülmeve başlıvoruz. Tanrım ne divebilirım ki Jeremv Hiçbir şev diverek sırıtıyor. O vüzden özür dilemek yok. Senin bizimle burada olman bizim için en büyük hedive o vuzden lutten bunu aç. Paketi dikkatli bir şekilde açıyorum ve sivah den bir ipe geçirilmiş uç halkadan oluşan hayatımda gördüğüm en güzel kolvevı buluyorum: Biri beyaz biri sarı diğeri ise pembe altın. İnanılmaz. Her çemberin üzerine kazınmış bir kelime var. Geçmiş. Şimdi. Gelecek. Öyle duygulanıyorum ki gözlerime yaşlar doluyor. Jeremv ve Leo birbirlerine bakıp beni tam on ikiden vurduklarını bilerek başlarını sallıyorlar ve kendime gelmem için bana bir iki dakika veriyorlar. Artık beni her yönümle yansıtan iki adet çok değerli mücevherle kutsanmış durumdayım. Bileziğim ve kolyem. Bizim birbirimize yüzyıllardır süren bağlılığımızı farklı şekillerde sembolize ediyorlar. Parmağımda bir yüzük olmasına ne ihtiyacım var ne de böyle bir arzu duyuyorum şu halimle hiç olmadığını kadar tamamlanmış durumdayım. Bu mükemmelden de öte çok teşekkür ederim. Her ikisini de anlamlı bir şekilde kucaklıyorum.

118 Jeremy kolyeyi hemen boynuma takmak istiyor. Ben öne doğru eğilirken Leonun gözlerinin içine ben transtayken yaşadığım fiziksel anlamda gerçek ya da daha tinsel bir şev olsa da onların da benzer bir şey deneyimlediklerini bilerek bakıyorum. Artık bölünen sohbetimizin bir anlamı kalmıyor; bu kolve tamamen birbirine geçmiş olan hayatlarımızı temsil ediyor. Boynuma takıldıktan sonra onun ağırlığını fark edip tenime değmesini hissedebiliyorum. Pembe altından olan halkaya parmağımı geçirerek üzerindeki yazıda parmağımı dolaştırıyorum. Arka tarafında bir harf daha olduğunu hissedince çevirip bakıvor ve bir B harfi görüyorum. Diğer halkaların da ardında başka harfler var. Üç harf mi? Önce Jeremyye sonra Leoya bakıyorum. İkisinin de yüzüne koca birer sırıtış yerleşiyor. Bilim mi? diye sorduğum Jeremy başıyla onaylıyor. Ruhaniyet? Leo başıyla tasdik ediyor. Benim şamanla birlikte girdiğim trans yıldızların hizalanması ve birbirine geçmiş kaderlerimiz konusunda tahmin ettiğimden daha çok şey bildiklerini anlayınca başımı iki yana sallıyorum. Cinsellik? mi diye soruyorum çekinerek ama cevabın ne olduğunu biliyorum. Sen söyledin tatlım biz değil. Sonra da bana giyinip aşağıda onlara katılmam gerektiğini söylemeden önce kahkahayı koyuveriyorlar. İkisi iki kardeş iki sıkı dost gibi birbirlerinin koluna girerek birleşmiş bir dünyanın sunabileceği harikaları konuşarak birlikte odadan çıkıyorlar. Yataktan kalkarken Leonun sıcak çikolata ile birlikte getirdiği gazeteye gözüm takılıyor. Özellikle bir sayfası gözükecek gibi katlanmış gazetenin birkaç hafta öncesine ait olduğunu fark ediyorum: Ekvatora yakın yerlerde yaşayan insanlar hilal tarafından gölgelenen Venüs tutulması gibi nadir rastlanan bir gök olayına tanık oldular. Bu fenomen en net şekilde Brezilya nın kuzeyinde Ay günbatımında Venüs ile Dünya arasına girdiğinde gözlemlendi. Böyle bir olay sadece birkaç yüzyılda bir yaşanıyor ve astronomlar dün akşam yaşanan tutulmanın tarihe geçmiş en önemli olaylardan biri olduğuna inanıyorlar. Yazılanları okurken derin bir nefes alıyorum bu gerçekten de inanılmaz! Demek yıldızlar hizalandı. Bir daha asla asla dememeye yemin ediyorum. Kendimi haftalardır hissetmediğim kadar iyi hissederek insan içine çıkabilir bir hale getirdikten sonra vatak odasından çıkıyorum siyah bir pantolonun üzerine giydiğim güzelim veni kolyemi gösteren dekolte kesimli kırmızı bir bluz ve omzuma atmış olduğum kaşmir şalla yatak odasından çıkarak aşağıdaki salona giden merdivenlerden aşağı inmeye başlıyorum. Gözlerimle odayı tararken aşağıda bekleyen insanların her birinin yüzünü tanıyınca bir an duruyorum. Bana daha başka nasıl şoklar yaşatmayı planlıyorlar acaba? Merdivende durup gözlerimin içine bakan sevgili ailem ve tüm sevdiklerimi görünce orada öylece kalakalıyorum. Jeremy hemen yanıma gelip bu güzel toplantıya katılırken merdivenin kalan basamaklarım inerken bana eşlik ediyor. Leo ailemi buraya getirtmiş ağabeyim ve kız kardeşimin ailesi de yani yeğenlerim de buradalar. Buraya geldiğimizden beri Elizabeth ve Jordanı fazla görememiş olmama şaşırmamalı... Herhalde sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdir. Hepsine sanki yıllardır görüşmemişiz gibi sarılıyorum. Bunca şevden sonra zaten öyle de hissediyorum.

