THE EVENTS OF CRETE İN VAHİT CEMİL URHAN ABSTRACT

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "THE EVENTS OF CRETE İN VAHİT CEMİL URHAN ABSTRACT"

Transkript

1 THE EVENTS OF CRETE İN VAHİT CEMİL URHAN ABSTRACT In Crete, a revolt which was started by Greeks in 1895, can not estinguished by Ottomans and then Greece occupied the island on Februrary In this connection European states which were not want to start Turk- Greek war, take control of administration of the island by military forces. In 1897 after the declaration of the autonomy because of the keeping of confusion England, French, Russia and Italy claimed that Ottoman soldiers responsible for that events and then take out Turk soldiers in Crete on November European states, which were take control of Crete, decided to leave the island to Greece and in 1908 they started to evacuation the island. Crete Greeks announced that the island annexed for the Greece. European states which were not want to demolish the connections of new Ottoman goverment, announced that they didn t recognize this annex, but they didn t interference to Greeks for applying the Greek laws and attacking to the Müslims. Society of Union and Progress, which defended to not give a compensation of Ottomans sovereignty in Crete, couldn t do anything without protesting for the response of this Greeks activities. Ottoman state, after the defeated of First Balkan War, to obliged to leave Crete to Greece. Events in Crete on , were very important events to understand the politics of European states and Ottoman state ways of behaving on the first period of 20. century.

2 TARİHLERİNDE GİRİT OLAYLARI VAHİT CEMİL URHAN ÖZET Girit te, Rumların 1895 yılında başlattıkları isyanı, Osmanlı Devleti nin bastıramaması üzerine, Yunanistan, 1897 yılı Şubat ayında Ada yı işgal etti. Bu gelişme üzerine Türk-Yunan savaşının çıkmasını istemeyen Avrupa devletleri, Girit e asker çıkararak Ada nın idaresini kontrollerine aldılar yılında muhtariyetin ilan edilmesinden sonra da karışıklıkların devam etmesi üzerine İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, olayların sorumlusunun Osmanlı askerleri olduğunu iddia ederek 1898 yılı Kasım ayında Türk askerlerini Girit ten çıkardılar. Girit in kontrolünü elinde bulunduran Avrupa devletleri, Ada nın Yunanistan a bırakılmasına karar vererek 1908 yılında Ada yı tahliye etmeye başladılar. Girit Rumları da Ada nın Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ettiler. Yeni Osmanlı yönetimi ile ilişkileri bozmak istemeyen Avrupa devletleri, ilhakı tanımadıklarını açıklamışlarsa da Rumların Yunan kanunlarını uygulamasına ve Müslümanlara yönelik saldırılarına müdahale etmediler. Girit teki Osmanlı hakimiyetinden taviz verilmemesini savunan İttihat ve Terakki Cemiyeti ise Rumların bu faaliyetleri karşısında, protesto dışında bir şey yapamadı. Osmanlı Devleti, Birinci Balkan Savaşı nda aldığı mağlubiyetten sonra Girit i Yunanistan a bırakmak zorunda kaldı yıllarında Girit te yaşanan olaylar, 20. yüzyıl başlarında Avrupa devletlerinin politikaları ve Osmanlı Devleti nin tutumunu anlamak bakımından kayda değer olaylardır.

3 T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI TARİHLERİNDE GİRİT OLAYLARI MASTER TEZİ Hazırlayan Vahit Cemil URHAN Tez Danışmanı Prof. Dr. Mustafa TURAN Ankara-2006

4 ÖNSÖZ 1830 yılında Yunan Devleti nin kurulmasından sonra Girit te birçok isyan çıkaran Rumların, 1895 yılında başlattıkları isyanın sonunda 1897 yılında muhtariyet yönetimi ilan edildi ve Avrupa devletlerinin baskıları sonucunda Osmanlı askerleri, 1898 yılında Ada yı tahliye ederek kontrolü İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya dan oluşan devletlerarası güce bıraktı. Osmanlı askerinin Ada yı tahliye etmesi ile birlikte Girit teki Osmanlı hakimiyeti fiilen sona erdi. Rumlar, 5 Ekim 1908 de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Bosna-Hersek i ilhak etmesi ve Bulgaristan ın istiklalini ilan etmesinin ardından 6 Ekim de Girit in Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ettiler. Bu gelişmeler yaşanırken, Osmanlı Devleti nde meşrutiyet yönetiminin ilan edilmesi ve Girit te taviz verilmemesini savunan İttihat ve Terakki Cemiyeti nin iktidarı ele geçirmesi, İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya nın ilhak planlarını ertelemelerine neden oldu. Yeni Osmanlı yönetimi ile ilişkileri bozmak istemeyen Avrupa devletleri, ilhakı tanımadılar. Bununla birlikte, Girit teki kontrolünü sürdüren dört Avrupa devleti, iki yüzlü bir politika izleyerek bir yandan Girit teki Osmanlı hakimiyetini tasdik ederken, diğer yandan Rumların Ada yı Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre yönetmesine göz yumdular. İttihat ve Terakki Cemiyeti ise Rumların bu faaliyetleri karşısında, protesto dışında Ada daki Osmanlı hakimiyetini yeniden tesis etmeye yönelik olarak bir şey yapamadı. Girit te resmi olarak Osmanlı hakimiyetinin devam etmesinin yanında, Yunan kanunlarının uygulandığı ve askeri kontrolün Avrupa devletlerinin elinde olduğu bu karmaşık durum, Birinci Balkan Savaşı sonunda Ada daki Osmanlı hakimiyetine son veren 30 Mayıs 1913 tarihli Londra Barış Antlaşması nın imzalanmasına kadar devam etti.

5 II Biz, bu çalışmamızda Girit Sorunu nun ortaya çıkışını, tarihi gelişimini ve Girit Rumlarının ilhak mücadelelerinin son aşaması olan yılları arasındaki faaliyetlerini, Osmanlı Devleti nin, Yunanistan ın ve Avrupa devletlerinin Girit Sorunu na yaklaşımları çerçevesinde değerlendirmeye çalıştık. Çalışmamızın ortaya çıkmasında değerli vakitlerini ayırıp yol gösteren, bilgi ve metod bakımından olan eksiklerimi tamamlayan Tez Danışmanım Prof. Dr. Mustafa TURAN a teşekkür ederim. Vahit Cemil URHAN Ankara-2006

6 III İ Ç İ N D E K İ L E R ÖNSÖZ...I KISALTMALAR... VI GİRİŞ...1 I. BÖLÜM GİRİT TEKİ OSMANLI HAKİMİYETİNİN ZAYIFLAMASI A-DEVLETLERARASI POLİTİKADA GİRİT İN YERİ VE ÖNEMİ...14 B-YUNAN MEGALİ İDEASI...19 C-YUNAN İSYANI VE YUNAN DEVLETİ NİN KURULMASI İsyanı Hazırlayan Gelişmeler Mora da İsyanın Çıkması ve Osmanlı Devleti nin Müdahalesi Yunan Devleti nin Kurulması D-1866 İSYANI VE 30 EYLÜL 1867 TARİHLİ ISLAHAT FERMANI NIN YAYINLANMASI...40 E-HALEPA SÖZLEŞMESİ DÖNEMİ...45 II. BÖLÜM GİRİT İ YUNANİSTAN A İLHAK TEŞEBBÜSLERİ A-MUHTARİYET İDARESİNİN KURULMASI İsyanları ve Muhtariyetin İlan Edilmesi... 52

7 IV 2-Osmanlı Askerlerinin Ada dan Çıkarılması ve Prens Georges un Yüksek Komiserlik Dönemi B-GİRİT İCRA KOMİTESİ NİN ADA YI YUNANİSTAN A İLHAK ETTİĞİNİ İLAN ETMESİ...68 C-DEVLETLERİN ADA YI TAHLİYE ETMESİ VE BANDIRA BUNALIMI Tarafların Tahliye Konusuna Yaklaşımları Tahliyenin Gerçekleştirilmesi ve Bandıra Bunalımı nın Ortaya Çıkması D-1910 SEÇİMLERİ VE MÜSLÜMAN MEBUSLARIN GİRİT MECLİSİ NDEN ATILMASI Seçim Tartışmaları Seçimlerin Yapılması ve Müslüman Mebusların Meclisten Atılması E-ELEFTERİOS VENİZELOS UN YUNANİSTAN MECLİSİ NE KATILMASI VE KARMA HÜKÜMET DÖNEMİ...90 F-KADILAR MESELESİ...96 III. BÖLÜM GİRİT İN OSMANLI HAKİMİYETİNDEN ÇIKIŞI A-YÜKSEK KOMİSERLİK İDARESİ NİN KALDIRILMASI B-İHTİLAL MECLİSİ NİN KURULMASI VE YUNANİSTAN MECLİSİ NE MEBUS GÖNDERME GİRİŞİMİ C-İHTİLAL HÜKÜMETİ NİN KURULMASI VE YUNANİSTAN MECLİSİ NE MEBUS GÖNDERME GİRİŞİMİNİN TEKRARLANMASI D DÖNEMİNDE GİRİT RUMLARININ MÜSLÜMANLARI GÖÇE ZORLAMAYA YÖNELİK FAALİYETLERİ E- BALKAN SAVAŞLARI VE GİRİT İN YUNANİSTAN A KATILMASI Balkan İttifakları ve Girit Sorunu

8 V 2-Birinci Balkan Savaşı ve Osmanlı Devleti nin Girit teki Tüm Haklarını Balkan Devletlerine Bırakması İkinci Balkan Savaşı ve Girit in Yunanistan a Katılması SONUÇ KAYNAKÇA EKLER ÖZET ABSTRACT...164

9 VI KISALTMALAR a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale A.MTZ. GR. GMU. : Sadaret Eyâlât-ı Mümtâze Kalemi Girid Dökümanları Katoloğu Meclis-i Umumi A. MTZ. GR. HR. : Sadaret Eyâlât-ı Mümtâze Kalemi Girid Dökümanları Katoloğu Hariciye ATASE : Askeri Tarih Stratejik Etüt Başkanlığı Bayur I/1 : Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, C. I, Kısım. 1, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1983 BEO. Bkz. : : Bâb-ı Âlî Evrak Odası Bakınız BOA. B. C. DH. MUİ. DH. SYS. dn. D. E. G. Ü. G. İ. HUS. İ. Ü. Karal V Karal VII Karal VIII Karal IX MV. M. NGG. n. S. : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : Başbakanlık Osmanlı Arşivi Belge Cilt Dahiliye Nezareti Muhaberât-ı Umumiye İdaresi Belgeleri Dahiliye Nezareti Siyasî Kısım Belgeleri Dipnot Dosya Evrak Gazi Üniversitesi Gömlek Hususi İradeler Katoloğu İstanbul Üniversitesi Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. V, 5. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1988 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. VII, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1977 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. VIII, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1988 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. IX, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1996 Meclis-i Vükelâ Mazbataları Müsvedde Nezaret Gelen-Giden Defterleri no Sayı/Sıra

10 VII Şimşir I Şimşir II vd. V. Y. EE. KP : : : : : Bilâl N. Şimşir, Ege Sorunu, Belgeler, C. I ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1976 Bilâl N. Şimşir, Ege Sorunu, Belgeler, C. II ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1982 Ve devamı Vesika Yıldız Esas Evrakı Sadrazam Kâmil Paşa Evrakına Ek

11 GİRİŞ Kıbrıs tan sonra Doğu Akdeniz in ikinci büyük adası olan Girit, Adalar Denizi ile Akdeniz i 1 birbirinden ayıran bir sınır özelliği taşımakta olup, Mora yı, Anadolu yu ve Kuzey Afrika yı deniz üzerinden birbirine bağlayan bir konumdadır ve Karadeniz, Marmara Denizi ve Adalar Denizi nden Akdeniz e uzanan deniz yolu ile Doğu Akdeniz de Suriye, Güney Anadolu ve Mısır dan geçen deniz yollarının güzergahı üzerindedir. Girit, bu coğrafi konumu sebebiyle Doğu Akdeniz deki askeri ve ticari faaliyetlerin kontrol edilmesi açısından stratejik bir öneme sahiptir 2. Arapça da Akritis, Yunanca da Kritis ve diğer Batı dillerinde Krete, Creta, Crete olarak isimlendirilen Girit Adası, sahip olduğu stratejik konumu sebebiyle tarih boyunca Doğu Akdeniz de egemenlik kurmak isteyen devletler arasında mücadele alanı olmuştur. Tarihi M.Ö lü yıllara kadar uzanan Girit Adası, M.Ö yıllarında Roma İmparatorluğu nun hakimiyetine girdi. Roma İmparatorluğu nun parçalanmasından sonra Ada nın hakimiyetini Bizans İmparatorluğu devraldı 3. Girit, uzun süren Roma hakimiyetinden sonra İslamiyet in doğuşu ile birlikte Doğu Akdeniz deki güç merkezleri arasında mücadele alanı haline geldi. Emevilerin 674 yılında Kıbrıs ve Rodos u ele geçirmesinden sonra Abbasiler, 826 yılında Girit i fethettiler. Bu fetih ile birlikte Ada ya ilk kez İslamiyet girmiş oldu. 100 yıldan fazla süren Arap hakimiyetinden sonra Abbasi Devleti nin yaşadığı iç karışıklıkların etkisiyle Bizans İmparatorluğu, Girit i 961 yılında tekrar ele geçirmeyi başardı. İki asır kadar ikinci Bizans egemenliğini yaşayan Girit, IV. Haçlı Seferi sırasında Bizans arazisi taksim edilirken 1204 yılında gümüş karşılığında 1 Akdeniz haritası için Bkz. EK Mithat Işın, Tarihte Girit ve Türkler, (374 Sayılı Deniz Mecmua sının Tarihi İlavesi), T.C. Askeri Deniz Matbaası, 1945, s Ayşe Nükhet Adıyeke, Osmanlı İmparatorluğu ve Girit Bunalımı, ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 2000, s vd.

12 2 Venediklilere satıldı ve böylece Ada da 400 yıldan fazla sürecek olan Venedik hakimiyeti başlamış oldu 4. Tarihte Girit e yönelik ilk Türk akınları ise 1341 yılında Aydınoğlu Umur Bey tarafından gerçekleştirildi. Girit e yönelik Türk akınları, Umur Bey den sonra Osmanlı Devleti zamanında da devam etti ve 1469 yıllarında gerçekleştirilen Osmanlı akınlarından sonra ilk etkili akın, Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1538 yılında Venediklilerle yapılan savaş sırasında gerçekleştirildi. Fetih amacı taşımayan bu akında Barbaros Hayreddin Paşa kumandasındaki kuvvetler Milopotamo, Hanya, Sitia, Resmo, Apokorono gibi işgal ettikleri yerlerden ganimet toplayarak geri çekildiler. Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra fetih amacı taşımayan bir akın da Sultan II. Selim döneminde 1567 yılında gerçekleştirildi 5. Osmanlı Devleti nin 16. yüzyılda Girit e düzenlediği akınların fetih amacı taşımamasına rağmen, aynı yüzyılda Fatih Sultan Mehmet döneminde başlatılmış olan Akdeniz i Türk gölü haline getirme çalışmaları devam ediyordu de Rodos un ve 1571 de Kıbrıs ın fethiyle bu hedefe önemli ölçüde yaklaşıldı. Ancak, Akdeniz in Türk gölü haline getirilmesi hedefi açısından, Girit in fethine yönelik çalışmaların 17. yüzyılın ortalarında başlaması, bu Ada nın stratejik önemi dikkate alındığında, çok geç kalınmış bir fetih teşebbüsü olduğu görülmektedir 6. Kıbrıs ın fethinden sonra Venedik ile yaptığı İnebahtı Deniz Savaşı nı kaybeden Osmanlı Devleti, savaştan sonra 1573 yılında yapılan antlaşma ile Venedik ile olan savaşına son verdi. Bu tarihten sonra Osmanlı yöneticileri, 4 Niyazi Ahmet Banoğlu, Tarihte Girit ve Osmanlılar Dönemi, 1. Baskı, Kastaş yayını, 1991, s ; Cemal Tukin, Girit, İslam Ansiklopedisi, C. IV, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1964, s Tukin, a.g.m., s. 793; Banoğlu, a.g.e., s Kıbrıs ın fethinden sonraki dönemde Osmanlı Devleti nin siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda sıkıntılı bir döneme girdiği görülmektedir. İran ve Avusturya ile uzun süre devam edecek olan savaşların tekrar başlaması, ekonominin bozularak bütçenin sürekli açık vermeye başlaması, Anadolu da Celali isyanlarının, İstanbul da da Yeniçeri isyanlarının başlaması, bu dönemde Osmanlı Devleti nin Girit e yönelik bir fetih hareketine girişmesini güçleştiren faktörlerdir. Ayrıca, Girit in Venedik in Doğu da hakimiyetini sürdürebilmesi için elinde bulunan son kale olması ve bütün gücünü burada toplaması, Ada yı fethedilmesi zor bir konuma sokmaktaydı. Bkz. Adıyeke, a.g.e., s

13 3 Venedik ile yapılan barış antlaşmasının bozulmamasına yönelik bir politika izlemeye başladılar 7. Bu durum, Sultan İbrahim dönemine kadar devam etti. Sultan İbrahim döneminde 1644 yılında Kızlarağası Sünbül Ağa nın Girit sularında saldırıya uğraması, Osmanlı-Venedik ilişkilerinin bozulmasına sebep oldu 8. Sünbül Ağa nın saldırıya uğramasının yanında Girit te barınan korsanların Osmanlı deniz ticaretine ve hac yollarına büyük zararlar vermesi, Ada nın fethedilmesini zaruri hale getirdi Nisan 1645 tarihinde İstanbul dan ayrılan Osmanlı kuvvetleri, Haziran ayında Girit e çıkartma yaptılar. Rumeli Beylerbeyi Küçük Hasan Paşa nın başlattığı Hanya kuşatması 53 gün sürdü ve şehir 22 Ağustos ta teslim alındı. Kuşatmanın sona ermesinden sonra Hanya Muhafızlığı na Küçük Hasan Paşa tayin edildi 10. Hanya nın fethi üzerine Malta, Papalık ve İspanya gemilerinden oluşan bir haçlı donanması yardıma geldiyse de karaya çıkartma yapmayı başaramadı. Hanya nın fethinden sonra Kasım ayı sonunda Girit Serdarı Yusuf Paşa, İstanbul a döndü yılında Deli Hüseyin Paşa nın Hanya Muhafızlığı na atanmasından sonra Girit teki Osmanlı fetihleri hız kazandı. Sırasıyla Kisamo, Ebu-koron ve Granbosa ele geçirildi. Bu başarıların ardından Deli Hüseyin Paşa, 1646 yılının Temmuz ayında Girit Serdarlığı na tayin edildi. Deli Hüseyin Paşa, Girit Serdarı olduktan sonra da Ada daki fetihlerine devam ederek Milopotamo ve Resmo yu ele geçirdi ve 1647 Nisanı nda Kandiye yi kuşattı. 7 Sultan I. Ahmet döneminde vezirler, Girit in korsan yatağı haline geldiğini gündeme getirmişler ancak Padişah, Venedik ile yapılan barış antlaşmasını bozmak istememiştir. Bkz. Banoğlu, a.g.e., s. 33; Sultan IV. Murad ın iktidarının son döneminde emrindeki Tunus gemileriyle Girit e saldıran Ali Becinoğlu nun kendisini takip eden Venedik gemileri tarafından Avlonya Limanı nda saldırıya uğraması üzerine Padişah, Venedik e savaş açılmasına karar verdi. Bu kararın alınmasından sonra Venedik elçilerinin Padişahı kararından vazgeçirmek için çabalamaya başlamaları ve tazminat vermeyi kabul etmeleri üzerine savaş kararından vazgeçildi. Bkz. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. III, Kısım. I, 4. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1988, s Görevinden azledildikten sonra maiyeti ve hazinesi ile birlikte denizyolu ile Mısır a doğru hareket eden Kızlarağası Sünbül Ağa, Girit sularında Malta korsanlarının saldırısına uğradı. Korsanlar, saldırıdan sonra Girit e sığındılar. Bkz. Uzunçarşılı, a.g.e., s. 217; Sünbül Ağa ya yapılan saldırının İstanbul da duyulmasından sonra Kaptan-ı Derya Yusuf Paşa ve Cinci Hoca Hüseyin Efendi, Girit in fethi için Sultan İbrahim e baskı yapmaya başladılar. Bkz. Banoğlu, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Cevdet Duman, Türkülerle Girit Savaşı, Hayat Tarih Mecmuası, C. II, S. II, (Aralık, 1967), s Uzunçarşılı, a.g.e., s

14 4 Kandiye kuşatması, Ada daki Osmanlı fetihlerinin durmasına sebep olan gelişmelere yol açtı. Osmanlı birliklerinin Kandiye yi kuşatması üzerine Venedikliler, Çanakkale Boğazı nı kapatarak, İstanbul dan gelen tüm yardımları kestiler. Bu tarihten sonra geçen 10 yıl boyunca İstanbul dan gelen yardım kuvvetlerinden sadece bir kaçı, Çanakkale deki Venedik ablukasını yarmayı başarabildi ve Girit teki Osmanlı kuvvetleri, savaşı kendi imkanlarıyla sürdürdü 12. Osmanlı Devleti, Kandiye kuşatmasından sonra devlete siyasi ve ekonomik açıdan büyük bir yük haline gelen Girit in fethi meselesine, Köprülü Mehmed Paşa nın sadrazamlığı döneminde tekrar ciddi bir şekilde eğildi. Köprülü Mehmed Paşa, 1657 yılının sonlarında, Çanakkale Boğazı na bir harekat düzenleyerek, Bozcaada ve Limni yi Venediklilerin elinden aldı 13. Ancak, bu sırada ortaya çıkan Erdel Sorunu ve Avusturya Savaşı sebebiyle bu harekatın devamı getirilemedi 14. Osmanlı Devleti, Girit in fethedilmesi meselesine Avusturya ile sorunların halledilmesinden sonra Fazıl Ahmed Paşa nın sadrazamlığı döneminde tekrar eğildi. Bu dönemde Girit Serdarı olan Ankebut Ahmed Paşa nın İstanbul a yardım isteyen mektuplar göndermesi üzerine Sultan IV. Mehmed, Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa yı Girit Serdarı tayin etti. Çanakkale Boğazı nı Venediklilerin kapatmaya devam etmesi üzerine taktik değiştiren Osmanlı Devleti, 15 Mayıs 1866 da orduyu kara yoluyla Mora nın Benefşe Limanı na ulaştırdı ve birlikler buradan gemilere bindirilerek Girit e doğru hareket etti. Girit Serdarı Fazıl Ahmed Paşa, 1667 yılında Kandiye kuşatmasını tekrar başlattı ve Kandiye, 1669 sonbaharında teslim oldu. Kandiye nin ele geçirilmesinden sonra 5 Eylül 1669 tarihinde yapılan antlaşma ile Girit, Osmanlı hakimiyetine girdi Aynı eser, s Mücteba İlgürel, IV Mehmed, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. 11, Çağ yayını, İstanbul, 1989, s Tukin, a.g.m., s İlgürel, a.g.m., s

15 5 Girit in fethi, Osmanlı Devleti ne askeri ve ekonomik açıdan çok pahalıya mal oldu. Osmanlı tarihinde hiçbir fetih bu kadar uzun sürmedi ve hiçbir fetih de bu kadar zayiat verilmedi. Ada nın ele geçirilmesi 24 yıl sürdü. Sadece Kandiye kuşatması, 22 yıl sürdü. Kandiye yi teslim alan Fazıl Ahmed Paşa nın 2 yıl süren kuşatması sırasında civarında Türk askeri öldü. Bu süre içinde Venedikliler ölü verdiler. 24 yıl süren fethin tamamında civarında Türk askerinin öldüğü rivayet edilmektedir 16. Osmanlı Devleti, Girit e asker çıkardığı ilk günden itibaren İslamiyet i yayma ve devlet kurumlarını oluşturma çalışmalarına başladı 17. Osmanlı Devleti nin, Girit i İslamlaştırma çalışmalarına başladığı sırada Ada daki nüfusun büyük çoğunluğu Rum-Ortodoks tu. Katolik Venediklilerin uzun yıllar süren ekonomik sömürüsü ve mezhep baskıları, Kıbrıs ta olduğu gibi, Girit te de Rumların, Türkleri kurtarıcı olarak görmelerine yol açtı 18. Ada nın fethiyle birlikte Rumlardan önemli miktarda İslamiyet e geçenler oldu 19. Osmanlı Devleti nin nüfus politikası sonucunda yaklaşık 100 yıl içerisinde Ada daki Müslüman nüfus, Hıristiyan nüfusu geçti 20. Girit te Müslüman nüfusun kullandığı dil Rumca olmuştur. Ada da Osmanlı yönetiminin kurulmasından sonra Ortodoks din adamlarının kendilerine sağlanan dil ve din özgürlüğünü iyi kullanarak, Rum kültürünün 16 Duman, a.g.m., s Bektaşi Tarikatı mensupları, Girit te 1645 yılında İslamiyeti yayma çalışmalarına başladılar. Bkz. Orhan F. Köprülü, Usta-zâde Yunus Bey in Meçhul Kalmış Bir Makalesi: Bektaşiliğin Girid de İntişârı, Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, S. 8-9, Yıl , İstanbul, s. 64; 1645 yılından sonra Mevlevilik, Halvetilik ve Celvetilik gibi tarikatlar de Ada da faaliyet göstermeye başladı. Bkz. Salacıoğlu Mustafa Celvetî, Giritli Şeyh Mustafa nın Şehadeti, (Manzûm Bir Menâkıpnâme), (Hazırlayanlar. Mustafa Tatcı-Cemâl Kurnaz), Bizim Büro Basım Yayın Dağıtım yayını, Ankara, 2000, s. 1; Tarikatların faaliyetlerinin yanında Anadolu dan Girit e Türk nüfus getirildi. Osmanlı Devleti, Ada da devlet kurumlarını oluşturmaya yönelik çalışmalarını da fetih tamamlanmadan başlattı. Nitekim, Girit Kadı Defterlerinin en eskisi 1657 tarihlidir. Bkz. Adıyeke, a.g.e., s Dimitri Kitsikis, Türk-Yunan İmparatorluğu, Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış, (Çeviren. Volkan Aytar), 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, 1996, s Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu ( ), Demografik ve Sosyal Özellikleri, (Çeviren. Bahar Tırnakçı), Tarih Vakfı Yurt yayını, s. 16; Johann Strauss, Unutulmuş Bir Cemaat: Girit Müslümanlarının Abdülhamid Devrindeki, İkinci Meşrutiyet Devrindeki ve İlhaktan Sonraki Faaliyetleri, XI. Türk Tarih Kongresi nden ayrıbasım, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1994, s Girit te 18. yüzyılın ikinci yarısında toplam nüfus civarında olup, Müslümanlar 2/3 oranında çoğunluğa sahipti. Bkz. Adıyeke, a.g.e., s. 79.

16 6 hakim olmasına yönelik faaliyetlerde bulunmaları, Ada yı fetheden komutanlardan Rum kadınlarla evlenenlerin çocuklarına Rumca öğretilmesine izin vermeleri ve İslamiyet e geçen Rumların eski dillerini kullanmaya devam etmeleri, hakim dilin Rumca olmasına ve Anadolu dan gelen Türk nüfusun Rumca yı benimsemesine yol açtı. Osmanlı Devleti, Müslümanlar arasında konuşulan dilin Rumca olmasını engellemeye yönelik bir politika izlemedi. Girit Müslümanları, Rumca konuşmalarına karşı kendilerini her zaman Türk olarak tanımladılar ve konuştukları dili yazıya Türkçe harflerle döktüler. Osmanlı Devleti, okullarda Müslümanların eğitim faaliyetlerini Türkçe olarak sürdürdü 21. Fetih tamamlandıktan sonra Girit Ada sı, merkez Kandiye olmak üzere Kandiye, Hanya ve Resmo sancaklarına ayrılarak imtiyazlı bir eyalet haline getirildi 22. Ada nın idari merkezi Kandiye olmasına rağmen, yılına kadar Hanya ve Kandiye ye vezir rütbesinde ayrı yöneticiler gönderildi. Bu duruma Mehmet Ali Paşa nın Valiliği döneminde son verilerek, tek vali sistemine geçildi. Mehmet Ali Paşa döneminden sonra 1850 yılında idari merkez Hanya ya taşındı ve 1868 Girit Vilayet Nizamnamesi ile sancak sayısı beşe çıkarılarak 23 Vilayet Genel Meclisi kuruldu 24. Girit te, Osmanlı idaresinin kurulmasından sonra Gayr-i Müslimlerin din ve eğitim işleri kendilerine bırakıldı ve mülk edinme hakları korundu 25. Hıristiyanların hukuki sorunlarına başlangıçta şer i mahkemeler bakarken 1868 Girit Vilayet Nizamnamesi nin uygulamaya konulmasından sonra farklı din mensupları arasındaki sorunlara her iki tarafın temsilcilerinin bulunduğu karma mahkemeler bakmaya başladı 26. Girit, fethedildikten sonra idari açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da ayrıcalıklı bir yapıya kavuşturuldu. Ülkenin diğer bölgelerinden alınan 21 Aynı eser, s Tukin, a.g.m., s Harita için Bkz. EK Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s

17 7 İspençe, Tapu, Otlak, Kışlak, Tuz gibi vergiler Girit ten alınmadı 27. Emlak ve araziden alınan vergiler de Venedik dönemine göre yarı yarıya indirildi 28. Osmanlı Devleti nin Girit Rumlarına, Venedik dönemine göre sosyal ve ekonomik alanda önemli ayrıcalıklar vermesine karşı, 18. yüzyılda devletin diğer bölgelerinde yaşayan Rumlar arasında güçlenen bağımsızlık fikirleri, Girit Rumları arasında da kendini gösterdi. Osmanlı idaresine karşı ilk ayaklanma Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Rus ajanlarının tahrikleriyle 1770 yılında yaşandı 29. Girit Rumlarının ayrılıkçı faaliyetlerinin Osmanlı Devleti için sorun haline gelmeye başlaması ise 19. yüzyılda oldu yılında Odessa da kurulan ve 1821 yılında Yunan İsyanı nı başlatan Filiki Eterya Cemiyeti, Girit Rumları arasında da destek buldu ve Girit Rumları, 1821 yılında Mora Rumları ile beraber Osmanlı Devleti ne karşı ayaklandılar. Bu isyan, Girit Rumlarının 1913 yılına kadar devam edecek olan Osmanlı hakimiyetinden kurtulma mücadelelerinin de başlangıcını oluşturdu. Rusya tarafından desteklenen Filiki Eterya Cemiyeti nin tertiplediği Mora İsyanı, Osmanlı Devleti tarihi açısından Girit Sorunu nun başlangıcını oluşturdu. Osmanlı Devleti nin, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa nın desteği ile 1826 yılında Mora İsyanı nı kontrol altına almasından sonra İngiltere, Fransa ve Rusya, Yunan Devleti nin kurulması için Osmanlı Devleti ne baskı yapmaya başladı ve Osmanlı Devleti, 1828 yılında Rusya ya karşı girdiği savaşı kaybederek bağımsız Yunan Devleti nin kurulmasını kabul etmek zorunda kaldı. Yeni Yunan Devleti nin sınırlarının çizildiği 3 Şubat 1830 tarihli Londra Antlaşması nda Girit, Yunan Devleti nin sınırlarının dışında bırakılmıştır. Bu tarihten sonra Girit, Avrupa devletleri arasında anlaşmazlık konusu haline gelmiştir. Avrupa devletlerinin, Yunanistan ı kendi emperyalist çıkarları için kullanma politikasının sonucu olarak Girit teki Türk-Yunan antlaşmazlığına da müdahalede bulunmaya başlamaları, Girit Sorunu nun Şark Meselesi nin bir parçası haline gelmesi anlamına geliyordu. Bu yüzden 27 Aynı eser, s Tukin, a.g.m., s Süleyman Nazif, Batarya İle Ateş, İstanbul, 1915, s. 92; Alan Palmer, Osmanlı İmparatorluğu, Son üç yüz yıl, Bir Çöküşün Yeni Tarihi, (Çeviren. Belkıs Çorakçı Dişbudak), 5. Baskı, Sabah Kitapları, İstanbul, 1995, s. 201.

18 8 Girit Sorunu nun tarihi gelişimi, Osmanlı Devleti nin askeri ve ekonomik alanda bulunduğu güçsüz durum sebebiyle Şark Meselesi nin aktörü olan devletlerin Girit politikalarına bağlı olmuştur. Nitekim, Osmanlı Devleti nin emperyalist saldırılar karşısında ömrünü uzatan faktör, Batılı devletlerin Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşamamalarında olduğu 30 gibi Girit teki Osmanlı hakimiyetini uzatan faktör de, Avrupa devletlerinin Girit in kontrolünü birbirlerine bırakmak istememeleri olmuştur. Osmanlı Devleti ni parçalamaya yönelik faaliyetlerini Yunan Devleti nin kuruluşundan sonra da sürdüren Rusya nın, Yunanistan ile birlikte Girit Rumlarını isyana teşvik etme politikasına karşı, 19. yüzyılın sonuna kadar Ada daki Osmanlı hakimiyeti, İngiltere tarafından desteklendi. Doğu Akdeniz politikasını sömürgelerine giden ticaret yollarını, sıcak denizlere inmeye çalışan Rusya ya karşı koruma esasına dayandıran İngiltere 31, Rus tahriklerine açık olan Yunanların Adalar Denizi nde hakimiyet kurmasını istemiyordu 32. Girit Sorunu karşısında Rusya ve İngiltere dışındaki Avrupa devletlerinin politikaları ilk kez açık bir şekilde Ada da 1866 yılında çıkan isyan ile belli oldu. Avrupa devletlerinin Girit Sorunu na ilk kez politik müdahalede bulunduğu isyan sırasında Avusturya ve İngiltere, Ada daki Osmanlı hakimiyetinin muhafazası yönünde bir politika izlerken Fransa, Rusya, İtalya ve Prusya, isyancıların lehinde bir politika izledi 33. Avrupa devletlerinin Girit İsyanı sırasındaki bu farklı politikaları, sonuçta bunalımın büyümemesi yönünde ortak bir tavır alınmasına yol açtı. Girit Sorunu yüzünden toplanan 9 Ocak 1869 tarihli Paris Konferansı nda, Yunanistan ın Girit teki Osmanlı hakimiyet haklarını ihlal etmemesi yönünde bir tavsiye kararı alındı Mustafa Turan, Millî Mücâdele de Siyasî Çözüm Arayışları, (30 Ekim Temmuz 1923), 2. Baskı, Siyasal Kitabevi yayını, Ankara, 2005, s Süleyman Özmen, Avrasya nın Kırılma Noktası, Kıbrıs, 1. Baskı, IQ Kültür Sanat yayını, İstanbul, 2005, s Bilâl N. Şimşir, Ege Sorunu, Belgeler, C. I ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1976, s. XXXVIII. 33 Tukin, a.g.m., s Ali İhsan Gencer, Tanzimat Fermanı (1839) dan 1876 ya Kadar Osmanlı İmparatorluğu, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XI, Çağ yayını, İstanbul, 1989, s

19 9 Girit te 1866 yılında çıkan isyan, Osmanlı Devleti nin Ada daki Rum isyanları karşısında izlediği politika açısından da dönüm noktası oldu. Mısır Sorunu ve Kırım Savaşı nda Avrupa devletlerinin desteğini sağlamak amacıyla azınlıklara ayrıcalıklar veren 1839 tarihli Tanzimat Fermanı nı ve 1856 tarihli Islahat Fermanı nı yayınlayan Osmanlı Devleti 35, aynı politikayı 1866 İsyanı ile birlikte Girit te de uygulamaya başladı ve büyük devletlerin desteğini sağlamak amacıyla hazırlanan 30 Eylül 1867 tarihli fermanın uygulamaya konulması ile Rumlara geniş imtiyazlar verildi Eylül 1867 tarihli ferman, Osmanlı Devleti nin, Girit teki otoritesinden isyancı Rumlar lehine verdiği ilk taviz oldu. Bu fermanı ilhak yolunda bir taviz olarak değerlendiren Yunanistan ve Girit Rumları, bundan sonra da isyan faaliyetlerine devam ettiler. Osmanlı Devleti ise yeni çıkan isyanları da bastırmakta zorlandı ve her çıkan isyanda yeni imtiyazlar vererek olayları yatıştırma yoluna gitti. Rumların Türk-Rus Savaşı ndan istifade ederek ayaklanması 37 ve Yunanistan ile Rusya nın çabaları, Girit Sorunu nun tekrar devletlerarası politikanın gündemine girmesine sebep oldu. Savaştan sonra imzalanan Berlin Antlaşması nın 23. maddesine, Girit te ıslahatlar yapılması hükmünün getirilmesiyle Avrupa devletleri, Girit teki Türk-Yunan anlaşmazlığına resmen müdahale etme hakkını kazandılar 38. Bu madde ile Girit Sorunu, Avrupa devletlerinin bir sorunu haline geldi. Girit te 1895 yılında başlayan isyan, Osmanlı idaresinin fiilen sona ermesine yol açan gelişmeleri başlattı. İsyanın, 1897 yılına kadar devam etmesi üzerine, Yunanistan, 13 Şubat 1897 yılında Girit e asker çıkardı. Bu gelişme üzerine bu sırada bir Türk-Yunan savaşının çıkmasını istemeyen ve Ada daki gelişmelerin kontrolünü birbirlerine bırakmak istemeyen İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya, 35 Mustafa Turan, 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Dış Politikasında Ortadoğu nun Önemi ve Hicaz Demiryolu na Dair Bir Belge, Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. I, S. 3 (Kasım, 1997), s Gencer, a.g.m., s Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi, ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1997, s Adıyeke, a.g.e., s. 28.

20 10 ortak bir şekilde hareket ederek 15 Şubat ta Ada ya asker çıkardılar 39. Ancak Yunanistan ın Osmanlı topraklarına tacizini sürdürmesi üzerine Avrupa devletlerinin tüm çabalarına rağmen Türk-Yunan Savaşı kaçınılmaz oldu. Çıkan savaşta Osmanlı Devleti, Yunanistan ı mağlup etmesine rağmen zaferden gerektiği gibi yararlanamadı ve savaştan sonra Avrupa devletlerinin isteği ile Girit te 18 Aralık 1897 tarihinde muhtariyet yönetimi ilan edildi 40. Avrupa devletlerinin Girit e askeri müdahalede bulundukları bu dönem aynı zamanda 19. yüzyılın sonundan itibaren Şark Meselesi nde yaşanan gelişmelerin, Girit Sorunu nda açıkça kendini gösterdiği bir dönemdir. Almanya ve İtalya nın siyasi birliklerini tamamlayarak sömürgecilik yarışına katılmasından sonra Avrupa devletleri arasında sonradan İttifak devletleri ve İtilaf devletleri olarak adlandırılacak olan gruplaşmalar, muhtariyetin ilanından sonra Girit te açık bir şekilde yaşanmıştır. İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya nın, Türk askerlerini Girit ten çıkartmak için hazırlık yapmaya başlamaları üzerine Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Mart 1898 de Ada dan askerlerini çektiler. Muhtariyetin ilanından sonra Ada daki karışıklıkların devam etmesi üzerine İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, olayların sorumlusunun Osmanlı askerleri olduğunu iddia ederek Kasım 1898 de Türk askerlerini Girit ten çıkardılar 41. Girit in geleceği ile ilgili henüz bir karara varamamış olan dört Avrupa devleti 42, Osmanlı askerlerinin Ada yı tahliye etmesinden sonra Ada da nüfus çoğunluğunu oluşturan Rumların ilhak faaliyetlerini kontrol altına almak düşüncesiyle Yunan Kralı nın oğlu Prens Georges u Girit e Yüksek Komiser olarak tayin ettiler 43. Böylece resmi olarak Osmanlı Devleti ne bağlı olan Girit te, askeri kontrolün İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya da olduğu ve Yunan Kralı nın oğlu Prens Georges un idare ettiği tuhaf bir yönetim şekli ortaya çıktı. Girit Rumları, Osmanlı 39 Aynı eser, s Aynı eser, s Aynı eser, s Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. VIII, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1988, s Aubrey Herbert, Ben Kendim, Osmanlı Ülkesine Son Seyahatler, (Çeviren. Yılmaz Tezkan), 21. Yüzyıl yayını, Ankara, 1999, s. 19.

21 11 askerlerinin Girit ten çekilmesinden sonra Ada nın Yunanistan a ilhakını Avrupa devletlerinin kabul etmelerini sağlamaya çalıştılar. Girit te muhtariyet yönetimine geçildiği dönemde Osmanlı Devleti nin Ada yı kontrol eden dört Avrupa Devleti ile ilişkileri iyi değildi. Girit i siyasi ve ekonomik açıdan ülkenin üzerinde bir yük olarak gören Sultan II. Abdülhamit yönetimi 44, dış politikada Girit üzerinde hiçbir etkisi olmayan Almanya ile işbirliği halindeydi. Osmanlı Devleti, Ada da hükümranlık haklarına aykırı olarak yapılan uygulamalara protestoda bulunmak dışında bir şey yapmıyordu. Artık İngiltere, Fransa ve Rusya, 20. yüzyılın başında Avrupa daki bloklaşmada, Yunanistan ı kendi yanlarına çekme düşüncesiyle ilhakı kabul etmeye hazırlardı 45. Nitekim, resmi olarak açıklamasalar da tüm hazırlıkları bu yöndeydi. Girit i kontrolünde tutan dört Avrupa devleti, 1906 yılında yerel güvenlik teşkilatı oluşturulduktan sonra Ada yı tahliye edeceklerini ilan ettiler yılında da Yunan subayları, Girit e gelerek yerel güvenlik güçlerinin oluşturulması çalışmalarına başladılar 47. Güvenlik teşkilatının oluşturulmasına yönelik çalışmaların tamamlanması ile birlikte Avrupa devletleri, 1909 yılı Temmuz ayında tamamlanmak üzere 24 Temmuz 1908 de tahliye işlemine başladılar 48. Osmanlı askerinin Ada dan çekilmesinden sonra Avrupa devletlerinin de 1908 yılında askerlerini çekmeye başlaması, Girit Rumları açısından ilhakın gerçekleştirilmesinin önündeki son engelin de kalkması demekti. Nitekim, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Bosna-Hersek i ilhak etmesinin ve Bulgaristan ın bağımsızlığını ilan etmesinin hemen ardından Girit Rumları da 6 Ekim 1908 de Ada nın Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ederek Muhtariyet Anayasası nı kaldırdılar ve Yunan kanunlarını uygulamaya başladılar 49. Ancak bu dönemde, Osmanlı Devleti nde Avrupa devletlerinin ve 44 Karal VIII, s Adıyeke, a.g.e., s BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 15, 1327 Rebîulâhir 23 ve B. 35, 1909 Nisan 1; Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324.

22 12 Yunanistan ın hesap etmediği gelişmeler oldu. Meşrutiyetin ilan edilmesiyle birlikte iktidara gelen yeni Osmanlı yönetimi ile ilişkileri bozmak istemeyen Avrupa devletleri, ilhakı tanımadılar 50 ve 1909 yılının Temmuz ayında Ada daki askerlerinin tamamını çekmekle beraber Suda Limanı nda savaş gemilerini tutarak askeri kontrollerini sürdürdüler 51. Ancak Avrupa devletleri, bu dönemde ikiyüzlü bir politika benimseyerek bir yandan ilhakı tanımadıklarını açıkladılar, diğer yandan da Rumların Ada yı Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre yönetmesine göz yumdular. Avrupa devletlerinin ilhakı tanımaması, Rumların 1908 yılından sonra ilhak teşebbüslerine devam etmelerine yol açtı yılından 1913 yılına kadar geçen süre içinde Rumlar, gerçekleştirdikleri ilhak teşebbüslerinin yanında Ada daki Müslümanları göçe zorlamak için Müslümanlar üzerinde dini, siyasi ve ekonomik alanda baskı kurmaya çalışmışlar ve cinayetlere girişmişlerdir yılları, Girit Türkleri açısından da Ada nın kaybedilmesine kesin gözüyle bakılan bir zamanda Osmanlı hakimiyetinin yeniden kurulabileceğine dair umutların doğduğu bir dönem olmuştur. Bunun sebebi, İstanbul da meşrutiyetin ilanıyla birlikte Sultan Abdülhamit in Girit politikasına büyük öfke duyan İttihat ve Terakki Cemiyeti nin iktidara gelmesidir 52. İttihat ve Terakki Cemiyeti nin 1908 yılında iktidara gelmesiyle Osmanlı Devleti nin Girit politikası değişmiş ve Ada nın kaybedildiği 1913 yılına kadar, Ada daki Osmanlı hakimiyet haklarından taviz vermemeye dayalı katı bir politika izlenmiştir. Ancak Girit i koruyacak güçte bir donanmanın olmaması sebebiyle Rumların Osmanlı hükümranlık hakları aleyhine olan faaliyetleri karşısında protestoda bulunmak, Yunanistan ı savaş ile tehdit etmek, Yunan mallarına boykot uygulamak ve mitingler düzenlemek dışında İttihat ve Terakki Cemiyeti de bir şey yapamamıştır. Girit Türklerinin kurtuluşu açısından son umut olabilecek olan Balkan Savaşlarının da kaybedilmesi ile Ada da 200 yıldan fazla süren Türk hakimiyeti sona ermiştir. İttihat ve Terakki 50 Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, C. 1, Kısım. 1, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1983, s. 239.

23 13 Cemiyeti nin iktidara gelmesi ile ilhak planlarını erteleyen Avrupa Devletleri, Osmanlı Devleti nin Trablusgarp ve Balkan Savaşları nda elde ettiği mağlubiyetlerden sonra Girit in Yunanistan a bırakılması için tekrar harekete geçmişlerdir.

24 I. BÖLÜM GİRİT TEKİ OSMANLI HAKİMİYETİNİN ZAYIFLAMASI A-DEVLETLERARASI POLİTİKADA GİRİT İN YERİ VE ÖNEMİ Girit Adası; Karadeniz, Marmara Denizi ve Adalar Denizi nden Akdeniz e uzanan deniz yolu ile Doğu Akdeniz de Suriye, Güney Anadolu ve Mısır kıyılarından geçen deniz yollarını kontrol eden bir mevkide olmasından dolayı Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi ndeki askeri ve ticari faaliyetlerin kontrol edilmesi açısından stratejik bir öneme sahiptir 53. Bu stratejik stratejik öneminden dolayı tarih boyunca bölgede hakimiyet kuran devletler, Girit politikalarını, Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi politikaları çerçevesinde şekillendirmişlerdir. Girit Adası nın 1669 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesinden sonra Ada daki Osmanlı hükümranlık haklarının devletlerarası ilişkilerde tartışma konusu olmaya başlaması, İngiltere, Fransa ve Rusya nın desteği ile 1830 yılında Yunanistan ın kurulması ile başladı. Yunanistan ı kendi emperyalist çıkarları için kullanmaya çalışan Avrupa devletleri, Girit te çıkan Rum isyanlarına müdahalede bulunmaya başladılar. Bu durum, Girit Sorunu nun Şark Meselesi nin 54 bir parçası haline gelmesine yol açtı. 53 Işın, a.g.e., s Belli bir kronoloji veya zaman dilimi söz konusu edilmeksizin Türklerle emperyalist devletlerin mücadelesinde, emperyalist devletlerin gizli planları Şark Meselesi olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda, emperyalist devletlerin, Osmanlı Devleti ni siyasi, iktisadi açıdan kontrol altına almak veya parçalamak ve Osmanlı hakimiyetinde yaşayan toplulukların bağımsızlıklarına kavuşmalarını sağlamak istemelerinden kaynaklanan tarihi meseleler Şark Meselesi olarak adlandırılmaktadır. Bkz. Turan, Millî Mücadele de, s ; Cevdet Küçük, Şark Meselesi Hakkında Önemli Bir Vesika, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi, Tarih Dergisi, Ord. Prof. Dr. İ. Hakkı Uzunçarşılı Hatıra Sayısı, İstanbul, 1979, s. 607; Şark Meselesi hakkında ayrıca bkz. Yuluğ Tekin Kurat, Osmanlı İmparatorluğu nun Paylaşılması, Turhan Kitabevi yayını, Ankara, 1986, s. 7 vd.; Raif Karadağ, Şark Meselesi, Turan yayıncılık, İstanbul, Tarihsiz, s. 5 vd.; Bayram Kodaman, Şark Meselesi

25 15 Çar I. Petro döneminden itibaren dış politikadaki hedefini Akdeniz e inme olarak belirleyen ve bu amaçla II. Katerina döneminden itibaren Rumları kullanmaya başlayan Rusya, bu politikasını Yunanistan ın kurulmasından sonra da Yunan yayılmacılığını destekleyerek devam ettirdi. Rusya nın politikasından en fazla rahatsız olan devlet ise İngiltere idi. 19. yüzyılın başında Doğu Akdeniz de tek egemen güç haline gelen İngiltere, bundan sonra bölgedeki politikasını Rusya nın sıcak denizlere inmesinin engellenmesi üzerine kurdu 55. İngiltere nin bölgedeki ticari faaliyetlerini korumak amacıyla benimsediği bu politikaya göre, büyük devletlerden hiç birisi Adalar Denizi nde toprak ele geçirmemeliydi 56. Bu yüzden İngiltere, Adalar Denizi nde Osmanlı hakimiyetinin korunmasına taraftardı. İngiltere nin bölgedeki politikasını, Rus tehdidine karşı şekillendirdiği dönemde Fransa, 1798 yılında işgal ettiği Mısır ı Osmanlı-İngiliz kuvvetlerinin müdahalesi ile boşaltmak zorunda kalmasından sonra Doğu Akdeniz deki kontrolü de İngiltere ye kaptırmıştı. Bu yüzden Fransızlar, 19. yüzyıl boyunca Doğu Akdeniz de İngiliz hakimiyetine son vermeye yönelik bir politika izlediler. Fransa nın Adalar Denizi ndeki öncelikli hedefi ise İngiltere nin bölgede tek başına hakimiyet kurmasının engellenmesiydi 57. Adalar Denizi ve Akdeniz deki ticarette İngiltere ve Fransa kadar etkili olamayan Avusturya nın dış politikadaki öncelikli hedefi çok milletli yapısından dolayı Balkanlardaki milliyetçi hareketlerden kendini korumaktı. Osmanlı Devleti nin parçalanmasının kendisini de olumsuz etkileyeceğini düşünen Avusturya, Yunanistan ın Osmanlı Devleti aleyhine olan genişleme çabalarına sıcak bakmamaktaydı. İngiltere, Fransa ve Rusya nın çıkar çatışmaları, 19. yüzyılın başında Adalar Denizi nde hiçbir büyük devletin tek başına hakim olmaması ilkesine Işığı Altında Sultan II. Abdülhamid in Doğu Anadolu Politikası, Orkun yayını, İstanbul, 1983, s. 162 vd. 55 Özmen, a.g.e., s Bilâl N. Şimşir, Ege Sorunu, Belgeler, C. II ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1982, s. XI. 57 Aynı yer.

26 16 dayanan yeni bir statükonun ortaya çıkmasına sebep oldu 58. Çıkar çatışmaları yüzünden ortaya çıkan statüko gereği üç devlet de tek başına Adalar Denizi ne askeri bir müdahalede bulunamıyordu. Bu durum, devletleri, yeni kurulan Yunan Devleti ni kullanarak Adalar Denizi nde kontrol sağlama politikasına yöneltti. İngiltere, Fransa ve Rusya nın ortaklaşa verdikleri destek sonucunda 3 Şubat 1830 tarihli Londra Antlaşması ile kurulan Yunan Devleti nin ekonomisini İngiltere, kısa süre içerisinde ele geçirerek Yunan siyaseti üzerinde Fransa ve Rusya ya nazaran daha etkili bir konuma geldi. Bu durum, 19. yüzyılda Fransa ve Rusya nın Yunan siyasetlerini de dolaylı olarak etkiledi 59. Yunan siyasetini kontrolüne alan İngiltere, Rus tahriklerine açık olan Yunanlıların Adalar Denizi nde hakimiyet kurmasına karşıydı 60. Bu yüzden İngiltere, 19. yüzyılın sonuna kadar Adalar Denizi ndeki Osmanlı hakimiyetini destekledi. Rusya nın Boğazları ele geçirme tehlikesinin belirdiği zamanlarda İngiltere ile birlikte hareket eden Fransa, Rusların desteğiyle ortaya çıkan Yunanlıların Adalar Denizi ndeki yayılmacı faaliyetlerini de İngiltere nin bölgedeki etkinliğini azaltmak adına desteklemiştir. Avrupa devletlerinin Adalar Denizi ne yönelik benimsedikleri politikalar, aynı zamanda Girit teki Yunan emelleri karşısında ortaya koydukları tepkiyi de belirleyen etken oldu. Rusya, Yunanlıların Girit teki emellerini daha Yunanistan ın kuruluş aşamasında desteklemeye başladı. Yunanistan ın Rus yanlısı Başbakanı Kapodistrias ın Girit in Yunan sınırlarına dahil edilmesine yönelik girişimlerine 61 rağmen Girit, Yunan Devleti nin sınırlarının çizildiği 3 Şubat 1830 tarihli Londra Antlaşması nda Osmanlı Devleti ne bırakıldı. Ancak, Girit teki emellerinden vazgeçmeyen Yunanistan, 10 Ağustos 1839 tarihinde İngiltere, Fransa ve Rusya ya birer muhtıra vererek Girit in ilhakını talep etti. Bu talep İngiltere nin girişimiyle geri çevrildi Şimşir II, s. XI-XII. 59 Nikos Svoronos, Çağdaş Helen Tarihine Bakış, (Çeviren. Panayot Abacı), 1. Baskı, Belge yayını, 1988, s Şimşir I, s. XXXVIII. 61 Adıyeke, a.g.e., s Şimşir I, s. XXXVIII.

