FIRÇANIN UCUNDAKİ CERRAHLAR 17. VE 18. YÜZYIL HOLLANDASINDA CERRAHLAR LONCASI RESİMLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FIRÇANIN UCUNDAKİ CERRAHLAR 17. VE 18. YÜZYIL HOLLANDASINDA CERRAHLAR LONCASI RESİMLERİ"

Transkript

1 T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi FIRÇANIN UCUNDAKİ CERRAHLAR 17. VE 18. YÜZYIL HOLLANDASINDA CERRAHLAR LONCASI RESİMLERİ Fikriye Tülay Yunusoğlu Tez Danışmanı Prof. Dr. Uşun Tükel İstanbul 2008

2 FIRÇANIN UCUNDAKİ CERRAHLAR: 17. VE 18. YÜZYIL HOLLANDASINDA CERRAHLAR LONCASI RESİMLERİ Fikriye Tülay Yunusoğlu ÖZ Bu çalışmanın konusunu, özellikle 16., 17. ve 18. yüzyıllarda Hollanda sanatında yaygın olarak ele alınan grup portreciliği içinde 17. ve 18. yüzyıllarda sadece Hollanda da ortaya çıkan ve gelişen cerrahlar loncası portreleri oluşturmaktadır. Üç ana bölümde incelenen çalışmada ilk bölüm; 17. ve 18. yüzyıllarda Hollanda nın genel siyasi, sosyal ve sanat yaşamına odaklanmaktadır. Portre sanatının Hollanda sanatı içindeki yeri ve buna bağlı olarak söz konusu yüzyıllarda dini, ticari ve toplumsal yaşamın bir sonucu olarak daha da gelişen grup portreciliğinin ortaya çıkış nedenleri ve gelişimi, verilen çeşitli örnekler eşliğinde incelenmiştir. Birinci ve üçüncü bölümlerde, Alois Riegl ın The Group Portraiture of Holland adlı yapıtı temel alınarak, yazarın grup portreciliği ile ilgili ortaya koyduğu ölçütlere yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde; Avrupa da anatomi çalışmalarının tarihine değinilmiş, önce Padua, Londra ve Paris gibi Avrupa şehirlerindeki anatomi tiyatroları, ardından da Leiden, Amsterdam ve Delft teki anatomi tiyatroları ve çalışmaları irdelenmiştir. Üçüncü bölüm ise tezin ana bölümünü oluşturmaktadır. Söz konusu bu son bölümde, Amsterdam ve Delft Cerrahlar Loncaları nın sipariş ettikleri yağlıboya resimler ve Leiden Üniversitesi cerrahlarının kitapları için yaptırdıkları illüstrasyonlar incelenmiştir. Bu yapıtların ortaya çıkışları, gelişimleri ve ele alınış biçimleri üzerinde durulmuş ve gelişimleri sırasında ortaya çıkan farklı betimleme biçimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Sonuç bölümünde ise, Hollanda da 17. yüzyılda ortaya çıkan cerrahlar loncası portrelerinin kompozisyon ve betimleme mantığı açısından gösterdiği gelişme hakkındaki görüşler ortaya konmuştur. 18. yüzyıldan itibaren ise söz konusu cerrahlar loncası portrelerindeki kompozisyonların kendini tekrarlayan ve yeni bir şey katmayan özellikleri gösterilerek ve bu geleneğin nasıl kaybolduğu anlatılmaya çalışılmıştır. iii

3 SURGEONS ON THE TIP OF THE BRUSH: SURGEONS GUILDS PAINTINGS IN 17 TH AND 18 TH CENTURY NETHERLANDS Fikriye Tülay Yunusoğlu ABSTRACT The present thesis is an attempt to examine the outstanding examples of surgeons guilds portraiture of 17 th - and 18 th -century Netherlands, a genre that came into being and matured solely in the abovementioned country as a certain kind of portraiture tradition within the prevalent context of group portraiture painting in the Netherlands during the 16 th, 17 th, and 18 th centuries. The thesis comprises three main parts, first of which offers a brief outline of political, social and artistic milieu of the Netherlands in the 17 th and 18 th centuries. This outline is followed by an analysis of the reasons for the emergence and rise of group portraiture painting in Dutch art, a genre that should be studied in relation to religious, commercial, and social transformations during the aforesaid centuries. The analysis, drawing on many illustrative paintings, also makes use of the criteria concerning group portraiture as put forth in Alois Riegl s The Group Portraiture of Holland in the first and third parts of the thesis. The second part deals with the history of anatomical studies in historically prominent cities in Europe in order to examine the anatomy theatres and studies in the Dutch cities of Leiden, Amsterdam, and Delft. The third part, which comprises the main body of the study, examines oil paintings commissioned by the Surgeons Guilds of the cities of Amsterdam and Delft, and book illustrations ordered by the surgeons of the University of Leiden. In this final part, a study of the emergence and transformation of these works as well as of their manifestations in diverse forms is carried out in relation to the depiction styles that developed during various phases of this transformation. The conclusion eventually recapitulates and emphasizes the developments related to composition and depiction techniques of surgeons guild portraiture paintings analyzed in the previous parts of the study, which have their roots in the rise of anatomical sciences in 17 th -century Netherlands. The eventual demise brought about by the stagnation and repetitiveness into which the tradition of surgeons guild portraiture fell during the 18 th century forms the concluding remark of the study. iv

4 ÖNSÖZ Bu çalışma, Hollanda sanatındaki Cerrahlar Loncası Portreleri betimlerinin ortaya çıkış nedenlerini ve biçimsel gelişimini irdelemektedir. 16. yüzyıl sonu Hollandası nın dini, siyasi ve sosyal yaşamındaki köklü değişimlerinin izleri ve oluşmakta olan yeni bir cumhuriyet, kuvvetli bir portrecilik geleneği olan Hollanda sanatında da kendini göstermiştir. Bu dönemde kurulan cumhuriyet ile birlikte oluşan birlik bilincine ve ticari hayatın getirdiği zenginliklere paralel olarak, grup portrelerinin siparişinde de artış meydana gelmiştir. Kurulan bir çok kardeşlik ve yardım kurumları ile çeşitli meslek gruplarının loncaları bu türden grup portreleri sipariş vermekteydiler. Çalışmanın ana konusunu oluşturan Cerrahlar Loncası Portreleri ise sadece Hollanda da ve Hollanda da da belirli eyaletlerde ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın alt yapısını oluşturacak yapıtlardan en önemlileri; Alois Riegl ın The Group Portraiture of Holland adlı kitabı, Julie V. Hansen in Stanford Üniversitesi nde hazırladığı yayınlanmamış doktora tezi olan Galleries of Life and Death: The Anatomy Lesson in Dutch Art, , Jonathan Sawday in The Body Emblazoned: Dissection and the Human Body in Renaissance Culture ve Norbert Middelkoop un dört makalesidir. Öncelikle, tez konumun belirlenmesinde bana yardımcı olan ve çalışmanın her aşamasında çok değerli desteğini ve yapıcı eleştirilerini aldığım danışmanım Prof. Dr. Uşun Tükel e; söz konusu çalışmaya başladığımda tez danışmanım olan, araştırmalarımı yaparken beni yönlendiren ve sanat tarihi çalışmalarıma başladığım andan itibaren bana olan inancını sürekli dile getiren hocam Prof. Dr. Tarcan Yılmaz a teşekkür etmek isterim. Bana yazışmalarımda ve çalışmamda kullandığım bazı kaynaklara ulaşmamda yardımcı olan ve dostlukları ile yanımda olduklarını hissettiren Araş.Gör. Serap Yüzgüller Arsal, Araş.Gör. Çağla Çakın, ve Araş.Gör. Seda Yavuz Erol a teşekkür ederim. Bu çalışmayı; çalışmayı dikkatlice okuyan, üzerine düşünen ve fikirleri ile yol gösteren, sabrını, desteğini ve bana olan inancını hep hissettiren eşim Kudret Nezir Yunusoğlu na ve verdiği manevi değerlerle bana güç katan, uzaklarda olsa da sevgisini daima hissettiğim annem Mimi Kazancı ya ithaf ediyorum. v

5 İÇİNDEKİLER ÖZ ABSTRACT ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER RESİM LİSTESİ iii iv v vi viii GİRİŞ ve 18. YÜZYIL HOLLANDA RESİM SANATINA KISA BİR BAKIŞ Genel Görünüm Portre Sanatı Grup Portreciliğinin Ortaya Çıkışı, Nedenleri ve Gelişimi RÖNESANS VE SONRASINDA AVRUPA DA ANATOMİ TİYATROLARI Avrupa da Anatomi Tiyatroları Hollanda da Anatomi Tiyatroları Leiden Amsterdam Delft FIRÇANIN UCUNDAKİ CERRAHLAR: CERRAHLAR LONCASI PORTRELERİ Anatomi ve Osteoloji Dersleri Dr. Sebastiaen Egbertsz in Anatomi Dersi - Aert Pietersz Dr. Willem van der Meer in Anatomi Dersi- Michiel Miereveld Dr. Sebastiaen Egbertsz in Osteoloji Dersi- Thomas de Keyser Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi- Nicolaes Pickenoy 48 vi

6 Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi- Rembrandt van Rijn Dr. Zacheus Jager in Anatomi Dersi- Christiaen Coevershoff Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi- Rembrandt van Rijn Prof. Frederik Ruysch un Anatomi Dersi- Adriaen Backer Dr. Cornelis Isaacsz s-gravesande nın Anatomi Dersi- Cornelis de Man Prof. Frederik Ruysch un Anatomi Dersi- Jan van Neck Dr. A. Cornelisz. Bleyswijk in Anatomi Dersi- Thomas van der Wilt Prof. Willem Roëll in Anatomi Dersi- Cornelis Troost Prof. Petrus Camper in Anatomi Dersi- Tibout Regters Dr. Thoedorus Hoogeveen in Anatomi Dersi- Nicolaas Rijnenburg Yönetim (Cerrah ve yönetici) Portreleri Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Nicolaes Maes Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Anonim İki Cerrah ve Hazırlanmış Bir Kalp, Juriaen Pool Cerrahlar Loncasının Üç Yöneticisi, Pieter Blauwpot (?) Cerrahlar Loncasının Beş Yöneticisi, Arnold Boonen Cerrahlar Loncasının Üç Yöneticisi, Cornelis Troost Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Jan Maurits Quinkhard Cerrahlar Loncasının Yedi Üyesi, Jan Maurits Quinkhard Cerrahlar Loncasının Dört Yöneticisi, Jan Maurits Quinkhard Leiden İllüstrasyonları 80 SONUÇ 90 KAYNAKÇA 95 RESİMLER (EKLER) 104 vii

7 RESİM LİSTESİ Resim 1 : Ameliyat Aletleri Örnekleri, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T.Yunusoğlu) Resim 2 : Balmumu İnsan Vücudu Örnekleri, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T.Yunusoğlu) Resim 3 : Böcek Koleksiyonu, Museum Boerhaave, Leiden.(f. T.Yunusoğlu) Resim 4 : Geertgen tot Sint Jans, Vaftizci Yahya nın Kemikleri, ( cm.), 1485, Kunsthistorisches Museum, Viyana. Resim 5 : Jan van Scorel, Haarlemli Kudüs Hacıları Kardeşliği, ( cm.), , Frans Hals Museum, Haarlem. Resim 6 : Cornelis Anthonisz., Aziz George Okçular Birliği nin Ziyafeti, ( ,5 cm.), 1533, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 7 : Cornelis Cornelisz., Aziz George Okçular Birliği nin Ziyafeti, ( cm.), 1599, Frans Hals Museum, Haarlem. Resim 8 : Rembrandt van Rijn, Kumaşçılar Loncası, (191,5 279 cm.), 1662, Rijks Museum, Amsterdam. Resim 9 : Bologna Anatomi Tiyatrosu. (çevrimiçi) ( Resim 10 : Padua Anatomi Tiyatrosu. (çevrimiçi) ( Resim 11 : Paris Anatomi Tiyatrosu. (çevrimiçi) ( fig02-21.jpg) Resim 12 : Leiden Anatomi Tiyatrosu. (f. T. Yunusoğlu) Resim 13 : Sint Anthonieswaag. (çevrimiçi) ( Waag_februari_2003.jpg) Resim 14 : Sint Anthonieswaag Anatomi Tiyatrosu Girişi. (f. T. Yunusoğlu) Resim 15 : Adolf van der Laan, Sint Anthonieswaag da Anatomi Tiyatrosu, (21,8 23,7 cm.), 1733, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. viii

8 Resim 16 : C. Decker ve P. Smith, Delft Anatomi Tiyatrosu, Gemeentearchief, Delft. Resim 17 : Jan Luyken, Cerrahlık Sınavı, 1639, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 18 : Aert Pietersz., Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Anatomi Dersi, ( cm.), , Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. (f. T. Yunusoğlu) Resim 19 : Aert Pietersz., Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Anatomi Dersi, ayrıntı. (f. T. Yunusoğlu) Resim 20 : Michiel van Miereveld, Dr. Willem van der Neer in Anatomi Dersi, ( cm.), 1617, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 21 : Thomas de Keyser, Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Osteoloji Dersi, ( cm.), 1619, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 22 : Nicolaes Eliasz. Pickenoy, Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi, (97,5 192 cm.), , Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 23 : Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi nin Norbert Middelkoop ve Thijs Wolzak tarafından yapılan rekonstrüksiyonu. (Rembrandt Under the Scalpel, s. 17.) Resim 24 : Rembrandt Harmensz. Van Rijn, Dr. Tulp un Anatomi Dersi, (169,5 216,5 cm.), 1632, Mauritshuis, Den Haag. Resim 25 : Johann Steven van Calcar, De humani corporis fabrica libri septem için baskı, (34,8 24,3 cm.), Resim 26 : Rembrandt Harmensz. van Rijn, Dr. Tulp un Anatomi Dersi, el ayrıntısı ve x-ray görüntüsü. (Rembrandt Under the Scalpel, s. 69.) Resim 27 : Nicolaes Eliasz. Pickenoy, Nicolaes Tulp, 1633, Six Koleksiyonu, Amsterdam. Resim 28 : Christiaen Coevershoff, Dr. Zacheus Jager in Anatomi Dersi, ( cm.), 1640, özel koleksiyon, Amsterdam. Resim 29 : Rembrandt Harmensz. van Rijn, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi, ( cm.), 1656, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. (f. T. Yunusoğlu) ix

9 Resim 30 : Rembrandt Harmensz. van Rijn, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi, ayrıntı. (f. T. Yunusoğlu) Resim 31 : Andrea Mantegna, Ölü İsa, (68 81 cm.), ykl. 1490, Pinacotaca di Brera, Milano. Resim 32 : Hendrick Goltzius, Ölü Adonis, (76,5 76,5 cm.), 1609, Rijks Museum, Amsterdam. Resim 33 : Rembrandt Harmensz. van Rijn, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi, ayrıntı. (f. T. Yunusoğlu) Resim 34 : Rembrandt Harmensz. van Rijn, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi çizimi, ( mm.), 1656, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 35 : Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi nin Norbert Middelkoop ve Thijs Wolzak tarafından yapılan rekonstrüksiyonu. (Rembrandt Under the Scalpel, s. 25.) Resim 36: Adriaen Backer, Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi, ( cm.), 1670, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 37 : Adriaen Backer, Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi, ayrıntı. (f. T. Yunusoğlu) Resim 38 : Cornelis de Man, Dr. Cornelis Isaacsz. s-gravesande nın Anatomi Dersi, ( cm.), 1681, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 39 : Jan van Neck, Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi, ( cm.),1683, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 40 : Thomas van der Wilt, Dr. Abraham Cornelisz. van Bleyswijk in Anatomi Dersi, (175,5 215,5 cm.), Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 41 : Cornelis Troost, Prof. Willem Roëll in Anatomi Dersi, ( cm.), 1728, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 42 : Cornelis Troost, Prof. Willem Roëll in Anatomi Dersi nin çizimi, (50 45 cm.), 1728, Koninklijk Oudheidkundig Genootschap, Amsterdam. Resim 43 : Tibout Regters, Prof. Petrus Camper in Anatomi Dersi, ( cm.), 1758, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. x

10 Resim 44 : Nicolaas Rijnenburg, Dr. Theodorus Hoogeveen in Anatomi Dersi, (177,5 215,5 cm.), 1773, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 45 : Nicolaes Maes, Cerrahlar Loncası Yöneticileri, (130,5 195,5 cm.), , Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 46 : Anonim, Cerrahlar Loncası Yöneticileri, (71 112cm.), 1684, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 47 : Juriaan Pool, İki Cerrah ve Hazırlanmış Bir Kalp, ( cm.), 1699, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 48 : Pieter Blauwpot (?), Cerrahlar Loncasının Üç Yöneticisi, ( cm.), 1706, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 49 : Arnold Boonen, Cerrahlar Loncasını Beş Yöneticisi, ( cm.), , Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 50 : Cornelis Troost, Cerrahlar LoncasınınÜç Yöneticisi, ( cm.), 1731, Rijks Museum, Amsterdam. Resim 51 : Jan Maurits Quinkhard, Cerrahlar Loncası Yöneticileri, (176,5 273 cm.), 1732, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 52 : Jan Maurits Quinkhard, Cerrahlar Loncasının Yedi Üyesi, ( cm.), 1738, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 53 : Jan Maurits Quinkhard, Cerrahlar Loncasının Dört Yöneticisi, ( cm.), 1744, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 54 : Johann Steven van Calcar, De humani corporis fabrica libri septem için kapak, (34,8 24,3 cm.), Resim 55 : Willem Buytewech, Leiden Anatomi Tiyatrosu nda Ders, ( mm.), ykl.1600, Museum Boymans van Beuningen, Rotterdam. Resim 56 : Bartholomeus Dolendo, Prof. Pieter Pauw un Anatomi Dersi, ( mm.), 1609, Rijksprentenkabinet, Amsterdam. Resim 57 : Leiden Anatomi Tiyatrosu, Anatomi Dolabı, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T. Yunusoğlu) Resim 58 : Leiden Anatomi Tiyatrosu, Motto Taşıyan İskeletler, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T. Yunusoğlu) Resim 59 : Willem van Swanenburgh, Leiden Anatomi Tiyatrosu, ( mm.), 1610, Museum Boerhaave, Leiden. xi

11 Resim 60 : Leiden Anatomi Tiyatrosu, İlk Günah, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T. Yunusoğlu) Resim 61: Andries Jacobs Stock, Succenturiatus anatomicus continens commentaria in Hippocratem de capitis vulneribus için kapak, ( mm.), Resim 62 : Willem Buytewech (?), Prof. Pieter Pauw un Anatomi Dersi, ( mm.), Nationalmuseum, Stockholm. Resim 63 : G.Wingendorp, Disputatio medica de natura et usu succi pancreatici için kapak, ( mm.), Resim 64 : Prof. Johannes Jacobus Rau un Anatomi Dersi, ( mm.), 1719, Leidse Prentenverzameling, Gemeente-Archief, Leiden. Resim 65 : B.S. Albinus un hazırladığı anatomik örnekler, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T. Yunusoğlu) Resim 66 : B.S. Albinus un hazırladığı anatomik örnekler, Museum Boerhaave, Leiden. (f. T. Yunusoğlu) Resim 67 : Jan Wandelaar, Tabulae sceleti et musculatorum corporis humanis için gravür, xii

12 GİRİŞ Bugün Türkçe de Hollanda adı ile bilinen Kuzey Avrupa daki küçük ülkenin kendi dilindeki adı alçakta kalan topraklar anlamına gelen Nederland tır. Buranın alçakta kalan topraklar olarak anılmasının nedeni ise, ülkenin topraklarının deniz seviyesinin altında olmasıdır. Yüzyıllardır büyük fırtınalar ve seller nedeni ile kaybedilmekte olan topraklar, Hollanda insanının üstün çabası ile korunmaya çalışılmıştır. Açılan kanallar ve kurulan barajlar ile su baskınları engellenmeye çalışılmış ve suyla kaplı alanlar doldurularak tarım ve yaşam alanı sağlanmaya çalışılmıştır. Doğa ile böylesine mücadele etmiş olan Hollanda halkı, tarihinde bir çok savaş ve başkaldırı da görmüştür. 15. yüzyıl öncesinde topraklarında bir çok dükalık, markizlik ve çeşitli kontluklar barındıran Hollanda, önce Burgonya sonra da 1477 de evlilik yoluyla Habsburg Hanedanı nın topraklarına katılmıştır da Kutsal Roma İmparatoru olan V. Şarlken ( ), daha sonra ilk Hollandalı Papa olacak olan Adrian Boeyens in gözetiminde hümanist geleneğe göre yetişmişti. 1 V. Şarlken, topraklarında yaşayan insanların inançlarına bir ölçüde saygı duyuyor ve ibadetlerine karışmıyordu te V. Şarlken in tahtan feragat edip yerini oğlu II. Philip e ( ) devretmesi ile, içinde bugünkü Hollanda toprakları ile Belçika, Lüksemburg, Fransa nın kuzeyi ve Almanya nın batısının bir bölümünün de olduğu On Yedi Eyalet in ve İspanya ile Portekiz in yönetimi de ona kalmıştır. II. Philip ise, babası gibi hoşgörü sahibi biri değildi. 16. yüzyılda Kuzey Avrupa da yayılmaya başlayan Protestanlık, Hollanda da da gücünü arttırmış ve oradaki Protestanlar Katolik İspanya yönetiminin baskısını daha da çok hissetmeye başlamıştı. Birleşik Eyaletler in Katolik İspanya hakimiyetinden ayrılışı her ne kadar sadece dini nedenlerden dolayı başlamamışsa da, daha sonra başkaldırı için önemli bir itici güç olmuştur. 2 Kuzey ve güney eyaletlerin politik, sosyal ve ekonomik farklılıkları 3 da eklenince İspanyol yönetime başkaldırılar başlamış ve 80 Yıl Savaşları nın ( ) çıkmasına neden 1 Prof. Dr. P.J.A.N. Rietbergen, A Short History of the Netherlands: From Prehistory to the Present Day, Amersfoort, Bekking Publishing, 1998, s Mariët Westermann, The Art of the Dutch Republic , London, Laurence King Publishing, 1996, s A.e., s

13 olmuşlardır. Başkaldırıları yönlendiren ve yöneten, ayrıca büyük bir hanedanın da ortaya çıkmasını sağlayan Oranje Prensi Willem idi. Daha savaş sürer iken, 1581 de Hollanda Cumhuriyeti kurulmuştur de İspanya ve Hollanda arasında yapılan Münster (Westphalia) Antlaşması ile Hollanda Cumhuriyeti nin bağımsızlığı tanınmıştır. Bu cumhuriyet, yedi eyaletten (Birleşik Eyaletler) oluşuyordu. Bu eyaletler; Holland 4, Overijssel, Gelderland, Utrecht, Zeeland, Groningen ve Friesland idi. Söz konusu savaşın ardından, Hollanda Cumhuriyeti gittikçe daha da kuvvetlenen bir ülke halini almıştır. Yedi eyaletten oluşan bu yeni cumhuriyette her eyalet kendi valisini seçerken, Oranje Prensi Willem ve onun hanedanında olanlar genel vali, yani stadhouder oluyorlardı. 17. yüzyıl, Hollanda için Altın Çağ olarak adlandırılan bir dönemdi. Bunun başlıca sebeplerinden biri, içinde özellikle Amsterdam ın da bulunduğu bir çok şehrin ama özellikle de Holland ve Zeeland eyaletlerindekilerin ekonomik açıdan kuvvetlenmesiydi. Savaşın başlaması ile Katolik olan güney bölgelerden ve özellikle de 1585 te İspanyol yönetiminin eline geçen ve zengin bir ticaret ve liman kenti olan Antwerp (Anvers) ten kaçıp kuzeye gelen, ekonomik olarak güçlü ve üretken insanların Amsterdam ve Middelburg gibi kentlere yerleşmeleriyle, bu kentler ekonomik ve sosyal açıdan hareketlenmişlerdi. Balıkçılık, uluslararası endüstri ve buna bağlı endüstrilerin gelişmesi, korumacı bir ekonomik politikasının olmayışı ki bu, diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak tam anlamıyla merkezi bir hükümetin bulunmayışından kaynaklanmıştır ve çok büyük miktarlarda yer kömürünün varlığı, ekonominin büyümesinin en önemli sebeplerindendir. 14. yüzyıldan beri gemileriyle ticaret yapan Hollanda, İspanya ve Portekiz gibi keşif seyahatlerine katılmamıştı. Portekiz, baharat ticaretine hakimdi ve baharatları Hindistan ile Hint Adalarından Batı Avrupa ya getiriyordu. Baharat, o yıllarda saklama yöntemi olarak kullanılan tuzlama ve salamuranın yerini almaya başlamıştı. Ancak 1580 de, İspanya Kralı II. Philip in Lizbon u ele geçirip, tüm İspanyol limanlarını Hollanda ticaret gemilerine kapatmasıyla, Hollanda baharatlara kendisi ulaşmaya çalışmanın yollarını aramaya başlamıştır. Bu sayede 16. yüzyılda haritacılık da çok gelişmiştir. 5 Bunun en güzel 4 Türkçe de kullanılan Hollanda ismi, Holland eyaletinden gelmektedir. Günümüzde de, Hollanda da Kuzey Holland ve Güney Holland olarak ayrılan iki bölgenin ismidir. 5 Rietbergen, a.g.e., s

14 örneklerini başta Johannes Vermeer in resimlerinde olmak üzere dönemin bir çok resimde görürüz. Ayrıca 1596 da, enflasyon ve savaşlardan kaynaklanan askerî harcamaların çokluğu sebebiyle, yabancı bankerlerden aldığı borçları ödeyemeyen ve bu yüzden de iflas eden II. Philip, İtalyan ve Alman bankerlerinin batmasına neden olmuş ve Amsterdam bu olaydan sonra Avrupa nın parasal merkezi haline gelmiştir. 6 Böylesine zenginleşen bir toplumda sanat da bir yatırım ve gösteriş aracı olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bu dönemde, Calvinizm ve Protestanlığın diğer mezheplerinin Lutherciler, Mennonitler, Anabaptistler, v.b. yaygınlaşması ile değerlere, ahlaka, hayata ve daha bir çok şeye bakış değiştiği gibi sanata da bakış değişmiştir. Tanrı ve İsa betimlerinin yasaklanması ve kiliselerde bu tip betimlerin 1566 daki ikonoklazma, (Hollandaca da beeldenstorm ) ile yok edilmesi ile dini resimler ve altar panoları yerlerini tarihi, gündelik yaşam, manzara, portre, panayır ve şehir görünümleri gibi betimlere bırakmışlardır. Sanatçılara, artık ne kilise ne de mevcut olmayan bir saray sipariş veremediğinden, Hollanda Cumhuriyeti nde resim siparişi vermek, yeni yeni zenginleşen tüccarlara ve endüstri patronlarına kalmıştır. Bu zengin orta sınıf da, sürekli resim siparişi veriyor ve evlerinin her köşesini dönemin tanınmış ressamlarının eserleri ile donatmaya çalışıyordu. Söz konusu bu koşullarda 17. yüzyılda Hollanda da portreciliğin çok önemli örnekleri verilmiştir. Ticaretin ve sosyal hayatın böylesine hareketlendiği bir dönemde loncalar, yardım kuruluşları ve şehrin koruyucu güçleri olan milisler hem amaçlarını yüceltmek hem de kendilerine ayrılan duvarlarda sonsuza kadar hatırlanmak üzere grup portreleri sipariş etmeye başlamışlardır. Bu çalışmada, Hollanda da 17. ve 18. yüzyıllarda grup portreciliği geleneği içinde, yaygınlaşan anatomi çalışmaları ile paralel olarak Cerrahlar Loncası resimleri ele alınmaktadır. Bu grup resimleri, daha çok Amsterdam ve Delft şehirlerinde görüldüğü için ağırlık, söz konusu resimlere verilmiştir. Ancak bunlarla birlikte, Leiden Üniversitesi nin anatomi çalışmalarının çizimlere ve gravürlere nasıl yansıdığı da incelenecektir. Çalışmanın hazırlanmasına yönelik yapılan araştırma sırasında pek çok çizim ve gravüre rastlanmış, ancak bunlardan yayınlarda öne çıkanlar ve betim açısından farklı olanlar seçilmiştir. Belli bir kalıbın sürekli 6 Arnold Hauser, The Social History of Art, Vol. 2, Routledge, Great Britain, 1999, s

15 tekrarından kaçınmak için, Leiden resimleri, sanatsal ve anlamsal açıdan farklı örneklerle sunumlandırılmıştır. Söz konusu bu çalışmaya kaynak sağlamak için Hollanda ya gidilmiş, burada Amsterdam Rijks, Amsterdam Historisch ve Leiden Boerhaave Müzeleri nin kütüphanelerindeki kaynaklar taranmıştır. Amsterdam, Delft, Den Haag ve Leiden gibi şehirlerde, özellikle cerrahlar loncası ve anatomi dersi resimlerinin bulunduğu koleksiyonlar gezilerek görsel malzeme toplanmıştır. Leiden Üniversitesi Anatomi Tiyatrosu nun 17. yüzyıldaki gibi bir örneğinin yeniden oluşturulduğu Boerhaave Müzesi ziyaret edilmiş ve hem tiyatro hem de müzenin koleksiyonunda Bernard Siegfried Albinus tarafından hazırlanmış insan vücudu örnekleri, Cornelis Solingen in geliştirdiği ameliyat aletleri (Resim 1) ve zamanında üniversitenin koleksiyonunda yer almış çeşitli insan (Resim 2), hayvan ve bitki örnekleri (Resim 3) fotoğraflanmıştır. Bunun yanı sıra, çalışmanın kaynakçasında dört makalesi ile yer almakta olan, Hollanda grup portreciliği ve özellikle de anatomi dersi betimleri konusunda uzman olan Amsterdam Historisch Müzesi küratörü Norbert Middelkoop ile fikir alışverişinde bulunulmuştur. Söz konusu çalışmanın amacı, Hollanda resim sanatında yaklaşık 140 yıllık bir süre zarfında betimlenen cerrahlar loncası grup portreleri içinde farklı bir anlam ve özgün bir betimleme dili yaratılıp yaratılmadığını incelemek ve ortaya koymaktır. Çalışma, Hollanda ile ilgili olduğundan, ele alınan kişi ve yer isimlerinin Hollandaca daki kullanılışları tercih edilmiştir. 4

16 VE 18. Y.Y. HOLLANDA RESİM SANATINA KISA BİR BAKIŞ 1.1. Genel Görünüm 80 Yıl Savaşları ( ) gibi uzun bir süre devam etmiş savaşın ardından, bağımsızlığına kavuşmuş Hollanda da halk, artık rahatlamaya başlamıştı. Ticaretin de etkisiyle, yeni kurulan Hollanda Cumhuriyeti kolayca toparlanmış ve sivil bir yönetimin tüm nimetlerinden yararlanmaya başlamıştı. Gittikçe zenginleşen tüccarlar ve endüstri patronları Amsterdam ve diğer şehirlerde kanalların kenarına kendilerine gösterişli evler yaptırıyorlardı. Ancak kazandıkları paraları yaptırdıkları görkemli evler dışında da çeşitli yerlere yatırmaya başlamışlardı. Güzel mobilyalar sipariş ediyor, ilginç hayvanlar ve bitkiler topluyor, Amsterdam limanlarına uzaklardan gelen ilginç nesneleri satın alıyor, haritalar ve kitaplar biriktiriyorlardı. Paralarını yatırdıkları alanlar onlarda çeşitli tutkulara neden olmaktaydı. Türkiye den gelen lale, Hollanda da belirli bir dönem borsalara düşecek kadar önemli bir ilgi alanı oluşturdu. Lale çılgınlığı (Hollandaca tulpenmanie ) olarak da bilinen bu aşırı ilgi, bir lale soğanı karşılığında insanların evlerini satmalarına kadar varmıştır. Böylesine koleksiyon ruhunun ortaya çıktığı bir dönemde, bir yatırım aracı olarak resim de kendine önemli bir yer edinmiştir. İnsanlar, kendilerinin, ailelerinin, evlerinin, şehirlerinin, panayırların, meyhanelerin ve daha bir çok şeyin resmini yaptırırken, yeni kazandıkları bağımsızlıklarını ve bunun haklı gururunu yansıtmak istiyorlardı. 17. yüzyılda, Hollandalı ressamlar; eyerciler, boyacılar, dolapçılar gibi değişik loncalara bağlı çalışmaktaydılar. Ancak Rönesans İtalya sındaki gelişmelerden de etkilenerek, yaptıkları sanatın zanaatten ayrıldığının farkına varmışlar ve kendi loncalarını kurmuşlardır. Aziz Luka Loncası; resimlerin, heykellerin ve baskıların yapımını ve satışını kontrol altına almıştır. Talepleri karşılayabilmek için bir çok sanatçı büyük bir gayret ile her tür betimi yapmaktaydı. Yapılan bu resimler, haftalık pazarlarda ve panayırlarda bile alıcı bulmaktaydı. Resim alıcıları sadece zengin tüccarlar değil, balıkçılar, çeşitli meslek sahipleri, meyhaneciler hatta köylüler idi. Böyle bir ortamda estetik kaygısı da ikinci plana atılmaktaydı. Talep çok olmasına 5

17 rağmen, bu kadar çok üretim olunca, bir yandan da resimlerin satışı zorlaşmaya başlamış ve bir çok sanatçı emeğini çok ucuza satıp ayakta kalmaya çalışmıştır. 1 Küçük yaşlarda ailesi tarafından bir ressamın stüdyosuna iki ila dört yıllık bir eğitim için çırak olarak verilen kişi, eğitiminin sonunda loncaya bağlı bir ressam olarak yapıtının altına imza atmaya ve kendi stüdyosunu açıp başka ressamlar yetiştirmeye hak kazanıyordu. Sanatçının stüdyosunda yapması gerekenler basit temizleme işleri ile başlıyor, daha sonra fırça yapımı, renkli pigmentlerin ezilip boya haline getirilmesi, tuval yapımı gibi bir ressamın bilmesi gereken bazı temel şeyleri öğrenmesi ile devam ediyordu. Zaman geçtikçe, usta, resminin fonunu çırağına boyatıyor, bazı cansız nesneleri, manzaraları çizmesine izin veriyor, daha da ustalaştığında yaptığı portrelerdeki insanların kıyafetlerini bile boyamasına izin veriyordu. 2 Bu dönemde bir çok ressam yetişmiş ve bu ressamlar farklı türlerde uzmanlaşma yolunu seçmiştir. Bazı ressamlar, Hendrick Cornelisz. Vroom ( ) ve Willem van de Velde ( ) gibi deniz ve deniz savaşı resimleri; bazıları II. Jacob de Geyn ( ) ve Jan Davisz. van Heem ( /84) gibi ihtişamlı sofralar ve ölüdoğa resimleri; bazıları Gerrit Dou ( ) ve Frans van Mieris ( ) gibi gündelik yaşam resimleri yapmaktaydı. Amsterdam başta olmak üzere, Delft, Haarlem, Utrecht ve Leiden gibi şehirlerde bir çok ressam, loncalara bağlı olarak çalışmaktaydı. Buralarda üretilen resimler tarzları açısından da oldukça farklılık göstermekteydi. Halkının çoğunluğu hala Katolik olan Utrecht te, dini resimler en çok tercih edilen türlerdendi. Bu resmin alıcıları da, gizli mabetlerinde ibadetlerini sürdürmekte olan Katolikler idi. Utrecht te yaşayan Katolik ressam Abraham Bloemaert ( ), 16. yüzyıl İtalyan sanatı etkisinde altar panoları yapmaktaydı. Rembrandt van Rijn gibi birçok ressam, dini konulu resimler yapmaya devam etmiş ancak bu yapıtlar ibadet amacından çok didaktik ve ahlaki yanlarından ötürü alıcı bulmuşlardır. Her ne kadar Katolikler sadece Utrecht te yaşarmış gibi görünse de aslında o yıllarda halkın üçte birinin hala Katolik olması onların küçük 1 Arnold Hauser, The Social History of Art, Vol. 2, Routledge, Great Britain, 1999, s Mariët Westermann, The Art of the Dutch Republic , London, Laurence King Publishing, 1996, op.cit., s

18 bir grup olmadığının da göstergesidir. 3 Katolik olan Jan Steen ( ) ve Johannes Vermeer ( ) gibi ressamlar da hem dini konulu resimleri hem de gündelik yaşam konulu resimleri ile geniş bir kitleye hitap etmiştirler. Leidenlı olan Jan Steen, gündelik yaşam resmi çerçevesinde tasarlanmış altmışa yakın dini konuyu çoğunlukla espirili ve ironik bir biçimde ele almıştır. 4 İlk İtalyan sanat tarihçisi sayılan Giorgio Vasari nin ( ) 1550 de yayınlanan ve içinde döneminin İtalyan sanatçılarının yaşam öykülerini barındıran kitabı Le vite delle piú eccelenti pittori, scultori, ed architettori gibi bir kitaba Hollanda da imzasını Karel van Mander ( ) atmıştır. Hollandalı ve Flaman sanatçıların hayatlarını konu alan Schilder-boeck adını verdiği kitabı, 1604 te yayınlanmıştır. Aslında Flaman olan Van Mander, üç yıl Roma da kalmış ve daha sonra Haarlem e yerleşmiştir. Hendrick Goltzius ( ) ve Cornelis Cornelisz. ( ) ile birlikte 1583 te Haarlem de ilk akademiyi kurmuştur. 5 Söz konusu üç ressamın yaptıkları tarihi resimlerde İtalyan etkileri görülmektedir. Karel van Mander, Philips Angel, Pieter de Grebber ve Samuel van Hoogstraten gibi sanat üzerine düşünüp yazmış kişiler, resim türleri içinde, tarihi resimleri en asil olan olarak betimlemişlerdir. 6 Rembrandt ın öğrencisi Samuel van Hoogstraten ( ) resim türleri arasındaki hiyerarşiyi, ilk sıraya tarihi resimlere, ikinci sırayı manzara ve gündelik yaşam resimlerine üçüncü sırayı ise ölüdoğa resimlerine ayırarak oluşturmuştur. Çünkü tarihi resimler, ressamın; tarihi, mitolojik, ve dini bilgilere olan hakimiyetini de göstermekteydi. Portre sanatı ise bu sıralamanın en sonlarında yer almaktaydı. Portrecilik, Van Mander a göre para getirmeyen bir uğraştı ve sanatçının hayal gücünü kullanmasını bile gerektirmiyordu. 7 Tarihi resim denilen türün Hollanda daki öncüleri arasında Hieronymus Bosch ( ), Geertgen tot Sint Jans ( ), Jan Mostaert (ykl ) sayılabilir. Lucas van Leyden ( ), dini betimleri çağdaş mekanlara taşıyarak bir yenilik getirmiş ve Rembrandt ı etkilemiştir. Örneğin, Leyden yaptığı Ecce Homo 3 A.e, s Seymour Slive, Notes on the Relationship of Protestantism to Seventeenth Century Dutch Painting, The Art Quarterly, Vol. 19, 1956, s Westermann, a.g.e., s Valerie Lind Hedquist, History painting, Dutch Art an Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Westermann, a.g.e., s

19 adlı tablosunda, Pontius Pilates ve İsa yı Leiden da bir araya getirmiştir. 17. yüzyıl Hollanda resminde tarihi resimler söz konusu olunca ismi geçen en önemli iki kişi Rembrandt Harmensz. van Rijn ve Jan Lievens tır. Ustaları Pieter Lastman ın ( ) etkisi, Rembrandt ve stüdyosunu paylaştığı yakın dostu ressam Jan Lievens ın ( ) yaptıkları resimlerde kendini göstermektedir. Rembrandt ve Lievens ın ilk dönem üslupları birbirine o kadar yakındır ki, bu dönemde gerçekleştirdikleri yapıtları birbirinden ayırmak çok güçtür. Jan Lievens ın resimlerinde Caravaggio nun etkisi de görülmektedir. Rembrandt ve Lievens ın özellikle tarihi resmi seçmelerinde sosyal saygınlık sağlamak, tanınarak daha fazla sipariş almak istemeleri rol oynamıştır. 8 Tarihi resim siparişi verenler de genellikle genel valiler, belediye başkanları, loncalar ile yardım kuruluşları oluyordu ve bu yapıtlar onların mekanlarını süslüyordu. Hollanda resmi deyince akla son derece özenli, ayrıntılı ve canlı betimlenmiş gündelik yaşam resimleri gelmektedir. Bu yapıtlar, Hollanda halkının 17. yüzyıldaki yaşamlarını göz önüne seren birer günce gibidirler. Pazar yerleri, mutfaklar, meyhaneler, genelevler, mahalleler, oturma odaları ve avlular tüm hareketlilikleri ile betimlenmiştir. Bazen bir meyhanede şarkı söyleyen ya da kavga eden adamlar, bazen bir oturma odasında sevgilisinden gelen mektubu okuyan bir kız, bazen de pazardan alışveriş yapmakta olan bir genci görürüz. Bu yapıtlarda, Flaman resminden de gelen bir detaycılık görülmektedir. Johannes Vermeer in ışığa boğduğu, yumuşak tonlarla betimlediği resimlerde hep bir sadelik göze çarpmaktadır. Jan Steen ise, ahlaki mesajlarla da beslenmiş, daha nükteli, hareketli kalabalık resimler yapmıştır. Gerrit Dou ( ), resimlerinde kumaşlara, mobilya dokularına; Adriaen Ostade ( ) tavernalara ve kasaba panayırlarına; Gabriel Metsu ( ) sıcak ev ortamlarına, dükkanlara odaklanarak gündelik yaşam resimleri yapan ressamlar arasında isimlerini öne çıkartmışlardır. Hollanda da öne çıkan türlerden birisi de manzara resmi olmuştur. Ressamlar, manzarayı her hangi bir konunun fonu olarak değil, kendi başına bir konu olarak ele almışlardır. Flaman olan Yaşlı Pieter Bruegel ( ) yaptığı resimler ve 8 Hedquist, a.g.e., s