119 Jeremynin ailesi de burada ve onları gerçekten de yıllardır görmedim. Bir zamanlar olduğum gibi yeniden ailelerinin bir parçası olduğumu bilerek kucaklıyorlar beni. Leo ve Adamın ai lesivle de tanışıyorum onlar da oğulları kadar nazik ve cömertler. Adam ve Roberta gururla bakıyor olmaları son dönemde hayatımızda olan biten her şeyin her ne kadar bazen çok zorlu bir volculuk olmuş olsa da gerçekten de böyle olması gerektiğini göster i vor. İnsanlar iki vana ayrılırlarken Josefi görünce buna inanamıyorum ona doğru koşup hayatta olmasına şükrederek ona sarılıyorum. Beni en az kendisi kadar güzel olan eşi Nikita ile tanıştırıyor ve ona hayatımı kurtardığı için teşekkür ediyorum. Ben bunları söylerken Martin Salina olması gereken bir kadınla çıkageliyor ve kaşlarım büyük bir mutlulukla havaya dikiliyor. Martin Salinanın beline doladığı koluyla onu kendine doğru çekiyor ve benim sessizce sorduğum soruyu yanıtlamış oluyor. Tebrik etmek için onlara sarılıyorum ve bizim için katlandıkları şevler için onlara teşekkür ediyorum. Bu kadar harika insanlar bir arada ve ben Noeli hiç beklemediğim bir şekilde onlarla geçiriyor olacağım için çok mutluyum. Parmaklarım gayriihtiyari kolyeme giderken gidip Leoyu bulup bizim için yaptığı her şey ve böyle toplanmamızı sağladığı için ona teşekkür ediyorum. Bazı şeyleri parayla satm alamazsınız ancak böyle anlarda zengin olmanın işe yaradığını da itiraf etmelivim. Noel arifesindeki akşam yemeğimiz daha önce hiç tatmadığım türden bir şölen oluyor. Ailem dostlarım eski hayatım ve bütünlenmiş yeni hayatım hepsi koca bir ziyafet için bir araya toplanmış. Hem de bunun olması için benim parmağımı bile kımıldatmam gerekmemiş. Ne liste yapmışım ne alışveriş ne yemek pişirmişim ne de temizlik yapmışım. Daha önceki hayatımda böyle bir şeyin olması imkansız olduğundan biraz garipsiyorum. Sohbet ediyor yemek yiyor gülüyor ve ağlıyorum. Şimdiye dek hiç bu kadar sevildiğimi hissetmemiş böylesine sevilmemiştim. Kalbim dolup taşıyor hayatım hiç bu kadar tamamlan mamıştı. Artık hiç korku duymuyorum sadece geleceğe dair içten umutlarım var. Çocuklarımı yatırıp heyecanlarını bastırmaya çalışmaya gerek olmadığını bilerek onlara tatlı rüyalar diliyorum. Noel arifesi onlar için her zaman sihirli bir gece olmuştur. Burada toplanmış olan herkese veda etmektense iyi geceler dilemek ne hoş ne de olsa bir hafta beraberiz. Sonunda jeremy ile birlikte süitimize çekilirken kendimi ne kadar mutlu ama bitkin hissettiğime inanamıyor ve bana iyi geceler öpücüğü verirken bunu ona dile getiriyorum. Size yemin ederim başımı yastığa kovar kovmaz uyudum. * * * Noel sabahı erken kalkıp yanımda uyumakta olan Jeremvvi izliyorum. Koyu renk saçlarını gözlerinin önünden çekerek hayran hayran güzelliğini izliyor benim olduğu ve sonunda bir araya gelebildiğimiz için güzel bahtıma şükrediyorum. Gözlerini açıp beni ona bakarken yakalıyor dudaklarına hoş bir sırıtış yerleşiyor. Bu da beni havaya sokuyor. Bana hiç olmadığı kadar nazik davranıyor bedenimi gayet nazik bir şekilde okşuyor sanki egzotik mistik bir tanrıçaymışım gibi bana tapınıyor ve ben de ona aynı şekilde davranıyorum. Sevgimiz çok yoğun içten ve güzel hiç ayrılmamış olması gereken iki ruh birleşmiş durumda. Sabah uyanmak için ne harika bir yöntem. Bu Noel ağacının altına yerleştirilmiş olabilecek her şeyden daha iyi. Aynen tatlım. Yan yana uzanıp şaşkınlık içerisinde birbirimizin yüzlerine bakıyoruz. Bu çok iyi çünkü ben korkarım ki sana hediye alamadım). Yüzünde hınzır bir sırıtışla bana bakıyor.