27 yüzyılın ilk yarısında İngiltere nin Girit konusundaki hassasiyetini gösteren bir diğer gelişme de Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa nın Ada da güçlü bir yönetim tesis etmiş olmasıdır. Yunan isyanı sırasında yaptığı yardımlardan dolayı kendisine Girit Valiliği bırakılan Mehmet Ali Paşa nın güçlü bir orduya sahip olması ve Fransızlar tarafından desteklenmesi yüzünden Mısır da olduğu gibi Girit teki varlığı da İngiltere yi rahatsız ediyordu. Mehmet Ali Paşa nın Doğu Akdeniz deki gücüne son vermek amacıyla 1840 yılında İngiltere, Rusya, Osmanlı Devleti, Avusturya ve Prusya arasında imzalanan Londra Antlaşması nda Mısır Valisi nin tahliye edeceği yerler arasında Girit de yer aldı. Bu antlaşma ile İngiltere nin istediği gibi Girit in yönetimi tekrar Osmanlı Devleti ne bırakıldı 63. Avrupa devletlerinin Girit Sorunu na ilk kez politik müdahalede bulunmaları, Ada da yılları arasında yaşanan isyan sırasında oldu. Girit te karışıklık çıkartarak Avrupa devletlerinin müdahalesine zemin hazırlamayı ve bu suretle Ada daki yönetimin, Osmanlı Devleti nin kontrolünden büyük devletlerin kontrolüne geçmesini sağlamayı planlayan Yunanistan ın, bu amaçla Ada daki Rumları tahrik faaliyetlerine Rusya nın da destek vermesi ile başlayan isyanı Osmanlı Devleti nin bastırmakta zorlanması, tüm Avrupa devletlerinin soruna politik müdahalede bulunmasına sebep oldu. Fransa, Avusturya ve Prusya ile yaptığı savaşta Rusya nın desteğini sağlamak için isyancıların lehinde bir politika takip etti 64. İsyan sırasında İtalya ve Prusya da, isyancıların lehinde bir politika takip etti. Buna karşı Avusturya ve İngiltere, Osmanlı Devleti nin Girit teki hakimiyetini korumaya yönelik bir politika izledi. Fransa, Mayıs 1867 de Rusya nın da onayını alarak Osmanlı Devleti ne Girit e halkın şikayetlerinin dinlenmesi için devletlerarası bir komisyon gönderilmesini teklif etti. Ancak Osmanlı Devleti, bu teklifi reddetti. Osmanlı Devleti nin politikası İngiltere ve Avusturya tarafından desteklendi. Bunun üzerine Fransa, Rusya, İtalya ve Prusya, Osmanlı Devleti ne ortak bir nota vererek söz konusu devletlerarası 63 Palmer, a.g.e., s Ahmet C. Gazioğlu, Enosis Çemberinde Türkler, İngiliz Yönetiminde Kıbrıs II, ( ), 2. Baskı, Kıbrıs Araştırma ve Yayın Merkezi yayını, Lefkoşa, 2000, s. 85.

28 18 komisyona Osmanlı temsilcilerinin de katılmasını önererek önceki teklifi yenilediler. Ancak Osmanlı Devleti, bu teklifi de reddetti 65. İsyanın içişlerine müdahale vasıtası olmasından rahatsız olan Osmanlı Devleti, 30 Eylül 1867 tarihinde yayınladığı bir fermanla Ada daki Rumlara geniş imtiyazlar tanıyarak isyanın yatışmasını sağladı. Yunanistan, isyanın yatışmasından sonra da Girit teki tahriklerine devam etti. Bunun üzerine Osmanlı Hükümeti, 11 Aralık 1868 tarihinde Yunanistan a bir nota vererek Girit teki faaliyetlerine son vermesini istedi. Yunanistan ın bu isteği reddetmesi, iki tarafı savaşın eşiğine getirdi 66. Ortaya çıkan bu gerginlik Fransa yı rahatsız etti. İsyanın başından itibaren Osmanlı Devleti nin aleyhinde bir politika izleyen Fransa, bu dönemde kendisini tehdit eden Alman tehlikesi sebebiyle Türk-Yunan bunalımının büyümemesi için harekete geçti 67. III.Napolyon un çağrısı ile 9 Ocak 1869 tarihinde Paris te Fransa, İngiltere, Rusya, İtalya, Prusya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti nin katılımıyla bir konferans düzenlendi. Yunanistan, konferans davetini reddetti. Konferansta İngiltere nin Osmanlı Devleti lehine ağırlığını koyması sonucunda Yunanistan ın Girit teki faaliyetlerine son vermesini isteyen bir tavsiye kararı alındı Eylül 1867 tarihli fermanla Rumlara verilen imtiyazlar, Osmanlı Devleti nin Girit te ilhak yanlılarına Ada nın yönetimi konusunda verdiği ilk tavizler oldu. Bu imtiyazları ilhak yolunda bir aşama olarak değerlendiren Rumlar, bundan sonraki dönemde Ada daki isyan faaliyetlerini sıklaştırdılar. Osmanlı Devleti ise Ada da çıkan yeni isyanlar karşısında, Rumlara verilen imtiyazları genişleterek devletlerarası desteğin sağlanmasına yönelik bir politika benimsedi 69. Girit teki Osmanlı hakimiyetinin zayıflamaya başladığı bu dönemde, Ada nın Doğu Akdeniz deki stratejik önemini daha da arttıran gelişmeler yaşandı. Fransa nın diplomatik girişimleri sonucunda 1869 yılında 65 Tukin, a.g.m., s Gencer, a.g.m., s Bilâl N. Şimşir, Girit Meselesi Üzerine Bir Yunan Eseri: Domna N. Dontas; Greece and Great Powers , Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, S. 39, (Aralık, 1970), s Gencer, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s. 241.

29 19 açılan Süveyş Kanalı nın, Mısır ın stratejik konumunu daha da arttırması ve Doğu Akdeniz deki İngiliz-Fransız rekabetini şiddetlendirmesi 70, Avrupa devletlerinin 19. yüzyılın ikinci yarısında Girit Sorunu na daha fazla müdahalede bulunmalarına yol açtı. B-YUNAN MEGALİ İDEASI Megali İdea (Büyük Ülkü), Bizans İmparatorluğu nun Hellen Devleti olarak tekrar diriltilmesini ve Balkanlar ile Anadolu da Yunan hakimiyetinin kurulmasını öngören düşüncedir 71. Fikri kökeni, İstanbul un Türkler tarafından fethedildiği tarihe kadar giden Megali İdea 72, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa devletlerinin, Balkanlar ve Doğu Akdeniz deki gelişmelere müdahale etme aracı olma özelliğini kazanarak, günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Megali İdea yı milli bir hedef olarak benimseyen Rumlar, Türklerin hakimiyetine girmeden önce devlet kurmuş, milli kimlikleri olan bir topluluktu. Roma İmparatorluğu döneminde Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra milli kimlikleri ile Ortodoksluğu bütünleştiren Rumlarda milli bilinçlenmenin ilk kez ortaya çıkışı Bizans İmparatorluğu nun son yüzyıllarında oldu. Haçlı Seferleri sırasında, Latinlerin İstanbul a saldırısı ile Bizans İmparatorluğu dağıldı. Ancak Helen düşüncesinde bir çözülme olmadı ve İzmit İmparatorluğu, Trabzon İmparatorluğu, Epir Devleti ve Mora Despotluğu, milli bir bilinçle Frenklere karşı mücadele etti de Mikhail Paleologos un İstanbul u Frenklerden geri almasıyla tekrar canlandırılan Bizans İmparatorluğu nda, Paleologos hanedanı döneminde Helen bilinci daha da arttı 73. Rumlarda Bizans İmparatorluğu nun son dönemlerinde oluşan milli bilinçlenme, Osmanlı hakimiyeti altında daha da güçlendi. Osmanlı 70 Turan, a.g.m., s Turan, Millî Mücadele de, s. 42, dn Nurettin Türsan, Yunan Sorunu, 3. Baskı, Ankara, 1987, s Svoronos, a.g.e., s. 12.

30 20 Devleti nin Rumlara dini ve kültürel alanda müdahale etmemesi ve ülke yönetiminde Türklerden sonra en etkili topluluk olmasına imkan tanıması, bu duruma zemin hazırladı. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul Patriği Gennadios a Bizans döneminde verilmeyen geniş yetkiler verdi. Bulgar ve Sırp kiliseleri İstanbul Patrikliği ne bağlanarak, Rumlar Ortodoks dünyasının lideri konumuna getirildi. Rumcanın serbest bırakılması, hükümet tarafından bazı fermanların Rumca yazılması 74, stratejik öneme sahip Divan Tercümanlığı na Fenerli Rum beylerin atanması ve yerel yönetimlerde kendi içlerinden seçtikleri kişiler tarafından yönetilmelerine imkan tanınması, Rumların Osmanlı hakimiyetindeki ayrıcalıklı konumunu pekiştiren diğer etkenler oldu 75. Rumların Osmanlı hakimiyetinde kültürel kimliklerini geliştirme imkanı buldukları bir dönemde, Avrupa da ortaya çıkan Rönesans hareketi, Rumlar arasında kendi dil ve edebiyatlarına sahip çıkma bilincinin gelişmesine sebep oldu. Avrupa da eski Yunan kültürünü ön plana çıkartan düşüncelerin Rumlar arasında etkili olması, Batı ile ticari faaliyetlerde bulunan Rum tüccar sınıfının sayesinde oldu. 16. ve 17. yüzyıllarda Venedik ve Cenevizlilerin Akdeniz deki ticari faaliyetlerinin zayıflamasına paralel olarak Rum tüccarlar, bölgedeki etkinliklerini arttırmaya başladılar. 17. yüzyıldan itibaren zenginleşmeye başlayan tüccar sınıfı, Avrupa daki düşünce hareketlerinden etkilenerek Mora, Epir, Karadeniz kıyıları, Batı Anadolu, Kıbrıs ve Girit te okullar açtı 76. Bu faaliyetlerin etkisiyle Rönesans ın Rum aydınları üzerindeki etkisi de 16. ve 17. yüzyıllarda somut bir şekilde görülmeye başladı. Patrik Kirillos Lukaris ( ), zenginlerinde yardımlarıyla çok sayıda okul açarak ve İstanbul da matbaa kurarak bilimsel çalışmaların yapılması için gerekli koşulları hazırladı. Kirillos Lukaris, İncil in halk diline çevrilmesine yönelikte faaliyetlerde bulundu. Allatlı Leon da, çağdaş Yunanistan, Bizans tarihi ve Hellen halk uygarlığı üzerine eserler yazdı. Bir diğer Rum aydın Nikolaos da, 1544 te halk dili gramerini yazdı. Rönesans ın etkilediği önemli merkezlerden 74 İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, 2. Baskı, Hil yayını, İstanbul, 1987, s Armaoğlu, a.g.e., s Ortaylı, a.g.e., s. 51.

31 21 olan Girit Adası nda ise Girit Tiyatrosu ve Erotokritos adlı lirik epope ortaya çıkan önemli Hellenist eserler arasında yer aldı yüzyıl boyunca önemli eserler veren Rum aydınları gibi Rönesans tan etkilenen ve Kuzey Yunanistan ile Batı daki ticaret merkezlerinde ortaya çıkan Rum burjuva sınıfı, 18. yüzyıldan itibaren Patrikhane ve Fener beylerinin kontrolündeki kültürel faaliyetlere müdahale etmeye başladı. Bu durum, ilericiler ve gericiler olarak da adlandırılan taraflar arasında kültürel alanda bir mücadele başlattı 78. Bu mücadele, Megali İdea nın ve Yunan milliyetçiliğinin niteliğine ilişkin görüş ayrılıklarının da başlangıcını oluşturdu. Burjuva sınıfı ile birlikte hareket eden aydınlar, Osmanlı hakimiyetinden kurtulmanın yolunun halkın kültür seviyesinin yükseltilmesinden geçtiğini düşünüyorlardı. Bunun için dili sadeleştirme çalışmalarına başladılar. 18. yüzyılın ilk yarısında ilerici grubu oluşturan aydınlardan öne çıkan en önemli isimler Vulgaris ve Antrakitis oldu 79. Avrupa da antik Yunan kültürünün incelenmesinin Rumlar arasındaki milliyetçi duyguların canlanmasına sebep olması, Osmanlı Devleti ni zayıflatmaya yönelik olan her türlü politikayı destekleyen Rusya nın ilgisini çekti 80. Bu durumu kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen Ruslar, II. Katerina döneminden itibaren Akdeniz e inmek için Rumları kullanmaya başladılar. Osmanlı Devleti ni parçalayarak yerine bir Rus Prens yönetiminde Balkan İmparatorluğu kurmayı tasarlayan II. Katerina, 1763 yılından itibaren Rus ajanlarını Balkanlara göndermeye başladı. Balkanlarda Rumların ileri gelenleriyle, kilise yöneticileriyle, martaloz ve çete komutanlarıyla görüşen ajanlar, Hellenlerin eski Bizans İmparatorluğu ndaki haklarından söz ederek, propaganda yaptılar 81. Rusların faaliyetlerinin devam ettiği sırada, 1865 ve 1867 yıllarında Fener Patrikhanesi nin Bulgar ve Sırp kiliselerini kapatması 77 Svoronos, a.g.e., s Fener Rumlarının benimsemiş oldukları Aristo Metafiziğine dayanan görüşlere karşı yeni aydın sınıf, Newton un deneye dayanan görüşleri ile Malebranche, Leibnitz, Wolf, Locke, Spinoza, Voltaire, Rousseau gibi düşünürlerin görüşlerini savunmaya başladı. Bkz. Aynı eser, s Aynı eser, s La Gorce, Çağlar Boyu Yunanlılar, (Çeviren. Doğu Araştırma Merkezi), Belge yayını, İstanbul, 1986, s Svoronos, a.g.e., s

32 22 sonucu Rumların tekrar Ortodoks dünyasının lideri durumuna gelmesi de Ortodoks kimliği içerisindeki Hellenist duyguların pekişmesinde etkili oldu 82. Rumlar arasındaki bağımsızlık fikirlerin ilk kez eyleme dönüşmesi, Osmanlı Rus savaşı sırasında oldu. Rusların kışkırtmaları sonucunda Mora ve Adalar Denizi 83 ile Girit te 84 başarısızlıkla sonuçlanan ayaklanmalar çıktı. Bu isyanların çıkarılmasında Fener Rumlarından İpsilanti ailesinin Ruslara yardımları oldu 85. Ruslar, savaştan sonra imzalanan 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti nin himayesinde yaşayan Ortodoksları koruma hakkını elde ederek Rumlar üzerindeki nüfuzlarını daha da arttırdılar. Aynı antlaşmada, Rum armatörlere Rus bayrağı altında deniz ticareti yapabilme olanağının tanınması da, Rum tüccar sınıfı ile Rusya yı yakınlaştırdı. Küçük Kaynarca Antlaşması nın imzalanmasından sonra Rusya, Osmanlı Devleti ni parçalamaya yönelik faaliyetlerini devam ettirdi yılında II. Katerina ile Avusturya İmparatoru II. Joseph arasında Bizans İmparatorluğu nu yeniden diriltmeyi öngören ve Grek Projesi olarak adlandırılan antlaşma imzalandı. Bu antlaşma, Megali İdea nın ilk kez hayata geçirilme teşebbüsüdür 86. Avusturya ve Rusya nın Osmanlı Devleti aleyhine ortak hareket etmeye başladıkları dönemde, 1789 da Fransız İhtilali ortaya çıktı. İhtilalin yaydığı milliyetçilik fikirleri Rumlar arasında daha çok İstanbul dışındaki aydın ve burjuva sınıfı üzerinde etkili oldu 87. Avrupa da da liderliğini burjuva sınıfının yaptığı bu yeni milliyetçilik anlayışında din devre dışı bırakılarak etnik kimlik ön plana çıkarılıyordu. Bu yüzden Rusya nın nüfuzu altında Ortodoksluğun da içinde bulunduğu Bizans geleneklerine bağlı bir milliyetçi anlayışa sahip olan Patrikhane ve Fener aristokrasisi, yeni milliyetçilik anlayışına sınıfsal 82 Ortaylı, a.g.e., s Svoronos, a.g.e., s Süleyman Nazif, a.g.e., s. 92; Palmer, a.g.e., s La Gorce, a.g.e., s Türsan, a.g.e., s Murat Hatipoğlu, Yunanistan daki Gelişmelerin Işığında Türk-Yunan İlişkilerinin 101 Yılı, ( ), Türk Kültürünü Araştırma yayını, Ankara, 1988, s. 5.

33 23 sebeplerin de etkisiyle sıcak bakmadı 88. Böylece Rum milliyetçileri arasında Rönesans ile ortaya çıkmaya başlayan görüş ayrılıkları daha da keskinleşti. Bu ortamda ilk Megali İdea haritasını, ihtilal fikirlerinden etkilenen Rum aydınlarından Rigas Ferreros hazırladı. Rigas Ferreros un 1791 yılında çizdiği harita, 1796 yılında Viyana da yayınlandı 89. Megali İdea haritasında, Yunanistan ın bağımsızlığı, Batı-Doğu Trakya ve Selanik in ilhakı, Kuzey Epir in ilhakı, Adalar Denizi ndeki adaların ilhakı, Oniki Ada nın ilhakı, Girit ve Rodos un ilhakı, Batı Anadolu nun ilhakı, Kıbrıs ın ilhakı, Pontus Rum Devleti nin kurulması ve İstanbul işgal edilerek Bizans İmparatorluğu nun kurulması gibi hedefler ortaya koyuldu. Bu harita, daha sonra Filiki Eterya, Etniki Eterya gibi ihtilal örgütlerinin programı ve 1830 da kurulan Yunanistan ın yayılma stratejisi oldu 90. Fransız İhtilali nin ortaya çıkardığı düşünce akımları, Osmanlı Rumları arasında, Fransa nın 18 Ekim 1797 tarihinde Yedi Ada ya yerleşmesinden sonra etkili olmaya başladı. Fransızlar, bölgede ihtilal propagandası yaparak Hıristiyan toplulukları ve Rumları, Osmanlı Devleti aleyhine kışkırttılar 91. İhtilal fikirlerinin Rumlar arasında etkili olmaya başlaması ile birlikte Rum milliyetçilerinin örgütlenme dönemi de başlamış oldu. 18. yüzyılın sonundan itibaren birçok dernek kuruldu. Bu derneklerden en önemlileri 1796 yılında Rigas Ferreros un Viyana da kurduğu Eterya Derneği, 1800 lerin başında kurulan Athena ve 1813 te Paris te kurulan Hotel Grec tir 92. Rusya, bu milliyetçi grupları, Napolyon un 1813 de müttefik devletlere yenilmesinden sonra kontrolü altına almaya başladı de Odessa da kurulan ve Rusya nın desteği ile Yunan İsyanı nı başlatan Filiki Eterya Cemiyeti, Fransız İhtilali nin getirdiği fikirlerin etkisiyle kurulan Hotel Grec in 88 Herkül Millas, Geçmişten Bugüne Yunanlılar, Dil, Din ve Kimlikleri, 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, 2003, s Sabahattin İsmail, Kıbrıs ta Yunan Sorunu, ( ), Akdeniz Haber Ajansı yayını, Lefkoşa, s Girit ten Kıbrıs a Yunan Yayılmacılığı, Girit Nasıl Kaybedildi, KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı Tanıtma Dairesi yayını, Lefkoşa, 2001, s Rifat Uçarol, Küçük Kaynarca Andlaşması ndan 1839 a Kadar Osmanlı İmparatorluğu, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XI, Çağ yayını, İstanbul, 1989, s Hatipoğlu, a.g.e., s. 6.

34 24 devamı olmasına 93 rağmen Megali İdea nın gerçekleştirilmesi yolunda etnik kimliği ön plana alan ihtilalci gruplarla Patrikhane nin benimsediği milliyetçilik anlayışını ön plana alan tutucu grupları bünyesinde bir araya getirmeyi başardı 94. Görüş ayrılıklarını geri plana iterek Filiki Eterya çatısı altında birleşen Rumların, Yunan Devleti ni kurmak amacıyla başlattıkları isyanın Avrupa devletlerinin desteğiyle 1830 yılında başarıya ulaşması sonucunda Megali İdea hedefinin de ilk aşaması gerçekleştirilmiş oldu. Yeni kurulan Yunan Devleti, bundan sonraki yayılma faaliyetlerini Osmanlı toprakları üzerinde yoğunlaştırdı. Yunan Dışişleri Bakanlığı, Makedonya Dairesi; Teselya Dairesi; Epir Dairesi; Girit Dairesi gibi Osmanlı Devleti nden kurtarılacak bölgelere göre dairelere ayrıldı 95. Bu faaliyetlerin yanında, Megali İdea konusundaki görüş ayrılıkları 1830 yılından sonra tekrar gün yüzüne çıktı 96. Megali İdea nın niteliğine ilişkin tartışmalar, Venizelos un 1910 yılında iktidara gelişine kadar devam etti. Venizelos iktidara geldikten sonra Megali İdea düşüncesini siyasi, coğrafi ve etnik temellere dayandırdı. Venizelos ile birlikte Megali İdea nın gerçekleştirilmesi için izlenen yöntemde de değişiklik oldu. Avrupa devletlerinin yardımına umut bağlayan politika terk edilerek yerine milletlerarası somut ittifaklar ve bağlantılar kurma politikası benimsendi 97. Mora ve diğer bölgelerde yayılan milliyetçilik fikirlerinin Girit Rumları arasında da yayılması ve Girit in Megali İdea haritasında yer alarak Filiki Eterya Cemiyeti nin hedefleri arasında yer alması, Mora da çıkan isyanın Girit e de sirayet etmesini kaçınılmaz kıldı. 93 Aynı eser, s Svoronos, a.g.e., s Şimşir I, s. XXIX. 96 Michael Llewellyn Smith, Yunan Düşü, (Çeviren. Halim İnal), 1. Baskı, Ayraç yayını, Ankara, 2002, s Murat Hatipoğlu, Elefterios Venizelos un 1910 Yılında İktidara Gelmesiyle Megali İdea nın Kazandığı Yeni Karakter, Üçüncü Askeri Tarih Semineri, Bildiriler, Tarih Boyunca Türk- Yunan İlişkileri (20 Temmuz 1974 e Kadar), ATASE yayını, Ankara, 1986, s

35 25 C-YUNAN İSYANI VE YUNAN DEVLETİ NİN KURULMASI 1-İsyanı Hazırlayan Gelişmeler Doğurduğu sonuçlar itibariyle, 19. yüzyılın en önemli siyasi olaylarından olan Yunan İsyanı nın ortaya çıkışını hazırlayan gelişmelerin fikri altyapısı, Rumların Türk hakimiyetine girdiği dönemlerde oluşmaya başlamıştır. Osmanlı hakimiyetine girdikleri dönemde milli bilince sahip olan Rumlar arasında milliyetçi duygulardaki ilk canlanma, Avrupa da Rönesans hareketiyle ortaya çıkan fikir akımları ile tanışmalarıyla başlamıştır. Kültürel alanda ortaya çıkan Yunanlılık bilincinin, 18. yüzyıldan itibaren Avrupa devletleri tarafından emperyalist çıkarlar için kullanılmaya başlaması ve Fransız İhtilali nden sonra da Rum milliyetçilerinin, Osmanlı Devleti nin Mora daki zayıflığından faydalanarak kurdukları dernek ve cemiyetler vasıtasıyla örgütlenmesi, 19. yüzyılın başında Rumları, Mora da bir isyan çıkarabilecek güce ulaştırmıştır. Fransız İhtilali nden sonra kurulan Rum cemiyetleri arasında en güçlü olanı Filiki Eterya (Dostlar Cemiyeti) Cemiyeti dir. Filiki Eterya Cemiyeti, 1814 yılında Odessa şehrinde Athanasios Tsakalof, Nikolaos Skufas ve Emanuel Xanthos adlı üç tüccar tarafından kuruldu 98. Cemiyet, Fransız ihtilali nin etkisiyle 1813 te Paris te kurulan Hotel Grec in bünyesinden çıkmakla birlikte faaliyetlerini Rusya nın desteğinde sürdürdü. Cemiyet in kurucularından Athanasios Tsakalof, Hotel Grec in de eski üyelerindendi 99. Başkanlık için ilk düşünülen isim 1809 dan beri Rusya da bulunan ve 1815 den itibaren de Nesselrode ile birlikte Rus Dışişleri Bakanlığı nın idaresini üstlenen Capodistria idi. Aslen Rum olan Capodistria, başkanlığı kabul etmedi 100. Bunun üzerine, Osmanlı-Rus Savaşı nda Ruslara yardım etmiş olan Fenerli Rum ailelerinden İpsilanti ailesine 101 mensup olan Aleksander 98 Kitsikis, a.g.e., s Hatipoğlu, a.g.e., s Hamiyet Sezer, Mora İsyanı ve Yunanistan ın Bağımsızlığı ( ), Osmanlı, C. II, Yeni Türkiye yayını, Ankara, 1999, s La Gorce, a.g.e., s. 281.

36 26 İpsilanti, Cemiyet in başına getirildi. Daha önce Türklere ihanet ederek kaçan Konstantin İpsilanti nin oğlu olan Aleksander İpsilanti, Cemiyet in başına geçtiğinde Rus ordusunda generalliğe kadar yükselmiş ve Çar ın yaveri olmuştu 102. Filiki Eterya Cemiyeti, 1814 yılından sonra hızlı bir teşkilatlanma dönemine girdi. İstanbul merkezi, 1815 yılının Ekim ayında Fenerli üç Rum tarafından kuruldu 103. İstanbul da Rum Patriği Grigorios, birçok piskopos ve Fener beylerinin çoğu örgüte katıldılar yılında İzmir, Sakız, Sisam, Kalamata, Missolonki, Yanya, Bükreş, Yaş, Triyeste, Peşte ve Moskova kiliselerinde gizli şubeler açıldı. Cemiyet in kasası Münih te, karargah merkezi de Petersburg da oluşturuldu 104. Teşkilatların kurulmasında kiliselerden faydalanıldı. Mali desteğin sağlanmasında ise başta Fenerli tüccarlar ve Karadeniz deki Rum tüccarları olmak üzere çeşitli bölgelerdeki Rum tüccar ve armatörler, büyük rol oynadı. Yapılan etkin propaganda sonucunda üye sayısı kısa sürede çok büyük rakamlara ulaştı yılında sadece İstanbul daki üye sayısı e ulaştı yılına gelindiğinde Balkanlar, Avrupa, Türkiye, Suriye, Mısır ve Kıbrıs taki üyelerin toplamı e yaklaştı 106. Farklı siyasi görüşlere sahip, değişik meslek gruplarından insanlar Cemiyet e üye oldu. Burjuva sınıfı, din adamları ve Fenerli beylerin ittifakı, Fransız İhtilali nden kaynaklanan milliyetçilik anlayışı ile muhafazakarların savunduğu milliyetçilik anlayışının, Filiki Eterya çatısı altında birleşmesini sağladı 107. Ayrıca Mora da Manyotlar denilen halk kitlesi, Pinde haydutları 108 ile Yahudilerden, Rus asillerinden, Fransız aristokrasisinden 109 ve Bulgarlardan Cemiyet e üye olanlar oldu 110. Kısa sürede büyük bir güç haline 102 Fahir Atabek, 1897 Osmanlı-Yunan Harbi, Genelkurmay Başkanlığı Harb Tarihi Dairesi Resmi yayını, Ankara, 1965, s Armaoğlu, a.g.e., s Atabek, a.g.e., s Hatipoğlu, a.g.e., s. 12, dn İsmail, a.g.e., s Svoronos, a.g.e., s Atabek, a.g.e., s La Gorce, a.g.e., s Ortaylı, a.g.e., s. 60.

37 27 gelen Filiki Eterya Cemiyeti, Rigas Ferreros un 1791 yılında hazırladığı Megali İdea haritasını Cemiyet in siyasi programı olarak kabul etti 111. Filiki Eterya Cemiyeti nin Mora da isyan çıkarabilecek bir güce ulaşmasında, Rusya dan aldığı desteğin yanında, Osmanlı yönetiminin bölgedeki zaafları da etkili oldu. Bu zaaflardan en önemlisi, Osmanlı Devleti nin, Mora da nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Rumların desteğini kaybetmiş olmasıdır. Bu desteğin kaybolmasının nedeni siyasidir. II. Viyana Kuşatması ndan sonra Osmanlı Devleti nin yenilebilecek ve dağılabilecek bir devlet olduğunu sadece Avrupa devletleri değil Balkan halkları da gördü 112. Viyana bozgunundan sonra başlayan gerileme süreci, savaş meydanlarında Avusturya ve Rusya ya karşı alınan mağlubiyetler, merkezi otoritenin güçsüzlüğünden kaynaklanan otorite boşluğunu yerel güçlerin doldurması ve benzeri sebepler Osmanlı Devleti nin, Mora halkı üzerindeki nüfuzunun azalmasına yol açtı. Buna karşı, 19. yüzyılın başında Mora Rumlarının sosyal ve ekonomik durumu iyiydi. Fener Patrikhanesi, Ortodoks dünyasının lideri konumundaydı. Mora daki tarımsal üretim, ihtilalden önce üç misli artmıştı 113. Bu dönemde Rum köylüsünün durumunun Batı Avrupa köylüsünün durumundan çok daha iyi olduğu, Avrupa tarihçileri tarafından belirtilmektedir 114. Bununla birlikte Rumlar, kanunnamelerin belirttiği sınırların dışında vergi ve para toplamaya yönelik uygulamalardan şikayetçiydi 115. Köylüler gibi durumu iyi olan bir diğer kesim burjuva sınıfıydı. Akdeniz ve Karadeniz deki ticari etkinliklerini arttırmaları sonucunda Rum tüccarlar, 18. yüzyılın sonunda güçlerinin zirvesine ulaştılar. Mora daki Rum Kocabaşıları da ekonomik durumlarından memnun olan bir başka kesimdi. Kocabaşıların topladıkları haracın önemli bir kısmı kendilerine kalıyordu Girit ten Kıbrıs a, s Ortaylı, a.g.e., s Aynı eser, s Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. V, 5. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1988, s. 107; Uçarol, a.g.m., s Karal V, s Zeki Arıkan, 1821 Yunan İsyanının Başlangıcı, Askeri Tarih Bülteni, S. 22, Yıl : 12, ATASE yayını, (Şubat, 1987), s. 99.

38 28 Mora daki Rumların, Filiki Eterya Cemiyeti ne destek vermelerinin yanında, bölgede Rumların lehine bir nüfus dengesinin olması da, Osmanlı Devleti nin isyan faaliyetlerini kontrol edebilmesini güçleştiren bir durumdu. Bu dönemde Mora nın tamamında yaklaşık e yakın Türk e karşılık Rum yaşıyordu 117. Bu nüfus içerisinde savaşabilecek durumda olan Hıristiyana karşılık, Müslüman vardı 118. Nüfus dengesi ve asker sayısının yanında, Osmanlı Devleti nin, Mora da eşkiyalıkla mücadele işi ile ticaret ve haberleşmenin sağlandığı yolların güvenliğini, Armatoloi adı verilen Hıristiyan milis kuvvetlerine bırakarak bölgenin iç güvenliğinin sağlanmasında Rumlardan geniş ölçüde yararlanmaya yönelik uygulaması da, isyan öncesinde Osmanlı Devleti nin aleyhine olan bir başka durumdu 119. Ayrıca karayollarının kötü durumu ve Rum nüfusun coğrafi dağılımı da bölge de çıkan bir isyanın kontrol edilmesini zorlaştırıyordu. Rum nüfusun, kıyı şeridinde ve adalarda yoğun olması, deniz ulaşımının önemini arttırıyordu 120. Ancak Osmanlı donanmasının zayıflığı ve Rum korsan gemilerinin Adalar Denizi ndeki etkinliği, Mora ya ve adalara deniz yoluyla destek gönderilmesinin önünde bir engeldi 121. Filiki Eterya Cemiyeti nin isyan faaliyetleri için Mora da uygun bir ortamın oluşmasında, II. Mahmut yönetiminin hatalı politikaları da büyük rol oynadı. Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa nın Filiki Eterya nın faaliyetleri ile ilgili hükümete yaptığı uyarılar, II.Mahmut yönetimi tarafından dikkate alınmadı 122. Tepedelenli Ali Paşa ile şahsi problemleri olan II. Mahmut un danışmanı Halet Efendi nin Padişah ın Filiki Eterya yı önemsemeyip bütün dikkatini Tepedelenli Ali Paşa ya karşı mücadeleye vermesini sağlaması Aynı yer, dn Aynı eser, s. 98, dn Richard Clogg, Modern Yunanistan Tarihi, (Çeviren. Dilek Şendil), 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, 1997, s Matthew Smıth Anderson, Doğu Sorunu, , Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, (Çeviren. İdil Eser), 1. Baskı, Yapı Kredi yayını, İstanbul, 2001, s Mübühat S. Kütükoğlu, Yunan İsyanı Sırasında Anadolu ve Adalar Rumlarının Tutumları ve Sonuçları, Üçüncü Askeri Tarih Semineri, Bildiriler, Tarih Boyunca Türk-Yunan İlişkileri (20 Temmuz 1974 e Kadar), ATASE yayını, Ankara, 1986, s Karal V, s Stanford J.-Ezel Kural Shaw, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, C. II, (Çeviren. Mehmet Harmancı), 1. Baskı, E yayını, İstanbul, 1983, s

39 29 Filiki Eterya Cemiyeti nin Mora daki faaliyetlerini sürdürmesine yol açtı. Fenerli Rum beylerin katipliğini ve çocuklarının öğretmenliğini yapmış olan Halet Efendi nin kışkırtmalarının etkisi ve Tepedelenli Ali Paşa nın Avlonya Mutasarrıfı İbrahim Paşa nın yönetiminde bulunan sancağa el koymasının verdiği rahatsızlık, II.Mahmut un, Tepedelenli Ali Paşa yı gözden çıkarmasına yol açtı 124. Bu durum Mora da önemli bir güç olan Tepedelenli Ali Paşa nın Rumlarla ittifaka yönelmesini sağladı. Osmanlı Devleti, 19. yüzyılın başında Mora da olduğu gibi Girit teki Rumlar üzerinde de siyasi sebeplerden dolayı nüfuzunu kaybetmişti. Asi bir karaktere sahip olan ve Osmanlı idaresinden önce de tabi olduğu yönetimlere sık sık başkaldırmasıyla tanınan Ada Rumları 125, daha 1770 yılında Rus ajanlarının tahrikleriyle Osmanlı Devleti ne karşı ayaklanmışlardı yılından önce Osmanlı yönetimi ile ilişkileri bozulmuş olan Girit Rumlarının, Filiki Eterya ya sempati göstermesi, Girit in, Cemiyet in örgütlendiği yerler arasında yer almasını sağladı. Milliyetçilik akımının etkisinde kalarak asilerle işbirliği yapan Ada Rumlarının sosyal ve ekonomik durumları, Mora daki Rumlar gibi iyiydi. Fethedildiği tarihten itibaren imtiyazlı bir eyalet haline getirilen Girit te Rumlar, din, eğitim ve diğer cemaat işlerini kendileri yürütmekte ve özel mülk edinme haklarını korumaktaydılar. Sosyal ve kültürel alanda olduğu gibi ekonomik alanda da Rumların Osmanlı idaresi ile sorun yaşamasını gerektirecek bir durum yoktu. Emlak ve araziden alınan vergiler, Venedik dönemine göre yarı yarıya indirilmişti 127. Ülkenin diğer bölgelerinde alınan İspençe, Tapu, Otlak, Kışlak, Tuz gibi vergiler de Girit te alınmamaktaydı 128. Vergi konusunda halkın menfaatına izlenen politikanın yanında, Ada nın Avrupa ile ve diğer Osmanlı eyaletleri ile olan ticari faaliyetleri de Rumların kontrolündeydi. 124 Karal V, s Hüseyin Hıfzı, Girid Vakayi, Matbaa-i Jırayır, Dersaadet, 1326, s. 1; Girid, Mazisi, Hali, İstikbali, Matbaa-i Ebuzziya, Kostantiniye, 1328, s Süleyman Nazif, a.g.e., s. 92; Palmer, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s. 15.

40 30 Mora Yarımadası nın aksine, 1821 İsyanı sırasında Girit te Osmanlı Devleti nin lehine bir nüfus dengesi vardı. 18. yüzyılın ikinci yarısında yaklaşık e yakın olan nüfus içerisinde Türkler 2/3 oranında üstünlüğe sahiptiler. Türklerin lehine olan bu nüfus dengesi, 1821 yılına kadar devam etti 129. Aşırı Yunan yanlısı olarak bilinen Prof. Dakin de 1821 yılında Girit te Hristiyan a karşılık Müslüman ın yaşadığı bilgisini vermektedir yılında Türk ve Rum nüfusunun birbirine yakın olduğuna dair bilgiler veren kaynaklarda mevcuttur. Hüseyin Kami Hanyevi, Girid Tarihi adlı eserinde Yunan İsyanı çıktığı dönemde, toplam nüfusun civarında olduğunu ve bu nüfus içerisinde Türk ve Rumların oranının hemen hemen eşit olduğunu belirtmektedir 131. Mora da başlayan isyanın Girit e sıçramasından sonra Ada daki Osmanlı askeri gücünün zayıf olduğu ortaya çıktı. Kandiye, Resmo ve İsfakiye muhafızlarının kuvvetlerini birleştirmelerine rağmen isyanı kontrol edememeleri, bu durumun göstergesidir 132. Ada da önemli miktarda Müslüman nüfusunun olması da bu askeri zaafiyeti giderememiştir. Ayrıca Osmanlı donanmasının Adalar Denizi ni kontrol eden Rum korsan gemilerine üstünlük sağlayacak güçte olmaması, Girit e ancak Mısır donanmasının yardıma gelmesinden sonra asker çıkarılabilmesine neden olmuştur. Filiki Eterya Cemiyeti nin Osmanlı Devleti nin Mora daki zaafiyetinden faydalanarak isyan hazırlıklarına başladığı dönemde Avrupa devletlerinin Osmanlı topraklarında yaşayan topluluklar arasında ortaya çıkan ayrılıkçı faaliyetlere karşı tutumunu ortaya koyan en önemli gelişme Viyana Kongresi dir. Fransız İhtilali nden sonra Avrupa da siyasi dengelerin bozulmasıyla ortaya çıkan sorunları görüşmek üzere 1 Ekim 1814 te Viyana da Avusturya, İngiltere, Rusya, Fransa ve Prusya nın katılımıyla toplanan kongreye Fransa ya karşı İkinci Koalisyon Savaşı na katılmış olan Osmanlı Devleti de davet edildi. Ancak Osmanlı Hükümeti, toprak 129 Aynı eser, s Şimşir I, s. XXXII. 131 Hüseyin Kami Hanyevi, Girid Tarihi, 1325, s Kütükoğlu, a.g.m., s. 139.

41 31 bütünlüğünün korunmasının Avrupa devletleri tarafından garanti altına alınmasının bağımsızlığına gölge düşüreceğini düşünüyordu ve Rusya nın Balkanlarda, Sırbistan, Eflak ve Boğdan gibi konuları istismar etmesinden çekiniyordu. Bu yüzden daveti reddetti 133. Osmanlı Devleti nin kongreye katılmamasından hoşnut olan tek ülke Rusya oldu. II. Katerina döneminden beri Rumları ve Balkanlardaki diğer toplulukları Osmanlı Devleti aleyhine kışkırtan Rusya, bu durumu bir fırsat olarak gördü. Avusturya İmparatoru Metternich in, Osmanlı topraklarının bütünlüğünün Avrupa tarafından garanti altına alınması teklifine şiddetle karşı çıkan Rus Çarı I. Aleksander, Yunan Sorunu nu kongre gündemine sokma teşebbüsünde bulundu. Ancak İngiltere ve Avusturya, bu teşebbüsü engelledi. Kongrede alınan imparatorlukları tehdit eden hareketlerle mücadele edilmesine yönelik kararın altına imza atan Rusya, Osmanlı Devleti ne karşı başlayan Yunan ayaklanmasını da organize eden devlet oldu 134. Kongre de, Rusya nın Osmanlı Devleti nin aleyhine izlediği politikaya muhalefet eden devletlerden biri İngiltere oldu. Fransa ya üstünlük sağlayarak 19. yüzyılın başında Doğu Akdeniz de tek hakim güç haline gelen İngiltere, bundan sonra bölgedeki politikasını Osmanlı Devleti ni parçalayarak Akdeniz e inmeye çalışan Rusya nın durdurulması esasına dayandırmıştı. Başbakan ve Dışişleri Bakanı Lord Palmerston un öncülük ettiği politikaya göre, Rusya ya karşı Osmanlı Devleti nin bölgedeki toprak bütünlüğü korunacaktı 135. Bununla birlikte İngiltere, sömürge siyaseti sebebiyle Metternich in Osmanlı Devleti nin toprak bütünlüğünün garanti altına alınması teklifini de kabul etmedi 136. Fransız İhtilali nden sonra Osmanlı Devleti ni parçalamaya yönelik politikasını terk eden Avusturya, çok milletli yapısından dolayı kongrede Osmanlı 133 Uçarol, a.g.m., s Armaoğlu, a.g.e., s David Fromkin, Barışa Son Veren Barış, Modern Ortadoğu Nasıl Yaratıldı? , Yeni Binyıl yayını, İstanbul, 1989, s Uçarol, a.g.m., s. 329.

42 32 Devleti nin parçalanmasına yol açabilecek kararların alınmaması için en fazla çaba gösteren devlet oldu. Kongre başkanı Metternich, Osmanlı Devleti nin kongreye katılması için çok ısrar etti. Eflak Voyvodası Yanko Karaca Bey vasıtasıyla İstanbul a haber göndererek Osmanlı Devleti nin ortak kefalet altına alınması için kongre nezdinde teşebbüste bulunmasını istedi 137. Avusturya kongreden sonrada milliyetçilik hareketleriyle mücadele edilmesine ilişkin alınan karara sadık kalan tek devlet oldu. Viyana Kongresi nde, Rusya nın Osmanlı Devleti ne yönelik taleplerine, Avusturya ve İngiltere gibi Fransa da soğuk bakıyordu. Napolyon un 1813 te koalisyon güçlerine yenilmesinden sonra iktidara gelen yeni Fransız yönetimi, Doğu Akdeniz de İngiltere ye kaptırdığı üstünlüğünü yeniden elde etmek istiyordu. Ayrıca, Rusya nın Akdeniz e inme faaliyetlerinden de rahatsızdı. Yunan Devleti nin kurulması konusunda ise Akdeniz ve Karadeniz deki ticarette kendisine rakip olan Rum tüccarların güçlenmesinden endişe ettiği için Rumların bağımsızlık faaliyetlerine soğuk bakıyordu 138. Viyana Kongresi ndeki Fransız temsilcisi Talleyran da Osmanlı Devleti nin toprak bütünlüğünün korunması yönünde bir politika izledi Mora da İsyanın Çıkması ve Osmanlı Devleti nin Müdahalesi Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa ile arası bozuk olan Sultan II. Mahmut un danışmanı Halet Efendi, 1820 Nisanı nda Padişahın, Tepedelenli Ali Paşa ve oğullarını resmi görevden almasını sağladı 140. Bu olay Mora da önemli bir güç olan Tepedelenli Ali Paşa ile Rumların yakınlaşmasına sebep oldu. Tepedelenli Ali Paşa ile Filiki Eterya yı temsilen Rusya nın Patras Konsolosu Resmi Çevirmeni İoannis Paparregopoulos, Nisan ayı içerisinde bir görüşme yaptı. Tepedelenli Ali Paşa, görüşmede Rusya ya bağlılığını bildirdi ve Çar ın Osmanlı Devleti ne savaş açmasını talep etti. Tepedelenli Ali Paşa, bu politikasıyla İstanbul a karşı Rumları kullanmayı ve bu suretle 137 Aynı makale, s Ortaylı, a.g.e., s. 64; Meral Bayrak, Osmanlı Arşivleri Işığında Rum İsyanı Sırasında Avrupa Devletlerinin Tutumu, Osmanlı, C. II, Yeni Türkiye yayını, Ankara, 1999, s Uçarol, a.g.m., s Shaw, a.g.e., s. 45.

43 33 Rusya nın desteğini almayı amaçlıyordu. Rumlar içinde, çıkarılacak bir isyanda Tepedelenli Ali Paşa nın desteği önemliydi 141. Tepedelenli Ali Paşa nın Rumlarla ittifaka girmesi üzerine Osmanlı Devleti, Ali Paşa yı hain ilan ederek Ağustos ayında Yanya da kuşatma altına aldı 142. Osmanlı kuvvetleri ile Tepedelenli Ali Paşa arasında çarpışmalar sürerken, Filiki Eterya Cemiyeti nin başkanı Aleksander İpsilanti, 6 Mart 1821 de 3000 kişilik bir kuvvetle Yaş şehrine girerek Osmanlı Devleti ne karşı bir ayaklanma başlattı. İsyancılar, 9 Nisan da Bükreş e ulaşmayı başardılar 143. Filiki Eterya yöneticileri, Boğdan da çıkardıkları ayaklanma ile Osmanlı kuvvetlerini meşgul ederek, Mora da çıkarmayı tasarladıkları ayaklanmanın daha kolay başarıya ulaşacağını düşünüyorlardı. Ayaklanma yeri olarak Boğdan ın seçilmesinin sebebi de bölgenin Rus sınırında olmasından dolayı Çar dan yardım alınabileceği düşüncesi ve Romen, Sırp ve Bulgarların da ayaklandırılmasının planlanmasıydı 144. Ancak Metternich in çabaları ile Rusya nın isyancılara yardım etmemesi sağlandı. Boğdan ın Romen olan halkının isyancılara destek vermemesi ve Türk birliklerinin zamanında müdahalesi ile isyan bastırıldı 145. İsyan teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanan Aleksander İpsilanti, Avusturya ya kaçtı. Boğdan daki başarısızlık, Filik-i Eterya açısından mücadelenin bittiği anlamına gelmiyordu. Rumlar, daha Boğdan İsyanı nın devam ettiği sırada, 6 Nisan 1821 de, Patras Patriği Yermanos öncülüğünde, esas hedef bölge olan Mora da isyan başlatmışlardı. İsyanın Mora ya sıçraması üzerine Mora Valisi Hurşit Paşa ve bölgedeki diğer Osmanlı yetkilileri, Rumlardan silahlarını teslim etmelerini istediler ve bölgedeki ileri gelen Rumlardan bazılarını toplantıya çağırdılar. Ancak bu çağrıya olumlu bir cevap gelmedi. Aleksander İpsilanti nin Avusturya ya kaçmasından sonra Mora daki ayaklanmanın başına kardeşi Dimitri İpsilanti geçti. Patras taki Rus 141 Sezer, a.g.m., s Shaw, a.g.e., s Hatipoğlu, a.g.e., s Armaoğlu, a.g.e., s. 170; Sezer, a.g.m., s Hatipoğlu, a.g.e., s. 18.

44 34 Konsolosluğu da Filiki Eterya Cemiyeti nin Mora daki ajanları ile olan yazışmalarının organize edilmesi ve isyancılarla Rus Hükümeti arasında irtibat sağlanması görevlerini üstlendi 146. Ayaklanma kısa sürede Mora nın tamamına, Adalar Denizi ne, Kıbrıs ve Batı Anadolu ya sıçradı. Mora yı Türklerden temizleme düşüncesiyle hareket eden Rumlar, Monemvasia, Navarin, Tripolitsa, Akrokorinth, Atina, Akropolis, Dervenaki ve Navplia gibi yerlerde katliam hareketlerine giriştiler 147. Akdeniz deki isyan Çamlıca, Suluca ve İbsara adalarından yönetildi. Bu adalardan Mora ya, Batı Anadolu ya ve Girit e isyanı yaymak için Rum korsan gemileri gönderildi Mayıs 1821 de Filiki Eterya ya mensup 1400 silahlı Giritli, Ada da isyan çıkartmak için bir araya geldi 149. Başta İsfakiyeliler olmak üzere Hanya Sancağı na bağlı Apokorono ve Hanya Nahiyesi nin dağ köylerinde yaşayan Rumlar, Temmuz ayının başında ayaklanarak Türklerin yaşadığı köy ve kasabalara saldırmaya başladılar 150. Asiler, Apokorono Kalesi ni ele geçirerek şehri tahrip ettiler. İsfakiye Muhafızı Lutfullah Paşa nın Hanya ya gönderdiği yardım kuvvetleri bazı başarılar elde ettiyse de isyan bastırılamadı. Girit teki isyan Hanya ve İsfakiye nin dışında Resmo ya da yayıldı. İsyancıların saldırıları sonucu Resmo Kalesi tahrip edildi 151. Mora da çıkan isyan, ilk anda İstanbul da şaşkınlık ve panik havası yarattı. Yapılan araştırmalarda Patrik Grigoryus un isyanla ilgisi olduğu tespit edilince, Patrik, 21 Nisan 1821 tarihinde Patrikhane nin orta kapısında resmi kıyafetleriyle asıldı. Bundan sonra Kayseriye, Edremit ve Tarabya metropolitleri ile isyanla ilgisi olan birçok Rum din adamı, kocabaşı ve tüccar asıldı 152. Cezalandırılanlar arasında Halet Efendi de yer aldı. İsyancılardan rüşvet aldığı tespit edilen Halet Efendi, önce Konya ya sürüldü sonra idam edildi. İsyandan çok etkilenen Sultan II.Mahmut, Osmanlı topraklarındaki 146 Salâhi R. Sonyel, Yunan Ayaklanması Günlerinde Mora daki Türkler Nasıl Yok Edildiler?, Belleten, C. LXII, S , s Aynı makale, s vd. 148 Arıkan, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s. 104, dn Tukin, a.g.m., s Kütükoğlu, a.g.m., s Arıkan, a.g.m., s.102.

45 35 bütün Rumların öldürülmesini emretti. Ancak devlet adamlarının araya girmesiyle Padişah kararından vazgeçirilebildi. Yaşanan gelişmelerden endişelenen Patrikhane nin isyancılar hakkında çıkardığı aforozname isyanın yayılmasını önleyemedi 153. Hükümet, isyanla ilgisi tespit edilen devlet görevlilerinin cezalandırılması uygulamasının yanında halkın elinde bulunan silahları toplamak için harekete geçti ve taşraya gönderdiği fetvalarla isyancıların katledilmesini istedi 154. Ayrıca, boğazlardan geçiş yapan teknelerin aranması talimatı verildi ve İstanbul a sadece izin tezkiresi olanların giriş ve çıkışlarına izin verildi 155. İsyanın Tepedelenli Ali Paşa ile çatışmaların devam ettiği sırada çıkmasının da etkisiyle, Osmanlı kuvvetleri, Mora da yetersiz bir duruma düştü. Bu yüzden, Anadolu daki sancakbeylerinin emrindeki askerlerden oluşturulan birlikler, Mora ya sevkedildi. Adalar Denizi nin Rum korsanların kontrolünde olması sebebiyle birliklerin kara yoluyla Selanik-Yenişehir güzergahından Mora ya girmesi kararlaştırıldı 156. Ancak isyanın Selanik e de yayılmasından dolayı Osmanlı kuvvetlerinin yürüyüşü Selanik te durdu. Zaten isyana zamanında müdahale edilememişti. Bu durum, Mora daki kalelerin tek tek düşmesine neden oldu yılı Sonbaharına gelindiğinde isyan hala bastırılamamıştı. Rumlar, 5 Ekim de Mora nın idari merkezi olan Tripoliçe yi ele geçirerek, 1821 yılının sonlarına doğru önemli bir başarı elde ettiler 157. Osmanlı Devleti, Mora da olduğu gibi, Adalar Denizi nde de isyanı kontrol altına alamadı. İsyanın yeni başladığı zamanlarda Sisam Adası na gönderilen Osmanlı donanması, eşkıya teknelerine yenilerek geri çekilmek zorunda kaldı 158. Bununla birlikte, Sakız Adası ndaki isyan Mısır ve Cezayir den gelen teknelerin desteğiyle 11 Nisan 1822 de kontrol altına alındı 159. Girit Adası nda da Hanya ve İsfakiye de başlayıp Resmo ya kadar 153 Uçarol, a.g.m., s Arıkan, a.g.m., s Kütükoğlu, a.g.m., s Aynı makale, s Aynı makale, s Kütükoğlu, a.g.m., s Arıkan, a.g.m., s. 117.