20 çizimlerle Hollanda daki ressamlar için bir öncü olmuştur. 9 Ressamlar, şehirlerini; yakınlarda akan ırmakları, ormanları, tarım alanlarını ve denizlerini dikkatli incelemeler sonucu kağıtlara ve tuvallere aktarmışlardır. Hollanda dümdüz bir ülke olduğundan, ufuk çizgisi çok alçakta gibi görünmektedir. Bu durum, ressamlara o inanılmaz gökyüzünü ve bulutları betimleme imkanı sağlamıştır. İlk manzara ressamlarından olan Hendrick Avercamp ( ), kış manzaraları ve buz üstünde kayanları betimlediği resimleri ile canlı kompozisyonlar oluşturmuştur. Jan van Goyen ( ), kahverengi, yeşil ve gri tonların hakim olduğu manzara ve şehir panoramaları ile öne çıkmıştır. Rembrandt, yaptığı sayısız manzara çizimi, gravürü ve resmi ile Amsterdam ve civarını betimlemiştir. Söz konusu yapıtlarda güçlü ışık ve gölge çalışmaları gerçekleştirmiştir. Öğrencilerinden Govaert Flinck ( ) de onun yolundan gitmiştir. Ancak 17. yüzyıl Hollanda manzara resminde Jacob van Ruisdael in (1628/ ) yeri çok önemlidir. Düz Hollanda manzaraları yerine daha engebeli, ormanlık alanlara yönelmiştir. Van Ruisdael in manzaralarına kara bulutlar ve kasvet hakimdir. Van Ruisdael in en önemli öğrencisi olan Meindert Hobbema ( ) ise daha sakin ve aydınlık resimler yapmıştır. Van Ruisdael ve Hobbema ile birlikte Aelbert Cuyp ( ) de manzara resminin klasik ressamları arasında sayılır. 10 Cuyp, Hollanda şehir panoramaları ve bulutlar arasından çıkan sıcak ışık huzmeleri ile manzara resminde kendine farklı bir yer edinmiştir. Ölüdoğa betimleri, Hollanda da çok çeşitlilik göstermiştir. Ahlaki mesajlarla yüklü bu yapıtlar, son derece gerçekçi bir şekilde ele alınmışlardır. Yaptığı çiçek dolu vazo betimleri ile ünlenen Ambrosius Bosschaert ( ), ustalıkla ele alınmış, canlı ve parlak renklerin hakim olduğu çiçekleri ile bir gerçekçilik sağlamaya çalışsa da, bu çiçekler yakından incelendiğinde aslında hepsinin farklı zamanlarda açan türler olduğu anlaşılır. 11 Bosschaert ın akrabası ressam Balthazar van der Ast (1593/ ) ise deniz kabuklarına odaklanmıştır. 17. yüzyılda da bir koleksiyon nesnesi olan bu kabuklar, aynı çiçekler gibi değişik düzenlemelerle ve etraflarında tırtıl, kelebek, yusufçuk, sinek gibi çeşitli böceklerle 9 Alan Chong, Landscape, Dutch Art an Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s A.e., s R.H. Fuchs, Dutch Painting, London, Thames and Hudson, 1996, s

21 betimlenmekteydiler. Hayatın kısalığını ve ölümü vurgulayan bu tip yapıtların alıcısı da oldukça fazla idi. Koyu Protestan olan halk, ahlaki anlamlarla yüklü bu tip yapıtları evlerinde görmek istiyordu. Yine bu dönemde ortaya çıkan bir başka tür olan kahvaltı (Hollandaca ontbijtje ) ve ziyafet sofralarını (Hollandaca banketje ) ustaca kullandıkları güçlü lokal renkler ve ayrıntılı betimleri ile Floris van Dyck ( ), Pieter Claesz. (1597/ ) ve Willem Claesz. Heda (1593/ /82) temsil etmiştir. 12 Ziyafet sofraları; gözalıcı zarafetteki Şam işi örtüleri, Çin porselenleri, İran halıları, yiyecek ve içeceklerin bolluğu ile yeni cumhuriyetin de refahını yansıtmaktaydı. 13 Çiçek ve meyve betimlerinin son büyük ressamları ise iki anatomi dersi resmine konu olan Prof. Frederik Ruysch ün kızı Rachel Ruysch ( ) ve Jan van Huysum ( ) idi te Fransa dan, Calvinist olan Huguenotların da gelişi ile dönemin Fransız zevki kendini hem dekorasyon, hem giyim, hem de sanatta göstermeye başlamıştır. Belirli bir refah seviyesine gelen Hollanda, Fransa ve İngiltere yüzünden topraklarını genişletememekte idi. Bu iki ülke de, güçlü donanmaları ile büyük bir hızla sömürgeleştirilecek yerler peşindeydi. Artık Hollandalıların arkasına yaslanıp refahın keyfini yaşama zamanı gelmişti. 14 Bu mutluluk ve huzur havası kendini dönemin resimlerinde belli etmektedir. Adriaan de Lelie ( ) üst sınıftan kişileri kendi güvenli, zengin mekanlarında resimlemiş ve sohbet resimleri (İngilizce conversation piece ) denilen türün ortaya çıkmasında rol oynamıştır. Bir diğer önemli 18. yüzyıl ressamı olan Cornelis Troost un ( ) parlak, canlı renklerle yapılmış resimlerinde resmin arka yüzeyi tiyatro dekorlarını anımsatır. Watteau ve Boucher in figür ve desenlerini hatırlatan bu resimler Rokoko etkileri taşımaktadır. Açık havada oynayan insanları betimlediği yapıtları da, yine 18. yüzyıl Fransız resminde görülen Fête Champêreleri hatırlatmaktadır. Wybrand Hendricks ( ) ve Jan Ekels ( ) in yapıtlarında her ne kadar Vermeer, Metsu ve Terborch un izleri görülse de, konuların ele alınışındaki sakin duygusallıkları ile Fransız resminin etkisini taşırlar yüzyılda özgün bir sanat üslubu yaratabilmiş 12 Julie Berger Hochstrasser, Still life, Dutch Art an Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s A.e., s Fuchs, a.g.e., s A.e., s

22 olan Hollanda, 18. yüzyıl başlarından itibaren oluşan bu köklü resim geleneğine de yaslanarak bunu Fransız üslubu ile harmanlamıştır. Alois Riegl, İtalyan sanatının Hollanda resmi üzerindeki olumlu, yaratıcı ve coşku veren etkisine karşılık, Fransız sanatının Hollanda resmini sakatlayan ve hatta ölümüne neden olan etkisinden bahsederek 16 aslında 17. yüzyıl sonlarından itibaren Hollanda resminde bir geriye gidişin varlığını vurgulamak istemiştir Portre Sanatı Portre, kelime anlamı ile; bir kişinin, özellikle de yüzünün; çizim, resim, fotoğraf, heykel veya gravür ve bunun gibi yollarla, bir benzerlik sağlanarak betimlenmesidir. Portre, hem portresi yapılan kişinin nesnel verilerini, hem de portreyi yapan ressamın öznel yorumunu yansıtmaktadır yüzyılda, Karel van Mander ve sanat üzerine yazan daha bir çok kişi, her ne kadar yazılarıyla portreciliğin resim sanatı içindeki önemsiz ve hiyerarşi açısından alt sıralardaki yerinden bahsetse de, varlıklı kesimin sürekli portre siparişi vermeleri ve portre ressamlarına ekonomik destek sağlamaları, o zamanlar bu görüşün onlar için bir önemi olmadığını göstermektedir. İyi bir portre, portresi yapılan kişi ile olan benzerliği ölçüsünde değerlendirilip içine yaratıcılık katılmadığı zaman başarılı sayılıyordu. Bu açıdan bir paradoks oluşmaktaydı, çünkü Van Mander ve diğer yazarlar, yaratıcılık gerektirmediği için portreciliği hor görmekteydiler. 18 Portre, aslında sadece fiziksel benzerliği vermenin ötesinde, kişinin ruhsal durumunu, yaşını, cinsiyetini, sosyal statüsünü, içinde bulunduğu çevreyi, mesleğini ve uğraşlarını da betimlemesi açısından önem taşımaktadır. Portre sanatı tabii ki 17. yüzyılda ortaya çıkmış bir tür değildir. Ancak Rönesans ile birlikte bireyin toplum içinde artan önemine paralel olarak, yayınlanan yaşam ve öz yaşam öyküleri gibi portreler de önem kazanmıştır. 16 Alois Riegl, The Group Portraiture of Holland, Çev. Evelyn M. Kain, David Britt, Los Angeles, The Getty Research Institute Pub., 1999, s J. Rosenberg, S. Slive, E.H.Ter Kuile, Dutch Art and Architecture 1600 to 1800, Middelsex, Penguins Books, 1966, s Ann Jensen Adams, Portraiture, Dutch Art an Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s

23 M.S. 1. ve 2. yüzyıllarda Mısır da yapılmış olan Fayum portreleri ölenin mumya kutusunun üzerine yapılmaktaydı. Bu örneklerin, kişinin ölümünden önce mi yoksa sonra mı yapıldığı belli değildir. Bazı antik yazarlar portrecilikten bahsetmişler, Eski Yunan da önemli kişilerin portreleri mezar üstü heykeli olarak yapılmıştır. Roma da da portre büstler evlerde kendilerine yer bulmaktaydılar. Orta Çağ da da yine mezar üstü heykelleri ve Ravenna daki gibi imparator portresi mozaikleri bulunmaktaydı. 19 Avrupa resim geleneği içinde portreciliğin yaygınlaşması ise 15. yüzyılda, özellikle İtalya ve Flaman eyaletlerinde, bağışçıların sipariş ettikleri altar panoları ile olmuştur. Panonun bir köşesine yerleştirilen diz çökmüş ve bir hayli küçük betimlenmiş bağışçılar ile gerçek hayattaki karşılıkları arasında bir benzerlik sağlama çabası görülmüştür. Bu portrelerde genellikle portrelenen kişi dua eder halde betimlenmiş oluyordu. Daha sonraki yıllarda, yine özellikle Flaman eyaletlerinde isimleri de belli olan kişilerin portreleri yapılmıştır ki bunların en ünlü örneklerinden biri Jan van Eyck in (1395 ten önce-1441 den önce) Arnolfini nin Düğünü (1434) adlı yapıtıdır. İtalya daki idealizasyon çabalarına karşılık, Flaman eyaletlerinde böyle bir yol seçilmemiştir. Burada portreler yine bir gerçeğe bağlılık ve ince bir detay anlayışı ile betimlenmişlerdir. Portresi yapılan kişinin iç dünyası tuvale pek yansımamaktadır. Hollanda ya İtalyan tipi portreciliği getiren, Utrecht doğumlu Anthonie Mor (Antonio Moro) ( /78) olmuştur. V. Şarlken in sarayında çalışmış olan Mor, yaptığı portrelerde betimlenen kişinin başını yukarıda tutarak üst bedeni daha büyük çizmiştir. Böylece bu kişiye vakar dolu ve hatta bazen de küstah bir görünüş katmıştır yüzyıla gelindiğinde ise, Hollanda da Michiel van Miereveld ( ) en önemli portre ressamlarından biri sayılmaktaydı. Yaratıcılıktan tamamıyla uzak olan bu son derece resmi portrelerin ressamı, özellikle de çalıştığı Delft te genel vali ve yüksek konumda bir çok kişinin portresini yapmıştı. Portresini yaptığı kişileri kesin bir benzerlikle tuvale aktarıyor, kıyafetleri betimleyişindeki ince ayrıntılar ile kendine hayran bıraktırıyordu. Ancak bu portreler, betimlenen kişinin ciddiyetini de yansıtacak kadar durağan idi. Bu durağan tavır, Antwerp te doğmuş ve Haarlem de sanatını sürdüren büyük usta Frans Hals ( ) ile canlanacaktı. Gevşek ancak 19 Shearer West, Portraiture, Oxford, Oxford University Press, 2004, s Fuchs, a.g.e., s

24 kuvvetli fırça dokunuşları da bu canlılığa katkıda bulunmaktaydı. Hals, betimlediği kişileri sanki hayatın tam o anından çekip çıkartmış gibidir. Halkın her kesiminden insanları resmettiği portrelerinde benzerlik olduğu kadar, onların karakterleri, ruh durumları da tuvale yansımaktaydı yılında yaptığı Malle Babbe adlı portre, ruh sağlığı çok da yerinde olmayan bir kadını göstermekte son derece başarılıdır. Rembrandt ın öncesinde Amsterdam ın en önemli portre ustası Thomas de Keyser (1596/ ) idi. De Keyser, dönemin ünlü bir diplomatı ve edebiyatçısı Constantijn Huygens i çalışma odasında katibinden bir not alırken betimlemiştir. De Keyser, Huygens i çalışma odasında, diplomatlığını ve edebi kişiliğini simgeleyen bir çok nesne ile birlikte resmetmiştir. Katibin odaya girişi ve notu uzatışı da bu yapıta bir hareketlilik katmıştır. De Keyser den sonra portrecilik geleneğinde en önemli yeri şüphesiz Rembrandt van Rijn almaktadır. Rembrandt, yaptığı ilk portrelerde, portrecilik geleneğinden sapmamakla birlikte, özellikle otoportrelerinde ve aile üyelerini betimlediği yapıtlarda daha serbest bir tarz kullanmış ve portrecilik için uygun olabilecek diğer olasılıkların peşine düşmüştür. 21 Rembrandt, çok genç yaşlarından itibaren kendini sürekli olarak betimleyerek, bir anlamda özyaşam öyküsünü oluşturmuştur. Bu otoportrelerinde ruhsal durum, mimik ve jestler üzerinde çalışmıştır. Bu yapıtlar, ayrıca onun toplum içinde değişen konumunu da belgelemesi açısından önemlidir. 22 Portreler bazen belirli bir olayı ya da anı ölümsüzleştirmek üzere yapılmaktaydı. Bir evlilik, antlaşma veya diplomatik bir ziyaret bu tip portrelerle belgeleniyordu. Portrecilikte evlilik ve aile portreleri önemli bir alt tür oluşturmaktadır. Hollanda grup portreciliği ile ilgili temel bir kitabın yazarı olan Riegl, evlilik ve aile portrelerinin bir araya getirilmiş bireysel portrelerden başka bir şey olmadığını belirterek bunların grup portresi olarak değerlendirilemeyeceğini iddia eder. 23 Ancak Shearer West, Diane E. Cearfoss Mankin, Ann Jensen Adams gibi birçok yazar bu iki türü grup portreleri içinde değerlendirmektedir. 24 Evlilik portrelerinden belki de 21 A.e., s West, a.g.e., s Riegl, a.g.e., s Mankin, Marriage and family portraits, Dutch Art an Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s.237, West, a.g.e., s. 107 ve Ann Jensen Adams, Group portraiture, Dutch Art an Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s

25 en tanınmışlarından olan Arnolfini nin Düğünü (1434) Flaman ressam Van Eyck tarafından yapılmış ve bu tür portrelerin öncülerinden sayılmaktadır. Burada sanatçı Katolik inanç gereği, evlilik kurumunun kutsallığı üzerinde durmuştur. Çiftler arasında el ele tutuşmaları dışında herhangi bir sıcak bağın kurulmadığı gözlemlenmektedir larda Hals ve Rembrandt daha dinamik ve evli çiftleri gerçek bir iletişim halinde betimlemişlerdir. Hals ın Isaac Massa ve Beatrix van der Laen (1622) adlı yapıtı, Rönesans tarzında, çardak ve çeşme ile tamamlanmış bir aşk bahçesinde oturmuş yeni evli bir çifti betimlemektedir. 25 Beatrix van der Laen büyük bir samimiyetle kolunu eşinin omzuna dayamış ve ondan güç almaktadır. Ayrıca betimlenen tavus kuşu ki evlilik kurumunun koruyucusu Hera nın sembolüdür ve sarmaşık gibi simgeler; evlilik, sadakat ve bağlılığı vurgulamaktadırlar. Bu tip yapıtlar, yeni gerçekleştirilmiş bir evliliğin kutlaması niteliği taşımaktadırlar. Çiftler bazen de İncil öykülerindeki çiftler gibi, örneğin İshak ve Rebeka, ya da antik öykülerdekiler gibi betimleniyor, 26 böylece değişik kompozisyonlar oluşturulmuş oluyordu. Rembrandt ın 1665 tarihli Yahudi Gelini (Hollandaca Het Joodse Bruidje ) adlı yapıtında, son derece yakın ve içten bir şekilde bir araya gelmiş olan çift, İshak ve Rebeka olarak portrelenmişlerdir. Ayrıca aile portreleri de, yine sıcak bir ev ortamında, bahçede veya bir ziyafet sofrasında söyleşen, müzik aleti çalıp şarkı söyleyen aile üyelerini ve bazen de portre içindeki portreler sayesinde çoktan ölmüş olan diğer aile bireylerini betimliyorlardı. Yapılan portreler ve otoportreler, bireyin davranışlarını ve çevresini betimleyen birer belgedir. 27 Kişilerin dış görünüşlerini olduğu kadar, ruhsal durumlarını, tutumlarını, toplum içindeki yerlerini, meslek ve ilgi alanlarını, yaşadıkları toplum ve o toplumun kabul ettiği kuralları yansıtmaktaydılar. Karel van Mander ve çağdaşı olan diğer sanat tarihi yazarlarının üstünde durmadığı portreler, insanın sosyal bir varlık olarak özelliklerini ortaya koyması açısından son derece önemliydiler. Ancak insanların toplum içindeki varlıklarını göstermeleri ve mesleki açıdan kendilerini bağlı hissettikleri çevrelerde betimlenmeleri grup portreleri ile olmuştur. 25 Simon Schama The Embarrasment of Riches: An Interpretation of Dutch Culture in the Golden Age, New York, Vintage Books, 1997, s A.e., s Rosenberg, Slive ve Ter Kuile, a.g.e., s

26 1.3. Grup Portreciliğinin Ortaya Çıkışı, Nedenleri ve Gelişimi Grup portreleri, birden fazla kişinin bir arada betimlendikleri portrelere verilen isimdir. Her ne kadar Riegl, aile ve İtalyan sanatında sıkça görülen dostluk portrelerini grup portreleri arasında değerlendirmese de, günümüzde bir çok yazar söz konusu portreleri de bu gruba dahil etmektedirler. Riegl, bir portrenin grup portresi olarak değerlendirilebilmesi için, resimde betimlenmiş kişilerin belirli ortak ve faydalı bir amaç uğruna ve toplum yararı için bir araya gelmeleri gerektiğini savunmakta ve betimlenen bu kişilerin ortak karakteristik özellikler taşımaları gerektiğini vurgulamaktadır. Oysa aile ve dostluk portreleri, yalnızca kişisel ilişkilerden ötürü birbiri ile bağlı insanları betimlemektedirler. 28 Ancak, günümüz sanat tarihi yazarlarına göre, genel olarak grup portreleri; aile ve dostluk portreleri ile kurum portreleri olarak ikiye ayrılmaktadırlar. Kurum portrelerini, sivil örgütler, loncalar, milis güçleri, kardeşlik dernekleri ve yardım kuruluşları sipariş etmekteydiler. Bu kurumlar, portrelerini yaptırırken her şeyden önce bir grup olarak kimliklerini ve ortak amaçlarını betimleyecek yapıtlar istiyorlardı. Her ne kadar bu kuruluşlar ressamdan kendi içlerindeki ideolojik eşitliği tuvale yansıtmasını isteseler de, ressamın bir yandan hiyerarşiyi de belirgin tutması beklenmekteydi. 29 Yıllar içinde sayıca fazlalaşan tüm bu kuruluşlar ve üye sayıları nedeniyle, ressam, gerçek bir sınav ile karşı karşıya kalmıştı. 17. yüzyılla birlikte, bu kuruluşlar ve özellikle de loncalar kendileri için daha büyük yönetim binaları yapmaya başladıkça, siparişi verilen resimler de büyümekteydi. Ressamın, tuvale yansıtması gereken insanların sayısının artması ve onları kendilerine en benzer şekilde betimlemesi gerekliliğine, bir de sayıca kalabalık olan böylesi toplulukları bütünlüklü bir kompozisyonla bir araya getirme sorumluluğu eklenmişti. 30 Grup portresi sayılabilecek olan resimler, özellikle 15. ve 16. yüzyıllarda, bağışçıların sipariş verdikleri altar panolarında ortaya çıkmıştır. Ancak, Reformasyon sonrası ikonoklazma sırasında (1566) daha erken tarihli grup portrelerinin yok edilmiş olması olasılığı üzeride de durulmaktadır. Daha çok dinsel bağlamda ele 28 Riegl, a.g.e., s West, a.g.e., s A.e. 15

27 alınmış olan bu ilk yapıtların önemli örneklerinden biri olarak Geertgen tot Sint Jans ın ( veya yılları arasında aktif olduğu düşünülmekte) Vaftizci Yahya nın Kemikleri adlı yapıtı verilebilir (Resim 4). 31 Her ne kadar dini bir resim olarak adlandırılsa da, bu yapıt, burada betimlenmiş Haarlem Aziz Yahya Birliğindeki kişilerin yüz portrelerindeki gerçekçilik, içinde betimlendikleri hikayeden sıyrılarak ön plana çıkmaktadır. Kutsal topraklara hacca giden ve çeşitli dini kuruluşlara bağlı olan insanlar, bu türden grup portreleri sipariş vermiştir. 32 Grup portreciliği, Hollanda da özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda Holland Eyaletinde yaygın olan bir türdür. Riegl, önceki yüzyılda grup üyeleri arasında bir hiyerarşi gözlemlenmese de, Seksen Yıl Savaşları ndan sonra bir hiyerarşinin oluştuğunu ve önemli kişilerin vurgulanmaya başlandığını belirtmiştir. 33 Riegl ın bahsettiği bu hiyerarşi, gerçekten de bu tarihten sonra yapılan grup portrelerinde kendini hissettirmektedir. Hollanda da grup portreciliği, Geertgen tot Sint Jans ya da Jan van Scorel gibi ressamların yapıtları da göz önüne alındığında, ilk etapta dini grup resimleri olarak ortaya çıkmıştır (Resim 5). Söz konusu yapıtlarda betimlenenler bir grup oluşturmakla birlikte aslında bireysel olarak ebedi kurtuluş ümidi taşımaktaydılar. Oysa 16. yüzyıl sonlarından itibaren yapılmaya başlanan laik grup portrelerinde, betimlenen kişiler, kişisel isteklerinden çok, bir topluluk olarak, ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş ve bu şekilde betimlenmenin yollarını aramışlardır. Alois Riegl, Hollanda grup portrelerini tanımlarken iki önemli ölçüte dikkat edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu ölçütlerden ilki dış tutarlılık tır. Riegl dış tutarlılık derken; yapıttaki figürler arasında bir düzen sağlandığını ancak bu figürlerin yine de birbirlerinden bağımsız hareket ettiklerini anlatmak istemiştir. Betimlenen figürler; gözleri, hareket ve jestleri ile izleyiciye bağımlıdırlar. Bu kişiler arasında bir grup ilişkisini izleyici kurar. Özellikle ilk dönem Hollanda grup portreciliği de sözü edilen bu ölçüte iyi bir örnek oluşturur Uşun Tükel, Resmin Dili: İkonografiden Göstergebilime, s Anthonis Mor ve Jan van Scorel in yapıtları örnek olarak gösterilebilir. 33 Riegl, a.g.e., s Wolfgang Kemp, Introduction, The Group Portraiture of Holland, Yaz. Alois Riegl, Çev. Evelyn M. Kain, David Britt, Los Angeles, The Getty Research Institute Pub., 1999, s

28 Riegl ın ikinci ölçütü ise iç tutarlılık tır. İç tutarlılık da ise betimlenen figürler arasında kesin bir karşılıklılık vardır. Figürler, kendi içlerinde bir bütün oluşturur ve belirli bir amaç için bir araya geldiklerini hissettirirler. Bu bütünlük hissi hem fiziksel, hem de psikolojiktir. 35 Ziyafet sofrası, kutlama veya anatomi dersi gibi uygun bir olay/durum yaratılmış; figürler bulundukları mekan içinde doğru yerleştirilmiş ve bakışlar ve jestler aracılığıyla birbirleri ile ilişkilendirilmişlerdir. The Group Portraiture of Holland adlı önemli ve çok kapsamlı çalışmasında Alois Riegl, Hollanda da grup portreciliğini evrimsel olarak üç bölümde incelemiştir. İlk olarak yılları arasında yapılanları ele almıştır. Söz konusu bu dönemin ressamları arasında Dirk Jacobsz. (ykl ), Cornelis Anthonisz. (ykl ) ve Dirk Barendsz. ( ) gibi isimler yer almaktaydı. Riegl ın sembolik dönem eserleri olarak adlandırdığı bu ressamların yapıtlarında dış tutarlılık vardır. Sanki ayrı ayrı portresi yapılmış bu kişiler resimdeki nişanlar, flamalar ve çeşitli nesnelerle bir grup kimliği kazanmış gibidirler. İlk dönem yapıtları, 15. yüzyıldan gelen dini özelliklerini de henüz yitirmediklerinden, Riegl e göre, 17. yüzyılda yapılmış olan daha laik ve kurumsal özellik taşıyan yapıtlara bir köprü niteliği taşımaktadırlar. 36 Yine bu dönem yapıtlarında üç loncanın portreleri ön plana çıkmaktadır. Bunlar; Silahşörler Loncası (Hollandaca da Kloveniersdoelen ) ve iki tane de Okçular Birliği Loncası (Hollandaca da Voetboogsdoelen ve Handboogsdoelen ) idi (Resim 6). 37 Söz konusu loncaların amacı, kendi eyaletlerinde ve şehirlerinde yaşayanları korumaktı. Dini bir kurtuluş ümidinden çok, sosyal bir amaç için bir araya gelmiş bu kişiler, birlikte betimlenmek istemeleri ile, bu tip sosyal kuruluşların ve birliklerin grup portreciliğine katkılarında öncü olmuşlardır. Riegl ın ele aldığı ikinci dönem tarihleri arasında yer almaktadır da meydana gelmiş olan ikonoklazma sonrasında sosyal ve politik huzursuzluklar ortaya çıkmış, özellikle de Protestan Kilisesi nin dini resim siparişi vermemesi ile bu tip resimlerin yapılışı sekteye uğramıştır. Daha sosyal amaçlarla yapılan lonca resimleri yine de tamamıyla dini etkilerden kopmuş değildi. Özellikle 35 A.e. 36 Riegl, a.g.e., s A.e. 17

29 1566 öncesinde her loncanın bir koruyucu azizi vardı. Ancak arasındaki bu dönemde şehrin koruyucuları olan birlikler de daha askerî bir özellik kazanmış ve koruyucu azizlerin etkisi de bu birliklerde görünmez olmuştur. 38 Anatomi Dersi ve Yönetici grup portrelerinin ortaya çıktığı bu dönemde, figürler arasında daha fazla bir ilişki kurulmuş, zaman ve mekan birliği sağlanmış gibidir. Özellikle askerî bir özelliğe kavuşan grupların portrelerinde hiyerarşi de kendini belli eder. O grupta kimin lider, kimin teğmen ya da kimin bayrak taşıyıcı olduğu belirgindir (Resim 7). 39 Eski loncaların dağılıp yeniden şekillendiği on dört yıllık bir sürede grup portresi örneklerinin ortaya çıkmaması şaşırtıcı değildir lerden sonra Cornelis Ketel ( ), Aert Pietersz. (ykl ), Werner van der Valckert (ykl ) ve Cornelis Cornelisz. ( ) gibi ressamların ele aldığı grup portreleri iç tutarlılık ları ile, Riegl ın ikinci dönem tanımına girecek örnekler olmuşlardır yılları arasına tarihlenen üçüncü dönemde yapılan grup portrelerinde ise iç ve dış tutarlılık kesişmektedir. Son derece hareketlenen bu grup portrelerinde figürler artık düzenli sıralar halinde değil, karışık, hareketli ve iletişim halindedirler. Hem jest ve hareketler, hem de çeşitli nesneler ile iç ve dış tutarlılık sağlanmaktadır. Frans Hals ( ), Rembrandt van Rijn ve Thomas de Keyser gibi dönemin ünlü ressamları Riegl ın betimlediği üçüncü dönemde sanat tarihi için büyük önem taşıyan örnekler vermişlerdir. Rembrandt ın Kumaşçılar Loncası (Hollandaca Staalmeesters ) (Resim 8) ve Gece Devriyesi (Hollandaca De Nachtwacht ) gibi grup portreleri, tarihi resimlermişçesine ele alınmışlar ve dramatik bir etki veya olay yaratarak, hem izleyici aracılığıyla, hem de kendi içlerinde tutarlılığı sağlamışlardır. Yıllar içinde artan kurum ve lonca sayısı ve bu kurumların duvarlarının grup portreleri ile dolup taşması siparişlerde belirli bir azalmaya neden olmuştur. Hollanda da her ne kadar grup portreciliği 18. yüzyıl ve sonrasında devam etse de hiç bir zaman 16. ve 17. yüzyıllardaki düzenleme ve anlama ilişkin zenginliğini koruyamamış, giderek basmakalıp ve dinamizmden yoksun örneklerle sınırlı kalmıştır. 38 A.e., s A.e., s

30 2. RÖNESANS VE SONRASINDA AVRUPA DA ANATOMİ TİYATROLARI 2.1. Anatomi ve Anatomi Tiyatroları Bulunan bazı papirüslerden yola çıkarak, anatomi çalışmalarının en erken M.Ö lerde Mısır da başladığı düşüncesine varılmıştır. 1 Daha sonra Antik Yunan da Hippocrates, Aristotelos, Herophilos ve Erasistratus un anatomi üzerine çalışmaları olduğu biliniyor. Ancak Ortaçağ dan önceki en önemli anatomi bilgini Galen dir. Galen in M.Ö yılları arasında yaşadığı sanılıyor. Galen, gladyatör oyunlarında başhekim/cerrah olarak görev yaptığı sıralarda insan bedeni ile ilgili çok şey öğrenmiştir. 2 O yıllarda, Roma İmparatorluğu nda, insan üzerinde çalışmalara izin verilmediği için, o da anatomi çalışmalarını; köpekler, maymunlar, domuzlar üstünde yürütmüş ve yazdığı metinlerde hep onlardan yola çıkarak varsayımlarda bulunmuştur yıl boyunca Galen in (özellikle köpek anatomisi) çizimleri ve yazdıkları, anatominin temel metni oldu. Bu metinler, Roma Katolik Kilisesi tarafından sapkınlık olarak değerlendirilip yok edildiğinden, Rönesans dönemi doktorları ancak Arap metinlerinin incelenmesi ile bu bilgilere ulaşabilmişlerdir. 3 Araplarda da gerçek kadavralar üzerinde teşrih yasak olmasına rağmen; İbnî Rüşd ve İbnî Sina gibi bilginlerin metinleri Ortaçağ bilginlerine yüzyıllarca ışık tutmuştur. 4 Ortaçağ da anatomik ve fizyolojik bilgiler sadece bu metinlerden elde edilebiliyordu. Çünkü herhangi bir diseksiyon (anatomi çalışması/uygulaması) yapılması mümkün değildi. Galen den sonra organların betimlenmesi ve işlevi ile ilgili bazı önemli anatomik çalışmalar 14. ila 16. yüzyıllarda Bologna da olmuştur. Bologna lı Mondino de Liuzzi nin 1316 da yazdığı ancak 1478 e kadar yayımlanamayan kitabı Anothomia da insan vücudu ilk kez kesilerek tanımlanmış ve bu şekilde Julie V. Hansen, Galleries of Life and Death: The Anatomy Lesson in Dutch Art, , Stanford University, yayınlanmamış doktora tezi, 1996, s Guido Giglioni, Anatomy and Physiology, Europe 1450 to 1789: Encyclopedia of the Early Modern World, Vol: 1, Ed. Jonathan Dewald, New York, Thomson -Gale, 2004, s

31 betimlenmiştir. Yine de Galen in gözlemlerinden çok da uzaklaşamadığı için, bu metin hatalar içermektedir. 5 Bologna ile birlikte Padua ve Pavia da da önemli anatomi çalışmaları yapılıyordu. Anatomi ile ilgilenen bir çok Avrupalı, anatominin merkezi olan İtalya ya seyahat ediyordu çünkü kadın bedeninin diseksiyonu gibi yöntemler sadece İtalya da uygulanıyordu. 16.yüzyılda Leuven (Louvain) dan Padua ya diseksiyon yapabilmek için gelen Andreas Vesalius ( ) ise anatomi alanında çok önemli gelişmelere imza atmıştır. Bu önemli gelişmeler arasında, diseksiyon işlemini Vesalius un bizzat kendisinin yapması ve dersi anlatması da yer almaktadır. Brüksel de dünyaya gelen Vesalius, Leuven, Paris ve Padua Üniversitelerinde aldığı tıp eğitiminden sonra Padua da cerrahi eğitimi vermek üzere kalmıştır te 6 yazdığı ve çığır açan yepyeni fikirler yerine daha çok Galen in hatalarını düzeltmek üzerine kurulmuş olan De humani corporis fabrica libri septem adlı yapıtı, tıp dünyası kadar içindeki gravürlerle sanat dünyasını da etkilemiştir. 7 Bir çok önemli sanatçı da çeşitli diseksiyonları izlemiş ve bu sanatçıların yaptıkları çizimler sayesinde bilimadamları Latince bilgisine ihtiyaç duymadan, önde gelen üniversitelerde anatomi öğretilebilmiştir. 8 Tabii anatomi çizimi yapan sanatçılar arasında Leonardo da Vinci bu diseksiyonları sadece izlemekle kalmamış ve bizzat kendisi de 1510 yılına kadar kadın ve erkekten oluşan yaklaşık otuz kadavra üzerine diseksiyon gerçekleştirmiştir. Bu diseksiyonlar neticesinde ortaya çıkan ciltler dolusu çizimden sadece diğer sanatçılar değil, tıp öğrencileri de yararlanmışlardır. 9 Yaptığı yedi yüz elli anatomik çizimden bazıları Vesalius un kitabındakilerden üstün olmakla birlikte, o daha çok Galenik doktrinlere bağlı ve daha geleneksel düşünen biri idi M. Friedman ve G. W. Friedland, Tıpta En Büyük 10 Keşif, Çev. Yeşim Türkmenoğlu ve Şükrü Alpagut, İstanbul, Global Publishing, 2006, s yılında yayınlanan bir diğer önemli ve çığır açan kitap, Nicolaus Copernicus un ( ) astronomi bilimini başlatan De revolutionibus orbium coelestium adlı yapıtıdır. Bu iki önemli yapıttan biri evrenin yapısını (macrocosmos), diğeri insanın yapısını (microcosmos) tanımaya yönelikti. Jonathan Sawday, The Body Emblazoned: Dissection and the Human Body in Renaissance Culture, London ve New York, Routledge, 1996, s Guido Giglioni, Vesalius, Andreas, Europe 1450 to 1789: Encyclopedia of the Early Modern World, vol.6, Ed. Jonathan Dewald, New York, Thomson -Gale, 2004, s Peter Watson, Ideas: A History From Fire to Freud, London, Phoenix, 2006, s Roy Porter, The Greatest Benefit to Mankind: A Medical History of Humanity, London, W. W. Norton and Company Ltd., 1999, s

32 Leonardo ile birlikte ciddi anatomi çalışmaları yapan ve bunları resimleyen sanatçılar arasında Albrecht Dürer ve Michelangelo Buonarroti de bulunmaktaydı. Ortaçağ dan yeni çıkan Avrupa da anatomi bir çeşit din olarak algılanıyordu. Anatomi, Tanrı yı anlamanın, insanı çözmenin bir yolu idi. Anatomi eylemi, Tanrı nın kendi imgesinde yarattığı insan üzerinden tekrar Ona ulaşma çabası olarak görülebilir. Anatomi tiyatroları kurulmadan önce anatomi çalışmalarının bir kısmı şapel ve kiliselerde yapılıyordu ve bu da anatomi eylemine, tıpkı Tanrı ya ulaşma çabası gibi, dini bir hava katıyordu. Avrupa da idam cezalarının ve halka açık diseksiyonların en yoğun yaşandığı dönemler yılları arasıdır. Bu iki eylem arasındaki ortak nokta ise doğrudan idam sehpasından anatomi masasına yatırılan insanlardır. 11 Bu tiyatrolarda anatomi dersinin konusunu oluşturan bu kadavralar bir suçtan hüküm giymiş ve idam edilmiş insanlardı. Bir taşla iki kuş vurulmuş oluyordu; Hem adalet yerini buluyordu hem de bilime katkı sağlanıyordu. Yani hükümlü ölümünden sonra da kamu görevi yapmış oluyordu. 12 Florike Egmond un belirttiği gibi, Batı Avrupa da 15. yüzyıl sonlarından itibaren, otoriteler; tıp derneklerine, tıp fakültelerine ve öğrencilerine belirli sayıda yeni idam edilmiş kişilerin cesetlerini alma olanağı tanıyordu. Bu nedenle, diseksiyon masasına yatan kişilerin en düşük sosyal sınıflardan olması ve kadınların da büyük çoğunluğunun fahişe olması bir tesadüf değildir. 13 Bazen kimsesi olmayan fakir yabancılar, zaman zaman da, fahişelik, hırsızlık gibi, kanunsuz işlere bulaşmış olanların kadavraları anatomi dersinin konusunu oluşturuyorlardı. Yine de bu kadavralar o şehirde yaşamayan insanlar arasından seçiliyordu. Anatomi dersinin konusu, genellikle erkekler oluyordu ancak kadınların anatomi dersinin konusu olduğu günlerde izlemeye gelenlerin sayısı belirgin bir şekilde artıyordu. Eğer üzerinde çalışılacak kadın hamile ise, cerrah bir de embriyonun gelişimi ile ilgili de konuşabiliyordu. 14 Kadın bedeni, hem izleyici hem de cerrahlar açısından çok daha büyük önem taşıyordu. Genellikle anatomi masasına yatan bedenler, orta yaşlı, ne 11 Florike Egmond, Execution, Dissection, Pain and Infamy-A Morphological Investigation, Bodily Extremities: Preoccupations with the Human Body in Early Modern European Culture, Ed. Florike Egmond, Robert Zwijnenberg, Hants ve Burlington, Ashgate Pub., 2003, s Sawday, a.g.e., s Egmond, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s

33 zayıf ne de şişman ancak anatomi tiyatrosunda insanların seçebileceği kadar büyük olanlar arasından seçiliyordu. İdam zamanı, halka genellikle önceden bildiriliyor ve böylece bunun arkasından bir anatomi dersi yapılacağının anlaşılması sağlanıyordu. Anatomi tiyatrolarının sıralarına gelişigüzel oturulmuyordu. Dersle ilgili her şey çok sıkı kurallara bağlıydı. Diseksiyon masasına en yakın yer olan ilk sıraya profesörler ve şehrin ileri gelenleri, üstteki iki sıraya öğrenciler ve cerrahlar, diğer fakültelerden gelen öğrenciler ve olayı merak eden halk ise diğer sıralara yerleşiyorlardı. Giriş için belirli bir ücret ödeniyordu. Her yerde anatomi derslerine ilgi çok büyük oluyordu. Avrupa nın bir çok kentinden bu anatomi derslerini izlemeye gelen anatomi öğrencileri vardı. Genellikle anatomi dersleri, isminin de belirttiği üzere tıp öğrencilerine ve bilim adamlarına bir ders niteliği taşısa da, aslında bir yandan da hem öğretici zaman zaman da sıradan halk için eğlenceli ve ilginç bir tiyatro oyunu havasında yapılıyor hem de Tanrı nın büyüklüğünü ispat eden bir seremoni havasını veriyordu. Bunun yanı sıra başka dini anlamlar da yüklenmişti anatomiye; insanın faniliğinin ve ölümün hemen ardından kaçınılmaz olan yargılamayı hatırlatma görevi üstleniyordu. 15 Bu açıdan, daha sonra ayrıntılı şekilde ele alınacak olan Leiden anatomi tiyatrosunun bir kilisede yer alması son derece ilginç bir ayrıntıdır. Artık birer laik, bilimsel mekan haline gelmiş bu kiliseler, yine de eski otoritelerinden bir şeyler taşımaya devam ediyorlardı. Genellikle anatomi tiyatrolarındaki dersler, anatomi öğrencileri için çok da yararlı olmuyordu. Bunun başlıca sebebi, anatomi tiyatrolarındaki aşırı kalabalıktı. Bunun yanı sıra öğrenciler kadavraya yeterince yakın olamadıklarından, ayrıntıları da çok iyi gözlemleyemiyorlardı. Durum böyle olunca da, Avrupa nın birçok üniversite şehrinde yapılan diseksiyonlar, ya profesörlerin evinde ki bunlar çoğu zaman gizliydi ya da halka kapalı özel odalarda gerçekleştiriliyordu. Bu nedenle, halka açık anatomi dersleri sadece başlangıç seviyesindeki öğrenciler için bir kulak dolgunluğu oluştururken, artık uzmanlaşma yolundaki öğrenciler özel anatomi derslerinden yararlanıyorlardı Hansen, a.g.e., s Egmond, a.g.e., s