120 Ne? Aslında aldın. Hayır gerçekten de alamadım. Ah Tanrım belli ki bir şeyler almış olabilirim diye heyecanlanıyor. Hiçbir şey ayarlamamış olduğum için kendimi çok kötü hissediyorum. Leodan ya da çocuklardan isteyebilirdim ama kafam yerinde değildi ki... Yatağın kenarına uzanıyor ve bir şey alıp bana uzatıyor. Başımı iki yana sallıyorum. Olmaz. Sana verecek bir şeyim olmadan hiçbir şeyi açmıyorum. Hediye geri çevrilmez hele ki böyle bir günde hem sana söz veriyorum bu hem benden hem de senden bir hediye belki de daha çok senden. Şüpheli gözlerle ona bakıp başımı iki yana sallıyorum. Hayır bu doğru değil. Bunu sonra açarım eşitlik sağlandığında. AB ben ciddiyim bunu gerçekten de şimdi açmanı istiyorum. Kafamı iki yana sallamaya devam ediyorum. İnsan Noel gününde böyle inat eder mi canım? Bu birçok açıdan hiç de doğru bir davranış değil. Ata biner gibi üzerime çıkınca altında kapana kısılıyorum. Tamam ben de sen onu açana kadar yataktan çıkmana müsaade etmem. Gerçekten de yapmamı istediğin bir şeyi her yapmayışımda fiziksel güce mi başvuracaksın? Ne gerekirse tatlım diyor haylaz çocuklar gibi. Sonra duygu durumu değişiyor. Hadi ama cidden bunu gerçekten de açmanı istiyorum bu benim için her şey demek olacak. Üzerimden kalkıyor ve beni kendi halime bırakıp tekrar yanıma uzanıyor. Elini başının altına koyup bana bakıyor. Lütfen aç şunu bizim için. Ses tonundaki o kırılganlık bütün savunma kalkanlarımı indirmeme neden oluyor. Ah peki o zaman lütfen o kadar üzgün görünme. Kutuya kuşkuyla bakıyorum kolyenin geldiği kutudan biraz daha küçük üzerindeki kurdeleyi çözüyorum. Jeremynin yüzündeki ifade yerini hemen gergin bir bekleyişe bırakıyor. Bu hali bana da sirayet ediyor ama çok da ciddi bir hali var ve ben bu sefer neler planlıyor diye düşünüyorum. Kutu hafif içinde sağa sola çarpan bir şey yok. Ben kapağı açarken içinde parlak fotoğraf kağıdı gibi bir parça kağıt olduğunu görüyorum. Nedir bu? Arkasını çevir. Ben kağıdın arkasını çevirirken nefesini tuttuğuna vemin edebilirim sonunda bunun bir fotoğraf olduğunu fark ediyorum. Kalbim duruyor kanım donuvor. Sanırım onun da hatta bundan eminim. Ah. Aman. Tanrım. Ciddi misin? Başıyla onaylıyor. Bu olamaz? Ne zaman? Nasıl? Olabilir ve oldu tatlım. Mutlu musun? Gergin bir şekilde cevabımı bekliyor. İkizler mi? Bizim ikizlerimiz! Son Söz Birkaç haftalığına da olsa soğuk Bostondan uzaklaşıp eve donıuek ivi geldi ve şükürler olsun kı jeremv ikizlerin köklerinin A ııstralvada olduğunu anlamalarına ne kadar önem verdiğimi aıılavahilivor. Geçen sene o kadar çok şev oldu ki bunlardan belki de en önemlisi artık kanımda o eşsiz allelenden bulunmaması. Bunun gerçekten de bilimsel bir açıklaması vok belki de bana

