MAL REJİMİNİN DEVAMI SIRASINDA, EMEKLİ İKRAMİYESİ AÇISINDAN TOPTAN ÖDEME YAPILMASI DURUMUNDA MAHKEMECE YAPILACAK İŞ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MAL REJİMİNİN DEVAMI SIRASINDA, EMEKLİ İKRAMİYESİ AÇISINDAN TOPTAN ÖDEME YAPILMASI DURUMUNDA MAHKEMECE YAPILACAK İŞ"

Transkript

1 MAL REJİMİNİN DEVAMI SIRASINDA, EMEKLİ İKRAMİYESİ AÇISINDAN TOPTAN ÖDEME YAPILMASI DURUMUNDA MAHKEMECE YAPILACAK İŞ 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı TMK nın "edinilmiş mallar" başlıklı 219. maddesinin 2. fıkrasında, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemelerin edinilmiş mal grubundan sayıldığı belirtilmiştir. 228/2. maddede ise, eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kuruluşlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiştir. Mal rejiminin devamı sırasında, emeklilik ikramiyesinin toptan ödenmesi durumunda; öncelikle ödeme tarihi itibarıyla PMF (population masculin feminin) tablosundan yararlanılarak, emekli olan eşin ortalama bakiye yaşam süresi bulunarak, ödeme günlük irat şeklinde yapılsaydı her bir güne karşılık gelen miktar saptanır. Bundan sonra, irat şeklindeki günlük ödeme miktarı, mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraki kalan günler ile çarpılarak, bulunacak bu miktarın peşin sermayeye çevrilmiş değeri hesaplanır. Mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden ödemenin açıklanan yöntemle hesaplanan peşin sermaye çevrilmiş değeri, emekli olan eşin kişisel malı sayılır. Ödenen toplam emeklilik ikramiyesinden, kişisel mal sayılan bu miktar (mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden günlük irat şeklindeki toplam ödemelerin peşin sermayeye çevrilmiş değeri) çıkarıldıktan sonra, kalan miktar edinilmiş mal kabul edilerek tasfiye sırasında göz önünde bulundurulur. (Y. 8. HD , 2015/7419 E /16283 K.) 3- Davalı vekilinin araç ve 5 nolu mesken yönünden temyiz itirazlarına gelince, 4721 sayılı TMK nın "edinilmiş mallar" başlıklı 219. maddesinin 2. fıkrasında, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemelerin edinilmiş mal grubundan sayıldığı belirtilmiştir. 228/2. madde de ise, eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiştir. Mal rejiminin devamı sırasında, emeklilik ikramiyesinin toptan ödenmesi durumunda; öncelikle ödeme tarihi itibarıyla PMF (population masculin feminin) tablosundan yararlanılarak, emekli olan eşin ortalama bakiye yaşam süresi bulunarak, ödeme günlük irat şeklinde yapılsaydı her bir güne karşılık gelen miktar saptanır. Bundan sonra, irat şeklindeki günlük ödeme miktarı, mal rejiminin sona erdiği tarihinden sonraki kalan günler ile çarpılarak, bulunacak bu miktarın peşin sermayeye çevrilmiş değeri hesaplanır. Mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden ödemenin açıklanan yöntemle hesaplanan peşin sermaye çevrilmiş değeri, emekli olan eşin kişisel malı sayılır. Ödenen toplam emeklilik ikramiyesinden, kişisel mal sayılan bu miktar (mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden günlük irat şeklindeki toplam ödemelerin peşin sermayeye çevrilmiş değeri) çıkarıldıktan sonra, kalan miktar edinilmiş mal kabul edilerek tasfiyeye sırasında göz önünde bulundurulur. Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davalı tarihinde emekliye ayrılmış olup, tasfiyeye konu edilen 5 nolu mesken , araç ise tarihinde davalı adına tescil edilmiş, 5 nolu mesken tarihinde, araç ise tarihinde davalı tarafından üçüncü şahsa devredilmiştir. Dosya kapsamından araç ve meskenin davalının emeklilik ikramiyesi ile alınmış olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu malvarlıkları yönünden izah edilen şekilde PMF hesabı yapılıp katılma alacağı hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde her iki malvarlığının yarı değeri oranında davacı lehine alacağa hükmedilmesi hatalıdır. (Y. 8. HD , 2016/2116 E /3537 K.)

2 MAL REJİMİNİN DEVAMI SIRASINDA, KIDEM TAZMİNATI AÇISINDAN TOPTAN ÖDEME YAPILMASI DURUMUNDA MAHKEMECE YAPILACAK İŞ (*** GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI KARAR ***) 2- Davacı vekilinin kıdem tazminatı yönünden temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davalının iş akdi tarihinde fesh edilerek ,73 TL kıdem tazminatı ödenmiştir. Kıdem tazminatı, 4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesi uyarınca, en az bir yıl süre çalıştıktan sonra ayrılan işçiye, işveren tarafından, çalıştığı her bir tam yıl için ücretinin otuz günlük tutarı kadar ödenen tazminattır. Kıdem tazminatını hak etmek için, en az belirtilen süre kadar çalışmak ve yasada açıklanan koşullarda iş akdinin sona ermesi yeterli olup, prim ödenmesine ihtiyaç duyulmamaktadır. Başka bir anlatımla, geçmişe dönük çalışma karşılığında ve çalışma süresiyle orantılı olarak ödenen primsiz tazminat sistemidir. 743 sayılı TKM'nun 170. maddesi uyarınca, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin çalışmanın karşılığı olarak elde edilen gelir ve dolayısıyla hak edilen kıdem tazminatı kişisel mal (TKM 189), 4721 sayılı TMK nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonraki çalışma karşılığında elde edilen gelir ve hak edilen kıdem tazminatı ise edinilmiş mal grubuna girer (TMK 219/1). Eşin çalışma süresinin hem mal ayrılığı hem de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlere yayılması durumunda ise, her bir döneme isabet eden çalışma süresi ve gelir durumu esas alınarak oranlama yapılmak suretiyle, kıdem tazminatının kişisel ve edinilmiş olan miktarları belirlenir. Tüm bu açıklamalara göre, öncelikle iddia ve savunma doğrultusunda davalı eşin kıdem tazminatını hak ettiği işyerindeki çalışmasını, süresini ve ödenen kıdem tazminat miktarını gösteren belgeler bulunduğu yerlerden getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Kıdem tazminatının tasfiyeye konu edilmesi için mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK nın 235/1) ya da bu tazminat kullanılarak başka bir malvarlığına sahip olunmalıdır. Söz konusu gelir, kullanılarak satın alınan malvarlıkların tasfiyesinde de aynı kurallar geçerli olacaktır. Somut olaya gelince; taraflar, tarihinde evlenmiş, tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK nın yürürlüğe girdiği tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) ,73 TL kıdem tazminatı, davalı eşe tarihinde ödenmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK 179 m). Mahkemece, kıdem tazminatı yönünden davacı lehine katılma alacağının var olduğunu kabulü doğru ise de; hükmedilen alacak miktarı yönünden esas alınan tarihli hesap bilirkişi raporu incelendiğinde yapılan hesaplamanın hatalı yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda sayılan ilke ve esaslar gözetilerek davalıya ödenen kıdem tazminatı üzerinden hesaplama yaptırılarak davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 2015/2052 E /9060 K.) 3- Davalı vekilinin 12 nolu mesken yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; Kıdem tazminatı, 4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesi uyarınca, en az bir yıl süre çalıştıktan sonra ayrılan işçiye, işveren tarafından, çalıştığı her bir tam yıl için ücretinin otuz günlük tutarı kadar ödenen tazminattır. Kıdem tazminatını hak etmek için, en az belirtilen süre kadar çalışmak ve yasada açıklanan koşullarda iş akdinin sona ermesi yeterli olup, prim ödenmesine ihtiyaç duyulmamaktadır. Başka bir anlatımla, geçmişe dönük çalışma karşılığında ve çalışma süresiyle orantılı olarak ödenen primsiz tazminat sistemidir. 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin çalışmanın karşılığı olarak elde edilen gelir ve dolayısıyla hak edilen kıdem tazminatı kişisel mal(tkm 189), 4721 sayılı TMK nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonraki çalışma karşılığında elde edilen