34 16. ve 17. yüzyıllarda üniversiteler ve özellikle tıp fakülteleri için, anatomi tiyatroları büyük saygınlık ve rekabet kaynağı idi. Bu yüzden de anatomi tiyatrolarının yapılışı için büyük miktarlarda para harcanıyordu. 17 Her şehir bir diğerinden daha üstün olduğunu, yaptığı daha büyük ve daha görkemli anatomi tiyatrosu ile ispat etmeye çalışıyordu. Bir çok Avrupa şehrinde anatomi tiyatroları kurulmuştu. Bunların en önemlileri ve önde gelenlerine değinilecektir Avrupa da Anatomi Tiyatroları Bologna ve Padua: İnsan vücudunun inceleme amacıyla açılmasına dair İtalya daki ilk kayıt 1286 yılına aittir. Bu incelemenin amacı, o yıllarda sayıca çok fazla olan insan ve tavuk ölümlerini araştırmaktı. 18 Bologna Üniversitesi nde sistematik anatomi eğitimi 13. yüzyıl sonlarında başlamıştır. Bu eğitim, hukuk fakültesinin cinayet iddiası ile gelen ölüm olaylarının incelenmesi için, başka bir deyişle daha çok adlî konularla ilgili olarak otopsi istemesi ile ortaya çıkmış olabilir. 19 Ferrari, diseksiyon yoluyla anatomi eğitiminin 14. yüzyıl başlarında Mondino de Liuzzi önderliğinde, gelecekteki doktor ve cerrahların eğitimi için, Bologna da ortaya çıktığını söyler. 20 Anatomi derslerine katılım da 14. yüzyıl ortasından başlayarak Perugia, Padua ve Floransa üniversitelerinin adaylara tıp doktoru unvanı verirken aradıkları bir şart olmuştu. 21 Denebilir ki, 1490 lardan itibaren anatomi sadece eğitim için değil, araştırma için de yapılmaya başlanmıştır. 22 Bologna da Palazzo dell Archiginnasio da 1638 de yapımına başlanan anatomi tiyatrosu tam bir yıl içinde kullanıma açılmış ve 1737 yılına kadar sürekli olarak yenilenerek daha iyi hale getirilmişti (Resim 9). 23 Bu tiyatronun, o günlerde yapılan en görkemli ve güzel anatomi tiyatrosu olduğu düşünülüyor. Vesalius, De humani 17 A.e., s Katharine Park, The Criminal and The Saintly Body: Autopsy and Dissection in the Renaissance Italy, Renaissance Quarterly, Vol: 47, No.1, Spring 1994, s Brian P. Kennedy, Artists and Anatomists, The Anatomy Lesson: Art and Medicine, Ed. Brian P. Kennedy, Davis Coakley, Dublin, The National Gallery of Ireland, 1992, s Giovanna Ferrari, Public Anatomy Lessons and the Carnival: The Anatomy Theatre of Bologna, Past and Present, No.117, November 1987, s Park, a.g.e., s A.e., s Ferrari, a.g.e., s

35 corporis fabrica libri septem adlı ünlü yapıtında burayı zarif olarak betimliyor. 24 Böyle görkemli bir anatomi tiyatrosunun yapılmasındaki en önemli amaç, İtalya daki ve Avrupa nın diğer şehirlerindeki üniversitelerle rekabetti. Padua anatomi tiyatrosu 1594 te, Pisa anatomi tiyatrosu 1569 da, Ferrara anatomi tiyatrosu 1588 de, Londra anatomi tiyatrosu 1557 de, Basel anatomi tiyatrosu 1589 da açılmıştı. Anatomi dersleri, hem o üniversiteye saygınlık ve güç sağlıyor hem de bulunduğu şehrin ekonomisini canlandırıyordu. Ancak kadavralara ulaşmanın görece kolay olduğu İtalya ya, özellikle Bologna ve Padua ya Avrupa nın birçok değişik yerinden öğrenci akını oluyordu. İtalya tıp eğitimi açısından bir cazibe merkezi gibiydi. Bologna anatomi tiyatrosunun iç dekorasyonu özellikle ilgi çekici idi. Duvarlara açılan nişlerde, Bologna nın önde gelen tıp ve anatomi adamlarının ahşap heykelleri bulunuyordu. İkonografik açıdan çok karmaşık olan ahşap tavanında, tıp tanrısı Phoebus ın etrafında sembolik olarak betimlenmiş on dört takımyıldız bulunuyordu. Yine burada bulunan katedra, insan anatomisini betimleyen iki heykelle destekleniyordu. 25 Bologna anatomi tiyatrosunun özellikle de 18. yüzyıldaki yaklaşık on beş gün süren bu büyük anatomi şöleni için süslenip hazırlanması da ayrı bir özellikti. Duvarlara Şam işi ipek kumaşlar asılıyor, aydınlanma şamdanlarla ve kadavranın başına ve ayağına konan iki balmumu meşale ile sağlanıyordu. Şehrin ileri gelenleri anatomi derslerinin ilkine ve sonuncusuna katılıyorlardı. Bu anatomi derslerinin başlayacağı gün ve saat Latince olarak Palazzo dell Archiginnasio nun kolonlarına asılıyordu. 26 Bologna daki anatomi tiyatrosu, özellikle her yıl karnaval zamanı, anatomi derslerine sahne oluyordu. Ferrari nin belirttiği gibi bunlar ne teorik anatomi dersleriydi ne de öğretmenlerin öğrencilerine verdiği diseksiyon dersleri idi. Çok daha başka şekilde tanımlanabilecek, karmaşık törenlerdi. 27 Tam olarak Karnaval zamanının bu tip anatomi dersleri için neden seçildiği bilinmese de; karnavalın kutlandığı Ocak, Şubat, Mart aylarının, henüz teknik olarak soğutma sistemlerinin bulunmadığı bu çağlarda, vücudu korumak için iyi bir zaman dilimi olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, karnaval zamanı, tatil zamanı da olduğundan, halk için görülmeye değer bir etkinlik oluyordu. Çoğu zaman maskeleri 24 A.e., s A.e., s A.e., s A.e., s

36 ve karnaval kıyafetleri ile anatomi tiyatrosuna gelen halk, yeteri kadar içip, kendileri için son derece şaşırtıcı ve ilginç olan anatomi dersini ziyaret edip günlerini renklendiriyorlardı. Karnaval zamanı zaten renkli ve hareketli olan kent, anatomi dersleri olduğunda hepten renkleniyordu. Karnaval zamanı yapılan bu anatomi gösterileri bir bakıma hep ilgiyi canlı tutmaya yarıyordu. Kadavra bulmak ise hep en büyük sorunlardan ola gelmişti. Genel olarak kabul edilen en önemli esas, masaya yatırılacak kadavranın Bologna nın en az 30 mil dışından olması idi. Yani anatomi dersinin konusunu oluşturacak kişinin idam edilmiş bir suçlu olması bir öncelik değildi. Genellikle idam sehpasından getirilen cesetler kullanılıyordu ancak daha sonraları hastanede ölen hastalara ve ailelerine ücretsiz bir cenaze töreni vaat edilerek anatomi masasına yatırılıyorlardı. Anatomi dersleri o şehrin kültürel ve ekonomik hayatına büyük katkılar sağladığından, üniversitelerde kadavra kullanımını düzenleyen bir çok tüzük hazırlanmıştı. O yıl kaç tane anatomi dersinin yapılabileceği, kadavralara nasıl ulaşılabileceği bu tüzüklerle belirleniyordu. Örneğin, 1405 te çıkan tüzüğe göre bir erkeğin konu edildiği anatomi dersine yirmi öğrenci, bir kadının konu edildiği derse ise otuz öğrenci girebiliyordu teki tüzüğe göre ise anatomi derslerinin Noel ve Karnaval tatillerinde yapılması karara bağlanmıştı. Yine en önemli anatomi tiyatrolarından birine ev sahipliği yapan Padua da tiyatro, Palazzo Bo nun içinde yer alıyordu (Resim 10). Bugün hala ayakta olan bu tiyatronun ilk anatomi tiyatrosu olduğu düşünülmektedir. Burası konik bir biçimde yere gömülü olan, altı sıra ahşap korkulukları bulunan bir mekandı. Öğrenciler bu korkuluklara dayanıp, hemen aşağıda yapılmakta olan dersi takip ediyorlardı. Yapımı için o dönemin en ünlü ve önemli anatomi ve cerrahi profesörü olan Girolamus Fabricius ab Acquapendente nin önayak olduğu bilinmektedir. Yapının pencerelerinin tuğlalarla örülmüş olduğu düşünülmektedir. Bunun sebebinin, hem dışarıdan bakacakları engellemek hem de hemen diseksiyon masasının üzerinde asılı duran mumların masayı aydınlatıp ilgiyi buraya vermesini sağlamak olduğu sanılmaktadır. Yine anatomi tiyatrosunda çalan müziğin profesörü bekleyen öğrencilerin sıkıntısını dağıtmak ve ders aralarında rahat bir atmosfer yaratmak 28 Park, a.g.e., s

37 amacından kaynaklandığı sanılmaktadır. Bunun gibi bir uygulamayı Leiden anatomi tiyatrosunda da görüyoruz. Yine Padua da da bu anatomi dersi için toplanan paraların bir kısmı ile, anatomi dersinin konusunu oluşturan kadavra için, hemen Palazzo Bo nun yakınında bulunan San Martino Kilisesi nde cenaze töreni düzenleniyordu. 29 Katolik kilisesinin cenaze ve gömülecek bedenin bütünlüğü ile ilgili kaygılarını azaltmak için özellikle bu tip cenaze törenleri önem kazanıyordu. Londra: İngiltere den, günümüze Kıta Avrupa sındaki o ihtişamlı Rönesans anatomi tiyatrolarına benzer bir yapı kalmamıştır. Böyle bir yapı kalmadığı gibi, Leiden Anatomi Tiyatrosu nun içini betimleyen imgelere benzer buradaki anatomi tiyatrolarını betimleyen imgeler de varlıklarını bugüne kadar sürdürememişlerdir. İngiltere de cerrahlık mesleği, berber cerrahlar loncası üyelerinin gerçekleştirdiği bir eylemdi. Bu loncanın varlığı 1308 yılına kadar dayandırılmaktadır ta alınan bir karara göre, yılda bir kez olmak kaydı ile berber cerrahlar loncası, idamlarından hemen sonra dört suçluyu anatomik olarak incelemek üzere alma hakkına sahiptiler. 31 Lonca 1636 da, sahne tasarımcısı ve mimar Inigo Jones tan, Monkwell Street te kendi arazileri üzerine bir anatomi tiyatrosu inşa etmesini istemişti. Burada, zaten teatral öğeler içeren anatomi dersinin yapılacağı mekanın yapımının bir sahne tasarımcısına verilmesi de ayrıca ilginç bir ayrıntıdır. 32 Jones, mimarlık eğitimini İtalya da alan ilk İngiliz olmuştu ve bu eğitimi 16. yüzyıl sonunda tamamlamıştı. 33 Yine Sawday in aktardığına göre, tiyatro, Padua Anatomi Tiyatrosu nu örnek almıştı. Eliptik olarak düzenlenen mekanın duvarları boyunca Leiden Anatomi Tiyatrosu ndakileri hatırlatan heykeller vardı. Sedir ağacından yapılan koltuklar, seven liberal arts ( trivium yani gramer, retorik ve mantık ile quadrivium yani matematik, geometri, astronomi ve müzik) figürleri ve on iki burç ile bezenmişti. Ayrıca içeride, devekuşu ve insan iskeletleri, ahşap iskeletlere geçirilmiş ve Adem ve Havva şekli verilmiş bir kadın ve bir erkek derisi, kral I. Charles ın büstü ve bir 29 M. Rippa Bonati, Some Traditions Regarding the Old Anatomy Theatre Of Padua University, (çevrimiçi), (çevrimiçi), W. Brockbank, Old Anatomical Theatres and What Took Therein Medical History Vol.12 (4) October (çevrimiçi), s Sawday, a.g.e., s (çevrimiçi),

38 mumyanın kafatası bulunuyordu te berberlerin ve cerrahların ayrılması yönünde bir teklif sunulduğunda, berberler bu yapıyı cerrahlara bırakmak istememişlerdir. Ancak, Inigo Jones in yaptığı ve en güzel örneklerinden sayılan bu anatomi tiyatrosu varlığını ancak 1784 e kadar sürdürebilmiştir. Daha sonra cerrahlar çok da görkemli olmayan yeni yapılarını Newgate Gaol yakınlarına yaptırmışlardır. 35 Paris: Fransa nın en eski tıp okulu, güney sahilinde bulunan Montpellier de bulunuyordu. Halka açık ilk diseksiyon 1315 te, yani Paris teki benzerinden tam 150 yıl önce gerçekleşmişti. Montpellier de 1376 dan sonra kadavra üstünde düzenli olarak anatomi dersleri yapılıyordu ve bugün artık ayrıntıları elimizde olmayan anatomi tiyatrosu 1556 da yapılmıştı. Paris teki anatomi eğitimi, fakülte doktorları ve cerrahlar arasındaki şiddetli tartışmalar yüzünden sürekli baltalanıyordu. İlk diseksiyon 1478 de, ikincisi 1493 te yapılmıştı ancak bu tartışmalar yüzünden devamı bir türlü gelemedi. Fakülte 1604 te geçici de olsa ilk anatomi tiyatrosunu açmıştı ve 1620 de daha kalıcı olan anatomi tiyatrosu inşa edilmişti. Bugün buranın planları bulunmasa da, bu tiyatronun son derece rahatsız ve pencerelerinin olmayışı nedeniyle çok soğuk bir yapı olduğu biliniyor. Cerrahlar ise, XIV. Louis yi sadece anatomi dersleri yapmak için bir tiyatro yaptırmaya ikna etmişlerdi. Bu yapı bugün hala Rue de L Ecole de Médicine nin içinde, modern diller departmanı olarak kullanılmakta ancak orijinal iç dekorasyonu ile ilgili fazla bilgi bulunmamaktadır. Fakülte bunun da altında kalmayarak, bugün hala ayakta olan Notre Dame ın karşısında bulunan ve bir zamanlar kabare binası olarak da kullanılan anatomi tiyatrosunu yaptırdı 1744 yılında. Bu yapı yuvarlak, 10 m. Çapında kubbesi olan, eşmerkezli koltuklara sahip ve sekiz dorik sütunla desteklenen yüksek balkonlu bir yapı idi te XV. Louis in kişisel cerrahı Georges Mareschal in ikna çabaları sonucunda L Ecole de Chirurgie kuruldu. Bu iki ayrı cerrah gurubuna karşılık, 1748 de Royal Academy of Surgery kuruldu. 37 Onlar da XVI. Louis nin emri ile 1769 da Jacques Gondouin a ( ) çok zarif bir anatomi tiyatrosu yaptırdılar. Neo-antik stilde yapılan bu yapı nın 1500 kişilik bir yarı dairesel amfi tiyatrosu 34 Sawday, a.g.e., s Brockbank, a.g.e., s A.e., s Harold Ellis, A Brief History of Surgery, Greenwich Medical Media, 2001, s

39 vardı. Kubbesinde ise bir okulus mevcuttu. Bu yapı klasik mimari kurallarını göz ardı etse de, birçok kişinin beğenisini kazanmıştı (Resim 11). 38 Altdorf: Almanya da, Avrupa nın diğer yerleri ile yarışabilecek nitelikte bir anatomi tiyatrosu yoktu. Altdorf, Halle ve Berlin de bulunanlar arasında kayda değer olanı Altdorf taki anatomi tiyatrosuydu. Aldorf taki anatomi tiyatrosu 1650 de inşa edilmiş olup yaklaşık 80 kişilik bir mekandı. Burası diğer örneklerdeki dairesel plandan oldukça farklıydı. Seyirci sıraları salonun bir tarafına tribün gibi yerleştirilmişti. Ortadaki anatomi masasına uzak kalan seyirci, bu masanın arkasındaki pencerelerden sızan ışıkla yetinmek zorunda kalıyorlardı. Anatomi dersleri genellikle geceleri yapılmaktaydı. Bu salonu beş balmumu meşale aydınlatıyordu ki, bunlardan biri duvarda, diğer dördü ise masanın üzerinde idi. Bu tiyatronun duvarlarında çeşitli grafikler bulunuyordu ve ayrıca ayrı bir bölümde hazırlanan iskeletler sergileniyordu. 39 Salamanca ve Madrid: On altıncı yüzyılda, İber Yarımadası nda Vesalius reformunun ilk yayılmaya başladığı yer Valencia Üniversitesi olmuştur. Daha önce burada Ortaçağ dan Arap etkili Galenik anatomi eğitimi veriliyordu. Buradaki bir anatomi tiyatrosunun varlığına ilişkin bilgiler çok belirsizdir ancak oranın hastanesinde bulunduğu sanılıyor de Valladolid Üniversitesi senatosu, tıp fakülteleri için bir anatomi profesörü görevlendirmeleri ile ilgili o dönemin ünlü ve önemli tıp adamlarından olan Luis Mercado ya ( ) fikrini sorduklarında verdiği cevap şöyle olmuştur; İspanya da, iki yüz yıldan fazla bir süredir iyi bir şekilde, anatomi disiplinine ihtiyaç duyulmadan, tıp bilimi ile uğraşılmaktadır. Ayrıca bu ülkede bu disiplinle uğraşacak, yeterli eğitime sahip kimse yok. Mercado nun bu cevabı muhtemelen senatonun yaptığı baskı sonucu, kızdığı için vermiş olduğu düşünülüyor. Bu fikre karşı olanlar da çoktu yılları arasında Alonso Rodriguez de Guevara ( ) adlı bir cerrah bir çok diseksiyon gerçekleştirerek sadece öğrencilerin değil, hocaların ve saray doktorlarının da hayranlığını kazanmıştı. Valladolid Üniversitesi nde, bu iki karşıt düşünceden kaynaklanan belirsizliklerden ötürü bir anatomi tiyatrosu yapılmamıştır. Salamanca Üniversitesi ise buna karşılık İspanya nın, belki de Avrupa nın en eski 38 (çevrimiçi) Brockbank, a.g.e., s

40 anatomi tiyatrosuna sahipti de yapım emri verilen bu tiyatro, mayıs 1554 te tamamlanmıştır. Burada kalıcı bir tiyatro kurulmasının iki sebebi var; Vesalius tipi anatomi eğitimi reformu ve V. Şarlken ( ) hükümetinin ve oğlu II. Philip in kültür politikaları. Her iki kral da anatomi çalışmalarının, ülkeleri için yaralı sonuçlar verip vermeyeceğini merak ediyorlardı. İlk aylarda Escuelas Mayores in koridorlarına ahşap portatif sıralar yerleştirilmişti. İlgi çok fazlaydı. Anatomi dersleri için sağlanan kadavra sayısı da öyle. Yılda en az otuz diseksiyon gerçekleştirilmesi isteniyordu. Kalıcı anatomi tiyatrosunun yapımına Saint Nicholas kilisesi ve mezarlığının yanında başlandı. Kaba taşlardan duvarları ve kayağan taşından çatısı bulunan bu yapının içi ise ahşap yer döşemeleri ve sıralarla kaplanmıştı tüzüğüne göre bu tiyatroda altı tüm vücudu kapsayan genel anatomi, on iki de bölgesel anatomi gerçekleştirilmesi zorunlu kılınmıştı. Anatomi tiyatrosunun kilisenin hemen yakınında kurulmuş olması zaman içinde sorun yaramaya başladı ve birçok tartışmaya yol açtı. Bu sebepten, İspanya nın ve belki de Avrupa nın bu ilk anatomi tiyatrosu 1801 de yerle bir edildi. On yedinci yüzyılın sonunda Madrid te anatomi kürsüsünün kuruluşu ve anatomi tiyatrosunun varlığı, İspanyol Sarayı nın 40 desteklediği tıp reformuna işaret eder. Her yıl 1 Ekim den Nisan sonuna kadar her hafta bir diseksiyonun gerçekleştirilmesi ki bu da yaklaşık yirmi diseksiyona denk geliyor ve bu esnada profesörlerin cerrahlara ve doktorlara hitaben ders vermesi karara bağlandı. Anatomi dersini dileyen herkes takip edebilecekti. Bu açıdan tam İtalya daki ve Hollanda daki örneklerine benziyor. Tabii bu diseksiyonların yapılabilmesi için de uygun bir mekana ihtiyaç olacaktı. Bu anatomi tiyatrosunun ne zaman kurulduğuna dair herhangi bir belge olmamasına rağmen, bu yapının on sekizinci yüzyılda yapılmış gravürleri vardır. 41 Bu gravürlerin birinde buranın kare bir oda olduğu, ortasında bir anatomi masası bulunduğunu görüyoruz. Yüksek tavanlı bu oda büyük bir pencere aracılığıyla aydınlatılmış. 40 Velázquez in hamisi ve bir Habsburg olan İspanya Kralı IV Philip ten sonra, 1665 te, tahta o zaman sadece 4 yaşında olan oğlu II. Carlos geçti. Yeğeni ile evlenen IV Philip in hayatta kalan tek oğlu olan II. Carlos ( ) fiziksel ve zihinsel olarak sakattı. İspanyol Habsburg Hanedanı, II. Carlos un yaptığı iki evlilikten çocukları olmayınca ölümüyle tarihe karışmıştır. Tim Blanning, The Pursuit of Glory, Penguin Books, London, 2007, s. 248, ve (çevrimiçi) Alvar Martinez-Vidal ve Jose Pardo-Tomas, Anatomical Theatres and the Teaching of Anatomy in Early Modern Spain, Medical History Vol. 49 (3), July 2005, s

41 Anatomi masasının hemen altında ortamı kadavranın yayacağı kötü kokudan arındırmaya yarayan bir tütsü görüyoruz. Buranın duvarında da özenle hazırlanmış bir iskelet var. Leiden ve Padua anatomi tiyatrolarının aksine daha az insan mevcut. Bunlarla birlikte, Barcelona ve Saragossa gibi başka kentlerde de anatomi tiyatroları mevcuttu. Katolik inancın bu kadar yoğun ve katı bir biçimde yaşandığı İspanya da, sarayın ve bazı şehirlerde belediyelerin de kesin desteği ile, anatomi bilimine ve anatomi eğitimine bu kadar önem verilmesi gerçekten de çok ilginç bir ayrıntıdır. İspanya nın bu en önemli ve büyük şehirlerinde bulunan üniversiteler de birer anatomi kürsüsüne ve anatomi tiyatrosuna sahip olabilmek için uğraş vermişlerdir Hollanda da Anatomi Tiyatroları Leiden Sadece Hollanda için değil, Avrupa için de çok önemli bir yere sahip olan Leiden Üniversitesi ni Oranje Prensi Willem, 1575 yılında kurmuştur. Bu üniversite, uzun yıllar İspanya yönetimine karşı mücadele etmiş, hem bir bağımsızlık hem de bir din savaşı olan Seksen Yıl Savaşlarında üzerine düşeni fazlasıyla yapmış olan Leiden şehrine bir armağan olmuştur. Leiden Üniversitesi, Protestan Kuzey Hollanda daki ilk üniversite olma özelliğini taşımaktadır. Leiden Üniversitesi, ulusal akademi olarak kabul ediliyor ve kendini de öyle görüyordu yüzyılın sonuna kadar İngilizce konuşan öğrencilerin dörtte üçü derecelerini Leiden Üniversitesi nden alıyorlardı. 43 Buradaki bir diğer önemli üniversite de Leuven Katolik Üniversitesi idi. Leiden ın bereketli toprakları sebze meyve yetiştiriciliğinin yanı sıra şifalı otların yetiştirilmesi için de uygundu da, ünlü botanikçi Carolus Clusius önderliğinde, tıp fakültesinde bu bilime eşlik edecek bir botanik bahçesi (Hortus Botanicus/Hortus 42 Jan C.C. Rupp, Matters of Life and Death: The Social and Cultural Conditions of the Rise of Anatomical Theatres, with Special Reference to Seventeenth Century Holland, History of Science xxviii (1990), s Harmen Beukers, Leiden s medical Faculty During its First Two Centuries, The Anatomy Lesson: Art and Medicine, Ed. Brian P. Kennedy, Davis Coakley, Dublin, The National Gallery of Ireland, 1992, s

42 Academicus) oluşturulmuştu. Dünyanın her yerinden ve özellikle de Doğu Hint adalarından birçok bitki getirilmişti. 44 Bu bahçede, tıp bilimi içi gerekli olan şifalı bitkiler yetiştiriliyordu. Leiden Üniversitesi tıp fakültesinin ilk profesörü olan Gerard de Bont, 1584 te insan vücudunun anatomik çalışmasının ya da diseksiyonun yapılmasını önermiştir. 45 Anatomi çalışmaları gerçek şeklini, 1589 da tıp fakültesinde çalışmaya başlayan Pieter Pauw un çabaları ile almıştır. Pieter Pauw, Leiden Üniversitesi nde anatomi dersi veren ilk profesör olmuş ve muhtemelen ilk anatomi dersini de aynı yılın Aralık ayında gerçekleştirmiştir. 46 Leiden Üniversitesinde 1596 da kurulan anatomi tiyatrosu da (Theatrum Anatomicum) Avrupa daki ilk örneklerden sayılabilir (Resim 12). Böylece Leiden Üniversitesi, Padua Üniversitesi nden sonra kalıcı bir anatomi tiyatrosuna sahip ilk üniversite olmuştur. 47 Kuzey Hollanda nın Protestan olmasından dolayı artık atıl hale gelen bir çok kilise ve manastır üniversitenin hizmetine sunulmuştu. İlk anatomi tiyatrosu için Faliebagijne Kilisesi uygun bulunmuştu. Tiyatro bu kilisenin apsis tarafına yapılacaktı. Apsis ve sahındaki pencereler de bu tiyatronun aydınlatılmasına katkıda bulunacaktı. Mekan, karanlık geçen kış aylarında duvar lambaları ve mumlarla aydınlatılıyordu. Anatomi tiyatrosu planlanırken, daha önce Padua lı profesör Alessandro de Benedetti nin Anatomia Sive Historia Corpis Humani (1493) adlı yapıtında belirttiği ve Bologna, Padua ve Uppsala (İsveç) gibi birçok anatomi tiyatrosunun da yapımında göz önünde bulundurulan 48 esasların temel alınması düşünülmüştü. Bu tiyatro, diseksiyonu gerçekleştirecek kişinin işine engel olmayacak şekilde dairesel planda yapılacak ve mümkün olduğu kadar çok insanı alabilecek ahşap koltuklardan oluşacaktı. Antik bir amfi tiyatro görünümünde, ortada masaya benzer, kendi etrafında dönebilen, yüksek bir platform bulunacaktı ve anatominin konusu (subjectum anatomicum), diğer bir deyişle kadavra, buraya yatırılacaktı. Bu tiyatronun yapımı 1594 kışında tamamlandı. Anatomi dersleri kış aylarında gerçekleştiriliyordu. Böylece incelenecek olan kadavranın çabucak 44 (çevrimiçi) Tim Huisman, A Theatre for Anatomy: The Leiden Theatrum Anatomicum , Den Haag, Museum Boerhaave, 2002, s A.e., s Beukers, a.g.e., s Ferrari, a.g.e., s

43 bozulması engellenmiş oluyordu. O yıl kış çok sert geçtiğinden, Pieter Pauw, hemen o çok beklediği anatomi tiyatrosunu kullanmaya başlayabildi. Burada gerçekleştirilen anatomi dersleri hem üniversite hem de Leiden şehri için çok büyük önem arz ediyordu. Kadavra sıkıntısı çeken üniversiteye, 18 Aralık 1593 te Holland ve Batı Friesland eyaletleri, Hollanda kentlerindeki tüm idam edilmiş suçluların vücutlarını alabilme yetkisi verdi. 49 Kadavra sorunu çok ciddi bir sorundu. Bulunamadığı zamanlarda tıp öğrencilerinin ve öğretmenlerinin ve hatta sanatçıların mezarları kazıp, yeni gömülmüş insanları çıkartıp anatomi çalıştıkları biliniyor. Vesalius da anatomi bilimi ile ilgili o kadar çok çalışmak istiyordu ki, darağacındaki suçlulardan ve kimsesizler mezarlığından kemik çalmayı, bu uğurda aç bekleyen köpeklerin saldırısına uğramayı bile göze almıştı. 50 Sawday ise, Vesalius un anatomi bilimine bu kadar büyük bir aşkla bağlı olmasından ötürü şöyle bir soru yöneltmiş; Vesalius, anatomi derslerinin sürekliliği için idam programını bir şekilde etkilemiş midir? 51 Park, Vesalius un kadavra bulma konusunda çok rahat olduğunu ve bu uğurda her şeyi göze aldığını vurgular, gece yarısı operasyonlarıyla, yanına öğrencilerini de katarak mezarları soyduğunu, kapalı yerlerde bulunan kadavralara ulaşmak için anahtar uydurduğunu, darağacından cesetleri kaçırdığını büyük bir keyif ve gururla etrafındakilere anlattığını aktarır. 52 Bu konu ile ilgili sıkça kullanılan bir anekdot vardır; Sant Antonio rahiplerinden birinin güzel metresi bir sebepten ölmüştür. Vesalius ve öğrencileri bu kadını mezarından çalıp derisini yüzmüşler, böylece ailesi tarafından tanınmasını engellemeye çalışmışlardır. Kadını da bu halde anatomi dersinin malzemesi olarak kullanmışlardır. 53 Anatomi dersleri, öncesinde gerçekleştirilen idam ile sıkı sıkıya bağlantılıydı. İdam edilen kişi kim?, Hangi suçtan idam edildi? gibi sorular önemliydi. Anatomi dersi bittikten sonra, kadavranın ya derisi ya da iskeleti anatomi tiyatrosunda sergileniyordu. Böylece hem söz konusu tiyatro anatomi dersleri olmadığı zamanlarda da ziyaretçi topluyor ve böylece para kazandırıyor, hem de bu 49 Huisman, a.g.e., s M. Friedman ve G. W. Friedland, a.g.e., s Sawday, a.g.e., s Park, a.g.e., s A.e., s. 18 ve Sawday, a.g.e., s

44 anatomi dersi atıkları orayı ziyaret eden insanlar için suçtan caydırıcı birer ahlaksal uyarı oluyorlardı. İdam edilen ve ardından en ufak parçalarına ayrılan suçlu böyle sergilenerek aslında toplum önünde bir kez daha idam edilmiş oluyordu. Her ne kadar idam edilen tüm suçlular anatomi masasına yatmıyor, anatomi masasına yatan her suçlu da anatomi dersinden sonra, anatomi tiyatrosunda derisi ya da kemiği ile sergilenmiyorsa da, böyle bir sonun kendisine uygun görüldüğü kişinin müzelik bir parça olarak ve düzgün bir şekilde toprağa verilmeden orada öylece asılı kalması ikinci bir idam olarak değerlendirilebilir. Bir başka açıdan bakıldığında ise, idam edilen bu insanlar her ne kadar bir suçun cezası olarak o tiyatroda yer alsalar da, bir yandan da artık Tanrı nın büyüklüğünü kanıtlama yönünde bir araç da olduklarından belirli bir saygınlık ve aklanmaya da sahip oluyorlardı. Topluma bu kadar çok zararı dokunmuş olan suçlu, artık ölümünden sonra toplum için yararlı biri haline gelir. 54 Hollandalı ünlü doktor ve şair Caspar Barlaeus 1639 da Nes te bulunan St. Margaret Şapeli ndeki yeni anatomi tiyatrosunun açılışına ithaf ettiği şiirinde kaleme aldığı bu sözler toplum gözünde anatomi masasına yatan suçlunun, oradan, topluma karşı işlediği, günahlarından neredeyse arınmış bir varlık gibi parça parça da olsa nasıl kalktığını iyi bir şekilde örnekler. 55 Anatomi tiyatroları, diseksiyonların yapılmadığı zamanlarda, yani yazın, birer müze olarak kullanılıyordu. Anatomi tiyatrosunun varlığı kadar tiyatronun içinde yer alan müze de önemli bir övünç kaynağı idi. Burada çeşitli insan (bir hermafrodite ait iskelet) ve hayvan (balina v.b.) iskeletleri ve derileri, Doğu ve Batı Hint Adaları başta olmak üzere uzak ülkelerden gelen ve Avrupa da bulunmayan hayvanların (Delft teki gergedan) doldurulmuş bedenleri, çeşitli bitkiler, deniz kabukları, ve bunlar dışında ilginç tıp aletleri sergilenmekteydi. Özellikle Leiden Anatomi Müzesinde iskeletlerin ellerine çeşitli flamalar bulunmaktaydı. Bu flamalarda bulunan homo bulla, nosce te ipsum, mors omnia vincit gibi mottolarla yine ölümlülük, hayatın kısalığı ve boşluğu vurgulanmaktaydı. Leiden Anatomi Tiyatrosu vanitas sembolizmini hem yazın müzesinde sergiledikleri ile, hem de kışın yapılan diseksiyonlar ile kararlı bir biçimde sürdürmüştür. 54 Rupp, a.g.e., s Simon Schama, Rembrandt s Eyes, New York, Random House, 1999, s

45 Ayrıca yine anatomi tiyatrolarına ait birer kütüphane ve bu kütüphanelerde de tıp ile ilgili yazılmış kitaplar ve illüstrasyonlar yer almaktaydı. Bu kütüphanelerden tıp konusunda araştırma yapanlar ve tıp öğrencileri yararlanmaktaydı. Anatomi tiyatroları, kütüphaneleri ve özel koleksiyonları ile her açıdan birer eğitim merkezi görevi üstlenmişlerdi. Anatomi tiyatrolarına doğal olarak sadece bilim adamları, öğrenciler, halktan meraklı kişiler değil, yazarlar, şairler, ressamlar ve heykeltıraşlar da gelmekteydi ve böylece birer eğitim merkezi olmanın yanında birer kültür/sanat merkezi halini de almışlardı. 56 Sanatçılar, çok iyi tanıdıkları insan vücudunun bir de iç yapısını ve onun nasıl çalıştığını öğrenmek istiyorlardı. 57 Bunun da öğrenilebileceği en iyi yer tabii ki anatomi tiyatrolarıydı Amsterdam Hollanda Cumhuriyeti nde her eyaletin sadece bir üniversite bulundurma hakkı vardı. Leiden Üniversitesi nin varlığı Amsterdam da bir üniversite yapımını engelliyordu. Ancak Leiden dan çok daha önemli bir kültürel merkez olan Amsterdam a yüksek konsey kararı ile 22 Aralık 1631 de bugünkü Amsterdam Üniversitesi nin öncülü olan Athenaeum Illustre 58 Agnieten Şapeli nde açıldı. Açılış konuşmasını ise dönemin ünlü doktoru Caspar Barlaeus ve din bilimci Gerhard Johann Vossius yapmışlardır. Ancak buranın üniversite olarak kabulü 1877 yılına dayanır. Dolayısı ile Leiden Üniversitesi tarafından gerektiği kadar önemsenmemiştir. Bu açıdan da burada üretilen anatomi grup portreleri ayrı bir önem taşırlar. Loncaya bağlı cerrahlar kendilerini bu portrelerle kanıtlama ve tanıtma ihtiyacını duymuşlardır. 59 Hollanda da 12. yüzyıldan beri otopsiler yapılmasına rağmen, anatomi çalışmaları 1555 yılına kadar yasadışı sayılmıştır. Amsterdam da ilk anatomi dersi 1550 yılında, cerrahlar loncasının yerel yetkililerden bir kadavra 56 Rupp, a.g.e., s Daniela Bohde, Skin and the Search for the Interior: The Representation of Flaying in the Art and Anatomy of the Cinquecento. Bodily Extremities: Preoccupations with the Human Body in Early Modern European Culture, Ed. Florike Egmond, Robert Zwijnenberg, Hants ve Burlington, Ashgate Pub., 2003, s Hansen, a.g.e., s A.e., s

46 edinebildiklerinde anatomi dersi yapmasına izin verilen yer olan St. Ursula Manastırı nda yapılmıştır. 60 Şehir halkı, ilk anatomi dersinin bu tarihte gerçekleştirilmesiyle övünürmüş ve bu yüzden de yerel halk, diğer şehirliler tarafından insan derisi yüzenler (Hollandaca mensenvilders ) diye adlandırılmışlardır. 61 Amsterdam da modern anatomi olarak adlandırılabilecek olgu ancak Nicolaes Tulp zamanında, yani yılı sonrasında başlamıştır. 63 Amsterdam da anatomi derslerini daha çok cerrahlar loncası üstlenmiş ve yürütmüştür. Cerrahlar, 1460 larda şehir meclisleri tarafından loncalara bağlanmışlardır. Bu loncalara kadınlar da katılabiliyordu. Ancak 17. yüzyılda artık kadınlar bu loncalar katılamadıkları gibi bir de din engeli ortaya çıkmıştı. Loncaya sadece Protestan kilisesine bağlı olanlar girebiliyordu. Yani Katolikler de kadınlar gibi loncalardan uzaklaştırıldılar. Kan alma, neşter yapımı ve bileylenmesi gibi konuların sorulduğu uzmanlık sınavını geçince loncaya kabul edilmiş oluyordu kişi. Saç ve sakal tıraşı da cerrahın yapması gerekenler arasındaydı. 64 Ancak bu uygulama zamanla tarihe karışmış ve saç, sakal tıraşı yapmaz olmuşlardır. Cerrahlar loncası daha önceleri terlik, ahşap ayakkabı (Hollandaca klomp ) ve paten yapımcıları ile aynı loncaya bağlı iken 1552 de onlardan ayrılmışlardır. Lonca, 1578 den sonra tarikat ve manastır yapıları Protestan şehir yönetimi tarafından el konulup kamulaştırılınca, Nes te bulunan St. Margaret Şapeli ne taşınmıştır. 65 Lonca burada 1619 a kadar varlığını sürdürmüştür dan 1639 a kadar De Waag diye de anılan ve eski Amsterdam şehir surlarının kapılarından biri olan 1488 tarihli St. Anthoniespoort ta bulunmuştur (Resim 13). Burası şehrin pazar yerinin (Nieuwmarkt) tam ortasında bulunuyordu ve malların vergilendirilmesi için bunların tartıldığı bir mekan olarak kullanılıyordu. Bu yapının üst katlarında ressamlar, demirciler ve duvarcılar loncaları ile birlikte cerrahlar loncası da vardı. Her loncanın 60 A.e., s Egmond, a.g.e., s Rupp, tarihi 1634 te başlatır, ancak Tulp un verdiği ilk anatomi dersi 1631 yılındadır. 63 Rupp, a.g.e., s H.Jaap Bonjer ve Hajo A. Bruining, Surgery in the Netherlands Archives of Surgery Vol. 134, No.1 January 1999, (çevrimiçi) Norbert Middelkoop, Large and magnificent paintings all pertaining to the chirurgeon s art The art collection of the Amsterdam Surgeons Guild Rembrandt Under the Scalpel. Yaz. Norbert Middelkoop, Petria Noble, Jørgen Wadum, Ben Broos, Çev. Harry Lake, The Hague ve Amsterdam, Mauritshuis and Six Art Promotion, 1998, s

47 kendine ait bir giriş kapısı olan (Resim 14) dört de kulesi bulunuyordu. Sonra, cerrahlar loncası 1639 dan 1691 e kadar tekrar St. Margaret şapeline dönmüştür. Middelkoop 1655 te yapıyı tasvir eden Isaac Commelin den alıntı yaparak burada bulunan anatomi tiyatrosunun Roma antik tiyatrolarına benzediğini, bu altı katlı oturma yerleri bulunan tiyatronun merkezinde dönen bir anatomi masası olduğunu ve bunun üzerinde görkemli pirinç bir şamdan yer aldığını belirtir. Leiden anatomi tiyatrosundaki gibi burada da insan ve hayvan iskeletlerinin sergilendiğine, ayrıca oldukça zengin bir anatomi aletleri dolabının varlığına da işaret eder. 66 Amsterdam Cerrahlar Loncası son olarak 1691 de tekrar De Waag taki yerine dönmüştür. Bu son taşınmayla birlikte aynı yıl De Waag ta bulundukları yere bir de anatomi tiyatrosu inşa edilmiştir (Resim 15) lere kadar, cerrahlar loncası yerini burada korumuştur Delft Delft şehrinde diseksiyonun suçlu bulunmuş insanların cesetlerinde uygulanmasına olanak sağlayan ve Resolutie van de Weth adıyla anılan yasa, 2 Haziran 1614 de yürürlüğe girmiştir. Diğer Hollanda şehirlerinde olduğu gibi, Delft teki kalıcı anatomi tiyatrosu da kutsal bir yer olan Oude Kerk te (Eski Kilise) 1624 te kurulmuştur. Cerrahlar loncası, 1656 de ise bir başka kutsal mekana, yenilenen Maria Magdalena Manastırı na taşınmıştır (Resim 16). Burada, bir kütüphane, laboratuar ve botanik bahçesinde bulunan bir de hayvanat bahçesine sahip olmuşlardır. 68 Amsterdam da olduğu gibi Delft te de güçlü ve saygın bir cerrahlar loncası bulunduğundan, bu loncaların toplumda yarattıkları etki sayesinde kendi anatomi tiyatrolarını kuracak sermayeyi sağlamaları güç olmamıştır. Ancak Amsterdam ve Leiden ile karşılaştırılacak olursa, kültürel ve sosyal açıdan Delft bu iki şehrin gölgesinde kalmıştır. Bu yüzden de, Oranje Prensi Willem in (Vader des Vaderlands-baba vatanın babası) mezarının bulunduğu bu küçük Hollanda şehri, söz 66 A.e., s Hansen, a.g.e., s A.e., s