121 hastanede vaptıkları kan nakli sonucu oldu ama artık benim AB grubu kanımın da diğer lıerkesinkı gibi normal bir kan olması beni rahatlatıyor. Jeremy ikizlerin kök luıcre ihtiva eden göbek bağlarından alınan kanın gizli bir tesiste saklanması işini organize etti. Artık benim kanımda olmadıklarına göre bu hücrelerin bir sonraki nesle iyileştirme gücünü aktarmış olacağını kalben biliyorum. Zamanı gelinceye kadar başka bir araştırma yapılmayacağına ve zamanımızı onları sevmeye odaklayarak bizi onların büyümesini izlemekten alıkoyacak bir şeyler olmadan geçirmeye dair birbirimize söz verdik. Jeremynin ekibi artık bana bir yüzyıl kadar önce yaşamışım gibi görünen benim onunla yaptığım deney sayesinde depresyonla yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak için bazı yeni radikal yollar bulmaya devam ediyorlar bugüne kadar hep başarılı gelişmeler kaydettiler. Ortaklık kurdukları Alman şirketi yetişkinlerin oyun teorileri bağlamında yeni bir ilacın tbu ilacın geliştirilmesinin bir parçası olmak benim için gerçekten de heyecan vericiydi) piyasaya sürülmesini de kapsayan pilot bir program başlatmak üzere. Tabii zaman ne gösterecek bilemeyiz ama Jeremy Yi bu son sene zarfında bu kadar hevesle ve heyecanla bir şeyle ilgileniyor görmek beni çok mutlu ediyor. Ona olan aşkım her gün daha da derinleşiyor. Önümüzdeki birkaç yıl süresince Jeremy ve ben bilim cinsellik ve tinselliğin harmanlandığı Avalon Konutları projesi için çalışıyor olacağız bu da üçümüzü hem heyecanlandıran hem de heveslendiren bir iş ayrıca ne de olsa dünyada bulunma sebebimiz bu. Bu mülklerde yapılacak tatillerin gelirleri zor şartlarda yaşayan insanlar için Leonun kamu yararına yürütmekte olduğu projelere aktarılacak. Elizabeth ve Jordan bugün için o kadar heyecanlılar ki ikisi de tiril tiril kıyafetleri içerisinde bebek kız ve erkek kardeşlerine adeta taparcasına bakıyorlar. Hepimiz Peppermint Körfezinde toplanmış durumdayız etrafımız Derwent Nehrinin pırıl pırıl sularıyla çevrili tekneyle Hobarttan buraya bebeklerin vaftiz töreni için geldik. Jeremy bizim güzel kızımız Caitlin Evei kucağında tutuyor benim kucağımda ise mışıl mışıl uyumakta olan Leroy Josef var. Onlar sağ salim doğduklarından beri Jeremynin yüzünden gülümseme hiç eksik olmadı. Neredeyse bir aydır görmediğimiz ikizlerin vaftiz babası Leo yanında egzotik görünümlü bir kadınla helikopterle geldi. Herhalde Amerikan yerlisi kökenli biri ama gerçekten de büyüleyici görünüyor. Tören başlarken gelip ikizlerin vaftiz annesi kız kardeşimle benim arama oturuyor kız kardeşimin yanında da Jeremy var ve çocuklarımızın ruhumuzun mucizevi bir uzantısı olduğunu fark ediyoruz kaderin çocukları. Öğle yemeğinde hayatından gayet memnun görünmekte olan ve ikizlerin vaftiz babası olmasını istediğimizde o olmazsa kimden isteyebilirdik ki bundan büyük bir onur duyacağını söyleyen Leonun yanına gidiyorum. Hayatına giren bu yeni kadın hakkında bilgi almak istiyorum. Seni biriyle görmek çok güzel. Nasıl tanıştınız? Diyelim ki yollarımız kesişmesi gereken zamanda kesişti En azından artık onun hayata böyle felsefik ancak gizemli bir şekilde yaklaşmasına alışmış durumdayım. Mahriayı süzerken ona Aranızdaki bağ güçlü mü? diye sorduktan sonra parıl parıl parlayan gözlerinin içine bakıyorum. Ona böyle bakarken Brezilyada girdiğim trans halini anımsıyorum... Dairede on üç kadın var. Sonrasında bu rahmi andırır ortamda yaşadığım karşılıksız sevginin tüm benliğimi nasıl sarıp sarmaladığını düşünüyorum orada sanki daha büyük bir şeyin parçasıydım henüz kurulmamış bir bağın ama sonra içinde bulunduğumuz ana dönünce bunun ne olduğunu anlıyorum.