3 gelir ve hak edilen kıdem tazminatı ise edinilmiş mal grubuna girer (TMK 219/1). Eşin çalışma süresinin hem mal ayrılığı hem de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlere yayılması durumunda ise, her bir döneme isabet eden çalışma süresi ve gelir durumu esas alınarak oranlama yapılmak suretiyle, kıdem tazminatının kişisel ve edinilmiş olan miktarları belirlenir. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Kıdem tazminatının tasfiyeye konu edilmesi için mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK nın 235/1) ya da bu tazminat kullanılarak başka bir malvarlığına sahip olunmalıdır. Söz konusu gelir, kullanılarak satın alınan malvarlıkların tasfiyesinde de aynı kurallar geçerli olacaktır. Somut uyuşmazlığa gelince; tasfiyeye konu mesken eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihinde satış yolu ile davalı adına tapuda tescil edilmiştir. Dosya kapsamından söz konusu meskenin davalının kıdem tazminatı ile alındığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından davalının kıdem tazminatına ilişkin evraklar da dosya arasına getirtilmiştir. Ne var ki, meskenin bedelinin tamamı davalının kıdem tazminatıyla karşılandığı hususu tarafların kabulünde olmasına rağmen yapılan katılma alacağı hesaplamasında meskenin edinme tarihi itibariyle değeri olarak kıdem tazminatıyla ele geçen para yerine, keşif sonucu bilirkişi tarafından belirlenen değerin esas alınıp hesaplama yapılması hatalıdır. Mahkemece, tasfiyeye konu 12 nolu meskenin edinme tarihi itibariyle değeri olarak davalının ele geçen kıdem tazminatı esas alınmalı, burdan hareketle yukarıda izah edilen ilke ve esaslar çerçevesinde davalının kıdem tazminatının kişisel mal ve edinilmiş mal olan kısımları tespit edilip meskenin tasfiye tarihi itibariyle (bozma kararı ile güncelliğin yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih itibariyle) sürüm (rayiç) değeri üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. (Y. 8. HD , 2015/19493 E /12522 K.)

4 DAVA KONUSU YAPILAN BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE BİRİKEN İŞTİRA BEDELİNİN MAL REJİMİNİN SONA ERDİĞİ TARİHTE BELİRLENMESİ MÜMKÜN OLDUĞU GİBİ SİSTEMDEN ÇIKILMASINI YASAKLAYAN HERHANGİ BİR KANUNİ DÜZENLEME DE BULUNMAMAKTADIR. bireysel emeklilik sonucu yapılan toplu ödeme ya da irat şeklindeki maaş ödemelerinin hangi mal grubundan sayılacağı, bireysel emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilikte biriken para, primleri edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır. Primlerin hangi eş tarafından veya hangi mal grubundan ödendiğinin kanıtlanamaması durumunda ise, az yukarı da açıklanan TMK nın 222. maddesinin 2 ve 3. fıkraları göz önünde bulundurularak mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilmelidir. Açıklamalar doğrultusunda tasfiyenin yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, prim ve emeklilik ödemelerine ilişkin belgeler bulunduğu yerlerden getirtilerek hüküm kurulurken göz önünde bulundurulmalıdır. Belirtilen ilke ve esaslara göre değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için ihtiyaç duyulması halinde konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, tarihinde evlenmiş, tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK nın yürürlüğe girdiği tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK 179 m). Kural olarak mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerlenimle hesaba katılırlar (TMK. md. 235/1). Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır (TMK. md. 228/1). Bu açıklamalara göre belirlenebilir beklemeceli hakların da mal rejiminin tasfiyesi sırasında göz önünde bulundurulması gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin uygulaması da bu yöndedir. Dava konusu yapılan bireysel emeklilik sisteminde biriken iştira bedelinin mal rejiminin sona erdiği tarihte belirlenmesi mümkün olduğu gibi sistemden çıkılmasını yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme de bulunmamaktadır. Mal rejiminin sona erdiği tarihi itibariyle davalı eşin sistemden ayrılması halinde ödenebilecek iştira bedelinin ilgili sigorta şirketlerinden sorularak belirlendikten sonra bu miktar mevcut kabul edilerek yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda mal rejiminin tasfiyesine ve davacı eşin alacak miktarının hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. (Y. 8. HD , 5647/6710 sayılı Kararı) c- Davacı vekilinin, A..u Hayat Sigorta tarafından davalıya ödenen paraya ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; Kural olarak mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerlenimle hesaba katılırlar (TMK. m.235/1). Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır (TMK. m.228/1). Bu açıklamalara göre belirlenebilir, beklemeceli hakların da mal rejiminin tasfiyesi sırasında göz önünde bulundurulması gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin uygulaması da bu yöndedir. A..u Hayat Sigorta yazı cevabına göre; sigortalı davalı olup, tarihinde başlayan sigorta sözleşmesi, tarihli talep üzerine sona erdirilerek sigortalıya tarihinde ,85 TL ödenmiştir. Dava konusu yapılan A..u Hayat bireysel emeklilik sisteminde biriken bedelin mal rejiminin sona erdiği tarihte belirlenmesi mümkün olduğu gibi sistemden çıkılmasını yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme de bulunmamaktadır. Mal rejiminin sona erdiği tarihi itibariyle davalı eşin sistemden ayrılması halinde ödenebilecek iştirak bedelinin ilgili sigorta şirketlerinden sorularak belirlendikten sonra bu miktar mevcut kabul edilerek mal rejiminin tasfiyesine dahil edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmamıştır. (Y. 8. HD , 2016/4080 E /9392 K.)