46 36 yayılan isyan karşısında Kandiye Muhafızı Şerif Mehmed Paşa ile Resmo Muhafızı Haşim Osman Paşa nın kuvvetlerini birleştirerek asilerin üzerine yürümeleri sonucunda Resmo, Hanya, İsfakiye ve Acısu isyancıların elinden kurtarıldı. Ancak kısa bir süre sonra İsfakiye ye giriş yapan bir Filiki Eterya ajanı, isyanı tekrar başlattı. Girit teki Osmanlı kuvvetlerinin yetersiz kalması üzerine Sultan II. Mahmut, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa dan Girit teki isyanı bastırmasını istedi 160. Sultan ın isteğine Mehmet Ali Paşa nın olumlu yanıt vermesi üzerine Haziran 1822 de Mısır kuvvetleri, Suda Limanı ndan Ada ya giriş yaptı ve böylece 1825 yılına kadar devam edecek olan çarpışmalar başladı 161. İsyancılar, elde ettikleri askeri başarıların ardından 22 Ocak 1822 de Epidauros yakınlarında bağımsızlık beyannamelerini ve Epidauros adıyla anılan anayasalarını ilan ettiler 162. Rumların bağımsızlıklarını ilan ettiği günlerde Mora da Osmanlı birliklerinin önemli bir kısmını meşgul eden Tepedelenli Ali Paşa nın direncide kırılmıştı. Yanya bölge komutanı Hurşit Paşa nın teslim olan Tepedelenli Ali Paşa yı 24 Ocak 1822 de öldürtmesiyle Osmanlı Devleti bölgede biraz daha rahatladı. Bundan sonra Osmanlı kuvvetleri, Makedonya ve Teselya daki isyanları bastırıp, Atina ve Korent i aldılar ancak 1825 yılına kadar daha güneye Mora nın içlerine giremediler 163. Osmanlı Devleti nin isyanın zamanında bastıramaması, Avrupa devletlerinin gelişmelere müdahale etmeye başlamasına sebep oldu. Aleksander İpsilanti nin Boğdan a girerek ilk ayaklanmayı başlattığı günlerde Rusya, Avusturya İmparatoru Metternich in girişimleriyle ayaklanmayı onaylamadığını ve isyanla ilgisi olanların Rus ordusu ile ilişiğinin kesildiğini bildirmişti. Ancak isyanın Mora ya sıçramasından sonra Rusya politika değiştirdi. Osmanlı Hükümeti ne verdiği 13 Ağustos 1821 tarihli nota ile Osmanlı Devleti nin Rus bandırası taşıyan gemilerde arama yapmaktan vazgeçmesini, Eflak ve Boğdan ı tahliye etmesini ve din adamlarını 160 Tukin, a.g.m., s Kütükoğlu, a.g.m., s ; Anderson, a.g.e., s Hatipoğlu, a.g.e., s Shaw, a.g.e., s. 45.

47 37 cezalandırmayarak Hıristiyanların güvenliğini sağlamasını istedi. Daha Osmanlı Hükümeti nin cevabı gelmeden Rus elçisi Strogonof İstanbul u terk etti. Osmanlı Devleti ise verdiği cevapta, Rus taleplerini reddetti 164. Osmanlı Devleti ile Rusya arasında gerginliğin artması üzerine bu sırada bir savaşın çıkmasını istemeyen Metternich ile İngiliz Dışişleri Bakanı Castlereagh, Osmanlı Devleti nin Rus taleplerini kabul etmesinden yana tavır koydu. Ancak isyandan Rusya yı sorumlu tutan Osmanlı Devleti nin buna yanaşmaması, Türk-Rus ilişkilerinin kopmasına neden oldu 165. Osmanlı Devleti ile Rusya nın arasını düzeltmeye çalışan ve isyanın başından beri tarafsız kalan İngiltere, 22 Eylül 1822 de George Canning in Dışişleri Bakanı olmasıyla birlikte bu politikasını terk etti. Osmanlı Devleti nin isyanı bastıramaması üzerine Canning, kurulması muhtemel olan Yunan Devleti nin kontrolünü Rusya ya bırakmamak için Yunan çetelerini 1823 yılı Mart ayında muharib taraf olarak tanıdı. Bundan sonra İngiltere ile Rusya arasında Rumlar üzerinde etkili olabilme mücadelesi başladı 166. Bölgedeki gelişmeleri Rusya ve İngiltere nin kontrolüne bırakmak istemeyen Fransa da tarafsızlık politikasını terk ederek İngiltere ile birlikte hareket etmeye başladı. Avrupa devletlerinin isyana müdahale etmeye başlaması ve Osmanlı kuvvetlerinin isyanı bastıramaması, Sultan II. Mahmut u, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa dan tekrar yardım istemeye sevketti. Yardım karşılığında Mehmet Ali Paşa nın oğlu İbrahim Paşa ya Mora ve Girit valilikleri teklif edildi. Mehmet Ali Paşa nın teklifi kabul etmesi üzerine Temmuz 1824 te İbrahim Paşa, 54 adet savaş gemisi, asker ve 150 adet sahra topu taşıyan 400 ticaret gemisiyle İskenderiye den Mora ya doğru hareket etti 167. Önce Rodos a, ardından Girit e uğrayarak buradaki isyanı bastıran İbrahim Paşa, 1825 Şubatı nda Mora nın güneyindeki Modon a çıktı. Bir yıl kadar süren 164 Bayrak, a.g.m., s Aynı makale, s Hatipoğlu, a.g.e., s. 21; Bayrak, a.g.m., s Karal V, s. 115.

48 38 çarpışmalardan sonra 1826 Nisanı nda Missolonghi nin düşmesiyle birlikte İbrahim Paşa, isyanı kontrol altına aldı Yunan Devleti nin Kurulması Rumların uzun süre Osmanlı kuvvetlerine direnmesi, Fransa ve İngiltere de Mora da yaşanan gelişmelere duyulan ilginin artmasına sebep oldu. Özellikle Mora daki tüccar ve diplomatların İbrahim Paşa nın katliamlar yaptığına dair haberler vermesi, İngiliz ve Fransız kamuoyunda Yunan davasının desteklenmesi konusunda ciddi bir beklenti ortaya çıkardı 169. Rumların, İbrahim Paşa ya yenilmesinden sonra Avrupa toplumunda olduğu gibi Avrupa hükümetleri nezdinde de Yunan İsyanı na destek arttı. İsyancıların üstünlüklerini kaybetmesiyle birlikte bölgedeki hesapları alt üst olan Rusya, Yunanlıların lehine bazı önlemler alınmasına ilişkin İngiltere nezdinde bulunduğu teşebbüslere olumlu yanıt alınca, iki taraf arasında 4 Nisan 1826 tarihinde Petersburg Protokolü imzalandı. Bu protokolde, Yunanistan ın Osmanlı Devleti ne vergiyle bağlı özerk bir devlet olması ve Türklerin Mora yı tahliye etmesi öngörüldü. Böylece İngiltere ve Rusya, Yunan Devleti nin kurulması için ilk adımı atmış oldular. Alınan kararlar Avusturya, Prusya ve Fransa ya bildirildi. Avusturya ve Prusya, protokolü reddetti. Fransa ise Avrupa da kendisine karşı kurulan ittifakı yıkmak için protokolü kabul etti ve Yunan Devleti nin kurulması için başlatılan sürece ortak oldu 170. Petersburg Protokolü nün kabul edildiği dönemde Rusya ile Fransa arasında bir yakınlaşmanın başlaması, Yunan İsyanı ile ilgili yeni gelişmelerin yaşanmasına sebep oldu. Bu yakınlaşmanın yeni kurulacak Yunan Devleti üzerindeki kontrolünün kaybolmasına sebebiyet vermesinden endişelenen İngiltere nin, Rusya ve Fransa ile antlaşma yapmak için başlattığı faaliyetlerin sonuç vermesi üzerine üç devlet arasında 6 Temmuz 1827 de bağımsız Yunanistan ın kurulmasını öngören Londra Protokolü hazırlandı. Devletler, 168 Palmer, a.g.e., s Aynı yer. 170 Uçarol, a.g.m., s. 372.

49 39 Osmanlı Devleti nin Londra Protokolünü kabul etmemesi halinde Yunanlı muhariplere yardım etme kararı aldılar 171. Osmanlı Devleti nin, içişlerine müdahale edildiği gerekçesiyle Londra Protokolü nü reddetmesi üzerine 20 Ekim 1827 de Navarin de Rus, İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan müttefik donanma, Osmanlı-Mısır donanmasını batırdı. Bu gelişme üzerine Osmanlı Devleti, batırılan gemiler için tazminat istedi. Bu isteğin reddedilmesi, taraflar arasındaki ilişkilerin kopmasına neden oldu. İngiltere, İbrahim Paşa nın Mora daki kuvvetlerini Mısır a geri çekmesi için Mora ya gemiler gönderdi. Fransızlar da kişilik bir kuvvetle Mora yı geçici olarak işgal ettiler. Osmanlı Devleti nin kötü durumundan faydalanmak isteyen Rusya, Nisan 1828 de Osmanlı Devleti ne savaş açtı. Rusya, Londra Protokolü nü kabul ettirmek için Türklere savaş açtığına dair verdiği teminatla İngiltere, Fransa ve Avusturya nın tarafsızlığını sağladı 172. Türk birliklerinin Rus ordusu karşısında tutunamaması üzerine Osmanlı Devleti, barış istemek zorunda kaldı. 14 Eylül 1829 da imzalanan Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Yunan Devleti nin kurulmasını öngören Londra Protokolünü kabul etti. 3 Şubat 1830 tarihinde imzalanan Londra Antlaşması ile Yunan Devleti nin kara sınırının Mora nın kuzeyinden geçmesi ve Atik Yarımadası ile Kiklat Adalarının da Yunan sınırlara dahil edilmesi kararlaştırıldı 173. Yeni kurulan Yunan Devleti nin başına İngiltere, Fransa ve Rusya nın ortak kararıyla Rus yanlısı olarak bilinen Kapodistrias getirildi. Kapodistrias, Girit Rumlarının Yunanistan ın kuruluşu sırasındaki Girit in Yunanistan a dahil edilmesine yönelik taleplerine destek verdi. Ancak İngiltere nin, Yunanistan ın Adalar Denizi nde hakimiyet kurmasını istememesinden dolayı Londra Antlaşması nda Girit, Yunan sınırlarına dahil edilmedi 174. Avrupa devletleri, Giritlileri teskin etmek düşüncesiyle Ada da isyana karışan Rumlar için genel af ilan edilmesi ve Rumların can güvenliğinin sağlanması konusunda 171 Aynı yer. 172 Karal V, s Uçarol, a.g.m., s Anderson, a.g.e., s. 92; Adıyeke, a.g.e., s. 18.

50 40 Osmanlı Devleti ni ikna ettiler 175. Osmanlı hakimiyetine bırakılan Girit te nüfus dengesi isyan sırasında Türklerin aleyhine döndü. Ada nın 1832 yılındaki nüfusu yaklaşık civarında olup, bu nüfusun civarını Türkler oluşturuyordu 176. Girit in Yunanistan sınırları dışında kalması, Girit Rumları açısından 1830 yılından itibaren Ada nın Yunanistan a ilhak edilmesi idealinin ortaya çıkmasına sebep oldu. Yunanistan da 1830 yılından sonra yayılma programı olan Megali İdea da yer alan Girit in ilhak edilmesi hedefini gerçekleştirmek için faaliyetlere başladı. D-1866 İSYANI VE 30 EYLÜL 1867 TARİHLİ ISLAHAT FERMANI NIN YAYINLANMASI Girit in 3 Şubat 1830 tarihli Londra Protokolü nde Yunanistan sınırlarının dışında bırakılması, bu tarihten sonra Ada da isyanların çıkmasına sebep oldu yılında ilk büyük isyanın çıkmasına kadar Ada da birçok isyan yaşandı yılında çıkan ilk isyan karşısında Osmanlı yöneticileri, tekrar Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa dan faydalanma yoluna gitti. Mehmet Ali Paşa ya, isyanı bastırması karşılığında, Mora İsyanı sırasında vaat edilen Girit Valiliği bir kez daha teklif edildi. Osmanlı yöneticileri bu teklifle Mısır Valisi nin Suriye yi ele geçirmeye yönelik faaliyetlerini engellemeyi amaçlıyorlardı 177. Teklifi kabul eden Mehmet Ali Paşa nın 1831 yılında isyanı bastırmasıyla birlikte Ada da 10 yıl sürecek olan yönetimi de başlamış oldu. Valilik görevini Mehmet Ali Paşa ya vekaleten Mustafa Naili Paşa nın yönettiği bu dönemde, Rum asiler tamamen etkisiz hale getirilerek asayiş sağlandı 178. Ancak Mehmet Ali Paşa nın, Rumların isyan faaliyetlerini kontrol altına aldığı bir dönemde Osmanlı Devleti ile mücadeleye girişmesi, 175 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. VII, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1977, s Adıyeke, a.g.e., s. 79, dn. 322; Hüseyin Kami Hanyevi, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s. 19.

51 41 Yunanistan ın Girit konusunda harekete geçmesine yol açtı. Yunan Hükümeti, 10 Ağustos 1839 tarihinde İngiltere, Fransa ve Rusya ya müracaat ederek Girit in ilhakını talep etti. Ancak bu talep, İngiltere nin girişimiyle reddedildi 179. Yunanistan ın Girit i ilhak etmek istemesine karşı çıkan İngiltere, Mehmet Ali Paşa nın Ada daki varlığından da rahatsızdı. Fransa ile iyi ilişkiler içinde olan Mısır Valisi, Doğu Akdeniz in büyük bölümünde olduğu gibi, Girit e de iyi eğitilmiş askerlerini yerleştirmişti. Mehmet Ali Paşa nın Osmanlı kuvvetlerini mağlup ederek Doğu Akdeniz de elde ettiği kontrole son vermek amacıyla, 1840 yılında İngiltere, Rusya, Osmanlı Devleti, Avusturya ve Prusya arasında imzalanan Londra Antlaşması nda Mısır Valisi nin askerlerini çekeceği yerler arasında Girit in de bulunması kararlaştırıldı. Bu antlaşma ile İngiltere nin istediği gibi, Girit tekrar Osmanlı Devleti nin kontrolüne bırakıldı 180. Girit in tekrar Osmanlı yönetimine geçmesiyle birlikte, Mehmet Ali Paşa idaresinde bastırılmış olan Rum isyanları tekrar başladı yılında çıkan ilk isyanda, asiler Avrupa devletlerinden yardım istediler. Avrupa devletlerinin destek vermediği isyan, görevde kalmasına izin verilen Mustafa Naili Paşa başkanlığındaki Osmanlı idaresi tarafından kolayca bastırıldı 181. Bu isyandan sonra da Ada da sık sık isyanlar çıktı. Bu isyanlardan en önemlisi olan 1858 yılında çıkan isyan karşısında Osmanlı Devleti, bazı vergi indirimleri yaparak olayları yatıştırma yoluna gitti 182. Girit teki isyanlar, 1858 yılından sonra Rusya ve Yunanistan ın desteğiyle daha da büyüyerek devam etti yılında Avrupa devletlerinden Girit in ilhakı için destek isteyen ancak İngiltere nin muhalefeti ile karşılaşan Yunan Hükümeti, İngiltere nin 1815 yılından beri elinde tuttuğu Yedi Ada yı, 1864 yılında Yunanistan a bırakma kararı almasıyla birlikte Girit in ilhakı konusunda da cesaretlendi. Rusya nın 1843 yılında Yunanistan da yaşanan 179 Şimşir I, s. XXXVIII. 180 Palmer, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s. 20.

52 42 darbeden sonra 183 Yunan siyasetindeki etkisini arttırmasından rahatsız olan İngiltere nin, Yunan siyaseti üzerindeki kontrolünü tekrar güçlendirmek düşüncesiyle 184 Yedi Ada yı Yunanistan a bırakmasıyla birlikte Yunan Hükümeti, Girit te isyan çıkartmak için Ada ya papaz ve öğretmenler göndermeye başladı. Yunanistan ın bu faaliyetleri, Rusya tarafından da desteklendi 185. Rusya ve Yunanistan ın tahrikleri, zaten Osmanlı idaresinden kurtulmak isteyen Girit Rumlarının harekete geçmesi için yeterli oldu. 26 Mayıs 1866 tarihinde Ada nın bütün nahiyelerinden gelen Rum temsilciler, Epitropiya mevkiinde toplanarak, Osmanlı yönetiminden vergilerin indirilmesini, adalet sisteminde Hıristiyanların lehine reformlar yapılmasını ve nahiyelerde okul, hastane, yol, köprü yapımı gibi imar çalışmalarına başlanılmasını istediler. Osmanlı Hükümeti ise vergi ve adalet reformu konusundaki istekleri reddetti ancak diğer isteklerin dikkate alınacağını bildirdi 186. Asıl niyetleri Ada yı Yunanistan a ilhak etmek olan asiler, isteklerinin kabul edilmemesi üzerine, 16 Ağustos gecesi Selino Kazası ndaki Müslümanları kılıçtan geçirdiler 187 ve 23 Ağustos tarihinde bildirilerini Yunan gazetelerinde yayınlattılar. Liderliğini Hacı Mihail in yaptığı asilerin sayısı, Ağustos ayı sonunda kişiye ulaştı. Asiler tarafından kurulan İhtilal Meclisi, 2 Eylül de Ada nın Yunanistan a ilhak edildiğini ilan etti 188. İlhak ilanından sonra da Müslümanlara yönelik saldırılar devam etti. Eylül ayı sonunda Kandiye Kalesi ne sığınan Müslümanların sayısı e ulaştı 189. İsyancıların silahlı eylemlere başlamasıyla birlikte, Yunanistan Ada ya gönüllü, silah ve malzeme göndermeye başladı 190. Osmanlı Devleti, kısa sürede bütün Ada ya yayılan bu isyan karşısında, Ada da bulunan 12 tugay askeri, Mısır Hidivi nin gönderdiği kuvvetlerle takviye ederek olaylara müdahale etti. Ancak Girit Valisi İsmail Paşa nın 183 Armaoğlu, a.g.e., s Svoronos, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Karal VII, s Girit ten Kıbrıs a, s Karal VII, s Girit ten Kıbrıs a, s. 4; Banoğlu, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s. 21.

53 43 komuta ettiği Osmanlı kuvvetleri, dağlara çekilerek gerilla savaşına başlayan asiler karşısında başarılı olamadı. İsyanın bastırılamaması, Osmanlı kamuoyunu galeyana getirdi ve olayların büyümesinden Yunanistan sorumlu tutuldu. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti, yeni tedbirler aldı. İsmail Paşa, valilikten alınarak yerine eski valilerden Mustafa Naili Paşa, tekrar göreve getirildi 191. Yunanistan ın gönderdiği yardımların engellenmesi amacıyla Ada ablukaya alındı ve 20 Kasım da Yunanistan a mülteci götüren Arkadi adlı Yunan gemisi batırıldı. Girit sularında bu olaylar yaşanırken İngiliz, Fransız ve Rus gemileri, Ada ya gelerek iç bölgelerden sahile sığınan Hıristiyanları Yunanistan a götürmeye başladı 192. Yenilenme çalışmaları sürmekte olan Osmanlı donanması, Ada yı ablukaya almasına rağmen Yunanistan dan gelen yardımları engellemede yeterli olamadı. Son askeri tedbirlerin de sonuç getirmemesi üzerine, Osmanlı Devleti, asilerle görüşerek isyanı yatıştırmak istedi. Mustafa Naili Paşa ya gönderilen fermanla Hükümet in her nahiyeden seçilecek birer Hıristiyan ve Müslüman temsilci ile görüşmek istediği bildirildi. Ancak asiler bu teklife olumsuz yanıt verdiler 193. Asilerin müzakereye yanaşmaması üzerine, Osmanlı Devleti tekrar askeri tedbirler almak zorunda kaldı. 20 Nisan 1867 tarihinde Ömer Paşa kumandasında kişilik bir ordu Ada ya gönderildi 194. Osmanlı Devleti nin isyanı bastıramaması, Avrupa devletlerinin soruna müdahale etmesine yol açtı. Avrupa da Avusturya ve Prusya ile yaptığı savaşta Rusya nın desteğini sağlamak düşüncesiyle Girit İsyanı karşısında Rusya ile birlikte hareket eden Fransa 195, Rusya nın da onayını alarak Mayıs 1867 de Osmanlı Devleti ne, Girit halkının şikayetlerinin dinlenmesi amacıyla devletlerarası bir komisyonun Ada ya gönderilmesini teklif etti. Osmanlı Devleti, bu teklifi reddetti. Ada daki Osmanlı hakimiyetinin zaafa uğramasını istemeyen İngiltere ve Avusturya da bu teklife karşı çıktı. Bunun üzerine 191 Karal VII, s Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Işın, a.g.e., s. 60; Süleyman Nazif, a.g.e., s Gazioğlu, a.g.e., s. 85.

54 44 Fransa, Rusya, İtalya ve Prusya, Osmanlı Devleti ne ortak bir nota vererek söz konusu devletlerarası komisyona Osmanlı temsilcilerinin de katılmasını önererek önceki teklifi yenilediler. Ancak Osmanlı Devleti, bu teklifi de reddetti 196. Girit İsyanı nın, Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti nin içişlerine müdahale aracı haline gelmesi ve Ada ya gönderilen Ömer Paşa nın da isyanı kontrol altına alamaması üzerine, Osmanlı Devleti, isyancıları yumuşatacak önlemler almaya yöneldi. 1 Ekim 1867 tarihinde genel af ilan edildi 197 ve 30 Eylül 1867 tarihli Islahat Fermanı, 6 Ekim de Ada ya giden Sadrazam Ali Paşa tarafından bizzat açıklandı. Islahat Fermanı na göre vergiler azaltılacak, Vali nin yanında biri Hıristiyan ve biri Müslüman olmak üzere iki danışman olacak, üyelerinin Müslüman ve Hıristiyanlardan oluştuğu mahalli ve genel meclisler kurulacak, sancak sayısı arttırılacak ve bunların başına getirileceklerin yarısı Müslüman, yarısı Hıristiyan olacak ve Ada daki resmi yazışmalar Türkçe ve Rumca olarak iki dilde yapılacaktı 198. Fermanın açıklanmasından sonra, Ada ya gönderilen Hüseyin Avni Paşa nın ıslahatları uygulamaya koyması sonucunda, 1868 yılı içerisinde isyan yatıştı 199. Osmanlı Devleti nin isyanı yatıştırmayı başarması üzerine, hesapları bozulan Yunanistan, Osmanlı Devleti ne karşı silahlanmaya başladı ve Yunanistan daki Giritli göçmenlerin mağduriyetini Avrupalı devletlerinin gündemine taşıyarak, Girit Sorunu nun devletlerarası politikanın gündeminden düşmemesi için çabalamaya başladı. Yunanistan ın bu politikası karşısında Osmanlı Devleti, 1868 yılı Kasım ayında Giritli göçmenlerin Ada ya dönmelerini talep etti ve 11 Aralık 1868 de Yunan Hükümeti ne nota vererek Ada daki faaliyetlerine son vermesini istedi. Yunan Hükümeti nin bu notaya olumsuz yanıt vermesi üzerine Osmanlı Devleti, Yunanistan ile olan ilişkilerini kesti ve iki taraf savaşın eşiğine geldi. Bu gelişmeler üzerine Girit İsyanı nın başındaki politikasını değiştiren ve Doğu 196 Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s Gencer, a.g.m., s Shaw, a.g.e., s. 193.

55 45 Sorunu nun tekrar alevlenmesini istemeyen III. Napolyon un çağrısı ile 9 Ocak 1869 tarihinde Paris te; Fransa, İngiltere, Rusya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya, Prusya ve Osmanlı Devleti nin katılımıyla bir konferans düzenlendi. Yunanistan, konferans davetini reddetti. Konferansta, İngiltere nin Osmanlı Devleti nin lehine ağırlığını koyması sonucunda, Yunanistan ın Girit teki faaliyetlerine son vermesini isteyen bir tavsiye kararı alındı Eylül 1867 tarihli Islahat Fermanı, Osmanlı Devleti nin Ada daki otoritesinden ilhak yanlısı Rumlar lehine verdiği ilk tavizler oldu. Rumların bu ıslahatları ilhakın gerçekleştirilmesi yolunda bir aşama olarak değerlendirerek bundan sonrada isyan faaliyetlerine devam ettikleri ve Osmanlı Devleti nin çıkan isyanları yeni tavizler vererek yatıştırma yönünde bir politika benimsediği görülmektedir. Bununla birlikte Fransa nın diplomatik girişimleri sonucunda 1869 yılında açılan Süveyş Kanalı nın Doğu Akdeniz deki İngiliz- Fransız rekabetini arttırmasından 201 sonra Avrupa devletlerinin Doğu Akdeniz de stratejik bir konuma sahip olan Girit Adası nda çıkan isyanlara müdahalelerinin arttığı görülmektedir. E-HALEPA SÖZLEŞMESİ DÖNEMİ 9 Ocak 1869 tarihli Paris Konferansı nda, Avrupa devletlerinin Yunanistan ı Girit teki faaliyetlerine son vermesi konusunda uyarmasına rağmen, Yunanistan ın Megali İdea projesinde yer alan Girit in ele geçirilmesi idealinden vazgeçmeyerek, ilhak faaliyetlerini sürdürmesi ve Rusya nın Doğu Akdeniz de etkinlik sağlamak için Girit Rumlarını kullanmaya devam etmesi, Girit Sorunu nun kısa sürede tekrar devletlerarası politikanın gündemine gelmesine neden oldu yılında başlayan Türk-Rus Savaşı sırasında, Yunanistan ın tahrikleri sonucunda Girit, Epir ve Teselya da ayaklanmalar 200 Gencer, a.g.m., s Turan, a.g.m., s

56 46 çıktı. Savaştan galip çıkan Rusya, Girit teki Osmanlı hakimiyetine son verilmesi konusunda Yunanistan ile birlikte hareket etmeye devam ederek, savaş sonunda imzalanan 3 Mart 1878 tarihli Ayastefanos Antlaşması nın 15. maddesine, Osmanlı Devleti nin 1868 yılında uygulamaya başladığı ıslahatları genişletmesi ve bu konuda aldığı kararları Rusya ya danışması hükmünü koydurdu 202. Bu madde ile Rusya, Girit teki gelişmeleri kendi çıkarlarına göre yönlendirme imkanına kavuştu. Ancak Rusya nın Ayastefanos Antlaşması ile Balkanlarda olduğu gibi, Girit te de etkinliğini arttırması, İngiltere yi rahatsız etti. Rusya nın Ayastefanos Antlaşması ile elde ettiği gücü sınırlamak düşüncesiyle İngiltere nin girişimleri sonucunda toplanan Berlin Kongresi nde Girit Sorunu tekrar ele alındı. Kongre sonunda imzalanan 13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması nın 23. maddesinde, Girit te 1868 yılında uygulamaya konulan ıslahatların genişletilmesi tekrar karar altına alınarak, ıslahat konusu Rusya nın kontrolünden çıkarıldı ve tüm Avrupa devletlerinin kontrolü altına alındı. Kongre sırasında, Yunanistan, Girit, Epir ve Teselya nın kendi topraklarına katılması için lobi faaliyetlerinde bulundu. Ancak İngiltere, Yunanistan ın Girit konusundaki isteklerine karşı çıktı 203. Kongreye katılan devletler, Yunan isteklerinin önünü almak için Berlin Antlaşması nın 24. maddesi ile Epir ve Teselya da Yunanistan lehine sınır değişikliği yapılmasını kara altına aldılar 204. Berlin Antlaşması nın imzalanmasından sonra Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti ne Girit te yapmayı taahhüt ettiği ıslahatları yapması için baskı yapmaya başlaması ve Girit Rumlarının da 1868 yılında uygulamaya konulan düzenlemelerin siyasi ve ekonomik ihtiyaçlarını gidermediği şeklinde şikayette bulunmaya başlamaları üzerine, Osmanlı Devleti, Gazi Ahmet Muhtar Paşa yı geniş yetkilerle Ada ya gönderdi. Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Hanya yakınlarındaki Halepa adlı yerde, konsolosların gözetimi altında, Rum temsilciler ile görüşmeler yaptı ve iki taraf arasında 25 Ekim 1878 tarihinde 202 Armaoğlu, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Metin Hülagü, Türk-Yunan İlişkileri Çerçevesinde 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, Erciyes Üniversitesi yayını, Kayseri, 2001, s. 17.

57 47 Halepa Sözleşmesi adı verilen yeni bir ıslahat programı üzerinde mutabakata varıldı. Halepa Sözleşmesi ile Vali nin Hristiyan olması ve büyük devletlerin onayıyla atanması, Girit Genel Meclisi ne seçilecek üyelerin 49 unun Hıristiyan 31 inin Müslüman olması, Meclis gibi memuriyetlerde de Hıristiyanların çoğunlukta olması, iltizam sisteminde reform yapılması, Ada dan Osmanlı ordusu için para alınmaması, bütçe fazlasının yarısının Ada nın ihtiyaçlarına harcanması, adli kuvvet ile icra kuvveti birbirinden ayrılması ve her ikisinde de Türkçe nin yanında Rumca nın da resmi dil olması ve Jandarma Heyeti ne Hıristiyanların da alınması gibi ıslahatların uygulanması kararlaştırıldı. Bu ıslahat programı ile Girit in merkez ile olan bağları oldukça zayıfladı ve Rumlar, yönetimde Türklerden üstün duruma geldiler 205. Halepa Sözleşmesi nin imzalanmasından sonra Fotiyadi Paşa, 5 yıl için Girit Valiliği ne tayin edildi 206. Osmanlı Devleti nin, Berlin Antlaşması nın 23. maddesi ile Girit te yapmayı taahhüt ettiği ıslahatları uygulamaya koymasının ardından Yunanistan, 1880 yılında aynı antlaşmanın 24. maddesinde yer alan Epir ve Teselya da Yunanistan lehine sınır değişikliği yapılması hükmünün de yerine getirilmesini talep etti. Yunanistan ın bu talebi aynı zamanda Sultan II. Abdülhamit in Girit Sorunu na yaklaşımının açıkça ortaya çıkmasına sebep oldu. Teselya ve Epir de Yunanistan a toprak verilmesine şiddetle karşı çıkan Sultan II. Abdülhamit, Yunan Hükümeti nin istekleri karşısında, Girit in Yunanistan a terk edilmesini gündeme getirdi 207. Sultan II. Abdülhamit, Girit i hazineye gelir getirmemesinden ve sürekli isyanların çıkmasından dolayı, ülkenin üzerinde bir yük olarak görüyordu. Bu düşüncelerle Heyet-i Vükela dan Girit in terki konusunda görüş istedi. Heyet-i Vükela nın da Sultan II. Abdülhamit in görüşlerini paylaşması üzerine, Yunanistan ın Epir ve Teselya daki isteklerine karşı Girit in pazarlık konusu yapılması kararlaştırıldı. Ancak bu karara İngiltere, şiddetle karşı çıktı 208. İngiltere, Adıyeke, a.g.e., s ; Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s Sultan Abdülhamit, Siyasî Hatıratım, 1. Baskı, Hareket yayını, İstanbul, 1974, s Karal VIII, s

58 48 Savaşı nı kaybeden Osmanlı Devleti nin artık Rusya karşısında duramayacağını düşünüyordu ve Uzakdoğu ya giden ticaret yollarını kendisi koruma kararı almıştı. Bu politika çerçevesinde Osmanlı Devleti ni Rusya ya karşı koruma vaadiyle Kıbrıs a yerleşti yılında iktidara gelen liberal Gladstone Hükümeti de Osmanlı Devleti nden desteğini çekti 210. Nitekim, İngiltere, 1882 yılında Mısır ı işgal etti. Ancak diğer Avrupa devletlerinin Girit Sorunu ile yakından ilgilenmesinden dolayı, Ada ya yönelik tek başına bir askeri müdahalede bulunamayan İngiltere, Yunanistan a da güvenemediği için Girit in Osmanlı hakimiyetinde kalmasına yönelik politikasını sürdürdü. Sonuçta İngiltere nin muhalefeti sebebiyle, Sultan II. Abdülhamit, Girit planını uygulayamadı ve Avrupa devletlerinin aracılığıyla Türk ve Yunan tarafı arasında 24 Mayıs 1881 tarihinde imzalanan antlaşma ile Osmanlı Devleti, Teselya nın bir kısmı ile Epir bölgesindeki Narda yı Yunanistan a bırakmayı kabul etti 211. Osmanlı hakimiyetinde kalmasına karar verilen Girit te Halepa Sözleşmesi nin uygulamaya konulmasından sonra sağlanan özgürlük ortamı sayesinde Rumlar siyasi partiler kurmaya başladılar. Böylece Ada da mevcut olan Türk-Rum çatışmasına, Rumların kendi aralarındaki parti mücadeleleri de eklendi. Meclis te çoğunluğu oluşturan Minoa İsihakis başkanlığındaki muhafazakarların, Halepa düzeninin korunması yönündeki görüşlerine karşı, Meclis te azınlıkta bulunan Konstantin Mitçotakis başkanlığındaki liberallerin, ilhakı savunması ve seçimlerden önce isyan hazırlıklarına başlayarak Müslümanlara saldırmaya başlamaları, Halepa Sözleşmesi nin de Ada daki ilhak taleplerinin önüne geçemeyeceğini ortaya koydu. Hıristiyan Fotiyadi Paşa nın Valiliğe atanmasından sonra memnuniyetsizlikleri artan Müslümanların, saldırılara karşılık vermesi üzerine iki taraf arasında 1884 yılında çatışmalar başladı 212. Yunanistan ın da tahrik ettiği olayların büyümesi ve Osmanlı yönetiminin kontrol altına alamaması üzerine Avrupa devletleri, 209 Palmer, a.g.e., s Fromkin, a.g.e., s Hülagü, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s vd.

59 yılının başında, Suda Limanı nın önüne savaş gemilerini gönderdiler ve Yunanistan ı Ada daki olayları tahrik etmemesi konusunda uyardılar 213. Girit teki sorunların bir kez daha Avrupa devletlerinin müdahalesine yol açacak düzeye ulaşması üzerine Osmanlı Devleti, 9 Mayıs 1886 tarihinde aldığı bir kararla, 1886 yılının başında olaylar yüzünden açılamayan Girit Meclisi nin açılışının ertelendiğini duyurdu ve bir süre sonra incelemelerde bulunmak üzere Mahmud Celaleddin Paşa yı Ada ya gönderdi. Mahmud Celaleddin Paşa nın, Vali Kostaki Paşa ile yaptığı görüşmelerden sonra 24 Temmuz 1887 yılında bir ferman yayınlanarak, Halepa Sözleşmesi ile uygulamaya konulan ıslahatların kapsamı biraz daha genişletildi. Yeni düzenlemelere göre, her yıl gümrük gelirlerinin yarısı Ada ya bırakılacak, gümrüklerin denetimi Vali ye bırakılacak, vilayet bütçesinin fazla verdiği yıllarda bütçe fazlasının yarısı, açık verdiği yıllarda da açık kapatıldıktan sonra kalan paranın yarısı Ada ya bırakılacak ve Genel Meclis in düzenlediği kanunlar üç ay içinde İstanbul Hükümeti tarafından kabul veya reddedilecek ya da yeniden düzenlenmek üzere tekrar Genel Meclis e gönderilecekti 214. Uygulamaya konulan bu son ıslahatlar da istenilen sonucu vermedi ve olaylar 1888 yılında da devam etti 215. Halkın lehine yapılan düzenlemelere rağmen olayların devam etmesi üzerine Sultan II. Abdülhamit, sert tedbirler almaya karar vererek, Fevkalade Kumandan ve Vali Vekili sıfatıyla Şakir Paşa yı Ada ya gönderdi Ağustos 1889 tarihinden itibaren de genel asayiş ile ilgili tedbirler uygulamaya konuldu ve kişilik bir takviye kuvvet, Girit e gönderildi. Bu son tedbirlerden sonra olaylar büyük ölçüde kontrol altına alındı. Bu gelişme üzerine Ada daki isyancı Rumlar, Avrupa ya temsilciler göndererek, Halepa Sözleşmesi nin ihlal edildiği yönünde şikayetlerde bulunmaya başladılar. Yunanistan Başbakanı Trikopis, Avrupa devletlerinden Osmanlı askerinin Girit ten çekilmesinin sağlanmasını istedi. Ancak, Avrupa devletleri, bu 213 Nicolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (Çeviren. Nilüfer Epçeli), (Yayına hazırlayan. Erhan Afyoncu), C. V, Yeditepe yayını, İstanbul, 2005, s Adıyeke, a.g.e., s Jorga, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s. 798.

60 50 isteklere olumlu bir yanıt vermediler 217. Sultan II. Abdülhamit, merkezi otoritenin güçlendirilmesi amacıyla, askeri tedbirlerin yanında idari tedbirlerde aldı. 26 Ekim 1889 tarihinde yayınlanan fermanla, Halepa Sözleşmesi nin getirdiği imtiyazlar büyük ölçüde sınırlandırıldı. Yeni düzenlemeler ile Vali nin görev süresi sınırsız hale getirilerek yetkileri genişletildi, Genel Meclis in yetkileri sınırlandırılarak üye sayısı 80 den 57 ye indirildi, Jandarma Teşkilatı na diğer vilayetlerden de eleman alınmasına izin verildi ve gümrük gelirlerinin tamamının Osmanlı hazinesine bırakılması kararlaştırıldı yılında alınan askeri ve idari tedbirlerden sonra 1890 yılında Ada da faaliyet gösteren bütün çeteler dağıtıldı 219. Halepa Sözleşmesi hükümlerinin sınırlandırılmasına, Avrupa devletleri arasında sadece İngiltere ve Rusya, tepki gösterdi. Girit teki gelişmelerin Yunanistan a yansıması ise hükümetin düşmesine yol açması oldu. İngiltere ve Rusya nın tepkisine rağmen Sultan II. Abdülhamit, merkezi otoriteyi güçlendirmeye yönelik politikasını sürdürdü. 26 Ekim 1889 tarihli fermandan sonra Girit te 6 yıl sürecek olan Müslüman valiler dönemi başladı. Bu dönemde sırasıyla Şakir Paşa, Cevad Paşa ve Mahmud Celaleddin Paşa valilik görevine getirildi 220. Halepa Sözleşmesi nin sınırlandırılması ve Müslüman valiler döneminin başlaması sonucunda ilhak yanlısı Rumlar, 1895 yılından itibaren öncekilerden çok daha büyük ve organize isyanlar çıkarttılar. Bu isyanların Girit teki Osmanlı hakimiyetini fiilen sona erdiren gelişmelere yol açtığı ve Ada yı Yunanistan a ilhak etme teşebbüslerini başlattığı görülmektedir. 217 Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s Karal VIII, s Adıyeke, a.g.e., s

61 II. BÖLÜM GİRİT İ YUNANİSTAN A İLHAK TEŞEBBÜSLERİ 30 Eylül 1867 tarihli Islahat Fermanı ve Halepa Sözleşmesi nin uygulamaya konulmasından sonra Osmanlı Devleti nin Girit teki otoritesi zayıflamış ve Rumlar, ilhak yolunda önemli bir mesafe kaydetmişlerdi. Verilen tüm ayrıcalıklara rağmen isyanların devam etmesi üzerine Sultan II. Abdülhamit, 1889 yılında Halepa Sözleşmesi ni kısıtladı ve Ada ya Müslüman valileri atamaya başladı. Elde ettikleri ayrıcalıkları kaybeden Rumlar, 1894 yılında teşkilatlanma çalışmalarına başlayarak, Eylül ayında Epitropi Cemiyeti ni kurdular. Etnik-i Eterya Cemiyeti ile işbirliği içine giren Epitropi Cemiyeti, 1895 yılında Ada da büyük bir isyan başlattı 221. Osmanlı Devleti nin kontrol altına alamadığı bu isyan, 1897 yılına kadar devam etti ve Ada daki Osmanlı hakimiyetinin fiilen sona ermesine yol açan gelişmeleri başlattı yılı Şubat ayında Yunanistan, Girit e asker çıkardı. Bu gelişmenin hemen arkasından Türk-Yunan savaşını engellemek düşüncesiyle ve Girit teki Osmanlı hakimiyetini korumak gerekçesiyle, Avrupa devletleri de Ada ya asker çıkararak, Girit in idaresini kendi kontrollerine aldılar ve Osmanlı Devleti nin de onayıyla 18 Aralık 1897 tarihinde muhtariyet yönetimini ilan ettiler. Ancak muhtariyetin ilan edilmesinden sonra da karışıklıkların devam etmesi üzerine Ada daki sorunların sebebinin Osmanlı askeri olduğunu düşünen İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, 1898 yılı Kasım ayında Osmanlı askerlerini Ada dan çıkarttılar ve Girit e Yüksek Komiser olarak Yunan Kralı nın oğlu Prens Georges u atadılar 222. Osmanlı askerinin Girit i tahliye etmesi ile birlikte, Ada daki Osmanlı hakimiyeti fiilen sona erdi. Osmanlı askerlerinin çekilmesinden sonra Ada da Osmanlı hakimiyetinin resmi olarak sona erdiği 1913 yılına kadar devam edecek olan İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya nın kontrolünde bir muhtariyet 221 Aynı eser, s Aynı eser, s

62 52 dönemi başladı. Bu dönemde, Girit Rumları, Avrupa devletlerinin ilhakı kabul etmesini sağlamak için mücadele ettiler. A-MUHTARİYET İDARESİNİN KURULMASI İsyanları ve Muhtariyetin İlan Edilmesi Girit te, Müslüman valiler döneminin başlamasından sonra tesis edilen asayiş ortamı uzun sürmedi ve olaylar 1894 yılında tekrar başladı. Rumlar, Genel Meclis in beş yıldan beri toplanmaması ve Mahmud Celaleddin Paşa nın kendilerine karşı baskıcı bir yönetim kurmasını gerekçe göstererek, Girit teki durumu İstanbul daki yönetime şikayet etmeye başladılar. Şikayetler üzerine Mahmud Celaleddin Paşa kendi isteğiyle istifa etti. Girit teki çatışmaları tekrar başlatan olay ise görevinden ayrılmasından kısa bir süre sonra Temmuz ayı içerisinde, Rumlar tarafından Mahmut Celaleddin Paşa ya karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir suikast girişiminde bulunulması oldu. Bu olaydan sonra bir süredir durmuş olan Türk-Rum çatışmaları tekrar başladı 223. Girit te çatışmaların tekrar başladığı dönemde Rumlar, amaçlarına ulaşmak için teşkilatlanma çalışmalarına başladılar yılı Eylül ayında İsfakiye ye bağlı Apokoron Kazası nda Epitropi Cemiyeti kuruldu. Bu dönemde ilhak yanlılarının yanında Halepa Sözleşmesi düzeninin yeniden kurulmasını ve muhtariyetin ilan edilmesini isteyen Rumlar da Osmanlı Devleti ne karşı mücadeleye başladılar. Nitekim, Epitropi Cemiyeti nin başkanı Manousos Koundouros, muhtariyetin ilan edilmesi için mücadele etmenin daha gerçekçi olduğunu düşünüyordu 224. Kısa sürede Girit in her tarafında teşkilatlanan Epitropi Cemiyeti, kendisiyle aynı dönemde 223 Aynı eser, s Aynı eser, s

63 53 Yunanistan da kurulan Etniki Eterya Cemiyeti ile de işbirliği yapmaya başladı 225. Girit te olayların tekrar başlamasından sonra Osmanlı Devleti, Mahmud Celaleddin Paşa nın yerine Girit Valiliği ne Turhan Paşa yı atadı. Turhan Paşa nın isteksiz davranmasına rağmen İstanbul dan gelen baskı ile Girit Genel Meclisi toplantılarına tekrar başladı. Ancak Rumlar, Meclis e üye göndermeyerek Hıristiyan bir valinin tayin edilmesini istemeye başladılar 226. Rumların bu taleplerinin gerçekleşmesi için Avrupa devletlerinin de Osmanlı Devleti ne baskı yapmaya başlaması üzerine 1895 yılının Mayıs ayında Karateodori Paşa Girit Valiliği ne tayin edildi 227. Hristiyan Vali nin atanması, bu seferde Müslümanların ayaklanmasına sebep oldu. Jandarma Kumandanı Emin Paşa, Hıristiyan Vali nin emirlerini uygulamamaya başladı 228. Müslümanlar ile Hıristiyan Vali arasındaki gerilim devam ederken, Rumlar da Osmanlı Devleti nde yaşanan Ermeni isyanlarından faydalanmak amacıyla büyük bir isyan çıkartmak için harekete geçtiler 229. Ağustos ayında isyan hazırlıklarına başlayan Epitropi Cemiyeti mensupları, Vamos ta Osmanlı askeri birliğinin bulunduğu garnizonu kuşatma altına alarak isyanı başlattılar. Valiliği döneminde olayların iyice kontrolden çıkması üzerine Karateodori Paşa istifa etti ve yerine 1896 Martı nda Turhan Paşa, ikinci defa Girit Valiliği ne getirildi. Ada nın askeri komutanlığına da Abdullah Paşa getirildi. Abdullah Paşa, ilk icraat olarak, Vamos ta, Rum çetelerinin kuşatması altında olan Türk garnizonunu kurtardı ve Müslüman halkı daha güvenli bölgelere sevk ederek isyanı kısa süre içerisinde bastırdı 230. İlk isyan girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Rumlar, Genel Meclis in açılışının Ağustos ayına ertelenmesini bahane ederek Müslümanlara saldırdılar ve Osmanlı idaresine karşı tekrar isyan başlattılar. Rumların saldırılarına misillemede bulunan Türkler, Rum ve Yunan konsolos 225 Hülagü, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Jorga, a.g.e., s. 501; Tukin, a.g.m., s Jorga, a.g.e., s. 501; Adıyeke, a.g.e., s Girit ten Kıbrıs a, s Adıyeke, a.g.e., s vd.

64 54 kavaslarını öldürerek, kilise ve mezarlıkları ateşe verdiler 231. Nisan ayında Hanya da başlayan olaylar 232, kısa sürede büyüdü ve Resmo, Akrator, Minokac, Estiye gibi yerlere de sıçradı 233. Bu gelişmeler üzerine Turhan Paşa Valilik ten alındı ve Abdullah Paşa, kumandanlık görevinin yanında valilik görevini de üstlendi. Ada da 16 olan tabur sayısı 30 a çıkarıldı. Alınan son askeri tedbirlerden sonra isyan kısmen kontrol altına alındı. Osmanlı Devleti nin isyanı kontrol altına almaya başlaması üzerine Epitropi Cemiyeti ile işbirliği halinde olan Etniki Eterya Cemiyeti, Yunan Hükümeti nden bağımsız olarak, Ada ya gönüllü ve silah göndermeye başladı 234. Girit te yaşanan bu karışıklıklar, aynı günlerde diğer Osmanlı vilayetlerinde yaşanan Ermeni isyanlarının gölgesinde kalmıştı. Bu dönemde bütün Avrupa nın dikkati, Ermeni isyanlarının üzerindeydi 235. Ancak, Etniki Eterya nın Ada ya gönüllü göndermeye başlaması sonucunda Osmanlı Devleti ile Yunanistan ın arasının açılmaya başlaması, Avrupa devletlerinin soruna müdahale etmesine yol açtı. Balkanlarda etnik çatışmaların devam ettiği ve Avrupa da güç dengelerinin yeniden oluşmaya başladığı bu dönemde, Avrupa devletlerinin hiç birisi bir Türk-Yunan savaşının çıkmasını istemiyordu. İngiltere de 1895 yılının Haziran ayında iktidara gelen muhafazakar-birlikçi hükümetin Başbakanı Lord Salisbury, Osmanlı Devleti nin yıkılacağını düşünüyordu. Fakat Salisbury nin bu yıllarda Osmanlı topraklarının paylaşımına ilişkin bir planı yoktu 236. İngiltere, Girit te yaşanan karışıklıklar karşısında yeni ıslahatların uygulamaya konulması suretiyle sorunun büyümesinin önlenmesini savunuyordu 237. Bu yıllarda dikkatini Uzakdoğu ya çevirmiş olan Rusya 238 ve Balkanlardaki etnik çatışmalardan rahatsızlık duyan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Girit teki Türk-Yunan 231 Aynı eser, s Tukin, a.g.m., s Hülagü, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Palmer, a.g.e., s Aynı eser, s Adıyeke, a.g.e., s Shaw, a.g.e., s. 258.

65 55 çatışmasının Balkanlara sıçramasından endişe ediyorlardı 239. Avrupa devletleri, Girit teki bunalımın sona ermesini istemelerinin yanında, Ada daki gelişmeleri birbirlerinin kontrolüne bırakmak istemiyorlardı. Almanya, İngiltere nin Kıbrıs ve Mısır dan sonra Girit e de yerleşmesinden endişe ediyordu 240. Aynı şekilde Fransa da İngiltere nin isyanı bahane ederek tek başına Girit i işgal etmesinden korkuyordu 241. Etniki Eterya Cemiyeti nin Girit e silah ve gönüllü göndererek, bir Türk- Yunan savaşına sebebiyet verebilecek faaliyetlere başlaması üzerine 26 Mayıs 1896 da İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Almanya ve Avusturya- Macaristan İmparatorluğu, savaş gemilerini Girit e göndererek, Ada yı ablukaya aldılar 242 ve 23 Haziran da da Osmanlı Devleti ne bir nota vererek, Girit e Hıristiyan bir vali tayin edilmesini, Halepa Sözleşmesi nin tekrar uygulamaya konulmasını, Genel Meclis in toplantıya çağırılmasını ve genel af ilan edilmesini istediler. Altı Avrupa devleti adına Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun elçisi, Dışişleri Bakanı Tevfik Paşa ile özel bir görüşme yaparak, talep ettikleri ıslahatların uygulamaya konulmasında ısrarcı olduklarını bildirdi. Avrupa devletlerinin baskısı karşısında Tevfik Paşa, ıslahatların uygulanacağı teminatını verdi. Bu görüşmeden sonra Osmanlı Devleti, Abdullah Paşa yı Valilik ten alarak yerine Georges Borevitch Paşa yı atadı ve Genel Meclis de Temmuz ayı ortalarında toplantılara başladı 243. Avrupa devletleri, Girit teki sorunun çözülmesi için Osmanlı Devleti nin yanında, Yunanistan nezdinde de girişimde bulundular. Yunan Hükümeti nden Ada ya silah ve gönüllü gönderilmesine engel olmasını istediler 244. Girit te, Hıristiyan Vali nin atanması ve Meclis in tekrar çalışmalarına başlamasına rağmen Rumlar, isyan faaliyetlerine son vermediler. Valilik görevinden alınan Abdullah Paşa nın kumandanlık görevinden alınmamasını 239 Adıyeke, a.g.e., s Palmer, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s vd. 244 Tukin, a.g.m., s. 799.

66 56 bahane ederek, tekrar Müslümanlara saldırmaya başladılar. Olayların kısa sürede tırmanması üzerine Avrupa devletleri, Osmanlı Devleti nden daha önce talep ettikleri ıslahatların tamamını uygulamaya koymasını ve genel af ilan etmesini istediler 245. Bu hususta özellikle İstanbul daki Alman, Fransız ve İngiliz konsolosları, Sultan II. Abdülhamit yönetimi nezdinde ciddi teşebbüslerde bulundular. İkinci Katip Ahmet İzzet Paşa nın muhalefetine rağmen Sultan II. Abdülhamit, konsolosların taleplerini kabul etti 246. İstanbul daki konsoloslar ile Osmanlı yetkilileri arasında gerçekleştirilen müzakereler sonucunda yeni bir ıslahat programı hazırlanarak, 25 Ağustos 1896 tarihinde Tevfik Paşa ve konsoloslar tarafından imzalandı. Halepa Sözleşmesi hükümlerinin tekrar uygulamaya konulmasını öngören program gereğince, Georges Borevitch Paşa nın 5 yıl daha Valilik te kalmasına karar verildi ve ıslahatlar, Kasım ayında uygulamaya konuldu 247. Osmanlı Devleti nin, Kasım ayında uygulamaya koyduğu ıslahatlar, daha önce uygulamaya konulan ıslahatlar gibi, Rumları isyan faaliyetlerinden vazgeçirmedi. İsyanları organize eden Epitropi Cemiyeti, 1896 yılının sonunda ihtilal cemiyetine dönüştükten sonra tekrar büyük bir isyan hazırlığına başladı. İsyan hazırlıklarını gören Vali Georges Borevitch Paşa, Ada yı terk etti. İsyan, 1897 yılının ilk günlerinde, Kandiye de başladı ve kısa sürede Resmo ya kadar yayıldı Ocak tarihinde Rumların Türklere karşı saldırıya geçtiği Hanya şehri de isyanın yayıldığı yerler arasına katıldı. Türklerin, Rum saldırılarına sert bir şekilde yanıt vermesi ile birlikte şehirdeki olaylar daha da büyüdü 249. Çatışmalar devam ederken, Hanya Çarşısı nda kimin tarafından başlatıldığı bilinmeyen bir yangın çıktı ve kısa sürede şehrin tamamına yayıldı Adıyeke, a.g.e., s Palmer, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, Girit Hatıraları, (Yayına hazırlayanlar. İsmet Miroğlu-İlhan Şahin), Tercüman Gazetesi yayını, İstanbul, 1977, s Adıyeke, a.g.e., s ; Jorga, a.g.e., s. 502.