122 Kaç tane Avalon merkezi yapmayı planlıyorsun Leo? On üç diyor yüzünde uyanık bir sırıtışla. Ah Tannm. Birden kafama dank ediyor. Ben tek değilim değil mi? Sözlerim neredeyse bir fısıltı gibi dökülüyor dudaklarımdan. Şöyle diyelim Alexandra bu tamamen farklı bir hikaye. Teşekkürler HarperCollins Avustralya hepiniz gerçekten de inanılmazdınız verimlilik ve destek konusunda gerçekten de zirveye tırmanmayı başardınız. Özellikle de Anna Shona Rochelle Melaııie Kate Graeme ve Stephaııieve teşekkür etmek istiyorum. Yedi ayda üç kitap bastık. Kimin akima gelirdi ki HarperCollins İngiltere ekibinden Amv YVinchester Kate Bradley ve Saralı Ritherdoıı. Bana vermiş olduğunuz eşsiz destek ve yardımlarınız Avaloıı UçlemesiYıin tanıtımını yaptığınız için çok teşekkür ederim. Menajerim Selwa Anthoııy benim hayal bile edemeyeceğim böyle bir düşü gerçeğe dönüştürdüğün ve beni bu konuda hep yüreklendirdiğin için sana teşekkür ederim. Harika ailem ve dostlarım son altı aydır (vaııi en azından) aklım bambaşka yerlerdeyken bana destek olduğunuz için teşekkür ederim. Siz benim her şeyimsiniz. Kocam içinse koca bir Vay canına! Çocuklarıma... Artık anneniz bir yazar olduğu için benimle gurur duyduğunuzu biliyorum ama yine de 18 yaşını geçmeden bu kitapları okuyamazsınız! Tüm okurlarıma özellikle de mesajlarıyla bu kitapları yazdığım için bana teşekkürler eden ve yazmaya devam etmek s. için beni yüreklendiren okuyucularıma: Hayatımda inanılmaz derecede olağanüstü eğlenceli ve hiçbir şekilde beklemediğim bir yolda yürümemi sağladınız. Teşekkürler! Tassie her şeyi sana borçluyum. Yazar Hakkında İndıgo Bloome evli ve ıkı çocuk annesidir Fınans sektöründe başarılı bir kariveri olan yazar Svdnev ve İngilterede aşamış ve çalışmıştır Bloome kısa bir süre önce Avustıalvanın kırsal kesimindeki haatı şehir hayatına tercih etmiş bu da ona daha önce keşfedemediği yaratıcı yönlerini keşfetme fırsatı tanımıştır kitap okumayı rüya yorumlamayı sohbet etmeyi sevmesi ve insan aklının çetrefilliği onu ilk romanını yazmaca yönlendirmiştir. Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.Maddesinin İkinci Fıkrası Çerçevesinde Bandrol Taşıması Zorunlu Değildir. SON Buraya Yüklediğim EBookları Download Ettikten 24 Saat Sonra Silmek Zorundasınız. Aksi Taktirde Kitabin Telif Hakkı Olan Firmanın Yada Şahısların Uğrayacağı Zarardan Hiç Bir Şekilde Sitemiz Sorumlu Tutulamaz ve Olmayacağım. Bu Kitapların Hiçbirisi Orijinal Kitapların Yerini Tutmayacağı İçin Eğer Kitabi Beğenirseniz Kitapçılardan Almanızı Ya Da EBuy Yolu İle Edinmenizi Öneririm. Tekrarlıyorum Sitemizin Amacı Sadece Kitap Hakkında Bilgi Edinip Belli Bir Fikir Sahibi Olmanız Ve Hoşunuza Giderse Kitabi Almanız İçindir. Benim Bu Kitaplar Da Herhangi Bir Çıkarım Ya Da Herhangi Bir Kuruluşa Zarar Verme Amacım Yoktur. Bu Yüzden EBookları Fikir Alma Amaçlı Olarak 24 Saat Sureli Kullanabilirsiniz. Daha Sonrası Sizin Sorumluluğunuza Kalmıştır. 1)Ucuz Kitap Almak İçin İlkönce Sahaflara Uğramanızı 2)Eğer Aradığınız Kitabı Bulamazsanız %30 Ucuz Satan Seyyarları Gezmenizi 3) Ayrıca Kütüphaneleri De Unutmamanızı Söyleriz Ki En Kolay Yoldur

123 4)Benim Param Yok Ama Kitap Okuma Aşkı Şevki İle Yanmaktayım Diyorsanız Bizi Takip Etmenizi Tavsiye Ederiz 5)İnternet Sitemizde Değişik İstedğiniz Kitaplara Ulaşamazsanız İstek Bölümüne Yazmanızı Tavsiye Ederiz Bu Kitap Bizzat Benim Tarafımdan By-Igleoo Tarafından Siteleri İçin Hazırlanmıştır. EBook Ta Kimseyi Kendime Rakip Olarak Görmem Bizzat Kendim Orjinalinden Tarayıp Ebook Haline Getirdim Lütfen Emeğe Saygı Gösterin. Gösterinki Ben Ve Benim Gibi İnsanlar Sizlerden Aldığı Enerji İle Daha İyi İşler Yapabilsin. Herkese Saygılarımı Sunarım. Sizlerde Çalışmalarımın Devamını İstiyorsanız Emeğe Saygı Duyunuz Ve Paylaşımı Gerçek Adreslerinden Takip Ediniz. Not Okurken Gözünüze Çarpan Yanlışlar Olursa Bize Öneriniz Varsa Yada Elinizdeki Kitapları Paylaşmak İçin Bizimle İletişime Geçin. Teşekkürler. Memnuniyetinizi Dostlarınıza Şikayetlerinizi YönetimeBildirin Ne Mutlu Bilgi İçin Bilgece Yaşayanlara. By-Igleoo