48 konusu iki güçlü ve büyük şehirden geri kalmamak adına çok büyük çabalar sarf etmiş ve bu bilim yarışında var gücüyle kendini göstermeye çalışmıştır. Söz konusu üç büyük Hollanda kentinin dışında, diğer şehirlerde de şehir yönetimlerinin desteği ile anatomi tiyatroları kurulmuştur. Bunlardan bazıları; Utrecht (1621) (daha sonra üniversiteye devredilmiştir.), Den Haag (1628), Dordrecht (1634), Rotterdam (1642), Middleburg (1658), s-hertogenbosch/den Bosch (1662) (daha sonra Athenaeum Illustre ye devredilmiştir.), Enkhuizen (1639). Tabii ki bu küçük anatomi tiyatrolarının çok pahalı koleksiyonları, kütüphaneleri yoktu. Buralar daha çok cerrahların ve ebelerin eğitimi için kullanılan mekanlardı. 69 Leiden Üniversitesi nin kadavra ihtiyacı için gerekli olan bedenler genellikle çeşitli şehirlerden karşılanmaktaydı. Ancak anatomi tiyatrosu olan daha küçük şehirler, bu ihtiyacı karşılamakta pek de gönüllü değillerdi. Görüldüğü üzere, Hollanda da anatomi çalışmaları gerçekten de büyük önem taşımıştır. Birçok şehir, bu şekilde kendine ait bir anatomi tiyatrosuna sahip olup diğer şehirlerle rekabet halinde olmak istediğini göstermiştir. Söz konusu durum, o şehir için tam anlamı ile bir saygınlık meselesi olmuştur. 69 A.e., s

49 3. FIRÇANIN UCUNDAKİ CERRAHLAR: CERRAHLAR LONCASI PORTRELERİ. Anatome, verus medicinae oculus 1602 de kurulan V.O.C. ve 1621 de kurulan G.W.C. 1 şirketlerine ait gemilerin Doğu ve Batı Hint adalarından, Brezilya dan ve daha bir çok yerden Amsterdam ın hareketli limanlarına taşıdıkları zenginlikler Holland eyaleti başta olmak üzere Hollanda Cumhuriyeti ni gittikçe varlıklı bir hale getirmekteydi. Avrupa nın her yerinden gelen tüccarlar, bankerler de böyle bir ortamdan alabileceklerini almak ve ticaret yapmak için Amsterdam a akın etmekteydi. İşte böylesine bir ticaret ülkesi haline gelen Hollanda da loncalar da önemli bir yere sahiptiler. 11. yüzyıldan itibaren Avrupa da yaygınlaşan loncalar, tüccarlar, sanatçılar ve zanaatkarların birlikte hareket edebilmesi, onların haklarının korunabilmesi ve özellikle de üretilen malların veya verilen hizmetin standartların belirlenmesi için kurulmuş olan yapılanmalardır. Çalışma saatleri, malların fiyatlandırılması, başka şehirlerden gelen tüccarlara/zanaatkarlara karşı yerel tüccarların/zanaatkarların korunabilmesi gibi konularda loncalar yetkili kurumlardı. Loncalara giriş sınavla yapılıyor (Resim 17) ve loncalara giren kişiler, ancak belirli bir eğitim sürecinden geçtikten sonra çıraklık sıfatını bırakıp usta oluyorlardı. Loncalar, her ne kadar kadınlara kapalı olmasa da onlar pek loncalara bağlanmıyorlardı. 2 Bütün bu loncaların ise koruyucu azizleri vardı; ressamlar loncasının Aziz Luka, cerrahlar loncasının Aziz Cosmas ve Aziz Damien gibi. Hollanda da tüm ekonomik yapılanma bu lonca sistemine bağlı idi. Söz konusu loncalardan biri de daha önce bahsi geçen cerrahlar loncası idi. 17. yüzyılda anatomi çalışmalarının da hız kazanması ile daha önemli hale gelen tıp eğitimi, Hollanda eyaletindeki tek üniversite olan Leiden Üniversitesi nde verilmekteydi. Ancak diğer şehirlerde tıp konusunda çalışanların ki bunlara berber Anatomi tıbbın gerçek gözüdür. (Dr. Nicolaes Tulp) 1 Vereenigde Oost-Indische Compagnie (Birleşik Doğu Hint Şirketi) ve Geoctroyeerde Westindische Compaigne (İmtiyazlı Batı Hint Şirketi). Bu şirketler sadece ticaret ki buna köle ticareti de dahildiryapmıyor aynı zamanda gidilen yerlerin sömürgeleşmesini de sağlıyordu. 2 Mariët Westermann, The Art of the Dutch Republic , London, Laurence King Publishing, 1996, s

50 cerrahlar, ebeler, eczacılar, diş doktorları ve kadın doğum uzmanları dahildi uzmanlıkları ve eğitimleri söz konusu olunca sorunlar ortaya çıkıyordu. Bunlar genellikle Latince eğitim almadıklarından üniversite mezunu olan tıpçılar ile bir sınıf sorunu yaşıyorlardı. Doktor ya da anatomi uzmanı olacak olanlar, bölgelerindeki üniversiteye gitmek ve mesleklerini icra etmek için üniversite tarafından verilen resmi bir diploma almak zorundaydılar. Üniversite mezunu doktorlar dahiliye ile uğraşırken; berber cerrahlar, ampütasyon, diş çekimi gibi Latince bilgisi gerektirmeyen durumlarla karşı karşıya kalıyorlardı. Hem üniversite diplomalı doktorlar hem de cerrahlar, cerrahlar loncasına üye olabiliyorlardı ve çalıştıkları şehirlerde mesleklerini icra edebilmek için bu sivil loncalardan lisans almak zorundaydılar. Sadece bu loncaların yaptığı sınavları kazanıp, ödemeleri gereken ücretleri ödeyip, diğer lonca üyelerince aday gösterildikten sonra bu saygın sivil kuruluşa katılabiliyorlardı. Bu kurumlarda cerrahlar ve ebeler belirli bir çıraklık eğitiminden geçiriliyorlardı. Bunun maliyeti üniversite eğitimine göre çok daha düşük bir miktardı. Genellikle üniversitelerde pratik çok daha az yapıldığından deneyimli bir cerrahın bir doktordan daha fazla pratik tıp bilgisine sahip olması şaşırtıcı değildir. 3 Loncalarda verilen eğitimin dili yerel Hollandaca idi. Bu loncaları daha da güçlü kılan, onlara verilen diseksiyon yapma hakkıydı. 4 Amsterdam, 17. yüzyılda bir liman ve ticaret şehri olmasından dolayı dünyanın en zengin kentlerinin başında geliyordu. Cerrahlar loncası da, sosyal, kültürel ve ticari hayatı hareketli olan, birçok kültürden ve ülkeden gelen insanların toplandığı bu şehirde önemli bir yere sahipti. Loncanın baş anatomistlerinden/cerrahlarından (praelector anatomiae) bazıları şehrin belediye başkanlığını da yapmış ve bu önemli ticaret ve kültür merkezinde söz sahibi olmuşlardı. Bunların başında da cerrahlar Loncasının ilk baş anatomisti Maarten Coster (ykl ), Sebastiaen Egberts ve Nicolaes Tulp geliyordu. Cerrahlar loncasında görev yapmış cerrahların resimlerinin asılması bir gelenek halini almaya başlamıştı. Delft ve Amsterdam daki doktorlar Leiden üniversitesindekiler gibi öğrenci kabul edemiyorlardı. Her ne kadar Dr. Tulp ve Prof. 3 Julie V. Hansen, Julie V. Hansen, Galleries of Life and Death: The Anatomy Lesson in Dutch Art, , Stanford University, yayınlanmamış doktora tezi, 1996, s A.e., s

51 Ruysch Athenaeum Illustre de ders de verseler, derslerine Leiden deki meslektaşları kadar fazla yerli ve yabancı öğrenci çekemiyorlardı. Bu rekabette bir şekilde ön plana çıkabilmek için dönemin tanınmış iyi ressamlarına, kendilerini toplumlarında birer kahraman gibi gösterecek büyük boyutlu resimler sipariş etmeye başladılar. 5 Bu yapılan büyük grup portrelerini, bağlı bulundukları loncada derslerin verildiği ve toplantıların yapıldığı odaların duvarlarına astırıp kendi tanıtımları için kullanmaya başladılar. Grup portresinin konusu olarak da, tıpkı okçular birliğinin senelik ziyafetlerini konu edinmeleri gibi, 6 yılda bir kez yapılan ve sosyal olarak da büyük önem taşıyan anatomi derslerini seçmişlerdir. Anatomi tiyatroları, burada gerçekleştirilen anatomi dersleri yüzünden, sanatçılar için de önemli birer merkez halini almıştır. Bedenle ilgili ortaya çıkan her bilinmeyen şey bilim adamlarını olduğu kadar sanatçıları da ilgilendiriyordu. Bilim adamları ve sanatçılar arasında karşılıklı bir ilişki söz konusuydu. Tıp, sanatçılara yeni ufuklar açıyor, sanatçılar ise bu yeni, harika dünyayı resimlere, gravürlere aktararak yayılmasını sağlıyordu. Tabii sanatçıların görevi, anatomi derslerinin sadece eğitsel amaçlı resimlerini yapmak değildi. Cerrahlar loncası portrelerine başka bir açıdan daha bakmak gerekir. Cerrahlar bu portreleri yaptırırlarken toplum içindeki statülerini belirtmek gibi bir amaçları vardı. Ancak bu portreler, etrafına toplandıkları kadavra ile karşıtlıklarını vurgulamak için de iyi bir araçtı. Bu cerrahlar toplumda saygın birer yere sahip, mesleği olan, şehrin önde gelen, şehrin yöneticisi hatta belediye başkanı olan ahlaklı kişilerdi. Masada yatanlar ise toplum içindeki kurallara uymamış, ahlaktan yoksun, günahkarlardı. Çeşitli suçlarının cezası olarak idam edilmiş ve anatomi dersinin bir nesnesi olarak oraya yatırılmışlardı. Cerrahlar bir anlamda, darağacının boyunlarında bırakacağı izden çok uzakta olduklarını vurgulamak için de bu portreleri yaptırıyorlardı. 7 Yani bu açıdan bakıldığında, yine Sawday in belirttiği gibi, o yıllarda cerrahlar, anatomi 5 A.e., s Bob Haak, Regenten en Regentessen Overlieden en Chirurgijns, Amsterdamse Groepsportretten van 1600 tot 1835, Amsterdam, Amsterdam Historisch Museum, 1972, s Jonathan Sawday, The Body Emblazoned: Dissection and the Human Body in Renaissance Culture, London ve New York, Routledge, 1996, s

52 dersini olduğu kadar, kanunu ve onun ceza mekanizmasını da yerine getirenlerdendi. 8 Genel olarak bakıldığında Amsterdam Cerrahlar Loncası nın sipariş ettiği ve sahip olduğu bu grup portrelerinin sayıca, diğer şehirlerin cerrahlar loncalarınınkinden fazla olduğunu görebiliriz. Aslında bu durum sadece cerrahlar loncası portreleri için geçerli bir durum da değil. Çünkü diğer lonca, milis güçleri, yöneticiler ve çeşitli başka kurumların resimleri incelendiğinde Holland eyaletinde diğer eyaletlerden çok daha fazla grup portresi yapılmış olduğunu görürüz. Bu eyalet dışına çıkıldığında da grup portreciliğine dair çok fazla da bir çalışma bulunmadığının farkına varıyoruz. 9 Bu çalışmada ağırlıklı olarak Amsterdam Cerrahlar Loncası portreleri ve Delft Cerrahlar Loncası portreleri ele alınacaktır. Leiden Cerrahlar Loncası portreleri ise yağlıboya tablolar olarak karşımıza çıkmadığından elimizde bulunan illüstrasyonlar incelenecektir Anatomi ve Osteoloji Dersleri Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Anatomi Dersi Bilinen ilk anatomi dersi tablosu olan bu yapıt, yılları arasında Aert Pietersz. (ykl ) tarafından yapılmıştır (Resim 18). Aert Pietersz., 16. yüzyılın önemli ölüdoğa ve gündelik yaşam resimleri ustası Antwerp li Pieter Aertsen ın (1508/ ) üç ressam oğlundan biridir. 10 Bu bilgilerin dışında, yaptığı resimlerden başka fazla bilgiye ulaşılamamaktadır. Grup portreciliğinde milis güçlerinin ziyafetlerinin resmedildiği portrelere bakıldığında çok da büyük bir fark olmadığı görülecektir. Bu resim kendisine sipariş edilmeden Aert Pietersz. da, 1599 yılında yaptığı böyle bir milis güçleri portresinde, bu yapıttan çok farklı olmayan bir düzen ortaya koymuştur. 11 Ancak Pietersz., bu resmi ile dolaylı da olsa, yepyeni bir 8 A.e., s Alois Riegl, The Group Portraiture of Holland, Los Angeles, Getty Research Institute, 1999, s Elizabeth Alice Honig, Aertsen, Pieter Dutch Art an Encyclopedia, Garland Publishing, New York ve London, 1997, s Norbert Middelkoop, Large and magnificent paintings all pertaining to the chirurgeon s art The art collection of the Amsterdam Surgeons Guild Rembrandt Under the Scalpel. Yaz. Norbert 41

53 grup portresi türünün ortaya çıkmasında etkili olmuştur. 12 Genellikle sıralar halinde dizilen ve ancak resimde görülen aletler, simgeler ve armalar v.b. aracılığı ile bir grup görüntüsü verilen bu resimlerde, izleyici tek tek portrelenmiş olan bu üyeleri birbiri ile ilişkilendirebilir. Bu resimde yirmi dokuz kişi portrelenmiştir. Bunlardan arka sırada, yaklaşık olarak ortada bulunan ve elindeki neşterle diğer kişilerden ayrılan Dr. Egbertsz.dir. Dr Sebastiaen Egbertsz., yılları arasında yaşamış, tıp eğitimine Leiden Üniversitesi nde başlamış ve daha sonra Padua ya eğitimini tamamlamak üzere gitmiştir te ise Amsterdam Cerrahlar Loncası nın baş anatomisti/cerrahı (praelector) olmuş ve ölümüne kadar da Hollanda meclisinde delege olarak görev yaptığı üç yıl hariç bu görevi yürütmüştür. 13 Ayrıca daha önce de belirtildiği gibi Dr. Egbertsz ve 1608 yıllarında olmak üzere iki kez Amsterdam belediye başkanlığı görevini de yürütmüştür. Bu tablonun siparişi 1601 de verilmiştir. Ancak iki yıl gecikmeli olarak tamamlanmasının nedeni o yıllarda çıkan veba salgınıdır. Betimlenen yirmi dokuz kişiden beşi yapıt tamamlandığında artık hayatta değildi. 14 Anatomi masasının etrafında bir araya gelen bu yirmi dokuz kişinin isimlerini, resmin en sağında kolçaklı bir sandalyede oturan kişinin elinde tuttuğu kağıtta görürüz. Bu kağıttaki isimler, resimdeki kişilerin başlarının üzerine çizilmiş olan rakamlarla eşleşmektedir (Resim 19). Hansen in de belirttiği gibi, bu tablonun herhangi bir ziyafet tablosundan çok da farkı yoktur. Ortadaki masada, resim düzlemine paralel olarak yatan kadavra bunun bir anatomi dersi olduğunu gösteren herhangi bir araç gibidir. Buradaki kadavra ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. En sağda listeyi tutan kişinin hemen önünde bir makas bulunmaktadır ve bunun gibi birkaç ameliyat aleti daha resmin çeşitli yerlerine yerleştirilmiştir. En solda, hemen resmin önüne doğru bir tıraş tası vardır. Bu tas cerrahların profesyonel olarak berberlik de yaptıklarının bir simgesidir. 15 Bu gözlemlerin dışında mekana baktığımızda buranın bir anatomi tiyatrosuna benzemediğini de görürüz. Karanlık çizilen fon buranın bize herhangi bir Middelkoop, Petria Noble, Jørgen Wadum, Ben Broos, Çev. Harry Lake, The Hague ve Amsterdam, Mauritshuis and Six Art Promotion, 1998, s Riegl, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Norbert Middelkoop, De Ambachtsgilden, Amsterdammers Geportretteerd, Kopstukken , Ed. Norbert Middelkoop, Bussum, THOTH Amsterdams Historisch Museum, 2002, s Middelkoop, Rembrandt Under the Scalpel, s

54 yer olabileceğini gösterir. Bu yüzden de bu resimde varolan simgeler aracılığı ile bir dış tutarlılık sağlanmış olur ve o anda orada bir anatomi dersinin devam etmekte olduğunu düşündürür. Bu yirmi dokuz cerrahın siyah kıyafetleri ve dönemin üst sınıfında yer alan kişilerin taktığı beyaz yakaları dikkatimizi çeker. Cerrahlar, anatomi dersi ile ilgili değil gibi görünmektedirler. Genel olarak bakışları o anda sürüp gitmesi gereken anatomi dersinde değil, kendilerini izleyen bizler üzerindedir. Bir kısmı ise bakışlarını resmin dışına yöneltmiştir. Hepsi genel olarak tam karşıdan ya da üçte bir profilden betimlenmişlerdir. Yine Middelkoop un belirttiği gibi, yapıtın son restorasyonunda ilginç bilgilere ulaşılmıştır. Resim üzerinde 1603 yılından da sonra birçok değişikliğin yapılmış olduğu ve sol üst köşeye iki kişinin eklenmiş olduğu görülmüştür. Ayrıca resmin yapıldığı tarihlerde yaşları olan iki kişinin (Stangerus ve Wafelier) sonradan kendilerini daha yaşlı olarak değiştirttikleri görülmüştür. 16 Dr. Egbertsz. resmin ortasına alınarak ve tıpkı Vesalius gibi elinde bir forseps ile betimlenerek baş anatomist/cerrah olarak önemi vurgulanmıştır. 17 Buradaki herkes sanki oraya sıkıştırılmış gibidir. Bu sıkışıklıktan dolayı hareketlilik en az düzeydedir. Genel olarak statik olan bu portre, cerrahların bazılarının bizi anatomi dersine katılmak üzere davet eder gibi 18 uzattıkları elleri ile bir ölçüde hareketlilik kazanır Dr. Willem van der Meer in Anatomi Dersi Delft Cerrahlar Loncası nın ilk grup portresini 1617 yılında Michiel van Miereveld ve tam olarak belgelenememiş de olsa oğlu Pieter ( ) yapmışlardır (Resim 20). Michiel van Miereveld ( ) Delft te bir kuyumcunun oğlu olarak dünyaya gelmiştir. 17. yüzyılın ilk yarısının en önemli portre ressamlarından bir sayılan Van Miereveld, eğitimine Anthonie Blockland ın (1533/ ) yanında başlamıştır. Bu dönemde, maniyerist üslupta tarihi resimler 16 Middelkoop, Amsterdammers Geportretteerd, Kopstukken , s Hansen, a.g.e., s Riegl, a.g.e., s

55 yapmıştır yılında, Prens Maurits in portresini yaptıktan sonra portre ressamı olarak adını duyurmuştur. 19 Dr. Willem van der Meer (?-1624), 1588 de Leiden da tıp eğitimine başlamış ve bir süre Padua da eğitimine devam etmiştir te anatomi doktoru olmuştur. Delft şehrinin tarihçisi Dirck Evertsz. van Bleyswijk e ( ) göre, Delft in ilk anatomisti olarak görev yapmıştır. 20 Bu resim, şehir yönetimi tarafından Delft Cerrahlar Loncası na yılda bir kez diseksiyon yapma hakkının verilmesinden üç yıl sonra yapılmıştır. On dokuz kişinin betimlendiği ve simetrik olarak kurgulanmış resmin tam merkezinde, karın bölgesi yeni açılmış bir kadavra yatmaktadır. Onun başında ayakta durmakta olan ve elinde neşteri bulunan Dr. Van der Meer izleyiciye yönelmektedir. Bu anatomi dersi, geçici anatomi tiyatrosunun bulunduğu Oude Kerk te (Eski Kilise) yapılmaktadır. Buranın bir anatomi tiyatrosu olduğunu gösteren anatomi masasının etrafında dairesel biçimde yerleştirilmiş koltuklar ile korkuluklar ve bu korkulukların sol arka kısmında, bir çok anatomi tiyatrosunda bulunan iskeletler görülmektedir. Bu iskeletler cerrahi öğrencileri için bir ders malzemesi olarak kullanmakla kalmayıp, simgesel olarak da hayatın geçiciliğini vurgulamak için sergilenmekteydi. 21 Anatomi masasının üzerinde duran mum da yine hayatın kısalığını simgelemektedir. Oldukça kalabalık olarak betimlenmiş bu ders, Amsterdam Cerrahlar Loncası nın ilk portresi ile karşılaştırıldığında daha iyi kurgulanmış bir kompozisyona sahiptir. Figürlere bir hareket alanı sağlanmış ve üst üste yığılmamışlardır. Yine ilk Amsterdam örneği ile karşılaştırıldığında bu yapıtta bir çok ameliyat aleti dikkatimizi çekmektedir. Anatomi masasının etrafında bir çok yere dağıtılmış olan tütsüler ise, anatomi masasında yayılması muhtemel olan kötü kokular için bir önlem oluşturmaktadır. Dr. Van der Meer in sol yanında duran kişinin elinde, baş anatomist elini yıkasın diye içinde su ile hazır tutulan veya vücuttan çıkarılan parçaların konulacağı, bakır bir kap 19 Norbert Middelkoop ve Jeroen Jurjens, Kunsthistorische Aspecten van de Vier Delftse Anatomische Lessen. De Snijkunst Verbeeld: Delftse Anatomische Lessen Nader Belicht, yaz. Hans Houtzager, Jeroen Jurjens, Norbert Middelkoop, Kees van der Wiel, Delft ve Zwolle, Reinier de Graaf Groep ve Waanders Uitgevers, , s Hans Houtzager, De Anatomische Les van Willem van der Meer, Geschilderd door Michiel en Pieter van Miereveld in De Snijkunst Verbeeld: Delftse Anatomische Lessen Nader Belicht, yaz. Hans Houtzager, Jeroen Jurjens, Norbert Middelkoop, Kees van der Wiel, Delft ve Zwolle, Reinier de Graaf Groep ve Waanders Uitgevers, , s A.e., s

56 bulunmaktadır. Resmin sağ ön tarafında elinde defne dalı bulunan kişi de ün ve statü 22 ya da sonsuz hayata dirilişi 23 belirten bu simgeyi, burada betimlenmiş kişilerin toplum içindeki saygın yerlerini göstermek amacıyla tutmaktadır. Sol üstte betimlenen kişilerden biri Vesalius un De humani corporis fabrica libri septem kitabındaki bir çizimi, sol alttakilerden biri ise elinde küçük boyutlu ve kapalı halde bir Galen kitabı tutmaktadır. Burada anlatılmak istenen anatomi alanında yeniliklerin takip edildiği ve uygulamanın anatomi biliminin ayrılmaz bir parçası olduğudur. Anatomi dersinin yapıldığı mekan, betimlenmiş cerrahi aletleri ve iskeletler bir dış tutarlılık sağlamaya yetmiştir. Resimde bir kişi hariç herkes izleyiciye dönmüştür. Burada profilden betimlenen ve daha sonra bu resmi tamamlayacak olan, Van Miereveld in yirmi bir yaşındaki oğlu Pieter dır. Pieter ile ilgili çok fazla bilgi bulunmamasına rağmen, onun babasının atölyesinde yetiştiği ve genç yaşta öldüğü bilinmektedir. 24 Ressamın, kendisine ya da bu örnekteki gibi oğluna yaptığı grup portresinde yer vermesi aslında çok rastlanan bir durum olmadığı gibi, bir gövde gösterisidir de. Böylesi bir betimlemenin asıl sebebi Van Miereveld in Prens Maurits in portresini yapmış olması, onu önemsenecek bir ressam haline getirmiştir. Böylesi değerli sayılan bir ressamın oğlu ile (ki onun da bu resimde emeği var) aynı resimde yer almak da lonca üyeleri için önemsenecek bir durumdur. Prens Maurits in portresini yapan bir ressama kendi grup portrelerini yaptırmakla kalmayıp bir de birlikte betimlenmişlerdir. Van Miereveld bununla da yetinmemiş ve arkadaki iskeletlerin arasında üç öğrencisine de yer vermiştir Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Osteoloji Dersi Dr. Egbertsz. ilk portreden yaklaşık olarak on beş yıl sonra, yani 1619 da yeniden resmedilmiştir. Bu yapılan yeni portre (Resim 21), De Waag adıyla anılan ancak artık cerrahlar loncası tarafından kullanılan yapıda, yönetim kurulunun siparişi ile 22 Hansen, a.g.e., s Rupp, a.g.e., s Middelkoop ve Jurjens, a.g.e., s A.e. 45

57 şöminenin üzerine asılmak üzere Thomas de Keyser e yaptırılmıştır. 26 Thomas de Keyser (1596/ ), ünlü mimar ve heykeltıraş Hendrick de Keyser in oğlu ve öğrencisi idi. O da babası gibi mimarlık yapmış ancak kendini bu işe vermeden önce yaptığı portrelerle tanınmıştır. 27 Dr. Sebastiaen Egbertsz. in bu iki portresi incelendiğinde farklar hemen gözümüze çarpacaktır. İlk portre ne kadar kalabalık bir grubu ele almışsa, bu yeni portrede çok daha az sayıda insan vardır. Bir önceki portre kadar kalabalık olmadığından bu tabloda bir merkez oluşturulabilmiş ve bu merkezde de ahlaksal ve didaktik varlılarıyla Dr. Egbertsz. ve iskelet bulunmaktadır. 28 Bu defa bir anatomi dersi değil, yapılmakta olan bir osteoloji (Kemik bilimi, anatominin iskeletle uğraşan bölümü) dersidir. Osteoloji dersi loncada verilen derslerin içinde önemli bir yere sahipti. 29 Resimde fon karanlıktır ve bu açıdan da bir önceki portre ile benzerlik gösterir. Riegl, De Keyser in bunu, betimlenen figürlerle yarışacak başka nesneler ortaya çıkmasın diye özellikle yaptığını vurgular. 30 Resimde, lonca yöneticileri olan toplam altı kişi görürüz. Resmin tam ortasında ayakta durur halde betimlenen iskeletin, 1615 te idam edildikten sonra loncaya teslim edilmiş bir İngiliz korsana ait olduğu biliniyor. Üzerinde bizzat Dr. Egbertsz. tarafından gerçekleştirilen diseksiyonun izlerini iskeletin kafatasındaki izlerden anlayabiliyoruz. 31 Bu resimdeki altı kişi, iskeletin sağında ve solunda üçerli gruplardan iki tane üçgen oluştururlar. Dr. Egbertsz., diğer kişilerden elindeki aletle iskelet üstünde ders anlatır halde betimlendiğinden, çok daha kolay ayırt edilebilir. Kompozisyonda kişiler iskeletin etrafında bir daire oluşturmuş gibidir. Dr. Egbertsz. ve lonca üyeleri diğer resim ile karşılaştırıldığında daha bir birlik içindedir. Önde oturmakta olan iki üye izleyiciye 26 Middelkoop, Amsterdam Cerrahlar Loncasının sanat koleksiyonunu ele aldığı yazısında, bu resmin Nicolaes Eliasz. Pickenoy a ait olabileceğini, çünkü onun ilk dönem üslubuyla benzerlikler gösterdiğini ki eğer bu yapıt gerçekten Pickenoy a ait ise, Rembrandt öncesinde cerrahlar loncasından üstüste iki resim siparişi alan tek ressam olur ancak yine de o yıllarda olgun dönemini yaşayan Werner van den Valckert in (ykl ) üslubunun çok daha uygun olduğunu belirtir. (Middelkoop, Rembrandt Under the Scalpel, s. 14.) 27 J. Rosenberg, S. Slive, E.H.Ter Kuile, Dutch Art and Architecture 1600 to 1800, Middelsex, Penguins Books, 1966, s Simon Schama Rembrandt s Eyes, New York, Random House, 1999, s Haak, a.g.e., s Riegl, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s

58 dönmüş; ilgiyi derse ve orada betimlenmiş olan gruba 32 çekmekte olsa da, baş anatomist/cerrah ve ayaktaki diğer üç üye iskelete odaklanmışlardır. Burada bir grup portresi oluşturma ve iç tutarlılık sağlama çabası dikkatimizi çeker. Ancak iskelet yine de bir aksesuar olmaktan öteye pek geçemez. 33 Yine de dersin konusunu oluşturan iskelet, Daha önce ele alınan iki kadavra kadar ikincil öneme sahip değildir. Middelkoop un dikkatleri üzerine çektiği gibi, Dr. Egbertsz. kafasındaki şapkası ile statüsünü belli eder. İskeletin sağındaki yöneticiler ile solunda oturan yöneticinin şapkaları ellerindedir. 34 Bu tabloda da, diğerinde olduğu gibi, resmedilen kişilerin bir listesi bulunmaktadır. Bu liste resmin sol üst köşesinde yer almakta. Daha önceki tabloda yer alan kişilerin burada tekrar resmedilmemiş olması, baş anatomist/cerrah hariç, herkesin kendi portresi için para ödediğini gösterir. 35 Bilindiği gibi Hollanda ve Flaman resminde ahlaksal ve dinsel simgeler, özellikle de 16. ve 17. yüzyıllarda, kendine fazlasıyla yer bulmuştur. Çiçeklerden yumurta kabuklarına, sineklerden mumlara, bir çok nesneye veya hayvana anlamlar yüklenmiştir. Buradaki iskelet aslında gelişmekte olan tıp biliminin öğretici bir aracı olsa da, memento mori kavramını da simgeler. Protestanlığın ve Calvinizmin yeni yayılmakta olduğu bu bölgelerde, sanat yapıtlarındaki bu sembolizm, ahlaksal ve dinsel uyarı niteliği taşıyordu. Tablodaki iskelet her canlının ölümlülüğünü vurgulamakla birlikte, özellikle de anatomi çalışmalarının hız kazandığı bu zamanlarda suç işleyenler için, ölümlerinden sonra da rahat bir mezar olamayacağı, anatomiden sonra kemiklerin de kullanılmaya devam edeceğini gösterir. İnançlı kişiler ölümlerinden sonra düzgün bir kilise ve kutsanma töreninden sonra kilisenin kutsamış olduğu mezarlıklarda son yolculuklarına çıkmak isterken, bir anatomi sınıfının önünde belki de sonsuza kadar sergilenme fikri hem utanç verici hem de korkutucu bir olguydu. Ayrıca, Dr. Egbertsz. iskelet üzerinde onun kaburgasının alt kısmını göstererek Havva nın yaradılışına da işaret etmek istemiş olabilir. 36 Thomas de Keyser in kompozisyonu bu şekilde yine simgesel bir anlam kazanmaktadır. Bu 32 Riegl, a.g.e., s Rosenberg, Slive, Ter Kuile, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s A.e., s Martin Kemp, Spectacular Bodies, California, University of California Press., s

59 konuyla ilgili ilginç bir noktaya Peter Watson da işaret etmiştir. Havva nın yaratılışı ile ilgili kabul edilen dogmalardan biri onun Adem in kaburgasından meydana geldiği idi. Bununla bağlantılı olarak, Adem in, dolayısı ile de erkeklerin, bir yanındaki kaburgalardan birinin eksik olduğuna inanılmaktaydı. Ancak Vesalius un yaptığı çalışmalar ve diseksiyonlar sonucu erkeğin de iki yanında eşit sayıda kaburga kemiği olduğu saptanmıştır. 37 Diğer anatomi dersi ile karşılaştırıldığında De Keyser in bu yapıtı aslında klasik grup portresi kalıbından farklılaşmaya başlamıştır. Bu açıdan da, grup portreciliğine yeni bir bakış, yeni bir soluk getirmiştir Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi 1723 te De Waag da çıkan bir yangın sonucu, Rembrandt ın Dr. Jan Deijman in Anatomi Dersi adlı yapıtı ile birlikte, ciddi hasar gören ve daha sonra üzerinde yapılan ağır boyamalarla orijinal haline hiç benzemediği düşünülen Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi adlı yapıt (Resim 22), 1625 te Nicolaes Eliasz. Pickenoy (ykl ykl.1656) tarafından boyanmıştır. 38 Nicolaes Eliasz. Pickenoy, Antwerp li ünlü bir duvarcının oğlu olarak Amsterdam da dünyaya gelmiştir. Genellikle yaptığı grup portreleri ile bilinir ve yine kendi gibi, yaptığı portreler ile tanınan Bartholomeus van der Helst in ( ) öğretmeni olduğu sanılmaktadır. 39 Dr. Johan Fonteijn ( ), 1621 de Dr. Egbertsz. in ardından cerrahlar loncasının yeni baş anatomisti/cerrahı olarak yüksek bir ücret ile görevlendirilmiştir. 40 Pickenoy un yaptığı bu portrenin her Eylül yapılan ve yeni yönetim kurulunun belirlendiği toplantıdan sonra sipariş edildiği düşünülmektedir. Dr. Fonteijn in tıp eğitimini nerede tamamladığı bilinmese de, 1623 te Nassau Prensi Maurits in kişisel doktoru olarak atanmıştır. Middlekoop ve Hansen in kaynak olarak kullandığı J. Monnikhoff un 1750 de yazdığı yapıtta verdiği isimlere göre, 1723 te çıkan yangın sonucu ağır hasar alan bu yapıtta on bir kişi bulunması gerekiyordu. Ancak bugün yapıta baktığımızda baş 37 Peter Watson, Ideas: A History from Fire to Freud, London, Phoenix, 2006, s Hansen, a.g.e., s Rosenberg, Slive, Ter Kuile, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s

60 anatomist/cerrah dahil toplam yedi kişi bulunur. Hemen resmin ortasında bulunan masanın etrafında toplanmış olan bu kişiler, masanın üstündeki kafatasından yola çıkarak denebilir ki, bir osteoloji dersini dinlemektedirler. Bu yapıt her ne kadar anatomi dersi olarak adlandırılmış olsa da siparişin verildiği Eylül ayında bir anatomi dersinin yapılabilmesi mümkün değildi. Dr. Fonteijn, kafasındaki şapka ve masadaki kurukafayı işaret eden eli ile resimdeki en önemli yeri almaktadır. Resim, daha önce De Keyser in yapıtında oluşturmaya çalıştığı iç tutarlılıktan uzaklaşmış gibidir. Betimlenen kişiler yine, ne anatomi dersi ile ne de birbirleri ile ilgilidirler. Resimdeki dört kişi izleyiciye bakar vaziyette betimlenerek bir dış tutarlılık sağlanmıştır. Sol üst köşedeki kişinin yeri, muhtemelen 1732 de Jan Maurits Quinkhard ın restorasyonu ve yanan yerlerin kesilmesi ve temizlenmesi aşamasında değiştirilmiştir. 41 Herkesin bakışları donuk ve duruşları statiktir. Dr. Fonteijn dışında kimsenin eli bile görünmez, ki bu yapıta hareketlilik katacak bir unsurdur. Zemin karanlık yapılmış olmasından ötürü buranın gerçek bir anatomi tiyatrosu olup olmadığı konusunda da fikir sahibi olamayız Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi Amsterdam Cerrahlar Loncası, 1632 de bu siparişi Amsterdam a yeni gelmiş genç Rembrandt Harmensz.van Rijn e verdiğinde, sanat tarihinde önemli bir yer edinecek bir tabloya sahip olacağını bilemezdi. Rembrandt Harmensz. van Rijn ( ) Leiden da değirmenci bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Hukuk okumak üzere Leiden Üniversitesi ne kaydolsa da, buradaki eğitimine başlamadan, tarih ressamı Jacob Swanenburgh (ykl ) ile resim çalışmalarına başlamıştır. Daha sonra Pieter Lastman ( ) ve onun öğrencisi olmuş Jan Lievens ( ) ile çalışmıştır. Lastman ın resim tarzı ve tarihi konulara yaklaşımı Rembrandt ın yapıtlarında hep hissedilir. O dönemde ressamların yoğun olarak yaşadığı ve Aziz Luka Loncasına çok yakın bir noktada bulunan Sint- Antonisbreestraat ta yaşamaktaydı. Loncanın içinde bulunduğu bina, De Waag, daha 41 Middelkoop, a.g.e., s Norbert Middelkoop bu yapıtın orijinalinde aşağı yukarı nasıl olabileceğini anlamaya çalışmış ve bu resmi Michiel ve Pieter van Miereveld in yaptığı 1617 tarihli Dr. Willem van der Meer in Anatomi Dersi adlı yapıtla birleştirerek yapısı hakkında bilgi edinmeye çalışmıştır (Resim 23). 49

61 sonra ünlü grup portresi Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi adlı yapıtına da ev sahipliği yapacak olan cerrahlar loncasını da barındırmaktaydı. 43 Rembrandt, 1631 de Amsterdam dan ressam ve sanat tüccarı Hendrick van Uylenburgh aracılığı ile aldığı portre siparişleri sayesinde tanınmaya başlar. Aldığı bu siparişlerden biri de Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi dir. Portre sanatçısı olarak geleneksel portrecilik anlayışına insani sıcaklık ve karakter getirerek, kendisinden önce Amsterdam da çok tutulan Thomas de Keyser ve Nicolaes Eliasz. Pickenoy un daha soğuk ve biçimsel üsluplarının önüne geçer. Şehrin önde gelen tüccarlarının, filozoflarının, din adamlarının ve loncalarının portrelerini yaparken de bir ömür boyu, chiaroscuro (ışık/gölge) etkilerini kullandığı oto portrelerini yapmayı ihmal etmemiş ve ardında duyguları ve yaşamın evrelerini çok iyi bir şekilde belgeleyen bir portre serisi bırakmıştır te Aziz Luka Ressamlar Loncası na kaydolduğunda resmi olarak hayatının sonuna kadar yaşayıp ürünlerini vereceği Amsterdamlı olmuştur. Kendi stüdyosunda, Govaert Flinck ve Ferdinand Bol gibi çok değerli öğrenciler yetiştirmiştir. Rembrandt ressamlığı kadar gravürcülüğü, desenciliği ve maden baskı konusundaki ustalığı ile de tanınır. Bu ünlü anatomi dersi tablosunun baş kahramanı olan Dr. Nicolaes Tulp ( ), Leiden da Claes Pietersz. olarak dünyaya gelmiştir. Tulp soyadını daha sonra yaşadığı evin üzerindeki lale (Hollandaca tulp ) ambleminden almıştır. Leiden Üniversitesi nde Pieter Pauw un öğrencisi olmuştur. 44 Amsterdam da saygın bir konuma sahip olan Nicolaes Tulp, hastalarını kendine ait küçük bir fayton ile ziyarete giderdi. Her zaman için şehir hayatında önemli bir yere sahip olan Dr. Tulp, Amsterdam da dört kez yaptığı belediye başkanlığı ile birlikte başka resmi görevlerde de bulunmuştur. Öğrencilik yıllarında Leiden Üniversitesi ne bağlı ve tıp eğitiminde temel bir yeri olan botanik bahçesinde gördüklerini ve öğrendiklerini eczacılık ile ilgili yazdığı Pharmacopoeia Amstelredensis adlı kitaba aktarmış 45 ve bu kitap 17. yüzyılda çok önem verilen ve eczacıların dükkan açabilme yetkisini almak için öğrenmekle yükümlü oldukları bir yapıt olmuştur. Amsterdam Cerrahlar 43 Sebastian Dudok van Heel, Rembrandt van Rijn ( ): A Changing Portrait of an Artist Rembrandt: The Master and His Workshop, Ed. Christopher Brown, Jan Kelch, Pieter van Thiel, New Haven ve London, Yale University Press ve National Gallery Press, 1991, s G. A. Lindeboom, Geschiedenis van de Medischewetenschap in Nederland, Bussum, Unieboek b.v., 1981, s Simon Schama, a.g.e., s

62 Loncası na, 1628 de Dr. Fonteijn den sonra baş anatomist/cerrah olarak getirilişi, Amsterdam da modern anatomi çalışmalarının başladığı tarih olarak bilinir. İlk halka açık anatomi dersini 31 Ocak 1631 de yapmıştır. İkinci halka açık anatomi dersi de, bu tarihten tam bir yıl sonra gerçekleşen ve Rembrandt ın bu ünlü tablosuna konu olan derstir (Resim 24). 31 Ocak 1632 böylesi bir anatomi dersi için seçilmesinin iki nedeni vardır. Birincisi, Amsterdam Athanaeum Illustre nin açılışı; ikincisi ise, Amsterdam da politik yılın sonu ve yeni belediye başkanlarının seçilecek olması. 46 Halka açık anatomi dersleri bir çeşit şenlik havasında geçtiğinden, böylesi bir güne denk getirilmesi de şaşırtıcı değildir. Dr. Tulp un ve dolayısı ile Rembrandt ın anatomi dersinin subjectum anatomicum u (üzerinde diseksiyon gerçekleştirilen kişi), Leidenlı Adriaen Adriaensz. Aris Kindt (bazı kaynaklarda Het Kindt olarak da geçer) adlı bir suçlu idi nin kışında, bir palto çaldığı için idam edilmişti. Burada anatomi masasının üzerinde yatan kişi, daha önce incelediğimiz anatomi derslerinden farklı olarak, kimliği bilinen ve bu yüzden de vücuda gelmiş gerçek bir kişidir. Rembrandt, onu ne önceki çalışmalardaki gibi tamamen insanların arkasında gizlemiştir ne de yok saymıştır: O gerçek bir insandır. Sadece loncada görevli olan insanların portrelerinin çizilmesi için oraya iliştirilen alelade bir nesne değildir. Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi, Rembrandt ın ilk yaptığı grup resmi olması açısından da çok önemli bir yere sahiptir. Bu resmi yapmadan önce doğal olarak kendisinden önce yapılmış olan grup portrelerini ve özellikle de cerrahlar loncası için yapılmış olanları incelediğini varsayıyoruz. Bu durumda Aert Pietersz., Thomas de Keyser ve Nicolaes Eliasz. Pickenoy un Amsterdam Cerrahlar Loncası için boyadıkları tuvaller ile Michiel ve Pieter van Miereveld ın Delft Cerrahlar Loncası için yaptıkları Dr. Willem van der Meer in Anatomi Dersi adlı yapıt ile karşılaşmış olmalıdır. Bugün için artık Pickenoy un yapıtı çok hasarlı olduğundan ve orijinali gibi elimize geçmediğinden, Rembrandt ın yapıta bakarken neler görmüş olabileceğini pek bilemeyiz. Ancak burada bahsi geçen ressamların hepsi kendi dönemleri içinde önemli yerlere sahip olduklarından, Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi ni tasarlarken bu yapıtların ona yol gösterdiği de düşünülmelidir. 46 Hansen, a.g.e., s