67 57 Girit teki olayların kısa sürede Ada nın her tarafına yayılması üzerine Osmanlı Devleti, Ada ya asker gönderme kararı aldı ve Avrupa devletlerinden Girit teki faaliyetleri sebebiyle Yunanistan ı uyarmalarını istedi. Aynı günlerde, Girit teki Osmanlı askerleri de Hanya şehrini kuşatma altına aldı. Bu gelişmeler üzerine Ada daki Rumlar, Atina ya yardım isteyen telgraflar göndermeye başladılar 251. Ada dan gelen yardım istekleri üzerine Etniki Eterya Cemiyeti, hükümetin Girit e askeri müdahalede bulunması için kamuoyunu hükümet aleyhine kışkırtmaya başladı 252. Bu dönemde iktidarda bulunan Deliyannis Hükümeti, kamuoyu baskısına dayanamadı ve Prens Yorgi komutasındaki Yunan filosu, 10 Şubat 1897 de Girit e hareket etti 253. Bu gelişme üzerine Avrupa devletleri, Osmanlı Devleti nezdinde teşebbüse geçerek, kendilerinin Girit teki Osmanlı hakimiyetini koruyacaklarını belirttiler ve Ada ya Türk askerinin gönderilmemesi hususunda İstanbul Hükümeti ni ikna ettiler. Buna karşı, Avrupa devletlerinin uyarılarını dinlemeyen Prens Yorgi, komutasındaki Yunan filosu ile 13 Şubat ta Girit e ulaştı ve aynı gün Albay Vassos, 80 topçu askeri, 4 top ve 350 gönüllü ile Kidonya-Kisamu sınırı yakınlarındaki Kolimbari bölgesinden karaya çıkarak işgali başlattı 254. Yunanlıların Ada yı işgale başlaması üzerine İngiliz, Fransız, Rus, İtalyan, Avusturya ve Alman askerlerinden oluşan Müttefik kuvvetler de 15 Şubat ta Hanya, Resmo ve Kandiye ye asker çıkararak kıyı bölgeleri işgal ettiler. Avrupa devletlerinin kıyı bölgelerini işgal etmesi üzerine Yunan askerleri, işgal harekatını iç bölgelere kaydırdılar 255. Yunanistan ın Girit e asker çıkarma teşebbüsünün engellenmesini, Avrupa devletlerine bırakmış olan Osmanlı Devleti, Yunan askerlerinin Ada ya çıkartma yapması üzerine Avrupa devletlerine nota vererek, duruma müdahale edilmediği takdirde, kendisinin müdahale edeceğini bildirdi 256. Ortaya çıkan bunalım karşısında Almanya, Pire Limanı nın ablukaya 251 Adıyeke, a.g.e., s Hülagü, a.g.e., s Armaoğlu, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s Aynı eser, s. 169.

68 58 alınmasını önerdi. İngiltere ise Ada ya geniş bir özerklik verilerek, Yunanlıların çekilmesinin sağlanmasını savunuyordu. Fransa da Ada da Osmanlı hakimiyetinin korunması şartıyla, kontrolün ne Yunanistan a ne de Osmanlı Devleti ne bırakılmayacağı geniş bir özerk yönetim kurularak, bunalımın aşılacağını düşünüyordu. Sonuçta Avrupa devletleri, Fransa ve İngiltere nin çözüm önerileri üzerinde uzlaştılar ve 2 Mart ta Yunanistan a bir nota vererek, Ada da muhtariyetin ilan edileceğini belirttiler ve askerlerini çekmesini istediler 257. Avrupa devletleri, aynı tarihte Osmanlı Devleti ne de bir nota vererek, Girit in Yunanistan a ilhak edilmesine izin verilmemesi ve Ada da Türk hakimiyetinde bir muhtariyet idaresi kurulmasına karar verdiklerini bildirdiler. Osmanlı Devleti, bu notaya cevap olarak, Ada daki hakimiyet haklarının korunması şartıyla, muhtariyet idaresini kabul edeceğini bildirdi 258. Osmanlı Devleti nin, Avrupa devletlerinin Girit te muhtariyet idaresinin kurulmasına ilişkin teklifini kabul etmesine karşı, Yunanistan, bu çözüm önerisine yanaşmadı ve Ada dan askerlerini çekmeyi reddetti. Bunun üzerine Avrupa devletleri, Yunan savaş ve ticaret gemilerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla, 21 Mart 1897 de Girit i tekrar ablukaya aldı 259. Yunanistan, Girit i ilhak etme planlarının abluka engeline takılması üzerine Makedonya daki Rumları ve diğer toplulukları ayaklandırarak, bu bölgedeki emellerini gerçekleştirme yoluna gitti. Yunan subayları komutasındaki Etniki Eterya Cemiyeti ne bağlı gönüllüler, Nisan ayında Osmanlı sınırını geçme teşebbüsünde bulununca, Yunanistan ın Girit teki tacizleri karşısında sabırlı davranan Osmanlı yönetimi, 17 Nisan da Yunanistan a savaş ilan etti. Bir ay süren Türk-Yunan Savaşı nda, Dömeke Meydan Muharebesi nden sonra Atina yolu Osmanlı kuvvetlerine açıldı 260. Yunan başkentinin tehlikeye girmesi üzerine Rusya, Fransa ve İngiltere, Yunan Hükümeti ne, Girit te muhtariyet idaresinin kurulmasını kabul etmesi halinde barış için 257 Armaoğlu, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Hatipoğlu, a.g.e., s. 41.

69 59 arabuluculuk yapacaklarını bildirdiler. Zor durumda kalan Yunanistan, Dışişleri Bakanı nın vasıtasıyla 10 Mayıs ta Avrupa devletlerine gönderdiği telgrafla teklifi kabul etti 261. Yunanistan ın barışa yanaşması üzerine Rus Çarı, Sultan II. Abdülhamit e telgraf çekerek, Yunanistan ın Girit te muhtariyet idaresinin kurulmasını ve büyük devletlerin belirleyeceği barış şartlarını imzalamayı kabul ettiğini bildirerek, Osmanlı Devleti ni barış yapmaya davet etti. Sultan II. Abdülhamit in, Rus Çarı nın teklifine olumlu yanıt vermesi üzerine iki taraf arasında 19 Mayıs ta ateşkes yapıldı 262. Avrupa devletlerinin aracılığıyla barış şartlarının tespiti için 4 Haziran da İstanbul da başlayan görüşmeler, 1897 yılının sonunda tamamlanabildi ve iki taraf arasında 4 Aralık ta barış antlaşması yapıldı. Antlaşma ile Teselya sınırında bazı stratejik kaleler Osmanlı Devleti ne bırakıldı ve Yunanistan ın 4 milyon altın savaş tazminatı vermesi kararlaştırıldı. Osmanlı Devleti nin savaştan galip çıkan taraf olmasına rağmen yeterince faydalanamadığı bu antlaşmada Girit ile ilgili herhangi bir madde yer almadı 263. Barış antlaşmasının imzalanmasından sonra savaştan önce Avrupa devletleri ile Osmanlı Devleti arasında kararlaştırılmış olan muhtariyet idaresinin kurulması yönelik hazırlıklar başladı. Osmanlı Devleti, müzakerelerde izleyeceği politikayı belirlemek için Ticaret ve Nafia Nazırı Mahmud Paşa, Müşir Rauf Paşa, Aleksander Paşa ve Turhan Paşa dan oluşan bir komisyon kurdu. Komisyon çalışmaları devam ederken, basında Avrupa devletlerinin Girit e yabancı bir valinin tayin edilmesini ve Osmanlı askerinin Ada yı terk etmesini isteyeceğine dair haberler çıkması üzerine Osmanlı yetkilileri, bu iki konuda taviz verilmemesini kararlaştırdılar. Konsoloslarla, Osmanlı temsilcileri arasında gerçekleştirilen müzakereler sonucunda, Osmanlı Devleti nin hassasiyetleri dikkate alınarak, 18 Aralık 1897 de muhtariyet ilan edildi ve muhtariyet idaresinin esasını oluşturmak üzere 26 maddelik bir nizamname hazırlandı. Muhtariyet Nizamnamesi nin Adıyeke, a.g.e., s Hatipoğlu, a.g.e., s Bayram Kodaman, Arası Osmanlı Siyasi Tarihi, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XII, Çağ yayını, İstanbul, 1990, s. 155.

70 60 maddesinde Girit in askeri ve siyasi yönden Osmanlı Devleti ne bağlı muhtar bir vilayet olduğu ve 2. maddesinde de Osmanlı tebaasından Hıristiyan bir valinin Avrupa devletlerinin onayı ile atanacağı belirtilerek, Ada nın siyasi durumuna açıklık getirildi. Nizamnamenin diğer maddelerinde idari, adli, sosyal ve ekonomik alanlarda yapılacak ıslahatlara yer verildi. Osmanlı Devleti, muhtariyet düzenlemelerinin uygulamaya geçirilmesini, Avrupa devletlerinin Girit teki temsilcilerine bıraktı 264. Muhtariyetin ilanından sonra Ada da Osmanlı Devleti nin aleyhine gelişmelerin ortaya çıkmaya başlaması üzerine bu durumdan sorumlu olmak istemeyen Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile birlikte Mart 1898 de askerlerini çekti. Muhtariyet düzenlemelerini uygulamaya koyma gerekçesiyle Ada da kalan dört Avrupa devletinden Rusya, Resmo nun; İngiltere, Kandiye nin; Fransa Sitia ve Spinalonga nın; İtalya da Yerapetre ve çevresinin kontrolünü üstlendi 265. Girit te muhtariyet idaresinin ilan edilmesinden sonra da olaylar devam etti. Muhtariyetin ilan edilmesinin de soruna bir çözüm getirmemesi üzerine Ada da askerleri bulunan dört Avrupa devletinin Girit teki Osmanlı askerlerini tahrik kaynağı olarak gördükleri ve Osmanlı Devleti nin Girit ile olan bağlarını fiili olarak kesmeye karar verdikleri görülmektedir. 2-Osmanlı Askerlerinin Ada dan Çıkarılması ve Prens Georges un Yüksek Komiserlik Dönemi Girit te muhtariyetin ilan edilmesinden sonra 1898 yılında Osmanlı Devleti nin Ada daki hakimiyetini fiilen sona erdiren gelişmeler yaşanmaya başladı. Asıl amaçları Yunanistan a ilhakın gerçekleştirilmesi olan Rumlar, Osmanlı askerlerinin Ada yı terk etmesini istemeye başladılar. Avrupa devletleri de Girit te yaşanan huzursuzlukların sebebi olarak Osmanlı askerlerini görmeye başladılar. Nitekim, Ada da Avrupa devletlerinin askerleri ile Osmanlı askerleri arasında bireysel çatışmalar yaşanmaya başlamıştı. Ada daki faaliyetlerini devam ettiren Epitropi Cemiyeti de isyan sırasında 264 Adıyeke, a.g.e., s vd. 265 Aynı eser, s

71 61 köylerini terk etmiş olan Müslümanların evlerine dönmelerini engellemeye başladı ve bu duruma ancak Osmanlı askeri Girit i terk ettiği takdirde son vereceğini açıkladı. Girit te bulunan Avrupalı generaller de başkentlerine çektikleri telgraflarda, Ada da 4500 Osmanlı askeri ve 8000 civarında silahlı Müslümanın bulunduğunu, buna karşı, kendilerinin toplam 1500 askeri olduğu için Ada daki düzeni sağlamakta zorlandıklarını bildiriyorlardı. Bu gelişmeler üzerine Avrupa devletleri, 16 Mayıs 1898 tarihinde Osmanlı Devleti ne bir nota vererek, Ada daki asker sayısını azaltmasını istediler. Bu talep, Osmanlı Devleti tarafından reddedildi 266. Osmanlı askerlerinin Ada daki durumu ile ilgili tartışmalar sürerken, devletlerin kontrolü dışındaki bölgeleri yönetmek üzere Rumlar tarafından Sfakiyanaki başkanlığında geçici bir İcra Komitesi kuruldu. Generallerin denetiminde çalışması kararlaştırılan İcra Komitesi, 23 Ağustos 1898 de görevine başladı. İcra Komitesi, göreve başladıktan sonra Avrupa devletlerinden aşar toplama yetkisinin kendilerine bırakılmasını istedi. Bu talep devletler tarafından olumlu karşılandı. 6 Eylül de Kandiye de bir İngiliz birliği, aşar toplama yetkisini almak üzere Osmanlı memurlarının görev yaptığı vergi dairesine girmeye kalkışınca direnişle karşılaştı. Yaşanan gerginlik sırasında İngiliz askerlerinin silah kullanması üzerine Müslüman halk, İngilizlere karşı ayaklandı 267. Çıkan olaylarda İngiliz Konsolosu ve çok sayıda İngiliz askeri öldürüldü 268. Bu olaylar Girit ten Osmanlı askerinin çekilmesini isteyen İngilizlerin eline yeterli mazeretin geçmesine sebep oldu. İngiltere nin düşünceleri İtalya, Fransa ve Rusya tarafından da desteklendi 269. Avrupa devletleri, 4 Ekim 1898 tarihinde Osmanlı Devleti ne bir ültimatom vererek, Ada daki Osmanlı askerinin varlığının tam muhtariyet esasıyla bağdaşmadığını ve halk üzerinde tahrik sebebi olduğunu, Osmanlı askerlerinin 1 ay içinde Ada yı tahliye etmesi gerektiğini ve Girit teki Müslümanlar ile Osmanlı hakimiyetini kendilerinin koruyacağını bildirdiler. 266 Aynı eser, s Aynı eser, s Herbert, a.g.e., s. 19; Karal VIII, s Armaoğlu, a.g.e., s. 563.

72 62 Avrupa devletleri ile çatışmayı göze alamayan Osmanlı yönetimi, Ada daki Osmanlı hakimiyetinin korunması ve Müslümanların can güvenliğinin sağlanması sözlerini senet kabul ederek, Avrupa devletlerinin isteğini kabul etti. Kasım ayının ortasına kadar Ada daki tüm Osmanlı birlikleri çekildi ve sadece Hanya da Osmanlı sancağını korumak üzere küçük bir müfreze bırakıldı 270. Osmanlı askerinin Girit ten çekilmesi ile birlikte Ada daki Türk nüfusun yarısı, Anadolu ya göç etti. Girit te 1897 yılında Türk e karşılık, civarında Rum yaşıyordu yılındaki nüfus sayımı sonuçlarında, Türk nüfusun ya düştüğü 272, buna karşı, Rum nüfusun e yükseldiği görülmektedir 273. Böylece Türk askerinin Ada yı tahliye etmesinden sonra Türk nüfusunun önemli bir kısmının, Ada yı terk etmesi ile Girit teki Osmanlı hakimiyeti büyük bir darbe yemiş oldu. Girit teki kontrolü ele geçiren dört Avrupa devleti, Osmanlı askerlerinin Ada yı tahliye etmeye başladığı günlerde, muhtariyetin ilanından sonra halledilmemiş bir sorun olan vali tayini konusunu çözüme kavuşturmak için harekete geçtiler. Bu konu, ilk olarak 1898 yılının başında tartışılmaya başlamıştı. Konuyu ilk defa Rusya, gündeme getirdi. Rus Çar ı, kendisinin Yunan hanedanı ile olan akrabalık ilişkilerinden dolayı, Yunan Kralı nın oğlu Prens George un Valiliğe atanmasını teklif etti. Bu teklif başlangıçta İtalya tarafından desteklendi. Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, teklife tepki gösterdi. Fransa ve İngiltere, çekimser kalan devletler arasında yer aldı 274. Osmanlı Devleti ise Muhtariyet Nizamnamesi ne aykırı olan teklife sert tepki gösterdi. Girit Valiliği ne Osmanlı tebaasından bir Hıristiyanın atanmasını isteyen Osmanlı Devleti, vali adayı olarak Goltz Paşa ve Karateodori Paşa nın isimlerini gündeme getirdi 275. Osmanlı Devleti nin karşı çıkması üzerine Rusya, taktik değiştirerek, Prens Georges un vali yerine büyük devletlerin yüksek komiseri olarak tayin edilmesini ve kararın Osmanlı 270 Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s Strauss, a.g.m., s Işın, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s. 801.

73 63 Hükümeti nin fikrini almadan, sadece kendilerine tebliğ edilmesini bir öneri olarak diğer Avrupa devletlerine sundu. İngiltere, Fransa ve İtalya, Rusya nın bu yeni teklifini kabul etti. Yunan Kralı da oğlunun Girit Yüksek Komiserliği ne atanmasını kabul etti. Prens Georges, büyük törenlerle karşılandığı Girit teki görevine 21 Aralık 1898 tarihinde başladı 276. Avrupa devletlerinin bu tayindeki amaçları, Ada daki ilhak yanlısı Rumları, Prens Georges vasıtasıyla kontrol etmekti 277. Zira Ada da Rumların lehine büyük bir nüfus dengesi vardı. Ada nın geleceği ile ilgili bir karara varamamış olan Avrupa devletleri 278, tekrar bir Türk-Yunan savaşının çıkmasını istemedikleri için Girit te fiilen sona erdirdikleri Osmanlı hakimiyetinin resmi olarak devam etmesine yönelik bir politika izlemeye başladılar. Nitekim, Ada daki amiraller, Prens Georges un göreve başlamasından sonra Prens in Osmanlı hükümranlığını tanıdığını ve Osmanlı sancağının korunacağını ilan ettiler 279. Görev süresi üç yıl olarak belirlenen Prens Georges un, 21 Aralık 1898 de göreve başlamasından sonra Girit te askeri kuvveti bulunan dört devletin amirallerinden her biri, 800 kişilik bir kuvvet bırakarak Ada yı terketti 280. Prens Georges un göreve geldikten sonra ilk icraatı, 9 Ocak 1899 da yapılacak olan mebus seçimlerinde, Meclis teki üyelik dağılımının Ada daki nüfus oranına göre, 138 Hıristiyan ve 50 Müslüman şeklinde olacağını açıklamak oldu. Meclis in açılmasından sonra Venizelos başkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanan 114 maddelik Muhtariyet Anayasası, 19 Nisan 1899 da uygulamaya konuldu. Anayasa nın 1. maddesinde, Girit Adası nın tam bir muhtar hükümet olduğu, 5. maddesinde, resmi dilin Rumca olduğu ve 28. maddesinde, Ada nın hakimi olan Prens in Meclis ile birlikte kanun koyma ve müsteşarlar aracılığıyla yürütme yetkisini kullanma hakkına sahip olduğu belirtildi. 28. madde, Osmanlı hükümranlık haklarıyla açık bir şekilde çelişmekteydi. Anayasa nın diğer önemli maddelerinde ise Ada nın ekonomik bağımsızlığa kavuşturulması, özel bir 276 Adıyeke, a.g.e., s Herbert, a.g.e., s Karal VIII, s Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s. 801.

74 64 gümrük sisteminin, muhtariyet bayrağının ve pulunun olması ve vatandaşlık haklarının korunması öngörüldü. Prens Georges, Anayasa nın uygulamaya konulmasından sonra hukuk, ekonomi, eğitim ve iç işlerinden sorumlu 5 müsteşar tayin etti 281. Prens Georges un yüksek komiserlik görevine başlamasından sonra Girit te isyan ve çatışmalar sona erdi 282. Ancak, Ada daki isyan faaliyetlerini kontrol altına almak amacıyla göreve getirilen Prens Georges un asıl niyeti Ada nın Yunanistan a ilhakının sağlanmasıydı ve Muhtariyet Anayasası nı uygulamaya koyduktan sonra bu niyetini gerçekleştirmek için harekete geçti. Prens in emelleri ilk kez 1900 yılında Hanya da Hükümet Konağı na Yunan bayrağını çektirmesiyle ortaya çıktı 283. Bu icraatından sonra Girit i kontrol eden dört Avrupa devletinden ilhakın gerçekleştirilmesini talep etti. Bu isteğe İtalya dışındaki devletler, olumsuz cevap verdi. Ortaya çıkan bu durum üzerine Osmanlı Devleti, İtalya yı protesto etti. Avrupa devletlerinin ilhak talebini reddetmesi, Prens Georges u emellerinden vazgeçirmedi yılında Genel Meclis, Girit in Yunanistan a ilhak edildiğine dair bir karar aldı ve Prens Georges, Meclis in kararının kabul edilmesi için İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya hükümetlerini ziyaret etti. Prens in bu teşebbüsü karşısında Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerine Girit teki Osmanlı hükümranlık haklarının korunması ile ilgili vermiş oldukları teminatları hatırlattı. Avrupa devletlerinin ilhaka karşı olan tavırlarını değiştirmemeleri üzerine Prens in teşebbüsleri sonuçsuz kaldı 284. Prens Georges un ilhakın gerçekleştirilmesi için devletlerarası alanda faaliyette bulunduğu dönemde, Girit siyasetinde yaşanan bir diğer önemli gelişme de Prens e karşı bir muhalefet hareketinin başlaması oldu. Muhalefetin başındaki kişi, Hükümet üyelerinden Venizelos tu. Venizelos un Prens Georges ile arasının açılması, İhtilal Komitesi nin de Prens e karşı cephe almasına sebep oldu. 31 Mart 1901 tarihinde Hükümet teki görevinden 281 Adıyeke, a.g.e., s Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s

75 65 istifa eden Venizelos, Prens e yönelik eleştirilerini kendisine ait olan Kiriks gazetesinde devam ettirdi. Venizelos, gazetesinde yayınladığı makalelerinde, Prens Georges u, Anayasa ya aykırı olarak, Ada da despot bir idare şekli kurmakla suçluyordu. Buna karşı, Prens in yarı-resmi yayın organı olan Patrida gazetesi, Venizelos un Kiriks de çıkan eleştirilerini yanıtlıyordu. İki taraf arasındaki bu mücadele giderek büyüdü ve kısa süre içinde Venizelos, Prens e karşı muhalefetin simgesi haline geldi. Görev süresi 3 yıldan 8 yıla çıkarılan Prens e karşı mücadelesini, 1901 yılından beri propaganda yoluyla sürdüren Venizelos, 1905 yılından itibaren silahlı eylemlere başladı. Kendisine bağlı komite mensuplarıyla birlikte, 1905 yılının Mart ayında, Therrisso bölgesinde Prens e karşı büyük bir isyan başlattı. İsyancılar, ayaklanmayı Prens e karşı başlatmış olmalarına karşın, Girit in Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ettiler. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti, Yunanistan ın isyanı bahane ederek Ada ya asker göndermemesi ve Müslümanların can güvenliğinin sağlanması konusunda Avrupa devletlerini uyardı. Avrupa devletleri ise Müslümanların güvenliği için Ada da yeterli askerin bulunduğunu, Osmanlı Hükümeti ne bildirdiler 285. Osmanlı Devleti nin diplomatik girişimleri bir sonuç vermedi. Müslümanlar, Venizelos ile Prens Georges arasındaki mücadelede tarafsız kalmalarına rağmen isyan sırasında saldırılara uğradılar 286. Özellikle Prens Georges yandaşlarının kışkırtmalarıyla birçok Müslüman öldürüldü, köylerini boşaltmaları için zorlandı ve malları yağmalandı 287. Temmuz ayına kadar isyana müdahale etmeyen Avrupa devletleri, bu tarihten sonra asileri silah bırakmaları konusunda uyardılar ve Prens Georges a asilerin anayasada yapılmasını istediği düzenlemeleri yerine getirmesini istediler. Silah gücünün zayıflaması ve Avrupa devletlerinin anayasa da düzenlemeler yapılması yönünde tavır sergilemesi üzerine Venizelos, Avrupa devletlerinin temsilcileri ile yaptığı müzakerelerden sonra isyana son verdi Aynı eser, s vd. 286 Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Strauss, a.g.m., s. 2108; Ahmed Cevdet Emre, İki Neslin Tarihi, Mustafa Kemal Neler Yaptı, İstanbul, 1960, s Adıyeke, a.g.e., s

76 66 Venizelos ile Prens Georges arasındaki mücadele, Therrisso İsyanı nın sona ermesinden sonra da politika alanında devam etti yılı Mayıs ayındaki genel seçimlerde, Venizelos un partisinin çıkardığı 36 üyeye karşılık, Prens yanlısı partinin 78 üye çıkarması sonucunda, Prens Georges, Venizelos a karşı bir zafer kazanmış oldu 289. Bu seçimlerde ön plana çıkan konu, Prens yanlısı partinin para ile oy satın alma gibi seçim hileleri yapması oldu. Prens Georges, seçimlerden sonra Avrupa devletlerinin Anayasa da yapılmasını istediği düzenlemeler konusunda isteksiz davranmaya başladı. Prens, düzenlemelerin yapılmasını Türklerin istemediği yönünde bir propagandaya başlayarak, Ada daki Türkleri hedef gösterdi. Ayrıca, Anayasa düzenlemelerinin yapılmaması için Osmanlı sarayındaki itibarlı memurlardan Danıştay üyesi Giritli bir Rum olan Andreas Kupas tan da yardım istedi 290. Prens Georges un bu politikası, İngiltere nin kendisini gözden çıkarmasına sebep oldu. İngiltere, 1906 yılında Fransa, Rusya ve İtalya ya yeni bir Yüksek Komiser tayin edilmesini, Yunan subayları tarafından Ada da milis kuvvetleri oluşturularak kendi askerlerinin Ada yı tahliye etmesini ve büyük devletlerin onayı olmadan ilhak girişiminde bulunulmayacağına dair Yunan Hükümeti nden teminat alınmasını teklif etti. Bu teklif, Ada nın Yunanistan a bırakılmasına karar verildiği anlamına geliyordu. Diğer üç Avrupa Devleti nin İngiltere nin teklifini kabul etmesi üzerine Prens Georges un kendi isteğiyle görevini bırakması için durum Yunan Kralı na bildirildi. Yunan Kralı nın Girit teki Yunan haklarının teminini istemesi üzerine Avrupa devletleri, Kral a cevap olarak, Osmanlı Padişahı nın Ada daki hükümranlık haklarının korunacağını bildirdiler. Ancak Yunanistan ile olan ilişkilerini de bozmamak için, Yüksek Komiserliğe atanacak kişinin belirlenmesini Yunan Kralı na bıraktılar. Yunan Kralı ile yapılan görüşmelerden sonra Yunanistan ın eski başbakanlarından Aleksander Zaimis in Yüksek Komiser olmasına karar verildi. Alınan kararı Osmanlı Devleti nin protesto etmesine rağmen, Avrupa Devletleri, Zaimis in Yüksek Komiserliği nin Osmanlı Devleti nin Girit teki hükümranlık haklarına aykırı 289 Aynı eser, s Gazioğlu, a.g.e., s. 91.

77 67 olmadığını açıkladılar 291. Yüksek Komiserin belirlenmesi sorununu halleden Avrupa devletleri, Girit Hükümeti ne verdikleri 10 Temmuz 1906 tarihli nota ile Jandarma ve Milis Askeri Teşkilatı uygun şekilde oluşturulup, asayiş sağlandıktan sonra Ada yı tahliye edeceklerini ilan ettiler 292. Prens Georges un istifa etmesinden sonra Aleksander Zaimis, Girit in yeni Yüksek Komiseri olarak, 1 Ekim 1906 da göreve başladı. Zaimis in göreve gelmesinden sonra Prens Georges un karşı çıktığı Anayasa düzenlemeleri yapıldı 293. Bu dönemde, Jandarma ve Milis Askeri Teşkilatı nın oluşturulmasına yönelik çalışmalar da hızlandırıldı. Osmanlı Devleti nin protestolarına rağmen, 1907 yılının Kasım ayında 23 Yunan subayı ve 52 Yunan çavuşu, teşkilatın oluşturulması için çalışmalara başladı 294. Avrupa devletleri, resmen açıklamasalar da artık Girit in Yunanistan a bırakılmasına karar vermişler ve uygun zamanı bekliyorlardı. Ada nın iç güvenlik teşkilatının Yunan subaylarına bırakılması ve tahliyeye karar verilmesiyle Rumların ilhakı gerçekleştirmelerinin önündeki engeller de kalkıyordu. Girit teki bu gelişmeler karşısında, Ada daki Osmanlı hakimiyetinin korunması konusunda ısrarcı olmayan Sultan II. Abdülhamit yönetimi, protestoda bulunmaktan başka bir şey yapmıyordu. Sultan Abdülhamit için bu dönemde Balkanlardaki Osmanlı çıkarları daha önemliydi. Nitekim, Sultan II. Abdülhamit, Balkanlarda her geçen gün büyüyen Bulgar tehdidine karşı oluşturmayı planladığı ittifaka Yunanistan ı çekmek için Girit teki hükümranlık haklarını pazarlık konusu yapmayı planlamaktaydı Adıyeke, a.g.e., s vd. 292 BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 15, 1327 Rebîulâhir 23 ve B. 35, 1909 Nisan 1; Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s Süleyman Kocabaş, Son Haçlı Seferi, Balkan Harbi, , 1. Baskı, Vatan yayını, İstanbul, 2000, s

78 68 B-GİRİT İCRA KOMİTESİ NİN ADA YI YUNANİSTAN A İLHAK ETTİĞİNİ İLAN ETMESİ Girit Meselesi yüzünden çıkan 1897 yılındaki Türk-Yunan Savaşı ndan sonra Ada da muhtariyet yönetiminin ilan edilmesiyle başlayan ve Osmanlı askerlerinin Ada yı tahliye ederek kontrolü Avrupa devletlerine bırakması, Yunan Prensi George un Yüksek Komiser olarak tayin edilmesi gibi gelişmelerle devam eden süreçte, Girit teki Osmanlı hakimiyeti fiilen sona ermişti. Bu durum Sultan II. Abdülhamit yönetiminin Girit i ülkenin üzerinde bir yük olarak görmesi 296 ve Ada yı kaderine terk etme politikasının bir sonucudur. Girit i gözden çıkaran Sultan II. Abdülhamit, Ada üzerindeki haklarından taviz vermeye dayalı politikasını ülkenin diğer dış sorunlarının halledilmesinde bir pazarlık aracı olarak kullanmayı düşünmüştür. 19. yüzyılın sonundan itibaren Balkanlarda giderek güçlenen ve İngiltere nin kontrolüne girmiş olan Bulgaristan ın gücü, diğer Balkan devletleri gibi, Osmanlı Devleti ni de rahatsız ediyordu. Bu durum karşısında Sultan II. Abdülhamit in teşebbüsüyle Osmanlı Devleti, Romanya, Yunanistan ve Sırbistan arasında 1907 yılında ittifak görüşmeleri başladı yılında tarafların anlaşmasıyla sonuçlanan görüşmelerde Osmanlı Devleti, Girit konusunda Yunanistan a taviz vermeyi kabul etti. Buna göre, Girit in idaresi Yunan Kralı na verilecek, Kral Ada nın Padişah a bağlılığını resmen kabul edecek ve Müslümanların hakları korunacaktı. Ancak Osmanlı Devleti nde meşrutiyet yönetiminin ilan edilmesi nedeniyle anlaşma geçerliliğini yitirdi 297. Sultan II. Abdülhamit döneminde Girit te Osmanlı hakimiyetinin tekrar kurulması için hiçbir çaba gösterilmemesinin yanında Ada da askerleri bulunan ve aralarında ittifak antlaşmaları yapmış olan İngiltere, Fransa ve Rusya ile de ilişkiler kötüydü. 20. yüzyılın başında İngiltere ile Girit Sorunu nda görüş birliği içinde olduğu müttefikleri Rusya ve Fransa, Avrupa daki bloklaşmada Yunanistan ı kendi yanlarına çekme düşüncesiyle 296 Karal VIII, s Kocabaş, a.g.e., s

79 69 Girit teki Yunan hakimiyetini kabule hazırdı 298. Ada da askeri bulunan bir diğer devlet olan İtalya da, İngiltere, Fransa ve Rusya ile herhangi bir ittifak anlaşması yapmamasına rağmen söz konusu devletlerin Girit teki politikalarına uyum göstermekteydi. Osmanlı Devleti ise aynı dönemde Girit üzerinde hiçbir etkisi olmayan Almanya ile siyasi ve ekonomik alanda işbirliği halindeydi. Girit te Osmanlı Devleti aleyhine gerçekleştirilen faaliyetlere ortak olmak istemeyen Almanya, Mart 1898 de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile birlikte Ada daki askerlerini çekerek, sorunun çözümü konusunda aktif rol almaktan kaçınmıştı. Ada daki askerlerini çektikten sonra tüm dikkatini Bulgaristan ve Bosna-Hersek sorunlarına yönelten Avusturya- Macaristan İmparatorluğu, Girit Sorunu nda tarafsız bir politika izlemeye başladı 299. Girit e ilk asker çıkardıkları günden itibaren Ada daki bütün yasal düzenlemelerin Osmanlı Devleti aleyhine yapılmasını sağlayan Avrupa Devletleri, 10 Temmuz 1906 tarihinde Girit Hükümeti ne verdikleri nota ile Ada da Jandarma ve Milis Askeri Teşkilatı uygun şekilde oluşturulup, asayiş sağlandıktan sonra Girit i tahliye edeceklerini ilan etmişlerdi 300. Bu durum, Rumların ilhakı gerçekleştirmelerinin önündeki tek engelinde kalkması anlamına geliyordu yılı Mart ayında, Girit Yüksek Komiseri Aleksander Zaimis in, Avrupa devletlerine tahliye için gerekli şartların oluştuğunu bildirmesi üzerine devletler Ada yı tahliye etme kararı aldılar ve bu kararlarını 11 Mayıs 1908 tarihli nota ile Zaimis e bildirdiler 301. Tahliye kararı, Ada Rumları arasında büyük bir sevinç yarattı. Osmanlı Devleti ise Müslümanların 302 can güvenliğinin tehlikeye düşeceği gerekçesiyle tahliyenin ertelenmesini talep etti. Ancak Avrupa devletleri, Müslümanların güvence altında olduğunu öne sürerek bu talebi reddettiler ve 24 Temmuz 1908 de 298 Adıyeke, a.g.e., s Aynı eser, s BOA. BEO. A. MTZ.GR.HR., D. 67 G. 1/18 B. 15, 1327 Rebîulâhir 23 ve B. 35, 1909 Nisan 1; Tukin, a.g.m., s Tukin, a.g.m., s yılında Girit te yaklaşık olarak e yakın Rum a karşılık Türk yaşıyordu. Bkz. Adıyeke, a.g.e., s

80 70 tahliye işlemine başladılar 303. Rusya, Fransa ve İtalya, asker sayılarını ilk aşamada 250 şer kişiye indirdikleri halde İngiltere, Kandiye deki Müslümanların korunmaya muhtaç olduklarını öne sürerek, asker sayısını 520 de tuttu 304. Devletler, geriye kalan askerlerinin Temmuz 1909 da çekilmesine karar verdiler 305. Girit te bütün gelişmelerin ilhaka doğru gittiği bir sırada, 24 Temmuz 1908 tarihinde İstanbul da meşrutiyet yönetiminin ilan edilmesi, Girit Türkleri arasında, Ada da Osmanlı hakimiyetinin tekrar kurulabileceğine dair umutların canlanmasına sebep oldu. Bu durumun sebebi, meşrutiyetin mimarı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Girit Türkleri arasında geçmişe dayanan siyasi işbirliğiydi. Cemiyetin üyeleri, yasaklı oldukları dönemde, Sultan II. Abdülhamit in Girit politikasını sert bir şekilde eleştirmişler ve yayın organları vasıtasıyla Girit Türklerine destek vermeye çalışmışlardı. Sultan II. Abdülhamit in Girit politikasına tepki duyan Girit Türkleri de İttihat ve Terakki Cemiyeti ne yakınlık göstermişlerdi. Sultan II. Abdülhamit in Ada üzerinde denetiminin kalmaması yüzünden Cemiyet e ait mektup ve gazeteler, Girit Türklerinin yardımıyla Osmanlı topraklarına sokuluyordu 306. İttihat ve Terakki Cemiyeti ne bağlanan umutlardan dolayı meşrutiyetin ilanı, Girit Türkleri arasında büyük sevinç yarattı. Hanya da kutlamalar yapıldı. Mevlevi Tekkesi nin Postnişini Şemseddin Dede Efendi, meşrutiyetin ilanı münasebetiyle bir konuşma yaptı 307. Avrupa devletlerinin Girit i tahliye etmeye başladıkları günlerde, Girit Sorunu nun taraflarından Osmanlı Devleti ve Yunanistan, iç politikalarındaki sorunlarla meşgullerdi. Osmanlı Devleti nde meşrutiyetin ilanından sonra Said Paşa nın yerine sadrazamlığa getirilen İngiliz yanlısı Kamil Paşa nın başkanlığında ve İttihat ve Terakki Cemiyeti nin kontrolünde kurulan Hükümet, bir yandan yeni reform programları hazırlarken, diğer yandan Aynı eser, s İttihad, 10 Şubat Bayur I/1, s Bayur I/1, s Strauss, a.g.m., s

81 71 yılının sonlarında yapılacak seçimlere hazırlanıyordu 308. İttihat ve Terakki Cemiyeti, meşrutiyet düzenlemelerinin sonuçlarını alabilmek için bu dönemde ülkenin savaşa girmesine karşıydı. Osmanlı Devleti nde iç politikada hareketli günler yaşanırken, Yunanistan ın başında, 1905 yılından beri ülkeyi yöneten Georgios Theotokis in başkanlık ettiği Hükümet vardı. Önceki hükümetler döneminde yaşanan iç politika çekişmeleri, Theotokis döneminde de devam ediyordu. Dış politikada Girit ve Makedonya sorunlarının çözümlenemeyişi, iç politikada da Saray-Hükümet ve Muhalefet arasındaki çekişmeler özellikle askerler arasında rahatsızlık yaratıyordu yılına gelindiğinde, kamuoyu ve ordunun Hükümet e karşı olan memnuniyetsizliği had safhaya ulaşmıştı 309. Ülke içindeki yaşadığı sorunları çözemeyen Yunanistan, Girit Sorunu nda 1897 yılında Osmanlı Devleti ne karşı aldığı mağlubiyetten sonra Avrupa devletlerinin Ada daki politikalarına ters düşmemeye dayalı bir siyaseti benimsemişti yılı Temmuz ayında, devletlerin Girit i tahliye etmeye başlamasıyla birlikte, ilhak için cesaretlenen Girit Rumları, 5 Ekim 1908 tarihinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Bosna-Hersek i ilhak etmesi ve Bulgaristan ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından 6 Ekim de Girit in Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ederek sokaklarda gösteriler yapmaya ve Müslümanlara saldırmaya başladılar. Köylerden gelen silahlı gruplar, şehirleri bastı 311. Halk ile birlikte hareket eden Girit İcra Komitesi de aynı gün bir bildiri yayınlayarak, Girit in Yunanistan a katıldığını duyurdu ve kararı uygulamak üzere Girit Genel Meclisi ni toplantıya çağırdı 312. Girit Yüksek Komiseri Zaimis ise asilerin baskısı yüzünden olaylar başlamadan önce Ada yı terk etmişti 313. İsyancılar, Müslümanlara yönelik saldırılarının yanında Suda 308 Shaw, a.g.e., s Hatipoğlu, a.g.e., s vd. 310 Adıyeke, a.g.e., s İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324; İttihad ve Terakki, 30 Eylül Adıyeke, a.g.e., s İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324.

82 72 Limanı nın karşısına Yunan bayrağı çekerek, Yunan Kralı nı Ada yı işgale davet ettiler 314. Bosna-Hersek ve Bulgaristan bunalımlarının ortaya çıktığı sırada yaşanan bu olaylara Avrupalı devletlerin ilk tepkisi sert oldu. Ada daki Avrupalı askerlerin kumandanı, Suda Limanı nın karşısına çekilen Yunan bayrağının hemen indirilmesini istedi. Konsoloslarda Rumların faaliyetlerini protesto etti. Osmanlı Devleti, yaşanan olaylardan Yunanistan ı sorumlu tuttu. Yunanistan ise ilk başta tarafsız kalmayı tercih ederek, Osmanlı Hükümeti ne Girit teki olaylarla bir ilgisinin olmadığını bildirdi 315. Devletlerarası alanda gösterilen tüm tepkilere rağmen Girit Genel Meclisi, İcra Komitesi nin çağrısına uyarak 13 Ekim de olağanüstü bir şekilde toplandı. Toplantıda, Yunan Hükümeti idareyi devralıncaya kadar, Ada yı yönetmek üzere geçici bir hükümet kuruldu. Hükümet başkanlığına, Genel Meclis in başkanı olan Mişelidaki seçildi. Nazırlıklara da eski İhtilal Komitesi Reisi Elefterios Venizelos ile Haralambo Polojorj, Luyadi ve Pitihaki seçildi 316. Kabinenin oluşturulmasının ardından yeni Hükümet, Yunan Hükümeti ne bağlılık yemini ederek, Yunanistan ile birleşmenin sağlanmasına yönelik hukuki düzenlemeler yapmaya başladı. Bu bağlamda, Yunan Anayasası uygulamaya konuldu, bütün memur ve askerlere Yunan Kralı adına yemin etme zorunluluğu getirildi 317. Bu düzenlemelerin bir amacı da ilhakın önünde engel olarak görülen Türkleri, memuriyetlerden dışlamaktı. Nitekim, eski Maârif ve Mezâhib Müsteşarı ve Hanya Mebusu Fagfurizâde Nesimi Efendi ye bu dönemde de aynı görev teklif edilmişse de Nesimi Efendi, Yunan Kralı ve Yunan Hükümeti ne bağlılık yemini etmeyi kabul etmediği için görevinden azledildi İttihad, 28 Eylül Aynı yer. 316 İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324; Girid Meselesi Nasıl Hal Edilmeli, Tanin Matbaası, Dersaâdet, 1326, s İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324; Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C. IX, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1996, s BOA. Y. EE. KP., D. 86/33 G. 3251, 1324 Teşrîn-i Evvel 12; İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324.

83 73 Yunan kanun ve yönetmeliklerini uygulamaya koyarak, Ada yı Yunan Kralı adına yönetmeye başlayan Rumlar, aynı zamanda Yunanistan ın kendilerine aktif olarak destek olması için de harekete geçtiler. Girit Hükümeti, 15 Ekim de Yunan Kralı I.Yorgo ya telgraf çekerek, Kralı, Ada yı işgal etmeye davet etti 319.İsyanın başından itibaren büyük devletlerin ilhakı kabul etmesini bekleyen ve tarafsız kalan Yunanistan, devletlerin Ada daki statükonun korunacağı yönünde açıklamalarda bulunmaya başlamaları üzerine ilhakın kabul edilmesi için diplomatik girişimlere başladı. Ancak Yunanistan ın çabaları sonuç getirmedi. Ada yı tahliye etme kararı alarak ilhak konusunda Rumları cesaretlendiren İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya, Osmanlı Devleti nde meşrutiyetin ilan edilmesiyle birlikte Girit konusunda daha ihtiyatlı bir politika izlemeye başladı. Söz konusu devletler, Yunanistan ın ilhakın kabul edilmesine yönelik talepleri karşısında, Osmanlı Devleti nde iktidara gelen yeni Meşrutiyet Hükümeti ile ilişkileri bozmak istememeleri 320 ve Balkanlarda Bulgaristan ve Bosna-Hersek sorunlarının yaşandığı sırada yeni bir sorunla daha uğraşmak istememelerinden dolayı ilhakı tanımayarak, sorunun müzakereler yoluyla kesin bir çözüme kavuşturulacağını bildirmekle yetindiler. Alman İmparatoru II. Wilhelm, Bosna-Hersek ve Bulgaristan olaylarından sonra Girit in de kaybıyla Osmanlı Devleti nin yeni bir parçalanma sürecine girmesini istemiyordu 321. Bu dönemde tamamen Bosna-Hersek meselesiyle meşgul olan Avusturya- Macaristan İmparatorluğu da Almanya ile birlikte hareket ederek ilhakı tanımadı. Avrupa devletlerinin Girit te statükonun devamı konusunda kararlı bir tutum sergilemeleri üzerine Yunanistan, ilhakı reddetmek zorunda kaldı. Bu durum, Yunanistan da iç politikayı karıştırdı ve kamuoyunun Theotokis Hükümeti ne büyük tepki göstermesine neden oldu. Girit te ilhakın tanınmaması, Theotokis Hükümeti ne karşı örgütlü bir muhalefet hareketinin ortaya çıkmasına sebep oldu. İttihat ve Terakki Cemiyeti nin kuruluşundan 319 Girid Meselesi Nasıl Hal Edilmeli, s Adıyeke, a.g.e., s. 229; Hatipoğlu, a.g.e., s Armaoğlu, a.g.e., s. 628.

84 74 esinlenen Yunan subayları, iktidara karşı Askeri İttifak adı altında örgütlenmeye başladılar 322. Avrupa devletlerinin ilhakı reddetmesi, Theotokis Hükümeti nin aksine İstanbul daki yeni Meşrutiyet Hükümeti ne dış politikada duyulan güveni arttırdı. Hükümet, Bosna-Hersek ve Bulgaristan sorunlarıyla daha rahat ilgilenme imkanı buldu. Girit i kontrolünde bulunduran devletlerin ilhakı reddetmesi, Osmanlı Devleti nin dış politikasında İngiliz yanlılarının güçlenmesinde de etkili oldu. İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarından Doktor Nazım ve Ali Rıza Paşa, Sultan II. Abdülhamit in idaresinde bozulan Türk-İngiliz ilişkilerini düzeltmek amacıyla, Kasım ayında İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey ile görüşmek için Londra ya gitti 323. Girit te ilan edilen ilhakın hiçbir Avrupa devleti tarafından tanınmaması, Ada daki Rumların tutumlarında bir değişiklik yaratmadı. Mişelidaki Hükümeti, Ada yı Yunanistan adına yönetmeye devam etti. Girit te askerlerinin tamamını çekmemiş olan ve Ada daki Osmanlı haklarını korumayı taahhüt etmiş olan İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, ilhakı tanımadıklarını resmi olarak açıklamalarına rağmen, ikiyüzlü bir politika izleyerek, Mişelidaki Hükümeti nin icraatlarına bir müdahalede bulunmadılar. Devletlerin bu politikasının bir sonucu olarak, Ada daki resmi dairelere Yunan bandıraları çekildi 324.Girit ten Osmanlı Devleti ne gönderilen mektup ve telgraflara üzerinde Yunanistan yazan pullar yapıştırıldı 325. Bu uygulamaların yanında, Ada da yaşayan Türkleri göçe zorlamaya yönelik faaliyetler de devam etti yılı sonunda, Türklerin üzerindeki baskı iyice arttı. Asayişi sağlama gerekçesiyle Girit te asker bulunduran Avrupa devletlerinin üzerine düşeni yapmamasından cesaret alan Rumlar, Müslümanların mal ve canlarına yönelik saldırılarını sürdürdüler. Fiili saldırıların dışında, Yunan Kralı adına yemin etmeyen Müslüman memurların görevden alınması, Müslümanlara ait mektup ve 322 Hatipoğlu, a.g.e., s Palmer, a.g.e., s Köylü, 16 Kanun-ı Evvel Osmanlı Devleti, bu uygulamaya tepki göstermekle birlikte alıcıların mağdur olmaması için Girit ten gelen mektup ve telgrafların üzerinde pul yokmuş gibi kabul edilip, sadece para cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı. Bkz. İttihad, 3 Kanun-ı Evvel 1324.

85 75 telgrafların incelemeye alınması ve Girit e gelen Müslüman yolcuların kabul edilmemesi gibi uygulamalar da baskı aracı olarak kullanıldı 326. Avrupa devletlerinin müdahalede bulunmamasından dolayı, Ada yı Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre yönetmeye başlayan Girit Rumlarının bundan sonra da Osmanlı Devleti nin aleyhine olan faaliyetlerini sürdürdükleri ve yeni ilhak teşebbüslerinde bulundukları görülmektedir. C-DEVLETLERİN ADA YI TAHLİYE ETMESİ VE BANDIRA BUNALIMI 1-Tarafların Tahliye Konusuna Yaklaşımları 10 Temmuz 1906 tarihinde Girit Hükümeti ne verdikleri nota ile Jandarma ve Milis Teşkilatı nın uygun şekilde oluşturulup, asayişin sağlanmasından sonra Ada yı tahliye edeceklerini ilan eden 327 İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, 24 Temmuz 1908 tarihinde askerlerinin önemli bir kısmını çekmişler 328 ve tamamının da 1909 yılı Temmuz ayında çekilmesini kararlaştırmışlardı 329. Devletlerin bu kararı, ilhakın ilanından sonra Ada da yeni bir gerginliğin başlamasına ve Girit Sorunu nun tekrar devletlerarası politikanın gündemine oturmasına yol açtı. Rumlar, tahliye meselesini, Avrupa devletlerine ilhakı kabul ettirmek için bir fırsat olarak görüyor ve tahliye işleminden sonra Yunanistan ın Ada yı işgal etmesini bekliyorlardı. Tüm hazırlıklarını bu yönde yapan Rumlar, daha 1909 Mayısı nda Yunan İşgal Ordusu Kumandanı Korakini için bir ikametgah hazırlamaya başlamışlardı 330. Bu hazırlıkların yanında devletlerin, tahliyeyi, asayişin sağlanması şartına bağlamış olması, Girit Hükümeti ni tahliyenin 326 Köylü, 16 Kanun-ı Evvel 1324; İttihad, 4 Şubat BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 15, 1327 Rebîulâhir Adıyeke, a.g.e., s Bayur I/1, s İttihad, 2 Mayıs 1325.

86 76 ertelenmesine meydan vermemek için Müslümanların güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirler almaya sevketti 331. Osmanlı Devleti ise Avrupa devletlerinin askerlerini çekmelerinden sonra Yunanistan ile Girit Rumlarının tekrar ilhak girişiminde bulunmalarından ve Müslümanların can güvenliğinin tehlikeye düşmesinden endişe ediyordu. Osmanlı Hükümeti, bu düşüncelerle, Mart ayının sonunda devletlerden tahliye kararından vazgeçmelerini istedi. Fransa, cevap olarak, tek başına karar veremeyeceğini ve Balkanlarda yaşanan buhran nedeniyle bu işten bahsetme zamanının henüz gelmediğini bildirdi 332. Diğer devletlerden de olumlu yanıt alamayan Osmanlı Devleti, İngiltere ye özel bir teklifte bulunarak, Girit Sorunu çözümlenene kadar İngiliz askerinin Ada da kalmasını istedi. İngiltere ise huzur ve asayiş sağlandığı için tahliye kararının alındığını, İngiliz askerinin Ada da kalmasının İngiltere ile diğer üç Avrupa devletinin arasını açacağını bildirerek teklifi reddetti 333. Osmanlı Devleti nin Rumların lehine işleyen süreci durdurma çabaları devam ederken, Girit Türkleri de umutlarını Osmanlı Devleti ne bağlamışlardı. Hanya Türklerinin ileri gelenleri, Mayıs ayında Padişah a gönderdikleri mektupta, devletlerin askerlerini çekmelerinin ardından Osmanlı askerinin Ada ya gelmesini istiyorlardı 334. Resmo Sancağı Müslümanları da Mayıs ve Haziran aylarında Padişah a aynı istekleri içeren mektuplar gönderdiler 335. Osmanlı Devleti nin tüm çabalarına rağmen Avrupa devletlerinin tahliye kararından vazgeçmemesi üzerine tartışmalar tahliyeden sonra Ada da idari durumun nasıl olacağı konusu üzerinde yoğunlaştı. Mayıs ayı sonunda, Hüseyin Hilmi Paşa başkanlığındaki Hükümet, Avrupa devletlerinden tahliye sonrasında Osmanlı Devleti ne bağlı muhtariyet idaresinin devam etmesini 331 BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 14, 1327 Rebîulâhir BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 37, 1909 Mart BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 35, 1909 Nisan 1 ve B. 28, 1327 Rabîulevvel Hanya dan Padişaha gönderilen 23 Rebîulâhir 1327 tarihli, Cemâat-i İslâmiye Reisi Naimbeyzâde Hüseyin Hüsnü ve Meclis-i Umumi azâları Hamidbeyzâde Mehmed Zeki ile Fagfurizâde Hüseyin Nesimi imzalarını taşıyan mektupta, tahliyeden sonra Osmanlı askeri Ada ya gelmezse, durumun ilhaka doğru gideceğini ve bunun da Ada da yaşayan Müslüman için felaket olacağı bildirilmektedir. Bkz. BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 16, 1327 Rebîulâhir BOA. İ. HUS., V. 68 B. 1, 1327 Cemâziyelevvel 7 ve B. 2, 1327 Cemâziyelevvel 20.