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve

Detaylı

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 19.12.2012 Ben de bilim insanı olmak istiyorum çünkü pes etmem! (7. Sınıf Aklımda bilim insanlarının da hep doğruyu tam olarak bilemeyecekleri kaldı. Bilim insanlarının

Detaylı

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına 23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına Bodrum da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ Adı, soyadı... : Sınıfı... : Tarih :.../.../2015 YÖNERGE: Okuduğunuz cümle sizin için her zaman veya genellikle geçerliyse sağdaki boşluğa " doğru " anlamına gelen D harfinin altına

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre Hayatta, insanlar üzerinde en çok etkili olan şeyi arayan bir kız, bu sorusunu karşılaştığı herkese sorar. Çeşitli cevaplar alır ama bir türlü ikna olamaz. En sonunda şehrin bilgesi bir nineye gönderilir.

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem YALNIZ BİR İNSAN Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem öyle sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezalandırıldığı veya bir suçluyu bulmak için

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

Fatma Atasever.

Fatma Atasever. Fatma Atasever fatmaatasever@windowslive.com Karar almak ne güç bir iştir. Çok zorlar insanı. Yorar. Takatsiz bırakır. Belki de yaşam içindeki en karmaşık zaman dilimidir karar alma süreci. Büyüklere danışırız,

Detaylı

Sevda Üzerine Mektup

Sevda Üzerine Mektup 1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.

Detaylı

Streslere karşı 7 etkin uygulama

Streslere karşı 7 etkin uygulama Streslere karşı 7 etkin uygulama Stres ve huzursuzluklarda, mide kazınmalarında korku ve kaygı durumlarında aşağıdaki uygulamalar size her zaman yardımcı olabilir: 1. Dikkati başka yere yönlendirmek Şarkı

Detaylı

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi : Yazan : Osman Batuhan Pekcan Ülke : FRANSA Şehir: Paris Kuruluş : Vir volt Başlama Tarihi : 4.7.2017 Bitiş Tarihi : 9.8.2017 E-posta : bat.pekcan@gmail.com Herkese Paris ten selamlar. Dün itibariyle 1

Detaylı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken Engin Deniz İpek 21301292 Üniversite Üzerine Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken formüllerden ya da analitik zekayı çalıştırma bahanesiyle öğrencilerin önüne

Detaylı

Sayelerinde bugünlere geldiğim, aileme, Chela, Elias ve Cacho ya

Sayelerinde bugünlere geldiğim, aileme, Chela, Elias ve Cacho ya Sayelerinde bugünlere geldiğim, aileme, Chela, Elias ve Cacho ya 5 6 İÇİNDEKİLER Önsöz...9 1. Araba Benzetmesi...13 Kendine Giden yol...19 1. Bölüm: Durum...21 2. Bölüm: Köken...43 3. Bölüm: Anlam...65

Detaylı

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) 02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş ljelinek@uke.de HOŞGELDİNİZ Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) D-MCT: Uzay Pozisyonu Günün Konusu Davranış Hafıza Depresyon Denken Duyguların

Detaylı

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır. İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ ADI SOYADI : SINIFI : CİNSİYET : UYGULAMA TARİHİ : Okuduğunuz cümle sizin için her zaman veya genellikle geçerliyse sağdaki boşluğa " doğru " anlamına gelen D harfinin altına X işareti;

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR Korku, yaşamın olağan ve doğal bir parçası, kızgınlık, sevinç ya da üzüntü gibi bir duygudur. Korku insanların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

TEHLİKELİ YOLCULUKLAR

TEHLİKELİ YOLCULUKLAR TEHLİKELİ YOLCULUKLAR Maun masanın sahibi, ciddi bakışlarını üstümden çekmiyordu. O izin verse ben de gözümden birkaç damla yaş çıkmasına izin verecektim. Doktorumun karşısında oturmuş, son sözlerini kavramaya

Detaylı

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım. Meraba, Ben Asena Ünğan. 19 yaşındayım. 1-22 Eylül 2016 tarihinde Güney Kore'de, Incheon, Seoul,Jeonju,Gyeonju ve Busan da bulundum. Güney Kore topraklarına sevdam 9 yaşında iken, Taekwondo ile başladı.

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

Aşşk Kahve ve Laduree

Aşşk Kahve ve Laduree Aşşk Kahve ve Laduree Daha önce adını çok duyduğum; ama bir türlü gidemediğim Aşşk Kahve ye nihayet gitmeyi kafaya koydum. Hafta sonları sahil yolu çok kalabalık olduğundan eşimi ikna edip o yola sokamıyordum.

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Boylesine bir emek hic bir maddi karsilikla elde edilemez... ILKYAR gonulluleri boylesine essiz birliktelikler yasiyorlar ilkyar lari ile...