5 KENDİSİNE SATIŞ YOLUYLA DEVİR YAPILAN EŞ, BAĞIŞ KASTINI KANITLAMADIKÇA (VEYA SATAN EŞ BAĞIŞ İRADESİNİ AÇIKÇA ORTAYA KOYMADIKÇA) SATIŞ YOLUYLA DEVİR YAPILAN MAL İÇİN KATILMA ALACAĞI HAKKI DOĞAR. c- Davalı-davacı vekilinin birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesine göre bağış (hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlanmıştır. Öğretide ise, bağışlayanın bir karşılık (ivaz) almaksızın, bağışlananın malvarlığında bir artış sağlamak, zenginleştirmek amacıyla malvarlığından belirli değerleri ona vermesi olarak tarif edilmiştir (Aydoğdu, Murat/Kahveci, Nalan: Türk Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, İzmir 2013, s. 344, Yavuz, Cevdet: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 6. B., İstanbul 2002, s. 222). Her somut olayın özelliklerine göre, bağış iradesi açıkça ortaya konulabileceği gibi gizli (örtülü) şekilde de yapılabilir. Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir. Bağışlamanın yukarıda açıklanan öğeleri gözetildiğinde, bir eşin diğer eşe ait bir malvarlığına yaptığı her katkının ya da kazandırmanın bağışlama olmayacağı kabul edilmektedir (Gümüş, M. Alper: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu na göre Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C. 1, 3. B., İstanbul 2013, s. 205; Zeytin, Zafer: Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Tasfiyesi, 2.B., Ankara 2008, s. 144). Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde tasfiyeye konu edilen 9 nolu mesken evlilik öncesi tarihine davalı-davacı erkek adına tescil edilmekle birlikte evlilik birliği içinde tarihinde satış yolu ile davacı-davalı kadın adına devredilmiştir. Mahkemece, yapılan işlem bağış olduğu gerekçesiyle birleşen davada alacak talebinin reddine karar verilmiş ise de gerekçe dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Dosya kapsamında davalı-davacı tarafça yapılan devrin bağış olduğunu çağrıştıracak bir kavram, kelime veya söze rastlanılmadığı gibi, taşınmazın bağış amacıyla davalı kadın adına tescil edildiğine ilişkin irade açıklaması da bulunmamaktadır. Karşı tarafta, taşınmazın altınları ve birikmiş parasına karşılık kendine devredildiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın davacıdavalının edinilmiş malı olduğunun kabulü ile tasfiye tarihi (bozmadan sonra verilecek karar tarihine en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit edilerek edinilmiş mallara katılma rejimi hükümleri uyarınca davalı-davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçeyle alacak talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 2015/4136 E /685 K.)

6 MAL REJİMİNİN TASFİYESİNDE ANNE VE BABA GİBİ YAKINLAR TARAFINDAN EŞLERE YAPILAN TEMLİK İŞLEMLERİ RESMİ KAYITTA BEDELLE YAPILMIŞ GİBİ GÖSTERİLSE BİLE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA GÖRE, AKSİ KANITLANMADIKÇA KARŞILIKSIZ KAZANDIRMA (TMK 220/2 MADDESİ) VE BİR TÜR BAĞIŞ İŞLEMİ NİTELİĞİNDEDİR. Yargıtayın ve Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre, eşlerden birinin anne veya babalarından gelen mallar söz konusu olduğunda; satış gösterilse dahi mal bağış olarak değerlendirilmektedir. Bu tasarrufi işlem, hayatın olağan akışına göre, fiili karine olarak bağış kabul edilmektedir. Bu karinenin aksini, yani parasını vererek gerçek anlamda satın alındığını iddia eden eş iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Kabul edilen bu fiili karine, ispat yükümlülüğü altındaki tarafı değiştirmektedir. Anne ya da babadan gelen mala ilişkin tasarrufun bağış değilde gerçek anlamda satış olduğunu iddia eden eş, başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlamalıdır. Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davaya konu taşınmazların geldisi olan 568 parsel sayılı taşınmazın tamamının tarihinde tapulama yolu ile davalının babası dava dışı Mehmet T. adına tapuda kaydedildiği, zaman içinde yapılan satışlar sonrası davalının babasının üzerinde tarihi itibariyle 6000/10000 hissenin kaldığı, bu hissenin davalının babası tarafından tarihinde dava dışı (aynı zamanda davacının erkek kardeşi olan) Yavuz C.'a, tarihinde ise dava dışı Yavuz tarafından davalıya tapuda devredildiği anlaşılmaktadır. Bu devir işlemini Uşak 2. Noterliği tarihli vekaletnameye istinaden davalının erkek kardeşi dava dışı Mustafa T. gerçekleştirmiştir. Söz konusu taşınmaz tarihinde imar görerek yukarıda numaraları yazılı parsellere ayrılmıştır. Babasından davalıya bu şekilde yapılan devrin yukarıda açıklanan ilkelerden anlaşılacağı üzere bağış olarak kabulü gerekir. Bu fiili karinenin aksini ispat yükü davacı taraftadır. Davacı taraf her ne kadar 568 parselin davalı tarafından parası ödenerek satın alındığını iddia etmiş ise de satış işleminin gerçek olduğunun dosya kapsamından ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Tasfiyeye konu edilen bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağa hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 2016/10735 E /13048 K.)

7 Mal rejiminin tasfiyesi davaları, HMK. m. 11/1-a), b) hükümlerinde belirtilen terekenin paylaşılması davaları kapsamına girmediğinden dolayı, mal rejiminin ölüm ile sona ermesi durumunda, ölen kişinin son yerleşim yeri mahkemesini, KESİN YETKİLİ OLARAK KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR. 1 Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2016 yılında verdiği kararlarda, böyle bir durumda ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesini kesin yetkili olarak kabul etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/1. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kesin olup (TMK nın 576 m) (HMK nın 11/1-b) aynı zamanda bir dava şartıdır (HMK nın 114/ç. m). Kesin yetki kuralı, taraflarca ileri sürülmese bile; yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir (HMK nın 115/1. m). TMK nın 19 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 3/z-çç ve 7/1-g. maddelerine göre, yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir ve kişilerin nüfus aile kütük kayıtlarında bulunması gereken bilgiler arasında sayılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; eş Mehmet İ.'nun tarihinde ölümüyle mal rejimi sona ermiş,dava sağ eş tarafından diğer mirasçılar aleyhine açılmıştır. Dosya içeriğine ve aksi kanıtlanamayan adres kayıt sistemine göre, ölen eşin son yerleşim yeri Mudanya İlçesidir. Bu durumda, somut dava yetkili ve görevli mahkemede açıldığına göre, taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirmeyle yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve Yasa'ya aykırı olmuş, hükmün bozulmasını gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 261/495 sayılı Kararı) Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/1. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kesin olup (TMK nın 576. m) dava şartıdır (HMK nın 114/ç. m). Kesin yetki kuralı, taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir (HMK nın 115/1. m). TMK nın 19 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 3/z-çç ve 7/1-g. maddelerine göre, yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir ve kişilerin nüfus aile kütük kayıtlarında bulunması gereken bilgiler arasında sayılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; mahkemece davanın TMK nın 255. maddesi uyarınca tapu iptal-tescil davası olduğu, gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu, taşınmazın bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Az yukarıda açıklanan kanun maddesi uyarınca TMK nın 240. maddesine dayalı ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aile konutunun özgülenmesi, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin davada, ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup, mahkemece ölenin son yerleşim yeri tespit edilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. (Y. 8. HD , 2015/9724 E /17525 K.) 1 Ayrıntılı açıklama için bkz. ŞIPKA/ÖZDOĞAN: s. 68, 69, aksi yönde; ÖZUĞUR: 36; ZEYTİN: s. 94.