87 77 istedi 336. Osmanlı Devleti nin Girit teki hakimiyetine bir savaşa sebebiyet vermeden son vermeyi isteyen Avrupa devletleri ise Haziranın ilk haftasında, Osmanlı Hükümeti ne para karşılığında Girit teki haklarından vazgeçmesini teklif etti. Bu teklif Osmanlı Hükümeti tarafından kabul edilmedi ve Osmanlı basını, devletlerin bu isteğine sert tepki gösterdi 337. Tahliye sonrasında Ada daki idari durumun nasıl olacağı konusunda bir uzlaşma sağlanamaması üzerine Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa, Dahiliye Nazırı Ferid Paşa, Hürriyet Ordusu Kumandanı Mahmut Şevket Paşa ile Harbiye ve Bahriye Nazırları, 9 Haziran da bir toplantı yaparak, muhtemel bir askeri harekât için alınması gereken tedbirleri görüştüler 338. Hükümet, askeri hazırlıkların yanında, Avrupalı devletlerinin Suda Limanı nda bulunan savaş gemilerinin arasına bir de Osmanlı savaş gemisini göndermek için ilgili devletler nezdinde teşebbüste bulundu ancak olumlu yanıt alamadı 339. Osmanlı Devleti nin Girit teki durumu kendi lehine çevirmeye çalıştığı dönemde, Yunanistan da iktidarda bulunan Theotokis Hükümeti, Girit teki gelişmeler karşısında tarafsız kalmayı tercih etti. Yunan Hükümeti, Girit yüzünden kamuoyu baskısına maruz kalmaktan çekindiği için basından devletlerin Girit ten çekileceği güne kadar tahliye meselesi ile ilgili haber yayınlamamalarını istedi 340. Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da tahliye konusunda tarafsız kalmayı tercih eden devletler arasında yer aldı 341. Tahliye kararından geri adım atmak istemeyen İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, Osmanlı Devleti nin Girit teki hakimiyet haklarından taviz vermeme konusundaki kararlı tutumu karşısında, bir savaşa sebebiyet vermemek için hem tahliyenin gerçekleştirilmesini öngören hem de Ada daki statükonun 336 İttihad, 19 Mayıs Ayşe Nükhet Adıyeke, Türk Basınında Girit in Yunanistan a Katılması ( ), Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, C. I, S. 2, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü yayını, İzmir, 1991, s. 53; İttihad, 23 Mayıs İttihad, 29 Mayıs İttihad, 17 Haziran BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 20, 1327 Rebîulâhir BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/18 B. 1, 1327 Cemâziyelevvel 11 ve B. 4, 1327 Cemâziyelevvel 9.

88 78 devamını öngören bir çözüm yolunu benimsediler. Dört devlet, 13 Temmuz 1909 tarihinde Bâb-ı Ali ye verdikleri notada, 26 Temmuz da askerlerini çekeceklerini, Osmanlı sancağı ile kendi bayraklarının muhafazası ve Müslümanların emniyeti için Suda Limanı nda her devletin birer savaş gemisi bulunduracağını bildirdiler. Aynı notada, Girit te Osmanlı Devleti ne bağlı muhtariyet idaresinin korunacağı, Ada yı mevcut Girit Hükümeti nin yönetmeye devam edeceği ve şimdiki durumun geçici olduğu, dört devletin Ada nın gelecekteki idaresi için uygun bir zamanda Osmanlı Devleti ile görüşmeler yaparak konuya iyi niyetle yaklaşılacağı bildirildi. Söz konusu nota, Yunan Hükümeti ne de bildirilerek, Osmanlı Devleti ni tahrik edecek bir harekette bulunmamaları istendi. Avrupa devletlerinin Hanya daki konsolosları da Girit Hükümeti ni uyararak, karışıklık çıkardıkları takdirde tekrar Ada yı işgal edecekleri uyarısında bulundular 342. Avrupa devletleri tarafından statükonun devamı şartına bağlanan tahliye kararı, Osmanlı Devleti ni tatmin etmedi. Osmanlı Hükümeti, Avrupa devletlerinden muhtariyetin Osmanlı hükümranlık haklarına uygun şekilde tekrar düzenlenmesini talep etti 343. Osmanlı Hükümeti nin talepleri karşısında, Avrupa devletlerinin Girit teki Osmanlı haklarını koruyacağını bildirmesi, Yunanistan daki iç politik dengeleri alt-üst etti. Uzun süredir iktidarda olan Theotokis Hükümeti düştü ve yerine Dimitrios Rallis in başkanlığında bir hükümet kuruldu Tahliyenin Gerçekleştirilmesi ve Bandıra Bunalımı nın Ortaya Çıkması Girit te silahlı güçleri bulunan dört Avrupa Devleti, Osmanlı Devleti ne verdikleri 13 Temmuz 1909 tarihli notada beyan ettikleri kararlarına uygun olarak, 26 Temmuz 1909 da Ada dan askerlerini çektiler ve Hanya nın Suda Limanı na 4 adet savaş gemisi gönderdiler. Uzun süredir tahliye işleminin 342 Tukin, a.g.m., s ; İttihad, 2 Temmuz 1325; Seyit Ali Ak, Fotoğraf ve Kartpostallarıyla Girit ten İstanbul a Bahaettin Rahmi Bediz, Beyaz Atlı Fotoğrafçı , 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, 2004, s İttihad, 12 Temmuz İttihad, 7 Temmuz 1325.

89 79 gerçekleştirilmesini bekleyen ilhak yanlısı Rumlar, askerlerin Ada yı boşalttıkları gün harekete geçerek Hanya Kalesi, Kandiye Kalesi ve Resmo daki Fortecca Kalesi ne Yunan bandırası çektiler 345. Osmanlı Devleti, daha tahliyenin yapıldığı gün hakimiyet haklarına saldırıların başlamasına sert tepki gösterdi. Dört Avrupa devletine verilen nota ile Yunan bandıralarının kalelerden indirilmesi istendi. Devletlerin bandıraları indirmemesi halinde, Osmanlı Devleti nin müdahale ederek, bandıraları indireceği belirtildi 346. Devletler, bu notaya cevap olarak, Hanya daki konsoloslarının gelişmelere ilişkin bilgilerinin olmadığını, Padişah ın Ada üzerindeki haklarının korunacağını bildirdiler 347. Osmanlı Hükümeti, Avrupa kabineleri nezdindeki bu girişimlerinin ardından Yunan Hükümeti nden ilhakı tanımadığını belirten bir açıklama yapmasını istedi. Yunanistan, Avrupa devletlerinin de baskısıyla, Girit Sorunu nun çözümünün büyük devletlere ait olduğunu açıkladı 348. Osmanlı Devleti nin Yunanistan nezdindeki girişimleri bununla sınırlı kalmadı. Hariciye Nazırı Rıfat Paşa, Yunanistan ın İstanbul Sefiri Gariparis ile gayr-i resmi bir görüşme yaparak, Girit te resmi işlemlerin Yunan Kralı adına yapılmamasını, Ada daki Yunan zabıtanının geri çağrılmasını ve Girit posta pullarından Yunanistan kelimesinin çıkarılmasını istedi 349. Diplomatik girişimler sürerken Osmanlı donanması da Adalar Denizi ne açılmak için hazırlık yapmaya başladı 350. Osmanlı Devleti, devletlerarası alandaki diplomatik girişimlerinin yanında, Girit teki gelişmelere doğrudan müdahale etmeyi amaçlayan teşebbüslerde de bulundu. Girit teki kalelere Yunan bandıralarının çekilmesiyle beraber Türklere yönelik saldırıların tekrar başlaması üzerine Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti, Girit Türklerine hitaben bir beyanname 345 BOA. MV., D. 130 G. 44 B. 1, 1327 Receb 18; BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 22, 1327 Receb 17; İttihad, 16 Temmuz 1325; Ahenk, 11 Ağustos BOA. MV., D. 130 G. 44 B. 1, 1327 Receb İttihad, 21 Temmuz Tukin, a.g.m., s İttihad, 24 Temmuz BOA. MV., D. 130 G. 44 B. 1, 1327 Receb 18.

90 80 yayınlayarak, Ada yı terk etmemelerini istedi 351. Bunun yanında, Hanya Kalesi ne Yunan bandırasını çekenler arasında Hanya Rum Metropoliti Omanyos un (?) da bulunduğunun tespit edilmesi üzerine Bâb-ı Âli, İstanbul Rum Patrikhanesi nden Girit Metropoliti nin görevden alınmasını istedi 352. Osmanlı Devleti nde Girit te yaşanan olaylara Hükümet gibi kamuoyu da sert tepki gösterdi. Ülkenin çeşitli yerlerinde mitingler düzenlendi ve Rum mallarına karşı boykot ilan edildi 353. Osmanlı Devleti nin kararlı tutumu karşısında, Avrupa devletleri bir Türk-Yunan savaşına sebebiyet vermemek için harekete geçti. İngiltere nin Hanya Konsolosu, 2 ve 5 Ağustos tarihlerinde Ada yı tahliye eden dört Avrupa Devleti adına Girit Hükümeti ne verdiği notada, kalelerdeki bandıraların indirilmesini isteyerek aksi takdirde Ada nın tekrar işgal edileceğini bildirdi 354. Aynı günlerde Yunanistan Başbakanı Rallis de Girit Hükümeti nden bandıraların indirilmesini isteyerek, aksi takdirde Yunanistan ın bir savaş tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını belirtti 355. Bu olayların yaşandığı sırada Girit Hükümeti nin başında Mişelidaki bulunuyordu. Hükümet te Mişelidaki den sonra etkili olan isimlerin başında Hariciye Müsteşarı Venizelos geliyordu. Muhalefet te ise Kondoros un başkanlık ettiği parti bulunuyordu. Her üç politikacı da Yunanistan a ilhakı savunan görüşleriyle tanınıyordu. Girit in Rum halkı ve muhalefet partisi, bandıraların indirilmesine şiddetle karşı çıkıyordu. Devletlerin baskısı ile halkın talepleri arasında kalan Hükümet, Ada nın işgale uğramaması için bandıraların indirilmesi gerektiği görüşündeydi. Ancak, bandıraların inmesi iç politikada kendileri için büyük bir darbe olacaktı. Bu yüzden Mişelidaki, devletlere bandıraların indirilmesinden doğacak mesuliyeti tek başlarına kabul edemeyeceklerini bildirerek, Hıristiyan mebusları ve Girit in ileri gelenlerini 351 İttihad, 21 Temmuz BOA. MV., D. 130 G. 40, 1327 Receb 15; Ahenk, 8 Ağustos 1325; Patrikhane, Eylül ayının başında Girit Metropoliti ni görevden alacaktır. Bkz. Adıyeke, a.g.e., s. 225; Ahenk, 21 Ağustos İpek, Yakova, Şam, Bursa, Ayvalık, Yenişehir gibi yerlerde mitingler düzenlendi. Bkz. Ahenk, 24 Temmuz 1325; 2 Ağustos 1325; Selanik, İzmir, İstanbul, Trabzon ve İzmit te Rum mallarına karşı boykot ilan edildi. Bkz. Ahenk, 2, 4, 6, 7 Ağustos Ahenk, 2 Ağustos İttihad, 29 Temmuz 1325.

91 81 olağanüstü toplantıya çağırdı Ağustos ta Hanya da gerçekleştirilen ve davet edilen 130 kişiden 80 inin hazır bulunduğu toplantıda, bunalımı aşacak bir karar çıkmadı 357. Bu gelişmelerin yanında Ada da gerilimde giderek artıyordu. Apokoron Kazası nda toplanan Hıristiyanlar, bir beyanname yayınlayarak, bandıraların indirilmemesini talep etti. Resmo da da Müslümanlara boykot ilan edildi 358. Bunalımı bir türlü aşamayan Mişelidaki Hükümeti, 15 Ağustos ta Genel Meclisi toplayarak istifasını verdi. Aynı gün Nikolazoridi, Yani Kapsali ve Sagonaçosi (?) den oluşan geçici bir idare heyeti kuruldu 359. Mişelidaki nin iktidardan düşmesi üzerine Avrupa devletleri, bandıraların indirilmesine yönelik taleplerini yineledi. Konsoloslar, 16 Ağustos ta yeni İdare Heyeti ne sert bir nota vererek, bandıraların hemen indirilmesini istedi. İdare Heyeti, cevap olarak, bandıraların indirileceğini ancak, indirme işlemi yapılırken halkın galeyana gelmemesi için hiçbir merasim yapılmayacağını bildirdi. Bu cevabın verilmesine rağmen, bandıraların indirilmesine yönelik hiçbir teşebbüste bulunulmadı 360. Bunun üzerine devletler, 18 Ağustos ta Hanya ya savaş gemilerinden 300 adet asker çıkardılar ve Hanya Kalesi nde Yunan bandırasının çekili olduğu direği baltalarla kestiler. Hiçbir direnişle karşılaşmayan askerler, bandıra direğinin kesilmesinin ardından Hanya Kalesi ne 50 kişilik bir kuvvet bırakarak, Ada yı terkettiler 361. Hanya Kalesi nden sonra Kandiye Kalesi nden de Yunan bandırası indirildi. Ancak Resmo daki yerli Rumlardan olan konsolos vekillerinin Hanya daki konsoloslara yanıltıcı bilgi vermesinden dolayı, Fortecca Kalesi ndeki Yunan bandırası indirilmedi ve devletler, bu durumu, gecikmeli olarak öğrendi 362. Bununla birlikte, Resmo ya askeri bir müdahalede bulunulmadı. Eylül ayının başında, Fortecca Kalesi ndeki Yunan bandırası duruyordu 363. İdare Heyeti 356 Ahenk, 2 Ağustos İttihad, 1 Ağustos Ahenk, 2, 11 Ağustos Ahenk, 5 Ağustos Aynı yer. 361 Ahenk, 7 Ağustos 1325; Tukin, a.g.m., s Ahenk, 11 Ağustos Ümid, 26 Ağustos 1325.

92 82 tarafından bir daha kalelere bandıra çekilmeyeceğine dair teminat verilmesi üzerine devletler, 1 Eylül de Hanya Kalesi ne bıraktıkları askerlerini de çektiler 364. Yunan bandıralarının indirilmesi, Osmanlı kamuoyunda Hükümet in diplomatik bir zaferi olarak değerlendirildi 365. Yunanistan da ise Rallis Hükümeti nin Girit teki ilhak yanlılarına destek vermemesi, Genç Subaylardan oluşan Askeri İttifakı, Hükümet e karşı harekete geçirdi 366. Albay Nikolaos K. Zorbas liderliğindeki ittifak mensupları, 14/15 Ağustos 1909 da Atina nın banliyölerinden Gudi de Hükümet e karşı ayaklandı. Bu gelişmeler üzerine Rallis, istifa etti. Böylece Yunanistan da Girit yüzünden bir kez daha hükümet düşmüş oldu. Kral, yeni kabineyi kurma görevini, Kiriakulis Mavromikhalis e verdi 367. Bandıra Bunalımı nın Osmanlı Devleti nin istediği şekilde çözülmesi, Girit teki Türklerin durumunda bir düzeltme yaratmadı. Kalelere Yunan bandıraların çekilmesiyle başlayan Türklere yönelik saldırılar, özellikle Resmo da kendini gösterdi. Devletlerin, Hanya Kalesi ne asker çıkarmalarından önce Resmo da Türklere yönelik olarak ilan edilen ekonomik boykot kısa sürede etkisini gösterdi ve Türkler, un ve ekmek sağlamada dahi sıkıntı yaşamaya başladılar. Aynı günlerde saldırılar yüzünden köylerden şehirlere doğru da büyük bir göç başladı 368. Eylül ayında açlık ve sefalet iyice arttı. Saldırılardan dolayı şehirlere sığınan köylüler, zeytin mahsulünün toplanma zamanı geldiği halde, köylerine dönüp, mahsullerini toplayamadıkları için sefalet içinde kaldılar 369. Resmo Sancağı nın nahiye ve köylerinde Müslümanların imhasını isteyen beyannameler asıldı 370. Osmanlı Devleti, bu gelişmelere tepkisiz kalmadı. Hanya civarındaki dağlarda bir 364 Ahenk, 26 Ağustos Ahenk, 8 Ağustos BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 76, 1327 Ramazan Hatipoğlu, a.g.e., s Ahenk, 7 Ağustos BOA. MV., D. 133 G. 14, 1327 Ramazan 11; İttihat ve Terakki Cemiyeti İzmir Heyet-i Merkeziyyesi Girit Türklerini içinde bulundukları durumdan kurtarmak için yardım toplamaya başladı. Bkz. BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 52, 1325 Eylül BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 24 M. 68, 1327 Ramazan 6.

93 83 Müslümanın öldürüldüğü haberinin duyulması üzerine Bâb-ı Âli, Paris, Londra, Petersburg ve Roma sefirlerine konuyla ilgili gerekli girişimlerde bulunmaları talimatını verdi. Londra Sefiri nden 5 Ekim 1909 tarihinde gelen cevapta, Sir Charles Harding in Ada nın tahliyesinden sonra üç Müslümanın öldürüldüğünü, bu cinayetlerden ikisinin faillerinin yakalandığını ve üç olayında siyasi nitelikte olmayıp, adi vakalar olduğunu belirttiği bildirildi. Bu hususta, Paris ve Petersburg sefirlerinden alınan cevaplarda da ilgili hükümetlerin canilerin cezalandırılmaları için Hanya daki konsoloslarına gerekli talimatları verdiklerini bildirdikleri belirtildi 371. Avrupa devletlerinin Girit teki kalelerden Yunan bandıralarını indirmenin dışında, Ada daki sorunları çözmeye yönelik bir girişimlerinin olmaması, Rumların, 1909 yılından sonra da Osmanlı Devleti nin hakimiyet haklarına yönelik saldırılarını devam ettirmesine imkan sağladı. Yunanistan da Gudi Darbesi ile Askeri İttifak ın iktidarı kontrol etmeye başlamasının, Girit Rumlarını, Yunanistan ın desteğini sağlamak için harekete geçirdiği görülmektedir. D-1910 SEÇİMLERİ VE MÜSLÜMAN MEBUSLARIN GİRİT MECLİSİ NDEN ATILMASI 1-Seçim Tartışmaları Yunanistan da 1909 yılı Ağustos ayında gerçekleştirilen Gudi Darbesi sonrasında seçim hazırlıklarının başlaması ve Bandıra Bunalımı nın yeni aşıldığı günlerde Girit Rumlarının Yunanistan seçimlerini kendi çıkarları için kullanma teşebbüsleri, Girit Sorunu nun Eylül ayı içerisinde tekrar devletlerarası politikanın gündemine oturmasına yol açtı. Giritli politikacı Venizelos, Hanya dan Atina ya çektiği bir telgrafta, eğer Yunanistan da mebus seçimleri yapılırsa, Giritlilerin de seçim yaparak, Yunan Meclisi ne üye 371 BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 79 B. 3, 1327 Ramazan 24.

94 84 göndereceklerini beyan etti 372. Rumların bu hazırlıklarına karşı, Hüseyin Hilmi Paşa başkanlığındaki Osmanlı Hükümeti, Yunanistan da 1910 yılının Şubat ya da Mart ayında yapılması muhtemel olan seçimlerden önce Kasım ayının sonuna kadar Girit Sorunu nun Osmanlı Devleti nin menfaatlerine uygun şekilde çözülmesi gerektiği görüşündeydi 373. Yunanistan ın İstanbul daki sefirinin Girit ten Yunan Meclisi ne mebus kabul etmeyeceklerini bildirmesine 374 rağmen, Osmanlı Hükümeti, Avrupa devletlerinden Girit Sorunu nun çözümü için devletlerarası bir konferans yapılmasını talep etti 375. Osmanlı Devleti nin çözüm talepleri sürerken, Yunanistan da Ekim ayında Askeri İttifak a mensup bir grubun, monarşinin kaldırılması için isyan hazırlıklarına başlaması, ülkede büyük bir iç kargaşa çıkarmıştı 376. Avrupa devletleri, Osmanlı Hükümeti ne verdikleri cevapta, Yunanistan daki karışıklıkların sona ermesinden sonra Girit Sorunu nun müzakere edilebileceğini, İlkbahara kadar Ada daki statükonun korunacağını bildirdiler 377. Bandıra Bunalımı sırasında uğradıkları başarısızlıktan sonra ilhakın gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerine devam eden Girit Rumları, Yunanistan nezdindeki teşebbüslerinin yanında, Ada daki eylemlerini de sürdürüyorlardı. 15 Ağustos 1909 tarihinde Mişelidaki Hükümeti nin istifa etmesiyle birlikte Mişelidaki- Venizelos ittifakı da sona ermiş ve Mişelidaki Hükümeti nin yerine üç kişiden oluşan bir İdare Heyeti göreve gelmişti 378. İdare Heyeti döneminde, Avrupa devletlerinin askeri müdahalesiyle kalelerden Yunan bandıralarının indirilmesinden sonra Ada da ilhak taleplerinden kaynaklanan olaylar devam etti. Ekim ayında İlyaki adında bir isyancı, Kisamo Kazası nda 800 adamı ile birlikte dağa çıkarak, ayaklanma başlattı ve Yunanistan a ilhakın gerçekleştirilmesini talep etti 379. Aynı 372 Ahenk, 2 Eylül BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 76, 1327 Ramazan Ahenk, 10 Eylül Ahenk, 17 Eylül Hatipoğlu, a.g.e., s Ahenk, 28 Eylül Ahenk, 5 Ağustos Ahenk, 7 Teşrîn-i Evvel 1325.

95 85 günlerde, muhalefette bulunan Kondoros Fırkası mensuplarından Daskaloyani nin teşvikiyle, 100 kadar silahlı eşkıya, İsfakiye taraflarında dağa çıkarak, dış politikada takip edilecek yolun belirlenmesi için Meclis in toplanmasını talep etti 380. Yaşanan olayların etkisiyle Genel Meclis, 1910 yılı Ocak ayının başında toplandı. Toplantıda, 7 Mart ta yapılması kararlaştırılan Milli Meclis seçimlerine kadar Ada yı yönetmek üzere üç tarafsız üyeden oluşan bir seçim hükümeti kuruldu. Üyelerden Kosta Fomi ye Maliye ve Hariciye Müsteşarlığı, Yorgi Skolozi ye Maârif, Mezâhib ve Adliye Müsteşarlığı, Papahacaki ye de Dahiliye Müsteşarlığı verildi. Üyeler, hükümet başkanlığı görevini dönüşümlü olarak yapacaklardı. Yeni Hükümet, Yunan Kralı adına yemin etti. Yunan Meclisi ne mebus gönderme niyetinde olan Girit Meclisi de seçimlerin Yunan kanunlarına göre yapılması için bazı düzenlemeler yaptı. Ayrıca Hükümet in uyması ve uygulamaya koyması içinde bazı kararlar alındı. Bu kararların en önemlileri, bütün resmi işlemlerin Yunan kanunlarına uygun olması şartıyla uygulamaya konulması, Yunan Anayasası na uygun olmayan kanunların tanzimine Hükümet in yetkisinin olmaması ve seçim günlerinde Müslümanların oy kullanma işleminin ayrı yapılmasıdır 381. Girit Meclisi nin, Yunan Meclisi ne mebus göndermek için başlattığı çalışmaları, Osmanlı Devleti, Avrupa devletleri nezdinde protesto etti 382. Avrupa devletleri de Girit ten Yunan Meclisi ne mebus gönderme girişimi olursa, bunu engelleme kararı aldıklarını, Girit Hükümeti ne bildirdiler. Bu gelişmeler karşısında, Yunanistan, Meclisi ni sadece dahili ıslahatları görüşmek için toplantıya çağıracağına dair teminat vererek, Girit ten mebus kabul etmeyeceği mesajını verdi 383. Böylece Girit teki seçimlerden önce Ada Rumlarına Yunan Meclisi ne mebus gönderilmesine izin verilmeyeceği yönünde ciddi mesajlar verilmiş oldu. 380 Ahenk, 8 Teşrîn-i Evvel Ümid, 23 Kanun-ı Evvel Ahenk, 29 Kanun-ı Evvel Ümid, 10 Şubat 1325.

96 86 2-Seçimlerin Yapılması ve Müslüman Mebusların Meclisten Atılması Girit te mebus seçimleri planlandığı gibi 7 Mart 1910 tarihinde yapıldı. Gergin bir atmosferde geçen seçimlerden galip çıkan taraf Venizelos un partisi oldu 384. Yeni Meclis te sayısal çoğunluk yine Hıristiyanlardaydı. 114 Hıristiyana 385 karşılık, 16 Müslüman, mebus olarak Meclis e girmeye hak kazandı. Meclis e giren Müslümanların isimleri şunlardır: Bâkizâde Hüsnü, Veisağazâde Kami, Esirakizâde İbrahim Rasih, Sadakaki Ömer, Venturzâde Mustafa Zihni, Hamidbeyzâde Mehmed Zeki, Doktor Ali Çikozâde, Doktor Ali Rasih, Mustafababazâde Ali Nami, Ahmed Mustafa Babazaki, Naimbeyzâde Hüseyin Hüsnü, Tahmiscizâde Mehmed Macid, Barbarasaki Yusuf, Selimefendizâde Hüsnü, Çiçekzâde Ali Şevki ve Kavurzâde Hüseyin 386. Hıristiyanlar, seçim sonuçlarının belli olmasından sonra Meclis in 9 Mayıs ta yapılacak olan açılışında, daha önce olduğu gibi Yunan Kralı adına yemin edilmesini kararlaştırdılar. Ancak, bu sefer Müslüman mebusların da Yunan Kralı adına yemin etmesine yönelik talepler gündeme gelince, iki taraf arasında yeni bir gerilim doğdu. Müslümanların yemin etmesi konusunda, Hıristiyanlar arasında üç farklı görüş ortaya çıktı. Bu görüşler, Müslümanların yeminden muaf tutulmaları, Müslümanların yeminden muaf tutulmaları halinde Hıristiyanların da yemin etmemesi ve Müslümanların yemin etmeyi kabul etmemeleri halinde Meclis e alınmamaları şeklindeydi 387. Meclis in açılış tarihinin yaklaşması ile birlikte Müslüman mebuslar, politika belirleme çalışmalarına başladılar. Hanya dan mebus seçilen Tahmiscizâde Mehmed Macid, Venturzâde Mustafa Zihni, Çikozâde Ali Faik, Hamidbeyzâde Mehmed Zeki ve Naimbeyzâde Hüseyin Hüsnü, 12 Mart 1326 tarihinde Bâb-ı Âli ye bir mektup göndererek, Girit Meclis-i Millisi nin üçüncü devre-i içtimaiyesinde, Yunan Kralı adına yemin edilmesi istenirse ya da 384 Adıyeke, a.g.e., s Ümid, 24 Mart BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 81, 1326 Nisan 27; BOA. BEO. A. MTZ. GR. GMU., D. 23 G. 5 B. 1, 1326 Haziran Ümid, 7 Nisan 1326.

97 87 Meclis, bir İhtilal Meclisi olarak toplanacak olursa, durumu Düvel-i Hamiyye konsolosları nezdinde protesto ettikten sonra Meclis e katılmama kararında olduklarını ancak Osmanlı Devleti nin Avrupa devletleri nezdinde yapacağı teşebbüsler sonucunda, Meclis e katılmalarına engel olan unsurlar ortadan kalktığı takdirde, Meclis teki müzakerelere katılacaklarını bildirdiler. Mebuslar, aynı mektupta, Meclis e girmeleri halinde Osmanlı hakimiyet haklarının korunması için Meclis te nasıl bir politika izlemeleri gerektiğine ilişkin, Meclis in açılış tarihinden önce kendilerine talimat verilmesini istediler 388. Ada dan olumsuz haberlerin gelmeye başlaması üzerine Girit Meclisi nin açılışından önce Hariciye Nazırı Rifat Paşa, Avrupa devletlerini Osmanlı Devleti nin Girit teki haklarının korunması hususunda uyardı 389. Osmanlı Devleti nin Avrupa devletlerini uyarmasına rağmen, Girit Meclisi nin açılışından önce yemin sorunu çözülmedi. Yunan bayrakları ve Yunan Kral ve Kraliçesi nin resimleri ile donatılan Girit Milli Meclisi, 9 Mayıs 1910 tarihinde açıldı. Dini merasimin ardından Meclis Başkanı Skolozi, kürsüye çıkarak, Meclisi Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre açtığını ilan etti. Bunun üzerine bütün Hıristiyan mebuslar, Yaşasın İltihak diye bağırdılar 390. Bu gelişmeler karşısında, Meclis te hazır bulunan Müslüman mebuslar adına Naimbeyzâde Hüseyin Bey, Meclis in Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre açılmasına itiraz eden bir reddiyeyi Meclis Başkanlığı na verdi. Reddiye, başkanlık tarafından kabul edildi. Ancak, bu seferde Meclis Başkanı nın teklifi ile Yunan Kralı adına yemin edildi. Bu olayı da protesto etmek için ikinci bir reddiyeyi Meclis Başkanı na vermek için başkanlık makamına giden Naimbeyzâde Hüseyin Bey, reddiyeyi vermek üzereyken Hıristiyan Mebus Daskaloyani nin saldırısına uğradı ve reddiye elinden alınarak yırtıldı. Bu saldırıya itiraz etmek isteyen Naimbeyzâde Hüseyin Bey in ağzı Hristiyan mebus Manosaki tarafından kapatıldı. Aynı anda Hıristiyan mebuslar, dışarı dışarı şeklinde bağırmaya başladılar. Gerilimin artması üzerine Meclis Başkanı, oturuma son verdi. Salonu terk 388 BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/17 B. 142, 1326 Mart BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 80 B. 3, 1328 Rebîulâhir Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s

98 88 eden Müslüman mebuslar, aralarından seçtikleri üç temsilciyi Konsoloslar Heyeti ne başkanlık eden Fransız Konsolosu nun makamına göndererek, olaylar hakkında bilgi verdiler. Bunun üzerine konsoloslar, Müslüman temsilcilere, Meclis te kendilerine yönelik olarak gerçekleştirilen tecavüzü hükümetlerine bildireceklerini söylediler 391. Müslüman mebusların Meclis ten atılmasına Osmanlı kamuoyu, çok sert tepki gösterdi. Farklı etnik ve dini toplulukların katılımıyla ülkenin her tarafında mitingler düzenlendi ve İstanbul a telgraflar çekildi 392. Osmanlı Hükümeti de Girit te yaşanan olayları protesto etti. Osmanlı Devleti, Müslüman mebusların Meclis ten atılmasının yanında, Hıristiyan mebusların Yunan Kralı adına yemin etmesine de itiraz etti. Girit te Osmanlı Devleti nin hükümranlık haklarını muhafaza etmeyi taahhüt etmiş olan dört Avrupa Devleti, Osmanlı Hükümeti nin tepkileri üzerine Hıristiyan mebusların Yunan Kralı adına yaptıkları yeminin hükümsüz olduğunu açıkladılar ve Hıristiyan mebuslardan Müslümanların Meclis e yeminsiz olarak alınmasını talep ettiler 393. Girit Milli Meclisi, 9 Mayıs 1910 tarihindeki olaylı açılışından sonra ilk toplantısını 14 Mayıs ta yaptı. Müslüman mebusların katılmadığı toplantıda, 6 Ekim 1908 tarihinde ilan edilen ilhak tekrar tasdik edildi ve seçimlerden galip çıkan Venizelos, Meclis Başkanı seçildi. 16 Mayıs ta gerçekleştirilen ikinci toplantıda, Meclis, Venizelos a üç kişiden oluşmak üzere yeni hükümeti kurma yetkisini verdi. Aynı toplantıda, Avrupa devletlerinin Müslüman 391 EK. 3; Ümid, 28 Nisan 1326; Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Başlıca miting merkezleri Edirne, Gümülcine, Tire, Tikveş, Resne, Drama, Siroz, Urla, Bayındır, Eşme, Manastır, Kula, Keşan, Tekfurdağı, Kırkağaç, Çine, İzmir, Mürefte, Aydın, Çorlu, Balıkesir, Salihli, Priştine, Tavas, Midilli, Buldan, Rodos, Kayalar, Üsküp, Söke, Düzce, Kastamonu, Koçana, Alasonya, Bergama, Kesriye, Pirzerin, Lazkiye, Çaycuma, Bayramiç, Trabzon, Burhaniye, Debre, Eskişehir, Ezine, Nablus, Hayfa, Bayburt, Tarsus, Muğla, Akka, Taberiya, Memluk, Cebeli, Nasıra, Adapazarı, Şam, Diyarbakır, Konya ve Erzurum dur. Bkz. BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/17 B , 1326 Nisan 29 ve B , 1326 Nisan 30 ve B , 1326 Mayıs 2 ve B , 1326 Mayıs 3 ve B , 1326 Mayıs 4 ve B , 1326 Mayıs 5 ve B , 1326 Mayıs 6 ve B , 1326 Mayıs 7 ve B , 1326 Mayıs 10 ve B , 1326 Mayıs 12 ve B , 1326 Mayıs 13 ve B. 33, 35, 37, 38, 1326 Mayıs 14 ve B , 1326 Mayıs 19 ve B. 18, 1326 Mayıs 20; Kesriye Miting Heyeti tarafından hükümete çekilen telgraf için Bkz. EK Ümid, 30 Haziran 1326.

99 89 mebusların yeminsiz olarak Meclis e kabul edilmelerini isteyen talepleri de gündeme geldi ancak sorun bir karara bağlanmadan Meclis dağıldı. Ertesi günü, 114 Hıristiyan mebusun hazır bulunduğu toplantıda, yeni Hükümet seçildi. Yeni Hükümet in üyeleri ve görevleri şu şekilde belirlendi: Hükümet Başkanı ve Dahiliye Müsteşarı Venizelos, Maliye ve Hariciye Müsteşarı Yorgi Milonoyani, Adliye, Mezâhib ve Maârif Müsteşarı Skolas. Hükümet üyelerinin belirlenmesinin ardından yeni kabine, Yunan Kralı adına yemin ederek göreve başladı 394. Venizelos başkanlığında yeni hükümetin kurulmasından sonra Mayıs ayı sonunda bir kez daha toplanan Meclis, Müslüman mebusların Yunan Kralı adına yemin etmeden kabul edilmemesi görüşünü benimsedi ve ilhaktan vazgeçilmemesi kararını alarak, 40 günlük tatile girdi 395. Meclis in Müslümanları kabul etmeme kararının yanında, Hükümet de Müslüman mebus ve memurların maaşlarını kesti 396. Rumların, Müslümanları Meclis ten dışlama politikalarında ısrar etmeleri, Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasındaki gerginliğin artmasına neden oldu. Osmanlı topraklarında, Girit Sorunu ndan dolayı Yunan mallarına uygulanan boykot, Haziran ayında şiddetini arttırdı. Bu durum karşısında, Osmanlı topraklarındaki ticari faaliyetlerden önemli bir gelir elde eden Yunanistan ın, İstanbul Sefiri Gariparis, 20 Haziran da Hariciye Nazırı Rifat Paşa ile görüşerek, Yunan vapurlarına uygulanan boykota son verilmesini istedi. Yunanistan, diplomatik girişimlerinin yanında savaş hazırlıklarına da başladı 397. Türk-Yunan ilişkilerinin gerginleşmesi üzerine İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, Girit Hükümeti ne ortak bir nota vererek, Müslüman mebusların Meclis e yeminsiz olarak alınmaması ve maaşlarının ödenmemesi halinde, askerlerini Ada nın önemli limanlarına çıkaracaklarını ve gümrükleri işgal edeceklerini bildirdiler 398. Devletlerin bu notası üzerine Venizelos, muhalefet lideri Mişelidaki yi müzakereye davet etti. Ancak Mişelidaki, bu daveti kabul etmedi. Bunun üzerine Venizelos, 10 Temmuz da 394 Ümid, 5 Mayıs Ümid, 12 Mayıs Adıyeke, a.g.e., s İttihad, 10 Haziran Adıyeke, a.g.e., s. 289.

100 90 Meclisi topladı. Toplantıya 114 Hristiyan mebustan sadece Venizelos Fırkası na mensup 59 kişi katıldı. Düşük katılımla gerçekleştirilen toplantıda, Müslüman mebusların Yunan Kralı adına yemin etmeden Meclis e kabul edilmesi konusu oylamaya sunuldu ve 55 olumlu oy ile Müslüman mebusların Meclis e kabul edilmesi kararlaştırıldı. Oylamanın ardından Meclis in 4 ay tatile girdiği ilan edildi ve karar, konsoloslara bildirildi 399. Devletlerin baskısıyla Müslümanları Meclis e almayı kabul eden Venizelos, Meclisi tatile sokarak, Müslümanların Meclis e girişini geciktirmiş oldu. Aynı günlerde, Müslüman mebusların maaşları da ödenmeye başladı 400. Rumlar, yemin meselesinde geri adım atmalarına rağmen, ilhakı gerçekleştirmek için faaliyetlerine devam ettiler. Müslüman mebusların Yunan Kralı adına yemin etmeden Meclis e kabul edilmesi kararının alınmasından kısa bir süre sonra içlerinde Venizelos un da olduğu bir grup Giritli Rumun, Yunanistan da yapılacak mebus seçimlerine adaylıklarını koyarak, yeni bir diplomatik bunalıma yol açtıkları görülmektedir. E-ELEFTERİOS VENİZELOS UN YUNANİSTAN MECLİSİ NE KATILMASI VE KARMA HÜKÜMET DÖNEMİ Yunanistan da 1909 yılı Ağustos ayında gerçekleştirdikleri Gudi Darbesi ile yönetimi ele geçiren Askeri İttifak, ülkede uzun süredir devam eden siyasi partiler ile parlamento, saray ve ordu arasındaki sorunları çözmeyi başaramadı 401. Bunun üzerine ülkeyi içine girdiği siyasi buhrandan kurtarmak için Girit te başarılı bir politik geçmişi olan Venizelos a 1909 Aralık ayında siyasi danışmanlık teklif edildi 402. Bu teklifi kabul eden Venizelos, Ocak 1910 da Atina ya giderek, Girit teki siyasi faaliyetlerinin yanında Yunan 399 Ümid, 30 Haziran Adıyeke, a.g.m., s Hatipoğlu, a.g.e., s Girit ten Kıbrıs a, s. 35.

101 91 siyasetinde de söz sahibi olacak çalışmalara başladı 403. Venizelos, öncelikle eski başbakanlardan Theotokis ve Rallis ile ittifak yaparak, Mavromikhalis in iktidardan düşürülmesini sağladı. 18 Ocak da istifa eden Mavromikhalis in yerine Stefanos Dragomis, başbakan oldu. Venizelos, bu faaliyetlerinin dışında, Askeri İttifakı politikadan çekilmesi hususunda ikna etti. Askeri İttifak, 17 Mart 1910 tarihinde kendi kendini lağvettiğini bildirdi 404. Kısa süre içerisinde elde ettiği bu başarılar, Venizelos un Yunanistan daki siyasi çevreler üzerinde büyük bir etkiye sahip olmasını sağladı. Bu durum, Girit te seçimleri kazanarak Hükümet ve Meclis Başkanlığı nı elde eden Venizelos u, bundan sonra Yunan siyasetinin başına geçmek için mücadele etmeye sevk etti. Girit Meclisi, 10 Temmuz 1910 da 4 aylık bir tatile girdiğinde, Yunanistan da da Ağustos ayında yapılacak seçimler için hazırlıklar başlamıştı. Mavromikhalis e karşı Venizelos ile ittifak yapmış olan Dimitrios Rallis in, içlerinde Venizelos un da bulunduğu beş Giritli Rum u partisinden milletvekili adayı olarak göstermesi üzerine Yemin Bunalımı nın aşıldığı günlerde, Girit Sorunu, tekrar devletlerarası politikada tartışma konusu oldu 405. Osmanlı Devleti, bu duruma tepki gösterdi. Avrupa devletleri de Yunan Hükümeti ne bir nota vererek, seçimlere Giritlilerin katılmayacağına dair bir beyanname istedi. Yunan Hükümeti, yayınladığı beyannamede, Giritlilerin seçimlere katılmasına karşı bir tavır koymayarak, sadece seçimlere katıldıkları takdirde Girit ile olan alakalarının kesileceğini bildirdi 406. Osmanlı Devleti ve Avrupa devletlerinin itirazına rağmen, 5 Giritli aday, seçimlere katıldı ve 21 Ağustos ta Yunan Meclisi ne katılmaya hak kazandı 407. Osmanlı Devleti, seçimlerden sonra da Girit Rumlarının Yunan Meclisi ne girmesine yönelik itirazlarını sürdürdü. Hakkı Paşa Hükümeti, Avrupa devletleri nezdinde teşebbüste bulunarak, Venizelos ve diğer Giritli politikacıların Yunan tebaasından olmadığı için Yunan Meclisi ne girmelerinin 403 Smith, a.g.e., s. 27; Ahenk, 30 Kanun-ı Evvel Hatipoğlu, a.g.e., s İttihad, 29 Temmuz İttihad, 9 Ağustos Işın, a.g.e., s. 60; İttihad, 1 Eylül 1326.

102 92 engellenmesini istedi. Avrupa devletleri ise seçimlerden sonra politika değiştirdiler. Fransa Dışişleri Bakanı Mösyö Pişon, cevap olarak, Venizelos un Yunan tebaasından olduğunu ve Girit teki görevinden istifa etmesi halinde, Yunan Meclisi nde hazır bulunma hakkına sahip olduğunu bildirdi. İngiltere, Rusya ve İtalya da aynı görüşü savundular 408. Osmanlı Devleti nin Girit Rumlarının Yunan Meclisi ne katılmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları işe yaramadı. Yunan Meclisi ne seçilen Giritli politikacılardan Venizelos ve Poloyorgi, Eylül ayının başında Atina ya gitti. Diğer üç Giritli politikacı ise Yunanistan a gitmekten vazgeçerek, Yunan Meclisi ndeki üyeliklerinden istifa ettiler. Bu gelişmeler yaşanırken, Venizelos un Girit ile tüm maddi ve manevi bağının kesildiği, Bâb-ı Âli ye resmen bildirildi 409. Venizelos, Yunanistan a gittikten sonra Eylül ayı içinde Liberal Parti yi kurdu. 6 Ekim 1910 tarihinde de Kral I. Yorgo tarafından Başbakanlığa getirildi 410. Başbakan olduğu ilk günlerde, Osmanlı Devleti ne karşı savaş açılmasını isteyen Yunan kamuoyuna, savaş istemediği mesajını verdi 411. Venizelos un, Girit ten ayrılması ile birlikte Ada da yeni hükümet kurulmasına yönelik çalışmalar başladı. Venizelos, Ada dan ayrılmadan önce bütün siyasi partilerin katılımıyla bir Karma Hükümet kurulmasına çalışmış, ancak Kondoros ile uzlaşma sağlanamaması yüzünden, bu düşünce hayata geçirilememişti. Bunun üzerine Venizelos un Hükümet Başkanlığı ndan ayrılmasından sonra mevcut Hükümet bozulmadı ve üyelerinden her birinin on beşer gün dönüşümlü olarak başkanlık yapması kararlaştırıldı 412. Ancak, Ekim ayında, iktidardaki Venizelos Partisi ile muhalefetteki Mişelidaki ve Kondoros partileri arasında Karma Hükümet kurulması için görüşmeler tekrar başladı İttihad, 15 Ağustos İttihad, 1 Eylül Hatipoğlu, a.g.m., s Herbert, a.g.e., s Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s İttihad, 13 Teşrîn-i Evvel 1326.

103 93 Girit politikacıları arasında Karma Hükümet kurulması için görüşmeler devam ederken, 4 ay tatile girmiş olan Meclis in açılış tarihinin yaklaşması ile birlikte Yunan Kralı adına yemin etmeksizin Meclis e kabul edilmesi kararlaştırılan Müslüman mebusların, Meclis te Rumlar ile tekrar bir çatışmaya girmemesi için Ada daki konsoloslar, harekete geçti. Ekim ayı içerisinde, Fransız Konsolosu, Müslüman mebuslar ile bir toplantı yaparak, Meclis in açılışında Yunan Kralı adına yemin edilmesi halinde, Meclis e protestoname vermemelerini ve bir bunalım yaşanmaması için gayret göstermelerini istedi 414. Girit Milli Meclisi, 23 Kasım 1910 tarihinde yine Yunan Kralı adına açıldı. Müslüman mebuslar, açılışa katılmayıp, müzakerelerden sonra Meclis e gelerek, Meclis Başkanlığı na protestoname verdiler. Müslüman mebuslar, aynı protestonameyi konsoloslara da verdiler 415. Karma Hükümet kurulması için yapılan görüşmelerden bir sonuç elde edilememesi sebebiyle Meclis te yapılan görüşmeler sonucunda, Venizelos Partisi ile Kondoros Partisi ittifak yaparak, Manosos Kondoros un Hükümet Başkanlığı na getirilmesi konusunda anlaştılar 416. Girit Meclisi nin Yunan Kralı adına açılması üzerine Hariciye Nazırı Rifat Paşa nın talimatı ile Londra, Paris, Roma ve Petersburg daki Osmanlı sefirleri, Girit teki gelişmeleri bulundukları ülkelerin hükümetleri nezdinde protesto ettiler 417. Osmanlı Devleti nin tepkisi üzerine Avrupa devletleri, 29 Kasım da Bâb-ı Âli ye verdikleri bir nota ile Osmanlı Devleti nin Girit teki hakimiyet haklarının korunacağını ve Hıristiyan mebuslara ciddi ihtarların yapıldığını bildirdiler 418. Avrupa devletlerinin Girit teki Osmanlı hakimiyet haklarını tasdik etmesi, Rum siyasi partilerinin ittifak yapmasına ve Karma Hükümet kurulmasına yol açtı. Avrupa devletlerinin notasından sonra Girit Meclisi, 6 Aralık da toplandı. Bu toplantıya Müslüman mebuslarda katıldı. Meclis te bütün Hıristiyan mebusların imzasını taşıyan ve konsoloslara 414 Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s İttihad, 15 Teşrîn-i Sâni Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s. 89; İttihad, 21 Teşrîn-i Sâni İttihad, 18 Teşrîn-i Sâni Tukin, a.g.m., s. 802.

104 94 takdim edilmiş olan Avrupa devletlerinin, Osmanlı Devleti nin Girit üzerindeki hakimiyet haklarını tasdik etmesini eleştiren protestonamenin okunmaya başlaması üzerine Müslüman mebuslar oturumu terketti Aralık da tekrar toplanan Meclis te, Hükümet Başkanı Kondoros istifa etti ve bütün siyasi partilerin katılımıyla bir Karma Hükümet kuruldu. Yeni Hükümet in üyeleri, Venizelos Partisi nden Pistolaki ve Kokinaki, Mişelidaki Partisi nden Angelaki ve Plomidaki, Kondoros Partisi nden parti başkanı Kondoros olarak belirlendi. Hükümet üyelerinin seçilmesinin ardından yeni kabine, Yunan Kralı adına yemin ederek göreve başladı 420. Karma Hükümet in kurulmasıyla birlikte ilhakın gerçekleştirilmesi için faaliyetler hız kazandı. Ada nın çeşitli yerlerinde düzenlenen mitinglerle Avrupa devletleri protesto edildi 421. Mitingler devam ederken, Hükümet, savaş hazırlıklarına başladı. Milli Meclis, silahlanmaya harcanmak üzere bütçeden yarım milyon frank ayrılmasına karar verdi. Ayrıca, Meclis te yardım toplama defterleri açıldı ve 114 Hıristiyan mebustan her biri 200 Frank ve daha fazla miktarda bağışlarla defterlere kaydedildi. Yardım defterleri Hıristiyan halkında bağışlarına açıldı ve önemli miktarda para toplandı 422. Yardım defterlerinin dışında, halktan para toplamak için Müdâfaa-i Millet Sandığı kuruldu 423. Para toplama çalışmaları devam ederken, Yunanistan dan gelen ihtilalci gruplar, yanlarında getirdikleri çok sayıda silahla birlikte Ada ya giriş yapmaya başladılar. Kiliselerde ilhak ve din savaşı propagandaları yapılmaya başladı. Kısa sürede Müslümanlar, sokaklara çıkamayacak duruma geldiler 424. Rumlar, ilhakın gerçekleştirilmesi için başlattıkları savaş hazırlıklarının yanında, Meclis te Girit i Yunanistan ın bir vilayeti gibi gösteren yasalar çıkartmaya devam ettiler. Bu bağlamda mecliste Yunan Ahz-i Asker Nizâmnâmesi kabul edildi. Bu nizamnamenin birinci bendinde yer alan her 419 Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Müdâfaa, 15 Kanun-ı Evvel 1326; Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Müdâfaa, 22 Kanun-ı Evvel Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s İttihad, 3 Kanun-ı Sâni İttihad, 30 Kanun-ı Evvel 1326.

105 95 Yunanlının askerlik yapmaya mecbur olduğunu belirten fıkra ile yedinci bendinde yer alan askerliğe yalnız Yunanlıların kabul edileceğini belirten fıkra, Ada daki Müslümanları Yunan vatandaşı olarak göstermekteydi 425. Bu gelişme karşısında Müslüman mebuslar, Meclis Başkanlığı na verdikleri bir önerge ile nizamnamenin birinci ve yedinci bendlerinde yer alan sakıncaları gerekçe göstererek, Müslümanların askerlik hizmetinden muaf tutulmalarını istediler 426. Ancak önerge kabul edilmedi 427. Müslümanların itirazlarını dikkate almayan Girit Hükümeti nin, 1911 yılı içerisinde, Resmo mıntıkasında askere alınacak kişilerin isimlerini yayınladığı defterde, 50 den fazla Müslümanın ismi yer aldı 428. Rumların savaş hazırlıkları, ilhakı kabul etmeyen Avrupa devletlerine karşı, bir tehdit teşebbüsü olarak kaldı ve ilhakın devletlerarası alanda kabul edilmesi yönünde herhangi bir etkisi olmadı. Bu durum, Rumları, farklı arayışlara itti yılı Şubat ayında, Meclis te, Avrupa başkentlerine bir heyet gönderilmesi gündeme geldi. Bu fikrin savunucuları Dahiliye Müsteşarı Polomidaki ve Maârif Müsteşarı Angelaki idi. Ancak Polomidaki ve Angelaki, fikirlerinin Meclis te desteklenmemesi üzerine istifa ettiler 429. Bu istifalar, hükümet buhranı yaşanmasına neden oldu. Mişelidaki Partisi iktidardan çekilerek Karma Hükümeti bozdu. Karma Hükümet in bozulmasıyla birlikte Venizelos Partisi ile Kondoros Partisi nin ittifakından oluşan yeni bir Koalisyon Hükümeti kuruldu 430. Hıristiyan partiler arasındaki ittifakın bozulması, Hıristiyanların, 1911 yılı Mayıs ayının başında yapılan Nevahi Müdüriyetleri seçimlerine, iktidar ve muhalefet partisi olarak parçalanmış bir şekilde girmesine sebep oldu. Buna rağmen, seçimlerde Resmo dışındaki yerlerde Hıristiyanlar üstünlük 425 Müdâfaa, 19 Kanun-ı Sâni Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Hanya Mebusu Tahmiscizâde Mehmed Mâcid, Girit Milli Meclisi ndeki tüm Müslüman mebuslar adına Bâb-ı Âli ye gönderdiği bir yazıda, Girit Milli Meclisi ne verdikleri önergenin reddedildiğini bildiriyor. Aynı yazıda, Milli Meclis in Patrikhaneye senelik Frank gönderme kararı aldığı da haber veriliyor. Bkz. BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 120 M. 159, 1329 Rabîulevvel BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 116 M. 153, 1329 Safer İttihad, 15 Şubat İttihad, 24 Şubat 1326.