Boylesine bir emek hic bir maddi karsilikla elde edilemez... ILKYAR gonulluleri boylesine essiz birliktelikler yasiyorlar ilkyar lari ile... Ilkyar da yar kim, ilk'i kim gonul kim, gonullu kim ayirt etmek cok zor birbirinin icine gecmis sevgi yumaklari; ama su var ki, bu sevgi ilmeklerini kiymetli kilan emek... Boylesine bir emek hic bir maddi

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen trenler, kaçırılan bağlantı noktaları, ne zaman yeneceği

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci Bir Kız Bara Girer Ve... Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci 4 Bir Kız Bara Girer Ve... Bütün kadınlar bir iç çamaşırından çok fazla şey beklememeleri gerektiğini bilirler. Çok seksi olmak istiyorsanız,

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

STRES YÖNETİMİ DURUŞLAR VE GEVŞEME YÖNTEMLERİ

STRES YÖNETİMİ DURUŞLAR VE GEVŞEME YÖNTEMLERİ STRES YÖNETİMİ DURUŞLAR VE GEVŞEME YÖNTEMLERİ 1- SHAVASANA CESET DURUŞU : Sırt üstü yere uzanın. Kollarınızı ve bacaklarınızı yana doğru açın ve avuç içlerinizi gökyüzüne çevirin. Tüm bedeni gevşetin ve

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Bu ayki yaşayan değerimiz Sevgi.

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha.

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha. BULUŞMA Deniz kenarında bir lokantadayız. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. İnternetten birkaç fotoğraf. Hepsi bu. Seni buraya çağırmakla iyi mi ettim? Galiba bundan hiçbir zaman emin olamayacağım. Karşımda

Detaylı

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ SINAVA 5 KALA ADAYLARA ÖNERİLER SINAVA HAZIRLIK STRATEJİLERİ SEMİNERLERİ GEREĞİ HAZIRLANMIŞTIR Gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgârdan hayır gelmez. BİR BALIKÇI OLSAYSINIZ İNANIN O PAZAR SİZİN İÇİN

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ YÖNERGE:

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ YÖNERGE: SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ YÖNERGE:Okuduğunuz cümle sizin için her zaman veya genellikle geçerliyse, cevap kağıdındaki doğru anlamına gelen ( D ) harfinin üstüne X işareti, her zaman veya genellikle geçerli

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

manzaraadalar.com.tr

manzaraadalar.com.tr manzaraadalar.com.tr 444 74 96 EVDE VAR EXTRA HAYAT! Manzara Adalar, HomeExtra konseptiyle dünyanızı genişletiyor. Eviniz bir evden çok daha fazlası oluyor, odalar dolusu extra yaşam sizi bekliyor. HOMEEXTRA

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: YALAN. biri dünya üzerinde neler olup bittiğinden bihaber, yani olabilecek en saf şekilde dünyaya

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: YALAN. biri dünya üzerinde neler olup bittiğinden bihaber, yani olabilecek en saf şekilde dünyaya Dicle AKSU ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: YALAN Günümüz istatistiklerine göre her beş saniyede yirmi bir bebek dünyaya geliyor. Her biri dünya üzerinde neler olup bittiğinden bihaber, yani olabilecek en saf şekilde

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

E T Ö. Essen Travma Ölçeği. Kod/Ad-Soyad: Yaş: Tarih:

E T Ö. Essen Travma Ölçeği. Kod/Ad-Soyad: Yaş: Tarih: Essener Trauma - Inventar Tagay S., Erim Y., Çeçim İM., Senf W. Rheinische Kliniken Essen, Universität Duisburg Essen 2004 E T Ö Essen Travma Ölçeği Kod/Ad-Soyad: Yaş: Tarih: 1 ETÖ Açıklama: Bazen insan

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Şehirdeki Yeni Hayatımız Başlıyor

Şehirdeki Yeni Hayatımız Başlıyor Şehirdeki Yeni Hayatımız Başlıyor CAAARTTTT! CAARRTTTT! Az önce annemin yanına gidip, Bu sesi seviyor olsaydım, eve böyle öten bir kuş alırdım dedim. Annem, gözlerini şaşı yapıp suratıma baktı. Şakalarımı

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Dalı Bırakabilmek Oldum olası kendisine güvenen ve bununla gurur duyan birisiydi o. Çoğu kişiye göre başarılıydı da. Etrafındakilere başarısının sırrını hep şöyle açıklardı: "Kontrol! Anahtar kelime bu.

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı; Hisler körelir. Köreldikçe naçiz vücutta dans etmeye kalkışan ruhun etrafı kötülüğün demirden dikenleriyle çevrelenir. Her bir diken yastır ve mutluluğun katline en vefasız şekilde, acımasızca mührünü

Detaylı

SINAV ÖNCESİ SON UYARILAR...