8 Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, tespit edebildiğim kadarı ile , 13416/16428 sayılı içtihatı ile mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir şeklinde içtihat oluşturarak kanımca hakkaniyete de uygun bir yorum tarzı benimsemiştir. Kitabın sayfa sayısını gereksiz yere arttırmamak adına aşağıda verilecek dipnotta yıllara göre 2 aylık dönem geçişleri ile kararların künyeleri verilmiştir. 2 Bu kararların bazılarında ise, Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 s.lı TMK nın 235/1. m). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK nın 228/1. m). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK nın 227/1 ve 235/1. m), sürüm (rayiç) değerleri (TMK nın 232, 239/1. m) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. şeklinde daha açıklayıcı ifadelerde de bulunulmuştur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, bu görüşünü ise şu an korumaktadır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi nin bu görüşünü tarihinde internet sitemde 3 şu şekilde değerlendirmiştim. İÇTİHAT YORUMU: Yargıtay 8. Hukuk Dairesi söz konusu içtihatı ile davalı eş aleyhine oluşan hakkaniyete aykırı durumlara son vermiştir. Şöyle ki, mal rejiminin sona erme tarihindeki (boşanma dava tarihindeki) mevcut mala iyileştirme yaparak değer katan davalı eşin, bu iyileştirmeden kaynaklı olarak malın değer kazanmasından dolayı, söz konusu malın değeri yükselmekte ve davacı eşin katılma ve/veya değer artış payı alacağı da buna bağlı olarak adaletsiz bir biçimde artmaktaydı. Söz konusu içtihata göre, artık davalı eşin mal rejiminin sona erme tarihindeki tasfiyeye tabi mala yapmış olduğu iyileştirmeler dikkate alınmadan, tasfiyeye konu malın, mal rejiminin sona erme tarihindeki durumuna göre ancak tasfiye tarihindeki sürüm değeri üzerinden hesaplama yapılacaktır. 2 3 Diğer aynı yönde 2015 tarihli kararlar: Y. 8. HD , 2014/15066 E /18348 K.; Y. 8. HD , 2015, 8277/18660 sayılı Kararı; Y. 8. HD , 2014/14942 E /22887 K. Diğer aynı yönde 2016 tarihli kararlar: Y. 8. HD , 2014/19969 E /1925 K.; Y. 8. HD , 2014/17121 E /2568 K.; Y. 8. HD , 2014/21620 E /2536 K.; Y. 8. HD , 2014/27299 E. Diğer aynı yönde 2017 tarihli kararlar: Y. 8. HD , 2015/13235 E /3961 K.; Y. 8. HD , 10564/7566 sayılı Kararı; Y. 8. HD , 13225/11060 sayılı Kararı; Y. 8. HD , 2015/19637 E /11511 K.; Y. 8. HD , 2015/19800 E /11705 K. (İnternete Yüklenme Tarihi: ) - (Erişim Tarihi: )

9 Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, tespit edebildiğim kadarı ile , 2015/7311 E /15935 K. sayılı içtihatı ile malın üçüncü şahsa devredildiği tarihteki nitelik ve özellikleri dikkate alınarak tasfiye karar tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınması gerekir şeklinde içtihat oluşturarak yorumunu bu şekilde ortaya koymuştur. MALIN ÜÇÜNCÜ ŞAHSA DEVREDİLDİĞİ TARİHTEKİ NİTELİK VE ÖZELLİKLERİ DİKKATE ALINARAK TASFİYE KARAR TARİHİNDEKİ SÜRÜM (RAYİÇ) DEĞERİ ESAS ALINMASI GEREKİR. Somut olay incelendiğinde, tasfiyeye konu meskenin eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihinde edinildiği ve mal rejimi sona ermeden yaklaşık bir ay önce tarihinde davalı tarafça satış gösterilerek dava dışı kızkardeşine tapuda devredildiği anlaşılmaktadır. Davacı lehine katılma alacağı hesaplaması yapılırken, yukarıda belirtilen ilke ve esaslar gözetilerek meskenin üçüncü şahsa devredildiği tarihindeki nitelik ve özellikleri dikkate alınarak tasfiye karar tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınması gerekirken, devir tarihi olan 2009 yılı itibariyle meskenin değeri tespit edilerek yapılan hesaplama hatalı olup bozma konusu edilmiştir. (Y. 8. HD , 2015/7311 E /15935 K.) Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazın davalının edinilmiş malı olduğunun ve boşanma dava tarihinden yaklaşık iki ay evvel babasına yaptığı devrin, TMK 229 maddesi anlamında diğer eşin katılma alacağını azaltmak kasdıyla yapıldığının kabulü ile taşınmazın devir tarihi olan tarihindeki nitelik ve durumu göz önünde bulundurularak tasfiye tarihi (karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit edilip, talep miktarıda gözönünde bulundurularak bu taşınmaz yönünden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 2015/9904 E /368 K.) Tapu kayıtları, taraf ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davalının tasfiyeye konu taşınmazı boşanma davasından yaklaşık dört yıl önce tarafların müşterek kızı Firuzan'a satttığı, tarafların arasında 2007 yıllarından beri huzursuzluk olduğu ve 2009 yılından itibaren de ayrı yaşadıkları ve Firuzan'ın tanık olarak beyanında da 'annesinden taşınmazı tapuda devraldığını, satmadığını' beyan ettiği görülmüştür. Eşlerden birinin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir (TMK m.229). O halde, Mahkemece, tanık Firuzan'ın taşınmazı satın almadığına yönelik beyanı, tüm dosya kapsamı ile sabit olan taraflar arasındaki huzursuzluklar dikkate alındığında taşınmazın devrinin gerçek satış olmadığı ve TMK 229. maddesi gereğince eklenecek değer niteliğinde olduğu anlaşıldığından taşınmazın devir tarihindeki niteliği nazara alınarak tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak alacağa hükmedilmesi gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur, bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 12991/11707 sayılı Kararı)