106 96 sağladı 431. Resmo daki seçimler ise Müslümanların nüfus üstünlüğünden dolayı, iki Müslüman aday arasında geçti. Bakizâde Hüsnü Bey, Kami Bey Partisi nin desteklediği Kalapvarzâde Saff-der Bey e üstünlük sağlayarak, Resmo Nahiyesi Müdürlüğü nü kazandı. Resmo da kullanılan oyların adaylara dağılımı şu şekilde oldu: Kalapvarzâde Saff-der Bey, 669 u Hıristiyanlardan ve 413 ü Müslümanlardan olmak üzere toplam oy aldı. Bakizâde Hüsnü Bey ise 344 ü Hıristiyanlardan ve 760 ı Müslümanlardan olmak üzere toplam 1104 oy aldı 433. Girit te Mayıs ayının başında gerçekleştirilen yerel seçimler, aynı günlerde ortaya çıkan önemli bir siyasi sorunun gölgesinde kaldı. Osmanlı Devleti nin Müslümanların ihtiyaçları doğrultusunda Ada ya kadı gönderme teşebbüsünde bulunması, Girit teki Türk-Rum anlaşmazlığının bir kez daha devletlerarası bir sorun haline gelmesine yol açtı. F-KADILAR MESELESİ Girit te Türkler ve Rumlar arasında gerginliğe yol açan ve 1911 yılı Mayıs ayında devletlerarası bir bunalıma dönüşen Kadılar Meselesi nin ortaya çıkış sebebi, Osmanlı Devleti nin muhtariyet kanunları çerçevesinde Ada ya kadı göndermek istemesi ve Rumların da ilhaka aykırı düştüğü düşüncesiyle buna karşı çıkmasıdır. 23 Mart 1900 tarihinde ilan edilen Girid Ahali-yi İslamiyesi Nizamname-yi Hususisi nde, Hanya, Kandiye ve Resmo daki Şer i mahkemelere, Şeyhülislam dan izni olan kadıların Prens in emriyle tayin edileceği belirtilmişti. Ayrıca kadıların göreve başlamadan önce Prens ve müsteşarının huzurunda yemin etmesi zorunluluğu da getirilmişti 434. Ancak, Rumların, 6 Ekim 1908 tarihinde ilhakı ilan etmeleriyle birlikte uygulamaya konulan tüm memurların Yunan Kralı adına yemin etmesi 431 Ümid, 4 Mayıs 1327; Müdâfaa, 11 Mayıs Oyların dağılımını gösteren rakamlarla, toplam oy miktarını gösteren rakamlar arasında tutarsızlık var. 433 Müdâfaa, 11 Mayıs Adıyeke, a.g.e., s. 290.

107 97 zorunluluğu, kadıları da kapsadı. Bunun üzerine Yunan Kralı adına yemin etmek istemeyen kadılar, Girit i terketti 435. Kadıların Girit ten ayrılmasından sonra Mahâkim-i Şer iyye kadılıklarının işleri, Müslüman cemaat tarafından seçilen ve Mahalli Hükümet tarafından atanan müftüler vasıtasıyla vekaleten yapılmaya başladı 436. Bu durum, dini ve siyasi sebeplerden dolayı, Müslümanlar arasında hoşnutsuzluk yaratıyordu. Şeyhülislam tarafından görevlendirilmeyen ve Hıristiyan hükümet tarafından atanan bir kişinin uygulamalarının dini açıdan geçersiz olacağı görüşü hakimdi 437. Dini açıdan tartışmalı bir konumda olan bu durum, siyasi açıdan da Ada da Osmanlı hakimiyet haklarının ihlali anlamına geliyordu. Buna karşı, aynı dönemde Girit teki metropolitler, İstanbul Rum Patrikhanesi tarafından atanıyordu. Sorunun bir bunalıma dönüşmesi, Kandiye Mahkeme-i Şer iyye si Kadılığı nda yaşanan bir tayin sorunu ile başladı yılı Mart ayında vefat eden Kandiye Mahkeme-i Şer iyye si Kadı Vekili Hüseyin Kami Efendi nin yerine, Kandiye İhtiyar Meclisi tarafından ulemadan Seyyid Mehmed Kazım Efendi seçilerek, Adliye ve Mezâhib Müsteşarlığı ndan tayinnamesi istendi. Girit Hükümeti, tayinnamenin gönderilmesini, Yunan Kralı adına yemin edilmesi şartına bağladı. Mehmed Kazım Efendi, Yunan Kralı adına yemin etmeyi kabul etmeyince, Kandiye Mahkeme-i Şer iyye si Kadı Vekilliği makamı boş kaldı. Sorunun halledilmesi yönünde uzlaşma sağlanamaması üzerine Kandiye Müslümanlarının çözümsüz kalan dini ve hukuki sorunları, her geçen gün biraz daha arttı ve bu durum, giderek bir sosyal sıkıntı halini almaya başladı 438. Girit te yaşanan bu gelişmeler karşısında, Hakkı Paşa başkanlığındaki Osmanlı Hükümeti, Müslüman mebusların Yunan Kralı adına yemin etmeden Girit Meclisi ne kabul edilmesiyle birlikte Ada da yaşanan yemin sorunun aşıldığını ve Yunan Kralı adına yemin etmemek için Girit ten ayrılan kadıların geri dönmesinin önünde bir engel kalmadığını düşünüyordu. Bu düşüncelere 435 Müdâfaa, 27 Nisan Ümid, 7 Nisan Adıyeke, a.g.m., s Ümid, 7 Nisan 1326; Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s. 64.

108 98 sahip olan Hakkı Paşa Hükümeti, Kandiye de yaşanan sorunların da etkisiyle, Girit e tekrar kadı göndermeye karar verdi. Avrupa devletlerinin de onayının alınmasıyla, Mayıs ayının ilk haftasında, Osmanlı Meclis-i Mebusanı nda, Girit e gönderilecek kadıların maaş ve ödenekleri onaylandı 439. Kadı gönderilecek yerler Kandiye, Hanya ve Resmo olarak belirlendi 440. Meclis ten onay alınmasından sonra Şeyhülislam Musa Kazım Efendi, kadıların tayinnamelerini imzaladı ve görev yerlerine gitmelerini emretti 441. Osmanlı Devleti nin aldığı bu kararın Girit te duyulması ile birlikte Rumlar, ayaklandılar. Rumca gazeteler, kadıların Ada ya ayak bastıkları anda katledileceklerini ilan ettiler 442. Kondoros başkanlığındaki Hükümet ve Mişelidaki başkanlığındaki Muhalefet Partisi, kadıların gelmesi aleyhine bir tavır sergiledi. Yunanistan Başbakanı Venizelos un talimatıyla Hanya, Resmo ve Kandiye de mitingler yapıldı. Hanya da miting heyeti, konsoloslara kadıların kabul edilmeyeceğine dair beyanname verdi. Kandiye deki mitingde konuşma yapan muhalefet lideri Mişelidaki de kadıların kabul edilmeyeceğini ilan etti 443. Osmanlı Devleti nin Girit e kadı gönderme kararının Ada yı karıştırması üzerine İngiltere, Rusya, Fransa ve İtalya, Osmanlı Hükümeti nden kadıların gönderilmesinin ertelenmesini istedi 444. Bunun üzerine Avrupa Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında müzakereler başladı 445. Avrupa devletleri ile Osmanlı Devleti arasındaki diplomatik görüşmeler devam ederken, Girit Rumları ve Osmanlı kamuoyu, düzenledikleri mitinglerle alınacak kararın kendi istekleri doğrultusunda olması için çaba gösteriyorlardı. Osmanlı Devleti nin birçok vilayetinde Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında Osmanlı Hükümeti nin Girit e kadı göndermekten vazgeçmemesini sağlamak ve Yunanistan ın Girit e müdahalelerini protesto etmek amacıyla mitingler 439 İttihad, 12 Mayıs 1327; Müdâfaa, 27 Nisan Adıyeke, a.g.e., s Müdâfaa, 27 Nisan Atom Damalı, Osmanlı-Girit Sorunu Sultan ın Kermesi, (Çeviren. Ayşe Natalie Turgut), Nilüfer Damalı Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı yayını, İstanbul, 2005, s Ümid, 11 Mayıs 1327; İttihad, 12 Mayıs Adıyeke, a.g.m., s İttihad, 12 Mayıs 1327.

109 99 düzenlendi 446. Osmanlı kamuoyunda tepkilerin arttığı bir dönemde Venizelos da Girit Rumlarının tepkilerini arttırmaya çalışıyordu. Venizelos, bu amaçla Haziran ayı başında, aralarında Hanya Belediye Başkanı ve birçok kapudanın bulunduğu 60 kişilik bir grupla Serifo Adası nda bir toplantı yaptı 447. Bu toplantının ardından 7 Haziran da Hanya nın Poçonarya mevkiinde büyük bir silahlı miting yapıldı. Mitinge bütün politikacılar, kapudanlar ve namlı eşkiyalar katıldı. Mitingden sonra Müslümanlara gözdağı vermek için Hanya şehrine giren göstericiler, sabaha kadar İslam mahallelerini dolaşarak, havaya yüz binlerce kurşun sıktılar 448. Türk ve Rum tarafı arasında propaganda savaşına dönüşen Kadılar Meselesi ne ilişkin Osmanlı Devleti ile Avrupa devletleri arasındaki müzakereler, Haziran ayında tamamlandı. Müzakerelerden hem Rum hem de Türk tarafını tatmin etmeyi amaçlayan bir karar çıktı. Alınan karara göre Osmanlı Devleti, Girit e kadı göndermeyecek, kadılar Ada daki Müslümanlar tarafından seçilecek ve Girit Hükümeti, kadıları Yunan Kralı adına yemin ettirmeden tayin edecekti 449. Kadılar Sorunu nun çözümlenmesinden sonra da Girit siyasetindeki hareketlilik devam etti yılında ilan edilen ilhak sırasında Ada yı terk eden Yüksek Komiser Aleksander Zaimis in görev süresinin resmi olarak 1911 Eylülü nde bitecek olması, Girit te Yüksek Komiserlik İdaresi nin geleceğine yönelik tartışmaların başlamasına 450 ve Mişelidaki başkanlığındaki muhalefetin, ilhakın gerçekleşmesi için Osmanlı hakimiyetini 446 Miting yapılan yerlerden bazıları Tepedelen, Ergeri, Drama, Yenice, Karaferye, Yanya, Razlık, Edirne, Gümülcine, Balıkesir, Ankara, Gelibolu, Debre-i Bâlâ, Akka, Trablusşam, Beyrut, Urfa ve Basra dır. Bkz. BOA. DH. SYS., D. 45 G. 10 B. 21, 1327 Mayıs 12 ve B , 1327 Mayıs 13 ve B. 22, 1327 Mayıs 14 ve B. 18, 1327 Mayıs 15 ve B , 1327 Mayıs 17 ve B. 27, 1327 Mayıs 18 ve B. 14, 1327 Mayıs 20 ve B. 31, 1327 Mayıs 23 ve B , 1327 Mayıs 28 ve B , 1327 Mayıs 30 ve B. 41, 1327 Haziran 23; Yanya da yapılan mitinge ilişkin Yanya Valisi tarafından Dahiliye Nezaretine çekilen telgraf için Bkz. EK İttihad, 25 Mayıs İttihad, 27 Mayıs Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s. 802.

110 100 temsil eden Yüksek Komiserlik İdaresi ni, Hükümet i ve Meclis i tasfiye etmek için harekete geçmesine neden oldu İttihad, 29 Temmuz 1327.

111 III. BÖLÜM GİRİT İN OSMANLI HAKİMİYETİNDEN ÇIKIŞI Girit Rumları, 6 Ekim 1908 tarihinde ilan ettikleri ilhakın devletlerarası alanda tanınmamasına rağmen, Muhtariyet Anayasa sını kaldırarak Yunan kanunlarını uygulamaya koymuşlar 452 ve Ada da Osmanlı hakimiyetini temsil eden bütün kurum ve uygulamaları yok etmeye yönelik bir politika izlemeye başlamışlardı. Rumlar, bu politikalarını Kadılar Meselesi nin halledilmesinden sonra başlayan Yüksek Komiserlik İdaresi nin geleceği ile ilgili tartışmalarda da sürdürdüler yılında Girit i terk etmiş olan Yüksek Komiser Zaimis in görev süresinin 1911 yılı Eylül ayında sona ermesi sebebiyle başlayan Yüksek Komiserlik İdaresi nin geleceği ile ilgili tartışmalar 453, Mişelidaki başkanlığındaki muhalefeti, Ada da Osmanlı hakimiyetini temsil eden Yüksek Komiserlik İdaresi ni, Meclis i ve Hükümet i kaldırmak ve ilhakı gerçekleştirmek için harekete geçirdi 454. Girit Rumları, ilhakı gerçekleştirmek düşüncesiyle Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılmasını isterken, Osmanlı Devleti de Yüksek Komiser olarak atanan kişinin Yunanlı olmasından dolayı Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılmasını istiyordu. Sonuçta, Avrupa devletleri, Osmanlı Devleti nin de taleplerini dikkate alarak, Eylül ayında Yüksek Komiserlik İdaresi ni kaldırdılar 455. Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılmasından kısa bir süre sonra başlayan Trablusgarp Savaşı, Rumları savaş ortamından faydalanarak ilhakı gerçekleştirmek için harekete geçirdi. Muhalefette bulunan Rumlar, mevcut Hükümet i ve Meclis i tasfiye ederek yerine İhtilal Meclisi ve İhtilal Hükümeti kurdu 456. İhtilalciler, yeni meclis ve hükümet kurma çalışmalarının yanında, 1911 yılı Aralık ayında ve 1912 yılı Nisan ayında, Yunan Meclisi ne mebus gönderme girişimlerinde bulundular. Ancak bu girişimler, Avrupa devletleri ve 452 İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel Tukin, a.g.m., s İttihad, 29 Temmuz Tukin, a.g.m., s BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 94 B. 3, 1327 Şubat 2; Anadolu, 25 Teşrîn-i Sâni 1327.

112 102 Yunan Hükümeti nin engellemeleriyle karşılaştı 457. Balkan İttifakı görüşmelerinin devam ettiği bir dönemde, Osmanlı Devleti ile ilişkilerini bozmak istemeyen Yunan Başbakanı Venizelos ile Avrupa devletlerinin, Balkan savaşlarının başlamasına kadar Girit in Yunanistan a ilhakı anlamına gelen Girit Rumlarının Yunan Meclisi ne kabul edilmelerine karşı çıktığı görülmektedir. A-YÜKSEK KOMİSERLİK İDARESİ NİN KALDIRILMASI Girit te Kadılar Sorunu nun Haziran ayında çözülmesinden sonra 1911 yılı içerisinde ortaya çıkan diğer bir sorun da Yüksek Komiserlik İdaresi nin geleceğine yönelik tartışmalar oldu. 1 Ekim 1906 tarihinde Girit e Yüksek Komiser olarak atanan Aleksander Zaimis in görev süresi, Muhtariyet Anayasası hükümlerine göre beş yıldı ve 1911 yılı Eylül ayı sonunda bitiyordu 458. Ancak Aleksander Zaimis, 6 Ekim 1908 tarihinde, Hükümet in Girit i Yunanistan a ilhak ettiğini ilan etmesinden kısa bir süre önce Ada yı terketti 459. Girit Hükümeti de ilhakın ilanıyla birlikte Yüksek Komiserlik İdaresi ni kaldırdı. Ancak, ilhakı tanımayan İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, Aleksander Zaimis i Girit Yüksek Komiseri olarak tanımaya devam ettiler. Osmanlı Devleti ise Osmanlı tebaasından birisinin atanmamasından dolayı, başından beri Yüksek Komiserlik İdaresi ne karşıydı. Girit Hükümeti, Ada dan ayrıldıktan sonra Aigina da ikamet etmeye başlayan Zaimis in yıllık Frank olan komiserlik maaşını, Avrupa devletlerinin baskısıyla, 1911 yılına kadar ödemeye devam etti. Bu maaş, Zaimis in Girit ile olan tek siyasi bağıydı yılından beri Yüksek Komiserlik İdaresini tanımayan Girit Meclisi, Zaimis in yıllık ödeneğini, 1911 yılı bütçesinden çıkararak, bu siyasi 457 Anadolu, 5 Kanun-ı Evvel 1327; Anadolu, 20 Nisan Tukin, a.g.m., s İstikbal, 2 Teşrîn-i Evvel 1324.

113 103 bağı kesti 460. Meclisin bu kararı, Kadılar Meselesi nden dolayı gündeme gelmedi. Kadılar Meselesi nin Haziran ayında çözümlenmesinden sonra Zaimis in görev süresinin bitiş tarihinin yaklaşması ile birlikte görev süresinin uzatılıp uzatılmamasına ilişkin tartışmalar başladı. Bu konu, muhalefette bulunan Andon Mişelidaki nin, Venizelos Partisi ile Kondoros Partisi nden oluşan iktidarı düşürmek ve ilhakı gerçekleştirmek için kampanya başlatmasına sebep oldu. Kampanyada, 1908 ilhakının başarıya ulaşmadığı ve Yüksek Komiserin görev süresinin sona ermesinden sonra tekrar ilhakın ilan edilmesi görüşü savunuldu 461. Mişelidaki, iktidar aleyhine olan faaliyetlerini, Temmuz ayı ortalarında silahlı eylemlere dönüştürdü. Mişelidaki Partisi ne mensup olan Zagoros başkanlığındaki bir isyan heyeti, Resmo ya bağlı Milopotamo Kazası nda resmi daireleri ele geçirerek ve jandarmaları şehirden çıkararak, bir isyan merkezi kurdu. Hükümet in isyanı bastırmak için Hanya dan 80 kadar jandarmayı göndermesine rağmen, isyan bastırılamadı. Bu gelişmeler üzerine 19 Temmuz da bir İngiliz savaş gemisi, Resmo önlerine geldi 462. Ayaklanma daha fazla büyümedi. Asiler, bir açıklama yaparak Girit in Yunanistan a ilhakının onaylanmasını istediklerini bildirdiler ve halkı sukünete davet ederek, Eylül ayında Girit Sorunu nun çözümlenmesi için harcanacak mesaide kendileri ile birlikte hareket etmelerini istediler 463. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Girit te yaşanan karışıklıklar karşısında, Kadılar Meselesi nde olduğu gibi, Yüksek Komiserlik Meselesi nde de Ada daki gelişmelere müdahale etti. Venizelos, Giritli politikacılara Yüksek Komiserlik statükosunun devam etmesi gerektiği yönünde telkinde bulundu. Çünkü Girit Anayasası na göre, Yüksek Komiser olacak kişi, Yunan Kralı tarafından belirleniyordu. Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılması, Yunanistan ın Ada yönetiminde elde etmiş olduğu bir hakkı kaybetmesi anlamına geliyordu. Ancak, Girit Rumları, Venizelos un 460 Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s İttihad, 29 Temmuz İttihad, 10 Temmuz BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 26, 1329 Ramazan 14.

114 104 isteklerine olumlu yanıt vermediler 464. Girit Rumları, Yüksek Komiserlik İdaresi nin, muhtariyet yönetiminin getirdiği bir kurum olması ve ilhak anlayışına ters düşmesinden dolayı kaldırılmasını istiyorlardı. Bununla birlikte Rumlar arasında Milli Meclis in dağıtılmasını ve Ada yı Yunan Kralı adına idare edecek bir Yüksek Komiserin tayin edilmesini savunan görüşlerde vardı 465. Yunanistan ın Yüksek Komiserlik sorununa müdahalelerine karşı, Osmanlı Devleti konuyu yakından takip ediyordu. Osmanlı Devleti, Zaimis in görev süresinin bitiş tarihinin yaklaşması ile birlikte Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılmasına yönelik taleplerini yineledi. Hakkı Paşa Hükümeti nin Avrupa kabineleri nezdindeki girişimlerinde, Aleksander Zaimis in görev süresinin uzatılmasının ya da Ada yı Yunan Kralı adına idare etmesi için yeni bir Yüksek Komiser tayin edilmesinin Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmeyeceği ve dört Avrupa Devleti arasında yapılacak müzakerelere Osmanlı Devleti nin de katılması gerektiği bildirildi. Avrupa devletleri, Eylül ayında gerçekleştirdikleri müzakerelere, Osmanlı Devleti ni davet etmemekle birlikte Osmanlı Devleti nin isteklerini dikkate alarak, Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılmasını kararlaştırdılar 466. Girit, Osmanlı Devleti ne bağlı bir Ada olmasına rağmen, dört Avrupa Devleti, aldıkları kararı Eylül ayı ortalarında ilk önce Yunan Kralı ve Girit Hükümeti ne sonra Osmanlı Devleti ne bildirdiler 467. Böylece Girit Rumları ve Osmanlı Devleti nin farklı beklentilerle aynı taleplerde bulunduğu bir sorun bunalıma dönüşmeden halledilmiş oldu. Yüksek Komiserlik İdaresi nin geleceği ile ilgili sorunun halledilmesi sırasında Türk-Yunan ilişkileri ciddi bir gerginlik yaşamadı. Ancak Yunanistan ve Girit Rumlarının, Eylül ayı sonunda çıkan Türk-İtalyan savaşını, Ada daki emellerini gerçekleştirmek için fırsat olarak görmesi, kısa süre içinde Türk- Yunan ilişkilerinin tekrar gerilmesine sebep oldu. Osmanlı Devleti ile İtalya 464 İttihad, 15 Ağustos Tukin, a.g.m., s Aynı makale, s İttihad, 5 Eylül 1327.

115 105 arasında çıkan savaş, Girit Rumlarını, Muhtariyet İdaresi nin Meclis ve Hükümeti ni kaldırarak, yerine ilhakı gerçekleştirmek amacıyla İhtilal Meclisi ve İhtilal Hükümeti kurmak için harekete geçirdi. B-İHTİLAL MECLİSİ NİN KURULMASI VE YUNANİSTAN MECLİSİ NE MEBUS GÖNDERME GİRİŞİMİ Yüksek Komiserlik İdaresi nin kaldırılmasından kısa bir süre sonra, 29 Eylül 1911 tarihinde İtalya nın Trablusgarp a saldırması ile başlayan Türk- İtalyan Savaşı nı, Yunanistan ın Girit teki emellerini gerçekleştirmek için bir fırsat olarak görmesi, Osmanlı Devleti ile Yunanistan ı Girit Meselesi yüzünden bir kez daha karşı karşıya getirdi. Trablusgarp Sorunu nun ortaya çıktığı ilk günlerde, Venizelos un Girit i Yunanistan a bağlamak için faaliyetlere başlaması üzerine Osmanlı Devleti, Yunan Hükümeti nden Girit üzerinde hiçbir hakkı ve talebi olmadığına dair resmi bir taahhütname vermesini istedi 468. Savaş sırasında Balkanlarda bir karışıklık çıkmasını istemeyen İtalya ve diğer Avrupa devletlerinden destek göremeyen Yunanistan 469, Türk-İtalyan Savaşı sebebiyle Osmanlı Devleti aleyhine bir politika takip etmeyeceğini Bâb-ı Âli ye bildirdi 470. Yunanistan ın uzlaşmacı bir tavır sergilemesi üzerine Said Paşa Hükümeti, İtalya ile savaş halinde olduğu bir sırada Yunanistan ile uğraşmak istemediğinden, Yunan mallarına uygulanan boykotu kaldırdı ve azınlıklara karşı daha yumuşak bir politika izlemeye başladı 471. Ekim ayında Türk-Yunan ilişkileri Osmanlı Devleti nin istediği gibi düzelmeye başlamıştı. Venizelos, Osmanlı Devleti ne karşı yaptığı savaş hazırlıklarında zaman kazanmak için Türk-Yunan ilişkilerini 468 İttihad, 18 Eylül Hale Şıvgın, Trablusgarp Savaşı ve Türk-İtalyan İlişkileri, Atatürk Araştırma Merkezi yayını, Ankara, 1989, s İttihad, 21 Eylül Şıvgın, a.g.e., s. 31.

116 106 bozmak istemiyordu. Nitekim, Yunanistan, 16 Ekim de Bulgaristan ile ittifak görüşmelerine başladı 472. Trablusgarp Savaşı, Girit te siyasi bir hareketliliğin başlamasına sebep oldu. İtalya nın Trablusgarp a saldırması, Girit Türklerinin tepkisine yol açtı. Hanya da çıkan, müdürlüğünü Yüzbaşızâde Lütfü Bey in yaptığı İstikbal gazetesi, İtalya aleyhine kampanya başlattı 473. Rumların baskısı altında sıkıntılı günler geçiren Girit Türkleri, Trablusgarp a 35 gönüllü gönderdiler 474. Rumlar ise Trablusgarp Savaşı nı, ilhakın gerçekleştirilmesi için bir fırsat olarak gördüler. Girit Milli Meclisi, Ekim ayında Yunan Meclisi ne mebus göndermeye karar verdi 475. Kondoros, daha da ileri giderek, Girit Hükümeti nin kaldırılmasını ve Ada nın doğrudan Yunan Hükümeti tarafından yönetilmesini teklif etti 476. Bu teklif, Girit Meclisi nde kabul edilmedi 477. Girit Milli Meclisi nin aldığı Yunan Meclisi ne mebus gönderme kararı, Osmanlı Devleti tarafından protesto edildi. Avrupa devletleri de Yunan Hükümeti nden Girit ten mebus kabul edilmemesini istedi 478. Yunanistan, Kasım ayının başında Giritli mebusların Yunan Meclisi ne kabul edilmeyeceğine dair resmi teminat verdi 479. Venizelos, Balkan devletleri ile ittifak görüşmeleri neticelenmeden Osmanlı Devleti ile ilişkileri bozmak istemediği için Giritli Rumlardan sorun çıkarmamalarını istedi 480. Yunanistan ın teminatının yanında İngiltere, Fransa ve Rusya da Osmanlı Devleti ne Yunanistan ın Girit e müdahalesine izin verilmeyeceğini temin ettiler Armaoğlu, a.g.e., s Orhan Koloğlu, Girit te Türkçe Basın, Tarih ve Toplum, C. VIII, S. 48, (Aralık, 1987), s Selahittin Özçelik, Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 2000, s Tukin, a.g.m., s BOA. BEO. NGG. Kıbrıs ve Girid Hülâsa Defteri, n S. 82 E. 1015, 1329 Zilkâde BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 24, 1329 Zilkâde İttihad, 28 Teşrîn-i Evvel 1327; BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 88, 1329 Zilkâde BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 89, 1329 Zilkâde Girit ten Kıbrıs a, s BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 93, 1329 Zilhicce 2.

117 107 Girit Hükümeti, Venizelos un uyarılarını dikkate aldı. Ancak muhalif Rumlar, Hükümeti iktidardan düşürüp yerine bir İhtilal Hükümeti kurmak ve Atina ya mebus göndermek için bir İhtilal Meclisi oluşturmaya karar verdiler. İhtilal Meclisi nin üyelerinin belirlenmesi için 26 Kasım 1911 tarihinde Ada nın başlıca şehirlerinde silahlı mitingler yapılması kararlaştırıldı. Muhaliflerin önde gelenlerinden Mişelidaki, Poloyorgi, Dimitraki ve Kondoros tarafından hazırlanan ihtilal beyannamesiyle halk mitinglere davet edildi. İhtilal merkezi olarak Hanya nın Kidonya Kazası na bağlı Galata Karyesi seçildi 482. Bu gelişmeler karşısında Hükümet, halkı sukünete davet eden beyannameler dağıttı 483. Seçimler, planlandığı gibi 26 Kasım da yapıldı ve İhtilal Meclisi için 253 üye seçildi. Seçilen üyeler, Aralık ayı başında Galata Karyesi nde toplandılar ve Yunan Meclisi ne gönderilmek üzere 44 mebus seçilmesini kararlaştırdılar. Alınan bu karar, halka ve konsoloslara bildirildi 484. Girit teki gelişmelerin yavaş yavaş kontrolden çıkmaya başlaması üzerine Ada daki konsoloslar, Yunanistan a mebus gönderme teşebbüsünün zor kullanılarak engelleneceğini açıkladılar 485. Bu uyarının yanında, olayın vahametinden dolayı, devletlerinden gelecek talimatları beklemeden, kendi istasyonerlerinin kumandanlarına Girit ten hareket eden bütün gemilerin içerisinde mebus olup olmadığının kontrol edilmesi ve mebus olduğu takdirde Girit ten çıkışlarının engellenmesi talimatını verdiler. İhtilalci Rumların, Yunan Meclisi ne mebus göndermek için harekete geçtiklerinin Avrupa da duyulması ile birlikte İngiltere ve Fransa, bu girişimin engellenmesi için harekete geçti. Nitekim, Osmanlı Devleti nin Londra Sefiri Tevfik Paşa nın İstanbul a gönderdiği 8 Aralık 1911 tarihli telgrafta, İngiltere ve Fransa nın Girit teki savaş gemilerini takviye etme kararı aldığı bildirilmektedir 486. Avrupa devletleri, Rumların faaliyetlerini engellemeye yönelik tedbirler alırken, Osmanlı Hükümeti de ihtilalcilerin, bir Avusturya şirketine ait olan Lloyd 482 BOA. BEO. A. MTZ. GR.HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 19, 1329 Zilhicce 1; İttihad, 10 Teşrîn-i Sâni İttihad, 9 Teşrîn-i Sâni Anadolu, 25 Teşrîn-i Sâni Anadolu, 27 Teşrîn-i Sâni BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 8, 1329 Zilhicce 20.

118 108 vapurlarıyla Atina ya gidecekleri yönünde duyumlar alınca, Avusturya Hükümeti ni uyardı 487. Giritli ihtilalcilerin Yunanistan ı zor duruma sokabilecek faaliyetleri, Venizelos gibi Yunan Kralı nı da rahatsız etti. Kral I.Yorgo, ihtilalci liderlerden Mişelidaki ve Kondoros a telgraf göndererek, hükümet darbesi yapma ve Yunan Meclisi ne mebus gönderme düşüncelerinden vazgeçmelerini istedi ve kendisinin Girit ten gelecek mebusların engellenmesi konusunda Yunan Hükümeti ile görüş birliği içinde olduğunu bildirdi. Mişelidaki, Kralın bu talebine olumsuz yanıt verdi. Kondoros ise cevap olarak, isyancıların görüşlerine iştirak etmediğini bildirdi 488. Avrupa devletlerinin aldığı tüm önlemlere rağmen, Giritli mebuslardan Daskaloyani ve Çondaros, Yunanistan a gönderilecek 44 mebusun belirlenmesinden önce Atina ya ulaşmayı başardı 489. Yunan Meclisi ne gönderilecek 44 mebus, 12 Aralık günü seçildi 490. Seçimlerden birkaç gün sonra 44 mebustan 25 i Atina ya gitmek üzere Yunan uyruklu Gudi vapuruna bindiler. Olayın farkedilmesi üzerine bir Fransız savaş gemisi, Gudi vapurunu durdurarak mebusları gözaltına aldı. Bu olaydan sonra konsoloslar, Rum mebusların gözaltında tutulduğu Fransız savaş gemisine giderek, mebuslara teşebbüslerinden vazgeçtiklerine dair imzalı bir beyanname verdikleri takdirde serbest bırakılacaklarını bildirdiler. Ancak mebuslar, bu öneriyi reddettiler 491. Bunun üzerine konsoloslar, kendilerinin ancak Yunan Meclisi tatile girdiği gün serbest bırakılacaklarını bildirdiler 492. Girit te bu gelişmeler yaşanırken Atina ya ulaşmayı başaran mebuslardan Daskaloyani ve Çondaros, Yunan Meclisi ne ve Venizelos a İhtilal Meclisi nin beyannamesini verdi 493. Ancak Venizelos un politikasında bir değişiklik olmadı ve Atina da bulunan Giritli mebuslar, Yunan Meclisi ne kabul edilmedi. Yunan Meclisi nin 487 EK BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-2 B BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 87 B. 3, 1329 Zilhicce 20; Anadolu, 28 Teşrîn-i Sâni Anadolu, 1 Kanun-ı Evvel Anadolu, 4, 5 Kanun-ı Evvel Anadolu, 10 Kanun-ı Evvel 1327; Adıyeke, a.g.e., s Anadolu, 7 Kanun-ı Evvel 1327.

119 yılı Ocak ayı başında tatile girmesi ile birlikte Fransız savaş gemisinde tutuklu bulunan 25 Giritli mebus, serbest bırakıldı 494. Girit te Osmanlı Devleti nin hakimiyet haklarının korunması görevini üzerine almış olan Avrupa devletlerinin ihtilalci Rumlara karşı ciddi bir askeri harekatta bulunmamasının ve Ada daki kontrolün asilere geçmesine göz yummasının, 1912 yılında ihtilalcilerin eylemlerini arttırarak devam etmelerine yol açtığı görülmektedir. Nitekim, İhtilalci Rumlar, 1912 yılında İhtilal Hükümeti kurmak ve Yunan Meclisi ne tekrar mebus göndermek için çalışmaya başladılar. C-İHTİLAL HÜKÜMETİ NİN KURULMASI VE YUNANİSTAN MECLİSİ NE MEBUS GÖNDERME GİRİŞİMİNİN TEKRARLANMASI Giritli ihtilalciler, Yunanistan a mebus gönderme girişimlerinin başarısızlığa uğramasına rağmen, 1912 yılında mücadelelerine devam ettiler. İhtilalci Rumlar, ilk olarak Girit Hükümeti nin tasfiye edilmesi ve yerine İhtilal Hükümeti nin kurulması için çalışmaya başladılar. İhtilalcilerin karşısındaki en büyük engel, iktidardaki Venizelos Partisi idi. Ancak Yunan Meclisi nin tatile girmesinden sonra Venizelos Partisi nde çözülmeler başladı ve parti mensuplarının büyük çoğunluğu ihtilalcilere katıldı. Bu durum Venizelos un ve Avrupa devletlerinin desteklediği Girit Hükümeti ni, ihtilalciler karşısında oldukça zayıf bir duruma düşürdü 495. Ada daki siyasi dengeleri değiştiren bu gelişmelerin sonucunda, Ocak ayı içerisinde Venizelos, Kondoros ve Mişelidaki partileri, İhtilal Hükümeti kurulması konusunda uzlaşma sağladılar 496. İhtilal Hükümeti nin kurulmasına uzun süredir direnen hükümet üyelerinden Yamalaki, üç partinin aralarında anlaşması ile birlikte ihtilalcilere 494 Anadolu, 23 Kanun-ı Evvel BOA. BEO. A.MTZ. GR. HR., D. 37 G. 88 B. 2, 1330 Safer Anadolu, 28 Kanun-ı Evvel 1327.

120 110 boyun eğmek zorunda kaldı. Böylece İhtilal Hükümeti nin kurulmasının önünde hiçbir engel kalmadı 497. Ada daki bütün siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanmasından sonra 1912 yılı Ocak ayı sonunda, mevcut Girit Hükümeti, İhtilal Hükümeti ne dönüştürüldü. Yeni Hükümet in geçici bir İhtilal Hükümeti olması benimsendi. İhtilalciler, İhtilal Hükümeti nin kurulmasının ardından 24 Mart ta Yunanistan da yapılacak seçimlerle aynı anda Girit te de mebus seçimi yapılmasını ve Yunan Meclisi ne tekrar mebus gönderilmesini kararlaştırdılar 498. Yeni İhtilal Hükümeti nin ilk icraatı, Osmanlı Hükümeti tarafından yönetilmekte olan deniz fenerlerine el koymak oldu. İkinci icraat olarak da Yunan Hükümeti armasını taşıyan kuruluş beyannamelerini konsoloslara verdiler. Ancak konsoloslar bu beyannameleri geri iade ederek İhtilal Hükümeti ni tanımadıkları mesajını verdiler 499. İhtilal Hükümeti nin kurulmasıyla birlikte Müslümanları göçe zorlamaya yönelik faaliyetler tekrar arttı. Müslüman memurlara Yunan Kralı adına yemin etme zorunluluğu tekrar uygulamaya konuldu 500. İhtilalci liderlerden Zagoros, Kefaloyani, Lagozaki ve Kondoros, ilhakın önünde engel olarak gördükleri Müslümanlara yönelik saldırıları teşvik etmeye başladılar. İttihat ve Terakki Cemiyeti nin Resmo Merkezi nden Osmanlı Hükümeti ne gönderilen 2 Şubat 1327 tarihli mektupta, kendilerine yapılan saldırılar yüzünden Hanya daki konsoloslara müracaat ettiklerini ancak konsolosların sorunun çözümü için ciddi bir teşebbüste bulunmadıklarını ve bu sebepten dolayı son derece ümitsiz olduklarını bildirerek, Osmanlı Devleti nden yardım isteniyordu 501. Resmo Ahali-yi İslamiyesi Vekil-i Umumisi Ahmet Saki tarafından tarafından İstanbul a gönderilen telgrafta da Resmo ya bağlı köylerdeki Müslümanların toplu halde şehirlere sığındıkları bildirilmektedir 502. Müslümanlara yönelik 497 BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 88 B. 2, 1330 Safer BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 94 B. 3, 1327 Şubat Adıyeke, a.g.m., s Anadolu, 22 Kanun-ı Sâni BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 94 B. 3, 1327 Şubat BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 94 B. 2, 1330 Rabîulevvel 10; BOA. BEO. NGG. Kıbrıs ve Girid Hülâsa Defteri, n S. 151 D. 8 C. 1, 1327 Şubat 16.

121 111 saldırıların artması üzerine konsolosların baskısıyla asayişi sağlamaya yönelik bazı tedbirler alınmaya başlandı. Hanya da öldürülen 3 Müslümanın katili sıfatıyla 30 Hıristiyan tutuklandı 503. Fransa da bir savaş gemisini Girit sularına gönderdi 504. Ancak alınan tedbirlere rağmen, Müslümanlar, Anadolu ya göç etmeye başladılar 505. Girit te Müslümanların durumunun zorlaştığı bu dönemde, Osmanlı Devleti ile İtalya arasındaki savaş devam ediyordu. Trablusgarp ta istediği başarıyı elde edemeyen İtalya, savaş alanını Akdeniz e yaydı ve Osmanlı Devleti nin bölgedeki durumunu güçleştirmek için Yunanistan ı Girit Rumları ile birlikte hareket etmeye davet ederek, ortaya çıkacak bir savaşta yardım etmeyi teklif etti 506. İtalya nın Girit Rumlarını tahrik etmeye çalıştığı dönemde Osmanlı Devleti nin iç politikasında istikrarsızlık yaşanıyordu. Sultan Mehmed Reşad ın 18 Ocak 1912 tarihinde Meclisi kapatmasıyla ülke seçim sürecine girdi 507. İç ve dış sorunların arttığı bu dönemde Said Paşa Hükümeti, Girit te yaşanan olaylar karşısında İngiltere, Fransa ve Rusya nezdinde protestoda bulunmakla yetindi 508. Girit te 24 Mart ta yapılacak seçimlerden önce geçici İhtilal Hükümeti, görevden alındı ve yerine 5 kişiden oluşan yeni bir İhtilal Hükümeti kuruldu 509. Yeni İhtilal Hükümeti de Avrupa devletleri tarafından tanınmadı 510. Seçimler planlandığı gibi 24 Mart ta Yunanistan seçimleri ile aynı gün yapıldı ve Yunan Meclisi ne gönderilmek üzere 69 mebus seçildi. Seçilen bu 69 mebus arasında Yunanistan ın eski Bahriye ve Harbiye Nazırı Limpriyani ve 503 Anadolu, 19 Şubat BOA. BEO. NGG. Kıbrıs ve Girid Hülâsa Defteri, n S. 152 E D. 8 C. 1, 1330 Rebîulevvel Özçelik, a.g.e., s. 119; Anadolu, 2 Mart BOA. BEO. NGG. Kıbrıs ve Girid Hülâsa Defteri, n S. 154 E D. 26 C. 1, 1330 Rebîulevvel Mim Kemal Öke, Son Dönem Osmanlı İmparatorluğu, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C.XII, Çağ yayını, İstanbul, 1990, s Trablusgarp Savaşı nın başlamasından sonra Osmanlı Devleti nin Girit Sorunu nda İtalya yı muhatap olarak kabul etmemeye başladığı görülmektedir. Bkz. BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 94 B. 2, 1330 Rabîulevvel Anadolu, 5 Mart Anadolu, 9 Mart 1328.

122 112 Yunanistan mebuslarından Giritli Poloyorgi 511 de vardı. Limpriyani, Poloyorgi ve bazı Giritli mebuslar, seçim tarihini beklemeden Atina ya giderek seçim sonuçlarını burada öğrendiler 512. Girit teki seçimlerden hemen sonra Osmanlı Hükümeti, Paris, Londra ve Petersburg sefirlerine Girit teki gelişmeleri protesto etmeleri ve devletleri tekrar Ada yı işgale davet etmeleri talimatını verdi. Berlin ve Viyana sefirlerine de Almanya ve Avusturya hükümetlerinden Osmanlı Devleti nin Girit ile ilgili teşebbüslerini desteklemelerinin istenmesi talimatı verildi. Yunan Hükümeti de Giritli mebusları kabul etmemesi konusunda uyarıldı. Paris sefiri Rifat Paşa, gönderdiği cevapta Fransa nın ve diğer Avrupa devletlerinin Giritli mebusların Yunan Meclisi ne kabul edilmelerine karşı olduğunu bildirdi 513. Venizelos da Avrupa devletleri gibi, Giritli mebusların Yunan Meclisi ne kabul edilmemesi yönündeki tavrını sürdürdü 514. Hanya daki konsolosların tüm uyarılarına rağmen Girit Rumları, Atina ya mebus gönderme kararlarından vazgeçmediler ve Yunan Meclisi nin 1 Haziran 1912 tarihindeki açılışından önce harekete geçtiler. 28 Nisan da bir Yunan vapuru, Hanya ve İsfakiyeli 18 mebusu Hanya dan aldıktan sonra diğer mebusları da almak üzere Resmo ve Kandiye ye hareket ettiği sırada liman dışında Minerva adlı bir İngiliz savaş gemisi tarafından durduruldu ve içindeki mebuslar gözaltına alındı 515. Bu olay Girit i karıştırdı. Ada nın Rum halkı, mebusların serbest bırakılmaları için gösteriler yaptı. Girit İhtilal Hükümeti, Venizelos a ve Yunan Kralı na müracaat etti 516. Bu gelişmeler üzerine Yunan Hükümeti, Avrupa devletlerine müracaat ederek Giritli mebusların Yunanistan seçim kanunlarına göre seçilmedikleri için Yunan Meclisi ne kabul edilmelerinin mümkün olmadığını ve Girit halkının teskin 511 Poloyorgi, 1910 yılında Venizelos ile birlikte Yunan Meclisi ne seçildikten sonra Girit e dönerek İhtilal Heyeti nde çalışmaya başlamıştı. Bkz. BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 148, 1330 Rabîulevvel BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-2 B. 15, 1330 Rebîulâhir BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-2 B Anadolu, 14 Mart EK Anadolu, 20 Nisan 1328.

123 113 edilmesi için mebusların serbest bırakılması gerektiğini bildirdi 517. Ancak Yunanistan ın bu teşebbüsü bir sonuç vermedi ve Giritli mebuslar gözaltında tutulmaya devam edildiler. Yunan Meclisi nin açılış tarihinin yaklaşması ile birlikte Giritli ihtilalciler, Yunan Meclisi ne mebus gönderme teşebbüslerinin başarıya ulaşmasına yönelik faaliyetlerini arttırdılar. Mayıs ayının sonunda, İngiliz savaş gemisinde tutuklu bulunan 18 mebusun dışında, Girit in değişik limanlarından gizlice Atina ya gitmeyi başaran mebus sayısı 35 i geçti 518. Bu gelişmelerin yanında, Girit Maliye Nazırı da Mayıs ayı içerisinde Atina ya giderek, Giritli mebusların kabul edilmesi konusunda Yunan Hükümeti ni ikna etmeye çalıştı ancak Venizelos, bu isteği reddetti. Buna rağmen, Maliye Nazırı, Atina daki Giritli mebuslarla görüşerek, İhtilal Hükümeti nin Atina dan ayrılmamaları ve Yunan Meclisi ne girmeleri yolundaki emrini bildirdi 519. Girit Maliye Nazırı nın çabalarının yanında, Giritli mebuslar, Yunan Meclisi nin açılışından birkaç gün önce Veliaht Prens Konstantin ile görüştüler. Prens Konstantin, bu görüşmede, mebuslara Yunan Meclisi ne girme düşüncelerinden vazgeçmelerini tavsiye etti 520. Yunan Meclisi, 1 Haziran 1912 de sabah saat da açıldı. Giritli mebuslar beklenildiği gibi Meclis e girme teşebbüsünde bulundular. Ancak bu teşebbüs, Venizelos un emriyle Meclis in etrafına yerleştirilmiş olan askerler tarafından engellendi. Askerlerin Giritlilere müdahalesi sırasında şiddet uygulanmadı. Giritli mebusları kabul etmeyen Yunan Meclisi, müzakerelerini tamamladıktan sonra Ekim ayına kadar tatile girdiğini ilan ederek dağıldı 521. Bu karar üzerine Giritli mebuslar, Yunan Meclisi nin Ekim ayından önce açılma ihtimaline karşı tekrar Meclis e girme teşebbüsünde bulunmak üzere aralarından seçtikleri 10 kişiyi Atina da bırakarak, Girit e döndüler Anadolu, 25 Nisan Ahenk, 18 Mayıs BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 106, 1328 Mayıs Ahenk, 18 Mayıs BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 112, 1328 Mayıs 23; Ahenk, 21 Mayıs Ahenk, 28 Mayıs 1328.

124 114 Giritli mebusların Yunan Meclisi ne girme teşebbüslerinin başarısızlıkla sonuçlanması, Girit te İhtilal Hükümeti ne karşı ayaklanmaların çıkmasına sebep oldu. Haziran ayı içerisinde İsfakiye nin Apokoron Kazası na bağlı Vamos Kasabası nda silahlı 120 kişi, hükümet dairelerini işgal etti. Yine Vamos Kasabası nda yapılan mitingde, Hükümet istifaya çağrıldı. İsyan kısa sürede Ada nın diğer bölgelerine de sıçradı 523. Bazı ihtilalciler, Girit te yaşanan karışıklıklara Avrupa devletlerinin dikkatini çekmek için Müslümanlara saldırma yolunu benimsedi. Osmanlı Devleti nin Atina sefiri Muhtar Bey, İstanbul a çektiği 12 Haziran 1912 tarihli telgrafta, ihtilalcilerin Avrupa nın dikkatini Girit te yaşanan olaylara çekmek için Kandiye deki Spilançiya Camisi ni kiliseye çevirmek ve Spilançiya adındaki İslam Mahallesi ni de işgal etmek niyetinde olduklarını bildiriyordu 524. Girit te, Hükümet e karşı başlayan ayaklanmanın önüne geçilememesi üzerine İhtilal Meclisi, yeni bir hükümetin kurulmasına karar verdi. Meclis in görevlendirdiği 30 kişilik bir komisyon, Ada nın ileri gelenlerinden ve parti başkanlarından oluşan Mişelidaki liderliğinde yeni bir hükümet seçti 525. Hükümet in Mişelidaki dışındaki üyeleri Hacı Mihal Yanari, İsfakiyanakis ve Yunanistan dan Limbritis olarak belirlendi 526. İsyancıların faaliyetleri, yeni Hükümet e karşı da devam etti ve olaylar ancak Temmuz ayının sonunda kontrol altına alınabildi 527. Venizelos, 29 Mayıs 1912 tarihinde Bulgaristan ile Osmanlı Devleti ne karşı ittifak antlaşması yapmasına rağmen, Slav devletlerine güvenemediği için Osmanlı Devleti ile ilişkileri kopartmamaya yönelik bir politika izledi. Bu politika gereğince, Giritli mebusların Yunan Meclisi ne kabul edilmesine karşı olan tavrını Balkan savaşlarının başladığı tarihe kadar sürdürdü. Venizelos un Balkan savaşlarının başlaması ile birlikte Giritli mebusları Yunan Meclisi ne kabul ettiği ve Yunan Meclisi ile Girit Meclisi nin birleştirildiğini ilan ettiği görülmektedir. 523 Ahenk, 29 Mayıs BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/28 B. 2, 1330 Cemâziyelâhir Ahenk, 5, 8 Haziran Ahenk, 12 Haziran Ahenk, 17 Temmuz 1328.

125 115 D DÖNEMİNDE GİRİT RUMLARININ MÜSLÜMANLARI GÖÇE ZORLAMAYA YÖNELİK FAALİYETLERİ 1830 yılında Avrupa devletlerinin desteği ile kurulan Yunanistan, bu tarihten sonra Osmanlı Devleti nin aleyhine genişlemeyi esas alan Megali İdea hedefini gerçekleştirmek için yine Avrupa devletlerinin desteğini sağlamaya yönelik bir politika benimsemiştir yılından sonra Avrupa devletlerinin emperyalist çıkarlarının izin verdiği ölçüde Megali İdea yolunda ilerleyebilen Yunanistan, milli hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik faaliyetlerini, belli bir plan dahilinde yürütmüştür. Yunanistan, Osmanlı topraklarını işgal etmeye yönelik faaliyetlerinde başarıya ulaşmak için Avrupa devletleri nezdinde propaganda yapma, kilise, kızılhaç ve ihtilal cemiyetlerini kullanma, Türk nüfusunu imha etme ve göçe zorlama gibi vasıtaları kullanmıştır. Yunanlılar, işgal edilecek bölgelerdeki Türk nüfusun imha edilmesine yönelik eylemlerin, işgalin başlamasından önce bölgede kurulan Rum çeteleri vasıtasıyla başlatılmasını esas alan bir siyaseti benimsemişlerdir 528. Bu siyaset, Girit te de izlenmiştir yılında Osmanlı askerlerinin Ada yı tahliye etmesi ile Girit teki ilhak hedeflerine önemli ölçüde yaklaşan Rumlar, bundan sonra Ada da kalan Müslümanları göçe zorlamaya yönelik faaliyetlere başladılar. Rumları bu faaliyetlerinde cesaretlendiren şey Girit te askerleri bulunan İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya nın Müslümanların can güvenliğinin sağlanacağını taahhüt etmiş olmalarına rağmen, bu konuda gerekli tedbirleri almamalarıdır. Nitekim, Avrupa devletleri, Girit Rumlarının kendi iç savaşı olarak ortaya çıkan 1905 yılındaki Therrisso İsyanı nın Müslüman katliamına dönüşmesine göz yummuşlardır 529. Ancak tüm kötü koşullara rağmen, Osmanlı askerleri ile birlikte Girit i terk edenlerin dışında, Ada da kalan Müslümanların saldırılara göğüs gerdiği görülmektedir. Osmanlı askerlerinin Ada yı tahliye ettiği 1898 yılından sonraki iki yıl içinde 528 Mustafa Turan, Yunan Mezâlimi (İzmir, Aydın, Manisa, Denizli, ), Atatürk Araştırma Merkezi yayını, Ankara, 1999, s Strauss, a.g.m., s. 2108; Emre, a.g.e., s

126 lerden ya düşen Müslüman nüfus, yılları arasında tekrar arttı ve e yükseldi 530. Girit Türklerinin can güvenliğinin sağlanmasını üstlenmiş olan Avrupa devletleri, 1908 yılında Ada yı tahliye etmeye başlayarak Türklerin güvenliğinin sağlanması işini Ada da Yunan subayları tarafından oluşturulan yerel güvenlik teşkilatına bıraktılar 531. Bundan sonra Girit Türklerini göçe zorlama konusunda daha rahat hareket etme imkanı bulan Rumlar, Türklere yönelik cinayet işleme, ekonomik ve sosyal alanda baskı kurma gibi faaliyetlerini sürdürdüler. Bu dönemde yerel güvenlik teşkilatının Rumlardan oluşması, suçluların cezasız kalması ve silah taşıma yasağının sadece Türklere uygulanması gibi faktörler, Türklere yönelik saldırılarda teşvik edici bir rol oynadı yılları arasında Türklere yönelik olarak gerçekleştirilen siyasi nitelikteki öldürme ve yaralama olaylarından bazıları şunlardır: 17 Ağustos 1325 tarihinde akşam saatlerinde Resmo Sancağı nın Ayvasil Kazası na bağlı Koksara Karyesi nde Osman Efendi Korazaki hanesi içinde öldürüldü Ağustos 1325 tarihinde Resmo Kazası na bağlı Katovarsamonero Karyesi nde Subaşaki Hüseyin Ağa öldürüldü Eylül 1325 tarihinde gündüz alaturka saat iki de Hanya nın Selene Kazası na bağlı Pelkano Karyesi nde Borlaki Hüseyin Ağa çiftliğinin kapısı önünde burnu ve kulakları kesilerek öldürüldü Haziran 1910 tarihinde Hanya haricindeki Kumkapu Mahallesi nde bir kahvehanenin Rumlar tarafından basılması sonucunda Hüseyin, Salih ve diğer Hüseyin isimli üç Müslüman ağır şekilde yaralandı. Bu olaydan sonra Müslümanların galeyana gelmesi üzerine Hükümet Başkanı Venizelos, 530 Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Müdâfaa, 26 Kanun-ı Sâni EK. 8; Ümid, 26 Ağustos 1325; Ahenk, 25 Ağustos EK. 9; Ümid, 26 Ağustos Ahenk, 23 Eylül 1325.