SINAV ÖNCESİ SON UYARILAR... SINAV ÖNCESİ SON UYARILAR... Gereksiz yere kaygılanmayın! Kendinizi rahat hissederseniz sınavda panik yaşamazsınız. Sınav için daima olumlu düşünün. Sınavı ölüm kalım savaşına dönüştürmeyin. Sınav sadece

Detaylı

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Ben Didem Altunkılıç. 22 yaşındayım. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim ve 3. yılımı Erasmus programı dolayısıyla gittiğim İtalya nın Napoli şehrinde Accademia

Detaylı

saltbodrum Camel Beach Residences

saltbodrum Camel Beach Residences saltbodrum Camel Beach Residences Yeni bir hayata açılan kapı saltbodrum saltbodrum Bodrum yarımadasına girdiğinizde, aracın camını aralayacaksınız. Önce bir Ege havası çarpacak yüzünüze, hafiften sarhoş

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

Meme Kanseri Taraması Hakkında Kısa Film*. *Central and East London Breast Screening Service tarafından hazırlanmıştır.

Meme Kanseri Taraması Hakkında Kısa Film*. *Central and East London Breast Screening Service tarafından hazırlanmıştır. Film Deşifresi Açılış Jeneriği Meme Kanseri Taraması Hakkında Kısa Film*. *Central and East London Breast Screening Service tarafından hazırlanmıştır. Adım Zohra. Bir buçuk yıldır Central and East London

Detaylı

Sınav Kaygısı ve Olumlu Başa Çıkma Yolları Kaygıyı, gelecekte olma ihtimalini düşündüğümüz olumsuz düşünceler olarak

Sınav Kaygısı ve Olumlu Başa Çıkma Yolları Kaygıyı, gelecekte olma ihtimalini düşündüğümüz olumsuz düşünceler olarak Sınav Kaygısı ve Olumlu Başa Çıkma Yolları Kaygıyı, gelecekte olma ihtimalini düşündüğümüz olumsuz düşünceler olarak görebiliriz. Türkiye de öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu yüksek sınav kaygısı yaşıyor.

Detaylı

ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI

ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI 1. DÜŞÜNME DERSİ Sevgili Lale, sevgili Murat ve sevgili okuyucumuz, önce malzeme kutusundan çıkardığımız şu karikatüre bir göz atmanda yarar var: Örnek: 1 ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI Tan Oral, Cumhuriyet

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Buyurun, hep beraber bakalım: 1. Dişilere Sakın Şefkat Göstermeyin

Buyurun, hep beraber bakalım: 1. Dişilere Sakın Şefkat Göstermeyin Siz neyi yapmak isteyip, istemeseniz de hayat tek başına oynanan bir oyun değildir. Bu nedenle bazen kendinizin, bazen de karşınızdakinin değer verdiği şeyleri göz ardı etmeyerek onun dünyasında anlamlı

Detaylı

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 Gözetmen için açıklamalar Sınav süresi : 13 dakika A = Aday G = Gözetmen Birinci Bölüm (3 dakika) KAYIT CİHAZINIZI KONTROL EDİNİZ G: LanguageCert

Detaylı

ILKYAR. -- Orda bir YIBO var...

ILKYAR. -- Orda bir YIBO var... Bu akşam kıymetli gönüllülerimizden sevgili Yezdan'in izlenimini paylaşıyoruz... Bu kadar emek, ve coşku ile ILKYAR'i sahiplenen ve ILKYAR'a gelecekte de hayatında önemli bir yer vereceğini düşündüğümüz

Detaylı

Yaşamın ilk 6 ayı çok önemli

Yaşamın ilk 6 ayı çok önemli Bir arkadaşınızın, akrabanızın, sevgilinizin ve hatta annenizin çok ilgili, sevgi dolu ve sizi şaşırtacak kadar yardımsever olması her zaman sağlam bir ilişkinin göstergesi olmuyor. Zaman içinde sizi boğmaya

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

SRA Versiyon Şubat 2001

SRA Versiyon Şubat 2001 SRA Versiyon Şubat 2001 Anti-psikotik İlaç Kullanımı ile ilgili Araştırma H.A. Wolters H. Knegtering D. Wiersma R.J. van den Bosch Academisch Ziekenhuis Groningen Kişi ile ilgili özel veriler Tarih:...

Detaylı

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL. SORU 1 SORU 2 Aşağıdakilerden hangisi insanın çevreye verdiği zararları anlatmamaktadır? Yukarıdaki karikatür hangi deyimi anlatıyor olabilir? Göze girmek

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 İçindekiler Giriş Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 Kafamızın içindeki bariyer Hiçbir şeyi hak etmediğini sanan kadın Yanlış bir hayata çakılıp kalan adam

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 4

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 4 ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 4 22 Mart 2013 Sayın Velimiz, Dördüncü rehberlik postamızda sizlerle, Davranış ve Değerler Eğitimi Programı kapsamında

Detaylı