63 Rembrandt ın yaptığı portreler 47 hep bir canlılık, hareketlilik barındırır ve tuvale yansıyan o anın sonrasında neler olacağı konusunda hayal gücümüzü harekete geçirir. 48 Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi de işte tam böyle bir yapıttır. Dr. Tulp kadavranın başında oturmuş, anatomi tiyatrosunun sıralarına yerleşmiş lonca üyelerine, öğrencilere ve belki de halka, kadavranın sol elinin derisi yüzüldükten sonra ortaya çıkmış olan kasları (flexor) göstermektedir. Bir yandan da dinleyicilere dönmüş ve büyük bir ciddiyetle konuşmaktadır. Burada Dr. Tulp dersi anlatan ve kadavranın solundaki tek kişi olarak zaten vurgulanmıştır. Ancak kafasındaki şapka ve üstündeki dantel yakalı, şık giysisi ile bu durum pekişir. Ders yeni başlamış gibidir. Dr. Tulp derse odaklanmış ve merakla izlemekte olan kişilere forsepsi ile kavradığı kasları anlatmaktadır. Bu kasları anlatırken de, hangi parmakları oynattığını kendi eli üzerine göstermektedir. Burada, bu el ile betimlenen Dr. Tulp, bir çok yazara göre modern anatominin kahramanı Vesalius ile özdeşleştirilmek istemiştir (Vesalius Redivivus). Çünkü Vesalius un De humani corporis fabrica libri septem adlı yapıtında onun Johann Steven van Calcar (1499-ykl.1546) tarafından yapılmış, Dr. Tulp un bu portresindekine çok benzer, bir ahşap oyma baskı vardır (Resim 25). 49 Vesalius, bu portresini, Galen ile olan farkını vurgulayan bir sembol olarak görmüştür. 50 Ünlü yapıtında Vesalius, ön kol ve eli bir doktorun temel aracı olarak tanımlar (primarium medicinae intrumentum). 51 Vesalius un yapıtındaki bu söz ve burada Calcar ın yaptığı oyma baskı göz önüne alınırsa, Dr. Tulp un neden böyle betimlenmek istediği de bir parça anlaşılmış olur. Vesalius için bunca önem taşıyan el, insanlık tarihine bakıldığında da, insanı araç yapan bir hayvan olarak, onu diğer hayvanlardan ayıran bir özelliktir. 52 Galen yapıtlarında kuramsal olarak insan bedenini tanımlamaya çalışmış ve insan diseksiyonu henüz yasak olduğundan hayvanlar üzerinde gerçekleştirdiği bazı 47 Bu tip portrelerin en güzel örnekleri arasında, Gece Devriyesi, Kumaşçılar Loncası Üyeleri, Jan Six gibi birçok örnek sayılabilir. 48 Norbert Middelkoop, The Anatomy Lesson of Dr Deijman and Its Place in Rembrandt s Portraiture, Rembrandt as Norm and Anti-Norm, Ed. Toshiharu Nakamura, Kyoto, Graduate School of Letters Kyoto University, 2004, s Hansen, a.g.e., s. 31 ve Middelkoop, Rembrandt Under the Scalpel, s Rupp, a.g.e., s A.C. Masquelet, The Anatomy Lesson of Dr. Tulp, The Journal of Hand Surgery, Vol: 30B, No.4, August 2005, s Sawday, a.g.e., s

64 diseksiyonlarla genellemeler yapmıştır. Vesalius, insan vücudunun kuramlarla değil uygulamalarla öğrenileceğini düşünüyordu. Vesalius tan önce anatomistler, anatomi tiyatrosunun bir köşesinde bulunan katedrada oturup yapılması gerekeni kitaptan okuyor ve oradaki cerrah/asistan diseksiyonu gerçekleştiriyordu. Ancak Vesalius bu işe kendisi el atmış ve diseksiyonu da bizzat kendisi gerçekleştirmeye başlamıştır. Vesalius un eli bilim tarihinde önemli değişikliklere neden olmuştur. Vesalius un elinden, Dr. Tulp un Anatomi Dersi adlı yapıttaki Aris Kindt in eline döndüğümüzde, ilginç ayrıntılar olduğunu görüyoruz. Yapılan X-Ray çalışmalarında, Rembrandt ın resmi ilk yaptığında, Aris Kindt in sağ elini bilekten kesilmiş gibi bırakmış olduğu ortaya çıkmıştır. Rembrandt ın bu son derece güzel betimlenmiş eli sonradan üzerine yaptığını görüyoruz. Masquelet, Aris Kindt in hırsızlık yaptığı için, daha önce elinin kesilerek cezalandırılmış olabileceğini belirtir. 53 Baljet e göre ise, Aris Kindt ile ilgili böyle bir bilgi yoktur (Resim 26). 54 Rembrandt, varlıklı zamanlarında büyük ustaların elinden çıkmış sanat yapıtlarına sahipti. Ancak sadece sanat yapıtları değil, Amsterdam limanına demirlemiş yabancı gemilerden başka kültürlere ait nesneler, kostümler, antikalar ve bir çok doğal ürün satın alıp koleksiyonunu yaptığı ve bunları resimlerinde kullandığı biliniyor. Yaşlılığında, iflas ettiği dönemde ise elindeki bu çok büyük ve özel koleksiyonu satmak zorunda kalmıştır. Bu koleksiyonun en değerli parçaları arasında ise Vesalius tarafından hazırlanmış, derisi yüzüldükten sonra olduğu gibi kalabilsin diye özel bir sıvıya yerleştirilmiş dört insan kolu ve bacağı de bulunuyordu. 55 Bu tablodaki kadavranın ölçülerine göre oldukça büyük betimlenen ve üzerinde diseksiyon gerçekleştirilen sol kolun, Vesalius tarafından hazırlanmış olan kol örneklerinden çalışılarak oraya çizildiği düşünülüyor. Middelkoop ise, bu kolun Dr. Tulp tarafından hazırlanmış olduğunu ve Rembrandt ın resmettiği kadavraya kolu sonradan eklendiğini belirtir. 56 İlginç bir şekilde, üzerinde çok tartışma yaratan bu kol, büyük çizilmiş olmakla kalmayıp üstüne üstlük olması gerektiği gibi sol değil sağ tarafa aittir. Sol tarafa çizildiğinde ise avuç içi yukarı bakmış olur. Burada, 53 Masquelet, a.g.e., s Baljet, The Painted Amsterdam Anatomy Lessons. Anatomy Performances in Dissecting Rooms? Annals of Anatomy, No. 182, 2000, s Schama, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s

65 anatomik açıdan çok ciddi bir hata söz konusudur. 57 Ancak Rembrandt gibi büyük bir ustanın ve cerrahlar loncası için yapılan ve onların yönetim binasında en belirgin yere asılacak bu portreyi sipariş eden cerrahların bu hatanın farkına varmamış olmaları da pek olası görünmemektedir. Bu yapıttaki tek hata da bu değildir. İşte tam bu noktada yine Middelkoop un tezi şu yöndedir: Bu yapıtın tamamlanmasından bir yıl sonra, Dr. Tulp, Nicolaes Eliasz. Pickenoy a yaptırdığı simgesel portreden yola çıkarak (Resim 27), hayatında o ana dek aldığı en büyük sipariş olan bu grup portresinde genç Rembrandt ı yönlendirmiştir. 58 Pickenoy un yaptığı portrede, Dr. Nicolaes Tulp, yanmakta olan bir mumu işaret ederek hayatın kısalığını vurgulamakla birlikte, kendini, başkalarını aydınlatmak uğruna eriyen mumla özdeşleştirmiştir. Ayrıca hemen portresinin altında kurukafa ile bezenmiş yazıdaki aliis inserviendo consumor (kendimi başkalarına hizmete adadım) ifadesi ile bu duygusunu pekiştirmiş olmaktadır. Bu yapıttan da yola çıkarak, Dr. Tulp un simgelere ve mesajlara olan yatkınlığını vurgulanmaktadır. Bu yapıtı ilginç kılan noktalardan biri de, her ne kadar gerçek bir diseksiyon gibi görünse de, aslında kendinden önce yapılmış olan anatomi dersi portreleri göz önüne alındığında, anatomik açıdan, gerçekten en çok sapan yapıt olmasıdır. 59 Normalde gerçek bir anatomi dersi, karın boşluğunun açılması ve çabuk çürüyecek organların tanımlanıp çıkarılması ile başlar. Ancak, burada anatomi dersinin kadavranın kolu ile başlamış olduğunu görüyoruz. Böyle bir uygulamanın olabilmesi çok da mümkün değildi. Ön kolun diseksiyonuna başlayana kadar burada yatan bedenin artık tanınmaz hale gelmesi gerekiyordu. 60 Yine tam bu noktada, Dr. Tulp un Rembrandt ı yönlendirdiği fikri mantıklı bir açıklama gibi görünüyor. 61 Rembrandt, kadavrayı diyagonal olarak yerleştirilmiştir. Böylece resimde alan ve dramatik bir etki yarattığı gibi, bir de kadavranın daha da ön plana çıkmasına neden olmuştur. 62 Resme baktığımızda ilk odak noktası olarak ışık saçan kadavrayı görürüz 57 Hansen, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s A.e., s Sawday, a.g.e., s W.G. Sebald ın Satürn ün Halkaları adlı yapıtında, o biçimsiz elin, Aris Kindt e uygulandığı görmezden gelinen şiddeti gösterdiğini yazar. Ressamın lonca ile değil kurbanla özdeşleştiğini ve yalnızca onun, kurbanın mosmor kesilmiş cansız bedenini, yarı açık ağzını ve gözlerine düşen gölgeyi gördüğünü vurgular. Çev. Yeşim Tükel, İstanbul, Can Yay., 2006, s Masquelet, a.g.e., s

66 ve bakışımız bu ışıkla aydınlanan diğer yüzlere kayar. Bu yüzlerde değişik derecelerde konuya odaklanmış, farklı farklı ifadeler görürüz. Bu ışıkla aydınlanan Dr. Tulp un yüzü ve elleri ise bize mesleğini büyük bir ciddiyetle uygulayan bir bilgini gösterir. 63 Kadavra, asılarak idam edilmiş olduğundan boynu kırılmıştır ve bu yüzden de göğüs kafesi normalde olması gerekenden daha kabarık görünür. Kadavranın vücudu kaskatı kesilmiştir. 64 Rembrandt, bu kadavrayı daha da ölü göstermek için epeyce çalışmıştır. 65 Bu cansız taş kesilmiş bedene karşılık, etrafında meraklı ve hareketli insanlar var. Ölümün teninde bıraktığı soluk ve boz renk Dr. Tulp ve dinleyenlerin kanlı canlı renkleriyle bir karşıtlık oluşturur. Kettering de, aynı şekilde, resimdeki bu yatay, pasif yatan cansız bedenin, hayat dolu diğer figürlerle karşıtlığını vurgular. 66 Rembrandt ın kullandığı ışık/ gölge ve kompozisyon, Masquelet ye göre izleyiciyi tam da oraya, anatomi masasının başına davet eder. 67 Burada betimlenen sekiz kişi kadavranın başında bir piramit oluşturur. Tarihi resimler yapan çok başarılı bir usta olarak Rembrandt, bu deneyimini kullanarak kendinden önce yapılmış olan anatomi dersi örneklerinden daha hareketli bir kompozisyon yaratabilmiştir. 68 Yarattığı piramitte sağ tarafta bulunan Hartman Hartmansz. ın elindeki kağıtta o resimde betimlenen kişilerin bir listesi var. Ancak bu listedeki isimler ve isimlerin ait oldukları kişilerin üzerindeki numaralar bir restorasyonda silinmiş. 69 Harmansz. ın elinde tuttuğu kağıtta ayrıca, dikkatle bakıldığında, bir anatomik illüstrasyon de göze çarpar. 70 Masanın üzerine neredeyse paralel olacak şekilde eğilen Jacob de Wit, onun hemen üzerine dikkatle dersi dinleyen Jacob Block ve piramidin tepesindeki Frans 63 Rosenberg, Slive, Ter Kuile, a.g.e., s Bu durum tıp dilinde rigor mortis olarak tanımlanır ve ölümü takip eden ilk birkaç saatte başlayıp yaklaşık yirmi dört saat devam eder. 65 Allison Mc Neil Kettering, Rembrandts Groeps Portretten, Zwolle, Waanders b.v., 2006, s A.e. 67 Masquelet, a.g.e., s Christopher Brown, The Anatomy Lesson of Dr. Joan Deijman, Rembrandt: The Master and His Workshop, Ed. Christopher Brown v.d., New Haven ve London, Yale University Press ve National Gallery Press, 1991, s Baljet, a.g.e., s Den Haag daki Mauritshuis müzesinin 1978 de yaptığı x-ray çalışmalarında bu illüstrasyon daha da belirgin hale gelmiş, Hartmansz un aslında daha yukarıda çizilmiş olduğu farkedilmiştir. Ayrıca, piramidin tepe noktasını oluşturan Frans van Loenen ın kafasında bir şapka vardır ve resmin en solundaki Jacob Koolveld in oraya sonradan eklendiği görülmüştür. Middelkoop, a.g.e., s

67 van Loenen sanki resmin belkemiğini oluşturur gibi hafifçe kıvrılır. 71 Bu kadar yakın olarak çizilen figürler arasında bir boşluk yaratmak oldukça güç bir iştir. Ancak Rembrandt Jacob de Wit in eğildiği yerde ve diğer kişiler arasında yarattığı gölge ile bu atmosferik perspektifi yakalamayı başarmıştır. 72 Rembrandt her zaman güçlü gölge/ışık karşıtlıklarını kullanmıştır ve daha geç dönemlerinde bu karşıtlıklar kendisini daha çok belli eder. Dr. Tulp un Anatomi dersi adlı yapıtına baktığımızda bu ışık/gölge de yapıyı oluşturan temel öğelerden biridir. Gölge, burada, figürleri izleyiciye doğru çıkarmış ancak onlara heykelimsi bir kesinlik, katılık vermemiştir. 73 Yapıta baktığımızda ilk bakışta karanlık olarak betimlenmiş olan fonun aslında iki tane niş barındırdığının farkına varırız. Burada bu nişlerin çizilme amacı, ustanın ışık/gölge ile elde etmeye çalıştığı derinlik duygusunu pekiştirmektir. Sol tarafta, hemen Frans van Loenen ın arkasındaki büyük niş, bu figürlerin grup olgusunu kuvvetlendirir. Dr.Tulp un hemen arkasında bulunan istiridye kabuğu formundaki niş ise, onun orada baş anatomist olduğunu vurgular. 74 Bu nişler sayesinde o mekanın derinliği olan gerçek bir yer olduğu hissine kapılırız. Rembrandt, yapıtında hem iç hem dış tutarlılık sorununa çözüm getirmeyi başarmıştır. Piramidal formda yerleştirilmiş figürler onların bir grup oldukları hissini verir 75 ve hepsinin dersle ilgili olması da bu duyguyu kuvvetlendirir. Dr. Tulp e doğru merakla eğilmiş bu kişilerden biri kadavranın ayak ucundaki açık anatomi kitabına, bir diğeri ise Dr.Tulp un eline bakarak kuram ve uygulama arasında bir köprü oluşturmakla 76 kalmaz, resimdeki iç tutarlılığın kuvvetlenmesinde de büyük rol oynarlar. Piramidin en tepesinde bulunan Van Loenen resmin dışına bakarak ve eli ile anatomi masasının üzerinde yatan cansız vücudu işaret ederek, izleyiciyi tam da o sırada gerçekleşmekte olan diseksiyona davet eder. Bu, bir dış tutarlılık sağladığı gibi, bizlere Tanrı nın varlığını da hatırlatır. Bu, aslında bir memento mori sahnesidir ve bunun gibi anatomi dersleri metafizik bir amaç da taşımaktaydılar Riegl, a.g.e., s A.e. 73 A.e., s Kettering, a.g.e., s A.e. 76 Masquelet, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s

68 Her ne kadar Amsterdam Cerrahlar Loncası için yapılmış olan bu resmin, ilk bakışta sade bir grup portresi olarak görülse de, dikkatle incelendiğinde oldukça fazla simgesel öğe ve gönderme içerdiği fark edilebilir. Rembrandt ın gençliğinde cerrahlar loncası için yaptığı bu çok önemli grup resminden tam yirmi dört yıl sonra, yine cerrahlar loncası için yaptığı bir diğer grup portresi ilginç ayrıntılarla doludur Dr. Zacheus de Jager in Anatomi Dersi Enkhuizen doktoru Zacheus Jager in baş anatomist olarak betimlendiği bu yapıt, 1640 yılında, Christiaen Coevershoff ( ) tarafından yapılmıştır (Resim 28). 78 Ne burada bahsi geçen Dr. Jager ne de Coevershoff hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Wolff-Heidegger ve Cetto bu yapıtın Amsterdam Cerrahlar loncası için yapıldığını belirtir ve burada betimlenmiş kişilerin bazılarının (Jacob Koolveld, Jacob Block) Dr. Tulp un Anatomi Dersi nde betimlenmiş olanlarla benzerlik gösterdiğini vurgularlar. 79 Dr. Tulp un praelector olduğu yıllar da göz önüne alındığında, burada betimlenen baş anatomistin Dr. Tulp olabileceği fikrini ortaya atarlar. Anatomi masası başında bir diseksiyonun gerçekleştirilmekte olduğu bu kompozisyonda çizgisellik hakimdir. Masanın etrafında beş kişi tasvir edilmiştir. Bunlardan tam merkezde başında şapkası ile Dr. Jager vardır. Gerilerde belli belirsiz görünen kafalar bir derinlik hissi uyandırmakla birlikte, bize buranın bir anatomi tiyatrosu olabileceğini göstermektedirler. Anatomi dersi, Dr. Jager in neşter ile kadavranın göğsünü açması ile başlıyor. Bu yine gerçek bir anatomi dersinde olması gereken şey değildir. Kadavranın yüzü resmin sol tarafında duran kişi (Jacob Koolvelt olabilir) tarafından kapanmıştır. Kadavra burada herhangi bir nesne gibidir. Bu grubun iç tutarlılığını sağlayacak herhangi bir bakışma ya da derse ilgi göremeyiz. Resimdeki herkes diseksiyon ile değil daha çok izleyici ile ilgilidir. En sağda duran kişinin sol kolunun altında duran kapalı bir kitap, bir olasılıkla, artık Vesalius un kitabının geçerliliğinden ötürü 78 Sawday, a.g.e., s G.Wolff-Heidegger ve A.M.Cetto, Die Anatomische Sektion in Bildlicher Darstellung, Basel ve New York, Karger, 1967, s

69 kullanılmayan Galen in anatomi kitabıdır. Son derece statik olan figürler, Dr. Jager ve en sağdaki kişinin elleri ile biraz da olsa hareketlenir. Masanın üzerinde yatan kadavra yine bir vanitas figürü gibi ele alınmıştır. Dr. Jager in yukarıyı işaret eden parmağı Tanrı nın varlığını ve insanın ölümlülüğünü hatırlatmaktadır. En sağdaki kişi de Dr. Jager i işaret ederek onun haklılığını vurgulamak istemiş gibidir Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi Rembrandt ın Amsterdam Cerrahlar Loncası için ilk yaptığı grup portresinden tam yirmi dört yıl sonra yaptığı bu ikinci grup portresi, De Waag da 1723 yılında çıkan yangında, ne yazık ki en çok hasar gören yapıtlardan biridir (Resim 29). Bu yapıt ayrıca en son 1931 de bir kişinin baltalı saldırısına uğrayarak hasar görmüştür. 80 Dr. Jan Deijman, Leiden Üniversitesinde ve Angers te tıp eğitimi almış ve çalışmaya Amsterdam da başlamıştır. St. Pieters Hastanesi nde Dr. Samuel Coster in asistanı olmuş, 1653 te Dr. Nicolaes Tulp un emekliliğinden sonra baş anatomist olarak Amsterdam Cerrahlar Loncası nda görevlendirilmiştir. Rembrandt ın, 1642 de yaptığı Gece Devriyesi adlı grup portresinden sonra bir kurumdan aldığı en önemli sipariştir. Dr. Deijman dan önceki baş anatomist Dr. Tulp için yapılan görkemli yapıttan sonra, böylesine önemli bir siparişin bir kez daha Rembrandt a verilmesi şaşırtıcı değildir. Fakat, 1656 yılında artık yıldızı sönmeye başlayan Rembrandt, Middelkoop a göre, o dönemde Bartholomeus van der Helst, Govaert Flinck veya Ferdinand Bol gibi çok tutulan ve pahalı portre sanatçılarından sonra ikinci bir seçenek olarak düşünülmüş olabilir. Artık iflası nedeniyle iyice borçlanan Rembrandt, Hollanda İngiltere Savaşını ( ) takip eden ekonomik krizde özellikle seçilmiş olabilir. 81 Resmin bugün için elimizde kalan parçası bile, ne kadar önemli bir yapıtla karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Kadavranın ayak hizasından olan bakış açımız, bizi kavrayarak, anatominin gerçekleştirildiği o ana, o mekana davet eder (Resim 30). Bu 80 Paul Broekhoff, De Lotgevallen van Deijmans Anatomisatie Groepsportret met Lijk, Vitrine Museum Magazine, No.5, 1994, s Middelkoop, Rembrandt as Norm and Anti-Norm, s

70 resim parçasında, resmin gerçek anlamda kahramanı kadavradır. Bu kadavra, 28 Ocak 1656 da asılarak idam edilmiş olan Zwarte Jan (Kara Jan) adıyla da bilinen Joris Fonteyn dir. Burada Andrea Mantegna nın Ölü İsa sı (1490) (Resim 31) ve Hendrick Goltzius un Ölü Adonis i (1609) (Resim 32) ile birlikte sanat tarihinin belki de en başarılı kısaltımlarından biri ile karşı karşıyayız. Kadavranın ilk anda karşılaştığımız ayakları, bizi önce açılıp içi boşaltılmış karın boşluğuna, oradan kafatası çıkarılış kafasına ve ortaya çıkmış beynine ve bu beyin üzerinde titizlikle çalışan Dr. Deijman ın ellerine götürür (Resim 33). Her ne kadar boşaltılmış karın boşluğu ile başlamış olsa da, bu diseksiyonda da hatalar mevcuttur. 17. yüzyılın diseksiyon sürecinde önce karın boşluğu boşaltılıyor ardından da göğüs kafesinde kalp ve ciğerler çıkarıldıktan sonra kafanın gövdeden ayrılarak beynin diseksiyonuna geçiliyordu. 82 Fakat beyin diseksiyonuna geçmeden önce karın boşluğunun açılması diseksiyonun bir süredir devam ettiğini ve bir sürecin işlediğini gösterir. 83 Burada çok incelikli ele alınmış beyinden, Rembrandt ın Vesalius un yapıtındaki çizimleri iyice incelediğini anlıyoruz. 84 Rembrandt, kadavranın yüzünü Dr. Deijman ın yüzdüğü kafa derisi ile gölgelemiş ve kesip çıkardığı kafatasının altındaki beyni büyük bir başarı ile gözler önüne sermiştir. Dr. Deijman ın burada forseps ile kadavranın beyin zarını kaldırdığını görüyoruz. Rembrandt yaptığı bu resmin cerrahlar loncasında asılacağı yer ve resmin çerçevesinin nasıl olması gerektiği ile ilgili fikirlerini daha iyi anlatabilmek için bir çizim yapmıştır. Yaptığı bu çizim, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi adlı yapıtının yanmadan önceki hali ile ilgili çok şey anlatır (Resim 34). Tamamen simetrik olarak yapılmış bu resmin merkezinde, kadavra ve hemen onun başında Dr. Deijman bulunur. Kadavra üstten aydınlatılmıştır ve bu ona aynı Mantegna nın İsa sı gibi bir kutsallık da katar. Hemen başındaki Dr. Deijman ise Tanrısal bir duruş gösterir. 85 Riegl da aynı noktaya dikkat çekmektedir. Bu kompozisyondaki katı simetriyi kilise geleneğindeki Sacra Conversazione konulu altar panolarına benzetir. 86 Anatomi masasının her iki yanında dörder kişi vardır. Kadavranın sağında ayakta duran 82 Sawday, a.g.e., s Middelkoop, Rembrandt Under the Scalpel, s Sawday, a.g.e., s Schama, a.g.e., s Riegl, a.g.e., s

71 asistan Gijsbert Calkoen elinde, az önce Dr. Deijman ın kadavradan kesip çıkardığı kafatası parçasını tutmaktadır. Schama, yine kutsallık vurgusu yaparak, Calkoen un elindeki kafatası parçasını komünyon kasesine benzetir. Aslında burası kutsallık vurguları için uygun bir mekandır. Amsterdam Cerrahlar Loncası nın kullandığı bu anatomi tiyatrosu, eski bir şapelin içinde bulunmaktadır. Burada derse odaklanmış kişilerle ve işini büyük bir ciddiyetle yapan Dr. Deijman la birlikte ise tam törensel bir hava vardır. Elde kalan çizimden ve tuval parçasından Norbert Middelkoop ve Thijs Wolzak ın yaptığı bir rekonstrüksyon (Resim 35) burada bulunan kişilerin derse son derece dikkatli bir şekilde odaklandığını ve iç tutarlılığın var olduğunu gösterir. Dış tutatlılığı ise, izleyiciye dönmüş birkaç üyenin gözleri sağlar. Rembrandt, yaptığı olağanüstü kısaltım ile derinliği oldukça iyi vermekte ve yine burada da kullandığı chiaroscuro tekniği ile figürler arasında bir alan yaratmaktadır. Rembrandt, resmin ön bölümünü bir anatomi masası ile kaplayıp, her çeşit çerçeveyi ortadan kaldırdığı hissini vererek, bizi olayın sessiz tanıkları olarak sahnenin içine çağırır. 87 İlk kez bir anatomi dersi resminde anatomi tiyatrosu bu kadar net bir biçimde betimlenmiştir. Yapılan çizimden yola çıkarak, anatomi masasının çevresini dönen korkulukları ve bu korkulukların arkasında oturan üyeleri görüyoruz. Bu durum aynı zamanda bir hiyerarşi göstergesidir de. 88 Dr. Tulp un Anatomi Dersi nde böyle bir oturma düzeni olmadığından bu hiyerarşiyi fark etmek daha zordur. Dr. Tulp kendi grup portresini yaptırırken Vesalius ile özdeşleşmek istediğinden kadavranın elinin diseksiyonunu yaparken betimlenmek istemiştir. Çünkü el, bir cerrahın temel aracıydı (primarium medicinae intrumentum). Dr. Deijman ın grup portresine baktığımızda ise onun için asıl önemli şeyin, çok büyük hassasiyet ve titizlik gerektiren bu konuda yetkin olduğunu vurgulamak istercesine beyin diseksiyonu yaparken betimlenmek olduğunu görüyoruz. Beyin; insanlığın bilge yanını gösteren bir organ ve Vesalius, bu yüzden beyni tüm diğer organların üstünde tutardı. 89 Rembrandt ın bu iki yapıtı muhtemelen bir çift oluşturmak için yapılmamıştı ancak bunlar birbirini tamamlayan iki yapıt haline gelmişlerdir. Biri 87 Schama, a.g.e., s Kettering, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s

72 düşünce ve kavramayı yapacak olan beyni, diğeri ise uygulamayı yapacak olan aracı yani eli ele almıştır Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi Adriaen Backer (ykl ) tarafından 1670 yılında yapılan bu yapıt, anatomi derslerini konu edinmiş yapıtlardaki kadavranın ele alınışı açısından oldukça farklıdır (Resim 36). Adriaen Backer kendisi gibi ressam olan amcası Jacob Adriaensz. Backer in ( ) yanında yetişmiştir. Bir süre Roma da kalan Backer in yapıtlarında İtalyan Baroğunun etkileri hissedilir. Portreleri ve büyük boyutlu tarihi resimleri ile tanınır. Dr. Jan Deijman ın ölümünden sonra, 1666 da Amsterdam Cerrahlar Loncasının baş anatomisti olan Prof. Frederik Ruysch ( ), Dr. Sebastiaen Egbertsz. den sonra iki kez bir grup portresinde yer alan tek kişidir. Aslında eczacılık eğitimi alan Prof. Ruysch, anatomiye olan merakı yüzünden Leiden Üniversitesi nde okudu. Buradaki eğitimi sırasında insan vücudu parçalarını çeşitli şekillerde koruma ve saklamanın yollarını buldu ve geliştirdi. Reinier de Graaf ın geliştirdiği şırınga ile, çabucak bozulacak olan vücut sıvılarının yerine formülünü büyük bir titizlikle sakladığı, ancak içinde talk pudrası, beyaz balmumu, lavanta yağı, renkli pigmentler v.b. maddeler bulunan özel karışımlar enjekte etmekteydi. Geliştirdiği yöntem sayesinde diseksiyondan kaynaklanan kokular ve çürüyen bedenin yaratacağı iç bulandıran sevimsiz görüntüler yerine daha temiz diseksiyonlar gerçekleştirilebiliyordu. 91 Ayrıca, bulduğu ilginç yöntemler sayesinde kış ayları dışında da diseksiyon gerçekleştirme imkanı doğdu. Gerçekleştirdiği otuz bir diseksiyondan altı tanesi kış aylarında yapılmamıştı. 92 Bununla beraber, hazırladığı bu bedenleri daha sonra yine özel bir şekilde kavanozların içine hazırladığı sıvılara yerleştirerek bir anatomi sergisi hazırlamıştı. Bu kavanozlarda bazen hazırlanmış bir bebek başı, bazen bir kol olabiliyordu. Bu başlara cam gözler takarak, ve güzel bir 90 John Rupert Martin, Portraits of Doctors by Rembrandt and Rubens, Proceedings of the American Philosophical Society, Vol.130, No. 1, 1986, s Julie V. Hansen, Resurrecting Death: The Anatomical Cabinet of Dr. Frederik Ruysch, ?tag=content;col1 92 Middelkoop, a.g.e, s

73 şekilde kumaş ve dantellerle süsleyerek birer sanat eseri yaratmaktaydı. Hazırladığı bu vücutlar o kadar ilgi çekiyordu ki yurt dışından gelen özel konuklar bu ilginç sergiyi görmek istiyordu. Rus Çarı Büyük Petro etkilendiği bu koleksiyonun tamamını 1717 de satın alıp bugün hala sergilenmekte olduğu Hermitage Müzesine götürmüştür de Amsterdam da ebelerin eğitiminden sorumlu, 1678 de ise Amsterdam mahkemelerinin adli tabibi olmuştur. Bu sayede kendinden önceki baş anatomistlerden daha çok diseksiyon gerçekleştirme imkanı bulmuştur. Bir önemli nokta da, Prof. Ruysch ün, 1684 te ilk kez suçlu olmayan İtalyan asıllı bir kadın üzerinde diseksiyon gerçekleştirmesidir. 94 Prof. Ruysch, 1685 te ise, Amsterdam botanik bahçesinin başına getirilmiştir. Yedi kişiden oluşan bu grup portresinde daha önceki kural bozulmamış ve baş anatomist başında bir şapka ile betimlenmiştir. Ortadaki anatomi masasının etrafında dairesel biçimde toplanan kişiler derse odaklanmamışlardır. Üç kişi resmin dışındaki izleyiciye bakmaktadır, ancak Prof. Ruysch dahil diğer dört kişinin baktıkları yerler belirsizdir. Anatomi masasında yatan kişi 29 Mart 1670 te asılarak idam edilmiş Pasquier Joris van Iperen dir. Baharda yapılan bu idamı izleyen beş gün boyunca devam eden diseksiyon, akla Prof. Ruysch ün bedeni uzun süre korumak üzere geliştirdiği yöntemleri getirir. 95 Bu beden üstünde çalışmalarını sergilemiş olabilir. Burada betimlenen kadavra, diğer resimlerle karşılaştırıldığında oldukça idealize edilmiş, genç ve diri bir erkek vücududur. İdam edilmiş gibi görünmez. Bu vücudun ele alınış şeklinde, Backer in İtalya da kalmış olmasının da payı vardır. 96 Ayrıca kadavranın bu kadar diri görünmesi yine Prof. Ruysch ün koruma yöntemlerine bir gönderme de olabilir. Prof. Ruysch kadavranın sol bacağının derisini yüzmüş ve lenf bezini göstermektedir (Resim 37). Kadavra kısaltımla verilmiştir. Sağ bacağı hafif bükülmüş durmakta ve bu yüzden de cansız olması gereken bedenle bir zıtlık oluşturmaktadır. 97 Ressam, her ne kadar burası bir anatomi tiyatrosu değilse de, bu sefer anatomi dersini daha gerçek bir mekanda gerçekleşiyormuş hissini vermeye çalışmıştır. 93 Hansen, a.g.e. 94 Hansen, Galleries of Life and Death: The Anatomy Lesson in Dutch Art, , s Middelkoop, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s

74 Figürlerin yüzleri sağdan gelen bir ışıkla aydınlanmakta ve iç mekanı da ortaya çıkartmaktadır. Duvarlarda yüzeysel sütunlar bulunmakta ve iki niş gözümüze çarpmaktadır. Bu nişlerin içinde tıp tanrıları Apollo ve Asklepius un heykelleri yer almaktadır. Ressamın bu iki heykeli dahil etmesinin nedeni çağdaş tıp ile antik dünyanın tıbbını karşılaştırmak ve anatomi ile ilgili ne denli büyük gelişmeler olduğunu vurgulamak olabilir. Hansen, aynı şekilde Prof. Ruysch ün derisi yüzülmüş bir bacakla betimlenmesinin, mitolojik bir hikaye olan Apollo nun Marsyas ın derisini yüzmesine bir gönderme olduğunu vurgular. 98 Nişlerin ve sütunların üstünün olmamasından, tuvalin bu bölümün kesilmiş olduğu sanılmaktadır. Nişlerin üstünde burada betimlenmiş kişilerin isimlerinin olduğu, fakat bunların üzerinin yapılan yanlış restorasyonlarla örtüldüğü düşünülmektedir. Ayrıca tablonun 1723 teki yangından da etkilenmiş olabileceği düşünülmektedir. 99 Lonca için yapılan resimlerin yerleri belli idi. Yeni bir resim yapılacağı zaman bir önceki kaldırılmıyordu. Her yeni ressam da doğal olarak loncaya gelip resmin asılacağı yer ile ilgili çalışmalar yapıyordu. Backer in bu resmine baktığımızda, en sağda duran kişinin resim düzleminin dışına baktığını ve eliyle Prof. Ruysch ü gösterdiğini görürüz. Bu, loncaya gelenleri, girdikleri yönden kompozisyona dahil etmek üzere bir davet olabilir ve sağdan gelen ışığı açıklayabilir Dr. Cornelis Isaacsz. s-gravesande nın Anatomi Dersi Delft te Cerrahlar Loncası nın duvarını süslemesi amacıyla yeni bir grup portresinin siparişinin verilmesi için aradan altmış dört yıl geçmesi gerekmiştir te şehir, bir barut dükkanındaki kırk ton barutun alev alıp patlaması sonucu büyük bir oranda yıkılmış ve bu olay, dönemin önemli ressamlarından Carel Fabritius dahil, bir çok kişinin ölmesine neden olmuştur. Kentin tarihinde çok önemli bir olay olarak yer alan ve bir çok resme konu olan bu patlamanın ardından, 1656 da cerrahlar loncası, doktorlar, cerrahlar ve öğrenciler için artık küçük bir mekan haline gelen Oude Kerk teki yerinden eski Maria Magdalena Manastırına taşınmıştır. 98 Hansen, a.g.e. 99 Haak, a.g.e., s. 45. (7.nolu not) 100 Middelkoop, a.g.e., s

75 1681 de söz konusu resmi yapan Cornelis de Man ( ), 1642 de Aziz Luka Loncasına kaydolmuş ve uzun hayatı boyunca toplam on üç kez lonca başkanlığı görevini yürütmüştür. De Man, 1672 de de bu görevi Johannes Vermeer ile birlikte yürütmüştür. Kimlerden ders aldığı bilinmemekle birlikte dokuz yıl İtalya da yaşadığı bilinmektedir. Kısa bir süre portreler üzerinde yoğunlaşsa da, daha çok gündelik yaşam sahneleri yapmıştır. Loncanın bu siparişi ona vermesinde, daha önceleri çokça yaptığı küçük figürlü grup portrelerinin etkisi olabilir. 101 Dr. Cornelis Isaacsz. s-gravesande ( ), Leiden ve Angers Üniversiteleri nde okuduktan sonra Delft e geri dönmüş ve loncanın baş anatomisti Pieter van der Mast ın 1661 deki ölümünden sonra onun yerine getirilmiştir. Dr. s- Gravesande, diseksiyonlar gerçekleştirmekle birlikte, cerrah adaylarına ve ebelere anatomi dersleri vermiş ve yine cerrah adaylarının sınavlarında sorumlu olmuştur. Bu resme konu olduğunda, artık elli yaşında olan Dr. s-gravesande, loncanın baş anatomisti olarak da yirminci yılını geride bırakmıştır. Bir anatomi tiyatrosunda yer aldığı belli olan bu anatomi dersinde on sekiz kişi bulunmaktadır (Resim 38). Van Miereveld in aksine, De Man kadavrayı ön plana koymamıştır. Dr. s-gravesande, elindeki ameliyat aleti ile karın boşluğu boşaltılmış, göğüs kafesi de açılmış olan kadavranın üzerinde muhtemelen kalp ve akciğerlerle ilgili bir ders vermektedir. 102 Bu ders, bir anlamda Dr. Van der Meer in dersinin bir sonraki aşaması gibidir. Dr. s-gravesande nın eliyle kendi göğsünü göstermesi, bize Dr. Nicolaes Tulp ün dersi anlatırken kendi eliyle yapmış olduğu hareketi hatırlatmaktadır. Yine oldukça simetrik olarak yerleştirilmiş figürlerin bazılarının elinde kalem ve defterleriyle notlar aldığını görmekteyiz. Dr. s- Gravesande nın hemen sağında duran asistanı, bir sünger parçası tutmaktadır. Kadavranın hemen baş ucunda bulunan bakır tasın içinde ameliyat aletleri vardır. Anatomi tiyatrosunun korkuluklarına yerleştirilen tütsüler de yine kokuya karşı bir önlem işlevi görmektedir. Bu yapıt, dış ve iç tutarlılığı Van Miereveld in yapıtına oranla daha fazla sağlayabilmiştir. Bu anatomi dersi betimi, kompozisyon açısından herhangi bir farklılık getirmemesine rağmen, arkada betimlenmiş anatomi dolabı ve doldurulmuş bir 101 Middelkoop ve Jurjens, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s

76 gergedan ilginç ayrıntılar olarak karşımıza çıkar. Her cerrahlar loncasının kendine ait bir anatomi aletleri dolabı vardı. Bunun yanında artık uzak, egzotik ülkelere giden Hollanda gemilerinin gelirken getirdikleri ilginç bitki ve hayvan örneklerinin saklandığı dolaplar bulunmaktaydı. Anatomi tiyatroları, sadece derslerin verildiği bir mekan değil, aynı zamanda anatomi derslerinin yapıldığı kış ayları dışında da birer müze işlevi görmekteydi. Resmin sağ ön tarafında ayakta duran Henricus d Acquet nin elindeki nadir bulunan bitki ve dolabın üzerindeki doldurulmuş gergedan, biriktirilen bu ilginç örnekleri oluşturmaktadır. Burada D Acquet nin elinde görülen nadir bitki, Brezilya dan gelen ve 1700 lere kadar Hollanda da görülmeyen Passiflora caerulea (Hollandaca blauwe passiebloem ) adını taşır. Hansen e göre isminden dolayı İsa nın çilesini ( passie ) simgeler ve bununla bağlantılı olarak masada yatan suçlunun, aynı İsa gibi, insanların yararı için kurban edildiği vurgulanmış olur Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi Prof. Frederik Ruysch ün, 1683 te yapılan bu ikinci grup portresinin ressamı Jan van Neck tir ( ). Hakkında çok fazla bilginin bulunmadığı Van Neck, oldukça başarılı ve ilginç bir yapıt ortaya koymuştur (Resim 39). Küçük bir anatomi masasının etrafında toplanmış olan yedi kişi bulunmaktadır. Kompozisyonda, Prof. Ruysch, baş anatomist olarak, hem kadavrayla temasından hem de başındaki şapkasından dolayı önem kazanmaktadır. Bu resmi diğer örneklerinden ayıran birkaç önemli özellik bulunmaktadır. Resme baktığımızda anatomi masasının üzerinde gördüğümüz mahkum edilmiş bir suçluya ait bir beden değildir. Aksine, burada masumiyeti ile yatan, ölü doğmuş, küçük bir bebektir. Bu bebek, Prof. Ruysch ün aslında bir kadın doğum uzmanı olmasına da bir gönderme niteliği taşır. Bebek, olması gerekenden daha büyük resmedilmiştir. Bebeğin boyutlarındaki bu hata, ona resim içinde daha da çok önem kazandırmaktadır. 104 Prof. Ruysch, bebeğin karın boşluğunu kesmiş ve onun göbek bağını elinde tutmaktadır. Göbek bağının diğer ucunda ise Van Neck in büyük bir 103 A.e., s A.e., s