127 117 Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Hünkâr Mahallesi ne giderek, öfkeli kalabalığı yatıştırmaya çalıştı. Yaralı Müslümanlardan ikisi olaydan iki gün sonra öldü yılı Temmuz ayında Resmo Kazası na bağlı Palelimno Karyesi nde Bekiraki Hasan Ağa öldürüldü yılı Ağustos ayının başında Resmo Sancağı nın Ayvasil Kazası na bağlı Koksara Karyesi nde Resmo Müslümanlarının ileri gelenlerinden 80 yaşındaki Kacobaki Hasan Ağa Rumların öldürmek kasdıyla yaptıkları saldırı sonucunda başından yaralandı Ağustos 1326 tarihinde alafranga saat da Resmo Kazası na bağlı Aponovarsamonoro Karyesi nde Hasan Ağa hanesinin damında uyurken öldürüldü. Yine Ağustos ayında Hanya şehrinin dışında Babakopolo Karyesi nde Pirakaki Mehmed Ağa nın kahvehanesi bombalandı Eylül 1910 tarihinde Resmo Kazası na bağlı Yeni Karyesi nde Ahmed Ağa öldürüldü Eylül 1910 tarihinde akşam saat sularında Kal akapusu Jandarma Karakolhanesi nin 10 adım ilerisinde Hüseyin Triko adındaki bir Müslüman öldürüldü. Bu olay üzerine Girid Meclis-i Umumisi nin Müslüman üyeleri, Konsoloslar Meclisi başkanı olan Fransız konsolosuna başvurarak, Müslümanlara yönelik kırsal kesimlerde işlenen cinayetlerin son zamanlarda şehir merkezlerine kaydığını bildirerek, Girit Hükümeti nden tecavüz ve cinayetlerden dolayı hapishanelerde kalan Hıristiyanların miktarını sormalarını ve Hüseyin Triko nun ailesine tazminat verilmesini sağlamalarını istediler İttihad, 5 Temmuz BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 77 M. 89, 1328 Receb 20; BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 37, 1328 Receb Müdâfaa, 26 Kanun-ı Sâni İttihad, 15 Ağustos Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 42, 1910 Eylül 25; Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s

128 yılı Ekim ayının başında Hanya şehrinde 17 yaşındaki İbrahim Toykonaki (?) gece saat 4.00 sularında evine giderken Kal akapu Jandarma Karakolu önünde Akrotorlu dört Hıristiyan tarafından pusuya düşürülerek bıçak darbeleri ile öldürüldü. Olayın karakol önünde olmasına rağmen, katillerin yakalanması için bir girişimde bulunulmaması üzerine Müslümanlar, Kal akapu Karakolu yetkililerine müracaat ettiler. Ancak, karakol yetkilileri, Kal akapu mevkiinin kendi yetki alanlarının dışında bulunduğunu belirterek, Adliye Konağı nda bulunan karakola müracaat etmelerini tavsiye ettiler ve katilleri korumaya yönelik tavırlarını sürdürdüler yılı Ocak ayında Resmo Kazası na bağlı Ambalaki Köyü nde evleri Rumlar tarafından basılan Hasan ve Hüseyin adlı Müslümanlar öldü, Ali ve Ümmi Tahir adlı Müslümanlar da yaralandı yılı Mart ayında Resmo Kazası na bağlı Palelimno Karyesi nden Recebaki Hasan yine aynı kazaya bağlı Mondros Karyesi yakınlarında öldürüldü 544. Girit te Rumların işlediği cinayetlerden Ada daki Müslümanlar arasında ve Osmanlı kamuoyunda en fazla tepki toplayanı, 1911 yılı Nisan ayında Hanya da gerçekleşti. Rumi takvime göre 11 Nisan Pazartesi günü akşamüstü Kunduracı esnafından Çaponaki Musa Usta, dükkanından evine giderken Hünkâr Mahallesi nde jandarma karakoluna adım mesafede öldürüldü. Ertesi günü Hanya Müslümanlarının tamamı dükkanlarını kapatarak Hünkâr Mahallesi nde toplandılar ve Hünkâr Camisi nde bir miting düzenledikten sonra aralarından seçtikleri bir heyeti protesto amacıyla konsolosluklara gönderdiler. Mitingin sona ermesinden sonra Müslümanlar, merhum Musa Usta nın evine giderek cenazeyi aldılar. Kılınan cenaze namazının ardından 4000 den fazla kişinin katılımıyla İslam Kabristanı ndaki defin işlemi gerçekleştirildi 545. Osmanlı Devleti, bu olayı Avrupa devletleri nezdinde protesto etti. Musa Usta nın na şı defnedildikten sonra geride kalan 542 İmdad, 22 Eylül Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Ümid, 23 Mart Ümid, 20 Nisan 1327; İttihad, 24 Nisan 1327.

129 119 eşi ve 5 çocuğu İstanbul a gönderildi. Yaşanan olayları İslam ve dünya kamuoyuna ispat etmek için Musa Usta nın cesedinin iki adet fotoğrafı çekildi yılı Haziran ayında Resmo şehrinin Ortakapu mevkiinde Rumlar tarafından evi basılan Eskici Mehmed Ağa öldürüldü yılı Temmuz ayında Hanya Sancağı nda birisi Makritizo Köyü nden ve birisi de Elyakan Köyü nden olmak üzere iki Müslüman öldürüldü Temmuz 1327 tarihinde Kandiye de Kanlı Kastel mevkiinde Subaşaki Fehim adlı Müslüman öldürüldü. 22 Temmuz 1327 tarihinde de Hanya ya bağlı Provolya Karyesi nde Rumların saldırısı sonucunda bir Müslüman öldürüldü ve bir Müslüman da ağır şekilde yaralandı yılı Eylül ayında Resmo Sancağı nda Müslümanlara yönelik saldırılar daha da arttı. Rumi takvime göre 15 Eylül de Ayvasil Kazasına bağlı Frati Karyesi nde Kacobaki Hasan Ağa öldürüldü. 18 Eylül de Resmo şehrinde Kuyumcuzâde Hasan Bey uğradığı saldırıdan yaralanarak kurtuldu. 20 Eylül de Milopotamo Kazası na bağlı Rumlu Karyesi nde Emin Skalavaki (?) uğradığı saldırı sonucunda yaralandı. 22 Eylül de yine Milopotamo Kazası na bağlı Kaynarca Karyesi nde Haydar Tukaki 4 Müslüman kadınla zeytin toplarken öldürüldü Kanun-ı Sâni 1327 tarihinde Resmo Kazası na bağlı Kopedyana Karyesi nde Motafaki Hasan ile mahdumu Hüseyin ve damadı Hacı Ahmed Ağa öldürüldü Şubat 1912 tarihinde akşam saatlerinde Hanya ya bağlı Kirtomado Karyesi nde Alevaki Mustafa, İraki Hasan ve Sudyanaki Hasan Çavuş öldürüldü. Bu üç cinayet, Hanya Müslümanlarının galeyana gelmesine sebep 546 Ümid, 20 Nisan 1327; Fotoğraf için Bkz. EK İttihad, 13 Haziran İttihad, 12 Temmuz İttihad, 31 Temmuz BOA. DH. SYS., D. 45 G. 10 B. 3, 1329 Şevval 13; BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 11, 1329 Zilhicce 16; İttihad, 2 Teşrîn-i Evvel Anadolu, 23 Kanun-ı Sâni 1327.

130 120 oldu. Ertesi günü olay yerinde toplanan Hanya Müslümanları, Avrupa devletlerini protesto etmek amacıyla cenazeleri mezarlık yerine devletlerin Halepa daki konsolosluk binalarına götürmek istediler. Ancak jandarmaların bu girişimi engellemesi üzerine jandarmalar ile Müslümanlar arasında çıkan arbede de Müslümanların üzerine ateş açıldı ve bir Müslüman öldü ve birkaç Müslüman da ağır şekilde yaralandı Mart 1912 tarihinde Resmo Kazası na bağlı Kapedyana Karyesi nde Tarla Bekçisi Hamzaoğlu Mustafa bir askeri müfreze tarafından öldürüldü. Bu dönemde artan saldırılar yüzünden Müslümanlar, İzmir e göç etmeye başladılar 553. Girit Rumları, ilhakın önünde engel olarak gördükleri Müslümanlara yönelik, cinayet işleme dışında, Yunan Kralı adına yemin etmeyen memurları görevinden alma, ibadet etmeye engel olma 554, hapishanelerde tutuklu bulunan Müslüman mahpusları tek olarak Rum mahpusların koğuşlarına koyarak dayak yemelerini sağlama 555, yortu günlerinde cami minarelerini kurşun yağmuruna tutma, Müslüman kadınların yüzlerindeki peçeleri yırtmak suretiyle tacizde bulunma, Müslümanlara ait vakıf ve özel mülkleri yağmalama 556 ve ekonomik boykot uygulama 557 gibi eylemlerde de bulundular. Girit Rumlarının planlı bir şekilde yürüttükleri Müslümanları göçe zorlama faaliyetlerinin sonucunda, Ada da 1908 yılında civarında olan Müslüman nüfusun 1911 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre kişiye düştüğü görülmektedir. Aynı nüfus sayım sonuçlarına göre Rum nüfus dir 558. Girit te Müslümanlara yönelik saldırılar, Ada nın Yunanistan ın hakimiyetine girdiği 1913 yılından sonra da devam etti. Özellikle Birinci Dünya Savaşı nın başlamasıyla birlikte saldırılar 552 Anadolu, 15 Şubat BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 108, 1330 Cemâziyelâhir Köylü, 16 Kanun-ı Evvel Müdâfaa, 16 Mart BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 32, 1329 Muharrem Ahenk, 18 Ağustos Adıyeke, a.g.e., s

131 121 yoğunlaştı 559. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen, Girit i terk etmemek için direnen Müslümanların Ada daki varlığı 1924 yılındaki Türk-Yunan Mübadele Antlaşması ile sona erdi. E- BALKAN SAVAŞLARI VE GİRİT İN YUNANİSTAN A KATILMASI 1-Balkan İttifakları ve Girit Sorunu Osmanlı Devleti ni, Balkanlardan çıkarmak düşüncesiyle Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan ve Karadağ ın Osmanlı Devleti ne savaş açmasıyla başlayan ve Osmanlı Devleti nin mağlubiyetinden sonra Bulgaristan ile aralarına sonradan Romanya nın da katılmış olduğu diğer Balkan devletleri arasında devam eden Balkan savaşlarının temelinde Makedonya bölgesinin paylaşımı sorunu yatıyordu. Makedonya Sorunu ise Osmanlı-Rus Savaşı ndan sonra imzalanan Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları ndan sonra ortaya çıktı. Ayastefanos Antlaşması ndan sonra muhtariyetini ilan eden Bulgaristan a Doğu Rumeli ve Makedonya yı içine alan geniş topraklar verildi. Aynı antlaşma ile bağımsızlıklarını kazanan Sırbistan, Karadağ, Romanya ile Yunanistan, umdukları toprak kazançlarını elde edemedikleri için hayal kırıklığına uğradılar. Ayastefanos Antlaşması ile Rusya nın Balkanlardaki nüfuzunu arttırmasından rahatsız olan İngiltere nin girişimleri sonucunda 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşması ile Doğu Rumeli ve Makedonya Osmanlı Devleti ne iade edildi. Bu karardan hoşnut olmayan Bulgaristan, 1885 yılında Doğu Rumeli yi ilhak etti ve 1895 yılından itibaren de kurduğu çeteler vasıtasıyla Makedonya da ayaklanmalar çıkartmaya başladı yılından itibaren Rum, Sırp ve Ulah çetelerinin Bulgar çeteleri ile savaşmaya başlaması, Makedonya da amansız bir mücadelenin başlamasına yol açtı Strauss, a.g.m., s Kocabaş, a.g.e., s Hale Şıvgın, Osmanlı Arşiv Belgeleriyle Yıllarında Makedonya (Rumeli Vilayeti) Sorunu, G. Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. XII, S. 1-2, 1996, s. 249.

132 122 Makedonya Sorunu nun ortaya çıkmasından sonra ilk ittifak girişimi, Osmanlı Devleti ni Balkanlardan çıkarmak düşüncesiyle yapıldı yılında Karadağ, Türklere karşı Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan ın katılımıyla bir ittifak kurma girişiminde bulundu. Bu girişimin arkasından 1883 yılında Bulgar Kralı, Yunanistan a ittifak teklif etti. Bu girişimler, Makedonya bölgesinin paylaşımında anlaşma sağlanamadığı için sonuçsuz kaldı. Aynı sebepten sonuçsuz kalan bir diğer ittifak teşebbüsü de 1891 yılında Yunanistan tarafından Bulgaristan ve Sırbistan a önerilen Makedonya nın paylaşım projesidir 562. Balkanlarda Osmanlı Devleti ne karşı olan ilk ittifak teşebbüslerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Balkan devletleri Bulgaristan ın Makedonya bölgesindeki etkinliğine son vermek için faaliyetlere başladılar. Berlin Antlaşması ndan sonra İngiltere nin nüfuzuna giren Bulgaristan ın, 1895 yılından itibaren Makedonya da etkinliğini arttırması, kendi aleyhine bir ittifakın oluşmasına yol açtı. Dış politikada İngiltere ile işbirliğinden uzaklaşmış olan Sultan II. Abdülhamit in teşebbüsleri sonucunda, 1907 yılında Bulgaristan a karşı bir ittifak oluşturmak amacıyla Osmanlı Devleti, Romanya, Yunanistan ve Sırbistan arasında başlayan görüşmeler, 1908 yılında uzlaşma ile sonuçlandı. Bu ittifak için Osmanlı Devleti, Girit konusunda Yunanistan a taviz vermeyi kabul etti. Antlaşmaya göre, Girit in idaresi Yunan Kralı na verilecek, Kral, Ada nın Padişah a bağlılığını resmen kabul edecek ve Ada daki Müslümanların hakları korunacaktı. Ancak Osmanlı Devleti nde meşrutiyetin ilan edilmesi ile birlikte ittifak antlaşması hayata geçirilemedi yılı Ekim ayında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Bosna- Hersek i ilhak etmesiyle, Balkanlarda bu defa Osmanlı Devleti nin aleyhinde bir ittifak kurulması için faaliyetler başladı yılındaki Japonya mağlubiyetinden sonra tekrar Balkanlar ve Ortadoğu ile ilgilenmeye başlayan Rusya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Bosna-Hersek i ilhak 562 Kocabaş, a.g.e., s Aynı eser, s. 77.

133 123 etmesinden sonra Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Balkanlardaki nüfuzunu kırmak ve Osmanlı Devleti ni bölgeden çıkarmak için bir Slav ittifakı kurma çalışmalarına başladı. Rusya nın Belgrad Büyükelçisi Hartwing, Ekim 1909 da Sırbistan ile Bulgaristan arasında arabuluculuk faaliyetlerine başladı. Görüşmeler 1910 yılında da sürdü ancak bir sonuç alınamadı 564. Balkanlarda Slav ittifakı kurulmasına yönelik çalışmaların başlamasından sonra, 1910 yılında Yunanistan ın başına geçen Venizelos, Balkan devletleri arasında kurulması muhtemel olan bir ittifakta Yunanistan ın da yer almasını istiyordu. Venizelos a göre, Yunanistan, ittifak dışında kalırsa, Slavların Türkleri yenmeleri halinde Makedonya daki paylaşımdan faydalanamayacaktı 565. Öte yandan Türklerin Slavları yenmesi, Yunanistan ın durumunu da tehlikeye sokabilirdi. Bu yüzden Slavlar desteklenmeliydi. Balkan İttifakları konusunda Makedonya daki menfaatleri öncelikli olarak düşünen Venizelos a göre Yunanistan tek başına da olsa Girit i alabilirdi 566. Venizelos, bu düşüncelerle 1911 yılı Mayıs ayında Times gazetesi muhabiri J. D. Bourchier aracılığıyla Bulgaristan a ittifak teklifinde bulundu ancak olumlu bir yanıt alamadı 567. Balkanlarda Osmanlı Devleti ne karşı oluşturulacak ittifaka katılmak için çaba gösteren Venizelos, Slav devletleri ile anlaşamama durumunda Osmanlı Devleti ile bir ittifak yapmayı düşünmüştü. Nitekim, Şeyhülislam Cemaleddin Efendi, hatıralarında, kesin bir tarih vermemekle birlikte Hakkı Paşa nın sadrazamlığı (12 Ocak Eylül 1911) döneminde, Venizelos ile Osmanlı Devleti nin Atina Maslahatgüzarı nın, Girit Sorunu nun, Ada nın Osmanlı hakimiyeti altında kalması ve her sene belli bir miktar vergi vermesi esaslarına dayanarak 564 Aynı eser, s Alexander Anastasius Pallis, Yunanlıların Anadolu Macerası, ( ), (Çeviren. Orhan Azizoğlu), 2. Baskı, Yapı Kredi yayını, İstanbul, 1997, s. 123; Jean Leune, Megali İdea nın Yalancı Cenneti, (Çeviren. Ali Reşat), (Bugünkü yazı ve dile aktaran. Salâhaddin Galip), 1. Baskı, İstanbul, 1995, s. 78; Kocabaş, a.g.e., s Pallis, a.g.e., s Armaoğlu, a.g.e., s. 659.

134 124 halledilmesi konusunda mutabakata vardıklarını ancak bu hususta Sadrazam Hakkı Paşa nın olumlu bir cevap vermediğini belirtmektedir Eylül 1911 tarihinde İtalya nın Trablusgarp a saldırması ile başlayan Türk-İtalyan Savaşı, Balkanlar devletleri arasında ittifak görüşmelerinin tekrar başlamasına sebep oldu. Trablusgarp Savaşı ndan yararlanarak yeni topraklar elde etmeyi planlayan Bulgaristan ve Sırbistan ın ittifak görüşmelerine başlamasından sonra 16 Ekim 1911 de de Yunanistan ile Bulgaristan arasında görüşmeler başladı. Ancak Yunan-Bulgar görüşmeleri Makedonya konusundaki anlaşmazlık yüzünden kısa bir süre sonra kesildi. Yunanistan ile Bulgaristan arasındaki ittifak görüşmeleri karşısında Sırp- Bulgar ittifakına önem veren Rusya, Yunanistan ın Girit yüzünden Bulgaristan ı bir savaşa sürüklemek istediğini düşünerek, Bulgarlara, Yunanistan ile ittifak konusunun üzerinde durmamalarını tavsiye etti 569. Yunan-Bulgar görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine Venizelos, 1912 yılında Osmanlı Devleti ile ittifak yapmak için girişimlerde bulundu. Dönemin bürokratlarından Mehmed Selâhaddin Bey, hatıralarında, Bulgar-Sırp ittifakının yapılmasından sonra Venizelos un, Osmanlı Devleti nin Atina Büyükelçisi vasıtasıyla ittifak teklifinde bulunduğunu ancak İttihad ve Terakki Cemiyeti nin buna yanaşmayacağını bilen Sadrazam Said Paşa nın, teklifi reddettiğini yazmaktadır 570. Ahmet Emin Yalman da hatıralarında, Venizelos un, Balkan devletleri ile ittifak antlaşması imzalamadan kısa bir süre önce Talat Bey ile görüştüğünü ve görüşmede kendisinin Yunanistan ın iç politikasındaki durumdan dolayı Girit in ilhakından vazgeçemeyeceğini, Osmanlı Devleti nin Girit teki ısrarının yanlış olduğunu, bu sorunun bir kenara bırakılıp, Slav Birliğine karşı bir ittifak yapılabileceğinden bahsettiğini ancak Talat Bey in Venizelos un teklifine olumlu bir yanıt vermediğini anlatmaktadır Şeyhülislâm Cemaleddin Efendi, Siyasi Hatıralar, ( ), (Sadeleştiren. Ziyâeddin Engin), Tercüman Gazetesi yayını, İstanbul, 1978, s Armaoğlu, a.g.e., s Mehmed Selâhaddin Bey, İttihad ve Terakki nin Kuruluşu ve Osmanlı Devleti nin Yıkılışı Hakkında Bildiklerim, (Sadeleştiren. Ahmed Varol), İnkilâb yayını, İstanbul, 1989, s Kocabaş, a.g.e., s. 87.

135 125 Osmanlı Devleti ile ittifak yapma imkanı bulamayan Yunanistan, 13 Mart 1912 de Sırp-Bulgar ittifak antlaşmasının imzalanmasından sonra Rusya nın aracılığı ile 29 Mayıs ta Bulgaristan ile ittifak antlaşması imzaladı 572. Bu ittifak antlaşması ile Makedonya konusundaki sorunun çözümü ileri bir tarihe ertelendi ve taraflardan birinin Osmanlı Devleti ile savaşa girmesi halinde diğerinin ona yardım etmesi kararlaştırıldı. Ancak antlaşmaya konulan ek bir madde ile Girit yüzünden Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında bir savaş çıkarsa, Bulgaristan ın tarafsız kalması kararlaştırıldı 573. Bu ek madde ile Venizelos, Bulgaristan ın Girit Sorunu na müdahale etme ihtimalini bertaraf etmiş oldu. Bulgar-Yunan ittifak antlaşmasının imzalanmasından sonra 27 Eylül 1912 de Bulgar-Karadağ ittifak antlaşması ve 6 Ekim 1912 de Sırp- Karadağ ittifak antlaşması imzalanarak, Balkan İttifakı nın oluşturulmasına yönelik çalışmalar tamamlandı. Rusya, Balkan Devletleri arasında ittifak kurulması için yürüttüğü çalışmalar sırasında diğer Avrupa devletlerinden tarafından bir engellemeyle karşılaşmadı. İngiltere ve Fransa, Balkan İttifakı nı, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu na karşı bölgede bir güç oluşturulması düşüncesiyle destekledi. Almanya ve Avusturya- Macaristan İmparatorluğu ise Balkanlarda çıkabilecek muhtemel bir savaşı Osmanlı Devleti nin kazanacağını düşünerek, Balkan İttifakı nın engellenmesi için bir girişimde bulunmadı 574. Venizelos un, Bulgarlarla yaptığı ittifak görüşmelerinin kesintiye uğradığı dönemlerde, Osmanlı Devleti ile ittifak yapmak için teşebbüslerde bulunması ve bu dönemde iki devlet arasında en büyük sorun olan Girit konusundaki anlaşmazlıkta Giritli Rum mebusları Yunan Meclisi ne kabul etmeyerek, Osmanlı Devleti ile ilişkileri koparmamaya yönelik bir politika izlemesi karşısında, İttihat ve Terakki Cemiyeti nin, Sultan II. Abdülhamit in Girit politikasının aksine, iktidara geldiği ilk günden itibaren benimsemiş olduğu Girit te taviz verilmemesini esas alan politikasını Balkan devletleri arasında 572 Karal IX, s Kocabaş, a.g.e., s Talât Paşa nın Anıları, (Yayına hazırlayan. Alpay Kabacalı), 3. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, 1994, s. 24.

136 126 ittifak görüşmelerinin yapıldığı dönemde de sürdürdüğü görülmektedir. İttihat ve Terakki Cemiyeti, Girit te taviz verilmemesine yönelik bir politika benimsemesine karşın, Girit Rumlarının Ada yı Yunan kanunlarına göre yönetmesi ve diğer ilhak faaliyetleri karşısında, Girit i kontrol eden Avrupa devletlerinin donanmalarını saf dışı edecek güçte bir donanmanın olmamasından dolayı, protestoda bulunmak, Yunanistan ı savaşla tehdit etmek, Yunan mallarına boykot uygulamak, mitingler düzenlemek ve Avrupa devletlerini göreve çağırmak dışında bir şey yapamamıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti nin Girit ve Balkan İttifakları politikasının dönemin bazı devlet adamları ve gazetecileri tarafından eleştirildiği görülmektedir. Şeyhülislâm Cemaleddin Efendi, cemiyetin politikasını şu cümlelerle eleştirmektedir: Zira İslav istilasına karşı, milli varlığını ve siyasetini korumağa mecbur olan Yunan devletinin bizimle işbirliği yapması kendi siyasi menfaati icabı olduğundan Girit mes elesinin hallinde mâkul hareket ederek bu devleti kendi tarafımıza çekmek mümkün ve vâcip iken, aksi yapılarak büyük bir fırsat kaybedildi. Ve bu gibi hatalar yüzünden Rumeli tamamıyla elden gitti. 575 Girit mes elesi de her ne sebebe dayanıyorsa büyütülerek dışarıda İttihâd ve Terakki klüpleri eliyle, Ada nın, eski şekilde hükümet tarafından idaresi için her taraftan Hükûmet merkezine telgraflar çektirilerek, İstanbul da da yer yer mitingler yapılarak bu yoldaki istek açığa vurulmakta ve halktan Girid in hangi tarafta dahi olduğunu bilmeyen bir takım kimseler «Girid bizim canımız, fedâ olsun kanımız» gibi âmiyâne terânelerle sokaklarda dolaştırılıp beyhude yere umûmî efkar heyecanlandırılmakta idi. 576 Girit hakkında yapılan nümayişler ile ona eklenen boykot mes elesi de Yunanlıları tamamen gücendirmek ve Mösyö Venizelos u da üzmekle kalmadı, İslav hükümetlerince tasarlanan Balkanların taksimi olayından faydalanabilmek için, teklif olunan antlaşmayı kabule sevk etti Şeyhülislâm Cemaleddin Efendi, a.g.e., s Aynı eser, s Aynı eser, s. 75.

137 127 Şeyhülislâm Cemaleddin Efendi ile benzer görüşleri savunan ve kendisi de bir Giritli olan Gazeteci Bezmi Nusret Kaygusuz da İttihatçıların Girit te ısrar etmesinin hatalı bir politika olduğunu şu sözlerle ifade etmektedir: Mayıs 328 ortalarında Bulgarlarla Sırpların, az bir müddet sonrada Yunanlılarla Bulgarların ittifakı duyuldu. Bunların birleşmesi iyi bir alâmet değildi. Bizim için yeni bir gailenin hazırlanmakta olduğu anlaşılıyordu. Girit meselesini halletmiş olsaydık, Yunan ın bu ittifaka girmesini önlemiş olurduk. Lâkin demogoji siyaseti bizi realiteyi görmekten uzaklaştırdı. Girit, filhakika bizim canımız idi. Fakat Girit Türkleri Anadolu ya hicret etmiş, muhtelif yerlere yerleşmişti. Onları Ada ya iade etmek güç. Hepsini tekrar Girit e sevk etsek dahi, büyük ekseriyet yine Rumlarda. Bundan maada, Girit i muhafaza edebilmek için kuvvetli bir donanmaya ihtiyaç var. O halde yapılan nümayişler hep boştu. Yunanlılar panislavizm siyasetinden korktukları ve yalnız olarak Türkiye ile başa çıkamayacaklarını düşündükleri için, evvelce bizimle anlaşmağa çok istekli idiler. Eski Yunan başvekillerinden Mavro Mihalis in, Skulides in ve nihayet Venizelos un o yolda ciddi bazı teşebbüsleri olmuştur. Vaki teklifler karşısında bizimde biraz basiret ve fedakarlık göstermemiz lazımdı. Fakat siyaset nerede, İttihatçılar nerede? 578 Girit teki ısrarı yüzünden Yunanistan ile ittifak yapma fırsatını kaçırdığı yönünde eleştirilere maruz kalan İttihat ve Terakki Cemiyeti nin genel olarak da bir Balkan ittifakı politikası yoktu. Bunda en önemli etken, Cemiyet in yöneticilerinin, çıkabilecek bir savaşta bütün Balkan devletlerini yenecek güce sahip olduklarını düşünmeleriydi. Bu düşünce Avrupa devletleri arasında da hakimdi. Ancak Balkan savaşlarının başlamasından kısa bir süre sonra ordudaki sorunların gözardı edilerek, ülkeyi büyük sıkıntılara sokacak bir savaşa girildiği ortaya çıktı. 2-Birinci Balkan Savaşı ve Osmanlı Devleti nin Girit teki Tüm Haklarını Balkan Devletlerine Bırakması Yunan Meclisi nin 1912 yılı Haziran ayı başında gerçekleştirilen açılışında, Giritli mebusların müzakerelere katılmasını reddederek Ekim 578 Bezmi Nusret Kaygusuz, Bir Roman Gibi, İzmir, 1955, s. 109.

138 128 ayına kadar tatile girme kararı almasından sonra Girit mebusları konusu, Yunan siyasetinin gündeminden düşmüştü. Ancak Yunan Meclisi nin açılış tarihinin yaklaşması ile birlikte Atina da bulunan Giritli mebusların Yunan Meclisi ne alınıp alınmayacağına ilişkin tartışmalar tekrar başladı. Bu konu Eylül ayından itibaren Venizelos Hükümeti ne sıkıntı yaşatmaya başladı. Venizelos, Balkan devletleri ile ittifak antlaşmaları yapmış olmasına rağmen Giritli mebusların durumu ile ilgili Osmanlı Devleti aleyhine herhangi bir beyanatta bulunmuyordu. Buna karşı, Yunan halkı Giritli mebusların Meclis e kabul edilmesinden yanaydı. Eylül ayı içerisinde halkın Giritli mebusları zorla Meclis e sokacağına dair söylentilerin çıkması üzerine Hükümet, iki sınıf Yunan ihtiyat askerini tedbir olarak silah altına aldı 579. Uzun süredir Yunan Meclisi ne girmek için mücadele eden ancak, Venizelos un engellemeleriyle karşılaşan Giritli mebusların önü Balkan savaşlarının başlamasıyla birlikte açıldı. Venizelos, Balkan devletlerinin 30 Eylül 1912 tarihinde seferberlik ilan etmeleri ile birlikte Osmanlı Devleti ne verdiği teminatlardan geri adım atabileceğini duyurarak, Giritli mebusları Meclis e kabul edeceğinin işaretini verdi 580. Bu açıklamanın ardından Karadağ ın 8 Ekim de Osmanlı Devleti ne savaş ilan etmesiyle birlikte 10 Ekim de Girit Meclisi ile Yunanistan Meclisi nin birleştirildiği ilan edildi 581. Böylece Yunanistan, ilhakı resmen kabul etmiş oldu. Bu gelişmelerin ardından Yunan Meclisi nin 14 Ekim deki açılışında, 40 kadar Giritli mebus, büyük bir törenle Meclis e kabul edildi 582. Giritli mebusların Yunan Meclisi ne kabul edilmesi üzerine Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti, Avrupa devletleri nezdinde Yunan Hükümeti nin kararını protesto etti ve Atina elçisini geri çağırarak Yunanistan ile ilişkilerini kesti 583. Bu olaylarla iki taraf arasında çıkması beklenen savaş içinde yeterli gerekçe yaratılmış oldu 584. Sırbistan ve Bulgaristan ın 17 Ekim de Osmanlı 579 BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 180 M. 1605, 1330 Şevval Adıyeke, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s Adıyeke, a.g.e., s. 294; Kocabaş, a.g.e., s Tukin, a.g.m., s. 803; Ahenk, 4 Teşrîn-i Evvel Adıyeke, a.g.e., s. 294; Ahenk, 5 Teşrîn-i Evvel 1328.

139 129 Devleti ne savaş ilan etmesinin ardından Yunanistan da savaşa girdi. Balkanlardaki gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti, 18 Ekim de imzalanan Uşi Antlaşması ile İtalya ile devam eden savaşa son verdi. Balkan Savaşı nı Osmanlı Devleti nin kazanacağını düşünen İngiltere, Fransa ve Rusya, savaş sonunda yaşanacak toprak değişikliklerini kabul etmeyeceklerini ve statükonun korunacağını açıkladılar. Söz konusu devletler, Girit teki gelişmeler karşısında da aynı politikayı sürdürdüler ve savaş devam ettiği müddetçe, Girit teki Osmanlı hakimiyetinin korunacağını Osmanlı Hükümeti ne bildirdiler 585. Ancak, Giritli mebusların Yunan Meclisi ne girmesine müdahalede bulunmadılar. Venizelos, Giritli mebusları Yunan Meclisi ne kabul ettikten sonra Girit Hükümeti nden Ada yı yönetmeye devam etmelerini, seçimleri Yunan Anayasası na göre yapmalarını ve Müslümanların güvenliğini sağlamalarını istedi 586. Venizelos un Girit e yönelik ilk icraatı, bir Yunanlı vali atamak oldu. Girit Genel Valisi olarak atanan Dragomis, 26 Ekim de görevine başladı 587. Yunanistan ın Girit i bir vilayeti gibi yönetmeye başlamasının yanında Balkan Savaşı nın başlamasıyla birlikte Ada da Yunan ordusu için gönüllüler kaydedilmeye başlandı. Türk-Yunan savaşının başladığı günlerde, 2 Yunan vapuru, Giritli gönüllüler ile 1800 adet Girit Milis askerini Suda Limanı ndan alarak Yunanistan a hareket etti. Bu gelişmeler üzerine İngiltere, Girit in tarafsızlığını korumak ve Giritlilerin Yunanistan a gitmesini engellemek için 8 zırhlı ve bir miktar torpidoyu Suda Limanı na gönderdi ve Ada yı ablukaya aldı 588. Alınan tüm önlemlere rağmen çok sayıda Giritli, Yunan ordusuna katılmayı başardı. Aralık ayı başında cephelerde görev yapan Giritli sayısı 8000 e ulaştı. Aynı dönemde Yunan ordusuna katılan Giritli jandarma sayısı da 6000 e ulaştı. Yunanistan a giden gönüllülere politikacılardan da katılanlar oldu. Eski nazırlardan Haralambos Polokorekis, İsfakiyelilerden oluşan 585 Ahenk, 7 Teşrîn-i Evvel Ahenk, 5 Teşrîn-i Evvel Tukin, a.g.m., s Ahenk, 7 Teşrîn-i Evvel 1328.

140 130 gönüllü birliklerinin başına geçirildi 589. Yunan Genelkurmayı, savaş sırasında sadece Giritlilerden oluşan Garibaldi Tümeni ni kurdu 590. Girit te savaşa katılanların aileleri için iane defterleri açıldı. Kasım ayında bu aileler için Drahmi toplandı 591. Savaşın başlamasıyla birlikte Ada Rumları arasında ortaya çıkan heyecan, Müslümanlara yönelik saldırılarında artmasına neden oldu. Daha Balkan devletlerinin seferberlik ilan ettiği günlerde başlayan saldırılar 592, savaş başladıktan sonra da devam etti ve Müslümanlar, kısa sürede evlerinden çıkamayacak duruma geldi 593. Rumlar, Müslümanların dışında Osmanlı bayrağına da saldırdılar. Kasım ayının başında Suda Limanı nda çekili olan Osmanlı bayrağı indirildi ancak Suda da askeri güçleri olan devletlerin müdahalesi ile bayrak tekrar çekildi 594. Balkan Savaşı nda beklenenin aksine Osmanlı kuvvetleri bütün cephelerde başarısız oldu. Kara savaşlarının yanı sıra deniz savaşında da Osmanlı donanması, Yunan donanması karşısında varlık gösteremedi. Kasım ayının başında savaşın nasıl sonuçlanacağı belli olmuştu 595. Yunan donanmasının başarısı, İngiltere yi Adalar Denizi ni Yunanistan vasıtasıyla kontrol etme politikasına yöneltti. İngilizler, Yunanistan ı kullanarak İtalya yı Adalar Denizi nden çıkarmaya yönelik planlar yapmaya başladılar 596. Dış politikasını iktidara geldiği 1910 yılından itibaren İngiltere ile ittifak yapma 589 Ahenk, 27 Teşrîn-i Sâni Türsan, a.g.e., s Ahenk, 27 Teşrîn-i Sâni Hanyalı Hamidbeyzâde Mehmed Zeki ve arkadaşları, Osmanlı Hükümeti ne gönderdikleri bir varakada, Balkan hükümetlerinin savaş hazırlıklarına başlamalarından dolayı başlayan Hıristiyan saldırılarına karşı Müslümanların korunması için Avrupa devletleri nezdinde teşebbüste bulunulması isteniyordu. Bkz. BOA. BEO. NGG. Girid Tezâkir Defteri, n S. 189 M. 202, 1330 Zilkâde Ahenk, 7 Teşrîn-i Evvel Ahenk, 22 Teşrîn-i Evvel Balkan devletleri karşısında tutunamayan Osmanlı kuvvetleri, Ekim ayının sonunda bütün cephelerde geri çekilmeye başladı. Bulgarlar Edirne yi, Yunanlılar Yanya yı ve Karadağlılar İşkodra yı kuşattı. 8 Kasım da Selanik Yunanistan ın eline geçti. Bkz. Armaoğlu, a.g.e., s. 669; Adalar Denizi ndeki savaşta da Yunan donanması, Osmanlı donanmasına üstünlük sağladı ve 21 Ekim de Limni, 31 Ekim de Gökçeada ve Taşoz, 1 Kasım da Semadirek, 3 Kasım da Bozcaada, 17 Kasım da Nikarya, 21 Kasım da Midilli ve 24 Kasım da Sakız Ada sı Yunanlıların eline geçti. Bkz. Necdet Hayta, Ege Adaları Meselesi ve Ege Adalarının Türk Hakimiyetinden Çıkışı, Osmanlı, C. II, Yeni Türkiye yayını, Ankara, 1999, s Şimşir II, s. XXV.

141 131 hedefine yönlendiren Venizelos un Yunanistan daki gücünü koruması, İngiliz Hükümeti nin işine geliyordu. Düşünülen ittifakın gerçekleştirilmesi için 10 Kasım 1912 tarihinde İngiltere Maliye Bakanı Lloyd George ile Yunanistan ın İngiltere deki temsilcisi John Stavridi, Londra da bir görüşme yaptı. Görüşmede Lloyd George, Girit in Yunanistan a verileceğini bildirdi. Bu görüşmeden sonra Kasım ayı içerisinde Lloyd George, Deniz Bakanı Winston Churchill ve John Stavridi arasında müzakereler tekrar başladı. Bu müzakerelerde Winston Churchill, muhtemel bir savaşta Adriyatik Denizi nin, Avusturya ve İtalya donanmalarına karşı kapatılabilmesi için Kefalonya Adası ndaki Argostoli üssünün İngiliz donanmasının kullanımına açılmasını istedi. Bu talep, Stavridi tarafından kabul edildi. Üssün kullanıma açılmasının karşılığında, Kıbrıs ın Yunanistan a bırakılması ve Balkan Savaşı sonunda yapılacak barış görüşmelerinde, Selanik ile Adalar Denizi ndeki adalar konusunda Yunan Hükümeti nin desteklenmesi kararlaştırıldı. Müzakerelerde uzlaşma sağlanan diğer bir husus da Adalar Denizi nde Yunan hakimiyeti kurulduktan sonra Yunan donanmasının, İngiliz ticaretini korumak için polislik görevi yapacak olmasıydı. Bu kararlar, Venizelos ile Lloyd George arasında 16 Aralık 1912 tarihinde Londra da yapılan görüşmede onaylandı. İngiliz- Yunan Antlaşması, Fransa tarafından da desteklendi 597. İngiltere ile Yunanistan ın stratejik işbirliğine yöneldiği günlerde, Balkan Savaşı nda Müttefik güçlerin Osmanlı Devleti ne karşı üstünlüğü devam ediyordu. Cephelerdeki başarısızlıklar üzerine istifa eden Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti nin yerine kurulan Kamil Paşa Hükümeti nin de savaştaki kötü gidişi durduramaması üzerine Osmanlı Devleti, ateşkes istemek zorunda kaldı. Osmanlı Devleti nin isteğine Müttefik devletlerin olumlu yanıt vermesi üzerine 3 Aralık 1912 tarihinde ateşkes antlaşması imzalandı. Balkan devletlerinin temsilcileri ile Osmanlı Devleti nin temsilcilerinin katılımıyla 16 Aralık ta başlayan Londra Konferansı toplantılarında, Balkanlı müttefikler, 23 Aralık ta barış şartlarını bildirdiler. Bu şartlarda, Türklerin Tekirdağ-Midye sınırının batısındaki toprakları terk etmesi, Adalar Denizi ndeki adaları 597 Smith, a.g.e., s. 29 vd.

142 132 bırakması ve Girit ten vazgeçmesi isteniyordu. Bu isteklere cevap olarak, 28 Aralık ta Mustafa Reşid Paşa, Girit in büyük devletler ile Osmanlı Devleti nin arasında bir mesele olduğunu bildirdi ve diğer toprak taleplerini de reddetti 598. Balkan devletlerinin toprak taleplerinde ısrar etmesi üzerine Osmanlı Devleti, 1 Ocak 1913 tarihinde sunduğu teklifte, Girit konusundaki kararı büyük devletlere bırakacağını, Edirne nin batısındaki bütün toprakları bırakacağını ancak Adalar Denizi ndeki adalardan taviz vermeyeceğini bildirdi. Kamil Paşa Hükümeti nin bu teklifi, Osmanlı Devleti nin artık Girit i gözden çıkardığını gösteriyordu. Ancak Müttefik delegeleri, Edirne ve Adalar Denizi ndeki adalar konusundaki ısrarlarını sürdürmenin yanında Girit ten de vazgeçildiğinin açıklanmasını istiyorlardı. Osmanlı Hükümeti, son teklif olarak, 6 Ocak ta Edirne ve Adalar Denizi ndeki adaların Osmanlı Devleti nde kalması koşuluyla Girit teki tüm haklarından vazgeçeceğini bildirdi. Ancak Balkan devletlerinin Edirne ve Adalar Denizi ndeki ısrarlarından vazgeçmemeleri üzerine konferans bir sonuca ulaşmadan dağıldı 599. Barış görüşmelerinden bir sonuç alınamaması sebebiyle savaşın tekrar başlama ihtimalinin ortaya çıkması, Avrupa devletlerini telaşlandırdı. Savaşın tekrar başlamasını istemeyen İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 17 Ocak 1913 tarihinde Osmanlı Hükümeti ne verdikleri ortak notada, Osmanlı Devleti nin Edirne den vazgeçmesi ve Adalar Denizi ndeki adalar ile ilgili kararı kendilerine bırakmasını istedi. Notada, Girit ten bahsedilmedi. 23 Ocak ta Bâb-ı Âli Baskını ile iktidara gelen Mahmut Şevket Paşa Hükümeti nin, devletlerin bu isteklerini reddetmesi üzerine 3 Şubat ta savaş tekrar başladı 600. Osmanlı Hükümeti tarafından istekleri reddedilen devletlerden İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, savaşın tekrar başlaması ile birlikte ortada imzalanmış hiçbir resmi antlaşma olmamasına rağmen, Girit i Yunanistan a teslim etmek için harekete geçti. 13 Şubat ta Suda Limanı ndaki Osmanlı bayrağı ile garantör devletlerin bayrakları İngiliz amirali tarafından indirildi. 598 Şimşir I, s. CXLVIII-CXLIX. 599 Şimşir I, s. CLI-CLXI; Karal IX, s Armaoğlu, a.g.e., s

143 133 Ertesi günüde Rumlar, Suda Limanı nda Yunan bayrağı çektiler 601. Osmanlı Devleti, bu olayı devletler hukukuna ve Avrupa devletlerinin taahhütlerine aykırı olduğu gerekçesiyle protesto etti 602. Ancak, Osmanlı Devleti nin tepkisi, alınan kararı değiştirmedi ve devletler Yunan bayrağının Suda Limanı na çekilmesinden sonra Girit teki donanmalarını çekerek Ada yı tahliye ettiler 603. Avrupa devletlerinin Girit ten ayrılmasından sonra Osmanlı basınında, Mart ayı içerisinde Resmo daki Müslümanlara yönelik saldırıların tekrar başladığına dair haberler çıkmaya başladı 604. Buna karşı, İngiltere nin Kandiye Başkonsolosu Wratıslaw, Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey e gönderdiği 12 Nisan 1913 tarihli telgrafta, son 6 ayda Girit te durumun sakin olduğunu ve son zamanlarda Müslümanlara yönelik zulüm yapılmadığını bildiriyordu. Wratıslaw, aynı telgrafta, Ada nın artık fiilen Yunanistan ın bir parçası haline geldiğini de belirtiyordu. Nitekim Başkonsolos, yine Dışişleri Bakanı na gönderdiği 18 Nisan 1913 tarihli telgrafta, Yunanistan Maliye Bakanı nın emriyle bütün Yunan mallarının Girit e gümrüksüz gireceğine dair genelgenin, 17 Nisan 1913 tarihli Girit Resmi Gazetesi nde yayınlandığını bildirmektedir 605. Bu gelişmelerin yanında, Mayıs ayının başında Girit Genel Valisi Dragomis, Ada nın her tarafında Yunan kanunlarını uygulamaya başladı 606. Yunanistan, Girit i kendi vilayeti olarak yönetmeye devam ederken, Osmanlı Devleti nin cephelerdeki başarısızlıkları, Mahmut Şevket Paşa döneminde de devam etti yılı Şubat ayının ilk yarısında ortaya çıkan Bolayır Bozgunu ndan sonra 6 Mart ta Yunanlılar, Yanya yı, 26 Mart ta da Bulgarlar, Edirne yi ele geçirdi. Bolayır Bozgunu ndan sonra Şubat ayı sonunda devletlerin arabuluculuğunu isteyen Osmanlı Hükümeti ne beklediği 601 Ahenk, 4 Şubat 1328; Şimşir I, s. CLXXXVIII. 602 Ahenk, 6 Şubat Şimşir I, s. CLXXXIX. 604 Ahenk gazetesinde çıkan habere göre Hıristiyanlar, Turunç ve Ankebut camilerini zaptederek, kiliseye çevirme teşebbüsünde bulundular ancak bu teşebbüs Mahalli Hükümet tarafından engellendi. Bunun yanında, minarelere binlerce kurşun sıkılarak camilerde ezan okunmasının engellenmesi ve çarşıdan geçen İslamlara şişe, kadeh, patates gibi cisimlerin atılması şeklinde saldırılar gerçekleştirildi. Bkz. Ahenk, 5 Mart Şimşir I, s. CCIX-CCX. 606 Ahenk, 21 Nisan 1329.

144 134 cevap, 31 Mart ta geldi. Devletler, Osmanlı Hükümeti ne verdikleri notada, Arnavutluk hariç, Midye-Enez hattının batısındaki toprakların Balkan devletlerine bırakılmasını, Arnavutluk sınırlarının devletler tarafından çizilmesini, Adalar Denizi ndeki adaların kaderinin devletler tarafından tayin edilmesini, savaş tazminatının söz konusu olmamasını ve Osmanlı Devleti nin Girit üzerindeki tüm haklarından vazgeçmesini talep ettiler 607. İsteklerin ağır olması üzerine Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, Başkumandan Vekili Ahmet İzzet Paşa ya, savaşa devam edilebilip edilemeyeceğini sordu. Ahmet İzzet Paşa nın savaşa devam etmenin mümkün olmadığını bildirmesi üzerine devletlerin istekleri kabul edildi 608. Makedonya nın paylaşılması konusunda aralarında anlaşmazlık çıkmaya başlaması ve büyük devletlerin baskıları sebebiyle Osmanlı Devleti ne sunulan şartları, Balkan devletleri de kabul etmek zorunda kaldı Mayıs 1913 tarihinde taraflar arasında imzalanan Londra Barış Antlaşması nda, Avrupa devletlerinin 31 Mart 1913 tarihinde Osmanlı Devleti ne verdikleri notada belirtilen şartlar, aynen kabul edildi. Antlaşmanın Girit ile ilgili olan 4. maddesinde, Sultan ın Girit üzerindeki bütün haklarını Balkan devletlerine bıraktığı belirtildi 610. Bu madde, Girit in Yunanistan a bırakılması anlamına geliyordu. Zaten fiilen Osmanlı Devleti nin elinden çıkmış olan Ada nın durumu, Londra Antlaşması ile resmileştirilmiş oldu. 3-İkinci Balkan Savaşı ve Girit in Yunanistan a Katılması Osmanlı Devleti ni mağlup eden Balkan devletlerinin Londra Antlaşması ndan sonra Makedonya ve Arnavutluk un paylaşımı konusunda anlaşmazlığa düşmeleri, Balkan Savaşı nın tekrar başlamasına sebep oldu. Yunanistan ve Sırbistan ın, Bulgaristan ı Makedonya dan çıkarmak için ittifak yapması üzerine Bulgarlar, bu iki devlete karşı, 29 Haziran 1913 te saldırıya geçti. Bu gelişmeler üzerine topraklarını genişletmek isteyen Romanya ve Karadağ, Bulgaristan a saldırarak savaşa katıldılar. Balkan devletlerinin kendi 607 Armaoğlu, a.g.e., s Kocabaş, a.g.e., s Armaoğlu, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s. 296.

145 135 aralarında savaşa tutuşması, Osmanlı Devleti ni, Edirne yi geri almak için harekete geçirdi. 11 Haziran da Mahmut Şevket Paşa nın öldürülmesinden sonra iktidara gelen Said Halim Paşa Hükümeti, 21 Temmuz da Edirne yi Bulgarlardan geri almayı başardı. Bulgaristan, Edirne yi kaybetmenin yanında diğer Balkan devletlerine de mağlup olunca, barış istemek zorunda kaldı ve Balkan devletlerinin kendi aralarında imzaladıkları 10 Ağustos 1913 tarihli Bükreş Antlaşması ile İkinci Balkan Savaşı sona erdi 611. Bulgaristan a saldırarak İkinci Balkan Savaşı na girmiş olan Osmanlı Devleti, Balkan devletleri ile ayrı ayrı antlaşmalar imzaladı. Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasındaki barış görüşmeleri, Temmuz ayının sonunda başladı. Londra Antlaşması ile Yunanistan a terk edilmesi kesinleşen Girit Adası nın gündeme getirilmediği müzakerelerde, azınlıkların ekonomik ve sosyal hakları ele alındı 612. Türk-Yunan görüşmeleri devam ederken, Girit in Yunanistan a ilhakının ilan edileceği resmi tören için Ada ya gelmesi beklenen Venizelos a yapılacak karşılama töreninin hazırlıkları, Eylül ayında başladı. Aynı günlerde, Venizelos un gelmesi sebebiyle yapılacak gösterilerin kendilerine yönelik bir saldırıya dönüşmesinden korkan Müslümanlar, endişeli bir bekleyiş içine girdiler 613. Türk ve Yunan heyetleri arasındaki barış görüşmelerinin neticelenmesinin ardından iki devlet arasında 14 Kasım 1913 tarihinde Atina Antlaşması imzalandı. Antlaşmanın 15. maddesi ile iki taraf, 30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşması nın kendileriyle ilgili olan kısımlarını tekrar onayladılar. Antlaşmanın diğer maddeleri, Müslüman ve Rum azınlıkların sosyal, ekonomik ve dini haklarının karşılıklı olarak garanti altına alınması ile ilgiliydi. 12. madde ile Yunanistan daki Müslüman azınlığın dini hizmetlerinin İslam cemaatinin seçtiği Şeyhülislam a bağlı müftüler tarafından yerine getirilmesi ve vakıfların yönetiminin de İslam cemaatine bırakılması 611 Kocabaş, a.g.e., s Karal IX, s Ahenk, 2 Eylül 1329.

146 136 kararlaştırıldı 614. Bu madde gereğince, Girit Müslümanlarının dini hizmetlerinin yerine getirilmesi ve İslam vakıflarının yönetimi görevleri, Girit teki Cemâât-i İslâmiye teşkilatlarına bırakıldı 615. Atina Antlaşması nın imzalanmasından sonra Girit te, Venizelos ile birlikte Kral I. Konstantin in de katılacağı ilhak merasimi için yapılan hazırlıklar, Aralık ayının başında tamamlandı. Kral Konstantin in, 13 Aralık ta Hanya ya ulaşması ile birlikte şehirde büyük şenlikler düzenlendi. Dini ayinin ardından Avrupa devletlerinin konsolosları, Kral a tebrik ziyaretinde bulundular. Girit Genel Valisi Rofos, Kral, konsoloslar ve Ada nın ileri gelenlerine yemek verdi Aralık günü Kral Konstantin, Venizelos un da hazır bulunduğu törende, Hanya Kalesi ne Yunan bayrağını çekerek, Girit in Yunanistan a katıldığını resmen ilan etti 617. Girit in Yunanistan ın hakimiyetine girmesinden sonra Ada daki Müslümanlar, 1914 yılını asayiş sorunu yaşamadan geçirdiler. Ancak Birinci Dünya Savaşı nın başlaması ile birlikte Müslümanlara yönelik saldırılar tekrar başladı. Özellikle 1915 yılında Anadolu dan gelen Rum göçmenlerle Müslümanlar arasında ciddi asayiş sorunları yaşandı yılları, Ada daki Müslümanlar açısından çöküş dönemi oldu 618. Girit teki Türk varlığının sona ermesi ise 1924 yılında imzalanan Türk-Yunan Mübadele Antlaşması ile oldu. Bu antlaşma ile den fazla Türk, Anadolu ya göç etti 619. Ada dan ayrılan Türklerin yerine Anadolu dan Rum göçmen getirildi Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, C. II, Kısım. III, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1983, s Girit teki Cemâât-i İslâmiye teşkilatları, 1899 yılından itibaren Ada daki Türk nüfusun hızla azalmaya başlaması ile birlikte, azınlıkta kalan Müslümanların dini ve sosyal faaliyetlerini yürütmek üzere Hanya, Kandiye ve Resmo da kurulan ve denetimi Ada daki müftünün sorumluluğuna verilen kuruluşlardır. Bkz. Adıyeke, a.g.m., s Ahenk, 3 Kanun-ı Evvel Şimşir II, s. XXII; Damalı, a.g.e., s. 111; Ahenk, 4 Kanun-ı Evvel Strauss, a.g.m., s Tahmisci-zâde Mehmed Mâcid, a.g.e., s Adıyeke, a.g.e., s. 305.