10 BANKA KREDİSİ ÖDEMESİNİN BOŞANMA ÖNCESİ VE SONRASINA DENK GELMESİ * TMK MADDESİ GEREĞİ DENKLEŞTİRME UYGULAMASI Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir sayılı TMK nın 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda: öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kurulundan da yardım alınmalıdır. Somut uyuşmazlık incelendiğinde; taraflar tarihinde evlenmiş, tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün tarihinde kesinleşmesi ile boşanmıştır. Tasfiyeye konu edilen 4 nolu mesken tarihinde satış yolu ile davalı adına tapuya tescil edilmiş, tarihinde ise dava dışı üçüncü şahsa satılmıştır. Mesken satın alınırken Finansbank'tan davalı adına ,00 TL 120 ay vadeli konut kredisi çekildiği, evlilik birliği içinde 26 taksit ödendiği, boşanma davasından sonra tarihinde taşınmaz satılarak erken ödeme ile kredinin kapatıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yazılı şekilde taşınmazın rayiç değerinden boşanma dava tarihinden sonra erken kapama ile ödenen borç miktarı düşülmesi suretiyle davacı lehine katılma alacağı hesaplanmış ise de bu görüşe katılma olanağı yoktur. Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK nın 228/1. m). Tasfiyeye konu 4 nolu meskenin, mal rejimi sona erdiği tarih itibariyle borç durumu gözetilerek söz konusu kredinin evlilik birliği içinde ödenen taksit tutarı ile mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraya sarkan taksit tutarları yönünden oranlama yapılarak yukarıda izah edilen ilkeler doğrultusunda davacının katılma alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde yapılan hatalı hesaplama ile hüküm tesisi bozma nedeni yapılmıştır. (Y. 8. HD , 2015/19637 E /11511 K.) 2. Davalının 42 K. 300 plakalı araca ve araç için kullanıldığı iddia edilen krediye ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tasfiyeye konu aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir sayılı TMK nın 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.

11 Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, aracın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, aracın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan aracın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu aracın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye tarihinde ki sürüm değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, aracın ruhsat ve satın alınma bilgileri, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, tarihinde evlenmiş, tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 42 K. 300 plakalı 2010 model F. marka araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma reiminin geçerli olduğu tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Taraf beyanları, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının araç nedeni ile alacak talebinde bulunduğu, davalının aracın kredi ile alındığı ve borcunun bulunduğunu iddia ettiği, Mahkemece 42 K. 300 plakalı aracın alınmasına kullanıldığı iddia edilen banka kredisinin sunulan banka dökümlerinden araç kredisi olmadığı ve bu kredinin araç alınmasında kullanıldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile aracın sürüm değerinin yarısı oranında katılma alacağına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Temyiz aşamasında noksan ikmali ile tamamlanan banka yazısına göre, davalı Mehmet'in Yapıkredi Bankası'ndan tarihinde 36 ay vadeli ,00 TL bedelli 'F. Finans 0 km' türünde kredi kullandığı, kredinin boşanma dava tarihine kadar ( ) 7 aylık taksiti ödenmiş olduğu, 29 aylık taksidin borç olarak kaldığı görülmektedir. O halde, davalının Yapıkredi Bankası'ndan kullandığı kredinin kredi türü ve kredi tarihi dikkate alındığında tasfiye konusu araç için kullanıldığı sabittir. Tüm bu açıklamalara göre, Mahkemece, yukarda açıklanan Dairemiz'in ilke ve uygulamalarına göre, öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunup bulunan bu kredi borç oranının, aracın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü yapılarak sonucuna göre, iddia ve savunma çerçevesinde talep hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 14471/14687 sayılı Kararı) 2. Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir sayılı TMK nın 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.

12 Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki (karara en yakın) sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kurulundan da yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, tarihinde evlenmiş, tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK nın yürürlüğe girdiği tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı m. TKM 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 952 parsel 34 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya içeriğine, toplanan delillere, taraf beyanlarına göre; tasfiyeye konu 952 parsel 34 nolu bağımsız bölümün evlilik birliği içinde davalı eş adına tarihinde ING Bankası'ndan çekilen 120 ay vadeli ,00 TL bedelli konut kredisinin kullanılarak alındığı, evlilik birliği içinde (boşanma dava tarihine kadar ( ) 37 adet aylık kredi taksidin ödendiği, boşanma dava tarihinden sonra da 83 adet aylık kredi taksitin borç olarak kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar taşınmazın alınmasında kullanılan kredinin boşanma dava tarihinden sonra tarihinde erken kapatma için ödenen miktarı dikkate alınarak artık değere katılma alacağı hesaplanmış ise de bu hesaplama yasal düzenlemeler ile Dairemiz'in ilke ve uygulamalarına aykırıdır. O halde, Mahkemece yapılacak iş, yukarda açıklanan Dairemiz'in ilke ve uygulamalarına göre, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu bankadan getirtilerek, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ile evlilik birliği içinde ödenen kredi borcu ile boşanma dava tarihinden sonraya kalan kredi borcu oranı belirlenerek talep hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı hesaplama ile yazılı şekilde artık değere katılma alacağına karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. (Y. 8. HD , 2015/21451 E /15679 K.)

13 YABANCI MAHKEMEDE GERÇEKLEŞEN BOŞANMA KARARINA İLİŞKİN TASFİYE ZAMANAŞIMI, YABANCI MAHKEME İLAMIYLA İLGİLİ TANIMA/TENFİZ KARARININ KESİNLEŞTİĞİ TARİHTEN İTİBAREN BAŞLAR. (*** GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI KARAR ***) Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında zamanaşımı süresi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesine göre, on yıl olarak kabul edilmektedir. Yargıtay'ın ve Dairemizin görüşü bu yöndedir. Çözüme kavuşturulması gereken husus, zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte mi yoksa, tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi başlayacağıdır. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır(5718 s.lı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'nun 50). Kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi, tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine(5718 s.lı MÖHUK'nun 58/1), kesin hüküm veya kesin delil etkisi ise yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (5718 s.lı MÖHUK'nun 59). Karşılığı Mülga 2675 sayılı Kanun'da bulunmayan 5718 s.lı MÖHUK'nun 59. maddesi, yabancı mahkemelerce verilen kararların maddi hukuk bakımından ülkemizde hüküm ifade etmeye başlayacağı tarihi göstermeye ilişkindir. Söz konusu yasal düzenlemeyle, özellikle Ticaret, Borçlar, Miras ve Aile Hukuku yönünden belirsizliği ortadan kaldırmak adına önemli eksiklik giderilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'nun 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri malvarlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir. Diğer yandan, bu ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre bu dönemde doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanınma tenfiz karar verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir. Tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davalarda ise, zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatılmış olacağından zamanaşımının geçmiş olması olasılığı ile karşılaşılacaktır. Bu görüş, hak sahibinin haktan yararlanmasına izin verilmeden, zamanaşımını işletmeye başlatmak demektir ve hak arama yolunun kapatılması anlamına gelir. Katılmadığımız bu görüş TBK'nun 149/1 ve 153/6 maddelerine de aykırıdır. İleri sürülmesi zamanaşımına bağlanan hakların kullanılmasında, zamanaşımı, söz konusu hakkın kullanılabilir duruma geldiği tarihte başlar. Bir hak kullanılabilir duruma gelmeden zamanaşımı işletilemez. Tüm bu açıklamalar nedeniyle, Dairemizce on yıllık zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten başlatılmasına yönelik önceki uygulamasından vazgeçilerek, tanıma tenfiz kararının kesinleşmesinden itibaren işletilmesi kabul edilmiştir. Somut olaya gelince; Eşler Pfaffenhofen a.d. İlm Asliye Hukuk Hakimliği'nin tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmışlardır. Söz konusu ilam, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tarihinde kesinleşen kararıyla tanınmıştır. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin temyize konu dava ise tarihinde açılmış, davalı tarafça, süresinde zamanaşımı def inde bulunulmuştur. Temyize konu iş bu dava, eski HUMK zamanında tarihinde açılan davada yapılan yargılama sonucu saklı tutulan TL alacak miktarı ile ilgili olarak açılmıştır. Zamanaşımı süresi tanıma tenfiz kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır. Hal böyle iken tanıma kararının kesinleştiği tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz geçmediğine göre, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak olan taraf delillerine göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. (Y. 8. HD , 2014/15616 E /23014 K.)