77 başarı ile resmettiği plasenta bulunmaktadır. 105 Prof. Ruysch ün Adriaen Backer tarafından yapılmış bir önceki resmi ile karşılaştırıldığında, buradaki bebeğin de aynı oradaki kadavra gibi neredeyse uyur vaziyette yapılmış olduğu gözümüze çarpar. Bebek sağ eliyle göbek bağını tutmaktadır. Her iki resimde de kadavraların bu kadar canlı çizilmesinin sebebi, Prof. Ruysch ün mumyalama, ölü vücutları koruma ve anatomi dersine hazırlama yöntemleri ile ilgilidir. 106 Resimlerde vurgulanmak istenen onun bu konuda yetkin olduğudur. Bir diğer ilginç ayrıntı resmin en sağında yer alan çocuktur. Bu çocuk Prof. Ruysch ün hayatta kalan tek oğlu Hendrick Ruysch tür. Hendrick de babasının izinden giderek büyüdüğünde doktor olmuştur ve kolunun altında betimlenen şapkası da buna işaret etmektedir. 107 Hendrick in elinde betimlenen çocuk iskeleti de gülümser ve hareket eder gibidir. Ölü bebek gibi, sanki içinde bir hayat saklıdır. Bu iskelet, muhtemelen, Prof. Ruysch ün anatomi dolabından çıkartılmış ve onun tarafından hazırlanmış bir örnektir. Hendrick in bakışı, resmin sol başındaki kişiye yönelmiş durumdadır. Sol baştaki kişi ise bakışını izleyiciye yönelterek onu sahneye çeker. Prof. Ruysch ise sanki yarattığı mucizeye dikkati çekmek ister gibi bakışlarını izleyiciye yöneltmiştir. Van Neck in, İç ve dış tutarlılığı sağlamada da oldukça başarılı olduğu görülmektedir. Aynı şekilde chiaroscuro tekniği ile vermek istediği duygusal atmosferi yaratabilmiştir. Prof. Ruysch ün betimlendiği iki yapıt da diğer Amsterdam Cerrahlar Loncası resimlerinden farklılık göstermektedir. Bu farkı yaratan ise, Prof. Ruysch ün uzmanlığından kaynaklanan, onun üzerinde diseksiyon gerçekleştirdiği kadavraların canlı görünmesidir Dr. Abraham Cornelisz. Bleyswijk in Anatomi Dersi Delft Cerrahlar Loncası nın sipariş ettiği üçüncü grup portresi, 1727 yılında Thomas van der Wilt ( ) tarafından yapılmıştır (Resim 40). Van der Wilt, Jan Verkolje nın ( ) öğrencisi olmuş ve 1690 yılında Delft Aziz Luka 105 Middelkoop, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s A.e., s A.e., s

78 Loncası na kaydolmuştur. Genellikle yaptığı portreler, gündelik yaşam betimleri ve tarihi resimleri ile bilinir. Kendisine bu siparişin verilmesinin nedeni olarak da mikrobiyolojinin öncüsü sayılan Anthonie van Leeuwenhoek un yazdığı kitapları resimlemesi ve burada ele alınan resimde betimlenen baş anatomist Dr. Bleyswijk in Van Leeuwenhoek un kuzeni olması gösterilmiştir. 109 Dr. Abraham Cornelisz. van Bleyswijk ( ) Leiden Üniversitesi ne felsefe öğrencisi olarak girmiş ancak tıp eğitimi alarak oradan ayrılmıştır. Delft e yerleşmiş ve daha sonra cerrahlar loncasının baş anatomisti olmuştur. Dr. Bleyswijk de Amsterdam daki meslektaşları gibi şehir yönetiminden sorumlu olmuş ve Delft in belediye başkanı olarak görev yapmıştır. 110 Son derece kalabalık olarak betimlenmiş bu anatomi dersinde yirmi üç kişi vardır. Dr. Bleyswijk, merkeze yakın bir yerde betimlenmiş ve elindeki ameliyat aleti ile vurgulanmıştır. Ön düzlemde görülen zarif korkuluklar buranın bir anatomi tiyatrosu olduğunu anlatmaktadır. Amsterdam Cerrahlar Loncası nın ilk anatomi dersi portreleri gibi, kadavra gözden kaybolmaya başlamış ve kompozisyondaki önemi azalmaya başlamıştır. Baş anatomistin elindekinin haricinde başka ameliyat aleti betimlenmemiştir. Dr. Bleyswijk kadavranın sağ kol kasları ile ilgili bir ders anlatmaktadır. Bu durum bize doğrudan Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi adlı yapıtı hatırlatmaktadır. 111 Ancak Rembrandt ın bu önemli yapıtındaki hareket, canlılık ve güçlü chiaroscuro bulunmamaktadır. Van Miereveld in anatomi dersi tablosu gibi burada da hemen kadavranın yanında yanmakta olan bir mum görmekteyiz. Resmin arka yüzeyinde bir başka Amsterdam anatomi dersi tablosunu Andriaen Backer in Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi hatırlatan iki heykel görmekteyiz. Bunlar, yine nişlere yerleştirilmiş tıp tanrıları Apollo ve Asklepius un heykelleridir. Ressam Van der Wilt, tıpkı Van Miereveld in yaptığı gibi, kendine bu resimde bir yer açmıştır Bunu daha önce değindiğimiz ilişki ağı ile ilişkilendirmek mümkün görünmektedir. Genel olarak bir portreler topluluğu olmaktan çok öteye gidemeyen bu yapıtla, artık grup portreciliğinden ne kadar kopmaya başlandığının işaretlerini görmekteyiz. 109 Middelkoop ve Jurjens,, a.g.e., s Hansen,, a.g.e., s Middelkoop ve Jurjens, a.g.e., s

79 Bir nesne olarak ortadaki masaya yerleştirilmiş ve neredeyse hiç görülmeyen kadavra, anatomi tiyatrosu olduğu izlenimi veren korkuluklar ve baş anatomistin elindeki alet hariç, bu yapıtın bir birlik sağladığını söylemek biraz zordur Prof. Willem Roëll in Anatomi Dersi Prof. Willem Roëll in anatomi dersini gerçekleştirirken betimlendiği bu resmi, 1728 de, o yıllarda henüz genç olan Cornelis Troost ( ) yapmıştır (Resim 41). Cornelis Troost, 18. yüzyılda Hollanda resminin en tanınmış ve takdir edilen ressamlarındandır. Amsterdam da doğup hayatını burada devam ettirmiş olan Troost, kariyerine Amsterdam Tiyatrosu nda oyuncu olarak başlamıştır. Yaptığı resimlerde, bu deneyimi kendini hep hissettirmiş ve bunun yanı sıra tiyatro dekorları da hazırlamıştır. Ressam, Arnold Boonen ın ( ) öğrencisi olmuştur. Ressam olarak kariyerinin başında yaptığı portrelerle tanınmıştır. Yaptığı tür resimlerinde ise Jan Steen in mizahı ve ahlaksal yanı hissedilmektedir. Ayrıca, yaptığı resimlerde yabancı etkiler de kendini göstermektedir. Fransız ressam Antoine Watteau nun ( ) resimlerine de hakim olan o uçarılık hissedilmektedir. Troost, yaptığı conversation piece denilen küçük boyutlu aile portreleri nedeniyle çağdaşı İngiliz ressam William Hogarth dan ( ) esinlenerek, Hollandalı Hogarth olarak da anılır. Ancak yaptığı resimler Hogarth ınkiler kadar saldırgan ve didaktik değildir. 112 Cornelis Troost en çok yaptığı dekorlarla ve tiyatro yapıtlarından sahneleri betimlediği resimleri ile tanınmaktadır. İçlerinde kızı Sara Troost un ( ) da olduğu birkaç öğrencisi olmuştur. Troost, güçlü iç görüsü ve zamanını iyi betimlemesinden dolayı her zaman için önemli sayılan ressamlar arasında gösterilmiştir. 113 Prof. Willem Roëll ( ), asistanı olduğu Prof. Frederick Ruysch ten sonra 1727 de Amsterdam Cerrahlar Loncası nın baş anatomisti olarak görevlendirilmiştir teki yangında ağır bir şekilde hasar gören Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi ve Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi adlı tabloların 112 Rosenberg, Slive, Ter Kuile, a.g.e., s Eugenie Boer, Troost, Cornelis, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s

80 yerine asılmak üzere tasarlanmış olan bu yapıtın gerçekleştirildiği yılda, Prof. Roëll bir anatomi dersi gerçekleştirmemiştir. Prof. Roëll, ilk anatomi dersini bu yapıttan tam bir yıl sonra, 25 Ocak 1729 yılında gerçekleştirmiştir. 114 Bu resmin ilk bakışta diğer resimlerden ayrıldığı nokta, kullanılan figürlerin tam boy olarak betimlenmesidir. Ortadaki anatomi masasının üzerinde yatan kadavra, Prof. Ruysch ün tablolarındakinin aksine, hem yüz ifadesi hem de teninin rengi bakımından, gerçekten ölü gibidir. Herhangi bir güzelleştirme söz konusu değildir. Tabloda, Prof. Roëll ile birlikte toplam beş kişi vardır. Prof. Roëll ve diğer üyelerin son derece güzel ve bakımlı giysileri, akla Troost un resmetmeyi sevdiği tiyatroyu ve tiyatro kostümlerini hatırlatmaktadır. Abartılı peruklar ve diğer üç üyenin taktığı şapkalar, bundan önce Amsterdam Cerrahlar Loncası portreleri geleneği ile bir zıtlık oluşturmaktadır. Resmin kompozisyonu, Prof. Roëll i masanın bir tarafına, diğer üç üyeyi diğer tarafa alması bakımından Rembrandt ın Dr. Nicolaes Tulp un Anatomi Dersi adlı tablosunu akla getirmektedir. Doktorun hemen arkasında, elinde ameliyat aletleri kutusunu taşıyan bir asistan durmaktadır. Prof. Roëll, elinde kendi geliştirmiş olabileceği bir alet ile 115 çok doğru bir şekilde betimlenmiş 116 bir diz diseksiyonu gerçekleştirmektedir. Bir diz diseksiyonunun seçilmesi de oldukça ilginçtir ancak Martin Kemp in dikkat çektiği gibi, masanın arkasında bir bastona yaslanarak oturmakta olan kişinin elindeki yıpranmış eldivenden yola çıkarak, bu kişinin sakat dizinin verdiği rahatsızlıktan dolayı bu bastonu sürekli kullanmak zorunda olduğu sonucuna varılmıştır. 117 Bu açıdan ele alındığında ise, diseksiyon için seçilen konu oldukça anlamlıdır. Yerde sağda duran kap da buradaki diseksiyon sahnesinin simgelerinden biridir. Betimlenen kişiler dersle çok alakalı görünmemekle birlikte, bir kişinin kadavrayı gösterip bir diğeri ile konuşurmuşçasına ona yönelmesi yine de bir iç tutarlılık sağlandığını gösterir. Prof. Roëll ise resim düzlemine artık biraz daha uzak olan izleyiciye dönmüş ve onu bir anlamda anatominin yapıldığı salona çağırmaktadır. O yıllarda artık anatomi dersleri Amsterdam Gasthuis te (Hastanesi) 114 Middelkoop, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Middelkoop, Rembrandt as Norm and Anti-Norm, s Kemp, a.g.e., s

81 gerçekleştirildiğinden Troost büyük bir ihtimalle bu mekana bir oda havası vermeye çalışmıştır. 118 Söz konusu tablodan önce, Cornelis Troost un mavi kağıt üzerine siyah tebeşir ile yaptığı bir çizim aslında kompozisyonun ne kadar farklı ele alınacağını göstermesi açısından oldukça ilginçtir (Resim 42). 119 Resmin arka düzleminde yükselmekte olan salonun ikinci katı ile resmin ön düzlemindeki anatomi dersini birbirine bağlayan merdivende bir asistan durmaktadır. İkinci kattan sarkıp dersi izleyen üç kişi daha görmekteyiz. Söz konusu çizim, genel olarak izleyicileri de olan bir anatomi tiyatrosunu ve tiyatro sahnesini akla getirmektedir. Bu çizimden sonra yapılmış olan resim ise çok daha sade ve az figürlü bir yapıttır Prof. Petrus Camper in Anatomi Dersi Amsterdam Cerrahlar Loncası nın sipariş ettiği bu son anatomi dersi tablosunu (Resim 43), 1757 de Tibout Regters ( ) yapmıştır. Regters fazla tanınmayan ressamların yanında aldığı eğitimin ardından Amsterdam a gelmiş ve eğitimini Jan Maurits Quinkhard ile tamamlamıştır. Ressamlığının ilk yıllarında yaptığı bireysel portreler daha sonra yerlerini küçük boyutlu aile portrelerine conversation piece bırakacaktır den sonra büyük boyutlu grup portreleri de yapmıştır ancak onlar küçük aile portrelerindeki canlılık ve çekicilikten uzaktır. 120 Resimdeki anatomi dersini veren Prof. Petrus Camper ( ), henüz on dört yaşındayken Leiden Üniversitesi ne kaydolmuş ve s-gravesande, Bernard Siegfried Albinus gibi önemli bilim adamlarının yanında yetişmiştir. Sanat alanında da yaptığı çalışmalar sayesinde kendi tıp metinlerini resimlemiştir te Athenaeum Illustre de anatomi ve cerrahi profesörü olmuş, buradaki görevi devam ederken, cerrahlar loncası için de bir çok anatomi dersi gerçekleştirmiştir. 121 Yapıtta, üzerinde bir İran halısının serili olduğu bir masanın etrafında sekiz kişi betimlenmiştir. Bir anatomi dersinin böyle bir masanın üzerinde yapılması oldukça 118 Hansen, a.g.e., s A.e. 120 Rudolf E. O. Ekkart, Regters, Tibout, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Hansen, a.g.e., s

82 ilginç bir örnek oluşturmaktadır. Prof. Camper, elindeki cerrahi aleti ve üzerindeki siyah giysisi ile diğer üyelerden ayrılmaktadır. Prof. Camper resmin sağ başında yerini almış, önünde özel tutacağı içinde duran kesilmiş bir kafa üzerinden anatomi dersini gerçekleştirmektedir. Üzerinde çalışılmakta olan kafa, ya Prof. Camper in daha önce mumyalayıp hazırladığı bir örnek ya da balmumu bir örnektir. 122 Profesör, boyundaki kaslar ve sinirlerle ilgili bir ders vermektedir. Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi nin aksine burada uygulanan yöntem doğrudur. Çünkü o yıllarda yapılmakta olan kafa ile ilgili tüm anatomi çalışmalarında kafa vücuttan kesilerek ayrılırdı. Prof. Camper in kafa ve kafatası ile ilgili yazdıklarından ötürü böyle bir kompozisyon tercih edilmiş olabilir. 123 Resmin en solunda yer alan kişi, loncanın asistanıdır. Masanın sol başında oturan kişi elini iki kapalı kitabın üzerine koyarak bunlar Galen ve Vesalius un anatomi kitapları olabilir o anda gerçekleşmekte olan dersi, yani uygulamayı, kuram karşısında üstün bir konuma getirmektedir. Masanın önünde durmakta olan berber tası da yine loncanın berber-cerrahlarla tarihsel ilişkisini simgelemektedir. 124 Betimlenen diğer altı kişi bir iç tutarlılık sağlayamamaktadır. Her biri farklı yönlere odaklanmakla birlikte, anlatılan dersle de ilgili görünmemektedirler. Regters in bu kompozisyonu herhangi bir yenilik getirmemekte ve bu açıdan grup portreciliğinin geleneksel betimleme mantığına geri dönmektedir Dr. Theodorus Hoogeveen in Anatomi Dersi Delft Cerrahlar Loncası nın ve anatomi dersi tablolarının sonuncusu olan bu yapıt 1773 te Nicolaas Rijnenburg ( ) tarafından yapılmıştır (Resim 44). Ressam, Leiden Resim Akademisi nde aldığı eğitimden sonra 1743 te Leiden Aziz Luka Loncasına kaydolmuştur. Daha sonraki yıllarda ise Delft e yerleşmiş ve Delft belediye sarayında restorasyon çalışmalarına katılmıştır. Resimlerinde daha çok 122 Kemp, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s Bob Haak, a.g.e., s

83 Willem van Mieris, Genç Frans van Mieris ve Gerrit Dou etkileri görülmektedir. 126 Bu yapıt, ona verilen ilk ve son resmî grup portresi siparişidir. Resimde söz konusu anatomi dersini veren Dr. Theodorus Hoogeveen ( ), 1769 da Leiden Üniversitesi nden mezun olmuş ve mesleğe Delft te başlamıştır yılında şehrin baş anatomisti olmuştur. İnsan fetusu üstüne yazılmış bir eseri ve Latince şiirleri bulunmaktadır. Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi nden sonra bir beyin anatomisi dersini betimleyen bu yapıt, 127 simetrik bir biçimde ele alınmıştır. Bu yapıtta, merkezi konumda baş anatomist Dr. Hoogeveen bulunmaktadır. Belli belirsiz görülen korkuluklar bu mekanın bir anatomi tiyatrosuna olduğuna işaret etmektedir. Vücudundan ayrılmış bir kafa üzerinde çalışan Dr. Hoogeveen, öncelikle kafa derisini oldukça düzgün bir biçimde yüzdükten sonra kafatasını kaldırarak, Vesalius için vücudun en önemli parçası olan beyine ulaşmıştır. Daha önce Tibout Regters in yapıtında gördüğümüz gibi burada da kafa özel bir tutacağa yerleştirilmiştir. Vesalius un kitabında anlattığı gibi, eğer beyin üzerinde bir diseksiyon gerçekleştirilecekse önce kafanın vücuttan ayrılması gerekiyordu. Bunun amacı, anatomistin bu organ üzerinde daha rahat çalışmasını sağlamaktı. Rembrandt ın, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi adlı yapıtında ise Vesalius un bu önerisine uyulmadığı gözlemlenmektedir. Bu yapıtta on sekiz kişi betimlenmiştir. Genel olarak son derece statik olan bu yapıt bir önceki Delft anatomi dersi tablosu gibi daha çok bireysel portreleri göstermek amacıyla yapılmış gibidir. Ressam, gittikçe grup kimliği/birliği oluşturmaktan uzaklaşmış gibidir. * * * Yapılmış olan dört Delft anatomi dersi tablosu incelendiğinde sanki bir kadavra üzerinde sırasıyla yapılmakta olan işlemleri izlemekte gibiyiz. Michiel van Miereveld kadavranın karın boşluğu ile başlamış, Cornelis de Man göğüs kafesinde kalp ve ciğerlerinin anlatımını betimlemiş, ardından Thomas van der Wilt kol kaslarına geçmiş ve en son işlem olarak da Nicolaas Rijnenburg un betimlediği 126 Middelkoop ve Jurjens, a.g.e., s Brown, a.g.e., s

84 resimde kadavranın beyni incelenmiştir. Bu sıra Vesalius un yedi ciltlik anatomi kitabında yaklaşık olarak verdiği sıralamaya çok uyan bir süreçtir. 128 Delft resimlerinde sürekli vurgulanan Vesalius ve onun eseri ile verilmek istenen mesaj, Delft in de bu önemli bilim yarışında Leiden ve Amsterdam gibi yenilikleri takip ettiği ve onlar kadar bu yarışta var olduğudur Yönetim (Cerrah ve Yönetici) Portreleri Cerrahlar Loncası Yöneticileri, N. Maes Amsterdam Cerrahlar Loncası nın uzun süredir baş anatomisti olan Prof. Frederick Ruysch bir çok anatomi dersi gerçekleştirmekle birlikte, yıllarında diseksiyon gerçekleştirmemiştir. Yaptığı bir çok anatomi dersinden bir tanesi 1670 yılında, bir diğeri ise 1683 yılında ölümsüzleştirilmiştir. Bu yeni tip cerrahlar loncası grup portresi ( ), ilk olarak Nicolaes Maes ın ( ) elinden çıkmıştır. Nicolaes Maes, 1640 larda Amsterdam da Rembrandt ın yanında eğitim almıştır. İlk dönem dini resimlerinde, ustasından öğrendiği chiaroscuro etkileri kendini hissettirmektedir lerde yaptığı gündelik yaşam resimlerinde, canlı ve sıcak renkler kullanmıştır larda ise, Antwerp e yaptığı yolculuktan sonra orada üzerinde çalıştığı Pieter Paul Rubens ( ) ve Anthony van Dyck in ( ) üsluplarının etkisinde kalmıştır. Maes, Hollanda ya döndüğünde artık tamamen portre sanatına odaklanmıştır. Bu dönem resimlerinde, Rubens ve Van Dyck in etkisi kendisini belli etmekte ve kırmızı tonların hakim olduğu paleti, yerini soğuk, gri tonlara bırakmaktadır. 129 Bir anatomi dersinin konu edilmediği bu yapıt (Resim 45), yine de bir masa etrafında toplanmış altı kişiyi betimlemektedir. Burada betimlenen grup, loncanın yöneticilerinden oluşmaktadır. Odaklanılması gereken bir anatomi dersi 128 Hans Houtzager, De Anatomische Les van Theodorus Hoogeveen, Geschilderd door Nicolaas Rijnenburg in 1773, De Snijkunst Verbeeld: Delftse Anatomische Lessen Nader Belicht, yaz. Hans Houtzager, Jeroen Jurjens, Norbert Middelkoop, Kees van der Wiel, Delft ve Zwolle, Reinier de Graaf Groep ve Waanders Uitgevers, , s Martha Hollander, Maes, Nicolaes, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s

85 olmadığından, bu altı kişi bakışlarını izleyiciye çevirmiştir. Riegl, burada betimlenen yöneticilerin kişisel özelliklerinin vurgulanmadığını ve yüz ifadelerinin aynı standartlaşmış zarafet kavramına göre şekillendirildiği için günümüz izleyicisinde bir etki bırakmadığını vurgulamaktadır. 130 Maes, böyle bir masa başı portresinde çok da mümkün olmayan bir hareketliliği az da olsa ellerle, resmin ön düzleminde oturan kişinin rahat tavırları ve arkada ayakta duran kişiyle vermeye çalışmıştır. Lonca ile ilgili bir toplantının yapılmakta olduğu izlenimi veren bu kompozisyonun, geleneksel grup portrelerinden farklı bir yönü olmamakla birlikte yine de iyi örneklerinden biri olduğu söylenebilir. Üzerinde güzel bir halı, bir karar defteri ve kum saati bir memento mori simgesi olarak hayatın kısalığını vurgular bulunan masanın önünde, bize yarı dönük ve son derece rahat oturmakta olan kişi Govert Bidloo dur. Bidloo ( ), anatomist, İngiliz kralı III. Willem van Oranje-Nassau nın kişisel doktoru, oyun ve şiir yazarı olarak döneminde bilinen ve değer gören bir kişiydi. Prof. Frederik Ruysch ün öğrencisi olmuş ve tıp eğitimini Franeker Üniversitesi nde tamamlamış olan Bidloo nun, Anatomia Humani Corporis (1685) adıyla bilinen ve Gerard de Lairesse (1640/ ) tarafından resimlenen bir anatomi kitabı vardır. Maes in yapıtı, Middelkoop a göre, Bidloo nun güçlü kişiliğinin bir yansıması olarak sipariş edilmiş ancak Bidloo nun artık eski olduğunu ve kaldırılması gerektiğini düşündüğü Dr. Sebastiaen Egberts in Osteoloji Dersi tablosunun yerine asılınca, lonca içinde protestolarla karşılaşmıştır. Bu protestolar sonucu resim yerinden kaldırılmış ve belediye başkanının da araya girmesi ile Bidloo nunki gibi bir davranışın tekrarlanmaması yönünde önlem alınmıştır Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Anonim 1684 te, Amsterdam Cerrahlar Loncası ndaki yöneticiler için sipariş edilen ikinci yöneticiler grup portresinin kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir (Resim 46). Burada betimlenmiş üç yöneticinin diğer üç meslektaşı, 1683 te Jan van Neck in yaptığı Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi adlı yapıtta yer almıştır. 132 Bu 130 Alois Riegl, a.g.e., s Middelkoop, Rembrandt Under the Scalpel, s A.e. 74

86 yöneticiler bu sefer bir masa başında değil, bir kafatası ile ayakta betimlenmişlerdir. Yöneticilerden sağda olanı doğrudan izleyiciye dönerek onu yapıtın içine çekmektedir. Ortadaki en soldakine bakmakta, soldaki yönetici de en sağda izleyiciye dönmüş olan yöneticiye bakarak bir döngü sağlamaktadır. En soldaki yöneticinin eliyle işaret ettiği kurukafa ve hemen yanında açık olan bir kitap, söz konusu yöneticilerin cerrahlar loncasına bağlı olduğunu gösteren birleştirici bir öğedir ve ressam bununla bir dış tutarlılık sağlamaya çalışmıştır. Bununla birlikte kurukafa bir vanitas simgesi olarak, Hollanda gibi Protestan ülkelerde üzerinde çok durulan bir konu olan, hayatın geçiciliğini vurgulamaktadır İki Cerrah ve Hazırlanmış Bir Kalp, J. Pool Prof. Frederick Ruysch ün ressam kızı Rachel Ruysch ile evli olan Jurriaan Pool un ( ) 1699 da yaptığı bu portre (Resim 47), Amsterdam Cerrahlar Loncası için yapılmış olan tek çiftli portredir. Bu yapıtta betimlenmiş kişilerin C. Boekelman ve Jan Six oldukları düşünülmekle birlikte ikisi hakkında bilgi de bulunmamaktadır. Jan Six in de daha önce Rembrandt ın hamisi, Amsterdam belediye başkanı ve Dr. Nicolaes Tulp ün damadı olan Jan Six ile bir bağının olup olmadığı bilinmemektedir. 133 Solda betimlenmiş olan Boekelman ın elindeki büyükçe kalbin, bir inek kalbi olabileceği düşünülmüş ve Prof. Frederick Ruysch ün mumyalama yöntemi ile hazırlanmış olabileceği üzerinde durulmuştur. Jan Six in elindeki aletin de bu hazırlama işlemi sırasında kullanıldığı düşünülmektedir. Bu kalp Prof. Ruysch ün o çok bilinen ve dönemi için çok önemli bir yenilik olan mumyalama tekniklerine bir gönderme olup, 134 söz konusu cerrahlar için en önemli izleyici olan profesöre doğrudan bir saygı duruşu niteliği taşır. 135 Bu açıdan bakıldığında, aynı çıkarımı ressam Jurriaan Pool için yapmak çok da yanlış olmaz. 133 Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Middelkoop, a.g.e., s

87 Cerrahlar Loncasının Üç Yöneticisi, P. Blauwpot (?) Pieter Blauwpot ( ) tarafından yapıldığı tahmin edilen bu yapıt, 1706 da tamamlanmıştır (Resim 48). Blauwpot hakkında fazla bir şey bilinmese de, sonraki yıllarda cerrahlar loncasına ait on iki portreyi temizleyen, az sayıda yapıtın sahibi bir ressam olabileceği düşünülmektedir. 136 Resim, kompozisyon açısından, 1684 te yapılmış olan grup portresine benzemekte ve yine o yapıttaki gibi bir kurukafa bir de kitap betimine yer vermektedir. Üç yöneticinin kitaba ve kafatasına işaret etmeleri, onları birleştiren bir unsur olmuştur. Kompozisyon açısından herhangi bir yenilik gözlemlenmemektedir Cerrahlar Loncasının Beş Yöneticisi, A. Bonen Cornelis Troost un öğretmeni olan Arnold Boonen ( ) tarafından yapılan bu yöneticiler portresi (Resim 49), yılları arasında tamamlanmıştır. Nicolaes Maes in tarihli yapıtı gibi, yöneticiler, üzerinde zarif bir halının ve Fransız doktor Ambroise Paré tarafından yazılmış bir kitabın 137 bulunduğu bir masanın etrafında toplanmışlardır. Masanın önünde oturmakta olan yöneticinin elinde kafatasında delik açmaya yarayan bir matkap bulunmaktadır. Maes in yapıtına çok benzeyen bu resim, türe herhangi bir yenilik getirememektedir Cerrahlar Loncasının Üç Yöneticisi, C. Troost Daha önce 1728 yılında Amsterdam Cerrahlar Loncası için bir anatomi dersi tablosu yapmış olan Cornelis Troost, bu sefer de 1731 yılında yöneticileri resmetmek üzere loncadan sipariş almıştır (Resim 50). 136 A.e. 137 A.e., s

88 Troost un bu yapıtında betimlenmiş üç yönetici masa başında oturmaktadırlar. Hemen üzerlerinde duvarda kendi armaları olduğu için bu kişilerin kimliklerini belirlemek güç olmamıştır. Bu yapıtta betimlenen armalar, loncanın sipariş ettiği portreler için bir yenilik olmuştur. Söz konusu üç yöneticinin cerrahlar loncasına ait olduğunu gösteren cerrahi aletler veya tıp kitapları olmamakla birlikte, ortadaki yöneticinin yazmakta olduğu izlenimi ve bir diğerinin elindeki diploma bir grup olgusu yaratmaktadır. Bu yapıtın tamamlanmasından sonra, lonca yöneticilerinin para karşılığı diploma dağıttığı yönündeki şüpheler sonucu yapılan soruşturmalar sonunda lonca yöneticilerinin işlerine son verilmiştir. 138 Bu soruşturmalar sonucu, yapılan söz konusu son portrenin bedelinin loncanın kasasından ödendiği de ortaya çıkmıştır. 139 Yeni bir lonca yönetiminin iş başı yapmasından önceki son ve olaylı portre, yine de Cornelis Troost gibi 18. yüzyılın önemli ressamlarından birinin elinden çıktığı için ayrı bir önem taşımaktadır. Söz konusu yapıtta da ressamın paletindeki parlak renkler kendilerini göstermişlerdir Cerrahlar Loncası Yöneticileri, J. M. Quinkhard Amsterdam Cerrahlar Loncası nda ortaya çıkan yolsuzluklardan sonra, loncanın yeni yönetimi için yapılan portre siparişini, Cornelis Troost gibi, Arnold Boonen in öğrencisi olmuş olan Jan Maurits Quinkhard ( ) almıştır. Quinkhard, Almanya da ressam bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiştir yılında Amsterdam a yerleşmiş ve Boonen ile birlikte Nicolaas Verkolje dan eğitim almıştır lardan sonra Amsterdam ve diğer şehirlerde tanınmış bir portre ressamı olmuş ve sayısız portre yapmıştır. Portreciliğe bir yenilik getirmese de, figürlerinin jestleri resimlerine bir canlılık katmaktadır. Yaptığı küçük boyutlu aile portreleri ki Hollanda da bu türün gelişimine katkısı olmuştur ve yağlı boya ile yaptığı minyatürleri özellikle görülmeye değerdir. Döneminde en büyük rakipleri arasında Troost ve Regters bulunmaktaydı A.e., s Norbert Middelkoop, Amsterdammers Geportretteerd, Kopstukken , s Rudolf E. O. Ekkart, Quinkhard, Jan Maurits, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s

89 1732 de tüm yöneticilerin kendi ceplerinden ödedikleri para ile yapılan bu grup portresinde, yine cerrahların yönetici vasıfları ön plana çıkartılarak, masa başında betimlenmişlerdir (Resim 51). Resmin sol başında oturan kişi elindeki diplomayı göstererek bir önceki grup portresine gönderme yapmış ve bununla yeni yönetimin hiçbir şekilde para karşılığı diploma vermek gibi bir sahtekarlığa karışmayacağını vurgulamıştır. 141 Son derece geleneksel bir biçimde ele alınmış olan bu masa başı portresinde, yöneticiler karar vermek üzere toplanmışlardır. Bunu ellerindeki defterlerden ve hemen önlerinde masanın üzerinde duran tokmaktan anlayabiliyoruz. Bu kompozisyonu ilginç kılan şey ise, portre içinde portre bulunmasıdır. Resmin en sağında oturmakta olan ve lonca içindeki yolsuzlukları ortaya çıkaran Abraham Titsingh in hemen üstünde oval bir çerçeve içinde dönemin baş anatomisti Prof. Willem Roëll in portresi betimlenmiştir. Bu portrede Prof. Roëll in, Troost un 1728 de yaptığı anatomi dersi tablosundaki betimine olan benzerliği de ilgi çekicidir. Söz konusu yapıtta bu portrenin yer almasının nedeninin Prof. Roëll in doğru ve ahlaklı olandan yana olduğunun vurgulanması olduğu öne sürülmüştür Cerrahlar Loncasının Yedi Üyesi, J. M. Quinkhard Jan Maurits Quinkhard cerrahlar loncası için 1738 de yeni bir grup portresi daha yapmıştır (Resim 52). Bir masa başı portresi olan bu yapıtta, önceki yönetim portrelerinden farklı olarak cerrahlıkla ilgili simgeler de yer almaktadır. Masanın sol tarafında mesane taşları ve hemen taşların başında oturan kişinin elinde de bu taşları çıkartmak için kullanılan ameliyat aletini görmekteyiz. Buradaki cerrahların kimliklerini, masanın üstündeki halının kenarlarında bulunan armalardan öğrenmekteyiz. Bu yapıt, daha önceki gibi politik bir anlam taşımamakla birlikte, yolsuzluğu ortaya çıkaran Abraham Titsingh e yeniden yer vererek daha önce baş anatomistlerden Dr. Sebastiaen Egbertsz. ve Prof. Frederik Ruysch e ait olan iki kez betimlenmiş olma onurunu ona da sağlamıştır Middelkoop, a.g.e., s A.e. 143 Middelkoop, Rembrandt Under the Scalpel, s

90 Cerrahlar Loncasının Dört Yöneticisi, J.M. Quinkhard Amsterdam Cerrahlar Loncası için sipariş edilmiş olan son yöneticiler portresini de 1744 yılında Jan Maurits Quinkhard yapmıştır (Resim 53). Burada betimlenmiş dört yönetici de hemen arkalarındaki duvara resimlenmiş armalarından tanımlanmaktadırlar. Söz konusu yapıt yine betimlenen cerrahların yönetici vasıflarından çok, anatomi konusundaki uzmanlıklarını ön plana çıkartmaktadır. Masanın üzerinde duran kafatası, humerus denilen kol kemiği, Jan Wanelaar ın yapmış olduğu bir anatomi çizimi ve Leidenlı ünlü anatomist Bernard Siegfried Albinus un yazdığı De ossibus corporis humani (1726) adlı anatomi kitabının varlığı bu duruma işaret etmektedir. Herhangi bir farklılık getirmeyen bu masabaşı portresinde dikkat çekici olan masanın üzerinde duran kafatasının Dr. Johan Foteijn in Anatomi Dersi adlı yapıttaki kurukafa ile olan benzerliğidir. Bunun sebebi ise, Jan Maurits Quinkhard ın söz konusu bu yapıtı 1732 de restore etmesidir. 144 * * * Masabaşı (yönetim) portreleri için Delft örnekleri bulunmamaktadır. Yapılmış olan dokuz tane yönetim tablosunu göz önüne aldığımızda, kompozisyon açısından bir farklılık getirilmediğine tanık oluyoruz. Bunlar diğer tüm yönetici resimleri gibi masa başında betimlenmiş ve fazla hareket içermeyen statik yapıtlardır. Yöneticiler/cerrahlar bakışlarını resmin dışındaki izleyiciye yöneltmişlerdir. Aralarındaki tutarlılık daha çok masanın üzerinde betimlenmiş cerrahi aletleri, anatomi kitapları veya yönetim defterleri ile sağlanmaya çalışılmış ve De Waag ta kurulan yeni anatomi tiyatrosunun kubbesinde yer alan kişisel armalardan yola çıkarak artık portrelerde de kendilerini gösteren armaları sayesinde cerrahlar kimliklerini açıkça belli etmişlerdir. Amsterdam daki yönetim portrelerinin son döneminde görülen bir başka özelliği de lonca yönetiminden kaynaklanan yolsuzlukların bu portrelere yansıması ve sonraki yönetimlerin yeni portreler 144 A.e. 79

91 yoluyla, bu yolsuzluklara bulaşmadıklarına dair mesaj vermeleridir. Sonuç olarak, söz konusu portrelere politikanın da karışmış olduğu tespiti yapılabilir Leiden İllüstrasyonları Holland Eyaleti nin tek üniversitesi olan ve Avrupa da eğitim alanında önemli bir yer edinen Leiden Üniversitesi, bünyesindeki anatomi tiyatrosu, botanik bahçesi, müzesi ve kütüphanesi ile gurur duymaktaydı. Anatomi tiyatrosunda yapılan diseksiyonlara sadece Hollanda içinden değil, Avrupa nın bir çok yerineden bilim adamları ve öğrenciler gelip, bu çok önemli bilim olayına kendi gözleri ile tanıklık etmek istiyorlardı. Burada, anatomist Pieter Pauw önderliğinde gerçekleştirilen diseksiyonlar hem bilim dünyası hem de sanat dünyası için büyük önem taşımaktaydı. Ne var ki, Leiden da Amsterdam ve Delft teki gibi grup portreciliği geleneği gelişmemişti. Bu tip grup portrelerinin Leiden Üniversitesi nde ortaya çıkmamasının nedeni; buranın devletin desteklediği bir üniversite olması, Holland ve Batı Friesland eyaletlerinin 1593 yasasının verdiği yetki ile Hollanda kentlerindeki tüm idam edilmiş suçluların vücutlarını alabilme yetkisine sahip olması ve hem Hollanda kentlerinden hem de diğer Avrupa ülkelerinden öğrencilerin akın etmesi türünden gelişmeler olabilir. Üniversite, bu gibi nedenlerden rekabet etme zorunluluğu hissetmemiştir. Oysa cerrahlar loncaları arasında böyle bir güç gösterisine ihtiyaç vardı. Loncalar, yabancı öğrencilerin de gelip ders alacağı yerler haline gelmeliydi. Ayrıca, söz konusu portreler üniversite karşısında loncaların ne kadar güçlü ve yetkin olduklarının da göstergesiydi. Leiden Anatomi Tiyatrosu nun ve burada gerçekleştirilen anatomi derslerinin betimlendiği tablolar bulunmamakla birlikte karşımıza daha hareketli ve simgelerle dolu illüstrasyonları çıkmaktadır te yayınladığı ünlü anatomi kitabının kapağında De humani corporis fabrica libri septem de, Vesalius bir kadın kadavra üzerinde diseksiyon yaparken betimlenmiştir (Resim 54). Sadece bu kapak değil, kitabın içinde yer alan diğer anatomi çizimleri de Tiziano nun Venedik teki stüdyosunda çalışmış olan Hollandalı Johann Steven van Calcar tarafından yapılmıştı. Van Calcar ın çizimleri, takip eden yıllarda yazılacak olan anatomi ile ilgili kitaplara yapılacak çizimlere bir örnek 80

92 oluşturacaktı. Van Calcar, teknik olarak doğru ve zarif, hayat dolu pozlar veren kadavralarla Vesalius un yapıtını daha da önemli hale getirmiş 145 ve yaptığı çizimler gerçek dünyanın gözlemlenmesindeki radikal değişimin simgesi haline gelmiştir. 146 Anatomi kitapları, bir anlamda insan vücudunun atlası sayılabilirler. Anatomi çalışmalarının arttığı yüzyıllarda keşif gezileri de hız kazanmıştı. Bu yıllarda yeni kıtalar, kara parçaları keşfediliyor, haritalar çiziliyordu. Keşfedilen yeni yerlere kaşifler kendi adlarını veriyordu. Aynı şey insan vücudu için de geçerliydi. Anatomi çalışmaları sonucu keşfedilen her yeni doku, organ, damar heyecana neden oluyor ve onu ortaya çıkaran bilim adamının adı ile ilişkilendiriliyor, 147 anatomist de bir şekilde kendi adının duyulmasını sağlıyordu. Amerika kıtası nasıl Amerigo Vespucci nin adını aldıysa, bu şekilde kıl kesesi Graaf ın, bağırsak kapağı Tulp ün adını almıştır. 148 Anatomistler yeni yeni kitaplar yazıyor ve bu kitaplarına gravürler yaptırıyorlardı. Görselliğin önemi bir kez daha ortaya çıkmış oluyordu. Ayrıca bu kitaplardan bağımsız olarak, sanatçılar, özellikle tıp öğrencileri için illüstrasyonlar yapıyorlardı. Öğrenciler için yapılan ilk illüstrasyonlar arasında Vesalius un Tabulae anatomicae sex de (1538) bulunmaktaydı. Bu yapıtta yer alan altı illüstrasyondan ilk üç tanesini bizzat Vesalius yapmıştır. 149 Daha önce ahşap baskı yöntemi ile yapılan bu illüstrasyonlar, gelişen yöntemlerle yerlerini daha ince ayrıntıları ortaya çıkaran bakır baskılara bırakmışlardır. 150 Anatomi kitapları için yapılan illüstrasyonlar; kitabın kapağını oluşturan ve kitabı yazan anatomisti diseksiyon yaparken betimleyen illüstrasyonlar ve çeşitli vücut parçalarını, iskeletleri derisi yüzülmüş insanları betimleyen illüstrasyonlar olarak ikiye ayrılırdı. Kitap kapakları, bir anlamda, kitabı yazanın otoritesini ve içindeki sözlerin doğruluğunu vurgulamak üzere yapılıyorlardı. 151 Diğer illüstrasyonlarda ise kendi derisini yüzen adamlar, yürüyen iskeletler, bir yere yaslanmış kollar görmek çok olağandır. Bunlar memento 145 Roy Porter, The Greatest Benefit to Mankind: A Medical History of Humanity, London, W. W. Norton and Company Ltd., 1999, s Paolo Rossi, The Birth of Modern Science, Çev. Cynthia De Nardi Ipsen, Oxford, Blackwell Publishers, 2001, s Sawday, a.g.e., s Porter, a.g.e., s A.e., s Hansen, a.g.e., s A.e., s