147 137 SONUÇ Akdeniz de stratejik bir mevkide yer alan Girit üzerindeki gelişmeler tarih boyunca bölgede hakimiyet kuran devletlerin politikaları çerçevesinde şekillenmiştir. Başka bir ifade ile Osmanlı Devleti nin, siyasi ve ekonomik alandaki güçsüzlüğü sebebiyle, Girit Sorunu nun tarihi gelişimi, Şark Meselesi nde rol oynayan devletlerin politikalarına bağlı kalmıştır da Türkler tarafından fethedilen Girit, fetihten sonra idari açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da ayrıcalıklı bir yapıya kavuşturulmuştur. Ada daki Osmanlı hükümranlık haklarının devletlerarası ilişkilerde tartışma konusu olmaya başlaması, 1821 tarihinde Mora da çıkan Rum isyanı sonrasında İngiltere, Fransa ve Rusya nın desteği ile 1830 yılında Yunanistan ın kurulması ile başlamıştır. Bu tarihten sonra Yunanistan ı kendi emperyalist çıkarları için kullanmaya çalışan Avrupa devletleri, Girit te çıkan Rum isyanlarına müdahalede bulunmaya başladılar. Bu durum, Girit Sorunu nun Şark Meselesi nin bir parçası haline gelmesine yol açtı. Girit, 3 Şubat 1830 tarihli Londra Antlaşması nda, Yunan Devleti nin sınırlarının dışında bırakılmış ise de bu tarihten sonra Rumlar, Ada yı Yunanistan a ilhak etmek için sık sık isyanlar çıkarttılar. 19. yüzyılın sonuna kadar, Girit Sorunu üzerinde etkili olan devletler, İngiltere ve Rusya olmuştur. Osmanlı Devleti ni parçalamaya yönelik faaliyetlerini, Yunanistan ın kurulmasından sonra da sürdüren Rusya, Girit Rumlarının ilhak faaliyetlerini destekledi. Buna karşı, Rusya nın Akdeniz e inmesini önlemeye yönelik bir politika izleyen İngiltere, Girit teki Osmanlı hakimiyetini destekledi. İngiltere nin bu politikası, Girit teki Osmanlı hakimiyetinin 19. yüzyılda varlığını korumasında önemli rol oynadı. Avrupa devletlerinin Girit Sorunu na ilk kez müdahale etmesi, Yunanistan ın ve Rusya nın tahrikleri sonucunda 1866 yılında çıkan isyan sırasında oldu. Osmanlı Devleti nin isyanı kontrol etmekte zorlanması üzerine Rusya, Fransa, İtalya ve Prusya, isyancıların lehinde bazı taleplerde

148 138 bulundular. Buna karşı, İngiltere ve Avusturya, Girit teki Osmanlı hakimiyetini destekleyen bir politika izledi. Girit Sorunu yüzünden 9 Ocak 1869 tarihinde toplanan Paris Konferansı nda, İngiltere nin Osmanlı Devleti lehinde ağırlığını koyması sonucunda, Yunanistan ın Girit teki tahriklerine son vermesini isteyen bir tavsiye kararı alındı. 30 Eylül 1867 tarihli ferman ile Rumlara geniş imtiyazlar verildi. Bu imtiyazlar, Osmanlı Devleti nin Ada daki otoritesinden Rumlar lehine verdiği ilk tavizler oldu. Girit Rumları ve Yunanistan, bu imtiyazları ilhak yolunda bir aşama olarak değerlendirerek, bundan sonra da isyan faaliyetlerine devam ettiler. Yunanistan ın, 30 Eylül 1867 tarihli Islahat Fermanı nın uygulamaya konulmasından sonra da Girit teki tahriklerine devam etmesi ve Rusya nın Yunanistan a destek vermesi, Girit Sorunu nun kısa süre içerisinde devletlerarası bir sorun haline gelmesine yol açtı. Yunanistan, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Girit, Epir ve Teselya da isyanlar çıkarttı. Rusya da savaştan sonra imzalanan Ayastefanos Antlaşması na, Girit te 1868 yılında uygulamaya konulan ıslahatların genişletilmesini öngören bir madde koydurdu. Rusya nın Girit te etkinliğini arttırmasından rahatsız olan İngiltere, Berlin Antlaşması na, Girit te yapılacak ıslahatların tüm Avrupa devletlerinin kontrolüne girmesini sağlayan bir madde koydurdu. Bu madde ile Girit Sorunu, Avrupa devletlerinin bir sorunu haline geldi. Osmanlı Devleti, Berlin Antlaşması gereğince, 25 Ekim 1878 de Halepa Sözleşmesi adı verilen yeni bir ıslahat programını uygulamaya koydu. Halepa Sözleşmesi ile Rumlara 30 Eylül 1867 tarihli fermanla verilen ayrıcalıklar genişletildi. Bu durum, Ada nın merkezi yönetimle olan bağlarının zayıflamasına yol açtı. Berlin Antlaşması nın imzalanmasından sonra Sultan II. Abdülhamit in Girit Sorunu na yaklaşımı da açık bir şekilde ortaya çıktı. Antlaşmanın 24. maddesinde, Epir ve Teselya da Yunanistan lehine sınır değişikliği öngörülüyordu. Sultan II. Abdülhamit, Yunanistan ın Epir ve Teselya daki isteklerine karşı, ülkenin üzerinde siyasi ve ekonomik açıdan yük olarak

149 139 gördüğü Girit i pazarlık konusu yapmak istedi. Ancak, İngiltere nin tepki göstermesi sonucunda, bu düşünce uygulamaya geçirilemedi. Halepa Sözleşmesi nin uygulamaya konulmasından sonra da Rum isyanları devam etti. Rumlara verilen ayrıcalıkların sorunu çözmemesi üzerine Sultan II. Abdülhamit, 1889 yılında Halepa Sözleşmesi ni sınırlandırdı ve merkezi idarenin otoritesini güçlendirmeye yönelik tedbirler aldı. Halepa Sözleşmesi nin sınırlandırılması, Rumların, 1895 yılında büyük bir isyan başlatmasına sebep oldu. Bu isyan, Osmanlı Devleti nin Girit teki hakimiyetini fiilen sona erdirecek gelişmeleri başlattı yılı Eylül ayında kurulan Epitropi Cemiyeti nin organize ettiği isyan, Yunanistan daki Etnik-i Eterya Cemiyeti nin de desteği ile kısa sürede büyüdü. Osmanlı Devleti nin isyanı bastıramaması üzerine, Yunanistan, 1897 yılı Şubat ayında Girit e asker çıkararak Ada yı ilhak ettiğini ilan etti. Avrupa da güç dengelerinin yeniden oluşmaya başladığı bu dönemde, hiçbir Avrupa devleti, bir Türk-Yunan savaşının çıkmasını istemiyordu. Osmanlı Devleti ni, Ada ya donanma göndermemesi hususunda ikna eden İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Ada yı işgal ederek, Yunanistan ın ilhak teşebbüsünü sonuçsuz bıraktılar. Avrupa devletleri, Girit i işgal ettikten sonra Girit Sorunu nun çözümü konusunda, İngiltere ve Fransa nın görüşleri doğrultusunda, Osmanlı Devleti ne bağlı muhtariyet yönetimi kurulmasını kararlaştırdılar. Osmanlı Devleti, bu kararı kabul etti. Ancak, Yunanistan kabul etmedi. Girit teki ilhak teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanan Yunanistan ın 1897 yılı Nisan ayında Osmanlı sınırında gerçekleştirdiği tahrikler, Türk-Yunan savaşının çıkmasına sebep oldu. Savaşı Osmanlı Devleti nin kazanması sonucunda, Yunanistan, Girit te muhtariyet idaresinin kurulmasını kabul etmek zorunda kaldı. Türk-Yunan savaşının sona ermesinden sonra Avrupa devletleri, 18 Aralık 1897 de Osmanlı Devleti ne bağlı muhtariyet yönetimini ilan ettiler. Muhtariyetin ilan edilmesinden sonra da karışıklıkların devam etmesi üzerine, Osmanlı askerlerinin varlığının Rumları tahrik ettiğini düşünen İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, Osmanlı askerlerinin Ada dan çıkarılmasına karar

150 140 verdiler. Bu gelişme üzerine Osmanlı Devleti ile ilişkilerini bozmak istemeyen Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 1898 yılı Mart ayında askerlerini çektiler. Ada da kalan Avrupa devletleri, Osmanlı Devleti nden askerlerini çekmesini istedi. Avrupa devletlerinin Girit ile ilgili aldığı her kararı kabul eden Sultan II. Abdülhamit in bu isteği de kabul etmesi ile 1898 yılı Kasım ayında Osmanlı askerleri Ada yı tahliye etti. Osmanlı askerinin çekilmesi ile birlikte Girit teki Osmanlı hakimiyeti fiilen sona erdi. Ada daki Müslümanların yarısı, Anadolu ya göç etti. Avrupa devletleri, Osmanlı askerlerinin çekilmesinden sonra Ada da nüfus çoğunluğunu oluşturan Rumların ilhak faaliyetlerini kontrol altına almak için Yunan Kralı nın oğlu Prens George u Girit e Yüksek Komiser olarak atadılar. Böylece, resmi olarak Osmanlı Devleti ne bağlı olan Girit te, askeri kontrolün İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya da olduğu ve Yunan Kralı nın oğlu Prens Georges un idare ettiği karmaşık bir yönetim şekli ortaya çıktı. Prens Georges un göreve gelmesinden sonra Girit teki isyanlar sona erdi. Ancak ilhak yanlısı Rumların faaliyetlerini kontrol etmek için Girit e gelen Prens Georges un da asıl niyeti, Ada nın Yunanistan a ilhakını sağlamaktı. Prens George, 1901 yılında Avrupa devletlerinin ilhakı kabul etmesi için girişimlerde bulundu. Bu dönemde, Ada nın geleceği ile ilgili bir karara varamamış olan Avrupa devletleri, Prens Georges un isteklerini reddetti. Bu durumun sebebi, İngiltere nin, Almanya ya karşı oluşturulan Rus-Fransız ittifakı karşısındaki konumunun belli olmamasıydı. İngiltere nin, 1904 yılında Fransa ile ittifak yaparak, Osmanlı Devleti ile işbirliği halinde olan Almanya ya cephe almasından sonra Girit in Yunanistan a bırakılması için hazırlıklar başladı. Girit i kontrolünde tutan dört Avrupa devleti, 1906 yılında Jandarma ve Milis Teşkilatı oluşturulduktan sonra Ada yı tahliye edeceklerini ilan ettiler. Bu karar, Rumlar açısından ilhakın önündeki son engelinde kalkması anlamına geliyordu yılında Yunanistan dan gelen subaylar, Jandarma ve Milis Teşkilatı nın oluşturulması çalışmalarına başladılar. Yunan subaylarının çalışmalarını sonuçlandırmasından sonra Avrupa devletleri, 1909 yılı Temmuz ayında tamamlanmak üzere 1908 yılı Temmuz ayında

151 141 tahliye işlemine başladılar. Girit te bu gelişmeler yaşanırken, Sultan II. Abdülhamit de Balkanlarda Bulgarlara karşı oluşturmak istediği ittifaka Yunanistan ı çekmek için Girit teki hakimiyet haklarından taviz vermeye hazırlanıyordu. Girit Rumları, Avrupa devletlerinin, askerlerinin tamamını çekmesini beklemeden, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu nun Bosna-Hersek i ilhak etmesinin ve Bulgaristan ın bağımsızlığını ilan etmesinin hemen arkasından, 6 Ekim 1908 tarihinde Ada nın Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ettiler. İlhakın ilan edilmesi ile birlikte Muhtariyet Anayasası yürürlükten kaldırıldı ve Yunan kanunları uygulamaya konuldu. Ancak, Avrupa devletlerinin Girit i tahliye etmeye başladıkları tarihte, Osmanlı Devleti nde meşrutiyet yönetiminin ilan edilmesi, Avrupa devletlerinin ilhak planlarını ertelemesine neden oldu. Yeni Osmanlı yönetimi ile ilişkileri bozmak istemeyen Avrupa devletleri, ilhakı tanımadılar ve tahliye işlemini tamamladıktan sonra Suda Limanı nda savaş gemilerini tutarak askeri kontrollerini sürdürdüler. Bununla birlikte, ikiyüzlü bir politika benimseyerek Rumların Yunan kanunlarını uygulamasına göz yumdular. Avrupa devletlerinin bu politikası, Rumların yeni ilhak teşebbüslerinde bulunmalarına sebep oldu. Rumlar, Yunanistan ile birleşme çalışmalarının yanında, Ada daki Müslümanları göçe zorlamak için dini, siyasi ve ekonomik alanda baskı kurmaya çalıştılar ve cinayetlere giriştiler. Yasaklı oldukları dönemde, Sultan II. Abdülhamit i Girit te verdiği tavizlerden dolayı sert bir şekilde eleştirmiş olan İttihatçılar, iktidara geldikten sonra Girit te Osmanlı hakimiyetinden taviz verilmemesine yönelik bir politika benimsediler. Ancak, Girit Rumlarının Ada yı Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre yönetmesi ve Müslümanlara yönelik saldırıları karşısında protesto, Yunanistan ı savaş ile tehdit etme, Yunan mallarına boykot uygulama ve mitingler düzenleme dışında bir şey yapamadılar. Bu durumun en önemli sebebi, Ada yı kontrol eden Avrupa devletlerinin donanmaları ile baş edecek güçte bir donanmanın olmamasıydı. İttihat ve Terakki Cemiyeti nin gösterdiği bu tepkiler, kalelere çekilen Yunan bayraklarının indirilmesi ve meclisten atılan Müslüman mebusların tekrar meclise kabul

152 142 edilmesi gibi bazı başarılı sonuçlar elde edilmesini sağladıysa da Ada nın Yunan Kralı adına ve Yunan kanunlarına göre yönetilmesini ve Müslümanlara yönelik saldırıları önleyemedi. İttihat ve Terakki Cemiyeti, Girit te Osmanlı Devleti aleyhine gerçekleştirilen faaliyetlere engel olamamasına rağmen, Ada daki Osmanlı hakimiyet haklarından taviz verilmemesine yönelik politikasını sürdürdü. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Balkan devletleri ile 1911 yılında başlattığı ittifak görüşmelerinden sonuç alamayınca, Osmanlı Devleti ile ittifak yapmak ve Girit Sorunu nu çözmek için teşebbüslerde bulundu. Ancak, İttihat ve Terakki Cemiyeti nin Yunanistan ile ittifak yapmaya yanaşmaması, bu teşebbüsleri, sonuçsuz bıraktı. İttihat ve Terakki Cemiyeti nin bu politikası sonucunda, Venizelos, Balkan devletleri ile ittifak yapmak zorunda kaldı. Venizelos, Balkan devletleri ile ittifak yapmasına rağmen, bu devletlere güvenemediği için Balkan Savaşı nın başladığı tarihe kadar, Osmanlı Devleti ile ilişkileri bozmamaya özen gösterdi. Bu dönemde, Girit Rumlarının Yunan Meclisi ne mebus gönderme teşebbüsleri, Avrupa devletleri ve Venizelos tarafından engellendi. Venizelos, Balkan savaşlarının başlaması ile birlikte Giritli mebusları, Yunan Meclisi ne kabul etti. Birinci Balkan Savaşı nda, Osman kuvvetlerinin bütün cephelerde geri çekilmeye başlaması üzerine Avrupa devletleri, ortada imzalanmış bir antlaşma olmamasına rağmen, Girit teki donanmalarını çekerek, Ada yı Yunanistan a teslim ettiler. Osmanlı Devleti, bu durumu savaşın sonunda imzalanan 30 Mayıs 1913 tarihli Londra Barış Antlaşması ile kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu bilgilerden anlaşılacağı gibi yılları arasında Girit te yaşanan olaylar Girit in kaybedilmesine yol açmıştır. Bu süreçte gerek Avrupa devletlerinin, gerekse Osmanlı Devleti nin politikaları ekseninde gelişen bu olayların esasen Osmanlı Devleti nin son dönemlerinde dünya politikasındaki yerini de ortaya koyar bir mahiyet arz ettiğini belirtmemiz gerekmektedir.

153 143 KAYNAKÇA BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ A-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ BÂB-I ÂLÎ EVRAK ODASI SADARET EYÂLÂT-I MÜMTÂZE KALEMİ GİRİD DÖKÜMANLARI KATOLOĞU HARİCİYE (BOA. BEO. A. MTZ.GR.HR.) D. 37 G. 76 D. 37 G. 79 B. 3 D. 37 G. 80 B. 3 D. 37 G. 81 D. 37 G. 87 B. 3 D. 37 G. 88 B. 2 D. 37 G. 94 B. 2, 3 D. 37 G. 103 D. 37 G. 106 D. 37 G. 108 D. 37 G. 112 D. 66 G. 1/8-1 B. 6, 8, 11, 19, 24, 26, 32, 37, 42, 52 D. 66 G. 1/8-2 B. 13, 15, 31 D. 67 G. 1/17 B. 18, 21, 22, 24, 26, 30, 33, 35, 37, 38, 40, 43, 46, 48, 50, 56, 58, 59, 60, 63, 66, 67, 69, 70, 74, 75, 76, 80, 82, 83, 84, 89, 90, 91, 92, 94, 95, 96, 98, 99, 100, 101, 103, 107, 109, 111, 112, 115, 118, 119, 121, 125, 128, 129, 130, 131, 132, 134, 139, 141, 142 D. 67 G. 1/18 B. 1, 4, 14, 15, 16, 20, 28, 35, 37 D. 67 G. 1/28 B. 2 B-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ BÂB-I ÂLÎ EVRAK ODASI SADARET EYÂLÂT-I MÜMTÂZE KALEMİ GİRİD DÖKÜMANLARI KATOLOĞU MECLİS-İ UMUMİ (BOA. BEO. A. MTZ. GR. GMU.) D. 23 G. 5 B. 1

154 144 C-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ YILDIZ ESAS EVRAKI SADRAZAM KÂMİL PAŞA EVRAKINA EK (BOA. Y. EE. KP.) D. 86/33 G D-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ HUSUSİ İRADELER KATOLOĞU (BOA. İ. HUS.) V. 68 B. 1, 2 E-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ MECLİS-İ VÜKELÂ MAZBATALARI (BOA. MV.) D. 130 G. 40 D. 130 G. 44 B. 1 D. 133 G. 14 F-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ DAHİLİYE NEZARETİ SİYASÎ KISIM BELGELERİ (BOA. DH. SYS.) D. 45 G. 10 B. 3, 9, 14, 16, 18, 20, 21, 22, 23, 27, 28, 31, 32, 35, 37, 39, 41 G-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ DAHİLİYE NEZARETİ MUHABERÂT-I UMUMİYE İDARESİ BELGELERİ (BOA. DH. MUİ.) D G. 56 B. 4,5 H-BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ BÂB-I ÂLÎ EVRAK ODASI NEZARET GELEN-GİDEN DEFTERLERİ (BOA. BEO. NGG.) 1-Girid Tezâkir Defteri n S. 22 S. 24 M. 68 S. 77 M. 89 S. 88 S. 89 S. 93 S. 116 M. 153 S. 120 M. 159 S. 148

155 145 S. 180 M S. 189 M Kıbrıs ve Girid Hülâsa Defteri n S. 82 E S. 151 D. 8 C. 1 S. 152 E D. 8 C. 1 S. 154 E D. 26 C. 1 SÜRELİ YAYINLAR A-GAZETELER Ahenk: 24 Temmuz 1325; 2, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 18, 21, 25, 26 Ağustos 1325; 2, 10, 17, 23, 28 Eylül 1325; 7, 8 Teşrîn-i Evvel 1325; 29, 30 Kanun-ı Evvel 1325; 18, 21, 28, 29 Mayıs 1328; 5, 8, 12 Haziran 1328; 17 Temmuz 1328; 4, 5, 7, 22 Teşrîn-i Evvel 1328; 27 Teşrîn-i Sâni 1328; 4, 6 Şubat 1328; 5 Mart 1329; 21 Nisan 1329; 2 Eylül 1329; 3, 4 Kanun-ı Evvel 1329 Anadolu: 25, 27, 28 Teşrîn-i Sâni 1327; 1, 4, 5, 7, 10, 23, 28 Kanun-ı Evvel 1327; 22, 23 Kanun-ı Sâni 1327; 15, 19 Şubat 1327; 2, 5, 9, 14 Mart 1328; 20, 25 Nisan 1328 İmdad: 22 Eylül 1326 İstikbal: 2 Teşrîn-i Evvel 1324 İttihad: 28 Eylül 1324; 3 Kanun-ı Evvel 1324; 4, 10 Şubat 1324; 2, 19, 23, 29 Mayıs 1325; 17 Haziran 1325; 2, 7, 12, 16, 21, 24, 29 Temmuz 1325; 1 Ağustos 1325; 10 Haziran 1326; 5, 29 Temmuz 1326; 9, 15 Ağustos 1326, 1 Eylül 1326; 13, 15 Teşrîn-i Evvel 1326; 18, 21 Teşrîn-i Sâni 1326; 30 Kanun-ı Evvel 1326; 3 Kanun-ı Sâni 1326; 15, 24 Şubat 1326; 12, 25, 27 Mayıs 1327; 13 Haziran 1327; 10, 12, 29, 31 Temmuz 1327; 15 Ağustos 1327; 5, 18, 21 Eylül 1327; 28 Teşrîn-i Evvel 1327; 9, 10 Teşrîn-i Sâni 1327 İttihad ve Terakki: 30 Eylül 1324 Köylü: 16 Kanun-ı Evvel 1324 Müdâfaa: 15, 22 Kanun-ı Evvel 1326; 19, 26 Kanun-ı Sâni 1326; 16 Mart 1327; 27 Nisan 1327; 11 Mayıs 1327 Ümid: 26 Ağustos 1325; 23 Kanun-ı Evvel 1325; 10 Şubat 1325; 24 Mart 1326; 7, 28 Nisan 1326; 5, 12 Mayıs 1326; 30 Haziran 1326; 23 Mart 1327; 20 Nisan 1327; 4, 11 Mayıs 1327

156 146 B-DERGİLER Askeri Tarih Bülteni: S. 22 Yıl. 12. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi: S. 39 Belleten: C. LXII S Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi: C. I S. 2. G. Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi: C. XII S.1-2 Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi: S. 8-9 Yıl Hayat Tarih Mecmuası: C. II S. II. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi, Tarih Dergisi: Tarih ve Toplum: C. VIII S. 48. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi: C. I S. 3. KİTAPLAR VE MAKALELER ADIYEKE, Ayşe Nükhet, Osmanlı İmparatorluğu ve Girit Bunalımı, ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Türk Basınında Girit in Yunanistan a Katılması ( ), Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, C. I, S. 2, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü yayını, İzmir, AK, Seyit Ali, Fotoğraf ve Kartpostallarıyla Girit ten İstanbul a Bahaettin Rahmi Bediz, Beyaz Atlı Fotoğrafçı , 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, ANDERSON, Matthew Smıth, Doğu Sorunu, , Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, (Çeviren. İdil Eser), 1. Baskı, Yapı Kredi yayını, İstanbul, ARIKAN, Zeki, 1821 Yunan İsyanının Başlangıcı, Askeri Tarih Bülteni, S. 22, Yıl. 12, ATASE yayını, (Şubat, 1987). ARMAOĞLU, Fahir, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi, ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, ATABEK, Fahir, 1897 Osmanlı-Yunan Harbi, Genelkurmay Başkanlığı Harb Tarihi Dairesi Resmi yayını, Ankara, BANOĞLU, Niyazi Ahmet, Tarihte Girit ve Osmanlılar Dönemi, 1. Baskı, Kastaş yayını, BAYRAK, Meral, Osmanlı Arşivleri Işığında Rum İsyanı Sırasında Avrupa Devletlerinin Tutumu, Osmanlı, C. II, Yeni Türkiye yayını, Ankara, 1999.

157 147 BAYUR, Yusuf Hikmet, Türk İnkılâbı Tarihi, C. I, Kısım. I, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Türk İnkılâbı Tarihi, C. II, Kısım. III, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, CLOGG, Richard, Modern Yunanistan Tarihi, (Çeviren. Dilek Şendil), 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, DAMALI, Atom, Osmanlı-Girit Sorunu Sultan ın Kermesi, (Çeviren. Ayşe Natalie Turgut), Nilüfer Damalı Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı yayını, İstanbul, DUMAN, Cevdet, Türkülerle Girit Savaşı, Hayat Tarih Mecmuası, C. II, S. II, (Aralık, 1967). EMRE, Ahmet Cevdet, İki Neslin Tarihi, Mustafa Kemal Neler Yaptı, İstanbul, FROMKİN, David, Barışa Son Veren Barış, Modern Ortadoğu Nasıl Yaratıldı? , Yeni Binyıl yayını, İstanbul, GAZİOĞLU, Ahmet C., Enosis Çemberinde Türkler, İngiliz Yönetiminde Kıbrıs II, ( ), 2. Baskı, Kıbrıs Araştırma ve Yayın Merkezi yayını, Lefkoşa, GENCER, Ali İhsan, Tanzimat Fermanı (1839) dan 1876 ya Kadar Osmanlı İmparatorluğu, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XI, Çağ yayını, İstanbul, Girid, Mazisi, Hali, İstikbali, Matbaa-i Ebuzziya, Kostantiniye, Girid Meselesi Nasıl Hal Edilmeli, Tanin Matbaası, Dersaâdet, Girit ten Kıbrıs a Yunan Yayılmacılığı, Girit Nasıl Kaybedildi, KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı Tanıtma Dairesi yayını, Lefkoşa, HATİPOĞLU, Murat, Yunanistan daki Gelişmelerin Işığında Türk-Yunan İlişkilerinin 101 Yılı, ( ), Türk Kültürünü Araştırma yayını, Ankara, , Elefterios Venizelos un 1910 Yılında İktidara Gelmesiyle Megali İdea nın Kazandığı Yeni Karakter, Üçüncü Askeri Tarih Semineri, Bildiriler, Tarih Boyunca Türk-Yunan İlişkileri (20 Temmuz 1974 e Kadar), ATASE yayını, Ankara, HAYTA, Necdet, Ege Adaları Meselesi ve Ege Adalarının Türk Hakimiyetinden Çıkışı, Osmanlı, C. II, Yeni Türkiye yayını, Ankara, HERBERT, Aubrey, Ben Kendim, Osmanlı Ülkesine Son Seyahatler, (Çeviren. Yılmaz Tezkan), 21. Yüzyıl yayını, Ankara, HÜLAGÜ, Metin, Türk-Yunan İlişkileri Çerçevesinde 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, Erciyes Üniversitesi yayını, Kayseri, 2001.

158 148 HÜSEYİN HIFZI, Girid Vakayi, Matbaa-i Jırayır, Dersaâdet, HÜSEYİN KAMİ HANYEVİ, Girid Tarihi, IŞIN, Mithat, Tarihte Girit ve Türkler, (374 Sayılı Deniz Mecmua sının Tarihi İlavesi), T. C. Askeri Deniz Matbaası, İLGÜREL, Mücteba, IV. Mehmed, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. 11, Çağ yayını, İstanbul, İSMAİL, Sabahattin, Kıbrıs ta Yunan Sorunu, ( ), Akdeniz Haber Ajansı yayını, Lefkoşa. JORGA, Nicolae, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (Çeviren. Nilüfer Epçeli), (Yayına hazırlayan. Erhan Afyoncu), C. V, Yeditepe yayını, İstanbul, KARADAĞ, Raif, Şark Meselesi, Turan yayıncılık, İstanbul, Tarihsiz. KARAL, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, C. V, 5. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Osmanlı Tarihi, C. VII, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Osmanlı Tarihi, C. VIII, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Osmanlı Tarihi, C. IX, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, KARPAT, Kemal H., Osmanlı Nüfusu ( ), Demografik ve Sosyal Özellikleri, (Çeviren. Bahar Tırnakçı), Tarih Vakfı Yurt yayını. KAYGUSUZ, Bezmi Nusret, Bir Roman Gibi, İzmir, KİTSİKİS, Dimitri, Türk-Yunan İmparatorluğu, Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış, (Çeviren. Volkan Aytar), 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, KOCABAŞ, Süleyman, Son Haçlı Seferi, Balkan Harbi, , 1. Baskı, Vatan yayını, İstanbul, KODAMAN, Bayram, Şark Meselesi Işığı Altında Sultan II. Abdülhamid in Doğu Anadolu Politikası, Orkun yayını, İstanbul, , Arası Osmanlı Siyasi Tarihi, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XII, Çağ yayını, İstanbul, KOLOĞLU, Orhan, Girit te Türkçe Basın, Tarih ve Toplum, C. VIII, S. 48, (Aralık, 1987). KÖPRÜLÜ, Orhan F., Usta-zâde Yunus Bey in Meçhul Kalmış Bir Makalesi: Bektaşiliğin Girid de İntişârı, Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, S. 8-9, Yıl , İstanbul. KURAT, Yuluğ Tekin, Osmanlı İmparatorluğu nun Paylaşılması, Turhan Kitabevi yayını, Ankara, 1986.

159 149 KÜÇÜK, Cevdet, Şark Meselesi Hakkında Önemli Bir Vesika, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi, Tarih Dergisi, Ord. Prof. Dr. İ. Hakkı Uzunçarşılı Hatıra Sayısı, İstanbul, KÜTÜKOĞLU, Mübühat S., Yunan İsyanı Sırasında Anadolu ve Adalar Rumlarının Tutumları ve Sonuçları, Üçüncü Askeri Tarih Semineri, Bildiriler, Tarih Boyunca Türk-Yunan İlişkileri (20 Temmuz 1974 e Kadar), ATASE yayını, Ankara, LA GORCE, Çağlar Boyu Yunanlılar, (Çeviren. Doğu Araştırma Merkezi), Belge yayını, İstanbul, LEUNE, Jean, Megali İdea nın Yalancı Cenneti, (Çeviren. Ali Reşat), (Bugünkü yazı ve dile aktaran. Salâhaddin Galip), 1. Baskı, İstanbul, Mecmua-i Ebuzziya, C. IX-X, Cüz 95, Matbaa-i Ebuzziya, Kostantiniye, (Cemâziyelevvel, 1329). MEHMED SELÂHADDİN BEY, İttihad ve Terakki nin Kuruluşu ve Osmanlı Devleti nin Yıkılışı Hakkında Bildiklerim, (Sadeleştiren. Ahmed Varol), İnkılâb yayını, İstanbul, MİLLAS, Herkül, Geçmişten Bugüne Yunanlılar, Dil, Din ve Kimlikleri, 1. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, ORTAYLI, İlber, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, 2. Baskı, Hil yayını, İstanbul, ÖKE, Mim Kemal, Son Dönem Osmanlı İmparatorluğu, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XII, Çağ yayını, İstanbul, ÖZÇELİK, Selahittin, Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, ÖZMEN, Süleyman, Avrasya nın Kırılma Noktası, Kıbrıs, 1. Baskı, IQ Kültür Sanat yayını, İstanbul, PALLİS, Alexander Anastasius, Yunanlıların Anadolu Macerası, ( ), (Çeviren. Orhan Azizoğlu), 2. Baskı, Yapı Kredi yayını, İstanbul, PALMER, Alan, Osmanlı İmparatorluğu, Son üç yüz yıl, Bir Çöküşün Yeni Tarihi, (Çeviren. Belkıs Çorakçı Dişbudak), 5. Baskı, Sabah Kitapları, İstanbul, SALACIOĞLU MUSTAFA CELVETÎ, Giritli Şeyh Mustafa nın Şehadeti, (Manzûm Bir Menâkıpnâme), (Hazırlayanlar. Mustafa Tatcı- Cemâl Kurnaz), Bizim Büro Basım Yayın Dağıtım yayını, Ankara, SEZER, Hamiyet, Mora İsyanı ve Yunanistan ın Bağımsızlığı ( ), Osmanlı, C. II, Yeni Türkiye yayını, Ankara, 1999.

160 150 SHAW, Stanford J.-Ezel Kural, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, C. II, (Çeviren. Mehmet Harmancı), 1. Baskı, E yayını, İstanbul, SMİTH, Michael Llewellyn, Yunan Düşü, (Çeviren. Halim İnal), 1. Baskı, Ayraç yayını, Ankara, SONYEL, Salâhi R., Yunan Ayaklanması Günlerinde Mora daki Türkler Nasıl Yok Edildiler?, Belleten, C. LXII, S STRAUSS, Johann, Unutulmuş Bir Cemaat: Girit Müslümanlarının Abdülhamid Devrindeki, İkinci Meşrutiyet Devrindeki ve İlhaktan Sonraki Faaliyetleri, XI. Türk Tarih Kongresi nden ayrıbasım, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, SULTAN ABDÜLHAMİT, Siyasî Hatıratım, 1. Baskı, Hareket yayını, İstanbul, SÜLEYMAN NAZİF, Batarya İle Ateş, İstanbul, SVORONOS, Nikos, Çağdaş Hellen Tarihine Bakış, (Çeviren. Panayot Abacı), 1. Baskı, Belge yayını, ŞEYHÜLİSLÂM CEMALEDDİN EFENDİ, Siyasi Hatıralar, ( ), (Sadeleştiren. Ziyâeddin Engin), Tercüman Gazetesi yayını, İstanbul, ŞIVGIN, Hale, Trablusgarp Savaşı ve Türk-İtalyan İlişkileri, Atatürk Araştırma Merkezi yayını, Ankara, , Osmanlı Arşiv Belgeleriyle Yıllarında Makedonya (Rumeli Vilayeti) Sorunu, G. Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. XII, S. 1-2, ŞİMŞİR, Bilâl N., Ege Sorunu, Belgeler, C. I ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Ege Sorunu, Belgeler, C. II ( ), Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, , Girit Meselesi Üzerine Bir Yunan Eseri: Donma N. Dontas; Greece and Great Powers , Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, S. 39, (Aralık, 1970). TAHMİSCİ-ZÂDE MEHMED MÂCİD, Girit Hatıraları, (Yayına hazırlayanlar. İsmet Miroğlu-İlhan Şahin), Tercüman Gazetesi yayını, İstanbul, Talât Paşa nın Anıları, (Yayına hazırlayan. Alpay Kabacalı), 3. Baskı, İletişim yayını, İstanbul, TUKİN, Cemal, Girit, İslam Ansiklopedisi, C. IV, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1964.

161 151 TURAN, Mustafa, Millî Mücâdele de Siyasî Çözüm Arayışları, (30 Ekim Temmuz 1923), 2. Baskı, Siyasal Kitabevi yayını, Ankara, , Yunan Mezâlimi (İzmir, Aydın, Manisa, Denizli, ), Atatürk Araştırma Merkezi yayını, Ankara, , 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Dış Politikasında Ortadoğu nun Önemi ve Hicaz Demiryolu na Dair Bir Belge, Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. I, S. 3 (Kasım, 1997). TÜRSAN, Nurettin, Yunan Sorunu, 3. Baskı, Ankara, UÇAROL, Rifat, Küçük Kaynarca Andlaşması ndan 1839 a Kadar Osmanlı İmparatorluğu, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, C. XI, Çağ yayını, İstanbul, UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, C. III, Kısım. I, 4. Baskı, Türk Tarih Kurumu yayını, Ankara, 1988.

162 EKLER (EK. 1) AKDENİZ HARİTASI

163 (EK. 2) Girid Vilayeti Haritası HÜSEYİN HIFZI, Girid Vakayi, Matbaa-i Jırayır, Dersaâdet, 1326, s. 14

164 154 (EK. 3) BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 81, 1326 Nisan 27

165 155 (EK. 4) BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 67 G. 1/17 B. 82, 1326 Mayıs 6

166 156 (EK. 5) BOA. DH. SYS., D. 45 G. 10 B. 22, 1327 Mayıs 14

167 157 (EK. 6/a) BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 6, 1329 Zilhicce 23

168 (EK. 6/b) Dâ ire-i Hâriciyye Bâb-ı Âlî Kalem-i Mahsûs 1376 Huzûr-ı sâmî-i hazret-i Sadâret-penâhiye Ma rûz-ı Çâker-i kemîneleridir, 30 Teşrîn-i Sâni 327 târîhli ve 1282 numaralı tezkire-i sâmiyye-i Fahîmânelerine cevabdır. Cem iyyet-i İhtilâliyye a zâsından bulunanların Lloyd vapurlarıyla Atina ya gidecekleri istihbâr olunması üzerine eşhâs-ı merkumenin mezkûr vapurlara adem-i kabûlü zımnında Avusturya Hükûmeti nezdinde icrâ-yi teşebbüsât idilmesi sefâret-i seniyyeye tavsiye olunmuştu. Bu def a Atina Maslahat-güzârı ndan alınan telgrafnâmeye göre mezkûr vapurların ba zı tedâbîr-i sıhhiye bahâne iderek Girid e uğramamaları içün evâmir-i lâzıme i tâ olunduğu hükûmet-i müşârün-ileyhümânın Atina daki sefîri tarafından bildirilmiştir. Mes elenin safahât-i sâiresi hakkında vürûd itmekte olan ma lûmât pey-der-pey arz olunmaktadır. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü l-emrindir. Fî 23 Zilhicce 329, Fî 1 Kanûn-ı Evvel 327. Hâriciye Nâzırı Âsım Bey BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 66 G. 1/8-1 B. 6, 1329 Zilhicce 23

169 159 (EK. 7) BOA. BEO. A. MTZ. GR. HR., D. 37 G. 103, 1328 Nisan 17

170 160 (EK. 8) 17 Ağustos sene 325 pazartesi akşamında Ayvasil Kazâ sına tâbi (Koksara) Karyesi nde hânesi içinde şehîd idilen Osman Efendi Korazaki dir. BOA. DH. MUİ., D G. 56 B. 5, 1325 Ağustos 17

171 161 (EK. 9) Şehr-i ağustosun yirminci perşembe gününde harnublarını toplarken mağdûren şehîd idilen (Katovarsamonero) Karye si ahâlîsinden Subasaki Hüseyin Ağa dır. BOA. DH. MUİ., D G. 56 B. 4, 1325 Ağustos 20

172 162 (EK. 10) Hanya da nîsânın onbirinci pazartesi akşamı dükkânından çıkarak yanında evlâd ve âilesinin nafaka-i rûz-merresi olan iki okka etmek bulunduğu halde hânesine giderken üzerine hücûm iden Girid zorbaları tarafından katl idilen Usta (Musa) nın serîr-i mevtî üzerinde alınan resmidir. Merhûm beş ma sûm ile her dürlü vesâitden mahrûm bir zevce terk itmiş ve bunların bugünkü günde emr-i maâşı âtıfet-i millete kalmışdır. Binâen aleyh hükûmet-i seniyyenin sadaka-i tertîbâtından bir şey tahsîsi vâcibât-ı umûrdandır. Mecmua-i Ebuzziya, C. IX-X, Cüz 95, Matbaa-i Ebuzziya, Kostantiniye, (Cemâziyelevvel, 1329)

173 163 ÖZET Girit te, Rumların 1895 yılında başlattıkları isyanı, Osmanlı Devleti nin bastıramaması üzerine, Yunanistan, 1897 yılı Şubat ayında Ada yı işgal etti. Bu gelişme üzerine Türk-Yunan savaşının çıkmasını istemeyen Avrupa devletleri, Girit e asker çıkararak Ada nın idaresini kontrollerine aldılar yılında muhtariyetin ilan edilmesinden sonra da karışıklıkların devam etmesi üzerine İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya, olayların sorumlusunun Osmanlı askerleri olduğunu iddia ederek 1898 yılı Kasım ayında Türk askerlerini Girit ten çıkardılar. Girit in kontrolünü elinde bulunduran Avrupa devletleri, Ada nın Yunanistan a bırakılmasına karar vererek 1908 yılında Ada yı tahliye etmeye başladılar. Girit Rumları da Ada nın Yunanistan a ilhak edildiğini ilan ettiler. Yeni Osmanlı yönetimi ile ilişkileri bozmak istemeyen Avrupa devletleri, ilhakı tanımadıklarını açıklamışlarsa da Rumların Yunan kanunlarını uygulamasına ve Müslümanlara yönelik saldırılarına müdahale etmediler. Girit teki Osmanlı hakimiyetinden taviz verilmemesini savunan İttihat ve Terakki Cemiyeti ise Rumların bu faaliyetleri karşısında, protesto dışında bir şey yapamadı. Osmanlı Devleti, Birinci Balkan Savaşı nda aldığı mağlubiyetten sonra Girit i Yunanistan a bırakmak zorunda kaldı yıllarında Girit te yaşanan olaylar, 20. yüzyıl başlarında Avrupa devletlerinin politikaları ve Osmanlı Devleti nin tutumunu anlamak bakımından kayda değer olaylardır.

174 164 ABSTRACT In Crete, a revolt which was started by Greeks in 1895, can not estinguished by Ottomans and then Greece occupied the island on Februrary In this connection European states which were not want to start Turk- Greek war, take control of administration of the island by military forces. In 1897 after the declaration of the autonomy because of the keeping of confusion England, French, Russia and Italy claimed that Ottoman soldiers responsible for that events and then take out Turk soldiers in Crete on November European states, which were take control of Crete, decided to leave the island to Greece and in 1908 they started to evacuation the island. Crete Greeks announced that the island annexed for the Greece. European states which were not want to demolish the connections of new Ottoman goverment, announced that they didn t recognize this annex, but they didn t interference to Greeks for applying the Greek laws and attacking to the Müslims. Society of Union and Progress, which defended to not give a compensation of Ottomans sovereignty in Crete, couldn t do anything without protesting for the response of this Greeks activities. Ottoman state, after the defeated of First Balkan War, to obliged to leave Crete to Greece. Events in Crete on , were very important events to understand the politics of European states and Ottoman state ways of behaving on the first period of 20. century.

175 EKLER (EK. 1) AKDENİZ HARİTASI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları SIRP İSYANLARI Osmanlı İmparatorluğu na 15. yüzyılın ortalarında katılan Sırbistan da, İmparatorluğun diğer yerlerinde olduğu gibi, âdil bir yönetim kurulmuştu. Sırp

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 II.Selim (1566-1574) Tahta Geçme Yaşı: 42.3 Saltanat Süresi:8.3 Saltanat Sonundaki Yaşı:50.7

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları 1. Almanya ve İtalya'nın; XIX. yüzyıl sonlarından itibaren İngiltere ve Fransa'ya karşı birlikte hareket etmelerinin en önemli nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Siyasi birliklerini

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR? OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR? TRABLUSGARP BUGÜN HANGİ ÜLKEDİR? LİBYA İTALYA HARİTA DA OSMANLI DEVLETİNİ VE İTALYA TOPRAKLARINI GÖSTERİNİZ? Nurdan Gül Kökten İTAL YANIN TRABLUSGARP

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Önce gelen: V. Murat 30 Mayıs 1876 31 Ağustos 1876 Osmanlı Hanedanı ve Hilafet II. Abdülhamit 31 Ağustos

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH 1870-1914 Beta Yayın No : 3472 Politika Dizisi : 08 1. Bası - Ocak 2017 - İstanbul (Beta A.Ş.) ISBN 978-605 - 333-801 - 7 Copyright Bu kitabın bu basısının Türkiye

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898)

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) 1897 Türk-Yunan Savaşı (TESELYA SAVAŞI) Teselya savaşları nın aslı Girit adası olayları ile başlamıştır, 1894 Haziran'ında Rumlar Halepa Sözleşmesi'nin uygulanmasını

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR NotCopy Yayınlarının izni dahilinde paylaşılmıştır Başarılar dileriz 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. 2- Dil,

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine, KARMA TESTLER 03 1. Osmanlı Devleti'nde matbaanın kurulması, I. Sanayi II. Ticaret III.Kültür alanlarından hangileri ile ilgili değişikliğin hız kazanmasını sağlamıştır? A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnızlll

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR İKİNCİ WİLHELM İN DEĞİŞEN RUSYA POLİTİKASI 1890 Bismarck ın görevden alınması Rusya nıngüvence Antlaşması nın yenilenmesi talebinin reddedilmesi 1892 Rusya nın Fransa ile gizli

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI BİRİNCİ D NYA SAVAŞI KONUYA GİRİŞ BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDEKİ GELİŞMELER VE BLOKLAŞMALAR BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NIN NEDENLERİ / Genel - Başlatan BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NIN GELİŞİMİ OSMANLI DEVLETİ NİN

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

KPSS 2009 GK-(3) DENEME-4 2. SORU. 3. Selçuklularda, 2. Türk-İslam devletlerinde ülke hanedanın ortak malıdır. anlayışı geçerli olmuştur.

KPSS 2009 GK-(3) DENEME-4 2. SORU. 3. Selçuklularda, 2. Türk-İslam devletlerinde ülke hanedanın ortak malıdır. anlayışı geçerli olmuştur. 3. Selçuklularda, I. hükümdarın Tanrı adına insanları yönetmekle görevli olması, KPSS 2009 GK-(3) ülkenin, hanedan üyelerinin ortak malı sayılması, din işlerinin halifeye, dünya işlerinin sultana ait olması

Detaylı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1) BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, 1914-1918 (1) Topyekûn Savaş Çağı ve İlk Büyük Küresel Çatışma Mehmet Beşikçi I. Dünya Savaşı nın modern çağın ilk-en büyük felaketi olarak tasviri Savaşa katılan toplam 30 ülkeden

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap

OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap - - OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap Osman Bey zamanında Bizans la yapılan ilk savaşın adı nedir? 1302 Koyunhisar (Bafeon) Osman Bey adına bağımsızlık alameti olarak ilk hutbeyi okuyan kimdir? Dursun

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3 A. Tarihin Tanımı...3 B. Tarihin Kaynakları...4 C. Tarihe Yardımcı Bilim Dalları...4 D. Tarihte Yüzyıl, Yarı Yüzyıl,

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

2) Osmanlı Eyaletinden Üçüncü Bulgar Çarlığına, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1996

2) Osmanlı Eyaletinden Üçüncü Bulgar Çarlığına, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1996 Doğum Tarihi ve Yeri: 10.02.1960- Sivas Eğitim Üniversite: Lisans: İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Yakınçağ Tarihi, 1976-1980 Yüksek lisans: İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi,

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 2015-2016 8. Sınıf TEOG Tutarlılık T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Sorularımızın TEOG sorularıyla benzeşmesi, bizler için olduḡu kadar, bu kaynaklardan beslenen yüz binlerce öḡrenci ve yüzlerce kurum

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

EN UZUN YÜZYIL ( ) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları

EN UZUN YÜZYIL ( ) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları EN UZUN YÜZYIL (1800-1922) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları AYASTEFANOS ANTLAŞMASI 1. Osmanlı Devleti ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Prensliğin sınırları Tuna dan Ege ye, Trakya dan

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı

Tarih Öğretmenliği Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Tarih Öğretmenliği Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2. Doğum Tarihi : 20.10.1962. Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. E-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

Ticaret ve Devlet. 21 Kasım 2017

Ticaret ve Devlet. 21 Kasım 2017 Ticaret ve Devlet 21 Kasım 2017 İç ve dış ticaretin Osmanlı ekonomisinde çok önemli bir yeri vardı. Osmanlı ticaret dünyası provizyonizm ile fiskalizmin teşkil ettiği çifte amacın koordinatında oluştu

Detaylı

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I Prof. Dr. Coşkun ÇAKIR Ders saati: Salı, 09.00 10.30 Perşembe, 09.00 10.30 Ders Asistanı: Mustafa Batman Ofis saati: Salı, 11.00-12.00 Perşembe, 11.00 12.00 Ders Tanımı

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK AÇIK UÇLU DENEME SINAVI (I. Dünya Savaşı ndan Erzurum Kongresi ne kadar) sosyalciniz.wordpress.com 1. Gelişen sanayimiz için hem bir hammadde kaynağı hem de uygun bir

Detaylı

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk , istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sonuçları istanbul'un fethinin

Detaylı

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkan Yarımadasın da en eski halklarından olan İllirya kökenli bir halk olarak kabul edilen Arnavutlar,

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ   Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 02.03.2018 Youtube kanalıma abone olarak destek verebilirsiniz. ARİF ÖZBEYLİ Tahta Geçme Yaşı: 33.3 Saltanat

Detaylı

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği I.DÜNYA SAVAŞI Sebepleri: a-almanya nın siyasi birliğini tamamlayarak, sömürgecilikte İngiltere ye rakip olması b -Fransa ve Almanya arasındaki Alsas-Loren bölgesi meselesi(fransa nın Sedan Savaşı nda

Detaylı

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda BALKAN AVASLARI S. Yazan: ERHAN KANYILMAZ alkan Savaşları, I. Dünya B Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda Balkan Devletleri arasında oluşturulan

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE Fevzi Karamw;o TARIH 10 FEN LisESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 i

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU Ertuğrul Gazi 1) * Orhan Bey tarafından fethedilmiş olup başkent buraya taşınmıştır. * İpek sanayisinin merkezi konumundaki bu bölgenin fethiyle Osmanlı gelirleri. Yukarıdaki özellikleri verilmiş bölge

Detaylı

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ COĞRAFYA NIVEAU / SEVIYE L-1 1-Coğrafya nedir coğrafyanın bölümleri. 2-Dünyanın şekli ve sonuçları. 3-Dünyanın hareketleri. 4-Harita bilgisi. 5-Atmosfer ve özellikleri. 6-İklim elemanları 7-Sıcaklık 8-Basınç

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN Sınır Ve Aşiret (1800-1854) Sıtkı ULUERLER Son Çağ Yayıncılık Ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. İstanbul Caddesi İstanbul Çarşısı No : 48 / 48 İskitler / ANKARA www.uzundijital.com ISBN

Detaylı

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS Rukiye MADEN Tarihçi Kitabevi Yayınları: 54 Tarihçi Kitabevi Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Necip Azakoğlu Editör: Necip Azakoğlu Sayfa ve Kapak Tasarım: Tarkan Togo Birinci

Detaylı

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Fetih 1453 gösterime girdi. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Faruk Aksoy'un yaptığı, başrollerinde Devrim Evin, İbrahim Çelikkol ve Dilek Serbest'in yer aldığı İstanbul'un Fethi ni konu alan Türk film 17

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR TEOG Sınav Sorusu-3 ANABİLİM Ödev Testi 3. Atatürk ün çocukluk yıllarını geçirdiği Selanik şehrinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi, şehirde farklı

Detaylı

Alemdar Mustafa Paşa nın desteği ile tahta oturdu.

Alemdar Mustafa Paşa nın desteği ile tahta oturdu. Alemdar Mustafa Paşa nın desteği ile tahta oturdu. Askeri alanda birçok yenilik yapıldı. Eğitim alanında bir çok yenilik yapıldı. İdari alanda yenilikler yapıldı. Milliyetçilik etkisi ile ayaklanmalar

Detaylı

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK 1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER Mustafa Serdar PALABIYIK Yayın No : 3179 Araştırma Dizisi : 12 1. Baskı - Şubat 2015 ISBN: 978-605 - 333-207 - 7 Mustafa Serdar Palabıyık 1915 Olaylarını Anlamak:

Detaylı

Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri , Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul: Nisan 2012, 520 sayfa.

Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri , Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul: Nisan 2012, 520 sayfa. Tarih Okulu The History School Sonbahar-Kış 2012 Fall-Winter 2012 Sayı XIII, 207-211. Number XIII, 207-211. Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri 1878-1934, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul:

Detaylı

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, COĞRAFİ KEŞİFLER 1)YENİ ÇAĞ AVRUPASI AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, Türklerden Müslüman

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR SORULAR 1- Devletin maddi gücünün anlaşılması için insan ve hayvan sayımının yapıldığı son toy ne zaman toplanırdı? A) İlkbahar B) Yaz C) Sonbahar D) Kış E) Mayıs ayı ortası 2- Devşirme sistemi ve I. Murad

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders İçerikleri Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri TAR701 1 3+0 6 Bu dersin temel amacı belli

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I Ders No : 05002000 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ DERS NOTLARI VE ŞİFRE TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ EMEVİLER Muaviye tarafından Şam da kurulan ve yaklaşık

Detaylı