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi Mal Rejimleri ve Tasfiyesi Nazan Moroğlu, LL.M. MEF Ü. Hukuk F. Mal rejimleri 1926 tarihli Medeni Kanunda Mal Rejimleri Yasal mal rejiminin (Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi) özellikleri Mal rejimlerine

Detaylı

EŞLER ARASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI ( Zamanaşımı Def`i Yönünden ) ZAMANAŞIMI DEF`İNİN İLERİ SÜRÜLMESİ ŞEKİL VE SÜRESİ

EŞLER ARASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI ( Zamanaşımı Def`i Yönünden ) ZAMANAŞIMI DEF`İNİN İLERİ SÜRÜLMESİ ŞEKİL VE SÜRESİ YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas : 2013/8-132 Karar : 2013/1389 Tarih : 25.09.2013 EŞLER ARASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI ( Zamanaşımı Def`i Yönünden ) ZAMANAŞIMI DEF`İNİN İLERİ SÜRÜLMESİ ŞEKİL

Detaylı

Edinilmiş mal sayılan değerler:

Edinilmiş mal sayılan değerler: MAL REJİMİ Evlilik birliği içerisinde eşlerin mallarının tabi olduğu rejim mal rejimidir. Eşler mal rejimini kendileri seçebilir ve evlilik süresince değiştirebilirler. Eşlerin açıkça mal rejimi seçimine

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI

EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI Prof. Dr. ŞÜKRAN ŞIPKA & Av. AYÇA ÖZDOĞAN YARGI KARARLARI IŞIĞINDA SORU VE CEVAPLARLA EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI YASAL MAL REJİMİNİN TEMEL KAVRAMLARI YASAL MAL REJİMİNİN TASFİYESİ TASFİYE İÇİNDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 11674 Karar No. 2014/19330 Tarihi: 23.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 6772 S. İTÖHK/1 İLAVE TEDİYE ALACAĞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/5438 Karar No. 2016/20280 Tarihi: 17.11.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ ÖZETİ İşyeri devri halinde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/24463 Karar No. 2017/11027 Tarihi: 15.05.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2 İŞÇİNİN DEĞİŞİK ALT İŞVERENLERDE ASIL İŞTE ÇALIŞARAK GEÇEN SÜRELERDEN ASIL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/8546 Karar No. 2012/8662 Tarihi: 14.05.2012 İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ ÖZETİ: 506 sayılı Yasanın 61. maddesine

Detaylı

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32, 41 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/3519 Karar No. 2013/3974 Tarihi: 04.02.2013 ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanununda

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/1038 Karar No. 2010/25821 Tarihi: 30.09.2010 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41 1475 S.İşK/14 KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRET ÜÇ VARDİYALI ÇALIŞMA FAZLA ÇALIŞMANIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34893 Karar No. 2017/14190 Tarihi: 15.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 DERS SAATİ KARŞILIĞI ÇALIŞMA BİR AYDA ÇALIŞTIĞI TOPLAM DERS SAATİNİN

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/2900 Karar No. 2013/7458 Tarihi: 24.04.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63 FAZLA ÇALIŞMAYI İŞÇİNİN KANITLAMAK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/31285 Karar No. 2012/3117 Tarihi: 13.02.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 DENİZ İŞ YASASININ KAPSAMI ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06.

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06. İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06.2011 KIDEM TAZMİNATI HESABINA ESAS ÜCRET YILLIK İZİN ÜCRETİ HESABINDA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/27000 Karar No. 2010/19572 Tarihi: 21.06.2010 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57 YILLIK İZİN HAKKI İŞ SÖZLEŞMESİNİN YILLIK İZİN ÜCRETLERİ ÖDENEREK SONA

Detaylı

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz ZİYNET (ALTIN) EŞYASI İSPAT YÜKÜ. T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO : 2012/6-1849 KARAR NO : 2013/1006 KARAR TARİHİ:03.07.2013 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6,57 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: 19.02.2015 İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİLİK ALACAKLARINA ETKİLERİ KIDEM TAZMİNATINDAN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/27282 Karar No. 2016/8861 Tarihi: 11.04.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59 İMZASIZ BORDROLARDA FAZLA

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/26324 Karar No. 2015/14105 Tarihi: 07.09.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/15460 Karar No. 2016/19015 Tarihi: 23.06.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN İŞÇİNİN ÇALIŞMASINI SÜRDÜRMESİ KAMU İŞVERENLERİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/19841 Karar No. 2017/17723 Tarihi: 08.11.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İKALE (BOZMA) SÖZLEŞMESİ MAKUL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/7983 Karar No. 2012/27098 Tarihi: 03.12.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi: 21.03.2008

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi: 21.03.2008 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi: 21.03.2008 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI ÜCRET BORDROLARI FAZLA ÇALIŞMANIN HAFTALIK ÇALIŞMA

Detaylı

AVUKAT YASİN GİRGİN

AVUKAT YASİN GİRGİN YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2009/352 Karar Numarası: 2009/348 Karar Tarihi: 15.07.2009 MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2009 NUMARASI : 2008/1266-2009/138 Taraflar arasındaki

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/384 Karar No. 2016/13384 Tarihi: 06.06.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİNİN TEK BAŞINA İŞÇİYE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/1856 Karar No. 2014/215 Tarihi: 16.01.2014 İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 REKABET YASAĞI SÖZLEŞMELERİNDE GÖREVLİ MAHKEMENİN TİCARET MAHKE- MESİ OLDUĞU

Detaylı

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T. 20.1.2016 TEDBİR NAFAKASI İSTEMİ (Tarafların Gerçekleşen Ekonomik ve Sosyal Durumları İle Günün Ekonomik Koşullarına Göre Takdir Edilen Nafaka

Detaylı

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Uygulamaya İlişkin Sorunlar

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Uygulamaya İlişkin Sorunlar Prof. Dr. Şükran ŞIPKA İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk ABD Öğretim Üyesi Türk Hukukunda Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Uygulamaya İlişkin Sorunlar Madde Açıklamalı,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1967 Karar No. 2014/1792 Tarihi: 10.02.2014 İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ İŞYERİNE YENİ ALINAN İŞÇİLERİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ

ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ Haksahibi kız çocukların destekten yararlanma süreleri, evlenmelerinin üstün olasılık içinde bulunduğu yaşa göre belirlenir ki, bu yaş kural olarak köylerde 18,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi: 02.05.2011 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/31 1475 S.İşK/14 ASKERLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERDİRİLMESİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/32276 Karar No. 2010/216 Tarihi: 18.01.2010 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 İHBAR TAZMİNATI ÖDENMEDEN İŞÇİNİN EMEKLİ OLMASI İŞÇİNİN EMELİLİK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/53277 Karar No. 2012/1089 Tarihi: 23.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 İLAVE TEDİYE ALACAĞI ÖZETİ Sonuç

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/16110 Karar No. 2014/94 Tarihi: 13.01.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 ISLAHIN BİR HAFTALIK KESİN SÜREDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: 05.02.2010 ÜCRET BORDROSUNUN GERÇEĞİ YANSITMAMASI ÜCRET ARAŞTIRMASININ GEREKMESİ ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/7529 Karar No. 2013/12802 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN HUKUKİ SONUÇLARI ÖZETİ İşyeri devrinin temel ölçütü,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81 T.C YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/4295 Karar No. 2017/6697 Tarihi: 21.09.2017 İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81 SGK PRİMLERİNDEN İŞVEREN HİSSESİNİN HAZİNECE KARŞILANMASININ KOŞULLARI ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34997 Karar No. 2017/13786 Tarihi: 12.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 MEVSİMLİK İŞ MEVSİMLİK İŞTE ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİN HAKLARININ BULUNMADIĞI

Detaylı

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. T.C 3. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2012/8788 KARAR NO: 2012/13834 KARAR TARİHİ:30.05.2012 >İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASI >İŞTİRAK NAFAKASININ YARDIM NAFAKASINA DÖNÜŞMESİ >YOKSULLUĞA DÜŞEBİLECEK ALTSOY

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2018/1953 Karar No. 2018/10305 Tarihi: 08.05.2018 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32 DAVA EHLİYETİ TARAF SIFATI TÜZEL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17402 Karar No. 2011/19618 Tarihi: 30.06.2011 İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 CEZAİ ŞART KARŞILIKLIK İLKESİ BAKİYE ÜCRETİN YANINDA CEZAİ ŞARTINDA İSTENEBİLECEĞİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53 T.C YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/21899 Karar No. 2016/1357 Tarihi: 08.02.2016 İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53 ÇAKIŞAN SİGORTALILIK HALLERİNDE HANGİ SİGORTALILIĞA GEÇERLİK TANINACA- ĞININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/6057 Karar No. 2015/19194 Tarihi: 26.05.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - YETKİ İTİRAZI : Usulüne uygun yapılmayan yetki itirazının kabulü, yetki itirazının yapılırken yetkili mahkemenin gösterilmemesi halinde geçerli bir yetki itirazının mevcut olmayacağı, buna rağmen

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME YÖNTEMİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME YÖNTEMİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/18890 Karar No. 2015/24594 Tarihi: 07.09.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/648 Karar No. 2014/1121 Tarihi: 30.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK ÖZETİ: Mahkemenin 30.12.2010 tarihli kararı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18150 Karar No. 2014/5855 Tarihi: 14.03.2014 İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI YURT DIŞINDA BAŞLAYAN SİGORTALI- LIĞIN TÜRKİYE

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - 1 GÜNLÜK ÇALIŞMA TESPİTİ : Zorunlu çalışma süresinin tespiti olmayıp, sadece 1 gün çalışıldığının tespiti istemini barındırmakta olup, bu tür davalarda işverenin davalı olarak gösterilme zorunluluğunun

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y. T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : 04.2013.1870 KARAR TARİHİ : 10/03/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU :F.Y. : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ziyabey Cad. No:6 Balgat/ANKARA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/6647 Karar No. 2016/4850 Tarihi: 07.03.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62 İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN EKSİLTME YAPILA- MAMASI İŞÇİ YARARINA ŞART TİS İLE İŞ SÖZLEŞMESİNDEKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi: 06.05.2015 İŞE İADE BAŞVURUSUNUN KOŞULLARI İŞE İADE BAŞVURUSU KABUL EDİLEN İŞÇİNİN MAKUL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/13969 Karar No. 2017/16218 Tarihi: 19.10.2017 İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/420 1475 S. İşK/14 TEK TARAFLI SADECE İŞÇİ ALEYHİNE KARARLAŞTIRILAN CEZAİ ŞARTIN

Detaylı

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı.

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı. S İ R K Ü L E R Sayı: 2019 061 İstanbul, 15.03.2019 KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı. ÖZET BİLGİ : 30 Ocak 2019 tarihli

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/31730 Karar No. 2012/141 Tarihi: 16.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 KIDEM TAZMİNATINA ESAS SÜRE KIDEM

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/45032 Karar No. 2018/2579 Tarihi: 08.02.2018 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 İLAVE TEDİYE ÖDEMEK ZORUNDA OLAN KURULUŞLAR İLAVE TEDİYE TUTARI ÖZETİ: sermayesinin

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/5173 Karar No. 2012/485 Tarihi: 24.01.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 MUVAZAALI ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İŞE İADENİN ASIL İŞVERENE VERİLMESİ İŞE İADE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/3079 Karar No. 2012/9383 Tarihi: 22.05.2012 İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47 GELİR VEYA AYLIK ALAN KIZ ÇOCUKLARININ SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ AKDEDİLMİŞ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/25068 Karar No. 2018/17398 Tarihi: 03.10.2018 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/25 818 S. BK/100 İŞÇİLERİN İŞVERENİN GÖREVLENDİR- MESİYLE GİTTİKLERİ BİR BAŞKA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/26985 Karar No. 2015/24025 Tarihi: 03.07.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞE İADE SONRASI İŞÇİNİN İŞE

Detaylı

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: ESAS NO ; 2017/1499 KARAR NO : 2017/1552 YARGITAY İLAMI MAHKEMESİ TARİHİ NUMARASI DAVACI DAVALI Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 15/04/2015

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi: 13.04.2015 MEVSİMLİK İŞLERİN İŞ YASASI PRATİĞİNDE YILLIK 330 GÜNÜ AŞMAYAN İŞLER OLARAK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2018/3212 Karar No. 2018/10029 Tarihi: 26.04.2018 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25 SENDİKAL FESİH KARİNESİ İŞÇİLERİN SENDİKA DEĞİŞTİRMELERİ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMELERİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 488 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/4805 Karar No. 2012/12361 Tarihi: 11.04.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 FAZLA ÇALIŞMA ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2007/3906 Karar No. 2009/12118 Tarihi: 28.04.2009 İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 KIDEM TAZMİNATINA ESAS KIDEM SÜRESİ BİR YILLIK SÜRENİN AYNI İŞVERENİN İŞYERLERİNDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4853 S.TTHK/8