93 mori simgeleri (kefen, kürek gibi) ile birlikte ya da İtalyan tarzı bir manzaranın içinde betimleniyorlardı. 152 Prof. Pieter Pauw ( ), Leiden Üniversitesi nde anatomi dersi veren ilk profesördür yılları arasında Leiden da aldığı tıp eğitiminden sonra, anatomi çalışmalarının yapıldığını duyduğu Paris e gitmiştir. Ardından Rostock a ve oradan da Vesalius un bir zamanlar ders vermiş olduğu Padua ya gitmiştir. Prof. Pauw, olasılıkla Leiden da insan vücudu üzerinde gerçekleştirilen ilk halka açık anatomi dersini 1589 un Aralık ayında gerçekleştirmiştir. Prof. Pauw, on dokuz yıllık bir sürede altmışa yakın insan ve sayısız hayvan diseksiyonu gerçekleştirmiştir. 153 Prof. Pieter Pauw un betimlendiği düşünülen ilk çizim (Resim 55) Willem Buytewech ( ) tarafından yaklaşık olarak 1600 de yapılmıştır. 154 Çok belirgin olarak, dairesel planda oldukça aydınlık bir anatomi salonunda, anatomi sıralarını dolduran büyük bir kalabalık önünde gerçekleştirilen anatomi dersinin subjectum anatomicumu genç bir erkektir. Bu çizim bir portre amacı taşımamaktadır. Prof. Pauw, arkası izleyiciye dönük olarak betimlenmiştir. Onu ve kadavrayı kalabalıktan korkuluklar ayırır. Herkes o anda profesörün üzerinde çalıştığı kadavra ve ders ile meşguldür. Prof. Pauw, daha önce de anlatıldığı gibi, doğru bir biçimde, kadavranın karın boşluğuna yönelmiştir. Burada daha çok salt gerçekleşen olay betimlenmek istenmiş gibidir. En önde ayakta duran kişi hariç neredeyse kimsenin yüzü seçilmez. Simgesel öğelere yer verilmemiştir. Burada betimlenen anatomi dersi ve içerideki kalabalık, bize 17. yüzyılda bir anatomi dersinin nasıl yapıldığına güzel ve doğruya yakın bir örnek sunmaktadır. Prof. Pauw un betimlendiği ikinci bir illüstrasyon, Johannes C. Woudanus un ( ) bir çiziminden yola çıkarak Bartholomeus Dolendo nun ( ) 1609 da yaptığı bir metal oymabaskıdır (Resim 56). Teknik ressam olan Woudanus, Leiden Anatomi Tiyatrosunun yanı sıra üniversitenin kütüphanesini, botanik bahçesini ve eskrim sahasını da resimlemiştir. Dolendo ise, kuyumcu ve metal oyma baskılar yapan bir sanatçıydı. Rembrandt ın da ilk öğrencisi olan Gerrit Dou 1622 de 152 A.e., s A.e., s Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s Bu yapıtta tarih 1615/17 olarak verilmektedir. Tim Huisman, A Theatre for Anatomy: The Leiden Theatrum Anatomicum , Den Haag, Museum Boerhaave, 2002, s. 4 de ise tarih 1600 dür. 82

94 ( ) öğrencisi olmuştur. 155 Söz konusu oymabaskı, ne Buytewech in çizimine ne de ele aldığımız resimlere benzemektedir. Karnaval zamanı yapılan anatomi derslerine atıfta bulunurcasına hareketli, kalabalık ve ilginç ayrıntılarla dolu bir oymabaskıdır. Burası, Üniversitenin kullandığı Faliebagijne Kilisesi nin apsisinde yer almaktadır. Söz konusu gravürde, diseksiyonun gerçekleştirildiği anatomi tiyatrosu hem yaz hem de kış özelliklerini aynı anda barındırmaktadır. Çok kalabalık bir erkek izleyici topluluğu önünde gerçekleşen bu anatomi dersinde anatomi masasında yatan kadavranın karın boşluğu açılmış ve böbrekleri görünür durumdadır. Profesör, yanındaki açık anatomi kitabından uygulamalı olarak dersi vermekte ve hemen yanında duran asistanı, elindeki kap ile kadavradan akabilecek kan ve benzeri vücut sıvılarını toplamakla uğraşmaktadır. Profesörün hemen üstünde, içinde anatomi aletlerinin sergilendiği anatomi dolabı (Resim 57 )ve onu hemen üstünde de Leiden şehrini gösteren bir resim bulunmaktadır. Burada toplanmış insanlar arasında uzak ülkelerden de bir çok insanın bulunduğunu kafalarındaki değişik şapkalardan anlayabiliyoruz. 156 Tam olarak betimlenmiş bu anatomi tiyatrosunda oturulacak sıralar ve bunları ayıran korkulukları çok iyi bir biçimde görmekteyiz. Bu korkulukların üstünde ise, ellerinde vanitas mottolarının yazılı bulunduğu flamaları taşıyan iskeletler ve doldurulmuş hayvanlar durmaktadır (Resim 58). Gravürün en solunda, Leiden Anatomi Tiyatrosu nun küratörü Otto Heurnius 157 olduğu tahmin edilen bir kişi, yüzülüp kurutulmuş bir insan derisi taşımaktadır. Deri bu hali ile, Michelangelo Buonarroti in Sistine Şapeli nde Son Yargı freskinde ( ) Aziz Bartholomeo nun elinde betimlenmiş olan yüzülmüş insan derisini hatırlatmaktadır. Ayrıca bu insan derisi, Marsyas ve Sisamnes gibi derisi yüzülmüş günahkarlara da bir gönderme niteliği taşımaktaydı. 158 Söz konusu gravürün başka bir kopyasında, anatomi tiyatrosunun betiminin altında Latince açıklamalı bir bölüm bulunmaktadır. Gravürde harflerle işaretlenmiş olan çeşitli nesneler, bu Latince bölümde açıklanmaktadır. Örneğin; A. Doctor Anatomicus, B. Subjectum Anatomicum, F. Güzel Anna olarak bilinen birinin iskeleti, gibi Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s Huisman., a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Huisman., a.g.e., s Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s ve Huisman, a.g.e., s

95 Her ne kadar gerçekçi bir anatomi dersi ve tiyatrosu gibi görünse de, ders sırasında tüm müzelik nesnelerin yerlerini olduğu gibi koruması, hem de gravürün üst kısmında görülen alegorik ve simgesel öğeler onu gerçekçilikten kopartmaktadır. Ancak Prof. Pauw un önünde açık duran Vesalius un kitabı yeni yöntemlerin benimsendiğinin bir kanıtıdır. Burada anatomi tiyatrosunun hem yaz hem kış halinin aynı anda verilmiş olması bir anlamda üniversitenin üstünlüğünü vurgulama çabası olarak da görülebilir. Kışın anatomi derslerinin topladığı ilgi ve kalabalık, yazın ise müzede sergilenen nesnelerin zenginliği ve ayrıca mottolarla, alegorik figür ve simgelerle vurgulanan vanitas fikri Leiden Anatomi Tiyatrosu nun bir özeti gibidir. Leiden Anatomi Tiyatrosu nun ele alındığı bir başka gravürü 1610 yılında, yine Johannes C. Woudanus un yaptığı bir çizimden gravür sanatçısı Willem van Swanenburgh (ykl ) yapmıştır (Resim 59). Leiden sanatına hakim olan vanitas kompozisyonları bu gravürde oldukça açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Anatomi tiyatrosunun yazın betimlenmiş bu halinde bir diseksiyon gerçekleşmemektedir. Ancak anatomi masasının üzerinde bir kadavra bulunmaktadır ve kadavranın üzerindeki örtüyü kaldıran kişinin Prof. Pauw olduğu sanılmaktadır. Çok kalabalık olmayan tiyatroda, bu sefer iyi giyimli insanlar sergilenmekte olan nesneleri incelemektedirler. Korkulukların üzerinde duran iskeletler daha görünür hale gelmiş ve ellerindeki flamalar ve mottolar belirginleşmiştir. Gravürün ön düzleminde iskeletlerden oluşturulan Adem ve Havva kompozisyonunun hemen önünde elinde aynası olan bir kadın ve onunla konuşan bir erkek gösterilmiş ve bu yoldan, çağdaş izleyiciye ilk günah hatırlatılmıştır (Resim 60). Kadının elindeki ayna, gururu ve şehveti simgelemekte ve bu şekilde şeytanı yansıtmaktadır. 160 Adem in elindeki kürek onun ilk günahtan sonra artık alın teri ile çalışması gerektiğini vurgulamaktadır. Buytewech in yaptığı ilk çizimde de gördüğümüz köpek betimi, dört mizaçtan biri olan melankoliyi (kara safra) ve koku duyusunu sembolize etmektedir. 161 Ancak bir yandan da, Galen in köpekler üzerinde gerçekleştirdiği anatomi çalışmalarına da atıfta bulunulmuş olabilir tarihli gravürde 160 James Hall, Dictionary of Subjects and Symbols in Art, London, John Murray Publishers, 1989, s Ayrıca Vanitas kelimesi ile bağlantılı olan İngilizce vanity kelimesi kibirlilik anlamına gelmekte ve bu da Hıristiyanlık taki yedi ölümcül günahtan biri sayılmaktadır. Kadının elindeki ayna da kibirliliği ve dolaylı olarak da bu günahı vurgulamaktadır. 161 Hall, a.g.e., s

96 betimlenmiş yüzülmüş insan derisi de yine karşımıza çıkmaktadır. Bir putti ve hemen kolunun altındaki kurukafa ve kitap, Leiden kompozisyonlarının vazgeçilmez bir öğesi olan vanitas kavramını destekler biçiminde ameliyat aletleri dolabının üstünde yerlerini almışlardır. Anatomi aletleri dolabının hemen üzerinde ise, gerilmiş bir kurdele gibi görünen, bir ucunda hâlâ bir mide olan tüm bir insan bağırsağı bulunmaktadır. 162 Rupp, makalesinde, akademik çevrelerde vanitas türünün karakteristik olduğunu ve bunun çok kitap okuyan akademisyenin melankolik halinden kaynaklandığını belirtir. Leiden Anatomi Tiyatrosu nun da barındırdığı nesnelerle tam bir vanitas sanatı müzesi olduğunu vurgulamaktadır. 163 Bu, gerçek anlamda bir bilim, kültür ve sanat merkezi olan Leiden için önemli ve yerinde bir ifadedir. Pieter Pauw un betimlendiği önceki gravürlerden oldukça farklı ele alınmış bir diğer gravürde, Prof. Pauw un portresi çok daha belirgin olarak ortaya çıkmıştır (Resim 61). Söz konusu gravürü 1615 veya 1616 yılında, II. Jacob de Gheyn in ( ) yaptığı bir çizimden yola çıkarak Andries Jacobs Stock ( ) yapmıştır. Bu gravür, Pieter Pauw un Succenturiatus anatomicus continens commentaria in Hippocratem de capitis vulneribus adlı yapıtının kapağı olarak hazırlanmıştır. 164 Burada yine Faliebagijne Kilisesi nin içindeki anatomi tiyatrosunda betimlenen Prof. Pauw, ayağında kafataslarının bulunduğu bir masada diseksiyon gerçekleştirmektedir. Masanın üzerinde kadavra ile birlikte bir mum vardır. Önceki anatomi dersleri gravürleri ile karşılaştırıldığında daha az kalabalık bir topluluğun bir araya geldiğini görmekteyiz. Gravürün tam merkezini oluşturacak şekilde korkulukların üzerine yerleştirilmiş tek bir iskelet görmekteyiz. İskeletin elindeki flamada ise mors ultima linea rerum (ölüm, her şeyin sonuna işaret eden bir çizgidir) yazmaktadır. Bu gravürde de yine köpekler karşımıza çıkmaktadır. Yerlere dağıtılmış olan kokulu bitki ve baharat dalları da ilginç bir ayrıntı oluşturmaktadır. Bunların ders sırasında oluşabilecek kötü kokular için bir önlem olduğu düşünülmektedir. 165 Stock un gravüründe bulunan simgeler, yine Leiden kompozisyonlarındaki vanitas kavramını desteklemektedir. 162 Huisman., a.g.e., s Rupp, a.g.e., s Hansen, a.g.e., s Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s

97 Willem Buytewech tarafından yapıldığı sanılan ve tarihlendirilmemiş bir çizim, 166 Prof. Pauw u kadavranın karın boşluğunu açmak üzereyken betimlemiştir (Resim 62). Bu çizimin bir resim için ön çalışma olduğunu düşünebiliriz. Çizim, tam olarak olayın merkezine, başka bir deyişle diseksiyona odaklanmıştır. Böylece resmin izleyicisi de gerçekleşmekte olan diseksiyona davet edilmiş gibidir. Prof. Pauw ve izleyicilerin büyük bir bölümü sırtı dönük olarak betimlenmişlerdir. Anatomi tiyatrosunun ahşap ve dereceli olarak yükselen sıraları görünmektedir. Resmin ön düzleminde betimlenmiş köpek haricinde başka simgesel bir varlığa ya da nesneye rastlamamaktayız. Gelişen baskı teknikleri ile artık daha da detaylı olarak resimlendirilebilen botanik, zooloji ve özellikle de anatomi kitapları ile bilime olduğu kadar sanata da katkı sağlanmış oluyordu. Çoğu zaman usta sanatçıların elinden çıkan bu illüstrasyonlar, yazılan bu değerli bilim kitaplarına birer ek değil, o kitapları daha da değerli kılan eserlerdi. 167 Yayınlanan bir çok kitap dönemin ünlü gravürcülerinin eserleri ile çıkıyordu. Bu anatomi kitaplarından bir tanesi de ünlü doktor Reinier de Graaf ın ( ) henüz yirmi üç yaşındayken yazdığı ve pankreatik sıvıları ele alan Disputatio medica de natura et usu succi pancreatici adlı kitaptır. De Graaf, Utrecht, Leiden ve Paris te aldığı tıp eğitiminden sonra Delft e yerleşmiş ve çalışmalarını orada sürdürmüştür. 168 Katolik olduğu için üniversitede kendine yer bulamayan De Graaf özellikle üreme organları ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Avrupa nın çeşitli yerlerinde köpekler üzerinde gerçekleştirdiği viviseksiyonlarla (canlı hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen diseksiyon) pankreas sıvısını incelemiştir. 169 Burada ele alınacak gravür, Reinier de Graaf ın bahsi geçen kitabında yer almaktadır (Resim 63). G. Wingendorp adlı Hollandalı bir gravürcü tarafından 1671 yılında yapılan bu gravür kitabın kapağını oluşturmaktadır. Daha önce ele alınan anatomi derslerinden hiçbirine benzemeyen bu gravürde De Graaf, özel muayenehanesinde veya hastanede gibi görünmektedir. Arkasında yer alan ameliyat aletleri dolabında asılı duran şırınga onun kendi buluşu olarak dolabın içinde yerini almıştır. Reinier de Graaf, yalnızca iki izleyicisi olan özel bir diseksiyon 166 A.e. 167 Rossi, a.g.e., s Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s Rupp, a.g.e., s

98 gerçekleştirmektedir. Masanın üstünde yatan kadavra, vurgulanmak istercesine büyükçe çizilmiştir. Kadavranın yüzü olduğu gibi betimlenmiştir. Kadavra, üzerinde diseksiyon gerçekleştirilen bir ölüden çok, uyumakta olan birini anımsatmaktadır. Masanın hemen altında yatan ölü hayvanlar onun yaptığı deneylere işaret ettiği gibi birer memento mori simgesi olarak da görülebilirler. Diğer gravürlerde de karşımıza çıkan köpek burada simgesel anlamı dışında, De Graaf ın üzerinde yaptığı viviseksiyonları da vurgulamaktadır. 170 Anatomi dersini ilginç kılan bir başka detay ise, odanın bir köşesinde yatakta yatmakta olan hastadır. Sanatçı, Reinier de Graaf ın hem anatomist hem de doktor olarak özellikleri vurgulanmak istenmiş olabilir. Herman Beukers a göre, bu gravürde de vurgulanmak istenen, tıbbın üç temeli olan hastanın gözlemlenmesi, ölüm sonrası (post-mortem) inceleme ve hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen deneylerdir. 171 Leiden Üniversitesi anatomistlerinden Govert Bidloo nun 1685 tarihli Anatomia Humani Corporis adlı yapıtı, Gerard de Lairesse tarafından resimlenmiştir. Liége doğumlu De Lairesse, Hollanda ya geldikten sonra sanat tüccarı Gerrit van Uylenburgh tarafından yeteneği keşfedilince Amsterdam a yerleşmiştir. İlk dönem yapıtları Rembrandt etkileri taşısa da daha sonra yaptığı alegorik yapıtlar ile Nicolas Poussin in tarzına yaklaşmıştır. 172 De Lairesse in 100 den fazla gravürünü içeren bu yapıtta, betimlenmiş anatomik vücutlar ya da iskeletler iki şekilde ele alınmışlardır. Bunlardan bir kısmı oluşturulan mizansenler içinde mezardan çıkmakta olan iskelet gibi betimlenmiştir. Bir kısmı ise daha gerçekçi anatomik çizimler olmakla birlikte, hemen yanlarına iliştirilen sinekler ile yine ahlaksal bir uyarı yapmaktadır. 173 Leiden Üniversitesi anatomistlerinden olan Johannes Jacobus Rau ( ) 1719 da mavi kağıt üzerine tebeşir ile yapılmış bir çizimde, bir kadın kadavranın üzerinde diseksiyon gerçekleştirirken betimlenmiştir (Resim 64). Rau, tıp eğitimini Paris ve Leiden da tamamladıktan sonra, Govert Bidloo nun 1713 teki ölümünün 170 Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s Herman Beukers, Leiden s Medical Faculty During its First Two Centuries, The Anatomy Lesson: Art and Medicine, Ed. Brian P. Kennedy, Davis Coakley, Dublin, The National Gallery of Ireland, 1992, s (Çevrimiçi) Kenneth B. Roberts, Anatomical studies, The Dictionary of Art, Vol.1, Ed. Jane Turner, Oxford University Press, New York, 1996, s

99 ardından Leiden da tıp, anatomi ve cerrahi profesörü olmuştur. 174 Söz konusu çizimde, karın boşluğu açılmış kadın kadavranın karnından bebeğini çıkartmış ve elinde göbek bağını tutmaktadır. Çizim bu hali ile Prof. Frederik Ruysch ün 1683 yılında Jan van Neck tarafından resimlendiği tabloyu hatırlatmaktadır. Anatomi tiyatrosunda Prof. Rau dışında kimse bulunmamaktadır. Bu çizimin daha sonra yapılacak bir resmin ön-çalışması olması ihtimali vardır. Masanın üzerinde yatan subjectumun bir kadına ait olması ve aynı anda bebeğine de diseksiyon gerçekleştirilmiş olması bu çizimi özel bir yere oturtmaktadır. 17. yüzyılın sonlarına doğru, Holland ve Batı Friesland eyaletlerindeki anatomi tiyatrolarının varlığı ve onların Leiden a suçlu cesetleri teslim etmekteki isteksizliği yüzünden ciddi kadavra sıkıntısı ile karşı karşıya kalan Leiden Anatomi Tiyatrosu nda giderek daha az anatomi dersi gerçekleştirilmeye başlandı. Govert Bidloo bile uzun bir süredir anatomi dersi gerçekleştiremeyince öğrenciler başka yerlerde eğitimlerine devam etme isteklerini sıkça belirtir olmuşlardır. 175 Bidloo ve Rau dan sonra 1721 de üniversitenin anatomi profesörü olan Bernard Siegfried Albinus ( ), üniversitenin saygınlığını korumak için bir çok çalışma yapmıştır. Leiden ve Paris teki tıp eğitiminden sonra döndüğü Leiden Üniversitesi nde yaptığı başarılı diseksiyonlar sayesinde sadece öğrencilerin değil, halihazırda mesleğini yapmakta olan doktorların da ilgisini çekmekteydi. Prof. Ruysch gibi, Albinus ve kardeşi Frederick Bernard ın özel yöntemlerle hazırladıkları vücut parçaları Leiden Üniversitesi için ciddi bir anatomi koleksiyonu haline gelmiştir (Resim 65 ve 66). 176 Albinus, 1747 de yazdığı Tabulae sceleti et musculatorum corporis humanis adlı önemli yapıtında, Jan Wandelaar ın ( ) çok sayıda gravürüne yer vermiştir. Bu yapıt, bütünüyle insan anatomisinin bir atlası olacaktı ancak Albinus un öldüğü tarihte henüz bitirilememişti. Jan Wandelaar ın yaptığı çizimlerin arka düzlemlerinde çok incelikli doğa ve manzara betimleri yapmıştır (Resim 67). 177 Söz konusu çizimler tam da bu yüzden çok tepki toplamışlardır. Burada betimlenmesi gereken, doğadan çok, bir anatomi kitabı söz konusu olduğu için, iskeletler ve kaslı insan kadavraları olmalı idi. Ancak, Van 174 Wolff-Heidegger ve Cetto, a.g.e., s Huisman., a.g.e., s A.e., s Roberts, a.g.e., s

100 Calcar dan itibaren sıklıkla baş vurulan bu canlı, teatral arka planlar, ölümün sevimsiz düşüncesini akla fazla getirmeden anatomik figürlerin anlatımını gerçekleştirebiliyorlardı yüzyıl ortalarından itibaren halka açık anatomi dersleri yapılmamaya başlanmış ve anatomi çalışmaları daha çok kapalı kapılar ardında, hastanelerde gerçekleştirilen eylemler olmuştur. Ancak, anatomi çalışmaları ve çizimleri hiç bir zaman hız kesmemiş ve yapılan anatomi çizimleri de tıp fotoğrafçılığı başlayana kadar varlığını temel betimleme aracı olarak sürdürmüştür. Günümüzde artık, yapılmış olan anatomi çizimleri birer tıp tarihi belgesi olarak değerlendirilirken diğer bir yandan da sanatsal açıdan önemli önem taşımakta ve baskı tekniklerinin gelişimini ve betim farklılıklarını ortaya koymaktadırlar. 178 Hansen, a.g.e., s

101 SONUÇ Bu çalışma çerçevesinde üç ana bölümde incelenen, 17. ve 18. yüzyıllarda yalnızca Hollanda da gelişen ve değişik örnekleri ile ele alınan cerrahlar loncası portreleri, söz konusu yüzyıllarda Hollanda nın genel siyasi, sosyal ve sanat yaşantısı odak alınarak irdelenmiştir. Tüm sosyal hayatını özellikle de resimlerle belgelemek isteyen Hollandalılar, Altın Çağ diye anılan ve refah seviyelerinin en üst derecelere çıktığı bu dönemde, özellikle görsel olarak kendilerini de belgelemek istemişlerdir. Bireysel portreler, ikili portreler, dostluk ve sohbet portrelerinin yanı sıra grup portreleri de yoğun olarak yapılmaktaydı. Loncaların, yardım kuruluşlarının, milis güçlerinin, dini özellikler taşıyan kardeşlik birliklerinin sipariş verdikleri büyük boyutlu grup portreleri özellikle de bu en zengin dönemde çoğalmıştır. Cerrahlar loncası portreleri de, zaten yerleşmiş köklü bir grup portreciliğinin bulunduğu Hollanda da kendine yer edinmiştir. Rönesans ile ortaya çıkan ve gittikçe daha da fazla şekilde vurgulanan bireysellik, hümanizm, bilim gibi olgular ve sanatçıya verilen değerin artması beraberinde Avrupalı toplumlarda da köklü değişiklere neden olmuştur. Kilisenin azalan baskısı nedeni ile, bilimsel çalışmalara yeniden ağırlık verilmeye başlanmıştı. Kaşifler dünya üzerinde yeni yerler keşfedip, astronomlar evrenin gizlerini çözmeye çalışırken, bir yandan anatomistler, doktorlar, fizikçiler de bu gizin perdelerini aralama yönünde çalışmalarını sürdürmekteydiler. Protestanlığın Hollanda da yayılması ile bilimsel çalışmaların üzerinde yoğun olarak hissedilen kilise baskısının azalması, burada bu türden çalışmaların hız kazanmasına neden olmuştur. Özellikle 16. yüzyılda Flaman anatomist Vesalius un Padua da gerçekleştirdiği anatomi dersleri Avrupa dan bir çok bilim adamı ve sanatçıyı oraya çekmişti. Yeni keşfedilmekte olan insan vücudunun yarattığı heyecan, Hollanda da Leiden Üniversitesi nin anatomi tiyatrosunda, daha sonra da Amsterdam, Delft, Enkhuizen gibi şehirlerin cerrahlar loncalarına ait anatomi tiyatrolarında çalışmaların devamının gelmesine neden olmuştur. Seksen Yıl Savaşları nın ardından ekonomik bir refah devleti haline gelen Hollanda da hem bilim hem de teknoloji kolayca yeşermiştir. Ayrıca yoğun bir İspanyol baskısı altında olan Flaman eyaletlerinden kaçıp gelen bir 90

102 çok yetişmiş bilim ve tıp adamı da Hollanda daki bilimsel çalışmalara katkı sağlamışlardı. Yapılan anatomik çalışmaların resimlenmesi geleneği de böyle bir süreçte ortaya çıkmıştır. Rönesans ta ortaya çıkmış olan tıbbi metinlerin resimlenmesi geleneğinin en güzel örneklerinden biri olarak, Vesalius un Van Calcar tarafından resimlenmiş yapıtı karşımıza çıkmaktadır. Leonardo da Vinci ve Michelangelo Buonarroti gibi sanatçıların anatomi çizimleri de bu alanda önemli katkılar sağlamıştır. Çalışmada, Hollanda da cerrahlar loncası resimlerinin, Leiden Üniversitesi nin anatomi çalışmaları alanındaki egemenliğine karşı ve orada bulunan önemli anatomistlerle ve diğer şehirlerin anatomi tiyatroları ile rekabet edebilmek için ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Anatomi dersi betimlerinin özellikle Amsterdam ve Delft şehirlerindeki cerrahlar loncaları tarafından sipariş edilmesi de bu açıdan önemlidir. Bu şehirlerdeki anatomistler ve cerrahlar, hem daha alt tabakadan saydıkları berber cerrahlar ile sosyal olarak ayrılmak istiyor hem de akademideki anatomistler kadar işlerinin ehli olduklarını kanıtlamak istiyorlardı. Siparişi verilen anatomi dersleri resimlerinin ardında bu toplumsal statünün ve mesleki yeterliliğin vurgulanması kaygısı yatmaktadır. Amsterdam Cerrahlar Loncası için sipariş verilen ilk anatomi dersi portresi kendi türünde de bir ilk olduğu için, milis güçlerinin ziyafet portrelerinden çok da farklı olmayan bir kompozisyon şemasına sahipti. Bunun nedeni anatomi dersi portrelerinde, tıpkı ziyafet portrelerindeki gibi, kompozisyonun tam ortasında bir masanın bulunması ve resmedilmesi gereken çok sayıda figürün bu masanın başında uygun şekilde yerleştirilmesi idi. Özellikle ilk dönem portrelerinde asıl odak, kişilerin benzerliğini sağlamaktı. Sıralar halinde dizilmiş olan figürler arasında bir hiyerarşi ancak önemli kişilerin ön sıraya ya da tam merkeze alınması ile sağlanmıştır. Ancak Delft Cerrahlar Loncası için yapılan ilk anatomi dersi portresinde benzerliği sağlamanın yanında kompozisyonla ilgili sorunlarla da uğraşılmaya başlanmıştır. Kadavranın üzerinde yattığı masanın, kompozisyonda derinliğe neden olduğu gözlemlenmektedir. Figürler için de bir hareket alanı sağlanmıştır. Ancak asıl yeniliği, kurguladığı çarpıcı kompozisyon ile Rembrandt getirmektedir. Rembrandt, dersi anlatan anatomisti, yani Dr. Tulp u, diğer figürlerden ayırarak onun önemini vurgulamıştır. Söz konusu figürlerle bir piramit 91

103 oluşturmuş ve onlara bir hareket katarak, orada o anda bir dersin yapılmakta olduğu hissini başarıyla vermiştir. Ayrıca kullandığı ışık-gölge etkilerinin yardımıyla resme derinlik hissi katmıştır. Rembrandt a ait ikinci bir yapıt olan Dr. Deijman ın Anantomi Dersi tablosunda ise, kullandığı çarpıcı kısaltım ve resmin büyük bölümünün yanmasına karşın hala hissedilen oluşturmaya çalıştığı dinamik ve etkileyici kompozisyon, onu da Rembrandt ın diğer anatomi dersi resmi ile birlikte diğer resimlerden ayırır. Bunun yanı sıra, Rembrandt söz konusu iki resmindeki yaklaşımı ile, el ve beyni ele alışı üzerinden, adeta Leonardo da Vinci nin iki yüz yıl öncesinde ortaya koyduğu ikili ayrımının; arte meccanicissima (sanatçının bir zanaatkâr olarak mekanik yeteneğini simgeleyen el ) ve scientia nın 179 (sanatçının bilimsel ve yaratıcı yönünü simgeleyen beyin ) bir yansımasını sergilemiş gibidir. 17. yüzyılda gelişmekte olan tıp teknolojisinin yansımalarını da bu yapıtlarda görmekteyiz. Özellikle Prof. Ruysch ün betimlendiği iki yapıtta onun mumyalama tekniklerinin izlerini kadavraları üzerinden görmek mümkündür. Daha önceleri ölü olarak betimlenen kadavralar, bu iki yapıtta daha canlı bir hal alırlar. Ayrıca, betimlenen ameliyat aletleri de, o yıllarda çağdaş bilim adamlarınca geliştirilen aletler olmaları sebebiyle cerrahların sahip oldukları ve kullandıkları malzemeyi göstermeleri açısından önem taşırlar. Amsterdam Cerrahlar Loncası portrelerinde betimlenen figür sayısında zaman içinde bir azalma meydana gelmektedir. Oysa Delft Cerrahlar Loncası portrelerinde hep çok kalabalık bir figür topluluğu ile karşı karşıya kalırız. Böylesine kalabalık portrelerde de değişik düzenlemeler ve kompozisyon çabaları yetersiz kalmaktadır. Delft portreleri, bu nedenlerden dolayı, çalışmada ele alınan Aert Pietersz. a ait ilk yapıtın bir tekrarı gibidirler. 18. yüzyılda Troost un yaptığı anatomi dersi resmi de cerrahların tam boy portresi olması açısından bir değişiklik getirmiştir. Ancak, 18. yüzyıl ile birlikte kompozisyon daha statik hale gelmekte ve bireysel portreler ön plana çıkmaktadır. Riegl ın ne iç ne de dış tutarlılık ölçütünün sağlanamadığı görülmektedir. Betimlenen on dört anatomi dersi portresi incelendiğinde, 17. yüzyılda özellikle Amsterdam da Cerrahlar Loncası için yapılmış bu resimlerde kompozisyon sorunu üzerinde düşünüldüğü ve yenilikler getirilmeye çalışıldığı 179 Vernon Hyde Minor, Art History s History, New Jersey, Prentice-Hall Inc., 1994, s

104 görülmektedir. Ancak aynı yargıya Delft kompozisyonları için varmak mümkün görünmemektedir lerden itibaren sadece Amsterdam da ortaya çıkan bir diğer cerrahlar loncası betimi de masabaşı yönetim portreleridir. Artık, Leiden Üniversitesi ndeki anatomistlere, öğrencilere ve toplumun geneline, anatomi konusunda yetkinliğini ve toplum içindeki statüsünü kanıtlamış olan cerrahlar, idari sorumluluklarını hatırlatmak istemişlerdir. Anatomi dersi portrelerine göre sayıca daha az resimlenen cerrah ve yöneticiler, genellikle tıp aletlerinin, çeşitli belgelerin ve bazen de kum saati gibi memento mori simgelerinin üzerinde durduğu masaların etrafında betimlenmişlerdir. Herhangi bir yenilik ya da farklılığın getirilemediği bu tip kompozisyonlarda figürler statiktir ve hareketi sadece kolları sağlamaktadır. Artık bir yeniliğin getirilemediği cerrahların bu masabaşı kompozisyonları da 1744 ten sonra kaybolmuştur. Çalışmada, Alois Riegl ın The Group Portraiture of Holland adlı yapıtında yer verdiği iç ve dış tutarlılık ölçütleri temel alındığında; cerrahlar loncası portrelerinde, türün ortaya çıktığı ilk dönemlerde pek de görülmeyen iç tutarlılığın özellikle Rembrandt ın iki yapıtında nasıl dış tutarlılıkla harmanlandığını görmekteyiz. Ele alınan yapıtlarda iç ve dış tutarlılık, Rembrandt ın yapıtlarındaki kadar olmasa da, genel olarak hep yan yana bulunabilir. Leiden da ise, bir üniversite şehri olmasının getirdiği güç ve zaten otoritelerce de kabul gören yetkinliğinden kaynaklanan özgüveni nedeni ile, Amsterdam ve Delft teki gibi bir portre geleneği oluşmamıştı. Leiden da ancak kitap kapakları ve anatomi kitapları illüstrasyonları öne çıkmaktaydı. Anatomi dersi kompozisyonları, Leiden Üniversitesi nin övündüğü anatomi tiyatrosunda ele alınmış ve buradaki çeşitli memento mori simgeleri de ön plana çıkartılmıştı. Leiden resim geleneğinde zaten yerleşik olan vanitas olgusu, yapılan bu illüstrasyonlarda ortaya çıkmaktaydı. Kitap illüstrasyonlarının genellikle birbirini yineleyen kalıplar içerdiği görülmektedir. Cerrahlar Loncası portrelerinin Hollanda daki yaklaşık 140 yıllık evrimi incelendiğinde, 1601 yılındaki ortaya çıkışı ile, daha önceki grup portresi geleneğinden çok farklı olmadığı görülmektedir. Ancak özellikle Rembrandt ın iki yapıtının hem cerrahlar loncası portreleri hem de grup portreciliği için farklı 93

105 kompozisyonlar oluşturması açısından, sanat tarihi için son derece önemli oldukları açıktır. Leiden illüstrasyonları ile daha da belirginleşen, ancak genelde tüm anatomi dersi ve yönetim portrelerinde, bazen üstü örtülü bir biçimde de olsa, Hollanda da Protestanlığın yayılması ile hakim olan ahlak anlayışı kendini hissettirir. Anatomi dersi portreleri, yeni kurulan Hollanda Cumhuriyeti nin, bilime, ilerlemeye, sanata, dine, ahlaka ve toplumsal hayata bakış açısını görmek açısından son derece önemli örnekler oluşturmaktadırlar. 94

106 KAYNAKÇA Adams, Ann Jensen: Portraiture, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Adams, Ann Jensen: Group portraiture, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Baljet, B.: The Painted Anatomy Lessons: Anatomy Performances in Dissecting Rooms?, Annals of Anatomy, No. 182, 2000, s Beukers, Harmen : Leiden s Medical Faculty During Its First Two Centuries, The Anatomy Lesson: Art and Medicine, Ed. By. Brian P. Kennedy, Davis Coakley, Dublin, The National Gallery of Ireland, 1992, s Blanning, Tim: The Pursuit of Glory, London, Penguin Books, Boer, Eugenie: Troost, Cornelis, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Bohde, Daniela: Skin and the Search for the Interior: The Representation of Flaying in the Art and Anatomy of the Cinquecento, Bodily Extremities: Preoccupations with the Human Body in Early Modern European Culture, Ed. by. Florike Egmond, Robert Zwijnenberg, Hants ve Burlington, Ashgate Pub., 2003, s Bonati, M. Rippa: Some Traditions Regarding the Old Anatomy Theatre of Padua University, (çevrimiçi) /english/pagine/teatro.htm 16 Mart

107 Bonjer, H. Jaap, v.d.: Surgery in the Netherlands, Archives of Surgery, Vol: 134/1, January (çevrimiçi) Brockbank, W: Old Anatomical Theatres and What Took Therein, Medical History, Vol.12/4, October 1968, s (çevrimiçi) fcgi 25 Mayıs Broekhoff, Paul: De Lotgevallen van Deijmans Anatomisatie Groepsportret met Lijk, Vitrine Museum Magazine, No. 5, 1994, s Brown, Christopher: The Anatomy Lesson of Dr. Joan Deijman, Rembrandt: The Master and His Workshop, Ed. by. Christopher Brown, Jan Kelch, Pieter van Thiel, New Haven ve London, Yale University Press ve National Gallery Press, 1991, s Chong, Alan: Landscape, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Egmond, Florike: Execution, Dissection, Pain and Infamy A Morphological Investigation, Bodily Extremities: Preoccupations with the Human Body in Early Modern European Culture, Ed. by. Florike Egmond, Robert Zwijnenberg, Hants ve Burlington, Ashgate Pub., 2003, s Ekkart, Rudolf E. O.: Regters, Tibout, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Ekkart, Rudolf E. O.: Quinkhard, Jan Maurits, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s

108 Ellis, Harold: A Brief History of Surgery, London, Greenwich Medical media, Ferrari, Giovanna: Public Anatomy Lesson and the Carnival: The Anatomy Theatre of Bologna, Past and Present, No.117, November 1987, s Friedman, Meyer, v.d.: Tıpta En Büyük 10 Keşif, Çev. Yeşim Türkmenoğlu ve Şükrü Alpagut, İstanbul, Global Publishing, Fuchs, R. H.: Dutch Painting, London, Thames and Hudson, Giglioni, Guido: Anatomy and Physiology, Europe 1450 to 1789: Encyclopedia of the Early Modern World, Vol: 1, Ed. by. Jonathan Dewald, New York, Thomson -Gale, 2004, s Giglioni, Guido: Vesalius, Andreas, Europe 1450 to 1789: Encyclopedia of the Early Modern World, Vol: 6, Ed. by. Jonathan Dewald, New York, Thomson -Gale, 2004, s Haak, Bob: Regenten en Regentessen Overlieden en Chirurgijns, Amsterdamse Groepsportretten van 1600 tot 1835, Amsterdam, Amsterdam Historisch Museum, Hall, James: Dictionary of Subjects and Symbols in Art, London, John Murray Publishers, Hansen, Julie V.: Galleries of Life and Death: The Anatomy Lesson in Dutch Art, , Stanford University, yayınlanmamış doktora tezi, Hansen, Julie V.: Resurrecting Death: Anatomical Art in the Cabinet of Dr Frederik Ruysch, The Art Bulletin, , (çevrimiçi) 97

109 ?tag=content;col Hauser, Arnold: The Social History of Art, Vol: 2, Çev. Stanley Godman, New York, Routledge, Hedquist, Valerie Lind: History painting, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Hochstrasser, Julie Berger: Still life, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Hollander, Martha: Maes, Nicolaes, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Honig, Elizabeth Alice: Aertsen, Pieter, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Houtzager, Hans: De Anatomische Les van Dr Willem van der Meer, geschilderd door Michiel en Pieter van Miereveld in 1617, De Snijkunst Verbeeld: Delftse Anatomische Lessen Nader Belicht, yaz. Hans Houtzager, Jeroen Jurjens, Norbert Middelkoop, Kees van der Wiel, Delft ve Zwolle, Reinier de Graaf Groep ve Waanders Uitgevers, , s Houtzager, Hans: De Anatomische Les van Dr Theodorus Hoogeveen, geschilderd door Nicolaas Rijnenburg in 1773, De Snijkunst Verbeeld: Delftse Anatomische Lessen Nader Belicht, yaz. Hans Hotzager, Jeroen Jurjens, Norbert Middelkoop, Kees van der Wiel, Delft ve Zwolle, Reinier de Graaf Groep ve Waanders Uitgevers, , s