İlgili Kanun / Madde 4853 S.TTHK/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/28927 Karar No. 2012/577 Tarihi: 17.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 4853 S.TTHK/8 NEMA ALACAĞI ZORUNLU TASARRUFLARDAN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İşK. /14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/23898 Karar No. 2014/5725 Tarihi: 11.03.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6 1475 S. İşK. /14 İŞYERİ DEVRİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/24852 Karar No. 2011/15511 Tarihi: 26.05.2011 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 KIDEM TAZMİNATI HAK EDİŞ KOŞULLARI BİR YILLIK KIDEM SÜRESİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14 T.Ç YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1032 Karar No. 2015/23731 Tarihi: 01.07.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6 1475 S.İşK/14 ALT İŞVERENLERİN DEĞİŞMESİ YENİ İHALE ALAN ALT İŞVEREN YANINDA

Detaylı

ALACAK ARALIK 2010 (TL)

ALACAK ARALIK 2010 (TL) ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ a) İlgili ayda (211 yılı Ocak ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri ARALIK 21 OCAK 211 ÖDENEN TUTAR AY İÇİNDE ALINAN Tİş Bankası

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - KESİN YETKİ KURALI BULUNMAMASI : Kesin yetki kuralı bulunmayan eldeki davada, toplanan kanıtlar ışığında davanın esasına ilişkin bir karar verilmesi gereği gözetilmeksizin, yetkisizlik kararı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15329 Karar No. 2013/8585 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/1 5510 S. SGK/101 5510 SAYILI YASANIN YÜRÜLÜĞÜNDEN ÖNCE MEMUR VE İŞTİRAKÇİ OLANLARIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/7819 Karar No. 2018/2801 Tarihi: 15.02.2018 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/3 İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK/14 KIDEM TAZMİNATI TAVANI KIDEM TAZMİNATI

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2011/8665 Karar No : 2013/9005 Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol Özeti : İmar planında küçük sanayi

Detaylı

SİNOP (1.) ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ NE -BİLİRKİŞİ RAPORU- :İşçi Alacağı Davası (Yıllık Ücretli İzin Alacağı)

SİNOP (1.) ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ NE -BİLİRKİŞİ RAPORU- :İşçi Alacağı Davası (Yıllık Ücretli İzin Alacağı) SİNOP (1.) ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ NE -BİLİRKİŞİ RAPORU- DAVACI VEKİLİ : K.Y. : Av. M.E. D. NO : 2013 /. E. DAVALI VEKİLİ KONUSU :Sinop İl Özel İdaresi : Av. E.Y. :İşçi Alacağı Davası (Yıllık Ücretli

Detaylı

ALACAK OCAK 2011 (TL)

ALACAK OCAK 2011 (TL) ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ a) İlgili ayda (211 yılı Şubat ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri OCAK 211 ŞUBAT 211 ÖDENEN TUTAR AY İÇİNDE ALINAN T.İş Bankası

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/13098 Karar No. 2013/6371 Tarihi: 26.03.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 İŞÇİNİN TANIK OLDUĞU DOSYADA KENDİ DURUMUNA İLİŞKİN VERMİŞ OLDUĞU BEYANIN

Detaylı

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/6619 Karar No. 2012/15624 Tarihi: 07.05.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 ŞUA İZNİ FAZLA ÇALIŞMA İŞÇİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/6 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/6 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/34703 Karar No. 2012/150 Tarihi: 16.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/6 1475 S.İşK/14 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /20

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /20 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5716 Karar No. 2016/4648 Tarihi: 29.02.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /20 İŞE İADE DAVASINI AÇMA SÜRESİNİN

Detaylı

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ İDER AVANSI, GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/13494 KARAR NO : 2013/12373 GİDER AVANSI VE DELİL AVANSI ARASINDAKİ FARKLAR KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN

Detaylı

TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI

TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI I- TEMEL İLKELER Yasa hükümleri çerçevesinde oluşturulan Yargıtay kararlarıyla, asgari ücretlerin uygulanma koşulları belirlenmiş ve bazı ilkeler ortaya

Detaylı

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/33206 Karar No. 2013/28313 Tarihi: 05.11.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, 59 1475 S. İşK/14 ALT İŞVERENLERİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/19244 Karar No. 2017/5337 Tarihi: 30.03.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 İŞ SÖZLEŞMESİNE SADECE İŞÇİ ALEYHİNE

Detaylı

UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - FİNANSAL KİRALAMA

UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - FİNANSAL KİRALAMA UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - Uzun süreli kiralama, ariyet ve rehin gibi hallerde aracı elinde bulunduran işleten sayılır. Aracı işleten ise, kusursuz sorumluluk kurallarına göre zarardan sorumludur. Finansal

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/36528 Karar No. 2009/16179 Tarihi: 01.06.2009 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 FESİH TARİHİNİ İŞÇİNİN KESİN OLARAK BELİRLEYECEK NİTELİKTE İŞLEM YAPMASI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde BK/66

İlgili Kanun / Madde BK/66 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/4826 Karar No. 2017/9393 Tarihi: 30.05.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde BK/66 SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 554 Esas No. 2010/26391 Karar No. 2010/23205 Tarihi: 13.07.2010 KIDEM TAZMİNATINA ESAS SON ÜCRETİN HESAPLANMA YÖNTEMİ İŞE İADE DAVASI SONRASI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/7939 Karar No. 2012/15559 Tarihi: 03.05.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 İŞ SÖZLEŞMESİ VEKALET VE ESER

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6, 57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6, 57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8485 Karar No. 2018/593 Tarihi: 18.01.2018 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6, 57 İŞYERİ DEVRİNİN TEK BAŞINA FESİH

Detaylı

İSTANBUL **. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU

İSTANBUL **. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU İŞE BAŞLATMA TAZMİNATI ALACAĞI, FEVKALADE İKRAMİYE ALACAĞI, İHBAR TAZMİNATI ALACAĞI HESAPLANMASI, USUL VE ESASLARI (İş bu yazı 26.08.2016 Tarihinde Yazılmıştır) İSTANBUL **. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE

Detaylı

NAFAKA, NAFAKA ÇEŞİTLERİ VE İŞTİRAK NAFAKASI. Stj. Av. Cansu MARALAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

NAFAKA, NAFAKA ÇEŞİTLERİ VE İŞTİRAK NAFAKASI. Stj. Av. Cansu MARALAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA NAFAKA, NAFAKA ÇEŞİTLERİ VE İŞTİRAK NAFAKASI Stj. Av. Cansu MARALAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 24.11.2016 cansu@eryigithukuk.com Boşanma kararıyla birlikte evliliğin sona ermesinin yanında, başka sonuçlar

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/15611 Karar No. 2017/18787 Tarihi: 21.11.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14 TC. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/5102 Karar No. 2017/10030 Tarihi: 08.06.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17,24 1475 S. İşK/14 İSTİFA İŞÇİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/18614 Karar No. 2015/11657 Tarihi: 10.06.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41 FAZLA ÇALIŞMA İMZALI ÜCRET BORDROLARINDA

Detaylı