110 Huisman, Tim: A Theatre for Anatomy: The Leiden Theatrum Anatomicum , Den Haag, Museum Boerhaave, Kemp, Martin, v.d.: Spectacular Bodies, California, University of California Press, Kemp, Wolfgang: Introduction, The Group Portraiture of Holland, Çev. Evelyn M. Kain, David Britt,Los Angeles, The Getty Research Institute Pub., 1999, s Kennedy, Brian P.: Artists and Anatomists, The Anatomy Lesson: Art and Medicine, Ed. By. Brian P. Kennedy, Davis Coakley, Dublin, The National Gallery of Ireland, 1992, s Lindeboom, G.A.: Geschiedenis van de Medische Wetenschap in Nederland, Bussum, Unieboek bv., Mankin, Diane E. Cearfoss: Marriage and family portraits, Dutch Art: An Encyclopedia, Ed. by. Sheila Muller, New York ve London, Garland Publishing, 1997, s Martin, John Rupert: Portraits of Doctors by Rembrandt and Rubens, Proceedings of the American Philosophical Society, Vol. 130, No.1, 1986, s Martinez-Vidal, Alvar, v.d.: Anatomical Theatres and the Teaching of Anatomy in Early Modern Spain, Medical History, Vol: 49/3, July 2005, s Masquelet, A.C.: The Anatomy Lesson of Dr Tulp, The Journal of Hand Surgery, Vol: 30B, No.4, August 2005, s

111 McNeil Kettering, Alison: Rembrandts Groeps Portretten, Zwolle, Waanders b.v., Middelkoop, Norbert: Large and Magnificent Paintings, All Pertaining to the Chirurgeon s Art: The Art Collection of the Amsterdam Surgeons Guild, Rembrandt Under the Scalpel, Yaz. Norbert Middelkoop, Petria Noble, Jørgen Wadum, Ben Broos, Çev. Harry Lake, The Hague ve Amsterdam, Mauritshuis and Six Art Promotion, 1998, s Middelkoop, Norbert: De Ambachtsgilden, Amsterdammers Geportretteerd, Kopstukken , Ed. by. Norbert Middelkoop, Bussum, THOTH Amsterdams Historisch Museum, 2002, Middelkoop, Norbert, v.d.: Kunsthistorische Aspecten van de Vier Delftse Anatomische Lessen, De Snijkunst Verbeeld: Delftse Anatomische Lessen Nader Belicht, yaz. Hans Houtzager, Jeroen Jurjens, Norbert Middelkoop, Kees van der Wiel, Delft ve Zwolle, Reinier de Graaf Groep ve Waanders Uitgevers, , s Middelkoop, Norbert: The Anatomy Lesson of Dr Deijman and Its Place in Rembrandt s Portraiture, Rembrandt as Norm and Anti-Norm, Ed. by. Toshiharu Nakamura, Kyoto, Graduate School of Letters Kyoto University, 2004, s Minor, Vernon Hyde: Art History s History, New Jersey, Prentice-Hall Inc., Park, Katharine: The Criminal and the Saintly Body: Autopsy and Dissection in Renaissance Italy, Renaissance Quarterly, Vol: 47, No.1, Spring 1994, s

112 Porter, Roy: The Greatest Benefit to Mankind: A Medical History of Humanity, London ve New York, W. W. Norton and Company Ltd., Riegl, Alois: The Group Portraiture of Holland, Çev. Evelyn M. Kain, David Britt, Los Angeles, The Getty Research Institute Pub., Rietbergen, P.J.A.N.: A Short History of the Netherlands: From Prehistory to the Present Day, Amersfoort, Bekking Publishers, Roberts, Kenneth B.: Anatomical Studies, The Dictionary of Art, Vol. 1, Ed. By. Jane Turner, Oxford University Press, New York, 1996, s Rosenberg, Jacob, v.d.: Dutch Art and Architecture 1600 to 1800, Middelsex, Penguins Books, Rossi, Paolo: The Birth of Modern Science, Çev. Cynthia De Nardi Ipsen, Oxford, Blackwell Publishers, Rupp, Jan C.C.: Matters of Life and Death: The Social and Cultural Conditions of the Rise of Anatomical Theatres, with Special Reference to Seventeenth Century Holland, History of Science, No. 28, 1990, s Sawday, Jonathan: The Body Emblazoned: Dissection and the Human Body in Renaissance Culture, London ve New York, Routledge, Schama, Simon: Rembrandt s Eyes, New York, Random House, Schama, Simon: The Embarrasment of Riches: An Interpretation of Dutch Culture in the Golden Age, New York, Vintage Books, Sebald, W.G.: Satürn ün Halkaları: İngiltere de bir Hac Yolculuğu, Çev. Yeşim Tükel Kılıç, İstanbul, Can Yay.,

113 Slive, Seymour: Notes on the Relationship of Protestantism to Seventeenth Century Dutch Painting, The Art Quarterly, Vol. 19, 1956, s Tükel, Uşun: Resmin Dili: İkonografiden Göstergebilime, İstanbul, Homer Kitabevi, Van Heel, Sebastian Dudok: Rembrandt van Rijn ( ): A Changing Portrait of an Artist, Rembrandt: The Master and His Workshop, Ed. by. Christopher Brown, Jan Kelch, Pieter van Thiel, New Haven ve London, Yale University Press ve National Gallery Press, 1991, s Watson, Peter: Ideas: A History from Fire to Freud, London, Phoenix, West, Shearer: Portraiture, Oxford, Oxford University Press, Westermann, Mariët: The Art of the Dutch Republic , London, Laurence King Publishing, Wolff-Heidegger, G., v.d.: Die Anatomische Sektion in Bildlicher Darstellung, Basel ve New York, Karger, (Çevrimiçi) (Çevrimiçi) (Çevrimiçi) (Çevrimiçi) (Çevrimiçi)

114 (Çevrimiçi) (Çevrimiçi)

115 RESİMLER Resim 1 Ameliyat aletleri örnekleri, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 2 Balmumu insan vücudu örnekleri, Museum Boerhaave, Leiden. 104

116 Resim 3 Böcek koleksiyonu, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 4 Geertgen Tot Sint Jans, Vaftizci Yahya nın Kemikleri. 105

117 Resim 5 Jan van Scorel, Haarlemli Kudüs Hacıları Kardeşliği, Frans Hals Museum, Haarlem. Resim 6 Cornelis Antonisz., Aziz George Okçular Birliği nin Ziyafeti, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 106

118 Resim 7 Cornelis Cornelisz., Aziz George Okçular Birliği nin Ziyafeti, Frans Hals Museum, Haarlem. Resim 8 Rembrandt van Rijn, Kumaşçılar Loncası, Rijks Museum, Amsterdam. 107

119 Resim 9 Bologna Anatomi Tiyatrosu. Resim 10 Padua Anatomi Tiyatrosu. Resim 11 Paris Anatomi Tiyatrosu. Resim 12 Leiden Anatomi Tiyatrosu. 108

120 Resim 13 Sint Anthonieswaag Resim 14 De Waag Anatomi Tiyatrosu girişi. Resim 15 Adolf van der Laan, Sint Anthonieswaag da Anatomi Tiyatrosu, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 109

121 Resim 16 C. Decker ve P. Smith, Delft Anatomi Tiyatrosu, Gemeentearchief, Delft.. Resim 17 Jan Luyken, Cerrahlık Sınavı, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 110

122 Resim 18 Aert Pietersz., Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 19 Aert Pietersz., Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Anatomi Dersi, Ayrıntı. 111

123 Resim 20 Michiel van Miereveld, Dr. Willem van der Meer in Anatomi Dersi, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 21 Thomas de Keyser, Dr. Sebastiaen Egbertsz. in Osteoloji Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 112

124 Resim 22 Nicolaes Eliasz. Pickenoy, Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 23 Dr. Johan Fonteijn in Anatomi Dersi nin Norbert Middelkoop ve Thijs Wolzak tarafından yapılan rekonstrüksiyonu. 113

125 Resim 24 Rembrandt, Dr. Tulp un Anatomi Dersi, Mauritshuis, Den Haag. Resim 26 Rembrandt, Dr. Tulp un Anatomi Dersi, ayrıntı ve x-ray görüntüsü. Resim 25 Johann Steven van Calcar, De humani corporis fabrica libri septem için baskı. 114

126 Resim 27 Nicolaes Eliasz. Pickenoy, Nicolaes Tulp, Six Koleksiyonu, Amsterdam. Resim 28 C. Coevershoff, Dr. Zacheus Jager in Anatomi Dersi, özel koleksiyon, Amsterdam. 115

127 Resim 29 Rembrandt, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 30 Rembrandt, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi, Ayrıntı. 116

128 Resim 31 Andrea Mantegna, Ölü İsa, Pinacotaca di Brera, Milano. Resim 32 Hendrick Goltzius, Ölü Adonis, Rijks Museum, Amsterdam. Resim 33 Rembrandt, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi, Ayrıntı. 117

129 Resim 34 Rembrandt, Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi çizimi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 35 Dr. Jan Deijman ın Anatomi Dersi nin Norbert Middelkoop ve Thijs Wolzak tarafından yapılan rekonstrüksiyonu. 118

130 Resim 36 Adriaen Backer, Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 37 Adriaen Backer, Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi, Ayrıntı. 119

131 Resim 38 Cornelis de Man, Dr. Cornelis Isaacsz. s-gravesande nın Anatomi Dersi, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 39 Jan van Neck, Prof. Frederik Ruysch ün Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 120

132 Resim 40 Thomas van der Wilt, Dr. Abraham Cornelisz. Van Bleyswijk in Anatomi Dersi, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 41 Cornelis Troost, Prof. Willem Roëll in Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 121

133 Resim 42 Cornelis Troost, Prof. Willem Roëll in Anatomi Dersi nin çizimi, Koninklijk Oudheidkundig Genootschap, Amsterdam. Resim 43 Tibout Regters, Prof. Petrus Camper in Anatomi Dersi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 122

134 Resim 44 Nicolaas Rijnenburg, Dr. Theodorus Hoogeveen in Anatomi Dersi, Stedelijk Museum Het Prinsenhof, Delft. Resim 45 Nicolaes Maes, Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 123

135 Resim 46 Anonim, Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 47 Juriaan Pool, İki Cerrah ve Hazırlanmış Bir Kalp, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 48 Pieter Blauwpot?, Cerrahlar Loncasının Üç Yöneticisi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 124

136 Resim 49 Arnold Boonen, Cerrahlar Loncasını Beş Yöneticisi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 50 Cornelis Troost, Cerrahlar LoncasınınÜç Yöneticisi, Rijks Museum, Amsterdam. 125

137 Resim 51 Jan Maurits Quinkhard, Cerrahlar Loncası Yöneticileri, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 52 Jan Maurits Quinkhard, Cerrahlar Loncasının Yedi Üyesi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. 126

138 Resim 53 Jan Maurits Quinkhard, Cerrahlar Loncasının Dört Yöneticisi, Amsterdam Historisch Museum, Amsterdam. Resim 54 Johann Steven van Calcar, De humani corporis fabrica libri septem için kapak. 127

139 Resim 55 Willem Buytewech, Leiden Anatomi Tiyatrosu nda Ders, Museum Boymans van Beuningen, Rotterdam. Resim 56 Bartholomeus Dolendo, Prof. Pieter Pauw un Anatomi Dersi, Rijksprentenkabinet, Amsterdam. 128

140 Resim 57 Leiden Anatomi Tiyatrosu, Anatomi Dolabı, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 58 Leiden Anatomi Tiyatrosu, Motto Taşıyan İskeletler, Museum Boerhaave. 129

141 Resim 59 Willem van Swanenburgh, Leiden Anatomi Tiyatrosu, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 60 Leiden Anatomi Tiyatrosu, İlk Günah, Museum Boerhaave, Leiden. 130

142 Resim 61 Andries Jacobs Stock, Succenturiatus anatomicus continens commentaria in Hippocratem de capitis vulneribus için kapak. Resim 62 Willem Buytewech?, Prof. Pieter Pauw un Anatomi Dersi, Nationalmuseum, Stockholm. 131

143 Resim 63 G.Wingendorp, Disputatio medica de natura et usu succi pancreatici için kapak. Resim 64 Prof. Johannes Jacobus Rau un Anatomi Dersi, Leidese Prentenverzameling, Gemeente-Archief, Leiden. 132

144 Resim 65 B.S. Albinus un hazırladığı anatomik örnekler, Museum Boerhaave, Leiden. Resim 66 B.S. Albinus un hazırladığı anatomik örnekler, Museum Boerhaave, Leiden. 133

145 Resim 67 Jan Wandelaar, Tabulae sceleti et musculatorum corporis humanis için gravür. 134

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ II Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Felemenk ülkesi Kuzey Avrupa da, aralarında Hollanda da bulunan Yedi Eyalet 1648 yılında resmen bağımsızlığını kazanır. 17. yüzyıl Kuzey

Detaylı

Adı: REMBRANDT HARMENSZOON VAN RİNJN Doğum: 15 Temmuz 1606 Leiden Hollanda Milliyeti: Hollandalı Sanat Akımı: Lüministik sanat Alanı: Resim Baskı

Adı: REMBRANDT HARMENSZOON VAN RİNJN Doğum: 15 Temmuz 1606 Leiden Hollanda Milliyeti: Hollandalı Sanat Akımı: Lüministik sanat Alanı: Resim Baskı REMBRANDT Adı: REMBRANDT HARMENSZOON VAN RİNJN Doğum: 15 Temmuz 1606 Leiden Hollanda Milliyeti: Hollandalı Sanat Akımı: Lüministik sanat Alanı: Resim Baskı Ölümü: 4 Ekim 1669 Ünlü Yapıtları: Dr.Nicolaes

Detaylı

SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II. Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER

SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II. Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER Batı Sanatında Resim Teknikleri MOZAİK (mosaic) Küçük boyutlu renkli parçacıkların bir düzlem üzerinde birbirlerine bitişik olarak yerleştirilmesiyle

Detaylı

Rembrandt Harmensz van Rijn! Paletime ışık koyar, fırçamı karanlığa batırırım.

Rembrandt Harmensz van Rijn! Paletime ışık koyar, fırçamı karanlığa batırırım. Benim resimlerimde ışık ve karanlık birbirinden ayrılamayan iki sevgili gibidir. Yan yana durdukları için, tablolarım güzelleşir. Işığın resmini yapabilir misin? Peki, ya karanlığın? Benim adım, Rembrandt

Detaylı

IŞIKSIZ FENER: 17. YÜZYIL HOLLANDA RESMİNDE FAHİŞE BETİMLERİ

IŞIKSIZ FENER: 17. YÜZYIL HOLLANDA RESMİNDE FAHİŞE BETİMLERİ IŞIKSIZ FENER: 17. YÜZYIL HOLLANDA RESMİNDE FAHİŞE BETİMLERİ A Lantern Without Light: The Depiction Of Prostitutes In 17 th Century Dutch Paintings Tülay KAZANCI * W ith the changing political, religious,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 10.10.2016 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 17.10.2016 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 24.10.2016 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Rönesans Heykel Sanatı

Rönesans Heykel Sanatı Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 09.10.2017 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 16.10.2017 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 23.10.2017 Yaprak çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 12 Ekim 2015 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 19 Ekim 2015 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 26 Ekim 2015 Yaprak çizimleri,

Detaylı

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi. Çağdaş Dünya Sanatı 1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi. Bu genç ressamlar, şekilciliği reddedip doğadan

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 13 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 20 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Hatai çizimleri,

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 15.10.2018 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 22.10.2018 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 05.11.2018 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Uluslararası Gotik (Süslü Gotik) Latin kilisesine bağlı olan Avrupa da birlik fikri hakim olmuştu. 13. yüzyıl sonlarında kültürlerin karşılıklı

Detaylı

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş OYUNUN TARİHÇESİ n Oyun insanlık tarihi kadar eskidir. n Çeşitli bilim dallarının çalışmalarında oyun, ilginç bir hareket noktası oluşturmaktadır.

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 68, Nisan 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 68, Nisan 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 68, Nisan 2018, s. 558-567 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 18.02.2018 10.04.2018 Ufuk ÇETİN Namık

Detaylı

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI DEKO HOME Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr www.architecta-interiors.com DOROTHEE JUNKIN HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI Taşıdığı geleneksel ögeler ve karakteri korunurken, çağdaş

Detaylı

RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE

RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE Rönesans bahçe sanatı Floransa'da başlamış Roma'da zirve noktasına erişmiştir. Floransa'da villalar şehirden uzak manzaraya hakim tepelere kurulmuştur. Bahçeler oldukça sade, merkezi

Detaylı

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM DETAYLARDAKİ ETKİLEŞİMLER Değerli hoca Şeref Akdik in yaktığı ışık ile sanatla tanışan ve lise çağlarında ressam olmaya karar veren Neslihan

Detaylı

Sevgi Zengini Olabilmek Önemli Prof. Dr. Aysel Gürsoy. Hayattan Kopuk Sanatçı olmaz Prof. Dr. Meriç Hızal

Sevgi Zengini Olabilmek Önemli Prof. Dr. Aysel Gürsoy. Hayattan Kopuk Sanatçı olmaz Prof. Dr. Meriç Hızal Selçuk Ecza ve As Ecza Depolarının ücretsiz kurumsal yayınıdır. Yıl:11, Sayı:44/2015-4 Mehmet Çevik, Hükümet Binası / Tekirdağ Sevgi Zengini Olabilmek Önemli Prof. Dr. Aysel Gürsoy Hayattan Kopuk Sanatçı

Detaylı

4 Mayıs 2012 tarihinde Acıbadem Üniversitesi Obezite konulu 3. Geleneksel Bilgi Güncelleme Sempozyumu nda sunuldu.

4 Mayıs 2012 tarihinde Acıbadem Üniversitesi Obezite konulu 3. Geleneksel Bilgi Güncelleme Sempozyumu nda sunuldu. OBEZİTEYE FARKLI BİR BAKIŞ SANATTA OBEZİTE Saliha KOÇ Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörü 26.03.2012 1 SKOC-2012 4 Mayıs 2012 tarihinde Acıbadem Üniversitesi Obezite konulu 3. Geleneksel

Detaylı

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

BÜLTENİMİZDE NELER VAR? EKİM AYI BÜLTENİMİZ BÜLTENİMİZDE NELER VAR? SINIF ETKİNLİKLERİMİZ BRANŞ DERSLERİMİZ DEMOKRASİ SEÇİMİ SOSYAL ETKİNLİKLERİMİZ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI TÖRENİ PARTİ TİYATRO GEZİ SİNEMA SINIF ETKİNLİKLERİMİZ

Detaylı

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÜNLÜK PLANI Süre 40 dakika Görsel Sanatlarda Biçimlendirme (G.S.B.) ALT LERİ KONU: Ders Araç Gereçlerinin Tanıtımı Görsel sanatlar kavramı, bazen bir amaca yönelik olarak

Detaylı

KELEBEKLER SINIFI EKİM AYI BÜLTENİMİZ

KELEBEKLER SINIFI EKİM AYI BÜLTENİMİZ KELEBEKLER SINIFI EKİM AYI BÜLTENİMİZ BÜLTENİMİZDE NELER VAR? SINIF ETKİNLİKLERİMİZ BRANŞ DERSLERİMİZ SOSYAL ETKİNLİKLERİMİZ DEMOKRASİ DUVARI YÜZME ETKİNLİĞİMİZ SİNEMA GÜNÜMÜZ TİYATRO ETKİNLİĞİMİZ EKİM

Detaylı

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı: Fragmanın İndirme Linki:

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı:   Fragmanın İndirme Linki: SİNOPSİS Çin in güneyindeki küçük bir kasabada sağanak bir yağış beklenmektedir Nişanlısının başarısız geçen estetik ameliyatını telafi etmek için para bulmaya çalışan Xiao Zhang, patronundan bir milyon

Detaylı

Kadınlar ve Manzaralar Leonardo da Vinci

Kadınlar ve Manzaralar Leonardo da Vinci Kadınlar ve Manzaralar Leonardo da Vinci Etkinlik kitapçığı Sergi 08.12.2011 22.01.2012 La Galerie Notre Dame de Sion Fransız Lisesi Cumhuriyet Caddesi 127 Harbiye 34373 İstanbul Tel : (0212) 219 16 97

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Gotik Sanat Ortaçağ: Antik Çağ ın sona ermesinden (6. yüzyılın ilk yarısından) Rönesans a kadar olan yaklaşık bin yıllık dönem - klasik çağ

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN İÇİNDEKİLER İlk Söz /9 Hayatı ve Sanatı /17 Paris'te Resim Dersleri /19 İstanbul'a Dönüş /20 "Doğululuk" Eğilimi /23 Kadın Figürleri /25 Bilimsel

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

ÖZEL EFDAL ANAOKULU UĞURBÖCEĞİ GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

ÖZEL EFDAL ANAOKULU UĞURBÖCEĞİ GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ ÖZEL EFDAL ANAOKULU UĞURBÖCEĞİ GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ ATATÜRK Atatürk ün kim olduğunu hatırladık. Atatürk ün hayatına ait resimleri inceledik. Atatürk ün kişisel özelliklerini ifade

Detaylı

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (31 Ekim - 16 Aralık 2016 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

Roma mimarisinin kendine

Roma mimarisinin kendine Roma Bahçe Sanatı Daha sonraları Roma İmparatorluğunun en fazla geliştiği yıllarda, Romalı generallerin harpler sonucu dünyanın dört köşesine Roma mimarisinin taşınmasına sebep olmuştur. Roma mimarisinin

Detaylı

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

BÜLTENİMİZDE NELER VAR? EKİM AYI BÜLTENİMİZ BÜLTENİMİZDE NELER VAR? SINIF ETKİNLİKLERİMİZ BRANŞ DERSLERİMİZ TİYATRO ETKİNLİĞİMİZ SİNEMA ETKİNLİĞİMİZ SOSYAL ETKİNLİKLERİMİZ DEMOKRASİ SEÇİMİMİZ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMAMIZ

Detaylı

YÜZ YÜZE 2016 ISTANBUL 2016

YÜZ YÜZE 2016 ISTANBUL 2016 YÜZ YÜZE 2016 ISTANBUL 2016 İyi Öğretmenin Önemi Çocukta etki bırakır (doğrudan veya dolaylı) Eğitime yakınlaştırır veya uzaklaştırır Rol modeldir Hayat felsefesini aşılayabilir Karakter oluşumunda etki

Detaylı

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim - 15 Aralık 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 07 Ekim 2013 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 14 Ekim 2013 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 21 Ekim 2013 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Mısır Uygarlığı: Prehistorik Dönem Tinit Dönemi (M.Ö. y. 3200 2780 / 1. 2. Sülaleler) Eski Krallık/Memphis Krallığı (M.Ö. 2700 2280 / 3.

Detaylı

Leonardo Da Vinci. Anatomist? Ressam? Mühendis?

Leonardo Da Vinci. Anatomist? Ressam? Mühendis? Leonardo Da Vinci Anatomist? Ressam? Mühendis? Belki hepsinden de öte Leonardo nun çizimleri neden İngiltere de? Pompeo Leoni, 1533-1608 Floransa lı heykeltraş ve kuyumcu Defterleri satın alıp konularına

Detaylı

ABİDİN DİNO 1913-1993

ABİDİN DİNO 1913-1993 ABİDİN DİNO 1913-1993 Abidin Dino 23 Mart 1913,İstanbul`da doğdu. Ressam, karikatürist, yazar, film yönetmeni. Çok yönlü bir kültür adamı olan Abidin Dino, çağdaş Türk resminin öncülerindendir. 1933 yılında

Detaylı

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017) ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (19 Aralık 2016-10 Şubat 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca

Detaylı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur. Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine

Detaylı

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 )

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 ) 3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Anasanat Dalı Danışman: Doç. Rıdvan COŞKUN Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Haziran

Detaylı

ÇİÇEK GRUBU NİSAN BÜLTENİ

ÇİÇEK GRUBU NİSAN BÜLTENİ 2016-2017 ÇİÇEK GRUBU NİSAN BÜLTENİ 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI DÜNYA KİTAP GÜNÜ DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ Mustafa Kemal Atatürk ün Yaşamımızdaki Önemi Türk kültürü Bayrağımız Dünya çocukları İlkbahar

Detaylı

EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA HAFTASI DÜNYA ÇOCUK HAKLARI HAFTASI DÜNYA SİNEMA GÜNÜ SONBAHAR MEVSİMİ YAPRAKLAR Atatürk ün kim olduğunu hatırladık. Atatürk

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sayfa. ÖNSÖZ... v GİRİŞ... 1

İÇİNDEKİLER. Sayfa. ÖNSÖZ... v GİRİŞ... 1 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ...... v GİRİŞ... 1 I. BÖLÜM SOSYAL DAVRANIŞ KURALLARI A. Hitap... 10 B. Selamlama... 14 C. Tanıtma ve Tanıştırma... 19 D. El Sıkma (Tokalaşma)... 24 E. El Öpme ve Öpüşme... 26 F.

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (31 Ekim- 16 Aralık 2016 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

Dünyadaki tek örnek KUTNA HORA NIN GİZEMİ: KEMİKLİ KİLİSE O her ziyaret edenin gönlünde taht kuran Prag ı bir kenara bırakarak, küçücük bir kasabayı

Dünyadaki tek örnek KUTNA HORA NIN GİZEMİ: KEMİKLİ KİLİSE O her ziyaret edenin gönlünde taht kuran Prag ı bir kenara bırakarak, küçücük bir kasabayı Dünyadaki tek örnek KUTNA HORA NIN GİZEMİ: KEMİKLİ KİLİSE O her ziyaret edenin gönlünde taht kuran Prag ı bir kenara bırakarak, küçücük bir kasabayı ziyaret etmek için gittim Çek Cumhuriyeti ne Kutna Hora

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 4. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim- 15 Aralık 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her altı

Detaylı

KASIM AYI BÜLTENİMİZ

KASIM AYI BÜLTENİMİZ KASIM AYI BÜLTENİMİZ BÜLTENİMİZDE NELER VAR? SINIF ETKİNLİKLERİMİZ DEMOKRASİ DUVARI EĞİTİMİMİZ SİNEMA GÜNÜMÜZ OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARIMIZ BRANŞ DERSLERİMİZ MUTFAK ETKİNLİKLERİMİZ AİLE KATILIMI

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

Sessiz Koza. Minehead de yer alan bu keyifli yaşam alanını tarif etmek için samimi, sıcak ve huzurlu demek yeterli...

Sessiz Koza. Minehead de yer alan bu keyifli yaşam alanını tarif etmek için samimi, sıcak ve huzurlu demek yeterli... Sessiz Koza Minehead de yer alan bu keyifli yaşam alanını tarif etmek için samimi, sıcak ve huzurlu demek yeterli... Hazırlayan SELİN AKAL GÜLMEZ FOTOĞRAFLAR UNIQUE HOME STAY Ocak 2016 ALLDecor 133 EVLER

Detaylı

STREET ART/SOKAK SANATI

STREET ART/SOKAK SANATI STREET ART/SOKAK SANATI Sokak sanatı, halka açık yerlerde yapılan her türlü sanatsal aktiviteye deniyor. Yalnız klasik sokak sanatı tanımına, devlet destekli, sponsorlu çalışmalar girmiyor. Mesela Şehir

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf çerçevesinin içine yerleştireceğimiz nesneleri düzenleme anlamına gelir.

Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf çerçevesinin içine yerleştireceğimiz nesneleri düzenleme anlamına gelir. KOMPOZİSYON Kelime anlamı: Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Öğrencilere duygu ve düşüncelerini etkili ve düzgün bir biçimde anlatmaları için yaptırılan yazılı

Detaylı

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk)

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk) DERS SINIF KONU SÜRE AMAÇLAR HEDEF VE DAVRANIŞLAR DERS İÇERİĞİ VE SÜREÇ Görsel Sanatlar Dersi 9. Sınıf Doku 2 Ders Saati (40+40dk) -DERS PLANI- 1. Işığın etkisiyle objelerin dokusal özelliklerini tanır.

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ 2012 2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ MART AYINDA NELER ÖĞRENDİK? Bitkileri tanıdık. Bitkileri gözlemledik. Bitki türlerini isimlendirdik. Bitkilerin birer canlı olduğunu

Detaylı

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Sergilenen nesnelerle insanlar arasında köprü kurarak nesnelerin onların yaşantıları ile bütünleşmesini sağlamak; Nesnelerin maddi ve ideal değerleri ile algılanması

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (10 Eylül-19 Ekim 2018)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (10 Eylül-19 Ekim 2018) ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül-19 Ekim 2018) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her altı

Detaylı

ÇİÇEK GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

ÇİÇEK GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ ÇİÇEK GRUBU 2016-2017 EKİM AYI BÜLTENİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI DÜNYA HAYVANLAR GÜNÜ DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KaLELER Atatürk ün hayatını öğrenme Atatürk ün ülkemize kazandırdıkları Cumhuriyet

Detaylı

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı.

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı. Mehmet Güler Türkiye de yetişen resim sanatının önemli isimlerinden Mehmet Güler ile Malatya dan Almanya ya uzanan yolculuğunu, resim kariyerinde rol oynayan isimleri, Almanya yı tercih etmesinde etkili

Detaylı

3 YAŞ MASAL DÜNYASI 2018 HAZİRAN AYI EĞİTİM PROGRAMI

3 YAŞ MASAL DÜNYASI 2018 HAZİRAN AYI EĞİTİM PROGRAMI YAZ MEVSİMİ 3 YAŞ MASAL DÜNYASI 2018 HAZİRAN AYI EĞİTİM PROGRAMI *Babalar günü için sürpriz hediye *Çevremizden topladığımız farklı taşları parmak boyası ile boyuyoruz. *Serbest resim çalışmaları *Kağıt

Detaylı

Skolastik Dönem (8-14.yy)

Skolastik Dönem (8-14.yy) Skolastik Felsefe Skolastik Dönem (8-14.yy) Köklü eğitim kurumlarına sahip olma avantajı 787: Fransa da Şarlman tüm kilise ve manastırların okul açması için kanun çıkardı. Üniversitelerin çekirdekleri

Detaylı

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011 MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011 Fransa nın PARİS ten sonra gördüğüm ikinci kenti. Akdeniz kıyısında. 4 gün kaldık. REMEE Projesinin davetlisi idik. Büyük bir kent Marsiya. Tarihi sorgulayan

Detaylı

Amsterdam Turu 3 TUR ÖZELLİKLERİ. 1.Gün: İstanbul Amsterdam "Şehir Turu" 2.Gün: Amsterdam Serbest Gün veya Büyük Hollanda Ekstra Turu

Amsterdam Turu 3 TUR ÖZELLİKLERİ. 1.Gün: İstanbul Amsterdam Şehir Turu 2.Gün: Amsterdam Serbest Gün veya Büyük Hollanda Ekstra Turu Amsterdam Turu 3 30.08.2017'den itibaren kalkışlı 747,00 EUR 2.955,21TL TUR ÖZELLİKLERİ 1.Gün: İstanbul Amsterdam "Şehir Turu" Tüm kenti dolaşan su kanallarıyla ve 17. yüzyıl mimarisiyle dikkat çeken Amsterdam,

Detaylı

TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL

TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL 2013-2014 EĞİTİM YILI KELEBEK GRUBU ARALIK AYI BÜLTENİ TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL Uzay ve gökyüzü panosu hazırlama

Detaylı

BiLECiK KIRSALDA TASARIM ETKiNLiĞi KURŞUNLU KÖYÜ

BiLECiK KIRSALDA TASARIM ETKiNLiĞi KURŞUNLU KÖYÜ BiLECiK KIRSALDA TASARIM ETKiNLiĞi KURŞUNLU KÖYÜ 1 2 Kurşunlu Köyü, Eko Turizm konusundaki öncü girişimleriyle sadece Türkiye de değil dünyada da tanınan bir köy konumuna geldi. Bu gurur veren gelişmeler

Detaylı

Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik

Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik Prof. Dr. Şerare Yetkin 18. yüzyıl sonu -19. yüzyıl başına tarihlenen bir Yörük halisidir... Düğümler her sırada bir atlamalı olarak değişen argaçlara bağlanmıştır.

Detaylı

VÜCUDUMUZ SAĞLIĞIMIZ

VÜCUDUMUZ SAĞLIĞIMIZ ARI-ÇİÇEK-TAVŞAN GRUPLARI ŞUBAT AYI BÜLTENİ BÜLTENİ VÜCUDUMUZ SAĞLIĞIMIZ Sınıfta kız,erkek çocuğuna ait pano hazırlama Vücudun bölümlerini resimlerle göstererek isimlerini söyleme İskelet üzerinde vücudun

Detaylı

MODERN TOPLUMUN KURULUŞU. Bilim ve Teknoloji Düzeni Ekonomik Düzen Toplum Düzeni ve Kültür. YENİ ÇAĞ... (erken modern)

MODERN TOPLUMUN KURULUŞU. Bilim ve Teknoloji Düzeni Ekonomik Düzen Toplum Düzeni ve Kültür. YENİ ÇAĞ... (erken modern) MODERN TOPLUMUN KURULUŞU Bilim ve Teknoloji Düzeni Ekonomik Düzen Toplum Düzeni ve Kültür YENİ ÇAĞ... (erken modern) 1200 MODERN KENTE DOĞRU 1300 1400 1500 1600 1700 KOMÜNLER Toplumsal örgütlenme ve etkileşim

Detaylı

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM 17.02.2017 Sen Piyer Meydanı DÜNYANIN EN ZOR ŞEYLERİNDEN BİRİ, HERKESİN DÜŞÜNMEDEN SÖYLEDİĞİNİ DÜŞÜNEREK SÖYLEMEKTİR. Emil Chartier Sen Piyer Meydanı Reform,kelime

Detaylı

Ondalık ve Oruç Adakları

Ondalık ve Oruç Adakları Ondalık ve Oruç Adakları 01135_186_Tithing.indd 1 Bütün ondalıklarınızı ambara getirin. Beni bununla sınayın diyor Her Şeye Egemen Rab. Göreceksiniz ki, göklerin kapaklarını size açacağım, üzerinize dolup

Detaylı

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI Hale Ozansoy un Babam İçin adlı resim sergisi Defne Sanat Galerisinde açıldı. Açılışa katılanların oldukça ilgisini çeken Hale Ozansoy resimleri

Detaylı

PULLMANTUR MONARCH İLE BALTIK BAŞKENTLERİ BERLİN

PULLMANTUR MONARCH İLE BALTIK BAŞKENTLERİ BERLİN PULLMANTUR MONARCH İLE BALTIK BAŞKENTLERİ BERLİN EKSTRA TUR PAKETİ 1 - STOCKHOLM ŞEHİR TURU Tur süresi: 4 saat 60 Limandan ayrılıp Stockholm u gezmek üzere yola çıkacağız. Otobüsle Fjallgatan a gidip güzel

Detaylı

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM DEKO TASARIM Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr Biliyorum ki dekoratör sözcüğü bugün pek de popüler değil, hatta modası geçmiş bir ifade fakat yine de kendimi dekoratör olarak tanımlamak bana daha

Detaylı

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU 2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU Haziran 2017 İçindekiler Yönetici Özeti... 2 1. Dünya İplik İhracatı... 3 2. Türkiye nin İplik İhracatı... 5 Yıllar İtibariyle İhracat ve Pay... 5 Başlıca Ülkeler

Detaylı

mobilya evimizin, ailemizin bir parçasıdır

mobilya evimizin, ailemizin bir parçasıdır 1 E V İ rahatlık N İ Z D E mobilya evimizin, ailemizin bir parçasıdır Bizimle aynı havayı, aynı duyguları, kısacası hayatı paylaşır. Rengi, dokusu ve her bir kıvrımıyla yaşam alanlarınıza stil katan Vanessa

Detaylı

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ DEKOMEKAN 78 İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ 79 Binanın yapılması kadar satılması da önemli bir aşama. Bu aşamada ağırladığınız konuklarınızı yaşayacakları ortamın kalitesi hakkında bilgilendirmeniz,

Detaylı

Genel Bakış. New York City

Genel Bakış. New York City ş Genel Bakış NEW YORK 30 Ağustos- 1 Eylül Empire State Binası Özgürlük Anıtı One World Observatory Times Square Central Park Soho/ 5th Avenue The MET/ Guggenheim New York Botanical Garden- Frida Kahlo

Detaylı

DEVİNİMİN GÖRSEL DİLİ SERGİSİ VE KİTABI (VISUAL LANGUAGE EXHIBITION OF MOTION AND ITS BOOK)

DEVİNİMİN GÖRSEL DİLİ SERGİSİ VE KİTABI (VISUAL LANGUAGE EXHIBITION OF MOTION AND ITS BOOK) DEVİNİMİN GÖRSEL DİLİ SERGİSİ VE KİTABI (VISUAL LANGUAGE EXHIBITION OF MOTION AND ITS BOOK) TAHSİN AYDOĞMUŞ Fotoğrafçı tahsinaydogmus@hotmail.com Her şey devinim halindedir. Tüm Toplumsal olayların belirleyicisi

Detaylı

17. YÜZYIL HOLLANDA RESMİNDE SEMBOL KULLANIMI

17. YÜZYIL HOLLANDA RESMİNDE SEMBOL KULLANIMI T.C. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-İş Öğretmenliği Bilim Dalı 17. YÜZYIL HOLLANDA RESMİNDE SEMBOL KULLANIMI Yüksek Lisans Tezi Melissa Melek

Detaylı

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENIZYILDIZI GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENIZYILDIZI GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU 2014-2015 2014-2015 DENIZYILDIZI GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ ATATÜRK Atatürk kim olduğunu hatırladık. Atatürk ün hayatını inceledik. Atatürk ün kişisel özelliklerini

Detaylı

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık 2012 25 Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık 2012 25 Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık 2012 25 Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık 2012 25 Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu 4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık 2012 25 Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık 2012 25 Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır. Böylece temalara bağlı düzenlediğimiz

Detaylı

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı

Detaylı

Aziz Yuhanna Kilisesi

Aziz Yuhanna Kilisesi Aziz Yuhanna Kilisesi İzmir de herkes D.O.M. kilisesi olarak bilse de asıl adı kısaca Aziz Yuhanna Kilisesi olan İzmir Aziz Yuhanna Katedral Bazilikası, İzmir Latin Katolik Metropolitliği nin Katedralidir.

Detaylı

Değerli Velilerimiz, Yılın son haftasını geride bırakarak yeni yıla merhaba diyeceğiz bu hafta sonunda de güzel günler yaşamayı planlıyoruz

Değerli Velilerimiz, Yılın son haftasını geride bırakarak yeni yıla merhaba diyeceğiz bu hafta sonunda de güzel günler yaşamayı planlıyoruz Değerli Velilerimiz, Yılın son haftasını geride bırakarak yeni yıla merhaba diyeceğiz bu hafta sonunda. 2018 de güzel günler yaşamayı planlıyoruz hepimiz. Bakalım yeni yıl neler getirecek bize, ailemize

Detaylı

Bir Sergi 'T199A I U I

Bir Sergi 'T199A I U I İ b r a h i m s a f I B R A H İ M S A F İ 'T199A I U I EYLÜLSARMAŞIĞI İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde 3 Mayıs-18 Mayıs 1990 tarihleri arasında İbrahim Safi'nin (1898-1983) şimdiye kadar sergilenmemiş

Detaylı

ANAFİKİR: Kendimizi tanımamız, sorumluluklarımızı yerine getirmemizde

ANAFİKİR: Kendimizi tanımamız, sorumluluklarımızı yerine getirmemizde 1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (9 EYLÜL-25 EKİM 2013) Sayın Velimiz, Sizlerle daha önce paylaştığımız gibi okulumuzda PYP çalışmaları yürütülmektedir. Bu kapsamda; PYP disiplinler üstü temaları ile ilgili

Detaylı

İNSAN ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ FBÖ331, Ders Notları. Dr. Aktan, iders Projesi Kapsamında Tasarlanmıştır

İNSAN ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ FBÖ331, Ders Notları. Dr. Aktan, iders Projesi Kapsamında Tasarlanmıştır İNSAN ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ FBÖ331, Ders Notları Dr. Aktan, iders Projesi Kapsamında Tasarlanmıştır DERS NOTU I - TANIM İnsan Anatomi ve Fizyolojisi Bir bilim alanı olarak anatomi canlıların vücut yapıları

Detaylı

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ 2015 2016 YAZ MEVSİMİ BABALAR GÜNÜ DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ TATİL Yaz mevsiminde havada meydana gelen değişiklikler neler? Yaz mevsiminde hayvanlarda ne gibi değişiklikler olur?

Detaylı

Devrim Erbil Ressam, Profesör, Devlet Sanatçısı

Devrim Erbil Ressam, Profesör, Devlet Sanatçısı Devrim Erbil 1 Devrim Erbil 2 1 Devrim Erbil Ressam, Profesör, Devlet Sanatçısı 1937 Uşak ta doğdu. 1955 İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü ne girdi. Galeride, Halil Dikmen in atölyesinde,

Detaylı

DERS KODU DERSİN ADI (DERSİN İNGİLİZCE ADI) Dersin ön koşulu var mı? *****

DERS KODU DERSİN ADI (DERSİN İNGİLİZCE ADI) Dersin ön koşulu var mı? ***** ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI : 2018-2019 FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ADI : DTCF 1. SINIF / 1. YARIYIL ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLUDERSLERİ A Dersin ön koşulu var mı? ***** İntibak Dersi mi? **** TOPLAM

Detaylı

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.

Detaylı

Anneler Gününün Tarihçesi ve Ülkemizde Anneler Günü

Anneler Gününün Tarihçesi ve Ülkemizde Anneler Günü Anneler Gününün Tarihçesi ve Ülkemizde Anneler Günü Anneler günü, bizleri dokuz ay karnında taşıyan ve belki de ölene kadar en küçük zor ânımızda bile bizim derdimizle dertlenen kutsal varlıklarımız, yani

Detaylı

ALPER DURU ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ

ALPER DURU ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ ALPER DURU ANAOKULU 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ Aralık ayında Sevgi değerini işledik. Sevgi konusunda okulumuzda bir çok faaliyet gerçekleştirildi.

Detaylı